Ay: Temmuz 2023

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi liderliğinde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları”, Londra, Paris, Milano, Viyana, Pekin ve Singapur’un ardından, dün de Malezya’nın Başkenti Kuala Lumpur’da gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümü vurgusuyla  gerçekleşen resepsiyonda, Türkiye ve Malezya arasındaki ikili ekonomik ilişkiler ve yatırım süreçleri değerlendirilirken,  iki ülke arasındaki fırsatlar masaya yatırıldı.

 Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümü vurgusuyla dünyanın farklı noktalarında düzenlenmeye devam eden “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları”nın bir diğeri dün akşam Malezya’da gerçekleştirildi. ‘Türkiye: Your Resilient Investment Partner’ temalı resepsiyonun açılış konuşmalarını T.C. Kuala Lumpur Büyükelçisi Emir Salim Yüksel, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, ve ülkenin en önemli altyapı ve mühendislik grubu UEM’in Genel Müdürü Dato Mohd Izani Gani gerçekleştirdi. Programa ayrıca Malezya Yatırım, Ticaret ve Endüstri Bakan Yardımcısı Liew Chin Tong da katılım gösterdi.

 UEM Genel Müdürü Dato Mohd Izani Gani, “Malezya Varlık Fonu Khazanah, İstanbul’da bölge ofisini açmayı planlarken Yatırım Ofisi’yle yakın çalıştı ve çok önemli destekler aldı. Sonuç olarak 2013 yılında bölge ofisi açıldı. Yatırım Ofisi ve Khazanah arasındaki bu özel ilişkiye 2017 ve 2018 yılları arasında Türkiye Bölge Müdürlüğü’nü yaparken bizzat şahit oldum.” dedi.

Malezya Yatırım Ticaret ve Endüstri Bakan Yardımcısı Liew Chin Tong, “Türkiye’nin 100. yılını kutladığı bu etkinliğe davet edildiğim için çok mutluyum. Önümüzdeki dönemde Türkiye Dünya’nın en büyük ilk 10 ekonomisi, Malezya ise ilk 30 ekonomisi içinde olmayı hedeflemekte. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde karşılıklı ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Türkiye’nin özellikle Savunma sanayiinde gösterdiği başarının farkındayım ve bu alanda karşılıklı yapılacak çok işlerin olduğuna inanıyorum.” dedi.

Malezya Büyükelçisi Emir Salim Yüksel “Tarihi ve yakın ilişkilere sahip iki kardeş ülkenin Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığı bu etkinlikte bir arada olması mutluluk verici. İlkini 2015 yılında imzaladığımız Serbest Ticaret Anlaşması, yakın dönemde hizmet, e-ticaret ve yatırımlar başlıklarını da kapsayacak şekilde genişletildi. İki ülke arasında her geçen yıl hız kazanan ekonomik ilişkiler havacılıktan hammadde ticaretine, özellikle helal sektöründe ciddi bir potansiyele sahip. Ayrıca iki ülke arasında karşılıklı yatırımlarda da önemli potansiyel görüyoruz. Bu organizasyon vesilesiyle sizleri Türkiye ekonomisinin sunduğu eşsiz yatırım fırsatlarından istifade etmeye davet ediyorum.” dedi.

Cumhuriyetin 100. yılı münasebetiyle düzenledikleri yatırımcı resepsiyonlarına Türkiye ile kapsamlı stratejik ortak düzeyinde ilişkisi bulunan Malezya’da devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, ‘Son dönemde ivmelenen savunma sanayi işbirliklerinin yanı sıra Malezya merkezli şirketlerin enerji, finans, ulaştırma, perakende, sağlık ve teknoloji girişimleri sektörlerinde ülkemize yatırımlar yaptığını biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açılışı yapılan İstanbul Finans Merkezi’nin, Malezya’nın önemli bir merkez konumda olduğu katılım finans alanında da yeni açılımlara vesile olacağını düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve Başbakan Sayın İbrahim’in son dönemdeki görüşmelerinde de sıklıkla vurguladıkları gibi, iki ülke arasında ticaret ve yatırım başta olmak üzere pek çok alanda hızla ilişkilerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Biz de bu vizyondan aldığımız ilhamla, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefiyle Türkiye Yüzyılı’na girerken Malezyalı yatırımcıları ülkemizde yatırıma davet ediyoruz.” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, gençler arasında yoğun rağbet gören ayak tenisi sporunun gelişmesi için Beach Park’ta iki adet ayak tenisi sahası oluşturdu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ücretsiz spor kurslarının yanı sıra yeni semt spor alanlarıyla da her yaştan Antalyalıyı sporla buluşturuyor. Büyükşehir Belediyesi özellikle gençler arasında yoğun rağbet gören ayak tenisi sporunun gelişmesi için de çalışıyor. Bu kapsamda Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından Beach Park’ta iki adet ayak tenisi sahası oluşturuldu.

İKİ ADET SAHA OLUŞTURULDU

Özellikle gençlerin ve çocukların ayak tenisine yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Türker Ahmet Özay,

“Sürekli yeni tesisler yapmaya, halkımızın talepleri doğrultusunda her türlü spor tesisini açmaya çalışıyoruz. Ayak tenisi oynamak isteyenlerin yararlanabileceği çok güzel 2 saha oluşturduk. 24 saat açık gece ışıklandırmamız var. Rezervasyon uygulaması yok. İsteyen istediği saatte gelip burada partneriyle ayak tenisi oynayabilir. Tüm Antalyalıları ayak tenisi oynamaya davet ediyoruz” dedi.

Ayak tenisini severek oynadıklarını söyleyen gençler de kendilerine böyle bir imkan sunduğu için Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Investing.com – Charter Communications (NASDAQ: CHTR) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 8,05$ ile analistlerin 8,07$ olan beklentilerine göre 0,02$ daha kötü.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 13,66B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 13,84B$ şeklindeydi.

Charter Communications hissesi, günü 400,99$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda 8,76% değer kazandığını gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise -7,20% değer kaybettiğini gösteriyor.

Charter Communications son 90 gün içinde 2 pozitif hisse başına kâr görürken 8 negatif hisse başına kâr gördü.

Charter Communications hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Charter Communications şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

Charter Communications şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Her ne kadar yeni oyuncular için şimdilerde Larian = Baldur’s Gate üzere bir denklem kelam mevzusuysa da aslında biz onları yepyeni Divinity oyunlarıyla ve yarattıkları o muazzam dünyayla sevdik. Divinity serisinin geçmişi bundan 20 yıl öncesine dayanıyor, Divine Divinity ile başlayan bir dünya bu. Ancak Larian da asıl parlamasını 2014 tarihli Divinity: Original Sin ve onun devam oyunu, çok sayıda GOTY sahibi 2019 tarihli Divinity: Original Sin 2 ile gerçekleştirdi.

Larian’ın işvereni Swen Vincke, IGN’ye verdiği röportajda Divinity oyunlarını unutmadıklarını, kesinlikle seriye geri dönüş yapacaklarını söylüyor.

• Divinity: Original Sin 2 – İnceleme

“O bizim kendi inşa ettiğimiz bir dünya, bu yüzden kesinlikle bir noktada oraya geri döneceğiz. Evvel Baldur’s Gate 3’ü tamamlayacağız ve sonrasında biraz orta vereceğiz zira kendimizi yaratıcılık manasında da tazelememiz gerekiyor.” diyor Vincke.

Elbette Baldur’s Gate de fevkalade bir IP ve Larian için de çok değerli bir fırsat, lakin Divinity serisinin kurallarını Larian’ın koyduğu kendine has dünyası da yaratıcılık açısından çok büyük özgürlük veriyor Larian’a. Umarım Divinity: Original Sin 3’ü görmemiz çok da uzun vakit almaz.

Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu Lideri Keyifli Türkmen, boccia branşının federasyonlarına bağlandığını duyurdu.

Türkmen, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Boccenin 5. disiplini ve Paralimpik Oyunlar programının kuruluşundan beri değişmez kesimi olan boccianın federasyonumuza bağlanmasının memnunluğunu yaşıyoruz. Topluluğumuza iyi olsun. Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak ve Bakan Yardımcımız Hamza Yerlikaya’ya şükranlarımı arz ederim.” sözlerini kullandı.

Boccia branşı, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonunun bünyesinde yer alıyordu.

Ulusal atlet Edanur Tulum, Slovenya’da düzenlenen Avrupa Gençlik Olimpik Şenliği’nde (EYOF) gümüş madalya elde etti.

Türkiye Atletizm Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, Edanur, Maribor kentinde yapılan tertipte 400 metrede yarıştı.

Yarışta 53.32’lik vaktiyle şahsî en uygun derecesini elde edip, gümüş madalya kazanan Edanur, birebir vakitte 18 ve 20 yaş altı Türkiye rekorlarını da kırdı.

Türkiye İş Bankası Satranç Harika Ligi 2023 şampiyonu olan Türk Hava Yolları Spor Kulübü oyuncusu büyükusta Mert Yılmazyerli, satrançta sonucu totemlerin değil rasyonel kararların belirlediğini söyledi.

Babası sayesinde 9 yaşında satrançla tanışan, 2014 yılında Milletlerarası Usta (International Master-IM), 2022 Teplice Açık Satranç Turnuvası’nda aldığı 2618 ELO performansıyla da normunu tamamlayarak Büyükusta (Grandmaster-GM) olan, 2021 Türkiye şampiyonu Mert Yılmazyerli, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Küçük yaşlarda maçlar öncesi çeşitli totemler yaptığını fakat artık büsbütün rasyonel kararlarla hareket ettiğini belirten Mert, “Kazandığım maçta giydiğim kıyafeti sonraki maçta da giymek üzere totemlerim vardı. Şu an totem yapmıyorum, maç sonucunu büsbütün rasyonel kararlarıma bağlamayı tercih ediyorum. Maç sonucunu totemler değil, rasyonel kararlar belirliyor.” diye konuştu.

Milletlerarası Usta Kayra Kamer ile 2021 Türkiye Şampiyonası’nda son cinse birebir puanla başladıklarını anlatan Mert, şöyle devam etti:

“Son çeşitte eşleştik ve birbirimize denk geldik. Maçın ilerleyen saatlerinde kazanır pozisyona ulaştım ve rakibim terk etmek durumunda kaldı. Böylelikle daha evvel ikincilik elde ettiğim turnuvada birinci kere şampiyon oldum. Mesleğimdeki en kıymetli maksatlardan birine daha ulaştığım o an benim için hakikaten çok özeldi.”

 “Zihinsel bir spor üzere görünse de…”

Büyükusta unvanını muvaffakiyetle taşımayı hedeflediğini lisana getiren 1992 doğumlu Mert, “ELO puanımı mümkün olduğunca yükseltmeliyim ve dünya sıralamasında kendimi daha üst basamaklara taşımalıyım.” dedi.

Disiplinli çalışmanın ehemmiyetine vurgu yapan Mert, “Satranç dışarıdan bakan bir kişi için büsbütün zihinsel bir spor üzere görünse de maçların 5-6 saat sürmesi nedeniyle bu müddet içerisinde zihninizin berrak kalabilmesi için fiziki kondisyonunuzun düzgün olması ve gerilim altında serinkanlı kalabilmeniz gerekiyor.” tabirlerini kullandı.

Satranç Harika Ligi’nin kalitesiyle öne çıktığını lisana getiren Mert, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Türkiye ve dünyadan başarılı sportmenlerin yarışıyor olması, İş Bankası Satranç Harika Ligi’ni özel kılıyor. Ülkemizin bu türlü büyük bir tertibe mesken sahipliği yapması epey gurur verici. Ligde bilhassa genç yeteneklerimiz, kendilerini kanıtlama ve yabancı ülkelerden gelen atletlere karşı başarılı maçlar sergileme imkanı buluyor. Bu da elbette Türk satrancının gelişimine katkı sağlıyor.”

Investing.com – Colgate-Palmolive (NYSE: CL) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 0,77$ ile analistlerin 0,75$ olan beklentilerine göre 0,02$ daha iyi.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 4,82B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 4,68B$ şeklindeydi.

Colgate-Palmolive hissesi, günü 77,11$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda -3,37% değer kaybettiğini gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise -2,07% değer kaybettiğini gösteriyor.

Colgate-Palmolive son 90 gün içinde 11 pozitif hisse başına kâr görürken 3 negatif hisse başına kâr gördü.

Colgate-Palmolive hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Colgate-Palmolive şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

Colgate-Palmolive şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

İş Yatırım tarafından hazırlanan yabancı yatırımcıların en çok alım yaptığı hisseler raporuna göre;

Günlük bazda yabancı oranı en çok artan hisseler:

• Bien Yapı Ürünleri Sanayi Turizm ve Ticaret A.Ş. (BIENY): 3,54 bps,
• Kiler Holding A.Ş. (KLRHO): 2,01 bps,
• Aztek Teknoloji Ürünleri Ticaret A.Ş. (AZTEK): 1,63 bps

Günlük bazda yabancı oranı en çok azalan hisseler:

• Europower Enerji (EUPWR): -5,79 bps,
• Oncosem Onkolojik Sistemler Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ONCSM): -3,56 bps,
• Cvk Maden İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (CVKMD): -2,59 bps

Son günlerde yabancı oranı sürekli artan hisselerden 5 tanesi:

• Ünlü Yatırım Holding A.Ş. (UNLU): 10 gün,
• İndeks Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (INDES): 8 gün,
• Nasmed Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret A.Ş. (EGEPO): 7 gün,
• Ata Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. (ATAGY): 6 gün,
• Duran Doğan Basım ve Ambalaj Sanayi A.Ş. (DURDO): 6 gündür yabancı oranları sürekli artış göstermektedir.

Son günlerde yabancı oranı sürekli düşen hisselerden 5 tanesi:

• Prizma Pres Matbaacılık Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. (PRZMA): 9 gün,
• Birikim Varlık Yönetim A.Ş (BRKVY): 8 gün,
• Şok Marketler (SOKM): 7 gün,
• Dagi Yatırım Holding A.Ş. (DAGHL): 6 gün,
• Koray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. (KGYO): 5 gündür yabancı oranları sürekli düşüş göstermektedir.

Bu makale ilk olarak halkaarz.net üzerinde yayımlanmıştır.

Bitcoin ve kripto para piyasası hakkında daha çok olumsuz yorumlarıyla tanınan analist Peter Brandt, BTC tweeti ile bir kere daha gündeme geldi.

Twitter üzerinden paylaşım yapan Brandt, Bitcoin piyasasının son gündemi hakkında unsurlar halinde fikrini belirtti. Kripto aksisi fenomen, halving ve spot Bitcoin ETF müracaatlarına parmak bastı.

Ünlü fenomenin kripto para gündemi hakkında yaptığı yorum bir kere daha kimseyi şaşırtmadı. Brandt, ABD’deki spot BTC fonları kabul gördüğü takdirde bu olayın fiyata bir tesir yapmayacağını argüman etti. Kripto para aksisi isim, önümüzdeki sene gerçekleşecek olan halving için de benzeri bir yorum yaptı. Peter Brandt, halving beklentisinin gereksiz olduğunu belirtti.

Bitcoin madencilerinin blok başına kazandığı mükafatı yarıya düşürecek olan Halving süreci 2024 yılında gerçekleşecek. Ünlü analist, karamsar beklentilerine karşı gelen tenkitleri ise bir piyasa inanışıyla savundu:

“48 yılı aşkın müddettir bir çok spekülasyon ile karşı karşıya kaldım. “Büyük sanılan” olayların akabinde fiyatlar daima aşağıya hareket etti. Beklenti alınır, haber satılır.”

Lider kripto para ünitesi an itibariyle 29.215$ düzeyinde alıcı buluyor.

Keçiören Belediyesi tarafından ilçedeki Kanuni Mahallesi’ne inşa edilen parkın açılışı gerçekleştirildi. Yeni parka, 11 Haziran 2016’da Hatay Amanoslar bölgesinde icra edilen operasyonda el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu iki bacağını diz üstünden kaybeden Gazi Albay Yakup Kutman’ın ismi verildi.

Albay Yakup Kutman Parkı’nın açılış törenine Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, ABB Meclis Başkan Vekili Fatih Ünal, AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Zafer Çoktan, Gazi Albay Yakup Kutman ve eşi, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile Kanuni Mahallesi sakinleri katıldı.

Başkan Turgut Altınok katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada, “Albayım bizim için bacaklarını feda etti. Ülkemiz için Türkiye’miz için… Dirliğimiz, birliğimiz kardeşliğimiz daim olsun. Hepimiz kardeşiz. Bu vatan hepimizin. Türk, Kürt, Alevi, Sünni birer ağacın dallarıyız… Köklü büyük Türk tarihimiz var. Doğduğumuz pınar aynıdır. Ayrım yapan vatan haini ve kalleştir. Bizi birbirimize düşürüp Irak, Suriye, Yemen gibi yapmak istiyorlar. Ama buna muvaffak olamadılar. Çünkü kahraman şehitlerimiz ve gazilerimiz olduğu için birliğimiz ve dirliğimiz Allah’a çok şükür bozulmadı. Bu kahramanlardan biri de Albay Yakup Kutman’dır. Size bir milyar dolar verecek olsalar iki bacağınızı verir miydiniz? Kahraman Gazimiz Albay Yakup Kutman vatan için bacaklarını verdi. Tüm şehit ve gazilerimize minnettarız. Albayımızın ismini ebet müddet bu parkımızda yaşatacağız.” dedi.

“YAVAŞ’TAN SONRA OK GİBİ BİR ADAM LAZIM ANKARA’YA”

Keçiören’e kazandırılan eserlerden söz ederek, Keçiören Belediyesinin son dört yılda Ankara Büyükşehir Belediyesinden daha çok eser ve hizmet ortaya koyduğunu belirten Altınok konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Keçiören Belediyesinin bütçesi Ankara Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin konser bütçesi kadar bile değildir. Ama biz Ankara Büyükşehirden daha fazla eser ve hizmet yapıyoruz. Minik bütçe ile bunu yapıyoruz. Bu makamlar ağlama makamı değil, şikâyet makamı değil. Ne diyor Atatürk, ‘Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz.’ ‘Yok efendim kredi olmadı, yok şu olmadı, bu olmadı’ demiyoruz. Geçmişte uzun yıllar muhalefette görev yaptık. 10 ay Keçiören Belediyesine beş kuruş paranın gelmediği zamanlar olmuştu. O zaman bile eser ve hizmetlerle şehrimizi donattık, ağlamadık. Yapamıyorsan, bizi kimse bu makamda zorla tutmuyor. Yapamıyorum dersin ve gidersin. Üstelik seçimden önce verdiğin vaatlerin de tam tersini yapıyorsun. Yapamıyorsan çekilip gidersin, bu işi başaran birisi gelir. Yavaş’tan sonra ok gibi bir adam lazım Ankara’ya. Görelim o zaman Ankara’ya nasıl hizmetler yapılıyor.”

“ABB’DE İCRAAT YOK”

Ankara Büyükşehir Belediyesinde işlerin yavaş yürüdüğünü de söyleyen Altınok, Keçiören’de inşa edilen eserlere atıfta bulunarak Keçiören Belediyesi ile ABB’yi şöyle kıyasladı:

“Yan tarafa 30 bin metrekare alana Naim Süleymanoğlu Spor Tesisi yaptık. 8 milyon TL maliyetle. Şimdi yapsanız 15 milyon liraya yapamazsınız. Büyükşehirin Naim Süleymanoğlu Spor Tesisi gibi 30 dönümlük bir alana kurulmuş tesisi dahi yok. Yapacağım dedi, yeni bir seçim geliyor birkaç yere henüz yeni başlamış. Bakıyorum Büyükşehir Belediyesine her şey yavaş, çok yavaş. Yavaş yavaş gidiyor. Biz sadece Yükseltepe Mahallemizde 97 bin metrekare alana Nursultan Nazarbayev Parkı yaptık. ABB’nin bir tane böyle parkı yok, bir tane yaptığı kapalı spor salonu yok. Temelini atıp da inşa ettiği bir tane kütüphane yok, kreş yok. Birkaç hazır binayı kiralamak suretiyle, ‘var densin’ diye yapılan işler var. Bizim teknoloji merkezimiz var, Büyükşehir Belediyesinin öyle bir merkezi yok. Yeni yapacağız diyorlar, birçoğunu da bizden örnek alıyorlar. Belediyemizin arkasına 400 araçlık otopark yaptık, Büyükşehir Belediyesi ise hazır otoparkın boyamasını 2-3 yıl yapamadı. Millet soruyordu, ‘Başkanım ne zaman bitecek’ diyorlardı. Ben de, ‘Yavaş’ın ne zaman bitireceğini biz bilemiyoruz’ diyordum. Aldığımız hizmet araçlarını şimdi 500 milyon liraya alamazsınız. Türkiye’nin en güçlü araç filosuna sahip belediyeyiz. Yavaş’ın bir tane yaptığı yeni nesil kapalı pazar yeri yoktur. Altınok, cumartesi çalışıyor pazar çalışıyor. Kurban bayramında 4 gün mesai, Ramazan bayramında 3 gün mesai… 7/24 mesaideyiz. Dün eve sabaha karşı 03.25’te gittim. Makamlar saltanat makamı değil hizmet makamıdır.”

“KONSERE VE SOSYAL MEDYAYA HARCAYACAĞINIZA BURS VERİN”

Altınok, ABB tarafından sosyal medyaya ve konserlere ayrılan bütçeyi de eleştirerek, “Sosyal medyaya milyonları yatırıyorlar. Sosyal medyaya verdiğiniz paraları Ankara’ya hizmet için harcasaydınız bir sürü eseriniz, hizmetiniz kalırdı. Sanatçılarımız kusura bakmasın. ABB, konsere verdiği parayla Ankara’ya bir sürü kütüphane yapardı. Biz geçen sene 375 üniversitesi öğrencimize her ay 750 lira karşılıksız burs verdik. Siz de binlerce öğrencimize borç verirdiniz. Biz kreşler yapıyoruz, siz de kreş yapardınız. Ama maalesef sosyal medyada bir işi, milyon iş olarak göstererek abartılı bir şekilde reklam yapıyorsunuz. Biz sosyal medyaya böyle para harcasak bizi uçururlar. Çünkü hem eser var hem de gece gündüz çalışan hizmetkâr var.” diye konuştu.

“29 EKİM’DE AÇMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Konuşmasının sonunda Cumhuriyet Kulesi’ni 29 Ekim’de açmak için çalışmaların devam ettiğini söyleyen Altınok, “Cumhuriyet Kulemizi Rabbim nasip ederse 29 Ekim’de, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında açmak için çalışıyoruz. Büyük ihtimalle yetiştireceğiz. Sadece Keçiören’e ve Ankara’ya değil Türkiye’ye büyük bir eseri kazandırmış olacağız. Türkiye’de tek başına kule yapan tek belediye Keçiören Belediyesidir. Atakule yapıldı. Ama Allah rahmet eylesin Mehmet Altınsoy Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Vakıflar Bankasından destek aldı ve ortak yapılabildi. Atakule 107 metre, Cumhuriyet Kulemiz 194 metre. Atakule’ye göre daha çok gezilecek yer var.” ifadelerini kulandı.

Protokol konuşmalarının ardından kurdele kesilerek park hizmete açıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Renault Group, yeni kimliği RENEW ile ikinci el faaliyetlerini büyütmeye devam ediyor. RENEW, daha önce Renault2 markası altında yer alan 56 satış noktasının tamamında hizmete sunulacak. 

• Bursa’daki Oyak Renault fabrikasında kurulan ikinci el otomobil yenileme ile yenilikçi bir yaklaşım getirecek olan Refactory’de, aynı zamanda yenilenen tüm araçlar RENEW’un ikinci el konusundaki uzmanlığı ile buluşacak.

İstanbul, 25 Temmuz 2023

Renew:

Renew, Türkiye’de 56 noktada faaliyet gösteren geniş satış ağıyla ikinci el araçlarda yeni bir standart belirliyor.

96 kontrol noktası, 12 aya kadar garanti ve cazip finansman seçenekleri sunan Renew, ikinci el araç güvenilirliğinin yanı sıra, tüm markaları barındıran geniş bir model yelpazesiyle hizmet veriyor. 

Refactory:    

Renault Group, Refactory ile sürdürülebilir kalkınma stratejisinin merkezinde yer alan endüstriyel ve ticari bir ekosistem yaratmayı hedefliyor. Refactory faaliyetlerine ilk olarak Fransa’nın Flins bölgesinde başlayan Renault Group, ardından İspanya’nın Sevilla kentinde devam etti. Son olarak ise Bursa’da başladı. 

Oyak Renault fabrikası bünyesinde kurulan bu yeni endüstriyel tesisin amacı, kullanılmış otomobilleri standartlara göre yenilemek. Test sürüşü, ekspertiz, teşhis, mekanik ve karoser onarımları gibi hizmetler sunan Refactory, aynı zamanda boya işlemleri, Renault Estetik süreci (ayrıntılı iç ve dış temizlik), kalite kontrolü ve otomobilin standartlaştırılmış fotoğraf çekimi alanlarında da kalitesiyle fark yaratıyor. İlk etapta Clio IV, Clio V ve Megane Sedan modellerine odaklanan Refactory, hizmetlerini genişletecek. 

Bu yaklaşımın avantajı, endüstriyel olarak standartlaştırılmış süreç, maliyet azaltma ve aynı zamanda yüksek kaliteli onarım seviyesidir. Oyak Renault fabrika ekiplerinin güçlü uzmanlığı, bayilere RENEW’in yeni kalite standartlarını sunmasını sağlayacak. Buradan çıkan ikinci el otomobiller 2 yıl garantili olacak.

Refactory tarafından yenilenen tüm ikinci el araçlar, yetkili RENEW bayilerinde RENEW kimliği altında satışa sunulacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gilead Türkiye, Dünya Hepatit Günü’nde, karaciğer sağlığını iyileştirmeyi hedefleyen küresel bağış programı Gilead Her Şey Karaciğer İçin “ALL4LIVER 2023”’ü Türkiye’de de başlattığını açıkladı. 2030 yılına kadar viral hepatiti yok etmeyi hedefleyen bağış programına kar amacı gütmeyen kuruluşlar, Gilead Bağış Portalı üzerinden başvurabilecek.

Viral hepatit, günümüzde hala küresel sağlık için önemli bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü, 2017’de yayınladığı ilk küresel hepatit raporunda, 2015 yılında 1.34 milyon kişinin viral hepatit enfeksiyonuna bağlı sorunlardan hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Buna bağlı olarak Dünya Sağlık Örgütü, viral hepatitin 2030 yılına kadar halk sağlığı tehdidi olarak ortadan kaldırılması çağrısında bulundu. 

Gilead, ilk olarak 2021 yılında başlattığı Gilead ALL4LIVER bağış programıyla, Dünya Sağlık Örgütü’nün, 2030 yılına kadar hepatiti, halk sağlığı tehdidi olmaktan çıkartma hedefiyle gerçekleştirdiği çalışmaları hızlandırmayı amaçlıyor.  Bu kapsamda, ‘ihtiyaca odaklanarak sağlıklı toplumlar inşa etmek ve hep birlikte gelişmek’ teması ile tasarlanan küresel bağış programı ile viral hepatiti ortadan kaldırmaya odaklanan projeler desteklenecek.

Viral hepatit de dahil olmak üzere, karaciğer hastalıklarıyla mücadele eden bireylere yönelik tedaviler geliştiren Gilead, bu yılki bağış programı kapsamında; sağlık okuryazarlığının artırılması, test ve tedaviye erişimin iyileştirilmesi ve bölgesel sağlık politikalarında viral hepatit tedavisine öncelik veren projeleri destekleyerek viral hepatitin yok edilmesi amaçlanıyor. 

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nde başlattıkları bağış kampanyasıyla ilgili Gilead Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi, “Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı çerçevesinde ülkemizde Viral Hepatitlere yönelik farkındalık, korunma, yüksek riski grupların taranması ve tedaviye erişim gibi konularda öncelikler belirlenmiş ve program yürürlüğe konmuştu. Gilead olarak Her Şey Karaciğer İçin “ALL4LIVER” programı ile tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olan viral hepatitlere çözüm bulma ve karaciğer hastalığı ile yaşayan herkese ülkemizde yürürlükte olan kontrol programı ile aynı doğrultuda daha sağlıklı bir gelecek sunmayı hedeflemekteyiz. Hep birlikte karaciğer sağlığında ilerleme kaydetmeyi ve 2030’da viral hepatiti ortadan kaldırma hedefini gerçeğe dönüştürmeyi amaçlıyoruz.” dedi. Dr. Serhan Sevgi, Gilead’ın 2007 yılından bu yana Türkiye’de yaşamı tehdit eden hastalıklara yönelik yenilikçi tedaviler sunduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Köklü mirasımızla sektör lideri olduğumuz hepatit alanında yerli üretimi önceliklendiriyor; toplumsal farkındalık yaratmak için çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız neticesinde ilaca erişimin en kritik olduğu hastalıklardan biri olarak tanımlanan hepatitte yenilikçi ilaçlarımızı ülkemizde üretmeye başlamaktan dolayı gurur duyuyoruz. 2015 yılında hepatit B alanında klinik araştırmalar ve çalışmalar yürütmek üzere kurduğumuz 5 merkezin, 2023 yılı itibarıyla onkoloji, hematoloji ve HIV alanında araştırmalar yapan ve yürüten yeni merkezlerle birlikte 50’nin üzerine çıkması da ülkemiz adına büyük bir kazanım. 10 yıldır bilimsel fikirleri desteklemek amacıyla yürüttüğümüz Hayat Bulan Fikirler programımızla bugüne kadar HIV, hepatit B, hepatit C’yi de kapsayan alanlarda karşılıksız fon kapsamında 900 bin dolar tutarında destek sağladık. Gilead Türkiye olarak ülkemizdeki araştırmacıların ve sivil toplum kuruluşlarının yenilikçi fikirlerini hayata geçirmesine destek olmayı önemsiyoruz.”

ALL4LIVER Bağış Programı Hakkında

Gilead, viral hepatit ile mücadelede yerel toplulukları destekleyip güçlendirmek için tasarlanmış, iki yılda bir düzenlenen ALL4LIVER Bağış Programı’nı 2021 yılında başlattı. ALL4LIVER programı, DSÖ’nün viral hepatiti 2030 yılına kadar bir halk sağlığı tehdidi olarak ortadan kaldırma hedefine yönelik olarak yerel topluluklar tarafından başlatılan projeleri desteklemeyi amaçlıyor. Bu yılki program, sağlık okuryazarlığının artırılması, test ve tedaviye erişime yönelik tutumların iyileştirilmesi ve bölgedeki sağlık politikalarının gündeminde viral hepatitlere daha fazla öncelik verilmesini merkeze alan projeleri destekleyerek viral hepatitin eliminasyonu konularına odaklanıyor. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, 30 Eylül 2023 tarihine kadar Gilead Bağış portalı üzerinden programa başvurabilir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kyodo News’in haberine nazaran, G7 ülkelerinin Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle Rusya’ya uyguladığı yaptırımlarla uyumlu olarak Japonya, araç ihracatı yasağının kapsamını, yeni ve ikinci el akaryakıtlı ve mazotlu, motor silindir kapasitesi 1900 santimetre küpe kadar olan araçlar ile elektrikli ve hibrit araçları kapsayacak formda genişletti.

Japonya İktisat, Ticaret ve Sanayi Bakanı Nişimura Yasutoşi, mevzuya ait açıklamasında “uluslararası toplumla işbirliği içinde” yaptırımları kararlılıkla uygulayacaklarını belirtti.

Japonya’nın Rusya’ya ihracatı 2022’de bir evvelki yıla kıyasla yüzde 30 azalarak yaklaşık 4,3 milyar dolara gerilemişti.

Japonya Mayıs 2022’de bedeli 43 bin dolardan fazla olan araçların Rusya’ya ihracatına yasak getirmişti.

Avrupalı 5 sanayi örgütü, Londra Metal Borsasından (LME) Rus alüminyumunu sisteminden yasaklama çağrılarını dikkate almamasını istedi.

Örgütler, yaptıkları ortak açıklamada, böyle bir hareketin Avrupa’daki daha küçük metal kullanıcılarına zarar vereceğini belirtti.

Ortak bildiride, Avrupa Alüminyum Tüketicileri Federasyonu (FACE) ve diğer dört örgüt, Rusya’nın birincil metal tedariklerine yönelik herhangi bir kısıtlamanın, AB alüminyum endüstrisi değer zinciri üzerinde yıkıcı bir etkisi olacağını kaydetti.

FACE Genel Sekreteri Mario Conserva‘nın yayımladığı açıklamada, “Bu yasaklama ve yaptırım çağrıları, piyasa dışı uygulamalara sahip bir rakibi kolayca ortadan kaldırmaya ve Avrupa’yı tutsak bir pazara dönüştürmeye yönelik bir başka oligopolistik girişim gibi görünüyor.” denildi.

Foreks Haber Merkezi

Investing.com – Procter&Gamble (NYSE: PG) raporuna göre dördüncü çeyrek hisse başına kârı 1,37$ ile analistlerin 1,32$ olan beklentilerine göre 0,05$ daha iyi.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 20,6B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 19,97B$ şeklindeydi.

Rehber

Procter&Gamble Mali Yılı 2024 hisse başına kârı 6,25$-6,43$ olarak belirlendi. Analist tahminleri ise 6,38$ şeklinde açıklanmıştı.

Procter&Gamble hissesi, günü 152,11$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda -2,73% değer kaybettiğini gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise 9,50% değer kazandığını gösteriyor.

Procter&Gamble son 90 gün içinde 6 pozitif hisse başına kâr görürken 2 negatif hisse başına kâr gördü.

Procter&Gamble hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Procter&Gamble şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

Procter&Gamble şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Euro Bölgesi’nde ekonomiye olan güven Temmuz ayında da azaldı. Özellikle sanayi sektörü güveni kötüleşti.

AB Komisyonunun açıkladığı verilere göre Euro Bölgesi ekonomik güven endeksi, Temmuz ayında Haziran ayındaki 95,3 puandan 94,5 puana indi. Ekonomistler ise güven endeksinin Temmuz’da 95 olmasını bekliyordu.

Temmuz ayında sanayi sektöründe güven -9,4’e gerileyerek ekonomist beklentilerinin oldukça altında kaldı.

Buna karşılık tüketici güveni, son yılların en düşük seviyelerinden sonra beklentiler doğrultusunda iyileşti ve katılımcılar kişisel mali durumları ve ülkelerinin genel ekonomik görünümü konusunda daha olumlu görüş bildirdi.

Temmuz ayında blokun en büyük ekonomileri arasındaki duyarlılık değişiminde çok az fark vardı: Almanya, Fransa ve İspanya‘da genel ekonomik duyarlılıkta benzer bir değişim yaşanırken İtalya‘nın seviyesi büyük ölçüde sabit kaldı.

Veriler, Hollanda’nın duyarlılıkta hafif bir iyileşme ile eğilimi değiştirdiğini gösterdi.

Foreks Haber Merkezi

Merkez Bankası (TCMB), Başkan Hafize Gaye Erkan’ın ilk, yılın ise üçüncü Enflasyon Raporu’nda 2023 enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Ekonomistler, yeni dönemin ilk enflasyon raporu için ‘daha gerçekçi’ değerlendirmesinde bulundu. Ardından dün gece Merkez Bankası başkan yardımcılığına Osman Cevdet Akçay, Hatice Karahan ve Fatih Karahan atandı. Ekonomistler ve piyasa profesyonelleri, tecrübeleriyle tanınan 3 ismi de oldukça olumlu karşıladı. Bu sürpriz atamalardan piyasa da memnun görünüyor. Türkiye’nin CDS‘i düşerken, borsa yükselişine hız kesmeden devam ediyor.

Borsa İstanbul 7.000 puana dayandı

Haftayı değer kazancıyla tamamlamaya hazırlanan Borsa İstanbul, böylelikle 6 haftadır aralıksız yükselerek yılın en güçlü tırmanışını gerçekleştiriyor. BIST 100 endeksi, bugünkü işlemlerde tarihi zirvesini 6.992 puana taşıdı ve 7.000 puana bir adım daha yaklaştı. Endeks, saat 13.18 itibarıyla yüzde 1,67 yükselişle 6.971 puanda işlem gördü.

Bankacılık endeksi de güçlü yükselişini sürdürürken; şu sıralarda yüzde 4,75 oranında artışla 6.322 puanda bulunuyor. Endeksteki yükselişte, beklentilerin üzerinde gelen banka kârları ve TCMB tarafında yapılan ve olumlu karşılanan atamalar ile birlikte yabancı girişindeki olası artış etkili oluyor.

BIST 100 endeksinde teknik açıdan 7000 ve 7100 seviyeleri direnç, 6800 ve 6700 puan destek konumunda bulunuyor.

Dolar/TL‘de ılımlı yükseliş var

Dolar kuru, dün Türkiye piyasalarının kapanış saatinde 26,93 TL’de hareket ederken, haftanın son işlem gününde en yüksek 26,9870 TL’yi gördü. Ilımlı yükselişine devam eden kur, saat 13.18 itibarıyla yüzde 0,19 artışla 26,9530 TL’de işlem gördü.

Euro/TL ise, gün içinde 29,6380 TL’de işlem görürken, şu dakikalarda yüzde 0,12 artışla 29,5879 TL’de bulunuyor. Avrupa Merkez Bankasının (ECB) dün ekonomik zayıflamaya vurgu yapmasıyla euro/dolar paritesi, başlayan düşüşünü sürdürürken, Euro/TL’de baskı altında kalıyor.

Türkiye’nin CDS’i 400 puan sınırında

Türkiye’nin kredi ödeyebilme durumunu gösteren ve risk primi olarak adlandırılan beş yıllık kredi temerrüt takasında (CDS) gerileme sürüyor. Bu düşüşte yeni ekonomi yönetimi ve verdiği mesajlar etkili. Türkiye’nin risk primi, saat 12.56 itibarıyla yüzde 4,02 oranında düşüşle 405 baz puanda bulunuyor. CDS, dün son işlemlerde ise, 422 baz puanda hareket etmişti.

Böylelikle, Türkiye’nin CDS’i 400 baz puan sınırına kadar geri çekilirken; son iki günde düşüş 30 baz puanı aştı.

Kudret Ayyıldır: “Çizilen pozitiflikle yabancı girişleri artabilir”

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının enflasyon ile mücadele noktasında önce kademeli faiz artış stratejisi daha sonra da yıl sonu enflasyon beklentilerine yönelik sergilediği rasyonel revizyon, enflasyon ile mücadele noktasında niyet açısından piyasalara önemli mesajlar vermektedir. Seçim sonrasında yüzde 27’li oranlardan 30’lara yaklaşan yabancı yatırımcı oranı artışı da bu değişimin en canlı örneğidir.

Merkez Bankası Başkanı değişimi sonrasında özellikle faiz kararlarında üyelere yönelik gelecek dönemde bir değişim olacak mı hususuna cevap ararken resmi gazetede 3 başkan yardımcısının değiştiği haberi yer almaktadır. Mevcut değişimde yer alan isimlerin piyasa dinamikleri açısından bilirinirliği ve enflasyon ile mücadele konusundaki mevcut mücadelenin güçlü yeni üyelerle pekişme beklentisi gelecek dönemde yabancı tarafındaki girişin de devam etmesini sağlayabilir.

Özellikle son dönemde kur hareketi, enerji maliyeti, ücret artışları gibi önemli kalemlerde oluşan yukarı yönlü eğilim ile enflasyon beklentilerinin önemli oranda yükseldiği bir ortamda yılın başından itibaren daha az getiriye sahip borsamız yılın kalan bölümünde yine enflasyon teması ile daha iyi bir performans sergileyebilir. Bu süreçte hem maliye hem de para politikasındaki değişim ayrıca siyasi arenada ülkeler arası iletişimde çizilen pozitiflik gelecek dönemde yabancı girişlerinin devam etmesi beklentisini artırabilir.”

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır

Çin Dışişleri Bakanı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’in küresel beslenme sistemlerinin sorunlarına değinen konuşmasına yanıt olarak, ülkesinin küresel besin güvenliğine çok önemli katkı yaptığını vurguladı. Küresel beslenme sistemleri önemli zaaflar gösteriyor ve milyarlarca insan bunun sonuçlarından zarar görüyor. Dünyada bir yandan 780 milyondan fazla insan açlık çekerken dünya çapında üretilen besinlerin üçte biri ya kayboluyor ya da ziyan ediliyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Beijing’de düzenlenen bir konferans sırasında, uluslararası topluluğun beslenme güvenliği konusuna öncelik tanıması ve bu çerçevede gerçekçi çözümler bulmak için ortak çalışma yürütmesi gerektiğini vurguladı.

Dünyanın en büyük tahıl üreticisi olan Çin, gezegenin ekilebilir arazilerinin yüzde 9 kadarını işlemekle birlikte dünya toplam besin üretiminin yaklaşık dörtte birini sağlıyor. Çin, şimdiye değin 1,4 milyarlık nüfusunu yeterince beslemeyi başarmış bir ülke. Salt bu olgu, bu ülkenin küresel beslenme güvenliğine yaptığı katkının bir göstergesi. Ayrıca dünyanın gıda güvenliği alanındaki kaygılarını gidermek amacıyla Çin, somut öneriler eşliğinde gıda güvenliğinin küresel düzlemde sekiz önemli iş birliği konusundan biri olması yolunda G20 platformunda girişimde bulundu. 

Öte yandan Çin, dünyada gıda ve tarım alanında en fazla finansman sağlayan ve dışarıya en çok uzman gönderen ülke konumunda; Birleşmiş Milletler bünyesinde  bu konuda iş birliğine ilişkin en çok sayıda projeyi de Çin sunuyor ve 140’tan fazla ülke ile tarım alanında ortak çalışmalar yürütüyor. Gelişmekte olan ülkelerle sayısı bini aşan tarımsal teknoloji paylaşarak verimin yüzde 30 ila yüzde 60 kadar artmasını sağlamış bulunuyor. Ayrıca Çin, 80’i aşkın gelişmekte olan ülkede 14 bin pirinç/tahıl uzmanı yetiştirdi ve Afrika’da yoksulluğun azaltılması ve tarımın geliştirilmesi amacıyla 13 örnek köy oluşturdu.

Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu

Hibya Haber Ajansı

American Journal of Clinical Nutrition’ın 2007 tarihli bir araştırması, patates kızartması üzere kızarmış yiyecekler yemenin direkt obezite ile temaslı olduğunu buldu.

Öncelikle patates alerjisinin de yaygın bir alerji çeşidi olduğunu söylemekte yarar var. Patates yedikten sonra bedeninizde kaşıntı ya da rastgele öteki bir anormallik fark ediyorsanız kesinlikle uzmana görünmeniz gerekiyor.

Özellikle kızartılmış haliyle tercih edilen patates, bu biçimde tüketildiğinde sindirim sistemine ziyan verir ve hazımsızlığa yol açar. Kızarmış patatesin en dehşetli zararlarından biri de damarlarda bıraktığı hasardır. Damar sertliğine yol açan patates, uzun vadede damarları tıkamaya ve tıkamaya bağlı inmelere bile neden olabilir.

Diyetisyen Johna Burdeos’a nazaran; patatesleri kızartmak bedende yaşlanmayı hızlandıran ziyanlı bileşenleri de tetikliyor. Dr. Mary Wirtz, yağda kızartılmış patateslerin hafıza bozukluğuna yol açtığını ve beyin sıhhatini tehdit ettiğini söylüyor.

İnsülin direnci konusunda patatesin içerdiği nişasta, diyabet hastaları için riskli olabilir. Ayrıyeten patates kızartmasının sıklıkla tüketilmesi, bedendeki toksik husus ölçüsünde da artışa neden olabilir.

Patates tüketirken dikkat edilmesi gereken öteki ögelerden biri, patatesi buzdolabında saklamamaktır, bu solanin ölçüsünü arttırır. Ayrıyeten patates yeşil renkteyse ve küçülmüşse katiyetle tüketmemeniz gerekir. Patatesi en sağlıklı pişirme metodu buharda ya da fırında pişirmektir. Haşlamak, içeriğindeki C ve B vitamininin yok olmasına neden olur.

Matrixport, düşük volatiliteye işaret ederek boğa alım opsiyonlarına geçmenin getirileri optimize etmek için uygun bir strateji olduğunu belirtti.

Bitcoin’in temel volatilite ölçütleri, çok yıllık düşüşlere ulaştığından opsiyon fiyatları da düşüş yaşadı.

Kripto hizmetleri sağlayıcısı Matrixport, getirilerini optimize etmek isteyen yatırımcılara paralarını Bitcoin’den (BTC) boğa alım opsiyonlarına aktarmalarını önerdi.

Matrixport’un araştırma ve strateji başkanı Markus Thielen, “Tahmin edildiği gibi kripto piyasası bu yaz da durgunlaştı, böylece işlem hacimleri ve volatilite de belirgin bir şekilde düşüş yaşadı. Düşük volatilite, opsiyon fiyatlarını da düşürdüğü için yatırımcıların Bitcoin spotlara yatırdıkları parayı Bitcoin opsiyonlara geçirmeleri mantıklı olabilir.” dedi ve ekledi:

Alım opsiyonları, yatırımcılara belirli bir tarihe kadar belirtilen fiyattan Bitcoin satın alma hakkı tanır.

Düşük volatiliteli oyun

Volatilite ortalama değere dönme özelliğine sahiptir, bu da varlık fiyatlarının ortalama fiyatlara yaklaşmasını sağlar ve opsiyon fiyatları üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Bu nedenle opsiyonlar ucuz olarak nitelendirilir. Trader’lar, volatilite çok düşük olduğunda opsiyonları satın almayı tercih ederken volatilite çok yüksek olduğunda opsiyonları satmayı tercih eder.

Bitcoin’in 30 günlük volatilitesi, ocak ayından bu yana en düşük seviye olan yüzde 28’e düştü.

Kripto paranın dört haftalık beklenen fiyat dalgalanmasını ölçen BitVol Endeksi, 2019’un başlarından bu yana en düşük seviye olan 40,47’ye geriledi. Kısacası şu anki durum, volatilitenin son derece yüksek ve opsiyonların daha pahalı olduğu 2022’nin son zamanlarıyla oldukça zıt bir ortam oluşturuyor.

Daha da önemlisi, bu yıl örtük oynaklık (implied volatility) ile Bitcoin’in fiyatı arasında pozitif bir korelasyon oluşuyor. Dolayısıyla Bitcoin rallisi devam ederse, alım opsiyonları sahiplerinin küçük bir yatırımla büyük kazançlar elde etmesi bekleniyor.

Thielen, Bitcoin’in yılın başından bu yana olan yüzde 77’lik kazancı bir kenara koymayı, serbest kalan sermayeyi de her ay nominal değeri yüzde 3 olan başabaş alım opsiyonlarına (ATM) yatırmayı öneriyor. Bu şekilde piyasada düşüş yaşansa bile yatırımcıların yıl sonunda yüzde 62’lik bir net kazanç elde edeceğini belirtiyor.

Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.

İnşa ettiği millet bahçeleriyle Kocaeli’ni daha yeşil ve daha çok nefes alan bir kente dönüştürmeyi amaçlayan Büyükşehir Belediyesi, 3. Etap projesi ile daha da genişleyecek olan Darıca Millet Bahçesi’nde durmaksızın çalışmaya devam ediyor. Bu bağlamda Büyükşehir’in ilk olarak Darıca’da hizmete açtığı Millet Bahçesi, Gebze bölgesinde yaşayan vatandaşlar için nefes ve etkinlik alanı oluyor. Vaktini açık havada değerlendirmek isteyenler, deniz manzaralı oturma alanlarında piknik yapma imkânı bulurken, yürüyüş parkuru ve dinlenme alanları ile de doğayla iç içe bir gün geçiriyor.

İLERLEME ORANI YÜZDE 35

Büyükşehir, yeşille mavinin buluştuğu Darıca Millet Bahçesi’nde vatandaşın sosyal yaşam alan ihtiyacını artırıyor. Şehit Er Gökhan Hüseyinoğlu Sahil Parkı ile başlayan, 2. etabıyla da Darıca ile Eskihisar’ı sahilden birleştiren Darıca Millet Bahçesi, Büyükşehir’in 3. etap projesiyle cazibesine cazibe katacak. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’nın kontrolünde devam eden çalışmalarda işin ilerleme oranı yüzde 35 seviyesine ulaştı.

MİLLET KIRAATHANESİ ŞEKİLLENİYOR

180 dönümlük arazi üzerinde projelendirilen Darıca Millet Bahçesi 3. etabın önemli bir ayağı olan Millet Kıraathanesi ise giderek şekilleniyor. Yüklenici firma daha önceki süreçte kaba inşaatı tamamlamıştı. Saha betonlarının döküldüğü projede son olarak uzun ömürlü metal çatı kaplama sistemi olan kenet çatının ilk katının döşemesi yapıldı. Kenet çatının güçlü rüzgâr ve fırtınalara karşı dayanıklı olduğu belirtildi.

3. ETAPTA YOK YOK

Darıca Millet Bahçesi 3. Etap projesinde Millet Kıraathanesi ve Meydanı, Giriş ve Karşılama Meydanındaki yansıma havuzları ve dinlenme alanları, Türk İslam Bahçesi, Koku Bahçesi, Gülistan, Oturma Alanları, Yürüyüş Yolları, Bisiklet Yolları, Dinlenme Alanları Olacak.

KİTAP OKUMANIN ADRESİ OLACAK

3 bin 260 metrekare alanda hizmet verecek Millet Kıraathanesi ise 7’den 70’e herkesin doğayla baş başa kitap okuduğu yer olacak. Buna göre 300 kişilik yetişkin kütüphanesi, 80 kişilik çocuk kütüphanesi, 160 kişilik çok amaçlı salon, kafeterya, toplantı salonu, workshop alanı ve açık hava kitap okuma alanları Millet Kıraathanesi’nde bulunacak.

OTOPARKLAR TAMAMLANIYOR

Büyükşehir, Darıca Millet Bahçesi’nde trafiğin rahatlaması için otopark sayısını da artırıyor. Bu kapsamda Millet Kıraathanesinin hemen yanına 227 araç kapasiteli otopark inşa eden Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, 900 ve 100 araçlık olmak üzere iki ayrı noktaya daha otopark alanı hazırlıyor. Çalışma dahilinde 4 kilometrelik yeni yol da inşa eden Büyükşehir ekipleri böylece sürüş konforunu ve güvenliğini artırmış oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, yerli arı üreticilerini desteklemek ve isteklileri arıcılığa teşvik etmek amacıyla hem eğitim veriyor hem de kovan desteği sağlıyor. Bu kapsamda Akseki ve Kumluca’da talepte bulunan vatandaşlara kovan hibe edildi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, özellikle kırsal bölgelerde önemli bir geçim kaynağı olan arıcılık faaliyetiyle uğraşan üreticilere destek olmaya devam ediyor. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından arıcılığın geliştirilmesi ve üreticilerin bilgilendirilmesi amacıyla modern arıcılık eğitimi düzenleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı sertifikalı eğitime katılan kursiyerler bu sayede desteklemelerden de yararlanabiliyor.

EĞİTİMİN ARDINDAN KOVAN DESTEĞİ

Akseki’de Antalya Büyükşehir Belediyesi ATASEM Kurs Merkezi’nin açmış olduğu arıcılık kursuna katılıp arıcılık belgesi alan ve talepte bulunan vatandaşlara Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından “arı kovanı” desteğinde bulunuldu. Akseki’de üreticilere 39 adet arı kovanı teslim edildi. Arı kovanlarını teslim alan vatandaşlar, memnuniyetlerini dile getirerek, destekleri için Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür etti.

ARICILARDAN DESTEK TEŞEKKÜRÜ

Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından Kumluca’da da 24 arı kovanı hibe edildi. Büyükşehir Belediyesi’nin desteğinden yararlanan Şaban Alaca 1973 yılından bu yana arıcılık ile uğraştığını belirterek arıcılara yönelik bu tür desteklerin önemli olduğunu belirtti.

Arıların oğul zamanında kovana çok ihtiyaç duyduklarını söyleyen Selma Alaca da

“Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’e bizleri düşündüğü için çok teşekkür ederiz. Yerinde bir hizmet. Mart ayında arılarımız yavrulayınca yavruları Belediye Başkanımızın verdiği kovanlara koyacağız” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Investing.com – Exxon Mobil (NYSE: XOM) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 1,94$ ile analistlerin 2,04$ olan beklentilerine göre 0,10$ daha kötü.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 82,91B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 82,8B$ şeklindeydi.

Exxon Mobil hissesi, günü 105,42$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda -10,92% değer kaybettiğini gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise 8,76% değer kazandığını gösteriyor.

Exxon Mobil son 90 gün içinde 2 pozitif hisse başına kâr görürken 12 negatif hisse başına kâr gördü.

Exxon Mobil hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Exxon Mobil şirketinin finansal sağlık puanı “İyi performans”.

Exxon Mobil şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Sony’nin yeni jenerasyon konsolu PlayStation 5, 2019 yılında resmi olarak duyurulmuş, Kasım 2020’de de oyun severlerle buluşmuştu. Pandemi, global tedarik zincirlerinde değerli ezalar yaşanmasına sebep olduğundan kuvvetli bir çıkış süreci yaşandığını söylemek mümkün. Ağır bir talep bulunmakla birlikte bu talebe karşılık verebilecek seviyede konsol tedarik edilemiyordu. Tekrar de bu durum PS5’in pek âlâ bir satış performansı yapmasına mahzur olmamış üzere görünüyor.

Sony tarafından paylaşılan son bilgilere nazaran; PS5 satışları 16 Temmuz itibariyle 40 milyonu aşmış ve böylelikle yeni bir kilometre taşının daha geride bırakılmış olduğu görülüyor.

Sony, halihazırda bağımsızlardan AAA oyunlara, 2.500’ü aşkın PS5 oyununun bulunduğunu ve bu kataloğun kuvvetlenerek gelişmeye devam ettiğini söylüyor. Bugüne kadar PS5 kullanıcılarının deneyimlediği oyunlar için de bir oylama yapılmış ve oylama sonucunda aşağıdaki görselde görebileceğiniz en güzel 40 PS5 oyunu seçilmiş durumda.

Sony için işler pek yolunda gidiyor üzere, ne dersiniz?

TÜİK tarafından Temmuz ayına ilişkin enflasyon verileri, 2 Ağustos Çarşamba günü saat 10.00’da açıklanacak.

Temmuz ayında sepet, kur tarafında yaklaşık %3’ün üstünde yukarı yönlü gitti. Bu durum enflasyonu kısmi de olsa etkileyecek.

Fakat Temmuz ayı enflasyonunu asıl tetikleyecek unsur, akaryakıta gelen ÖTV zammı olacak.

Enflasyon %48,4’e yükselebilir

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre akaryakıtta ÖTV tutarları arttı. Buna göre 95 oktan kurşunsuz benzinde litre başına 2,53 lira olan ÖTV miktarı 7,523 liraya, 98 oktan kurşunsuz benzinde litre başına 2,65 lira olan ÖTV miktarı 7,89 liraya çıktı. Motorinde ise litre başına ÖTV miktarı 2,06 liradan 7,06 liraya, LPG’de 1,78 liradan 5,78 liraya yükseldi.

Bu durumun sebebi olarak depremin yol açtığı ilave maliyetlerin bütçe üzerindeki etkisinin azaltılması amaçlanıyor. Fakat bu durumun Temmuz ayına aylık bazda etkisinin %10 olmasını, enflasyonun yıllık bazda %48,4’e yükselmesini bekliyoruz.

Konsensüs beklenti ise aylık bazda %8,15 artması ile birlikte enflasyonun yıllık bazda %46,8’e yükselmesi yönünde.

Akaryakıt zammına ilişkin TCMB tarafından “Kurul, bu unsurlara ek olarak vergi düzenlemeleri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngörmektedir.” denilmişti. Dün de TCMB’nin III. Enflasyon Raporunda yıl sonu enflasyon beklentisi %22,3’ten %58’e revize edildi.

ABD’de tarım dışı istihdam verileri açıklanacak

ABD’de faiz artırımları devam ederken öncü büyüme verisi de beklentilerin üstünde geldi.

İstihdam tarafındaki yukarı yönlü seyrin devam etmesi, iç talebe bağlı olarak enflasyon tarafını sınırlayabilecek unsur olsa da haftaya gelecek Tarım Dışı İstihdam verisi, Eylül ayı faiz kararını yakından etkileyecektir.

Kaynak: İnfo Yatırım

Hibya Haber Ajansı

Investing.com – ABD hisse senedi vadeli işlemleri, Dow’un yaklaşık iki haftalık kazanç serisini sonlandırmasının ardından yükselişe geçti. Diğer yandan ABD’li çip üreticisi Intel, stok bolluğunun azalmasıyla ikinci çeyrekte kâra dönerken yatırımcılar ExxonMobil ve Procter & Gamble gibi büyük markaların raporlarını bekliyor. Borsa İstanbul güne yeni bir rekorla başlarken TCMB üst yönetiminde üç başkan yardımcısı görevden alındı.

1. Vadeli işlemler yükselişe işaret ediyor

Yatırımcılar, Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesini beklerken ABD hisse senedi vadeli işlemleri yükseldi.

Dow %0,13, S&P %0,31 ve Nasdaq 100 %0,60 yükseldi. Tüm büyük endeksler Perşembe günü kırmızıda kapanırken özellikle Dow Jones Industrial Average 13 günlük kazanç serisini sonlandırdı.

Fed politika yapıcıları tarafından yakından izlenen bir enflasyon ölçüsü olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) endeksinin Haziran ayı okuması, seansın ilerleyen saatlerinde açıklanacak. Ekonomistler, gıda ve enerji gibi daha değişken kalemleri çıkaran çekirdek rakamın aylık bazda %0,2 ve yıllık bazda %4,2’ye yavaşladığını tahmin ediyor.

Enflasyonun kontrol altına alınması, Fed‘in son faiz artırım kampanyasının ana odağı oldu. Merkez Bankası, bu hafta başında borçlanma maliyetlerini 25 baz puan daha artırarak sıkılaştırmaya devam etti ve gelecekteki faiz kararlarının, muhtemelen çekirdek PCE gibi ekonomik verilerin gelişimine bağlı olacağının sinyalini verdi.

Kazanç cephesinde; Intel, ikinci çeyrekte kişisel bilgisayar çiplerinin satışlarındaki düşüşün, analistlerin beklediği kadar keskin olmadığını söylemesinin ardından hisseleri piyasa öncesi işlemlerde sıçrama yaptı.

2. Intel PC çip satışları iyileşiyor

ABD’li çip üretim devi Intel’in stok fazlalığı, PC pazarındaki talebin yeniden canlanmasıyla ikinci çeyrekte hafifleme işaretleri gösterdi.

Temel bilgisayar çiplerinin satışları, 1 Temmuz’da sona eren üç aylık dönemde %12 düşerek 6,8 milyar dolara geriledi ancak bu rakam, %21’lik düşüş beklentilerini aşarak Intel tarafından üretilen genel amaçlı işlemcilere yönelik talepte yeni bir toparlanmanın başlamış olabileceğini gösterdi.

Pazar son aylarda, COVID-19 salgını sırasında ev içi bilgisayar ürünlerine yönelik yaygaradan çıkarak düşüşe geçmişti. Düşüşle üreticilerin çipleri raflarda kaldı ve bu eğilim Intel’e ağır bir yük getirdi.

Grup, 2023’ün ilk üç ayında şimdiye kadarki en kötü seviyede gelen 2,76 milyar dolarlık açık da dahil olmak üzere iki çeyrek üst üste zarar etti.

Analistler, Intel’in ikinci çeyrekte bir zarar daha açıklayacağını düşünüyordu ancak firma toparlanarak 1,5 milyar dolar kâr açıkladı.

Yine de şirket için zorluklar devam ediyor. Stok fazlalığının, Intel’i yılın geri kalanında da etkilemesi beklenirken veri merkezi müşterilerinin birçoğunun, harcamalarını çiplere kaydıracağı tahmin ediliyor.

Bu çipler, grafik işlem birimlerine ya da yapay zeka hesaplamalarına güç sağlamak için gerekli ve şu anda Intel’in rakibi NVIDIA Corporation tarafından domine edilen bir alan.

3. Bilanço cephesinde petrol devleri ön planda

Bugün petrol grupları Exxon Mobil Corp ve Chevron Corp ile tüketim malları devi Procter & Gamble Company raporları, yoğun bir bilanço haftasına noktayı koyacak.

Exxon ve Chevron için yatırımcılar; Avrupalı rakipleri Shell ve TotalEnergies’in üç aylık kârını azaltan petrol fiyatlarındaki son düşüşten, onların da etkilenip etkilenmediklerini görmek isteyecek.

Ukrayna’daki savaşın patlak vermesinin ardından ham petrol fiyatları yükselmiş ve petrol ve doğal gaz şirketlerinin kârlarını artırmıştı. Ancak ABD’de faiz oranlarının yükselmesi ve Çin’de salgın sonrası toparlanmanın yavaşlaması yüzünden fiyatların düşmesiyle, bu dönem sona eriyor olabilir.

Brent, 30 Haziran itibarıyla yıllık bazda yaklaşık %13 değer kaybetti ancak Reuters’a göre küresel petrol fiyatları, Suudi Arabistan ve Rusya’nın planladığı üretim kesintilerinden önümüzdeki aylarda destek alabilir.

Diğer yandan dünyanın en büyük ev eşyaları üreticisi Procter & Gamble, dördüncü çeyrek mali sonuçlarını açıklayacak. Yatırımcılar, enflasyonist baskılar ve yüksek borçlanma maliyetleri altında ezilen tüketicilerin yaptığı harcamaların, şirketin getirilerini nasıl şekillendirdiğini öğrenmek isteyecek.

4. ABD savcıları, Trump iddianamesini genişletiyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra hassas belgeleri kullanması nedeniyle federal savcılar tarafından hakkında açılan davada yeni suçlamalarla karşı karşıya.

Adalet Bakanlığının (DoJ) yeni suçlamaları, Trump’ın, kişisel yardımcısının ve Florida’daki Mar-a-Lago malikanesindeki bir mülk yöneticisinin, büyük jüriye teslim edilmesini önlemek için güvenlik kamerası görüntülerini sildirmeye çalıştıklarını iddia ediyor.

Bu hareket, geçtiğimiz ay Florida büyük jürisi tarafından Trump’a karşı açılan ve Trump’ın sahip olmaması gereken gizli belgeleri elinde tuttuğu, bunları başkalarıyla paylaşmaya çalıştığı ve yetkililerin bunları geri alma çabalarını engellemeye çalıştığı iddia edilen iddianamenin kapsamını genişletiyor.

Trump ayrıca 2020 ABD başkanlık seçimlerinde, Joe Biden‘ın zaferinin onaylanmasını engelleme çabalarındaki rolüyle bağlantılı federal suçlamalarla da karşı karşıya.

Aynı zamanda 2024 yılında yeniden başkan seçilmek için kampanya yürüten Trump, Perşembe günü sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda, avukatlarının Adalet Bakanlığına “yanlış bir şey yapmadığını” söylediğini belirtti.

5. Japonya Merkez Bankası, getiri eğrisi kontrolünü gevşetiyor

Japonya Merkez Bankası (BoJ), yaptığı açıklamada, tahvil getirilerini kontrol etmek için hedef aralığının dışında dalgalanmalarına izin vererek daha esnek bir yaklaşım benimseyeceğini söyledi.

Merkez Bankası negatif faiz oranlarını korurken bu hamle, BoJ’un özellikle yükselen enflasyonu düşürmek için mücadele ederken ultra güvercin duruşunu sona erdirme yönünde potansiyel bir adım atıp atmadığı konusunda belirsizliğe yol açtı. Ülkedeki manşet enflasyon, geçen ay sekiz yıl sonra ilk kez ABD’yi geride bıraktı.

Bunun üzerine Japonya’nın gösterge tahvil faizleri neredeyse son on yılın en yüksek seviyesine çıktı.

BoJ‘un kararı öncesinde Çarşamba günü Fed ve bir gün sonra Avrupa Merkez Bankası ayrı ayrı faiz artırımları yaptı.

6. BIST 100 güne rekorla başlarken Merkez Bankası cephesinde yeni gelişmeler yaşanıyor

SPK tarafından yayımlanan son bültende 4 şirkete sermaye artırımı için onay verildiği duyuruldu.

Yapılan açıklamada Doğan Holding’in birleşme yoluyla, SASA’nın tahsisli ve Yünsa’nın bedelsiz sermaye artırımı ile Menderes Tekstil’in tahsisli satışı konusunda onay verildiği görüldü.

Güne %1,01 artışla 6.925,41 puandan yeni bir rekor seviyeyle başlayan BIST 100 endeksi, halihazırda 6.972 puan civarında seyrediyor.

Öte yandan ekonomi cephesinde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) üç başkan yardımcısı görevlerinden alınarak yerlerine yeni isimler atandı.

Merkez Bankası başkan yardımcıları Emrah Şener, Taha Çakmak ve Mustafa Duman’ın görevden alındığı, yerlerine Osman Cevdet Akçay, Fatih Karahan ve Hatice Karahan’ın atandığı bildirildi.

Yemelere doyamayacağınız ve ana gereci yumurta olan bir tarifle karşınızdayız. Puf omlet, pofuduk omlet ya da bomlet, son vakitlerin en çok tercih edilen yumurta pişirme metodu oldu. Pekala sabah kahvaltılarınızın yeni gözdesi bomlet nasıl yapılır? Tanımı ayrıntılarda…

Güne başlamanın en tatmin edici istikametlerinden biride sağlam bir kahvaltı yapmaktır. Size bu süreyi en kısa halde halletmek isterken bir yandan da farklı lezzetler arayanlardansanız bu tanım size nazaran. Yumurtanızı her zamankinden farklı bir halde sofranızla buluşturmak istiyorsanız bomlet tanımına göz gezdirmelisiniz. 

Peki kabarık bomletin nasıl yapılacağının püf noktası ise yumurtayı pişirmeden evvel güzelce ve kuvvetli bir halde çırpmakta gizli. İki sefer yapılan çırpma süreci birinci olarak yumurtanın beyazı daha sonra ise sarısı ile birlikte karıştırılmasıyla gerçekleşiyor. Haydi gelin birlikte daha ayrıntılı bomlet üretimini inceleyelim.

BOMLET TANIMI:

MALZEMELER

2 yumurta,
1 yemek kaşığı un,
1 Türk kahvesi fincanı süt,
Tuz,
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1/2 su bardağı rendelenmiş kaşar ya da eriyebilen rastgele bir peynir.

YAPILIŞI

Yumurtanın sarısını ve akını birbirinden ayırın.

Bir kapta yumurta sarıları, un ve sütü pürüzsüz bir kıvam alana kadar çırpın.

Daha sonra tuzunu ekleyin ve çırpma sürecine devam edin.

Ayrı bir kapta yumurta aklarını tıraş köpüğü kıvamına gelene kadar çırpın.

Ardından yumurta aklarını öteki karışıma azar azar ekleyip homojen bir karışım elde edene kadar çırpın.

Tavayı ocağa koyun ve zeytinyağı ile birazcık kızdırın.

Daha sonra elde ettiğiniz karışımı tavaya dökün.

Altı güzelce kızarana kadar silikon spatula ile kenarlarını denetim edin.

Dileğe nazaran üzerine peynir serpe bilirsiniz.

Daha sonra omleti ikiye katlayın.

Spatula dayanağıyla katların birleşim yerini tavanın kenarına dayayıp kızarana ve katlar birbirine yapışana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Bitcoin fiyatı, bugün mühleti dolacak Bitcoin opsiyon mukavelelerinin acı noktası 29.000 dolara oldukça yaklaştı. 28 Temmuz’un piyasa düzeltmesi, FOMC duyurusunu takip eden saatlerde baş gösterdi.

Bitcoin fiyatı bugün neden düşüyor?

Cuma günü, kripto para piyasasının toplam pahası %1’lik küçük bir düşüş yaşadı. Şu anda yaklaşık 1,8 trilyon dolar hacmi taşıyor. Bu düşüş, FOMC duyurusunu takip eden Bitcoin’deki son kazanımları ortadan kaldırdı. Böylelikle boğaları ve ayıları 29.1 bin dolar civarındaki kritik destek/direnç düzeyi için rekabet etmeye bıraktı.

Santiment tarafından sağlanan on-chain bilgiler, son 24 saat içinde borsalardaki Bitcoin arzında 10 binlik kıymetli bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Arzdaki bu çeşit bir artış, ekseriyetle ayıları boğalara karşı olumlu bir pozisyona getiren bir düşüş sinyali olarak görülmektedir. Tanınan analistler ise hareketli bir hafta sonu yaşayacağımızı evvelden haber veriyor.

Michaël van de Poppe, optimist bir görünüm paylaştı

Twitter’da tanınan olan kripto analisti ve trader, Bitcoin fiyatının hafta sonu klasik bir hareket görebileceğine dair optimistliğini lisana getirdi. Bu senaryo, takviye düzeyinin 28,300 dolardan potansiyel olarak yine test edilmesini ve akabinde 31.000 dolara yanlışsız bir toparlanmayı içeriyor

Ancak analist, ayıların potansiyel olarak Bitcoin’in fiyatını 27.1 bin dolara düşürebileceği konusunda da uyardı. Bu düşüş altcoin’lerin yükselmesi için biraz nefes alma alanı sağlayacak. Ayrıyeten, piyasa genelinde senkronize bir ivme mümkünlüğü var. Bu da bir kripto kapitülasyon olayını gündeme getiriyor.

Bitcoin fiyatı ayı formasyonuna ilerliyor

BTC fiyatı şu anda 29.300 dolarlık direnç düzeyinin üzerine çıkmak için gayret ediyor. Ek bir satış baskısı, 28.880 dolar dayanak bölgesi için ayılara güç sağlayacak.

BTC ayrıyeten gün içinde 29.200 dolarlık direnç bölgesinin üzerinde kısa vadeli bir toparlanma dalgası denedi. 29.300 dolarlık direnç bölgesinin üzerine çıkmayı başardı fakat yükselişler hudutlu kaldı. Fiyat şu anda 29.300 dolar ve 100 saatlik SMA’nın altında süreç görüyor. Anlık direnç 29.300 dolar düzeyine ve 100 saatlik SMA’ya yakın. Birinci büyük direnç hala 29.600 dolar düzeyinin yakınında.

Yukarı istikamette, bir sonraki ana direnç, 29.800 dolar düzeyine yahut 30.334 dolardan 28.880 dolara yükselen dalganın %61,8 Fib geri çekilme düzeyine yakın. Bunun üzerinde fiyat 30.000 dolar direnç bölgesine hakikat yükselebilir. Bir sonraki büyük direnç 30.400 dolar düzeyinin yakınında.

Hafta sonu keskin bir düşüş görebilir miyiz?

Bitcoin 29.300 dolarlık direnci aşamazsa ayılar muhtemelen daha düşük düzeyler için devreye girecek. Aşağı istikametli kritik takviye 29.000 dolar düzeyinin yakınında. Bir sonraki büyük takviye, fiyatın daha düşük ivme kazanabileceği 28.880 dolar düzeyinde. Bundan sonra sırada 28.200 dolar dayanağı var. Çok bir ayı durumu, kısa vadede 27.700 dolar düzeyine yanlışsız keskin bir düşüş ortaya çıkarak. Kriptokoin.com tahlillerinde yer verdiğimiz, bugün müddeti dolacak 2.08 milyar dolarlık BTC opsiyon mukavelesi volatiliteyi artırıyor.

“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında mutlaka bir Denizcilik Bakanlığı kurulmalı” diyen Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “3 tarafımız denizlerle çevrili. Dünyanın en temiz koylarına sahibiz. Kendi kendini temizleyebilme özelliğine sahip körfezlerimiz var. Deniz-kum-güneş üçlemesinden tutun da dalış turizmine kadar çok ciddi avantajlarımız var. Akdeniz Çanağı’ndaki en avantajlı ülkelerden biriyiz. Karadeniz gibi eşsiz ve devasa bir hinterlanda sahip bir denizimizin olması da başlı başına bir şans… Hizmet sektöründe dünya standartlarının üstündeyiz. Kurulacak bir Denizcilik Bakanlığı ile sektörümüz denizcilik turizminden hak ettiği payı alacaktır” ifadesini kullandı.

 Sahip olduğu denizleri, masmavi koyları ile dünya kruvaziyer turizminin en önemli destinasyonlarından olan Türkiye, hizmet kalitesi ve genç nüfusu ile de çok önemli bir avantaja sahip. 3 tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’de Denizcilik Bakanlığı’nın bulunmaması adeta bir ironi niteliğinde… 

KRUVAZİYER TURİZMİNDE ÇOK ÖNEMLİ AVANTAJLARIMIZ VAR  

Türkiye’de yabancı sahipli bir cruise gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, kruvaziyer turizmi alanında Türkiye’nin tüm dünyada örnek gösterilebilecek avantajlara sahip olduğunu belirtti. Avrupa ve Asya’nın kesişim noktasında bulunan Türkiye’nin Akdeniz Çanağı ile Afrika’ya, Karadeniz ile de Rusya ve BDT ülkelerine uzanabildiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Sahip olduğu coğrafi konum ve denizlerimiz tüm dünyayı kıskandıracak türden. Akdeniz’e ek olarak bir de Karadeniz gibi çok özel bir denizimiz ve bu denizimizin hinterlandı var. Rusya gibi bir dünya devinden tutun da Avrupa’nın en önemli ülkeleri Türkiye’yi tanıyor, biliyor ve kruvaziyer turizminde ülkemizi tercih ediyor. Ülke olarak tanıtımımızı daha profesyonel şekilde yapmalıyız.” dedi.

DENİZCİLİK BAKANLIĞI DERHAL KURULMALI 

Türkiye’nin bir yarımada olduğunu ve üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu, bütün bu avantajlara rağmen ülkede ‘Denizcilik Bakanlığı’nın olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, “Denizcilik Bakanlığı, bizim gibi bir ülke için olmazsa olmazlar arasında gelmektedir. Düşün bir kere; 3 tarafınız denizlerle çevrili olacak ama denizcilik bakanlığınız olmayacak. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Denizcilik Bakanlığı’nın mutlaka kurulması gerektiğini düşünüyorum. Ülke olarak denizlerimizden arzu ettiğimiz ölçüde faydalanamıyoruz. Hayatında denize hiç girmemiş insanlarımız var. Deniz bizim için hala çok lüks. Deniz ürünleri tüketiminde Avrupa ülkeleri ile kıyaslanamıyoruz ve çok gerilerdeyiz. Deniz, ulaşılabilir olmalı. Biz, Camelot Maritime olarak ülkemizin KAMU tarafının başta olmak üzere tüm bileşenlerin denizcilik alanında daha aktif olması gerektiğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı.

GELECEK KRUVAZİYER TURİZMİNDE 

2021 yılında 78 kruvaziyer gemisiyle 45 bin 362 yolcunun Türkiye’ye geldiğini söyleyen Çavuşoğlu şu bilgileri verdi: “2022’de kruvaziyer gemi sayısı 12 katına çıkarak 991’e yükseldi. Yolcu sayısı aynı dönemde 22 katına çıkarak 1 milyon 6 bini aştı. Ülkemiz limanlarına 2023 yılının ilk 5 ayında yanaşan kruvaziyer sayısı % 43 artışla 279’a, karaya inen yolcu sayısı ise 300 bine ulaştı. Kruvaziyer turizminde yıl sonu hedefi 1,5 milyon ziyaretçiye ulaşmak. 2023 yılının ocak-mayıs döneminde Kuşadası’na 124, İstanbul’a 50, Çeşme’ye 20, Bodrum’a 19, Antalya’ya ise 8 kruvaziyer gemisi demirledi. Aynı dönemde ülkece 299 bin 377 kruvaziyer yolcusu ağırladık. En fazla konuğu 157 bin 940 ile Kuşadası ağırladı. Kuşadası’nı 71 bin 16 ile İstanbul, 14 bin 777 ile Antalya, 13 bin 886 ile Bodrum, 8 bin 418 ile Çeşme ve 7 bin 744 ile Çanakkale takip etti. İzmir ve Marmaris limanlarında da 5 binden fazla turist ağırlandı. 2023’te 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir hedefine, kruvaziyer turizminden de katkı bekliyoruz.”

HELVA YAPMAMIZ İÇİN HER TÜRLÜ MALZEMEMİZ VAR 

Ülke olarak en temiz koylara, genç nüfusa, eğitimli çalışanlara ve hizmet sektöründeki tecrübeye sahip olduğumuzu vurgulayan Camelot Maritime Genel Müdürü Kaptan Gürbüz Can, “Halk tabiri ile konuşacak olursak kruvaziyer turizmi alanında yağımız, şekerimiz, unumuz var. Kısacası helva yapmak için her türlü malzemeye sahibiz. Artık helva yapmamız ve sahip know howımızı uluslararası arenada fark yaratacak şekilde kullanmamız gerekmektedir. Kruvaziyer turizminde daha fazla gelir elde edebiliriz. Camelot Maritime olarak biz, ülkemize yaptığımız yatırımlarla denizcilik sektörümüzün ileri seviyelere ulaşması için çaba sarfediyoruz. Kruvaziyer turizminde daha gidecek çok yolumuz var. Pastadan hak ettiğimiz dilimi henüz almadık. Bütün enerjimizle bunun için çalışmalıyız. Yat turizminin canlandığı yaz aylarında koylarımız yerli ve yabancı teknelerle dolu. Maalesef koylarımıza gelen teknelerin çok ciddi çevre kirliliğine sebep olduğunu ve denetimlerin yetersiz kaldığını tüm sektör biliyor. Bu ve bunun gibi birçok konunun da denetlenmesi için Denizcilik Bakanlığı’nın ciddi bir rolü olacağını düşünüyorum. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kurulacak Denizcilik Bakanlığı bize farklı bir ivme katacaktır. Denizcilik sektörünün bileşenleri olarak bakanlığın kurulmasını istiyor, bunun için çalışıyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören Belediyesi Engelli Danışma Merkezi bünyesinde bulunan engelli bireylere yönelik gastronomi atölyesi kuruldu. Özel bireyler bu atölyede usta aşçılardan eğitim alarak hamur ve benzeri türde yiyeceklerin nasıl yapıldığını öğreniyorlar. Hünerli ellerden çıkacak ürünler ise 4-5 Ağustos 2023 tarihinde düzenlenecek olan Engelsiz Gönüller Yaz Şenliği’nde kurulacak kermeste ziyaretçilere ikram edilecek.

“Engelsiz Keçiören” anlayışıyla özel bireylere yönelik hem eğitim hem de uygulamalı etkinlikler düzenlediklerini dile getiren Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Engelli Danışma Merkezimiz özel bireylerimize yönelik çeşitli alanlarda eğitimler düzenliyor. Bunlardan biri de gastronomi atölyesi. Engelli vatandaşlarımız bu atölyede hem el becerilerini geliştirme hem de sosyal hayata katılma fırsatı buluyor. Onlara becerilerini sergilemeleri için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Özel bireylerimiz bundan önce kurduğumuz tasarım atölyesinde tablo, takı ve süs eşyalarından oluşan ürünler üretmiş ve sergilemişlerdi. Şimdi ise öğrendikten sonra yapacakları lezzetli yiyecekleri Engelsiz Gönüller Yaz Şenliği’nde ziyaretçilere ikram edecekler. Çalışmada emeği gecen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de madenden katot bakır üreten tek izabe tesise sahip olan Eti Bakır, yerin altındaki tüm cevherleri çıkarmak için kolları sıvadı. İlk yerleşim izlerinin milattan önce 3000 yılına kadar uzandığı Elazığ’daki Harput Kalesi kazılarının sponsorluğunu üstlenen şirket, Anadolu’nun gizli kalmış tarihine ışık tutan çalışmaları destekliyor. 

Binlerce yıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu, tarihsel servetiyle tüm dünyanın odağında olmayı sürdürüyor. Yerin altındaki tüm cevherleri çıkarmak için seferber olan Eti Bakır, Samsun İkiztepe Höyüğü’nün ardından bu kez de Harput’un köklü tarihine sahip çıkıyor. Doğu Anadolu’nun en kapsamlı arkeolojik kazısı olan Harput Kalesi kazılarına sponsor olan şirket, burada beş bin yıllık kültürün izlerini sürecek. 

‘YERİN ALTINDAKİ TÜM CEVHERLERİ ÇIKARIYORUZ’

Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş, şirketin Cengiz Holding çatısı altında yaklaşık 20 yıldır madencilik faaliyetleri yürüttüğünü belirterek, “Bildiğiniz gibi bu madenleri yerin altından çıkarıyoruz. Türkiye’de yerin altında bakır cevherinin yanı sıra pek çok tarihi cevher de yatıyor. Biz de buradan hareketle yerin altındaki tüm cevherleri çıkarmak, ekonominin yanı sıra tarihe ve kültüre de katkıda bulunmak için arkeolojik kazılara sponsor olmaya karar verdik. Önümüzdeki yıllarda bu desteğimizi artırarak sürdürmek istiyoruz” dedi.

Yıllık 70.000 tonluk katot bakır üretimiyle iç pazarın yaklaşık %20’sini karşıladıklarını belirten Akbaş, Eti Bakır’la ilgili şu bilgileri verdi: “Türkiye’de madenden son ürüne üretim yapan tek izabe tesise sahip şirket biziz. 9 tesisi ve 5.500 çalışanıyla büyük bir aile olan Eti Bakır, %99,99 saflıkta katot üretimiyle Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına her yıl 750 milyon dolarlık katkı sunuyor. Yeni madenlerimizle bu katkıyı artırmaya devam edeceğiz. Geçen yıl kazandığımız ihalenin ardından Elazığ’ın Maden ilçesindeki tesis kurma çalışmalarımız devam ediyor. Yaklaşık 750 kişinin çalışacağı ve 350 milyon dolarlık yatırımla kurulacak Elazığ’daki tesisimizi üç yıl içinde faaliyete geçirerek yılda 1 milyon tonluk bakır cevherini işleyeceğiz.”

‘HARPUT TÜRKİYE’NİN ÇOK ÖNEMLİ DEĞERİ’

Elazığ’ın yeraltı değerlerinin gün yüzüne çıkarılmasının önemine dikkat çeken Harput İç Kale Kazı Başkanı, Prof.  Dr. İsmail Aytaç ise Harput Kalesi kazılarıyla ilgili şunları söyledi: “Harput, M.Ö. 3000’lerden başlayıp, M.S. 1900’lere kadar kesintisiz olarak süren yaklaşık 5.000 yıllık yerleşime sahip. Harput’ta yaşamın başladığı nokta olarak bilinen kale; sadece bölgesel olarak değil, bilinenlerin ötesinde çok sayıda kültürel varlığı barındıran toplumsal bir yapı aynı zamanda. Döneminin garnizonu olan kale, gizli geçitleri, zindanları, surları, inanç merkeziyle henüz ortaya çıkmamış birçok tarihi içinde barındırıyor. Harput Kalesi gibi önemli miraslarımızı koruma altına almak, tarihsel değerlerimizi topluma kazandırmak gibi önemli bir çalışmayı üstlenen Eti Bakır’a teşekkür ediyoruz. Bu destekler sayesinde Harput Kalesi’nin UNESCO Asıl Listesi’ne girmesini, Türkiye’nin bu çok önemli değerinin kültür  tarihinde hak ettiği yere kavuşmasını istiyoruz” dedi.

Tarihsel kaynaklara göre Harput Kalesi, M.Ö. 8’inci yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulmuştur. MÖ 6’ncı yüzyıldan itibaren Persler’in hakimiyeti altına girmiştir.  M.Ö. 1’inci yüzyıl ile M.S. 11’inci yüzyıl arasında Part, Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler arasında büyük mücadelelere sahne olmuş, 11’inci yüzyılın sonuna kadar Bizans hakimiyetinde bulunmuştur. Bu süre zarfında Ziata Castellum ve Kharpete, Arapça’da Hısn-ı Ziyad adıyla anılan kalenin egemenliği, 1085 yılında Çubukoğulları, 1112 yılında Artukoğulları, 1234 yılında Selçuklular’a geçmiştir. Kale, Çubuk Bey’in, Artuklu Beyi Belek Gazi’nin ve Selçuklu Beyi Alaaddin Keykubad’ın hükümet merkezi olmuş, 1366 yılında Dulkadiroğulları ve Akkoyunlu devletleri arasında sık sık el değiştirmiştir. Harputlu Kalesi, 1465 yılında Akkoyunlu Hükümdarı Hasan Bahadır Han (Uzun Hasan) tarafından ele geçirilerek Akkoyunlu idaresine alınmıştır. Harput Bölgesi ve Kalesi, 1515 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresine geçmiştir. Harput Kalesi hakkında çeşitli efsaneler anlatılmaktadır. Bir rivayete göre kalenin yapımı sırasında yaşanan su kıtlığı nedeniyle, zamanın hükümdarının emriyle harcın hazırlanmasında su yerine süt kullanıldığı, bu yüzden de kaleye “Süt Kalesi” dendiğidir. İç kale ve dış surlar olmak üzere iki bölümden meydana gelen Harput Kalesi’nin özgün bir yapı olarak günümüze kadar korunabilmesinde Artuklu Dönemi’nde yapılan onarımların katkısı büyüktür. Kale daha sonra Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlı Dönemi’nde de onarımlar görmüştür. Kalesinin dış surları tamamen yıkılmıştır. Yalçın kayalar üzerinde inşa edilen ve kuşatılması oldukça zor olan kale, içerisinde hastane, tahıl ambarı, darphane, su sarnıcı, cephanelik, cami ve çok sayıda sivil yapının bulunduğu büyük bir mahalledir. Harput, yaşayan medeniyetlerin izlerini günümüzde yaşatabilen bir Anadolu kentidir. Elazığ’ın ilk yerleşimi olan Harput’un tarihi, zengin bir kültürel mirası barındırmaktadır. Harput Mahallesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde, 30.05.1985 tarih ve 1089 sayılı ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun kararı neticesinde Kentsel Sit Alanı, Harput Kalesi de aynı tarih ve sayı ile I. Derece Arkeolojik Site Alanı ilan edilmiştir. Harput ve çevresi 2005 yılında Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi olarak seçilmiştir. Harput Kentsel Tasarım Projesi de 19.02.2009 tarih ve 2057 sayılı kararla Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmıştır. Harput, bütün olarak 2018 yılında UNESCO Kültür Mirası Geçici listesine kabul edilmiştir.

   Eti Bakır’ın arkeolojiye desteğinin ilk örneği Harput değil… Samsun’da devam eden İkiztepe kazılarının da son 2 yıldır sponsorluğunu sürdüren Eti Bakır, böylece bölgenin altı bin yıllık kültür ve tarihine ayna tutmayı sürdürüyor. Kazı çalışmalarında bulunan tüm eser ve buluntular ise Bafra Müzesi’nde sergileniyor. Burada 6.000 yıllık tarihin gün yüzüne çıkarılmasına destek sunan şirket, Anadolu’nun kültürel hazinesinin ve dünya medeniyetindeki konumunun daha iyi anlaşılması açısından sürdürülen çalışmalara bu yıl da sponsorluğuna devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çiğli Belediyesi, çocuklara sanatla, sporla ve doğayla iç içe yaşama alışkanlığı kazandırmak amacıyla eğitici atölyeler düzenliyor.

Her Yer Çocuk platformunun katkılarıyla hayata geçirilecek proje kapsamında ilkokul 1. sınıfı bitirmiş 7-12 yaş arası çocuklara yönelik resim, ritim, müzik, yaratıcı drama, yoga, toplumsal cinsiyet ve ekoloji atölyeleri kurulacak. Ağustos ayı boyunca devam edecek atölyeler her hafta Pazartesi ve Çarşamba günleri Prof. Dr. Nermin Abadan Unat Kadın Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Çocuklarının atölyelere katılmasını isteyen ebeveynler bit.ly/454qTrk adresi üzerinde kayıt oluşturabilecek.

Çocuklar atölyede ebeveynler seminerde

Çocuklarını atölyelere getiren ebeveynlere Çiğli Belediyesi bünyesinde görevli Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) uzmanları tarafından “Çocuklarla İletişim” konulu ücretsiz seminer verilecek. Ebeveynlerin merak ettiği konularla ilgili bilgilendirme yapılacak.

Başkan Gümrükçü: “Hem eğlenecek hem öğrenecekler”

Atölyelerin içeriğiyle ilgili açıklamalarda bulunan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Çocuklarımızın yaz tatilini verimli geçirmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Henüz gelişim sürecini tamamlamamış 7-12 yaş arası çocuklarımızın sanatla ve sporla ilgilenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemesi ve doğayla barışık bir yaşam sürmesi adına ücretsiz atölyeler düzenliyoruz. Tüm çocuklarımızı hem eğlenecekleri hem de hayata dair önemli şeyler öğrenecekleri atölyelerimize bekliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar Belediyesi, paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin bir simgesi olarak her yıl dağıttığı ve artık gelenekselleşen aşure dağıtımına bu yıl da devam etti. ‘Aşuremizi Paylaşıyoruz’ temasıyla düzenlenen etkinlik çerçevesinde Mihrimah Sultan Camii’nin önünde stantlar kuruldu. Dev kazanlarda bulunan aşureler her yaştan çok sayıda İstanbulluya dağıtıldı. Vatandaşların rağbet gösterdiği ‘Aşuremizi Paylaşıyoruz’ etkinliğine katılan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, vatandaşlara aşure dağıttı.

Üsküdar’da Mihrimah Sultan Camii önünde muharrem ayı dolayısıyla dev kazanlarda kaynatılan aşureler binlerce vatandaşa ikram edildi. Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlenen programda Kur’an-ı Kerim tilaveti sonrası Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı vatandaşlara aşure dağıttı.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, aşure adğıtımı öncesi Üsküdarlılara seslenerek, ‘’Allah kabul etsin gördüğünüz gibi hemşehrimizin ilgi ve alakası oldukça yoğun. Ben hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Üsküdar belediyesi olarak Üsküdar’da da böyle güzel bir geleneği yaşatıyoruz dünden itibaren kazanlar kaynadı. Yaklaşık 10 bin vatandaşımıza aşure dağıtıyoruz afiyet olsun herkese Allah kabul etsin. Bu birlik beraberliğimiz daim olsun’’ dedi.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Bugün 10 Muharrem, aşure günü dolayısıyla Üsküdar meydanında hemşehrilerimize aşure dağıtıyoruz. Bu aşureler şehitlerimizin ruhu için, Kerbela şehitlerimizin ruhu için, Hz. Hüseyin’in ruhu için, Ehli Beyt’in ruhunu anmak için güzel bir program. Biz millet olarak Sünnisiyle, Alevisiyle, Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle aynen bu aşurenin malzemeleri gibi birbirimize renk, tat, güzel bir armoni, güzel bir lezzet ortaya çıkacak zenginliğimiz var aslında. Bunun en güzel örneği de aşuredir. Bu güzel aşureleri hemşehrilerimiz afiyetle yesinler” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ve Vali Yılmaz Şimşek Sivas Belediyesi tarafından Katı Atık Depolama Sahasında yapımı devam eden Cam Sera Projesinde incelemelerde bulunarak ilk fidenin ağustos ayı içerisinde dikileceğini söyledi.

İlimizde her alanda örnek projelere imza atan Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, tarımsal alanda şehrimize değer katacak, ihracat potansiyeli yüksek ve yaklaşık 100 kişiye istihdam sağlayacak Cam Sera Projesinde gelinen son durum hakkında bilgi aldı.

Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ile birlikte Cam sera Projesini gezen Başkan Bilgin, “Sivas Belediyesi ve özel sektör ile birlikte Sivas’a kazandırdığımız cam sera projesini inceliyoruz. Bilindiği üzere Sivas’ın çöpünden ülke ekonomisine değer katan projeleri birer birer hayata geçiriyoruz. Çöpümüz katı atık alanında toparlanarak önce ayrıştırıyoruz oradan çıkan gaz ile enerji üretimi yapıyoruz. Yaklaşık 5 bin hanenin elektriğini karşılayacak bir enerji tesisimiz var. Biz sıfır atık projesi kapsamında enerji üretiminden ortaya çıkacak ısıdan da bu bölgede yaklaşık 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen yıllık 3 milyon Euro gelir elde edecek 100 kişinin istihdam edileceği modern ve sıfır atık projesine uygun olarak çevreci bir tesis kazandırıyoruz. Belediyemizin destekleri özel sektörümüzün yatırımı ile yapılan proje tamamlandığı zaman hem çevreye duyarlı bir tesis kazandırılmış olacak hem sıfır atık projesine uygun olarak çöplerimiz düzenli depolama alanında çevreye zarar vermemiş olacak. Oradan çıkan gaz ile enerji üretilmiş olacak. Enerji üretiminden ortaya çıkan ısı ile birlikte bu tesiste 100 kişinin istihdam edileceği tesis şehrimize kazandırmış olacağız. İnşallah ağustos ayının sonu gibi de burada ilk fide dikimini de gerçekleştirerek açılışını yapacağız. Şehrimize hayırlı olsun.” dedi. 

Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, “Sivas Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin ile birlikte örnek yeşil çevreci önemli bir projeyi ziyaret ediyoruz. Burada çöpler bertaraf ediliyor ve çöplerden enerji üretiliyor. Çıkan enerji de 1,4 megavatlık bir enerji hem piyasaya veriliyor diğer taraftan da ortaya çıkan sıcak su da seralarda kullanılarak içerisinde bulunduğumuz tesiste üretime dönüştürülecek. Burada inşallah 40 dönüm üzerinde bir sera tesis edildikten sonra yıllık 3 milyon Euroluk da bir gelir elde edilecek. Bu tesiste yaklaşık 100 kişi de istihdam edilecek. Sivas Belediyemizi ve bu örnek projeyi ortaya çıkaran firmamızı tebrik ediyorum.” dedi.

Topraksız cam sera projesi, ihtiyaç duyduğu enerji ve ısıyı mevcut çöpten enerji üretilen tesisten alacak. Buradaki gaz motorlarının egzozlarından, ceket suyu sıcaklığından ve atmosfere sunulan atık ısıdan faydalanılarak topraksız tarım ürünleri yetiştirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile birlikte, Beşiktaş’tan sonra Kadıköy’de de Alevi vatandaşların Muharrem matemi lokmasına ortak oldu. Cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğini her konuşmasında dile getirdiğini vurgulayan İmamoğlu, “Zalimin zulmü, tarihin her aşamasında olmuştur. Zalimin zulmü karşısında en önemli silah iş birliğidir, duygu birliğidir, sevgidir, akıl birliğidir, kararlılıktır, cesarettir. Biz sevgiyle, saygıyla, kararlılıkla bu memleketin, bu milletin birliği, beraberliği hususunda sonsuz bir mücadele vereceğiz ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Muharrem orucunun 9’ncu gününde, Şahkulu Sultan Dergahı’nda Alevi vatandaşlarla bir araya geldi. Şahkulu Sultan Türbesi’nde dua eden İmamoğlu, Alevi vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Muharrem matemi lokması, dede Ali Doğan’ın duasıyla dağıtıldı. Lokma dağıtımı öncesinde, Odabaşı ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. Hayatının bir bölümünde Kadıköy Merdivenköy’de yaşadığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bir 6-7 yılım, hemen birkaç sokak yukarıda geçti. Dolayısıyla burayı, gıpta ve hayranlıkla yıllardır biliyorum. Burada birkaç kez annemle ziyaretimiz de olmuştu. Buranın maneviyatı ve buranın o çok derin hissiyatı beni etkilemiştir. Allah nasip etti, Beylikdüzü’nde Belediye Başkanı olduktan sonra, bir yarışmayla proje geliştirdik ve güzel bir cemevini oraya hediye etmiştik. Ve orada şu anda ibadet ediliyor. Değerli vatandaşlarımız Fatma Ana Cemevi’ni kullanıyorlar. Bu durumdan onur duyuyorum. Buradan çok etkilenip, o doğayla iç içe, o mistik havası, o yaygın halinin orada yaşatılmasını arzu etmiştim. Gerçekten de öyle bir cemevi oluştu” dedi. 

“CEMEVLERİMİZ, BU MİLLETİN İBADETHANESİDİR”

Cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğini her konuşmasında dile getirdiğini vurgulayan İmamoğlu, “Cemevlerimiz, bu milletin ibadethanesidir. Bu milletin asli ibadethanelerinden birisidir. Anadolu’da, bizim insanlarımızın yüz yıllardır ibadetini yaptıkları yerdir. Dolayısıyla cemevlerinin bütün hak ve hukukunun korunması noktasında, bu kardeşinizin makamı, mevkisi ne olursa olsun, makamsız, mevkisiz de olsa, bu mücadeleyi sizlerin hak mücadelesi olarak yerine getireceğini, yapacağını her yerde söyledim, burda da bir kez daha huzurunuzda söyleyeyim.  Ve ‘Cemevleri Ibadethanedir’ demek ya da ‘Cemevlerine bizlerin hizmet etmesi, kamu yöneticisi olarak ama Kadıköy Belediye Başkanımız ama ben, bunu yaparken unutmayınız, kamu adına görevimizi yerine getiriyoruz. Bu bir lütuf değildir. Hakkınız olan, hukukunuz olan ihtiyaçlarınıza katkı sunma görevini yerine getiriyoruz. Bugüne kadar olan eksiklikleri tamamlama gayreti içerisindeyiz. Bunun siyasi partisi ya da vesairesi de olmaz. Bakın bu hak, hukuk meselesidir” diye konuştu. 

“ALLAH, HİÇBİR ZAMAN MİLLETİMİZE O TÜR ACILARI BİR DAHA YAŞATMASIN”

“Ülkemizde bütün insanlarımızın, bütün vatandaşlarımızın hakkının, hukukunun korunduğu, hukuksuzluğun da sona erdiği günleri hep birlikte yaşarız” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: 

“İslam tarihinin en derin acılarından birinin, en büyük katliamlarından birinin yaşandığı bir günün yıldönümünü hep beraber yaşıyor, anıyor ve o acıdan aslında milletçe barışı, huzuru ve bir daha öyle olayların yaşanmaması adına dersler çıkartıyoruz. Allah, hiçbir zaman milletimize o tür acıları bir daha yaşatmasın. Ne yazık ki, yüzyıllar geçse de yakın zamanda acılar yaşamış milletiz. Ve bunları, içimiz kan ağlayarak hatırlıyoruz. Başımız öne düşüyor. İçimiz yanıyor. Bunların hiçbirisi bu topraklara, bu kadim millete yakışmıyor. O bakımdan, her insanımızın birbirine insan olduğu için özenle, saygıyla baktığı, bir vatandaş olarak da birbirine saygı duyduğu, birbirine güzel gözle baktığı, vicdanıyla, ahlakıyla baktığı bir ortamı hep birlikte var edebiliriz, var etmeliyiz. Bu konuda sonsuz mücadele vereceğiz.”

“İNŞALLAH GÖREVLERİMİZ SONA ERDİĞİNDE HAKKINIZI HELAL ETTİĞİNİZ YÖNETİCİLER OLURUZ”

“Zalimin zulmü, tarihin her aşamasında olmuştur. Zalimin zulmü karşısında en önemli silah iş birliğidir, duygu birliğidir, sevgidir, akıl birliğidir, kararlılıktır, cesarettir. Biz sevgiyle, saygıyla, kararlılıkla bu memleketin, bu milletin birliği, beraberliği hususunda sonsuz bir mücadele vereceğiz ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu acıların bize ders çıkartma sorumluluğunu verdiği matem ayında ve oruç gününde, dua ediyorum ki, inşallah çocuklarımızın, evlatlarımızın ön yargısız bir şekilde, 86 milyon insanımızın evlatlarının birbirine güzel gözle baktığı günleri bu memleketi hep birlikte hediye edelim. İnşallah görevlerimizde size layık oluruz. Kalben söylüyorum; inşallah görevlerimiz sona erdiğinde hakkınızı helal ettiğiniz yöneticiler oluruz ama ben ama Kadıköy Belediye Başkanımız ama diğer arkadaşlarımız. Çünkü biz, kamuya hizmet ediyoruz. İnşallah mahcup olmayalım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Orucunuz kabul olsun.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir madeni yağ sektöründe faaliyet gösteren TotalEnergies Turkey Pazarlama, dünya devi markalarla iş birliklerini güçlendirmeye devam ediyor. Mercedes-Benz Türk’ün USA Coach Projesi kapsamında, Kuzey Amerika pazarına özel olarak geliştirdiği otobüslerin ilk dolum otomatik şanzıman yağı TotalEnergies Fluidmatic SYN T668 olacak.

TotalEnergies Turkey Pazarlama Genel Müdürü Emre Şanda, “Farklı tiplerde madeni yağ tedarikini yaptığımız araçlara bir yenisini daha ekledik. Kuzey Amerika pazarı için özel olarak tasarlanan Mercedes-Benz Türk otobüslerinin ilk dolum şanzıman yağını tedarik edeceğimiz için mutluyuz. Bu iş birliği; kalitesi, üstün teknolojisi ve performansı ile TotalEnergies Madeni Yağlar’ın başarısını bir kez daha tescillemiş oldu. Mercedes-Benz Türk ile yarattığımız sinerjinin markamızı daha iyi yerlere taşıyacağına inanıyoruz” dedi.

TotalEnergies Turkey Pazarlama, İzmir Menemen’deki en üst düzey uluslararası ve yerel standartları karşılayan madeni yağ harmanlama tesisinde yılda yaklaşık 50 bin ton madeni yağ, antifiriz ve özel ürünün üretimini yaparak otomotiv, endüstri ve deniz taşımacılığı sektörlerine hem doğrudan hem de distribütörleri aracılığıyla ürün tedarik ediyor.

Ticari araç segmentinde, dünyanın en büyük tam otomatik şanzıman üreticisi olan Allison onaylı Fluidmatic SYN T668, Life-Boost teknolojisi ile üretiliyor. Böylece, aracın aktarma organları bileşenleri ve parçalarının dayanıklılığı en üst düzeye çıkıyor. Ayrıca normal kullanım ömrü boyunca araç daha az bakıma ihtiyaç duyuyor, en zorlu çalışma koşullarında bile yağ değişim aralığı uzuyor. Fluidmatic SYN T668, vites değiştirme kalitesini çok uzun süre korumaya yardımcı olurken, şanzıman performansını iyileştiriyor ve yakıt ekonomisine katkıda bulunuyor.

TotalEnergies Turkey Pazarlama Hakkında

TotalEnergies Turkey Pazarlama, tamamı TotalEnergies şirketi iştiraki olan ve Türkiye’de madeni yağ üretimi ve pazarlaması alanında faaliyet gösteren global bir oyuncudur. 130 çalışanı ile 30 yılı aşkın süredir Türkiye’de madeni yağlar alanında operasyonlarını yürüten şirket, sektörünün tartışılmaz öncülerinden olup otomotiv, endüstri ve deniz taşımacılığı segmentlerine hem doğrudan hem de distribütörleri aracılığıyla ürün tedariği yapan güçlü bir satış ve dağıtım ağına sahiptir. TotalEnergies Turkey Pazarlama, İzmir Menemen’de en üst düzey uluslararası ve yerel standartları karşılayan madeni yağ harmanlama tesisinde yılda yaklaşık 50 bin ton madeni yağ ve özel ürünün üretimini yapmaktadır.

TotalEnergies ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklı Elektrik 

2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefinin bir parçası olarak TotalEnergies, elektrik ve yenilenebilir enerji alanlarında kârlı bir faaliyet portföyü oluşturuyor. 2023’ün ilk yarısı itibarıyla TotalEnergies’in brüt yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimi kurulu gücü 19 GW’a ulaştı. Rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üreten dünyanın en büyük 5 üreticisi arasında yer alma hedefiyle TotalEnergies, 2025 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan ve depolamadan 35 GW brüt üretim kapasitesine ve 2030 yılına kadar 100 GW’a ulaşmak için bu iş kolunu büyütmeye devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atlantis Yapım organizasyonu ile yaz boyunca Türkiye’nin dört bir yanında sevenleriyle buluşan Kenan Doğulu, 27 Temmuz akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne aldı. Biletleri satışa çıktıktan çok kısa bir süre sonra tükenen konserde, sanatçının hayranları unutulmaz şarkılarını hep bir ağızdan seslendirdi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

18-24 Eylül tarihlerinde düzenlenecek, 30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin jüri başkanı belli oldu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında 30. su gerçekleştirilecek festivalde, ‘’Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’’nda yarışacak filmleri değerlendirecek jürinin başkanlığını, Yönetmen Ömer Faruk SORAK üstlenecek.

 1987 yılında TRT’de kameraman olarak görev alan Sorak, 1998 yılında kurduğu Böcek Yapım ile birçok filmde görüntü yönetmenliği ve yönetmenlik yaptı. Reklam filmleri ve klip çekimlerinin ardından; yönetmen koltuğunda oturduğu ilk film, 2000 tarihinde vizyona giren ‘’Vizontele’’ oldu. 3 milyon izleyici sayısına ulaşan ilk Türk filmi olan Vizontele’den sonra 2003 yılında 4 milyon izleyici sayısına ulaşan ilk yerli film olan ‘’G.O.R.A.’’ yı çekti. 2006 yılında ise kadrosunda Jean-Claude Van Damme’ın da yer aldığı eğitim sistemini eleştiren ‘’Sınav’’ filminin yönetmen koltuğunda oturan Sorak, 2009 yılında ‘’Yahşi Batı’’ filminde yönetmenlik yaptı. 2011 yılında ‘’Aşk Tesadüfleri Sever’’ adlı romantik drama filmi ile büyük ilgi gören Sorak, 2015 yılında gerçek bir yaşam hikayesinden esinlenen “8 Saniye” filmini yönetti. 2020 yılında ‘’Aşk Tesadüfleri Sever 2’’ devam filmine imza attı. Yönetmen son olarak ‘’Bandırma Füze Kulübü’’ ve ‘’Kendi Yolumda’’ filmlerinin yönetmenliğini yaptı.

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması En İyi Film Ödülü 500 Bin TL

Sinemaya desteklerinin artarak devam edeceğini belirten Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar tüm yarışma kategorilerinde ödül tutarlarını arttırdıklarını, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasında en iyi film ödülünü 500 bin Türk Lirası’na çıkardıklarını açıkladı. 

Ulusal Uzun Metrajda En İyi Film, Yılmaz Güney Ödülü, Jüri Özel Ödülü, Adana İzleyici Ödülü, En İyi Yönetmen Ödülü, En İyi Senaryo Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, En İyi Müzik Ödülü, En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü, En İyi Kurgu Ödülü, Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü, Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü, SİYAD En İyi Film Ödülü, Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü kategorilerinde; Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda En İyi Belgesel Ödülü ve Jüri Özel Ödülü kategorilerinde; Uluslararası Kısa Metraj Film Yarışması’nda En İyi Film Ödülü ve Jüri Özel Ödülü kategorilerinde;  Ulusal Öğrenci Kısa Film  Yarışması’nda En İyi Belgesel Film, En İyi Canlandırma Film, En İyi Deneysel Film, En İyi Kurmaca Film kategorilerinde;  Adana Kısa Film Yarışması’nda En İyi Film Ödülü kategorisinde toplam 1 milyon 285 bin TL değerinde ödül dağıtılacak.

Festivalin yarışma bölümlerine katılmak isteyen sinemacılar için son başvuru tarihi 7 Ağustos 2023 olan yarışma yönetmelik ve başvuru formlarına altinkozaff.org.tr  linkinden ulaşılabiliyor.

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI ÖDÜLLERİ:

En İyi Film Ödülü : 500.000,00-TL.

Yılmaz Güney Ödülü : 150.000,00-TL.

Jüri Özel Ödülü : 100.000,00-TL.

Adana İzleyici Ödülü :   50.000,00-TL.

BELGESEL FİLM YARIŞMASI

En İyi Belgesel Ödülü: 100.000 TL.

ULUSLARARASI KISA FİLM YARIŞMASI

En İyi Film Ödülü : 25.000.TL.

ULUSAL ÖĞRENCİ FİLMLERİ YARIŞMASI

•          En İyi Belgesel Film: 15.000,00-TL.

•          En İyi Canlandırma Film: 15.000,00-TL.

•          En İyi Deneysel Film: 15.000,00-TL.

•          En İyi Kurmaca Film: 15.000,00-TL.

ADANA KISA FİLM YARIŞMASI

•          En İyi Film Ödülü: 10.000,00-TL.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2023 yılının büyük bir heyecanla beklenen yapımı ‘Çok Aşk’ın gösterim tarihi açıklandı. Deprem nedeniyle vizyon tarihi ertelenen film, 27 Ekim’de sinemalarda izleyiciyle buluşacak. 

Hasan Can Kaya’nın senaryosunu yazdığı; Büşra Pekin, Şebnem Sönmez, Barış Yıldız ve Uğur Yücel’le birlikte başrolü paylaştığı ‘Çok Aşk’ filminin gösterim tarihi belli oldu. Ortak yapımcılığını Muzaffer Yıldırım’ın üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda ise Arif V 216, Patron Mutlu Son İstiyor, Kocan Kadar Konuş ve Görümce gibi yapımlarda imzası olan Kıvanç Baruönü oturuyor. Bol kahkahalı romantik komedi filmi ‘Çok Aşk’, 27 Ekim’de beyazperdede seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Yoğun çekim temposunun ardından yılın başında çekimleri tamamlanan ve şubat ayında gösterime girmesi beklenen filmin vizyon tarihi deprem nedeniyle ertelenmişti. Fragmanı bile yayınlandığı andan itibaren kısa sürede milyonlar tarafından seyredilen filmin yeni vizyon tarihinin açıklanmasıyla geri sayım başladı. 

1 Erkek 1 Kadın dizisinin senaristlerinden, izleyicilerin efsane talk-show Konuşanlar’dan tanıdığı komedyen Hasan Can Kaya’nın senaryosunu yazdığı film, yoğun çekim süreci ve uzun bir ara sonrasında izleyicisiyle buluşacak. Uğur Yücel’in ‘Özkan’ karakteriyle Hasan Can Kaya’nın babasını canlandırdığı yapımda; Şebnem Sönmez, Kaya’nın ‘Meral’ adındaki annesini, Barış Yıldız ise ağabeyi ‘İrfan’ı canlandırıyor. Coşkun karakteriyle kamera karşısına geçen Hasan Can Kaya’nın kız arkadaşı ‘Ayla’ karakterine ise Büşra Pekin hayat veriyor. Güçlü oyuncu kadrosu, 100 kişilik bir teknik ekip ve 1200’ü aşkın yardımcı oyuncu kadrosuyla çekimleri tamamlanan film, korsan film satıcısı Coşkun’un aşkın peşinden koştuğu, fonda 15 yıllık süreyi anlatırken, Türkiye’nin bu zaman içindeki yolculuğunu da yansıtıyor.

İzleyenlere sıcacık bir hikayeyi, kahkaha ile sunacak olan ‘Çok Aşk’, NuLook Production ve HACK Creative ortak yapımcılığında 27 Ekim 2023 tarihinde vizyonda olacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) görev yapan genç Türk mühendislerden oluşan bir grup daha, Rusya’da bulunan Leningrad NGS-2’deki eğitimlerini tamamladı. Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin türbin bölümü operatörleri, Uluslararası Personel Eğitim Merkezi’nde uygulamalı eğitim aldı. Rusya’daki eğitim programı ayrıca, Rosatom Teknik Akademisi’nde teorik ve uygulamalı eğitimleri de içeriyor.

AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “En iyi Rus üniversitelerinde alınan eğitim, genç Türk mühendislere prestijli ve modern bir meslek sağlıyor. Ayrıca bir nükleer güç santralin tüm inşa ve işletme aşamalarında uygulanan benzersiz Rus deneyimini, teknolojik çözümlerini benimseme ve özümseme imkânı da sunuyor. Rus nükleer santrallerinin işletilmesinde ve Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un eğitim merkezlerinde yapılan stajlar ile uygulamalı eğitimler sayesinde Türk mühendisler, modern ve güvenilir teknolojilere sahip Rus nükleer endüstrisi uzmanlığına erişme imkanını elde ediyorlar.” 

Leningrad NGS-2’de staj yapan Türk mühendisler de deneyimlerini aktardı. AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Türbin Bölümü’nde Türbin Ekipmanı Operatörü olarak görev yapan Mahmut Ali Durukan, “Mesai arkadaşlarım ile birlikte Türkiye’nin yeni endüstrisi olan nükleer enerji endüstrisinin kurulmasında yer almak büyük bir gurur ve önemli bir sorumluluk. Rusya’daki üniversite eğitimimiz boyunca temel bilgileri edindik ve şimdi de işletmedeki bir nükleer santralin çalışanlarıyla etkileşim içinde bulunma şansı yakaladık. Böylece 75 yıldan uzun bir süredir var olan Rus nükleer endüstrisinin geliştirdiği teknoloji ve deneyimleri meslektaşlarımızdan alma konusunda eşsiz bir imkana sahip olduk” diye konuştu. 

Durukan gibi, AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin Türbin Bölümü’nde Türbin Ekipmanı Operatörü olarak görev yapan Selçuk Kuş da stajla ilgili görüşlerini şu sözlerle aktardı: “Nükleer güç santrali, karmaşık ve yüksek teknolojili bir tesistir. Bir Rus nükleer santralini ziyaret etmenin ve burada çalışmanın bıraktığı ana izlenim, insan düşüncesinin gücüne duyulan hayranlıktır. Farklı alanlardan pek çok yetkinlik ve başarı, her yıl giderek artan ve daha da fazla ihtiyaç duyulan büyük miktarda temiz, kesintisiz elektrik üretmek için bir araya geliyor. Ülkemde de benzersiz, modern ve güvenilir teknolojilerin kullanılacak olmasından gurur duyuyorum.” 

Uluslararası Personel Eğitim Merkezi Proje Ofisi Yöneticisi Mikhail Kuznetsov ise Türk mühendislerin stajına ilişkin, “2019’dan beri 400’den fazla Akkuyu NGS uzmanı Leningrad NGS’de yetkinliğini geliştirdi. Staj, deneyim yoluyla bilgiyi pekiştirmek için iyi bir mekanizmadır. Personelin yüksek yeterliliği ve yetkinliğinin yanı sıra şu anda Türkiye’de inşa edilen VVER-1200 reaktörlü Rus güç ünitelerinin benzersiz tasarım özellikleri de, Akkuyu NGS’nin güvenirliğinin ve güvenliğinin garantisi olacaktır” ifadelerini kullandı. 

Leningrad NGS-2’de 2023 yılı boyunca 50 kişilik genel santral çalışanı ile Akkuyu NGS işletme ve bakım personelinin staj yapması planlanıyor. Stajyerlere, basınçlı su reaktörlerine sahip Rus tasarımı nükleer santrallerin işletilmesinde büyük deneyime sahip olan Leningrad NGS uzmanları rehberlik edecek. 

Akkuyu NGS’nin yaşam döngüsü, tasarım, inşaat ve devre dışı bırakmaya kadar tüm teknolojik aşamalar da dahil olmak üzere 100 yıldan fazla olacak. Türk uzmanlar, Akkuyu NGS projesinin her aşamasında tüm dünyada talep gören öncü nükleer teknolojilerin uygulama deneyimini edinirken Rus meslektaşlarıyla bir ekip halinde çalışacaklar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle tarımsal üretimi ve ürün çeşitliliğini artırmak için Güneysınır’da susuz tarım yöntemiyle ekimi yapılan lavantaların hasadı gerçekleştirildi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarım şehri Konya’da kırsal bölgelerde alternatif ürün ekimini teşvik ettiklerini belirterek, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üreterek şehrimizin kalkınmasına katkı sağlayan çiftçimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Hasadı yapılan lavantalarımızın üreticimiz için bereketli olmasını diliyorum” dedi.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Güneysınır’da susuzluğa dayanıklı tıbbi aromatik bitkilerden alternatif ürün olarak ekimi yapılan lavantanın hasadı yapıldı.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kırsalda yaşayan vatandaşların gelirinin artırılması ve ekilmeyen atıl arazilerin üretime kazandırılması maksadıyla önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

Büyükşehir Belediyesi olarak tarım şehri Konya’da kırsal bölgelerde alternatif ürün ekimini teşvik ettiklerini dile getiren Başkan Altay, “Desteklemelerimizi planlarken birim alandan yüksek gelir elde edilmesi, bakımının kolay olması, sulanamayan kurak arazilerin kullanılmasındaki başarısı gibi etkenleri göz önüne alıyoruz. Güneysınır ilçemizde de üç yıldır ekimini desteklediğimiz lavantaların bu yılki hasat işlemi gerçekleştirildi. Burada çiftçimiz arazisini sulamadan ciddi bir gelir elde etmiş oluyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üreterek şehrimizin kalkınmasına katkı sağlayan çiftçimizin yanında olacağız. Hasadı yapılan lavantalarımızın üreticilerimiz için bereketli olmasını diliyorum” diye konuştu.

Güneysınır’da bugüne kadar 1,3 milyon metrekare alanda 2 milyon adet lavanta fidesini yüzde 85’e kadar hibe desteğiyle kurak alanlarda alternatif tarım ürünü olarak Konyalı çiftçilere verdiklerini kaydeden Başkan Altay, Güneysınır Belediyesi’yle yürüttükleri projenin başından itibaren üreticiye dikim, bakım ve hasat konularında teknik ekipler tarafından desteklerinin devam ettiğini söyledi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR VE VERİMLİ TARIMSAL PROJEYİ DAHA HAYATA GEÇİRDİK”

Başkan Altay, ilçede 2021’de lavanta damıtma tesisi inşa ettiklerini de anımsatarak, “Lavanta yağının bu tesiste çıkarılarak, tescilini aldığımız Lavonya markası adı altında; lavanta sabunu, lavanta kolonyası, lavanta kesesi, lavanta yağı ve lavanta kremi gibi katma değerli ürünlerin üretimini gerçekleştiriyoruz. Ayrıca farklı ürünlerde de AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Güneysınır ilçemizde çiftçilerimizin ve tıbbi aromatik bitki üreticilerimizin birlikte hareket etmelerini sağlamak, ürün ya da hizmet arzını düzenledik. Bireylerin ya da küçük işletmelerin pazar gücünü artırmak amacıyla Güneysınır Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurularak çiftçilerimizin örgütlü bir yapıya kavuşmasını sağladık. Lavanta dikim ve hasat makinalarının da desteğini vererek tarımsal mekanizasyonla işçilik giderlerinin düşürülmesini amaçladık. Böylece sürdürülebilir ve verimli bir tarımsal projeyi daha hayata geçirmiş olduk” dedi.

LAVANTA TARLALARI GÖRÜNTÜSÜYLE DE CEZBEDİYOR

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Güneysınır’da oluşturulan lavanta tarlaları, üreteciye sağladığı katkıların yanında görselliğiyle de cazibe merkezi oluyor, kırsal turizmin canlandırılmasında önemli rol oynuyor. Lavanta, bölgedeki arıcılar tarafından erken ilkbaharda bol nektar sağlaması ve üretilen lavanta balının yüksek gelir getirmesiyle sebebiyle fazlaca tercih ediliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul için büyük ihtiyaç olan “3000 taksi plaka satışı” teklifi, UKOME’de Bakanlık ve esnaf temsilcilerinin oy çokluğuyla reddedildi. 

Toplu ulaşıma esnaf yüzde 100 artış isterken, İBB’nin teklifi ise yüzde 57 oldu. Ücret düzenlemesi, Temmuz ayı enflasyon oranının açıklanmasının ardından görüşülmek üzere önümüzdeki haftaya ertelendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) Temmuz ayı olağan toplantısında, İstanbul’da büyük ihtiyaç olduğu birçok kesimce kabul edilen taksi sayısının artırılması konusu ele alındı. 

İstanbul’daki taksi sorunun en büyük sebebinin yolcu seçme olarak belirlediklerine dikkat çeken İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökce, bunun en önemli sebebinin ise taksi sayısının azlığı olduğunu söyledi. Mevcut taksilerin kalitesini arttırmaya yönelik önemli çalışmalar yaptıklarını, eğitimler verdiklerini hatırlatan Gökce, şöyle konuştu:

“İstanbul’un taksi sorunu son dönemde yoğun bir biçimde ulusal medyanın da temel konusu. Bu bağlamda İstanbul’da 3 ay arayla toplam 3000 adet yeni taksi ihdas edilerek; ilk etapta 1500, ikinci etapta ise diğer 1500’ünün İBB Meclisi kararıyla gerçek kişilere satışını teklif ediyoruz. Bu taksilerin minibüs dönüşümünde olduğu gibi 8+1 yolcu kapasiteli, geniş hacimli, güvenlik bölmeli ve engelli erişimine uygun olması planlanmaktadır.”

İBB Ulaşım Dairesi Başkanı Utku Cihan da yapılan araştırmalar ve üniversite raporlarında belirtildiği üzere İstanbul’da 43 bin taksiye ihtiyaç duyulduğunu, yeni taksilerle birlikte sayının ancak 19 binde kaldığını belirterek, hızla artan kent içi hareketlik ve turist sayısının da dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Değerlendirmelerin ardından oylamaya sunulan “Gerçek Kişiler tarafından işletilmek üzere 3000 adet 8+1 kapasiteli engelsiz taksi” teklifi, UKOME kurulundaki tüm Bakanlık temsilcileri ve İstanbul Taksiciler Odası temsilcisinin olumsuz oyları doğrultusunda oy çokluğuyla reddedildi. 

TAKSİ DÖNÜŞÜMÜNDE YENİ KOLAYLIKLAR GETİRİLDİ

Bir başka kararla, piyasadaki araç tedarikinde yaşanan zorluklardan dolayı yeni taksilerde 0-2 yaş olarak ilk alım yaşı 4’e çıkartıldı. Ayrıca, yeni taksiler için tramer kaydı olmaması zorunluluğu “ağır hasar kaydı olmaması” şeklinde yeniden düzenlendi. Engelli erişimi ve şoförlük eğitimi şartları da yılbaşına kadar uzatıldı.

TOPLU ULAŞIM ÜCRET ARTIŞI HAFTAYA TEKRAR GÖRÜŞÜLECEK

Taksi, minibüs, servis ve deniz taşımacılığı esnafı, toplu ulaşım fiyatlarına yüzde 100 ve üzerinde zam yapılmasını istedi. İBB ise son 7 ayda enflasyon, döviz, akaryakıt ve asgari ücrete gelen zamları dikkate alarak, tüm ulaşım türlerinde yüzde 57,07 oranında artış yapılmasını teklif etti. 

İstanbul’da toplu ulaşım kullanan vatandaşların yüzde 56’sının indirimli ve ücretsiz bilet kullandığına dikkat çeken Dr. Buğra Gökce, İBB olarak toplu ulaşımı ciddi oranda sübvanse ettiklerini söyledi. Bir yolculuğun İBB’ye maliyetinin 20 liraya dayandığını ifade eden Gökce, “Bu sürdürülebilir değil. Toplu Ulaşıma aktardığımız kamu kaynağın kontrolsüz şekilde artmaya devam etmesi, diğer belediye hizmetlerinin yerine getirilmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Dolayısıyla biz hem vatandaşı, hem esnafı koruyabilecek optimum dengeyi bulmaya uğraşıyoruz” diye konuştu.

SON 7 AYDA AKARYAKIT YÜZDE 60 ARTTI

İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan da son aylarda döviz, enflasyon, akaryakıt ve asgari ücrette yaşanan ciddi artışlar nedeniyle, toplu ulaşım ücretlerine yapılan artış teklifinin zorunlu olarak gündeme gelmek durumunda olduğunu söyledi. 

Cihan, 1 Ocak’ta uygulamaya konulan son ücret tarifesinin ardından geçen 7 ayda akaryakıta yüzde 60 zam geldiğini, bir özel halk otobüsü için ücretsiz binişlere yönelik Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sadece 4500 TL,  İBB tarafından ise 115 bin 500 lira sübvansiyon desteği verildiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Motorin ücreti bu akşam yapılacak artışla beraber 35, 33 liraya yükselmiş olacak. Son düzenlemeden bu yana enflasyonda yüzde 27,3 oranında değişim söz konusu. Temmuz enflasyonunun ise haziran ayına nazaran en az iki katına çıkması beklenmektedir. Yedek parça tedariki gibi İETT’nin ve esnafımızın kullandığı araçların yedek parçaları dövize endeksli olarak artıyor. Bu ücret düzenlemesini teklif ederken odalarımızın, esnaflarımızın görüşlerini de dikkate alıyoruz. 

İETT’DE GELİR-GİDER KARŞILAMA ORANI YÜZDE 32

İETT Genel Müdürü İrfan Demet ise motorine gelen son zamlarla İETT’ye son bir aydaki akaryakıt maliyetinin özel halk otobüsleriyle beraber 210 milyon lira olduğuna dikkat çekerek, gelirin gideri karşılama oranının ise yüzde 32’’lere seviyesine indiğini söyledi. 

Değerlendirmelerin ardından Buğra Gökce, Temmuz ayı enflasyon oranın açıklanmasının ardından toplu ulaşım ücret artışı teklifinin yeniden değerlendirilmesini önerdi. Toplu ulaşım yeni ücret tarifesi teklifi, önümüzdeki hafta Temmuz ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından yapılacak olağanüstü toplantıda yeniden değerlendirilmek üzere oy birliğiyle alt komisyona geri çekildi. 

MİNİBÜSLERE İSTANBULKART GELİYOR

UKOME’de ayrıca, İstanbul genelindeki tüm minibüslerin Elektronik ücret toplama sistemine (İstanbulkart)  entegre olmasına yönelik bir ilke kararı alındı. İBB Meclisi’nin alacağı karar sonrası uygulanmaya konulacak yeni sistem, pilot bölge olarak seçilen Arnavutköy ilçesinden başlatılacak. Sonrasında tüm kentteki minibüslerde İstanbulkart geçerli hale gelebilecek. 

DENİZ TAKSİ PAYLAŞIMLI KULLANILABİLECEK

Alınan bir başka kararla; deniz taksilerin aynı güzergah ve saatte farklı kişiler tarafından rezervasyon yapılarak aynı anda kullanılmasının önünü açacak düzenleme yapıldı. Yönerge değişikliği ile İstanbul’daki deniz taksilerde artık paylaşımlı yolculuk yapılarak ücret bölünebilecek. Sisteme dahil olacak yolcular, toplam yolculuk ücretinin deniz taksi yolcu kapasitesinin bir birim payı kadar ücretini ödeyecek.

ESNAF ZAM KARARI ÇIKMAYINCA PROTESTO ETTİ

UKOME’nin yapıldığı 1453 Çırpıcı Sosyal Tesisleri’nin önüne gelen taksici, minibüsçü ve servisçi esnafı, bekledikleri zam kararı çıkmayınca protesto gösterisinde bulundu ve mevcut toplu ulaşım fiyatlarıyla zarara uğradıklarını söyledi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Tiyatrosu’nun değerli sanatçısı Yılmaz Gruda, Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde düzenlenen bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.  

Sunuculuğunu Eraslan Sağlam’ın yaptığı cenaze töreninde sırasıyla İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Şehir Tiyatroları Müdürü İlyas Ceran, sanatçının torunu Emre Arkon, dostu Tümay Özokur, Devlet Tiyatroları Müdürü Mustafa Kurt ve sanatçılar Tuna Arman, Uğurtan Atakan söz aldılar.

Ailesi, kendisinin nasıl bir usta olduğunu, uzun ömrüne neler sığdırdığını anlattı. Sanatçının dostları Yılmaz Gruda ile nasıl tanıştıklarını, onun çok yönlü biri olduğunu, işini titizlikle yaptığını, yeri doldurulamaz bir sanatçı olduğunu anlattılar.

Tören, kürsüde söz alan dostlarının yanı sıra Kültür Daire Başkanı Tolga Volkan Aslan, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Can Başak’ın da aralarında olduğu sanat camiasının yoğun katılımıyla gerçekleşti.

YILMAZ GRUDA KİMDİR?

Aktör, yönetmen, çevirmen, oyun yazarı ve şair Ahmet Yılmaz Gruda, 14 Temmuz 1930 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi.

Ankara Ticaret Lisesindeki eğitim sürecini yarıda bırakarak devlet memuru olan Yılmaz Gruda’nın yazdığı şiirler, 1950’li yıllarda, çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı. 1956 yılında girdiği Cep Tiyatrosu’nda başlayan oyunculuk serüveni, Ankara Devlet Tiyatrosu’na ait Küçük Tiyatro’da devam etti.

Ankara Meydan Sahnesi ve Nisa Serezli topluluklarında görev yaptı. Muammer Karaca Tiyatrosu’nu yönetti. Attila İlhan ile birlikte şiirde mavi hareketini yarattı. Oyun çevirilerinin yanı sıra kendi yazdığı oyunları da sahneye koydu. Çarmıhtaki Yeni Mehmet, Çerçi Zeus, Sultan Abdülaziz Vakası gibi edebiyatın farklı alanlarında değerlendirilebilecek sevilen eserlere imza attı. Oyunculuğa tiyatronun yanı sıra beyazperde de devam eden Gruda, 1958’den 2023’e kadar sayısız sinema filminde rol aldı. En son Üç Günlük Dünya, Mahalleden Arkadaşlar, Rüzgargülü filmlerinde izlediğimiz Gruda, ekranlarda da İşler Güçler, Rumi, Yabancı Damat, Kavak Yelleri gibi dizilerle izleyiciyle buluştu. 70. Sanat yılında yazıp yönettiği Gülmeye Geldik Dünyaya oyununu sahneye koydu. 2020’de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnelenen Çehov’un Evliliğin Halleri’ni çevirdi, derledi, yönetti ve aynı zamanda oyuncu olarak 90 yaşında sahnede yer aldı. Sanattan ve yaşamdan hiç kopmayan usta sanatçı, bir öğretmen ve mentor olarak gençlere her zaman destek ve örnek oldu.

ÖDÜLLERİ

1999: Behçet Aysan – Şiir Ödülü – Çerçi Zeus

2003: Cumhuriyet Gazetesi, Yunus Nadi Ödüllü – “Marathon “Bir Uzun Koşu”

2016: Altın Portakal Film Festivali – Yaşam Boyu Onur Ödülü

2018: Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri – Onur Ödülü

2021: Harput Kısa Film Festivali – Yaşam Boyu Onur Ödülü

İstanbul Şehir Tiyatrolarında Yılmaz Gruda’nın çevirisini ve uyarlamasını yaptığı oyunlar;

• Ayı Madved 1963 (çeviri)
• Bir Evlenme Teklifi 1981 (çeviri)
• Ayı (çeviri)
• Sayfiyede Yaz (çeviri)
• Pinokyo 1966-67 VE 2011-12 SEZON  (OYNANMIŞ) (uyarlayan)
• Küçük Prenses Sara 1967-68 (OYNANMIŞ) (uygulayan)
• Kuğunun Şarkısı 2022 (OYNANMIŞ) (çeviren)

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı