Galatasaray’ın 20 yaşındaki defans oyuncusu Emin Bayram, İngiliz grubu Stoke City’nin transfer listesinde bulundu.
STOKE CITY’NIN TEKLİFİ
Galatasaraylı futbolcuyu satın alma opsiyonuyla kiralamak isteyen Stoke City’nin teklifinde, Premier Lig’e yükselme başarısı elde edilirse 7 milyon Euro bonservis opsiyonu da yer alıyor.
WESTERLO DA DEVREYE GİRDİ
Fakat; genç oyuncunun talipleri artıyor. Stoke City’nin akabinde Emin Bayram için Belçika Ligi gruplarından Westerlo’nun da devreye girdiği ve kulüpler ortası görüşmelerin devam ettiği öğrenildi.
Ticaret Bakanlığı, otomotiv bölümünde yaşanan stokçuluk ve fahiş fiyat artışlarına karşı tedbir almak emeliyle İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapılacağını duyurdu. Yapılan değişiklikle, 1 Ocak 2024 tarihine kadar ikinci el motorlu kara taşıtlarının üretici yahut distribütör tarafından tavsiye edilen aktüel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlanması ve satılması yasaklandı.
Ayrıca, bu değişiklikle ilan verilmesine aracılık eden gerçek yahut hukuksal bireylerin, alışılmamış ilan girişi yapanları ilan yayımlanmadan evvel uyarmakla ve ilan sahiplerine ait bilgileri Ticaret Bakanlığı’na iletmekle yükümlü oldukları belirtildi. Uyarma yükümlülüğü, ilan verene taşıtın üretici yahut distribütör tarafından tavsiye edilen aktüel satış fiyatı bilgisi ve girişi yapılmak istenen ilan fiyatının yönetmeliğe karşıtlık teşkil ettiği bilgisini içerecek.
Ticaret Bakanlığı, ikinci el motorlu kara taşıtlarının sınıfını, markasını, tipini, cinsini, model yılını ve aksesuar ve donanım eklenmesi durumunda, üretici yahut distribütör tarafından tavsiye edilen yeni satış fiyatının üzerine eklenebilecek azami fiyat ve/veya oranı belirlemek için yetkili olacak.
Yönetmelik değişikliğinin 15 Temmuz 2023 tarihinde yürürlüğe gireceği açıklandı. Bu düzenleme, tüm gerçek ve hukukî bireylerin kişisel yahut ticari ilanlarını kapsayacak biçimde uygulanacak.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, otomotiv dalında oluşan stokçuluk ve haksız uygulamaların önlenmesi, rekabetçi bir piyasa yapısının sağlanması ve tüketici mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması için bu önlemlerin alındığı vurgulandı. Bu düzenlemelere uymayan ilanların ilgili şahıslara idari para cezası uygulanabileceği belirtildi.
Ayrıca, daha evvel açıklanan “6 ay-6 bin kilometre pazarlama ve satış kısıtlaması”nın da 1 Ocak 2024 tarihine kadar uzatıldığı ve yetki evraksız olarak 3 yahut daha fazla ikinci el motorlu kara taşıtı satışı yapanların bu düzenlemeye karşıt satışlarının Noterlikler aracılığıyla engelleneceği bilgisi paylaşıldı. Ticaret Bakanlığı, ikinci el motorlu kara taşıtı satışlarıyla ilgili kayıtları yakından inceleyerek muhalif satışlar yapan ferdi ve kurumsal satıcıları belirlediğini ve bu satıcılardan savunmalarının talep edileceğini açıkladı. Savunmalar dikkate alınarak, kelam konusu şahıslara önümüzdeki günlerde idari para cezaları uygulanabileceği belirtildi.
Ticaret Bakanlığı, bölümde arz talep dengesizliği, haksız kar sağlama teşebbüsleri ve haksız ticari uygulamalara karşı tüketicilerin mağduriyet yaşamasını önlemek maksadıyla kontrollerini ve yaptırımlarını kararlılıkla sürdüreceğini vurguladı.
İzmir’in su kaynaklarını tehdit eden bir durum söz konusu değil
Tahtalı havzasına kaçak moloz dökümü yapanlar için araştırma başlatıldı
-İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü şehrin en önemli su kaynağı Tahtalı Barajı’nın uzun mesafeli koruma alanına kaçak moloz ve çöp dökümü yapıldığının tespit edilmesi üzerine tüm ilgili birimleriyle harekete geçti. Alan kısa sürede atıklardan arındırıldı. Bölgeye döküm yapanların tespit edilmesi içinse çalışma başlatıldı.
-İZSU Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise içme suyu kaynaklarını etkileyen bir durum olmamasına karşın, işlenen çevre suçunun tekrar etmemesi için gerekli girişimlerde bulunulduğu belirtildi.
Menderes ilçesinde Tahtalı Barajı havzasında uzun mesafeli koruma alanı sınırlarındaki bir bölgeye kaçak moloz ve çeşitli atıklar döküldüğünün tespit edilmesi üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU ekipleri hemen harekete geçti. Bölge kısa sürede atıklardan temizlendi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi, Çevre Koruma Kontrol Dairesi ve Zabıta Dairesi Başkanlığı’nın yanı sıra İZSU Genel Müdürlüğü işbirliği ile alan temizlendi.
İZSU Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada kentin içme suyu kaynaklarına ulaşacak bir kirliliğin söz konusu olmadığı belirtilerek, bölgeden sorumlu Menderes Belediyesi’ne de gerekli bildirimlerin yapıldığı belirtildi.
Kaçak yapılaşmaya karşı da mücadele sürüyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta birimleri de olayın sorumlularının tespiti ve yaptırım uygulanması için yoğun bir çalışma yürütüyor.
İZSU Genel Müdürlüğü’nün önceki aylarda bölgedeki inşaat atıklarının dere yatağına döküldüğü yönünde tespitlerde bulunduğu ve bu konunun yaratacağı afet riski nedeniyle ilçe belediyesine yazılı olarak önlem alınması ve bu tür faaliyetlerin önlenmesi yönünde uyarıda bulunduğu ifade edildi.
İZSU’dan yapılan bir diğer değerlendirmede Tahtalı Barajı’nın Türkiye’deki su kaynakları arasında en güvenli havzaya sahip olduğu ve bölgede kaçak yapılaşmaya karşı mücadelenin devam edeceği belirtildi.
Saray Belediyesi tarım birimi, zirai çalışmalarıyla örnek oluyor. Tarım birimi çalışanlarından Ziraat Teknikeri Dağlar Pekdemir ve Tarım Birimi Sorumlusu İbrahim Beyaz’ın 4 yıldır üzerinde çalıştığı ‘Saray Fasulyesi’ ıslah çalışmaları sonuç verdi. 3 yıl önce pembe fasulye ve iri fasulye arasında gen transferi yapılarak elde edilen ‘Saray Fasulyesi’ üretime hazır hale geldi.
PEKDEMİR: “SARAY’IMIZA AİT YENİ BİR FASULYE CİNSİ ÜRETTİK” Saray Belediyesi tarım birimi tohum ıslah çalışmalarını sürdürüyor. Saray Belediyesi tarım birimi çalışanlarından Ziraat Teknikeri Dağlar Pekdemir ve Birim Sorumlusu İbrahim Beyaz’ın 4 yıldır sürdürdüğü tohum ıslah çalışmaları sonuç verdi. ‘Saray Fasulyesi’ ıslah çalışmaları hakkında bilgi veren Ziraat Teknikeri Dağlar Pekdemir, “4 yıldır sürdürdüğümüz ıslah çalışmaları sonucu Saray’ımıza ait yeni bir fasulye cinsi ürettik. Fasulye kendine döllek bir tür olduğundan birinci yıl çiçeklerindeki erkek organlar alınarak sadece dişi organ bırakıldı. Çiçek ve tohum rengi hoş görünen pembe fasulye ile iri ve kolay pişen tohum seçilerek gen transferi yapıldı. İkinci yıl elde edilen iri tohumlar tekrar ekilerek, bölgeye uyumlu türle gen transferi yapıldı. Bu yıl üçüncü yıl sezon sonunda istenilen çeşit elde edilmiş olacak. İri tohumlu, kırmızı renkli, kolay pişen ve bölgemizin iklim şartlarına uyumlu sırık fasulye tohumu elde edilecek. Saray Fasulyesi adını verdiğimiz fasulyelerimizin önümüzdeki sezon halkla buluşturmak için tohum üretimi ve bakım çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
BAŞKAN ERKİŞ: “SARAY FASULYESİ HALKLA DA BULUŞACAK” İki yıldır ata tohumdan elde ettikleri tohum ve fideleri ücretsiz olarak halkla buluşturduklarını belirten Saray Belediye Başkanı Özgen Erkiş, gelecek sezon ‘Saray Fasulyesi’ tohumlarını da vatandaşlarla buluşturmayı planladıklarını ifade etti.
2013’ten bu yana toplam 74 araştırma projesini destekleyen Salt Araştırma Fonları’nın onuncu yılı kapsamında hazırlanan konuşma serisi 11 Temmuz Salı günü başlıyor.
Garanti BBVA tarafından kurulan Salt’ın 2013’ten bu yana kesintisiz olarak sürdürdüğü Salt Araştırma Fonları’nın onuncu yılında bir dizi program düzenleniyor. Konuşmalar ve Salt Blog’da yayımlanacak yazılar aracılığıyla, 2013-2022 yıllarında desteklenen araştırmaların çıktıları yıl boyunca yeniden ele alınıyor.
Konuşma serisinin ilki, 11 Temmuz Salı günü saat 18.30’da Salt Galata, Atölye II-III’te gerçekleştirilecek. 2016’da Salt Araştırma Fonları’yla desteklenen araştırmacılar arasında yer alan Ümit Fırat Açıkgöz, “Bakımsız Kubbenin İncir Ağacı, Sokağın Gayrimillî İsmi: Erken Cumhuriyet İstanbul’unda Tarihî Miras ve Kentsel Hafıza (1923-1949)” başlıklı konuşmasında, kültürel miras ile kentsel hafıza arasındaki ilişkiyi kentliler odağında değerlendirecek. İstanbul’un Bizans, Müslüman ve gayrimüslim tarihlerinin zengin ve karmaşık katmanlarına ait fiziksel kalıntılardan yola çıkarak, nelerin “miras” olarak benimseneceği konusunda birbiriyle çelişen görüşlerin kamusal alandaki rekabetini ele alacak. Herkesin katılımına açık ve ücretsiz program dâhilindeki diğer konuşmalara ilişkin ayrıntılı bilgi saltonline.org ve Salt’ın sosyal medya kanallarında duyurulacak.
Ümit Fırat Açıkgöz, doktorasını Rice University Sanat Tarihi Bölümü’nde, yüksek lisansını Antakya ve İskenderun’da Fransız mimarisi ve kentleşmesi konulu teziyle ODTÜ Mimarlık Tarihi Programı’nda, lisans eğitimini ise Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Erken Cumhuriyet döneminde İstanbul’un kentsel ve mimari dönüşümlerine dair bir kitap projesi üzerinde çalışan Açıkgöz, American University of Beirut Mimarlık ve Tasarım Bölümü’nde öğretim üyesidir.
Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, Esentepe Mahallesi’nde esnaf ziyaretlerinde bulundu.
Toplumun tüm kesimleriyle sık sık bir araya gelerek görüş ve önerilerini dinleyerek, devam eden ve hayata geçirecekleri projeler hakkında istişarelerde bulunan Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, mahallelerde esnaf buluşmalarını sürdürüyor. Gittiği mahallelerde işyerlerini ziyaret ederek esnaflarla bir araya gelen Savran, son olarak Esentepe Mahallesi’ndeydi.
Savran, burada esnaflarla birlikte kahvaltı yaptı. Talep ve önerilerini dinlediği esnaflarla bir süre sohbet eden Savran, esnaflara Nevşehir Belediyesi’nin çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı sorumluluğu olarak gören Cevdet İnci Eğitim Vakfı, Avrupa Dayanışma Programı (ESC) kapsamında aldığı kalite sertifikası (akreditasyon) sayesinde 8 genç katılımcıyı, gönüllülük deneyimi kazanmaları için İtalya’nın Lecce kentine gönderiyor.Gençler, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda eğitim, çocuk ve çevre temalı projelere katılarak, kendileri ve çevreleri için farkındalık çalışmaları yürütecek.
Avrupa Dayanışma Programı (European Solidarity Corps-ESC) kapsamında gönüllülük projelerini uygulamak üzere “Lider” kalite sertifikası bulunan Cevdet İnci Eğitim Vakfı, ülkeler arası gönüllü hareketliliği sağlamaya başlıyor. Vakıf, 2021 yılında Avrupa Dayanışma Programı’nın yürütücülüğü için 7 sene geçerliliği olan kalite sertifikası almaya hak kazanmıştı. İzmir’deki iki lider kuruluştan biri olan İnci Vakfı, 2021 yılı başından bu yana yürüttüğü hazırlık faaliyetleri sonucunda 2023 yılı itibarıyla programı resmi olarak yürütmeye başladı.
Çocuklara ve gençlere sosyal sorumluluk bilinci, çevre ve sürdürülebilirlik farkındalığı kazandırmak için faaliyetler yürüten Vakıf, 2023 yılı için planlanan proje kapsamında 8 genç katılımcıyı, İtalya’nın Lecce kentine gönderiyor. Katılımcı belirleme sürecinde İnci Vakfı bursiyerlerinden ve dış katılımcılardan gelen başvurular doğrultusunda adayların özgeçmişleri ve motivasyon mektupları incelendi. Vakıf, gönüllülük faaliyeti yürütebilecek, çevresine ve dünyaya karşı farkındalığı yüksek 100’ün üzerindeki adayın başvurusunu değerlendirmeye aldı. Yapılan mülakatlar sonucunda cinsiyet ve fırsat eşitliği kapsamında, öncelikle dezavantajlı gençler programa dahil edildi. Uzmanlık alanı gönüllü değişim programları üzerine olan Associazione Culturale Jumpin kuruluşu iş birliğinde yürütülecek projede gençler, kendi ilgi alanları, yetenekleri ve çalışmak istedikleri proje teması kapsamında kuruluşun yürüttüğü projelerden kendilerine en uygun olan projeye dahil olarak gönüllülük faaliyetlerinin yürütülmesinde destek olacaklar.
1 Temmuz ile 28 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek projede, katılımcı gençlerin barınma, ulaşım ve vize masrafları da karşılanacak. Katılımcılara, deneyimleyecekleri kültürler arası iletişim ve adaptasyon, çocuk iletişimi ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri gibi konu başlıkları altında proje sürecini en verimli şekilde deneyimleyebilmeleri adına bir seminer verilecek.
Gençlere fırsat eşitliği sağlıyor
Avrupa Dayanışma Programı, gençlerin kişisel, eğitimsel, sosyal, sivil ve mesleki gelişimlerini teşvik ederken, kendi ülkelerinde veya yurt dışında topluma yarar sağlayan projelerde gönüllü olmaları, çalışmaları veya ağ kurma faaliyetlerinde bulunmaları için fırsatlar yaratan, toplumsal ihtiyaçları karşılamayı hedefleyen bir Avrupa Birliği girişimidir. Program, daha önce Avrupa Gönüllü Hizmeti olarak bilinen ve mevcut Erasmus+ altında yer alan Gönüllülük programına ve diğer AB finansman programlarına artı değer katıyor. Gönüllülük projeleri ile 18-30 yaşları arasındaki gençlere, mezuniyet ve dil yeterliliğine bakılmaksızın, 1 yıla kadar Avrupa’da diledikleri bir ülkede gönüllü faaliyetlerde yer alma fırsatı sunuyor. İnci Vakfı daha önce bu akreditasyon sayesinde “Mobil Atölyeler Okullarda” ve ‘M.U.S.E.’ projeleri kapsamında 3 gönüllüye ev sahipliği yaptı.
İnci Vakfı Güç Kaynağı Ece Elbirlik Ürkmez, “Vakfımız ulusal ve uluslararası STK ortaklıkları ile faaliyet kapasitesini ve topluma sağladığı katma değer etkisini artırmak için 2016 yılından itibaren Avrupa Birliği Bakanlığı – Türkiye Ulusal Ajansı tarafından ‘Avrupa Gönüllü Hizmeti’ için akreditasyon almış ve Avrupa Gönüllü Hizmeti (AGH) Akreditasyonu almaya hak kazanan ilk İzmirli Vakıf olmuştu. Şu anda da değişen adıyla Avrupa Dayanışma Programı için akreditasyonumuz bulunuyor. Gençlere, mevcut projelerimiz haricinde deneyim alanları yaratmayı ve farklı fırsatlar sunmayı önemsiyoruz. Genç Gelişim ve Burs Programımızda da burs devam kriteri olarak öğrencilerin sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarını bekliyoruz. Tüm bu önemsediğimiz değerler kapsamında öncelikle bursiyerlerimizden olmak üzere gençlere yurt dışı deneyim fırsatı sunabildiğimiz için mutluyuz” diye konuştu.
Bu yıl ulusal bir kimlik kazanan offroad branşının yükselen değeri bajada sezonun ilk randevusu 07-09 Temmuz tarihlerinde Düzce Offroad Spor Kulübü (DOSOD) tarafından gerçekleştirilecek. 2023 Türkiye Baja Şampiyonası ilk yarışı olan Baja Prusias, 4 ayrı kategoride 20 araç ve 40 sporcunun katılımı ile 07 Temmuz Cuma günü saat 15.00’de Düzce Valiliği önünde düzenlenecek olan seremonik start ile başlayacak.
ICRYPEX, Düzce Valiliği ve Düzce Belediyesi katkılarıyla düzenlenen yarışın ilk günü 08 Temmuz Cumartesi günü saat 09.30’da başlayacak ve ekipler 71.40 km. uzunluğundaki Akçakoca Bey etabını iki kez geçecekler. İkinci gün 09 Temmuz Pazar sabahı 09.40’da başlayacak ve 61,29 km. uzunluğundaki Konuralp Bey etabının iki kez geçilmesinin ardından 15.20’de son bulacak.
Toplam 394,88 km. uzunluğundaki yarışın ödül töreni 18.00’de Düzce Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda yapılacak.
MANİSA (İGFA) – Potanın Tarzanları, TED Ankara Kolejliler altyapısından yetişen, profesyonel kariyeri boyunca Mamak Belediyesi, Bursaspor, Ankara DSİ, Büyükçekmece Basketbol, Konyaspor ve TED Ankara Kolejliler forması giyen, geride bıraktığımız sezon TBL’de 14.2 sayı, 3.3 ribaund ve 4.1 asist ortalamaları yakalayan Kaan Sarıaslan ile 1 yıllık sözleşme imzaladı.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç önderliğinde kentte vatandaşlardan yoğun ilgi gören kültür-sanat ve spor faaliyetlerine imza atan Kayseri Büyükşehir Spor A.Ş. özel günlerde de özel etkinliklerle Kayserilileri buluşturmaya devam ediyor.
Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda 15 Temmuz 2016 tarihinde ülke olarak Türk milletinin destan yazarak kahramanlaştığı, Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak kutlanmaya başlanan 15 Temmuz etkinlikleri kapsamında 3 farklı etkinlik düzenliyor.
PLAJ VOLEYBOLU VE TENİS TURNUVASI
Büyük heyecan ve rekabete sahne olacak etkinlikler kapsamında 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ne Özel Plaj Voleybolu Turnuvası karşılaşmalarında ilk düdük 4 Temmuz Salı günü çaldı. 15 Temmuz Cumartesi günü tamamlanması planlanan Plaj Voleybolu Turnuvası’nda maçlar 16.00 ile 20.00 saatleri arasında oynanacak. 7-15 Temmuz tarihlerinde planlanan tenis turnuvasında ise tenis severler 18.00 ile 22.00 saatleri arasında raket sallayacak. Anadolu Harikalar Diyarı Spor Tesisleri’nde düzenlenecek plaj voleybolu ve tenis turnuvasına sporseverler ücretsiz katılım sağlayabilecek.
DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ KOŞUSU
Spor A.Ş.’nin koşu severleri 15 Temmuz 2023 Cumartesi günü Erciyes Üniversitesi Marianne Molu Amfisi’nde buluşturacağı ve “Türkiye Yüzyılının Kahramanları” temasıyla gerçekleştirilecek etkinlikte göğüs numarası dağıtımı 15 Temmuz Cumartesi günü saat 08.00-09.45 olarak planlanırken, ısınma hareketleri saati 09.45, koşu start saati ise 10.00 olarak belirlendi.
Koşu severlerin 5 kilometrelik parkurda rekabet edeceği etkinlikte ödüller saat 12.00’de sahiplerini bulacakken, etkinlik 12.30’da sona erecek. Kontenjanlarla sınırlı etkinliğe 16 yaş ve üzeri koşu severler katılabilecek. Ayrıca koşu bitiş noktasında Büyükşehir Belediyesi tarafından katılımcılara ikramda bulunulacak.
Investing.com – Fed’in Haziran ayı toplantı tutanakları, politika yapıcıların daha fazla faiz artışını desteklediğini göstererek metal piyasaları için karamsar bir görünüm sunduktan sonra altın fiyatları önceki seansta düştü ve ardından istikrar kazandı.
Sarı metalin, Haziran ayında gördüğü üç ayın en düşük seviyesinden yükselmek için mücadele etmesiyle, altının dünkü kayıpları, son dönemdeki toparlanmasının çoğunu yok etti.
Kötüleşen ekonomik koşullara rağmen Fed’in, önümüzdeki aylarda faiz oranlarını artırmaya devam edeceğine dair artan beklentiler nedeniyle yatırımcılar, tercih ettikleri güvenli liman olarak büyük ölçüde dolara yöneldi.
Spot altın %0,1 artarak 1.917,5 dolara yükselirken altın vadeli işlemleri, %0,2 düşüşle 1.924,15 dolara geriledi. Her iki enstrüman da Çarşamba günü %0,4 ile %0,6 arasında değer kaybetti.
Fed tutanakları daha fazla faiz artışına işaret ediyor, altın baskı altında
Fed’in Haziran ayı toplantı tutanakları; merkez bankasının neredeyse tüm üyelerinin, inatçı enflasyon ve iş gücü piyasasındaki öngörülemeyen gücü gerekçe göstererek bu yıl daha fazla faiz artışını desteklediğini gösterdi.
Fed Haziran ayında faiz oranlarını sabit tutmuş ancak bu yıl faiz oranlarında en az 50 baz puanlık (bps) bir artış öngörmüştü. Yükselen faiz oranları, söz konusu varlıkları elde tutmanın fırsat maliyetini artırdığından altın gibi getirisi olmayan varlıklar için kötü bir işaret.
Çarşamba günkü kayıplarla spot altın, analistlerin külçe altın için bir destek seviyesi olarak belirledikleri 1.925-1.935 dolar aralığının altına indi. Sarı metal şu anda 1.900 dolar destek seviyesini test ediyor.
Fed tutanakları, yatırımcıların Temmuz ayında faiz artırımı beklentilerini artırdığını gösterdi. Piyasalar, şu anda Fed’in Temmuz ayı sonundaki toplantıda faizleri 25 baz puan artıracağına %90,5’lik bir ihtimal veriyor.
İş gücü piyasasına ilişkin daha fazla ipucu için şimdi gözler, Cuma günü açıklanacak olan ABD tarım dışı istihdam verilerinde. Verilerin, Fed’in Temmuz ayında alacağı faiz kararında etkili olması bekleniyor.
Bakır değişmezken Çin’le ilgili endişeler düşüş baskısı yaratıyor
Endüstriyel metaller arasında bakır fiyatları, son iki seanstaki düşüşün ardından değişmedi. Artan faiz oranlarıyla birlikte ekonomik koşulların kötüleşmesi ihtimali, kırmızı metal için daha zayıf bir talep görünümü sundu.
Bakır fiyatları, son iki seansta yaklaşık %1 değer kaybettikten sonra 3,7615 dolar seviyesinde yatay seyretti.
Başlıca ithalatçı Çin’den gelen zayıf ekonomik veriler ve Çin-ABD ticaret savaşındaki potansiyel tırmanış da bakır için kötü bir görünüm sundu. Çin, bu hafta çip yapımında kullanılan temel malzemelerin ABD’ye ihracatına sınırlamalar getirdi ve piyasalar, bunun misilleme önlemlerine yol açabileceğinden endişe ediyor.
KOCAELİ (İGFA) – Vatandaşın güvenliğinden sağlığına kadar pek çok konuda önemli görevler üstlenen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, 7 gün 24 saat halkın yanında olmayı sürdürüyor. Büyükşehir zabıtası ve güvenlik personelleri, halkın yoğun olduğu yerlerde oldukça titiz bir çalışma yürütüyor.
Bu kapsamda cüzdan, telefon ve buna benzer kişisel eşyalarını düşüren vatandaşların da yardımına koşan ekipler, Kocaeli’de yaşayan herkesin huzuru, sağlığı ve kamu düzeni için özverili bir şekilde çalışmalarına devam ediyor.
KAYBOLAN ÇOCUK AİLESİNE TESLİM EDİLDİ
Rutin görevler dışında vatandaşların güvenliği için de önlemler alan Büyükşehir ekipleri, bu bağlamda Cebeci sahilinde devriye gezerken küçük bir çocuğa denk geldi. Kaybolduğu anlaşılan çocuğu ilk olarak emniyete alan ekipler, ardından çocuğu babasına teslim etti. Baba, çocuğunu bulan ve ilgilenen Büyükşehir görevlilerine teşekkür etti.
Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde oynadığı Cevat Akarsu karakteriyle isminden kelam ettiren Şekip Taşpınar, zehirlenme nedeniyle bir müddettir ağır bakım ünitesinde tedavi görüyordu. Ailesine endişe dolu anlar yaşatan ünlü oyuncudan hoş haber geldi. Taburcu edilen Taşpınar, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla sevenlerine seslendi.
Türk televizyonlarının en uzun soluklu üretimlerinden biri olarak hafızalarda tazeliğini koruyan “Kurtlar Vadisi”, yıldız oyuncu takımı ve sürükleyici hususuyla tekrarlarıyla dahi reyting rekorları kırmaya devam ediyor. Necati Şaşmaz, Gürkan Uygun, Oktay Kaynarca, Kenan Çoban ve Erhan Ufuk gibi ünlü isimleri bir ortaya getiren üretimde rol alan bir ismin ömür savaşı verdiği ortaya çıkmıştı.
Kurtlar Vadisi Pusu
“Kurtlar Vadisi Pusu” dizisinde “Cevat Akarsu” karakterini oynayan Şekip Taşpınar, geçtiğimiz günlerde yaşadığı zehirlenme nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. Muğla’da Sıtkı Koçman Hastanesi’nde ağır bakıma kaldırılan ünlü ismin durumumun kritik olduğu açıklanmıştı.
Şekip Taşpınar
“DUALARINIZ VE HOŞ DİLEKLERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ANLAMLI”
Zorlu bir süreçten geçen ünlü oyuncudan müjdeli bir haber geldi. Sıhhatine kavuşan ve taburcu edilen Taşpınar, günler sonra toplumsal medya hesabından paylaşımda bulundu. Hastanede çekildiği bir karesini paylaşan ünlü oyuncu, şu sözleri kullandı:
“Sevgili Dostlar, bildiğiniz üzere 8 Haziran akşamı ağır bakıma kaldırıldım. Sevgili eşim Berna için de benim için de epey şiddetli bir süreçti. Yanıt veremesem de dayanağınız, dualarınız, hoş dilekleriniz çok manalı ve kıymetliydi. Düzgün ki varsınız. Ağır bakımdan servise çıktığım güne, servisten konutuma kavuştuğum 4 Temmuz gününe kadar tıbbi bilgileriyle bir o kadar da insani takviyeleriyle beni sıhhatime kavuşturan Muğla Sıtkı Koçman Üniv. Eğt. Arş. Hastanesi’nin tüm işçisine minnettarım. Nefrolog Prof. Dr. Bülent Huddam ve takımı, Nörolog Prof. Dr. Vedat Semai Bek, İç Hastalıkları doktorumuz Yaşar Yılmazkarabulut, Ağır bakımdayken süreci en ince detayına kadar takip edip gece gündüz demeden tüm bilgileri aktaran hekimimiz Ercan Gönül ve her şeyi baştan sona ilgiyle takip edip, taburcu olduğum gün bizi odasında ağırlama ve otomobilimize kadar uğurlama nezaketini gösteren pahalı başhekimimiz Prof. Dr. Turhan Togan hoca… Bana ikinci bir ömür verdiniz. Ne kadar teşekkür etsem, az.”
“ARTIK EVİMDEYİM, GÜÇ TOPLUYOR OLACAĞIM”
Sağlık durumuyla ilgili kamuoyunu bilgilendiren gazetecileri de unutmayan ünlü yıldız, “Hastane sürecimde yaptığı prensipli, etik haberlerle hem kamuyu bilgilendiren hem takviyesini esirgemeyen basın işçisi gazeteci arkadaşlarım sizlere de çok teşekkür ediyorum. Artık evimdeyim ve bir müddet daha dinlenmem gerekecek. Aramalarınıza dönemez, iletilerinize karşılık veremezsem ne olur gönül koymayın dostlar. Benim için verdiğiniz her emek çok değerli. Birlikte daha hoş günlerimiz olsun diye, güç topluyor olacağım. Çok sevgiler.” diyerek kelamlarını sürdürdü.
Ölümle burun buruna gelen ünlü oyuncunun verdiği kilolar ise hayranlarını şaşırttı. Güçlü bir hastalık süreci geçiren Taşpınar’ın son halini görenler endişelendi.
DAHA EVVEL NE OLDU?
Eşini bir an olsun yalnız bırakmayan Berna Taşpınar, eşinin son durumu hakkında sevindirici bir paylaşımda bulundu. Eşiyle çekildiği bir kareyi toplumsal medya hesabından yayınlayan Berna Hanım, “Biz güzeliz daha da âlâ olacağız. Hala telefondan uzakta hastane odasında sıhhatimize kavuşmak için çabalıyoruz. Sizlerin hoş güçleri ile hemen toparlanacağımıza inanıyoruz. Sevgiler…” tabirlerini kullandı.
Şekip Taşpınar son hali
“ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Bir müddettir sıhhat meseleleri yaşayan ve geçtiğimiz günlerde entübe edilen 54 yaşındaki Şekip Taşpınar’ın sıhhat durumu hakkında açıklamada bulunan Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Turhan Togan, “Entübe edilen hastamızın ağır bakımda tedavisi sürüyor. Çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyayız. Doktorlarımız hastamızı toparlamak için uğraşmaktadır. Tüm sevenlerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” tabirlerini kullanmıştı.
Kurtlar Vadisi Pusu Cevat Akarsu
Ünlü oyuncunun eşi Berna Taşpınar ise toplumsal medya hesabından yürek burkan bir paylaşımda bulunmuştu. Eşine seslenen Taşpınar, “Benim canım sevgilim, haydi artık. Bak kaç gün oldu sesini duyamıyorum. Beni ve çocuklarımızı daha fazla bekletme. Biz olmadan her şey eksik. Sen çok güçlüsün ben bunu biliyorum, o kadar çok seviliyorsun ki tanıdığın tanımadığın tüm beşerler sana tüm hoş güçlerini ve dualarını yolluyorlar. ‘Minik’, ‘Pıtı’, ‘Kömür’, ‘Beşiktaş’, ‘Balım’, ‘Asi’, ‘Beyak’, ‘Coci’, ‘Müdür’, ‘Tostos’ ve ‘Çok zayıf, bu ölür, benim bunu yaşatmam lazım’ diye aldığın benim onun ismini ‘Cino’ koyduğum çocuklarımız hepimiz meskende seni bekliyoruz. Senin o hoş şefkatin, merhamet dolu yüreğinden bizi yoksun bırakma sevgilim. Haydi uyan, haziranda ölmek sıkıntı. Seni çok seviyorum” biçiminde his dolu bir not yazmıştı.
Şekip Taşpınar ve eşi Berna Taşpınar
Oyuncunun son durumuyla ilgili menajeri Temmuz Karikutal, umut verici bir açıklamada bulunmuştu. Toplumsal medya hesabından paylaşımda bulunan Karikutal, “Şekip Taşpınar dün gözlerini açtı ve eşi Berna Hanım ile göz teması kurdu. Şuuru açık, fakat hayati tehlikesi devam ediyor. Teneffüs aygıtına bağlı ve orta sıra diyaliz takviyesi ile hayatta kalmaya çalışıyor” sözlerini kullanmıştı.
Şekip Taşpınarın sıhhat durumu hakkında açıklama
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:
Hz. Fatıma (as) Hz. Muhammed’in (SAV) torunlarını uyutmak için hangi ninniyi söylemiştir?
Ünlü müzikçi İzzet Yıldızhan aldığı acı haberle sarsıldı. 2017 yılında ağabeyi Mehmet Yıldızhan’ı kaybeden türkücü ağabeyi Mahmut Yıldızhan’ın hayatını kaybettiğini duyurdu.
2017 yılında ağabeyi Mehmet Yıldızhan’ı kanser nedeniyle kaybeden Türkücü İzzet Yıldızhan, 6 yıl sonra büyük bir acıyla daha sarsıldı.
60 yaşındaki ünlü isim, toplumsal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla ağabeyi Mahmut Yıldızhan’ın hayatını kaybettiğini duyurdu.
‘ABİM HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞTU”
Abisi Mahmut Yıldızhan’ın yer aldığı bir kareyi Instagram sayfasından paylaşan türkücü, cenaze merasimi bilgilerine de yer verdi: Baba üzere bizi büyüten değerli abim, Mahmut Yıldızhan hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazemiz yarın ikindi namazına müteakip Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na defnedilecektir.
Acı haberi toplumsal medya hesabından duyuran ünlü isme takipçilerinden baş sıhhati iletileri yağdı.
İKİ AĞABEYİ DE KANSERE YENİK DÜŞTÜ!
2017 yılında kanser tedavisi gören ağabeyi Mehmet Yıldızhan’ı hastalığı nedeniyle kaybeden İzzet Yıldızhan’ın öteki ağabeyi Mahmut Yıldızhan’a da kanser teşhisi konulmuştu. Mahmut Yıldızhan, 2019 yılında ağır bakıma kaldırılmış ve bir müddet hastanede tedavi altına alınmıştı. Ünlü isim, 2020 yılında da annesi Suriye Zelal Yıldızhan’ın vefatıyla büyük bir keder yaşamıştı.
Masterchef son kısımda yayınlana ve yarışmacıların ana takıma girmek için yarıştığı yemek analı kızlı oldu. Yöresel bir yemek olan analı kızlı çorbası, Masterchef tanımı ile gündeme geldi. Pekala Masterchef analı kızlı tanımı nedir? İşte Masterchef analı kızlı çorba yapmanın püf noktaları…
Masterchef yarış programı ile gündeme gelen analı kızlı yemek tanımı birçok kullanıcı tarafından aratılmaya başlandı. Masterchef analı kızlı çorba tanımını arama motorundan bakanlar ya da Masterchef analı kızlı çorbanın püf noktalarını merak edenler için hazırlamış olduğumuz yöresel analı kızlı çorba tanımına göz gezdirmelisiniz. Haydi gelin birlikte analı kızlı çorba tanımı nasıl yapılır bakalım
Analı kızlı çorbası, Türkiye’nin Adana bölgesinde sık tüketilen fakat Malatya’ya has bir çorbadır. Başlangıç olarak ikram edilen analı kızlı çorba; kırık pirinç, irmik ve et ile yapılır. Yuvalama denilen küçük ve büyük köftelerin yer aldığı içerisinde nohutun da bulunduğu “Analı kuzulu” olarak nitelendirilen Analı kızlı çorba kuşaktan nesile öğretilmesiyle de dikkat çeker. Hem gelenekleri yaşatmak hem mutfağınıza renk katmak istiyorsanız haberimizde yer alan analı kızlı çorbanın tanımını uygulayabilirsiniz.
ANALI KIZLI ÇORBASI TANIMI:
MALZEMELER
Dış köftesi için:
1,5 su bardağı ince bulgur 1 adet yumurta Tuz 3 yemek kaşığı un
İç gereci;
200 gram kıyma 1 orta uzunluk soğan Toz biber Tuz ve karabiber 1 su bardağı haşlanmış nohut 200 gram haşlanmış et 1 yemek kaşığı domates salçası Sıvı yağ ve tuz
analı kızlı çorba tarifi
YAPILIŞI
Bulguru çok az ılık suda ıslatın. Yumuşayınca salça, tuzu koyup yoğurun.
Hamur kıvama gelmeye başlayınca yumurta ve unu ekleyip yoğurma sürecine devam edin.
Daha sonra tavada soğan ve kıymayı kavurun. Baharatları ekleyip karıştırın ve kenara alın.
Bulgur hamurundan küçük kesimler alıp içli köfte üzere açıp içine hazırladığınız karışımından koyup, kapatın.
İç harç bitene kadar sürece devam edip, daha sonra boş hamurlar yapın.
Tencereye suyu koyup, hazırladığınız köfteleri haşlayın.
NOT: Suyun içine yarım limon suyu ve tuz ekleyin ki köfteler açılmasın
Bir tencereye biraz sıvı yağ ve salça koyup biraz soteleyip haşlanan et ve nohutu ekleyin.
Üzerine et suyu koyup özleşene kadar kaynatın.
Haşladığımız köfteleri atıp bir taşım daha kaynatıp kapatın. Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.
Kulüpler Birliği’nin 12 Haziran’da gerçekleşen son toplantısında gündeme getirilen bir mevzu, 4 Büyükler ile öbür kulüpler ortasındaki tansiyonu yükseltmeye adeta gebe…
Spor Toto Harika Lig’de yer alan kulüplerin büyük kısmı için yayın geliri en kıymetli girdi kalemi durumunda. Bütçelerinin büyük kısmını buradan elde ettiği parayla sağlayan kulüplerimiz, mevzuyla ilgili ihtilal niteliğinde bir talepte bulunarak gelirin eşit dağıtılmasını istedi.
BAŞAKŞEHİR DE FİKRE TAKVİYE VERDİ
Kulüp temsilcileri, mevcut durumda şampiyonluk sayısına nazaran verilen parayla ilgili olarak, “Bizim için en büyük gelir kaynağı bu, dağıtım şampiyonluklara nazaran değil eşit olsun” isteğini masaya getirdi.
Bu talebe, şampiyonluk yaşayan Başakşehir de takviye verirken 16 kulübün fikir birliği içinde olduğu kaydedildi. Hususun bir sonraki toplantıda TFF Lideri Mehmet Büyükekşi ve yöneticileriyle de görüşüleceği belirtildi.
2022-23 DÖNEMİ HARİKA LİG YAYIN GELİRİ DAĞILIMI:
– Galatasaray: 193 milyon TL – Fenerbahçe: 172 milyon TL – Beşiktaş: 157 milyon TL – Adana Demir: 100 milyon TL – Trabzonspor: 97 milyon TL – Başakşehir: 90 milyon TL – Konyaspor: 75 milyon TL – Karagümrük: 74 milyon TL – Kayserispor: 70 milyon TL – Kasımpaşa: 66 milyon TL – Ankaragücü: 65 milyon TL – Antalyaspor: 65 milyon TL – Sivasspor: 65 milyon TL – Alanyaspor: 65 milyon TL – Giresunspor: 65 milyon TL – İstanbulspor: 63 milyon TL – Ümraniyespor: 56 milyon TL – Gaziantep FK: 55 milyon TL – Hatayspor: 53 milyon TL
Sol bek için çalışmalarını sürdüren Galatasaray, Juventus’tan Brezilyalı Alex Sandro’dan umduğu cevabı alamadı.
İtalyan basını, Juventus’un takımda düşünmediği 32 yaşındaki başarılı futbolcunun Suudi Arabistan gelen teklifleri de reddettiğini ve Premier Lig’de oynamak istediğini yazdı.
Juventus ile 1 yıl daha kontratı bulunan Alex Sandro’nun aktüel piyasa bedeli 3 milyon euro olarak gösteriliyor.
Fenerbahçe’nin Arda Güler’i parlatıp Avrupa futbol piyasasına sunmasının akabinde Beşiktaş da genç bir yeteneği alanlara sürüyor: Mustafa Erhan Hekimoğlu…
Teknik Yönetici Şenol Güneş’in, “Fizik gücü kaldırırsa oynatırız” dediği genç Mustafa, U16’dan direkt A kadroya yükseldi. 2007 doğumlu olan ve şimdi 16 yaşına birkaç ay evvel giren başarılı santrfor, U16 Ulusal Ekibi’nin da gözbebeği durumunda… Ağabeyleriyle birlikte idmana çıkan oyuncuyla ilgili konuşan alt yapı hocaları, “Arda Güler üzere bir yıldız olmasını bekliyoruz. Potansiyeli var” diye konuştu.
Pivot santrforun tüm özelliklerini üzerinde barındıran genç futbolcunun, kanat forvette de başarılı işler yaptığına değinen teknik adamlar, Mustafa’nın bitirici vuruşlarının da âlâ olduğunu lisana getirdi.
EN BÜYÜK AVANTAJI BURAK YILMAZ
Mustafa Erhan Hekimoğlu’nun en büyük avantajı ise Burak Yılmaz olacak. Türk futbolunun yetiştirdiği kıymetli golcülerden olan yeni antrenörün, genç futbolcu için bir avantaj olacağı tabir edildi. Teknik Yönetici Şenol Güneş’in, genç futbolcuyu yavaş yavaş ekibe adapte edeceği, muvaffakiyet sağlarsa Beşiktaş açısından büyük bir kazanım olacağı vurgulandı.
Wall Street Journal’ın son raporlarına nazaran, Mark Zuckerberg idaresindeki Meta, Çinli firmalarla diyalog halinde olup, VR (Sanal Gerçeklik) başlıklarını Çin pazarına sunmayı hedefliyor. Bu teşebbüs, Meta’nın Çin’deki aktifliğini yine canlandırma ve eserlerinin ulaşabilirliğini genişletme gayelidir. Fakat, birtakım Çinli firmalar, Zuckerberg’in evvelki beyanlarından dolayı korkularını belirtiyor ve potansiyel iş birliklerinin önünde pürüzler oluşturabileceğini söz ediyorlar.
Haberlere bakıldığında, Meta ile görüşme sürecinde olan firmalardan birinin Tencent olduğunu görüyoruz. Şirket içerisindeki yöneticiler ortasında gerçekleşen bir iç tartışmanın akabinde Tencent’in kurucusu ve lideri Pony Ma, görüşmelerin süreceğini kararlaştırdı. Lakin Tencent, öncelikle Meta’nın önerdiği işbirliği şartlarını tam manasıyla kavramaları gerektiğini belirtti.
Mark Zuckerberg Çin’i Apple’a kaptırmak istemiyor
Meta bir muahede sağlanırsa, Quest3 başlığı ile Çin pazarına giriş yapabilir. Haziran ayının başında Apple’ın Vision Pro’sundan evvel duyurulan Quest 3, Pancake optik dizaynına sahip ve Quest 2‘ye kıyasla hem tartı hem de kalınlık bakımından %40 daha hafif. Son Qualcomm yonga seti ile desteklenen bu başlık, evvelki Snapdragon XR2 serisine kıyasla performansını iki katına çıkarıyor. Resmi lansmanı şimdi gerçekleştirilmemiş olmasına karşın, Meta eserin fiyatını belirledi ve 499 dolarlık satış fiyatını duyurdu, bu da evvelki modeline nazaran değerli bir artışa işaret ediyor.
Çin pazarında ByteDance tarafından satın alınan bir VR başlığı üreticisi olan PICO, dikkate kıymet bir tesire sahip. PICO’nun PICO 4 serisi VR başlıkları, Meta’nın Quest 3’üne kıyasla fiyat açısından avantaj sunuyor. Ek olarak, Çin’deki VR başlık pazarı nispeten küçük olduğu için, Meta’nın Çinli firmalarla yapacağı iş birliklerinin başarısı, hatta Quest 3’ün tanıtılması durumunda bile belirsizlik taşıyor.
Bitcoin (BTC) kurumsal ve profesyonel yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ederken, Bitcoin vadeli süreçlerine olan talep de güçlü seyretmeye devam ediyor. Analistler, kurumsal ilgideki bu artışın, önde gelen merkeziyetsiz finans varlığı için fiyat sıkışmasına yol açabileceğini öne sürüyor. Willy Woo, Dave the Wave ve Bluntz isimli üç önde gelen analist, Bitcoin fiyat varsayımlarını paylaştı. Böylelikle kripto para ünitesinin gelecekteki yörüngesine ait pahalı bilgiler sağladı. İşte detaylar…
Willy Woo, Bitcoin patlaması bekliyor
Willy Woo’ya nazaran, öncelikle kurumlar ve profesyonel tüccarlar tarafından yönlendirilen takvim vadeli süreç piyasalarından gelen talep, Bitcoin’in fiyatını etkileyen kıymetli bir faktör olmuştur. Woo, talepteki mevcut artışın, daha evvel Haziran ortasında görüldüğü üzere, diğer bir fiyat sıkışmasının erken kademelerine işaret ettiğini belirtiyor. Bununla birlikte kripto para uzmanı, istatistiksel tahlilin takvim talebinin çok satın alındığını gösterdiğine de dikkat çekerek, takipçilerine bir sonraki tweet’inde yükseliş fiyat hareketini “oldukça hızlı” hale getirebilecek temel azalmayı yakından takip etmelerini tavsiye etti.
Kendisinin de açıkladığı üzere, bu baz bir yatırımı sürdürmenin maliyetini söz eder. Bu durumda baz uzun bir konumu sürdürmenin maliyetine eşittir. Bu nedenle yatırımcılar kontrat tarihi olan vadeli süreçlere gelen talebi ölçmenin bir yolu olarak kullanabilirler.
Dave the Wave, toparlanmaya işaret etti
Bu ortada Dave the Wave, Bitcoin’in toparlanmasını çevreleyen yükseliş hissiyatının altını çiziyor. Uzun vadeli bir yükseliş eğilimini teyit ettiğine inandığı aylık hareketli ortalama yakınsama sapması (MACD) göstergesine işaret ediyor. Dave the Wave, MACD göstergesinin geçmişteki doğruluğuna vurgu yapıyor. Bunun, metriğin mevcut fiyat toparlanma göstergesine yük kattığını öne sürüyor. Bitcoin’in Mayıs 2021’deki fiyat çöküşünü haber vermesiyle tanınan Dave the Wave de “sağlam bir yükselişin akabinde haftalık BTC MACD’sinde kısa bir duraklama” yaşandığını belirtiyor.
Bluntz, boğa tuzağı öngörüyor
Öte yandan Bluntz, Bitcoin için potansiyel bir boğa tuzağı öngörerek farklı bir bakış açısı sunmakta. Bitcoin’in kısa bir müddet için 31.500 dolar civarındaki yıllık en yüksek düzeyini aşabileceğini, lakin 29.500 dolara kadar kıymetli bir düzeltme yaşayabileceğini öne sürüyor. Lakin Bluntz, bu geri çekilmenin muhtemelen bir ayı tuzağı olacağına ve Bitcoin’in yükseliş trendinin bir sonraki etabı için taban hazırlayacağına inanıyor.
Bitcoin’in yanı sıra Bluntz, Ethereum (ETH) ve Solana’da (SOL) da yükseliş potansiyeli olduğunu gözlemliyor. ETH/BTC, küçük geri çekilmelerle muhtemel rallilere işaret eden bir yükseliş tertibi sunarken, Solana’nın bilakis dönmeden ve 24 dolara gerçek yükselmeden evvel 18 dolara kadar düzeltme yapması beklenmekte.
Her üç analistin kestirimleri dikkate alındığında, Bitcoin piyasasının kritik bir noktada olduğu açık. Kurumsal talep artmaya devam ediyor. Bu da bir fiyat sıkışması potansiyeline işaret ediyor. Tıpkı vakitte, MACD göstergesi uzun vadeli bir toparlanma önerirken, Bluntz muhtemel bir boğa tuzağı ve akabinde yükseliş eğilimi yine başlamadan evvel bir geri çekilme konusunda uyarıyor.
Edremit Belediye Meclisi Temmuz ayı Olağan Toplantısı Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleşti. Meclis, Başkan Vekili Tümdeniz Çelebi başkanlığında toplandı.
Toplantıda 51 gündem maddesi ile 5 ek gündem maddesi olmak üzere 56 gündem maddesi görüşüldü. Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan’ın şehir dışında bulunmasından dolayı meclis toplantısına Belediye Başkan Vekili olarak Tümdeniz Çelebi başkanlık etti. Edremit halkının refahı ve istekleri göz önünde bulundurularak gündem maddeleri tartışılarak, oylamaya sunuldu ve karara bağlandı. 17. Edremit Belediyesi Şehit Hamdibey Yağlı Pehlivan Güreşleri’nin 26 Temmuz 2023 tarihinde, Uluslararası Geleneksel Yorkshire Irkı Kanarya Yarışması’nın ise 20-21-22 Ekim 2023 tarihlerinde yapılmasına meclis tarafından karar verildi. Önceki toplantılarda komisyonlara sevk edilen ve komisyonlar tarafından incelenerek raporu meclise sunulan konular da görüşülerek karara bağlandı.
Dr. Güler Kaya: “Tüm Avrupa, Fransa’dakine benzer sorunlara gebe”
Fransa’da, trafik polisinin Cezayir – Fas kökenli 17 yaşındaki bir genci öldürmesi sonucu olaylar başlamış ve giderek şiddetlenmişti. 27 Haziran’dan beri devam eden olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Güler Kalay, halkın tepkisinin anlık ve tek seferlik bir tutum olarak değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Fransa’da toplumsal tepkinin nedeni olarak artan sığınmacı oranı ve yoksulluğun altını çizen Kalay, “Sadece Fransa’nın karşı karşıya kaldığı bir durum değil, tüm merkez Avrupa benzer sorunlara bağlı toplumsal olaylara gebe diyebiliriz.” açıklamasını yaptı.
Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Güler Kalay, Fransa trafik polisinin 17 yaşındaki bir genci vurarak öldürmesinin ardından çıkan ve şiddetle devam eden olaylar sürüyor.
“Fransa’daki tepki, anlık ve tek seferlik bir tutum değil!”
Fransa’da 27 Haziran’da trafik polisi tarafından 17 yaşındaki bir gencin öldürülmesinin ardından çıkan olayları değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Güler Kalay, “Fransa’yı iç savaşın eşiğine getiren olaya karşı, Fransız halkının tepkisini anlık ve tek seferlik bir tutum olarak değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum.” diyerek sözlerine başladı.
Resmi makamlara karşı gelişen tutumun pratiğe dökülmesinin ve böyle bir olayla bağlantılı oluşunun aslında Fransa toplumundaki köklü sosyo-etnik sorunları ortaya koyduğunu ifade eden Kalay, “Emmanuel Macron’un, ‘sorumluları cezalandırma çağrısı’ ve ‘hiçbir şeyin genç birinin öldürülmesini haklı çıkarmayacağı’ yönündeki açıklamalarını titizlikle okumak gerekir.” dedi.
“Hükümet eski hatalardan kaçınıyor”
2005 yılı sonbaharında yine Fransa’da yaşanan olayları hatırlatan Dr. Kalay, “Macron’un, o dönemki Fransa Cumhurbaşkanı olan Sarkozy’nin hatalarından kaçındığını söyleyebiliriz. Sarkozy, Kuzey Afrika kökenli bir gencin öldürülmesi olayını protesto edenleri ve sokak eylemlerini bastırmak için sert bir tutum sergilemişti. Ancak bu sert tutum protesto eylemlerinin daha da artmasına ve tüm Fransa’yı etkisi altına alan kundaklamalara dönüşmesine neden olmuştu. Öyle ki; Fransız hükümeti o dönem, yerel makamların sokağa çıkmasını yasaklayan 1955 tarihli olağanüstü hal yasasının yeniden uygulanmasını gerekli görmüştü. Ekim-Kasım 2005’te Fransa’nın tamamı, pogromlara (katliamlara) ve kundaklamalara dönüşen şiddetli protestoları izledi.” diye konuştu.
“Toplumsal tepki, sığınmacı oranı ve artan yoksullukla bağlantılı.”
Son olaylara bakıldığında yine benzer bir sosyal patlamadan bahsedilebileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Güler Kalay, “Protestocuların geneline bakıldığında ataları denizaşırı kolonilerden, özellikle Afrika Kıtası’ndan, Fransa’ya taşınan gençler dikkat çekiyor. 2005 yılındaki olaylarla karşılaştırıldığında, aradan geçen 18 yılda artan yoksullukla birlikte Fransa’ya sığınmacı olarak yerleşen yabancıların sayısındaki artış, toplumdaki aktif kitlenin büyümesiyle, öncekine göre daha yıkıcı sonuçlar ortaya çıkabilir. 2022 yılındaki sığınmacıların oranında 2021 yılına kıyasla yüzde 31’lik bir artış bulunuyor. Gerek sığınmacı oranındaki bu önemli artış gerekse artan yoksulluk, toplumsal tepkinin önemli nedenleri arasında.” ifadelerini kullandı.
“Sadece Fransa’nın değil, tüm Avrupa’nın sorunu”
Fransız halkının yoksullaşmasındaki dolaylı rolü nedeniyle Ukrayna-Rusya Savaşı’nın etkilerini de göz ardı etmemek gerektiğine değinen Kalay, “Bu noktada geçtiğimiz kış aylarındaki doğalgaz fiyatlarına bağlı olarak ortaya çıkan protestoları hatırlamakta fayda var. Toplumun yoksullaşmasının temelinde elbette başka önemli faktörler de bulunuyor. Özellikle 20’inci yüzyılın son çeyreğindeki neoliberal ekonomi politikalarından bahsedilebilir. Bunlar ayrıca detaylandırılması gereken konular. Ancak Fransız varoşlarındaki yoksullaşmanın daha uzun bir geçmişi olduğunu göz ardı edemeyiz.” dedi.
Protestocu profiline bakıldığında da ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini oluşturan en yoksul kesimin dikkat çektiğini belirten Kalay, sözlerini şöyle tamamladı:
Cezayirli gencin ölümü bir kıvılcım…
“Sosyo-etnik sorunların yoksullaşmayla daha da büyümesinin toplumsal patlamaya dönüşmesi için sadece bir kıvılcıma ihtiyacı kalır. Cezayirli gencin öldürülmesini de bu kıvılcım olarak adlandırabiliriz. Aslında bu sadece Fransa’nın karşı karşıya kaldığı bir durum değil, tüm merkez Avrupa benzer sorunlara bağlı toplumsal olaylara gebe diyebiliriz. Bu da diğer ülkelere sıçramasını açıklıyor. Protesto dalgası kontrol altına alınabilse bile, mevcut temel sorunlara kalıcı çözümler üretilmediği sürece yeni sosyal çatışmalardan kaçınılamayacağı açıktır.”
Yaz mevsiminde güneş yanıkları, mantar, deri kuruluğu ve güneş lekeleri gibi pek çok sağlık sorununda artış görülüyor. Sağlıklı bir yaz geçirmenin temel kuralının cildi iyi tanıyarak ona uygun önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Alerjik, kuru, kızarık ve lekeli cilt karakterine sahip kişiler, yaz mevsiminin sıcak ve nemli günlerinde daha çok dikkat etmeli. Havanın ısınması, güneş ışınları ve özellikle havada askıda kalan alerjik partiküllerin uçuşarak cildimize konmasıyla yeni reaksiyonlar oluşurken, var olan hastalıklar da alevlenebiliyor. Vücudumuzun dış ortamla direkt temas eden koruyucu bariyeri olan cildin korunması çok önemli” açıklamasında bulundu.
Bilindiği gibi yaz aylarında sıklıkla güneş yanıkları, sıcakla ilişkili deri hastalıkları, mantar hastalıkları, atopik egzama, deri kuruluğu, böcek ısırıkları, yüz lekeleri ve roza hastalığı gibi sorunlar pek çoğumuzun ortak sorunu haline geliyor. Düzensiz beslenme, başka birçok ek faktörle birlikte oksidatif stres, yani paslanma yaratarak vücudun savunmaya geçmesine neden olduğunu paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Sağlıklı bir cilt doğru savunma yaparak kalitesini korurken; sağlıksız ciltte lekeler, kuruma, esneklik kaybı, renginde solma gibi belirtiler görülüyor. Ancak rafine şekerden yoksun, hayvansal gıdalardan fakir, bol sebze ağırlıklı yani Akdeniz tipi beslenme düzeni cilt kalitesini olumlu yönde destekliyor” dedi.
Yaz döneminde cilt gençleştirme uygulamaları sonrası güneşe çıkılmamalı
Yaz günlerinde birçok bakım ve yaşlanmaya karşı antiaging işleminin mutlaka güneşten sakınmak koşuluyla uygulamak gerektiğini paylaşan Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Yaz başlarında kırışıklıkların yerleşmemesi ve canlı bir bakış oluşturması için botoks uygulaması yapılabilir. Antiaging işlemler arasında yüksek fokuslu ultrason (HIFU), antioksidan gençlik aşıları, saç-leke mezoterapileri ve PRP işlemi en popüler uygulamalar. Güneş etkisiyle kırışmaya, sarkmaya ve lekelenmeye meyilli, 18 yaş üzeri tüm ciltler için bu uygulamalar yapılabilir” diye konuştu.
Yaz mevsiminde cildi korumanın yolları
Güneşin, ciltteki fotoyaşlanmanın en önemli nedeni olduğunu hatırlatan Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Dolayısıyla güneşten korunmak aslında yaşlanmayı geciktirmek için oldukça önemli” diyerek yaz döneminde cilt sağlığını korumak için önerilerde bulundu.
Doğru ürün kullanın: Cilt tipinize uygun doğru ve etkili bir güneş koruyucu kullanın. Doğru miktarda ve doğru aralıklarla uygulamaya özen gösterin. Her bireyin kendi işaret parmağı boyunca sürdüğü krem ölçüsü, yüzün bir yarısı için yeterli.
Kişiye özel ürün tercih edin: Farklı hastalık endikasyonları için size özel güneş kremleri bulabilirsiniz. Örneğin akneli, hassas, kuperöz yani kırmızı kılcal damarların ciltte görünmesi, atopik ve lekeli ciltler için özel kremler mevcut.
Güneş kremi en az 50 faktör olmalı: Güneşten koruma faktörü en az 50 olmalı. Ayrıca 3-4 saatte bir krem tekrar uygulanarak tazelenmeli.
Doğru nemlendirici kullanılmalı: Cildinize uygun nemlendiriciler kullanın. Doktorunuzun da önerisiyle antioksidan serumlar ve eğer bilinen bir deri hastalığınız varsa ona özgü ürünler tercih edin.
Yeterli sıvı alın: Cildinizin yaz günlerinde daha çok suya ihtiyacı olacak. Su tüketiminizi ihmal etmeyin.
Ruh sağlığımızın da bağışıklık sistemimiz üzerinde etkisi olduğunu hatırlatan Uzm. Klinik Psikog, Uzm. Dyt. Merve Öz, ruhsal olarak kötü hissettiğimizde hastalıklara daha kolay yakalanabileceğimizi söyledi. Bu noktada ruhsal bağışıklığımızı güçlendirmenin genel sağlığımıza da yarar sağlayacağını belirten Öz, konuyla ilgili önemli bilgiler ve öneriler verdi:
KENDİNİZE RUH HALİNİZLE İLGİLİ SORULAR SORUN
“Şu an ne hissediyorum? Neden böyle hissediyorum? Sorularını gün içinde birkaç kez kendinize sorun” diyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Uzm. Klinik Psikolog Merve Öz, “Bilmiyorum” cevabını, cevap olarak kabul etmeyin. Düşünün ve birkaç cevap bulmaya çalışın. Stres ve mutsuzluk duygularınızı takip ederek olumsuz duygularınıza sebep olan düşüncelerinizi tespit etmeye çalışın. Tespit ettikten sonra çözümleri aramaya başlayın. Kendinize en az 5 tane çözüm önerisi sunun ve bir yerden uygulamaya başlayın. Kurtarıcı aramaktan vazgeçin. Çevrenizde tutunacak dal arıyor olsanız da ağacın kendiniz olduğunu unutmayın.”
KENDİNİZLE İYİ GEÇİNİN
Çoğumuz iltifat etme ve takdir etme konusunda başkalarına ne kadar cömert davransak da, kendimize o kadar cömert davranmadığımızı söyleyen Öz, “Kendinize kötü davranmayı bir kenara bırakın ve kendinize güzel sözcükler söyleyin. Hata yaptığınızda kendinize kızmak yerine kendinizle dalga geçin, olaylara gülün. Zayıf yönlerinizi ve güçlü yönlerinizi tespit edin. Zayıf yönlerinizi bilmeniz, zayıf yönlerinizin üzerine gitmeniz konusunda size avantaj sağlarken güçlü yönlerinizi bilmeniz de sorunların çözümünde kolaylık sağlayacaktır.” diye konuştu.
HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN
Bir amaç doğrultusunda hareket etmenin insanların yaşamdan zevk almasını kolaylaştıracağının altını çizen Öz, sözlerine şöyle devam etti: “Hedef belirlemenin performans ve iş tatmini üzerindeki etkilerini incelemek için yapılan bir çalışmada, hedef belirlemenin performans ve memnuniyeti artırmada etkili olduğu saptanmıştır. Bunun için hedefleriniz olsun, gelecek planları yapın. Unutmayın hayaller gerçeklerin provasıdır.”
Çözümünde zorlanılan konuları da rafa kaldırmak yerine sorunların üzerine gidilmesi gerektiğini söyleyen Öz, “Bazı durumlar, bazı olaylar can yakıcıdır. Fakat sorunları rafa kaldırmanın size faydası olmayacak hatta zararı olacaktır. Sorunları çözmek istiyorsanız ne kadar canınız yanarsa yansın sorunların üzerine gitmelisiniz. Göreceksiniz ki, aynı sorun bir süre sonra sizi daha az üzecek, sizi daha az yoracaktır” diye konuştu.
KENDİNİZE VAKİT AYIRIN
“Mutlu olabilmek için sizi nelerin mutlu ettiğini bilmelisiniz” diyen Öz, sözlerine şöyle devam etti: “Hobileriniz neler? Sizi ne mutlu eder? Bu soruların cevaplarını biliyor musunuz? Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Bu soruların cevaplarını bulabilmek ve kendinizle baş başa kalabilmek için sosyal medyadan, televizyondan, insanlardan uzakta; kendinize günlük en az 20 dakika zaman ayırın.”
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENİN
“Başkalarını kırmaktan korktuğunuz için kendinizi kırmak pahasına sürekli “evet” diyorsanız sizin için en kolay yerden hayır demeye başlayın” diyen Öz, birçoğumuzun yapmakta zorlanabildiği hayır diyememe problemi ile ilgili şunları anlattı: “-Evet- olumlu ve güven verici bir cevaptır ve çoğu insan evet cevabını vermekten veya almaktan mutludur. Ancak gereğinden fazla “evet”, fazla iş yüküne neden olabilir. “Evet” yanıtı ancak anlaşma koşulları, kişinin kişisel ve mesleki sınırlarına uyduğunda verilmelidir. Zamanınızın ne kadar değerli olduğunun farkına varın. Kendinize “hayır” diyebilme pratiği yapın. Mümkün olduğu kadar sık “hayır” demek, bu konuda daha iyi olmanın ve kelimeyi söylerken daha rahat olmanın harika bir yoludur. Herkesin işinde, ebeveynlikte, sosyal sorumluluklarda ve aile dinamiklerinde çeşitli rolleri var. Bu roller, sınırları belirleme yeteneklerimizi zorlayabilir. “Hayır” demeyi öğrenmek, sınır oluşturmak için bir araçtır.
“Bu kulağa harika geliyor ama korkarım meşgulüm” “Çok isterdim ama korkarım zamanım yok”, “Bu benim programıma uymuyor”, “Bu sefer yardımcı olamayacağım.- gibi cümlelerle kibarca hayır diyebileceğinizi unutmayın.”
SOSYAL MEDYADA GEÇİRDİĞİNİZ SÜREYİ SINIRLAYIN
“Sosyal medya aracılığıyla sürekli başkalarının hayatlarına maruz kalmak ve başkalarının en iyi anlarına tanık olmak, başkaları ile kendimiz arasında kıyaslama yapmamıza neden olduğu için bizi ruhsal anlamda kötü etkileyebilir” diyen Merve Öz, genç yetişkinlerin fazla instagram kullanımının psikolojik sorunlara neden olup olmadığını araştıran bir çalışmada genç yetişkinlerin aşırı instagram kullanımının anksiyete ve depresyona neden olabileceği görülmüştür. Ayrıca 17-25 yaş aralığında 100 bireyin anket yöntemi ile katıldığı bir çalışmada sosyal medya ve anksiyete bağlantısı araştırılmıştır. Çalışmanın sonucu olarak sosyal medya kullanımı ile anksiyete arasında bir bağlantı bulunmuş olup sosyal medya bağımlılığının ruh sağlığı üzerindeki önemli etkisi saptanmıştır. Bu nedenle sosyal medyada herkesin, en iyi anlarını paylaştığı unutulmamalı ve sosyal medyada geçirilen süre olabildiğince minimuma indirilmelidir.” diye konuştu.
DOĞADA VAKİT GEÇİRMEYE ÇALIŞIN
Ruhsal bağışıklığı güçlü tutmak için doğada vakit geçirmenin yarar sağlayacağını belirten Merve Öz, “Temiz hava, daha sakin düşünmeye katkı sağlayarak rahatlatıcı etki yaratabilir. Çiçeklerle, bahçe işleri ile ilgilenmekte ruhsal sağlığı destekler. Belgrat’ta 30 psikiyatri hastasıyla yapılan çalışmada bahçe işleri ile uğraşmanın; katılımcılarda var olan stres, depresyon, anksiyete semptomlarını azaltıp ruhsal sağlığı iyileştirdiği görülmüştür” diye konuştu.
MÜMKÜNSE EVCİL HAYVAN SAHİPLENİN
Washington Üniversitesinde yapılan bir çalışmada evcil hayvanlarla birlikte yaşayan insanların yüksek benlik saygısına, olumlu ruh haline, yüksek yaşam doyumuna ve düşük seviyede yalnızlık hissine sahip olduklarının saptandığını anlatan Merve Öz, sözlerine şöyle devam etti: “Evcil bir hayvan ile geçirilen vakit ruhsal sağlığa katkı sağlayabilir. Evcil hayvanları okşamak, evcil hayvanın yanına oturmak ya da onunla oynamak; ruh sağlığını destekleyip rahatlamaya yardımcı olurken oksitosin hormonu salgılamayı da sağlıyor. Oksitosin hormonu, stres ve anksiyeteyi azaltmaya yardımcı oluyor.”
SPOR YAPIN, İYİ UYUYUN
İngiltere de 1252 kişi ile yapılan bir çalışmanın doğada yapılan egzersizin hem özgüveni hem de ruh halini geliştirdiğinin ortaya konduğunu anlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Uzm. Klinik Psikolog Merve Öz, “Fiziksel aktivite, fiziksel sağlığı iyileştirmenin yanı sıra psikolojik açıdan da önem arz etmektedir. Yapılan birçok çalışma, fiziksel aktivitenin; ruhsal hastalıkların semptomlarında iyileştirici, düzenleyici etkisinin olduğunu göstermiştir” diye konuştu.” Düzensiz ve yetersiz uykunun da ruhsal bağışıklığın düşmesine neden olduğunu hatırlatan Öz, şu bilgileri verdi: “20 yaşında ve 80 yaşındaki katılımcıların karşılaştırılarak, yetersiz uykunun ruh hali üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Her iki grupta da yetersiz uyku, ruh hali ve performansta bozulmalara yol açmış olup yetersiz uykunun; gençleri, yaşlılardan daha çok etkilediği saptanmıştır. Kaliteli uyku bağışıklık sistemi gibi ruhsal bağışıklık için de olmazsa olmazların başında geliyor.”
Merve Öz, sorunlarla baş etmekte zorlanıldığında ya da durumun daha kötüye gittiği gibi bir hisse kapıldığınızda mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
“Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali”, afiş tasarımıyla da ilklerin festivali olmayı sürdürüyor. 26-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festival, yapay zekâ tarafından tasarlanan doğal afet odaklı festival afişine sahip olması dolayısıyla dikkat çekiyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen, 2.Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali; Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği’nin organizasyonuyla ve derneğin başkanı Filiz Dağ’ın yönetiminde 8 Eylül’de düzenlenecek olan basın lansmanıyla sinemaseverler ile 2.kez bir araya geliyor.
Yapay Zekâ Destekli Afiş ile İklim Sorunlarına Odaklanıyor!
2. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali, bu sene de yapay zekâ tasarımlarıyla desteklenerek hazırlanan afişiyle sinema tutkunluklarını karşılıyor. Filiz Dağ ve Atilla Erkmen’in imzasının bulunduğu afiş, yeni bir dünya keşfini ve uyanışını konu alarak; yaşanan deprem, pandemi ve küresel iklim krizi gibi konulara değiniyor. Bu sene 5 farklı dalda ödül verilecek olan festivalde; Uluslararası Uzun Metraj, Ulusal Uzun Metraj, En İyi Senaryo, En İyi Görsel Efektler ve En İyi Ses Efektleri şeklinde olacak. Uluslararası ve Ulusal Bilim Kurgu ve Fantastik Sinemaya katkı ödüllerinde de yine dünyaca tanınmış isimler alacak.
Sinema Emekçileri İçin İki Yeni Kategori!
Ön jürilerin seçimleri sonrası Uluslararası ve Ulusal Uzun Metraj Film yarışmaya hak kazanan aday seçkilerin belirlendiğini açıklayan festival kurucu idari direktörü Filiz Dağ yaptığı açıklamada:” Bilim ve sanatın farkındalığı kadar bu alanda içerik üretiminin artmasını sağlamanın arzusuyla yola çıktık. Bu sene de dünyanın 12 farklı ülkesinden festivalimizde yarışacak çok değerli filmleri konuk edeceğiz. Bu konuda çok heyecanlıyız, ilk senemizde eleştirmenlerden tam not aldık hatta çıtayı çok yükselttiğimizi; 10 yıllık bir festival algısıyla karşılaştıklarını belirttiler. Biz de bu sene çıtayı daha da yükselterek bu sektörün ülkemizde gelişmesi kadar dünya çapında bilinirliğinin artması için elimizden gelenin fazlasını yapmaya devam ediyoruz.” sözlerine yer verdi. Farklı festival ve yapımların üzerine de değinen Dağ; Bilim Kurgu ve Fantastik yapım ve festivallerde kendimize rakip görmüyoruz, çünkü rekabet yerine emek verilen her çalışmayı destekleyen bir süreci en başından benimsiyoruz. Son olarak yeni dünyalardan bahsediyorsak, festivallerin de dönüşmesi gerekiyor. Bu sebeple bilim ve sinema emekçilerini, bu işin mutfağında olanları ödüllendirecek yeni kategoriler ortaya koymaya devam ediyoruz. En İyi Görsel Efekt ve Ses Efekti de böylelikle aramıza katıldı. Seneye iki yeni kategori daha aramıza katılacak.” şeklinde belirtti.
Bilim ve Sanat’ın Önemli İsimleri; Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nde!
Geçtiğimiz sene ilki düzenlenen festivalin bu sene kadrosuna katılan yeni isimler ile Türkiye’yi Bilim Kurgu ve Fantastik yapımlarda ilk sıralara taşıyor. Festival Yönetmenliğini Dijital Sanatçı Atilla Erkmen’in üstlendiği US3F2023’de bu sene festival yardımcılığında Genetik Mühendisi Dr. Melis Kalkan bulunuyor. Sanat yönetmenlerinde Sinema Eleştirmeni Gizem Ertürk, Yapımcı Balım Tanrıöver, Görsel Efektler Yapımcısı Aynur Kazaz, akademik kariyerini sinema alanında sürdüren Göknur Topçu yer alıyor. Kreatif Yapımcı olarak sektör öncü isimlerinden PTOT Yapım ortağı Şebnem Kitiş reklam ve film yapımcılığı yanı sıra başta Netflix olmak üzere birçok dijital platforma sinema ve dizi içeriği üretenlerin başında geliyor.
Hepsiburada’nın 2023 yılının ilk altı ayında kitap satış istatistikleri açıklandı. Yılın ilk yarısında 4,5 milyon adetten fazla kitap satışı yapıldı ve 200 binin üzerinde farklı kitap satışı gerçekleşti. Hepsiburada’nın kitap satışları tablosunda sevilen yazarların kitapları üst sıralarda yer alırken, türlere göre yapılan kırılımlarda yılın ilk yarısında en çok satan roman “Ahmet Ümit’in Bir Aşk Masalı” olurken kişisel gelişimde “Miraç Çağrı Aktaş’ın Senden Bir Tane Daha Yok” ve en çok online sipariş verilen çocuk kitaplarında ise ilk sırayı, “Sandra Lebrun ve Loic Audrain” imzalarını taşıyan “Büyük Sorular Kitabım” aldı.
Yılın ilk altı ayı içinde 4,5 milyondan fazla kitabı okuyucularla buluşturan Hepsiburada, düzenlediği kampanyalarla kitapseverlere birçok ayrıcalık sundu. Hepsiburada’da sırasıyla en çok Çocuk, Edebiyat, Eğitim, Kişisel Gelişim ve Araştırma-İnceleme kategorilerindeki kitaplar ilgi gördü.
Çocuk kitapları öne çıktı
En çok satılan kitap kategorilerinin bir numarasında çocuk kitapları yer aldı. En çok online sipariş verilen çocuk kitaplarında ilk sırayı, Sandra Lebrun ve Loic Audrain imzalarını taşıyan ‘Büyük Sorular Kitabım (Ciltli)’ aldı. Çocuk Akademi İlkadım 2 Yaş Dikkat Seti, Merhaba Çiftlik, 555 Eğlenceli Çıkartma: Hayvanlar ve Angela Mcalister’ın ‘Cesur Fırfır – İlk Okuma Kitaplarım’ oldu. Hepsiburada, Peppa Pig resimli hikaye kitaplarının lansmanı da yaptı ve 1 aylık sürede 48 bin adet kitap satışı gerçekleştirdi.
2023 yılının ilk yarısında en çok satan yazarlar
2023 yılının ilk altı ayında en çok satan edebiyat kitapları listesinde roman türü öne çıktı. Hepsiburada’da yılın ilk yarısında en çok satan kitap Ahmet Ümit’in Bir Aşk Masalı olurken, ikinci sırayı Matt Haig’in Gece Yarısı Kütüphanesi adlı romanı aldı. Listenin devamında Caner Yaman’ın İyileşmek kitabı, Dante Alighieri’nin İlahi Komedya’sı ve Viktor Frankl’ın İnsanın Anlam Arayışı geldi.
En çok satan 5 kategorinin popüler 5 kitabı
Çocuk
Büyük Sorular Kitabım (Ciltli) – Sandra Lebrun Et Loic Audrain
Cesur Fırfır – İlk Okuma Kitaplarım – Angela Mcalister
Edebiyat
Bir Aşk Masalı – Ahmet Ümit
Gece Yarısı Kütüphanesi – Matt Haig
İyileşmek – Caner Yaman
İlahi Komedya 3’lü Set – Özel Kutulu – Dante Alighieri
İnsanın Anlam Arayışı – Viktor Frankl
Eğitim
English Grammar Today (İngilizce Gramer Kitabı) – Murat Kurt
Ünlüler Karması 8.Sınıf LGS 1. Dönem 10 Deneme
Sinan Kuzucu Yayınları 2023 Ilk Doz 12’li Genel Değerlendirme Seti ( Sözel +Sayısal )
Tonguç Akademi 4. Sınıf Tüm Dersler Soru Bankası
Altın Karma Yayınları TYT 2023 10 Farklı Yayın 10+1 Deneme Seti
Kişisel Gelişim
Senden Bir Tane Daha Yok – Miraç Çağrı Aktaş
Vazgeçilmez Olmanın Sırrı – Esra Ezmeci
Mutluluğu Sende Bulan Senindir Ötesi Misafir-Hakan Mengüç
Sırlarımız Kadar Hastayız – Bülent Demircioğlu
Var Mısın? Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler – Doğan Cüceloğlu
Araştırma-Tarih
Zengin Baba Yoksul Baba – Robert T. Kiyosaki
Akıllı Yatırımcı – Benjamin Graham
Ss – Barış Pehlivan-Barış Terkoğlu
Savaş Sanatı – Sun Tzu
Mahfuz – Eray Hacıosmanoğlu
2023 yılının ilk 6 ayında en çok satan yayınevleri:
Çocuk kitaplarında sırasıyla İş Bankası Kültür Yayınları, Sincap Kitap, Beta Kids, Yapı Kredi Yayınları, Altın Kitaplar, Çocuk Akademi, Doğan Çocuk ve Domingo Yayınevi oldu.
Edebiyat kitaplarında sırasıyla İş Bankası Kültür Yayınları, Destek Yayınları, Yapı Kredi Yayınları, İndigo Kitap, İthaki Yayınları, Epsilon Yayınları, Doğan Kitap, Can Yayınları, Altın Kitaplar ve Ren Kitap oldu.
Eğitim Kitaplarında sırasıyla Tonguç Akademi, Benim Hocam Yayınları, Marka Yayınları, Hız Yayınları, Okyanus Yayınları, Pegem Akademi Yayıncılık ve Bilfen Yayınları oldu.
Hepsiburada’nın tatil döneminde çocukların keyifle okuyacağı kitaplar için hayata geçirdiği 400 den fazla seçkisiyle “5 Kitap 75 TL” kampanyası Temmuz ayı boyunca devam ediyor.
Ayrıca Hepsiburada Premium’lu kitap severler seçili kitaplarda, 31 Temmuz tarihine kadar 2. kitabı yüzde 50 indirimle satın alabiliyor.
ANKARA (İGFA) – İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklik Resmi Gazete’de yayımlandı.
Ticaret Bakanlığı, ikinci el araçların satış fiyatlarındaki aşırı yükselişin önlenmesi için yapılan düzenlemenin detaylarını açıkladı.
İkinci el motorlu kara taşıtlarının üretici veya distribütör tarafından tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlanmasına 1 Ocak 2024’e kadar kısıtlama getirildi. 15 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan düzenleme, tüm gerçek ve tüzel kişilerin bireysel ve ticari ilanlarını kapsıyor.
ÖNCE UYARILACAK
Öte yandan konuyla ilgili açıklama yapan Ticaret Bakanlığı, tüm gerçek ve tüzel kişiler, ilan verilmesi aşamasında düzenlemeye aykırılık teşkil edebilecek ilanlar hakkında “ilan platformları” tarafından uyarılacağı, uyarıya rağmen söz konusu kısıtlamaya aykırı olarak verilen ilanlar ile ilan verene ilişkin bilgiler, ilan platformu tarafından Ticaret Bakanlığı’na iletileceği kaydedildi.
Bu düzenlemeye aykırı her ilan, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti kabul edileceğinin altı çizilen açıklamada, ilan verenler hakkında ilan başına 300 bin TL’ye kadar ceza uygulanabileceği bildirildi.
6 AY VE 6 BİN KİLOMETRE KISITLAMASI
1 Ocak 2024’e kadar uzatılmasına karar verilen “6 ay-6 bin kilometre pazarlama ve satış kısıtlamasına” aykırılık teşkil eden satışlara kısıtlama getirildiği anımsatılan bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bu düzenlemeye göre, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesiyle satış yapanların yanı sıra bir takvim yılı içinde yetki belgesiz 3 ve üzeri ikinci el motorlu kara taşıtı satışı yapan tüm gerçek ve tüzel kişilerin ‘6 ay-6 bin kilometre düzenlemesine’ aykırı satışları noterlikler nezdinde engellenmektedir. Bakanlığımızın gerçekleştirmiş olduğu çalışmalar ışığında, gerçek ve tüzel kişilerin ikinci el motorlu kara taşıtı satış kayıtları mercek altına alınmış olmaktadır. 2023 yılı içinde yetki belgesi olmadan, 3’ten fazla ikinci el motorlu kara taşıtı satışı yapan bireysel ve kurumsal satıcılar tespit edilmiş olup, bu satıcılardan söz konusu satışlara ilişkin savunmaları talep edilmektedir. Bakanlığımızca savunmaları dikkate alınarak, bu kişiler hakkında önümüzdeki günlerde idari para cezaları uygulanabilecektir. Ticaret Bakanlığı olarak, sektörde yaratılmak istenen arz talep dengesizliği ile birlikte, haksız kazanç sağlama girişimleri ve haksız ticari uygulamalar yakinen takip edilerek, tüketicilerimizin mağduriyet yaşayabileceği fiilleri önlemeye yönelik denetimlerimiz ve müeyyideler ülke genelinde tam bir kararlılıkla devam etmektedir.”
Serbest piyasada 26,0760 liradan alınan dolar 26,0780 liradan satılıyor. 28,3010 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 28,3030 lira olarak belirlendi.
Dün doların satış fiyatı 26,0960 lira, euronun satış fiyatı da 28,4620 lira olmuştu.
Investing.com – Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin yaptıkları bildirimlere göre hazırladığımız güncel şirket haberleri özetimize içeriğimizin devamında göz atabilirsiniz.
İşbir Sentetik Dokuma Sanayi A.Ş (ISSEN)
İşbir Sentetik enerji yatırımları kapsamında, Balıkesir’in Kepsut ilçesinde, 48,578 m2 tarla vasıflı arazinin 3,1 milyon TL bedelle, Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımı için alınmasına karar verdi. Arazinin bedelinin ödendiği bilgisi verilirken tapu işlemlerinin Temmuz 2023 ayında gerçekleştirileceği duyuruldu.
Europower Enerji ve Otomasyon Teknolojileri Sanayi Ticaret A.Ş. (EUPWR)
Europower, Girişim Elektrik Grubu Ana Kampüsünde bulunan ve mülkiyetindeki 220863 ada 9 ve 10 numaralı parseldeki alana Güç Trafosu Fabrikası İnşaatı için 06.07.2023 tarihinde temel atma töreni gerçekleştirecek.
2025 yılı ilk yarısında faaliyete geçmesi hedeflenen tesiste 550 kV 330 MVA güce kadar YG Güç Trafosu İmalatı ve ARGE/ÜRGE çalışmalarında da kullanılacak Türkiye’nin konusunda önde gelen test merkezlerinden biri olacak Akredite YG Ekipmanları Test Laboratuvarı bulunacak.
Planlanan yatırım tutarı 40.000.000 dolar olarak bildirildi.
Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. (TOASO)
Tofaş, Bursa fabrikasında 7 Ağustos – 30 Ağustos tarihleri arasında planlı izin kullanımı, üretim hatlarında yapılacak planlı bakım-onarım çalışmaları sebebiyle üretime geçici olarak ara verileceğini duyurdu.
Verusaturk, %50 oranında pay sahibi olduğu girişim şirketi Core Engage Yazılım A.Ş.’nin 05.07.2023 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu Toplantısında; Şirketin mevcut 12.500.000 TL olan sermayesinin 2.500.000 TL nakit artırımla 15.000.000 TL’ye çıkarılmasına karar verdiğini bildirdi.
Şirket, %50 sermaye payı oranı doğrultusunda söz konusu sermaye artırım işlemine iştirak edeceğini açıkladı.
Sasa Polyester Sanayi A.Ş. (SASA)
Sasa, yurt dışında ihraç edilen Paya Dönüştürülebilir Tahvil (PDT) sahiplerinin 2023 yılı Haziran ayı içinde şirkete ulaşan paya dönüştürme hak kullanım taleplerinin şarta bağlı sermaye artırımı yapılmak suretiyle karşılanmasına karar verdi.
Buna göre;
Dönüştürme hakkını kullanmak isteyen toplam 2.000.000 euro nominal değerli PDT sahiplerine verilecek pay senetlerinin pay başına 0,007745 euro dönüştürme fiyatı ve 100.000 euro nominal değerli bono karşılığı 12.911.555,84 dönüştürme oranı üzerinden hesaplanmasına,
Şirket çıkarılmış sermayesinin dönüştürme tutarı olan 2.582.311 TL arttırılmak suretiyle 5.295.959.799,10 TL’den 5.298.542.110,10 TL’ye yükseltilmesine,
Şarta bağlı sermaye artırımı karşılığında çıkarılacak yeni payların tamamının mevcut ortakların yeni pay alma hakları tamamen kısıtlanarak 2023 yılı Haziran ayı içinde dönüştürme hakkını kullanmak isteyen tahvil sahiplerine tahsis edilmesine
karar verildi.
Girişim Elektrik Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş. (GESAN)
Girişim Elektrik, önceki bildiriminde ADM Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 31/05/2023 tarihinde gerçekleştirilen ‘’IH2023/53 Dosya Nolu Trafo Alımı” konulu ihaleye katıldığı ve en avantajlı fiyatı vererek ihalede 1. olduğu bildirilmişti.
ADM Elektrik Dağıtım A.Ş., ihalenin Girişim Elektrik uhdesinde kaldığını bildirdi. İşin toplam bedeli KDV hariç 7.447.623 dolar olarak iletildi.
Astor Enerji A.Ş. (ASTOR)
Astor Enerji, özel bir firma ile 05.07.2023 tarihinde 3.619.075 dolar tutarında, Güç Transformatörü, Dağıtım Transformatörü, Yüksek Gerilim Kesici ve Anahtarlama Ürünleri satış sözleşmesi imzaladı. Şirket, yapılan sözleşmenin 2022 yılı hasılatına oranının % 1,39 olduğunu bildirdi.
Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. (SKTAS)
Söktaş Tekstil, 350.000.000 TL kayıtlı sermaye tavanı içinde kalmak üzere, 153.800.000 TL olan çıkarılmış sermayesinin, tamamı nakden (bedelli) karşılanmak suretiyle %44,3433 oranında 68.200.000 TL artırılarak 222.000.000 TL’ye çıkarılmasına ilişkin olarak yeni pay alma haklarının kullanımı 15.06.2023 tarihinde başlayıp 04.07.2023 tarihinde sona erdiğini duyurdu.
Şirket, ortaklarının yeni pay alma haklarını kullanma süresi içinde kullanılmayan yeni pay alma haklarına karşılık gelen payların toplam nominal değeri 321.775,561 TL olduğunu ve kalan payların 07.07.2023 – 10.07.2023 tarihleri arasında 2 iş günü süreyle Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılığıyla Borsa İstanbul A.Ş. Birincil Piyasada, nominal bedelinde altında kalmamak kaydıyla Borsa İstanbul A.Ş. Birincil Piyasa’da oluşacak fiyattan satışa sunulacağını bildirdi.
Satışa sunulacak payların tamamının satışının 2 iş gününden önce tamamlanması durumunda satış sona erecek.
Otto Holding A.Ş. (OTTO)
Otto Holding AŞ, 35.000.000 TL tutarındaki kayıtlı sermaye tavanı içerisinde 7.080.000 TL olan çıkarılmış sermayesinin mevcut ortakların yeni pay alma haklarının tamamen kısıtlanması suretiyle artırılacak ve ihraç edilecek payların tamamının halka arz edilmeksizin şirketin hâkim ortağı Otto Capital Danışmanlık AŞ’ye tahsisli olarak satılacağını bildirdi.
Şirket, 22.06.2023 tarihi itibari ile TSP prosedürü çerçevesinde fiyatın tespiti amacıyla Borsa İstanbul A.Ş.’ye başvuru yaptı ve belirlenen fiyat aralığında bulunan 101,16 TL fiyatından ilgili satış işleminin gerçekleştirilmesi hususunda karar aldı. Ayrıca Tahsisli Sermaye Artışına katılan Otto Capital Danışmanlık A.Ş. ihraç edilecek yeni payları 1 yıl süre ile borsa satmayacağına dair taahhütnameyi de SPK’ye iletti.
Ancak SPK, belirlenen fiyatın baz fiyattan aşağı olmaması gerektiğini belirtmesiyle işlemin 126,45 TL işlem fiyatı uygulanacağı ve nominal sermaye artışının 555.461 TL ve 555.461 adet olarak güncellendiği bilgisi iletildi.
VBTS kapsamına alınan hisseler
Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında AVGYO ve SEKFK payları 06/07/2023 tarihli işlemlerden (seans başından) 04/08/2023 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilemeyecek.
YAPRK payında 06/07/2023 tarihli işlemlerden (seans başından) 04/08/2023 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar brüt takas uygulanacaktır. İlgili payda halihazırda uygulanmakta olan ve VBTS kapsamında önceki aşamalarda tanımlanan tedbirler de (açığa satış ve kredili işlem yasağı tedbiri) brüt takas tedbirinin uygulandığı süre boyunca devam edecek.
Pay geri alımı yapan şirketler
Pay geri alım programı kapsamında 5 Temmuz tarihinde MLP Sağlık Hizmetleri (MPARK), LDR Turizm (LIDER) ve İndeks Bilgisayar Sistemleri (INDES), pay alımı gerçekleştirdi.
Yazar: Günay Caymaz
Hisse senetlerinin borsa verileri, adil değeri, sağlık durumu ve profesyonel grafikler başta olmak üzere yatırımlarınızdan kazançlı çıkmanıza yardımcı olacak tüm araçlar InvestingPro’da. Katılmak için tıklayın.
Investing.com – Yatırımcıların, Fed’in geçen ay yaptığı müzakereleri değerlendirmek üzere tatil molası vermesiyle hisse senetleri düşüşe geçti.
Haziran ayındaki toplantıda bir araya gelen politika yapıcıların neredeyse tamamı, faiz artırımlarına ara verildikten sonra yeniden başlanması gerektiği konusunda hemfikirdi. İş gücü piyasasındaki güç ve “kabul edilemez derecede yüksek” enflasyonla ilgili endişelerini dile getirdiler.
O toplantıdan bu yana geçen haftalarda Fed Başkanı Jerome Powell, para politikasının yeterince kısıtlayıcı olmadığını savunarak bir ya da iki faiz artırımı beklentilerini güçlendirdi. Powell, bu yıl içinde faizlerin yeniden artırılması ihtimalini de göz ardı etmedi. Vadeli işlem yatırımcıları da bunu dikkate alarak Temmuz ayında çeyrek puanlık bir faiz artışıyla başlamak üzere en az iki artış öngörüyor.
Fed, şimdiye kadar yaptıklarının ekonomiye yansımasına ve enflasyonu frenlemesine izin vermenin önemini vurguladı ancak bazı Fed üyeleri, atılan adımların son zamanlarda zaten büyük oranda etki ettiğini öne sürdü.
Cuma günü Fed, faiz oranları için bir sonraki adımı belirlemede kullanabileceği Haziran ayı istihdam verilerine ilişkin önemli bir rapor alacak.
Bugün piyasaları etkileyebilecek üç gelişme:
1. İstihdam raporu
Cuma günkü büyük istihdam raporundan önce bugün, ADP‘nin özel istihdam raporu açıklanacak. Analistler, şirketlerin Haziran ayında bir önceki aya göre daha yavaş bir hızda, 230.000 iş eklediğini göstermesini bekliyor.
2. JOLTs iş olanakları
JOLT‘un açık iş pozisyonlarına ilişkin raporu TSİ 17.00’de açıklanacak. Rapor, Mayıs sonu itibarıyla bir önceki aya göre 9,9 milyon açık iş olduğunu gösterebilir.
3. ISM hizmetler
Haziran ayı için ISM imalat dışı endeksi de aynı saatte açıklanacak. Analistler bir önceki aya göre hafif bir artışla 51 puan bekliyor.
Mauro Icardi dışındaki forvetini belirlemek üzere uzun müddettir teşebbüslerde bulunan Galatasaray, West Ham United’ın 33 yaşındaki santrforu Michail Antonio’yu takımına katmaya çalışıyor.
Jamaikalı santrforun yıllık 4 milyon Euro talep etmesi sonrasında pazarlıklara sürat veren Galatasaray İdaresi, yıllık 2.5 milyon Euro’ya deneyimli golcüyü ikna etmeyi hedefliyor.
8 dönemdir West Ham United forması giyen tecrübeli golcü, geçen dönem 48 maçta 14 sefer fileleri havalandırdı. Antonio ayrıyeten, 4 asist yaptı.
Merakla beklenen Nothing Phone (2), tanınmış teknoloji yorumcusu MKBHD tarafından incelendi ve birinci manzaralar ortaya çıktı. Daha evvel bir videoda Nothing Phone (2) tasarımı gözler önüne serilmişti. Yeni modelin gri ve beyaz olmak üzere iki renk seçeneğiyle kullanıcıların beğenisine sunulacağı belirtildi. Nothing, Phone (1)’e kıyasla tasarımsal olarak yalnızca küçük değişiklikler yapmış. Bu değişiklikler ortasında hafif kıvrımlı bir art tasarım ve yeni Glyph arayüz tasarımının sunulduğu görülüyor.
Nothing Phone (2)‘nin muhtemelen 6,7 inçlik bir AMOLED ekranı olacak ve bu ekranın FHD+ çözünürlüğe ve 120Hz yenileme suratına sahip olacağı düşünülüyor. Güvenliği artırmak için ekran içine gömülü bir parmak izi sensörü bulunuyor.
Nothing Phone (2)’nin artık bilinmeyen bir istikameti kalmadı
Android 13 tabanlı bir özelleştirme olan Nothing OS 2.0 işletim sistemi üzerinde çalışan Phone (2), kullanıcılara üç yıl boyunca Android güncellemeleri ve dört yıl boyunca güvenlik güncellemeleri sunacak.
Yonga seti olarak Snapdragon 8 Plus Gen 1‘in kullanılacağı belirtilen Nothing Phone (2), emniyetli bir performans beklentisi oluşturuyor. Aygıtın LPDDR5 RAM ve UFS 3.1 depolama ile optimize edileceği düşünülüyor. 4.700mAh kapasiteli bir batarya ile donatılan aygıtın süratli şarj özelliklerine dair şimdi bir bilgi verilmedi. Kamera özellikleri hakkında da şimdi bir açıklama yapılmadı.
Motorola’nın Hindistan’da piyasaya sürdüğü katlanabilir akıllı telefonları Razr 40 ve Razr 40 Ultra‘nın akabinde, uygun fiyatlı bir akıllı telefon olan Moto G14’ün de piyasaya sürüleceği bilgisi edindik. Moto G14, Ocak ayında piyasaya sürülen ve olumlu bir reaksiyon alan Moto G13’ün halefi olarak karşımıza çıkacak. Aygıtın FCC sertifikası alması, dünya çapında bir çıkışın yakın olabileceğini işaret ediyor.
FCC tarafından, Moto G14 modeline XT2341-3 model numarası verilmiş. Bu durum, Hindistan’daki BIS veritabanında keşfedilen Moto G14 varyantının model numarasıyla ahenk içerisinde. FCC listesi, Moto G14 hakkında bilgi vererek, aygıtın 2G, 3G, Bluetooth, Wi-Fi ve NFC’yi destekleyen bir 4G akıllı telefon olacağını onaylıyor. Kutudan Android 13 işletim sistemiyle çıkan aygıtın, stok Android’e yakın bir tecrübe sunacağını öngörüyoruz.
Listede öne çıkan bir detay ise şarj suratı. XT2341-3 model numaralı Moto G14, 20W süratli şarj dayanağıyla gelecek. Bu kıymetli bir ayrıntı zira evvelki Hindistan modeli olan G13’ün yalnızca 10W süratli şarjı bulunurken, global modelde 20W süratli şarj mevcut. Liste, Moto G14‘ün ek özellikleri hakkında bilgi sunmuyor. Lakin Moto G14’ün hangi özelliklere sahip olacağını anlamak için Moto G13‘ün teknik özelliklerine göz atabiliriz.
Motorola G14’ün özellikleri yeterliden düzgüne netleşiyor
Moto G13, 6,5 inç boyutunda merkezi bir delikli LCD ekran, 1600 x 720 piksel çözünürlük ve 90Hz yenileme suratına sahip. Android 13 işletim sistemiyle geliyor ve Android 14’e güncelleme garantisi veriyor. Ayrıyeten, üç yıl boyunca güvenlik güncellemeleri alacak.
