Gün: 12 Temmuz 2023

Avrupa’da, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa Soykırımı’nda katledilen 8 bin 372 müslüman, acı olayın 28. yıldönümünde Menemen’de hüzünle anıldı. Törende konuşan Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan, “28 yıl önce bir katliamın değil apaçık bir soykırımın yaşandığı Srebrenitsa, hepimizin ortak acısıdır” dedi.

1995 yılında Bosna’da meydana gelen ve 8 bini aşkın Müslüman’ın erkek kadın, çocuk yaşlı demeden Sırp güçlerince öldürüldüğü Srebrenitsa soykırımının 28. Yıldönümü, Menemen’de düzenlenen törenle anıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Srebrenitsa Anıtı’ndaki törene, Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan, siyasi parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, gazeteciler ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Bosna Hersek Milli Marşlarının okunmasıyla başlayan törende, Srebrenitsa’da 28 yıl önce yapılan soykırım kınandı.

YILDIZ: UNUTMAMALIYIZ

Açılış konuşmasını yapan İzmir Balkan Dernekleri Federasyon Başkanı İbrahim Yıldız, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da 28 yıl önce yaşanan vahşette kaybettiklerimizi anmak için bir araya geldik. Bugün sadece Srebrenitsa soykırımını hatırlamak, o gün katledilenleri anmakla kalınmamalıdır. Her fırsatta hatırlatmanın yanında bu vahşetin bir daha asla dünyanın hiçbir yerinde tekrarlanmaması için ne geliyorsa yapmalıyız. Bu noktada anma törenini düzenleyen Menemen Belediyesi’ne ve katılımcılara çok teşekkür ediyorum” dedi.    

VARLI: HALA ÇIKARILMAMIŞ NAAŞLARIMIZ VAR

Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Gençlik Kolları Başkanı Aykut Taylan Varlı, 1995 yılında Srebrenitsa’da yaşanan soykırıma dair bilgiler verdi. 1993 yılında Srebrenitsa’nın BM Güvenlik Konseyi tarafından güvenli bölge ilan edilen yerlerden biri olduğunu ifade eden Varlı, “Ne yazık ki 95’in Temmuz ayında Sırplar tarafından büyük bir soykırım gerçekleştirildi. Silahsız Boşnaklar, Avrupa’nın tanklarına karşılık evlerinden söktükleri su borularıyla kendilerini savunurken can vermişlerdir. 3 aylık bir bebek bile bu soykırımda can vermiştir. Maalesef ki Avrupa da buna seyirci kalmıştır. 12 bin 500’ün üstünde vatandaşımız bu soykırımda hayatını kaybetmiştir. Hala da çıkartılamamış naaşlarımız vardır. Srebrenitsa soykırımını gerçekleştirenler, hem tarihin vicdanında, hem uluslararası mahkemelerde hem de insanların vicdanında mahkûm oldular ve olacaklar. Canlarını kaybeden soykırım kurbanlarını saygıyla anıyoruz” dedi.

PEHLİVAN: BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR

Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan, “Bugün burada, Srebrenitsa Soykırımı’nın acı dolu hatırasını paylaşmak, anmak ve anımsatmak için bir araya geldik. Srebrenitsa Soykırımı, 1995 yılında Bosna-Hersek’te gerçekleşmiş tam bir insanlık suçudur. Binlerce Boşnak genç, yaşlı, kadın, erkek demeden acımasızca katledildi. Avrupa’nın göbeğinde, medeni olduklarını iddia eden tüm ulusların gözleri önünde yaşanan bu olay; bizlere insanlığın o en karanlık yüzünü bir kez daha gösterdi. Bu bir insanlık suçudur ve hiçbir insanın bu suç karşısında sessiz kalma hakkı yoktur. Bu soykırımı unutmamakla beraber, dünyanın her noktasında barış, hoşgörü ve insan hakları temelinde buluşmalıyız. Irk, din veya etnik köken ayrımcılığına karşı durmalı ve her fırsatta birlikte yaşamanın önemini vurgulamalıyız.     Tabi Srebrenitsa soykırımı yüzünden travma yaşayanlar hala bunu atlatamadılar, acısı taptaze duruyor. Bu sorun, sadece dayanışmayla ve duyarlılıkla aşabileceğimiz, iyileştirebileceğimiz bir durum. Her zaman söylediğim gibi, mesele iyi günde de kötü günde de birlikte olmak, birlikte iyileşip, birlikte ayağa kalkmak.     

Bu yürek yakan insanlık dışı soykırımı, bir kez daha kınıyor ve lanetliyorum. Soykırımı gerçekleştirenlerin de Allah katında mutlaka hak ettikleri cezayı bulacaklarına inanıyorum. Soykırımda yaşamını yitiren Bosnalı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Ruhları şad olsun.      

Rabbim, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir millete bir daha böyle bir acılar yaşatmasın” dedi. 

Konuşmaların ardından Menemen Müftüsü Mehmet Seven, şehitlerin ruhuna dua okudu. Daha sonra protokol üyeleri, Srebrenitsa anıtına karanfil bıraktı. Tören, Srebrenitsa şehitleri için dökülen lokma dağıtımının ardından sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Kamu 6.40” adlı Pecha Kucha etkinliğinde personelle bir araya geldi. 6 dakika 40 saniye içinde kendi ürettikleri içerikleri etkin bir biçimde sunan personelin sunumları büyük beğeni kazandı. Başkan Soyer, “Arkadaşlarımızın bilmediğimiz yanlarını tanımak ve onların neler hayal ettikleri ve neler başardığını görmek işin en heyecan verici kısmı” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediye çalışanlarını “Kamu 6.40” adlı Pecha Kucha etkinliğinde yalnız bırakmadı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen etkinlikte Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay da sunum yaptı. Tugay, “Çiçek Toplamak Serbest” konulu sunumuyla personeli 6 dakika 40 saniyede etkilemeye çalıştı. Ayrıca Cenk Dereli “İzmir’de Oluyor”, Dr. Gaffar Karadoğan “Kalbimiz Ne Zaman Duracak?”, Serkan Eğrilmez “Tarım, Fil, İzmir Her Şey Doğal Olacak”, Burcu Tuna “Kalbinizde Güneş Doğsun” başlıklarıyla bilgi ve birikimlerini personele aktardı.

“Zihnim açıldı”

Etkinlik sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarıyla bir kez daha gurur duyduğunu dile getiren Başkan Tunç Soyer, “Sunumlar benim dünyamı değiştirdi. Kendime burada bir mola yarattım ve zihnim açıldı. Acayip yetenekli arkadaşlarımız var. İçerikleri çok güzel. Bir arada olduğumuz arkadaşlarımızın bilmediğiniz yanlarını tanımak ve onların neler hayal ettikleri ve neler başardığını görmek işin en heyecan verici kısım” şeklinde konuştu.

Sunumunu Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Lütfi Ünal’ın yaptığı Pecha Kucha etkinliğinde Ünal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Stratejik Planı’na dair bilgileri aktardı.

Pecha Kucha nedir?

Pecha Kucha, içeriğini kısa sürede ve etkin bir şekilde bir topluluğa sunmayı amaçlayan bir sunuş tarzıdır. Sunuş yapan kişi her biri 20 saniye süresince 20 görseli toplam 6 dakika 40 saniyede göstererek sunuşunu tamamlar.

İlham veren deneyimlerini aktarması hedeflendi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığına bağlı Ar-Ge İnovasyon Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Kamu 6.40 Powered by Pecha Kucha” etkinliğiyle fark yaratan, yaratıcı ve ilham veren mesleki ve özel ilgi alanları olan personelin deneyimlerini samimi bir ortamda aktarması hedeflendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’te heyecan tüm hızıyla  sürüyor. İstanbul’da nisan ayında 2 milyon 547 bin ziyaretçisi ile rekorlara imza atarak bilim, teknoloji ve uzayla dolu unutulmaz izler bırakan TEKNOFEST, 2023 yılının ikinci ve üçüncü durağında yepyeni bir yarışma modeliyle 30 Ağustos – 3 Eylül 2023 tarihleri arasında Başkent Ankara’da, 27 Eylül – 1 Ekim 2023 tarihlerinde ise Ege’nin incisi İzmir’de gerçekleşecek.   

Tam bağımsız bir Türkiye için “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonuyla milyonları kucaklayarak bir araya getiren TEKNOFEST’te, Girişim Yarışması modeli ile 10 farklı temada yarışma sonrası girişime dönüştürülmek istenen projelerin gelişimine tanıklık edilecek. Bu ayrıcalıklı projeler için yarışma başvuru tarihi 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıldı. 

TEKNOFEST Girişim yarışmasına; 2018 ile 2023 yılları arasında TEKNOFEST bünyesinde düzenlenen yarışmalara başvurmuş lise, üniversite ve üzeri seviyedeki takımlar katılabilecek. Girişim temaları; Eğitim Teknolojileri, Sağlık ve İyi Yaşam Teknolojileri, Ulaşım ve Mobilite Teknolojileri, Tarım Teknolojileri, Haberleşme ve İletişim Teknolojileri, Turizm Teknolojileri, Çevre, Enerji ve İklim Teknolojileri, Uzay, Havacılık ve Savunma Teknolojileri, Afet Yönetim Teknolojileri ve Engelsiz Yaşam Teknolojilerinden oluşuyor.

TEKNOFEST Yarışmacılarının katılabildiği yarışmada tüm temalar Ön Kuluçka ve Hızlandırma kategorilerinden oluşuyor. Ön Kuluçka kategorisinde girişim fikri olan veya ürününü geliştirmekte olan takımlar bu kategoride değerlendirilecek. Bu aşamada girişimin kurulmuş olması veya şirketleşmiş olması şartı aranmayacak. Hızlandırma aşamasında ise projesini test edilebilir bir ürüne dönüştürmüş olan ve bu projeleri ile ilgili şirket kurmuş olan takımlar sunumları ile değerlendirilecek.

TEKNOFEST yarışmacılarının girişim ekosistemine dahil olmaları, teknoloji yarışmalarında geliştirilen projelerin ticarileştirilerek topluma kazandırılması ve de girişime dönüşen projeler ile Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sağlanmasının amaçlandığı yarışmada katılımcılara toplamda 7 milyon TL’nin üzerinde ödül verilecek.

Başvurular 31 Temmuz itibari ile sona erecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre hindi eti üretimi %14,1, tavuk eti üretimi %5,1, tavuk yumurtası üretimi %3,4 ve kesilen tavuk sayısı %2,1 arttı. Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre tavuk yumurtası üretimi %3,7 artarken; tavuk eti üretimi %2,3, hindi eti üretimi %2,8 ve kesilen tavuk sayısı %5,8 azaldı.

Bir önceki ay 180 bin 495 ton olan tavuk eti üretimi Mayıs ayında %16,4 artarak 210 bin 14 ton oldu.

Bir önceki ay 1 milyar 645 milyon 559 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Mayıs ayında %0,05 azalarak 1 milyar 644 milyon 770 bin adet oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,9; Ocak-Mayıs döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %4 arttı.

Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre inek peyniri üretimi %12,6, tereyağı üretimi %11,7, ayran üretimi %8,4 ve yoğurt üretimi %6,4 artarken; içme sütü üretimi %11 azaldı. Ocak-Mayıs döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, inek peyniri üretimi %7,5, içme sütü üretimi %4,2, ayran üretimi %6,2 ve yoğurt üretimi %1,3 artarken; tereyağı üretimi %17,9 azaldı.

Bir önceki ay 879 bin 602 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Mayıs ayında %7,4 artarak 944 bin 349 ton oldu.

Bir önceki ay 122 bin 660 ton olan içme sütü üretimi Mayıs ayında %5,9 azalarak 115 bin 382 ton olarak gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin katılmış olduğu bir canlı yayın programında kız okulları kurmanın, kız çocuklarının okullaşma oranını arttırabileceğini belirtti.

Bakan Yusuf Tekin; kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin, “Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum.” dediğini öne sürüyor. Bakan Tekin, “Benim Milli Eğitim Bakanı olarak birincil hedefim, kız çocuklarının okullaşması. Veliyi ikna etmek için gerekirse biz kız okulları da açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli.” ifadelerine yer verdi.

Daha önce de karma eğitimle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, yayında sorulan soruya karşın “Şimdi buradan hareketle karma eğitime karşı olduğum söyleniyor. Tam tersine özgürlükçüyüm, karma eğitim isteyen veliler için de kuşkusuz o olacak. Zaten bizim Millî Eğitimin temel kanununda öyle diyor, karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır.” açıklamasında bulundu.

Sosyal Medyadan Tepki Yağdı!

Bakan Tekin’in “Kız okulları da açabilmeliyiz.” açıklaması sosyal medyadan tepki çekti. Bir sosyal medya kullanıcısı, “21 yılda 9 milli eğitim bakanı, çok kez sınav modeli, eğitim sistemi değişti. Değişmeyen tek şey, karma eğitim düşmanlığı, gerici eğitim hayalleri… Orta çağ zihniyetlerinize inat, Laikliği savunacağız!” tepkisiyle Bakan Tekin’in düşüncesine karşı çıktı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Bakan Tekin’den Kız Çocuklarına Ayrı Okul!

Blockchain analiz firması Santiment, bugün erken saatlerde attığı bir tweet’le Polygon (MATIC) ve Binance Coin’in (BNB) işlem hacimlerinin son birkaç hafta içinde önemli ölçüde arttığını açıkladı.

Gönderiye göre Bitcoin (BTC), 31 bin dolar bariyerini aşmaya çalışırken genel altcoin piyasası işlem hacminin arttığını gördü.

BNB’nin haftalık performansı neye işaret ediyor?

Basın zamanında CoinMarketCap, BNB’nin 24 saatlik yüzde 0,89’luk bir kazancın ardından 249,47 dolardan işlem gördüğünü belirtti. Bu olumlu günlük performans, altcoin’in haftalık performansını daha da yeşile çevirerek yüzde 2,46’ya çıkardı.

Bu arada BNB’nin toplam işlem hacmi, son 24 saat içinde yüzde 45,09’luk bir düşüş yaşadı. Sonuç olarak kripto paranın günlük hacmi 489.715.281 dolar olarak gerçekleşti.

Teknik açıdan bakıldığında BNB, direnç seviyesini 252,70 dolarda zorlamak istiyordu. Altcoin, bu kilit fiyat noktasının üzerine başarıyla çıkarsa bir sonraki hafta 264,40 dolardan bir sonraki ana seviyeye yükselmek için gereken ivmeye sahip olabilir.

Tersine BNB’nin fiyatı, 252,70 doların üzerine çıkamazsa 230,10 dolarlık önemli destek seviyesine düşebilir.

Yatırımcılar ve tüccarlar, önümüzdeki birkaç gün boyunca 9 günlük ve 20 günlük EMA çizgilerine göz kulak olmak isteyebilir. İki çizginin kesişmesi hâlinde bu düşüş tezini geçersiz kılacak bir yükseliş bayrağı olacak ve BNB’nin fiyatı 264,40 dolara yükselebilir.

MATIC haftalık performansını koruyor

Bu arada MATIC, geçtiğimiz işlem gününde yüzde 0,24 düştü. Bu, Layer-2 kriptonun fiyatını 0,7412 dolara düşürdü. 24 saatlik düşüşe rağmen MATIC’in haftalık fiyat performansı yüzde 5,97 ile yeşil renkte kaldı. BNB’ye benzer şekilde MATIC’in işlem hacmi de düştü.

Kriptonun günlük işlem hacmi basın saatine göre 315.283.874 dolar olarak gerçekleşti. Bu, geçtiğimiz işlem gününde toplamda yüzde 40,89’luk bir düşüş oldu.

MATIC, son 3 gün içinde 0,7191 dolar ile kilit direnç seviyesinin üzerine çıkmayı başardı ve bu süreçte seviyeyi desteğe çevirdi.

Özellikle altcoin’in fiyatı da basın zamanında işlem görmeye devam ettiği 50 günlük EMA çizgisinin üzerine çıkmayı başardı. MATIC, bugünün günlük mumunu teknik göstergenin üzerinde kapatırsa önümüzdeki 48 saat içinde 0,8141 dolara tırmanabilir.

Öte yandan MATIC, bugünün günlük mumunu 50 günlük EMA çizgisinin altında kapatırsa 0.7191 dolar desteğini kaybetme riski altında olabilir.

Devam eden satış baskısı, önümüzdeki birkaç gün içinde MATIC’in fiyatını 0,6486 dolara bile düşürebilir.

Bu makale ilk olarak Kripto Para Haber üzerinde yayımlanmıştır.

51 yaşına giren ünlü komedyen Cet Demirer yeni yaşını toplumsal medya hesabından paylaştığı bir kareyle kutladı.

Çıkardığı Bursa Bülbülü sinemasıyla büyük bir muvaffakiyet yakalayan komedyan Cet Demirer 51 yaşına bastı. Uzun mühlet verdiği kilolarla da konuşulan Demirer yeni yaşını toplumsal medya hesabından yaptığı esprili paylaşımla kutladı. 

Temmuz’da doğum günü olan ünlü komedyen şu satırları yazdı. 

“Efendim bir yaş daha acısıyla tatlısıyla lakin dostlarla ve yaratarak çalışarak geçti gitti. Doğum günü vesilesiyle arayan soran ve karşılık veremediğim tanıdığım ve tanımadığım herkese selam olsun. Yeni yaşımda da sizlere hizmetlerimi sunacağım diyorum gülünüz güldürünüz efendimmm “

DOĞUM GÜNÜ BİLDİRİLERİ YAĞDI

Bozcaada’da ömrünü sürdüren Cet Demirer’e birçok toplumsal medya kullanıcısı; “Nice sağlıklı keyifli keyifli yaşlar dileriz @atademirerofficial Düzgün ki bu dünya da varsınız”, “Nice memnun senelere”, “Nice keyifli yaşların olsun Ata’cım”, “Mutlu yıllar abim. En hoşunu yapıyorsun “, “Sağlıkla, sanatınla ve denizle birçok yıllara kaptan…”, “Güldüğün, güldürdüğün kaç hoş yılların olsun, doğum günün kutlu olsun…”, “Huzuru bol birçok hoş yaşlara kaptan”, “Abi memnun ve sağlıklı bir yıl olsun, tüm sevdiklerinle kaç seneler” yorumunda bulundu. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Ata Demirer’in Koreli direktör taklidi kırdı geçirdi!

Seferihisar Belediyesi THM Korosu tarafından Sığacık Kaleiçi’nde gerçekleştirilen Türk Halk Müziği konseri, büyük ilgi gördü.

Şef Murat Sincer yönetimindeki konserde izleyiciler koronun seslendirdiği türkülere, coşkuyla eşlik etti. 

Yaklaşık iki saat süren konserin ardından Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, sahneye çıkarak tüm koro üyelerine teşekkür ettti. Kaleiçi’ndeki etkinliklerin yaz ayı boyunca devam edeceğini belirten Başkan Yetişkin, şef Murat Sincer ile sunucu Özlem Sincer’e çiçek takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son olarak “Araba” adlı şarkısını yayınlayan Sefo, yeni şarkısı ile dinleyicileri ile buluştu.

Sefo’nun, henüz yayınlanmadan sosyal medya ve konserlerde beğeni toplayan “IMPARATOR” şarkısı 7 Temmuz’da 362tuzak ve Sony Music Türkiye iş birliğiyle tüm dijital platformlarda yayınlandı.

“IMPARATOR” şarkısının söz ve bestesi Sefo, düzenlemesi ise Yiğit Alp Fırat DIVXRSE imzası taşıyor.

Sefo’nun yepyeni şarkısına film tadında bir de klip çekildi. Onur Oğuz’un yönetmenliğinde çekilen klipte Sefo eğlenceli görüntüleri ile dikkat çekiyor. Sefo’ya klipte kalabalık bir cast ekibi de eşlik ediyor.

Sefo’nun yine çok konuşulacak şarkısı ve klibi “IMPARATOR” 7 Temmuz’da tüm dijital platformlarda yayında!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hünkar Göksu, merakla beklenen yeni single’ı “İçime Biriktim” ile dinleyicileri bir kez daha etkilemeyi başardı. Kendi yazdığı ve bestelediği güçlü parça, kalp kırıklığı, direnç ve sevginin yenilmez ruhu gibi temalara değiniyor. Ayrıca, Hünkar Göksu daha önceki “Kafa Duman” isimli şarkısıyla dinlenme rekorları kırmıştı.

Dokunaklı sözleri ve ruhu sarıp sarmalayan melodisiyle “İçime Biriktim”, Hünkar Göksu’nun yeteneklerini bir kez daha sergilediği etkileyici bir eserdir. Şarkının prodüktörlüğünü O5 üstlenirken, klip yönetmenliğini ise Onur Oğuz gerçekleştirdi.

“İçime Biriktim”, yaramın neden durmadan kanadığını sorgularken, aşktan vazgeçmeyeceğini vurguluyor. “Seni tanrım affetsin ben affetmem, kaderime isyan etmem, hakkımı helal etme” şeklinde dile getirilen sözler, şarkının duygusal yoğunluğunu artırıyor.

Hünkar Göksu’nun “İçime Biriktim” adlı şarkısı, müzikseverlere derin duygusal bir yolculuk sunuyor ve dinleyicileri etkileyici bir deneyime davet ediyor. Bu etkileyici eseriyle Göksu, müziğindeki ustalığını bir kez daha kanıtladı. Ayrıca, daha önce “Kafa Duman” isimli şarkısıyla dinlenme rekorları kıran sanatçının başarısı da takdirle karşılandı.

“İçime Biriktim” şarkısı video klibiyle birlikte dinleyicilerin beğenisine sunuldu. Şarkı ayrıca, tüm dijital platformlarda müzikseverlerle buluştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ödeme Sistemleri alanında Türkiye’nin öncü kuruluşları arasında yer alan Etisan Holding uluslararası bir iş birliğine imza attı.  Ödeme sistemleri alanında Türkiye’nin öncü kuruluşu olan Etisan Holding, Etisan Proje adı altında İsrail’in 1xHub firması ile önemli bir iş birliğine imza attı. Bu proje ile Etisan Holding, özellikle Avrupa’da yeni ülkelere açılma sürecinde çözüm ortağı olmayı hedefliyor. 

Türkiye’nin lider ödeme sistemleri ve bilişim şirketi Etisan Holding ile İsrail’in yenilikçi dış kaynak, işe alım ve bordro çözümleri şirketi 1xHub ile arasında yeni bir anlaşma imzalandı.

1xHub ile Etisan Holding’e ait Etisan Proje Şirketi arasında imzalanan anlaşma, Türkiye’nin yüksek eğitimli BT işgücü potansiyelinden daha fazla faydalanabilmeyi öngörüyor. Yeni ortaklığın, özellikle oyun geliştirme ve ödeme sistemleri yazılımları alanlarında yakın zamanda da meyvelerini vermeye başlaması bekleniyor. 

Anlaşmayı, İsrail’in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian’ın tanıklığında,   Etisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün ile 1xHub CEO’su Eliran Sharon imzaladı. 

Yapılan anlaşmada ayrıca ABD, Kanada, İsrail, İngiltere ve Avrupa’da bir çok start-up projesine büyük fonlar üzerinden hizmet veren 1xHub’un Türkiye’de genişlemeyi planladığı, paralelinde Etisan Holding kaynakları ile de özellikle Avrupa ülkelerinde daha fazla iş birliği yapılmasını Avrupa’da derinleşmeyi öngören bir madde de yer aldı.

Projenin, Etisan Proje ile ilk ayağının Türkiye’de başlayacağını belirten Etisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün; “Bu proje ile kısa sürede, başta ödeme sistemleri ve dijital oyun alanı olmak üzere, dijital sektörün pek çok katmanında değerli hizmetler üretmeyi planlıyoruz.  Ağustos ayında ilk adımını hayata geçirmeyi planladığımız bu projemizle ülkemizin bilişim sektöründe yetişmiş genç ve dinamik iş gücüne de istihdam sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

1xHub  şirketi ve Etisan Holding  olarak hayata geçecek proje, bilişim hizmetleri sektöründe yazılım geliştirme hizmetinde kısa süre içinde yıllık 15 milyon Avro’luk ihracat hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Modern ve “klasik crossover” yorumlarıyla müzikte sınır tanımayan çok yönlü yıldız soprano Sarah Pagin, 19 Temmuz’da “Yaz Ruhu”nu taşıyan özel bir repertuvarla CSO Ada Ankara #Yaz Sezonu’na konuk oluyor. Birbirinden harika dört müzisyenden oluşan kuartet eşliğinde sahne alacak Sarah Pagin, dinleyicilere farklı dillerde klasik, caz ve pop müzikten oluşturduğu benzersiz programla unutulmaz bir gece yaşatacak. 

Konser, pozitif enerji dolu, mutlu bir ruh hali, hafif tembellik ve çok az da olsa sevdiğinden ayrılma temalarının şarkılara döküldüğü yüksek enerji, biraz nostalji, minik bir doz melankoli içeren şarkılarla müzikseverlere müzikal bir yolculuk vaat ediyor. Sanatçı konserde Gershwin’in unutulmaz “Summertime”, “I Got Rhythm” ya da Mungo Jerry’nin “In The Summertime” gibi bir zamanlar rekor kıran unutulmaz şarkıların yanı sıra Sertab Erener’in yaz ayıyla özdeşleşmiş “Kumsalda” şarkısını da seslendirecek. Sarah Pagin’in Carmen operasından da iki arya seslendireceği gecede ayrıca “Somewhere Over The Rainbow”un caz versiyonu ile Pink Martini’nin gönüllere taht kurmuş “Je Ne Veux Pas Travailler” şarkısı da Sarah Pagin yorumuyla müzikseverleri bambaşka dünyalara götürecek.

Bilet Fiyatları:

1. Kategori: 150 TL

2. Kategori: 100 TL

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanayinin alt sektörleri (2015=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2023 yılı Mayıs ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %7,1 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi %0,6 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,3 azaldı.

Sanayi üretimi aylık %1,1 arttı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Mayıs ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %2,4, imalat sanayi sektörü endeksi %0,9 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %2,4 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, gayrimenkul sektöründe 2023 yazını değerlendirdi. Yaz ayları ile birlikte gayrimenkul sektörünü hareketlendiren yazlık kiralamaları hakkında bilgi paylaşarak, otel tercihlerindeki değişiklikleri anlatan Maya, son yılların tatil trendi villa kiralama ve yazlık bölgelerde gerçekleşen yabancılara konut satışı ile ilgili detaylı açıklamalar yaptı. Maya, “Alanya, Kemer, Foça ve Bodrum konut fiyatlarında artış oranları ile zirvede yer alırken, aylık kira fiyatları bazı ilçelerde otellerle ev kiralarını benzer seviyelere getirdi. Yabancıların konut alımında en çok tercih ettiği ilçe ise Alanya oldu” dedi.   

TSKB Gayrimenkul Değerleme, gayrimenkul sektörünün 2023 yaz trendlerine yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. Türkiye’nin yazlık bölgelerindeki kiralamaları, konut fiyat artış oranlarını ve yabancılara konut satış verilerini değerlendiren TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, sektörün durumuna ilişkin önemli bilgiler paylaştı. 

“Fiyat Artışlarında Foça ve Bodrum Zirvede”

Yaz ayları ile birlikte tatil amaçlı yazlık kiralamaların ve otellerin herkes için önemli bir konu haline geldiğini belirten Maya, “Ege ve Akdeniz kıyılarında en çok tercih edilen ilçelerin, İzmir genelinde Çeşme, Karaburun, Urla, Foça; Muğla genelinde Bodrum, Fethiye, Datça, Marmaris; Aydın genelinde Didim ve Kuşadası ile Antalya genelinde ise Alanya, Kaş ve Kemer olarak dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Bahsi geçen ilçelerde yaz sezonu boyunca kiralamalar 15 günlük, aylık ve 3 aylık olarak tercih ediliyor” dedi. 

Yazlık bölgelerdeki konut fiyat artış oranlarını da değerlendiren Maya, şöyle konuştu: “İzmir ilinde Urla, Çeşme, Karaburun ve Foça ilçelerinde son 6 aylık verileri değerlendirdiğimizde; İzmir’in yazlık kesimlerinden Foça’da birim satış verilerindeki artışın %80, Çeşme’de %30, Urla’da %45, Karaburun’da ise %35 civarında olduğu görülüyor. Foça ilçesinde uzun yıllardır proje çalışmaları ve inşaat süreci devam eden Foça Marina’nın açılmasının etkileri, konut satış fiyatlarındaki artış grafiğinde net olarak görülebiliyor. Foça’nın aktif olarak kullanılan Kuzey Çevre Yolu bağlantısı ile çalışan nüfusun şehir hayatına devam etmesini sağlayacak zaman tasarrufuna imkan sağlaması ve bölgenin merkeze yakınlığı ilçenin hem yaz hem de kış ayları için tercih edilmesine neden oluyor.” 

Muğla’da ise Bodrum ilçesinin artış grafiğinde %55 fiyat artışı ile il bazında ilk sıradaki yerini koruduğunu belirten Maya, “Bodrum, yazlık bölgeler içerisinde cazibesini en çok artıran ilçe olarak karşımıza çıkıyor. Son yıllardaki özelikle üst gelir grubuna yönelik konut projelerindeki artış, yeme-içme alanlarında dünyaca ünlü markaların ilçede şube açması, dünyaca ünlü isimlerin yazın bölgeye geliyor olması bu artan cazibenin en net göstergeleri olarak sayılabilir. Muğla’da Bodrum ilçesini, Fethiye ve Marmaris ilçeleri %50 fiyat artışı ile Datça ilçesi ise %30 fiyat artışı ile takip ediyor” dedi.  

“Aydın’ın Didim İlçesinde İngilizler Ev Alıyor”

Aydın’ın Didim ilçesinde eskiden beri gelen İngiliz nüfusundaki artışın güncel tarih itibarıyla aynı trendi koruduğunu söyleyen Maya, “Didim ilçesinde yabancı satışların büyük çoğunluğu İngiliz vatandaşlarına gerçekleşiyor. Bölge genelinde son 6 ayda değerde %30 artış oluştuğu gözleniyor. Kuşadası ilçesinde ise 6 aylık fiyat artışı sahil şeridine yakın yazlık evlerde %40 civarına kadar çıkıyor. Antalya ili içinde alt bölgelere baktığımızda Alanya’nın özelikle farklılaştığını söyleyebiliriz. Alanya özelinde Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ile birlikte her iki ülke vatandaşlarının konut sahibi olmak için bölgeye olan ilgilerinin yüksek olduğu söylenebilir. İlçenin bazı mahallelerinde yabancıya satışın yüksekliği nedeniyle yasaklamalar da getirilmiş durumda. Alanya’nın konumu, dağ yamacına doğru şehrin büyümesi nedeniyle geniş manzara imkanı ve nem oranının yükseklere çıkıldıkça düşmesi, Gazipaşa Havaalanı’nın devreye alınması, tarım bakımından zengin bir çeşitliliğe sahip olması gibi özelikleri nedeniyle tercih edildiğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. 

“Kaş’ta Villa Kiralamaları Revaçta”

Kaş’ın özellikle villa tarzı yapılaşmanın yoğun olduğunu ve talep edilen kiraların bölgedeki yaşam pahalılığına paralel olarak yabancı turistlerin gelir seviyesi yüksek kesimi tarafından tercih edildiğini söyleyen Maya, şöyle devam etti: “İlçenin yerleşimi, topoğrafyası, konumu nedeniyle çoğu bölgesinde deniz manzarası bulunuyor. Bu bölgede yaz aylarında aylık, sezonluk ve yıllık villa kiralamalarının çokluğu göze çarpıyor. Kemer bölgesinde ise villa tarzı yapılaşma yanında, otel, apart otel ve pansiyon yapılaşması ilçe merkezi içinde yaygın. Bu bölgenin tercihleri arasında şehir merkezine yakınlık, kıyı boyunca ünlü sahilleri olması gibi nedenler yer alıyor.”

“Tatilciler otel yerine villa kiralamayı tercih ediyor “

Turizm tesislerinin konaklama ücretlerinde yaptığı artışların son 2 yıldır yazlık bölgelerdeki trendleri değiştirdiğini belirten Maya, şöyle konuştu: “Pandemi ile başlayan yazlık bölgelerden uzun dönemli ev kiralayarak uzaktan çalışma trendinin ardından, son 2 yıldır konaklama tesislerindeki fiyat artışlarının yanında kısa dönemli ev kiralayarak tatil dönemini geçirme de yükselen bir trend olarak karşımıza çıkıyor. Temmuz ayı geneli değerlendirildiğinde bahsi geçen ilçelerde yer alan yazlık evlerde aylık kiralamalar minimum 30.000 TL/ay civarında gerçekleşirken Antalya ilinde Kaş ve Kemer ilçelerinde aylık kira bedelleri aylık 75.000-90.000 TL aralığına kadar Bodrum’da ise standart bakım durumunda ve kısmen denize mesafeli yazlıklar için aylık kiralamalar aylık 60.000-80.000 TL arasında gerçekleşiyor. Denize yakın konumlarda ise aylık kiralar 200.000 TL’ye kadar çıkıyor. Butik otel fiyatları ise tüm bölgelerde temmuz ayı genelinde oda fiyatı olarak günlük en az 2.500-3.000 TL aralığında. Gecelik bedeller otel kalitesi, konumu ve bakım durumu dikkate alındığında çok daha yukarılara çıkabiliyor. 

Bu doğrultuda özellikle kalabalık aile tatillerinde hem yerli hem de yabancı turistler tarafından aylık kiralamalar sıklıkla tercih ediliyor. Aylık kiralar için talep edilen fiyatların artmasıyla birlikte bazı bölgelerde otel fiyatları ile ev kiralarının benzer düzeylere geldiği görülüyor. Temmuz ayı verileri değerlendirildiğinde Fethiye, Karaburun, Datça gibi ilçelerde ev kiralamanın gecelik bazda daha avantajlı olduğu görülüyor. Kaş, Kemer ve Alanya ilçelerinde ise sezonluk ev kiralamasının otel fiyatları ile yarıştığı söylenebilir. Antalya’daki yüksek kira artışında yabancı talebinin de etkisi görülüyor.” 

(*) Tabloda iletilen ev kirası bedelleri havuzlu müstakil bakımlı konut fiyat ortalaması olup butik otel – apart otel gecelik fiyatları standart bakım seviyesinde oda satış fiyatıdır.  

“Yazlık Bölgelerde Yabancılara Satışlarda Rusya Vatandaşları Zirvede”

Yabancılara satışlarda Rusya vatandaşlarının geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sırada yer aldığını belirten Maya, “Rusya vatandaşları geçtiğimiz yıl 16.312 adet ile yabancıya satışlarda yaklaşık %24’lük bir paya sahip iken bu yılın ilk 5 ayında payı %34’e yükseldi. Antalya ilçelerinde görülen kira artışlarında da rolü olan bu talebin ilçe bazında dağılımına bakıldığında Alanya zirvede yer alıyor. Alanya, Türkiye’deki tüm ilçeler bazında da en yüksek yabancıya konut satışı yapılan ilçe durumunda. Rusya vatandaşları tarafından en çok tercih edilen bir diğer il ise Mersin. Mersin’in Erdemli içesinde geçtiğimiz yıl 951 adet satış gerçekleştirilirken bu yıl ilk 4 ayda satış sayısı 368 oldu. Mersin’in önde gelen ilçelerinden Mezitli’de ise geçtiğimiz yıl Rusya vatandaşlarına 1.312 adet konut satışı yapılırken bu yılın ilk 4 ayında 439 adet konut satışı gerçekleşti” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Microsoft’un Activision Blizzard satın alımıyla ilgili kritik bir eşik daha aşıldı. ABD’de Federal Ticaret Kurulu (FTC) tarafından satın alım sürecine ihtiyati önlem konulması talebiyle açılan davayı Microsoft kazandı.

Dün gerçekleştirilen duruşmada davanın hakimi, FTC tarafından yapılan başvuruyu reddederek ihtiyati önlem konulmasına gerek olmadığına hükmetti. Hakimin değerlendirmeleri şu halde paylaşılmış durumda:

“Microsoft’un Activision’ı satın alması, teknoloji tarihinin en büyük satın alımı olarak tanımlanıyor. Münasebetiyle bir incelemeyi hak ediyor. Bu inceleme sonuçlanmış bulunuyor: Microsoft, Call of Duty’yi PlayStation’da 10 yıl boyunca Xbox ile birebir düzeyde tutmayı yazılı olarak, kamuoyu önünde ve mahkemede taahhüt etti. Call of Duty’yi Switch’e de çıkarmak için Nintendo ile mutabakat yaptı. Ve Activision’ın oyunlarını birinci sefer farklı bulut oyun hizmetlerine getirmek için çeşitli mutabakatlar yaptı.

Mahkemenin bu davadaki sorumluluğu hudutlu; mevcut şartlar altında birleşmenin durdurulup durdurulmayacağına, FTC’nin idari davasının çözülmesine kadar sonlandırılıp sonlandırılmayacağına karar vermekten ibaret. Açıklanan nedenlerden ötürü Mahkeme, FTC’nin bu satın alımın daldaki rekabeti kıymetli ölçüde olumsuz etkileyeceğine dair tezinin yerinde bulunmadığı, bilakis, eldeki birçok delilin Call of Duty ve başka Activision içeriklerine daha fazla tüketicinin erişim sağlayacağına işaret ettiği görüldüğünden ihtiyati önlem kararı reddedilmiştir”

Bu karar, Microsoft ve Activision için çok kıymetli bir eşiğin aşılması manasına geliyor. Satın alım sürecinin önünde çok da mani kalmadı, bakalım sonuncu onay haberini ne vakit alacağız.

Survivor yarışı ile de tanınan özgür dalış şampiyonu Şahika Ercümen, geçtiğimiz yıllarda köpek balıklarının yırtıcı ortamına dalmıştı. Ercümen köpek balıklarıyla ilgili kendisine sık sık gelen o soruya karşılık verdi.

2017 yılında sevilen müsabaka programı Survivor‘a katılarak ismini duyuran serbest dalış şampiyonu Şahika Ercümen, toplumsal medyadan kendisine sıklıkla gelen köpek balıkları ile ilgili soruları cevapladı. Ercümen, denizlerin en yabanî canlısı olduğu önyargısıyla her yıl yaklaşık 100 milyon köpek balığının katledilmesine dikkat çekmek için Ayşegül Dinçkök ile Atlas Okyanusu’nun Florida (Miami) kıyılarında bir hafta geçirmişti. İkili, uzman rehberler eşliğinde uzunluğu 3 metreyi bulan köpek balıklarının yırtıcı ortamına dalmıştı.

O SORULARA CEVAP VERDİ

Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulan serbest dalış şampiyonu köpek balığı ile çekildiği kareyi şu tabirlerle paylaştı:

“Son günlerde köpekbalıkları ile ilgili çok soru alıyorum. Evet nadiren de olsa hücum olayları oluyor. Araştırmalara nazaran yılda ortalama 5, yani risk 240 milyonda 1. Beşerler ise her yıl 100 milyon köpek balığı öldürüyor! Deniz ve okyanuslar onların hayat alanı, bizler konuğuz. Köpekbalıklarından korkmuyor musun? diyorlar. Ben de beşerden korktuğumu kadar korkmuyorum diyorum…”

CHP Milletvekili Dr. Ali Fazıl Kasap, Aile Hekimlerinin mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini belirtti.

Mecliste bir konuşma yapan Dr. Kasap, “Aile Hekimlerimizi ve Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanlarımızı TBMM’de bugün basın toplantısı düzenleyerek anlatmıştım. Aynı konuyu Meclis Genel Kurulu’nda da ifade ederek Aile hekimlerimizi ve ASM çalışanlarımızın yaşadığı mağduriyeti tekrar gündeme getirdim. Aile sağlığı merkezlerini ticarethane, hekimleri ve sağlık çalışanlarını tacir olarak tüccar olarak gören bir zihniyet hekim göçüne ve sağlık personeli göçüne çanak tutmaktadır. Aile sağlığı merkezleri, ucube, bazıları merdiven altı sonra cari giderlerinde sürekli olarak bin kilometrelik mobil hizmet sunan hekime sunulan verilen bedeller çok çok düşük. Ayrıca hekimlere ve sağlık çalışanlarına, özellikle aile sağlığı merkezlerinde Bu seyyanen sekiz bin lira ilave ücret verilmiyor. %17’ye tabi tutuluyor. Bunların mağduriyetinin derhal giderilmesi gerekiyor. Dediğim gibi hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ülke dışına çıkmasına hala çanak tutmaya devam edecek misiniz? Sağlıkçılar, tacir ve tüccar değildir” diye konuştu.

(Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

NATO Zirvesi, dün Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta başladı.

Soğuk Savaş döneminde bloklar arası çatışmanın ürünü olan NATO, son yıllarda genişlemeye devam ediyor ve Japonya’da bir temsilcilik açmayı planlıyor.

İsveç merkezli Barış ve Gelecek Araştırmaları İçin Uluslararası Vakıf’ın kurucusu Jan Olberg, konu hakkında Çin Medya Grubu CMG’ye verdiği demeçte, NATO’nun bir yandan kendisini savunma birliği olarak nitelerken öte yandan dünya çapında askeri gücünü yaymaya devam ettiğini kaydetti.

Olberg, NATO’nun Tokyo’da bir temsilcilik açma planının, kendi kurallarına aykırı olduğuna dikkat çekti.

NATO’nun tamamen savunma niteliğinde olması gerektiğini vurgulayan Olberg, ittifakın 39 veya 40 ülkeyi iş birliği ortağı olarak kabul ettiğini, bu durumun ise medyanın gözünden kaçtığını ifade etti. Olberg, bu ülkelerin aslında Avrupa’nın savunmasıyla hiçbir ilgisinin olmadığını ekledi.

Olberg, bir askeri ittifak olan NATO’nun feshedilmesi gerektiğini savundu ve NATO’nun makro düzeyde kendi kendini yok etmekte olduğunu söyledi.

Ayrıca Olberg, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasının, iki ülkenin bağımsız dış politikasının sonunu getirdiğine işaret etti. Zaman zaman bu ülkelerin, kendi topraklarını NATO’nun, özellikle de ABD’nin kontrolüne bırakacağını belirtti.

Kuzey Avrupa ülkelerinin, bir zamanlar NATO ile Rusya arasındaki tampon bölgeyi oluşturduğunu ancak gelecekte bir kriz durumunda bu konuma yanıt vermekte zaman darlığının yaşanabileceğini belirtti.

Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu

Hibya Haber Ajansı

Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen kripto para borsalarından Binance US, platformundaki Bitcoin Cash (BCH) para çekme süreçleriyle ilgili son telaşlara cevap verdi. Binance.US, resmi hesabından paylaştığı bir tweet ile güvenlik, müşteri varlıkları ve mevzuata uygunluk hususlarındaki kararlılığını vurguladı. İşte detaylar…

Binance, BCH süreçlerini durdurdu

Bu hafta başında BCH para çekme süreçlerinde yaşanan süreksiz duraklama, Binance.US’nin mevduat süpürme sistemindeki teknik bir sıkıntıdan kaynaklandı. Borsa, olağan şartlar altında müşterilerin ferdî mevduat cüzdanlarındaki fonların otomatik olarak sıcak cüzdanlara süpürüldüğünü ve akabinde varlıkların inançlı bir formda saklandığı soğuk cüzdanlara aktarıldığını açıkladı. Fakat, bir aksaklık nedeniyle, müşterilerin BCH mevduat adreslerinden otomatik süpürmeler amaçlandığı üzere gerçekleşmiyordu ve bu da BCH para çekme süreçlerinin süreksiz olarak askıya alınmasına neden oldu. Bu sorunun platformdaki öbür tokenları etkilemediğini belirtmek kıymetli.

Binance.US, sorunu çözmek için süratli bir halde harekete geçti ve hafta sonu boyunca sorunu çözmek için teknik grubunu görevlendirdi. Gayretleri sonuç verdi ve tüm ağlardaki BCH para çekme süreçleri Pazar gecesi geç saatlerden bu yana büsbütün çalışır durumda. Borsa, olağan para yatırma, sıcak cüzdan ve soğuk cüzdan akışlarını geri kazanma konusundaki çabalı çalışmaları için özel teknik takımına şükranlarını sundu.

Borsa, açıklama yaptı

Binance, son birkaç haftadır dehşet, belirsizlik ve kuşku (FUD) ateşini söndürmek için gayret ediyor. En son tweet de BCH FUD’u ile oldu. Binance.US 11 Temmuz’da müşterilerine bir duyuru yayınlayarak “BCH (Bitcoin Cash) ile ilgili son vakitlerde ortaya çıkan birtakım kuşkuları gidermek istediğini” belirtti. Lakin şirket, 1:1 rezerv tuttuğunu da kelamlarına ekledi. “Bu da platformumuzda tuttuğunuz her BCH için yedekte bir BCH tuttuğumuz manasına geliyor.” dedi.

Yine, olağan şartlar altında sistemin müşterilerin kişisel para yatırma cüzdanlarındaki fonları otomatik olarak sıcak cüzdanlarına ve nihayetinde soğuk cüzdanlarına süpürdüğünü açıkladı. Bununla birlikte, BCH mevduat adreslerinden yapılan taramalar çalışmayı durdurdu ve bu da bir düzeltme bulana kadar süreçlerde bir duraklamaya neden oldu.  Firma, “Tüm ağlardaki BCH para çekme süreçleri Pazar gecesi geç saatlerden bu yana büsbütün çalışır durumda” açıklamasını yaptı.  Aşağıdaki sözleri kullandı:

Varlıklarınızın inançta ve emniyette olduğundan emin olabilirsiniz ve hiçbir FUD bunu asla değiştirmeyecektir.

Sonuç olarak Binance.US, BCH para çekme süreçleriyle ilgili son kaygıları giderdi ve müşterilerine varlıklarının inançta ve emniyette olduğu konusunda garanti verdi. Bu olay, kripto para kesiminde borsalar ve müşterileri ortasında açık bağlantı ve şeffaflığın kıymetinin altını çizmektedir.

Güney Kore’nin finansal düzenleyicisi, şirketlerin kripto varlıklarına dair yeni bir düzenleme yapıyor. Finansal Hizmetler Kurulu (FSC) Salı günü yaptığı açıklamada, elinde kripto para tutan şirketlerin Ocak 2024’te yürürlüğe girecek olan yeni muhasebe kurallarına uygun olarak detaylı bilgileri açıklamalarını zarurî tutacak.

Yeni kurallara nazaran kripto ihraççıları, token özellikleri ve iç muhasebe üzere bilgileri otorite ile paylaşacak. Bilançosunda kripto olan yerli şirketler ise, varlıklarının token cinsini, defter kıymetini ve piyasa kıymetini rapor edecek.

FSC, yeni mevzuata dair şu açıklamayı yaptı: “Hükümet, Sanal Varlıklar Yasası’nın 30 Haziran’da mecliste onaylanmasının akabinde, şirketlerin kripto para üniteleriyle ilgili detaylı bilgileri paylaşmasını zarurî kılarak sanal varlık süreçlerinde muhasebe şeffaflığı artıyor”

Güney Kore’de Yeni Kripto Maddeleri Yolda!

Asya devi, geçtiğimiz ay ülkede dijital varlıkları regüle etmek için yeni bir maddeyi meclise götürdü.

19 unsurdan oluşan yeni yasal düzenleme, otoritelere kripto dalını denetleme yetkisi tanıyor. Yeni tasarı, otoritelerin sanal varlıkların haksız ticareti halinde ceza vermesine de imkan sağlayacak.

Aydın Büyükşehir Belediyesi, düzenlediği yaz konserleri ile vatandaşları kültür ve sanat etkinlikleriyle buluşturmaya devam ediyor. Her hafta düzenlenen konserlerin bu seferki adresi ise Kuşadası Balıkçılar Meydanı oldu. Yaz akşamlarını renklendirecek konser serisinin yaz boyunca devam edeceğini ifade eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Tüm vatandaşlarımızı konserlerimize bekliyoruz” dedi.

Günün stresini müzikle attılar

Yoğun ilginin olduğu konser, renkli görüntülere sahne olurken vatandaşlar günün stresini müzikle attı. Konserin sonunda ise tüm vatandaşlar hep bir ağızdan İzmir Marşı’nı söyledi. “Yaz Konserleri” etkinlikleri temmuz ve ağustos aylarında da hız kesmeden devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde judoda Olimpiyat Şampiyonu Hüseyin Özkan onuruna düzenlenecek olan 3. Uluslararası Judo Şampiyonası ile yelkende de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 3. Yelken Trofesi yarışları gerçekleştirilecek. Uluslararası ve ulusal çapta büyük önem arz eden müsabakalara tüm vatandaşların davetli olduğu belirtildi.

TÜM VATANDAŞLAR DAVETLİ

Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Spor Şube Müdürlüğü tarafından Olimpiyat Şampiyonu Hüseyin Özkan 3. Uluslararası Judo Şampiyonası 12-14 Temmuz 2023 tarihleri arasında Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonu’ndaki müsabakalarda judokalar şampiyonluk mücadelesi verecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 3. Yelken Trofesi yarışları ise 13-16 Temmuz 2023 tarihleri arasında Sekapark Uçurtma Tepesi Sahili’nde yapılacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile ilgili federasyonların işbirliğinde gerçekleşecek spor organizasyonlarının ücretsiz olarak izlenebileceği ve tüm vatandaşların davetli olduğu kaydedildi.

BİNİN ÜZERİNDE SPORCU KOCAELİ’YE AKIN EDECEK
Olimpiyat Şampiyonu Hüseyin Özkan 3. Uluslararası Judo Şampiyonası Uluslararası Judo Şampiyonası’na Minikler, Yıldızlar ve Ümitler kategorilerinde yapılacak müsabakalara uluslararası ile ülke genelinden binin üzerinde sporcunun katılımı bekleniyor. 12 Temmuz 2023 Çarşamba günü organizasyonun açılış seremonisi yapılırken, müsabakalar 14 Temmuz 2023 Cuma günü ise sona erecek.

 KÖRFEZİ YELKENLER RENKLENDİRECEK

Sporun başkenti olma hedefiyle uluslararası, ulusal ve yerel spor etkinliklerine destek veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Türkiye Yelken Federasyonu işbirliği ile 13-16 Temmuz 2023 tarihleri arasında Sekapark Uçurtma Tepesi Sahili’nde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yelken Trofesi yarış organizasyonu yapılacak. 150 civarında sporcunun katılacağı yarışlarda Türkiye’nin en iyi takımları ve sporcuları belirlenecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediyesi Alo Evlat Sağlık Kulübü, bakımını üstlendiği Pambuk Çekici teyzeye sürpriz doğum günü yaptı.

Kartepe Belediyesi’nin ödüllü sosyal belediyecilik projelerinden biri olan Alo Evlat Sağlık Kulübü, faaliyete geçmesinden bu yana Kartepeli büyüklerine 7/24 hizmet vermeye devam ediyor.

BİRLİKTE KUTLADILAR

Alo Evlat Sağlık Kulübü, bakımını üstlendiği Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’nde ikamet eden Pambuk Çekici’ye ilk defa doğum günü heyecanı yaşattı. Alo Evlat ekibi hazırladıkları pasta ile Pambuk nineye sürpriz yaparak 79’ncu yaş gününü birlikte kutladılar.

KOCAMAN’A TEŞEKKÜR

Alo Evlat Sağlık Kulübü ekibi tarafından yapılan doğum günü sürprizi karşısında çok mutlu olan Pambuk nine, Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman başta olmak üzere kendilerine destek veren tüm ekibine teşekkür ederek, “Allah razı olsun başkan evladımdan, bu güzel gönüllü yavrularımdan. Beni hiç unutmazlar, her ihtiyacımda koşarlar gelirler. Ben hiç doğum günü kutlamadım. Bana pasta getirmişler, hatırlamışlar sağolsunlar. Ayaklarına taş değmesin” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gemlik Belediyesi öncülüğünde İstanbul Planlama Ajansı ve TMMOB katkılarıyla Marmara Depremine Gemlik’ten Bakış ve Afet Zararlarını Azaltma Çalıştayı Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

 Çalıştaya; Gemlik Kaymakamı Hasan Göç ve CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği Başkanı Yusuf Yumru, Bursa TMMOB İKK Sekreteri Şirin Rodoplu Şimşek, Akut Eski Başkanı Nasuh Mahruki, Prof. Dr. Tarık Şengül ve Prof. Dr. Naci Görür konuşmacı olarak katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Gemlik ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İPA aracılığıyla afet konularında çalışmalarına devam edeceğini belirten bir mektup yolladı.

İki bölüm halinde gerçekleşen organizasyonun modetatörlüğünü Gemlik Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Akış Serintürk yaptı. Birinci bölümünde açılış konuşmaları yapılırken ilk konuşmayı Gemlik Kaymakamı Hasan Göç yaptı. Göç konuşmasında alınacak önlemlerin önemine değinirken, afetler konusunda halkın bilinçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Başkan Sertaslan, “Kanunlar güncellenmeli”

Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan yaptığı konuşmasında Gemlik’e ve doğal afetlere birçok farklı noktadan değindi. Türkiye’de bazı kanunların güncellenmesi gerektiğini ifade eden Başkan Sertaslan, bilimin gösterdiği yolda gerekli önlemlerin alınacağını vurguladı. Deprem’in Türkiye’nin her zaman gerçeği olduğunu ifade eden Başkan Sertaslan, “Bugün ülkemizde halen afet yönetimi, 1959 yılında yayımlanan Afet Yasası; imar ise 1985 yılında yayınlanan İmar Yasası çerçevesinde yürütülüyor. Ancak günümüz Türkiye’sinde kentleşmede gelinen noktayı göz önüne aldığımızda, her iki yasal düzenlemenin de ihtiyaçlara tam olarak cevap veremediği ve yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun dışında ülkemizde 5393 sayılı “Belediye Kanunu” ve 5216 sayılı “Büyükşehir Belediye Kanunu” gibi yasal düzenlemelerde, belediyelerin, özellikle merkezi yönetimin güçlenmesi açısından ilçe belediyelerinin afet yönetim sürecine dair tanımlanan görevlerinin güçlendirilmesine ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum” dedi.

“Gemlik büyük bir dayanışma örneği gösterdi”

Gemlik’in afet anında Türkiye’nin diğer kentlerine örnek olacak bir dayanışma örneği sergilediği ve depremin olduğu üçüncü günün sonunda İskenderun’da Türkiye’nin ilk konteyner kentini kurduğunu ifade eden Başkan Sertaslan, Evet, depremin tam olarak hangi saat ve dakikada olacağını bilmesek de gelmekte olduğunu biliyoruz. Az önce belirttiğimiz gibi, önceden bir türlü tam olarak hazır olamasak da, depremden sonra, tıpkı büyük Anadolu’yu düşman çizmelerinden temizleyen atalarımız gibi birlik, beraberlik ve dayanışma içinde yaşanan zararları telafi etmeye çalışıyoruz. Bu konuda iki örnek vermek istiyorum. İzmir Depremi’nden sonra Mahalli Afet Gönüllüleri Derneği üyelerimiz, tereddüt etmeden yola çıkarak İzmir’deki arama kurtarma çalışmalarına katıldılar. Enkazdan canlar kurtardılar. Ayrıntıları MAGDER Başkanı Sn. Yumru sizlerle paylaşacaktır. Çanakale’de gözünü kırpmadan sipere koşan 57. Alay ruhunu bizlere hatırlatan ise Kahramanmaraş Depremi’nden sonra hep birlikte sergilediğimiz o büyük yardımlaşma seferberliği oldu! Bütün Gemlik, iki hafta boyunca genci, kadını erkeği, o partilisi bu partilisi demeden Yardım Toplama Merkezimizde büyük emek ve özveri gösterdi” dedi.

Milletvekili Sarıbal, “Deprem siyasi, politik ve ekonomik bir meseledir”

Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, depremin kamunun bir meselesi olması gerektiğini ifade ederken, “depreme devletin organları, yerel yöneticiler ve meslek odalarının dahil olması yetmez. Ekonomik geliriniz yüksek değilse; beton, çimento ve dışarıya bağlı ve dolarla satılıyorsa hiç birimiz kendimizi kandırmayalım. Yoksulların öldüğü, zenginlerin en iyi şekilde kendini koruduğu bir tarihsel süreci tekrar yaşayacağız. Bunu niye söylüyorum. Dün bir Plan Bütçe komisyonu odasında beş saat süren bir toplantı yaptık. Biz depremi plan ve bütçe komisyonu odasında tartışıyorsak orada bir sorun var. Deprem bir ekonomik meseleye dönüşmüştür. Yıllık 10 bin dolar gelirle 75 bin dolar yıllık geliri olan Japonya’nın aynı şekilde depremle mücadele etmesini kimse beklemesin. Bir kamucu tercihe ihtiyaç var. Bugün nasıl deprem bölgesine hibe veriliyorsa, Gemlik’e de verilmesi gerekir. Deprem öldürmez. Bilimden, akıldan, iradeden yoksun yapılar öldürür. Yoksulluğu yenmemiz gerekiyor. Maraş depreminde millet, devlet dahil herkesin önüne geçti. Biz bütün bütçemizi deprem gerçeğine ayırmazsak işimiz çok zor. İnsan hayatı kutsaldır. Kaynaklar dirençli ve güçlü kentlere ayrılmalıdır. Bilim, dayanışma ve ekonomi şarttır. Kamu kaynakları olmadan kentler dirençli olmayacaktır.” dedi.

Yumru, “Afet eğitimini çok önemli”

Çalıştayın konuklarından ilk konuşmayı Bursa Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği Başkanı Yusuf Yumru yaptı. Yumru konuşmasında çok sayıdaki afette aktif görev aldıklarını ifade ederken, her vatandaşın afet eğitimi almasının önemine değindi. Gemlik Belediyesi işbirliğiyle bu zamana kadar yaklaşık 600 yurttaşa bu eğitimi verdiklerini vurguladı.

Mahruki, “Askerin elinde her türlü imkân var”

Yaşanan doğal afetlere müdahalede Türk Silahlı Kuvvetlerinin elinde her türlü imkanın olduğunu ve bu imkanlar sayesinde müdahalelerin daha da erken yapılabileceğini ifade eden Akut Eski Başkanı Nasuh Mahruki, “Her geçen gün afetler ile ilgili hazırlığını geliştiriyor olmalısınız. Afetlerle mücadele gerçekten zarar azaltma üzerine kuruludur. Türkiye bunu maalesef yapmıyor. Depremler öldürmüyor. Depreme uygun inşa edilmemiş binalar öldürüyor. Afetler ile mücadele risk ve kriz yönetimi olarak ikiye ayrılıyor.  17 Ağustos depreminde Maraş Depreminde olan kurtarmacı sayısının 120 de biri vardı. Süreç düzgün yönetilemedi. Bu yüzden insanlarımız daha çok öldü. Depremlerde en çok insan ilk gün kurtarılır. Dünyanın her yerinde afetlerle ordular mücadele eder.  İlk andan itibaren top yekûn seferbelik ilan edilmeliydi ve 50 bin asker sahaya çıkartılmalıydı” dedi.

Bursa’daki yapı stoğunun yüzde 65’i niteliksiz

Bursa TMMOB İKK sekreteri ve Bursa Mimarlar Odası Başkanı Bursa’da yapı stoğunun yüzde 65’i hiçbir proje sürecinden geçmemiş ve denetleme görmemiş. Gördüyse bile aslında bir takım müdahalelerle birlikte dirençli yapısını kaybetmiş bir yapı stoğumuz var. Yapı stoğunun yüzde 65’i niteliksiz. Deprem bir savaş gibidir ve yıkıcı etkisi çok fazladır. Bu savaşı görmeden ve bu yıkıcı etkiyi görmeden bizim harekete geçmemiz gerekiyor. Bizler TMMOB il koordinasyon ve akademik odalar olarak tüm belediyelerimize bu konuda destek vermeye hazırız. Ülkemizde çok kötü bir yapı üretim süreci var. İlgili yönetmeliklerimiz kağıt üstünde her şey çok muntazam, en iyi depreme dayanıklı yönetmeliklerimiz ve teknik şartlarımız var ama biz bu süreci doğru yönetemiyoruz. Proje ve yapı üretim sürecinde eksiklerimiz var. Ülkemizde denetim ayağımız çok eksik” dedi.

Şengül, “Siyasilerin daha büyük sorumluluğu var”

Profesör Doktor Tarık Şengül, siyasilerin daha büyük sorumluğu olduğunu belirterek,  “Siyasilerin daha büyük sorumluluğu var. Ülkemizde iktidar partisi ve ana muhalefet partisi tarafından depreme gerekli özen gösterilmemiştir. Siyasilerin daha fazla sorumluluğu var. Geçtiğimiz dönemde yaşadık bunları mecliste derdimizi anlatamıyoruz. Deprem öncesi ve sonrasında aktif hale gelecek hastaneler gerekli sağlamlığa sahip olmadığı için yıkıldı.  İstanbul’da bin mahallemiz var. Bu mahallelerde gerekli eğitimlerin verilmesi ve dayanışmanın tabana yayılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

Görür, “1999 depremi stresi azalttı”

Söyleşide son sözü alan Profesör Doktor Naci Görür, “Bursa’da bu zamana kadar çok sayıda büyük deprem olduğunu belirtirken 1999 yılında olan depremin Gemlik bölgesindeki stresi azalttığına dikkat çekti ve afet bakanlığı kurma çağrısını yineledi. Görür konuşmasının devamında, “Bursa’yı depreme hazırlayacaksanız, önce tehdit ve tehlike nereden geliyor? Onu belirlemeniz gerekiyor. Bu faylar üzerinde tarihi depremler olmuştur. Çok büyük depremler var. En büyüğü 1855 yılında  yaşanmış. büyük depremler var. Tarihi depremler de var. Bu fayların bütün özelliklerini bilmek zorundasınız ki, siz Gemlik’i ve Bursa’yı depreme hazırlayabilirsiniz. Size bir sevindirici haber vereyim. 2003 yılında yapılan bir çalışmada Değirmendere fayı kırılıp 1999 depremlerin ürettikten sonra İznik’e gelinceye kadar ana fayın stresini azalttı. Bir yerde deprem olursa, diğer fayların enerjisini azaltır. Bir kısmı da diğer faylara transfer eder. 1999’dan sonra Düzce’ye dikkat edin dedik. Depremler enerjiyi o bölgeye transfer edebilir dedik. Düzce’ye dikkat edin fay kırılmadı, stres yapabilir dedik. O zaman ki Ecevit hükümeti ciddi önlemler aldı. Yoksa çok daha fazla insan ölecekti. 1999 depremleri bu bölgeye büyük bir iyilik yaptı. Buradaki fayın stresini azalttı. Bu ülkede eğer bir Afet Bakanlığı olursa; deprem, iklim, sel, heyelan ve depremden doğacak olan bütün afetlerle ilgilenebilir. Bir bakanlık olursa ve liyakatli elemanlar bu bakanlığa seçilirse. Bilime uygun ve bilimin ışığı altında bölümler, daire başkanlıkları seçilse bu bakanlığa her sene ciddi bir bütçe verilirse ve bu bakanlığımızın işi ülkemizi afetlere dirençli hale getirmek olsa ister istemez her yıl meclise bir bütçe ve program sunulacak. Ne yapılacağını söyleyecek ve belli ölçülerde denetlenecektir. Şimdi bir işi deprem olacak bir bakanlık düşünürseniz ve ciddi bir bütçesi varsa kaytaramaz. 20 senede tüm Türkiye’yi depreme dirençli hale getirebiliriz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar Belediyesi, Seferihisar Çevre Muhafızı çocuklar ve gönüllülerle  birlikte tarihi Teos Antik Kenti’nde çevre temizliği gerçekleştirdi.  

Seferihisar Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından, “Geçmişten Günümüze Temiz Çevre” sloganıyla, binlerce yıllık geçmişi bulunan Teos Antik Kenti’nde ve Sığacık kıyılarında çevre temizliği yapıldı. Yaklaşık 1800 yıllık Bilge Ağaç Umay Nine’ye ev sahipliği yapan ve 12 İon kentinden biri olan tarihi kentte gerçekleşen temizlikte, şişeler, cam kırıkları, naylon atıklar, sigara izmaritleri tek tek toplandı. Seferihisar Belediye Başkan Yardımcıları Yelda Celiloğlu ve Nuriye Hepterlikçi ile Seferihisar Çevre Muhafızı çocuklar da, temizlik çalışmasına destek verdi. Antik kentin ardından, Sığacık kıyı şeridinde de temizlik yapıldı

ÇEVREYİ KORUMAK İÇİN BURADAYIZ

Doğanın tüm canlıların evi ve temiz tutmanın gerekli olduğunu savunan çevreci çocuklar, “Çevreye çok atık atıyorlar, biz de onları toplamak ve herkese bunu aşılamak için buradayız. Çevreyi korumaya her zaman devam edeceğiz” diye konuştular.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Körfez Karadenizliler Derneğinin düzenlediği 28. Kadırga Şenlikleri’ne AK Parti Kocaeli Milletvekili Veysal Tipioğlu ile birlikte katıldı. Ev sahipliğini dernek başkanı Hasan Yazıcı’nın yaptığı program Körfez İlimtepe Mevkii’nde gerçekleştirildi. Başkan Büyükakın burada yaptığı konuşmada, “Birbirimiz arasında dostluğumuz, kardeşliğimiz, birbirimize olan sevgimiz, saygımız ve muhabbetimiz var. Sizlerle birlikte olmak bizler içinde gurur vesilesi. Bu sene yağmurlu bir ortamda oldu. İnşallah seneye güzel bir havada programı icra ederiz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi ve yol arkadaşlığımızı bozmasın diyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Büyükakın’a günün anısına da kemençe hediye edildi. 
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemoterapi, özel ilaç tedavisi kullanarak kontrolsüz bir şekilde çoğalan kanser hücrelerinin büyüme ve yayılmasını durdurmayı veya yok etmeyi hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Kansere ya da kemoterapi dönemine özgü bir beslenme programının olmadığını ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Az tuzlu, az yağlı, az şekerli beslenmek, gıdaları mümkün olduğunca mevsiminde ve taze tüketmek, yani sağlıklı beslenmek çok önemli. Kanser tedavisi gören hastalar da sağlıklı beslenmenin yanı sıra paketlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmalı, sigara kullanmamalı, aktif ve hareketli bir hayat sürmeli ve ideal kiloya yakın olmalı” şeklinde konuştu.

 Damardan verilen kemoterapiden yaklaşık bir hafta sonra kan sayımlarının düşeceğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bu dönemde çok iyi yıkanamayacak sebzelerin, mümkünse kabuklarının soyulması ya da pişirilerek yenmesi düşünülebilir. Bazı kemoterapi ilaçları greyfurt ve nar ile serumdaki kan düzeylerini yükselteceği için kemoterapi ve onu takip eden birkaç gün bu iki meyveden uzak durulması güvenli olabilir” dedi.

Kemoterapide en sık görülen yan etkiler bulantı, kusma ve yorgunluk

Kemoterapilerin pek çok yan etkisinin olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Serdar Turhal, “Genel olarak ve en sık görülen yan etkiler bulantı, kusma, yorgunluk, saç dökülmesi, ishal, ağız yarası, ateş ve kanama olarak düşünülebilir. Özellikle tedaviye bağlı yan etkiler tedaviden sonraki saatler içinde başlar ve 2-3 gün içinde sonlanır. Ancak bazı hastalarda bunun daha uzun sürmesi de söz konusu olabilir. O zaman ilacın yan etkilerini azaltacak ek tedavilerin uygulanması ya da kemoterapinin dozunun azaltılması öngörülebilir” açıklamalarında bulundu.

38 dereceyi geçen ateş görüldüğünde acilen hekime başvurulmalı

Acil olarak hekime başvurmalarını gerektiren en büyük yan etkinin ateş olduğunun altını çizen Prof. Dr. Serdar Turhal, “38 dereceyi geçen ateş önemlidir. Ateş düşürücü ilaçlar alınabilir. Ancak 38 dereceyi aşan ateşler için özellikle kemoterapiden sonraki birinci haftada kan sayımları düştüğünden hızlıca hastaneye gidilmesi, kan sayımı yapılması, hastanın muayene edilmesi, gerekirse idrar analizi ve akciğer filmi çekilmeli. Bu durumda eğer hastanın bağışıklık sistemi baskılandığı ve aktif bir enfeksiyonun olduğu düşünülecek olursa hastaya antibiyotik başlanması uygun olabilir. Bunun dışında daha nadir olmakla birlikte hastaneye başvurmayı gerektiren diğer yan etkiler arasında ağır derecede ishal, kanama, görme bozukluğu, aşırı bulantı ve kusma gibi yan etkiler de sayılabilir. Bunlar için standart olarak hastalara tedaviden sonra koruyucu ilaçlar verilmektedir. Ancak bu tedavilere rağmen bu sıkıntılar sürer veya artarsa hekimle temasa geçilmesi, eğer bu mümkün değilse acil servise başvurulması gerekiyor” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hepsiburada’nın yeni marka yüzü başarılı oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ oldu.

İş birliği kapsamında, Tatlıtuğ’un “güven markası” olan Hepsiburada’nın değerleriyle örtüşen duruşu ve samimi algısı, Hepsiburada’nın müşterileriyle olan bağıyla bütünleşecek.

Tatlıtuğ, Hepsiburada’nın üstün hizmet anlayışı ve yenilikçi servisleri üzerine olan çalışmalarında da müşterilerine verdiği “Hepsiburada Sözü”nün destekçisi olacak. Çekilecek reklam filmleriyle çok yakında Tatlıtuğ ve Hepsiburada, Türkiye’ye “Hepsiburada Sözü” verecekler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Teknoloji devi Lenovo, Aston Martin iş birliği doğrultusunda tasarlanan yeni ThinkStation PX, P7 ve P5 ürünleri ile kullanıcılara olağanüstü düzeyde performans, güç ve hız sunuyor. Lenovo’nun, üç yeni nesil masaüstü iş istasyonunun iş birliğiyle tasarlanan yepyeni şık kasasında Intel® ve NVIDIA teknolojileri yer alıyor.

Geleceğe hazır güç ve performans 

Lenovo, şirketin şimdiye kadar ürettiği, teknolojik açıdan en gelişmiş masaüstü iş istasyonlarından üçü olan ThinkStation PX, P7 ve P5’i piyasaya çıkarıyor. Farklı sektörlerde günümüzün zorlu ve yüksek işlem hacimli iş yüklerinin ötesine geçmesi için tümüyle yenilenen bu yeni iş istasyonları, 120 çekirdeğe kadar en yeni Intel® işlemci teknolojisiyle sunulurken, üst seviye NVIDIA RTX™ profesyonel GPU işlemcilerini (Grafik İşlem Birimi) destekliyor. Bu yeni iş istasyonları ayrıca, çığır açan yepyeni kasa tasarımları ve gelişmiş termal özelliklerin yanı sıra modern uzaktan sistem izleme için BMC (Temel Kart Yönetim Denetleyicisi) özelliklerinden yararlanıyor. Sanal gerçeklik ve karma gerçeklik deneyimleri ile sanal prodüksiyonlardan makine öğrenimi, veri bilimi, bilgisayar destekli mühendislik (CAE), gerçeklik yakalama ve yapay zekâya kadar farklı alanlarda yeni nesil iş istasyonları, yeni hibrit çalışma dünyası için ölçeklenebilir ve geleceğe hazır bir biçimde giderek artan güç, performans ve hız ihtiyaçlarını karşılıyor.

Müşteri merkezli yenilikçi çözümler

Lenovo İş İstasyonu ve İstemci Yapay Zekâ İş Birimi Başkan Yardımcısı Rob Herman yeni ürünler hakkında şöyle konuştu: “Bu yeni masaüstü iş istasyonları, iş yüklerinin giderek karmaşıklaştığı günümüzde istenen iş sonuçlarını karşılamak ve müşterilerimizin geleceğe şimdiden hazır olmasını sağlamak amacıyla yenilikçi çözümler sunmak için müşteri merkezli bir açıdan özenle tasarlandı. Intel®, NVIDIA ve Aston Martin ile yakın iş birliği içinde bu yeni sistemlerin premium bir kasayı üst kalite grafik, bellek ve işlem gücüyle birleştirerek en iyi form ve işlevi sunmasını sağladık.”

Son teknoloji üç iş istasyonunu hayata geçirmek için Lenovo, yeni ThinkStation kasasını, tanınmış yüksek performanslı otomobil üreticisi ve ultra lüks araç pazarının lideri olan müşterisi Aston Martin ile birlikte tasarladı. Aston Martin’in tasarım felsefesine uygun olarak bu iş birliğiyle, Lenovo’nun ikonik kırmızı tasarım dilini yansıtmak, mümkün olan en üstün performansı sağlamak ve gelişmiş kişiselleştirme düzeylerini mümkün kılmak amaçlanıyor. Bu bağlamda, Lenovo ve Aston Martin’in tasarımcıları, iş istasyonu kullanıcılarının, en yüksek performanslı makineleri oluşturarak karmaşık iş akışlarının her aşamasını geliştirmesini sağlamak için güçlerini birleştirdi. Bu amaçla kolları sıvayan tasarım ekipleri, üstün esneklik ve gelişmiş ergonomi sağlamak için alet gerektirmeyen yeni bir kasa tasarladı.

Maksimum performans

Maksimum performansa odaklanarak geliştirilen kasanın 3 boyutlu ızgarası Aston Martin’in ikonik DBS grand tourer modelinden izler taşırken, yüksek performanslı otomotiv segmentinin tasarım özelliklerini masaüstü iş istasyonuna yansıtıyor. Tasarımı yenilenen hava kanalları ve büyütülen 3D altıgen havalandırma delikleri, Lenovo’nun patentli üç kanallı soğutma sistemiyle bir araya gelerek kesintisiz hava akışı ile maksimum soğuk hava girişi ve sıcak hava çıkışı sağlıyor. Böylece, ikonik kasa CPU, GPU, bellek ve depolama donanımının performansını en üst düzeye çıkarıyor. Bunun yanı sıra, üç yeni iş istasyonunda da yenilikçi, modüler tasarım ile kolay bakım ve esnek yükseltme özellikleri için önden erişimli sürücüler yer alıyor.

Aston Martin İş birlikleri Direktörü Cathal Loughnane iş birliğini şöyle değerlendirdi: “Lenovo’nun yeni ThinkStation kasasının tasarımı için yaptığımız iş birliği, üç yıllık muhteşem bir yolculuk oldu. Aynı zamanda Lenovo iş istasyonlarının müşterisi olarak, yüksek performanslı araçlarımızı tasarlamak ve geliştirmek için kullanacağımız yüksek performanslı sistemi tasarlamak benzersiz bir fırsat.”

Lenovo ThinkStation PX: Masaüstünden Veri Merkezine Üstün Esneklik

Lenovo’nun iş istasyonu kategorisindeki en yüksek kaliteli, amiral gemisi ürünü olan Lenovo ThinkStation PX, önceki nesil Lenovo iş istasyonlarına göre daha fazla çekirdek desteği ve genişletilebilirlikle olağanüstü güç ve performans düzeylerine ulaşıyor. Raf için optimize edilen ThinkStation PX, hem masaüstü hem de veri merkezi ortamları için gereken esnekliği sunarak bu ikisi arasında sorunsuz bir geçiş yapılmasına olanak tanıyor. Bu çok yönlü yeni iş istasyonu, gücünü 120’ye kadar CPU çekirdeği ve önceki nesle göre ortalama %53 performans artışı sağlayan en yeni 4. Nesil Intel® Xeon® Ölçeklenebilir işlemcilerden alıyor. ThinkStation PX ayrıca dört adede kadar çift yuvalı NVIDIA RTX™ 6000 Ada Nesli GPU desteğiyle kullanıcıların yaratıcı yüzey kaplama ve CAE simülasyonu dahil olmak üzere günümüzün çalışma ortamlarında bulunan en karmaşık iş akışlarını yönetip yürütmesine olanak tanıyor. Yeni masaüstü iş istasyonu, 4 TB’a kadar DDR5 bellek ve 5. Nesil PCIe geçitlerinin ultra hızlı bant genişliğiyle, ister veri merkezinde, ister ev ortamında olsun, hibrid iş akışına yönelik çok kullanıcılı sanallaştırma esnekliği sağlıyor. Bunlara ek olarak, bu iş istasyonu verimli bir 1850 W güç kaynağı ve isteğe bağlı yedek güç kaynakları sunuyor.

Lenovo ThinkStation P7: Şaşırtıcı, Tek Soketli Güç

En yeni Intel® Xeon® W işlemcilerle çığır açan yeni işlem mimarisine sahip ThinkStation P7, tek bir sokette 56 çekirdeğe kadar destekleyerek yoğun işlemci gücü gerektiren çok iş parçacıklı görevlerin üstesinden kolayca gelir. Geçmişte sunuculardan veya bulut kaynaklarından yararlanan en büyük performans ve güvenilirlik zorluklarının üstesinden gelmek için geliştirilen ThinkStation P7, aynı zamanda 4U muhafaza içerisinde çeşitli masaüstü ve veri merkezi ortamlarında kullanılmak üzere raf için optimize edilmiştir. Üç adede kadar çift yuvalı NVIDIA RTX™ 6000 Ada Nesil GPU desteğiyle ThinkStation P7, benzersiz grafikler, görselleştirme, gerçek zamanlı görüntü oluşturma, CAE ve AI performansına ihtiyaç duyan içerik üreticileri, mimarlar, tasarımcılar, mühendisler ve veri bilimciler için idealdir. ThinkStation P7, otomotiv tasarımı ve hesaplamalı akışkanlar dinamiği analizinden karmaşık video prodüksiyonu ve görüntü oluşturma iş akışlarına kadar en zorlu görevlerin üstesinden gelebilir.

Intel CCG başkanı ve Yaratıcı İşler ve İş İstasyonu Çözümleri Ekibi Genel Müdürü Roger Chandler, işlemcileri ile ilgili şunları söyledi: “Günümüzde işletmelerin yararlandığı en hızlı büyüyen iş yüklerinin tamamında daha hızlı performans sağlamak için önemli ölçüde daha yüksek çekirdek sayısıyla çığır açan yeni işlem mimarisi ve ambalajıyla yeni Xeon W işlemcileri sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu işlemciler; yaratıcı profesyoneller, mühendisler ve veri bilinciler gibi, yenilikleri üreten profesyonellere sektördeki en son yenilikleri sunmak için ihtiyaç duydukları güç ve kararlılığı sağlamak üzere geliştirildi.”

Lenovo ThinkStation P5: Çok yönlülük, güvenilirlik ve performans 

Çok çeşitli işlerde kullanılabilecek masaüstü iş istasyonu olan ThinkStation P5, çok sayıda sektör için geliştirildi ve kullanıcıların daha yüksek performans, genişletilebilirlik ve şirket içi yönetim kolaylığı talepleri doğrultusunda yeniden tasarlandı. Yeni nesil iş istasyonları, yeni tasarlanmış bir kasa, en yeni Intel® Xeon® W işlemciler ve iki adede kadar NVIDIA RTX A6000 profesyonel grafik kartı desteği sunuyor. Yüksek hızlı DDR5 bellek ve 5. Nesil PCIe bant genişliği, son kullanıcıların benzersiz ihtiyaçları için olağanüstü yapılandırılabilirlik sağlıyor. Mimarlar, tasarımcılar, mühendisler ve yaratıcı profesyoneller için optimize edilen bu iş istasyonu, BIM, karmaşık 3D CAD, gerçeklik yakalama ve coğrafi mekân görselleştirme, görsel efektler ve uç nokta dağıtımları gibi katı modelleme ve işlem gücü yoğunluklu görevlerde öne çıkıyor.

NVIDIA’da Profesyonel Görselleştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Bob Pette şöyle konuştu: “NVIDIA, masaüstü iş istasyonları için dünyanın en güçlü görüntü işleme GPU’larını sunuyor. Lenovo’nun yeni ThinkStation masaüstü sistemlerinin üçünde de sunulan bu donanım, veri bilimcilere, mühendislere ve yaratıcı profesyonellere, büyük ölçekli veri kümeleriyle çalışmak, inovasyonları daha hızlı gerçekleştirmek ve yarının yapay zekâ ve işlem yoğunluklu iş akışlarını bir üst noktaya taşımaları için gereken yüksek performanslı teknolojiyi sağlıyor.”

ThinkStation PX, P7 ve P5 iş istasyonları profesyonel olarak yönetilen en zorlu BT iş yeri ortamlarında çalışacak biçimde tasarlanırken, en önemli işletme sınıfı özellikleri ve güvenliği sağlıyor. Lenovo’nun titiz standartları ve test araçları ThinkStation Diagnostics 2.0, ThinkShield desteği, Premier Support yükseltmeleri ve üç yıl garanti, daha güvenilir ve güvenli bir biçimde çalışmak için gereken rahatlığı sunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Demokrasiye kasteden hain 15 Temmuz darbe girişiminin yedinci yılında Türkiye Yüzyılı’nın kahramanları, Ege Üniversitesinde gerçekleştirilecek bir dizi etkinlikle anılacak.

Ege Üniversitesinde, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” dolayısıyla gerçekleştirilecek etkinliklerde, hem 15 Temmuz’da canları pahasına vatan müdafaası yapan ve milli irade destanını tarihe altın harflerle yazan şehitler anılacak hem de milletin direnişi ve devletin mücadelesi anlatılacak.

 “Milli Birlik ve Beraberlik Yürüyüşü” yapılacak

“Türkiye Yüzyılının Kahramanları” temasıyla düzenlenecek etkinlikler, 14 Temmuz Cuma günü Ege Üniversitesi Kampüsü Atatürk Anıtında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayacak. 15 Temmuz şehitleri için gerçekleştirilecek Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, günün anlam ve önemine binaen bir konuşma gerçekleştirecek. Akabinde tüm üniversite personelinin katılımıyla ‘Milli Birlik ve Beraberlik Yürüyüşü’ yapılacak. Yürüyüş sonrasında ise kampüs içerisinde bulunan 15 Temmuz Şehitler Korusu Anıtı’na karanfil bırakılacak.

“Kutsalın İstismarına Karşı, Kutsal Değerlerimiz” konferansı

Etkinlikler, Fen Fakültesi Konferans Salonunda, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Himmet Konur’un konuşmacı olarak yer alacağı, “Kutsalın İstismarına Karşı, Kutsal Değerlerimiz” başlıklı konferansla devam edecek. Konferans öncesinde “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Senfonik Destanı” video gösterimi yapılacak.

“15 Temmuz Şehitlerimize Minnet ve Saygıyla” fotoğraf sergisi

Gün boyunca Fen Fakültesi Konferans Salonu Fuaye Alanı’nda “15 Temmuz Şehitlerimize Minnet ve Saygıyla” fotoğraf sergisi gösterimde olacak. Salon önünde ise şehitler anısına lokma hayrı yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borsada gong Ak Portföy Büyüyen Şirketler Pay Senedi Fonu için çaldı. Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı Bloomberg HT ekranlarında gong merasiminde konuştu.

Ersarı kurulan fon hakkında, “Şimdiye kadar büyümeye odaklanmış bir fon maalesef yoktu münasebetiyle biz de bu eksiği görerek yatırımcılara büyümeye odaklanmış büyüyen şirketlere portföyünde yer veren bir fon oluşturmak için harekete geçtik. Bunun için bir endeks kurduk ve bir fon oluşturmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu’na başvurduk. Son üç yılda yüksek büyüme performansı gösteren şirketlerden oluşan endeksin içinden fon yöneticileri tarafından seçilerek yatırıma yönlendirilen şirketler oluşacak” dedi.

Yatırımcı tercihleri hakkında da değerlendirmede bulunan Ersarı, “Yatırımcı tercihlerini biraz bankaların tercihleri belirlemiş oldu. Para Siyasetindeki olağanlaşma ile yatırımcı tercihlerini konjonktürel olarak değişebileceğini öngörüyoruz” diye ekledi

Son olarak Ersarı, “Yatırımcılar fonlar üzerinden pay yüklerini arttırmalı. Pay senedi yatırımları orta uzun vadede güzel getirecektir” dedi.

Altın dünkü seansı da artıda tamamlamayı başarırken üst üste üçüncü seansı da kazançla tamamladı.

1.924 dolar/ons seviyesinden seansa başlayan sarı maden, seans içi alımlarla 1.938 dolar/onsla son üç haftanın en yüksek seviyesine kadar yükselmiş oldu. Enflasyon verisi öncesi altının pozitif yönlü seyrine devam ederken enflasyonda olası geri çekilme senaryosunda daha da güçlenmesi beklenebilir. Bu veri öncesi altın, dünkü seansı 1.932 dolar/onstan seansı tamamlayarak yüzde 0,4 kazancı hanesine yazdı.

Gümüş de dünkü seansta altından ayrışarak az kayıpla da olsa günü kırmızıda tamamlamış oldu.

23,15 dolar/ons seviyesinden seansa başlayan beyaz maden, gün içinde 23,39 dolar/ons seviyesiyle üç haftanın zirvesini yaşamış olsa da kayıpla günü kapatmaktan kaçamadı. Gümüş 23,12 dolar/onstan seansı az da olsa başlangıç seviyesinin gerisinde tamamlamış oldu.

Platin, seansı kayıpla tamamlayan bir diğer kıymetli maden olarak öne çıkarken iki günün ardından kırmızıya dönmüş oldu. 930 dolar/ons seviyesinden seansa başlayan platin, 927 dolar/onstan yüzde 0,3 kaybı hanesine yazdı.

Paladyum, dünkü seansı altınla birlikte kazançla tamamlayan bir diğer kıymetli maden olurken 1.200 dolar/onsun üzerinde tutunma çabası sürüyor.

1.232 dolar/ons seviyesinden güne başlayan paladyum, 1.243 dolar/ons seviyesinden gün sonu kapanışı yaparak yüzde 0,9 kazancı hanesine yazdı.

Kaynak: TROY

Hibya Haber Ajansı

Alaşehir 3 Jeotermal Enerji Santrali Projesinin ön lisansı iptal edildi.

Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ”21.02.2022 tarihli özel durum açıklamamıza istinaden, Alaşehir 3 Jeotermal Enerji Santrali Projesi’nin ön lisansı süresinin dolması nedeniyle iptal edilmiş olup, 23.01.2023 tarihli özel durum açıklamamıza konu olan aynı sahada kurulması planlanan Alkan-2 Jeotermal Enerji Santrali Projesi için yapılan ön lisans başvurusuna ilişkin süreç devam etmektedir.” bilgisi verildi.

Hibya Haber Ajansı

İflas eden kripto kredi sağlayıcısı Celsius, platformun 150 milyon dolar değerinde Ether (ETH), Polygon (MATIC), Polkadot (DOT) ve daha birçok token’ı iade etmediği gerekçesiyle, likidite stake platformu StakeHound’a dava açıyor.

Mahkeme dosyalarına göre Celsius, 2021 yılında StakeHound’a 25 bin stake edilmiş native ETH, 35 bin native ETH, 40 milyon MATIC ve 66 bin DOT emanet etti. Sonra da Celsius, değeri 150 milyon doların üzerinde olan bu token’ları, StakeHound’un likit staking “stToken”larıyla takas etti.

Amerika Birleşik Devletleri Güney Bölgesi New York İflas Mahkemesine sunulan mahkeme dosyası, StakeHound’un kredi sağlayıcısının iflasından sonra İsviçre’de Celsius’a karşı tahkim başvurusu yaptığını gösteriyor.

StakeHound, İsviçre başvurusunda stToken’ları başka token’larla takas etmeye yönelik “hiçbir yükümlülüğü olmadığını” savundu. Ayrıca şirket, 35 bin Celsius ETH ile ilişkili anahtarları kaybettiğini ve bu token’ları iade etme yükümlülüğünden kurtulduğunu belirtti.

Celsius ise tahkim başvurusunun Amerika Birleşik Devletleri İflas Kanununun 362. maddesine aykırı olduğunu iddia ediyor. ABD İflas Kanununun 362. Maddesi, “otomatik tehir” olarak da bilinen bir kural ve bir kişi veya şirketin iflas başvurusu yaptığı anda alacaklıların borç tahsili veya yasal işlem yapma girişimlerini durduruyor.

2021 yılında StakeHound, kayıplardan Fireblocks’u sorumlu tutmuş ve custody şirketine dava açmıştı. Celsius ise StakeHound’un Fireblocks ile olan ilişkisinin iade edilmesi gereken token’lar hakkındaki yükümlülükleri değiştirmediğini söylüyor.

Celsius’un daha önce bu kaybı müşterilere yansıtmadığı biliniyor.

Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.

Beylikdüzü Belediyesi, kentin tarihi ve kültürel mirası olan yapıları geleceğe taşımaya devam ediyor. Belediye, Gürpınar Mahallesi’ndeki geleneksel sivil mimarlık örneği olan ahşap konutu restore ederek Mübadele Konutu olarak ilçeye kazandırıyor.

İlçenin tarihi ve kültürel miraslarına sahip çıkan Beylikdüzü Belediyesi, yeni bir çalışmayı daha hayata geçiriyor. Gürpınar Mahallesi’ndeki Aşıklar Çeşmesi’nin bulunduğu alanda yer alan ve geçmişi 1900’lere kadar uzanan ahşap konut restore edilerek Mübadele Konutu olarak ilçeye kazandırılıyor. İstanbul 1 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından sanat tarihi raporu, rölöve ve restitüsyon projeleri onaylanan konutun, restorasyon projesinin de kabul edilmesiyle birlikte çalışmalar hızla başlayacak. Çevresiyle de bir bütün halinde ele alınacak ahşap konut, orijinal mimarisine ve özelliklerine dokunulmadan, aslına uygun bir biçimde onarılacak. Öte yandan konut ile Aşıklar Çeşmesi’nin arasında kalan alan, meydan şeklinde tasarlanarak halkın kullanabileceği bir sosyal alana dönüştürülecek. Mübadele Konutu olarak ilçeye kazandırılacak bu tarihi yapının içerisinde ayrıca sergi salonu, kütüphane ve sosyal alanlar da yer alacak. 

“Beylikdüzü’nün tarihi değerlerine sahip çıkan bir akılla çalışmalarımızı sürdürüyoruz”

Ahşap konutun yer aldığı alanda teknik incelemelerde bulunan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Kent tarihi ve kültürünü korumak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Beylikdüzü’nün tarihi değerlerine sahip çıkan bir akılla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gürpınar Mahallemizde bulunan sivil mimarlık örneği tescilli ahşap konutu kamulaştırma yoluyla belediyemiz mülkiyetine aldık. Projemiz şu an kurulda, kurul onayını aldıktan sonra hızlıca imalatına başlayacağız. Burayı eski dokusuna uygun bir şekilde tasarlayacağız” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, çevreci belediye kimliğiyle toplu taşıma araçlarında doğaya salınan karbondioksiti en aza indirmek için çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda Büyükşehir, Avrupa Birliği Horizon Programıyla dizel yakıtla çalışan Atatürk Yolcu Vapurunu elektrikli sisteme dönüştürüyor. Fon miktarı 8 milyon avroyu bulacak projede geliştirme ve araştırma sonucunda elektrikli bataryanın Atatürk Yolcu vapuruna montajı sağlanacak.

ATATÜRK VAPURUNA TEKNİK GEZİ

Büyükşehir, Avrupa Birliği Horizon Programıyla daha temiz bir dünya için dizel yakıtla çalışan Atatürk Yolcu Vapurunu elektrikli sisteme dönüştürüyor. Türkiye’de ilk ve tek olma özelliğine sahip bu dönüşümün detaylarının konuşulduğu proje teknik toplantısı, Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Toplantıya, yurt dışından gelen uzmanların yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi adına proje yürütücüleri olarak Deniz Ulaşım Şube Müdürlüğü ile Avrupa Birliği Şube Müdürlüğünün teknik personelleri katıldı. Toplantıda Atatürk yolcu motorunun tahrik sistemi dizel yakıt sisteminden bataryalı (elektrikli) tahrik sistemine dönüştürülmesi konuşuldu. Atatürk Yolcu Vapuruna uygun bataryaların seçilmesi ve yerine montaj yapılması da konuşan konular arasındaydı. Toplantı öncesi Atatürk Yolcu Vapurunda teknik gezi yapıldı.

AVRUPA BİRLİĞİ FONU

Proje kapsamında Belçika merkezli Yeşil Teknolojiler İçin Brüksel Araştırma ve Yenilik Merkezi’nin Horizon Europe Call ‘ HORIZON-CL5-2022-D5-01-01, çağrısı ile sözleşmeler 01.01.2023 tarihi itibariyle imzalanmış ve geliştirme işlemleri başlatılmıştı. Bu dönüşümün Avrupa Birliği Fonu ile yapılması ve Türkiye’de ilk ve tek olması açısından büyük önem arz ediyor. Fon miktarı 8 milyon avroyu bulacak projede geliştirme ve araştırma sonucunda 3 MVA kapasiteli bataryanın Atatürk Yolcu vapuruna montajı sağlanacak. Montaj sonucunda batarya Büyükşehir’e ait olacak.

 AB FONU İLE TOPLANTILAR

Proje kapsamında Belçika merkezli Yeşil Teknolojiler İçin Brüksel Araştırma ve Yenilik Merkezi’nin organizasyonu ile yüzyüze toplantılar gerçekleştirildi. Bu projenin yürütülmesiyle alakalı olarak olarak Kocaeli Kongre Merkezinde 6-7 Temmuz tarihlerinde iki gün süreyle toplantı yapıldı. Bu toplantıya konsorsiyum olarak yurt dışı ve yurt içinden 14 firma yetkilisi katılım sağladı.

FLEXSHİP ismiyle anılacak proje için Avrupa Birliği Destekli Projenin isminin FLEXSHİP olarak anılması kararı alındı, kullanıcılar sosyal medyada bu şekilde takip edebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı mezunlarını sektöre uğurladı. EÜ Tören Şölen Alanı’nda düzenlenen mezuniyet törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Banu Yücel, bölüm başkanları, akademisyenler, sektör ile ilgili odaların kamu kurumlarının temsicileri, öğrenciler ve aileleri katıldı.

Törende konuşan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Banu Yücel, “Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, kurulduğu 1955 yılından günümüze dek değişen bilim ve teknolojik sürece uygun ziraat ve peyzaj bilim disiplinindeki gereksinimlere göre eğitim-öğretim faaliyetlerini gerçekleştirmekte, 68 yıl önce başlayan bu yolculuk değerli akademik ve idari personelimizin yoğun emek, özveri ve gayretleri ile başarıyla sürmektedir. Kaliteli ve güncellemeye açık programı, öğrenci odaklı yaklaşımı, başarısını ulusal ve uluslararası platformlarda kanıtlamış deneyimli akademik kadrosuyla birlikte bu yıl yeni bir başarıya daha imza atan fakültemiz 10 bölümüyle birlikte akredite olan Türkiye’deki ilk ve tek ziraat fakültesi olarak tarihe geçmiştir. Öğrencilerimiz, aynı zamanda Türkiye’de YÖKAK tarafından 5 yıllık tam akreditasyon alan ilk devlet üniversitesi unvanına sahip Ege Üniversitesi mezunu olmanın da gururunu taşıyacaklar. Ziraat Fakültesi olarak, tarım ve tarıma dayalı sektörlerde kamuda çalışan ve bilim insanı olarak görev yapan yaklaşık 20 bine yakın ziraat mühendisini, peyzaj mimarını ülkemize kazandırdık. Bugün, başarısını kanıtlayarak mezun olmaya hak kazanmış 261 öğrencimizi daha bu kervana dahil etmenin gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.

“Gelecek nesillere örnek birer ziraat mühendisi olacağız”

EÜ Ziraat Fakültesi 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Fakülte birincisi, Ziraat Mühendisi Gül Binboğa, “Bugün, beraber yaşadığımız mezuniyet sevincimizin arkasında büyük emekler bulunuyor. Başta hocalarımız olmak üzere bizleri yetiştiren ailelerimize şükranlarımı sunuyorum. Ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesinde çok büyük roller üstelenmiş olan tarım sektörü, stratejik önem taşıyor. Aldığımız eğitimin ışığında faydalı işler yapan ve gelecek nesillere örnek teşkil eden birer ziraat mühendisi ve peyzaj mimarı olacağımıza inancım tamdır” dedi.

Törende, Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi Yönetim Başkanı Peyzaj Mimarı Elvin Sönmez Güler, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hakan Çakıcı ve İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Oktay Darcan, mezun öğrencileri tebrik ederek, konuşmalarını gerçekleştirdi.

Konuşmaların ardından EÜ Ziraat Fakültesi 2022-2023 Eğitim-Öğretim dönem mezunu 261 öğrenci, kep atarak mezuniyet heyecanını doyasıya yaşadılar.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı