Gün: 11 Temmuz 2023

Publicis Groupe’tan ‘Kanserken Çalışma’ Projesi İçin Küresel Brief

 Publicis Groupe’un ‘Kanserken Çalışma’ projesinin ‘The Big C’ adlı küresel brief’i dünyadaki tüm ülkelerin katılımına açıldı. Grup, bu brief ile iletişim sektörü profesyonellerini kanser tedavisi gören çalışanların deneyimini iyileştirmek için yeni kampanyalar üretmeye davet ediyor.

 Publicis Groupe, Edelman, IPG, Omnicom ve WPP’nin yaratıcı liderleri dünyada yaklaşık 4 milyar insanın hayatına dokunan, iletişim sektörünün bugüne kadar tanık olduğu en kapsayıcı brieflerden birini sunmak üzere Cannes Lions 2023 sahnesinde güçlerini birleştirdi. Brief’in ana amacı ise, iş yerinde kanser tedavisi gören çalışanların kariyerleriyle ilgili endişelerine meydan okuyan bir deneyim ve kampanya yaratmak. 

‘The Big C’ adlı brief, 10 Temmuz Pazartesi günü resmi olarak tüm dünyadaki yaratıcı sektörün katılımına açıldı. İletişim sektörü kapsamındaki tüm ajanslardan tek bir kişi veya ikili gruplar brief üzerine kampanya çalışmak için başvuru yapabiliyor. Brief’in kazanan kampanyası 100 milyon dolar ile desteklenerek 2024’te, Dünya Kanser Günü’nde tüm dünyaya lanse edilecek. 

Brief süreci, Cannes Lions’un dünya standartlarındaki jüri sistemi ve dünyanın lider network ajanslarının üst düzey yaratıcı ve strateji liderleri tarafından yönetilecek. Jüri; Chaka Sobhani (Leo Burnett Küresel CCO’su), Susan Credle (FCB Küresel Başkanı ve Küresel Kreatif Direktörü), Luiz Sanches (BBDO Kuzey Amerika Bölgesi’nden sorumlu CCO’su), Judy John (Edelman Küresel CCO’su) ve Debbi Vandeven’den (VMLY&R Küresel CCO’su) oluşuyor. 

Brief, 15 Eylül Cuma gününe kadar başvurulara açık olacak. Değerlendirme Ekim ayı boyunca devam edecek ve kazanan ay sonunda açıklanacak. Bunun yanı sıra, kazananlar kendilerine verilecek giriş kartları ile Cannes Lions 2024’e katılım sağlayabilecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmit yeni ve güzel mimarisiyle dikkat çeken Mehmet Ali Paşa Merkez Cami’nin önüne Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen meydanda çalışmalar hızla devam ediyor. Altı otopark üstü ise cami mimarisine yakışacak bir şekilde inşa edilen meydanda zemin taş kaplama işleri yapılıyor.

2 BİN METREKARELİK MEYDAN 

Büyükşehir tarafından 3 bin 410 metrekarelik alan üzerinde bulunan Mehmet Ali Paşa Merkez Caminin önündeki 2 bin metrekarelik alana modern bir meydan inşa ediliyor. Yeni meydanın altında 34 araçlık otopark, abdesthaneler ve tuvaletler yer alacak. Çalışmalar dahilinde abdesthane ve tuvaletlerde seramik kaplama işleri yapılıyor. Meydanda ise zemin kaplama çalışması gerçekleştiriliyor. Meydandaki imalatların tamamlanması ile yeşil alan çalışmaları yapılacak.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere Belediyesi, e-Devlet Kapısı üzerinden sunduğu hizmetlere yenilerini eklemeye devam ediyor. Vatandaşlar artık vergi ve borç ödemelerini e-Devlet kapısı üzerinden de kolaylıkla yapabilecek.

Narlıdere Belediyesi, vatandaşlara yönelik sunduğu hizmet kalitesini artırmak için erişilebilirlik uygulamalarına her geçen gün yenilerini eklemeye devam ediyor. e-Devlet’te birçok hizmet modülü bulunan Narlıdere Belediyesi, son olarak borç ödeme modülünü de e-Devlet portalına ekledi. Belediyenin online işlemler menüsünü kullanarak vergi ve borç ödemelerini gerçekleştiren yurttaşlar, artık bu işlemi e-Devlet kapısı üzerinden de kolaylıkla yapabilecek.

ZAMANDAN VE MEKANDAN TASARRUF

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, ‘hizmette erişilebilirlik’ ilkesiyle yürüttükleri çalışmalar kapsamında birçok yeniliği hayata geçirdiklerini ifade ederek, “Narlıdere Belediyesi olarak halihazırda e-Devlet kapısı üzerindeki hizmet modülü sayımızla İzmir’deki öncü belediyelerden biriyiz. Yurttaşlarımızı bilgi toplumu uygulamalarını kullanmaya teşvik etmeye özen gösteriyor, onların zamandan ve mekândan tasarruf etmesini sağlıyoruz. Yeni nesil belediyecilik anlayışı ile vatandaşlarımıza daha nitelikli, verimli hizmetler sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Narlıdere Belediyesi’nin e-Devlet üzerinden sunduğu hizmetlerde borç ve beyan bildirimi sorgulamadan nikah salonu durum sorgulamaya kadar birçok modül yer alıyor. 

Mithatpaşa Caddesi No.447 Narlıdere-İZMİR Tel:238 87 43 Faks: 238 87 40

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aşırı sıcakların bastırdığı ve yoğun nemle birleştiğinde adeta nefes aldırmadığı bugünlerde çok dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle de kronik hastalığı olanlarda, hamilelerde, aşırı kilolu kişilerde, bebeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda çok kısa bir süre bile sıcak çarpmasına maruz kalmak için yeterli oluyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Canpolat yaz aylarında en sık rastlanan sorunlar arasında sıcak çarpmasının geldiğini belirterek, şikayetlerin ‘birazdan geçer’ düşüncesiyle tedavisinin ihmal edilmesinin kimi zaman çok ciddi tehlikelere yol açabildiğini hatta hayati riske neden olabildiğini söylüyor. “Sıcak çarpmasında vücut aşırı sıcak nedeniyle normal ısı düzenlemesini kaybeder ve vücut ısısı normal sınırların üzerine çıkarak 40 dereceyi aşar. 40 derecenin üzerindeki ateş ise hayati organların hasar görmesine hatta ölüme neden olabilir” diyen Dr. Alper Canpolat, kavurucu yaz sıcaklarında sıcak çarpmasından korunmak için alınabilecek basit ama etkili önlemler olduğunu söylüyor. İç Hastalıkları uzmanı Dr. Alper Canpolat sıcak çarpmasının 10 önemli belirtisini, alınabilecek etkili önlemleri ve sıcak çarpmasında yapılması gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Bu saatlerde mümkünse dışarı çıkmayın

İklim değişikliğiyle birlikte son yıllarda sıcak çarpması çok daha fazla görülüyor. Yaz aylarında 10-16 saatleri arasında güneş ışınları daha yoğun olduğundan sıcak çarpması riskinin bu saatlerde arttığını belirten Dr. Alper Canpolat “Bu nedenle güneşin en dik açı ile geldiği öğle saatlerinde zorunlu olmadıkça dışarıda olmaktan kaçının. Dışarıya çıkmak zorundaysanız ağaçlar, şemsiyeler ya da güneşlikler gibi gölgeliklerin altında durarak doğrudan güneş ışığından korunmaya çalışın. Egzersiz veya yürüyüş yapmak için de kesinlikle günün nispeten serin saatlerini tercih edin” diyor. 

Kapalı araçta kalmaktan kaçının!

Özellikle yazın kapalı araçta kalmak camlar açık olsa dahi tehlikeli sonuçlara hatta yaşam kaybına neden olabildiğinden park halindeki araçta kalmayın. Bebekleri, çocukları, yaşlı veya engelli bireyleri de ‘araç gölgede, camı da açık’ diye düşünerek hele de yalnız başına kesinlikle bırakmayın. 

Dışarı çıkarken bu önlemleri mutlaka alın  

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Canpolat “Sıcak havalarda açık renkli, hafif ve bol kıyafetler tercih edilmelidir. Şapka veya benzeri bir başlık ile güneş ışığından korunulmalıdır. Güneş yanıklarını önlemek için güneş koruyucu kremler ve güneşin zararlı ışınlarına karşı ultraviyole korumalı olduğundan emin olduğunuz güneş gözlüğü kullanılmalıdır” diyor. 

Su içmek için kesinlikle susamayı beklemeyin!

Özellikle de yaz aylarında susuzluk hissetmeseniz bile mutlaka yeterince su içmeye dikkat edin.   Salatalık, karpuz, marul gibi su içeriği yüksek yiyecekleri aşırıya kaçmadan tüketebilir, sıcak yaz günlerinde terleyerek vücuttan atılan sıvı ve mineralleri yerine koymak için günde bir-iki bardak maden suyu (200-250 ml) içebilirsiniz. Ancak tuz duyarlı kişilerin, hipertansiyon, böbrek ya da kalp hastalığı olanların doktorlarına danışarak bu gıda ve içecekleri tüketmesi gerekiyor. 

Sıcak çarpmasının 10 önemli belirtisi!

1. Yüksek ateş
2. Baş ağrısı
3. Mide bulantısı
4. Kusma
5. Kalp hızında artış
6. Hızlı nabız
7. Baş dönmesi 
8. Halsizlik, düşkünlük, yorgunluk
9. Soluk cilt
10. Huzursuzluk, şuur bulanıklığı

Sıcak çarpmasına yol açan etkenlere dikkat!

Sıcak çarpmasının; yüksek sıcaklıklara uzun süre maruz kalmak ve yeterli sıvı alamamak veya sıcak ortamda ağır eforlu işler yapmak gibi nedenlerle ortaya çıkabilen bir sorun olduğunu belirten Dr. Alper Canpolat sıcak çarpmasına neden olan faktörleri şöyle açıklıyor: 

• Aşırı güneşe maruz kalmak
• Sıcakta veya güneş altında egzersiz ve spor yapmak 
• Sıcakta veya güneş altında uzun süre dışarıda çalışmak 
• Güneş altında bırakılmış araba gibi küçük ve kapalı ortamlarda durmak 
• Uzun süre plajda, kumsalda, saunada kalmak
• Sıcak havalarda yeterli su içmemek 
• Soğutma olanaklarının (klima sistemi) yetersiz olduğu ortamlarda bulunmak

Sıcak çarpmasında ne yapmalı?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Canpolat, sıcak çarpması tedavisinde ana hedefin vücut sıcaklığının düşürülmesi olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “En yakın sağlık kuruluşuna başvuruncaya kadar sıcak çarpması belirtileri gösteren kişi hemen serin bir yere alınmalıdır. Üzerindeki sıkı giysiler gevşetilmelidir. Vücuttaki sıvı ve elektrolik kaybını karşılamak için bol su içirilmeli ve tuzlu yiyecekler tüketmesi sağlanmalıdır. Ancak bireyin şuur durumunda bulanıklık varsa su ve başka gıda vermekten kaçınılmalı, hızlıca sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Mümkünse kişinin soğuğa yakın suyla duş alması sağlanmalıdır. Duş olanağı yoksa buz paketleri veya soğuk ıslak havlularla vücuda kompres yapılmalıdır. Sıcak çarpmasında ateş 40 dereceyi aşsa da, ateş düşürücü ilaçların tedavide yeri yoktur.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kulak zarının arkasında yer alan orta kulağın enfeksiyonu olarak tanımlanan orta kulak iltihabı mevsim geçişlerinde daha fazla görülüyor. Çocuklarda kulak enfeksiyonu görülme riskinin yetişkinlerden daha fazla olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kemal Akpınar, “Kulak ağrısı, özellikle küçük çocuklarda iştah kaybı, huysuzluk ve sinirlilik, ağlama atakları, uyku problemleri, genellikle yatarken kulağı çekiştirmek, yüksek ateş, kulak akıntısı, işitme problemi, baş ağrısı, denge kayıpları kulak enfeksiyonunun başlıca belirtileri arasında sayılabilir. Kulak enfeksiyonu varlığında erken tanı ve doğru tedavi planlaması ile komplikasyonları önlemek ve hafifletmek çoğu zaman mümkün” açıklamasında bulundu.

Orta kulak iltihabının en sık 3 ay ile 3 yaş aralığındaki çocuklarda görüldüğünü hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kemal Akpınar, “Yetişkin bireyler de orta kulak enfeksiyonu geçirebilir ancak bu oran çocuklardaki kadar yüksek değil. Kulak enfeksiyonlarının çoğu uzun vadede ciddi komplikasyonlara yol açmaz. Tekrarlayan orta kulak iltihabı vakalarında çeşitli komplikasyonların görülme sıklığı artabilir. Bu komplikasyonlar arasında işitme kaybı, özellikle küçük çocuklarda konuşmanın gecikmesi ve gelişme geriliği, enfeksiyonun kulak çevresi kemiklere, nadiren beyin ve beyin zarlarına kadar yayılması yani menenjit sayılabilir. Ayrıca kulak zarının yırtılması vakalarının çoğu genellikle 3 gün içerisinde iyileşse de bazı durumlar cerrahi olarak onarım gerektirebilir” dedi.

Uzun süren semptomlarda mutlaka doktora başvurulmalı

Orta kulak iltihaplarının çoğunun ciddi olmadığını ve ağrı kesiciler, ateş düşürücüler gibi semptomatik tedavi yaklaşımlarının çoğunlukla yeterli olduğunu dile getiren Dr. Kemal Akpınar, “Semptomlar gerilemediğinde ve uzun sürdüğünde, 6 aylıktan küçük çocuklarda, çok şiddetli kulak ağrısı varlığında, kulaktan kanlı ya da iltihaplı sıvı gelmesi durumunda ve işitme kayıplarında mutlaka vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı” uyarısında bulundu.

 Dr. Kemal Akpınar, kulak enfeksiyonları için 6 risk faktörünü şöyle paylaştı:

• 6 ay ile 2 yaş arasındaki bebekler ve küçük çocuklar kulak enfeksiyonu açısından risk altında olan yaş grubudur. Kreş, anaokulu gibi çocukların gruplar halinde bakım gördüğü ortamlarda soğuk algınlığı ve kulak enfeksiyonlarına yakalanma riskleri genellikle artar.
• Aile bireylerinin herhangi birinde tekrarlayan orta kulak iltihabı ya da geçirilmiş kulak enfeksiyonu varlığında kulak enfeksiyonu riski artabilir.
• Soğuk algınlığı çocuklarda hastane başvurularının en yaygın diğer sebepleri arasında yer alır. Soğuk algınlığı genellikle kulak enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır.
• Alerjiler nedeniyle burun pasajında ödem ve üst solunum yollarında iltihaplanma görülebilir. Orta kulakta sıvının birikmesine yol açan bu durum kulakta basınç artışına, ciddi ağrılara ve enfeksiyonlara neden olabilir.
• Kronik hastalığı olan bireylerde, bağışıklık sistemi baskılanmış ya da astım ve kistik fibrozis gibi çeşitli kronik solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalarda kulak enfeksiyonu görülme riskinde artış gözlenir.
• Bazı hava durumu faktörleri orta kulak iltihabı açısından risk oluşturabilir. Özellikle sonbahar ve kış ayları, mevsimsel alerjisi olan bireylerde ise polen miktarının arttığı dönemlerde kulak enfeksiyonu görülme sıklığı artabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk, kurum kültürünü işaret eden “Birlikteyiz” programında yeni dönemde iz bırakacak lansmanlarını gerçekleştirdi.

Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk, Türkiye genelindeki tüm çalışanların canlı yayınla takip ettiği “Birlikteyiz” programında stratejik hedefleri doğrultusunda yenilenen Vizyon, Misyon ve Değerleriyle birlikte yeni işveren markasını duyurdu. İlk gösterim ve panellerin ardından Albaraka Türk Kültür Elçileri Ödül Töreniyle birlikte Satış Performans Ödül Töreni de düzenlendi. Günün kapanışı ise açık hava sinemasıyla yapıldı.

Vizyon, Misyon ve Değerler Yenilendi 

Albaraka Türk yeni vizyonunu “finansal hizmetleri en iyi müşteri deneyimiyle sunarak katılım finansın güvenilir, yenilikçi, dijital öncüsü olmak ve sürdürülebilir kârlı bir büyümeyi sağlamak” ifadeleriyle açıkladı. Yeni misyonunu ise “Katılım finans ilkelerine ve ahlaki değerlere uygun bir şekilde, toplumun finansal ihtiyaçlarını müşteri merkezli bir yaklaşımla karşılamak, toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ederek çözüm odaklı bir şekilde tüm paydaşlarımıza yüksek değer sağlamak.” olarak belirledi. Kurumsal Değerler başlığı altında ise “Güvenilirlik, İş Birliği, Yenilikçilik ve Çeviklik, Kalkınma, Müşteri ve Çözüm Odaklılık” kavramlarını topladı. 

Albaraka Türk Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Malek Temsah: “Albaraka Türk, Türkiye’nin ilk katılım bankası olması nedeniyle sektörde hemen her yeniliğin öncüsü olmayı kendisine görev edinmiş bir kurum. Bu bağlamda, her yönüyle kurumumuz dahilinde nakış nakış dokuduğumuz yeni açılımlarımıza büyük değer atfediyor ve ilklerin bankası olmaya kararlılıkla devam ediyoruz. Köklü bir geçmişi uhdesinde diri tutan kurumumuzda özellikle genç çalışma arkadaşlarımızla zamana uygun yeni tanımlamalar getirmeye gayret gösteriyoruz. Yenilenen vizyon, misyon ve değerlerimizle birlikte yeni bir dönemi başarılarla doldurmaya hazır olduğumuzu da ilan etmiş oluyoruz.” şeklinde konuştu. 

Strateji ve Dönüşümden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Emeç ise şu ifadeleri kaydetti: “Yeni vizyon, misyon ve değerlerimiz, Bankamızın odaklanmak, büyüme ve geliştirmek istediği stratejik alanlarla oldukça yakından ilgili. Tabana yayılan büyümemize ek olarak mevcut müşterilerimizle olan ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde kuvvetlendirmeyi ve Bankamızın son dönemdeki finansal başarısını daha da artırmayı hedefliyoruz. Yenilikçi ve dijital çözümler hem yeni dönem manifestomuzda hem de Bankamızın stratejik hedeflerinde yüksek önem derecesiyle yer alıyor. Tabi tüm bu stratejik hedefler ve öncelikler uygulamayla ve onu uygulayacak insanlar ile anlamlı. Stratejik öneme sahip odaklandığımız alanlar için farklı departmanlardan çalışma arkadaşlarımızı bir araya getirerek sinerjimizi artıracak ve dönüşüm yolculuğumuzda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.”

  Yeni İşveren Markası: “Biriz”

Albaraka Türk’ün tüm çalışanlarını kapsayan işveren marka söylemi ise “Bir’iz” olarak duyuruldu. 

Finans ve İnsan Kıymetlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Umut Çakmak, “İşveren markamızı çalışma arkadaşlarımıza duyurmaktan büyük bir mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Uzun yıllara dayanan sektör deneyiminin yanı sıra; kurucularımızın, bankamızı dayandırdıkları hassasiyet ve değerler kuşkusuz önümüze ışık tutacak bir anlam barındırıyor. Bu noktada yeni vizyon, misyon ve değerlerimiz ile birlikte yeni işveren markamızın hedeflerimize ulaşmadaki rehberliğini sonuna kadar hissediyor, birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirmeyi asıl vazifelerimizden biri olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.    

Albaraka’nın yeni işveren markası “BİRİZ” şirketin insan merkezli yenilikçi ve kapsayıcı gücünü vurguluyor. 

Kültürel Değerleri Yansıtan Çalışanlar Özel Olarak Ödüllendirildi 

 İki büyük lansmanın akabinde “Kültür Elçileri Ödül Töreni” düzenlendi. “İnisiyatif, Toplumsal Sorumluluk, Müşteri Odaklılık, Katılım İlkeleri, Çözüm Odaklılık, Dijital Öncülük, Kârlılık, İş birliği, Güvenilirlik, Liderlik, Yenilikçilik, Aidiyet” olmak üzere 12 kategori altında toplanan kültürel değerler doğrultusunda örnek davranışlarda bulunan çalışanların ödüllendirilmesiyle gerçekleşti. 

Kültür elçileri ödül programı ile ilgili açıklamalarda bulunan Genel Müdür Başyardımcısı Turgut Simitcioğlu, “Albaraka’da bir insan bir şeyi isteyerek ona emek verdiği zaman Albaraka o insanın önünü açar. Vizyonumuzu, misyonumuzu, değerlerimizi, kültürümüzü benimsemiş tüm Albaraka çalışanlarının ulaşamayacağı hedef yoktur. Her şirketin bir hikâyesi vardır. Şimdi yeni bir hikâye oluşturuyoruz. Çalışanlarımızın ve ortaklarımızın refah seviyesini arttırmak için yeni hedefler koyuyoruz. Amacımız, kültürümüz ve değerlerimizin ışığında kendimizi geliştirmektir. Kültürümüzü ve değerlerimizi benimseyen her Albarakalı bizim için bir kültür elçisidir.’’ ifadelerini kullandı.

“Birlikteyiz” etkinliğinde Geleneksel Satış Performans Ödül Töreni de gerçekleştirilirken, Albaraka Türk Genel Müdürlük binasında düzenlenen yemek ve açık havada sinema gösterimiyle program sonlandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TÜED, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yolladı, 4 bin TL seyyanen zam talep etti. Türkiye’de 10 milyona yakın emekli en düşük maaş olan 7 bin 500 TL ile geçinmeye çalışıyor. Emekliler hükümetin yüzde 25 zam teklifiyle geçinemeyeceklerini, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine yükseltilmesini ve 4 bin TL seyyanen zam talep ettiklerini belirtiyor. Hükümet yüzde 25 zam diyor ama hali hazırda 7 bin 500 TL alan emeklilere zam uğramıyor. Emekliler, maaşı 7.500 TL olan emeklinin, yüzde 25’lik zam sonrası yine 7.500 TL alacağı bir zam paketiyle karşı karşıya!

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi ve aylıklara seyyanen 4 bin lira iyileştirme yapılması talebiyle mektup gönderdi. Ergün, mektubunda, TÜED olarak emeklilerin sorunlarının gündeme getirilmesi ve çözülmesi için özveriyle çalıştıklarını vurguladı.

10 Milyon Emekli 7 Bin 500 Lira İle Geçim Mücadelesi Veriyor!

Dile getirdikleri birçok sorunun zaman içerisinde çözülme kavuşturulmasının memnuniyetini yaşadıklarını belirten Ergün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben şunları söyledi: “Yıllardır gündemde tuttuğumuz taleplerimiz arasında yer alan; 2000 öncesi SSK emeklilerimizin intibak talebine, bayram ikramiyesine, KEY ödemelerine, 65 yaş ve üzeri ücretsiz ve indirimle seyahate, EYT’lilerin emeklilik hakkına kavuşmasına, evi olmayan emeklilerin konut meselesine olan desteğinize, sağlıkta yaşadığımız sorunların çözümü için çabalarınıza, ek ödemelere, banka kuyruklarına ve banka promosyonlarına getirdiğiniz çözümler için şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak bütün bu samimi gayretlere rağmen, bugün gelinen noktada emeklilerimizin yaklaşık 10 milyonu, 7 bin 500 lirayı bulan en düşük emekli ödemesi ile yaşam mücadelesi vermektedir.”

Yüzde 25 Zam Büyük Hüsrana Uğratmıştır!

Ergün, memurlar, kamu işçileri ve asgari ücretlileri ekonomik olarak rahatlatacak tedbirlerin alınmasının kendilerini ziyadesiyle mutlu ettiğini kaydederek, mektubuna şöyle devam etti: “Lakin aynı marketten aynı ekmeği aynı fiyatı ödeyerek alan ve 7 bin 500 lira ile geçinmek durumunda kalan emeklilerimizin ne yazık ki yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilme imkanı kalmamıştır. TBMM’de görüşülen kanun tasarısına eklenen ve emeklilere yüzde 25 zam öngören teklif, hayatlarını bu memleketin imar ve inşası için harcamış ve yıllarca prim ödeyerek kutsal hak olarak tanımladığımız, emekliliğe erişen topluluğumuzda büyük bir hüsranla karşılanmıştır.”

Seyyanen Zam Makası Kapatacaktır

Milyonlarca emeklinin aylıklarda yapılacak yüzde 25’lik zamma ilave artış istediğini vurgulayan Ergün, mektubunu şu ifadelerle tamamladı:“Emekliler olarak talebimiz; emeklilerimizin bir nebze olsun rahatlamasını sağlayacak bir iyileştirmenin yapılması, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesi ve söz verildiği gibi 7 bin 500 lira üzerinde aylık alanlara da en az yüzde 25+4 bin lira seyyanen zam yapılarak gerçek anlamda, devlet korumalı sosyal güvenliğin hayata geçirilmesidir. Böylelikle, diğer kesimler arasında giderek açılan makas kapanacak ve adaletli bir uygulamaya erişilecektir.” BSHA- HABER MERKEZİ

İş Sanat, İstanbul Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara Ulus’ta bulunan İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde farklı yaş grubundaki öğrencileri, yaz boyu eğlenceli ve öğretici atölyeler ile buluşturmaya devam ediyor. 

Müzeler, Pazartesi günü dışında 10.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. 

 Türkiye İş Bankası Müzesi’nde Yaratıcı Atölyelere Katılın

İstanbul Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi’nde farklı yaş gruplarına yönelik “Yaşasın Cumhuriyet”, “Cumhuriyet Postası”,  “Müze Hatıram”, “Dünyanın Parası Atölyesi”, “İşim Birikim”  atölyeleri düzenleniyor. 

İş Sanat, Cumhuriyetimizin 100. Yılına özel olarak açılan Yaşasın Cumhuriyet! Sergisi özelinde hazırlanan yeni atölyeleri ile yaz tatilinin gelişini kutluyor. Sergiye özel iki atölyeden biri olan “Cumhuriyet Postası” atölyesi sergi turu ile başlıyor. Yeni bir devletin sosyal ve ekonomik gelişimine tanıklık eden öğrenciler, sergideki pul örneklerini inceliyor. Atölyeye katılacak öğrenciler, kartpostallarını keçeli boyalarla renklendirerek, dönem pullarının birer replikalarını tasarlıyor.  

İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde Cumhuriyetimizin 100. Yılına Özel 3 Atölye

Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında bulunan İktisadi Bağımsızlık Müzesi farklı yaş gruplarına yönelik “Yaşasın Cumhuriyet Atölyesi”, “Cumhuriyet Postası”, “Kilden Mühür” atölyeleri ile öğrencileri misafir ediyor. 

İstanbul ile eş zamanlı olarak Ankara’da da ziyaretçilerini “Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları” Sergisi ile buluşturan İş Sanat, yaz atölyeleri ile çocukların eğitmenler eşliğinde keyifli vakit geçirmelerini sağlayacak. 

“Yaşasın Cumhuriyet” atölyesinde sergiyi gezen çocuklar, Cumhuriyet kutlamalarına tanıklık ediyor, kendi kutlama tacını hazırlayarak atölyeden ayrılıyor. “Cumhuriyet Postası” atölyesinde ise, sergi turuyla başladıkları gezilerine Cumhuriyetin ilanı sonrası ülkenin kalkınması için atılan adımları keşfeden çocuklar, sergideki pul örneklerini inceleyip kendi kartpostallarını tasarlıyor. İş Sanat’ın yeni atölyelerinden “Kilden Mühür”de ise, rehberli Yaşasın Cumhuriyet Sergi turunun ardından ülkenin kalkınması için atılan adımları inceleyip İktisat Kongresi’nde kullanılan mühürlerden ilhamla kendi mühür tasarımlarını hazırlıyor. 

İş Sanat, Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin 3. katında yer alan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde 1988 yılında kaybettiğimiz Zeki Faik İzer’in “Paris, İstanbul, Nice” başlıklı sergisini izleyicilerle buluşturmaya hazırlanırken, Ağustos ayında sürpriz sanat atölyelerini de minik sanatseverlerin ilgisine sunacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Investing.com – BIST 100 endeksi, güne %1,61 yükselişte 6.371,22 puandan başladı.

BIST 100, dünkü işlemlerde %1,35 oranında yükseliş kaydettikten sonra günü 6.270 puandan kapattı. Zirve tırmanışına devam eden BIST 100’de günlük işlem hacmi 106 milyar TL olurken endeks, borsa toplam işlem hacminin %75’ini oluşturdu. BIST 100’e dahil hisseler arasında dün 70 hisse değer kazanırken 20 hisse düşüş kaydetti.

Borsa İstanbul’da rekor seviyeler kaydedilmeye devam ederken bugün güne pozitif başlayan sektörlerin başında teknoloji, bankalar, inşaat, baskı ve gıda sektörleri vardı. Spor endeksi, güne ekside başlayan tek sektör oldu. Bilgi teknolojileri ve faktöring ise güne yatay başladı.

BIST 100 endeksine dahil hisseler arasında açılışta alıcılı hareket eden hisselerin başında HALKB, BRYAT, GESAN, ASELS ve VAKBN vardı. PENTA, CANTE, BIOEN ve DOAS güne ekside başlayan hisseler oldu.

Yurt dışı piyasalarında bugün görünüm pozitife döndü. Asya endeksleri, günü artıda kapatmaya hazırlanırken Avrupa endeksleri de güne alıcılı başladı. ABD borsaları da dün hafif pozitif bir kapanış gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde ABD ve Avrupa vadeli endekslerinde FTSE 100’ün yatay görünümü dışında alıcılı bir seyir bulunuyor.

Yazar: Günay Caymaz

Hisse senetlerinin borsa verileri, adil değeri, sağlık durumu ve profesyonel grafikler başta olmak üzere yatırımlarınızdan kazançlı çıkmanıza yardımcı olacak tüm araçlar InvestingPro’da. Katılmak için tıklayın.

Investing.com – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs ayına ilişkin cari hesap verisini açıkladı.

Merkez Bankası tarafından yayımlanan verilere göre cari denge, beklentileri aşarak 7,93 milyar dolar açık verdi.

12 aylık hesaplamalara göre ise cari işlemler hesabında 60 milyar dolar açık meydana geldi.

Beklenti aşıldı

Piyasa beklentisi cari dengenin 5,4 milyar dolar açık vereceği yönündeydi.

Cari İşlemler Hesabı

• Mayıs ayında cari işlemler hesabı 7.933 milyon ABD doları açık kaydetmiştir. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 1.283 milyon ABD doları açık vermiştir.

• Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 10.480 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir.

• Hizmetler dengesi kaynaklı girişler 3.858 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 3.050 milyon ABD doları olmuştur.

• Birincil gelir dengesi kalemi 1.320 milyon ABD doları net çıkış, ikincil gelir dengesi kalemi de 9 milyon ABD doları net giriş kaydetmiştir.

Finans Hesabı

• Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 89 milyon ABD doları olarak kaydedilmiştir.

• Portföy yatırımları 1.412 milyon ABD doları tutarında net çıkış kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında sırasıyla 630 milyon ABD doları ve 90 milyon ABD doları net satış yaptığı görülmektedir.

• Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak, bankalar 52 milyon ABD doları net borçlanma gerçekleştirmişken, diğer sektörler 102 milyon ABD doları net geri ödeme yapmıştır.

• Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 4.014 milyon ABD doları net artış kaydetmiştir.

• Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 59 milyon ABD doları net artış, Türk lirası cinsinden 63 milyon ABD doları net azalış olmak üzere toplam 4 milyon ABD doları net azalış kaydetmiştir.

• Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, Genel Hükümet 49 milyon ABD doları net geri ödeme, bankalar ve diğer sektörler ise sırasıyla 725 milyon ABD doları ve 37 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir.

• Resmi rezervlerde bu ay 16.578 milyon ABD doları net azalış olmuştur.

Yazar: Deniz Engin

Bugün Ne Bekliyoruz?

ABD hisse endekslerinin üç günlük kaybın ardından pozitif kapatması sonrasında iyimserliğin Asya piyasalarına yansıdığı izlenmektedir.

Bu sabah Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi %0,39, Shenzhen Bileşik Endeksi %0,54 yükseldi. Hong Kong Hang Seng Endeksi %1,37 artarak pazartesi günkü kazancını genişletti.

Japonya’da Nikkei 225 Endeksi %0,18 yükselirken Topix Endeksi %0,18 düştü. Güney Kore Kospi Endeksi %1,35 yükseldi. MSCI Japonya dışı Asya Endeksi bugün %1,52 arttı. ABD endeks vadelileri hafifçe pozitif bir açılışı fiyatlıyor.

Küresel veri takviminde Euro Bölgesi ve Almanya’nın ekonomik güven endeksleri ve Almanya’da Haziran ayı nihai TÜFE rakamları takip edilebilir.

Yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs ayı ödemeler dengesi istatistiklerini açıklayacak. Cari işlemler dengesi nisanda 5,40 milyar dolar açık verirken altın ve enerji hariç denge, 480 milyon dolar açık vermişti. Ocak-Nisan döneminde toplam cari açık 29,73 milyar oldu. Foreks Haber anketine göre Mayıs ayı için medyan tahmin 6,80 milyar dolar, ortalama tahmin 4,27 milyar dolar açık verileceği yönünde.

Borsa İstanbul tarafında; BIST 100 Endeksinde kapanış rekorunun hacimli işlemler ile tazelenmesinin ardından 6.182 puan (5 günlük AO) ve 6.000 puan seviyelerinin üzerinde kalıcılığın, alıcılı seyrin devamı açısından önemli olduğunu düşünmekteyiz.

Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini destekleyeceğine ilişkin haber akışı sonrasında endeksin güne pozitif bir başlangıç yapmasını beklemekteyiz.

Piyasalarda Dün Ne Oldu?

Haftanın ilk işlem gününde Avrupa ve ABD hisse endeksleri, pozitif bir görünüm sergiledi. Avrupa’da; DAX Endeksi %0,45, CAC 40 Endeksi %0,45 ve FTSE 100 Endeksi %0,25 arttı.

ABD tarafında Dow Jones Endeksi %0,62 artışla yukarı yönlü harekete öncülük etti. S&P 500 Endeksi %0,24 ve Nasdaq Bileşik Endeksi %0,18 arttı.

Dolar Endeksi (DXY) 102 puana gerilerken EUR/USD paritesi 1,10 seviyesini aştı.

ABD 10 Yıllık Hazine tahvili faizi 7,6 baz puan düşüşle %4’ün hemen altında indi. Ons altın 1.925 dolar seviyesinde fiyatlanmaya devam etti.

Emtia grubundan Brent petrol %0,55 düşüşle varil başına 78 dolardan işlem gördü. Euro Bölgesi’nde Sentix yatırımcı güven endeksi, bu ay piyasa beklentisinden bir miktar fazla düşerek -22,5 puana geriledi.

BIST 100 Endeksi dün 6.228-6.290 puan aralığında sınırlı hareket etti. Endeks günü %1,35 artışla 6.270 puandan tamamladı. Endeksin işlem hacmi 106,78 milyar TL olarak gerçekleşti.

Dolar/TL kuru 26,1 TL düzeyinde yatay alıcılı fiyatlandı. Euro/TL kuru %0,42 artışla 28,7 TL’ye ulaştı.

Gram altın ise 3 TL değerlenerek 1.615 TL’ye yükseldi. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı Mayıs ayında 0,5 puan düşüşle %9,5’e geriledi. İstanbul Sanayi Odasının (İSO) açıkladığı verilere göre ihracat iklimi endeksi geçen ay 52,3 puandan 51,1’e indi.

Kaynak: Piramit Menkul

Hibya Haber Ajansı

Birçok kripto meraklısının kestirim ettiği üzere, Ripple’ın (XRP) ABD SEC ile uzun müddettir devam eden davası 2023’ün birinci yarısında bir sonuca ulaşamadı. Ortaya çıkan belirsizlik, altcoin fiyatının neredeyse üç hafta üst üste 0,47 ila 0,49 dolar ortasında sakinleştiğini gördü.  Ancak on-chain bilgiler, balina yatırımcılarının ve kişisel piyasa iştirakçilerinin artık aykırı duruşlar sergilediğini gösteriyor.  İşte detaylar…

XRP balinaları altcoine yatırım yaptı

Görünürdeki fiyat sakinliğinin ortasında, büyük bir kurumsal yatırımcı kümesi bu ay XRP’de uzun durumlar alıyor.  Aşağıdaki Santiment grafiği, 1 milyon ila 100 milyon XRP coin’i tutan balinaların Temmuz başından bu yana cüzdan bakiyelerine 170 milyon coin eklediğini gösteriyor. XRP fiyatları şu anda 0,47 dolar civarında seyrederken, balinaların yeni yatırımı yaklaşık 80 milyon dolar kıymetinde. Olağan şartlar altında, 10 günlük bir müddet içinde bu kadar büyük bir fon girişi, kıymetli bir fiyat artışını tetiklemek için kafidir.

Ancak on-chain datalar, XRP’deki ferdî yatırımcıların şu anda diğer fikirleri olduğunu gösteriyor.   Santiment tarafından derlenen datalara nazaran, XRP ferdi yatırımcıları tarafından alınan şahin konumlar, balinanın yükseliş baskısını boşa çıkarıyor üzere duruyor.  Aşağıda gösterildiği üzere, Günlük Etkin Adreslerdeki düşüş, XRP Ledger Ağı genelinde kaydedilen toplam süreç hacmini aşağı çekti.  Temmuz ayının başından bu yana, XRP defter ağında süreç yapan toplam kullanıcı sayısı %50 oranında azaldı. Balinaların 80 milyon dolarlık birikimine karşın, toplam XRP Süreç Hacmi de tıpkı periyotta %92 oranında düştü.

Günlük Etkin Adresler, süreç gerçekleştiren cüzdan adreslerinin sayısını toplayarak perakende ağ iştirakçileri ortasındaki faaliyet düzeyini ölçer.  Üstte da gözlemlendiği üzere, bu sayının önemli ölçüde düşmesi, birçok perakende yatırımcının şahin bir konum aldığını göstermektedir. Toplam XRP Süreç Hacmindeki yüzde 90’lık düşüş de bu düşüş öngörüsünü doğrulamaktadır.  Özetle, balinalar büyük ölçüde optimist görünmekte. Lakin, on-chain datalar kişisel yatırımcıların farklı bir eğilim sergilediğini göstermektedir. Bu eğilim devam ederse, XRP fiyatı önümüzdeki günlerde muhtemelen nötr kalacaktır.

XRP fiyatı için varsayımlar ne tarafta?

Yukarıda belirtilen faktörler göz önüne alındığında, boğaların önümüzdeki günlerde 0,50 dolar direncini ölçeklendirmek için kâfi ivme bulması pek mümkün değildir.  Bu öngörüyü teyit eden MVRV oranı, fiyatın 3 hafta boyunca sakin kalmasının akabinde, birden fazla XRP sahibinin şu anda yüzde 3 ziyanda olduğunu gösteriyor. Tarihi datalar, birçok kişinin 0,49 dolar civarında bile kırıldığında satış yapabileceğini gösteriyor.  Fakat boğalar bu direnci geçerse XRP geri çekilmeden evvel 0,52 dolara gerçek yükselebilir.  Yeniden de, XRP 0,45 dolar dayanağını kaybederse ayıların düşüşe zorlama talihi nispeten eşit. Lakin, yatırımcılar kayıplarını %5’in altında tutmak için 0,46 dolar civarında satış yapmayı durdurabilir.  Bununla birlikte, 0,45 dolarlık dayanak düzeyi düşerse, XRP 0,40 dolara yanlışsız geriler.

Blockchain firması Ripple’a bağlı tartışmalı token XRP, TD Sequential göstergesine nazaran bir yükseliş sinyali yaşıyor. Twitter’da tanınan bir kripto para analisti olan Ali’ye nazaran TD Sequential, XRP’nin üç günlük grafiğinde bir satın alma sinyali sunmakta.  Bu, potansiyel olarak yaklaşan müspet bir fiyat hareketini gösterir, fakat potansiyel yükseliş trendini sürdürmek için kripto varlığın belli bir fiyat noktasının üzerinde kalması gerekir. TD Sequential, traderlar tarafından potansiyel fiyat tükenmelerini ve piyasa dönüşlerini belirlemek için kullanılan bir teknik tahlil aracıdır. Bir varlığın fiyatının mevcut trendinde devam edip etmeyeceğini yahut bilakis dönüp dönmeyeceğini kestirim etmek için geçmiş datalara ve vakit serilerine dayanan bir dizi fiyat hesaplamasını içerir.

Bu göstergedeki bir alım sinyali, düşüş trendinden yükseliş trendine gerçek bir dönüş olabileceğini gösterir. Bununla birlikte, tüm alım satım göstergeleri üzere, kusursuz değildir ve kapsamlı bir alım satım stratejisi için öbür araçlarla birlikte kullanılmalıdır. Ali, öngörülen yükseliş trendinin gerçekleşmesi için XRP’nin 0,45 doların üzerinde tutulması gerektiğini vurguladı. Bu durum devam ederse fiyat 0,51 dolara kadar yükselebilir. Daha da değerlisi, 0,51 dolarlık direnç düzeyinin aşılması, fiyatı 0,60 dolara çıkaran bir kırılmayı tetikleyebilir.

Meteroloji uyarıyor! Yılın en yüksek sıcaklıkları için alarm verildi. Peki sıcaklıkların 40 derece ölçüleceği yaz günlerinde nasıl beslenmeliyiz? 

Bilim Sağlık Haber Ajansı’nın ‘Sağlıklı Yaşam İçin Sağlıklı Beslen’ haber yazı dizisinde Diyetisyen Beyza Mekseliyna Adsız, yaz aylarında beslenme önerilerinde bulundu. Diyetisyen Adsız, “Yaz sıcaklarında en önemli olan beslenme önerileri arasında ilk sırada su tüketimi geliyor. Kilo başına günlük 35 ml su tüketin. Sindirimi kolay olan hafif az yağlı yiyecekler tercih edin. Yemeklerinize koyduğunuz baharat oranını azaltın. Paketli gıdaları ve işlenmiş besinleri mümkün olduğunca tüketmeyin. Şekerli ve gazlı içecekler yerine doğal ev yapımı içecekler tercih edin. Çay ve kahve tüketimine dikkat edin. Günde 1 fincan çay 1 fincan kahve sınırını aşmayın” dedi. 

Serinleten Yaz İçeceklerini Nasıl Tüketmeliyiz ?

Diyetisyen Adsız, sabahın erken saatlerinde yarım saatlik tempolu yürüyüşler yapma önerisinde bulunarak şunları söyledi: “Sıcak yaz mevsiminde bu 7 maddeye dikkat etmek vücudumuzu hem formda hem de sağlıklı tutmak için oldukça önemlidir. Sade maden suyu, taze meyve aromalı su, evde hazırlanan meyve suları gibi doğal içecekler tüketilebilir. Meyvelerin suyunu çıkarmak yerine yemek daha iyidir. Meyve suları çıkarıldığında içindeki doğal lifler kaybolur. Ayrıca bioflavonoidler de azalır. 1 bardak su ve 1 orta boy olgun şeftaliyi blender yapıp püreli şekilde posasını kaybetmeden içebilirsiniz.”

Kış Mevsiminde Vücut Direncini Korumak İçin Sağlıklı Beslenme Önerileri

Yaz Aylarında Vücudu Ferahlatan Besinler!

Diyeteisyen Adsız son olarak yaz günlerinde vücudu serinletmeye yardımcı besinleri sıraladı: Su, salatalık, ayran, kefir, yoğurt, süt, cacık, soğuk çorbalar, salata veya zeytinyağlı sebzeler, kavun, karpuz, çilek, yeşil erik, sütle veya yoğurtla yapılmış soğuk yulaf lapası, sebze suyu ile yapılmış detoks içecekler, nane, dereotu, reyhan, kuzu kulağı, roka gibi mevsim yeşillikleri, hindistan cevizi suyu veya sütü.   (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

Menemen Belediyesi, belediye ve iştiraki olduğu şirketlerin SGK’ya olan tüm borçlarını kapatarak İzmir’de SGK’ya borcu olmayan ilk ve tek belediye oldu. Ülke genelinde de emsali nadir bir durumla karşılaştıklarını belirten Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt, Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a teşekkür ziyaretinde bulundu. Pehlivan, “Ben her zaman her yerde söylüyorum; çalışma arkadaşlarım için, Menemen ve Menemen halkı için gerekirse canımı veririm. Göreve geldiğimiz gibi mesai arkadaşlarımızın 14 yıllık birikmiş ikramiye alacaklarını ve 4 buçuk ay geriden gelen maaş alacaklarını ödedik. Şimdi de devletimizin sunduğu imkânlardan yararlanıp belediyemiz ve şirketlerimizin Belediyemizin 30 yıl öncesinden devir eden tüm SGK borçlarını bir kalemde kapattık. Peşin ödememizden dolayı Belediyemizi milyonlarca lira kara geçirdik” dedi.

“Başkanımıza hassasiyeti ve için teşekkür ediyorum”

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt, Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a teşekkür ziyaretinde bulundu. 12 Mart itibariyle kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir kanun yayınlandığını belirten Kurt, “Menemen Belediyemizde bu kapsamda prim borçlarını ödeyebilmek noktasında 7440 sayılı yasadan istifade etti. Ben, özellikle Menemen Belediyemize ait borçların tamamının kapatılması noktasında Menemen Belediye Başkanımız olarak Sayın Aydın Pehlivan’a ve emekleri geçen tüm personellerine şükranlarımı ifade ediyorum. Bu konuda göstermiş olduğunuz itinayı ve hassasiyeti en baştan beri biliyorum. Bu borçların kapanmış olması noktasında gelinen nokta hepimizi mutlu etti. Bundan sonraki çalışmalarınızda da başarılar diliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kurumumuz için önemli”

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olarak Türkiye’de emeklilik ve sağlık sistemlerinin finansmanı gibi 85 milyon vatandaşımızın tamamına dokunan çok önemli hizmetleri sürdürdüklerini vurgulayan SGK İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt, “Bu hizmetlerin sağlıklı bir şekilde gelecek kuşaklara işler bir şekilde devredilebilmesi için prim tahakkuk tahsilâtı kurumumuz açısından önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Personellerimizin maaşları ve primlerini gününde yatırıyoruz

Yapılan ziyaretten mutluluk duyduğunu dile getiren Aydın Pehlivan, hem şahsi hem de tüm Menemen ailesi adına SGK İl Müdürü Kurt’a teşekkür ederken, “Göreve gelmiş olduğumuz ilk süreçte Türkiye’nin en borçlu belediyesi konumundaydık. 14 yıldır çalışanların ödenmeyen ikramiyeleri, 4 buçuk ay geriden gelen maaşları ve Menemen esnafına olan çok ciddi borç yüklerinden tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte gösterdiğimiz emek ve çaba sayesinde kurtulduk. Artık tüm personelimiz maaşlarını, ikramiyelerini gününde alıyor. Çalışanlarımıza, esnafımıza, sigortaya ya da vergi dairesine tek bir kuruş borcumuz yok” dedi.

“Belediyemizin ve çalışanlarımızın geleceği düşündük”

Personellere ait tüm borçların sadece ikramiye ve maaş olmadığını da sözlerine ekleyen Pehlivan, sözlerine şöyle devam etti: “Ne yazık ki personellerimizin SGK primleri de ödenmemiş. Hatta bunların içinde 30 yıl önceden kalan borçlar tespit ettik. Bizler belediyemizin bu konusunu kendi konumuz gibi gördüğümüz için, böyle bir duruma düşülmemesi, personellerimizin gelecekte de üzücü bir durumla karşılaşmaması için, tüm bu borçlarımızı kapattık. Borcu olmayan kamu ya da ticari kuruluşlara sağlanan destekleri de biliyorum. Menemen Belediyesi de tarihinde ilk defa bu ve benzeri teşviklerden yararlanıyor. Hem bu teşviklerden yararlanması hem de SGK’ya borcu olmayan İzmir’deki ilk ve tek belediye olma başarısını gösterebildiğimiz için de kendimizi mutlu addediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören Belediyesi ile Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) iş birliğinde belediyeye ait Sanat Galerisinde “Sevgi Yolculuğu Karma Sergisi”nin açılışı yapıldı.

Açılışa Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Vekam Direktörü Filiz Yenişehirlioğlu, Çek Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçi Başdanışmanı Thomas Strnad, 26’ncı Dönem MHP Milletvekili Oktay Öztürk, AK Parti Keçiören Kadın Kolları Başkanı Saliha Küçüker ve sanatseverler katıldı. 

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok açılışta katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün burada TÜRKSOY ile birlikte ebru, minyatür, seramik gibi birçok alanda sanatçılarımızın eserlerini sergiliyoruz. Atatürk diyor ki, ‘Sanat ve kültür bir milletin en önemli hayat damarlarından biridir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.’ Zengin ve engin bir tarihimiz var her alanda. Biz, 4 bin 500 yıllık tarihimiz var diyorduk ama Alman Enstitüsü tarafından yapılan son araştırmalara göre Türklerin 9 bin 500 yıllık bir tarihi olduğu ortaya kondu. Tabi Anadolu’ya Orta Asya’dan geldik. Kaşgar’dan, Tanrı dağlarından, Altaylardan geldik. Buradaki kültürümüzü de Anadolu’ya taşıdık. Sanat ve kültür bir milletin varlığının devamının göstergesidir. Halılarımızdaki renklerimiz, motiflerimiz, ilmiklerimiz, zaferlerimiz, kederlerimiz hepsi sanat ve kültürümüze yansımıştır. Sanatımızı ve kültürümüzü tanıtmaktan şeref duyuyoruz. Emeği geçen tüm sanatçılarımıza teşekkür ediyoruz.” dedi.

Protokol konuşmalarının ardından kurdele kesilerek serginin açılışı gerçekleştirildi.

24 Temmuz 2023 tarihine kadar ziyarete açık olacak sergide 5 farklı kategoride resim, ebru, minyatür, hat ve seramikten oluşan toplam 64 eser bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Göreve yeni seçilen İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yalçın Ata ve yönetim kurulunu ziyaret ederek başarı dileklerini ileten Başkan Batur, her zaman esnafın yanında yer aldıklarını vurgulayarak, “Biz Konak Belediyesi olarak esnaf dostu bir belediyeyiz. Özellikle pandemi döneminden bu yana esnafımızla dayanışma içinde olduk, destek verdik. İçinden geçtiğimiz süreçte, zam yağmurundan esnafımız da çok fazla etkileniyor. Biz her zaman olduğu gibi bundan sonra da esnafımıza destek olacağız” dedi. Birlik Başkanı Yalçın Ata, “Esnafımıza faydası olacak her çalışmanın yanındayız ”dedi.  

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin (İESOB) geçtiğimiz günlerde yapılan olağanüstü genel kurulunda başkanlığa seçilen Yalçın Ata ve yönetimine hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Başkan Batur, “Şehrimizin ekonomisinin bel kemiği, en çok istihdam yaratan sektörü olan esnaf birliğimize çalışmalarında başarılar diliyoruz” sözleriyle yeni yönetime başarı dileklerini iletti. Yalçın Ata da Başkan Batur’un esnafın yanında olduğunu bildiklerini ve bunu yürekten hissettiklerini dile getirdi.

Batur: Esnafı her zaman desteklememiz gerekiyor

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Yalçın Ata’ya ve yönetim kuruluna, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da esnafın yanında yer almaya davam edecekleri sözünü verdi. Konak’ın en çok esnafın olduğu, en çok ruhsatın kesildiği ilçe olduğunu hatırlatan Başkan Batur, “Biz Konak Belediyesi olarak esnaf dostu bir belediyeyiz. Biz her zaman olduğu gibi bundan sonra da esnafımızın yanında olacağız. Geçmişten beri siz de beni tanıyorsunuz. Biz, Narlıdere’den beri her zaman esnafla beraberiz. Esnaf, ekonominin yerel dinamiğidir. Esnafı her zaman desteklememiz gerekiyor. Esnaf ayakta kaldığı müddetçe ekonomi ayakta kalıyor” diye konuştu.

Dayanışmayla aşarız

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdan esnafın da çok yara aldığına dikkat çeken Başkan Batur, dayanışma vurgusu yaptı ve şunları söyledi:

“Ekonomi anlamında zorlu bir süreçteyiz, ardı ardına gelen zamlardan, bu zam yağmurundan esnafımız da çok etkileniyor. Özellikle pandemi döneminde bu yana esnafımızla dayanışma içinde olduk, destek verdik. Bu süreci de dayanışmayla aşacağız. Konak Belediyesi’nde esnafımızın her zaman ulaşabileceği bir Esnaf Masamız var. Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç hem Esnaf Masamızın başkanı hem meclisimizde esnafı temsil ediyor. Biz laf olsun diye yanınızda olduğumuzu söylemiyoruz, gerçekten yanınızdayız.”

Yalçın Ata: Yanımızda olduğunuzu yürekten hissediyoruz

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin yeni başkanı seçilerek göreve gelen Yalçın Ata da ziyaretinden dolayı Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a teşekkürlerini iletti. Aradıkları her zaman Başkan Batur’a ulaşabildiklerini belirten Ata, “Birliğimizle Konak Belediyemizin ortaklaşa yürüteceği tüm çalışmalara hazırız. Esnafımıza faydası olacak her çalışmanın yanındayız. Hizmet zamanı başlıyor. Esnafın her zaman yanında olan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a teşekkür ediyoruz. Size her zaman ulaşabiliyoruz. Yanımızda olduğunuzu yürekten hissediyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hemen Hemen her gün ülkenin her yerinden sokak hayvanlarına şiddet haberleri geliyor. Hayvan katliamları ile mücadele konusunda yapılan yasal uygulamalar caydırıcı etki yaratamıyor. Hayvan hakları savunucularının konuyla ilgili eylemsellikleri kamuoyunda farkındalık yaratılması konusunda yeterli olamıyor. Hayvanlara yönelik şiddet, taciz, olaylarının her geçen gün arttığı Türkiye’de hayvan hakları ve sokak hayvanlarına yönelik şiddetin önlenmesi hususunda nasıl bir yol izlemek gerekiyor?

Siyasi Ekoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınan Özgür Üniversite kurucularından Doç Dr. Akademisyen Hakan Yurdanur, hayvan hakları konusunda da toplumda farkındalığın oluşması konusunda çalışmalar yürütüyor. Hayvan Hakları Savunucusu Yurdanur’la hayvanlara saldırının temelinde yatan nedenleri, hayvanlara şiddet ve taciz boyutuna ulaşan eylemlerin nasıl son bulacağı konusunda konuştuk. 

Sistem Hayvanlara Uygulanan Şiddetti Sıradanlaştırıyor!

Hayvan Hakları Savunucusu Yurdanur’la, İzmir Karşıyaka’da sahibiyle birlikte yoldan geçen Akita cinsi Haki adlı köpeğin tekmelenerek bir şahıs tarafından canice katledilmesi olayı sonrasında bir araya geldik. Yurdanur hayvanlara saldırının politik olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Her gün yeni bir cinayet haberi alıyoruz. Tekmeler, sopalar, aç bırakmalar, deneyler gibi… Sistem, bilerek ve isteyerek hayvanlara uygulanan her tür şiddeti sıradanlaştırıyor. Gündelik mezenin bir parçası yapar. Çünkü hayvanlara yapılan her tür saldırı politiktir ve politik olanın öne çıkması istenmez. Basit, sıradan, kişisel suçlarmış gibi gösterilir ve sahnelenir. Aynı kadınlar ve çocuklar için yapıldığı gibidir.”

Yalnızca Hukuki Tedbir Yetmez!

Peki ya hukuki yaptırımlar hakkında ne düşünüyorsunuz sorumuza Yurdanur şöyle yanıt verdi: “Eğer politik bir saldırıya karşı sadece hukuki önlemler alarak çözüm aranırsa başarı şansı yok denecek kadar azdır. Olsa da geçicidir. Elbette hukuki tedbirler gereklidir fakat önemli olan politik karşı duruştur. Bu da örgütlü mücadele demektir.”

Yurdanur, hayvan haklarının yazılı biçimde var olmasının hayvanları haklı kılmaya yeterli olmadığını ve bu hakların önce hayvanlardan alındığını ve sonra da lütuf gösterilip geri verilmesi için uğraşıldığını ifade etti. Hakan Yurdanur sözlerine şöyle devam etti: “Bu baştan sona trajikomik bir durum. Hak mücadelesi özgürlükler mücadelesinden ayrı düşünülemeyeceğine göre, özgür olmayan canlıların haklarının olması pek bir şey ifade etmeyecektir. Ahlaki kaygılarla politika birbirine karıştırıldığı için, ahlaki yaklaşımı yeterli gören geniş bir kesim var. Durum böyle olunca da hayvanlar için politik mücadele yerini edilgen “hayvan severliğe” bırakabiliyor. Hayvanseverliğin, tür seçimi gibi faşizan eğilimlere kayma riski oldukça yüksek.”

Kapitalizm Tüm Canlı Türlerini Tehdit Ediyor

Hak kavramı üzerine görüşlerini söyleyen Akademisyen Yurdanur, “Birçok konu insan merkezli düşünülüyor ve uygulanıyor. Hayvanları yiyen bir toplumsal düzen de onların yaşaması için mücadeleye önce sistemle hesaplaşarak başlamak gerekmektedir” dedi. Kapitalizmle mücadeleyi orjinine koymayan hiçbir hareketin uzun süreli başarı şansının olmadığına dikkat çeken Yurdanur, “Bugün ekoloji mücadelesinin hayvanlar için mücadeleye mesafeli yaklaştığını gözlemlemek mümkündür. Bu da ister istemez hayvanlar için mücadeleyi çevre hareketlerine yaklaştırmakta, düzen içine hapsetmektedir. Kapitalizmin dayattığı saçma sapan üretim ve anlamsız tüketim süreci gezegendeki tüm canlı türlerinin varlığını tehdit ediyor. Her geçen gün yüzlerce canlı türü gezegene veda ediyor. Gezegenin kaynakları sınırsız değil fakat kapitalizmin aşırı büyümeye dayalı yapısı kaynakları sınırsızmış gibi kullanmayı gerektiriyor. Durum böyle olunca da 2-3 tane daha gezegene ihtiyaç duyulmakta ki bu da sonumuz demektir. Hayvanları akılsız, duygusuz, kaba bir canlı olarak gören insan onlara uygulanan her tür şiddet karşısında sessiz kalıyor. Bu sessizlik insanın kendisine ve kendisi dışındaki her şeye yabancılaşmasının sonucudur. Hayvan cinayetleri birer politik saldırıdır. Bu saldırılara karşı politik olarak örgütlenip mücadele edilmelidir” şeklinde konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Ar-Ge ve inovasyon temalı çalışmaları ile öne çıkan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde, genç bilim insanları yürüttükleri yenilikçi bilimsel faaliyetler ile ulusal ve uluslararası arenada ödüller almaya devam ediyor. 

ECZAKDER tarafından iki kez tam akreditasyon alan Fakülte bünyesinde öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrencileri, danışman öğretim üyeleri ile birlikte gerçekleştirdikleri çalışmalarla ulusal ve uluslararası alanda başarılara imza atıyorlar.

Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hande Gürer Orhan danışmanlığında çalışmalarını yürüten doktora öğrencisi Ecz. Deniz Bozdağ, Hollanda Toksikoloji Derneği tarafından her yıl düzenlenen kongre kapsamındaki “Doktora Öğrencileri Platformu”nda “En İyi Doktora Platform Sunumu” ödülünü kazandı. Fakülte öğretim üyelerinden Prof. Dr. Özgen Özer’in öğrencisi Arş. Gör. Gülşen Aybar Tural ise bu yıl Portekiz’de düzenlenen Farmasötik Bilimler Avrupa Federasyonu (EUFEPS) 2023 Yıllık Toplantısı’nda, lisansüstü öğrencilerin yarıştığı kategoride tüm Avrupa ülkeleri katılımcıları arasında üçüncü oldu. Dr. Öğr. Görevlisi Emre Özgenç ise Radyofarmasi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Evren Atlıhan Gündoğdu danışmanlığında gerçekleştirdiği “Meme Kanseri Tedavisinde Kullanılmak Üzere Lu-177 ile Radyoişaretlenecek Yeni Bir Radyofarmasötik Kitinin Geliştirilmesi” başlıklı doktora teziyle TÜBA Akademi TEKNOFEST Doktora Bilim Ödüllerinde, Sağlık ve Yaşam Bilimleri alanında üçüncülük ödülünü Ege Üniversitesine getirdi.

Eczacılık Fakültesi’nde lisansüstü öğrenciler kadar lisans öğrencileri de uluslararası arenada başarı haberleri getirmeyi sürdürüyorlar. Fakülte son  sınıf öğrencisi Ayça Çetinkaya,  Doç. Dr. Hasan Akbaba danışmanlığında yürüttüğü  “Laktoz İntoleransında Eksikliği Görülen β-Galaktosidaz Geninin Mikroküre İçinde Lipozom Nanopartikül Kullanılarak Peroral Gen Terapisi” isimli çalışmasıyla dünyanın önde gelen biyoteknolojik ilaç şirketi Amgen tarafından düzenlenen “I am genius”- Biyoteknolojik Fikirler yarışmasında birincilik ödülünün sahibi oldu.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak,  küresel ölçekte yürüttükleri yenilikçi bilimsel faaliyetler dolayısıyla ödül alan genç bilim insanlarını ve danışman hocalarını tebrik ederek başarılar diledi.

Elde edilen başarılardan ötürü gurur duyduklarını ifade eden Dekan Prof. Dr. Hande Gürer Orhan, “Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın öncülüğünde sürdürdüğümüz öğrenci odaklı eğitim felsefesi ve eğitim ile araştırmada kalite çalışmaları sonucunda öğrencilerimiz; akademisyenlerimizle ortak projeler gerçekleştirip uluslararası alanda Fakültemizi ve Üniversitemizi başarıyla temsil ediyorlar. Başarılarından dolayı öğrencilerimizi ve hocalarımızı tebrik ediyorum. Bu başarıların sürdürülebilir olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Birleşmiş Milletler (BM), 2030 prestijiyle dünya genelinde hala 575 milyon kişinin çok yoksullukla çabaya devam edeceğinin, 84 milyon çocuğun ise okula gidemeyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.

BM’nin yayımladığı raporda, “sıfır açlık” da içeren 2030 Kalkınma Amaçlarının gerçekleştirilmesindeki riske dikkat çekilerek, konulan 140 maksattan yalnızca yüzde 15’ine ulaşılabileceği bilgisi paylaşıldı.

Raporda, 2030 prestijiyle dünya genelinde 575 milyon kişinin çok yoksullukla çaba edeceğinin, 84 milyon çocuğun ise okula gidemeyeceğinin öngörüldüğü vurgulandı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, raporun önsözünde, “Şu anda harekete geçmezsek, 2030 gündemimiz tüm dünya için bir mezar yazıtı olarak kalacak. Bu süreçte ilerleme kaydedilmemesi, eşitsizliklerin derinleşmesi ve parçalanmış bir dünya riskinin arttırılması manasına gelebilir” ihtarında bulundu.

Ekonomik ve Toplumsal İşlerden Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Li Junhua ise raporun açıklandığı basın toplantısında, Ukrayna’daki savaş, iklim değişikliği, Kovid-19 salgınının kalıcı tesirleri ve bu salgının gelişmekte olan ülkelerin iktisadı üzerindeki yok edici tesirleri, coğrafik gerginlikler üzere ögelerin tümünün, 2030 Kalkınma Amaçlarına ulaşmakta kaydedilen ilerlemeyi tehdit ettiğini vurguladı.

Türkiye iktisadı Mayıs ayında milyar dolar cari açık verdi.

Bloomberg anketine nazaran 7,4 milyar dolar seviyesinde bir cari açık bekleniyordu.

Mayıs ayında cari süreçler hesabı 7 milyar 933 milyon dolar açık kaydetti. Altın ve güç hariç cari süreçler hesabı ise 1 milyar 283 milyon dolar açık verdi.

Ödemeler istikrarı tarifli dış ticaret açığı 10 miyar 480 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Hizmetler istikrarı kaynaklı girişler 3 milyar 858 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 3 milyar 50 milyon dolar oldu.

Birincil gelir istikrarı kalemi 1 milyar 320 milyon dolar net çıkış, ikincil gelir istikrarı kalemi de 9 milyon dolar net giriş kaydetti.

Uluslararası Güç Ajansı’nın (UEA) bu yıl birinci defa yayımladığı Kritik Mineraller Piyasa Değerlendirmesi raporuna nazaran, pak güç teknolojilerinde görülen rekor büyüme lityum, kobalt, nikel ve bakır üzere minerallere talebi artırıyor.

Söz konusu minerallere yönelik talep, 2017-2022 periyodunda lityumda üç katına çıkarken, kobaltta yüzde 70 ve nikelde yüzde 40 arttı.

Artan talebi karşılamak için kritik minerallerde arz yatırımları geçen yıl bir evvelki yıla nazaran yüzde 30 büyüyerek 40 milyar doları aştı. Lityumda arz yatırımları yüzde 50 ile en büyük artışı görürken, bunu bakır ve nikel takip etti.

Enerji dönüşümünde kullanılan kritik mineraller piyasasının toplam büyüklüğü 2017-2022 devrinde iki kattan fazla artarak 320 milyar dolara ulaştı. Kelam konusu büyümede yaklaşık 200 milyar dolarla bakır piyasası birinci sırada yer aldı. Lityumda piyasa büyüklüğü 40 milyar doları, nikelde ise 60 milyar doları aştı.

Kritik mineraller global madencilik bölümünün merkezine yerleşecek

Talep ve yatırımlar artmasına karşın, kritik minerallerde arz çeşitliliği tasa kaynağı olmaya devam ediyor. Üç yıl öncesine nazaran ilerleme sağlansa da Çin, kritik mineraller tedarikindekinde başı çekiyor.

UEA’nın açıklanmış siyasetler senaryosuna nazaran, pak güç dönüşümünde öngörülen sürate paralel olarak, kritik minerallere yönelik talebin 2030 prestijiyle iki kattan fazla artacağı ve 2050 prestijiyle da 3,5 kat olacağı öngörülüyor.

UEA’nın net sıfır emisyon senaryosuna nazaran ise kritik minerallere yönelik talebin 2030 prestijiyle 3,5 kat büyüyeceği iddia ediliyor.

Talepteki bu süratli büyümeyle, kritik mineraller global madencilik bölümünün merkezine yerleşecek.

UEA, planlanan projelerinin hayata geçmesi durumunda, kritik mineral tedarikinin talebi karşılamada kâfi olacağını varsayım ediyor. Buna karşın, projelerin ertelenme riski ve teknoloji bazlı aksaklıklar nedeniyle arz ve talebin başa baş gidebileceği öngörülüyor.

Bu nedenle, global ısınmayı 1,5 dereceyle sonlandırma amacına yönelik senaryolarda, 2030’a kadar kritik minerallerde daha fazla arz yatırımına gereksinim duyulabilir.

UEA Lideri Fatih Birol, rapora ait değerlendirmesinde, pak güç dönüşümünün tüm dünyada çok değerli bir etapta olduğunu belirtti.

Birol, “Dünyanın güç ve iklim gayelerine ulaşması için çok kıymetli olan kritik mineraller pazarındaki süratli büyüme bizi cesaretlendiriyor. Buna karşın, büyük zorluklar da devam ediyor. Kritik minerallerde tedarik zincirinin inançlı ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için daha çok adım atılmalı. IEA, yeni araştırma ve tahlillerle ve bilhassa 28 Eylül’deki Kritik Mineraller ve Pak Güç Tepesi’nde ilerleme sağlamak için hükümetleri, şirketleri ve öteki paydaşları bir ortaya getirerek bu alandaki erken liderliğini sürdürecek.” sözlerini kullandı.

Türkiye Güç, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun ilgili bahislere ait yönetmelikleri Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna nazaran, Türkiye Atom Gücü Kurumu Atom Gücü Komitesi Çalışma Temelleri Yönetmeliği, Türkiye Atom Gücü Kurumu Başkanlığı Mal ve Hizmet Üretimi ve Yayın Gelirleri Yönetmeliği, Türkiye Atom Gücü Kurumu Müşavere Konseyinin Teşkili ve Çalışma Asıllarına Dair Yönetmeliği, Türkiye Atom Gücü Kurumu Nükleer Araştırma, Eğitim Merkezleri Kuruluş ve Çalışma Yönetmeliği, Türkiye Atom Gücü Kurumu İşçisi Vazifede Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.

Ayrıca, Ender Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü Hizmet Ünitelerinin Vazife ve Yetkileri Hakkında Yönetmeliği ve Az Toprak Elementleri Uzmanlığı Yönetmeliği de yürürlükten kaldırıldı.

Bir müddettir yüksek enflasyonla ve bir grup finansal kriz ihtimalleri ile gayret eden, bu doğrultuda faiz oranlarını süratle yükselten Amerika Merkez Bankası, enflasyondaki gerilemeyi talihe bırakmamak için elinde son kalan iki faiz artırım ihtimalini daha piyasa aktörlerinin yüzüne haykırmaya devam ediyor.

Mavi Çizgi: ABD Gösterge Faizi
Siyah Çizgi: ABD Çekirdek Enflasyon Oranı

Bu doğrultuda lokal Fed liderleri katıldıkları konferans ve toplantılarda, piyasaya faiz kararını anlatmaya ve kabullendirmeye çalışıyor. Son yaptıkları konuşalarında San Francisco Fed Lideri Daly ve Cleveland Fed Lideri Mester, iki faiz artırımının daha gerekli olduğunu savunan açıklamalarda bulunurken, Atlanta Fed Lideri Bostic ise, faiz artırımı için daha fazla alan kalmadığını ve enflasyonla çaba için atılacak daha agresif kararların artık ziyan verici olmaya başlayabileceğini tabir eden açıklamalar yaptı. Bilhassa Bostic, Fed’in faiz artırımlarına devam etmek istediği bir ortamda mevcut oranların kâfi olduğunu savunan nadir Amerika Merkez Bankası liderlerinden birisi olarak öne çıkıyor.

Fed/Daly: İki faiz artırımı daha şart

San Francisco Fed Lideri Mary Daly, güçlü bir işgücü piyasasıyla karşı karşıya olduklarını ve çok yüksek enflasyonu denetim altına almak için bu yıl iki faiz artırımına daha muhtaçlık duyulacağını vurguladı. Daly, enflasyonu sürdürülebilir bir formda Federal Reserve’in yüzde 2 maksadına getirmek için bu yıl içinde birkaç faiz artırımının gerekliliğine inandığını söz etti.

Daly, “Bu yıl boyunca, enflasyonu sahiden sürdürülebilir bir formda yüzde 2 amacına getirmek için birkaç faiz artırımına daha gereksinimimiz olacak. Tahminen daha az şey yapmamız gerektiği için daha az şey yapmak zorunda kalabiliriz; hatta tam aksine daha fazlasını yapmak zorunda kalabiliriz. Datalar bize yol gösterecektir” dedi. Daly, çok az şey yapmanın risklerinin, çok fazla şey yapmanın risklerinden daha ağır bastığını belirtti, lakin hakikat bir istikrar bulunduğunda bu risklerin daha yeterli bir halde dengeleyebileceğini söyledi. Bu nedenle Daly, Fed’in iktisadın nasıl reaksiyon verdiğini kıymetlendirmek için geçen yıldan daha yavaş bir süratte faiz artışları yapması gerektiğini düşündüğünü tabir etti.

Fed/Mester: Güçlü çekirdek enflasyonla gayret için faizler artmaya devam etmeli!

Cleveland Federal Rezerv Bankası Lideri Loretta Mester, ABD merkez bankasının enflasyonu maksat düzeye geri getirmek için daha fazla faiz artışı yapması gerektiğini belirtti. Mester, çekirdek enflasyonun hala güçlü düzeylerde olduğunu ve bu durumun daha fazla faiz artışını gerektirdiğini söz etti.

Ekonomik zahmetlerin varsayımlardan daha fazla olduğunu ve enflasyonun beklenenden daha yüksek seyrettiğini belirten Mester, enflasyonun sürdürülebilir ve vaktinde yüzde 2’ye geri dönmesi için faiz oranlarının mevcut düzeyinden biraz daha üste çıkması gerektiğini vurguladı. Fakat, Mester faiz artışı için bir takvim belirtmedi.

Fed/Bostic: Daha fazla artırıma gerek yok!

Atlanta Fed Lideri Raphael Bostic, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gösterge gecelik faiz oranında daha fazla artış olmaksızın enflasyonun maksadına dönebileceğini belirtti. Bostic, bu durumun “oldukça basit” bir dizi nedeni olduğunu söyledi.

Bostic, mallara yapılan harcamaların istikrar kazandığını söz ederken, hizmet kesiminde ise birçok istatistiğin doruğa ulaştığını ve fiyat artışlarının suratını yavaşlatması gereken bir düşüşün başladığını gösterdiğini belirtti.

Bostic, faiz oranlarının mevcut yüzde 5 ila yüzde 5.25 aralığında kalabileceğini ve enflasyonun yavaş yavaş Fed’in yüzde 2 gayesine çekilebileceğine inanan iki Fed siyaset yapıcısından biri olduğunu söz etti. Bununla birlikte, meslektaşlarının birçok faiz oranlarının daha da artırılması gerektiğini düşünüyor ve önümüzdeki Temmuz toplantısında çeyrek puanlık bir artışın onaylanması bekleniyor.

Bostic, bu durumu “bıçak sırtı” bir karar olarak gördüğünü lakin son enflasyon bilgilerine dayanarak temel eğilimin gerçek tarafta ilerlediğini belirtti. Aydan aya datalarda değişkenlik olmasına karşın, Bostic enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu düşünüyor.

Piyasa ne bekliyor?

CME FedWatch bilgilerine nazaran piyasasının büyük bir çoğunluğu, Fed’in 15 gün sonra 26 Temmuz’da gerçekleştireceği FOMC toplantısından 25 baz puanlık bir faiz artırımı ihtimaline kendini hazırlamışa benziyor.

Piyasa aktörlerinin aldıkları durumlardan derlenerek hesaplanan bilgilere nazaran, alınan durumların yüzde 92,4’ü Fed’in faiz artırım ihtimalinin kabul edildiğini gösterirken, düşük bir yüzde 7,6’lık kesim ise Fed’in 26 Temmuz toplantısında faizleri sabit bırakacağına inanıyor.

Investing.com – Asya seansında petrol fiyatları yükseldi. Dünyanın en büyük ham petrol üreticilerinde arz kesintileri beklenirken büyük ithalatçı Çin’de daha fazla teşvik beklentileri de duyarlılığı destekledi.

Yine de piyasalar, Çin hakkında daha fazla ipucu ararken ABD’den gelecek enflasyon verileri ve Fed konuşmacılarına ilişkin ihtiyat, kazanımları sınırlı tuttu.

Ham petrol fiyatları, Fed yetkililerinin şahin sinyalleri ve Çin’den gelen zayıf ekonomik verilerin ardından ABD’de faizlerin yükseleceği ve ekonomik koşulların kötüleşeceği endişeleriyle haftaya zayıf bir başlangıç yaptı.

Ancak Fed yetkililerinin, bankanın faiz artırım döngüsünün nihai olarak sona ereceği sinyalini vermesi ve Çin hükümetinin ekonomiyi desteklemek için bazı teşvik tedbirlerini genişletmesiyle, kayıplar bir miktar sınırlandı.

Suudi Arabistan ve Rusya’nın, daha fazla üretim kesintisi sözü vermesiyle arzın daralması ihtimali de petrol fiyatlarında yükselişe neden oldu.

Brent vadeli petrol kontratları, Pazartesi günü kısa süreliğine iki ayın en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra %0,3 artışla 78,04 dolara yükselirken WTI vadeli kontratları, %0,5 artışla bir ayın en yüksek seviyesine yaklaştı.

ABD’den TÜFE ve Fed sinyalleri bekleniyor

Petrol piyasaları, Çarşamba günü açıklanacak olan ABD tüketici fiyat endeksi verilerine odaklandı. Bu verinin, Fed’in gelecekteki faiz artırımlarına ilişkin planlarını etkilemesi bekleniyor.

Haftanın ilerleyen günlerinde konuşacak olan Neel Kashkari ve Loretta Mester ile birlikte Fed’den daha fazla sinyal gelmesi de bekleniyor.

ABD’de faiz oranlarının yükseleceği ve doların güçleneceği korkusu, ekonomik koşulların yılın ilerleyen dönemlerinde kötüleşerek ham petrol talebini azaltacağı endişesiyle, petrol fiyatlarının yıl boyunca negatif seyretmesine neden oldu.

Ancak Haziran ayına ilişkin beklenenden oldukça zayıf gelen tarım dışı istihdam raporu, Fed’in şahin duruşunu azaltmaya zorlanacağı yönündeki umutları artırdı. Merkez bankasının, bu yıl Temmuz sonunda 25 baz puanlık artışla başlamak üzere en az 50 baz puan daha faiz artırması bekleniyor.

Ekonomik gerileme zemininde Çin’de teşvik bekleniyor

Çin’den gelen ve tüketici enflasyonunun daralmanın eşiğinde olduğunu gösteren zayıf enflasyon verileri de dün petrol piyasaları üzerinde baskı yarattı. Ancak bu veriler, Pekin’in ekonomiyi desteklemek için yeni acil harcama tedbiri alacağına dair umutları artırdı.

Çin Halk Bankası, Çin’in ekonomik büyümesini desteklemek için harekete geçerek dün, devasa gayrimenkul sektörüne yönelik bazı desteklerini 2024 sonuna kadar uzattı.

Giderek artan sayıda piyasa katılımcısı ve analist, üç yıldır devam eden COVID-19 kesintilerinden kurtulmaya çalışan ülkede ekonomik yavaşlamayı önlemek için hükümetten daha fazla destek talep ediyor.

Çin’deki zayıflık, ülkenin bu yıl petrol talebini rekor seviyelere çıkaracağı yönündeki beklentileri büyük ölçüde düşürdü.

Geçen yılın Ekim ayında hükümet bütçesine ait yaşanan kriz nedeniyle ülkede ortalama 2 yıllık sabit konut kredisi faizi, yüzde 6,65 düzeyinde kaydedilmişti.

Uzmanlar, artan faiz oranlarının konut satışları üzerinde baskı oluşturduğunu belirtiyor.

Ülkede ortalama 5 yıllık sabit konut kredisi faizi, geçen yıl yaklaşık yüzde 3 düzeyinde bulunuyordu.

İngiltere Merkez Bankası (BoE), geçen ay siyaset faizini 50 baz puan artırarak yüzde 4,50’den yüzde 5’e yükseltmişti.

Ülkede yıllık enflasyon da Mayıs’ta yüzde 8,7 ile sabit kalmıştı.

Bugün insanların ne kadar paraya sahip olduğunu anlamak çok kolay. Milyarderler halka açık şirketlerden pay senedi satın alıyor. Nerede konutları olduğu muhakkak, kaç muhteşem arabaya sahip oldukları biliniyor ve buradan yapılan bir hesap ile servetleri ortaya çıkıyor. Bugünün şartlarında baktığımız vakit dünyanın en güçlü insanı 200 milyar doları aşkın serveti ile Elon Musk.

Fakat tarihi kaynaklarda geriye gittiğimizde bu ölçü onu dünyanın en varlıklı insanı yapmıyor. Kağıt banknot kullanılan tarihte daha evvel kimsenin Musk kadar parası olmasa da kendisi gelmiş geçmiş en varlıklı insan değil.

National Geopraphic’e nazaran dünyada bugüne kadar yaşamış en varlıklı insanlardan biri Mali Hükümdarı I. Musa. 1312-1337 yılları ortasında yaşamış olan Mansa Musa, bugünkü Mali hudutlarından çok daha geniş bir coğrafyaya hükmediyordu. O günlerde Mali Krallığı, Senegal, Burkina Faso, Gambia, Gine, Nijer, Nijerya, Çad ve Moritanya’yı da sonlarına almaktaydı.

I.Musa, kendisinden evvelki II. Ebu Bekir’in denizde kaybolmasından sonra tahta geçti. I. Musa tahta geçmeden evvel de Mali İmparatorluğu epeyce zengindi fakat onun ticaret yolları sayesinde bu servet katlandı.

Heinrich Barth’ın Mali Timbuktu çizimi (1858)

TUZ VE ALTIN YOLLARI GELİŞTİRDİ

Özellikle tuz ve altın için geliştirdiği yollar dikkat çekerken, imparatorlukta onun devrinde fildişi ticareti de altın devrini geçirdi.

Mansa Musa’nın kayda alınan imparatorluk dışına birinci seyahati, 1324 yılında Mekke’ye hac ibadetini gerçekleştirdiği sırada yaşandı. Mısırlı tarih yazıcıları binlerce beşerle birlikte seyahat ettiğini, kervanındaki her bir devenin üzerinde ise 130 kilogramı aşkın altın bulunduğunu belirttiler (Bazı kaynaklarda bu ziyareti 12 bini köle ve 60 bin kişilik bir kafile ile yaptığı anlatılır). Mansa Musa hakkındaki en kıymetli tarihi kayıtlar ise El-Umari ve İbn-i Haldun tarafından tutulmuş.

Mansa Musa’nın Mısır ziyaretinde, Mısır sultanına verdiği altın ölçüsünden ötürü Mısır’da 12 yıl boyunca altın fiyatlarının düştüğü belirtiliyor. I. Musa’nın ünü Batı’da da yayılmaktaydı. 1337 yılında İspanyol haritacılar tarafından hazırlanan haritalarda (Catalan Atlas) Batı Afrika’nın üzerine İmparator Musa çizilmiş ve elinde bir altın asa tutmuş halde görülür.

Catalan Atlas’tan sonra Musa bütün dünyada zenginlikle anılan bir figür oldu. I. Musa hacdan döndükten sonra topraklarında pek çok cami yaptırdı. 14. yüzyılda Timbuktu kıymetli İslam merkezlerinden biri oldu.

Hac ziyareti sırasında, Musa’nın 20’li yaşlarında tahta geçtiğini söylediği ve 24 kenti fethettiğini anlattığı tabir ediliyor. I. Musa’nın hac yolunda gördüğü her durumu olmayan beşere bir altın sikke verdiği de belirtilmekte.

Dulcert (1339) Haritası’nda Mansa Musa.

DÖNÜŞ YOLU GÜÇ OLDU

Musa, Mekke’ye vardığı vakit hac ibadetini gerçekleştiren kafilesi ile Türk hacılar ortasında da bir gerginlik çıktığı, hükümdarın kılıçlar konuşmadan bu gerginliği durdurduğu sav edilir. Hac’dan dönüşte I. Musa’nın kafilesindeki pek çok kişi soğuktan yolda hayatını kaybeder. Hatta o denli bir devir gelir ki yanlarında getirdikleri para biter, yolda satın aldıkları eşyaları satmak zorunda kalırlar.

Mimariye düşkünlüğüyle bilinen imparator, Endülüs’ten ve Kahire’den pek çok ustayı Mali topraklarına getirmiş. Timbuktu’daki Sankore Üniversitesi onun vaktinde pek çok ünlü matematikçi ve astronom ile doluymuş.

Mansa Musa’nın 1332-1337 yılları ortasında vefat ettiği varsayım ediliyor. Bugün pek çok kaynak Musa’nın servetine yakın bir servetin 21. yüzyılda görülmediğini yazıyor. 400 milyar doların üzerinde fiyatlar ortada dolaşmakta. Tarihçi Hadrien Collet bu türlü bir servetin hesaplanamayacağını aktarıyor. Kimi kaynaklara nazaran, neden bu kadar altını olduğu sorusuna ‘Ülkemde altın bitkileri var’ diyerek karşılık veriyormuş.

Bugün Mansa Musa’nın ismine tanınan kültürde de referanslar verildiğini görmek mümkün. Civilization IV oyununda kendisi tasvir ediliyor. Tıpkı vakitte ABD’li rapçi Anderson Paak’ın Mansa Musa isimli bir müziği bulunuyor.

Kaynaklar: National Geographic, History, African Dominion: A New History of Empire in Early and Medieval West Africa, Kriptokoin.com

Investing.com – Bugün paylaşılan özel bir ankete göre Avustralya’da tüketici hissiyatı, enflasyondaki düşüş ve Merkez Bankasının ay başında faiz oranlarını sabit tutmasının da etkisiyle Temmuz ayı başındaki rekor düşük seviyelerden iyileşme gösterdi.

Westpac Tüketici Güven Endeksi, Haziran ayında beklendiği gibi %2,7 artarak bu yılın başlarında yaşanan keskin düşüşün ardından 2020 COVID-19 pandemisinden bu yana gördüğü en kötü seviyelerinden toparlandı.

Westpac, bir notunda, sonucun büyük ölçüde Mayıs ayı için daha yumuşak bir enflasyon verisinden kaynaklandığını söyledi. Ayrıca Avustralya Merkez Bankası (RBA), faiz oranlarını sabit tutarak yüksek ipotek ve kira maliyetleriyle mücadele eden tüketicilere, bir miktar rahatlama sağladıktan sadece bir hafta sonra bu anket açıklandı.

Ancak Westpac, Temmuz ayında bankanın, faizleri bu yıl ikinci kez sabit tutmasından dolayı RBA’nın bu kararının, tüketici hissiyatı üzerinde çok az etkisi olduğunu belirtti. RBA, Nisan ayında ara verdikten sonra iki kez daha faiz artırmış ve Temmuz ayındaki duraklamaya rağmen daha fazla potansiyel artış konusunda uyarıda bulunmuştu.

Temmuz ayı boyunca hissiyattaki iyileşmeye rağmen tüketiciler, artan faizler ve kötüleşen ekonomik koşullar konusunda endişeli olmaya devam etti. Westpac hissiyat endeksi de 2020’nin en düşük seviyelerine yakın seyrederken başta emlak piyasası olmak üzere ekonomi, kasvetli görünmeye devam etti.

Westpac’ın baş ekonomisti Bill Evans, “Temel mesaj, enflasyon çok daha düşene ve faiz oranları sağlam bir şekilde sabitlenene kadar hissiyatın muhtemelen, son derece kötümser olan seviyelere göre sürekli bir yükseliş göstermeyeceği.” dedi.

Westpac, RBA’nın bu yıl Ağustos ve Eylül aylarında olmak üzere en az iki kez daha faiz artırımına gitmesini, ancak Mayıs 2024 itibarıyla faiz indirimine başlamasını bekliyor.

Avustralya ekonomisinin, sıkı parasal koşulların yanı sıra büyük ticari ortağı Çin’de kötüleşen koşulların baskısı altında kalması nedeniyle önemli ölçüde yavaşlaması bekleniyor.

Enflasyon da Mayıs ayındaki düşüşe rağmen Avustralya iş gücü piyasasının bu yıl sıcak bir seyir izlemesi nedeniyle inatçı olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Investing.com – Tecrübeli yatırımcı Raoul Pal, Solana fiyat hareketini, 2018 yılında Ethereum’un dip seviyeler gördükten sonra fiyatını 47 kat artırdığı duruma benzetti. 

Ethereum ağına alternatif olarak çalışan Solana ağının yerel varlığı SOL, son 4 haftadır yükseliş serisini sürdürürken özellikle geçen hafta ilk 10’da öne çıkan kripto para oldu. SOL, son 24 saatte %5,3 değer kazandı ve haftalık bazda da %14 değer artışıyla piyasadan pozitif ayrışırken bugün 22 dolar seviyesinde işlem görüyor.  

Yatırımcı Raoul Pal, son röportajında Solana’nın görünümünü değerlendirdi ve kripto paranın fiyat hareketini Ethereum’un 2018 yılında dip gördükten sonra başlattığı ralliye benzetti. O dönem Ethereum, 100 doların altına geriledikten sonra başlayan boğa piyasasındaki 2 yıllık süreçte 4.868 dolarda rekor seviyesini kaydetti. Raoul Pal, Solana’nın Ethereum kadar yükselmese dahi değerini en az 20 kat artırabileceğini iddia etti. Yatırımcı, ağda geçmiş dönemlerde görülen sorunlara rağmen mevcut protokolü ve ekosistem aktivitesindeki kayda değer büyümenin değerlendirildiğinde tahmininin hayal olmadığını söyledi.

Solana, son boğa döneminde 260 dolarda tüm zamanların en yüksek değerini görmüştü. Ardından başlayan düşüş ivmesinde 8 dolara kadar geriledi. Raoul Pal’ın tahmininin doğru çıkması SOL’un mevcut fiyatlardan 470 dolara kadar bir yükseliş kaydetmesi anlamına geliyor.

SOL tokeninde son durum

SOL, son bir aylık periyotta önemli bir sıçrama kaydetti. Öyle ki kripto para geçen ay SEC etkisiyle gerileyen piyasada 12 dolara kadar düştü. Bu seviyeden hızlı talep gören kripto para, bugün 22 dolardan alıcı bulurken 10 Haziran’daki dip seviyesinden bu yana %73 oranında yükseliş kaydetti.

Solana için 2023 yılı boyunca 20 dolar seviyesi önemli bir destek – direnç bölgesi olarak çalışırken kripto para için yıl içinde 25 dolara kadar ulaşan bir direnç hattı söz konusu.

Yazar: Günay Caymaz 

Twitter’daki bir kripto analisti, altcoin fiyatlarının 2023’ün ikinci yarısında sessiz kalmasını bekliyor. Bilgiler, altcoinlerin mukadderatının ve bir “altcoin sezonu” mümkünlüğünün büyük ölçüde Bitcoin’in performansına bağlı olduğunu gösteriyor. İşte detaylar…

Altcoinler birikim aşamasında

Değerlendirmesine nazaran, altcoinler şu anda “birikim aşamasında” ve bu da bölümü son birkaç süreç ayı boyunca 290 milyar ila 460 milyar dolar ortasında bir piyasa pahasında tuttu. Bu eğilimin, Bitcoin’in blok mükafatını yarıya indirerek  (halving)3,125 BTC’ye düşürmesinin beklendiği önümüzdeki yıla kadar devam edeceğini varsayım ediyor.  Bitcoin’in geçmiş halving olaylarından sonraki performansı göz önüne alındığında, kripto para ünitesi olay yaklaştıkça daha fazla kâr görebilir. Bu da, Bitcoin ve altcoinler ortasındaki direkt korelasyonu hesaba katarak, muhtemelen bir “altcoin sezonu”nu tetikleyecektir.

Piyasa önizlemesini güçlendirmek için Bitcoin ve Ethereum hariç altcoinlerin toplam piyasa bedelini gösteren bir ekran manzarası paylaşan analist, evvelki ayı piyasaları sırasında uzun müddetli yatay ticareti gözler önüne serdi. Bu görünümden yola çıkan analist, aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere, altcoinlerin fiyat hareketlerinin yarılanma olayından sonraya kadar sonlu kalmasını bekliyor. Tarihi olarak, Bitcoin dalgalanmaları, son döngülerde gözlemlenen bir eğilim olan altcoinleri destekleme eğilimindedir. Altcoin’in nispeten zayıf likiditesi, çoklukla daha likit olan BTC’yi geride bırakan fiyat artışlarına yol açmaktadır. Aksine, Bitcoin fiyatları ne vakit düşse, altcoinler daha süratli çökme eğilimindedir.

Çoğu kripto para, doruğunun altında

Son aylarda Bitcoin sağlam bir duruş sergileyerek 2022’nin sonlarında fiyatların tabana vurmasının akabinde 2023’ün birinci yarısında %80 artış gösterdi. Öte yandan, direkt korelasyona karşın, birçok altcoin 2021 doruklarından düşüşle baskılanmış durumda. Örnek vermek gerekirse, ADA, SOL, DOGE, ALGO ve öbürleri üzere coin’ler 2021 doruklarından yaklaşık %85 düştü ve 10 Temmuz’da yazarken baskı altında kalmaya devam ediyor. Düzenleyici pürüzler ve genel olarak bastırılmış piyasa şartları hassaslığı kötüleştirerek üst taraflı ivmeyi dağıttı.

ABD Menkul Değerler ve Borsa Komitesi (SEC) kısa müddet evvel SOL ve ADA da dahil olmak üzere birkaç altcoinin menkul değer olduğunu argüman etti ve bu yorum Haziran ayında fiyatların düşmesine neden oldu. Altcoinler ortasındaki tek ters bedel XRP oldu. Ripple ve SEC ortasında devam eden yasal savaştaki optimistlik coini destekledi ve fiyatların öbür altcoinlerden ayrılmasına neden oldu. O denli olsa bile, sonuncu karar muhtemelen fiyatları ve volatiliteyi değerli ölçüde etkileyecektir. Şu anda, XRP 0,50 doların altında süreç görüyor lakin 2022’nin en düşük düzeyinden yaklaşık %45 artış gösterdi ve 0,45 doların üzerinde bir yükseliş formasyonunda süreç görerek sağlamlığını koruyor.

Olumlu bir karar, Ripple’ın Talep Üzerine Likidite (ODL) platformunda kullandıkları bir coin olan XRP’nin bir menkul değer değil, Bitcoin üzere bir yardımcı program olduğu argümanını desteklerse XRP muhtemelen daha da yükselecektir. SEC’i destekleyen bir karar satışları tetikleyecek ve muhtemelen son yararları geri alacaktır.

BAŞKAN KOCAMAN; “HAYALLERİN ÖTESİNDE”

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı hızla devam eden Teleferik Projesi’ni yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.

Kartepe’nin yarım asırlık hayali olan Teleferik Projesi’nin yapım çalışmaları Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekiplerince hızla devam ediyor. Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, Kartepe Teleferik Projesi hızla ve titizlikle devam eden çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.    

YENİ BİR CAZİBE MERKEZİ

Kocaelilerin ve turistlerin İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü’nü aynı anda izleyerek Samandağları’nın zirvesine ulaşacağı Kartepe Teleferik Projesi hakkında Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, “Kartepe’yi kuşbakışı keşfetmeye hazır mısınız? Öyle heyecanlıyız ki… Bazı projeler gerçekten uğruna kurulan hayallerin ötesine geçiyor” açıklamasında bulundu.

 DERBENT İSTASYONU TAMAM

Büyükşehir’in titizlikle işleyen çalışma programı doğrultusunda Kartepe Teleferik Hattı’nın ilk ayağı olan Derbent İstasyonunun kurulumu tamamlandı. Kuzuyayla İstasyonunda ise çelik ankraj plakaları ve ankraj montajları bitti. Yükseltme perdelerinin imalatına ise devam ediliyor. 8 adet direk temelinin betonu dökülürken 10 ve 11 no’lu direklerin kolon imalatına da başlandı. Yüzde 68 oranında ilerleme kaydedildi.

4 BİN 695 METRE UZUNLUĞUNDA

Turizm açısından yaz kış işleyen bir cazibe merkezi olacak, Derbent ve Kartepe arasından çalışacak teleferik hattı 4 bin 695 metre uzunluğunda olacak. Sistem tek halat, ayrılabilir klemens ve 10 kişilik kabinlerden oluşacak. 2 istasyonun yer alacağı teleferik projesinde 73 kabin hizmet verecek.

14 DAKİKA SÜRECEK

Saatte bin 500 kişi kapasiteli teleferik hattındaki kot mesafesi bin 90 metre olacak. Buna göre başlangıç kotu 331, varış kotu ise 1421 metre olacak. İki istasyon arasındaki mesafenin 14 dakikada aşılacağı teleferik hattı vatandaşları muhteşem bir doğa gezisine çıkaracak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Menderes Belediyesi tarafından ilçe genelinde haşerelere karşı ilaçlama çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Menderes Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından ilçe genelinde kent zararlıları olarak bilinen ve hastalık taşıyıcı olan sivrisinek, karasinek, fare, pire, kene, hamamböceğine karşı ilaçlama seferberliği devam ediyor. Yapılan çalışma kapsamında 44 mahallenin tamamında ekipler çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Larva döneminde başladı

Haşere ile mücadele kapsamında larva döneminde başlatılan ilaçlama çalışması rögar kapakları, çöp konteynerleri başta olmak üzere gerekli görülen tüm noktalarda periyodik olarak devam ediyor. Ekipler tarafından akşam saatlerinde de Menderes sokakları özel ilaçlar ile ilaçlanıyor.

‘’Vatandaşlarımızın huzuru önceliğimiz’’

Haşere ile mücadele için gerekli tüm önlemleri aldıklarını kaydeden Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, ‘’ 44 mahallemizin tamamında ilaçlama çalışmalarımız sürdürüyoruz. Larva döneminde yoğun bir ilaçlama çalışması gerçekleştirmiştik. O günden bu yana ekiplerimiz ilaçlama çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Özellikle sulu alanlar, rögar kapakları, mazgallar ve çöp konteynerleri çevresinde ilaçlamalarımız sürüyor. Vatandaşlarımızın huzuru ve sağlığı ilk önceliğimiz. Bu sebeple hemşehrilerimizin yaşam kalitesini yükseltecek adımları atmaya devam edeceğiz’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Milas-Bodrum Havalimanı’nda yer alan ve yaz sezonu için yenilenen Bodrum Primeclass Lounge PİLEVNELİ sanatçılarının eserleri ile bir sanat galerisine dönüştürüldü. Havalimanlarında ayrıcalıklı bir seyahat deneyimi sunan TAV İşletme Hizmetleri’nin üyelik programı TAV Passport, Bodrum’da sezon açılışını yapan PİLEVNELİ Yalıkavak’ta yaz boyunca gerçekleşecek tüm “Art Talks” ve sergi turu etkinliklerinin ana destekçisi oldu.  TAV Passport ve Bodrum Primeclass Lounge, yaz sezonu boyunca sanatseverlerle birlikte yepyeni deneyimlere yelken açmak için hazır.

 Dünyanın 19 ülkesinde 85’den fazla yolcu salonu bulunan TAV İşletme Hizmetleri’nin sadakat programı TAV Passport, üyelerinin seyahat deneyimini sanatla zenginleştirmeyi sürdürüyor. Yenilenen Bodrum Primeclass İç Hatlar Lounge yaz boyunca PİLEVNELİ sanatçılarının eserlerine ev sahipliği yapıyor. Seyahatin her anında üyelerini hız ve konforla buluşturan TAV Passport, sanatseverlerin açılışını heyecanla beklediği PİLEVNELİ Yalıkavak’ta yaz sezonu boyunca gerçekleşecek tüm “Art Talks” ve sergi turu etkinliklerinin de ana destekçisi oldu. 

 TAV İşletme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı (CEO) Güçlü Batkın, “TAV İşletme Hizmetleri olarak misafirlerimize uçtan uca farklılaştırılmış ve kişiselleştirilmiş bir seyahat deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Yolcu salonlarımızda yılda 5 milyondan fazla misafirimizi ağırlıyoruz. Her türlü konforun bulunduğu Primeclass salonlarımızı son iki yılda sanat galerisi olarak da yeniden tasarlıyoruz. Küresel bir marka olarak sanatın kültürel iletişimi güçlendirmek ve farklı bakış açıları sağlamak konusundaki gücünü önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde Türk sanatçıların işlerini yurtdışındaki salonlarımıza taşımayı planlıyoruz. Bodrum tarihsel olarak kültür-sanatın merkezlerinden biri ve son yıllarda bu yönü yeniden güçleniyor. PİLEVNELİ ile yaptığımız iş birliğiyle bu alanda katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

PİLEVNELİ Galeri Kurucu Direktörü Murat Pilevneli “Son üç yıldır yaz sezonunda Bodrum’da çağdaş sanata, sanat severlere ve sektöre katkıda bulunmak amacıyla çeşitli galeri alanlarımızda sergiler düzenliyoruz. Bu yıl bu sergilere TAV Passport iş birliğimizle bir yenisini ekliyoruz ve sanat severleri Bodrum’dan ayrıldıkları son ana kadar yalnız bırakmıyoruz. En baştaki amacı misafirlere konforlu alan sağlamak olan havalimanı salonlarından birinin içerisinde kurguladığımız sergimizle ziyaretçilerin havalimanı deneyimini artırmayı amaçlıyoruz. Sanatın yalnızca belli yerlerde sergilenebileceği algısına tezat; insanın geçtiği, bulunduğu her yerde sanatı yanında taşımasını amaçladığımız projelerimizden birine TAV Passport işbirliğiyle imza atıyoruz.” dedi.

Refik Anadol Bodrum Primeclass Lounge’da

Havalimanlarındaki özel yolcu salonlarını gastronomi, sanat, eğlence gibi pek çok kavramı bir araya getirerek birer deneyim ve konfor alanına dönüştüren TAV İşletme Hizmetleri, Bodrum Primeclass İç Hatlar Lounge’ı müşteri deneyimini bir üst seviyeye taşımak adına yeniledi. 

Yaz sezonu boyunca TAV Passport – PİLEVNELİ iş birliği kapsamında dünyaca ünlü sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapacak olan yolcu salonu, seyahat ve sanatı bir araya getirerek misafirlerine benzersiz bir deneyim yaşatacak. 

Bodrum Primeclass Lounge, Temmuz boyunca Refik Anadol, Esra Gülmen, Frank Nitsche, Sucuk & Bratwurst gibi sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapıyor.   

 TAV Passport “Art Talks” başladı

PİLEVNELİ Yalıkavak’ta sezon boyunca TAV Passport sponsorluğunda gerçekleşecek sanat konuşmaları çalışmalarında geleneksel kalıpların ve yerleşik estetik algıların sınırlarını zorlayan sanatçı Wim Delvoye ile başladı. Delvoye’nin yanı sıra Serkan Sarıer ve Yuşa Yalçıntaş konuk oldu. 

Wim Delvoye’nin kişisel sergisi 30 Temmuz, Serkan Sarıer ve Yuşa Yalçıntaş’ın kişisel sergileri ise 23 Temmuz’a kadar PİLEVNELİ Yalıkavak’ta görülebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Arbitraj, borsa kullanıcılarının aşina olduğu risksiz kar elde etme amacıyla kullanılan bir kavramdır ve farklı sektörlere uyarlanabilir. Genel olarak, ürünlerin düşük fiyattan alınarak yüksek kar elde etme stratejisidir. Ancak yüksek kar elde etmek için geniş bir pazar alanı analizi gereklidir.

Dünya genelinde 5,5 trilyon dolarlık e-ticaret ve 720 milyar dolarlık e-ihracat hacmi göz önüne alındığında, e-ihracat kavramlarına her geçen gün daha fazla rastlanacağı açıktır.

E-ticaret alanında, online arbitraj ve retail arbitraj olmak üzere iki ana arbitraj türü vardır. Online arbitraj, online mağazalarda indirimli ürünler bulup satmayı içerirken; retail arbitraj, fiziki mağazalarda indirimli ürünleri bulup satmayı içerir. Ancak, örneğin, online arbitrajda arayış sadece e-ticaret sitelerinden düşük fiyatlı ürünler bulmak anlamına gelmez. Ürünler farklı ülkelerde farklı fiyatlarda satılabilmekte ve ülkeler arasındaki kur farkından dolayı değer değişimi gösterebilmektedir. Bu nedenle, Amazon arbitrajı yapılarak ürünler dolar cinsinden satılabilir.

E-ticaretin Olmazsa Olmazı Amazon Arbitrajı: 7 Adımda Amazon’da Güç Kazanın

Günümüzün rekabetçi koşullarında, e-ticaret dünyası için ise daha fazla bilgi ve strateji gerekiyor. İster yurtdışına yeni ürün satmaya başlamış olsun, ister daha önce bu işi yapanlar olsun herkes için gerekli Amazon Arbitrajı’nda Öne Geçmenin 7 Yolunu ParkPalet Kurucu Ortağı ve CEO’su Alp Çiçekdağı şöyle özetliyor:

“Amazon Arbitrajı, e-ticaret işletmeleri için son derece önemli bir stratejidir. Bu yöntem, farklı kaynaklardan ürünleri düşük fiyattan satın alıp Amazon’da daha yüksek bir fiyata satarak kar elde etmek anlamına gelir. Bu stratejiyi uygulayanlar, Amazon platformunda rekabet ederken önemli avantajlar elde edebilirler. Amazon Arbitrajı’nın mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyorum çünkü bu yöntem, e-ticaret işletmelerine büyük bir gelir potansiyeli sunuyor. Farklı tedarikçilerden düşük fiyatlarla ürün alarak, Amazon üzerinde daha yüksek bir fiyata satarak kâr marjınızı artırabilirsiniz. Bu, işletmenizin cirolarında önemli bir artışa neden olabilir. Amazon Arbitrajı’nı doğru bir şekilde uyguladığınızda, e-ticaret işletmenizde ciddi bir gelir artışı yaşayabilirsiniz. Doğru ürünleri doğru fiyatlarla sunmak, rekabet avantajı elde etmek ve müşteri memnuniyetini sağlamak, cirolarınızı 2-3 kata yakın bir artışla sonuçlandırabilir. Ancak, başarılı bir Amazon Arbitrajı için dikkatli planlama, doğru analiz ve iyi bir lojistik desteği gereklidir. Genel olarak 7 yöntemi ise e-ticaret işletmeleri için özetledik.”

Daha İyi Ürün Seçimi için Verilerden Yararlanma:

McKinsey tarafından yapılan bir araştırmaya göre, veri odaklı kuruluşların müşteri kazanma olasılığı 23 kat, kazandıklarını elde tutma olasılığı ise altı kat daha fazla. Amazon arbitrajında da başarının temel yolu karlı ürünleri seçme yeteneğinden geçiyor. Pazar analizi, ürün araştırması ve trend belirleme için çeşitli araç ve platformlardan yararlanarak veriye dayalı karar vermenin gücünden yararlanın. Navlungo’nun data mühendisleri her hafta Amazon satıcıları için özel arbitraj listesi hazırlıyor ve ücretsiz olarak paylaşıyor. 

Kendiniz de araştırmak istiyorsanız şu aşağıdaki araçları değerlendirebilirsiniz: Jungle Scout, Helium 10, Keepa. Ayrıca e-ticaretin hızlı tempolu dünyasında her zaman önde gidebilmek çok önemli. Tam da bu sebeple dijital şu platformları kullanarak trendleri takipte kalın: Google Trends, TrendHunter. 

Kaynak Bulma ve Pazarlık Sanatında Ustalaşmak

Yüksek kaliteli ürünleri rekabetçi fiyatlarla tedarik etmek, kar marjlarını en üst düzeye çıkarmak için çok önemli. En iyi anlaşmaları sağlamak için çeşitli kaynak bulma yöntemlerini keşfedin ve etkili pazarlık tekniklerini kullanın. Kaynak yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz: Toptan satış, tasfiye, denizaşırı tedarikçiler. 

• Toptan Satış: Ürünleri toptan ve indirimli fiyatlarla satın almak için toptancılar ve distribütörlerle ilişkiler kurun. Güvenilir tedarikçiler bulmak için Whosale Central ve SaleHoo gibi dizinlerden yararlanın.

• Tasfiye: Tasfiye şirketlerinden fazla stok, müşteri iadeleri veya durdurulan ürünleri perakende fiyatının bir kısmına satın alın.

• Denizaşırı Tedarikçiler: Maliyetlerinizi düşürmek için ürünleri doğrudan Çin gibi ülkelerdeki üreticilerden temin edin. Alibaba ve Global Sources gibi platformlar sizi uluslararası tedarikçilerle buluşturur.

En temel pazarlık teknikleri ise şöyle;

• Araştırma ve Hazırlık: Pazarlıkta size avantaj sağlamak için tedarikçi, fiyatları ve pazar hakkında bilgi toplayın.

• Uyum Kurun: Saygılı, profesyonel ve arkadaş canlısı davranarak tedarikçi ile olumlu bir ilişki kurun.

• Kaldıraç Hacmi: Daha büyük sipariş miktarları taahhüt ederek veya ürünleri paketleyerek daha iyi fiyatlar için pazarlık yapın.

• Kazan-Kazan Çözümleri Arayın: Her iki tarafı da memnun bırakan karşılıklı yarar sağlayan anlaşmaları hedefleyin.

1. Envanter Yönetimini Kolaylaştırmak

Stok seviyelerini izlemek, satışları izlemek ve talebi tahmin etmek için envtanter yazılımını mutlaka kullanın. Maliyetleri azaltmak ve sipariş karşılamayı iyileştirmek için ise depolama ve nakliye süreçlerini optimize edin. Unutmayın Deloitte tarafından yapılan bir araştırma, optimize edilmiş envanter yönetim sistemlerine sahip şirketlerin satışlarda yüzde 10’a varan artış ve stok tutma maliyetlerinde yüzde 20’ye varan düşüş elde edebileceğini ortaya koymuştu. 

Önerebileceğimiz envanter yönetimi yazılımları ise şöyle sıralanabilir:

• Fullstock By ParkPalet: Fullstcok By ParkPalet, tek bir panel üzerinden tüm envanterinizi yönetme, sipariş karşılama, etiketleme ve depolama gibi tüm süreçleri uçtan uca yönetebileceğibiz bir yönetim aracı sunar.

• InventoryLab : Amazon satıcıları için bu popüler envanter yönetimi ve listeleme aracı, listeleme sürecini kolaylaştırır ve karlılık ve satışlar hakkında gerçek zamanlı veriler sağlar.

• Extensive(Skubana): Bu çok kanallı envanter yönetimi ve sipariş gerçekleştirme platformu, Amazon ve diğer e-ticaret platformlarıyla entegre olarak birden çok kanalda envanter ve satışları yönetmenize yardımcı olur.

• Amazon FBA Hesaplayıcı: Bu araç, Amazon Lojistik’i (FBA) kullanmak için maliyetleri ve kârları tahmin etmenize yardımcı olarak sipariş karşılama stratejiniz hakkında bilinçli kararlar vermenizi sağlar.

• Müşteri Hizmetlerinde Mükemmelleşmek ve İtibar Yaratmak

Yine Deloitte tarafından yayınlanan bir raporda müşteri hizmetlerine öncelik veren şirketlerin rakiplerine göre yüzde 60 daha fazla kar elde ettiği ortaya kondu. Bu sebeple üst düzey müşteri hizmetleri ve güçlü bir satıcı itibarı, satışları ve tekrarlanan işleri artırmak için çok önemli. Amazon’da müşteri sorgularını, iadeleri ve geri ödemeleri işlemek için en iyi uygulamaları uygulamayı ve satıcı geri bildirimlerinizle puanlarınızı aktif olarak yönetip, iyileştirmeyi unutmayın. En iyi müşteri hizmeti için üç yöntemi şöyle sıralayabiliriz;

• Hızlı ve profesyonel iletişim: Müşteri sorularına en geç 24 saat içinde yanıt verin ve kibar, profesyonel bir tavır takının. 

• Net iade ve para iadesi politikaları: İade ve geri ödemeler için Amazon’un yönergelerine uygun şeffaf politikalar oluşturun. 

• Proaktif sorun çözme: Müşterilerle dostane çözümler arayarak sorunları ve olumsuz geri bildirimleri derhal ele alın. 

Gelişmiş Pazarlama ve Promosyon Tekniklerini Kullanmak

Etkili pazarlama ve tanıtım, görünürlüğü artırmanın ve satışları artırmanın anahtarıdır. Sponsorlu ürünler, Amazon PPC kampanyaları gibi gelişmiş pazarlama stratejilerini ve sosyal medya ve e-posta pazarlaması gibi harici pazarlama kanallarını kullanın. Forrester Research’e göre sosyal medya pazarlaması, ürünlerinizi tanıtmak ve marka bilinirliği oluşturmak için onu hayati bir kanal haline getirerek e-posta pazarlamasından dört kat daha fazla gelir sağlıyor.

Amazon Arbitraj İşini Uluslararası Ölçekte Genişletmek

İşletmenizi özellikle günümüz ekonomi koşullarında uluslararası pazarlarda genişletmek, yeni müşterilere erişmek ve satışları artırmak açısından çok önemli. Uluslararası alanda genişlemek için şu adımları takip edin;

• Pazar Fırsatlarını Araştırma: Ürünlerinize olan talebi belirlemek için hedef ülkedeki pazar eğilimlerini, tüketici davranışlarını ve rekabeti analiz edin.

• Yerel Düzenlemeleri Anlayın: Uyumluluğu sağlamak için yerel yasalar, vergiler ve ithalat/ihracat düzenlemeleri hakkında bilgi edinin.

• Listelemeleri Yerel Kitleler için Optimize Edin: Alakalı anahtar kelimeler ve kelime öbekleri kullanarak ürün listelemelerinizi yerel dil ve kültüre göre uyarlayın.

• Amazon’un Küresel Satış Programından Yararlanın: Amazon’un küresel satış programı, sınır ötesi e-ticaret için kaynak ve destek sağlayarak uluslararası satış sürecini basitleştirir.

Sürekli Öğrenmek ve Stratejileri Uyarlamak

E-ticaret ortamı sürekli olarak gelişiyor, eğrinin bir adım önünde olmak uzun vadeli başarı için kritik. Amazon arbitrajındaki yeni trendler, araçlar ve en iyi uygulamaları öğrenmek için mutlaka zaman ayırın. En son sektör haberlerinden haberdar olun, diğer Amazon satıcıları ile bağlantı kurun ve seminerlere katılın. 

E-ihracat yapan her kişinin mutlaka yapacağı araştırma ve seçim sürecini ise haftalık olarak Navlungo kullanıcılar için araştırıyor ve yayınlıyor. Ürünlerini ABD ve diğer ülkelere ulaştırmak isteyen e-ihracatçılar ise ParkPalet’in tüm Pazar yerlerine entegre ara depo ve prep hizmetleri ile dünyaya açılabiliyor.

Genel Bilgi;

Müşterilerine lojistik ve kargolama hizmeti sunan startup Navlungo, kuruluşunun ikinci yılında ParkPalet’i bünyesine katarken, kargolamaya ek olarak müşterilerinin tüm lojistik ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlamıştı. ParkPalet; İngiltere, Almanya, ABD, Çekya, Polonya, Hollanda, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 9 farklı ülkede bulunan 300’e yakın deposu ile dinamik depolama ve fulfillment hizmet sunuyor. Bu sayede Navlungo müşterileri büyüyen operasyonları için hem farklı ülkelerde stok bulundurabiliyor hem de depolama ve fulfillment hizmetleri ile işlerini geliştirebiliyor. 

ParkPalet by Navlungo

Müşterilerine lojistik ve kargolama hizmeti sunan Navlungo, kuruluşunun ikinci yılında kargolamaya ek olarak müşterilerinin tüm lojistik ihtiyaçlarına cevap olabilmek amacıyla ParkPalet’i kendi bünyesine katmıştır. İngiltere, Almanya, ABD, Çekya, Polonya, Hollanda, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 9 farklı ülkede bulunan 300’e yakın deposu ile dinamik depolama ve fulfillment hizmeti sunan ParkPalet, Navlungo müşterilerinin büyüyen operasyonları için farklı ülkelerde stok bulundurabilmesine, depolama ve fulfillment desteği ile işlerini büyütmelerine imkan verir.

ParkPalet; e-ticaret depolama, ara depo, fulfillment  ve sınır ötesi e-ticaret lojistiği hizmetlerini tüm satış kanallarına entegre şekilde uçtan uca sunan bir lojistik depolama teknoloji platformudur. ParkPalet, OMS (Order Management System) yazılımı sayesinde işletmelerin depolama, paketleme, kargolama, stok ve iade yönetimi gibi bütün ihtiyaçlarını tek panel üzerinden hem Türkiye hem de tüm ihracat pazarlarındaki satışları için yönetme etme imkanı sunar. ParkPalet, ağındaki 9 ülkede 300’den fazla depo ile internet üzerinden satış yapan kurumsal firmaların, KOBİ’lerin, e-ihracatçıların, her türlü depolama ihtiyacı olan e-ticaret satıcılarının depolama ve fulfillment ihtiyaçlarına cevap vermektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Altın, yatırımcıların Fed’in daha fazla sıkılaştırmaya gideceği beklentisine karşın ABD tahvil getirilerinin düşmesi ve doların zayıflamasından aldığı dayanağı değerlendirmesiyle yatay seyretti.

Spot altın ons başına 1.933 dolardan süreç görüyor. Gram altın tarafında ise yeni tarihi tepe görüldü. Ons altın ve bankalararası Dolar/TL kuru üzerinden hesaplanan gram altın 1.626 TL ile rekor tazeledi.

ABD’de tahvil getirilerinin düşmesi Pazartesi günü gerilemesi faiz getirisi olmayan kıymetli metali olumlu etkiledi. Çarşamba günü açıklanacak ABD TÜFE bilgilerinin enflasyonda daha fazla yavaşlama ortaya koyması beklense de Fed’in 26 Temmuz’da gerçekleştireceği toplantıda faizleri artırma tarafında karar alabileceği bedellendiriliyor.

Swap kontratları Temmuz ayında 25 baz puanlık bir faiz artışının büsbütün fiyatlandığını gösteriyor.

Spot altın, kendisine taraf verecek güçlü katalizörlerin eksikliği nedeniyle bu ay dar bir aralıkta süreç gördü.