Gün: 12 Temmuz 2023

JPMorgan, Türkiye’de politika tepkisi konusunda geçen hafta “bekle ve gör” duruşunun hâlâ değerlendirildiğini belirterek 21 Haziran’daki dolar/TL uzun pozisyonundan kâr elde ettiklerini kaydetti.

Banka, politika çıpalarının hâlâ değerlendirildiğini ancak dövizdeki toparlanma ve döviz korumalı lira programında vadesi gelen miktarlar için döviz likiditesinin daha aktif yönetimi, TL’deki risk getirisini daha fazla yükseliş yönüne kaydırdığını kaydetti.

JPMorgan halihazırda primle sınırlı riske sahip seçeneklerinde, iyi bir risk getirisi gördüklerini ifade etti.

Banka TL’nin, gelecek haftalarda güven kazanması için bazı politika şeffaflığı ve güvenilirliğin gerekebileceğine de işaret etti.

JPMorgan’ın beklentisine göre TCMB, 2024 Ocak toplantısına kadar faizleri %28 civarına çıkararak zirve yapacak ve sonrasında ılımlı gevşetecek.

Foreks Haber Merkezi

Kremlin, Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in Çin ziyaretinin gündemde olduğunu bildirdi.

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, yaptığı açıklamada, Moskova ile Pekin arasında var olan iyi ilişkileri sürdürmek için iyi bir zaman olduğunu ifade etti.

Peskov, Putin’in ziyaret tarihinin henüz belirlenmediğini, belirlendiğinde açıklanacağını söyledi.

Kremlin sözcüsü, Batı’nın Ukraynaya güvenlik garantisi vermesinin tehlikeli bir hata olduğuna işaret etti.

Foreks Haber Merkezi

Assassin’s Creed serisine önümüzdeki devirde eklenecek oyunlardan birisi de Assassin’s Creed Codename Red. Hala kod ismiyle anılıyorsa da önümüzdeki yıl çıkabileceğine dair işaretler var.

Access The Animus Twitter hesabından yapılan paylaşımda; Codename Red’in çıkış tarihine işaret edebilecek bir bilgiye dikkat çekiliyor. Ubisoft’un iş geliştirme ve marka iştiraklerinden sorumlu yöneticisi Arisa Lagunza; geçtiğimiz aylarda Linkedin hesabından yaptığı bir paylaşım ile “2024’ün en büyük üretimlerinden birisi” olacak oyun için Japon ortak aradıklarını söylemiş. Bu da akıllara doğal olarak Codename Red’in 2024’e çıkabileceği ihtimalini getiriyor.

Sonrasında 2024 ile ilgili kısım metinden çıkarılmış olsa da Japonca metnin çevirisinde “Gelecek yıl için Assassin’s Creed Codename RED’e sponsorluk yapacak ortaklar arıyoruz” sözünün yer aldığı görülüyor.

Daha evvel de Codename Red’in önümüzdeki yıl çıkacağına ait argümanlar lisana getirilmişti. Bu paylaşımlar da argümanları dayanaklar nitelikte. Resmi duyuru ne vakit yapılacak ve bu tarih teyit edilecek mi bakalım.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından her yıl kırsal mahallelerdeki eski ve kullanılmayan okul binalarını yenilenerek, vatandaşların yararlanabileceği sosyal ve kültürel donatılara dönüştürülüyor. Bu kapsamda her yıl olduğu gibi bu yılda tadilat ihalesi düzenlendi. Büyükşehir Ana Hizmet Binası İhale Salonunda düzenlenen elektronik ihaleye 2 firma teklif verdi. Teklifler komisyon tarafından incelendikten sonra değerlendirilmeye alınacak.

TADİLATLARI YAPILARAK VATANDAŞA SUNULACAK

İhaleyi kazanan yüklenici firma muhtarlıklar ve mahalle konaklarının tamirat ve tadilat gerektiren işlerini göz önünde bulundurarak yapacağı çalışmalar kapsamında; kapı, boya, kalebodur, fayans, hazır beton, işçilik, kum ve demir gibi malzeme desteği sağlayacak. Bu şekilde kırsal mahalleler başta olmak üzere kamu binaları, muhtarlık hizmet binaları, mahalle konakları, cami, şadırvan, çeşme, su deposu, fırın, mezarlık gibi vatandaşların ortak kullanım alanlarını yenilerek ve tadilatı yapılarak vatandaşların hizmetine sunulacak.

TEKLİF VEREN FİRMALAR

Fatih Bulur                                                                   7.456.161,61 TL

Gökbeyaz İnşaat Mühendislik                                    8.176.500 TL

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, “Sevdamız memleket, davamız halka hizmet. Nevşehir için tüm gayretimizle çalışmayı sürdürüyoruz.” dedi.

Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, Mehmet Akif Ersoy Mahallesi TOKİ Konutları ve 2000 Evler Mahallesi’nde incelemelerde bulundu. Her iki mahallede esnaf ziyaretleri gerçekleştirerek vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Savran, mahalle sakinleri ile sohbet edip hizmet ve yatırımları anlattı.

Son dönemde gerçekleştirdikleri altyapı ve üstyapı yatırımları ile Nevşehir’in tüm mahallelerinde önemli hizmetlere imza attıklarını söyleyen Savran, “Çünkü biz millete hizmet için, milletin sıkıntılarını çözmek için varız. Oluş amacımız, varlık sebebimiz milletimizin derdiyle dertlenmek ve önündeki sıkıntıyı kaldırmak. Bizim sevdamız memleket, davamız halka hizmet.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri olarak tarihe geçen Srebrenitsa Katliamı’nda yaşamını yitirenler Konak’ta anıldı. Konak Belediyesi’nin Konak Kent Konseyi ve Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’yle birlikte düzenlediği anma etkinliğinde konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in “Soykırım unutulursa tekrarlanır” sözlerini hatırlatarak, “Unutmadık, unutturmayacağız” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise “En güçlü silahımız unutmamak; çünkü ne hükümran kalır ne zulüm ne de kin” diye konuştu.

Srebrenitsa Katliamı’nda yaşamını yitiren 8 bin 372 Boşnak, Konak’ta bu yıl da unutulmadı. Konak Belediyesi, Konak Kent Konseyi ile Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Srebrenitsa Katliamı’nın 28. yılı nedeniyle Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir anma etkinliği düzenledi. Törene Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği Başkanı Hasan Sehoviç, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, Konak Kent Konseyi Başkanı ve Ege Kent Konseyleri Birliği Dönem Başkanı Hamit Mumcu, Konak Belediyesi Meclis Üyesi ve Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Birol Özkardeşler, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, CHP İzmir İl ve Konak İlçe yöneticileri, gençlik ve kadın kolları temsilcileri, Konak Belediye Meclisi üyeleri, Rumeli Balkan derneklerinin başkan ve yöneticileri, kent konseyleri başkanları, muhtarlar ile vatandaşlar katıldı. “Srebrenica Unutmadık, Unutmayacağız” yazılı pankartın açıldığı anma etkinliğinin ardından, katliam kurbanları anısına denize karanfil atıldı.

Öztrak: Hepimizin ortak acısı

Anma etkinliği CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Balkan Masası Başkanı Faik Öztrak’ın törene gönderdiği mesajın okunmasıyla başladı. Öztrak mesajında, “20. yüzyılın en büyük soykırımlarından biri, 11 Temmuz 1995 tarihinde Srebrenitsa’da yaşandı. Binlerce Bosnalı Müslümanın katledildiği bu unutulmayacak vahşet hepimizin ortak acısı oldu. Bu acının unutulmaması, gerekli dersleri almamız, aynı acıların bir daha tekrarlanmaması için önemlidir” dedi.

Batur: Unutmadık, unutturmayacağız

Etkinlikte konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur sözlerine “Bugün dünya tarihinin en kara günlerinden biri” diyerek başladı. Batur, “Bundan 28 yıl önce Bosna Hersek’te büyük bir soykırım gerçekleştirilmiş, Bosna Hersekli 8 bin 372 Müslüman kardeşimiz katledilmiştir. Bosna Hersek’in merhum Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç, ‘Soykırımı unutturmamak lazım. Unutulursa tekrarlanır’ demiş. Biz de 28 yıl önce yaşanan bu acının unutulmaması için her yıl toplanıyoruz. Her yıl 11 Temmuz’da Bosna Hersek’te cenazeler kaldırılıyor. Bugün de 30 cenaze kaldırıldı. Gerçekten de çok üzücü. Bu tür katliam ve soykırımların yaşanmaması en büyük dileğimiz. Soykırım en büyük insanlık suçu. Bunu şiddetle kınıyoruz. Kınamaya ve Bosna Hersek’de hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimizi anmaya devam edeceğiz. Unutmadık, unutturmayacağız” diye konuştu.

Özuslu: En güçlü silah unutmamak

“Srebrenitsa karanlıktır, kindir, soykırımdır, zulümdür, yıkımdır, acıdır” diyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise yaşanan acının insanlık vicdanında güçlü bir şekilde hissedildiğini vurgulayarak, “Bu acıyı en derinde hissediyor oluşumuz, sadece soydaşlık ve aynı inanca mensup olmakla açıklanamaz. Hayatlar, tarihler, hayaller kaybolurken, Avrupa’nın göbeğinde yaşanan bu katliam sırasında uluslararası örgütler sağır, dilsiz; güvenli bölgeler mezar olmayı seçti. Savaşların, tehditkâr güç dengelerinin, işgallerin olduğu, evini yurdunu terk etmek zorunda kalan yüzbinlerce insanın dünyanın her bir köşesinde yurt edinmeye çalıştığı bu dönemde en güçlü silahımız unutmamak; çünkü ne hükümran kalır ne zulüm ne de kin” dedi. 

Özkardeşler: 11 Temmuz soykırımı anma günü olmalı

Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Birol Özkardeşler de Srebrenitsa’da Hollanda Barış Gücü askerlerinin gözleri önünde 8 bin 372 Müslüman Boşnak’ın katledildiğini belirterek, “Srebrenitsa’da olanlar sistematik ve kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük bir travmadır. Bosna’nın Kurucu Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç şu sözleriyle soykırımı çok iyi anlatmaktadır: ‘Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır’. Balkanlarda yaşanan acıları unutmamak ve unutturmamak adına olan mücadelemiz her zaman devam edecektir. 11 Temmuz günü Srebrenitsa Soykırımı Anma günü olarak anılmalıdır. 11 Temmuz’da hayatını kaybeden bütün Boşnak Müslümanları saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun” dedi.

Sehoviç: Hangi Boşnak erkeği yakaladılarsa öldürdüler

Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği Başkanı Hasan Sehoviç ise Bosna Hersek’in çevresinde yeni bulunan toplu mezarların olduğuna dikkat çekerek, “Bugün Srebrenitsa’da 30 cenazemiz defnedilecek. Bu cenazelerden 4 kardeşimiz 18 yaş altı, reşit olmayan çocuklar. Birisi 15, ikisi 16, birisini 17 yaşında ve en büyüğü 65 yaşında. Bu gösteriyor ki; hangi Boşnak erkeği yakaladılarsa onu öldürdüler. Mavi kelebekleri duymuşsunuzdur; bu mavi kelebekler toplu mezarların olduğu yerlerde görüldüğü için bu toplu mezarlar fark edildi. Unutmamak, unutturmamak gerekiyor. Anma etkinliklerini düzenleyen tüm kurum ve kuruluşlara Bosna Hersek halkı adına teşekkür ediyorum. Yaşasın Bosna Hersek, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” diye konuştu. 

Kökkılınç: Çok büyük bir acı

İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç da “Srebrenitsa Katliamı, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük katliam, en büyük insanlık dramı. Çok büyük bir acı. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi sebeple olursa olsun bu trajedilerin bir daha yaşanmamasını, uluslararası kuruluşların da bu trajedilere seyirci kalmamasını diliyoruz. Kaybettiğimiz insanlarımızı saygıyla anıyorum” dedi.

