Gün: 29 Temmuz 2023

Muğla Büyükşehir Belediyesi ve İnönü Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen Lozan Antlaşması’nın 100. Yılında seminer, belgesel gösterimi sergi ve animasyon gösterimi gerçekleştirildi. Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezinde düzenlenen etkinliğe Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’de katıldı.

 Muğla Büyükşehir Belediyesi, Lozan Antlaşması’nın 100. yılında İnönü Vakfı ile birlikte etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı, aynı zamanda İsmet İnönü’nün torunu olan Gülsün Bilgehan, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ve davetliler katıldı.

Seminerde konuşan İsmet İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan “Böyle bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluyum. Bu ülke kolay kurulmadı. Dünya tarihi için önemli bir hafta. Bundan tam 100 yıl önce çökmüş bir imparatorluğun küllerinden 24 Temmuz 1923 yılında yeni bir devlet kuruluyor. Genç Türkiye Devleti kuruluyor” dedi.

Başkan Gürün, “Lozan Ülkemiz İçin Çok Önemli Bir Antlaşma”

Lozan antlaşmasının Türkiye için büyük önem taşıdığına vurgu yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün “Gülsün Bilgehan’ın dedesi İsmet İnönü’nün imzaladığı muhteşem aktin yıl dönümünde beraberiz. Geçmiş yıllarda Lozan’la ilgili yıl dönümlerinde bütün Türkiye’de çok farklı kesimlerin düzenlemiş oldukları toplantıları oradaki söylemleri dinler ve tüm Türkiye’nin gündemi o olurdu. Günümüzde ise bu durum sıradanlaştırılmaya unutturulmaya çalışılıyor. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda bu ülkeyi bağımsız bir ülke olarak, laik, demokratik bir hukuk devleti olarak geleceğe taşımakla yükümlüyüz. Bunu da hep birlikte yapacağız” dedi.

Başkan Gürün “ Lozan’ın kahramanı olan İsmet Paşamızın bize emanet ettiği bu değerleri hep beraber koruyacağız. Mustafa Kemal Atatürk Lozan’dan sonra şunu ifade ediyor, ‘bu anlaşma Türk Milletine karşı yüz yıllardan beri hazırlanmış büyük bir suikastin sonuçsuz kaldığını bildirir, bir belgedir’ diyor. İsmet Paşa’ya kazandığı zaferden sonra bunu söylüyor. Lozan gerçekten Türkiye’nin bir ulus devlet olması için misakı milli sınırlarını ve özgürlüğünü uluslararası bir boyutta tescilinin yapıldığı bir anlaşmadır. Bununda altında İsmet Paşamız var. Kurtuluş savaşımızın kahramanı askeri ve siyasi bir deha olan Mustafa Kemal Atatürk var. Onlara ne kadar minnet duysak yetersiz kalır” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin yenilikçi İHA üreticisi UAVERA, 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF) CGT ve CNG İHA’ları ile yurtiçi ve yurtdışından katılım gösteren yüzlerce ziyaretçinin yoğun ilgisi ile karşılaştı.

Coşkunöz Holding bünyesinde faaliyet gösteren İHA üreticisi UAVERA, 25-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF) milli imkânlarla tasarlanan yenilikçi CGT ve CNG İHA’ları ile boy gösterdi. CGT ve CNG İHA’ lar, yerli ve yabancı yüzlerce katılımcı ve birçok protokol üyesinin katıldığı fuarda büyük ilgi gördü. UAVERA standını ziyaret eden yerli ve yabancı pek çok heyet İHA’lar ve UAVERA’nın diğer ürün ve faaliyetleri hakkında bilgi aldı.

CGT sivil havacılıkta çok farklı görevler üstlenebiliyor

Fuarda yoğun ilgi ile karşılaşan CGT İHA (CGT50) 10 saate kadar havada kalma, 150 kilometreye kadar olan iletişim menzili, piste ihtiyaç duymadan dikey iniş kalkış sistemleri, uydudan veya LTE ile kontrol, hisset kaçın, çarpışma önleyici ve sürü kabiliyetleri gibi öne çıkan özellikleri ile sivil hedef İHA ve bulut altı İHA pazarlarında en çok tercih edilen modellerden biri konumunda. CGT İHA, farklı sivil uygulamaların ihtiyaç duyduğu farklı görevlere uygun olarak yapılandırılabiliyor. UAVERA, CGT’yi ormanlık alanların gözetlenmesinden petrol ve enerji hatlarının kontrolüne, sahil bölgelerinde kaçakçılık faaliyetlerinin denetlenmesinden arama ve kurtarma faaliyetlerinde tespit amaçlı bölgesel izlemelere, tesis ve çevre güvenliğinin sağlanmasından ilaç-organ gibi faydalı yüklerin taşıma ve transferine kadar farklı alanlarda faaliyet gösterebilecek konfigürasyonlarda üretebiliyor. Yerli yazılım ve kontrolcüler ile donatılmış olan CGT İHA, zorlu hava koşullarında ve tam otonom olarak görev yapabiliyor. Kendi sınıfında dünyanın ilk uydudan kontrol edilebilen İHA sistemi olan CGT İHA, TÜRKSAT uyduları üzerinden kesintisiz ve güvenilir bağlantı ile mesafe kısıtı olmadan kolaylıkla kontrol edilebiliyor. 

45 dakika havada kalabilen, 18 bin feet’e çıkabilen tam bir “Cengaver”

UAVERA’nın IDEF Fuarı’nda sergilediği CNG Jet Hedef İHA da savunma sistemlerinin test, kalibrasyon ve eğitimlerinde hedef benzetim platformu olarak kullanılmak üzere tasarlandı. 45 dakika havada kalma süresi ve 100 m/sn maksimum hızıyla yüksek performans gösteren CNG Jet Hedef İHA, 18 bin feet’e kadar yükselebiliyor. 4 kg faydalı yük taşıyabilme kapasitesine ve 35 kg kalkış ağırlığına sahip olan CNG Jet İHA, tam otonom olarak katapult sayesinde kalkış yapabilen ve paraşüt vasıtasıyla iniş gerçekleştiren bir İHA olarak sektörde öne çıkıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilir, paylaşan ve dönüşen bir festival olma hayaliyle 11-13 Ağustos tarihlerinde dördüncü kez gerçekleştirilecek Bergama Tiyatro Festivali’nin program detayları belli oldu. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bergama Belediyesi’nin paydaşlığında, Bergama Ticaret Odası (BERTO) ve Bergama Kültür Sanat Vakfı (BERKSAV) ile Ne Yerde Ne Gökte Derneği’nin destekleriyle dördüncü kez perde açacak festival ilgi çekici performans programının yanında farklı yaşlardaki katılımcılara yönelik disiplinlerarası atölye çalışmaları, paneller ve yürüyüşlerden oluşan çok yönlü bir seçkiyle Bergama’nın tarihi mekanlarında katılımcılarını ağırlayacak.

Sürdürülebilir, paylaşan ve dönüşen bir festival olma hayaliyle 11-13 Ağustos tarihlerinde 4. kez seyircilerini ağırlamaya hazırlanan Bergama Tiyatro Festivali’nin merakla beklenen program detayları belli oldu. Tiyatro sahnesinin öne çıkan örnekleriyle birlikte yerli ve uluslararası 12 performansın yanı sıra farklı yaşlardaki katılımcılara yönelik festival özel içerikleri, disiplinlerarası atölye çalışmaları, paneller ve yürüyüşlerden oluşan çok yönlü festival programı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bergama Belediyesi, BERKSAV (Bergama Kültür ve Sanat Vakfı), Bergama Ticaret Odası ve Ne Yerde Ne Gökte Derneği’nin destekleriyle takipçileriyle buluşacak.  

Odeabank ve Mey|Diageo sponsorluğunda 3dots ve BERaBER tarafından Bergama’nın tarihi ve özel mekanları Asklepion Antik Tiyatro; Emre Arolat imzalı kültür merkezi BerKM; Odeon Pergamon; yapımı 1936’da tamamlanan Bergama Müzesi ve Akropol başta olmak üzere 12 farklı mekanda hayat bulacak olan festival, üç güne yayılan programı boyunca hem ücretli hem de ücretsiz etkinlikleriyle her yaştan sanat severe kapılarını açacak.
Bergama Tiyatro Festivali her sene üzerinde durduğu Yerelleşme, Sektörleşme, Kültürel Hayatın Erişilebilirliği ve Çocuklar ve Gençler başlıklarının yanında bu sene ağırlığı hissedilecek komedi işleri ile festival katılımcılarını “Neşeli” bir programa davet ederek bir arada eğlenmenin değerini yeniden hatırlatmayı hedefliyor.

Festivalin heyecanla beklenen performansları belli oldu

Devekuşu Kabare’nin unutulmaz prodüksiyonu ile hafızalara kazınan Turgut Özakman’ın “Deliler” oyununu büyük usta Metin Akpınar ve Mert Fırat’ın ortak yönetmenliğinde günümüze taşıyan DasDas yapımı “Deli Bayramı”; “plastikten neredeyse 7. kıtayı inşa ettiğimiz bir dünyada kadınlar nasıl bir yaşam, iletişim, iletişimsizlik ve yalnızlık yaşıyor?” sorusunu odağına alan Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu & Theater Tri-bühne ortak yapımı ve Türkiye prömiyerini gerçekleştirecek “Afet&Diana”; sergi ortamını koreografi, madde ve zaman yoluyla bireyler arası süreçler olarak yeniden yorumladıkları sürükleyici solo projeleri ile tanınan Stockholm’de yaşayan ikili Lundahl & Seitl’in gerçekliğin tamamen algılayandan bir projeksiyon biçimi olarak kaynaklandığı bir sistem yarattıkları çalışmaları “Symphony Of A Missing Room”;  performatif bir alanda gerçekleşen ve sesini bulmaya çalışan bir kadının hikayesini merkeze alan Melek Ceylan ve Ekibi yapımı bir kadın anlatısı “On İkinci Ev”; sonsuz güzelliğin üç tanrıçasının günümüzdeki hallerinden yola çıkan beden kuklalarının, hikayeler, şarkılar ve bol mücadele dolu bir yarışma ile izleyicilere sıra dışı bir yolculuk vadettikleri yenilikçi bir tiyatro deneyimi olan Olası “işler” yapımı Altın Elma “en güzel olana”; içinde kendi komedisini de barındıran bir Shakespeare trajedisi, Kral Lear’ı mutfak tezgâhında mutfak malzemeleri eşliğinde bir yemeğe dönüştüren Kadro pa yapımı “Lear Mutfakta”; Sarı Sandalye uyarlamasıyla Polonya Kralı Venceslas’a suikast düzenleyerek onu öldürüp yerine geçen Übü Ailesi’nin hikayesinin anlatıldığı Fransız yazar Alfred Jarry’nin dünyaca ünlü eseri “Kral Übü”; hayatlarındaki küçük kayıpların üstüne, iklim krizinin ve değişen kent yaşamının büyük sorunlarına birlikte dalan üç kişinin hikayesini anlatan kumbaracı50 yapımı “Tek Kullanımlık Hikaye”; günümüz politik kavramlarından olan sınır, vatandaşlık, birey, özgürlük meselelerini tartışma odağına alan Tiyatropolis yapımı “Parkta Güzel Bir Gün”; Sermet Çağan’ın 1963 yılında kaleme aldığı Türkiye Tiyatrosunda toplumcu gerçekçi akımın önemli yapıtlarından sayılan “Ayak Bacak Fabrikası” Berksav Oda Tiyatrosu yorumuyla; eşyaların dünyası üstüne kurulu hikayesi ile Naif Bey Kampanyası’nın kukla tiyatrosu “Naif Bey ve Yaveri”; İnci’nin bağırsaklarında yaşayan Zart ve Zort’un kendi dünyalarında var olma savaşı verirken bir yandan da İnci’nin gelişimine yardımcı olmalarını anlatan Lemur Company &  Tiyatro Gülgeç ortak prodüksiyonu olarak hayata geçirilen kuklalı-müzikli çocuk oyunu “Pırt” ve afet bölgesinde ve diğer illerde depremden etkilenen çocuklar için hayata geçirilen Kadro pa’nın çocuk oyunu “Ponçi, Posti, Dosti ve Pappi” festival süresince katılımcılarla buluşacak.

Ufuk açıcı deneyim paylaşımları

Bu sene dördüncü kez katılımcılarını ağırlamaya hazırlanan Bergama Tiyatro Festivali kapsamında; festival özel içerikleri,  disiplinlerarası atölye çalışmaları, paneller ve yolculuklar başlığında gerçekleşecek etkinliklerle katılımcılar ufuk açıcı bir deneyim paylaşımı yaşama fırsatı bulacak. Festival Özel kapsamında; Bahar Çuhadar  & Gülin Dede Tekin & Onur Şimşek yürütücülüğünde hayata geçirilen ve oyun sonrası seyircilerle oyun ekibini buluşturarak katılımcıları keyifli bir sohbete davet ettikleri “Oyun Çıkışı”, çağdaş tiyatro çalışmalarını desteklemek amacıyla Lemur Company ve Bam İstanbul tarafından kurulan Dan Kadıköy yürütücülüğünde gerçekleştirilecek ve sık sahnelenmeyen klasikleri ve yeni yazılmış çağdaş metinleri festival katılımcısı oyuncular ve festival seyircileri ile buluşturmayı amacıyla Jean Anouilh’in Antigone eserinin okunacağı “Dan Kadıköy Oyun Okuması”, elektronik, deneysel müziğin disiplinlerarası temsilcisi Ah! Kosmos ile kemancı ve besteci Ceren Türkmenoğlu’nun bir arada Akropol’ün büyülü atmosferinde deneyimleyecekleri “Akropol Serisi #2 Ah! Kosmos & Ceren Türkmenoğlu” performansı, Türkiye’de komedi kültürünü desteklemek amacıyla kurulan Tuz Biber Stand Up’ın sevilen komedyenlerinden ilişkiler ve şehirler üzerine gösterisiyle Tuna Kalınsaz ve yepyeni gösterisiyle seyirciyle buluşmak için tarif edilemez fakat anlaşılabilir bir heyecan içerisinde olan Doğu Can, Yolculuklar kapsamında; Ege Üniversitesi öğretim üyesi, Eskiçağ Tarihçisi Doç. Dr. Murat Tozan yürütücülüğünde gerçekleşecek ve katılımcıların Antik Pergamon kentinde inşa edilmiş tiyatro yapılarının ortaya çıkışı, gelişimi, mimarisi ve kullanımına dair bilgi edinebileceği “Pergamon Antik Tiyatrolar Yürüyüşü”, Mimar Fatih Kurunaz yürütücülüğünde gerçekleştirilecek ve katılımcıları günümüze ulaşan antik dönem eserlerinden ve devşirme elemanlardan yola çıkarak, Osmanlı Dönemi mimari mirasını anıtsal eserler ile sivil konutlar üzerinden yapılan okumalarla, kentin dar sokaklarında “çok katmanlı” bir yolculuğa çıkaracak “Bergama Kale Mahallesinde Çok Katmanlı Bir Yürüyüş” ve Bergama Müze Müdürü Nilgün Ustura yürütücülüğünde gerçekleştirilecek “Bergama Müzesi Eser Koleksiyonu Üzerinden Kent Tarihi Anlatımı”. Paneller kapsamında; İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü Başkanı ve , İzmir Akdeniz Akademisi  Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada yürütücülüğünde “Kent, Hareketlilik ve Kültür” ve “Kent Aktörleri, Kültür ve Yönetişim”, İzmir Akdeniz Akademisi Genel Koordinatörü Çiçek Ş. Tezer yürütücülüğünde gerçekleştirilecek ““Kültür Hakkı” ve Kentsel Adalet”, sürekli değişen dünyamız ve bununla birlikte gelen zorluklar hakkında yeni bakış açıları toplama hedefiyle 2013 yılında kurulan Hollanda çıkışlı ekip Nineties Productions yürütücülüğünde gerçekleştirilecek “Nineties Productions Yuvarlak Masa” ve “Sahne Sanatlarına Yeni Bakış Açıları”, Atölyeler kapsamında; Hilal Polat yürütücülüğünde gerçekleşecek ve çöp bu dediğimiz her şeyin ileri dönüşüm için bir şansı hak ettiğini, etrafımıza bakarken çöp diye görmezden geldiğimiz nesnelere karşı algımızı değiştirmeyi amaçlayan “Mask Atölyesi: Başkasının Çöpü Benim Hazinemdir”, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı (DTMK) Türk Halk Oyunları Bölümü’nden Mert Zıngıl yürütücülüğünde gerçekleşecek “Geçmişten Günümüze Zeybeklik ve Zeybek Dansları” ve Altın Kepçe ev sahipliğinde gerçekleştirilecek ve katılımcıların Bergama’nın çok katmanlı kültürel mirasının bir öğesi olan yöresel yemeklerini tatma imkânı bulacağı “Bergama Yemekleri Tadım” festival boyunca katılımcıları ağırlayacak.

Biletler şimdi Mobilet’te satışta

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bergama Belediyesi paydaşlığında, Bergama Ticaret Odası (BERTO), Bergama Kültür Sanat Vakfı (BERKSAV) ile Ne Yerde Ne Gökte Derneği’nin destekleriyle 11-13 Ağustos 2023 tarihleri arasında düzenlenecek 4. Bergama Tiyatro Festivali boyunca kamusal alanda katılımcılarla ücretsiz olarak buluşacak pek çok etkinliğin yanı sıra; “Deli Bayramı”, “Kral Übü”, “Afet&Diana”, “Pırt” performansları; “Mask Atölyesi: Başkasının Çöpü Benim Hazinemdir”, “Geçmişten Günümüze Zeybeklik ve Zeybek Dansları”, “Bergama Yemekleri Tadım” atölye çalışmaları; Yürüyüşler başlığıyla gerçekleşecek “Pergamon Antik Tiyatrolar Yürüyüşü” ile “Bergama Kale Mahallesinde Çok Katmanlı Bir Yürüyüş” ve Festival Özel kapsamında deneyimlenecek Murat Mahmutyazıcıoğlu yürütücülüğünde gerçekleştirilecek “Dan Kadıköy Oyun Okuması” etkinliklerinin biletlerine Mobilet üzerinden ulaşılabiliyor. 

Odeabank ve Mey|Diageo sponsorluğunda 3dots ve BERaBER tarafından geliştirilen, bölgesel tiyatro ekiplerinin oyunlarından uluslararası performanslara kadar uzanan çok yönlü bir seçkinin ve etkinlik programının yer alacağı festival ile ilgili duyuruları takip etmek için bergamatiyatrofestivali.com adresini ziyaret edebilir ve sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Elon Musk’ın Twitter’ın logosunu “X” ile değiştirmesinin yankıları sürerken, Twitter’ın San Francisco’da bulunan binasındaki “kuş” logosu da kaldırılarak yerine dev bir “X” logosu konuldu.

Logo değişimi esnasında sokakta kâfi güvenlik tedbirinin alınmadığını söyleyen San Francisco polisi, çalışanlara müdahale etti.

San Francisco kent yetkilileri ise kentteki binalarda bulunan sembol ya da harflerin değiştirilmesi ya da kaldırılmasının, hem tasarım hem de güvenlik nedeniyle müsaadeye tabi olduğunu belirterek, “verilen tabela müsaadesini ihlal” gerekçesiyle soruşturma başlattı.

Musk Twitter’ın logosunu değiştirmişti

Twitter’ın Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk, toplumsal medya platformunun klasik “kuş” logosunu “X” harfi ile değiştirmişti.

Twitter hesabının açıklamasına “X.com” yazan Musk, “X.com” adresinin artık “twitter.com”a yönlendirdiğini açıklamıştı. ​​​​​​​

SpaceX ve Tesla’nın da sahibi Musk, Twitter’ı Ekim ayında satın almış ve o tarihten itibaren radikal değişikliklere gitmişti.

İklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini gün geçtikçe daha fazla yaşıyoruz. Dünyanın birçok noktasında bir afet olarak kabul edilen sıcak hava dalgaları, Türkiye’yi de etkisi altına aldı.  Aşırı sıcakların da temeli olan İklim krizi ise; seller, orman yangınları, hava kirliliği, su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları şeklinde ortaya çıkan etkilerle de insan sağlığını tehdit ediyor.

İklim krizine yönelik farkındalık kazandırmayı ve toplumda kolektif dönüşümü amaçlayan Yuvam Dünya Derneği tarafından, Koç Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi iş birliğiyle açılan Yuvam Dünya İklim Kliniği uzmanlarından, İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyeleleri Prof. Dr. Levent Kurnaz ve Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, bu sıcaklıkların bir afet olduğunu ve sıcak çarpmasından korunmanın yollarını paylaştı.

Kurnaz: Temmuz ayında insanlık tarihindeki en sıcak 17 günü yaşadık

Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz yaptığı açıklamada, “3-19 Temmuz arasında yaşadığımız 17 gün insanlık tarihinde yaşadığımız en sıcak 17 gün oldu. 6 Temmuz’da 17,23℃ olarak ölçülen küresel en yüksek ortalama sıcaklık da en azından son 125 bin yılın, muhtemelen de son 3 milyon yılın en yüksek sıcaklığı oldu. Sıcaklıkların bu derece yüksek olmasının ardındaki sebepse artık tartışmasız olarak küresel ısınma. Akdeniz’in batısında, Fas-Portekiz-İspanya-İtalya bölgesindeki aşırı sıcak hava, bu bölgede sıcaklık rekorlarının kırılmasına neden oluyor. Bazı zamanlarda ülkemize doğru uzanan bu sıcak hava bizim de bunalmamıza neden oluyor ama ülkemizde yaşananlar, yeryüzünün diğer noktalarında yaşananlara kıyasla henüz çok kötü değil” diye konuştu.

Karadeniz’de olası sağnaklarda taşkınlara dikkat

Türkiye’de sıcak hava dalgası resmi olarak afet kabul edilmese de, İtalya’da sıcaklar yüzünden kalp ve solunum hastalıklarının %20 arttığını belirten Kurnaz, “Ülkemizde de benzer sorunların yaşanmaması için yaşlılar ve sağlık sorunları yaşayanların sıcak hava dalgaları öncesinde özel korumaya alınmaları gerekiyor” dedi ve ekledi; Sıcaklığın baskın olmadığı Karadeniz kıyımızda da olası sağanak durumlarında taşkınlara dikkat etmeliyiz.

Aşırı sıcaklar özellikle yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar için çok riskli

Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver ise dünyanın en sıcak günleri yaşadığı bu dönemde sıcak hava maruziyetinin özellikle yaşlılarda ve kronik hastalıkları olanlarda ölümle sonuçlanabildiğinin altını çizerek şöyle konuştu; “Sıcak hava dalgalarından en çok etkilenenler 65 yaş üstü kişiler, gebeler, bebekler ve çocuklar, obezite, diyabet, kronik kalp damar ve böbrek hastalıkları, ruh sağlığı sorunları olan kişiler,  sporcular, dış ortamda çalışan işçiler ve çiftçiler. Kalp hastalıkları, hipertansiyon, alerji, psikiyatrik ve nörolojik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar, alkol ve madde kullanımı da sıcağın etkilerini artırabiliyor.” 

Prof.Dr. Mine Durusu Tanrıöver: Sıcak krampları ve ciltte döküntüler alarm bulgusu

Tanrıöver, yaşanabilecek etkilere dair ise “Sıcak hava ilişkili hastalıkları hafiften en ağır tabloya doğru, sıcak krampları, sıcak hasarı ve sıcak çarpması olarak sıralayabiliriz. Kişi baş dönmesi ve sersemlik yaşayabilir, hatta bayılabilir. Daha ileri evrede bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, belirgin güçsüzlük ve uykuya meyil gelişebilir. Özellikle kronik hastalıkları olan daha yaşlı kişiler etkilenir. Ancak genç ve sağlıklı olmasına rağmen sıcak ve nemli havada aşırı egzersiz yapan kişiler de sıcak çarpması yaşayabilir. İç vücut sıcaklığının 40℃’nin üzerine çıkması ile birlikte bilinç bulanıklığı ya da kaybı, nöbet gibi nörolojik bulgularla karakterizedir. Kalp ve solunum hızı artar, kan basıncı düşebilir. Halsizlik, güçsüzlük, uykuya meyil, idrar miktarında azalma, kanamalar, aşırı kuru bir cilt ve nörolojik semptomlar görülebilir. Eğer kullanılan ilaçlar fizyolojik uyum mekanizmalarını da engelliyorsa sıcak çarpması çok daha hızlı gelişebilir. Özellikle kronik hastalığı olan ve ileri yaşlı kişilerde bu semptomlar fark edilirse zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmakta fayda vardır. Sıcak çarpması durumunda vücudun hızla soğutulması hayati önem taşır” dedi.

Sıcak ilişkili hastalıkları önlemek için neler yapılmalı?

• Hiçbir içecek suyun yerini tutmaz. Susamayı beklemek yerine gün içerisinde düzenli olarak su için. Her zamankinden daha çok su içmeniz gerektiğini unutmayın. 
• Alkollü, çok şekerli ya da kafeinli içeceklerden kaçının.
• Küçük porsiyonlarda ama daha sık yiyecek tüketin, yüksek proteinli yiyeceklerden kaçının.
• Dış ortamdaki işlerinizi günün daha serin saatlerinde yapın.
• Kalabalık ortamlardan kaçının. 
• Evin en serin odasında oturun, dışardaysanız gölge bulmaya çalışın.
• Sık sık serin su ile duş alın. 
• Eğer spor amaçlı egzersiz yapacaksanız genellikle günün en serin saatleri olan sabah 04:00 ila 07:00 saatlerini tercih edin.
• Bol ve açık renkli giysiler giyin. Geniş kenarlıklı şapkalar, şemsiye ve güneş gözlüğü kullanın.
• Yeni bir sıcak ortamda yaşamaya başladığınızda dışarda geçirdiğiniz zamanı yavaş yavaş artırın.
• Çocukları, kronik hastalığı olan kişileri ve yaşlıları dış ortamda uzun süre gözetimsiz bırakmayın. 
• Kullandığınız ilaçların etkileri hakkında bilgilenmek ve gerekirse dozlarının düzenlenmesi için hekiminize başvurun.
• Çocukları, yaşlıları ve hayvan dostlarınızı park halindeki aracınızda bırakmayın.
• Özellikle yalnız yaşayan ileri yaşlı ve kronik hastalıkları olan kişilerin sıcak havalarda güvende olduğunu sık sık kontrol edin ve onları gerekli önlemler konusunda uyarın.
• Sıcak ilişkili hastalıkları hangi belirti ve bulgularla tanıyabileceğinizi, bunların kendinizde ya da etrafınızdaki kişilerde ortaya çıkması durumunda ne yapmanız gerektiğini bilin.

 Yayıncılar için Notlar:

Yuvam Dünya Derneği Kimdir?

Yuvam Dünya Derneği, iklim krizi ile mücadele etmek için önce söz konusu krizin ne olduğunun anlaşılmasını gerektiğine inanan; bunun için her yaştan insana uygun eğitimler veren, sanatın ve sporun gücüyle toplumun iklim krizi hakkında farkındalık geliştirmesini sağlamayı amaç edinen iş insanları, iletişimciler sanatçılar, bilim insanları ve doğa severlerden oluşan bir dernektir.

İklim Kliniği Nedir?

İklim Kliniği, Yuvam Dünya Derneği liderliğinde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Hacettepe Üniversitesi ve Koç Üniversitesi iş birliği ile yürütülen bir iklim krizi ve sağlık projesidir. İklim Kliniği iklim krizinin etkilerinden insanları korumak için farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmayı, kanıta dayalı karar verme sürecine destek sağlamayı ve sağlık müdahalelerini hayata geçirmeyi amaçlar. Ulusal sağlık politikasını iklim krizi ile uyumlu halde yeniden şekillenmesine destek vererek, sağlık sistemlerinin karbon ayak izini azaltmaya ve direncini artırmaya katkıda bulunmayı hedefler. Eğitim, araştırma, topluluk oluşturma, farkındalık çalışmaları, savunuculuk gibi çeşitli kollardan oluşan projenin ilk etkinliği olan İklim Kliniği Sağlık Bilimleri Konferansı, 20 Mayıs günü 1300 öğrencinin ve ilgilinin katılımıyla 7 farklı oturumda ağırlanan 35 konuşmacı ile gerçekleşti. 

Neden İklim Krizi ve Sağlık?

İklim krizinin etkilerinin insanlar ve tüm canlıların sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Bu etkilerin görüldüğü alanlar arasında aşırı hava olayları, hava kirliliği,

su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları yer alır. Diğer yandan, iklim krizinin etkileri sağlık 

hizmetleri ve sağlık sistemleri için de bir tehdit oluşturabilir.

İklim Kliniği Postası

İklim Kliniği Postası, yaz ayları boyunca her hafta yayınlanarak başlayacak bir bülten serisidir. İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyeleri tarafından iklim krizi ve sağlık odağında yapılacak güncel değerlendirmelerin medya aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşarak farkındalık oluşturulmasını amaçlar. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, Rusya’nın St. Petersburg kentinde düzenlenen Rusya-Afrika Ekonomik ve İnsani Forumu’nun İkinci Zirvesi’nde en son teknolojilerini tanıttı.

Zirvede konuşan Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, “Afrika için nükleer, 20 yıl içinde Afrika’daki yaşam kalitesinin, teknolojik egemenliğin ve gelişme potansiyelinin en az gezegendeki diğer kıtalar seviyesinde olması için bir sıçrama fırsatıdır” ifadelerini kullandı. 27-28 Temmuz tarihlerinde St. Petersburg’da ExpoForum Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, Rusya’nın Afrika ülkeleriyle kapsamlı iş birliğini güçlendirmek amacıyla 2019 yılında düzenlenen Rusya-Afrika Zirvesi ve Ekonomik Forumu’nda başlatılan diyalogun devamı niteliğini taşıyor. Söz konusu forumun ana ortaklığını Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom üstleniyor.

Rosatom tarafından desteklenen “Afrika’nın Kalkınması için Nükleer Teknolojiler” başlıklı genel oturumda söz alan Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, “Nükleer sanayi, uzun vadeli doğa teknolojileri ve dünyadaki nükleer oyuncular arasındaki yüksek seviyeli güven sayesinde görece istikrar adası niteliğindedir” dedi. Teknolojik egemenliğin önemine dikkati çeken Likhachev, Rosatom’un teknolojik egemenliği sağlamak için ortaklarına hem karada hem de denizde güçlü reaktörlerden küçük modüler reaktörlere kadar geniş bir yelpazede projeler sunduğunu hatırlattı. Likhachev, “Çalıştığımız her ülkeye iş birliği fırsatı da sunuyoruz ve bu fırsat, ülkelerin teknolojik egemenlik projeleri için de geçerli” dedi.

“Afrika’da çeşitlilik söz konusu ve biz, çok çeşitli teknolojik ve girişimci çözümler sunabiliriz. Bu çözümler, basit elektrik üretimi ve satışı ihtimali de dâhil olmak üzere, standart sözleşmeler ve farklı santral ortak mülkiyet planları olabilir” diyen Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, “Buna nükleer tıp, ışınlama merkezleri, araştırma reaktörleri ve rüzgâr enerjisi gibi nükleer enerjiye yakın ve ilgili teknolojiler de dâhildir” ifadelerini kullandı.

Şirketin yıllık yaklaşık 2 trilyon rublelik gelirinin, kabaca eşit paylarda üç kısma bölündüğünü hatırlatan Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Rosatom’un üç kısımda da uyumlu bir şekilde çalıştığını belirtti. Söz konusu üç kısmın birincisinde nükleer üretim, ikincisinde inşaat, hizmet ve nükleer yakıt olmak üzere nükleer projelerle ilgili her şey ve üçüncüsünde ise nükleer tıp ve yeni malzemeler gibi yeni ürünler ve ayrıca yeni teknolojilerle ilgili bir dizi yeterlilik yer alıyor.

Afrika ülkelerini temsil eden katılımcıların yaptığı konuşmalarda, nükleer enerjinin ve Rosatom teknolojilerinin Afrika ülkelerinin sosyo-ekonomik kalkınması için önemi vurgulandı. Mısır’da inşası devam eden El-Dabaa Nükleer Güç Santrali Yönetim Kurulu Başkanı Emced El-Vekil, nükleer enerjinin Mısır’ın kalkınması ve ekonomik büyümesi için çok şey ifade ettiğini ve hayatın her alanında olumlu bir etkisi olduğunu dile getirdi.

Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Maden Bakanı Doto Mashaka Biteko ise uranyum madenciliğinde derin bir geçmişe sahip olan ülkesinin aynı zamanda sosyal sorunları çözmek için nükleer endüstriyi kullanmayı amaçladığını kaydetti.

Öte yandan Ruanda Atom Enerjisi Kurulu İcra Kurulu Başkanı Fidèle Ndahayo, Ruanda’nın ekonomik büyümeyi artıran nükleer enerjiyi kullanma niyetinden bahsetti. Ruanda ayrıca nükleer tıbbı da geliştirmeyi planlıyor.

“Afrika’nın Kalkınması için Nükleer Teknoloji” başlıklı oturumda konuşan İbrahim Burundi Hidrolik, Enerji ve Madenler Bakanı Uwizeye de Burundi’nin su gücünün yanı sıra enerjide öz yeterliğe kavuşmak için Rosatom’un yardımıyla nükleer endüstriyi de geliştirmeyi amaçladığını söyledi. 

“Africa4Nuclear” kuruluşunun kurucusu Prenses Mthombeni ise nükleer endüstrinin avantajlarından ve başarılarından bahsederek kıtanın acil sorunlarının ele alınmasında Afrika gençliğinin katılımının önemine dikkat çekti.

Zirve sırasında bir dizi anlaşmaya da imza atıldı. Rusya Federasyonu ve Burundi, nükleer altyapının kurulması ve geliştirilmesi, radyoizotopların üretimi ve bunların sanayi, tıp ve tarımda kullanımı, nükleer sanayi için uzmanların eğitimi ve yetiştirilmesi de dâhil olmak üzere nükleer enerjinin barışçıl kullanımı alanında iş birliğine ilişkin bir anlaşma imzaladı. Söz konusu anlaşmaya Rus tarafı adına Rosatom Genel Müdürü Likhachev ve Burundi Cumhuriyeti adına Dışişleri ve Kalkınma İş birliği Bakanı Albert Shingiro imza attı.

Zirve kapsamında Faslı bir şirket olan Water and Energy Solutions Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Amin Cherkaoui ve Rusatom Infrastructure Solutions A.Ş İcra Kurulu Başkanı Ksenia Sukhotina da tuzdan arındırma, su arıtma ve su saflaştırma projelerinin uygulanmasına ilişkin bir Mutabakat Zaptı imzaladı.

Rosatom’un Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, “İmzalanan Mutabakat Zaptı, Fas ile tuzdan arındırma ve su arıtma alanındaki iş birliğini genişletiyor ve bölge sanayisine ve nüfusuna temiz su sağlamayı amaçlayan Rosatom teknolojilerinin kullanımıyla ortak projeler gerçekleştirme imkânı sağlıyor” dedi.

Zirve kapsamında ayrıca Rusya Federasyonu ve Zimbabve Cumhuriyeti arasında nükleer enerjinin barışçıl kullanımı alanında iş birliğine ilişkin bir anlaşma da imzalandı. Anlaşmaya, Rus tarafı adına Rosatom Genel Müdürü Likhachev, Zimbabve Cumhuriyeti adına ise Enerji ve Güç Geliştirme Bakanı Soda Zhemu imza attı.

Rosatom’un standında nükleer teknolojilere dayanan ve Afrika ülkelerinde uygulanması önerilen gelişmiş çözümler tanıtıldı. Ayrıca, zirve kapsamında bazı Afrika ülkelerinden gelen heyetler için Leningrad NGS ve Baltık Tersanesi A.Ş’ye teknik saha ziyaretleri düzenlendi.

Afrika ülkelerinden Küresel Ortaklar Ağı temsilcilerinin katıldığı bir Uluslararası Gençlik Konseyi olan Impact Team 2050’nin bir toplantısı da forum çerçevesinde yapıldı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

’Sanat için Ben de Varım’’ projesi kapsamında düzenlenen Edebiyat Eğitsel Atölyesinde Şair İsmail Kılıçarslan, özel gereksinimli bireylerle bir araya geldi

Şair Kılıçarslan, özel gereksinimli okurlarıyla buluştu

Özel gereksinimli bireylerin hayata katılımı noktasında birçok projeyi hayata geçiren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “Sanat için Ben de Varım’’ projesini başlattı. Edebiyat Eğitsel Atölyesi kapsamda düzenlenen son etkinlikte Şair İsmail Kılıçarslan, özel gereksinimli bireylerle bir araya geldi.

‘SANAT İÇİN BEN DE VARIM’

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin özel gereksinimli bireyleri hayata kazandırmak için başlattığı “Sanat için Ben de Varım” projesi devam ediyor. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Şube Müdürlüğünce yürütülen proje kapsamında belirli dönemlerde Edebiyat Eğitsel Atölyesi gerçekleştiriliyor. Özel bireylere birçok farklı alanda eğitimlerin verildiği atölyenin bu ayki konuğu Şair İsmail Kılıçarslan oldu.

ŞAİR KILIÇARSLAN

Eğitimleri desteklemek, öğrencilerin fikir dünyalarına katkı sağlamak amacıyla atölyelere katılması planlanan eğitimcilerin kitapları öğrencilere dağıtıldı. Bu bağlamda konuk şair Kılıçarslan’ın Kara Dursun kitabı dağıtıldı. Tren Garı binasında özel gereksinimli bireyler ile bir araya gelen şair İsmail Kılıçarslan, kitap ile ilgili bilgiler verdi.

“ŞİİR ŞAİRİN ÜRETTİĞİ YARA BANDIDIR”

Edebiyatın insan için önemli olduğunu belirten Şair Kılıçarslan; “insan iki şey için yazıyor. Biri kendisi ile olan hesabını kapatmak istemesi. Yani insanın kendi ile olan hesabı kapanır mı? kapanmaz. Ertelenebilir ötelenebilir yok sayılabilir ama bu bitmez bana göre yazarlar kendileriyle dertlerini inkar etmeyen insanlardır. Gençliğimde bana şiir nedir diye sorduklarında şu cevabı verirdim. Şiir şairin bulmuş olduğu bir yara bandıdır. Şair önce kendisinde dener sonra başkalarına uzatır. Senin de benzer bir yaran varsa ben böyle bir çözüm buldum, sen de kendine çözüm bul. Hala aynı şeyi düşünüyorum” ifadesini kullandı. Konuşmanın ardından şair İsmail Kılıçarslan’a hediye takdim edildi. Okuyucuları ile bir araya gelen şair İsmail Kılıçarslan kitaplarını da imzalamayı ihmal etmedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şirketten yapılan açıklamaya nazaran Stellantis, yılın birinci yarısıyla ilgili finansal bilgilerini duyurdu.

Güçlü büyüme trendini yılın birinci yarısında da yeni rekorlarla devam ettiren Stellantis, yüklü olarak daha yüksek teslimat adetlerine bağlı olarak net gelirini, 2022’nin birebir devrine nazaran yüzde 12 artırarak 98,4 milyar euro düzeyine çıkardı.

Düzeltilmiş faaliyet gelirini (AOI) 2022 yılının birinci yarısına oranla yüzde 11 artıran Stellantis, 14,1 milyar euroluk gelire ve yüzde 14,4 düzeyinde güçlü bir marja ulaştı.

Şirketin artan satış performansı, kârını da önemli oranda etkiledi. Buna nazaran, Stellantis, 2022’nin birinci yarısına kıyasla net kârını yüzde 37 artışla 10,9 milyar euro düzeyine yükseltti. Endüstriyel hür nakit akışını da geçen yılın birebir devrine nazaran 3,3 milyar euro artıran Stellantis, 8,7 milyar euroya ulaşmış oldu. Şirket, 2023’ün birinci yarısında 0,7 milyar euro pay geri aldı ve açıklanan 1,5 milyar euro pay geri alım programını da 2023’ün sonundan evvel tamamlamayı planlıyor. Şirketin ortaya koyduğu bu rekor sonuçlar, Stellantis’in “Net 0 kârbon” dönüşümüne giden sürdürülebilir bir yolu yönetmek için daima stratejik yatırımlara imkan tanıyor.

Stellantis’in kapsamlı elektrikli mobilite yatırımı da meyvelerini vermeye devam ediyor. Bu kapsamda Stellantis, küresel BEV (batarya elektrikli araç) ve LEV (düşük emisyonlu araç) satışlarını sırasıyla yıllık yüzde 24 artışla 169 bin adede ve yüzde 28 artışla 315 bin adede yükseltmeyi başardı. Bu sonuçlarla Stellantis, EU30 genel BEV satışlarında üçüncü, LEV satışlarında ABD pazarında ikinci sırada yer aldı.

“Her bir çalışana şükranlarımı sunuyorum”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Stellantis Üst Yöneticisi (CEO) Carlos Tavares, bu yılın birinci yarısındaki üstün performanslarının, uzun vadeli sürdürülebilirliklerini ve Dare Forward 2030 planlarının maksatlarını gerçekleştirme sürecini desteklediğini belirterek, “Şirketi dış zorluklardan korurken odunsuz dönüşüm seyahatimize başlamak için tüm çalışanlarımızın ortak eforu ve açık fikirliliği gerekiyor. Her bir çalışanımıza şükranlarımı sunmak istiyorum ve grupların birden fazla boyutta hizmet verdiğini söylemekten gurur duyuyorum. 2023’ün kalanı ve sonrası için âlâ bir pozisyona sahibiz” sözlerini kullandı.

Verilen bilgiye nazaran, Stellantis N.V., 14 ikonik markası ile elektrikli ve yazılım odaklı araçlara geçiş yaparken, uygun maliyetli bir eser gamı ile güçlü büyümesini sürdürüyor. Net gelir, AOI ve net kârda yeni rekorlar kırarak birden fazla eksende kıymet yaratmaya devam eden Stellantis, güçlü iş ortamına karşın Dare Forward 2030 taahhütlerini verimli ve adanmış bir formda 3 temel kavrama odaklanarak muvaffakiyetle yerine getiriyor.

Konuya ait Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Mevcut düzenleme kapsamında, kurumların 31 Mart 2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 31 Aralık 2023 tarihine kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az 3 ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda kelam konusu hesapların devir sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dahil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kar hisseleri ile başka karlar kurumlar vergisinden müstesna tutuluyor.

Kararla, kelam konusu vergi istisnası, 30 Haziran 2023 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar prestijiyle da uygulanacak.

Yakın vakitte, üç farklı piyasa uzmanı, çeşitli altcoinler için yükseliş beklediğini açıkladı. İşte Mac Brennan, Arthur Hayes ve Taiki Maeda’nın açıklamaları…

Mac Brennan, tanınan altcoin Solana’ya işaret etti

Yakın tarihli bir toplumsal medya paylaşımında, 150 milyon dolarlık değerli bir fonu yöneten mrgn kümesinin kurucusu Mac Brennan, Solana (SOL) için bir boğa koşusu mümkünlüğünü tartıştı. Brennan’a nazaran, Solana’nın merkezi olmayan uygulamalardaki (dApps) kilitli toplam pahası (TVL) yakın gelecekte değerli bir büyüme yaşayabilir. Şu anki haliyle SOL’un TVL’si, doğrulayıcılara yatırılan pahasının sırf yüzde 3’ü kadardır. Bu oran Ethereum’un TVL’sinin yatırılan kıymetinin yüzde 60’ında olmasıyla tam bir tezat oluşturmaktadır. Brennan bu eşitsizliği kısmen Solana ekosisteminde likit stake token’larının (LST’ler) bulunmamasına bağladı.

Ancak Brennan’ın iyimserliği, Solana’daki LST’lerin popülaritesinin artacağı ve bunun da TVL’de bir artışa yol açacağı tarafındaki öngörüsünden kaynaklanıyor. SOL’un TVL’sinin stake edilen bedele oranının Ethereum’un yarısına ulaşması halinde SOL’un TVL’sinin yaklaşık 3 milyar dolara ulaşabileceğini varsayım ediyor. Ethereum’un oranıyla eşleşmesi halinde, SOL’un TVL’si kripto para dünyasında Ethereum’dan sonra en yüksek ikinci pozisyonu elde edecektir. Kurucu ayrıyeten, bilhassa merkezi olmayan finans (DeFi), non-fungible tokenler (NFT’ler) ve bilgi oracle’ları alanlarında SOL’da yaklaşan dApp’lerin kendi lokal tokenlerini piyasaya sürerek Solana’nın TVL’sini ve genel ekosistem büyümesini daha da artırma potansiyelini vurguladı.

Hayes, Ethereum ve yapay zeka münasebetinden bahsetti

BitMEX’in kurucu ortağı Arthur Hayes, bir öteki iddiasında Ethereum’un (ETH) yapay zekâ (AI) teknolojisinden büyük ölçüde faydalanacağını tez etti. Hayes’e nazaran, yapay zeka uygulamaları akıllı kontratlar yürüten merkezi olmayan otonom tertiplere (DAO’lar) yol açabilir ve en yaygın kullanılan merkezi olmayan sanal makine olarak Ethereum bu cins senaryolar için doğal bir temeldir. Hayes, yapay zeka dayanaklı DAO’lar tarafından ihraç edilen tokenlerin yüklü olarak, birçoğu Ethereum üzerine inşa edilmiş olan merkezi olmayan borsalarda (DEX’ler) süreç göreceğini öngörmektedir. Hayes, bu vizyonun gerçekleşmesi halinde, kıymetli DEX süreç hacimleri göz önüne alındığında Ethereum’un fiyatının yüzde 1.556 üzere şaşırtan bir oranda artarak 31.063 dolara ulaşabileceğini varsayım ediyor.

Maeda, DeFi yükselişine işaret etti

Diğer yandan bir öbür analiste nazaran klâsik finans getirileri ile zincir üstü getiriler ortasındaki eşitsizlik nedeniyle bir ayı piyasasıyla karşı karşıya kalan DeFi kesimi, yeni bir boğa piyasasının eşiğinde olabilir. Bir kripto para tahlil firması olan HFAresearch’ün kurucusu Taiki Maeda, blok zincirinde gerçek dünya varlıklarının (RWA’lar) piyasaya sürülmesinin bu yine dirilişi sağlayabileceğini argüman etti. 2020’de klâsik finans getirileri düşük olduğunda, sermaye daha yüksek getiri arayışıyla DeFi’ye aktı ve TVL’yi iki yıldan kısa bir mühlet içinde 200 milyar doların üzerine çıkardı. Lakin, FED’in 2022’de faiz oranlarını yükseltmesiyle bu eğilim aksine döndü ve yatırımcıların fonlarını tekrar klasik finansa kaydırmasına neden oldu.

Maeda, sürdürülebilir bir DeFi boğa piyasası için on-chain getirilerin, şu anda %5’in üzerinde olan klâsik finanstaki risksiz faiz oranını aşması gerektiğini savundu. Bunun, gerçek dünya varlıklarını Blockchain’de tokenlaştıran RWA’lar aracılığıyla elde edilebileceğini sav etti. Örneğin, MakerDAO, Aave ve Compound üzere DeFi protokolleri, ABD Hazine bonolarını zincir dışında satın alıyor. Getirilerini zincir üzerindeki iştirakçilere aktararak karlı bir iş modeli yaratıyor. Enflasyon ya da saadet zinciri yerine devletin faiz ödemelerine dayanan bu cins bir yield farming, ekonomik bedel yaratabilir ve DeFi kesimine daha fazla sermaye ve likidite çekebilir.

Coinpost’a nazaran, ticaret platformu bitFlyer Inc’den Yuzo Kano tarafından temsil edilen Japonya Blockchain Birliği (JBA), ayın 28’inde hükümete kripto para üniteleri için vergilendirme sistemini gözden geçirme talebinde bulundu. Japonya’daki Web3 işletmelerinin büyümesini engelleyen kripto varlık vergilendirme sisteminin gözden geçirilmesi ve vatandaşların kripto varlıklara sahip olabileceği ve kullanabileceği bir ortamın geliştirilmesi davetinde bulundu. İşte detaylar…

Japonya’da kripto para üniteleri için vergi sistemi gündemde

Japonya Blockchain Birliği (JBA), Japon hükümetini Kripto Varlıklarının vergilendirilmesini gözden geçirmeye resmen çağırdı. Önerilen değişiklikler, şirketleri web3 sanayisine girmekten caydıran manilerin üstesinden gelmeyi ve halk ortasında kripto varlıkların daha geniş çapta benimsenmesini teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Uygulanması halinde, bu revizyonlar Japonya’yı Web3’te gelişmiş bir ülke olarak konumlandırabilir ve ülkenin geleceği için potansiyel ekonomik yararlar sağlayabilir.

JBA’nın önerisi, her biri kripto varlık vergilendirmesinin farklı taraflarını gaye alan üç ana talep etrafında dönüyor. Birinci olarak, dernek, üçüncü şahıslar tarafından ihraç edilen kripto varlıklarını elinde bulunduran şirketlerde yıl sonu gerçekleşmemiş çıkar vergilendirmesini kaldırmayı amaçlamaktadır. Mevcut devir sonu mark-to-market vergilendirmesi, kısa vadeli alım satım maksatlı olanlar hariç olmak üzere, şirketleri bu varlıklar üzerindeki gerçekleşmemiş karları vergilendirmekten muaf tutan bir sistemle değiştirilecektir. Bu tedbirin, Blockchain sanayisindeki yerli sermaye şirketlerinin giriş pürüzlerini azaltması ve onları web3 iş ortamına daha faal bir formda katılmaya teşvik etmesi bekleniyor.

İki ve üçüncü talepler neler?

İkinci talep, ferdî kripto varlık alım satım karları için vergilendirme metodunun revizyonunu içeriyor. JBA, mevcut kapsamlı vergilendirmeden yüzde 20’lik sabit bir vergi oranına sahip başka bir öz kıymetlendirme vergilendirme planına geçilmesini önermektedir. Ayrıyeten, bir ziyanı takip eden üç yıl boyunca bir ziyan taşıma kesintisi uygulanmasını ve kripto varlık ticareti yapan bireylerin ziyanlarını sonraki yıllarda kripto varlıklarıyla ilgili gelirlerinden düşmelerine müsaade verilmesini önermektedir. Bu değişikliğin, yatırımcılar ve traderlar için daha adil bir vergi muamelesi sağlaması ve kripto piyasasına daha fazla iştiraki teşvik etmesi amaçlanıyor.

JBA’nın teklifinin bir başka hayati tarafı de kripto varlıkların değişiminden elde edilen kârlar üzerindeki gelir vergisinin kaldırılmasıyla ilgilidir. Web3 çağının sınırsız bir dijital ortam yaratmasıyla birlikte, kripto varlık borsalarının iktisatta değerli bir rol oynaması beklenmekte. Bununla birlikte, süreçlerin çokluğu ve ilgili kripto varlıkların çeşitliliği, karmaşık vergi hesaplama zorlukları ortaya çıkarmaktadır. JBA, bu borsalardaki vergilendirmeyi ortadan kaldırarak, süreçler için kripto varlıkları kullanmanın rahatlığını ve cazipliğini artırmayı umuyor. Japonya Blockchain Birliği, önerilen bu revizyonların ülkedeki web3 sanayisinin tüm potansiyelini ortaya çıkarmanın anahtarı olduğuna inanmaktadır. Kripto varlık işletmeleri için daha elverişli ve destekleyici bir ortam yaratarak, vatandaşların daha geniş iştirakini teşvik ederek ve vergi çerçevesini düzenleyerek, Japonya global Web3 ihtilalinde değerli bir oyuncu olarak ortaya çıkabilir.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Resmi Gazete’de yer alan satış ilanına nazaran, E Veri Elektronik Sanayi ve Ticaret AŞ ve R2 Servis Elektrik Elektronik ve Bilgisayar Teknolojiler Sanayi ve Ticaret AŞ’nin İktisadi Bütünlüğü’nün satışına karar verildi.

Muhammen bedeli 103 milyon lira olarak belirlenen bütünlük, kapalı zarf ve açık artırma tarzlarının birlikte uygulanması suretiyle ihaleye çıkarılacak.

İhale, 13 Eylül 2023’te saat 14.30’de TMSF’nin Esentepe’deki binasında gerçekleştirilecek.

 

 

 

 

 

Seriye yeni adım atacaksınız yahut serinin evvelki hayranlarıysanız bu yeni oyunu da beklemeye koyulabilirsiniz. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden de oyunun ayrıntılarını inceleyebilir ve çeşitli oynanış manzaralarına bir bakış atabilirsiniz. Bunun dışında oyun ön siparişleri açık durumda değil ve münasebetiyle yalnızca çıkış tarihini beklemek durumunda kalıyoruz.

Resmi Gazete’de yayımlanan İşsizlik Fonu gelirlerinin, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 48’inci hususunun yedinci fıkrasında belirtilen gayeler için kullanılacak oranının artırılmasına ait Cumhurbaşkanı Kararı yürürlüğe girdi.

Buna nazaran, kelam konusu kanunda yüzde 30 olarak belirlenen İşsizlik Sigortası Fonu bir evvelki yıl prim gelirlerinin oranının, 2023 yılı için yüzde 50’ye çıkarılması kararlaştırıldı.

İşsizlik Sigortası Kanunu’na nazaran İşsizlik Sigortası Fonu prim gelirlerinin, iş gücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler nedeniyle işsiz kalması beklenenlerin öteki alanlara yönlendirilmesini sağlamak, istihdam artırıcı ve kollayıcı önlemler almak ve uygulamak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek, işgücü piyasası araştırma ve planlama çalışmalarını yapmak ve fondan ödenmek üzere vize edilmiş kontratlı işçi durumlarında çalışanlar ile bunlardan ilgili mevzuatına nazaran kurum takımlarına atanan ve kurumda çalışmaya devam eden çalışanın mali ve toplumsal haklarına ait ödemeleri gerçekleştirmek hedefiyle kullanılması öngörülüyor.

ZkSync Era’daki altcoin projesi Kannagi Finance, şok edici bir olayla, yatırımcıların büyük bir kayba uğramasına yol açan bir rug pull yaşadı. DeFiLlama bilgilerine ve topluluk geri bildirimlerine nazaran, olay 29 Temmuz’da meydana geldi ve bir gün evvel kaydedilen 2,13 milyon ABD dolarına kıyasla, Kilitlenen Toplam Paha (TVL) sadece 24 dolar olarak kaldı. Kuşkuları artıran bir başka konu da projenin resmi Twitter hesabının kapatılmış olması. İşte detaylar…

Altcoin projesinde rug pull yaşandı

zkSync ana ağında çoklu strateji getiri optimizasyonu uygulayan bir protokol olarak pazarlanan Kannagi Finance, kullanıcılara düşük fiyatlar ve kayma yoluyla azamî getiri sağlamayı amaçlıyordu. Platform, kasa bileşimi, borç verme ve getiri oluşturma üzere çeşitli hizmetler sunuyordu. Tipik yield farming protokollerinden farklı olarak Kannagi Finance, kullanıcılarına KANA tokenları formunda süreç fiyatı mükafatları ve çok stratejili bir optimizasyon kasası sisteminin kullanımını bir ortada vaat ederek öne çıkıyordu.

Ancak, şu an itibariyle, durum proje ve yatırımcıları için önemli bir düşüşe geçti. Kannagi Finance’in mahallî para ünitesi KANA’nın token kıymeti, bu yılın başlarında 5 Mart’ta tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan 0,02 dolara ulaştığından beri istikrarlı bir düşüş yaşıyor. CoinGecko’nun bilgilerine nazaran, KANA şu anda 0,006 dolar üzere yetersiz bir bedelden süreç görüyor. Bu şaşırtan düşüş, yatırımcıları projenin geleceği konusunda problem ve belirsizlik içinde bıraktı.

Kannagi Finance’in kripto parası sıfıra düştü

Projenin piyasadaki son performansı acımasız bir tablo çiziyor. Mevcut süreç fiyatı 0,000066 dolar ve 24 saatlik süreç hacmi sırf 21.716,27 dolar olan Kannagi Finance, yalnızca 24 saat içinde yüzde 99,04’lük bir paha düşüşü yaşadı. Bu sayılar, projenin CoinMarketCap’te 3.945’e düşmesine neden oldu ve canlı piyasa bedeli şu anda mevcut değil.

Ayrıca, halı çekme olayıyla ilgili belli detaylar şimdi açıklanmadı ve topluluğu neden ve ilgili taraflar hakkında karanlıkta bıraktı. DeFi alanındaki bir halının çekilmesi, çoklukla geliştiricilerin ya da içeriden bireylerin bir projedeki likiditeyi ve fonları boşaltmak için yaptıkları kasıtlı bir aksiyonu söz eder ve çoklukla bedelsiz tokenlarla kalan yatırımcılar için değerli kayıplarla sonuçlanır.

Yatırımcılar değerli kayıp yaşadı

Kannagi Finance ve onun getiri optimizasyonuna yönelik yenilikçi yaklaşımından büyük umutlar besleyen yatırımcılar, şu anda kıymetli mali kayıplar ve ihanete uğramışlık hissiyle boğuşuyor. Projenin resmi Twitter hesabının kapatılmasıyla bağlantı kanalları koptu ve bu da etkilenen kullanıcıların karşılık yahut dayanak aramasını zorlaştırdı. Bu öykü geliştikçe, daha geniş DeFi topluluğu temkinli ve tetikte olmaya devam ediyor ve rastgele bir DeFi projesine yatırım yapmadan evvel kapsamlı bir durum tespiti yapılması gerektiğini vurguluyor. Bu projelerin merkezi olmayan yapısı hem bir nimet hem de bir lanet olabilir.

Çünkü merkezi denetimin olmaması daha az düzenleyici nezaret manasına gelir, lakin tıpkı vakitte kapsamlı araştırma yapma sorumluluğunu ferdî yatırımcılara yükler. Kannagi Finance’in halısının çekilmesi, potansiyel çıkarların cazip olabileceği, lakin güvenlik ve düzenleme eksikliğinin de yıkıcı kayıplara yol açabileceği DeFi alanının tabiatında bulunan risklerin keskin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor. Her vakit olduğu üzere, potansiyel yatırımcıların dikkatli olmaları, bilgileri doğrulamaları ve süratle gelişen merkezi olmayan finans dünyasının içerdiği risklere dikkat etmeleri gerekmektedir.

Gediz Havzası’ndaki kirliliğe dikkat çekmek için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma Vakfı (GEMA) Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu ve vakıf üyeleriyle bir araya geldi. Gediz Havzası sorunları ve çözüm önerilerinin konuşulduğu ziyarette ayrıca Gediz Havzası’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de girmesi gerektiği dile getirildi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma Vakfı (GEMA) Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu ve vakıf üyelerini Egemenlik Evi’ndeki toplantı salonunda ağırladı. Gediz Havzası sorunları ve çözüm önerilerinin konuşulduğu ziyarette ayrıca Gediz Havzası’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de girmesi gerektiği dile getirildi.

Afet gönüllüsü olabilirsiniz

Birinci derecede deprem kuşağında yer alan İzmir’i afete dirençli hale getirmek için birçok çalışma yürüttüklerini dile getiren Başkan Tunç Soyer, “Bir yandan deprem araştırmaları ve risk azaltma çalışmalarını sürdürürken diğer taraftan ise yurttaşların afetlere karşı bilinçlenmesini sağlıyoruz. Mahalle Afet Gönüllüleri projesi kapsamında İzmir genelinde bin 293 mahallede gönüllülere afetlerde arama ve kurtarma çalışmalarının daha sağlıklı şekilde sürdürülmesi için eğitim veriyoruz. Sizler de bu projemizde eğitim alabilir afet gönüllüsü olabilirsiniz” dedi.

Eğitim ordusu kuracağız

Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu ise suyun, toprağın korunması gerektiğini vurgulayarak, “Bireylerin eğitilerek suyun kirlenmesinin önlenmesini amaçlanıyoruz. Çevre gönüllüleri ve gönüllü emeklilerden oluşan bir eğitim ordusu kuracağız, köylere ulaşılarak çiftçiler eğitilecek. Bu konuda Florida Üniversitesi’nin eğitim programlarından yararlanılacak. Ayrıca bu projeye İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kent Konseyi ve diğer üniversitelerin de katılmasının sağlamasını istiyoruz” diye konuştu. Kilimcigöldelioğlu, Başkan Tunç Soyer’e de Gediz Deltası’na verdikleri destekten dolayı plaket takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karadeniz bölgesinin gelenekselleşen tahta araba mücadelesi Red Bull Formulaz, 27 Ağustos Pazar günü her sene olduğu gibi bu sene de Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı Tunca beldesinde gerçekleştirilecek. Red Bull ve Formulaz Derneği’nin 14. kez birlikte düzenleyeceği yarışa 18 yaş üstü herkes katılabiliyor. Red Bull Formulaz’la ilgili detaylı bilgi RedBull.com/formulaz adresinde.

Red Bull, Formulaz Derneği ve Tunca Belediyesi’nin birlikte düzenleyeceği Red Bull Formulaz, 14. kez Karadeniz’in en hızlı ismini belirleyecek. Tahta araçların en büyük yarışı olarak bilinen Red Bull Formulaz, bir kez daha kendine özgü kuralları ve eğlenceli parkuru ile hem katılımcılara hem de izleyicilere unutulmaz ve heyecan dolu anlar yaşatacak. 1900’lü yılların başlarında yüksek noktalardan aşağı daha hızlı inmek için üretilen, daha sonra halkın yoğun kullanımıyla popülerliği artan tahta arabalar, bu yıl 27 Ağustos’ta Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı Tunca beldesinde düzenlenecek yarışta boy gösterecek. Türkiye’nin dört bir yanından gelen yarışmacılar, kendilerinin tasarladığı birbirinden ilginç tahta arabalarla 1.6 kilometrelik parkuru yer yer saatte 60-70 kilometre hıza erişerek en kısa sürede tamamlamaya çalışacak.

Frensiz yokuş aşağı yarış

Tamamı tahtadan ve el yapımı olan araçların boyutları ise 170 x 70 santimetre ile sınırlı olacak. Yönlendirme için direksiyonu ve dört tekerleği bulunması şart olan araçlarda, tekerlek yükseklikleri de 25 santimetreyi aşamıyor. İçlerinde motor bulunmayan araçlar, yerçekimi ile yokuş aşağı hareket edecek. Red Bull Formulaz’ın Karadeniz kültürünü yaşatan bir başka özelliği ise tüm yarışmacıların giymesinin zorunlu olduğu kıl çorap ve kara lastik ayakkabılar.

Genç yaşlı herkes hünerlerini sergileyecek

40 yaş üstü katılımcıların ayrı bir kategoride yarıştığı Red Bull Formulaz, 18 yaşını tamamlamış herkesin katılımına açık. Yaratıcılığına ve hızına güvenen, tahta araba sahibi herkes bu heyecanı yaşamak için RedBull.com/formulaz adresinden başvuru yapabiliyor

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar, 9 Mayıs’tan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

Karara nazaran, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun ek 2’nci unsurunda belirtilen temeller çerçevesinde, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli zelzeleler nedeniyle bölgesel kriz gerekçesiyle 8 Mayıs 2023 tarihine kadar kısa çalışma müracaatında bulunmuş olan işyerleri için kısa çalışma ödeneğinin müddeti, patronların başvurması şartı ve daha evvelden kısa çalışmadan yararlanan tıpkı emekçiler için ve tıpkı koşulları aşmamak kaydıyla, 8 Mayıs ve öncesinde kısa çalışma uygulaması biten işyerleri bakımından 9 Mayıs’tan itibaren (bu tarih dahil), 8 Mayıs’tan sonra kısa çalışma uygulaması biten işyerleri bakımından ise kısa çalışma bitiş tarihini izleyen tarihten itibaren, 7 Ağustos 2023 tarihine kadar yeni bir uygunluk tespiti yapılmasına gerek bulunmaksızın uzatıldı.

“İşsizlik ödeneği müddetinden düşülmeyecek”

Türkiye İş Kurumundan (İŞKUR) hususa ait yapılan yazılı açıklamada, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli sarsıntılar nedeniyle bölgesel kriz gerekçesiyle 3 ay müddetle kısa çalışma uygulamasının hayata geçirildiği hatırlatıldı.

Bu kapsamda bugüne kadar 110 bin şahsa yaklaşık 937 milyon lira ödeme gerçekleştirildiği bildirilerek, bölgesel kriz gerekçeli kısa çalışma ödeneğinin mühletinin 7410 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 9 Mayıs 2023’ten itibaren 3 ay uzatıldığı, böylece patronlara 7 Ağustos 2023’e kadar uygulamadan yararlanma imkanının tanındığı kaydedildi.

Açıklamada, kısa çalışma uygulamasını uzatmak isteyen patronların müracaatlarının e-Devlet aracılığıyla alınacağı söz edilerek, “İlk talebi Rehberlik ve Teftiş Şurası Başkanlığınca uygun görülen patronların personellerine, yeni bir uygunluk tespiti yapılmaksızın İŞKUR tarafından uzatma ödemeleri gerçekleştirilecektir” bilgisine yer verildi.

Daha evvel ödenek için müracaat yapmış lakin şimdi inceleme sonucu tamamlanmamış patronların de uzatma müracaatında bulunabileceği bildirilen açıklamada, bu uzatma müracaatlarının, birinci talebin inceleme sonucunun uygun görülmesinin akabinde sürece alınacağı belirtildi.

Açıklamada, “Ayrıca anılan Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda bölgesel kriz gerekçesiyle yapılan kısa çalışma ödemeleri, işsizlik ödeneği mühletinden düşülmeyecektir” tabiri yer aldı.

Kripto para dalının önde gelen iki oyuncusu FTX ve Genesis, iflas problemlerini çözme yolunda değerli bir adım attı. Büyük mali taleplerle boğuşan iki kuruluş, ödenmemiş borçlarını ve taleplerini ele almayı amaçlayan bir muahede üzerinde prensipte anlaştı. İşte detaylar…

Kripto para şirketleri için kritik gelişme

Çığır açan mutabakat, FTX ve Genesis’in yasal temsilcileri tarafından 27 Temmuz Perşembe günü mahkemeye ortak bir mektupla iletildi. Mektupta mutabakatın detaylarına girilmezken, her iki tarafın da işbirliği içinde çalışma ve önerilen tahlili uygulamak için gerekli adımları atma niyeti tabir edildi. Bu karmaşık yasal savaşın merkezinde, büyük bir kripto para borsası olan FTX’in çöküşünden ağır darbe alan bir kripto borç verme platformu olan Genesis yer alıyor. Genesis, iflas davasındaki en büyük alacaklı olduğunu sav ediyor ve feshedilen borsadan 226 milyon dolar fiyatında şaşırtan bir ödeme talep ediyor.

Olayın öbür tarafında, FTX’in hukuk takımı, Genesis’e sağlandığını tez ettikleri 4 milyar dolarlık şaşırtan bir fonun iadesini talep ettiklerinde daha evvel manşetlere çıktı. Lakin, ileri geri konuşmaların akabinde FTX daha sonra alacaklı talebini 2 milyar dolar olarak revize etti. Prensipte varılan bu uzlaşma hem şirketler hem de kripto para topluluğu için sevindirici bir haber olarak görülüyor. Uzun süren iflas davası, kripto para piyasasının istikrarı ve olgunluğuna ait kaygıları artırmış ve kimilerinin kripto ile ilgili işletmelerin güvenilirliğini sorgulamasına neden olmuştu.

Uzlaşmada neler yer alıyor?

Önerilen uzlaşmanın bir modülü olarak Yargıç Sean H. Lane’e sunulan mektup, mutabakatın hem FTX hem de Genesis’in borçluları tarafından Kısım 11 kapsamında iflas mahkemesine sunulan talepleri ele almaya çalışacağına dair bir teminat içeriyordu. Muahedenin kesin kuralları kamuya açıklanmamış olsa da, sıkıntıyı çözmek için karşılıklı bir istekliliğin göstergesi, borsa ve kredi platformunun çöküşünden etkilenenlere biraz rahatlama sağlamalıdır.

Mali yükümlülüklerini yerine getirme gayretlerinin bir modülü olarak, hem FTX hem de Genesis şu anda mahkemenin nezareti altında fon toplama yollarını araştırıyor. Bu durum, ilgili tarafların karşılaştıkları güçlü şartlara karşın alacaklılarına geri ödeme yapmak ve borçlarını kapatmak için sorumlu tedbirler almaya kararlı olduklarını göstermektedir. Bu iflas davasının tahlili yatırımcılar, düzenleyiciler ve kesimin içinden şahıslar tarafından yakından izlenmektedir. Muhtemelen kripto para kesiminin finansal krizlerle başa çıkma hüneri için bir turnusol vazifesi görecek ve dalda gelecekteki yasal ve düzenleyici çerçeveler için bir temel sağlayacaktır.

Davada umut verici gelişme var

Sonuç olarak, FTX ve Genesis tarafından varılan prensip mutabakatı, iflas davalarında umut verici bir gelişmeyi temsil ediyor. Muahedenin detayları şimdi açıklanmamış olsa da, her iki tarafın da işbirliği yapma ve bir tahlil bulma konusundaki istekliliği, kripto para piyasasının istikrarı ve büyümesi için olumlu bir sinyaldir. Yasal süreçler ilerledikçe, kripto topluluğu bu tahlilin daha sağlam ve sorumlu bir dalın önünü açacağı konusunda umutlu olmaya devam ediyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Gazipaşa Günnercik Yayla Şenliği büyük coşkuya sahne oldu. Şenlikte deve sırtında Yörük göçüne katılan Başkan Muhittin Böcek, Yörük ve yayla kültürünü yaşatmaya devam edeceklerini söyledi. Başkan Böcek, 4 yılda Gazipaşa’ya 606 milyon liralık yatırım yaptıklarını kaydetti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Yörük ve yayla şenliğini yaşatmak ve tanıtmak için düzenlediği yayla şenlikleri devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Kaş’ın Gömbe ve Bezirgan yaylalarının ardından yayla kültürünün yoğun yaşandığı Gazipaşa’nın Günnercik Yaylası’nda şenlik düzenledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Gazipaşa Belediyesi tarafından organize edilen 4. Gazipaşa Toroslar Günnercik Yayla Şenliği, büyük coşkuya sahne oldu. Şenliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Milletvekili Cavit Arı, Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz de katıldı. Başkan Böcek, şenlik öncesinde Gazipaşa muhtarları ile bir araya gelerek, sorun, talep ve önerilerini dinledi.

DEVE SIRTINDA YÖRÜK GÖÇÜ

Gazipaşa’ya 55 kilometre mesafedeki 1800 rakımlı Günnercik Yaylası’nda düzenlenen şenlik, deve kervanı eşliğinde gerçekleştirilen Yörük göçüyle başladı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz Yörük göçüne deve sırtında katılarak, şenliğe katılanları selamladı.

YOLU TAMAMLADIK

Şenliğin açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yayla ve Yörük kültürünü yaşatmaya devam edeceklerini belirtti. 29 yıldır, doğup büyüdüğü topraklarda vatandaşların emrinde olmaya, ne söz verdiyse yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Başkan Böcek, gecen yılki muhtar toplantısında Günnercik yayla yolunu yapma sözünü verdiğini, yolu söz verdiği gibi tamamladıklarını kaydetti.

GAZİPAŞA’YA 606 MİLYON LİRALIK YATIRIM

4 yılda Gazipaşa’ya 606 milyon liralık yatırım yaptıklarını söyleyen Başkan Muhittin Böcek, 193 milyon liralık yatırımın da devam ettiğini aktardı. Başkan Böcek, Gazipaşa’da içme suyunu sorununu çözmek için 80 milyon lira yatırım bedelli, 24.5 kilometrelik içme suyu çalışmasını yürüttüklerini anlattı. Türkiye’nin bütçesine göre en borçlu belediyesi olmalarına rağmen yatırımlara devam ettiklerinin altını çizen Böcek, Büyükşehir Belediyesi’nin ne personele ne de kamu kurum ve kuruluşlarına günü geçmiş hiçbir borcu bulunmadığını söyledi.

KONSERLERLE RENKLENDİ

Elif Buse Doğan’ın şarkılarıyla renk kattığı şenliğin ilk günü Uğur Önür & Umut Sülünoğlu konserleri gerçekleşti. Halk oyunları gösterilerinin düzenlendiği şenlik büyük coşkuya sahne oldu. Şenliğin ikinci gününde Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Türk Halk Müziği Korosu ve Sevcan Orhan konserleri düzenlenecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Kılavuz Gençlik’ projesi kapsamında hizmet veren Karamürsel Gençlik Merkezi ve Millet Kıraathanesi’nde açılan resim ve müzik atölyelerine katılan 3 öğrenci, Güzel Sanatlar Lisesini kazandı. Resimde ve müzikte olan yeteneklerini Büyükşehir’in atölyelerinde aldıkları derslerle geliştirerek başaralı olan gençler, Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanarak hayallerine kavuştu.

HAYALLERİNE İLK ADIMI ATTILAR

Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde yaşayan Ramazan Emek Çelik resme, Elanur Fırat ve Senan Rustamlı da müziğe ilgi duyuyorlardı. Küçük yaşlarından itibaren sanata olan yetenekleriyle dikkat çeken gençlerin ilk hayali Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanmaktı. Bu hayallerini, Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Gençlik Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesindeki Karamürsel Gençlik Merkezi ve Millet Kıraathanesi’nde açılan sanat atölyelerinden aldıkları eğitimle gerçekleştirdiler. Ramazan, Elanur ve Senan okul dışı zamanlarını sanat atölyelerinde değerlendirerek, burada uzman eğitmenlerden sanat destek hizmeti aldılar. Yeteneklerini Büyükşehir’in atölyeleri ile daha da ilerleten gençler, istedikleri liseleri kazanmayı başardılar.  

“HAYALİMİN BİRİNCİ KISMINI GERÇEKLEŞTİRDİM”

Resim atölyesine arkadaşının önerisi üzerine Karamürsel Gençlik Merkezi ve Millet Kıraathanesi’nde başladığını belirten 14 yaşındaki öğrenci Ramazan Emek Çelik kalem ve kâğıdın küçük yaşlardan bu yana elinden düşmediğini, resim çizerken mutlu olduğunu söyledi. Çelik, resim atölyesi öğretmeni Elif Çiler Arslan’a teşekkür ederek, “Resim tutkumu ve geliştirmemi hocamıza borçluyum. Girdiğim yetenek sınavı ile Yalova Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanarak, hayalimin birinci kısmını gerçekleştirdim” dedi.

“BAŞKAN BÜYÜKAKIN’A TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Geçen yıl Güzel Sanatlar Bölümlerine Hazırlık Atölyesi’nde müzik alanında eğitim alan Elanur Fırat, bu merkezdeki orkestra, koro ve basgitar atölyelerinde kendini geliştirerek Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanmayı başardı. Elanur Fırat ve ailesi artık geleceğe umutla bakıyor. Kendisini müzik alanında geliştirmek istediğini, aynı zamanda akademisyenliğe da meraklı olduğunu anlatan Fırat, “Yeteneğimi Karamürsel Gençlik Merkezi ve Millet Kıraathanesi müzik atölyesi hocam Emin Demir sayesinde geliştirdiğimi düşünüyorum. İstediğim okul olan Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazandım. Hayalim akademisyen olmak. Karamürsel’de Gençlik Merkezi ve Millet Kıraathanesi açarak, hayallerimizi gerçekleştirmemize yardımcı olan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın’a da teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“HOCAMIZIN DESTEĞİYLE KAZANDIM”

Ülkemizde misafir öğrenci olarak eğitim hayatına devam eden ve 14 yaşındaki Azerbaycan vatandaşı Senan Rustamlı ise müzik hocası Emin Demir’in desteğiyle müzik yeteneğini geliştirdiğini ifade ederek, “Gençlik Merkezi’ndeki Müzik Atölyesine katılmadan önce yeteneğimin farkında değildim. Hocamızın desteğiyle Güzel Sanatlar Bölümlerine Hazırlık Atölyesi’nde, vurmalı çalgılar bateri, piyano, koro ve orkestra eğitimi alarak müzik yeteneğimi keşfettim. Kendimi geliştirdim ve Yalova Güzel Sanatlar Lisesini kazandım” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alternatif Bank, 2023 yılının ikinci çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Yılın ilk yarısında büyümesini devam ettiren bankanın konsolide rakamlara göre aktifleri 65 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken nakdi ve gayri nakdi kredilerle ülke ekonomisine sağladığı destek ise 57 milyar TL’yi aştı. Alternatif Bank’ın konsolide net dönem kârı 1.13 milyar TL seviyesine ulaşırken özkaynak getirisi ise %48.7 oldu.

Alternatif Bank’ın 2023 yılının ikinci çeyreğine ait konsolide rakamlara göre toplam aktif büyüklüğü, 65 milyar TL seviyesine ulaştı. Bankanın bu dönem nakdi (finansal kiralama alacakları dâhil) ve gayri nakdi kredilerle ülke ekonomisine sağladığı destek ise 57 milyar TL’yi aştı. Mevduat hacmini 27 milyar TL düzeyine getiren Alternatif Bank, bilanço optimizasyonu politikasıyla aktif kalitesini korumaya devam etti. Bankanın öz kaynakları %33’lük artışla 5.4 milyar TL seviyesine yükselirken, bu dönem sermaye yeterlilik rasyosu %27,2 oldu. 2023’ün ikinci çeyreğinde gösterdiği başarılı performansla birlikte, Alternatif Bank’ın konsolide net dönem kârı ise 1.13 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken özkaynak getirisi ise %48,7 oldu.

Yeni müşteri kazanımının %73’ü dijital kanallardan 

Dijitalleşmeyi müşterilerine sunduğu toplam değer önerisinin bir tamamlayıcısı olarak gören Alternatif Bank, bu alanda attığı adımlarına hız kesmeden devam ediyor. Mobil uygulama üzerinden Dijital Kredi, VOV Hesap’ta bitmeyen hoş geldin faizi, Yatırım Hizmetleri Entegrasyonu ve GastroClub avantajları gibi faydalarla müşteri deneyimini sürekli geliştiren banka, artan dijital yetkinliklerinin bir yansıması olarak bu yılın ilk yarısında kazandığı yeni müşterilerinin %73’ünü dijital kanallar vasıtasıyla elde etti.

Alternatif Bank dış ticaretteki uzmanlığını sürdürüyor

Alternatif Bank elde ettiği finansal sonuçların yanında, “Danışman Bankacılık” yaklaşımı ve dış ticaret alanındaki uzmanlığıyla müşterilerini desteklemeye devam ediyor. Yurt dışındaki geniş muhabir banka ağı ve güçlü ilişkileri sayesinde, hem fonlama araçları hem de müşterilerinin dış ticaret işlemlerine aracılık etme konusunda önemli bir yetkinliğe sahip olan banka, uzman ekibiyle, dış ticaret yapan tüm firmalarla bilgi ve deneyimini paylaşıyor. 

Bu alandaki uzmanlığını sunduğu yenilikçi ürünlerle sürdüren banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) SWAP anlaşmasının bulunduğu Katar, Çin, Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri ile hayata geçirdiği uygulamayla, bu ülkelerden yerel para birimiyle ticareti tercih eden firmalara büyük kolaylık ve avantaj sağlamaya devam ediyor. Banka, TCMB’nin yürürlüğe koyduğu SWAP Anlaşmaları Kaynaklı Reeskont Kredisi ürünü üzerinde çalışarak, Türkiye’de kısa süre içerisinde ürünü kullanıma sunan öncü bankalardan biri oldu. Bu ürünün hayata geçtiği 2023 yılı Şubat ayından bu yana 125 milyon Çin Yuanı üzerinde işlem gerçekleştiren Alternatif Bank, önümüzdeki 3 ay içinde de bu hacmi en az ikiye katlayarak, özel bankalar arasında bu ürün özelinde öncü konumunu korumayı amaçlıyor. Geride bıraktığımız çeyrek dönem içerisinde bu alandaki ödüllerine bir yenisini ekleyen Alternatif Bank, Mayıs ayında gerçekleştirilen EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) Dış Ticaret Programı kapsamında “Türkiye’nin En Aktif Kullanıcısı” seçildi. Bu ödülü üst üste altıncı kez alan banka, hem dış ticaretteki uzmanlığını hem de Türkiye’ye ve müşterilerine kattığı değeri bu ödüllerle tescilliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı Antrenörü Evren Uyanık, Afrika Uluslar Kupası’na katılacak Mısır Ampute Futbol Milli Takımı’nda antrenörlüğe getirildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı Antrenörü Evren Uyanık, 28 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında Mısır’da düzenlenecek Afrika Uluslar Kupası’na katılacak Mısır Ampute Futbol Milli Takımı’nda antrenörlüğe getirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarihinde bir ilk olan gelişme kentte gurur tablosu yarattı. Ayrıca ampute futbol tarihinde ilk kez Türkiye’den bir antrenör, yurt dışında görev yapmış olacak.

“Hedefimiz ilk üç”

Antrenör Evren Uyanık, “Türkiye’de ampute futbolunda İzmir’i nasıl iyi bir şekilde temsil ediyorsak aynı anlayış ve disiplini Mısır’da da uygulama amacındayım. Takım CEO’su Khaled Abdel Hafeez’in teklifiyle bu göreve geldim. Mısır, geçen Afrika Uluslar Kupası’nda yedinci olmuştu ancak şu anki hedefimiz ilk üç. Ülkemi ve İzmir’i bu yeni görevde en iyi şekilde temsil edeceğim. Bu yolda bana destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Tunç Soyer, Kulüp Başkanımız Ersan Odaman ve yönetici ile idarecilerimize teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Uyanık, 5 Kasım’da sona erecek Afrika Uluslar Kupası şampiyonası ardından İzmir’e dönerek İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı’ndaki görevini sürdürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konuya ait Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Mevcut düzenleme kapsamında, kurumların 31 Mart 2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 31 Aralık 2023 tarihine kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az 3 ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda kelam konusu hesapların periyot sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dahil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kar hisseleri ile öteki yararlar kurumlar vergisinden müstesna tutuluyor.

Kararla, kelam konusu vergi istisnası, 30 Haziran 2023 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar prestijiyle da uygulanacak.

Günümüzde birçok insanın şikayet ettiği karın bölgesindeki yağlanma problemine yönelik açıklayıcı bir tahlil sunuyoruz ve göbek eritmek için tesirli bir yol paylaşıyoruz!

Bir düz karın hayal değil, bu gayeye ulaşmak mümkün!

Karın bölgesindeki daima rahatsızlık veren yağlanmalar, ekseriyetle gece yüklü yüksek karbonhidratlı beslenmeden kaynaklanmaktadır.

Kalori alımını gün içinde azamî seviyede tutup, gece ise minimuma indirgemek, kalıcı sonuçlar elde etmek için kıymetlidir.

Sezaryen sonrası karın bölgesini düzleştiren tesirli bir yoğurt kürü ile karşınızdayız!

Karın bölgesindeki yağlara tesir edecek ve sindirim sorunlarınızı kökten çözecek tanım:

Malzemeler:

• 3 yemek kaşığı yoğurt
• 2 tatlı kaşığı buğday ruşeymi
• 2 adet ince ince dilimlenmiş kuru kayısı

Yukarıdaki gereçleri bir ortaya getirip uyumadan iki saat evvel tüketmeniz ve bu uygulamayı 7 gün boyunca sürdürmeniz tavsiye edilir.

Unutmayın, rastgele bir sıhhat sorunu yahut diyet değişikliği öncesi hekiminize danışmanız kıymetlidir. Sıhhatinizi riske atmadan, istikrarlı beslenme ve sistemli antrenman alışkanlıkları edinmek uzun vadeli muvaffakiyet için değerlidir.

Borusan Holding ve Energie Baden-Württemberg AG’nin (EnBW) ortak girişimi Borusan EnBW Enerji, Petrol Ofisi Grubu ile Türkiye’de elektrikli araç şarj istasyon ağını genişleterek yeni bir dönemi başlatacak iş birliğine imza attı. İlk aşamada, Petrol Ofisi’nin Türkiye genelindeki 2000 akaryakıt istasyonu arasından önceliklendirilen lokasyonlarda 1 milyar TL yatırım yapılacak. Bu iş birliği kapsamında şarj edilecek araçlarla her şarj noktası yaklaşık 4500 ton karbon salımını engelleyecek. 

İklim ve enerji kriziyle mücadele için enerjinin yeşil dönüşümüne odaklanan, yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan portföyü ile ülkemizin yeşil enerji dönüşümünde etkin rol alan Borusan EnBW Enerji, Türkiye’nin akaryakıt ve toplam madeni yağlar sektörlerinin geleneksel lideri Petrol Ofisi Grubu ile elektrikli araç şarj hizmetine hız katacak. Gerçekleşen iş birliği ile Petrol Ofisi Grubu’nun Türkiye genelindeki 2 bin lokasyonu arasından önceliklendirilen istasyonlarda kurulum planlanan iş birliği çerçevesinde ilk aşamada, 1 milyar TL yatırım yapılacak. İstasyonlarda kullanılacak ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı sertifikalı yüksek hızlı şarj cihazları ile elektrikli araçlarda batarya doluluk oranı 30 dakika içerisinde yüzde 80’e ulaşabilecek. Bu iş birliği kapsamında şarj edilecek araçlarla her şarj noktası yaklaşık 4500 ton karbon salımını engelleyecek.

Yapılan iş birliği kapsamında başlatılacak olan istasyon dönüşümleri, Türkiye çapında belirlenen trafik yoğunluğu, üniteler ve istasyonlar arası mesafe, müşterilere sunulan ek hizmetler gibi kriterlere göre önceliklendirilerek belirlenecek. Borusan EnBW Enerji tarafından sağlanan, Türkiye’deki  bütün elektrikli araç sahiplerinin kullanımına açık olan yüksek verimli hızlı şarj noktalarının Petrol Ofisi’nin yaygın istasyon ağında bulunması sayesinde kullanıcıların menzil endişesi de ortadan kalkacak.

Elektrikli şarj ağı alanında yapılan büyük ve kapsamlı iş birliği

Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar, tüm iş süreçlerini karbon nötr olma hedefi ile ele aldıklarını belirtirken, yenilenebilir enerji alanında yatırımlarına devam ettiklerini ifade etti. Kafadar, karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olma hedefleri doğrultusunda Borusan EnBW Enerji’nin Petrol Ofisi Grubu ile gerçekleştirdiği iş birliği hakkında şunları söyledi: 

“Borusan olarak günümüzü yakalamanın ötesinde geleceğin iş modellerini hayata geçirmek adına hazırlıklarımızı başlattık. Stratejimizin sac ayaklarını temel faaliyet alanlarımız, yakın faaliyet alanları ve yeni faaliyet alanları oluştururken, temel faaliyetlerimizi dönüştürüp geliştirmeyi, yakın faaliyet alanlarında güçlü yetkinliklerimizle büyüme sağlamayı, sağlam adımlarla yeni faaliyet alanlarında ilerlemeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz iş birliği büyük önem taşıyor. Ülkemizde geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına göre bu sene yaklaşık 5 kat daha fazla elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildi ve elektrikli araçlarda 2023 satış hedefi şimdiden yakalandı.

Elektrikli araçlara yönelik bu talep doğrultusunda elektrikli şarj cihazlarına sahip istasyon ihtiyacının karşılanması ve elektrikli araç alımlarının teşvik edilmesi, karbon nötr bir gelecek için büyük önem taşıyor.” 

Kafadar şunları ekledi: “Enerji dönüşümü, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanlarında yatırımları önceliklendiren Borusan Grubu olarak karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olmayı amaçlıyoruz. Enerji, iklim teknolojileri ve mobilite odak alanımıza değer yaratmak adına yatırımlar gerçekleştirirken Borusan EnBW Enerji şirketimiz ana iş kolunda büyümeye devam edecek. Türkiye’nin en yaygın akaryakıt istasyon ağına sahip, Petrol Ofisi gibi köklü bir kuruluş ile güvenilir ve uzun yıllar devam etmesini beklediğimiz böyle bir süreci başlatmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Her anlamda sürdürülebilirliği sağlamanın en önemli hedef haline geldiği bu dönemde gerçekleştirilen bu çok değerli iş birliğinin ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon yolculuğunda ve dünyamızın sürdürülebilirliğini sağlamada önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.”

Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu: “Biz Petrol Ofisi Grubu olarak Türkiye’nin tüm kılcallarında; havada, karada ve denizde olmak üzere enerjinin kesintisiniz yayılımı için dev bir altyapı ekosistemi olarak yol alıyoruz. Sürekliliği esas alan, vizyoner ve günlük yaşamın ihtiyaçlarına yanıt verebilen bütünleşik altyapı yatırımlarının, gelişen teknolojinin en önemli garantörü olduğuna inanıyoruz. Bu proje de alanında güçlü markaların bir araya geldiği, nitelikli yatırıma odaklanan, uzun vadeli ve ilgili tüm paydaşlara gerçek fayda sağlayacak kıymetli bir iş birliği. Sayısı 2 bine yaklaşan istasyonlarımız ve entegre süreçlerimiz sayesinde, elektrikli araç pazarındaki menzil ve erişim sorununu ortadan kaldırarak piyasadaki en kaliteli şarj teknolojisini tüm Türkiye’de erişilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. 1,5 milyon ton karbon salımını engelleyerek hem Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedeflerine somut katma değer sağlayacak hem de elektrikli araçların kitlelere ulaşmasında fark yaratacağına inandığımız bu önemli iş birliğinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Borusan EnBW Enerji Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve EnBW Holding Aş. CEO’su Dr. Buğra Borasoy ise şunları ekledi: “EnBW, Almanya’da hızlı elektrikli şarj ağında pazar lideri konumunda. Artan elektrikli araç satışlarıyla, Almanya piyasasının potansiyelini kısa sürede yakalayacağına inandığımız Türkiye piyasasında EnBW, Borusan EnBW Enerji’nin yaptığı yatırımları destekliyor. Petrol Ofisi iş birliğinin de bu alandaki önemli adımlarımızdan biri olduğunu düşünüyoruz.”

Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı ise; “Borusan EnBW Enerji olarak yenilenebilir enerjiye odaklanan temiz enerji üretimi ile ülkemizin ve dünyanın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Halihazırda, Türkiye’nin en büyük RES/GES hibrit tesisi kapsamında 94 MWp GES yatırımını sürdürüyor, iki yeni RES yatırımı için hazırlıklarımızı tamamlıyor ve depolamalı RES yatırımılarımızın geliştirme faaliyetlerini yürütüyoruz. Ayrıca orta/uzun vade için yeşil hidrojen, deniz-üstü RES tesisleri de odağımızda yer alıyor. Bu doğrultuda mevcut iş alanımız yanı sıra yeni olanaklarını değerlendiriyor ve yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Otomotiv sektörünün ve e-mobilite ekseninde dönüşümü uzun süredir takip ettiğimiz bir alandı. Şirketimizin stratejik hedefleri doğrultusunda adım attığımız yeni iş alanlarımızdan biri olan elektrikli araç şarj istasyonlarında yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Kısa sürede önemli bir yol kat ettik.

Petrol Ofisi ile yaptığımız bu iş birliğinin Türkiye’nin gelişmekte olan elektrikli araç şarj ağına önemli katkı sağlayacağına inanıyor, her iki şirkete de hayırlı olmasını diliyoruz.” 

Petrol Ofisi Grubu Perakende Direktörü Yiğit Meral de “Petrol Ofisi Grubu yalnızca Türkiye’nin en geniş akaryakıt dağıtım ağı değil aynı zamanda da ülkenin en büyük perakende zincirlerinden biri. Bu ölçeğimiz misafirlerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılarken bize kritik bir avantaj sunuyor ki biz de bu avantajı katma değerli proje ve iş birlikleriyle değerlendirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. İstasyonlarımızı misafirlerimiz için birer yaşam alanı olarak kurguluyoruz. Bu iş birliği sayesinde ziyaretçilerimiz maksimum yarım saatte araçlarını şarj edebilir, dolumu beklerken de özel dinlenme ve çalışma alanlarımızda vakit geçirebilir, gastro-noktalarımızda keyifli bir mola verebilir ve marketlerimizde tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Sektöre örnek teşkil edecek bu iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı