Gün: 20 Temmuz 2023

Ceviz kabukları içerisinde besin hususları ve antioksidanlar bulundurabilir.

Saç derisini güçlendirebilir ve saç dökülmesini azaltmada yardımcı olabilir.

Ceviz kabuklarından elde edilen su, saç derisindeki kepeklenmeyi ve kaşıntıyı azaltabilir.

Ceviz kabukları, saç rengini doğal bir formda yoğunlaştırabilir.

Kabukları kaynatarak elde edeceğiniz ceviz kabuğu suyunu saçınıza uygulayarak saçınızın rengini zenginleştirebilir ve doğal bir parlaklık kazandırabilirsiniz.

Ceviz kabukları saç bakımı için doğal ve ekonomik bir tahlil olabilir. Ceviz kabuklarının saça yararları şunlar olabilir:

Ceviz kabuklarını saça uygulamak için adımlar şu haldedir:

1. Birkaç adet ceviz kabuğunu düzgünce yıkayın ve üzerlerini biraz kırın. Bu, kabukların içindeki besinlerin suya geçmesine yardımcı olacaktır.
2. Bir tencereye kâfi ölçüde su ekleyin ve kabukları içine koyun.
3. Kabukları orta ateşte kaynatın. Suyun rengi kahverengiye döndüğünde ve ceviz kabuklarından elde edilen renkli su ortaya çıktığında, ateşi kısın.
4. Elde ettiğiniz ceviz kabuğu suyunu soğumaya bırakın.
5. Saçınızı olağan halde şampuanlayın ve durulayın.
6. Soğuttuğunuz ceviz kabuğu suyunu saçınıza uygulayın, saç tabanlarınıza masaj yaparak yedirin.
7. 15-20 dakika boyunca saçınızda beklettikten sonra suyla durulayın.

Bu süreci haftada birkaç defa tekrarlayabilirsiniz. Lakin, ceviz kabukları birtakım saçlarda koyu renkli lekeler bırakabilir, bu nedenle açık renkli saçlarda dikkatli olmak değerlidir. Saçınızda rastgele bir olumsuz tepki olup olmadığını görmek için küçük bir alanda test yapmayı unutmayın.

Kripto para topluluğunun yakından tanıdığı tanınan YouTuber ve fenomen Ben Armstrong, Ripple için astronomik bir kestirim paylaştı. BitBoy lakaplı analist, önümüzdeki bir buçuk sene içerisinde XRP fiyatının 15$ düzeyine ulaşacağını argüman etti.

Fikirlerini Twitter üzerinden paylaşan BitBoy, kestirimini daha da büyüttü. Kripto fenomeni, Ripple’ın yanlışsız bir halka arz süreci yürüttüğü takdirde altcoin fiyatının 35$ olacağı yorumunu yaptı.

“XRP fiyatının 18 ay içerisinde 15 dolar düzeyine ulaşacağına inanıyorum. Ripple, gerçek bir IPO (halka arz) yapar ise 35$ düzeyini de görebiliriz.”

Kripto para fenomeninin 15$ iddiasının gerçek olması için Ripple fiyatının %1700 artması gerekiyor. BitBoy, geçtiğimiz Nisan ayında da favori altcoin para ünitesinin XRP olduğunu açıklamıştı. Analistin bu beklentisinin ardında kimi on-chain datalar yatıyor. Ripple davasında çıkan orta kararın akabinde XRP süreç hacmi Bitcoin’i geride bırakarak doruğa oturdu.

Armstrong’un paylaşımına yorum gönderen kriptoseverlerin büyük kısmı bu gayenin gerçekçi olmadığını düşünüyor.

XRP Fiyatı

Ripple’ın lokal kripto para ünitesi, dava haberinin akabinde elde ettiği çıkarı büyük oranda muhafazaya devam ediyor.

Geçtiğimiz Perşembe günü 0,47$ düzeyinden bir anda 0,94 dolara dayanan altcoin an itibariyle 0,82$ hududunda süreç görüyor.

2019 yılından bu yana altyapı çalışmalarına aralıksız devam eden ve kaynaklarını verimli kullanmayı ilke edinen Karşıyaka Belediyesi, ilçe genelindeki cadde, sokak ve park içi yolları kendi ürettiği asfalt ile yenilemeye devam ediyor.

Yol onarım ve yenileme çalışmalarında ihtiyaç duyduğu tüm asfaltı 2020 yılından itibaren Örnekköy Şantiye Tesislerindeki asfalt plentinde üreten Karşıyaka Belediyesi hem ürün kalitesini arttırıyor hem zaman hem de bütçe tasarrufu sağlıyor.

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Karşıyaka’mızın daha yaşanabilir ve erişilebilir bir kent olması için aralıksız çalışıyoruz. Yol yapımında ihtiyaç duyduğumuz malzemeyi kendimiz üreterek hem tasarruf sağlıyoruz hem ilçe genelindeki ihtiyaçlara ivedilikle cevap veriyoruz” dedi.

DAHA YAŞANABİLİR VE DAHA MODERN BİR KENT

Ulaşım Müdürlüğü ekiplerinin, yıl boyunca sürdürdüğü çalışmalar kapsamında 2023 yılında 2 bin 500 ton asfalt kullanılarak kullanım ve altyapı yenilemesi sırasında hasar gören yollarda toplam 7 bin 146 metrekare yama yapıldı. Aynı zamanda freze ile kazılan eski asfalt da dolgu malzemesi olarak değerlendirilerek kaynak tüketimi azaltıldı. Hız kesmeden devam eden çalışmalar kapsamında Karşıyaka’yı daha yaşanabilir ve daha modern bir kent haline getirmek için sokaklar, park içi yollarda 10 bin ton asfalt serimi gerçekleştirilecek.

“KONFORLU VE GÜVENLİ YOLCULUK”

Karşıyaka’nın daha yaşanabilir bir kent olması için çalıştıklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Tespitlerimiz ve vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda ilçemizin her noktasında cadde, sokak ve kaldırımlarımızı yeniliyor, yeşil alan, spor alanlarını artırıp yurttaşlarımıza nefes alacakları ortamlar oluşturarak; Karşıyaka’mızın daha yaşanabilir ve erişilebilir bir kent olması için çalışıyoruz. Özellikle yol yapımında daha kaliteli ve uygun malzeme temini için Örnekköy Şantiye Tesislerinde bulunan 60 ton kapasiteli asfalt plentimizi geçtiğimiz yıl yeniden çalışır duruma getirdik. Yol yapımında ihtiyaç duyduğumuz malzemeyi kendimiz üreterek hem tasarruf sağlıyoruz hem ilçe genelindeki ihtiyaçlara ivedilikle cevap veriyoruz. Bu sayede yol onarım ve yenileme çalışmalarını daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Karşıyaka Belediyesi olarak vatandaşlarımızın konforlu ve güvenli bir şekilde yolculuk yapmalarını sağlıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, asfalt serim çalışmalarını yerinde inceledi. 

Kartepe Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri ilçe genelinde asfalt serim çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, Fatih Sultan Mehmet, Maşukiye ve Ataevler Mahallelerinde yapılan asfalt serim çalışmalarını yerinde inceledi.

585 TON ASFALT SERİLDİ

Kartepe Belediyesi’ne bağlı ekipler tarafından Fatih Sultan Mehmet Mahallesindeki 275 metre uzunluğunda 7 metre genişliğinde Enes Sokağa 465 ton, Ataevler Mahallesindeki 60 Metre uzunluğunda 8 metre genişliğinde Başkent Sokağa 120 ton toplamda 585 ton binder asfalt serildi. 

YATIRIMLARIMIZ DEVAM ETMEKTEDİR

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “Ekiplerimiz tarafından ilçe genelinde üst yapı çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Alt yapısı tamamlanan cadde ve sokaklarda sıcak asfalt serimi yapılarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulmaktadır. Yapılan her yatırım ile Kartepemiz daha modern hale gelmektedir. Belirlenen program içerisinde yatırımlarımıza ara vermeden devam etmekteyiz” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir’de Muharrem ayının ilk orucu Konak’taki Gültepe Cemevi’nde açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu Muharrem ayında da kentteki Alevi kültür merkezleri, cemevleri ve derneklere desteğini sürdürüyor. Bu kapsamda 101 bin 800 kişilik iftarlık yemek ve aşure malzeme desteği veriliyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, hoşgörü, sevgi ve dayanışmanın ön plana çıktığı Muharrem ayı kapsamında verdiği desteklere bu yıl da devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışma kapsamında Muharrem orucunun ilk iftarı Konak’taki Gültepe Kültür Merkezi’nde (Gültepe Cemevi) 200 yurttaşla birlikte yapıldı. İftara İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ulaş Aydın ve Konak Alevi Kültür Derneği Başkanı Murtaza Çiçek de katıldı. Gültepe Cemevi Dedesi Hakan Yurtalan, Muharrem ayı ve Yas-ı Matem orucunun önemini anlattı. Hep birlikte okunan duanın ardından oruçlar açıldı.

Muharrem ayı boyunca erzak desteği

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Muharrem ayı boyunca İzmir’deki Alevi kültür merkezleri, cemevleri ve ilgili derneklere, oruç açmak için yemeklik ve aşurelik malzeme desteği sağladı. Mutfağı bulunan 5 kültür merkezi, 9 cemevi ve 6 derneğe günlük 7 bin 200 kişilik yemek üretimi yapacak şekilde 12 günlük toplam 86 bin 400 kişilik erzak dağıtıldı. Bunun yanı sıra 3 kültür merkezi, 16 cemevi,  7 derneğe 15 bin 400 kişilik aşure malzemesi dağıtıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Muharrem ayı kapsamında toplam 101 bin 800 kişilik erzağı yurttaşlarla paylaşmış olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İklimlendirme sektörünün Avrasya Bölgesi’ndeki en büyük buluşma noktası ISK-SODEX ISTANBUL, “Sağlıklı İklimlendirme Çözümleri” mottosuyla 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Fuar kapsamında özel olarak hazırlanacak “ISK-SODEX ARENA” alanında düzenlenecek yarışmaların ilk iki gününde “Ustalar Ligi” başlığı altında sektör profesyoneli ustalar son iki günde ise “Geleceğin Ustaları” başlığı altında lise öğrencileri yarışacak. 

Organize edildiği her yıl dünyanın dört bir yanından konusunda uzman sektör profesyonelleri, katılımcıları ve ziyaretçileri ile iklimlendirme sektörünün geleceğine ışık tutan ISK-SODEX ISTANBUL bu yıl da dikkatleri üzerine çekecek. Oluşturduğu ticaret hacmi ile firmaların uluslararası pazara açılmasına olanak tanıyan, iklimlendirme alanındaki son gelişmeleri takip etmek isteyen sektör profesyonellerine birçok yeniliği bir arada sunan fuar; özel olarak hazırlanan ISK-SODEX ARENA alanında gerçekleşecek yarışmalarla da ziyaretçilerine renkli anlar yaşatacak. Fuarın ilk iki gününde sektörde çalışan ustalar kombi ve radyatör montajı üzerine, son iki günde ise geleceğin ustaları olmak isteyen lise öğrencileri klima montajı üzerine yarışacak. 

Ustalar yeteneklerini sergileyecek

ISK-SODEX ISTANBUL kapsamında gerçekleşecek Ustalar Ligi yarışmasında 5 turda toplamda 10 usta yarışacak. Warmhaus, Formül Plastik, Rothenberger, Giacomini Unival, Yıldırım Klima markalarının sponsor olduğu yarışma için öncelikle www.sodex.com.tr/ web sitesinde çoktan seçmeli bir sınav yapılacak. Ustaların mesleki yeterlilik özelinde belge / belge numarası ile başvuru yapabileceği sınav 7 Ağustos 2023’te fuarın web sitesinde aktif olacak.  Online olarak gerçekleştirilecek sınavda yer alan 10 soruyu en doğru ve en hızlı şekilde bitiren 10 usta finalist olarak 25-28 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek ISK-SODEX ISTANBUL’daki pratik uygulama etabına katılmaya hak kazanacak. 5 turdan oluşan pratik uygulama yarışmasında 10 finalist, sponsor firmalar tarafından sağlanan ekipmanlar ile zamanlama, doğru montaj, projeye uygunluk ve estetik kriterleri değerlendirme kriterleri kapsamında kombi ve radyatör montajı uygulaması gerçekleştirecek. Değerlendirmeleri sponsor firmalardan ve ISKAV’dan olacak şekilde yaklaşık 7 jüri üyesinin yapacağı yarışmada dereceye giren ilk 3 ustaya da ödülleri takdim edilecek. 

Fuarda geleceğin ustaları da yarışacak 

Sektörün tüm bileşenlerini aynı çatı altında buluşturan yapısıyla bir deneyim merkezi konumunda bulunan ISK-SODEX ISTANBUL, “Geleceğin Ustaları” başlığı altında düzenleyeceği yarışma ile de lise öğrencilerine hünerlerini sergileme fırsatı sunacak. Fuarın son iki gününde Warmhaus, Formül Plastik, Rothenberger, Giacomini Unival, Yıldırım Klima markalarının sponsorluğunda gerçekleşecek yarışmada lise öğrencileri klima montajı gerçekleştirecek. Geleceğin Ustaları’nda yarışacak öğrenciler Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. ve ISKAV (Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı) tarafından belirlenecek. Ayrıca yarışan öğrenciler sponsor firmalardan ve ISKAV’dan olacak şekilde jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek. İlk ikiye girecek okula klima hediye edilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

67 yaşında, yatağa bağımlı Kuveytli hasta Rukiye Sirous Vijdani (Roqaya S Wojdni) şifa bulmak amacıyla getirildiği Türkiye’de bağımsızlığına kavuştu! Sadece ayak parmakları hareket edebilirken, Robotik Rehabilitasyon tedavisiyle, Sanal Oyun eşliğinde hızla ilerleme sağlayan ve hastaneden tek başına yürüyerek çıkan Wojdni “Bir daha yürüyeceğimi hiç düşünmemiştim. İnanılmaz bir tedavi ve inanılmaz bir ilgi gördüm. Hepsine minnettarım” diye konuştu. Acıbadem Taksim Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum da Robotik Tedavinin faydalarını en çarpıcı boyutuyla gösterdiğini söyledi. 

Kuveytli Roqaya S Wojdni şiddetli bel ağrıları nedeniyle 13 yılda tam 4 kez bel fıtığı (bel fıtığı ve omurga problemleri nedeniyle) ameliyatı olmak zorunda kaldı. 67 yaşındaki Wojdni’nin aksilikler peşini bırakmamıştı. Kiminde sinir hasarı meydana gelmiş, kiminde vücuduna yerleştirilen vidalar kendiliğinden yer değiştirmiş, kiminde ağrı ve güçsüzlük oluşmuştu. Son iki ameliyatı geçen Haziran ayında birer hafta arayla oldu. Ancak son ameliyatının ardından bir daha yürüyemedi, tüm vücudu hareketsiz kaldı, yatağa bağımlı hale geldi. “Vücudumda sadece ayak parmaklarımdan birkaçı hareket edebiliyordu” diyen Wojdni tam anlamıyla yıkıldığını ve umudunu da kaybettiğini söylüyor. 

“Bir daha yürüyeceğimi hiç düşünmemiştim!” 

Ülkesinde dört ay fizik tedavi gören ama ayağa kalkamayan Wojdni’yi ailesi bir umutla birkaç farklı ülkeye götürmüş ancak gördüğü fizik tedaviden etkili bir fayda sağlayamamış. Derken yaptıkları araştırmalarla şifa bulmak amacıyla bu kez rotalarını Türkiye’ye çevirmişler. Eşi ve kızıyla birlikte geçen yıl eylül ayında Acıbadem Taksim Hastanesi’ne getirilen Roqaya S Wojdni “Hastaneye tekerlekli sandalyeyle, umutsuz olarak girdim. Buraya geldiğimde iyileşebileceğimi hiç düşünmemiştim, tekrar ayağa kalkabilmek, tek başına yürüyebilmek benim için imkansız diyordum ama gördüğüm başarılı tedaviyle hastaneden tek başıma yürüyerek çıkmanın mutluluğunu yaşıyorum. Artık başkasına bağımlı olmayacağım ve kendi başıma yürüyüp işlerimi yapabileceğim için kendimi ikinci kez doğmuş gibi hissediyorum” diyor. 

Robotun gücü devreye girince!

Acıbadem Taksim Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum da Wojdni’nin tedavisindeki hızlı iyileşmeyi Robotik Tedavi sürecinde çok çarpıcı şekilde gördüklerini belirterek şöyle konuşuyor: “Hastamıza üç ay boyunca fizik tedavi uyguladık, yürüme ve kas gücünde yeterli gelişim olmayınca Robotik Tedaviye başladık. Robotik Rehabilitasyon Tedavisine başlamamızla birlikte çok hızlı bir ilerleme kaydettik. Her gün toplam 4-5 saat robotik cihazlar, elektroterapi, kondisyonu artırıcı bisiklet, ayakta yürüme egzersizleri ve fizyoterapi uygulayarak çok hızlı bir iyileşme süreci yaşadı. Önce bacak kasları güçlendi. Sadece ayak parmaklarını oynatabilirken 1,5-2 ay içerisinde yardımla yürümeye başladı. Son iki ayda da hastamız kimseden yardım almadan, bağımsız şekilde, tek başına yürüyebilir hale geldi.”

Sanal uygulama ile zorlukları aştı!

Son yıllarda baş döndürücü hızla gelişen teknoloji sayesinde rehabilitasyon tedavisinin en teknolojik hali olarak devreye giren ve kişiye özel uygulanan ‘robotik rehabilitasyon’ Kuveytli hasta Roqaya S Wojdni için de dönüm noktası oldu! Wojdni’ye robot destekli rehabilitasyon sırasında video oyunları oynatıldığını ve Sanal Uygulama sayesinde hem dengeyi sağlama hem de günlük hayatta karşılaşabileceği zorlukları aşma amacında olduklarını belirten Doç. Dr. Mustafa Çorum “Hastanın hareketi olmasa bile normal yürümesini sağlayan Robotik iki cihazla sensörler ve ekran önünde gerçekleştirdiğimiz ‘Robot destekli yürüyüş eğitimi ve Sanal gerçeklik tedavisi’ ile hastamızın önce normal yürüyüşünü öğrenmesini teşvik ettik. Hastanın yapamadığı durumda cihaz kendi yaparak destek oldu. Böylece kaslarını güçlendirdik. Denge egzersizleri sayesinde günlük yaşamda karşılaşacağı zorlukları aşması için de Sanal Gerçeklik tedavisi uyguladık. Örneğin; bir engelle karşılaştığında ayağının takılmaması için ayağını nasıl yukarı kaldırabileceği, karanlıkta nasıl ilerleyebileceği, dengesini sağlayabileceği üzerinde yoğun tedavi uyguladık. Vücudunda ağırlık aktarımı yani hasta sağ tarafa çok ağırlık verirken sola da ağırlık vermesini ve güvenli yürüyüşünü sağladık. Hastamız hem video oyunları oynayarak eğlendi, kendindeki olumlu gelişmeleri ekran karşısında izledikçe morali çok yükseldi ve iyileşmeye yönelik motivasyonu hızla arttı. Kamera kayıtlarını Kuveyt’teki eşiyle de paylaşarak mutluluğunu paylaştı, iyileşme sürecini çok kısa sürede tamamladı ve dokuz ay önce tekerlekli sandalyeyle girdiği hastanemizden 5 aylık Robotik Rehabilitasyon tedavisinin de gücüyle yürüyerek taburcu ettik, üstelik geldiğinde takılı olan sondayı da sağlığına kavuşturarak çıkardık” diyor. 

“Artık her işimi kendim halledebileceğim”

67 yaşındaki Roqaya S Wojdni “Diyabet ve hipertansiyonum bir yana uzun yıllar şiddetli bel ağrıları çektiğim, 4 kez başarısız ameliyat geçirdiğim ve sonda takılı şekilde yatağa bağımlı hale geldiğim için büyük bir umutsuzluğa düşmüştüm. Gittiğim ülkelerdeki tedaviden de fayda görememiştim. Son umut olarak, psikolojik açıdan yıkılmış şekilde tekerlekli sandalyeyle girdiğim hastaneden yürüyerek çıkmak tarif edilmez bir mutluluk. Ne desem az! Robotik tedaviyle iyileşme sürecim çok hızlı oldu. Her gün kendimi hem fiziksel hem psikolojik olarak daha iyi hissettim. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Artık başkasına bağımlı olmayacağım. Günlük yaşantımda kendi işlerimi kendim yapabileceğim. Hastanede doktorundan hemşiresine, tercümanından sağlık görevlilerine dek herkes benim adeta üzerime titredi. Hayatım boyunca görmediğim ilgiyi gördüm, çok mutlu oldum. Allah hepsinden razı olsun. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Time (feat. Timbaland)”, “Tear You Apart”, “Out Of Control”, “Red Flags and Long Nights”, “Rachael” ve “These Things” gibi hitleriyle milyonlarca dinlemeye ulaşan, ilk çıktıklarında Depeche Mode, Joy Division ve Bravery gibi gruplarla karşılaştırılan ve post-punk, gothic rock ve dance rock türlerinin en iyi temsilcilerinden biri olarak görülen She Wants Revenge, %100 Müzik katkılarıyla 7 Eylül’de Zorlu PSM %100 Studio’da!

 2003 yılında Los Angeles’ta DJ olan Justin Warfield ve Adam “Adam 12” Bravin tarafından kurularak post-punk, gothic rock ve dance rock türlerindeki şarkılara imza atmayı sürdüren She Wants Revenge, 7 Eylül akşamı, %100 Müzik katkılarıyla Zorlu PSM %100 Studio’yu post-punk ruhuyla saracak!

Kariyerlerinin başında Depeche Mode, Joy Division ve Bravery gibi gruplarla karşılaştırılan She Wants Revenge, Depeche Mode ile birlikte turneye çıktıktan sonra 2007’de “This Is Forever” albümünü yayınladı. Aynı yıl efsanevi prodüktör Timbaland’in “Shock Value” albümünde “Time” ile yer alan She Wants Revenge, 2008’de “Save Your Soul” ve bir sonraki yıl “Up & Down” adlı iki EP yayınlayarak dinleyicilerine kısa zamanda müziğiyle buluşturmaya devam etti. Psychedelic Furs ile birlikte gerçekleştirdikleri turnenin ardından 2011’de “Valleyheart”ı, 2016 yılında “Never”, 2018 yılında “Big Love” teklileriyle Los Angeles’ın punk ruhunu dünya çapındaki hayranlarıyla buluşturmaya devam eden She Wants Revenge, %100 Müzik katkılarıyla 7 Eylül Perşembe akşamı 21.30’da Zorlu PSM %100 Studio’da dinleyicileriyle buluşacak.

Kapı Açılış: 20.30

She Wants Revenge: 21.30

7 Eylül akşamı %100 Müzik katkılarıyla gerçekleşirilecek She Wants Revenge by %100 Müzik etkinliğinin biletleri passo.com.tr’de.

Bilet Fiyatları:

Ön Satış 1 (TÜKENDİ): 275,00 TL 

Ön Satış 2: 330,00 TL

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü’nde 24 Temmuz 2023 Pazartesi günü saat 13.00’te düzenlenecek Büyük Buluşma’da rektör, rektör yardımcıları, dekanlar ve akademisyenler üniversite adaylarıyla bir araya gelecek. Adaylar tercih edecekleri bölümler hakkında bilgi alacak. 

İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü Servet Gülsün Şirin moderatörlüğünde gerçekleştirilecek panelde ise tercihin usta isimleri Salim Ünsal, Cihan Yeşilyurt, Alparslan Dartan ve Onur Soğuk tercih yaparken dikkat edilecekleri paylaşacak.

Bekir Okan Kültür, Sanat ve Kongre Merkezi’ndeki panelin ardından fakülte etkinlikleri ile devam edecek “Büyük Buluşma” uzmanlarla yapılacak tercihin ardından sona erecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesi, Anadolu ve Balkan yörelerinin maddi ve manevi kültürel değerlerini ziyaretçileriyle buluşturmaya devam ediyor. Etnografik özellikler taşı­yan 3 bine yakın tarihi eserin envantere kayıtlı olduğu müzede, Türk ve Balkan ülkelerine ait zengin bir koleksiyon yer alıyor. Müze, geleneksel halk giysileri, halk çalgıları, düğün evi sergilerinin yanı sıra; takı, aksesuar ve silah gibi birçok özgün esere de ev sahipliği yapıyor. Günümüzde yok olmaya yüz tutan geleneksel mesleklere ait el sanatları müzede sergilenirken, sürdürülebilirliklerini sağlamak amacıyla terzilik, ağaç ve bakır işleme, ayakkabı ve çarıkçılık gibi meslekler de canlandırılıyor. Müzede, sesli rehber uygulaması sayesinde eserler hakkında dinleyerek de bilgi alınabiliyor.

“Anadolu ve Balkan kültürünün bir sentezi”

Müzenin tarihi hakkında bilgi veren EÜ Etnografya Müzesi Müdürü Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Yeliz Maktal Canko, “Müze envanter çalışmaları 2004 yılında Yrd. Doç. Dr. Cengiz Aydın başkanlığında Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü öğretim elemanlarından oluşan 20 kişilik bir uzman kadro ile yürütülen ‘Anadolu ve Balkanlarda Halk Çalgıları, Halk Oyunları, Geleneksel Giyim Kuşam ve Halk Müziği Müze ve Arşiv Oluşturulması’ projesi yoluyla gerçekleştirilen alan araştırmaları ile başlatıldı. Anadolu’da ve Balkanlar’daki etnografik çalışmalar, 201 bilim insanı, 909 kaynak kişiyle görüşmek suretiyle, 14 Balkan ülkesinde 2004-2008 yılları arasında gerçekleştirildi. Proje kapsamında derlenen geleneksel oyun, müzik, giyim kuşam ve yöresel sazların bilgilerini içeren söyleşi ve performanslar, 20 bin 736 kare fotoğraf ve 208 saat video kayıtları halinde dijital metin bilgileri haline dönüştürülerek, büyük bir veri arşivi oluşturuldu. Müzenin kuruluşundan sonra bağış yoluyla koleksiyon çeşitlendirilerek, daha da zenginleştirildi” dedi.

“Müze koleksiyonu, bağışçı eserleri ile büyümeye devam ediyor”

Müzelerin en önemli yönlerinin koleksiyonlarının değeri olduğunu belirten Dr. Öğr. Üye. Maktal Canko, “Ege Üniversitesi Etnografya Müzesinde envanter defterine kayıtlı; 2 bin 100 parça giysi ve giysi parçası, 110 parça halk çalgısı, 262 parça takı ve aksesuar, 24 parça silah, 3 parça sandık olmak üzere 2 bin 499 parça eser bulunuyor. Müzenin ana koleksiyonunu oluşturan bu eserler yanında her geçen yıl müze koleksiyonu, bağışçı eserleri ile büyümeye devam ediyor. Bağış eserler, danışma kurulundan uzman kişiler tarafından değerlendirilip, kabul edilmekte ve envanter defterine kaydedilerek, tescillenmektedir. 2023 yılı içinde de halı-kilim, giysi ve parçası, takı, tabanca, bıçak, çalgı, sandık, bakır obje, ahşap obje olmak üzere 300’e yakın eser envantere kayıtlanarak, etnografik eser olarak tescillenecek” diye konuştu.

“Müze, çocuklara farklı bakış açısı kazandırıyor”

EÜ Etnografya Müzesi ailesi olarak, çocukları çok önemsediklerini vurgulayan Dr. Öğr. Üye. Maktal Canko, “Etnografya Müzesi özellikle son iki yılda kendisine asıl hedef kitlesi olarak çocukları belirledi. Çocuklara sanat tarihini anlatmanın, onlara farklı bakış açıları kazandırarak, ufuklarını açtığına inanıyoruz. Bu nedenle, yaptığımız çoğu proje, etkinlik ve atölye çocuklara yönelik olarak gerçekleşiyor. Çocuklara yönelik etkinlikler yaparak, çocukların derslerde gördüklerini müzede pekiştirip, akıllarında kalıcı olmasını amaçlıyoruz. Düzenlediğimiz etkinlikler, yöresel kültür atölyeleri ve kolaj çalışmalarını kapsıyor. İzmir Agâh Efendi İlkokulu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ‘Yöresel Kültür Atölyeleri Projesi’ ile her hafta 25 kişilik ilkokul 4’üncü sınıf öğrenci grubuna önce müzeyi ayrıntılı tanıttık. Ardından Sanat Tarihi Bölümü öğrencilerimiz, yöresel giysiler hakkında sunumlar gerçekleştirdi. Toplam 200 çocuk ile birlikte çeşitli malzemeler ile kendi yöresel kıyafetlerini tasarlamaları konusunda 8 atölye çalışması gerçekleştirdik” dedi.

Lise ve üniversite öğrencilerine yönelik projeler de yürüttüklerini söyleyen Dr. Öğr. Üye. Maktal Canko, “Yakın zamanda sonlandırdığımız ‘Anadolu ve Balkan Objeleri İllustrasyonu’ projesinde, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Grafik Bölümü öğrencileri, grafik derslerinden birini müzede bir proje yaparak geçirdiler. Bu dersler sonucunda ortaya çıkan illüstrasyon eserler ile geçtiğimiz Ocak ayında bir sergi açtık. Öğrencilerimiz Ocak ayında ayrıca 3 atölye ile Bornova Mesleki ve Teknik Meslek Lisesi Grafik Bölümündeki lise öğrencileri ile buluştu. Öğrencilerimizin birlikte ortaya koydukları bu çalışmalar sergilendi. Bu eserler, ayrıca sergilenmek üzere birkaç yerden daha teklif aldı” diye konuştu.

“Kültür etkinliklerimiz devam edecek”

Dr. Öğr. Üye. Maktal Canko, “Geçtiğimiz Haziran ayında, İzmirli müzisyen Yılmaz Demirtaş ve Edebiyatçı-Yazar Semra Yeşil ile birlikte gerçekleştirdiğimiz, ‘Anadolu Hikâyeleriyle Türküler’ projesi kapsamında düzenlediğimiz dinletiler, ziyaretçilerimizden yoğun ilgi gördü. Etkinliklerde, 4 yörenin türküleri seslendirildi ve türkülerin hikâyeleri dinleyicilere anlatıldı. 3 yörenin dinleti etkinliği ise yakın zamanda gerçekleştirilecek. Önümüzdeki dönemde de, planlanmış olan veya planlanacak birçok proje, etkinlik, atölye ve dinletilerimiz bulunuyor. Düzenleyeceğimiz etkinliklere tüm değerli ziyaretçilerimizi bekliyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen Yaz Atölyelerini ziyaret etti. Ziyarette Yentür’e, Urla İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzet Gündüz ve İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mevlane Akdeniz eşlik etti.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2022-2023 Tatil Dönemi Yaz Atölyeleri etkinlikleri aralıksız devam ediyor. Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezi’nde yetişkinler için resim, çocuklar için seramik, spor ve müzik atölyeleri gerçekleştiriliyor. Beden Eğitimi Öğretmeni Olcay Mantar, Müzik Öğretmeni Sedat Bozan, Seramik Öğretmeni Şaheser Doymaz ve Resim Öğretmeni Füsunkâr Özsoydan yetişkinlerin ve çocukların hem öğrenmesi hem de kaliteli zaman geçirmesi için emek veriyor. Okul Müdürü Pınar Duygu Erdoğan, Müdür Yardımcıları Zeynep Ahlat Geyik ve Fatma Filiz Eroğlu, Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezinde yaz tatilinde planlanan faaliyetler için ev sahipliği yapıyor. Çevrim içi ve yüz yüze gerçekleştirilen atölyelerde öğrencilerin arkadaşlık, iş birliği, iletişim, yardımlaşma becerilerinin geliştirilmesi; ortak değerlerinin ve kültür bilincinin oluşturulması hedefleniyor. Velilerin ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda açılan atölyeler de halktan büyük ilgi görüyor.

Yaz Atölyeleri kapsamında Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezi’ni ziyaret eden İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür; öğrenci, öğretmen ve velilerle sohbet etti. Yentür, öğrendiklerimizin hayatta anlam ve karşılık bulduğu takdirde verilen emeklerin davranışa dönüşeceğini söyledi. Yentür, kişinin aldığı eğitimlerle kendisini hem bilgi hem ilgi yönünden destekleyebileceğini ve bunun kişinin geleceğe yapacağı en güzel yatırım olduğunu vurguladı.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezinde Yaz Atölyelerini Ziyaret Etti

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen Yaz Atölyelerini ziyaret etti. Ziyarette Yentür’e, Urla İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzet Gündüz ve İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mevlane Akdeniz eşlik etti.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2022-2023 Tatil Dönemi Yaz Atölyeleri etkinlikleri aralıksız devam ediyor. Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezi’nde yetişkinler için resim, çocuklar için seramik, spor ve müzik atölyeleri gerçekleştiriliyor. Beden Eğitimi Öğretmeni Olcay Mantar, Müzik Öğretmeni Sedat Bozan, Seramik Öğretmeni Şaheser Doymaz ve Resim Öğretmeni Füsunkâr Özsoydan yetişkinlerin ve çocukların hem öğrenmesi hem de kaliteli zaman geçirmesi için emek veriyor. Okul Müdürü Pınar Duygu Erdoğan, Müdür Yardımcıları Zeynep Ahlat Geyik ve Fatma Filiz Eroğlu, Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezinde yaz tatilinde planlanan faaliyetler için ev sahipliği yapıyor. Çevrim içi ve yüz yüze gerçekleştirilen atölyelerde öğrencilerin arkadaşlık, iş birliği, iletişim, yardımlaşma becerilerinin geliştirilmesi; ortak değerlerinin ve kültür bilincinin oluşturulması hedefleniyor. Velilerin ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda açılan atölyeler de halktan büyük ilgi görüyor.

Yaz Atölyeleri kapsamında Urla Uzunkuyu Köy Yaşam Merkezi’ni ziyaret eden İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür; öğrenci, öğretmen ve velilerle sohbet etti. Yentür, öğrendiklerimizin hayatta anlam ve karşılık bulduğu takdirde verilen emeklerin davranışa dönüşeceğini söyledi. Yentür, kişinin aldığı eğitimlerle kendisini hem bilgi hem ilgi yönünden destekleyebileceğini ve bunun kişinin geleceğe yapacağı en güzel yatırım olduğunu vurguladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BİRCAM Vakfı, GCA ve Park Cam birlikteliği ile Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen “EKOMAT” Projesi’nin, 1 yıllık çalışma sonuçları açıklandı. 1 yıllık süreçte 11 bine yakın üyeye ulaşan ve 1,6 Milyon adet atık toplanmasına destek olan projede; çevre ve ülke adına önemli kazanımlar elde edilerek milli ekonomiye 1,3 Milyon TL’lik katkı yapıldı.

BİRCAM Vakfı, GCA ve Park Cam iş birliği ile oluşturulan “EKOMAT” Projesi’nin, 1 yıllık sonuçları duyuruldu. Üye sayısı 11 bine yakın  kişiye ulaşan EKOMAT Projesi’nde 1 yılda  1,6 Milyon adet içecek ambalaj kaynağında ayrılarak Ekomat’lar üzerinden toplandı. Ekomat’lar boşaltılırken çoğunlukla elektrikli toplama aracı tercih edilerek; alıcı ortama daha az kirletici gazlar verildi. Geri kazanılan ürünler ile belediyenin düzenli depolama tesisine 45 çöp kamyonu kadar atık gönderilmeyerek alandan tasarruf sağlandı. 

“Geri dönüşüm hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip”

İş ortağı oldukları EKOMAT Projesi’nin şu ana kadarki sonuçlarından dolayı mutluluk duyduklarını belirten GCA Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret, “GCA olarak, teknolojik gelişmeleri takip ederek çevresel kirlenmeyi önlemeye, atıkları mümkün olduğu kadar geri kazanma, geri kazanımı olmayan atıkları çevreye zarar vermeden bertaraf etme misyonuyla hareket ediyoruz. Çünkü geri dönüşüm sadece sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da büyük bir öneme sahip. Bu nedenle her yönüyle çevreyi koruyan, halkın sürdürülebilirlik konusunda bilinçlenmesi ve geri dönüşümü günlük hayatının bir parçası olarak uygulamasını hedefleyen bu projeyi hayata geçirdik. Cam, plastik ve metal içecek ambalajlarının depozito iade makineleri ile yüzde 100 geri dönüşümünü sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz projemiz kapsamında Yalova’nın 15 farklı noktasına 34 adet EKOMAT depozito iade cihazı konumlandırdık. Vatandaşların cam, metal ve plastikleri geri dönüşüme kazandırarak mobil uygulama üzerinden para değerinde puanlar kazandığı proje; hem ekonomiye katkı sağlıyor hem de karbon ayak izinin azaltılmasına destek oluyor. Ambalaj malzemelerini geri dönüşüme kazandırmak üzere tüketicide bilinci artırmayı hedefleyen EKOMAT projemizle örnek model oluşturduk. Yerel yazılımı sayesinde verileri anında izleyebilme özelliğiyle “geri dönüşümün dijital dönüşümü” niteliğindeki bu projemizdeki amacımız, ülkemize ambalajın geri dönüşüm kültürünü kazandırmak” ifadelerini kullandı. 

“EKOMAT Projesi ile fabrikalarda kullandığımız cam kırığı miktarını arttırıyoruz”

Park Cam Genel Müdür Yardımcısı Ergin Öz ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Cam kırığı, cam ambalaj fabrikalarının besin kaynağıdır. Cam fırınlarını ne kadar çok beslersek, doğal kaynak kullanımı azalır, fırın ömrü uzar, enerji maliyeti düşer ve karbon ayak izi azalarak, çevreye karşı sorumluluklar yerine getirilir. Avrupa’daki cam ambalaj üreticileri %60-%70 oranında cam kırığı kullanırken, ülkemizde ise cam kırığı kullanım oranı %10’a bile ulaşamamaktadır. Ekomat Projesi ile fabrikalarımıza Avrupalı üreticilerin kullandığı kalitede cam kırığı gelmekte ve yeni şişeler üretilmektedir. Gelecek için çok önemli bir gelişmedir.” 

“Milli Ekonomiye 1,3 Milyon TL’lik katkı yaptık”

Projenin sürdürülebilirlik açısından kazanımlarını aktaran Bircam Vakfı Başkanı Ömer Kızıl, “Kazandıran dönüşüme katılan tüketicilere, market ve internet alışveriş çekleri dağıtılarak, aile bütçelerine yaklaşık 256.000 TL’lik destek sağlanmış oldu. Geçen 1 yıllık süreç içerisinde projemizin çevremiz ve ülkemiz adına önemli kazanımlar elde ettik. Geri dönüşüm operasyonlarının yapılmasıyla beraber; 128 ton doğal kaynak tüketiminde azalma, 16.675 aracın 1 günlük yakıt tüketimine eşdeğer petrol tasarrufu,180 ağacın 1 yılda temizlediğine eşdeğer sera gazı emisyonunda azalma, 720 konutun 1 aylık enerji tüketime eşdeğer elektrik enerjisinde tasarruf, 45 çöp kamyonunun taşıyacağı kadar atık miktarında azalma,  sağlayarak milli ekonomiye yaklaşık olarak 1,3 Milyon TL’lik katkı yapıldı. Proje kapsamında toplanan cam kırıkları, yeni cam içecek şişelerine, plastik atıklar, tekstil ürünleri, metal atıklar ise diş macunu tüpleri gibi kişisel bakım ürünlerine dönüştürülerek döngüsel ekonomi modeli oluşturulmuş oldu. İlerleyen süreçte sosyal sorumluluk çalışmalarımıza devam ederek, projemizin sosyal etkisini daha da fazla arttırmak istiyoruz” şeklinde konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diablo 4’ün bu yılın en kıymetli oyunlarından birisi olacağı esasen varsayım ediliyordu, beklentileri de boşa çıkarmadı; 5 Haziran’da oyun severlerle buluşan oyun, Blizzard’ın en süratli çıkış yapan oyunu olmayı başardı.

> Diablo IV – İnceleme

Blizzard’ın 2. Çeyrek mali raporunda; “2. Çeyrek sonu itibariyle, Diablo 4 bu vakte kadarki Blizzard oyunlarının birebir çıkış penceresinde yaptıkları satışlardan daha çok satış yapmayı başardı” deniliyor. Bu çeyrek içerisinde Blizzard rekor bir gelir elde etmiş durumda, şirketin tarihinde birinci kez net 1 milyar $ gelire ulaştığı çeyrek olmuş bu periyot.

Haziran ayı içerisinde oyun severler toplamda 700 milyon saatten fazla Diablo 4 oynamışlar ve “oyuna devam etme eğilimlerinin yüksek olduğu” da söyleniyor. 10 milyon oyuncuya ulaştığı düşünülünce oyuncu başına ortalama 70 saat üzere bir mühlete karşılık geliyor bahsedilen müddet. Münasebetiyle, oyuna bağlılıklarının yüksek olduğuna ait tespit de bir manada teyit edilmiş oluyor.

Diablo 4’ün gösterdiği bu performansla yeni rekorlara koşması şaşırtan olmaz.

Düşünce kuruluşu Küresel Energy Monitor’ün yeni raporuna nazaran, dünyada geliştirilmekte olan “yüksek fırın-bazik oksijen fırını” üretim metoduyla çalışan kömür bazlı çelik üretim kapasitesi 2021’deki yıllık 350 milyon tondan 2022’de yıllık 380 milyon tona yükselerek yüzde 8 arttı.

Bu yeni kapasitenin neredeyse tamamı Asya’da kurulurken, ülke bazında Çin ve Hindistan kelam konusu kapasite artışına liderlik ediyor.

Küresel çelik dalı, iklim değişikliğine yol açan emisyonları azaltmak için pak üretim prosedürlerine geçiş yapması gereken kritik bölümler ortasında bulunuyor lakin bu geçişin çok yavaş ilerlediği görülüyor.

Çelik dalındaki kömür odaklı üretim kapasitesindeki artış, ülkelerin karbonsuzlaşma taahhütleriyle çeliştiğinden, kelam konusu dalda şu anda 554 milyar dolarlık varlığın atıl kalma riski bulunuyor.

Uluslararası Güç Ajansı’nın 2050 Net Sıfır Emisyon senaryosuna nazaran, çelik sanayisinde elektrikli ark ocaklı kapasitenin toplam hissesinin 2050’ye kadar yüzde 53’e ulaşması gerekiyor. Bu da 347 metrik ton kömür bazlı kapasitenin emekliye ayrılması yahut iptal edilmesi, 610 metrik ton elektrikli ark ocağı kapasitesinin de mevcut filoya eklenmesi gerektiği manasına geliyor.

Global Energy Monitor’ün Global Çelik Tesisleri Takipçisi’ne nazaran, dünyada şu anda geliştirilmekte olan yıllık 731 milyon ton çelik üretim kapasitesi bulunurken, bunun yüzde 52’sini kömür bazlı, yüzde 39’unu elektrikli ark ocağına dayalı kapasite oluşturuyor.

Global Energy Monitor Ağır Sanayi Program Yöneticisi Caitlin Swalec, bilgilere ait değerlendirmesinde, çelik üreticilerinin ve tüketicilerinin karbonsuzlaşma planları için adımlarını hızlandırması gerektiğini belirterek, “Kömür bazlı çelik üretiminden uzaklaşma süreci devam ediyor fakat çok yavaş ilerliyor. Artık kömüre dayalı kapasite artıran geliştiriciler, gelecekte milyarlarca dolarlık ziyan yazma riskiyle karşı karşıya.” tabirlerini kullandı.

Türkiye ile BAE arasında yatırım, ekonomi, sanayi, savunma, hukuk, yargı, yenilenebilir enerji ve uzay endüstrisi alanlarında 13 anlaşma imzalandı. Anlaşmaların toplam tutarının 50,7 milyar dolar olduğu açıklandı. Ancak anlaşmanın detayları henüz yok.

En çok merak edilen “kısa vadede sıcak para girişi” konusunda ise kulislere yansıyan bazı haberler var: 8.5 milyar dolarlık sukuk ihracı ve Eximbank üzerinden 3 milyar dolar ihracat desteği… Yani toplamda 11,5 milyar dolarlık “taze para” girişi konuşuluyor. Bu konuda henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Bazı ekonomistler, BAE anlaşmalarının ve bu kulis bilgilerinin bugünkü Merkez Bankası faiz kararına denk gelmesine dikkat çekti.

Ekonomistler, özellikle sıcak para girişi kulislerine işaret ederek bu gelişme ışığında TCMB‘nin, faizi piyasa beklentilerinden daha düşük tutabileceğini ifade etti.

EKONOMİ Masası programında TCMB faiz kararı beklentilerini ve BAE anlaşmasını yorumlayan Yatırım Finans Direktörü Dr. Nuri Sevgen, “Bu haberin arkasından Merkez Bankası daha düşük bir faiz artışı yapabilir. Hatta faizi değiştirmezse, şaşırmam.” ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Emre Alkin ise TCMB’nin faizi maksimum yüzde 18’e çekebileceğini ve “yatıştırıcı” bir açıklama yapabileceğini paylaştı.

Haziran ayı toplantısında faizi 6,5 puan artırarak yüzde 15’e çeken Merkez Bankasından anketlerdeki beklenti, politika faizini yüzde 20’ye çıkarması yönünde. Ancak anketler her ne kadar 5 puanlık artışa işaret etse de son günlerde piyasanın faiz artış beklentisi 2-3 puana kadar gerilemiş durumda.

Son BAE gelişmesi sonrası bankanın nasıl bir hamle yapacağı daha da merak konusu.

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Singapur’un kredi notunu teyit etti.

Fitch’ten yapılan açıklamaya göre ülkenin uzun dönem yabancı ve yerel para cinsinden kredi notu “AAA” olarak teyit edildi.

Kredi notunun görünümü “durağan” olarak devam edecek.

Foreks Haber Merkezi

Günün en önemli konu başlığını, Merkez Bankasının saat 14.00’te sonuçlanacak olan PPK toplantısı oluşturuyor.

TCMB, son toplantısında politika faizini %15 seviyesine taşırken sonraki toplantılara ilişkin net ifadeler kullanmamıştı.

Ancak enflasyonun görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği mesajı, yeni artırımlara kapının açık olduğunu net şekilde gösteriyor.

Bu kapsamda Bloomberg anketine göre ortalama piyasa beklentisi, politika faizinin %18,50 seviyesine yükseltileceği yönünde. Hem faiz artırımının boyutunun hem de toplantı sonrasında yayımlanacak metinde verilecek mesajların, TL varlıkların performansında belirleyici olmasını bekliyoruz.

Gelecek hafta yayımlanacak enflasyon raporu ise para politikasında izlenecek patikaya ilişkin daha fazla detay verme potansiyeli taşıyor.

Türk Lirası: Diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışarak haftaya zayıf bir görünüm altında başlayan TL, dün ise göreceli olarak sakin sayılabilecek bir çerçevede hareket etti. Dolayısıyla dolar/TL kurunun gün boyu 27 seviyesinin altında kaldığını gördük.

Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS primi ise genel olarak ılımlı bir tablo çizmeye devam ediyor.

Kurun bugün sergileyeceği performansta, tamamen TCMB kararlarının belirleyici olmasını bekliyoruz. Piyasa beklentisinden düşük bir faiz artırımı görmemiz durumunda toplantı sonrasında yayımlanacak metinde verilecek mesajların önemi daha da artacaktır.

Bugün makroekonomik veri tarafında ise tüketici güven endeksini takip edeceğiz. Mayıs ayında 91,06 olan endeks, geride bıraktığımız ayda 85,13 değerini almıştı.

Borsa İstanbul: Son dönemdeki güçlü değer kazanımlarının ardından haftaya %3,6’lık kayıpla oldukça zayıf bir başlangıç yapan BIST 100 endeksinde dün ise sert değer kaybının ardından kayıpları telafi etme çabası vardı.

Bu kapsamda gün içinde geri çekilmeleri teknik açıdan önemine vurgu yaptığımız 6.300 puanın üzerinde karşılayan endeks, günü %3,2’lik değer kazanımı ile 6.570 puanın üzerinde noktalamayı başardı.

Özellikle 6.300 puanın üzerinde kalınmasını önemli bulmaya devam ediyoruz. Ancak eski momentuma geri dönülmesi için 6.660 puanın üzerinde rakamlar görülmesi gerektiğine yönelik görüşümüzü koruyoruz.

BIST 30 en yakın vadeli VİOP kontratı

Günü 7.549 puanda kapatan BIST 30 kontratlarında 7.497, 7.436, 7.383 ve 7.323 destek olarak izlenebilir.

7.602, 7.663, 7.716 ve 7.776 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

USD/TRY en yakın vadeli VİOP kontratı

Günü 27,12 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 26,93, 26,7130, 26,5235 ve 26,3065 destek olarak izlenebilir.

27,31, 27,527, 27,7165 ve 27,9335 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

Kaynak: ÜnlüCo

Hibya Haber Ajansı

 BonVeno mağazaları; hız, kolaylık ve pratiklik arayan müşteri grupları için günlük ve haftalık alışverişlerinde ihtiyaç duyulan tüm ürünleri bir araya getiriyor. Hem her öğün için pratik, tüketime hazır yeme içme çözümlerini hem de market ürünlerini tek bir çatı altında toplayan BonVeno mağazaları İstanbul Bostancı ve Acıbadem’de kapılarını açtı. 

20 Temmuz 2023, İstanbul – Geleneksel perakendenin ötesinde yeni nesil mağazacılık anlayışını ülkemize getiren “BonVeno” mağazaları, İstanbul Bostancı’da ve Acıbadem’de hizmete açıldı. Günlük hayatta ihtiyaç duyulan yüksek kaliteye ve tazeliğe sahip ürünler ile hazır yeme içme çözümleri, Bonveno ile tüketicilerle buluşuyor.

Hız, kolaylık, pratiklik sunan yeni nesil mağazacılık

Hem tüketime hazır yeme içme çözümlerini hem de market ürünlerini tek bir çatı altında toplayan BonVeno, farklı müşteri gruplarına hitap edebiliyor. Hız, kolaylık ve pratiklik arayan müşteri grupları için günlük ve haftalık alışverişlerinde ihtiyaç duydukları kaliteli ve uygun fiyatlı ürünleri bir arada sunan BonVeno, müşterilerine yenilikçi bir alışveriş deneyimi yaşatacak.  

Meyve ve sebze çeşitleri, donuk ürünler ve kişisel bakım ürünlerinin yanı sıra BonVeno, alternatif beslenmeye uygun ürün çeşitleri ile de fark yaratacak. Vegan ve sağlıklı beslenmeye uygun bitkisel bazlı hamburger ekmek, margarin, köfte, gurme fit bulgur, mayonez ve tablet çikolata gibi birçok ürün BonVeno ile tüketicilere ulaşacak. Paketli taze balık ve paketli et ürünlerinden farklı sandviç çeşitlerine, taze çekirdekten kahveye her öğün için pratik, tüketime hazır lezzet çeşitleri de BonVeno raflarında bulunacak. İster evde ister okul ya da iş yerinde olsunlar, müşterilerinin birkaç adımda ulaşacakları “kapı komşusu” olmayı hedefleyen BonVeno mağazaları, her gün 07.30 – 22.00 saatleri arasında hizmet verecek. Bostancı ve Acıbadem mağazalarının ardından BonVeno, İstanbul’un farklı noktalarında müşterilerle buluşmak üzere kapılarını açmaya devam edecek. Daha çok günlük ve haftalık alışverişe uygun ürün çeşidiyle farklı bir ihtiyaca hitap eden BonVeno ise son tüketicilere daha yakın noktalarda hizmet verecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, titiz bir bilimsel planlamayla hazırladığı “Yaşayan Körfez” programını kesintisiz sürdürüyor. 11 milyar 95 milyon lira bütçenin ayrıldığı program kapsamında hayata geçirilen projeler sayesinde Körfez’deki iyileşme sürüyor. Düzenli olarak denizden alınan dip ve yüzey suyu numunelerinin analiz sonuçları Körfez’deki iyileşmeyi ortaya seriyor. Yürütülen çalışmalarla koku sorununun kısa sürede önemli ölçüde ortadan kaldırıldığını belirten Başkan Tunç Soyer “Kararlıyız, Körfez’in tamamını yaşayan ve yüzülebilir hale getireceğiz” dedi.

İZSU Genel Müdürlüğü, Körfez’in varlığının devamı ve sürdürülebilirliği için çok sayıda yenilikçi projeye imza atmaya devam ediyor. İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için bugüne kadar ilk kez uygulanan kapsamlı bir strateji benimseyen İZSU uygulamaya koyduğu bu stratejiyi “Yaşayan Körfez” programı olarak adlandırıyor. Konuya ilişkin çalışmaların sonuç vermeye başladığını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Gelecek kuşakların sağlığı, konforu için temiz bir Körfez yaratabilirsek, kentin cazibesini daha da artıracağız. Koku sorunu tarihe karışacak. Körfez yüzülebilir hale gelecek. Kararlıyız, Körfez’in tamamını yaşayan ve yüzülebilir hale getireceğiz” dedi.

270 km yağmursuyu kanalıyla körfeze gelen kirlilik azaldı

“Yaşayan Körfez” programının birinci ayağını Körfez’e gelen kirlilik kaynaklarını sıfırlamayı hedefleyen projeler oluşturuyor. İZSU, yağmur suyu hatları ile arıtmaya giden kanalizasyon hatlarını birbirinden ayırarak Körfez’e olan kanalizasyon akışını sıfırlamayı hedefliyor. İzmir’in geçmişte birleşik sistem olarak inşa edilmiş su altyapısı nedeniyle, yağmur ve kanalizasyon suları aynı hatlarda birleşerek doğrudan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne ulaşıyor. Kurulu altyapı yoğun yağışlarda gelen su miktarını kaldıramadığı için fazla sular savaklar vasıtasıyla Körfez’e akıyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla harekete geçen İZSU, bu hedef doğrultusunda son dört yılda Körfez’e açılan 220 kilometrelik yağmur suyu hattı imalatı yaptı. 270 kilometre yağmur suyu hattının imalatları ise sürüyor. Yağmursuyu ayrıştırma imalatları, Balçova’dan Çiğli’ye kadar Körfezin etrafını saran tüm merkez ilçeleri kapsıyor.

Kentin arıtma noktaları ve arıtma kapasitesi artıyor

“Yaşayan Körfez” programının ikinci ayağı ise kent merkezinin arıtma kapasitesini artırmak ve arıtma faaliyetini birden fazla noktaya dağıtmak. İZSU Genel Müdürlüğü, bir taraftan mevcut arıtma tesislerinin kapasitesini artırma diğer yandan kent merkezinin arıtmasını üç ayrı noktaya dağıtma kararı aldı. Bu doğrultuda projelendirilen yatırımlar bir bir hayata geçmeye devam ediyor.

Şehir merkezinin arıtma faaliyetlerinin tek bir noktada, Çiğli Arıtma Tesisi’nde toplanmış olması, İzmir’in nüfusunun hızla artması nedeniyle sorunlara yol açıyor. Bu doğrultuda Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde revizyon projesi hayata geçirildi. Bugüne kadar faal olan birinci, ikinci ve üçüncü fazlarının kurulu gücünü iyileştirme çalışmalarında sona yaklaşıldı. 250 milyon liralık bir yatırımla 23 yıl önce kurulmuş tesis tümüyle revize edilerek sıfır kilometre ayarına taşınıyor.

Yıllardır kentin çözülemeyen sorunlarından biri haline gelen Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4. Faz projesinin ihale sürecini tamamlanarak inşaatı başladı. İZSU, 600 milyon lira bütçeli bu devasa yatırımı İzmir’e kazandırmak için imalatlarını kararlılıkla sürdürüyor.

İzmir’in atık su arıtma kapasitesini büyütmek için yürütülen projeler Çiğli ile sınırlı kalmıyor. Güneybatı Arıtma Tesisi’nin kapasitesi 400 milyon lira yatırım bedeliyle artırılıyor. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne giden Narlıdere Altıevler ve Huzur mahallelerinde hizmet veren mevcut kolektör hattı da Çiğli yerine Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönlendiriliyor. Bu kapsamda Narlıdere’nin tamamında hali hazırda hizmet veren atık su hattı yenilenecek ve yaklaşık 9 kilometre daha yeni hat imalatı yapılacak. Bu çalışma ise 105 milyon lira maliyetle gerçekleşecek. 2024 yılı içerisinde tamamlanması planlanan önemli projeler Körfez’e derin bir nefes daha aldıracak. 

İZSU, kentin atık su altyapısını iyileştirmek amacıyla Gaziemir ile Buca ilçelerinin tamamına ve Karabağlar ilçesinin yüzde elli nüfusuna hizmet vermek üzere Karabağlar Atıksu Arıtma Tesisi Projesi’ni de hayata geçirecek. Karabağlar’daki İZSU yerleşkesine kurulacak tesis, son nesil bir atıksu arıtma tesisi olarak birçok modern şehirde olduğu gibi yeraltında hizmet verecek. Çiğli’ye giden yükü yüzde 15 oranında hafifleterek Körfez’in temizliğine ciddi oranda katkı sağlayacak olan tesis, iç bölgelerde zaman zaman kokuya neden olan yavaş kanalizasyon akışını da hızlandıracak. Bu tesiste arıtılacak atık suların Meles Çayı’na verilmesiyle Meles’e tatlı su kaynağı yaratılarak kent merkezinde ekolojik bir koridor oluşturulması da planlanıyor. 2026 yılında tamamlanacak olan 850 milyon liralık bu proje,  İZSU’nun EXPO 2026 projesinin de bütünleyici bir parçası olarak öne çıkıyor.

Arıtma sonrası süreç mercek altında

Yaşayan Körfez Programı’nın üçüncü ayağı ise arıtma sonrası sürecin etkin yönetilmesi. İZSU arıtma sonrası sürecin doğru ve etkin yönetilmesi için beş temel stratejik adım belirledi. Bu kapsamda;

-Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin çevresindeki çamur depolama alanları boşaltılacak ve bu alanlarda ekolojik restorasyon uygulanacak. Bu proje için 750 milyon lira bütçe ayrıldı.

-2013 yılında devreye alınan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi çamur çürütme ve kurutma ünitesinde zaman içerisinde oluşan yıpranma nedeniyle revizyon ve kapasite artışı yapılacak. 800 milyonluk yatırım sayesinde, arıtma tesisinin çevresinde çamur birikmesinin önüne geçilecek. Kurutulan çamur, çimento üretimi ve benzeri süreçlerde yakıt olarak kullanılarak yeniden ekonomiye kazandırılacak.

-Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nden çıkarak iç körfeze dökülen arıtılmış atık suların mevcut deşarj noktası değiştirilecek. 200 milyon lira maliyetle açılacak derivasyon kanalı aracılığıyla,  arıtılmış tatlı sular eski Gediz yatağına ve buradan da orta Körfez’e taşınacak. Projenin yapımı Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın iznini takiben başlayacak ve kısa sürede tamamlanacak.

-Günlük 605 bin metreküp kapasiteli Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin çıkışına günlük 200 bin metreküp kapasiteli geri kazanım ünitesinin kurulmasıyla kazanılmış atık sular tarımsal ve kentsel sulama için yönlendirilecek. 1 milyar liralık bedelle gerçekleşecek bu büyük yatırım, Körfez kıyılarındaki dalyanların ekolojik restorasyonu ve balık stoklarının yeniden çoğalması için de tarihi bir öneme sahip olacak. Projenin yapım ihalesinin 2023 yılı sonuna kadar gerçekleşmesi hedefleniyor.

-Körfezde sığlaşma kaynaklı koku sorununun önüne geçmek için yapılan çalışmalar da hız kesmeden devam ediyor. Körfez’e akan derelerin çıkış ağızlarında dip tarama çalışması yapılarak kokuya neden olan malzemeler alandan uzaklaştırılıyor. Bornova Deresi, Bostanlı Deresi, Peynircioğlu Deresi çıkış ağızlarında 420 bin metreküplük tarama çalışması gerçekleştirildi. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi çıkış noktasında sığlaşan alanda dip tarama çalışmaları da sürüyor. Tarama çalışmalarından çıkan çamurlar, Çilazmak Dalyanı’nın rehabilitasyonu için kullanılacak ve böylelikle Körfez’in balık çeşitliliğinin korunmasına katkı sağlayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky uzmanları Avrupa, Kuzey Amerika ve diğer bölgelerde potansiyel kurbanlara yönelik 1.600’den fazla kötü amaçlı bildirimi tespit etti. Saldırılar henüz çok büyük ölçekli olmasa da, şirketlerin bu yeni yöntemin farkında olması ve riskleri azaltacak önlemleri alması gerekiyor. Siber suçlular artık kullanıcılardan kurumsal kimlik bilgilerini sızdırmak için kimlik avı bağlantılarını ele geçirilmiş SharePoint sunucusundaki dosyaya gizliyor ve bunları yerel bir bildirim mekanizması üzerinden dağıtıyor. Bu tür e-postalar spam filtrelerini atlatmada daha başarılı olmanın yanı sıra, özellikle şirket bu hizmeti kullanıyorsa kullanıcılar açısından daha ikna edici görünüyor. 

Günümüz spam filtreleri e-posta mesajının gövdesinde bağlantı olması durumunda hemen her koşulda kimlik avı e-postalarını tespit edebiliyor. Bu nedenle siber suçlular, güvenlik çözümlerini atlatmak için kullandıkları araçları sürekli olarak geliştirme yoluna gidiyorlar. Artık daha önce bilinen yöntemlerde olduğu gibi kimlik avı bağlantılarını SharePoint sunucusuna gizlemiyor, bağlantıları meşru SharePoint bildirimlerini üzerinden dağıtıyorlar. Kaspersky güvenlik çözümleri, 2023’ün başlarında bu şekilde dağıtılan 1.600’den fazla kötü amaçlı bildirimi filtreledi. Siber suçlular Avrupa, Kuzey Amerika ve diğer bölgelerdeki şirketlerden bu yolla veri sızdırmaya çalıştı.

Meşru bildirimler üzerinde yapılan bu hile, teknoloji konusunda uzman çalışanların bile dikkatini dağıtacak ölçüde başarılı. Bildirimler gerçek bir şirketin hizmetlerini taklit ederek gönderiliyor ve özellikle şirketin SharePoint’i günlük rutinin bir parçası olarak kullanması durumunda hiç şüphe uyandırmıyor.

SharePoint bildirimleri aracılığıyla kimlik avı saldırısı nasıl yapılıyor?

Çalışan, birinin kendisiyle bir OneNote dosyası paylaşmak istediğini söyleyen standart bir SharePoint bildirimi alıyor. Son derece doğal ve yasal görünümlü olan bu bildirim, e-posta spam filtresini SharePoint sunucusuna gizlenmiş bir kimlik avı bağlantısına kıyasla daha kolay atlatabiliyor.

Normal bir SharePoint bildirim örneği

Çalışan söz konusu OneNote dosyasını açacağını düşündüğü bağlantıyı takip ediyor. Ancak notun gövdesinde farklı bir dosya türünün (örneğin PDF) büyükçe bir simgesi ve standart bir kimlik avı bağlantısı içeren ikinci bir ‘bildirim’ yer alıyor.

SharePoint sunucusundaki PDF simgesine sahip kötü amaçlı OneNote dosyası

Bu kimlik avı bağlantısı, kullanıcıyı Microsoft OneDrive oturum açma sayfasını taklit eden bir kimlik avı web sitesine yönlendiriyor. Siber suçlular bunu Yahoo!, AOL, Outlook, Office 365 ve diğerleri gibi çeşitli e-posta hesaplarının kimlik bilgilerini çalmak için de kullanıyor.

Microsoft OneDrive oturum açma sayfasını taklit eden sahte bir web sitesi

Şirketler kendilerini bu saldırılardan nasıl koruyabilir?

Bu tür oltalama mesajları ikna edici olsa da, çalışanlara açıklanabilecek bir dizi kırmızı bayrakla ayırt edilmeleri mümkün.

Kaspersky Spam Analiz Uzmanı Roman Dedenok, bu konuda şunları söylüyor: “Bu tarz saldırılarda dosyanın da gönderenin de bilinmemesi ilk uyarı olmalı. Çalışma arkadaşlarınız normalde belgeleri sisteme giriş olmadan paylaşmazlar. Yukarıdaki örnekte başka uyarılar da söz konusu. Bildirimde OneNote dosyasına bir bağlantı var ama PDF dosyası sunucuda aniden beliriyor. Ayrıca söz konusu indirme bağlantısı, tıklayanı kurumla veya SharePoint sunucusuyla hiçbir ilgisi olmayan üçüncü parti bir siteye yönlendiriyor. Kimlik avı sitesi, SharePoint ile ilgisi olmayan başka bir Microsoft hizmeti olan OneDrive için oturum açma sayfasını taklit ediyor. Bu tür saldırılara karşı güvende olmak için tüm şüpheli e-postalara dikkatli yaklaşmak ve örnekteki gibi tutarsızlıklara dikkat etmek gerekiyor.” 

Kaspersky blogunda SharePoint bildirimleri ile kimlik avı hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Kaspersky, ayrıca küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeleri hedef alan çeşitli kimlik avı tekniklerinden korunmak için aşağıdaki önlemlerin uygulanmasını öneriyor:

• Kimlik avı önleme teknolojilerine sahip güvenlik çözümlerini yalnızca şirketin posta sunucularında değil, tüm çalışanların iş cihazlarında da kullanın.
• Personelinize temel siber güvenlik hijyen eğitimi verin. Kimlik avı e-postalarını nasıl ayırt edeceklerini bildiklerinden emin olmak için örnek kimlik avı saldırıları düzenleyin.
• Microsoft 365 bulut hizmeti kullanıyorsanız onu da koruma altına almayı unutmayın. Kaspersky Security for Microsoft Office 365, güvenli iş iletişimi için SharePoint, Teams ve OneDrive uygulamalarında korumanın sağlamanın yanı sıra spam ve kimlik avı önleme özelliğine sahiptir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• MICHELIN Rehberi müfettişleri, İstanbul’un yanı sıra İzmir ve Bodrum’u da mercek altına alıyor.  Bu iki ikonik ve turistik bölgenin rehbere dahil olması, Türkiye’nin zengin ve heyecan verici bir gastronomi destinasyonu olduğunu kanıtlıyor.
• İzmir ve Bodrum restoran seçimleri, İstanbul seçimleri ile birlikte 9 Kasım 2023 tarihinde İstanbul’da yapılacak törenle duyurulacak.

Michelin, Türkiye’deki seçkisine İzmir ve Bodrum’un da dahil olduğunu duyurmanın mutluluğunu yaşıyor. İzmir ve Bodrum için ilk kez gerçekleşecek restoran seçimleri, rehberin İstanbul’daki ikinci seçkisi ile birlikte 9 Kasım 2023 tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek özel bir törenle duyurulacak.

Türkiye’de Ege ve Akdeniz mutfak geleneklerinin yanı sıra yöresel lezzetleri de barındıran İzmir ve çevresi şarap rotalarından biri olan şirin Urla ilçesi de dahil olmak üzere, gastronomi anlamında geniş seçenek sunuyor. Gastronomik ve yeni moda restoranlardan modern kafelere, geleneksel ve popüler yemek mekanlarına kadar İzmir, yemek çeşitliliği ile parlıyor. Genellikle geçmişin mirasını modern bir şekilde yorumlamaya hevesli yerel genç şefler tarafından işletilen çok sayıda restoran, Ege lezzetleri, taze balık ve zengin meze çeşitleri sunuyor.

Muğla ilinde yer alan en ünlü Türk turizm destinasyonlarından biri olan Bodrum ise, otantik ve deniz lezzetleri ile parlayan Türk restoranların yanında, Asya ve İtalyan mutfaklarının oldukça popüler olduğu ve dünya mutfaklarından çeşitli seçkiler sunan restoranların harika bir karışımı ile şekilleniyor. Burada yer alan lüks tatil köyleri, yaratıcı olmasının yanı sıra en iyi yemek deneyimini de içlerinde barındırıyor.

MICHELIN Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec: “Geçen yıl İstanbul’a yaptıkları ilk ziyaretlerden sonra müfettişlerimiz, yol haritalarına İzmir ve Bodrum’u dahil etmekten oldukça memnunlar.  Bu iki lokasyon sadece kültürel ve turistik açıdan unutulmaz ve benzersiz deneyimler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda keşfedilmeyi hak eden bir mutfak kültürüne de sahip. İzmir ve çevresi, yöresel kültürü ön plana çıkaran ve çoğu genç şefin üst düzey gastronomik yeteneklerini sergileyebildiği heyecan verici restoranlara sahipken Bodrum, geleneksel ve ulaşımı kolay olacak şekilde şehir merkezinde yer alan restoranların yanında lüks tatil köylerindeki inovatif konseptler sunan restoranlarıyla da parlıyor. Bu iki yeni bölgeyi MICHELIN Rehberi ailesine dahil ederek, Türkiye’nin asla kaçırılmaması gereken bir gastronomi destinasyonu olduğu mesajını dünyaya yaymayı gönülden arzuluyoruz” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy şöyle konuştu: “İstanbul’un ardından önde gelen turizm destinasyonlarımız arasında yer alan İzmir ve Bodrum’un ‘gastro-şehir’ olarak öne çıkmasından dolayı son derece mutluyuz. Sürdürülebilirlik kavramını özünde barındıran mutfak kültürümüzün zenginliğini, bölgenin en nitelikli ürünleriyle, tarladan sofraya yaklaşımıyla harmanlayan yetenekli şeflerimiz sayesinde dünyaya sergileyebileceğiz. Bu lezzetleri tatmak için İzmir ve Bodrum’a gelecek olan ziyaretçiler, Turkaegean’ın turkuaz suları, derin tarihi mirası, tesis kalitesi ve kruvaziyer turizminden mavi yolculuğa (gulet turları) kadar uzanan sınırsız olanaklar karşısında hayrete düşecek. Türkiye’nin gastronomi turizmindeki büyüyen potansiyelini göstermesi itibarıyla, bu 2 yeni bölgemizin Michelin Rehberi’ne eklenmesinden dolayı çok memnunuz, önümüzdeki senelerde yeni şehirlerimizin de listeye ekleneceğine kuvvetle inanıyoruz.”

2022’de ilk kez yayınlanan MICHELIN Rehberi İstanbul, Türkiye metropolünün gastronomik potansiyelini ve mutfak çeşitliliğini gözler önüne seriyor ve 5’i MICHELIN Yıldızlı (1 İki MICHELIN Yıldızlı ve 4 Bir MICHELIN Yıldızlı restoran) 1 MICHELIN Yeşil Yıldız ve 10 Bib Gourmand olanlar da dahil olmak üzere toplamda 53 restoranı öneriyor. MICHELIN Rehberi İstanbul, gastronomik bistrolardan lüks restoranlara ve geleneksel restoranlara kadar farklı türdeki restoranlara özel olarak ışık tutmanın yanı sıra, çeşitli mevsime özgün tatları ve spesiyaliteleri de gözler önüne serdi.

MICHELIN Rehberi, tüm destinasyonlarda olduğu gibi İzmir ve Bodrum’un mutfak kültürünü Michelin Rehberi’nin tarihsel ve evrensel metodolojisini temel alarak ön plana çıkaracak ve bulundurdukları en iyi restoranları önerecektir. Sektörün eski profesyonellerini barındıran ve şimdilerde Michelin Grubu’nun tam zamanlı çalışanı olan gizli ve bağımsız Michelin müfettişleri tarafından uygulanan bu metodoloji, sadece sunulan tabağın kalitesine odaklanır ve 5 kritere göre değerlendirme yapar: 

–            Ürünlerin kalitesi;

–            Pişirme tekniklerine hakimiyet;

–            Lezzetlerin uyumu;

–            Şefin kişiliğinin yemek deneyimine yansıması; 

–            Hem ziyaretler arasında hem de menu genelinde tutarlılık.

MICHELIN Rehberi İstanbul, İzmir, Bodrum 2024’ün tüm seçkisi 9 Kasım 2023 tarihinde İstanbul’da düzenlenecek olan MICHELIN Rehberi Seremonisi sırasında açıklanacak. Rehberde yer alan restoranlar, MICHELIN Rehberi internet sitesinden ve ayrıca ücretsiz sunulan IOS ve Android uygulamaları üzerinden paylaşılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, yaz sezonunda sahillerde görev yapıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı yaz sezonuyla birlikte başta mavi bayraklı plajlar olmak üzere sahil bölgelerinde görevlerini sürdürüyor. Bu kapsamda 7/24 görev başında olan Zabıta ekipleri yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçiyor.

ZABITA VE GÜVENLİK EKİPLERİ SAHİLLERDE

Kocaeli’de 15 Haziran itibariyle başlayan deniz sezonuyla birlikte Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların rahat bir tatil geçirebilmesi için sahillerde görev yapmaya başladı. Bu kapsamda Zabıta Dairesi Başkanlığına bağlı ekipler 7/24 esasına göre sahillerde devriye atarak vatandaşların huzuru için görev yapıyor.

ÇADIR VE MANGALA MÜDAHALE

Başta mavi bayrak kriteri kapsamında çalışmalar yapan Zabıta ve Güvenlik ekipleri, plaj kısmına çadır kurulmaması, sahillerde ateş mangal yakılarak çevreye rahatsızlık verilmemesi için müdahale ediyor.

KAYIP EŞYALAR

Ekipler ayrıca sahillerde bulunan 17 adet cüzdan ve değerli eşyaları sahibine teslim etti. Bir anlık dalgınlığı ile kaybolan çocuklar da Zabıta ekiplerince ailelerine ulaştırıldı. Ekipler bugüne kadar 16 çocuğu bularak ailesine teslim etti.

TRAFİK AKIŞI

Trafik zabıta ekipleri de sahillerde görev yapıyor. Trafik yönlerinde çalışmaları başta olmak üzere hatalı parklara müdahale ediyor. Yayaya tehlike arz eden, vatandaşın çıkmasını otobüslerin geçmesini engelleyen hatalı park edilen araçlar çekiliyor. Zabıta ve güvenlik ekipleri yaz sezonu bitinceye kadar sahillerde görev yapmaya devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi, ilçede güçlendirmesi yapılmayan orta hasarlı ya da sosyal riskler oluşturan metruk binaların yıkımına devam ediyor.

Gölcük Belediyesi, ilçe genelinde onarım ve güçlendirmesi yapılmayan orta hasarlı binalar ile vatandaşların can güvenliğini tehdit eden, sosyal riskler oluşturan metruk binaların yıkımına devam ediyor. Çalışmalarda son olarak İrşadiye No.105 adresinde bulunan metruk binanın metruk yapının yıkım ve enkaz kaldırma işlemini belediye ekipleri tarafından tamamlandı. 

RİSKLİ YAPILAR BİRER BİRER YIKILIYOR

Çalışmanın tamamlanması ile birlikte; ilçe genelinde, sosyal riskler oluşturan ve metruk ya da orta hasarlı olup güçlendirmesi ve onarımı yapılmayan 121 binayı, Denizevler’deki 50 ve eski sanayi alanındaki 10 bina yıkılıp enkazı kaldırılmış oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin köklü katma değerli teknoloji distribütörü Redington,’Great Place to Work’ sertifikası almaya hak kazandı. Redington, işyeri kültürü konusunda global otorite konumunda olan Great Place to Work® Enstitüsü tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda pozitif çalışan deneyimi ile özellikle yüksek güven ve adalet kültürüne sahip iş yeri kriterlerini de sağlayarak Türkiye’nin en iyi kurum kültürüne sahip şirketleri arasında yerini aldı.

Bilişim sektöründeki global deneyimini uzun yıllardır ülkemize aktaran yeni nesil teknoloji danışmanı Redington, Great Place to Work® (GPTW) tarafından global standartlardaki değerlendirmeler sonucunda verilen “En İyi Kurum Kültürüne Sahip Şirket” sertifikasını almaya hak kazandı. İş yeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda uzman ve küresel bir otorite konumunda bulunan Great Place to Work tarafından yapılan ankete katılan Redington Türkiye çalışanlarının en yüksek skor verdiği kriter “adalet” oldu. 

Servis olarak satın alınabilir ürünlerin yeni nesil teknoloji distribütörü Redington, dünya genelinde 45 pazarda hizmet veren, 290’un üzerinde lider markanın dağıtımını ve tedarik zincirini üstlenmiş, yıllık 10 milyar doların üzerinde gelire sahip büyük bir oyuncu. Güvenlikten yapay zekaya büyük veriden nesnelerin internetine, analitikten 5G’ye kadar birçok ürün ve çözüm sunuyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki güçlü yapısıyla pazar payını her geçen gün artırıyor. Redington benimsediği şirket kültürü, yeni çalışma anlayışını destekleyen değerleri ve sağlamış olduğu olanaklarla ekibinin mutluluğunu ve rahatını önemseyen yenilikçi yaklaşımı ile dikkat çekiyor. 

Çalışan deneyiminde mottomuz; “Çeşitlilikte Birlik”

Redington’un en iyi kurum kültürüne sahip iş yerleri arasında yer almasından dolayı mutlu ve gururlu olduklarını ifade eden Redington Türkiye Genel Müdürü Cem Borhan, “Redington olarak tüm dünyada sadece müşterilerimize değil, çalışanlarımıza da en iyi deneyimi sağlamak için çalışıyoruz. Bu konudaki yaklaşımımızı ekibimizde yer alan arkadaşlarımızın potansiyelleri üzerine kurguluyor ve bu potansiyeli performansa dönüştürecek ortam ve araçları sunuyoruz. Çalışan deneyimi konusunda çeşitlilik, eşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerini destekleyerek “Çeşitlilikte Birlik” mesajını benimsiyoruz. Aynı zamanda da yurt dışı ile de entegre çalışarak yalnızca Türkiye’deki değil dünyadaki başarı hikayelerini de takip ediyoruz. Tüm çalışanlarımız için eğitimi ve gelişimi her şeyden çok önemsiyoruz. Bu bağlamda her bir çalışanımızın gelişim alanı ve potansiyeli doğrultusunda planladığımız kişiye özel eğitim takvimini yıl içerisinde hayata geçiriyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bergama ile ilgili tüm sorunlar, yardıma ihtiyaç konular için Çözüm Merkezi yanınızda.

Bergama Belediyesi Çözüm Merkezi Whatsapp hattı ile Bergama Belediyesi’ne ulaşmak bir telefon uzağınızda. Sorunların tüm çözümü için 0232 632 80 05 numaralı whatsapp hattından ister video atın, ister yazın, isterseniz arayın. Tüm talep, öneri ve bildirimleriniz Çözüm Merkezi’miz tarafından kaydediliyor, sorunlarınız ekiplerimiz tarafından en kısa sürede çözüme kavuşturuluyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky KOBİ’ler için bir dizi profesyonel hizmet paketlerinin duyurusunu yaptı. Paketler, müşterilerin siber güvenlik kaynaklarından en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olacak özel destek ürünlerinden oluşuyor. Altyapı sağlık kontrolleri, uygulama yaygınlaştırma, sorunsuz yükseltme, güvenlik açığı ve yama yönetimine ve taşınabilir depolama için şifrelemeye kadar hizmet sunan bu paketler, BT ekiplerinin güvenliği optimize ederek. yatırım getirisini en üst düzeye çıkarırken ‘yaygınlaştırma boşluğunu’ yönetmelerine de yardımcı oluyor.

Hızla değişen siber güvenlik koşullarında profesyonel hizmetler, işe dair verimliliğini en üst düzeye çıkarma baskısı altındaki KOBİ’ler de dahil olmak üzere her büyüklükteki işletme için zorunlu hale geliyor. KOBİ’lerin siber güvenlik uygulamalarını en iyi şekilde çalışırken ana işlerine odaklanmaları gerekiyor. Son Kaspersky araştırmasına göre KOBİ’ler önümüzdeki üç yıl içinde BT güvenlik bütçelerini %14’e kadar artırmayı planlıyor. Siber güvenliğin verimliliğini artırmak için profesyonel yardım almak, KOBİ’lerin bütçelerini verimli şekilde harcamaları için en iyi seçenekler arasında yer alıyor.  

Kaspersky’nin KOBİ’lere yönelik yeni Profesyonel Hizmet Paketleri, en çok talep gören siber güvenlik ihtiyaçları olan değerlendirme, yaygınlaştırma ve yapılandırmayı kapsıyor. Pakette ayrıca Kaspersky Endpoint Security for Business, Kaspersky Security for Virtualization Light Agent, Kaspersky Security Center Cloud Console ve Kaspersky EDR Optimum’un yaygınlaştırılması ve Kaspersky Endpoint Security for Business için yükseltme dahil olmak üzere üç farklı kapsam düzeyi sunan bir Sağlık Kontrolü hizmeti de yer alıyor. Tüm paketlerde açıkça tanımlanmış sonuçlar, önceden tanımlanmış bir iş kapsamı, hizmet süresi gibi tüm değişkenler başlangıçta netleştiriliyor ve üzerinde anlaşmaya varılıyor.

KOBİ’ler için Kaspersky Profesyonel Hizmetler paketleri beş paketten oluşuyor:

• Sağlık Kontrolü Hizmet Paketi (Health Check Service Package)

Müşterinin güvenlik politikalarının analizi, denetimi, sağlık kontrolü, müşterinin Kaspersky altyapısındaki mevcut ve potansiyel sorunların belirlenmesi, raporlama ve öneriler.

• Yaygınlaştırma Hizmet Paketi (Deployment Service Package)

Temel politikaların oluşturulması, temel Kaspersky uygulamalarının yaygınlaştırılması, kararlaştırılan sayıda müşteri sistemine koruma dağıtımı gibi hizmetler.

• Yükseltme Hizmet Paketi (Upgrade Service Package)

Kaspersky Security Center’ın en son sürümünün yaygınlaştırılması, müşterinin oluşturduğu yedeklerden ayarların ve ilkelerin taşınması vb.

• Sabit Disk ve Çıkarılabilir Sürücü Şifreleme Hizmet Paketi (Hard Disk and Removable Drive Encryption Service Package)

Kimlik doğrulama aracısının yapılandırılması ve kararlaştırılan sayıda HDD’de tam disk şifrelemenin uygulanması, taşınabilir depolama ve/veya dosya düzeyinde şifrelemenin yapılandırılması.

• Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi Hizmet Paketi (Vulnerability & Patch Management Service Package)

Temel politikaların yapılandırılması ve kurulması, temel senaryoların ve yöneticilerin uğraşmak zorunda kalacağı tipik durumların gösterilmesi gibi.

Yazılımı kontrol etme imkanı

Kobilerin BT ekibi Kaspersky yazılımını kendileri yaygınlaştırmayı tercih ederse, Kaspersky yine de sunduğu hizmetler kapsamında tüm süreç boyunca onları destekleyecek ve ayrıntılı talimatlar ve demo videolar dahil olmak üzere gerekli tüm yardımı sağlıyor. Kaspersky ayrıca yazılımın optimize edilmesini de sağlayacak. Uygulama sonrasında sonra Kaspersky uzmanları, her şeyin düzgün bir şekilde kurulduğundan ve Kaspersky standartları ve en iyi uygulamalar doğrultusunda doğru ve en yüksek performansta çalışacağından emin olmak için yazılımı kontrol etme imkanı sunuyor. 

Kaspersky Kıdemli Global Ürün Pazarlama Müdürü Oleg Gorobets, şunları söyledi: “Uzmanlarımızla birlikte yeni profesyonel hizmetler portföyümüz BT yöneticilerinin hayatını çok daha fazla kolaylaştırıyor. Uzmanlarımız sizin dilinizi konuşuyor. Bırakın güncellemeleri onlar yapsın, yazılımı onlar yapılandırsın veya Kaspersky ürün ve çözümlerine geçişte sizin adınıza onlar yardımcı olsun. Böylece iş verimliliğinizi en üst düzeye çıkarmak için dikkatinizi diğer sorunlara odaklayabilirsiniz. Bu paketlerin normal profesyonel hizmetlerden en büyük farkı basit oluşları. Her şey önceden yapılandırılmış durumda, müşterilerin sadece ihtiyaç duydukları paketleri sözleşmelerine eklemeleri yeterli. Gerisini biz halledeceğiz.” 

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yapı Kredi bomontiada World Akustik konser serisi, 28 Temmuz Cuma akşamı, söz yazarı ve besteci kimliği ile Türk rock müziğine yeni bir renk getiren Can Koç’u ağırlıyor.

2021 yılında yayınlanan “Gökyüzünü Tutamam” isimli alternatif rock türündeki teklisiyle geniş kitlelere ulaşan Can Koç, rock müzik ve alt türlerinde gezinen “Nefesin Yetebildiği Kadar” isimli 5 şarkıdan oluşan EP’sini, 2022 yılının ilk yarısında dinleyicileriyle buluşturdu. Geniş kitleler tarafından beğeniyle takip edilen Can Koç, sevilen şarkıları ile 28 Temmuz Cuma akşamı saat 21.00’de Yapı Kredi bomontiada Avlu sahnesinde olacak.

World Akustik konser serisi, 25 Ağustos tarihine kadar her Cuma rap, hip-hop, rock ve alternatif müziğin sevilen isimlerini ağırlamaya devam edecek. 

Yapı Kredi World’ün sponsorluğunda düzenlenen Yapı Kredi bomontiada “World Akustik” serisi konserlerine katılım ücretsizdir. 

Can Koç

Tarih: 28 Temmuz, Cuma

Saat:  21:00

Yapı Kredi bomontiada Adres: Merkez Mah, SilahşörCad, Birahane Sok. Tarihi Bomonti Bira Fabrikası No:1, Şişli

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu’nun Kervansaray’da gerçekleştirdiği konserde; Türk Halk Ozanı Âşık Veysel’in unutulmaz eserleri seslendirildi.

Türk Halk Ozanı Âşık Veysel’in vefatının 50.yılında, kendi türkülerinin Gölcük Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu tarafından seslendirildiği konser, Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda gerçekleşti. 2023 Aşık Veysel Yılı kapsamında da düzenlenen konserde, Şef Emrullah Çelik yönetimindeki koro; Veysel’in unutulmaz türküleri seslendirdi. Veysel’in kendi türküleri ile yad edildiği konserde hoşça vakit geçiren dinleyiciler, etkinlik için Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’e teşekkür ettiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bodrum Belediyesi Türk Musikisi Derneği Klasik Türk Müziği Korosu, Klasik Türk Müziği Konseri ile müzikseverler eşsiz bir müzik şöleni yaşadı.

Bodrum Belediyesi Türk Musikisi Derneği Klasik Türk Müziği Korosu tarafından Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde Klasik Türk Müziği konseri gerçekleşti.

Öğretim Görevlisi Halil İbrahim Yüksel’in yönetiminde gerçekleşen konsere çok sayıda sanatsever katılırken Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar da konsere katılanlar arasındaydı.

İki bölümden oluşan konserde toplamda 20 eser seslendirildi. Türk müziğinin eşsiz bestekarları ve sanatçıları arasında yer alan Zeki Müren, Neyzen Yusuf Paşa, Sadi Işılay ve Tanburi Ali Efendi gibi değerli isimlerin besteleri, Bodrum Belediyesi Türk Musikisi Derneği Klasik Türk Müziği Korosu tarafından ustalıkla yorumlandı.

Derneğin 30. yılında düzenlenen ve yaklaşık 2 saat süren konser sonrasında koro izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi’nin açtığı GÖLMEK pastacılık kurslarında eğitim gören gençler, maharetli elleriyle birbirinden lezzetli ürünler üretmeye devam ediyor.

Gölcük Belediyesi, gençleri hayata kazandırmak amacıyla yaz döneminde açtığı pastacılık kursunda eğitimler sürüyor. Gölcük Belediyesi Meslek Edindirme El Beceri ve Hobi Kursları (GÖLMEK) bünyesinde açılan kursa katılan 12-17 yaş arası gençler; cupcake, donut, cakepop ve daha birçok lezzetli tatlılın yapımını öğrendi. Öğrenciler son olarak aldıkları eğitimle simit yapmayı öğrendi.

MAHARETLİ ELLERDEN ÇITIR SİMİTLER

İhsaniye Sosyal Merkez’de eğitimlerini sürdüren gençler, eğitimin ardından mutfağa girerek birbirinden lezzetli simitler yaptılar. Tatil dönemini pastacılık kursunda verimli geçiren öğrenciler, kendilerine ücretsiz kurs imkanı sağlayan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’e teşekkür ettiler.

YAZ TATİLLERİNİ ÖĞRENEREK GEÇİRİYORLAR

Öğrencileri tebrik eden Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Okullarımızın tatil dönemini meslek kursuna katılarak değerlendiren kursiyerleri can-ı gönülden kutluyor, başarılar diliyor, kurs hocamız Emine Demir’e de teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş yerinin alışveriş adresi Avansas, elektronik ürünlerde birbirinden cazip fırsatlar sunuyor. Sahip olduğu geniş ürün yelpazesi sayesinde iş yerlerinin ilk tercihi olan online alışveriş platformu Avansas, elektrikli süpürgelerden, blenderlara, küçük ev aletlerinden dizüstü bilgisayara kadar birçok ürün için gerçekleştirdiği kampanyayı duyurdu.

Avansas, teknoloji severlerin yüzünü güldürecek kampanyalar sunmaya devam ediyor. Tüketicilerine geniş ürün yelpazesi sunan Avansas, ay boyunca sürdürdüğü Elektronik Fırsatlar kampanyasına çeşitli ürünleri ekleyerek her ofisin ihtiyacı olan elektronik cihazlarda kullanıcılara yeni fırsatlar sunuyor.

avansas.com.tr’de temmuz ayı boyunca devam edecek kampanya ile dizüstü bilgisayar başta olmak üzere tablet, küçük ev aletleri, airfryer, ütü, tost makinesi, blender, tartı, elektrik süpürgesi olmak üzere kullanıcıların ihtiyaç duyduğu pek çok kategoride en uygun fiyatlar tüketiciyle buluştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yarın Türkiye’de vizyona girecek olan Barbie sinemasını birçok insan heyecanla bekliyor.

Dünyanın dört bir yanında yankı uyandıran sinemanın seyirci kitlesi hayli fazla oldu.

Herkes sineması konuşmaya başladı son devirde gündemden düşmüyor.

Barbie sinemasının gündemden düşmemesinin bir sebebi ise Barbie takımının titiz ve her ayrıntısı düşünerek çalışması.

Öyle ki Margot Robbie’nin tarzında de bu ihtimamı görebiliyoruz.

Bu süreçte başarılı işlere imza atan Margot’ın stilistini tebrik etmemek elde değil.

Margot’ın her kıyafeti Barbie’nin kıyafetlerinden ilham alarak tasarlandı.

Gelin Barbie gerçekmiş dedirten görsellere bakalım:

1. BARBİE DAY TO NIGHT 1985

2. BARBİE DAY TO NIGHT 1985

3.BARBİE EARRING MAGIC 1992

4. BRUNETTE BUBBLE CUT BARBİE 1962

5. THE ORİGİNAL TEENAGE FASHİON MODEL BARBİE 1959

. 

6. ENCHANTED EVENING BARBİE 1960

7. SPARKLING PINK BARBİE 1964

8. TOTALLY HAIR BARBİE 1992

9. BARBİE SOLO IN THE SPOTLIGHT 1960

10. PINK & FABULOUS BARBİE 2015

11. FASHIONISTAS BARBİE 2016

14. TOP MODEL RESORT BARBİE 2007

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve ICRYPEX katkılarıyla düzenlenen MOTUL 2023 Türkiye Karting Şampiyonası heyecanı Körfez Yarış Pisti’nde yaşanacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve ICRYPEX katkılarıyla düzenlenen MOTUL 2023 Türkiye Karting Şampiyonasının üçüncü ayağı, 22-23 Temmuz tarihlerinde Kocaeli Karting ve Otomobil Spor Kulübü (KO-KART) tarafından TOSFED Körfez Yarış Pisti’nde gerçekleştiriliyor. Organizasyon kapsamında micro, mini, junior, senior ve master olmak üzere 5 ayrı kategoride üçer yarış koşulacak.

KATEGORİLERİNDE İLK 3 SPORCULARA ÖDÜL

Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Gençlik Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen yarışlar 22 Temmuz Cumartesi günü 09.30-12.00 saatleri arası serbest ve resmi antrenmanlar ile başlayacak. Organizasyonun ilk gününde, 13.30-14.50 saatleri arası sıralama turları ve 15.00’ten itibaren de tüm kategorilerde ilk yarışlar gerçekleştirilecek. 23 Temmuz Pazar sabahı 10.50-13.15 saatleri arası ikinci yarışların ardından, 14.15-16.45 arası üçüncü yarışlar koşulacak ve saat 17.20’deki ödül töreninde, kategorilerinde ilk 3 dereceyi paylaşan sporculara ödülleri verilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Elbette oyunda olağan düşmanların haricinde bir de işveren savaşları bulunuyor. Bu işveren savaşları da nihayetinde güçlü bir dövüş içeriğini bizlere aktarıyor ve biz de bu dövüşler ortasında aksiyona dalabiliyor ve karşımızdaki işverene alt etmeye ve durdurmaya çalışıyoruz.

Şimdi ise bu oyunun devamı niteliğinde olacak yeni bir ek paket gelmeye hazırlanıyor ve ek paket üstte da belirttiğim üzere 2 Ağustos tarihinde biz oyunculara sunulmaya bekliyor. Tekrar tıpkı biçimde ek paket içerisinde yeni bölgeler, yeni düşmanlar, yeni hünerler ve daha fazlası bizlere sunulmaya bekliyor. Şayet ana oyunu oynadıysanız ve beğendiyseniz bu ek paketi de beklemeye koyulabilirsiniz. Karşımıza çıkacak olan yeni paketin Türkiye fiyatı şu an için belirli değil lakin 40 dolardan çıkış yapacağını söyleyebiliriz.

Türkiye İstatistik Kurumu, haziran ayına ait Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) bilgilerini yayımladı.

Buna nazaran, Haziranda YD-ÜFE aylık yüzde 15,62, geçen yılın aralık ayına nazaran yüzde 26,29, geçen yılın birebir ayına nazaran yüzde 39,92 ve on iki aylık ortalamalara nazaran yüzde 61,58 arttı.

Sanayinin iki dalının yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 33,47, imalatta yüzde 40,03 artış görüldü.

Yıllıkta en büyük artıy sermaye malında

Ana sanayi kümelerinin yıllık değişimleri dikkate alındığında, orta malında yüzde 37,1, sağlam tüketim malında yüzde 45,02, dayanıksız tüketim malında yüzde 45,04 ve sermaye malında yüzde 48,82 artış gerçekleşirken güçte yüzde 12,17 azalış kaydedildi.

Sanayinin iki dalının aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 13,7, imalatta yüzde 15,65 artış halinde hesaplandı.

Aylık artışta güç fark yarattı

Ana sanayi kümelerinin aylık değişimleri, orta malında yüzde 14,72, sağlam tüketim malında yüzde 13,33, dayanıksız tüketim malında yüzde 14,46, güçte yüzde 27,15, sermaye malında yüzde 16,11 yükseliş olarak gerçekleşti.

Yıllık YD-ÜFE’ye nazaran 5 alt kesim daha düşük, 20 alt bölüm daha yüksek değişim gösterdi.

YD-ÜFE’ye nazaran azalış gösteren tek alt kesim yüzde 12,17 ile kok ve rafine petrol eserleri oldu. Buna karşılık bilgisayarlar ile elektronik ve optik eserler yüzde 60,62, bilgi idare sistemi makine ve ekipmanları yüzde 59,14, içecekler yüzde 59,14 ile endekslerin en fazla arttığı alt bölümler oldu.

Aylık YD-ÜFE’ye nazaran 20 alt dal daha düşük, 5 alt kesim daha yüksek değişim gösterdi.

Aylık bazda bakıldığında, ağaç ve mantar eserleri (mobilya hariç) yüzde 10,94, başka mamul eşyalar yüzde 11,26, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 11,51 ile endekslerin en az arttığı alt bölümler olarak hesaplandı. Buna karşılık kok ve rafine petrol eserleri yüzde 27,15, bilgisayarlar ile elektronik ve optik eserler yüzde 20,41, öteki ulaşım araçları yüzde 17,23 ile endekslerin en fazla arttığı alt bölümler olarak kayıtlara geçti.

Çin Ulusal Enerji İdaresinin bugün paylaştığı verilere göre Çin’in yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen kurulu elektrik güç kapasitesi ve elektrik üretimi, bu yılın ilk yarısında istikrarlı bir şekilde artış gösterdi.

Haziran sonu itibarıyla yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen toplam kurulu elektrik güç kapasitesi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,2 artışla 1 milyar 322 milyon kilovat oldu. Bu miktar, ülkedeki toplam kurulu elektrik güç kapasitesinin yüzde 48,8’ini oluşturdu. Hidroelektrik, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi kaynaklarından elde edilen kurulu elektrik güç kapasiteleri ise sırasıyla 418 milyon, 390 milyon ve 471 milyon kilovat olarak gerçekleşti.

Yılın ilk altı ayında yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen kurulu elektrik kapasitesindeki artış, toplam kurulu elektrik kapasitesindeki artışın yüzde 77’sini oluşturdu ve 109 milyon kilovata ulaştı.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik üretimi, yılın ilk yarısında 1 trilyon 340 milyar kilovat saat oldu. Hidroelektrik, rüzgar enerjisi ve fotovoltaik sistemlerden elde edilen elektrik üretim miktarları ise sırasıyla 516 milyar 600 milyon, 462 milyar 800 milyon ve 266 milyar 300 milyon kilovat saat olarak kaydedildi.

Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu

Hibya Haber Ajansı

Çin’in BM’deki Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, Suriye yönetiminin BM ve ilgili kuruluşlarının Suriye’nin kuzeybatısına insani yardım ulaştırmak için Bab el-Hava sınır kapısını kullanmasının devamına yönelik iznini memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti.

Geng Shuang, dün BM Güvenlik Konseyi’nde düzenlenen oturumda, BM Güvenlik Konseyi’nde son zamanlarda Suriye’ye sınır ötesi insani yardım yetkisinin uzatılmasına ilişkin birkaç tur tartışmanın yapıldığını ancak taraflar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar nedeniyle tek taraflı yaptırım gibi konularda uzlaşmaya varılamadığını, iki karar taslağının da onaydan geçemediğini hatırlattı.

Geng Shuang, Suriye’nin BM ve ilgili kuruluşlarının gelecek 6 ayda Bab el-Hava sınır kapısını kullanarak Suriye’nin kuzeybatı bölgelerine insani yardım sağlamasına yönelik iznini memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Suriye hükümetinin izninin Birleşmiş Milletler’in Bab el-Hava sınır kapısından meşru insani yardım eylemlerini yürütmesine temel hazırladığını doğruladı.

Çin’in BM ve Suriye hükümeti arasında diyalog ve istişarelerle sorunların uygun şekilde çözülmesini beklediğine işaret eden Geng, uluslararası toplumun BM ile Suriye arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi ve iş birliğinin derinleştirilmesi için elverişli koşul yaratması gerektiğini vurguladı.

Geng Shuang, Suriye’ye yapılan insani yardımlara mali desteklerin arttırılması, Suriye’ye uygulanan tek taraflı yaptırımların kaldırılması çağrısı yaptı.

Suriye sorununun siyasi yollardan çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Geng, Suriye’nin yeniden Arap dünyasının bir parçası olduğunu, bölgedeki ülkeler arasındaki dayanışma ve iş birliğinin güçlendirilmesinin Suriye sorununun çözümüne yeni bir ivme katacağına inandıklarını söyledi.

Geng, Çin’in Suriye’de yasa dışı olarak bulunan yabancı askeri birliklerin çekilmesi ve Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar veren tüm girişimlerin durdurulması çağrısını yineledi.

Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu

Hibya Haber Ajansı

Elektrikli otomobil üreticisi Tesla, 2023’ün 2. çeyreğinde de Bitcoin satın almadı veya satmadı. Bu, şirketin dört çeyrektir Bitcoin varlıklarının sabit kaldığı anlamına geliyor.

Dijital varlıkların net değeri, son üç çeyrekte olduğu gibi yine 184 milyon dolar. Birinci çeyreğin sonunda Bitcoin’in fiyatı 28.500 dolar, ikinci çeyreğin sonunda yaklaşık 30.400 dolar olsa da mevcut muhasebe kuralları, varlıklar satılmadıkça fiyatlar yükselse bile dijital varlıkların değerlemesinin artmasına izin vermiyor.

Tesla, en son geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğinde 30 binden fazla Bitcoin, yani varlıklarının kabaca yüzde 75’ini 936 milyon dolara satmıştı. Şirket, 2021’in başlarında 1,5 milyar dolar değerinde Bitcoin satın almıştı ve şirketin CEO’su Elon Musk, Tesla’nın ödeme olarak Bitcoin kabul edeceğini söyleyerek Bitcoin fiyatına destek olmuştu. Ancak daha sonra Musk, bu fikirden vazgeçti.

FactSet verilerine göre Tesla, ikinci çeyrekte hisse başına düzeltilmiş kazancın 0,91 dolar olduğunu açıkladı; bu rakam analistlerin 0,80 dolarlık tahminini geçti. Aynı dönemde 24,9 milyar dolarlık gelir elde ederek analistlerin 24,2 milyar dolarlık tahminini de aştı.

Hisse değerleri, işlem saatleri sonrasında yüzde 1 artarak 288,96 dolara yükseldi. Bu yılın başından beri hisse değerleri yüzde 136’nın üzerinde bir artış gösterdi.

Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.

Spekülatif NFT piyasası muhtemelen şimdiye kadarki en makus durumda. Neredeyse hiçbir trader etkin olarak piyasaya katılmıyor. Pekala, NFT’nin kâr maksatlı ticaret periyodu sona mı erdi? Web3 topluluğunun ve şirketlerinin dijital koleksiyonlara bakış açısını değiştirmesi mi gerekiyor?   Non-fungible tokenlar (NFT’ler) için işler hiç bu kadar berbat görünmemişti. En azından alım ve satım ölçülerini göze aldığınızda. İşte dikkat çeken veriler…

NFT piyasası geçen yıla nazaran büyük ölçüde düştü

Dune’un bilgilerine nazaran, son yedi gün içinde sadece 190 eşsiz ETH cüzdanı bir NFT satın aldı yahut sattı. Neredeyse bir yıl evvel bu sayı, 181.000’den fazla eşsiz ETH cüzdanı civarındaydı.  Kümülatif süreç gören NFT hacimleri Haziran 2022’nin başından bu yana esasen yatay seyrediyor. Bu da piyasanın boşalmasını yansıtıyor. Traderların buharlaşmasıyla birlikte, “blue chip” NFT sahipleri artık konumlarından çıkmak için gayret ediyor.

Genel olarak, en makûs baş ağrılarını yaşayanlar, çok az yahut hiç yararı olmayan profil fotoğraflarına (PFP) sahip olanlar. Bu fotoğraflar, Paris Hilton’un Jimmy Fallon’a çıkıp Bored Apes karşılaştırmasının akabinde piyasa bir anda tepe yaptı. O vakitten beri her şey yokuş aşağı gidiyor. Tekrar de yöneticiler spekülatif, üretken PFP’lerden uzaklaşıp başka teknolojilerin sağlayamadığını sağlayan token’lara yanlışsız bir geçişte umut görüyor. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere bu yıl Ticketmaster, aktiflikleri için NFT’lerle uğraştı. NFT biletleme alternatifleri hala milyonlarca fon topluyor.

Kriptoya yapılan VC yatırımları düştü

NFT’lerin oyunlara yahut dijital kimliğe uygulanması uzun vakittir teknoloji için bir büyüme alanı olarak görülmekte. Fakat, büyük ölçekli, spekülatif NFT ticaretinin parlak günlerinin sona erdiği konusunda bir fikir birliği oluşuyor. Uzun vadede düşüşte görünen yalnızca NFT’ler değil. Galaxy Digital tarafından hazırlanan yeni bir rapora nazaran, para Web3’ten yapay zekaya (AI) hakikat kayıyor. Bu nedenle kriptoya yapılan VC yatırımı beşinci çeyrekte de düştü. Curio Research’ün baş oyun dizayncısı Modeo Cheng, NFT’lerin oyunlarda kullanılabilir olduklarında kendi nişlerini bulacaklarına inanıyor. Cheng, şunları söyledi:

Şu anda, NFT’lerin büyük bir kısmı öncelikle spekülasyon için kullanılıyor. Birçoğunun varlığını sürdürmesi pek muhtemel değil. Lakin, on-chain etkileşimleri teşvik eden pratik kripto uygulamalarının kıymetlerini değerli ölçüde artırabileceği bir gelecek öngörüyorum.

Kripto paralar sağlıklı bir dönemde

Bir Web3 stüdyosu ve danışmanlık firması olan BDE Ventures’ın CEO’su ve kurucusu Brian D. Evans, çöküşün öbür kriptolar için izafi bir sıhhat periyodunda gerçekleşmesine şaşırıyor. “Bitcoin, Ethereum, Solana gibileri yükselirken, NFT’ler karşıt istikamette ilerliyor” diye gözlemledi. Başka birçok gözlemcinin tersine Evans, PFP projelerinin düşüşte olduğuna lakin bitmediğine inanıyor. Evans, PFP NFT’lerinin geçmişte kaldığına inanmadığını açıkça belirtti. Evans, şunları söyledi:

Muhtemelen gerçekleşecek olan şey, ‘fungible’ coinler yükselmeye devam ettikçe, insanların kâr elde edecekleri ve daha sonra bu taze sermayeyi risk eğrisi boyunca geri dönüştürecekleridir. Bu da muhtemelen ileride yeni ve sağlam PFP projelerine daha fazla para akması manasına gelecektir. Fakat bu bir gecede gerçekleşmeyecek.

Şu sıralar tüm vakitlerin en yüksek bedelinin yaklaşık yüzde 56 altında olsa da Bitcoin hâlâ bir numaralı kripto para olmaya devam ediyor. Erken yatırımcılarının büyük kârlar kazanmaya devam ettiği gerçeği de değişmiyor. Bitcoin’e yatırım yapma fırsatını kaçıran birçok kripto para tutkunu da bir sonra beğenilen olacak kripto parayı araştırıyor.

Son günlerde öne çıkan bir kripto para projesi olan BTC20 ön satışıyla dikkatleri üzerine çekiyor.

Meraklı yatırımcılar BTC20 token satın almak için araştırmalar yapıyor. Bu makalede BTC20 tokeni için kapsamlı bir bakış açısı sunuluyor.

BTC20 Token Nedir?

BTC20, kripto topluluğunu bir ölçü nostaljiye götürüyor. Proje, Ethereum blok zinciri üzerine inşa edilmiş Bitcoin’in bir ERC-20 versiyonu olarak konumlandırılıyor. Web sitesinde de BTC20 için “Ethereum üzerindeki Bitcoin” deniliyor. BTC20’nin özünde, Bitcoin’in avantajlarını alarak daha fazla fonksiyonellik için bunları Ethereum’a yerleştirdiği görülüyor.

BTC20 öncelikle kullanıcılarına, teknolojik olarak gelişmiş Ethereum blok zincirine dayanan Bitcoin’e yatırım faaliyetlerinde bulunma fırsatı sunmaya odaklanıyor. Bitcoin’in 2011 yılında 1 dolar pahasında süreç gördüğünü hatırlatmakta yarar var. Proje, onaylanmış bir stake mukavelesi uygulayarak Bitcoin’in hayat döngüsündeki belli bir kademeyi kopyalamayı amaçlıyor. Proje, Bitcoin bloklarının mükafatlarını takip eden bir vakit çizelgesinde BTC20 tokenlerini dağıtmak için onaylanmış bir stake mukavelesi kullanarak Bitcoin’in tarihindeki o anı tekrar yaratıyor.

Bitcoin’i 1 Dolardan Alma Talihini Kaçıranlar İçin BTC20 Token

BTC20, Bitcoin’e legal bir alternatif olmayı hedeflerken BTC’yi 1 dolardan alma talihini kaçıranlara hitap ediyor. Buna ek olarak, BTC20 grubu Bitcoin’in bıraktığı yerden inşa etmeye devam etmeyi amaçlıyor.

Birçok kripto analisti de bu yüzden yeni projede büyük getiriler öngörüyor. Fakat sonlu token arzı ve ” “Stake-to-Earn” yani “Stake Et ve Kazan” özelliği göz önünde bulundurulduğunda getirilerin çok daha dikkat alımlı ölçüde olacağı da söyleniyor.

Yani, BTC20 satın alan yatırımcılar BTC20’yi stake edebiliyor ve bir PoS (Hisse Kanıtı) sistemi aracılığıyla bu mükafatların bir yüzdesini alabiliyor. Bu da BTC20’yi yakından takip edilmesi gereken diğer bir yeşil kripto haline getiriyor. BTC20, 2011 yılında sadece 6,05 milyon olan BTC blok zinciri ve token arzının durumunu yine yaratarak ihtilal niteliğinde bir adım atıyor.

Proje, yepyeni Bitcoin blok ödül programına uygun olarak BTC20 tokenlerini dolanıma sokan doğrulanmış bir stake kontratına sahip. Bu sebeple, ön satışta sunulmamış olan 14,95 milyon adet tokenin, BTC20 stake edenleri ödüllendirmek için bir staking mukavelesinde kilitleneceği de bildiriliyor.

Başka bir deyişle, yeni bir BTC bloğu onaylandığında, bir dizi BTC20 token özgür bırakılıp stake edenlere dağıtılıyor. Ne kadar çok BTC20 stake edilirse, kullanıcılar o kadar yüksek mükafatlar kazanıyor.

Staking süreci BTC20’yi piyasadan çekerken kullanıcıları burada kalmaya teşvik ediyor ve projenin topluluk odaklı tabiatını destekliyor. Tüm bunlar onu âlâ bir uzun vadeli yatırım seçeneği haline getiriyor.

BTC20’nin Adil Lansmanı ve Tokenomik İpucu

Bitcoin üzere, BTC20’nin de 21 milyonluk sabit bir arzı bulunuyor. Ek olarak, BTC20 evvelden belirlenmiş bir kilit açma programına bağlı kalacak.

Ön satış, 3 milyon tokenlik bir birinci tahsisat ile başladı. Birinci satışın tamamlanmasının akabinde, ek üç milyon daha erişilebilir hale getirilecek.

Ayrıca, kalan tokenler 120 yıllık bir hak ediş programı boyunca stake mükafatları olarak açılacak.

Ön satış periyodunda, yatırımcılar her biri 1 dolar üzere bir fiyattan BTC20 token satın alma fırsatına sahip. Buna ek olarak alım satım platformlarına girişinin akabinde fiyat, mevcut ünitelerin ölçüsü ile piyasa ilgi seviyesi ortasındaki etkileşime bağlı olacak.

BTC20’nin tokenomikleri Bitcoin unsurlarına uygun olarak tasarlanmış olup, yüzde 100’e tekabül eden tüm token tahsisinin topluluk ortasında dağıtılmasını sağlayacak. BTC20, ön satış evresinin tamamlanmasının akabinde kıymetli fiyat dalgalanmalarına yol açma potansiyeline sahip adil bir lansman projesi olarak bedellendiriliyor.

Ayrıca, topluluk üyelerinin BTC20’lerini stake etme ve stake mükafatları kazanma fırsatına sahip oldukları göz önüne alındığında, yeni yatırımcılar için mevcut BTC20 arzının sonlu olması bekleniyor.

BTC20, Bitcoin Alternatifi Olsa Da Ethereum’un Tüm Avantajlarına Sahip

Ön satış alıcıları, 2011’deki Bitcoin üzere BTC20’yi 1 dolara satın alabiliyor lakin projenin Ethereum blok zincirini kullanması, topluluğa daha da fazla yarar sağlıyor.

Pasif olarak Bitcoin kazanmak, karmaşık ve değerli olan bir Bitcoin madencilik node’u çalıştırmayı gerektiriyor. Lakin BTC20’nin Stake to Earn özelliği, kullanıcıların parmaklarını bile kıpırdatmadan pasif mükafatlar kazanması manasına geliyor.

Ek olarak, Ethereum çok daha kullanıcı dostu bir zincir ve kripto topluluğunun birden fazla buna daha aşina. BTC20, Ethereum zincirinde yer aldığından, kullanıcılar Metamask yahut Trust Wallet üzere olağan Ethereum cüzdanlarından satın alabilecek.

Son olarak, BTC20 Ethereum ağının bir native tokeni. Bu da güvenliğini, çoklukla köprü istismarlarının kurbanı olan wrapped Bitcoin Bitcoin tokenlerine kıyasla daha sağlam hale getiriyor.

Körfez ülkesi Kuveyt’in yetkili kurumları, ülkedeki dijital varlık ticareti hakkında yeni bir genelge yayınladı. Lokal basına yansıyan haberlere nazaran Kuveyt, yurt içindeki kripto para faaliyetlerine ait önemli yaptırımlar uygulayacak.

Kuveyt Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurumu üzere organların ortak paylaştığı genelge, ülkede kripto paraların bir ödeme aracı olarak kullanımını kesin bir formda yasaklıyor. Yetkililer, her türlü sanal varlığın bir yatırım aracı olarak fonksiyon görmesine de yasak getirdi. Bu durum Çin’e misal bir formda Kuveyt’in de topyekün bir kripto kısıtı uyguladığı manasına geliyor.

Genelgenin akabinde hükümetten bir açıklama gelmese de mahallî kaynaklar bu yasakları FATF kuralları ve kara para ile gayret üzerinden yorumluyor.

Kuveyt’in kripto paralar hakkında aldığı kararlar yalnızca ticaret ile kısıtlı değil. Yetkililer, kripto para madenciliğine de çeşitli kısıtlamalar getirdi.

Yatırımcılara Uyarı!

Körfez ülkesinin devlet kurumları, yasakların yanında kripto para yatırımcıları için yüksek tondan bir ihtar iletisi paylaştı. Yetkililer, sanal varlıkların bir devlet takviyesine sahip olmadığını ve epey riskli olduğu vurgusunu yaptı.

Genelgeye nazaran Kuveyt kurumları hiç bir işletmeye sanal varlık idaresi konusunda onay vermiyor. Yetkililer bu tıp faaliyetlerin ülkede katiyen yasak olduğunun altını çizdi.

Güneşin zararlı ışınlarından (UVA-UVB) en fazla etkilenen organlarımızdan biri şüphesiz gözlerimiz. Ancak gözlerimizi tehdit eden etkenler özelllikle yaz aylarında sadece güneş ışınlarıyla sınırlı kalmıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, yazın güneşin yanı sıra havuzdan kırlara, denizden kumsala, kontakt lensten güneş kremi kullanımına dek mevsimsel özellikler dolayısıyla da gözlerimizin çevresel risklere açık olduğunu, bu nedenle bazı kurallara çok dikkat etmek gerektiğini vurguluyor. Gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde alerjik göz hastalıkları, konjonktivit (göz iltihabı) ve göz enfeksiyonları başta olmak üzere yazın bazı göz rahatsızlıklarının arttığını belirten Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, gözlerde yaz risklerini ve bu tehlikelere karşı alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Güneş gözlüğünde görünüşe aldanmayın!

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Tüzünalp “Güneşten gelen UV ışınları görme merkezindeki hücreleri yakıcı etki yaptığı için güneş gözlüklerimizi çok doğru seçmemiz gerekir. Hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruyucu olan UV400 filtreli gözlük veya polarize cam kullanmamız uygundur. Özellikle çocuk ve yaşlı kişilerde doğru camlı güneş gözlüğü seçimlerimizde çok dikkatli olmalıyız. Boyama şeklinde karartılan camların arkasında gözbebeklerimiz daha büyük olduğu için zarar verici etkiye daha fazla maruz kalmaktadır” diyor. 

Havuzda bu kurallara dikkat edin

Mikropların en yoğun üreyebildiği ve bulaşıcılığın en yüksek olduğu ortamlardan biri olan havuzların özellikle hijyen kurallarına yeterince uyulmadığı ve kalabalık olduğu taktirde göz sağlığını doğrudan tehlikeye attığını belirten Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, havuzda uzun süre kalınmaması konusunda da uyarıyor. Dr. Tüzünalp “Havuzlarda mikrop ürememesi için kullanılan klor, uzun yüzme sonrası korneada toksik etkiye yol açarak göz sağlığına zarar verebilir. Bu nedenle yüzme gözlüğü kullanmak ve havuzdan çıkınca da yüzü hemen yıkamak çok önemlidir” diyor. Kontakt lens kullananların da denize veya havuza zorunlu olmadıkça kontakt lensle girmemelerini, gireceklerse de mutlaka yüzücü gözlüğü kullanmalarını öneren Dr. Tüzünalp, aksi halde enfeksiyon ajanlarının kolaylıkla lense yapışarak enfeksiyona sebebiyet verebileceğini söylüyor. 

Güneş kremini gözünüze değdirmeyin

Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için sürdüğümüz güneş kremlerini göz bölgesine sürerken dikkat etmek ve kesinlikle göze kaçırmamak gerektiğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Tüzünalp şöyle konuşuyor: “Güneş kremi gözlerimize kaçtığı zaman içerisindeki kimyasallar tahrişe neden olabiliyor.  Özellikle çocuklar çok sık ellerini gözlerine götürdükleri ve güneş kremi de yoğun kullanıldığı için göz alerjilerini çok sık görmekteyiz. Güneş kreminin göze kaçması durumunda gözlerin bol suyla yıkanması gerekir.”

Kontakt lensin hijyenine özen gösterin

Yaz aylarında, üzerine güneş gözlüğü takılabildiği için lens kullanımının arttığını belirten Dr. Tüzünalp şu sözlerle uyarıyor: “Lens gözyaşını emerek şeklini koruduğu, sıcak havalar ve klimalı ortamlar ise kuruluğa yol açabildiği için gözyaşı kullanımına daha fazla dikkat etmek gerekir. Suni gözyaşı ile gözler nemlendirilmediği taktirde alerji ve konjonktivit sorunu ile karşı karşıya kalınabilir. Suni gözyaşını hekiminizin bilgisi dahilinde, gözünüzde lens varken her zaman gözlere damlatmalısınız. Lenslerinizi takmadan önce ve çıkarmadan önce de mutlaka ellerinizi yıkamalısınız.”

Ellerinizi gözünüze, yüzünüze sürmeyin!

Gün içerisinde en çok kirlenen organımız olan ellerin kesinlikle gözlere ve yüze sürülmemesi gerekiyor. El hijyeninin göz sağlığını çok yakından etkilediğini, kirli ellerin yüzle temasının ciddi enfeksiyonlara yol açabileceğini vurgulayan Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, ellerin su ve sabunla sık sık yıkanması gerektiğini söylüyor. 

Gölgeye bile güvenmeyin!

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp güneşin zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalmanın katarakt ve retina hastalıklarına yol açabildiğini, bu nedenle güneşin yeryüzüne dik olarak ulaştığı saatlerde, özellikle 10:00 ile 14:00 arasında olabildiğince ışınlardan uzak kalınması, güneş gözlüğüyle bile kesinlikle güneşe bakılmaması gerektiğini vurguluyor. Dr. Tüzünalp gölge alanlara bile güvenmeyip gözlerimizi güneş ışınlarından korunmanın önemli olduğunu belirterek “Güneşli yaz günlerinde gölge alanlarda da mutlaka ultraviyole koruması olan bir güneş gözlüğü kullanmalı, çıplak gözle dolaşmamalıyız. Sadece kendimizi değil çocuklarımızı da güneş gözlüğü ile korumamız gerekir. Açık havada geniş siperlikli bir şapka kullanmak da güneş ışınlarının etkilerini azaltacaktır” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sıcak havalar herkesi etkilese de sıcak çarpması en çok 5 yaş altı çocukları, 65 yaş üzerindeki kişileri, kronik hastalığı olanları, hamileleri ve aşırı kilolu ya da aşırı zayıf kişileri etkiliyor. Aşırı sıcaklardan korunulması ve vücudu serin tutarak su kaybının önlenmesi gerektiğini paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Aşırı sıcaklarda bazı davranışların değiştirilmesinde fayda var. Örneğin her gün koşuyorsanız bunu öğle saatlerinde değil de akşam hava daha serinken yapabilirsiniz. Vücuttaki sıvı seviyesini dengede tutmak için yeterince su içtiğinizden emin olun. Beslenmenize dikkat edin” hatırlatmasında bulundu.

Sıcak çarpması durumunda ilk bulguların terli ve soğuk cilt, bitkinlik, susama hissi, kas krampları, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma ve idrar koyulaşması olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Sıcaklık artmaya devam ederse cilt kuru sıcak ve kırmızı bir hal alır, vücut ısısı yükselir, solunum ve nabız hızlanır, davranış bozukluğu, bilinç bulanıklığı gelişir. Damarların genişlemesi nedeniyle tansiyon düşer ve vücutta kan dolaşımını sağlamak için kalbin daha hızlı ve yoğun çalışması gerekir” dedi. 

Bu durumda damarlarda sızıntı yüzünden isilik veya ayaklarda şişmenin görülebildiğinin altını çizen Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Tansiyon daha fazla düşerse hayati organlara yeterince kan ulaşamaz ve kalp krizi riski artar. Terleme yüzünden vücutta sıvı ve tuz kaybı olur ve bunlar arasındaki denge bozulur. Tansiyonun düşmesiyle birlikte bu sorun, sıcak bitkinliği olarak adlandırılan soruna yol açar” açıklamasında bulundu.

Güneş gözlüğü ve şapkasız dışarı çıkılmamalı

Vücudu serin tutmanın ve su kaybını önlemenin sıcak çarpmasına karşı alınabilecek önlemlerden biri olduğunun altını çizen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Öğle saatlerinde mümkün olduğu kadar dışarı çıkmamaya özen gösterilmeli. Gölge veya klimalı ortamlar tercih edilmeli, sıcak altında ağır spor ve fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı ve yeterli sıvı alımına dikkat edilmeli” diye konuştu. 

Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol giysilerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Mutlaka şapka ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalı, güneş koruyucu kremlerden faydalanılmalı. Güneş gözlüğü kullanarak gözlerin, retinanın ultraviyoleden korunması görme sağlığı açısından çok önemli” dedi.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, sıcak havalarda tüketilmesi önerilen besinleri paylaştı:

1-Mısır 

2-Buzlu kahve 

3-Vişne 

4-Domates 

5-Karpuz: Yazın en sevilen, en çok serinleten meyvelerinden kavun ve karpuz, lif oranları düşük meyvelerdir. Bu nedenle de glisemik indeksleri düşüktür. 200 gram karpuz ve kavunda 13-15 gram karbonhidrat bulunuyor. Diyabetli bir bireyin ara öğünde 200 gramdan fazla kavun ya da karpuz yememesi gerekiyor.

6-Ahududu 

7-Buzlu çay 

8-Yaban mersini

9-Çilek 

10-Kabak 

11-Taze fasulye 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cemil Meriç’te 5 ay önce piyano eğitimlerine başlayan Emin konser vermeye hazırlanıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezinde yaklaşık altı yıldır eğitim gören Emin Aktaş(33), beş ay önce öğrenmeye başladığı piyano derslerinde büyük başarı elde etti. Özel gereksinimli Emin Aktaş, ‘’Ben piyona çalıyorum. Gitar ve bağlama da çalmak istiyorum. Kendimi geliştirdikten sonra sevenlerime büyük konser vermek istiyorum. Evde geometri yapıyorum, toplama, çarpma, çıkarma, bölmeyi yapıyorum. Evde yemek yapıyorum, kek yapmayı biliyorum, kurabiye, tatlı yapıyorum’’ diyor.

EV İŞLERİNDE KATKISI ÇOK OLDU

Cemil Meriç’te eğitim almaya başladıktan sonra ev işlerinde daha çok katkısı olduğunu belirten Emin’in annesi Ümmü Hanım, ‘’Dışarıda markette bana daha çok yardım etmeye özen gösteriyor. Evde mutfakta sofra kurarken, yemek yaparken bile bana yardım ediyor, her şeyde katkısı oluyor. Eğitim merkezinde bisiklet kullanmayı öğrendi, korkusunu yendi. Önceden çok heyecanlıydı binemiyordu. Emin’e katkı oldu. Bisiklete binmeyi öğrenince de babası onu ödüllendirdi, bisiklet aldı’’ ifadesini kullanıyor. 

BİZİ HEM ŞAŞIRTTI HEM DE GURURLANDIRDI

Oğlunun 6 yıldır Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezinde eğitim aldığını belirten Ümmü Hanım, ‘’Küçükken tanıdıklarımızın düğünlerine gittiğimizde piyanoya ilgi duyardı. Heves etti. Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezinde piyano eğitimlerine başladı ve beş aydır devam ediyor. Bu kadar kısa zamanda bu gelişimi beklemiyorduk. Bizi hem şaşırttı hem de gururlandırdı. Piyano çalmaya başladı şimdi biz de mutlu olduk, çok hoşumuza gitti’’ sözleriyle duygularını anlatıyor. 

DETAYLI BİLGİ İÇİN 153 ÇAĞRI MERKEZİ

Büyükşehir Belediyesine bağlı Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezinde eğitim gören Emin Aktaş müzik eğitimin yanında mutfak atölyesi, el sanatları, beden eğitimi, drama, bağımsız yaşam, seramik mozaik, akıl oyunları, değerler eğitimi, bahçecilik, bireysel eğitim, okuma yazma ve matematik eğitimlerini almaya ve kendini geliştirmeye devam ediyor.  E-KPSS’ ye girmek için hazırlanan Emin, Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezinde derslere giriyor. Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezindeki faaliyetleri hakkında 335 32 49 nolu telefondan ya da 153 Çağrı Merkezinden bilgi arayabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

vivo, amiral gemisi özelliklere sahip bütçe dostu yeni modeli V29 Lite’ı tüketicilerle buluşturuyor. Tüketicilere orta segmentte rakiplerinin çok ötesinde fiyat-performans avantajı sunan V29 Lite, tüm günlük işlerini kalite ve güvenilirlikten ödün vermeden sürdürmek isteyen kullanıcılar için ideal bir akıllı telefon. 

vivo, şık tasarımı ve kamera performansıyla öne çıkan V serisinin en yeni üyelerinden V29 Lite 5G’yi Türkiye’de kullanıcılarla buluşturuyor. vivo’nun kalite ve güvenilirliğe odaklanan yeni akıllı telefonu V29 Lite, 64 megapiksel  optik görüntü sabitleme özelliğine sahip ana kamerası, 120Hz göz korumalı AMOLED ekranı, bir günden fazla dayanabilen 5000 mAh büyük bataryası ve 44W FlashCharge hızlı şarjı ile kullanıcılara tüm gün sorunsuz kullanım sunuyor. 

vivo, V29 Lite 5G ile sektörde bir ilke imza atarak orta segmentte kullanıcılara ilk defa kavisli ekrana sahip bir akıllı telefon sunuyor. Altın Işıltısı ve Siyah Elmas Işıltısı renk seçenekleri ile gelen V29 Lite, kavisli AMOLED ekranıyla daha da şık bir görünüme kavuşuyor. 

Gücünü Qualcomm’un Snapdragon 695 işlemcisinden alan vivo V29 Lite, Android 13 işletim sistemi ve FunTouch OS 13 ara yüzü üzerinde çalışıyor. Telefon 8GB RAM (+sanal 8GB) ve 128GB depolama alanı ile geliyor. Genişletilmiş RAM 3.0 özelliği, mevcut 8 GB RAM’e ek olarak mevcut depolama alanından 8 GB’a kadar belleği “ödünç alarak” kullanıcıların 36 adede kadar uygulama arasında gecikme olmadan eşzamanlı geçiş yapmasına olanak tanıyor.

16MP ön kameraya sahip olan vivo V29 Lite 5G’nin arkasında 64MP ana kamera, 2MP bokeh, 2MP makro lensten oluşan üçlü kamera sistemi bulunuyor. Telefon ekran altı parmak izi okuyucusu ile de kullanıcılara kullanım kolaylığı ve güvenlik sunuyor. 

Dayanıklılık testlerinden başarıyla geçen kaliteli ve uzun ömürlü bir akıllı telefon

V29 Lite, deneme üretimi sırasında vivo Ar-Ge test laboratuvarlarında -20 ile +50 Santigrat arasındaki zorlu ortamlarda günlük çizilmelere karşı kasa dayanıklılık testi, farklı açılardan 32.000 kez düşme testi gibi kapsamlı testlerden geçti. Akıllı telefon ayrıca su ve toza dayanıklılık için IP54 sertifikasına da sahip.

vivo 2 büyük Android güncelleme ve 3 yıl Android güvenlik güncelleme garantisi taahhüdünü V29 Lite modelinde de sürdürüyor. V29 Lite’ı satın alan tüketiciler, telefonlarının iki büyük Android sürümü ve üç yıl güvenlik güncellemesi alarak daha uzun süre güncel kalacağından emin olacak. 

Vivo V29 Lite özellikler:

Ekran: 6.78 inç, FHD+, 120Hz, 1300 nit parlaklık, AMOLED

İşlemci: Qualcomm Snapdragon 695 (8nm)

Bellek: 8GB LPDDR4x RAM

Depolama: 128GB UFS 2.2

Arka kamera: 64MP f/1.79 + 2MP derinlik sensörü + 2MP makro f/2.4

Ön kamera: 16MP f/2.45

Yazılım: FunTouch OS 13, Android 13

Batarya: 5000 mAh, 44w hızlı şarj

Boyut: 164.24 x 74.79 x 7.89mm

Ağırlık: 177g

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dayanıklılığı ve ekran kalitesini yeniden tanımlayan bir akıllı telefon serisi ile yeni bir döneme adım atın: HUAWEI nova 11 Pro. Son derece dayanıklı bir ekran serisine sahip olan nova 11 Pro ile hasarlı ekranların yarattığı hayal kırıklıklarına veda edebilirsiniz. Yükseltilmiş ekranı aynı zamanda sürükleyici bir görsel deneyim sunuyor.

Pazar verileri, satış sonrası yaşanan sorunların yarısından fazlasının ekran onarımından kaynaklandığını ortaya koyuyor. Ekranın değiştirilmesi için gereken yüksek bakım ücretlerinin yanı sıra batarya gibi bileşenlerin de zarar görebileceği göz önünde bulundurulduğunda, kullanıcıların sağlam ekranlı bir akıllı telefona yatırım yapmaları akıllıca olacaktır.

İster fiziksel olarak zorlu ders dışı aktiviteleri olan zeki ve gayretli bir öğrenci olun, ister sık seyahat gerektiren yoğun bir programa sahip genç bir yetişkin olun, beton yüzeye düşmeye dayanabilecek kadar sağlam bir ekrana sahip bir akıllı telefon seçmek çok önemlidir. Bu, yaşam tarzınız ne kadar aktif veya hareket halinde olursa olsun, gönül rahatlığı ve kesintisiz kullanım sağlamaya yardımcı olur.

Neyse ki, kullanıcılar artık HUAWEI nova 11 Pro ile tam da bunun tadını çıkarabilirler. HUAWEI, akıllı telefonlarının ekranlarını sertleştirmek ve kazara düşmelerden kaynaklanan hasarı azaltmak için HUAWEI nova telefonlarına Kunlun Glass uyguladı.

İsviçre SGS’den beş yıldızlı cam düşme direnci sertifikası alan HUAWEI Kunlun Glass ile donatılan telefon, artık genel düşme direncinde 10 kat artışa sahip.

Parmaklarınızın ucundaki özgün görselleri keşfedin

İster film izlemek ister oyun oynamak olsun, eğlence ihtiyaçlarımızı karşılayan gerçekten büyüleyici bir ekran için artık evlerimizle veya kapalı alanlarla sınırlı değiliz. Teknolojideki gelişmeler sayesinde akıllı telefon ekranları daha büyük ve etkileyici hale geldi, şık ve ince silüetlerle tamamlandı. Artık kullanıcılar hareket halindeyken eğlence arzularını zahmetsizce tatmin edebilir ve geleneksel ev kurulumlarına rakip olan sürükleyici görselleri deneyimleyebilirler.

Ekran kalitesi açısından diğerlerinden bir adım önde olmayı hedefleyen HUAWEI nova 11 serisi, gerçek dünyanın otantik renklerini kopyalamak için ekran teknolojisine yatırım yaptı.

HUAWEI nova 11 serisi, renk, dinamik aralık, pürüzsüzlük ve çözünürlük açısından en üst düzey ekran deneyimi sunan bir özellik olan Display Turbo’yu piyasaya süren ilk ürün oldu.

P3 geniş renk gamına sahip ekran, gerçek dünyanın renklerini daha doğru bir şekilde yakalamaya ve göstermeye yardımcı oluyor. Bu da kullanıcıların ister oyun oynarken ister dizi izlerken heyecan verici bir izleme deneyimi yaşayacağı anlamına geliyor.

Sosyal medyada paylaşmak için mükemmel tatil fotoğrafını aramak gözleriniz için hiç bu kadar kolay olmamıştı. HUAWEI nova 11 serisi ile, görüntülerinizdeki renkleri gerçekçi bir şekilde geri yükleyen, kontrastı artıran ve renk doygunluğunu geliştiren HDR teknolojisinin avantajlarından yararlanabilirsiniz. Titiz kare kare ayarlamalar sayesinde ekran, fotoğraflarınızın doğal olarak güzel ve görsel olarak çarpıcı görünmesini sağlayarak ideal görüntü kalitesi sunuyor.

Ekran, 120 Hz’e varan yüksek yenileme hızıyla tereyağı kadar pürüzsüzdür ve saniyede 120 kare sunar. İster bir haber uygulamasına göz atın, ister internette gezinin, ister ailenizi veya iş arkadaşlarınızı görüntülü arayın, ultra kusursuz bir deneyimin tadını çıkarabilirsiniz. HUAWEI nova 11, çoğu kullanıcıyı tatmin edecek geniş bir 6,7 inç 120 Hz Kusursuz OLED Düz Kenar Ekran sunuyor. HUAWEI nova 11 Pro ise daha üst düzey bir cihaz arayanlar için mükemmel olan daha da büyük 6,78 inç 120 Hz Kusursuz OLED Kavisli Ekrana sahip.

nova 11 Pro’nun yeşil ve siyah renkli modelleri 24.999 TL fiyatla Huawei Online Mağaza üzerinde satışa sunuluyor. 

nova 11 modeli ise 21.999 TL fiyatla yeşil ve siyah renk seçenekleri ile Huawei Online Mağaza üzerinde satışa sunuluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emir Can İğrek’in müzik dünyasını kasıp kavuran son modülü ‘Ali Cabbar’ın çalıntı olduğu argümanı gündeme bomba üzere düştü. Müziğin yepyenisi ve çalıntı olduğu argüman edilen sinema müziği ortasındaki benzerlik hakkında ünlü sanatkardan şimdi bir açıklama gelmedi.

Son devirlerde müzik listelerini alt üst eden Emir Can İğrek imzalı “Ali Cabbar” isimli modül, hem hüzünlendiren kelamları hem de dokunaklı öyküsüyle toplumsal medyada büyük yankı uyandırdı. Sevdiğine kavuşamayan genç bir adamın mevtle sonlanan hikayesini müzikseverlerle buluşturan modül, kısa müddette milyonlarca dinlenme elde ederek trend listelerinde doruğa ismini yazdırdı. Lisanlardan düşmeyen müzikle ilgili çalıntı savı ise ortalığı karıştırdı. 

İddialara nazaran; Ali Cabbar müziğinin müziğinin büyük bir kısmı 1974 üretimi “Beş Milyonluk Borç Verir Misin?” isimli Yeşilçam sinema müziğinden alındı. Müzikleri dinleyen toplumsal medya kullanıcıları ikiye ayrılırken Buyruk Can İğrek’ten şimdi bir açıklama gelmedi.

EMİR CAN İĞREK – ALİ CABBAR MÜZİK SÖZLERİ

Ne ateş var ne de duman amma
Tutuşur alevler yanar Ali Cabbar
Sevdiğin kız diğerine varmış
Dayanabilirsen dayan Ali Cabbar

Baban der “al gırnatanı oğlum.
Akşama düğün var, yürü Ali Cabbar”
Sevdiği kız diğerine varmış
Oynar el oğluyla çalar Ali Cabbar

Bu ne sıkıntıdır bu nasıl sınavdır
Anlayabilirsen anla Ali Cabbar
Yükün’ almış buralara küsmüş
Askere yazılmış sarfiyat Ali Cabbar

Gideli 6-7 ay olmuş
Haberi de düşmüş köye Ali Cabbar
Sesi susmuş, gırnatası susmuş
Bir türkü bırakmış bize Ali Cabbar…