Mumcu: Yarası kapanmadı

Konak Kent Konseyi Başkanı ve Ege Kent Konseyleri Birliği Dönem Başkanı Hamit Mumcu ise etkinlikte basın açıklamasını okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Srebrenitsa Soykırımı’nın yarası kapanmadı; aradan 28 yıl geçmesine rağmen unutulmuyor. Soykırımda katledilenlerin bir kısmının cenazelerine bugün bile ulaşılamıyor. 28. yıldönümünde de kimlik tespiti yapılmaya, toplu mezarların bulunduğu bölgede ortaya çıkan çiçeklerle beslenen mavi kelebeklerin izleri sürülmeye devam ediliyor. Mavi kelebekler, Bosna savaşının, Bosna halkının acılarının simgesi haline geldi. Bizler faşizme, katliamlara, baskılara karşı ne olursa olsun barışı, kardeşliği, dayanışmayı savunuyor, tüm katliamları lanetliyoruz.” 

Etkinlikte yapılan konuşmaların ardından kortej oluşturarak Gündoğdu Meydanı’na yürüyen katılımcılar, soykırım kurbanlarının anısına denize karanfil bıraktı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güneş ışınlarına uzun süreli ve korunmasız bir şekilde maruz kalmak deri üzerinde çeşitli problemlere yol açabiliyor. Özellikle ultraviyole A ve B ışınlarının neden olduğu bu problemlerin başında güneş yanıkları, deride lekelenmeler, kırışıklıklar ve cilt kanserleri geliyor. Bu hastalıkların yanı sıra akne, rozasea (gül hastalığı), lupus hastalığı, vitiligo gibi dermatolojik rahatsızlıkların alevlenmesinde de güneş önemli rol oynayabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Gürkan Yardımcı, güneş ışınlarının cilde etkileri ve güneşten koruyucu kremlerin seçimi hakkında bilgi verdi.  

Çocukluk çağından itibaren güneş ışınlarına maruz kalmak açık tenli bireylerde özellikle yüz, kol ve gövdede çillenmeye neden olabilmektedir. Gebelik döneminde ve hormonal ilaç kullanımı olan kişilerde ise özellikle yüz bölgesinde koyu kahverengi-siyahımsı renkte lekelenmelere yol açabilir.

Uzun süreli ultraviyole ışınlarına maruziyet sonucu yüz, saçlı deri, alt dudak, kulak ve el sırtı derisinde sonradan oluşan ve iyileşmeyen yaralar yeni gelişen bir cilt kanserinin habercisi olabilir.

Yaşantısının büyük bölümünü açık havada geçiren kişiler, (denizciler, tarım işçileri, balıkçılar vb.) geçmişinde çok sık güneş yanığı öyküsü olanlar (özellikle ikinci ve üçüncü derece güneş yanığı) risk altındaki grupta yer almaktadır. 

Yoğun güneş hasarı benleri kansere dönüştürebiliyor

Genetik olarak melanom adı verilen cilt kanserine yatkınlığı olan bireylerin derideki benleri güneş ışınlarının etkisiyle değişim gösterebilir ve kanserleşebilir. Benlerde zaman içerisinde gelişebilecek asimetrik yapılar, renk değişimi, boyutta büyüme, benin sınırlarındaki ve yapısındaki değişiklikler yakından takip edilmeli, gerektiği takdirde bir dermatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. 

Güneşten doğru bir şekilde korunmak önemli 

Güneş ışınlarının etkisiyle meydana gelebilecek bu sorunları engellemenin yolu ise güneşten doğru bir şekilde korunmaktan geçmektedir. Güneşten korunma seçenekleri arasında şapka ve şemsiye kullanımı, güneş gözlüğü gibi aksesuarları kullanmak, kolları ve bacakları koruyan, pamuklu ve açık renkli giysiler giymek en sık tercih edilen yöntemlerdendir. Ancak çok sık ihmal edilen ve çoğu kişi tarafından yanlış kullanılan güneş kreminin özellikle açıkta kalan deri alanlarında kullanımı oldukça önemlidir. Güneş kremi bilinenin aksine sadece yaz aylarında değil, her mevsim kullanılmalıdır. Kullanılan güneş kreminin SPF yani güneş koruma faktörü ise 30’un altında olmamalıdır. 

Yüz bölgesine yarım çay kaşığı kadar uygulanmalı

Dışarıya çıkmadan 20-30 dk önce açıkta kalan tüm deri alanlarına en az SPF 30 özellikli bir güneş kremi sürülmelidir ve bu işlem kapalı ortamlarda bulunulsa bile her 2-3 saatte bir tekrar edilmelidir.  Yüz bölgesi için gereken güneş kremi miktarı ise yaklaşık olarak yarım çay kaşığı kadar olmalıdır. Ancak kulaklar, boyun bölgesi ve dekolte bölgesine de güneş kreminin sürülmesi unutulmamalıdır. Güneş koruyucu kremlerin olarak çoğu suya dayanıklı üretilse de suyla temas sonrasında koruyuculuğu azalmaktadır. Bu nedenle denize ve/veya havuza girip çıktıktan hemen sonra cilt yıkanıp kurulanmalı ve güneş kremi hemen tekrar sürülmelidir.

Hem cilt tipine hem de sürülecek bölgeye uygun olan bir ürün seçilmeli 

Güneş kremi seçerken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır; 

1. Güneş kremi seçimi uzman kontrolünde yapılmalıdır. Dermatoloji uzmanı cilt tipinize ve mevcut cilt problemlerinize göre önerilerde bulunacaktır. Gelişigüzel güneş kremi kullanımı cilde zarar verebilir. Her cilt tipi için farklı ürünler bulunmaktadır.
2. Yüz bölgesi için cilt tipi yağlı olan kişiler su bazlı yapıda olan yağsız, komedojenik olmayan (siyah ve beyaz nokta oluşturmayan) güneş kremlerini tercih etmelidirler. Bu ürünler çoğunlukla jel, jel-krem veya losyon yapıdadırlar.
3. Cildi kuru olan ve orta yaş üzeri kişiler ise nemlendirme özelliği olan ve antioksidan içeriğe sahip güneş kremlerini tercih edebilirler. Bu ürünler ise genellikle krem ve losyon formundadırlar. 
4. Rozasea hastalığı (gül hastalığı) olan ve cildi aşırı hassas kişiler ise mümkün olduğunda kimyasal içeriği azaltılmış, alerji riski düşük ürünleri kullanabilirler. 
5. Gebelerde ve emziren kadınlarda ise genellikle mineral filtreli olan, yani kimyasal filtre özelliğine sahip içerikleri içeremeyen güneş kremleri seçilmelidir.
6. Güneş kremlerinin 6 aylıktan küçük bebeklerde kullanımı olası alerjik reaksiyonlardan dolayı önerilmemektedir. Bu yüzden 0-6 ay arası olan bebeklerin fiziksel koruyucu kıyafetlerle güneşten korunmaları gerekmektedir. 
7. Altı aydan daha büyük bebeklerde ise bebekler için özel üretilmiş güneş kremleri tercih edilebilir. Yüz harici vücut bölgeleri için kullanılacak olan güneş kremleri ise daha büyük boyutlarda olan losyonlar ve spreyler olarak kullanılabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky tarafından yapılan Dijital Batıl İnançlar adlı yeni bir ankete göre, Türkiye’deki katılımcıların %28’i internette kendileri hakkında hangi verilerin kamuya açık olarak bulunabileceğini bilmiyor.

Kaspersky tarafından yapılan anket, kendi kişisel bilgilerinin çevrimiçi ortamda mevcut olduğunun farkında olan bazı kişilerin bunları webden tamamen kaldırmayı denediğini de gösteriyor. Ancak Türkiye’den katılanların %59’u bu konuda herhangi bir eylemde bulunmamış, %16’sı kendileriyle ilgili bilgileri internetten kaldırmanın imkansız olduğunu düşünüyor ve her beş kişiden biri (%19) bunu nasıl yapacağını bilmiyor.

Türkiye’deki katılımcılar arasında internette kendileriyle ilgili hangi verilerin kamuya açık olduğunu bilenlere göre en sık gündeme gelen veri türleri arasında isimler (%71), özel fotoğraflar (%74) ve e-posta adresleri yer alıyor (%47). Ayrıca, bazı kişiler telefon numaralarının (%45), iş veya okul adreslerinin (%47) ve ikamet adreslerinin (%53) internette açık bir şekilde görünmesine izin veriyor.

Bununla birlikte, kişisel verilerin veri ihlalleri ve şirketler tarafındaki veri sızıntıları nedeniyle çevrimiçi ortamda açık hale gelmesi de mümkün. Türkiye’deki katılımcıların neredeyse yarısı (%49) böyle bir ihtimalden endişe duyuyor ve başlarının derde girebileceğine inanıyor. %12’si ise sadece banka kartı verilerinin olası sızıntısından endişe duyduklarını belirtiyor. Neredeyse her dört katılımcıdan biri (%23) bu konuda hiçbir endişe duymuyor ve kişisel verilerinin zarar vermek için kullanılamayacağına inanıyor.

Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, şunları söylüyor: “Sızdırılan ya da çalınan verilerin siber suçlular tarafından dolandırıcılık amaçlı kullanılma ihtimaline rağmen, ne yazık ki kullanıcılar kişisel verilerin korunmasını genellikle hafife alıyor. Bu veriler satılabilir, kişisel hesapları hacklemek ya da kimlik hırsızlığı yapmak için kullanabilirler. Bununla birlikte, anketimize göre, katılımcıların %43’ü pasaport ve diğer gizli belgelerin taramalarını anlık mesajlaşma programları ve sosyal ağlardaki yazışmalarda tutuyor. Bunu yapmanızı önermiyoruz. Belirli koşullar altında saldırganlar bu tür bilgileri ele geçirebilir. Bu konuda şu basit kural aklınızda olsun: Diğerlerinin hakkınızda neler öğrenebileceğini kontrol etmek için, İnternet arama çubuğuna adınızı soyadınızı yazın ve sonuçları analiz edin.”

Kaspersky, kişisel verilerinizin doğru şekilde korunduğundan emin olmak için aşağıdaki güvenlik ipuçlarını takip etmenizi öneriyor:

• Gizli bilgilerinizi (telefon numarası, pasaport taraması vb.) yazışmalar da dahil olmak üzere sosyal ağlarda saklamayın veya yayınlamayın. 
• Gizli verileri şifrelenmiş biçimde, parolalı bir arşiv içinde paylaşın. 
• Hesaplarınızın iyi korunduğundan emin olun. Her hizmet için güçlü ve benzersiz parolalar kullanın (farklı büyüklükteki harfler, sayılar ve özel karakterler içeren, en az 12 karakter uzunluğunda olsun). Bunları parola yöneticilerinde saklayın.
• Uygun hizmetlerde iki aşamalı doğrulama ve Kaspersky Premium gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanın. Bunlar çalınan kişisel veya finansal bilgilerinizin kimlik avcılarının eline geçmesini ve mağdur olmanızı önleyecektir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bitcoin’de (BTC) volatilite patlamasına işaret eden Bollinger bantları isimli teknik analiz göstergesi, Haziran ayının ABD enflasyon raporu öncesinde kripto trader’larının ve analistlerin dikkatini çekiyor.

Analist Josh Olszewics, Çarşamba günü erken saatlerde yaptığı Twitter paylaşımında, “Bollinger bantları sıkı görünüyor. Peki ne kadar sıkı? Bu kalibredeki sıkışmalar son on yılda sadece birkaç kez oluştu. Bu gibi sıkışmaların çoğu, kırılma öncesi piyasada önyargılar yarattı.” ifadelerini kullanıyor.

Olszewics, benzer bir bant sıkılaşmasının en son Ocak ayının başlarında, Bitcoin boğasından hemen önce görüldüğünü ekliyor.

Bitcoin’in Bollinger bantlarının sıkışması, göstergenin geliştiricisi John Bollinger’ın da dikkatini çekiyor.

Gösterge, fiyat dalgalanmalarına göre değişen volatilite dönemlerini temsil eder ve Bollinger bantları arasındaki spread’in, kripto para biriminin fiyatının 20 günlük basit hareketli ortalamasına (SMA) bölünmesiyle hesaplanır. Bollinger bantları, fiyatların 20 günlük SMA ortalamasının üstünde ve altında bulunan volatilite çizgilerinden oluşur.

İki bant arasındaki mesafenin keskin bir şekilde artması ve bant genişliğinin artması, yükselen volatilite dönemlerini ifade eder. Tam tersi iki bantın daralması ve volatilitenin durgunlaşması sırasında genişlik azalır.

Genellikle, geniş/yüksek bant genişliği devam eden yükseliş veya düşüş eğiliminin sona yaklaştığını gösterir. Aynı zamanda alışılmadık derecede düşük bant genişliği, piyasanın her iki yönde de belirgin bir hareketlenme yaşayabileceğini ifade eder.

Grafik platformu TradingView verilerine göre Bitcoin’in Bollinger bant genişliği Ocak ayının başından bu yana en düşük seviye olan 0,04’e geriliyor.

Analist Nunya Bizniz’e göre Bitcoin bant genişliği, 14 yıllık tarihinde yalnızca birkaç kez bu kadar düştü ve bu, yakında bir volatilite patlaması olabileceğini gösteriyor.

Daha sıkı bantlar her zaman anında ve kayda değer volatilite patlamaları olacağı anlamına gelmiyor.

Bununla birlikte UTC saat dilimiyle Çarşamba günü 12.30’da açıklanması planlanan ABD TÜFE verileri, yüksek ihtimalle Merkez Bankası faiz oranı beklentilerini etkileyeceğinden, piyasalara volatilite getirecek.

Wall Street Journal’ın yaptığı ankete göre ekonomistler, TÜFE’nin Haziran ayında Mayıs ayındaki yüzde 4,0’dan 3,1’e gerilemesini ve çekirdek oranın 5,3’ten 5’e düşmesini bekliyor.

Yüzde 3,1’lik bir oranın, Fed’in yüzde 2’lik hedefine yaklaştıracağından geçtiğimiz yılki kripto çöküşünden kısmen de olsa sorumlu olup devam eden faiz artırımlarını zayıflatması bekleniyor.

Başka bir deyişle enflasyon değerleri tahmin edildiği gibi gelirse Bitcoin, Bollinger bant sıkışmasından kurtulabilir.

Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.

Kripto para piyasası lideri olan Bitcoin, durgun fiyat hareketine devam ederken yatırımcılar, büyük patlamanın ne zaman geleceğini merak ediyor.

Uçsuz bucaksız kripto para okyanusunda kaybolan her gemiyi kıyıya götüren bir deniz feneri vardır. Bitcoin olarak bilinen bu işaret, ilk kripto para birimiydi ve kuruluşundan yıllar sonra bile kriptoların kralı olarak tacını elinde tutmaya devam ediyor.

Peki Bitcoin neden kripto dünyasında bu kadar önemli bir oyuncu olarak kabul ediliyor?

Ve en önemlisi, BTC fiyatı Ağustos 2023’e kadar nereye ulaşacak?

2023 için iyi bir seçenek mi?

Bitcoin’in değeri sadece teknolojisinde değil, aynı zamanda yatırım potansiyelindedir.

21 milyon sabit arz ile BTC kıtlığı, altına benzemesi sebebiyle kripto para birimine “dijital altın” lakabını kazandırıyor. Ayrıca işletmeler, kurumlar ve hatta bazı hükümetler tarafından artan kabulle, Bitcoin’in kullanımı yalnızca bir değer deposu olmanın ötesinde bir değişim aracına dönüşüyor.

Herhangi bir yatırımda olduğu gibi bu da risksiz değildir. Yine de uzun vadeli eğilimin yukarı yönlü olması sebebiyle BTC, yatırımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

Gelecekte ne olacak?

Artık Bitcoin’in ne olduğunu ve neden dikkate almaya değer olduğunu anladığımıza göre kripto topluluğuna heyecan veren fiyat tahminine geçelim.

Finbold’un yakın tarihli bir raporuna göre ürkütücü derecede doğru tahminleriyle tanınan bir grup kripto para meraklısı, 31 Ağustos 2023’te Bitcoin’in fiyatı için bir tahminde bulundu.

Bu kripto topluluğunun yaptığı fiyat tahminine göre BTC, 31 Ağustos 2023 tarihine kadar 40.000 dolar seviyesine yükselecek. Yine de bunun bir kesinliği olmadığını ve kripto yatırımının riskli bir seçenek olduğunu belirtmekte fayda var.

Bu makale ilk olarak Kripto Para Haber üzerinde yayımlanmıştır.

Lider altcoin XRP’nin ardındaki Ripple, Amerika Birleşik Devletleri bölge mahkemesi yargıcının LBRY Credits’in (LBC) ikincil satışının bir menkul değer oluşturup oluşturmadığına karar vermeyi reddetmesinin akabinde beklentilerini düşürdü. İşte detaylar…

Altcoin projesine yönelik mahkeme kararı geldi

11 Temmuz’da, ABD New Hampshire Bölgesi Bölge Mahkemesi Yargıcı Paul Barbadoro, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) merkezi olmayan içerik platformu LBRY’ye karşı açtığı davada kararını verdi. Karar, önümüzdeki aylarda SEC’in Ripple’a karşı açtığı dava hakkında karar verecek olan öbür bölge mahkemesi Yargıcı Analisa Torres’e emsal teşkil etmiş olabilir. Barbadoro kararında şunları söyledi:

“Buna nazaran, kayıt zorunluluğunun LBC’nin ikincil piyasa arzları için geçerli olup olmadığı konusunda rastgele bir görüş bildirmiyorum.”

İkincil piyasa, traderların menkul değerleri alıp sattığı yerdir; birincil piyasa ise direkt menkul değeri ihraç eden şirketten alım satımı içerir. Binlerce XRP’yi temsil eden ABD’li avukat John Deaton  tokenholders, 11 Temmuz’da LBC’nin bir menkul değer oluşturup oluşturmadığına açıklık getirmek için Barbadoro ile temasa geçtiğini tweetledi. Deaton, Barabadoro’nun nihayetinde “adli kısıtlamasını” sürdürmeye karar verdiğini söyledi.

Ripple için kıymetli olacak şeyler neler?

Barbadoro’nun son görüşü, Deaton’ın kendisini LBC’nin ikincil satışının bir menkul değer teklifi oluşturmadığına ikna ettiği Ocak ayındaki temyiz duruşmasında vardığı sonuçtan bir dönüş niteliğinde. New Hampshire hakimi temyiz duruşmasında LBC’nin sırf satış direkt yapıldığında bir menkul değer olarak kabul edildiğini açıkladı. SEC de ikincil piyasa LBC satışlarının bir menkul değer teşkil etmediğini kabul etti. SEC, Kasım 2022’de özet bir karar kazanırken, 30 Ocak’taki temyiz duruşmasında 22 milyon dolara muahedeyi seçti.

Mayıs ayında SEC sayısı revize etti ve bunun yerine mahkemeden LBRY’nin “fon eksikliği ve neredeyse feshedilmiş durumunu” münasebet göstererek 111.000 dolar para cezası vermesini istedi. Bu ortada, ABD merkezli bir avukat ve Ripple savunucusu olan Jeremy Hogan, yaptığı açıklamada, Yargıç Analisa Torres’in kararını muhtemelen önümüzdeki birkaç ay içinde vereceğini söyledi. Ayrıyeten aşağıdaki sözleri kullandı:

Önümüzdeki iki ay içinde büyük resmi göreceğiz ve Ripple büsbütün kazanmazsa, detayları yıl sonundan evvel öğreneceğiz. Şayet detaylar berbatsa, o vakit uzun müddet devam edecek itirazlar göreceğiz. Fakat [bu] tipik bir XRP sahibi için nitekim değerli olmayacak.

Nilüfer’deki “Örnek İş Yeri” belgesine sahip işletmelere bir yenisi daha eklendi.

 Hijyen ve hizmet kalitesi açısından kriterlere uyan Köşebaşı Restoran, Nilüfer’de ‘Örnek İş Yeri’ belgesi almaya hak kazanan 22. işletme oldu.

Nilüfer’de 2003 yılından bu yana sürdürülen ‘Örnek İş Yeri’ uygulamasına yeni bir işletme daha eklendi. Proje kapsamında, Nilüfer Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü Denetim Bürosu; üretim, personel ve işletme hijyeni, ürün muhafaza koşulları, hizmet kalitesi ve personel sağlığı gibi kriterleri inceledi. Denetimlerin ardından Köşebaşı Restoran, ‘Örnek İş Yeri’ belgesi almaya hak kazandı. Köşebaşı Restoran, Nilüfer’de bu belgeyi alan 22. işletme oldu.

Konuyla ilgili açıklama yapan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, uygulamanın çeşitli kriterleri barındırdığına dikkat çekerek, bunları üst üste koyunca en iyi hizmeti veren iş yerinin öne çıktığını kaydetti. Kriterleri yerine getiren işletmeleri ödüllendirdiklerini belirten Başkan Erdem, “Bunu birçok alanda yaygınlaştırıyoruz. Nilüferliler, seçici. Özellikle sıhhi, hijyenik koşullarda hizmet veren iş yerleri, çok fazla ilgi görüyor. Biz de bunu teşvik ediyoruz” dedi.

‘Örnek İş Yeri’ belgesini, programa katılan Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz ile birlikte Köşebaşı Restoran İşletmecisi Özcan Dilekyiğit’e veren Başkan Erdem, işletme çalışanlarını da kutladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

En ufak bir yazılım hatasının bile büyük maddi ve manevi kayıplara neden olabileceği bir dönemde yazılım kalite testinin uygulanması, şirketler için kritik bir önem taşıyor. Yazılım test süreçlerini hızlandırmak ve yazılım değerini geliştirmek için en vazgeçilmez yaklaşım olarak tercih edilen SDLC otomasyonu, elde edilen mali kazancın yanı sıra insan becerisi ve kaynak sıkıntısına neden olması sebebiyle sektör profesyonelleri tarafından eleştiriliyor. TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, bu soruna çözüm olarak geliştirilen kodsuz test otomasyonun şirketler için 4 faydasını sıralıyor.

Günümüzde sıkça kullanılan test otomasyon yazılımları, dijitalleşmenin yaygınlaşması ve değişen ihtiyaçlar çerçevesinde, sağladığı faydaların yanı sıra şirketler için bir dizi yeni maliyet zinciri oluşturuyor. Test uzmanlarının nasıl kod yazılacağını öğrenmesi, test caselerinin otomatikleştirilmesinin uzun sürmesi ve programlama için uzun zaman harcanması gibi nedenlerle SDLC otomasyonu ve benzeri test yazılımları, yerini kodsuz test otomasyonuna bırakıyor. Şirketlerin dijital dönüşüm yolcuğunda günümüz teknolojilerini yakından takip etmesi gerektiğini aktaran TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, ‘’Bugünkü teknolojilere ve gelişmelerine ayak uydurmak için aktif, hızlı sorgulayan, değerlendiren ve uyum sağlayan bir zihniyete hem yöneticiler hem de çalışanlar sahip olmalı. Kodsuz test otomasyonu, kuruluşların dijital dönüşüm yolculuklarında süreçlere adaptasyonunu kolaylaştıracak ve maliyeti azaltacak entegre çözümler sunuyor.’’ açıklamalarıyla kodsuz test otomasyonun 4 faydasını sıralıyor.

Kodsuz Test Otomasyonunun 4 Faydası

Birçok yazılımı bünyesinde barındıran şirketler, uygun maliyetli uygulamalarla kullanıcı memnuniyetini artırmak için teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor. Barış Sarıalioğlu, yazılım test sürecinde kodsuz test otomasyonunun tercih edilmesini gerekli hale getiren uygulamaları 4 başlık halinde paylaşıyor. 

1. Kısa zamanda kaliteli test senaryolarını otomatize etme olanağı sağlar. Kodsuz test otomasyonu ile test caselerinin otomatikleştirilmesinin daha kısa sürmesi, kodlama süresinin azaltılması ve test sürecinin daha kolay hale getirilerek kullanıcı dostu olması sağlanıyor. 

2. Test uzmanının kodun yazma deneyimine sahip olması gerekmez. Kodsuz otomasyon sürecinde; otomasyon geliştiricisinin kod yazma becerisine elzem bir ihtiyacı yoktur. Bunun yerine hangi adımların gerçekleşmesi gerektiğini belirtmek yeterli oluyor.

3. Önceden kullanılan senaryolar farklı senaryolar için yeniden kullanılabilir. Kodsuz test için kayıt ve oynatma tekniği en yaygın teknik olarak kullanılıyor. Bu teknik ile bir web uygulaması üzerinde kullanıcı gibi kolayca gezinerek test senaryoları kaydetme ve otomatikleştirme işlemleri gerçekleştiriliyor. Test senaryoları geçerli veya geçersiz farklı veri girişleriyle genişletilebiliyor. Uygulamadaki özellikler geliştirme ekipleri tarafından son haline getirildiğinde, ilgili test senaryoları da en hızlı şekilde güncelleniyor.

4. Codeless tool’u içinde dashboard, raporlama ve test planlaması genellikle mevcuttur. Ayrıca kodsuz test ile cross browser testleri de gerçekleştiriliyor. Böylelikle test senaryoları birden fazla tarayıcı üzerinde paralel olarak yürütülüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu” başladı. Bu yıl Üçpınar Mahallesi’nde gerçekleştirilecek yaz okuluna katılan çocuklar; doğada yaratıcı keşif ve doğayı resimlemek, ritim, tasarım ve beceri koordinasyon atölyeleriyle hem eğlenecek, hem öğrenecek.

Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün çocukların yaz tatilini verimli bir şekilde geçirmeleri amacıyla düzenlediği etkinliklerden biri olan “Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu” başladı. Öğrenmeyi keyifli hale getiren Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’na bu yıl, Nilüfer’in doğal güzellikleri içinde yer alan Üçpınar Mahallesi ev sahipliği yapıyor. İhsaniye, Güngören, Korubaşı, Yüzüncüyıl, Balat, Altınşehir, Çamlıca, Akçalar, Hasanağa gibi toplam 26 mahalleden yaz okuluna katılacak çocuklar, Üçpınar Mahallesi’nde gerçekleştirilecek “Doğada Yaratıcı Keşif ve Doğayı Resimlemek”, “Defterimi Tasarlıyorum: Akordeon Ciltleme”, “Ritim”, “Küçük Kent Tasarımcıları: Şehrini Kolajla ile Yaratıcılığınla İnşa Et”, “Beceri Koordinasyon Parkuru” ile “Oyun Tasarımı” atölyeleriyle hem eğlenecek hem de yeni bilgiler öğrenecek. 

7-10 yaş arası çocuklara yönelik düzenlenen Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’nun ilk konukları, Üçevler Mahallesi çocukları oldu. Sabah saatlerinde otobüsle Üçpınar’a giden çocuklar, Mysia Yolları rotaları hakkında bilgilenerek, doğa yürüyüşü yaptı. 1980’li yıllarda Japonların keşfettiği orman banyosu tekniğiyle yapılan yürüyüş esnasında doğayı da keşfeden çocuklar, ardından eşsiz doğa güzelliklerinden yola çıkarak resimler çizdi. Günün diğer etkinlikleri olan oyun tasarımı ve ritim atölyeleri için “Üçpınar Evi”ne geçen çocuklar, eğlenceli vakit geçirdi. Eğitmen Akın Togay eşliğinde gerçekleşen ritim atölyesinde djembe, darbuka, conga, bongo, guiro gibi çeşitli coğrafyalara ait vurmalı çalgıları tanıyan çocuklar, bu enstrümanların kullanımı ve sesleri hakkında bilgi sahibi oldu. Çocuklar, enstrümanları kullanarak da hareketli ritimler tuttu. Özgürtürk Çalık eğitmenliğindeki oyun tasarım atölyesinde ise unutulmaya yüz tutmuş oyunları yeniden tasarlayarak yeni bir forma dönüştüren çocuklar, tasarladıkları oyunları oynayarak deneyimledi. 

Üçevler Mahallesi’nden katılımcılar, Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’nun ikinci gününde gerçekleştirilecek “Defterimi Tasarlıyorum: Akordiyon Ciltleme Atölyesi”nde 
farklı ciltleme teknikleri, bir kitabın anatomisi, el ciltçiliğini öğrenecek ve akordiyon ciltleme tekniğiyle defter yapımını deneyimleyecek. Çocuklar ayrıca, renk bilgisi, şekil, hacim, doku oluşturma temel görsel bileşenlerden yararlanarak da baskı resim tekniğiyle akordeon defterin kapak tasarımını yapacak. 

Kolaj tekniğiyle çocukların düşünce ve duygulara şekil verebilmelerini sağlayacak olan “Küçük Kent Tasarımcıları: Şehrini Kolajla” atölyesinde de katılımcılar, bireysel üretecekleri kolajların bir araya gelişiyle hayallerindeki mahalleyi kolektif bir şekilde tasarlayacaklar.

“Yaratıcılığınla İnşa Et” atölyesi de çocukların, çevrelerinde gözlemledikleri mobilyaları hayal ederek yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmeye, ölçek kavramını irdelemelerine ve kendi kişisel tarzlarını ifade ederek üretmelerine yardımcı olacak. Atölye süresinde, mimarlıktaki ölçek kavramını ve mobilyanın işlevselliğini deneyimleme fırsatı bulacak olan çocuklar, yaşadıkları çevrelerdeki eşyaları düşünme ve yeni eşyalar kurgulama becerisi kazanacaklar.

Çocukların özgüven başarısı, gücünü kontrol edebilmesi, bilişsel, bedensel gelişimleri, kazanma-kaybetme duygusunun gelişmesini amaçlayan “Beceri Koordinasyon Parkuru” atölyesi de, katılımcılara yardımlaşma, iş birliği, empati kurma becerisi, azimli çalışma duygusu, takım arkadaşlarına ve kurallara saygı duyma becerisi kazandıracak. 

Dopdolu programıyla çocuklara verimli bir yaz tatili geçirme imkânı sunan Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu, 25 Ağustos tarihine kadar devam edecek. Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’na katılmak isteyenler mahalle muhtarlıklarından kayıt işlemi yaptırabilir, 413 15 10 numaralı telefonu arayarak da yaz okulu hakkında detaylı bilgi alabilir. 
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sabancı Üniversitesi Tercih Dönemi Tanıtım Günleri, üniversite tercihi yapacak öğrencileri bilgilendirmek amacıyla 17 Temmuz- 04 Ağustos 2023 tarihleri arasında yapılacak. Her gün farklı konu ve konuklarla fiziksel olarak gerçekleşecek tanıtım günlerinde, üniversite adayları, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ile fakülte dekanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve Sabancı Üniversitesi mezunları tarafından bilgilendirecek. 

Türkiye’de program seçme özgürlüğünü başlatan Sabancı Üniversitesi, 17 Temmuz – 04 Ağustos 2023 tarihleri arasında Yükseköğretim Sınavı (2023-YKS) tercih dönemine yönelik “Tanıtım Günleri” düzenleyecek. Üniversite tercihi yapacak adaylar ve ailelerini bilgilendirmeyi amaçlayan tanıtım günleri, Üniversite’nin Tuzla Kampüsü’nde fiziksel olarak gerçekleştirilecek. 

Her gün farklı konu ve konuklarla gerçekleşecek etkinliklerde, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ile fakülte dekanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve mezun Sabancılılar üniversite adaylarını bilgilendirecekler. Tanıtım günleri boyunca popüler bilim sunumları yapılacak ve ayrıca alan gezileri düzenlenecek.

Üniversite tercihi yapacak genç adaylar, ilgilendikleri fakültelere ilişkin bilgileri, doğrudan fakülte dekanlarının ve öğretim üyelerinin sunumlarından dinleme imkânı bulacaklar. Tercih Dönemi Tanıtım Günleri kapsamında, adaylar ve aileleri randevu alarak kampüs turlarına katılabilecekler.

Prof. Dr. Yusuf Leblebici: “İlk 1000’den aldığımız öğrenci sayısı katlanarak artıyor”

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, Sabancı Üniversitesi’nin araştırma çalışmalarında ön sıralarda yer aldığını ve YÖK tarafından Araştırma Üniversitesi olarak kabul edilen 3 vakıf üniversitesinden biri olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Yusuf Leblebici, Üniversite tercihi yapacak adayların ve ailelerinin tanıtım günlerinde Sabancı Üniversitesi’ne dair tüm sorulara cevap bulabileceğini söyledi. Sabancı Üniversitesi’nin üniversite sınav sonuçlarına göre ilk 1000’den aldığı öğrenci sayısını son 5 yılda 3 katına çıkarma başarısı gösterdiğini belirten Prof. Dr. Leblebici, şunları söyledi:

“Aday öğrencilerin tercihlerinde, mezuniyet sonrasında iş hayatına atılabilme kriteri büyük önem taşıyor. Sabancı Üniversitesi mezunlarının yüzde 91’i, diplomalarını aldıkları ilk yıl içinde tercih ettikleri sektörlerde iş hayatına atılıyor ya da diledikleri ülkelerde lisansüstü eğitimlerine devam edebiliyor. Ayrıca yüzde 23’ünden fazlası, bugün yurt dışında; dünyanın çeşitli ülkelerinde, en önde gelen şirketlerde ve kuruluşlarda, başarılı çalışmalarını sürdürüyor.”

Sabancı Üniversitesi’nde öğrenciler fakültelerini seçiyor

Sabancı Üniversitesi’ni farklı kılan özelliklerin başında özgün öğrenim sistemi geliyor. Tanıtım günlerinde de “Türkiye’nin tam anlamıyla ilk ve tek program seçme özgürlüğü sunan” üniversitesi vurgusuyla öğrencilerin bu konudaki tüm soruları cevaplandırılıyor. 

Sabancı Üniversitesi’nde akademik bölüm bulunmuyor.   Mühendislik ve Doğa Bilimleri, Sanat ve Sosyal Bilimler ile Yönetim Bilimleri olmak üzere üç fakülteye sahip olan üniversitede öğrenim görecek olan öğrenciler, üniversite giriş sınavı sonucuna göre tercihini yaparken “bölüm” değil, fakülte seçimi yapıyorlar. Gerçekten okumak istedikleri programa ilk iki yıl içinde aldıkları Temel Geliştirme Programı derslerinden sonra karar verebiliyorlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY (Ernst & Young), Türkiye’deki yönetim kadrosunu daha da güçlendirerek büyümeye devam ediyor. 2023 mali yılı içinde şirkete yeni katılan ve terfi alanlarla birlikte EY Türkiye’nin yeni dönemde toplam şirket ortağı sayısı 80’e ulaştı. 

Uluslararası alanda danışmanlık, denetim, vergi, strateji ve kurumsal finansman hizmetleri sunan EY (Ernst & Young) Türkiye, yönetim kadrosuna 10 yeni ortak daha ekleyerek kadrosunu güçlendirmeyi sürdürdü. Şirketten yapılan açıklamaya göre, 1 Temmuz 2023 itibarıyla yeni mali döneme girilirken şirkete yeni katılan ve yeni atamalar ile birlikte EY Türkiye’nin şirket ortağı sayısı 80’e çıktı. 

2023 mali yılı içerisinde EY Türkiye’nin Denetim Bölümüne Bora Tanrısınatapan, Can Genç, Ece Sevin, Ezgi İvecan, Selvi Hardal ve Yiğit Deniz Bulutlar; Vergi Bölümüne ise Didem Erdem, Elif Akkaranfil, Özgür Doğan ve Tuğçe Gültekin şirket ortağı olarak atandılar.

EY Türkiye’nin şirket ortaklarıyla birlikte hız kesmeden büyümesinin ve çalışanları, müşterileri ve toplum için daha iyi bir çalışma dünyası oluşturmaya devam etmesinin gururunu yaşadığını belirten EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, “EY Türkiye olarak, 2023 mali yılımızı kapatırken yönetim kadromuza dahil ettiğimiz çalışma arkadaşlarımızla birlikte şirket ortağı sayımızı 80’e çıkardık. Yeni dönemde de yönetim kadromuzla birlikte küresel büyüme stratejimiz doğrultusunda müşterilerimiz, çalışanlarımız ve toplum için faaliyet gösterdiğimiz alanlarda daha iyi bir çalışma dünyası oluşturulmasına katkıda bulunarak uzun vadeli değer sağlamaya devam edeceğiz ve markamıza duyulan yüksek güveni perçinleyeceğiz. EY Türkiye olarak, Eylül ayında aramıza katılacak yeni çalışma arkadaşlarımızı da saydığımızda 2400’den fazla çalışanımız ve 80 şirket ortağımız ile ülke ekonomisine katkılarımızı hiç durmadan sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sporda zengin yayın içeriğini ve dünyanın en prestijli spor organizasyonlarını yenilikçi teknolojisiyle kullanıcılara sunan S Sport Plus; heyecanla beklenen Beşiktaş’ın hazırlık maçlarını seyirci ile buluşturacak. 27 Temmuz Perşembe günü Beşiktaş’ın Konferans Ligi 2. Ön Eleme karşılaşması da Türkiye’de canlı yayınla sadece S Sport Plus’ta izlenecek.

Beşiktaş hazırlık karşılaşmalarında Augsburg, Mezőkövesd Zsóry ve Strasbourg karşısında sahaya çıkacak. Şenol Güneş yönetiminde ilk maçına hazırlanan Siyah Beyazlılar 15 Temmuz Cumartesi saat 16:00’da Augsburg ile karşısında sahaya çıkacak. Augsburg maçının ardından 18 Temmuz Salı saat 19:00’da Mezőkövesd Zsóry FC, 21 Temmuz Cuma  saat 19:00’da ise Strasbourg ile karşılaşacak. 

Beşiktaş’ın 27 Temmuz Perşembe günü oynayacağı Konferans Ligi 2. Ön Eleme karşılaşması ise sadece S Sport Plus’ta yayınlanacak. Bu karşılaşmada Beşiktaş’ın rakibi ise 1. Ön Eleme turundaki KF Tirana – Dinamo Batumi eşleşmesi kazananı olacak.  

Beşiktaş’ın nefes kesen mücadeleleri için “BJK1903” koduyla ssportplus.com’a üzerinden aylık üyelik alan kullanıcılar ilk ay sadece 34.99 TL ödeyerek bu süper maç programını izleyebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pekin’de yapılan “Kalkınma İçin Küresel Eylem Forumu” sonucunda Çin Hükümeti, Birleşmiş Milletler 2030 perspektifi kapsamında yabancı ülkelerde on bir yeni proje gerçekleştireceğini açıkladı.

Çin Uluslararası Radyosu’nun haberine göre Çin Dışişleri Komisyonu Ofisi Direktörü ve Çin Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi Wang Yi, kapsamında düzenlenen bir oturumda yaptığı konuşmada Çin’in, uluslararası konjonktürün alacağı yönden bağımsız olarak gelişmekte olan ülke statüsüne sadakatle, kalkınma çabasındaki Güney ülkelerinin kararlılıkla yanında duracağını ve hedefin paylaşılan bir kalkınma ve ortak bir ekonomik canlanma olacağını belirtti.

Bu bağlamda Çin, bu ülkelerde 11 yeni proje başlatacak. Bu projeler, özellikle elektrik santralleri, halk sağlığına dönük dev bir hastane ve kamu ulaşımı altyapılarını kapsıyor. Söz konusu yapıların finansmanına, 2021 yılında Xi Jinping tarafından lanse edilmiş olan “küresel kalkınma girişimi” uyarınca Çin’in yanı sıra ilgili ülke de katılacak.

Öte yandan Afrika, Hindistan tarafından sağlanan kalkınma yardımlarının ikinci sıradaki yararlanıcısı durumuna ulaştı.

Geçtiğimiz on yıl içinde 42 Afrika ülkesi Hindistan’dan 12 milyar dolar yardım aldı. Bu tutar Hindistan’ın verdiği toplam kredilerin yüzde 38 kadarına denk düşüyor. Ne var ki bu tutarlar, Çin’in aynı dönemde sağladığı 134 milyar dolarla kıyas kabul etmeyecek kadar düşük miktarlar.

Foreks Haber Merkezi

Sabah saatlerinde yayınlanan mali raporun akabinde İngiltere Merkez Bankası BoE Lideri Andrew Bailey basına konuştu. Bailey, ülke iktisadının yüksek faize karşı şimdiye kadar dirençli kaldığını belirtti. Bailey’in açıklamasından öne çıkan kimi demeçler şu biçimde:

Faiz oranlarındaki artış, finansal sistem üzerinde bir gerilim yükü oluşmasına neden oldu. Lakin İngiliz iktisadı şimdiye kadar dayanıklılığını korudu. Bilhassa borç veren ve alanların yüksek faize karşı gösterdiği direnç gözümüze çarpıyor. Emsal kararlar alan başka ülkelerde ise kırılganlıklara şahit oluyoruz. Banka kredi standartlarındaki sıkı şartlar, risk konusunda yanlışsız hareket ettiğimizi yansıtıyor.

Finansal Siyaset Komitesi FPC, mevcut riskleri takip ederek yerinde oluşabilecek olası şartlara müdahale etmek için tetikte bekliyor. Sıkı para siyasetinin tesirlerini görmemiz vakit alacak.

BoE, %0,1 düzeyinden başladığı faiz artışlarını son toplantısında %5’e kadar getirdi. Para otoritesi, Andrew Bailey’in konuşmasından evvel bir rapor paylaştı.

İngiltere Merkez Bankası, Finansal Kararlılık Raporu’nu Yayınladı

BoE, sabah saatlerinde paylaştığı raporda İngiltere iktisadının faiz artışlarına sağlam olduğunu paylaştı. Rapora nazaran siyasette tam tesirin görülmesi ise vakit alacak. Rapora nazaran borç yükü yüksek olan hanehalklarının oranı yükseliyor. Lakin uzmanlar, bu metriğin yüksek enflasyona karşın 2007’deki tepeyi aşmayacağını varsayım etti.

BoE, finansman maliyetlerindeki artışın birtakım küçük yahut çok borçlu şirketler için zorluk yaratabileceğini de vurguladı. Yetkililer, kurumsal borçlanmada global ticari gayrimenkul, özel kredi ve kaldıraçlı kredi piyasalarındaki risklere atıf yaptı.

Konut Kredi Oranları Yükseliyor!

Veri sağlayıcı Moneyfacts’a nazaran, iki yıllık sabit oranlı ipoteklerin ortalama faizi geçen 15 yılın en yüksek düzeyi olan %6,66’ya ulaştı.

Merkez Bankası, raporda yıl sonuna kadar kredisini yine finanse eden ortalama bir konut sahibinin her ay 220 pound daha fazla ödeyeecğini ve 2026’nın sonuna kadar yaklaşık 1 milyon meskenin aylık ödemelerinin en az 500 pound artacağı kestirimini yaptı.

Kriptokoin.com‘da paylaştığımız habere nazaran ülkede yıllık konut fiyatları düşmeye devam ediyor.

“Bankacılık Bölümü Sağlam”

BoE , kesimin yıllık ‘stres testi’ sonucunda, İngiltere’nin en büyük sekiz bankasının hepsinin daha yüksek faiz oranlarına karşı kâfi sermayeye sahip olduğunu açıkladı:

Finansal Kararlılık Raporu

“Büyük Britanya bankalarının likiditesi güçlü kalmaya devam ederken kârlar yükseliyor. Bu durum, kesimin sermayesin i geliştirirken hem de müşterilerine yardımcı olmalarına imkan tanıdı.”

BoE’nin Mali Siyaset Komitesi, bankaların kredi döngüsünde riski ve borç vermeyi yönetmek için kullandığı bir araç olan konjonktüre karşı sermaye tamponunu %2 olarak sabit tuttu.

Amerika Birleşik Devletleri’nde kripto düzenlemesinin süregelen meçhullüğü belirleyici bir ana tanıklık etmeye hazırlanıyor. Senatörler Cynthia Lummis (R-WY) ve Kirsten Gillibrand (D-NY) kripto paralar için düzenleme tekliflerini açıklamaya hazırlanıyor. Lummis-Gillibrand Sorumlu Finansal Yenilik Yasası olarak bilinen tartışmalı iki partili yasa tasarısı, Amerika’daki kripto sanayisinin altını çizen düzenleyici uçurumu kapatmayı amaçlıyor.İşte detaylar…

Lummis-Gillibrand yasası, kripto paralar için düzenleyici netlik sunmakta

Menkul Değerler ve Borsa Komitesi (SEC) ile Emtia Vadeli Süreçler Ticaret Kurulu (CFTC) ortasında kripto para ünitelerinin kesin tabiatı üzerine tırmanan bir uyuşmazlık, işletmeleri belirsizlik içinde bıraktı. Her iki düzenleyici de kripto borsaları Coinbase ve Binance’e karşı kendi yaptırım güçlerini kullanmakta.  Lummis-Gillibrand Yasası, “sorumlu finansal inovasyon ve düzenleyici etraf içindeki kripto varlıkları sağlamayı” amaçlıyor. SEC’in devam eden yaptırım aksiyonlarının tam bilakis, birden fazla kriptoyu CFTC’nin yetkisi altındaki emtia olarak tanımlıyor.

Mevzuat, son iki yılda kıymetli yatırımcı kayıplarına yol açan bir dizi yüksek profilli çöküşe şahit olan kripto kesiminde daha fazla kargaşayı önlemek için bir teklifte bulunuyor. Senatör Lummis, “Bu mevzuat, sağlam tüketici müdafaaları sağlayan ve kripto varlıklarını çevreleyen mevcut görüntüyü uygun bir biçimde ele alan bugüne kadarki en kapsamlı tekliftir” dedi. Önerilen yasa, kripto borsalarının müşteri varlıklarını üçüncü taraf tröstlerinde inançlı bir formda saklamasını mecburî kılacaktır. Daha sonra, “tescilli ticareti” yahut kendi platformlarında kendi fonlarıyla ticaret yapmayı yasaklamak.

Kripto borsaları sorumlu tutulmakta

ABD kripto düzenleme tasarısı, kripto borsalarının “maddi iştirakleri” üzerinde de düzenleyici bir sıkılaştırmaya işaret edebilir. Bu durum, FTX’in çöküşünü tetikleyen likidite krizinden evvel kardeş şirketi Alameda Research’e büyük ölçülerde müşteri fonu ödünç verdiği savlarının akabinde geldi. Senatör Lummis, “Kripto varlıkları mevcut maddelere entegre etmek ve riskleri ele alırken bu varlık sınıfının verimliliğini ve şeffaflığını kullanmak kritik ehemmiyet taşıyor… Bu dal büyümeye devam ederken, Kongre’nin tüketiciyi berbat aktörlere karşı korurken yeniliği teşvik eden mevzuatı dikkatle hazırlaması kritik değer taşıyor” dedi.

Ayrıca, teklif kripto varlıklarının “yeniden ipotek edilmesini” engellemeyi amaçlıyor. Staking üzere yüksek riskli, fakat karlı kripto hizmetlerini tesirli bir biçimde yasaklamaktadır. Ayrıyeten, kripto borsalarında listelenmeden evvel yeni tokenlere daha katı standartlar getirmektedir. SEC Lideri Gary Gensler’e karşı değerli bir muhalefetin olduğu bir ortamda, 12 Temmuz Çarşamba günü açıklanacak olan teklif ortaya çıktı. Bilhassa de Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nde Gensler’in tesirini azaltmaya yönelik adımlar atılmış durumda.

Seçkin marinaların tercihi D-Marin, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve 8 Haziran Dünya Okyanus Günü’nü, kıyıların korunması ve çevresel sürdürülebilirlik konularında farkındalık yaratmayı amaçlayan bir etkinlik ve girişim takvimi ile kutladı.

D-Marin uluslararası önem taşıyan bu günleri Yunanistan, Hırvatistan, Karadağ, Türkiye, İspanya, İtalya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki 20 marinasının tamamında kutladı. 

Bir dizi sahil ve deniz dibi temizliği etkinliği düzenleyen D-Marin, bölgedeki okullar için deniz yaşamının değeri ve küçük eylemlerin yaratabileceği olumlu değişim hakkında eğitim oturumları gerçekleştirdi. Ayrıca bölge halkıyla birlikte, yerel çevrenin korunması için birlikte hareket edilmesi gerekliliğine dair bilgilendirici etkinlikler de düzenlendi.

Bu girişimler, D-Marin’in “bugünün ve gelecek nesillerin sürdürülebilir marinalarını” yaratmayı amaçlayan çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) stratejisine olan bağlılığını bir kez daha teyit ediyor.

Sürdürülebilir kaynak yönetimi, karbon ayak izinin küçültülmesi ve koruma projeleri de dâhil olmak üzere olumlu değişimi teşvik etmek için sürekli girişimlerde bulunan D-Marin, aynı zamanda çalışanlarına sürdürülebilirlik uygulamaları eğitimi vererek bilgilerini toplumla paylaşabilecek donanımı kazandırıyor. 

D-Marin SEÇ Sorumlusu Areti Priovolou yaptığı açıklamada “D-Marin olarak sürdürülebilirlikle seçkin marina deneyimlerinin bir arada var olabileceğine inanıyoruz. Sorumlu uygulamaları temel faaliyetlerimizle bütünleştirerek çevre üzerinde olumlu bir etki yaratırken aynı zamanda inovasyon ve büyümeyi de destekleyebiliriz. Dünya Çevre Günü ve Dünya Okyanus Günü vesilesiyle halkımızı, misafirlerimizi, ortaklarımızı ve şehirli dostlarımızı sürdürülebilir bir gelecek için el ele vermeye çağırıyoruz. Gelin, hep birlikte çevre dostu uygulamaları benimseme, doğal kaynakları koruma ve gezegenimizi gelecek nesiller için koruma taahhüdünde bulunalım” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doğuş Teknoloji’nin kurum içi girişimcilik programı ile geliştirilen NotiSecure ile kurumsal süreçler çok daha güvenli 

Geleneksel farkındalık eğitimleri davranışsal değişikliklerin kalıcı olmasında yetersiz kalırken, NotiSecure’un yeni nesil dijital farkındalık yaklaşımı, çalışanların kurum kültürüne uyumunu hızlandırıyor ve güvenli çalışma ortamını destekliyor. NotiSecure, e-posta gönderimi öncesinde kurum diline aykırı kelimelerin kullanılması durumunda uyarıda bulunuyor, olası riskleri gözden geçiriyor, ihtiyaca yönelik eğitimler ve kişiselleştirilmiş bildirimler tasarlıyor.

Doğuş Teknoloji’nin kurum içi girişimcilik programı ile geliştirilen NotiSecure, çalışanların uyumluluk gerekliliklerini yerine getirmelerini herkes için kolaylaştırıyor. Yeni nesil farkındalık yaklaşımı sayesinde e-posta gönderimi öncesinde kurum kültürüne aykırı kelimelerin kullanımını uyararak, olası riskleri öngörebiliyor. Şirketlerin, regülatif ve bilgi güvenliği politikalarına uyumunu iyileştirmeye de yardımcı olan NotiSecure, olası risklerin gözden geçirilmesini sağlayarak, çalışanların bireysel ihtiyaçlarına yönelik eğitimlere yönlendirilmesini kolaylaştırıyor ve kişiselleştirilmiş bildirimler tasarlayabiliyor.  

NotiSecure: Veri Gizliliğini Koruyarak Güvenliği Sağlıyor 

NotiSecure’un merkezi yönetim arayüzü, esnek ve özelleştirilebilir kural setleri sayesinde, çalışanların mahremiyetini korurken kurum politikalarına uyumluluğu iyileştirerek, kurum kültüründe sürekliliğin sağlanmasına yardımcı oluyor. 

NotiSecure’un kurum kültürüne adaptasyonu hızlandırmasındaki önemine değinen Doğuş Teknoloji İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aslı Barış, “Kurum ihtiyaçlarına göre esnek olarak yapılandırılabilen NotiSecure’u, Doğuş Teknoloji’nin toplumsal cinsiyet eşitliği değerlerini desteklemek için deneyimliyoruz. Eşitlikçi bir kurum kültürünü sürekli kılabilmenin ilk adımı olarak günlük hayatta kullandığımız dilde farkındalık kazanmak için bir süredir çalışmalar yürütüyoruz. Bu amaçla NotiSecure’e eşit dil yaklaşımımıza uygun olmayan 100’ün üzerinde kelimeyi tanımlayarak, Outlook hesaplarımıza entegrasyonunu gerçekleştirdik. NotiSecure, mail yazışmalarında cinsiyetçi kelimeleri tespit ederek bir pop-up penceresi içerisinde kullanıcılara uyarıda bulunuyor. Pop-up ile eş zamanlı olarak Teams uygulaması üzerinden de bildirim göndererek, cinsiyetçi ifade barındırabilecek kelimeleri ve yerine kullanabileceğimiz alternatiflerin listesini bizimle paylaşıyor. NotiSecure kullanmaya başladığımızdan beri, mail yazışmalarımızda cinsiyetçi söylemleri minimuma indirdik. Örneğin, proje eforlarımızda kullandığımız “adam/gün” ifadesini “insan/gün” olarak önce e-posta yazışmalarımızda sonra da konuşma dilimizde 2 ay kadar kısa bir sürede Notisecure’un de desteği ile dönüştürmeyi başardık.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone, müşterileri için her ay yükleme yapmalarını gerektirmeyecek ve aylık yüklemeye göre fiyat olarak avantajlı Mevsimlik Paketler sunuyor. Faturasız yeni hat alımında ya da Vodafone faturasıza numara taşımada geçerli olan kampanyada, Mevsimlik Paket alan müşterilere market ya da akaryakıt hediye çeki de veriliyor.

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, müşterilerine dijital dünyada kazandıran fırsatlar sunmaya devam ediyor. Vodafone, yeni kampanyasında, müşterileri için her ay yükleme yapmalarını gerektirmeyecek ve aylık yüklemeye göre fiyat olarak avantajlı Mevsimlik Paketler sunuyor. “Vodafone Faturasız Mevsimlik Paketlerle Günlük Güneşlik Avantajlar!” sloganıyla sunulan Mevsimlik Paketler, 3 ay geçerli Mevsimlik 30 GB ve Mevsimlik 50 GB, 6 ay geçerli Mevsimlik 60 GB ve 6 ay sabit fiyat garantili Mevsimlik 10 GB paketlerinden oluşuyor. Diğer yandan, müşterilere 3 ve 6 aylık paketlerin alımında 100 TL, Mevsimlik Paket 10 GB alımında ise 50 TL değerinde market ya da akaryakıt hediye çeki de veriliyor.

Kampanyayı değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi:

“Vodafone olarak, avantajlı paketlerimizle müşterilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Yeni kampanyamızda müşterilerimiz için her ay yükleme yapmalarını gerektirmeyecek ve aylık yüklemeye göre fiyat olarak avantajlı Mevsimlik Paketler sunuyoruz. Böylece, müşterilerimizin hem cebinin hem kafasının rahat etmesini hedefliyoruz. Müşterilerimiz, istediği uzun dönemli paketi tercih edip bütün yaz rahat ediyor. Faturasız yeni hat alımında ya da Vodafone faturasıza numara taşımada geçerli olan kampanyamızda, Mevsimlik Paket alan müşterilerimize market ya da akaryakıt hediye çeki de veriyoruz. Herkesi yeni kampanyamızdan yararlanmaya davet ediyoruz.”

Faturasız yeni hat alımında ya da numara taşımada geçerli

 Vodafone’un kampanyası, faturasız yeni hat alımında ya da Vodafone faturasıza numara taşımada geçerli oluyor. Faturasız yeni hat alımı ya da numara taşıma yoluyla Vodafone faturasıza gelen ve Mevsimlik Paketlerden birini alan müşteriler kampanyaya katılıyor ve aktivasyonlarını takiben 7 gün içinde kupon kodları Her Şey Yanımda hesaplarına yükleniyor. Müşteri bu kodu Her Şey Yanımda üzerinden market ya da akaryakıt hediye çeki alımında kullanıyor.

Vodafone Mevsimlik Paketler ve fiyatları şöyle:

• Mevsimlik Paket 10 GB (10 GB, 750 DK, 250 SMS, 28 gün geçerli, 6 ay fiyat garantisi): 145 TL 
• Mevsimlik Paket 3 Ay 30 GB (30 GB, 5000 DK, 1000 SMS, 90 gün geçerli): 270 TL 
• Mevsimlik Paket 3 Ay 50 GB (50 GB, 5000 DK, 1000 SMS, 90 gün geçerli): 340 TL 
• Mevsimlik Paket 6 Ay 60 GB (60 GB, 10000 DK, 2000 SMS, 180 gün geçerli): 520 TL 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, AuthPoint Total Identity Security çözümünü kullanıma sunduğunu duyurdu. Şirketin yeni çözümü, kurumsal kimlik bilgilerinin korunmasına yardımcı olmak için gelişmiş parola yönetimi özellikleri ve dark web izleme özelliği sunuyor. WatchGuard’ın Bütünleşik Güvenlik Platformu® mimarisinin sıfır güven risk tabanlı politikalarıyla eşleştirilen bu yeni ürün, yönetilen hizmet sağlayıcıların (MSP’ler) WatchGuard Cloud’dan optimum modern siber güvenlik desteği almasına olanak tanıyor. 

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, AuthPoint çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ile dark web kimlik bilgileri izleme yeteneklerini ve kurumsal şifre yöneticisini bir araya getiren AuthPoint Total Identity Security’yi tanıttı. Yeni çözüm, MSP’lerin müşterilerine kimlik bilgileri izleme, proaktif dark web maruz kalma uyarıları ve kimlik bilgilerinin ele geçirilmesiyle ilgili sorunları azaltmak için parola yönetimi sunmalarını sağlıyor. AuthPoint, kullanıcılarına Microsoft Edge, Google Chrome, Apple Safari ve Firefox için tarayıcı uzantıları aracılığıyla otomatik olarak doldurulan ve bir ana kasa parolasıyla korunan karmaşık parolalar oluşturmak için de yönetimi kolay bir araç sunuyor. 

Kurumsal Kimlik Bilgileri Gelişmiş Parola Yönetimiyle Korunuyor

Çalınan veya sızdırılan kimlik bilgilerinin, veri ihlallerinin başlıca nedeni olduğunu söyleyen WatchGuard Kimlik Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Carla Roncato, “Parolalar kuruluşlar için en yaygın kullanıcı kimlik doğrulama yöntemi olmaya devam ediyor. Çok faktörlü kimlik doğrulama, kurumlar için zorunlu bir gereklilik haline gelmiş olsa da çoğu hala zayıf ve tekrar kullanılan parolalar, paylaşılan yönetici parolaları, dark web’deki kimlik bilgisi sızıntıları ve sınırlı MFA desteği olan kurumsal uygulamalarla uğraşmak zorunda. AuthPoint Total Identity Security, MFA ve tek oturum açma web erişimine ek olarak kurumsal kimlik bilgilerinin korunmasına yardımcı olmak için gelişmiş parola yönetimi özellikleri ve dark web izleme sağlıyor.” açıklamalarında bulundu.

Başarılı bir fidye yazılımı saldırısıyla karşı karşıya kalmak için yalnızca bir kimlik bilgisinin ele geçirilmesinin yeterli olduğunu söyleyen Art in Systems Genel Müdürü Ata Gürün, “WatchGuard’a bir teknoloji ortağı olarak değer vermemizin birçok nedeninden biri, müşterilerimize daha iyi hizmet sunabilmemiz için Bütünleşik Güvenlik Platformu mimarisini yeni hizmetler ve bulut teklifleriyle sürekli olarak genişletmesidir. Yeni AuthPoint Total Identity Security paketi, parola yönetimi ve çok faktörlü kimlik doğrulama ile iki kimlik güvenliği kategorisini bir araya getiriyor ve müşterilerimizi yaygın kimlik bilgisi tabanlı risklerden korumak için kimlik bilgisi izlemeyi etkinleştirerek daha da fazlasını yapıyor. Herkesi etkileyen bu riskler dolayısıyla AuthPoint, kuruluşların şu anda ve öngörülebilir gelecekte ihtiyaç duyacağı türden bir ürün.” ifadelerinde bulundu. 

AuthPoint Total Identity Security’nin temel özellikleri şunlardır:

1. AuthPoint MFA Hizmeti: WatchGuard Cloud aracılığıyla sunulan AuthPoint MFA, uç noktalar, VPN’ler ve web uygulamaları genelinde çevrimdışı ve çevrimiçi doğrulama yöntemlerini ve erişim politikalarını yapılandırmayı, yönetmeyi ve birden fazla müşteri dağıtımında tek oturum açmak için portalları kurmayı kolaylaştırır. 

2. Dark Web Monitoring Hizmeti: AuthPoint’in Dark Web Monitoring hizmeti, yeni edinilen kimlik bilgisi ihlali veritabanlarında üç adede kadar izlenen etki alanında tehlikeye atılmış kimlik bilgileri bulunduğunda, müşterileri proaktif olarak bilgilendirir. Uyarılar, etkilenen yöneticilere ve son kullanıcılara gönderilir, böylece hızlı bir şekilde ve hesap ele geçirilmeden önce yeni parolalar oluşturabilirler.

3. Parola Yöneticisi: İş amaçlı kullanım göz önünde bulundurularak tasarlanan AuthPoint’in Kurumsal Parola Yöneticisi, parolalar için daha yüksek bir standart uygular ve parola sıfırlama taleplerini azaltır. Parolaların hatırlanması gerekmez ve bir ana parola ile kasada korunur. Kullanıcılar uygulamalarına erişmeleri gerektiğinde, güçlü parolalar kullanarak daha sorunsuz bir tek oturum açma deneyimi için kimlik bilgilerini otomatik olarak doldurmak üzere iOS ve Android için AuthPoint mobil uygulamasını veya tarayıcı uzantısını kullanarak parolalarını alabilirler. Parola yöneticisi şunları sağlar:

– Kurumsal kasa: Tek oturum açmanın etkinleştirilmediği işyeri uygulamaları için kimlik bilgileri eklenir ve güçlü parolalar oluşturulur. Ayrıca, yöneticiler bir uygulamanın ortak kullanımı için kimlik bilgilerini paylaşabilir.

– Özel kasa: Kişisel ve sosyal uygulamalar için kimlik bilgileri eklenir ve güçlü parolalar oluşturulur. Çalışan kuruluştan ayrılırsa, bu kişisel kimlik bilgileri dışarı aktarılabilir ve başka bir parola yöneticisinde kullanılabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BBC First yeni yapımlarının ilk sezonlarıyla Ağustos ayına heyecan katıyor. Yeni polisiye dizisi “Mavi Işıklar” ve ikinci bir şansla yaşayan Ursula’nın hikayesini anlatan “Sonsuz Hayat” Ağustos ayında BBC First ekranlarına geliyor.

BBC First’ün yeni polisiye dizisi “Mavi Işıklar” (Blue Lights) heyecanlı bir yolculuğun kapılarını aralıyor. Polis olmanın hiç de kolay olmadığı Kuzey İrlanda’nın Belfast bölgesinde işe alınan üç acemi polis memuru deneme sürelerini mümkün olan en başarılı şekilde tamamlamaya çalışıyor. Adaleti sağlamaya çalışan ekip, uyuşturucu çeteleri, militanlar, casuslar, bölge halkı ve hatta kendi teşkilatlarıyla mücadele ediyor. Acil müdahale ekibi olarak görev yapan polis memurları her kesimden insanla karşı karşıya kalıyor ve bu kişilere yardım eli uzatıyor. Deneme süresindeki üç polis memurundan en az birinin başarısız olması beklendiği için baskı giderek artıyor. Yerel bir suç çetesine yönelik soruşturmanın hızlı bir şekilde kapatılmasıyla tehlikeli konular gündeme geliyor ve suçluları koruyanlar aranmaya başlıyor. “Mavi Işıklar” (Blue Lights) ilk sezonuyla 17 Ağustos Perşembe günü saat 21.00’de BBC First’te izleyiciyle buluşuyor.

Ursula’nın sonsuz hayatta yolculuğu

Kate Atkinson’ın çok satan romanının büyüleyici bir uyarlaması olan “Sonsuz Hayat” (Life After Life), doğduğu anda henüz ilk nefesini almadan hayata veda eden ve aynı gece tekrardan doğan Ursula Todd’un hayat hikayesini ekranlara taşıyor. Tekrar hayata gelmesinin ardından Ursula’nın kader ve ikinci şanslar eksenindeki hikayesi başlıyor. Bu hikayesinde iki dünya savaşı, İspanyol gribi ve 20. yüzyılın önemli olaylarına tanıklık ederken yolu Hitler ile kesişiyor. Kendini farklı yaşamlarda bulan Ursula’nın hikayesini anlatan “Sonsuz Hayat” ( Life After Life), 21 Ağustos Pazartesi günü saat 21.00’de BBC First’te ekranlara geliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnternette kredi, kredi kartı ve mevduat araması yapan her üç kişiden ikisinin tercih ettiği, bankacılık ürünleri karşılaştırma kategorisinde Türkiye’nin lider platformu HangiKredi’nin yeni CTO’su Yiğit Demirelli oldu. 

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde lisansını tamamlayan Yiğit Demirelli, İstanbul Bilgi Üniversitesi işletme bölümünde yüksek lisansını, Marmara Üniversitesi Uluslararası Ekonomi bölümünde ise doktorasını tamamlamıştır. 

Kariyerine Amerikalı yazılım şirketi FTechnics ile başlamıştır. Sonrasında ise; Destek Menkul Değerler’de IT Direktörü, MultiBank Group’ta CTO, Trive’da CTO ve son olarak 2023 Temmuz ayı itibariyle HangiKredi’de CTO olarak görevine başlamıştır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

James Gunn’ın 2025 yılında vizyona girecek olan yeni sineması Superman Legacy’nin takımı yavaş yavaş belirli olmaya başladı. Sinema takımına üç yeni isim kattı ve bu üç isim de çizgiromanlardan ünlü üstün kahramanları canlandıracaklar.

Nathan Fillion sinemada Guy Gardner ismindeki Green Lantern’i canlandıracak. Isabelle Merced’i Hawkgirl, Edi Gathegi’yi ise Mister Terrific rollerinde izleyeceğiz.

Filmde daha evvel de Superman ve Lois Lane rolleri belirli olmuştu. Superman Legacy’de kırmızı pelerinli efsaneyi David Corenswet, Lois Lane’i ise Rachel Brosnahan canlandıracaklar. Sinemanın çekimleri 2024’ün birinci ayında başlayacak.

Superman Legacy’de Nathan Fillion’un rolünün sinemaya bir ölçü güldürü katacağını söylemek mümkün zira Guy Gardner ikonik “kaseyle kesilmiş” saç dizaynına sahip ve sinemada Fillion’u da o formda göreceğiz :)

Aloe vera bitkisi, cilt bakımı, saç bakımı ve sıhhat için birçok yarar sağlayan bir bitkidir.

Bitkinin yapraklarından elde edilen aloe vera jel, birçok farklı kullanım alanıyla popülerdir.

Aloe vera yapraklarından jeli elde etmek için, yaprakları kesin ve içindeki jeli çıkarın.

Daha sonra jeli blenderda pürüzsüz hale getirin.

Hazırladığınız jeli bir kavanoza koyun ve buzdolabında saklayın.

İşte aloe vera jelinin farklı kullanım alanları:

Cilt Bakımı:

Aloe vera jeli, cildi nemlendirir ve yumuşatır. Ayrıyeten, sivilce ve akne izlerinin görünümünü azaltır. Yaraların güzelleşmesine yardımcı olur ve güneş yanığı ve başka cilt tahrişlerine âlâ gelir. Aloe vera jeli, ciltteki iltihaplanmayı azaltır ve cildin daha sağlıklı görünmesine yardımcı olur.

Saç Bakımı:

Aloe vera jeli, saçları besler ve daha güçlü hale getirir. Saç dökülmesini önler ve saç büyümesini teşvik eder. Saç derisini nemlendirir ve kepek oluşumunu azaltır. Saçları parlak ve sağlıklı gösterir.

Sağlık:

Aloe vera jeli, sindirim sistemini düzenler ve kabızlığı önler. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı korur. Kan şekeri düzeyini düzenler ve diyabet hastalarına yardımcı olur. Kolesterol düzeyini düşürür ve kalp sıhhatine yarar sağlar. Aloe vera jelinin antioksidan özellikleri sayesinde kanser riskini azalttığı düşünülmektedir.

Ağız Sıhhati:

Aloe vera jeli, ağız yaralarının tedavisinde kullanılabilir. Diş eti iltihabını azaltır ve ağız kokusunu önler. Diş macunu, gargara ve ağız suyu üzere eserlerde kullanılabilir.

Sindirim Sistemi:

Aloe vera jeli, sindirim sıkıntılarına âlâ gelir. Kabızlığı önler, sindirim sistemi iltihaplarını azaltır ve mide rahatsızlıklarını hafifletir. Ayrıyeten, aloe vera jeli, sindirim sistemi enfeksiyonlarına karşı gözetici tesire sahiptir.

Dolar/Türk Lirası: Dün ABD’de borsalar pozitif bir görüntüyle kapattı.

Diğer yandan Fed‘in, 26 Temmuz’daki toplantısında faizleri 25 baz puan artırılabileceği beklentisi %92 olasılıkla fiyatlanıyor.

Dolar Endeksi (DXY) ise geri çekilmeye devam etti ve yaklaşık son 2 ayın en düşük seviyesine kadar sarktığı gözlendi.

Bugünkü TÜFE verisi, enflasyonda yavaşlamaya işaret ederse dolardaki geri çekilme eğilimi devam edebilir. Veri TSİ 15.30’da açıklanacak. Beklenti TÜFE’nin aylık %0,3, yıllık %3,1 düzeyinde gerçekleşmesi yönünde.

Ek olarak FOMC‘den Kashkari, Bostic ve Mester‘in konuşmaları ile NATO Zirvesi’ndeki ikinci gün toplantılar ve sonrasındaki basın açıklamaları takip edilebilir.

Yurt içinde ise dün beklentilerin üzerinde gelen cari açık verisi yakından izlenirken diplomatik ilişkilerle ülke risk primimizde yaşanan iyileşme önemliydi. 5 yıllık CDS‘imiz 27 baz puan iyileşerek 459 baz puana kadar geriledi.

Dolar/TL’de ise net bir değişiklik yok.

Kurda, 26,10 civarındaki hareket devam ediyor. Günün geri kalanında da 26,10 civarındaki bant hareketi sürebilir. Bu arada Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ile TCMB Başkanı Erkan’ın, Suudi Arabistan’a bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor.

Euro/Dolar: ABD’de bugün haftanın kritik verisi olan ve Fed’in para politikasına da yön verecek, tüketici enflasyonu verileri açıklanacak. Ek olarak bugün Fed yetkililerinin açıklamaları olacak, ayrıca Fed Bej Kitap yayımlanacak.

Paritede teknik seviyelere bakıldığında ise 1,1070 seviyesinin aşılması durumunda 1,1140 hedef olabilir. Aşağıda ise 1,0975 ve 1,0930 seviyeleri sıralı destekler konumunda.

Ons Altın/Dolar: Bugün ABD’de açıklanacak olan enflasyon verisi öncesinde risk algısı olumlu.

Dolardaki düşüş ve ABD on yıllık tahvil faizindeki gerileme ile birlikte de ons altında kısmi yükseliş eğilimi devam ediyor.

Değerli maden, 1.928 seviyesinde bulunan aylık ortalamasının biraz üzerinde hareket ediyor.

ABD TÜFE rakamlarında enflasyonunun yumuşamaya işaret etmesi durumunda değerli madende 1.957 hedef olabilir. Ana hedef ise 1.980 civarında.

Diğer yandan olası düşüşlerde aylık ortalamanın altına sarkma yaşanması durumunda geçen haftaki en düşük seviye olan 1.903 gündeme gelebilir.

Kaynak: Ziraat Yatırım

Hibya Haber Ajansı

Deutsche Bank, İngiltere Merkez Bankasının (BoE) art arda ikinci bir 50 baz puanlık artış yapma olasılığının, olmamasından daha muhtemel olduğunu öngörüyor.

Deutsche Bank kıdemli ekonomisti Sanjay Raja tarafından yazılan bir notta, iş gücü piyasası verilerinden ücretlerde görülen yüzde 7,3’lük artışın, BoE Para Politikası Komitesinin endişesini artıracağını düşündüğünü belirtti.

Deutsche Bank, Ağustos faiz oranı tahminini yüzde 5,25’ten yüzde 5,50’ye çıkardı. Eylül’de nihai faiz oranını ise yüzde 5,75 seviyesinde tuttu.

BoE’nin ilk toplantısı 3 Ağustos’ta, sonraki toplantısı ise 21 Eylül’de gerçekleştirilecek.

Foreks Haber Merkezi

Investing.com – ABD Federal Mahkemesi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) LBRY’ye açtığı davada özet kararı kabul etti. Böylece LBRY’ın ABD Menkul Kıymetler Yasasını ihlal etttiğine karar verilmiş oldu. 

Mahkemenin nihai kararına göre LBRY, kayıt yaptırmadan menkul kıymet satışı ve tesliminden sorumlu tutuldu. Bunun yanında karar, şirketin çalışanlarını, temsilcilerini ve avukatlarını bağlayacak şekilde genişletildi. Kararda Menkul Kıymetler Yasasının 5. maddesine göre LBRY’ın herhangi bir kayıt dışı kripto varlık menkul kıymet arzına katılması yasaklandı. 

LBRY ne ceza aldı?

Federal Mahkemenin verdiği karara göre LBRY, SEC’e 111.614 dolar para cezası ödeyecek. Kararda ayrıca menkul kıymet alanında hizmet veren şirketlerin, yatırımcıları korumak ve piyasa bütünlüğünü bozmamak adına düzenleyici gereksinimlerini karşılamak ve Menkul Kıymetler Yasası hükümlerine riayet edilmesi gerektiği telkininde bulunuldu.

Bu davanın SEC lehine zaferle sonuçlanmasının ardından gözler şimdi Ripple davasına çevrildi. Piyasa katılımcıları, şimdi Ripple davasıyla benzerlikler içeren bu davanın emsal teşkil edip etmeyeceği konusunu merak ediyor.

Yapılan yorumlar arasında karar metninde ikincil piyasa işlemleri için geçerli olup olmadığı konusunda bir görüş bulunmadığı ve buna göre kararın, sadece şirketin birincil piyasa işlemlerini bağladığı görüşü bulunuyor.

Bunun yanında Ripple savunucusu John Deaton, davanın temyiz duruşmasında LBC tokeniyle ilgili satışların yalnızca ilk satışlarının menkul kıymet olarak kabul edildiğini hatırlattı. Ayrıca SEC’in kripto varlığın ikincil piyasa satışlarının menkul kıymet kapsamında olmadığını kabul ettiğini de vurguladı.

Ripple ile SEC arasında uzun süredir devam eden davada ise sona gelindi. Davayı yakından takip eden isimler, birkaç aya kadar nihai kararın verilebileceğini düşünüyor. 

Yazar: Günay Caymaz

Paneer Pasanda için Malzemeler

Paneer için;

• 250 gram Paneer (süzme peynir)
• 2 ila 2,5 yemek kaşığı ufalanmış veya rendelenmiş paneer, paneer yerine rendelenmiş peynir yerine kullanılabilir
• 1 yemek kaşığı kuru üzüm – doğranmış
• 6 ila 8 kaju – ince kıyılmış veya 2 yemek kaşığı ince kıyılmış kaju
• 1 veya 2 yeşil biber, doğranmış veya yaklaşık 1 çay kaşığı doğranmış yeşil biber
• 1 yemek kaşığı kıyılmış kişniş yaprağı
• (Kişniş yaprakları)
• ½ yemek kaşığı kıyılmış nane yaprağı
• ¼ çay kaşığı toz kırmızı biber
• ½ çay kaşığı toz kimyon
• ¼ çay kaşığı tuz veya gerektiği gibi ekleyin
• 4 yemek kaşığı sıvı yağ kızartmak için

Mısır Nişastası Ezmesi İçin;

• ½ su bardağı mısır nişastası
• 4 yemek kaşığı su

Soğan ezmesi için;

• 2 orta ila büyük boy soğan veya 150 gram soğan veya 1 su bardağı tepeleme doğranmış soğan
• 2 yemek kaşığı sıvı yağ
• 4 ila 5 yemek kaşığı su, kızarmış soğanları öğütmek için. gerekirse daha fazlasını ekleyin

Paneer Pasanda için Domates Salçası;

• 3 orta ila büyük domates veya 250 gram domates veya 1,75 su bardağı kabaca doğranmış domates
• 10 ila 12 kaju fıstığı – ikiye bölünmüş veya kabaca doğranmış
• tarçın
• 2 yeşil kakule
• 2 karanfil
• 1 su bardağı domatesleri haşlamak için su

Paneer Pasanda Sosu yapmak için;

• 1 ila 1,5 yemek kaşığı kızarmış yağ veya taze yağ
• ½ çay kaşığı kimyon tohumu
• 1 defne yaprağı
• havanda ezilmiş veya 1 ila 1,5 çay kaşığı zencefilli sarımsak ezmesi
• ¼ çay kaşığı toz zerdeçal
• ½ çay kaşığı kaşmir kırmızı biber tozu
• ½ çay kaşığı Kişniş Tozu
• ¼ çay kaşığı Garam Masala
• ¼ ila ½ çay kaşığı şeker veya damak zevkine göre
• 1 çay kaşığı ezilmiş kasuri methi (kuru çemen otu yaprakları)
• 1 su bardağı su
• 2 yemek kaşığı az yağlı krema, %25 ila %35 yağ
• 2 yemek kaşığı kıyılmış kişniş yaprağı süsleme için
• gerektiği kadar tuz

Paneer Pasanda Nasıl Yapılır?

Domates salçası yapımı;

• Bir tavada 1,75 su bardağı kabaca doğranmış domates, 10 ila 12 kaju, ikiye bölünmüş veya kabaca doğranmış, 1/2 inç tarçın, 2 yeşil kakule, 2 tek ince topuz, 2 karanfil ve 1 su bardağı su alın.
• Düşük ila orta ateşte, bu karışımı domatesler yumuşayana kadar karıştırın ve pişirin.
• Domatesler yumuşayınca altını kapatın. Tavada bir miktar et suyu kalacak ve onu domatesleri rendelerken kullanacağız. Öğütmeden önce bu karışımın ısınmasına veya tamamen soğumasına izin verin.
• Pişen domates-kaju-baharat karışımını et suyuyla birlikte ekleyin. Öğütme sırasında ekstra su eklemenize gerek yoktur.
• Pürüzsüz bir macuna öğütün. Hamurda kaju parçaları veya parçaları olmamalıdır. Bu macunu bir kenarda bekletin.

Soğan Ezmesi Yapımı;

• Bu arada bir tavada 2 yemek kaşığı sıvı yağı kızdırın ve 1 su bardağı tepeleme doğranmış soğanı ekleyin.
• Soğanları karıştırarak kısık ateşte soteleyin. Soğanların daha hızlı kızarması için bir tutam tuz ekleyin.
• Soğanlar açık altın rengine döndüğünde, alevi kapatın. Soğanları soğumaya bırakın.
• Şimdi bir öğütücü kavanoza kızarmış soğanları alın. 4 ila 5 yemek kaşığı su ekleyin.
• Sonra kızarmış soğanları pürüzsüz bir macun haline getirin. Bu macunu bir kenarda bekletin.

Paneer Sandviçlerinin Doldurulması;

• Bir kapta veya tabakta 2 ila 2,5 yemek kaşığı ufalanmış veya rendelenmiş paneer (paneer yerine rendelenmiş peynir yerine kullanılabilir), 1 yemek kaşığı doğranmış kuru üzüm, 6 ila 8 ince kıyılmış kaju veya 2 yemek kaşığı ince kıyılmış kaju, 1 veya 2 yeşil biber , doğranmış, yaklaşık 1 çay kaşığı doğranmış yeşil biber, 1 yemek kaşığı kıyılmış kişniş yaprağı ve 1/2 yemek kaşığı kıyılmış nane yaprağı.
• Şimdi 1/4 çay kaşığı kırmızı biber tozu, 1/2 çay kaşığı kimyon tozu ve 1/4 çay kaşığı tuz ekleyin veya gerektiği gibi ekleyin.
• Her şeyi karıştırın ve bir kenara koyun.
• Üçgen dilimleyin. Şimdi her üçgeni yavaşça ikiye bölün.
• Tüm üçgenleri bu şekilde dilimleyin.
• Şimdi paneer üçgeninin üzerine doldurmanın bir kısmını yerleştirin.
• Üst dilimi ile hafifçe örtün. basmayın. Bir paneer sandviç hazır.
• Doldurma ile doldurulmuş tüm paneer sandviçlerini bu şekilde yapın.

Paneer Pasanda için Kızartma;

• Bir kapta, 4 yemek kaşığı su ile 1/2 su bardağı mısır nişastasını macun haline getirin.
• Paneer sandviç dilimini hamura batırın.
• Ters çevirin ve her taraftan kaplayın. Dilimleri kaplamak için bir kaşık veya küçük maşa da kullanabilirsiniz.
• Paneer dilimlerini sığ kızartma için orta sıcak yağa koyun.
• Her bir üçgeni bu şekilde batırın ve ardından kızgın yağa daha fazla pane üçgeni yerleştirin. Mısır nişastası yerleşirken paneer üçgenlerini kaplamadan önce mısır nişastası hamurunu karıştırın.
• Taban altın olduğunda, ters çevirin ve sığ kızartmaya devam edin. Ayrıca bu paneer üçgenlerini derin yağda kızartabilirsiniz.
• Şimdi kızarmış paneer sandviçlerini kağıt havluların üzerine boşaltın. Kenarda tutun.

Paneer Pasanda Sosu Yapılışı;

• Domatesleri pişirdiğimiz aynı tavaya yağı ekleyin. Defne yaprağı ve kimyon ekleyin. Çıtırdayana kadar soteleyin.
• 1 ila 1,5 çay kaşığı zencefilli sarımsak ezmesi ekleyin.
• Karıştırın ve zencefil-sarımsağın ham aroması kaybolana kadar soteleyin.
• Şimdi domates-kaju-baharat ezmesini ekleyin. Karıştırın ve düşük ila orta ateşte 3 ila 4 dakika sote edin.
• Karıştırın ve ardından kızarmış soğan ezmesini ekleyin. İyice karıştırın ve 3 ila 4 dakika soteleyin.
• 1/4 çay kaşığı zerdeçal tozu, 1/2 çay kaşığı kişniş tozu ve 1/2 çay kaşığı kaşmir kırmızı biber tozu ekleyin. Çok iyi karıştırın.
• Ardından 1 su bardağı su ekleyin. Tekrar çok iyi karıştırın.
• Paneer pasanda sosunu kısık ateşte pişirin.
• Sos çok sıçrarsa, tavayı bir kapakla kapatın.
• Paneer pasanda sosunu üstte biraz yağ lekesi görene kadar pişirin veya soteleyin. Sos da kalınlaşacaktır. Düşük ila orta ateşte yaklaşık 4 ila 5 dakika.
• Ardından gerektiği kadar tuz ekleyin.
• Gerektiği gibi 1/4 ila 1/2 çay kaşığı şeker ekleyin.
• Karıştırın ve ardından 1/4 çay kaşığı garam masala, 1 çay kaşığı kasuri methi, ezilmiş ve 2 yemek kaşığı az yağlı krema ekleyin.
• Krema, paneer pasanda sosunun geri kalanıyla eşit şekilde karışana kadar karıştırın.
• Artık paneer üçgenlerini veya pasandaları sosun içine yerleştirebilirsiniz. Ya da bir servis tepsisine veya tabağına alıp aşağıdaki son resimlerde görüldüğü gibi sosu üstten dökebilirsiniz.
• Paneer pasanda’yı sosla kaplayın.