Gün: 14 Temmuz 2023

Sürdürülebilir bir çevre için yürüttüğü geri dönüşüm çalışmalarını sosyal sorumluluk anlayışıyla birleştiren Karşıyaka Belediyesi, “Elektronik Atıklar Tablete Dönüşsün” sloganıyla yeni bir kampanya başlattı. Kampanya kapsamında toplanan atıklardan elde edilecek gelir ile tablet satın alınacak ve ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtılacak.

Kampanyaya destek çağrısı yapan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Dayanışma ruhuyla her zaman Türkiye’ye örnek olan Karşıyaka halkının yine büyük bir duyarlılık ile destekçimiz olacağına inanıyoruz” dedi.

ÇÖPE DEĞİL, DÖNÜŞÜME GİDECEK

İçeriğinde ağır metaller bulunan elektrikli ve elektronik atıkların doğaya karışması; hem çevreye hem de insan sağlığına büyük zararlar veriyor. Ayrıca altın, gümüş ve bakır gibi değerli madenler barındıran söz konusu atıkların çöpe gitmesi, ülke ekonomisi için de ciddi bir kayıp anlamına geliyor. Kentin tüm bu risklere olan katkısını en aza indirmek isteyen Karşıyaka Belediyesi, başlattığı kampanya ile vatandaşları teşvik ederek, elektrikli ve elektronik eşyaların geri dönüşümüne ivme kazandırmayı amaçlıyor.

10 KİLO ÜZERİ EVDEN ALINIYOR

Karşıyaka Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü bünyesinde yürütülen kampanyaya; atık haldeki tüm küçük ev elektronikleri, beyaz eşyalar, ekranlar, bilgi ve iletişim teknolojileri aletleri, ısıtma ve soğutma cihazları ile katkı sağlanabiliyor. 10 kilogram ve üzeri elektrikli ve elektronik atıklar, 0537 659 38 03 numaralı hattın aranması halinde evlerden teslim alınıyor. Daha düşük ağırlıktaki atıklar ise Karşıyaka Belediyesi Ana Hizmet Binası’na ya da 7683 Sokak No:37 adresinde bulunan 1. Sınıf Atık Getirme Merkezi’ne mesai saatleri içinde teslim edilebiliyor.

“EL ELE VERELİM, YAŞAMA DOKUNALIM”

Elektrikli ve elektronik atıkların geri dönüşümünden elde edilecek gelir ile eğitime destek vereceklerini vurgulayan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Kampanya çerçevesinde toplayacağımız atıkları lisanslı firmaya teslim edeceğiz ve geliri ile tablet satın alarak ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtacağız. Mümkün olan en fazla sayıda çocuğumuzun eğitimine bu anlamlı katkıyı sağlayabilmek için herkesin desteğini bekliyoruz. Karşıyaka Dayanışması’nın bir kez daha örnek olacağına inanıyoruz. El ele verelim; hem çocuklarımızın yaşamına dokunalım hem doğamızı koruyalım” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi, Keyvansaray’da düzenleyeceği konserde; vefatının 50. yılında Türk Halk Ozanı Âşık Veysel Şatıroğlu’nu en güzel türküleriyle yâd edecek.

Gölcük Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kocaeli Anadolu Türkülerini Yaşatma ve Tanıtma Derneği (Türkü-DER) iş birliğinde düzenlenecek konserde; Türk Halk Ozanı Âşık Veysel, vefatının 50. yılında kendi türküleri ile anılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yayınladığı genelge ile 2023 yılının “Aşık Veysel Yılı” olarak kutlanmasını vesilesiyle de düzenlenecek konserde, Veysel’in unutulmaz türküleri seslendirilecek.

VEYSEL’İN EN GÜZEL TÜRKÜLERİNİN SESLENDİRİLECEK

Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapsı’nda düzenlenecek Türkü-DER Halk Müziği Korosu Âşık Veysel’i Anma Konseri, 18 Temmuz Salı günü saat 20.00’de başlayacak. Âşık Veysel’in en güzel türkülerinin seslendirileceği konsere tüm Gölcük halkının davetli olduğu bildirildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yazın sıcağı hepimiz için hoş bir değişiklik olabilir. Yalnız sıcaklar arttıkça sağlığımız açısından beklenmedik problemlerle karşılaşabiliriz. Bu bağlamda dışarıda sıcaklık derecesi ne kadar artıyorsa o kadar su tüketmemiz ve güneş ışınlarından korunmamız gerekir. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Süha Çetin, önemli bilgiler verdi.

Yazın sıcakta egzersiz yaparken dikkat edilmesi gereken unsurlar olabilir. Özellikle kalp damar hastalarında yaz aylarında oluşan sıcağa ve yüksek neme karşı doğru bir yaklaşım gereklidir. Sıcaklığın yoğunluğunda cildimizde vücudun ısısını düşünebilmek için kanlanma artar. Kalbimiz ciltle dolaşan kan miktarının artması nedeniyle daha çok çalışmak zorunda kalır. Durum kalp hastalığı olmayan kişi tarafından iyi tolere edilebilir ama kalp yetmezliği olan bir kimse ciddi sorunlar yaşayabilir. Dolayısıyla hem kalp hastalığı olan hem de sağlıklı kişiler için önerilen yeteri kadar su tüketimidir. Çünkü sıcaklarda cildimiz ve nefes yolları üzerinden ciddi miktarda sıvı kaybederiz. Su tüketerek sadece vücudun eksik sıvı oranını dengelemiyoruz, aynı zamanda ter üzerinden kaybettiğimiz kalp sağlığı için önemli olan tuzları geri depoluyoruz. Sodyum, potasyum, magnezyum bu önemli tuzlar dahilindedir. Vücudumuzda yeteri kadar sıvı olmadığını idrar rengi üzerinden kolayca anlayabiliriz. İdrar açık renkli ve bol ise organizmamızda yeteri kadar sıvı bulunmaktadır. İdrar koyu renkte ve konsantre ise vücutta sıvı miktarı azalmış anlamına gelir. Kabaca önerilen sıcak yaz aylarında her saat başı bir bardak su tüketimidir.

Alkol ve kahve tüketimini azaltın

Vücudumuzun sıcaktan fazla etkilenmemesi için yoğun güneş ışınlarından korunmak gerekir. Sabah saat 10:00’dan öğleden sonra 16:00’a kadar güneşe çıkmamak ve bu ortamda egzersiz yapmamak önerilir. Sabah saatlerinde ve öğleden sonra egzersiz yapılacaksa bir spor arkadaşı emniyetiniz açısından faydalı olabilir. Öğle vakti egzersizi kaçılmaz ise kliması olan kapalı bir alanda koşu bandına veya ev bisikletine binilmesi tavsiye edilir. Aynı zamanda sıcaklığın yoğun olduğu aylarda alkol ve kahve tüketimini azaltmak gerekir. Bu içecekler hem vücuttaki su miktarını azaltır hem de kalbin ileti sistemini negatif bir biçimde etkiler. Ayrıca vücudumuzun kendi ısı kontrolünü yapmasını engeller. Önemli olan diğer unsurlardan biride kıyafet seçimidir. Açık renkli nefes alan pamuk giysiler ve aynı zamanda yoğun güneş ışınından koruyan bir şapka kullanımı bize sağlık açısından yararlı olabilir. Son olarak tansiyon ve kalp ilacı kullanan kişilerin kullanılan ilaç dozunu doktor kontrolü altında azaltması gerekebilir. Sıvı kaybından kaynaklanan bir tansiyon düşüklüğü saptanabilir. Bu bağlamda tansiyon ve idrar söktürücü ilaçlar alışılagelmiş dozda fazla gelebilir. Bahsedilen bu hususlara dikkat edildiğinde sağlığınız açısından problemsiz bir yaz sezonu geçirebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye genelinde konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %44,4 azalarak 83 bin 636 oldu. Konut satışlarında İstanbul 13 bin 578 konut satışı ve %16,2 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 7 bin 325 konut satışı ve %8,8 pay ile Ankara, 4 bin 503 konut satışı ve %5,4 pay ile Antalya izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 17 konut ile Ardahan, 29 konut ile Hakkari, 44 konut ile Tunceli oldu.

Konut satışları Ocak-Haziran döneminde %22,1 azaldı

Konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %22,1 azalışla 565 bin 779 olarak gerçekleşti.

İpotekli konut satışları 13 bin 463 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %66,8 azalış göstererek 13 bin 463 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %16,1 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,6 azalışla 121 bin 530 oldu.

Haziran ayındaki ipotekli satışların 4 bin 698’i; Ocak-Haziran dönemindeki ipotekli satışların ise 39 bin 499’u ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer satış türleri sonucunda 70 bin 173 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %36,1 azalarak 70 bin 173 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %83,9 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,1 azalışla 444 bin 249 oldu.

İlk el konut satış sayısı 25 bin 886 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %42,1 azalarak 25 bin 886 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,0 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,9 azalışla 171 bin 158 olarak gerçekleşti.

İkinci el konut satışlarında 57 bin 750 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %45,4 azalış göstererek 57 bin 750 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %69,0 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,8 azalışla 394 bin 621 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Haziran ayında 2 bin 625 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %69,6 azalarak 2 bin 625 oldu. Haziran ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %3,1 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 4 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 760 konut satışı ile İstanbul ve 223 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,5 azalarak 19 bin 275 oldu.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı

Haziran ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 733 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 333 konut ile İran, 175 konut ile Irak ve 168 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2023 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %4,04 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %25,09 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %57,93 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %110,72 artış gerçekleşti.

Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %3,70 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %8,90 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %13,23 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %2,54 artış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %3,27 artış ve tek yıllık bitkisel ürünlerde %4,75 artış gerçekleşti.

Yıllık Tarım-ÜFE’ye göre 4 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
 
Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %2,10 ile lifli bitkiler ve %22,51 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %118,96 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar ve %93,66 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu.

Aylık Tarım-ÜFE’ye göre 7 alt grup daha düşük, 4 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, %15,42 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve %2,64 ile yağlı meyveler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise %6,05 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler ve %5,70 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu.

Haziran 2023’te, endekste kapsanan 82 maddeden, 16 maddenin ortalama fiyatında azalış, 63 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

  
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,0 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 308 bin 991 kişi iken, 2023 yılı Mayıs ayında 14 milyon 881 bin 757 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Mayıs ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %1,4, inşaat sektöründe %13,0 ve ticaret-hizmet sektöründe %4,0 arttı.

Ücretli çalışan sayısı aylık %0,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,7 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Mayıs ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe %0,3, inşaat sektöründe %1,5 ve ticaret-hizmet sektöründe %0,8 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bilişim altyapı hizmetlerinden yazılım geliştirme faaliyetlerine kadar uçtan uca çözüm ve ürünler sunan PEAKUP, kurumsal e-posta imza yönetim uygulaması SIGNandGO ile şirketlere pek çok avantajı aynı anda yaşatıyor. SIGNandGO ile tasarlanmış bir imza banner’ı daha profesyonel bir görüntü kazandırıp marka bilinirliğini artırırken; aynı zamanda kampanya, bildiri, reklam, özel gün kutlamaları gibi içeriklerin paylaşılmasına imkân sağlayarak pazarlama faaliyetlerine destek oluyor.

Her gün milyonlarca kişinin müşterileri, iş ortakları ya da çalışma arkadaşlarıyla iletişim kurmak için kullandığı elektronik postalarda yer alan kurumsal e-imzalar, zamanla marka bilinirliğine önemli katkı sağlayan ve pazarlama dünyası için büyük potansiyel taşıyan bir güce dönüştü. Bugün her bir e-posta, bir reklam aracı olarak kabul ediliyor. Hedef kitleye etkin şekilde mesaj iletme fırsatını kaçırmak istemeyen pazarlamacıların yüzde 86’sı ise e-posta imzalarını kampanyalarını duyurmak için kullanıyor.

Bilişim altyapı hizmetlerinden yazılım geliştirme faaliyetlerine kadar uçtan uca çözüm ve ürünler sunan teknoloji şirketi PEAKUP, kurumsal e-posta imza yönetim uygulaması SIGNandGO ile şirketlere pek çok avantajı aynı anda yaşatıyor.

Departmana veya kişilere göre uyumlu bir e-posta imzası SIGNandGO ile tek bir ara yüz üzerinden tüm çalışanların e-posta imzalarını oluşturmak, yönetmek ve dağıtmak daha pratik hale geliyor. SIGNandGO sayesinde kurumsal e-posta yönetimi merkezi olarak düzenleniyor ve İnsan Kaynakları departmanlarının takibi kolaylaşıyor. OWA destekli ve bulut tabanlı, gelişmiş kurumsal imza yönetimi sunan çözüm, Office 365 e-posta imzasıyla uyumluluk gösteriyor. 

Pazarlama içerikleri paylaşılıyor

İmzalara daha profesyonel bir görünüm kazandırarak marka bilinirliğine katkı sağlayan SIGNandGO ile hedef kitleye uygun mesaj iletmek de mümkün hale geliyor. Kampanya, bildiri, reklam, özel gün kutlamaları gibi içeriklerin tanıtımı, e-posta imzalarına eklenen görsel, gif ve yönlendirme linkleriyle yapılabiliyor. Seçilen tarihlere göre zamanlanmış e-posta imzaları yıl dönümleri veya kampanya dönemleri gibi özelleştirilen günlerin tasarımlarını otomotize ediyor.

100 bine yakın kullanıcısı var

Şirket içinde özelleştirilerek çeşitli birimler tarafından ihtiyaca uygun şekilde kullanılabilen SIGNandGO’nun 100 bine yakın kullanıcısı bulunuyor. İşletmelerin e-imzalarını yönetme noktasında farklı arayışlara gittiklerini belirten PEAKUP CEO’su Ahmet Toprakçı, “SIGNandGO, MacOS, iOS ve Android dahil olmak üzere bütün cihazlardan gönderilen e-postalara eklenen imzaları Bilgi İşlem, Kurumsal İletişim, İnsan Kaynakları gibi departmanların merkezi olarak yönetebileceği, farklı departmanlara, gruplara göre farklı imzaların belirlenebileceği, marka kimliğinizin her zaman her e-postada korunmasını sağlayan, kullanıcı dostu web ara yüzüne sahip bir kurumsal e-posta imza çözümüdür. SIGNandGO, e-posta imzanızı son anda karar verdiğiniz ekstra bir işten güçlü bir markalama aracına dönüştürüyor ve şirketlere birçok avantajı aynı anda yaşatıyor” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gün geçmiyor ki, Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın alımına ait bir haber gelmesin. Bu seferki haber ülkemizden; Türkiye de süreci onaylayan ülkeler ortasına katıldı.

Activision Blizzard’dan Lulu Cheng Meservey, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda; “Türkiye, Microsoft ile birleşmemize şartsız bir formda onay verdi. Böylelikle bir öbür ülke daha, piyasa önderinin hakim durumunu koruma etmek yerine tüketicileri ve rekabeti koruyan, makul bir karara varmış oldu” diyerek duyurdu bu durumu.

ABD’deki süreç sürat kazanmış, FTC ve Microsoft karşılıklı atılımlar yapmaya başlamışken, ülkemizden de bir onay çıkmış olması Activision Blizzard’ı mutlu etmiş görünüyor.

Artık bu satın alma süreci için son etaba gelindiğini söylemek mümkün. FTC’nin temyiz başvurusu da Microsoft lehine sonuçlanırsa, artık rastgele bir mahzur kalmayacak.

Alınan bilgiye nazaran, Hindistan’da düzenlenecek G20 toplantılarına Türkiye’yi temsilen Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek katılacak. Bakan Şimşek’e, toplantılarda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Lideri Hafize Gaye Erkan da eşlik edecek.

Şimşek, G20 toplantılarının akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Körfez ülkelerine gerçekleştireceği ziyarette de yer alacak

TÜİK, Fiyatlı Çalışan İstatistikleri, Mayıs 2023 bilgilerini yayımladı.

Buna nazaran, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet bölümleri toplamında fiyatlı çalışan sayısı 2023 Mayıs ayında bir evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 4,0 arttı.

Ücretli çalışan sayısı bir evvelki yılın tıpkı ayında 14 milyon 308 bin 991 kişi iken, 2023 yılı Mayıs ayında 14 milyon 881 bin 757 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt ayrıntılarına bakıldığında; 2023 yılı Mayıs ayında fiyatlı çalışan sayısı yıllık olarak sanayi kesiminde yüzde 1,4, inşaat kesiminde yüzde 13,0 ve ticaret-hizmet bölümünde yüzde 4,0 arttı.

Ücretli çalışan sayısı aylık yüzde 0,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet bölümleri toplamında fiyatlı çalışan sayısı 2023 Mayıs ayında bir evvelki aya nazaran yüzde 0,7 arttı.

Ücretli çalışanların alt ayrıntılarına bakıldığında; 2023 yılı Mayıs ayında fiyatlı çalışanlar aylık olarak sanayi dalında yüzde 0,3, inşaat dalında yüzde 1,5 ve ticaret-hizmet bölümünde yüzde 0,8 arttı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketinde, cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi Temmuz döneminde yüzde 43,82 oldu. Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 38,55 olmuştu.

TCMB Temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketinin sonuçları şöyle:

TÜFE beklentisi üç ayrı dönem için de yükseldi

12 ay sonrası için TÜFE’nin yüzde 33-39 arası artma ihtimali yüzde 27 civarında

TÜFE’nin 24 ay sonra yüzde 16-23 arasında artması, katılımcılar arasında yüzde 48 olasılık olarak görülürken noktasal tahminlere göre bu olasılık yüzde 56’ya yakın

Katılımcıların repo faiz oranı beklentisi yüzde 18,13’ten yüzde 18,94’e çıktı

Dolar/TL için cari yıl sonu beklentisi 28,46 TL’ye yükselirken 12 ay sonrası için 31,42 TL’ye çıktı

GSYİH büyüme beklentileri düştü

Foreks Haber Merkezi

JP Morgan Asset Management’ın Sabit Getirili Yatırımlardan Sorumlu Baş Yatırım Yetkilisi olan Bob Michele, ABD enflasyon raporunun akabinde patlak veren bono rallisinin ikinci bir yükseliş olduğunu belirtti.

Michele, uzun vadeli bir yükseliş trendinin başladığına inandığını zira ABD enflasyonunun ekonomistlerin kestirimlerinden daha fazla düştüğünü söyledi. Fed’in yüksek faiz artırımları sonucu, ABD iktisadının sakinliğe girerek tahvil piyasasında üst istikametli dalgalanmalara yol açabileceğinin altını çizen Michele, tahvil piyasasında ralli beklentisini yineledi.

Fed faizleri düşürmek zorunda kalacak

ABD’de bilakis dönen getiri eğrisinin sorun yarattığını ve Federal Rezerv’in bu yıl sonuna kadar faiz oranlarını düşürmek zorunda kalacağını söyleyen Michele, “Giderek daha fazla gösterge, sırf sakinlikte görebileceğiniz seviyelerde” dedi. Sistemde belirli başlı gerilimlerin görülmeye başladığının altını çizen Baş Yatırım yetkisili, işsizlikte keskin artışların meydana gelebileceğine ve mümkün bir resesyonun yumuşak iniş üzere hissedilebileceğini söyledi.

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, 2023 Haziran ayına dair konut satış datalarını saat 10.00’da paylaştı. TÜİK, Haziran ayı konut satışlarının evvelki yılın birebir devrine nazaran %44,4 azaldığını tespit etti.

İstatistiklere nazaran ülkemizde aylık 83 bin 636 adet konut satışı gerçekleşti. Bu sayı geçtiğimiz yılın Haziran ayında 150 bin 509, 2021 yılının tıpkı devrinde ise 134 bin 731 olarak kaydedildi.

İstanbul, Konut Satışlarında Zirvede

TÜİK bilgilerine nazaran ülkemizin en büyük nüfuslu kenti İstanbul bir kere daha satışlara öncülük etti. Megakent %16,2 hisse ile gayrimenkulde tepeyi çekerken başşehir Ankara 7.325 satış ile %5,4 orana sahip oldu. Ukrayna savaşı ile birlikte Rusya vatandaşlarının büyük ilgi gösterdiği Antalya ise 4 bin 503 satış ile üçüncü sırayı aldı. Konut satışında %5,4’ü Akdeniz kentinde gerçekleşti.

Adet bazında konut satışı sayıları.

Bir evvelki idarenin uyguladığı düşük faiz siyaseti, konuta olan ilginin büyük ölçüde artmasına neden olmuştu. Lakin seçim akabinde ortaya çıkan sayılar konut furyasının sona ermiş olabileceğini gösteriyor. Resmi bilgilere nazaran gayrimenkul piyasası Ocak-Haziran devrinde %22,2 daraldı.

2022’nin birinci yarısında 726 bin 398 adet konut satılırken bu sayı günümüzde 565 bin 779 düzeyinde kaldı.

İpotekli Konutta Büyük Düşüş!

Seçimlerin akabinde Merkez Bankası’nın tekrar faizleri yükseltmeye başlaması, borç alarak konut sahibi olanların motivasyonunu büyük ölçüde kırdı. Hür piyasada artan konut faizleri, ipotekli satışların evvelki periyoda nazaran %66 düşmesine neden oldu. TÜİK datalarına nazaran Haziran 2023 periyodunda yalnızca 13.463 adet ipotekli satış gerçekleşti.

İpotek kredili ve nakit satış sayıları.

Rusya ve İran Vatandaşlarından Büyük İlgi!

Türkiye’de yabancı konut satışlarının büyük kısmının Körfez bölgesi vatandaşlarına olduğu son vakitlerde büyük tartışma konusu. Lakin TÜİK datalarına nazaran yabancı alımlar Körfez’den gelmiyor.

Yabancı satış istatistikleri.

2023 yılının Haziran ayında Katar vatandaşları yalnızca 21 adet konut aldı. Türkiye’nin son aylarda buzları erittiği Suudi Arabistan’dan ise 50 adet alım geldi. Yerli gayrimenkule olan yabancı talebin en büyüğü ise hudut komşularımız ve savaş ülkelerinden geliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu, Haziran ayında Rusların 733, Ukraynalıların 168 adet konut satın aldığını kaydetti. Hudut komşularımız Irak ve İran’dan ise sırasıyla 175 ve 333 adet konut satışı gerçekleşti.

Toplam istatistikler, yabancıların Haziran ayında yalnızca 2 bin 625 gayrimenkul satın aldığını ortaya koyuyor. Bu sayısı toplam satışa oranladığımızda ise yurtdışından gelen talebin, toplamın yalnızca %0,03’ünü oluşturduğunu tespit ediyoruz.

Yabancı istatistiklerinde ülkemizde barınan yasadışı giriş yapan göçmenlerin bulunmadığını hatırlatmakta yarar var.

Konut Fiyatları Düşecek Mi?

Ülkemizde yaşanan barınma problemleri son günlerde gündemden düşmüyor. Konut satın almak isteyen vatandaşlar ise el yakan konut fiyatlarının düşüp düşmeyeceği konusunda araştırma yapıyor. Bu soruya Dünya’daki emsal durumlar ile karşılık vermeye çalışacağım.

Bir evvelki iktisat idaresinin uyguladığı faiz siyasetinin talebi arttırdığını haber içerisinide anlatmıştık. Yeni periyotta artan konut faizi oranları, şimdilik satışları yavaşlatmış üzere görünüyor. Ayrıyeten enflasyon karşısında faiz arttıran ülkeleri incelediğimizde konuta olan ilginin azaldığına şahit oluyoruz. Siyaset faizi ile paralel hareket eden konut kredisi oranları, talebin azalmasına neden oluyor.

Örnek verecek olursak İngiltere’de konut fiyatları düşüş eğilimi gösteriyor. Son sayılara nazaran ada ülkesinde konut fiyatları yıllık %2,6 geriledi. Avrupa, ABD’de de konut piyasası benzeri halde seyrediyor. Bilhassa Asya devi Çin’de ise durum daha makus.

Ülkemizde yeni idarenin uygulamaya başladığı rasyonel iktisat siyaseti, konutta rakamsal bir gerilemeye neden olmasa da enflasyon ve döviz karşısında dezavantajlı duruma düşmesine neden olabilir. Kamu bankaları yakın tarihte konut kredisi oranlarını arttırmaya karar verdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Selçuk’ta mahalle muhtarlarıyla bir araya geldiği toplantıda 4 yıllık sürede ilçeye büyük yatırımlar yapıldığını aktardı ve “Biz bu işi canı gönülden yapıyoruz. Vazife olarak değil, içtenlikle, bu şehri, sizleri seviyoruz. Gözünüz arkada kalmasın” dedi.

Başkan Soyer, ilçedeki tarım ve ticaret örgütlerinin temsilcileriyle de bir araya geldi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Selçuk’ta sürdürülen proje ve çalışmaları yerinde görmek amacıyla çıktığı inceleme turu kapsamında önce Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’i makamında ziyaret etti, tarım ve ticaret örgütlerinin temsilcileriyle buluştu ve muhtarların taleplerini dinledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Selçuk Kültür Merkezi’nde muhtarları dinleyen Başkan Soyer’e, Genel Sekreter Yardımcısı Özgür Ozan Yılmaz, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Onur Demirci ve ilgili daire başkanları eşlik etti.

Selçuk’a İZTAŞIT müjdesi

Yol, altyapı ve ulaşım konularındaki talepleri değerlendiren Başkan Soyer, İZTAŞIT uygulamasının Selçuk’a getirileceğini belirterek “Şimdi sıra buraya geldi. Bütün hikaye değişecek. Epey yol aldık, sonuna geldik” ifadelerini kullandı.

Başkan Soyer toplantının kapanışında ise şunları söyledi: Hepinizin kadirşinaslığınıza teşekkür ediyoruz. Bütün sıkıntıya, her şeye rağmen bu 4 yıl içinde 230 milyon TL yatırım yapmışız Selçuk’a. Biz bu işi canı gönülden yapıyoruz. Vazife olarak değil, içtenlikle, bu şehri, sizleri seviyoruz. Bir de sizlerin mahallelerinize, köylerinize olan bağını görüyoruz. Aslında bizim işimizi siz kolaylaştırıyorsunuz. Siz sahip çıktığınız için biz güç buluyoruz. Bu diyalog çok kıymetli. Gözünüz arkada kalmasın.”

Oda, birlik ve kooperatif başkanlarıyla buluştu

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in de eşlik ettiği programda Başkan Soyer odaların başkanları ve yönetim kurulu üyeleri tarafından da ağırlandı. Başkan Soyer, Selçuk Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Vefa Ülgür, Selçuk Ticaret Odası Başkanı Koray Yolcu, Selçuk Ziraat Odası Meclis Başkanı Selami Üyücü ile Selçuk Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Okan Kamak’tan ihtiyaçlara dair görüş aldı ve değerlendirmelerde bulundu.

Esnaf, vatandaş ve oda başkanları Büyükşehir Belediyesi’nden kendilerine gelen destekler için Başkan Soyer’e teşekkürlerini sundu. Görüşmelerde turizm sezonunun verimlilik seviyesi, esnafın kazanç durumu, tarımsal faaliyetlerin geldiği nokta, arazi yolları ve çevre düzenlemeleri, ulaşım projeleri, ilçenin denizle buluşması, Pamucak Sahili’nin iyileştirilmesi, tanıtım ve mesleki eğitim başlıkları gündeme geldi.

“Kredilerimizi kullandırmıyorlar”

Küçük üreticiye ve esnafa nefes aldırmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olağanüstü bir mesai harcadığını ifade eden Başkan Soyer, “Sürekli kemer sık diyorlar biz de kemer sıkıyoruz. Mutfakta yangın var diyorlar Büyükşehir’in de mutfağında yangın var. Kredilerimizi kullandırmıyorlar” dedi. Ekonomik krizin belediyeleri etkilediği olumsuz duruma dikkat çeken Başkan Soyer, zor şartlar altında dahi tüm imkanların seferber edilerek İzmirlilere hizmet götürüldüğünü de sözlerine ekledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere Belediyesi, yaz aylarında vatandaşların sıklıkla ziyaret ettiği Sahilevleri bölgesinde,  Sahilevlerini Koruma ve Geliştirme Derneği ile birlikte çevre duyarlılığı yaratmak için afişler hazırladı. Sahil boyunca asılan afişlerde, ‘Temiz bir çevre, güzel bir gelecek için yere atma, çöpe at’ çağrısı yapıldı.

Narlıdere Belediyesi, çevre duyarlılığı konusunda farkındalık yaratmak ve özellikle deniz kıyısında çevre temizliğine dikkat çekmek amacıyla Sahilevlerini Koruma ve Geliştirme Derneği ile birlikte çeşitli afişler hazırladı. ‘Temiz bir çevre, güzel bir gelecek için yere atma, çöpe at’ sloganıyla hazırlanan afişlerde; ‘Buraya yalnızca anılarımızı bırakalım’, Buraya yalnızca stresimizi bırakalım’, Sahilimizi temiz, denizimi mavi tutalım’ ve ‘Sahilimizi koruyalım, izmaritleri yere atmayalım’ sözleri yer aldı. Narlıdere Belediyesi ile Sahilevlerini Koruma ve Geliştirme Derneği işbirliği ile Sahilevleri’nin en uğrak bölgelerine asılan afişlerle vatandaşlara ‘çevremizi birlikte koruyalım’ çağrısı yapıldı.

ÇEVREMİZİ BİRLİKTE KORUYALIM

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, özellikle yaz aylarının gelmesi ile vatandaşları sahil kenarlarına akın ettiğini belirterek, “Narlıdere’miz sınırları içinde yer alan Sahilevleri de yaz akşamlarında vatandaşlarımızdan büyük ilgi görüyor. Çevre sorunlarının çözümü konusunda belediyelere yani bizlere büyük sorumluluklar düşüyor. Biz de çalışma arkadaşlarımızla birlikte daha temiz bir Narlıdere yaratmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ve bu konuda halkımızın da bizlere sağladığı geri dönüşlerle başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Çevre sorunlarını azaltmak, önlemek ve engellemek noktasında bizler kadar yurttaşlarımıza da büyük görevler düşüyor. Hep birlikte çevremizi temiz tutalım, en iyi temizliğin hiç kirletmemek olduğunu unutmayalım” dedi. Başkan Engin, Sahilevlerini Koruma ve Geliştirme Derneği’ne de çevre temizliği konusunda gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etti.

KISA ZAMANDA FAYDASINI GÖRDÜK

Sahilevlerini Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Sema Pehlivan ise 1996’da kurdukları derneğin Narlıdere’yi ve kenti ilgilendiren konularda kamu kurumları ile birlikte çalıştığını ifade ederek, “Daha yaşanabilir, gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak adına Narlıdere Belediyemiz öncülüğünde sahillerimizden başlayarak Temiz Çevre kampanyası başlattık.  Çok kısa sürede faydasını da gördük. Başkanımız Sayın Ali Engin’e tüm destekleri için teşekkür ediyoruz. İnanıyoruz ki, duyarlı halkımızla birlikte çok kısa bir sürede Narlıdere’yi, Sahilevlerini, İzmir’in en temiz bölgesi yapabileceğiz” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklarda ilk süt dişleri 6-12 aylık dönemde çıkmaya başlar ve 20  süt dişi genellikle çocuk 2,5-3 yaşına geldiğinde tamamlanmış̧ olur. World Health Organisation (WHO-Dünya Sağlık Örgütü) ve Amerikan Pediatrik Diş̧ Hekimleri Birliği ilk diş̧ hekimi muayenesinin, 6 ay-1 yaş arasında, ilk diş̧ çıktıktan sonra yapılmasını öneriyor. Bebek diş sağlığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Çocuk Diş Hekimi Uzm. Dr. Nurgül Demir ailelere önemli tavsiyelerde bulunuyor.

Bebeğin ilk dişlerinin çıkmasıyla birlikte, ebeveynlere bebekleri için doğru ağız hijyeni alışkanlıklarının kazandırılmasının önemine dikkat çeken Çocuk Diş Hekimi Uzm. Dr. Nurgül Demir “Süt dişler ilk çıktığı andan itibaren çürük oluşumunun engellenmesi ve 10-12 yaşlarına kadar ağızda kalması gereken dişler için yapılabilecek en ideal ve koruyucu tedavi planlamasının yapılması gerekmektedir.  Özellikle tanı konmuş bir hastalığı olan ve düzenli ilaç kullanması gereken bebek hastalarımızda ağız hijyeni alışkanlıklarının hastaya özel olarak düzenlenmesi, ağız hijyeni için kullanılan ürünlerin hastaya göre seçilmesi ve düzenli kontrol randevularıyla çürük riskinin en aza indirilmesi veya çürük oluşumunun erken safhada tespit edilmesi çok önemlidir” dedi.

Bebekler dişli doğabilir

Bazen bebeklerin ağızlarında bir veya birkaç tane diş ile de doğabildiğini ifade eden Nurgül Demir “Bu bebeğin beslenmesini etkileyeceği gibi, eğer diş sallanıyorsa yutmayla birlikte bazı riskleri de beraberinde getirebilir. Bu mutlaka çocuk diş hekimine danışılması gereken bir durumdur. Dişin durumuna göre hekim doğru tedavi planlamasını yapacaktır” açıklamasında bulundu. Nurgül Demir bebeğin dişlerinin sağlıklı ve güçlü olmasını sağlamak için diğer maddeleri ise şöyle sıraladı;

Hem anne sütü hem bebek mamaları çürük yapıcı özelliktedir. Bebeğinizi emzirdikten veya hazır meme ile besledikten sonra mutlaka dişlerini ve diş̧ etlerini bebek fırçasıyla veya temiz bir gazlı bezle silin. Bu şekilde, diş̧ çürüğüne neden olan, bakteri plağı adı verilen yapışkan kaplamadan kurtulmuş̧ olursunuz.

1-Bebeğinize katkısız, organik süt içirin. Şekerle veya balla tatlandırılmış̧ sütlerin bebeğinizin çürük riskini arttırdığını unutmayın.

2-1 yaşından sonra bebeğinize biberon kullandırmayın. Bir şey içirmek için küçük bardakları veya tatlı kaşıklarını tercih edin.

3-Bebeğinizi hiçbir zaman balla tatlandırılmış̧ emzik veya biberonlar ile uyutmayın. Bu alışkanlık erken çocukluk çağı çürüklerinin temel sebebidir.

4-Özellikle gece uyutmadan önce bebeğinizin dişlerinin yüzeyini temizlemeniz, hiçbir şey yapamıyorsanız su içererek uyutmanız ağız içindeki asidik ortamın dengelenmesi ve çürük riskinin azaltılması için çok önemlidir. Çünkü gece tükürük akışı çok azdır ve dişlerin üzerindeki temizleyici etkisi daha azdır.

5-Dişleri uygun bir diş macunu ve yumuşak kıllı bir fırça ile günde en az iki defa fırçalayın.

Eğer çocuğunuz tükürme alışkanlığı kazandıysa 3 yaşına geldiğinde florürlü diş̧ macunu kullanmaya başlayın ve sadece bezelye büyüklüğünde diş̧ macunu kullanın. Çocuğunuzun fırçalama sonunda macunu tükürmesini sağlayın.

4 yaşa kadar parmak ya da emzik emme alışkanlığından vazgeçirmeye çalışın.

Her 6 ayda bir diş̧ hekimini ziyaret edin.

Bilgi İçin: MAG PR- Dilara YURTSEVEN

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BOM Karting Takımı 8-9 Temmuz’da Tuzla Karting Park’ta düzenlenen Türkiye Karting Şampiyonası 2’nci ayak yarışlarını tamamladı.

BOM Karting, 2023 sezonunun ikinci yarışlarında Master ve Mini kategorilerinde rekabet etti. Tuzla Karting Park pistinde gerçekleştirilen nefes kesen yarışlarda BOM Karting Takımı Master Kategori de yarışan pilotu Muratcan Eğilmez hafta sonunu 4’üncü sırada tamamlamayı başardı ve çok önemli puanlar elde etti. 

Takıma yeni katılan, 2022 TOSFED Micro Destek Kupası 1’incisi Demir Uyan ise BOM Karting Takımı’nda Mini Kategori’de mücadele etti. Demir haftayı puanlarla kapatmayı başardı.

Türkiye Karting Şampiyonası 3’üncü ayak yarışları 22-23 Temmuz’da İzmit Körfez Pisti’nde gerçekleştirilecek. 

BOM Karting takımının sponsorları Borusan Otomotiv, Shell, Borusan Lojistik, Borçelik, Gedik Piliç, Borusan Oto, Supsan, Porland ve Glasurit’tir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin Hepsiburada’sı, teknoloji meraklılarına sunduğu fırsatlara bir yenisini daha ekledi. Geleceğin Galaxy’si için Hepsiburada üzerinden kayıt olan kullanıcılarına özel, ön sipariş fırsatlarına ek olarak 2000 TL indirim kuponu fırsatı sunuyor.

 Teknoloji tutkunlarının sabırsızlıkla beklediği Samsung’un yeni lansman ürünleri çok yakında Hepsiburada’da yerini almaya hazırlanıyor. Değişim isteyenler, risk alanlar ve eğlence arayanlar için sıra dışı bir deneyim vadeden seri Hepsiburada üzerinden ön sipariş veren kullanıcılara özel 2000 TL kupon fırsatıyla sunuluyor. 

Hepsiburada, 26 Temmuz saat 14:00’te gerçekleştirilecek “Galaxy Unpacked” etkinliği sonrası satışa açılacak lansman ürünlerine ön siparişe özel indirim kuponu fırsatıyla sahip olmak isteyen tüm teknoloji tutkunlarını hepsiburada.com’a davet ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Televizyon Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 75.’si düzenlenecek Emmy® Ödülleri’nin bu yılki aday yapımları açıklandı. Dünyanın en sevilen hikayelerine ev sahipliği yapan The Walt Disney Company, bünyesindeki ABC Entertainment, Disney+, Disney Television Studios’ 20th Television, 20th Television Animation ve ABC Signature, Freeform, FX, FX Productions, Hulu, Lucasfilm Ltd., Marvel Studios, National Geographic Content, National Geographic Documentary Films, Searchlight Television ve Walt Disney Studios dahil olmak üzere içerik markaları ve stüdyolarından 163 adaylıkla ödüllere damgasını vurdu. 

Yılın favori Emmy® adayları Disney+’ta 

Bu yıl Emmy®’de Disney+ 40 adaylık ve Hulu 64 olmak üzere toplam 104 adaylıkla Emmy® heyecanına ortak oldu. Disney+’ın izleyicilerden büyük beğeni toplayan içerikleri Lucasfilm’den “Andor”, “The Mandalorian”, “Obi-Wan Kenobi”, “Light & Magic”, Marvel Studios’tan “Ms. Marvel” ve Walt Disney Pictures’tan “Hocus Pocus 2” Emmy®’nin güçlü adayları arasında yer alıyor. 

İzleyicilerin Disney+’ta merakla 2. sezonunu beklediği Hulu yapımı FX dizisi “The Bear” En İyi Komedi Dizisi dahil olmak üzere tam 13 adaylıkla Emmy®’de en çok adaylık kazanan yapımlar arasında bulunuyor. Aynı apartmanda oturan üç farklı karakterin bir anda kendilerini gizemli bir olayın içinde bulmalarının kara mizah tadında konu edildiği ve başrollerinde Steve Martin, Martin Short ile Selena Gomez’in olduğu “Only Murders in the Building” ise 11 dalda aday. Bir aile dramının anlatıldığı tek solukta keyifle izlenilen mini dizi “Fleishman Is in Trouble” En İyi Mini Dizi ve En İyi Kadın Oyuncu olmak üzere 7 adaylıkla Emmy®’de yer alıyor. Dan Trachtenberg tarafından yönetilen ve sürükleyici bir bilimkurgu aksiyon serisi olan Predator’ın beşinci filmi Prey’in de 6 adaylığı bulunuyor.   

Disney Branded Television’ın “Elton John Live: Farewell from Dodger Stadium” ve Disney+’ın “Dancing with the Stars” programları, Disney+’ta yayınlanan ve Emmy® adaylığı alan ilk canlı içerikler olarak öne çıkıyor. Elton John daha önce Disney+ yapımı içerik için GRAMMY, Oscar® ve Tony ödüllerini almıştı. Böylece bu yılki Emmy® adaylığı John’u, EGOT’unu tamamlamaya bir adım daha yaklaştırıyor.

Disney+’ın zengin arşivinde yer alan belgeselleriyle doğal hayatın kapılarını açan National Geographic, fillerin gizemli hayatını gözler önüne seren belgesel serisi “Fillerin Gizemli Dünyası” ile En İyi Belgesel Serisi ve En İyi Kurgusal Olmayan Sinematografi adaylıkları olmak üzere 2 dalda öne çıkıyor.

2023 Emmy® Ödülleri’nde aday gösterilen ve Disney+’ta izleyicileri bekleyen onlarca dizi, film ve belgesellerden öne çıkanlar ise şöyle:

The Bear (FX / Hulu) 

En İyi Komedi Dizisi dahil olmak üzere 13 Adaylık

Only Murders in the Building (Hulu / 20th Television) 
 En İyi Komedi Dizisi, En İyi Erkek Oyuncu (Komedi) dahil olmak üzere 11 Adaylık 

The Mandalorian (Disney+ / Lucasfilm Ltd.)

En İyi Fantastik Bilim Kurgu Kostüm, En İyi Özel Efekt dahil olmak üzere 9 Adaylık 

Abbott Elementary (ABC / 20th Television) 

En İyi Komedi Dizisi, En İyi Kadın Oyuncu (Komedi) dahil olmak üzere 8 Adaylık 

Andor (Disney + / Lucasfilm Ltd.)

En İyi Drama Dizisi olmak üzere 8 Adaylık

Fleishman Is In Trouble (FX / ABC Signature / Hulu)

7 Adaylık 

Prey (Hulu / 20th Century Studios)
 6 Adaylık 

Welcome to Wrexham (FX)
 6 Adaylık 

Obi-Wan Kenobi (Disney+ / Lucasfilm Ltd.)

5 Adaylık

Welcome to Chippendales (Hulu / 20th Television)
 5 Adaylık

Bad Sisters (ABC Signature)

4 Adaylık

Encanto at The Hollywood Bowl (Disney+ / Disney Branded Television)

4 Adaylık

The Oscars (ABC)
 4 Adaylık

What We Do in the Shadows (FX / FX Productions)
 4 Adaylık

Dancing with the Stars (Disney+)

3 Adaylık

Elton John Live: Farewell From Dodger Stadium (Disney+ / Disney Branded Television)

3 Adaylık

Hocus Pocus 2 (Disney + / Walt Disney Pictures)

3 Adaylık

Disney+ hakkında:

Disney+; Disney, Pixar, Marvel, Star Wars ve National Geographic içeriklerinin yanı sıra, dünyaca ünlü “The Simpsons” ve herkese hitap eden daha birçok dizi, film ve orijinal içeriğin yer aldığı dijital yayın platformudur. The Walt Disney Company’nin amiral gemisi olarak tüketiciye doğrudan yayın servisi sağlayan platform; filmler, belgeseller, diziler, animasyonlar, kısa içerikler ve sürekli büyüyen bir orijinal içerik kataloğu sunmaktadır. Disney’in sahibi olduğu benzersiz film ve dizi arşivine erişim sunan Disney+, aynı zamanda The Walt Disney Studios’un en yeni yapımlarının yer aldığı tek platformdur. Ayrıca 20th Century Studios, Disney Television Studios, FX, Searchlight Pictures ve daha birçok öne çıkan stüdyonun yapımları sadece Disney+’ta yer alır. Daha fazlası için disneyplus.com’u ziyaret edebilir veya mobil ve TV cihazlarından Disney+ uygulamasına erişebilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Onkoloji, immünoloji, gastroenteroloji, oftalmoloji, nadir hastalıklar ve medikal estetik odağında sunduğu ilaç ve ilaç dışı inovatif çözümlerle sağlık alanının öncü şirketi TRPharm, CEO Pharma İlaç Ecza Deposu ile önemli bir iş birliğine imza attı. İş birliği neticesinde TRPharm ürün gamına antibiyotik, ateş düşürücü, alerjik rinit, cinsel sağlık, kalp hastalıkları alanında toplamda 11 ürün ile formlarından ilk basamakta 8 ürün ve formları dahil oldu.

Yenilikçi sağlık şirketi TRPharm, yaptığı inovatif çalışmalar ve iş birlikleriyle büyümeye devam ediyor. Bu çerçevede birçok ilaç şirketinin ürünlerinin satış ve pazarlamasını üstlenen ve kendi ruhsatlı ürünleri de bulunan CEO Pharma ile iş birliğine giden TRPharm, portföyüne toplamda 11 ürün ile formlarından ilk basamakta 8 ürün ve formlarını ekledi. Geri kalan ürün ve formları 2023 sonuna kadar portföye eklenmiş olacak.

TRPharm Genel Müdürü İsmet İnce, bu iş birliğiyle oluşan yeni portföyün TRPharm’ın global inovatif sağlık şirketi olma vizyonuna önemli katkılar sağlayacağının altını çizdi. Perakende ürünlerin yönetiminin TRPharm için ayrı bir uzmanlık olduğuna dikkat çeken İnce, “Maalesef aynı endikasyona sahip bazı ilaçlar stokta bulunamıyor. Bu çerçeveden bakıldığında TRPharm olarak geniş portföyümüzle karşılanamayan ihtiyaçlara cevap verdiğimizi söyleyebiliriz. Hedefimiz ürün portföyümüzü her geçen gün yeni formlar ve ürünlerle daha da büyüterek toplum sağlığı için daha fazlasını yapabilmek” dedi.

CEO Pharma İlaç Ecza Deposu Hakkında

Faaliyetlerine 2021 yılında Ankara’da başlayan CEO Pharma İlaç Ecza Deposu, özel Hastane ihaleleri ve ihracatla başladı. Ardından World Medicine, Vefa ilaç firmaları ve Bazı çeşitli firmalar ile iş birliğine devam etmektedir  15 ürünün Satış ve Pazarlama organizasyonunu üstlenen CEO Pharma, kendi ruhsatlı ürünleri listesine ekleyerek yoluna devam etti.  Yeni ruhsatların çıkarılarak ürün portföyünü genişletmek için çalışmalarına devam eden şirket, müşterilerinin ihtiyaç, talep ve beklentilerini en fazla ürün çeşidi, en son teknoloji imkanları ve en uygun ticari koşullarla karşılamayı kendine misyon ediniyor.

TRPharm Hakkında

2013 yılında kurulan TRPharm, onkoloji, immünoloji, gastroenteroloji, oftalmoloji, medikal estetik ve özellikle nadir hastalıkların tedavisine yönelik orijinal, jenerik ve biyobenzer ürünleri sektörün hizmetine sunuyor. Son dönemde ilaç alanındaki tecrübesine cihaz, genetik testler ve rejeneratif tıp alanlarını da ekleyen TRPharm, ürün ve hizmetlerini Latin Amerika’dan, Kafkas ülkelerine, Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar birçok farklı coğrafyadaki 20’den fazla ülkeye ulaştırıyor. Sektördeki iddiasını “Where Health Meets Innovative Solutions” mottosuyla sürdüren TRPharm, global, inovatif bir sağlık firması olmayı hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İklim riskleri yol haritasında kararlı adımlarla ilerleyen TSKB, “Onaylanmış Bilim Temelli Sera Gazı Emisyonları Azaltım Hedeflerini” duyurarak öncü bir uygulamaya daha imza attı. Banka’nın, toplam aktiflerinin %53’üne denk gelen kredi ve yatırım portföyü kaynaklı emisyonları ve önceki yıllarda açıkladığı operasyonel emisyonların azaltım hedefleri Bilim Temelli Hedefler girişimi (SBTi) tarafından onaylandı.

TSKB’nin Net-Sıfır olma yolunda, Bilim Temelli Hedefler girişimi (SBTi: Science Based Targets initiatives) kılavuzlarına uyumlu olarak hesapladığı emisyon azaltım hedefleri SBTi tarafından onaylandı. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını bankacılık modelinin merkezine alan ve bu doğrultuda SKA odaklı finansman, çevre ve iklim özellikli olmak üzere portföy ağırlık hedeflerini açıklayan TSKB, önceki yıllarda Bilim Temelli Hedefler girişiminde finans sektörüne yönelik kılavuzların yayınlanmasıyla birlikte emisyon hedeflerini açıklayacağına yönelik taahhütte bulunmuştu. Banka şimdi de iç operasyonlardan kaynaklı doğrudan emisyonlar (Kapsam 1), tedarik edilen enerji kaynaklı dolaylı emisyonlar (Kapsam 2) ve kredi portföyü kaynaklı emisyonlar (Kapsam 3) olmak üzere sera gazı emisyonlarına yönelik hedeflerini doğrulatarak kamuoyuna duyurdu. 

IPCC tarafından yapılan çalışmalarda yer alan iklim değişikliğini 1,5°C ile sınırlı tutma senaryoları ile uyumlu olan Kapsam 1 sera gazı emisyonlarını 2021 baz yılından 2035’e kadar yüzde 63 oranında azaltmayı taahhüt eden TSKB, aynı zamanda Kapsam 2 emisyonları için 2035 yılına kadar her yıl yüzde 100 yenilenebilir enerji tedarik etme sözü veriyor. 2021 yılından bu yana karbon yoğun sektörler için Kapsam 3 emisyonlarını hesaplayan ve denetime tabi tutan TSKB, bu alanda yine baz yıl olarak seçilen 2021 yılı itibarıyla toplam aktiflerinin %53’üne denk gelen kredi ve yatırım portföyü kaynaklı emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. Bu hedef Bankanın toplam kredi ve yatırım kredileri portföyünün %70’ini kapsıyor. 

Murat Bilgiç: “Türkiye’de doğrulanmış bilim temelli sera gazı emisyonları azaltım hedeflerimizi duyurarak ortak geleceğimiz için sorumlu bir adım daha attık.” 

2021 yılında İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü (TCFD) çerçevesinde finans sektörünün ilk İklim Riskleri Raporunu yayımladıklarına değinen TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, şu açıklamaları yaptı: “İklim risklerini kredi süreçlerimize entegre ediyor, iklim riskleri değerlendirme modelimiz ile riskleri tahsis aşamasında ölçüyoruz. Kredi portföyümüzün iklim değişikliğinden kaynaklanan fiziksel ve geçiş risklerini oluşturduğumuz sektörel ısı haritaları ile sürekli takip ediyoruz. İklim risklerine yönelik sayısallaşma çalışmalarında da derinleşiyoruz. Ayrıca, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ndan (SKDM) etkilenecek sektörlerdeki müşterilerimiz başta olmak üzere tüm iş ortaklarımıza, tüm faaliyet kollarımızla ve sistematik bir yaklaşımla karbon emisyonlarını azaltmaları için gereken desteği sağlıyoruz. Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi tarafından kurulan Net-Sıfır Bankacılık Birliği imzacılığımızla kredi ve yatırım portföyümüzü 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi taahhüt ettik. Bu taahhüttün önemli bir adımı olarak kredi ve yatırım portföyümüzün %70’ini kapsayan bilim temelli hedeflerimizi de bugün kamuoyu ile buluşturuyoruz.”

Bilim Temelli Hedefler girişimi, CDP, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve WWF tarafından 2015 yılında, Paris’te düzenlenen COP 21 sonrası kuruldu. Paris Anlaşması’nın küresel ısınmayı sanayi öncesine göre 2°C’nin oldukça altında tutmak ve mümkünse 1,5°C ile sınırlamak için gerekli sera gazı emisyon azaltım hedeflerinin iklim bilimine uygun olarak belirlenmesini amaçlayan SBTi, yayınladığı sektörel kılavuzlarla kurumlara iklim yol haritalarının oluşturulması yönünde rehberlik ediyor.

Murat Bilgiç: “Ülkemizin yeşil dönüşümünü güçlü bir şekilde destekliyoruz.”

İklimle mücadelenin başarısı için entegre ve çok boyutlu bir yaklaşım gerektiğinin altını çizen Bilgiç, şöyle devam etti: “Düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde finans sektörü kritik bir rol oynuyor. TSKB olarak iklim odaklı yol haritamız, bu yöndeki yapılanmamız ve tüm iş ortaklarımızla kurduğumuz değer zinciriyle Türkiye’nin yeşil dönüşümünü güçlü bir şekilde destekliyoruz. Ülkemizin Ulusal Katkı Beyanı ve iklim stratejisi doğrultusunda oluşturulan ve geniş bir paydaş temsili olan çalışma gruplarının yanı sıra BM Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP-FI), Global Compact ve yönetim kurulu üyesi olduğumuz Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kulübü (IDFC) gibi uluslararası platformlarda da aktif katkılar sağlıyoruz. Kalkınma finansmanı kurumlarından sağladığımız sürdürülebilirlik temalı orta ve uzun vadeli kaynakların yanı sıra 73 yıllık uzmanlığımızdan güç alan danışmanlık kasımızla Türkiye’nin Net Sıfır hedefinde yön veren etkili bir paydaş olmaya devam edeceğiz” dedi.

TSKB’nin portföy odaklı bilim temelli sera gazı emisyonları hedefleri:

• Elektrik üretimi proje finansmanı portföyünden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının 2035 yılına kadar 2021 baz yılına göre kWh başına yüzde 85,6 oranında azaltılması
• Kurumsal kredi portföyünde bulunan ticari gayrimenkul sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarının 2035’e kadar 2021 baz yılına göre metrekare başına yüzde 71 oranında azaltılması
• Kurumsal kredi portföyünde yer alan elektrik üretim sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarının 2035’e kadar 2021 baz yılına göre kWh başına yüzde 85,7 oranında azaltılması
• Diğer uzun vadeli kurumsal krediler portföyünün baz yıl 2021’deki Kapsam 1 + 2 portföy sıcaklık skoru olan 3.2°C’den 2027’ye kadar 2,74°C’ye; Kapsam 1+2+3 portföy sıcaklığı skorunun ise 3.2°C’den 2,82°C’ye getirilmesi
• Özel sektör tahvilleri portföyünün baz yıl 2021’deki Kapsam 1 + 2 portföy sıcaklık skoru olan 2,57°C’den 2027’ye kadar 2,31°C ‘ye; Kapsam 1+2+3 portföy sıcaklığı skorunun ise 2,86°C’den 2027’ye kadar 2,59°C’ye getirilmesi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

42,5 milyar yen (yaklaşık 275 milyon euro) ek yatırımla Fabrika Otomasyon kontrol sistemi ürünlerinin üretim kapasitesini daha da güçlendiriyor 

Mitsubishi Electric Japonya’daki Nagoya Works tesisinin bir parçası olan Aichi Eyaleti’nin Owariasahi şehrinde Fabrika Otomasyonu (FA) kontrol sistemi ürünlerinin üretimi için ikinci bir fabrika inşa etmek üzere ek 42,5 milyar yen (yaklaşık 275 milyon euro) yatırım yapacağını açıkladı. İlk yatırım, 28 Mart 2022’de açıklanmış ve Nisan 2025’te faaliyete geçmesi planlanan tek bir üretim binası için yapılmıştı. Bu plan şimdi Nisan 2027’de faaliyete geçmesi planlanan ikinci bir üretim binasının eklenmesiyle genişletiliyor. Bu da toplam kümülatif yatırımı 55,5 milyar yene (yaklaşık 360 milyon euro) çıkarıyor.

İki üretim binası, operasyonlarını kolaylaştırmak için yakından entegre edilecek. Yeni nesil fabrikalarda 5G iletişim ve yapay zekanın yanı sıra Mitsubishi Electric’in “[email protected]”* konseptine dayanan gelişmiş tedarik zinciri yönetimi (SCM) ve mühendislik zinciri yönetimi (ECM) de kullanılacak. Beklenen faydalar arasında hızlandırılmış üretkenlik ve kalite iyileştirme döngüleri, kısaltılmış teslimat süreleri ve yüksek kaliteli, yüksek verimli üretim yer alıyor. 

Yüksek düzeyde otomatikleştirilmiş bir üretim sürecinin gerçekleştirilmesine ek olarak, otonom mobil robotların (AMR’ler) kullanımı yoluyla lojistik verimliliğin artırılması ve müşterilerin istikrarlı bir ürün tedariki alabilmelerini sağlamak için dijital ikizlerden yararlanılarak senkronize üretim yoluyla talep dalgalanmalarına karşı direnç güçlendirilecek. 

Ayrıca, yeni tesislerdeki çeşitli CO2 azaltma girişimleri sayesinde Mitsubishi Electric, karbon nötr bir toplumun gerçekleştirilmesine katkıda bulunmaya devam edecek.

Yeni Fabrikanın Ana Özellikleri 

FA kontrol sistemi ürünlerine yönelik küresel talebin, özellikle elektrikli araçlar (EV’ler) ve lityum-iyon piller gibi dekarbonizasyon ile ilgili alanlarda ve yarı iletkenler ve elektronik bileşenler gibi dijitalle ilgili alanlarda imalat sektöründeki artan sermaye yatırımları nedeniyle orta ve uzun vadede artması bekleniyor.

* Toplam geliştirme, üretim ve bakım maliyetini azaltmak için FA ve BT teknolojilerini birleştiren FA entegre çözümü

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç, döviz kurlarının bir geçiş devri sonrası, kısa mühlet içinde istikrara geleceğini öngördüklerini belirterek, “Bu geçiş periyodunda fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın süratle ortadan kaldırılması gerekiyor. Üreticinin, bugün sattığı eseri, yarın hangi fiyattan yerine koyacağını ya da 3 ay sonra alacağı hammaddeyi hangi kur düzeyinden temin edeceğini bilmesi; enflasyon beklentilerinin kırılması ve beklenti enflasyonunun önlenmesi ismine büyük değer taşıyor” diye konuştu.

Avdagiç, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın iştirakiyle gerçekleştirilen temmuz ayı İTO Meclis toplantısında, iktisatta ve iş dünyasındaki gelişmelere ait açıklamalarda bulundu.

Avdagiç, yeni iktisat idaresinin global ekonomik gerçeklerini yakından takip ederek, iktisadın kurallarına uygun yeni bir kalkınma öyküsü kaleme aldığını söyledi. Avdagiç, “Yeni kalkınma öyküsünün ana teması faiz artışı ve yeni istikrar arayışı biçiminde özetlenebilir” dedi. Avdagiç, bu çerçevede Merkez Bankası’nın makro ihtiyati önlemlerde sadeleştirmeye gideceğini açıklamasını önemsediklerini kaydetti.

“Özel bankaların ticari kredilerinde yıllık bazda küçülme yaşandığını görüyoruz”

Şekib Avdagiç, “Haziran ayının son haftası itibariyle özel bankaların ticari kredilerinde yıllık bazda küçülme yaşandığını görüyoruz. Yapılacak düzenlemelerle, özel kesimin yine uygun şartlarla finansmana erişmesinin önündeki manilerin süratle kaldırılması, iktisadın yine potansiyel büyüme düzeyini yakalamasının da yolunu açacaktır” dedi.

Avdagiç, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ı İTO topluluğunun yakından tanıdığını belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Bolat, iki değerli ve güçlü bağ ile Odamız ve topluluğumuz çatısı altında yer alıyor. Sayın Bakanımız hem İstanbul Ticaret Üniversitemizde öğretim üyeliği görevinde bulunuyordu, hem de İTO Ekonomik İstişare Kurulu’nda üye olarak yer alıyordu. Kendisi hepsinden değerlisi kalemi elinden bırakmayan aksiyon adamı kimliğiyle engin bir müktesebata sahiptir. Türk iş dünyasının öncü kuruluşu İstanbul Ticaret Odası Lideri olarak söz edeyim ki, Sayın Bakanımızla birlikte yol yürüyecek olmayı büyük bir talih ve ticaretin önündeki pürüzleri kaldırmak için büyük bir imkan olarak görüyorum.”

“Kredi düzeneği, ekonomik istikrarın da temel yapı taşlarından biri”

Parasal sıkılaştırmanın üretim bantlarını yavaşlatmaması gerektiğine dikkati çeken İTO Lideri Avdagiç, “O yüzden siyaset faizi düzeyi, üretim ve ticarete yönelik bir dizi önlemle desteklenmeli. Merkez Bankası’nın kararlarının ‘ortaya konulacak öngörülebilir, kolay anlaşılır ve eşgüdümlü bir siyaset seti’ ile desteklenmesini ve böylelikle gerçek bölümün önünün açılmasını talep etmekteyiz. Öncelikle ve bilhassa vurgulamak isteriz ki, sağlıklı işleyen bir kredi düzeneği; üretimin, istihdamın ve ihracatın olmazsa olmazıdır. Sağlıklı işleyen bir kredi düzeneği, ekonomik istikrarın da temel yapı taşlarından biridir. Kredi sistemindeki bozulma, yalnızca finansman muhtaçlığı bulunan işletmeleri etkilemekle kalmaz, domino tesiriyle piyasanın tüm işleyişini sekteye uğratır” diye konuştu.

Litvanya’da gerçekleştirilen NATO Zirvesi’ne ait görüşlerini de paylaşan Avdagiç, Türkiye’nin, elindeki kartları kendi çıkarlarını savunmak için yanlışsız bir biçimde kullanarak, hakkı olanları alma yolunda kıymetli adımlar attığını söyledi.

“Vize serbestisinin de yerine getirilmesi gereken kurallar içinde yer almasını çok değerli buluyoruz”

İsveç’in NATO üyeliğine rezerv koyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu kaldırmanın koşullarını açıkladığını hatırlatan Avdagiç, şunları söyledi:

“İki tanesi direkt iş dünyasıyla ilgili. AB’ye tam üyelik kapsamında Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi ve vize serbestiyeti konusu. Biz bu kürsüden daima AB ile 1995’te imzaladığımız Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi gerektiğini söyledik. Üzerinden neredeyse 30 yıl geçmiş bu mutabakat bizi, dış ticarette önemli manada derde sokuyordu. Bu yüzden güncellenmesini hem hükümetimizden hem AB ülkelerinden talep ediyorduk. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu istikamette hakikat bir adım attı. İkincisi, sizler de biliyorsunuz, artık iş adamlarımıza ve ticaretimize yönelik bir engelleme aracına da dönüşen vize sıkıntısını iliklerimize kadar yaşıyoruz. Bu yüzden vize serbestisinin de yerine getirilmesi gereken kurallar içinde yer almasını çok kıymetli buluyoruz. İsveç’in Türkiye’nin hassasiyetlerine hürmet göstermesi gerektiğini anlaması ve bu istikamette bizi ikna edecek adımlar atması, Türkiye’nin aktifliğinin göstergesidir. Bu mevzuda Hükümetin çok başarılı bir süreç yönettiğini görüyor ve iş dünyası olarak elimizdeki kartları ülkemiz lehine kullanmasını takdirle karşılıyoruz.”

Investing.com – Petrol fiyatları bugün Asya ticaretinde yükseldi ve Libya ve Nijerya’daki aksaklıklar nedeniyle arzın sıkılaşması beklentisiyle, 10 haftanın en yüksek seviyelerine yakın seyretti. ABD’de enflasyondaki düşüşü gösteren veriler de hissiyatı destekledi.

Beklenenden daha düşük gelen ABD enflasyon verileri, Fed’in, faiz oranlarını zirveye ulaştırmaya yakın olduğu yönündeki beklentileri artırınca dolar düşüş yaşadı. Ham petrol piyasaları da bu düşüşü takip ederek bu hafta ciddi bir ralli yaptı.

Brent %0,3 artışla 81,54 dolara yükselirken WTI %0,3 artışla 77,12 dolar oldu. Her iki kontrat da Nisan sonundan bu yana en yüksek seviyelerini gördü ve bu hafta %3,8 ile %4,5 arasında artışla üst üste üçüncü pozitif haftalarını yaşama yolundalar.

Libya ve Nijerya’daki kesintiler, arzdaki darlığı artırırken talepte iyileşme görülüyor

Libya’nın en büyük ikinci petrol sahası olan Sharara da dâhil olmak üzere birçok petrol sahası, eski bir bakanın kaçırılması üzerine yerel kabileler tarafından düzenlenen protestolar nedeniyle Perşembe günü kapatıldı.

Ayrıca İngiliz petrol ve gaz devi Shell PLC ADR, şüpheli bir boru hattı sızıntısı nedeniyle Nijerya’nın Forcados terminalindeki ham petrol yüklemesini askıya aldı.

Suudi Arabistan ve Rusya’nın derin üretim kesintilerinin hemen ardından gelen arz kesintileri, önümüzdeki aylarda petrol piyasalarının daha da sıkılaşacağına işaret ediyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) dün yayımladığı aylık raporunda, 2023 yılında küresel petrol talebinin artacağına işaret etmesi de bu gelişmeleri destekledi.

Buna, dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olan Çin’in Haziran ayında rafineri talebinin artmasıyla, rekor seviyeye yakın petrol ithalatı yaptığını gösteren veriler eşlik etti.

Ancak Çin’de akaryakıt talebinin durgun seyretmesi, ülkenin bu yıl küresel petrol tüketimini artırıp artırmayacağı konusunda şüphe uyandırıyor.

ABD’de stok verileri, geçtiğimiz hafta benzin talebinin önemli ölçüde yavaşladığını ve ülkenin bazı bölgelerindeki olumsuz hava koşullarından etkilendiğini gösterdi. Yakıt talebindeki düşüş, seyahat ağırlıklı yaz sezonu için alışılmadık bir durum.

ABD’deki zayıf enflasyon ham petrol rallisini tetikledi

Bununla birlikte beklenenden daha zayıf gelen ABD enflasyon verilerinin ardından doların 15 ayın en düşük seviyelerine inmesiyle, petrol fiyatları bu hafta büyük bir yükselişe hazırlanıyor.

Çarşamba günü zayıf gelen tüketici fiyat endeksi verilerinin, petrol piyasalarında bir ralliye yol açmasının ardından beklenenden daha zayıf gelen üretici fiyat endeksi verileri de bu rallinin uzamasına neden oldu.

Bazı Fed yetkilileri hâlâ en az iki faiz artırımına daha gidilebileceğini söylese de bu veriler, Fed’in bu yıl faiz artırımına devam etmek için pek bir nedeni kalmayacağına dair umutları artırdı.

Ancak Fed’in Temmuz sonunda faiz artırması beklenmeye devam ediyorken piyasalar, şimdi Eylül ayında faiz artırımı ihtiyacını sorgulamaya başladı.

Mayıs sonu itibarıyla özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 2,5 milyar ABD doları azalarak 155,4 milyar ABD doları oldu.

TCMB‘den yapılan açıklamada şöyle denildi:

Bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi borçları azaldı

Tahvil hariç özel alacaklılara olan borçlar, bir önceki yıla göre 416 milyon dolar artış gösterdi

Uzun vadeli kredi borcunda ABD dolarının payı yüzde 60’a yakın

Uzun vadeli toplam kredi borcunda en büyük pay finansal olmayan kuruluşların olurken kısa vadeli kredilerde, tam tersi, finansal kuruluşların payı daha büyük

Foreks Haber Merkezi

Investing.com – Ripple ve SEC davasında özet kararın Ripple lehine verilmesinin ardından kripto para piyasalarında XRP merkezli büyük bir coşku başladı. 

XRP, kararın duyurulmasıyla birlikte kısa sürede hızla yükselirken dünkü 0,47 dolar bandındaki fiyatından değerini ikiye katlayarak 0,93 dolara kadar yükseldi. XRP, saatler içinde en son Mart 2022 döneminde gördüğü fiyat seviyesine yükseldikten sonra başlayan kâr satışlarıyla günü 0,815 dolardan kapattı. Yeni günde de kâr satışları devam ederken XRP, sabah saatlerinde 0,77 dolardan işlem görüyor. 

SEC davasında XRP’nin menkul kıymet olmadığı kararının çıkmasının ardından kripto borsaları da hızlı bir aksiyon aldı. SEC’in Ripple’a dava açmasıyla düzenleyici riski almak istemeyen birçok kripto borsası XRP ticaretine son vermişti. Bu kararın ardından öncelikle ABD merkezli kripto borsaları Coinbase, Kraken ve Gemini, XRP’nin yeniden listeleneceğini duyurarak kripto paranın yükselişine destek verdi.

XRP desteği bu 3 büyük borsa ile kalmadı. Ardından Binance’in ABD iştiraki Binance.US ve Crypto.com borsası da XRP ticaretine yeniden başlayacaklarını duyurdu. Dün kararın açıklanmasından önce de bir listeleme haberi gelmişti. Kanada’nın en büyük kripto para borsası konumunda BitBuy, karar öncesi sessiz sedasız XRP’yi listeleyen kripto para borsaları arasına yeniden döndü. BitBuy, SEC davasından bir yıl sonra düzenleyici durumunu gerekçe göstererek XRP’yi platformundan çıkarmıştı. 

XRP zaferi, kripto para piyasalarının uzun süredir beklediği bir gelişme olarak ciddi oranda pozitif fiyatlandı. Federal mahkemenin özet kararının ardından SEC’ten dolayı menkul kıymet riski taşıyan büyük altcoin’lerden ADA, SOL ve MATIC ile XRP ile benzer faaliyetler yürüten XLM, en çok yükseliş kaydeden kripto paralar oldu. 

Son 24 saatlik fiyat hareketine göre XLM, XRP’nin ardından %50, SOL %30, ADA %22 ve MATIC %18 değer artışına sahip. Bu arada altcoin piyasasına talep artışının etkisiyle Ethereum’da %6 bandında değer artışıyla 2.000 dolarlık psikolojik seviyesini test etti.

Altcoin yükselişinin gölgesinde kalan Bitcoin de pozitif bir ivmeyle 31.500 dolar direncini aşmak için hamle yaptı, ancak BTC, bu noktadan gelen satışlarla an itibarıyla 31.000 dolar sınırına çekildi.

Genel olarak bakıldığında kripto para piyasalarında pozitif görünüm devam ediyor. Toplam piyasa değeri 1,25 trilyon dolara yükseldi. Son 24 saatlik ortalama işlem hacmi ise 70 milyar dolar gibi yüksek bir seviyede devam ediyor.

Yazar: Günay Caymaz

ABD’li düzenleyici SEC, Perşembe günü sonuçlanan Ripple davasına yönelik memnuniyetini lisana getirdi. Davayı Ripple kazansa da, mahkeme SEC’in altcoin için öne sürdüğü birkaç iddiayı haklı çıkardı.

SEC, Ripple dava kararından “memnun”

ABD’li düzenleyici, Perşembe günü ortaya çıkan Ripple davasına yönelik memnuniyetini lisana getiriyor. Mahkeme, XRP’nin belli şartlar altında, bilhassa borsalardaki satışlarda menkul değer olarak kabul edilmediğine karar verdi. Fakat, XRP satışlarının kayıt dışı menkul değer arzı olarak nitelendirildiği tarafında de karar çıktı. Bu da kelam konusu Ripple zaferinin mutlak olmadığını gösteriyor.

Daha sonra SEC, mahkemenin kararından duyduğu memnuniyeti lisana getiren bir bildiri yayınladı. Mahkemenin “XRP tokenlerinin makul durumlarda menkul değerler maddelerini ihlal ederek yatırım kontratları olarak Ripple tarafından teklif edildiği ve satıldığı” sonucunu memnuniyetle karşıladı.

Düzenleyici kurum, Howey testinin ehemmiyetini bir sefer daha vurguladı. SEC, mahkemenin bir yatırım kontratını neyin oluşturduğunu belirlemede Ripple’ın alternatif testini reddettiğini öne sürüyor.

Karara nazaran mahkeme, XRP’nin kurumsal satışlarının sahiden de yatırım kontratları olduğunu belirlemek için Howey testinin üç versiyonunu uyguladı. Mahkeme, “Kurumsal Alıcılar pozisyonundaki makul yatırımcıların, Ripple’ın gayretlerinden kar elde edecekleri beklentisiyle XRP satın alacaklarını” belirtti.

“Kararı gözden geçirmeye devam edeceğiz”

XRP’nin bir yatırım mukavelesinin Howey gerekliliklerini tabiatı gereği içermediğini kabul etmesine karşın, karar, XRP’nin kurumsal satışlarının bu kriterleri karşıladığını doğruladı. SEC, dava sonucunun, Howey testinin yatırım kontratları bağlamında çeşitli maddi ve maddi olmayan varlıklara uygulanabilirliğinin altını çizdiğini vurguladı.

Düzenleyici kurum, Ripple’ın adil bildirim argümanına da değindi. Mahkemeye Howey testinin açık olduğunu belirterek savunma yaptı. Bununla birlikte, cehaletin menkul değerler maddelerini ihlal etmek için bir savunma teşkil etmediğini belirterek kararı karşı durdu. SEC sözcüsü, “Kararını gözden geçirmeye devam edeceğiz.”

SEC, birinci olarak Aralık 2020’de Ripple, CEO Brad Garlinghouse ve Christian Larsen aleyhine dava açtı. Bu karar, Ripple ile SEC ortasındaki hukuk savaşında değerli bir gelişmeye işaret ediyor. XRP’nin düzenleyici muamelesine ve Ripple’ın satış uygulamalarına ışık tutuyor. Kararın tesirleri, SEC’in Howey testini uygulama konusundaki duruşunu yine teyit etti. Bu nedenle karar Ripple ve XRP’nin ötesine uzanıyor. Ripple davası ayrıyeten, kripto paraları çevreleyen düzenleyici çerçeveye netlik getirecek. Kripto para satan kuruluşların yükümlülükleri hakkında daha fazla rehberlik sağlayacak.

XRP büyük merkezi borsalara geri döndü: Altcoin piyasası fırladı

Ripple için kısmı SEC zaferinin akabinde, Coinbase’de dahil tüm büyük borsalar XRP’yi tekrar listelemeye başladı. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, akıma katılan son borsalar Binance.US ve Crypto.com oldu.

Bu esnada, XRP fiyat rallisini %60’ın üzerinde tutmaya devam ediyor. 13 Temmuz’da ortaya çıkan olumlu dava sonucunun akabinde birinci etapta %30 yükseldi. İvme borsa listeleriyle bugünde sürat kazanıyor. Altcoin şu anda piyasa bedeline nazaran 4.sırada süreç görüyor.

Dünyanın en büyük kriptopara borsalarından Binance’nin CEO’su Changpeng Zhao (CZ), Twitter’dan yaptığı açıklamada, Binance Blockchain Haftası’nın 8-9 Kasım günlerinde İstanbul’da gerçekleştirileceğini duyurdu. Haber hem kriptopara dünyasında hem de Türkiye’de heyecan yarattı.

Binance, süratle büyüyen kriptopara piyasasında kıymetli bir rol sahibi. 2017’de kurulan Binance, kısa müddette kriptopara borsası dünyasında hatırı sayılır bir pozisyon elde etti. Dünyadaki en büyük kriptopara borsaları ortasında yer alan Binance’nin başında ise kıymetli bir isim yer alıyor: Changpeng Zhao.

Her ne kadar son periyotlarda soruşturmalarla gündeme gelse de Zhao, kriptopara borsasında saygın bir isim. Yaygın olarak CZ ismiyle de bilinen Changpeng Zhao, Çin kökenli bir Kanadalı. 1977 yılında Çin’in Jiangsu eyaletinde dünyaya gelen CZ, 12 yaşındayken ailesiyle birlikte Kanada’nın Vancouver kentine göç etti.

Montreal’deki McGill Üniversitesi’nde bilgisayar bilimleri alan Zhao’nun bu alana duyduğu ilgi çocukluk yıllarına dayanıyor. Babasının bir periyot çığır açan 286 DOS bilgisayara büyük yatırım yapması Zhao’nun da bu alandaki macerasını başlatmıştı.

CZ, mezun olduktan sonra Tokyo Borsası ve Bloomberg Terminal üzere büyük şirketlere trading yazılımları tasarlayarak, bu alanda kendini göstermeyi başardı. Karmaşık ve emniyetli trading yazılımları tasarlayabiliyor oluşu, para piyasaları ve teknolojik entegrasyon konusuna ne kadar hakim olduğunun bir yansıması olarak yorumlanıyor.

KRİPTOPARA DÜNYASINDA BINANCE’TEN EVVEL İSİM YAPMIŞTI

Changpeng Zhao, Binance’i kurmadan evvel, kriptopara bölümünde kıymetli yere sahip şirketlerde kritik durumlarda misyon aldı. Örneğin, Bitcoin cüzdanı sağlayıcısı Blockchain.info’da yazılım geliştirme departmanı şefi olarak çalıştı. Buradaki deneyimi Zhao’ya, kriptopara hizmet sağlama alanında operasyonel bakış açısı kazandırdı. Daha sonra ise, o periyot Çin’in önde gelen kriptopara borsalarından OKCoin’de baş teknoloji sorumlusu (CTO) olarak çalıştı. Bu vazifesi sırasında, şirketin teknoloji altyapısının oluşturulmasında ve büyütülmesinde büyük rol üstlendi.

CZ, geçen yıl Vietnam’da düzenlenen NFT Zirvesi’nde konuşurken. Fotoğraf: Wikimedia Commons

Zhao, bu müddet zarfında sağlam ve tesirli yazılım tahlilleri tasarlama ve trading sistemleri ortasındaki farkı idrak edebilme yeteneklerini güçlendirdi.

Kriptopara dünyasına 2013’te adım atan Zhao, merkezi kripto borsası Binance’i ise 2017’de kurdu ve birinci dijital para arzından 15 milyon dolar elde etti. O yıl şirket ayrıyeten “Çinli yetkililerin kriptopara faaliyetlerine ilgilerinin artmasından dolayı” Çin’den çekildi. Münasebet olarak ise, düzenlemelere ahenk sağlamak ve kullanıcıların yatırımlarını korumak gösterildi. Şirket, 2021’deki açıklamasında ise yuan ile süreç yapmayı da durdurduklarını duyurdu. Ancak geçtiğimiz aylarda çıkan haberlere nazaran, şirket 2017’den sonra Çin’de varlığını sürdürdü ama bunu gizledi.

Mayıs 2019’da da Binance, büyük bir güvenlik ihlali yaşadı. Hackerların iki faktörlü kimlik doğrulama üzere hassas bilgileri çalmaları üzerine yaklaşık 7 bin BTC kayıp yaşandı. Ama şirket tüketicilere çabucak geri ödeme yaptı ve ileride emsal taarruzları önlemek için ek güvenlik tedbirleri aldığını duyurdu.

2021’de ise, Binance’te içeriden bilgi ticareti yapıldığına dair spekülasyonlar ortaya atıldı. Kıymetli duyurulardan evvel birtakım bireylerin Binance’te süreç yaparak haksız çıkar elde ettiği belirtildi. Binance, adil ticaret prosedürlerine bağlılığını vurgulayarak, suçlamaları reddetti.

Kasım 2022’ye gelindiğindeyse Chanpeng Zhao, likidite sorunu yaşayan FTX’i satın almak için teşebbüste bulundu. Zhao, FTX ile görüşmeler yaparken, FTX birinci olarak token satışını durdurdu. Sonraki gün Binance, 6 milyar dolarlık bir açıktan dolayı ve FTX’in müşterilerinin paralarını nasıl yönetim ettiğine dair tasalarından ötürü şirketi satın almaktan vazgeçti. Kısa bir mühlet sonra da 32 milyar dolar kıymeti olduğu söylenen FTX iflas süreci başlattı.

Binance geçen yıl ise, merkezi kripto borsaları tarafından yönetilen tüm hacmin üçte ikisinden fazlasına tekabül eden 5,3 trilyon dolar pahasındaki spot alım-satımları kolaylaştırdı.

Binance, son devirde kara para aklama ve para transferi dolandırıcılığı gerekçesiyle Avrupa, Asya ve ABD’de soruşturmalarla karşı karşıya. Şirket tüm bu suçlamaları reddediyor.

CZ, MİLYARDER Mİ?

Binance’in Changpeng Zhao’ya önemli ölçüde servet kazandırdığı bir gerçek lakin bunun ne kadar olduğu hakkında kesin bir bilgi yok. Zhao’nun net varlığı hakkında farklı sayılar söylem ediliyor. Forbes’a nazaran, CZ’nin net varlığı 10.2 milyar dolar. Zhao, Forbes’un 2023 Milyarderler Listesi’nde 167. sırada yer alıyor. Burada, CZ’nin varlığının kriptopara piyasasındaki istikrasızlık sonucu dramatik halde dalgalanma ihtimali bulunduğunun altını çizmek gerek.

Kaynak: Forbes, Reuters, Cointelegraph

Lüleburgaz’da yeşil koridorlar artıyor!

Lüleburgaz Belediyesinin yıllar önce Özgürlük Caddesine diktiği çınar ağaçları yaz mevsimiyle birlikte yemyeşil bir görünüme kavuştu. Öte yandan kentte yeşil koridorları artırarak daha yeşil ve nefes alınabilir bir çevre oluşturmayı hedef belirleyen Lüleburgaz Belediyesi 2019’dan bu yana yol kenarlarına ve refüjlere toplam 4 bin 385 adet ağaç dikti.

Lüleburgaz Belediyesi daha yeşil ve yaşanabilir bir Lüleburgaz için çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Sadece son 4 yılda kentte kişi başına düşen yeşil alan miktarını 4 kat artıran Lüleburgaz Belediyesi, diğer yandan yol kenarlarına diktiği çınar, akasya, ıhlamur gibi ağaçlarla yeşil koridorlar oluşturuyor.

Yeşil koridorlarla nefes alan kent!

Yeşil koridorlarla nefes alan kent anlayışıyla hareket eden belediye ekipleri bu kapsamda İstasyon Caddesi, Özgürlük Caddesi, Millet Caddesi gibi kentin ana güzergahlarında ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyor. Bu doğrultuda Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri sadece son 4 yılda aralarında çınar, ıhlamur, akasya, fıstık çamı, zeytin gibi türlerin olduğu 4 bin 385 adet ağacı yol güzergahlarına dikerek yeşil koridorlar oluşturmaya başladı. Öte yandan yeşil koridorlar arasında yer alan Özgürlük Caddesi ise havadan görüntülenirken ortaya güzel fotoğraflar çıktı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küçük şirketler için uygun maliyetli, güvenli ve esnek otomasyonu hiç olmadığı kadar kolay hale getiriyor. Klasik üretim yöntemlerini değiştiren cobot’lar, dünyanın her köşesinde farklı alanlarda yüzlerce şekilde kullanılabiliyor. Üretim ve lojistik dünyasında KOBİ’ler için çok fazla değer yaratarak rekabet gücü, esneklik, kalite, sürdürülebilir üretim ve maliyet kontrolü imkânı sunuyor.

Sanayileşmede öncü ülkelerde yer alan uluslararası holdingler ve büyük şirketler, sahip oldukları avantajlarla küresel pazarda rekabet etmekte zorlanmıyor ve faaliyetlerinde bir adım önde bulunuyorlar. Buna karşın, küçük yerel şirketler ile benzer zorluklarla karşılaşan işletmeler, cobot’ları kullanarak dezavantajlarını avantaja çeviriyor. Üstelik yerel pazarlara yakınlıkları günün trendlerine kolayca uyum sağlamalarına da olanak tanıyor.

“Rekabette engelleri aşmak imkânsız değil”

Küçük şirketler için büyük oyuncularla rekabet etme noktasında engelleri aşmanın imkânsız olmadığını ifade eden Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “İçinde bulundukları sektörü, pazarı ve teknolojiyi çok yakından takip ederek, değişikliklere hızlı tepki vererek, çok çalışarak, daha akıllı yöntemler kullanarak ve teknolojiye yatırım yaparak pazarın büyük oyuncularıyla rekabet etme noktasında engelleri aşmanın imkânsız olmadığını görüyoruz” dedi. Küçük şirketlerin pazarda rekabet edebilmelerini sağlayan teknolojilerin başında cobot’ların geldiğini belirten Gök “Yüksek maliyetli geleneksel endüstriyel robotlar, pazardaki KOBİ’ler için erişilmesi güç iken uygun maliyet, esnek üretim imkânı, dar alanda çalışabilme gibi sayısız avantaj sağlayan kolaboratif robotlar, kompakt yapısı ve bakım-kurulum-programlama-güvenlik bariyeri gibi ek maliyetler olmaksızın iş süreçlerine kolayca entegre edilebiliyor. Universal Robots olarak iddia ettiğimiz ve önemle üzerinde durduğumuz konulardan biri, cobot’ların hangi büyüklükte olursa olsun ve lokasyonu ne olursa olsun bir şirketi, benzer işi yapan büyük ve uluslararası şirketlerle rekabet edebilir duruma getirebilmesidir” diye konuştu. 

“Paletleme sistemi otomasyonun en hızlı yolu”

Üretim ve lojistik dünyasında otomatik paletleme sistemlerinin, KOBİ’ler için çok fazla değer yarattığını kaydeden Gök, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Paletleme, saatlerce yapıldığından iş yerinde yaralanma olasılığını artıran, fiziksel olarak zorlu ve tekrarlayan bir iştir. Ağır yüklerin taşınması için kolaboratif (cobot) robotun kullanılması, iyi uygulanmış bir KOBİ otomasyon çözümünün işletmeler için nasıl olumlu etkileri olabileceğinin bir örneğidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) destekleme konusundaki deneyimimize göre iş süreçlerini robotik otomasyona geçirenler hızlı kazançlar sağlıyor. Robot tabanlı paletleme sistemleri, küçük işletme otomasyonunu sağlamanın ve hızlı bir şekilde yararlanmaya başlamanın nispeten basit bir yolu olarak kabul ediliyor” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avon Türkiye, başarıyla yürüttüğü operasyonlarının yanı sıra global ekiplere transferlerini de sürdürüyor. Avon Türkiye Genel Müdürü Orkun Gül, yeni dönemde mevcut görevinin yanı sıra bölgesel liderlik pozisyonunu da üstlendi. Orkun Gül 1 Temmuz itibariyle AVON Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı ve Avon Türkiye Genel Müdürü  olarak doğrudan Avon Global CEO’su Angela Cretu’nun ekibinde yer alıyor. 

 Güzellik devi Avon’un Türkiye Genel Müdürü Orkun Gül, Global’de yeni bir göreve getirildi. Orkun Gül; 1 Temmuz’dan itibaren AVON Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı ve Avon Türkiye Genel Müdürü oldu.      . 

Üniversite sınavında Türkiye üçüncülüğünü elde eden Orkun Gül, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden 2003 yılında onur öğrencisi olarak mezun oldu. Kariyerine Procter&Gamble’da başladı ve burada 7 yıl boyunca Pazar Araştırmaları Müdürü, Eczane Kanalı Satış Müdürü, Geleneksel Kanal Satış Müdürü ve Zincir Mağazalar Müşteri Yöneticisi olarak görev aldı. Avon ailesine 2010 yılında, üst düzey yönetici adaylarına yönelik bir program olan Global Satış Akademisi kapsamında dahil oldu. 5 yıl yürüttüğü Bölge Satış Grup Müdürlüğü görevinin ardından 2015 yılında Satış Direktörü olarak atandı. Elde ettiği başarılı sonuçlar neticesinde 2017 yılında ise Türkiye’deki Genel Müdürlük bayrağını devraldı. 

Orkun Gül, 6 yıllık Genel Müdürlük dönemi boyunca, yeni iş modellerinin uygulanılması, markanın çok kanallı stratejisinin hayata geçirilmesi, perakende ve çevrimiçi kanalların geliştirilmesi gibi pek çok başarılı ve öncü çalışmaya liderlik etti. 

Yeni görevi ile Orkun Gül, AVON Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı ve Avon Türkiye Genel Müdürü olarak doğrudan Avon Global CEO’su Angela Cretu’nun ekibinde yer alıyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

GEBELİKTE CİNSELLİKLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER

Gebelik kadınlarda hormonal, fiziksel ve psikolojik pek çok farklılıkla kadınların yaşamlarını da bir süreliğine değiştiriyor. Bu değişiklikler nedeniyle anne adaylarının cinsel ilgi ve isteğinde azalma da görülebiliyor. Özellikle ilk gebeliklerde kadınlarda ve eşlerinde bu konuda bazı anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. Bu dönemde uzmanların önerileri doğrultusunda sağlıklı bir cinsel yaşam mümkün olabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Nihal Çetin, gebelikte cinsellik konusunda dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili bilgi verdi. 

Cinsellik sırasında bebek anne karnında korunuyor 

Gebelikte cinsel ilişki bebek için tehlike teşkil etmemektedir, son derece normaldir ve çoğu gebe için güvenli olmaktadır. Bebek annenin karın kasları, rahim kasları, amniyon sıvısı ve rahim ağzı tarafından korunur. Ancak anne adayında düşük riski, daha önceki gebelik öykülerinde tekrarlayan gebelik kayıpları, erken doğum riski, plasentanın rahim ağzına yerleşmesi gibi sorunlarda cinsellik kısıtlanmalıdır. Gebeliğin son haftaları yani 36 hafta sonrasında baba adayının spermi içerisinde prostoglandinler sebebiyle rahim kasılmaları olabileceği yönünde bazı düşünceler bulunmaktadır. Erken doğum öyküsü varlığında son haftalarda cinsellikten kaçınılabilir. Bunun haricinde ise kısıtlamaya gerek bulunmamaktadır.

Gebelik sırasında kadının cinsel isteği olumsuz etkilenebilir 

Gebelik süreci her kadın için çeşitli zorluklar ve farklılıkları beraberinde getirmektedir. Hem fizyolojik hem de psikolojik olarak zorlanan gebelerin cinsel yaşamı da etkilenmektedir. Gebelikte cinselliği etkileyen nedenler;

• Yorgunluk, sürekli uyku hali, bitkinlik hissi
• Uyku ve yeme alışkanlığındaki değişiklikler, büyüyen memeler ve kilo artışı ile baş etmeye çalışma, kendini şişman hissetme ve fiziksel olarak eski haline dönüp dönememe endişesi,
• Yaşadığı korkular ( düşük korkusu, bebeğe zarar verme korkusu, enfeksiyon endişe vb.) 
• Doğum eylemi ve bebeğin sağlıklı olup olmayacağı konusunda endişeler
• Cinsel çekiciliğini kaybetme korkusu, eşinin sevgisini ve ilgisini kaybetme korkusu 
• Kariyer sahibi kadınlarda gebelik ve annelikle kariyerinin nasıl etkileneceği konusunda kaygılar olarak sıralanabilmektedir. 

Sağlıklı bir gebelikte cinsel aktivitenin kısıtlanmasına gerek yok 

Gebelikteki korku ve endişeler kadında içe dönüklüğe neden olabilmektedir. Bu da çiftler arasında soğukluk ortaya çıkabilmektedir. Kadında cinsel uyarılma zorluğu, cinsellikte ağrı ve cinsel isteksizliğe yol açmaktadır. Eşlerini cinsel aktiviteden yoksun bırakmaları nedeni ile suçluluk hissi de gebelerin sorunları arasında bulunmaktadır. Gebeliğin reddedilmesine kadar giden huzursuzluklar ortaya çıkabilmektedir. Sağlıklı bir gebelikte cinsel aktivitenin kısıtlanmasına gerek bulunmamaktadır. 

Doktorun önerileri mutlaka dikkate alınmalı

Bebek bekleyen çiftler bazen tek ya da çift taraflı şekilde psikolojik olarak cinsellikten uzaklaşabilmektedir. Bu durumda kadın hastalıkları ve doğum hekiminin önerileri mutlaka dikkate alınmalıdır. Gerekirse psikolojik destek alınması da önem taşımaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü Belediyesi, şiddetli yağışlar nedeniyle sel felaketinin vurduğu Zonguldak’a yardım ulaştırmak için harekete geçti. İhtiyaçların karşılanması için Devrek Belediyesi ile yapılan görüşmelerin ardından iki tır içme suyu bölgeye ulaştırıldı.

Türkiye genelinde yaşanan tüm afetlerde hızla harekete geçen ve afet bölgelerinin yanında olan Beylikdüzü Belediyesi, bu kez şiddetli yağışlar nedeniyle sel felaketinin yaşandığı Zonguldak’ın yardımına koştu. Belediye, ilçe halkına yardımcı olmak ve eksikleri karşılayabilmek adına Devrek Belediyesi ile iletişime geçti. Gelen talep doğrultusunda içme suyu ihtiyacının karşılanması için iki tır su, belediye tarafından bölgeye ulaştırıldı.

“Olası tüm afetlerde yaraları sarmak için hazırız”

Afet bölgesindeki vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Afet ve afet yönetimi dediğimizde sadece deprem akla geliyor ama iklim krizinin etkisiyle kentlerimizde salgın hastalıklar, seller, fırtınalar ve kar yağışları da her yıl biraz daha şiddetleniyor.  Beylikdüzü Belediyesi olarak afet bölgelerinin her zaman yanında olduk. Olası tüm afetlerde de yaraları sarmak için hazırız. Bir kez daha sel felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Dilerim bir daha bu acıları yaşamayız. Tüm hemşerilerimize büyük geçmiş olsun” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir’de uzun yıllar gazetecilik yapan isimler, sosyal sorumluluk projesinde buluştu. 46 gazeteci biriktirdikleri anıları “Nerede Haber Orada Biz” başlığı ile yayımlanan kitapta derledi. Gazeteciler, geliri depremzede çocuklar ile Rusya-Ukrayna savaşından etkilenen çocuklara bağışlanacak kitabın bir baskısını da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e hediye etti.

İzmirli 46 deneyimli gazeteci önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Gazeteciler, meslek hayatları boyunca yaşadıkları ilginç anıları “Nerede Haber Orada Biz” kitabında topladı. Geliri 6 Şubat depremlerinin etkilediği çocukların yanı sıra Rusya- Ukrayna savaşında yaralanan çocuklara bağışlanacak kitabın bir nüshası da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e hediye edildi. Gazeteciler Müslüm Karaaslan, Ercan Doğu, Sinan Doğan, Serkan Aksüyek ve Engin Uğur Ağır kitabın sosyal sorumluluk projesi olarak doğduğunu anlattı. Başkan Tunç Soyer de çok güzel bir çalışma olduğunu belirterek gazetecileri tebrik etti.

Kitapta yer alan gazeteciler

 “Nerede Haber Orada Biz” adlı kitapta; Nebil Özgentürk, Hakan Kara, Atila Sertel, Dilek Gappi, Misket Dikmen, Okan Yüksel, Gürkan Ertaç, Osman Ülkü, Yaşar Aksoy, Timuçin Tülis, Sedat Kaya, Reyhan Berkman, Hakan Akarcalı, Sedat Pişirici, Ercan Doğu, Atilla Köprülüoğlu, Esat Erçetingöz, Halil İbrahim Hüner, Yusuf Çınar, Işık Teoman, Engin Uğur Ağır, Muhittin Akbel, Haluk Güney, Sinan Genç, Nüvit Tokdemir, Suavi Yardımoğlu, Emin Varol, Melih Üstkanat, Mustafa Oğuz, Bahri Karataş, Alahattin Gürırmak, Muzaffer Tezel, Sinan Doğan, Serkan Aksüyek, Hakan Dirik, Güray Ervin, Murat Ervin, Süleyman Sağat, Murat Şahin, Mehmet İnmez, Ceyhan Torlak, Kadir Kemaloğlu, Mutlu Duman, Emre Döker, Mustafa Akbaş, Müslüm Karaaslan yer aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm dünya mevsim normallerinin de üzerindeki sıcaklıkla mücadele ediyor. Özellikle yaşlı, çocuk ve kronik hastalığı olanların sıcak havalarda dikkatli olması gerektiğini yineleyen Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, aşırı sıcaklarla mücadele edebilmek için 8 önemli tavsiyede bulundu.

Serin yerlerde bulunun: Günün en sıcak saatlerinde dışarı çıkmayın. Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği 10:00-16:00 saatleri arasında mümkün oldukça klimalı ortamları tercih edin. Ortamdaki klima ısısının 24-25 dereceye ayarlı olmasına dikkat edin. Serin, hafif esintili yerlerde durmaya çalışın.

Pamuklu kıyafetler giyin: Dışarı çıkarken açık renk, hava geçirgenliği olan, pamuklu ve ter emici özellikte giysiler tercih edin. Mutlaka şapka ve güneş gözlüğü tercih edin. En çok terleyen bölgeler ayakkabılar olduğu için yaz aylarına uygun, hava alabilen ayakkabılar ve pamuklu çorap kullanın.

En az 2,5 litre su için: Vücut, aşırı sıcaklardan olumsuz yönde etkilenmemek için terler. Bu nedenle günde en az 2,5-3 litre su içmeye çalışın. Ancak, kalp yetersizliği olan kişilerde sıvı kısıtlaması yapıldığından, mutlaka bir uzman hekime danışarak tüketilmesi gereken sıvı miktarına göre su için.

İlaçlarınızın dozuyla oynamayın: Hekiminizin bilgisi olmadan ilaçlarınızı almayı kesmeyin ya da dozajları ile oynamayın. Tansiyon ilaçlarının bir kısmında idrar sökücü maddeler bulunur. Aşırı sıvı kaybı sonucunda da tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalar gelişebildiği için ilacın dozu azaltılabilir. Koroner kalp hastalarında bazı ilaçların dozajlarında bir değişikliğe ihtiyaç olmaz ancak özellikle protez kalp kapağı, aritmi veya inme geçirilmesi nedeniyle kullanılan özel kan sulandırıcı ilaçların doktor kontrolünde ve gerekli tahlillerle düzenlenmeleri gerektiğini unutmayın.

Zeytinyağlı yemekleri tercih edin: Sıcak havalarda ağır yemekler yerine hafif ve lif içeriği yüksek, serinletici yiyecekler tercih edin. Özellikle hafif olması nedeniyle zeytinyağlı sebzeler ve meyve yiyin.

Doğrudan soğuk duş almayın: Aşırı sıcakta kalındığında doğrudan soğuk su ile duş yapılmamalıdır. Soğuk duş damarlarda büzülmeye neden olacağı için tansiyonun yükselmesini tetikleyebilir. Yine damarlarda büzülme uzun sürerse bu durum kalp krizine yol açabilir. Denize ve havuza girerken vücudun suya yavaş yavaş alıştırılması önemlidir.

Aşırı kafein kalbi yorar: Kafein, merkezi sinir sistemi üzerine kalp atışlarınızı hızlandıracak şekilde uyarıcı etki yapar. Zaten sıcaktan daha fazla çalışmak durumunda kalan kalp, kafein nedeniyle daha hızlı çalışır ve bu da risk oluşması anlamına gelir. Sodanın içinde bulunan sodyum (tuz) ise vücutta daha fazla sıvı tutulmasına neden olduğundan tansiyon yükselmesine yol açabilir. Yüksek tansiyon ise kalp yetmezliği ve beyin kanaması gibi ciddi sorunların önemli nedenlerinden biri.

Vücudu serin tutmaya özen gösterin: Dışarısı evden daha sıcaksa perdeleri çekip evde kalmak daha yararlı olabilir. Esintili bir havada parkta gölgede dolaşıp sonra eve gitmeyi daha cazip bulanlar da olabilir. Gölge veya klimalı ortamlar tercih edilmeli, sıcak altında ağır spor ve fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı ve yeterli sıvı alımına dikkat edilmeli.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Motorrad’ın şehir içi mobilitede standartları yeniden belirleyen modeli Yeni BMW CE 02 tanıtıldı. Tamamen elektrikli Yeni BMW CE 02 radikal tasarımı, 90 km’ye varan menzili, hafif gövdesi ve geniş kişiselleştirme özellikleriyle Türkiye yollarıyla buluşmak için gün sayıyor.

BMW Motorrad’ın erişilebilir modeli olarak ürün gamında konumlanan Yeni BMW CE 02, özellikle genç kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Şehir içi ulaşım odağında üretilen bu özel model çevik, pratik ve sağlamlığıyla öne çıkıyor. 

Ne Elektrikli Scooter Ne de Elektrikli Motosiklet

Büyük lastikleriyle sağlamlığı destekleyen Yeni BMW CE 02 bu tekerlekleri sayesinde birçok arazide üst düzey sürüş keyfini de beraberinde getiriyor. Far çerçevesi ve jantlar için temel renk olarak kullanılan siyah renk, motor kapağı için metalik gri, mat gri ve parlak renkli yüzeylerle kontrast oluşturarak heyecan verici bir hal alıyor. 

Highline versiyonuyla Yeni BMW CE 02, dışa dönük ve renkli bir görünüme sahip. Altın sarısı rengindeki çatal, petrol renginde bant ile kontrast oluşturarak CE 02’yi hareketsiz dururken bile dinamik ve geleceğe yönelik gösteriyor; modelin ayırt edici silueti uzun, dar sele ve şasi ile tamamlanıyor.

Güçlü Motor, Hafif Gövde ve Tatminkar Menzil

Yeni BMW CE 02’nin 11 kW/15 hp güç çıkışına sahip motor seçeneği bulunuyor. Bu güç çıkışı sayesinde kullanıcısına dinamik bir sürüş deneyimi sunan Yeni BMW CE 02, 90 km’ye varan menziliyle de uzun şehir içi yolculuklarda kullanıcısının yanında oluyor. Ayrıca Yeni BMW CE 02, güçlü motoru sayesinde maksimum 95 km/s hıza ulaşıyor. 

Yeni BMW CE 02, sadece 132 kg ağırlığa sahip olan 11 kW’lik versiyonuna ek olarak 119 kg ağırlığında 4 kW’lik bir seçenek daha bünyesinde barındırıyor. Yeni BMW CE 02, 750 mm yüksekliğe sahip selesi ve aynı zamanda eğlenceli yol tutuş özellikleriyle de öne çıkıyor. 

Hidrolik sönümlemeli teleskopik çatal Yeni BMW CE 02’nin ön tekerleğinin en iyi derecede yola tutunmasını sağlarken, arkada tek taraflı amortisör kullanılıyor. Yeni BMW CE 02’nin güvenli duruşunu sağlayan fren sistemi ön tekerlekte ABS ile destekleniyor.

Yeni BMW CE 02 standart olarak 0.9 kW şarj ünitesiyle geliyor. Highline donanımında ise daha hızlı şarjı destekleyen 1.5 kW harici şarj cihazı kullanılıyor. 

Standart Sunulan Flow ve Surf Sürüş Modları

Yeni BMW CE 02’de Flow ve Surf sürüş modları standart olarak yer alıyor. Flow sürüş modu şehir içi trafiğinde en uygun kullanım ayarlarını sunarken, Surf ise dinamizmi beraberinde getiriyor. Opsiyonel olarak gelen Flash sürüş modu ise Highline donanımında sunuluyor ve Yeni BMW CE 02’nin sportif yönünü öne çıkarıyor. 

TFT Ekran, USB-C Şarj Girişi ve Yeni Nesil Bağlanılabilirlik

Yeni BMW CE 02’de kolay takip etmeye imkan sağlayan TFT gösterge paneli sürüş hızı, pil şarjı ve sürüş bilgilerini sürücüye iletiyor. Kokpitte bulunan USB-C şarj girişi akıllı telefonu daha hızlı şarj etmeye imkan sağlıyor. BMW Motorrad Connected uygulaması sayesinde bluetooth ile bağlantı, kullanıcıya sunuluyor. Highline donanımıyla birlikte BMW Connected uygulaması üzerinden sürüş bilgileri akıllı telefona kaydedilebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Otomotiv sektörünün öncü markalarından ASF Otomotiv, Türkiye’nin en güçlü şirketlerinin bulunduğu Fortune 500 listesine 9’uncu kez girdi.

Türkiye’deki pazar potansiyelinin artışına paralel olarak 34 yılı aşkın süredir otomotiv yatırımlarıyla büyüyen FDN Grubu şirketlerinden olan ASF Otomotiv, net satışlardaki performansıyla geçtiğimiz senenin üzerinde bir başarı yakalayarak 424’üncü sırada yer aldı. Faiz, vergi öncesi kar-zararda 197, özkaynakta 184 ve aktif toplamda ise 299’uncu sırada yer alarak bu yıl da başarısını perçinledi.

Son 10 yılda 190 bin adetlik araç satış rakamına ulaşan ASF Otomotiv, 502 bin araca  ise servis hizmeti sağlayarak kendi tarihinin en yüksek performansını elde etmişti. Şirket ulaştığı satış rakamlarıyla son 15 yılda en çok satış yapan yetkili bayii unvanını elinde bulundurmaya devam ediyor.

Konuyla ilgili değerlendirme yapan FDN Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan, ” Geçtiğimiz yıl Türkiye otomobil pazarının ana gündemi talebin karşılanamamasıydı ki arz imkan kılmış olsaydı 783 bin 283 adetlik pazar rahatlıkla 1 milyonu aşabilirdi. Diğer yandan mevcut pazar içinde elektrikli araçlar ciddi bir ivme kazanırken, otonom ve elektrifikasyon için AR-GE yatırımlarında artış yaşandı ve mobilite çözümlere duyulan ilgi arttı. Sektörün en büyük sorunu ise bozulan arz talep dengesi ve yatırım aracına dönüşen otomobildeki talebin karşılanamaması oldu. Yeni otomobillere erişimdeki kısıt nedeniyle ikinci el otomotivlerde her geçen gün artan talep fiyatlarda artış yaşanmasına sebebiyet verdi. Tüm bu sürece rağmen yılı başarıyla kapattığımız için memnunuz. Bu başarının mimarı olan ekip arkadaşlarımız başta olmak üzere; tüm iş ortaklarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.’’ yorumunda bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Yapımlarına Yatırımlarını Artırdığını Açıklayan Prime Video, Bihter Filminin Yıl Sonunda İzleyiciyle Buluşacağını Duyurdu.

Dünya çapında 200 milyondan fazla izleyiciye ulaşan dijital yayın servisi Prime Video, Türk yapımlarına yatırımlarını artırdığını açıkladı. Prime Video, bu yılın başında ilk yerli Amazon Original filmi Rüyanda Görürsün‘ün yayınlanmasının ardından, yeni yerli Amazon Original yapımı Bihter filminin 2023 yılının sonunda Prime Video izleyicisiyle buluşacağını duyurdu.  Prime Video, Türk yapımlarına yatırım yapmaya devam ederek önümüzdeki aylarda yeni içerikleri bünyesine katacak.

Yönetmenliğini Mehmet Binay ve Caner Alper’in yaptığı, senaryosunu Merve Göntem’in kaleme aldığı, Farah Zeynep Abdullah’ın filme adını veren Bihter rolünü üstlendiği projenin oyuncu kadrosunda ayrıca Boran Kuzum, Osman Sonant, Hande Ataizi, Helin Kandemir, Nezaket Erden, Lorin Merhart, Mert Can Tekin, Mert İnce, konuk oyuncu olarak ise Ebru Özkan ve Tilbe Saran yer alıyor. Timur Savcı ve Cemal Okan’ın yapımcılığını üstlendiği TAFF Pictures yapımı “Bihter”, Halit Ziya Uşaklıgil’in unutulmaz eseri Aşk-ı Memnu’ya yepyeni bir bakış açısı getirirken tutku, sadakatsizlik, cesaret ve korkaklığın büyük bir felakete sürüklendiği eşsiz bir hikayeyi anlatıyor.

Sevilmeye aç Bihter; zengin, saygıdeğer, ancak yaşça kendisinden büyük Adnan’ı, toplumun ve para avcısı annesinin ona yaftaladıklarından kurtulmak için bir çıkış bileti olarak görür. Fakat çok geçmeden kocasının ona olan ilgisinden tatmin olmadığını, her genç kadın gibi başka ihtiyaçları olduğunu keşfeder. Bihter, Adnan’ın ailesinin genç ve yakışıklı üyesi Behlül’le yasak aşk yaşayacak ve bu aşk için ölmeyi bile göze alacak kadar cesur bir kadındır. Ancak Bihter’in kendini keşfetme ve özgürlük arayışına ne hanımı olduğu yalıdaki insanlar ne de yaşadığı dönem hazırdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şirketler ve yeni iş kurmak isteyen girişimciler birçok teşvik desteği hakkı olmasına rağmen yeterli bilgiye sahip olmadıkları için devlet tarafından sağlanan bu bütçeden yararlanamıyor. Desteklerin, işletmelerin ömrünü uzattığını söyleyen finans uzmanları, ekonomik büyüme ve istihdamın artması adına yapılan yatırımların, işletmeleri ve girişimcileri yurt içi ve yurt dışı pazarında da ön plana çıkarttığının altını çiziyor.

Ülkemizde mevcut işletmelere ek olarak yeni iş fikirlerine de destek olan kamu kurumları, girişimciler için destek programları hazırlamaya devam ediyor. İhracat başta olmak üzere; bilişim, gayrimenkul, sağlık turizmi gibi sektörler, geri ödemesiz milyonlarca lira teşvik ve hibe hakkından yararlanabiliyor. Bu sayede teşvik ve hibeler ile elde edilen her bir lira doğrudan finansal yapıyı güçlendiriyor ve karlılığı artırıyor. Teşvikler konusunda hem yurt içinde hem de yurt dışında çok fazla fırsat ve imkân olduğunu söyleyen Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnanç: ‘İşletmeler finansa dokunan konulara gereken özeni gösterir ise global pazarda karlılıklarını rahatça artırabileceklerdir.’ sözlerine yer verdi.

İşletmeler ve girişimciler kendini global pazarda ön plana çıkartmalı!

İnanç: ‘Türkiye tam bir teşvik ve hibe cenneti. Farklı kurumların, birçok alana sunduğu sayısız destek programı mevcut. Uluslararası pazarlarda yer almak isteyen işletmelerin, ekonomik büyüme sağlamaları için en önemli adımlarından biri. Bu adımı atarken yurtdışında bilinilirlik oluşturmak, müşteri bulmak, iş ziyaretleri gerçekleştirmek, reklam tanıtım harcamalarında bulunmak, belki bir ofis, mağaza, depo ya da reyon kiralamak, fuarlara katılmak, gerekli test analizleri yaptırmak ve belgelendirmeleri almak gerekecektir. Yurtdışına açılmak için gereken bu ve buna benzer harcama kalemlerinin pek çoğuna uygun bir destek bulunmaktadır. Ayrıca imalatçı firmalar ile teknoloji firmaları için bunun dışında da sayısız destek mevcut. Yeni yatırımlara farklı vergi kalemlerinde muafiyetlik verilmesi, dijital üretim sistemine geçiş destekleri, Ar-Ge/Ür-Ge ya da İnovasyon destekleri gibi destekler ile işletmeler projelerini daha kolay hayata geçirebilirler. Günümüzde işletmeler için bir diğer hayati konu, personel maliyetleri. Bu konuda da işletmeleri rahatlatacak destek çözümleri mevcut. Personeller için aylık nakdi olarak alınan ücret destekleri işletmelerin iş yapışını kolaylaştırıyor, maliyetleri azaltıyor. Malogra Danışmanlık olarak haziran ayında 69 firmanın toplamda 3.007.498,99 TL personel ücret desteği almasını sağladık. Hep söylediğimiz şey şu; her firmanın yararlanabileceği en az bir destek mevcuttur. İşletmeler bu desteklerden yararlanarak işlerini geliştirebilir, rekabet avantajı elde edebilir, daha kolay büyüyebilirler. Lütfen bu konuda harekete geçsinler ve yararlanabilecekleri destekleri kaçırmasınlar. ‘açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ülkemizin en çok elektrik enerjisinin tüketildiği coğrafyalarından Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde hizmet veren Dicle Elektrik, yeni yatırımlarıyla dikkat çekmeye devam ederken alacaklarının tahsiline yönelik çalışmalarını da sürdürüyor. Özelleştirilmesinin ardından geçen on yılda 20 milyar TL’yi aşan yatırıma imza atan şirket, bir yandan da 18 milyar TL’yi aşan ödenmemiş bir borç yüküyle mücadele ediyor. Şirket, 2023 yılı sonuna kadar hizmet verdiği 6 il için başta şebeke yenileme ve güçlendirme olmak üzere 8,3 milyar TL’lik ek yatırımı tamamlamayı planlıyor. 

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 6 ilde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik, bölgeye olan yatırımlarına ve insana dokunan sürdürülebilir projelerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Dicle Elektrik’in Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay bu yıl özelleştirilmesinin 10. yılını geride bırakan şirketin, hizmet bölgesindeki yatırımları, sosyal projeleri ve kayıp-kaçakla mücadele çalışmalarını aktarmak üzere basın mensuplarıyla buluştu.

Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay konuşmasında, şirketin 2013 yılında özelleştirilmesinin ardından hızlı yükseliş hikayesini ve yörenin kalkınmasında üstlendiği kilit rolü anlattı. Dicle Elektrik olarak 6,3 milyon nüfusa sahip Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt illerinde, toplam 2,2 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti verdiklerini belirten Atalay, “Çevre ve insan odaklı bir yaklaşımla “Kayıpsız – Kesintisiz – Kaliteli” enerjiyi; hanelere, tarımsal sulama alanlarına ve kırsal bölgelere ulaştırmak için çalışıyoruz. Toplam 84 bin km enerji nakil hattı ve 72 bin adet dağıtım trafosuna sahibiz. Türkiye genelinde abone başına yıllık ortalama 4.500 kWh elektrik tüketimi gerçekleşirken bölgemizde ise bu rakam 11.300 kWh ile ülke ortalamasının 2,5 katının üzerinde. Dağıtım şebekesine sunduğu yaklaşık 23.2 milyar kWh enerji ile 21 dağıtım şirketi arasında ikinci sırada yer alan ve İstanbul Avrupa Yakası’ndan sonra en çok enerji sarfiyatı gerçekleştiren şirketiz.” dedi. 

Son 10 yıllık dönemde kayıp-kaçakla olan mücadelede önemli bir yol katettiklerinin altını çizen Atalay, “2013 yılında Dicle Elektrik özelleştirildiğinde 19.5 milyar kWh’lık bir tüketim karşılığında 4.7 milyar kWh’lık tahakkuk olmasına karşın, yapılan kayıp-kaçakla mücadele çalışmaları neticesinde 2022 yıl sonu itibarı ile 23.2 milyar kWh’lık bir tüketime karşılık 13.1 milyar kWh’lık bir faturalandırma (tahakkuk) gerçekleştirildi. Diğer bir ifade ile kayıp-kaçakla mücadele neticesinde elektrik kullanımında kayıt dışı tüketimin önlenmesine yönelik ve altyapı yatırım çalışmaları ile yıllık yaklaşık 1,4 milyar ABD Doları vatandaşın cebinde kaldı.” açıklamalarında bulundu.

 On yılda 20 milyar TL yatırım

Atalay, dağıtım şirketleri arasında en çok yatırım yapan ilk 3 içinde yer aldıklarını belirterek, “Geride bıraktığımız 10 yılda, büyük kısmını şebeke yenileme ve güçlendirmeye ayırarak toplam 20 milyar TL’yi aşan yatırımda bulunduk. Bunların arasında yatırımın 15,1 milyar TL’sini akıllı şebeke dönüşümü, 3,5 milyar TL’sini enerji nakil hattı ve KÖK (kesici ölçüm kabini) bina ile 1,2 milyar TL’sini aydınlatma yatırımları oluşturdu. Bu süreçte 1,2 milyon aboneye hitap eden yeraltı, havai, Scada ve Smart Grid (Akıllı şebeke) alt yapı sistemleri için 1.504 km aydınlatma ve 4.450 km enerji nakil hattı yatırımı yaptık.” şeklinde konuştu.

Bugüne kadar yapılanların yanında hizmet verdiği bölge için bu yıl 8,3 milyar TL’lik yatırım çalışmaları yürüttüklerini, sadece Mardin ve Şırnak için 3 Milyar TL’yi bulan bir yatırımı hayata geçireceklerini belirten Atalay, “Hizmet sunduğumuz 6 il için şebeke yenileme güçlendirmeyi kapsayan yatırımları devreye aldık.” dedi. 

Teknolojiyle kaçak elektriğin önüne geçiliyor

Türkiye genelinde dağıtım hizmeti veren 21 elektrik şirketi arasında, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) merkezi açma izni alan ilk kurum olduklarını belirten Atalay, “Teknolojiye olan yatırımlarımız sürüyor. Akıllı şebeke altyapımız (smart grid) sayesinde 1,1 milyona yakın kullanım noktasında otomatik sayaç okuma sistemi (OSOS) kurarak uçtan uca saha yönetimi olanağı sunan akıllı şebeke modelini hayata geçirdik. Bu dönüşümle toplamda 8.4 Milyar kWh kaçak elektrik tüketiminin önüne geçtik. Böylece tüketimde tasarruf sağlamanın yanında, ülkenin kaynaklarının etkin kullanılmasına ve ekonomiye doğrudan katkı sunduk. Böylece son 10 yılda yaklaşık 105 Milyar TL’lik ekonomik kaynağın korunması sağladık” dedi. Atalay 10 yıl önce özelleştirmeyle devralındığında yüzde 76’lık kayıp kaçak oranına sahip bölgenin, Dicle Elektrik çalışmalarıyla bugün yüzde 43’e kadar düşürüldüğünü sözlerine ekledi. 

Tarımsal sulama abonelerinin yüzde 80’i faturalarını ödemiyor 

Atalay konuşmasında Türkiye’de tarımsal sulama alanlarında yılda yaklaşık 16 milyar kWh elektrik kullanıldığını ve bunun yarısının Dicle Elektrik’in hizmet bölgesi içerisinde tüketildiğine değindi. Bir çiftçinin neredeyse ortalama bir fabrika kadar elektrik harcayabildiğini belirten Atalay, tarımsal sulama alanlarındaki kaçak elektrik kullanımına ilişkin açıklamalarda da bulundu.  Atalay, “Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Batman ve Siirt illerinde bulunan 16 milyon dekar ekili tarımsal alanda, 123 bin kayıtlı çiftçi üretim yapıyor. 123 bin kayıtlı çiftçinin 65 bini ise sulu üretim gerçekleştiriyor. Tarımsal kullanıma yönelik elektrik borçlarının ödenmemesi, bölgenin diğer bir sorununu oluşturuyor. Sekiz yıldır borcunu ödemeyenler var. Tarımsal sulama abonelerinin; Şanlıurfa’da yüzde 89’u, Mardin’de yüzde 85’i, Şırnak’ta yüzde 83’ü, Diyarbakır’da yüzde 59’u, Batman’da yüzde 24’ü ve Siirt’te yüzde 28’i borçlu durumda. Tarımsal sulama abonelerinden tahsil edilecek alacağın anaparası ise gelinen noktada 18 milyar TL’yi aşmış durumda” dedi.  

6 ilde tarımsal sulama abonelerinin yüzde 80’inin ödenmemiş fatura borcu olduğuna dikkat çeken Atalay, “Alacak miktarı katlanılamayacak düzeye ulaştı ve bu durum, zamanında ödeme yapan aboneler adına hak ihlali anlamı taşıyor. 10 yıldır bölgeye katma değer sağlayan, toprağın değerini, bulunduğumuz coğrafyanın kıymetini bilen bir şirketiz. Sürdürülebilir bir anlayışla hizmet verebilmemiz için alacaklarımızın tahsilatını hızlandırmamız gerekiyor. Örneğin çiftçimiz mısır üretirken elektrik maliyetini göz önüne almalı. Aksi halde harcadığı elektrik, mısırdan elde ettiği gelirden daha fazla olabiliyor. Kaldı ki elektrik ihtiyacı daha fazla olduğunda, daha yüksek maliyetlerle ithal de ediyoruz” dedi.  Atalay daha verimli sulama önerilerine de dikkat çekerek “GAP projesi kapsamında sulama kanallarının tarla başlarına kadar getirilmesiyle elektrik tasarrufunun sağlanması öngörülüyor.” ifadelerini sözlerine ekledi. 

Haksız rekabeti engelleyeceğiz

Yapılan tüm bilgilendirmelere rağmen elektrik borcunu ödemeyen aboneler hakkında hukuki süreç başlatılacağını dile getiren Atalay, bölgedeki yaklaşık 30 bin tarımsal sulama abonesinin 23 bini Şanlıurfa ve Mardin illerinde bulunduğunu belirtti. Bu iki ildeki tarımsal sulama abonelerinin yaklaşık yüzde 90’nının borcunu ödemediğini aktaran Atalay, “Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) regülasyonlarına tabi bir şirket olarak kamu düzeninin korunmasını sağlamak sorumluluklarımız arasında. Borcunu zamanında ödeyen abonelerimize karşı ödemeyen abonelerimiz haksız rekabet oluşturuyor.” dedi. 

Hem ekonomik hem sosyo-kültürel gelişimi destekliyor

Dicle Elektrik olarak bölge insanına dokunan ve bölgenin sosyo-kültürel sürdürülebilirliğine katkı sunacak birçok çalışmaya imza attıklarını belirten Atalay, “Bu kapsamda son olarak 2013 yılında kurulan GAP Gençlik Spor Kulübü, holdingimiz bünyesindeki grup şirketimiz DEPSAŞ Enerji tarafından devralındı. 24 branşta 1600 sporcu yetiştiren, Avrupa ve dünya gelinde dereceler elde eden kulübümüz, bölgemizdeki gençlerin kendilerini ispatlayacakları önemli bir başarı sahası olacak. Bunun bir örneği geçen haftalarda gerçekleşen Avrupa Bilek Şampiyonası’nda elde ettiğimiz başarılı dereceler oldu. Gençlerimize bir perspektif sunmak ve onları daha iyi bir geleceğe hazırlamak için desteğimiz artarak devam edecek” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en köklü süt ve süt ürünleri firmalarından Teksüt, Spor Toto 1.Ligi’nde mücadele eden Bandırmaspor Kulübü’nün resmi isim ve göğüs sponsoru oldu.

Eski adıyla Beyçimento Bandırmaspor Kulübü, Spor Toto 1.Ligi’nde 2023-2024 sezonundan itibaren Teksüt Bandırmaspor adıyla mücadele edecek. Teksüt Bandırmaspor sponsorluk anlaşması imza töreni ve yeni logo tanıtımı, Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık, Teksüt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Özmen ve Teksüt Bandırmaspor Kulübü Başkanı Onur Göçmez’in katılımıyla 13 Temmuz 2023 Perşembe günü Bandırmaspor Cinçukuru  Tesisleri’nde gerçekleştirildi.

2023 – 2024 sezonundan başlamak üzere 2+1 yıllık bir anlaşmayı kapsayan imza töreninde konuşan Teksüt Bandırmaspor Kulübü Başkanı Onur Göçmez, ‘‘Bugün buraya gelerek bu mutlu ve gururlu günümüzde bizleri yalnız bırakmadığınız için kulübüm ve camiamız adına şükranlarımı sunarım. Bugün burada Türkiye’nin, bölgemizin güzide iki markasının iş birliğini duyurmak için bir aradayız. Öncelikle sizlerin huzurunda Teksüt ailesine futbol camiamıza hoş geldiniz demek istiyorum. Cevdet Arınık başta olmak üzere tüm Teksüt ailesine teşekkür ediyorum.” dedi. 

Güçlü Takım, Güçlü Şehir, Güçlü Destek

Onur Göçmez şöyle devam etti: “Türkiye’de ve dünyada marka olmuş Teksüt ile 58 yıllık tarihinde gençlerimize yaptığı yatırım ve Türk sporuna vermiş olduğu katkı ile spor camiasının takdirini kazanmış Bandırmaspor kulübümüzün isim sponsorluğu anlaşmasını sizlerin huzurunda imza altına almaktan kıvanç duyuyoruz. Resmi isim sponsorumuz olan Teksüt markasını ilk günkü heyecan ve istek ile en iyi şekilde temsil edeceğimize ve bu iki çok değerli markanın birbirlerine büyük değer katacağına yürekten inanıyorum. Sloganımız, Güçlü Takım, Güçlü Şehir, Güçlü Destek. Teksüt ile gücümüze güç katacağımıza, camiamıza başarılar yaşatacağımıza inanıyoruz.” 

Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık konuşmasında şunları söyledi. “Spor Toto 1.Ligi’nde mücadele eden Bandırmaspor Kulübü’ne destek olmaktan, Teksüt olarak adımızı vermekten bir Balıkesirli, Gönenli olarak gurur duyuyoruz. Bandırmaspor’un gücüne güç katmaya geldik. Teksüt olarak ürettiğimiz ürünler ile sağlıklı nesillerin yetişmesine, her yaş grubundan insanın dengeli beslenmesine katkı sağlıyoruz. Bu bölgede üretilen değeri ve Teksüt lezzetini tüm Türkiye’ye ve dünyanın 4 kıtasında 43 ülkeye taşıyoruz. Şimdi yeni bir sorumluluğumuz, yeni hedeflerimiz ve yeni bir bayrağımız var. Teksüt Bandırmaspor olarak mücadele verdiğimiz her alanda bize yakışanın, elimizden gelenin en iyisini yapmak için uğraşacağız.” 

“Teksüt Türkiye’nin en köklü süt ve süt ürünleri firması olarak 1956 yılından beri, 67 yıldır halkımıza hizmet veriyor. Türkiye ve dünyanın farklı coğrafyalarına kaliteden ödün vermeden değer üretiyoruz. En iyiyi üretmek en kaliteliyi sunmak ve ülkemize katma değer yaratmak için çalışıyoruz. Bu nedenle şehrimize, bölgemize, bu toprağın insanlarına  hizmet sunmak, günü geldiğinde destek olmak, elini taşın altına koymak bizler için bir görevdir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hindistan’da evlilik merasimi sırasında kel olduğunu saklamaya çalışan damat gerçek ortaya çıkınca gelinin ailesi tarafından zalimce dövüldü.

Hindistan’ın Bihar’ın Gaya bölgesinde evlenmek isteyen çiftin ortasında ‘kellik’ girdi. Gaya’nın Iqbalpur bölgesinde oturan damat, Bajaura köyüne ikinci evliliği için gitti lakin merasim sırasında  “Sehra” altında bir peruk kullanarak kel olduğunu saklamaya çalıştı.

Durumdan şüphelenen gelinin ailesi ise adamın saçlarını çekiştirmeye başladı ve peruk olduğunu görünce öfkeden mecnuna döndü. Damat, kel olduğunu sakladığı için özür dilemeye çalışsa da gelinin ailesi bir türlü sakinleşmedi ve adamı zalimce dövdü. Damat, ellerini katlayarak aile üyelerine yalvarsa da, gelinin ailesi genç adamı dinlemek yerine dövmeye devam etti. Toplumsal medyada viral olan görüntüyü görenler ise büyük bir şaşkınlık yaşadı.