Gün: 28 Temmuz 2023

  • Çerçioğlu, üreticiyi desteklerken tüketicinin de yanında yer almaya devam edeceklerini söyledi

    Ekonomide vatandaşları zorlayan süreç her geçen gün daha da artarken Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki Halk Ege Et güvenilir ve ekonomik ürünler sunmayı sürdürüyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Halk Ege Et’le vatandaşların et, süt, süt ürünleri ve diğer mutfak ihtiyaçlarını ekonomik olarak karşılamaya devam edeceklerini söyledi. Halk Ege Et’in Aydın ve İzmir’deki 14 marketiyle vatandaşlara kaliteyi önceleyen hizmet verdiğini hatırlatan Çerçioğlu, “Et ürünlerinden kadın kooperatiflerinin ürünlerine kadar geniş yelpazedeki ürünü Aydın Büyükşehir Belediyesi güvencesiyle vatandaşlarımıza ulaştırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Hizmet kalitesini her geçen gün daha da artırdıklarını belirten Çerçioğlu, “Halk Ege Et’e yaptığımız yatırımlarla markamızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Bugün tüm vatandaşlarımız güvenilir, hijyenik ve kaliteli ete ekonomik olarak ulaşıyor. Bunu da aracıları aradan çıkararak sağlıyoruz. Bir döngü ekonomisi olarak kurguladığımız sistemimizde, kesimi yapılacak hayvanları doğrudan üreticimizden alıyoruz. Üreticilerimize ödemelerini de aynı gün yapıp onların bütçelerine destek oluyoruz. Böylelikle aracıların kazanacak olduğunu üreticilerimiz kazanıyor” şeklinde konuştu.

    Çerçioğlu, “Ekonomi ne kadar kötüleşirse kötüleşsin üreticimizi namerde muhtaç etmeyeceğiz ve her zaman onların yanında olacağız. Bunu yaparken vatandaşımızın da sofrasına et koymasını sağlamayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Ürünlerimizin satışını da kendimiz yaparak burada da aracıları aradan çıkarıyoruz. Böylelikle kazanan hem üreticimiz hem de tüketicimiz oluyor” ifadelerini kullandı.

    Teknolojinin gelişmesine ve artan ihtiyaca paralel olarak Çine’deki mezbahayı her geçen gün daha modern hale getirdiklerinin altını çizen Çerçioğlu, “Bu modernizasyonu vatandaşlarımızla temas ettiğimiz marketlerimizde de uyguluyoruz. En son Efeler Balık Pazarı ve Kuşadası merkez şubelerimizi yeniledik. Halk Ege Et hem üreticinin hem tüketicinin yanında yer almaya devam ederek bir bölge gücü olma yolunda ilerliyor” dedi.

    Çerçioğlu, uyguladıkları sistemin en verimli sistem olduğunu hatırlattı ve edindikleri deneyimi ülke çapında isteyen tüm kurum ve kuruluşlarla paylaşmaya hazır olduklarının altını çizdi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 2’nci Rusya-Afrika Zirvesi Ekonomik ve İnsani Forumu St. Petersburg’da Düzenlendi

    Rusya’nın Saint Petersburg kentinde 2’nci Rusya -Afrika Zirvesi Ekonomik ve İnsani Forumu düzenlendi. Zirve kapsamında Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından desteklenen “Afrika’nın Kalkınması için Nükleer Teknolojiler” başlıklı bir genel oturum gerçekleştirildi.

    Hibrit formatta düzenlenen etkinliğe Tanzanya Madenler Bakanı Doto Mashaka Biteko, Zimbabve Enerji ve Güç Geliştirme Bakanı Soda Zhemu, Burundi Hidrolik, Enerji ve Madenler Bakanı İbrahim Uwizeye, Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Emced El-Vekil, Ruanda Atom Enerjisi Kurulu CEO’su Fidel Ndahayo, Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ve diğer yetkililer katıldı. Cumhurbaşkanlığı İklim Konuları Özel Temsilcisi Ruslan Edelgeriyev oturumun moderatörlüğünü yaptı.

    Katılımcılar, Afrika bölgesinde barışçıl atomun geliştirilmesine yönelik olasılıkları ve bu alanda olası iş birliği yollarını ele aldılar.

    Oturumda Aleksey Likhachev şunları söyledi: “Ne zaman yeni bir ülkeyle çalışmaya başlasak ya da nükleer kulübün bir üyesiyle çalışmalarımızı genişletsek, özel bir güven ilişkisi kurarız. Sonuçta nükleer alanda devletlerarası iş birliği konusu her zaman üst düzey yetkililerin, devlet ve hükümet başkanlarının gündemindedir. Aynı zamanda, iş birliği ancak ülkeler arasında ciddi güven ilişkileri varsa başarılıyla hayata geçirilebilir. Nükleer enerjinin gücü, sadece girişimcilik açısından değerlendirilemeyecek kadar büyüktür”.

    Likhachev sözlerine şöyle devam etti: “Teknolojik egemenliği sağlamak için ortaklarımıza her zaman geniş bir proje yelpazesi sunuyoruz. Buna nükleer tıp, ışınlama merkezleri, araştırma reaktörleri ve rüzgâr enerjisi gibi nükleer enerjiye yakın ve ilgili teknolojiler de dahildir. Makine mühendisliği teknolojilerinin de çok büyük bir portföyü var çünkü ürünleri sertifika alacak olan yerel üreticilerle ürün üretimini öğrenmeyi taahhüt ediyoruz”.

    Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Emced El-Vekil de konuşmasında, “Mısır’ın barışçıl nükleer enerji programı bizim için büyük önem taşımaktadır ve El Dabaa NGS projesi ile dinamik bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Proje halihazırda çok sayıda istihdam yaratılması da dahil olmak üzere yerel halkın yaşam koşulları üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Bu etkinin dokuz kat artmasını ve çeşitli sektörlerde sayısız fırsat yaratmasını bekliyoruz. Mısır’ın Sürdürülebilir Kalkınma için Entegre Enerji Stratejisi, 2035 yılına kadar enerji karışımımızdaki yenilenebilir enerji payını yüzde 42’ye çıkarmayı hedeflemektedir. Yenilenebilir enerji, enerji karışımına önemli bir katkı sağlayacaktır ancak bunun sürekli bir güvenilir baz yük güç kaynağı ile desteklenmesi gerekmektedir. Nükleer enerjinin rolünün bu olduğuna inanıyorum. Bunu su için de kullanabileceğiz. Dolayısıyla nükleer enerji, Mısır için ve ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması konusunda pek çok avantaj sunmaktadır” dedi.

    Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Maden Bakanı Doto Mashaka Biteko da konuşmasında şunları söyledi: “Bizim için nükleer enerji yeni bir şey. Bununla beraber, doğal uranyum kaynağı konusunda çalışmalar halihazırda devam ediyor. Bu projeyle birkaç yıldır ilgileniyoruz. Çok yakında hızlı bir gelişim ve önemli yatırımlar görmeyi umuyoruz. 2050’ye kadar bir hedefimiz var.  Talepler artıyor, her şey değişiyor.  Gıda güvenliği konularının ele alınması gerektiğinden, çeşitli enerji türlerinin kombinasyonlarından oluşan bir karışım düşünmek istiyoruz. Ülkemizin GSYİH’sinin %10’unu 2025 yılında madencilik sektöründen elde etmeyi planlıyoruz ve uranyum madenciliği de bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak unsurlardan biri.”

    Oturumda söz alan Ruanda Atom Enerjisi Kurulu CEO’su Fidel Ndahayo ise şunları söyledi: “Nükleer program konusunu zaten 5 yıldır değerlendiriyoruz. Ülkelerimiz arasındaki ilişkileri güçlendiren verimli iş birliği için Rosatom’a bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Elbette sadece geleneksel enerji kaynaklarına bakmamamız gerekiyor. İhtiyaçlarımızı karşılamak için nükleer enerji kullanımını da değerlendirmek istiyoruz. Ülke nüfusunun yaklaşık %70’inin elektriğe erişimi var ve bu oranı arttırmayı umuyoruz. Güvenilirliğe ve istikrara ihtiyacımız var ve nükleer enerji çok önemli bir çözüm, önemli bir kaynak gibi görünüyor, bu nedenle bu yola girdik”.

    Forum öncesinde Rosatom, Afrika ülkelerine teknolojik egemenlik ve Rusya tarafından oluşturulan teknolojik zincirlere dahil olma projelerini sundu. Projeyi duyuran Likhachev’e göre konular, nükleer endüstride çalışacak personel yetiştirme girişimlerinden Afrika kıtası topraklarında işletmelerin kurulmasına kadar uzanabilir.

    Katılımcılar, önümüzdeki yıllarda somut sonuçların elde edilebileceği öncelikli ekonomik iş birliği alanlarını belirledi. Zirvenin sonunda, Rusya-Afrika iş birliğinin siyaset, güvenlik, ekonomi, bilim ve teknoloji, kültür ve insani yardım alanlarında gelecekte geliştirilmesine yönelik amaç ve hedeflerin onaylandığı bir kapanış bildirgesi kabul edildi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ekonomistler AMB’den bir faiz artışı daha bekliyor

    Euro Bölgesi’nde enflasyon gaye düzeylerin üzerindeki seyrini devam ettirirken, AMB dün sıkılaştırma sürecinde yeni bir faiz artışı kararına imza attı.

    Çoğu ekonomist, son toplantının akabinde yaptığı değerlendirmede, AMB’nin bir sefer daha faiz artışına gideceğini kestirim etti.

    Goldman Sachs, Morgan Stanley ve Citi Bank de dahil olmak üzere birçok kuruluş AMB’nin son bir atak ile Eylül ayında faizi yüzde 4’e çıkarmasını bekliyor.

    Öte yandan, ING ve J. Safra Sarasin üzere bankalar ise, AMB’nin bir defa daha faiz artışına gideceğini ama bu kararın bir sonraki toplantıda değil, yıl içerisinde gelebileceğini kestirim ediyor.

    Bir küme kuruluş ise, AMB’nin faiz artışındaki süreci çoktan sona erdirdiğini düşünüyor.

    AMB faizi 25 baz puan artırdı

    AMB, 27 Temmuz günü gerçekleştirdiği toplantıda, sıkılaştırma sürecine yeni faiz artışı kararıyla devam etti.

    25 baz puanlık artış geçen yılın Temmuz ayından bu yana verilen 9. artış kararı oldu. Bu artışla mevduat faizi yüzde 3,75; siyaset faizi yüzde 4,25 ve gecelik borç verme faizi yüzde 4,50 düzeyine yükseldi. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi faizlerin 25 baz puan artırılması tarafındaydı.

    Kararın akabinde basın toplantısı düzenleyen AMB Lideri Christine Lagarde, Eylül ve sonrası için alınacak kararlara ait olarak açık fikirli olduklarını söz etti.

  • BIST 100’de bugün en çok hangi hisseler kazandırdı?

    Investing.com – BIST 100 endeksi, son saate girildiğinde değer artışını%3’ün üzerine taşırken rekor seviyesini 7.080 puan bandına taşıdı.

    BIST 100, haftanın son iş gününde alıcılı seyrini devam ettirdi ve haftalık kazancını %5,5’in üzerine taşıdı. Ayrıca 8 Mayıs haftasından bu yana yükseliş trendini sürdüren endeks, bu süreçte sadece 12 Haziran haftasını ekside kapatırken 2 ayı aşkın sürede %60’ı bulan değer artışı kaydetti. BIST 100’de günlük işlem hacmi kapanışa doğru 145 milyar TL’yi aştı.

    Borsanın lokomotif sektörlerinden bankalar, yükselişi desteklerken kapanışa doğru ivmesini artırdı ve %7’e yakın değer artışı kaydetti. Faktöring bugün de en çok yükselen sektör oldu ve %7,7 oranında değer kazancı gördü. Bugün en yüksek talep gören diğer sektörler; iletişim, finansallar, ulaştırma ve holding oldu.

    Kapanışa doğru tüm sektörler artıda hareket ediyordu. En az talep görenler ise %1 değer artışının altında kalan bilgi teknolojileri, baskı, tekstil ve elektrik oldu.

    BIST 100’de en çok kazandıran hisseler

    BIST 100 endeksinde bugün en çok kazandıran 5 hisse şu şekilde:

    • TTRAK
    • GSDHO
    • KCHOL
    • IPEKE
    • AKBNK

    BIST 100’de negatif ayrışan hisseler ise şöyle sıralandı:

    • PENTA
    • SELEC
    • SMRTG
    • QUAGR
    • ISGYO

    Borsa İstanbul genelinde bugün son halka arzlardan yeni işlem görmeye başlayan KLSER, FZLGY ve ATAKP ile birlikte 20’ye yakın hisse tavan fiyatına ulaştı. Günün en çok kaybettiren hisseleri ise taban fiyatına düşen EDIP, AVHOL, PENTA, ITTFH ile SRVGY oldu.

    Hisse senetlerinin borsa verileri, adil değeri, sağlık durumu ve profesyonel grafikler başta olmak üzere yatırımlarınızdan kazançlı çıkmanıza yardımcı olacak tüm araçlar InvestingPro’da. Katılmak için tıklayın.

  • Hollanda Merkez Bankası, Crypto.com’u resmi hizmet sağlayıcısı olarak kaydetti

    Crypto.com, Hollanda Merkez Bankası (DNB) tarafından resmi kripto hizmet sağlayıcısı olarak kaydedildi.

    Hollanda daha önce Binance ve Coinbase de dahil olmak üzere kripto şirketlerine karşı sert bir tutum sergilemişti. Şimdi ise İngiltere, Dubai ve Fransa’nın şirketi tanımasının ardından resmi adı Foris DAX Global Ltd. olan Crypto.com’u ülkeye kabul etti.

    Crypto.com’un CEO’su Kris Marszalek, yaptığı açıklamada “Hollanda Merkez Bankasının bu onayı, yaptığımız işte oldukça önemli bir dönüm noktası ve bu onay aynı zamanda uyumluluğa olan bağlılığımızı kanıtlıyor. DNB ve dünyadaki diğer düzenleyicilerle çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyoruz.” dedi.

    Daha önce DNB, kara para aklamayı önleme normlarına uyumlu olduklarını kabul etmeleri gereken yasal prosedürü gerçekleştirmeden, yani kayıtsız bir şekilde hizmet verdiklerini iddia ederek Binance ve Coinbase gibi şirketlere milyonlarca euro’luk para cezası vermişti.

    Binance, düzenleyici tarafından tanınmayı başaramayınca ülkedeki operasyonlarına son verdiğini de açıkladı.

    2024’te yürürlüğe girecek yeni Avrupa Birliği yasaları uyarınca, Hollanda gibi bir AB ülkesinde lisanslı borsalar ve cüzdan sağlayıcıları, blokun 27 ülkesinde de faaliyet gösterebilecek.

    Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.

  • Beşiktaş’tan yerli atılımı: Elayis Tavşan

    Beşiktaş, yeni dönemde da devam edecek yabancı kuralı nedeniyle yerli rotasyonu için harekete geçti.

    Sercan Dikme’nin haberine nazaran, siyah-beyazlı kulüp daha evvel de gündeme gelen NEC Nijmegen forması giyen Elayis Tavşan’ı yine gündemine aldı.

    Sağ kanatta ve hamle çizgisinde vazife alabilen 22 yaşındaki futbolcuya Beşiktaş dışında Avrupa’dan da birçok talip var.

    2020 yılından bu yana Nijmegen forması giyen Elayis Tavşan’ın Hollanda takımıyla kontratı gelecek yıl sona eriyor.

    ELAYİS TAVŞAN KİMDİR?

    Sparta Rotterdam altyapısında yetişen Elayis Tavşan, 2020 yazında Nijmegen’e transfer oldu. Genç futbolcu, Nijmegen’de 108 maçta 22 gol attı ve 14 asist yaptı.

  • Ankaragücü, Cem Türkmen’i transfer etti

    Süper Lig gruplarından MKE Ankaragücü, Clermont forması giyen 21 yaşındaki orta saha oyuncusu Cem Türkmen ile mukavele imzaladı.

    Kulüpten yapılan açıklamada, “Kulübümüz, Clermont forması giyen profesyonel futbolcu Cem Türkmen ile 3 yıllık mukavele imzaladı. İmza merasimine İdare Konseyi Üyemiz Levent Onuk iştirak sağladı” denildi.

  • Fed’in Tercih Ettiği Enflasyon Ölçüsü Haziran’da Soğudu

    Federal Rezerv’in tercih ettiği enflasyon göstergesi, tüketici harcamaları ekonomistlerin beklediğinden daha hızlı yükselirken bile Haziran ayında soğudu.

    Veriler, ekonominin merkez bankasının onu yavaşlatma kampanyasının 16. ayında önemli ivmesini koruduğunu gösteriyor. Bu, enflasyonun durgunluk olmadan düştüğü yumuşak iniş şansını artırabilir, ancak Fed yetkilileri enflasyonun tamamen yavaşlayacağından emin olmak için henüz çok erken olduğu konusunda netler.

    Kişisel Tüketim Harcamaları endeksi, ekonomistlerin beklentileri doğrultusunda Cuma günü açıklanan verilere göre Haziran ayına kadar yıl içinde yüzde 3 arttı. Bu, önceki ay yüzde 3,8’den bir yavaşlamaydı.

    Gıda ve yakıtı çıkardıktan sonra – her ikisi de sıçrar – çekirdek enflasyon endeksi yüzde 4,1 arttı, bu ekonomistlerin beklediğinden biraz daha azdı. Bu, 2022’deki yüzde 5,4’lük zirveden önemli ölçüde düştü ve Eylül 2021’den bu yana en düşük okuma oldu.

    Enflasyon son aylarda kademeli olarak azalmaya başladı, bu, tüketiciler ve ekonomiyi soğutmak için faiz oranlarını yükselten ve fiyat artışlarını yeniden kontrol altına almaya çalışan Fed yetkilileri için iyi bir haber. Politika yapıcılar bu hafta faiz oranlarını yüzde 5,25 ila 5,5 aralığına yükselterek 2001’den bu yana en yüksek seviyeye çıkardılar ve gelen veriler enflasyonun muhtemelen devam edeceğini gösteriyorsa daha fazlasını yapmaya açık olduklarının sinyalini verdiler.

    Fed politika yapıcıları, enflasyonun nereye gidebileceğine dair daha iyi bir fikir vermek için oynak verileri çıkardığı için özellikle çekirdek enflasyonu yakından izliyor. Yetkililer ortalama olarak yüzde 2’lik bir enflasyon hedefliyor, bu nedenle temel fiyat ölçüsü hala hedeflerinin yaklaşık iki katı kadar hızlı.

    Yine de son zamanlardaki ilerleme, özellikle fiyat artışları yavaşlamaya başlasa bile ekonominin ayakta kalması nedeniyle memnuniyet verici bir gelişme oldu. Direnç, bir araba veya kredi kartı satın almak için ödünç almak daha pahalı hale gelse bile harcamaya devam eden tüketiciler tarafından körüklendi. Cuma günkü rapor, kişisel tüketim harcamalarının enflasyona göre ayarlandıktan sonra Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 0,4 oranında arttığını ve ekonomistlerin beklediği yüzde 0,3’ün üzerinde olduğunu gösterdi.

    Inflation Insights’ın kurucusu Omair Sharif, fiyat raporuyla ilgili olarak “Bu iyi bir rakam” dedi. “Bu, Fed’in görmek istediği yumuşaklığın öncüsü.”

    Yavaşlayan enflasyon ve sağlam ekonomik veriler, ekonomistler arasında artan bir iyimserlik duygusunu canlandırmak için bir araya geldi: Fed’in ekonomiyi, enflasyonu işsizliğin artmasına ve büyümenin daralmasına neden olacak kadar incitmeden kontrol altına almaya yetecek kadar soğutması giderek daha olası görünüyor. keskin bir şekilde. Hatta Fed personeli, merkez bankasının bu haftaki toplantısında tahminini revize etti ve artık bu yıl bir gerileme çağrısı yapmıyor.

    Yine de politika yapıcılar tetikte olmaya devam ediyor, çünkü şu anda iyimserliği teşvik eden aynı dayanıklılık daha sonra inatçı enflasyon için zemin hazırlayabilir. Şirketler, müşterilerinin mali durumu iyi olduğu ve geri çekilmeden daha fazla ödemeye istekli ve istekli oldukları için fiyatları artırmaya devam edebilirlerse, bu, enflasyonu normalden daha hızlı tutabilir.

    Fed başkanı Jerome H. Powell bu hafta düzenlediği basın toplantısında, “Ekonominin genel direnci – şimdiye kadar enflasyonu düşürmeyi başarmış olmamız” “iyi bir şey” dedi. Yine de, “sınırda, daha güçlü büyüme, zaman içinde daha yüksek enflasyona yol açabilir ve bu, para politikasından uygun bir tepki gerektirecektir.”

    Son zamanlardaki enflasyon düşüşünün çoğu, pandemi sırasında ve sonrasında meydana gelen olağandışı kaymaların yavaş yavaş azalmasıyla geldi. Tedarik zincirindeki aksamalar düzeldi ve mobilya gibi ürünlerin fiyatlarındaki ani yükselişin ortadan kalkmasına olanak sağladı. O kadar kıt olan ve fiyatları keskin bir şekilde artan yeni araba fiyatları nihayet soğuyor.

    Ve pandeminin başlangıcında düştükten ve ardından tekrar yükseldikten sonra, uçak biletleri ve otel fiyatları ya düşüyor ya da daha normal bir hızda artıyor, bu da enflasyonun soğumasına yardımcı oluyor.

    Gaz fiyatları da son aylarda yumuşadı ve bu da genel enflasyonun düşmesine yardımcı oldu. Ancak son günlerde, büyük bir rafinerinin kapanması nedeniyle yükseldiler; bu, Ağustos ayına kadar devam etmesi halinde gelecekteki enflasyon düşüşünü yavaşlatabilecek bir eğilim.

    Şerif, yakıt ve gıdayı bıraktıktan sonra enflasyonun önümüzdeki üç ay boyunca daha yavaş kalmasını beklediğini söyledi; bu gelişme, Fed yetkililerini 20 Eylül’deki toplantılarında tekrar faiz oranlarını yükseltmeye erteleyebilir.

    Ancak politika yapıcıların, genellikle veri baskıları olarak adlandırılan gelecek raporlarda enflasyonun yeniden toparlanabileceği konusunda temkinli davranarak, bundan sonra hamleler için kapıyı açık bırakmasını bekliyor.

    “Daha yumuşak olan üç baskı alabilirdik – peki ya 4, 5 ve 6 numaralı baskılar?” dedi. “Henüz belli değil.”

  • Ücret Artışı İkinci Çeyrekte Yavaşladı, Ekonominin Soğuduğunun Bir İşareti

    Ücret artışı bu baharda yavaşladı ve bu, Federal Rezerv’in ABD ekonomisi için bir “yumuşak iniş” yaratma çabasında başarılı olabileceğinin son işareti.

    Çalışma Bakanlığı Cuma günü yaptığı açıklamada, hem maaş hem de sosyal haklar dahil olmak üzere genel tazminat maliyetlerinin yılın ilk üç ayındaki yüzde 1,2’den ikinci çeyrekte yüzde 1 arttığını söyledi. Tazminat, bir yıldan fazla bir süredir en yavaş büyüme olan bir yıl öncesine göre yüzde 4,5 arttı.

    Yalnızca özel sektör firmalarının ücret ve maaşlarını içeren daha dar kapsamlı bir ölçü de ilk çeyrekteki yüzde 1,2’den yüzde 1’e yükseldi.

    Daha küçük ücret artışları kulağa kötü haber gibi gelebilir. Ancak, hızla artan ücretlerin enflasyonu kontrol altına almayı zorlaştırabileceğinden endişelenen Fed’deki politika yapıcılar tarafından memnuniyetle karşılanacaklar. Ekonomiyi, ücret artışlarının ve fiyat artışlarının işsizlikte önemli bir artışa neden olmadan yavaşlayabileceği kadar soğutmayı umuyorlar.

    Şimdiye kadar olan tam olarak buydu. Ücret artışı, çeşitli önlemlerle son aylarda yumuşadı, ancak enflasyon daha da düştü. Sonuç olarak işçiler daha iyi durumda: Enflasyona göre ayarlanmış ücret, iki yıl sonra ilk kez ikinci çeyrekte arttı.

    US Bank baş ekonomisti Beth Ann Bovino, “Hanehalkları bir miktar satın alma gücünü geri kazanıyor” dedi.

    Yine de birçok ekonomist, özellikle eğlence ve konaklama gibi belirli sektörlerde ücretlerin Fed’in rahatı için çok hızlı arttığını savunuyor. Tazminat maliyetleri son hızlarında artmaya devam ederse, şirketlerin fiyatları artırmaya devam etmesi muhtemeldir – özellikle de tüketiciler son zamanlarda olduğu gibi yine de harcamaya devam etmeye istekliyse.

    ABD Başekonomisti Michael Gapen, “Günün sonunda, ücret faturası yüzde 4 ila 4,5 arasında artıyorsa, Fed’in hizmet enflasyonunun tercih ettikleri sonuçla tutarlı olacağına güvenmesi zor olacak” dedi. Amerika Bankası için.

    Ücret artışındaki yavaşlama bazı iktisatçıları şaşırttı çünkü işsizlik oranı çok düşük olmaya devam ediyor, bu da normalde şirketleri işçileri çekmek ve elde tutmak için maaşlarını artırmaya zorlar. Ancak diğer kanıtlar, işsizlikte büyük bir artış olmasa bile işgücü piyasasının yumuşadığını gösteriyor. İşverenler daha az açık iş ilan ediyor, daha az yeni iş ekliyor ve rakiplerinden daha az çalışan kaçırıyor, tüm bunlar işçilere olan talebin yavaşladığının işaretleri. Aynı zamanda, göç arttıkça ve daha fazla insan işgücüne katılmak için kenardan çıktıkça işçi arzı arttı.

    Son aylarda işverenler, işçi bulmanın daha kolay olduğunu bildirdi. Ulusal İşletme Ekonomistleri Birliği tarafından bu hafta yayınlanan bir işletme anketinde, yanıt verenlerin çoğunluğu şirketlerindeki ücretlerin ikinci çeyrekte değişmediğini söyledi – bu ilk kez 2021’de gerçekleşti.

    Ulusal Bira Toptancıları Derneği’nin baş ekonomisti Lester Jones, “İşgücü hala bir sorun, işgücü piyasası orada hala sıkı, ancak firmalar sahip olduklarıyla nasıl idare edeceklerini anlamaya başlıyor” dedi. anketi tartışın. “Firmaların sahip oldukları çalışanlar konusunda daha akıllı olduklarını ve sadece daha verimli olmaya çalıştıklarını ve Covid’den çıkarken yaptığımız gibi çalışanları kovalamaya çalışmadıklarını görüyoruz.”

    Ekonomistler, Çalışma Bakanlığı’nın Temmuz ayında istihdam artışına ilişkin verileri açıklayacağı gelecek hafta işgücü piyasası hakkında daha fazla bilgi edinecekler. Bu rapor, genellikle daha az güvenilir olarak kabul edilse de, Cuma günü yayınlanan verilerden daha güncel olan bir kazanç ölçüsü içerecektir.

  • AI Dil Modellerinin Yardımıyla Google’ın Robotları Akıllılaşıyor

    Tek kollu bir robot bir masanın önünde duruyordu. Masanın üzerinde üç plastik figür vardı: bir aslan, bir balina ve bir dinozor.

    Bir mühendis robota şu talimatı verdi: “Nesli tükenmiş hayvanı topla.”

    Robot bir an vızıldadı, sonra kolu uzandı ve pençesi açılıp aşağı indi. Dinozoru yakaladı.

    Geçen hafta Mountain View, California’daki Google’ın robotik bölümündeki bir podcast röportajında ​​tanık olduğum bu gösteri çok yakın zamana kadar imkansızdı. Robotlar, daha önce hiç görmedikleri nesneleri güvenilir bir şekilde manipüle edemiyorlardı ve kesinlikle “soyu tükenmiş hayvan”dan “plastik dinozor”a mantıklı bir sıçrama yapamıyorlardı.

    Google’ın robotundan soyu tükenmiş hayvanı alması isteniyor. Kredi Kredi… New York Times için Kelsey McClellan’ın videosu

    Ancak, ChatGPT, Bard ve diğer sohbet botlarına güç sağlayan aynı tür yapay zeka sistemi olan büyük dil modellerindeki son gelişmelere dayanan robotikte sessiz bir devrim yaşanıyor.

    Google son zamanlarda robotlarına son teknoloji dil modellerini takmaya başladı ve onlara yapay beyinlerin eşdeğerini verdi. Gizli proje, robotları çok daha akıllı hale getirdi ve onlara yeni anlama ve problem çözme güçleri verdi.

    Google’ın RT-2 adlı en son robotik modelinin özel bir tanıtımı sırasında bu ilerlemeye bir göz attım. Cuma günü tanıtılan model, Google yöneticilerinin robotların inşa edilmesi ve programlanmasında büyük bir sıçrama olarak tanımladığı şeye doğru atılan ilk adım anlamına geliyor.

    Google DeepMind’ın robotik başkanı Vincent Vanhoucke, “Bu değişikliğin bir sonucu olarak tüm araştırma programımızı yeniden gözden geçirmek zorunda kaldık” dedi. “Daha önce üzerinde çalıştığımız birçok şey tamamen geçersiz kılındı.”

    Google DeepMind robotik başkanı Vincent Vanhoucke, “Daha önce üzerinde çalıştığımız birçok şey tamamen geçersiz kılındı” dedi. Kredi… The New York Times için Kelsey McClellan

    Robotlar hala insan seviyesindeki el becerisinin gerisinde kalıyor ve bazı temel görevlerde başarısız oluyor, ancak Google’ın robotlara yeni muhakeme ve doğaçlama becerileri kazandırmak için AI dil modellerini kullanması, umut verici bir atılımı temsil ediyor. Berkeley.

    “Çok etkileyici olan, semantiği robotlarla nasıl ilişkilendirdiğidir” dedi. “Bu robotik için çok heyecan verici.”

    Bunun büyüklüğünü anlamak için, robotların geleneksel olarak nasıl inşa edildiği hakkında biraz bilgi sahibi olmak yardımcı olur.

    Google ve diğer şirketlerdeki mühendislerin yıllarca robotları mekanik bir görevi (örneğin bir burgeri çevirmek) yapmaları için eğitme yöntemi, onları belirli bir talimat listesiyle programlamaktı. (Spatulayı 6,5 inç alçaltın, dirençle karşılaşana kadar ileri kaydırın, 4,2 inç yükseltin, 180 derece döndürün vb.) Robotlar daha sonra görevi tekrar tekrar uygularlar ve mühendisler her seferinde talimatları düzeltirler. O doğru.

    Bu yaklaşım belirli, sınırlı kullanımlar için işe yaradı. Ancak robotları bu şekilde eğitmek yavaş ve yoğun emek gerektirir. Gerçek dünya testlerinden çok sayıda veri toplamayı gerektirir. Ve bir robota yeni bir şey yapmayı öğretmek isterseniz – örneğin hamburger yerine pankek çevirmeyi – genellikle onu sıfırdan yeniden programlamanız gerekirdi.

    Kısmen bu sınırlamalar nedeniyle, donanım robotları yazılım tabanlı kardeşlerinden daha yavaş gelişti. ChatGPT’nin üreticisi OpenAI, yavaş ilerleme ve yüksek kaliteli eğitim verilerinin olmaması nedeniyle robotik ekibini 2021’de dağıttı. 2017’de Google’ın ana şirketi Alphabet, satın aldığı robotik şirketi Boston Dynamics’i Japon teknoloji şirketi SoftBank’a sattı. (Boston Dynamics artık Hyundai’ye ait ve görünüşe göre esasen korkunç çeviklik becerileri sergileyen insansı robotların viral videolarını üretmek için var.)

    Google mühendisleri, RT-2 üzerinde çalışmaların yapıldığı robotlarla. Kredi… The New York Times için Kelsey McClellan
    Büyük bir dil modelinden yeni yeteneklere sahip Google’ın robotuna daha yakından bir bakış. Kredi… The New York Times için Kelsey McClellan

    Son yıllarda Google’daki araştırmacıların aklına bir fikir geldi. Ya robotlar, belirli görevler için tek tek programlanmak yerine, kendilerine yeni beceriler öğrenmek için bir AI dil modelini (çok geniş internet metinleri üzerinde eğitilmiş bir model) kullanabilseydi?

    Google araştırma uzmanı Karol Hausman, “Yaklaşık iki yıl önce bu dil modelleriyle oynamaya başladık ve daha sonra içlerinde çok fazla bilgi olduğunu fark ettik” dedi. “Böylece onları robotlara bağlamaya başladık.

    Google’ın dil modelleri ile fiziksel robotları birleştirme konusundaki ilk girişimi, geçen yıl ortaya çıkarılan PaLM-SayCan adlı bir araştırma projesiydi. Biraz ilgi gördü ama faydası sınırlıydı. Robotlar, görüntüleri yorumlama yeteneğinden yoksundu – bu, dünyayı dolaşabilmelerini istiyorsanız çok önemli bir beceri. Farklı görevler için adım adım talimatlar yazabilirler, ancak bu adımları eyleme dönüştüremezler.

    Google’ın yeni robotik modeli RT-2 tam da bunu yapabilir. Şirketin “vizyon-dil-eylem” modeli veya yalnızca etrafındaki dünyayı görme ve analiz etme değil, aynı zamanda bir robota nasıl hareket edeceğini söyleme yeteneğine sahip bir AI sistemi dediği şey budur.

    Bunu, robotun hareketlerini bir dizi sayıya çevirerek – belirteçleştirme adı verilen bir işlemle – ve bu belirteçleri dil modeliyle aynı eğitim verilerine dahil ederek yapar. Sonunda, tıpkı ChatGPT veya Bard’ın bir şiirde veya tarih denemesinde hangi kelimelerin gelmesi gerektiğini tahmin etmeyi öğrenmesi gibi, RT-2 de bir robotun kolunun bir topu almak veya boş bir gazoz kutusunu geri dönüşüme atmak için nasıl hareket etmesi gerektiğini tahmin etmeyi öğrenebilir. çöp Kutusu.

    Hausman, “Başka bir deyişle, bu model robot konuşmayı öğrenebilir” dedi.

    Bir dolarlık mağazadan alınan nesnelerle dolu bir Google ofis mutfağında gerçekleştirilen bir saatlik bir gösteride, podcast yardımcı sunucum ve ben RT-2’nin bir dizi etkileyici görevi yerine getirdiğini gördük. Biri, “Volkswagen’i Alman bayrağına taşıyın” gibi karmaşık talimatları başarıyla uyguluyordu; RT-2, model bir VW Otobüsü bulup kaptı ve onu birkaç metre ötedeki minyatür bir Alman bayrağına yerleştirerek yaptı.

    İki Google mühendisi, Ryan Julian (solda) ve Quan Vuong, RT-2’ye “Volkswagen’i Alman bayrağına taşıması” talimatını başarıyla verdi. Kredi… The New York Times için Kelsey McClellan

    Ayrıca İngilizce dışındaki dillerdeki talimatları takip edebildiğini ve hatta ilgili kavramlar arasında soyut bağlantılar kurabildiğini kanıtladı. Bir keresinde, RT-2’nin bir futbol topunu almasını istediğimde, ona “Lionel Messi’yi alması” talimatını verdim. RT-2 ilk denemede doğru yaptı.

    Robot mükemmel değildi. Önündeki masaya yerleştirilmiş bir kutu LaCroix’in tadını yanlış bir şekilde tanımladı. (Kutu limondu; RT-2 turuncu olduğunu tahmin etti.) Bir başka sefer, masada ne tür bir meyve olduğu sorulduğunda, robot basitçe “beyaz” yanıtını verdi. (Bir muzdu.) Bir Google sözcüsü, robotun Wi-Fi’si kısa bir süreliğine kesildiği için önceki bir testçinin sorusuna önbelleğe alınmış bir yanıt kullandığını söyledi.

    RT-2, bir robotun kolunun boş bir kola kutusunu almak için nasıl hareket etmesi gerektiğini tahmin etmeyi öğrenebilir. Kredi Kredi… New York Times için Kelsey McClellan’ın videosu

    Google’ın RT-2 robotlarını satma veya daha yaygın olarak piyasaya sürme gibi acil bir planı yok, ancak araştırmacıları bu yeni dil donanımlı makinelerin sonunda salon numaralarından daha fazlası için yararlı olacağına inanıyor. Yerleşik dil modellerine sahip robotların depolara konulabileceğini, tıpta kullanılabileceğini ve hatta çamaşır katlama, bulaşık makinesini boşaltma, evin etrafını toplama gibi ev yardımcıları olarak konuşlandırılabileceğini söylediler.

    Bay Vanhoucke, “Bu, insanların bulunduğu ortamlarda robotların kullanılmasına gerçekten yol açıyor” dedi. “Ofis ortamlarında, ev ortamlarında, yapılması gereken birçok fiziksel işin olduğu tüm mekanlarda.”

    Elbette dağınık, kaotik fiziksel dünyada nesneleri hareket ettirmek, bunu kontrollü bir laboratuvarda yapmaktan daha zordur. Yapay zeka dil modellerinin sık sık hata yaptığı veya anlamsız cevaplar icat ettiği göz önüne alındığında – araştırmacılar buna halüsinasyon veya konfabülasyon diyorlar – bunları robotların beyinleri olarak kullanmak yeni riskler getirebilir.

    Ancak Berkeley robotik profesörü Bay Goldberg, bu risklerin hala uzak olduğunu söyledi.

    “Bunları başıboş bırakmaktan bahsetmiyoruz,” dedi. “Bu laboratuvar ortamlarında, sadece bazı nesneleri bir masanın üzerinde itmeye çalışıyorlar.”

    Google, son zamanlarda en son teknolojiye sahip dil ​​modellerini donanım robotlarına takmaya başladı ve onlara yapay beyinlerin eşdeğerini verdi. Kredi Kredi… New York Times için Kelsey McClellan’ın videosu

    Google, kendi adına, RT-2’nin birçok güvenlik özelliği ile donatıldığını söyledi. Her robotun arkasında bulunan ve basıldığında robotu durduran büyük kırmızı düğmeye ek olarak, sistem insanlara veya nesnelere çarpmamak için sensörler kullanır.

    RT-2’de yerleşik olan yapay zeka yazılımı, robotun zararlı herhangi bir şey yapmasını önlemek için kullanabileceği kendi güvenlik önlemlerine sahiptir. İyi huylu bir örnek: Google’ın robotları, içinde su bulunan kapları almamak üzere eğitilebilir, çünkü su dökülürse donanımlarına zarar verebilir.

    Yapay zekanın haydutlaşmasından endişe eden türden biriyseniz – ve Hollywood bize orijinal “Terminatör”den geçen yılki “M3gan”a kadar bu senaryodan korkmamız için pek çok neden verdi – akıl yürütebilen robotlar yapma fikri, anında plan yapmak ve doğaçlama yapmak muhtemelen size korkunç bir fikir gibi geliyor.

    Ancak Google’da bu, araştırmacıların kutladığı türden bir fikir. Vahşi doğada geçen yılların ardından donanım robotları geri döndü ve chatbot beyinlerine teşekkür etmeleri gerekiyor.

  • Wall St. Kötümserler Yanlış Olmaya Alışıyor

    Borsa rallisine yenik düşmüş olsalar da, Wall Street’teki endişeler hala bunun ne kadar sürebileceğini sorguluyor. Ancak sayıları azalıyor.

    Yıla ekonomiyle ilgili sert uyarılarla başladıktan sonra birçok yatırımcı ve analist fikrini değiştirdi. Bu yeni keşfedilen yükseliş, enflasyonun yavaşladığına ve ekonominin hala güçlü olduğuna dair işaretlerin yanı sıra, faiz oranları zirveye ulaştığı veya en azından ona çok yaklaştığı için şirket kârlarının artmaya hazır olduğu inancına dayanıyor.

    Geçen hafta onlara daha kasvetli görüşlere dönmeleri için çok az neden verdi.

    Meta ve Alphabet gibi bazı büyük teknoloji şirketlerinden elde edilen marquee kazançları, hisse senedi fiyatlarının yükselmesine yardımcı oldu. Coca-Cola ve Unilever gibi hanehalklarının harcamaya devam etmesine bağımlı olan ve tüketiciyle yüz yüze olan şirketler de başarılı mali sonuçlar bildirdi. Federal Rezerv başkanı Jerome H. Powell bile Çarşamba günü merkez bankasının kendi araştırmacılarının bu yıl artık bir durgunluk beklemediğini söyledi.

    Bu iyimser zeminle, S&P 500 bu ay, endeksi yılın başından bu yana neredeyse yüzde 20 artıran bir ralliyi genişletti. Kıyaslama, Ocak 2022’de ulaştığı rekordan kabaca yüzde 5 uzakta bulunuyor.

    Başka bir deyişle, düşüş eğilimi göstermek için zor bir zaman oldu.

    Yılın başında Wall Street’teki en karamsar analistlerden biri olan Morgan Stanley’den Mike Wilson, bu hafta müşterilerine bir notta “Yanılmışız,” diye yazmıştı.

    Ancak bu, Bay Wilson’ın geleceğin birçok yatırımcı kadar pembe olacağını düşündüğü anlamına gelmiyor. Hâlâ S&P 500’ün yılı bugünkü seviyesinin yüzde 15’in üzerinde kapatacağını tahmin ediyor ve yalnız değil.

    Cantor Fitzgerald’ın hisse senedi türevleri başkanı Eric Johnston, “Piyasa, Fed’in faiz oranlarını artırmayı bitirdiği veya neredeyse bitirmek üzere olduğu için ekonominin artık tehlikeden çıktığı görüşünde” dedi. “Görüşümüz, önümüzdeki çeyreklerde ekonomiye yönelik risklerin yüksek olmaya devam ettiği yönünde.”

    Aşağı yönlü görünümün merkezinde, Fed’in faiz oranlarını son 16 ayda hızlı ve şiddetli bir şekilde 22 yılın en yüksek seviyesine çıkarması yer alıyor. Fed’in politika faizi bu hafta bir kez daha artırdıktan sonra geçen yılın başında sıfırdan yüzde 5,25-5,5 aralığında.

    Faiz artışları gecikmeli olarak işliyor, bu da ekonominin henüz Fed’in eylemlerinin tam etkisini hissetmediği anlamına geliyor. Bu geç etki, 2008 mali krizinden bu yana biriken ucuz borçlarla şişkin şirketler için bir sorun haline gelebilir. Yüksek borçlanma maliyetleri bu bono ve kredi dağlarını aşarken, çoğu halihazırda mücadele etmekte olan dahil olan şirketler için maliyetleri artıracaktır.

    Fed’in Haziran ayına ilişkin tahminleri, faiz oranlarının 2024 sonunda yüzde 4,6’ya düşeceğine işaret ediyor, ancak yatırımcılar aynı dönemde faiz oranlarının daha da düşerek yüzde 4,2’ye düşeceğini düşünüyor. Fed’in tahminleri daha önce yanlıştı, ancak piyasanınki de öyle.

    Faiz oranlarının her ikisinin de beklediğinden daha yüksek kalması da mümkündür, çünkü enflasyon yavaşlamakla birlikte Fed’in yüzde 2’lik hedefinden çok uzaktır. Bay Powell bu hafta, merkez bankasının ekonomiyi daha yüksek oranlarla yavaşlatarak elde edilen bu hedefe bağlı olduğunu yineledi.

    Daha yüksek hisse senedi fiyatları Fed’in işini zorlaştırdı, yatırımcıları zenginleştirdi ve şirketleri ve tüketicileri daha fazla paraya erişim sağlayarak harcamaları artırdı. Bu, enflasyonu düşürme çabalarını baltalıyor.

    Bu finansal koşulların, ya öğrenci kredisi ödemeleri sonbaharda yeniden başladığında ve tasarruflar azaldığında, hanehalklarını kese iplerini sıkılaştırmaya zorladığında doğal olarak ya da Fed’in oranları daha da yükselterek daha güçlü bir şekilde değişmesi gerekecek. Her ikisi de şirketler ve hisse senedi fiyatları için kötü olur.

    Bay Powell, mali koşulların Fed’in politikasından koptuğunu, ancak sonunda ikisinin büyük olasılıkla yeniden bir araya geleceğini belirterek, bu hafta bu kadar öneride bulundu.

    Bay Powell, “Nihayetinde, zamanla gitmemiz gereken yere varırız,” dedi. Bazı analistler, bunun borsa için sorun yaratabileceğini söyledi.

    UBS Wealth Management’ta mali danışman olan Brad Bernstein, piyasanın bu noktada Fed’in tahminlerini büyük ölçüde görmezden geldiğini düşündüğünü söyledi. “Fed’in altı ila 12 ay sonrasını tahmin etme yeteneği, çocuklarımın Fed’in altı ila 12 ay içinde ne yapacağını tahmin etmesi kadar iyi veya kötü” dedi.

    Şirket yöneticileri ise yatırımcılar tarafından takip edilen çeşitli güven anketlerine göre gelecek konusunda temkinli davranmaya devam ediyor.

    “Soru şu ki, işsizlik oranı düşük ve varlık fiyatları yüksek kalırsa, bu enflasyonu yeniden alevlendirecek mi ve Fed’in geri gelip daha fazlasını yapması gerekecek mi?” dedi Bay Johnston. “Bilmiyoruz, ama bence bu yaklaşan bir risk.”

    Perşembe günü yatırımcılar, oranların daha da artması durumunda neler olabileceğine dair bir fikir gördü. Beklenenden daha iyi olan ekonomik veriler, Japonya’nın merkez bankasının kendi hükümetinin tahvil getirilerini düşük tutma politikasını gevşetebileceğini söyleyen bir raporla birleştiğinde, dünya çapında gösterge borçlanma maliyetlerinde hızlı bir artışı ateşledi – finansal piyasalardaki tüccarları sarstı. Japonya Merkez Bankası daha sonra Cuma günü tahvil getirilerinin yükselmesine izin vermek için adımlar atacağını söyledi.

    Yine de, bu sinyal piyasanın yükselişine çok az zarar verdi. Cuma günü S&P 500, Haziran ayı için ikinci bir enflasyon ölçümünün tüketici harcamalarının artmaya devam ederken fiyat artışlarının yavaşladığını göstermesinin ardından art arda üçüncü haftalık kazancını yakalama yolunda yeniden yükseldi.

    Hisse senedi rallisi, bu yılın başlarında piyasada büyük etkisi olan bir avuç dev teknoloji şirketinden, daha küçük şirketler ve ekonominin iniş çıkışlarına daha duyarlı olanlar da dahil olmak üzere bir dizi işletmeye doğru genişledi.

    S&P 500’deki şirketlerin yaklaşık yarısı Haziran’a kadar olan üç aylık dönem için kazanç bildirdi. Şimdiye kadar endeks, yüzde 7’lik daralma beklentilerine karşı hafif kazanç artışı bildirdi – ancak keskin bir düşüş kaydetmesi beklenen şirketlerin çoğu henüz rapor vermedi.

    Bay Bernstein, “Ekonomi beklenenden daha iyi gidiyor ve kazançlar beklenenden daha iyi gidiyor” dedi. “Nihayetinde, önemli olan tek şey bu.”

  • Bank of Japan Sürpriz Bir Şekilde Kolay Paradan Uzaklaşma Sinyali Verdi

    Dünyadaki hiçbir ülke, yalnızca ABD devlet hazinesinde 1 trilyon dolardan fazla olan Japonya kadar borca ​​sahip değil. Japonya’nın düşük faiz oranlarındaki en ufak bir değişiklik bile, oranları küresel olarak artırma potansiyeli ile sınırlarının çok ötesinde yankılanıyor.

    Dolayısıyla, Cuma günü Japonya Merkez Bankası bir gösterge devlet tahvili üzerindeki kontrolünü gevşettiğinde, bu her yerdeki yatırımcılar için büyük bir haberdi.

    Sürpriz hamle, yurtdışında artan faiz oranlarının enflasyonu artırması ve yen’i zayıflatması nedeniyle Japonya’nın durgun ekonomik büyümesini teşvik etmek amacıyla ülkenin uzun süredir devam eden ucuz para taahhüdünü revize edebileceğinin son sinyaliydi.

    Banka, iki günlük politika toplantısından sonra yaptığı açıklamada, 10 yıllık devlet tahvillerinin getirilerini kontrol etmek için daha esnek bir yaklaşım izleyeceğini ve etkin bir şekilde mevcut tavan olan yüzde 0,5’in üzerine kaymasına izin vereceğini söyledi.

    Toplantının ardından bankanın başkanı Kazuo Ueda, gazetecilere yaptığı açıklamada, bankanın parasal genişlemeye bağlılığını sürdürdüğünü ve dünyanın üçüncü büyük ekonomisinde borç alanlar için parayı ucuz ve bol tutmayı amaçlayan politikalardaki rotasını sürdürme niyetinde olduğunu söyledi.

    Yine de birçok analist, Cuma günkü kararı, bankanın durgun kar ve ücret artışını canlandırmak için yıllarca süren çabalarının en önemli parçası olan tahvil kontrollerinin nihai olarak terk edilmesine yönelik bir adım olarak gördü.

    Böyle bir hareket, kendi ülkelerinde bulabileceklerinden daha iyi oranlar için Japon borç verenlere güvenmeye alışmış küresel piyasalarda dalgalanabilir. Piyasalar en ufak bir değişikliğe bile duyarlı: Tahvil politikasında değişiklik öngören bir haber, dünya çapında gösterge borçlanma maliyetlerinde artışa neden oldu.

    Asıl haber geldiğinde, Japonya’nın 10 yıllık devlet tahvili faizleri dokuz yılın en yüksek seviyelerine fırladı. Japonya borsaları günü hafif düşüşle tamamladı.

    Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda Cuma günü yaptığı açıklamada, bankanın borç alanlar için parayı ucuz ve bol tutmayı amaçlayan politikalardaki rotasını sürdürme niyetinde olduğunu söyledi. Kredi… Jiji Press/Agence France-Presse — Getty Images

    Cuma günkü ayarlama, Japonya Merkez Bankası’nın geçen Aralık ayında 10 yıllık tahvilin işlem aralığını artı veya eksi yüzde 0,5’e ikiye katlama kararının ardından borç vermeyi sıkılaştırmak için harekete geçebileceğine dair aylarca süren spekülasyonların ardından geldi.

    Bu değişiklik, yeni getiri hedefinde spekülatif bir saldırıya yol açtı ve bankayı çizgiyi korumak için büyük harcama yapmaya zorladı.

    Japonya’daki Moody’s Analytics’in kıdemli ekonomistlerinden Stefan Angrick’e göre, bu deneyim muhtemelen kurulun yeni yaklaşımını şekillendirdi.

    “Aralık ince ayarı onları biraz havaya uçurdu” dedi. Politika yapıcılar bankanın üzerindeki baskıyı kaldırmak yerine “piyasaya girip daha da sert bir şekilde geri adım atmak zorunda kaldılar.”

    JP Morgan’ın Japonya baş ekonomisti Ayako Fujita bir analist notunda, Cuma günkü değişikliğin en olası sonucunun bankanın tahvil alımlarını “kademeli olarak azaltması” ve faizlerin kademeli olarak yükselmesine izin vermesi olduğunu yazdı.

    Japonya Merkez Bankası yaptığı açıklamada, birçok analistin tahvillerin önemli ölçüde daha yüksek getirilerle işlem görmesine izin vermek için gizli bir girişim olarak gördüğü bir hareketle önceki oranın iki katı üzerinden 10 yıllık tahvil almayı teklif edeceğini söyledi.

    Goldman Sachs’ın Japonya baş ekonomisti Naohiko Baba, bir analist notunda, kararı “faiz artırımına fiilen benzer” olarak nitelendirdi. Ancak, yetkililerin bunu yeni bir biçimde paketlediklerini çünkü “piyasanın bunu tam anlamıyla bir sıkılaştırmanın başlangıcı olarak yorumlamasını istemediklerini” de sözlerine ekledi.

    Keio Üniversitesi’nde ekonomi profesörü ve bankanın eski yönetim kurulu üyesi Sayuri Shirai, yeni yaklaşıma şaşırdığını ve geri tepebilecek “belirsizlik yarattığından” endişe duyduğunu söyledi.

    Spekülatörler “onları test etmeye çalışacak” dedi ve “bir sonraki spekülasyonun bu hedef aralığı terk etmekle ilgili olacağını” da sözlerine ekledi.

    Bankanın ultra gevşek para politikası, tüketici ve iş talebi tarafından yönlendirilen, zaman içinde yüzde 2’lik bir enflasyon oranına ulaşmayı hedefliyor;

    Japonya’da enflasyon bir yılı aşkın bir süredir bu hedefi aşarak Haziran ayında yüzde 3,3’e ulaştı. Ancak Bay Ueda, büyük ölçüde salgının ve Ukrayna’daki savaşın etkilerine atfedilen fiyat artışlarının devam edip etmeyeceğini sorguladı ve çoğu analistin bu yılın sonlarına kadar bir politika değişikliğinin olmayacağını beklemesine yol açtı.

    Banka yaptığı açıklamada, enflasyonun 2023 mali yılında yüzde 2,5 civarında olmasını beklediğini söyledi. Değişimde ana etken olarak “geçmişte ithalat fiyatlarındaki artışın yol açtığı maliyet artışları” gösterildi.

    Japonya’nın Tokyo’daki Nikkei 225 endeksini gösteren monitörler. Küresel piyasalar, kendi ülkelerinde bulabileceklerinden daha iyi oranlar için Japon borç verenlere güvenmeye alıştı. Kredi… Hiro Komae/İlişkili Basın

    Ancak uzun vadede enflasyonun 2025’te yüzde 2 hedefinin altına düşmesi bekleniyor.

    Tahvil getirilerini kontrol etmek, Japonya’nın parasal genişleme politikalarının ana unsurlarından biri olmuştur.

    10 yıllık tahvil, politika yapıcıların borç alanlar için parayı daha ucuz hale getirerek ekonomik büyümeyi canlandırma çabalarının bir parçası olarak dip seviyede tutmaya çalıştıkları Japon borç verme faiz oranlarının belirlenmesinde kilit bir rol oynuyor.

    Çaba yüksek bir maliyetle geldi: Getirileri düşük tutmak için banka kendi tahvillerini satın almak için muazzam meblağlar harcamak zorunda kaldı.

    Japonya Merkez Bankası, Federal Rezerv liderliğindeki diğer merkez bankalarının salgın ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanan enflasyonla mücadele çabasıyla faiz oranlarını artırmaya başlamasıyla geçen yıl artan bir baskı altına girdi. Çarşamba günü Fed, faiz oranlarını çeyrek puan artırarak 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,5’e çıkardı.

    Japonya’daki enflasyon hiçbir zaman Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da görülen seviyelere ulaşmadı. Ancak yurt dışında artan faiz oranları, para daha yüksek getiri arayışıyla ülkeden dışarı aktığı için yeni önemli ölçüde zayıflattı. Bu, gıda ve enerji ihracatına büyük ölçüde bağımlı olan Japonya’da enflasyonu kötüleştirdi.

    Bununla birlikte, banka, Japonya’nın getiri hedefini koruma yeteneğine karşı bahse girerek kar elde etmeyi uman spekülatörlerin hem yurtiçi müdahale çağrılarına hem de saldırılarına direnerek sağlamlığını korudu.

    Piyasalar yeni yaklaşıma olan bağlılığını test etmeye çalışırken, potansiyel olarak stratejinin daha fazla gevşemesine ve hatta tamamen terk edilmesine yol açacağından, Cuma günkü hamle banka üzerinde daha fazla baskı oluşturacak gibi görünüyor.

    Ancak Japonya’nın kolay para politikasını gevşetmek hızlı veya kolay olmayacak. Yıllarca süren düşük oranlar, düşük maliyetli kredilere kolay erişime güvenen hane halkı ve işletmeler için küçük faiz oranlarındaki artışların bile maliyetli olabileceği anlamına geliyor.

  • Kumarhane Kralı Steve Wynn, Cinsel Suistimal İddialarıyla İlgili Anlaşmaya Vardı

    Uzun süredir Las Vegas kumarhane patronu ve önemli bir Cumhuriyetçi bağışçı olan Steve Wynn, Nevada’ya 10 milyon dolar para cezası ödemeyi ve çalışanların cinsel suistimal iddialarıyla ilgili bir anlaşmada kumar endüstrisinden çekilmeyi kabul ederek, eyaletin kumar sektörüyle yıllarca süren savaşını sonlandırdı. düzenleyiciler.

    Anlaşma Perşembe günü Nevada Oyun Komisyonu tarafından onaylandı. Anlaşmada yanlış bir şey yapıldığını kabul etmeyen 81 yaşındaki Bay Wynn, eyalette finansman, reklam ve danışmanlıkla “herhangi bir doğrudan veya dolaylı ilişkiden tamamen uzaklaştırılmayı” kabul etti.

    Anlaşma, düzenleyicilerin Bay Wynn’in davranışlarına yönelik soruşturmalarını sona erdiriyor gibi görünse de, şartlarını ihlal ederse ek para cezalarıyla karşı karşıya kalabilir.

    Bay Wynn, görevi kötüye kullanma iddialarının kamuoyunda daha fazla ortaya çıkmaya başladığı 2018 yılında kumarhane imparatorluğu Wynn Resorts’un başkanı ve genel müdürü olarak istifa etti. Onları defalarca reddetti. Serpinti ortasında, şirket hisselerini elden çıkardı ve Cumhuriyetçi Ulusal Komite’nin finans başkanı olarak görevinden istifa etti.

    Bay Wynn’in avukatı, Perşembe günü yorum talebine hemen yanıt vermedi.

    2018’de bir Wall Street Journal raporu, Bay Wynn’i bazı çalışanlara seks yapmaya zorlamak da dahil olmak üzere bir cinsel suistimal modeli sergiliyor olarak gören kadınların endişelerini ortaya koydu.

    O sırada Bay Wynn, “Benim herhangi bir kadına saldırdığım fikri akıl almaz,” diye yanıt verdi.

    2019’da Nevada Kumar Komisyonu tarafından denetlenen bir soruşturma, “Bay Wynn’in ast çalışanlarla pervasızca cinsel ilişkiye girdiği bir model buldu; büyük bir oyun şirketinin CEO’su ve ona bağlı çalışanlar.”

    Komisyon, Bay Wynn’in 2002 yılında kurduğu Wynn Resorts’a, davranışlarıyla ilgili şikayetleri görmezden geldiği için kabaca 20 milyon dolar para cezası verdi.

  • Başkan Büyükakın: Kocaeli’nin her kuruşunu yerli yerinde kullandık

    Başkan Büyükakın, Büyükşehir Belediyesi’nin 4 yılda Kocaeli’ne kazandırılan eser ve hizmetlerini Cumhur ittifakının Kocaeli’deki temsilcileriyle paylaştı

    31 Mart 2019 yerel seçimlerden bu yana geçen 4 yılda kente kazandırılan eser ve hizmetleri 14 Temmuz’da düzenlenen geniş katılımlı bir toplantıyla kamuoyuna aktaran Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, bu kez Cumhur ittifakı paydaşlarının Kocaeli’deki temsilcilerine görevde bulunduğu sürede yapılan çalışmaları anlattı. Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya Cumhur İttifakı il başkanları, il yönetimleri, ilçe başkanları ve ilçe yönetimleri katıldı. “Yerli Yerinde Hizmet ve Eser Üretme Prensibi” sloganıyla geride bırakılan 4 yılı katılımcılara sunan Başkan Büyükakın , “Kocaeli’nin her kuruşunu yerli yerinde kullandık” dedi.

    ESER DOLU 4 YIL

    Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Prof. Dr. Saadettin Hülagü, Veysal Tipioğlu, Mehmet Akif Yılmaz, Cemil Yaman, Sami Çakır, Son Dönem Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, AK Parti İl Başkanı Şahin Talus, AK Parti Kocaeli Eski İl Başkanları Mahmut Civelek, Şemsettin Ceyhan, Abdullah Eryarsoy, Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Murat Nuri Demirbaş, BBP İl Başkanlığı Koordinatörü Metehan Küpçü, AK Parti İzmit İlçe Başkanı Muharrem Tutuş, Yeniden Refah Partisi ve Demokratik Sol Parti Kocaeli İl Yöneticileri, HÜDAPAR İl Başkanı Ali Çiftçioğlu, AK Parti Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Başkan Büyükakın, eser ve hizmetlerinin yer aldığı sunumu “Yerli Yerinde Hizmet ve Eser Dolu 4 Yıl” başlığı altında örneklerle anlattı.

    BAŞKAN: HER ŞEYİ YERLİ YERİNE KOYDUK

    “Yerli Yerinde Hizmet ve Eser Dolu 4 Yıl” sloganıyla gerçekleşen programda konuşan Başkan Büyükakın, yola çıkarken beraber çalıştığı yol arkadaşlarını unutmadığını söyledi. Başarılarının ardındaki gerçek mimarlara yapılan çalışmaları paylaşmak için bu programın düzenlediğini söyleyen Başkan Büyükakın, “Liyakat her şeyi yerli yerine koymaktır. Başından beri her şeyi yerli yerine koymakla mükellefim. Bizim gözümüz, kulağımız vatandaşta ve yol arkadaşlarımızda oldu. Gerektiğinde sizlerle istişare ettik. Belediyenin ve bu milletin malını israf etmedik. Her kuruşunu yerli yerinde kullandık” ifadelerini kullandı.

    “MİLLET İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

    Sahaya çıkmadan önce bir planın olduğunu fakat sahaya çıkınca akışın değiştiğini anlatan Başkan Büyükakın, her zaman akışa göre değişiklikler yapıldığını dile getirdi. Başkan Büyükakın, “Yerli yerinde iş yaparken bahaneler üretmedik. Müsilaj oldu arıtma tesislerini ileri arıtma tesisi yaptık. Her şeyi zamanında ve usulünce gerçekleştirdik. Biz kamuoyu yoklamalarında da görüyoruz ki vatandaş belediye başkanlarından iş bekliyor. Biz de eser ürettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize çok açık bir talimatı var. ‘Tabii ki eser ve hizmet yapacaksınız ama aslolan gönüllere girmektir’ dedi. Biz de aslolan millettir dedik ve millet için çalıştık. Millete hizmet eden milletin efendisidir. Biz millet için çalışıyoruz. Biz önce Allah’ın rızasını sonra milletin gönlünü kazanmak zorundayız. Milletin gönlüne girme hedefine sımsıkı bağlı kalarak 4 yıldır belediyecilik hizmeti ortaya koyduk” dedi.

    “KENTE CAZİBE MERKEZLERİ KAZANDIRIYORUZ”

    Büyükşehir Belediyesi denildiğinde çok büyük ritmin söz konusu olduğunu söyleyen Başkan Büyükakın, bu ritmi devam ettirmenin başlı başına bir iş olduğunu aktardı. Başkan Büyükakın, Cumhuriyet Bulvarı’nı şu sözlerle anlattı: “Burası artık yürüyüş yolu değil. Burası artık başka bir mekan oldu. Oturulan, insanların sohbet ettiği, çocukların oynadığı bir cazibe merkezi. Şehir burada kentsel bir yaşam formu kazandı. Şehrin vizyonuna değer kattı. Milli İrade Meydanı da öyle olacak. Tamamen asfalt olan bir mekanı, insanların tüm fonksiyonları içinde bulacağı, yeşili de içine kattığımız bir meydan inşa ediyoruz. Sanat İhtisas Merkezi ile de yaşayan bir merkez kuruyoruz. Şehre cazibe merkezleri kazandırıyoruz. Millet bahçelerimizle ise kente nefes aldırıyoruz. 13 tane yeni semt parkları yaptık. Cımbızdere Mesire Alanı, Tatlıkuyu Vadisi Mesire Alanı 2 Etap ve Ataşehir Mesire Alanı tamamlandı. Sahil düzenlemeleri ve çevre düzenlemeleriyle de Kocaeli’nin dört bir yanını yemyeşil yaptık.”

    “KÖRFEZ’E GÖZÜMÜZ GİBİ BAKIYORUZ”

    Çevreyle ilgili çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Başkan Büyükakın, Türkiye’nin en büyük çevre projesi İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği ile Marmara’nın yeniden hayat bulacağını söyledi. Başkan Büyükakın, “Burada yaptığımız inanılmaz bir iş. Körfez’in ölmemesi ve oksijen seviyesinin düşmemesi için bu proje hayati öneme sahip. Aslında çığır açan bir çalışma yapıyoruz. Körfez’den 8,5 ton çamuru temizleyeceğiz. Bu o bölgede balıkların tekrar yumurtlaması, balık çeşitliğinin artması, deniz yaşamının devam etmesi demek. Dip Çamuru Temizliği Projemiz, Türkiye’ye ve dünyaya örnek oluyor. 656 futbol sahası büyüklüğünde bir alanda yer yer 3 metre yer yer 5 metre yüksekliğinde çamur var. Bu çamuru aldığımızda İzmit Körfezi dev bir akvaryuma dönüşecek. Körfez’e gözümüz gibi bakıyoruz” şeklinde konuştu. 

    “BORÇLU DEĞİL GÜÇLÜ BELEDİYE”

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin mali açıdan hiçbir endişesi kalmadığını vurgulayan Başkan Büyükakın, bugüne kadar 18.7 milyarlık bir yatırım gerçekleştirdik. 1297 tane eser ve hizmetin hayata geçti. “Yerli yerinde 4 yıldır hizmet yapmaya devam ediyoruz. Hizmet ve proje üretme kapasitesi en güçlü belediyeyiz. Borçlu değil güçlü belediyeyiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bilgehane Öğrencileri Vatandaşlara Aşure İkram Etti

    Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde hizmet veren Bilgehanelerde öğrenciler, Muharrem ayına özel kendi elleriyle yaptıkları aşureleri Cuma namazı sonrası Kapu Camii başta olmak üzere şehrin 24 noktasında vatandaşlara ikram etti.


    Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere yönelik faaliyetlerinden olan Bilgehanelerde öğrenciler Muharrem ayı dolayısıyla aşure etkinliği gerçekleştirdi. 

    Bilgehane Yaz Etkinlikleri kapsamında milli ve manevi eğitimlerin yanı sıra etkinlik ve atölyeler ile de birçok eğitici faaliyette bulunan Bilgehaneler, halkın değerlerine yönelik çalışmalara da imza atarak gönüllere giriyor. 

    Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren 23 Bilgehanenin her biri bu kez Muharrem ayının 10. gününe özel aşure etkinliği gerçekleştirdi. Öğrenciler kendi elleriyle hazırladıkları aşureleri Cuma namazı çıkışında Kapu Camii başta olmak üzere Konya’nın 24 noktasında vatandaşlara ikram etti.

    Öğrencilerin ikram ettiği geleneksel aşure tatlısı vatandaşlardan tam not aldı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yaz Tatili Abur Cubur Tatiline Dönüşmesin!

    Tatil mevsimi, çocuklar için en heyecan verici zamanlardan biridir. Okulların kapandığı ve yazın tadını çıkarmanın zamanıdır. Özellikle abur cubur tüketimi ve diş sağlığı gibi konularda ebeveynlerin bilinçli olmaları gerekmektedir. İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Pedodonti Bölümünden, Öğr. Gör. Dr. Başak Bölükbaşı açıklamalarda bulundu.

    Abur cubur, çocuklar arasında yaygın bir atıştırmalık seçeneğidir, ancak aşırı tüketimi sağlık açısından ciddi riskler taşıyabilir. Abur cubur tüketimini azaltmak için bazı önlemler alınabilir;

    1. Bilinçli alışveriş: Market alışverişlerinizi yaparken, abur cubur içeren ürünlere alternatif, daha sağlıklı olan taze meyve, sebze, yoğurt, kuruyemiş ve kuru meyveler gibi besleyici atıştırmalıkları tercih etmek çocuğunuzun sağlığını destekleyecektir.
    2. Dengeli beslenme: Ana öğünlerde çocuğunuza sağlıklı ve dengeli besinler sunarak atıştırmalıklara olan ihtiyacı azaltabilirsiniz. Protein, lif ve sağlıklı yağlar içeren yemekler çocuğunuzun tok kalmasını sağlayacak ve abur cubura olan isteği azaltacaktır.
    3. Sınır koymak: Abur cuburları yasaklamak yerine, ölçülü ve kontrollü bir şekilde sunun. Bu, çocuğunuzun atıştırmalıkları daha az tüketmesine yardımcı olabilir.
    4. Ödül yerine alternatifler: Çocuğunuzun başarılarını ödüllendirmek istediğinizde, abur cubur yerine daha sağlıklı ödüller düşünebilirsiniz. Örneğin, ona sinema bileti alabilir, birlikte spor yapabilir veya kitap hediye edebilirsiniz.

    Tatilde doğru diş bakımı nasıl olmalıdır?

    Tatil süresince, çocukların diş sağlığına özen göstermek önemlidir. Unutmayın, tatilin tadını çıkarırken bile doğru diş bakımı aşağıda belirtilen basit adımlarla sağlanabilir:

    1. Diş fırçalama alışkanlığını devam ettirin: Tatildeyken bile düzenli diş fırçalama alışkanlığını sürdürmek çok önemlidir. Günde en az iki kez diş fırçalayarak çocuğunuzun dişlerini temiz tutun.
    2. Diş fırçası ve diş macunu seçimi: Çocuğunuzun yaşı ve diş yapısına uygun bir diş fırçası ve çocuklar için özel olarak formüle edilmiş diş macunu kullanın.
    3. Bol su tüketimi: Özellikle yaz döneminde vücudun ihtiyacı olan su tüketimini arttırmak diş sağlığı için de katkı sağlayacaktır. Tatil döneminde artan ara öğün tüketimi sürecinde dişlerin fırçalama ile temizlenemediği durumlarda su tüketimi ve su ile ağzın çalkalanması diş yüzeylerinin temizlenmesine katkı sağlar.
    4. Dengeli beslenme: Tatil sırasında çocuğunuzun abur cubur tüketimini sınırlayarak ve daha sağlıklı besinlere yönlendirerek diş sağlığını destekleyebilirsiniz.
    5. Acil durumlar için önlem alın: Tatil sırasında diş ağrısı veya acil diş sorunlarıyla karşılaşmamak için seyahat öncesinde bir diş hekimine danışmak ve acil durumlar için iletişim bilgilerini yanınızda bulundurmak akıllıca olacaktır.
    6. Diş tedavisi için uygun zaman: Tatil dönemi, okul süresince ihmal edilen diş kontrolleri tedavilerinin uygulanması için en uygun zamanlardan biridir. Gerekli tedaviler yapılıp koruyucu önlemler alınarak, bu sayede ileride ciddi diş problemlerinin önüne geçilebilir.

    Tatilin tadını çıkarırken, çocuklarınızın sağlığına dikkat etmek için bu ipuçlarını uygulamak, onların mutlu ve sağlıklı bir yaz geçirmelerini sağlayacaktır. Unutmayın, ebeveynler olarak sağlıklı alışkanlıkların kazandırılması çocukların geleceğini olumlu yönde etkileyecektir.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Azerbaycan’ın sanat koleksiyonu İzmirlilerle buluşacak

    Ege Üniversitesi, uluslararasılaşma stratejisi kapsamında kardeş ülke Azerbaycan ile iş birliklerini güçlendirmeye devam ediyor. EÜ  Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi (GSTMF), Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi ile İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı. EÜ Senato Salonunda düzenlenen protokol imza törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, GSTMF Dekanı Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi Müdürü Prof. Chingiz Farzaliyev, Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi Uluslararası İlişkiler Departman Sorumlusu Konul Rafiyeva ve ilgili akademisyenler katıldı.

    Ege Üniversitesinin, kardeş ülke Azerbaycan ile yaptığı iş birliklerine bir yenisini eklemenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Mehmet Ersan, “İmzaladığımız bu protokolün temel amacı müşterek değerlere sahip olduğumuz Azerbaycan ile kültür ve sanat konusunda karşılıklı iş birliklerimizi güçlendirmek ve geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda protokolün kapsamı Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi’nde yer alan zengin koleksiyondan sanat eserlerinin İzmir’de sergilenmesine yönelik etkinliklerin düzenlenmesini içermektedir. Aynı zamanda bu sergi kapsamında eserlerden görsel-işitsel enstalasyonlar üretilecek ve sergi dijital teknolojilerle desteklenecektir. Azerbaycanlı sanatçıların desteğiyle Azerbaycan müziklerinin sunumu eşliğinde sergi İzmirli sanatseverlerle buluşturulacaktır. Yapılan iş birliğinin her iki ülke ve dahil olan kurumlar için hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.  

             “Uluslararasılaşma misyonuna kültür-sanat desteği”

    Gerçekleştirilen iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Dekan Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, “Kardeş ülkemiz Azerbaycan’ın oldukça zengin sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan milli müzesiyle iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu iş birliğinin üniversitemizin kültür ve sanat alanındaki uluslararasılaşma hedeflerine katkı sunacağını umuyoruz. Bu hususta uluslararasılaşma vizyonuyla bizlere öncülük eden Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’a teşekkür ediyorum. Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi’ndeki çeşitli koleksiyonların güzel İzmir’imizde sanatseverlerle buluşmasını oldukça önemsiyorum. Bu hususta başta Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi Müdürü Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Onurlu Sanatçısı Profesör Chingiz Farzaliyev’e, Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi Uluslararası İlişkiler Departman Sorumlusu Konul Rafiyeva’ya, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Murat Karaçanta’ya ve Müdür Yardımcımız Kaan Erge’ye, Fakültemiz öğretim elemanı Arş. Gör. Dr. Elçin As’a teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “İki devlet tek millet sloganı daha da anlam kazandı”

    İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, “Türkiye ve Azerbaycan dendiğinde hemen akla gelen ‘İki devlet tek millet’ sloganı daha da bir anlam kazanıyor. İmzalanan protokol ile iki ülke arasında var olan iş birliğini kültür ve sanat alanında da daha üst seviyeye çıkarmak hedeflenmektedir. Bu ikili iş birliğinin ilimizdeki ilk somut çıktıları Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi’nde yer alan Türk Koleksiyonlarının sergilenmesine yönelik etkinliklerin düzenlenmesi, özel günlerin düzenlenmesi, karşılıklı olarak müze temsilcilerinin ve üniversite öğretim üyelerinin değişimlerinin organize edilmesi şeklinde olacaktır. İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak bu iş birliğinde yer almaktan dolayı duyduğumuz memnuniyeti ifade ediyor ve bu iş birliğinin farklı alanlara da yansımasını canı gönülden diliyoruz” dedi.

    “İş birliğimiz iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirecek”

    İş birliği ile iki ülkenin dostluğunun pekiştiğini ifade ene Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi Müdürü Prof.  Chingiz Farzaliyev, “Ülkelerimiz arasındaki kültürel ilişkilerin ve etkin iş birliğinin genişletilmesinden memnuniyet duyduğum ifade ediyorum. Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi ile Ege Üniversitesi arasında imzalanan iş birliği anlaşması, bu kurumların iş birliğini daha da geliştirmeyi amaçlıyor. Bu iş birliği, iki kardeş ülke ve halklarımız arasındaki dostane ilişkileri pekiştirmektedir.  Ülkelerin kültürüne yönelik ortak projelerin uygulanması ve Azerbaycan günlerin düzenlenmesi, İzmir Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi tarafından Azerbaycanlı müze uzmanlarına yönelik eğitimlerin düzenlenmesi gibi etkinlikler anlaşma kapsamında yer almaktadır. Bu anlaşmanın, ilişkilerin genişlemesine ve deneyim paylaşımına dair katkı sunacağından eminiz diye konuştu.

    “Protokol kapsamında pek çok etkinliği hayata geçireceğiz”

    Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi Uluslararası İlişkiler Departman Sorumlusu Konul Rafiyeva ise, “Öncelikle iş birliği içerisinde olduğumuz paydaşlarımıza sıcak karşılamaları ve yaklaşımları için teşekkür ederim. Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi ile İzmir Ege Üniversitesi arasında iş birliği ilişkilerinin kurulmasına yönelik Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanlığı temsilcileri arasında uzan zaman önce başlattığımız müzakereler, bugün hala devam ediyor. Ege Üniversitesi ile başlattığımız proje kapsamında birçok etkinliği hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Amaç, ortak değerlere sahip Azerbaycan ve Türkiye arasındaki kültürel ve sanatsal iş birliğini güçlendirmek, geliştirmek ve iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin kültürel ağlar aracılığıyla kurulmasına katkıda bulunmaktır” dedi.

    Protokolün imzalanmasının ardından Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi yetkilileri EÜ GSTMF’yi ve İzmir İl Kültür Turizm Müdürlüğünü ziyaret etti. Proje ekibi daha sonra İzmir’in sanat ve kültür alanındaki öncü isimleriyle bir araya gelerek şehrin müzelerine ziyarette bulundular.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bergama Belediyesi Aquapark Hizmette

    Yüzme havuzu, birbirinden eğlenceli dört kaydırak, çocuklar için ayrı kaydırağın olduğu Aquapark, Pazartesi hariç tüm günler hizmet veriyor.

    Saat 10.00 ile 17.30 arası hizmet veren Aquapark’ta yiyecek içecek ihtiyaçlarının karşılandığı alanlar da bulunuyor. Şezlong ve gölgeliklerin bulunduğu Bergama Belediyesi Aquapark’ında Çarşamba günleri Kadınlar günü, Pazar günleri Aile günü olarak planlandı.

    0 – 3 yaş arası çocuklara ücretsiz hizmetin verildiği tesiste 3 – 12 yaş arası için 40 TL, 12 yaş üzeri için 60 TL tesis kullanım bedeli alınıyor.

    Girişin yapıldığı Kleopatra Güzellik Ilıcası Sosyal Tesisleri’nden de kahvaltı ve yemek hizmeti alınabiliyor. Sabah 08.30’da başlayan kahvaltı hizmeti 12.00’ye kadar verilebiliyor. 11.30 itibarıyla başlayan alakart restorandan 23.00’e kadar hizmet almak mümkün. Pazartesileri hariç 15.30’dan itibaren fırından lahmacun ve pide hizmeti veriliyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ‘Çok Aşk’ın vizyon tarihi belli oldu

    İSTANBUL (İGFA) – Hasan Can Kaya’nın senaryosunu yazdığı; Büşra Pekin, Şebnem Sönmez, Barış Yıldız ve Uğur Yücel’le birlikte başrolü paylaştığı ‘Çok Aşk’ filminin gösterim tarihi belli oldu. Ortak yapımcılığını Muzaffer Yıldırım’ın üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda ise Arif V 216, Patron Mutlu Son İstiyor, Kocan Kadar Konuş ve Görümce gibi yapımlarda imzası olan Kıvanç Baruönü oturuyor.

    Bol kahkahalı romantik komedi filmi ‘Çok Aşk’, 27 Ekim’de beyazperdede seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

    Yoğun çekim temposunun ardından yılın başında çekimleri tamamlanan ve şubat ayında gösterime girmesi beklenen filmin vizyon tarihi deprem nedeniyle ertelenmişti.

    Fragmanı bile yayınlandığı andan itibaren kısa sürede milyonlar tarafından seyredilen filmin yeni vizyon tarihinin açıklanmasıyla geri sayım başladı.

    Güçlü oyuncu kadrosu, 100 kişilik bir teknik ekip ve 1200’ü aşkın yardımcı oyuncu kadrosuyla çekimleri tamamlanan film, korsan film satıcısı Coşkun’un aşkın peşinden koştuğu, fonda 15 yıllık süreyi anlatırken, Türkiye’nin bu zaman içindeki yolculuğunu da yansıtıyor.

    İzleyenlere sıcacık bir hikayeyi, kahkaha ile sunacak olan ‘Çok Aşk’, NuLook Production ve HACK Creative ortak yapımcılığında 27 Ekim 2023 tarihinde vizyonda olacak.

  • 31 Temmuz’a dikkat! İlk iki taksit aynı anda ödenecek

    ANKARA (İGFA) – Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırmasına 5 milyonu aşkın mükellef başvurmuştu.

    Yapılandırmada 1’inci ve 2’nci taksi ödemeleri için son ödeme günü 31 Temmuz’da dolacak.

    İlk taksit ödeme süresi uzatıldığından birinci ve ikinci taksitlerin birlikte ödenmesi gerekiyor.

    Konuyla ilgili Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenli Kurumu’nun yanı sıra kamu kurum ve kuruluşları da yapılandırılan borçların bozulmaması için 31 Temmuz için ilk iki taksit uyarısını yineliyor.

    Yapılandıran borçlar, tercihe göre peşin veya 48 aya kadar taksitler halinde ödenebiliyor.

    Öte yandan Gelir İdaresi Başkanlığı, 31 Temmuz itibariyle mükelleflere 2022 yılına ait Gelir Vergisi ile 2023 yılı Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin ikinci taksit ödeme sürelerinin de son günü olduğunu hatırlattı.

  • Sosyal Güvenliğin Bir Sonraki Yaşam Maliyeti Artışı Tahmini %3 civarında

    74 milyondan fazla Amerikalı, gelecek yıl Sosyal Güvenlik yardımlarında sağlıklı bir enflasyon ayarlaması bekleyebilir – bu yılki tarihi yüzde 8,7’lik artış kadar büyük değil.

    Yaşlılar Birliği’nin bir tahminine göre, enflasyondaki son yavaşlama, 2024 Sosyal Güvenlik yaşam maliyeti düzenlemesine veya COLA’ya yaklaşık yüzde 3’lük bir işaret ediyor. Partizan olmayan bir yaşlılar örgütü olan ligin politika analisti Mary Johnson, bunun yine de son yirmi yıldaki ortalama yüzde 2,6’lık düzeltmeden daha yüksek olacağını söyledi.

    “İnsanların gerçek olması gerekiyor – kırk yıldır görmediğimiz enflasyon oranlarından geçtik” dedi. “Yüzde 3’lük bir COLA hapşırılacak bir şey olmaz.” Diğer tahminler, yüzde 3’ün biraz üzerinde olası bir artışa işaret ediyor.

    COLA, Sosyal Güvenlik’in yaşlılar ve diğer yararlanıcıların enflasyona ayak uydurmasına yardımcı olan çok önemli bir özelliğidir. SGK, COLA’yı Eylül ayı enflasyon verileri açıklandıktan sonra Ekim ayında açıklayacak. Yararlanıcılar artışları Ocak ayında almaya başlayacak, ancak Medicare’e kayıtlı emekliler için zam miktarı bir sayıya daha bağlı olacaktır: aylık Medicare Kısım B primi.

    Kısım B’nin primi (doktor ziyaretleri gibi ayakta tedavi hizmetlerini kapsar) tipik olarak Sosyal Güvenlik yardımlarından düşülür ve büyük artışlar COLA’ları derinden etkileyebilir. 2024 Kısım B primiyle ilgili resmi açıklama sonbahara kadar gelmeyecek, ancak Medicare’in mütevelli heyeti, mevcut standarda göre yüzde 6 veya aylık 9,90 ABD doları artışla 174,80 ABD doları prim öngörüyor. Yüzde 3’lük bir COLA, 1.788 $’lık ortalama Sosyal Güvenlik yardımını 53.60 $’dan biraz daha fazla artıracaktır.

    Federal yasa uyarınca, COLA yıllık olarak hesaplanır; Sosyal Güvenlik, üçüncü çeyrek için Kentsel Ücretliler ve Büro İşçileri için Tüketici Fiyat Endeksi rakamlarının ortalamasını alır ve bunu bir önceki yıl için aynı ortalama rakamlarla karşılaştırır. COLA, ikisi arasındaki yüzde farkıdır.

    Sosyal Güvenlik yararlanıcıları, son zamanlarda COLA ve Kısım B prim değişikliklerinde olağandışı dalgalanmalar yaşadılar. Bu yıl, yüzde 8,7’lik düzeltme, 40 yılın en büyüğü oldu ve Kısım B primi, 2022’de yüzde 14,5’lik bir artışı geri çekmek için düşürüldü. Prim, on yıldan fazla bir süredir ilk kez düştü.

    Medicare yetkilileri, Kongre’nin o yıl bir pandemi yardım önlemi olarak artışı sınırlamasının ardından 2021’de ortaya çıkan maliyetleri kısmen telafi etmeyi hedefliyordu. Ancak aynı zamanda, Gıda ve İlaç İdaresi’nin onayladığı, Alzheimer’ı tedavi etmek için kullanılan tartışmalı, yüksek maliyetli bir ilaç olan Aduhelm’in beklenen maliyetini karşılamak için mali rezervler oluşturuyorlardı. İlaç, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından intravenöz olarak uygulandığı için Bölüm B kapsamında olacaktır. Medicare nihayetinde kullanılabilirliğini sınırladı, ancak 2022’deki büyük prim artışı kaldı.

    Başka bir pahalı ilacın olası finansal etkisi, Aduhelm’den daha umut verici sonuçlar veren bir Alzheimer ilacı olan Leqembi’nin yakın zamanda FDA tarafından onaylanmasıyla su yüzüne çıktı.

    Medicare, hak kazanan hastalar için Bölüm B kapsamında Leqembi’yi kapsayacak, ancak doktorların ilacın etkinliğini ve risklerini izlemek için bir veri toplama çabasına katılmasını da gerektirecektir. Üreticinin ilaca yönelik öngörülen alımı mütevazıdır – mevcudiyetin ilk üç yılı boyunca 100.000 hasta.

    Sağlık politikasına odaklanan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan KFF’de Medicare politikasına ilişkin programın müdür yardımcısı Juliette Cubanski, “Muhtemelen prim üzerinde önemli bir etkisi olmayacak – en azından 2024 boyunca” dedi.

    Bazı Alzheimer uzmanları, Leqembi’nin hastalar için anlamlı faydaları olacağına ikna olmamıştır ve yan etkiler konusunda endişeler vardır. İlgili testler ve doktor ziyaretleri hariç, yılda 26.500 $ olması beklenen maliyeti, alımı yavaşlatabilir.

    Medicare Kısım B, kapsanan hizmetlerin yüzde 80’ini öderken, kalan yüzde 20’yi hastalar ödüyor. Medigap ek politikalarıyla eşleştirilmiş geleneksel Medicare’e kayıtlı Leqembi kullanan hastaların ortak ödemelerinin bir kısmı veya tamamı karşılanacaktır. Bu korumaya sahip olmayan Medicare hastaları, yılda 5.000 dolardan fazla maliyete katlanacaktır. Buna Medigap politikaları olmayan geleneksel Medicare kullanıcıları ve Medicare Advantage planlarına kayıtlı herkes dahildir.

    Advantage kayıtlı kişiler, her plan tarafından belirlenen bir üst sınıra kadar kalan yüzde 20’den sorumludur. KFF’ye göre, geçen yıl emekliler kendilerini ağ içi ve ağ dışı hizmetler için ortalama 9.200 $ öderken bulabilirler.

    Dr. Cubanski, “İki program arasında maliyet paylaşımı korumaları konusunda gerçekten eşit bir oyun alanı yok” dedi.

    Medicare Kısım D kapsamındaki reçetelerin maliyetinde bir miktar rahatlama, geçen yıl yasalaşan Enflasyonu Düşürme Yasası ile sağlanacaktır. Yasa, 2024’te başlayıp 2025’te sona erecek olan iki aşamada yaşlıları yüksek ilaç maliyetlerinden koruyacaktır. hiçbir kayıtlı kişinin yılda 2.000 ABD Dolarından fazla ödemesi gerekmeyecektir. Üst sınır, Kısım D harcama artışını yansıtacak şekilde yıllık olarak ayarlanacaktır.

    Kısım B kapsamında uygulanan ilaçlar için benzer bir üst sınır yoktur. Ancak yasa ayrıca Medicare’e, Kısım D (ve daha sonra Kısım B) kapsamında ilaç şirketleriyle ilaç fiyatlarını müzakere etme yetkisi vermektedir, ancak bu yetki aşamalı olarak kademeli olarak ve uzun vadeli olarak uygulanacaktır. İlaç fiyatlarına etkisi belirsizliğini koruyor.

    Toplam Medicare harcamalarının daha büyük bir payı Kısım A’dan (hastane bakımı) Kısım B’ye kaymıştır – ve bunun tek nedeni pahalı ilaçların geliştirilmesi değildir. Eklem değiştirme gibi prosedürler ve aynı zamanda hastaların evde alamayacakları pahalı yeni biyolojik ilaçlar da dahil olmak üzere ayakta tedavi ortamlarında daha fazla sağlık hizmeti verilmektedir.

    Bu eğilim, önümüzdeki yıllarda Kısım B harcamaları ve primler üzerinde ek bir yukarı yönlü baskı oluşturacaktır.

    Ekonomist ve hem Sosyal Güvenlik hem de Medicare’in eski mütevellisi Marilyn Moon, “Trendin tersine döneceğini veya şu anda olduğu seviyede kalacağını düşünmek için bir neden göremiyorum” dedi.

    Düşük gelirli emekliler için bir sıkıştırma

    2024’te daha küçük bir Sosyal Güvenlik COLA’sı, önemli bir Kısım B prim artışıyla eşleştirilirse, net artışı yalnızca yüzde 1 veya 2’ye düşürürse veya hatta muhtemelen bir kişinin tüm ek ödemesini tüketirse, daha az sosyal yardım alan kişiler için özellikle zorlayıcı olacaktır. Düşük gelirli Medicare yararlanıcıları, primlerinin tamamını veya bir kısmını ödeyen bir dizi program aracılığıyla maliyetler konusunda yardım alabilirler.

    Ve federal yasadaki “zararsız tutma” hükmü, Kısım B primindeki artış nedeniyle bir kişinin Sosyal Güvenlik yardımlarının bir yıldan diğerine azalmasını önler. Düşük COLA’ların veya yüksek B Kısmı prim artışlarının olduğu yıllarda, daha küçük sosyal haklara sahip kişilerin ödemelerinin sabit kaldığını gördüler.

    Ek Güvenlik Geliri yardımı alan düşük gelirli yaşlılar ve engelliler de COLA alıyor, ancak azami faydaları ABD’nin resmi yoksulluk sınırı olarak tanımladığı gelir seviyesinin yalnızca yüzde 75’i. Sosyal Güvenlik Araştırma, Gösterim ve İstihdam Destek Ofisi’nde eski bir komiser yardımcısı olan David Weaver, yoksulluk tanımı yıllık olarak enflasyona göre ayarlandığı için COLA’nın bunu değiştirmeyeceğini söyledi.

    Yakın tarihli Nüfus Sayımı Bürosu verilerine göre, Afrikalı Amerikalılar yoksulluğun altında bir yardımın zorluklarını daha şiddetli hissediyorlar ve SGK alma olasılıkları beyaz Amerikalılara göre üç kat daha fazla.

    Bay Weaver ve diğer savunucular, SGK’da faydaları artıracak ve programa erişimi iyileştirecek değişiklikler için bastırıyorlar.

    “Yıllarca süren ayrımcılık bize ırklara göre gelir ve sağlık sonuçlarında geniş eşitsizlikler verdi” dedi. “Genellikle ayrı ayrı tartışılırlar, ancak genellikle el ele giderler.”

  • Antalyaspor, yeni dönem hazırlıklarına devam ediyor

    Trendyol Harika Lig takımlarından Fraport TAV Antalyaspor, Erzurum’da yeni dönem hazırlıklarını sürdürdü.

    Akdeniz grubu, Palandöken Dağı eteklerinde bulunan Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde günü tek idmanla kıymetlendirdi.

    Futbol sorumlusu Nuri Şahin idaresinde çalışan oyuncular, sabah idmanında ısınma ve taktik çalıştı.

    Kırmızı-beyazlı grup, Cumartesi günü yapacağı idmanla 2. etap kamp periyodunu tamamlayacak.

     

     
  • Mane, Ronaldo’nun yanına gidiyor!

    Suudi Arabistan takımlarından Al Nassr, takımını Sadio Mane ile güçlendirmeye hazırlanıyor.

    Fabrizio Romano’nun haberine nazaran, Al Nassr, Bayern Münih’le Mane için yaptığı pazarlıklarda mutabakat sağladı. Suudi Arabistan temsilcisi, Mane için yaklaşık 37 milyon euro’luk bonservis bedeli ödeyecek.

    RESMİ KONTRAT İMZALAYACAK

    Mane, sıhhat denetimlerinden geçmesinin akabinde Al Nassr’a imza atacak.

    RONALDO’NUN EKİP ARKADAŞI

    Senegalli yıldız, transferin resmiyet kazanması durumunda Cristiano Ronaldo’nun yeni grup arkadaşı olacak.

    Al Nassr, daha evvel de Marcelo Brozovic, Alex Telles, Seko Fofana üzere isimleri de takımına katmıştı.

  • Yurt içinde benzin ve motorin satışları Haziran ayında artış gösterdi

    Yurt içi piyasalarda Haziran ayında benzin ve motorin satışlarında artış yaşandı.

    Petrol Sanayi Derneği (PETDER) verilerine göre benzin satışları, Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 48,94 artışla 468 bin metreküp oldu.

    Aynı ayda motorin satışları yüzde 4,07 artarak 2 milyon 627 bin 272 metreküp olarak gerçekleşti.

    Fuel oil satışları yüzde 0,20 artışla 14 bin 639 ton, gaz yağı satışları yüzde 8,26 düşüşle 100 m3 ve otogaz satışları yüzde 25,84 artışla 324 bin 839 tona ulaştı.

    İlk 6 ayda satışlar arttı

    2023 yılı Ocak-Haziran döneminde de benzin ve motorin satışlarında artış yaşandı. Benzin satışları yüzde 29,08 artışla 2 milyon 441 bin 174 metreküp olurken motorin satışları, yüzde 6,93 artışla 15 milyon 20 bin 142 metreküp seviyesine çıktı.

    Fuel oil satışları yüzde 1,51 düşüşle 109 bin 83 ton, gaz yağı satışları yüzde 0,12 artışla 870 metreküp, otogaz satışları ise yüzde 25,84 artışla 1 milyon 747 bin 304 ton olarak gerçekleşti.

    Foreks Haber Merkezi

  • Yapay Zekanın Messi’si: ABD’li bankanın %50 artış potansiyeli gördüğü teknoloji firması

    Wedbush analistleri Palantir’i, “üstün performans” notu ve hisse başına 25 dolar fiyat hedefiyle araştırma kapsamına aldı.

    Bugün paylaştıkları bir notta analistler, “Palantir’in eşsiz bir yapay zeka kalesi inşa ettiğine ve önümüzdeki on yıl boyunca bu yapay zeka devriminde önemli bir oyuncu olmaya hazır olduğuna inanıyoruz.” dedi.

    Palantir hisseleri, piyasa öncesi işlemlerde neredeyse %5 yükseldi.

    Analistler, dünya “4. Sanayi Devrimi”ne girerken Palantir’in başarılı olmak için iyi bir konumda olduğunu düşünüyor.

    Bu doğrultuda Wedbush analistleri, önümüzdeki 6-12 ay içinde Palantir’in, yeni kullanım alanlarındaki artıştan yararlanma potansiyelini açıkça görüyor.

    Palantir’in devam eden yapay zeka dalgasından faydalanacağına “çok güveniyorlar” ve mevcut seviyelerde risk/getirinin cazip olduğunu ekliyorlar.

    Analistler, “Palantir, genişlemeye ve yapay zekanın bu devrimci döneminden yararlanmaya devam ettikçe hissenin zaman içinde yeniden değerlenmeye ve yazılımda benzerlerinin oldukça üzerinde işlem görmeye devam edebileceğine inanıyoruz.” dedi.

    Palantir hisseleri yılbaşından bugüne %150’nin üzerinde artış gösterdi.

  • Macron’un büyük kripto para planı! İşte detaylar…

    Avrupa Birliği tarafından kabul edilen ‘kripto varlıkları piyasaları düzenlemesi’ (MICA) 2024 yılı sonuna gerçek yürürlüğe girecek. Bu düzenleme, Avrupa kripto sanayisine uyumlu bir istikamet duygusu kazandırdı. Yakın vakitte kripto piyasalarının Avrupa’da ivmelenmesi ve Fransa’nın Avrupa’daki kripto hareketine öncülük etmesi bekleniyor. Neredeyse 3 trilyon dolara yaklaşan gayri safi yurtiçi hasılası ile AB’nin en büyük ikinci iktisadı olan Fransa ise birliğin kripto merkezi haline gelmek için değerli adımlar kaydetti. Bunun meyvelerini de Circle, Binance ve Crypto.com üzere kripto dünyasının değerli şirketlerinin Avrupa’daki merkezleri olarak Paris’i seçmesi ile almaya başladı. Hatta ülke Altıncı Ethereum Topluluk Konferansı (ETHCC), NFT Paris, Paris Blokzincir haftası üzere etkinliklere de mesken sahipliği yaptı. Pekala nasıl oldu da Fransa Avrupa’nın kripto merkezi haline geliyor?

    Aslında MICA kabul edilmeden evvel de Fransa uzun müddettir Web3’ün verimli işlemesi için çabalamakta. Fransız hükümeti,kripto para sanayisini ve blokzincir teknolojisini destekliyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da kriptoyu iş dünyasını ülkeye çekmenin bir yolu olarak görüyor. Diğer ülkeler dijital varlıklarla ilgili kuralları sıkılaştırırken hatta kimileri kriptoyu yasaklarken, Lider Macron kesimi benimsedi. 

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. Fotoğraf: Elysee

    Fransa’da hükümetin kriptoya desteği…

    Macron, 2021 yılında Fransa’nın 30 milyar euroluk 2030 yatırım planını açıklamıştı. Teknoloji yatımlarını amaçlayan bu plan çerçevesinde Fransa Web3’e de kıymetli bir kaynak sağlayacak. Web1 teknolojisi ile internet ağı üzerinden yalnızca içeriklere ulaşılabiliyordu. 2000’lerden itibaren yaygınlaşan Web2 ile internetteki içerikleri paylaşma yahut bu içeriklere yorum ve beğeni bırakma özelliği geldi. Web3 ile de internet üzerindeki içeriklerin blokzincir üzerine kayıt teknolojisi ile mülkiyet hakları elde edilebiliyor. Macron Fransız basınına verdiği demeçte Web3’ün kaçırılmaması gereken bir potansiyele sahip olmasının yanında, bir gereklilik olduğunu da söylemişti. 

    Fransa’nın kriptoya dayanakları Web3 yatırımları ile hudutlu değil. Macron’un kabul ettiği en yararlı siyasetler ortasında kripto karları üzerindeki vergi indirimleri ve kolaylaştırılmış bürokrasi yer alıyor. Fransa Maliye Bakanı Bruna Le Maire de yapacakları düzenlemeler ile ülkedeki kripto ortamını sağlamlaştırma niyetinde olduklarını açıklamıştı. Maire “Kripto varlık piyasasının yapılandırılması ve organize edilmesi açısından Avrupa Birliği’ni dünyanın önde gelen ekonomik bölgesi yapmak istiyoruz. Ve Fransa’nın içindeki kripto varlık ekosisteminin Avrupa’daki merkezi olmasını istiyoruz” demişti.

    Ülkedeki canlı Web3 topluluğu…

    Macron’un Web3 teknolojisine yatırım gayesinin esas nedenlerinden biri ülkede çok canlı ve giderek zenginleşen yetenekli bir Web3 topluluğunun bulunması. Paris Blokzincir haftasından NFT Paris’e ve yakın vakitte tamamlanan EthCC’ye kadar Fransa, dal için istikamet belirleyen kripto sanayisinin önderi birçok aktifliğe konut sahipliği yapıyor. Bu kaçınılmaz olarak mahallî Web3 toplulukları içindeki fikirleri ve ilişkileri  geliştirirken aktiflikleri de teşvik ediyor. 

    Paris birçok kripto aktifliğine mesken sahipliği yaptı.

    Fransa tıpkı vakitte kripto kesimi çalışanlarını da kendine çekiyor. Ülke, en çok blokzincir geliştiricisi sayısı açısından dünyada altıncı sırada yer aldı. Fransa, sırf mevcut en düzgün mühendisleri içeren yetenekleri havuzundan değil, tıpkı vakitte kripto dostu hukukçularından da faydalanıyor.

    Uygun finansman ortamı…

    Fransa’nın Web3’teki artan hakimiyetinin bir öteki değerli bileşeni, elverişli finansman ortamı. Fransa’daki kripto bölümü, Fransa’nın daha geniş teknoloji sahnesinden yararlanıyor. Mart 2023 prestijiyle ülkede 32 unicorn (en az 1 milyar dolar kıymetinde özel şirket) vardı.

    ABD risk sermayelerinin kriptodan geri çekildiği bir vakitte, Fransa yatırım hissinin tekrar alevlendiği görülüyor. Fransa’da risk sermayesi fonlamasının suratı 2023’ün birinci çeyreğinde yavaşlamasına rağmen, fakat genel tabloda büyük mutabakatlara imza atıldığı görülüyor.

    Özellikle kripto bölümüne bakacak olursak 2017’den bu yana blokzincir projeleri için en az 1,3 milyar Euro toplandı. Bu para risk sermayesi ölçüsünün çok az yavaşlama gösterdiğinin bir belirtisi. Geçen yıl, Cathay Innovation ve kripto cüzdan teşebbüsü Ledger, 100 milyon Euro’luk maksat büyüklüğü ile ülkede birinci defa Web3’e adanmış bir fon başlatmak için paydaşlık kurdu . Daha yakın bir vakitte, Fransa Kültür Bakanlığı sanal ortamlarda ‘Fransız kültürel egemenliğini’ desteklemek için 150 milyon Euro taahhüt etti. Tüm bu yatırımlar, Fransa’nın sermaye piyasalarının sağlamlığının bir göstergesi olarak göze çarpıyor.

    Kaynaklar: Coindesk, Coinjournal, Zycrypto

  • Türklerin İlgi Gösterdiği Bu Altcoin İçin 2 Farklı Soruşturma Açıldı!

    Altcoin Worldcoin son günlerin en çok gündemde olan kripto para projesi. Türkler de ağır olarak ilgi gösteriyor. Öbür taraftan altcoin için iki farklı soruşturma var. Detaylara bakalım.

    ICO altcoin Worldcoin hakkında soruşturma başlattığını duyurdu

    Bugün, Birleşik Krallık Bilgi Komiserliği (ICO) kripto topluluğunda reaksiyon çeken bir duyuru yaptı. ICO, OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından kurulan proje altcoin Worldcoin hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatma planını açıkladı.

    ICO sözcüsü, altcoin Worldcoin’in Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülmesini yakından izleyeceklerini belirtiyor. Ayrıyeten projenin şahsî bilgilerin işlenmesine yönelik açık yasal münasebetlere bağlı kalmasını sağlamak için daha fazla araştırma yapacaklarını vurguluyor. Sözcü ayrıyeten isteğe dayalı olarak bu isteğin özgürce verilmesi gerektiğine işaret ediyor. Başka taraftan istendiğinde de rastgele bir ziyan görmeden sürecin iptalinin değerine vurgu yapıyor.

    Worldcoin Vakfı’nın saklılık kurallarına ait güvencesi

    ICO’nun soruşturmasına karşılık veren Worldcoin Vakfı, katı saklılık kurallarına olan bağlılığını bir sefer daha teyit etti. Şirket sözcüsü, biyometrik data toplama ve transferiyle ilgili Avrupa Genel Bilgi Muhafaza Yönetmeliği (GDPR) de dahil olmak üzere mahallî yasa ve yönetmeliklere uymak için itinayla çalıştıklarına dair garanti verdi.

    İncelemeler devam ederken Worldcoin’in lokal kripto para ünitesi altcoin WLD, alım satım performansında dalgalanmalar yaşadı. Binance’de listelenmesinin akabinde token başlangıçta 5 dolara yükseldi. Lakin şu anda 2 dolardan süreç görüyor. Buna nazaran kriptokoin.com olarak baktığımızda piyasanın soruşturmaya reaksiyonunu yansıtıyor.

    Worldcoin Fransa’da biyometrik bilgi soruşturmasıyla karşı karşıya kalırken tartışmalar tırmanıyor

    Worldcoin’in biyometrik data toplaması global tasaya yol açıyor. Tartışmalı biyometrik bilgi toplama usulüyle bilinen kripto para projesi altcoin Worldcoin, çeşitli ülkelerin incelemesiyle karşı karşıya. Birinci incelemenin üstte İngiltere tarafından yapıldığını belirtmiştik. Artık ise bir diğer Avrupa ülkesi soruşturma açtı. İngiltere’nin akabinde Fransa’nın ferdî bilgileri muhafaza konseyi CNIL, Worldcoin’in biyometrik data toplama uygulamalarına ait tasalarını lisana getirdi. Kuruluş, projenin yasallığını sorguladı. Ayrıyeten altcoin Worldcoin’in ülke içindeki data toplama faaliyetlerine yönelik bir soruşturma başlatıldığını doğruladı.

    Altcoin projelerine yönelik soruşturmalar var. Süratle gelişen dijital varlık alanının bütünlüğünü, güvenliğini ve uyumluluğunu sağlamak için çok değerlidir. Kripto para bölümü düzenleyicilerin, kolluk kuvvetlerinin ve yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Buna nazaran soruşturmalar potansiyel dolandırıcılık faaliyetlerinin engellenmesi için kıymetli. Ayrıyeten, piyasa manipülasyonunun yahut başka yasadışı uygulamaların tespit edilmesinde çok değerli bir rol oynamaktadır.

  • 238 milyon TL’lik tarımsal destek hesaplarda

    ANKARA (İGFA) Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, söz konusu ödemenin detaylarına da yer verdi.

    Buna göre, Kırsal Kalkınma Yatırım Desteği 89 milyon 784 bin lira, İyi Tarım Uygulamaları Desteği 47 milyon 701 bin lira, Organik Tarım Desteği 45 milyon 659 bin lira, Dane Zeytin Desteği 31 milyon 644 bin lira, Mazot ve Gübre Desteği 11 milyon 480 bin lira, Hububat, Baklagil ve Dane Mısır Desteği 7 milyon 659 bin lira, Hayvan Gen Kaynakları Desteği 3 milyon 889 bin lira çiftçilerin hesaplarına aktarılacak.

  • Epic Games Bu Hafta 95 TL’lik İki Oyunu Fiyatsız Veriyor!

     
    Her hafta fiyatsız oyunu ve oyunları kullanıcılara sunan Epic Games’in bu haftaki oyunları erişime açıldı. Şu anda strareji oyunu Homeworld Remastered Collection’ı ve aksiyon oyunu Severed Steel’i kalıcı bir formda Epic Games kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Oyunları 3 Ağustos  Perşembe TSİ 18:00’a kadar fiyatsız olarak edinebilirsiniz.
     
    Öte yandan bir sonraki hafta Bloons TD 6 ve Loop Hero oyunları kullanıcılara verilecek.
     
    Homeworld Remastered Collection 
     
     
     
    Homeworld, RTS cinsini oyunculara sunan uzay temalı strateji oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Oyun içerisinde 30’dan fazla tek oyunculu vazife yer alıyor. Bu misyonlar esnasında filonu denetim edebiliyor ve donanmanı kurabiliyorsun. Tüm stratejik durumlar için ünite tiplerini, filo dizilimlerini ve uçuş taktiklerini siz belirliyorsunuz.
     
    – Epic Gamesa sayfası
     
    Severed Steel 
     
     
     
    Akıcı bir akrobasi sisteminin, yok edilebilir voxel çevrelerin ve daha fazlasının yer aldığı Severed Steel oyununda tek oyunculu birinci şahıs nişancı tecrübesi bizlere aktarılıyor. Oyun içerisinde duvarda yürümeler, taklalar, dalışlar ve yerde kayışlar yapabiliyor bunların ardından ise düşmanlarını alt edebiliyorsun. 
     
    – Epic Games sayfası

  • Almanya’da enflasyon Temmuz’da sürat kesti

    Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), fiyat artışlarına ait Temmuz ayı öncü datalarını açıkladı. Buna nazaran, Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Temmuz’da yıllık bazda beklentiyle uyumlu formda yüzde 6,2 arttı.

    Ülkede bir evvelki ayda enflasyon yıllık bazda yüzde 6,4 seviyesinde gerçekleşmişti.

    Almanya’da enflasyon Temmuz’da aylık bazda ise yüzde 0,3 olarak ölçüldü.

    Ülkede çekirdek enflasyon ise Temmuz’da yıllık bazda yüzde 5,5’e geriledi. Çekirdek enflasyon bir evvelki ayda yüzde 5,8 seviyesinde gerçekleşmişti.

    İstatistik Ofisi’nin açıklamasında ülkede besin fiyatlarının, Temmuz ayında yıllık bazda yüzde 11 yükseldiği belirtildi.

    Ülkede besin fiyatlarındaki artış bir evvelki ayda yıllık bazda yüzde 13,7 olarak kaydedilmişti.

  • Ünlü bankanın analistleri, Fed’in işinin bittiğine ikna olmuş değil

    BofA analistleri müşterilerine gönderdikleri bir notta, Fed’in faiz oranlarını yükseltmeyi bitirdiğine ikna olmadıklarını söyledi.

    Bu hafta Fed, Haziran ayındaki bir duraklamanın ardından faiz oranlarını 25 baz puan artırdı. Ancak Eylül ayında yeni bir artırım için kapıyı açık bıraktı.

    Analistler, Fed’in faiz artırımlarına devam edeceğini düşündüklerini söyledi.

    Fed Başkanı Powell‘ın yorumlarına dikkat çeken analistler, “Dezenflasyon sürecinin düşük işsizlik, sağlam iş gücü piyasası talebi ve bu yıl şimdiye kadar beklenenden daha güçlü büyüme sonuçlarıyla birlikte devam etmesi iyi bir haber olsa da bu koşullar, Fed’in, politik duruşunun yeterince kısıtlayıcı olmadığı konusunda endişelenmesine neden olabilir.” diye ekledi.

    Firma, “Verilerin bütününün, faizleri daha da artırmayı haklı çıkaracak kadar güçlü olması muhtemel.” görüşüne dayanarak Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz artırımı yönündeki görünümünü koruyor.

  • Remnant 2, Beklentileri Aşıp Steam’de Tepeye Ortak Oldu

    Bu yılın souls-like oyunlarından Remnant 2, 3 gün evvel oyun severlerle buluştu. İncelemelerde birinci oyuna yakın bir ortalama tutturmuşsa da ona kıyasla çok daha fazla ilgi çektiğini söylemek mümkün. Steam dataları de bunu teyit eder nitelikte.

    Remnant 2, an itibariyle Steam’de en çok satan (ya da öbür bir sözle en yüksek hasılat elde eden) oyunlar listesinde 2. sıraya kadar yükselmiş durumda; Counter-Strike: Küresel Offensive’in çabucak gerisinde yer alıyor. En çok oynanan oyunlar listesinde de yaklaşık 83 bin eş vakitli oyuncu sayısıyla şu anda 10. sırada bulunuyor.

    Oyunun geliştiricisi Gunfire Games ve dağıtımcısı Gearbox, bu tablodan hayli mutlu olsalar gerek. Önümüzdeki periyotta de bu başarılı performansı sürdürebilecek, daha fazla oyuncuyu kendisine çekmeyi başarabilecek mi bakalım.

  • Serebral palsi hastası koyu Galatasaray’lı Arda Aydın’a büyük moral!

    Çankırı’nın Korgun ilçesinde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca yapılan stadyum, serebral palsi hastası Arda Aydın için moral oldu.

    Futbol oynamayı çok seven Arda Aydın (12), yaşadığı İstanbul’dan ailesiyle birlikte tatil için geldiği Korgun ilçesinde her gün yeni yapılan stadyuma gidiyor.

    Minik Arda, burada annesi Sebile Aydın ile birlikte top oynayarak vaktini kıymetlendiriyor.

    Anne Aydın, Arda’nın Korgun’a yeni yapılan stadyumu gördüğünde çok keyifli olduğunu söyledi.

    Her gün stadyuma gelerek top oynadıklarını belirten Aydın, “Arda koyu bir Galatasaraylı, Icardi hayranı. Icardi üzere saçlarını sarıya boyattı. Onunla birlikte burada futbol oynuyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığına da burayı yaptırdıkları için çok teşekkür ediyorum. Arda erken doğumdan ötürü sereblar palsi, erken doğumdan ötürü gelişim geriliği var. 12 yaşına geldi ve birçok şeyi atlattı. Yalnızca yürümede istikrar sorunu kaldı. Koyu Galatasaraylı olduğu için Galatasaray maçlarına gitmeyi ve Icardi ile tanışmayı çok istiyor.” dedi.

     

     
  • Popüler Bitcoin analisti, kripto para için beklenmedik bir bakış açısı sundu

    Investing.com – Bitcoin analistleriyle tanınan tecrübeli yatırımcı Peter Brandt, bu sefer en büyük kripto para hakkında farklı bir yaklaşım benimsedi.

    Peter Brandt, bir süredir Bitcoin için dönüm noktası olarak görülen spot ETF durumu ve halving öncesi fiyat hareketliliğinin kripto piyasası için önemli bir etkiye sahip olmayacağını iddia etti. 

    Analist, son gönderilerinde Bitcoin için 3 temel gelişmeyi öne çıkararak yorumunu paylaştı. İlk olarak ABD’de spot Bitcoin ETF onayının genel görüşün aksine yoğun bir talep görmeyeceğini iddia eden Brandt, halving etkisinin de zayıf kalacağını düşünüyor. Halving, Bitcoin arzını azaltan bir etkinlik olarak kripto parada fiyat artışını tetikleyen bir faktör olarak görülüyor. Ayrıca geçmiş veriler de bu tezi destekliyor. Ancak Brandt, piyasaların bu tür olayları ilk aşamada göz ardı edeceğini düşünüyor.

    Bitcoin ETF onayı durumunun Bitcoin talebini ciddi oranda artıracağı görüşünü reddeden Brandt, piyasayı kontrol eden büyük şirketlerin şimdiden bunun önlemini aldığını düşünüyor. 48 yıllık ticaret geçmişinde piyasaların olayları gerçekleşmeden fiyatladığını çok defa gördüğü söyleyen tecrübeli analist, “beklentiyi al gerçekleşeni sat” tezini hatırlattı. Peter Brandt, böylece bu yaklaşımıyla olası bir ETF onayıyla oluşacak spekülatif hareketi de reddetmiş oldu.

    Peter Brandt, Bitcoin’e yönelik son görüşünde en büyük kripto paranın diğer piyasalarla korelasyonunun önemsiz olduğunu iddia etti. Bitcoin’in besin zincirinin tepesinde olduğunu söyleyen Brandt, tek önemli faktörün bu olduğunu savundu.

    Bitcoin, geçen ay BlackRock’ın ETF başvurusunu duyurmasıyla 30.000 dolar bandına doğru hızlı bir yükseliş kaydetti. Ardından 31.000 dolara doğru ataklar zayıf kalırken Bitcoin, bu hafta daha çok yatay konumunu aşağı yönlü bozacak fiyat hareketine sahipti.

    Peter Brandt, genel görüşün aksine oluşabilecek fiyat hareketine karşı farklı bir bakış açısı sunarken bir nevi kripto para yatırımcılarını yüksek beklentiler konusunda uyarıyor.

  • PSG’den Dembele yalanlaması!

    Paris Saint-Germain, Barcelona’dan Ousmane Dembele transferi için yalanlamada bulundu.

    50 MİLYON EURO’LUK İDDİA!

    Foot Mercato’da yer alan haberde, PSG’nin Dembele’yi 50 milyon euro’luk hür kalması ödeyip takımına katacağı belirtildi.

    Fransız grubunun ayrıyeten 26 yaşındaki futbolcuyla 5 yıllık kontrat imzalayacağı kaydedildi.

    PSG’DEN YALANLAMA GELDİ

    Lakin kulüp kaynakları, L’Equipe’e Dembele için çıkan transfer haberlerinin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

    BARCELONA PERFORMANSI

    2017’de Borussia Dormund’dan Barcelona’ya 135 milyon euro bedelle transfer olan Fransız futbolcunun kulübüyle olan mukavelesi gelecek yıl sona eriyor. Dembele, şu ana kadar Barcelona’da çıktığı 185 maçta 40 gol, 43 asistlik performans ortaya koydu.

  • Tekken 8’in Takımı Cheat Engine Sayesinde Aşikâr Oldu

    Tekken 8’in Kapalı Ağ Testi’nin başlamasıyla birlikte bilgi madencilerine de gün doğdu. Tekken topluluk Discord’larından yayılan bilgiye nazaran Ağ Testi sırasında Cheat Engine kullanılarak Tekken 8’in takımı tespit edilmiş durumda.

    Bulunan karakterler ortasında daha evvel açıklanmamış da çok sayıda isim var.

    Daha evvel yapılan açıklamalardan Marshall Law, Jin Kazama ve King üzere olmazsa olmaz isimlerin oyunda olacağını esasen biliyorduk, lakin örneğin benim de favori karakterlerimden biri olan Yoshimitsu’yu Bandai Namco şimdi teyit etmemişti.

    Bu listenin tam kadroyu yansıtmadığı görüşü de hakim, zira serinin tüm ana oyunlarında olan karakterlerden biri olan Kuma’nın ismini göremiyoruz.

    Cheat Engine sayesinde bulunan dövüşçü takımı şöyle:

    • Paul Phoenix
    • Marshall Law
    • King
    • Hwoarang
    • Ling Xiaoyu
    • Jin Kazama
    • Bryan Fury
    • Lili
    • Lars Alexandersson
    • Claudio Serafino
    • Nina Williams
    • Leroy Smith
    • Kazuya Mishima
    • Jack-8
    • Asuka Kazama
    • Jun Kazama
    • Yoshimitsu
    • Shaheen
    • Raven (Default Type A)
    • Zafine (Default Type A)
    • Steve (Default Type A)
    • Alisa (Default Type A)

    Tekken 8’in çıkış tarihi şimdi açıklanmadı ancak oyun PC, PS5 ve Xbox Series için çıkacak.

  • Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Müşavere Şurasının birinci toplantısına başkanlık etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Müşavere Şurasının birinci toplantısına başkanlık etti.

    BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in teklifiyle Emine Erdoğan’ın başkanlığını üstlendiği Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Müracaat Heyetinin birinci toplantısı çevrim içi gerçekleşti. BM-Habitat İcra Yöneticisi Maimunah Mohd Sharif, moderatörlüğünü yaptığı toplantıya Türkiye’den katıldı. Toplantıda, Emine Erdoğan’ın yanı sıra Siyasetten Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Guy Bernard Ryder da iştirakçilere hitap etti.

    Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Müşavere Heyeti Lideri sıfatıyla yaptığı konuşmada Şura üyelerini tabiata olan sevgi ve hassasiyetlerinin bir ortaya getirdiğini vurguladı.

    Ortak bir gayret ile mevcut tahribatın tamirinin mümkün olduğunu lisana getiren Emine Erdoğan, Türkiye’de, istikrarlı bir gayretle, büyük sonuçlar almanın mümkün olduğunu “Sıfır Atık Projesi” ile deneyim ettiklerini aktardı.

    Emine Erdoğan, “5 yıl evvel yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, kısa müddette yüzde 27,2’ye, 2022’de ise yüzde 30’a ulaştı. Amacımız, 2035 yılında yüzde 65’e ulaşmak. Bu kazanımlar ile 2 bin futbol alanı büyüklüğünde araziyi koruduk. 2 milyonu aşan ailenin bir yıllık su gereksinimine muadil suyumuzu koruduk. 200 binin üzerinde ailenin, bir yıllık güç muhtaçlığına muadil güç tasarrufu sağladık. Birebir vakitte, binlerce vatandaşımıza yeni istihdam imkanları sunmuş olduk. Her ne kadar bugün geldiğimiz nokta umut verici olsa da daha gidecek uzun bir yolumuz var ve bu yolu sizlerle yürüyeceğiz” sözlerini kullandı.

    Kurul üyelerine dünyanın ortak konutumuz olduğunu hatırlatan Emine Erdoğan, karşı karşıya kalınan iklim krizinin ülke hududu tanımadığına işaret etti.

    Dünya ülkeleri ile ortak bir biçimde uğraş verilmedikçe muvaffakiyete ulaşılamayacağının altını çizen Emine Erdoğan, “Sıfır Atık” uygulamasını milletlerarası alanda yaygınlaştırmak ve projede edinilen deneyimleri paylaşmak için harekete geçtiklerini anlattı.

    “KÜRESEL SEVİYEDE FARKINDALIĞI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

    Emine Erdoğan, “Sıfır Atık” gayesinin global seviyede kurumsallaşmasına yönelik birinci adımı teşkil eden Global Sıfır Atık Düzgün Niyet Beyanı’nın geçen yıl eylül ayında BM Genel Sekreteri Guterres ile imzaya açıldığını anımsattı.

    Türkiye’nin BM Genel Heyetine sunduğu “Sıfır Atık” bahisli kararın da oy birliğiyle kabul edildiğini anlatan Emine Erdoğan, karar sonucunda 30 Mart tarihinin “Sıfır Atık” hareketine adanmış bir gün olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: “İlkini, BM Genel Şura salonunda, üye ülkelerden yüksek seviyeli iştirakçilerle, büyük bir coşkuyla kutladık. Önümüzdeki sene 30 Mart gününü, ‘Sıfır Atık’ hareketini tüm dünyaya anlatabileceğimiz değerli bir fırsat olarak görmemiz gerekiyor. En âlâ biçimde icrası için tüm paydaşlarla çalışmalara şimdiden başlamayı da yararlı buluyorum. Kararın bir başka sonucu olarak bugün burada toplanmamızın sebebi olan Sıfır Atık Yüksek Seviyeli Şahsiyetler Müşavere Konseyi da tesis edildi. Birleşmiş Milletler Etraf Programı ve BM-Habitat iş birliğinde sıfır atık konusundaki en yeterli uygulamaları ve muvaffakiyet hikayelerini yaygınlaştırarak global seviyede farkındalığı artırmayı hedefliyoruz.”

    Kurul himayesinde, “Küresel Sıfır Atık Ödülleri”nin oluşturulmasını öneren Emine Erdoğan, kelam konusu mükafatların takdimi için de 30 Mart tarihinin uygun bir atmosfer oluşturacağına inandığını belirtti.

  • İstanbul’da metruk alanlar ‘Yaşam Vadisi’ne dönüşüyor

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ’nin Çekmeköy’ün çehresini değiştiren çalışmalarını yerinde inceledi.

    Çekmeköy’de, yağışlı havalarda sel ve taşkın sorunlarına neden olan Serindere’deki dere ıslahı ve alt yapı çalışmalarının geldiği noktayı basın mensupları ile birlikte deneyimleyen İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa ve İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kahraman’dan çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

    Göreve geldikleri andan itibaren, İstanbul’un kenara itilmiş sorunlarına dönük çözümler geliştirdiklerini belirten İmamoğlu, “Özellikle dere yatakları, zaman içerisinde metruk kaldıkça işgallere uğramış, yapılaşmalar artmış ve korunması gereken bu sahalar, ne yazık ki çok yıllar yıllar geçerek yerleşime açılmış. Tabii dereler korunmadığı takdirde, su yatakları korunmadığı takdirde, onların barajlara ulaşması, erişmesi engelleniyor. Çevre kirliliği başlıyor. Ve bugün belki de kuraklığın yoğun yaşandığı ülkemizde, şehrimizde, iklim değişikliği hususunda gerekeni yapmamış oluyoruz” dedi.

    “İstanbul’un bu makus tarihini tersine çevirmek istedik” diyen İmamoğlu, “Ben, buraya ilk geldiğim dönemi hatırlıyorum başkanlarımız, meclis üyesi arkadaşlarımız ve Çekmeköylü hemşerilerimizle. İSKİ’nin burada bir çalışma yapma mecburiyetinden bahsedilmişti. Bir de orada bir kısım kamulaştırma ve bunun gibi hususlarla ilgili konuşmuştuk. Tabii geçmişin birikmiş sorunlarını bir anda çözmek mümkün olmuyor, ama gerçekten 4 yıldır buraya arkadaşlarım yoğun bir emek verdiler. Bugün gelinen noktada, Rahmi Demir Kent Ormanı, belki de İstanbul’un en nitelikli, doğal, içinde oraya aykırı hiçbir şey olmayan, çok kimlikli, insanların gelip keyifle spor yaptıkları, yürüyüş yaptıkları, oksijen topladıkları bir alana dönüştü. Ve ilavesinde, hiç yoktan 83 bin metrekarelik dere ıslahının yanı sıra, bir yaşam vadisini de bu şehre katmış olduk. Arkadaşlarımın yine özenli çalışmasıyla 55 bin metrekarelik Muhsin Yazıcıoğlu Mesire Alanı’nın da buraya eklenmesiyle beraber, 83 bin sayısı, çok yakın zamanda 140 bin metreye yakın bir alana ulaşacak. Rahmi Demir’le karşılıklı ve uzunlamasına, dere boyu çok keyifli bir yaşam vadisini Çekmeköylü hemşehrilerimle paylaşmış olacağız.” diye konuştu.

    ŞEHRE 83 BİN METREKARELİK YAŞAM VADİSİ KAZANDIRILDI

    Projenin ikinci etabında ise, ıslah edilen Serindere’nin çevresi düzenlenerek Yaşam Vadisi’ne dönüştürüldü.

    Toplam 83 bin metrekarelik alanda; birçok aktivitenin yapılacağı meydanlar, bisiklet ve yürüyüş parkurları, seyir terasları, piknik alanları, oyun parkları, spor alanları ile aktivitelerin yapılacağı yaşam alanları yer alıyor. Serindere Yaşam Vadisi Projesi kapsamında; 1.415 ağaç ve 180.694 çalı dikerek, toplam 40.000 metrekare yeşil alan oluşturuldu. Ayrıca proje alanı içerisinde 4 kilometre yürüyüş ve bisiklet parkuru, etkinlik meydanları, teleferikli çocuk oyun alanları, sokak oyunları ve egzersiz parkları, mini futbol sahası, bitki tüneli ve piknik alanları yer alıyor.

  • Toyota’nın ilk yarı satışları, küresel çapta artış gösterdi

    Toyota Motor, 2023 yılının ilk yarısına ilişkin satış, üretim ve ihracat sonuçlarını açıkladı. Şirket, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %5,1 artışla 4,9 milyon adet satış gerçekleştirdiğini bildirdi.

    Haziran ayı boyunca küresel satışlarda %10’luk kayda değer bir artış yaşanarak 898.947 adede ulaşıldı. Bu büyüme, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa gibi kilit pazarlarda, hibrit gibi elektrikli araçlara yönelik talep artışından kaynaklandı.

    Hibrit elektrikli araç satışları, bir önceki yıla göre %37,6’lık etkileyici bir artış göstererek 292.131 adede ulaştı. Bu hibrit araçlar, geçtiğimiz ay dünya çapında satılan tüm araçların yaklaşık üçte birini oluşturdu.

    Otomobil üreticisi, Lexus markası da dahil olmak üzere Haziran ayında dünya çapında 10.191 adet bataryalı elektrikli araç sattı. Bunların yaklaşık 5.000’i Çin’de satıldı. Sonuç olarak 2023 yılının ilk yarısında satılan toplam bataryalı araç sayısı, 46.171 adede yükseldi.

    Toyota Kuzey Amerika Satış Başkan Yardımcısı Jack Hollis, “Yılın ilk yarısında birçok yeni ve yenilenmiş ürünle müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanmaya devam ediyoruz.” dedi.

    TM’nin hisseleri piyasa öncesi işlemlerde %0,77 artış gösterdi.

  • Beşiktaş’a Milan’dan bir transfer daha!

    Beşiktaş, dönemin başlamasına kısa bir müddet kala transfer çalışmalarına sürat verdi.

    Milan’dan Ante Rebic ile büyük ölçüde muahede sağlayan ve Hırvat yıldız için beklemeye geçen Beşiktaş, İtalyan takımından Junior Messias’ı da gözüne kestirdi.

    BEŞİKTAŞ’IN AMACI MESSIAS

    İtalya’dan Calciomercato’da yer alan habere nazaran, Beşiktaş’ın Messias’ı da takımına katmak istediği belirtildi.

    TRANSFERLER SONRASI GÖZDEN ÇIKARTILDI

    Messias’ın Milan’da teknik yönetici Stefano Pioli ile düzgün bir bağlantısının olduğu fakat destekler sonrası gözden çıkartıldığı kaydedildi.

    MILAN BONSERVİSLE GÖNDERMEK İSTİYOR

    Beşiktaş’ın Messias için birinci planının kiralık olduğu öne sürüldü. Milan’ın ise kontratının bitimine bir yıl kalan 32 yaşındaki futbolcuyu bonservisiyle elinden çıkartmak istediği tabir edildi.

    Öte yandan Messias ile Torino’nun da ilgilendiği argüman edildi. İtalyan grubunun Messias için Milan’a 2-3 milyon euro civarında bir teklif yapmaya hazır olduğu lakin Milan’ın bu sayının iki katına yakın bir beklentisinin olduğu aktarıldı.

    JUNIOR MESSIAS KİMDİR?

    İtalya mesleğine Casale ile adım atan Brezilyalı orta saha oyuncusu, daha sonra Chieri, Gozzano, Crotone ve Milan formaları giydi. Messias, sağ kanadın yanı sıra orta alanda da forma giyebiliyor.

  • Adanaspor, Serhat Kot’u transfer etti

    Trendyol 1. Lig kadrolarından Adanaspor, orta saha oyuncusu Serhat Kot’u takımına kattı.

    Turuncu-beyazlı gruptan yapılan açıklamada, “Kulübümüz son olarak Turgutluspor’da forma giyen 25 yaşındaki orta saha oyuncusu Serhat Kot ile 2 yıllık muahede sağlamıştır.” sözü kullanıldı.

  • Tekirdağ Süleymanpaşa Hentbol Ekibi’nden 3 transfer!

    Hentbol Bayanlar Harika Lig gruplarından Tekirdağ Süleymanpaşa, Gizem Yapan, Hatice Güler ve Fatma Ay Babur’u renklerine bağladı.

    Geçtiğimiz dönem Üsküdar Belediyespor’da forma giyen kaleci Babur, Kırşehir Belediyespor’da forma giyen Yapan ve Yalıkavakspor’da forma giyen Güler, yeni dönemde Tekirdağ Süleymanpaşa’da oynayacak.

    Grubun koordinatörü Fuat İrkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni dönem için çalışmalara devam ettiklerini söyledi.

    Yeni dönemde antrenör Mehmet Fatih Işık ile anlaştıklarını tabir eden İrkin, “Kendisi Erkekler Ligi’nde başarılı periyotlar geçirdi. Bu sene bizi kırmadı başantrenörlük vazifesini üstlendi. Bu sene grubumuzda başarılı olacak inşallah. Bir de Gizem Yapan, Hatice Güler ve Fatma Ay Babur ile kontrat imzaladık.” dedi.

    İrkin, hoş bir dönem geçirmek istediklerini belirtti.

    Kaleci Babur da Tekirdağ Süleymanpaşa’da oynayacak olmaktan ötürü memnun olduğunu aktararak, “Tekirdağ’ın başarısı için uğraş edeceğiz. İnşallah sakatlıkların yaşanmadığı hoş bir dönem geçirerek elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu.

  • Bu Küçük Altcoin 200x Yaptı! Sıradaki Büyük Şey mi?

    Küçük bir altcoin için bugün büyük bir gelişme var. Üstelik gelişme fiyat ile ilgili. Tam olarak 200 katlık bir artıştan bahsediyoruz. Ayrıntılara bakalım.

    Unibot’un etkileyici büyümesi

    Telegram üzerinden faaliyet gösteren kripto para borsası Unibot, Mayıs ayında piyasaya sürülmesinden bu yana kısa müddette 200 kat artarak kayda bedel bir yükselişe şahit oldu. Kolay kullanıcı arayüzü ve Uniswap ile sıkıntısız entegrasyona sahip olan bir platform olarak göze çarpıyor. Buna nazaran platform, mesajlaşmanın kolaylığı ile Bitcoin ve altcoin ticaretine imkan tanıyor.

    Mayıs ayındaki başlangıcından bu yana Unibot, Dune Analytics’in datalarına nazaran 3600 altcoin Ethereum topladı. Ayrıyeten bunun bir kısmını direkt token sahiplerine dağıttı. Platformun kullanıcı tabanı, Haziran ayındaki 2000 kullanıcıdan şu anda 6500 kullanıcıya kadar değerli ölçüde genişledi.

    Yükselen süreç hacimleri ve altcoin fiyatı

    Unibot’un artan popülaritesi, 5 milyon doları aşan günlük süreç hacimlerine de yansımakta. Hala kimi rakiplerinin gerisinde olsa da, platformun mahallî tokenı altcoin UNI değerli bir büyüme yaşadı. Altcoin UNI’nin piyasa pahası Haziran ayından bu yana 10 kat artarak 180 milyon doların üzerine çıktı.

    Unibot şekli borsalar sadece kullanıcı dostu arayüzleri ve cüzdan süreçleri nedeniyle değil, tıpkı vakitte kullanıcılarına pasif gelir fırsatları sundukları için de ilgi görüyor. Bu özellik, Bitcoin ve altcoin topluluğunda artan popülerliklerine katkıda bulunuyor.

    Unibot’un başarısı

    Altcoin Unibot’un başarısı dikkat çekiyor. Öteki taraftan potansiyel yatırımcıların dikkatli davranması çok kıymetlidir. Piyasaya sonradan girmek daha yüksek riskler taşıyabilir. Ayrıyeten geçmişteki fiyat artışları üst istikametli hareketin devam edeceğini garanti etmez. Uzmanlar, yatırımcılara bu tıp eserlere dikkatle yaklaşmalarını ve rastgele bir yatırım kararı vermeden evvel kapsamlı bir araştırma yapmalarını tavsiye ediyor. Kripto para projelerinin süratli büyümesi dikkat alımlı olmaktan öbür bir şey değildir. Yalnızca birkaç yıl içinde, hem ana akım hem de kurumsal yatırımcıların dikkatini çeken yenilikçi blockchain tabanlı tahliller var. Başka taraftan merkezi olmayan uygulamalar ve çeşitli dijital varlıklarda bir patlamaya şahit olduk.

    Altcoin projelerindeki artış, inançlı, şeffaf ve verimli merkezi olmayan sistemlerin oluşturulmasını sağlayan blockchain teknolojisinin yaygın olarak benimsenmesi de dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlanabilir. Kriptokoin.comolarak baktığımızda süratli büyüme heyecan verici fırsatları beraberinde getiriyor. Lakin kripto para ortamı kendi zorlukları ve düzenleyici konuları ile gelişmeye devam ediyor. Bu yüzden dikkatli bir kıymetlendirme muhtaçlığının da altını çizmek gerekiyor.

  • Her gün saç yıkanır mı? Kaç günde bir yıkanmalı?

    Esmanur GÜLBAHAR – Onur POLAT – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Uzman Dermatolog Mediha Yılmaz, yaptığı bilgilendirmelerde saç sağlığıyla ile ilgili önemli hususlara dikkat çekti.

    Saçımızı yıkarken çok sıcak su kullanmamamız ve tahriş edecek şekilde yıkamamamız gerektiğine değinen Yılmaz, “Ben, yaz dönemindei saçların günlük yıkanmasına müsaade ediyorum ama kış dönemi gün aşırı yıkanması daha doğru olur. Gün aşırı yıkanmasındaki maksat; kimyasala olan maruziyeti azaltmaktır. Nasıl yıkadığımız da oldukça önemli… Tahriş edecek şekilde, çok sıcak yıkamak uygun değil. Saçlı deride birçok yağ bezi bulunmakta, yağlı saç derisine sahip olan hastalarda günlük yıkama uygundur. Saçı sık yıkamak reaktif olarak yağlanmayı artırmakta, günlük bir yıkamadan fazlası önerilmemektedir. Kullanacağımız ürünler de oldukça önemli. Özellikle yağlı saçlar için uygun şampuanlar tercih edilmeli. Çok sıcak yıkamak, yağ bezlerini uyarır o yüzden biraz ılık yıkamak gerekir.” dedi.

    “GÜNLÜK 100 TEL SAÇ DÖKÜLMESİ NORMAL”

    Saç dökülmesiyle ilgili önemli bilgiler veren Yılmaz, “Saçımızın hiç dökülmeyeceğini düşünmemeliyiz. Saçımızın günlük bir döngüsü var ve bir miktar saçı günlük olarak kaybediyoruz. Biz bu miktarı yüz tel ile sınırlandırıyoruz. Günlük 100 tele kadar olan dökülmeleri normal karşılıyoruz. Dönem dönem 100 teli geçen saç dökülmeleri yaşandığında bir dermatoloji uzmanına başvurulmasını öneririm.” ifadelerini kullandı.

    “DÖKÜLMENİN BİRÇOK SEBEBİ OLABİLİR”

    Saç dökülmelerinin birçok sebebi olduğunun da altını çizen Yılmaz, sağlıklı beslenmenin saç sağlığı için gerekli olduğunu belirterek, “Saç için en önemli vitamin ve element demir ve D vitamini olarak gösterildi.. Özellikle demir eksikliği bizim toplumumuzda daha çok kadınlarda görülür. D vitamininin, saç tırnak ve deriyle de çok ilişkili olduğu gösterildi. D vitamini ve demir dışında B12, folik asit eksikliği, triot hastalıkları, geçirilen ateşli hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve yaşanılan stresli durumlar saç dökülmesini etkilemektedir” dedi.

    Saç tellerinin dış etkenlerden çok etkilendiğini belirten Yılmaz, “Güneş ve havuz, saçı ve deriyi oldukça etkiliyor. Direkt saça özel bir güneş koruyucu yok. Kişiler şapka kullanabilirler. Yoğun güneş ve havuz maruziyeti sonrası saçı besleyen uygun saç kremleri kullanılabilir.” diye konuştu.

  • Lue, Iverson’ın ‘üzerinden geçtiği’ an için: “Beni rahatsız etmiyor”

    LA Clippers koçu Tyronn Lue, NBA efsanesi Allen Iverson’ın 2001 NBA Finalleri’nde kendisinin üzerinden geçtiği ünlü anın kendisini rahatsız etmediğini söyledi.

    2001 NBA Finalleri’nin 1. maçında Iverson, Lue’nun kendisini savunduğu bir durumda kuvvetli bir fadeaway şut sokmuş ve isabeti bulduktan sonra yere düşen Lue’nun üzerinden geçmişti.

    O günden bugüne tesirini koruyan ve toplumsal medyada binlerce kere paylaşılmış olan bu an, vakit içinde NBA tarihinin ayrılmaz bir modülü haline gelmişti.

    Ama Lue, Matt Barnes ve Stephen Jackson’ın ‘All The Smoke’ isimli podcast’ine konuk olduğu kısımda, bu anın sanılanın tersine kendisini rahatsız eden bir şey olmadığını açıkladı:

    “İnsanlar güya beni crossover’la düşürmüş de sonra şutu sokup üzerimden geçmiş üzere bu olayı büyütüyor. Aslında el kaldırdığım güç bir şut sokmuştu ve ben yere düştükten sonra da üzerimden geçmişti. Beni hiç rahatsız eden bir an olmadı. Bugün bile etmiyor.”

    Serinin birinci maçını kaybeden Lue ve Lakers, sonrasında dört maç üst üste kazanarak şampiyonluğa ulaşmayı başarmıştı.

  • Sosyete Aşuresi

    Sosyete aşuresi, klasik aşure tanımına yeni bir soluk getiren ve damaklarda unutulmaz bir tat bırakan enfes bir lezzettir.

    Yumuşak dokusu, çeşitli kuru meyveler ve cezbedici aromalarıyla, aşure severlerin kalbini kazanmış olan bu tanım, son vakitlerde popülerliğini arttırmıştır.

    Sıcak bir klâsik aşurenin yerine, bu tanımda süt, nişasta, un ve tereyağı üzere şahane gereçlerle birleşir, ortaya harika bir soğuk lezzet çıkar.

    Üzerindeki tarçın, toz Antep fıstığı ve nar taneleri ise aşurenin şıklığını tamamlar.

    Eğer klasik tatları farklı bir tecrübeyle birleştirmek istiyorsanız, siz de sosyete aşuresini deneyebilirsiniz.

    Hazırsanız, lezzet dolu bu seyahate çıkmaya başlayalım

    Sosyete Aşuresi

    Malzemeler:

    • 1 litre süt
    • 5 yemek kaşığı nişasta
    • 2 yemek kaşığı un
    • 1 su bardağı toz şeker
    • 1 yemek kaşığı tereyağı
    • 1 paket vanilya
    • 5 adet kuru incir
    • 5 adet kuru kayısı
    • 5 adet hurma
    • Yarım çay bardağı kuru üzüm
    • Yarım çay bardağı kuş üzümü
    • 1 çay bardağı kırılmış fındık
    • 1 adet portakal kabuğu rendesi
    • 1 adet limon kabuğu rendesi

    Üzeri için:

    • 1 tatlı kaşığı tarçın
    • Toz Antep fıstığı
    • Nar taneleri

    Nasıl Yapılır:

    1. Kuru incir, kuru kayısı, hurma, kuru üzüm ve kuş üzümünü sıcak suda 15 dakika bekletin. Akabinde suyunu süzüp küçük kesimler halinde doğrayın.
    2. Bir tencereye süt, nişasta, un, toz şeker, vanilya ve tereyağını alın. Karışımı çırpma teliyle katılaşana kadar daima karıştırın.
    3. Kırılmış fındık, portakal kabuğu rendesi, limon kabuğu rendesi ve doğradığınız kuru meyveleri ekleyerek karıştırın.
    4. Hazırladığınız sosyete aşuresi karışımını su ile ıslattığınız kek kalıbına dökün ve buzdolabında bekletin.
    5. Servis yapmadan evvel aşurenin üzerini tarçın ve toz Antep fıstığı ile süsleyin. Ayrıyeten nar taneleri ekleyerek lezzetine lezzet katın.

    Sosyete aşuresi, damakları aromaların dansıyla büyüleyen enfes bir tat sunuyor. Sofranızı bu nefis aşureyle şenlendirin ve sevdiklerinize unutulmaz bir lezzet tecrübesi yaşatın. Afiyet olsun.

  • İngiliz Müzesi, Bu Altcoin İle Metaverse Kozmosuna Giriş Yapıyor!

    Londra’nın en değerli tarih stant alanlarından British Museum (İngiliz Müzesi), metaverse altcoin projelerinden The Sandbox (SAND) ile işbirliğine gittiğini duyurdu.

    Geçtiğimiz saatlerde basın açıklaması yapan müze, Sandbox paydaşlığı sayesinde bir NFT koleksiyonu oluşturmayı hedeflediğini belirtti. Yetkililer, duyuruda şu sözlere yer verdi:

    “Metaverse projesi The Sandbox ile yaptığımız işbirliği, yeni ve sürükleyici tecrübelerin önünü açacak. NFT koleksiyonlarımız sayesinde British Museum’un derinliğini yansıtmak istiyoruz.”

    British Museum ile SAND ortasındaki paydaşlık yalnızca NFT koleksiyonu ile hudutlu değil. Duyuruya nazaran müze, metaverse kozmosu üzerinde bir toprağa de sahip olacak. Metaverse evreninde McDonalds, Adidas ve Gucci üzere bir çon değerli marka bulunuyor.

    Metaverse altcoin projesinin mucidi Sebastien Boget, mutabakattan övgüyle bahsetti. Boget, işbirliği sayesinde kullanıcıların British Museum tarihi ve yapıtlarına dair bilgi sahibi olacağını vurguladı.

    SAND Fiyatı

    The Sandbox’un kripto para ünitesi SAND, muahede haberinin akabinde ekstra bir yükseliş sergilemedi. SAND gün başından bu yana %0,87 bedel kazandı. Altcoin an itibariyle 0,43$ düzeyinde süreç görüyor.

  • Diablo 4’te Mod Kullanmak Kalıcı Ban Yemenize Neden Olabilir

    Diablo topluluk yöneticisi Adam Fletcher, oyunun forumlarında yaptığı açıklamayla tüm Diablo 4 oyuncularını uyardı. Fletcher, Blizzard’ın bir “Oyun Güvenliği” grubu kurduğunu, bu grubun özel olarak Diablo 4’te mod ve başka yasaklı aktivite kullanımını takip ettiklerini söyledi.

    “Blizzard’ın SKLA’sı hileyi, botları, hackleri, oyunu otomatikleştiren, modifiye eden yahut müdahale eden yetkisiz yazılımların kullanımını kesin biçimde yasaklamaktadır. Bu hem oyuncuların güvenliği hem de oyunun uzun vadedeki bütünlüğü açısından son derece kıymetlidir.” diyen Fletcher şöyle devam etti.

    “Bununla birlikte TurboHUD 4’ün de başka tüm oyun modifiye yazılımları üzere Diablo IV’te kullanımın yasak olduğunu açıkça belirtmek istiyoruz. Bu tıp yazılımları kuran oyuncular hesaplarını disiplin cezası riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır ki buna kalıcı ban da dahildir”.

    Henüz Diablo 4 için çok fazla mod olmasa da TurboHUD 4 oyunun şu an için en tanınan modlarından biri. Oyunun arayüzünü dilediğiniz üzere değiştirebilmenizi sağlıyor lakin Blizzard’a nazaran bu SKLA’ya alışılmamış ve yasak. World Boss’ların ne vakit spawn olacağını gösteren, tekrar misal biçimde oyun içi haritada Helltide Sandığı işaretleyen overlay modları da mevcut.

    Kısacası siz siz olun, bu türlü bir şey için hesabınızı riske atmayın.

  • Barbiecore kombin nasıl yapılır? Tesettür giysiye uygun Barbiecore giysi şekli nasıl yapılır?

    Barbie bebekleri dikkatli bir biçimde incelediğinizde bir oyuncaktan daha fazlası olduğunu görebilirsiniz. Yıllara nazaran modanın izlerini taşıyan Barbie’lerden ilham alarak sizler için 3 farklı tesettür giysi şekline uygun kombin hazırladık. Pekala Barbiecore kombin nasıl yapılır? Tesettür giysiye uygun Barbiecore giysi şekli nasıl yapılır? İşte ayrıntılar…

    Tüm dünyayı kasıp kavuran ‘Barbie’ düşü, moda dünyasında da güçlü bir hakimiyeti gözler önüne seriyor. Margot Robbie’nin başrolünde yer aldığı “Barbie” sinemasının akabinde lüks moda devlerinden butik mağazalara kadar tüm vitrinler Barbie tesiriyle pembeye büründü. Barbie kızı olmak isteyen birçok bayan bilhassa yaz aylarının da tesiriyle pembenin göz kamaştırdığı birbirinden güzel kombinlerle sokakları adeta birer podyuma çeviriyor. Eğer siz de “Barbiecore” akımına baht vermek istiyorsanız sizler için hazırladığımız 3 farklı kombine göz atabilirsiniz.

    BARBİECORE AKIMINA UYGUN 3 FARKLI TESETTÜR KOMBİN ÖNERİSİ

    • GÖZ KAMAŞTIRAN BARBİE

    İster ofis ister arkadaşlarla keyifli bir kahve buluşmasında tercih edebileceğiniz güzel bir kombin arıyorsanız gerçek yerdesiniz demektir! Bunun için pembe ve kot ayrıntıların ön planda olduğu bir görünüm oluşturarak işe başlayabilirsiniz. Birinci olarak H&M markasına ilişkin kot mavisi renkteki jeans ile Trendyolmilla markasına ilişkin açık pembe rengindeki gömleği bir ortaya getirebilirsiniz. Akabinde Converse markasının Chuck Taylor All Star Fall Tone isimli ayakkabıları rengiyle kalbinizi çalacak! Çanta seçiminde ise kot dokusunu vurgulayan Guess markasına ilişkin Belle Vintage isimli denim baget çantayı kullanabilirsiniz. Denim ayrıntıların ön plana çıktığı bu kombinde şal olarak Silk Home markasının ipek eşarbını tercih edebilirsiniz. Son olarak Fossil markasına ilişkin gold rengindeki kol saati ve Ervalina markasına ilişkin 6’lı yüzük setiyle görünümünüzü tamamlayabilirsiniz.

    Barbiecore tesettüre uygun kombin önerileri

    • H&M SLİM MOM HİGH ANKLE JEANS: 599,99 TL
    • TRENDYOL MODEST AÇIK PEMBE BÜZGÜLÜ GÖMLEK TCTSS23TG00011: 258,99 TL
    • CONVERSE CHUCK TAYLOR ALL STAR FALL TONE: 2.149,00 TL
    • GUESS BELLE VİNTAGE DENİM OMUZ ÇANTASI: 4.500,00 TL
    • SİLK HOME SURA İPEK EŞARP 11393-s23 11393-S23:779,90 TL
    • FOSSİL BAYAN KOL SAATİ FBQ3638: 2.511,00 TL
    • ERVALİNA 6’LI YÜZÜK SETİ ALTIN RENGİ ERV59-0666:42,70 TL

     

    • PUANTİYE ETKİSİ

    Şık ve göz alıcı bir Barbie kızı olmak istiyorsanız puantiye desenlerin gücünden faydalanabilirsiniz. Bunun için Trendyol Modest markasına ilişkin siyah puantiye desenli çan formundaki etek ile Zara markasına ilişkin beyaz keten gömleği bir ortaya getirerek işe başlayabilirsiniz. Akabinde yaz aylarının vazgeçilmezi terlikler için Yaya by Hotiç markasının beyaz rengindeki şık dizaynına baht verebilirsiniz. Pull&Bear markasının yarım ay formundaki siyah kol çantası da bu görünüm için kusursuz bir seçim olacaktır. Şal konusunda ise siyah ve beyazın ahengini dengelemek için Ebu Prive markasının siyah renkli pamuklu şalını kullanabilirsiniz. Son adımda ise By Marine markasına ilişkin siyah güneş gözlükleri ve My Silvers markasına ilişkin kalp figürlü halhal ile hazırsınız demektir!

    Barbiecore tesettüre uygun kombin önerileri

    • TRENDYOL MODEST SİYAH PUANTİYE DESENLİ ÇAN ETEK TCTSS22EE0006:221,99 TL
    • ZARA %100 KETEN GÖMLEK 8372/036: 859,95 TL
    • YAYA BY HOTİÇ BEYAZ TERLİK 01TEY237590A900: 166,34 TL
    • PULL&BEAR YARIM AY BİÇİMİNDE EL ÇANTASI: 429,95 TL
    • EBU PRİVE KADIN SOFT PAMUK ŞAL SİYAH: 104,44 TL
    • BY MARİNE SİYAH GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ: 179,10 TL
    • MY SİLVERS SİYAH İPLİ KAPLİ HALHAL MYS8669: 139,90 TL

     

    • KLAS VE TEZLİ BİR BARBİE

    Her adımınızda argümanlı ve gözü pek bir bakış açısını sergilemek isterseniz pembe bir ceket pantolon grubuyla imza görünümünüzü oluşturabilirsiniz. Bunun için Quzu markasına ilişkin pembe renkli blazer ceket ve birebir markaya ilişkin pembe renkli pantolonu satın alarak işe başlayın. Ceketin içinde kullanmak için Trendyolmilla markasının beyaz, vatka görünümlü tişörtüne baht verebilirsiniz. Pembeye en yakışan renklerden biri olan siyah bu noktada ayakkabı ve çanta seçiminde etkin bir rol oynayabilir. Bershka markasının ardı bantlı siyah topuklu ayakkabıları ile Leila Aksesuar markasının siyah kristal boncuk çantasını kullanabilirsiniz. Silk Home markasının göz kamaştıran desenlerle büyük beğeni toplayan şalı da bu noktada şahane bir tercih olacaktır. Son olarak Fullamoda markasının şeffaf güneş gözlüğü ve Suppo markasının Barbie baskılı telefon kabıyla Barbie kızı olabilirsiniz.

    Barbiecore tesettüre uygun kombin önerileri

    • QUZU ŞEKER PEMBE BLAZER CEKET 21Y50873-342: 849,99 TL
    • QUZU ŞEKER PEMBE PENS AYRINTILI PANTOLON 22K70902-342: 630,00 TL
    • TRENDYOLMİLLA BEYAZ %100 PAMUK VATKA GÖRÜNÜMLÜ TİŞÖRT TWOSS20TS0021: 130,99 TL
    • SİLK HOME TWİLL EŞARP 30056-04: 279,90 TL
    • LEİLA SİYAH KRİSTAL BONCUKLU ÇANTA: 650,00 TL
    • BERSHKA GERİSİ BANTLI SİYAH TOPUKLU AYAKKABI 11368060:859,95 TL
    • FULLAMODA ÇERÇEVELİ GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ 23YAKS3538190285-1: 134,99 TL
    • SUPPO İPHONE 14 PRO MAX BARBİE BASKILI TELEFON KABI: 99,99 TL
  • Yazılı medyada yüzde 10 kan kaybı!

    ANKARA (İGFA) – TÜİK 2022 yılına ilişkin Yazılı Medya ve Uluslararası Standart Kitap Numarası İstatistiklerini yayımladı.

    Gazete ve dergi sayısının bir önceki yıla göre 2022’de yüzde 9,2 azalarak 4 bin 48 olduğu tespit edilirken, yayınların yüzde 53,9’unu dergiler oluşturdu.

    Gazete ve dergisi sayılarındaki azalma dolayısıyla aynı yayın organlarında yıllık tiraj kaybına da yol açtı. Gazete ve dergilerin tirajı, 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 8,3 azaldı. Türkiye’de 2022 yılında yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 848 milyon 365 bin 241 olurken, tirajın yüzde 95,4’ünü gazeteler oluşturdu.

    DERGİLERİN YÜZDE 20,9’U AYLIK YAYIMLANDI

    Gazetelerin yüzde 28,1’i haftada iki-altı gün arası, yüzde 25,8’i haftalık, yüzde 19,7’si aylık olarak yayımlandı.

    Dergilerin ise yüzde 21,3’ü üç aylık, yüzde 20,9’u aylık, yüzde 17,2’si altı aylık olarak yayımlanırken, gazetelerin yıllık tirajının yüzde 88,2’sini günlük, yüzde 7,9’unu haftada iki-altı gün arası, yüzde 2,6’sını haftalık olarak yayımlanan gazeteler, dergilerin ise yıllık tirajının yüzde 64,8’ini aylık, yüzde 12,1’ini üç aylık, yüzde 10,3’ünü iki aylık, yüzde 4,8’ini haftalık yayımlanan dergiler oluşturdu.

    İÇERİKLERİNE GÖRE YAYINLAR

    Yayınlanan dergilerin yüzde 17,6’sı sektörel/mesleki, yüzde 14,0’ı akademik, yüzde 8,6’sı edebiyat/tarih içerikli yayın yaparken gazetelerin yüzde 90,8’i siyasi/haber/güncel, yüzde 2,1’i yerel yönetim, yüzde1,6’sı sektörel/mesleki içerikli yayımlandı.

    Bu arada Basın İlan Kurumunun idari kayıtlarından elde edilen bilgilere göre de, 2022 yılında ilan sahiplerinin mevzuat hükümleri doğrultusunda gazetelerde yayınlattığı icra, ihale, tebligat ve personel alımı gibi resmi ilanları ile bu kurumların gazete ve dergilerde yayınlattığı resmi reklamlarının toplam bedeli önceki yıla göre %56,1 artarak 956 milyon 063 bin 833 TL oldu.

    Türkiye’de 2022 yılında 69 bin 211 kitap yayımlanırken, yayıncılar tarafından 2022 yılında; 69 bin 211 kitap, 377 elektronik kitap (DVD, VCD, CD), 13 bin 246 web tabanlı elektronik kitap, 559 konuşan kitap (çevrim içi, kaset, CD, DVD) ve 260 diğer olmak üzere toplam 83 bin 653 materyal için ISBN alındı. Satılan kitap bandrolü sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre yüzde 13,3 azalarak 380 milyon 296 bin 402 adet oldu.

    Materyallerin konusuna göre yayın sayısı, 2020-2022

Başa dön tuşu