Moto G13’ün yonga seti olarak MediaTek Helio G85 kullanılıyor. Fotoğrafçılık konusunda, aygıt art tarafta 50MP birincil kamera, 2MP makro lens ve 2MP derinlik sensörü içeren üçlü bir kamera heyetimi sunuyor. Ön kamera ise 8MP sensörle geliyor. Çift SIM takviyesi, 4G uyumluluğu, çift bantlı Wi-Fi, Bluetooth 5.1 ve GNSS, irtibat seçenekleri ortasında yer alıyor. Aygıt, 5.000mAh batarya ile donatılmış lakin şarj suratı 10W ile sonlu.
Türkiye’nin lider tedarik zinciri finansmanı platformu FaturaLab, Koç Grubu’nun hızlı tüketim sektöründeki satış ve dağıtım şirketi Düzey ile yeni iş birliğine imza attı. Böylece FaturaLab, Düzey’in tedarikçi finansmanı çözümlerini dijitalleştirerek, firmanın tedarikçileri için erken tahsilat kanallarının yolunu açtı.
Ticaretin tüm tarafları ile finansal kuruluşları tek platformda buluşturan ticaret finansmanı platformu FaturaLab, iş birliklerine bir yenisini daha ekledi. Koç Grubu şirketlerinden Düzey ile farklı piyasa koşullarında sürdürülebilir finansmana erişim için iş birliğine imza attı. Bu kapsamda Düzey, tedarikçilerine sunduğu erken tahsilat imkanını yeni teknolojilerle daha etkin kullandırabilecek.
Düzey, güçlü dijital alt yapısı, veriye dayalı modelleme teknikleri ve çoklu marka dağıtım kabiliyetiyle sektördeki en yaygın dağıtım gücüne sahip olup, 8 bölge müdürlüğü, 62 alt distribütörü ve 70 mobil bayisi ile Türkiye’nin her yerinde 200.000 satış noktasına ulaşıyor.
Düzey’in finansman süreçleri FaturaLab’in yenilikçi sistemine emanet
FaturaLab ve Düzey iş birliği ile, Düzey’in tedarikçileri, vadesi gelmemiş fatura alacaklarını aynı gün, ihtiyaç duydukları anda ve ihtiyaç duydukları miktarda tahsil edebilecek. Bu sayede firmalar ödeme vadelerini esnetebilecek, işletme sermayesi stratejilerini piyasa koşullarına göre etkin olarak yönetebilecek.
FaturaLab’in finansal süreçleri kolaylaştıran ürünlerini kullanan Düzey, platformdaki çeşitli enstrümanlar ile tedarikçilerinin ihtiyaçlarına alternatif kaynak dağılımı ile de destek olmaktadır.
“Yeni ürünlerimiz ile iş dünyasının yanında olmaya devam edeceğiz”
FaturaLab CEO’su Emre Aydın, “Tüm dünyada ülkeleri tehdit eden finansal istikrarsızlıklar, işletmelerin sermayelerini daha etkin yönetmeleri için alternatif tahsilat imkanlarına odaklanmalarını gerektiriyor. Teknolojinin önemi bu süreçte daha da artmış durumda. Bu noktada sunduğumuz çözümler ile kurumların finansmana daha kolay erişimini sağlıyor ve ticari belgelerin şeffaf ve doğru bir şekilde kullanılmasını destekliyoruz. Sadece “erken” değil “etkin” tahsilat konusunda yakın zamanda hizmet vermeye başladığımız Düzey’e vade yapısını farklı çözümlerimizi kullanarak piyasa koşullarına uyarlamasına yardımcı oluyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni ürünlerimizle finansal işlemlerin daha rahat yürütülmesi için iş dünyasının yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Aksigorta, ‘yeni nesil saha satış yönetimi’ ile acentelerinin potansiyelini ileri tahminleme modelleriyle öngörerek, acentelerin daha fazla performans ve verimlilik elde edebilmesine yardımcı oluyor.
05 Temmuz 2023, İstanbul – Yeni nesil sigortacılık anlayışıyla, iş süreçlerini dijitalleştirmeye devam eden Aksigorta, en büyük dağıtım kanalı olan acente kanalı için, saha ekibinin verimliliğinin artmasını sağlayan yeni bir formül geliştirdi. ‘Yeni Nesil Saha Satış Yönetimi’ olarak belirttikleri ve IDC Türkiye CIO Summit 2023 etkinliğinde IT Cost Efficiency (Dijital Satış Verimliliği) kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görülen proje, ileri tahminleme modellerinden çıkan acente ya da potansiyel acente öngörülerini saha satış yöneticilerine görev olarak tanımlıyor. Aksiyon mobil uygulaması aracılığıyla gerçekleştirilen bu proje, yüksek üretim potansiyeli olan aday ve mevcut acentelerin performanslarını artırarak saha ekibini nokta atışı acentelere yönlendiriyor ya da alarm veren acenteleri paylaşıyor. Bu şekilde saha ekibinin verimliliklerine katkı sağlıyor.
Dijitalleşmeyi tüm iş süreçlerinde olduğu gibi, müşterilerinin ve dağıtım kanalının memnuniyeti için de kullandıklarını belirten Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Kaan Konak, “Sigortacılığın geleneksel yapısını dönüştüren dijitalleşme çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Bu yıl IDC Türkiye CIO Summit’ten ödülle dönen Yeni Nesil Saha Satış Yönetimi projemiz de bu çalışmalarımızdan yalnızca biri. Verimliliği ve acentelerimizin performansını artırmaya yönelik olarak geliştirdiğimiz bu proje, ülke geneline yayılan 3.000’i aşkın acentemizin verimliliğini üst basamaklara taşıdı. Sigorta sektörünün sınırlarını genişleten, müşteri ve dağıtım kanallarımızın verimliliğinin artmasını sağlayan çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz’’ dedi.
Çukurova Belediyesi’nin yaz mevsiminde çocuklar için en büyük hizmetlerinden biri olan su oyun parkları hizmet vermeye başladı.
Özellikle tatile gitme imkanı bulamayan çocukların en büyük eğlencesi olan su oyun parkları, bakım günü olan pazartesi ve cuma hariç haftanın 5 günü açık olacak. Su oyun parkları sabah 09.00 ile akşam 16.30 saatleri arasında çocuklara hizmet verecek. Su oyun parkları Belediyeevleri Mahallesi Kurtuluş Parkı, Toros Mahallesi Ercan Çetin Doğal Parkı, Huzurevleri Mahallesi Akın Özdemir Çocuk Parkı ve Mahfesığmaz Mahallesi İnge Beyhan Amaçer Çocuk Parkında bulunuyor.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Adana’da sıcak yaz aylarında çocukların serinlemesi için su oyun parkları projesini hayata geçirdiklerini belirterek, “Kısa zamanda su oyun parklarımızın sayısını 4’e çıkardık. Yazın tatile gitme imkanı bulamayan çocuklarımız bu parklarımızda hem eğleniyor hem de serinliyor. Haftanın 5 günü hizmet veriyoruz çünkü iki gün bakım yapmak zorundayız. Bu durum çocuklarımızın sağlığını düşünmemizden kaynaklanıyor” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda saat 16.00’ya kadar açık olan parkların çocukların istediği üzerine 16.30’a kadar açık tutulduğunu belirten Başkan Soner Çetin, “Açılış saatini de sabah 10.00’dan 09.00’a çektik. Çocuklarımızı su oyun parklarında eğlenirken mutlu görmek bizi de mutlu ediyor. Su oyun parklarına çocuklarımızın gösterdiği ilgi bize ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor
İdrar yolu enfeksiyonu hem çocuklarda hem de yetişkinlerde sık görülen rahatsızlıklar arasında yer alıyor. İdrar yolu enfeksiyonuna bir yaş altında erkek çocuklarda, bir yaş üstünde ise kız çocuklarında daha sık rastlanıyor. Dışkıda bulunan Koli basili bakterisi hastalığın en yaygın etkeni olurken, özellikle çocukların idrar bekletme alışkanlığı bu enfeksiyonun görülme sıklığını artıran nedenler arasında yer alıyor. Enfeksiyonun oluştuğu alt üriner veya üst üriner bölgesine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanan bu hastalıkta; alınacak koruyucu önlemler ve ebeveynlerin çocuklarına doğru tuvalet ile hijyen alışkanları kazandırmaları enfeksiyonun sık tekrarlamasının önüne geçilmesinde önemli rol oynuyor. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Uz. Dr. Gökçe Can, çocuklarda görülen idrar yolu enfeksiyonu ve korunma yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
İdrar yollarının yani böbrek, üreter ve mesanenin bakteriler sebebiyle enfekte olmasına idrar yolları iltihabı denilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonu bir yaş altında erkek çocuklarda, bir yaş üstünde ise kız çocuklarında daha sık görülür. Vezikoüreteral reflü ve işeme bozukluğu olanların yanı sıra özellikle tuvalet eğitimini tamamlamış oyun çağı kız çocuklarında idrar bekletmeye bağlı olarak idrar yolu enfeksiyon sıklığı daha fazla artmaktadır.
Koli basili bakterisi başlıca nedeni oluşturur
İdrar yolu enfeksiyonunun başlıca nedeni E-coli olarak adlandırılan Koli basili bakterisidir. Dışkıda bulunan bir bakteri olan Koli basili, genital bölge etrafında olan mikroorganizmaların idrar yollarına bulaşması ile ortaya çıkar. Bununla birlikte idrar yollarında ve böbreklerde yapısal anomaliler idrar yolu enfeksiyonuna yatkınlık yaratabilir. Bu yapısal üriner sistem bozuklukları; vezikoüreteral reflü (VUR) idrar torbasından böbreklere idrar kaçışı, böbrek kanallarında darlık, böbrek taşı şeklinde sıralanabilir. Ayrıca işeme fonksiyon bozuklukları, idrar bekletme, kişisel hijyen kurallarına dikkat etmeme, çocuklara uygun tuvaletin olmaması ve boşaltımın doğru yapılamaması idrar yolu enfeksiyonuna sebep olabilecek durumları oluşturmaktadır.
Sebebi belirlenemeyen ateş varlığında idrar tahlili yapılmalıdır
Çocuklarda görülen idrar yolu enfeksiyonunun alt üriner ve üst üriner sistem belirtileri birbirinden farklılık göstermektedir. Üst üriner sistem enfeksiyonu böbreklerin iltihabı olurken, alt üriner enfeksiyonu ise üreterlerin ve mesanenin iltihabıdır. Ateş, karın ağrısı, bulantı, kusma, iştahsızlık, yan ağrısı, sırt ağrısı, sık idrara çıkma isteği, idrar yaparken yanma, ağrı ve batma, aniden idrar gelme hissi, idrarda kan genel belirtiler arasında yer almaktadır.
İki yaşından küçük bebeklerde ise belirtiler daha dikkatli değerlendirilmelidir. Bu sebeple ateşli olan ve ateş odağının saptanamadığı bütün küçük çocuklarda mutlaka idrar tahlili yapılmalıdır. Yine küçük bebeklerde beslenmede azalma, gelişme geriliği, idrarda kötü koku, uzamış sarılık varlığında idrar yolu enfeksiyonu akla getirilmelidir.
Tedavi enfeksiyon oluşan bölgeye göre değişir
İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisi, enfeksiyonun alt ya da üst üriner sistemde olmasına göre değişmektedir. Üst üriner sistem enfeksiyonunda böbreklerde kalıcı hasar riski olduğu için tedavinin parenteral yani kas veya damar içine enjeksiyon yolu ile antibiyotik tedavisi şeklinde uygulanması; alt üriner sistem enfeksiyonunda ise ağızdan verilen antibiyotik tedavisi uygulanması gerekmektedir. Tedavinin önemli bir parçasını da çocukların bu süreçte bol sıvı tüketmesi oluşturur.
İdrar yolu enfeksiyonu kronik hale gelebilir
İdrar yolları enfeksiyonu bazı çocuklarda kronik hale gelebilmektedir. Buna tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu denir. Bunun altında üriner sistem anomalisi çıkma ihtimali yüksektir. Bu sebeple tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu olan çocuklarda ultrason dışında, böbrek görüntüleme yöntemlerinin kullanılması gerekmektedir. Bununla birlikte mutlaka bir çocuk nefroloji uzmanı tarafından takip edilmesi sağlanmalıdır.
Çocuklara idrar bekletmek değil, idrar yapmayı öğretmek gerekir
Çocukların özellikle okullardaki tuvaletleri kullanmaları aileleri hijyen açısından endişelendirebilmektedir. Ancak tuvaletin hijyeninden çok ailelerin çocuklarına tuvaletlerini tutmamaları ve tuvaleti kullanırken hijyen kurallarına dikkat etmeleri gerektiği benimsetilmelidir. Çünkü uzun süre idrarı tutmak çocuklarda enfeksiyona yol açan sebeplerden birini oluşturmaktadır.
Bu önlemlerle idrar yolu enfeksiyonlarından korunabilirsiniz!
İdrar yolu enfeksiyonundan korunmak için yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir:
-Bol su tüketilmeli,
-İdrar bekletilmemeli ve gerektiğinde hemen tuvalete gidilmeli,
-Sıkı çamaşır giyilmemeli,
-İç çamaşırlarının pamuklu olmasına özen gösterilmeli,
-Hijyen kurallarına uyulmalı, tuvaletten sonra genital temizlik önden arkaya doğru yapılmalı ve geçilen yerden bir daha geçilmemeli,
-Yaz tatili dönemlerinde havuz yerine deniz tercih edilmeli,
-İdrar yolu enfeksiyonu çocuk nefroloji uzmanı tarafından takip edilmelidir.
Tugay, “Paylaşımcı kültür örnek olmaya devam edecek, kitaplarımız daha da çoğalacak”
Karşıyaka Belediyesi’nin okuma alışkanlığını desteklemek, kaynak erişimini kolaylaştırmak üzere yürüttüğü kitap bağış kampanyası Karşıyakalıların yoğun desteğiyle devam ediyor.
“Paylaşın, kitaplarınız yeni okurlarla buluşsun” çağrısıyla devam eden kampanya aracılığıyla Karşıyaka’nın kütüphaneleri zenginleşiyor. Kütüphane üyeleri hafta içi her gün 9 kütüphane ve 3 kitaplıktan ücretsiz olarak faydalanıyor.
Karşıyaka Belediyesi’nin toplumda okuma alışkanlığının artmasına katkı sağlamak ve edebi eserlere erişimini kolaylaştırmak için başlattığı kitap bağış kampanyası Karşıyakalıların destekleriyle devam ediyor. “Paylaşın, kitaplarınız yeni okurlarla buluşsun” çağrısıyla başlatılan kampanya kapsamında bağışlanan çok sayıda kitap belediye bünyesinde hizmet veren kütüphanelerde okurlarla buluşturuluyor. Kampanyaya destek olmak isteyen vatandaşlar ellerinde bulunan her türlü kitabı, Karşıyaka Belediyesi Ana Hizmet Binası ve belediyeye bağlı kütüphanelere teslim edebilir. Çok sayıda kitap bağışlamak isteyen ve getirebilecek imkânı olmayan vatandaşlar, kitapların evden alınması için 0(232) 399 40 83 numaralı hattı arayarak iletişime geçebilir.
Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı olarak hizmet veren kütüphaneler vatandaşlar tarafından yoğun olarak kullanılıyor. Belediyeye bağlı 9 kütüphane ve 3 kitaplıkta, Türkçe ve çeviri edebiyat, inceleme- araştırma, süreli yayınlar, referans kitaplar ve yaş gruplarına ayrılmış çocuk kitaplarından oluşan yaklaşık 20 bin kitaplık arşiv bulunuyor. Bu sayı bağışçıların da desteği ile her geçen gün artıyor. Her yaş grubundan üyeler kütüphaneden 15 gün içinde 3 adet kitap ödünç alabiliyor. Hizmetleri kolaylaştırmak için KOHA kütüphane otomasyon programı kullanılan kütüphaneler hafta içi her gün 09.00 – 17.30 saatleri arasında hizmet veriyor.
KİTAPLAR SESLİ KİTABA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Kütüphanelerde yaş ve özel gereksinim durumuna göre de kaynak gruplandırması yapılıyor. Her kütüphanede okul öncesi, 6 yaş üstü, 9 yaş üstü ve ilk gençlik olmak üzere 4 yaş grubuna göre ayrılmış çocuk kitaplığı bulunuyor. Tüm kütüphane arşivi talep doğrultusunda Karşıyaka Belediyesi Görme Engelliler Kütüphanesi’nde sesli kitaba dönüştürülerek görme engelli kullanıcılara sunuluyor.
“KİTAPLARIMIZ ÇOĞALACAK”
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Karşıyaka Belediyesi olarak önemli bir kitap arşivine sahibiz. Kitabın önemini bilen hemşerilerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın bağışladığı 20 bin kitabı kullanıma sunduk. Umuyorum ki bu paylaşımcı kültür örnek olmaya devam edecek, kitaplarımız daha da çoğalacak, her kütüphane bir kültür ocağına dönüşecek. Hemşerilerimizi bu güzel dayanışma örneğini daha da büyütmeye, kitap bağışlamaya davet ediyorum. Tüm yurttaşlarımızın kolaylıkla kitaba erişmesini sağlamaya devam edeceğiz. Daha güzel bir geleceğe ulaşmanın en önemli yolu çocuklarımıza, gençlerimize okuma alışkanlığını aşılamaktan geçiyor. Kütüphaneler bir milletin en önemli zenginliklerin başında gelir ve kütüphaneler yaşamın hafızasıdır. Karşıyaka’mızın ruhunu yansıtan bu kütüphanelerin oluşturulmasında emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.
Türkiye’nin verimli topraklarında yerli ceviz üretimini artırmak ve bu hedefle cari açığı kapatmak üzere yola çıkan Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD) Eş Başkanı Ömer Ergüder, üreticilere çağrıda bulundu. İthal cevizle rekabet edebilmek için tek yolun üretimde verimliliği artırmak olduğunu ifade eden Ergüder “Öncelikli tercih nedeni olan ürün kalitemizden ödün vermeden dekar başına ceviz üretimimizi artırmalı ve bunu yaparken girdi maliyetlerimizi kontrol altında tutabilmeliyiz. Dernek üyelerimizin bu yolda en büyük destekçisi olmaya devam ediyoruz, yerli cevizde verimi artırmak için hepimizin iş birliği içinde olması çok önemli” dedi.
Türkiye’nin ceviz üretiminde yerli üretimi destekleme hedefiyle kurulan Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD), yerli üretime teşvikle birlikte ceviz ithalatında cari açığın kapanmasını amaçlıyor. Bu açığın kapatılması için atılması gereken en büyük adımın iş birliği yapmak olduğunun altını çizen CÜD Eş Başkanı Ömer Ergüder, yerli ceviz üretiminde verimliliği artırmak ve tüketimdeki artış hızını yakalayabilmek için tüm üreticilere bir çağrıda bulunarak, dernek üyeliğine davet etti.
İthal cevizle rekabet edebilmek için tek yolun üretimde verimliliği artırmak olduğunu ifade eden Ergüder, “Öncelikli tercih nedeni olan ürün kalitemizden ödün vermeden dekar başına ceviz üretimimizi artırmalı ve bunu yaparken girdi maliyetlerimizi kontrol altında tutabilmeliyiz. Bu da ancak modern ziraat teknikleri uygulamakla mümkün. CÜD olarak, gerçekleştirdiğimiz çalıştay, webinar ve konferanslarla üyelerimiz arasında bilgi alışverişini sağlarken yerli ve yabancı uzmanlar eşliğinde dünyadaki gelişmeleri takip edebilmelerine destek oluyoruz. Girdi maliyetlerini düşürmek için CÜD bünyesinde oluşturulan komite ile üyelerin ihtiyaç duydukları en faydalı ilaç, gübre ve ekipmana en doğru fiyatla ulaşabilmeleri konusunda yardımcı oluyoruz. Önümüzdeki yıl için planlamalarımıza şimdiden başladık. Giderleri düşürmek ve bilgi birikimimizi artırmak adına tüm üreticileri derneğimize davet ediyoruz” diye konuştu.
YENİ PROJE YOLDA
Bu yılın ekim ayında başlayacak hasat dönemiyle birlikte, alternatif satış kanalları oluşturmak adına yeni bir proje üzerinde çalıştıkları bilgisini de veren Ergüder, CÜD üyeleri tarafından üretilen lezzetli, kaliteli ve yerli cevizlerin bahçeden sofraya en kısa yoldan ulaşacağını aktardı.
ANKETLERLE ÜYELERİN NABZI TUTULUYOR
Düzenli olarak dernek üyelerine anketler düzenlediklerini ifade eden Ergüder, “Ceviz Üreticileri Derneği olarak, üreticilerimizi her alanda desteleyecek çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yerli cevizin değerinin ithalata karşı korunmasını sağlamak amacıyla otoritelerle temaslarda bulunuyoruz, ürünlerin fayda/maliyet hesaplarını inceliyor, bu konuda doğru yatırımlar yapabilmek için tüm üyelerimize destek vermeye çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz satış ve pazarlama iş birlikleri kapsamında, üreticilerimizin ürünlerinin değerinde satılmasına yardımcı oluyoruz. Aynı zamanda üyelerimiz en kaliteli cevizi, en verimli şekilde üretmek için birbirleriyle fikir alışverişi yapıyor. Pek çok üyemiz, yeni tanıştıkları üreticilerle birebir temaslar kurup, bahçe gezileri yaparak kendi içlerinde birbirleriyle önerilerini paylaşıyor, birbirlerinin tesislerinden, ekipmanlarından ve ekip bilgilerinden faydalanıyor. Firmalarla sürekli iletişim kurarak, organize ettiğimiz webinarlar ve eğitimler sayesinde birinci ağızdan tüm bu çalışmaları göstermeye gayret ediyoruz. En son gerçekleştirdiğimiz ankete göre, üyelerimiz dernek aracılığıyla sektör hakkında donanımlı bilgiye çok daha kolay ulaşabiliyor. Ayrıca çoğu üyemiz, gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimizde gönüllü olarak etkin bir şekilde rol oynamak istiyor. Bundan sonra atacağımız her adımda üyelerimizin önerilerini dikkate alacağız” dedi.
Türkiye’nin lider tedarik zinciri finansmanı platformu FaturaLab, Koç Grubu’nun hızlı tüketim sektöründeki satış ve dağıtım şirketi Düzey ile yeni iş birliğine imza attı. Böylece FaturaLab, Düzey’in tedarikçi finansmanı çözümlerini dijitalleştirerek, firmanın tedarikçileri için erken tahsilat kanallarının yolunu açtı.
Ticaretin tüm tarafları ile finansal kuruluşları tek platformda buluşturan ticaret finansmanı platformu FaturaLab, iş birliklerine bir yenisini daha ekledi. Koç Grubu şirketlerinden Düzey ile farklı piyasa koşullarında sürdürülebilir finansmana erişim için iş birliğine imza attı. Bu kapsamda Düzey, tedarikçilerine sunduğu erken tahsilat imkanını yeni teknolojilerle daha etkin kullandırabilecek.
Düzey, güçlü dijital alt yapısı, veriye dayalı modelleme teknikleri ve çoklu marka dağıtım kabiliyetiyle sektördeki en yaygın dağıtım gücüne sahip olup, 8 bölge müdürlüğü, 62 alt distribütörü ve 70 mobil bayisi ile Türkiye’nin her yerinde 200.000 satış noktasına ulaşıyor.
Düzey’in finansman süreçleri FaturaLab’in yenilikçi sistemine emanet
FaturaLab ve Düzey iş birliği ile, Düzey’in tedarikçileri, vadesi gelmemiş fatura alacaklarını aynı gün, ihtiyaç duydukları anda ve ihtiyaç duydukları miktarda tahsil edebilecek. Bu sayede firmalar ödeme vadelerini esnetebilecek, işletme sermayesi stratejilerini piyasa koşullarına göre etkin olarak yönetebilecek.
FaturaLab’in finansal süreçleri kolaylaştıran ürünlerini kullanan Düzey, platformdaki çeşitli enstrümanlar ile tedarikçilerinin ihtiyaçlarına alternatif kaynak dağılımı ile de destek olmaktadır.
“Yeni ürünlerimiz ile iş dünyasının yanında olmaya devam edeceğiz”
FaturaLab CEO’su Emre Aydın, “Tüm dünyada ülkeleri tehdit eden finansal istikrarsızlıklar, işletmelerin sermayelerini daha etkin yönetmeleri için alternatif tahsilat imkanlarına odaklanmalarını gerektiriyor. Teknolojinin önemi bu süreçte daha da artmış durumda. Bu noktada sunduğumuz çözümler ile kurumların finansmana daha kolay erişimini sağlıyor ve ticari belgelerin şeffaf ve doğru bir şekilde kullanılmasını destekliyoruz. Sadece “erken” değil “etkin” tahsilat konusunda yakın zamanda hizmet vermeye başladığımız Düzey’e vade yapısını farklı çözümlerimizi kullanarak piyasa koşullarına uyarlamasına yardımcı oluyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni ürünlerimizle finansal işlemlerin daha rahat yürütülmesi için iş dünyasının yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Çankaya Belediyesi EvdeSağlık Birimi, pansuman, enjeksiyon, tansiyon ölçümü, kan tetkiki için kan örneği alma gibi birinci basamak sağlık hizmetlerini vatandaşın ayağına kadar götürmeye devam ediyor. Sağlık ekipleri akşam saatlerinde de vatandaşlara hizmet veriyor.
Çankaya Belediyesi, herhangi bir sağlık kuruluşuna gidecek durumu olmayan vatandaşlara EvdeSağlık hizmeti veriyor. EvdeSağlık Hizmetini ücretsiz olarak veren Çankaya Belediyesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara destek veriyor.
AKŞAM DA HİZMET ALINABİLİYOR
Hizmet kapsamında; pansuman, antibiyotik hariç reçeteli enjeksiyon, tansiyon ölçümü, kan tetkiki için kan örneği alma gibi birinci basamak sağlık hizmetleri veriliyor. Mesai saatleri dışında akşam da hizmet veren Evde Sağlık Birimi, hastaların farklı şikayetleri konusunda da tam teşekküllü hastanelere yönlendiriyor.
Çankaya Belediyesinin EvdeSağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen Çankayalılar, telefonla ya da bizzat başvuruda bulunarak bu hizmetleri alabiliyor. Vatandaşlar, 444 06 01 Çankaya İletişim Merkezi telefonunu arayarak başvuruda bulunabiliyor ve program dahilinde hizmet alabiliyor.
Sabırla bekleyip de kavuştuğumuz güneşli günleri şüphesiz hepimiz çok özledik. Ama bu özlemle güneşe sonsuz teslim olmamak lazım. Korunmak ve özellikle güneşin dik geldiği öğle saatlerinde gölgede, evde olmayı tercih etmek en baş kurallarımız arasında olmalı. Diğer önemli kuralları Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Çenesiz’e sorduk.
Gölgede kalın
UV ışınlarının en zararlı olduğu zaman gün ortasıdır. Özellikle öğle saatlerinde çocuğunuzun kapalı yerlerde olmasına özen gösterin. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise ağaç, şemsiye veya bir tente altında durmayı tercih edin.
Örtün
Uzun kollu t-shirtler ve pantolonlar da UV ışınlarından koruma sağlayabilir. Islak giysiler kurulara, açık renkler de koyu renklere göre daha fazla korur.
Şapka takın
Başı, yüzü, kulakları ve boynu gölgede tutan bir şapka çocuğunuz için iyi bir koruma sağlayacaktır.
Gözlük takın
UVA ve UVB ışınlarını yüzde 100 bloke eden güneş gözlüklerini tercih edin. Aksi halde UV ışınları ilerleyen yaşlarda katarakta neden olabilir.
Güneş koruyucu kullanın
Çocuğunuza, dışarıya her çıktığında UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan, en az 50 koruma faktörlü güneş kremini kullanın. Aynı zamanda kremini sürerken; burnunu, kulaklarını, dudaklarını ve ayak sırtını unutmayın. Eğer bebeğiniz 6 aylığın altındaysa doktorunuzun önerdiği güneş kremlerini kullanın. Unutmayın ki bulutlar UV ışınlarını bloke etmez. Bu nedenle bulutlu ve serin günlerde dahi güneşten korunmak son derece önemli.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) Diğer ülkelere de sıçrayan olayları endişe ile izlediklerini ifade eden Kayseri’nin Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, “Cumhurbaşkanımızın gezi olaylarında Avrupa Birliği’ne yaptığı uyarının 10 yıl sonra gerçekleştiğini görmek de tabii ki Cumhurbaşkanımızın ne kadar öngörülü olduğunu bizlere bir kere daha gösterdi.” dedi.
Başkan Özdoğan sözlerine şöyle devam etti; “Dünyadaki gelişmeleri başta Fransa olmak üzere endişeyle izliyoruz. Bunlar bugünün sıkıntısı değil bunlar son 60, 70 yılın sıkıntıları, artık gün yüzüne çıkmaya başladı. Sömürgeci düzenin nasıl sonlanacağını biz de biliyoruz. Sömürgeciliğin kimseye fayda etmediğini bilen toplumun torunları olarak da bir kere daha buradan altını çizelim. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki gezi olaylarında Avrupa Birliği’ne yaptığı uyarının 10 yıl sonra gerçekleştiğini görmek de tabii ki Cumhurbaşkanımızın ne kadar öngörülü olduğunu da bizlere bir kere daha gösterdi. Biz sadece Türkiye için Müslümanlar için değil, bütün dünya için huzuru, adaleti, sükûneti istiyoruz. Türkiye’mizdeki güzelliğin bütün dünyada olmasını da temenni ediyoruz.”
Tüm Asya Pasifik endekslerinde önemli kayıplar yaşanırken bir orta yüzde 3,2 gerileyen Hang Seng endeksi yüzde 3 bedel kaybıyla seyrediyor.
Japon Topix yüzde 1,4, Avustralya S&P/ASX 200 yüzde 1,3 kayıp yaşıyor. Çarşamba günü ölçülü kayıp yaşayan ABD Borsalarında vadeliler satışların hızlanabileceğine işaret ediyor.
S&P 500 vadelileri yüzde 0,4 ekside. ABD tahvillerinde tüm vadelerde getiriler arttı. İki yıl vadeli getiri yüzde 4,96 düzeyinde.
Bloomberg Dolar Endeksi yatay, Dolar/TL 26,03’ten süreç görüyor. Spot altın yüzde 0,1 yükselişle 1.917 dolardan alıcı buluyor.
Beşiktaş’ın stoper arayışı son buluyor. Siyah-Beyazlılar, Premier Lig’den düşen Leicester City’nin 28 yaşındaki Ganalı stoperi Daniel Amartey ile mutabakata vardı.
Beşiktaş Sportif Yöneticisi Ceyhun Yararı, İngiltere’de transfer görüşmelerini yürütüyor. İngiliz basınından Leicestermercury, Amartey transferinin Cuma günü sonuçlanacağını bildirdi.
Haberin devamında şu tabirler yer aldı: “Beşiktaş Sportif Yöneticisi Ceyhun Karı, Amartey transferinin olumlu gittiğini ve bu hafta sonuçlanacağını bildirdi. Amartey, Premier Lig’in akabinde Avrupa futboluna dönecek. Beşiktaş ile Avrupa Konferans Ligi’ne ikinci ön eleme çeşidine katılacak ve bu ay sonunda birinci maçına çıkacak. Leicester, bir öteki stoperi Türk Çağlar’ı da Atletico Madrid’e kaptırdı.”
24 MAÇTA FORMA GİYDİ
Leicester City formasıyla bu dönem 24 resmi maçta forma giyen Daniel Amartey bu müsabakalarda skor katkısı sağlayamadı.
Kripto analisti Rakesh Upadhyay’a nazaran, boğa kripto yatırımcıları Bitcoin ve DOGE dahil belli altcoin’lerdeki genel bariyeri aşmak için gayret ediyor. Bu da ayıların şimdi pes etmediğini gösteriyor. Bitcoin ve altcoin’lerde toparlanmanın devam etmesi için tutması gereken değerli yakın vadeli dayanak düzeyleri nelerdir? Analist, öğrenmek için birinci 10 kripto paranın grafiklerini inceliyor.
Kripto para piyasasına genel bir bakış
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, Bitcoin 30.000 doların üzerinde süreç görmeye devam ediyor. Bu da onu kısa vadede dikkat edilmesi gereken kıymetli bir direnç düzeyi haline getiriyor. Kimi analistler mevcut konsolidasyonun Bitcoin’de üst istikametli bir kırılma ile sonuçlanabileceğine inanıyor. Kurumsal yatırımcılar da Bitcoin’de daha fazla ralli beklentisi konusunda olumlu görünüyor. CoinShares araştırma lideri James Butterfill yakın tarihli bir raporda, 334 milyon dolarlık tüm dijital varlık girişlerinin %98’inin Bitcoin ile ilgili eserlere gittiğini söyledi.
Bitcoin ve muhakkak altcoin’lerdeki kısa vadeli fiyat hareketleri olumlu. Bununla birlikte, makroekonomik bahislerde belirsizlik hakim. Bu nedenle piyasa iştirakçilerinin temkinli olması gerekiyor. Kripto piyasalarının önümüzdeki birkaç hafta boyunca ABD enflasyon sayılarından ve Fed’in nakdî aksiyonlarından etkilenmesi mümkün.
BTC, ETH, BNB, XRP ve ADA analizi
Bitcoin (BTC) fiyat analizi
Bitcoin 3 Temmuz’da 31.000 dolar düzeyini aştı ve bu düzeyin üzerinde kapandı. Fakat boğalar bu gücün üzerine bir şey inşa edemedi. Bu da ayıların şimdi pes etmediğini gösteriyor.
20 günlük üstel hareketli ortalama (EMA) olan 29.673 dolar. Bu, aşağı tarafta dikkat edilmesi gereken kıymetli bir düzey. Fiyat bu düzeyden toparlanırsa, boğaların düşüşleri satın aldığını gösterecektir. Bu durum, 31.000 ila 31.432 dolar genel masraf bölgesinin üzerinde bir kırılma mümkünlüğünü artıracaktır. BTC’nin daha sonra 32.400 dolara yükselmesi mümkün. Ayıca, burada ayıların yeniden güçlü bir meydan okuma yapması mümkün. Bu olumlu görüş, fiyatın düşmesi ve 20 günlük EMA’nın altına inmesi halinde yakın vadede olumsuz etkilenecektir. Bunun, BTC’yi 50 günlük kolay hareketli ortalama (SMA) olan 27,849 dolara düşürmesi beklenen.
Ethereum (ETH) fiyat analizi
Eter, 2.000 dolarlık genel dirençten aşağı döndü. Bu da ayıların seviyeyi etkin olarak koruduğunu gösteriyor.
Ayıların, ETH’nin 2.000 dolar ile 1.626 dolar ortasındaki konsolidasyonunu bir müddet daha sürdürebileceğini göstermek için fiyatı hareketli ortalamaların altına çekmesi ve sürdürmesi gerekecek. Alternatif olarak, fiyat 20 günlük EMA’dan (1.876 dolar) toparlanırsa, hassaslığın olumluya döndüğünü ve traderların düşüşleri satın aldığını gösterecektir. Bu da 2.000 doların üzerine çıkma ihtimalini artıracaktır. ETH’nin daha sonra 2.142 ila 2.200 dolarlık direnç bölgesine yükselmesi mümkün.
Binance Coin (BNB) fiyat analizi
Alıcılar 3 Temmuz’da BNB toparlanmasını 20 günlük EMA’nın (245 dolar) üzerine çıkarmaya çalıştı. Fakat ayılar 252 dolarlık %38,2 Fibonacci düzeltme düzeyinin yakınında agresif bir formda satış yaptı.
Fiyat 4 Temmuz’da 20 günlük EMA’nın altına geriledi. Bu da ayıların daha yüksek düzeylerde etkin kaldığını gösteriyor. Negatif bölgedeki düz 20 günlük EMA ve izafi güç endeksi (RSI), BNB’nin birkaç gün daha 257 dolar ile 220 dolar ortasında salınmaya devam edeceğini gösteriyor. Bunun yerine, fiyat mevcut düzeyden yükselir ve 257 doların üzerine çıkarsa, hassaslığın kademeli olarak olumluya döndüğünü ve boğaların düşüşleri satın aldığını gösterecektir. Alıcılar fiyatı 257 ila 265 dolarlık direnç bölgesinin üzerine çıkardıktan sonra müspet momentumun artması olası.
Ripple (XRP) fiyat analizi
Ayılar, boğaların XRP’yi hareketli ortalamaların üzerine çıkarma ve sürdürme teşebbüslerini engelledi. Bu da daha yüksek düzeylerin satıcıları çekmeye devam ettiğini gösteriyor.
Ayılar, fiyatı 0,44 dolarlık yakın dayanağın altına çekerek konumlarını daha da güçlendirmeye çalışacak. Bunu başarırlarsa, satışların ağırlaşması mümkün. Böylelikle, XRP’nin 0,41 dolarlık güçlü dayanağa düşmesi mümkün. Birinci güç işareti, hareketli ortalamaların üzerinde bir kırılma ve kapanış olacaktır. Bu, ayıların güçlü bir savunma yapması beklenen 0,56 ila 0,59 dolarlık direnç bölgesine potansiyel bir ralli için kapıları açabilir.
Cardano (ADA) fiyat analizi
Cardano’daki dar aralıklı süreç 5 Temmuz’da aşağı tarafta çözüldü. Bu, kısa vadeli boğaların pes ettiğini ve kar rezervasyonu yaptığını gösteriyor.
Fiyat 20 günlük EMA’nın (0,29 dolar) altında kalırsa, ayılar ADA’yı 0,26 dolara düşürmeye çalışacaktır. Bu türlü bir hareket, ADA’nın birkaç gün daha 0,30 ila 0,24 dolar aralığında sıkışıp kalacağını gösterecektir. Bilakis, fiyat mevcut düzeyden yükselir ve 0,30 doların üzerine çıkarsa, daima bir toparlanmanın başladığını gösterecektir. SMA’nın 50 günlük düzeyinde (0,32 dolar) küçük bir duraklama olabilir. Lakin bu seviyeyi aşması beklenen. Bu düzeyin üzerinde, ADA’nın 0,38 dolara hakikat yükselmesi mümkün.
DOGE, SOL, LTC, MATIC ve DOT analizi
Dogecoin (DOGE) fiyat analizi
Boğalar 4 Temmuz’da DOGE’yi tekrar 0,07 dolarlık genel direncin üzerine çıkarmaya ve sürdürmeye çalıştı. Lakin ayılar yerlerini korudu.
20 günlük EMA (0,07 dolar) kademeli olarak yükselmeye başladı. Lakin RSI orta noktaya düştü. Bu da müspet momentumun zayıflıyor olduğunu gösteriyor. Fiyatın 20 günlük EMA’nın altına düşmesi ve bu düzeyin altında kalması, DOGE’nin 0,06 dolar ile 0,07 dolar ortasındaki aralıkta biraz daha vakit geçireceğini gösterecektir. Boğalar üstünlüğü ele geçirmek istiyorlarsa, fiyatı 0,07 doların üzerine çıkarmak ve sürdürmek zorunda kalacaklar. Bu, DOGE’de 0,08 dolara ve akabinde 0,10 dolara ulaşabilecek bir toparlanma başlatabilir.
Solana (SOL) fiyat analizi
Solana 4 Temmuz mum çubuğundaki uzun fitil, ayıların seviyeyi güçlü bir halde koruduğunu gösteriyor. Boğalar lehine küçük bir olumlu nokta, fiyatın 18,70 dolarlık yakın dayanağın altına düşmesine müsaade vermemiş olmaları.
20 günlük EMA (17.87 dolar) yükselmeye başladı. Ayrıyeten, RSI olumlu bölgede. Bu da alıcıların üstünlük sağladığını gösteriyor. Boğalar yeniden düşüş trendi çizgisindeki bariyeri aşmaya çalışacak. Şayet başarılı olurlarsa, SOL’un 22 dolara ve akabinde 24 dolara sıçraması muhtemel. Bu varsayımın bilakis, fiyat düşmeye devam eder ve hareketli ortalamaların altına inerse, daha derin bir düzeltmenin başladığını gösterecektir. SOL’un daha sonra 16,18 ila 15,28 dolar ortasındaki güçlü dayanak bölgesine düşmesi mümkün.
Litecoin (LTC) fiyat analizi
Litecoin 115 dolarlık genel dirençten keskin bir düşüş yaşadı. Böylelikle, 106 dolarlık kırılma düzeyinin altına geriledi. Bu durum düzeltici bir kademenin başladığını gösteriyor.
50 Fibonacci düzeltme düzeyi olan 98 dolar dikkat edilmesi gereken değerli bir dayanak düzeyi. Bu düzeyden güçlü bir sıçrama, traderların düşüşlerde alım yaptığını gösterecektir. Bu yüzden, olumlu bir işaret olacaktır. Bu da 115 doların yine test edilmesi mümkünlüğünü artıracaktır. Bu direnç kırılırsa, LTC’nin 136 dolara yanlışsız yükseliş eğilimini sürdürmesi mümkün. Tersine, fiyat 98 doların altına inerse, kısa vadeli yatırımcıların kâr rezervasyonu yapıyor olduğu manasına gelecektir. LTC’nin daha sonra 20 günlük EMA’ya (94 dolar) düşmesi olası. Daha derin bir düzeltmenin üst hareketin tekrar başlamasını geciktirmesi muhtemel.
Polygon (MATIC) fiyat analizi
Alıcılar 3 Temmuz’da Polygon’u 0,69 dolarlık genel direncin üzerine itti. Böylelikle, yükselen üçgen formasyonunu tamamladı.
Ancak, ayılar fiyatı 0,69 dolarlık kırılma düzeyinin altına çekti. Bu yüzden, boğalar daha yüksek düzeyleri sürdüremedi. Fiyat mevcut düzeyden sıçrar ve 0,72 doların üzerine çıkarsa, yeni bir yükseliş hareketinin başladığını gösterecektir. MATIC’in daha sonra 0,88 dolarlık formasyon gayesine yükselmesi mümkün. Lakin, 50 günlük SMA’nın (0,75 dolar) bir pürüz olarak hareket etmesi mümkün. Bununla birlikte, muhtemelen aşacaktır. Aşağı tarafta izlenecek kıymetli dayanak yükseliş trendi çizgisi. Altındaki bir kırılmanın, LTC’yi 0,56 dolara düşürmesi muhtemel.
Polkadot (DOT) fiyat analizi
Polkadot 3 Temmuz’da 5,56 dolarlık genel direnç düzeyinden aşağı döndü. Bu da ayıların bu seviyeyi şiddetle savunduğunu gösterdi.
DOT, göz önünde bulundurulması gereken değerli bir düzey olan 5,15 dolarlık yakın takviyeye geriledi. Hareketli ortalamalar bu takviyenin çabucak altına yerleştirilmiş durumda. Hasebiyle boğalar bir toparlanma başlatmaya çalışacaktır. Şayet fiyat 5,15 dolardan keskin bir formda toparlanırsa, DOT zıt bir baş ve omuz formasyonu oluşturabilir ve bu formasyon bir kırılma ile tamamlanarak 5,56 doların üzerinde kapanabilir. Bunun, düşüş trendi çizgisine ve daha sonra 6,90 dolarlık desen gayesine hakikat güçlü bir üst hareket başlatması muhtemel. Bu olumlu görüş, fiyatın hareketli ortalamaların altına düşmesi durumunda yakın vadede geçersiz olacaktır. Bunun da DOT’u 4,74 dolara çekmesi mümkün.
Son zamanlarda üretken yapay zeka her yerde karşımıza çıkıyor. Gelişmiş sohbet robotlarının ve ChatGPT gibi diğer üretken yapay zeka teknolojilerinin ses getiren lansmanı, tüketicilerden iş liderlerine ve medyaya kadar herkesin dikkatini çekti.
Ancak bu sohbet araçları, yapay zekanın potansiyel etkisi söz konusu olduğunda buzdağının sadece görünen kısmı. Üretken yapay zekanın daha da büyük değeri, şirketler bunu müşterileri ve çalışanları için uygulamaya başladıkça ortaya çıkacak. Üretken yapay zekanın, ürün tasarımından müşteri hizmetlerine, tedarik zinciri yönetimine ve çok daha fazlasına kadar geniş bir yelpazede kurumsal kullanım örnekleri bulunuyor. AWS’in (Amazon Web Services) sunduğu gibi yeni modeller ve bulutta geliştirici hizmetleri, her sektörde geniş çapta benimsenmenin kapısını açıyor.
Üretken yapay zekanın potansiyelini ve riskini anlamak, şirketleri için avantaj elde etmek amacıyla bu teknolojiyi kullanmaya başlamak isteyen CIO’lar için kritik öneme sahip. McKinsey Global Institute’un raporuna göre, üretken yapay zekanın küresel ekonomiye yılda 4,4 trilyon dolara kadar değer katması bekleniyor. Boston Consulting Group’un verilerine göre ise yapay zeka gelirinin yüzde 30’u, 2025 yılına kadar 60 milyar dolarlık erişilebilir pazara ulaşacak olan üretken yapay zekadan gelecek. AWS Türkiye Ülke Müdürü Burak Aydın, üretken yapay zeka kullanmaya başlamak için beş ipucu paylaşıyor.
1. Verilerinizi düzenleyin
Üretken yapay zeka artık aramızda ve dünyamız üzerinde dönüşüm yaratıcı bir etkiye sahip olmaya hazırlanıyor. İşinizde üretken yapay zekadan yararlanmanın potansiyel avantajları çok fazla, bunun gerisinde kalmanın dezavantajlı ise oldukça büyük. Ancak bu yolculuğun ilk adımı, yapay zeka/makine öğrenimi için doğru veri temellerine sahip olduğunuzdan emin olmaktan geçiyor. Kaliteli modelleri eğitebilmek için işe kendi şirketinizden gelen kaliteli ve birleşik verilerle başlamanız gerekiyor.
Örneğin, küresel bir yazılım şirketi olan Autodesk, ürün tasarımcılarının binlerce yineleme oluşturmasına ve en uygun tasarımı seçmesine yardımcı olmak için AWS’de üretken bir tasarım süreci oluşturdu. Bu makine öğrenimi modelleri, kullanıcı tanımlı performans özellikleri, üretim süreci verileri ve üretim hacmi bilgilerine yönelik güçlü bir veri stratejisine dayanıyor.
2. Üretken yapay zekayı kendi verileriniz ile nasıl kullanabileceğinizi düşünün
Üretken yapay zeka, işletmeler için tahmine dayalı modeller geliştirmek veya içerik oluşturmayı otomatikleştirmek için kullanılabilir. Örneğin, şirketler sermaye harcamaları ve rezervlere yönelik daha bilgiye dayalı önerilerde bulunmak için finansal tahmin ve durum planlaması oluşturabilirler.
Veya üretken yapay zeka, klinisyenler için tanı, tedavi ve tedavi sonrası bakımına yönelik öneriler oluşturacak bir asistan görevi görebilir. Philips tam olarak bunu yapıyor. Sağlık teknolojisi şirketi, görüntü işleme özellikleri geliştirmek ve ses tanıma özelliğiyle klinik iş akışlarını basitleştirmek için Amazon Bedrock’u kullanacak ve bunların tümü üretken yapay zeka kullanarak gerçekleştirilecek.
Ayrıca, envanter yerleşimi, stokta bulunmama sorunları, teslimatlar ve daha fazlasını daha hassas bir şekilde yönetmek amacıyla ürün yaşam döngülerini optimize etmek isteyen veya mağaza düzenleri oluşturmak, optimize etmek ve test etmek isteyen perakende şirketleri gibi AWS müşterilerinin üretken yapay zekadan yararlandığını görüyoruz. Bu kullanım alanlarını erkenden belirleyerek ve halihazırda sahip olduğunuz verilerle neler yapabileceğinizi araştırarak üretken yapay zekaya yaptığınız yatırımın hem hedefli hem de stratejik olmasını sağlayabilirsiniz.
Üretken yapay zeka, geliştiricilerin üretkenliği için önemli avantajlar sağlayabilir. Test etme ve hata giderme gibi tekrar eden kodlama işleri için güçlü bir yardımcı olabilir ve geliştiricilerin problem çözme becerileri gerektiren daha karmaşık görevlere odaklanmalarını sağlayabilir. CIO’ların, üretken yapay zekanın üretkenliği artırabileceği ve geliştirme süresini azaltabileceği alanları belirlemek için geliştirme ekipleriyle birlikte çalışmaları gerekiyor.
4. Çıktılara şüpheyle yaklaşın
Üretken yapay zeka, ancak üzerinde eğitildiği veriler kadar iyi olabilir ve bunlarda her zaman önyargı veya hata riski bulunur. Bazen çıktı bir halüsinasyon, yani makul görünen ama aslında uydurulmuş bir cevap olabilir. Bu nedenle, geliştiricilerinizin, mühendislerinizin ve kullanıcılarınızın, yapay zeka çıktılarını kesin değil yönlendirici olarak kabul ettiklerinden emin olmanız gerekiyor.
Üretken yapay zeka çıktılarının doğruluğuyla ilgili iş beklentilerini yönetin ve bu teknolojiyi sorumlu kullanmanın getireceği bazı özel zorlukları da göz önünde bulundurun. Bu modeller ve sistemler hâlâ çok yeni ve insan bilgeliğinin, muhakemesinin ve küratörlüğün yerini hiçbir şey tutamaz.
5. Güvenlik, yasalar ve uyumluluk hakkında iyice düşünün
Tüm teknolojilerde olduğu gibi, güvenlik ve gizlilik her şeyden önemli ve üretken yapay zeka, IP de dahil olmak üzere göz önünde bulundurmanız gereken yeni hususları beraberinde getiriyor. CIO’ların, bu riskleri tanımlamak ve azaltmak amacıyla güvenlik, uyumluluk ve hukuk ekipleriyle yakın bir şekilde çalışarak üretken yapay zekanın güvenli ve sorumlu bir şekilde kullanıldığından emin olmaları gerekiyor. Ayrıca, planlarınızın kapsamını uyumluluk ve düzenlemeleri de içine alacak şekilde genişletin ve kullandığınız verilerin kime ait olduğunu dikkatlice düşünün.
Üretken yapay zeka, ilginç sorunların üstesinden gelen, insan performansını artıran ve üretkenliği en üst düzeye çıkaran dönüştürücü bir teknoloji olma potansiyeline sahip. Şimdi başlayıp kullanım örneklerini denemek, avantajlarından yararlanmak ve riskini anlamak, sizi işletmeniz için üretken yapay zekadan yararlanacak iyi bir konuma getirebilir.
Darüşşafaka Cemiyeti 160. Yılında Sürdürülebilirlik
Başarısını Gözler Önüne Seriyor
Bu yıl kuruluşunun 160. yılını kutlayan Darüşşafaka Cemiyeti, “Sürdürülebilirlik Etki Raporu” yayımladı.
Türkiye’nin 160 yıllık tarihiyle sürdürülebilir kurumlarının en iyi örnekleri arasında yer alan Darüşşafaka Cemiyeti, söz konusu rapor ile Darüşşafaka ve bağlı kurumlarının faaliyetlerinden kaynaklı; sosyal, ekonomik ve çevresel etkilere yönelik, yönetimsel yaklaşım ve hedefleri kapsamasının yanı sıra, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkısını da özetliyor.
Darüşşafaka Cemiyeti’nin 160. kuruluş yıl dönümünü kutladığı bu önemli tarihte yayımlanan “Sürdürülebilirlik Etki Raporu”nun büyük anlam taşıdığını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Güleç, “Bu rapor, uzun tarihimize ve sürdürülebilir bir kurum olarak öncülük ettiğimiz değerlere odaklanmaktadır. Darüşşafaka Cemiyeti, 160 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin sürdürülebilir kurumlarına en iyi örneklerden biri olmuştur. Sosyal sorumluluklarımızı yerine getirmek ve ‘Eğitimde Fırsat Eşitliği’ misyonumuzla ülkemizin çocuklarına nitelikli eğitim sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
Sürdürülebilirlik kavramının her zaman Darüşşafaka Cemiyeti’nin gündeminde olduğunun da altını çizen Güleç, “Son 20 yılın önemli kavramı ‘sürdürülebilirlik’ elbette bizlerin gündeminde hep ve hassasiyetle vardı. Yaşadığımız pandemi dönemi hepimize bu yaklaşımın tüm kurumların stratejilerinde baş rol oynaması gerektiğini gösterdi: Mühim olan sadece ‘devam ettirmek değil’, global dünyanın bir parçası olarak, tüm paydaşlar ve öncelikle kendimiz için ‘değer yaratarak ve daima gelişerek’ sürekliliği sağlamak idi. Darüşşafaka olarak topluma katkı sunma gayesiyle 160 yıldır hareket eden, çevreye daima duyarlı bir kuruluş olarak kendi sürdürülebilirlik modelimizi kurduk. Bu Raporumuzda da modelimizi kamuoyu ile paylaşma olanağı bulduk” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında küresel bir duyuruyla tüm kurum ve kuruluşları davet ettiği “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” (BM SKA) üzerine yapılandırdığı bir anlatımı benimseyen Darüşşafaka’nın “Sürdürülebilirlik Etki Raporu”, özet bilgiler eşliğinde BM SKA’ları ve bu alanlarda kazanılan ödülleri içeriyor. Darüşşafaka’nın vazgeçilmez odak alanları “önemlilik kriterleri”ni ve “stratejik öncelikleri”ni de BM SKA’larla bağlantılayarak inceleyen Rapor, Darüşşafaka’nın hangi paydaşların yaşamına hangi faydaları ürettiğini somut ve izlenebilir veriler üzerinden paylaşıyor.
DARÜŞŞAFAKA HAKKINDA
Türkiye’nin eğitim alanındaki ilk sivil toplum kuruluşlarından biri olan Darüşşafaka Cemiyeti; annesi veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz ve yetenekli öğrencilere kaliteli eğitim olanağı tanıyarak onların yaşamlarını değiştiriyor. “Eğitimde Fırsat Eşitliği” misyonuyla 1863 yılından bu yana çalışan Cemiyet, bugüne kadar binlerce çocuğun Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda çağdaş koşullarda okumasını ve yükseköğrenimleri esnasında burs almasını sağladı. Tarihi boyunca ülkenin gelişiminin bireylerin gelişmesine paralel olacağı ilkesiyle hareket eden ve “eğitimle değişen yaşamlar” misyonunu benimseyen Cemiyet, 10 yaşında ailelerinden emanet aldığı çocukların; Atatürk ilkelerine bağlı, yaşam boyu öğrenen, araştıran, sorgulayan, çağdaş, öz güven sahibi ve topluma karşı sorumlu bireyler olarak yetişmesini sağlıyor.
Bugün Türkiye’nin dört bir yanından sınavla belirlenen 1000’e yakın öğrenci, İstanbul Maslak’taki Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda 8 yıl boyunca tam burslu ve yatılı okuyor. Yabancı dil ağırlıklı kaliteli bir eğitim sürecinden geçen öğrenciler, sosyal ve kültürel anlamda da tam donanımlı bireyler olarak yetişiyor.
2015 yılında Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) tarafından Özel Danışmanlık Statüsü’ne layık görülen Darüşşafaka Cemiyeti, yine Birleşmiş Milletler’in en büyük sosyal sorumluluk projelerinden biri olan UN Global Compact üyesidir. 2013 yılında kurumsal yönetim derecelendirme çalışması yaptırarak yönetiminin şeffaflığını, hesap verebilirliğini ve sürdürülebilirliğini belgeleyen ilk sivil toplum kuruluşu olan Darüşşafaka Cemiyeti; 2021’de notunu 9,74’e ve 2022 yılındaysa 9,77’ye yükseltmiştir.
NARLIDERE’NİN YAŞAYAN MÜZESİ YUKARIKÖY, 8 TEMMUZ’DA AÇILIYOR
Narlıdere’nin ilk yerleşim yeri olan Yukarıköy’ün yaklaşık 3 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı. İzmir’in marka turizm destinasyonları arasında yerini alacak Yukarıköy’ün açılış töreni 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Büyük emek vererek tamamladığımız Yukarıköy’ün 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek açılış törenine tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” diye konuştu
Narlıdere’nin ilk yerleşim yeri olan ve nüfusunun büyük oranda yerli halktan oluştuğu Yukarıköy’de yaklaşık 3 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı. Taşıdığı turizm potansiyeli ile kentimizin marka turizm destinasyonları arasında yerini alacak Yukarıköy’ün açılış töreni 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek. İzmir Valiliğinin katkıları ile Narlıdere Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan Yukarıköy artık İzmir’e ‘yaşayan müze’ olarak hizmet verecek. Sürdürülebilirlik ve yerelden kalkınma anlayışıyla tamamlanan ‘Yukarıköy Sokak Sağlıklaştırma ve Kentsel Tasarım Uygulama Projesi’ ile yöre halkının sahip olduğu kültürel miras yine onlar için ekonomik değere dönüştürülecek. Yerel üretici pazarı ve yeme-içme alanlarıyla ön plana çıkacak tarihi bölge, her yıl binlerce turisti ağırlamaya hazırlanıyor.
VATANDAŞLARA DAVET
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Yukarıköy’de gerçekleştirdikleri restorasyon projesiyle sadece binaları dönüştürmediklerini ifade ederek, “Turizm trendlerinin değiştiği, eko-turizm anlayışının daha çok önem kazandığı bu dönemde ilçemize günübirlik turizmin en önemli aktörlerinden biri yapmaya hazırlanıyoruz. Yukarıköy de bu hamlemizin odak noktası olacak. Yerel halkla el ele vererek restorasyonunu tamamladığımız Yukarıköy’ün çok yakında İzmir’imizin marka turizm destinasyonları arasına gireceğine inanıyoruz. Büyük emek vererek tamamladığımız Yukarıköy’ün 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek açılış törenine tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” diye konuştu.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.