Ulusal tenisçi Melisa Ercan, Avustralya’da düzenlenen W15 Caloundra Turnuvası’nda şampiyon olmayı başardı.
Türkiye Tenis Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, Caloundra kentindeki 15 bin dolar ödüllü tertibin finalinde 17 yaşındaki ulusal tenisçi Avustralyalı raket Stefani Webb’le karşılaştı.
Sert yerde oynanan maçta genç ulusal atlet, rakibini 6-2 ve 7-5’lik setlerle yenerek profesyonel mesleğinin teklerdeki üçüncü şampiyonluğuna ulaştı.
Kent genelinde inşa ettiği millet bahçelerine bir yenisini Çayırova’da ekleyen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ilçeye değer katacak projelerine son sürat devam ediyor. Kısa bir süre önce Çayırova Cumhuriyet Mahallesi’ne 33 bin metrekare büyüklüğünde dev bir park kazandıran Büyükşehir şimdi de Çayırova Millet Bahçesi için yoğun bir mesai harcıyor. Çayırovalıların doğayla iç içe huzurlu vakitler geçireceği Millet Bahçesi, 70 bin metrekare alanda hizmet verecek.
ÇAYIROVALILARIN BULUŞMA NOKTASI
Akse Mahallesi’nde yapımı süren millet bahçesi, Çayırova’da yaşayan vatandaşların buluşma noktası olacak. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’nın gözetiminde devam eden çalışmalarda işin ilerleme oranı yüzde 40’a ulaştı. Bu bağlamda kıraathane ve mescit binasının kaba inşaatını tamamlayan ekipler, son yıllarda paten tutkunu gençlerin eğlenerek vakit geçirdiği skate parkın da (kay kay pisti) montajını bitirdi.
TAŞ DUVAR İMALATI YÜZDE 90 TAMAM
Hummalı bir çalışmanın yürütüldüğü Çayırova Millet Bahçesi projesinde diğer imalatlarda hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Taş duvar imalatında yüzde 90 seviyesine gelen yüklenici firma, kafeterya binasının kaba inşaatını ise tamamlayıp duvar imalatına geçti.
HIZLI BİR İLERLEME KAYDEDİLİYOR
Futbol sahasının temel betonlarını atan ekipler, büfe ve spor tesisi binasının kaba inşaatını tamamladı ve tesisat döşemesine geçti. Perde beton imalatına başlayan ve bunun yanı sıra oyun gruplarının yer aldığı alanın yüzde 80 beton dökme işlemini tamamlayan Büyükşehir, Çayırova Millet Bahçesi’ni en yakın zamanda vatandaşın hizmetine sunmayı planlıyor.
ÇAYIROVA MİLLET BAHÇESİ’NDE NELER OLACAK?
Çayırova’nın çehresini değiştirecek olan Millet Bahçesi projesinde
125 metrekare giriş meydanı, 2 bin metre yürüyüş yolu, 700 metre bisiklet yolu, bin 740 metrekare çocuk oyun alanları, bin 200 metrekare kaykay pisti, 250 metrekare gül bahçesi, 2 bin metrekare piknik alanı, 55 bin metrekare yeşil alan, fitness alanı, futbol ve basketbol sahaları yer alacak.
Türkiye’de “Araştırma Üniversitesi” unvanına sahip 20 üniversiteden biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ), belirli bölümleri tercih edecek öğrencilere YÖK’ten ‘Destek Bursu’ müjdesi geldi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Geleceğin Dokuz Eylüllüleri, akademik yaşamları boyunca her zaman önemli desteklere sahip oluyor. Yüksek Öğretim Kurulu, seçkin Üniversitemizin bölümlerini tercih edecek öğrencilerimize verdiği karşılıksız burslarla, onların başarılarına katkı sağlıyor” dedi.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), araştırma üniversitesi olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) bazı bölümlerini tercih edecek öğrencilere karşılıksız burs desteği vereceğini açıkladı. Biyoloji, Fizik, Kimya, Matematik ve Yapay Zeka Mühendisliği alanlarında tercih yapacak öğrenciler, belirli koşulları taşıdıkları takdirde geri ödemesiz burs imkanı elde edecek. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı da; Türkiye’nin en eski eğitim fakültelerinden biri olan Buca Eğitim Fakültesi’ndeki belirli öğretmenlik bölümleri ile Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümlerini seçen öğrencilere karşılıksız burs verecek.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, YÖK ve MEB’in Türkiye’nin seçkin Araştırma Üniversitelerinden biri olan DEÜ’yü tercih edecek öğrencilere karşılıksız burs desteği vereceğini belirterek, “Köklü bir geleneğe ve akademik altyapıya sahip Araştırma Üniversitemizi seçecek öğrencilerimizi; ülkemize, milletimize hayırlı bireyler olarak yetiştirmek, onlara destek olmak kurumumuzun öncelikleri arasındadır. Yüksek Öğretim Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği burslar; öğrencilerimizin daha rahat bir eğitim hayatı yaşamaları, akademik ve sosyal imkanlara daha fazla erişmeleri ve mezuniyet sonrası meslek hayatlarına daha donanımlı şekilde başlamaları açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
“ÖSYM KILAVUZLARI DİKKATLE İNCELENMELİ”
Dokuz Eylül Üniversitesi Kariyer Planlama ve Mezunlarla İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Diğdem M. Siyez de, “Dokuz Eylül Araştırma Üniversitesi, Türkiye’deki 20 Araştırma Üniversitesinden bir tanesi. Bu nedenle Üniversitemizi tercih eden öğrencilerimiz birçok alanda karşılıksız burs imkanı elde ediyor. Yüksek Öğretim Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığı bursları, öğrencilerimize ekonomik olarak büyük katkılar sağlıyor. Öğrencilerimiz, istenen kriterleri karşılıyorsa Biyoloji, Fizik, Kimya, Matematik ve Yapay Zeka Mühendisliği bölümlerinde verilen burslardan yararlanabilmeleri mümkün. Detaylarla ilgili bilgiler ÖSYM kılavuzunda yer alıyor. Tercih yapacak öğrencilerin kılavuzları mutlaka detaylıca incelemelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de 2000 sonrasında ihracatın yıldız sektörlerinden birisi olan su ürünlerinin ihracatta 2023 yılı ilk yarı karnesi belli oldu. 2022 yılının ocak-haziran döneminde 760 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmış olan su ürünleri sektörü, 2023 yılının ilk yarısında ihracatını yüzde 9’luk artışla 829 milyon dolara taşıdı.
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; su ürünleri ihracatı miktar bazında irdelendiğinde, 2022 yılının ocak-haziran döneminde 117 bin ton olan su ürünleri ihracatı, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 7’lik artışla 125 bin tona ulaştı.
İhracatın zirvesinde levrek var
Su ürünleri sektöründe levrek 263 milyon dolarlık tutarla en çok ihraç edilen balık türü olma özelliğini korurken, Çipura ihracatı yüzde 10’luk artışla 195 milyon dolardan 215,7 milyon dolara ilerledi.
Son yıllarda yıldızı parlayan Türk somonunun ihracatında yüzde 34’lük artış hızı yakalandı ve 115,7 milyon dolardan 154,7 milyon dolara çıktı.
Alabalık ihracatı yüzde 18’lik gelişimde 49,5 milyon dolardan 58,5 milyon dolara geldi. Orkinos ihracatı 28 milyon dolardan 40 milyon dolara çıkarken, orkinos yüzde 43’lük ihracat artışıyla ihracat artış rekortmeni oldu.
Türkiye’nin kaya levreği ihracatı 3,5 milyon dolar olarak kayıtlara geçerken, diğer su ürünlerinden 93 milyon dolarlık döviz geliri elde edildi.
Kızıltan; “Üretimimiz 1 milyon tona, ihracatımız 2 milyar dolara ilerliyor”
Türkiye’nin 2022 yılında su ürünleri üretiminin 850 bin ton bandına geldiği bilgisini veren Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, bu üretimin yüzde 60’ını oluşturan 515 bin tonluk büyük diliminin yetiştiriciklikten elde edildiğini, Türkiye’nin yetiştiriciliğe büyük yatırımlar yaptığını, sektörün 1 milyon ton üretim kapasitesine ulaşmayı hedeflediğini dillendirdi.
Türkiye’nin son 25 yılda su ürünleri sektörüne yaptığı yatırım sonrasında çipurada dünyanın en büyük üreticisi konumuna geldiğini belirten Kızıltan, “Çipura’da ihracatta ise dünya ikincisiyiz. Levrekte Avrupa’nın en büyük üreticisi konumundayken, ihracatında dünya ikincisiyiz. Orkinosta da dünyanın ilk 5 ülkesi arasındayız. 2022 yılında su ürünleri sektörü olarak 1 milyar 650 milyon dolarlık ihracata imza atmıştık, 2023 yılında 1,8 milyar dolar, 2024 yılında 2 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Su ürünleri sektörünün 829 milyon dolarlık ihracatının 560 milyon dolarlık büyük diliminin Ege Bölgesi’ndeki su ürünleri ihracatçılarınca yapıldığının altını çizen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Türkiye’nin su ürünleri ihracatından yüzde 68 pay alıyoruz. Türkiye’nin Levrek ihracatından yüzde 94, çipura ihracatından yüzde 90 pay alıyoruz. Su ürünleri ihracatında güçlü konumumuzu sürdürmek için 2023 yılının ilk yarısında Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya, İspanya’da 7 gıda fuarına katılarak su ürünlerimizin tanıtımını gerçekleştirdik. 2023 yılının ikinci yarısında da Singapur, Kenya, İspanya, Almanya, Rusya ve İsrail’de 6 gıda fuarına katılarak tanıtım çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği, firmaların kümelenerek rekabetçiliklerini artırdıkları ve ticaret heyetleriyle hedef pazarlarda Türk ürünlerini tanıttıkları Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) Projesiyle öncelikli olarak Afrika pazarında ürünlerimizi tanıtmayı hedefliyoruz. “Aegean Fishery and Animal Products” isimli UR-GE projesi ile sektörün ihtiyaçları dahilinde Afrika pazarını da keşfedeceğiz. URGE Projemizde 25 firmamız birlikte hareket edecek” şeklinde konuştu.
İhracatta ilk üç ülke Rusya, İtalya, Hollanda
Türkiye, 2023 yılının ilk yarısında 86 ülkeye su ürünleri ihraç ederken zirvede 134 milyon dolarlık taleple Rusya Federasyonu yer aldı. Rusya’ya 2022 yılının ocak – haziran döneminde su ürünleri ihracatımız 80 milyon dolar iken, 2023 yılının aynı döneminde Rusya’ya su ürünleri ihracatımızda yüzde 66’lık artış hızı yakalandı.
2022 yılının ilk yarısında en çok ihracat yaptığımız ülke olan İtalya 2023 yılının aynı döneminde 100 milyon dolarlık taleple ikinci sırada yer aldı. Hollanda 82,6 milyon dolarlık Türk su ürünleri ithalatıyla üçüncü basamağın sahibi oldu. Bu ülkeleri 78 milyon dolarlık ihracatla İngiltere, 61 milyon dolarlık ihracatla Yunanistan takip etti.
Su ürünleri ihracatında Muğla ve İzmir zirvede
Türkiye’nin su ürünleri ihracatına hangi illerin daha fazla katkı sağladığı incelendiğinde 2023 yılının ilk yarısında Muğla 328 milyon dolarlık ihracat performansıyla açık ara birinci il konumunu sürdürüyor. Muğla toplam su ürünleri ihracatından yüzde 40 pay alıyor.
İzmir, 189 milyon dolarlık su ürünleri ihracatıyla Muğla’yı takip ederken, Türkiye’nin su ürünleri ihracatında yüzde 23’lük dilimi temsil ediyor. Bu illeri 84,6 milyon dolarlık su ürünleri ihracatıyla İstanbul izledi.
ANKARA (İGFA) – Dünyanın en eski ve prestijli denizcilik yayım organı olan Lloyd’s List tarafından hazırlanan “Dünyanın En İyi 100 Limanı” raporunda, 2022 yılında Türkiye’den dört liman ilk 100 arasına girmeyi başardı.
Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ liman başkanlığı idari sınırları içinde bulunan konteyner elleçleyen liman işletmeleri, elleçleme sayılarına göre yapılan değerlendirmede; 2022 yılında dünyanın en iyi limanları arasında yer aldı. Ambarlı limanı 74. sırada, Kocaeli limanı 89. sırada, Mersin limanı 92. sırada ve Tekirdağ limanı ise 100. sıradan listeye giriş yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bu başarı, Türkiye’nin deniz ticaretindeki gücünü ve limanlarının uluslararası alanda ne kadar rekabetçi olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının listeye girişi, ülke ekonomisi ve lojistik sektörü için olumlu bir etki yaratacak ve Türkiye’nin küresel ticaretteki rolünü güçlendirecektir dedi.
Lloyd’s List tarafından hazırlanan bu prestijli rapor, denizcilik sektörü için bir referans niteliği taşıyor ve dünyanın en iyi limanlarını belirlemedeki objektif değerlendirmesiyle tanınıyor.
Türkiye’nin dört limanının bu listede yer alması, ülkenin denizcilik ve lojistik alanındaki önemli yatırımlarının ve gelişiminin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Gelecek yıllarda Türkiye’nin denizcilik sektöründe daha da güçleneceği ve uluslararası alanda önemli bir oyuncu olarak varlığını sürdüreceği kaydediliyor. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının başarısı, ülkemizin denizcilik sektöründeki potansiyelini artırmak adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.
MUĞLA (İGFA) – Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Akdeniz Meyve Sineğine Karşı Biyoteknik Mücadelenin Yaygınlaştırılması Projesinin iki yıldır Muğla’da yürütüldüğünü söyledi.
Ortaca Kaymakamı Meral Uçar ve Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak da Akdeniz Meyve Sineği Tuzak Dağıtım Törenine katıldı. Etkinlik kapsamında üreticilerin sorunları da masaya yatırıldı.
İhracatçıların taleplerini aktarmak ve sorunlarına çözüm bulmak amacıyla Muğla Valisi Orhan Tavlı’yı ziyaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Türkmen Türkmenoğlu, Murat Ödül, Mehmet Kırıcı, Martin Sanford, Hüseyin Vural Güleç, Sadık Demircan, Makbule Çiftçi, Vildan Akgedik, Kenan Unat, Tolga Selim Kağan Yönetim Kurulu Toplantısı’nı da Muğla’da gerçekleştirdi.
Sürdürülebilir tarım ve güvenilir gıda arzına dikkati çeken Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, “360 bin ton narenciye üreten hinterlanttayız. Zararlılarla mücadele kolay değil. Firmalarımız hassasiyet gösteriyor. Kalıntısız ilaç kullanmadan narenciyeyi koruyarak güvenilir şekilde ihraç etmek, üzerimize düşeni yapmak zorundayız. İklim krizi ve sürdürülebilir üretim için bütün üreticiler güçlerini birleştirmek zorunda.” dedi.
Galatasaray, Paris Saint Germain’den transfer edilen Mauro Icardi’nin maliyetini açıkladı.
Kulüpten yapılan açıklamada, Icardi için PSG’ye 10 milyon euro ödeneceği açıklanırken, oyuncu ile yıllık 6 milyon euro’dan 3 yıllık kontrat imzalandığı açıklandı.
İşte Galatasaray’dan KAP’a yapılan açıklama:
“Profesyonel futbolcu Mauro Emanuel Icardi Rivero ve kulübü SAS Paris Saint Germain Football ile oyuncunun transferi konusunda mutabakata varılmıştır. Buna nazaran, Futbolcunun eski kulübüne, 4 döneme yayılmış taksitlerle, 10.000.000 EUR transfer bedeli ödenecektir. Futbolcu ile 2023-2024 döneminden başlayarak 3 dönem için mutabakata varılmış olup her bir futbol dönemi için net 6.000.000 EUR dönemlik fiyat ödenecektir. Kamuoyuna hürmetle duyurulur.”
Yurt dışı kampında önemli bir sakatlık yaşayan Mislav Orsic bıçak altına yatmıştı. Çapraz bağlarındaki yırtık sebebiyle operasyon geçiren Hırvat kanat oyuncusunun dönemi kapattığı belirtilmişti.
Fakat ameliyatı çok başarılı geçen 30 yaşındaki oyuncunun tedavi müddetinin kısalabileceği öğrenildi. Hekimler, başarılı bir operasyon geçiren Orsic’in tedavi kısmında de misal güzelleşme sağlanırsa dönüşünün 6 aya düşebileceğini ilettiler. Böylelikle “Sezonu kapattı” denilen deneyimli futbolcu, Ocak ayında alanlara dönüş için hazırlıklarına başlayabilecek. Bu durum bordo-mavili camiayı umutlandırdı.
Tatilini Türkiye’de yapan ve burada Harika Lig’den birkaç grupla görüşmelerde bulunan Hotiç, bir orta Trabzonspor ile görüşmüş ve Ankaragücü ile prensip mutabakata varmıştı.
Lakin Hotiç’in menejerinin fiyat artırması ve Dimitrios Pelkas’ın boşa çıkması sonucu alternatif adaylara yönelen sarı – lacivertli takım, bu transferden vazgeçmişti.
Poznan ile birinci müsabakasına çıkan Dino Hotiç, 40 dakika alanda kaldığı müsabakada 1 gol atıp 1 asist yaptı. Poznan tarftalarının gözünün pasını silen Hotiç, maçın adamı oldu.
Bitcoin (BTC), neredeyse altı haftadır sürdürdüğü sakinliği nedeniyle yatırımcıların sabrını tüketiyor. Hacim eksikliği, Ethereum (ETH) ve Ripple (XRP) fiyatlarının da fazla aktivite göstermemesiyle birlikte altcoin’lere kadar uzandı. Haftalık görünüm, zayıflığın taban testlerine yol açabileceğini gösteriyor.
Bitcoin fiyatı düşmeye devam ediyor
BTC fiyatı 50 günlük EMA bölgesinde 29.352 dolar düzeyinde yatay hareketlerini sürdürüyor. Hacim eksikliği, 28.930 dolardan 31.462 dolara uzanan yükseliş ivmesinin akabinde geldi.
Boğaların mevcut 29.352 dolar takviyesini koruyamaması, fiyatın 28.930 dolara kadar düşmesine neden olabilir. Bu türlü bir hareket, satıcıları tekrar sahneye davet edecek. Çok bir ayı durumunda 28.417 dayanağına düşüş kapıda olabilir.
FXStreet analistlerinden Lockridge Okoth, 28.417 dayanağına potansiyel bir geri dönüşün çöküş senaryosu olacağını söylüyor. Bu türlü bir durumda ayılar, 26.000 dayanağına ulaşmak için rahat bir atılım yapacaklar. Teknik indikatör tarafında, 50’nin altındaki RSI ve negatif bölgedeki Awesome Osilatörler düşüş destekliyor. Bu da ayıların piyasaya liderlik ettiğini gösteriyor
Diğer yandan, satın alma baskısı 28.930 dolar dayanak düzeyinin üzerine çıkarsa, Bitcoin fiyatı üst istikametli hareketlerini sürdürecek. 31.462 dolar direncinin üzerinde belirleyici bir günlük mum çubuğu, daha yüksek düzeylere giden yolu temizleyerek potansiyel yeni tepelere yol açıyor.
Ethereum fiyatı Bitcoin karşısında üstünlük elde ediyor
ETH fiyatı, düşen bir kama formasyonu içinde kademeli bir konsolidasyon tamamladı. Şu anda 1 günlük ETH/BTC grafiğinde üst istikamette ilerliyor. Boğalar yerini ayılara bırakırken, daha düşük doruklar (LH) ve daha düşük tabanlar (LL) boğa teknik oluşumunu karakterize ediyor.
Teknik açıdan, 0,070 dolar düzeylerinin üzerinde kesin bir günlük mum çubuğu en son 5 Haziran’da görülen bir yükseliş trendini doğrulayacak. Bu türlü bir hareket, mevcut düzeyden %10’luk bir yükseliş manasına geliyor. Teknik indikatörlerde kelam konusu boğa eğilimini destekliyor.
Öte yandan, yatırımcılar kar almaya başlarsa, mevcut yükseliş hareketi kesintiye uğrayacak. Sonraki satış baskısı, ETH/BTC grafiğinin 0,061 dolardaki dayanağa yaklaştığını görecek. Bu durum ETH fiyatında daha fazla baskıya yol açıyor. ETH yatırımcıları içinde potansiyel kayıplara işaret edecek.
Ripple fiyatı bir kırılma için yükseliyor
Öte yandan, XRP fiyatı yükseliş eğilimini sürdürüyor. Fiyatı 0,676 dolardan takviye bulduktan sonra istikrarlı bir biçimde üst tarafta ilerliyor. Her iki momentum indikatörünün de boğaları destekleyen pozisyonuyla, XRP yakında 0,826 dolar bölgesinde yeni yüksekleri hedefleyecek.
Boğa sinyali veren üç EMA, bunun en az dirençli yol olduğunu gösteriyor. Ayrıyeten olasılıkların boğaların lehine olduğunu ima ediyor.
Ayı durumunda, 0,676 dolar dayanağını kaybetmek, 13 Temmuz rallisin kazanımlarını tehlikeye atacak. Ayıların bundan sonra sıradaki maksadı 0,604 dolar düzeyinde. Kriptokoin.com olarak aktardığımız 13 Temmuz’un Ripple zaferi, XRP fiyatını destekleyen ana katalizörler ortasında.
Sefer DEMİR / DÜZCE (İGFA) – Alınan bilgiye göre Hüseyin Ö. idaresindeki 34 YNZ 94 plakalı ev eşyası yüklü kamyon otoyolun Bolu Dağı Kaynaşlı geçişi 1. Viyadük mevkiinde seyir halindeyken henüz belirlenemeyen nedenle yanmaya başladı.
Durumu fark eden sürücü, aracı durdurarak itfaiyeden yardım istedi.
Olay yerine sevk edilen itfaiye ekiplerince söndürülen yangında, kamyon kullanılamaz hale geldi.
Yangını söndürmek isterken vücudunda yanıklar oluşan sürücü ile dumandan etkilenen araçtaki bir kişi, Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
Yangın dolayısıyla otoyolun Ankara yönünde bir süre tek şeritten sağlanan ulaşım, çalışmaları ardından normale döndü.
ChinaJoy 2023 fuarında UltiZeroGames takımı aksiyon rol yapma oyunu Lost Soul Aside için yeni bir oyun demosu sundu ve bu kapsamda oyunun 10 dakikalık bir oynanış içeriği ortaya çıktı. Lost Soul Aside, Final Fantasy XV’den ilham alan bir üretim olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Ekip oyuncuları mutlu eden bir tecrübe sunmak istiyor
Unreal Engine 4 ile geliştirilen Lost Soul Aside klasik uzak doğu aksiyon rol yapma ögelerini bünyesinde barındırıyor ve hem olağan düşmanları hem de işveren savaşlarını karşımıza çıkarmaya hazırlanıyor. En son Kasım 2022’de gördüğümüz oyundan şu anda yeni bir içerik alıyor ve oyunun en azından nasıl bir yapıya sahip olacağını öğreniyoruz.
Yayınlanan 10 dakikalık oynanış görüntüsünden oyunun grafiklerinin ne durumda olduğunu anlayamıyoruz. Bunun dışında oyunun yapısını ve karakterimizin neler yapabildiğini görebiliyoruz. Ek olarak oyunun ne vakit çıkış yapacağı açıklanmadı.
UltiZeroGames takımı Lost Soul Aside oyununu PC, PS5 ve PS4’te yayınlamayı planlıyor. Lakin PS5 sürümünün öbür sürümlerle tıpkı anda çıkış yapıp yapmayacağı bilinmiyor.
Trabzonspor’da teknik yönetici Nenad Bjelica, Manolas Siopis’in grupta kalmasını istiyor lakin Yunan futbolcu ülkesine dönmeyi planladığını idareye iletti.
Deneyimli oyuncu için Karadeniz kulübünün 4 milyon euro’luk bonservis beklentisi var.
İdare biraz pazarlık hissesi haricinde başarılı orta saha oyuncusunu düşük bir sayıya göndermeyi düşünmüyor.
40 MAÇA ÇIKTI
Deneyimli orta saha geçtiğimiz dönem Trabzonspor formasıyla 40 müsabakada forma giymişti.
Yeni dönemin transfer çalışmalarına devam eden Konyaspor’da gündeme Macaristan liginde forma giyen Kenan Kodro geldi.
Fanatik gazetesinden Burak Özdemir’in özel haberine nazaran Konyaspor, Macaristan takımı Fehrevar’da forma giyen Kenan Kodro’ya mukavele teklifinde bulundu.
Macaristan kulübüyle muahedeye varan Konyaspor, 29 yaşındaki forvet oyuncusu Kenan Kodro ile görüşmeye devam ediyor. Kodro, geçen dönem tüm kulvarlarda 40 müsabakaya çıktı ve 17 kere gol atmayı başardı.
KENAN KODRO KİMDİR?
Bosna Hersekli Kenan Kodro 1.88 metre uzunluğundadır. 29 yaşında ve sağ ayğını kullanmaktadır. Athletic Bilbao, Kopenhag, Mainz üzere kıymetli kadrolarda forma giymiştir.
Transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray’da bir yandan da grubun yıldız isimlerine teklifler gelmeye devam ediyor.
RESMİ TEKLİF YAPILDI
Fransız basınında yer alan habere nazaran; Premier Lig’in yeni gruplarından Burnley, Galatasaray’da forma giyen Sacha Boey için resmi teklifte bulundu.
25 MİLYON EURO BEKLENTİSİ
Haberde Burnley’in Galatasaray’a ne kadar bonservis fiyatı teklif ettiği yer almazken, sarı-kırmızılı grubun Boey için 25 milyon euro istediğine yer verildi.
22 yaşındaki sağ bek, geçtiğimiz dönem Galatasaray formasıyla çıktığı 33 maçta 1 gol 4 asist kaydetti.
Altcoin piyasası, 24 Temmuz haftası boyunca nispeten sessiz kaldı. Önümüzdeki haftanın haber akışı, 4 özel altcoin için daha fazla hareketliliğe işaret ediyor.
Ağustos ayında bu 4 altcoin’e dikkat
ABD Merkez Bankası (Fed), bu hafta Çarşamba günü faiz oranlarını %0,25 arttırdı. Yeni faiz oranları akabinde altcoin piyasası çok az dalgalanma gösterdi. Ethereum (ETH) ve Ripple (XRP) mütevazı artışlar görürken, Bitcoin sabit kaldı.
Sonuç olarak, Bitcoin’in 29,5 bin doların altındaki konsolidasyonu, LTC, SOL ve XRP üzere önde gelen altcoin’lerin önümüzdeki hafta daha yeterli performans göstermesinin yolunu açıyor. Bilhassa, Litecoin, yaklaşan halcing döngüsü nedeniyle dikkat gerektiriyor.
Litecoin (LTC)
Litecoin fiyatı, yaklaşan halving nedeniyle son haftalarda artan bir dalgalanma gösterdi. LTC fiyatı, bir noktada 92 dolara gerileme yaşadı ve 88 doların altına düştü. Bununla birlikte, fiyat 92 dolardaki birinci direnç bölgesine geri döndüğünden boğalar şimdilik düşüşü muvaffakiyetle savunuyor.
Önümüzdeki haftaya kadar, LTC fiyatının bilhassa 95 doları muhafazası gerekiyor. Bu düzey, başlangıçta 106 dolar ve akabinde 115 dolara potansiyel bir ralli için taban hazırlıyor. Öte yandan, fiyat düşerse ve 87 doları kırarsa, LTC halving etkinliğinden evvel keskin bir biçimde düşüş gösterecek. Bu da ayıları bir sonraki kritik dayanak 81.8 dolara yönlendiriyor.
Solana (SOL)
Solana fiyatı anda 25 dolar sonuna yakın bir yerde konsolide oluyor. Lakin son yedi gün içinde değerli bir artış kaydetti. Mevcut konsolidasyon, boğalar piyasaya girerken, önümüzdeki bir yükseliş fırtınasının işareti olabilir.
Ayrıca, boğaların son düşüşleri tesirli bir formda satın almayı tercih ediyor. Bu nedenle, yakında fiyatı yükseltip mevcut konsolidasyonu bozabilirler. SOL fiyatı 26 doların üzerine çıkarsa, daha fazla alım inancı yaratacak. Bu da fiyatı potansiyel olarak 30 dolardaki sıradaki kritik dirence yönlendiriyor. Öte yandan, 22 doların altına düşüş, 18-20 dolara hakikat bir konsolidasyon getirecek. Tanınan teknik analist Pentoshi, şimdilik üst taraflı beklentilerini koruyor.
XRP (XRP)
XRP fiyatının son vakitlerde sağlam bir biçimde yükselmesine karşın, boğalar momentumdan yararlanamadı. Bu da fiyatlar yükseldikçe talebin azaldığını gösteriyor. Gelecek hafta, boğalar fiyatı 50 günlük EMA’nın üzerine çıkarmaya ve 0,75 doları aşmaya çalışacak. Bu olursa, boğaların satın almak için düşüşlerden yararlandığı onaylanacak. Bu da sıradaki ruhsal amaç olan 0,85 doları gündeme getiriyor.
Tersine, ayılar fiyatı 0,7 doların altına çekerek hakimiyet kazanabilirler. Başarılı olursa, XRP fiyatı 0,65 dolarlık takviyeye kıymetli bir düşüş yaşayıp daha sonra 0,56 dolara düşüş mümkünlüğünü artıracak.
Worldcoin (WLD)
OpenAI’nin kurucu ortağı Sam Altman dayanaklı Worldcoin, haftanın en çok konuşulan altcoin projesiydi. San Francisco ve Berlin merkezli Tools for Humanity’nin bir projesi olan Worldcoin (WLD), yakın vakitte Binance’te listelendi. Kısa mühlet evvel 115 milyon dolar toplayan firma, küre biçimindeki bir tarayıcı aracılığıyla kullanıcılar için bir Dünya Kimliği oluşturuyor. Bununla birlikte World App isimli bir dijital cüzdan geliştirmeyi planlıyor.
20 ülkede 2 milyondan fazla kullanıcıyı çekmesine karşın, proje data kapalılığı konusunda incelemeye tabi tutuldu. Fransız ve İngiltereli düzenleyiciler, data toplama sistemlerini ve biyometrik bilgilerin depolanmasını sorguluyor. Olumsuz haber akışına, fiyat açısından çift haneli düşüş eşlik ediyor.
Kullanıcılar, projeye kaydolarak ve iris taramasından geçerek potansiyel olarak datalarının üçüncü taraflara satılması riskini alarak potansiyel bir kapalılık ihlaline yol açar. Bu nedenle, bu saklılık tasaları, uygun biçimde ele alınmazsa WLD için düşüş eğilimi yaratacak.
Ethereum’un Kurucu Ortağı Vitalik Buterin, yakın vakitte bir blog gönderisinde Worldcoin’in yüksek teknolojili biyometri kullanımının mutlaka eşsiz olmasına karşın sıkıntısız olmadığını belirtti. Kullanıcıların bilgilerinin çevrimiçi olarak ifşa olma riski ve zımnilik ihlalleri üzere mümkün meselelerden bahsetti.
WLD fiyat önümüzdeki hafta kar sağlayabilir mi?
Worldcoin nispeten yeni bir projedir. Bekleme, gelişimini, benimseme oranını ve genel potansiyelini pahalandırmak için daha fazla vakit sağlar. WLD fiyatı Binance’te şimdiden %50’nin üzerinde düştü ve şu anda 2,3 dolardan süreç görüyor. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, Kaiko analistleri fiyatın 3 aya kadar bu bölgede vakit geçirebileceğini söylüyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile birlikte Firuzköy Cemevi’nde Alevi vatandaşların Muharrem matemi lokmasına ortak oldu. İmamoğlu, “Cemevlerimiz, bu milletin yüzyıllar boyu ibadet ettiği ibadethanemizdir. Cemevlerimize hizmet etmek de bir kamu yöneticisi olarak bizim sizlere olan borcumuzdur” dedi. Aşure Günü’nün önemine dikkat çeken İmamoğlu, “Aşure, bizim bolluğumuzun, bereketimizin, birlik, beraberliğimizin simgesidir. Diliyor ve istiyorum ki; özellikle burada sevgi dolu gözleriyle bize bakan o güzel çocuklarımıza, kızlarımıza, oğullarımıza; onlara yakışan işler yapalım. Boynumuz hiçbir zaman aşağı eğilmesin, dik dursun. Onlara alnı açık, başı dik, güzel hizmetler sunalım” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Muharrem orucunun 11’nci gününde, Firuzköy Cemevi’nde Alevi vatandaşlarla bir araya geldi. Muharrem matemi lokması, dede Satılmış Çakmak’ın verdiği duayla dağıtıldı. Dua öncesinde, İmamoğlu ve Hançerli birer konuşma yaptı. Üniversite yaşamının Firuzköy’de geçtiğini hatırlatan İmamoğlu, bölgeyi yakından tanıdığını belirtti. İstanbul’un her köşesine özenli hizmetler sunma gayretinde olduklarını vurgulayan İmamoğlu, “Elbette bu bölgeye dönük hassasiyetimiz ya da geçmişten bugüne gelen ilgimiz yüksektir. Bugün burada başarılı çalışmalarıyla hem Avcılar belediye Başkanımız Turan Hançerli’yi hem de Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık’ı tebrik ediyorum. Sizlere layık olacağız. Daha çok çalışacağız. İnşallah daha güzel işler yapacağız” dedi.
“KERBELA’NIN ACISINI HEP BİRLİKTE HİSSEDİYORUZ”
Tutulan oruçların Allah katında kabul edilmesini dileyen İmamoğlu, “İbret dolu, ders dolu Kerbela’nın yıldönümünde, insanlık tarihinin ve İslam tarihinin en acı olaylarından birisi olan bir katliamı, bu toplumun nasıl derinden hissettiğini biliyorum. Hep birlikte bu acıyı hissediyoruz. Ama bu acıyı hissederken, bu acının bize vermiş olduğu başka bir duygu var. O da şu: Zalime karşı her zaman dik durmak, zalime karşı cesur olmak, zalimin zulmüne asla ‘evet’ dememek ve boyun eğmemek. Aynı zamanda hem ulusumuza hem bütün yakın coğrafyamıza, bütün dünyaya barış dilemek, huzur dilemek, kardeşlik dilemek… Başka bir toplum var mıdır bilmiyorum ama, bizim toplumumuz ve özellikle Alevi vatandaşlarımız, canlarımız, bu sıkıntılı hallerden kendi toplumuna hep barış dilemiştir, güzellik dilemiştir, huzur dilemiştir ve iyiliğin öncü insanları olma konusunda azami gayret göstermiştir” şeklinde konuştu.
“CEMEVLERİMİZ, İBADETHANEDİR”
“Milletimizin temel taşlarından olan bu derin, bu güzel inancın bir arada olduğu cemevlerimize katılmak, oradaki ibadetlerinize eşlik etmek, iyi, kötü anlarımızda bir arada olmak beni de mutlu ediyor” diyen İmamoğlu, “Cemevlerimiz, ibadethanedir. Cemevlerimiz, bu milletin yüzyıllar boyu ibadet ettiği ibadethanemizdir. Dolayısıyla cemevlerimize hizmet etmek de bir kamu yöneticisi olarak bizim sizlere olan borcumuzdur. Bu konuda hassasiyet gösteriyoruz. Cemevlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermek, onların ihtiyaçlarını görmek asla bir lütuf değil, asla siyasi bir konu değil; kamunun vatandaşın olan borcudur. Bu bakımdan bunu temsil etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“DİLİYOR VE İSTİYORUM Kİ…”
Aşure Günü’nün önemine dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:
“Aşure de bizim bolluğumuzun, bereketimizin, birlik, beraberliğimizin simgesidir. Diliyor ve istiyorum ki; özellikle burada sevgi dolu gözleriyle bize bakan o güzel çocuklarımıza, kızlarımıza, oğullarımıza; onlara yakışan işler yapalım. Boynumuz hiçbir zaman aşağı eğilmesin, dik dursun. Onlara alnı açık, başı dik, güzel hizmetler sunalım. Evlatlarımıza güzel gelecekler sunalım. Allah, onları korusun. Bizim geleceğimizi garanti altına alacağımız iyi çalışmalar yapmamız, kamu hizmetini ahlaklı nitelikli hale getirmemiz, birbirimize sahip çıkmamız, aynı zamanda onların geleceğini güzelleştirecek ve göreceksiniz onlar, daha güzel bir ülke yönetimini, sürecini bizlere yaşatacaklar. Umuyorum onların yollarını bizler hazırlayacağız. Onların önündeki engelleri kaldıracağız ve çocuklarımıza, gençlerimize hep birlikte yeni, pırıl pırıl bir geleceği sunacağız. Bunları size özellikle söyledim. Çünkü bu oruç açacağımız soframızda, dualarımız kabul olur. Dualarımızın kabul olması için bunları söylüyorum. İçinizdeki güzel dualarımızı bu cemevinde, bu sofrada hep birlikte edelim ki dualarımız kabul olsun. Yüreğinize sağlık. Allah kabul etsin. Allah milletimizi acılardan uzak tutsun, iyiliklerle, güzelliklerle buluştursun. Hepinizi çok seviyorum. Sevgiyle, saygıyla kalın.”
Aliağa Belediyesi ile SOCAR Türkiye iş birliğinde hazırlanan ‘Aliağa Sanat Günleri’nde yaz konserleri kapsamında sahne alan alternatif rock müziğin sevilen grubu maNga ve Dedublüman, şarkılarıyla Aliağalı müzikseverleri coşturdu. Avcı Ramadan Çocuk Oyun ve Rekreasyon Alanı’nda arka arkaya sahne alan iki grup, konser alanını dolduran hayranlarına rock müziğin tadını doyasıya yaşattı.
Sinemadan çocuk gösterimlerine, konserlerden yetişkin tiyatrolarına kadar birçok sanatsal etkinliğin yer aldığı ‘Aliağa Sanat Günleri’, büyükten küçüğe Aliağalıların yaz akşamlarına renk katmaya devam ediyor. Aliağa Sanat Günleri’nde bu hafta Helvacı Meydanı ve Şehit Oğuz Özgür Çevik Parkı’nda ‘Kim Bu Aile?’ isimli film sinemaseverler ile buluştu. Çocuk tiyatroları kapsamında ise Ulaş Bayam Açık Hava Tiyatrosu’nda gösterime sunulan ‘Karlar Ülkesi’ minik izleyicisine keyifli anlar yaşattı.
‘KİBARLIK BUDALASI’ 740’INCI OYUNUNU ALİAĞA’DA SAHNELEDİ Tiyatro şöleni kapsamında bu hafta, Moliere’in ölümsüz eseri ‘Kibarlık Budalası’, 740’ıncı oyunu ile Ulaş Bayam Açık Hava Tiyatrosu’nda sahne aldı. Oruç Kaptan, Aydan Şener ve Hakan Altıner gibi oyuncuların rol aldığı oyun, gecenin sonunda izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, iki perde halinde sahnelenen ve büyük beğeni toplayan oyunu Aliağalı tiyatroseverler ile birlikte izledi.
ALİAĞA SANAT GÜNLERİ’NDE ROCK MÜZİK ŞÖLENİ İki ay olarak planlanan ‘Aliağa Sanat Günleri’nde temmuz ayı maNga ve Dedublüman konseriyle son buldu. Avcı Ramadan Çocuk Oyun ve Rekreasyon Alanı’nda ilk olarak Dedublüman sahne aldı. Grup, seslendirdiği ‘Belki’, ‘Gamzedeyim Deva Bulmam’, ‘Sakladığın Bir Şeyler Var’ gibi sevilen şarkılarıyla hayranlarını mest etti. Sahnede fırtınalar estiren ünlü grup, konser alanını dolduran sevenlerine gece boyunca keyifli anlar yaşattı.
Dedublüman’ın hemen ardından bir diğer rock müzik grubu MaNga sahne aldı. Konserine ‘Alacaklı Topraklar’ adlı parçasıyla başlayan grup, konser boyunca seslendirdiği; ‘Bitti Rüya’, ‘Dünyanın Sonuna Doğmuşum’, ‘Dursun Zaman’, ‘Beni Benimle Bırak’ gibi sevilen parçalarıyla hayranlarına rock müzik şöleni yaşattı. Rock müzik tutkunları, grubun seslendirdiği tüm şarkılara eşlik ederken kendilerini şarkıların ritmine kaptıran gençler, bir an bile yerlerinde durmadı. Yaklaşık iki saat sahnede kalan MaNga, konserini ‘Bir Kadın Çizeceksin’ adlı hit parçasıyla sonlandırdı.
BAŞKAN SERKAN ACAR’DAN MANGA VE DEDUBLÜMAN’A TEŞEKKÜR Konserin bir bölümünde sahneye davet edilen Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, MaNga ve Dedublüman’a Aliağa Sanat Günleri’ne katılımlarından dolayı teşekkür ederek, kendilerine Aliağalı üretici kadınlar tarafından el emeği ile üretilen, Aliağa yöresine özgü, tarihi ‘Helvacı Kilimi’ hediye etti. En büyük teşekkürü konser alanını dolduran sanatseverlere eden Başkan Serkan Acar, “Tüm etkinliklerimizde yanımızda olan, bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan, her şeyin en iyisine layık Aliağalılara sevgi ve saygılarımı sunuyorum. İyi ki varsınız” dedi.
Nevşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Açık Hava Sinema Günleri bir Yeşilçam efsanesi olan ‘Al Yazmalım Selvi Boylum’ filmi ile devam etti. Nevşehir Kalesi içerisindeki film gösterimine Nevşehirliler büyük ilgi gösterdi.
Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Açık Hava Sinema Günleri etkinliğine ikinci hafta da yine vatandaşların ilgisi yoğundu. Nevşehir Kalesi içerisinde gerçekleştirilen etkinlikte bu hafta Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı ve başrollerinde Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Ahmet Mekin’in yer aldığı ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ filmi gösterildi. Film öncesinde Nevşehir Belediyesi tarafından vatandaşlara gazoz ve patlamış mısır ikramında bulunuldu.
Açık havada Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinden birini izleme keyfini yaşayan vatandaşlar etkinlikten duydukları memnuniyeti dile getirerek Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’a teşekkür etti.
İznik Belediyesi’nin ev sahipliğinde 3. kez düzenlenen Mavişyemiş Festivali’ne bu yıl katılım yoğundu.
İznik’e bağlı Candarlı Mahallesi son yıllarda artan maviyemiş üreticiliğiyle dikkatleri üzerine çekerken her yıl artan üretim bölgeyi meyvenin merkezi haline getirdi. İznik Belediyesi de maviyemişin ve bölgenin tanıtımı âmâcılığıyla 3.kez festival düzenlendi.
Etkinliğe AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, 27.Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık, İznik Kaymakamı Recai Karal , Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Arif Bayrak, İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, Orman Bölge Müdürü Esat Şimşek, Tarım İl Müdürü Hamit Aygül, siyasi partilerin il ve ilçe başkanları ile yöneticileri,akademisyenler, çok sayıda yerli ve yabancı misafir, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda açılış konuşmasını Candarlı Mahallesi Muhtarı Ömer Yavuz gerçekleştirdi. Yavuz “Bugün burada bulunmanız bize güç verdi. iki dönüm arazide başladığımız maviyemiş yetiştiriciliği bugün yüzlerce dönüme ulaştı. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
27.Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık, İznik Kaymakamı Recai Karal, Tarım İl Müdürü Hamit Aygül ve TKDK İl Koordinatörü Bilal Tunç’ta selamlama konuşmaları gerçekleştirdiler.
USTA “HER YIL KATLANARAK BÜYÜYEN BİR ORGANİZASYON”
Etkinlikte konuşan İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta “Bu güzel günde bu güzel ortamda İznik Belediyemiz, ilgili kurumlar ve Candarlı Muhtarlığımız ile 3.sünü düzenlediğimiz her yıl katlanarak büyüyen Maviyemiş Festivali’ne hepiniz hoş geldiniz.İznik’imizin her bölgesi gerçekten muhteşem. İznik’te yaşamanın, nefes almanın değerini hepimiz bilmeliyiz. Doğası, havası, kırsal turizmde artan potansiyeli ile Candarlı ve civarı da her geçen gün ilgi odağı haline geliyor.Buna bizlerde etkinliklerle, yaptığımız çalışmalarla ivme katıyoruz. Bugün bu nimetlerden biri olan Maviyemiş Festivalinde hep bir aradayız.Maviyemiş, doğanın bize sunduğu mükemmel bir meyve. Bu nedenle beslenme uzmanları tarafından da süper gıda olarak kabul ediliyor. Böylesi bir meyvenin bölgemize kattığı katma değer bizleri de, insanımızı da mutlu ediyor. Her bir üreticimizin eline ve emeğine sağlık.Bu festivalde, doğanın bize sunduğu nimetlere şükran duymak ve onları korumak için önemli bir farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Doğanın dengesini hep birlikte koruyarak gelecek nesillere de sağlıklı bir dünya bırakmalıyız.Son olarak, bu güzel etkinliğin gerçekleşmesine katkı sağlayan kurumlara, muhtarımıza, üreticilerimize, aynı şekilde tüm organizasyonlarımızın başarılı geçmesi için emek harcayan tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.
Konuşmaların ardından İznik Belediyesi Mehter Takımı eşsiz ezgileriyle misafirlere coşkulu anlar yaşattı. Orhangazi Batum Derneği folklor ekipleri gösterilerini sundular. Ardından en güzel maviyemiş seçimi gerçekleşti. Seçimde jüri 10 bahçeden toplanan maviyemişleri puanlayarak ilk üçü belirledi. Dereceye giren bahçe sahiplerine hediye takdimi yapıldı.
Programa katılan herkese İznik Belediyesi tarafından etkinliğe özel yaptırılan maviyemiş dondurması ve kavurmalı pilav ikram edildi. Program hasat etkinliğiyle sona erdi.
Milas’ta coğrafi işaretli Çaykama Böreği’nin tanıtımının yapıldığı kültür sanat festivali gerçekleştirildi. Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkılarıyla Milas Belediyesi tarafından düzenlenen şenliğin birinci gününde en güzel çaykama böreği seçilirken, ikinci gün düzenlenen ‘Çaykama Yeme Yarışması’ renkli görüntüler oluşturdu.
Milas Belediyesi tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen Uluslararası Çaykama Böreği Kültür Sanat Festivali tüm hızıyla devam ediyor. İlçenin farklı mahallelerinde 4 gün boyunca devam edecek olan festivalin ilk iki gününde kortej yürüyüşlerinin ardından ‘En Güzel Çaykama Böreği’ ile ‘Çaykama Yeme Yarışması’ gerçekleştirildi. Yarışmaların ardından Kuzey Osetya ve Bulgaristan ile Türkiye’nin çeşitli illerinden dansçıların katıldığı dans gösterileri gerçekleştirildi. Dans gösterileri izleyicilerden yoğun ilgi gördü.
EN GÜZEL ÇAYKAMA’YI SEFERİYE ÖZBİÇER YAPTI
1. Uluslararası Çaykama Böreği Kültür Sanat Festivali kapsamında Milas’a bağlı Selimiye Mahallesi’nde düzenlenen şenliğin ilk gününde En Güzel Çaykama Böreği Yarışması gerçekleştirildi. Jüri karşısında sunumunu yapan yarışmacılar, birbirinden lezzetli gözüken tepsilerini beğeniye sundu. Yapılan değerlendirme sonucunda en güzel çaykama böreği yarışmasını Selimiye Mahallesi’nde ikamet eden Seferiye Özbiçer kazandı. Özbiçer’e ödülünü Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer ile Milas Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Bekir Güney takdim etti.
4 DAKİKADA 15 DİLİM BÖREK YEDİ
Festivalin ikinci gününde ise etkinlikler ve gösteriler kent merkezindeki Atapark Meydanı’nda gerçekleştirildi. En çok çaykama yemek için yarışmaya giren 11 yarışmacı, Çaykama Yeme Yarışması’nda kıyasıya yarıştı. 4 dakika süren yarışmada 15 dilim çaykama böreği yiyen Hamza Karabulut ödülün sahibi oldu.
Etkinlik, çeşitli ülkelerden gelen grupların katıldığı dans gösterileri ile devam etti.
1. Uluslararası Çaykama Böreği Kültür Sanat Festivali, 29 Temmuz Cumartesi günü Ören’de, 30 Temmuz Pazar günü Güllük Mahallesi’nde düzenlenecek etkinliklerle devam edecek.
Sivasspor’da çalıştığı 4 dönemlik süreçte 3 defa üst üste Avrupa’ya giden, Türkiye Kupası kazanıp Konferans Ligi’nde kümeden önder çıkan İstek Çalımbay’a dev teklifler var.
Geçtiğimiz günlerde katıldığı yayıncı kuruluş programında Araplar’dan gelen bir teklifi reddettiğini duyuran tecrübeli teknik adamın Edin Dzeko’nun yıldızı olduğu Bosna Hersek Ulusal Kadrosu’nun hoca adayları ortasında yer aldığı öğrenildi. Eylül’deki maçlar öncesi teknik yöneticisini şimdi belirlemeyen federasyon yetkililerinin kısa müddet içerisinde Çalımbay’la bir görüşme gerçekleştireceği belirtildi.
Faruk Hadzibegic’le yollarını ayıran Bosna Futbol Federasyonu’nun görüşme yapacağı adaylar ortasında İstek Çalımbay da yer alıyor.
LÜKSEMBURG DA VARDI
Başarılı hocanın da Ulusal Gruplar düzeyinde çalışmak istediği belirtildi. Lüksemburg’un da hoca adayları ortasında olduğunu açıklayan 60 yaşındaki çalıştırıcının kısa mühlet içerisinde Bosnalı yetkililerle bir ortaya gelmesi bekleniyor.
Osmangazi Belediyesi açtığı yüzme kurslarıyla çocuk ve gençlere ücretsiz yüzme öğretiyor. Yaz spor okullarında yüzme eğitimlerini başarıyla tamamlayan çocuklara sertifikalarını Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar verdi.
“Yüzme bilmeyen genç ve çocuk kalmasın” sloganıyla her yaz tatilinde açtığı onlarca tesiste ücretsiz yüzme kursu veren Osmangazi Belediyesi, bu yıl da binlerce çocuğa yüzme kursları veriyor. Yaz tatilinin başlamasıyla birlikte Yeni Karaman, Fatih, Soğanlı ve Demirtaş havuzlarında 6-16 yaş arasındaki kursiyerler yüzme eğitimi alırken Ertuğrul Sağlam Spor Tesislerindeki havuzda ise 4-6 yaş grubu kursiyerler yüzme eğitimi alıyor.
13 Haziran’da başlayan kurslarda bugüne kadar 3 bin 977 genç ve çocuk yüzme eğitimi alırken 10 Eylül’de sonra erecek kurslarda 8 bin çocuğun eğitim alması bekleniyor. Demirtaş Yüzme Havuzu’nda yüzme kursunu başarıyla bitiren 176 kursiyer düzenlenen törenle sertifikalarını Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın elinden aldı.
‘Spor tesislerimizde olimpiyat ve dünya şampiyonları yetiştirdik’
Osmangazi’de her çocuk ve gencin yüzme bilmesi için kurslar düzenlediklerini belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Osmangazi Belediyesi’nin 75 spor tesisi var 48 spor tesisini bizler 2009 yılından bugüne kadar gerçekleştirdik. 34 branşta 208 milli sporcu yetiştirdik. 4 bin 759 lisanslı sporcumuz var bunların içinde 1 olimpiyat, 3 dünya, 76 Avrupa, 73 Balkan ve 570 Türkiye şampiyonu yetiştirdik. Bu tesislerimiz boşuna yapılmamış, tesisler aktif şekilde kullanılıyor. Osmangazi Belediyemiz ilklere imza attı. İlk tenis eğitim merkezi Ertuğrul Sağlam Spor Merkezi’nde açıldı. İlk atletizm salonu Osmangazi Atletizm olarak hizmete girdi. Türkiye’nin en büyüğü ilk atıcılık ve trap tesisi de Demirtaş’ta bulunuyor. Uluslararası standartlarda su kayak pisti Sukaypark Tesislerinde hizmet veriyor.” dedi.
Osmangazi’de yaz ve kış spor okullarının sürekli devam ettiğini anlatan Başkan Dündar, “Her yıl 10 bin öğrenci bu tesislerden faydalanıyor. Bugüne kadar 350 bin çocuğumuz bu tesislerde eğitim aldı. Amatör spora desteğimiz sürüyor. Amatör spor kulüpleriyle çalışıyoruz. Bu kulüplere sürekli destek veriyoruz. Yaz spor okullarında 5 havuzumuzda hizmet veriyoruz. Yeni Karaman, Fatih, Soğanlı, Demirtaş, yaz okulları için açıldı. Atıcılar havuzumuz ise lisanslı sporcularımıza hizmet veriyor. Bu sezonda bugüne kadar 4 bin genç ve çocuk yüzme kurslarına katıldı. Bugün ise bu kursları başarıyla bitiren 176 öğrencimize sertifikalarını veriyoruz” diye konuştu.
Yüzme kursunu başarıyla tamamlayan çocuklara sertifikalarını veren Başkan Dündar, öğrencilerin yanı sıra aileleri ve antrenörlerini de tebrik etti.
İBB bağlı kuruluşu İETT, filo ve altyapı yatırımlarıyla arıza oranlarında önemli düşüş gerçekleştirdi. İstatistiklere göre sefere etki eden otobüs ve metrobüslerdeki arıza sayıları, 2019 öncesine göre yüzde 19 azaldı. Sadece metrobüsler özelinde ise dört yıl öncesine göre yüzde 38 daha az arıza gerçekleşti.
İstanbul toplu ulaşımında en büyük paya sahip otobüs ve metrobüslerden sorumlu olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bağlı kuruluşu İETT, dört yılda konforlu ve güvenli yolculuk imkanı sunmak için yatırımlar gerçekleştirdi. Araç filosunu yenilemeye devam etti. 10 farklı garajda TUVTÜRK standartlarında uygun teknik muayene sistemleri kurdu. Dijital Dönüşüm Projesi ile otobüslerde güvenlik donanımlarını ve sefer güvenliğini artırdı. Telemetri Sistemi ile araçlarda arızaları uzaktan tespit edebilme altyapısını yaygınlaştırdı. Araçlarını yılda 2 milyon kez denetimden geçiren İETT, tüm bu proje ve yatırımlar neticesinde sefere etki eden arıza sayılarında önemli düşüş yakaladı.
5’TE 1 ORANINDA AZALDI
252 yeni metrobüs aracı ve 125 yeni otobüs ile filosunu gençleştiren İETT’nin yaptığı tüm bu çalışmalar, istatistiklere de olumlu yansıdı. 2019 yılında İETT filosundaki tüm otobüs ve metrobüslerdeki her 10 bin kilometredeki arıza ortalaması 3,60 iken, 2022 yılında bu rakam 3.23’e geriledi. 2023 yılı ilk 6 aylık ortalaması ise 2.92 olarak gerçekleşti. Böylece 2019’a göre 2023 yılında yüzde 19 daha az arıza yaşandı.
METROBÜSTE YÜZDE 38
Metrobüsler özelinde ise 2019 yılında her 10 bin kilometrede sefere etki eden arıza ortalaması 5.33 iken, yeni metrobüslerin de filoya katılmaya başlamasıyla 2022 yılında bu oran 4.21 oldu. 2023 yılı ilk 6 aylık ortalamada ise 3.31 olarak gerçekleşti. Böylelikle 2019’la kıyaslandığında yüzde 38 daha az arıza gerçekleşmiş oldu.
İETT filosun dahil edilen 200 yeni metrobüs aracına, yılsonuna kadar yenileri eklenerek toplam sayı 252’ye ulaşacak. Ayrıca 2024 Ocak – Nisan döneminde 125 yeni otobüs de İETT filosuna katılacak. Yeni araçlarla birlikte arıza sayılarında çok daha olumlu bir tabloya ulaşılması hedefleniyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile birlikte ilçede yapımı devam eden çalışmaları inceleyip yetkililerden bilgi aldı. Yakın zamanda açılması beklenen Fatih Sultan Mehmet Kültür Merkezi’yle bir hayali gerçeğe dönüştürdüklerini ifade eden İmamoğlu, “İSMEK’ten şehir tiyatrosuna, kütüphaneden kreşine kadar her şeyi düşünülmüş bir yapı. Bu bölgenin çehresini epey değiştirecek. 14 senelik bir hayali gerçekleştirerek bu eseri hem Beylikdüzü’ne hem de İstanbul’a kazandırmanın keyfini yaşıyoruz. Hayırlı olsun” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile birlikte ilçede yapımı devam eden çalışmaları inceledi. İlk olarak Yakuplu’da yapımına devam edilen Fatih Sultan Mehmet Kültür Merkezi’nde incelemelerde bulunan İmamoğlu ve Çalık, ekiplerden bilgi aldı.
Yakın zamanda açılması beklenen kültür merkeziyle bir hayali gerçeğe dönüştürdüklerini ifade eden İmamoğlu, “İSMEK’ten şehir tiyatrosuna, kütüphaneden kreşine kadar her şeyi düşünülmüş bir yapı. Bu bölgenin çehresini epey değiştirecek. 14 senelik bir hayali gerçekleştirerek bu eseri hem Beylikdüzü’ne hem de İstanbul’a kazandırmanın keyfini yaşıyoruz. Hayırlı olsun” diye konuştu.
İmamoğlu ve Çalık daha sonra Kavaklı ve Barış Mahallelerini birbirine bağlayan Volvo Kavşağı’ndaki çalışmayı inceledi. Beylikdüzü’nün trafik yükünü taşıması için kavşaktaki devam eden çalışmaların yeni eğitim- öğretim dönemine yetiştirilmesi talimatını veren İmamoğlu, projede çalışan işçilere de emeklerinden dolayı teşekkür etti.
Mutlu olduğumuz, mutsuz olduğumuz, paylaşmaya dair anılarımızı anlatmak istediğimiz, saçmaladığımız, güldüğümüz, ağladığımız anlardaki duygularımızı paylaşabileceğimiz insanlara sahip olmak şüphesiz hayatımızın en büyük zenginliğidir. Tüm dünyada 30 Temmuz; “Dünya Arkadaşlık Günü” olarak kutlanmakta. Peki sosyal destek sağlayan arkadaşlarımızın bizi rahatlatan diğer psikolojik tarafları neler? Liv Hospital, Klinik Psikolog Alara Alagül anlattı.
Hayatın önemli bir parçası
Hem mutlu anların hem de zor zamanların paylaşılabildiği, kimi zaman kişinin “seçilmiş ailesi” olan arkadaşlar hayatın önemli bir parçasını oluşturur. Sahip olunan arkadaşlıklar kişinin psikolojik iyi-oluş hali için büyük bir önem taşır. Arkadaşlar kişiye kendi seçimiyle bir gruba aidiyet hissetmeyi, farklılıklara saygı duymayı ve empatiyi öğretir.
Sosyal desteğin kritik bir parçası
Kişi kendi düşünce ve duygularını daha iyi anlamayı ve ifade etmeyi, kendi sınırlarını ve değerlerini öğrenir. Arkadaşlıklar ruh ve beden sağlığı için oldukça önemli olan sosyal desteğin de kritik bir parçasını oluşturur.
Ruh sağlığı için önemli
İyi bir sosyal destek ağına sahip olmanın birçok hastalık için koruyucu bir etkiye sahip olduğu ve sosyal desteğin daha uzun bir yaşam süresiyle ilişkili olduğu görülmektedir. Sosyal destek ruh sağlığı için ve özellikle depresyona karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. İyi bir sosyal destek ağına sahip olmak daha yüksek bir yaşam doyumu ile ilişkilidir. Sosyal desteğin varlığı ruh ve beden sağlığı için koruyucu bir etkiye sahip olduğu gibi yokluğu ise kişinin bedensel ve ruhsal sağlığı için bir risk faktörü oluşturur.
Sosyal desteğin yetersizliğinde kişi strese daha duyarlı hale gelir
Yalnızlığın vücudun stres tepkisinde artışla ilişkili olduğu bilinmektedir. Arkadaşların sağladığı sosyal destek stresle baş etme, bağımlılıklardan uzaklaşma ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmede önemli rol oynar. İyi arkadaşlıklara sahip olmak yalnızlık ve sosyal izolasyondan korunmayı, ihtiyaç duyulduğunda destek bulabilmeyi sağlar. Dünya arkadaşlık gününüz kutlu olsun!
Etkinlik dünyasına Türkiye’nin en uzun soluklu ve en geniş kapsamlı festivali olarak damgasını vuran İstanbul Festivali, Festival Park Yenikapı’da tüm hızıyla devam ediyor. Festivalin sekizinci gününde müzikseverler, elektronik dans müziğinin başarılı ismi Bedük’ün ardından Süperstar Ajda Pekkan’la unutulmaz bir gece yaşadı.
Trendyol Yemek Ana Sponsorluğu’nda ve Sipay’ın Fintek Sponsorluğu’nda gerçekleşen festivalin sekizinci günü saat 16.00’da kapılarını açtı. 6 Ağustos’a kadar devam edecek ve birbirinden farklı etkinliklerin gerçekleşeceği İstanbul Festivali’nin sekizinci gününde de ziyaretçiler doyasıya eğlendi.
Focus İstanbul Etkinlik Yönetimi tarafından Festival Park Yenikapı’da düzenlenen İstanbul Festivali’nde önce elektronik dans müziğine damga vuran Bedük sahne aldı. Sevilen şarkılarını seslendiren Bedük, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz sanatçı Özkan Uğur’a ithafen “Sude” adlı eseri seslendirdi ve dinleyicilerden büyük alkış aldı.
Gecenin yıldızı Süperstar Ajda Pekkan, orkestrasıyla birlikte eski ve yeni pek çok şarkısını seslendirdi. Konser boyunca izleyicilerin yoğun ilgisi ve alkışları eşliğinde performansını tamamlayan Süperstar, hayranlarının ısrarıyla sahneye dönerek “Harika” isimli şarkısıyla geceyi bitirdi. Ajda Pekkan, dinleyicileri bir kez daha güzelliği, sesi ve performansıyla büyüledi.
İstanbul Festivali’nde, 29 Temmuz Cumartesi günü önce Metin Özülkü Orkestrası eşliğinde Ferda Anıl Yarkın, Jale, Metin Özülkü, Reyhan Karaca, Sibel Alaş ve Ümit Sayın ile Şimdi 90’lar Gecesi, sonra ise İzel – Çelik – Ercan; 30 Temmuz Pazar günü ise sırasıyla Reckol, BEGE ve Murda sahne alacak.
Cumhuriyet’in 100. Yılı onuruna Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından düzenlenen 100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı onuruna Etap Birincisi Sarı Mayo sahibi sporcu Türk Bayrağı taşıyacak.
TÜRK BAYRAĞINI SARI MAYO TAŞIYACAK
Özel olarak yarışın anısına hazırlanan Türk Bayrağı, her etapta ilk sırada yer alan Etap Birincisi Sarı Mayo sahibi sporcu tarafından taşınacak. Bayrak, Ankara’da ilk Meclis önünde TBMM Başkanlığı’na teslim edilecek.
Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu bu anlamlı jest için şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde zor şartlar altında küllerinden doğarak bugünlere geldi. 100 yılda büyük bir başarıya imza attık ve bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde ikinci yüzyıla, yani Türkiye Yüzyılı’na giriş yaptık. Türkiye Cumhuriyeti her alanda olduğu gibi sporda da bu yüzyılın yıldızı olacaktır. Bisiklet Federasyonu olarak önemli yurt içi ve uluslararası organizasyonlara ek olarak, Türkiye Yüzyılı’nın organizasyonlarını, Milli Mücadele duraklarımızda gerçekleşecek ve ilk Meclisimizin önünde sona erecek olan uluslararası bir Bisiklet Turu ile onurlandırmak istedik. Türkiye’den ve dünyadan seçkin sporcuların katılacağı bu organizasyon, ülkemizin sporda ve özellikle bisiklet sporunda nice başarılı organizasyonlarından birisi olacaktır. Sivas’tan Ankara’ya Cumhuriyet yolunda Etap Birincilerimizin taşıyacağı Türk Bayrağımız ile anlam katacağımız bu değerli organizasyona 100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’na tüm milletimizi katılmaya davet ediyoruz. Ayrıca başlatmış olduğumuz “Bisiklet Kazalarına Son Verelim” projesine de destek istiyoruz” dedi.
Sivas Kongresi’nin gerçekleştirildiği “Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi” gibi tarihi yapıların başlangıç ve bitiş noktaları olarak seçildiği 100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’nda şu etaplar yer alacak:
1.Etap: 1 Ağustos Sivas-Amasya 208,8 km
2.Etap: 2 Ağustos Amasya-Havza 89,4 km
3.Etap: 3 Ağustos Havza-Samsun 135,2 km
4.Etap: 4 Ağustos Samsun-Çorum 176,1 km
5.Etap: 5 Ağustos Çankırı- Ankara 175,4 km
1-5 Ağustos tarihleri arasında 5 Gün, 5 Etap, 16 Takım, 100 Bisikletçi Sivas’tan Ankara’ya Cumhuriyet yolunda, tarihin izinde 784 km pedal çevirecek.
Kathleen James-Chakraborty, 17 Nisan 1978’de Yale’e kabul mektubunu aldığında, yerini sağlamlaştırmasına çok önemli bir faktörün yardımcı olduğuna dair çok az şüphe vardı: Babası ve iki büyük büyükbabası, ondan önce okula gitmişti.
Bir genç olarak kararsızdı. Kabullerdeki miras avantajı onu duraksattı. Ancak Yale’de okumak, Bayan James-Chakraborty’nin mezun olduğu okula kabul edildiğini öğrendikten günler sonra kalp krizinden ölen babasıyla özel bir bağ kuracaktı. Mükemmel fırsatlara sahip tanıdık bir yerdi. Sonunda kaydoldu.
Yıllar sonra, şu anda University College Dublin’de bir sanat tarihi profesörü ve bir mimarlık tarihçisi olan Bayan James-Chakraborty, uzun zaman önce başvurusunu artıran aynı eski kabul uygulamasının artık olmaması gerektiği konusunda artık kesin. Oğlu Yale’e başvurmamayı seçti.
Bayan James-Chakraborty bir röportajda, “Kesinlikle gitmesi gerektiğini düşünüyorum,” dedi ve “bunu haklı çıkaracak tek bir bina veya tek bir profesörlük veya ebeveynler bağışta bulunabilecek durumda ne olursa olsun yok” dedi.
Kathleen James-Chakraborty, Dublin’deki evinde. Bayan James-Chakraborty, babası ve iki büyük büyükbabası gibi Yale Üniversitesi’ne gitti.Kredi…The New York Times için Therese Aherne
Sol üstten saat yönünde: Bayan James-Chakraborty ve Yale’de mirasçı olmayan üniversitedeki oda arkadaşı; 1880’lerde büyük büyükbabasının Yale’de geçirdiği zamandan bir fotoğraf; ve 1950’lerin başından, yine Yale’e giden babası ve amcasını içeren siyah beyaz bir aile fotoğrafı.Kredi…The New York Times için Therese Aherne
Bayan James-Chakraborty gibi, birçok kolej ve üniversitenin öğrencileri ve mezunları – sadece ultra seçkin olanlar değil – şimdi eski kabul uygulamalarıyla boğuşuyor, geçen ay Yüksek Mahkeme’nin ırk temelli kabulleri ortadan kaldırmasının ardından çok daha geniş sonuçları olan bir tartışma. programlar ve kolejleri öğrenci kabul etme kriterlerini yeniden gözden geçirmeye zorladı.
Bazı canlandırıcı iç gözlemlere ve karmaşık duygulara yol açtı.
Birçok mezunun başarısında aile bağlarının oynadığı rol hakkında. Uzun süredir beyaz ailelerin lehine olan eski kabul uygulamasının, tam da daha çeşitli mezunlar kendi çocuklarını üniversiteye göndermeye hazırlanırken ortadan kaldırılması gerekip gerekmediği hakkında. Ayrıcalıklılara verilen ayrıcalıkların yanlış olduğu inancı ile ebeveynlerin kendi çocukları için ellerinden geleni yapma dürtüsünün nasıl uzlaştırılacağı hakkında.
Irk temelli pozitif ayrımcılığın sona ermesiyle birlikte, mezunların akrabalarının ülkenin en yüksek kademelerindeki mevcudiyeti göz önüne alındığında, en seçkin kurumlarda kabul tercihi verme uygulaması özellikle ateş altındadır.Yeni bir veri analizi fromelite kolejleri geçen hafta yayınlandı, eski kabullerin ayrıcalıklı kişiler için nasıl etkili bir şekilde pozitif ayrımcılık işlevi gördüğünün altını çizdi. Zengin ailelerden gelme olasılığı daha yüksek olan mezunların çocuklarının, aynı sınav puanlarına sahip diğer adaylara göre yaklaşık dört kat daha fazla kabul edildi.
Başkan Biden geçen ay Eğitim Departmanına, “hangi uygulamaların bunu engellediği, eski kabuller gibi uygulamalar ve fırsat yerine ayrıcalığı artıran diğer sistemler” dahil olmak üzere, kabullerdeki çeşitliliğin nasıl iyileştirileceğini incelemesi talimatını verdi. Hem mezunların hem de bağışçıların çocuklarına öncelik tanıyan Harvard’ın eski kabul politikası, şimdi liberal gruplardan gelen bir şikayetin ardından bir medeni haklar soruşturmasıyla karşı karşıya.
En az bir kolej, Connecticut’taki Wesleyan Üniversitesi, Yüksek Mahkeme’nin pozitif ayrımcılık aleyhine karar vermesinin ardından, bu ay uygulamaya alenen son vermeye karar verdi. Bir röportajda, okulun başkanı Michael S. Roth, bunu “artık uygun olmayan eski moda münhasırlığımızın bir sembolünün” kaldırılması olarak nitelendirdi.
“Zamanın geçmesi nedeniyle şimdi buna uygun olacak daha fazla Siyah ve Hispanik öğrenci olsa da, bu hâlâ ağırlıklı olarak beyazları ve ayrıcalıklı insanları destekliyor” dedi.
Kolejler, 1920’lerde zengin Protestanların kolej noktalarını Katolik ve Yahudi adaylardan korumanın bir yolu olarak başlayan uygulamayı, kurumlarına mali desteği sürdürmeye yardımcı olan ve topluluk bağlarını güçlendiren bir şey olarak savundu.
Connecticut’taki Wesleyan Üniversitesi, Yüksek Mahkeme’nin pozitif ayrımcılık aleyhine karar vermesinin ardından bu ay miras kabulü uygulamasına son verdi.Kredi…Tony Cenicola/The New York Times
Bazı mezunlar, aile geleneğinin onları kabul niteliklerini kazanmaya teşvik ettiğini ve yeni neslin de aynı şeyi yapabileceğini savunarak aynı fikirde.
Ailesinde Amherst College’a giden yedinci kişi olan bir yatırım yöneticisi olan Rob Longsworth, “Gerçek dünyada işler böyle yürür millet,” dedi. “Ama bu nihayetinde sıfır toplamlı bir oyun değil. Diğer insanlar bunları istiyorsa, git onları al. Eğer yapmak istedikleri buysa, ailenizde böyle bir gelenek oluşturmak için çalışın.”
Amherst, erişim ve eşitliği desteklemede lider olmak istediğini söyleyerek mezunların çocuklarına yönelik tercihleri iki yıldan kısa bir süre önce sonlandırdı.
Eski kabullere karşı çıkanlar, ağırlıklı olarak beyaz elit üniversitelerdeki uygulama ile Siyah ailelerin geleneğini ve topluluğunu geliştirmek için ırkçılık ve ayrımcılıktan doğan tarihsel olarak Siyah üniversitelerdeki uygulama arasında bir ayrım yapmaya dikkat ediyorlar. Bu ay Capitol Hill’de yürürlüğe giren ve şu anda geçmek için yeterli desteğe sahip olmayan eski kabulleri yasaklamayı amaçlayan mevzuat, bu kolejleri böyle bir yasağın dışında bırakacaktır.
Siyah ve Hispanik olan bazı ebeveynler ve akademisyenler, seçkin okullar ancak son yıllarda daha fazla beyaz olmayan öğrenciyi kabul etmeye başladığından, çocuklarını artık bundan faydalanabileceklerine göre bu avantajdan mahrum etmenin ayrımcı olacağını savundu.
Tarihsel olarak Siyahi olan Spelman Koleji’nden mezun olan ve şu anda Brown Üniversitesi’nde Africana Çalışmaları profesörü ve başkanı olan Noliwe Rooks, “Çocuklarının miras kalmasına izin vermemek, arkalarındaki merdiveni yukarı çekiyor” dedi. “Sayı olarak birkaç ama sembolik olarak önemli.”
“Son derece seçici kampüslerde olması gereken tek Siyahların birinci nesil veya fakir olanlar olduğu fikrine karşı çıkmanın” önemli olduğunu ekledi.
Diğerleri, kimin yararlanması gerektiği konusunda daha çelişkili görüşlere sahiptir. İdeallerini kişisel çıkarlarından ayırmaya çalışan mezunları duymadan miras kabullerini tartışmak imkansızdır. Bazıları, ikinci nesil bir miras adayının, kazanılmamış ayrıcalıklar sütununda, bir asırdan daha uzun bir süre önce bir atası olan birine eşdeğer olup olmayacağını merak ediyor. Veya eski kabulleri karıştırmanın, zenginlere yönelik önyargının bu kadar derin olduğu seçkin bir eğitim sisteminde gerçekten bir çentik açıp açmayacağı.
Son yıllarda birçok kolej, aileleri hiç üniversite mezunu olmayan öğrencileri işe almak için çalıştı – esasen eski kabullerin tersi. Birinci nesil öğrenciler arasında bile, miras hakkında çeşitli duygular vardır.
Ailesinde üniversiteye giden ilk kişi olan 28 yaşındaki Viet Nguyen, üniversite başvurularında “Annen baban bu üniversiteye gitti mi?” sorusunu görünce içinin burkulduğunu hatırlıyor.
Kendini miras kabullerini sona erdirmeye adamış bir organizasyonun kurucusu olan Bay Nguyen, 2017’de Brown’dan mezun oldu ve miras tercihi almak zorunda kalabileceği herhangi bir çocuk istemediğini söylüyor.
Başvurularında sorulana benzer sorular, dedi Bay Nguyen, “birçok birinci nesil öğrencinin hiç şansları olmadığını düşünmelerine neden oluyor.”
Pek çok mezun, içgüdüsel olarak eski kabullerin başarısızlıklarını başka bir yerde görür, ancak iyi kısımlar eve yakındır.
Kially Ruiz, 1998 yılında Dartmouth’tan mezun oldu ve Dominik Cumhuriyeti’nden birinci nesil bir üniversite öğrencisiydi. O şimdi Dartmouth Latino Mezunlar Derneği’nin başkanı.
Bay Ruiz, miras kabullerinin, miras olmayan başvuru sahiplerine karşı “bir tür adam kayırmaya veya bir tür haksız avantaja dönüşmemesi” gerektiğini söyledi.
Yine de Dartmouth gibi daha küçük bir kolej için “çok güçlü bir mezunlar topluluğu”nun ne anlama geldiğini düşünmenin önemli olduğunu söyledi.
“Adayın kalifiye olması ve liyakat sahibi olması anlamında, miras kabulleri için bir yer var” dedi. “Kolejle bu güçlü bağa sahip olmak bizim için önemlidir.”
Emily Van Dyke 2003 yılında Harvard’dan mezun oldu, daha sonra yüksek lisans derecesi için geri döndü ve yakın zamanda üniversitenin Kızılderili mezunlar grubunun başkanı olarak görevinden ayrıldı. “Kabul sürecinde bir sınıf sistemi yaratıyor gibi göründüğünü” söyleyerek eski kabullere karşı çıkıyor.
Bildiği birçok miras, en azından kısmen, haksız bir avantaj nedeniyle elde ettikleri hissini asla kaybetmedi.
“Onlar için bir ağırlık taşıdığını düşündüm” dedi. “Harvard’ı onlar için biraz lekeli yaptı.”
Bazı mezunlar, ebeveynlerinin onların bir miras haline gelme arzusunun, bir okul seçerken kendi tutku ve hırslarının önüne geçmiş olabileceğini kabul ediyor.
Carol Harrington’ın babası her zaman iki çocuğunun onu Brown’a kadar takip edeceğini hayal etmişti. Bayan Harrington görev bilinciyle yaptı, ancak onu kabul eden diğer okullarda mevcut olan türden psikoloji programlarını sunmadığını fark etti. “Fena bir deneyim değildi – sadece öğrendiklerim beni heyecanlandırmıyordu.” Şimdi 81 yaşında olan Bayan Harrington, dedi.
“Mirasın yaptığı da bu – seçimleri sınırlıyor” diye ekledi.
Mevcut ortamda, Yargıtay’ın ırka dayalı pozitif ayrımcılığı iptal etmesiyle, bazı mevcut öğrenciler ve yeni mezunlar da acıyı hissediyor.
Geçen yıl Swarthmore Koleji’nden mezun olan 23 yaşındaki Powell Sheagren, annesi ve büyükannesiyle aynı koridorlarda yürümekten ve neyin değiştiğine dair hikayeler paylaşmaktan keyif aldı.
Bay Sheagren, miras kabulleriyle ilgili tartışmanın daha fazla farkına vardığında yüzünü buruşturduğunu ve duygusal nedenlerle üçüncü nesil bir Swarthmore öğrencisi olduğunu ve bağışlar nedeniyle orada olmadığını açıklama ihtiyacı hissettiğini söyledi. “Miras kapısının arkamdan kapanması” arzusunu pekiştiren şeyin, pozitif ayrımcılıktaki düşüş olduğunu söyledi.
“O saçı ayırabilirsin – ailemin gittiği kurumdan kazandıklarımı hala değerlendirebilirim ve zengin, beyazları destekleme eğiliminde olan sisteme karşı olabilirim” dedi. Miras kabulleri olmadan, “‘Eh, buradaki yerinizi hak etmediniz’ şeklindeki bu başgösteren hayalet olmadan bu hikayeleri paylaşabilirim” diye ekledi.
Galatasaray’ın uzun uğraşlar sonucu renklerine bağladığı Arjantinli yıldız Mauro Icardi’de, tıpkı Wilfried Zaha’da olduğu üzere muvaffakiyet bonuslarının yoğunlukta olduğu bir mukavele ortaya koyuldu.
HER YIL 3.5 MİLYON EURO
3 yıllık kontrata nazaran Galatasaray, Icardi’ye her dönem için 3 milyon 500 bin Euro ödeyecek. Muvaffakiyet ve gol bonusları, bu sayıya eklenecek.
SPONSORLAR DEVREYE GİRECEK
10 milyon Euro’nun kalan kısmını içeren ekstra ödemeler (5 – 5.5 milyon Euro) ise kulübün sponsorları tarafından karşılanacak. Yapılan mutabakat, yalnızca sportif değil, imaj haklarını da içeriyor.
Sponsorlar, Mauro Icardi ve eşi Wanda Nara’yı reklam ve tanıtımlarda kullanacak. Sarı-kırmızılı idarenin, öbür yeni transfer Zaha ile de imaj haklarını içeren bir muahede yaptığı, sayının bu yüzden yüksek göründüğü de öğrenildi.
Bugün, toplam kıymeti 292 milyon doları aşan 10.000 Bitcoin borsalara aktı. On-chain analisti Ali Martinez, transferlerin fiyat dalgalanmalarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.
10.000 Bitcoin fiyat volatilitesine neden olabilir mi?
Son 24 saat içinde, Bitcoin’in döviz bakiyesi 10.000 BTC’lik kayda kıymet bir artışa şahit oldu. Bu ani değişim, fiyat volatilitesinin artabileceğine dair spekülasyonlara yol açıyor. Glassnode’da 28 Temmuz’da BTC’nin borsa net akışının üç ayın doruğu olan 9,4 milyon dolara ulaştığını bildirmişti.
On-chain analisti Ali Martinez, Santiment’in datalarına dayanarak yatırımcıları muhtemel Bitcoin fiyat dalgalanması artışlarına karşı hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor. Tasalar, BTC fiyatının 29.000 dolara yaklaşması nedeniyle daha da körükleniyor. Borsalardaki BTC artışı, ekseriyetle yatırımcılar ortasında BTC’yi satma eğiliminin arttığına işaret eder. Bu da BTC’nin piyasa pahasını direkt etkilyor.
İlginç bir halde, BTC’nin borsalardaki mevcudiyetindeki bu büyüme, azalan döviz bakiyelerine yönelik son eğilimle çelişiyordu. Bu eğilim, ferdî depolama tahlillerinin artan popülaritesiyle irtibatlıydı. Yalnızca iki gün evvel, 26 Temmuz’da Santiment borsalarda 1,17 milyon BTC kaydetti. Bu da Kasım 2018’den bu yana en düşük seviyeyi temsil ediyor.
Uzun vadeli yatırımcıları sadık kalmaya devam ediyor
IntoTheBlock datalarına nazaran, Bitcoin’in son vakitlerde 30.000 dolardan düşüşe geçmesine karşın, uzun vadeli yatırımcılar BTC durumlarını daima olarak artırdı. Beklentilerin tersine, son fiyat artışı esnasında kısa vadeli yatırımcılarda satmayı tercih etmedi.
Bu dinamik, Bitcoin fiyatının 11.000 dolara düştüğü ve kısa vadeli yatırımcıların satışlarına yol açtığı 2019 senaryosuyla keskin bir tezat oluşturuyor. Uzun vadeli yatırımcıların istikrarlı birikimi Bitcoin’e olan inancı gösterse de, fiyat her vakit olumlu reaksiyon vermeyebilir.
IntoTheBlock’tan alınan tarihi bilgiler, kısa vadeli yatırımcılar birikim modundayken Bitcoin fiyatlarının yükseldiğini gösteriyor.
Bitcoin fiyatı 30.000 dolar düzeyini geri almak için uğraş ediyor
BTC fiyatı yılın en yüksek düzeyi 31.500 dolara ulaştıktan sonra 29.000 bölgesinde sıkıştı. Bilgiler, BTC’nin fiyatının %1,8 düşerek haftalık en düşük düzey olan 29.045 dolara gerilediğini ortaya koyuyor. Başkan kripto şu anda 29.300 doların biraz altında süreç görüyor. Haftalık BTC tahlilleri, 25 ve 40 bin doların önceliğini sorguluyor.
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, birden fazla analist 2024 yılında gerçekleşecek olan halving olayına dikkat çekiyor. Sıradaki BTC halving, önümüzdeki yılın Nisan ayında gerçekleşecek. Tarihî bilgiler, fiyatın bilhassa bu döngülerin akabinde her vakit ATH yaptığını gösteriyor.
“Her ana değer katar” mottosuyla hizmet veren Çilek Konsept, Hülya Avşar ile sözleşmesini yeniledi. Ünlü sanatçı, 50 yıldır mücevher sektörüne hizmet eden markanın reklam yüzü olmaya devam edecek
Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinde her yaşa ve zevke özel ürünler sunmak adına hizmet veren Çilek Konsept, geleneksel çizgilerini koruyarak ortaya çıkardığı tasarım çeşitliliği ve üretim gücü ile adından söz ettirmeye devam ediyor.
Hülya Avşar, yeni sezonda da Çilek Konsept’in marka yüzü
7’den 70’e her yaşa hitap eden tasarımlarıyla hayranlık uyandıran Çilek Konsept, ünlü sanatçı Hülya Avşar ile sözleşmesini yeniledi. Temmuz 2022’den bu yana markanın yüzü olan başarılı sanatçı, bu sezon da Çilek Konsept ile iş birliğini sürdürecek.
Hem kadın hem erkek mücevherleri ile aksesuar alanında birbirinden ayrı ve özel tasarımlara imza atan Çilek Konsept, dikkat çekici ve özgün ürünlerini mücevher severlerle buluşturmaya devam edecek.
MANİSA (İGFA) – Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından kısa süre önce yenilenen ve Akhisarlıların kullanımına sunulan Şehit Necdi Şentürk Parkı’nda motosiklet sürücülerine yönelik olarak denetim yapıldı.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı Trafik Zabıta Ekipleri ile Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin işbirliğinde gerçekleşen denetime Akhisar Muhtarlık İşleri Müdürü Murat İpek de eşlik etti.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte özellikle vatandaşların yoğun olarak parkı kullandığı akşam saatlerinde motosiklet kullanımına bağlı olarak oluşabilecek kazaların ve diğer olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla yapılan denetimde; sürücülerin kask takıp takmadığı, trafik güvenliği, yeterlilik belgeleri, trafik ihlalleri, abartı egzoz kontrolleri yapıldı.
Denetimler sonucunda kurallara uymayan sürücülere idari para cezası uygulandı ve bazı sürücülerin belgeleri iptal edildi. Denetime ilişkin bilgi veren Ulaşım Dairesi Başkanı Hüseyin Üstün, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün öncülüğünde kısa süre önce yenilenen, yaklaşık 35 bin metrekarelik alana sahip olan Kültürpark’ta motosiklet kullanımından kaynaklanan kazaların ve olumsuzlukların en aza indirilmesi, trafik güvenliğinin sağlanması amacıyla Emniyet Müdürlüğü ekipleri işbirliğinde denetim gerçekleştirdik. Bu denetimlerimiz hız kesmeden devam edecek” dedi.
ESKİŞEHİR (İGFA) – Kısa adı ESÇEVDER olan Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği, 25 Ocak 2021 tarihinde Porsuk Çayı’ndaki balık ölümlerini, 04 Ağustos 2022 tarihinde ise Porsuk Çayı’nın Beylikova’da kurutulduğunu kamuoyu ile paylaşmıştı.
Şimdi ise yaptığıyeni açıklamasında, Porsuk Çayı Beylikova’nın da yosun tutmaya başladığını belirterek, çok yakında balık ölümleri ile karşı karşıya kalınacağını ve bunun önüne geçilmesi için yetkililere seslendi.
Balık ölümlerinin bir çevre felaketi olduğunu anımsatan ESÇEVDER Başkanı Sadık Yurtman, “Balıkların ölmesi balıklardan beslenen su samuru, balıkçıl kuşlar vb doğal hayatın zarar görmesine, Flora (bitki) ve Fauna’nın (hayvan türleri) dengesinin bozulmasına sebep olacaktır. Porsuk Çayı’nın Beylikova da yosun tutmasının nedenlerinden biride yeterli debide beslenmemesi anlamını taşımakta olup, yine Porsuk Çayı Beylikova da kurutulacak mı sorusunu da akıllara getirmektedir. Porsuk çayı yüzeyinde oluşan yosunlar su yüzeyini tamamen kapladıklarından dolayı güneş ışınları dibe ulaşamamakta ve eko sistemin dengesi bozulmakta, doğal yaşamı tehdit etmektedir. Bu sorunlar büyümeden yetkililerden bir an önce çözüm üretmelerini bekliyoruz. ESÇEVDER olarak havamızın, toprağımızın, suyumuzun kirletilmesine, eko sistemin bozulmasına ve doğal yaşamın bozulmasına karşı olduğumuzu kamuoyna açıklamaktan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Final Fantasy, Deus Ex ve daha ziyadesiyle ön plana çıkan Square Enix yeni açıklamalarda bulundu. Bu kapsamda şirketin CEO’su Takashi Kiryu, Final Fantasy 14’ün Xbox platformuna geleceğini birebir vakitte ileriye dönük olarak daha fazla takviye vereceğini açıkladı. FF 14’ün Xbox Series’e gelişi Microsoft Gaming CEO Phil Spencer ile oyunun imalcisi ve direktörü Naoki Yoshida tarafından duyuruldu.
Ekipler çeşitli açıklamalarda bulundu
Bu iştirak ve takviye konusunda iki taraf çeşitli açıklamalarda bulunurken Square Enix, Xbox platformları için daha fazla takviye kelamı verdi. Las Vegas’da gerçekleştirilen aktifliğin akabinde bir Tweet gönderisinde Spencer şu tabirleri kullandı: “Final Fantasy XIV’ün Xbox’a gelişini duyurmak için [Yoshida] ve Kiryu-san ile sahnede olmaktan çok keyif aldım. Xbox topluluğunun Warriors of Light’a iştiraki için çok heyecanlıyız ve gelecekteki oyunlarda Square Enix ile yakın iş birliği yapmayı dört gözle bekliyoruz.”
Birtakım açıklamalar ile devam eden aktifliğe Yoshida’nın şu kelamları de ön plana çıktı: “Yaptığımız bu iş birliği ile son derece mutluyuz. Gelecekte Xbox ile çalışmaya kararlıyız.”
Bu açıklamalarla birlikte iki şirketin de iş birliği içerisinde olduğunu anlıyor ve ileriye dönük olarak birbirlerine olan dayanaklarını sürdüreceğini söyleyebiliyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri takımı geçen hafta Kadınlar Dünya Kupası’nda oynarken yedek kulübesinde oturan Megan Rapinoe, yanlış yerde olduğundan emindi. Koçu Vlatko Andonovski’nin bunu görmesi ve düzeltmesi gerektiğinden bir o kadar emindi.
Rapinoe, Pazar günü gazetecilere yeni huzursuz rolü hakkında şakalaşarak, “Oynamadığım zaman her zaman şok oluyorum,” dedi: rezerv. “Başlayan her oyuncu oynaması gerektiğini düşünür” diye ekledi. “Ve yedek kulübesindeki herkes sahada olmaları gerektiğini düşünüyor.”
Rapinoe, bu Dünya Kupası’na son üç turnuvada ezber bozan önemli bir oyuncu olarak gelmişken başka ne düşünecekti? ABD takımının son on yıldır açık sözlü ve başarılı lideri olan Rapinoe, 12 yıl sonra ilk kez Dünya Kupası’nda rol almak yerine izliyor. Bu turnuvadaki ilk ABD maçında, Amerika Birleşik Devletleri formasıyla 200. maçı olan Vietnam’a karşı 3-0 galibiyetle Rapinoe, son yarım saatin yerine oyuna girdi. İkinci maçta, takımı Hollanda ile 1-1 berabere kalarak boşluk yaratmakta ve gol şansı bulmakta zorlanırken bile, o hiç oynamadı.
38 yaşındaki Rapinoe, bu Dünya Kupası’nın bir tür nöbet değişimi olmasını bekliyordu elbette. Takımdaki en yaşlı oyuncu ve takımının Yeni Zelanda’ya gitmesinin arifesinde bunun onun son Dünya Kupası ve son profesyonel sezonu olacağını duyurdu.
Dışarıda oturmaktan asla mutlu olmayacağını söyledi. Ama oynayacak bir rolü olduğunu da biliyor.
Rapinoe Pazar günü gazetecilerle konuşuyor.Kredi…Abbie Parr/İlişkili Basın
“Nihayetinde, Dünya Kupası’ndayız – ister 90 dakika oynuyor olun, ister oyun değiştirici olun, ister her neyse, herkesin olmak istediği yer burası” dedi. “Yapabileceğim tüm deneyimi, sahip olduğum tüm deneyimi getirmek ve nihayetinde numaram her arandığında hazır olmak, düşündüğüme çok benzer olduğunu düşünüyorum.”
Yeni rolünü benimsediğini söyledi. Belki de Amerika Birleşik Devletleri’nin, “iki maçta 20 dakikayla takıma turnuvayı kazandıran veya bir takımı bir maçı kazanarak bir sonraki tura çıkaran” bir oyuncuya ihtiyacı vardır – onun gibi bir oyuncu, açık ima buydu.
United, bu Dünya Kupası’nda henüz uzun bir yol olmasını bekliyor ve hiç kimse – Rapinoe dahil – bunun kariyerine bir hafta sürecek bir methiye olmasını istemiyor. Ancak Rapinoe burada kaç dakika oynarsa oynasın, takım arkadaşları şimdiden onun gidişinin yasını tutuyor. Rapinoe ile son üç Dünya Kupasında forma giyen defans oyuncusu Kelley O’Hara’ya, turnuva başlamadan günler önce Rapinoe gittiğinde nasıl olacağı sorulduğunda gözyaşlarına boğuldu.
O’Hara, “Bu takım ve dünya için inanılmaz şeyler yaptı, bu yüzden Pinoe’yu yakından ve kişisel olarak görebilmek ve buna yakın olabilmek gerçekten özeldi,” dedi. “Umarım hepimiz onu yükseklere göndeririz.”
Rapinoe, “İster 90 dakika oynuyor olun, ister ezber bozan biri olun, herkesin olmak istediği yer burasıdır,” dedi.Kredi…Catherine Ivill/Getty Images
Alex Morgan, Rapinoe’yu takımın hala güvenebileceği özel bir oyuncu olarak nitelendirdi. Morgan, “Bir şeyleri yoktan var ediyor,” dedi. “Bunu defalarca gördük.”
Rapinoe’nun Dünya Kupası’nda yoktan var etmek için daha fazla şansı olup olmayacağı belli değil. Andonovski yeni kadrosuna o kadar bağlı kaldı ki, takım Hollanda’ya karşı gol bulmakta zorlanırken bile değişiklik yapmayı reddetti. Ancak Rapinoe, oturduğu yerden ABD’nin kaderini Hollanda’ya karşı kontrol etmeyi kaçırdığını açıkça belirtti.
Takım, Hollandalıları yenmiş olsaydı, büyük olasılıkla eleme turlarında daha kolay bir yola kilitlenmiş olsaydı, grubunda birinci sırayı almaya hazır olabilirdi. Hala kaderini kontrol ediyor – Salı günü Portekiz karşısında bir galibiyet, özellikle büyük bir galibiyet aynı sonucu elde edecek. Ancak Rapinoe, Dünya Kupalarının en iyi marjlarla kazanıldığını veya kaybedildiğini herkes kadar iyi biliyor. En büyük sahnelerde en küçük detayların önemli olabileceğini ve bu yüzden çalışmaya, oynamak için zorlamaya devam edeceğini söyledi.
Rapinoe ve Hollanda’ya karşı oynamayan ABD yedeklerinin geri kalanı, maçın ertesi günü antrenmanda bir araya geldiklerinde kaderlerini düşünmek için zaman buldular. Yeni başlayanlar, her zamanki gibi bir maçtan sonra otele döndüler ve dinlendiler. Yedek oyuncu Rapinoe için antrenman vardı. Zor bir ders olduğunu kabul etti ama aynı zamanda bir fırsattı.
“Duşta ağlarsın ya da saunada arkadaşlarınla ağlarsın” dedi. Ama bundan sonra, elinden gelenin en iyisini yapmaktan başka seçeneğin yok.
Kredi…The New York Times için Marlena Sloss
Rapinoe Pazar günü herkese, “kendini ilan ettiğini” söylediği 2011’deki ilk Dünya Kupası’ndakinden daha az yarışmacı olmadığını hatırlattı. O yıl Brezilya’ya karşı oynanan çeyrek finallerde, orta sahadan Abby Wambach’a son saniye topunu gönderen Rapinoe’ydu ve Amerikalıları erken elenmekten kurtaran kafa vuruşunu yapan kişiydi. ABD finale yükseldi.
Bunun gibi baskı dolu anlar, Rapinoe’ya Amerika Birleşik Devletleri’nin bu Dünya Kupası’nda nerede durduğunu hatırlatıyor. Ve artık aranan oyuncu olmasa da, hâlâ sunacak çok şeyi olduğunu söyledi. Perşembe günü kenardan izlerken, takım arkadaşları ve koçlarıyla paylaşmaktan fazlasıyla mutlu olduğu “bazı gerçekten basit düzeltmeler” fark ettiğini söyledi.
Pazar günü Rapinoe, bilge ve yardımsever bir gazi rolünde iyi olmasının, antrenmanlar sırasında genç oyunculara daha kolay davrandığı anlamına gelmediğini hızlıca vurguladı.
Eğitimde her gün işinin onlarınkinden birini almaya çalışmak olduğunu söyledi. “Ve bu onları daha iyi yapar,” dedi. “Bu beni daha iyi yapıyor. Bu, tüm takımı daha iyi hale getirir.”
Öz Finans-İş Sendikası Genel Lideri Ahmet Eroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, fiyatlardan alınan gelir vergisinin 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere belirlendiğini anımsatarak, çalışanların gelir vergisini, brüt maaşları üzerinden kaynağından kesinti yapılarak ödediğini tabir etti.
Yüksek enflasyon ve fiyatların genel düzeyindeki artışın fiyatlı çalışanların gelirlerini erittiğine dikkati çeken Eroğlu, şunları kaydetti:
“Bu durum karşısında hükümetimiz, iki yıldır alışılmışın dışında uygulama yaparak minimum fiyata yılda iki sefer artış yapmak durumunda kaldı. Taban fiyata ve memurların maaşlarına artırım yapılması elbette değerlidir ve çalışanların lehinedir. Lakin burada senede bir sefer fiyat artışı yapılan çalışanlar için iki değerli kayıp kelam mevzusudur. Bunlardan birincisi minimum fiyat ve memur maaşları iki kez artırılmış ve bu kesitler rahatlatılmıştır. Buna rağmen, toplu iş mukavelesi imzalamış ya da kontrat imzalamamış olsa da senede bir defa fiyat artışı yapılan kısımların mağduriyetidir. İkincisi ise bütün fiyat geliri elde eden çalışanların uğradığı gelir vergisinden kaynaklı net fiyatın azalmasıdır.”
“Vergiler nedeniyle fiyat artırımı hissedilmiyor”
Banka çalışanlarının gerek vergi dilimleri gerekse de fiyat artışlarından olumsuz etkilendiğini vurgulayan Eroğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Banka çalışanları olarak ocak maaşımız ikramiyeli olduğu için herkes en geç nisan ayında ikinci dilimden gelir vergisi ödemek durumunda kalıyor. Büyük çoğunluk ise temmuz ayında artırım yapılmış olsa bile yılın son üç ayında ocak ayında almış olduğu net maaşı alamıyor. Hatta bu durum karşısında birçok arkadaşımız maaşlarına artırım yapılmış olduğunu bile hissetmiyor. 2023 yılı için uygulanacak gelir vergisinin birinci dilimi 70 bin lira olduğu için direktör üzeri unvanda çalışan arkadaşlarımız ise nisan ayına ulaşmadan şubat ayında ikinci dilimden vergi kesintisi ile tanışıyor.”
Eroğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Ücretli çalışanları enflasyon ve hayat pahalılığından korumak için her türlü önlemi almaya çalışan başta Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve hükümetimizden, gelir vergisinin birinci iki dilimi ile ilgili acil bir adım atmalarını talep ediyoruz. Bu mevzuda iki alternatifli teklifimizin birincisi, 2023 yılı için fiyatlardan alınan gelir vergisi diliminin birinci basamağı 10 brüt minimum fiyat olarak belirlenmeli ya da fiyatlardaki gelir vergisi dilimi yüzde 15-20 aralığında bir orana sabitlenmeli halindedir.”
Yeni dönem öncesi hazırlıklarını sürdüren Fenerbahçe’nin transfer gündeminde yer alan ulusal futbolcuyla ilgili flaş bir gelişme yaşandı.
Fenerbahçe’nin transfer listesinde yer alan Merih Demiral, Atalanta’da takım dışı kaldı.
İtalyan basını, “Merih yüzde 101 gruptan ayrılacak” diyerek haberi duyurdu.
28 MAÇTA VAZİFE ALDI
Merih Demiral, Atalanta’da geride bıraktığımız dönem toplamda 28 müsabakada vazife aldı ve 1 gol attı. Milli futbolcunun kulübü ile olan mukavelesi 2026 yılında sona erecek.
Transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray’da bir yandan da kadronun yıldız oyuncularına teklif yağıyor.
15 MİLYON EURO TEKLİF
İtalya Serie A takımlarından Fiorentina, Galatasaray’ın yıldız savunmacısı Victor Nelsson için harekete geçti. Çizme takımı, Danimarkalı futbolcu için 15 milyon euro’ya yakın bir fiyatı gözden çıkardı.
24 yaşındaki oyuncunun, Sarı-Kırmızılı formayı giymeye devam etmek istemesi ve bonservisin de az bulunması nedeniyle Fiorentina’ya ret karşılığı verildi.
Elon Musk, yeni bir ‘süper uygulama’ inşa etme vizyonunun bir kesimi olarak bu hafta Twitter için önemli bir dönüşüm başlattı. Twitter binasının ve uygulamasının logosunu “X” ile değiştirdi. Bu dönüşüm, yeni platforma Dogecoin’in (DOGE) entegre olacağına dair yaygın spekülasyonlara yol açıyor.
“Yakında özel bir şey geliyor”
Elon Musk dün gece geç saatlerde Twitter’dan, “Yakında özel bir şey geliyor” diyerek heyecana yol açtı. Bu şifreli ileti, kripto topluluğu aracılığıyla, bilhassa Dogecoin meraklıları ortasında dalgalar gönderdi.
Birçok şahsa nazaran Musk’ın duyurusu, Dogecoin’i kendi uygulaması X’e bir ödeme tekniği olarak ekleyeceğinin habercisiydi. Bunun akabinde, göğüs projelerini destekleyen bir fenomen olan David Gokhstein’da entegrasyonu bekleyenler takımına katıldı. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, ünlü ekonomist Raoul Pal’da beklentilere dayanak veriyor.
DOGE üzere XRP topluluğu da hak argüman ediyor
Musk, Dogecoin hakkındaki spekülasyonların yanı sıra, uygulamanın yeni logosu olan kolay bir “X” harfinin bulunduğu bir görsel paylaştı. Bu manzara, bilhassa yeni logo ile XRP’nin sembolü ortasındaki benzerliğe dikkat çeken XRP meraklıları ortasında öteki bir heyecan dalgasını ateşledi.
Gelişmelerin ortasında, DOGE fiyatı kazanımlarını hafta sonuna kadar sürüyor. 30 Temmuz’da günlün yararını %3,5’in üzerinde tutmaya devam etti. Musk’ın tweet’ine verilen bu ani cevap, kelamlarının piyasada yarattığı etkiyi gösteriyor.
DOGE için sırada ne var?
Kripto analisti Altcoin Sherpa, Dogecoin’in (DOGE) daha yüksek fiyatlar için kâfi yakıtı olduğunu söylüyor. Şimdiki tahlillerinde, Dogecoin’i bir satın alma fırsatı için izlediğini paylaştı. Bilhassa, 0,075 dolar civarındaki 200 günlük EMA’yı hedeflediğini söylüyor. Sherpa bu noktada sonra 0,90 dolara kadar yükseliş bekliyor. Tahlillerine nazaran:
DOGE: Genel olarak hakikaten güçlü görünen birkaç alttan biri. Şu anda hangi düzeylerin manalı olacağından emin değilim, lakin bu yakın gelecekte 0,09 dolara kadar çıkmaya devam ederse şaşırmam.
26 Temmuz tarihinde DOGE fiyatı, 0,80 dolarlık genel direncin üzerine çıkmayı başardı. Lakin, bu yükseliş ivmesini sürdürmekte zorlandı. Fiyat daha sonra bir ölçü düşüş gösterdi. Bu durum, yatırımcıların daha yüksek düzeylerde satışa geçtiğini gösteriyor. Bu esnada ayılar, fiyatı 0,08 dolarlık kırılma düzeyinin altına çekerek düşüş eğilimini hızlandırdı. Teknik tahlillere nazaran artık, fiyatın yakın vadede izlenmesi gereken değerli bir dayanak düzeyi olan 0,07 dolara yanlışsız düşmesi beklenen.
0,07 dolar kritik
Ancak, olumlu bir işaret, fiyatın 0,07 dolardan dayanak bulması. Bu durum, yatırımcıların düşüşlerden alım yapmaya başladığını ve fiyatın tekrar üst taraflı hareket edebileceğini gösterecek. Şayet bu olumlu senaryo gerçekleşirse, boğalar sıradaki direnç olan 0,08 doları hedefleyecekler. Bu durumda, DOGE fiyatı 0,10 dolara kadar yükselme potansiyeline sahip.
İSTANBUL (İGFA) – Geçtiğimiz yılı 3,5 milyar dolar ihracatla kapatan ev ve mutfak eşyaları sektörünün çatı kuruluşu EVSİD, sektörde ihracatı geliştirecek etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.
EVSİD, Türk ev ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren firmaların ihracat pazarlarını geliştirmek için Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan uzak ülkeler stratejisi kapsamında İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) iş birliği ve Ticaret Bakanlığı desteği ile Hong Kong’da düzenlenecek olan Asya’nın en büyük ev ve mutfak eşyaları fuarı Mega Show’a 20-23 Ekim 2023 tarihleri arasında milli katılım organizasyonu gerçekleştirecek.
Son olarak 2019 yılında milli katılım gerçekleştirilen ve pandemi nedeniyle ara verilen Mega Show Fuarı’nın 130’dan fazla ülkeden 40 binin üzerinde profesyonel alıcı tarafından ziyaret edildiğini belirten EVSİD Başkanı Talha Özger, “Sadece Uzakdoğu değil Kanton fuarını ziyaret etmek için bölgeye seyahat eden Avrupa, Amerika ve Okyanusya dahil tüm dünyadan alıcıların ilgisini çekiyor. Mega Show Fuarı’nın önceki yıllardaki ziyaretçi profilinin kalitesi dikkate alınarak bu yıl İDDMİB ve EVSİD tarafından fuar idaresi ile yapılan görüşmeler sonucu fuarın ana girişinde bir alan tahsis edildi. Bu alanda yaklaşık 30 Türk firmasının katılımı bekleniyor.” dedi.
ÖNCELİK MADE IN TÜRKİYE ALGISI
Mega Show Fuarı’nın, ev ve mutfak eşyaları başta olmak üzere kırtasiyeden oyuncağa birçok tüketim ürünü için uluslararası satın almacıların ortak noktası olduğunu kaydeden Özger, “Bu fuar ile hem büyük satın alma grupları ve uluslararası zincirlerin alıcılarına ulaşmayı, hem de pazar payımızın düşük olduğu ancak büyük potansiyel barındıran Asyalı alıcılara ulaşmayı hedefliyoruz. Katılım sağladığımız her fuarda önceliğimiz Made in Türkiye algısını ön plana çıkarmak. İkinci öncelik ise Türk firmalarının bireysel markaları ile tanınması” diye konuştu.
ŞANLIURFA (İGFA) – CHP Şanlıurfa İl Başkanı Ferhat Karadağ, ülkenin en büyük havalimanlarından biri olan Şanlıurfa GAP Havalimanı’nda uçak seferlerinin sıklıkla iptal edilmesini sert bir dille eleştirdi. Karadağ, havalimanındaki yoğunluğa ve doluluk oranlarına rağmen, seferlerin iptal edilmesinin büyük mağduriyet oluşturduğunu belirtti.
CHP İl Başkanı Karadağ, “Ülkemizin en büyük havalimanlarından biri olan Şanlıurfa GAP Havalimanında uçak seferlerinin iptal edilme sebebi nedir? Uçak seferlerinin doluluk oranı ve yoğunluğu fazla olmasına rağmen, haftalık farklı şehirlere yaklaşık 50 seferi bulunan Havalimanında seferlerin iptal edilmesi ve yolcuların bilet bulamaması büyük mağduriyet yaratıyor” diye konuştu.
Özellikle turizm sezonunda seferlerin iptal edilmesinin akıl dışı olduğunu ifade eden Karadağ, “Turizm sezonunda Şanlıurfa havalimanında uçak seferlerinin iptal edilmesi akıl dışıdır. Çevre illerde uçak seferleri iptal olmazken, Şanlıurfa GAP Havalimanında sık sık uçuşlar iptal ediliyor” dedi.
Ferhat Karadağ, uçak seferlerinin düzenli hale getirilmesi ve vatandaşların bu konuda mağdur edilmemesi için yetkililere çağrıda bulundu.
İptal edilen seferlerin nedenlerinin araştırılması ve sorunun çözülmesi gerektiğini vurgulayan Karadağ, bu durumun hem Şanlıurfa’nın turizmine hem de halkın seyahat özgürlüğüne zarar verdiğini söyledi. CHP İl Başkanı, yetkililere seslenerek, uçak seferlerinin iptal edilmesinin önüne geçilmesi ve vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için gereken adımların bir an önce atılması gerektiğini belirtti.
İYTE ile İzmirli iş insanı Bekir Girgin arasında burs protokolü imzalandı.
Son dönemde öğrencilere sağladığı desteklerle adından söz ettiren İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) hayata geçirdiği protokollerle öğrencilerine farklı kanallardan burs imkanları yaratmaya devam ediyor.
İYTE ile İzmirli iş insanı ve İYTE Dostu Bekir Girgin arasında, “Zeynep Şamil Girgin Bursu” protokolünün imzaları atıldı. İmzalanan burs protokolü kapsamında 50 İYTE öğrencisine burs verilecek. Daha önce İYTE’de lisansüstü eğitimi alan öğrencilerin konaklaması adına yapılan Lisansütü Öğrenci Köyü yapımına destek vermiş ve bu kapsamda Zeynep Şamil Girgin Konuk Evi’nin inşasının önünü açmış olan İYTE Dostu Bekir Girgin, imzalanan protokol ile 50 öğrencinin eğitimine katkıda bulunacak.
Bekir Girgin’e Yürekten Teşekkür Ediyorum
Anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Yusuf Baran öğrencilere sağlanan burs imkanı ile ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Bilim ve teknoloji merkezimiz İYTE’de eğitim alan öğrencilerimizin sorunsuz bir eğitim hayatı sürmesi; ders çalışmak ya da kendilerini entelektüel anlamda donatmak dışında herhangi bir problemle uğraşmamaları adına çalışmalar yapıyoruz ve bu noktada eğitime gönül vermiş İYTE Dostlarımızdan da büyük destek görüyoruz. Enstitümüz bünyesinde eğitim gören öğrencilerimize destekleri için çok değerli iş insanımız Bekir Girgin’e yürekten teşekkür ediyorum. İYTE Dostlarımızla birlikte öğrencilerimize eğitim hayatları süresince ihtiyaç duydukları desteği her anlamda sağlamak ve imkanlarımızı daha da arttırmak adına çalışmaya devam edeceğiz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, üniversite tercih döneminde öğrencilere Adli Bilimler alanını ve kariyer olanaklarını anlattı.
Suç oranları arttığında, adli bilimlerin daha fazla suç olayını çözme, delil analizi ve suçla mücadelede kullanıldığını ifade eden Atasoy, “Suçlarla mücadelede ve suçluların tespitinde adli bilim uzmanlarının bilgi ve becerileri büyük önem taşır. Adli bilimler, suçların çözülmesine katkı sağlar. Bu bilimler sayesinde delillerin doğru bir şekilde toplanması, analiz edilmesi ve yargı süreçlerine sunulması mümkün olur. DNA analizi, parmak izi tespiti, balistik incelemeler ve dijital adli bilim teknikleri gibi yöntemler, suç olaylarını aydınlatmada ve suçluların tespitinde önemli rol oynar.” diye konuştu.
Adli Bilimler ve Otopsi Yardımcılığı alanında öğrencilere olay yeri incelemesi, parmak izi analizi, kimyasal analizler, ateşli silah incelemeleri, adli tıp gibi konularda teorik bilgi ve pratik beceriler kazandırıldığını belirten Prof. Dr. Sevil Atasoy, bölümde öğrencilere, adli laboratuvarlarda çalışma ve suç olaylarına müdahale etme pratiği yapma imkânı da sağlandığını söyledi.
Atasoy, “Bu sayede öğrenciler, gerçek yaşam senaryolarına benzer ortamlarda tecrübe edinerek Adli Bilimlerde etkin bir şekilde görev alabilecek donanımlarını geliştirirler. Üsküdar Üniversitesinde sunulan eğitim kalitesi yönünden Türkiye ve uluslararası platformlarda iyi bir konumdadır. Öğrencilere verilen eğitim ve staj imkânları, mezunların iş gücü piyasasında rekabet edebilecek düzeyde donanımlı olmalarına yardımcı olur.” dedi.
Adli bilimlerin, suçların çözülmesine ve suçluların tespitine yönelik teknik ve yöntemler sunduğunu kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Bu bilimlerle elde edilen veriler ve analizler, toplumun suçlarla mücadele stratejileri ve cezalandırma politikalarının belirlenmesinde de kullanılabilir. Bölüm, adaletin sağlanması için suçun aydınlatılması temeline dayandığı için “Kriminalistik“ dediğimiz fen dallarının suçu aydınlatmak üzere kullanılmasını gerektirir.” dedi.
Bölümde okutulan dersleri de sıralayan Atasoy, “Derslerimiz meslekidir. Öğrencilerimiz, Adli Fizik, Adli Kimya, Adli Biyoloji dersleri alır. Matematik, istatistik, bilişim gibi pek çok fen dersini de adli amaçlı kullanmak üzere yetiştirilir. Fizik kurallarını kullanarak yüksekten düşme vakasında bir kişinin ‘itilmiş mi yoksa düşmüş mü?’ sorusunu aydınlatmayı öğrenirken, olay yerinden elde edilen tek bir kıl tanesinden bir kişinin DNA analizini yapıp bu kişinin kim olduğunu biyoloji bilgisini kullanarak öğrenmektedir. Adli Bilimler suçu önlemek üzere sosyal dallarını da kullanır. Bu sebeple öğrencilerimiz Kriminoloji-Viktimoloji dersleri ile Adli Bilimlerin sosyal yanını da öğrenmektedir” diye konuştu.
ADLİ BİLİMLER ALANINI 360 DERECE ÖĞRENİYORLAR…
Adli Bilimler öğrencileri, mezun olduktan sonra bilirkişilik yapacakları için mahkeme ve savcılıklardan gelen dosyaları değerlendirebilmek ve adalet sisteminin yargı organlarıyla aynı dili konuşmak adını hukuk dersleri de alıyorlar.
Bu sayede öğrenciler, Adli Bilimler alanını 360 derece öğrenecek nitelikte bir eğitim alarak “Adli Bilimci” unvanını kazanıyorlar.
“ADLİ BİLİM DE DİJİTALLEŞTİ”
Dijitalleşme ve yapay zekâ teknolojilerinin, delil analizi ve suç tespitinde kullanıldığını belirten Prof. Dr. Sevil Atasoy, adli bilimlerde kullanılan teknolojileri şöyle sıraladı:
“Olay yerinde veya dijital ortamda toplanan delilleri analiz ederken, yüz tanıma, ses analizi ve izleme sistemleri gibi teknolojiler, suçluların tespit edilmesini kolaylaştırır ve suç önleme amacıyla kullanılabilir. Adli bilimlerde toplanan çok miktarda verinin analizi ve yorumlanması sürecinde yapay zeka, büyük veri kümelerini hızlı ve etkili bir şekilde işleyerek önemli ipuçlarına ulaşılmasını sağlar. Dijital kanıtların analizinde ve doğruluğunun tespitinde de yapay zekadan yararlanılır. Suç olayları artık daha fazla dijital platformda gerçekleştiği için bilgisayarlar, cep telefonları, sosyal medya hesapları ve diğer dijital cihazlar üzerinden elde edilen deliller, adli soruşturmalarda büyük öneme sahiptir. Yapay zekâ algoritmaları, belirli örüntüleri ve davranışları hızlı bir şekilde tespit edebilir. Suç önleme ve adli soruşturma süreçleri daha hızlı bir şekilde ilerleyebilir ve kararlar alınabilir. Adli tıpta da yapay zekâ, otopsi raporlarının değerlendirilmesi, toksikoloji analizleri ve patoloji incelemeleri gibi alanlarda kullanılır. Yapay zekâ, doktorların daha doğru tanı koymasına ve ölüm sebeplerini belirlemesine yardımcı olabilir.”
Fenerbahçe’de yeni dönemde takımda düşünülmeyen Willian Arao’ya Suudi Arabistan’dan talip çıktı.
One Football’ın Brezilya basınından derlediği habere nazaran, yeni dönemde deneyimli çalıştırıcı İsmail Kartal’ın takımda düşünmediği Arao’ya Suudi Arabistan takımı Al-Ahli 5.5 milyon Euro’luk teklif yaptı.
Jorge Jesus transferin tamamlanmasını istiyor
Flamengo’dan ve Fenerbahçe’den eski hocası Jorge Jesus’un bilhassa istediği Arao için harekete geçen Al-Ahli idaresi transferi bitirmek için çalışmalarına devam ediyor.
Brezilya’dan da talipleri olduğu belirtilen haberde 31 yaşındaki yıldız orta sahanın ilerleyen günlerde karar vermesinin beklediğini yazdı.
Geçtiğimiz dönem Fenerbahçe’ye Flamengo’dan 3 milyon Euro’ya transfer olan Arao 45 maça çıkarken ekibine 1 go lve 5 asistlik katkı sağladı.
Fenerbahçe Rade Krunic’le prensipte anlaştı. Milan’la da pazarlıklara devam ediliyor.
Lakin İtalyan takımının teknik yöneticisi Stefano Pioli, bu transfere onay vermiyor. Krunic birden fazla konumda oynayabildiği için Pioli, Boşnak oyuncuyu bırakmak istemiyor.
DÖNEM PERFORMANSI
Geçtiğimiz dönem Milan formasıyla 34 müsabakaya çıkan Boşnak oyuncu Krunic 1 gol, 1 asistlik performans sergilemişti.
Yakından takip edilen kripto analisti Michaël van de Poppe, hafta sonu takip edeceği 4 altcoin paylaştı. Fiyat iddiaları, kritik destek/direnç düzeyleri ve uzun vadeli beklentileri şu şekilde…
Michaël van de Poppe, altcoin piyasasındaki yeni fırsatlara dikkat çekti
ATOM, TRIAS, XCAD ve WLD, Poppe’nin radarında yer alan en son kripto paralar oldu. Bu hafta güçlü bir çıkış yapan Worldcoin (WLD), analiste nazaran 2 dolar bölgesinde long durum fırsatları sunuyor.
Worldcoin (WLD)
Open AI’dan Sam Altman tarafından kurulan Worldcoin, 24 Temmuz doruğundan %70’den fazla kıymet kaybetti. Fiyatı şu anda 2.39 dolar bölgesine süreç görüyor. Poppe, 2.23 doların kırılması durumunda, 2 dolar bölgesine long durum arayacağını söylüyor.
Bu ortada, Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, kripto tahlil şirketi Kaiko analistleri fiyatın 3 aya kadar 2 dolar bölgesine süreç görebileceğini kestirim ediyor.
XCAD Network (XCAD)
Piyasa bedeline nazaran 331. sırada yer alan XCAD, bu hafta üstün performansıyla dikkat çekti. XCAD şu anda tüm vakit dilimlerinde çift haneli çıkar yazdırıyor.
Son durumda XCAD, son 24 saate nazaran %8 yükseldiği 1.40 dolar bölgesine süreç görüyor. Poppe’ye nazaran 1,5 ve 2 dolar dirençlerinin akabinde sıradaki gaye 4-6 bölgesine olacak. Tahlillerine nazaran:
En düşük düzeylerdeki büyük yükseliş eğilimi, trendi bilakis çevirdiğimizi gösteriyor. Fiyat o vakitten beri 2 kattan fazla yükseldi. Birinci gerçek direnç 1,50 dolarda. 2 doların akabinde sırada 4-6 dolar olacak.
Trias Token (TRIAS)
TRIAS, Poppe’nin radarında yer alan az bilinen altcoin projelerinden biriydi. Fiyatı şu anda gün içi %4,5 artışla 3.86 dolardan süreç görüyor. Analiste nazaran boğaların sıradaki gayesi 4,50 dolar olacak. Poppe teknik grafiğin boğa sinyalleri vermeye devam ettiğini söylüyor:
TRIAS için oyun planım kolay. Uzun vadeli takviyeden büyük bir sıçrama bekliyorum. Bu alan etrafında tekrar test, 4,50 dolara gerçek bir tetikleyici olacak. Yükseliş trendinin devam etmesi açısından hala yükseliş var.
Cosmos (ATOM)
Listenin dikkat çeken isimlerinden ATOM, hafta boyunca piyasa eğilimine eşlik etti. Üstteki altcoin’lerin tersine, tüm vakit dilimlerinde yatay hareketlerini sürdürdü. Fiyatı şu anda 9 dolar bölgesinin üzerinde süreç görüyor. Poppe, sıradaki fırsatlar için şunları söylüyor:
10.50 doların üzerinde ilgileniyorum. Ayrıyeten, 8 dolardan long konum almak isterim.
Poppe ayrıyeten kripto yatırımcılarını heyecanlandıran kestirimlere de yer verdi. Sıradaki boğa piyasasının yakın olduğunu ve mevcut düzeylerin fırsat olduğundan bahsetti:
Yaklaşan boğa döngüsüne hazır olun. Muhteşem süratli olacak ve hayatınızı değiştirebilir. Öğrenmeye devam edin, marifet oyununuzu geliştirin, yararlarınızı ve paranızı birleştirin ve bundan en yeterli biçimde yararlanın.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.