Gün: 20 Temmuz 2023

Temmuz 2022’den bu yana birinci sefer, altcoin fiyatı, SEC’in Haziran 2023 mahkeme belgesinde bir ‘menkul kıymet’ olarak sınıflandırmasının akabinde 0,60 doların altına düştü. Polygon geliştiricileri, MATIC’ten yeni bir POL tokenine geçiş önererek merkezileşme tasalarını gidermeye çalışıyor. Kripto uzmanı Ibrahim Ajibade, Polygon geçişinin önümüzdeki haftalarda piyasaları nasıl etkileyeceğini ele alıyor.

Polygon, büyük geçişe hazırlanıyor! Altcoin fiyatı yükseliyor

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Polygon (MATIC) fiyatı, SEC’in bir mahkeme evrakında ‘menkul kıymet’ olarak sınıflandırmasının akabinde 11 Haziran’da 2023 taban düzeyi olan 0,58 dolara düştü. Polygon takımı artık düzenleyici tasaları gidermek için çalışıyor. Bu doğrultuda, kullanım alanını genişletmek için MATIC’ten yeni bir POL tokenına geçmeyi planlıyor.

Polygon grubu 13 Haziran 2023’te yeni bir POL tokenı piyasaya sürmeyi planlıyor. Bu bağlamda, yeni bir Polygon 2.0 whitepaper yayınladı. Daha geniş bir ademi merkeziyetçilik ve topluluk yönetişimi için optimizasyonun yanı sıra stake etme ve güvenlik teşviklerini düzgünleştirmek emeliyle POL için MATIC’ten vazgeçme planlarının ana sınırlarını çiziyor. Polygon 2.0 duyurusunun 13 Haziran’da yayınlanmasından bu yana MATIC fiyatı şimdiden %13 bedel kazandı. Tokenomik modifikasyonlar ve tartışmalar devam ediyor.

MATIC balinaları tekrar harekete geçti

Polygon MATIC’ten POL tokenine geçiş haberleri geldiğinden beri, balinalar alım satım faaliyetlerini artırdı. Aşağıdaki Santiment grafiği, 13 Haziran duyurusundan bir gün evvel. Polygon sadece 61 Balina Süreci kaydetti. Lakin, 18 Haziran kapanışında bu sayı 112’ye yükseldi.

Polygon MATIC’ten POL Token’a | Balina Süreçleri Sayısı. Temmuz 2023. Kaynak Santiment

Balina Süreç Sayısı, 100.000 doları aşan günlük süreçleri toplar. Bu formda kurumsal yatırımcıların alım satım faaliyetlerini takip eder. Üstteki grafik, fiyatın bu hafta marjinal olarak düşmesine karşın Balinaların daha fazla alım yaptığını gösteriyor. Görünüşe nazaran balinalar, Polygon MATIC’ten POL tokenine geçiş teknik incelemesinde özetlenen gelecekteki stake mükafatları ve yönetişim avantajları için şimdiden konumlanmış durumda. Şayet stratejik kişisel yatırımcılar da bu birikim dalgasını yakalarsa, altcoin fiyatının kısa müddette tekrar 1 dolara yükselmesi mümkün.

POL token geçiş önerisi ferdî kullanıcı faaliyetlerini teşvik etti

On-chain bilgiler Polygon MATIC’ten POL token’a geçişin ferdî iştirakçiler ortasında artan ağ aktifliğini tetiklediğini gösteriyor. Buna nazaran, 12 Haziran’da Polygon ağında sadece 1,35 milyon toplam Etkin Adres (7d) vardı. Lakin etkileyici bir formda, 19 Haziran kapanışında bu sayı 1,44 milyon cüzdan adresine ulaştı.

Polygon MATIC’ten POL Token’a | Etkin Adresler. Temmuz 2023. Kaynak Santiment

Aktif Adresler (7d) metriği, yedi gün boyunca süreci gerçekleştiren kişisel cüzdan adreslerinin sayısını toplar. Böylelikle, ağ etkinliğindeki gerçek vakitli değişiklikleri izler. Üstteki grafik, bu hafta başındaki %4’lük fiyat geri çekilmesine karşın Polygon ağ faaliyetinin %7 oranında arttığını gösteriyor. Fiyat ve ağ aktivitesi ortasındaki bu tıp olumlu ayrışma çoklukla yakın bir yükselişin bilakis döneceğine işaret eder. Balinalar ve ferdî yatırımcılar ortasındaki süreç aktivitesi artıyor. Bu da Polygon MATIC’ten POL token’a geçişin muhtemelen birinci boğa rallisini tetikleyeceğini gösteriyor.

Altcoin fiyat varsayımı: Boğaların 1 doları vurması mümkün!

Yukarıdaki bu iki kritik yükseliş göstergesi göz önüne alındığında, Polygon MATIC’ten POL tokenine geçiş muhtemelen 1 dolara yanlışsız bir ralliyi tetikleyecek. Lakin evvel boğaların 0,85 dolarlık direnci aşması gerekiyor. Bu bölgede, 54.000 yatırımcı ortalama 0,85 dolar fiyatla 4,14 milyar MATIC satın aldı. Kâr almaya karar verirlerse ezkaza bir fiyat düzeltmesine neden olmaları mümkün. Bununla birlikte, Polygon 2.0 göçü iddia edildiği üzere kâfi ivme kazanırsa, MATIC fiyatının 1 dolarlık kilometre taşını geri alması mümkün.

Poligon (MATIC) Fiyat İddiası. GIOM bilgileri. Temmuz 2023. Kaynak IntoTheBlock

Tersine, geçiş hype’ı erken soğursa, altcoin fiyatının 0,70 dolara hakikat geri çekilmesi mümkün. Lakin, ortalama 0,75 dolar fiyattan 373 milyon MATIC satın alan 16.000 yatırımcı geri dönüşü engelleyebilir. Bununla birlikte, bu dayanak düzeyi yetersiz kalırsa, Polygon’un fiyatının tekrar 0,70 doların altına düşmesi mümkün.

Makaledeki görüş ve varsayımlar uzmana ilişkin olup, muhakkak yatırım tavsiyesi değildir.

Emirates, yolcuların uçuşlarından 14 gün ile 24 saat önce sıcak ana yemeklerini önceden seçebilecekleri, böylece her seferinde tercih ettikleri yemek seçimini almalarını sağlayacak yenilikçi bir yemek ön siparişi girişiminin ilk adımlarını atıyor. Yeni girişimin ayrıca gıda israfını azaltmaya yardımcı olması bekleniyor.

Bu girişim, 25 Temmuz’dan itibaren Dubai ile Londra Heathrow, Londra Gatwick ve Londra Stansted arasındaki tüm uçuşların Business Class kabinlerinde uygulanacak. Zaman yönetimini iyileştirecek ve uçakta yemek tüketimine yeni bir bakış açısı getirecek girişim, Emirates yolcu deneyimine katkı sağlayacak. Yemek ön siparişi, mevcut yapay zeka özellikli yolcu tercihi izleme verileri ve kabin raporlarına eklenerek, birinci sınıf “gökyüzündeki restoran” deneyimi sunmak için hem menü planlamayı hem de optimum yiyecek yüklemeyi kolaylaştıracak.

Yolcular, uçuşlarından 14 gün öncesine kadar Emirates.com veya Emirates uygulamasında uçak içi menüye bakabilir ve yerel malzemelerle hazırlanan, yöresel lezzetlerden oluşan bir seçki arasından seçim yapabilir. Dileyen yolcular özel yemek siparişi de verebilirler.

Uçakta, kabin ekibi yemek seçimini görüntülemek ve yolcuya tercih ettiği sıcak yemeği sunmak için özel olarak oluşturulmuş bir uygulama kullanacak. Emirates, yemek ön siparişi girişimini yakın gelecekte daha fazla uçuş noktasına ve kabin sınıfına yaymayı planlarken, ilk kullanıma sunma aşamasından itibaren yolcu geri bildirimlerini yakından takip edecek.

Dijital destekli Yemek Ön Sipariş hizmeti, Emirates yolcularının keyif alabileceği yeni bir uygulama olarak ön plana çıkıyor. Web sitesi üzerinden check-in, uygulama üzerinden check-in, dijital biniş kartı seçeneği ve seyahat programı yönetiminin yanı sıra, yolcular dijital menülere önceden erişebilir, üyelik kademesine ve seyahat sınıfına göre ücretsiz bağlantıya hemen erişmek için Emirates Skywards’a katılabilir ve uçak içi eğlence sistemi ice’da bulunan favori filmlerden, TV şovlarından ve müziklerden oluşan bir oynatma listesi oluşturarak uçağa bindikleri anda uygulamalarından TV ekranlarına senkronize edebilirler. Emirates yolcuları ayrıca, uçak içi eğlence ekranında beliren ve yolcuların Emirates ile daha iyisiyle uçmalarını sağlayacak geri bildirimler sağlayan hızlı bir dijital ankete katılarak da uçuşlarını tüm yönleriyle değerlendirebilirler.

Emirates Hakkında: 

Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380 ve Boeing 777 – 300ER uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Otomotiv ekosisteminde dönüşümün öncüsü olma yolunda güçlü, kapsamlı ve kararlı adımlarla ilerleyen Ford Otosan, 2022 sürdürülebilirlik raporunu yayınladı. Sunduğu teknolojiler ve elektrikli dönüşümdeki öncü rolüyle yakın gelecekte araç portföyünde sıfır emisyon hedefleyen şirket; 2022’deki faaliyetleriyle bir kez daha iklim değişikliğinden döngüsel ekonomiye, çeşitlilik ve kapsayıcılıktan toplumsal yatırımlara kadar değer yaratan çalışmalarını şeffaflıkla paylaştı. 

Uzun dönem sürdürülebilirlik stratejisi ”Gelecek Şimdi”yi 2022’de hayata geçiren Ford Otosan, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarda daha fazla fayda yaratmak için ortaya koyduğu sürdürülebilirlik raporunu yayınladı. “Gelecek Şimdi” vizyonunu merkeze alan şirket, çalışanlarını, tedarikçilerini, bayi ağını ve iş ortaklarını sürdürülebilirlik çalışmalarına dahil ederek tüm ekosistemde dönüşümün öncüsü olma yolunda güçlü, kapsamlı ve kararlı adımlarla ilerliyor. 

Adım adım ”karbon nötr”e ilerliyor

Ford Otosan, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak üzere yakın gelecekte satacağı araçlarda sıfır emisyon; tesislerinde, tedarikçilerinde ve lojistik hizmetlerinde ise karbon nötr olma hedefi doğrultusunda 2021 yılında gerçekleştirdiği 20,5 milyar TL’lik yatırımla elektrikli ve bağlantılı yeni nesil ticari araçlar ve batarya montaj tesisi projelerini hayata geçirmeye başladı. Türkiye’deki tüm üretim tesislerinde ve Ar-Ge merkezinde, 2030’da karbon nötr olmayı da amaçlayan Ford Otosan, Bilim Temelli Hedefler Girişimi’ne (Science Based Targets Initiative) emisyon azaltma taahhüdünde bulundu. Ayrıca, iklim değişikliği skorunu B’den A-‘ye yükselterek Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project- CDP) kapsamında da başarılı bir performans sergiledi. 

Ford Otosan başta iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla binek araçlarda 2030, hafif ve orta ticari araçlarda 2035, ağır ticari araçlarda ise 2040 itibarıyla sadece sıfır emisyonlu araç satışı hedefliyor. Türkiye’deki tüm üretim tesisleri ve Ar-Ge merkezinde, 2030’da karbon nötr olmayı amaçlıyor. Kısa vadeli SBTi hedefleriyle, Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını 2017 baz yılına göre, 2030 yılına kadar %78 oranında azaltmayı, satılan araçların kullanımından kaynaklanan Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını 2021 baz yılına göre, 2030 yılına kadar araç kilometresi başına %50 azaltmayı taahhüt ediyor. Ayrıca tedarik zincirindeki 300’den fazla tedarikçisinin ve şirket lojistik operasyonlarının 2035’te karbon nötr olmasını amaçlıyor. 

Türkiye’deki tüm tesislerinde %100 yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik enerjisi kullanıyor.

Ford Otosan, üretimini ve satışını gerçekleştirdiği binek, hafif/orta ticari ve ağır ticari segmentlerindeki içten yanmalı araçlar için yaşam döngü analizlerini tamamladı. Bu analizler, şirketin ürünlerinin sürdürülebilirlik performansına verdiği önemi ortaya koydu. Çevresel sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar atan Ford Otosan, 2022 yılında 1.034.753,44 GJ yenilenebilir elektrik enerjisi satın alımı ile 124.534,266 ton karbondioksit salımının önüne geçti. Ford Otosan’ın Gölcük, Yeniköy, Eskişehir ve Sancaktepe yerleşkelerinde kullanılan enerjinin tamamının %100 yenilenebilir kaynaklardan tedarik edildiğini uluslararası geçerliliği olan I-REC sertifikaları ile belgelendi. 

Bayilerini ve tedarik zincirini geleceğe taşıyacak önemli adımlar

Tedarik zincirindeki sürdürülebilirlik çalışmalarına büyük önem veren Ford Otosan, CDP Tedarikçi İlişkileri Derecelendirmesi’nde A notuna yükselerek lider konumuna ulaştı. Tüm tedarik zincirinde karbon nötr olmak için çalışmalarını sürdüren şirket bilinçlendirme seansları, eğitimler, performans geliştirme, tedarikçi denetimleri, kapasite analizleri ve risk yönetimi gibi adımlarla tedarik zincirinde sürdürülebilirliği teşvik ediyor. Ford Otosan, tedarikçilerinin yanı sıra aynı zamanda bayilerinin de karbon ayak izini azaltma amacıyla fiziksel dönüşüm sürecini de başlattı. Şirket, güneş panelleri kurulumu ve elektrikli araç altyapı hazırlıkları gibi adımlarla bayilerin çevresel etkisini azaltmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. 

Ford Otosan Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde performansını artırarak 3. kez yer aldı

Ford Otosan, çeşitlilik ve kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamı konularında da önemli ilerlemeler kaydetti. Refinitiv’in Küresel Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi’nde yer alan ilk 100 şirketten biri olan Ford Otosan, Refinitiv ESG skoruyla A derecesi aldı. Aynı zamanda, kadın istihdam lideri olarak da öne çıkan Ford Otosan, Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde üçüncü kez yer alma başarısını gösterdi. Kadın çalışan oranını 2022’de %20’ye yükseltirken yeni işe alınan çalışanların %26,62’sini kadınlar oluşturdu. Şirket, STEM alanında çalışan kadın oranını %20, kadın yöneticilerin oranını ise %20,6’ya çıkardı ve terfi alan kadın çalışan oranını %33’ten %78,4’e yükseltti. 

2030 yılına kadar kadın yöneticilerinin oranını yüzde 50’ye çıkarmayı hedefleyen Ford Otosan, yönetim kadrolarının en az yarısı kadın olan girişimleri desteklemeyi, 2026 yılına kadar topluma yönelik STEM alanında yapacağı farkındalık, eğitim ve finansal destek projeleriyle 100 bin kadına ulaşmayı amaçlıyor. Ford Otosan, bu hedefine yönelik olarak teknoloji ve inovasyon alanında şirket içerisinde çalışan kadın oranını %30’a yükseltmeyi hedeflerken, tüm bayi ağında ise mevcut sayının 2 katına çıkarmayı taahhüt ediyor.

Sürdürülebilirlik stratejisinde toplumsal fayda ve inovasyon gücü

Ford Otosan, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda toplumsal fayda sağlamak amacıyla bağış, proje ve sponsorluk faaliyetlerine yatırım yaptı. Çevre, eğitim, sağlık, kültür ve diğer alanlarda gerçekleştirilen bu yatırımlarla birçok proje hayata geçirildi

Ayrıca,  otomotiv endüstrisi ve mobilite dünyasının geleceğini şekillendirecek girişimleri desteklemek amacıyla kurduğu kurumsal sermayesi şirketi Driventure, yeni nesil teknoloji ve uygulamaları keşfetmeyi 2022 yılında da sürdürdü. Otomotiv sektörünün dönüşümünde rol oynayacak inovatif fikirleri destekleyen Driventure; otonom teknolojiler, bağlantılı araçlar, elektrifikasyon, akıllı hareketlilik, otomotivde müşteri deneyimi, endüstri 4.0 ve sürdürülebilirlik odak alanlarında toplam 571 startup ile temas kurdu ve 16 startup ile iş birliği yaptı. Şirketin içerisinde yer aldığı Ford Otosan İnovasyon Programı, 230 kurum içi girişimciyle toplamda 69 proje üzerinde çalıştı. Bu projelerden beşi şirket içinde kullanılmaya başlandı, üç tanesi şirket içinden dış müşterilere ticarileştirildi ve üç tanesi de bağımsız şirketler olarak faaliyet göstermeye başladı. 

Şeffaflığa öncelik veriyor: Bağımsız kuruluşlar denetliyor

Ford Otosan ayrıca sürdürülebilirlik raporlamasında üçüncü taraf doğrulamasına yer vererek şeffaflık ve hesap verebilirlik adına önemli bir adım atıyor. Şirketin çevresel ve sosyal verileri bağımsız kuruluşlarca titizlikle değerlendirerek doğrulukları ve geçerlilikleri saptanıyor.

2022 sürdürülebilirlik raporu, Ford Otosan’ın otomotiv sektöründe sürdürülebilirlik alanında lider bir rol oynadığını ortaya koyarken şirket ileriye dönük hedeflerine odaklanarak çevresel, sosyal ve ekonomik açılardan sürdürülebilirlik performansını artırmaya devam ediyor. Ford Otosan, iklim değişikliğiyle mücadele, fırsat eşitliği, verimli enerji kullanımı, tedarik zinciri yönetimi ve dijital dönüşüm gibi önemli konularda ilerlemeler kaydetmeyi sürdüreceğini taahhüt ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Global Vodafone Vakfı, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 10 ülkeyi kapsayan bir araştırma yayınladı. Araştırma, Avrupa ülkelerindeki okullarda verilen dijital yetenek eğitimine ve altyapısına erişimde büyük farklılıklar olduğunu gösteriyor; öğrenci ve öğretmenlerin eğitime ve teknolojiye erişimi konusunda tutarlı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Araştırmaya göre, Türkiye’de ebeveynlerin %87’si, çocuklarının geleceği açısından dijital becerilerin önemli olduğuna inanıyor ve sınıflarda dijital teknoloji kullanımını destekliyor.

Global Vodafone Vakfı’nın IPSOS Almanya işbirliğiyle yayınladığı yeni anket çalışması, çocukları daha donanımlı hale getirmek ve bölgesel farklılıkları azaltmak için, Avrupa’da dijital yeteneklere yönelik eşit bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 10 ülkeden 10 bin ebeveynle gerçekleştirilen araştırma, öğrencilerin okullardaki dijital araçların kalitesine ilişkin endişelerini vurgularken, öğretmenlerin rehberlik ve eğitimle daha fazla desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ebeveynler, eğitimde dijital teknolojinin potansiyeli konusunda iyimser olduğunu belirtse de, öğrencilere sunulan dijital yetenek kazanma fırsatlarını artırmak için tutarlı kaynak ve altyapı sağlayacak adımların atılması gerektiğini düşünüyor. Araştırmaya göre, Türkiye’de ebeveynlerin %87’si, çocuklarının geleceği açısından dijital becerilerin önemli olduğuna inanıyor ve sınıflarda dijital teknoloji kullanımını destekliyor.

Araştırmayı değerlendiren Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, şunları söyledi: 

“Global Vodafone Vakfı’nın yaptığı son araştırma, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu yetenek açığını ortaya koyuyor ve gençlerde dijital okuryazarlığın artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Araştırmaya göre, ebeveynler dijital yeteneklerin öğretilmesine yönelik bir Avrupa standardı oluşturma konusunda öğretmenlerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. Türkiye’de de ebeveynlerin %87’si, çocuklarının geleceği açısından dijital becerilerin önemli olduğuna inanıyor ve sınıflarda dijital teknoloji kullanımını destekliyor. Türkiye Vodafone Vakfı olarak, Habitat Derneği işbirliğiyle 7 yıldır yürüttüğümüz ‘Yarını Kodlayanlar’ projesiyle, ülkemizin dört bir yanında yaşları 7-14 arasında değişen çocuklara gönüllü eğitmenlerin yönetiminde programlamaya giriş ve algoritma mantığı gibi konularda teorik ve uygulamalı eğitimler veriyoruz. Böylece, çocuklarımızın dijital becerilerinin artırılmasına katkıda bulunuyoruz. Bugüne kadar 81 ilde 300 bini aşkın çocuğa kodlama öğrettik. Projemizin kapsamını sürekli genişletiyoruz.”

Türkiye sonuçları

• Araştırmaya göre, Türkiye’de ebeveynlerin %87’si, çocuklarının geleceği açısından dijital becerilerin önemli olduğuna inanıyor ve sınıflarda dijital teknoloji kullanımını destekliyor. 
• %87’lik bir çoğunluk, dijital okuryazarlığın okullarda temel öğrenim hedeflerinden biri olması gerektiğini düşünüyor. %70’lik bir kesim de dijital teknoloji kullanımı konusunda Avrupa genelinde aynı standartların geçerli olması gerektiğini düşünüyor. 
• Ebeveynlerin %61’i, çocuklarının dezenformasyona maruz kalmasından endişe ediyor. Bu nedenle %46’sı, okullara dışarıdan uzmanların gelerek çocuklara eğitim vermesi, %45’i de ebeveynler için bilgilendirme etkinliklerinin yapılması gerektiğini düşünüyor.  
• Ebeveynlerin %50’si, sınıflarda dijital araç kullanımı konusunda devlet tarafından öğretmenlere daha fazla eğitim verilmesi gerektiğini; %45’i, sınıfta dijital eğitime yaklaşımlar konusunda okullara rehberlik hizmeti verilmesi ve %43’ü, dijital teknolojiler için daha fazla finansman sağlanması gerektiğini düşünüyor.

Avrupa sonuçları

• Avrupalı ebeveynlerin %85’i, çocuklarının kariyer beklentilerinin büyük ölçüde dijital yeteneklere bağlı olduğuna inanıyor. Ancak, yalnızca dörtte üçü (%78), çocuklarının okulda öğrenmeyi destekleyen dizüstü bilgisayar, tablet ve elektronik beyaz tahta gibi dijital araçlara erişebildiğini bildirdi.
• Okullarda dijital araçlara erişim imkanı, Avrupa ülkeleri arasında önemli farklılıklar gösteriyor. İngiltere, Hollanda ve Portekiz’deki öğrenciler %87-88 ile en yüksek erişim oranlarına sahipken, Macaristan, İtalya ve Yunanistan’daki öğrencilerde bu oran yaklaşık %70’e düşüyor.
• Toplamda okulların yarıdan biraz fazlası online eğitim sunuyor ve bunların sadece %59’u, öğrencilerine evden online eğitime erişmeleri için cihaz sağlıyor. İtalya ve Portekiz’de her 5 öğrenciden sadece 2’si, okullarının sağladığı online eğitim imkanına erişebiliyor.
• Ebeveynlerin neredeyse dörtte üçü (%73), dijital yeteneklerin öğretilmesine yönelik oluşturulacak Avrupa standartlarını destekleyeceklerini belirtirken, %85’i, dijital okuryazarlığın okulda temel bir öğrenme hedefi olması gerektiğini söylüyor.

Her ülkeden bin kişi katıldı

Global Vodafone Vakfı’nın IPSOS Almanya işbirliğiyle gerçekleştirdiği araştırmada Almanya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Hollanda, Portekiz, Romanya, İspanya, Türkiye ve Birleşik Krallık yer aldı. Her ülkeden 1.000 kişinin katıldığı araştırma kapsamında 23 Şubat – 16 Mart 2023 tarihleri arasında toplam 10 bin ilkokul, ortaokul ve lise velisiyle anket yapıldı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prime Video, sevilen fantastik dizisi The Wheel of Time’ın ikinci sezon fragmanını yayınladı. Bu özel fragmanda, dizinin sevilen karakterleri, büyüyen karanlığın ölümcül tehdidiyle yüzleşirken, Elayne Trakand, Aviendha ve Lady Suroth gibi sevilen kitap karakterlerinin de tanıtımına yer veriliyor. Önceden yayınlanmamış görüntülerin yer aldığı fragmanda aksiyon dolu savaşlar ve gizli göndermeler bulunuyor. 

The Wheel of Time’ın ikinci sezonu, Robert Jordan’ın epik kitap serisinin ikinci kitabı The Great Hunt’ın yanı sıra üçüncü kitap The Dragon Reborn’dan alınan kesitlerle uyarlandı. Çek Cumhuriyeti, Fas ve İtalya’da çekilen ikinci sezonda, Rosamund Pike (Gone Girl, I Care a Lot) Moiraine Damodred rolünde, Daniel Henney (Criminal Minds) Lan Mandragoran rolünde, Josha Stradowski (Gran Turismo) Rand al’Thor rolünde, Zoë Robins (Power Rangers Ninja Steel) Nynaeve al’Meara rolünde, Madeleine Madden (Dora and the Lost City of Gold) Egwene al’Vere rolünde, Marcus Rutherford (Obey) Perrin Aybara rolünde, Dónal Finn (Rogue Heroes) Mat Cauthon rolünde ve Ceara Coveney (Young Wallander) Elayne Trakand rolünde yer alıyorlar. 

Fragmanın yayınlanması, aynı zamanda #WOTWednesdays’in dönüşünü de müjdeliyor. 1 Eylül’de yapılacak lansmandan itibaren, her çarşamba günü ikinci sezona ait haber ve içerikler yayınlanacak. 

Rober Jordan’ın 90 milyondan fazla kopya satarak tüm zamanların en popüler fantastik kitap serileri arasında yer alan seriden uyarlanan ve bir Amazon Original dizisi olan The Wheel of Time’ın ikinci sezonu 1 Eylül’de dünya çapında 240’tan fazla ülke ve bölgede sadece Prime Video’da yayına girecek.

Amazon Studios ve Sony Pictures Television ortak yapımı olan The Wheel of Time’ın ilk sezonu da Prime Video’da izlenebilir. 

The Wheel of Time hakkında:

Robert Jordan’ın çok satan fantastik romanlar serisinden uyarlanan dizide, kendi halinde bir çiftçi çocuğu Rand al’Thor (Josha Stradowski, Gran Turismo), dünyayı ya kurtaracak ya da yıkacak tehlikeli bir tarihi figür olan Ejder (The Dragon Reborn) olduğunu öğrenir. Güçlü büyücülerden oluşan bir ordu, onu Karanlık Ejder’den korumak için sahip olduğu güç ve çılgın yönüyle yüzleştirmek zorunda kalır.
Zaman Çarkı döndükçe Son Savaş yaklaşmaktadır. Rand, karanlık ejderi yok ettiğini düşünse de kötülük dünyadan tamamıyla gitmemiştir. İkinci sezonda yeni oluşan ve geçmişten gelen tehditler, İki Nehir’den gelerek dünyanın dört bir yanına dağılmış olan genç arkadaşların peşindedir. Onları bulan ve rehberlik eden kadın, artık yardım edemediği için başka güç kaynakları bulmaları gerekecektir. Bu gücü, birbirlerinde veya kendi içlerinde; ışıkta veya karanlıkta bulacaklardır…

The Wheel of Time dizinin ortak ve yönetici prodüktörü Rafe Judkins (Agents of S.H.I.E.L.D., Hemlock Grove) tarafından televizyona uyarlandı. iwot productions (Winter Dragon) adına Larry Mondragon ve Rick Selvage, Radar Pictures adına (Jumanji: Welcome to the Jungle, Winter Dragon) Ted Field, Mike Weber (Jumanji: The Next Level, Beirut), Darren Lemke (Shazam!, Goosebumps, Winter Dragon), Marigo Kehoe (Outlander, The Crown), Justine Juel Gillmer (The Survivor, Halo), Sanaa Hamri (Empire, Lovestruck) ve Amanda Kate Shuman (The Blacklist), yönetici prodüktör görevini üstleniyorlar. Rosamund Pike eş yönetici prodüktör, Harriet McDougal, Brandon Sanderson ve Lauren Selig danışman prodüktör olarak görev yapıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’den Fire Flux Esports, Next Rüya ve Regnum Carya Esports takımlarının mücadele edeceği, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenecek PUBG MOBILE Regional Clash turnuvası bugün başlıyor. 

Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG MOBILE’da espor rüzgarı esmeye devam ediyor. Temsilcilerimizden Avrupa Şampiyonu unvanına da sahip olan Fire Flux Esports, Next Rüya ve Regnum Carta Esports takımları 2.7 Milyon TL (100.000 dolar) ödül havuzuna sahip olan PUBG MOBILE Regional Clash (PMRC) turnuvasında mücadele edecek. PMRC, dünyanın en büyük espor ve oyun festivallerinden Gaming8’de, HONOR sponsorluğunda düzenlenecek.

20 – 23 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan turnuva Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleşecek. Kıyasıya mücadelelere ev sahipliği yapması beklenen turnuvada PMPL (PUBG MOBILE Pro League) Avrupa Şampiyonası Bahar Sezonu’nun en iyi 8 takımı ile PMPL Orta Doğu-Afrika Şampiyonası Bahar Sezonu’nun en iyi 8 takımı karşı karşıya gelecek.

PMRC turnuvasındaki heyecan dolu maçların tamamı 20 – 23 Temmuz tarihlerinde PUBG MOBILE Türkiye ve   PUBG MOBILE Espor Türkiye Youtube, TikTok ve Facebook kanallarından canlı olarak izlenebilecek.

PMRC turnuvasında Türk temsilcilerimiz FireFlux Esports, Next Rüya ve Regnum Carya Esports’un yanı sıra Geekay Esports, CRASH GAMING, Nigma Galaxy, Brute Force, ArabGolden Galaxy, Vision Esports, gQ team, RTG Esports, Nexus Gaming, G.Gladiators, MadBulls, Excuse Me ve ARR eSports takımları yer alıyor.

Bir hafta arayla gerçekleştirilen ikinci büyük turnuva

PMRC’ye ev sahipliği yapacak Riyad’da geçtiğimiz hafta da PUBG MOBILE World Invitational (PMWI) 2023 turnuvası gerçekleştirilmişti. PMWI’da Ana Turnuva’da yer alan FireFlux Esports ise burada sergilediği performansla turnuvayı 101 puanla 6. sırada tamamlamış, böylelikle 2.5 Milyon TL’yi aşan (97.500$) bir ödülü de kasasına koymuştu. Etkinliğin Allstars aşamasında yer alan S2G ESports ise topladığı 102 puanla  9’uncu sırada yer alarak 1.155.000 TL (44.000$) ödül kazanmıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çağatay Ulusoy’un Peyami karakterine hayat verdiği, yeni bölümleri merakla beklenen Terzi’nin 2. sezonundan ikinci fragman ve görseller paylaşıldı. İlk sezonunuyla heyecanı dorukta bırakan dizinin oyuncu kadrosunda yer alan Salih Bademci, Şifanur Gül, Olgun Şimşek, Ece Sükan ve  Evrim Alasya gibi isimlere yeni sezonda Berrak Tüzünataç da Cemre karakteriyle dahil oluyor. 

Terzi’nin ikinci sezonunda, Esvet ve Dimitri’nin evliliğiyle hayatı alt üst olan Peyami, diğer yandan annesini bulmaya adım adım yaklaşıyor. Peki hayatını düzene sokmak, bunun için de her şeye sıfırdan başlamak zorunda kalan Peyami, yeniden doğmaya hazır mı?

Yönetmenliğini Cem Karcı’nın üstlendiği, Rana Mamatlıoğlu ve Bekir Baran Sıtkı’nın gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek kaleme aldığı Terzi’nin 2. sezonu 28 Temmuz’da  tüm dünyayla aynı anda sadece Netflix’te.

Terzi 2. Sezon Hakkında:
 

Dimitri ve Esvet’in evliliği Peyami’nin içinde büyük bir acı ve öfkeye neden olur. Hayatına aldığı Cemre bu dönemde en büyük dert ortağı olurken, Peyami annesiyle ilgili gerçeklere de adım adım yaklaşmaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl, üniversite kampüslerinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla oluşturulan Presidents United to Solve Hunger (PUSH) konsorsiyumu bildirisini imzaladı.

Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün girişimiyle atılan imza ile Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl, beş kıtadan 133 üniversite rektörünün imzaladığı bildiriye Türkiye’den imza atan ilk ve tek rektör oldu.

Tüm Dünyadan Üniversite Rektörleri Birlikte Çalışacak

Hunger Solutions Institute, Association of Public, Land-grant Universities (APLU); amacı yerel ve global ölçekte açlığa çözüm aramak olan Hunger Solutions Institute; amacı araştırma üniversitelerinde rektörlerin kampüslerdeki genel sorunlara birlikte çözüm getirmesi olan Association of Public, Land-grant Universities (APLU) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2014 yılında, üniversitelerde gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için ortak bir platform oluşturulması ve bu konuda yapılabileceklerle ilgili bir yol haritası çıkarılması için bir forum düzenledi. Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Latin Amerika’daki 30 üniversiteden 70 liderin katıldığı bu toplantının sonunda “Kampüste açlıkla mücadelenin ve gıda güvenliğinin sağlanmasının üniversitelerde birincil öncelik olacağı ve bu amaçla rektörlerin bir arada çalışacağını teyit eden” bir bildiriye imza atıldı. O günden başlayarak Kaliforniya Politeknik, Ohio, Colorado eyalet üniversiteleri, Kaliforniya, Londra, Cornell ve Miami üniversitelerinin de bulunduğu dünyanın pek çok başarılı üniversitesinin rektörünün katılımıyla imza sayısı 133’e çıktı. 

Kamu ve Özel Sektörle İş Birliği Yapılacak

2019 yılından bu yana Dünya Açlığıyla Mücadele Eden Üniversiteler (Universities Fighting World Hunger- UFWH) inisiyatifinin üyesi olan Yeditepe Üniversitesi, imzalanan bildiriyle Rektör Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl öncülüğünde kampüste açlığa çözüm ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için çözümler üretecek. 

Bu kapsamda Yeditepe Üniversitesi, gerek kamu kurumlarıyla gerek özel sektörle iş birlikleri de yaparak Türkiye genelindeki kampüslerde de gıda güvenliğini sağlayacak çözüm önerilerinin geliştirilmesine yönelik adımların atılmasını sağlayacak. Çalışmalarda öğrenciler de etkin olarak rol alacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YD-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %15,62, bir önceki yılın Aralık ayına göre %26,29, bir önceki yılın aynı ayına göre %39,92 ve on iki aylık ortalamalara göre %61,58 arttı.

İmalat yıllık %40,03 arttı

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %33,47, imalatta %40,03 artış olarak gerçekleşti.
 

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %37,10 artış, dayanıklı tüketim malında %45,02 artış, dayanıksız tüketim malında %45,04 artış, enerjide %12,17 azalış, sermaye malında %48,82 artış olarak gerçekleşti.

İmalat aylık %15,65 arttı

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %13,70, imalatta %15,65 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %14,72, dayanıklı tüketim malında %13,33, dayanıksız tüketim malında %14,46, enerjide %27,15, sermaye malında %16,11 artış olarak gerçekleşti.

Yıllık YD-ÜFE’ye göre 5 alt sektör daha düşük, 20 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

Yıllık azalış gösteren tek alt sektör %12,17 ile kok ve rafine petrol ürünleri oldu. Buna karşılık bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %60,62, b.y.s. makine ve ekipmanlar %59,14, içecekler %59,14 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık YD-ÜFE’ye göre 20 alt sektör daha düşük, 5 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

YD-ÜFE sektörlerinden ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) %10,94, diğer mamul eşyalar %11,26, basım ve kayıt hizmetleri %11,51 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %27,15, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %20,41, diğer ulaşım araçları %17,23 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Haziran ayında 85,1 iken Temmuz ayında %5,9 oranında azalarak 80,1 oldu.

Tüketici güven endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları, Temmuz 2023

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Investing.com – Intuitive Surgical (NASDAQ: ISRG) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 1,42$ ile analistlerin 1,33$ olan beklentilerine göre 0,09$ daha iyi.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 1,76B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 1,74B$ şeklindeydi.

Intuitive Surgical hissesi, günü 347,66$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda 15,80% değer kazandığını gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise 54,69% değer kazandığını gösteriyor.

Intuitive Surgical son 90 gün içinde 11 pozitif hisse başına kâr görürken 5 negatif hisse başına kâr gördü.

Intuitive Surgical hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Intuitive Surgical şirketinin finansal sağlık puanı “İyi performans”.

Intuitive Surgical şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Investing.com – CSX (NASDAQ: CSX) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 0,49$ ile analistlerin 0,49$ olan beklentilerine göre uygun.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 3,7B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 3,73B$ şeklindeydi.

CSX hissesi, günü 33,71$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda 5,94% değer kazandığını gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise 8,78% değer kazandığını gösteriyor.

CSX son 90 gün içinde 14 pozitif hisse başına kâr görürken 4 negatif hisse başına kâr gördü.

CSX hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre CSX şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

CSX şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Üç kıymetli altcoin projesi, DeFi ortamının kilit oyuncuları olarak ortaya çıktı. Her proje DeFi ekosisteminin eşsiz istikametlerini ele alıyor. Farklı kullanım cinsleri sunuyor ve Blockchain topluluğunda büyük ilgi görüyor. Kripto uzmanı Victor, bu Binance coinlerinin temellerini, en son gelişmelerini ve DeFi’nin geleceği üzerindeki potansiyel tesirlerini inceliyor.

Listedeki birinci altcoin: Pancake Swap (CAKE)

PancakeSwap, merkezi olmayan bir borsa (DEX). Ayrıyeten, BNB Chain üzerinde bir otomatik piyasa yapan (AMM) olarak fonksiyon görüyor. Bir AMM olarak PancakeSwap, kullanıcıların klasik bir buyruk defterine muhtaçlık duymadan kripto para ticareti yapmalarını sağlıyor. Bunun yerine likiditeyi, tokenlarını akıllı kontratlara kilitleyen ve ödül olarak alım satım fiyatı kazanan likidite sağlayıcıları sağlıyor.

PancakeSwap’in yenilikçi özelliği, BNB Chain’in yüksek randıman kapasitesi sayesinde düşük süreç fiyatları ve süratli süreç onay süreleridir. Kullanıcılar ayrıyeten tokenlarını likidite havuzlarında stake ediyor. Böylelikle, PancakeSwap’in mahallî tokenı olan CAKE biçiminde ek mükafatlar kazanıyor. Proje, kullanım kolaylığına sahip. Ayrıyeten, cazibeli kullanıcı arayüzü var. Dahası, likidite sağlayıcılar için yararlı mükafatları nedeniyle süratle popülerlik kazandı.

Son güncelleme prestijiyle PancakeSwap, çeşitli başka DeFi projeleriyle entegre olarak, yeni alım satım pariteleri sunuyor. Ayrıyeten, fiyatları daha da düşürmek ve ölçeklenebilirliği artırmak için Katman-2 tahlillerini keşfediyor. Böylelikle, ekosistemini genişletmeye devam ediyor.

PancakeSwap BNB Chain ekosisteminde güçlü bir varlığa sahip. Kullanıcı dostu arayüzü, onu sürdürülebilir büyüme için konumlandırıyor. Lakin, öbür DeFi platformlarının rekabetiyle karşı karşıya. Bu alandaki liderliğini korumak için yenilik yapmaya devam etmesi gerekiyor. Bu makalenin yazıldığı sırada, Pancakeswap 3,3 milyar dolar TVL’ye sahipti. Son olarak, Pancakeswap’ın Binance Chain’deki en büyük uygulama olduğunu belirtmek gerekiyor.

İkinci sırada Venus Protocol (XVS) var

Venus Protocol, BNB Chain üzerinde faaliyet gösteren merkezi olmayan bir kredi platformu. Proje, kullanıcılara kripto paralarını teminat gösterme ve bunlara karşı borç alma, kaldıraçlı ticareti kolaylaştırma ve mevduatlarından faiz kazanma fırsatı sunmaya odaklanıyor.

Venus Protocol’ün en değerli özelliklerinden biri, BNB coinlerini yahut desteklenen öbür kripto paralarını teminat olarak yatıran kullanıcılar tarafından basılan algoritmik stablecoin VAI. VAI, çok teminatlandırma ve Venus idare tokenı (XVS) kullanımı yoluyla ABD Dolarına olan sabitliğini koruyor.

Venus Protocol, desteklediği varlıkları ve teminat çeşitleri listesini daima olarak genişletiyor. Böylelikle kullanıcıların borç verme ve borç alma ekosistemine katılma fırsatlarını artırıyor. Ayrıyeten, projenin yönetişim sistemi, karar alma süreçlerini daha da merkezsizleştirerek etkin topluluk iştiraki elde etti.

BNB Chain ekosistemi büyümeye devam ettikçe Venus Protocol, bilhassa borç verme ve borç alma faaliyetleri aracılığıyla daha yüksek getiri arayan traderlar ve likidite sağlayıcıları ortasında artan kullanıcı benimsemesinden faydalanmaya devam edecek. Bununla birlikte, tüm borç verme protokollerinde olduğu üzere, risk idaresi ve güvenlik uzun vadeli sürdürülebilirlik için kritik faktörler olmaya devam edecektir. Bu makalenin yazıldığı sırada Venus Protocol 699 milyon dolar TVL’ye sahipti. Son olarak, BNB Chain’deki en büyük ikinci uygulama olduğunu belirtelim.

Son sıradaki altcoin Coinwind (COW)

Coinwind, DeFi alanında nispeten yeni bir oyuncu. Geliştiriciler, projeyi sürdürülebilirlik ve toplum odaklı kalkınmayı ele almak üzere tasarladı. Proje, çevresel ve toplumsal tesire öncelik veriyor. Bu doğrultuda, bir dizi DeFi eseri sunan merkezi olmayan bir ekosistem oluşturmaya odaklanıyor.

Coinwind’in eşsiz özelliklerinden biri, süreç fiyatlarının bir kısmını çevresel ve toplumsal projelerin finansmanına tahsis eden getiri yaratma düzeneği. Bu yenilikçi yaklaşım, finansal büyümeyi olumlu bir global tesirle birleştirmeyi hedefliyor. Ayrıyeten, etik dertleri olan yatırımcılara hitap etmeyi amaçlıyor.

Coinwind kısa mühlet evvel yönetişim tokenını piyasaya sürdü. Böylelikle, kullanıcıların karar alma sürecine etkin olarak katılmalarını ve projenin gelecekteki istikametini şekillendirmelerini sağladı. Grup ayrıyeten, tesirli teşebbüslere olan bağlılıkların sinyalini verdi. Bu doğrultuda, önde gelen etraf örgütleriyle iştiraklerini da duyurdu.

Dolayısıyla Coinwind’in sürdürülebilir uygulamaları ve getiri üretimini entegre eden yeni yaklaşımı, etrafa hassas yatırımcılardan oluşan ve giderek büyüyen bir topluluğun ilgisini çekme potansiyeline sahip. Bununla birlikte, başarısı uzun vadeli vizyonunun uygulanmasına ve platformunun daha geniş DeFi topluluğu tarafından benimsenmesine bağlı olacak. Bu makalenin yazıldığı sırada Coinwind’in 211,2 milyon dolar TVL’ye sahipti. Altcoin projesi, BNB Chain’deki en büyük üçüncü uygulama.

Makaledeki görüşler ve kestirimler uzmana ilişkin olup, katiyetle yatırım tavsiyesi değildir. Kriptokoin.com olarak yatırım yapmadan evvel kesinlikle kendi araştırmanızı yapmanızı öneririz.

Yüksek kalitede hizmet anlayışını ve yenilikçi ürünlerini sigortalılarla buluşturmayı sürdüren Ana Sigorta’nın 16-60 yaş arası bireylere özel Yatarak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ürünüyle sigortalılar, SGK ve Ana Sigorta ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında, yüksek standartlı sağlık hizmetlerine fark ücreti ödeme derdi olmadan erişebilecekler. Ana Sigorta Temmuz ayı süresince Yatarak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ürününü tercih eden müşterilerine sabit fiyat konusunda da özel bir avantaj sunmaya devam ediyor.

Sektörün öncü sigorta şirketlerinden Ana Sigorta, 16-60 yaş arası bireylere özel fiyat avantajıyla sunduğu Yatarak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ürününü temmuz ayında da sabit fiyatlarla sigortalılarla buluşturmaya devam ediyor. 60 ilde ve yaklaşık 600 anlaşmalı özel sağlık kuruluşunda fark ücreti ödemeden tedavi imkânı sunan bu avantajlı ürün, sigortalıların hayatını kolaylaştırma noktasında önemli bir rol oynuyor.

Yatarak TSS ürünü, “Yatarak TSS+1”ile ihtiyaca göre tasarlanmış alternatif bir plan daha sunuyor. Her biri yatarak tedavi masraflarını yüzde 100 karşılayan bu planlardan Yatarak TSS+1, aynı zamanda yılda bir defa ayakta tedavi hizmetine de erişim sağlıyor. Ana Sigorta bu ürünleri ile birlikte, düşük primlerle kaliteli ve yüksek standartlı sağlık hizmetlerine erişim sağlarken, aynı zamanda geniş kapsamlı asistans hizmetleri ve özel hastane-doktor seçme imkânı da sunuyor.

Ücretsiz Check-up ve Geniş Kapsamlı Ek Hizmetler

Ana Sigorta, Yatarak TSS ve Yatarak TSS +1 Ayakta Plan ürünü kapsamında tüm yeni sigortalılara ücretsiz check up paketi hediye ediyor. Ürünün ek hizmetleri arasında yılda 3 defa online diyetisyen, psikolog, doktor görüşmesi, diş check-up paketi gibi geniş kapsamlı hizmetler de bulunuyor.

Ana Sigorta Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Canan Yılmaz, ürünle ilgili görüşlerini aktardı ve “Avantajlı sağlık sigortası ürünümüz, bireylerin sağlık ihtiyaçlarını en yüksek kalitede ve en uygun maliyetle karşılamak için tasarlandı. Müşterilerimize değer katan, geniş kapsamlı ve yenilikçi hizmetler sunmayı hedefliyoruz. Yatarak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünümüz ile bu hedefimizi bir kez daha gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. Ürünümüz, müşterilerimizin geniş bir ağda, düşük primlerle kaliteli ve yüksek standartlarda sağlık hizmetine erişimini sağlıyor” dedi.

Yatarak TSS’nin ailenin tüm bireylerini kapsayan ve belirli kriterler dahilinde yenileme garantisine de sahip bir ürün olduğunun altını çizen Yılmaz ayrıca ekledi: “Ürünümüz sadece sigortalılarımıza değil, aynı zamanda 0-24 yaş arası çocuklarına ve yeni doğan bebeklere de yönelik. ANA Sigorta olarak, sigortalılarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunmayı sürdüreceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Siber güvenlik alanında küresel bir lider olan ESET, ESET Mobile Security Premium ürünü ile virüse karşı koruma ve güvenlik yazılımı değerlendirmelerinde uzmanlaşmış bağımsız test laboratuvarı AV-Comparatives tarafından verilen “Onaylı Mobil Ürün” ödülünü kazandı. ESET iki yıl üst üste kazandığı  bu ödülle, en son mobil tehditlere karşı üstün performansını ve etkinliğini ortaya koydu.

AV-Comparatives’in kapsamlı Mobil Güvenlik İnceleme raporu, Android sistemlerde kullanılan yerleşik güvenlik önlemlerini inceledi. Dokuz tedarikçinin gelişmiş özellikleri kapsamında kötü amaçlı yazılım koruması, pil tüketimi, işlevsellik, uygulama tasarımı ve genel kullanılabilirlikleri değerlendirildi. ESET’in mobil güvenlik alanındaki lider ürünü ESET Mobile Security Premium, yüzde 100 mobil koruma oranı ve 0 yanlış teşhis sonucu ile en gelişmiş güvenlik özelliklerini sunarak tüm alanlarda olağanüstü performans gösterdi ve “Onaylı Mobil Ürün” unvanını kazandı.

Mobil cihazları hedef alan siber saldırıların giderek karmaşıklaşması nedeniyle ESET Mobile Security Premium, kullanıcılara kötü amaçlı uygulamalar, kimlik avına yönelik URL’ler, sahte e-postalar ve diğer zararlı bağlantılar, SMS ile kimlik avı ve diğer  güvenlik açıklarına karşı güçlü koruma sağlıyor. Android kullanıcıları için en üst düzeyde güvenlik sağlamak amacıyla güçlü bir kötü amaçlı yazılım tarayıcısı, gerçek zamanlı koruma ve bulut destekli bir kötü amaçlı yazılım tarayıcısını bir arada sunuyor.

ESET Mobile Security Premium, üstün zararlı yazılım korumasına ek olarak, kullanıcıların kaybolan veya çalınan bir cihazı uzaktan kontrol etmesini sağlayan gelişmiş hırsızlık önleme özellikleri de içeriyor. Bu özellikler arasında konum izleme, hırsızın fotoğrafını çekme ve şüpheli cihaz etkinliklerine yanıt olarak eylemleri tetikleme yer alıyor. Ödeme koruması, kullanıcıların hassas finansal verileri için güvenlik sağlayan başka bir güvenlik özelliğidir. Kötü amaçlı uygulamaların korumalı uygulamaların ekran bilgilerini okumasını veya değiştirmesini engeller.

ESET Mobil Güvenlik Ürün Müdürü, Matej Chomo bu konuda şunları söyledi: “Mobil güvenlik çözümümüzün iki yıl üst üste ‘Onaylı Mobil Ürün’ olarak kabul edilmesiyle elde ettiğimiz bu büyük başarıdan onur duyuyoruz. Bu başarı, müşterilerimizin mobil cihazlarını ve kişisel verilerini koruyan üst düzey güvenlik çözümleri sunma konusundaki kararlılığımızı kanıtlıyor. Yolculuğumuza, inovasyon ve müşteri memnuniyetine olan bağlılığımıza kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Mobil ortamdaki gelişen tehditleri karşılamak için ürünlerimizi yenilemeye ve geliştirmeye devam ederek müşterilerimizin bir adım önde olmasını sağlayacağız. AV-Comparatives tarafından verilen bu ödülle, mobil güvenlikte mükemmellik için yeni standartlar oluşturmaya çalışıyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2022 yılında 1 milyon 140 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapan, etkinlik dünyasına Türkiye’nin en uzun soluklu ve en geniş kapsamlı festivali olarak damgasını vuran İstanbul Festivali, bu sene de hafızalardan silinmeyecek bir festivale imza atmaya hazırlanıyor. 17 günde 36 sanatçının sahne alacağı festival, bu yıl Yıldız Tilbe konseri ile açılışını yapacak. İstanbul Festivali sahnesinde ayrıca Ajda Pekkan, Duman, Sertab Erener, Ceza, Sıla, Hayko Cepkin, Serdar Ortaç, Edis, Zeynep Bastık, Hadise, Sefo ve Haluk Levent gibi yıldızlar yer alacak. Bu yıl Trendyol Yemek Ana Sponsorluğunda gerçekleşecek festivalin Fintek Sponsorluğunu Sipay üstlenecek.

Türkiye’nin en sevilen sanatçılarının sahne alacağı, en ünlü gamer’ların katılacağı heyecan dolu espor turnuvalarına ev sahipliği yapacak olan, birbirinden eğlenceli gösteriler, yaratıcı çocuk atölyeleri, benzersiz lezzetler ve sahne şovlarının yer alacağı İstanbul Festivali, 21 Temmuz Cuma günü 16.00’da kapılarını açacak.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK FESTİVAL SAHNESİ İSTANBULLULARA UNUTULMAZ BİR YAZ YAŞATACAK

İstanbul Festivali sahnesi, kurulan 600 m2 led ekran teknolojisi ve iskele sistemi ile bugüne kadar Türkiye’de gerçekleşen özel festivaller arasındaki en büyük görüntü yüzeyine sahip sahne olma özelliğini taşıyor. İstanbul Festivali sahnesi 600’e yakın ışık ve 100’den fazla hoparlör kullanılarak en iyi şov ve ses kalitesi için uzman prodüksiyon ekipleri tarafından tasarlandı.

TEK BİLETLE SINIRSIZ EĞLENCE!

Bu sene Trendyol Yemek Ana Sponsorluğu’nda gerçekleşecek olan En’lerin Festivali İstanbul Festivali’nde konserlerin yanı sıra, Espor, Çocuk Atölyeleri, Genç Sahne ve Lezzetler olmak üzere 4 ayrı ünite de yer alacak. Sipay’in Fintek Sponsoru olarak yer aldığı festivale gelen tüm ziyaretçiler festival süresince tüm ödemelerini kolayca yapabilecek. “Kültür-sanat ve eğlence herkes için erişilebilir olmalı” fikrinden yola çıkılarak projelendirilen İstanbul Festivali ziyaretçileri bu yıl da tek festival bileti ile alan içinde yer alan tüm etkinliklerden faydalanabilecek. 

ESPOR

2022’de yaklaşık 500 metrekarelik bir alanda binlerce oyun ve espor meraklısını ağırlayan alan, bu yıl yaklaşık 10 katına çıkarak 5000 metrekarelik bir alanda oyun severleri bir araya getirmeye hazırlanıyor.  

İstanbul Festivali Espor alanı bu yıl ayrıca dünyanın en büyük cosplay şampiyonalarından birine ev sahipliği yapacak. Cosplay alanında dünyadan birçok ünlü ismin de onur konuğu olarak katılacağı şampiyona, 29-30 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Point Blank ve Zula oyunlarının Türkiye finallerinin İstanbul Festivali Espor sahnesinden canlı olarak gerçekleştirileceği festivalde, 17 gün boyunca oyun ve espor meraklılarının çok yakından tanıdığı ve ilgiyle takip ettiği birçok influencer alanda olacak.

Ayrıca oyun severlerin 150 bilgisayardan aynı anda katılım sağlayacağı ve 24 saat aralıksız devam edecek LAN partileri de İstanbul Festivali heyecanının bir parçası olacak.

GENÇ SAHNE

Mini konserler, tiyatro, dans, performans sanatları, kids zumba, sihirbaz ve jonglör gösterileri, bilim partileri ve çok daha fazlası en renkli sahnelerin festivali İstanbul Festivali’nde!

Zumba Günü olarak belirlenen 1 Ağustos tarihinde, 16.00’dan itibaren, konser saatine kadar genç sahnede zumba, strongnation ve zumba kids dersleri gerçekleştirilecek.

Ardından ana sahnede Edis konserinden hemen önce Zumba Türkiye Rekor Denemesi’ne imza atılacak.

LEZZETLER

İstanbul’un en sevilen ve en ünlü markalarından sokak lezzetlerine kadar pek çok seçenek, sıcak ve soğuk servislerle, 6500 m2 alan üzerinde konumlandırılmış lezzetler alanında, gün boyu süren eğlencenin mola noktaları olacak.

ÇOCUK OYUN ALANI VE ATÖLYELERİ

Bilim, sanat, doğa, yemek atölyelerinden, oyun parkurlarına ve makinelerine 1100 m2 alanda, her yaştan çocuğun ilgisini çekecek, yaratıcılığını geliştirecek en renkli etkinlikler İstanbul Festivali’nde yer alacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keman sanatçısı Ozan Sari ile piyano sanatçısı Çağdaş Özkan, Türkiye’nin en iyi keman virtüözlerinden biri olan Suna Kan anısına Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’nde konser verdi.

Türkiye’nin en iyi keman virtüözlerinden biri olan ve geçen Haziran ayında hayatını kaybeden Suna Kan, Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’nde (MEM) düzenlenen özel konserde anıldı.

Keman sanatçısı Ozan Sari ile piyano sanatçısı Çağdaş Özkan’ın, Suna Kan anısına düzenlediği konsere klasik müzik tutkunları yoğun ilgi gösterdi. Sari ve Çağdaş ikilisi, anı konserinde dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini başarıyla icra etti. Müziğe henüz 4 yaşındayken başlayan, Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan birincilik derecesiyle mezun olan ve dünyaca ünlü solistlerle çalışmalar yapan Ozan Sari, kemandaki ustalığını konuşturdu. Gerek vokal gerekse enstrümantal eşlik alanında geniş bir repertuara ve tecrübeye sahip olan, ABD’nin en prestijli müzik okullarından birinde yüksek lisans derecesini tamamlayan, ulusal ve uluslararası birçok festivalde sahne alan Çağdaş Özkan da, piyano performansıyla izleyenleri mest etti. Ozan Sari ve Çağdaş Özkan ikilisi, müzenin etkileyici ortamında W.A. Mozart, A. Corelli, A. Schnittke, H. Wieniawski, P. De Sarasate ve B. Bartok’un eserlerini bu kez Suna Kan anısına çaldı. Eser aralarında sık sık alkışlanan Sari ve Özkan ikilisi, performanslarıyla izleyenleri mest etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Bayer Tarım Ürünleri Bahçe Bitkilerinden sorumlu Üretici ve Kanal Pazarlama Müdürü görevini Aslı Sinangil üstlendi.
• Tarım Ürünleri Pazarlama İletişimi Yöneticisi Buket Şahin oldu.
• Ebru Yaka, Tarım Ürünleri Doğu Akdeniz Saha Çözümleri Müdürü olarak katıldı.

Eşitlikçi ve yetkinlik temelli bakış açısıyla insan kaynağını günden güne güçlendiren Bayer; üç deneyimli kadın yöneticiyi Tarım Ürünleri ekibine dahil etti.

Bayer Tarım Ürünleri Bahçe Bitkilerinden sorumlu Üretici ve Kanal Pazarlama Müdürü görevine Temmuz ayı itibarıyla Aslı Sinangil getirildi. 

Sinangil, İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olmasının ardından Amerika’daki North Alabama Üniversitesi’nde MBA derecesini tamamladı. Pazarlama alanında başlayan kariyeri süresince FMCG başta olmak üzere birçok farklı sektörde ve Oyak, Gratis, Little Caesars, GFK, Hayat Kimya gibi şirketlerde önemli sorumluluklar üstlendi.

Buket Şahin, Tarım Ürünleri Pazarlama İletişimi Yöneticisi görevini Temmuz ayı itibarıyla devraldı. 

Lisansını, İstanbul Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünde yapan Şahin, işletme yüksek lisansını Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de tamamladı. Kariyeri boyunca stratejik iletişim konusunda farklı ajansların yanı sıra Armaggan, Generali Sigorta, Deutsche Messe AG, BASF gibi şirketlerde çalıştı. Şahin, halkla ilişkiler, stratejik iletişim, dijital pazarlama, içerik ve itibar yönetimi alanlarındaki deneyimleriyle Bayer Tarım Ürünleri ekibinde çalışmalarını sürdürecek. Şahin’in, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nden (TUHİD) Altın Pusula ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından verilen Milenyum Hedefleri – İş Hedefi Ödülleri bulunuyor. 

Ebru Yaka, Tarım Ürünleri Doğu Akdeniz Saha Çözümleri Müdürü olarak ekibe katıldı.

Tarsus Amerikan Koleji’nden mezun olan Yaka, lisans ve lisansüstü eğitimini Marmara Üniversitesi Biyoloji bölümünde tamamladı. Bayer’e katılmadan önce Abdi İbrahim İlaç’ta Teknoloji Transferi ve Proje Yöneticisi olarak çalışan ve proje yönetimi, teknoloji transferi, tedarikçi yönetimi, steril ilaç üretimi, kalite sistemleri, farmakovijilans konularında uzmanlığı bulunan Yaka; yerelleşme stratejisi kapsamında Türkiye’de ilk aşı üretimi, FDA Steril Oftalmoloji Projesi ve GSK – Abdi İbrahim Nebule Transfer Projesi gibi çok sayıda projede yer aldı.

Bayer Hakkında

Bayer, sağlık ve beslenme ile ilgili yaşam bilimleri alanlarında uzmanlaşmış küresel bir şirkettir. Ürün ve hizmetleri; artan ve yaşlanan küresel nüfus nedeniyle çağımızın önemli sorunlarına çözüm bulmaya katkıda bulunarak insanlara ve yaşadığımız gezegene destek olmayı amaçlamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ilkelerine bağlı olan şirket; faaliyet gösterdiği alanlarda olumlu etki yaratma konusunda kararlıdır. Bayer Grup, aynı zamanda inovasyon ve büyüme yoluyla değer yaratmayı ve kâr etme gücünü artırmayı hedeflemektedir. Bayer markası tüm dünyada güveni, kaliteyi ve güvenilirliği temsil etmektedir. 2022 mali yılı itibarıyla 101.000’e yakın çalışana ve 50,7 milyar Avro satış cirosuna sahip olan Bayer’in Ar-Ge harcaması ise 6,2 milyar Avro düzeyindedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eski Fed Lideri Ben Bernanke Fed’den gelecek hafta son bir faiz artırımı beklediğini söyledi.

Fidelity Investments’ın düzenlediği webinar’da konuşan Bernanke “Fed gelecek toplantısında da 25 baz puanlık artış yapacak üzere görünüyor. Bu da son artış olabilir” diye konuştu.

Para piyasalarında da benzeri beklentiler var. Fed’in 25-26 Temmuz toplantısının akabinde ek faiz artışı fiyatlanmıyor.

Bernanke araba ve kira fiyatlarındaki düşüşle önümüzdeki 6 ayda enflasyonun kalıcı olarak yüzde 3-3,5 bandına inebileceğini söyledi. ABD’de enflasyon geçen ay yüzde 4’ten yüzde 3’e gerilemiş, Fed’in favori enflasyon göstergesi PCE fiyat endeksi Mayıs’ta yıllık bazda yüzde 3,8 artmıştı.

Bernanke bu sene faiz indirimi beklentisinin gerçekçi olmadığını tabir etti.

Bernanke ayrıyeten enflasyonu düşürme eforunun bedeli olarak iktisatta yavaşlama olabileceğini lakin ‘ılımlı’ bir resesyon olabileceğini belirterek “gelecek yıl derin bir resesyon görmemiz sürpriz olur” sözünü kullandı.

Seçkin marinaları bünyesinde barındıran D-Marin, çevreyi ve deniz yaşamını korumaya yönelik kararlılığıyla 14 marinasında Mavi Bayrak almaya layık görüldü.

D-Marin, premium marinalarının tamamında benimsenen ve uygulanan Çevresel, Sosyal, Yönetişim (ÇSY) taahhütlerinin bir parçası olan girişimleri kapsamında hayata geçirdiği üstün denizcilik ve kıyı koruma standartlarıyla Mavi Bayrak ödülüne layık görüldü. 

D-Marin’in güçlü ÇSY stratejisi ve “bugünün ve gelecek nesillerin sürdürülebilir marinalarıı”ı yaratma vizyonu, faaliyet gösterdiği çevrenin korunmasını sağlıyor.

Su kalitesi testleri ve arıtımı, marina ekiplerinin ve yerel halkın katılımıyla kıyı temizliği, yenilenebilir enerji kullanımı, sağlık ve güvenlik eğitimi, etik atık yönetimi ve sürdürülebilir yatırımlar, D-Marin marinalarının Mavi Bayrak almasını ve alınan Mavi Bayrakların yenilenmesini sağlayan faaliyetler arasında yer alıyor. D-Marin’in Yunanistan, Türkiye, Hırvatistan, İtalya ve İspanya’daki marinalarının Mavi Bayrak sertifikası bulunuyor. 

D-Marin Sağlık, Güvenlik ve Çevre Sorumlusu Areti Priovolou konuyla ilişkin şunları söyledi: “Dünyanın en muhteşem yatçılık destinasyonlarında yer alan D-Marin marinalarını korumak için üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız. Bugünün ve gelecek nesillerin sürdürülebilir marinalarını yaratmaya yönelik güçlü ÇSY stratejimiz, 20 marinamızın tamamı tarafından başarıyla uygulanıyor. Bu taahhüt, yuvamız dediğimiz destinasyonlar için yapabileceklerimizin başlangıcı niteliğinde. Çevreyi ve deniz yaşamını daha etkili şekilde korumanın yeni yollarını aramaya devam edeceğiz.”

Çevre Eğitim Vakfı tarafından verilen ikonik Mavi Bayrak, plajlar ve marinalara yönelik en prestijli ödüller arasında yer alıyor. Denizlerin ve kıyı şeridinin sürdürülebilir yönetimi ve yönetişimini temel amaç edinen uluslararası bir deniz ve kıyı koruma programı olan Mavi Bayrak’ı alabilmek için çevre, eğitim, güvenlik ve erişilebilirlik alanlarında çok sayıda sıkı kriterin karşılanması gerekiyor. Bir yıllığına verilen Mavi Bayrak sertifikası, sorumluluk sahibi yaklaşımın devamlılığını sağlamak için her yıl yenileniyor.

Tüm marinalarında 2022 yılından bu yana Mavi Bayrak sertifikalarını yenileyen D-Marin’in Mavi Bayrak almaya hak kazanan en son marinası ise Yunanistan’daki Zea Marina oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cisco’nun 13 ülkede yaptığı araştırmaya dayanan 2023 Global Ağ Trendleri Raporu’na göre, hibrit çalışmanın dünyada yaygınlaşmasıyla beraber geleneksel güvenlik modelleri güncelliğini yitirdi. Bulut platformları da hızla benimsenmeye devam ediyor. Ankete katılanların %78’i, 2025’e kadar iş yüklerinin %40’ından fazlasını bulutta barındırmayı planladığını söylüyor. 
Cisco, dijital dönüşümü ve çoklu bulut girişimlerini hayata geçirmek için BT kuruluşlarının ağ teknolojisini, yetkinlikleri ve operasyonlarını nasıl geliştirip dönüştürdüğünü inceleyen 2023 Global Ağ Trendleri Raporu’nu yayımladı. Raporda, farklı coğrafyalardaki 13 ülkeden (ABD, Kanada, Brezilya, Meksika, Avustralya, Çin, Endonezya, Güney Kore, Japonya, Singapur, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya) 2500’ü aşkın BT karar alıcısının katıldığı anketten elde edilen veriler esas alındı.

Ağın geleceğini ve başarılı bir bulut stratejisinde ağların rolünü etkileyecek iş ve teknoloji dünyasındaki bazı temel eğilimleri ve öncelikleri ortaya çıkaran raporda şu tespitler öne çıktı:

1. Hibrit çalışma, güvenli bağlanırlıkla ilgili zorlukları artırmaya devam ediyor. İçinde bulunduğumuz çağda, uzaktan çalışanlar ile çoklu bulut ortamlarında dağınık halde bulunan kurumsal veriler ve varlıklar arasında güvenli bağlantının tesis edilmesine yönelik yeni yaklaşımlara ihtiyaç var.

• Çalışanlar ofise dönmeleri konusunda teşvik edilse de %40’ından fazlası tam zamanlı olarak veya haftada birkaç gün uzaktan çalışmaya devam ediyor.
• Geleneksel güvenlik modelleri güncelliğini yitirdi. Bu alanda çalışanların yarısından çoğu (%51) bulut güvenliği risklerini, %39’u da uzaktan çalışanların sayısındaki artışı en büyük zorluklar olarak gösteriyor.

2. Buluta ve çoklu buluta geçiş hızlanıyor.

• Kuruluşlar bulut platformlarını benimsemeye devam ediyor; ankete katılanların %78’i kuruluşlarının 2025’e kadar iş yüklerinin %40’ından fazlasını bulutta barındırmayı planladığını söylüyor. Bu oran, bugünkü kuruluşlarda yalnızca %63 düzeyinde.
• Çoklu bulutun benimsenmesi de her geçen gün ivme kazanıyor. Bulut ve ağ uzmanlarının %42’si daha çevik ve ölçeklenebilir bir uygulama geliştirmenin birden çok bulutun kullanılmasında başlıca motivasyon olduğunu söylüyor. 

3. Kullanıcıların bulut uygulamalarına erişiminde güvenliğin sağlanması, 2023 yılının ağla ilgili zorluklar listesinde en başta yer alıyor. Kurumsal BT profesyonellerini endişelendiren bir diğer önemli konu da tutarlı bir uygulama deneyimini garanti etmek için dijital hizmet zincirinde uçtan uca görünürlüğün sağlanması (örneğin kullanıcı ile bulut arasında).

• Birden çok bulutta dağınık haldeki uygulamalara güvenli erişimin sağlanması, ağ profesyonellerinin %41’inin dile getirdiği en önemli güçlük. 
• Ankete katılanların %37’sine göre ise ikinci en önemli zorluk, kurumsal ağın dışında daha çok trafiğin başlaması veya bitmesiyle ağ performansı ve güvenliğine ilişkin uçtan uca görünürlük elde edilmesi.

Didem Duru: Güvenlik, çeviklik ve iş performansı yeni öncelikler 

Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da Global Ağ Trendleri Raporu’nu şöyle değerlendirdi: “Günümüzde ağ, dijital dönüşüm sürecine ışık tutan kilit faktör konumunda. BT öncelikleri değiştikçe güvenlik, çeviklik ve iş performansı BT ekipleri için maliyet ve ağ yönetiminden daha öncelikli konular haline geldi. En çok talebi, uçtan uca görünürlük ve otomasyon sunan çözümler görüyor. Raporda belirtilen trendler kendi içinde önemli olmanın ötesinde gerçek değeri, ilerleyen süreçte kararların altını nasıl doldurabildikleriyle ölçülecektir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gerçeğe yakın renkler, yüksek çözünürlükle gelen görüntü kalitesi, Akıllı Kalibrasyon özelliği ve kullanıcıya sunduğu pek çok özellik sayesinde Samsung’un yeni 5K monitörü ViewFinity S9 birçok ilke imza atıyor.

Samsung Electronics, ViewFinity monitör serisini genişlettiğini duyurdu. 27 inç ViewFinity S9 monitör (model adıyla S90PC) dünya çapında satışa sunuldu. Ultra High Definition (UHD) çözünürlüğe sahip ViewFinity S8’in (model adıyla S80PB) Haziran 2022’de piyasaya sürülmesinin ardından ViewFinity S9’un pazara sunulması Samsung’un yüksek çözünürlüklü serisini güçlendirdi. Grafik tasarım ve fotoğrafçılık gibi alanlarda ihtiyaç duyulan araçlara göre optimize edilen yeni ViewFinity S9, 2023 yılında CES İnovasyon Ödülü de almıştı.     

Samsung Electronics Görsel Ekran Bölümü Başkan Yardımcısı Hoon Chung, yeni modelle ilgili olarak, “Yeni 5K monitörümüz, yaratıcı ve görsel alanlarda çalışan profesyonellere yüksek performans ve iyi bir deneyim sunmak üzere geliştirildi. ViewFinity serisiyle, yaratıcılara alanında öncü görsel deneyimler yaşatmanın yanı sıra her projede etkileyici sonuçları sunacak renk netliğini ve çok yönlü bağlantı imkanlarını sağlıyoruz” dedi. 

Etkileyici netlikte görüntüler ve metinler sunan yeni ViewFinity S9, diğer UHD monitörlerden yüzde 50 daha büyük bir çalışma alanına imkan tanıyan 5K (5120×2880) çözünürlükte 27 inçlik ekrana sahip. Profesyonellerin yakınlaştırmaya gerek kalmadan ultra yüksek çözünürlüklü içerikler üzerinde çalışmasına imkan tanıyan bu özellik sayesinde, tüm düzenleme araçları ekrana sığabiliyor ve üzerinde çalışılan projeler 5K çözünürlükte görüntülenebiliyor.

ViewFinity S9, yüzde 99 DCI-P3 ve 218 PPI (inç başına piksel) değerleriyle, görsel doğrulukla çalışan profesyonellerin istediği gibi daha net ayrıntılar ile daha doygun ve canlı renkler sunuyor. Bunlara ek olarak, 600 cd/m2’lik tipik parlaklık seviyesi, farklı aydınlık derecelerine sahip neredeyse her ortamda çalışmayı kolaylaştırıyor. Samsung’un kalibrasyon teknolojisi kullanıcıların istedikleri renkleri elde etmesini sağlıyor. Monitör, renkleri fabrikada üretim sırasında Delta E

Tüm sokak dansı türlerinin yarıştığı Red Bull Dance Your Style yarışması, dansın en iyilerini belirlemek için geri dönüyor. 6 Ağustos’ta Bursa’da gerçekleşecek Türkiye finalleri öncesinde İGA İstanbul Havalimanı’nın misafirlerine keyifli bir seyahat deneyimi sunan markası İGA Pass partnerliğinde birbirinden yetenekli beş dansçı, Escalator Moves için buluştu. İGA İstanbul Havalimanı’ndaki yürüyen merdivenlerde figürlerini sergileyen beş dansçının performansları Red Bull Türkiye’nin ve İGA Pass’in Instagram ve TikTok hesaplarından izlenebiliyor.

Kazananın seyirci oylarıyla belirlendiği sokak dansı yarışması Red Bull Dance Your Style heyecanı, Türkiye’nin en iyilerini belirlemek üzere geri dönüyor. İGA Pass partnerliğinde, 6 Ağustos’ta Bursa’da düzenlenecek Türkiye Finali öncesinde birbirinden yetenekli beş dansçı İGA İstanbul Havalimanı’nda buluştu. Biser Bayram Mutlu, Akay Üstünel, Can Tohma, Meriç Su Giray ve Esin Turay’ın İGA İstanbul Havalimanı’nın yürüyen merdivenlerinde performanslarını sergiledikleri Escalator Moves, Red Bull ve İGA Pass’in sosyal medya hesaplarından yayınlandı. Bitmeyen enerjileri ve yetenekleriyle son dönemde dikkat çeken başarılı dansçılar, keyifli seyahatlerin vazgeçilmezi İGA Pass partnerliğinde gerçekleşen etkinlikte yürüyen merdivende hünerlerini konuşturdu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Menderes Belediyesi tarafından başlatılacak ücretsiz İngilizce kursu için kayıtlar alınmaya başlandı. Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan öğrencileri kurstan yararlanmaya davet etti.

Menderes Belediyesi’nin, Menderes İlçe Halk Eğitim Merkezi’nin işbirliğiyle gerçekleştireceği İngilizce kursu için kayıt dönemi başladı. Ücretsiz kurstan yararlanmak isteyenler belediyeye başvurarak kayıt yaptırabilecek.

Başvurular şahsen yapılacak

10-12 yaş aralığındaki öğrenciler için gerçekleşecek kurs için başvurular Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne yapılacak. Öğrenci ve veliye ait kimlik fotokopisi ile şahsen yapılacak başvurularla ilgili detaylı bilgiye vatandaşlar 0232 700 00 00 numaralı telefondan ulaşabilecek.

Sosyal belediyecilik

Eğitime önem verdiklerini ifade eden Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, ‘’ Bizim için eğitim her şeyin başında geliyor. Menderes’imize hizmetlerimizi sunarken bu anlayışla hareket ediyoruz. Sosyal belediyeciliğin en iyi örneklerini sunmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlçemizdeki öğrencilerimizin eğitimine katkı sağlayacak projeleri hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda İngilizce kursumuz için kayıtları almaya başladık. Kayıtlar sonunda oluşacak sınıflara göre kısa süre içinde kursumuz başlayacak. Öğrenci kardeşlerimiz velileriyle birlikte belediyemize gelerek ücretsiz olacak kursumuza kayıt yaptırabilirler’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prometeon Tyre Group, Sustainalytics tarafından gerçekleştirilen ESG standartları değerlendirmesine göre 2022 yılında sektöründe küresel arenada üçüncü sırada yer aldı. Grup, tüm değer zinciri üzerindeki çevresel etkinin azaltılması için üretim ve satış alanında yeni 2030 hedeflerini belirledi.

Dünyanın endüstriyel ve ticari lastik odaklı tek global şirketi Prometeon Tyre Group’un, küresel ölçekte ve değer zinciri genelinde -üretimden satışa- sürdürülebilirlik faaliyetlerinin aktarıldığı, 2022 Sürdürülebilirlik Raporu yayımlandı. Prometeon Tyre Group, 2030 yılına kadar çevresel etkinin azaltılmasına yönelik yeni ve iddialı hedefler ortaya koydu. Grubun 2022 yılındaki çalışmaları Sustainalytics tarafından ödüllendirildi. 

Nicolas Marchi – Prometeon Tyre Group İç Denetim ve Sürdürülebilirlik Direktörü: “İş dünyasında çok somut bir olgu haline gelen sürdürülebilirlik şirketimizin kimliğinin bir parçasını oluşturuyor. Müşteriler, tedarikçiler ve finans dünyasıyla ilişkileri etkilemenin yanı sıra satın alma ve üretimi de kapsıyor. Sürdürülebilirliğin tüm konularına yoğun bir şekilde odaklanan Prometeon, her aksiyonunda ortaya çıkan çevresel etkileri dikkate alıyor.” 

ESG DEĞERLENDİRMESİ

Bir ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) derecelendirme kuruluşu olan Morningstar Sustainalytics, Prometeon Tyre Group’un kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını ikinci kez değerlendirdi. Bu değerlendirmeyle Grubun değer zinciri boyunca sürdürülebilirlik ilkelerine ilişkin aksiyonlarının anlaşılması ve geliştirilmesi hedeflendi. 

Değerlendirmede çeşitli olumlu sonuçlar elde edildi: ESG Risk Derecelendirme puanının 100 üzerinden 12,1 (puan sıfıra ne kadar yakınsa, şirketin performansının o kadar iyi olduğu anlamına gelir) olması, ikinci yılda da riske maruz kalma düzeyinin düşük, yönetim düzeyinin ise yüksek olduğunu teyit ediyor. Şirket geçen yıl 14,9 olan puanını iyileştirmenin yanı sıra lastik dünyasındaki 29 şirket arasındaki yerini 5. sıradan 3. sıraya yükseltti. Promoteon otomotiv komponentleri sektöründe ise halen 236 şirket arasında 15. sırada yer alıyor. Bu veriler şirketin mükemmel performansını teyit ederken devam eden iyileştirme çabalarını da vurguluyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YÖNETİŞİMİ 

Prometeon’un üretim faaliyetinde bulunduğu tüm ülkelerdeki Sürdürülebilirlik Komitelerinin çalışmaları, sürdürülebilirlik yönetiminin 2022 yılında daha da güçlenmesini sağladı. Bu çalışmalarla sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında bütünleşik bir ESG vizyonu oluşturulmasının yanında bilgi birikiminin artırılması ve somut kurumsal yönetişim standartlarının desteklenmesi amaçlanıyor. Böylece, Grubun endüstriyel ayak izine yapılan yatırımları da içeren karar verme süreçlerine ESG unsurları da entegre edilecek.

Grubun faaliyette bulunduğu tüm ülkeleri kapsayan ve küresel ölçekte çalışan Genel Merkez (HQ) Komitesi oluşan atıkları, su tüketimini, enerji gereksinimini ve CO2 emisyonlarını azaltmak için uzun vadeli 2030 hedeflerini belirledi. Prometeon Tyre Group, iklim değişikliğiyle mücadelede proaktif bir rol üstlenme kararlılığıyla ürün yaşam döngüsünde nihai olarak döngüyü tamamlama hedefiyle değer zinciri boyunca yürüttüğü ticari faaliyetlerinde somut sonuçlara ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor. Grup bu hedef doğrultusunda yenilikçi malzemeler üzerinde sürekli olarak Ar-Ge çalışmaları yürütürken kurumsal sosyal sorumluluğunu ilerletmek için ESG değerlendirmeleri konusunda dış paydaşlarla iş birliği yapmaya da devam ediyor.

2030 HEDEFLERİ

Şirket, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin 2030 gündemi doğrultusunda 2030 çevresel etki azaltma hedeflerini belirledi. Hedefler için Prometeon’un 2016’da Pirelli’den ayrıldıktan sonraki yolculuğunun ilk senesi baz yıl olarak esas alındı. Devam eden yatırımların ve süreçlerin gözden geçirilmesi sayesinde mevcut endüstriyel faaliyetlerin gerektirdiği su tüketiminin en az %53, enerji tüketiminin ve dolayısıyla CO2 emisyonlarının ise en az %30 oranında azaltılması hedefleniyor.  

Grup, bu hedeflere ulaşmak için yürüttüğü çalışmalar kapsamında yaklaşık %20 oranında su geri kazanımı sağlayan atık su arıtma tesisleri gibi yenilikçi süreçlere yapılan yatırımlar sayesinde 2022’de toplam su tüketimini bir önceki yıla göre yaklaşık %10 oranında azaltmayı başardı. Kaynak tüketimini ve çevresel etkiyi azaltmak amacıyla uygulamaya konan üretim proseslerinin verimliliğini artıracak süreçler sayesinde enerji tüketimi ve CO2 emisyonları önceki yıla göre yaklaşık %5, solvent tüketimi ise yaklaşık %15 düşürüldü. 

Komite çevresel veri toplama sürecini geliştirmek, uzun vadeli hedeflerde ilerleme sürecini izlemek amacıyla bir yazılım yatırımı kararı aldı.

GLOBAL RAPORLAMA GİRİŞİMİ (GRI) 

Prometeon Tyre Group, 2022 yılında Sosyal Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu’nu Global Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative – GRI) standartlarına göre hazırladı. GRI, kuruluşların faaliyetlerinin doğası gereği yarattığı temel çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri belirlemek için bir çerçeve sağlıyor. Ayrıca kuruluşun faaliyetlerinin ve kararlarının ana paydaşlar üzerindeki etkilerini de dikkate alıyor.

TEDARİKÇİ ÖDÜLÜ

Şirket, başlattığı Tedarikçi Ödül Programı’yla sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarına tedarikçilerini de dahil etmeyi ve onlara rehberlik etmeyi amaçlıyor. Program, Prometeon Tyre Group Global Satınalma Direktörü Federica Tondini tarafından yönetilecek. Prometeon bu program aracılığıyla en üst düzey hizmet ve malzeme sağlayan tedarikçileri ödüllendirecek ve katılımlarını artıracak. Ayrıca yenilikçi ve sürdürülebilir projeleri ödüllendirerek işe ve ilgili paydaşlara değer katan süreçlerin iyileştirilmesini teşvik edecek. 

Aşağıdaki kategorilerde verilen ödülleri kazananlar 2024 başında açıklanacak:

• En İyi ESG Tedarikçisi
• En İyi Ham Madde Tedarikçisi
• En İyi Hizmet Tedarikçisi
• En İyi Lojistik Tedarikçi
• En İyi Makine, Ekipman ve MRO (Tamir, Bakım, İşletme) Tedarikçisi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Chainlink fiyatı %22 artarak 2,54 milyon dolardan fazla short konumu tasfiye etti. Lookonchain’e nazaran, altcoin fiyat artışını kimi balina faaliyetleri tetikledi. Bu ortada, Chainlink Kurucu Ortağı, bankaların Blockchain teknolojisini benimsemesiyle trilyonlarca paha öngörüyor.

LINK ayıları tasfiyelerle karşı karşıya

Chainlink fiyatı, The Compound platformunun COMP tokeninden sonra pompalanan birinci Decentralize Finance (DeFi) coini. Altcoin fiyatı son sekiz saat içinde yaklaşık %22 oranında yükseldi. Bu da 2,54 milyon dolar bedelindeki short konumun sudan çıkmasına neden oldu. Bu kadar büyük ölçüde durumu en son, Chainlink fiyatının neredeyse %50 oranında düştüğü Ocak 2022’de tasfiye oldu.

LINK 1 günlük grafik

Altcoin fiyatı konsolidasyondan bir çıkış arıyor

Chainlink fiyatı 434 gündür 5,53 ila 9,66 dolar ortasında değişen bir konsolidasyon içinde. Satın alma baskısındaki ani artış, LINK’in %20’nin üzerinde yükselmesine neden oldu. Böylelikle, ayıları ve yatırımcıları hazırlıksız yakaladı. Sonuç olarak, LINK fiyatı aralığın orta noktası olan 7,59 doları aştı. Ayrıyeten 7,99 dolarlık kritik bir direnç düzeyini kırdı. Bu direnç düzeyi, konsolidasyonla çabucak hemen tıpkı vakitte boğalar için bir diken oldu.

LINK 1 günlük grafik

Analistlere nazaran, LINK fiyatını yükselten alım baskısındaki artış, tek seferlikse büyük bir kâr alımıyla karşı karşıya kalabilir. Bu türlü bir durumda, LINK’in geri çekilmesi muhtemel. Bu durumda, aralığın orta noktasını bir dayanak tabanı olarak 7,59 dolarda tekrar test etmesi mümkün. Bu düzeyin kırılması son yararları tehdit edebilir. Böylelikle, Chainlink fiyatı muhtemelen 5,93 dolara düşer.

Bugün altcoin fiyatını yükselten ne?

On-chain tahlil platformu Lookonchain’e nazaran, LINK’in fiyat artışını yakın vakitteki kimi balina faaliyetleri tetikledi. Lookonchain, birebir şahsa ilişkin olduğundan şüphelendikleri “0xc212” ve “0x86bd” isimli iki balina adresinin Perşembe gününün erken saatlerinde 6 milyon dolar bedelinde LINK satın aldığını bildirdi.

İşlem, her iki balina adresinin toplam 5,87 milyon dolar pahasında 3.074 stETH ve 136.000 dolar pahasında 71 ETH’yi 788.877 LINK token karşılığında takas etmesiyle gerçekleşti. Lookonchain, bu balina hareketinin LINK’in fiyatını anında %6,5 oranında artırdığını belirtti. Ayrıyeten, tokenin o vakitten beri yükseliş eğiliminde olduğunu kaydetti.

İlginç bir formda Lookonchain, gün içinde Chainlink ağında iki balina süreci daha rapor etti. Tahlil platformu, “0x0fAC” ve “0x67c8” cüzdan adresine sahip balinaların 1,82 milyon dolar pahasında toplam 227.281 LINK token satın aldığını belirtiyor.

Şimdilik, bu balina süreçlerinin gerisinde net bir neden yok. Lakin, LINK yatırımcılarının piyasa üzerindeki muhtemel tesirleri nedeniyle bu balinaların bir sonraki atağını izlemeleri yararlarına olacaktır.

Chainlink Kurucu Ortağı, trilyonlarca dolarlık bedel öngörüyor!

Chainlink kısa bir müddet evvel, farklı Blockchain’ler ortasında meselesiz para transferinde ihtilal yaratmayı amaçlayan cross-chain birlikte çalışabilirlik protokolünü açıkladı. Bununla birlikte, Chainlink’in kurucu ortağı Sergey Nazarov’a nazaran, bu projenin amaçları sadece halka açık Blockchain’leri birbirine bağlamanın çok ötesine geçiyor. Nazarov, bankaların ve finans kurumlarının denetimli yahut müsaadeli kendi Blockchain’lerini başlatacakları bir gelecek öngörüyor. Sonunda bunları Ethereum üzere halka açık Blockchain’lere bağlayarak kripto sanayisi için büyük bir kıymet artışına yol açacaklarını öngörüyor.

Yeni başlatılan protokol, tokenlerin bir Blockchain’den başkasına aktarılmasını kolaylaştıran teknik bir altyapı misyonu görüyor. Chainlink’i, Blockchain’lere emniyetli gerçek dünya bilgileri sağlamasıyla tanıyoruz. Proje, artık Blockchain’ler ortasında inançlı bilgi alışverişini kolaylaştırıyor. Şu anda ana ağda çalışır durumda olmasına karşın, protokol hala erken erişim evresinde. Ayrıyeten, Synthetix ve Aave üzere tanınmış kripto projeleriyle işbirliği içinde test ediliyor.

Sergey Nazarov, bankacılık dalının Blockchain teknolojisine yönelik tavrındaki değişen dinamikler hakkındaki müşahedelerini lisana getirdi. Geçmişte, kripto fiyatlarında düşüşler yaşandığında, bankalar ilgilerini kaybetme eğilimindeydi. Lakin bu kere bankalar, öncelikle Blockchain tahlillerini keşfetmek isteyen müşterilerinin talepleri doğrultusunda daima ilgi gösterdiler.

Nazarov, bankaların Blockchain teknolojisini benimsemesine ait üç etaplı bir sürecin ana sınırlarını çizdi. Basamak 1’de bankalar, müşterileri tarafından talep edilen kripto varlıkları için saklama hizmetlerine odaklanıyor. Etap 2’de bankalar gerçek dünya varlıklarını tokenize etmeye başlıyor. Ayrıyeten, bu varlıkları hangi Blockchain’de barındıracaklarına dair kritik bir kararla karşı karşıya kalıyorlar. 3. Basamak, mevcut merkezi olmayan finans (DeFi) ortamını yansıtan lakin düzenlenmiş bir çerçeve içinde, kendi özel Blockchain’lerinde finansal protokoller geliştirdikçe bankalar içinde Blockchain teknolojisinin daha derin bir entegrasyonuna işaret ediyor. Nazarov, Chainlink’in bu etapta da değerli bir rol oynamasını bekliyor.

22 Yaş Altı Erkekler Avrupa Voleybol Şampiyonası Elemeleri’nde Türkiye, birinci maçında Ukrayna’ya 3-1 mağlup oldu.

Türkiye Voleybol Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, Letonya’nın mesken sahipliğinde düzenlenen elemelerde ulusal kadro, Ukrayna’ya 21-25, 21-25, 25-20 ve 25-27’lik setlerle 3-1 yenildi.

Ulusallar, elemelerdeki ikinci maçında Çekya ile karşılaşacak.

Bakan Şimşek, Twitter hesabından, FATF’ın tweetini alıntılayarak, paylaşım yaptı.

Bugün FATF tarafından açıklanan raporda, Türkiye’nin 40 FATF standardının 39 adedinden uyumlu olduğunun tescil edildiğini bildiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu durum kara para aklama ile terörizmin finansmanı ile çabaya verdiğimiz kıymetin açık bir tezahürüdür. Ülkemiz bu kapsamdaki çalışmalarını artırarak devam ettirmeye kararlıdır. Uygulamada sağlayacağımız aktiflik ile ülkemizi gri listeden çıkartmaya kararlıyız.”

CoinMarketCap’in raporu, global kripto pazarının kuvvetli fakat heyecan verici dinamiklerini gözler önüne serdi. VR/AR ve AI & Big Veri kesimleri şaşırtan bir büyümeye şahit oldu. Meme-coin’in çılgınlığı, 3700 kattan fazla bedel artışı yaşayan bir altcoin etrafında gerçekleşti.

Yapay Zeka ve Bit Veri bölümde ön plana çıktı

CoinMarketCap’in yaptığı en son araştırmaya nazaran, 2023’ün birinci yarısı global kripto piyasası için hem kuvvetli hem de heyecan verici oldu. 2. çeyreğin sonunda 1,17 trilyon dolar olan piyasa bedeli, yılbaşından bugüne %48’lik bir artış kaydetti. Rapor, birinci çeyrek ve ikinci çeyreğin misal toplam piyasa bedelleriyle sona erdiğini gösteriyor. Bu da 2. çeyreğin “kayıp çeyrek” olarak nitelendirilmesine yol açıyor.

Bununla birlikte, kimi kesimler dikkat cazip bir büyümeye şahit oldu. Böylelikle, bu dallar ön plana çıktı. Rapora nazaran bunlar ortasında, piyasa kıymeti %704 üzere şaşırtan bir oranda yükselen Sanal Gerçeklik/Artırılmış Gerçeklik (VR/AR) kesimi de yer aldı. Yapay Zeka ve Büyük Bilgi de OpenAI’nin ChatGPT’sinin piyasaya sürülmesinin akabinde 2023’ün birinci çeyreğinde piyasa pahasında %323’lük çarpıcı bir artışla en çok izlenen kesimler ortasına yeni katılan bir dal olarak öne çıktı. Rapor, Haziran ayında SingularityNET (AGIX) ve Fetch.ai (FET) üzere yapay zeka ile ilgili tokenlere olan ilginin tekrar canlandığını belirtiyor. Ayrıyeten, Haziran ortasındaki en düşük düzeylerinden yaklaşık %40 sıçradığını ortaya koyuyor.

Meme coin çılgınlığı ve 3.700 kat arış gören altcoin

Benzer biçimde, meme-coinleri çevreleyen spekülatif bir çılgınlığa şahit oldu. İkonik PEPE tokenı öncülüğünde 260’ın üzerinde yeni coin piyasaya giriş yaptı. Böylelikle, birinci yarıda girişler ağırlaştı. Bilhassa PEPE, 2023’ün birinci yarısında kıymetinin 3700 katından fazlasına ulaştı. Fakat PEPE, Mayıs ayındaki doruğundan bir geri çekilme yaşadı. Bununla birlikte, CoinMarketCap, tokenin Haziran ortasındaki en düşük düzeyinden neredeyse %100 yükseldiğini ortaya koyuyor.

DOGE, SHIB ve BabyDoge üzere evvelki döngülerin öbür ünlü meme-coin’leri bu dalda en çok izlenenler ortasındaydı. Ayrıyeten, göğüs dalının popülaritesi CoinMarketCap’in topluluğunda kullanıcı etkileşimine dönüştü. Meme-coin’ler beğeniler, gönderiler ve yorumlarda en fazla etkileşimi topladı.

Kaynak: CoinMarketCap

Bu altcoin projelerine olan ilgi, artış kaydetti

Bu ortada, Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, Akıllı Mukaveleler, bilhassa de staked ETH’nin Beacon Chain’den çekilmesine imkan tanıyan başarılı Shapella yükseltmesinden sonra, yüklü olarak Ethereum (ETH) ile irtibatlı kalmaya devam etti. CoinMarketCap ayrıyeten, Likit Stake Türevlerinin (LSD’ler), Ethereum’un Shapella yükseltmesinin tesiriyle faaliyetlerinde kayda bedel bir artış gördüğünü ortaya koyuyor. Bu doğrultuda, Lido ve Rocket Pool üzere piyasa önderlerinin değerli bir büyüme yaşadığını vurguluyor.

Cardano (ADA) da ölçeklendirme tahlili Hydra ve yönetişim önerisi CIP-1694 üzere teknik ilerlemeleri nedeniyle büyük ilgi gördü. Bitcoin, farklı bölgelerde en çok izlenen kripto olmaya devam etti. Ayrıyeten, altcoin’ler üzerinde artan hakimiyetiyle pazara hakim oldu. Shiba Inu ve Baby Doge Coin çeşitli bölgelerin dikkatini çekti. Tıpkı vakitte Ethereum, Polygon ve Arbitrum üzere ölçeklendirme tahlilleri ilgi gördü. Bu kripto paralar Asya ve Afrika hariç birden fazla bölgede tanınan bir altcoin olmaya devam ediyor.

XRP’nin son mum ve fiyat momentum kalıplarının fraktal tahlili, keskin bir piyasa düzeltmesinin hala masada olduğunu gösteriyor. Tarihi datalara nazaran XRP fiyatı, daha evvel emsal bir durumda %60 kıymet kaybetti.

XRP fiyatı Eylül ayına kadar bu düzeyleri görebilir

13 Temmuz’un kısmi Ripple zaferi XRP fiyatında %90’lık ralliyi tetikledi. Çift haneli ralli, kripto piyasasının diğer yerlerindeki eğilimleri yansıtarak, şu anda tükenme noktasına ulaşmış olabilir.

Özellikle, muhakkak XRP piyasa sinyalleri, 2021’in 2. Çeyreğinde %65’lik bir fiyat düşüşünden evvel geldi. Bunlar, aşağıda gösterildiği üzere, yani çok yıllı azalan trend çizgisi direnci ve “aşırı alım” bölgesindeki RSI ile artık yine yanıp sönüyor.

Alçalan trend çizgisi direnci (yukarıdaki grafikte “üst trend çizgisi direnci” olarak işaretlenmiştir), Ocak 2018’den bu yana XRP’nin üst istikametli hareketini sonlandırdı. Bu fiyat tavanına, 0,93 dolara yakın öbür bir yatay trend çizgisi direnci (mor) yardımcı oluyor.

Genel olarak, çok alım RSI ile birleşen direnç birleşimi, artık XRP’nin piyasa düzeltmesi risklerini artırıyor. Bu durumda, XRP fiyatı muhtemelen Eylül ayına kadar mevcut fiyat düzeylerinden yaklaşık %40 düşüşle 0,52 dolar civarındaki alt trend çizgisi dayanağına gerçek düşecek.

Düşüş potansiyel bir ralli tesirini güçlendiriyor

Diğer yandan, aşağı taraflı gaye, XRP’nin 50 haftalık EMA’sıyla (50 haftalık EMA; kırmızı dalga) daha yakın görünüyor. Bu da bu düzey etrafında bir sıçrama mümkünlüğünü artırıyor. Ayrıyeten dalga takviyesi, 2021’in 2. Çeyreğindeki fiyat düşüşü sırasında lokal taban düzeydi. 20 Temmuz itibariyle, XRP fiyatı aydan bugüne %70 arttı. Tıpkı periyotta sadece %5 yükselen daha geniş kripto piyasasını geride bıraktı.

XRP yatırımcıları optimist kalmaya devam ediyor

Ripple yatırımcıları, geçen haftanın rallisine karşın fiyatın geleceği konusunda optimist kalmaya devam ediyor. XRP fiyatı, rallinin akabinde, haftalık en yüksek düzeyinden %20’lik düşüş gördü. Bu esnada 0,76 dolara kadar geriledi.

Bu sonuç, karların büyük kısmı devam ettiği için kısa vadeli kâr alımlarını uzak tutuyor. Diğer bir deyişle, XRP yatırımcıları ileride daha fazla potansiyel kar konusunda optimist.

Dezavantajı sonlu üzere görünse de, XRP yatırımcıları öbür olasılıkları da göz önünde bulundurmalılar. RSI şu anda teknik olarak hâlâ çok alımdaydı. Kar elde etme bahtı bu nedenle, bilhassa aşağı taraflı piyasa şartları ortaya çıkarsa, hayli yüksektir.

Şimdiye kadar on-chain performans, ağ büyümesinde ve süreç sayısında bir yavaşlama olduğunu gösteriyor. Bu da geçen haftaki heyecanın sona erdiğinin teyidiydi.

Bu ortada, Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere kimi analistler, beklentileri yüksek tutmaya devam ediyor.

Airfryer’da Közlenmiş Patlıcan için Malzemeler

• 3-4 adet patlıcan

Airfryer’da Közlenmiş Patlıcan Nasıl Yapılır?

Alman Güç Ajansı, merkezi olmayan kimliklere öncülük etmek için yeni bir altcoin projesi ile anlaştı. Paydaşlık, güç kesiminde ‘merkezi olmayan kimliklerin’ potansiyellerini açıyor.

Alman Güç Ajansı, bu altcoin ile işbirliği başlattı

Alman Güç Ajansı (dena), Blockchain protokolü KILT Protocol’ün (KILT) DIVE projesinde merkezi olmayan dijital kimlikler için temel altyapıyı sağlayacağını duyurdu. Almanya Federal İktisat ve İklim Aksiyon Bakanlığı tarafından yaptırılan bu savlı teşebbüs, gerçek dünyadaki kullanım örnekleri aracılığıyla güç dalında merkezi olmayan kimliklerin potansiyel yararlarını değerlendirmeyi amaçlıyor.

Enerji dalı şu anda, yenilenebilir güç kaynaklarının genişletilmesine odak durumda. Bu vizyon, iklim nötrlüğüne ulaşmak için çok değerli bir dönüşümden geçiyor. Resmi duyuruda KILT Protocol (KILT), paydaşlığın güç dalına neler katacağı hakkında detaylara yer verdi.

İşbirliğinin odaklandığı gelişmeler şunları içeriyor:

Büyük merkezi güç santrallerine güvenmek yerine, geleceğin güç görünümü, rüzgar türbinleri, güneş parkları ve çatılarda ve balkonlarda küçük ölçekli güneş gücü kurulumları dahil olmak üzere çok sayıda merkezi olmayan sisteme sahip olacak. Ek olarak, elektrikli araçlar, ısı pompaları ve konutta güç depolama için şarj istasyonlarının sisteme entegre edilmesine yönelik artan bir gereksinim vardır.

Neden bir Blockchain protokolü tercih edildi?

Bu merkezi olmayan güç paradigmasındaki en önemli zorluklardan biri, küçük güç üretim tesisleri için farklı uygulamalar ortasındaki değişimi otomatikleştirmektir. Bu tesisler çoklukla elektriği kendileri tüketir yahut şebekeye besler. Süreci otomatikleştirmek, şebeke istikrarını, verimliliğini ve esnekliğini korumak için çok değerlidir. Lakin, bir tesisin rastgele bir vakitte muhakkak ölçüde elektrik sağlayabileceğine dair inanç ve katılık sağlamak, inançlı ve sağlam bir dijital kimlik tahlili gerektirir.

DIVE projesi tam da burada devreye giriyor. Proje, güç sistemindeki sistemleri ve aygıtları inançlı dijital kimliklerle donatmaya odaklanmaktadır. Ayrıyeten, alakalı kimlik idaresi için gerekli yapıları keşfetmeyi amaçlıyor. Özünde, bir dijital kimlik, bir kimlik kartı üzere analog bir kimlik üzere davranır. Bu dijital kimlikler, yetkililer tarafından doğrulanır ve yönetilir. Ayrıyeten, sistem mevcudiyetinin, özelliklerinin ve kullanılabilirliğinin doğrulanmasını sağlamak için tasarlanmaktadırlar.

DIVE projesi, “Blockchain Machine Identity Ledger (BMIL)” projesinin devamı niteliğindedir. Bu projede merkezi olmayan tesisleri merkezi olmayan bir kimlik kaydına bağlamanın teknik fizibilitesini kanıtladı.

DIVE projesinin geleceği

Gelecekte DIVE projesi, e-şarj istasyonlarında tedarikçilerin süratle değiştirilmesi dahil çeşitli uygulamalara yönelik senaryoları test edecek. Proje, bu kullanım durumlarını kapsamlı bir formda ediyor. Bu sayede, daha geniş bir uygulama için gerekli tüm adımları özetleyen dönüşüm yolu sunmayı amaçlıyor. Bu yol, bir ekosistem oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Böylelikle, daha fazla uygulamanın kullanıma sunulmasını kolaylaştırarak Almanya’nın güç geçişini ileriye taşıyacak.

Oryantiring atleti Meryem Yağmur Demir, Yükseköğretim Kurumları İmtihanı’nda (YKS) eşit tartıda 54. oldu.

Türkiye Oryantiring Federasyonundan yapılan açıklamada oryantiringin; motivasyon, uğraş, stratejik düşünme, rekabet, dayanıklılık üzere yetiler kazandırdığı ve akademik muvaffakiyete katkı sağladığı belirtildi.

Oryantiring Ordusu Spor Kulübü’nde 8 yıldır bu branşı yapan Meryem Yağmur Demir’in YKS’de eşit tartıda 54. olduğu söz edildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Demir, oryantiring sporunun bilhassa öğrenmeyi daha kalıcı hale getirdiğini, motivasyonu artırdığını, öz disiplini ve stratejik düşünmeyi sağladığını vurgulayarak, maksada odaklanmada daha başarılı olduğunu kaydetti.

Türkiye Oryantiring Federasyonu Lideri Prof. Dr. Tekin Çolakoğlu da Meryem Yağmur Demir’i muvaffakiyetinden ötürü tebrik ederek, akademik başarıyı hedefleyen herkesi oryantiring sporu yapmaya davet etti.

13 Temmuz’un Ripple zaferi, altcoin piyasasının üzerinden büyük bir yük kaldırdı. Olumlu gelişmeler, fiyat açısından da bir ölçü toparlanma sağladı. Yakından takip edilen analistlere nazaran, çeşitli indikatörler rallinin devam edebileceğine ait kıymetli sinyaller veriyor.

Bu 5 altcoin ‘gerçek ralli’ için uygun zeminde

XRP (XRP)

XRP, son vakitlerde güçlü fiyat rallisi nedeniyle kıymetli ölçüde dikkat çekti. Bununla birlikte, esaslı değişim arayanların radarında kalmaya devam ediyor. XRP vadeli süreç kontratlarında filizlenen açık konum (OI), devam eden piyasa hassaslığının ve daha fazla büyüme için gerçek potansiyelin daha net bir fotoğrafını sunuyor.

Açık faiz, vadeli süreçler ve opsiyonlar üzere ödenmemiş olan ödenmemiş türev kontratlarının toplam sayısını tabir eder. Artan açık faiz, piyasaya yeni para akışını temsil eder ve mevcut eğilimin ivme kazandığını gösterir. XRP için, OI’deki artış, yatırımcılar piyasaya faal olarak katıldığını gösteriyor. Bu da potansiyel olarak daha değerli bir yükseliş koşusuna işaret edebilir.

Bununla birlikte, XRP’ye olan açık ilgi artsa bile, süreç hacmini kaybediyor. Hacimdeki bu düşüş, piyasa iştirakçilerinin Ripple Labs lehine olan son mahkeme kararını çevreleyen birinci heyecandan sonra durumlarını yine değerlendirmelerinden kaynaklanıyor olabilir. XRP’nin fiyat rallisi büyük ölçüde ferdi yatırımcılar takviyesini aldı. Lakin hacimdeki düşüş kurumsal yatırımcıların temkinli olduğunu gösteriyor. Datalara nazaran XRP, son bir aylık hacim sayılarında BTC ve ETH’yi geride bıraktı.

Hedera (HBAR)

Hedera’nın listede yer almasının nedeni, stablecoin’ler için geliştirdiği Ledger Teknolojisi (DLT). Shinhan Bank’ta Blockchain lideri Byunghee Kim, son yaptığı açıklamada stablecoin’lerin muazzam potansiyeline övgü yağdırırken, Hedera’ı da etkiketledi:

Stablecoin’ler, ulusötesi kıymet transferi için uygun maliyetli, süratli ve muteber bir formül sağlayarak, finansal iştiraki teşvik ediyor ve yetersiz hizmet alan bireyler ve işletmeler için finansal hizmetlerin erişilebilirliğini artırıyor.

Kim, Hedera’nın aracıları ortadan kaldırarak süreçleri kolaylaştıran, böylelikle maliyetleri düşüren ve havaleleri hızlandıran EVM uyumlu teknolojisinin avantajlarını vurguluyor. Bu en son teknoloji, Hedera’nın akıllı mukavele yeteneklerinin temelini oluşturarak Ethereum ile meselesiz uyumluluk sağlar.

Teknolojik gelişmeler, son 24 saat içinde Hedera (HBAR) piyasasında bir yükseliş dalgasına yol açtı. Boğalar, yazının yazıldığı sırada 30 günün en yüksek düzeyi olan 0,0606 dolara ulaşarak 24 saatin en düşük düzeyi olan 0,05433 dolardan kıymetli bir yükselişe işaret etti.

Stellar (XLM)

Stellar’de (XLM) öne çıkan bir oyuncu olarak ortaya çıkıyor. Coingecko bilgilerine nazaran, geçen hafta Stellar’ın fiyatı şaşırtan bir formda %74,7 artarak yılın en etkileyici haftalık rallilerinden biri oldu. Fiyat bugünde çift haneli kazanımlarını sürdürmeye devam ediyor.

Stellar’ın dikkate bedel başarısına katkıda bulunan kıymetli bir faktör, Stellar protokolünün Axelar ağının Latin Amerika bölgesinde (LATAM) süratle artan benimsenmesidir. Bu son gelişme, çok sayıda kullanıcı için problemsiz ve erişilebilir bir ödeme modeli olarak Stellar’ın yararını ve alaka seviyesini kıymetli ölçüde artırdı. Kriptokoin.com olarak XLM fiyatını harekete geçiren yakın tarihli Bitso iştirakine bu yazıda yer verdik.

Stellar’ın etkileyici gidişatını vurgulayan temel ölçütlerden biri, süreç hacmindeki dikkate paha artıştır. Şu anda, süreç hacmi %240’tan fazla artarak etkileyici bir formda 1 milyar dolara yükseldi. Bu artan hacim, XLM’ye artan ilgi ve inancın bir kanıtıydı

Chainlink (LINK)

LINK piyasası, bir makro konsolidasyondan yakın bir kopuşun birinci basamaklarında. Altcoin, Perşembe günü yüzde 10 artışla kritik 8 dolar direncini aştı. Farklı bir halde, CMC bilgilerine nazaran, günlük süreç hacmi yüzde 237’den fazla artarak yaklaşık 1 milyar dolara ulaştı.

LINK rallisi, bu haftaya piyasa çıkan yeni bir protokol ile ilişkiliydi. Bu protokol artık 5 yeni ağa daha genişleyecek. Bunlar: Arbitrum Goerli, Avalanche Fuji, Ethereum Sepolia, Optimism Goerli ve Polygon Mumbai. LINK rallisi hakkında bilmeniz gerekenlere bu yazıda yer verdik.

Fiyat varsayımlarına gelince, altcoin analisti Captain Faibik’e nazaran LINK, düşen bir takoz kırılmasının eşiğinde. Analist, artan süreç hacmiyle birlikte orta vadede yüzde 260-280’lik bir kâr potansiyeli öngörüyor. Ayrıyeten, haftalık RSI’nin 2 yıllık düşüş trendi direncine yaklaştığı gerçeğiyle LINK yükseliş görünümünü destekledi.

Dogecoin (DOGE)

DOGE fiyatı da trend tarafını belirleyecek kritik bir direnç-destek bölgesinde süreç görüyor. Haftalık grafik, fiyatın Mayıs 2021 doruğu 0. 739 dolara ulaşmasından bu yana alçalan bir direnç çizgisinin altına düştüğünü gösteriyor. Bu düşüş, Haziran 2022’de 0,049 dolar diniyle son buldu.

Bunu takiben, DOGE fiyatı bir toparlanma (yeşil simge) yaşadı. 0,060 dolar yatay takviye düzeyinin üzerinde süreç görmeye başladı. Lakin 805 gündür yürürlükte olan uzun vadeli alçalan direnç çizgisini şimdi aşamadı.

Yükseliş tarafında, DOGE fiyatı 22 Haziran’da alçalan bir direnç çizgisinden çıktı. Bunu takviye (yeşil simge) olarak onayladıktan sonra, fiyat yükseliş hareketini sürdürdü. Ayrıyeten DOGE, 0,065 dolarlık yatay dayanak alanını geri aldı. Uzun vadeli DOGE fiyat kestirimi, uzun vadeli direnç çizgisinden mi yoksa uzun vadeli yatay dayanak alanından mı kırılacağını belirleyecek. Birincisi durumunda, teknik analist Valdrin Tahiri’ye nazaran fiyat bir sonraki dirence 0,15 dolardan yükselebilir.