Ay: Temmuz 2023

Usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz’ın yazıp yönettiği “Kumpanyada Curcuna” isimli oyun Nevşehir’de sahnelendi. Eski bir İstanbul hikâyesini anlatan ve tiyatroseverlerin yoğun ilgi gösterdiği oyun izleyicileri kahkahaya boğdu.

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve büyük ilgi gören Kültür ve Sanat Günleri devam ediyor. Etkinlikler çerçevesinde usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz’ın yazıp yönettiği “Kumpanyada Curcuna” isimli oyun Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde sahnelendi.

Sanat yönetmenliğini Caner Demir’in üstlendiği oyunda; Cengiz Küçükayvaz, Züleyha Karyağdı, Harun Özağ, Aykut İspir, Alican Turan, Deniz Akkaya, Oğuz Cabir Arslan, Evrim Artut, Ahmet Altan Dalyan, Abdulsamed Albora, Samira Tiryaki, Yağmur Şayir, Irmak Çakmak, Samet Karakaş, Ayber Faruk Özbeyli ve Esma Nur Karaca sahne aldı.

Nevşehirlilerin büyük ilgi gösterdikleri oyun sonunda sanata ve sanatçılara verdiği destekten dolayı Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’a teşekkür eden usta oyuncu Cengiz Küçükayvaz, Nevşehir’i ve Nevşehirlileri çok sevdiğini söyledi.

Küçükayvaz, “Nevşehir halkının övgüsüne, beğenisine nail olduğumdan dolayı çok mutluyum. Nevşehir’in halkının karşısına hep güzel oyunlarla çıkmak istiyorum. Nevşehir’i ve Nevşehirlileri çok seviyorum. Nevşehir’de böyle bir sanatsever kitlenin olması çok mutluluk verici. Bazı sahneler gerçekten çok özeldir. Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi de bunlardan bir tanesi. Burası gerçekten her tiyatro topluluğunun gösteri sunmak istediği bir salon. En çok sevdiğim sahnelerden birinin Nevşehir olduğunu belirtmek isterim. En başta kişisel tercih ve doğru yönlendirmeler ile sanata bakış açısının bu anlamda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kişisel değerlendirmeyi de belediye başkanımız gerçekten harikulade gerçekleştiriyor. İşte onun göstergesi tiyatro topluluklarının sıklıkla buraya gelmek istemesi. Bu belediye başkanımızın sanata ve sanatçıya ne kadar değer verdiğinin bir göstergesidir.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yılın ilk yarısında aktiflerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 72 artırarak 121,9 milyar TL seviyesine taşıyan Banka, Türkiye’nin geleceği için önem arz eden projelere sağladığı finansman desteği ile kredi hacmini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 65 artırarak 82,7 milyar TL’ye yükseltti. 

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, 2023 yılının ilk yarısına ait finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. Banka, 2023 yılının ilk yarısında aktiflerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 72, yıl sonuna göre yüzde 33 artışla 121,9 milyar TL seviyesine taşırken, net kârını yüzde 161’lik artışla 1,9 milyar TL’ye yükseltti. Kredi tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 65, yıl sonuna göre yüzde 37’lik artışla 82,7 milyar TL seviyesine ulaştı. Bankanın 2023 yılı Haziran ayı sonunda ortalama özkaynak kârlılığı yüzde 42 civarında gerçekleşti. Brüt takipteki kredilerin toplam kredilere oranı ise yüzde 0,97 düzeyinde seyrederek Bankacılık sektör ortalamasının altında yer aldı. Bankanın sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 15,33 olarak gerçekleşti.

“Uluslararası iş birliği imkanları artarak devam etmektedir”

Bankanın 2023 yılının ilk yarsında da yurtdışından kaynak getirmeye devam ettiğini belirten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “Bankamız uluslararası finansman kuruluşları ile sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda iş birliği imkanlarını artırarak sürdürmektedir. Yapılan anlaşmalar kapsamında yılın ilk yarısında, ülkemize  101,5 milyon Avro ve 129,5 milyon Dolar kaynak girişi sağlanmıştır. Ayrıca, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Alman Kalkınma Bankası (KfW) ile Bankamız tarafından kullandırılması amacıyla toplam 110 milyon Avro tutarında İklim Finansmanı Kredi ve Hibe anlaşması imzalamıştır. Bu kredi ve hibelerle birlikte ülkemizdeki sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına destek sağlamaya devam edeceğiz. Bankamız, önümüzdeki süreçte de ülkemize yeni kaynak girişlerinin sağlanması amacıyla çalışmalarına devam etmektedir” dedi. 

Banka olarak sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınmaya yönelik faaliyetlerde önemli projeleri başarıyla tamamladıklarını belirten Öztop, bu alanda küresel ölçekte önemli ödülleri aldıklarının da altını çizdi. Son olarak, Global Finance Dergisi tarafından “Sustainable Finance Awards 2023 – Outstanding Leadership in Sustainable Finance by a Multilateral Institution in Central&Eastern Europe” kategorisinde ve International Finance tarafından “International Finance Awards 2023 – Best Sukuk Issuer ve Best Green Project Financing” kategorilerinde aldıkları ödüllerin, sürdürülebilirlik alanında küresel ölçekte de tanınır bir oyuncu olmalarının sonuçları olduğunu belirtti.

Öztop ayrıca, “Yatırım bankacılığı alanındaki faaliyetleri kapsamında, yılın ilk yarısında restoran zinciri Big Chefs’in 832,5 milyon TL büyüklüğündeki halka arzını gerçekleştirdik. Her dönem olduğu gibi bu dönemde de yatırım bankacılığı alanındaki hizmetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz.” dedi.

“Yaptığımız yatırımlarla Türkiye girişim sermayesi ekosistemini geliştiriyoruz”

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın kurucusu olduğu Türkiye Kalkınma Fonu ile Türkiye girişim ekosisteminde aktif rol almaya devam ettiklerini belirten Öztop, “Türkiye Kalkınma Fonu çatısı altında yönetilen Bölgesel Kalkınma Fonumuzun ilk yatırımını laboratuvar ortamında elmas üreten Appsilon Enterprise’a yaptığımızı paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. , 2022’nin son çeyreğinde ODTÜ Teknokent ile birlikte kurulan ve erken aşama girişimleri hedefleyen Invest101 fonumuz ile siber güvenlik şirketi DefensX’e, görsel veri anonimleştirme çözümleri sunan Syntonym’e ve çevrimiçi oyun geliştiren Clay Token’a ilk üç yatırımımızı gerçekleştirdik. Bunlara ilaveten, çok önemli bulduğumuz ve özellikle savunma sanayi girişimlerini ana odağına alan yenilikçi ve ileri teknolojiler fonumuzdan siber güvenlik alanında faaliyet gösteren Beam Teknoloji ve endüstriyel dijital çözümler sunan Simularge şirketlerine yatırım yaptık. Yine, dijital pazarlama alanında faaliyet gösteren Wask’e ve bütünsel kaynak yönetimi alanında çalışmalarını gerçekleştiren Fazla şirketine yapılan yatırımlarla Türkiye Kalkınma Fonu, Türkiye girişim sermayesine önemli katkıda bulunmakta. Faaliyete geçirmiş olduğu alt fonlar aracılığıyla bugüne kadar toplam 14 doğrudan yatırım ve 5 fonların fonu yatırımı yapan Türkiye Kalkınma Fonu, girişim ekosisteminin gelişiminde de önemli bir role sahip.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları bünyesinde faaliyet yürüten Ahşap Oyuncak Eğitim ve Tasarım Atölyesi’nde, Türkiye’nin seri üretim ilk yerli ve milli otomobili TOGG’un ahşaptan oyuncağı üretildi.

Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları, (KOMEK) Türkiye’nin seri üretim ilk yerli ve milli otomobili TOGG’un ahşaptan oyuncağını üretiyor.

KOMEK Ahşap Oyuncak Eğitim ve Tasarım Atölyesi; yapboz, tren, araba, uçak, at, topaç, bulmaca gibi oyuncak yelpazesine Türkiye’nin seri üretim ilk yerli ve milli otomobili TOGG’u da ekledi. “Anatoya” markasıyla doğal boyama teknikleri kullanılarak üretilen TOGG’un ahşap oyuncakları çocukların vazgeçilmezi olacak.

Anatoya Ahşap Oyuncak Üretim Atölyesi, Anatoya’nın “Medeniyetimizin oyuncakları” sloganıyla KOMEK bünyesinde 2019 yılında Konya Ovası Projesi Sosyal Gelişim Programı (KOP SOGEP) projesi kapsamında kuruldu. Ahşap ve pelüş oyuncaklar üreten atölyede kendi tasarımlarıyla eğitici, geleneksel, robotik, teknolojik oyuncaklar üretiliyor ve internet üzerinden tüketiciye ulaştırılıyor.

ANATOYA’YA ÖZEL 7 RENK ÜRETİLİYOR

Yaklaşık 4 aylık bir çalışmanın ardından yerli ve milli araç TOGG’un da ahşap oyuncaklarını üreten KOMEK Ahşap Oyuncak Üretim Atölyesi, kayın ağacından ürettiği oyuncak araçları 7 farklı renkte satışa sunuyor.

KOMEKPAZARİ.COM.TR ADRESİNDEN SATIŞA SUNULDU

Talebe göre kapıları açılan ve sabit modellerle sayısının artırılması planlanan oyuncak, 15 parçadan oluşuyor ve 40 santimetre uzunluğu sahip. Oyuncak TOGG, komekpazari.com adresinden satışa sunuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Germencik’te otoban kenarında çıkan ve zeytinlik alana sıçrayan yangına müdahale etti. Çok sayıda araç ve personelle yapılan müdahaleyle yangın daha fazla büyümeden kontrol altına alındı. Bugün Aydın genelinde beşi büyük olmak üzere 20’den fazla yangın çıktığının altını çizen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, vatandaşları olası yangınlara karşı çok dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Bugün öğleden sonra vatandaşlardan gelen ihbarı değerlendiren ekipler, hızlı bir şekilde Germencik’teki yangın bölgesine intikal etti. Ekipler, otoban kenarında çıkıp zeytinlik alana sıçrayan yangına hızlıca müdahale ederek kontrol altına aldı. Alanda soğutma çalışmalarına başlandı.

Çerçioğlu: Yangın riskine karşı dikkatli olmalıyız

Çerçioğlu ise, son günlerde çıkan yangın sayısında büyük bir artış olduğunu, sadece bugün 20’den fazla yangın çıktığını söyledi. Bu yangınlardan beşinin büyük çaplı yangın olduğunu belirten Çerçioğlu, vatandaşları anız yakmamaları, ateşle bahçe temizliği yapmamaları ve ormanlık alanlarda kırık cam parçaları bırakmamaları konusunda uyardı. Çerçioğlu, “İtfaiye ekiplerimiz yangınları söndürmek için canla başla çalışıyor. Yanan zeytin, çam ağaçlarımız yüzlerce yıllık ağaçlar. Bu ağaçları yerine koymak için o kadar daha yıl gerekiyor. Bu sebeple vatandaşlarımızı özellikle havaların çok sıcak olduğu bugünlerde yangın riski oluşturacak hiçbir şey yapmamaları konusunda uyarıyoruz” dedi ve vatandaşları yangına karşı dikkatli olmaya çağırdı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 662. Kırkpınar Başpehlivanı Yusuf Can Zeybek ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 662. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Altın Kemeri kazanan Büyükşehir Belediyespor Güreşçisi Yusuf Can Zeybek ve antrenörü Hasan Aydın ile birlikte Ankara’da ziyaretlerde bulundu. Başkan Böcek ve Yusuf Can Zeybek, Ankara’da ilk olarak CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Meclis İdare Amiri Ensar Aytekin ve Parti Meclis Üyesi Veli Ağbaba ile bir araya geldi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN KUTLAMA

Başkan Muhittin Böcek ve Başpehlivan Yusuf Can Zeybek ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Başkan Muhittin Böcek’in ata sporu güreşe verdiği destekten duyduğu memnuniyeti dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Yusuf Can Zeybek’i kutlayarak, başarılarının devamını diledi. Başkan Böcek, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile baş başa bir görüşme de gerçekleştirerek, Antalya ve Türkiye gündemi hakkında görüş alışverişinde bulundu. Projelerini anlatan Başkan Muhittin Böcek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 4 yıllık hizmetlerini içeren kitapçığını hediye etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TaleWorlds Entertainment, Mount & Blade II: Bannerlord oyununun müziklerini bugün yayınladı – 61 orijinal kaydın yer aldığı iki diskten oluşan albüm, sizleri Kalradya’nın çelikten ve ateşten dünyasına taşıyor. Soylular taştan kalelerinde planlar kurup ordularını savaşa sürerken halk tarlaları işleyip hanlarda eğleniyor; Kalradya evreninin tüm sesleri kulaklarınızda tınlıyor.

Disk 1, Periscope Studios tarafından bestelenmiş 31 parçadan oluşuyor. Kültürlerine ve tema benzerliklerine göre gruplanan parçalar, Bannerlord Teması’ndan savaş ve oyun esnasında kullanılan kayıtlara kadar uzanıyor. Disk 2 ise Ensemble Galatia’nın bestelediği, hanlarda çalan 30 parçadan oluşuyor. Disk 2 aynı zamanda oyunda bulunmayan ve her biri Kalradya’nın farklı bir kültürünü tanıtan altı özel kaydı da içeriyor.

Oyun müzikleri şu anda Steam’de ayrı bir DLC olarak bulunmakta. Albümün ilerleyen tarihlerde Spotify ve benzeri platformlarda da yayınlanması planlanıyor.

MOUNT & BLADE II: BANNERLORD HAKKINDA

Mount & Blade II: Bannerlord; her oyuncunun kendi hikâyesini yarattığı hayali Kalradya kıtasının sanal dünyasında aksiyon, RYO ve stratejiyi birleştiriyor. PC Gamer gibi medya kuruluşları tarafından şimdiye kadar piyasaya sürülen en iyi bilgisayar oyunlarından biri olarak kabul edilen Bannerlord, son yılların en başarılı ve etkili RYO’larından biri olan Mount & Blade: Warband’ın devamı niteliğindedir.

Warband’ın devam oyunu olmasına karşın Bannerlord, Warband’dan tanıdığımız kıtanın 200 yıl öncesini anlatıyor. Kalradya İmparatorluğu çöküşün eşiğinde ve krallıklar, bir zamanlar tüm kıtaya hâkim olan eski imparatorluğun kalıntılarını kontrol etmek için savaş halindeler. Diğer taraftan başka krallıklar da Kalradya’da güç elde etmek için bu karmaşadan yararlanmaya çalışıyor.

Mart 2020’de Erken Erişim’e çıktığından bu yana gerek oyunculardan gerek medyadan yaşattığı derin oyun tecrübesi ve ilgi çekici Sandbox moduyla oldukça ilgi gören Mount & Blade II: Bannerlord, o zamandan beri düzinelerce içerik güncellemesi alarak gittikçe daha da büyük ve daha iddialı bir oyun haline geldi. Oyun, 20 Ekim 2022’de bilgisayarlara, PlayStation ve Xbox konsollarına tam sürümüyle başarılı bir çıkış yaptı.

TALEWORLDS ENTERTAINMENT HAKKINDA

TaleWorlds Entertainment, 2005 yılında kurulmuş bağımsız bir oyun geliştiricidir. İki kurucuyla ortaya çıkan TaleWorlds büyümeye devam edip, kendi yayıncılık ekibi de dahil olmak üzere 120’den fazla geliştiriciye ev sahipliği yapan bir şirket haline gelmiştir. Mount & Blade, piyasaya sürülmesinden bu yana, PC Gamer Magazine’in “Tüm Zamanların En İyi 100 PC Oyunu” listesinde kendine birden fazla kere yer bulması da dahil olmak üzere çok sayıda ödül aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ATP 500 tenis turnuvalarını sezon boyunca evlerinize getiren D-Smart Spor Kanalları, hafta sonunda Hamburg tenis turnuvasının yarı final ve final maçlarını canlı yayınlayacak. Cumartesi saat 17.00’den itibaren iki yarı final mücadelesi 77. Kanal Spor Smart ve D-Smart GO’dan ekrana gelirken, Pazar saat 16.00’da başlayacak finalde Spor Smart ve D-Smart GO’dan izleyiciyle buluşacak. ATP 500 serilerinde bir sonraki turnuva olan Washington turnuvası ise 31 Temmuz – 6 Ağustos tarihleri arasında canlı yayınlanacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Audi Q6 e-tron’da sunulan yenilik, otomotiv aydınlatma tasarımını ve otomobilden X’e iletişimi tamamen değiştirecek: Q6 e-tron, ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu ile ışık tasarımını, fonksiyon yelpazesini ve yol güvenliğini yeni bir seviyeye taşıyor. Audi, dış aydınlatmalar üzerinden bilgileri göstererek diğer yol kullanıcılarıyla iletişim kurabilen akıllı ekranlara doğru teknolojiyi kademeli olarak geliştiriyor. Bu yeni bir iletişim aydınlatması. Aktif dijital ışık imzası, Audi Q6 e-tron ile görücüye çıkan bir başka dünya. Tamamen yeni ve canlı bir görsel şölen sunuyor. Ayrıca Audi aydınlatma teknolojisinin geleceğine ışık tutuyor. Müşteriler, Matrix LED farlardaki ve yeni nesil dijital OLED arka aydınlatma grubundaki dijital gündüz sürüş farlarının yeni evrimi ile ilk kez isteğe bağlı olarak kendi dijital ışık imzalarını seçebiliyor. Ayrıca müşteriler istek üzerine dijital ışıklı imzaları için de sipariş verebiliyor.

Q6 e-tron, Audi’de elektrikli ulaşımda yeni bir dönemi simgelemekle kalmıyor, aynı zamanda aydınlatma teknolojisi ile Audi DNA’sının önemli bir parçasını da oluşturuyor. Dünyanın ilk aktif dijital ışık imzasıyla Audi Q6 e-tron, Audi’ye özgü, aynı zamanda özgün tasarım ve estetik ile yeni bir çağı başlatıyor. 

İkinci nesil dijital OLED teknolojisi, yeni Audi modellerinin görünümünü şekillendiriyor ve fonksiyon yelpazesini katbekat artırıyor. Böylece dijital OLED arka aydınlatma grubu etkileyici bir iletişim unsuru olurken, aynı zamanda yol güvenliğini de artırıyor. Q6 e-tron aynı zamanda kişiselleştirmede yeni standartlar da belirliyor. Matrix LED farlar ve dijital OLED arka aydınlatma grubu 2.0 ile yeniden tasarlanan gündüz sürüş farları toplam sekiz adet isteğe bağlı dijital ışık imzası seçimi sunuyor. Böylece Q6 e-tron’larının görünümünü kendileri tasarlayabilien müşteriler ayrıca, otomobillerini aldıktan sonra da dijital ışık imzaları satın alabiliyor.

İmza ve hareket ilk kez bir araya geldi: Aktif dijital ışık imzası

Farlar ve arka aydınlatma grubu Q6 e-tron modeli, yaşayan, çevresiyle etkileşimde olan bir yapıya dönüştürüyor. Müşterilerin dünyada bir ilk olan aktif dijital ışık imzasını hayal etmesi yeterli oluyor. Bu işlev, isteğe bağlı dijital ışık imzaları paketi kapsamında alınabiliyor. Audi Q6 e-tron’un, ilk kez hem farların şeklini hem de hareketini tasarlama modeli sunduğun söyleyen Aydınlatma Tasarımı Başkanı César Muntada “Aydınlatma tasarımı ve yeni teknoloji arasındaki mükemmel simbiyoz sayesinde, yeni Audi Q6 e-tron farları her zamankinden daha canlı ve akıllı görünüyor. Işık imzasında özgün bir kişiliği ve dijital dünyaya özel bir estetiği aynı anda sağladık. Dünyanın ilk aktif dijital ışık imzasına sahip Q6 e-tron, Audi’ye özel yeni bir özgün tasarım ve estetik çağını başlatıyor.” dedi.

Audi ve grubun yazılım şirketi CARIAD tarafından ortaklaşa geliştirilen ve Audi Q6 e-tron’un ilgili işlemcisinde yer alan bir yazılım modülü bu ışık imzasını mümkün kılıyor. İkinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubunda altı adet 360 segmentli OLED panel, özel olarak geliştirilen bir algoritma kullanarak her on milisaniyede bir yeni bir görüntü oluşturuyor. Bu algoritma, aktif dijital ışık imzasının, Q6 e-tron’un beyin aktivitesini anlık olarak görünür kılarak otomobilin canlılığını ve kişisel etkileşim yeteneğini göstermesini sağlıyor. Ön taraftaki aktif dijital ışık imzası, algoritmanın 12 kısılabilir segmentle etkileşimi yoluyla oluşurken, arka tarafta tamamen dijital OLED segmentler devreye giriyor. Bireysel ışık bölümleri, ışık imzasının genel görüntüsünün ışık yoğunluğunu değiştirmeyecek şekilde etkileşime giriyor.

İkinci nesil dijital OLED teknolojisi

Audi, 2016 yılında TT RS’te Dijital OLED teknolojisi 1.0 ile otomotiv endüstrisine yeni bir aydınlatma teknolojisi tanıttı. Arka aydınlatma grubu için ilk kez organik LED, yani OLED kullanıldı. OLED elemanları, mükemmel homojenliğe ve yüksek kontrast değerlerine sahip ışık üreten yarı iletken tabanlı yüzey ışık kaynakları. Aynı zamanda parlaklıkları da ayarlanabiliyor. Bunun dışında, OLED aydınlatmanın şekli özgürce yapılandırılabiliyor. Ayrıca değiştirilebilir bölümlere bölünebiliyor. OLED arka aydınlatmalardaki dinamik aydınlatma senaryoları da Audi TT RS ile görücüye çıktı.

Audi Q5 müşterileri, 2020 yılında dijital OLED arka aydınlatma grubu sayesinde ilk kez bireysel bir arka ışık imzası seçebildi. Böylece Audi, arka ışık imzasını dijital olarak değiştiren ilk otomotiv üreticisi oldu. Değişim tamamen OLED’lerin temel özelliklerine dayanıyordu: yüksek kontrast, değiştirilebilir bölgesel segmentasyon, yüksek ışık homojenliği ve segmentleri çok yakın düzenleme becerisi. Audi, teknolojinin bu evrimini sunan tek otomobil üreticisi olmaya devam ediyor.

2022’de bu çözüm dijital OLED arka lambalara sahip Audi A8 ile standart hale geldi. Otomobilin veri yolu sistemi, yazılımla her bir arka ışık panelini ve her bir OLED segmentini ayrı ayrı kontrol etme olanağı sağladı. A8 müşterileri MMI üzerinden üç arka ışık imzası arasından seçim yapabiliyor. Hatta S8’de dört seçenek bulunuyor.

Audi’nin, OLED teknolojisini arka aydınlatma grubunda kullanma potansiyelini erken fark ettiğini ve o tarihten günümüze bunu yapan tek otomobil üreticisi olarak geliştirmeye ve dijitalleştirmeye sistematik olarak devam ettiğini söyleyen Aydınlatma Geliştirme Başkanı Stephan Berlitz “Sonuç olarak, artık müşterilerimize her zaman yeni aydınlatma fonksiyonları sunabiliyoruz. Dijital OLED’ler, geleneksel aydınlatma sistemlerinden daha verimli, daha hafif ve daha homojen.” dedi. Berlitz: “Güçlü kontrastları nedeniyle, yavaş yavaş dış ekranlara dönüşüyorlar ve bu da onları otomobilin çevresiyle iletişim kurmanın önemli bir unsuru haline getiriyor. Yakınlık göstergesi işleviyle, 2020 yılından bu yana ışığı diğer yol kullanıcılarıyla etkileşim kurmak için kullanıyoruz. Audi Q6 e-tron yol güvenliğini daha da iyileştirmek için iletişim ışığını ekliyor.” şeklinde bilgi verdi.

Detaylarıyla ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu

 Audi Q6 e-tron’un arka aydınlatma grubunda yeni nesil dijital OLED’ler ile Audi; her şeyden önce yol güvenliğini geliştiriyor, aynı zamanda işlev yelpazesini ve tasarım özgürlüğünü önemli ölçüde genişletiyor. İlk kez, dijital OLED arka aydınlatma grubu ile arabadan X’e iletişim şeklinde özellikle yakın çevre ile iletişim kurabiliyor. Dijital OLED panel başına segment sayısı, ilk nesle kıyasla altıdan 60’a yükseldi. Q6 e-tron’un arka aydınlatma grubunda toplamda 360 segmente sahip altı adet OLED panel kullanılıyor. Yeni E3 elektronik mimarisi, işlemcilerden birindeki bir yazılım modülü ile önemli oranda artan segment sayısını kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Dijital OLED paneli başına segment sayısındaki istikrarlı artış, gelecekte otomobilin arka kısmının otomobiller arası iletişimi ve yol güvenliğini daha da iyileştiren bir ekrana dönüşmesini mümkün kılacak. 

Yenilikçi dijital OLED teknolojisi, benzersiz homojenlik ve çok yüksek kontrast seviyesiyle tamamen yeni bir arka ışık tasarımı için koşullar sunuyor. Farklı avantajlar da sağlıyor. Örneğin yüzey ışık kaynakları, ek reflektörler, ışık kılavuzları veya optikler gerektirmiyor. Bu da onları çok verimli kılıyor. Tüm bu özellikler, Audi mühendislerinin ve tasarımcılarının iki ve üç boyut arasında tasarımlar yakalamasına olanak sağlıyor. Yani dört halkalı marka, iki boyutlu yüzeyler üzerinde üç boyutlu şekiller oluşturuyor. Arkadaki entegre LED ışık şeridine ek olarak, 3-Boyutlu cam, arka ışık imzasını diğer aydınlatma işlevlerinden başarılı bir şekilde ayırıyor.

Audi ayrıca otomobilin önünü de yeniliyor. Yeni nesil dijital gündüz farları ve ışık modülleri görsel olarak farklı ve daha fazla tasarım netliği sağlıyor. Tasarımcılar, dijital gündüz farlarının bu yeni evriminde şeffaf 3 boyutlu nesneler olarak toplam 70 adet olmak üzere ayrı ayrı LED’ler tasarladılar. Dijital gündüz farlarının ön bölümü hassas bir prizmatik yapıya sahip. Ayrıca odağı otomobilin dijital gözlerine çekmek için metalize bir 3-Boyutlu süsleme onları çevreliyor.

Akıllı farlar ve arka aydınlatma grubu ile gelişmiş güvenlik

 Audi, otomobilin güvenlik özelliklerini de yeni bir seviyeye taşıdı. Diğer Audi modellerine zaten kullanılan yakınlık göstergesi, yeni Q6 e-tron’da bir iletişim ışığı içerecek şekilde gelişti. Dijital OLED arka aydınlatma grubuna entegre çözüm, kritik yol koşullarında uyarı sembolleri ve normal arka ışık grafiği ile belirli bir statik arka ışık şekli göstererek diğer yol kullanıcılarını kazalara ve arızalara karşı uyarıyor. Böylece asistan sistemi Audi sürücülerine ve diğer tüm yol kullanıcılarına yardımcı oluyor. Ayrıca, ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu; acil durum yardımı, RECAS (arkadan çarpma uyarı sinyali), Dörtlü flaşör, acil durum çağrıları (eCall), yol yardımı çağrıları (bCall) ve acil durum fren lambaları için uyarı sembollerle iletişim aydınlatmasını etkinleştiriyor. 

İletişim aydınlatması ayrıca araçtan inme uyarı işlevine ekstra bir boyut kazandırıyor. Önceden, örneğin başka bir otomobil veya bisiklet yaklaştığında, yolcuları sadece araçtan inerken bilgilendiriyordu. Ancak artık, arka ışık grafiğindeki özel bir ışık imzası, arkadan yaklaşan bisikletliyi veya sürücüyü de uyarıyor. Audi Q6 e-tron böylece güvenlik konseptini diğer yol kullanıcılarını da kapsayacak şekilde geliştiriyor ve yol güvenliğini herkes için artırıyor.

Son olarak iletişim aydınlatması, araç otomatikleştirilmiş park modunda olduğunda aracın park yardım durumunu belirtmek için önde ve arkada özel bir ışık imzası kullanıyor. Bu, yakın çevredeki yol kullanıcılarına aracın yaklaşmak için güvenli olduğunu açıkça gösteriyor.

Yeni bir özgürlük düzeyi: Dijital ışık imzaları

Q6 e-tron, farlar ve arka aydınlatma grubu için sekiz adede kadar dijital ışık imzasıyla, kişiselleştirmede yeni bir özgürlük seviyesi sunuyor. Karşılama/Beni eve götür aydınlatma senaryosu ve karşılık gelen dijital ışık imzası ile altı ek imza isteğe bağlı ek paketler aracılığıyla alınabiliyor.

Kullanıcılar, Q6 e-tron için daha da fazla kişiselleştirme arzu etmeleri halinde, isteğe bağlı işlevleri kullanarak otomobillerini satın aldıktan sonra LED farlar plus/Matrix LED farlar ve dijital OLED arka aydınlatma grubu için dijital ışık imzaları paketini de sipariş edebiliyor. Müşteriler, özellikleri kalıcı olarak veya belirli bir süre için satın alabiliyor. Bu esneklik, Audi müşterilerinin kişisel tercihlerine uyacak şekilde Q6 e-tron’larını sekiz adede kadar dijital ışık imzasıyla (sadece dijital OLED arka aydınlatma grubu ve LED farlar plus/Matrix LED farlarla birlikte) tasarlamalarına olanak tanıyor. Bunun dışında arzu edelerse uzun far desteği ve Matrix paketini de satın alabiliyorlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muhteşem ve yüzbinlerce beğeni alacak videolar çekmenin sihirli bir formülü yok elbette. Ancak takipçilerinizi içerik kalitenizle kendinize hayran bırakacak nitelikte etkili ve kaliteli vlog’lar üretebilmeniz, görüntü sabitliği ve benzersiz netlikte çekimler ve ses kalitesi yakalamak için yapabilecekleriniz var. Mükemmel vlog çekmenin tüm gerekliliklerini bir araya getiren Canon PowerShot V10 ise vlog içeriklerinin kalitesini arttırmayı hedefleyenlerin en iyi yol arkadaşı olmaya aday!
 

İlgi alanınızı belirleyip güzel bir konum ve ilgi çekici bir hikâye buldunuz. Mükemmel bir vlog için gereken her şeye sahip olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz ancak hangi kiti seçmeniz gerektiğini ve takipçilerinizin beğenerek izleyeceği içerikleri oluşturmak için videonuzu yeterli standarda nasıl ulaştırabileceğinizi biliyor musunuz? Bazı basit ipuçları ile kolaylıkla videonuzu daha kaliteli ve ilgi çekici hale getirebilirsiniz.

İşte hem yeni başlayanlar hem de deneyimli vlogger’ların vlog’larını geliştirmesine yardımcı olacak önemli püf noktaları;

Doğru hikâye ve kurgu

İyi bir vlog için önemli olan ilk konu güçlü ve orijinal bir konsepte, hikayeye sahip olmanızdır. 

Karşınızdakini etkilemek için 15 saniyeniz var!

Yapılan araştırmalara göre karşınızdaki videonuzla etkileyebilmek için sadece 15 saniyeniz bulunuyor. Geniş kitlelerin dikkatini toplamak kolay değil. Dikkat çekici görseller, jestler, mimikler ve ses kalitesi izleyicinin dikkatini çekebilmek için en önemli unsurlar. İşte tüm bu unsurlar doğru şekilde bir araya geldiğinde kanal ya da sosyal medya hesap sahibini mutlu eden izlenme oranlarına ve yeni içerikler üretmeye teşvik etmeye giden uzun ve meşakkatli bir yola dönüşüyor. Unutmayın! Sadece ilk 15 saniye. 

Tripod’suz olmaz

Görüntüsü sabit, net ve dengeli çekimler her zaman fark yaratır. Bu nedenle profesyonel çekimler için mutlaka bir tripoddan destek alın. 

Kare hızı ve çözünürlüğe önem gösterin!

İzleyiciler kaliteli içerikler görmeye alıştığı için artık kalitesiz ve özensiz videolar izlemek istemiyor. İçeriğiniz ne kadar yaratıcı olursa olsun çekiminizi önemli ayrıntılarla iyileştirmeniz önemli. Bunun için full HD veya 4K video özellikli fotoğraf makinelerini tercih edebilirsiniz. Full HD, kullanabileceğiniz iyi ve standart bir seçenektir ancak 4K size daha fazla ayrıntı sunar ve kaliteden ödün vermeden görüntülerinizi kırpmanıza ve sabitlemenize olanak tanır. 

Kaliteli sesin önemini unutmayın!

Çekim sırasında istenmeyen seslerin de videoya dahil olmasını kimse istemez. Tabii bir de ses ve görüntünün eşzamanlı hareket etmesi gerekiyor. Neden mi? Kusursuz bir şelale manzarasını izlerken kimse cızırtılı sesler duymak istemez! 

Ve tabii tüm bu özellikleri tek cihazda buluşturan iyi bir kamera!

Bütün dikkat dağıtacak unsurları kenara atabileceğiniz ve sadece 4K UHD video kaydı kapasitesi, yüksek kaliteli mikrofonu, yerleşik standı ve 14 benzersiz renk filtresi ile hayal ettiğiniz kaliteli içeriği size müthiş kompakt bir şekilde size sunan PowerShot V10 ile hepsi bir arada! 4K görüntünün keyfini çıkartırken hem görsel hem de işitsel bir sanat eseri açığa çıkartmaya hazır olun. Üstelik sürekli dışarıda çekim yapan bir kullanıcı iseniz çekim veya canlı yayın yaparken şarjınızın bitmesinden endişe etmenize gerek yok. USB-C üzerinden hareket halindeyken de şarj olabilen PowerShot V10, sizin için bu sorunu da ortadan kaldırıyor.

PowerShot V10’un, Canon Camera Connect uygulamasıyla tam uyumlu olmasıyla videolar Wi-Fi üzerinden bir akıllı telefona veya tablete kolaylıkla aktarılabiliyor. Dosyalarınızı geçici süreyle bulutta depolamak için dahili image.canon entegrasyonu ile video iş akışınızı yönetmek kolaylaşıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Senegal Yükseköğretim Bakanı Moussa Balde, Türk üniversiteleri ile her türlü iş birliğine açık olduklarını belirterek, Türkiye ile Senegal’in eğitim diplomasisini geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, 3 günlük Gambiya programının ardından Senegal’e geçti. Ünüvar, başkent Dakar’da Senegal Yükseköğretim Bakanı Moussa Balde ve ülkenin önde gelen yükseköğretim kurumlarıyla temaslarda bulundu, olası iş birliği imkânlarını görüştü.

“Her Türlü İş Birliğine Açığız”

Yükseköğretim Bakanı Moussa Balde, Türkiye’nin Dakar Büyükelçisi Nur Sağman’ın da hazır bulunduğu görüşmede, Türkiye ile Senegal arasında diplomatik ve ticari ilişkilerin iyi gittiğini, bu ilişkilerin eğitim alanında da geliştirilebileceğini söyledi.

Ankara Üniversitesi ve diğer Türk üniversiteleri ile her türlü iş birliğine açık olduklarını ifade eden Balde, “Türkiye ile Senegal arasında çok fazla ortak nokta var. Bizim eğitim diplomasimizi geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“Uzun Vadede Ülkeler Arasındaki En Değerli İlişki Eğitim Kurumları Arasındaki İlişkidir”

Rektör Ünüvar da Ankara Üniversitesinin hem sağlık hem sosyal bilimler hem de fen ve mühendislik alanlarında Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olduğunu vurguladı.

Ankara Üniversitesinin pek çok uluslararası iş birliği bulunduğunu, ancak Senegal ile henüz hiçbir iş birliği anlaşması olmadığını belirten Ünüvar, “Cumhurbaşkanlarımızın diyaloğunun çok iyi olduğunu biliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika’da Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak en fazla ziyaret ettiği ülke olan Senegal’i Ankara Üniversitesi olarak bizim de önemsememiz gerekir” ifadelerini kullandı.

Senegal’deki yükseköğretim kurumları ile temaslarından da bahseden Ünüvar, özellikle, devlet adamı yetiştirme noktasında önemli işler yapan Senegal İdari Bilimler Okulu ile Senegal Bilim ve Teknoloji Ulusal Akademisiyle iş birliği yapacakları hususları belirlediklerini ve bu yönde adımlar atacaklarını kaydetti.

Görüşmelerde Senegal’in eğitim sistemiyle ilgili de önemli bilgiler edindiğinin altını çizen Ünüvar, “Ülkeler arasında ticari ilişkiler olabilir, bu önemli. Sanayi ile ilgili ilişkiler de olabilir, bu da önemli. Dış politikayla ilgili ilişkiler olabilir, bu da çok önemli ama eğitimle ilgili iş birliği olmazsa eksik kalır. Belki de uzun vadede ülkeler arasındaki en değerli ilişki eğitim kurumları arasındaki ilişkidir. Bu yönde adım atmak adına bugün buradayız” diye konuştu.

Yükseköğretim Kurumları ile Yoğun Temas Trafiği

Rektör Ünüvar, yükseköğretim kurumu temasları kapsamında, devlet adamı yetiştirme noktasında önemli bir rol üstlenen Senegal İdari Bilimler Okulu Direktörü Cheikh Awa Balla Fall ile iki üniversite arasındaki potansiyel iş birliklerini görüştü. Görüşme sonrası kampüsü ve okulu gezip, öğrencilerle sohbet eden Ünüvar, Senegal eski Ankara Büyükelçisinin dersine de konuk oldu.

Daha sonra Senegal Bilim ve Teknoloji Ulusal Akademisi Başkanı Dr. Mocteur Toure’yi ziyaret ederek, bilim ve teknoloji alanında yapılabilecek iş birliklerini konuşan Rektör Ünüvar, bir sonraki ziyaretinde Yüksek Teknoloji Okulu Müdürü Falilou Mbacké Sambe’yle bir araya geldi. 2022 yılında Ankara Üniversitesini ziyaretinde kendisine hediye edilen Ankara Üniversitesi radyosunu odasının baş köşesinde sergileyen Sambe, iade-i ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Rektör Ünüvar, Dakar’da, Ahmadou Makhtar Mbow Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahima Cissé ile Cheikh Ante Diop Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bachir Niang’ı da ziyaret ederek, üniversiteleri hakkında bilgi aldı. Ünüvar, yoğun trafik nedeniyle yetişemediği için Numérique Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Moussa Lo ile de araçtan çevrim içi görüştü.

Büyükelçi Sağman’a Ziyaret

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Dakar Büyükelçisi Nur Sağman’ı da ziyaret ederek, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Sağman’a, Ankara Üniversitesi rozeti, eğitim dönemine ait transkripti ile diplomasını takdim etti. Ünüvar, nazik ev sahipliği için Büyükelçi Sağman’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

KoçSavunma, MKE ve TÜBİTAK SAGE iş birliği ile geliştirilen “Türkiye’nin ilk yerli ve milli akıllı deniz dip mayını” MALAMAN bu yıl 25-28 Temmuz arasında gerçekleştirilen IDEF’23 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na damgasını vurdu. 

Ülke savunmasını güçlendiren yenilikçi teknolojilere imza atan Koç Bilgi ve Savunma Teknolojileri (KoçSavunma) gelişmiş mayın teknolojisi MALAMAN ile bu yıl 25-28 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen IDEF’23 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda fark yarattı. KoçSavunma, Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. (MKE) ve TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (TÜBİTAK SAGE) iş birliği ile geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli akıllı deniz dip mayını MALAMAN fuar süresince ziyaretçilerle buluştu. MALAMAN KoçSavunma standı dışında Milli Savunma Bakanlığı standında da yerini aldı. 

Türkiye’nin deniz yetki ve ilgi alanlarında deniz kontrolünü çok daha yüksek etkinlikle sağlamak üzere, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tamamen yerli ve milli olan  yüksek teknoloji ürünü MALAMAN akıllı deniz dip mayınını envanterine katacak. 

KoçSavunma’nın MALAMAN projesindeki paydaşlarıyla birlikte geliştirdiği ve IDEF’23’te lansmanını yaptıkları ikinci önemli sürpriz ise Türk Silahlı Kuvvetlerimize ilk kez “havadan hassas deniz mayınlama harekâtı” yeteneği kazandıracak mayın konsept çözümü (UÇA) oldu.  

“Doğru modellerle isabetli sonuçlar”

KoçSavunma Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Akarca, IDEF’23’e bu yıl da Türk savunma sanayiini büyüten yenilikçi teknolojilerle katıldıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Savunma sanayileri, ülkelerin güvenliği ve huzuru açısından stratejik rollerinin yanı sıra ekonomideki ağırlıkları itibarıyla da toplumsal refahın artışında yaşamsal bir görev üstleniyorlar. Gelişmiş ülke ekonomilerinin iç dinamiklerinde mutlaka güçlü bir savunma sanayiinin parmak izini görürsünüz. Bu alanda son yıllarda ülkemizde uygulanan özel sektör ve kamu işbirliklerinin doğru modellerle isabetli sonuçlar elde ettiğini görmek kuşkusuz hepimizi gururlandırıyor. Bu çabanın en değerli ve somut örneklerinden biri olan MALAMAN akıllı deniz dip mayınını ve  havadan hassas deniz mayını konsept çözümünü (UÇA) paydaşlarımızla birlikte IDEF’23’te güçlü bir şekilde sergilemekten onur duyuyoruz. Yenilikçi Ar-Ge çalışmalarıyla bir Koç Topluluğu şirketi olan KoçSavunma, Türk savunma sanayiinde global ölçekte projeler üreterek ülkemizin dünyanın en rekabetçi ekonomileri arasında yer alma hedefine büyük katkılar sağlıyor. TÜBİTAK SAGE ve MKE ile birlikte gerçekleştirdiğimiz akıllı deniz dip mayını MALAMAN dünyadaki benzerleri ile iddialı rekabete girebilecek özellikleri ve arkasındaki güçlü sinerji ile savunma sanayimiz için önemli bir kilometre taşıdır. Akıllı deniz dip mayını MALAMAN’ın ülkemize ve özellikle de deniz kuvvetlerimize hayırlı olmasını, diğer yandan ‘havadan hassas deniz mayını’nı (UÇA) konseptten gerçeğe dönüşmesini diler, projelerin hayata geçmesi için gösterdikleri özverili çabalar nedeniyle Türkiye’yi bir adım öne taşıyan tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunarım.”

“Dost ve müttefik ülkelerin deniz mayını tedarikçisi olmayı hedefliyoruz.” 

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın akıllı dip mayını gereksinimlerine yanıt veren MALAMAN projesi; 1999 Gölcük depreminde Deniz Kuvvetleri Mayın Filosu Komutanlığında  Komodor olarak görev yaptığı sırada hayatını kaybeden Deniz Albay Selçuk Malaman’ın aziz hatırasına hürmeten onun adını taşıyor.

KoçSavunma Yönetici Direktörü Mehmet Hakan Öktem, MALAMAN’ın ülkemizin ilk yerli ve milli deniz dip mayını olduğunu ve bu projenin türevi olarak “havadan hassas deniz mayını” konsept çözümü (UÇA) ile Deniz Kuvvetlerimize yepyeni bir yetenek kazandırılacağını ifade ederek şöyle konuştu: “Hava vasıtaları, su üstü gemileri ve denizaltılardan dökülerek savunma veya taarruz maksatlı deniz mayınlama harekâtı yapma imkanı sağlayan MALAMAN deniz dip tabiatı ile uyumlu olan ve bu sayede görsel-akustik gizlilik sağlayan üstün bir kaplamaya sahiptir. Hızlı ısınma ve mermi çarpmasına karşı duyarsız, dökülebilir plastik bağlı sualtı patlayıcısı içeren MALAMAN modern, uyarlanabilir ve ölçeklenebilir yapıdadır. MALAMAN’ın akustik tanıma algoritması, bünyesinde yer alan manyetik, akustik ve basınç sensörleri yardımıyla üzerinden geçen gemi ve denizaltıları sınıflandırabilir, dost ve düşmanı ayırt ederek kolaylıkla hedef seçebilir. Bu özelliği nedeniyle dost kuvvetler için son derece güvenli iken düşman unsurlar için bir o kadar caydırıcı olabilir. Öte yandan paydaşlarımızla birlikte MALAMAN’da kazandığımız bilgi ve tecrübe birikimiyle oluşturduğumuz Havadan Hassas Deniz Mayını konsept çözümü (UÇA) ile Deniz Kuvvetlerimize yepyeni bir yetenek kazandırmayı hedefliyoruz. Bu yetenek sayesinde savaş uçaklarımız ve insansız hava araçları uzaktan düşman hava savunma silah menzilleri içine girmeden hedeflenen döküş noktasına metre altı hassasiyetle taarruz maksatlı deniz mayın döküş imkanı kazanılabilecektir. KoçSavunma olarak paydaşlarımızla birlikte MALAMAN ve havadan hassas deniz mayını konsept çözümü (UÇA) geliştirilmesinde kullandığımız yüksek teknoloji sayesinde milli harekat ihtiyaçlarımızın yanı sıra dost ve müttefik ülkelerin deniz mayını tedarikçisi olmayı ve modernizasyon projeleri içerisinde yer almayı hedefliyoruz” 

İşbirliği protokolü imzalandı

Deniz Kuvvetlerimizin sahip olduğu zengin mayın harbi yeteneklerini çok daha ötelere taşımak üzere önemli bir dönüm noktası olan  “MALAMAN Akıllı Dip Mayını”nın seri üretimi  ve ‘’Havadan Hassas Deniz Mayınlama Konsept Çözümü (UÇA)’’ geliştirme ve seri üretiminin işbirliği için paydaşların biraraya geldiği IDEF’23’te, bu güçlü iş birliği, tarafların imzaladığı bir protokolle de perçinlendi. 

Protokolde Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr. Haluk Görgün, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. Genel Müdürü İlhami Keleş ve KoçSavunma Yönetici Direktörü Mehmet Hakan Öktem’in imzaları yer aldı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geçtiğimiz günlerde oyuncu Engin Altan Düzyatan’ı tanıtım kampanyasının yüzü olarak seçen Dubai, bu kez #DubaiDestinations kampanyası ile şehrin benzersiz cazibesini etkileyici hikayelerle yaz mevsimi destinasyonu olarak sergiliyor. Ağustos ayının sonuna kadar sürecek olan kampanya, bu sezon plaj destinasyonlarından kapalı eğlence mekanlarına, su parklarından eşsiz otellere ve aile dostu etkinliklere vurgu yapıyor.

Dubai Medya Konseyi Başkan Yardımcısı ve İcra Direktörü ve Dubai Hükümeti Medya Ofisi (GDMO) Genel Müdürü, Mona Al Marri ”Muhammed Bin Raşid’in Dubai’yi dünyanın en iyi yaşanabilir ve ziyaret edilebilir şehri haline dönüştürme vizyonuyla uyumlu olan #DubaiDestinations kampanyası, şehrin karakterini dünyanın en büyük destinasyonlarından biri olarak tanımlarken, eşsiz çeşitlilik, unutulmaz deneyimler ve yaratıcı şehir havasını yeni pencereler aralayarak sergilemeye devam ediyor.” dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Emirliği’nin hükümdarı Şeyh Ahmed bin Muhammed bin Raşid Al Maktum’un direktifleri doğrultusunda hayata geçirilen #DubaiDestinations kampanyası, Dubai’de yaşayanlar ve turistleri Dubai’nin sıcak aylarında sunduğu deneyimleri keşfetmek üzere yeni bir yolculuğa davet ediyor.

Dubai Hükümeti Medya Ofisi’nin (GDMO) yaratıcı departmanı Brand Dubai işbirliği ile hayata geçirilen kampanya, etkileyici hikayeler aracılığıyla dünya genelindeki seyahatseverlere Dubai’nin yaz mevsimi destinasyonu olarak eşsiz cazibesini sergilemeyi amaçlıyor.

Ağustos sonuna kadar sürecek olan #DubaiDestinations kampanyası, sakin plaj destinasyonlarından heyecan verici kapalı etkinliklere, eğlenceli su parklarından pitoresk otellere kadar şehrin en iyi yaz deneyimlerinin çekiciliğini gözler önüne seriyor. 

Dubai Medya Konseyi Başkan Yardımcısı ve İcra Direktörü ve Dubai Hükümeti Medya Ofisi (GDMO) Genel Müdürü Mona Al Marri kampanya ile ilgili olarak “BAE Başkan Yardımcısı ve Dubai Emiri Şeyh Mohammed bin Raşid Al Maktoum’un vizyonu ile uyumlu olarak emirliği dünyanın en iyi yaşanabilir ve ziyaret edilebilir şehri haline dönüştürme vizyonu ile uyumlu olan kampanya, Dubai’nin karakterini dünyanın en büyük destinasyonlarından biri olarak tanımlayan eşsiz çeşitlilik, unutulmaz deneyimler ve yaratıcı şehir havasını yeni pencereler aralayarak sergilemeye devam ediyor. Kampanya, anlatılan hikayenin gücünü kullanarak, Dubai’nin sıcak aylarda sunduğu olanakları vurgulamayı amaçlıyor ve Dubai’yi dünyanın en büyüleyici destinasyonlarından biri olarak farklılaştıran eşsiz deneyimlere odaklanıyor. Bu kampanya dönemi, yerli ve uluslararası topluluğu Dubai’nin çeşitli çekiciliklerini keşfetmeye ve unutulmaz anılarını paylaşmaya davet ediyor.” dedi.

Shaima Al Suwaidi, Director of Brand Dubai, said: “The latest season of the #DubaiDestinations campaign invites residents and visitors to embark on an exhilarating journey to explore the unique and enriching treasures that Dubai offers in the summer months. As with every season, we join hands with government entities, industry stakeholders from the public and private sectors, and the vibrant creative media community to raise the profile of Dubai’s diverse array of summer attractions. Through interactive guides, engaging media content and other immersive activations, we aim to weave compelling narratives that showcase the essence of the Dubai experience, enticing people from the UAE and all over the world to set out on their own extraordinary adventures in Dubai.” 

Hayata geçirdikleri #DubaiDestinations kampanyasının, şehrin sakinleri ve turistleri Dubai’nin yaz sezonunda  sunduğu eşsiz ve zengin hazineleri keşfetmek için heyecan verici bir yolculuğa çıkmaya davet ettiğini belirten Brand Dubai Direktörü Shaima Al Suwaidi ise “Kampanya ile Dubai’nin yaz dönemindeki çeşitli çekim alanlarını tanıtmayı hedefliyoruz. Etkileşimli rehberler, etkileyici medya içerikleri ve diğer etkileşimli etkinlikler aracılığıyla, Dubai deneyiminin özünü sergileyen etkileyici hikayeler anlatmayı amaçlıyoruz ve bunun sayesinde BAE ve dünya genelinden insanları Dubai’de kendi olağanüstü maceralarına çıkmaya teşvik ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Brand Dubai, kampanyanın bir parçası olarak, Dubai’nin en önemli yaz deneyimlerine dair değerli içgörüler sunan bir dizi etkileşimli rehber sunuyor. Çocuklar için en iyi derecelendirilmiş yaz kamplarından heyecan verici su aktivitelerine, büyüleyici konaklama için ipuçlarına ve kapalı alan etkinliklerine yer veren bu rehberler, yaz mevsiminde Dubai’nin en iyi taraflarını keşfetmek için vazgeçilmez kaynaklar olarak hizmet veriyor.

#DubaiDestinations kampanyası aynı zamanda, alışveriş merkezleri, oyun alanlarına sahip restoranlar, kapalı spor etkinlikleri ve tema parkları gibi kapalı destinasyonları ve Brand Dubai tarafından başlatılan “Dubai’den Gururla” (Proudly from Dubai) ağındaki en sevilen yerel gıda mekanlarını da ön plana çıkarıyor. ‘Proudly from Dubai’ girişimi, Dubai’de doğmuş ve iş hayatına başlamış işletmelerin başarı hikayelerini öne çıkarıyor. 

Brand Dubai, Dubai’nin destinasyon olanaklarını sergilemek için en başarılı yaratıcı isimlerle işbirliği yaparken, bu isimler arasında influencer’lar, fotoğrafçılar, dijital medya içerik oluşturucuları, görsel sanatçılar, animatörler ve video sanatçıları yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Kürek Milli Takımı, Dünya Şampiyonası’nda sahne alacak. Genç Kürek Milli Takımı’nın katılacağı U19 Dünya Şampiyonası, 2-6 Ağustos tarihlerinde Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenecek.

4 EKİPTEN 10 SPORCU YARIŞACAK

Türkiye Kürek Milli Takımı’nın 10 sporcu ve 4 ekiple katılacağı U19 Dünya Kürek Şampiyonası, 2-6 Ağustos tarihlerinde Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirilecek. U23 Dünya Şampiyonası’nda Elis Özbay ile gelen dünya şampiyonluğu sonrasında milli kürekçilerin tek hedefi altın madalya.

U19 Dünya Kürek Şampiyonası’na Türkiye Kürek Milli Takımı’ndan Tek Çifte kategorisinde Halil Kaan Köroğlu, İki Tek kategorisinde Aytimur Selçuk ve Enes Biber, İki Çifte kategorisinde Alper Şevket Eren ve Giray Yazçayır, Dört Tek Dümencili kategorisinde ise Yusuf Ziya Ateş, Gökmen Kaan Sezer, Selin Boz (dümenci), Yiğit Yaşar Doğruok ve Ahmet Erdem ülkemizi temsil etmek için suya inecek.

AVRUPA ŞAMPİYONASI’NDA 2 ALTIN 1 GÜMÜŞ MADALYA KAZANMIŞLARDI

U19 Dünya Kürek Şampiyonası’nda yarışacak milliler, geçtiğimiz Mayıs ayında düzenlenen U19 Avrupa Şampiyonası’nda İki Tek (Aytimur Selçuk-Enes Biber) ve Dört Tek Dümencili (Yusuf Ziya Ateş, Gökmen Kaan Sezer, Selin Boz (d), Yiğit Yaşar Doğruok, Ahmet Erdem) kategorilerinde altın alarak Avrupa şampiyonu olmuş, Tek Çifte kategorisinde ise Halil Kaan Köroğlu gümüş madalya alarak Avrupa ikincisi olmuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek olan Merkez Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 20 Temmuz ve İbrahim Paşa Mahallelerinde yer alan 1. Uygulama alanında anlaşmaya varılan hak sahipleri tapu devirlerine başladı. Tapu devir işlemlerinin tamamlanması ve imar çalışmalarının ardından yapılacak olan 170 konut için ihale süreci başlayacak.

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’ın göreve gelmesinin ardından tamamlanması için büyük çaba sarf ettiği Merkez Kentsel Dönüşüm Projesi’nde çalışmalar hızla ilerliyor.

Bir bölümü İbrahim Paşa ve bir bölümü de 20 Temmuz Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Merkez Kentsel Dönüşüm Projesi’nin 1. Uygulama adası için Nevşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde İmar Plan ve Uygulama Projesi ile Uygulama Esas Yönetmeliği’nin onaylanmasının ardından hak sahipleri ile görüşmeler tamamlandı.

Projenin uygulanacağı Adalet Sarayı arkasında bulunan alandaki hak sahiplerinden alınan muvaffakatnameler ile birlikte hak sahipleri tapu devir işlemlerini Nevşehir Tapu Müdürlüğü’nde yapmaya başladı.

Yeni evlerinin blok ve katlarını seçerek muvafakatnamelerini imzalayan hak sahiplerinin tapu devir işlemlerinin tamamlanmasının ardından projenin uygulanacağı alanda imar çalışması yapılacak ve 4 ila 8 kat arasında blokların bulunacağı 22 bin 500 metre karelik alanda inşaat için ihale süreci başlayacak.

Proje için birçok önemli aşamanın atlatıldığını belirten Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, Nevşehirli vatandaşlara verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Tapu devir işlemlerinin ardından ihale sürecinin tamamlanması ile bölgede inşaat çalışmalarının başlayacağını ve yeni konutların hızla yükseleceğini kaydeden Savran, “Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için büyük bir titizlikle yürüttüğümüz Merkez Kentsel Dönüşüm Projemiz hızla ilerliyor. Bu alanda hak sahibi olan vatandaşlarımız bizlere güvenerek gönül rahatlığı içerisinde muvaffakatnamelerini imzaladı. Şimdi tapu devirlerini yapıyorlar ve ardından ihalemizi gerçekleştireceğiz.Hemşehrilerimize hayırlı olsun.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar Belediyesi tarafından hazırlanan, “Gastronomi Turizmi ve Lezzet Rotası”nın tanıtımı, birbirinden değerli konukların katılımıyla gerçekleştirildi.

Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Gastronomi rotası sayesinde Seferihisar’a hem mutfağı, hem de eşsiz doğası ile hak ettiği değerin verilmesini sağlayacağız. Rota Seferihisar turizminin geleceğini şekillendiren projelerden biri olacak” dedi.

Türkiye’nin gastronomik açıdan cazibe noktası olmuş bölgelerinden Seferihisar da, gastro turistlere bir referans kaynağı oluşturmak adına yola çıkılan projede Seferihisar Belediyesi, restorancılıkta ‘sıfır atık mutfak’, ‘tarladan sofraya’ kavramlarını kriterlerine ekleyerek, bir gastronomi rotası oluşturdu. Seferihisar’ın restoranlar ve üreticiler birliği olarak çalışmalarını sürdürecek projenin ilk etkinliği, Hiddenbay Hotel’de düzenlendi. 

LEZZET ŞÖLENİ

Lansmanda dünya mutfağından yöresel ürünlere, doğal dondurmadan Kazak mutfağına tam anlamıyla bir lezzet şöleni yaşandı. Konuklar yörenin yeni geçim kaynaklarından olan lavanta kokteyli ve lavantalı dondurmayı, sakız enginarından müthiş lezzetleri, karakılçık buğday ekmeğini, mis kokulu mandalinadan üretilen lezzetleri, elinin hamuruyla hazırlanan yöresel tatları,  peynirin en özelini tatma imkanı buldu.

“GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRECEK”

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Seferihisar’ın dünyanın en özel lezzetlerini mutfağında barındırdığını belirterek, şunları kaydetti:  

“İhtiyacımız olan tek şey gastronomi turizmi ile bunu ön plana çıkarmak. Biz de belediye olarak bir gastronomi rotası oluşturduk. Bunun lansmanını, bölgenin önde gelen lezzetlerini tanıtarak gerçekleştirdik. Gastronomi rotası sayesinde Seferihisar’a hem mutfağı, hem de eşsiz doğası ile hak ettiği değerin verilmesini sağlayacağız. Rota Seferihisar turizminin geleceğini şekillendiren projelerden biri olacak. Bu lezzet rotasını genişleyerek, devam edecek.”

İzmir mutfağının damak çatlatan lezzetlere sahip olduğunu ifade eden İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta da, “Son yıllarda gastronomi turizmi ilimiz açısından önem kazanmış ve çekici bir destinasyon unsuru haline gelmiştir” diye konuştu.

Ekonomi Üniversitesi Gastronomi Bölümü Öğretim Üyesi Betül Öztürk ise Ege’nin dünyada eşi benzeri olmayan binlerce yıllık mutfak kültürünün olduğunu söyleyerek, “78 ayrı kültürün bir arada binlerce yıl yaşadığı topraklarda, bu tanıklığı pazarlarımızda ve sofralarda görmek mümkün” dedi.  

İŞTE O LEZZET ROTASI

Gastronomi rotasına dahil olan restoranlar, Seferihisar’ın coğrafyasını, kendilerine özgü atmosferleri ve menüleriyle, rotanın tüm kaşiflerine sunmak üzere yola çıktı. İşte Seferihisar Gastronomi Rotası’ndaki restoranlar;

Yazarlar Evi 

Milos 

Sığacık Nena

Monza 

Artemis 

Hamiyet Anne Pide Evi

Hiddenbay Hotel Restaurant 

Sığacık Evo Restoran

Bongo Beach Restoran

Lavantalı Konak 

Bake Some Patisserie 

Harımdan 

Ayda Şarapçılık 

MMG Şarapçılık 

Pianetta Pizza 

Kozalak Restoran

Liman Restoran

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu başkanlığında Hatay’da düzenlenen istişare toplantısına katıldı. 6 Şubat ve akabinde gerçekleşen yıkıcı depremler sonrası içme suyu ve atık su alt yapı çalışmalarının ele alındığı toplantıda, barınma ile ilgili faaliyetler başta olmak üzere bölgede yürütülen iyileştirme çalışmaları değerlendirildi.

Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu başkanlığında düzenlenen, Hatay’ın altyapısının ele alındığı toplantıya katıldı.

6 Şubat’ta gerçekleşen depremler sonrası içme suyu ve atık su altyapı çalışmalarının istişare edildiği toplantı, Hatay Afet Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleştirildi. Hatay Valisi Mustafa Masatlı, bölge milletvekilleri, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve ilgili kurum müdürlerinin de yerlerini aldığı toplantıda, deprem felaketinin hemen ardından Hatay’a giderek arama kurtarma, mobil mutfak, ekmek fırını, mobil haberleşme, temiz su temini, enerji ihtiyacı, yardımların koordinasyonu gibi hizmetleri yerine getiren Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, şehrin zarar gören su şebekesini tamir ederek bölgeye hayat verdiği hatırlatıldı.

Hasarsız binalara ve yeni yapılaşmanın olduğu bölgelere içme ve kullanma suyu hizmeti verilmesi için neler yapılabileceği üzerinde konuşulan toplantıda, barınma ile ilgili faaliyetler başta olmak üzere bölgede yürütülen iyileştirme çalışmaları değerlendirildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemalpaşa Belediyesi yüksek enflasyon nedeniyle işçi ücretlerine temmuz zammı yaptı

Kemalpaşa Belediyesi ve DİSK/Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine göre geçtiğimiz ocak ayında işçi ücretlerine yapılan %64,27’lik zam artışının yıl içinde enflasyon karşısında yetersiz kalması nedeniyle, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı tarafında işçi ücretlere ilave zam yapıldı. Buna göre, taban ücretin 6 aylık enflasyon farkının 5 puan üzerinde olacak şekilde yeniden düzenlenen işçi ücretleri temmuz ayından itibaren geçerli olacak. Kemalpaşa Belediyesi bünyesinde görev yapan en düşük işçi ücreti 15 Bin Türk Lirası olacak.

”UYGULADIĞIMIZ MALİ DİSİPLİN SAYESİNDE”

Uyguladıkları mali disiplin sayesinde ekonomik zorluklara rağmen hem hizmet üretip hemde çalışanların haklarını koruduklarını ifade eden Başkan Karakayalı, ” Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz her kesimi etkilediği gibi kamu hizmeti gerçekleştiren belediyelerimiz de ciddi oranda yıprandı. Türkiye’nin birçok yerinde maaşların dahi zor ödendiği, aksadığı bir ortamda çalışanları için enflasyon farkı ödeyecek bir noktada olmak bizim uyguladığımız mali disiplin başarısının bir soncudur. Halkımızın vergilerini doğru yönetiyor, tasarruf ediyor, zorlu ekonomik koşullara rağmen işçimizi ezdirmiyoruz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘Yaz Konserleri’ etkinlikleri, kentin dört bir köşesinde devam ediyor. Yenipazar’da düzenlenen konserde vatandaşlar müziğe ve eğlenceye doyarken; Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden ise Büyükşehir Konservatuvar ekibine çiçek takdim etti. Erden, kendilerini müzikle buluşturduğu için Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti.

Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı, sanatın tüm güzelliklerini Aydın genelinde vatandaşlarla buluşturmaya devam ediyor. ‘Yaz Konserleri’ kapsamında farklı ilçelerde gerçekleştirilen konserlerin bu seferki adresi ise Yenipazar oldu. Konservatuvar eğitmenlerinden Efe Dumancı’nın sahneye çıktığı gecede, Dumancı sevilen şarkılarla Yenipazarlıları coşturdu. Yenipazar Belediyesi önündeki alanda düzenlenen konserde, Yenipazarlılar gönüllerince eğlendi.

Vatandaşların sanat ve müzikle dolu keyifli yaz akşamları geçirmeleri için etkinliklere devam edeceklerini ifade eden Çerçioğlu, “Tüm vatandaşlarımızı keyifli Yaz Konserleri etkinliklerine davet ediyoruz.” dedi. Konserler, kent genelinde temmuz ve ağustos aylarında da hız kesmeden devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul’un sur dışındaki tek Mozaik Müzesi’ne de ev sahipliği yapan Kazlıçeşme Sanat’ın hemen yanı başında hizmete giren Mozaik Kafe, eşsiz manzarası ve tadına doyulmaz lezzetleriyle misafirlerini bekliyor…

 
Zeytinburnu Mozaik Müzesi’ne ev sahipliği yapan Kazlıçeşme Sanat’a yeni bir komşu daha geldi. Kazlıçeşme Sanat’ın hemen yanı başına yer alan ve daha önceleri belediye hizmet binasına ek olarak kullanılan eski yapı Zeytinburnu Belediyesi tarafından yenilenerek Mozaik Kafe’ye çevrildi. Yaklaşık 1.000 metrekare kullanım alanına sahip olan ve 3 kattan oluşan mekânda kafe ve restaurant hizmeti verilmeye başlandı. 

MOZAİK KONSEPTLİ KAFE VE RESTAURANT 

Marmara Denizi’ni, Adaları ve İstanbul sahilini tepeden gören eşsiz bir manzaraya sahip Mozaik Kafe, komşusu olan Mozaik Müzesi’nden ilham alan tasarım ve konseptiyle beğeni toplarken, ziyaretçilerine sunduğu lezzetlerle de dikkatleri çekmeyi başarıyor. Zeminde kafe hizmetinin verildiği yaklaşık 350 metrekarelik açık teras alanına sahip olan mekânın ara katında kapalı kafe, en üst katta ise 200 metrekarelik bir restaurant yer alıyor. 

HER DAMAĞA, HER ZEVKE UYGUN LEZZETLER…

Tesisin restaurant bölümünde; hafta içi 09:00-11:30, hafta sonu 09:00-13:00 saatleri arasında kahvaltı seçenekleri de sunulurken, haftanın her günü saat 22.00’ye kadar yemek servisi yapılıyor. Soğuk ve sıcak başlangıçlardan, çorbaya, hamur işlerinden, salataya, ızgaralardan tatlıya kadar geniş bir lezzet konsepti sunan Mozaik Kafe, ana yemeklerde Fırında Kuzu İncik, Hünkâr Beğendi, Çökertme Kebabı, Dömi Glas Soslu Izgara Bonfile gibi tatlarla beğenileri toplamayı başarırken, menüsüne vejetaryen çeşitleri de eklemeyi ihmal etmiyor. Geleneksel Kayseri Mantısı gibi yöresel hamur işleri de mekânın seçenekleri arasında yer alırken, Bolonez Soslu Makarna, Napoliten Makarna, Falafel, Humus gibi farklı coğrafya lezzetleri de müdavimlerin beğenisine sunuluyor. 

Mekânda 2 saate kadar ücretsiz otopark hizmeti de veriliyor. Zeytinburnu’nda ikamet eden ve Zeytinburnu Belediyesi tarafından verilen Z Kart sahibi vatandaşlara da yüzde 20 indirim uygulanıyor. 

KAZLIÇEŞME SANAT VE MOZAİKLERDEN İLHHAM ALAN PROJE 

Mozaik Kafe projesine İstanbul’da sur dışında bilinen en büyük zemin mozaiği olan Kazlıçeşme Mozaikleri’nden ilham alınarak yola çıkıldı. Mozaik Kafe’nin tüm konsepti, mozaiklere ait olan renk, doku ve desen tipolojilerinden oluşturuldu. Tüm çalışmalar Zeytinburnu Belediye Başkanlığı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri denetiminde ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu onayı ile yapıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İntizam Mahallesi’nde madde bağımlılarının mesken tutması nedeniyle mahalleli için güvenlik sorunu haline gelen metruk bina, vatandaşların şikâyeti üzerine Osmangazi Belediyesi tarafından yıkıldı.

Osmangazi’de vatandaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden metruk binalar, ardı ardına yıkılıyor. Atıl vaziyette bulunan ve kent estetiğini bozan metruk yapılar, alkol ve madde bağımlılarının mesken tutması nedeniyle de vatandaşlar için tehlike arz ediyor. Yapı Kontrol Müdürlüğü ekipleri durum tespiti yapılıp, yasal işlemleri tamamlanan metruk binaları yıkarak vatandaşlara rahat bir nefes aldırıyor. Belediye ekipleri son olarak İntizam Mahallesi’deki bir metruk binayı yıktı. Mahallede huzursuzluğa yol açan yapının yıkılması, bölge sakinleri tarafından memnuniyetle karşılandı. Yıkımın tamamlanmasıyla birlikte, bölge halkı belediye ekiplerine teşekkür etti.

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, halkın can ve mal güvenliğini tehdit eden metruk binaları, yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere göre yıkmaya devam edeceklerini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Holding ve Energie Baden-Württemberg AG’nin (EnBW) ortak girişimi Borusan EnBW Enerji, Petrol Ofisi Grubu ile Türkiye’de elektrikli araç şarj istasyon ağını genişleterek yeni bir dönemi başlatacak iş birliğine imza attı. İlk aşamada, Petrol Ofisi’nin Türkiye genelindeki 2000 akaryakıt istasyonu arasından önceliklendirilen lokasyonlarda 1 milyar TL yatırım yapılacak. Bu iş birliği kapsamında şarj edilecek araçlarla her şarj noktası yaklaşık 4500 ton karbon salımını engelleyecek. 

İklim ve enerji kriziyle mücadele için enerjinin yeşil dönüşümüne odaklanan, yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan portföyü ile ülkemizin yeşil enerji dönüşümünde etkin rol alan Borusan EnBW Enerji, Türkiye’nin akaryakıt ve toplam madeni yağlar sektörlerinin geleneksel lideri Petrol Ofisi Grubu ile elektrikli araç şarj hizmetine hız katacak. Gerçekleşen iş birliği ile Petrol Ofisi Grubu’nun Türkiye genelindeki 2 bin lokasyonu arasından önceliklendirilen istasyonlarda kurulum planlanan iş birliği çerçevesinde ilk aşamada, 1 milyar TL yatırım yapılacak. İstasyonlarda kullanılacak ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı sertifikalı yüksek hızlı şarj cihazları ile elektrikli araçlarda batarya doluluk oranı 30 dakika içerisinde yüzde 80’e ulaşabilecek. Bu iş birliği kapsamında şarj edilecek araçlarla her şarj noktası yaklaşık 4500 ton karbon salımını engelleyecek.

Yapılan iş birliği kapsamında başlatılacak olan istasyon dönüşümleri, Türkiye çapında belirlenen trafik yoğunluğu, üniteler ve istasyonlar arası mesafe, müşterilere sunulan ek hizmetler gibi kriterlere göre önceliklendirilerek belirlenecek. Borusan EnBW Enerji tarafından sağlanan, Türkiye’deki  bütün elektrikli araç sahiplerinin kullanımına açık olan yüksek verimli hızlı şarj noktalarının Petrol Ofisi’nin yaygın istasyon ağında bulunması sayesinde kullanıcıların menzil endişesi de ortadan kalkacak.

Elektrikli şarj ağı alanında yapılan büyük ve kapsamlı iş birliği

Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar, tüm iş süreçlerini karbon nötr olma hedefi ile ele aldıklarını belirtirken, yenilenebilir enerji alanında yatırımlarına devam ettiklerini ifade etti. Kafadar, karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olma hedefleri doğrultusunda Borusan EnBW Enerji’nin Petrol Ofisi Grubu ile gerçekleştirdiği iş birliği hakkında şunları söyledi: 

“Borusan olarak günümüzü yakalamanın ötesinde geleceğin iş modellerini hayata geçirmek adına hazırlıklarımızı başlattık. Stratejimizin sac ayaklarını temel faaliyet alanlarımız, yakın faaliyet alanları ve yeni faaliyet alanları oluştururken, temel faaliyetlerimizi dönüştürüp geliştirmeyi, yakın faaliyet alanlarında güçlü yetkinliklerimizle büyüme sağlamayı, sağlam adımlarla yeni faaliyet alanlarında ilerlemeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz iş birliği büyük önem taşıyor. Ülkemizde geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına göre bu sene yaklaşık 5 kat daha fazla elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildi ve elektrikli araçlarda 2023 satış hedefi şimdiden yakalandı.

Elektrikli araçlara yönelik bu talep doğrultusunda elektrikli şarj cihazlarına sahip istasyon ihtiyacının karşılanması ve elektrikli araç alımlarının teşvik edilmesi, karbon nötr bir gelecek için büyük önem taşıyor.” 

Kafadar şunları ekledi: “Enerji dönüşümü, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanlarında yatırımları önceliklendiren Borusan Grubu olarak karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olmayı amaçlıyoruz. Enerji, iklim teknolojileri ve mobilite odak alanımıza değer yaratmak adına yatırımlar gerçekleştirirken Borusan EnBW Enerji şirketimiz ana iş kolunda büyümeye devam edecek. Türkiye’nin en yaygın akaryakıt istasyon ağına sahip, Petrol Ofisi gibi köklü bir kuruluş ile güvenilir ve uzun yıllar devam etmesini beklediğimiz böyle bir süreci başlatmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Her anlamda sürdürülebilirliği sağlamanın en önemli hedef haline geldiği bu dönemde gerçekleştirilen bu çok değerli iş birliğinin ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon yolculuğunda ve dünyamızın sürdürülebilirliğini sağlamada önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.”

Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu: “Biz Petrol Ofisi Grubu olarak Türkiye’nin tüm kılcallarında; havada, karada ve denizde olmak üzere enerjinin kesintisiniz yayılımı için dev bir altyapı ekosistemi olarak yol alıyoruz. Sürekliliği esas alan, vizyoner ve günlük yaşamın ihtiyaçlarına yanıt verebilen bütünleşik altyapı yatırımlarının, gelişen teknolojinin en önemli garantörü olduğuna inanıyoruz. Bu proje de alanında güçlü markaların bir araya geldiği, nitelikli yatırıma odaklanan, uzun vadeli ve ilgili tüm paydaşlara gerçek fayda sağlayacak kıymetli bir iş birliği. Sayısı 2 bine yaklaşan istasyonlarımız ve entegre süreçlerimiz sayesinde, elektrikli araç pazarındaki menzil ve erişim sorununu ortadan kaldırarak piyasadaki en kaliteli şarj teknolojisini tüm Türkiye’de erişilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. 1,5 milyon ton karbon salımını engelleyerek hem Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedeflerine somut katma değer sağlayacak hem de elektrikli araçların kitlelere ulaşmasında fark yaratacağına inandığımız bu önemli iş birliğinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Borusan EnBW Enerji Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve EnBW Holding Aş. CEO’su Dr. Buğra Borasoy ise şunları ekledi: “EnBW, Almanya’da hızlı elektrikli şarj ağında pazar lideri konumunda. Artan elektrikli araç satışlarıyla, Almanya piyasasının potansiyelini kısa sürede yakalayacağına inandığımız Türkiye piyasasında EnBW, Borusan EnBW Enerji’nin yaptığı yatırımları destekliyor. Petrol Ofisi iş birliğinin de bu alandaki önemli adımlarımızdan biri olduğunu düşünüyoruz.”

Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı ise; “Borusan EnBW Enerji olarak yenilenebilir enerjiye odaklanan temiz enerji üretimi ile ülkemizin ve dünyanın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Halihazırda, Türkiye’nin en büyük RES/GES hibrit tesisi kapsamında 94 MWp GES yatırımını sürdürüyor, iki yeni RES yatırımı için hazırlıklarımızı tamamlıyor ve depolamalı RES yatırımılarımızın geliştirme faaliyetlerini yürütüyoruz. Ayrıca orta/uzun vade için yeşil hidrojen, deniz-üstü RES tesisleri de odağımızda yer alıyor. Bu doğrultuda mevcut iş alanımız yanı sıra yeni olanaklarını değerlendiriyor ve yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Otomotiv sektörünün ve e-mobilite ekseninde dönüşümü uzun süredir takip ettiğimiz bir alandı. Şirketimizin stratejik hedefleri doğrultusunda adım attığımız yeni iş alanlarımızdan biri olan elektrikli araç şarj istasyonlarında yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Kısa sürede önemli bir yol kat ettik.

Petrol Ofisi ile yaptığımız bu iş birliğinin Türkiye’nin gelişmekte olan elektrikli araç şarj ağına önemli katkı sağlayacağına inanıyor, her iki şirkete de hayırlı olmasını diliyoruz.” 

Petrol Ofisi Grubu Perakende Direktörü Yiğit Meral de “Petrol Ofisi Grubu yalnızca Türkiye’nin en geniş akaryakıt dağıtım ağı değil aynı zamanda da ülkenin en büyük perakende zincirlerinden biri. Bu ölçeğimiz misafirlerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılarken bize kritik bir avantaj sunuyor ki biz de bu avantajı katma değerli proje ve iş birlikleriyle değerlendirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. İstasyonlarımızı misafirlerimiz için birer yaşam alanı olarak kurguluyoruz. Bu iş birliği sayesinde ziyaretçilerimiz maksimum yarım saatte araçlarını şarj edebilir, dolumu beklerken de özel dinlenme ve çalışma alanlarımızda vakit geçirebilir, gastro-noktalarımızda keyifli bir mola verebilir ve marketlerimizde tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Sektöre örnek teşkil edecek bu iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydın Büyükşehir Belediyesi, sinema dünyasının önemli eserlerini vatandaşlarla buluşturmaya devam ediyor. Yaz akşamlarının vazgeçilmezi haline gelen sinema gecelerinde bu sefer ise  “Karlar Ülkesi” filmi gösterildi. Mimar Sinan Parkı’nda gerçekleşen gösterim büyük beğeni topladı. Çocuklara hitap eden filmde aileler keyifli bir akşam geçirdi.

İlgi ile takip ediliyor
Aydınlıların yeni uğrak noktası olan Mimar Sinan Parkı’nda, vatandaşların daha güzel vakit geçirebilmeleri için özenle seçilen film gösterimleri ilgi ile takip ediliyor. Vatandaşlar film gösteriminin yanı sıra kendilerine ikram edilen patlamış mısır ve limonata için de Başkan Çerçioğlu’na teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İZFAŞ tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenecek Logistech – Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı; sektördeki tüm paydaşları fuarizmir’de buluşturacak. İhracat ve ithalatın itici gücü lojistik sektörü, Logistech Fuarı ile bir araya gelirken dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve akademisyenlerin katılımlarıyla paneller, seminerler de gerçekleştirilecek. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından ikinci kez düzenlenecek Logistech – Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, 27 – 29 Eylül 2023 tarihleri arasında fuarizmir’de gerçekleştirilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’i dünya fuarcılığında ön plana çıkarma ve lojistik merkez üssü yapma vizyonu doğrultusunda geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen Logistech Fuarı, bu yıl da sektördeki tüm paydaşları bir araya getirecek. Coğrafi konumu, 8 bin 500 yıllık tarihi ve bir liman kenti olmasıyla doğal bir lojistik merkez olan İzmir’in, fuarla oluşan sinerjiyle bu konumunu perçinlemesi hedefliyor. 

Küresel pazar büyüklüğü 2022 yılında 10,68 trilyon ABD Doları olarak hesaplanan ve e-ticaret gibi sektörü daha da büyüten etkenlerle artan talep doğrultusunda küresel lojistik pazar büyüklüğünün 2032 yılına kadar yaklaşık 18,23 trilyon ABD Dolarına ulaşması bekleniyor. Ülkemizde de payı gittikçe artan lojistik sektörü, ürünün doğru yerde, doğru zamanda, doğru miktarda ve uygun fiyatla ulaştırılması açısından büyük önem taşıyor. Sektörün dünyaca bilinen markalarının, aralarında Marsilya’nın da bulunduğu farklı ülkelerinden liman işletmelerinin, deniz yolu, kara yolu,    hava yolu taşımacılık firmalarının, forwarderların, depolama, yazılım gümrükleme hizmetleri sunan ülkemizin sektördeki önde gelen firmalarının katılımcı olduğu fuarı, yerli ve yabancı binlerce kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. 

Kente ve ülkeye katkı 

Geçtiğimiz yıla oranla katılımcı sayısı ve alan olarak yaklaşık iki kat büyüyen fuarın ziyaretçi profilini ise lojistik ihtiyaçlarına çözüm arayan ithalat ve ihracat yapan önde gelen firmalar, lojistik tedarik zincirindeki bütün servis sağlayıcılar, ilgili kamu yöneticileri, uluslararası operasyonlarda bulunan ve Türkiye operasyonlarını geliştirmek isteyen acentelerler oluşturuyor. Katılımcı ve ziyaretçilerine lojistik sektörüne ait tüm tedarik ve ihtiyaç zincirinin bir arada olduğu bir deneyim sunan Logistech, yaratacağı sinerji ile ülkemizin lojistik performansını artırmayı, lojistik sektöründe ülkemize yeni yollar açmayı, ekonomiye ve istihdama da katkı sağlamayı hedefliyor. 

Seminer, paneller ve sergi de yer alıyor

Fuar boyunca ayrıca, etkinlikler, sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı seminer ve paneller ile sergiler de düzenleniyor.  Fuarın ilk gününde, sektör oda ve dernek başkanlarının katılımıyla “Başkanlar Paneli” gerçekleştirilirken sonrasında da lojistikle ilgili birçok önemli konunun gündeme geleceği oturumlar düzenlenecek. Fuar süresince iş geliştirme konseptiyle yerli ve yabancı ziyaretçiler ile katılımcıların yer alacağı etkinlikler de gerçekleştirilecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Logistech’in destekçileri ise T.C. Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İzmir Deniz Ticaret Odası (İDTO), Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD), İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği (DND) ile Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFMED). 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Voleybolun kurallarının yeniden belirlendiği Red Bull Back Line’da final heyecanı bu hafta sonu başlıyor.

Değişen kurallarla son dönemin gözde sporu voleybola yeni bir soluk getiren Red Bull Back Line heyecanı tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanında onlarca takımın finale katılmak için kıyasıya mücadele ettiği Red Bull Back Line’ın İstanbul elemesi ve Türkiye finali bu hafta sonu düzenlenecek.

Migros ve Sneaks Up’ın partnerliğinde gerçekleşen Red Bull Back Line’da, 29 Temmuz’da İstanbul elemesi, 30 Temmuz’da ise Türkiye finali Galataport İstanbul Saat Kulesi Meydanı’nda düzenlenecek. Etkinliğin final gününde saat 15.00’te Red Bull Sporcusu Hande Baladın’ın da katılacağı bir gösteri maçı gerçekleşecek.

Voleybolun kuralları baştan yazılıyor

Red Bull Back Line voleybolu sokağa taşımayı amaçlarken aynı zamanda kuralları da daha eğlenceli hale getiriyor. Turnuva kapsamında set kazanan takımın sahası 1 metre daralıyor. Böylelikle seti kazanan ekip skor avantajının yanında daha küçük sahada oynama avantajı elde ediyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İncirliova esnafları, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na nezaket ziyaretinde bulundu.

Çerçioğlu, ilçede altyapı ve üstyapı çalışmalarına kadar birçok alanda yatırımların sürdüğünü hatırlatıp, önümüzdeki dönemde de İncirliova’ya yatırımların artarak devam edeceğini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın önde gelen tüketici elektroniği ve akıllı üretim şirketlerinden Xiaomi’nin düzenlediği 2023 Xiaomi Uluslararası Tema Yarışması 28 Temmuz’da resmen başladı.

2023 Xiaomi Uluslararası Tema Yarışması Xiaomi’nin International Internet Business Departmant (IIB) birimi tarafından “Küresel İfadeler, Yerel İlhamlar” sloganıyla bu yıl ikinci kez düzenleniyor. Yarışma, Xiaomi’nin faaliyet gösterdiği pazarlardan daha fazla tasarımcıyı çekmeyi ve dünya genelindeki Xiaomi kullanıcılarına yönelik yerel tasarımlar ve motifler içeren daha fazla temanın oluşturulmasını amaçlıyor.

Dünya genelinde büyürken yerelleştirmenin Xiaomi’nin en temel ilkelerinden biri olduğunu ifade eden Xiaomi International Internet Business Department Genel Müdürü Chan Liu, “IIB olarak kullanıcılarımıza en kaliteli internet hizmetlerini sunmak için en iyi yaklaşımın onlara yaklaşmak, onları anlamak ve onlarla gerçek anlamda bağlantı kurmak olduğuna inanıyoruz. Uluslararası Tema Yarışması, herkes için özelleştirilmiş keyifli bir MIUI oluşturma amacımıza ulaşmamız açısından çok büyük önem taşıyor” dedi.

International Internet Business Department’ın Temel Uygulamalardan Sorumlu Yöneticisi Charlie Cheng, “Tasarımcıları tema içerikleri oluşturma konusunda en değerli iş ortaklarımız olarak görüyoruz. Tasarımcıların katkıları sayesinde Temalar uygulamamız milyonlarca kullanıcının kullandığı en popüler MIUI uygulamalarından biri haline geldi. Daha fazla tasarımcıyı ve Xiaomi Fanını bu yarışmaya katılmaya teşvik ediyoruz. Ekibimiz yeni ve kullanımı kolay tasarım araçları sunarak tasarım süreçlerini her zamankinden çok daha kolay bir hale getirdi. Nerede olursanız olun, hangi dili konuşuyor olursanız olun, hangi işi yapıyor olursanız olun, profesyonel tasarım deneyiminiz olsun ya da olmasın biraz tutku ve yaratıcılıkla tema tasarımında bir yıldız olma şansınız bulunuyor” ifadelerini kullandı. 

Yarışmanın duyurulmasıyla birlikte popüler Temalar uygulamasının arkasındaki tasarımcıların yeteneklerini vurgulayan bir dizi video yayınlandı. Bu videolar, Xiaomi Topluluğunun merkezinde yer alan paylaşımcı ruhu anlatan hikayelerden oluşuyor. Dört kısa videodan oluşan seri, Xiaomi Tema tasarımcılarının hikayesini anlatıyor. İtalya’da yaşayan Manolo’nun siyah beyaz teması 20 milyondan fazla indirildi. Kolombiya’da yaşayan Matiba, Xiaomi ile iş birliği yaparak Barranquilla Karnavalına yönelik renkli akıllı telefon duvar kağıtlarıyla geleneksel kültürü ele aldı. Boş zamanlarında harika temalar ortaya çıkaran, sıradan bir Xiaomi Fan’ı olarak başlayan Piyush, bu tutkusunu Xiaomi’nin Hindistan ofisinde bir kariyere dönüştürdü. Xiaomi’nin kurumsal iş ortaklarından Lu Zhiru ise son on yılda Xiaomi Tema ekibiyle olan çalışma deneyimini paylaştı.

Xiaomi hem olağanüstü akıllı telefonları hem de kullanıcıların cihazlarını kişiselleştirmelerine olanak tanıma yeteneğiyle öne çıkıyor. Bunda MIUI temaları büyük rol oynuyor. Hem profesyonel reklamcılar hem de tutkulu Xiaomi Fanları tarafından her gün binlerce yeni tema tasarlanıyor ve yükleniyor. MIUI kullanıcıları tek bir dokunuşla kendilerini ifade edebiliyor ve Xiaomi akıllı telefonlarını birbirinden harika duvar kağıtları, kilit ekranı görselleri, özelleştirilmiş simgeler ve daha fazlasıyla kişiselleştirebiliyor.

Uluslararası Tema Yarışmasına katılmak isteyen herkes çalışmalarını 28 Temmuz ile 1 Kasım tarihleri arasında zhuti.designer.intl.xiaomi.com/theme-competition-2023-outer/home adresinden gönderebilecek.

1 Kasım ile 28 Aralık tarihleri arasında uzmanlar tarafından yapılacak değerlendirmeler ve oylamaların ardından kazanan temalar açıklanacak ve ödüller sahiplerini bulacak. Yarışmada yer alan tüm temalar kullanıcılar tarafından indirilebilecek. Yarışmanın birincisi 13.000 USD ödülün sahibi olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bram Stoker’ın tüyler ürpetici romanı Dracula’nın Kaptanın Seyir Defteri adlı bölümünden beyazperdeye uyarlanan “Drakula: Son Yolculuk” (The Last Voyage Of The Demeter) seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor. Elli adet gizemli ahşap sandıktan oluşan özel kargoyu Karpatya’dan Londra’ya taşımak üzere kiralanan Demeter adlı ticari geminin dehşet verici hikâyesini konu alan filmden yeni görüntüler paylaşıldı. 

Korku sineması hayranlarını heyecanlandıran “Drakula: Son Yolculuk”, 25 Ağustos tarihinde vizyona girecek.

2023’ün merakla beklenen filmleri arasında yer alan ve Bram Stoker’ın klasikleşmiş romanı Dracula’dan uyarlanan Drakula: Son Yolculuk’tan yeni görüntüler paylaşıldı. 

Üzerlerinde herhangi bir işaret bulunmayan elli adet ahşap sandıktan oluşan özel kargoyu Karpatya’dan Londra’ya taşımak üzere kiralanan Demeter adlı ticari geminin dehşet verici hikâyesini konu alan filmde okyanus yolculuğunda hayatta kalmaya çalışan ve her gece gemideki acımasız bir varlık tarafından sinsice takip edilen talihsiz mürettebatın başına tuhaf olaylar gelir. Bir süre sonra kömüre dönmüş, terk edilmiş bir enkaz halinde İngiltere kıyılarına geri dönen Demeter’in mürettebatından ise hiçbir iz yoktur.  

Zodiac ve Black Swan filmlerinin yapımcılarının imzasını taşıyan filmin yönetmen koltuğunda Norveçli korku virtüözü André Øvredal oturuyor.

“In the Heights”, “Straight Outta Compton” filmleriyle tanınan Corey Hawkins’in, Demeter’in mürettebatına katılan doktor Clemens’i canlandırdığı filmde, Aisling Franciosi istemeden gemiye kaçak binen bir yolcuyu, Liam Cunningham geminin kaptanını ve David Dastmalchian ise Demeter’in ikinci kaptanını canlandırıyorlar. Jon Jon Briones, Stefan Kapicic, Nikolai Nikolaeff ve Javier Botet ise filmde yer alan diğer oyuncular arasında yer alıyor.

Ülkemizdeki dağıtımını TME Films’in üstlendiği Drakula: Son Yolculuk, 25 Ağustos’ta sinemalarda olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zorlu PSM YouTube kanalının eğlenceli ve bol müzikli talk show programlarından olan ‘’Fi Fijör’’, müzisyen ve prodüktör Sena Gül, namıdiğer Paptircem’in sunumuyla devam ediyor. Paptircem’in, “Fi Fijör” programında klavyesinin başındayken, birbirinden ünlü konukların sırlarını, kariyerleri ile ilgili kırılma noktalarını ve çocukluk anılarını şaşırtıcı meydan okumalarla masaya yatırdığı yeni bölümünün konuğu; mor ve ötesi’nin solisti, başarılı müzisyen Harun Tekin oldu.

Müzisyen ve prodüktör Sena Gül, nam-ı diğer Paptircem, “Fi Fijör” isimli müzikli talk show programı Zorlu PSM YouTube kanalında devam ediyor. Zorlu PSM stüdyolarında gerçekleşen müzik, sohbet ve eğlence dolu “Fi Fijör” programının yeni konuğu “Bir Derdim Var”, “Cambaz”, “Sevda Çiçeği” ve “Araf” gibi kültleşen hitleriyle mor ve ötesi grubunun solisti başarılı müzisyen Harun Tekin oldu.

“Müziğin Melezleşmesini Güzel Buluyorum”

Harun Tekin, Paptircem’in “Biliyorsun bir şeyler değişiyor artık ve herkes yeni bir şeyler denemeye başladı. Özellikle yeni jenerasyon, sektör veya yeni çıkan müzikler hakkında sen ne düşünüyorsun? sorusuna ‘Şimdiki zaman ve yakın gelecekle ilgili bağ kurabilecek bir şey söylemek gerekirse; bu dönemin ben daha az fanatik bir müzik dinleme dönemi olduğunu düşünüyorum. Biz müzik yapmaya başladığımız sırada metalci, cazcı, rapçi vardı ve bu türler daha baskın kimliklerdi. Bunlar biraz tüketim alışkanlıklarıyla da ilgili, şimdiki gibi bütün müziğin elinin altında olduğu bir dünya yoktu. Bizim zamanımızda seçerek ulaşman gerekiyordu. Arkadaşların ne dinliyorsa onlardan tavsiye alıyordun, ‘20 albüm alayım da üçünü beğenirim’ gibi bir durum söz konusu değildi. Ayda bir tane albüm satın alabilirdin ya da kaset çekebilirdin. Onların hepsi sınırlı bir veri içerisinde ve birilerinin yaptığı seçimleri dinlemek oluyordu. Şimdi ise dünyadaki bütün müziği dinleyebiliyorsun, bence onun getirdiği bir melezleşme var ve bunu da çok sağlıklı ve iyi buluyorum. Buna da yaklaşmak ve uyum sağlamak için bizim de önümüzdeki aylarda oldukça değişik denemelerimizin olacağını söyleyebilirim.” yanıtını vererek müziğin bugününe bakışını ve yakın zamandaki projelerinden ipuçları vererek samimi açıklamalarda bulundu. 

Birbirinden farklı sürprizlerle, eğlenceli ve müzik dolu ‘’Fi Fijör’ programının Dolu Kadehi Ters Tut, Canozan, Yılmaz Sisters, Evdeki Saat ve Nova Norda’nın eğlenceli anlar yaşattığı bir önceki bölümlerine ve Harun Tekin’in konuk olduğu yeni bölümünü Zorlu PSM YouTube kanalından izleyebilirsiniz;

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, ünlü fotoğrafçı Isabel Muñoz’un Göbeklitepe ve çevresindeki arkeolojik alanları çektiği fotoğraflardan oluşan Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye sergisi kapsamında özel buluşmalara ev sahipliği yaptı. Bizzat Muñoz’un rehberlik ettiği turlarda, katılımcılar, sanatçıyı daha yakından tanıma fırsatı bulurken ilk kez Pera Müzesi’nde ziyarete sunulan serginin üretim süreci ve eserler hakkında da ilk ağızdan bilgi edindiler. 

Suna’nın Kızları Yaz Enstitüsü katılımcıları ile ilham veren buluşma

Sergiyi sanatçının rehberliğinde gezen ziyaretçiler arasında, 14-18 yaş aralığındaki Suna’nın Kızları Yaz Enstitüsü katılımcıları, Şanlıurfalı kız çocuklar ve Koç Okulu kız öğrencileri de vardı. Göbeklitepe ve Taş Tepeler’i konu alan fotoğraf çalışmalarını ilham veren buluşmalar kapsamında Muñoz’un kendisinden dinleyen kız çocuklar, bu önemli arkeolojik mirasın güncel sanattaki yansımalarını ilgiyle incelediler.

“Göbeklitepe’de bana hitap eden manevi bir unsur buldum”

Çalışmalarında dünya üzerindeki benzersiz yaşam biçimlerini belgelemenin yanı sıra kültürel mirası da kayıt altına alıp geleceğe aktarma çabası sergileyen Isabel Muñoz, bu sergi için yaptığı arkeolojik çalışmaların kendisi için yeni bir deneyim olduğunu söylüyor. Dünyanın en eski kült alanı olabileceği düşünülen Göbeklitepe ve çevresinde, gizem, köken ve sonsuzlukla ilgili soruların peşinden giden İspanyol sanatçı, projenin kendisinde yarattığı heyecanı şu sözlerle ifade ediyor: “İspanya’da zengin bir Paleolitik sanat geleneğimiz var ama Göbeklitepe’de bana hitap eden manevi bir unsur buldum. Kendimi bu kadim kültüre dahil etmeye ve onu kendi tarzımda anlamaya çalıştım. Sahip oldukları yıldız bilgisinden ilham aldım ve görüntülerimi oluşturmak için doğal ışığa yakın bir aydınlatma kullandım.”

Farklı coğrafyalardan kültürlerin yaşam biçimlerini, ritüellerini ve geleneklerini gözleyen ve yeni hikâyelerin peşinden giden sanatçı, “Görsel aracın gücüne ve sanatın, yaşam ve güzellik de dahil olmak üzere pek çok şeyi anlatabileceğine inanıyorum. Fotoğrafçılığımın insanlara farklı şekillerde destek olabileceğini düşünmek bana büyük bir memnuniyet veriyor.” diyor.

Muñoz’un etkileyici bakış açısından insanlık tarihinin bu gizemli coğrafyasını keşfetme imkânı sunan Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye – Göbeklitepe ve Çevresinden Fotoğraflar sergisi 17 Eylül’e kadar Pera Müzesi’nde ziyarete açık olacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Profesyonel K-1 şampiyonluğu başta olmak üzere mesleğinde birçok muvaffakiyet ve madalya elde eden kick boks ve muaythai sportmeni Volkan Ömeroğlu, yakaladığı muvaffakiyetler sonrasında genç atletlerin hayatlarına dokunmak için uğraş harcadığını söyledi.

Profesyonel K-1 şampiyonluğunun yanı sıra Türkiye’ye kick boks ve muaythaide birçok madalya kazandırma başarısı gösteren Volkan Ömeroğlu, dövüş sporlarının Türkiye’deki durumu, sporculuk mesleği, genç sportmenlerin gelişimleri hakkında açıklamalarda bulundu.

VOLKAN ÖMEROĞLU: EN DÜZGÜNÜNÜ YAPMAYI SÜRDÜRECEĞİM

Birçok genç atletin ulusal gruplara kazandırılmasında rol oynadığını söyleyen Ömeroğlu, ”Şu ana kadar 2 binden fazla dövüş atletinin lisans almasına ön ayak olduk. Bunun yanında ulusal kadroya çok sayıda sporxu yetiştirdik. Bu esasen bizim için başlı başına bir gurur vesilesi. Bundan sonrasında da ülkeme daha fazla hizmet etmek için elimden gelenin en uygununu yapmayı sürdüreceğim” sözlerini kullandı. 

”YAKALANAN BAŞARILARLA DÖVÜŞ SPORLARINA OLAN İLGİ DAHA DA ARTTI”

Dövüş sporlarının çocukların fizikî ve ruhsal gelişimlerinde de değerli rol oynadığını belirten Ömeroğlu, ”Dövüş sporlarında yakalanan başarılarla bu alana olan ilgi artmaya başladı. Bu ilgiyle birlikte dövüş sporlarına daha fazla değer verilmesi, daha fazla teşvik oluşturulması gerekiyor. Dövüş sporları, çocukların fizikî ve ruhsal gelişimlerini desteklemek açısından da hayli değerli. Sporculuğun yanı sıra çocuklarımızın gelişimi için de dövüş sporlarına ehemmiyet verilmeli” diye konuştu. 

”KİCK BOKS VE MUAYTHAİYE ATLET OLARAK 22 YIL HİZMET ETTİM”

Dövüş sporlarında, sportmen olarak 20’den fazla yıl geçirdiğini şu anda ise gençlerin gelişimi

için çalışmalarını sürdürdüğünü lisana getiren Volkan Ömeroğlu, kelamlarını şöyle tamamladı: ”Sporcu olarak yaklaşık 22 yıl kick boks ve muay thaiye hizmet ettim. Artık de antrenörlük kariyerme devam ediyorum. Genç jenerasyonların gelişmesi ve bu sporlara olan ilgilerini artırmaya yönelik çalışmalar üzerinde duruyorum. Deneyimlerimi genç jenerasyonlara aktarıyorum.”

Kripto para piyasası, Ripple’ın SEC karşısındaki zaferinin heyecanıyla çıktığı kısa müddetli rallide duruklama periyoduna girdi. Bitcoin ve altcoin projelerinin bundan sonra nasıl bir rota izleyeceği belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, ayı durumuyla tanınan bir analist, MATIC için çöküş bekliyor.

Usta analiste nazaran bu altcoin sert düşüş görecek!

Lider kripto para Bitcoin, 30 bin doları kaybetse de 29 bin doların üzerinde kalmayı başardı. Lakin, kriptodaki negatif hava bir türlü piyasayı terk etmiyor. Ralli havası da dağıldığı için ayılar yeniden piyasada kelam sahibi olmaya başladı. Gerçekten, piyasada çöküş beklemeye devam eden tanınan analist Crypto Capo, Polygon (MATIC) için derin bir dalış bekliyor. Analist, altcoin fiyatının yaklaşık %60’lık bir düşüş göreceğini ileri sürüyor. Analistin başarılı varsayımları için Kriptokoin.com’un bu makalesine göz atınız.

Teknik tahlilini paylaşan Crypto Capo, MATIC’in bir ayı bayrağı oluşturduğunu söylüyor. Ayrıyeten, MATIC’in bu bayrağı aşağı taraflı kırdığını belirtiyor. Analist, bu formasyon üzerinden yaptığı varsayıma nazaran MATIC’in 0.29 – 0.30 dolar aralığına kadar bir çöküş göreceğini tabir ediyor. Dahası Capo, bu düşüşün bir domino tesiri yaratacağını ileri sürüyor. Böylelikle, ayı durumunu ön plana çıkarak, piyasa genelinde sert fiyat düşüşleri bekliyor.

MATIC fiyat grafiği. Kaynak: Crypto Capo

Yeni MATIC cüzdan adresleri azaldı

Token geçiş planlarının netleşmesini bekleyen kripto yatırımcıları, Polygon ağında yeni MATIC cüzdanları açma konusunda isteksiz davranmaya başladı. Santiment tarafından derlenen Ağ Büyümesi dataları, 20 Temmuz’da yatırımcıların 2.893 yeni MATIC cüzdan adresi açtığını gösteriyor. Lakin 26 Temmuz kapanışına kadar bu sayı %78’lik bir düşüşle yalnızca 626 yeni adrese geriledi.

Ağ Büyümesi. Kaynak: Santiment

Ağ Büyümesi kabaca bir Blockchain ağının yeni kullanıcılar çekme günlük oranını varsayım eder. Üstte gözlemlendiği üzere düşmeye başladığında, ağa iştirakin azaldığını gösterir. MATIC Ağ Büyümesindeki bu düşüşün 19 Temmuz’daki POL Tokenomics lansmanına denk gelmesi dikkat cazip. Bu durum devam ederse, MATIC mevcut düşüş eğiliminden çıkmak için kâfi talebi bulmakta zorlanabilir.

Balina yatırımcıları da olumsuz bir tavır takınıyor

Ayrıca, balina yatırımcılarından oluşan fiyat meraklısı bir küme MATIC’te düşüş durumu almaya başladı. Bu durum, MATIC’ten POL tokenine geçişi çevreleyen kaygıları doğruluyor. Bilhassa, 10 milyon ila 100 milyon MATIC bakiyesine sahip balinalar, 18 Temmuz ve 27 Temmuz tarihleri ortasında 23 milyon coin sattı.

Balina Holding Bakiyeleri. Kaynak: Santiment

Mevcut piyasa kıymeti olan 0,72 dolara nazaran, balinalar tarafından yapılan para çekme süreçleri 16,5 milyon dolar pahasında. Geçmiş datalar, bu özel balina kümesinin son alım/satım eğilimlerinin MATIC fiyat hareketleriyle yakından alakalı olduğunu gösteriyor. Stratejik perakende yatırımcıları süreçlerini yansıtmayı tercih ederse, devam eden MATIC satışları önümüzdeki haftalarda ağırlaşabilir.

Altcoin fiyat varsayımı: 0,70 dolarlık takviye çok önemli

Kripto analisti Ibrahim Ajibade, MATIC’in teknik fotoğrafını pahalandırıyor. Üstteki on-chain göstergeler, MATIC fiyatındaki düşüş momentumunun 0,70 dolar takviye düzeyini kaybetmesi halinde devam edeceğini gösteriyor. Bununla birlikte, asgarî 0,69 dolar fiyatla 270 milyon MATIC token satın alan 10.000 yatırımcının birinci dayanağı vermesi mümkün. Lakin bu dayanak satın alma duvarı çökerse, MATIC’in 0,65 dolara kadar düşmesi mümkün.

MATIC NVT oranı. Kaynak: IntoTheBlock

Yine de, son MATIC 0,80 doların üzerine çıkarsa boğalar beklenmedik bir geri dönüş mümkün. Lakin üstte görüldüğü üzere, azamî 0,80 dolar fiyattan 1,34 milyar MATIC token satın alan 51.000 yatırımcı ralliyi yavaşlatabilir. Bununla birlikte, bu direnç düzeyi yol verirse MATIC’in 0,85 doları geri kazanması mümkün.

HANDE BERKTAN

Bilişim Vadisi Kocaeli, İzmir, İstanbul ve Bakü’nün akabinde Almanya’nın Karlsruhe eyaletinde girişimcilere kapılarını açıyor.

Avrupa’ya bu yıl Almanya’dan açılacak olan Bilişim Vadisi, Karlsruhe eyaletinde mobilitenin kümelendiği noktada yer almayı planlıyor.

Gündem Teknoloji programına konuk olan Bilişim Vadisi Genel Müdürü Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, mobilite alanındaki çalışmalarını “Bilişim Vadisi otomotiv bölümünün dijital dönüşümünü sağlamada kıymetli bir yere sahip. İhracatta birinci kalem otomotivdi. Kimya öne geçti fakat yeniden güçlü kasımız otomotiv. Otomotiv bölümünün bu dönüşümünü yakaladığımızı düşünüyoruz. Otomotiv yan sanayindeki gücümüzü mobilite ile beraber dönüşecek bu araçlarda, yan endüstrinin de dönüşüme ayak uydurup değerli bir ihracat geliri oluşturmayı hedefliyoruz. Temel çalışma odağımız teşebbüsçü geliştirme ekosistemini oluşturmak.” şeklinde tabir etti.

“120 girişimi Mobilite Hızlandırma Programı’na aldık”

Destekledikleri teşebbüslere dair İbrahimcioğlu “Milli Teknoloji Atağı kapsamında TOGG projesi devreye alındı. TOGG’a mesken sahipliği yapan Bilişim Vadisi’nde girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkıda bulunduk. Birincil dikey çalışma alanımız mobilite. Mobilite Hızlandırma Programları’na 1.200 teşebbüsçü başvurmuş 120 girişimciyle hızlandırma programı yaptık. Bunların bir kısmı TOGG ile bir arada çalışıyor. Sanayicilerle bir arada programlarımızla tedarikçi havuzu oluşturuyoruz. 2030 yılında AB yüzde yüz elektrikli araçlara geçecek ve yalnızca elektrikli değil, otonom araçlara geçiş başladı ve yüzde 70’te otonom ve kontaklı araçlara geçileceği söyleniyor. Dolayısıyla Bilişim Vadisi’nde otonom araç teknolojilerine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Fizikî altyapıyı kuruyor, entelektüel kaynağı geliştirip, fonlarımızla yatırım dayanağı sunuyoruz. 2022 yılında tekno teşebbüsçü sayısı 10 binler civarındaydı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2030 yılına kadar 100 bin tekno girişimciye ulaşılması amacı var. Finansal kaynak noktasında TÜBİTAK, KOSGEB hibe programlarından yararlanabilir. Bilişim Vadisi İzmir’de İzmir Yüksek Enstitüsü ile beraber. İzmir’de yenilenebilir enerji alanında küresel bir marka çıkartabiliriz.” dedi.

“Girişim Sermayesi Yatırım Fonu 500 milyon TL’ye ulaştı”

Bilişim Vadisi Genel Müdürü finansman kaynağına ait “Girişim Sermayesi Yatırım Fonu 100 milyon TL ile başladı, bugün büyüklüğü 500 milyon TL’ye ulaştı. 29 girişime yatırım yaptık, 12 teşebbüsçü ile pazarlık halindeyiz. Küçük ölçekli girişimlere, tohum aşamasındakilere hazırladığımız bir fonumuz daha var.” açıklamasını yaptı.

“Bilişim Vadisi bu yıl Almanya’da girişimcilere kapılarını açıyor”

Yurtdışı yatırımlarına dair Serdar İbrahimcioğlu “Bakü ile Orta Asya’ya açılmış oluyoruz. Bilişim Vadisi Bakü ofisini kurduk. Sırada Avrupa var. Almanya’da üniversite kentinin içinde alan seçtik. Bilişim Vadisi’nin bu yıl içerisinde Almanya’da yerleşkesini açmış olacağız. Otomotiv dalının olduğu yerde mobilite yüklü yerleşkemiz olacak. Yerleşkeyi Karlsruhe’de açmayı planlıyoruz.” açıklamasını yaptı.

Beşiktaş Ayos Bayan Voleybol Grubu, 18 yaşındaki Rus smaçör Victoria Demidova’yı renklerine bağladı.

Kulüpten yapılan açıklamaya nazaran, 2023-2024 dönemi transfer çalışmaları kapsamında smaçör Victoria Demidova ile mukavele imzalandığı belirtilerek, “Kulübümüze değerli hizmetlerde bulunacağına inandığımız Victoria Demidova’ya ulu formamızla üstün muvaffakiyetler dileriz.” denildi.

Slovenya’nın Maribor kentinde devam eden 2023 Avrupa Gençlik Olimpik Yaz Şenliği’nde (EYOF) ulusal sportmenler bir altın, iki gümüş, bir bronz madalya kazandı.

Tertipte Türkiye’yi judoda erkekler +90 kiloda temsil eden İbrahim Tataroğlu, finalde Azerbaycan’dan Ramazan Ahmadov’u ippon ile mağlup ederek altın madalya elde etti.

Ulusal atlet Yasir Kuduban, erkekler yüksek atlama finalinde 2,09 metrelik atlayışıyla, ulusal yüzücü Tuncer Berk Ertürk de erkekler 400 metre karışıkta 4:24.94’lük derecesiyle gümüş madalyanın sahibi oldu.

Ulusal yüzücülerden Ahmet Mete Uzunluklu ise erkekler 200 metre hür tarzda 1:51.80’lik derecesiyle bronz madalya aldı.

Bir kripto influencer’ının tanıttığı ve sırdaki PEPE olduğunu argüman ettiği altcoin projesi sıfıra indi. Projenin bir ‘rug-pull’ olayı olduğu tarafında kuşkular var. Argümanlara nazaran, yatırımcılar 2,2 milyon dolarlık kayıp yaşadı.

İnfluencer “Sıradaki PEPE” dedi, dolandırıcılık çıktı!

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, kripto dünyasında dolandırıcılık ve sahtekarlık olayları hiç de ender değil. Pauly isimli tanınan bir kripto influencer’ı piyasaya yeni giren PNDX isimli bir altcoin’in reklamını yaptı. O kadar ki projenin, sırdaki tanınan göğüs coin’i PEPE olacağaını sav etti. Lakin, bu projenin sonu tam bir hüsran oldu. Son haberlere nazaran, PNDX yatırımcılarına milyonlarca dolar kaybettirdi. Ayrıyeten geliştiricilerinin, altcoin’i bir ‘rug-pull’ için tasarladığı tarafında kuşkular ortaya çıktı.

İddialara nazaran, bahse husus altcoin projesi, berbat niyetli bir fonksiyona sahipti. Zira, akıllı kontratında herkesin bir diğerinin tokenlerini rastgele bir adrese transfer etmesine müsaade veriyordu. Böylelikle, Uniswap’teki PNDX havuzuna likidite eklenir eklenmez, tokenleri büyük kârlar karşılığında satan makûs niyetli şahıslar halıyı çekti. Bunun akabinde altcoin fiyatı dikey olarak sıfıra düştü.

PNDX fiyat grafiği. kaynak: Rune/Twitter

Bu ortada, Pauly token lansmanı ile ilgili bir sorun olduğunu tez etti. Ayrıyeten, kayıp yaşayan kullanıcılara tazminat ödeyeceğini ileri sürdü. Lakin influencer, daha evvel likiditeyi bir hafta boyunca kilitleyeceğini argüman etmişti.

Yatırımcıların kaybı 2,2 milyon dolar

Sonuç olarak, büyük bir hevesle PEPE niyetine token alan yatırımcılar kıymetsiz PNDX’leriyle ortada kaldı. Tezlere nazaran, yatırımcılar bu olayda yaklaşık 2.2 milyon dolar kaybetti. Durum takip eden, Rune takma isimli kripto traderı, olayın akabinde şu paylaşımı yaptı:

Pauly vakti bir hafta boyunca sağlam kaldı. Lakin, o kadar berbat etti ki neredeyse herkes PNDX’te para kaybetti. Bir mukavele ve bir web sitesi yapıştırdı. Web sitesinde beşerler token basabiliyordu. Fakat bu bir ön satış üzereydi. Rastgele bir adam, basımdan çabucak sonra likidite ekledi ve herkes tipik MaestroBots yahut eamUnibot kullanarak kontrat yoluyla satın almaya başladı. Ekseriyetle yapıldığı üzere oldu.

Ayrıca Rune, açıklamasında, “Likidite ~5.000 dolar idi. Beşerler on binlerce satın alıyordu. Fakat, büsbütün rekt (-%100) alıyorlardı. Zira basanlar büyük bir tesirle düşük likit bir kripto parada ~100X üst satıyorlardı. 10.000 dolardan daha az parayla ~700.000 dolar kazanan birkaç cüzdan gördüm. Bununla birlikte, öteki herkes toplamda yaklaşık 2,2 milyon dolar kaybetti,” dedi.

Binicilik Ulusal Kadrosu, Çekya’da devam eden Memleketler arası CSIO4 Mani Atlama Kupası’nda 4. oldu.

Türkiye Binicilik Federasyonundan yapılan açıklamada, başşehir Prag’daki Chuchle Arena’da düzenlenen tertipte, Derin Demirsoy, Hasan Şentürk, Efe Siyahi ve Ömer Faruk Karaevli’den oluşan Binicilik Ulusal Grubu’nun çaba ettiği bildirildi.

Ulusal ekibin dördüncü olduğu kupada, İsrail’in birinci, Polonya’nın ikinci, Macaristan’ın ise üçüncü sırayı aldığı kaydedildi.

Bu sonuçlarla Türkiye ismine ekip halinde olimpiyat kotasının alınamadığı, atletlerin ferdi kota uğraşına ise devam edecekleri belirtildi.

Ripple, Yargıç Analisa Torres’in XRP tokeninin bir menkul değer olmadığına karar vermesiyle, Blockchain şirketinin Amerika Birleşik Devletleri Menkul Değerler ve Borsa Komitesi (SEC) ile olan yasal savaşından muazzam bir zafer kazandı. Bununla birlikte, XRP topluluğu davadan uzaklaşmadan evvel hala kesin kararı bekliyor. Bu belirsizliğin ortasında yapay zeka ve analistler XRP için varsayımlarını paylaşıyor.

Ripple davası için alternatifler neler?

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, mahkemenin de belirttiği üzere Ripple Labs, XRP tokenini halka açık kripto para borsalarında perakende yatırımcılara satarak federal menkul değerler yasasını ihlal etmedi. Bununla birlikte, yargıç kurumsal yatırımcılara yapılan XRP satışlarının aslında menkul değer satışı olduğuna karar verdi. Bu yüzden, SEC kendisi için kısmi bir yarar elde etti.

Şimdi, son kararın mümkün sonuçları kıymet kazanıyor. Her iki tarafın da bir muahedeye varması ve davayı tahlile kavuşturması, bizi bu sonuca götürecek. Tarafların uzlaşmaya varamadığı farklı bir senaryoda ise dava mahkemeye taşınabilir. Öte yandan, taraflardan birinin davayı temyize götürmesi de bir mümkünlük.

Ripple davası tam olarak ne vakit sona erecek?

Özellikle hukuk uzmanları, düzenleyicinin bir sonraki hareket şekli konusunda bölünmüş durumda. Uzmanlar, SEC’in Yargıç Torres’in kararına itiraz edip XRP’nin bir menkul değer olmadığı sonucunu aksine çevirmeye çalışıp çalışmayacağı ya da Ripple ile anlaşıp kripto ticaret platformu Coinbase üzere kripto sanayisine saldırabileceği farklı bir cepheye yönelip yönelmeyeceğini tartışıyor.

SEC, lider Gary Gensler’in idaresinde bir temyize giderse, mali açıdan da dahil olmak üzere daha da berbat bir kayba uğrayabilir. Ayrıyeten, Ripple’ın birinci temyizi bir sonraki başkanlık seçimine yahut ötesine kadar uzatması mümkün. Bundan sonra Gensler muhtemelen gidecek. Zira yüksek mahkemeler meseleleri kısmen karara bağlamamayı tercih eder. Dahası, çoklukla son bir karar olana kadar bekler. Bu bağlamda, hukuk uzmanı Jeremy Hogan’ın da şu değerlendirmeyi yapıyor:

Eğer, SEC temyizi kazanırsa, duruşma düzeyindeki kimi olumsuz davaları geri çeker. Fakat temyiz evresinde kaybederse, artık 2. Bölge Temyiz Mahkemesi (DCA) Bölgedeki her Mahkeme bu karara uymak zorunda. Sözün tam manasıyla bir köstebek yuvasını dağa dönüştürebilirler.

Gerçekten de, SEC’in bunun uğraşlarına değmediğini fark ederse, mutabakata karar vermesi mümkün. Bu durumda XRP topluluğu tüm sıkıntıyı çok daha çabuk geride bırakır. Her iki durumda da Ripple için olumlu bir sonuç olur. Bu da, Yargıç Torres’in kararının akabinde olduğu üzere, XRP fiyatında bir artış manasına gelecektir.

XRP fiyat tahminleri

Basın saatine nazaran, XRP son 24 saatte %0,21 artarak 0,714 dolar fiyattan el değiştiriyordu. Ayrıyeten, evvelki yedi günde %7,77 düşüş kaydetti. Bununla birlikte, aylık grafiğinde %51,09’luk kıymetli bir çıkar elde etti.

XRP 30 günlük fiyat grafiği.

Bu ortada, Google’ın yapay zeka (AI) aracı Bard, Ripple’ın yasal zaferinden sonra XRP için 2023’ün sonuna kadar ortalama 1,30 dolarlık bir fiyata ulaşmanın yanı sıra yıl sonuna kadar 0,47 dolar yahut 0,71 dolarlık daha muhafazakar iddialar de dahil olmak üzere çeşitli potansiyel fiyat iddialarını listeliyor.

Buna kıyasla, kripto kestirim platformu PricePredictions tarafından kullanılan makine tahsili algoritması, XRP’nin Ağustos 2023 sonunda 0,71 dolardan süreç göreceğini öngörüyor. Böylelikle, önümüzdeki 30 gün içinde hafif bir düşüşe işaret etti. Kripto analisti CoinsKid, XRP’nin 2023’ün sonuna kadar 6 dolar fiyatına ulaşabileceği istikametinde bir görüş paylaştı. Daha yakın bir vakitte, kripto piyasası uzmanı Cryptoinsightsuk, XRP token için SEC sonrası beş potansiyel fiyat sonucunu listeledi. Bunlar ortasında 10-15 dolara kadar bir boğa koşusu da var.

Ankara’da hekimler ve sağlık çalışanlarını temsil eden 21 sivil toplum kuruluşu etki alanlarını genişletmek ve ortak eylemsellikte buluşmak için ‘Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele’ (SABİM) Platformu’nu kurdu. 22 Temmuz’da SABİM’in yol haritasını açıklamak ve kamuoyuna anlatmak üzere Ankara’da bir basın açıklaması yapan SABİM yetkilileri, ‘Yetkili olmak için etkili sendikalarda buluşalım’ sloganıyla yola çıktıklarını vurguladı.

Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken

“Yetkili Olmak İçin Etkili Sendikalarda Buluşalım”

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sendikalı olmasının önemine değinen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Ankara’da 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu olarak teşkiline hazırlandığımız Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu’nu kurarak basın açıklaması yaptık. Ana başlıklarımız şiddetin önlenmesi, mali haklar, özlük hakları, çalışma koşulları ve liyakat… Aslında sık sık gündeme getirdiğimiz konular ana başlığımız oldu. Yıllardır kamu emekçileri hak ettiği özlük haklarına, mali haklarına bir türlü erişememekte, şiddetin mobbingin ve değersizleştirilmenin hüküm sürdüğü bir hikayede maalesef ezilmekte. Haklarını savunmak üzere devrettikleri yetkili ama etkisiz yapılar tarafından hak etmedikleri durumlara maruz bırakılmaktadır. Yetkili sendikanın toplu sözleşme öncesi açıkladığı talepleri de bizlerin ne kadar haklı olduğunu ve Ankara’da bu platformun oluşmasının önemini bize gösterdi” dedi.

Saha, Eylem İstiyordu; Bize De Hareket Etme Sorumluluğu Doğmuştu

Saha, Eylem İstiyordu; Bize De Hareket Etme Sorumluluğu Doğmuştu

Ankara’da sağlık ve sosyal hizmet kolunda 19 sendika ve 2 federasyonun nasıl bir araya geldiği konusunda Akarken, “Saha, zaten eylem istiyordu. Bize de sahanın talebi doğrultusunda hareket etme sorumluluğu doğmuştu. Eylem ve bir arada olmamız sahada çok ilgi uyandırdı. Çok güzel geri dönüşler oldu. Biz, 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu üyelerimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeye hazırız. Emekçi hakkını istiyor artık” diye konuştu.

Emekçi Hakkını İstiyor, Türkiye Yüzyılına Sendikacılık Getireceğiz

Emekçi Hakkını İstiyor, Türkiye Yüzyılına Sendikacılık Getireceğiz

Bu güç birliğinin sağlık emekçilerine yansıması konusunda SAHİM-SEN Başkanı Akarken şunları söyledi, “Bu birliktelikle sağlık ordusunun bir bütün olduğunu kamu emekçilerinin hakkını savunmak yerine adeta susturucu rolü üstlenen etkisiz yapıların oluşturduğu bloğa karşı emeğin ve dayanışmanın birlikte hareket etmenin, en önemlisi de  Kemal  Türkler’in bizlere miras bıraktığı ‘’Benim mezarımın başına geldiğinizde şiş ve ağlamış gözlerle gelmeyin, işçilerden iyi haberlerle gelin’’ sözünü iliklerimize kadar hissedip bize önder olan gerçek sendikacılık yapanlardan ders aldığımız gibi Türkiye yüzyılına sendikacılık getireceğiz. Öncelikle devletin kasasından ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin kaldırılması, bunun yerine emekliliğe yansıyan katsayı düzenlemesiyle iyileştirilmeler yapılmasının sağlanmasını hedefliyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’mızın çalışmalarına katkı sağlayarak emekçinin yarına umutla bakmasını sağlayacağız.”

Tüm Halkımızı Sağlıkçıların Yanında Olmaya Davet Ediyoruz

Bu birliktelikle beraber farklı ve özel şeylerin görüleceğini ifade eden Akarken, “1-2 ağustos tarihlerinde sağlık kurum çalışanları iş bırakacak. 1-2 Ağustos’ta ülkemizde oluşacak ideal sistemin en büyük destekçisi olan sağlık ordusu bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun vatandaşlarımızın bilmesini istiyoruz. Nitelikli hizmet oluşumu için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil; vatandaşımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Aile Hekimliği Uygulaması Evrensel Standartlara Ulaştırılmalıdır

Aile Hekimliği Uygulaması Evrensel Standartlara Ulaştırılmalıdır

Bu enflasyonist ortamda ücretlerin yetmediğini vurgulayan SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken son olarak şunları dile getirdi, “Özellikle bu enflasyonist ortamda ücretler yetmiyor. Memur-SEN’in önerdiği memur zammını kabul etmiyoruz. 22 Temmuz toplantımızda belirttiğim üzere aile hekimliği sistemi değil aile hekimliği uygulamasının idare tarafından yeterli mali ve idari desteğin verilmemesi hususunda sorun yaşanmaktadır. Bilimsel birçok çalışmada aile hekimliği öncesi ve sonrası bağışıklama, bebek ölüm oranı, ana ölüm oranı, doğumda beklenen yaşam süresi, bulaşıcı hastalıklarla mücadele vb birçok gösterge ortadadır. Bu yüzden aile hekimliği uygulaması sağlıklı bir idare ile kişiye yönelik sağlık hizmetleri için idealdir. Bu yüzden bir düzeltme ihtiyacı oluşmuştur. Aile hekimliği uygulaması uluslararası evrensel standartlara ulaştırılmalı, ASM gider ödemeleri tüm ihtiyaçları karşılayacak oranda artırılmalıdır. ASM’ler güvenlikli fiziki koşulları uygun olacak şekilde, apartman altından çıkartılıp kamu tarafından inşa edilmeli, aile hekimlerine teslim edilmelidir. Bu düzenlemeler yapılıncaya kadar ASM’lerin kira ve personel giderleri merkezi bütçeden karşılanmalıdır” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

ABD Lideri Joe Biden idaresinin Mart’ta Kongre’ye sunduğu 2024 mali yılına yönelik bütçe teklifindeki ekonomik iddialarda revizyona gidildi.

Buna nazaran, ABD iktisadının bu yıl yüzde 0,4, gelecek yıl yüzde 1,8 ve 2025’te yüzde 2,4 büyüyeceği iddia edildi.

Ülke iktisadına ait Mart’ta yapılan varsayımlarda, iktisadın bu yıl yüzde 0,4, gelecek yıl yüzde 2,1 ve 2025’te yüzde 2,4 büyüyeceği öngörülmüştü.

Enflasyon kestirimleri ise bu yıl için yüzde 3,3, gelecek yıl için yüzde 2,5 ve 2025 için yüzde 2,3 oldu.

Beyaz Saray’ın işsizlik oranına ait beklentileri de bu yıl için yüzde 3,8, gelecek yıl için yüzde 4,4, 2025 için yüzde 4,2 olarak kayıtlara geçti.

ABD’nin bu yılki bütçe açığı iddiası, 26 milyar dolarlık azalışla 1,543 trilyon dolara düşürüldü.

Beyaz Saray’ın Mart’ta yayımladığı iddialarda, 2023 mali yılında bütçe açığının yıllık yaklaşık yüzde 14 artışla 1,569 trilyon dolara çıkması öngörülmüştü.

Ülkenin 2024 mali yılına ait bütçe açığı beklentisi ise 31 milyar dolarlık artışla 1,877 trilyon dolara çıkarıldı.

Elon Musk, satın aldığı günden beri Twitter’da birçok değişiklik yapmış ve platformu adeta oyuncağı hâline getirmişti. Ünlü milyarder, son olarak Twitter’ın ikonik logosunu ve ismini, 17 yılın akabinde geçtiğimiz günlerde “X” olarak değiştirmişti.

Musk, artık ise platformda yaptığı bir değişiklikle değil, paylaştığı bir datayla gündeme geldi. 52 yaşındaki teşebbüsçü, Twitter’ın, yeni ismiyle X’in, aylık kullanıcı sayısını paylaştı.

X’in aylık kullanıcı sayısı 541 milyona ulaşarak 2023’ün rekorunu kırdı

𝕏 monthly users reach new high in 2023 pic.twitter.com/trqLGBEvvA

— Elon Musk (@elonmusk) July 28, 2023

Elon Musk, bir data paylaşarak platformun aylık kullanıcı sayısının 541 milyon 562 bin 214 olduğunu duyurdu. Ayrıyeten, açıklamasında bu sayının aylık kullanıcı sayısında 2023 yılının rekoru olduğunu da ekledi.

Musk, bilgilerin perşembe gününe ilişkin olduğunu; yani şimdiki olduğunu söz etti. Son olarak, sayının platformlardaki sayısı “oldukça fazla olan botların kaldırılmasının ardından” oluştuğunu da ekledi. Bilindiği üzere milyarder iş insanı, geldiğinden beri Twitter’daki botların kaldırmak istediğini söylüyordu.

Musk’ın paylaştığı bilgiler, Meta’nın Twitter rakibi uygulaması Threads’in kullanıcı sayısındaki önemli bir düşüş yaşandığının açıklanmasının sonrasında geldi. Mark Zuckerberg, birkaç saat evvel Threads’in kullanıcı sayısının %50’den fazlasının kaybedildiğini açıklamıştı.

Prof. Dr. Canan Karatay, Karatay Sözü ismini verdiği Youtube kanalı üzerinden yaptığı açıklamada, çocuklarda artan vitamin ve mineral eksikliğinin nedenlerini anlattı. 

Paylaştığı videoda karaciğerin çok önemli bir organ olduğundan ve çocuklardaki, gençlerdeki karaciğer yağlanmasından bahseden Prof. Dr. Canan Karatay, “Karaciğerde vitaminler depo edilir ve vitaminler üretilir. Hayatta kalabilmemiz için gerekli olan vitaminler. Bu vitaminler; A vitamini, D vitamini, B12 vitamini ve K2 vitamini. Normal çalışan, fonksiyon yapan bir karaciğerde bunlar üretilir ve dolaşıma verilir. Fakat karaciğer yağlanması başladığı zaman dokuz yahut on yaşındaki çocuklarda, gençlerimizde bunların miktarı maalesef azalıyor. Özellikle D vitamini ve B12 vitamininin azalmasından dolayı vücutta efendim bağışıklık sistemi çöküyor.” dedi.

Çocuklarda 12 Yaşında, 10 Yaşında Kronik Hastalıklar Temel Atmaya Başlıyor

Çocuklarda 12 Yaşında, 10 Yaşında Kronik Hastalıklar Temel Atmaya Başlıyor

Çocukların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Canan Karatay, “Annelerin, babaların en korktukları enfeksiyonlardan çocukları korumak için bunu yapmamız lazım. Fakat karaciğer yağlanmasının en önemli zararlarından biri de akut enfeksiyonlar. Çok sık görüldüğü gibi, çocuklarda on iki yaşında, on yaşında kronik hastalıklar da başlamaya, temel atmaya başlıyor. Ben bir çocuk hekimi değilim. Ben bir kardiyoloğum, iç hastalıkları uzmanıyım. Yetişkinlerde gördüğümüz, yirmi ve otuz yaşlarında gördüğümüz kalp hastalıkları, şeker hastalıkları sinir hastalıkları, hepsinin temeli çocukken atılıyor. Onun için şimdi bana o çocuk doktoru değil, ne diye konuşuyorsun demesinler diye açıklıyorum. Ana rahminden itibaren atılıyor.” diye konuştu.

Çocuklarda D Vitaminini Yükseltmekten Korkmayalım

Prof. Dr. Canan Karatay: “Çocuklarda D Vitaminini Yükseltmekten Korkmayalım”

Çocukların D vitaminin ölçtürülmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “D vitaminini yükseltirsek hiç korkmayalım. Bir kere enfeksiyonlara karşı koruduğu gibi ileri yaşlarda da D vitamini yüksek olan çocuklarda ileri yaşlarda da tansiyon yüksekliği olmuyor. Kalp krizi olmuyor. Felç olmuyor. Depresyon olmuyor. Zihin çok iyi çalışıyor. Çocuklarımızı gayet sağlıklı beslememiz lazım. Tabii ki okullardan maalesef zehir saçan kantinleri kaldırmamız lazım. Fakat anneler burada ve bakıcılar ve babalar çok önemli. Çocuklarımıza mutlaka sağlıklı besleyeceğiz. Yani D vitamini yiyeceklerden alınır mı? Tabii ki alınır. En önemli kaynağı nedir? Karaciğerdir. En önemli kaynağı nedir? Balıktır. Çocuklarımıza karaciğeri haftada bir yedirmemizde fayda var. Karaciğer, yürek, böbrek, bunları biz çocukken çok yerdik. Balık mutlaka mümkün olduğu kadar. Fakat konserve balık olmaz. Hakikat hakikaten daha çok soğuk deniz balıkları, işte bizim Karadeniz’den çıkan hamsi çok önemli. Soroz’dan çıkan sardalya çok önemli. Çünkü bunlar soğuk deniz olduğu için omega3 çok yüksek.”

Çocukları Kelle Paça İçmeye Alıştırmamız Lazım

Çocukları Kelle Paça İçmeye Alıştırmamız Lazım

Çocuklara mutlaka protein olarak tam yağlı peynir, protein ve kalsiyum olarak tam yağlı ev yoğurdu yedirmekte fayda olduğunu dile getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Tabii ki en başta da kelle paça çok önemli. Çocukları kelle paça içmeye alıştırmamız lazım. Kemik suyu çok önemli. Yani kemik suyu kaynatılabilir evde. Hakikaten kemik suyuna limon sıkılarak, karabiber koyularak, biraz da kristal kaya tuzu koyularak bunlar çocuklara yavaş yavaş alıştırılması lazım, çok önemli. Hastalandığımız zaman eski zamanlarda biliyorsunuz tavuk suyu çorba denilirdi. Artık doğru dürüst tavuk da kalmadı. Onun için tavuk suyu çorba diyemiyorum efendim. Kahve de çok önemli. Kahve derken Türk kahvesi diyorum. Çünkü Türk kahvesi güçlü bir antioksidandan çok güçlü bir antioksidan. Yani karaciğeri de toksitle azalır. Vücudu da güçlendirir çocukların. Beyinleri ve zihinleri de açılır. Konsantrasyonları da çok güzel güçlenir.” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)