Gün: 12 Temmuz 2023

  • Karabağlar Belediyesi’nden başarılı öğrencilere bisiklet armağanı

    Başkan Selvitopu, eğitimi her yönüyle desteklemeye devam edeceklerini vurguladı

    Karabağlar Belediyesi, ilçedeki devlete bağlı ilköğretim okullarında 2022-2023 eğitim öğretim yılını 1. olarak tamamlayan öğrencileri bisikletle ödüllendirdi.

    Yıldız Kenter Kültür ve Sanat Merkezi Amfi Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen törene, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, meclis üyeleri, öğrenciler, öğretmenleri ve velileriyle belediye başkan yardımcıları katıldı. Öğrencileri başarılarından, öğretmen ve velileri de bu zor süreçteki emeklerinden dolayı kutlayan Başkan Selvitopu, Karabağlar Belediyesi’nin eğitimi her yönüyle desteklemeye devam edeceğini söyledi. KARBEM dershanesinden okulların bakım onarımlarına kadar eğitim alanında farklı çalışmalar yaptıklarını belirten Başkan Selvitopu, “En temel görevlerimizden biri, eğitim, kültür ve sanat, spor alanlarında kentimizi geliştirmek. Çünkü biliyoruz ki gençlerimizi, çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzak tutmanın yolu buralardan geçiyor. Bulunduğumuz Yıldız Kenter Kültür ve Sanat Merkezi de tam olarak bu işlevi yerine getiriyor. Bir okul gibi cıvıl cıvıl ve her gün çocuklarımıza, ailelerine hizmet veriyor. Bu tür merkezleri, spor tesislerini artırma gayretindeyiz. Yıl sonunda açacağımız Uzundere Atatürk Gençlik ve Spor Merkezi de örnek bir tesis olacak” dedi.

    Bir yandan Karabağlar’ın fiziksel dönüşümünü sağlarken diğer yandan da sosyal gelişmeyi sağlamaya çalıştıklarını belirten Başkan Selvitopu, “Bu doğrultuda tüm imkanlarımızla Karabağlar’da yaşayan 500 bin insanımıza hizmet etmeye gayret ediyoruz. Bir kez daha okullarında birinci olan çocuklarımızı kutluyorum. Karabağlar Belediyesi olarak başarılı öğrencilerimizin yanında olmaya, onları küçük hediyelerle desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    Öğrenciler adına konuşan Rakım Erkutlu Ortaokulu 8. Sınıf Öğrencisi Öykü İdil Pasdemir de, eğitimde fırsat eşitliğini sağladığı için Başkan Selvitopu’na ve Karabağlar Belediyesi’ne teşekkür etti.

    Daha sonra okullarında 1. olan 4. sınıf öğrencilerinden 37, 8. sınıf öğrencilerinden de 35’ine bisikletleri verildi. Sembolik törende Başkan Selvitopu, bisikletleri, Pasdemir’in yanı sıra 15 Temmuz İmam Hatip Ortaokulu’ndan Selin Akınca ve Mustafa Urcan İlkokulu’ndan Doruk Efe Bağrıyandı’ya teslim etti.

    Törenin sonunda aileler Başkan Selvitopu’yla anı fotoğrafı çekilerek, Karabağlar Belediyesi’ne teşekkür ettiler.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yapay zekâda yetki tek elde mi toplanmak isteniyor?

    Uluslararası otoriteler, yapay zekânın taşıdığı birçok olumlu potansiyelinin yanında, tehdit veya tehlike potansiyelinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini konusunda hemfikir. Yapay zekânın son birkaç yılda gösterdiği olağanüstü gelişim ve kullanıldığı alanlardaki sonuçlara dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, yapay zekâ teknolojisindeki gelişimin bazı düzenleme ve denetimlere tabi olması gerektiğini söylüyor. Fikir ayrılıklarının ‘bu denetimin nasıl ve kimler tarafından uygulanacağı’ konusunda olduğunu belirten Bingöl, bu yetkinin tek elde toplanması olarak düşünülmemesi gerektiğine vurgu yapıyor.

    Üsküdar Üniversitesi Yapay Zekâ Mühendisliği Yüksek Lisans Programı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, hızla gelişen yapay zekâ teknolojilerinin ulusal ve küresel anlamda nasıl denetlenmesi, ne tür sınırların getirilmesi gerektiği ve tüm bunların önünde ne gibi engeller olduğuna dair açıklamalarda bulundu.

     

    Bilgi birikimini, yapay zekânın faydasını maksimize edecek şekilde kullanmanın tam zamanı

    Yapay zekânın taşıdığı birçok olumlu potansiyelinin yanında, tehdit veya tehlike potansiyelinin de göz ardı edilmemesinin önemli olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “İnsanlık bu konuda tecrübeli ve bu tecrübeyi hızlıca pratiklere çevirmeli. Daha önceki devrimsel teknolojik gelişmelerin yol açtığı olumlu veya olumsuz sonuçlardan çok şey öğrendik. Bu bilgi birikimini, yapay zekânın faydasını maksimize edecek şekilde kullanmanın tam zamanıdır.” dedi.

     

    Yapay zekâ üzerindeki denetimin nasıl uygulanacağı konusunda fikir ayrılıkları var

    Düşünceleri ile bugünün toplumlarına yön veren birçok otorite ve hatta yapay zekânın gelişmesinde önemli rol oynayan insanların dahi, benzer düşünceleri paylaştıklarını ifade eden Bingöl, “Yapay zekânın son birkaç yılda gösterdiği olağanüstü gelişim ve kullanıldığı alanlardaki sonuçlar gösteriyor ki, yapay zekâ teknolojisindeki gelişim, bazı düzenleme ve denetimlere tabi olmalı. Fikir ayrılıkları bu konuda değil, ‘bu denetimin nasıl uygulanacağı’ üzerinedir.” şeklinde konuştu.

     

    Hangi aşamasının denetleneceğine göre tedbirler değişiyor

    Tartışmaların ve fikir ayrılıklarının, denetimin nasıl uygulanacağı noktasında yoğunlaşmasının sebeplerine de değinen Bingöl, bu sebepleri şöyle açıkladı:

    “Yapay zekâ teknolojileri müthiş bir güçtür ve bu gücün sadece bir kurumun elinde toplanmasının getireceği sorunlar var. Bu teknolojiler doğası gereği iki aşamalı bir üründür. İlki yapay zekânın kapasitesinin geliştirilmesi, ikincisi de belirli bir amaç için kullanılması. Bu iki aşamadan hangisi denetime tabi tutulmalı veya sınırlandırılmalı? Hangi aşaması daha fazla potansiyel tehdit veya tehlike içeriyor? Doğal olarak bu sorunun yanıtına göre alınabilecek tedbirler de değişiyor. ‘Nasıl uygulanacağı’ sorusu farklı bir anlam kazanıyor.”

     

    Teknoloji üzerinde aşırı bir denetim ve sınırlandırma, faydalarının azalmasına yol açar

    Yapay zekânın denetim ve sınırlandırmasının hangi düzeyde olacağı konusuna da dikkat çeken Bingöl, “Unutmamak gerekir ki teknoloji üzerinde aşırı bir denetim ve sınırlandırma, o teknolojinin gelişmesinden doğan faydaların da azalmasına yol açar. Oysa insanlığın önünde büyük varoluşsal problemler var ve yapay zekâ teknolojileri bu konularda büyük potansiyel taşıyor.” dedi.

    Bingöl, yapay zekâ konusunun önemli isimlerinden Andrew Ng’nin, ‘İnsanlığın büyük bir kısmı için varoluşsal riskleri düşündüğümde: Bir sonraki salgın, iklim değişikliği ve sonucunda kitlesel nüfus azalması, başka bir asteroit tehlikesi… Yapay zekâ, çözümlerimizin önemli bir parçası olacak. Dolayısıyla, insanlığın önündeki bin yıl boyunca hayatta kalmasını ve gelişmesini istiyorsak, yapay zekânın daha hızlı çalışmasını sağlayalım, daha yavaş değil.’ şeklindeki paylaşımının dikkat çekici olduğunu da sözlerine ekledi.

     

    Denetim ve sınırlandırmalar etik boyutu da kapsamalı

    Yapay zekânın denetim ve sınırlandırmalarının, sadece tehdit ve tehlike boyutu üzerinde etkili olmaması gerektiğini belirten Bingöl, “Bunlar kadar önemli ‘etik’ boyutu da var. Çok küçük kapasiteli yapay zekâ ürünleriyle bile, bazı kişisel ihlal ve tehditler yaratabilir. Özellikle bir kişi, kurum veya bir insan topluluğu hedef olarak alınabilir.  Dolayısı ile denetim ve sınırlandırma ihtiyacını sadece çok büyük kapasiteli yapay zekâ teknolojisi üreten veya kullanan taraflar olarak düşünmemek gerekiyor. Denetim ve sınırlandırmalar hem büyük boyutlu hem de yerine göre küçük boyutlu yapay zekâ kapasitesi için geçerli olabilmeli.” şeklinde konuştu.

     

    Kişisel veri güvenliği ve etik konusu için atılan adımlar, denetim ve sınırlandırmalar üzerine bir temel oluşturabilir 

    Denetim ve sınırlandırmaların nasıl uygulanacağı konusunun standartlaşması ve yönetmeliklerinin oluşmasının zaman alacak gibi göründüğünü ifade eden Bingöl, “Bu alanda tartışma ve fikirler gelişmeye devam ederken, Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü veya ülkemizde uygulanan haliyle Kişisel Verilerin Korunması Kanunu gibi geçmiş tecrübelerin içine, yapay zekâ ile ilgili bazı pratik yönetmelikleri ve düzenlemeleri bugünden koymak ve bir yönetsel çerçeve oluşturmak önemli. Çünkü kişisel veri güvenliği ve etik konusu için atılan adımlar, yapay zekânın denetim ve sınırlandırmaları üzerine bir fikir ve pratik temeli oluşturabilir. Verinin hangi kaynaktan ne büyüklükte ve ne amaçla kullanıldığı, nasıl korunduğu ve paylaşıldığı üzerine inşa edilmiş bu mevzuatlar yapay zekânın kapasite geliştirme aşaması için önemli bir unsurdur ve en azından bu açıdan bir kontrol temeli oluşturabilir.” şeklinde konuştu.

     

    ‘Bilişim Hukuku’ unsurlarının dikkatini bu konuya çekmeliyiz

    Diğer bir unsurun ise bilgi işlem gücü ve enerji tüketiminin yönetilmesi olduğunu aktaran Bingöl, “Bu alandaki denetim ve sınırlandırmalar ‘Blok Zincir (Blockchain)’ teknolojisinin oluşturduğu bazı sıkıntılara çözüm olabilmiş ve teknolojinin daha pozitif tarafa yönelmesine katkı sağlamıştır. Benzer mevzuatlar, dolaylı olarak yapay zekâ teknolojisinin üzerinde de etkili olabilir.” dedi.

    Öncelikle yapay zekâ tarafından üretilen sahte içeriklerin tespit edilmesi ve yaptırımların neler olması gerektiğinin kararlaştırılması gerektiğine dikkat çeken Bingöl, “Yalnızca sahte bilgi barındıran değil, doğru bilgi barındıran ama bunu bir grubu manipüle etmek veya bir gruba çıkar devşirmek için yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklerin de önüne geçilmeli. Toplanan kullanıcı verileri sayesinde bireyleri hedefleyen yapay zekâ tarafından oluşturulmuş her türlü siyasi ve ticari kampanya sınırlandırılmalı ki özgür irade özgür kalmaya devam etsin. Vakit kaybetmeden yapay zekâ odaklı bakış açısı ile ‘Veriye Erişim ve Bilgi İşlem Gücünün Kullanımı’ kavramlarının, mevcut yasa ve yönetmelikler ile ilişkisini kurmaya başlamalıyız. Özellikle ‘Bilişim Hukuku’ unsurlarının dikkatini bu konuya çekmeliyiz.” şeklinde konuştu.

     

    Merkezi bir bağlantı ve denetim oluşturmak neredeyse imkânsız 

    İnsanların kolayca ulaşabileceği ve ulaştığında hem kendi hem de başkalarının hayatlarına etki edebileceği bir teknolojinin denetlenmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “Ancak yalnızca bir bilgisayar ve biraz matematik bilgisi ile oluşturulabilen yapay zekâ modellerinin tamamı üzerinde bir denetim mekanizması kurulması pek de mümkün gözükmüyor.” dedi.

    Yapay zekâ teknolojisinin bir denetim ve sınırlandırmaya tabi olmasının, kaçınılmaz olarak bu yetkinin tek elde toplanması olarak düşünülmemesi gerektiğini belirten Bingöl, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Hatta günümüz teknolojileri merkeziyetsiz alt yapılar üzerine odaklanıyor ve bu alanda birçok gelişme yaşanıyor. Kaldı ki yapay zekâ teknolojilerinin bir defa üretildikten sonra, herhangi bir merkeze hatta internete bağlı olmadan gömülü sistemler olarak çalışabilmesi, en azından kullanım aşaması için bir özgürlük sağlıyor. Bu kabiliyete sahip yapay zekâ sistemleri için, günümüzde her alanda görüldüğünden, merkezi bir bağlantı ve denetim oluşturmak neredeyse imkânsız.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Efes Selçuk Belediyesi, Şen Şeftali Şenliği’yle üreticileri güçlendirecek

    Tarım kenti Efes Selçuk’un bereketli topraklarında yetişen şeftali için 16 Temmuz Pazar günü Belevi’de Şen Şeftali Şenliği düzenleniyor.

    Belevi Şen Şeftali Şenliği, artan maliyetler ve ekonomik kriz karşısında üretimi devam ettirmek noktasında zorlanan üreticilerin sorunlarına vurgu yapmak, üreticilerin karşı karşıya kaldığı sorunları tarım sektörünün temsilcileriyle birlikte dile getirmek,  üretici ile dayanışmayı sağlamak, tüketici grupları ile üreticiyi buluşturmak amacıyla bu yıl bir kez daha Efes Selçuk’un Belevi Mahallesi’nde düzenleniyor.  

    Türkiye’nin yanı sıra dünyanın en lezzetli şeftalileri arasında yer alan Belevi şeftalisinin topraktan dala uzanan yolcuğunda üreticilere katkı sunmak amacıyla düzenlenecek şenlik programında üretici pazarı, el sanatları, yerel lezzetler, halk oyunları ve konser yer alıyor.

     

    EN GÜZEL ŞEFTALİ SEÇİLECEK

     Şenlik programı çerçevesinde bu yıl da Belevi ve Efes Selçuklu üreticilerin ürettiği şeftaliler yarışacak. Yarışmanın sonunda en güzel şeftalinin seçilmesinin yanı sıra şeftalili lezzetler de katılımcılarla buluşacak.

    Şenlik çerçevesinde üretici pazarında yerel üreticiler ürettikleri ürünler ve hediyelik eşya stantlarıyla yer alacak.

     

    DOLU DOLU BİR ŞENLİK PROGRAMI

    Belevi Şen Şeftali Şenliği 16 Temmuz Pazar günü saat 16.30’da Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in bisiklet topluluğu ile alana girişi ile başlayacak. Ardından gerçekleşecek şeftali hasadının ardından kortej,  halk oyunları gösterisi ve açılış konuşmaları ile devam edecek şenlikte en güzel şeftali yarışması düzenlenecek.  Stant ziyaretleri, Şeftalili Magnolia Yapımı Atölyesi, Efes Selçuk Belediyesi Halk Oyunları Ekibi gösterisi ve ödül töreninin ardından üretimi eğlence ile buluşturacak olan şenlik Umut Sülünoğlu ve Uğur Önür’ün “Ege Türküleri Konseri” ile son bulacak.

    Belevi Şen Şeftali Şenliği ile ilgili ayrıntılı bilgi Efes Selçuk Belediyesi sosyal medya hesaplarından alınabilecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Acer, Predator BiFrost Radeon RX 7600 Ekran Kartını Piyasaya Sürüyor

    Acer, Predator BiFrost Radeon™ RX 7600 ekran kartının piyasaya çıkışını açıklamaktan heyecan duyuyor. Kendi sistemini oluşturan ve bütçesini düşünen oyuncular için tasarlanan bu ekran kartı, fevkalâde performans, etkileyici görseller ve üstün verimlilik sunarak eşsiz bir oyun ve yayın tecrübesi sağlıyor.

    AMD RDNA™ 3 Mimarisinin Gücünü Ortaya Çıkarın

    Predator BiFrost Radeon RX 7600, oyun sanayisinde ihtilal yaratan üstün AMD RDNA™ 3 mimarisinden güç alıyor. Birleşik AMD RDNA™ 3 hesaplama üniteleri ve en son yapay zekâ hızlandırıcıları ile donatılmış olan ekran kartı, yeni jenerasyon performans, görseller ve güç verimliliği için yeni bir standart belirliyor.

    Maksimum Performans İçin Yüksek Performanslı Hibrit Soğutma

    Yenilikçi hibrit soğutma teknolojisiyle donatılan Predator BiFrost Radeon RX 7600, halka eksenli ve blower tipi fanı tek bir gövdede bir ortaya getirerek, kullanıcılara eşsiz bir soğutma tecrübesi sunuyor. Bu akıllı soğutma tahlili, sistem kasasından ve grafik süreç ünitesinden (GPU) kaynaklanan ısıyı tesirli bir biçimde dağıtarak, eşsiz oyun tecrübesi ve yayın tecrübesi sağlıyor.

    Gelişmiş Yayın Kalitesi ve Performansı

    Gelişmiş AMD Radeon™ kodlayıcıları ile yayın yahut kayıt yaparken gelişmiş görsel kaliteyi deneyimleyin. Xilinx AI ve içeriğe uyumlu makine tahsili teknolojisinin AMD Media Framework entegrasyonu, metinleri daha net hale getirerek ve etkileyici görseller sunarak yayın içeriğinizi orijinal bir düzeye taşıyor.

    Mükemmel Dönüştürme Yeteneği

    Predator BiFrost Radeon RX 7600, AMD Ryzen™ işlemcilerin dahili grafikleriyle birlikte AMD Radeon™ harici grafikleri eş vakitli olarak kullanarak AMD SmartAccess Görüntü teknolojisiyle[1] görüntü kodlama ve çözme[2] yeteneklerini azamî düzeye çıkarıyor. Zahmetsizce çoklu vazifeler gerçekleştirmeyi sağlayan problemsiz kod çevrimi ve verimli sürece ile keyifli bir tecrübe vadediyor.

    BiFrost ile Oyun Tecrübenizi Optimize Edin

    Predator BiFrost Utility uygulaması sayesinde ekran kartınızın denetimini büsbütün elinize alın. GPU performansınızı izleyin ve ülkü soğutma için fan suratınızı ayarlayın.

    Ayrıca, performansı artırmak, oyun tecrübenizi özelleştirmek ve yaratıcılık gerektiren gereksinimlerinizi karşılamak için grafik ayarlarını dilediğiniz üzere özelleştirebilirsiniz. Bu sayede, oyun tecrübenizin denetimini elinizde tutarak bu tecrübesi en üst düzeye çıkarabilirsiniz.

    Gücünüze Güç Katan Yazılım

    Predator BiFrost Utility uygulaması, oyun tecrübenizi geliştirmek için çeşitli özellikler sunuyor. Ana menüde, ekran kartınızın mevcut durumunu denetim edebilir, gereksinimlerinize uygun ülkü modu seçebilir ve kaydettiğiniz ayarlar ortasında kolay kolay geçiş yapabilirsiniz. OSD (Ekranda Gösterim) denetim paneli sayesinde, OSD fonksiyonunu etkinleştirme/devre dışı bırakma, gerçek vakitli sistem bilgilerini seçme ve kısayollar, pozisyon, renkler ve boyut üzere ekran paneli ayarlarını özelleştirebilirsiniz.

    Predator BiFrost Radeon™ RX 7600 ekran kartı, Temmuzayında EMEA bölgesinde 399 Euro’ dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.

  • Karaman GES Türkiye’nin enerji kaynaklarından biri olacak

    SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), 55 bin metrekare alana kurulan ve içerisinde yer alan 14 bin güneş paneli ile başarılı bir şekilde enerji üretimi sağlayan Karaman GES Projesi’nde ürettiği enerji sayesinde SEDAŞ ile mahsuplaşacak.

    Panel montajlarının tamamlanması ve deneme üretimlerinin başarılı bir şekilde sonuçlanması sayesinde SEDAŞ firması ile ön kabul aşamasına gelindi. Ön kabul görüşmelerinin ardından ise TEDAŞ ile kabul yapılacak. Tüm kabullerin sonlanması ile ülkemizin ve şehrimizin ekonomisine aynı zamanda enerji geleceğine önemli derecede katkı sağlanmış olunacak.

    Yapılan açıklamada, Sakarya’ya kazandırılan enerjisi ve yüz ölçümü ile dev proje olarak tabir edilen Karaman GES Projesi ile önemli bir anlaşma için hazırlıkların tamamlandığını belirterek, ” Karaman GES Projesi’nden elde ettiğimiz enerjiyi nakil hattı ile TEDAŞ’a nakil edecek ve mahsuplaşacağımız protokol için gerekli tüm işlemler başarı ile sonuçlanmaya devam ediyor. Sakarya’nın ekonomisine, doğasına ve enerjisine katkı sağlayacak proje ile şehrimiz mikro ölçekte, ülkemiz ise makro ölçekte kazanmış olacak” dedi.

  • Ölmekte Olan Bir Ana Cadde Nasıl Canlandırılır? Birleşik Krallık’taki Bir Ev Sahibi Ücretsiz Kira Sundu.

    Yirmi yıldır, Steven Wyatt bir uyuşturucu bağımlılığı ve rehabilitasyon döngüsü içindeydi. 2006’da bir tedavi merkezinde çalışırken mobilyaların nasıl restore edileceğini öğrendi ve bu beceri onu beklenmedik bir yere götürdü: İngiltere’nin güneybatısındaki bir sahil kasabası olan Poole’da kendi mağazasını işletmek.

    46 yaşındaki Bay Wyatt, gayrimenkul ve kentsel dönüşümde alışılmadık bir deneyden faydalanan bir avuç insandan biri. Restored Retro adlı mağazası, Poole’da Kingland Crescent adlı küçük bir alışveriş caddesindeki boş bir vitrin için iki yıl ücretsiz kira verilen 10 işletmeden biri.

    Teklif, bir alışveriş merkezinin yanındaki neredeyse terk edilmiş bir alışveriş caddesini, hala pandemiden sersemlemiş huzursuz bir ekonomide canlandırmak için mücadele eden, İngiltere’nin en büyük varlık yöneticisi olan mülk sahibi Legal & General Investment Management’tan geldi.

    Bay Wyatt, “Onlar ve bizim için büyük bir öğrenme eğrisi oldu” dedi. “Hiç bu kadar sorumluluğum olmamıştı.”

    Nisan ayında sona eren kirasız dönem, yalnızca Bay Wyatt ve diğer birkaç küçük işletme sahibinin hayatını değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda şu anda sürekli bir yaya trafiği akışına sahip olan sokağı da dönüştürdü. birçok yerli kaçınmak için kullanılır. Bitişikteki alışveriş merkezi bile şu anda 2019’dan daha fazla ziyaretçiyle ulusal trende karşı çıkıyor.

    Kingland Crescent’te yer verilen ilk 10 işletmenin yarısı hala orada ve ayrılanların yerini hızla kira ödemeye hazır yeni yerel işletmeler aldı. Poole’un dönüşümünde ivmenin arttığına dair bir his var.

    Bay Wyatt, “Poole yeniden bir hedef haline geliyor,” dedi.

    Steven Wyatt, Restored Retro adlı dükkanında bir masa restorasyonu üzerinde çalışıyor. Kredi… The New York Times için Alex Atack
    Bay Wyatt, orta çağ mobilyalarının restorasyonunda uzmandır. Kredi… The New York Times için Alex Atack

    Poole, ülkedeki en pahalı kıyı emlaklarından sadece birkaç mil uzakta, ancak şehir merkezi bir tekdüzeliğe saplanmıştı. Alışveriş merkezinde karanlık, boş alanlar vardı ve kasabanın daha büyük alışveriş bölgesinin bir kısmı, daha canlı yerlerde uzun süredir unutulmuş eski markalarla geçmişte kaldı.

    Kingland Crescent’in sarsılması, pandemik kilitlenmeler sırasında, İngilizlerin Amerikan ana caddelerine benzeyen çok sevdikleri ana caddelerinin ölümünden yakınmasıyla başladı. Hayatta kalmaları, onları canlandırmak için milyarlarca hibe açıklayan hükümet için bir öncelikti.

    Ancak son zamanlarda hükümet, derin bir yaşam maliyeti krizine varan kırk yılın en yüksek enflasyon oranları, hızla artan gıda fiyatları ve yükselen mortgage ödemeleri dahil olmak üzere başka krizler tarafından tüketildi.

    Bir düşünce kuruluşu olan Center for Cities’de kıdemli analist olan Anthony Breach, “İngiltere’de perakende sektörü uzun süredir sıkıntıda” dedi. Pandemiden önce bile, “özellikle ekonomileri daha az başarılı olan yerlerde, perakende satış alanı fazlası vardı.”

    Onlara hakim olan büyük ulusal perakende zincirlerinde mağaza içi alışverişten uzaklaşmayı umuyorlarsa, birçok ana caddenin büyük bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekledi.

    Poole’un birkaç mil doğusundaki daha büyük bir kasaba olan Bournemouth’ta da mağaza kapanışları yaşandı. Kredi… The New York Times için Alex Atack’in fotoğrafları

    İngiltere’deki birçok ana caddenin büyük bir dönüşüme ihtiyacı vardı. Poole’daki yeniden canlandırma, ücretsiz kiranın oradaki işletmelerin hızla büyümesine izin verdiği pandemik tecritler sırasında başladı. Kredi… The New York Times için Alex Atack

    Cesaret verici ilerleme işaretleri var. Geçen yıl Britanya’da bir önceki yıla göre daha az mağaza kapandı ve bazı boş mağazalar, go-kart veya konut planlı eğlence merkezleri olarak yeni bir hayat buldu. Haziran ayında ülke genelinde ana caddelerdeki yaya trafiği geçen yıla göre yaklaşık yüzde 5 daha yüksekti, ancak yine de salgın öncesi seviyelerin altında.

    Hükümet tarafından kurulan bir yapı olan Ana Caddeler Görev Gücü’nün başkanı Mark Robinson, “Yok olan ana caddeler var” dedi. “Aynı şekilde, daha da kötüye gidecek yerler var. Ancak her şeyi göz önünde bulundurarak, gerçekten en kötüsünü yaşamış gibi görünebiliriz ve gerçekten de insanların artık ana caddenin ölümünden bahsettiğini düşünmüyorum.”

    Ülke genelindeki ana caddeler, değişen kaderlerle karşı karşıya. Poole, evlerde, mağazalarda, ofislerde ve diğer gayrimenkullerde yaklaşık 36 milyar sterline (yaklaşık 43 milyar $) sahip olan Legal & General Investment Management tarafından alınan riskten sonra iyileşti. Diğer küçük ana caddeler, çalışmak ve sosyalleşmek için evlerine daha yakın kalan sakinlerden faydalandı.

    Ancak, özellikle büyük kasaba veya şehirlerdeki diğer pek çok kişi, hâlâ boş büyük mağazalar ve ulusal markaların kapalı satış noktaları nedeniyle sıkıntı yaşıyor.

    Poole’un birkaç mil doğusunda, büyük bir öğrenci nüfusu olan daha büyük bir kasaba olan Bournemouth’ta farklılıklar belirgindir. Ekonomik refah bölge genelinde büyük farklılıklar gösteriyor, ancak 2022’deki resmi istatistiklere göre Bournemouth, Poole ve çevre kasabalardaki medyan gelir ulusal ortalamanın yaklaşık yüzde 7 altındaydı.

    Bournemouth’daki üç büyük mağaza kapandı ve büyük perakende zincirlerinin çıkışı, birkaç caddeyi boş vitrinlerle bıraktı. İki yıl önce, kasabanın boş alanı doldurmak için iddialı planları vardı, ancak bunları hayata geçirmekte yavaş kaldılar. Ana başarı, bir güzellik salonu, bir kafe ve yerel işletmeler için tezgahların bulunduğu eski bir Debenhams mağazasının Bobby’s olarak yeniden açılması oldu.

    Poole, ülkedeki en pahalı kıyı emlaklarından sadece birkaç mil uzakta, ancak şehir merkezi bir tekdüzeliğe saplanmıştı. Kredi… The New York Times için Alex Atack
    Bournemouth’daki eski bir Debenhams mağazası yeniden geliştirildi ve şimdi adı Bobby’s. Yeni alanda bir güzellik salonu, bir kafe ve yerel işletmeler için tezgahlar bulunuyor. Kredi… The New York Times için Alex Atack

    Kasabanın iş geliştirme bölgesini yöneten Paul Kinvig, diğer dört büyük sitenin (iki eski büyük mağaza ve iki sinema) yeniden geliştirmenin ilk aşamalarında olduğunu söyledi.

    “Hepsi için planlar olduğu gerçeği beni cesaretlendiriyor, ancak bir hız sorunu var” dedi.

    Bournemouth’ta ilerleme yavaş ama Poole’da Kingland Crescent bağımsız işletmeler için bir bağlantı noktası haline geldi. Revizyon, diğerlerinin yanı sıra Instagram dostu bir bitki mağazasının, arkada manastırı olan bir kafenin ve bir cin barının gelişiyle bir doz modernizasyon sağladı. Ve ücretsiz kira, onların hızla büyümesini sağladı.

    Ev sahibi için program uzun vadeli bir bahisti. Legal’de perakende araştırmalarına liderlik eden Matt Soffair, girişimcilere, resmi iş deneyimi olmayanlara bile ücretsiz kira sağlanmasının, mülklerini sürekli değişen ekonomiye daha dayanıklı hale getirme ve büyük ulusal perakendecilere daha az bağımlı hale getirme stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi. & Genel Yatırım Yönetimi.

    “Bunu sadece Poole halkı için güzel bir şey yapmak için yapmıyoruz,” diye ekledi. “Bunu ayrıca uzun vadede tüm bu girişimlerin nakit akışı yaratacağına inandığımız için yapıyoruz.”

    Kingland Crescent’e taşınmadan önce, Bay Wyatt’ın mobilya restorasyon işi yetersiz bir operasyondu. Zaman zaman bahçesindeki mobilyaları boyadı ve parçaları eBay’de sattı.

    Dükkanını açtığından beri binden fazla parça sattı. Danimarkalı tasarımcı Ib Kofod-Larsen’in bir büfesi ve İngiliz tasarım şirketi Archie Shine’ın bir tuvalet masası gibi yüzyıl ortası öğelerini restore etmede uzmanlaşmıştır. Mart ayında, kira ödemelerinin başladığı sıralarda Bay Wyatt, BBC dizisi “The Repair Shop”un yıldızı Jay Blades ile işbirliği yaparak yan taraftaki boş bir yeri devralarak mağazanın kapladığı alanı ikiye katladı.

    Kasabanın iş geliştirme bölgesini yöneten Paul Kinvig, Bournemouth’ta dört büyük sitenin yeniden geliştirmenin ilk aşamalarında olduğunu söyledi. Kredi… The New York Times için Alex Atack
    Hope Dean, Kingland Crescent’teki bitki mağazası Wild Roots’ta. “Artık uygun bir iş gibi geliyor,” dedi. Kredi… The New York Times için Alex Atack

    Bay Wyatt’ın üç kapı aşağısında, pandeminin başlarında etkinlik yönetimi işinden atılan 29 yaşındaki Hope Dean’e ait bir bitki mağazası olan Wild Roots var. Birkaç ay sonra, şimdi sakinleştirici bir yeşillik cenneti olan Kingland Crescent’te bir yer edindi. Altı kişiyi istihdam ediyor ve şirketinin üç şubesi var: perakende mağazası, işletmeler için bitki tasarım hizmeti ve bitki bakım hizmetleri.

    Bayan Dean, “Artık uygun bir iş gibi geliyor,” dedi.

    Canlı müzik gecelerine ev sahipliği yapan şık bir plak dükkanı, titanyumdan özenle oyulmuş parçalara sahip bir kuyumcu ve daha önce yalnızca çevrimiçi varlığı olan bir giyim mağazası yakın zamanda bu seriye katıldı. Her birinin kira ödemesi gerekiyor, ancak birçoğu hala iyi bir anlaşma yaptıklarını söyledi.

    Kingland Crescent’teki değişiklikler, Legal & General’in de sahibi olduğu komşu alışveriş merkezine aktı. Ev sahibi, alışveriş merkezinin ıssız üst katlarına Ulusal Sağlık Servisi tarafından işletilen bir teşhis merkezi, bir yetişkin eğitim merkezi ve bir ortak çalışma alanı yerleştirdi. Zemin katta haftanın birkaç günü açık olan pazar tezgahlarının yanı sıra kreş, zanaat fuarları ve tarihi sergiler gibi ücretsiz etkinlikler ve hizmetler için bir alan vardır.

    Ancak Kingland Crescent’in kiracıları hala zorluklarla karşı karşıya. Kira kontratları yaklaşık bir yıl içinde yenilenecek, yani gelecekleri belirsiz. Kiracılar, yaya trafiğinin tahmin edilemez olabileceğini ve gece hayatının çok az olduğunu, bar için bir sorun olduğunu söylüyor.

    Legal & General’de perakende stratejisine liderlik eden Denizer İbrahim, “Poole bizim pilotumuzdu” dedi. İki yıllık veri toplamanın ardından, ev sahibi neyin işe yaradığını ve başka bir yerde tekrarlanabileceğini düşünüyor. Ancak yine ücretsiz kira sunmayı beklemiyor.

    İbrahim, stratejinin, birkaç yıl önce norm olan “kurabiye kalıbı” ana caddelerini sona erdirmek ve bunun yerine perakende ve diğer hizmetlerde küresel ve yerel şirketlerin çeşitli karışımından oluşan bir alan oluşturmak olduğunu söyledi.

    Perakende alanları için bu kullanım yelpazesi “Kingland olmasaydı asla konuşulmazdı bile” dedi.

    Poole’un rıhtım alanı. Haziran ayında ülke genelinde ana caddelerdeki yaya trafiği geçen yıla göre yaklaşık yüzde 5 daha yüksekti. Kredi… Alex Atak
  • ABD’de enflasyon 2 yılın en düşük düzeyine indi

    ABD’de tüketici fiyatlarındaki gerileme ivmesi Haziran ayında da devam etti.

    Ülkede tüketici fiyat endeksi Haziran’da bir evvelki yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 3 arttı. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi artışın yüzde 3,1 olacağı istikametindeydi.

    -Veriler anlık olarak güncellenecektir.

  • Martı halka arzdan 60 milyon dolar kaynak sağladı

    Türkiye’nin en önemli kent içi seyahat platformlarından Martı MRT.N, ABD Borsalarında dün gerçekleşen halka arz ile büyüme için yaklaşık 60 milyon dolar kaynak sağladı.

    Şirket tarafından yapılan açıklamaya nazaran halka arz ile yaratılan kaynak, var olan kent içi ulaşım hizmetlerini büyütmek “ve/veya paylaşımlı ek çevresel sürdürülebilir mobilite hizmetlerinin çeşitlendirilmesi için gereken inovasyonların devreye sokulması amacıyla” kullanılacak.

    Kısa mesefe seyahat alanında faaliyet gösteren Martı, iş planı çerçevesinde Türkiye’de tüm seyahat ve nakliyecilik seçeneklerini bünyesinde barındıran mobilite platformu olmayı hedefliyor. Şirket kısa uzaklık seyahat platformları ortasında yüzde 50’nin üzerinde pazar hissesi ile en büyük oyuncu olduğunu yatırımcı sunumlarında belirtiyor.

    Martı 2019 yılında, İstanbul içinde hudutlu bir alanda elektrikli scooter kiralayarak faaliyete başladı. Şirket kısa periyodik kiralık araç filosuna 2021 yılında elektrikli bisiklet ve mopedleri de kattı.

    Söz konusu araçların kiralama müddeti, yatırımcı sunumuna nazaran ortalama 9-12 dakika ortasında değişirken, şirket ileriki yıllarda araç filosunu daha uzun müddetlerle kiralanan ve daha yüksek gelir yaratan elektrikli otomobillerle genişletmeyi planlıyor.

    Martı, Türkiye iktisadının yaklaşık yüzde 71’ini oluşturan büyük kentlerde faaliyet gösteriyor. Cep telefonlarından erişilen bir uygulama ile kiralanan araçlar, yüklü olarak günlük nizamlı seyahatler için kullanılırken, kullanımın üçte biri toplu taşımadan adrese giderken “son etap” seyahat, ufak bir kısmı ise cümbüş emelli seyahat için kullanılıyor.

    Şirketin kiraladığı araç sayısı geçen yıl yüzde 95 artışla 33 bine yükselirken, gelirleri de yüzde 47 artışla 25 milyon dolar oldu.

    Yatırımcı sunumuna nazaran gelirlerin bu yıl yüzde 12 artışla 28.1 milyon dolar ulaşması, ayarlanmmış FAVÖK’ün ise 2022 yılındaki -3.9 milyon dolar düzeyinden -2 milyon dolar düzeyine güzelleşeceği öngörüldü.

    Martı, halka arz için kurulmuş özel maksatlı bir şirket (SPAC) olan ve borsada hali hazırda süreç gören Galata Acquisiton Corporation ile geçen hafta birleştikten sonra dün halka açıldı.

    2019 yılında kurulan Martı’ya halka arz ile birlikte yeni yatırımcılar katılırken, halka arz öncesindeki en önemli yatırımcılar ortasında Beco Capital, Autotech Ventures, PFG, Crescent Enterprises Ventures, EBRD ve Türkiye’den Actera bulunuyordu.

    Öte yandan payları dolar ile fiyatlanan şirket birinci süreç gününde yaklaşık yüzde 45 kıymet yitirdi.

  • AB gaz fiyatları 4 haftanın en düşük seviyesine indi

    Avrupa’da Ağustos ayı vadeli doğal gaz kontratları, yüksek stok seviyeleri, güçlü Norveç arzı ve devam eden düşük talep nedeniyle bugün bir ayın en düşük seviyesine geriledi.

    Montel-Foreks’in haberine göre Hollanda TTF hub’ı Ağustos vadeli doğal gaz kontratı en son 0,41 euro düşüşle 28,65 euro/MWh düzeyinden işlem gördü. Kontrat gün içinde 27,77 euro/MWh’lik işlemi ile 9 Haziran’dan bu yana en düşük seviyesinde belirlendi.

    İngiltere NBP hub’ı eşdeğeri kontrat en son 0,88 peni düşüşle 69,63 p/th seviyesinden satış yaptı. Kontrat gün içinde 67,75 p/th’lik satış ile yine 9 Haziran’dan bu yana en düşük seviyesini gördü.

    Bir trader, “Fiyatların daha da düşebileceğini düşünüyorum, depolar oldukça dolu. Eylül veya Ekim ayına kadar arzda bir fazlalık olabilir.” yorumunu yapıyor.

    Trader, Kasım ayından itibaren uzak vadeli kontratların spot piyasadaki önemli primleri göz önüne alındığında, daha fazla aşağı yönlü potansiyele sahip olduğunu söylüyor.

    TTF Kasım kontratı, en son spot gaz kontratına göre 17,00 euro daha yüksek bir seviye olan 44,55 euro/MWh düzeyinden işlem gerçekleştirdi.

    Avrupa Gaz Altyapısı (GIE) verilerine göre AB depolama tesisleri, en son %80 dolulukta görüldü.

    TTF gün öncesi kontrat en son 0,90 euro düşüşle 28,42 euro/MWh, NBP eşdeğeri 3,00 peni düşüşle 69,50 p/th seviyesinden satış yaptı.

    Foreks Haber Merkezi

  • Bankalarda yükseliş hızlandı: Uzman isim değerlendirdi

    Borsa İstanbul, dünkü işlemlerde gün içi zirvesini 6386 puana, kapanış rekorunu 6362 puana taşırken yeni güne yatay seviyeden başladı.

    BIST 100 endeksi, sonrasında değer kaybına yöneldi ve bugünkü işlemlerde 6287 – 6378 puan arasında hareket ediyor. Endeks, saat 14.58 itibarıyla yüzde 0,05 oranında düşüşle 6361 puanda işlem gördü.

    Analistler, Borsa İstanbul’da zirve denemelerinin devam edeceğini belirtirken kâr satışlarına karşı yatırımcıları uyarıyor. BIST 100 endeksinde teknik açıdan 6400 ve 6600 seviyeleri direnç, 6300 ve 6200 puan destek konumunda bulunuyor.

    En çok işlem gören şirketler ise Yapı Kredi Bankası, İş Bankası (C), Akbank, Türk Hava Yolları ve Astor Enerji oldu.

    Bankacılık endeksinde yükseliş hızlandı

    Bankacılık endeksi, ara ara dalgalanmalara rağmen yükseliş trendini bozmazken endekste iki gündür hızlanan alımlar dikkat çekiyor.

    Sektör endeksindeki değer kazancı, dünkü seansta yüzde 5’in üzerine kadar çıkarken bugün de yüzde 3’ün üzerinde seyrediyor.

    Türkiye, İsveç ve NATO görüşmelerine ve ABD-Türkiye ilişkilerine yönelik haber akışları bankacılık endeksini desteklerken Türkiye’nin CDS‘indeki gerileme de bu artışa katkı sağlıyor.

    Phillip Capital Araştırma Müdürü Onurcan Bal, yaptığı değerlendirmede yabancı alımlarıyla ilgili olarak “Önümüzdeki süreçte TCMB’nin kademeli sadeleşme adımları ve ekonomi politikalarındaki normalleşme süreci ile Borsa İstanbul’da yabancı ilgisinin artış kaydetmesi, bankacılık sektörünü orta vadede desteklemeye devam edebilir.” dedi.

    Bankacılık endeksi, şu sıralarda endeksten pozitif ayrışmasını devam ettirirken şu dakikalarda yüzde 3,70 kazançla 5840 puanda bulunuyor.

    Sektör endeksleri arasında ise en fazla kazandıran, yüzde 6,66 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu.

    Hangi gelişmeler bankalardaki alımları destekliyor?

    Phillip Capital Araştırma Müdürü Onurcan Bal’ın yorumu:

    Borsa İstanbul’a yabancı ilgisi artabilir

    Aynı zamanda ABD cephesinden Türkiye ilişkilerine yönelik olumlu açıklamalar da öne çıktı.

    ABD ve Avrupa Birliği ile yakınlaşma ve bu konudaki haber akışları Türkiye’nin CDS primlerinde düşüşlerin yaşanmasına katkı sağladı.

    CDS primlerindeki düşüş bankacılık sektöründe yukarı yönlü seyri beraberinde getirdi. Önümüzdeki süreçte TCMB’nin kademeli sadeleşme adımları ve ekonomi politikalarındaki normalleşme süreci ile Borsa İstanbul’da yabancı ilgisinin artış kaydetmesi, bankacılık sektörünü orta vadede desteklemeye devam edebilir.

    Orta vadeli taşınan portföylerde özel bankalara yer verilebileceği görüşümüzü sürdürüyoruz.

    Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

  • Girişim Elektrik’ten yeni iş anlaşması

    Girişim Elektrik Sanayi Taahhüt ve Ticaret A.Ş (GESAN), yeni iş anlaşması yaptı.

    Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ”Şirketimiz, Meltem Modüler Mobilya Koltuk Sanayi ve Tic. A.Ş ile Bursa İnegöl’de bulunan fabrikalarına, Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 5.1.h maddesi kapsamında çatı öztüketim güneş enerji santrali yapılması hususunda anlaşmaya varmıştır. Anlaşma bedeli vergiler hariç toplam 1.200.000 dolardır.” denildi.

    Hibya Haber Ajansı

  • Başiskele ilçesi Tepecik Mahallesi’nde altyapı çalışmaları başladı

    Kocaeli’de abonelerine sağlıklı ve kesintisiz içme suyu sağlayan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, Başiskele ilçesi Tepecik Mahallesi’nde abonelerine kaliteli ve sağlıklı bir altyapıyla kesintisiz içme suyu sağlamak için altyapı çalışmalarına başladı. Çalışmalar kapsamında 5 bin 415 metre uzunluğunda yeni iletim hattı, 9 bin 290 metre içme suyu şebeke hattı ile 50 metreküp kapasiteli yeni içme suyu deposu yapılacak.

     

    KENT GENELİNDE ALTYAPI ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

    İSU Genel Müdürlüğü, 2023 yılı yatırım programı kapsamında kentin birçok noktasında altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Şehir merkezlerinde nüfusun yoğun olduğu mahallelerde çalışmalar gerçekleştiren İSU, aynı zamanda kırsal mahallelerde de çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Yapılan yatırımlar ile adeta cazibe merkezine dönüşen kırsal mahallelere, tersine göç yaşanıyor.  Artan nüfus ile yetersiz gelen ve kullanım ömrünü tamamlamış altyapı hatları yenileniyor. Bu kapsamda İSU Genel Müdürlüğü, Başiskele Tepecik Mahallesi’nde altyapı çalışmalarına başladı.

     

    YENİ ALTYAPI HATLARI

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin “Mutlu Şehir Kocaeli” vizyonuyla kent genelinde sağlıklı ve sürdürülebilir içme suyu temininde önemli çalışmalar gerçekleştiren İSU Genel Müdürlüğü Tepecik Mahallesi’nde altyapı çalışmalarına başladı. Yapılan çalışmalar kapsamında kesintisiz içme suyu temini için; 5 bin 415 metre yeni içme suyu iletim hattı, 9 bin 290 metre uzunluğunda yeni içme suyu şebeke hattı ile 50 metreküplük prekast depo inşa çalışmalarına başladı.

     

    YIL SONUNA KADAR TAMAMLANACAK

    Yıl sonuna kadar tamamlanması planlanan altyapı çalışması, mahallenin kesintisiz içme suyu ihtiyacını ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlayarak bölgeye hayat verecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Anime Efsanesi Dragon Ball Super Karakterleri PUBG MOBILE’da Savaş Alanına İniyor

    PUBG MOBILE 2.7 güncellemesi ile Anime & Manga efsanesi olan Dragon Ball Super karakterleri oyuna ekleniyor. Yeni oyun modu, karakterler ve öğelerin yer aldığı güncelleme Cycle 5 Sezon 13 ve Royale Pass Ace içerikleri ile geliyor.

     Dünyanın en popüler mobil oyunlarından biri olan PUBG MOBILE, Dragon Ball Super ile dönüm noktası niteliğindeki iş birliğini duyurdu. Bu iş birliği 2.7 güncellemesinde benzeri görülmemiş yenilikleri beraberinde getirecek. Benzersiz yeni Dragon Ball Super modları, öğeleri, araçları, alanları ve daha fazlasıyla birlikte PUBG MOBILE tarihindeki en önemli ortaklıklardan birine imza atılıyor.

     

    Dragon Ball Super Temalı Mod

    Çığır açan iki Dragon Ball Super modundan ilki, 13 Temmuz – 4 Eylül tarihleri arasında oyun içinde yer alacak ve klasik PUBG MOBILE battle royale oynanışıyla Dragon Ball unsurlarını birleştirecek. Bu mod sayesinde oyuncular, efsanevi ejderha Shenron’u çağırmak için yedi Ejder Küresi’ni toplayabilir ve oyun içi güçlendirmeler için Shenron Çağırma Platformu’nda bir dilek tutabilirler.

    Oyuncular Erangel, Livik ve Sanhok’ta serideki meşhur yerler ve mimariden esinlenerek inşa edilen dört yeni Dragon Ball Super bölgesini keşfetme şansına sahip olacaklar! “Dragon Ball Köyü”, “Tenkaichi Budokai”, “Kame Evi” ve “Karin Kulesi”, oyuncuların keşfetmesi için birçok gizemi içerisinde barındıracak. Oyuncular ayrıca “Hoipoi Kapsülü”nü atarak üç kişilik “Uçan Araba”’ çağırabilecek ve savaş alanında uzun yolları kat edebilecekler.

    Bu güncellemede, Dragon Ball serisinin ayrılmaz bir parçası olan bir “Ki” özelliği de bulunuyor! Gelişmiş hareket kabiliyeti için “Ki” enerjisini toplayarak düşmanları alt etmek için efsanevi “Kamehameha” vuruşunu ve özgürce uçmak için “Buku-jutsu tekniğini (Uçma tekniği)” kullanabilirsiniz. Oyuncular “Ki” enerjileri düştüğünde aynı zamanda sağlık ve enerji veren “Senzu Fasulyesi” yiyebilecekler.

    Ayrıca ekstra bir meydan okumaya can atan oyun severler, gizli Dragon Ball İmtihanı hakkında daha fazla ayrıntı için PUBG MOBILE’ın resmi sosyal medya hesaplarına göz atabilir. Bu kısımda oyuncular, konumları diğer takımlar tarafından gözükürken yedi Ejder Küresini aramakla görevlendirilecekler! Oyunu kazanmak için oyuncuların Ejder Kürelerini başarılı bir şekilde ele geçirmesi, Shenron Çağırma Platformu’nu savunması ve ardından bir dilek tutması gerekiyor.

     

    Battle Royale: Dragon Ball Super

    Oyuna eklenecek Dragon Ball Super modundan ikincisi ise PUBG MOBILE’a daha önce hiç görülmemiş bir oynanış tarzı getirecek ve 15 Temmuz’dan 4 Eylül’e kadar savaş alanlarını tarz sahibi, bol animasyonlu bir sanat dünyasına dönüştürecek. Oyuncular geleneksel silahlarını bırakıp bunun yerine savaşta benzersiz ana ve destek hareketlerini kullanarak Dragon Ball Super’in beş karakterinden birini (Goku, Vegeta, Frieza, Piccolo ve Ultimate Gohan) kontrol edecek ve ayakta kalan son kişi olmaya çalışacaklar!

    Bu yepyeni modun bir parçası olarak oyuncular, enerjilerini yenilemek ve en yükseği 4. Seviye olmak üzere hareketlerini yükseltmek için yerden Ruh Kristalciği ve Ruh Kristali toplayacak, haritada gezinmek ve haritayı manipüle etmek için Işınlanma Noktaları ve Yukarı Hava Akımı gibi çeşitli yeni özellikleri kullanacaklar. 

    Tencent Games’te PUBG MOBILE Yayıncılık Başkanı Vincent Wang “Dünyanın en ikonik Japon manga ve anime serilerinden biri olan Dragon Ball ve Dragon Ball Super, sürekli olarak yeni ve genç izleyicilerin ilgisini çekerken, onu izleyerek ve okuyarak büyüyen nesil için alakalı ve anlamlı kalma konusunda gerçekten olağanüstü bir şey başardı. Birden fazla kuşak ve uluslararası çekiciliğine ek olarak, zorlukları aşma konusundaki ünlü teması, PUBG MOBILE ve oyuncularımız arasında gerçekten ses getirecek. Bu durum PUBG MOBILE ekibinin bunu en etkileyici oyun içi marka iş birliklerinden biri haline getirmek için gerçekten çok çalıştığı anlamına geliyor.”

    Son Goku, Vegeta, Frieza ve arkadaşları Pilaf ve Karin’in yer aldığı özel kıyafetler de dahil olmak üzere 14 Temmuz’da çıkacak çok sayıda Dragon Ball Super temalı kıyafet ve eşyaya hazır olun! 11 Ağustos’taki ortaklıkta birlikte daha sonra çok daha fazla içerik gelecek. Bu nedenle oyuncular daha fazla içerik için gözlerini dört açabilir. “Kamesennin Tarzı Set” gibi özel Dragon Ball Super ödülleri getiren oyun içi temalı etkinlik hakkında daha fazla ayrıntıya PUBG MOBILE sosyal kanallarından ulaşabileceksiniz.

    2.7 güncellemesi ayrıca, yeni bir düzenlenebilir Sıcak Savaş oyun şablonu ile World of Wonder yaratıcı modundaki iyileştirmeler ve tüm haritalarda mevcut olacak yeni saldırı tüfeği ACE32 dahil olmak üzere bir dizi oyun geliştirmesini de barındırıyor. Ek olarak Cycle 5 Sezon 13, kilidini açıp keyfini çıkarabileceğiniz yeni içerikler, ödüller ve kozmetiklerle güncellendi. En yeni Royale Pass Ace, Sezon Görevlerinin yanı sıra yeni temel ödüller getirecek.

    Son olarak, PUBG MOBILE yakında ikonik bir İngiliz lüks otomobil üreticisi ile yaklaşan bir ortaklığı duyuracak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Huawei`in İlk Yerel Bulut Servisi Huawei Cloud Tanıtıldı

    Huawei Türkiye Bulut Zirvesi, 12 Temmuz’da gerçekleştirildi. Huawei bu etkinlikte, yerel bulut servisi Huawei Cloud’un tanıtımını gerçekleştirdi. Huawei Cloud ekosistemi; veri, yapay zeka ve yerel bulutu kapsayan 78 bulut hizmeti ile beraber, Ankara’da yer alacak yeni bir afet müdahale merkezini de içeriyor.

    Huawei’in Türkiye’deki yerel bulut servislerinin tanıtıldığı ‘Huawei Türkiye Bulut Zirvesi’, 12 Temmuz’da, İstanbul Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirildi. Zirveye, kamu yetkilileri, farklı sektörlerin üst düzey yöneticileri ve basın mensupları katıldı. Huawei yöneticileri etkinlik kapsamında yaptıkları konuşmalarda, endüstriler için bulut servislerinin öneminin ve faydalarının altını çizdi. 

     

    Dr. Ömer Fatih Sayan: Türkiye’de Bulunan Veri Merkezlerinin Sayısını Artıralım

    Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan yaptığı değerlendirmede: “Verinin çok hızlı tüketilmeye başladığı bu dönemde, veri merkezleri ihtiyaçlara çok hızlı bir şekilde yanıt vermek zorunda. Bunun da sürekli verinin arttığı bir dünyada yapılması gerekiyor. Dünyada veri trafiğini saklayan, yönlendiren, irili ufaklı merkez sayısının 10 milyona yaklaştığı ve bu merkezlerin iki milyar metrekareye yakın fiziki bir alanı kapladığı tahmin ediliyor. Veri merkezleri ve bulut bilişimin güvenliği hem kurumlar hem de bireyler açısından büyük önem taşıyor. Bulut bilişim sistemlerinde yeterli önlemler alınmadığında büyük saldırılar yapılabiliyor. Sistemlerin bütününe zarar verilebilmekte, tahsis edilen kaynaklar kullanıcıların bilgisi dışında değiştirilebilmekte ve hassas verilere yetkisiz erişim sağlanabilmektedir. Bulut bilişim hizmet sağlayıcıları tarafından kullanıcılarının güvenliklerinin sağlanmasına yönelik teknik ve hukuki önlemlerin alınması, risklerin etkilerinin azaltılması açısından önem arz ediyor. Ülkemizde de veri merkezleri büyük bir hızla büyüyor. Yakın gelecekte veri merkezlerinin büyüklüğünün 400.000 metrekareye ulaşması bekleniyor. Bu önemli teknolojik hizmetler, yerel dijitalleşme sürecini hızlandırmak için daha eksiksiz bir dijital altyapı ve yetenek ekosistemi oluşturmaya devam ediyor. Huawei’ye bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Kurulan veri merkezinin sektörün diğer aktörleri için de örnek olmasını ve ülkemizde kısa süre içinde daha çok veri merkezinin kurulmasını temenni ediyorum. Uluslararası şirketlere de buradan çağrı yapmak istiyorum. Biz Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı diyoruz. Lütfen Türkiye’de bulunan veri merkezlerinin sayısını artıralım” dedi.

     

    Jim Lu: Dijital Türkiye’yi yeni bir bulut ekosistemi üzerinde inşa etmek

    Huawei Avrupa Başkanı Jim Lu zirvenin açılış konuşmasında “Türkiye öncü ve yenilikçi bir ülke. Türkiye ve Huawei’in 20 yılı aşkın süredir birlikte büyümesinden gurur duyuyoruz” dedi. Lu sözlerine şöyle devam etti: “İşletmelerin buluta geçişlerini hızlandırmalarına ve bulut özelinde inovasyon yapmalarına yardımcı olmaya hazırız. Huawei Cloud Türkiye’de hizmet vermeye başladığından bu yana, günden güne daha fazla müşteriyle buluştuk. Tüm bu müşterilerimizle iş ortağı olmaktan ve dijitalleşmelerine yardımcı olmaktan onur duyuyoruz”

     

    Kaya Shi: Türkiye genel bulut çağına adım attı

    Huawei Türkiye Genel Müdürü Kaya Shi, açılış konuşmasında, “Türkiye’de, Türkiye için” sloganına vurgu yaptı. Shi şunları söyledi: “Dijital bir Türkiye için bulut temelini inşa etmek, Huawei Cloud’un Türkiye’ye yönelik önemli taahhütlerinden birini yerine getirmesi açısından önemli bir girişimidir. Türkiye bugün, genel bulut çağına adım attı. Huawei, 21 yıldır bu topraklarda hizmet veriyor ve Türkiye’nin bilişim altyapısına katkıda bulunmak üzere kararlı bir şekilde çalışıyor. Huawei’in, İstanbul ve Ankara’daki ofislerinde, %90’ından fazlası yerel çalışanlardan oluşan 1.700’den fazla personeli bulunuyor. Huawei böylece, dolaylı olarak Türkiye’de 8 binden fazla kişiye istihdam yaratıyor. Türkiye, Huawei’in vizyonuyla da son derece uyumlu bir biçimde, ‘yeşil ve dijital’i ulusal stratejisinin merkezinde konumlandırıyor.”

     

    Tim Tao: Yepyeni fırsatlara doğru önemli bir adım

    Huawei Cloud Avrupa Başkanı Tim Tao ise konuşmasında şunları söyledi: “Yeni bulut servisleri, üç ay içinde kullanıma hazır hale gelecek. Günümüzün hızla gelişen teknolojik ortamında, Türkiye’deki kamu ve özel sektör işletmeleri için; bulut bilişim, 5G bağlantısı ve yapay zeka gibi dijital teknolojiler, geleceği yeniden şekillendirecek. Dijital ekonomi, GSYH’nin yaklaşık üçte birini, genel büyümenin ise üçte ikisini oluşturuyor. Günümüzde dijital teknolojiye yapılan 1 dolarlık bir yatırım, dijitalleşme sürecinde 3 dolarlık bir büyüme yaratma potansiyeline sahiptir. Dijital teknolojinin kurumsal gelir üzerindeki etkisi de aynı derecede önemlidir. 8.300 şirketten oluşan küresel bir örneklemde, dijital teknolojiyi benimseme konusunda ön sıralarda yer alanlar, en alttaki %25’lik gruba kıyasla gelir artışında beş kat gibi önemli bir artış elde ediyor.”

     

    Frank Ma: Huawei Cloud dijital uygulamalarla işletmelere yardımcı oluyor 

    Huawei Avrupa Bulut İş Grubu Başkan Yardımcısı Frank Ma yaptığı değerlendirmede, işletmelerin buluttan en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olacak; veri, yapay zeka, uygulama modernizasyonu ve yerel bulut hizmetleri gibi Huawei Cloud kapsamında yer alan dijital uygulamaların önemine değindi. Ma ayrıca, Huawei Cloud’un Ankara’da devreye almayı planladığı afet müdahale merkezi hakkında da bilgi verdi.  

    Huawei Türkiye Bulut Zirvesi kapsamında, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin yöneticileri de Huawei Cloud ve yerel bulut ekosistemine yönelik değerlendirmelerini paylaştılar. Huawei Cloud yöneticileri zirve boyunca, ‘Her Şeyi Bir Servis Olarak Dijitalleştirme’ vizyonuna vurgu yaptı. Huawei yeni bulut servisleriyle, Türkiye’nin dijital gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akkuyu NGS Sahasına Personel Eğitimi İçin Tam Ölçekli Simülatör Getirildi

    Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) sahasına, güç ve kontrol ünitelerinin bire bir kopyası olan tam ölçekli simülatör (TÖS) getirildi. Bu eğitim ekipmanı ile santral işletmeye alınmadan önce güç ünitelerinde çalışacak personele uygulamalı bir eğitim verilmiş olacak. Bu eğitimi tamamlayanlar yetkinlik belgesine sahip olacak. 

    Tam ölçekli simülatör, Akkuyu NGS’nin reaktörlerinin güç kaynağı ve kontrol sistemlerinin dijital ikizi olan yazılım ve donanım kompleksini içeriyor. Güç üniteleri proje dokümantasyonuna uygun olarak oluşturulan ekipman, santralin tüm çalışma modlarının gerçek zamanlı simülasyonunu sağlayan karmaşık matematiksel bir modele dayanıyor. Tüm cihazlar, anahtarlar ve kontrol kumanda panelleri kompozisyon, konum, boyut, şekil ve renk bakımından Akkuyu NGS’nin güç ünitesi ekipmanıyla bire bir aynı olarak tasarlandı. Ekranlarda ve göstergelerde görüntülenen bilgiler de operatörlere gerçek güç ünitesindekilerle aynı biçim ve değerlerde gösteriliyor. 

    Nükleer santrallerin güvenliği alanındaki uluslararası gerekliliklere uygun olarak nükleer yakıt direkt reaktöre yüklemeden önce uzmanlar tarafından Akkuyu NGS güç ünitelerinin tam ölçekli simülatör üzerinde eğitimi de dahil olmak üzere bir dizi hazırlık faaliyetleri gerçekleştirilmesi gerekiyor. Tam ölçekli simülatör de bu kapsamda tüm çalışma senaryolarını öğrenmeye ve operasyonel personelin yeterliliğini geliştirmeye olanak sağlayacak. Eğitilmiş personel, ileride Akkuyu NGS’nin gerçek güç ünitelerinde çalışmaya başlayacak. 

    Tam ölçekli simülatöre ait ekipmanlar çok yakında Akkuyu NGS Eğitim ve Uygulama Merkezi’ne kurulacak. Kurulumun ardından ise personelin eğitimi için gerekli işlemler başlatılacak. 

    AKKUYU NÜKLEER A.Ş Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Akkuyu NGS projesi, dünyanın en güvenilir projelerinden biridir. Santralin güç üniteleri, en modern ve en yüksek teknolojiye sahip VVER-1200 teknolojisi ile donatılmıştır. Bir nükleer santralin istikrarlı bir şekilde çalışmasının önemli diğer bir bileşeni de, bizim de önceliğimiz olan eğitimli ve deneyimli yüksek vasıflı personeldir. Tam ölçekli simülatör, Akkuyu NGS güç ünitelerinin tüm proje çalışma modlarını öğrenecek personelin eğitilmesine olanak sağlayacaktır. Uygulamalı eğitim, nükleer santral işletmeye alınmadan önce personelin mümkün olduğunca gerçek koşullara yakın şekilde ve her tür durumda faaliyetlerini otomatik şekilde yapmasını sağlayacaktır.” 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ak Portföy, Türkiye’nin ilk Büyüyen Şirketler Hisse Senedi Fonu ile Türkiye’nin Yıldızlarına Yatırım Fırsatı Sunuyor!

    Türkiye’nin güçlü büyüme performansı sergileyen, seçilmiş 30 şirketine tek işlemle yatırım imkanı veriyor.

    300 milyar TL’ye varan varlık büyüklüğü ile Türkiye’nin Özel Sektör’deki en büyük Portföy Yönetim Şirketi olan Ak Portföy, tasarruf sahiplerinin yurtiçi hisse senetlerindeki farklı temalara kolayca yatırım yapabilmesini sağlayacak yeni fonlar sunmaya devam ediyor. Ak Portföy, son olarak Türkiye’de yüksek büyüme hızına sahip 30 reel sektör şirketine yatırım fırsatı sunan Büyüyen Şirketler Hisse Senedi Fonu’nu tasarruf sahiplerine sundu. Fon, Borsa İstanbul’da işlem gören ve yüksek büyüme göstergelerine sahip şirketlere tek işlemle yatırım yapma fırsatı sunuyor.

    Temel stratejisi; enerjiden teknolojiye, tarımdan otomotive kadar Türkiye’nin başlıca sektörlerinde faaliyet gösteren, Borsa İstanbul’da işlem gören ve son 3 yıl içinde belirlenen büyüme kriterlerinde yüksek faaliyet performansı kaydeden şirketlere yatırım yapmak olan fon, büyüme temasına detaylı yatırım süreçlerinin desteği ve profesyonel portföy yöneticilerinin uzmanlığıyla yatırım imkanı veriyor. Türkiye’nin hızlı büyüyen şirketlerine yatırım yapan Ak Portföy Büyüyen Şirketler Fonu, bu özelliğiyle, gerek bireysel, gerekse kurumsal ve profesyonel yatırımcılara, ülkemizin geleceğine eşsiz bir yatırım seçeneği sunuyor.

    Ak Portföy’ün uzman fon yöneticileri, Borsa İstanbul’da işlem gören farklı ölçek ve sektörlerde yüksek büyüme sergileyen şirketleri fona dahil ederken, yatırımcılar, fona yatırım yaptıklarında, alanında öncü ve hızlı büyüyen 30 seçilmiş şirketin hisse senedine ortak oluyor.

     

    Hızlı Büyüyen Şirketlere Yatırım Fırsatı

    Borsa İstanbul’da gerçekleşen gong töreninde konuşma yapan Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı; “‘Büyüyen Şirketlere Yatırım’, hisse senetleri varlık sınıfına yatırım yapma konusunda dünyada en yaygın yatırım stratejilerinin başında geliyor. Bugüne değin Türkiye’de doğrudan büyüyen şirketlere yatırım yapma odaklı bir fon bulunmuyordu. Ak Portföy Büyüyen Şirketler Hisse Senedi Fonu, Türkiye’nin geleceğine yön veren, birçok farklı sektörde faaliyet gösteren ve hızlı büyüme performansı sergileyen Türk şirketlerine yatırım yapıyor. Bu kapsamda Borsa İstanbul ile birlikte Türkiye’nin ilk büyüme odaklı hisse senedi endeksini de ‘Borsa İstanbul Ak Portföy Büyüyen Şirketler Endeksi’ adıyla ülkemize kazandırmaktan gurur duyuyoruz.

    Küresel piyasalarda olduğu gibi Türkiye’de de tematik fonlara olan ilgi, tasarruf sahiplerinin yatırım tercihlerinin çeşitlendiğini ve farklılaştığını gösteriyor. Ak Portföy’ün hisse senedi fonlarıyla ülkemizin ihracatçı şirketlerinden yerli teknolojilerine, yüksek kâr payı ödeyen şirketlerinden bankacılık sektörüne kadar Türkiye’nin en geniş yatırım evreninde geleceği şekillendiren çok sayıda temaya kolayca yatırım yapma imkânı sunuyoruz. Bu kapsamda sunduğumuz en yeni yurtiçi hisse senedi fonumuz ‘Büyüyen Şirketler’ tasarruf sahiplerine benzersiz bir yatırım teması sunarken aynı zamanda portföyleri de çeşitlendirme imkanı sağlıyor.

    Bu alanda uzun vadede ciddi bir değer görüyoruz ve yatırımcıların büyüyen şirketlerin üreteceği bu değere ortak olmasını istiyoruz. Ak Portföy Büyüyen Şirketler Yatırım Fonumuzun tasarruf sahipleri tarafından büyük ilgiyle karşılanacağını düşünüyorum.” dedi.

     

    Ak Portföy, Türkiye’nin en büyük özel sektör portföy yönetim şirketi

    Ak Portföy, bugün itibarıyla yönettiği 300 milyar TL’ye varan varlık büyüklüğü ve yüzde 14 pazar payı ile Türkiye’nin en büyük Özel Sektör Portföy Yönetim Şirketi.

    Ak Portföy’ün lider konumunu yenilikçi bakış açısıylafarklı varlık sınıfları ve temalarda yeni ürünler geliştirerek güçlendireceklerini ifade eden Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı; “Yurt içi ve yurt dışında yaşanan ekonomik ve teknolojik gelişmeleri ve gelişen yatırım temalarını çok yakından takip ediyoruz. Ülkemizde tasarruf sahiplerinin yeni birçok varlık sınıfına yatırım yapabilmesini mümkün kılan rakipsiz bir yatırım fonu çeşitliliğimiz var. Sektörde her zaman ilkleri gerçekleştiren öncü bir kurum olarak, yatırımcılarımıza daha fazla katma değer yaratabilecek yeni ürün ve hizmetler sunmaya devam ediyoruz. Bunun bir yansıması olarak, Türkiye’nin büyüme odaklı şirketlerine yatırım yapan ilk ve tek yatırım fonu olma özelliği taşıyan Büyüyen Şirketler Yatırım Fonu’nu yatırımcılarımızla buluşturmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Ak Portföy yatırımcıyı odağına alan yaklaşımıyla portföy yönetim sektörümüzü global standartlara taşımaya ve yatırımcılarımıza daha fazla katma değer yaratmayı hedefleyen yeni ürün ve hizmetler sunmaya devam edecek” şeklinde sözlerini tamamladı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aytemiz, Fortune 500 Türkiye listesinde ilk 50 şirket arasında

    Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin belirlendiği, birçok kurum tarafından referans kabul edilen ve prestij sembolü olarak gösterilen Fortune 500 Türkiye sıralamasında Aytemiz bu yıl 50. sıraya yükseldi. 

    Türkiye’nin en büyük şirketlerinin listelendiği Fortune 500 Türkiye 2022 listesine giren Aytemiz, yıllık büyümesini yüzde 162, karlılığını ise yüzde 150 oranında artırdı ve listede 6 basamak yükselerek 50. sıraya yerleşti. Ayrıca verimlilik sıralamasında da 5.4 aktif devir hızı ile Türkiye’nin en verimli şirketleri listesinde 42. sırada yer aldı.

    Türkiye’nin en büyük ve en prestijli şirketlerinin sıralandığı Fortune 500 Türkiye 2022 listesinde yer almaktan onur duyduklarını belirten Aytemiz Genel Müdürü Ahmet Eke, “Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm gelişmelere karşın, iş ve sonuç odaklı hareket eden ekibimizle ve en iyiye ulaşmaya olan bağlılıklarıyla gurur duyuyorum. Çalışanlarımızın daha iyi bir müşteri deneyimi sunma isteği ve operasyonel verimlilik konusundaki bitmeyen arayışları, şirketimizi yukarılara taşımada etkili oldu. Aytemiz olarak ileriye baktığımızda, sürdürülebilir büyüme ve uzun vadeli verimliliği önceliklendiriyoruz. Ülkemize yatırım yapmaya, müşterilerimize şaşırtan ürün ve hizmetler sunmak için yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz. İleri görüşlü bir yaklaşımı benimseyip; sektör trendlerini yakından takip ederek zorlukların üstesinden gelme ve akaryakıt sektöründeki dikkat çeken pozisyonumuzu daha da ileriye taşıma becerimize güveniyoruz. Tüm Aytemiz çalışanlarına, bizi tercih ettikleri için değerli müşterilerimize ve tüm paydaşlarımıza en derin şükranlarımı sunuyorum. İstasyonlarımızda şaşırtan ürün ve hizmetler sunmaya ve herkes için değer yaratmaya kararlıyız.” dedi.

    Aytemiz hakkında

    Türkiye genelinde 580’den fazla istasyonu, 10 ikmal noktası ve 250.000 metreküplük depolama kapasitesi ile akaryakıt sektöründe hizmet veren Aytemiz, Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin belirlendiği Fortune 500 – 2022 listesinde 50’inci sırada yer almaktadır.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • GOSB Teknopark, UR-GE Projesi ERA ile Uluslararası Pazarları Hedefine Aldı

    Türkiye’nin ilk özel teknoparkı olan ve bünyesinde 150’den fazla firma bulunan GOSB Teknopark, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirme Projesi (UR-GE) kapsamında dost ve kardeş ülke Azerbaycan’a çıkarma yaptı. 

    Teknopark heyeti, Başkent Bakü’de T.C. Bakü Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, TÜİB ve ATİB’i ziyaret ederek, Azerbaycan’ın önde gelen firmalarıyla B2B görüşmeler de gerçekleştirdi. Farklı ülkelerde teknolojide ihracat fırsatlarının da değerlendirildiği temaslarda, iş birliği köprüleri kuruldu. 

    Ticaret Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) tebliği kapsamında GOSB Teknopark’ın ERA adıyla (Ergonomics, Robotic, Automation) hayata geçirdiği UR-GE Kümelenmesi’nde yer alan 12 firma, Azerbaycan Bakü’ye ziyarette bulundu. 

    GOSB Teknopark heyeti, ilk gün Azerbaycan T.C. Bakü Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği’nde temaslarda bulunarak Ticaret Başmüşavirleri Ahmet Erdal ve Murat Yaman’ı ziyaret etti. Görüşmelerde, iki dost ve kardeş ülke arasında iş birliklerini artırma fırsatlarının yanı sıra, hem kümede yer alan firmalar hakkında bilgiler aktarıldı, hem de bölgedeki ticari durum, yatırım ve iş birliği süreçleri hakkında karşılıklı bilgi paylaşımında bulunuldu. 

     

    Azerbaycan iş birliği ile 7 farklı ülkeye ihracat yapma fırsatı

    Seyahat kapsamında ihracat ve iş birliği odaklı temaslar gerçekleştiren GOSB Teknopark heyeti, “robotik otomasyon, yazılım ve üretim” sektörlerinde Azerbaycan’ın önde gelen yaklaşık 50 firması ile B2B görüşmelerde bulundu. 

    B2B görüşmelerin dışında ayrıca Ekonomi Bakanlığı’na bağlı Azerbaycan İhracat ve Yatırım Tanıtım Ajansı AZPROMO, Türkiye Azerbaycan Sanayici ve İş Adamları Birliği (TÜİB) ve Azerbaycan Türkiye İş Adamları Birliği’ni (ATİB) de ziyaret eden heyet, 2 ülke arasındaki iş ağının genişletilmesi ve yeni iş birlikleri konusunda yol haritalarını belirledi.

     

    Teknoloji odaklı ihracata destek

    Bakü’ye gerçekleşen ziyareti değerlendiren GOSB Teknopark Genel Müdürü Tolga Bildirici, düşüncelerini şöyle dile getirdi: 

    “GOSB Teknopark’ta yer alan ve ağırlıklı endüstride kullanılan yazılım çözümlerini geliştiren firmaların, küresel üreticilerin tedarik zincirlerine girebilmeleri ve sürdürebilir ihracat yapabilmeleri için 2019 yılında oluşturduğumuz ERA UR-GE Projesi ile firmalarımıza, ‘sürdürebilir ihracat için markalaşma, kurumsallaşma, satış, ihracat ve sertifikasyon altyapısı’ gibi konularda destek veriyor ve bünyemizdeki firmaların dünya pazarındaki rekabet düzeylerini artırmayı hedefliyoruz. 

    Bakü’de yaptığımız görüşmelerde, firmalarla iş birliği fırsatlarını masaya yatırma imkânının yanı sıra, Azerbaycan iş birliği ve destekleriyle Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Ukrayna ve Çin olmak üzere toplam 7 farklı ülkeye ihracat yapma imkanını da değerlendirdik.”

    Türkiye’nin ilk özel ve üniversite bünyesinde bulunmayan teknoparkı olarak 2005 yılında faaliyete geçen GOSB Teknopark; ihracat potansiyelini desteklemek, yabancı sermaye girişini artırmak, dışa bağımlılığı azaltmak, inovasyon ve Ar-Ge’ye dayalı firmaların kurulmasını teşvik etmek üzere, halen 150’den fazla firmaya, yüksek nitelikli ofis alanları ve destek hizmetleri sunuyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Muğla’nın gururu okçulardan Başkan Gürün’e ziyaret

    MUĞLA (İGFA) – Avrupa ve Dünya şampiyonalarında aldıkları derecelerle isimlerinden sıkça söz ettiren Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin başarılı okçuları Hazal Burun ve Emircan Haney son yapılan Dünya ve Avrupa şampiyonalarından da derecelerle döndü.

    İrlanda’da düzenlenen 2023 Dünya Gençlik Şampiyonasında Dünya 2’ncisi olan Hazal Burun ve Polonya da gerçekleşen 3. Avrupa Oyunlarında Bireyselde Avrupa 3’üncüsü olan Emircan HaneyMuğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ü makamında ziyaret ettiler.

    Antrenörleri Ejder Sözen’in de katıldığı ziyarette Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Hazal ve Emircan’ı başarılarından dolayı tebrik etti.

    Hazal ve Emircan’ın Türkiye’ye örnek olacak başarılara imza attıklarını söyleyen Başkan Gürün, “Sizler koca bir aile oldunuz. Sizler aile sevgisi, güvenle dayanışmayla bu hale geldiniz. Bu durum sizin geleceğinizle ilgilide büyük bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. Gelecekte sizler öğretmen veya antrenör olarak da görev alacaksınız. O gün geldiğinde bugün ki tecrübeleriniz size çok önemli bir birikim olmuş olacak. Sizi ve yetişmenizde önemli katkı sunan antrenör Ejder hocamızı da tebrik ediyorum. Başarılarınız daim olsun” dedi.

    Ziyarette şampiyona sürecindeki anılarını anlatan Hazal ve Emircan, Başkan Gürün’e verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ettiler.

  • Bursa İnegöl’de ‘Ekinezya’da üçüncü hasat heyecanı

    BURSA (İGFA) – Çiftçilere kazanç sağlamak amacıyla yeni bitkilerin üretilmesine destek sağlayan İnegöl Belediyesi, yapılan araştırmalar sonrası 2021 yılında her derde şifa Ekinezya bitkisini keşfetmişti. Tekkeköy Mahallesi bölgesinde gönüllü 3 önder çiftçiye yapılan 30 bin fide desteği ile 7 dönümlük alanda ekimi yapılan Ekinezya bitkisi, ilk 2 yılda üreticinin yüzünü güldürdü.

    Ekinezyada bu yıl üçüncü hasat heyecanı yaşanıyor.

    İnegöl Belediyesi teşvikleriyle Tekkeköy Mahallesi’nde ekimi yapılan Ekinezya bitkisi, tıbbi faydaları ile öne çıkıyor.

    Çiçekleri, yaprakları ve kökünün sıcak suda demlenmesiyle içime hazır hale gelen bitki oldukça faydalı. Doğal bir antioksidan olan ekinezya çayı, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Ekinezya bitkisi ayrıca; klinik araştırmalara göre soğuk algınlığına yakalanma oranını ciddi anlamda azalttığı ifade edilen bir bitki. İltihap söktürme özelliği, solunum yolu enfeksiyonlarında tedavi edici özelliği bulunmakta. Apseye ve bronşite karşı etkili olduğu ifade ediliyor. Aynı zamanda astım hastalığına da sentetik bir ilaç görevi olarak kanıtlanmış.

    EKİNEZYA TARLALARI GÖRENLERİ HAYRAN BIRAKIYOR

    Ekinezyada üreticiler bu yıl 3’üncü hasadı yapmak için gün sayarken, bir yandan da renkli çiçekleriyle eşsiz bir görüntü sunan ekinezya bahçeleri görüntüsüyle kendine hayran bırakıyor.

    Geride kalan 2 yılda üreticinin yüzünü güldüren Ekinezya, bu yıl toplamda 8 dekar alanda ekildi. Üreticilerin hasat döneminde bu yıl 20 ton dolayında yaş ürün hedeflediği belirtildi.

  • Dehşet Oyunu Stray Souls’da Silent Hill Bestekarının Müzikleri Yer Alacak

     
    Yayıncılığını Versus Evil ve geliştiriciliğini Jukai stüdyosunun üstlendiği ruhsal kaygı oyunu Stray Souls’ta Silent Hill serisinin bestekarı Akira Yamaoka’nın yeni müziklerinin yer alacağı açıkladı. Bu kapsamda yeni bir fragman yayınlandı ve bu fragmanda Yamaoka’nın yeni kesimi “Splintered Minds” yer alıyor.
     
    Stray Souls ruhsal endişe tecrübesini sunmaya hazırlanıyor
     
     
     
    Türün klasiklerinden ilham alan Stray Souls üçüncü şahıs kamera bakış açısıyla birlikte aksiyon dehşet tecrübesini bizlere aktarmayı bekliyor. Oyunda kabuslar dünyasına giriyor, karanlık bir atmosferde yolumuzu bulmaya çalışıyor ve tanımlanamayan varlıklarla karşı karşıya kalıyoruz.
     
    Endişe oyunlarını sevenler için tatmin edici bir tecrübesi sunmayı hedefleyen oyunda tüyler ürpertici gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyor ve vahim yaratıklarla birlikte savaşmak durumunda kalıyoruz. Yeniden oyunda kaygı oyunlarının olmazsa olmazı bulmacalar yer alıyor ve bir yandan endişe ögeleriyle uğraşırken başka yandan ise bu bulmacaları çözmeye başlıyoruz.
     
    Unreal Engine 5 ile geliştiriliyor 
     
    Yeni jenerasyon bir dehşet tecrübesi sunmayı isteyen Stray Souls, Unreal Engine 5 ve MetaHuman teknolojileriyle geliştiriliyor. Oyunda gelişmiş yüz animasyonları, gerçekçi insani hisler / yansılar ve daha fazlası yer alıyor.
     
    Stray Souls tüm bu özellikleriyle birlikte bu sonbaharda PlayStation 5, Xbox Series, PlayStation 4, Xbox One ve Steam üzerinden PC için çıkış yapmayı bekliyor. 
     
    Yeni fragman
     
     

  • Yende tırmanış beklentisi

    2023 yılında hayal kırıklığından öbür bir şey görmeyen yen boğaları, para ünitesinin son bir ay içindeki en güçlü düzeyine tırmanmasıyla gözünü muhtemel çıkarlara dikti.

    Japonya’nın çok güvercin para siyasetinden vazgeçtiği için yenin yüzde 10’luk bir ralliye hazırlandığı tarafındaki iddialar şimdi sonuç vermese de para ünitesinin bir dönüm noktasında olduğuna dair işaretler artıyor.

    JPMorgan Chase & Co. ekonomistlerine nazaran, merkez bankaları beklenenden daha sıkı seyreden enflasyon ortamında sıkılaştırmaya devam etmek zorunda kaldıkça, büyük iktisatların çökme mümkünlüğü artıyor.

    Güvenli liman akışlarından faydalanabilir

    Bu ihtimal göz önünde bulundurulduğuna döviz kuru en son 1971’de görülen düşük düzeylere yakın seyreden yenin inançlı liman arayan para akışlarında yararlanmaya uygun bir düzeyde olduğu bedellendiriliyor.

    Yenin artacağını öngören Vanda Research Stratejisti Viraj Patel, “Nihai global resesyon riskine giderek yaklaşıyoruz ve bunun mümkünlüğü yıl sonua ve gelecek yıla girerken yalnızca artıyor. Bahis katalizörün yanlış olması değil bu artık yalnızca bir zamanlama meselesi” değerlendirmesinde bulundu.

    Japon para ünitesi yılın birinci yarısında emsalleri ortasında en makûs performansı göstermesi sonrası bu ay yüzde 3,6 yükselere neredeyse tüm G-10 para ünitelerini geride bıraktı. Yen beş günlük yükseliş serisi sonrası dolara karşı ruhsal düzey olarak görülen 140’ın altına indi.

    Bununla birlikte yatırımcıların opsiyon piyasasında Japonya Merkez bankası’nın bu ay sonunda alacağı faiz kararları öncesinde daha güçlü bir yeni fiyatladığı görülüyor.

    Resesyon fiyatlamaları ve tahminler

    UBS Küresel Wealth Management, ABD’de bir resesyonun yenin performansının anahtarı olarak görülüyor.

    İsviçreli para yöneticileri iddialarını aşağı taraflı revize ederken, bankanın global Döviz ve emtia lideri Dominic Schnider, Japon para ünitesinin 2023’ü 128 düzeyinden, neredeyse yüzde 9 daha güçlü tamamlayacağını belirterek yükseliş beklentisine lisana getirdi.

    Schnider Mart ayında ABD’de yaşanan bölgesel bankacılık krizinde yenin yükseldiğine dikkat çekerek, “Yende üst taraflı vadeli duruma sahip olmak, finansal piyasada yine gerilim yaşanması durumunda portföy bağlamında riskten korunma aracı olarak da fonksiyon görüyor. ABD bilgileri ölçülü olmaya başladığında yenin yükselmesini bekliyorum” dedi.

    Capital Economics de yenin güçleneceğini belirterek yıl sonu maksadı olarak 130 düzeyini işaret etti. Bloomberg anketine katılan ekonomistler dolar/yen kurunda önümüzdeki altı ay için 135 düzeyini öngörürken vadeli süreçler piyasaları daha ölçülü bir paha kazanma patikasına işaret ediyor.

    Bazı bankalar ise para ünitesi için bedel kaybı öngörüyor. JPMorgan Cuma günü yıl sonu kur maksadını 142’den 152’ye revize ederek Japon para ünitesinin yüzde 9 bedel kaybetmesini beklediklerini belirtti. Bank of America ise yıl sonuna dek yüzde 4’lük mütevazı bir düşüş öngörerek 145 düzeyini işaret etti.

  • Spot piyasada elektrik fiyatları (12.07.2023)

    Enerji Piyasaları İşletme AŞ bilgilerine nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 2,8 azalarak 1 milyar 108 milyon 865 bin 600 lira oldu.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek saat 20.00’de 2 bin 323 lira 24 kuruş, en düşük saat 07.00’de 1592 lira 97 kuruş olarak tespit edildi.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 1967 lira 68 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 1977 lira 18 kuruş oldu.

    Spot piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı, bugün en yüksek 2 bin 499 lira 98 kuruş, en düşük 1688 lira 6 kuruş olarak belirlendi.

  • Kerim Frei: “Hedefimiz Harika Lig”

    Spor Toto 1’inci Lig gruplarından Manisa Futbol Kulübü’nün Üstün Lig’de Fatih Karagümrük ekibinden transfer ettiği kanat oyuncusu Kerim Frei, Bolu kampında açıklamalarda bulundu.

    Manisa’ya geldiği için çok keyifli olduğunu lisana getiren tecrübeli futbolcu, “Takım olarak gayemiz Harika Lig. Dönem öncesi birçok kulüpten teklif almama karşın Manisa Futbol Kulübü’nü seçtim. Liderimiz Mevlüt Aktan ile görüşmemizde beni takımlarında görmeyi çok istediklerini söyledi. Ben de maksatları olan bir futbolcuyum ve Manisa Futbol Kulübü’ne bu yolda en büyük katkıyı vermek istiyorum” dedi.

  • OpenAI ve Meta’nın başı bir defa daha belada!

    Grup, firmaların büyük lisan modellerini müsaade almadan yayınladıkları eserler de dahil olmak üzere telif hakkıyla korunan malzemeler üzerinde eğittiklerini tez ediyor.

    Şikayetler, ChatGPT ve LLaMA’yı eğitmek için kullanıldığı argüman edilen OpenAI ve Meta data kümeleri etrafında toplanıyor. OpenAI kelam konusu olduğunda, “Books1” data kümesi yaklaşık olarak, güzel bilinen bir telif hakkı içermeyen kitap deposu olan Project Gutenberg’in boyutuna uygun olsa da, davacıların avukatları, “Books2” data kümelerinin Library Genesis ve Sci-Hub üzere yasa dışı olarak temin edilebilen telif hakkıyla korunan malzemelerin kelamda “gölge kitaplıkları” üzere öbür rastgele bir yerden elde edilemeyecek kadar büyük olduğunu argüman ediyor.

    OpenAI ve Meta’nın başı bir sefer daha belada!

    Gündelik korsanlar bu gereçlere direkt indirmeler yoluyla erişebiliyor fakat büyük lisan modelleri oluşturanlar için tahminen daha faydalı bir formda, birçok gölge kitaplığı ayrıyeten yazılı gereci toplu torrent paketlerinde kullanıma sunuyor. Silverman’ın davasından bir argüman, komedyenin avukatları ile ChatGPT ortasındaki bir değiş tokuşu da içeriyor. Silverman’ın hukuk grubu, sohbet robotundan 2010 yılında yayınladığı bir anı kitabı olan The Bedwetter’ı özetlemesini istemişti.

    Silverman, Golden ve Kadrey, telif hakkı ihlali nedeniyle OpenAI’ye dava açan birinci müellifler değil. Aslında firma, ChatGPT eğitiminin nasıl gittiği konusunda bir dizi yasal zorlukla karşı karşıya. Sırf Haziran ayında şirkete iki başka şikayet bildirim edildi. Bunlardan biri, OpenAI’nin ChatGPT ve DALL-E’nin ardındaki büyük lisan modellerini eğitmek için bilgileri toplayarak federal ve eyalet zımnilik maddelerini ihlal ettiğini sav eden kapsamlı bir toplu dava.

  • Domino’s Pizza, Uber ile teslimat anlaşması üzerine %10 yükseldi

    Domino’s Pizza, Uber Technologies ile ABD merkezli müşterilerin Uber Eats ve Postmates uygulamaları aracılığıyla ürün sipariş etmelerine olanak tanıyan bir anlaşma yaptığını duyurmasının ardından Domino’s hisseleri piyasa öncesinde işlemlerde yükseldi.

    Uygulama, bu sonbaharda dört pilot pazarda başlayacak ve 2023 yılı sonuna kadar ülke geneline yayılacak.

    Domino’s CEO’su Russell Weiner, “ABD’deki araştırmalarımız ve 13 uluslararası pazarımızdan öğrendiklerimiz, Uber Eats Marketplace’i kullanarak sipariş almanın, Domino’s ve franchise’ları için yeni bir müşteri segmentine erişim sağladığını gösterdi ve yaygın olarak kullanılabilir olduğunda anlamlı miktarda sipariş teslimatlarında artış olacağına inanıyoruz.” dedi.

    Domino’s ve Uber Eats’in şu anda 27 uluslararası ortak pazarı bulunuyor. İki şirket bu anlaşmanın, Uber Eats’ten dünya çapındaki Domino’s mağazalarının %70’i kadar sipariş artışı potansiyeli olduğunu söyledi.

    Uber’in CEO’su Dara Khosrowshahi şunları ekledi:

    Uber hisseleri bu haber üzerine neredeyse %2 artış gösterdi.

  • Kurumsal şirketler Bitcoin madencilik yatırımlarını da artırmaya başladı

    Investing.com – 7,2 trilyon dolarlık varlığı yöneten dünyanın en büyük varlık yönetim şirketlerinden biri olan Vanguard Group, Bitcoin madencilik sektöründeki yatırımlarını önemli oranda artırdı.

    Vanguard Group, son alımıyla Bitcoin madencilik şirketi Riot Platforms’un hisselerinin %10,2’sine sahip olarak kripto madencilik alanındaki yatırım miktarını 560 milyon dolara yükseltti. Varlık yönetim şirketi ayrıca diğer büyük madencilik şirketi Marathon Digital’in %10,3 oranına denk gelen yaklaşık 17,5 milyon hissesine de sahip.

    Vanguard Group’un son olarak Rio Platforms hisse alımını bildirmesinin ardından madencilik şirketinin hisseleri, haftalık bazda %50’ye ulaşan değer artışı gördü. Sadece iki yıl öncesine kadar kripto sektörüne yatırım konusuna şüpheyle yaklaşan Vanguard Group, aradan geçen süre zarfında madencilik alanına yaptığı yarım milyar doları aşan yatırımla fikrini değiştirmişe benziyor. Vanguard Group, şu an Marathon Digital’in en büyük yatırımcısı. 

    Marathon Digital’in en büyük ikinci yatırımcısı ise BBlackRockLK. Bilindiği gibi BlackRock, geçen ay Spot Bitcoin ETF başvurusuyla tüm kripto piyasasını heyecanlandıran bir adım attı. Son görünüme göre dünyanın en büyük varlık yönetim şirketleri, kripto sektörünün birçok alanında yatırımlarını artırmaya devam ediyor. Böylece şirketler, yüksek servet sahibi kişi ve kurumların varlıklarını değerlendirirken kripto sektörünün geleceğine de güvenen kararlar alıyor. 

    Bitcoin Madenciliğinde son durum

    Son yıllarda büyük bir sektör haline gelen Bitcoin madenciliği, aynı zamanda ulaştığı büyüklükten ötürü kripto para piyasalarını da ciddi oranda etkileme gücüne sahip. Bunun yanında 2023 yılında kripto para fiyatlarındaki toparlanmayla birlikte madencilik alanında rekabet de artmaya devam ediyor. 

    Bitcoin madenciliğindeki artan zorluk derecesi ise şirketlerin üretimlerini etkilemeye başladı. Buna göre sektörün en büyük madencilik şirketleri Marathon Digital ve Riot Platforms ile birlikte HUT8, {1057195|HIVE Blockchain Technologies}} ve Canaan, Haziran ayında bir önceki aya göre daha az BTC üretimi gerçekleştirebildiklerini bildirdi. Örnek olarak Marathon Digital, Haziran ayında çıkarılan BTC’nin Mayıs ayına göre %21 oranında düştüğünü duyurdu. 

    Haziran ayına kadar gerçekleşen kârlı işlemlerle önceki yılın zararlarını çıkarma yolunda ilerleyen madencilik şirketlerinin yaz dönemine girilmesiyle zorluklarla karşılaşmaya başladığı görülüyor. Öyle ki Glassnode bu hafta aktardığı raporunda Bitcoin madencilerinin elde ettiği işlem ücretinin son 4 ayın en düşük seviyesine gerilediğini bildirdi. 

    Uzmanlar, kripto madencilerinin gelirlerinin düşmesi konusunda uyarıda bulunuyor. Bazı piyasa yorumcuları, şirketlerin maliyetlerini karşılamak adına BTC satışlarını artırma kararı alması durumuna bağlı olarak kripto para fiyatının olumsuz etkilenebileceği konusunda temkinli olunması gerektiğini düşünüyor.

    Yazar: Günay Caymaz

  • Çöküşleri Öngören Efsane: Bitcoin Bu Tabanlara Gidiyor!

    2018 ayı piyasasında Bitcoin tabanlarını evvelden haber veren “Bluntz”, BTC fiyatı için artık daha derin hareketler bekliyor. Kelam konusu düzeltme beklentisi son günlerde birkaç analistin daha gündemindeydi.

    İsabetli trader, Bitcoin fiyatının daha derin bir düşüşte olduğunu söyledi

    Bluntz isimli kripto analisti ve trader, Bitcoin’de 3.200 dolar, 2018 çöküşü ve 2020 rallisini evvelden haber vermişti. Aktüel tahlillerinde, dört saatlik BTC grafiğinde kırmızı sinyaller gözlemliyor.

    Analizlerine nazaran BTC, kısa vakit dilimlerinde fiyatını 28.000 dolara sürükleyecek bir ABC düzeltmesi içinde dalgalanıyor. Bluntz, bu yapının 27.000 dolarlık bölgeye kadar uzanabileceği konusunda uyarıyor…

    4 saatlik BTC grafiğine göz atan analist, “şimdi daha derin bir düşüş bekliyorum” diyor. Yakın tarihli Twitter tahlillerinde düzeltme hakkında şunları yazdı:

    BTC’de mümkün olduğunca çok insanı mahveden bu senaryodaki azamî acı noktası, gerçek düzeltme gerçekleşmeden evvel 31.500’e yükselip akabinde 29.500 dolardaki tabanları almak olacak. Fakat birçok kişi 29.500 doları satın almaktan korkacak. Burada, BTC üzerinde 4 saat grafikte vahşet oluşuyor. Artık daha derin bir düşüş bekliyorum. Kolay bir 29.500 dolara düşüşün akabinde 27.000 dolar bölgesini bekliyorum.

    Bluntz, BTC için ani bir aksine dönüş bekliyor

    27.000 dolar bölgesinde taban bekleyen analist, uzun vade için optimist kalmaya devam etti. Aşağıdaki grafikten de görüldüğü üzere, kelam konusu düzeltmenin akabinde 31.000 dolar üzerinde yeni lokal doruklar bekliyor. Teknik tahlillerine nazaran, BTC fiyatı taban yaptıktan sonra birinci olarak 31.500 doların üzerine çıktığı keskin bir geri dönüş yapacak. Bluntz bu noktadan sonra yaklaşık 33.800 dolara kadar ralli bekliyor.

    Bir başka teknik analist, Bitcoin yatırımcılarını ‘ayı tuzağına’ karşı uyardı

    Inmortal lakaplı kripto analisti de kısa vadede düzeltme göreceğimizde hemfikir. Fakat, Bluntz’ın bilakis Bitcoin fiyatının yeni tabanlar görmeden çabucak evvel toparlanacağını kestirim ediyor. Inmortal’a nazaran BTC, 30.000 dolardan dayanak bulacak. Fiyat daha sonra süratle bu düzeyden 32.000 dolara kadar toparlanacak. Kripto analist, bu hareketin bariz bir ‘ayı tuzağı’ olacağını söylüyor. Tahlillerine nazaran:

    Hafta başındaki düşüş dayanağı kırmak içindi.

    İnsanlar artık short tarafa geçiyor
    Kapana kısılıyorlar
    Sonra, sıkışmadan (short squeeze) evvel toparlanmayı uzatmaya çalışıyoruz

    Bu, çok isteyeceğim bir heyetim.

    Rekt Capital, kısa vade için olukça optimist bir senaryo ortaya koydu

    Başka bir yerde, ünlü trader Rekt Capital, 30.000 dolar üzerindeki mevcut konsolidasyonunun BTC için yeni bir yükseliş heyetimi ayarladığını söyledi. Teknik analist, şu anda birikim basamağında olduğumuzu söylüyor. Tahlillerinde, takipçilerine bir ölçü daha beklemeyi tavsiye etti:

    Belki sabırlı olursak, BTC’nin öbür bir tekrar birikim yapısında olduğunu anlarız ve bu yalnızca an sorunudur.

    Bitcoin şu anda gün içi %1,5 artışla 31.000 dolar sonuna dayandı. Önder kripto, Haziran ayının ETF haberlerinden bu yana üst taraflı hareketlerini sürdürüyor. Tarihi bilgilere nazaran Bitcoin, Temmuz ayını çoklukla olumlu bir notla kapatma eğiliminde.

    Bu ortada, ABD enflasyon sayıları bugün Türkiye saatiyle 15.30’da açıklanacak. Kriptokoin.com olarak kritik bilgiler öncesinde piyasalardaki son duruma bu yazıda yer verdik.

  • Selçuklu Belediyesi Sentetik Çim Saha

    Selçuklu Belediyesi tarafından yenilenerek  UEFA standartlarına getirilen ve bünyesine bir de idari bina kazandırılan  “Selçuklu Belediyesi Sentetik Çim Saha”nın resmi açılışı 14 Temmuz Cuma günü gerçekleştirilecek. 

    İlçenin her anlamda kalkınması için yatırımlarını sürdüren Selçuklu Belediyesi 2022 Kasım ayında yenileme çalışmalarını tamamlayarak yeni yüzü ile hizmete sunduğu Şeyhşamil Mahallesi’ndeki “Sentetik Çim Saha”nın resmi açılışını gerçekleştiriyor. UEFA standartlarına getirilen ve  içersine bir adet de idari bina kazandırılan tesis 14 Temmuz Cuma günü saat 10.30’da resmi olarak açılıyor.

    YENİLEME ÇALIŞMALARINDA NELER YAPILDI

    Selçuklu Belediyesi Sentetik Çim Saha yenilenen yüzüyle Konya ve Türk sporuna yeni yetenekler kazandırmaya devam edecek.  Futbola kazandırılacak yeni yıldızların yetiştirilmesi amacıyla  tesiste  yapılan çalışmalarla eskiyen Sentetikçim saha kaldırılarak yerine daha büyük ve UEFA standartlarına uygun bir sentetik çim saha yapıldı. Stat alanına sentetik çim sahanın yanı sıra tribün ile birlikte 2 adet hakem odası, idari ofis, sağlık odası, gözlemci odası ve 4 adet soyunma odası bulunan idari bina inşa edildi. 546 metrekare alanı bulunan stadyumda ayrıca 27 araçlık otopark yer alıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kemer Belediyesi EYT’li personelin tamamının tazminatını ödedi

    Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, aralarında 30 yıldır Kemer Belediyesi’nde ter döken personellerin de bulunduğu 78 EYT’li personelin tamamının kıdem tazminatlarının hesaplarına yatırıldığının müjdesini verdi. Başkan Topaloğlu, 26 milyon 262 bin TL’lik ödemenin tamamının belediyenin öz kaynaklarıyla gerçekleştiğinin altını çizerek, “Hepsine Kemer’e verdikleri emekler için teşekkür ediyorum. Alın teriyle kazandıkları analarının ak sütü gibi helaldir. Güle güle harcasınlar.” dedi.

    Emeklilikte yaşa takılanları (EYT) kapsayan kanunun çıkması sonrası dilekçelerini veren 78 Kemer Belediyesi personeli emekli oldu. Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, emekli olan 78 personelin kıdem tazminatlarının tamamının ödendiğinin müjdesini vererek, Kemer’e yaptıkları hizmetler için teşekkür ettiğini söyledi.

    EYT’li işçileri kapsayan kanunun çıkmasının ardından Kemer Belediyesi’ne dilekçelerini veren 39’u kadrolu, 39’u belediye şirket personeli olan 78 kişi, kıdem tazminatlarını alarak emekliliğe ayrıldı.

    Emekli olan 39 kadrolu personele, Kemer Belediyesi öz kaynaklarından 18 milyon 584 bin 327 lira 72 kuruş, 39 şirket personeline ise 7 milyon 677 bin 977 lira 78 kuruş olmak üzere toplam 26 milyon 262 bin 305 lira 50 kuruş ödendiği belirtildi. 

    Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, yaptığı açıklamada, EYT’li personelin çıkan kanunla emekli olanların paralarını İller Bankası’nın vereceğini ancak daha sonra veremeyeceklerini söylediklerini hatırlatarak, EYT’li belediye personelinin sorunlarını çözmek için çalışmalar yaptıklarını hatırlattı.

    Devam eden projelerin ödemeleri başta olmak üzere tüm riskleri göz önünde bulundurduklarını ifade eden Başkan Topaloğlu, arsa satışı için de belediye meclisinden yetki aldıklarını ancak daha sonra bu yetkiyi de iptal ettiklerini söyledi.

    Yapılan çalışmalar sonrasında EYT’li personelin alacakları kıdem tazminatlarını Kemer Belediyesi öz kaynaklarından ödediklerini belirten Belediye Başkanı Topaloğlu, “EYT’li arkadaşlarımızın paraları konusunda İller Bankası’nın verdiği sözü tutmadığı için biraz sıkıntı yaşadık. Meclis üyelerimizle yaptığımız istişareler neticesinde bu arkadaşlarımızın paralarının tamamını bugün itibariyle hesaplarına yatırdık. En eski belediye çalışanımız 1993’te işe başlamış. Tam 29 yıl 3 ay 8 gün çalışmış. Aralarında 20 yılı aşkın çalışan arkadaşlarımız da var. Hepsine Kemer’e verdikleri emekler için teşekkür ediyorum. Alın teriyle kazandıkları analarının ak sütü gibi helaldir. Güle güle harcasınlar.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • World of Warcraft: Dragonflight’a Ejderha Kavmi güncellemesi geliyor

    Oyuncular, kararlı bir Chromie ile zaman yollarındaki anormallikleri düzeltme maceralarına başlarken gelecek kapıda görünüyor. Bir sonraki Ejderha Kavmi güncellemesi (10.1.7) yakında yama test bölgesinde (YTB) yayınlanacak ve şunları içerecek:

     

    DEVAM EDEN HİKÂYE GÖREVLERİ VE HİKÂYE TANITIMI

    1. Devam eden hikâyelerin bir sonraki bölümleri çıkacak ve bu yılın ilerleyen dönemlerinde gelecek olan 10.2 güncellemesindeki içeriklere zemin hazırlayacak.
    2. Oyuncular ayrıca Yeniden İşleyen Tyr görev serisinin sonraki bölümlerine de kendilerini hazırlayabilirler.
    3. Son olarak Zaman Çatlakları (10.1.5) etkinlikleri sırasında, kavmin zaman yollarına yaptığı baskınlara çözüm getirmek isteyen Bronz Ejderha Kavmi görevleri oynanabilir olacak!

     

    SONSUZLUĞUN ŞAFAĞI – HEROIC ZORLUĞU

    1. Bronz ejderhaların ezelî düşmanı Sonsuz Ejderha Kavmi, Zaman Sureti Nozdormu’nun Murozond’a dönüşümünü tetikleyerek nihai hedeflerine ulaşmak için çok çaba verdi. 
    2. Sekiz patron içeren ve yalnızca Mythic zorluğuna sahip bu mega zindan, iki adet sıraya koyulabilir Heroic zorluk seviyesindeki zindana bölünecek. 

     

    YENİ GENEL HEDEFLER: Rüya Dalgaları

    1. Var olan çeşitli Ejderha Kavmi bölgeleri, Rüya ile uyumlu hâle gelip bölgedeki tüm nadir eşyaların ve dünya görevlerinin özel bir para birimi düşürmesine sebep olacak. Bu para birimi, bölgedeki güçlendirmeleri etkinleştirmek ve Zaman Yarıklarına benzer Uyanan Rüya istila olaylarını tetiklemek için kullanılabilir. 
    2. Rüya ile güçlendirilmiş nadir eşyalar ayrıca ekipman jetonları (Forbidden Reach’teki nadir eşyaların düşürdüğü jetonlara benzer) düşürerek onları ikincil karakterler ya da yeni ve geri dönen oyuncular için harika bir yetişme ekipmanı kaynağı yapıyor.

     

    YENİ ÖZELLEŞTİRMELER

    Oyuncuların denemesi için birçok yeni özelleştirme sunulacak:

    • Nebi Velen’in yer aldığı özel bir görev serisini tamamlayan Draenei oyuncuları için yeni Man’ari Eredar özelleştirmesi.
    • Gece Elfi ve Forsaken için yadigâr zırhı ve ilgili kilit açma görev serileri.
    • Yeni yadigâr zırhının yanı sıra Gece Elfi oyuncuları için ilave yüz ve vücut dövmeleri ve Forsaken oyuncuları için yeni ten renkleri gelecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Timothée Chalamet’nin başrolünde yer aldığı “Wonka” filminden ilk fragman yayınlandı!

    Roald Dahl’ın Charlie and the Chocolate Factory (Charlie’nin Çikolata Fabrikası) kitabından uyarlanan Wonka, seyirciyle buluşmak için gün sayıyor. Üçüncü kez beyazperdeye taşınan eserin ikonik karakteri Wonka’yı Gene Wilder ve Jonny Deep’in ardından yetenekli oyuncu Timothée Chalamet canlandırıyor. Yönetmen koltuğunda Paul King’in yer aldığı Wonka, izleyiciyi ünlü Çikolata Fabrikası’nın ilk yıllarına götürecek. 

    Sihir ve müziğin, kargaşa ve duygunun muhteşem bir mizahla anlatıldığı Wonka, 15 Aralık’ta sinemalarda olacak.

     

    Roald Dahl’ın en ikonlaşmış eseri ve tüm zamanların en çok satan çocuk kitaplarından biri olan Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nın merkezindeki olağanüstü karaktere dayanan “Wonka,” beyazperdede seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. 

    Dünyanın en büyük mucidi, sihirbazı ve çikolata üreticisinin bugün bildiğimiz sevilen Willy Wonka’ya nasıl dönüştüğünün büyüleyici hikayesini anlatan filmin ilk fragmanı yayınlandı. Yetenekli oyuncu Timothée Chalamet’nin başrolünde yer aldığı filmde Chalamet, Wonka’nın gençliğini canlandırıyor.

    Wonka filminin yönetmen koltuğunda Paul King oturuyor. Senaristliğini Paul King ile birlikte Simon Farnaby’in kaleme aldığı filmin uygulayıcı yapımcılığını Michael Siegel, Cate Adams, Rosie Alison ve Tim Wellspring üstleniyor.

    Filmin yapımcıları David Heyman, Alexandra Derbyshire ve Luke Kelly bir araya gelerek, sihir ve müziğin, kargaşa ve duygunun muhteşem bir yürek ve mizahla anlatıldığı bu baş döndürücü karışımı seyirciye sunuyor. 

    Filmde Chalamet’ye birbirinden başarılı oyuncu eşlik ediyor. Calah Lane, Keegan-Michael Key, Paterson Joseph, Matt Lucas, Mathew Baynton, Sally Hawkins, Rowan Atkinson, Jim Carter ve Olivia Colman’ın oyuncu kadrosunda yer aldığı filmde ayrıca Natasha Rothwell, Rich Fulcher, Rakhee Thakrar, Tom Davis ve Kobna Holdbrook-Smith de yardımcı oyuncu olarak yer alıyor.

    Görüntü yönetmenliğini Chung-Hoon Chung’un yaptığı filmin yapım tasarımını Nathan Crowley üstleniyor. Kurguda Mark Everson ve kostüm tasarımında Oscar ödüllü Lindy Hemming’in yer aldığı filmin müziğini Joby Talbot besteliyor. The Divine Comedy grubunun üyesi Neil Hannon ise filme özgün şarkılarla katkı veriyor.

    İzleyicinin genç Willy Wonka ile tanışacağı film, hayattaki en iyi şeylerin bir hayalle başladığını ve Willy Wonka ile tanışacak kadar şanslıysanız, her şeyin mümkün olduğunu kanıtlayacak.

    Ülkemizdeki dağıtımını TME Films’in üstlendiği “Wonka”, 15 Aralık’ta vizyonda olacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Türk Dilinin İlk Sözlüğü” 951 Yaşında

    VakıfBank Kültür Yayınları, Türk dilinin en değerli eserlerinden “Dîvânu Lugâti’t-Türk”ü yeniden okurlarıyla buluşturuyor. 951 yaşındaki Türk dilinin ilk sözlüğü olan eser, öz Türk kültürünün hatırlanmasında önemli bir referans kaynağı olarak raflarda yerini aldı. 

     

    VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY) dilbilimci, etnograf ve Türkolog Kâşgarlı Mahmud’un “Dîvânu Lugâti’t-Türk: Türk Dilinin İlk Sözlüğü” eserini yayımladı. 11’inci yüzyılda Türklerin yaşadığı şehirleri gezerek karşılaştığı lehçeleri detaylı bir şekilde öğrenen Kâşgarlı Mahmud, öğrendiği kelimeleri ve atasözlerini karşılaştırmalı olarak bir sözlük altında topladı. Türkçenin kültürel derinliğinin en ince ayrıntısına kadar ortaya koyulduğu eser, bugüne kadar yapılan çevirilerden farklı olarak Kaşgarlı Mahmud’un belirlediği sıra yerine, Türk alfabesindeki sıraya göre hazırlandı. Kaşgarlı Mahmud tarafından Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçe’nin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılan kitap, Mustafa Ç. Kaçalin tarafından Türkçeye kazandırıldı. Türklerin yaşadığı yerleri gösteren ilk Türk dünyası haritasının da yer verildiği eserde, 800 civarında kelime deyimler, atasözleri ve şiirlerden örneklerle ve Arapça çevirileriyle paylaşılıyor.

     

    Türk dilinin ilk sözlüğü 951 yaşında

    Kaşgarlı Mahmud’un 1072’de yazmaya başlayıp 1077’de tamamladığı sözlük, Türkçenin gelmiş geçmiş en önemli referans kaynağı olarak biliniyor. Türk kültürünün 

    tarihinin, coğrafyasının, edebiyatının, mitolojisinin, yaşayışının ve düşünce mirasının evrensel boyutta kaleme alındığı Dîvânu Lugâti’t-Türk, aynı zamanda döneminin tıbbı ve tedavi usulleri hakkında da okurları aydınlatan ansiklopedik bir eser niteliği taşıyor. 

     

    Kitaptan

    “0432 ergüz: ergüz sūw “İlkbahar başlarında karların ve buzların erimesiyle (ẕuwāba) oluşan su.”

    Şu dörtlükte geçer:

    yāy yarupan ergüzi

    aḳtı aḳın munduzı

    tuġdı yaruḳ yulduzı

    tıŋla sȫzüm külgüsüz

     

    “Bahar sabahı parlayınca eriyen sular ve coşkun seller

    (ẕawāba) aktı ve parlak yıldız doğdu. Hayret edilecek

    sözümü gülmeden dinle.”

     

    Kaşgarlı Mahmud kimdir? 

    Kaşgarlı Mahmud, Kaşgar şehrinin güneybatısındaki Opal köyünde 1008 yılında dünyaya gelmiştir. Eğitimine Opal’de başlamış, daha sonra gençlik yıllarında Kaşgar’da yüksek sınıftan aile çocuklarının devam ettiği Medrese-i Hamîdiyye ve Medrese-i Sâciyye’de okumuştur. Medrese yıllarında zamanının klasik ilimleri yanında Arapça ve Farsça öğrenmiştir. 1057’de babası ve aile fertlerinin saraydaki suikasta kurban gitmelerinin ardından başka ülkelerde geçen uzun gezgincilik yılları sonunda geldiği Bağdat’ta, Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek maksadıyla yazdığı, Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânu Lugâti’t-Türk’ü tamamlayarak 1077 tarihinde halife Muktedî-Biemrillâh’ın oğlu Ebü’l-Kāsım Abdullah’a takdim etmiştir. 1080’de kendi ülkesine dönüp Opal’de kurduğu Medrese-i Mahmûdiyye’de müderrislik yaptıktan sonra doksan yedi yaşında vefat etmiştir.

     

    KÜNYE

    Yayınevi: VBKY

    Kitabın adı: Dîvânu Lugâti’t-Türk: Türk Dilinin İlk Sözlüğü

    Yazar: Kaşgarlı Mahmud

    Editör: Prof. Dr. Mehmet Ölmez

    Çeviri: Mustafa S. Kaçalin

    Sayfa sayısı: 976

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şimdiye kadar gördüğünüz en güzel ve en neşeli “Barbie” ile tanışmaya hazır mısınız?

    2023 yılının en merak edilen filmleri arasında yer alan Barbie, beyazperdede seyirciyle buluşmaya hazırlanırken, film hakkında yepyeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Her şeyi kadınların yani Barbie’lerin yönettiği bir dünya kuran film, gerek setteki pembe kullanım çılgınlığı gerekse yıldız oyuncu kadrosu ile dikkatleri üzerine çekiyor.  Yönetmen Greta Gerwig ve filmin oyuncuları Margot Robbie ve Ryan Gosling, Barbie’nin yapım aşamasına dair bilinmeyenlerini anlattı. 

     

    1959 yılının Mart ayında New York’taki Amerikan Oyuncak Fuarı’nda, sektörün çehresini sonsuza dek değiştirecek ve bugüne kadar dünyanın dört bir yanındaki çocukların yüzünü güldürecek bir oyuncak bebek piyasaya sürüldü. Mattel’in kurucu ortağı Ruth Handler tarafından yaratılan ‘Barbie’, o zamana kadar sadece oyuncak bebek üreten sektörde, 65 santimlik boyu ve kıvrımlı bir yetişkin olması nedeniyle bir devrim niteliğindeydi. Barbie bebek ya da tam adıyla ‘Barbara Millicent Roberts’, Handler’ın kendi kızı Barbara’nın adını taşıyordu ve Handler’ın haklarını satın aldığı Alman bebek Bild Lilli’den esinlenmişti. ABD’de piyasaya sürüldüğünde, üretimdeki tek yetişkin oyuncak bebekti ve tüm genç kızların sadece anne olmak istediği, dolayısıyla onlara bakmaları için oyuncak bebekler verildiği yönündeki uzun süredir devam eden düşünceye meydan okudu. 

    Barbie tüm bu fikirleri değiştirdi; bir özlem ve ilham kaynağına dönüştü ve kısa sürede sadece ABD’de değil, tüm dünyada bir hit olduğunu kanıtladı. 60 yılı aşkın bir süre sonra, Barbie hâlâ her zamanki kadar popüler; hatta dünyanın en çok satan bebeği. Bazen tartışmalara yol açan ama her zaman el üstünde tutulan bu ikonik bebek şimdi beyazperdeye taşındı.

    Barbie hayranlarının merakla beklediği filmde, Barbie rolünü ‘Bombshell’ ve ‘I, Tonya’ filmlerindeki başarılı performansıyla dikkatleri üzerine çeken Margot Robbie canlandırıyor.  Filmin yönetmen-yazar ve uygulayıcı yapımcısı Greta Gerwig, Margot için “Şimdiye kadar gördüğünüz en güzel, neşeli, arkadaş canlısı, sarışın kadını düşündüğünüzde, bu Margot’dur” yorumunda bulunuyor. Filmin aynı zamanda yapımcılığını da üstelenen Margot’un basına yansıyan fotoğrafları ve fragmanları bile Barbie hayranlarını heyecanlandırmaya yetiyor. 

     

    Erkeklerin söz sahibi olduğu dünyanın tam tersi

    Başarılı oyuncu Margot, Barbie diyarını tanımlarken şu cümleleri kullanıyor: “Çok basit: Bir arabanız var, bir eviniz var ve sonra bir Ken’iniz var ve işte bu dünyanın, yani Barbie Diyarı’nın eğlencesi bu. Erkeklerin söz sahibi olduğu gerçek dünyanın tam tersi gibi bir şey. Barbie Diyarı’nda her şeyi kadınlar —Barbie’ler— yönetiyor.” 

     

    Ken, Ryan Gosling’ten başkası olamazdı! 

    Başarılı ve yakışıklı oyuncu Ryan Gosling filmde Barbie’nin sevgilisi Ken rolünü canladırıyor. Filmin başrol oyuncusu ve yapımcısı Margot Robbie, Ryan’ın Ken olmak için tüm kriterlere uyduğu vurgusunu yapıyor ve “Ken’i oynayabilecek düzinelerce adam vardır diye düşünürsünüz ama aslında yok. Ryan harika bir drama oyuncusu, inanılmaz seçimler yapıyor; romantiği oynayabiliyor ve komedi de yapabiliyor. Ve tabii ki Ken’e de benziyor, muhteşem biri.” diyor.  Filmin yönetmen-yazar ve uygulayıcı yapımcısı Greta Gerwig ise bu rolü özellikle Ryan Gosling için yazdıklarını ifade ederken, B planı yoktu. Seçim hep Ryan’dı diyor.

    Ken’in sadece Barbie’nin muhteşemliğini gözlemlemek için yaratıldığını anlatan Ryan Gosling ise, Ken’i şu cümlelerle anlatıyor: “Filmde sadece Barbie’nin bakışlarının sıcaklığında var olduğunu söylediği bir replik bile var. Kendine ait bir kimliği yok, bu yüzden bir tür varoluşsal cehennemde. Ama ona bir iş verilmiş, o da ‘plaj.’  İşin tam olarak ne olduğundan emin değil ama bu işte gerçekten iyi olmak istiyor.”

     

    Barbie modasının on yıllar boyunca kronolojik olarak geçirdiği evrimi göreceğiz

    Giyinmenin Barbie’nin mükemmel gününün bir parçası olduğunu anlatan Margot Robbie, filmde Barbie modasının on yıllar boyunca kronolojik olarak geçirdiği evrimi göreceğimizin ip ucunu veriyor. “Barbie’nin özelliği tüm aksesuarlara sahip olması” diyen Robbie, “Her zaman bir şapka ya da bir fiyonk, küpeler ve mücevherler var. Mücevherler bir oyuncak bebekte olması gerektiği gibi büyük: İri plastik kolyeler ve küpeler. Şapkalar asla güneşten korunmak için değil, sadece birer aksesuar; ve tabii çantalar, ayakkabılar ve diğer her şeyle birlikte! Gerçekten çok eğlenceli.” diyor.

    Robbie ve Gosling dışında filmde pek çok farklı özellikte Barbie ve Ken’ rol alıyor. Filmdeki tüm Barbie’lerin “Hepimiz Barbie’yiz ve hepimiz her şeyi yapabiliriz ve hepsini de çok iyi yapabiliriz” düşüncesini akıllarında tuttuklarını anlatan filmin kadın oyuncuları, “Barbie’nin yapamayacağı hiçbir şey ve olamayacağı hiç kimse yoktur” diyor.

     

    Barbie diyarından kovuluyor!

    Barbie diyarından kovulan ve kendisini bir anda gerçek dünyada bulan Barbie’nin macera ve eğlence dolu hikâyesini konu alan Barbie’nin diğer oyuncuları arasında, America Ferrera, Kate McKinnon, Michael Cera, Ariana Greenblatt, Issa Rae, Rhea Perlman, Will Ferrell, Ana Cruz Kayne, Emma Mackey, Hari Nef, Alexandra Shipp, Kingsley Ben-Adir, Simu Liu, Ncuti Gatwa, Scott Evans, Jamie Demetriou, Connor Swindells, Sharon Rooney, Nicola Coughlin ve Oscar ödüllü Helen Mirren yer alıyor.

    Yönetmen koltuğunda ‘Little Women’, ‘Lady Bird’ gibi filmleriyle tanınan Oscar adayı yazar/yönetmen Greta Gerwig oturuyor. Filmin senaristliğini ise Greta Gerwig ile birlikte Marriage Story ve White Noise filmleriyle tanıdığımız Noah Baumbach üstleniyor.  Filmin yapımcıları David Heyman, Tom Ackerley ve Robbie Brenner; başyapımcılarıysa Michael Sharp, Josey McNamara, Ynon Kreiz, Courtenay Valenti, Toby Emmerich ve Cate Adams. 

    Gerwig’in kamera arkası ekibinde ise Oscar adayı görüntü yönetmeni Rodrigo Prieto, altı kez Oscar adayı olan yapım tasarımcısı Sarah Greenwood, kurgucu Nick Houy, Oscar ödüllü kostüm tasarımcısı Jacqueline Durran, görsel efekt sorumlusu Glen Pratt, müzik sorumlusu George Drakoulias ve Oscar ödüllü besteci Alexandre Desplat yer alıyor.

    Ülkemizdeki dağıtımını TME Films’in üstlendiği Barbie, 21 Temmuz’da vizyonda olacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Enerjisa Üretim’den Meslek Yüksekokulu Atılımı

    Türkiye’nin öncü ve lider özel sektör elektrik üretim şirketi Enerjisa Üretim, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ile gerçekleştirilen iş birliği kapsamında Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nun dönüşümüne imza atıyor. Öğrenciler, enerji sektörünün ve gençlerin geleceğine yatırım niteliğindeki bu proje ile hem mesleki hem de kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak eğitim olanakları ve ekipmanlar ile desteklenecek.

    Türkiye’nin öncü ve lider özel sektör elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nun altyapısını ve donanımını modernize etmek için iş birliğine imza attı. Bu iş birliği sayesinde laboratuvar, atölye ve dersliklerin yeni teknoloji ve gereksinimlere uygun bir şekilde güncellenmesi hedefleniyor.

    İş birliği kapsamında Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nda eğitim ve kapasite geliştirme alanında çalışmaların da yapılması hedefleniyor. Akademik personel ve öğrencilerin yetenek ve bilgilerini artırmak adına çeşitli eğitim programları ve atölye çalışmaları düzenlenerek, yenilenebilir enerji teknolojileri, İngilizce dil becerileri ve sosyal beceriler eğitimi gibi konuları kapsayan çeşitli eğitimlerin verilmesi planlanıyor. Çalışmalar kapsamında ödüllendirme programı sayesinde başarıların da teşvik edilmesi amaçlanıyor.

    Yeni iş birlikleri için fırsat

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nun dönüşümü kapsamında, sektör paydaşları, üreticiler, YÖK ve diğer ilgili kuruluşlar arasında da yakın ilişkiler kurulması ve yeni iş birliklerinin yaratılması hedefleniyor.

    Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale; “Eğitim konusu Enerjisa Üretim olarak kritik olarak değerlendirdiğimiz başlıklar arasında yer alıyor. Geleceğimiz olarak gördüğümüz gençlerimize destek vermek bizim için oldukça önemli. YEKA 2 kapsamında 2026 sonuna kadar hayata geçireceğimiz 1.000 MW rüzgar santrali yatırımlarımızı göz önünde bulundurduğumuzda Meslek Yüksekokulları hem şirketimiz hem de sektörümüz için önemli bir fırsat. Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ile yaptığımız iş birliği ile sektördeki gelişime ve insan kaynağının gelişimine katkıda bulunmaya odaklanıyoruz. Enerjisa Üretim olarak, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerini her zaman ön planda tutuyoruz. Proje ile kız öğrencilerin sayısını artırmayı ve tüm öğrencilere eşit fırsatlar sağlamayı hedefliyoruz. Bu iş birliği için çok heyecanlı ve umutluyuz, ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyoruz’’ dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Anadolu Hayat Emeklilik’in “Çocuğum İçin BES” Ürünü Çocuğunuza Gelecek, Doğaya Umut Oluyor

    Anadolu Hayat Emeklilik, “Çocuğum için BES” ürünü ile çocukların geleceğini bugünden güvence altına alırken, aynı zamanda ortaokul ve lise öğrencilerinin doğa eğitimlerine de destek olarak ekolojik farkındalığa katkı sunuyor. TEMA Vakfı ile yapılan iş birliği sayesinde, bugüne kadar 10 binden fazla çocuk doğa eğitimine katıldı.

    Anadolu Hayat Emeklilik, 18 yaşın altına özel sunduğu bireysel emeklilik ürünü “Çocuğum için BES” ile sektörde 200 bin çocuğa ulaşan ilk şirket oldu. Bu başarılarıyla bireysel emeklilik sektöründe öncü ve örnek bir şirket olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Didem Makaskesen, “Şirket olarak geleceğin yetişkinlerine sürdürülebilir bir dünya mirası bırakmak için harekete geçtik. TEMA Vakfı ile yaptığımız iş birliği sayesinde, geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde ortaokul ve lise seviyesindeki 10 bin 217 çocuk ve gencin doğa eğitimi ve farkındalık çalışmalarına katılmasına destek sağladık. TEMA Vakfı bu destek ile gençlerin toprak, su, hava, biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği gibi konularda bilgi edinerek doğayı tanıyan, seven ve koruyan bireyler olmaları için eğitim ve etkinlikler gerçekleştirdi” diye konuştu. 

     

    “Sadece rafta olan bir ürün değil, aynı zamanda bir sosyal sorumluluk hareketi”

    Çocuklara gelecekleri için birikim yapma alışkanlığı kazandırarak tasarruf bilincini erken yaşta oluşturmak için geliştirilen “Çocuğum için BES” ürünlerini aynı zamanda bir sosyal sorumluluk hareketi olarak gördüklerini belirten Makaskesen, “Bu ürünü önem atfettiğimiz çocuklarımıza özel tasarladık ve TEMA Vakfı ile iş birliği yaparak çocuk ve gençlerin doğa eğitimlerini destekledik. Ekolojik okuryazarlık eğitimleri ile çocuklar ve gençler doğadaki canlıları daha yakından tanıyor ve günlük yaşamdaki tercihlerinin doğayı nasıl etkilediği konusunda farkındalık kazanarak çözüm üretebiliyor. ‘Çocuğum için BES, çocuğunuza gelecek, doğaya umut oluyor’ diyerek yola çıktığımız iş birliği sürecimizde daha fazla çocuk ve gencin bu önemli kazanımı edinmesini hedefliyoruz” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Süper Lig ve 1.Lig’in İsim Sponsoru Trendyol Oldu

    Türkiye Futbol Federasyonu ile Trendyol, Türk futbolu adına tarihi bir iş birliğine imza attı. Türkiye’nin en önemli markalarından Trendyol, 2023-2024 sezonu Süper Lig ve 1. Lig isim sponsoru oldu.

    TFF Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleştirilen imza törenine TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, Kulüpler Birliği Başkan Vekili Süleyman Hurma ile 1. Lig Kulüpler Birliği Başkanı Murat Özkaya katıldı.

    TFF 1. Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Stratejik Planlama, Yeni Proje Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Burkay, 2. Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, İdari İşler ve 1. Lig’den Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Orhan, Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Sponsorluklar ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Alkın Kalkavan, Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, FIFA, UEFA İlişkileri ve Dış İlişkilerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Eröğüt,  Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Akademi ve Altyapı Projelerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Agah Ruşen Çetin ve TFF Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Cengiz Erdem de törende hazır bulundu.

    Büyükekşi: “Süper Lig ve 1. Lig tarihinin en büyük sponsorluk anlaşmasına imza atmış olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz”

    Mehmet Büyükekşi imza töreninde yaptığı konuşmada,  tarihi bir iş birliğini duyurmaktan dolayı büyük bir mutluluk yaşadığını belirterek, “Ülkemizin en güçlü ve hızlı büyüyen markalarından biri olan Trendyol, hem Süper Ligimizin hem de 1. Ligimizin isim sponsoru oluyor. Bugün sizlerin huzurunda, Süper Lig ve 1. Lig tarihinin en büyük sponsorluk anlaşmasına imza atmış olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Süper Ligimiz 11 Ağustos’ta 66. sezonuna merhaba diyecek. Ve 2023-2024 sezonunda “Trendyol Süper Lig” adıyla oynanacak. Yine aynı şekilde 1. Ligimiz de “Trendyol 1. Lig” adıyla oynanacak. Ve liglerimize değer katacak.” dedi.

    “Trendyol bu anlaşmayla Türk futboluna ve Türk futbol ailesine güç vermeye devam ediyor”

    Trendyol’un büyük futbol ailesinin büyük bir destekçisi olduğunu kaydeden Büyükekşi, “Trendyol, Kadın ve Erkek A Milli Takımlarımız ile eMilli Takımımızın da resmi sponsoru. Ayrıca, 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinin ardından başlattığımız Omuz Omuza kampanyamızın da en büyük destekçilerinden biri oldu. Sadece bununla kalmadı. Deprem felaketi nedeniyle ligden çekilmek zorunda kalan Atakaş Hatayspor’a ve Gaziantep Futbol Kulübüne, yani 2 büyük gastronomi şehirlerimizin takımlarına Trendyol yemek olarak sponsor oldular. Ve büyük bir destek verdiler. Bugün bu anlaşmayla da Türk futboluna ve bu güzel aileye güç vermeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

    “Trendyol’un vereceği destekle birlikte; Süper Lig’de rekabet, heyecan ve kalitenin daha da artacağına ve dünya futbolundaki konumunun da yükseleceğine inanıyorum”

    Federasyon olarak göreve geldikleri ilk günden bu yana Türk futbolunun marka değerini yükseltmek, ekonomik sıkıntılar içerisindeki kulüplere yeni gelir kaynakları yaratmak için çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen TFF Başkanı Büyükekşi sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Futbol tüm dünyada büyük bir endüstri haline gelmiş durumda… Trendyol ile yaptığımız bu anlaşmanın Türkiye’de futbol ekonomisinin daha da büyümesine yapacağı etkinin yanı sıra futbolumuzun marka değerine de büyük katkı sağlayacağına eminim. Süper Ligimiz şu an Dünya’nın en değerli 10 ligi arasında yer alıyor. Ancak biz bunu yeterli bulmuyoruz. Trendyol’un vereceği destekle birlikte; futbolumuzun göz bebeği Süper Lig’de rekabet, heyecan ve kalitenin daha da artacağına ve dünya futbolundaki konumunun da yükseleceğine inanıyorum. İnşallah bu sayede, Avrupa kupalarında mücadele eden kulüplerimiz daha büyük başarılara imza atacak ve bizlere büyük sevinçler yaşatacaklar. Ayrıca Trendyol’un 1. Lig’e de isim sponsoru olması bu ligde mücadele eden Anadolu takımlarımızın daha güçlü hale gelmesini sağlayacak. 1. Lig’in hem futbol, hem mücadele anlamında daha çekişmeli hale gelmesi Süper Lig’in kalitesine de pozitif olarak katkı yapacak. Bu iş birliğimiz Süper Lig ve 1. Lig’deki 39 kulübümüzün yeni yetenekleri Türk futboluna kazandırmasına, uluslararası Türk yıldızların yetişmesine de fayda sağlayacak. Böylece Milli Takımlarımız geniş ve kaliteli bir oyuncu havuzuna sahip olacak.”

    “Bu iş birliğimizin Türk futbolu ve liglerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum”

    Trendyol ile iş birliklerinin farklı alanlarda da devam edeceğini kaydeden Mehmet Büyükekşi, “Bu sene faaliyete geçireceğimiz web3 tabanlı spor portalımız süperlig.com içerisinde de satış ve yeni nesil dijital oyunlaştırmalar ile iş birliğimizi derinleştirecek. Bu sayede futbolu çok daha geniş kitlelere taşıyacağız. Sözlerime burada son verirken, Trendyol Grubu ile iş birliğimizin Türk futbolu ve liglerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. TFF, tüm Süper Lig ve 1. Lig kulüplerimiz adına Trendyol Grubu Başkanı Sayın Çağlayan Çetin ve tüm ekibine teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

    Çetin: “Süper Lig’in 2023-2024 sezonunda yoluna ‘Trendyol Süper Lig’ olarak devam edecek olması bizim için büyük bir mutluluk ve gurur”

    Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin ise konuşmasında Trendyol olarak sporu Türkiye’nin ortak değeri olarak gördüklerini belirterek, “Sporun hepimizi birleştiren gücüne yürekten inanıyoruz. Bu nedenle de Türkiye’nin Trendyol’u olarak spora ve sporcularımıza farklı alanlarda destek olmaktan gurur duyuyoruz. 2021 yılından bu yana da Futbol Milli Takımlarımızın resmi sponsoruyuz. Ayrıca hepimizi derinden yaralayan 6 Şubat depremleri sonrasında Sayın Büyükekşi’nin girişimleri sporun birleştirici gücünü göstermesi bakımından çok önemliydi. Başkanımızın da girişimleriyle afet bölgesinin yeniden imarı için gerçekleştirilen Omuz Omuza kampanyasına biz de Trendyol olarak destek verdik. Ayrıca ligden çekilmek zorunda kalan Atakaş Hatayspor’un sahalara geri dönmesi için yanlarında olduğumuzu yakın zamanda buradan duyurmuştuk. Atakaş Hatayspor’un formasının göğsünde Trendyol Yemek olarak yer almaktan ve bu değerli takımımızı desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Aynı desteği Trendyol Yemek olarak UNESCO Gastronomi şehri olan Gaziantep’in takımı Gaziantep FK Kulübümüze de vereceğiz. Bugün ise Türk futboluna desteğimizi ve Türkiye Futbol Federasyonu ile iş birliğimizi farklı bir seviyeye taşıyoruz. Süper Ligimizin 2023-2024 sezonunda yoluna ‘Trendyol Süper Lig’ olarak devam edecek olması bizim için büyük bir mutluluk, büyük bir gurur. Bu yalnızca Trendyol’un değil Türkiye’nin dört bir köşesinde 300 bin satıcımızın 500’e yakın üretecimizin ve 30 milyonu aşkın müşterimizin de sponsorluğudur. Bütün Trendyol ailesinin sponsorluğudur.” dedi.

    “Futbolumuzun ve Süper Lig’in marka değerini daha da yükselterek, kulüplerimizin ve ligimizin çok daha üst sıralara yükselmesini destekleyeceğiz”

    Süper Lig’in Dünya’nın en değerli 10 ligi Avrupa’nın da en güçlü 6 ligi arasında yer aldığının altını çizen Çağlayan şöyle konuştu:

    “Biz de Trendyol olarak Avrupa’nın en büyük 5 e-ticaret şirketinden biriyiz. Bu anlamda federasyonumuz ile hedeflerimiz de ölçüşüyor. Bizim de amacımız Avrupa’nın en büyük e-ticaret şirketi olmak. İnşallah hedefimiz bizimle beraber Türkiye Futbol Federasyonu ve ligimizi Avrupa sıralamasında daha yukarılara taşımak. Futbolumuzun ve Süper Lig’in marka değerini daha da yükselterek, kulüplerimizin ve ligimizin çok daha üst sıralara yükselmesini destekleyeceğiz. TFF imzaladığımız bu anlaşmanın 15 ilimizde 19 takımın mücadele edeceği 1. Lig’i de kapsaması bizleri ayrıca mutlu ediyor. 1. Lig’e sağlayacağımız destekle de, özellikle Anadolu’daki kulüplerimiz için önemli bir katkı sağlayacağız. Ülkemizin 81 ilindeki satıcılarımızla, operasyonlarımızla Anadolu’daki kulüplerimizin de bu sezonda daha da güçlenerek yollarına devam etmeleri için sinerji olanakları yaratacağız. Bizleri şimdiden söz verebilirim ki hem TFF Başkanımız Mehmet Büyükekşi ile hem 1. Lig Kulüpler Birliği Başkanımız Murat Kaya ile şimdiden projeleri düşünmeye, geliştirmeye başladık. Yakın zamanda bu güzel projelerimizi de sizler paylaşacağız. Bu işbirliğimizi aynı zamanda, ülkemizden yeni dünya yıldızları çıkartma vizyonuna sunacağı katkı anlamında çok önemsiyorum. Böylece, futbolun geleceğine, gençlerimizin yeteneklerini geliştirmelerine olanak sağlayacağız. Yine biz Trendyol olarak bildiğiniz gibi Türkiye’de 2 bin üzerinde bir sayıyla en fazla yazılım mühendisi çalıştıran, onların arasından da dünyanın en iyi yazılım mühendislerini çıkartan bir kurumuz. Buradaki hedefimiz de Türk gençlerine hem teknolojide hem sporda daha ileri yolları açmak. Aslında bu nedenle birliktelik, Trendyol’un da hikâyesiyle örtüşüyor. Biz bundan 13 yıl önce bu topraklarda doğduk. Bu ülkenin değerleri ile bugün dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden biri haline geldik. Trendyol olarak Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz; ülkemizin geleceğine yatırım yapıyoruz. Bu anlamda Türk futbolunun yarınları inşa eden TFF ile vizyonumuz, değerlerimiz ortak. Bu sebeple TFF ile imzaladığımız bu anlaşmayı sponsorluk anlaşmasının çok daha ötesinde bir yerde bir vizyon birlikteliği, bir ortaklık olarak görüyorum. Ülkemizin futbolcularının, takımlarının gelişmesinde kritik bir rol üstlenen bu ligin destekçisi olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Trendyol’un da destekleriyle daha da büyüyüp yeni yetenekler keşfederek Süper Ligimizin başarılarını daha da geniş kitlelere duyurabileceğimize inancım sonsuz. Bugün olduğu gibi bundan sonra da Türk sporunun gelişmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Bu anlaşma spor camiamıza, futbolseverlere ve ülkemize hayırlı olsun.”

    Hurma: “Türk futbolu ve Türk futbol ailesi bu zor dönemden geçerken Trendyol’un verdiği desteği hiçbir zaman unutmayacaktır”

    Trendyol yapılan isim sporluğu anlaşmasının önemine değinen Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı Başkan Vekili Süleyman Hurma da Türk futbolu vahim kelimesiyle bile izah edilemeyecek ekonomik zorluklar yaşadığını kaydederek, “Dünyada ve ülkemizde de çok ciddi ekonomik problemler yaşandığı bir dönemde Trendyol’un harika sayılabilecek desteği, Süper Lig kulüpleri adına çok önemli ve değerlidir. Bundan dolayı gerçekten çok heyecanlı ve mutluyuz. Spora ve sporcuya destek vermek çok kolay bir şey değildir. Karşılığında ne alırsanız alın para vermek çok zor bir iştir. Bundan dolayı Trendyol’a çok teşekkür ediyorum. Türk futbolu ve Türk futbol ailesi bu zor dönemden geçerken Trendyol’un verdiği desteği hiçbir zaman unutmayacaktır. Bizim Süper Lig kulüpleri olarak ödevimizde şu olmalıdır ki olacağından da yüzde yüz eminim: Bu anlaşmayı onurlandırmak, aldığımız yüz katını Trendyol’a geri vermek bizim hedefimiz olmalıdır. Göreve geldiğinden bu yana futbol ekonomisine destek vermek için olağanüstü çaba gösteren Sayın Başkanımız ve Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerine de çok teşekkür ediyorum. Umut ediyorum ki Türk futbolu bu ekonomik sıkıntılar sarmalından bu değerli çalışmalar sayesinde kurtulacaktır. Verdikleri destekten dolayı hem Sayın Başkanımıza ve Trendyol’a sonsuz teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.

    Özkaya: “Trendyol’un bize açtığı yolu futbolun yeni yolu olarak kabul ediyorum”

    Törende konuşan 1. Lig Kulüpler Birliği Başkanı Murat Özkaya da Türk sporunun sponsoruna sahip çıkmayı bilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu sadece bir iki kişinin eliyle yapılabilecek bir şey değil. Burada en büyük görev basına düşüyor. Basının sponsorlara sahip çıkması gerek. Türk sporunda sponsor sayısı artıyor çünkü kavga yok. Sorunlar, istişare ve doğru zemine oturtularak çözülüyor. Bu nedenle sorunlar daha aza indirgenmiş durumda. Bunun için federasyonumuza tekrar teşekkür ediyorum. Bunu genel kurulda da söylemiştim: Kavganın olmadığı yerde herkes olmak ister. Trendyol’un bize açtığı yolu futbolun yeni yolu olarak kabul ediyorum. Bu anlaşmayı imzalamaktan gurur ve onur duyuyoruz. Bu Türk futbolu için yeni bir yol olsun. Buradan futbolseverlere de seslenmek istiyorum. Lütfen maçlara gelin, statları doldurun. Sizlerin olmadığı yerde sponsorların olması imkansız. Sponsorların olmadığı yerde yeni oyuncuların, yeni nesillerin yetişmesi imkansız. Taraftar demek oradaki güç demek. Sizler varsanız Türk futbolu var. Eğer taraftar yoksa futbol yok, sponsor yok. İçimizdeki başarılı insanları da takdir edelim destek olalım. Nasıl taraftarımıza ve basınımıza iş düşüyorsa yöneticilerimize de büyük iş düşüyor. Lütfen kavga etmeyelim. Örneğin Süleyman Hurma yıllardır Türk futboluna hizmet ediyor ve futbolumuz için mücadele ediyor. Yaptı o kadar çok güzel iş var ki ama takdir edemiyoruz. Niye takdir edemiyoruz çünkü birbirimizle kavga ediyoruz. Değerli insanlarımıza sahip çıkalım, değerli sponsorlarımıza sahip çıkalım. Gelin hep beraber Federasyonumuzun önderliğinde futbolumuzu daha ileriye taşıyalım.” ifadelerini kullandı.

     Konuşmaların ardından tarihi anlaşmanın imzaları atıldı 

    Konuşmaların ardından TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin sponsorluk anlaşmasına dair imzaları attı. Daha sonra toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Vampire Survivors’ın Co-Op Moduna Yakından Bakıyoruz

    Geçtiğimiz haftalarda Vampire Survivors’ın bir co-op moduna kavuşacağı açıklanmıştı. O devirlerde sistemin nasıl işleyeceğini yalnızca yazılı bir biçimde açıklayan geliştirici grup, sonunda co-op modunun birinci imajlarını de yayınladı. [email protected] Showcase etkinliğinde IGN grubu oyunu oynama fırsatı buldu.

    Tekli oyuncu modunun tersine co-op içerisinde her oyuncu farklı bir karakter seçebilecek. Yapılan açıklamaya nazaran her oyuncu farklı bir karakter seçmek zorunda. Yani dört tane Sigma’yı yan yana görmek mümkün değil. Ayrıyeten taşıyacağınız silah sayısı da oyuncu sayısına nazaran sonlandırılacak.

    Örneğin görüntüde 4 kişilik kümenin yalnızca 2 silah ve 2 ekipman seçebildiğini görüyoruz. Buna ek olarak deneyim puanının nasıl dağıldığı da gözlemlenebiliyor. Oyuncular ortak bir deneyim barına sahip olacak ve sırasıyla düzey atlayabilecek. Oyunculardan biri öldüğünde ise tekrar doğması için bir mühlet beklemesi gerekecek.

  • Barcelona, Vitor Roque transferini açıkladı

    Barcelona, Brezilya Serie A Ligi gruplarından Athletico Paranaense forması giyen 18 yaşındaki santrfor Vitor Roque’yi takımına kattı.

    İspanyol temsilcisinin internet sitesinden yapılan açıklamada, Brezilyalı genç futbolcu ile 2030-2031 dönemi sonuna kadar muahede yapıldığı kaydedildi. Golcü oyuncunun özgür kalma bedeli ise 500 milyon euro olarak açıklandı.

    Roque’nin 2024-2025 döneminde yeni ekibine katılacağı öğrenildi.

  • Analistler, güçlü teslimat rakamlarına rağmen Boeing’in “nötr” notunu yineledi

    Boeing, dün yaptığı açıklamada Haziran ayında 304 adet brüt yeni uçak siparişi aldığını ve 16 adet uçak siparişinin de iptal edildiğini duyurdu.

    Jet üreticisi ayrıca geçen ay 48’i 737-MAX ve 6’sı 787 olmak üzere 60 uçak teslim etmeyi başardı.

    Goldman Sachs analistleri, Haziran ayı sipariş ve teslimat raporunun “güçlü” olduğunu söyledi.

    Analistler bir müşteri notunda, “Boeing ve Airbus, çok aylık bazda güçlü yeni uçak talebi ve fiyatlandırma beklemeye devam ediyor. (2) 737 MAX ve 787’de teslimatlar, üretim oranının üzerinde gerçekleşti. MAX, Nisan ayında dikey kanatçık bağlantılarında bir uygunsuzluğun ortaya çıkmasının ardından teslimatlarda piyasanın korktuğundan çok daha hızlı bir toparlanma gördü.” dedi.

    Sonuç olarak Goldman, Boeing’in “2023 için teslimat beklentilerini karşılamasını veya aşmasını ve talep güçlü kaldıkça ve tedarik zinciri iyileştikçe gelecek yıllarda teslimatları artırmaya devam etmesini” bekliyor.

    BofA analistleri, teslimatların Aero Analysis Partners (AAP) tahminleriyle uyumlu olduğunu söyledi.

    Yine de analistler, “ticari havacılıktaki toparlanma hem ticari havacılık hem de savunmadaki uygulama ile kısmen dengelendiğinden” BA hisseleri için “nötr” notunu yineledi.

  • Yanlış fırçalama diş eti çekilmesine sebep olabilir

    İdeal ağız bakımının asıl unsurlarından birinin diş fırçalamak olduğunu belirten uzmanlar, diş fırçalamanın yanlış yapılması durumunda diş eti iltihabı ve diş eti çekilmesi gibi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor. Doğru diş fırçalamanın diş etinden dişe doğru yapılması gerektiğini söyleyen Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nihal Bahar, her bir dişe 5-10 fırça darbesinin değmesi gerektiğinin altını çiziyor. Sadece fırçalamanın yeterli olmadığını da dile getiren Bahar, maksimum hijyen için, diş ipi ve gargara kullanılmasını öneriyor.

    Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nihal Bahar, ideal diş fırçalama ve diş temizliğinin nasıl yapılması gerektiği hakkında bilgi verdi.

     

    Doğru teknikle yapılmadığında fırçalama etkili değil

    İdeal ağız bakımının asıl unsurlarından birinin diş fırçalamak olduğunu belirten Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nihal Bahar, “Diş fırçalama, aslında hepimizin bildiğini sandığımız bir şey. Ancak gerçek ve doğru tekniği ile ve doğru zamanlamayla yapılmadığında çok etkili bir fırçalama sağlamamış oluyoruz. Bu da diş etinin iltihaplanması akabinde diş eti çekilmelerine ve kemik çekilmelerine sebep olabiliyor.” dedi.

     

    Sağ-sol hareketi ile fırçalamak dişlere zarar veriyor

    Doğru diş fırçalamanın mutlaka diş etinden dişe doğru yapılması gerektiğine dikkat çeken Bahar, “Pembeden beyaza doğru yapılması gereken bir hareket vardır. Sağ sol hareketi yaparsanız eğer bu hareket diş eti çekilmesine ve minede aşınmalara sebep olacağından hiçbir şekilde tavsiye etmediğimiz bir harekettir. Yapacağınız asıl hareket, titreşim vererek   45 derecelik açı ile diş etinden dişe doğru dişlerinizi fırçalamanızdır. Diş fırçanızın mutlaka her dişinize en az 5 ila 10 darbesinin değmesi gerekiyor ki oradaki plağı gerekli bir şekilde ortadan kaldırabilsin. Dış kısımları fırçaladıktan sonra mutlaka iç kısımları da fırçalamalısınız. Dil ve yanak taraflarını da unutmamalısınız. Her bir dişinize en az 5 defa darbe değecek şekilde dişlerinizi fırçaladığınızda bu 2,5 ila 3 dakika sürecektir ki bu fırçalama için ideal bir süredir.” açıklamasını yaptı.

     

    Doğru bakım ile dişlerinizi uzun süre koruyabilirsiniz

    “Dişlerinizi ne kadar fırçalarsanız fırçalayın hiçbir zaman fırçalama yeterli olmayacaktır.” diyen Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nihal Bahar, bunun sebebini de fırçanın diş aralarındaki gıda birikintilerini uzaklaştıramaması olarak açıkladı.

    Diş aralarındaki birikintileri temizleyebilmek için arayüz fırçaları ve diş ipi olduğunu belirten Bahar sözlerini şöyle tamamladı:

    “Eğer dişlerin arasında mesafe varsa bunları arayüz fırçasıyla temizleyebilirsiniz. Ancak dişleriniz daha sıkışıksa o zaman diş ipi kullanabilirsiniz. Diş ipini iki parmağınızın ortasına dolayarak diğer iki parmağınızla destek olmalısınız. Diş etini tahriş etmemeye çalışarak C şeklinde dişe yaslayıp çıkarmalısınız. Belirttiğim şekilde diş fırçalama ile arayüz fırçası veya diş ipi kullanarak doğru bir ağız bakımı yapmış olursunuz. Bunların yanında dil kazıyıcılar veya ağız duşunu da kullanarak optimum bir hijyen sağlamış olursunuz. Böylece uzun süreli kendi dişlerinizi ağzınızda tutabilirsiniz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nilsu Berfin Aktaş “Mustafa Mert Koç ile uyum yakaladık”

    Oyunculuk akademisindeyken okula gelen bir haberle “Geleceğin Starı” programına katılan ve izleyenlerin beğenisini kazanarak adını kitlelere duyuran Nilsu Berfin Aktaş MAG Temmuz sayısına konuk oldu. 

    Heyecanlarını, hislerini ve hakkında merak edilenleri MAG Okurlarıyla paylaşan güzel oyuncu, Fox TV’de yayımlanacak olan “Yaz Şarkısı” dizisi hakkında da bilgi verdi. “Nazar değmesin, çok güzel gidiyor. Herkesin enerjisi çok güzel, gerçekten. Laf olsun diye demiyorum, herkes çok komik ve aşırı eğlenceli.” açıklamasında bulunan güzel oyuncu  “Koşa koşa, hevesle gidiyorum sete, isterse sabah 6’da olsun. Karakterimi de sevdim, oynarken eğleniyorum. Partner olarak şanslıyım, uyum yakaladık ve umarım bu uyum ekrana da yansır, seyirci bizi çok sever. Biz çok sevdik çünkü.” dedi.

    Oyunculuk serüvenine başlayış hikayesini de anlatan Aktaş “Çok küçüktüm; izlediğim filmlerden, dizilerden dolayı, niye bilmiyorum ama hep bir merakım vardı. Role girmeyi, ayna karşısında taklitler yapmayı, aileme küçük gösteriler hazırlamayı çok severdim. Okulun tiyatro kulübüne üyeydim, sahne alırdım sürekli. Çok istiyordum ama sebebini bilmiyorum. “Büyüyünce oyuncu olacağım.” derdim. “Olamazsan ne olacaksın?” derlerdi. “Olacağım,” derdim. Başka meslek düşünmedim bile ve çok şükür ki hayallerimin peşinden azimle koştum” diye konuştu.

    “Göz önünde olmak biraz zor. Her hareketine, her yaptığına ekstra dikkat etmek zorundasın.” açıklamasında da bulunan Aktaş sözlerine şunları ekledi: “Ben şakalaşmayı, içimden geldiği gibi davranmayı seviyorum. Kendi çevrem bunu yanlış anlamıyor, hatta eğlenceli buluyorlar beni ama hiç tanımayanlar, ekranda veya röportajlarımdan bilenler, çok yüksek buluyor. Bazen göze batıyor, iç enerjim dışıma çok yansıyor. Sete ziyarete gelen insanları görünce “Hoş geldinizzzzz!” diye yüksek bir şekilde yanlarına gidince, önce biraz garipsiyorlar.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • HUAWEI MatePad 11.5 tablet, HUAWEI Türkiye Online Mağazası’nda ön satışa sunuldu

    Geliştirilmiş donanım ve yazılımla gelen yeni Huawei Matepad 11.5, etkileyici bir PC düzeyinde uygulama ile hizmet paketi sunarak genç profesyonellere ve üniversite öğrencilerine hitap edecek şekilde tasarlandı.

    Tabletin 120 Hz ekran yenileme hızı, her bakışta akıcı görseller sunuyor. Yeni yıldız ışığı kum tasarımı, kozmik yıldız halkası kamerasıyla kusursuz bir şekilde çalışarak tableti gerçekten görülmeye değer bir güzellik haline getiriyor. Tabletin simetrik tasarımı klasik estetiğe bir övgü niteliğinde olup, çarpıcı 120 Hz yenileme hızı ve etkileyici %86 ekran-gövde oranı ile tamamlanan en son teknolojileri performansı zirveye taşıyor.

     

    Genç Profesyoneller için Mobil Üretkenlik Arttırıcı

    Önceden yüklenmiş HUAWEI Notes uygulaması, profesyonel toplantı notu alma olarak konumlandırılmıştır. Kullanışlı not alma şablonları ve kişiselleştirilmiş kapaklarla doludur. Çevik HUAWEI M-Pencil kalem ile sorunsuz bir şekilde çalışarak hareket halindeyken üretken kalmayı kolaylaştırır.

    HUAWEI M-Pencil, algılanamayan 2 ms gecikme süresi sayesinde her vuruşun tam inceliğini yakalar. Tabletin 120 Hz yenileme hızı, kâğıt üzerinde yazma deneyimine benzer bir deneyim sunar ve en iyi çalışmalarınızı ve favori içeriklerinizi tüm ihtişamıyla görüntüler. Sadece kalemin ucuna basarak fırça ve silgi arasında geçiş yapabilir veya bağlı bir telefon/PC ekranından çarpıcı bir rengi tablet ekranınıza, Renk Yakalama özelliğiyle aktarabilirsiniz. Snippet Al ve Annotate gibi yüksek düzey özellikler, yalnızca bir dokunuşla metin ve resimleri çıkartmanıza veya yazarken kayıt yapmanıza olanak sağlar ve nihayetinde metne dönüştürür.

     

    PC Düzeyinde Yetenek Mobil Üretkenliği İleriye Taşıyor

    Modern ofiste büyük miktarda bilgi ve veri işlenmesi gerekiyor, ancak özellikle büyük ölçekli veri düzenleme ve karmaşık bilgi işleme gibi talepkar ofis senaryolarında mobil cihazlar zayıf performans sergiliyor. Huawei’nin PC seviyesindeki yetenekleri, birden fazla pencere açmanıza ve birden fazla veri kümesi üzerinde çalışmanıza olanak sağlıyor, adeta bir dizüstü bilgisayar veya masaüstünde çalışıyormuş gibi.

    HUAWEI MatePad 11.5 aynı zamanda klavye ve fare etkileşimlerini destekliyor ve daha hızlı ve daha doğru bir imleçle mümkün hale gelen optimize fare seçimi ve sürükle-bırak işlemleri sunuyor. Tablet, ayrılabilir klavyesiyle bir dizüstü bilgisayar gibi görünüp çalışabilir ve Bluetooth aracılığıyla tablete bağlanarak bağımsız olarak kullanılabilir.

     

    Büyüleyici Ses ve Görüntü Keyfi

    Bu tablette içerik izlemek de son derece etkileyicidir, bunun nedeni 120 Hz FullView Ekran, 2.5K çözünürlük, P3 renk gamı ve renk yönetimi özellikleridir. Gözler için kolay bir görüntüleme deneyimi sağlamak için TÜV Rheinland Low Blue Light (Donanım Çözümü) ve Titreşimsiz (Flicker-Free) sertifikalıdır.

    Dört kanallı yüksek genlikli dört hoparlör ses sistemi ve Huawei Histen 8.0 yetenekleri, elde taşınan bir tabletin hareketli müzik ve ses üretmesini sağlar. Özel Huawei AI gürültü iptal teknolojisi, klavye yazma, fare tıklamaları ve adımlar gibi istenmeyen sesleri otomatik olarak filtreler ve çağrıları mümkün olduğunca net tutar.

    7.999 TL kampanya fiyatıyla ön satışa sunulan MatePad 11.5, 300 TL sepet indiriminin yanında 4.697 TL değerindeki M-Pencil, klavye ve fare hediyeleriyle birlikte geliyor. Ayrıca kampanya süresince MatePad 11.5 satın alan kullanıcılar, 749 TL ek ücret ödeyerek FreeBuds SE sahibi de oluyorlar.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İş Sanat, Zeki Faik İzer’in “Paris, İstanbul, Nice” Sergisi’ni Ankara’ya Taşıyor

    1988 yılında kaybettiğimiz sanatçı Zeki Faik İzer’in “Paris, İstanbul, Nice” başlıklı sergisi, İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nin ardından Ankaralı sanatseverlerle buluşuyor. Ankara’nın tarihiyle ve mimari üslubuyla sayılı binaları arasında yer alan Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin 3.katında bulunan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’ndeki sergi 12 Temmuz’da açıldı.

    Apaçık düzensizliğine müzikalite ve ritim vermeyi çok iyi bilen Zeki Faik İzer’in eserleri hep coşku doludur. Resimlerinde içten gelen doğal bir kendiliğindenlik, neşe, dinamizm ve enerji hissedilir. Tuvallerindeki renkler, kıvrak fırça kullanımı ile oluşturulan lekeler ve dokular üst üste gelerek, resimde ifade edilmeye çalışılan düşünceyi ve duyguyu en üst seviyeye taşıyarak izleyene yansıtır. 

    İzer; Picasso, Cezanne, Matisse, Ingres, Poussin, Velázquez, Rembrandt gibi sanatçılardan esinlense de, hiçbir zaman tamamen çekimlerine kapılmamış, doğu, batı, çağdaş, klasik ayırt etmeksizin çizerek, boyayarak, etüt ederek tüm yaşamına yayılan bir çalışkanlıkla öğrenmeye çalışmıştır. Othon Friesz’in Henri Matisse’vari resimlerinde ve Delacroix’nın resimlerinde kullandığı renkle ışığın ilişkisi onda yeni ufuklar açmış, önceleri dört renkle çalıştığı eserlerine yenilerini ekleyerek herkesin ürktüğü canlı ve parlak renkleri eserlerine yansıtmıştır. Özellikle İstanbul, Paris, Nice üçgeni içindeki yaşamı, İzer’in sanatındaki farklı eğilimlerin ve farklı disiplinlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur.

     

    Sanatçı hakkında:

    15 Nisan 1905’te İstanbul’da dünyaya gelen Zeki Faik İzer, ilköğrenimini Beykoz Ahmet Mithat Efendi Mektebi’nde tamamladı. İlk resim eğitimini aynı yıllarda Agâh Efendi’den aldı. 13 yaşında şiir yazmaya başladı, şiirleri İnsan ve Akbaba dergilerinde yayımlandı. Vefa Lisesi’ni bitirdikten sonra resim sanatına olan ilgisinin etkisiyle Sanayi-i Nefise Mektebi’ne (Güzel Sanatlar Akademisi) kayıt oldu. 1923-1928 yılları arasında Hikmet Onat ile İbrahim Çallı’nın öğrencisi oldu. 1928’de Avrupa öğrenimi için açılan sınavı kazanarak Paris’te André Lhote Atölyesi’nde “teknik ve estetik bağlamda” dersler aldı. Dünyaca ünlü oryantalist ressam olan Achille-Émile Othon Friesz’in atölyesinde gelişimini sürdürdü. Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu’nda seramik ve fresk konusunda çalıştı; kendisini en başta bir ressam olarak gören Amerikalı fotoğraf sanatçısı Man Ray’in yanında artistik rötuş ve solarizasyon yöntemini öğrendi. Fotoğrafa olan yoğun ilgisi onun duygu ve düşüncelerini kamera aracılığıyla iletmesine yardımcı oldu; pek çok, insan odaklı fotoğraf çekti ve sergiledi. İstanbul’a döndüğünde Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Resim İş Bölümü’ne öğretmen olarak atandı. 

    1933’te kendisi gibi yurtdışında eğitim gören genç sanatçı arkadaşlarından Elif Naci, Nurullah Berk ve Zühtü Müritoğlu gibi isimlerle birlikte sanatlarını toplumla paylaşmak amacıyla “D Grubu”nu kurdu, ancak fikir ayrılıkları nedeniyle 1947 yılında gruptan ayrıldı. Yaşamı boyunca sayısız sergi açan, yurtta ve uluslararası ödüllerle sanatını taçlandıran İzer, 1984 yılında İstanbul’a döndü, 4 yıl sonra ise hayatını kaybetti. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TÜGİS Gıdada Ambalajın Önemine Dikkat Çekiyor: “Güvenli Gıda Tüketiminde Ambalaj Hayati Role Sahip”

    Gıda güvenliğine ilişkin doğru bilgilendirmenin altını çizen çalışmalara imza atan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), gıdaların ambalajlanmasının önemine dikkat çekti. Bu kapsamda TÜGİS Bilim Kurulu Üyesi  Prof. Dr. Nevzat Artık, tüketicinin tam olarak gıda ambalajına neden ihtiyacı olduğuna yönelik yorumlarını kamuoyuyla paylaştı. Konuyu değerlendiren TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar ise, “Güvenli gıda ambalajlarını en yalın haliyle; ‘ürünü koruyan, taşıyan, güvenli şartlarda depolanmasını sağlayan ve tüketiciye ürün içeriği hakkında bilgi veren’ şeklinde özetlemeliyiz” dedi. 

    Günümüzde satış amaçlı üretilen gıda maddelerinin neredeyse tamamı, koruyucu ambalajların içinde tüketicinin karşısına çıkıyor. Yasa ve yükümlülüklerle tarif edilen bu ambalajlar, gıda maddelerine herhangi bir zarar vermeyecek biçimde güvenli ve toksik olmayan malzemelerden oluşuyor. Son olarak Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), güvenli gıdaların ambalajlanması konusunu masaya yatırdı. Bu kapsamda TÜGİS Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, tüketicinin tam olarak gıda ambalajına neden ihtiyacı olduğuna yönelik olarak akıllardaki soru işaretlerini gideren açıklamalarda bulundu.  

     

    Ambalaj, gıdanın zararlı dönüşümünü engelliyor

     Prof. Dr. Artık, üretilip işlenilen gıdanın mağazalara ve nihayetinde tüketicilerin evlerine taşınmadan önce uygun şekilde ambalajlanması gerektiğini ifade ederek; “Gıdanın, üretim ve ambalajlama tesislerinden uzakta olan satış bölgelerine gelene kadar, tüketilemez hale dönüşmemesi gerekiyor. Bu da Türk Gıda Kodeksi’ne uygun bir ambalajlama ile mümkün. Böylelikle gıda; oksijen, ışık, nem gibi dış etkenlere ve bakterilere karşı korunuyor. İçeriğinin bozulmaması sağlanarak zararlı reaksiyonların ambalajla önüne geçiliyor. Böylelikle gıda, daha uzun raf ömrü ile taze ve uzun süre kullanıma uygun kalabiliyor” dedi.

     

    “Tüketici düzgün gıda ambalajını önemsiyor”

    Prof Dr. Nevzat Artık, tüketicilerin gıda seçerken de satın alacakları ürünlerin sağlıklı, hijyenik şartlarda üretilmiş ve düzgün paketlenmiş olmasını tercih ettiğini ifade etti. Artık, “Gıda ambalajı, gıdayı sadece dış darbelere karşı korumakla kalmaz, aynı zamanda ürünlerin ezilmemesini, düzleşmemesini ve delinmemesini de sağlar. Gıda ürünleri, nihai varış noktalarına ulaşmadan önce birçok prosedürden geçer. Uygun paketleme olmadan nakliye veya depolama sırasında formlarını veya dokularını kaybedebilirler. Örneğin kremalı unlu mamuller dik durmalı, et sıvısı dışarı sızmamalı, meyveler basınç altında yassılaşmamalı. Bu gibi faktörler de ambalajın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Dolayısıyla ambalaj, çok çeşitli gıdaların tüketiciler tarafından tercih edilmesinde önemli bir parametre olarak karşımıza çıkıyor” dedi. 

     

    Üretimden tüketime kadar gıdayı koruyor

    TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, güvenli gıda ambalajlarını en yalın haliyle “ürünü koruyan, taşıyan, güvenli şartlarda depolanmasını sağlayan ve tüketiciye bilgi veren” şeklinde özetledi. Sidar konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda; “Güvenli gıda kapsamında öncelikle kavramları doğru tanımlamamız gerekiyor. Ambalaj; ürünü dış etkilerden koruyan ve tüketiciye içindeki mal hakkında bilgi veren kaplamalardır. Gıdadaki ambalajlama ise gıdaların dış etkilerden korunması adına; üretimden tüketime kadar geçen sürede gıdaların niteliklerinin değişmemesini kısmen veya tamamen önlemek için gerekli olan bir işlem. Bu işlem zevk ve şekil bakımından alıcının ilgisini de çekebilme özelliği taşıyan maddelerle gıdayı sargılamaktan ibaret. Ambalajı tüketicilere kolaylık ve ulaşılabilirlik sağlayan, kolay saklama ve taşıma olanağı sunan, işletmelerin de kural ve düzenlemeleri uygulamasına yardımcı olan prosesin sonucu olarak görmeliyiz” ifadelerini kullandı. 

     

    Gıda ambalajının işlevi nedir? 

    TÜGİS tarafından yapılan açıklamada doğru ve güvenli ambalaj uygulamalarını tercih etmek için öncelikle ambalaj ve paketlemenin işlevlerinin net olarak ortaya konması gerekiyor. Bu kapsamda ambalajlamanın temel amaç ve fonksiyonları arasında şu başlıklar öne çıkıyor:  

    – Fiziksel koruma: Ambalajlanan gıdaların, darbe, basınç, sıcaklık ve hava koşulları gibi dış etkenlerden koruması sağlanıyor. 

    – Bariyer oluşturma: Ambalaj; oksijen, su, buhar, toz vb. etkilerden korunma için bariyer işlevi görüyor. Bazı paketler ise raf ömrünü uzatmak için oksijen emici ya da nem kurutucular barındırarak, “kontrollü atmosfer” yaratabiliyor. 

    – Bir araya getirme: Gıda ürünlerinin daha kolay taşınabilmesi için küçük paketlerin daha büyük bir paket altında birleştirilmesi ve toz-sıvı-granüllü gıdaların bir arada tutulması, ambalajla sağlanıyor. 

    – Bilgi transferi: Gıda ürününün nasıl tüketileceği, hangi şartlar altında taşınacağı, geri dönüşüm standartları, üretim, son kullanma tarihi ve içeriği paket üzerinde yer alıyor. Bu etiket, ambalajın kimliğini oluşturuyor. 

    – Pazarlama: Birçok üretici ürününün hedef kitleye ulaşabilmesi için rakiplerden ayrılan ve markayla özdeşleşen ambalaj tasarımlarına yöneliyor. 

    – Güvenlik: Ürünün herhangi bir şekilde açılıp açılmadığı, orijinallik garantisi, geriye dönük üretimi ve tedarik zinciri, ambalaj üzerinden takip edilebiliyor.

    – Porsiyon kontrolü: Ambalaj ve paketleme sayesinde ürünün ağırlığı, boyu ve porsiyonu hususunda bir standart sağlanabiliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tanju Özcan Anıtkabir’de… Özcan’dan Ata’ya şikayet

    ANKARA (İGFA) – Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Adalet ve Değişim” yürüyüşünün son gününde Anıtkabir’i ziyaret etti.

    Aslanlı Yol’dan yürüyüşü ardından mozoleye çelenk sunarak saygı duruşunda bulunan Özcan, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.

    Deftere yazdıklarını okuyan Özcan, “Bu karanlık ve sizin düşmanınız olan yönetimin değişmesi gerekmektedir. Ancak bunların değişiminden önce sizin partinizin genel başkanının ve yönetiminin muhakkak değişmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Ancak bunların değişiminden önce sizin partinizin genel başkanının ve yönetiminin muhakkak değişmesi gerekmektedir” diyerek özel deftere duygularını aktaran Özcan, mesajında; “Ben bunu sağlamak için arkadaşlarımla birlikte Köroğlu’nun diyarı Bolu’dan 200 kilometre yürüyerek Ankara’ya geldim. Sizin ilkelerinizden aldığım güçle bu akşam saat 17.00’de CHP Genel Merkezi önünde değişim ve istifa çağrısını yüksek sesle dile getireceğim. Zira sizin de ifade ettiğiniz gibi muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda mevcuttur. Ruhunuz şad olsun, büyük Ata’m” ifadelerine yer verdi.

  • Pepe coin balina hareketleri sonrası yeni bir yükseliş dalgası bekleyebilir miyiz?

    Balinalar, onchain veri analiz platformu Lookonchain’e göre son haftalarda büyük miktarda PEPE token’ı satın alıyor. Daha önceden bildirdiği gibi bu, PEPE fiyatının yükselme eğiliminde olduğunun bir göstergesi olabilir.

    PEPE fiyatı son 24 saatte hafif bir yükseliş gösterdi.

    Balinalar PEPE satın alma çılgınlığında

    Lookonchain’e göre dikkat çekici balina işlemlerinden biri @osf_rekt adresi tarafından gerçekleştirildi. Bu balina, 14 Haziran ile 11 Temmuz arasında 536 ETH (1,04 milyon dolar) harcayarak 613 milyar PEPE token’ı satın aldı ve ortalama satın alma fiyatı 0,00000169 dolardı. Ayrıca bu balina 690 milyar PEPE’yi (1.05 milyon dolar) güvenli bir multisig cüzdana aktardı.

    Başka bir dikkat çekici balina işlemi ise 0x025a4f00b128f821061f35e571dc2463d565403c adresi tarafından gerçekleştirildi. Bu balina, 0,000001519 dolardan 263 milyar PEPE token’ı satın almak için 400 bin USDC harcadı.

    PEPE’nin fiyatı o zamandan beri 0,000001536 dolara yükseldiğinden, bu balina önemli bir kâr elde etti.

    Son olarak, @rektmando olarak da bilinen thegreatmando.eth adresi 7 Temmuz’da Binance’den 635 milyar pepecoin (1 milyon dolar) çekti. Bu balina daha önce bu token’ları ortalama 0,00000149 dolardan satın almıştı, bu yüzden önemli bir kâr elde etti.

    Fiyat tahmini

    Şu anda PEPE, son 24 saatte %0,65 artışla 0,000001536 dolardan işlem görüyor. En düşük seviye 0,00000149 dolar, en yüksek seviye ise 0,000001548 dolar oldu. PEPE’nin tüm zamanların en yüksek seviyesi, 5 Mayıs 2023’te 0,000004354 dolardan %64,66 düşüşle gerçekleşti. Pepe, 602,878,963 dolarlık değeriyle canlı piyasa değerine göre 3. en büyük memecoin.

    Fiyat analizi, bazı engellerin aşılmasıyla birlikte yükseliş eğiliminin yeniden başladığını ve PEPE fiyatının 0,0000019 dolara ulaşma olasılığını işaret ettiğini bildiriyor. 0,00000136 dolarlık destek seviyesi, PEPE fiyatı için oldukça önemli bir destek noktası olarak duruyor.

    Bu makale ilk olarak Kripto Para Haber üzerinde yayımlanmıştır.

  • Fazilet Özgenç, mesleğini Üstün Lig’de tamamlamak istiyor

    Muhteşem Lig’in yeni gruplarından Pendikspor’un deneyimli kaptanı Fazilet Özgenç, ekibinin yeni dönemde lige keyif katacağını belirterek, “Hedeflerim doğrultusunda mesleğimi çok düzgün sonlandırmak istiyorum. Nasip olursa Üstün Lig’de futbolu bırakmak istiyorum.” dedi.

    Mesleğinde Üstün Lig ve 1. Lig gruplarında top koşturan Fazilet Özgenç, AA muhabirine, Bolu’nun Abant bölgesinde yeni dönem için girdikleri kampın hoş ve verimli geçtiğini aktardı.

    Oynadığı grupla Muhteşem Lig’e çıkmanın hoş his olduğundan bahseden 38 yaşındaki savunma oyuncusu, “Burada kalabilmek de olay. MKE Ankaragücü ile de Harika Lig’e çıkmıştım. Muhteşem Lig için inanılmaz uğraşlar verdik.” diye konuştu.

    Fazilet Özgenç, çok güzel yapılanması ve birlikteliği bulunan topluluğuna hizmet etmekten duyduğu memnuniyeti lisana getirerek, “Keyif veren, amacı olan, sürpriz yapabilecek bir Pendikspor olacak. Çok uygun futbol oynayan, topa sahip olan, her türlü maçı domine eden Pendikspor vardı. Sürpriz yaptık, Harika Lig’e çıktık.” sözlerini kullandı.

    “Birliktelik, aile ortamı olsun diye çalışıyoruz”

    Kaptan Fazilet Özgenç, 1. Lig’de muvaffakiyete götüren yapılanmanın üst ligde de devam edeceğini vurgulayarak, yeni transferlerle gün geçtikçe güçleneceklerini kaydetti.

    “Pendikspor bu dönem da Harika Lig’e keyif verecek.” diyen deneyimli futbolcu, geçen dönem gösterdikleri performansı ve verdikleri emeği ortaya koyarlarsa başarılı olacaklarına inandığını söyledi.

    Fazilet Özgenç, her bulunduğu kulübü aile ortamındaymışçasına sahiplendiğinin altını çizerek, şunları söz etti:

    “Kulübe, oyunculara ziyan gelmesin, birliktelik, aile ortamı olsun diye çalışıyoruz. Bu da başarıyı getiriyor. Çok şükür son yıllarda hiç de mahcup olmadık. Bu sene de grup için elimden geleni yapacağım. Sonuçta hepimizin mesleği, ailesi var, amaçlarımız var. Hedeflerim doğrultusunda mesleğimi çok uygun sonlandırmak istiyorum. 20 yıllık futbol yaşantım var. Nasip olursa Üstün Lig’de futbolu bırakmak istiyorum.”

  • Lucas Torreira’dan Leandro Paredes’e mesaj!

    Galatasaray’da transfer listesinin birinci sıralarında bulunan Leandro Paredes ile ilgili çarpıcı bir gelişme yaşandı.

    Arjantinli oyuncunun Instagram hesabından ailesi ile birlikte yaptığı paylaşıma, Galatasaray’ın yıldız oyuncusu Lucas Torreira, sarı ve kırmızı kalp emojileri içeren bir cevap verdi.

    İşte o paylaşım;

    ERDEN TİMUR AÇIKLAMIŞTI

    Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Erden Timur, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Leandro Paredes tekliflerini yaptıklarını ve oyuncunun düşünme etabında olduğunu açıklamıştı.

  • Black Panther oyunu geliyor!

    Cliffhanger Games isimli Seattle merkezli yeni bir Electronic Arts stüdyosu, tek oyunculu bir Black Panther oyunu geliştiriyor.

    Üçüncü kişi bakış açısına sahip bir aksiyon-macera oyunu olacak ve Insomniac’ın Spider-Man oyunlarıyla kimi benzerlikler paylaşacağını öne sürüyor. Marvel’a nazaran Cliffhanger, “oyuncuların Wakanda’nın koruyucusu Kara Panter’in kimliğini üstlenmenin nasıl bir şey olduğunu deneyimlemelerini sağlayan geniş ve reaktif bir dünya inşa etmeyi” hedefliyor.

    Cliffhanger bunu ve Marvel Games’in “Wakanda’nın her tarafını, teknolojisini, kahramanlarını ve kendi özgün öykümüzü Black Panther dünyasının hak ettiği detaylara ve özgünlüğe dikkat ederek oluşturmamızı sağlamak için” işbirliği yapacağını söylüyor. Bununla birlikte, Marvel ve EA şimdilik daha fazla detay konusunda hayli ağzı sıkı.

    Daha evvel Middle-earth: Shadow of Mordor geliştiricisi Monolith Productions’ta emsal bir rol oynayan Kevin Stephens, Cliffhanger’ı yönetiyor. Grup eski Halo Infinite, God of War ve Call of Duty geliştiricilerine de sahip.

    Stephens, “Hayranlara eksiksiz ve otantik bir Black Panther tecrübesi sunmaya adadık ve onlara öykü odaklı bir görüntü oyununda şimdiye kadar deneyimledikleri anlatıları üzerinde daha fazla yetki ve denetim sağladık” dedi. “Wakanda, varlıklı bir harika kahraman sanal alanı ve misyonumuz, Black Panther’i seven ve Wakanda dünyasını bizim kadar keşfetmek isteyen oyuncular için destansı bir dünya geliştirmek.”

    Bir müddettir EA‘nın gayesinde bir Black Panther oyunu olduğu söyleniyordu. Geçen Eylül ayında, EA Motive’in (son Dead Space versiyonunun gerisindeki stüdyo) bir Iron Man oyunu geliştirdiği ortaya çıktı. Bu da tek oyunculu, üçüncü şahıs, aksiyon-macera oyunu olacak lakin o vakitten beri daha fazla detay öğrenemedik.

Başa dön tuşu