Gün: 25 Temmuz 2023

  • Kapasite kullanım oranı 0,3 puan arttı

    İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı (KKO-MA), Temmuz ayında bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 76,9 seviyesinde gerçekleşti.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamaya göre 2023 yılı Temmuz ayında, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1753 iş yeri tarafından İktisadi Yönelim Anketi’ne verilen yanıtlar toplulaştırılarak değerlendirildi.

    Buna göre imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 76,9 seviyesinde gerçekleşti.

    Mevsimsel etkilerden arındırılmamış Kapasite Kullanım Oranı (KKO), bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 77,1 seviyesine geldi.

    Foreks Haber Merkezi

  • Fitch’den TCMB’ye Not: Faiz Ve Siyasetlerdeki Yavaş Yaklaşım, İtimadı Zedeleyebilir!

    Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch, yeni Türkiye iktisat idaresini, Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan liderliğindeki siyasetleri pahalandıran bir rapor yayımladı.

    Raporda, Türk hükümetinin siyaset tutarlılığını artırmak için tedbirler aldığı belirtildi. Seçim öncesi periyotta büyük çapta gerçekleştirilen mali genişleme sonrasında, merkezi hükümetin birikmiş açığının Haziran ayında 2023 GSYİH’sinin %2.3’üne denk gelen 483 milyar Türk Lirası düzeyine ulaştığı vurgulandı. Bu artan açığın nedeni ortasında, zelzeleyle ilgili tekrar yapılanma maliyetlerini finanse etmek gayesiyle vergi artışlarını içeren bir ek bütçenin sunulması yer aldı.

    Raporda, son yıllarda yaşanan makroekonomik ve finansal piyasa bozulmalarının, merkez bankasının adım adım yaklaşımının kısmen açıklayıcı olabileceği belirtilirken, devam eden siyasi kısıtlamalar, Lider Erdoğan’ın faiz oranları konusundaki görüşleri ve Mart 2024 lokal seçimlerinin daha kesin bir siyaset değişikliği için kapsamı sınırlayabileceği tabir edildi. Bu nedenle, siyaset değişikliklerinin aktifliği ve dayanıklılığı konusunda belirsizliklerin ortadan kaldırılması için vakit gerekebileceği vurgulandı.

    Ayrıca Fitch yayımladığı raporda, siyasetlerdeki ve faizlerdeki yavaş yaklaşımın itimadı güçlendirememe ve beklentileri dengelememe riskine dikkat çekildi. Bu durumun, lira ve rezervlere yönelik baskıyı artırabileceği, döviz talebini yükseltebileceği, yüksek enflasyonu kökleştirebileceği ve dış finansmanın bulunabilirliği ve maliyeti üzerinde baskı oluşturabileceği belirtildi. Ayrıyeten, yaklaşık 114 milyar dolarlık dövize endeksli banka mevduatının yenilenmesini yönetme zorluğuyla karşı karşıya kalındığı belirtildi.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyonu azaltma ve fiyatlamadaki bozulmayı denetim etme emelinde olduğu tabir edildi. Lakin raporda, zayıf lira, güçlü temel enflasyon baskıları, vergi artışları ve fiyat artışları nedeniyle bu dengelemenin yavaş bir sıkılaştırma süreciyle güç olacağı düşünüldü. Temmuz 2023 prestijiyle enflasyon beklentilerinin yüzde 33’e yükseldiği belirtildi.

  •  Siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektör 

    HACKERLERİN HEDEF TAHTASINDAKİ 4 SEKTÖR

    Pandemi sonrası dünyaya uyum sağlamaya çalışan sektörler, dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak uzaktan çalışmaya olan bağlılıklarını artırdı. Bu süreçte bulut tabanlı hizmetlerden daha büyük ölçekte yararlanan şirketler, beraberinde gelen yeni zorluklar ve risklerle karşılaşmaya devam ediyor. Yeni komplikasyonlar göz önüne alındığında bazı sektörlerin daha fazla tehdit altında olduğunu ifade eden Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektörü sıralıyor.

    Geçtiğimiz birkaç yıl içinde dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandıran şirketler, uzaktan çalışma modelini benimseyerek bulut tabanlı hizmetlerden daha fazla yararlanmaya başladı. Yaşanan hızlı değişim ve gelecekle ilgili süregelen belirsizlikler sonucu güvenlik zafiyeti yaşayan bazı sektörler, tehdit temelli, şirket içi ve dış etkenli saldırılara karşı kötü niyetli aktörlerin yeni hedeflemesine açık hale geliyor. Birçok şirket için, artan karşılıklı bağlantı ve küresel tedarik zincirlerine olan bağımlılık, henüz ele alınmamış ek güvenlik açıkları yaratıyor. Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, ‘’Dijital dönüşümün getirdiği yeni komplikasyonlar göz önüne alındığında bazı sektörler siber saldırılara daha açık hale geliyor.’’ açıklamasında bulunarak siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektörü sıralıyor.

    1. Sağlık: Siber Tehditler için Öncelikli Hedef

    Hastaneler, klinikler ve diğer sağlık hizmeti sağlayıcıları hasta verilerini, tıbbi kayıtları ve diğer kritik bilgileri yönetmek için genellikle birbirine bağlı sistemlere güveniyor. Sağlık sektörü hizmetleri kolaylaştırma çabası ve pandeminin yarattığı küresel etki nedeniyle dijital girişimlerde, tele-sağlık hizmetlerinde ve IoT cihazlarının kullanımında artışa yönelerek çarpıcı bir dijital dönüşüm yaşadı. Ancak yaşanan gelişmeler saldırı düzeyinin daha da artmasına neden olarak, kesinti süresini ya da veri kaybını göze alamayan kuruluşlardan para sızdırmak isteyen siber suçluların güvenlik açıklarından yararlanmak için sağlık sektörünün birincil hedef haline geldiği bir ortam yarattı. 2016’dan 2021’e kadar yıllık saldırılar iki katına çıktı ve PHI (özel sağlık bilgileri) riski 11 kat arttı. Hasta bakımı ve tıbbi hizmetlere erişim genişlerken, yeni dijital sistemlerin güvensiz bir şekilde entegre edilmesi de uyumsuzluk sorunları yaratarak yeni güvenlik açıklarına yol açabiliyor. 

    2. Finans: Yüksek Riskliler ve Hassas Bilgiler

    Bankalar, yatırım firmaları ve diğer finans kuruluşları, büyük ölçüde işledikleri veriler, hassas finansal varlıkların korunmasıyla ilgili riskler ve çok sayıda finansal işlemi kolaylaştırmaları nedeniyle, siber güvenlik olaylarından kaynaklanabilecek çok çeşitli riskler, tehditler ve regülasyonlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Yüksek profilli bankaların dahil olduğu piyasa gelişmeleri, operasyonları durdurabilen ve finansal sistemlerde hasara yol açabilen fidye yazılımı saldırıları için daha riskli bir ortam yaratıyor. Ayrıca iş e-postalarının ele geçirilmesi (BEC) saldırılarına da çok fazla maruz kalan sektör, genellikle siber suçluların yöneticileri veya diğer yüksek rütbeli kişileri taklit ederek çalışanları para transferi yapmaları veya hassas bilgileri ifşa etmeleri için kandırmalarını içeriyor.

    3. SaaS ve Yazılım: Dijital İnovasyon ve Siber Riskte Ön Cephe

    Yazılım tedarik zinciri olarak dijital inovasyonun ön saflarında yer alan SaaS ve yazılım endüstrisi, siber suçluların ve devlet destekli saldırganların hedefinde yer alıyor. SaaS ve yazılım şirketlerinin risk altında olmasının bir diğer sebebi ise, bulut tabanlı hizmetler ve yapay zeka uygulamaları gibi genellikle yeni teknolojileri ilk benimseyen sektör olmasından kaynaklanıyor. İnovasyon dürtüsü ile hareket eden sektör, rekabet avantajı ve gelişmiş hizmetlere erişim sağlarken, henüz iyi anlaşılamamış yeni tehditlere ve güvenlik açıklarına da maruz kalabiliyor. Büyük oranda yeni katılımcı ve startupa sahip sektör, siber güvenlik çözümleri için yetkin personel açığı yaşarken, kaynak kısıtlamaları ve azalan bütçelerle karşılaşabiliyor. 

    4. Üretim: Dijital Dönüşüm ve Ortaya Çıkan Riskler

    Üretim sektörü şu anda büyük ölçüde dijital dönüşüm ve bulut tabanlı hizmet, ürün ve sistemlerin benimsenmesi yoluyla tedarik zinciri ve üretim süreçlerini modernize ediyor. Ancak, yeni dijital genişleme sürecinde olan üretim sektörü, sağlık hizmetlerinde görüldüğü gibi siber güvenlik ve risk yönetimine dikkat etmediği takdirde, bir şirketin güvenlik duruşunu azaltan ve onları siber saldırılara, güvenlik açıklarına ve kazara meydana gelen olaylara karşı daha duyarlı hale getiren yüksek miktarda risk de taşıyabiliyor.

    Üretim, yalnızca finansal kazanç elde etmek isteyen kötü niyetli saldırganlar için bir hedef değil, aynı zamanda kritik altyapıyı bozmayı ve fikri mülkiyeti çalmayı amaçlayan ulus-devlet düşmanları tarafından da saldırıya uğrayabiliyor. 2021’den 2022’ye kadar üretim tesislerine yönelik saldırılar %100’ün üzerinde olarak kaydedilirken, fidye yazılımı saldırganları ise %92 oranında artış gösteriyor. Son zamanlarda birçok sektörde siber güvenliğin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar göz önüne alındığında üretime gösterilen ilgi daha sağlam siber güvenlik önlemleri gerektirebiliyor. Bu da sektörün siber güvenliğe çok daha fazla yatırım yapması gerektiği anlamına geliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyükşehir’den tarlaları selden zarar gören çiftçilere destek

    Başkan Büyükakın, yaşanan sel felaketi nedeniyle tarlaları zarar gören çiftçilere tamamı hibe yem bitkisi tohumu ve gübre desteği müjdesi verdi

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, aşırı yağışlar nedeniyle yaşanan sel felaketi nedeniyle tarlaları zarar gören çiftçilere destek verme kararı aldı. Başkan Tahir Büyükakın, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, afetten zarar gören üreticilere yüzde yüz hibe yem bitkisi tohumu ve gübre desteği verileceğini açıkladı.

    “HER ZAMAN ÇİFTÇİMİZİN YANINDAYIZ”

    Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi için hayata geçirdiği çok sayıda projeyle çiftçinin yüzünü güldürüyor. Üreticilere tamamı hibe mazot, yüzde 50 hibe yem bitkisi tohumu, gübre, meyve fidanı, modern sera ve tarımsal ekipman başta olmak üzere çok sayıda katkı sağlayan Büyükşehir, üreticilerin her zaman yanında oluyor. Çiftçi dostu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen selden tarlalarındaki ürünleri zarar gören üreticileri de unutmadı. Karar doğrultusunda, afetten zarar gören çiftçilere karşılıksız gübre ve tohum desteği verilecek. Başkan Büyükakın, selden zarar gören çiftçilere yapılacak desteği, sosyal medya hesabından duyurdu. Büyükşehir olarak her zaman çiftçilerin yanında olduklarını ifade eden Başkan Büyükakın, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan hasar tespit tutanağını beyan eden çiftçilere, tamamı hibe yem bitkisi tohumu ve organomineral taban gübresi desteği sağlayacaklarını bildirdi.

    ÜRÜNLERİN DAĞITIMINA HAFTAYA BAŞLANACAK

    Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğü ekipleri, tarlaları hasar gören çiftçilerin talep etmeleri halinde, ürünlerini bulundukları bölgelere götürerek teslim edecek. Hasar tespit tutanağını ibraz eden çiftçilere, tamamı hibe gübre ve yem bitkisi tohumunun dağıtımına önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.

    3 MİLYON M2 TARLA ZARAR GÖRDÜ

    Kocaeli İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yapılan tespitlere göre, il genelinde çeşitli sebze, mısır, fındık, arpa ve buğdayın ekili olduğu yaklaşık 3 milyon metrekare tarla selden zarar gördü.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Her yıl 6 milyon kişinin başına geliyor…

    BESİN ZEHİRLENMESİNDE BU BELİRTİLERE DİKKAT!

    Yaz sıcaklarının her geçen gün arttığı şu günlerde en çok sağlık açısından dikkat edilmesi gerekenler listesinde besin zehirlenmesi ilk sıralarda yer alıyor. Zira artan ısı, mikropların üremesi için gereken şartları daha elverişli hale getiriyor. Bu mikropların ürediği gıdaların tüketilmesiyle yaşanan besin zehirlenmeleri özellikle kronik hastalığı olan, çocuklar, yaşlılar ve hamileler için büyük risk taşıyor, hatta ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Sağlık Bakanlığı, her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin bu sorunu yaşadığını belirtiyor. 

    Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, besin zehirlenmesine yol açan mikroba göre belirtilerin farklılık gösterdiğini vurguluyor ve “Yalnızca belirtilerin çeşitleri değil, belirtilerin görülme süresi de değişir. Bazen besinin vücuda alınmasından sonraki birkaç saatte görülebilen belirtiler bazen günler sonra ortaya çıkabiliyor. Ancak başlıca belirtilerin bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal (su gibi veya kanlı) ve ateş olduğunu söyleyebiliriz” diyor. 

    İyi temizlenmeyen ve iyi pişirilmeyen gıdalar zehirleyebilir!

    Dr. Edvin Murrja, besin zehirlenmesine yol açan virüs ve bakterilerin tek bir tip olmadığını, norovirüs veya rotavirüs gibi virüslerin yanı sıra salmonella, E.coli gibi bakterilerin veya küçük kurtlar gibi parazitlerin de enfeksiyona yol açabileceğini ifade ediyor. Enfeksiyon etkenlerinin besinlere bulaşma yollarını ise şöyle sıralıyor: 

    • Besinleri hazırlayan kişi hastaysa elleri aracılığıyla yiyeceklere bulaştırabilir. 
    • Uygun olmayan koşullarda saklanan yiyeceklerdeki mikroplar el ya da yeme yoluyla insana geçer. 
    • Besinler iyi yıkanmadıysa ya da üzerlerindeki bakteriler ölene kadar pişirilmediyse hastalık oluşturabilir. 
    • Yiyeceklerin hazırlanmasında kullanılan kesme tahtası veya bıçaklar düzgün temizlenmediyse yiyeceklerdeki mikrop diğerlerine de bulaşabilir.

    “Belirtiler birkaç saatte de görülebilir birkaç gün sonra da”

    İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, besin zehirlenmesine yol açan etkenlere göre belirtilerin farklılık gösterdiğine dikkat çekiyor ve “Bazen besinin vücuda alınmasından sonraki birkaç saatte görülebilen belirtiler bazen günler sonra ortaya çıkabiliyor. Ancak başlıca belirtilerin bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal (su gibi veya kanlı) ve ateş olduğunu söyleyebiliriz. Nadir olarak da görme bozukluğu, sersemlik, eller ve kollarda uyuşma, karıncalanma gibi nörolojik bulgular da olabilir” diyor. 

    Bu şikayetler varsa hemen hastaneye gidin!

    Peki, ne zaman sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir? Çocuk, yaşlı, hamile veya kronik hastalığı olan kişilerin derhal hastaneye gitmesi gerekiyor. Bahsi geçen risk grubunda yer almayan kişilerin ise şu belirtilerin görülmesi halinde acilen hastaneye gitmesi tavsiye ediliyor: “Ateş 38.5 ve üzerindeyse; günde 6’dan fazla tuvalete gitmek gerektiyse; dışkıda kan varsa; karın ağrısı çok şiddetliyse; sıvı kaybına rağmen iştah yoksa; yorgunluk, ağız kuruluğu, kas krampları, koyu renkli idrar gibi susuzluk belirtileri geliştiyse”. 

    Genellikle birkaç günde tedavi sonuç veriyor

    Besin zehirlenmesi tanısı konulması için, hekim belirtileri ve hastanın bir hafta içinde tükettiği gıdaları inceliyor. Tansiyon, nabız, ateş ve kilo değerlerine bakılıyor, gerekli görülürse kan ve dışkı testi yapılıyor. Vücutta sıvı eksikliği varsa takviye ediliyor ve belirtilere yönelik tedavi planlanıyor. Besin zehirlenmesinde nadiren antibiyotik gerekiyor. Hangi etkenden etkilenildiği bilinmese bile zehirlenme vakalarında hasta genellikle birkaç gün içinde tedaviye cevap verip iyileşiyor. 

    İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, besin zehirlenmesi durumunda yapılması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi: 

    Sık sık ve bol suda yıkayın

    Elleri sık sık yıkamak çok önemli. En az 20 saniye yıkanmalı ve mutlaka iyi bir sabun kullanılmalı. Ellerin mutlaka yıkanması gereken durumların başında ise şunlar geliyor: Tuvalete gittikten sonra, bebek bezini değiştirdikten veya hayvanlarla temas ettikten sonra… İyi yıkanması gerekenlerin başında tencere, tava, çatal ve kaşık gibi yiyecek malzemeleri de geliyor. 

    Buzdolabı sıcaklığını kontrol edin

    Yazın buzdolabının sıcaklık ayarını kontrol edin. Yiyecek ve içeceklerin bozulmaması için buzdolabının 4 derece ve onun altında olmalı. Dondurucu kısmının sıcaklığı ise en az -18 derecede tutulmalı. 

    Çiğ yiyeceklerden uzak durun

    Edvin Murrja, özellikle az pişmiş ve çiğ yiyeceklerin enfeksiyon etkenlerinin hızlıca üreyebileceği bir ortam olduğunu belirterek nelere dikkat etmemiz konusunda şu bilgileri veriyor: 

    • Az pişmiş seviyorsanız bile, yazın az pişmiş etlerden uzak durun. Kaynatma ya da buharda uzun süre pişirme yöntemini tercih edebilirsiniz. 
    • Pişirdiğiniz yemekleri oda sıcaklığına gelir gelmez, buzdolabına koyun. 
    • Çiğ etlerin hazırlanması ve saklanması sırasında diğer yiyeceklerle temas etmemesi gerekir. Zira, temas zararlı bakteri ya da virüs gibi etkenlerin bulaşmasına neden oluyor. 
    • Çiğ ya da yarı çiğ etleri keserken kullandığınız bıçak, kesme tahtası ve maşa gibi aletleri temizlerken çevreye su sıçramamasına özen gösterin. Zira bu yiyeceklerdeki enfeksiyon etkenleri suyla birlikte çevreye ve orada yapılacak yiyeceklere bulaşabilir. 
    • Pastörize ya da kaynatılmış süt kullanın. Çiğ süt içmeyin, çiğ süt ile yapılmış dondurma ve özellikle yumuşak peynir tüketmeyin.

    Meyve ve sebzeleri iyi yıkayın

    Yazın bol miktarda tüketilen sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması, hatta sirkeli suda bekletilerek temizlenmesinin yararlı olacağını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Edvin Murrja şunları söylüyor: 

    • Meyve ve sebzeleri bol suda ve akar suda yıkayın. Bir kaba doldurulmuş suda yıkamak iyi temizlenmesi için yeterli değildir. Ayrıca marul gibi zor yıkanan besinleri, sirkeli suda bekletmekte yarar var. 
    • Salata malzemelerinin iyi yıkanması kadar, yapıldıktan sonra üstü açık ve oda sıcaklığında bekletilmemesi çok önemli. Bekleyen salatalık, riskli olabilir, yemeyin!

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Elektronik sertifika sayısı 7,5 milyonu geçti

    Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından açıklanan 2023 yılı ilk çeyrek verilerine göre, e-imza sayısı 6,7 milyona, mobil imza sayısı ise 887 bine ulaştı. Toplamda 7,5 milyon elektronik sertifika oluşturuldu. 

    BTK, 2023 yılının ilk çeyreğine ilişkin Pazar Verileri Raporu’nu yayımladı. Üretilen elektronik imza sayısı 6 milyon 672 bin 173’e yükseldi. Mobil imza sayısı ise 887 bin 43’e ulaştı. Toplamda 7 milyon 559 bin 216 elektronik sertifika oluşturuldu. 2022 yılının son çeyreğine oranla e-imza sertifika sayısında yüzde 4,1 artış, mobil imza sertifika sayısında ise yüzde 3,1 yükseliş gerçekleşti. Toplam üretilen sertifika sayısı ise bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 4 arttı. Islak imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahip e-imza, elektronik işlemlerde gönderilen bilginin yolda değişmediğini, gönderen kişiye ait olduğunu ve inkâr edilemeyeceğini garantiliyor. E-imza, ayrıca elektronik ortamda gerçekleşen işlemlerde kişilerin kimlik bilgilerinin doğruluğunu da gösteriyor.

    E-imza çalışan verimliliğini artırıyor

     E-imzanın işletmelerde dokümanların imzalanma sürecini bilgisayar ve mobil ortama taşıyarak pek çok operasyonel süreci birkaç tıklama işlemi ile zamandan ve mekândan bağımsız hale getirmek için kullanılan temel öğelerden biri olduğuna dikkat çeken E-GÜVEN Genel Müdürü İlker Türkoğlu, “Günlük hayatımızda, e-imza bireylere ve işletmelere önemli avantajlar sağlıyor. Bireyler tarafında, e-devlet uygulamalarının giderek yaygınlaşması, e-imza kullanımını da artırıyor ve zamanın çok değerli olduğu günümüzde her türlü işlemin verimli, hızlı yapılabilmesini sağlıyor.  İş süreçlerini kısaltmak ve çalışanlarının verimliliğini hem ofis içinde hem ofis dışında maksimum seviyeye çıkarmak isteyen şirketler de e-imzayı bünyelerine dahil edip, iş süreçlerini hızlandırıyor. E-imza ve e-imzalı çözümler ile iş süreçlerini dijitalleştiren kurumlar kâğıt, kargolama ve arşivleme maliyetlerini de ortadan kaldırıyor. Kâğıtsız hayatı mümkün kılan, enerji, zaman ve para tasarrufu sağlayan e-imza ve çözümler, işletmelerin en değerli hazinesi olan verinin ve emeğin korunmasına yardımcı olurken, doğaya da büyük katkı sağlıyor” açıklamasında bulundu. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Seferihisar’ın kapıları dünya sanatçılarına açıldı

    Seferihisar Belediyesi ve Oyuncular Sendikası arasında, kültür ve sanatı geliştirmek üzere iş birliği protokolü imzalandı. Dünyadaki ilk Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu Teos Antik Kenti’nde imzalanan protokol ile Seferihisar, dünya sanatçılarına kapılarını açacak.

    Tarihi milattan öncesine kadar uzanan ve dünyadaki ilk Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu Seferihisar Sığacık’taki Teos Antik Kent, dünya sanatçılarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tarihi antik kentte, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ve Oyuncular Sendikası adına Yönetim Kurulu Üyesi Taner Rumeli’nin imza attığı iş birliği protokolü ile Seferihisar, dünya sanatçılarına kapılarını açacak. Seferihisar Belediyesi tarafından, 12 İon Kenti’ni kültür rotası üzerinden birleştiren “İon Kentleri Rotası Projesi” kapsamında imzalanan protokol ile Seferihisar’ın kültür sanat çalışmalarında, uluslararası bir kent olması hedefleniyor.

    “SANATÇILAR ŞEHRİ SEFERİHİSAR”

    Oyuncular Sendikası ile imzalanan işbirliği protokolünün hem Seferihisar, hem de Türkiye’nin kültür sanatına büyük katkılar sağlayacağını belirten Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Teos Antik Kenti dünyadaki ilk Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu yer. İon Kentleri Rotası ile başladığımız süreç Dionysos Şenliği ile devam edecek. 19-20 Ağustos’ta gerçekleştireceğimiz şenlikte ‘Sanatçılar Şehri Seferihisar’ teması öne çıkacak. Oyuncular Sendikası Türkiye’deki en büyük çatı kurum. Tüm dünyadaki sanatçılarla iş birliği içindeler. Nasıl binlerce yıl bu topraklar, sanatçıların buluşma noktası olmuşsa, bundan sonra da böyle olması için beraber çalışacağımız bir protokol imzaladık. Çok verimli bir iş birliği olacağından eminim’’ dedi  

    SEFERİHİSAR’I ULUSLARARASI SANATÇILARA TANITACAĞIZ”

    Teos’un kendileri için tarihi öneme sahip olduğunu belirten Oyuncular Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Taner Rumeli de, “Dönemin sanatçıları birlikte hareket ederek dayanışma içinde bu bölgeye çok önemli katkılar sunmuşlar, biz de bugün Oyuncular Sendikası olarak aynı bilinçle hareket ediyoruz. Partneri olduğumuz Dionysos Şenliği’ni, kültür sanat alanına katkı sunması açısından çok önemli buluyoruz. Sendikamız Uluslararası Aktörler Federasyonu’nun (FIA)  Yönetim Kurulu Üyesi, Seferihisar’daki kültür sanat alanına katkı sağlayan her konuyu uluslararası örgütümüzün de gündemine taşıyarak, bu bölgeyi güçlendirmek için çalışacağız. Seferihisar Belediyesi’ne bu iş birliği için teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Uzmanından Öğrencilere Uyarı: Üniversite Tercihlerinde Bu Hatalara Dikkat

    ÖSYM başkanlığınca 17-18 Haziran tarihlerinde yaklaşık 3.5 milyon kişinin katılım sağladığı 2023 YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sonrası gözler sınav sonuçlarına ve tercih dönemi hakkında bilinmesi gerekenlere çevrildi. Milyonlarca öğrencinin 3 farklı oturuma girerek tamamladığı sınav sonuçları 20 Temmuz 2023 günü açıklanarak katılımcıları, en az sınav hazırlık süreci kadar önemli olan tercih dönemi hakkında şimdiden düşündürmeye başladı. 

    Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından Sevinç Eğitim Kurumları Eğitim Öğretim Direktörü Murat Gürsoy ise; üniversite tercihleri öncesi hata payını en aza indirmek ve 27 Temmuz-8 Ağustos arası sürecek döneme dair kafa karışıklıklarını gidermek adına Bloomberg HT’de yayınlanan Başarıya Doğru programına konuk olacağını açıkladı. 25 Temmuz Salı günü saat 19:25’te başlayacak program, Sait Gürsoy’un sunumuyla gerçekleşecek ve Murat Gürsoy’un YKS 2023 tercih dönemine dair paylaşacağı kritik ipuçlarına yer verecek.

    Üniversite Tercihlerinde Sık Yapılan Hatalar Canlı Yayında Tartışılacak!

    1997 yılında İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, farklı kurumlarda matematik öğretmenliği, matematik bölüm başkanlığı ve yayın yazarlığı yapmış olan Murat Gürsoy, 2012 yılında, Türkiye’nin parmakla gösterilen kurumlarından olan Sevinç Eğitim Kurumlarındaki kariyerine Lise Matematik Bölüm Başkanı ünvanıyla başladı ve uzun yıllara dayanan çalışmaların ardından Temmuz 2020’de Akademik Koordinatörlük görevine Mart 2023’te de Eğitim Öğretim Direktörlüğü görevine atandı. Bu ünvanla kurumdaki en üst düzey yöneticiler arasına giren Gürsoy, öğrenci başarısını artırmak, eğitim kalitesini iyileştirmek ve özellikle MEB onaylı sınavlardaki başarıyı yükselterek süreci etkin şekilde yönetmek adına çalışmalara başladı. Bu kapsamda, Sait Gürsoy’un sunumuyla gerçekleşen ve tercih dönemi boyunca çeşitli uzmanlara, kolej yöneticilerine ve üniversite rektörlerine yer vererek üniversite adaylarını işin ehli kişilerle buluşturan Başarıya Doğru programına konuk olacağını açıkladı.

    Daha önce aynı kanaldaki bir başka yayın olan “Eğitim Merkezi” programına katılarak güncel eğitim sistemine ve sınav süreçlerine dair yaptığı nokta atış yorumlarla dikkat çeken Murat Gürsoy, bu kez 25 Temmuz 2023 Salı günü, 19:25’te başlayacak “Sait Gürsoy’la Başarıya Doğru” programının konuğu olacak. Program boyunca odaklandığı konular ise genel olarak üniversite tercih döneminde adayların en sık yaptığı hatalar ile en çok karşılaştığı kafa karıştırıcı durumlar olacak. Canlı yayında tercih döneminin nasıl verimli şekilde yönetileceğine dair önemli ipuçları paylaşacak olan uzman isim, aynı zamanda adayların geleceğini etkileyen kritik sorunlardan nasıl kaçınacaklarını da adım adım anlatacak.

    “Yerleştirme Sonuçlarını En Çok Etkileyen Şey Tercihler!”

    Daha önce yaptığı bir açıklamada, tercih döneminin en az sınav kadar etkin yönetilmesi gereken önemli bir süreç olduğunu paylaşan Gürsoy; pek çok öğrencinin yanlış sıralama veya eksik form teslimi nedeniyle istediği okula yerleşemediğini, tersi durumun ise adaylara büyük avantaj sağladığını vurguladı. 

    Öğrencilerin, 27 Temmuz – 8 Ağustos tarihleri arası devam edecek tercih dönemini tamamlamadan önce YKS tarafından paylaşılacak sınav kitapçığını dikkatle okumasının önemini hatırlatan profesyonel isim, “Üniversite adayları yıl boyunca sınava odaklandıkları için sonuçların açıklanmasından sonra nasıl bir yol haritası izlemeleri gerektiğini tam olarak bilmiyor ve tercihlerde aceleci davranıyor. Bu durum aslında gelecek planlarını yakından etkileyen tercih sürecinin göz ardı edilmesine neden oluyor. Sonuç olarak istediği yere değil de yanlış tercih nedeniyle denk gelen yere giren öğrenciler, başarılı bir kariyer planı da yapamamış oluyor. Dolayısıyla üniversite tercih döneminin en az sınav hazırlık dönemi kadar önemsenmesi, profesyonel destekle birlikte sürdürülmesi ve her adayın potansiyel hatalar hakkında bilgi edinmesi gerekiyor” diye konuştu. Son olarak Bloomberg HT’de gerçekleşecek canlı yayında bu tip bilgileri çok daha açıklayıcı şekilde paylaşacağını, bu nedenle hayalini gerçekleştirmek isteyen her adayın üniversite seçimi öncesi bu programdan yüksek fayda sağlayabileceğini ekledi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Üniversite adayları Ege’de buluştu

    Bu yıl “Sen de Ege’de Yerini Al” temasıyla Ege Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 15’incisi düzenlenen tercih günleri etkinliği, EÜ Büyük Spor Salonunda gerçekleştirildi.

    İki gün süren etkinlik kapsamında, Ege Bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin farklı illerinden üniversite adaylarına,  Ege Üniversitesinin fakülte ve yüksekokulları, sosyal alanlar ve spor tesisleri, akademik ve idari birimleri ile kariyer olanakları tanıtıldı. Aday öğrencilere yönelik oluşturulan “Tercih Masası” ile öğrencilerin karar verme süreçlerine destek sağlandı.

    Etkinlikte üniversite adayları ile buluşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Öğrencilerin hayatını değiştirecek tercih kararlarında; ilgi, yetenek, değer ve başarının yanı sıra beceri de önemli faktörlerden birisidir. Bölüm ve fakülte seçmeden önce ‘Gelecekte kendimi nerde görmek istiyorum?’ sorusunu sormalısınız. Stantlarımızdan fikir alarak, bu konuda bilgi edinebilirsiniz. Düzenlediğimiz bu etkinlik ile üniversite adaylarının sağlıklı tercih yapmalarını hedefliyoruz” dedi.

             Öğrenciler geleceklerini belirliyor

    Etkinliğe katılan öğrenciler, akademik birimler tarafından kurulan stantları gezerek yetkili akademisyenlerden bilgi aldılar. Öğrenciler, genel olarak merak ettikleri sorulara tatminkâr yanıtlar aldıklarını belirterek, Ege Üniversitesini üst sıralarda tercih edeceklerini vurguladılar.

    EÜ Tepekule’de tanıtıldı

    Tanıtım etkinliklerine dört koldan devam eden Ege Üniversitesi, Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen “Üniversite Tercih Fuarı”nda stant açtı. Stantta görevli Egeliler, tam akredite bir araştırma üniversitesinde eğitim almanın avantajlarını üniversite adayı öğrencilere anlattı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonu” Pekin’de Gerçekleştirildi

    Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi liderliğinde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları” farklı coğrafyalarda gerçekleştirilmeye devam ediyor. Daha önce Londra, Paris, Milano ve Viyana’da gerçekleştirilen resepsiyonların Asya ayağının ilk durağı dün T.C. Pekin Büyükelçiliği’nde gerçekleştirildi.Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümü vurgusuyla  gerçekleşen resepsiyonda, Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ikili ekonomik ilişkiler ve yatırım süreçleri değerlendirilirken,  Türk – Çin iş dünyasının farklı sektörlerinden temsilciler ile yuvarlak masa toplantıları ve birebir toplantılar gerçekleştirildi.

    Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümü vurgusuyla dünyanın farklı noktalarında düzenlenmeye devam eden “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları”nın bir diğeri dün akşam Pekin’de Çin iş dünyasından 500’ün üzerinde yönetici ve temsilcinin katılımıyla gerçekleştirildi. T.C. Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu ev sahiplinde gerçekleşen ‘Türkiye: Your Resilient Investment Partner’ temalı resepsiyona Varlık Fonu CEO’su Arda Ermut da katıldı.

    Yuvarlak Masa Toplantıları Gerçekleşti

    Resepsiyon kapsamında çok önemli yuvarlak masa toplantıları da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve dünyanın en büyük bankası olan, Çinli ICBC’nin birlikte organize ettiği toplantıya; enerji, altyapı, müteahhitlik ve otomotiv sektörlerinden 15 şirketin üst düzey yöneticileri de katılım sağladı. Toplantı da yeni yatırım fırsatları değerlendirilirken, mevcut yatırımlar da ele alındı. 

    Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi bir diğer önemli yuvarlak masa toplantısını da, Çin’in önemli fonlarından olan, Kuşak Yol Ülkeleri’ndeki projeleri destekleyen Silk Road Fund (SRF) işbirliği ile düzenledi. SRF’nin Yönetim Kurulu Başkanı Zhu Jun’un da katıldığı toplantıya T.C. Pekin Büyükelçisi Dr. İsmail Hakkı Musa, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Varlık Fonu CEO’su Arda Ermut’un yanı sıra 15 şirketin üst düzey yöneticileri de eşlik etti. 

    Türkiye ve Çin arasındaki bağın asırlar öncesine dayandığını hatırlatan T.C. Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa“Bugün geldiğimiz noktada ise çok daha yakın ve derin işbirliklerimiz var. Bunların geliştirilmesi için de çok sayıda fırsat var. İki ülke arasındaki iş birliğini daha da güçlü bir seviyeye çekilmesi gerekiyor. Bunun için de özellikle stratejik olan enerji, yüksek teknoloji ve altyapı gibi alanlara odaklanmamız gerek. Tarih, coğrafya, teknoloji, strateji ve küresel dinamikler, iki ülkenin daha yakın çalışması için olanak sağlıyor. Önümüzdeki dönemde iki ülkenin arasındaki işbirliğinin güçlenerek artacağına inancımız tam. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin yanı sıra Pelin Büyükelçiliği ve diğer Başkonsolosluklarımızla birlikte gereken desteği vermeye her zaman hazırız” diye konuştu.

    Cumhuriyetin 100. yılı münasebetiyle Avrupa’da başlanan yatırımcı resepsiyonlarına Uzak Doğu ile devam edildiğini belirten Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, “İlk durağımız küresel ekonominin lokomotifi olan Çin Halk Cumhuriyeti’nin başkenti Pekin. Türkiye ve Çin ilişkileri, asırlar öncesinde Asya’da komşu olduğumuz zamanlardan bu yana uzun bir geçmişe ve ayrıcalıklı dostluk bağlarına sahip. Bugün, Türkiye 1200’den fazla Çinli şirkete ev sahipliği yapıyor. Çinli şirketlerin son 10 yılda Türkiye’deki yatırımları 3 milyar doları aşıyor. Bu yatırımların Kuşak ve Yol Girişiminin de katkılarıyla finans, üretim, enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri ve altyapı sektörlerinde yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma yolculuğumuzda Çinli yatırımcıları ülkemizde yatırıma davet ediyoruz.“ 

     Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, Kuşak Yol Projesi’nin ekonomik ve kültürel olarak Çin-Türkiye ilişkisine olan etkisine dikkat çekerek, “Türkiye bulunduğu jeopolitik konum ve gelişmiş ulaşım ağı ile Kuşak-Yol Projesi’nde önemli bir aktör. Bu projenin devam eden etkilerini görüyoruz. Bu etkilere gelecekte daha belirgin olarak tanık olacağız” dedi. Türkiye Varlık Fonu’nun faaliyetlerinden bahseden Ermut, “İstanbul Finans Merkezi projemizle Türkiye ekonomisine ve uluslararası yatırım ortamına önemli katkılar sunmayı hedefliyoruz. İstanbul Finans Merkezi önce bölgesel, ardından da küresel anlamda sayılı finans merkezlerinden biri olacak.  Merkezi Çin’de olan ilgili şirketlerin ve bankaların İstanbul Finans Merkezi’nde yer almasının iki ülke arasındaki ilişkiye olumlu katkılar sunacak” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bursa’da sektörlerin geleceği ortak akılla şekilleniyor

    BURSA (İGFA) – Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Türkiye’de bir ilke imza atarak hayata geçirdiği Sektörel Konseyler, yeni dönem yol haritalarını belirlemek üzere Bursa Business School’da “Strateji Arama Çalıştayı” gerçekleştirdi.

    BTSO tarafından Uludağ’da iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak kurgulanan Bursa Business School, “BTSO Sektörel Konseyler Strateji Arama Çalıştayı”na ev sahipliği yaptı.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Tosun, Bursa Uludağ Üniversitesi Önceki Dönem Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, BTSO Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanlık Divanı Üyeleri ile Konsey Başkanları ve Başkan Yardımcılarının katıldığı Uludağ’daki iki günlük çalıştay programında Konseylerin yapacağı çalışmaları daha sistemli hale getirecek yol haritasının oluşturulması ve iş dünyası-üniversite işbirliğinin geliştirilmesi hedefiyle yeni stratejiler değerlendirildi.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Uludağ’daki Kirazlıyayla Sanatoryumu’nun Cumhuriyet döneminin en önemli eserleri arasında yer aldığını söyledi. Anıtkabir’in mimarı Ordinaryüs Prof. Dr. Emin Onat ile ilk kadın mimarlardan Prof. Dr. Leman Tomsu’nun yaptığı eseri kapsamlı bir renovasyon çalışmasının ardından iş dünyasının hizmetine sunduklarını ifade eden Başkan Burkay, “Bu eser, alanında dünyada ilk 5 tesis içerisinde yer alıyor. Odamız bünyesinde 1992 yılında Eğitim Vakfı kurulmuştu. Şimdi biz bu eğitim çalışmalarını Bursa Business School (BBS) ile bir kademe yukarı taşıyoruz. Üniversitelerimiz ile yapacağımız işbirlikleri ile özellikle şirketlerdeki üst yöneticilerin bilgilerini upgrade etmelerini sağlayacağız. Şimdiye kadar 6 üniversitemizle işbirliği anlaşması yaptık. INSEAD, Harvard Business School gibi dünyadaki başarılı örneklerden ilham alarak kurguladığımız BBS, Türkiye’de tek olacak. Buradaki eğitimler eski ekonomiden yeni ekonomiye dönüşüme güç katacak.” dedi.

    Burkay, Bursa’nın küresel rekabet yarışında nitelikli insan kaynağı kadar, ekonomideki değişim ve dönüşüme adapte olacak girişimcilere de ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı.

    BTSO gibi kurumların her alanda dönüştürücü gücünü kullanması gerektiğini vurgulayan Başkan Burkay, 2013 yılında Türkiye’deki oda ve borsalar arasında ilk kez sektörel konsey yapılanmasını oluşturduklarını hatırlattı.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Business School projesinin hayat boyu öğrenme yönünde iş dünyasına önemli katkılar sağlayacağına inandığını söyledi.

    Sanayinin üniversiteden büyük beklentileri olduğunun farkında olduklarını dile getiren Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, ” Sanayiyi güçlendiren akademik akıl, sanayiyle güçlenen üniversite olmak istiyoruz. Böyle bir mottomuz var. BTSO Sektör Konseyleri’nde yer almaktan da çok memnunuz.” dedi.

    Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Tosun, Bursa Business School’un Bursa için çok önemli bir fonksiyon üstleneceğini belirterek, Mudanya Üniversitesi’ni iş dünyası ile yapılacak çalışmalarda öne çıkarmak istediklerini kaydetti.

    Toplantılarda 23 ayrı sektörde faaliyet gösteren Sektörel Konseylerin temsilcileri de yeni dönemde planladıkları projelere ilişkin görüş ve önerilerini paylaştı.

  • Kayseri Kocasinan’da Uğurevler’e yakın takip

    Mehmt UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Bölgenin uzun bir süredir bekleyen imar uygulamaları çözümlerini yüzde 90’ın üzerinde tamamladıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, imarla birlikte Uğurevler’e 3 yeni büyük park ile 17 metre genişliğinde yeni bir ulaşım aksını kazandıracaklarının müjdesini verdi.

    Uğurevler Mahallesi’nde saha incelemelerinde bulunan Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan Belediyesi tarafından bölgeye kazandırılacak olan parklar, yol ve çevre düzenleme çalışmalarını kontrol etti.

    Dönüşümle birlikte Kayseri’de yaşayan tüm vatandaşların memnuniyeti ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar; “İmar sorunları ve mülkiyet altyapıyla ilgili uzun süredir beklenen Uğurevler Mahalle’mizde imar uygulama çözümlenmesinde yüzde 90’ın üzerinde tamamladık. En kısa zaman içerisinde yolları, parkları, çevre düzenlemesi ve yeşil alanlarının çalışmalarına başlayacağız. Bununla birlikte eşzamanlı burada müteahhitlerin anlaşmalara başlamasıdır. Konutların yapılmasıyla birlikte imar başlayacak. Böylelikle bölgeye 3 yeni büyük park yapacağız. Ayrıca 17 metre genişliğinde yol çalışmasını da önümüzdeki günlerde çalışmalar olacak. Uğurevler içerisinde bir ulaşım aksını, bu bölgeye kazandırmış olacağız. Yol, park ve diğer çalışmalarımızla Uğurevler ’in makus tarihini yenmek için gayretlerimiz belli bir noktaya geldi. Bundan sonra eski makus tarihini yenmiş olacağız. Hayırlı olsun. Bu ve buna benzer çalışmalarımızı ihtiyaç duyulan bütün mahallelerimizde yapmaya devam edeceğiz. Bütün gayretimiz, ilçenin ihtiyaçlarının karşılandığı ve vatandaşlarımızın daha huzur içerisinde yaşayabileceği bir Kocasinan’ı hep birlikte inşa edebilmektir” ifadelerine yer verdi.

    Başkan Çolakbayrakdar, kentsel dönüşümü sosyal dönüşümle birlikte gerçekleştirdiklerini ve Uğurevler Mahallesi’nde olduğu gibi diğer mahallelerin ihtiyacı olan tüm hizmetleri çözmek için yaptıklarını sözlerine ekledi.

  • Kayseri Talas Belediyesi Başakpınar’da

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri’nin Talas Belediyesi greyderden silindire, kepçeden kamyona birçok iş makinesiyle hummalı bir şekilde yürüttüğü çalışmalarda toplam 6 caddede yollar hazır hale getirilerek kullana sunuldu.

    İpek sokak, 6042 sokak, Çalıçukur yolu, Şehit Şaban Ergin Caddesi bağlantı yolu ile Eğitmen ve Çağlayan Caddeleri tamamlanarak konforlu ve güvenli bir trafik ortamına kavuşturuldu.

    Toplam 2 bin ton altyapı malzemesinin kullanıldığı çalışmalarda 3 bin 500 metre yol düzenlenmiş oldu.

    MUHTARDAN TEŞEKKÜR

    Çalışmalarla ilgili kısa bir değerlendirme Yapan Başakpınar Mahalle Muhtarı Cemaleddin Sivritaş, “Sayın Mustafa Yalçın Başkanımıza vatandaşlarımızın taleplerini ilettik. Başkanımız da gerekli ekipleri hemen bölgeye gönderdi ve vatandaşların talepleri karşılandı. Emeği geçenlere ve Başkan Yalçın’a canı gönülden teşekkür ederim” dedi.

  • Teknoloji Firmaları Bir Zamanlar New York Ekonomisine Güç Verdi. Şimdi Geri Ölçekliyorlar.

    Pandemi dönemi de dahil olmak üzere son yirmi yılın büyük bir bölümünde teknoloji şirketleri, binlerce yüksek ücretli iş ekleyerek ve milyonlarca metrekarelik ofis alanına genişleyerek New York ekonomisinde parlak bir nokta oldu.

    Büyümeleri vergi gelirlerini artırdı, New York’u San Francisco Körfez Bölgesi’ne güvenilir bir rakip haline getirdi ve şehrin salgın ve 2008 mali krizi sırasında diğer sektörlerdeki işten çıkarmaları emmesine yardımcı olan işler sağladı.

    Şimdi, teknoloji endüstrisi sert bir şekilde geri çekiliyor ve şehrin ekonomik geleceğini gölgeliyor.

    Teknoloji endüstrisini izleyen layoffs.fyi’ye göre, birçok ticari zorlukla karşı karşıya kalan büyük teknoloji şirketleri, 2022’nin başından bu yana ülke çapında 386.000’den fazla işçiyi işten çıkardı. Ve bu işten çıkarmalar ve evden çalışmaya geçiş nedeniyle milyonlarca metrekarelik ofis alanından çekildiler.

    Newmark Research’e göre, bu tasarruf birçok teknoloji merkezine zarar verdi ve San Francisco yüzde 25,6’lık ofis boşluk oranıyla en çok etkilenen oldu.

    New York, San Francisco’dan daha iyi durumda – Manhattan yüzde 13,5’lik bir boşluk oranına sahip – ancak artık büyüme için teknoloji endüstrisine güvenemez. Newmark’a göre Manhattan’da kiraya verilecek yaklaşık 22 milyon metrekarelik ofis alanının üçte birinden fazlası teknoloji, reklam ve medya şirketlerinden geliyor.

    Facebook ve Instagram’ın sahibi olan Meta’yı düşünün. Bu yıl yaklaşık 1.700 çalışanını veya New York Eyaleti iş gücünün dörtte birini işten çıkardıktan sonra son yıllarda Manhattan’da yuttuğu 2,2 milyon metrekareden fazla ofis alanının büyük bir bölümünü şimdi boşaltıyor. Şirket, Hudson Yards’ta 250.000 fit karelik ve Park Avenue South’ta 200.000 fit karelik kiralamaları yenilememeyi seçti.

    Spotify, 4 Dünya Ticaret Merkezi’nde altı yıl önce kiraladığı 16 kattan beşini kiraya vermeye çalışıyor ve Roku, daha geçen yıl Times Meydanı’nda aldığı 240.000 fit karenin dörtte birini sunuyor. Twitter, Microsoft ve diğer teknoloji şirketleri de istenmeyen alanı alt kiralamaya çalışıyor.

    Bir emlak komisyoncusu olan Wharton Property Advisors’ın CEO’su Ruth Colp-Haber, “Teknoloji şirketleri, son beş yılda gayrimenkul dünyasının çok büyük bir parçasıydı” dedi. “Ve şimdi kesintiye gidiyor gibi göründüklerine göre, soru şu: Onların yerini kim alacak?”

    Bayan Colp-Haber, daha büyük alanların veya binaların tüm katlarının kiraya verilmesinin aylar sürebileceğini söyledi. Alt kiralama için mevcut olan büyük miktardaki alan, ev sahiplerinin yeni kiralamalarda alabildiği kiraları da aşağı çekiyor.

    Teknoloji şirketlerine atıfta bulunarak, “Fiyatlandırma açısından oradaki her ev sahibinin altını çizecekler ve zaten hepsi inşa edilmiş gerçekten güzel alanlara sahipler” dedi.

    Teknoloji sektörü, 90’ların sonundaki dot-com patlaması Midtown’ın güneyinde “Silicon Alley” kurulmasına yardım ettiğinden beri New York ekonomisinin lokomotifi oldu. Ardından, finansal krizden sonra, Google gibi şirketlerin büyümesi, bankalar, sigortacılar ve diğer finansal firmalar geri çekilirken ekonomiyi destekledi.

    Spotify, 4 Dünya Ticaret Merkezi’nde altı yıl önce kiraladığı 16 kattan beşini kiraya vermeye çalışıyor, doğru. Kredi… The New York Times için George Etheredge

    Eyalet denetçisine göre küçük ve büyük teknoloji şirketleri, 2021’in sonuna kadar olan beş yılda New York’ta yüzde 33’lük bir artışla 43.430 iş ekledi. Ve bu işler çok iyi para ödüyordu: Denetçiye göre, 2021’deki ortalama teknoloji maaşı 228.620 dolardı, bu da şehirdeki ortalama özel sektör maaşının neredeyse iki katıydı.

    Newmark’a göre, istihdamdaki büyüme ticari alan talebini artırdı ve son yıllarda Manhattan’da imzalanan yeni ofis kiralamalarının yaklaşık dörtte birini teknoloji, reklam ve medya şirketleri oluşturdu.

    Microsoft ve Spotify, alanı devretme kararları hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Twitter ve Roku, yorum taleplerine yanıt vermedi. Meta yaptığı açıklamada, “dağıtılmış çalışmaya kararlı” olduğunu ve yaklaşımını “sürekli olarak iyileştirdiğini” söyledi.

    Birkaç büyük teknoloji şirketi hala New York’ta büyüyor.

    Google, Aşağı Manhattan’daki Hudson Nehri yakınında büyük bir ofis olan St. John’s Terminal’i gelecek yılın başlarında açmayı planlıyor. Bir şirket temsilcisine göre Google, terminal de dahil olmak üzere New York’ta yaklaşık yedi milyon fit kare ofis alanına sahip olacak veya kiralayacak. (Google, bu alanın bir milyon metrekareden fazlasını diğer kiracılara kiralar.) Şirketin New York bölgesinde 2019’da 10.000’in üzerinde olan 12.000’den fazla çalışanı var.

    Yerel politikacıların şirkete sunulan teşviklere itiraz etmesi üzerine 2019’da Queens’te büyük bir kampüs inşa etme planlarını iptal eden Amazon, yine de 2019’dan bu yana New York, Jersey City ve Newark’ta 200.000 metrekarelik ofis alanı ekledi. Şirket, 2020’de 1 dolara satın aldığı eski Lord & Taylor mağazası olan 424 Fifth Avenue’yu bu yazın sonlarında açtığında yaklaşık 550.000 metrekare ofis alanı eklemiş olacak. 15 milyar.

    Amazon’da dünya çapında ekonomik kalkınmadan sorumlu başkan yardımcısı Holly Sullivan yaptığı açıklamada, “New York harika, çeşitli bir yetenek havuzu sunuyor ve son 10 yılda hem kurumsal hem de operasyon fonksiyonlarımızda şehirde ve eyalette yarattığımız binlerce işten gurur duyuyoruz” dedi.

    Ve birçok teknoloji şirketi, çalışanlarının haftanın büyük bir bölümünde evden çalışmasına izin vermeye devam etse de, aynı zamanda işçileri ofise geri döndürmeye çalışıyor, bu da alan kiralama ihtiyacını azaltmaya yardımcı olabilir.

    Bryant Park’ın yanındaki bir kulede ofisleri bulunan bir yazılım şirketi olan Salesforce, New York’taki yerini kiraya vermeyi düşünmediğini söyledi.

    Salesforce emlak başkanı Relina Bulchandani, “Şu anda New York’taki kulede tam tersi bir sorunla karşı karşıyayım” dedi. “New York’ta çok yüksek bir müşteri tabanımız olduğu için New York’ta doğru rolleri büyütmeye devam etmek için ortak bir çaba var.”

    Sektör temsilcileri, New York’un teknoloji şirketleri için canlı bir ev olduğunu ve öyle kalacağını söyledi.

    Bir endüstri derneği olan TECH:NYC’nin başkanı Julie Samuels, “Tek bir teknoloji şirketinin ayrıldığını duymadım ve bu önemli,” dedi. “Aslında, New York’ta teknik kiralamalar arasında diğer büyük şehirlerde gördüklerinden daha az daralma görüyoruz.”

    Google, önümüzdeki yılın başlarında Aşağı Manhattan’da Hudson Nehri yakınında yeni bir kampüs olan St. John’s Terminal’i açmayı planlıyor. Kredi… Tony Cenicola/The New York Times

    Union Square Ventures’ın bir ortağı olan Fred Wilson, teknoloji yöneticilerinin artık Silikon Vadisi’nde olmaya daha az ihtiyaç duyduklarını ve bunun New York’a fayda sağladığını söylediği bir değişiklik olduğunu söyledi. Wilson, firmasının yatırım yaptığı şirketlere atıfta bulunarak, “Bugün New York’ta pandemi öncesine göre daha fazla şirket CEO’muz ve şirket kurucumuz var” dedi.

    Newmark’ın New York tristate bölgesinin başkanı David Falk, “Şu anda, alt kiralama alanı almak isteyen daha küçük, genç teknoloji şirketleriyle birkaç işlem üzerinde çalışıyoruz” dedi.

    Ancak birçok firma hala geri çekiliyor.

    2017 ve 2019’da, merkezi Stockholm’de bulunan Spotify, 4 Dünya Ticaret Merkezi’nde toplam 564.000 fit kareden fazla alan kira sözleşmesi imzaladı ve oradaki en büyük kiracılardan biri oldu. Çok geçmeden, bir teknoloji firmasından bekleyeceğiniz tüm donanıma sahip bir alana sahip oldu – parlak renkli esnek çalışma alanları, göz kamaştırıcı manzaralar ve Ping-Pong masaları.

    Ancak Ocak ayında Spotify, 600 kişiyi veya küresel iş gücünün yaklaşık yüzde 6’sını işten çıkardığını söyledi. Çalışanların tamamen uzaktan veya hibrit bir programda çalışma arasında seçim yapmasına izin veren şirket, aynı zamanda ofis alanını da küçülterek beş katını kiraya veriyor.

    Düzenli olarak şehir merkezindeki ofiste çalışan bir Spotify çalışanı olan Dayna Tran, “Tek başıma olduğum günlerde, odaklanmak için bütün gün bir toplantı odasında oturuyorum” diyor ve gelen çalışanların kendilerini motive ettiğini ve bir ofis çalma listesi üzerinde işbirliği yaparak topluluk oluşturduklarını sözlerine ekliyor.

  • Gerçek kesim itimadı Temmuz’da geriledi

    TCMB bilgilerine nazaran mevsimsellikten arındırılmamış Gerçek Kesim İnanç Endeksi bir evvelki aya nazaran 1,4 puan azalarak 106,8 düzeyinde gerçekleşti.

    Reel kesim itimadı Mayıs’ta 108,3 ile 1 yılın tepesine çıkmıştı.

    Mevsimsellikten arındırılmış Gerçek Kesim İtimat Endeksi bir evvelki aya nazaran 0,8 puan azalarak 104,9 oldu.

    Endeksi oluşturan anket sorularına ilişkin yayılma endeksleri incelendiğinde, mevcut mamul mal stoku ve mevcut toplam sipariş ölçüsüne ait değerlendirmeler endeksi artış istikametinde etkilerken, genel gidişat, gelecek üç aydaki toplam istihdam, gelecek üç aydaki ihracat sipariş ölçüsü, son üç aydaki toplam sipariş ölçüsü, gelecek üç aydaki üretim hacmi ölçüsü ve sabit sermaye yatırım harcamasına ait değerlendirmeler endeksi azalış istikametinde etkiledi.

    Kapasite kullanım oranı arttı

    İmalat sanayi genelinde mevsimsel tesirlerden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı bir evvelki aya nazaran 0,3 puan artarak yüzde 76,9 oldu.

    Mevsimsel tesirlerden arındırılmamış Kapasite Kullanım Oranı ise bir evvelki aya nazaran 0,3 puan artarak yüzde 77,1 oldu.

  • İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakan şahsa Antepli gurbetçiden tarihi ders!

    İsveç’in başşehri Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonları ile gündeme gelen Irak asıllı Salwan Momika’ya Stockholm’deki Antepli bir gurbetçi yerinden kovdu. Yerde bulunan bir kişi de “Bende Iraklıyım, Hristiyan’ım. Yaptıkların utanç verici.” diyerek Momika’ya insanlık dersi verdi.

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    Geçtiğimiz haftalarda İsveç’te yaşayan Irak asıllı Salwan Momika isimli bir şahış, Stockholm Mescidi önünde Kur’an-ı Kerim yakmış sırf milyonlarca Müslümanın değil Hristiyanların da yansısını üzerine çekti. Momika girdiği bir marketten kovuldu.

    PROVOKASYONA DEVAM ETTİ

    Momika, Stockholm’deki Antep Grill & Meze Lokantasından içecek almak istedi. İşletme sahibi Antepli gurbetçi ise, Kur’an-ı Kerim’e hakaret ettiği için satış yapmayacağını belirterek, lokantasından kovdu. Bu yanıt karşısında şoka giren Momika, işletme sahibinin manzarasını çekerek toplumsal medyada provokasyon yapmaya devam etti.

    Salwan Momika

    Lokantada bulunan Irak vatandaşı bir öteki kişi, “Bende Iraklıyım, Hristiyan’ım. Yaptıkların utanç verici. İslam’ı aşağıladın. Herkese ziyan verdiğin üzere bize de ziyan verdin!” halinde Momika’ya haddini bildirdi.

  • Tesla, aylık ödemeleri azaltmak için 7 yıllık araç kredisi sunuyor

    Tesla, web sitesine yeni finansman seçenekleri ekleyerek artan faiz oranları ve piyasa baskısı karşısında aylık maliyetleri düşürmek amacıyla elektrikli araç müşterilerine 84 aylık vade limiti sundu. Daha önce sunulan maksimum vade 72 aydı.

    Bu değişiklik öncesinde Elon Musk, elektrikli otomobil üreticisinin faiz artışlarından kaynaklı artan baskıyı ele alması gerektiğini kabul etmişti. Fed’i eleştirmesiyle tanınan Musk, ciddi bir durgunluk riskini önemli ölçüde artırdığına inandığı faiz artışlarıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

    Musk, Tesla’nın 19 Temmuz’daki kazanç güncellemesi sırasında “Faiz oranları dramatik bir şekilde yükseldiğinde, aslında arabanın fiyatını düşürmek zorundayız çünkü faiz ödemeleri arabanın fiyatını artırıyor.” dedi. Musk ayrıca Tesla’nın “bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini” de vurguladı.

    Tesla’nın bu kararı, özellikle ürünlerine ilgi duyan ancak şu anda mali kısıtlamalarla karşı karşıya olan bireyler arasında şirketin araçlarına olan talebi artırabilir. Bu yeni finansman seçeneğinin devreye girmesiyle aylık araç ödemelerinin azalması ve böylece araçların daha kolay satın alınabilir hale gelmesi bekleniyor.

    Aynı zamanda bu hamle, araçlarını daha erişilebilir ve daha geniş bir müşteri tabanına hitap eder hale getirerek Tesla’ya fayda sağlıyor.

    TSLA hisseleri dün öğleden sonraki işlemlerde %3,18 artış gösterdi.

  • Elon Musk, son hamlesiyle DOGE’yi son 3 ayın en yüksek değerine taşıdı

    Investing.com – Elon Musk, sosyal medya platformu Twitter için radikal kararlar almaya devam ederken favori kripto para birimi DOGE’yi de olumlu etkilemeye devam ediyor. 

    Dünyanın en zengin insanı Elon Musk, bu hafta Twitter’ın logosunu X sembolüyle değiştirerek gündeme geldi. Ancak Musk’ın yaptığı tek değişiklik bu değildi. 

    Twitter’ın adını da değiştireceği konuşulurken sosyal medya platformunun sahibi, Twitter bio’suna Dogecoin sembolü de ekleyerek kripto para için desteğini bir kez daha tescilledi. Bu hareket, Twitter’da radikal değişiklikler yapılırken Dogecoin’in de bir ödeme aracı olarak kullanılacağına yönelik spekülasyonları kuvvetlendirdi.

    Musk’ın bu seferki DOGE hamlesi sessizce geldi. Twitter’ın patronu, daha önce yaptığı paylaşımlarla Dogecoin desteğini açıkça beyan ediyordu. İlk zamanlarda bu paylaşımlar DOGE piyasasında son derece ciddi yükselişlere yol açarken son zamanlarda Musk’ın paylaşımları yeterli tepki almıyordu. Ancak Twitter’da önemli değişlikliklerin gerçekleştiği bugünlerde Musk’ın Twitter bio’suna DOGE logosu eklemesi, kripto para fiyatının bu hafta %8 yükselişine neden oldu. 

    Ayrıca DOGE piyasasında işlem hacmi %450 gibi ciddi oranda artış kaydetti. Bu hamlenin ardından kripto para, 0,078 dolara kadar yükseldi. Özellikle piyasanın geri kalanı satış baskısıyla hareket ederken DOGE’nin pozitif hareket etmesi, daha da önemli hale geldi. 

    DOGE, ayrıca Haziran başındaki dip seviyesinden başlayan toparlanma sürecinde son 3 ayın en yüksek değerine ulaştı ve ivmesini korumaya devam ediyor.

    Kripto piyasasında son durum

    Bu hafta piyasalar Fed’in faiz kararı açıklamasına odaklanmışken kripto para piyasalarının da baskı altında olduğu görülüyor. Bitcoin, son 24 saatte %2 kayıpla 29.000 dolar sınırına geriledi. Ethereum, %1 düşüşle 1.850 dolar desteğini korumaya çalışıyor.

    En büyük 20 kripto para arasında XRP, Solana ve Bitcoin Cash, %5’i bulan değer kayıplarıyla en çok gerileyen kripto para birimleri olarak devam ediyor. Piyasa genelinde düşüş hakimken Dogecoin’in pozitif seyri haricinde TRX ve SHIB yatay kalmaya devam ediyor.

    Toplam piyasa değeri ise 1,17 trilyon dolara geriledi. Son 24 saatlik işlem hacmi 34 milyar dolarda seyrediyor.

  • Büyük Haberler mi Geliyor? SHIB Tweeti Konuşuluyor!

    Shiba Inu ekosistemi, resmi sözcü Lucie’nin ufukta büyük bir şeyin ipuçlarını vermesiyle beklentiyle çalkalanıyor. Kısa mühlet evvel yaptığı bir duyuruda Lucie, Shibarium’a adanmış YouTube kanalının lansmanını açıkladı. Shiba Inu topluluğunu heyecanla ileride neler olacağı konusunda spekülasyonlar yapmaya itti. Lucie, “Bir şeyler geliyor,” diyerek kullanıcıları YouTube’u takip etmeye teşvik etti. Büyük sürümler ve duyurularla SHIB ekosistemi kıymetli bir büyümeye hazırlanıyor. İşte detaylar…

    SHIB ekosisteminde neler oluyor?

    En çok beklenen açıklama, SHIB’in tüm taraflarının derinlemesine anlaşılmasını sağlaması beklenen “Worldpaper”ın açıklanması. Bu kapsamlı evrak, BONE, LEASH ve TREAT üzere tanınan tokenler de dahil olmak üzere token, eser, platform ve hizmet ekosistemini kapsayacak. Ayrıyeten, Shiba Inu ekosisteminde tam bir merkeziyetsizlik elde etmek için uzun vadeli bir planın yanı sıra Shiba Inu’nun iştiraklerine ait detaylar da özetlenecektir.

    Shiba Inu’nun ardındaki önder isim Shytoshi Kusama, “Worldpaper “ın Shibarium’un lansmanı ile birlikte yahut kısa bir müddet evvel yayınlanacağını ima etti. Shiba Inu ekosistemi için merakla beklenen ana ağ Shibarium’un, projenin gelişiminde değerli bir kilometre taşı olması bekleniyor. Mainnet lansmanı, SHIB token ve alakalı projeleri için gelişmiş ölçeklenebilirlik, gelişmiş güvenlik ve daha fazla yarar sağlamanın yolunu açacaktır.

    Shiba Inu, tanınan konferansta sponsor oldu

    Shiba Inu, kripto alanında öne çıkma eforlarının bir kesimi olarak, bu Ağustos ayında Toronto’da gerçekleştirilmesi planlanan The Blockchain Futurist Conference, Eth Toronto ve Eth Women üzere birçok itibarlı aktifliğin başlık sponsoru olarak ilan edildi. Bu değerli sponsorluk, Shiba Inu’yu büyük borsalar ve projelerin yanına koyarak kripto para piyasasında değerli bir oyuncu olarak pozisyonunu sağlamlaştırıyor.

    Sektördeki uzmanlar Toronto’daki aktifliklerin Shiba Inu için bir dönüm noktası olacağını ve ekosistemin üçüncü yıldönümü kutlamaları sırasında büyük duyurular yapacağını düşünüyor. Shytoshi Kusama, “Worldpaper”ın bu etkinliklerde tam olarak sergileneceğini, SHIB markalı tüm projeleri sergileyeceğini ve merakla beklenen TREAT tokenini dünyaya daha detaylı olarak tanıtacağını ima etti. Ayrıyeten, uzun vakittir beklenen L2 Shibarium’un da kutlamalar sırasında tartışılabileceğine ve hatta piyasaya sürülebileceğine dair güçlü göstergeler var.

    Shiba Inu topluluğu heyecanlı

    Ufuktaki bu gelişmelerle birlikte, Shiba Inu topluluğu heyecan ve beklentide bir artış yaşıyor. Ekosistemin büyümesi ve tesiri, yaklaşan ana ağ lansmanı ve yaklaşan büyük duyurularla değerli ölçüde genişleyecek. Yatırımcıların, destekçilerin ve kripto meraklılarının “Worldpaper” sürümü, Shibarium ana ağ lansmanı ve öteki gelişmeler hakkında daha fazla güncelleme ve bilgi için resmi Shiba Inu kanallarını izlemeye devam etmeleri tavsiye edilir. Büyük açıklamalar için geri sayım başlarken, tüm gözler Shiba Inu’ya ve daima gelişen kripto para dünyasındaki umut verici geleceğine çevrilmiş durumda.

  • Başkan Batur’dan 100. Yılında Lozan Mesajı: Kalplerimizden Silemeyeceksiniz

    Konak’ta Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yıldönümü etkinliklerle kutlanırken, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Lozan Antlaşması’nın 100. yılında bir kez daha seslenmek istiyorum: Mustafa Kemal Atatürk’ü de İsmet İnönü’yü de bizlere unutturamayacaksınız. Ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin bu ülkeyi kuran, Misakımilli sınırları içinde tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden Mustafa Kemal Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü kalplerimizden silemeyeceksiniz” diye konuştu.

    Konak Belediyesi, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yıldönümünü İsmet İnönü Anı Evi ve Kitaplığı’nda düzenlediği anma etkinliği ve sergi açılışıyla kutladı. Antlaşmanın mimarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Konak’ta doğduğu evde, İnönü Vakfı’nın katkılarıyla yapılan törene Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri, Muğla, Kocaeli, Amasya ve İzmir Eski Valisi Kemal Nehrozoğlu, Tülay Aktaş İzmir Gönüllü Kuruluşlar Güçbirliği temsilcileri, CHP Konak İlçe yöneticileri, Konak Belediye Meclisi üyeleri, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

    Batur: Bu yıl çok daha özel

    Törende konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yıldönümünü İsmet İnönü Anı Evi ve Kitaplığı’nda kutlamaktan büyük bir mutluluk duyduklarını belirterek sözlerine başladı. Batur, “Bu yıl Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılı. Bu nedenle bu yılki kutlamalar hepimiz için çok daha kıymetli, çok daha özel” dedi. Lozan Barış Antlaşması’nın önemine dikkat çeken Batur, “Lozan Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme girişiminin yıkılışını bildiren belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş siyasi bir zaferdir. Lozan Antlaşması o kadar önemlidir ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin Misakımilli sınırları içinde bağımsız ve egemen bir devlet olarak tüm dünya devletleri tarafından resmen tanınmasını sağlayan, başta kapitülasyonlar olmak üzere ülkemizin üzerindeki tüm zincirleri kıran bir anlaşmadır” diye konuştu. Batur, şöyle devam etti:

    “Savunmaya, neferi olmaya devam edeceğiz”

    “Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun en yakın silah arkadaşı, Lozan’ın mimarı İsmet İnönü’yü ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti varsa ve güçlü bir devletse bu kazanılan zafer ve ardından dünya devletleri tarafından kabul gören Lozan Barış Antlaşması sayesindedir. İşgal devletleriyle eşit koşulları sağlayarak kayıtsız ve koşulsuz tam bağımsızlığı kazanmak büyük bir tarihsel başarıdır. Bu başarıya karşılık son yıllarda Lozan’ı politik itibarsızlaştırmaya çalışanlar var. Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşı İsmet İnönü’ye atılan asılsız iftiralara, karalama ve hakaretlere hepimiz şahit oluyoruz. Buradan Lozan Antlaşması’nın 100. yılında bir kez daha seslenmek istiyorum: Mustafa Kemal Atatürk’ü de İsmet İnönü’yü de bizlere unutturamayacaksınız. Ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin bu ülkeyi kuran, Misakımilli sınırları içinde tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden Mustafa Kemal Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü kalplerimizden silemeyeceksiniz. Ülkemizde Atatürkçüler ve Atatürk sevdalıları hiçbir zaman eksilmeyecek. Bizler Lozan’ı da İsmet İnönü’yü de savunmaya, Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri ve neferi olmaya devam edeceğiz.”

    Nehrozoğlu: Cumhuriyet’e giden yol Lozan’dan geçmiştir

    İzmir Valisi olduğu dönemde İsmet İnönü Anı Evi’nin yapılmasına destek olan Kemal Nehrozoğlu da Cumhuriyet’in 100. yılıyla birlikte Lozan’ın 100. yılının da kutlandığına dikkat çekerek, “Çünkü Cumhuriyete giden yol Lozan’dan geçmiştir. Lozan’da tam bağımsızlığını elde eden Türkiye, artık cumhuriyetini kurma hakkını elde etmiş oldu. Falih Rıfkı Atay’ın deyimiyle bir İngiliz sömürgesi kadar eli kolu bağlı olan Türkiye’yi İngiltere’nin bizzat kendisi ölçüsünde bağımsız hale getirmiş, bütün Türkiye’nin çalışma, üretim ve kazanım kaynaklarını Türk halkına bağışlamış bir sürecin başlangıcıdır Lozan. Tam bağımsızlığımızın kazanılmasının altına imza atıldığı belge Lozan Barış Antlaşması’dır. Bunu hatırımızda tutmamız lazım. İnönü Vakfı’na, Başkanımız Abdül Batur şahsında Konak Belediyesi’ne böyle bir etkinliğini düzenledikleri için gönülden teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Nehrozoğlu, Lozan’ın gelecek nesillere mutlaka aktarılması gerektiğini de vurguladı.

    100 yıl öncesine götüren sergi

    Lozan’ın 100. yıldönümü kutlamaları kapsamında, İsmet İnönü Anı Evi ve Kitaplığı’nın bulunduğu sokakta açılan sergide ise Atatürk ve İsmet İnönü fotoğrafları ile Lozan Konferansı’na ait, o dönem yayımlanmış karikatürler, gazete ve dergi bültenleri, konferans fotoğrafları yer aldı. Lozan Konferansı karikatüristlerinden Emery Kelen ile Alois Derso’nun karikatürlerinin de bulunduğu sergi, 26 Temmuz-31 Ağustos tarihleri arasında Konak Belediyesi Karikatür Müzesi’nde sergilenecek. Konak Belediyesi Lozan’ın 100. yaşını, 26 Temmuz’da İzmir Agorası’nda verilecek klasik müzik konseriyle de kutlayacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Reyhan Baylan, DEİK Türkiye-İsveç Konseyi Başkan Yardımcılığı’na atandı

    Kurucu kuruluşları, üyeleri ve iş konseyleriyle birlikte, Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini yürütme görevini üstlenen, Türkiye’nin önde gelen girişimcilerinin ve iş dünyası temsilcilerinin oluşturduğu gönüllü bir iş diplomasisi örgütü olan DEİK’te üst düzey atama. 

    Applied Value Group Türkiye CEO’su Reyhan Baylan, DEİK Türkiye-İsveç Konseyi Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Atamanın, iki ülke arasındaki ilişkilerin kritik bir dönüm noktasından geçtiği sürece denk gelmesinin önemine dikkat çeken Baylan, “İsveçli iş insanları ile ilişkilerimizi geliştirmek ve İsveç’in ülkemize yatırım yapmasını sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirmek benim için büyük bir onur olacak” dedi.

    1985 yılında kurulan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk özel sektörünün dış ticaret, uluslararası yatırımlar, hizmetler, müteahhitlik ve lojistik başta olmak üzere, dış ekonomik ilişkilerini yürütme; yurt içi ve yurt dışında yatırım imkânlarını araştırma; Türkiye’nin ihracatını artırmaya katkı sağlama ve benzeri iş geliştirme çalışmalarını koordine etmekle ilgili çalışmalarına devam ediyor. 

    Türkiye Cumhuriyeti Stockholm Büyükelçisi Sn. Yönet Can Tezel, Stockholm Ticaret Müşaviri Gökhan Örnek ve DEİK Türkiye İsveç Konseyi Başkanı Sn. Bahadır Balkır ile diğer konsey üyeleri huzurunda, 20 Haziran tarihinde DEİK Türkiye-İsveç Konseyi Başkan Yardımcılığı’na atanan Applied Value Group Türkiye CEO’su Reyhan Baylan atamayla ilgili şunları söyledi.

    “Atamanın iki ülke arasındaki ilişkilerin kritik bir dönüm noktasından geçtiği sürece denk gelmesinin büyük önem taşıdığına inanıyorum. Temmuz ayı itibarıyla Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine destek vermesi, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin ve iş birliği fırsatlarının artmasını sağlayacaktır. Böylesine önemli bir pozisyona bu süreçte atanmanın büyük bir şans olduğunu düşünüyorum.  Applied Value Group’un Türkiye ofisini 2020 yılında açtığımızdan bu yana büyük yol kaydettik. Geçtiğimiz dönemde Eski İsveç Başbakanı Sn. Carl Bildt’i de İstanbul’da ağırlamıştık.  İsveçli iş insanları ile ilişkilerimizi geliştirmek ve İsveç’in ülkemize yatırım yapmasını sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirmek benim için büyük bir onur olacak.”

    DEİK/Türkiye-İsveç İş Konseyi, Şubat 1993’te DEİK ile İsveç Ticaret Konseyi (Exportradet) arasında imzalanan İş Konseyi Anlaşması ile kurulmuştur. İsveç’in ekonomik refah seviyesi açısından yüksek bir pazar potansiyeline sahip olması nedeniyle kaliteli Türk tüketim ürünlerinin İsveç’teki pazar paylarını arttırmaları amaçlanmış olup iki ülke arasındaki yüksek teknoloji, ormancılık, tıp, elektronik ve enerji alanlarında iş birliği alanlarını tanıtmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. İş Konseyi, özellikle ICT ve yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren İsveçli firmaların Türkiye’ye yatırım bazında çekilmelerine yönelik çalışmaların hayata geçirilmesi öncelikli hedefler arasında yer almaktadır.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Selzede çiftçilere Kocaeli’den destek

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, aşırı yağışlar nedeniyle yaşanan sel felaketi nedeniyle tarlaları zarar gören çiftçilere destek verme kararı aldı.

    Başkan Tahir Büyükakın, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, afetten zarar gören üreticilere yüzde yüz hibe yem bitkisi tohumu ve gübre desteği verileceğini açıkladı.

    Karar kapsamında afetten zarar gören çiftçilere karşılıksız gübre ve tohum desteği verileceğini kaydeden Başkan Büyükakın, selden zarar gören çiftçilere yapılacak desteği, sosyal medya hesabından duyurdu. Büyükşehir olarak her zaman çiftçilerin yanında olduklarını ifade eden Başkan Büyükakın, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan hasar tespit tutanağını beyan eden çiftçilere, tamamı hibe yem bitkisi tohumu ve organomineral taban gübresi desteği sağlayacaklarını bildirdi.

    ÜRÜNLERİN DAĞITIMINA HAFTAYA BAŞLANACAK

    Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğü ekipleri, tarlaları hasar gören çiftçilerin talep etmeleri halinde, ürünlerini bulundukları bölgelere götürerek teslim edecek. Hasar tespit tutanağını ibraz eden çiftçilere, tamamı hibe gübre ve yem bitkisi tohumunun dağıtımına önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.

    Hatırlanacağı gibi, Kocaeli İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yapılan tespitlere göre, il genelinde çeşitli sebze, mısır, fındık, arpa ve buğdayın ekili olduğu yaklaşık 3 milyon metrekare tarla selden zarar görmüştü.

  • Mehmet Savran’dan Basın Bayramı mesajı

    Mehmet UZEL (NEVŞEHİR İGFA)
    Mesajında basının, iletişimin temel taşlarından ve demokrasinin işlemesini sağlayan en önemli araçlardan biri olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, tarafsız ve özgür bir basının varlığının, modern ve güçlü demokrasilerin olmazsa olmazı olduğunu vurguladı. Bu kapsamda, kamuoyunun haber alma hürriyetinin en önemli dönüm noktası olarak nitelendirebilecek ve her yıl “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanmaya başlanan 24 Temmuz 1908 tarihinin, Türk basınında sansürün kaldırılarak basın mensuplarının ülkede daha demokratik şartlarda ve özgür ortamda görev yapmaları açısından önemli adımın atıldığı çok özel bir gün olduğunu belirten Savran, “Basınımız, demokratik toplumların vazgeçilmez unsuru olarak, zaman mefhumu gözetmeksizin zor şartlarda görev yapan çalışanlarıyla, vatandaşlarımızın hızlı ve gerçekçi yayınlarla bilgilendirilmesi yanında, kamu-vatandaş iletişiminin sağlıklı yürütülmesi anlamında da önemli bir görev yürütmektedir. Gece gündüz halkın doğru haber alma özgürlüğü için çalışan gazeteciler, demokrasimizin de en önemli güvencelerindendir.

    Basınımızın bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da şehrimizi daha güzele ve ileriye taşımak adına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; basında sansürün kaldırılışının 115’inci yıl dönümünde, İlimizde faaliyet gösteren yerel ve yaygın gazete, televizyon, radyo, dergi, internet haber siteleri ve haber ajanslarında görev yapan tüm değerli gazetecilerin 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyor, vefat eden basın mensuplarını rahmetle yâd ediyorum. Nevşehir’in gelişmesinde ve değişmesinde, halkımızın doğru habere ulaşmasında, şehrimizin ihtiyaçlarının tespitinde bize yol göstermeleri nedeniyle kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.’’ dedi.

  • Özgür bölgede elektrik üretene lisans imkanı

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun hususa ait heyet kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna nazaran, elektrik piyasasına ait mevzuat ve Ticaret Bakanlığı Özgür Bölgeler Genel Müdürlüğünün ilgili yazısı çerçevesinde, özgür bölgelerde, bakanlık tarafından olumlu görüş verilmesi kaydıyla, yalnızca kendi muhtaçlığını karşılamak üzere, elektrik üretim faaliyetinde bulunmak isteyen hükmî bireylere önlisans yahut üretim lisansı verilecek.

    Üretim lisanslarına husus tesislerde gereksinim üzerinde elektrik üretilmesi durumunda bu elektrik hiçbir halde satışa bahis edilmeyecek.

    Söz konusu bölgelerde kurulan lisanssız üretim tesisleri hakkında, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamında süreç tesis edilecek.

    Ayrıca, kelam konusu bölgelerde yer alan mevcut üretim tesisleriyle ilgili olarak lisans tadil talepleri kapsamındaki iş ve süreçlere devam edilecek.

  • Japonya’da süpermarket satışları üst üste dördüncü ayda da artış gösterdi

    Japonya’da süpermarketlerin ciroları Haziran ayında yıllık bazda üst üste dördüncü ayında da artış gösterdi.

    Japonya Zincir Mağazalar Birliğinden (JCSA) yapılan açıklamaya göre, Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre satışlar karşılaştırılabilir verilerle yüzde 2,1 arttı. Bir önceki ay satışlarda yıllık yüzde 2,2 artış yaşanmıştı.

    Satışlar bir önceki aya göre ise yüzde 3,4 aşağı geldi. Böylece süpermarketlerin cirosu 108,1 milyar yen olarak belirlendi.

    Mağaza sayısındaki değişim katılmadan hesaplanan verilerle süpermarket satışlarında yıllık yüzde 1,9 artış kaydedildi.

    Karşılaştırılabilir verilerle yıllık bazda gıda ürünlerinde yüzde 3,7, ev eşyası ürünleri fiyatlarında yüzde 4,4 artış yaşanırken, giyim yüzde 2,0 düşüş görüldü.

    Rakamlar 54 şirketin 10 bin 797 mağazasının fiyatlarından oluştu. Mağaza sayısı Haziran ayında bir önceki aya göre 40 adet artarken, yıllık 67 adet düşüş yaşandı.

    Foreks Haber Merkezi

  • Avustralya’da tüketici güveni 2,6 puan arttı

    Avustralya’da tüketici güveni 17-23 Temmuz haftasında 2,6 puan artış gösterdi.

    ANZ-Roy Morgan tarafından haftalık olarak hesaplanan tüketici güven endeksi 72,6 puandan 75,2 puana çıktı.

    Ancak endeks bu yükselişe rağmen üst üste 21’inci haftasında da 80 puanın altında kaldı. Bu endeksin haftalık olarak hesaplanmaya başladığı 2008 yılı Ekim ayından bu yana ilk kez yaşanıyor.

    Tüketici güveni geçen yılın aynı döneminde görülen 82,4 puanın 7,2 puan, 2023 haftalık ortalaması olan 78,3 puanın 3,1 puan altında bulunuyor.

    Foreks Haber Merkezi

  • Hazine, ABD doları cinsinden DİBS ve kira sertifikası ihracı gerçekleştirecek

    Hazine, finansman araçlarının çeşitlendirilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla ABD doları cinsi sabit kuponlu Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ile ABD doları cinsi sabit kira ödemeli kira sertifikası ihracı gerçekleştirecek.

    Hazine’den yapılan açıklamaya göre, 26 Temmuz 2023 valör tarihli DİBS ve kira sertifikası ihracı bankalara doğrudan satış yöntemi ile yapılacak.

    Söz konusu ihraçlarda, asgari talep tutarı nominal olarak 10.000 ABD doları olacak ve senetler 1.000 ABD doları ve katları şeklinde ihraç edilecek.

    Açıklamada şöyle denildi:

    Foreks Haber Merkezi

  • Japonya’da Web3’ü teşvik eden daha fazla politika yolda

    Japonya Başbakanı Fumio Kishida, ülkenin yıllık politika çerçevesinin kullanıcı korumasını da dikkate alan Web3 token’larını kullanmaya yönelik iyileştirmeler ve içerik endüstrisini canlandırmaya yönelik adımlar içerdiğini söyledi.

    Tokyo’daki WebX konferansında yayımlanan video kaydında Kishida, Liberal Demokrat Parti’nin Web3’ü benimsemeye devam ettiğini vurguladı.

    Ülke lideri inovasyona, start-up’lara ve dijital dönüşüme odaklanarak büyümeyi amaçlayan ekonomi politikasını açıklayarak “Web3’ün kapitalizmin yeni formunun bir parçası olduğunu” yineledi ve ekledi:

    İktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin politika araştırma konseyi başkanı Koichi Haguida, Kishida’nın konuşmasından hemen önce partinin Web3’e yönelik tutumunu ortaya koymak adına bir konuşma yaptı ve sektöre aşina olmayanların bile “kapsayıcı bir duruş” sergilemesi gerektiğini söyledi.

    Geçtiğimiz yıldan bu yana Japonya’nın bir avuç politikacısı NFT’ler, stabilcoin’ler ve DAO’ları kapsayan yönergeler üzerinde çalışıyor ve proje girişimcilerini ülkeden uzaklaşmak zorunda bırakan vergi gereksinimini kaldırıyor.

    Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır

  • Yavru boz ayı Tuti doğaya salındı

    Büyükşehir’in Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda tedavisi tamamlanan yavru boz ayı doğaya salındı. Keçi sütü, meyve ve kuruyemişler beslenen yavru ayıya Tuti adı verildi

    Sakarya Dokurcun beldesinde vatandaşlar tarafından bulunan yavru ayı Doğa Koruma ve Milli Parklar ekipleri tarafından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kartepe’de yer alan Ormanya Doğal Yaşam Parkı Yaban Hayatı Kurtarma Ve Rehabilitasyon merkezine getirildi. Yaralı olduğu belirlenen 5 aylık boz ayıya, Ormanya veteriner hekimlerince müdahale edildi. Travma geçirdiği anlaşılan boz ayının yapılan ilk kontrolünde ön ayaklarında yoğun bir hematom tablosu ve röntgen sonuçlarında da boyun omurunda zedelenme olduğu tespit edildi.

     KENDİ HABİTATINA UYGUN ALAN HAZIRLANDI

    10 gün boyunca tedavi gören boz ayıya bakıcısı tarafından Tuti ismi verildi. Yavru boz ayı bu süreçte keçi sütü, çeşitli meyveler ve kuruyemiş ile beslendi. Kısa sürede tedaviye yanıt verip kendini toparlayan boz ayı doğaya dönecek güce kavuştu.

     ANENSİ VE KARDEŞİNE KAVUŞTU

    Yerel halktan yavru boz ayının anne ve kardeşinin onu bulunduğu bölgede aradığı bilgisine ulaşıldı. Boz ayı Ormanya’daki başarılı tedavi sonrasında DKMP ve Ormanya ekipleriyle bulunduğu doğal yaşam alanına tekrar salındı. Uzun zaman sonra doğal yaşam alanına kavuşan yavru ayı ormanda hızlıca gözden kayboldu.

    ORMANYA YABAN HAYVANLARINA UMUT OLUYOR

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Ormanya’da yaban hayatın korunması için de önemli bir hizmet veriliyor. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen korunan alanı Ormanya’da, Doğu Marmara’nın en donanımlı Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon merkezi yer alıyor. Üniversitelerin bilimsel çalışmalarına da sık sık destek veren merkezde binlerce yaban hayvanı tedavi ve rehabilite edilerek, doğal yaşam alanlarına geri salınıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Saha çözüm ve kordinasyon merkezi çalışmaları 

    SON 6 AYDA 10 BİN 724 GÖRÜŞME

    Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne bağlı Saha Çözüm ve Koordinasyon ekipleri, vatandaşların sorunlarına hızlı bir şekilde yanıt verebilmek için çalışmalarını sürdürüyor

    Belediyenin etkin birimlerinden biri olan Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne bağlı Saha Çözüm Ekibi, son altı ayda 10 bin 724 vatandaş ile görüşerek vatandaşların talep, istek ve şikayetlerini inceledikten sonra ilgili müdürlüklere iletti.

    Vatandaşlarla sıcak temaslarda bulunan ve yüz yüze iletişim kuran ekipler, 2 bin 350 talep ve şikâyetin 2 bine yakınının çözüme kavuşmasında öncülük etti. Ekipler, alınan talep ve şikayetlerin ardından memnuniyet araştırması da yapıyor. Son olarak 5 bin 038 vatandaş ile belediyeden almış oldukları hizmetin değerlendirmesini yapmak üzere görüşme sağlandı. Memnun olunmayan durumlarda ise tekrar talep oluşturularak ilgili müdürlüklere iletiliyor.

    Vatandaşlara Ön Bilgilendirme Yapılıyor

    Saha Çözüm ve Koordinasyon Ekibi, özellikle kapanacak yollar ile ilgili olarak halk bilgilendirmeleri yaparken Bodrum’da yapılan alt yapı ve asfalt çalışmalarına yönelik de bilgiler veriyor. Bilgilendirme ziyaretlerinde yapılacak çalışma hakkında çalışmanın ne zaman, tam olarak nerede, kim tarafından, ne kadar sürede yapılacağı gibi kısa bilgiler vatandaşlarla paylaşılıyor.

    Hoş Geldin Bebek Projesi

    Saha ekipleri, Hoş Geldin Bebek Projesi kapsamında, yeni bebek sahibi olmuş ailelere, bebeğin temel ihtiyaçlarının içerisinde olduğu set hediye edilirken mutluluklarına ortak olunuyor. Vatandaşların bütçelerine de katkı sağlanmak amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında başvurular kapsamında en son 204 bebek evlerinde ziyaret edilirken Başkan Ahmet Aras’ın selamları ile birlikte hediyeleri takdim edildi.

    Depremzedelere Destek

    6 Şubat tarihinde gerçekleşen deprem sonrası ev ve iş yerlerini kaybeden ve farklı kentlere geçici süre gitmek zorunda kalan depremzedelere de belediye kucak açarken Saha Çözüm Ekibi çeşitli yardımlarda aktif rol aldı.

    Deprem bölgesinden ulaşım ve konaklama için belediyeyi arayan 4 bin 034 depremzedeye bilgilendirme ve yönlendirme yapan saha ekipleri; ulaşım, konaklama, bölgedeki ilgili kurumlarla iletişim konusunda depremzedelere eşlik ederek sorunların çözümüne katkı sağladı.

     Saha Ekibi Afetlerde de Başrolde

    Bodrum’da 2023 yılı içerisinde çeşitli sebeplerle çıkan 53 farklı ev ve iş yeri yangınında Saha Çözüm ve Koordinasyon Ekibi, vatandaşlara ziyarette bulunurken talep ve şikayetlerini alarak ilgili müdürlüklere yönlendirdi. Ayrıca 2023 yılı içerisinde yaşanan yoğun yağış sebebiyle 41 ev ve iş yeri de ziyaret edilerek vatandaşların talepleri alındı. Mağduriyetlerin en aza indirilmesi için belediyenin imkanları dahilinde vatandaşlara destek olundu.

    Özel Gereksinimli ve 65 Yaş Üstü Vatandaşlara Ziyaret

    Saha Çözüm ve Koordinasyon ekibi, ilçede yaşamını sürdüren özel gereksinimli vatandaşları da ziyaret ediyor. Talep ve şikayetleri alan ekipler, ilgili birimlere yönlendirerek takibini sağlıyor.

    65 yaş üstü vatandaş ziyaretleri kapsamında son olarak Gündoğan, Türkbükü, Gölköy ve Bitez Mahallelerinde tespit edilen 65 yaş üstü 427 vatandaş ziyaret edilirken talep ve istekleri dinlendi.  

    Anket Çalışmaları Gerçekleştiriliyor

    Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Saha Çözüm Ekibi, vatandaş ziyaretlerinde mahalle mahalle dolaşarak anket çalışması gerçekleştiriyor. 

    Saha Çözüm Ekibi, Mumcular Mahallesi Atatürk Caddesi ve Karaova Mahallesi Karaabat Caddelerinin tek yön olarak kullanılması hakkında 406 vatandaşa anket çalışması yaparken Bahçelievler Mahallesi Sanayi Sitesi, Yalıkavak Mahallesi Sanayi Bölgesi, Türkkuyusu Mahallesi Sanayi Bölgesi, Yokuşbaşı Mahallesi Sanayi Bölgesinde Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Kenan Apaydın eşliğinde 462 esnaf ziyaret edilirken 147 talep ve şikâyet alındı.

    Ramazan Ayı sebebiyle Dağbelen,Torba, Türkbükü, Gölköy, Güvercinlik, Yakaköy, Türkmen, Çamlık, Armutçuk, Gökpınar, Pınarlıbelen, Dirmil, Yalıkavak, Çarşı, Koyunbaba, Turgutreis, Gümüşlük, Dereköy ve Gümbet Mahallelerinde gerçekleştirilen İftar Yemeği Programına yine Saha çözüm Ekipleri tarafından katılım sağlandı.

    Yalıkavak ve Çarşı Mahallesinde bulunan 527 esnaf ziyaret ederek 269 adet talep ve şikâyet alınarak Flexcity programı üzerinden ilgili birimlere yönlendirildi.

    Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne bağlı Çözüm Masasına gelen talep ve şikayetlere istinaden Kumbahçe ve Umurça Mahallesinde saha çalışması yapan ekipler, olumsuz olayları da yerinde tespit ederek ilgili birimlere aktardı.

    Türkkuyusu, Umurca, Ortakent, Kumköy, Pınarlıbelen, Yeniköy, Bitez, Gündoğan, Akyarlar, Peksimet, Koyunbaba, Turgutreis, Tepecik, Kemer, Mumcular, Bahçeyaka, Gökpınar, Çamlık ve Sazköy Mahallelerinde yaşayan vatandaşları Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Saha Çözüm Personelleri ziyaret etti. Ziyaretlerde alınan tüm talep ve şikayetler ilgili müdürlüklere iletilirken günlük, haftalık ve aylık raporlamalar da yapılarak takip ediliyor. Raporlamadan çıkan sonuçlar değerlendirilerek ilgili müdürlüklerle paylaşılıyor.

    Vatandaşlarla sohbet havasında geçen ziyaretler, Bodrum’un tüm mahallelerinde belirli bir program dahilinde gerçekleştirilmeye devam edilecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Artan Sıcaklıklar Kalp Rahatsızlıklarını Artırıyor!

    Yaz mevsimi geldi, sıcaklıklar rekor seviyelere ulaşmaya başladı. Yılın en sıcak günlerini yaşadığımız bugünlerde sağlığımız için hissettiğimiz veya henüz farkında olmadığımız riskleri de beraberinde geldi. Yaşanan sıcaklık artışları, kalp hastalığı riskini arttırırken, kalp krizi vakalarında da artış yaşanmasına neden oluyor.

    Aşırı sıcak ve nemli havalar özellikle hipertansiyon, kalp yetersizliği ve kalp-damar hastalığı olan kişiler için risk oluşturuyor. Terleme sonucunda yaşanan sıvı ve tuz kayıplarına bağlı olarak kalp atış hızında artışlar olabiliyor ve vücudun dengesi değişebiliyor.   Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havaların kalp sağlığı üzerindeki etkilerine değinen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Demet Erciyes “Hava sıcaklıkları kalp sağlığını doğrudan etkileyebilir ve kalp hastaları, yüksek tansiyon hastaları ve kalp yetmezliği hastaları için risk oluşturabilir. Sıcak havalarda kalbin iş yükü artar tansiyon ve ritminde değişiklikler olur.” dedi. Sıcaklıklara karşı vücudun gardı olan terlemeye bağlı da sorunlar yaşanabileceğini belirten Dr. Erciyes “Terlediğimiz zaman vücuttan sıvı ve mineral kaybı olur. Halsizlik, baş dönmesi gözlenebilir, damar içi pıhtılaşmaya eğilim artar. Ayrıca tıpta diüretik olarak bilinen idrar söktürücü gibi ilaçlar kullanan ve çok fazla terleyen kişiler daha fazla sıvı kaybedebilir. Sıvı kaybının önüne geçmek için ilaç tüketim sıklığını tekrar kontrol edebilir ve düzenli sağlık kontrolü yaptırarak olası risklerin önüne geçebilir. “dedi.

    Su İhtiyacını Sudan Almak Önemli

    Sıcak havaların en hissedilen etkilerinin baş dönmesi, göz kararması, halsizlik, yorgunluk ve beraberindeki tansiyon düşüklüğü olduğunu söyleyen Dr. Erciyes “vücutta oluşan mineral kayıplarını kalp ritim bozukluklarını tetikliyor ve bilinç bulanıklığı ve hatta bayılmalara da sebep olabiliyor. ”dedi. Alınacak önlemlere de değinen Erciyes “Sıvı ihtiyacını yalnızca sudan almak önemli. Kahve, çay gibi içecekler su yerine geçmeyeceği için sıvı kaybının önüne geçilmesine engel olmaz. Sıcaklığın en yoğun olduğu öğle saatlerinde dışarı çıkılmamalıdır ya da çıkıldığında ince ve açık renkli giysiler tercih edilmeli, şapka ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Beslenmenize dikkat etmeli hafif, sindirimi kolay yiyecekler tüketilmeli ağır yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan ve aşırı baharatlı gıdalardan uzak durulmalıdır. Kalp hastaları yaz öncesi ve sonrasında sağlık kontrollerini yaptırmalı ve ilaç kullanımlarını kardiyologlarına danışarak düzene sokmalıdır.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Evrensel bilim kurgu ve fantastik film festivali’nde uluslararası jüri üyeleri belli oldu 

    Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film festivali; geleceğin teknolojik araçları ve bilimin sınırsız imkânlarının sanatla bir araya geldiği unutulmaz bir deneyim için gün sayıyor. Festival’in uluslararası sanat yönetmenleri; Aynur Kazaz ve Balım Tanrıöver bilimkurgu filmlerinin sinemaya ve kültüre kattığı önemi vurguladı.

    T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen, 2.Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali; Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği’nin organizasyonu ile 26-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival Kurucusu İdari Direktörü ve Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği Başkanı Filiz Dağ’ın yönetiminde düzenlenecek olan festivalin bu yıl uluslararası jürisinde; sinema yazarı Hande Kara, görsel efekt ve post prodüksiyonda dünyanın önde gelen ismi Takeshi Takada ile son dönemin ses getiren Netflix dizileri Sıcak Kafa ve Şahmaran’ın görüntü yönetmeni Yon Thomas bulunuyor. Sanal Yapım Danışmanı (VP Supervisor) Altan Sebüktekin jüri koltuğunda yer alırken; aynı zamanda festivalin bu yılki uluslararası jüri başkanlığını da üstleniyor.

    “US3F sayesinde Türkiye, Avrupa ve Uzak Doğu filmlerini izleyecek ve senaryo yarışması ile lokal bilim kurgu hikayeleri keşfedebileceğiz.”

    Festivalin sanat yönetmeni Balım Tanrıöver yaptığı açıklamada; ‘Bilim kurgu türü, sinema dünyası için yıllardır büyük bir önem taşıyor ve izleyici için göz ardı edilemeyecek bir değere sahip. Her bir bilimkurgu filmi aslında hayal gücümüzün sınırlarını genişletiyor. En bilinen örneği 20 yıl önce üretilen Jurassic Park, Minority Report, AI gibi genetik bilim ve yapay zekâ konuları üzerine günümüzde bilim adına gerçekleşmiş ve hızla ilerleyen teknolojiler.  Teknoloji artık o kadar hızlı ki Hollywood oyuncuların dijital kopyalarının üretilmesi için yeni düzenlemeler getiriyor ve senaristler eserlerinin yapay zekâ kullanımına isyan ediyor. Etik tartışmalar sürerken, bilim kurgu filmleri sinemanın ayakta durmasını sağlayan, seyirciyi sıra dışı hikâyeleri ve görsel efektleriyle sinemaya çeken yegâne filmler oluyor. “Avatar: Suyun Yolu” filmi bütçesinin 1000 katı hasılat yaparken, bugüne kadar evrenin bilinmeyenlerine olan merakımızı okyanuslara yöneltebiliyor. Dünyada gelişmiş teknolojiler film endüstrisine çok ihtiyaç duyulan bir avantaj sağlıyor. İzleyicilere zenginleştirilmiş bir film deneyimi sunmaya yardımcı olan ilgi çekici ve net görseller, gelişmiş ses efektleri, daha kolay düzenleme araçları ve dijital film dağıtımı sağladığından, teknolojinin kullanımı film yapımının niteliksel yönlerini iyileştirdi. Türkiye’de de bilim kurgu türünde daha çok üretim yapılabilmesi için teknolojik olarak ilerici stüdyoların fazlalaştırılması ve yatırım gerekiyor. Bu anlamda US3F Film Festivalini çok önemli buluyorum. Sinemada çoğunlukla Amerikan stüdyolarının üretimi filmleri görebiliyoruz. US3F sayesinde Türkiye, Avrupa ve Uzak Doğu filmlerini izleyebilecek ve senaryo yarışması sayesinde lokal bilim kurgu hikayeleri keşfedebilecek.” sözlerine yer verdi.

    “Bilimkurgu, teknolojik gelişmelerle harmanlanarak insan hayatını, popüler kültürü şekillendiren önemli bir edebiyat ve sinema türü olacak.”

    2. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivalinin Uluslararası Sanat Yönetmeni Prodüktör Aynur Kazaz; ‘Bilimkurgunun insanlığın hayal gücünü teknolojik, sosyal ve evrensel sınırların ötesine taşıyan bir edebiyat ve sinema türü. Geçmişten günümüze, bilimkurgu eserleri, insan hayatını şekillendiren ve değiştiren pek çok önemli fikri içinde barındırıyor. Gelecekteki etkilerini düşündüğümüzde, bilimkurgu daha da önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor. Bilimkurgunun teknolojik ilerlemelerin yolunu açan bir katalizör de olabilir. Hayal gücümüzde bile sınırları zorlayan kavramlar, yarın gerçek olabilir. Önümüzdeki beş yıl içinde bilimkurgunun geleceği oldukça heyecan verici olacak. Bu süre zarfında, bilimkurgu tıp, enerji ve çevre gibi alanlarda da etkili olacak. Yapay organlar, gen tedavileri ve temiz enerji kaynakları gibi bilimkurgu temaları gerçeğe dönüşebilir. Bilimkurgu, popüler kültürde önemli bir yer edinecek. Marvel ve DC gibi süper kahraman evrenlerinin yanı sıra, bilimkurgu temalı film ve diziler büyük ilgi görecek. Star Wars ve Star Trek gibi klasik serilerin yanı sıra, yeni nesil uzay operaları da rağbet görecek. Sonuç olarak, önümüzdeki beş yıl içinde bilimkurgu, teknolojik gelişmelerle harmanlanarak insan hayatını, popüler kültürü şekillendiren önemli bir edebiyat ve sinema türü olacak. Geleceğe dair umutlar, korkular ve dersler sunmaya devam edecek ve insanların bu gelişmeleri anlamalarına ve yönlendirmelerine yardımcı olacak. Ancak bilimkurgu, getirdiği fikirleri gerçek dünyada ele alırken dikkatli ve sorumlu bir şekilde kullanmamız gereken güçlü bir araçtır.’ açıklamasında bulundu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ege, URAP Dünya Alan Sıralamasında 13 alanda ‘Dünya Ligi’nde yer aldı

    Ege Üniversitesi; temel bilimler, sağlık, mühendislik disiplinlerinde öne çıktı

     ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan URAP Araştırma Laboratuvarınca “2022-2023 dünya alan sıralaması” açıklandı. Sıralamada, Ege Üniversitesi 13 bilim alanında dünyadaki en iyi akademik kurumların arasında yer aldı.

    URAP Araştırma Laboratuvarı, üniversitelerin güçlü ve geliştirmeye açık yönlerine dikkat çekmek için hazırladığı 2022-2023 alan sıralamasında dünyadaki en iyi üniversiteleri farklı bilim alanlarına göre listeledi. Sağlık, mühendislik ve temel bilimlerde öne çıkan Ege Üniversitesi; diş hekimliği, gıda mühendisliği, cerrahi, ziraat zootekni, tıp ve sağlık, moleküler biyoloji ve genetik, biyolojik bilimler, mühendislik, tarım, kimya bilimleri, kimya mühendisliği, çevre bilimleri, teknoloji alanlarında dünyada ilk 1000’e girmeyi başardı.

    Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Dünyadaki üniversiteler, ulusal ve uluslararası çeşitli sıralama kuruluşları tarafından belirli performans göstergeleri ve metriklere dayalı olarak sıralanıyor. Ege Üniversitesi, bu sıralama kuruluşları tarafından yapılan derecelendirmelerde başarı ivmesini yükselterek devam ediyor. Üniversitemiz hayata geçirdiğimiz uygulamalar ile oluşturduğumuz bilim üretmek ekosistemi neticesinde hem ulusal hem de  uluslararası saygın bir konuma yükselmiştir.  Ülkemizin ve dünyanın en önemli bilim üreten markası haline gelen üniversitemiz, sağlıktan mühendisliğe, temel bilimlerden teknolojiye birbirinden donanımlı ve köklü akademik birimleri bünyesinde bulundurmaktadır. Dünyadaki en iyi üniversiteleri farklı bilim alanlarına göre listeleyen URAP Araştırma Laboratuvarı tarafından kamuoyuyla paylaşılan raporda üniversitemiz 13 alanda dünyanın en iyileri arasında yer alma başarısı gösterdi. Araştırma üniversitesi unvanına ve kurumsal tam akreditasyon belgesine sahip, öğrenci memnuniyetinde A Plus, Türk yükseköğretimine pek çok ilki kazandırmış bir üniversite olarak tüm disiplinlerde dünyada ilk binde yer almak için bilimsel çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Üniversitemizin her alanda bir önceki günden dahi iyi olması ve uluslararası arenada tanınırlığın artması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu başarı Ege Üniversitesi ailesine aittir. Tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum ” dedi.

    Üniversitelerin makale, toplam doküman ve atıflarının ilgili alan içindeki etkisi ile uluslararası iş birliği ölçütleri, URAP alan sıralamasında kullanılan temel ölçütler oldu. Ege Üniversitesi; Ziraat zootekni alanında Türkiye ikincisi, dünyada 467’nci; dişçilik alanında Türkiye üçüncüsü dünya sıralamasında 183’üncü; gıda mühendisliği alanında Türkiye dördüncüsü, dünyada 402’nci; moleküler biyoloji ve genetik alanında Türkiye dördüncüsü, dünyada 740’ncı, biyoloji biliminde Türkiye beşincisi, dünyada 819’uncu; tarım alanında Türkiye beşincisi, dünyada 945’inci; tıp ve sağlık alanında Türkiye’de altıncısı, dünyada 580’inci; çevre bilimleri alanında Türkiye’de yedinci, dünyada 996’ncı; cerrahi bilimlerde Türkiye sekizincisi, dünyada 419’uncu; mühendislik alanında Türkiye onuncusu, dünyada 906’ncı; kimya bilimlerinde Türkiye onuncusu, dünyada 961’inci; teknoloji alanında Türkiye on birincisi, dünyada bin 40’ıncı sırada yer aldı.

    URAP’ın 2022-2023 alan sıralamasında, bu yıl 115 farklı ülkenin üniversiteleri en az bir alan sıralamasında yer aldı. En az bir alan sıralamasında yer alan üniversitelerin toplam sayısı 2 bin 514 oldu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Astor enerji fortune 500’de yükselişini sürdürüyor 

    Dünyada 120 ülkede 5 milyonun üzerinde bir okur kitlesine sahip olan Fortune Dergisi, Türkiye’nin en büyük 500 şirketini sıraladı. Bu yıl 16’ncısı açıklanan, finansal kurumlar ve holding dışındaki tüm sektörleri kapsayan Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde, Türkiye’nin yerli transformatör ve anahtarlama ürünleri üreticisi Astor Enerji, 178. sırada yer alarak büyüme ivmesini devam ettirdi...

     ASTOR ENERJİ, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ŞİRKETLERİ ARASINDA 

    Şirketlerin belli kriterler çerçevesinde performanslarını ölçme ve rekabetteki yerlerini görme olanağına sahip olduğu “Fortune 500 Türkiye” listesi açıklandı. Dünyanın en çok danışılan, en çok alıntı yapılan ve en çok ödül alan iş dünyası dergisi Fortune, 500 Türkiye-2022 Araştırması ile Türkiye’nin en büyük şirketlerinin geçen yıl net satışlar, ihracat ve kâr anlamında rekor düzeyde büyüme ve artış yakaladıklarını ortaya koydu. 

    Astor Enerji net satışlarını sürdürülebilir bir performans ile 2021 yılında yüzde 118, 2022 yılında yüzde 134 oranında arttırarak 7,4 Milyar TL’ye ulaştırdı. 2021 yılında 558 milyon TL olan yurt dışı satışlar yüzde 188 artış ile 1,6 milyar TL’ye ulaşarak, yurt dışı satışların payı ise yüzde 22 düzeyinde gerçekleşti. Şirket, net satış ve yurt dışı satış performansını 2023 yılı ilk çeyrek dönemde, önceki yılın çeyrek dönemine göre yüzde 75 artırarak 1,9 milyar TL, bu dönemdeki yurt dışı satış payını ise yüzde 28 olarak gerçekleştirdi.

    2023 yılında 540 milyon USD hasılat hedefi olan Astor Enerji, yüzde 40 oranındaki yurt dışı satış hedefini de önümüzdeki yakın dönemde yakalamayı hedefliyor.

    1 Temmuz 2023 itibari ile BIST 30 endeksinde işlem görmeye başlayan Astor Enerji, Türkiye’nin en büyük 178. Şirketi olarak yerini aldı. Öte yandan, piyasa değerini sene başında gerçekleştirdiği halka arzından bu yana yüzde 500’ün üzerinde artıran Astor Enerji, her geçen yıl performansını artırarak şirketi bir üst seviyeye taşımaya devam ediyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bayer ve Yga’nın bilimle buluş projesi’nde hayata geçirilicek projeler belli oldu 

     

    • Bayer ve YGA’nın, Türkiye’de bilime ve bilim okuryazarlığına katkı sağlamak için hayata geçirdiği Bilimle Buluş Projesi, final günü ile tamamlandı. 
    • Türkiye’nin dört bir yanından projeye katılan gençler arasından finale kalan 21 lise öğrencisi, hazırladıkları proje fikirlerini Bayer’in Merkez Ofisi’nde jüri üyelerine sundu. 
    • Mikroyeşillendirme sistemi ile açlık sorununa çözüm sunmayı ve bu konuda farkındalığı arttırmayı hedefleyen Ekologos ve açlığa son vermeyi odağına alarak permakültür konusunda ortaokul öğrencilerini bilinçlendirilmeyi amaçlayan Permakoloji projeleri finalde jüri tarafından başarılı bulunarak 2023 yılı için desteklenmeye hak kazandı. 
    • Bayer, jürinin değerlendirmesiyle seçilen iki projenin hayata geçirilmesi için fon sağlayacak, YGA ve Bayer mentorları da öğrenci ekiplerine destek vermeye devam edecek.

    Türkiye’de bilime ve bilim okuryazarlığına katkı sağlamak için Bayer ve YGA’nın birlikte hayata geçirdiği Bilimle Buluş’un final günü 18 Temmuz’da İstanbul’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a gelen gönüllü 21 lise öğrencisi 5 gruba ayrılarak Bayer Merkez Ofis’inde jüriye sunumlarını yaptı. Jürinin değerlendirmesinin ardından, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları “Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam” ve “Açlığa Son” konularını temel alarak çevrelerinde gördükleri bir soruna bilim yardımıyla çözüm bulmak adına birbirinden başarılı projeler hazırlayan öğrenciler arasından Ekologos ve Permakoloji ekipleri gençlere yönelik farkındalık projeleriyle başarılı bulundu.

    Proje değerlendirme jürisinde YGA Türkiye Ülke Direktörü Feyza Fulden Akçay, Orta Doğuk Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Asst. Prof. Emre Aksoy, NBE Gazetesi Koordinatörü Gazeteci Didem Eryar Ünlü ve Bayer Kurumsal İletişim Direktörü Nevra Çağman yer aldı. 

    Gençler, jüri sunumları öncesi 3 gün süren Bilimle Buluş Ideathon Kampı’na katıldılar. Kampta, Bebar Bilim kurucusu Cengiz Çalışkan, Malty kurucusu Berkan Mifleh ve Microsoft Proje Yöneticisi Duygu Kayaman’ı dinlediler. YGA mezunlarından mentorluk alarak projelerini son haline getirdiler. 

    Final gününde Bayer tarafından ağırlanan öğrenciler, hem Bayer Merkez Ofis’ini ziyaret etme hem de Bayer çalışanlarıyla bir araya gelme fırsatını yakaladı. Ayrıca final gününün özel konukları olan G4A Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen girişimciler; Kidolog’un kurucusu Eray Uğurelli ve Albert Health’in kurucusu Serdar Gemici’nin ilham veren deneyimlerini dinleme imkânı buldular.

    Bayer, bundan sonraki aşamada kazanan projelerin hayata geçirilmesi için fon sağlayacak, YGA ve Bayer mentorları da öğrenci ekiplerine destek vermeye devam edecek.

    Bayer Kurumsal İletişim Direktörü Nevra Çağman, “Bayer olarakyaptığımız tüm çalışmalara “Daha İyi Bir Yaşam İçin Bilim” misyonumuz rehberlik ediyor. Bu kapsamda, yaşadığı toplumun ihtiyaçlarının ve sorunlarının farkında olan, çevresine duyarlı gençlerin inovatif projelerini önemsiyor ve bilimi destekliyoruz. 2021 yılında YGA ile birlikte hayata geçirdiğimiz Bilimle Buluş Projemize bu yıl toplamda 1219 lise öğrencisi kayıt yaptırdı. Öğrencilere, ocak ayından bu yana, kendilerine özel tasarlanan eğitimler verdik. Bunun yanında, alanında başarılı, rol model alabilecekleri değerli isimlerle de bir araya gelme, onların hikâyelerinden feyzalma imkânı sunduk. Gençlerin yaratıcı ve çözüm odaklı fikirlerini ortaya çıkarmalarına ve bu fikirleri hayata geçirebilmelerine olanak yaratabildiğimiz için çok mutluyuz. Tüm öğrencilerimize katılımları ve üstün çabaları için teşekkür ediyor, seçilen ekipleri yürekten kutluyoruz. YGA ekibine de değerli iş birlikleri için ayrıca teşekkür ediyoruz” dedi.

    Seçilen projeler, tarımsal sürdürülebilirlik konusunda farkındalık sağlamaya odaklanıyor

    Seçilen projelerden Recep Emirhan Gökmen, Büşra Nur Kaya, Ilgım Caşkurlu, Nurülhüda Şahin’in üzerinde çalıştığı Ekologos, açlık problemine çözüm olarak mikroyeşillendirme sistemi ile gençleri toprakla tanıştırmayı, tarımsal üretime yöneltmeyi, sürdürülebilirlik konusunda farkındalık sağlamayı hedefliyor. Çınar Aygören, Zeynep Lina Yıldız, Simay Yüksel ve Ece Önal tarafından hazırlanan ve yine açlığa son problemini odağına alan Permakoloji adlı proje ise ortaokul öğrencilerinin permakültür ile bilinçlendirilmesini amaçlıyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Erciyes Zirve Tırmanışı başarıyla tamamlandı

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri’nin Hacılar Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü (HADAK) tarafından organize edilen ve bu yıl 29’uncusu düzenlenen Sütdonduran Kampı ve Erciyes Zirve Tırmanışı, Türkiye’nin değişik illerinden katılan dağcı ve doğa tutkunu sporcular ile 2700 metre rakımlı Sütdonduran Yaylası’nda yapıldı.

    Etkinlikte dağcılara hitap eden Hacılar Belediye Başkanı ve HADAK Başkanı Bilal Özdoğan, kampın Erciyes’in ve Hacılar’ın tanıtımında büyük etken olduğunu belirterek şöyle konuştu; “Tabii ki dağcılık ayrı bir spor. Hem bu işe gönül vermek gerekiyor, hem de bu işin uzmanlarıyla çalışmak gerekiyor. Sütdonduran Kampı ve Zirve Tırmanışı’nın bu sene 29’uncusunu düzenliyoruz. Zirve tabii ki hayatın her anlamında önemli ama dağcılıkla çok çok daha önemli. Eğer zirve, sizin zirveye ulaşmanızı istemiyorsa izin vermez. Hayırla çıkıp gelmek sizlere nasip olsun. Kazasız, belasız tırmanışlar diliyorum. Biz belediye olarak sporun her türlüsünün yanındayız. Onun da altını çizelim. Bugün bölgesel amatör ligde oynayan bir futbol takımımız var.

    İlçede birçok yerde olmayan çim stada sahibiz, o da bizim dönemimizde nasip oldu. 500 kişilik tribünümüz var, ilçeden ilden Türkiye’nin değişik yerlerinden de sponsorluklar alabilen bir ilçeyiz. Bir kulübümüz var, yine aynı şekilde ilçemizdeki diğer spor kulüplerine de özellikle dağcılık ve kayak alanında da biz elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Dağcılık bambaşka bir şeydir. Zirvedeki dostluk bambaşka bir şeydir. Onun da bilincindeyiz. Bu atmosferi yaşamak için gelen Kayseri’den de Türkiye’mizin şehir içinden ve şehir dışından ülkemizin güzel illerinden gelen arkadaşlarımız var. Ben onlara da tekrardan teşekkür ediyorum. Biz yerel yönetimler olarak diğer alanlarda olduğu gibi sportif alanda da her zaman sporcumuzun yanında olmak istiyoruz.”

    Erciyes Dağı’nın zirvesine çıkmak için Sütdonduran Yaylası’nda buluşan sporcular, 23 Temmuz sabahı saat 04.00’da başlayan tırmanışı saat 10.00’da zirve ile sonlandırdı. Her yıl olduğu gibi bu yılda zirvede şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunarak dua edildi.

  • Adana’da 5,5’lik deprem!

    ADANA (İGFA) – Adana’nın Kozan ilçesinde saat 08.44’te meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki deprem sonrasında, an itibarıyla olumsuz bir durum bulunmadığını açıklayan AFAD, bölgede saha tarama çalışmaları devam ettiğini belirtti.

    Yerin 11,27 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Adana merkez başta olmak üzere Mersin, Osmaniye ve Kahramanmaraş gibi çevre illerden de hissedildi

    AFAD Başkanı Yunus Sezer, ekiplerin teyakkuz haline geçtiğini kaydetti.

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da, merkez üssü Kozan’da meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlara ‘geçmiş olsun’ dileklerimi iletti. Başkan Karalar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Ekiplerimiz tüm bölgelerde çalışmalarını sürdürüyor. Şu an itibariyle bize ulaşan can ve mal kaybı bilgisi yoktur. Bilgilendirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan saat 8.44’te yaşanan 5,5’lik deprem sonrasında şu ana kadar Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre, Adana merkezli 2,4 ile 3,1 büyüklüklerinde 7 farklı sarsıntı kaydedildi.

  • Arzın daralması ile petrol fiyatları yükseldi: Çin’den teşvik beklentisi Fed gerginliğini yatıştırdı

    Investing.com – Petrol fiyatları bu sabah Asya ticaretinde hafifçe yükseldi. Daha sıkı arz işaretleri ve Çin’den yeni teşvik beklentilerinin Fed toplantısına ilişkin belirsizliği dengelemeye yardımcı olmasıyla, üç ayın en yüksek seviyelerinde seyretmeye devam etti.

    Ham petrol fiyatları, üst düzey Çinli yetkililerin ekonomik büyümeyi canlandırma sözü vermesinin ardından %2’nin üzerinde yükselerek haftaya güçlü bir başlangıç yaptı.

    Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve Rusya’nın (OPEC+) son üretim kesintilerinin etkilerinin hissedilmeye başlamasıyla küresel ham petrol arzının daraldığı bir ortamda, bu artış görüldü.

    Brent %0,1 artışla 82,70 dolara yükselirken WTI %0,4 artışla 79,03 dolar oldu.

    Ekonomik toparlanma hız keserken yeni teşvikler bekleniyor

    İktidardaki Komünist Parti’nin en üst karar alma organı olan Çin Politbürosu; son verilerin, büyümenin ikinci çeyrekte keskin bir şekilde yavaşladığını göstermesinin ardından önümüzdeki aylarda ekonomiyi destekleyici daha fazla önlem alma sözü verdi.

    Bu hamle, dünyanın en büyük ithalatçısında petrol tüketiminin bu yıl iyileşeceğine dair umutları arttırdı. Çin, 2023 yılında şimdiye kadar neredeyse rekor miktarda ham petrol ithal etmiş olsa da ülkedeki yakıt talebi COVID-19 öncesi seviyelere ulaşmakta zorlandı.

    Bu eğilim, Çin’deki toparlanmanın küresel petrol talebini 2023’te rekor seviyelere çıkaracağı yönündeki beklentileri de büyük ölçüde zayıflattı.

    Ancak özellikle hükümet, ülkedeki özel yatırım ve harcamaları teşvik ettikçe yeni teşvikler, yine talepte rekor yaşandığı bir senaryo ile sonuçlanabilir.

    ABD’nin stok verileri bekleniyor

    Petrol piyasaları ayrıca Salı ve Çarşamba günü açıklanacak olan ABD stok verilerine odaklandı. Stokların 21 Temmuz haftasında 2 milyon varilin üzerinde düşmesi bekleniyor, bu da talebin bir miktar istikrarlı olduğunu gösterecek.

    Ancak dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan ülkede, talebin durgun olduğuna dair bazı endişeler nedeniyle yakıt tüketimine ilişkin göstergeler yakından izlenecek. Ekstrem hava koşulları ve yüksek enflasyon, son haftalarda akaryakıt talebini bir miktar zayıflattı.

    Fed’in toplantı sonucu bekleniyor

    Piyasalar, Fed’in faiz oranlarına ilişkin kararını beklerken petrol piyasaları sınırlı kazanım elde etti. Merkez Bankasının bu Çarşamba günü yapacağı iki günlük toplantının sonunda, faizleri 25 baz puan artırması bekleniyor.

    Faiz artırımı, piyasalar tarafından büyük ölçüde fiyatlanmış gibi görünse de dikkatler, bankanın daha fazla artırım sinyali verip vermeyeceği ya da yaklaşık 16 aydır devam eden faiz artırım döngüsünü sona erdirip erdirmeyeceğinde olacak.

    Daha yüksek faiz oranlarına dair herhangi bir sinyal, dünyanın en büyük ekonomisi adına kötüye işaret ve ekonomik faaliyet yavaşladıkça petrol talebini engelleme potansiyeline sahip.

    Bu hafta açıklanan veriler, zaten dünyanın en büyük ekonomilerinde ticari faaliyetlerin kötüleştiğine işaret ediyordu.

  • Avrupa’nın gözü 18’lik “Altın Eldiven” Deniz Dilmen’de

    RAMS Başakşehir’in 18 yaşındaki kalecisi Deniz Dilmen, Avrupa’nın kıymetli kulüplerinin radarına girdi. Geçtiğimiz dönem Harika Lig’de oynanan Adana Demirspor – Başakşehir maçında yaptığı 9 kritik kurtarışla dikkatleri üzerine çeken 18 yaşındaki file bekçisi, Avrupa’nın dev kulüplerinin scout gruplarının dikkatini çekmişti. 

    İspanya La Liga’dan Villarreal, İtalya Serie A’dan AC Milan, İngiltere Premier League’den Everton ve Wolverhampton’un listesinde yer alan Deniz Dilmen’in transferi için RAMS Başakşehir ile resmi temaslara başlayacak olan dev kulüpler, genç file bekçisinin kulübü ile kalan 1 yıllık mukavelesini de avantaja çevirmeyi planlıyor.

    Avrupa’nın dev kulüplerinin radarında olan Deniz Dilmen ile 3 yıllık kontrat uzatmak isteyen ve bu doğrultuda görüşmelere başlayacak olan RAMS Başakşehir, genç file bekçisinin maaşında da düzenlemeye gitmeyi planlıyor.

    2022-2023 döneminde Başakşehir U19 Ekibi’nde forma giyen ve 37 maça çıkan Deniz Dilmen’in Eylül ayında açıklanacak olan U21 Ulusal Grubu’nun takımına da davet edilmesi bekleniyor.

    Başakşehir Teknik Yöneticisi Emre Belözoğlu’nun Adana Demirspor – Başakşehir maçında birinci 11’de vazife verdiği 2005 doğumlu kaleci, turuncu-lacivertli formayla profesyonel olarak bir maçta forma giyen en genç kaleci olarak da tarihe geçmişti. Deniz Dilmen ayrıyeten, U19 Seçkin A Liginin en düzgün kalecisi olarak seçilmişti.

    BİR ADIM GERİDEN;

    Emre Belözoğlu, Adana Demirspor – Başakşehir maçının akabinde 18 yaşındaki file bekçisi Deniz Dilmen hakkında, “Kendi yaşları ortasında en uygun kaleci. Bizim takımımızda. Tertemiz bir çocuk. Kendini çok geliştirmesi lazım. Önünde Volkan üzere Muhammed üzere pahalı ağabeyleri var. Onlar da ona çok yardım ediyorlar. Türk futboluna çok kıymetli bir kaleciyi kazandıracağımızı düşünüyoruz.” tabirlerini kullanmıştı.

    Adana Demirspor – Başakşehir maçındaki inanılmaz performansıyla dikkatleri üzerine çeken Deniz Dilmen hakkında, Adana Demirspor Lideri Murat Sancak da “Maç sonu Başakşehir’in 18 yaşındaki kalecisinin alnından öptüm. Volkan Babacan ve Muhammed Şengezer’e ‘siz olsanız, 2-3 farklı yenerdik’ dedim. Deniz Dilmen’i taraftarıma alkışlatmak istedim” halinde konuşmuştu.

  • Beşiktaş’ta Rebic için kritik saatler!

    Transferdeki sessizliğini Amartey ve Onana’yı alarak bozan Beşiktaş, rotasını Ante Rebic’e çevirdi. Siyah-beyazlılar, Hırvat sol kanat oyuncusu konusunda kısa müddette olumlu ya da olumsuz bir sonuç almayı planlıyor.

    YILLIK 2.5 MILYON EURO ISTIYOR

    İtalyan takımına kiralama teklifi götüren siyah- beyazlı idare, deneyimli oyuncusunu bonservisiyle satmak isteyen ve 4-5 milyon Euro civarında fiyat talep eden Milan’a kendi koşullarını kabul ettirmek için ter döküyor.

    Rebic’in de 2.5 milyon Euro’ya yakın olan yıllık fiyatını biraz aşağıya çekmek için pazarlıklar sürüyor. İdare, 24 saat içinde bu transferden bir sonuç almaya kararlı.

    29 yaşındaki futbolcu geçtiğimiz dönem İtalyan takımıyla 31 maça çıkıp 3 gol 2 asist yaptı.

    2020 yılında Eintracht Frankurt’tan 6.7 milyon euro karşılığında Milan’a transfer olan Hırvat yıldız, toplam 123 maçta 29 gol 17 asist kaydetti.

  • Carlo Ancelotti’nin Arda Güler kararı!

    Real Madrid’in ABD’de katıldığı hazırlık turnuvasında birinci rakibi Milan oldu. İspanyol grubu 2-0 geriye düştüğü maçı 3-2 kazanırken, Arda Güler karşılaşmayı yedek kulübesinde tamamladı.

    İspanyol Marca gazetesi, oyuncu için geniş bir tahlil yayınlarken dizindeki sorun nedeniyle riske edilmediğinin altı çizildi.

    Dizindeki sorunun geçmesi halinde teknik yönetici Ancelotti’nin Arda Güler’i 27 Temmuz’daki Manchester United müsabakasında oynatmayı düşündüğü vurgulandı, egzersiz performansından da övgüyle bahsedildi.

    Arda’nın kulüp için kıymetli olduğu ve idarenin oyuncuyu daima oynatarak süreci hızlandırmaya niyeti olmadığı da hatırlatıldı.

    Genç yıldız Arda’nın sağlıklı olması halinde Bellingham’ın yerine kullanılacağı ve her iki oyuncunun da 10 numara için hazırlandığı aktarıldı.

     
  • İşte Worldcoin (WLD)’in Karanlık Yüzü!

    WorldCoin (WLD)’nin piyasaya sürülmesi bugün gündemde. Global refahı teşvik eden kozmik bir para ünitesi vizyonu için elbet heyecan ve coşku yarattı. Bununla birlikte, her yeni teknolojide olduğu üzere, potansiyel dezavantajları var. Ayrıyeten bu riskleri eleştirel bir halde incelemek gerekiyor.

    Worldcoin için karanlık yönler

    WorldCoin’in yaklaşımının tasa verici bir taraf var. Kimlik doğrulama için merkezi iris taramasına dayanmasıdır. Buna nazaran bu da kıymetli zımnilik ve güvenlik kaygılarını ortaya çıkarmaktadır. Bu yazıda, WorldCoin’in olumsuz taraflarını ele alıyoruz. Öbür taraftan ferdî bilgilerimizi merkezi bir kuruluşa emanet etmenin içerdiği riskleri ele alıyoruz. Her bir noktayı açıklayalım.

    Öncelikle merkezileştirmenin tuzaklarına değinelim. Blockchain teknolojisinin kurucu prensiplerinden biri çok değerli. Tek bir merkezi otoriteye olan inanç gereksinimini ortadan kaldırmayı amaçlayan ademi merkeziyetçiliktir. Lakin WorldCoin’in kimlik doğrulama yaklaşımı bu temel kavramla çelişmektedir. Merkezi bir iris tarama sistemine güvenerek bir olumsuzluk ortaya çıkıyor. Bireylerin en mahrem biyometrik datalarını tek bir varlığa teslim etmeleri kelam konusu. Böylelikle istismara açık hassas bilgilerden oluşan bir bal küpü oluşturmaları gerekmektedir.

    Gizlilik ihlali ve nezaret endişeleri

    İris tarama teknolojisi, doğruluğu ve benzersizliği ile lanse edilse de, mahremiyetin ihlali ve kitlesel nezaret konusunda önemli bir tasa yaratmaktadır. Böylesine güçlü bir kimlik belirleme sistemi üzerindeki merkezi denetim tehlikeli. Bireyleri hem çevrimiçi hem de çevrimdışı faaliyetlerinin daima olarak izlenmesi ve takip edilmesi riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu bilgilerin hükümetler, şirketler yahut makus niyetli aktörler tarafından berbata kullanılma potansiyelini ortaya koyuyor.

    Diğer taraftan şahsî özgürlüklerin ve sivil özgürlüklerin erozyona uğraması konusunda kaygı verici sorular ortaya çıkarmaktadır. Ayrıyeten, hiçbir sistem bilgi ihlallerine karşı güçlü değildir. Hassas bilgilerin merkezileştirilmiş havuzları daha yüksek siber atak riski oluşturmaktadır. İris tarama data tabanının başarılı bir biçimde hacklenmesi, kimlik hırsızlığına, hileli süreçlere ve hatta şantaja yol açarak yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Bireyler kendilerini biyometrik bilgilerini hain maksatlar için kullanabilecek bilgisayar korsanlarının insafına kalmış bulabilirler.

    Worldcoin ve anonimlik eksikliği ve profil oluşturma

    Anonimlik, kullanıcıların gerçek dünya kimliklerini ifşa etmeden süreç yapmalarına imkan tanıyan kripto para ünitelerinin en kıymetli cazibelerinden biri olmuştur. Lakin WorldCoin’in merkezi iris tarama sistemi ile anonimlik tehlikeye girmektedir.

    Kullanıcılar iris bilgilerini dijital cüzdanlarına bağlamak zorunda bırakılarak, yetkililerin yahut şirketlerin süreçleri bireylere kadar izleyebilmeleri sağlanıyor. Bu durum, finansal geçmişe yahut harcama kalıplarına dayalı profilleme ve ayrımcılığa yol açıyor. Ayrıyeten kullanıcıların sisteme olan itimadını daha da aşındırıyor.

    Worldcoin ve Marjinalleştirilmiş toplulukların dışlanması

    Bireylerin kimlik doğrulaması için iris taraması kullanmasını zarurî kılmak, gerekli teknolojiye erişimi olmayan yahut iris taramasını engelleyen fizikî şartlara sahip marjinal toplulukların dışlanmasına yol açabilir. Bu, mevcut eşitsizlikleri daha da kötüleştirir. Ayrıyeten WorldCoin’in teşvik ettiğini tez ettiği finansal kapsayıcılık kavramıyla çelişir.

    Diğer taraftan, merkezi sistemler, bilgileri korumak ve doğrulamak için merkezi bir otoriteye güvendikleri için tek bir yanılgı noktası oluştururlar. Merkezi sistemdeki rastgele bir teknik sorun, elektrik kesintisi ya da aksaklık tüm ağı felce uğratarak kullanıcıların fonlarına erişememesine ya da süreç yapamamasına neden olabilir.

    Devlet nezareti ve kontrolü

    Merkezi iris taraması, finansal süreçler üzerinde hükümet nezareti ve denetimi ile ilgili kaygıları artırmaktadır. Hükümetler bu teknolojiyi vatandaşların finansal faaliyetlerini yakından izlemek için kullanacaktır. Ayrıyeten, potansiyel olarak saklılık haklarını ihlal edebilir ve muhalefeti bastırabilir. Tanınan olmayan görüşler yahut siyasi görüşler için cezalandırıcı tedbirler alma korkusu da gayreti. Buna nazaran, bireyleri WorldCoin kullanmaktan caydırabilir. Bu da daha az çeşitli ve canlı bir ekosisteme yol açacaktır.

    Sonuçlar

    WorldCoin WLD’in global refah için kozmik bir para ünitesi yaratma tutkusu övgüye bedel. Fakat merkezi iris tarama yaklaşımının olumsuz tarafları de göz arkası edilemez. Kapalılık ihlali, güvenlik açıkları, marjinal toplulukların dışlanması ve potansiyel hükümet nezareti, kullanıcı inancı için değerli riskler oluşturmaktadır. Ayrıyeten kripto para ünitesi alanında daha geniş bir merkeziyetsizlik için de.

    Dünya dijital bir çağa hakikat ilerliyor. Lakin teknolojik inovasyon ile ferdî hak ve özgürlüklerin korunması ortasında bir istikrar kurulması hayati ehemmiyet taşımaktadır. Güvenliği korurken kullanıcı kapalılığına ve ademi merkeziyetçiliğe öncelik veren gelişmiş doğrulama usullerinin benimsenmesi değerli. Bu, kripto paralar için daha adil ve kapsayıcı bir geleceğin önünü açacaktır. Kriptokoin.com olarak baktığımızda kullanıcılar ve paydaşlar olarak, rastgele bir yeni teknolojinin risklerini ve sonuçlarını eleştirel bir formda kıymetlendirmek çok değerlidir.

  • Beşiktaş’ın yeni yıldızı Onana’yı anlattı! ‘Bir savaşçı’

    Süper Lig’de bu dönem şampiyonluğu hedefleyen Beşiktaş’ta Teknik Yönetici Şenol Güneş’in ısrarla istediği isimlerden biri olan Jean Onana imzayı attı ve bu dönem Siyah Beyazlı takımın başarısı için ter dökecek.

    ONANA’YI ANLATTI

    Beşiktaş’ın yeni transferi Jean Onana’nın menajeri Igor Campedelli, Kamerunlu futbolcuyu anlatırken çok değerli tabirler kullandı.

    Yıldız oyuncunun karakterinden ve şahsî özelliklerinden bahseden Campedelli, çok kıymetli ipuçları verdi.

    HER ŞEYİ KAZANMAK İSTİYOR

    Campedelli, “Beşiktaş, ligin bitmesinin akabinde bizimle birinci teması kurdu. Onana, Beşiktaş’ın ilgisi sonrası çok heyecanlandı. Beşiktaş büyük bir kulüp. Dünyanın en büyük kulüplerinden biri. Türkiye Ligi, Fransa Ligi kadar cazip bir lig değil lakin Beşiktaş çok büyük bir kulüp ve Onana, kararından ötürü çok mutlu. Onana, fizikî gücü yüksek bir oyuncu. Lakin süratli da bir isim. Bu bakımdan özel bir futbolcu. Savaşmayı, kazanmayı seven bir oyuncu. O bir kazanan. Her şeyi kazanmak istiyor. Orta alanda Beşiktaş’ın en kıymetli gücü olacak” dedi.

    ‘AFRİKA KUPASI’NA DEĞİL, BEŞİKTAŞ’A ODAKLI!’

    Onana’nın temsilcisi, “Geçen dönem Üstün Lig’den kulüplerin Onana’ya ilgisi vardı. Bu dönem Beşiktaş dışında öbür bir resmi teklif almamıştık. Onana, oynamaya hazır. Sıhhat denetimi ve testlerde güçlü bir oyuncu olduğu net biçimde ortaya çıktı. Afrika Uluslar Kupası’nda olup olmayacağını şimdi bilmiyoruz. Kamerun ulusal grup teknik yöneticisi karar verecek. Fakat Onana’nın şu andaki tüm motivasyonu ve odağı yalnızca Beşiktaş’ın başarısı üzerine…” sözlerini kullandı.

  • ‘Merkez’den yeni adımlar ve kararlar!

    ANKARA (İGFA) – Merkez Bankası’nın, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları kapsamında yeni düzenlemeleri bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Buna göre, ihracat ve yatırım kredileri ile deprem bölgesine yönelik krediler, Merkez Bankası’nın kredileri sınırlandırıcı tüm tedbirlerinin dışında tutuldu.

    Kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında yüzde 3 olan TL ticari krediler için aylık büyüme sınırının yüzde 2,5 olarak belirlenmesine karar verildi.

    İhracat, yatırım, tarım ve esnaf kredileri, bu sınırlandırmanın dışında tutuldu.

    Ayrıca yine bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik tebliğine göre de piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırmak için faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulaması sadeleştirildi.

    Finansal kaynakların verimli kullanımının desteklenmesi amacıyla taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırının yüzde 2 olarak belirlenmesine, ihtiyaç kredilerinde ise değişikliğe gidilmeyerek yüzde 3 sınırının korunmasına karar verildi.

    Ayrıca, enflasyonun kontrolü ve iç talebin dengelenmesi kapsamında kredi kartı nakit kullanımlarına ve kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranı yüzde 2,89’a yükseltildi.

  • Bakır yükselirken altın düşmeye devam etti

    Investing.com – Piyasaların, bu haftaki Fed toplantısı öncesinde durgunlaşmasıyla altın fiyatları düşüşe geçerek kayıplarını dördüncü seansa taşırken bakır, Çin’in teşviklerine odaklanılmasıyla bir miktar güçlendi.

    Yatırımcılar toplantı öncesinde dolara yönelince dolar ve Hazine getirilerindeki güçlenme de metal fiyatlarını baskıladı.

    Son kayıplarla altın, destek olarak test edilmesi beklenen 1.950 dolar seviyesine doğru geri çekildi.

    Spot altın hafif bir düşüşle 1.954,34 dolara gerilerken Ağustos ayında vadesi dolan altın vadeli işlemleri, %0,3 düşüşle 1.955,75 dolara geriledi.

    Fed’in faiz artırımı fiyatlandı ancak görünüm belirsiz

    Fed’in Çarşamba günü gerçekleştireceği iki günlük toplantının sonunda faiz oranlarının 25 baz puan artırılması bekleniyor ancak piyasalar, faiz artırımını çoktan fiyatlamış gibi görünüyor.

    Yatırımcılar için önemli bir belirsizlik noktası, merkez bankasının gelecekteki faiz artırımlarına ilişkin planları konusunda ne sinyal vereceği. Fed Fonu vadeli işlem fiyatları, merkez bankasının Çarşamba günkü artırımın ardından faiz artırım döngüsünde uzun bir duraklama ilan etmesinin beklendiğini gösteriyor.

    Ancak enflasyonun hâlâ Fed’in yıllık hedefinin oldukça üzerinde seyrettiği göz önüne alındığında banka, bu yıl en az bir faiz artırımı sinyali daha verebilir.

    Yükselen faiz oranları, külçe altın tutmanın fırsat maliyetini artırdığı için altın gibi getirisi olmayan varlıklar adına kötü bir işaret. Bu durum, 2022’ye kadar altına zarar verdi ve bu yıl şu ana kadar sarı metalin kazancını sınırladı.

    ABD faizlerinin daha uzun süre yüksek kalacağı düşünüldüğünde altının görünümü de belirsizliğini koruyor.

    Bakır yükseliyor, gözler Çin’in teşviklerinde

    Endüstriyel metaller arasında bakır fiyatları, Çin’in zor durumdaki ekonomisi için daha fazla politik destek sinyali vermesinin ardından hafifçe yükseldi ve önceki seanstaki kazançlarına yenisini ekledi.

    Devlet medyasında yer alan haberlerde; Çin’in üst düzey liderlerinin, Komünist Parti’nin üst düzey karar alma organı olan Politbüro toplantısında daha fazla destek sözü verdiği belirtildi.

    Bu hamle, dünyanın en büyük bakır ithalatçısı olan ülkede yeni harcama yapılacağını müjdelerken aynı zamanda Çin’in emlak piyasasının bir borç krizinin eşiğinde olduğu bir döneme denk geliyor. Ülkedeki imalat faaliyetleri de bu yıl ciddi şekilde yavaşladı.

    Çin’e ilişkin endişeler bu yıl bakır fiyatlarını vurdu, kırmızı metal şimdi de toparlanmaya çalışıyor. Bakır bir önceki seanstaki %0,6’lık kazancın ardından %0,1 artışla 3,8528 dolara yükseldi.

  • Kaleseramik ve Atakey paylarının BIST’te işlem görmeye başlama tarihleri belli oldu

    Investing.com – Geçen hafta halka arz sürecini tamamlayan şirketlerden Çanakkale Kalebodur Seramik ve Atakey Patates Gıda’nın Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayacağı tarih açıklandı. 

    Borsa İstanbul tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformuna yapılan açıklamaya göre şirketler 27 Temmuz 2023 tarihinde BIST Yıldız Pazar’da işlem görmeye başlayacak.

    Atakey Patates Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. 

    Atakey Patates Gıda, 28.224.000 TL nominal değerli paylarının halka arzı tamamlanmış olup şirketin sermayesini temsil eden 138.768.000 TL nominal değerli paylar için Kotasyon Yönergesi’nin 8’inci maddesi çerçevesinde kota aldı. 

    Halka arz edilen şirket payları 27/07/2023 tarihinden itibaren Yıldız Pazar’da pay başına 39,50 TL baz fiyattan ve “ATAKP.E” kodu ile sürekli işlem yöntemiyle işlem görmeye başlayacak. İlgili sırada maksimum emir değeri 1.000.000 TL olarak belirlendi.

    Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş.

    Kaleseramik, Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş.’nin 109.390.465 TL nominal değerli paylarının halka arzını tamamlandı ve şirketin sermayesini temsil eden 514.778.660,51 TL nominal değerli payları için Kotasyon Yönergesi’nin 8’inci maddesi çerçevesinde kota alındı. 

    Halka arz edilen şirket payları 27/07/2023 tarihinden itibaren Yıldız Pazar’da pay başına 25 TL baz fiyattan ve “KLSER.E” kodu ile sürekli işlem yöntemiyle işlem görmeye başlayacak. İlgili sırada maksimum emir değeri 1.000.000 TL olarak belirlenmiştir.

  • ABD’de Piyasa Öncesi: Microsoft, Alphabet ve Visa kazanç raporları

    Investing.com – Bugünden itibaren büyük teknoloji şirketlerinin öne çıktığı yeni bir bilanço haftası başlıyor. Bu yoğunlukla ve Fed’in Çarşamba günkü faiz kararından önce hisse senetleri yükselişe geçti.

    Teknoloji hisseleri, yapay zeka vaadinin coşkusuyla yükselirken Microsoft, Alphabet ve Meta Platforms bu hafta rapor verecek. Ancak şirketler aynı zamanda bulut bilişim ve dijital reklamcılık trendleri hakkında güncellemeler de sunacak.

    Meta da Twitter’a yeni rakip olan Threads hakkında bir güncelleme sunabilir.

    Fed’in faizleri büyük ölçüde çeyrek puan daha artırması bekleniyor ancak yatırımcılar, gelecekteki faiz politikasının gidişatına ilişkin ipuçları için Başkan Jerome Powell‘ın basın toplantısında söylediklerini dinleyecek. Vadeli işlem piyasaları, fiyatların düştüğünü gösteren enflasyon verileri nedeniyle bu yıl yeni bir faiz artışının yapılıp yapılmayacağı konusunda belirsizliğini koruyor.

    İkinci çeyrek gayri safi yurt içi hasıla verileri Perşembe günü, Fed’in tercih ettiği enflasyon ölçütü olan kişisel tüketim harcamaları endeksi ise Cuma günü açıklanacak.

    Bugün piyasaları etkileyebilecek üç gelişme:

    1. Microsoft kazanç raporu

    Microsoft’un 55,4 milyar dolar gelirle 2,55 dolar hisse başına kazanç bildirmesi bekleniyor.

    2. Alphabet kazanç raporu

    Alphabet, 72,8 milyar dolar gelir üzerinden 1,34 dolar hisse başına kazanç raporlayabilir.

    3. Visa kazanç raporu

    Ödeme devi Visa için beklentiler, 8,1 milyar dolar gelirle 2,11 dolar hisse başına kazanç bildirmesi yönünde.

  • Ömer Türkçakal Bulvarında üstyapı başladı

    Büyükşehir, İzmit’i D-130 Karayoluna bağlayan Ömer Türkçakal Bulvarında üstyapı yenileme çalışmalarına başladı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi kent ulaşımında önemli bir güzergâh olan, İzmit’i D-130 Karayoluna bağlayan Ömer Türkçakal Bulvarında üstyapı yenileme çalışmalarına başladı. Önemli arterlerden biri olan Ömer Türkçakal Bulvarında yapılacak çalışmalar için İtfaiye binasının önü trafiğe kapatılırken yol kapama işaret ve işaretçileri yerleştirildi.

    BULVAR BAŞTAN SONA YENİLENECEK

    İzmit Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarının yenilenmesi çalışmaları kapsamında 20 bin 690 ton plent miks temel serimi, 10 bin 250 ton bitümlü temel, 8 bin 580 ton binder, 5 bin 350 ton aşınma asfalt serimi yapılacak. 8 bin metrekare mineral parke, 8 bin metrekare de mineral bordür döşenecek Ömer Türkçakal Bulvarı İtfaiye binası önünden Yuvacık Sapağına kadar yenilenecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Elite World Van, “Sıfır Atık Belgesi”ni Almaya Hak Kazandı

    Elite World Van, çevre koruma ve sürdürülebilirlik alanındaki öncü çalışmalarıyla bir kez daha dikkatleri üzerine çekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen “Sıfır Atık” çalışması kapsamında başarılı bir şekilde tamamladığı tüm aşamalar sonucunda “Sıfır Atık Belgesi”ni almaya hak kazandı. 

    “Sıfır Atık Belgesi”ni almaya hak kazanmak için otel bünyesinde uygulanan tüm çalışmaların eksiksiz olarak yerine getirilmesinin ardından Elite World Van, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Sıfır Atık Belgesi’ni kazanan otel olmayı başardı.

    Sürdürülebilirlik ve çevre koruma alanındaki başarılı çalışmalarıyla takdir toplamaya devam eden Elite World Van, bundan sonraki süreçte Sıfır Atık çalışmalarını diğer otellerinde de yaygınlaştırmayı hedefliyor. 

    Geri dönüşüm alanında toplumsal bilinci artırmak adına yürüttükleri çalışmalarına hız kesmeden devam eden Elite World Van, Sıfır Atık Belgesi’ne sahip olmanın gururunu yaşarken, çevre koruma çalışmalarını daha da ileriye taşımayı taahhüt ediyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nevşehir Belediyesi itfaiye ekipleri kemer’e gitti 

    Nevşehir Belediyesi tarafından Antalya’nın Kemer ilçesinde çıkan organ yangını sonrasında devam eden söndürme çalışmalarına destek vermek amacıyla İtfaiye Müdürlüğü’nden 6 personel ve 3 araç gönderildi.

    Antalya’nın Kemer ilçesinde çıkan orman yangını sonrasında söndürme çalışmalarına destek vermek için Nevşehir Belediyesi de harekete geçti. Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nden 6 personel ve 3 araç, gece saatlerinde Antalya’nın Kemer içesine hareket etti. Sabah saatlerinde buraya ulaşan Nevşehir Belediyesi ekipleri, buradaki yangın söndürme ve soğutma çalışmalarına destek verecek.

    Türkiye’nin farklı bölgelerinde çıkan orman yangınlarının söndürülmesi için seferber olduklarını ifade eden Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, “Antalya’nın Kemer ilçesinde başlayan yangınların kontrol altına alınması, kontrol altına alınan bölgelerde ise soğutma işlemlerinin yapılabilmesi için 6 personelimiz ile birlikte 3 aracımızı bölgeye gönderdik. Tüm imkanlarımızla destek olmaya, yaralarımızı birlikte sarmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu