Kulüpten yapılan açıklamada, Ceballos’un sağ bacak art kasının tendonunda sakatlık tespit edildiği belirtildi.
İspanyol basını, dün idman sonunda ağrıları başlayan ve bugün sıhhat denetiminden geçen Ceballos’un ABD’deki dönem öncesi hazırlık kampına katılamayacağını ve 1,5 ay alanlardan uzak kalacağını yazdı.
Araba sporlarında AVIS 2023 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın 3. ayağı, Bursa’da gerçekleştirilecek.
Türkiye Araba Sporları Federasyonunun açıklamasına nazaran, tertibin üçüncü etabı olan Şahintepe Tırmanma Yarışı, 15-16 Temmuz tarihlerinde Bursa’da koşulacak.
Tertip 5 farklı kategoride 52 atletin iştirakiyle yapılacak.
Şampiyona 15 Temmuz Cumartesi saat 18.00’de Gemlik İskele Meydanı’ndaki seremoniyle başlayacak.
Kumla Jandarma Karakolu’nun önünden 16 Temmuz Pazar günü 11.30’da başlayacak ana yarış ise 7,3 kilometre uzunluğundaki parkurda 3 çıkış üzerinden gerçekleştirilecek. Yarış, saat 18.00’de Kumla İskele Meydanı’nda düzenlenecek ödül merasimiyle sona erecek.
Yükseköğretim Şurası Lideri Prof. Dr. Erol Özvar, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) bir dizi incelemelerde bulundu. Birinci olarak Yapı Sıhhati İzleme Laboratuvarı’nda incelemelerde bulunan Özvar daha sonra Medikal Aygıt Tasarım ve Üretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni ziyaret etti.
Özvar, ziyaretlerinin akabinde KTÜ Makine Mühendislik Bölümü’ndeki İHA Teknolojileri ve Termal İdare Sistemleri Laboratuvarı’nın açılışına katıldı. Açılışa Özvar’ın yanı sıra Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Trabzon Büyükşehir Belediye Lideri Murat Zorluoğlu, Trabzon Vilayet Jandarma Kumandanı Tuğgeneral Adem Şen, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdür Yardımcısı Özkan Altay, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Horon şovun akabinde hürmet duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılışta bir konuşma yapan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdür Yardımcısı Özkan Altay, 2023 yılında TUSAS olarak havacılık bölümünde birçok birincileri şahit olduklarını söyledi.
Altay, “KAAN ismini verdiğimiz Ulusal Muharip Uçağımız montajını kısa müddette tamamlayarak birinci yerli testlerine başladı, taksi operasyonu gerçekleştirdi. İnşallah yıl sonuna uçağımızı gökyüzü ile buluşturmayı planlıyoruz. Birinci jet eğitim uçağımız Hürjet bu sene içerisinde gökyüzü ile buluştu. Atak-2 platformumuz helikopter birinci uçuşunu gerçekleştirdi. Anka-3 insansız savaş uçağımız yer testleri icra etti ve Gökbey helikopterimiz birinci yerli motorla tekrar gökyüzü buluşma fırsatını yakaladı. Bütün bu muvaffakiyetlerinin devamı olarak ilgili platformlarımızı seri üretime kavuşturmak ve böylelikle ülkemizin savunma sanayindeki tam bağımsızlığına katkı vermek ve yurtdışı satışları ile ülkemize döviz getirmek bundan sonraki en büyük amaçlarımızdandır. Bahse mevzu projelerimizin her biri büyük çaplı birer Ar-Ge projesidir” dedi.
Gelişen teknolojiye ayak uydurmak yenilikçi teknolojilerle pazarda rekabetçi bir yapıda bulunmak üzere Ar-Ge ve eser geliştirme faaliyetlerinin büyük kıymet arz ettiğini vurgulayan Altay, “TUSAS olarak üniversiteleri Ar-Ge ekosistemizin doğal bir modülü haline getirmeyi amaçlamaktayız. İHA teknolojileri ve termal idare sistemleri ismini verdiğimiz bu laboratuvar TUSAS tarafından donatılmış olup alanında tecrübeyle sanayi danışmanlarımızla akademisyenlerimizin belirlediği ortak mevzularda çalışmalarımız icra edecektir. Ayrıyeten üniversite öğrencilerimizden kısmı vakitli olarak istihdam edilecek personellerde bu laboratuvarlarda haftada 3 gün çalışabilecektir. 2023-2024 döneminde en az 5 projede kadro olarak toplam 20 çalışanın taban olarak bu laboratuvarlarda proje icra edeceğine inanıyoruz. Bunu desteklemek için var gücümüzle çalışacağız” formunda konuştu.
Başkan Zorluoğlu: “Bilimsel çalışmalar ile bu teknolojilerin gelişmesine inşallah değerli katkılar yapacaklar”
Trabzon Büyükşehir Belediye Lideri Murat Zorluoğlu ise yaptığı konuşmada, YÖK Başkanlığı ile TUSAS ortasında gerçekleştirilen protokol kapsamında KTÜ’nün bir paydaş olarak yer almasının kent ismine kıymetli bir kar olduğunu kaydederek, “Protokol çerçevesinde üniversitemizde kıymetli bir fonksiyon göreceğine inandığımız bu laboratuvarın kurulmasında KTÜ’ye öncelik verilmesi nedeniyle YÖK Liderimize teşekkür ediyorum. Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz çok güzel imkanlar içerisinde hazırlayacakları bilimsel çalışmalara bu teknolojilerin gelişmesine inşallah kıymetli katkılar yapacaklar” diye konuştu.
Erol Özvar: “Üniversite ve sanayi işbirliğinin en verimli işbirliği savunma sanayi kesiminde gerçekleşmektedir”
Yükseköğretim Heyeti Lideri Prof. Dr. Erol Özvar da yaptığı konuşmada, üniversiteler ile sanayi ortasındaki işbirliği arttırmanın Yükseköğretim Kurulu’nun en öncelikle amaçlarından bir tanesi olduğunu belirterek, “Bu gayenin bir nişanesi olarak geçen sene Türk Havacılık ve Uzay Sanayi ile Yükseköğretim konseyi ortasında bir işbirliği protokolü hazırlanmıştır. Bu işbirliği protokolü ile birlikte üniversitelerimizle TUSAS ile birlikte işleyecek Ar-Ge yüklü laboratuvarların açılması kararlaştırılmıştır. Üniversite ve sanayi işbirliğinde ulusal savunma endüstrinin paydaşları ile bileşenleri ile birlikte işbirliği yapmanın birlikte çalışmanın üniversitelerimizin üretkenliğine olağanüstü katkı sağlayacağına inanıyoruz. Üniversite ve sanayi işbirliğinin en verimli işbirliği savunma sanayi bölümünde gerçekleşmektedir. Bu bakımdan Yükseköğretim Şurası olarak ulusal savunma endüstrinin bileşenleri ile üniversitelerimizi bir ortaya getirecek protokollere ehemmiyet veriyoruz. Bu laboratuvar ile birlikte inşallah Karadeniz Teknik Üniversitesi ile yüksek lisans doktora yapan öğrenciler de araştırmacıların savunma endüstrinin en değerli bileşenlerinden biri olan TUSAS’ın çalışanları ortasında işbirliğini arttırmış olacağız. İnşallah üniversitemizin yüksek lisans doktora seviyesindeki öğrencileri ile TUSAS’ın uzman takımlarını bir ortaya getirmek suretiyle olağanüstü değerli işbirliklerine ve projelere imza atacaktır” dedi.
Vali Ustaoğlu: “Lisans üstü çalışmalar çok kıymet arz etmektedir”
Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ise, “Ülkemizin geleceğinin teminatı olan nitelikle genç bilim insanlarının yetiştirilmesi için sanayi ve teknolojide yapılan lisans üstü çalışmalar çok kıymet arz etmektedir. Öğrencilerimizin bu alanda yapılacak çalışmalara öğrencilerimiz yöneldikçe bilimsel maksatlı çalışmalardan beklenen gayelerde bir bir gerçekleşeceğine ben inanıyorum. Yükseköğretim Heyetimiz ile Türk Havacılık ve Uzay Endüstrisi ortasında havacılık sanayisinin gelişimine katkı sağlamak üzere imzalanan protokol sayesinde TUSAS üniversitesi öğrencileri ve öğretim elemanları ile direkt bulaşabiliyor. Bunun bir örneğini de Karadeniz Teknik Üniversitesi ile TUSAS ortasında gerçekleştirmiş oluyoruz.” sözlerini kullandı.
Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, 15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle bir anma mesajı yayınladı.
Başkan Bilgin mesajında; “15 Temmuz hain darbe girişiminin yedinci yıl dönümünde hem derin bir kederi hem de büyük bir gururu aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bir taraftan 251 vatandaşımızı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer taraftan da dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın gururunu taşıyoruz.
Ülkemizi, devletimizi, milletimizi bölmek için gerek dâhili gerekse harici hainlerin bir araya geldiği 15 Temmuz darbe girişimi, hiç şüphesiz dünyada eşine az rastlanır bir ihanettir. Birlik ve beraberliğimizi hedef alan bu darbe girişimi, Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Şerefli ordumuzun içine asker kıyafeti ile sızan hainler, milletimizin cansiperane direnişi ile emellerine ulaşamamıştır.
15 Temmuz zaferimiz büyük bir fedakârlığın eseridir. Bu zafer, tanklara, uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin cesaretinin sonucudur. Bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece FETÖ’nün ölüm kusan silahları karşısında milletimiz canından vazgeçmiş, ancak vatanına namahrem elinin değmesine müsaade etmemiştir.
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile meydanlara akan aziz milletimiz; ülkemizi bölmek, parçalamak ve kardeş kanı akıtmak isteyen hainlere karşı tıpkı İstiklal Marşı’mızın mısralarındaki gibi göğsünü siper ederek tarihte eşi benzeri görülmemiş büyük bir kahramanlık destanı yazmıştır. Düşmanlara ve yerli iş birlikçilerine, en büyük gücü olan göğsündeki iman ile karşı koymuş, onları ‘inanç seli’ içinde boğmuştur.
Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz şehitleri olmak üzere; dinimiz, vatanımız, bayrağımız ve devletimiz için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor, gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Milletimiz için bu acıların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum.” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Gölcük Belediyesi, afet ve acil durumlara her an hazır olmak amacıyla Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti(TRAC) Gölcük Şubesi ile iş birliği protokolü imzaladı. Protokolün ardından belediye tarafından temin edilen telsizleri GESOTİM ekiplerine teslim edildi.
Gölcük Belediyesi; ilçedeki vatandaşların güvenliği ve afetlerle mücadele konusunda önemli bir adım attı. Afet ve acil durumlara her an hazırlıklı olmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Gölcük Belediyesi, TRAC Gölcük Şubesi arasında iş birliği protokolü imzalandı. Başkanlık makamında gerçekleşen imza törenine Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, TRAC Gölcük Şubesi Başkanı Umut Öcal, GESOTİM Başkanı Necmi Kocaman, yönetimi ve gönüllüler katıldı. Protokol ile Gölcük Belediyesi ve TRAC; afetler ve acil durumlarda; can ve mal emniyeti, arama kurtarma, olaylara müdahale etme ve eğitim alanında iş birliği yapacak.
ACİL DURUMLAR İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
İmza töreninde konuşan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Acil durumlarda iletişim becerileri hayati önem taşıyor. İmzaladığımız protokol sonrasında yapacağımız işbirliği ile afet durumlarında daha etkili bir iletişim ağı oluşturacağız. TRAC Gölcük Şubesi ile bilgi alışverişi yaparak yürüteceğimiz çalışmalar afet ve acil durumlar karşısında imkan ve kabiliyetlerimizi geliştirerek her an hazırlıklı olmasını sağlayacağız. Protokolümüzün hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
AFET VE ACİL DURUMLARIN HER TÜRLÜSÜNE HAZIRLIK
Protokolle Gölcük Belediyesi ve TRAC Gölcük Şubesi; afetler ve acil durumlar gibi beklenmedik olaylar ya da can ve mal emniyeti, milli güvenlik ile ilgili durumlarda, can ve mal kurtarma, olaylara müdahale etme ve ilk yardım yapılması, personelin eğitimi, bilgi paylaşımı kullanılan araç-gereç ve malzemelerin standart hale getirilmesi, müşterek tatbikatların yapılması, hizmetlerinin yürütülmesine yönelik ihtiyaç duyulacak araç, gere ve personelin taraflarca sağlanabilmesi konularında mevzuat çerçevesinde karşılıklı yardımlaşma ve iş birliği yapacak.
GESOTİM’E GÖLCÜK BELEDİYESİ’NDEN TELSİZ DESTEĞİ
Protokolün imzalanmasının ardından Protokol sonrasında Gölcük Arama Kurtarma Derneği (GESOTİM) Başkanı Necmi Kocaman ve yönetimine; acil durumlarda belediye ekipleri ile kesintisiz iletişim sağlayabilmesi için, Gölcük Belediyesi tarafından temin edilen ASELSAN telsizleri teslim edildi. Telsizler ile müdahale kabiliyetlerinin daha da geliştiğini dile getiren GESOTİM yönetimi, destekleri için Başkan Sezer’e teşekkür ettiler.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Osmangazi Belediyesi, Demirtaş Barbaros Mahallesi’ndeki sokaklarda bordür ve tretuvar çalışması yaptı. Tretuvar çalışması yapılan yolların genişliği de 8 metreden 12 metreye çıkartılarak, bölge ulaşımı hem yaya hem de araç trafiği açısından daha rahat ve güvenli hale getirildi.
Osmangazi Belediyesi, ilçenin birçok mahallesinde yaptığı asfalt kaplama ve bakım onarım çalışmalarının yanı sıra ihtiyaç duyulan mahallelerde de gerçekleştirdiği tretuvar çalışmaları ile kaldırımları yeniliyor. Vatandaşların daha rahat bir yaşam sürmesini sağlamak adına Demirtaş Barbaros Mahallesi’nde yer alan 441, 460, 474 ve 473’üncü sokaklarda, bordür ve tretuvar çalışması yaptı. Bölgedeki 4 sokak için toplam 2 bin 155 metrekare tretuvar çalışması gerçekleştirildi. 2,5 metre genişliğindeki tretuvar çalışması ile sokakların çehresi daha estetik bir görünüme kavuşurken, yayaların ulaşımı daha kolay bir hale geldi. Yürütülen titiz çalışmalar sonucu tretuvarların başlangıç ve bitiş noktalarına engelli vatandaşlar ve bebek arabalarının kolayca erişebilmesi için rampalar yapıldı. Ayrıca tretuvarların üzeri yerleştirilen özel taşlar ile görme engelli vatandaşlar da kaldırımları daha rahat ve güvenli şekilde kullanabilecek.
Yollar 4 metre genişledi
Bölgedeki yolları araç trafiği adına da rahatlatmak isteyen Osmangazi Belediyesi, tretuvar çalışması yapılan sokakları genişletti. Mevcut yolların genişliğinin 8 metreden 12 metreye çıkartılmasıyla birlikte bölgedeki trafik sıkışıklığı ve araç parklanma sorunu da ortadan kalkmış oldu.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, kaldırımları daha güvenli hale getirerek vatandaşların can ve mal güvenliğini koruyup, trafik kazalarının da önüne geçtiklerini söyledi. Yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Başkan Dündar, “Bursa’nın planlı gelişim bölgelerinden olan Demirtaş, bugüne kadar yaptığımız hizmetlerle şehrin cazibe merkezi oldu. Bu bölgede tam anlamıyla örnek şehircilik hamlesi gerçekleştirdik. Demirtaş bölgemize vatandaşlarımızın ihtiyacına göre hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Demirtaş Barbaros Mahallesi’ndeki sokaklarda bordür ve tretuvar çalışması yaparak, yolları daha geniş ve güvenli hale getirdik. Demirtaş’ta yaşayan hemşehrilerimize hayırlı olsun.” dedi.
Demirtaş Barbaros Mahallesi sakinleri de Başkan Dündar’a belediyenin hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Ankara Fotoğrafçılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nın, küresel iklim değişikliğinin Ankara’daki fotoğrafçılığı olumsuz etkilediğine ilişkin basına yansıyan açıklaması üzerine tüm fotoğrafçıları Keçiören Ovacık’ta bulunan Lavanta ve Gül Bahçesi Çekim Platosu’na davet etti. Altınok, ücretiz hizmet veren platodan evlenen çiftlerin, mezuniyet sevinci yaşayan gençlerin ve tüm Ankaralıların rahatlıkla hizmet alabileceğini kaydetti.
Fotoğraf ve video çekimi yapmak isteyenler için birbirinden estetik dekorlarla süslenen platonun lavanta ve gül kokusuyla ferah bir ortam sunduğunu da dile getiren Altınok, “Tüm Ankaralılar, 50 dönümlük alana kurduğumuz, 9 farklı çekim platosuna sahip Lavanta ve Gül Bahçesi Çekim Platomuzu rahatlıkla kullanabilir. Fotoğrafçılığı meslek ya da hobi olarak yapan kardeşlerimizi bu tesisimizden ücretsiz faydalanabilir. Günümüzde fotoğraf ve video çekimi artık bir ihtiyaç haline geldi. Burası da renkli ışıklandırma sistemi sayesinde 7/24 hizmet veriyor. Ankara dışına, kilometrelerce öteye gitmek istemiyorum diyen tüm fotoğraf tutkunlarını, amatörleri ve herkesi Keçiören’e bekliyoruz.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Muğla Büyükşehir Belediyesi Sumru Akıncı Noyan’ın Aklımda Kalanlar kitabı için Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezi’nde imza ve söyleşi günü düzenledi.
Muğla’nın ilk kadın büyükelçisi, BM Uyuşturucu ve Suçun önlenmesi Viyana ofisi Başkan yardımcısı, dünyanın birçok ülkesinde önemli görevler icra eden ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün de kuzeni olan Emekli Büyükelçi Sumru Akıncı Noyan’ın Aklımda Kalanlar kitabı için imza ve söyleşi günü düzenlendi. İmza ve söyleşi gününde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün Sumru Akıncı Noyan’ın ailelerinin kutup yıldızı olduğunu daima onu takip ettiklerini söyledi ve onun imza gününde olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyduğunu belirtti.
Emekli Büyükelçi Sumru Akıncı Noyan’ın Dış işleri ve Birleşmiş Milletler’deki 44 yılında yaşadıklarını anlattığı “Aklımda Kalanlar” kitabı için Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezi’nde söyleşi ve imza günü düzenlendi.
Başkan Gürün; “Sumru ailemiz ve Türk kadınları için önemli figür”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün söyleşi ve imza gününde Muğla’nın yetiştirdiği çok önemli bir değer ve kendilerine hep örnek olan bir aile büyüğünün imza gününde olmanın mutluluk ve gurur verici olduğunu söyledi. Başkan Gürün; “Bugün burada sadece belediye başkanı olarak değil aynı zamanda hep örnek aldığım kuzenimin imza gününde olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Sumru, ailemiz için çok önemli bir değerli ve figür. Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Atatürk devrimleri ile yetişen Sumru Akıncı Noyan yeni nesle, genç kızlarımıza örnek olacak. Kadın diplomat olarak Birleşmiş Milletler temsilcisi olarak neler yaptı, nasıl başardı onları anlattığı kitabının imza gününde olmaktan büyük ve mutluluk duyuyorum.” dedi.
Sumru Akıncı Noyan; “Muğla Türkiye’nin yüz akı bir şehir”
Söyleşi ve imza gününde konuşan Emekli Büyükelçi Sumru Akıncı Noyan dış işleri ve Birleşmiş Milletler’de geçirdiği 44 yılda yaşadıklarını Aklımda Kalanlar kitabında anlatmaya çalıştığını söyledi ve doğduğu şehir Muğla’nın okuma yazma oranı ile Türkiye’nin yüz akı bir şehir olduğunu belirtti. Sumru Akıncı Noyan; “Hayatımın 30 yılı Avrupa’nın farklı şehirlerinde geçti. Muğla’ya döndüğümde hiç yabancılık çekmedim. Çünkü Muğla olması gerektiği gibi mimarisi, eski yapıları ile korunmuş, restore edilmiş yapıları ile yaşayan bir şehir. Öncelikle Muğla’mızı geleceğe böyle güzel taşıyan herkese ve kuzenim belediye başkanımız Osman Gürün’e de teşekkür ediyorum. Çünkü Muğla özel bir şehir. Okuma yazma oranı ile Türkiye’nin yüz akı bir şehir. Ben 11 yaşında okumaya ağlayarak gittim. Benim annem çok özel bir kadındı. Tüm ailemiz için çok değerliydi. Beni 11 yaşında İzmir’e okumaya gönderdi. Daha sonra alıştım. Siyasal, dış işleri daha sonra Birleşmiş Milletler. UNESCO’da rahmetli Erdal İnönü ile çalıştık. Dış işleri, Birleşmiş Milletler görevleri ile birçok farklı görevde bulundum. Bunların bazılarını bu kitaba sığdırabildim. Hepinize katılımlarınız için teşekkür ediyorum.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Nilüfer Belediyesi, kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlara yönelik “Sağlıklı Yaşlanıyoruz” programı başlattı. Kırsal mahallelere giden Nilüfer Belediyesi sağlık ekipleri, talep eden vatandaşlara tansiyon ve kan şekeri ölçümü yaparken, diyetisyen tarafından da sağlıklı beslenme tavsiyeleri veriliyor.
Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü, kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlara yönelik gerçekleştirdiği hizmetlere bir yenisini daha ekledi. “Sağlıklı Yaşlanıyoruz” programı çerçevesinde kırsal mahallelere giden Nilüfer Belediyesi sağlık personeli, talep eden vatandaşlara tansiyon ve kan şekeri ölçümü yapıyor. Kurum hekimleri tarafından genel sağlık ile ilaç kullanımı hakkında bilgilendirmenin de yapıldığı “Sağlıklı Yaşlanıyoruz” programı çerçevesinde ayrıca, diyetisyen tarafından vatandaşlara sağlıklı beslenme tavsiyeleri veriliyor. Gün boyu mahallede bulunan sağlık ekipleri, yürümede güçlük yaşayan vatandaşların evlerine giderek de, sağlık desteğinde bulunuyor. Nilüfer Belediyesi Sağlık Hizmetleri Bürosu’na bağlı ekipler, çıkan sonuçlara göre vatandaşlara gereken uyarı ve bilgilendirmeleri yapıyor.
İrfaniye, Güngören ve Korubaşı mahalleleriyle başlayan “Sağlıklı Yaşlanıyoruz” programı, Kayapa Mahallesi ile devam etti. Kayapa Ortaokulu bahçesine giden Nilüfer Belediyesi sağlık ekipleri, vatandaşların talepleri doğrultusunda ölçümlerini gerçekleştirdi. Uygulamadan memnuniyetini dile getiren mahalle sakinleri, Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür etti. Sıcak yaz günlerinde evlerinden çıkamadıklarını ifade eden mahalle sakinleri, mahallelerinde yapılan uygulamanın kendileri için büyük kolaylık olduğunu ifade ettiler.
18 Temmuz Salı günü Atlas Mahallesi’nde devam edecek olan “Sağlıklı Yaşlanıyoruz” programı, 20 Temmuz’da Fadıllı, 25 Temmuz’da, Gökçe, 27 Temmuz’da Ürünlü, 1 Ağustos’ta Çaylı, 2 Ağustos’ta Akçalar, 3 Ağustos’ta Yaylacık, 8 Ağustos’ta Işıktepe, 9 Ağustos’ta Yolçatı, 10 Ağustos’ta Minareliçavuş, 15 Ağustos’ta Gölyazı, 17 Ağustos’ta Başköy ve Karacaoba, 22 Ağustos’ta Kurtuluş, 24 Ağustos’ta Demirci, 29 Ağustos’ta Dağyenice ve 31 Ağustos Perşembe günü de Unçukuru ile Maksempınar mahallelerinde gerçekleştirilecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
TELKODER: “Microsoft Tekel Konumu ile Veri Merkezi İşletmecileri Üzerinden Adil Olmayan Gelir Elde Ettiği gibi Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Şekilde İşlemeye de Çalışıyor”
Bilgi toplumunun vazgeçilmez unsurlarından birisi olan dijitalleşmenin yaşama geçirilmesinde, inanılmaz boyutlardaki verinin, işlenmek üzere veri merkezlerinde toplanması büyük önem taşıyor. Sanal dünyanın gerçek dünyayla bağlantı noktası olan veri merkezi işletmecileri, gerek Avrupa’da gerekse de Türkiye’de, yıllardan bu yana, tekel konumundaki bir uluslararası dev olan Microsoft’un haksız ve hukuka aykırı işlemleriyle mücadele etmek zorunda bırakılıyorlar.
2017 yılından bu yana üyesi veri merkezi işletmecilerin özellikle yazılım lisansları temelinde Microsoft ile yaşanan sorunlarını çözme konusunda çalışma yürüten Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (TELKODER), Avrupa’daki Bulut Altyapı Hizmetleri Sağlayıcıları (CISPE) temsilcileriyle geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantı, hem Türkiye hem de Avrupa’da bulut altyapı hizmetleri alanında adeta kanayan yara olan lisans ücretleri ve rekabet alanına etkisine tekrar dikkat çekerken, Microsoft’un Türkiye’deki veri merkezi işletmecilerine yönelik güncel uygulamaları ve özellikle CISPE tarafından yeni açıklanan bir rapor ile tartışma tekrar alevlenmiş oldu.
Microsoft, yetkilendirdiği KPMG üzerinden erişim sağladığı veri merkezi işletmecilerinden müşterilerine dair detaylı bilgiler talep ederken, veri merkezi işletmecilerinin hukuki güvence haklarını yansıtır gizlilik sözleşmesi gibi metinleri imzalamaktan kaçınıyor. Öte yandan, hem veri merkezi işletmecilerine yazılım hizmeti sunan Microsoft’un hem de perakende seviyede bulut hizmeti sunuyor olması ve dikey bütünleşme üzerinden, mevcut tekel konumunu kötüye kullanmasının önünde hiçbir yasal engel/güvencenin olmaması, sürecin çözümsüz kalmasına neden oluyor.
Profesör Jenny’nin raporu dikkat çekici: Microsoft’a milyarlarca Avro “ek vergi” ödüyorlar
Bu durum, benzer şekilde Avrupa’da da yaşanıyor. Microsoft’un bu haksız uygulamaları ile Avrupa çapında mücadele eden CISPE tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan bir rapor, haksız uygulamaların toplumsal maliyetlerinin de oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Profesör Jenny tarafından hazırlanan rapora göre, Avrupalı işletmeler ve kamu sektörü, sahip oldukları yazılımı istedikleri bulut altyapısında çalıştırabilmek için her yıl Microsoft’a milyarlarca Avro “ek vergi” ödüyorlar.
Profesör Jenny, Microsoft SQL Server’ın, bağımsız bir bulut hizmet sağlayıcısı ile Microsoft Azure Bulutu üzerinde çalışmasının lisanslama maliyetlerini karşılaştırmış ve Microsoft Azure Bulutu dışında bir bulut hizmetini seçenlerden ek ücretlerin alındığını ve bu rakamın 2022 yılı için Avrupa ekonomisine 1 Milyar 10 Milyon 394 bin 489 € ek maliyet getirdiğini hesapladı. Aynı modeli, yaygın olarak kullanılan Office 365 Suite’e de uyguladığında, Microsoft Azure Bulutu dışı bulutlarda kullanım için Microsoft’a ödenen ek ücretlerin yılda 560 Milyon € daha fazla olduğunu tespit etti. Bu sonuçlar, üçüncü taraf bir bulut hizmet sağlayıcısından kullanılan yazılım lisansına göre %28 ek kazanç veya “vergi” anlamına geliyor.
Bu Microsoft “vergisi”; büyüme, yenilikçilik, daha hızlı ve daha etkili bir dijital dönüşüm yerine haksız yazılım lisans ücretlerine gitmekte ve bu haksız maliyetler büyük olasılıkla tüketicilerin daha yüksek fiyatlarla bu yazılımları almasına yol açıyor.
Çözüm için hukuki süreçler başlıyor…
CİSPE, Profesör Jenny’nin raporundan yola çıkarak, Avrupa Komisyonu’nu bu haksız, gereksiz ve tek taraflı uygulanan yazılım lisansı “vergilerine” son vermek için hızla harekete geçmesi için göreve davet ederken, konuya ilişkin açıklama yapan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci, “TELKODER olarak uzun süredir sektörümüzde rekabetin sağlanması, üyemiz şirketlerin ülkemizin dijital dönüşümüne maksimum katkıyı sağlaması adına çalışıyoruz. Son yıllarda bulut altyapı hizmetleri alanında problemli lisans ücretleri ve bazı uygulamalar konusunda muhatabımız Microsoft’dan herhangi bir olumlu adım göremedik. İşin önemli noktalarından biri de aynı sorunların Avrupa genelinde de yaşanıyor olması ve konunun CISPE tarafından hukuki boyuta taşınmış olmasıdır. Microsoft Hizmet Sağlayıcı Lisans Sözleşmesinin (SPLA-Service Provider License Agreement) çerçevesi öncelikle müzakereye açık hale getirilmeli, sonrasında karşılıklı diyalog ortamında, veri merkezi işletmecilerinin kamuyla ilgili yükümlülükleri ve hizmet sunum yöntemleri ile uyumlulaştırılmalıdır. Microsoft’un, ülkemiz koşullarını, sözleşmelerin rekabete uygunluğunu ve sektörün sürdürebilirliği açısından elverişliliğini gözeten bir yaklaşım içinde olması bekleniyor. Ama geldiğimiz nokta pek ümit vermediği gibi ülkemiz için de ciddi bir toplumsal maliyet doğurmaya başladı. Biz de artık konuyu Avrupalı meslektaşlarımız gibi hukuki alana taşımaya hazırlanıyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Sulama birliklerinin elektrik maliyetlerinin yüzde 85’i Büyükşehir’den
Antalya’daki 53 tarımsal sulama kooperatifi başkanıyla 2023 yılında verilecek enerji desteğine ilişkin protokol imzalayan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 2019 yılında bu yana GES’lerde ürettikleri enerji ile sulama kooperatiflerine toplam 119 milyon 850 bin TL elektrik desteği verdiklerini, bu miktarın güncel kur ile 250 milyon TL değerinde olduğunu söyledi. Başkan Böcek, 2023 yılında da Antalyalı üreticilere 50 milyon TL’lik enerji desteği sağlayacaklarını açıkladı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, tarımın başkenti Antalya’da üreticiyi her alanda destekliyor. Özellikle son yıllarda artan elektrik maliyetleri karşısında zor durumda olan çiftçilere yönelik Antalya Büyükşehir Belediyesi, şehrin farklı bölgelerinde 7 adet Güneş Enerji Santrali (GES) kurdu. Büyükşehir Belediyesi’nin GES tesislerinde ürettiği enerji sulama kooperatiflerinin enerji ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’da faaliyet gösteren 53 tarımsal sulama kooperatifi başkanı ile bir araya geldi. Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Başkan Muhittin Böcek, kooperatif başkanları ile 2023 yılında verilecek elektrik desteğine ilişkin protokol imzaladı.
TARIMA HER ALANDA DESTEK
Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek, turizm ve tarımın başkenti Antalya’da yerelden kalkınma modeli ile 2019 yılından itibaren üreticiyi her alanda desteklerini söyledi. Başkan Muhittin Böcek, “Özellikle üreticilerin girdi maliyetlerini düşürmek için sulama kooperatiflerine enerji desteği veriyoruz. Bu kapsamda bugün destek verdiğimiz kooperatif sayışımız 53 oldu. Bu kooperatiflere elektrik desteği olarak ödediğimiz miktar 119 milyon 850 bin TL’dir. Artan döviz kurları ile sulama kooperatiflerine ödediğimiz bu miktar güncel kur ile 250 milyon TL’dir. Ayrıca dijital tarım uygulamaları, biyolojik mücadele ve birçok alanda Antalyalı çiftçilerimize destekler veriyoruz” dedi.
2023 YILINDA 50 MİLYON TL’LİK BÜTÇE AYRILDI
Başkan Muhittin Böcek, 15 tane sulama tesisini Büyükşehir Belediyesi’nin işlettiğine dikkat çekerek, “Türkiye’de bir ilk olarak Sülekler ve Bahçeyaka mahallerine kurduğumuz güneş enerjisi santraliyle üreticimizin enerji maliyeti olmadan tarımsal sulama yapmasını sağlıyoruz. Bu proje ile bu iki mahallede 3 bin 500 dekar alanı araziyi suya kavuşturduk. 53 sulama kooperatifimize verdiğimiz enerji desteği ve 15 sulama tesisimizle 22 bin çiftçi ailesinin üretimine katkı sağlıyoruz. Çiftçiye verdiğimiz elektrik desteğiyle 40 bin dekar alan su ile buluşuyor. 2023 yılında 50 milyon TL’lik bir destek vereceğiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak üreticilerimizin elektrik maliyetlerinin yüzde 85’ini karşılıyoruz” diye konuştu.
KOOPERATİF BAŞKANLARINDAN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR
Başkan Muhittin Böcek, daha sonra sulama birliği kooperatifleriyle 2023 yılında verilecek desteğe ilişkin protokolü imzaladı. Toplantıda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, ASAT Genel Müdür Yardımcısı Ümit Daban ve Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Seda Özel, tek tek kooperatif başkanlarının talep ve önerilerini dinledi. Kooperatif başkanları Başkan Muhittin Böcek’e üreticiye verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Vakıf Katılım ve Schmid Pekintaş, çatı ve arazi GES projelerinin finansmanı için iş birliği anlaşması imzaladı. Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “Ortak geçmişimizden aldığımız ilham ile ortak geleceğimizi inşa eden en önemli kurumlardan biri olarak bu iş birliği Vakıf Katılım’ın çevreye ve yeşile verdiği önemin göstergesi” dedi.
Katılım finans sektörünün referans kurumu olma vizyonuyla faaliyet gösteren Vakıf Katılım, yenilenebilir enerji yatırımlarına desteğini sürdürüyor. Bu kapsamda Vakıf Katılım ve Schmid Pekintaş, GES panel üretimi, temini ve satışı noktasında iş birliği yaptı. Yapılan anlaşmayla Schmid Pekintaş, GES panel üretimi, temini ve satışı noktasında Vakıf Katılım müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda ürün müsaitliğine göre destek olabilecek.
“Geçmişimizden aldığımız ilhamla geleceği inşa ediyoruz”
Schmid Pekintaş ile yapılan iş birliğinin çevreye verilen önemin bir göstergesi olduğunu belirten Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “Vakıf Katılım olarak bu iş birliği ile hem çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir geleceğe destek veriyoruz hem de yenilenebilir enerji yatırımları yapan firmalarla birlikte enerjide cari açığın azaltılmasına katkı sunuyoruz. Kamu ve özel sektördeki projelere ‘Yeşil Finansman’ desteği sunarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Dünya bırakma hedefiyle hareket ediyoruz. Faaliyetlerimize Birleşmiş Milletler’in ilan ettiği ‘Sürdürülebilir Kalkınma Planı’ kapsamında devam edecek, çevreye dost, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların finansmanlarında var olmayı sürdüreceğiz” dedi.
“Ülkemizdeki enerji potansiyelini harekete geçirecek yatırımların desteklenmesi ile enerji alanında dışa bağımlılığın azaltılması ve hanelerimizin temiz enerji ile aydınlatılmasına katkı sunuyoruz’’ diyen Göktaş, ‘’Bu motivasyondan hareketle KOBİ’lerimizin yeşil enerji alanında finansmana erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla; yatırımcıların enerji projelerine yönelik uçtan uca danışmanlık sağlayarak, KOBİ’lerimize finansal çözümler sunuyoruz. Vakıf Katılım verimlilik ve tasarruf odaklı ürünleriyle, yenilenebilir enerji yatırımlarını desteklemeye, ülkemizin sürdürülebilirlik hedeflerine uygun çözümler geliştirmeye devam edecek” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
İş birliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Schmid Pekintaş Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Olcay ise şunları söyledi:
“Ülkemizin enerji ihtiyacını kendi kaynaklarından, kendi güneşinden karşılamak için 2013’ten beri ileri Alman teknolojisi ile üretim yapıyoruz. Lider güneş paneli üreticisi konumumuzu ülkemizin güçlü finans kurumlarından olan Vakıf Katılım ile yaptığımız bu iş birliği anlaşması ile pekiştirmekten dolayı mutluyuz.
Güneş enerjisini kullanarak, çevreye ve geleceğe yatırım yapmak ve kendi elektriğini önce ucuza sonra bedavaya üretmek isteyen herkesin çözüm ortağı olacağız. Yeni ürünlerimizi, sürekli gelişen teknolojilerimizi ve enerji depolama çözümlerimizi de yakında müşterilerimizin hizmetine sunacağız.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Euromoney Mükemmellik Ödülleri kapsamında Akbank “Orta ve Doğu Avrupa’nın En İyi KOBİ Bankacılığı” ve “Türkiye’nin En İyi Bankası” seçildi.
Dünyanın saygın finans yayın gruplarından Euromoney tarafından düzenlenen Mükemmellik Ödülleri 2023 kapsamında, Akbank son yıllarda gerçekleştirdiği büyük KOBİ atılımıyla “Orta ve Doğu Avrupa’nın En İyi KOBİ Bankacılığı” ödülüne layık görüldü. Akbank ayrıca 17. kez “Türkiye’nin En İyi Bankası” seçilerek önemli bir başarıya imza attı.
Akbank’ın uluslararası başarısına dair açıklamalarda bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, “Bankamızın 75. yılını kutladığımız bu önemli senede, Euromoney tarafından ‘Orta ve Doğu Avrupa’nın En İyi KOBİ Bankacılığı’ ve ‘Türkiye’nin En İyi Bankası’ seçildiğimiz için büyük mutluluk duyuyorum. Akbank bugün geldiği noktada her zaman uluslararası ödüllere layık görülen ve bankacılığın geleceğini şekillendiren öncü bir banka. Bu önemli başarılar için kuvvetli yönetim kadromuza, özverili çalışanlarımıza ve bize her zaman güvenen müşterilerimize teşekkür ederim” dedi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Sektörümüzün en önemli yayınlarından Euromoney’nin düzenlediği Mükemmellik Ödülleri kapsamında bu yıl da önemli başarılara imza attık. KOBİ bankacılığındaki başarılarımızla sınırları aşarak ‘Orta ve Doğu Avrupa’nın En İyi KOBİ Bankacılığı’ seçildik. İhracat, üretim ve istihdam alanları başta olmak üzere ekonomimizin gelişiminde oynadıkları büyük rolün bilinciyle, KOBİ’leri yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle her alanda destekliyoruz. Özellikle geçtiğimiz sene başlattığımız geniş kapsamlı KOBİ hareketimizin uluslararası platformlarca da takdir görmesinden dolayı çok mutluyuz. Tüzel Dijitalizasyon, Kadın KOBİ Paketimiz, KOBİ’lerin dijitalleşmesi ve finansal olarak daha da güçlenmesi hedefiyle kurduğumuz Akbank Dönüşüm Akademisi ve sektörde sürdürülebilirlik kapsamında KOBİ’lere özel tasarlanan ilk ve en kapsamlı paket olan KOBİ Eko Dönüşüm Paketi gibi atılımlarımızı içeren bütüncül yaklaşımımızla KOBİ’lerimizi desteklemeyi sürdüreceğiz. Buna ek olarak, Euromoney’den ‘Türkiye’nin En İyi Bankası’ ödülünü 17. kez kazanmanın istikrarlı performansımızın ve sektöre getirdiğimiz yeniliklerin önemli bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Euromoney nezdinde ülkemizi ‘En İyi Banka’ olarak bu kadar uzun bir süre boyunca temsil etmekten de ayrıca gurur duyuyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü (GESK) B1 (Hiç Görmeyenler) Futbol Takımı, Özbekistan B1 (Hiç Görmeyenler) Futbol Milli Takımı ile dostluk ve hazırlık maçında karşı karşıya geldi. Çankaya Belediyesi GESK B1 takımı maçtan 3-0’lık galibiyetle ayrıldı.
Özbekistan B1 Futbol Milli Takımı, Çankaya Belediyesi GESK B1 Futbol Takımı ile kamp yapmak için Türkiye’ye geldi. 21 günlük kamp sürecinde bugün iki takım arasında Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Atatürk Parkı futbol sahasında bir dostluk ve hazırlık maçı yapıldı. Çankaya Belediyesi GESK B1 maçın ilk yarısına hızlı başladı. İlk yarıda Kahraman Gurbetoğlu ve Emrah Öcal’ın attığı gollerle Çankaya Belediyesi GESK 2-0 öne geçti. Konuk Özbekistan takımı bu devrede bir penaltı kazandı. Ancak Özbek futbolcu bu penaltıyı gole çevirmeyi başaramadı. Özbek futbolcunun attığı penaltıyı kaleci Barış kurtardı. Maçın ilk yarısının bitimine dakikalar kala ise Mehmet Dinçer attığı gol ile takımını 3-0 öne geçirdi. Maçın ikinci yarısında gol olmadı. Maç dostluk ve kardeşlik içinde sona erdi.
Özbekistan Milli Takımı önümüzdeki günlerde tamamlanacak kampın ardından Türkiye’den ayrılacak. Bu galibiyetle Çankaya Belediyesi GESK B1 futbol takımı başlayan lige hazır olduğunu da göstermiş oldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Edirne’de düzenlenen 662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde büyük başarıya imza atarak baş atlayan Gölcük Belediyespor pehlivanları. Pehlivanlar, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım’ı ziyaret etti.
Gölcük Belediyespor’un başarılı yağlı güreşçileri, Edirne’de düzenlenen 662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde büyük başarıya imza attı. Kırkpınar’da büyük ortada birlikte finale yükselerek baş altına yükselen güreşçiler; Hüseyin Soğukoğlu ve Yunus Emre Akman ile küçük orta büyük boyuna yükselen Enes Özbek ve antrenörleri, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’i ziyarete ettiler. Gölcük’ün gururu olan pehlivanlar, kendilerine verdiği destek için Başkan Sezer’e teşekkür ettiler.
BİR KEZ DAHA GÖLCÜK’ÜN GURURU OLDULAR
Güreşçilerin kazandıkları başarı ile bir kez daha ilçenin gururu olduğunu söyleyen Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Kazandığı başarılar ile ilçemizin gururu olan Hüseyin Soğukoğlu, Yunus Emre Akman, Enes Özbek ve Yunus Emre Uzuner’i can-ı gönülden tebrik ediyor, yetişmelerinde ve başarılarında emeği olan saygıdeğer ailelerine, ata sporumuzun Gölcük’te bânisi muhterem Rüstem Çavdar Hocama, Yusuf Yüksel Hocama, Gölcük Belediyesi Spor Birimi personelimize ve desteğini esirgemeyen hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Sugo Di Pomodoro için Malzemeler
Süslemek için:
Sugo Di Pomodoro Nasıl Yapılır?
Yeni dönem hazırlıklarını Slovenya’nın Kranj kentinde sürdüren bordo-mavili ekipte Yunan futbolcu Dimitrios Kourbelis, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kourbelis’in basın toplantısında Anastasios Bakasetas da arkadaşını yalnız bırakmamak için yer aldı.
Kourbelis, Trabzonspor’da olmaktan ötürü büyük memnunluk duyduğunu belirterek, “Türkiye’de her sene amaçları olan, büyük bir kadroda olduğumun farkındayım. Siopis ve Bakasetas’ı yakından tanıyorum. Onlar da ekiple ilgili bana her şeyi söyledi. Tertipten, ekibin büyüklüğünden bahsettiler. Benim de üzerime düşen, her seferinde elimden gelenin en uygununu vererek grubun maksatlarını gerçekleştirmesine yardımcı olmak. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum” tabirlerini kullandı.
Futbol mesleğine savunma oyuncusu olarak başladığını lisana getiren Kourbelis, “Daha sonra kendi durumum olarak değerlendirdiğim 6 numara konumunda devam ettim. 8 numara da oynadım geçen dönem sizin de bildiğiniz üzere. Lakin burada kararı verecek hocamız. Şayet hocamız benden 8 numara, 6 numara ya da stoper konumunda yararlanmak isterse ben de alana çıkıp elimden gelenin en uygununu vermeye çalışacağım. Bu bahisteki karar natürel ki her vakit hocamızın olacak.” halinde konuştu.
“Hocamız ile görüşme fırsatım olmadı”
Yunan futbolcu, transfer sürecinde teknik yönetici Nenad Bjelica ile görüşmediğini kaydederek, “Hocamızla çok görüşme fırsatım olmadı. İdare ile görüştük. Onlar da bana grubun beni düşündüğünden, takımda beni istediklerinden bahsettiler. Aslında ben de teklif geldikten sonra çok düşünmedim açıkçası çabucak kabul ettim, muahede tabanı bulduğumuz bir gelişme oldu benim adıma da. Hasebiyle transfer sürecim çok süratli gelişti diyebilirim.” sözlerini kullandı.
Kampa katılmasının akabinde çok fazla müddet geçmediğini belirten Kourbelis, şunları söyledi:
“Dolayısıyla çok fazla bir vakit geçirme fırsatı bulamadık. Lakin birinci gördüğüm, birinci tanıştığım herkes beni çok yeterli karşıladı burada. Güya çok uzun müddettir buradaymışım üzere hissettim ben de burada geçirdiğim mühlet boyunca. Burada buna katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Hocamızın genel ideolojisi, çalışma prensipleri ile alakalı şunu söyleyebilirim, şu an neredeyse 3-4 günlük bir çalışma fırsatı bulabildik kendisiyle. Çok fazla işin derinliğine inemedik. Zira yeni katıldığımız için genelde yaptığımız çalışmalar koşu ve fizik çalışmaları olduğu için bahsettiğiniz prensipleri tanıma ya da öğrenme fırsatı bulamadık. Lakin zati ben de bunu öğrenebilmek ve hocamızın neler istediğini merak eden birisiyim. Kısa bir müddet içerisinde bu prensipleri birlikte göreceğiz ve üzerinde çalışmalarda bulunacağız.”
Kourbelis, bir soru üzerine Türkiye’de geçmişte oynayan tüm Yunan oyuncuları tanıdığını aktararak, “Hepsiyle konuşma fırsatı bulduk ve hepsinin burada başarılı olduklarını biliyorum. Burada isim yapmış Yunan oyuncular olduğunu da biliyorum. Benim de buraya geliş emellerimden bir tanesi bu. Burada uygun hatırlanabilmek, ileride benim hakkımda konuşulduğunda güzel şeyler söylenmesini istiyorum. Ben de bunun üzerine çalışmaya başladım. Benim de buraya geliş hedefimden birisi ileride buradan ayrıldığımda uygun hatırlanabilmek ve âlâ bir iz bırakabilmek.” sözlerini kullandı.
“Taraftarlara en düzgününü vermeye çalışacağım”
Trabzonspor’un maçlarını daha evvel izleme fırsatı bulduğuna değinen Kourbelis, “En âlâ arkadaşım Bakasetas, burada oynuyordu. Tekrar Siopis burada oynuyor. Münasebetiyle onların çok fazla maçını izleme fırsatı buldum. Taraftarlarımızın ekibe ne kadar tutkuyla bağlandığı, ne kadar tutkulu taraftarlar olduğuyla ilgili geniş bilgim var. Çok fazla maç izlemiştim. Taraftarlarımız bu sene şundan emin olacaklar, ben alana çıktığım her anda elimden gelenin en güzelini vermeye çalışacağım. Bu onlara ve işime duyduğum hürmetten olacak ve alanda olduğum her saniye her dakika elimden gelenin en düzgününü verdiğimden taraftarlarımız emin olabilecek. Onlara bu iletisi vermek istiyorum.” diye konuştu.
Kourbelis, rekabetin ekibin düzeyini üst çektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Aslında bu, bütün büyük ekiplerde böyledir. Öteki uygun oyuncularla rekabet edersiniz bu da düzeyinizi, hem sizin hem de ekibin genel düzeyini üst çeken bir durumdur. Ben de bu halde düşünüyorum aslında. Ben de yeterli bir gruba geldiğimde, yeterli oyuncularla rekabet ettiğimde kendi düzeyimde üst çıkacağımı düşünüyorum. Ekibin genel kalitesi, kadronun genel rekabet düzeyi ile ilgili olarak ben çok düzgün bir rekabet gördüğümü söyleyebilirim burada. Herkes formayı alabilmek, maçlarda birinci 11’de oynayabilmek, maçlarda müddet alabilmek ismine elinden gelen çabayı ve elinden gelenin en güzelini vermeye çalışıyor. Bunu yeterli manada söylüyorum. Bir forma rekabeti, bir forma savaşının olduğunu söyleyebilirim. Yoksa bütün grubun düzeyinin rekabet ederek üst çıktığını herkesin de oynayabilmek ismine bir savaş verdiğini söyleyebiliriz.”
Bakasetas’tan soru
Bir basın mensubunun “Bakasetas bugün bir basın mensubu olsaydı Kourbelis’e nasıl bir soru sorardı?” biçimindeki kelamları üzerine Yunan futbolcu, “Bunun üzerine düşünmemiştim. Aslında onunla alakalı çok şey sordunuz. Trabzonspor formasıyla birinci golü attığınızda nasıl kutlayacağını bize anlatır mısınız, diye bir soru sorabilirdim.” sözlerini kullandı. Kourbelis de kadro arkadaşına “Sana koşup üzerine atlayarak bir arada kutlardık.” karşılığını verdi.
2022’nin iflas eden kripto şirketlerden biri olan Celsius Network’un kurucusu tutuklandı. Alex Mashinksy hakkındaki tutuklama kararı, günün SEC davasından saatler sonra geldi. Sıcak gelişme, şirket ile temaslı altcoin fiyatlarında sert düşüşe yol açıyor.
Celsius Network’un kurucusu tutuklandı
Bloomberg’in haberine nazaran, Celsius Network’un kurucusu Alex Mashinksy bugün tutuklandı. Yakalama kararı, SEC’in Perşembe günü açtığı davanın akabinde geldi. ABD’li düzenleyici, kurucuyu şirketi Celsius ile menkul değer dolandırıcılığı yapmakla suçluyor.
Celsius Network, geçen yıl Temmuz ayında iflasını duyurdu. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere şirket, şu anda elinde kalan altcoin rezervlerini BTC ve ETH’ye dönüştürüyor.
Celsius will be selling all altcoins from all customers (except Custody and Withhold accounts) starting July 1st and will be converting them into Bitcoin and Ethereum.
— Celsians (@CelsiansNetwork) June 15, 2023
Celsius Network kurucusu Alex Mashinksy, bu ayın başlarında CFTC’den yeni bir dava ile karşı karşıya kaldı. Raporda, CFTC’deki müfettişlerin Celsius CEO’sunun yatırımcıları yanıltarak düzenleyicilerin kurallarını çiğnediği sonucuna vardığı yer aldı.
SEC, DOJ, CFTC ve FTC, Celsius ve eski CEO’su Mashinsky aleyhine dava açtı
Bu ortada, Alex Mashinksy’in tutuklanma kararı, 13 Temmuz tarihli ABD’deki davalardan kısa müddet sonra geldi. ABD’li SEC, DOJ, CFTC ve FTC, Celsius Network’ü ve eski CEO’sunu mercek altına aldı. Akabinde bir saat içinde Mashinsk’ye yönelik tutuklama süreci başladı.
Son gelişmeyle birlikte Alex Mashinksy, mahpus cezası ile karşı karşıya.
SEC, DOJ, CFTC, and FTC all sued/charged Celsius and Mashinsky in the past hour
Rough day 💀
— db (@tier10k) July 13, 2023
Tutuklama kararı altcoin fiyatlarını da etkiledi
Celsius Network’un kripto para ünitesi olan CEL, son gelişmelerin akabinde %7 civarında bedel kaybetti. Fiyatı şu anda gün içi en düşük düzeyi 0.1507 dolardan süreç görüyor. Bu ortada, CEL fiyatı geçen yılın Haziran ayında 8.0233 dolar ATH düzeyini görmüştü. Şu anda bu düzeyden %98 indirimli süreç görüyor.
Bu ortada yakın tarihli raporlar, şirketin geri ödemeler için kullanmak üzere aşağıdaki altcoin rezervlerine sahip olduğunu gösterdi.
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kuzdere Mahallesi 1022 ve 1026’ncı caddelerde yapımı devam eden yol çalışmalarını yerinde inceleyerek, bilgi aldı. Başkan Topaloğlu’na Kuzdere Mahalle Muhtarı Serkan Günay da eşlik etti.
İmar planlarından sonra çehresi değişmeye devam eden Kuzdere Mahallesi’nde yol, kaldırım, park ve aydınlatma çalışmaları son hızıyla sürüyor. 1022 ve 1026’ncı caddelerde yol yapım çalışmalarını yerinde inceleyen Belediye Başkanı Topaloğlu, çalışmalarda gelinen son nokta hakkında belediye personelinden bilgi alarak, çalışmalarında kolaylıklar diledi.
Başkan Topaloğlu, Perşembe günleri Kuzdere Mahallesi’nde kurulan sebze ve meyve pazarında tezgah açan esnafı da ziyaret ederek hayırlı işler dileklerinde bulundu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bursa’da hobi olarak resim kursuna yazılan Vedat Alkin ve Dilek Çiçek Kahraman,
4 yılın sonunda usta ressamlar gibi tablolar yapıp Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde sergi açtı.
İşlerinden emekli olduktan sonra resim kursuna başlayan Vedat Alkin ve Dilek Çiçek Kahraman, 4 yılın sonunda usta ressamlar gibi resim yapmayı öğrendi. Yağlı boya, kara kalem ve pastel boyadan resim tabloları yapan ressamlar, yaptıkları bu resimlerle Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde ilk sergisini açtı. Karma resim sergisi ismini verdikleri sergide 60 eser 1 ay boyuna ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Bu işe hobi olarak başladıklarını ifade eden Vedat Alkin, “Emekli olduktan sonra resim kursuna yazıldım. Bu kurslarda resim yapmayı öğrendim. Yaptığım eserler çevrem tarafından çok beğenilince onların yönlendirmesiyle sergi açmaya karar verdim. Sergimi ise Bursa’yı dünyaya tanıtan Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde açmaya karar verdim. Bu müzeye dünyanın her yerinden ziyaretçiler geliyor. Yaptığım eserleri bu müze sayesinde tüm dünyaya tanıtmış olacağım. Bu güzel müzeyi sanatseverlerin hizmetine sunduğu için Mustafa Dündar Başkanımıza çok teşekkür ederim” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Başta doğa harikası Suuçtu Şelalesi olmak üzere Türkiye’nin en fazla şelalesine sahip bölgesi olan Mustafakemalpaşa Belediyesi, ilçe turizminin gelişmesi ve potansiyelinin artması için başlattığı çalışmalar artarak sürüyor. Mustafakemalpaşa’nın doğal güzellikleri, tarihi değerleri ve kültürel zenginlikleri kapsamlı şekilde değerlendiriliyor.
Bursa’nın yüzölçümü bakımından en büyük ilçelerinden biri olan Mustafakemalpaşa, varlık envanteri olarak Bursa’nın gelişmiş ilçelerinden biri. İstişare toplantısında şifası ve yemyeşil doğasıyla vatandaşların ve turistlerin en uğrak mekânı Tümbüldek Kaplıcaları, her mevsim ziyaretçilerine ayrı güzellik sunan Suuçtu Şelalesi ve yüzlerce şelaleleriyle, Mustafakemalpaşa turizmine yeni ivme kazandıracak projeler konuşuldu.
Mustafakemalpaşa Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kültür Turizm ve tanıtma birliği marifetiyle Mustafakemalpaşa turizm potansiyelini konu alan istişare toplantısı Suuçtu Şelalesi güzergâhındaki Muradiyesarnıç Sosyal Tesislerinde gerçekleştirildi. Toplantıya Belediye Başkan Vekili Ercan Leblebici, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler ve Turizm Dairesi Başkanı Abdülkerim Baştürk, TÜRSAB Güney Marmara Yönetim Kurulu Üyesi Banu Erkmen ve Bursa SKAL Başkanı Gülçin Güleç, Mustafakemalpaşa’lı otel işletmecileri katılım sağladı.
Belediye Başkan Vekili Ercan Leblebici’’ Mustafakemalpaşa Bursa’nın kadim ilçelerinden bir tanesi, bu güzellikleri Türkiye’ye tanıtmak için istişare toplantımızı gerçekleştirdik. Mustafakemalpaşa Türkiye’nin tüm güzelliklerini bir arada barından nadide bir ilçe. Termal turizm, gastronomi alanında ilçemize yeni projeler kazandırmayı hedefliyoruz. Yamaç paraşütü, dağcılık, motocros, off-road bisiklet sporları gibi doğa sporlarına olan yatkınlığıyla ilçemiz, sporseverlerin en uğrak noktası. Doğanın bize sunmuş olduğu bu eşsiz güzellikleri turizm ile birleştirerek Belediye Başkanımız Mehmet Kanar’ın önderliğinde yeni projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.’’. dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Cisco, üstün hibrit iş deneyimini desteklemek ve her konum, cihaz ve uygulamada erişimi basitleştirmek için tasarladığı yeni güvenlik çözümü Cisco Secure Access’i tanıttı. Güvenlik Duvarı, Çoklu Bulut ve Uygulama Güvenliği alanlarındaki yeni inovasyonlar Cisco’nun Güvenlik Bulutu platformu vizyonunu daha da ileri taşıyor.
Kurumsal ağ ve güvenlik alanında dünya lideri Cisco, siber güvenliği basitleştirmek ve giderek karmaşıklaşan tehdit ortamında kişilerin her yerden işlerini en iyi şekilde yapmalarına olanak sağlamak için yapay zekâ destekli Cisco Security Cloud çözümünü hayata geçiriyor. Cisco, operasyonları basitleştirerek ve etkinliği artırarak güvenlik ekiplerini destekleyecek yapay zekâ ve makine öğrenmesi alanındaki üstün teknolojili inovasyonlara yatırım yapıyor.
Tüm uygulama ve kaynaklara her yerden güvenli bağlantı
Günümüzün BT ortamı radikal bir şekilde değişti. Bulutun benimsenmesi hız kazandı. Uzaktan ve hibrit kullanıcılar artık çoğunluğu oluşturuyor. Çoğu kuruluş, günümüzün yüksek oranda dağıtılmış ortamını desteklemek üzere tasarlanmamış nokta ürünlerden oluşan karmaşık bir ağ kullanıyor. Kullanıcılar tutarsız erişim deneyimleri arasında gezinmek ve gün boyunca yeniden kimlik doğrulaması yapmak zorunda kalıyorlar; bu da üretkenliği sekteye uğratıyor. Cisco’nun yeni SSE çözümü Cisco Secure Access ile kullanıcılar uygulama ve kaynaklara daha hızlı ulaşabiliyor ve daha güvende oluyorlar.
Cisco’nun Güvenlik ve İş Birliğinden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Jeetu Patel yeni güvenlik çözümleri için şunları söyledi: “Cisco Secure Access sayesinde kullanıcının üzerindeki yükü kaldırıyoruz. Güvenli ve hibrit çalışmayı mümkün kılmak için sadece bazı uygulamalara değil, tüm uygulamalara sorunsuz erişim ile üstün bir deneyim sağlıyoruz. Ağ üzerinde sunduğumuz eşsiz görünürlük bize başka hiçbir şirketin sahip olmadığı bir avantaj sağlıyor. Güvenliğin ağ ile buluştuğu noktada Cisco’nun gerçekten de dünyanın en iyisi olduğuna inanıyoruz.”
İşte Cisco Secure Access’in öne çıkan özellikleri
Apple ile iş birliği
Cisco, nerede çalışırlarsa çalışsınlar kullanıcılar için en güvenli ve en iyi kullanıcı deneyimini yaratmak amacıyla önde gelen mobil cihaz satıcılarıyla iş birliği yapıyor. Cisco, Cisco Secure Access tarafından desteklenen Zero Trust Access (ZTA) özelliklerini iOS ve macOS’ta deneyime dahil etmek için Apple ile iş birliği yaparak uygulamalara güvenli erişimi yaygınlaştırırken aynı zamanda BT için daha basit ve herkes için daha güvenli hale getirdi.
Cisco Secure Access, müşterilerimizin küresel erişimini hızla genişletmek için Cisco Veri Merkezleri ve genel bulut sağlayıcıları ile hibrit bir Varlık Noktası (POP) yaklaşımı benimsiyor. Cisco Security Cloud’un bir parçası olarak, Cisco ThousandEyes’in yerleşik ağ görünürlüğü de dahil olmak üzere Cisco güvenlik ve ağ portföyünün geri kalanındaki yeteneklerden yararlanıyor ve üçüncü taraf satıcıların çözümleriyle kolayca entegre edilebiliyor. Cisco Secure Access, Temmuz 2023’ten itibaren sınırlı olarak piyasaya sürülecek ve Ekim 2023’te genel kullanıma sunulacak.
Tehditlere müdahaleyi iyileştirmek için üretken yapay zekâ
Stratejik vizyonunu daha da ileriye taşıyan Cisco, Security Cloud platformundaki ilk üretken yapay zekâ yeteneklerinin ön gösterimini de yapıyor. Günümüzde çoğu kuruluş, ekipleri son derece karmaşık güvenlik politikaları belirlemeye ve sürdürmeye, ayrıca çok sayıda çözümdeki tehditleri izlemeye ve düzeltmeye zorlayan güvenlik ürünlerinden oluşan karışık bir yapıya sahip.
Ağ güvenliği, hibrit çalışma için güçlendirildi
Dünya artık hibrit ve kullanıcılar ofiste ve hareket halindeyken kesintisiz bağlantılı deneyimlere ihtiyaç duyuyorlar. Güvenlik çözümlerinin temeli olarak güvenlik duvarının talepleri artmaya devam ederken yeni Cisco Secure Firewall 4200 Series ile kriptografik hızlandırma, kümeleme ve modülerlik ile performans ve esneklik çıtası yükseliyor.
İşletim sisteminin yeni 7.4 sürümünü çalıştıran Secure Firewall 4200 şu özellikleri sunuyor:
Cisco Secure Firewall 4200 Series cihazı, işletim sisteminin 7.4 sürümünü destekleyecek ve Eylül 2023’te piyasaya sunulacak. 7.4 işletim sistemi, Secure Firewall cihaz ailesinin geri kalanı için Aralık 2023’te piyasada olacak.
Cisco, kısa süre önce gerçekleşen Valtix satın almasının ardından Cisco Multicloud Defense‘i de duyurdu. Multicloud Defense, geleneksel güvenlik duvarı konseptini hizmet odaklı, çok bulutlu bir dünyaya genişletiyor. SecOps ekipleri artık AWS, GCP, Azure ve OCI genelinde güvenliği tek bir ilkeyle, gerçek zamanlı olarak, tek bir SaaS platformundan yönetebilecek. Buna ek olarak, ekipler herhangi bir bulut ortamı için güvenliği hızla oluşturarak daha fazla güvenlik ve verimlilik elde edebilecekler. Cisco Multicloud Defense kullanıma sunuldu.
Bulut uygulama güvenliği
Cisco’nun bulut tabanlı uygulama güvenliği çözümü olan Panoptica’daki yeni özellikler sayesinde de Cisco, bulut tabanlı uygulamaların koddan buluta güvenliğini sağlamak için entegre bir yaklaşım sunuyor. Panoptica’nın hali hazırda sağladığı Cloud Workload Protection (CWPP) özelliğine ek olarak, Cloud Security Posture Management (CSPM) 2023 Sonbaharından itibaren kullanılabilecek ve müşterilere Kubernetes kümeleri de dahil olmak üzere bulut varlıklarının tüm envanterine görünürlük sağlayarak sürekli bulut güvenliği uyumluluğu ve uygun ölçekte izleme imkanı sunacak. Buna ek olarak, gelişmiş saldırı yolu analizi sunmak için grafik tabanlı teknolojiyi kullanan yeni bir saldırı yolu motoru, güvenlik ekiplerinin bulut altyapılarındaki potansiyel riskleri hızlı bir şekilde belirlemelerine ve düzeltmelerine yardımcı olacak.
Ayrıca Panoptica ile Cisco’nun Full Stack Observability portföyünün entegrasyonu da iş risklerini önceliklendirmek için gerçek zamanlı görünürlük sağlıyor. Bu entegre yetenekler, güvenlik ve geliştirici ekiplerinin dinamik bulut uygulamalarını ve altyapısını korumak için gereken görünürlüğü, kontrolü ve eyleme geçirilebilir istihbaratı elde etmelerine yardımcı olacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Her yıl yüz binlerce gencin başvurduğu dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’in teknoloji yarışmalarına bir yenisi daha eklendi. TEKNOFEST Ankara’da ilk kez düzenlenecek olan DENEYAP Kart Robolig Yarışması festival kapsamında robolig formatında düzenlenen ilk yarışma olacak. Yerli olarak geliştirilen Deneyap Kart’ın proje portföyünü genişletmek, proje üretkenliğini yüksek teknoloji tutkunlarıyla buluşturmak amacıyla hayata geçirilen yarışma için son başvuru tarihi 10 Ağustos 2023 olarak belirlendi.
Teknoloji Geliştiren Bir Türkiye…
Teknoloji Geliştiren Bir Türkiye Hedefiyle yolunda emin adımlarla ilerleyen TEKNOFEST yeni yarışması DENEYAP Kart Robolig Yarışması ile Milli Teknoloji Hamlesine katkı sunmaya devam edecek.
İlkokul-ortaokul, lise, üniversite ve üzeri yüksek lisans, doktora, açık öğretim seviyelerindeki öğrencilerin katılabileceği yarışma iki aşamadan oluşuyor. Birinci aşamada yarışmacılar online sınava girecek. Birinci aşamada başarılı olan takımlar 30 Ağustos-03 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek TEKNOFEST Ankara’ya davet edilecek ve ikinci aşamada ilkokul-ortaokul seviyesindeki takımlar proje hazırlayacak, lise ve üniversite seviyesi ise belirlenen saha görevini yerine getirmeye çalışacak.
Başvuruların 10 Ağustos 2023 tarihine kadar devam ettiği yarışmada toplam 270 bin TL ödül verilecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Siber güvenlik şirketi ESET, Aralık 2022 – Mayıs 2023 döneminde ESET telemetrisinde görülen tehdit ortamı eğilimlerini özetleyen tehdit raporunu yayımladı.
ESET, raporunda siber suçluların dikkat çekici uyum sağlama ve yeni saldırı yolları arayışını vurgulayan gelişmeler gözlemlediğini açıkladı. Bunlar içerisinde güvenlik açıklarından yararlanmak, yetkisiz erişim elde etmek, hassas bilgileri tehlikeye atmak ve bireyleri dolandırmak ön plana çıkıyor.
Saldırı modellerindeki değişikliklerin nedenlerinden birinin, özellikle makro etkinleştirilmiş dosyaların açılmasında Microsoft tarafından uygulanan daha katı güvenlik ilkeleri olduğu vurgulanıyor. ESET telemetri verileri, bir zamanlar kötü şöhretli Emotet botnet operatörlerinin küçülen saldırı yüzeyine uyum sağlamakta zorlandığını, muhtemelen farklı bir grubun botneti ele geçirdiğini gösteriyor. Fidye yazılımı alanında, aktörler yeni fidye yazılımı varyantları oluşturmak için daha önce sızdırılan kaynak kodunu giderek daha fazla kullanıyor. 2023’ün ilk yarısında, cinsel taciz dolandırıcılığı e-maillerinin geri geldiği ve yanıltıcı Android kredi uygulamalarının sayısında endişe verici bir artış tespit edildiği paylaşıldı.
Rapora göre, 2023’ün ilk yarısında saldırganlar Microsoft güvenlik önlemlerini aşmak için gerçekleştirdikleri yeni yöntemde, Office yazılımının makrolarını siber tehditlerle donatılan OneNote dosyalarıyla değiştirerek komut dosyalarını ve dosyaları doğrudan OneNote’a gömme yeteneğinden yararlandı. Yanıt olarak Microsoft, varsayılan kurulum ayarlarını değiştirerek siber suçluları alternatif izinsiz giriş vektörlerini keşfetmeye devam etmeye yönlendirdi. Potansiyel olarak test edilen değiştirme yöntemlerinden biri olan Microsoft SQL sunucularına yönelik yoğun kaba kuvvet saldırıları gerçekleştirmelerine neden oldu.
ESET Araştırmalardan Sorumlu Direktör Roman Kováč konuyla ilgili şunları söyledi: “Babyk, LockBit ve Conti gibi fidye yazılımı ailelerinin sızdırılan kaynak kodlarının amatörleri fidye yazılım faaliyetlerine yönlendirdiğini söyleyebiliriz. Ancak aynı zamanda savunma tarafı olarak bizim de yaygın veya bilinen tespit yöntemleri ve kuralların yanı sıra daha fazla değişkeni kapsama alanımıza dahil etmemizi sağlıyor.”
Kripto para tehditleri azalıyor
Kripto para birimi tehditleri ESET telemetrisinde istikrarlı bir şekilde azalırken – hatta bitcoin’in değerinde yaşanan son artış bile yeterli olmamıştır – kripto madenciliği ve kripto çalma yeteneklerinin çok yönlü kötü amaçlı yazılım türlerine giderek daha fazla dahil edilmesiyle kripto para birimi ile ilgili siber suç faaliyetleri artarak devam ediyor. Bu dönüşüm, keylogger kötü amaçlı yazılımlarının başlangıçta ayrı bir tehdit olarak tanımlandığı, ancak sonunda birçok kötü amaçlı yazılım ailesinin ortak bir yeteneği haline geldiği geçmişte gözlemlenen bir modeli takip ediyor.
Para kazanma amacıyla yapılan diğer tehditlere bakıldığında ESET araştırmacıları, insanların online aktiviteleriyle ilgili korkusunu kullanan cinsel taciz dolandırıcılığı e-maillerinin geri döndüğünü ve yasal bireysel kredi hizmetleri adı altında insanların acil finansal ihtiyaçlarını fırsata çevirip kandıran yanıltıcı Android kredi uygulamalarının sayısında endişe verici bir artış olduğunu belirtiyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Kodlama ve yazılım konusunda ustalaşmak isteyenlere eğitimler veren bir Laba markası geleceğin okulu robot_dreams tarafından düzenlenen 3 gün sürecek robot_dreams Tech Talks, 18 Temmuz’da başlıyor. 3 gün boyunca alanında uzman 3 farklı konuşmacının ücretsiz webinarlarının yer alacağı robot_dreams Tech Talks’ta katılımcılar; yapay zeka, dijital dönüşüm ve Web3 teknolojisi gibi en son teknoloji trendlerini ele alacak, sektördeki en iyilerin konuşmalarını dinleyecek.
Yapay zeka, dijital dönüşüm ve Web3 teknolojisi gibi en son teknoloji trendlerinin ele alınacağı 3 gün sürecek robot_dreams Tech Talks, 18 Temmuz’da başlıyor. Kodlama ve yazılım konusunda ustalaşmak isteyenlere eğitimler veren bir Laba markası geleceğin okulu robot_dreams tarafından düzenlenen Tech Talks’ta, Türk Telekom İnovasyon Geliştirme Uzmanı Ecehan Yıldırım, Academy Club Geliştirici ve Kurucusu Atıl Samancıoğlu ve Web3 Association Kurucusu Buğra Ayan konuşmacı olarak yer alacak. Yazılım geliştiriciler, alanında uzman konuşmacılardan tamamen ücretsiz webinarlar alarak en son teknoloji trendlerini yakından takip edecek.
Alanında Uzman Konuşmacılar robot_dreams Tech Talks’ta
18 Temmuz’da başlayacak 3 günlük robot_dreams Tech Talks’ın ilk gününde Türk Telekom İnovasyon Geliştirme Uzmanı Ecehan Yıldırım, Yapay Zeka Dijital Okuryazarlığı webinarını gerçekleştirecek. Yapay zekanın konuşulduğu ilk günün ardından Academy Club Geliştirici ve Kurucusu Atıl Samancıoğlu’nun konuşacağı Dijital Dönüşüm ve Trendler webinarıyla yazılım ve siber güvenlik trendleri ele alınacak. Tech Talk’un son gününde ise Web3 Association Kurucusu Buğra Ayan’nın gerçekleştireceği Web3: Yeni İnternet Çağının Yükselişi ve Uygulamaları webinarıyla Web3 dünyasının kapıları aralanalacak. Birbirinden heyecan verici konuları kapsayan TechTalks maratonunda katılımcılar, kendilerini geliştirme fırsatı bulabilecek.
Herkesin Teknolojiye Erişmede Eşit Fırsatlara Sahip Olmasını İstiyoruz
Bir süredir planladıkları ve sonunda hayata geçirdikleri bu projenin duyurusunu yapmaktan son derece mutlu olduklarını belirten robot_dreams Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu, “Dijitalleşme hızlandıkça ve teknoloji her geçen gün ilerlerken, bu konular üzerine bilgi sahibi olmak sadece iş dünyası için değil, günlük yaşamımız için de büyük önem taşıyor. Bu yüzden, tüm bu alanlarda okuryazarlık seviyemizi artırmak ve bu konularda tartışmak için robot_dreams TechTalks maratonunu tamamen ücretsiz bir şekilde insanlarla buluşturmak istedik. robot_dreams olarak misyonumuz, herkesin teknolojiye erişebilmesi ve onu anlaması için eşit fırsatlara sahip olmasını sağlamaktır. Bu maraton ise bunun önemli bir parçası olacak. Teknolojik okuryazarlık ve dijital dönüşüm konularındaki bilincimizi artırarak, daha iyi bir gelecek için adım atıyoruz. Bu maraton, katılımcıların sadece bilgi edinmelerine eşlik etmeyecek, aynı zamanda sektördeki en iyilerden ilham alabilecekleri bir fırsat sunacak.” ifadelerinde bulunuyor.
robot_dreams Tech Talks Takvimi
1. Gün: Yapay Zeka Dijital Okuryazarlığı
Tarih: 18 Temmuz 2023 Salı, Saat 19:00
Konuşmacı: Türk Telekom İnovasyon Geliştirme Uzmanı Ecehan Yıldırım
2. Gün: Dijital Dönüşüm ve Trendler
Tarih: 19 Temmuz 2023 Çarşamba, Saat 19:00
Konuşmacı: Academy Club Geliştirici ve Kurucusu Atıl Samancıoğlu
3. Gün: Web3: Yeni İnternet Çağının Yükselişi ve Uygulamaları
Tarih: 20 Temmuz 2023 Perşembe, Saat 19:00
Konuşmacı: Web3 Association Kurucusu Buğra Ayan
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Beylikdüzü Belediyesi’nin düzenlediği Kültürsem 2023 Yaz Kültür-Sanat Kampı’na katılan çocuk ve yetişkinler hem eğleniyor hem de öğreniyor. Baleden gitara, zekâ oyunlarından temel müzik eğitimine kadar 30 ayrı branşta düzenlenen etkinlikler 18 Ağustos’a kadar devam edecek. Eğitimlere katılan öğrencileri ziyaret eden Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Aileleri destekleyerek eğitimde fırsat eşitliği ilkesiyle sürdürdüğümüz kurslarda tüm çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını sağlayacağız” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi Yaz Atölyeleri’nin ilk dönemi yaklaşık 200 öğrencinin katılımıyla başladı. Karikatür eğitimlerinin ikinci ve üçüncü etabı için de kayıtlar devam ediyor.
Her yıl yaz ve kış sezonunda düzenlediği birbirinden özel eğitim programlarıyla karikatür sanatının geleceğe aktarılması için önemli çalışmalara imza atan Karikatür Evi’nde 2023 yaz atölyeleri başladı. Üç dönemden oluşan yaz atölyelerinin ilk eğitim programı, ortalama 7’şer öğrencinin bulunduğu 20 sınıfta gerçekleştiriliyor. Her yaştan mizah ve çizgi severlerin buluştuğu Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde gerçekleştirilen atölyeler, 13 eğitmen çizer tarafından veriliyor. Farklı yaş gruplarından katılımcıların yararlanabileceği ücretsiz atölyelerle ilgili detaylı bilgi almak ve başvuru yapmak isteyenler, karikaturevi.kadikoy.bel.tr adresini ziyaret edebilir.
Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi Sorumlusu Meriç Karçal da yaz atölyelerine çizerliğe meraklı çocukların yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Atölyeler için kayıtların kısa sürede dolduğunun altını çizen Karçal, “Şu an yaz atölyelerimizin 1. döneminde 20 atölyemiz var, bu 20 atölyenin 18’i ilkokul ve ortaokul grubu. Yine 2. ve 3. dönemimiz olacak temmuz ve ağustos ayları içerisinde olacak, kayıtlarımız sürüyor. Kış dönemi atölyelerimizle birlikte yılda ortalama 2 bin – 2 bin 500 öğrenciyi Karikatür Evi’nde ağırlıyoruz” dedi.
“İstanbul dışından gelen öğrencilerimiz bile var”
Yaz atölyelerine başvurmak için Kadıköy’de yaşama zorunluluğu olmadığını da belirten Karçal, “Karikatür Evi olarak biz tüm İstanbul’a hizmet veriyoruz. Yaz atölyelerine kayıt yaptırmak isteyen öğrencilerimiz için bir ikametgâh şartı olmuyor. Zaman zaman ama özelikle yazın İstanbul dışından gelen öğrencilerimiz bile oluyor. Şu anda da İstanbul Avrupa yakasındaki birçok ilçeden atölyelerimize gelen öğrencilerimiz var” dedi. Karçal, karikatür atölyelerinin amacının çizer yetiştirmek değil çizerliğe meraklı vatandaşların profesyonel çizerlerle buluşmasını sağlamak olduğunu da ifade etti. Karçal, “Bizim buradaki temel amacımız çizer yetiştirmek değil, çizgi dünyasıyla ve sanatla iç içe insanlar yetiştirmek. Mutlaka içlerinden çizerler çıkacaktır ama çizerden ziyade daha fazla okuyucu yaratıyoruz diyebilirim” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Son birkaç yıldır bütün sektörlerde yaşanan hızlı değişim kuaförlük sektörünü de yakından etkiledi. Her anlamda trendleri yakalamanın öne çıktığı bir dünyada, geleneksel saç kesim tekniklerinin yerini pek çok modern uygulama almaya başladı. Geçmiş ile geleceği birleştirirken sektöre belirli bir standart kazandırmayı hedefleyen Cut Code eğitimleri ise, Bakü başta olmak üzere 3 farklı kıtada yankı uyandırdı. Ünlü Türk kuaför önderliğinde düzenlenen eğitimler tam kapasite ile sürerken, sektör profesyonellerine kendi özgün tarzlarını yaratma açısından önemli bir fırsat sundu.
20 yılı aşkın kuaförlük tecrübesi ile sektörel eğitimler veren Sinan Ergün, 2022 yılında kurucu ortaklığını yaptığı erkek saç bakım ve tasarım atölyesi Cut Labs ile sık sık adından söz ettirmişti. Uzman isim, geçtiğimiz haftalarda Bakü’de gerçekleştirilen bir etkinlikte kendi projesi olan ve Cut Code olarak adlandırılan eğitimleri, atölyenin dışında daha geniş bir kitleye sunarak yeniden ilgi odağına yerleşmeyi başardı. Saç kesim eğitmeni Ergün’ün adım adım gösterdiği saç kesim teorileri ve uygulamalarına, Rusya ve Azerbaycan’dan 500 profesyonel katılım sağladı.
İleri Düzey Kuaför Eğitimlerine Yoğun Talep
Sinan Ergün tarafından Türk kuaförlük anlayışını geliştirme ve profesyonel standartlara ulaştırma hedefiyle başlatılan Cut Code eğitimleri, Nisan ayının ilk haftalarında Bakü’de düzenlenen bir etkinlik ile sektör uzmanlarına tanıtıldı. “Saçın Sihri” seminerinin ilgi odağında yer alan eğitimlere Azerbaycan ve Rusya’dan toplam 500 biletli kuaför katıldı. Sinan Ergün’ün uygulamalı ve teorik olarak sunduğu sistem, daha önce Hollanda ve Mauritius olmak üzere farklı kıtalarda tekrarlanmıştı. Türk tipi yeni nesil saç kesim tekniklerine odaklanan eğitimin Azerbaycan ayağı ise 1 gün boyunca tam kontenjanla sürdürüldü. Erkek ve kadın saç kesim teknikleri hakkında bilmediklerini öğrenerek yeni nesil kuaförlük anlayışını tanıyan katılımcılar, aynı eğitimlerin sonraki süreçte yeniden düzenlenmesini talep ettiler.
Kuaförlere kariyer gelişimi açısından büyük fayda sağlayan Cut Code eğitimleri seminerin ilgi odağı olurken, Bakü’lü ünlü kuaför ve etkinlik organizatörü Serxan Saxara konuyla ilgili şu yorumlarda bulundu: “Hem modern hem geleneksel saç kesim tekniklerindeki başarısı ile bilinen Sinan Ergün’ü ülkemizde ağırlamak son derece gurur verici ve önemliydi. Kişiye özel saç tasarım uygulamalarından damat saç kesimine ve Türk kuaförlük sistemine dair önemli bilgiler içeren Cut Code eğitimlerine gelen talep o kadar yüksekti ki, talebin önemli bir kısmına yetişemedik. Sektördeki kadın erkek, bütün profesyonellere hitap eden bu nitelikli sertifika programına oldukça büyük bir ilgi söz konusuydu.”
Sektöre yeni bir soluk ile standart bir kalite kazandırmayı hedefleyen Cut Code eğitimleri, Bakü’de kuaförlük yapan Nergiz Memmedova’nın da beğenisini kazandı. Memmedova, “1 gün süren ve farklı uzmanların eğitimlerini kapsayan seminerin en ilgi çekici kısmı, şüphesiz Ergün önderliğinde tanıtılan Cut Code sistemi idi. Türkiye kuaförlük sektörüne dair önemli bilgiler sunmanın yanı sıra; saç kesiminde yüz şekline ve tarza en uygun tekniği uygulama gibi konularda benzersiz ipuçları içeren Cut Code pratiklerinin, yakın zamanda yeniden tekrarlanmasını diliyorum” diyerek bu farklı konseptin yarattığı büyük etkiyi yorumladı.
Cut Code Eğitimlerinin Temel Hedefi Kalifiye Eleman Yetiştirmek
Sinan Ergün öncülüğünde bir süredir tekrarlanan Cut Code eğitimleri, saç kesimine dair en ince ayrıntıları paylaşarak uzmanlığı geliştirmeyi ve kuaförlük sistemine başarılı isimler kazandırmayı hedefliyor. Bu doğrultuda düzenlenen eğitimler hem teorik hem uygulamalı uygulanmakla birlikte, uzmanlar için etkili salon içi yönetim stratejileri ve müşteri memnuniyet ipuçları gibi önemli bilgiler de sunuyor. Genel olarak herkesin saç rengine, tenine ve tarzına en uygun modeli uygulama inceliklerini öğreten bu profesyonel eğitim modeli, sektördeki profesyonel sayısını artırmaya odaklanıyor. Her anlamda bilgili ve kalifiye kuaför yetiştirmek için Ergün liderliğinde gerçekleştirilen eğitimler, şimdiden sektörde büyük yankı uyandırmış durumda. Bu nedenle pek çok önemli isim için merak uyandıran Cut Code eğitim konseptinin, yakın zamanda daha geniş bir kitleye ulaşarak sektör uzmanlığını artırması ve kuaförlük sisteminde fark yaratması bekleniyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yerli oyunların başarılı olması beni bir öbür sevindiriyor. Umarım önümüzdeki devirde bu kümede ele alabileceğimiz daha çok oyun görürüz. Takip listemizde yer alan yerli oyunlar var, bunlar ortasına yeni bir oyun daha katıldı.
Wendigo Games, birinci oyunları Orpheus: Tale of a Lover’ı eğlenceli bir fragman eşliğinde duyurdu:
Oyunun göze güzel gelen bir görsel biçimi olduğunu söylemek mümkün. Bunun yanında aksiyon kısımları da hiç üzücü durmuyor bence. Alışılmış bir de mizahi bir lisan kullanıldığı görülüyor. Fragmanı izlerken keyif aldım, fragman biter bitmez de takip listeme ekledim.
Orpheus: Tale of a Lover için şimdi bir çıkış tarihi yok, ama takip listenize ekleyip hem geliştiriciye dayanak olabilir hem de oyunla ilgili güncellemelerden haberdar olabilirsiniz. Oyun hakkında daha ayrıntılı bilgi için Steam sayfasına göz atabilirsiniz.
Kongredeki Demokratlar, üreme haklarını korumanın bir yolu olarak cinsiyet eşitliğini açıkça garanti edecek bir değişikliği yeniden canlandırmak amacıyla yaratıcı bir hukuk teorisi etrafında toplanarak, neredeyse asırlık Eşit Haklar Değişikliğinin Anayasa’da yer alması için yeni bir baskı yapıyor. Karaca sonrası Amerika’da.
New York Senatörü Kirsten Gillibrand ve Missouri Temsilcisi Cori Bush, Perşembe günü tedbirin zaten onaylandığını ve Anayasa’nın 28. Değişikliği olarak uygulanabilir olduğunu belirten ortak bir karar sunmaya hazırlanıyor. Kararda, anayasa değişikliklerinin onaylanmasından ve yayınlanmasından sorumlu olan ulusal arşivcinin bunu derhal yapması gerektiği belirtiliyor.
İlk olarak 100 yıl önce Kongre’de önerilen ve yaklaşık 50 yıl sonra Kongre tarafından onaylanan ancak Anayasa’ya eklenmek üzere zamanında onaylanmayan bir önlemi takip etmek için yeni bir taktik. Taraftarlar, değişikliğin Yüksek Mahkeme’nin geçen yıl Dobbs – Jackson Kadın Sağlığı Örgütü davasında Roe v. Wade tarafından uzun süredir garanti altına alınan kürtaj haklarını bozan kararından sonra yeni bir önem kazandığını söylüyorlar.
Bayan Gillibrand bir röportajda “Dobbs’un ışığında, ülke genelinde büyük bir ayrımcılık görüyoruz” dedi. “Kadınlar ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Bu her zamankinden daha zamanında.”
2020 Pew Araştırma Merkezi anketinde Amerikalıların neredeyse yüzde 80’i Anayasa’ya Eşit Haklar Değişikliği eklenmesini desteklerken, bu çabanın Senato’daki bir Cumhuriyetçi filibuster’ın üstesinden gelmek için gerekli 60 oyu alması çok az şans. Ancak Demokratların çabası, GOP’un geniş seçmen onayıyla sosyal politika önlemlerine muhalefetini öne çıkarmak ve partinin ara seçimlerde Cumhuriyetçilere zarar veren kürtaj haklarına karşı düşmanlığına dikkat çekmek için son çabalarıdır.
Harvard Hukuk Fakültesi’nden anayasa uzmanı ve fahri profesör Laurence Tribe, “Bu, yasal bir mücadeleden çok siyasi bir mücadeledir” dedi. “Sadece bizim sahip olduğumuzdan farklı bir ortamda başarılı olabilir. Geçmeyecek. Asıl soru hangi siyasi mesajın gönderildiğidir. Böyle bir siyasi ortamda elinizden geleni duvara fırlatırsınız.”
Bu, Demokratların Eşit Haklar Değişikliğini ilerletmek için bu yılki ikinci girişimi; Nisan ayında, Senato Cumhuriyetçileri, eyaletlerin değişikliği onaylaması için sona ermiş olan son tarihi kaldırmaya çalışan benzer bir kararı engelledi. Karar için yalnızca iki Cumhuriyetçi senatör, Alaska’dan Lisa Murkowski ve Maine’den Susan Collins oy kullandı.
Şimdi, Bayan Gillibrand ve Bayan Bush farklı bir yaklaşım deniyorlar: Onay süresinin dolması sorununu tamamen görmezden geliyorlar ve ERA’nın zaten ülkenin kanunu olduğunu savunan bir karar öneriyorlar.
Gillibrand, “Bu, anayasa hukukunda temeli olan meşru bir hukuk teorisiyle taze bir başlangıç yapmak için bir fırsattır” dedi ve son tarihe yapılan atıfın değişikliğin metninde değil, önsözde yer aldığını kaydetti. “Başkan Biden’ın bunu yapabileceğine inanıyorum. Önümüzdeki birkaç ay boyunca bunun yapabileceği bir şey olduğuna dair yasal ve siyasi tartışmayı yapacağım.
Meclis’teki ERA komitesinin kurucularından biri olan Bayan Bush, “bizim için bu zaten yapıldı. ERA, 28. Değişikliktir. Sadece yayınlamak için bir arşivciye ihtiyacımız var.”
Söz konusu olan, Kongre’nin her iki kanadının da onayını ve bu durumda yedi yıllık bir süre içinde eyaletlerin dörtte üçünün onayını gerektiren, Anayasa’ya bir değişikliğin eklenmesine yönelik karmaşık prosedürdür. Kongre, Eşit Haklar Değişikliğini 1972’de kabul etti ve ardından bu süreyi 10 yıla çıkaran bir yasa çıkardı. Ancak 1982’de yalnızca 35 eyalet onaylamıştı. O zamandan beri, Nevada, Illinois ve Virginia olmak üzere üç eyalet daha değişikliği onaylayarak eşiği aştı, ancak bazıları onaylarını iptal etti.
Bu, değişikliği yasal ve siyasi bir belirsizlik içinde bıraktı, kaderi Kongre ve mahkemelerin ellerine bırakıldı.
Amerikan Anayasa Derneği başkanı olarak görev yapan eski Wisconsin senatörü Russ Feingold, Demokratların yeni stratejisini desteklediğini söyledi.
Bay Feingold, “Aslında bu son teslim tarihini sınırlayan kurumun ‘Aslında önemli değil’ demesi gerçekten önemli,” dedi. “Beyaz Saray ve Kongre üyeleri, güvenilir hukuk bilginlerinin bunun zaten Anayasa’nın bir parçası olduğunu söylediğini görmeye başlıyor.”
Anayasa değişikliği süreciyle ilgili açık veya net hiçbir şey yok ve hukuk uzmanları, Anayasa değişikliklerinin her birinin benzersiz bir onaylanma yolu izlediğini söyledi. Kongre üyelerinin görev süreleri ortasında maaşlarını artıramayacaklarını veya azaltamayacaklarını belirten 27. Değişiklik, onaylanana kadar 200 yıldan fazla bir süre zayıfladı.
Ancak Demokratlar, Dobbs kararının ardından değişiklik için yeni bir adım atmaya her zamankinden daha hevesli. Değişikliğin sadece 24 kelimelik kilit bölümü, “kürtaj hizmetlerine ülke çapında erişimi koruma, cinsiyeti onaylayan sağlık hizmetlerine yönelik yasakları kaldırma, evlilik eşitliğini güçlendirme, cinsiyetler arası ücret farkını ortadan kaldırma, salgını sona erdirmeye yardımcı olma potansiyeliyle doludur. kadınlara ve kızlara yönelik şiddet ve çok daha fazlası,” dedi Bayan Bush. “Sadece zorlamaya devam etmeliyiz. Cumhuriyet gündemine kurban olamayız.”
Bayan Bush ve diğer Demokratlar, kişinin üreme sistemini kontrol edebilme yeteneğinin işyerinde ve kamusal yaşamda eşitlik için gerekli olduğunu savunuyorlar.
Bu argümanlar, partilerin üreme bakımı üzerindeki kısıtlamaları ortadan kaldırmak için eyalet düzeyinde Eşit Haklar Değişikliklerini kullandığı bazı eyaletlerde geçerliliğini korudu.
New Mexico’da eyalet yüksek mahkemesi, “cinsiyetten bağımsız olarak kişiler için eşit haklara izin veren” eyalet Eşit Haklar Değişikliğini gerekçe göstererek kürtajla ilgili hizmetler için fon sağlamayı yasaklayan bir eyalet yasasını iptal etti. Pensilvanya’da savunucular ve sağlayıcılar, eyalet anayasasındaki eşit koruma hükümlerinin ihlali olduğunu ileri sürerek, kürtaj için Medicaid fonunu yasakladığı için eyalete dava açıyor.
Çoğunluk lideri Senatör Chuck Schumer, “2023’te, ERA’yı tüm aceleyle onaylamak için ilerlemeliyiz çünkü bu ülkede kadın haklarına olan korkunç şeylere bakarsanız, harekete geçmemiz gerektiği açık” dedi. Senato’nun konuyu ilk ele aldığı Nisan.
Ancak önlemin muhalifleri, değişikliğin artık geçerli olmadığını çünkü 38 eyaletin son tarihe kadar ERA’yı onaylamadığını ileri sürdüler. Ayrıca, o zamandan beri onaylarını iptal eden devletlerin sayılması gerekip gerekmediğine dair karmaşık bir yasal soru var.
Cumhuriyetçiler, kadınlar için eşit korumaların 14. Değişiklik’e dahil edildiğini savunarak, tedbire genel olarak karşılıksız olarak karşı çıktılar. Ancak onlar da değişikliği geçirmenin, Roe’nun devrilmesinden sonra kürtajı korumak için yeni bir yasal temel sağlayabileceğini kabul ettiler.
Muhafazakar Heritage Foundation’da araştırma görevlisi olan Emma Waters, bu yılın başlarında, “ERA, sözde kürtaj hakkını Anayasa’nın kendisine dayandırabilir,” diye yazmıştı. “Kadınların ve doğmamış çocuklarının hayatlarını korumak için milletvekilleri ulusal Eşit Haklar Değişikliğine karşı çıkmalıdır” diye ekledi.
Bayan Gillibrand, “büyük ölçüde yaşam yanlısı hareket bu argümanı benimsediği için” Cumhuriyetçilerin değişikliği hiçbir zaman destekleyeceğini düşünmediğini kabul etti. Umudunun, Bay Biden’ı arşivciyi harekete geçmeye çağırmaya veya Senato’daki haydut kurallarını değiştirmeye zorlamak olduğunu söyledi, böylece değişiklik gibi medeni haklar önlemlerinin ilerlemek için 60 oya değil sadece basit bir çoğunluğa ihtiyacı olacaktı. .
Kararın bir mesajlaşma alıştırmasından başka bir şey olmadığı kanıtlansa bile, bazı savunucular bunun hala anlamlı olduğunu söylediler.
Columbia Üniversitesi’nde hukuk profesörü ve ERA Projesi araştırma girişiminin fakülte direktörü Katherine Franke, “Kongrenin ERA’yı canlı tutmak için bir tür eylemde bulunması önemlidir” dedi. “Bazı insanlar onun 1980’lerde öldüğünü düşünüyor. Kongre üyelerinin hala hayatta olduğuna ve tekmelediğine inandıklarını gösteriyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bilgilere nazaran, Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) son iki ayın tepesinde yer aldı.
7 Temmuz haftasında yüzde 3,92’lik artış gösteren KKM’ye net giriş 107, 3 milyar lira oldu.
Toplam KKM dolar bazında geçen hafta 3,2 milyar dolar artışla 109,3 milyar dolara çıktı.
Toplam mevduat 2,85 trilyon lira olarak izlendi.
Döviz mevduatı da pariteden arındırılmış olarak şahıslarda 150 milyon dolar, hukuksal bireylerde 303 milyon dolar arttı.
Moda dünyasının ikonik isimlerinden biri olan Prenses Diana’nın güçlü biçiminden bir yansıma olan Golfcore trendi son devirlerde yükselişe geçti. Rahat olmanın yanı sıra şıklığı da vadeden bu görünümle klâsik golf modası ile çağdaş sokak giysi stilini harmanlayabilirsiniz. Pekala Golfcore trendi nedir? Golfcore giysi üslubu nasıl oluşturulur? İşte ayrıntılar…
Son periyotlarda toplumsal medyayı kasıp kavuran pek çok trend, günlük görünümler üzerinde de güçlü bir hakimiyet kuruyor. Akdeniz kıyılarının atmosferini yansıtan Tomato Girl, pembenin binbir tonuna konut sahipliği yapan Barbiecore ya da okyanusların sonsuzluğunu vurgulayan Mermaidcore üzere birçok trend hem makyaj ve saç görünümlerinde hem de kıyafet seçimlerinde değerli bir rol üstleniyor. Tabiattan, kentlerden, farklı kültürlerden ilham alan trendler ortasında en tanınan olanlardan biri de Golfcore. Pek tanınan bir spor kısmı olmasa da golf, rahatlık ve konfor üzerine heyeti bir görünümü beraberinde getiriyor. Gelin, Golfcore trendiyle güçlü bir tarz oluşturmanın yollarına birlikte göz atalım.
GOLFCORE TRENDİ NEDİR? GOLFCORE GİYSİ ŞEKLİ NASIL OLUŞTURULUR?
Golf oynarken giyilebilecek kesimleri günlük görünümlere taşıyan Golfcore trendi, sportif bir hayat biçimini benimseyen lakin şıklığından da ödün vermek istemeyenler için biçilmiş kaftan niteliğinde. Golfcore görünümü ile sabah kahvaltısından ofise, kurslardan davetlere kadar her yere tek bir kombin ile gidebilirsiniz.
Sevgi dolu kalbi, hüzünlü bakışları ve yardımsever kişiliğiyle kalplerin kraliçesi olan Prenses Diana da bu trendin öncü isimlerinden biri diyebiliriz.
Zamanın ötesindeki tarz dokunuşlarıyla moda dünyasının ilham kaynağı haline gelen Diana’nın bu biçimi yansıtan kıyafet seçimleri günümüzde dahi moda tutkunlarına taraf veriyor.
Golfcore trendine uygun bir görünüm oluşturmak için birinci olarak bu trende hakim olarak bakış açısını âlâ bir halde pahalandırmak gerekiyor. Doğal bir renk paletini benimseyen bu trendde beyaz, bej, krem, toprak tonlarının yanı sıra kahverengi, açık pembe, açık mavi, yeşil ve siyah üzere renklere de rastlamak mümkün.
Golf sporunun dikkat çeken ana kesimlerine bol bol yer veren Golfcore da V yaka triko süveterler, polo ve rugby gömlekler ve desensiz badiler epey değerli.
Aynı vakitte yüksek kaliteli kumaşlara ve işlevsel dizayna sahip pilili küçük etekler, kumaş şortlar, kanvas pantolonlar da bu trendin olmazsa olmaz modüllerinden birini oluşturuyor.
Dilerseniz beyaz spor ayakkabılar, mokasen ayakkabılar ve uzun beyaz çoraplarla da enfes bir dokunuş yapabilirsiniz. Sportif şapkalar ise bu trendin olmazsa olmazı!
Golfcore trendi parlak ekoseler, pötikare desenler ve şeritler üzere cesaretli ve göz alıcı baskıları düz renkli modüllerle bir ortaya getirerek çarpıcı bir kontrast oluşturuyor.
UFAK BİR İPUCU!
Zarif ancak gündelik ve etkin bir ömür biçimine uyacak formda tasarlanan Golfcore trendine uygun bir kombin yapmak isterseniz pileli beyaz bir eteği yakalı bir polo tişörtle eşleştirip, üstüne bir süveter giyebilir yahut omuzlarınıza bir kazak atabilirsiniz. Son olarak bir çift beyaz spor ayakkabı ya da mokasen ayakkabılarla hazırsınız demektir.
Golfcore trendinin en değerli ayırt edici özelliği nedir, derseniz karşılık çok kolay: cepler! Golf alanında golf toplarını saklamak için cepler değerli bir rol üstleniyor. Bu noktada siz de ceplerinizi telefon, ruj, naneli şeker ya da anahtar için rahatlıkla kullanabilirsiniz.
TRT 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü’nün 7. yıldönümü için özel iki sinema hazırladı. ‘İtiraf’ ve ‘Yirmi Sekiz’ isimli sinemalarla FETÖ mensuplarının birbirleriyle nasıl irtibata geçtikleri gözler önüne serilecek. Üretimci Halis Cahit Kurutlu, “Filmin üretim sürecinde yaklaşık 150 kişilik bir takım yer aldı. Aksiyon sahnelerimiz izleyici de hoş bir karşılık bulacak” dedi.
HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE
Hain FETÖ yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün 7. yıl dönümü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zekası ve sağduyusunun yanı sıra Türk halkının cüreti hain darbe teşebbüsünü püskürttü. TRT grubu, FETÖ yapılanmasının 15 Temmuz öncesi kurdukları bağlantısı ‘İtiraf’ ve Yirmi sekiz’ isimli sinemalarla aktardı.
Yapımcılığını Cemil Cengiz’in üstlendiği, senaryosu Ahmet Köşeoğlu tarafından yazılan sinemanın direktör koltuğunda Emrah Şendur otururken manzara direktörü olarak Erkut Özkalaycı yer alıyor. Ceyhun Mengirlioğlu’nun başrolünü oynadığı sinemada; Yaprak Medine, Mia Elif Öcal, Bahtiyar Memili, Kahraman Sivri, Taner Turan, Cengiz okuyucu, İlkay Akdağ, Hakan Alım, Ubeyd Ünal, Mert Kanpalta, Emrecan Kutlu, Mert Carim, Selami Üstübi ve Turgay Baydur oynuyor.
“FETÖNÜN İÇ YÜZÜNÜ ANLATTIM”
İtiraf sineması imalcisi Halis Cahit Kurutlu, geçtiğimiz iki yılda yeniden FETÖ ihanetini anlatan dökü-drama şeklinde “Mahrem” ve “Kumpas” isimli iki küçük dizinin imalini gerçekleştirmişti. İtiraf sinemasının 15 Temmuz darbesi sonrası yürütülen soruşturma ve dava süreçlerine yönelik araştırmalarda karşılaştıkları gerçek yaşanmış olaylardan esinlenilerek hazırlanan kurmaca bir sinema olduğunu söyleyen Kurutlu, sinemanın yazım sürecinin yaklaşık 6 ayda tamamlandığını lisana getirdi. Çekimlerin üç hafta sürdüğünü anlatan Kurutlu, “Bir haftası Sakarya’da, iki haftası ise İstanbul’da gerçekleştirildi. Mevzunun kıymetine binaen sinemanın cezaevinde geçen kısımlarının gerçekliğine bilhassa dikkat ettik” dedi. Ayrıyeten Kurutlu, “Film FETÖ’nün çözülmesinde ve bozguna uğramasında kritik ehemmiyete haiz, üyelerin, örgütle ilgili bildiklerini yargıyla paylaşması manasını taşıyan ‘etkin pişmanlık’ kavramını merkeze alıyor.” şeklinde konuştu.
“GERÇEK KOĞUŞLARDA ÇEKİM YAPTIK”
FETÖ mensuplarının birbirleriyle nasıl bağlantıya geçtiklerini ve uyguladıkları taktikleri incelikle işlediklerini tabir eden Kurutlu, sinemanın çekim sürecinden şu biçimde bahsetti:
“Sahneler Sakarya’da bulunan kapalı cezaevinde gerçek koğuşlarda çekildi. Üretim sürecinde yaklaşık 150 kişilik bir takım yer aldı. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz aksiyon sahnelerimiz izleyici de hoş bir karşılık bulacak.”
“BİLİNÇ VE ŞUUAR HİSLERİNİ UYANDIRSIN”
Uzun yıllardır FETÖ konusunda yeni şeyler öğrenmeye uğraş eden biri olduğunu söyleyen Kurutlu, “Ne öğrendin? diye sorsalar ‘şaşırmamayı’ derim. Zira bu yapının yapmayacağı, yapamayacağı hiçbir fiil, aşmayacağı hiçbir hâd yok maalesef” diyerek sineması izleyenlerde şuur ve şuur hislerini uyandırmasını istediğini aktardı.
Mavi-lacivertliler, Kaynaşlı ilçesindeki Fenerbahçe Topuk Yaylası Tesisleri’nde 12 gün süren kampta top kapma, pas, pres, uyum, kondisyon ve dayanıklılık çalışmaları gerçekleştirdi.
Hollandalı teknik adam Patrick Kluivert idaresindeki egzersizlerde taktik yüklü çalışmalar ile hazırlık maçları da yapıldı.
Adana Demirspor, bu çerçevede İran takımı Traktör’ü 3-0, Moldova temsilcisi Sucleia’yı ise 5-0 mağlup etti.
Kentten ayrılan Adana takımının, 2 günlük ortanın akabinde Bolu’nun Gerede ilçesinde yeni dönem hazırlıklarına devam edeceği öğrenildi.
Rus basınından Championat’ta yer alan habere nazaran, Galatasaray’ın Dinamo Moskova forması giyen 21 yaşındaki stoper Saba Sazonov ile ilgilendiği belirtildi.
“GALATASARAY İRTİBAT KURDU”
Mevzuyla ilgili Championat’a konuşan bir kaynak, “Türk kulübü şimdi Dinamo ile temasa geçmedi lakin oyuncunun temsilcisiyle bağlantı kurdu” dedi.
Aktüel piyasa kıymeti 3 milyon euro olarak gösterilen Gürcü savunma oyuncusunun Dinamo Moskova ile 1 yıl daha mukavelesi bulunuyor.
Kulüpten yapılan açıklamada, “Evimiz Gürsel Aksel Stadyumu’nda, Ziraat Türkiye Kupası Finali’nin akabinde 2023-24 dönemi için başlatılan taban bakım çalışmalarında iklim şartlarının öngörülenden farklı gelişmesi sebebiyle, 15 Temmuz Cumartesi günü saat 20.15’te oynayacağımız Southampton FC müsabakası için uygun bir taban oluşmadığından, oyuncu sıhhatini riske atmamak ismine müsabakanın birebir tarih ve saatte Bornova Aziz Kocaoğlu Stadyumu’nda oynanmasına karar verilmiştir” denildi.
Tertip Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi altyapı gruplarıyla Trabzonspor Futbol Okulları bünyesinde faaliyet gösteren 32 ekibi da bir ortaya getirdi. Birincisi 1975’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Kupası’nda kurulan ve 48 yıldır süren bağlar kapsamında KKTC U-12 kadrosu da kampta çalışma fırsatı buldu.
Trabzonspor Futbol Okulları Koordinatörü Necati Özçağlayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 doğumlu atletlerin iştirakiyle 10 Temmuz’da başlayan tertibin devam ettiğini belirtti.
Özçağlayan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen atletlerin konuk olarak dahil olduğu Trabzonspor Futbol Okulları Yaz Kampı’nın birinci etabının, 281 oyuncu ve 41 antrenörün iştirakiyle gerçekleştirdiğini kaydetti.
Birinci etap karşılaşmalarının Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi, Trabzonspor Kadir Özcan Tesisleri ve ASKF Sentetik Alan’da oynandığını vurgulayan Özçağlayan, ikinci etabın ise 15-18 Temmuz tarihleri ortasında gerçekleştirileceğini söz etti.
“Geniş bir Trabzonspor ağı kurmayı hedefliyoruz”
Altyapılarda bulunan çocukların yalnızca sportif gelişimi değil tıpkı vakitte toplumsal hayattaki gelişmelerinin de kıymetli olduğunu belirten Özçağlayan, Türkiye’nin her yerinde bulunan altyapı okullarının katıldığı aktifliğin çok kıymetli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Futbol okullarımızın iştirakiyle turnuva halinde değil aktiflik halinde gerçekleştiriyoruz. Puanlama yapmıyoruz. Emel Şanlıurfa’daki çocuk gelsin Trabzon’u görsün, İstanbul’dan gelen çocukla arkadaşlık kursun. Yani yalnızca futbol oynatmayı düşünmüyoruz, toplumsal aktiflik olarak da çocuklarımızın gelişmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Trabzonspor’un altyapısındaki hocalarımız da gelip maçları izliyor ve yetenekli gördükleri oyuncuları tespit ediyor. Şu an buradakilerin yaşları küçük olduğu için Trabzonspor tesislerinde ikame ettirme talihimiz yok lakin takip ediyoruz. 13-14 yaşına geldiği vakit şayet kademe da kaydettiyseler Trabzonspor bünyesine dahil ediyoruz. Daha evvelki turnuvalardan Trabzonspor altyapısına kattığımız birçok oyuncumuz var.”
KKTC’de yaşayan gençlerin yalnızca burada sıkışıp kalmamaları gerektiğini, bu tıp aktiflikleri başka Türk Cumhuriyetleri’ndeki çocuklarla da yapmayı hedeflediklerini vurgulayan Özçağlayan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çocukların, Türkiye’yi Trabzon’u görmelerini istedik. Burada ağırlıyoruz onları, bir değişiklik oldu onlar için de yalnızca Kıbrıs içinde kapalı kalmadılar futbol manasında. Bu türlü bir katkımız olsun istedim. Onlardan da kabul görünce geldiler. Umuyoruz Trabzon’dan memnun ve düzgün anılarla ayrılacaklar. Zira bizim temel gayemiz de bu. Alana çıkan her futbolcu için kendini göstermek amaçtır fakat maalesef buradaki her çocuk futbolcu olamayacak. İçlerinde kimileri olacak lakin değerli olan buradaki her çocuğun toplumsal olarak gittiği vakit kendi memleketinde anlatacağı bir kıssası olacak. Tahminen oradakiler de heves edecek, bir dahaki sene biz de gidelim diye. Böylelikle geniş bir Trabzonspor sevgisi ve ağı kurmak istiyoruz. İnşallah da bunu başaracağız.”
Özçağlayan, birincisi 1975’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Kupası’nın nesiller ortası bir köprü vazifesi gördüğü ve bunun çok onur verici bir muvaffakiyet olduğunu da vurguladı.
Hüseyin Ekmekçi: “Çocuklarımız ve hocalarımız için son derece değerli bir imkan”
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Eğitim Üst Heyeti Lideri Hüseyin Ekmekçi de gençler için bu tıp tertiplerin değerli olduğuna işaret etti.
“KKTC dünyadan izole edilen ve önemli formda spor ambargosuna maruz kalan bir ülke” diyen Ekmekçi, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla gençlerimiz için yurtdışı temasları son derece kıymetli ve bu fırsatları her vakit yakalayamıyoruz. Trabzonspor Kulübü bizleri davet etti, bizde U-12 karmamızla Trabzon’a geldik. Trabzonspor’un akademilerinin başındaki efsane futbolcusu Necati Özçağlayan bu fırsatı yarattı. Çocuklarımız ve hocalarımız için son derece değerli bir imkan.”
Kıbrıslı Türk gençlerin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Ekmekçi, “KKTC’nin dışarı açılan en değerli kapısı Türkiye. Dünyanın başka ülkelerinin çok da umurunda değil Kıbrıslı Türklerin yaşamış olduğu spor ambargosu. Hasebiyle bunu üst yapılarda, A ekipler seviyesinde yapamıyoruz tahminen ancak 12-14-16 yaş kategorilerinde bu cins temasları arttırabiliriz. Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ismine her türlü aktiflikte, her türlü faaliyette Kıbrıslı Türk gençlerinin de olduğunu unutmayalım. Kanunen, hukuksal olarak siyasal olarak hiçbir pürüz yok aslında önümüzde. UEFA, FIFA pürüzü yok. Hasebiyle altyapı kategorilerinde bu tıp faaliyetlere katılabilir gençlerimiz. Biz Kıbrıs’ta her türlü aktifliği yapmaya, Türkiye’den gelecek olan da her türlü davete katılmaya hazırız. Bu cins etkinliklerde aslında gençlerimiz bize uygulanan ambargoya bir tokat atıyorlar, bir reaksiyon gösteriyorlar. Çocuklarımızın memnunluğu, uğraşı bizim için görülmeye paha ve her şeyin üzerindedir.” değerlendirmesinde bulundu.
KKTC karma ulusal kadro hocası ve altyapı sorumlusu Hüseyin Kızamıkoğlu da burada bulundukları için çok memnunluk duyduklarını ve emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini belirtti.
“Spor kenti Trabzon”
Trabzon Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Lokman Arıcıoğlu da spor kenti Trabzon’da daha çok bu türlü etkinlikler düzenlenmesi için ellerindeki tüm imkanları seferber ettiklerini lisana getirdi.
Trabzon’un spor kenti olduğunu vurgulayan Arıcıoğlu, Trabzonspor’un farklı kentlerde bulunan futbol okullarının klâsik olarak yapılan aktifliğinin her sene geniş bir iştirakle yapıldığını kaydetti.
Turnuvanın en hoş taraflarından birinin ise KKTC’den bir grubun de olması olduğunu belirten Arıcıoğlu, “Onları ağırlamaktan da büyük memnuniyet duyduğumuzu tabir etmek istiyorum. Görüyorsunuz birbirinden yetenekli çocukları inşallah gelecekte Trabzonspor’da, farklı ekiplerde, ulusal gruplarda ülkemizi temsil edeceklerine inanıyorum. Biz de Trabzon olarak en hoş biçimde yaptığımıza inanıyorum.” sözlerini kullandı.
Bu ortada Kıbrıs Barış Harekatı’nın akabinde 1975 yılında, Trabzonspor, Galatasaray, Beşiktaş ve Kıbrıs Türk Karması’nın uğraş ettiği Kıbrıs Barış Kupası’nda bordo-mavili ekip, Türkiye 1. Futbol Ligi’ne yükseldikten sonra birinci kupasını almıştı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Mardin Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Dünya Kick Boks Tertipleri Birliğinin (WAKO) dayanağıyla, Türkiye Kick Boks Federasyonunca Artuklu Spor Salonu’nda düzenlenen şampiyonaya, 70 vilayetten yaklaşık 6 bin sportmen katıldı.
Büyükler, gençler, yıldızlar ve minikler kategorisinde gerçekleştirilen tertipte dereceye giren sportmenler,a madalya ve muvaffakiyet evrakı verildi.
Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Beytullah Birlik, 8 gün süren şampiyonanın kıyasıya çabalarla sona erdiğini söyledi.
Mardin’in altyapısı, tesisleri, konaklaması ve misafirperverliğiyle bu çeşit tertipleri kaldırabilecek bir kent olduğunu aktaran Birlik, “4 kategori ve 7 branşta 70 vilayetten konukları Mardin’de ağırladık. Gelen konuklarımız Mardin’i çok sevdi. Tarihe, kültüre ve misafirperverliğe hayran kaldılar. Mardin inşallah birçok tertibe mesken sahipliği yapacak.” tabirlerini kullandı.
Şampiyonada derece girenler ortasında Kick Boks A Ulusal Grup seçmelerinin yapıldığını kaydeden Birlik, Avrupa ve dünya şampiyonalarında genç ve büyük kategorilerinde ulusal ekip ismine yarışacak atletlere muvaffakiyetler diledi.
Investing.com – Bloomberg Intelligence’in tecrübeli stratejisti Mike McGlone, zaman zaman Bitcoin hakkında görüşleriyle gündeme geliyor.
Mike McGlone, Twitter üzerinden Bitcoin hakkındaki son yorumunda kripto para için olumsuzluk oluşturabilecek makro ekonomik bir sorun üzerinde durdu. McGlone, ABD ekonomisinin yakın zamanda resesyona girebileceğini düşüncesini paylaştı ve bunun Bitcoin başta olmak üzere kripto paralar gibi riskli varlıklar için bir sorun olabileceğini iddia etti.
Piyasadaki tahminlere göre ABD ekonomisi yıl sonuna kadar bir daralma sürecine girebilir ve vadeli işlemler piyasalarında Fed’in bu yıl faiz artırımına devam edeceğinin fiyatlandığı görülüyor. McGlone, piyasadan çekilecek olan likiditenin riskli varlıklar için olumsuzluk oluşturma durumu üzerinde dururken olası bir durgunluk döneminin kripto paraları negatif etkileceğini düşünüyor.
Buna göre analistler, yılın ilk yarısındaki negatif likiditeye bağlı olarak bir süredir beklenen resesyonu kripto paralarla birlikte hisse senetleri için de en büyük engel olarak görüyor.
McGlone, ayrıca Bitcoin’i 2008 yılındaki altının durumuyla karşılaştırdı ve o dönemde görülen büyük resesyon döneminde altının hızla yükselmeden önce %30 oranında bir geri çekilme kaydettiğini hatırlattı.
Analist, Bitcoin’in olası durgunluktan etkilenmemesi için ise hisse piyasasıyla olan pozitif korelasyonunu bozması gerektiğini düşünüyor. McGlone’a göre Bitcoin, Nasdaq ile korelasyonunu azaltabilirse resesyon döneminde daha güçlü bir performans gösterebilir. Son zamanlarda kripto para piyasasına katalizör olan spot Bitcoin ETF başvurularına da değinen McGlone, bu yatırım fonlarının onaylanmasının BTC’nin geri dönüşüne fayda sağlayabileceğini düşünüyor.
Bu noktada en büyük handikap ise ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) ETF başvurularını ne zaman onaylayacağının belirsiz olması.
Yazar: Günay Caymaz
ABD hükümetinin beklenenden daha zayıf enflasyon dataları bildirmesinin akabinde altın ve gümüş yükselişe geçti. Bununla birlikte gümüş, altından daha güzel performans göstererek en uygun yaptığı şeyi yaptı. Pekala bundan sonra altın ve gümüş için sırada ne var?
Altın fiyatı daha yüksek bir aralıkta sağlam durabilir!
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, ABD’de TÜFE’nin zayıflamasıyla altın tekrar parladı. TD Securities ekonomistleri sarı metalin görünümünü şu formda tahlil ediyor:
Düşük enflasyonun traderarı bir ölçü açığa satış yapmaya teşvik etmesi ve nihayetinde sarı metale çok gereksinim duyulan dayanağı sağlaması mümkün. Bununla birlikte, son birkaç hafta içinde beklenenden daha güçlü faaliyetlerin birikmesi ve Fed’in tekrar faiz artırma konusundaki net eğilimi, Temmuz FOMC toplantısı için Fed fonlarında 25 baz puanlık son bir faiz artışının hala kartlarda olduğunu gösteriyor.
Bununla birlikte ekonomistler, Fed’in havlamasının da ısırması kadar makus olacağına dair kaygıların arttığını söylüyor. Lakin, zayıflayan enflasyonun bu kaygıları yatıştırmasını mümkün görüyorlar. Ayrıyeten, piyasaların Fed siyasetinin gevşemesine bakarken sarı metalin daha yüksek bir aralıkta sağlamlaşmasını bekliyorlar.
Altın için kritik seviyeler, yeni bir rekor mümkün!
Credit Suisse analistleri düşüşü 1.900/1.890 dolar amacına kadar takip ederek 2.063/2.075 dolar rekor düzeylerinin yine test edilmesini bekliyor. Bu beklentilerin ortasında altın bir taban bulmaya hazırlanıyor. Analistler, şu düzeylere dikkat çekiyor:
Altın, fiyat takviyesi gayemizde ve 2022/2023 yükseliş trendinin %38,2’lik geri çekilmesinde 1.900/1.890 dolarda görüldüğü üzere istikrar belirtileri gösteriyor. Yükselen 200-DMA’nın çok aşağıda 1.868 dolarda görülmesi ve USD’nin tekrar zayıflamaya başlamasıyla birlikte, iddiamız burada büyük bir taban bulunması tarafında.
Analistler, başlangıçta 55-DMA’da 1.962 dolarda bir direnç testi bekliyor. Bunun üzerinde bir kapanış durumunda ise şu düzeyleri işaret ediyorlar:
Bu durum, 2.063 dolar / 2.075 dolar rekor düzeylerdeki ana direncin yine test edilmesi için görüşümüze tartı katabilir. Yılın ilerleyen periyotlarında yeni rekor düzeylere gerçek son bir kırılmaya hala eğilimliyiz. Bu da 2.300 doların üzerinde bir hareketin kapısını açacaktır.
Ancak, analistler, haftalık kapanışın 1.868 doların altında gerçekleşmesi durumunda düşüş bekliyor. Bu durumda analistlere nazaran, uzun vadeli yatay aralık güçlenecek. Böylelikle, 1.810/05 dolardan sonraki dayanağa gerçek bir düşüş olacak.
Gümüş fiyatları %4 arttı; Bu rallinin başlangıcı mı?
TD Securities’de emtia stratejisi lideri olan Bart Melek, gümüş piyasasının yakın vadede 23 dolar civarındaki çekimden kurtulabilmesi için yatırımcı talebinde kıymetli bir değişiklik ve yenilenen endüstriyel ilgi görmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Lakin Melek, sakinlik şartlarının tesirini göstermeye başlamasıyla birlikte Federal Rezserve’in faiz oranlarını düşürmeye başlamasıyla yılsonuna kadar gümüş için güçlü bir potansiyel gördüğünü de kelamlarına ekliyor. Bu bağlamda Melek, şu açıklamayı yapıyor:
Fed ve öbür merkez bankalarının 2024’ün birinci aylarında daha güvercin bir para siyaseti duruşuna dönmeye başlayacağı ve ufuktaki ekonomik toparlanma beklentilerini artıracağı netleştikçe, beyaz metalin 2023’ün son günlerinde gözünü 26 dolara dikmesini bekliyoruz.
Çarşamba günkü soğuk enflasyon dataları gümüş için sağlam bir takviye sağlasa da, faiz oranı beklentilerini etkilemedi. Piyasalar iki hafta içinde 25 baz puanlık bir faiz artışını fiyatlamış durumda. Lakin bunun son faiz artışı olacağına dair artan optimistlik, son rallinin gerisindeki kıymetli bir katalizör.
Analist, gümüşte uzun vadeli yükseliş eğilimini koruyor
Bart Melek, kısa vadeli zorluklara karşın gümüşün uzun vadeli potansiyelinin yükseliş eğilimini koruduğunu belirtiyor. Melek, gümüş için uzun vadeli talep eğilimlerini karşılayacak kâfi maden arzı olmadığını da kelamlarına ekliyor. Buradan hareketle şu yorumu yapıyor:
İklim değişikliğiyle çaba için global iktisadın elektrifikasyonuyla ilgili talep arttıkça, dünya uzun vadede kalıcı birincil gümüş açığıyla karşı karşıya kalacak üzere görünüyor…Açıklar beklendiği üzere uzun bir mühlet devam ederse, yer üstü stokları açıklara karşı daima bir tampon oluşturamayacak kadar düşük düzeylere inecektir. Bu da gümüş kesimi klasik arz eğrisinin üzerinde çalışacağı için çok yüksek fiyatlar manasına geliyor.
İstanbul’un en büyük sahnesinde başarılı isimleri ağırlamaya devam eden YBY Woods, Türkiye’nin en sevilen sanatçılarından Funda Arar’ı sevenleriyle bir araya getirdi. Ormanın içinde, yıldızlarla dolu gökyüzünün altında sahne alan Funda Arar, 7’den 70’e herkesin ezbere bildiği şarkılarını coşkuyla seslendirirken, eşsiz performansıyla herkesi büyüledi. Funda Arar sahnede başarılı sanatçı Özkan Uğur’u da anarak Ele Güne Karşı şarkısını beş bin kişi ile birlikte seslendirdi.
Konserden festivale, tiyatrodan spora birçok kültür, sanat ve eğlence deneyimlerini bir arada yaşatmaya odaklanan YBY Woods, sevilen sanatçı Funda Arar’ı İstanbul’un en büyük sahnesinde ağırladı. Kemerburgaz Kent Ormanı’nın eşsiz havasında gerçekleşen konserine Yak Gel şarkısıyla çıkan ünlü sanatçı, sahne performansıyla izleyenlere müzik şöleni yaşattı.
Beş bin seyircinin hayranlıkla izlediği ve şarkılara coşkuyla eşlik ettiği konserde Funda Arar; Senden Öğrendim, Haberin Var Mı?, Benim İçin Üzülme ve Arapsaçı gibi birçok hit parçasının yanı sıra Senede Bir Gün ve Bir Yangının Külünü şarkılarını söyledi. Funda Arar, sahnede başarılı sanatçı Özkan Uğur’u da andı ve Ele Güne Karşı şarkısını beş bin kişi ile birlikte seslendirdi.
Konserden önce de eğlenceli aktiviteler düzenleyen ve kapılarını 15.00’te açarak misafirlerine keyifli deneyimler sunan YBY Woods’ta gün, gülen yüzlerle noktalandı.
Yaşadıkları deneyimin insanları ve insanların içinde bulundukları toplulukları pozitif biçimde dönüştürdüğüne inanan YBY Woods; gökyüzünün altında, ormanın içinde eşsiz konser deneyimleri yaratmaya devam ediyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Milas’ın Boğaziçi Mahallesi sınırlarında saat 15.08’de başlayan orman yangınının ardından yangın bölgesine hareket eden Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, yangın söndürme çalışmalarını yakından takip ederken pop müziğin güçlü seslerinden Ferhat Göçer de yangın bölgesine gelerek destekte bulundu.
Yangın bölgesinde Başkan Tokat ve Milas Belediyesi birim müdürlerinden bilgi alan sanatçı Ferhat Göçer, yangının en kısa sürede söndürülmesi temennisinde bulunarak tüm Milas halkına geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yapay zekâ ile yüksek hassasiyetli özne tanımayla beraber en yeni fotoğraf ve video performansı ilk kez kompakt bir APS-C gövdeye sığdırıldı.
Sony, en yeni APS-C aynasız fotoğraf makinesi “A6700″ü piyasaya sundu. “A6700”, en yeni Full Frame Alpha™ ve Cinema Line fotoğraf makinelerinin üstün fotoğraf ve video özelliklerini, α6000 serisinin kompakt ve hafif tasarımıyla birleştirerek Sony’nin bugüne kadarki en gelişmiş APS-C aynasız fotoğraf makinesini yaratıyor.
Sony’nin gelişmiş BIONZ XR® işleme motorunun hızı ve gücüyle, 26,0 efektif megapiksele sahip APS-C arka aydınlatmalı Exmor R® CMOS görüntü sensörünü bir araya getiren “A6700”, kompakt ve hafif tasarımını korurken olağanüstü görüntüleme performansı sağlıyor.
Kamera, 120 fps’ei kadar yüksek çözünürlüklü 4K video kaydını ve zorlu veya az ışıklı koşullarda ayrıntıları yakalamak için 14+ duraklıii geniş bir enlemi destekliyor. Ayrıca renk tonlaması gerektirmeyen rafine film görüntüleri için Sony’nin profesyonel Cinema Line modellerinde bulunan S-Cinetone™ görüntü özellikle de insan teni tonlarını en gerçekçi haliyle sunuyor.
Sony, videograflar ve vloggerlar için stereo dahil sekiz ses alma modu ile yüksek kaliteli ses yakalama kapasitesine sahip “ECM-M1” shotgun mikrofonu da kullancılarla buluşturuyor.
Sony Avrupa Görüntüleme Çözümleri Ürün Pazarlama Direktörü Yann Salmon Legagneur; “A6700’ün piyasaya sürülmesiyle Sony, yaratıcılığın durmaksızın ilerlemesini sağlayan güçlü son teknolojilerle her yerde ve her düzeyde yaratıcıların yeteneklerini artırma taahhüdünü sürdürüyor. Vizyonumuz durağan değil; Sony, yaratıcıların görüntü prodüksiyonu faaliyetlerini karşılamak ve desteklemek için APS-C serisini genişletmeye devam edecek” dedi.
Yapay zeka ile yüksek doğrulukta özne tanıma
En yeni APS-C boyutlu, arkadan aydınlatmalı Exmor R CMOS görüntü sensörü, olağanüstü görüntüleme performansı için gelişmiş BIONZ XR motoruyla eşleştirilmiş yaklaşık 26,0 etkin megapiksele sahip. Standart ISO hassasiyeti hem fotoğraflar hem de filmler için 100 ila 32000 arasında değişiyor ve yüksek hassasiyetli, düşük gürültülü çekime olanak tanıyor. Gelişmiş renk üretimi, insanlar ve bitkiler gibi nesnelerin doğal tonlarla yakalanmasını sağlarken, Yaratıcı Görünüm özellikleri benzersiz görsellere yardımcı oluyor.
AI işlem birimi, α7R V’den devraldığı teknoloji ile yüksek doğrulukta Gerçek Zamanlı Tanıma AF (otomatik odaklama) sağlıyor. α6000 serisinin insan ve hayvan tanımasının ötesinde artık insanlar, hayvanlar, kuşlar, böcekler, arabalar/trenler ve uçaklar gibi birden fazla konuyu doğru bir şekilde tanımlayarak çeşitli yaratıcı içeriklere yardımcı oluyor. Bugün piyasaya yeni sürülen FE 70-200MM F4 Macro G OSS II Lens iii ile eşleştirildiğinde, 35 mm full frame eşdeğerinde 105 mm ila 300 mm odak uzaklığı sunarak yüksek kaliteli çekim için telefoto yakınlaştırmanın gücünden yararlanıyor. Ayrıca, çok çeşitli E-mount lenslerle uyumlu olmasıyla kullanıcılara kolaylık sağlıyor.
4K120p ile uyumlu mükemmel video performansı
6K’ya eşdeğer veri kullanan A6700, 4K 120 fps’de yüksek kare hızlı kayıt desteği de dahil olmak üzere üstün 4K video çıkışı sağlıyor. Mükemmel tonlama için 14+ durak sunan S-Log3 özelliğine sahip olmasıyla öne çıkıyor. Ayrıca S-Cinetone ile donatılmış olan A6700, Cinema Line geliştirme sürecinde geliştirilen teknolojiler sayesinde etkileyici cilt tonu tasviri ve nesne vurgulama sunarken, yapay zeka destekli Auto Frameiv özelliği nesneleri sorunsuzca takip ederek manuel kamera hareketi ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Gövde, dijital ses arabirimleriyle uyumlu bir Çoklu Arabirim (MI) Yuvası barındırıyor. Yeni ECM-M1 shotgun mikrofonla birlikte kullanıldığında, doğrudan dijital ses iletimine olanak tanıyarak yüksek kaliteli, bozulmamış ses sunuyor.
Kompakt ve hafif bir cihaza özgü mobilite, çalışabilirlik ve bağlanabilirlik
A6700, kompakt tasarımıyla (yaklaşık 12cm × 7cm × 8cm. ve yaklaşık 493g.v ağırlığında) öne çıkıyor. Zahmetsiz kullanım için modern bir dokunmatik menü ile kullanıcı dostu kamera, dokunmatik olarak çalıştırılabilen değişken açılı bir LCD monitöre sahip. Özelleştirilebilir bir ön kadran ve fotoğraflar, filmler ve S&Q modları için bir anahtarlama kadranı da cihazda yer alıyor. Fotoğraflarda 5.0 stopvi deklanşör hızı avantajına sahip optik 5 eksenli gövde içi görüntü sabitleme sistemi ile donatılan A6700, Active Modevii özelliği sayesinde sabit çekimlere yardımcı oluyor.
Kamera artık videoların ve fotoğrafların bulut hizmetlerine sorunsuz bir şekilde yüklenmesi için Creators’ App’iviii destekliyor. Sony ayrıca Temmuz 2023’te “Camera Remote SDK”nın uzaktan çalıştırmaya ve ayar yapmaya olanak tanıyan yeni bir sürümünü sunmayı planlıyor.
Çevre bilinci ve erişilebilirlik
Sony, son 10 yılda dijital fotoğraf makineleri ve dijital video kameralarda yaklaşık 379 tonix işlenmemiş plastiği geri dönüştürülmüş plastikle değiştirdi. SORPLASTMx dahil olmak üzere geri dönüştürülmüş malzemeler, kamera gövdesinde aktif olarak kullanılıyor ve işlevsellikten ödün vermeden çevresel etkiyi azaltıyor. Ayrıca, işlemlere yardımcı olmak için menüleri ve video oynatma ekranlarını yüksek sesle okuyan ve çok çeşitli yaratıcının faaliyetlerini destekleyen bir Ekran Okuyucu işlevixi cihazda yer alıyor.
Shotgun mikrofon “ECM-M1”
ECM-M1, kadranla seçilebilen sekiz ses kayıt modunaxii sahip dünyanın ilk shotgun mikrofonu olmasıyla öne çıkıyor. 4 mikrofon kapsülü, benzersiz hüzmeleme ve gelişmiş dijital işleme teknolojisi ile stereo da dahil olmak üzere çeşitli modlar sunuyor. Ultra yönlü modu, önden hedeflenen sesi yakalıyor (30 derecelik bir genişlik içinde) ve aynı zamanda çevredeki ortam sesine dinamik olarak uyum sağlayarak diğer sesleri etkili bir şekilde bastırıyor. Bu mod, öznenin her zaman mikrofonun önünde olduğu röportajlar ve selfie çekimleri için ideal bir tercih oluyor.
Yeni eklenen kilit mekanizmalı mod kadranı, ses alma modlarının kolay ve güvenli bir şekilde değiştirilmesine olanak tanıyor. ECM-M1, gürültü kesme filtresi ve düşük kesme filtresi teknolojileri sayesinde arka plan, titreşim ve düşük frekans gürültüsünü en aza indirgiyor. Bu filtreler dijital sinyal işleme yoluyla uygulanarak kayıt aşamasında ses kalitesini en üst düzeye çıkarıyor ve böylece karmaşık son işlem ihtiyacını azaltıyor. Ayrıca 4 kanallı kaydı (yalnızca uyumlu kameralarda) destekleyerek 3. ve 4. kanallarda çok yönlü modda güvenli kayıt yapılmasını sağlarken 1. ve 2. kanallar seçilen yöne odaklanıyor. Kompakt ve hafif olan ECM-M1, mobiliteyi artırarak içerik oluşturucuların farklı durumlarda yüksek kaliteli ses yakalamasına olanak tanıyor. Ekstra kablo veya pile ihtiyaç duymadan doğrudan güç ve ses bağlantıları için mikrofonu uyumlu bir kameranın Çoklu Arabirim Yuvasına takılması yeterli oluyor. Dahili dijital ses arabirimine sahip uyumlu bir kameranın Çoklu Arabirim Yuvası aracılığıyla bağlandığında, ses sinyali doğrudan kameraya dijital biçimde aktarılıyor, böylece herhangi bir bozulma meydana gelmiyor. Basit bir anahtar, analog arayüz kullanan çok çeşitli kameralarla da uyumluluk sağlıyor.
Bulunabilirlik
Sony’nin Avrupa fotoğrafçılık merkezi 22 dilde hizmet veriyor ve ürün haberleri, yarışmalar ve her ülkedeki Sony etkinliklerinin güncel bir listesini içeriyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Kompakt ve hafif tasarıma sahip FE 70-200MM F4 Macro G OSS II telefoto zoom lensi, dünyanın ilk yarı makro çekimi ve zoom aralığı boyunca maksimum 0,5x büyütme özellikleri ile kendini gösteriyor.
Sony, 35 mm full frame α™ (Alpha™) E mount serisi ile uyumlu, F4 maksimum diyafram açıklığına sahip, 70 mm ila 200 mm odak uzunluklarını kapsayan telefoto zoom lens FE 70-200MM F4 Macro G OSS II’yi 12 Temmuz 2023’te kullanıcılar ile buluşturuyor.
Kompakt ve hafif tasarımıyla çok farklı alanlarda kullanılabilen FE 70-200MM F4 Macro G OSS II, zoom aralığı boyunca maksimum 0,5x büyütme özelliğiyle de yarı makro özelliği sunan dünyanın ilk zoom lensi olarak dikkat çekiyor. FE 70-200MM F4 Macro G OSS II, G lenslere özgü üstün yüksek hızlı ve yüksek performanslı AF özelliği ile üst düzey bir performans sunuyor. Ayrıca, bir telekonvertör (ayrı satılır) ile 400 mm’ye kadar süper telefoto çekim ve tüm zoom aralığı boyunca gerçek boyutlu 1:1 büyütmeli makro çekim yapılmasını mümkün kılıyor.
Bu lansmanla birlikte yeni lens, Sony’nin 50. full frame E-mount lensi olma özelliğini de taşıyor. Sony, ilk lensten bu yana en yeni teknolojileri bir araya getirerek hem full frame hem de APS-C boyut formatlarını kapsayan E mount serisini genişleterek fotoğrafçıların ve videografikerlerin yaratıcı faaliyetlerini desteklemeye devam ediyor.
Tüm mesafeler için uygun, telekonvertörle uyumlu, kompakt ve hafif bir model
Toplam 149 mm uzunluğu ve yaklaşık 794 gr. ağırlığı (tripod yuvası hariç) olan FE 70-200MM F4 Macro G OSS II, spor sahneleri, manzaralar, kuşlar ve hatta makro fotoğrafçılık dahil olmak üzere çok çeşitli amaçlar için kullanılabiliyor.
70 mm’den 200 mm’ye kadar çekim yapabilen lens, zoom aralığı boyunca maksimum 0,5x büyütme ile dünyanın ilk yarı makro çekimini de mümkün kılıyor. Gelişmiş asferik lensler, köşeden köşeye eşit derecede mükemmel çözünürlük ve kontrasta katkıda bulunan lens, ayrıca ED (Ekstra-düşük Dağılım) cam, renk sapmalarını kolaylıkla bastırıyor.
Yüksek performanslı bir telekonvertörü (ayrı satılıriii) de destekleyen FE 70-200MM F4 Macro G OSS II, 400mm’ye kadar süper telefoto (APS-C fotoğraf makinesi ile kullanıldığında 600mm’ye eşdeğer) ile uzaktaki nesnelerin daha büyük boyutta ve güzel bokeh ile birlikte yakalanmasına olanak sağlıyor. SEL20TC lens ile, tüm zoom aralığı boyunca 1:1’e kadar makro çekimler yapılabiliyor.
Hızlı otomatik odaklama ve mükemmel video kayıt performansı
Sony’nin benzersiz XD (aşırı dinamik) doğrusal motoru, otomatik odaklama hızını %20’ye kadar artırıyor. Hareketli nesneler için izleme performansı da bir önceki modele kıyaslaiiv yaklaşık iki kat daha fazla geliştirilen lenste, hedef nesneyi yüksek doğrulukla izlenilmesini mümkün kılıyor. Yakınlaştırma sırasında odak izleme performansı da büyük ölçüde iyileştirilen lens, amiral gemisi α1 gövde ile eşleştirildiğinde, saniyede 30 kareye kadar yüksek hızlı seri çekimler yapma imkanı sağlıyor.
FE 70-200MM F4 Macro G OSS II, yeni SteadyShot MODE3 ayarı ile hareketli nesneleri çekerken kadraj dengesini vurgulayarak kamera sarsıntısı düzeltme algoritmasını optimize edebiliyor. Uyumlu bir fotoğraf makinesi gövdesiyle birleştirerek, fotoğraf makinesi sarsıntısını daha etkili bir şekilde telafi edilebilmesini ve film çekimlerinde sabitlemeyi maksimuma taşıyor.
Zorlu çekim şartlarında sezgisel ve güvenli kullanım
FE 70-200MM F4 Macro G OSS II, fotoğrafçıları ve videografikerleri destekleyen sezgisel ve güvenli bir kullanım sunuyor. Netleme aralığı sınırlayıcısı ve AF’den MF’ye (manuel netleme) anında geçiş yapan tam zamanlı DMF anahtarına ek olarak, kutuya dahil olan çıkarılabilir tripod yuvası, süper telefoto ve makro çekim sırasında bir denge hissi sağlıyor.
Flor kaplamaya sahip olan FE 70-200MM F4 Macro G OSS II, ön mercek yüzeyi ise parmak izlerini, tozu, yağı ve diğer kirleticileri mercek yüzeyinden çıkarmayı kolaylaştırıyor. Toza ve neme dayanıklı tasarımı ile zorlu koşullarda dış mekân kullanımı için ekstra güvenilirlik sağlarken aynı zamanda çekim özgürlüğünü de korumayı başarıyor.
Fiyatlandırma ve Kullanılabilirlik
Sony’nin Avrupa fotoğrafçılık merkezi 22 dilde hizmet veriyor ve ürün haberleri, yarışmalar ve her ülkedeki Sony etkinliklerinin güncel bir listesini içeriyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’nin lider dijital platformu Digiturk’ün yepyeni beIN GURME programı “Sedef’e Yemeğe Bekleriz!”in altıncı bölümü yine ünlü isimleri ve lezzetli yemekleri keyifli sohbetler eşliğinde izleyici ile buluşturuyor. Yaz boyunca ekrana gelen rengarenk programın bu haftaki ünlü konukları Yekta Kopan, Selma Ergeç ve Tuğrul Tülek de yine sofrada Sedef İybar’ın iştah kabartan eşsiz yemeklerinin tadına baktılar.
Digiturk 21. kanalda yayınlanan Türkiye’nin lezzet ekranı beIN GURME’de, ‘Sedef İybar’ imzalı yemekli sohbet programı ‘Sedef’e Yemeğe Bekleriz’ cumartesi günü saat 19.20’de yeni bölümüyle ekrana geliyor. Sedef İybar evinin kapılarını açtığı, damakta iz bırakan tatlar ile içten sohbetlerin gerçekleştiği programda, yeni bölümde de yine birbirinden ünlü isimleri konuk ediyor. Dünya mutfağından seyahate, anılardan dostluklara, güzellik sırlarından beslenme alışkanlıklarına, müzikten aşk ve sevgiye kadar hayatın içinde ne varsa konuşulan programın bu haftaki misafirleri ise Yekta Kopan, Selma Ergeç ve Tuğrul Tülek.
Eşsiz lezzetler ve keyifli sohbetler
‘Sedef’e Yemeğe Bekleriz’ programının bu haftaki yeni bölümünde de her zamanki gibi izleyiciler konuklar gelmeden önce mutfakta İybar’ın marifetli ellerinden çıkan yemeklerin hazırlanışına tanıklık edecek, ardından da sofradaki keyifli muhabbete dahil olacak. Bu hafta menüde taze enginarlı ekşili köfte ve fındıklı irmik helvası var.
Sedef İybar’ın birbirinden ünlü konuklarla keyifli sohbetlerinin yer aldığı “Sedef’e Yemeğe Bekleriz” yeni bölümüyle 15 Temmuz Cumartesi günü saat 19:20’de beIN GURME ekranlarında.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Turizm sektörünün öncü oyuncularından TatilBudur, tatil trendlerinin nabzını tutmaya devam ediyor. TatilBudur’un CEO’su Onur Otruş, geçen bayram dönemi ve Temmuz ayına ilişkin verilerle, tüketici tercihlerini değerlendirdi.
Bu yıl Kurban Bayramı ve Temmuz ayı arasındaki talep ve rezervasyon verilerine göre elde edilen bazı tüketici tercihleri şöyle;
Bayram bitti, tatil bitmedi…
Tatil planlarken yapılan arama trendlerini de değerlendiren Otruş, özellikle Haziran ayının 2. yarısı itibarıyla, önceki yılın aynı dönemine göre %25’in üzerinde bir artış gözlemlendiğinin altını çiziyor. TatilBudur’un CEO’su Onur Otruş, yaptığı açıklamada “Haziran ayı boyunca tüketicilerin oda rezervasyonlarında, bir önceki yıla göre %37’den fazla artış söz konusu. Bu sene kurban bayramının Haziran ayına denk gelmesi sebebiyle, Temmuz’da tüm aya yayılmış bir talep bekliyoruz. 1-10 Temmuz dönemindeki satış verileri de bunu destekliyor” şeklinde konuştu.
Temmuz’un 2. haftasından itibaren, turizm sezonunun en verimli döneminin yaşanacağını öngören Otruş’a göre, bu ayın ilk günlerinde gelen taleplerdeki yoğunluk, geçen yıl aynı döneme göre oda rezervasyonlarında %30 oranında artış yaşanacağına işaret ediyor.
Arama motorlarında marka aramalarında sektörde ikinci sırada yer alan TatilBudur, sektör ortalamasının üzerinde büyüme oranlarını yakalıyor. Özellikle mobil uygulamasına yaptığı yatırımlarla, Haziran ayında 5 milyon müşteriye alternatif tatil ve seyahat seçenekleri sunan TatilBudur, turizm sektörünün nabzını tutmaya devam ediyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Ziyaret sırasında önümüzdeki Muhteşem Lig döneminde maçlarını Mersin’de oynayacak Hatayspor’a Faziletli ilçesindeki tahsis edilen tesislerle ilgili görüşme yapıldı.
Hatayspor’un Avrupa’nın birinci, dünyanın 3’ncü en büyük ‘Atış Poligonu’ olan tesislerde ağırlanacağını belirten Vali Pehlivan, “Gençlik ve Spor Bakanlığımızın oluruyla, Hatayspor’a tahsis ettiğimiz 40 dekar alan üzerindeki 2 futbol alanının altyapı çalışmalarını tamamladık. Alanların üst yapı çalışmasını da Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yapılacak ve inşallah döneme yetiştirilecek. Konaklamayı, idmanlarını Faziletli Atış Poligonu tesislerinde yapacak olan Hatayspor maçlarını ise Mersin Kent Stadyumumuzda gerçekleştirecek. Sarsıntıdan etkilenen,can kayıpları olan,tesisleri yıkılan Hatayspor’u i konuk edecek olmaktan ötürü Mersin olarak ziyadesiyle memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Ünlü müzikçi sahnenin önünde Icardi üzere sarıya boyalı saçlı, Galatasaray formalı bir çocuğun müziğe eşlik ettiğini fark etti. Küçük hayranını sahneye davet eden Sağın, Aşkın Olayım müziğini birlikte seslendirdi.
Noyan Habbuloğlu olduğu öğrenilen 8 yaşındaki taraftar, müzik bitiminde Simge Sağın’ı öpücük yağmuruna tutarak sarıldı.
Küçük hayranına sarılan Simge Sağın, “Beni yalnızca öpmedi yedi, buradaki en şanslı erkek sensin küçük Icardi. Ben seni yerim, ben sana bayıldım” diyerek Noyan’ı öptü. Sağın ayrıyeten, “Çok tatlısın, inşallah bir gün oğlum olursa senin üzere olsun, gerçi saçlar boyalı fakat neyse” diyerek Noyan’ı ailesinin yanına yolladı.
Göztepe akabinde defansın sağına transfer yaptı. Tarık Çamdal ile vedalaşan sarı-kırmızılı takım, Ankara Keçiörengücü’nde Ogün Bayrak’ı renklerine bağladı.
Göztepe akabinde Trabzonspor’un 20 yaşındaki stoperi Taha Altıkardeş’i açıkladı. Geçen dönem Fenerbahçe’den kiralanan ve başarılı bir performans sergileyen Buyruk Ortakaya’nın grubuna dönmesinin akabinde Göztepe, Taha’yı alternatif olarak almıştı.
Göztepe son olarak kaleci sıkıntısını çözdü. Ülkemizde 2021-2022 döneminde Altay ile Üstün Lig’de forma giyen Polonyalı kaleci Mateusz Lis resmen Göztepeli oldu. İzmir takımı deneyimli file bekçisini Southmapton’dan 1 yıllığına kiraladı.
