İngiltere’nin data düzenleyicisi Salı günü yaptığı açıklamada, OpenAI CEO’su Sam Altman’ın, kullanıcıların dijital bir kimlik ve fiyatsız altcoin karşılığında iris taramalarını sağladıkları bir proje olan Worldcoin’i inceleyeceğini söyledi. İşte detaylar…
Altcoin projesi, İngiltere’nin odağında
Bilgi Komiserliği’nden bir sözcü Reuters’a yaptığı açıklamada “WorldCoin’in Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülmesini not ediyoruz ve daha fazla araştırma yapacağız” dedi. Worldcoin Pazartesi günü iki milyon kullanıcıyla deneme sürümünü başlattı ve kripto projesi 20 ülkede göz tarama operasyonlarını ölçeklendirdi. Sözcü, Worldcoin’in lansmanına olan büyük ilgi ve iştiraki kabul etmekle birlikte, böylesine yaygın bir kripto projesinde hassas biyometrik bilgilerin kullanımıyla ilgili muhtemel risklerin ele alınmasının çok kıymetli olduğunu vurguladı.
ABD Menkul Değerler ve Borsa Komitesi (SEC) ile Coinbase ortasındaki yasal savaş devam ediyor. Önümüzdeki Ağustos ayında değerli kilometre taşları gerçekleşecek. SEC, 6 Haziran’da Coinbase’e karşı bir dava açtı ve kripto para borsasını kayıtsız bir komiteci ve aracı olarak faaliyet göstererek menkul değerler maddelerini ihlal etmekle suçladı. Şirketin Baş Hukuk Sorumlusu Paul Grewal, davayla ilgili yasal süreçlerin programını açıklamak için şahsî Twitter sayfasını kullandı. İşte detaylar…
Coinbase davasında kritik açıklamalar var
Dosyalanan evraklara nazaran Coinbase’in 20 Temmuz’da SEC’in tezlerine itiraz eden argümanlarını sunması planlanıyor. Yedi gün sonra, Coinbase’i destekleyen taraflar borsayı savunmak için ek bilgi sunma fırsatına sahip olacak. SEC, 3 Eylül’de Coinbase’e karşı bir çürütme sunacak. Emsal biçimde, sonraki yedi gün içinde, öbür taraflar da SEC’in savlarını destekleyen ve Coinbase’in argümanlarına karşı çıkan deliller sunma talihine sahip olacaklar. SEC’in delil sunması için öngörülen mühlet yaklaşık bir ay, yani 3 Ekim’e kadar. Ayrıyeten 10 Ekim’de SEC’i savunan uzmanlar, Coinbase’e karşı fikirlerini belirtecek. Yani Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere, “amicus curiae” yorumları dinlenecek.
Temmuz 20’te dosyalanan dokümanlar, hem Coinbase hem de SEC’in mahkemeye SEC’in tabirleri için son tarihle ilgili ortak bir teklif sunduğunu ortaya koydu. Sonunda mahkeme, SEC tarafından talep edilen tarih olan 3 Ekim’i seçti. Devam eden davanın tesiri nedeniyle, 14 Temmuz’da Coinbase, Kaliforniya, New Jersey, Güney Carolina ve Wisconsin’deki müşteriler için staking hizmetlerini bir sonraki duyuruya kadar süreksiz olarak askıya alacağını açıkladı. Karar, davayı çevreleyen yasal belirsizliğe cevap olarak alındı. Coinbase’in CEO’su Brian Armstrong, kripto varlıklar ve ilgili bahisler için düzenleyici ortamı ele almak hedefiyle ABD’li milletvekilleriyle bir ortaya gelmeyi planlıyor.
SEC davası hayli kritik
SEC’in Coinbase’e karşı açtığı dava, düzenleyici kurumların süratle gelişen kripto varlık alanında uyumluluğu nasıl denetleyeceği ve uygulayacağı konusunda bir emsal oluşturabileceğinden, kripto para ünitesi sanayisinde çok değerli bir gelişmedir. Hem Coinbase hem de SEC önümüzdeki haftalarda davalarını sunmaya ve destekleyici deliller toplamaya hazırlanmakta. Bu da ABD’deki kripto para düzenlemelerinin geleceğini değerli ölçüde etkileyebilir.
Yatırımcılar, bölüm paydaşları ve kripto para meraklıları bu davayla ilgili gelişmeleri yakından izleyecek, zira sonuç kripto para borsalarının ve öteki dijital varlık hizmet sağlayıcılarının çalışma biçimini ve ileriye dönük düzenleyici makamlarla etkileşimini şekillendirebilir. Ağustos ayı yaklaştıkça, SEC ve Coinbase davasındaki bu kıymetli kilometre taşları için beklenti ağırlaşıyor. Kripto dünyası bu yasal destandaki bir sonraki kısmı bekliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Lozan Antlaşması’nın 100. yılında “Lozan Antlaşması Yeni Yüzyılına Girerken” adlı panel düzenledi. Ünlü tarihçilerin Lozan’ı tüm kazanımlarıyla masaya yatırdığı panelin açılış konuşmasını Başkan Tunç Soyer yaptı. Lozan’ın bağımsızlık ve barış başta olmak üzere tüm kazanımlarına sahip çıkacaklarını ifade eden Başkan Soyer, “Bugün, bu topraklardaki hür yaşamımız bu siyasi zafer sayesindedir. Lozan’a çok daha fazla sahip çıkacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi” olarak anılan Lozan Antlaşması’nın 100. yıldönümü kutlamaları kapsamında “Lozan Antlaşması Yeni Yüzyılına Girerken” paneli düzenledi. Panelin kolaylaştırıcılığını tarih doktoru ve oyuncu Pelin Batu üstlenirken, tarihçi yazar Sinan Meydan, Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tülay Alim Baran ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı konuşmacı olarak yer aldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları İsmet İnönü Sahnesi’nde izleyicilerle buluşan panele, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
“İzmir, 100 yıl sonra geleceği, ortak akılla inşa etmeye devam ediyor”
Panelin açılış konuşmasını Başkan Tunç Soyer yaptı. İzmir’in 9 Eylül’den İktisat Kongresi’ne kadar Türkiye tarihine yön veren dönüm noktalarının 100’üncü yılında fark yarattığını ifade eden Başkan Soyer, “Tarihi olayların 100. yıldönümlerinin her zaman farklı bir anlamı vardır. Tarihin akışını değiştiren bu olayların 100. yılında, İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapmaktan dolayı büyük bir onur duyuyorum. Kurtuluştan kuruluşa giden bu sürecin kıvılcımının yakıldığı İzmir, 100 yıl sonra hala geleceği, ortak akılla inşa etmenin koşullarını aramaya devam ediyor” dedi.
“Lozan, mağlubun mağlup olduğunun resmen beyanıdır”
Başkan Soyer, “Lozan, emperyalizme karşı tarihin gördüğü en büyük halk direnişinin bir sonucudur. 100 yıl önce bugün imzalanan bu antlaşma, Anadolu direnişinin milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğiyle sonuçlandığını tüm dünyaya ilan etti. Kuvayı Milliye ve önderimiz Mustafa Kemal’in geleceği inşa eden mücadeleci ruhu kazandı. Teslimiyet ve hayalsizlik kaybetti. Lozan’ın bizlere bıraktığı iki önemli miras vardır; birincisi bağımsızlık, ikincisi ise barış. Lozan, mağlubun mağlup olduğunun resmen beyanıdır. Bugün, bu topraklardaki hür yaşamımız bu siyasi zafer sayesindedir. Bu antlaşma, sadece ülkemizin değil, aynı zamanda emperyalizmin altında acı çeken ulusların da kaderini değiştirmiş, evrensel bir bağımsızlık bildirisine dönmüştür” diye konuştu.
“Demokrasiden geriye asla dönemeyiz”
Başkan Soyer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu mahiyetinde olan bu antlaşma bugün kimi kesimler tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Gündelik siyasetin sığ sularına çekiliyor. Bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yok. Cumhuriyet de, Osmanlı da, Selçuklu da bizim tarihimiz. Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletimize ait olduğu bugünleri, yani demokrasiyi işte bu uzun tarihsel sürecin sonucunda elde ettik. Her aşaması büyük mücadele ve zaferlerle dolu tarihimizin bizleri ulaştırdığı şu noktada demokrasiden geriye asla dönemeyiz. Tersine, tarihimiz boyunca olduğu gibi milletin egemenliğini daha da güçlendirmek zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu ödevin bilinciyle Cumhuriyet’in yüzüncü yılında İktisat Kongresi ile başlayan konferans, söyleşi ve oturumlar düzenlemeyi sürdürüyor. Çünkü geleceğin Türkiyesi’ni aramıza duvarlar örerek değil ancak birbirimizi dinleyerek, konuşarak, ortak akıl ve vicdanla inşa edebiliriz. Aynı Mustafa Kemal Atatürk’ün Sivas’ta, Amasya’da, Erzurum’da yaptığı gibi. Barış, nefes almak gibi bir şey. Onu bir kere içinize çektiğinizde hiçbir şey bitmiyor. Ona ihtiyacınız olduğunu her an hatırlamanız ve yeniden içinize çekmek için çalışmanız, mücadele etmeniz ve emek vermeniz lazım. Bu topraklarda barış içinde yaşamamız için Lozan tarihi bir dönüm noktasıdır ve bizlere özgürce yaşamanın kapılarını aralamıştır. Ne var ki, barışı yurtta ve dünyada daim kılmak için bizim de tıpkı atalarımız gibi alın teri dökmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Lozan’ı yerel bayram olarak kutlayacağız”
Başkan Soyer, panelin ardından ise kapanışı şu sözlerle yaptı: “Lozan’a çok daha fazla sahip çıkacağız. Biz İzmir olarak Lozan Meydanı’nda çelenk koymaya, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde tartışmaya, konuşmaya ve Kültürpark’ta coşup eğlenmeye devam edeceğimiz 24 Temmuz’ları İzmir’de yerel bayram olarak kutlayacağız. Diliyorum ki Türkiye’de bir gün tüm milletçe bu bayramı kutlayacağız” dedi.
“Lozan tuhaf komplo teorilerine tanık oluyor”
Başkan Soyer’in ardından panelin açılışını yapan Pelin Batu, “Tarih, belgelere dayanan somut bir bilimdir. Bizde sadece bir başlık bile büyük kavgalara, tuhaf komplo teorilerine tanık oluyor. Birileri bir şeyler ortaya atıyor ve olmayan taraflarını tartışıp zaman harcıyoruz. Bugün Lozan’ın anatomisini çizerken oradaki diplomasi savaşını anlatacağız. Keşke Lozan 100. yılı her ilde coşkuyla kutlansa” dedi.
Lozan bayram olarak kutlanmalı
Panelde tarihçi yazar Sinan Meydan Lozan üzerine yapılan Musul sorunu, adalar konusu, boğazlar tartışması gibi karalamaların yalan olduğunu ifade etti. Tüm itibarsızlaştırma çalışmalarına karşın Lozan’ın büyük bir zafer olduğunu yineleyen Sinan Meydan, “Lozan siyasete kurban edilemeyecek kadar değerli bir belge. 1950’den sonra Lozan, güncel siyasete kurban edildi. Atatürk Lozan’ın bir bayram olarak kutlanmasını istemiş. İlk yıllarda çok da güzel kutlanmış. Sırf İsmet İnönü muhalefette diye Lozan’ın kutlanması engellenmiştir. Lozan sanki sadece CHP’ninmiş gibi Lozan’ı gündemden çıkarmaya çalışmışlar ve Lozan zamanla unutulmuş. Bu nedenle Tunç başkanı gönülden kutluyorum. Yerli ve milli olanlar Lozan’ın 100. yılında ne yaptı, nasıl kutladı” ifadelerini kullandı.
“100 yıllık barış sağlayan başka bir metin gösterin”
Meydan, “Laik, çağdaş cumhuriyetin kurucu metni Lozan Antlaşması’dır. Lozan Antlaşması’nın dünyada eşi benzeri yoktur. Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren antlaşmadır. Şu ana kadar 100 yıllık kesintisiz bir barış sağladı Lozan Antlaşması. Türkiye kimseyle meşru müdafaa dışında savaşa girmedi. Türkiye bir barış vahası gibi. Başı sıkışan bu ülkeye geliyor. Lozan Antlaşması dünyanın en problemli bölgesinde bir barış vahası kurdu. Yaşadığımız tüm problemlere rağmen bunun yanına koyabileceğiniz başka bir metin yok. Bana 100 yıllık barış sağlayan başka bir metin gösterin, sonra Lozan’ı eleştirin” şeklinde konuştu.
“Lozan’ın tek maddesi kapitülasyonlar olsa bile tek başına zaferdir”
Lozan’la ilgili söylenen yalanlara karşın antlaşmanın Türkiye için hayati öneme sahip olduğunu anlatan tarihçi Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, “20 yıldır söylenen trajikomik yalanları görüyoruz. Ama şu çok açık ve net ki Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Bu toprakların bize ait olduğunu, biz Lozan’la kabul ettirdik. Eğer Atatürk ve arkadaşları olmasaydı biz Anadolu’da değildik. Çünkü Sevr ölümdü, Lozan hayattı. Kapitülasyon uzmanı olarak söylüyorum, Lozan’ın 142 maddesini bırakın tek maddesi olsun, o da kapitülasyonların kaldırılması olsun. Bu başlı başına bir zaferdir. Ben Alsancak Limanı’nın, demiryollarının ne zorluklarla alındığını çok iyi biliyorum. Şimdi tekrar satılmaya çalışılıyor” diye konuştu.
“Lozan’a bizim daha çok sahip çıkmamız gerekiyor” Panelde konuşan Prof. Dr. Tülay Alim Baran, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün vermiş olduğu büyük siyaset mücadelesi sürecini anlatarak, “Lozan Antlaşması başlı başına büyük bir diplomasi zaferidir. Ben, bu kadar zorlu bir mücadele, nasıl bu kadar başarılı tamamlanmıştır diye hep düşünmüşümdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta anlattığı Sevr’den Lozan’a gelen bir süreç var. Bir toplum, Sevr’den Lozan’a nasıl mucizevi bir şekilde getirildiğine şaşıyorum. Lozan’ın 100. yılında yapılması gereken şudur: Meselelere biraz geriden bakmayı öğrenmemiz gerekiyor. Türkiye’nin nasıl bir savaş süreci yürüttüğünü görmemiz gerekiyor. Bütün dünyanın şapka çıkardığı bu diplomasi zaferine, bizim onlardan çok daha iyi sahip çıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Panelin sonunda Başkan Soyer, konuşmacılara günün anısına plaket verdi. Panelin ardından panelistler İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde okurları için kitaplarını imzaladı.
Söyleşinin ardından Kültürpark Lozan Meydanı’nda Umut Kaya konseri yapıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kemer’in Göynük Mahallesi’nde çıkan orman yangınını söndürme çalışmalarına 22 itfaiye aracı, 20 arozöz, 26 iş makinası ve 200’ü aşkın personelle destek veriyor.
Antalya’nın Kemer ilçesi Göynük Mahallesi Değirmendere mevkiinde akşam saatlerinde çıkan orman yangını söndürme çalışmaları sürüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi, kuvvetli poyrazın da etkisiyle hızla yayılan yangını söndürme çalışmalarına ilk saatlerden buyana tüm imkanlarıyla destek veriyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Büyükşehir Belediyesi’nin yangın söndürme çalışmalarına 22 itfaiye aracı, 20 arozöz, 26 iş makinası ve 200’ü aşkın personelle katıldığını söyledi. İlk anlarından itibaren Büyükşehir itfaiyesinin yangın bölgesinde olduğunu ifade eden Başkan Böcek, seferberlik içinde Orman Genel Müdürlüğü ve diğer kurumlarla koordineli şekilde çalışmalara destek olduklarını ifade etti. Şu ana kadar can ya da mal kaybı olmamasının tek tesellileri olduğunu Başkan Böcek, yangını kontrol altına almak için yoğun mücadele verildiğini söyledi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hatay’da hayata geçirilen Konya Konteyner Kentte ikinci KOMEK Kurs Merkezi’nin hizmete girdiğini belirtti. Başkan Altay, “KOMEK Kurs Merkezlerimiz özellikle depremzede hanım kardeşlerimizin sosyalleşmesine katkı sağlarken meslek edinmelerine ve kendilerini geliştirmelerine de imkan sağlıyor. Ayrıca, KOMEK Kooperatifimiz üzerinden kursiyerlerimizin ürettiği ürünlerin satışını da yapıyoruz. Konya olarak Hatay’da depremzede kardeşlerimize destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK), deprem bölgesi Hatay’da ikinci kurs merkezini açtı.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 6 Şubat’ta 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından Hatay’da yaşamın normale dönmesi adına altyapıdan lojistiğe, su temininden gıda desteğine, mobil mutfaklardan konteyner kent kurulumuna kadar birçok alanda depremzedelerin ihtiyaçlarını gidermek için gayret gösterdiklerini hatırlattı.
Tüm bu çalışmaların yanında Konya’daki odalar ve ilçe belediyeleriyle birlikte hayata geçirdikleri Konya Konteyner Kentin birinci etabında daha önce KOMEK Kurs Merkezi açtıklarını anımsatan Başkan Altay, “Şimdi de konteyner kentin ikinci ve üçüncü etabındaki depremzede vatandaşlarımızın faydalanması için yeni bir kurs merkezimiz daha faaliyete girdi. Yeni KOMEK Kurs Merkezi ile bölge halkına; Dekoratif Ahşap Süsleme, Dekoratif Sepet Örücülüğü, Sosyal ve Beşeri Yetkinlikler, Mefruşat, Kuaförlük, El Nakışları branşlarında eğitimler veriliyor. KOMEK Kurs Merkezlerimiz özellikle depremzede hanım kardeşlerimizin sosyalleşmesine katkı sağlarken meslek edinmelerine ve kendilerini geliştirmelerine de imkan sağlıyor. Ayrıca, KOMEK Kooperatifimiz üzerinden kursiyerlerimizin ürettiği ürünlerin satışını da yapıyoruz. Konya olarak Hatay’da depremzede kardeşlerimize destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Türk takım Regnum Carya Esports, Suudi Arabistan’da düzenlenen PUBG MOBILE Regional Clash 2023’ün şampiyonu oldu. Gösterdiği başarılı performansla 219 puan toplayan takım; Avrupa, Orta Doğu-Afrika bölgesinin en iyi takımı ünvanını elde ederken, takım oyuncusu Loxy de turnuvanın MVP’si seçildi. Şampiyonluk sonrası Suudi Espor Federasyonu (SEF) Başkanı HRH Prens Faisal bin Bandar bin Sultan, oyuncuları makamında ağırlayarak başarılarını kutladı. Turnuvada yer alan diğer Türk takımı Fire Flux Esports ise üçüncü olurken, diğer temsilcimiz Next Rüya da dördüncü oldu.
Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG MOBILE, bu yıl Türkiye’de düzenleyeceği Dünya Şampiyonası öncesi espor etkinliklerini bölgesel turnuvalarla sürdürüyor. Bu bağlamda geçtiğimiz haftalarda yapılan PUBG MOBILE World Invitational (PMWI) 2023 turnuvasına ev sahipliği yapan Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da son olarak da PUBG MOBILE Regional Clash 2023 (PMRC) düzenlendi.
20 – 23 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen turnuvada PUBG MOBILE Pro League (PMPL) Avrupa Şampiyonası Bahar Sezonu’nun ve PMPL Orta Doğu-Afrika Şampiyonası Bahar Sezonu’nun en iyi 8’er takımı yer alırken 3 tane de Türk temsilcisi katıldı.
Şampiyon da MVP de Regnum Carya Esports’tan!
Türkiye’den Fire Flux Esports, Next Rüya ve Regnum Carya Esports’un yer aldığı ve temsilcilerimizin adeta domine ettiği turnuvanın kazanan takımı Regnum Carya oldu. Takım, 4 gün süren turnuvada 7 galibiyet aldı ve en yakın rakibine 38 puan fark atarak 219 puanla şampiyon oldu. Regnum Carya bu başarısıyla Avrupa, Orta Doğu-Afrika bölgesinin en iyisi olduğunu tüm dünyaya gösterirken, takımın oyuncularından LOXY de 4 günde 48 skor elde ederek PMRC 2023’ün En Değerli Oyuncusu (MVP) seçildi.
Prens takımı makamında ağırladı
Kadir Öçmaz (Tron), Mahmut Diken (Loxy), Furkan Uzun (Ezel) ve Rıdvan Arda Özçelik’ten (Wild) oluşan Regnum Carya Esports’u şampiyonluk sonrası Suudi Espor Federasyonu’nun (SEF) Başkanı HRH Prens Faisal bin Bandar bin Sultan da makamında ağırlayarak takımı kutladı.
Türk takımları turnuvayı ilk dörtte bitirdi
Turnuvaya “Avrupa Şampiyonu” ünvanıyla gelen diğer temsilcimiz Fire Flux Esports ise 172 puanla üçüncü başarısı gösterirken Next Rüya da topladığı 157 puanla dördüncü oldu.
PMRC 2023’te Türkiye temsilcilerinin yanı sıra Geekay Esports, CRASH GAMING, Nigma Galaxy, Brute Force, ArabGolden Galaxy, Vision Esports, gQ team, RTG Esports, Nexus Gaming, Gaimin Gladiators, MadBulls, Excuse Me ve ARR eSports takımları mücadele etti.
TÜRKÇİMENTO’nun 2002 yılından bu yana düzenlediği BETONART Mimarlık Yaz Okulu’23 bu yıl Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde 24 Temmuz’da başladı. 1 Ağustos’a kadar sürecek program kapsamında, üniversitelerin mimarlık bölümünde okuyan ve 4. sınıfa geçen 19 öğrenci, beton malzemeyi hem teorik hem uygulamalı tanıma fırsatı veren atölyelere ve saha uygulamasına katılacak.
Akademik Danışmanlığını Prof. Dr. Didem Baş’ın, Küratörlüğünü Sacit Arda Karaatlı’nın, moderatörlüklerini Pınar Kesim, Can Tamirci ve Mehmet Ali Gasseloğlu’nun yapacağı Betonart Mimarlık Yaz Okulu’23, Edirne’de “non-negotiable” temasıyla gerçekleşiyor.
Türkiye’nin dört bir yanından mimarlık öğrencilerini bir araya getiren ve TÜRKÇİMENTO’nun 2002 yılından bu yana düzenlediği BETONART Mimarlık Yaz Okulu Programı’nın 19’uncusu bu yıl Edirne’de yapılıyor.
Pandemi nedeniyle verilen aranın ardından bu yıl Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 24 Temmuz -1 Ağustos 2023 tarihleri arasında Limak Çimento, Çimentaş Çimento ana sponsorluğunda ve Chryso (Saint Gobain) desteğiyle düzenlenen program, üniversitelerin mimarlık bölümünde okuyan ve 4. sınıfa geçen 19 öğrencinin katılımıyla gerçekleşiyor. Betonart Mimarlık Yaz Okulu’nu 21 yıl önce hayata geçiren TÜRKÇİMENTO, güçlü ve sektör için büyük önem taşıyan bu alanda bugüne kadar 500’den fazla genç mimara ulaştı.
Ülke ekonomisine katkı sağlamanın yanı sıra toplumsal kalkınmada etkin rol oynayan ve geleceğin mimarlarının sektörle tanışmasına öncülük eden TÜRKÇİMENTO, BETONART Mimarlık Yaz Okulu’nu 2002 yılından beri düzenliyor.
TÜRKÇİMENTO, sektör için büyük önem taşıyan bu alanda yaz okulu programıyla bugüne kadar 500’den fazla genç mimara ulaştı. Beton malzemeyi hem teorik hem uygulamalı olarak tanıtma imkanı sunan bu program, birçok üniversitede mimarlık ve iç mimarlık bölümleri için şantiye stajı olarak kabul ediliyor.
Program kapsamında, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki üniversitelerden seçilen ve mimarlık bölümlerinde 4. sınıfa geçen öğrencilere beton malzemeyi hem teorik hem uygulamalı tanıma fırsatı verilecek. BETONART Mimarlık Yaz Okulu, etkinliğin son günü öğrencilerin yaptığı eserlerin sergilenmesi ve sertifika dağıtımıyla tamamlanacak.
FARK YARATAN GENÇLERİ DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ
Betonart Mimarlık Yaz Okulu etkinliğinin açılışında konuşan TÜRKÇİMENTO Eğitim Sorumlusu Zeynep Hazer, “TÜRKÇİMENTO olarak 2002’de bu program için yola çıkarken gençlerin, teorik eğitimleri uygulamaya taşımasına imkan sunmayı ve sektör öncüleriyle bir araya gelmelerini amaçladık. TÜRKÇİMENTO olarak, ekonomik rakamların, büyüme oranlarının ötesine bakmaya topluma katkı sağlamaya; enerjileri ve çalışma azimleriyle fark yaratan gençlerin yanında olmaya, onları desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
Ayrıca etkinliğin açılışında Yaz Okulu Koordinatörü Ferhan Yalçın’ın yanı sıra sponsor temsilcilerimiz Chryso Türkiye Kuzey Marmara Bölgesi Satış Müdürü Şakir Şahin, Çimbeton Kalite ve AR-GE Müdürü Abdurrahman Atlıhan, Çimentaş Pazarlama Uzmanı Fıratcan Filiz, Çimentaş Yetenek Yönetimi Lideri Benay Boyacıoğlu, Limak Çimento Çevre Mühendisi Cansu Duygun ve Limak Trakya Çimento Fabrika Direktörü Serdar Çelik konuşmalarıyla yer aldı. Etkinliğin ev sahibi olan Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi İsmet Osmanoğlu da yaz okulu programının Edirne’de düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti paylaştı.
ETKİNLİĞİN TEMASI “NON-NEGOTIABLE”
Küratör Sacit Arda Karaatlı, ‘non-negotable’, beton imalatının pazarlığa konu olamayacağından yola çıkarak bu yılki etkinliğin temasını şöyle açıklıyor:
“Her sene beton imalatının sınırlarını bir adım ileri götürmeye odaklanan bu etkinlik bu sene perspektifini orijin noktasına döndürüyor. En temelde bu iş nasıldı? bunu hatırlamamız gerekiyor. Kulaktan kulağa gelen bir bilginin son kertede doğruluğundan ve özgünlüğünden büyük ölçüde kayıplar vermesi gibi, betonarme inşaatın aktörlerinin ustalarından görerek yapmaya alışageldikleri imalat yöntemlerinin teknik ve etik yeterlilik noktasında nerede durduğunu anlamamız önemli. Lisans eğitiminde öğretilen steril ve ideal doğrular ile gerçek hayattaki dağınık ve mesuliyeti yüksek yanlışlar arasında pratik ve tecrübeye dayalı bir dizi deney gerçekleştireceğiz. En önemli kazanım bu yanlışların pazarlığa açık olmadığını yaparak ve ederek öğrenmek olacak. Beton diğer yapı ürünlerinden farklı olarak öncesinden kalıbını örgütlemeniz gereken bir ürün. Bir kalıp kurduğunuz zaman içeriğini tasarlayabileceğiniz en ideal yapı malzemesi. Her sene betonun ne kadar ileriye gidebileceğini belirleyen bu atölye, bu sene temele dönüyor. Projenin teması yaşanan depremden çıkıyor gibi görünse de üzerinden 3-4 ay geçmesine rağmen halen güncel bir tema olma özelliğini koruyor.”
TÜRKÇİMENTO Hakkında
TÜRKÇİMENTO, 1957 yılında Dernek statüsünde kurulmuş sivil toplum kuruluşudur. Türkiye’deki 52’si entegre, 16’sı öğütme tesisi olmak üzere, toplam 68 tesisi temsil etmektedir. TÜRKÇİMENTO, ülkenin kalkınma ve yapılandırılmasında en önemli malzemeyi üreten çimento sektörünün Sivil Toplum Kuruluşu biçiminde örgütlenmiş bir temsilcisidir. Türkiye çimento sektörünün uluslararası temsilcisi olarak Avrupa Çimento Birliği’ne 1972 yılından beri üye olan TÜRKÇİMENTO, aynı zamanda araştırma geliştirme hizmetlerinden başlayarak, eğitim, uluslararası iş birliği, sertifikasyon, sektörel veri derleme, üniversite, sivil toplum örgütleri ve diğer ilgili kuruluşlarla iş birliği gibi birçok sorumluluğu da başarıyla üstlenmiştir. Avrupa Çimento Birliği’nin (CEMBUREAU) üyesi olan TÜRKÇİMENTO, Türkiye çimento sektörünün uluslararası ilişkilerini de yürütmektedir.
Limak Çimento Hakkında
Bir Limak Holding iştiraki olan Limak Çimento, 2000 yılında kurulmuş, organik ve inorganik yolla büyümek suretiyle 10 adet çimento fabrikası ve 9,6 Milyon ton klinker kapasitesi ile Türkiye’nin ikinci büyük klinker kapasitesine sahip grubu haline gelmeyi başarmıştır. Diğer yandan Limak Çimento, Sahraltı Afrika’da 2016 yılından bugüne operasyonlarını devam ettirmektedir. Limak Çimento iştirakleri olan Limak Cimentos S.A. (Mozambik) ve Limak Afrika S.A. (Fildişi), çimento ve beton ürünleri ve hizmet kalitesinde devam eden sürekliliği, artan müşteri memnuniyeti ile oluşan sadık müşteri kitlesiyle, ülkede tercih edilen markalar arasında konumlanmıştır. Limak Çimento Dış Ticaret Şirketi Limak Cement FZE, 2017 yılından bugüne faaliyetlerini 4 kıtada sürdürmekte olup yıllık 3 milyon ton ticaret hacmine ulaşmış durumdadır.
Çimentaş Çimento Hakkında:
Çimentaş, Ege Bölgesi’nin ilk özel çimento üretim şirketidir. 72 yıllık kurumsal geçmişe sahip olan Çimentaş, 5 kıta ve 18 ülkede faaliyet gösteren Cementir Holding’in bir üyesidir. Çimentaş, yıllık 5,4 milyon tonluk üretim kapasitesine sahip İzmir, Elazığ, Kars, Trakya Çimento Fabrikaları, Türkiye geneline yayılmış 20’den fazla hazır beton üretim tesisi, Manisa’da bulunan Avrupa’nın en büyük entegre atık geri dönüşüm tesisi ve İzmir’de bulunan 2 agrega tesisinde bini aşkın kişiye istihdam sağlayan, ödediği kurumlar vergisiyle hep üst sıralarda yer alan, halka açık işlem gören, kendisi gelişirken tedarikçilerini de geliştiren bir Türkiye markasıdır. Sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda topluma katkı sağlayan projeleri desteklemeyi önceliklendirir.
Chryso Türkiye Hakkında
Beton ve çimento kimyasalları üreten CHRYSO, dünyanın her yanında bulunan 20 bağlı ortaklığı ile 70 ülkede aktiftir. Uluslararası alanda sektörün lideri haline gelmiştir. Merkezi Paris olan CHRYSO, dünya genelinde 20 iştirak & dağıtım ve lisans sahibinden oluşan uluslararası bir ağa sahiptir. 22 yıldır üretim yaparak 70 ülkeye doğrudan satış yapmaktadır. CHRYSO Türkiye yıllık 250.000 ton üretim kapasitesi ile Kocaeli, Trabzon ve Adana olmak üzere üç fabrikada üretim yapmaktadır. Çevre ve iş güvenliği bakımından hassasiyetle çalışır. Sahip olduğu TSE, ISO 45001, ISO 14001, ISO 9001, CE belgeleri ile kalite ve güvenlik anlamında tam donanımlıdır. Müşterilerine özel terzi usulü çalışan CHYSO, küresel pazarlarda öncü uygulamaları ile yüksek performanslı çözümler sunmaktadır. Katma değerli çözümleri ile beton, çimento, şap, dekoratif beton ve endüstriyel yapı malzemeleri bakımından ürün portföyü geniştir. ‘İnovasyon Kimyamızda Var’ mottosu ilerleyen marka, 5 adet AR&GE merkezine, 320’den fazla tescilli patente, 35 adet uygulamalı laboratuvara sahiptir.
20 Mayıs 2021’de yapılan duyuru doğrultusunda; Yapı Kimyasalları dünya devi Saint-Gobain, Chryso’yu satın almıştır.
27 Eylül 2022’de yapılan duyuru doğrultusunda; Saint-Gobain, GCP’yi satın almıştır.GCP, Saint-Gobain’in Yüksek Performanslı Çözümler bölümünün bir parçası olan Yapı Kimyasalları İş Birimi altında entegre edilmiştir ve yapı kimyasalları pazarının önde gelen küresel oyuncusu CHRYSO ile birleştirilmiştir.
Boğaziçi Üniversitesi Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS’in “Dünya Üniversiteler Sıralaması 2024”te değerlendirilen kriterler arasında yer alan “mezun istihdamı”nda Türkiye’de ilk, dünyada ise 121’inci sırada yer aldı. Boğaziçi Üniversitesi Kariyer Merkezi ve Mezunlar Ofisi’nin güncel verileri ise öğrencilerin yarısının henüz mezun olmadan istihdam edildiğini gösteriyor.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sonuçları 20 Temmuz’da açıklandı. Adaylar tercih döneminde hayallerindeki programlar için tercihlerini yaparken, seçecekleri üniversitenin mezun olduktan sonra kariyer yolculuklarına yapacağı katkıları da değerlendiriyor. Bu kriterler arasında son yıllarda saygın yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarının artan oranlarda dikkate aldığı “mezun istihdamı” da yer alıyor. Buna göre Boğaziçi Üniversitesi geçen haziranda yayımlanan QS Dünya Üniversiteler Sıralaması 2024’te “mezun istihdamı” kriterinde Türkiye’de lider olurken, dünyada ise ilk 150’ye girmeyi başararak 121’inci sırada yer buldu.
İŞ ARAYANLARIN ORANI YÜZDE ÜÇTE KALIYOR
Yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarına mezunlarla ilgili veri sağlayan Boğaziçi Üniversitesi Kariyer Merkezi ve Mezunlar Ofisi’nin mezunlarla yaptığı anket çalışmalarıyla elde ettiği verilere göre Boğaziçili mezunların yüzde 50.4’ü daha mezun olmadan istihdam ediliyor. Yüzde 17.3’ü 3; yüzde 7.1’i 6; yüzde 3.1 9 ve yüzde 7.1 ise mezuniyetin ardından ilk 12 ayda çalışma hayatında yerini alıyor. İş aradığını belirtenlerin oranı yüzde 3.1’de kalırken, lisansüstü eğitime devam edenlerin oranı ise yüzde 11.8.
YÜZDE 63 AYNI İŞE DEVAM EDİYOR
Kariyer Merkezi ve Mezunlar Ofisi’nin verileri Boğaziçili mezunların Türkiye ve dünyada sektörlerin önde gelen şirket ve kurumlarında istihdam edildiğini gösterirken, yaklaşık yüzde 62.2’lik grup iş hayatına ilk adım attığı şirket veya kurumda devam ediyor.
Yüzde 37.8 ise “daha iyi iş teklifi”, “alanı sevememek” ve “düşük tatmin düzeyi” gibi nedenlerle işini değiştirdiğini belirtiyor. Boğaziçili mezunların yaklaşık yüzde ikisi de kendi işini kurarak çeşitli sektörlerde girişimcilik yapıyor.
BOĞAZİÇİLİ MEZUNLARIN İSTİHDAM ORANI YÜZDE 90’LARA ULAŞTI
Boğaziçi Üniversitesi Kariyer Merkezi ve Mezunlar Ofisi Koordinatörü Dr. Burcu Ertürk Kılıç da Boğaziçili mezunların istihdam oranlarının salgın sonrası ortaya çıkan ekonomik koşullara rağmen arttığını ve yüzde 90’lara ulaştığını belirterek, “Kariyer Merkezi ve Mezunlar Ofisi olarak çalışmalarımızı bir arada yürütmeye özen gösteriyoruz. Her sene mezuniyetlerinin üzerinden bir yıl geçen mezunlarımıza ulaşıp kariyer ve istihdam durumları ile ilgili anketler yapıyoruz. Bu verileri QS ve Times Higher Education (THE) gibi birçok uluslararası derecelendirme kuruluşlarıyla paylaşmanın yanında, mezunlarımızla ilişkilerimizi sıcak tutmaya ve onları kariyer alanında takip etmeye özen gösteriyoruz. Bu yaptığımız çalışmalar gösteriyor ki Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının istihdam oranı son 5 yıllık verilere göre yüzde 80 bandından yüzde 90’lara ulaşarak yükselmeye devam ediyor. Salgınla beraber dünya ve ülkemizde yaşanan krizler göz önüne alındığında, Boğaziçi mezunlarının bundan etkilenmediği hatta krizi fırsata çevirdiğini görüyoruz” değerlendirmesini yapıyor.
“ÖĞRENCİ ODAKLI KÜLTÜR İSTİHDAMI DA DESTEKLİYOR”
Mezunların iş dünyasında tercih edilmesinin en büyük nedeninin, Boğaziçi Üniversitesi’nin eğitim kalitesiyle birlikte öğrenciyi odağa alan kültüründen kaynaklandığını ifade eden Dr. Ertürk Kılıç bu ekosistemi şöyle özetliyor:
“Öğrencilerimizin mezun olmadan iş bulmalarını sağlayan en önemli faktör, kaliteli eğitim ile desteklenen ve kampüste öğrenciyi merkeze alan Boğaziçi kültürüdür. Öğrencilerimiz, daha eğitim hayatları devam ederken farklı kariyer seçeneklerini deneme ve gözlemleme fırsatı buluyor. Ayrıca kriz dönemlerinde daha çok ihtiyaç duyulan lider ruhlu, inisiyatif alabilen, özgüveni yüksek, inovasyon kültürüne yatkın ve üretken bireyler olarak yabancı dillerinin verdiği avantajla Türkiye ve dünyada önemli rollerde yer alıyorlar. Öğrenci ve mezun ilişkilerimizin güçlü olması ve üniversitemizin uluslararası tanınırlığı da bu yüksek istihdam oranının hem nedeni hem de sonucu olarak, kendi kendini destekleyen bir ekosistem oluşturuyor. Son olarak en önemlisi de mezunlarımızın kariyer yollarını belirlerken, yine bu kültürde geliştirdikleri çok yönlü bakış açısı ve özgüvenleriyle kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve mutlu olabilecekleri alanlara yönelebildiklerine şahit oluyoruz.”
ANKARA (İGFA) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ödemeler dengesini iyileştirme, kamu açıklarını azaltma ve enflasyonu düşürme amacı doğrultusunda tedbir almaya ve uygulamaya devam ettiklerini söyledi.
“Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlar cari açığı azaltmaya ve enflasyonu orta vadede düşürmeye yöneliktir” diyen Bakan Şimşek, “Ülkemizin ödemeler dengesini iyileştirme, kamu açıklarını azaltma ve enflasyonu düşürme amacı doğrultusunda tedbir almaya ve uygulamaya devam ediyoruz. Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlar cari açığı azaltmaya ve enflasyonu orta vadede düşürmeye yöneliktir. Sınırlı kaynaklarımızı ihracata ve yatırımlara kanalize etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ülkemizin ödemeler dengesini iyileştirme, kamu açıklarını azaltma ve enflasyonu düşürme amacı doğrultusunda tedbir almaya ve uygulamaya devam ediyoruz.
Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlar cari açığı azaltmaya ve enflasyonu orta vadede düşürmeye yöneliktir. Sınırlı… https://t.co/KwAJgrRo8C
Pazaryeri Gündem / BİLECİK (İGFA) – Bozüyük’te Yediler Mahallesi 509 Sokak’ta yaşayan bir vatandaş evinde gördüğü örümceği daha önce basında gördüğü insan yüzlü örümceğe benzetti.
Bir süre şaşkınlık yaşayan ve bu ilginç örümceğin zehirli olabileceğini düşünen vatandaş Bozüyük Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’ne ihbarda bulunarak yardım istedi.
Eve gelen itfaiye ekibi örümceği özenle bulunduğu yerden alarak güvenli bir şekilde kavanoz içerisine yerleştirdi.
Kavanoz ile birlikte İtfaiye Müdürlüğü’ne dönen itfaiyeciler insan yüzlü örümceği kendi korumaları altına aldılar.
MANİSA (İGFA) – Manisa Büyükşehir Belediyesi, bahçe atıkları, hafriyat, moloz, evsel atık, geri dönüşüm atıklarıyla çevreyi kirletenlere yönelik bir dizi önlem aldı.
Bu kapsamda sık sık denetimlerini sürdüren Büyükşehir Belediyesi, hafriyat araçlarını da uydu üzerinden takip ediyor.
Alınan tüm önlemlere rağmen bazı vatandaşların traktör ve kamyonet gibi araçlarla tarım ve mera arazilerinin yakınlarına kaçak olarak hafriyat atıklarını dökmeye devam ettiğini belirten Adem Gökçe, ” Hafriyat ve inşaat yıkıntı atıkları, çevremize zarar veren en kirletici unsurların başında geliyor. Bu kapsamda Manisa Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı olarak 17 ilçemizde aralıksız denetimler gerçekleştiriyoruz. Bu denetimlerimize ek olarak il sınırlarımız içerisinde 1.173 hafriyat aracını 24 saat uydu üzerinden takip ediyoruz. Ancak traktör ve kamyonet gibi küçük araçlarla maalesef burada gördüğünüz gibi tadilat sonrasındaki molozlar gelişi güzel yol kenarlarına dökülüyor. Örneğin burada adeta çevre katliamı da yaşanmış diyebiliriz. Hem vatandaşlarımıza hem de doğamıza büyük bir zarar verilmiştir” diye konuştu.
Need for Speed serinin en yeni oyunu olan Need for Speed Unbound, geçtiğimiz yıl kasım ayında yayınlanmıştı. Criterion Games’in uzun bir mühletin akabinde tekrar Need for Speed serinin başına geçişini müjdeyelen bu oyun oyuncular ve basından da geçer not almıştı.
Görünüşe nazaran Criterion Games boş durmuyor ve şimdiden serinin yeni oyunu için hazırlıklara başlamış. Criterion tarafından yayınlanan iş ilanı sıradaki Need for Speed oyununun geliştirilmekte olduğuna işaret ediyor.
“Aralarında Battlefield, Star Wars Battlefront ve Burnout üzere isimlerin de bulunduğu sevilen seriler üzerinde çalışmış olmanın gurununu yaşayan stüdyomuz, artık de Need for Speed serinin bir sonraki düzeye taşıyarak yarış çeşidinin geleneklerini zorlamaya hazırlanıyor” diyor iş ilanı. Dünya Çizeri başlığıyla açılan iş ilanında “oyunculara süratli, çarpıcı ve otantik bir tecrübe yaşatacak bir açık dünya yaratmamıza yardımcı olacak” deniyor.
Need for Speed Unbound – İnceleme
Bu da sıradaki Need for Speed oyununda da açık dünya kullanılacağının bir göstergesi. Criterion Games seride şimdiye kadar dört oyun geliştirdi, birinci oyunları ise 2010 tarihli Need for Speed: Hot Pursuit’ti.
Need for Speed Unbound PC, Xbox Series ve PlayStation 5 platformlarında mevcut.
Fenerbahçe’ye büyük bir çalım atarak sarı lacivertlilerin aylardır ilgilendiği Wilfried Zaha’yı takımına katan Galatasaray, Avrupa transfer piyasasını altüst etti.
Crystal Palace ile kontratı sona eren ve birçok kulüpten dev teklifler alan Fildişili oyuncunun hangi kulübe gideceği merak konusuydu. Crystal Palace, kadroda kalması için bastırırken, Arap kulüpleri uçuk tekliflerle oyuncuya imza attırmaya çalışıyordu.
DROGBA’NIN İKNA EDEN SÖZLERİ
Fenerbahçe’nin Avrupa kulüpleri içinde en yüksek teklifi verdiği, Zaha’nın İstanbul’a geleceği yorumları yapılıyordu.
Türkiye iddiaları hakikat çıktı lakin bir farkla; Zaha İstanbul’un karşı yakasını seçti. Bu transferde Fildişi’nin efsane isimleri Drogba, Eboue ve Zokora’nın tesiri büyük oldu.
Drogba “Galatasaray’da başarılı olursan ayaklarını yerden keserler” diyerek tercihinde değerli rol oynadı.
EN DEĞERLİ DÖRDÜNCÜ TRANSFER
Galatasaray’ın Fenerbahçe’nin elinden kaptığı Wilfried Zaha, sarı kırmızılı kulübün tarihine geçti.
Aslan’ın Transfermarkt datalarına nazaran bugüne kadarki en değerli transferi 30 milyon avroluk bedeliyle Nicolo Zaniolo olmuştu.
İtalyan yıldızı 25 milyon avro ile Seri, 23 milyon avro ile Nzonzi izlemişti. 22 milyon avroluk bedelleriyle Zaha ve Mauro İcardi ise dördüncü sırayı paylaşıyor.
Beşiktaş’ın genç futbolcuEmrecan Uzunhan geçtiğimiz günlerde şanssız bir olay yaşamıştı.
22 yaşındaki futbolcuya saldırıp polis takımları tarafından yakalanan Yavuz D., emniyetteki süreçlerinin tamamlanmasının akabinde Bakırköy Adalet Sarayı’na sevk edilmişti. ‘Kasten yaralama’ hatalarından tutuklanan Yavuz D. isimli şahıs için Beşiktaş da türel teşebbüsleri başlatacak.
Siyah-beyazlılar, oyuncunun yaklaşık 6 ay alanlardan uzak kalacak olması nedeniyle kulüp olarak da mağdur olduklarını belirterek gerekli şikayetleri yetkili mercilere yapacak.
Acıbadem Hastanesi Genel Yoğun Bakım Sorumlusu ve Anesteziyoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Telci yoğun bakım üniteleri hakkındaki 5 soruyu yanıtladı.
‘Yoğun bakım’ denilince akla gelen pek çok şey, Covid-19 pandemisiyle sil baştan yeniden yazıldı. Bu ünitelerle ilgili çok sayıda yeni bilgi hayatımıza girdi. Pandeminin korkulu günleri geride kalsa da yoğun bakım servisleri farklı ve ciddi hastalıkları olan hastalara yaşamsal destek vermeye devam ediyor. Bu kritik desteğin verildiği ünitelerin hala bilinmeyen ve merak edilen pek çok yönü var.
Pek çok zaman yaşamla ölüm arasındaki ince çizgideki hastaların tedavi gördükleri, her bir saniyenin bile kritik önemde olduğu yoğun bakım üniteleri, günümüzde ileri teknoloji donanımları ve deneyimli uzmanları sayesinde çok sayıda hastaya şifa sunuyor. Yaşamsal risk taşıyan hastaların kesintisiz olarak 24 saat bakım ve tedavilerinin yapıldığı bu üniteler; özellikle 2020 yılında dünyayı sarsan Covid-19 pandemisinde tüm dikkatleri üzerine çekti. Bu süreçte toplumun en çok merak ettiği konulardan biri, hastanelerin ‘yoğun bakım üniteleri’ oldu. Acıbadem International Hastanesi Genel Yoğun Bakım Sorumlusu ve Anesteziyoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Telci, yoğun bakım üniteleri hakkında merak edilen 5 soruyu yanıtladı; önemli bilgiler ve uyarılarda bulundu!
Her hastanede yoğun bakım ünitesi olmalı mı?
Yoğun bakım ünitesi; hastaların tehdit altında olan yaşamsal fonksiyonları ile vital, yani vücut sıcaklığı, solunum, nabız ile kan basıncı bulgularının sürekli ve kesintisiz olarak takip ve tedavisinin yanı sıra bakımlarının yapıldığı bir ünite olduğunu ifade eden Prof. Dr. Lütfi Telci, “Hastaların vücuttaki fonksiyonları monitörlerle sürekli takip edilirken, herhangi bir olumsuz durumda uzman hekimler tarafından anında müdahale ediliyor. Hastanede acil servis varsa, yoğun bakım servisinin de mutlaka olması gerekiyor. Yoğun bakımın düzeyini, hastanenin hizmet sunduğu tıp dalları belirliyor. Eğitim veren hastanelerin yoğun bakım düzeylerinin en az 2. düzey olması gerekiyor. Üniversite ve Tıp Fakülteleri hastanelerindeki yoğun bakımların düzeyi de 3. düzey olmak zorunda.” şeklinde soruyu cevapladı.
Yoğun bakım ünitesinde hastaya verilen destek düzeyleri farklı mı?
Farklılaştığını ve yoğun bakım ünitelerinde hastaların sağlık durumlarına göre üç düzeye ayrıldıklarını dile getiren Telci, “Birinci düzey hastalar en hafif hasta grubunu oluştururken, ikinci basamak hastalar yaşamsal desteğe ihtiyaç duyan veya yakın doktor gözlemi gerektiren hastalar oluyor. Çoklu organ yetmezliği ve koma gibi sağlık sorunları yaşayan üçüncü basamak hastalar da en ağır hasta grubu olarak nitelendiriliyor. Büyük ameliyat ve tedavilerin gerçekleştirildiği hastanelerde üçüncü derecede yoğun bakım üniteleri kaçınılmazdır. Ülkemizde kayda geçmiş 1. 2. ve 3. düzey olmak üzere, yaklaşık 33 bin 323 erişkin yoğun bakım yatağı bulunuyor.” açıklamasında bulundu.
Hasta yakınlarına hangi sıklıkta bilgi veriliyor?
Yoğun bakımın temel ilkelerinden birinin, birinci derecedeki hasta yakınlarının düzenli olarak bilgilendirilmesi olduğunu beyan eden Prof. Dr. Telci, “Hastalar kimi zaman acil servisteki müdahalenin hemen ardından, kimi zamansa serviste yapılan tedavi sonrasında yoğun bakıma alınabilirler. Hasta yakınlarına her gün, mümkünse aynı saatlerde ve aynı uzman hekim tarafından, yoğun bakımda tedavi gören hastanın sağlık durumu hakkında mutlaka bilgilendirme yapılıyor. Yoğun bakımdaki bilgilendirme hastanın geçmiş 24 saat değerlerinin yorumuna dayalı olarak gerçekleştiriliyor. Verdiğimiz yorum bilgisinin geçerliliği 24 saat sürüyor.
Her gün düzenli bilgi vermemiz yaptığımız işin gereğini oluşturuyor. Hastanın sağlık durumunda bir değişiklik yoksa hasta yakınlarına durumunun ‘stabil’ olduğunu aktarıyoruz. Arada ani değişen klinik durumlar için verdiğimiz bilgi ise ‘özel haber’dir. Bu tür haberleri vermeyi pek istemeyiz ama mecbur kalabiliyoruz. Yoğun bakımlarda ani ölümler çok ender yaşanıyor, bu nedenle hastaların sağlık durumlarının kötüye gittiği tablolarda da hasta yakınları yine düzenli olarak bilgilendiriliyor. Böylece hasta yakınları ilerleyen süreçte hastanın sağlığıyla ilgili bir sürprizle karşılaşmamış oluyorlar.” ifadelerine yer verdi.
Toplumda yoğun bakım ünitesinde yatan hastanın sağlık durumu hakkında genelde olumsuz bir algı var. Hastanın yoğun bakımda olması, hayatını kaybedeceği anlamında yorumlanıyor, bu doğru mudur?
Bu algının bütünüyle yanlış olduğunun Covid-19 döneminde görüldüğünü belirten Telci, “Ama yine de hasta yakınlarında tam olarak kıramadığımız bir algı bu. Oysaki yoğun bakımlar aslında ‘bu hasta ölecek’ denen pek çok hastanın iyileştirildiği ve hayata döndürüldüğü yerlerdir aynı zamanda. Yoğun bakımlar genel durumu ciddi şekilde kötüye giden, sağlık durumu sıkı takip edilmesi gereken kritik hastaların tedavi gördüğü üniteler olduğu gibi, belli cerrahi operasyonların hemen sonrasında hastanın sağlığının yakından takip edilip, oluşabilecek muhtemel risklerin ortadan kaldırılarak sağlıklı bir şekilde odaya alınması için hizmet veren ünitelerdir. Kısacası, her yoğun bakıma giren hastanın hayatını kaybedeceği algısı kesinlikle doğru değildir.” diye konuştu.
Yoğun bakım ünitelerindeki önemli ve teknolojik gelişmeler nelerdir?
Prof. Dr. Lütfi Telci yanıtladı: “İlk olarak elle gerçekleştirilen uzun süreli yapay solunumdan, solunum fizyolojisini olumsuz olarak en az etkileyen yapay solunum modellerini uygulayabildiğimiz ventilatörler, yoğun bakımlarda gördüğümüz şaşırtıcı gelişim göstergelerinin içinde birinci sırada yer alıyor. Günümüzde kullanmakta olduğumuz yapay solunum cihazlarıyla hastalarımıza günlerce, aylarca, hatta yıllarca yan etki görülmeksizin yapay solunum uygulayabiliyoruz. Aynı olanakları, yoğun bakım dışı normal servislerde ve eve taburcu ettiğimiz hastalarımızın evlerinde de kurabiliyoruz. Yapay solunum cihazlarında gördüğümüz bu şaşırtıcı gelişimi, vital bulguları izlediğimiz monitörlerde de gördük.
Teknolojinin bizlere sunduğu geniş olanaklar sayesinde, yoğun bakım öncesi bilinmeyen veya otopsi sonrası tanısı kesinleşen hastalıkların tedavileri de yapılabilir hale gelmiştir. Başka bir deyişle, günümüzde çoğul organ yetersizlikleri ve birçok ölümcül hastalıkların tedavi edilebilirliğini yoğun bakımlar sağlayabiliyor. Yaşanılan afetler ve olmasını hiç istemediğimiz beklenmedik afetler olasılığı var oldukça, hastanelerimizin olmazsa olmaz servisler arasında ilk sırayı yoğun bakım servislerinin alması devam edecektir.” (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)
Pazaryeri Gündem / BİLECİK (İGFA) – İnönü’nün İsmetpaşa Mahallesi’nde bir palet fabrikasında henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı.
Rüzgârın da etkisiyle alevler fabrika yanındaki zincir markete ait depoya sıçradı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen itfaiye ve AFAD ekipleri, yangına müdahale etti.
Yangın söndürme çalışmalarına Bozüyük Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri de katılarak destek verdi.
Yangın yaklaşık 1 saatlik çalışmanın ardından kontrol altına alınırken depolar kullanılamaz hale geldi.
Transfer çalışmalarına devam eden Fenerbahçe‘den sürpriz bir atak geldi.
Yağız Sabuncuoğlu’nun haberine nazaran; Fenerbahçe, Marsilya forması giyen Cengiz Ünder için resmi temaslara başladı
CENGİZ ÜNDER’DEN BİRİNCİ AÇIKLAMA
Milli futbolcu hakkında çıkan transfer haberleri için Ayhan Şensoy’a konuştu. Cengiz Ünder, “Bazı teklifler var. Görüşmeleri menajerim yürütüyor. Şu an kadromla yeni döneme hazırlanıyoruz. Bir şey söylemem hakikat olmaz” dedi.
ÇOK YÖNLÜ
26 yaşındaki Cengiz Ünder çok istikametli bir isim. Futbolcu sağ kanat olmasının yanı sıra sol kanat ve on numara olarak vazife alabiliyor. Teknik yönetici İsmail Kartal’ın futbolcunun bu çok taraflılığından faydalanmak istediği gelen bilgiler ortasında.
PERFORMANSI
25 yaşındaki Cengiz Ünder, geçtiğimiz dönem Marsilya formasıyla çıktığı 46 resmi maçta 5 gol 6 asist kaydetti.
CENGİZ ÜNDER KİMDİR? Cengiz Ünder, 14 Temmuz 1997 yılında Balıkesir, Türkiye’de dünyaya gelmiştir. 173 cm uzunluğundaki Ulusal futbolcu sağ kanatta vazife yapmaktadır. Ulusal Ekip’te 49 maçta mühlet alan Cengiz, 16 gol kaydetmiştir. Fransa Ligue 1 gruplarından Marsilya forması giymektedir.
Beşiktaş’ta Francisco Montero için yapılan planlar değişti. Bonservisiyle birlikte yahut kiralık gönderilmesi düşünülen İspanyol stoperin takımda kalma ihtimali önemli biçimde yükseldi.
Romain Saiss’in dün ayrılması ve trafik magandasının saldırısına uğrayan Emrecan Uzunhan’ın birinci yarıyı kapatması nedeniyle Montero’ya gün doğdu. Sol stoper durumunda misyon yapan 24 yaşındaki futbolcunun grupta kalma bahtının bir oldukça arttığı söz edildi.
Siyah-beyazlılarda, Saiss’in ayrılması ve Emrecan’ın sakatlığı nedeniyle Omar Colley ile Montero dışında sol stoper kalmadı.
Bu durumu yardımcıları ve idareyle birlikte kıymetlendiren teknik yönetici Şenol Güneş’in Montero’nun takımda tutulması fikrine sıcak bakmaya başladığı aktarıldı.
STOPERE BİR DESTEK DAHA!
Kartal’da sağ stoper konumunda ise Daniel Amartey’in yanı sıra Necip ve Tayyip Talha bulunuyor. Çapraz bağ ameliyatı geçiren Tayyip Talha’nın 3-4 ay daha alanlardan uzak kalması bekleniyor. Siyah-beyazlılar bu nedenle mali koşulların oluşması halinde sağ stopere bir destek daha yapacak.
Yeni bir stoperin gelmemesi halinde ise orta saha oyuncusu olan lakin savunmada da misyon yapabilen Jean Onana bu bölgede kullanılacak.
ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) kritik toplantılarının gerçekleşeceği işlem haftasının ilk gününde açıklanan öncü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) verileri, faiz artışlarıyla küresel daralmanın Temmuz’da daha da derinleştiğine işaret etti.
ECB üzerindeki “faiz artışına son ver” baskılarını artıracak
Hamburg Commercial Bank (HCOB) tarafından hazırlanan ve 20 üyeli birlikte özel sektör faaliyetlerini ölçen Euro Bölgesi Temmuz ayı öncü bileşik PMI endeksi hem hizmet hem de imalat sektöründe, beklentilerden de sert şekilde sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi.
Bu durum Perşembe günü faiz kararını açıklayacak ECB üzerindeki “faiz artışlarına son ver” baskılarını daha da güçlendirebilir.
Euro Bölgesi İmalat PMI 38 ayın en düşüğünde
Euro Bölgesi öncü bileşik PMI verisi Temmuz’da beklentilerin de üzerinde düşerek Haziran’daki 49,9 düzeyinden 8 ayın en düşük düzeyi olan 48,9’a geriledi.
Reuters ekonomistleri öncü verinin 49,7 gelmesini bekliyordu. Hâlâ büyüme bölgesinde olan Hizmetler PMI, Haziran’daki 52 düzeyinden 6 ayın en düşüğü olan 51,1’e gerilerken imalat PMI verisi de Haziran’daki 43,4 düzeyinden 38 ayın en düşük düzeyi olan 42,7 düzeyine geriledi.
PMI verilerinde 50’nin altındaki her düzey daralma anlamına geliyor.
İmalat PMI 3 yıldan uzun bir sürenin en dibinde
Hizmet sektörü, PMI verisinde 6 ayın en düşük düzeyi görülse de büyümeye devam ediyor.
Ancak üç yıldan uzun bir sürenin en düşük düzeyde açıklanan imalat PMI verisi, sanayi şirketlerinin ve üreticilerin daralmanın derinleştiğini aktardığına işaret ediyor.
Temmuz’da daralmanın daha da derinleşmesi, Euro Bölgesi’nde iki çeyrek ılımlı bir daralmanın ardından resesyonun derinleşeceğine dair endişeleri de güçlendiriyor.
“ECB, daralma nedeniyle sıkılaşmayı sonlandırabilir”
Küresel faiz artışları ve geçim sıkıntılarının tüm dünyada artması, talepte ciddi bir fren yaratmış durumda ve Euro Bölgesi imalat siparişlerinde, 2009’dan bu yana en sert daralma görüldü.
Hizmet sektörü ise yedi ayın ardından yeni siparişlerde ilk kez düşüş kaydetti. İstihdam büyümesi devam etse de büyüme hızının iki yıldan fazla bir sürenin en düşük düzeyine gerilediği aktarılıyor.
Financial Times’da yer alan bir habere göre ekonomistler, ECB’nin, ekonomik faaliyetlerdeki daralma devam ederse 12 aydır devam eden sıkılaşma sürecini bu hafta beklenen faiz artırımı ile sonlandıracağı görüşünde.
“Ücret-fiyat sarmalı ECB’den Eylül’de de faiz artışı getirebilir”
Araştırma grubu Pantheon Macroeconomics’in ekonomisti Claus Wistesen, Financial Times’a verdiği demeçte PMI anketlerinin, ECB’nin bu hafta beklenen faiz artışının ardından sıkılaşmaya son vermesini bekleyen “güvercinlere” yarayacağını söylüyor.
Ancak ikinci çeyrekte ücret artışlarının, enflasyonu kayda değer oranda artırması durumunda Wistesen’e göre ECB Eylül’de tekrar faiz artışına gidebilir.
ECB geçtiğimiz haftalarda ücret artışlarının ve artan hizmet fiyatlarının, enflasyonu “çok uzun süre” yüzde 2 hedefinin üzerinde tutabileceği konusunda endişelerini dile getirmişti.
“Euro Bölgesi önümüzdeki aylarda daha da daralacak”
S&P Global tarafından yayımlanan ve HCOB tarafından hazırlanan PMI anketlerine ilişkin en yetkili isim olan HCOB Başekonomisti Cyrus de la Rubia, konuya ilişkin değerlendirmesinde “Hizmet sektörü hız kaybetmeye devam ettikçe Euro Bölgesi, muhtemelen önümüzdeki aylarda daha da daralmaya devam edecek.” diyor.
De la Rubia Almanya ekonomisinin ikinci yarı yılda resesyona düşme olasılığının ise arttığına dikkat çekiyor. Fed ve ECB faiz artışları öncesinde piyasalarda petroldeki yükseliş tersine dönerken Brent, düşüşe rağmen 80 doların üzerindeki seyrini koruyor.
Temmuz’a ilişkin öncü bileşik PMI verileri, Avrupa’da imalat ve hizmet sektörlerinin seyrine ilişkin içgörüler verecek. Bu da merkezlerin enflasyonla mücadelesi açısından yön verici bir unsur olarak görülüyor.
İngiltere ve ABD de yavaşlıyor ama Biden’ın teşvikleri imalata yarıyor
İngiltere ekonomisi de keskin şekilde yavaşlamaya devam ediyor. İngiltere Bileşik PMI verisi Temmuz’da, Haziran’daki 52,8’den daralma bölgesine yakın bir düzeye, yedi ayın en düşük seviyesi olan 50,7’ye geriledi.
ABD’de de hizmet sektöründe büyümenin ivme kaybetmesiyle özel sektör faaliyetleri yavaşlıyor. Temmuz öncü bileşik PMI verisi, Haziran’daki 53,2 düzeyinden 52’ye gerilerken hizmetler PMI 54,4’ten 5 ayın en düşük düzeyi olan 54,4’e geriledi.
Ancak ABD Başkanı Biden’ın Enflasyonu Düşürme Yasası gibi yatırım ve üretim teşviklerinin etkisiyle, imalat PMI verisinin Haziran’daki 46,3 düzeyinden 49’a yükselmesine, daralmanın kısa zamanda büyümeye dönebileceğine işaret ediyor.
Sektörün toplam üretimine ilişkin endeks ise 46,9’dan iki ayın en yüksek düzeyi olan 50,2’ye yükseltti.
Parite, PMI verisi sonrası 1,10’a geriledi
Her ülkede yüzlerce şirketin kıdemli yöneticileriyle gerçekleştirilen aylık anketler sonucunda hazırlanan PMI verisi, parite üzerinde de hareket getirdi.
Euro/dolar paritesi, Pazartesi günü Euro Bölgesi’nde faaliyetlerin beklentilerden de sert daraldığını gösteren veriler sonrası gün içinde gördüğü 1,1146 zirvesinden 1,10 düzeyine kadar geriledi. TSİ 16.43 itibarıyla parite 1,1095 düzeyinden işlem gördü.
Dolar endeksi ise ABD’den gelen PMI verilerinin yavaşlamaya işaret etmesi ancak imalat sektörünün hızlandığını göstermesiyle psikolojik sınır 100 düzeyinden 101’in de üzerine yükseldi.
Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.
Avrupa’nın en büyük iktisadı olarak bilinen Almanya, Temmuz ayında iş ortamı endeksinde makus bir performans sergiledi ve üç ay arka arda kötüleşme yaşandı.
Ifo Enstitüsü’nün anketine nazaran, Temmuz ayında iş ortamı endeksi 87,3 olarak kaydedildi. Haziran ayında revize edilmiş olan endeks 88,6 iken, beklentiler 88,0 seviyesindeydi. Cari durum endeksi ise 91,3 düzeyinde gerçekleşti, lakin beklentiler 93,0 seviyesindeydi. Beklenti endeksi ise 83,4 beklentiye karşılık 83,5 seviyesinde gerçekleşti.
CryptoQuant CEO’su Ki Young Ju, OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından kurulan altcoin projesi Worldcoin’i potansiyel bir dolandırıcılık olarak nitelendirerek alenen eleştirdi. Ki Young Ju’nun suçlaması, Worldcoin’in kullanıcıları yapay zeka botları yerine gerçek beşerler olarak doğrulamak için eşsiz bir dijital pasaport sunmayı amaçlayan tezli “World ID” konseptine karşılık olarak geldi. Bu tanımlama sürecinin özü, bowling topu büyüklüğünde gümüş bir top olan Worldcoin’in ‘küre’sini kullanarak yüz yüze bir iris taramasını içeriyor. İşte detaylar…
Piyasaya yeni giren altcoin için dolandırıcılık suçlaması
Worldcoin, beta devrinin akabinde kısa müddet evvel piyasaya girdi. 2 milyondan fazla kullanıcının ilgisini çekti. Proje artık iris tarama operasyonlarını (orbing) 20 ülkede 35 kente genişletmeyi planlıyor. Şirket, benimsenmeyi teşvik etmek için belli ülkelerde kaydolan kullanıcılara kripto para ünitesi token’ı WLD’yi sunmakta. Ayın 25’inde attığı tweet’te Ki Young Ju, Worldcoin’in ABD vatandaşlarını iris tarama sürecinin dışında bırakmasıyla ilgili kaygılarını lisana getirerek muhtemel yasal sonuçlara işaret etti. Ayrıyeten Bitcoin’in yerine yeni bir kripto para ünitesi yaratmanın gerekliliğini sorguladı ve Worldcoin’in bilinmeyen token iktisadını eleştirerek yararı hakkında kuşkularını lisana getirdi ve potansiyel bir aldatmaca olarak damgaladı.
Buna karşılık Worldcoin, “World ID” teşebbüsünü savunarak, iris taramasının eşsiz insan kimliklerini doğrulamak ve bot ve uydurma hesap sızmalarını önlemek için gerekli olduğunu ve inançlı bir ekosistem sağladığını tez etti. Şirket, toplanan iris bilgilerinin dijital cüzdanları yahut süreçleri yönetmek için kullanılmadığını açıklayarak kapalılık ve bilgi güvenliği kaygılarını giderdi. Enteresan bir formda, Ji-young Sam Altman’a bir OpenAI lisan modeli olan ChatGPT’yi tokenize etme konusunda soru sorduğunda durum beklenmedik bir hal aldı. Altman şimdi cevap vermedi. Yapay zeka ve kripto para alemlerinde potansiyel gelişmelere yer bıraktı.
Worldcoin için tartışmalar devam ediyor
Tartışmalar devam ederken, Worldcoin’in “World ID” lansmanı daha inançlı bir kripto para ekosistemi için ilgi cazip bir konsept sunmakta. Bununla birlikte, dolandırıcılık suçlamaları, kullanıcılar ve kripto topluluğu ortasında itimat oluşturmak için daha fazla şeffaflık ve daha net tokenomikler davetinde bulunmakta. Worldcoin’in geleceği ve kripto para ortamı üzerindeki potansiyel tesiri belirsizliğini koruyor ve ilgili taraflardan cevap bekliyor.
WLD’nin fiyatı Pazartesi günü erken süreçlerde yükseldi. Coin, Binance’teki 0,15 dolarlık başlangıç fiyatından 5,29 dolara kadar yükseldi. Borsaya nazaran, 25,1 milyon dolarlık süreç hacmi gördü. Kurucu ortak Alex Blania, Blockcchainlerinin kimliklerin saklılığı koruyacak ve rastgele bir tek varlık tarafından denetim edilemeyecek yahut kapatılamayacak biçimde saklayabileceğini söyledi.
Yakın vakitte Steam yaz indirimleri sona erdi ve artık ise Epic Games indirimleri başladı. Şu anda bu indirimler kapsamında birçok oyunda büyük fırsatlar mevcut ve bu indirimlerinden 3 Ağustos tarihine kadar yararlanabilirsiniz. Bu listemizde sizlere indirim kapsamında alınabilecek oyunlardan bahsedeceğiz. Artık geçelim listemize;
– Death Stranding: Director’s Cut (164 TL)
Hideo Kojima tarafından oyunculara sunulan bu imal farklı bir oyun çeşidini ve tecrübesini bizlere aktarıyor. Oyun içerisinde açık bir dünyada yer alıyor ve farklı farklı bölgelere yanlışsız ilerleyebiliyoruz. Sam Bridges isimli karakteri denetim ettiğimiz bu kişiyi siz de biliyorsunuz ki ünlü bir aktör olarak karşımıza çıkıyor ve bu karakterle bir arada açık dünya içerisinde ilerleyebiliyor, çeşitli kargoları bir yerden bir yere yanlışsız götürebiliyor ve nakliyat ve yürüme simülasyonu ortasında git gel yapabiliyoruz. Elbette olay yalnızca bunlarla hudutlu kalmıyor ve art planda yer alan ve büyük sırlara sahip olan bir öykü bizleri bekliyor. Bu kıssa kapsamında da buralarda neler olup bittiğini öğrenmeye çalışıyor ve bu gizemleri ortaya çıkarmaya başlıyoruz.
– Epic Games sayfası
Bilim kurgu ve gelecek temalı bu yapının içerisinde karşımıza bilinmeyen yaratıklar çıkıyor ve bu yaratıklardan saklanmamız ve yavaş hareket etmemiz gerekiyor. Münasebetiyle oyun içerisinde çeşitli aksiyon ve kapalılık anları da yer alıyor. Bu olaylar da oyun içerisine çeşitlilik katmış durumda. Yeniden oyunda yalnızca zımnilik ögelerini kullanmıyor çatışma ve aksiyon içerisine de dahil olabiliyoruz. Oyundaki temel gayemiz aşikâr bir yerde olan yükleri ve bedelli eşyaları öteki bir bölgeye yanlışsız inançlı bir formda ulaştırmak. Elbette bu mühlet zarfında farklı zorluklarla birlikte karşı karşıya geliyor hem tehlikelerden hem de açık dünyanın vermiş olduğu zorluklarla gayret etmeye çalışıyoruz. Örneğin bir yerden bir yere gitmek için karşımıza yüksek bir dağ çıkabiliyor ve bu dağı kesinlikle tırmanmamız gerekiyor. İşte burada yanımızdaki aletler yardımcı oluyor ve dağcılık ekipmanları ile bir arada tepeyi tırmanabiliyor ve böylelikle yanımıza aldığımız aletlerin de ne kadar değerli olduğunu anlayabiliyoruz. Hasebiyle karşımıza bu stil etraf zorluklara da gelebiliyor.
Oyunun orjinal sürümün haricinde bu direktör kurgusu içerisinde farklı farklı içerikler yer alıyor. Elbette bu içeriklerden birkaç adedini sıralayacak olursak; Güç eldivenleri, pod özelleştirmesi, çanta yamaları ve daha fazlası yer alıyor. Bunun yanı sıra oyun içerisinde PC platformuna mahsus çeşitli iyileştirmeler ve yenilikler bulunuyor. Bu yenilikler ortasında ise yüksek kare suratı dayanağı, fotoğraf modu, ultra geniş monitör dayanağı, başka oyuncularla iş birliği içerisinde hazırlanan içerikler ve başka oyuncularla irtibat kurmanızı sağlayacak bir yapı bulunuyor. Bu yapılarla bir arada oyun içerisinde yaptığınız hareketleri başka oyunculara sunabiliyor ve bu sayede öteki oyunculardan bir beğeni alabiliyorsunuz. Hasebiyle oyun içerisinde bu halde bir toplumsal yapı da yer alıyor diyebilirim.
Farklı bir oyun tipini bizlere yansıtan üretim içerisinde elbette kimi oyuncuların şad olacağı içerikler yer alır lakin birtakım oyuncular da ne yazık ki bu durumdan mutlu değil. Zira oyun içerisinde daima olarak bir şeyleri taşımaya koyuluyor ve bu işten sıkılan birçok oyuncu bulunuyor. Elbette her oyuncu bu oyundan yahut rastgele bir oyundan zevk almayabilir, bu çok olağan bir durum fakat indirimler alınabilecek oyunlarda birkaç tanesi diyebilirim. Oyun Epic Games indirimleri kapsamında 164 Türk lirasından satışta bulunuyor. Hasebiyle alınabilecek ve uzun müddet vakit geçirebilecek bir oyun olarak karşımıza çıkıyor.
– Far Cry 6 (174 TL)
Klasik Far Cry yapısını bünyesinde barındıran ve yeni bir öyküyü oyunculara aktaran bu imal şu anda Epic Games indirimleri kapsamında 174 Türk lirasından satışta bulunuyor. Pyun içerisinde tropikal bir adaya atılıyor ve burada bulunan diktatörlük sistemini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Elbette oyun içerisinde sinema dünyasından aşina olduğumuz çeşitli oyuncular yer alıyor ve Anton Castillo karakterini burada görebiliyoruz. Oyun içerisinde işlerini kanlı bir biçimde bitiren ve yaptıran bir diktatör bulunuyor ve diktatörün oğlu da bu yolu takip etmeye hazırlanıyor lakin işler burada kırılma noktasına giriyor ve bu kapsamda bizim de yapacağımız atılımlar epeyce ehemmiyet arz ediyor.
– Epic Games sayfası
Oyun içerisinde Dani Rojas isimli karakteri denetim ediyor ve emelimiz büsbütün bu diktatörü ortadan kaldırmak ve buralara huzuru tekrardan getirmek. Elbette bu kapsamda yapabileceğimiz hayli fazla misyon yer alıyor ve açık dünya içerisinde birçok noktaya ulaşabiliyoruz. Oyunda tekrar elimize alabileceğimiz çeşitli silahlar bulunuyor ve istersek bir bölgeyi saklılık ögeleriyle istersek de büsbütün aksiyona dalarak temizleyebiliyoruz. Bunun yanı sıra daha evvel Far Cry serisinde bulunmayan çeşitli silahlar ve özel içerikler de bu imal içerisinde bizlere aktarılıyor. Oyunda yeniden öbür taraftan yalnızca karada değil tıpkı vakitte su üzerinde de ilerleyebiliyoruz. Bu kapsamda tekne yahut jetski ile bir arada ilerlememizi sağlayabiliyoruz.
Uzun müddetler vakit geçirebileceğiniz bu imal içerisinde ister tek başınıza isterseniz de iş birliği yani co-op olarak oynayabiliyorsunuz. Elbette iş birliği modu ile bir arkadaşınla bir arada oynayabilir ve oyundaki bu tecrübesi siz de arkadaşlarınızla bir arada çıkarabilirsiniz. Bunun yanı sıra oyun içerisinde yanımızda çeşitli hayvan dostlarımızda bulunuyor, ister köpek istersek de timsah ile birlikte ilerleyebiliyor ve daha fazla canlıyı yanımıza alabiliyoruz. Bunlar da elbette yer yer bizlere çeşitli yararlar sağlayabiliyor ve birçok hususta yardımcı olabiliyor.
Far Cry 6 içerisinde yeniden bunların dışında ekstra içerikler ve modlar bulunuyor. Oyunu bitirdikten sonra New Game Plus modu da yer alıyor. Bunun yanı sıra ekstra zorluk modu açılıyor ve farklı farklı teçhizat içerikleriyle birlikte de oyunu farklı noktalarda ve farklı formlarda deneyimleyebiliyoruz. Klasik Far Cry yapısını benimseyen bu üretimde elbette daha yüksek kaliteli görseller ve animasyonlar bizleri bekliyor. Ayrıyeten adayı keşfederken çeşitli görüntülerle ve ilgi cazip noktalarla da karşılaşabiliyoruz.
Epic Games kapsamında alabileceğiniz ve uzun mühletler vakit geçirebileceğiniz bu imali şu anda tavsiye ediyorum. Far Cry serisinin en yeni oyunu olarak karşımıza çıkan bu üretimde üstte da bahsettiğim üzere temel emeliniz bulunuyor; Bu diktatörü indirmek. Lakin bunu kendi yolumuzla bir arada yapmak gerekiyor. Siz de bir ada yerlisi olarak bu üretimde yer alabilir ve karakterinizi istediğiniz biçimde geliştirebilirsiniz. Oyunda fark farklı silahları elinize alabilir ve bu silahlarla birlikte istediğiniz halde ilerleyebilir ve farklı silah sandıklarını da açabilirsiniz. Oyunda yeniden etrafı keşfedebilir, istediğiniz formda açık dünyayı gezebilir ve farklı vazifeler elde edebilirsiniz. İsterseniz yan misyonlardan isterseniz de ana misyonlardan ilerleyebilir ve bu maceranın nereye gittiğini deneyimleyebilirsiniz.
– Cities: Skylines (84 TL)
Klasik kent kurma simülasyonu oyunlarından hoşlanıyorsanız bu oyuna kesinlikle ki bir göz atmalı ve bir talih vermelisiniz. Zira oyuncuların birden fazla bu oyunu oynuyor ve kendi kentini ve metropolünü burada oluşturabiliyor. Epic Games indirimleri kapsamında 84 Türk lirasına satışta olan bu üretimin standart sürümünü satın alabilir ve yeni bir maceraya yanlışsız yelken açabilirsiniz. Oyun içerisinde kent kurma simülasyon ögeleri bulamıyor ve istediğiniz halde kentinizle ilgilenebiliyorsunuz.
– Epic Games sayfası
Şehir kurma simülasyonu olarak karşımıza çıkan bu üretimde her bir yapıyla tek tek ilgilenebiliyor ve büyük hizmetleri halka sunmaya çalışabiliyoruz. Oyun içerisinde her bir şahısla ve halk kümesi ile birlikte istediğimiz halde ilgilenebiliyor ve onların gereksinimlerini kesinlikle karşılamamız gerekiyor. Örneğin küçük bir yerden başlayarak tek tek buraya farklı binalar yapabiliyor ve bu binaların gerekliliğine de oyun içerisinde öğrenebiliyoruz. Oyunda dikkat etmeniz gereken fazla bir ayrıntı yer alıyor ve bu ayrıntılarla bir arada de oyunda gerçek bir simülasyon tecrübesi içerisinde olduğunu hissedebiliyorsunuz. Oyun içerisinde kurduğunuz bu binaların her birinin elbette çeşitli gereklilikleri bulunuyor ve binaları ve konutları yaptıkça da buraya yeni beşerler gelebiliyor ve nüfusunuz bu kapsamda artabiliyor. Elbette nüfus artışıyla bir arada lokal hizmetlerin de olması gerektiğini anlayabiliyor ve buralara çeşitli kamu binaları dikebiliyorsunuz.
Oyun içerisinde kurduğunuz her bir yapı ile birlikte farklı farklı istekler de karşımıza çıkabiliyor ve bunun ardından ise doğal felaketlerle de karşılaşabiliyorsunuz. Örneğin sarsıntı yahut göktaşı üzere çeşitli doğal felaketler bulunuyor ve bunlar da kentinize büyük oranlarda ziyan verebiliyor. Elbette bunları oyuna girmeden evvel ayarlayabiliyor ve isterseniz de doğal felaketleri kapatabiliyorsunuz. Bu büsbütün size kalmış durumda. Kent simülasyonu oyununda sıfırdan bir kent kurmayı öğrenmek hayli kolay bir halde karşımıza çıkıyor lakin içerisinde bulunan ayrıntılardan ötürü da ustalaşması sıkıntı bir yapıyı bünyesinde barındırıyor. Zira oyun içerisinde elektrik, polis, itfaiye, hastane ve öbür çeşitte hizmetlerin yer alması gerekiyor ve her bölgeye de bu yapıları kurulması gerekiyor. Kurduğumuz bu yapılarla bir arada inançlı ve sistemli bir bölge oluşturabilir ve bu kapsamda nüfusumuzu arttırmaya yönelik çalışmaları tamamlayabiliriz. Tam bir belediye lideri olarak atıldığımız bu oyun içerisinde her bir işle tek tek ilgilenebilir ve halkı burada mutlu etmeye çalışabilirsiniz.
Bunun yanı sıra oyun içerisinde kurduğumuz binalarla birlikte elbette yollar da yapmamız gerekiyor ve bu yolları da kesinlikle geniş bir biçimde tutmanız lazım. Hem bu yolları geniş bir formda tutmak hem de trafik akışını sağlamak için elbette çeşitli düzenlemeleri de ortaya dökmeniz gerekiyor. Bir yandan trafikle uğraşırken başka yandan kent sakinlerinin keyifli olmasını sağlamaya çalışıyor ve bu kapsamda kendinizi daha fazla ayrıntı ile birlikte uğraşırken görebiliyorsunuz.
Oyunda yalnızca kent kurmakla kalmıyor tıpkı vakitte kendi hizmetinizi genişletmeye çalışıyorsunuz. Bu genişletme ile bir arada elbette yapabileceğiniz ataklar değişkenlik gösterebiliyor ve her oyuncu bu üretim içerisinde farklı bir tecrübe elde edebiliyor. Zira her bir oyuncu burada farklı bir tarafa gerçek yönelebiliyor ve bir küme oyuncu direkt nüfus arttırma yönelik siyasetleri izleyebiliyor öbür küme oyuncular ise bunu daha planlı bir biçimde yapmaya koyulabiliyor yahut öbür ögelere değer verebiliyor. Velhasıl oyun içerisinde her bir oyuncunun kendine ilişkin stratejisi ve kent planı bulunuyor diyebilirim.
Gerçekçi bir kent kurma tecrübesine atılacağınız oyun üstte da bahsettiğim üzere Epic Games indirimleri kapsamında 84 Türk lirasından satışta bulunuyor. Şayet siz de kent kurmak ve bu kenti yönetmek istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilir, kütüphanenize ekleyebilir ve uzun müddetler vakit geçirebilirsiniz. Oyunun ayrıyeten ek paketleri de bulunuyor ve dilerseniz bu ek paketlere de bir bakış atabilirsiniz.
– The Elder Scrolls V: Skyrim Special Edition (87 TL)
Yıllara meydan okuyan açık dünya Bethesda oyunu The Elder Scrolls V: Skyrim oyuncular tarafından hala oynanmaya devam ediliyor ve bir yandan da satmaya devam ediyor. Devir dönem indirimlerle birlikte karşımıza çıkan bu üretim şu anda Epic Games fırsatları kapsamında 87 Türk lirasından satışta bulunuyor. Ebette oyun eski olmasına karşın içeriğiyle ve modlarıyla birlikte hala oyuncular tarafından tutuluyor ve günümüzde de popülerliğini kaybetmiyor.
– Epic Games sayfası
Epic Games fırsatları kapsamında alabileceğiniz ve uzun mühletler vakit geçirebileceğiniz bu üretimde açık bir dünya yer alıyor ve istediğiniz üzere kendi aksiyon rol yapma tecrübenizi burada yaşayabiliyorsunuz. Oyunda dilediğiniz ırktan dilediğiniz karakteri oluşturabiliyor ve istediğiniz bir karakterle birlikte bu dünyaya atılabiliyorsunuz. Oyunda açık dünya içerisinde dağlara bayırlara ilerleyebiliyor, çeşitli kapalı mağaralara giriş yapabiliyor, buraları temizleyebiliyor ve farklı kentlere gerçek yol alabiliyorsunuz. Elbette buralarda farklı karakterlerle bir arada karşılaşabiliyor ve bu karakterlerle de isterseniz aranızı uygun tutabiliyor yahut isterseniz de büsbütün düşman kesilebiliyorsunuz. Bu büsbütün size kalmış durumda. Bu karakterlerden isterseniz çeşitli vazifeler alabiliyor ve bu kent içerisinde dolaşırken düşman yahut dost pozisyonuna gelebiliyorsunuz. Yaptığınız seçimler oyun içerisinde çok kıymet arz ediyor ve bu seçimlerle bir arada de gidişatı ve öyküyü değiştirebiliyorsunuz.
200’den fazla yılın mükafatını alan bu imal geniş bir macerayı bizlere aktarıyor ve şu anda yepyeni sürümünün haricinde Special Edition sürümü karşımıza çıkıyor. Elbette bu sürümle bir arada oyun içerisinde bir grup geliştirmeler ve iyileştirmeler yer alıyor lakin oyun eski bir yapıya sahip olduğundan ötürü çok da büyük bir yenilik beklemeyin. Münasebetiyle oyun içerisinde daha çok uzak çizimler ve çeşitli görüntüler daha hoş bir halde karşıya çıkıyor ve gerek alan derinlikleri ve alan yansımaları ile birlikte de oyunun atmosferi daha ilgi cazip hale gelebiliyor. Bunun yanı sıra oyun içerisinde misyonlar, yerler, karakterler, silahlar, zırhlar ve daha fazlası uygunlaştırılmış bir biçimde karşımıza geliyor ve bu sayede oyunda büyük bir macerayı atılabiliyoruz. Ek olarak oyun içerisinde geniş bir mod dayanağı yer alıyor ve bu modlarla bir arada de oyundaki tecrübemiz daha da güzelleşiyor.
Açık dünya içerisinde dilediğimiz üzere gezebileceğimiz ve kadim yaratıklarla ve zorluklarla karşılaşabileceğimiz oyun içerisinde karakterimizi istediğimiz üzere geliştirebiliyor ve çeşitli maharetlerle bir arada de donanabiliyoruz. Yaratıkları avlayarak ve gizemli yerleri keşfederek yeni marifetlerin sahibi olabiliyor ve elimize farklı silahlar da alabiliyoruz. Kılıçlardan mızraklara ve kalkanlara kadar çok çeşitli silahların bulunduğu üretim içerisinde hangi silah üzerinde uzaklaşmak istiyorsanız ona nazaran kendinizi yöneltebiliyor ve kapsamda bu silahları kullanabiliyorsunuz. Elbette oyun içerisinde keşfedebileceğiniz ve adım atabileceğiniz çeşitli ve gizemli yapılar da yer alıyor ve buralara göz atarak çeşitli ganimetlerin sahibi olabiliyorsunuz. Skyrim içerisinde olağan düşmanların haricinde bir de işveren savaşları yer alıyor. Bu işveren savaşı ile bir arada de oyunda farklı bir deneyeyim elde edebiliyorsunuz. Geniş bir tecrübeye atılmak ve açık dünya içerisinde kaybolmak istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilirsiniz. Daha evvel denemediyseniz de oyunu kesinlikle kütüphanenize eklemenizi tavsiye ediyorum.
– Dying Light (17 TL)
Epic Games indirimleri kapsamında alınabilecek en âlâ oyunlardan bir tanesi olan Dying Light şu anda 17 Türk lirasına satışta bulunuyor. Oyun geçtiğimiz günlerde Steam üzerinde 349 Türk liraya yükselmiş durumda ve şu anda en ucuz platform olarak Epic Games karşımıza çıkıyor. Hasebiyle oyunu son bir kere daha ucuz olarak satın alabileceğiniz bir fırsat olarak görebilirsiniz. Bu oyunu kesinlikle kütüphanenizi eklemeli ve isterseniz tek isterseniz de arkadaşlarınızla birlikte eşli olarak öyküyü oynayabilirsiniz.
– Epic Gmaes sayfası
Dying Light açık dünya hayatta kalma ve zombi temalı bir üretimi bizlere aktarıyor. Münasebetiyle açık dünya içerisinde istediğimiz üzere gezinebiliyor, çeşitli vazifeleri bu açık dünya içerisinde yapabiliyor ve sağı solu keşfedebiliyoruz. Oyundaki temel emelimiz ortaya çıkan bu zombi istilasını büsbütün ortadan kaldırmak ve bunun için bilim adamları ile birlikte çalışmak. Elbette bilim adamlarına burada büyük yardımlarda bulunuyoruz zira burada zombi salgının tedavisi bulunmaya çalışılıyor. Münasebetiyle biz de burada elimizi taşın altına koyuyor ve çeşitli misyonlar yaparak bilim adamlarına bu istediği gereçleri getirebiliyoruz.
Oyun içerisinde bu ana misyonun dışında bir de çeşitli yaşayan kümeleri bulunuyor ve elbette bu yaşayan kümelerin her biri bizlere farklı formlarda bakabiliyor ve yeterli ve makûs olarak da karşımıza çıkabiliyor. Bunlarla olan bağlantıyı istediğimiz biçimde ilerletebiliyor ve onlarla kimi durumlarda düşman kimi durumlarda ise dost olabiliyoruz. Bunun yanı sıra bu yaşayan kümeler ortasına girebiliyor, bunlarda çeşitli vazifeler alabiliyor ve onlardan verdikleri kelamı tutmasını istiyoruz. Oyun içerisinde bir yandan bu cins durumlarla uğraşırken öbür taraftan ise açık dünya içerisinde gezip tozabiliyor ve zombileri istediğimiz biçimde ortadan kaldırabiliyoruz. Oyunda zombileri ortadan kaldırmak için elimize çeşitli silahlar alabiliyor ve istersek yakın dövüş istersek de menzilli silahlarla bir arada zombileri alt edebiliyoruz. Zombiler ortadan kaldırmak için elimize kılıçlar, palalar, bıçaklar ve daha fazlasını alabilir bunun yanı sıra menzilli silahlar ortasında makineli silahlar, tabancalar ve mayın üzere çeşitli silahları kullanabiliyoruz.
Öte yandan karakterimizin bir düzey sistemi bulunuyor. Bu düzey sistemi ile bir arada istediğimiz beceriyi karakterimiz üzerinde açabiliyor ve bu hünerlerle bir arada de düşmanları ve zombileri ortadan kaldırabiliyoruz. Elbette karakter gelişimini kendinize nazaran yapabiliyor ve bunun yanı sıra etraftan topladığınız kaynakları da istediğiniz üzere zanatkarlık mekaniği sayesinde birleştirebiliyor ve yeni objeler ve silahlar oluşturabiliyorsunuz. Oluşturduğunuz bu objeler ve silahlarla da hayatta kalmanın temelini burada atabiliyorsunuz. Bunların yanı sıra kesinlikle oluşturmanız ve üretmeniz gereken sıhhat paketleri bulunuyor. Sıhhat paketleri ile birlikte sıhhatinizi koruyabiliyor ve tıpkı vakitte sıhhatinizi doldurabiliyorsunuz. Hasebiyle bu paketleri daima olarak üretmek ve elinizde bol bulunması epeyce kıymetli.
Kıyamet sonrası bir dünyada atıldığımız bu hayatta kalma aksiyon macera oyunu içerisinde farklı farklı bölgelere gerçek adım atabiliyor ve her bölgenin kendine ilişkin çeşitli zorlukları bulunuyor. Bunun yanı sıra zombiler gündüzleri daha sakinken geceleri ise daha agresif ve hırçın hale gelebiliyor. Münasebetiyle oyun içerisinde misyonları yapmak için gündüz vaktini beklemeli ve gece vaktinizi yalnızca uyumaya ve gündüz olmasına ayırmalıyız. Bu duruma da oyun içerisinde kesinlikle dikkat edin.
Bu stil açık dünya hayatta kalma oyunlardan hoşlanıyorsanız ve zombi temalı bir tecrübeye atılmak istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilirsiniz. Dying Light oyuncular tarafından sevilen bir yapıyı bizlere sunuyor ve kesinlikle oynamanız gereken üretimler ortasında yer alıyor diyebilirim.
– Fallout: New Vegas (24 TL)
Fallout serisi içerisinde kıymetli bir yere sahip olan New Vegas gerçekten de hoş bir açık dünya aksiyon rol yapma tecrübesini bizlere aktarıyor. Çorak toprakları atıldığımız oyun içerisinde karakterimizi üzere bir yandan geliştiriyor öteki yandan ise burada hayatta kalmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde klasik Fallout yapısı bizlere aktarılıyor ve şu anda Epic Games indirimleri kapsamında 24 Türk lirasından satışta bulunuyor. Kesinlikle oynamanız gereken ve açık dünya yardıma atmanız gereken oyunlardan bir tanesi diyebilirim. Şayet oyunu oynamadıysanız kesinlikle oynamanızı tavsiye ederim.
– Epic Games sayfası
Fallout: New Vegas içerisinde geniş ve çorak topraklara atılıyor, burada hayatta kalma uğraşına başlıyor ve başka hayatta kalan ve kurtulanlarla birlikte de burada karşılaşabiliyoruz. Oyun içerisinde çeşitli ırklar bulunuyor ve bu ırkların her birinin kendine ilişkin yapısı ve dinamikleri bulunuyor. Elbette oyunda farklı yaşayan kümelerle birlikte irtibatımızı istediğimiz vakit kesebiliyor, onlarla istersek dost istersek de düşman olabiliyoruz. Hangi kümeye yönelmek istiyorsanız o kümeye hakikat yönelebiliyor ve onların vazifelerini yaparak onlarla birlikte alakalarınızı düzenleyebiliyorsunuz. Hasebiyle oyun içerisinde geniş bir özgürlük ve diyalog sistemi bizlere aktarılıyor.
Fallout: New Vegas’da hayatta kalmak için öncelikle karakterimizi geliştirmemiz gerekiyor ve bu karakter gelişim ekranı ile birlikte yeni marifetlerin ve özelliklerini kilidini açabiliyoruz. Her yeni düzey atlamayla bir arada de bu gelişimimizi ikiye katlayabiliyoruz. Bu imal içerisinde karşımıza tuhaf tuhaf yaratıklar çıkabiliyor zira oyun içerisinde bulunduğumuz ortamda kıyamet sonrası bir yapı bizlere aktarılıyor. Hasebiyle burada farklı durumlara maruz kalmış canlılar bulunuyor ve bu canlılarda karşımda tuhaf tiplemeler olarak çıkabiliyor. Oyun içerisinde atıldığımız bu macerada bir yandan hayatta kalmaya çalışırken öbür yandan ise burada temel mekanikleri öğreniyor ve elimize istediğimiz biçimde silahları alabiliyoruz. İstersek yakın dövüş istersek de formunda menzilli silahlar ortasında seçim yaparak düşmanlara karşı burada gelebiliyoruz. Birebir vakitte geniş bir dünyaya aktarılıyor ve bu dünya içerisinde genel olarak çorak topraklar bizlere bırakılıyor. Oyunda farklı bölgelere hakikat ilerleyerek buralardaki yaşayan kümelerle bir arada karşılaşabiliyor ve bu yaşayan kümeler ortasına giriş yapabiliyoruz. Onlardan çeşitli vazifeler alabiliyor ve bu vazifeleri yerine getirerek de birçok mükafatın sahibi olabiliyoruz.
Oyun içerisinde gezdiğiniz ve keşfettiğiniz oranda yeni içerikleri ve bu kapsamda ise farklı sırları da açığa çıkarabiliyorsunuz. Hasebiyle oyun içerisinde daima olarak gezmek ve etrafı keşfetmek epeyce değer arz ediyor. Bu keşfetme ile bir arada yeni içeriklerin ve gereçlerin de sahibi olabiliyorsunuz ve yeni sırlar da bu sayede ortaya çıkabiliyor.
Amerika’nın güneybatısında geçen bu üretimde nükleer atıkların bulunduğu bir dünyada yer alıyor ve burada radyasyona uğramış yaratıklarla ve canlılarla karşılaşabiliyoruz. Oyunda yapılabilecek hayli fazla iş bulunuyor ve bu açık dünya içerisinde bazen kendimizi kaybedebiliyoruz. Oyunda farklı ve keşfedilmemiş noktalar bulunuyor ve buraları açığa çıkarmak için de elbette daha etrafı gezebiliyoruz. Uzun soluklu bir yapının bizlere aktarıldığı bu imali kesinlikle almanızı ve oynamanız gerekiyor. Oyun şu anda üstte da bahsettiğim üzere Epic Games indirimleri kapsamında 24 Türk lirasından satışta bulunuyor. Epeyce ucuz bir formda karşımıza çıkan bu oyunu siz de kütüphanenize indirebilir ve derin bir aksiyon rol yapma tecrübesini adım atabilirsiniz.
– FIFA 23 (174 TL)
Futbol oyunları denilince akla FIFA geliyor ve bu kapsamda futbol severlerin uğrak noktası haline bürünüyor. Şu anda Epic Games indirimleri kapsamında FIFA 23, 174 Türk lirasından satışta bulunuyor. FIFA serisinin son oyunu olarak karşımıza çıkan bu üretim çeşitli teknolojilerle birlikte destekleniyor ve gerçekçi bir spor tecrübesini bizlere sunmayı hedefliyor. Oyun içerisinde klasik futbol modlarının yanı sıra bayanlar için özel olarak hazırlanmış dünya kupaları ve çeşitli içerikler yer alıyor. Ek olarak da çevrimiçi olarak bu üretimde yer alabiliyor ve başka oyuncularla birlikte bu spor çabasında alana atılabiliyorsunuz.
– Epic Games sayfası
Oyun içerisinde tekrar kendi mesleğinizi oluşturabileceğiniz “Kariyer modu bulunuyor. Bu modda istediğiniz üzere kendi mesleğinize odaklanıp adım atabiliyorsunuz ve üst sıralara çıkmaya çalışabiliyorsunuz. Tekrar bu mod içerisinde kendi kulübünüzü özelleştirebiliyor ve burada hayalinizdeki kadroyu oyuna dahil edebiliyorsunuz. Tekrar bununla birlikte kendi takımınızı istediğiniz halde kurabiliyor, çeşitli transferler yapabiliyor ve kadroya yeni bir canlılık kazandırabiliyorsunuz. Ek olarak istediğiniz taktiği oyuna uygulayabiliyor ve yaptığınız maçlarla da çeşitli uğraşlardan galip ayrılmaya hazırlanıyorsunuz. Oyun içerisinde ne kadar çok maç kazanırsanız o kadar çok yatırımın sahibi olabiliyor ve bu yatırımla birlikte de kulübenize yeni oyuncular transfer edebiliyorsunuz. Klasik meslek modu olarak karşımıza çıkan bu mod ile bir arada elbette istediğiniz üzere kendi kadronuzu kurabiliyor ve oyuncular genel olarak bu mod içerisinde takılabiliyor.
Oyunu nihayetinde isterseniz tek oyunculu istersiniz de çevrimiçi olarak oynayabilir ve sıralamalarda kademeleri çıkmaya hazırlanabilirsiniz. Olağan erkek futbolunun yanı sıra bir de bayan futbolunun içerisine dahil olması elbette öbür oyuncuları da bu oyuna çeken özelliklerden birkaç tanesi diyebilirim. Nihayetinde seriye birinci kere bayan futbolun eklenmesiyle birlikte yeni bir soluk getirilmeye çalışılmış. Bu da ilerleyen süreçte daha fazla bayan futbolu içeriğinin bizlere aktarılması manasına geliyor.
Futboldan uzaksanız ve spor oyunları ile alakanız yoksa yeniden bu oyuna giriş yapabilir ve isterseniz klavye ile isterseniz de denetimci ile birlikte bu oyunu dalış yapabilirsiniz. Elbette oyuna alışmak için öncelikle idman modlarına geçiş yapabilir ve burada oyun mekaniklerini istediğiniz üzere öğrenebilirsiniz. Oyunu öğrenmek için bunu yanı sıra idman modunun haricinde hazırlık maçlarına geçiş yapabilir ve istediğiniz kadrosu alarak burada çeşitli karşılaşmalara giriş yapabilirsiniz. Burada oyuna istediğiniz halde alışabilir ve ne kadar çok oyun oynarsınız o kadar çok mekanikler üzerinde usta olabilirsiniz.
Futbol oyuncularının çok oynadığı bir üretim ve FIFA 23 futbol severlerin uğrak noktası. Oyun her yeni oyunuyla bir arada üstüne koymaya devam ediyor ve bu kapsamda daha gerçekçi bir yenilikçi bir spor tecrübesini bizlere aktarmayı istiyor. Elbette oyun içerisinde tekrar serinin evvelki üretimlerinde olduğu üzere çeşitli hareketler yapabiliyor ve kendi oyuncunuzu istediğiniz üzere yönetebiliyorsunuz. Klasik futbol tecrübesini bizlere aktaran bu üretimi dilediğiniz üzere oynayabiliyor ve şu anda da pek ucuz bir formda karşımıza çıkıyor diyebilirim. Oyun üstte da bahsettiğim üzere Epic Games indirimleri kapsamında 174 Türk lirasından satışta bulunuyor.
Bu imal FIFA serisinin son oyunu olarak karşımıza çıkacak ve bundan sonraki süreçte ise ismi EA Sport FC 24 olarak değişim gösterecek. Münasebetiyle FIFA serisinin son bulduğu bir imal olarak bu oyunu kütüphanenizi ekleyebilir ve dilediğiniz üzere oynayabilirsiniz.
– A Plague Tale: Innocence (50 TL)
İki kardeşin öyküsünü anlatan aksiyon macera oyunu şu anda Epic Games indirimleri kapsamında 50 Türk lirasından satışta bulunuyor. Epey ucuz bir biçimde karşımıza çıkan bu oyunu kesinlikle oynamalı ve göz atmalısınız. Oyun içerisinde veba salgınının harap ettiği bir dünyada yer alıyor ve buna bir deva aramaya koyulurken bir yandan da fareleri denetim etmeyi öğreniyoruz. Bu farelerden epeyce fazla çekiyoruz ve oyun içerisinde daima olarak bu farelerle haşır neşir olabiliyoruz.
– Epic Games sayfası
Oyun içerisinde geniş kapsamlı bir aksiyon macera içeriği bizlere aktarılıyor ve tek oyunculu ve kıssa odaklı bir üretim bizlere sunuluyor. Oyunda üstte da bahsettiğim üzere veba salgını içerisinde harap olan bir dünyada yer alıyor ve burada bu salgından kurtulmak için çeşitli adımların atıldığını görebiliyoruz. Oyun içerisinde tek tük yaşayan insan bulunuyor ve bu insanlardan da çeşitli yardımlar alabiliyoruz. Elbette oyun içerisinde ilerleyen süreçte çeşitli becerilerimizin olduğunu öğrenebiliyor ve artık bu veba salgınına sebep olan fareleri denetim etme durumuna gelebiliyoruz. Bu denetim etme durumuyla bir arada fareleri istediğimiz halde yönetebiliyor ve karşımıza çıkan bulmacaları da bu fareler aracılığıyla çözebiliyoruz. Elbette fareler makul noktalarda çeşitli zorlukları da beraberinde getiriyor ve biz de burada istediğimiz biçimde platform ve bulmaca ögelerini çözmeye çalışıyoruz.
Oyun içerisinde belli alanlarda aksiyon içeriğine dalış yapabiliyor ve bu alanlar epeyce kısıtlı olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda daha çok zımnilik odaklı ve bulmaca odaklı bir yapı bizlere aktarılıyor ve kendimizi daima olarak düşmanlardan saklanırken ve artlarından iş çevirirken görebiliyoruz. Hasebiyle oyun içerisinde bu kapalılık odaklı yapı ile bir arada ilerleyebiliyor ve karşımıza çıkan zorlukları da aşmaya başlıyoruz. Oyunda farklı farklı bölgelere yanlışsız ilerleyebiliyor ve her bölgenin kendine ilişkin zorlukları ve yapısı bulunuyor. Hoş bir kıssa içeriğinin yer aldığı oyunda çeşitli görünümlerle da karşılaşabiliyoruz. Bu görüntüler elbette epey hoş bir formda karşımıza çıkıyor ve oyunun hem animasyonları hem de grafikleri çok tatmin edici diyebilirim.
A Plague Tale: Innocence içerisinde ana karakterimizin elinde bir sapan bulunuyor ve bu sapanla birlikte düşmanları istediğimiz biçimde alt edebiliyoruz. Elbette tekrar karakterimizi çeşitli geliştirmeleri bulunuyor ve bu geliştirmelerle birlikte sapanımızı daha da güçlendirebiliyor ve taş atma müddetini daha da kısaltabiliyoruz. Bu üslup çeşitli güçlendirmeler de oyun içerisinde yer alıyor ve yer yer de bu güçlendirmeleri kullanmamız gerekiyor. Elbette karakterimizi ve sapanımızı ne kadar çok güçlendirirsek o kadar çok düşmanı ortadan kaldırabilir ve tek atışta karşımıza çıkan askerleri indirebiliriz.
Karanlık ve bir yandan da renkli bir atmosferin hakim olduğu bir dünyaya atıldığımızı üretimde Amicia ve Hugo kardeşlerin kıssasını tamamlamaya çalışıyor ve bu kardeşlerin bir güce sahip olduğunu öğrenebiliyoruz. Elbette seçilmiş kişi olarak bulunduğumuz bu oyun içerisinde olağan düşmanların haricinde bir de alt etmemiz gereken işveren savaşları bulunuyor. Bu işveren savaşları da elbette bulmaca içeriği ile bir arada karşımıza çıkıyor ve bunları da aşmak büsbütün bizim işimiz oluyor. Oyun içerisinde bu işveren savaşları uzun periyodik savaş tecrübesini bizlere aktarıyor ve yer yer de şiddetli tecrübesi hasebiyle tekrardan başlamak durumunda kalıyoruz.
Kısacası oyun şu anda Epic Games indirimleri kapsamında epeyce ucuz bir formda karşımıza çıkıyor. Kesinlikle oynamanız ve kütüphanenizde yer alması gereken üretimlerden biri diyebilirim. Oyunda üstte da bahsettiğim üzere öykü odaklı ve tek oyunculu bir yapı bizlere aktarılıyor. Saklılık ögeleriyle bir arada de oyundaki bulmacaları çözmeye çalışıyoruz.
Epic Games indirimleri kapsamında kesinlikle almanız ve kütüphanenizde bulunması gereken iki oyun daha yer alıyor. Metro: 2033 Redux ve Metro: Last Light Redux oyunları ücretsiz fiyatına karşımıza çıkıyor ve 2033, 3 Türk lirasından Last Light ise 4 Türk lirasından satışta bulunuyor. Oyunlar bizlere pek hoş bir kıssa ve tek oyunculu tecrübesi aktarıyor ve bunun yanı sıra kıyamet sonrası bir ortamı bizleri bırakıyor.
– Metro 2033 Redux
– Metro Last Light Redux
Oyun içerisinde yer altında ve tünellerde yaşayacağımız bir komite yer alıyor ve burada istediğimiz biçimde ilerleyebiliyor ve çeşitli maceralara ve misyonlara yanlışsız atılabiliyoruz. Elbette oyun içerisinde yer alan dünya büsbütün yok olmuş ve kıyamet sonrası bir ortama bürünmüş bir yapıyı bizlere aktarıyor bu sebeple yüzeye çıkmak için çeşitli ekipmanları yanımızda bulundurmamız gerekiyor. Hasebiyle oyunda yüzeye çıkmak epey tehlikeli bir durum lakin kimi misyonlar metro yerine yüzeyde yapılıyor.
Oyunda çeşitli misyonlar bizlere aktarılıyor ve yer yer de bu vazifeler içerisinde zorlandığımızı hissedebiliyoruz. Oyunda tüneller içerisinde ilerleyebiliyor, farklı farklı yaşayan kümeler ortasına girebiliyor ve burada yeni vazifeler elde edip ve yeni karakterlerle tanışabiliyoruz. Oyunda bu bölgelere gerçek ilerleyip farklı yaşayan kümeleriyle tanıştıktan sonra yüzeye çıkma maceramız başlıyor ve yüzeye çıkmadan evvel de kesinlikle ekipmanlarımızı ve mühimmatımızı doldurmak bunun yanı ise gaz maskemizi yanımızdan ayırmamamız gerekiyor. Zira yüzeye çıktığımız anda kimi bölgelerde radyasyonun epeyce ağır olduğunu hissedebiliyor ve bunun için de elbette yüzümüzde bir maske olması gerekiyor. Maskemizin makul bir oksijen ölçüsü bulunuyor ve bu maskenin oksijen tüpünü de muhakkak aralıklarla değişmemiz gerekiyor. Yoksa karakterimiz burada nefessiz kalabiliyor ve ne yazık ki hayatı son bulabiliyor.
Metro oyunları içerisinde yer aldığımız sürece farklı yaratıklarla ve radyasyona uğramış canlılarla karşılaşabiliyor ve bunları alt etmek için de elimizdeki silahlara davranabiliyoruz. Oyunda farklı farklı silahlar bulunuyor ve geniş silah kütüphanesi ile birlikte de istediğimiz biçimde düşmanların üzerine yürüyebiliyor ve bu yaratıkları avlayabiliyoruz. Oyundan makineli tüfeklerden tabancaları pompalı tüfeklerden daha farklı silahlara kadar çeşitli cephane tipi bulunuyor ve bunlarda envanterimize atabiliyoruz. Tekrar bu silahları elde etmek için bu yaşayan kümeleri ortasına girebiliyor ve burada çeşitli ticaretler yapabiliyoruz. Buradaki satıcılarla bir arada anlaşıp onlardan ender silahlar elde edebiliyor ve bunlarla birlikte de düşmanları ortadan kaldırabiliyoruz. Oyunda olağan düşmanlarını haricinde bir de daha şiddetli düşmanlar karşımıza çıkıyor ve bunları alt etmek de elbette şiddetli bir tecrübenin kapısını arıyor.
Epic Gamze indirimleri kapsamında alınabilecek hoş üretimlerden ve serilerden biri olan metro epey ucuz bir biçimde karşımıza çıkıyor ve ücretsiz fiyatına bu fırsatlardan faydalanabilirsiniz. Oyunun bu sayede öyküsünü tamamlayabilir ve üçüncü oyuna da yelken açabilirsiniz. Oyun içerisinde öyküler birbirine bağlı bir formda ilerliyor ve yapacağınız atılıma nazaran de oyunun sonunda farklı noktaları görmeniz mümkün. Bu imal içerisinde yaptığınız ataklar oyundaki sona tesir edebiliyor ve bu da farklı farklı olayları doğuruyor. Hasebiyle oyun içerisinde her bir oyuncu farklı bir tecrübe elde edebiliyor ve bu tecrübeyle birlikte de farklı sonlara hakikat ulaşabiliyor.
– Metro Exodus (37 TL)
Metro serisinin son çıkış yapmış oyunu olan Exodus şu anda Epic Games indirimleri kapsamında 37 Türk lirasından satışta bulunuyor. Metro serisinin kıssasını sona erdiren ve burada farklı bir yapıyla karşılaştığımız oyunda elbette gerçekçi animasyonlar ve daha düzgün grafikler yüzleri bekliyor. Oyunda kıyamet ortamında bulunuyor ve yer yer de kimi bölgelere gerçek ilerleyerek buraları istediğimiz üzere keşfedebiliyor ve serinin birinci iki oyununda olduğu üzere bir yapı bizleri bekliyor. Kıyamet sonrası olarak atıldığımız bu üretim içerisinde elbette birinci iki üretimde olduğu üzere elimize farklı silahlar alabiliyor ve bu silahlarla birlikte de düşmanları ve radyasyona uğramış yaratıkları ortadan kaldırabiliyoruz. Elbette tekrar serinin başka oyunlarında olduğu üzere farklı farklı karakterler burada da bulunuyor ve yaşayan kümeler ortasına da burada dahil olabiliyoruz.
– Epic Games sayfası
İlk iki oyunun daha gelişmiş ve genişletilmiş sürümü olarak karşımıza çıkan bu üçüncü oyun farklı ek paketleri de bünyesinde barındırıyor. Hem ana kıssayı genişleten hem de farklı içerikler ekleyen bu ek paketlerle birlikte düşmanlara karşı istediğimiz halde gelebiliyor ve yaklaşabiliyor ek olarak onları istersek zımnî bâtın öldürebiliyor istersek de direkt aksiyona dalarak ortadan kaldırabiliyoruz. Exodus içerisinde bu yaklaşım büsbütün size ilişkin olarak belirlenebiliyor ve her bir oyuncu bu ögeleri istediği formda deneyimleyebiliyor. Kimi oyuncular direkt aksiyona dalabilir ve düşmanların üzerine mermi yağdırmayı seviyor birtakım oyuncular ise zımnilik ögelerini kullanarak düşmanları teker teker sinsi bir halde arttan tek atakta öldürebiliyor. Bu yaklaşım büsbütün size ilişkin.
Sürükleyici bir öykü ve içeriği bizlere aktaran oyun içerisinde elbette tansiyon dolu anlar da bizlere aktarılıyor. Zira yer yer bu yaratıkların bir anda karşımıza çıktığını görebiliyor ve bu da bizleri korkutan ögelerden birkaç tanesi. Hasebiyle oyun içerisinde daima olarak ilerleyebiliyor ve yüzeyde olduğumuz her an ise düşman tiplerinin karşımıza çıktığını deneyimleyebiliyoruz. Elbette bunları ortadan kaldırmak gerekiyor zira bu düşmanlar gördüğü her bir beşere direkt saldırıyor ve farklı farklı yeteneklerle birlikte de üzerimize gelebiliyor. Oyun içerisinde farklı farklı yaratık cinsleri bulunuyor ve bu yaratık çeşitlerinin her birinin farklı akın tarzları ve hareket kabiliyetleri yer alıyor. Münasebetiyle öncelikle onlara nasıl hareket yaptığını öğrenmeli ve ona nazaran biz de savunmamızı almamız gerekiyor. Düşmanları yanımıza yaklaştırmamak bu oyun içerisinde epeyce değer arz ediyor ve nişancı oyun içerisinde de elbette yanımızda daima olarak mühimmat ve cephane bulunması gerekiyor. Fakat bu biçimde hayatta kalabilir ve sağı solu keşfedebiliriz.
Tekrar oyun içerisinde sağı solu keşfederek çeşitli ganimetler ve cephaneler elde edebiliyor ve farklı bonuslarla da burada karşılaşabiliyoruz. Elbette etrafı keşfetmek oyunda çok değer arz ediyor zira oyun içerisinde daima olarak cephanemiz ve gaz maskemizin tüpü azalıyor. Hasebiyle etrafı keşfederek bu mühimmatları yenileyebiliyor ve böylelikle hayatta kalma bahtımıza daha da arttırabiliyoruz.
Epic Games indirimleri kapsamında 37 Türk lirasından satışta bulunan bu üretim epey ucuz bir formda karşımıza çıkıyor. Bu oyun da kesinlikle kütüphanenizde olması gereken üretimlerden biri. Bu oyunu da satın alarak Metro üçlemesini büsbütün bitirebilir ve kıssasını bir kenara bırakabilirsiniz. Hasebiyle elinizin altında hoş ve ucuz bir seri bulunuyor. Sizleri de uzun mühlet meşgul edecek bu seri ile bir arada kendi kıyamet sonrası maceranıza atılabilir ve kıssayı büsbütün sona erdirebilir ve tamamlayabilirsiniz.
– Celeste (7 TL)
Piksel grafikleri ile platform tecrübesini bizlere aktaran Celeste şu anda Epic Games indirimleri kapsamında 7 Türk lirasından satışta bulunuyor. Oyunun olağan fiyatı ise 31 Türk lirası. Değerli bir tecrübe olmamasına karşın 7 Türk lirası da epeyce ucuz bir halde karşımıza çıkıyor ve platform oyunlarını seviyorsanız bu oyuna kesinlikle göz atmalısınız. Oyun içerisinde şiddetli bir tecrübe bizleri bekliyor ve çeşitli platform ögeleri ile birlikte karşılaşabiliyoruz ve bu platform zorluklarını da aşmak için elbette karakterimizi usta bir halde yönetmeye çalışıyoruz.
– Epic Games sayfası
Celeste içerisine geliştirici takım bu platform zorlukları üzerinde epeyce uğraşmış durumda ve bizlere de güçlü bir tecrübenin kapısını aralıyor. Oyunda denetim ettiğimiz karakterle birlikte daima olarak farklı platformlara yanlışsız ilerleyebiliyor, farklı bölgelere gerçek adım atabiliyor ve oyunun isminden da anlaşılacağı üzere temel gayemiz Celeste dağına ulaşmak. Oyun içerisinde bu maksat doğrultusunda ilerleyebiliyor ve doruklara hakikat tırmanmaya çalışıyor ve bu kapsamda ise yüzlerce zorlukla bir arada de karşı karşıya kalıyoruz. Elbette bu zorlukları aşmak için elimizdeki karaktere gerçek bir halde ve düzgün bir formda kullanmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra ise zamanlamayı gerçek bir halde tutturarak atılımlarımızı yapmamız lazım.
Oyun içerisinde farklı farklı bölgelere yanlışsız ilerleyerek buradaki yeni zorluklarla birlikte karşılaşabiliyor hem suyun altına girebilir hem de yüzeye yanlışsız çıkabiliyoruz. Oyunda karlı alanlara hakikat geçiş yapabiliyor, buralardaki sivri uçlu bölgelere hakikat dokunmamaya çalışıyor ve buraların üstünden atlayarak başka tarafa geçmeye uğraşıyoruz. Oyun içerisinde elbette geliştirici takımın de belirttiği üzere 700’den fazla farklı platform zorluğu ve uğraşı bulunuyor. Münasebetiyle oyundaki bu zorluklarla birlikte biz de elbette kuvvetli bir tecrübeye elde etmiş oluyoruz. Oyun içerisinde buraları aşmak için elbette karakterimizin çeşitli hünerlerinden faydalanmaya çalışıyor ve bu piksel macerasında ise kendi yolumuzu bulmaya uğraşıyoruz. Tek oyunculu ve kıssa odaklı bir yapıyı bizlere aktaran oyunda art planda yer alan çeşitli diyaloglarla birlikte de bu öykünün gidişatına şahit olabiliyoruz.
Bu usul oyunlarda siz de biliyorsunuz ki art plan müzikleri epey değer arz ediyor ve bu oyun da müzikler konusunda çok başarılı bir formda karşımıza çıkıyor. Elbette kısımları ve kuvvetli içerikleri geçmeye çalışırken bu müziklerle bir arada kendimizi oyun içerisine daha yeterli adam da edebiliyor ve bu şiddetli platform ögeleri ile bir arada de gayretimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kuvvetli bir tecrübenin bizlere aktarıldığı oyunda elbette buraları aşmak için oyun içerisindeki karakterimizin mekanikleri güzelce öğrenmeli ve bu kapsamda ise usta olma yoluna yanlışsız gitmeliyiz. Elbette oyunda ne kadar çok vakit geçirirseniz o kadar çok dinamiklere hakim olabilir ve bu sayede platformları düzgünce aşabilirsiniz.
Epic Games indirimleri kapsamında epeyce ucuz bir halde karşımıza çıkan bu platform macera oyunu pek ucuz bir biçimde listelerde yer buluyor. Bu oyunu buraya eklememin sebebi elbette platform oyunlarını seven oyuncular bulunuyor ve bunları da listelerde görmek istiyor ve listeler daima olarak birebir oyunlar etrafında döndüğü için biraz daha listeleri genişletmek ve farklı oyunları da buraya dahil etmek gerekiyor. Hasebiyle oynayabileceğiniz ve farklı bir maceraya atılabileceğiniz bir üretim olarak da Celest’i önerebilirim.
– Amnesia: The Bunker (160 TL)
Yakın vakitte çıkış yapan kaygı ve tansiyon içerikli Amnesia: The Bunker şu anda Epic Games indirimleri kapsamında 160 Türk lirasına karşımıza çıkıyor. Elbette yeni bir oyun olmasına karşın pek hoş bir fiyatlandırmayla listelerde yer buluyor ve oyun içerisinde sahiden de hem korkutucu hem de tansiyon dolu anlar yaşayabiliyoruz. 1. Dünya Savaşı sığınağında ilerleyebileceğimiz ve terk edilmiş bu sığınak içerisinde kendi yolumuzu bulabileceğimiz imal içerisinde karşımıza tuhaf tuhaf yaratıklar çıkabiliyor ve anlık olarak korkutucu kısımlarla bir arada de karşılaşabiliyoruz.
– Epic Games sayfası
Fransız askeri olarak oynayabileceğimiz bu yapın içerisinde bu sığınaklarda kendi yolumuzu bulmaya çalışıyor, sağı solu keşfedebiliyor ve sağdan soldan ise çeşitli objeler toplayabiliyoruz. Elbette burada sağı solu keşfetme olayı epeyce değer arz ediyor zira oyun içerisinde elimizde hem ışıklandırma hem de farklı silahlar bulunabiliyor. Bu silahla bir arada de karşımıza çıkan yaratıkları ve korkutucu ögeleri ortadan kaldırmaya ve onları korkutmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra oyun içerisinde karanlık bir atmosfer bizleri bekliyor münasebetiyle sığınak içerisinde olduğumuz için elbette ışığımızı daima olarak açık tutmak ve ışığın her daim yanmasını sağlamamız gerekiyor. Işık söndüğü anda bizim de sonumuzun geldiği manasına geliyor.
Sığınakları keşfederken bu kabuslardan kaçmak için elimizden geleni yapabiliyoruz ve elimizdeki altı patlarla birlikte de ilerlemeye koyuluyoruz. Oyun içerisinde elimizde dinamo temelli bir fener bulunuyor ve bunu daima olarak elimizle bir arada şarj etmemiz gerekiyor. Elbette daima olarak bu şarj etme ile birlikte de ışığımızın kaynağı yanabiliyor ve bu sayede kısıtlı gereçlerle bir arada de ilerlemeye koyuluyoruz. Oyun içerisinde hem hayatta kalma hem de kaygı ve tansiyon ögeleri yer alıyor hasebiyle oyundaki bu sonlu kaynaklarla birlikte ilerleyebiliyor ve bu kaynakların da tükenmemesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Oyunda tüm bu ögelerinin yanı sıra bir de yapacağımız atılımların değişkenlik göstermesi bulunuyor. Oyunda farklı farklı anlar karşımıza geliyor ve yaptığımız her aksiyonun bir sonucu bulunuyor. Münasebetiyle bu hareketlerin sonucunun bulunmasıyla bir arada de her bir oyuncu burada farklı bir tecrübe elde edebiliyor.
Yarı açık bir dünya içerisinde bulunduğumuz imal içerisinde sıkıntıları her vakit kendi yollarımızla çözmeye çalışıyor ve çeşitli sırları da burada açığa çıkarabiliyoruz. Elbette bu sığınak içerisinde neler olup bittiğini, savaş esnasında buralarda neler yaşandığını ve tüm bu askerlerin nereye kaybolduğunu bulmak büsbütün bizim işimiz oluyor. Bu sığınak içerisinde ilerlemeye koyuluyor ve elbette daima olarak ardımızı kollamaya çalışıyor ve kaynak bulmak için de sağı solu araştırmaya başlıyoruz. Hayat çabası içerisine girdiğimiz oyunda ışıkları ne değerine olursa olsun daima olarak açık tutmaya çalışıyor ve bu oyun içerisinde de bu sığınaktan kaçmaya uğraşıyoruz.
Epic Games indirimleri kapsamında ucuz bir formda karşımıza çıkan bu üretimde fizik temelli mekanikler bizleri bekliyor. Bu temel yapı aslında bizim ataklarımıza reaksiyon veren bir dünya ile bir arada buluşuyor ve bu sayede de yaptığımız aksiyonların sonucuna oyun içerisinde görebiliyoruz. Doğrusal olmayan bir öykü içeriğini ve yapıyı bizlere aktaran bu oyunda her bir oyuncu farklı bir tecrübesi elde ederek farklı noktalardan başlayabiliyor. Hasebiyle oyundaki bu genişlik bizlere hakikaten de artı olarak karşımıza çıkıyor. Bu üslup kaygı oyunlarından ve tansiyon ögelerinden hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir talih verebilirsiniz. Oyunun Steam sayfasına baktığımız vakit da buradaki oyuncuların birçoklarının beğendiğini söyleyebiliriz.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Tıbbi Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi’nde bugüne kadar 10 çeşit tıbbi-aromatik bitkiden toplamda 468 litre uçucu yağ elde edildi.
Muğla’da tarıma, üreticiye verdiği desteklerle dikkat çeken, yenilikçi projeleri Muğla’ya kazandıran Büyükşehir Belediyesi 2018 yılında hizmete açtığı Tıbbi Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi’ndeki distilasyon tesisi ile 184 vatandaşın hem ürettiği hem de doğadan topladığı lavanta, kekik, okaliptüs, nane, adaçayı başta olmak üzere 10 çeşit tıbbi aromatik bitkiden toplam 468 litre uçucu yağ elde etti. Elde edilen uçucu yağın yanında kekik suyu, lavanta suyu gibi 25.8 ton bitki hidrosolü de üretildi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi ayrıca Tıbbi-Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Tıbbi-Aromatik Bitkiler AR-GE Laboratuvarı’nda da bölgede doğal olarak yetişen ya da kültürü yapılan tıbbi-aromatik bitkilerin dönemsel ve yöresel olarak uçucu yağ miktar analizlerini yapıyor. Muğla’nın hangi bölgesinde hangi bitkinin daha verimli olduğunu tespit etmek için yapılan çalışmalarla bugüne kadar 32 tür tıbbi-aromatik bitkinin distilasyonu yapıldı.
8 Ton Lavantadan 136 Litre Uçucu Lavanta Yağı Elde Edildi
2023 Yılında Koku Vadisi Lavanta Şenliği ile başlayan lavanta hasadı ile de bugüne kadar 21 vatandaşın arazilerinde yetiştirip hasat ettiği 8 ton lavantanın yağı çıkarıldı. 8 ton lavantadan 136 litre uçucu lavanta yağı elde edildi. 2023 yılı lavanta hasadı ve sıkımının bir ay daha sürmesi bekleniyor.
Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, Suadiye Mahallesi’ne kadın ve çocuklara yönelik yeni bir tesisin yapım çalışmasına start verdi.
Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman’ın talimatıyla Etüt Proje Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje ile Suadiye Mahallesi’ne yeni bir tesis yapılacak. Suadiye Mahallesi eski Kestanelik Okulu Binası’nda incelemelerde bulunan Kartepe Belediye Başkanı Kocaman, kadınlara ve çocuklara yönelik yeni yaşam alanı çalışmalarını başlattı.
KADIN VE ÇOCUKLAR İÇİN
Suadiye Mahallesi eski Kestanelik Okulu ve çevresinde düzenleme yapılacak. Düzenleme ile 200 metre karelik okul binası kadınlara yönelik KARMEK kurs binası, 100 metre kare lojman binası da çocuklara hizmet verecek şekilde dizayn edilecek.
YENİ YAŞAM ALANI
Projenin yapılacağı alanda incelemelerde bulunan Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “Suadiye Mahallesi’nde bulunan eski Kestanelik İlkokulu ve lojmanında yapacağımız çalışmalar sonunda hanım kardeşlerimize ve çocuklarımıza yönelik yeni bir yaşam alanı olacak. Şimdiden hayırlı olsun” açıklamasında bulundu.
Yılın en heyecanla beklenen filmi Barbie, açılış hafta sonunda gişe rekoru kırdı. 21 Temmuz Cuma günü gösterime giren film, dünya çapında 377 milyon dolarlık hasılat elde ederek 2023 yılının en iyi açılış yapan filmi oldu. Türkiye’de ise ilk üç günde 397 bin 247 seyirci tarafından izlenen film, 42 milyon 775 bin hasılat elde etti. Barbie TME Films dağıtımıyla tüm Türkiye’de 323 sinemada 731 salonda izlenebiliyor.
Tüm dünyada pembe çılgınlığı yaratan ikonik bebek Barbie’nin hikayesi vizyondaki ilk hafta sonunda gişe rekorları kırdı. 21 Temmuz Cuma günü tüm dünyada aynı anda beyazperdede seyirci ile buluşan Barbie, dünya çapında 377 milyon dolarlık hasılat elde ederek 2023 yılının en iyi açılış yapan filmi oldu.
Türkiye’de ise Boxoffice Türkiye’nin ilk sırasına yerleşen film, aynı gün vizyona giren ve yine sinemaseverler tarafından merakla beklenen Oppenheimer ve Mission: İmpossible – Dead Reckoning Part One filmlerini geride bıraktı.
İlk hafta sonunda 397.247 kişiyle buluşan Barbie, 42 milyon 775 bin hasılat elde etti. Oppenheimer ise 40.427.880 hasılat ile 360.041 kişiye ulaştı.
Yönetmen koltuğunda üç Oscar adaylığı bulunan Greta Gerwig‘in oturduğu ve senaryosunu Noah Baumbach ile birlikte kaleme aldığı film, bir kadın sinemacının yönettiği en iyi açılış yapan film olarak da tarihe geçti.
Oyuncu kadrosuyla da dikkatleri üzerine çeken Barbie’nin Margot Robbie ve Ryan Gosling‘in başrollerdeki performanslarına, Kate McKinnon, Issa Rae, Hari Nef, Simu Liu, Ncuti Gatwa ve Kingsley Ben-Adir gibi oyuncuların canlandırdığı karakterlerin çeşitli versiyonları eşlik ediyor.
Barbie diyarında varoluşsal krizler yaşayan ve kendini bir anda gerçek dünyada bulan ikonik bebek Barbie’nin macera ve eğlence dolu hikâyesini konu alan film, tüm Türkiye’de 323 sinemada 731 salonda izlenebiliyor.
Türkiye’nin ilk arı ürünleri AR-GE Merkezi olan Balparmak AR-GE Merkezi balda taklit ve tağşişin belirlenmesine yönelik geliştirdiği yeni metotlar ve geliştirdiği inovatif ürünlerle başarısını gözler önüne seriyor. Son olarak TÜBİTAK MAM iş birliğiyle geliştirilen yeni Arısütü Kapsül ve Propolis Kapsül ürününü tüketicilerle buluşturan Balparmak Ar-Ge Merkezi, başarılarına her gün bir yenisini ekliyor.
Balparmak’ın 1986 yılında 10 milyon dolar yatırımla kurulan kalite kontrol laboratuvarıyla başlayan bilimsellik yolculuğu, AR-GE Merkezi’nde yer alan ve Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en kapsamlı dört eşdeğer bal ihtisas laboratuvarı Apilab’da gerçekleştirilen bilimsel projelerle devam ediyor. Balparmak AR-GE Merkezinde, balda taklit ve tağşişin engellenmesi için geliştirilen yeni tespit metotları ve inovatif ürünlerle sektörün gelişimine katkı sağlanıyor.
Kurulduğu günden bu yana tüketicilerini doğal arı ürünleriyle buluşturmak misyonuyla hareket eden Balparmak 2022 yılında yaklaşık 6 milyon TL’lik yeni bir yatırımla 2 yeni cihazı bünyesine dahil etti. Bu cihazlarla yeni taklit ve tağşiş yöntemlerinin önüne geçmek için tespit metodu, balın botanik orijin tespiti (bitki kaynağı), biyoaktif (sağlık faydası olan) moleküllerin tüm arı ürünlerinde tespit edilmesi, kalıntı düzeylerinin geniş bir spektrumda ve hassas şekilde belirlenmesi gibi birçok konuda çalışmalar yürütüyor.
Dünyanın Kullanımına Sunulan Değerli Bir Metot
AR-GE Merkezinde yaptığı yoğun bilimsel çalışmalarla, balda taklit ve tağşişin önüne geçmek için dünyada bir ilk olan esmer pirinç şurubu metoduna imzasını atan Balparmak, balda esmer pirinç şurubunun varlığının göstergesi olan bileşeni belirlemeyi başardı. Geliştirilen bu metot, dünyanın en saygın bilimsel dergilerinden biri olan “LWT Food Science&Technology” dergisinde yayınlanarak dünya literatürüne de girdi.
Hedef, Çam Balını Dünyaya Tanıtmak
Bir salgı balı çeşidi olan çam balı ülkemize özgü bir bal cinsi olmakla beraber dünya genelinde rekoltesinin %92’si Türkiye’de üretilmektedir. Ülkemizde ihraç edilen bal cinsleri arasında ilk sıralarda yer alan çam balı, ticari katkısı yönünden de olduça önemli bir arı ürünüdür. Balparmak AR-GE Merkezi’nin yakın zamanda hayata geçirdiği önemli çalışması da doğal çam balının tespiti için geliştirdiği “C4 şeker analizi” metodudur. Çam balında mısır şurubu ile yapılan tağşişin belirlenmesinde dünya genelinde standart olarak AOAC 998.12 metodu uygulanmaktaydı. Bu metot ile çam balının C4 şeker oranı %7’nin üzerinde tespit edilir ise bal tağşişli olarak raporlanmaktaydı. Balparmak AR-GE Merkezinin yurtdışı referans laboratuvarları ile birlikte saha çalışmalarını da içeren ve 4 yıl süren bilimsel çalışmaları sonucu AOAC 998.12 metodunun, bir salgı balı çeşidi olan çam balı analizlerinde bazı durumlarda beklenen doğru sonucu vermediği gözlenmiştir. Çam balına özel geliştirilen “C4 Şeker oranı” analiz metodu, hakemli bilimsel dergilerden biri olan “Journal of Food Composition and Analysis” dergisinde yayımlanarak tüm dünyanın kullanımına sunuldu. Ülkemiz için önemli bir gurur kaynağı olan bu tespit ile Balparmak, Türkiye’nin çam balı ihracatının bu konuyla ilgili önündeki engelle önemli bir çözüm sunmuş oldu.
Odak noktası iyi yaşama destek olmak
Odağında tüketicilerine kovandan sofraya doğallığını koruduğu ürünler sunmak olan Balparmak, bilimsel çalışmalardaki iddiasını AR-GE Merkezide geliştirdiği yenilikçi ürünleriyle de ortaya koyuyor. 2022-2023 yıllarında TÜBİTAK MAM ve Balparmak AR-GE Merkezi işbirliği ile iyi yaşamı temsil eden markası Apitera Plus’ın çatısı altında yeni takviye edici ürünlerini tüketicilerinin beğenisine sundu.
Bu önemli iş birliğiyle yetişkinler için “Apitera Plus Propolisli Sprey”, “Apitera Plus Forte Propolis”, çocuklar için “Apitera Plus Propolis Çocuk” takviye edici gıda ürünlerini tüketicisine sunan Balparmak, Apitera Plus Propolisli Sprey ile “Journal of Functional Foods 2022” dergisinde “Development of propolis and essential oils containing oral/throat spray formulation against SARS-CoV2 infection” başlığıyla yayınlandı.
Balparmak AR-GE Merkezi ve TÜBİTAK MAM iş birliğiyle geliştirilen kapsül formundaki Apitera Plus Arısütü ve Apitera Plus Propolis ise bu iddialı ürünlerden en yenileri…
Apitera Plus Arısütü Kapsül, blister ambalaj içinde tek tek paketlendiği için hijyenini de koruyor. Yerli propolislerden üretilen Apitera Plus Propolis Kapsül ise kapsül formu sayesinde içeriğinde yer alan yüksek etken maddeli propolisin daha kolay tüketilebilmesini sağlıyor.
Sabancı Vakfı’nın 17 yıldır sivil toplumun güçlenmesi ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunma hedefiyle sürdürdüğü Hibe Programı’ndan 2023-2024 döneminde faydalanacak projeler belli oldu. Bu yıl, kadın, genç ve engelli hedef kitlelerine yönelik eğitim alanında 8 projenin desteklenmesine karar verildi.
Kadın, genç ve engellilerin eşit fırsatlara sahip olmalarını ve topluma aktif katılımlarını sağlama misyonuyla çalışmalar yürüten Sabancı VakfıHibe Programı kapsamında bu yıl destek almaya hak kazanan sivil toplum kuruluşları belli oldu. Destek verilecek projeler, sivil toplum alanında deneyimli, konusunun uzmanı kişilerden oluşan bağımsız bir Değerlendirme Kurulu’nun önerisi üzerine Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti’nin onayıyla belirlendi.
Sabancı Vakfı, toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak ve sivil toplumun güçlenmesine olanak sağlamak amacıyla 8 projeye hibe verecek. Bu yıl ‘iklim değişikliği ile mücadele’ alanında destek verilen proje sayısı 2’ye çıkarken, desteklenen projelerin coğrafi dağılımı da genişledi. Desteklenen 8 projenin uygulama illeri arasında Adana, Ankara, Antalya, Artvin, Çanakkale, Diyarbakır, Erzincan, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Artvin, Şanlıurfa ve Tunceli yer alıyor. Bir projenin uygulama yeri ise Türkiye geneli olacak.
17 yılda 231 projeye 76 milyon TL’yi aşkın hibe desteği
Sabancı Vakfı olarak, sivil toplum kuruluşlarını ve çalışmalarını desteklemekten memnuniyet duyduklarını vurgulayan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Yarım asra yakın süredir, ülkemizde toplumsal gelişime ve kalkınmaya katkı sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor,kadın, genç ve engelli bireylerin eşit fırsatlara sahip olmaları için çalışıyoruz. 17 yıldır kesintisiz yürüttüğümüz Hibe Programı ile sivil toplum kuruluşlarının ortaya koyduğu birçok proje ve çalışmayı destekliyoruz. Hibe Programı kapsamında ayrıca, son 2 yıldır ‘iklim değişikliği ile mücadele’ alanındaki projelere de destek vermeye devam ediyoruz. 17 yılda 76 milyon TL’yi aşkın hibe desteği sağladığımız Hibe Programı ile bu sene de 8 projeyi destekleyeceğiz. Sivil toplum kuruluşlarına gereken desteği vermeye, toplumsal sorunların çözümü için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Sabancı Vakfı Hibe Programı’na bu yıl Türkiye’nin 51 ilinden 260 proje başvurusu yapıldı. Bu seneki projelerle birlikte Sabancı Vakfı’nın Hibe Programı kapsamında bugüne kadar desteklediği proje sayısı ise 231’e ulaştı.
Hibe desteği almaya hak kazanan sivil toplum kuruluşları ve projeleri:
Alternatif Medya ve İletişim Derneği’nin “Hak Temelli Yaygın Eğitimler ile İklim Krizi ile Mücadele” projesi, iklim değişikliği sorunu, güncel çözümleri ve iklim krizinin kırılgan gruplara etkisi kapsamında hazırlanacak eğitim programı ile öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarını destekleyerek toplumsal düzeyde iklim krizi farkındalığını artırmayı hedefliyor.
Çağdaş Drama Derneği’nin “Hayatın İçindeyim” projesi, 14 yaş ve üstü hafif zihinsel engelli bireylere yönelik hazırlanacak drama temelli bir grup rehberliği programı ile sosyal entegrasyon, istismardan korunma, mahremiyet ve bağımsız yaşam becerilerinin geliştirilmesini hedefliyor.
Dem Derneği’nin“Sağır Kadın Hak Her Yerde” projesi, Sabancı Vakfı Hibe Programı desteği ile 2021 yılında geliştirilen ‘Sağır Kadın Hak’ platformunun yaygınlaştırılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması yoluyla Türkiye genelinde sağır ve işitme engelli kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği temelli hak farkındalığı ile kadına yönelik şiddet ve şiddetle mücadele mekanizmaları bilgisini artırmayı amaçlıyor.
Döngü Kooperatifi’nin “Sürdürülebilir Tarım ile Kırsalda Kadın Liderler: Keten Döngüsü” projesi, İzmir Tire’de keten bitkisi odağında sürdürülebilir tarımsal yaklaşımları uygulayabilme ve iklim koşullarına dayanıklı tarımsal gelir modelleri geliştirebilme becerilerine sahip kadın ve genç topluluk liderleri yetiştirilmesini hedefliyor.
Ev Hanımları Dayanışma ve Kalkındırma Derneği’ninSabancı Vakfı tarafından bu yıl devam projesi olarak desteklenen “Değişimi Mahallemizden Başlatıyoruz” projesi, kadınların mahalle ölçeğinden başlayarak demokratik karar alma mekanizmalarına katılımını artırmayı ve sürdürülebilir modeller geliştirilmesini amaçlıyor.
Günbağı Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği’nin “Hayalimdeki Okul” projesi, İstanbul ve Erzincan’daki dezavantajlı çocuk ve gençlerin okul terklerinin azaltılması ve eğitime erişimlerine katkı sağlanmasını hedefliyor.
Troya Kültür Derneği‘nin “Merhaba Sanat” projesi, deprem sonrasında Çanakkale’ye yerleşmiş çocuklar, gençler ve aileleri için güvenli, yaratıcı ve paylaşımcı sanat atölyeleri ve etkinlikler ile psikososyal destek sağlanmasını ve onların kent ve kentte yaşayanlar ile bağ kurmalarının desteklenmesini amaçlıyor.
Türkiye Alzheimer Derneği‘nin “Alz-Bilinç: Alzheimer Hasta ve Yakınları Tıbbi, Sosyal-Yasal Haklar Bilinç ve Farkındalık Eğitimleri” projesi, yakın destek ihtiyacı tespit edilen 5 ilde Alzheimer hastası ve yakınlarını hastalık bakımı, sosyal ve yasal hakları ile ilgili bilgilendirmeyi, bu illerde Alzheimer ve Demans ile ilgili farkındalığı artırmayı ve dayanışma ağları kurarak hizmetlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasını hedefliyor.
Sunduğu avantajlar ve evden çalışma olanağı nedeniyle müşteri deneyimi yönetimi alanında çalışmak isteyenlerin başvurularında artış görülüyor. Özellikle pandemi sonrasında talebin arttığını belirten Tempo BPO Çalışan ve Kültür Departmanı Direktörü Tuğçe Hünkâr, “Evden çalışmanın kadın adaylar üzerinde çok pozitif etkisi oldu. Anadolu’da kadının iş hayatına katılması konusunda müşteri deneyimi merkezlerinin ciddi katkısı olduğunu gözlemliyoruz” diyor. Hünkâr, bu alanda çalışmak isteyenlere ise “ifade, dinleme ve stres yönetimi becerilerini” geliştirmelerini salık veriyor.
Müşteri deneyimi yönetimi alanında çalışmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle pandemiden sonra ‘uzaktan çalışma’ modelinin benimsenmesiyle, evden çalışma deneyimini yaşamak isteyenler bu mesleğe yöneliyor. Müşteri deneyimi yönetimi ve bilgi teknolojileri alanlarında hizmet veren bir iş süreçleri dış kaynak firması olan Tempo BPO’nun Çalışan ve Kültür Departmanı Direktörü Tuğçe Hünkâr, pandemi sonrası müşteri deneyimi merkezi çalışanı olmak isteyenlerin sayısının arttığını söyleyerek, “Özellikle evden çalışmanın kadın adaylar üzerinde çok pozitif etkisi oldu. Anadolu’da kadının iş hayatına katılması konusunda müşteri deneyimi merkezlerinin ciddi katkısı olduğunu gözlemliyoruz” diyor.
“Adayın kendini ifade ve dinleme becerisi önemli”
Müşteri deneyimi yönetimi çalışanlarının öğrenim durumu dağılımına bakıldığında yüzde 44’ünün lise, yüzde 55’inin lisans ve yüzde 1’inin ise yüksel lisans mezunu olduğu görülüyor. Eskiye oranla lisans ve ön lisans mezunlarında artış yaşanıyor. Bugün daha fazla lisans mezununun bu mesleği tercih ettiği görülüyor. Çalışanlarda aranan özelliklerle ilgili bilgi veren Hünkâr, şunları sıralıyor:
“Müşteri deneyimi yönetiminde çalışacak olan adayların kendini ifade konusunda özellikle kendilerini geliştirmelerini bekleniyor. Çünkü işe alımda öncelikli olarak aradığımız özellik adayın kendini ifade ve dinleme becerisi oluyor. Bu, mesleği yapmak isteyenler için ön şart olarak kabul ediliyor. Sonrasında stres yönetimi ve empati bizim için önemli. Bu yetkinliklerin dışında genellikle evden çalışma tercih ettiğimiz için çalışma koşullarına uyum sağlayacak olan adaylar elbette tercihimiz oluyor. Adaylar işe alınmalarının ardından kendini ifade becerisi, dinleme ve stres yönetimi alanlarında eğitim alıyor ve profesyonelleşiyorlar. Çalışılacak yere göre satış, müzakere, ikna gibi alanlarda da yetiştirmek üzere programlar bulunuyor.”
“Tempo BPO’da çalışanlara kişi başı ortalama 20 saat eğitim veriliyor”
Adaylar işe alınmasının ardından aldıkları eğitimlerle de kendilerini geliştirebiliyorlar. “Sektörde dijital yöntemlerle eğitim oldukça revaçta. Uzun yıllardır kullanılan online eğitim yöntemleri dışında çeşitli mobil uygulamalarla oyunlaştırılmış yöntemlerle eğitim ve gelişim faaliyetleri sık kullanılmaya başlandı” diyen Hünkâr, Tempo BPO’daki eğitimlerle ilgili ise şunları söylüyor:
“Tempo BPO’da çalışanlara kişi başı ortalama 20 saat eğitim veriliyor. Bunun dışında çalışanların çağrıları düzenli olarak değerlendirilip her hafta geribildirim seansları ile iş başında eğitimler verme yöntemi uygulanıyor. “
“Mobil ve online yöntemler bizim de tercihimiz”
Sektörde eğitim sürecinde en çok yaşanan problemin odaklanma sorunu olduğunu belirten Hünkâr, şöyle devam ediyor:
“Günümüzde herkesin yaşadığı odaklanma eksikliği bizim de en çok zorlandığımız alanlar arasında. Uzun uzun vakit alan dikkat gerektiren eğitimler düzenlemek artık verimsiz olmaya başladı. Hem çalışanın hem de operasyonun verimliliğini dikkate alarak artık daha çok online ve kısa eğitimlerle birlikte, kısa ve vurucu bilgilendirmelerden oluşan iç yayınların yer aldığı bütünlüklü eğitim programlarına geçiş yaptık. Eğitim, iç iletişim faaliyetleri ile birleşmeye başladı diyebiliriz. Mobil ve online yöntemler, sektörde olduğu gibi bizim de tercihimiz.”
“Terfi alabilecekleri bir kariyer yolu oluyor”
Müşteri temsilcisi olarak çalışmanın avantajlarıyla ilgili de bilgi veren Hünkâr, şunları sıralıyor:
“Müşteri temsilciliğinin kişiye ciddi kişisel gelişim sağlıyor. Tüm gün dinlemek, anlamak ve diyalog yönetmek genel anlamda iletişim becerinizi çok geliştiriyor. Şirket olarak da bu alanda ciddi eğitim imkanları sağlıyoruz. Çalışanın işindeki başarısına ek olarak özel hayatına da yansıyan bir gelişim eğrisi gözlemliyoruz. Müşteri temsilciliği Tempo BPO gibi büyüyen bir şirkette dokuz ay gibi kısa bir sürede kariyer imkânı da sağlıyor. Müşteri temsilcilerimiz bulunduğu alanda takım lideri, supervisor, operasyon müdürü gibi unvanlara terfi alabileceği bir kariyer yolunu hızlıca tırmanabilirken, eğitim, kalite, planlama, raporlama, helpdesk, pazarlama, insan kaynakları gibi birçok departmana da ilerleme imkanına sahipler. Tempo BPO boşalan pozisyonlarını içerideki adayları yetiştirerek doldurmak konusunda oldukça hassas. Ek olarak uzaktan çalışma imkanının özel hayata dair önemli bir özgürleşme olduğunu hepimiz gözlemledik. Görevlerini çoğunlukla evlerinden yerine getiren çalışanlarımız iş-özel yaşam dengesini pozitif yönde deneyimliyor.”
“Çağrı merkezi bölümlerinden mezun adaylara öncelik tanıyoruz”
Üniversitelerin “çağrı merkezi hizmetleri ön lisans programı” mezunlarına az rastlandığını belirten Hünkâr, bu bölüm mezunlarına sektörde öncelik tanındığını ifade ederek şöyle konuşuyor:
“Çağrı merkezi hizmetleri ön lisans programı mezunlarına az rastlıyoruz. Daha fazla üniversitenin bu uzmanlık alanına yönelmesi sektör açısından çok daha iyi bir uygulama olacaktır. Başvuran adaylarımız içinde çağrı merkezi bölümlerinden mezun adayların bulunması halinde elbette öncelik tanıyoruz. Hem adayın meslek olarak önceden tercih yapmış olması hem de eğitim anlamında donanımı bizim için büyük avantaj.”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Merkez Bankası’ndan seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımlarının enflasyonu orta vadede düşürmeye yönelik olduğunu söyledi.
Şimşek twitter’dan yaptığı açıklamada “Ülkemizin ödemeler istikrarını düzgünleştirme, kamu açıklarını azaltma ve enflasyonu düşürme emeli doğrultusunda önlem almaya ve uygulamaya devam ediyoruz. Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlar cari açığı azaltmaya ve enflasyonu orta vadede düşürmeye yöneliktir. Hudutlu kaynaklarımızı ihracata ve yatırımlara kanalize etmeye devam edeceğiz.” sözünü kullandı.
Oyun dünyasında şirket satın alımlarına dair son yıllarda kaç tane haber paylaştık, artık takip etmekte zorlanıyorum. Ancak bu haberlerin değerli bir kısmında Tencent’in baş rolde olduğunu söyleyebilirim. Bu sefer de tekrar kendilerinden bir haber gelmiş bulunuyor; Tencent, Dying Light serisinin geliştiricisi Techland’in çoğunluk paylarını satın alıyor.
Techland internet sitesinde paylaşılan blog yazısında, şirketin CEO’su Pawel Marchewka; Tencent’in şu anda şirketin çoğunluk paylarını satın alma sürecinde olduğunu açıklıyor.
Marchewka; “Tencent ile birlikte çalışmak, oyunlara dair vizyonumuzu hayata geçirmek konusunda tam sürat ilerlememize imkan sağlayacak. Halihazırda dünyanın en güzel görüntü oyun şirketlerinden kimileriyle iştirak kurmuş ve onların iş yapış tekniklerine hürmet duyarak yeni tepelere ulaşmalarına yardımcı olan bir müttefik seçtik” diyor.
Marchewka; Tencent, şirketin çoğunluk paylarına sahip olsa da (ve hasebiyle şirketin işvereni haline gelse de) Techland’in; mevcut IP’lerin sahipliğini elinde bulunduracağını, kreatif özgürlüğünü koruyacağını ve bağımsız bir halde çalışmaya devam edeceğini söylüyor.
Umuyorum dedikleri üzere olur ve geçmiş periyotta olduğu üzere çalışmaya devam ederler. Oyun dünyasının balinası Tencent bundan sonra hangi firmalara el atacak bakalım.
İHA’nın haberine nazaran; Adana’nın Kozan ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğünde zelzele anları güvenlik kamerasına yansıdı. Kozan’da büyük sarsıntıya neden olan ve herkesi panikleten sarsıntının, şu ana kadar alınan bilgiye nazaran biri ahşap 3 meskenin kısmen yıkılmasına neden olduğu öğrenildi.
HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE
Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye nazaran, saat 08.44‘de Adana‘nın Kozan ilçesinde 5.5 büyüklüğünde sarsıntı meydana geldi. Yerin 11,27 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Adana merkez başta olmak üzere Osmaniye, Mersin ve Kahramanmaraş‘tan da hissedildi.
DEPREM 3 MESKENİ YIKTI
Depremin merkezi Kozan’da insanları panikleten sarsıntı etrafa de kısmen ziyan verdi. Eskimantaş bölgesinde boş kerpiç bir meskenin çöktüğü, yollara ise kayaların düştüğü bildirildi. Öte yandan, zelzele nedeniyle ilçe merkezinde eski bir ahşap yapı kısmen çöktü. Kabaktepe Mahallesi’nde ise boş bir konutun üzerine kaya yuvarlanması sonucu yıkım meydana geldiği bildirildi. Kozan Belediye Lider Yardımcısı Arif Dağlı yaptığı açıklamada, “Gerekli süreçlere bakıyoruz, yıkılan yerlerin olup olmadığına. Bir ahşap bina yıkıldığı için zabıta gruplarımızla bir arada önlemleri alıyoruz. İş makinemiz etrafını temizledi gitti. Şu ana kadar yıkımla ilgili diğer bir ihbar bize gelmedi” dedi. Vatandaşlar sarsıntının büyüklüğünü ve yaşadıkları panik anlarını anlattı. Zelzele anları da güvenlik kameralarına yansıdı.
Adana deprem
“CAN VE MAL KAYBINA YÖNELİK RASTGELE BİR İHBAR YAPILMAMIŞTIR”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da zelzeleyle ilgili toplumsal medyadan açıklama yaptı. Yerlikaya, “Bugün saat 08.44’te Adana’mızın Kozan ilçesinde 5.5 büyüklüğünde meydana gelen zelzelede, başta AFAD olmak üzere ilgili kurumlarımızın tüm takımları saha taramalarına devam etmektedir. Şu ana kadar 112 Acil İhbar çizgisine can ve mal kaybına yönelik rastgele bir ihbar yapılmamıştır. Sarsıntıdan etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun” sözlerini kullandı.
Bugün saat 08.44’te Adana’mızın #Kozan ilçesinde 5.5 büyüklüğünde meydana gelen depremde, başta AFAD olmak üzere ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir.
Şu ana kadar 112 Acil İhbar hattına can ve mal kaybına yönelik herhangi bir ihbar… pic.twitter.com/6b116Nuf2Y
Fenerbahçe’de Brezilyalı futbolcu Lincoln Henrique ile ilgili karar verildi…
Sarı-lacivertliler’in geçen dönem başında büyük umutlarla renklerine bağladığı Lincoln, sakatlığı sebebiyle katkı verememişti.
FESİH GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI
10 numara olarak alınan, sol bekte de oynayan deneyimli futbolcu ile kontrat fesih görüşmelerinin başladığı belirtildi. Kontenjanda yer açılacak.
GEÇTİĞİMİZ SEZONKİ PERFORMANSI
Lincoln Henrique geçtiğimiz dönem Fenerbahçe formasıyla 35 resmi maça çıktı ve bu müsabakaların 22’sinde birinci 11’de yer almıştı. Toplam 2063 dakika alanda kalan 24 yaşındaki Brezilyalı orta saha oyuncusu, 2 gol ve 8 asistle skora tesir etmişti.
Mikromobilite alanında teknoloji üreten, çevreci ve pratik ulaşım çözümleri sunan teknoloji şirketi BinBin, yaz sezonunda yaşanan seyahat problemlerine yönelik yepyeni bir ulaşım çözümüne daha imza attı. 2020 yılından itibaren Türkiye’nin küresel ölçekteki en büyük projelerinden İGA İstanbul Havalimanı’nda hizmet sunan şirket, kısıtlı bir süreyle terminal içerisindeki tüm cihazlarını ücretsiz kullanıma açtı.
Tatil sezonunun başlamasıyla birlikte İGA İstanbul Havalimanı binlerce uçuşa ve yüz binlerce yolcuya ev sahipliği yapmaya başladı. Yaz sezonu itibariyle terminal içerisinde ciddi bir trafik artışı görülüyor. Yaşanan yoğunluk ve oluşan kuyruklar nedeniyle yolcuların mağdur olmaması ve daha iyi bir seyahat deneyimi yaşanması adına sunduğu hizmete yeni çözümler ekleyen BinBin, terminal içerisindeki tüm kullanıcılarına ücretsiz olarak hizmet vereceğini açıkladı.
QR Koduyla Hızlı ve Pratik Kullanım
Teknoloji ve insan tecrübesini bir araya getirerek en iyi müşteri deneyimini sunmaya odaklanan BinBin, yenilenen mobil uygulaması sayesinde oldukça pratik kullanım kolaylığı sağlıyor. BinBin cihazlarına erişmek isteyen kullanıcıların BinBin mobil uygulamasını iOS ve Android platformlarından indirmesi ve üyelik oluşturması gerekiyor. Yenilenen arayüzü sayesinde, kullanıcılar mobil uygulama içerisinde yer alan haritadan yakınlarında bulunan tüm cihazları ve cihazların batarya durumu kolayca görülebiliyorlar.
Kullanıcıların Terminal içerisindeki cihazları ücretsiz bir şekilde kullanmaları içinse üzerlerinde yer alan QR kodunu mobil uygulamaya taratmaları yeterli oluyor.
BinBin CEO’su Kadir Abdik, konuya ilişkin değerlendirmesinde, kullanıcılarına daima daha iyi hizmet sunmaya odaklandıklarını belirterek şunları söyledi; “Binbin olarak bugün dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılarımıza çevreci ve ekonomik bir ulaşım alternatifi sunmak ve ihtiyaç duydukları her noktada var olmak adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2020 yılından beri İGA İstanbul Havalimanı içerisindeki önemli noktalarda, pratik ve hızlı bir seyahat deneyimi yaşatmak adına en yeni cihazlarımızla hizmet sağlıyoruz. Türkiye’nin ulaşımının kalbi olan ve milyonlarca yolcuya ev sahipliği yapan İstanbul Havalimanı’nda bu sezon yaşanan yoğunluk nedeniyle, yolcularımızın seyahat deneyimlerini daha iyi hale getirmek adına belli bir süre için ücretsiz kullanım hizmetimizi hayata geçirdik. Bu sayede yaz aylarında artan yoğunlukta terminal içerisindeki uzun mesafeleri güvenli, pratik ve ücretsiz olarak kısaltıyoruz. BinBin olarak, bulunduğumuz her alanda kullanıcılarımızın ihtiyaçlarına çözüm üretiyor ve en iyi kullanıcı deneyimini sağlamak için bu hizmetlerimizi geliştirerek sürdürmeye devam ediyoruz.” diye konuştu.
Alper Taşdelen: Bir ulusa vurulmak istenen prangaları paramparça eden, Sevr Anlaşması’nı yırtıp atan Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılını kutlamak bizim için, 85 milyon için bir onurdur.
Çankaya Belediyesi ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ev sahipliğinde gerçekleştirilen Lozan Barış Antlaşmasının 100. Yılı coşkuyla kutlandı.
Çankaya Belediyesi, İnönü Vakfı ve Sevda Cenap And Vakfı ile birlikte düzenlenen Lozan Barış Antlaşması 100. Yıl Kutlama Programı, anlaşmanın yıl dönümü olan 24 Temmuz’da Çankaya Belediyesi İsmet İnönü Parkı’nda Başkentlilerin katılımıyla kutlandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı törende İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı ve eski TBMM Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP TBMM Grup Başkanvekili Burcu Köksal, CHP Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri, partinin il ve ilçe başkanları ile Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da yer aldı.
“ASLA UMUTSUZ OLMAYACAĞIZ”
Programın açılış konuşması yapan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Lozan Antlaşması’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi, kurtuluşun ve kuruluşun simgesi olduğunun altını çizdi. Lozan’ın Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren barış antlaşmalarının sonuncusu olduğunu kaydeden Taşdelen, “Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak var eden antlaşmanın adıdır. Bir ulusa vurulmak istenen prangaları paramparça eden, Sevr Anlaşması’nı yırtıp atan Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılını kutlamak bizim için, 85 milyon için bir onurdur. Bu antlaşma Türk ulusuna esaret zincirinin vurulamayacağının kanıtıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün üstün dehasıyla askeri zaferini diplomasi zaferiyle taçlandırdığı antlaşmadır. Atamızın da dediği gibi ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır’ ve biz asla umutsuz olmayacağız. Çankaya Belediyesi olarak milli mücadele kahramanlarımıza her zaman sahip çıktık ve sahip çıkmaya da devam edeceğiz” dedi.
“AMACIMIZ ZAFERİ ÇANKAYA’DA GELECEK NESİLLLERE AKTARMAK”
Lozan zaferinin tarihi başarı öyküsünü gelecek nesillere aktarmayı hedeflediğine vurgu yapan Başkan Alper Taşdelen “İçinde bulunduğumuz mahallede 160 dönümlük bir park alanı vardı. Burası tapulu arsamızdı. Biz birileri gibi 160 dönümü imara açmadık. Bu alanı İsmet İnönü Parkı, Zafer Park ve Lozan Park olarak halkımızın hizmetine açtık. Amacımız bu üçlemeyle ülkemizin tapusu olan Lozan Barış Antlaşmasını, bu antlaşmanın kahramanını ve bu zaferi gelecek nesillere aktarmaktı. Ayrıca 100 metre ileride Erdal İnönü Kapalı Yüzme Havuzumuzu da hizmete açarak baba ile oğulun adını Çankaya’da yan yana yaşatmak istedik. Biz Çankaya Belediyesi olarak emperyalizme karşı tam bağımsızlık, her türlü gerici saldırıya karşı Atatürkçü, yobazlığa karşı laik sosyal hukuk devletini savunmaya ve her zaman bağımsızlığın sözcüsü olmaya devam edeceğiz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın demokrasi, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk aydınlığı” diye konuştu.
“24 TEMMUZ BAYRAM OLMALIDIR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yaptığı konuşmada Lozan Antlaşması’nın bir diplomasi zaferi olduğunun altını çizerek “Lozan, Sevr ile tamamlandığı düşünülen bir suikastın sonuçsuz bırakılmasıdır. Bizi Lozan’da siyasi ve diplomatik zafere götüren yolun en başında da Atatürk ve İnönü arasındaki kardeşlik duygusu gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi olan Lozan Antlaşması’nın imzalandığı 24 Temmuz’un bayram olarak kutlanması gerektiğini düşünüyorum” sözlerini kaydetti.
Kutlama programında, İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden de birer konuşma yaptı.
LOZAN MARŞI İLK KEZ SESLENDİRİLDİ
Çankayalıların büyük ilgi gösterdiği program, Lozan Konferansı animasyon film gösterimi ve yönetmenliğini Kerime Senyücel’in yaptığı “Lozan 1923- Olmak ya da Olmamak” Belgesel Gösterimi ile devam etti. Gecenin sonunda ise Şef Gürer Aykal’ın bestelediği ve sözlerini Yekta Güngör Özden’in yazdığı Lozan Marşı, Tayfun Ünver şefliğinde de Lozan Antlaşması 100.Yıl Korosu tarafından ilk kez seslendirildi.
Kaspersky, kurumsal yazılım pazarındaki müşteri görüşlerine dair en iyi veri kaynağı olan SoftwareReviews tarafından 2023 Uç Nokta Koruması Duygusal Ayak İzi raporunun şampiyonlarından biri olarak seçildi. Duygusal Ayak İzi Şampiyonları, yalnızca SoftwareReviews kullanıcıları tarafından sağlanan geri bildirimlere göre belirleniyor.
SoftwareReviews’ın duygusal ayak izi anketi, strateji, hizmet deneyimi, ürün deneyimi, ihtilafların giderilmesi ve sözleşmeye dair müzakereler dahil olmak üzere hizmet sağlayıcıların müşterilerle ilişkilerinin 27 unsurunda kullanıcı memnuniyetini ölçüyor. Sonuç, kullanıcının hizmet sağlayıcıya ve ürüne karşı hissettiği duygunun güçlü bir göstergesi olarak genel kullanıcı duyarlılığını temsil eden Net Duygusal Ayak İzi puanını belirliyor.
Kaspersky Endpoint Security for Business, Şubat 2023’te %97 Net Duygusal Ayak İzi ile 2023 Uç Nokta Koruması Duygusal Ayak İzi raporunda şampiyonlar arasında kabul edildi. Bu da Kaspersky ürününü kullanmanın müşterilerde duygusal ölçekte yüksek bir olumlu yankı uyandırdığı anlamına geliyor. Araştırmada müşterilerden Kaspersky Endpoint Security ile yaşadıkları deneyimi değerlendirmeleri istendiğinde ürün olağanüstü geri bildirimler aldı. Müşteriler ürünü güvenlik koruma özellikleri için %98, güvenilirlik için %97 ve sunduğu benzersiz özellikler için %96 olarak puanladı. Müşterilerin %97’si ürünün sürekli geliştiğini düşündüklerini, %97’si lisanslarını yenilemeyi planladıklarını ve %90’ı ürünü tavsiye etme olasılıklarının yüksek olduğunu belirtti.
Diğer iki Kaspersky ürünü de bu yıl diğer Duygusal Ayak İzi kategorisinde takdir gördü. Kaspersky Security Awareness ve Kaspersky Secure Mail Gateway, Şubat ayında Security Awareness and Training Tools Duygusal Ayak İzinde ve Nisan ayında Secure Email Gateway – Enterprise (SEG) Duygusal Ayak İzinde Değer Üretenler arasında gösterildi. Bu takdir, ürünlerin kullanıcılar nezdindeki verimliliği ve paralarının karşılığını verme açısından başarısını gösteriyor.
Kaspersky şampiyonlar arasında gösteriliyor
Kaspersky Kurumsal Ürünler Başkan Yardımcısı Ivan Vassunov, şunları söyledi: “Ürünlerimizin bir kez daha SoftwareReviews’ın Duygusal Ayak İzi değerlendirmesinde en üst sıralarda yer aldığını görmek harika. Tehdit ortamının gelişmesiyle birlikte işletmelerin uç noktalarını korumaları, iş e-postalarının tehlikeye girmesini önlemeleri ve çalışanlarını zamanında eğitmeleri çok önemli. Ayrıca gerekli tüm güvenlik ürünlerine sahip olmak, bunların sürekli test edildiğini ve yeni zorluklar doğrultusunda geliştirildiğini bilmek de büyük önem taşıyor. Araştırmada şampiyonlar arasında gösterilen Kaspersky Endpoint Security for Business, XDR’mize entegre yerleşik gelişmiş EDR işlevselliği içeriyor. Böylece tehditleri kolayca araştırmak ve bunlara yanıt vermek için hedefli saldırılara karşı kapsamlı koruma sağlıyor. Bu güvenlik ekosisteminin kilit halkası olan Kaspersky Endpoint Security for Business, fidye yazılımı saldırılarının önlenmesine dair en son teknolojinin avantajları da sağlıyor. Ürünlerimizi geliştirmek ve iyileştirmek için gösterdiğimiz tüm çabaların müşterilerimizin geri bildirimlerine yansımasından ve kullanıcıların bizi güvenebilecekleri bir satıcı olarak konumlandırmasından mutluluk duyuyoruz.”
Duygusal Ayak İzi sonuçları gerçek kullanıcı inceleme verilerine ve yorumlarına dayanıyor. Duygusal Ayak İzinde yayınlanan veriler gerçek son kullanıcılardan toplanıyor ve titizlikle doğrulanıyor.
SoftwareReviews hakkında
SoftwareReviews, kurumsal yazılım pazarının derinlemesine veri ve içgörü kaynağıdır. BT ve iş dünyası profesyonellerinden müşteri deneyimi verileri toplayan SoftwareReviews metodolojisi, kurumsal yazılımların değerlendirme ve satın alma deneyimine ilişkin ayrıntılı ve özgün içgörüler sağlar.
Son G2 Grid araştırmasında kapsamlı tespit ve müdahale özellikleriyle öne çıkan Trend Vision One, 59 XDR çözümü arasından en güvenilen ikinci XDR platformu oldu
Dünyanın önde gelen siber güvenlik şirketlerinden Trend Micro’nun lider Trend Vision One platformu, kurumsal kullanıcıların desteğini alarak geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen G2 Grid araştırmasında 59 XDR çözümü arasında ikinci sıraya yerleşti.
Trend Micro COO’su Kevin Simzer, “Dünya genelinde işletmeler BT ortamlarındaki tehditleri tespit etmek ve bu tehditlere yanıt vermek için giderek daha fazla XDR teknolojisine yöneliyor. Ancak tüm çözümler aynı faydayı sağlamıyor. G2 Grid araştırmasının bir kez daha gösterdiği gibi, sektördeki ihtiyaçları öngörerek ve proaktif bir şekilde bu ihtiyaçları karşılayarak sürekli olarak pazarın önünde yer alıyoruz” dedi.
Trend Micro Akdeniz Ülkeleri Teknik Lideri Burçin Olgaç; “Trend Vision One XDR Platformumuzun son G2 Grid araştırmasında mercek altına alınan birçok XDR çözümü arasından ikinci sırada yer almasından ve müşterilerimizin verdiği büyük destek ve takdirden dolayı çok heyecanlıyız. Bu başarı, kurumların gelişen tehdit ortamında etkin bir şekilde yol almalarını sağlayan sektör lideri siber güvenlik çözümleri sunma konusundaki kararlılığımızı daha da güçlendiriyor” dedi.
Dünyanın en büyük yazılım inceleme platformlarından biri olan G2, potansiyel alıcıların satın alma yolculuklarının ilk aşamalarında sıklıkla başvurdukları güvenilir ve tarafsız bir bilgi kaynağı olarak öne çıkıyor.
Trend Vision One, pazardaki varlığı ve müşteri memnuniyeti açısından lider olmanın yanı sıra, son G2 Grid araştırmasında aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli “rozetler” aldı:
Lider: Orta Pazar
Lider: Kurumsal
En İyi Sonuçlar: Kurumsal
En İyi Kullanılabilirlik: Kurumsal
En İyi Müşteri İlişkileri: Yaz 2023
Momentum Lideri
Lider: Yaz 2023
Yüksek Performans Gösteren: Küçük İşletmeler
Trend Micro, kısa süre önce, süreçleri kolaylaştırmak ve analistlerin tehdit müdahalesi ve kontrol altına alma konusunda daha bilinçli kararlar almalarını sağlamak için tasarlanmış yeni bir üretken yapay zeka asistanı olan Companion’ı ekleyerek Trend Vision One platformunu daha da ileri taşıdı.
Bağcılar Meydanı, özellikle yaz aylarında büyük bir heyecan ve coşkuya sahne oluyor. Meydan, Bağcılar Belediyesi’nin her yaştan vatandaşa yönelik sunduğu hizmetler sayesinde farklı bir görünüm kazanıyor. Mini Golf ve Gençlik Konserleri’nden ücretsiz üniversite tercihi belirleme hizmetine kadar dopdolu etkinliklerle özellikle çocukların ve gençlerin ilgi odağı oluyor.
Bağcılar Belediyesi’ninBağcılar Meydanı’nda oluşturduğu Mini Golf Alanı, özellikle çocuklar ve gençlerin yoğun ilgisini çekiyor. Vatandaşlar, gözetmen öğretmenler eşliğinde golf sporunu öğrenme imkânı buluyor ve yeteneklerini geliştiriyor. Bağcılar Belediyesi ve Dünya Mini Golf Türkiye Temsilciliği ile ortaklaşa gerçekleştirilen etkinlikte katılımcılar 5,5 metreden oluşan golf stantlarındaki 9 parkurda öğrendikleri mini golf dalında yeteneklerini sergiliyor. Meydan aynı zamanda, denge sörfü ve futbol dart etkinliği ile akşam Gençlik Yaz Konseri’ne ev sahipliği yapıyor.
“Ücretsiz üniversite tercih hizmeti”
Bağcılar Belediyesi, üniversite kazanma hayali kuran gençleri de yalnız bırakmıyor. Yine Bağcılar Meydan’da; Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda başarılı olan gençlere üniversite tercih danışmanlığı hizmeti sunuluyor. Tercih Danışmanlık Uzmanı olan eğitmenler, gençlere aldıkları eşit ağırlık, sayısal ve sözel puanlarına göre hangi bölümleri tercih etmeleri gerektiği konusunda bilgi veriyorlar. Adaylar, danışmanlık hizmetinden 8 Ağustos günü saat 19.00’a kadar istifade edebilecek.
“Meydanımızdaki etkinliklere ilgi her geçen gün artıyor”
Günümüzde şehirlerin artık meydanlarıyla tanındığını belirten Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Meydanımız, sosyal ve kültürel faaliyetlerin merkezi haline geldi” dedi. Sundukları zengin içerikli etkinlikler sayesinde vatandaşların aileleriyle eğlenerek hoşça vakit geçirdiğini belirten Özdemir, “Mini Golf, denge sörfü, futbol dart ve Gençlik Konserleri etkinliklerimiz yoğun ilgi görüyor” diye konuştu. Genç Belediye Başkanı olarak üniversite hayali kuran gençler için her türlü desteği sağladıklarını da belirten Özdemir, “Geleceklerine yön verecek olan üniversite sınavına hazırlık aşamasından tercih yapmaya kadar her aşamada yanlarında oluyoruz. Hazırlık kursu veriyoruz, test kitabı hediye ediyoruz ve üniversite kampüslerine götürüyoruz. Yine Yükseköğretim Sınavı’nda aldıkları puanlara göre en iyi tercihi yapabilmeleri amacıyla Tercih Danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Uzman eğitmenler, adaylara aldıkları puan doğrultusunda bilgisayar destekli tercih listesi oluşturuyor. İnşallah, tüm gençlerimiz hak ettikleri üniversitelerde okuma hakkı elde edecek” dedi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi, A Plus Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi olma bilinci ve sorumluluğu ile sağlıkta kalite standartlarını da göz önünde tutarak sunduğu eğitim, öğretim ve sağlık hizmeti ile başarısını her geçen gün artırmayı sürdürüyor.
Türkiye’de beş yıllık ilk tam kurumsal akredite olma başarısını gösteren EÜ Diş Hekimliği Fakültesi, en saygın üniversite derecelendirme organizasyonlarının yaptığı değerlendirmelerde dünyada 150-200 bandında, Türkiye’deki üniversiteler arasında ise birinci sırada yer alıyor. 2022 YKS Sonuçlarına göre; Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasındaki diş hekimliği fakülteleri içinde en yüksek puan ile öğrenci alan ikinci fakülte olan EÜ Diş Hekimliği Fakültesi, bu yıl da diş hekimi adaylarının gözde tercihi olacak.
Yarım asırlık kaliteli eğitim geleneği
Fiziki altyapısını, teknolojik imkânlarını güçlendiren EÜ Diş Hekimliği Fakültesi, yetkin akademik kadrosu ve donanımlı laboratuvarları ile ağız ve diş sağlığında Türkiye’nin öncü diş hekimliği fakülteleri arasında yer alıyor. Ege Üniversitesinin dijitalleşme hedefleri kapsamında ağız ve diş sağlığı konusunda önemli projeleri hayata geçiren EÜ Diş Hekimliği Fakültesi, dijital teknolojilerin diş hekimliğindeki tüm ekipmanlarını bünyesinde barındıran “Dijital Klinik” hizmet uygulamaları sayesinde öğrencilerine uygulamalı eğitim olanağı sunuyor. Dijital klinikte hasta tedavi hizmetlerinin yanı sıra, lisans ve lisansüstü öğrencilerin eğitimleri de gerçekleştiriliyor. Bu sayede, yarım asırdan fazla süredir eğitim hayatına devam fakültede; çağın koşullarına uygun, güncel teknolojileri takip eden, uygulama pratiği kazanmış diş hekimleri yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Engelli hastaların genel anestezi ile diş tedavileri sırasında kolaylık sağlayan, üstün ameliyathane olanaklarına sahip “Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi”, toplum ağız diş sağlığının korunmasında ve tedavisinde kaliteli ve çağdaş sağlık hizmeti verirken, modern diş hekimliğinin gerektirdiği tüm klinik uygulamaları başarıyla gerçekleştiriyor.
Sağlık turizminde de öncü
Türkiye’nin pek çok ilinden resmi ve özel statüdeki hastanın tedavi için başvurduğu bir merkez konumunda olan EÜ Diş Hekimliği Fakültesi, uluslararası standartların üzerinde tanı ve tedavi hizmeti ile ülkemizde diş sağlığı turizminde en çok tercih edilen diş hekimliği fakülteleri arasında üst sıralarda yer alıyor. Yurt dışından hasta kabul eden fakülte, modern diş hekimliğinin gerektirdiği tüm klinik uygulamaları başarıyla gerçekleştirerek, uluslararası standartların üzerinde tanı ve tedavi hizmeti sunuyor.
Bilimi toplumla buluşturan fakülte
Ege Üniversitesinin topluma katkı misyonu doğrultusunda, bilimi toplumun bütün katmanlarıyla buluşturan EÜ Diş Hekimliği Fakültesi, İzmir ve bölgedeki kamu ve özel kurum ve kuruluşlarla imzaladığı iş birliği protokolleri ile toplum sağlığına katkı sunan; tanı ve tedavi hizmetleri ile ağız ve diş bakımına yönelik sosyal sorumluk projeleri hazırlayarak, erken yaşta farkındalık oluşturan çalışmalar da yürütüyor.
Türkiye seramik sektörünün lideri Kaleseramik’in halka arzı kapsamında, 20-21 Temmuz 2023 tarihlerinde Ak Yatırım ve Yapı Kredi Yatırım liderliğinde gerçekleştirilen talep toplama işlemine yatırımcıların ilgisi yoğun oldu. Türkiye’nin ilk seramik fabrikası olan ve 66 yıldır yenilikleri ile sektörüne öncülük eden Kaleseramik’in halka arzına kurumsal ve bireysel yatırımcılardan 2 milyonu aşkın başvuru geldi.
Başarılı talep toplama sürecinin ardından Kaleseramik, Borsa İstanbul’da 27 Temmuz sabahı düzenlenecek gong töreninin ardından #KLSER kodu ile işlem görmeye başlayacak.
Türkiye’nin köklü sanayi grupların Kale Grubu’nun iştiraki Kaleseramik’in halka arz sonuçları Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlandı. 20-21 Temmuz 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen talep toplama işlemi sonucunda, 109.390.465 TL nominal değerli payların halka arzı gerçekleşti.
Halka arzın tamamı sermaye artışı yöntemi ile gerçekleşmiş olup, toplam 109.390.465 TL nominal değerli paylar, 25 TL olarak belirlenen halk arz fiyatından satışa sunuldu ve halka arz büyüklüğü 2 milyar 735 milyon TL olarak gerçekleşti.
Ak Yatırım ve Yapı Kredi Yatırım liderliğindeki konsorsiyum aracılığıyla gerçekleştirilen halka arzda toplam 2.002.245 adet başvuru ile 365.921.942 adet pay karşılığı 9 milyar 148 milyon TL talep toplandı.
Halka arzda; yurt içi bireysel yatırımcılara tahsis edilen payların 2,6 katı, Kale Grubu çalışanlarına tahsis edilen payların 1,7 katı, yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsis edilen payların ise 6,3 katı talep geldi. Toplam halka arz boyutunun ise 3,3 katı talep toplandı.
Halka arza sunulan payların %1’ine tekabül eden 1.093.905 TL nominal değerdeki paylar Kale Grubu çalışanlarına, %79’una tekabül eden 86.418.467 TL nominal değerdeki paylar yurt içi bireysel yatırımcılara ve %20’sine tekabül eden 21.878.093 TL nominal değerdeki paylar ise yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsis edildi.
Kaleseramik, 27 Temmuz 2023’te Borsa İstanbul’da düzenlenecek gong töreninin ardından #KLSER kodu ile işlem görmeye başlayacak. Kaleseramik’in halka açıklık oranı %21,25 olacak.
Halk arz gelirinin %80’i yurt içi ve yurt dışı yatırımlarına harcanacak
Halk arz programında önceliğini; mevcut büyüme hedeflerinin devamlılığını sağlamak, verimliliği arttırmak ve finansal borçluluğu azaltmak olarak belirleyen Kaleseramik, elde ettiği finansmanın %80’nini yurt içi ve yurt dışı yatırımlarına ayırdı. Bu kapsamda halka arz gelirinin sermaye artırımına ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan net tutarının %50’si Slab – Sinterflex yatırımı, %15’i sürdürülebilirlik yatırımı, %6’sı yurt dışı yatırımı, %5’i banyo yatırımı ve %4’ü de frit yatırımına harcanacak. Kaleseramik, gelirin geriye kalan %20’lik kısmı ile de kredi kapaması yapacak.
“Kale’nin Amiral Gemisi Halka Açılıyor”
Kale Holding CFO’su ve Kaleseramik Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Alperat, Kale Grubu’nun ikinci başarılı halka arzı için şunları söyledi:
“Grup olarak ilk halka arzımızı Mayıs 2021’de Kalekim ile gerçekleştirdik. Piyasalara verdiğimiz sözleri tutmamız ve istikrarlı büyümemizin sonucunda kısa denilebilecek bir sürede hisse fiyatımız 14,75’ten 75 TL’ye kadar ulaştı. Şimdi ise Grubumuz ’un Amiral Gemisi, sektörünün lideri Kaleseramik’i halka arz etmenin gururunu yaşıyoruz.
Türkiye’de seramik sektörüne 66 yıldır öncülük eden, bu topraklarda üreten, kazandığını yine bu toprakların insanı ile paylaşan Kaleseramik’in halka arzına ilgi gösteren tüm yatırımcılarımıza teşekkür ederiz.”
“Yatırımcılarımızla birlikte 66 yıldır süren yolcuğumuza yeni başarılar ekleyeceğiz”
Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş, yatırımcıların gösterdikleri ilgiden memnun olduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kaleseramik, bünyesinde güçlü ve prestijli markaların bulunduğu Türkiye’nin en büyük ve köklü şirketlerinden bir tanesidir. Arkasında Kale Grubu gibi ülkemizin sanayisine öncülük eden büyük bir aile var. Dolayısıyla yatırımcılarımızın şirketimize gösterdikleri ilgiyi de Kaleseramik şirketinin gücüne ve potansiyeline duydukları güvenin bir göstergesi olarak görüyoruz. Onları güvenini boşa çıkartmayacak adımlarla hep birlikte Kaleseramik’in küresel bir şirket olma yolculuğunu daha ileri taşımak için çalışacağız. Bu büyüme yolculuğumuzda; odağımızda her zaman hayata anlam katan çevre dostu yenilikçi ve inovatif ürünlerimizin yanı sıra dijitalleşme, inovasyon ve sürdürülebilirlik yatırımları olacak. Yatırımcılarımızdan aldığımız güç ve güvenle 66 yıldır başarıyla sürdürdüğümüz seramik karo üretimindeki yolculuğumuza yeni başarı halkaları ekleyeceğiz. Başarıyla gerçekleşen talep toplama sürecinin ardından hisselerimizi borsada işlem görmeye başlatacak gong töreninin, güzel bir tesadüf ile 66. Kuruluş Yıldönümümüz ve Seramik Bayramı’nı kutlayacağımız 27 Temmuz’a denk gelmesi de bizim için ayrı ve özel bir anlam taşıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında; şirketimize, grubumuza ve ülkemize yaraşır yeni ve güzel başarılara imza atmaya, Çanakkale ruhuyla çalışmaya devam edeceğiz.”
KALE GRUBU VE KALESERAMİK HAKKINDA:
Dr. (h.c.) İbrahim Bodur tarafından 1957 yılında Türkiye’nin ilk seramik karo üretim tesisi olan Çanakkale Seramik Fabrikaları ile temelleri atılan Kale Grubu, bugün 18 şirketi ve 5 bini aşkın çalışanıyla seramik sektörünün yanı sıra yapı kimyasalları, lojistik ve havacılık sanayi gibi farklı sektörlerde başarıyla faaliyet gösteriyor.
Kale Grubu’nun lokomotif şirketi konumundaki Kaleseramik ise, Çanakkale Seramik adı altında 1957 yılında ilk seramik karo fabrikasını kurarak, üretime başladı. 1972 yılında kurulan yer karosu üreticisi Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş. ile 2000 yılında tek çatı altında birleşen şirket, Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş. ismi ile halen yoluna devam ediyor.
GFK’nın 2023 verilerine göre; Türkiye karo pazarında yüzde 22,6’lık pay ile pazar lideri olmasının yanında; Avrupa’nın 5’inci, dünyanın ise en büyük 18’inci üreticisi konumunda bulunuyor. Kaleseramik; halihazırda Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale Banyo, Kalesinterflex, Edilcuoghi Edilgres, Atölye Kale ve T-One gibi her biri alanında prestijli markaları ile faaliyetlerini sürdürüyor.
Çanakkale Çan ve Semedeli, Yozgat Yerköy ile Balıkesir Bandırma’daki fabrikalarında üretimini devam ettiren Kaleseramik’in 2022 sonu itibariyle etkin üretim kapasitesi, mevcut ürün gamında 56 milyon m2, vitrifiyede 1.14 milyon adet ve banyo mobilyada ise 84 bin modül olarak gerçekleşti.
Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen IDEF’23 16. Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nın açılışında, iştirakçilere görüntü iletiyle hitap etti.
IDEF’23’ün 16’ncısının iyi olmasını dileyen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen fuarda emeği geçen tüm kurum ve kuruluşları tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın farklı ülkelerinden fuara katılmak üzere İstanbul’a gelen devlet ve hükümet yetkililerine, bakanlara ve askeri erkana “Hoş geldiniz” dedi.
1993 yılından beri düzenlenen IDEF’in, kendini ispatlamış bir tertip olarak savunma endüstrisinde dünya ölçeğinde bir marka haline geldiğine işaret eden Erdoğan, “Her yıl milyonlarca dolarlık mutabakatların imzalandığı, yeni iştiraklerin tesis edildiği, savunma sanayii eserlerinin görücüye çıktığı fuarımızın, bu sene muvaffakiyet grafiğini daha da yükselteceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Türkiye olarak karşılaştıkları pek çok pürüze, gizli-açık ambargoya karşın savunma endüstrisini geliştirmeye büyük ehemmiyet verdiklerini vurgulayan Erdoğan, “Yıllardır kararlılıkla yürüttüğümüz ulusal teknoloji atılımımızın meyvelerini, hamdolsun farklı alanlarda toplamaya başladık.” sözünü kullandı.
Türk savunma endüstrisi dalının, son yıllarda tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği bir muvaffakiyet öyküsü yazdığına dikkati çeken Erdoğan, kesimin çatışma bölgelerinde sınanan zırhlı araçlarıyla, toplarıyla, roketleriyle, hava savunma sistemleriyle envaiçeşit silah ve radar sistemleriyle rüştünü ispatladığını belirtti.
Türkiye’nin, kara, hava ve deniz araçlarında kendi muhtaçlıklarının çabucak tamamını yerli ve ulusal imkanlarla karşılayabildiğine işaret eden Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İnsansız hava araçları ve silahlı insansız hava araçları teknolojisinde dünyanın önde gelen üç ülkesi ortasında yer alıyoruz. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülkeden birisi olan Türkiye, birebir vakitte bu alanda kıymetli bir ihracatçı pozisyonundadır. Dünyanın birinci ‘SİHA gemisi’ diyebileceğimiz TCG Anadolu’yu, donanmamızın hizmetine verdik. Akıncı ile başladığımız TİHA atağımızı insansız savaş uçağımız Kızılelma ile artık çok farklı bir boyuta taşıyoruz.
KAAN ismini verdiğimiz beşinci kuşak ulusal muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında savunma sanayiinde mührünü vuracak 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz. Geçen yıl 4 milyar 400 milyon dolar ihracat sayısına ulaştık. Bu yılın birinci 6 ayında, 2 milyar 378 milyon dolarlık rekor ihracat düzeyini yakaladık. 2023 yılında amacımız 6 milyar dolardır. İnşallah yıl sonu ihracat gayemizi tutturacağımıza, hatta bu sayının da üstüne çıkacağımıza inanıyorum.”
“Biz yalnızca eser satmanın peşinde değiliz”
“Geçen hafta yaptığımız Körfez ülkeleri ziyaretimizde, savunma sanayii eserlerinde tarihimizin en yüksek dengeli ihracat kontratlarına imza attık. IDEF 2023’te, bu mutabakatlara yenilerinin ekleneceği kanaatindeyiz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hep söylediğimiz üzere biz yalnızca eser satmanın peşinde değiliz, uzun vadeli iştirakler kurmayı, ortak projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Savunma sanayii alanındaki bilgi, birikim ve deneyimlerimizi dostlarımızın istifadesine sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu niyetlerle kara, deniz, havacılık ve uzay, lojistik takviye, güvenlik alanlarında geliştirdikleri son eserleri fuarda sergileyecek firmalarımızın her birine muvaffakiyetler diliyorum. Memleketler arası savunma sanayii fuarımızın verimli geçmesini temenni ediyor, tüm iştirakçilere, tüm konuklarımıza şükranlarımı sunuyorum.”
Çin Altın Derneği (China Gold Association-CGA), yılın ilk yarısında ülkede altın üretiminde ve tüketiminde istikrarlı artış görüldüğünü bildirdi.
Çin Altın Derneğinden edinilen bilgilere göre Ocak-Haziran ayları arasında Çin’in altın üretimi, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla 3.911 ton artarak 178.598 tonu buldu. Aynı dönemde altın tüketimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,37 oranında artarak 554,88 tona ulaştı.
Ülkenin altın üretimi 2022 yılında da artış göstermişti. CGA tarafından yayımlanan verilere göre 2022 yılında ülkenin altın üretimi, yüzde 13 artışla 372 bin ton olmuştu. Ancak altın üretimindeki artışa karşın tüketim rakamlarında düşüş yaşanmıştı. Altın tüketimi 2021 yılına göre yüzde 10,63 düşüşle 1.001,74 ton olarak gerçekleşmişti.
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) verilerine göre 24 Temmuz Pazartesi günü gerçekleşen elektrik tüketimi 1,10 TWh’i aştı ve TEİAŞ’ın 2016’da verileri yayınlamasından bu yana kaydedilmiş en yüksek yedinci günlük tüketim olarak kayıtlara geçti.
Montel-Foreks’in haberine göre Türkiye, günlük elektrik üretimi ve tüketimi rekorlarını, 4 Ağustos 2021 tarihinde sırasıyla 1,16 TWh ve 1,15 TWh seviyeleri ile kırmıştı.
Verilere göre Pazartesi günü gerçekleşen ulusal elektrik üretimi 1,10 TWh’e yaklaştı.
Aynı gün toplam 0,65 TWh’e yakın elektrik üreten fosil kaynaklar, ulusal üretimin %59,17’sini, 0,45 TWh’in biraz altında üretim yapan yenilenebilir enerji filosu ise %40,83’lük bölümünü oluşturdu.
Mislav Orsic’in yerine çabucak arayışlara geçen Trabzonspor’da masaya birinci gelen isimler Galatasaray’ın iki yıldızı Yunus Akgün ve Yusuf Demir oldu.
Karadeniz Gazetesi’nde yer alan habere nazaran; Bordo-Mavili kurmayların, iki oyuncudan birisini kiralık olarak takıma katmak için teşebbüslere başladığı öğrenildi. Yusuf Demir, TFF’nin bu dönem aldığı karar doğrultusunda +1 yabancı kontenjanından yararlanacak.
Trabzonlu ailenin gurbetçi çocuğu olan Yusuf Demir, Trabzonspor’un Antalyaspor ile oynadığı şampiyonluk maçı için Akyazı Stadı’na gelmişti.
Yunus Akgün de geçtiğimiz günlerde, “Trabzonspor, Türkiye’nin en kıymetli kulüplerinden birisi. Her şeyden evvel futbol kenti. Her oyuncu orada oynamak ister” açıklamalarıyla mümkün bu türlü bir transfere yeşil ışık yakmıştı.
NANTES DA İSTİYOR
23 yaşında olan Yunus Akgün’ü Fransa gruplarından Nantes da satın alma opsiyonlu kiralamak istiyor. Yunus Akgün ise Türkiye’de kalmaya sıcak bakıyor.
BABADAN TRABZON
Galatasaray’a büyük umutlarla transfer edilen 20 yaşındaki Yusuf Demir’in babası Hasan Demir Trabzon Çaykara’dan. Hasan Demir oğlunun Trabzonspor’da oynamasını çok istiyor.
Trabzonspor’da kamp periyodu kabus üzere geçiyor. Hajduk maçında dizinden sakatlanan yeni stoper Fernandez’in akabinde Mislav Orsic de sakatlık kurbanı oldu.
Pazar günkü egzersizde Hakan Yeşil’in darbesiyle yerde kalan Orsic’in hem yan hem iç çapraz bağında yırtık tespit edildi. Hırvat yıldız 9 ay alanlardan uzak kalacak.
Bugün ameliyat olması bekleniyor. Akabinde yabancı kontenjanında yer açılabilmesi ismine mukavele fesih görüşmeleri başlayacak.
HAKAN YEŞİL YIKILDI
Orsic’e atak yapan genç futbolcu Hakan Yeşil de toplumsal medyada taraftarlardan ağır tenkitler alıyor.
Epey duygusallaşan Hakan’a kadro içinde kendini toplaması ve üzmemesi için konuşma yapıldı. 2014’te Diyarbakır Ergani altyapısından Trabzonspor’a transfer edilen Hakan, sırasıyla alt yaş grupları, 1461 Trabzon, Adana ve Bodrum’da kiralık oynadı.
Stoperde ve orta alanda vazife yapabilen Hakan, A Kadro’ya şanssız bir giriş yaptı.
Philadelphia 76ers guardı James Harden, Portland Trail Blazers yıldızı Damian Lillard’ın bu yaz gündeme oturan takas talebi hakkında konuştu.
Kendisi de geçmişte birçok defa bulunduğu gruptan takas talep etmiş olan Harden, oyuncuların şahsî ve ailevi nedenlerle belirli yerlere gitme eğiliminde olduklarını şu formda açıkladı:
“Her iki tarafı da anlıyorum, zira tertibin da kendisi için en uygun olanı yapmak istediği senaryolarda şahsen yer almıştım. Temelde, grup tarihinde sahip oldukları en uygun oyunculardan birini bir hiç karşılığında vermek istemiyorlar. Bununla birlikte oyuncunun kendisi ve ailesi için en uygun olacağını düşündüğü yerde oynamak istemesini de anlıyorum.”
Harden daha sonra ekiplerin ve oyuncuların beklentileri dengeleyerek, memnun olacakları bir orta yol bulmaları gerektiğinden bahsetti:
“Bir formda orta yolu bulup anlaşabilirlerse, en âlâ senaryo bu olur. Bir tertibin oyuncusunu istemeyeceği bir yere göndermesini istemem. Öte yandan, bir oyuncuyu düşük fiyata vermek de istemezsiniz. Yani iki tarafı da anlıyorum.”
Takas piyasasının müdavimlerinden biri olan Harden, en son bulunduğu kadro Sixers’tan yakın vakitte ayrılmak istediğini gruba bildirmişti.
Dallas Mavericks grubunun, yıldız oyuncusu Luka Doncic’in kilo vermesini istediği sav edildi.
The Athletic’ten Tim Cato, Mavericks’in Luka ile 82 maç boyunca daha yeterli sonuç alabilmesi için tercih edilen kilosuna düşmesi hakkında konuştuğunu açıkladı:
“Mavericks idaresindeki birtakım kilit isimler, Doncic ile bu yaz tercih edilen maç kilosuna inmesi hakkında konuştular.”
Şu anda yaklaşık 105 kg tartısında olan Doncic, evvelki dönemlerde bu kiloyu bile yakalamakta zorlanıyordu.
Binance Margin, yakın vakitte yaptığı bir dizi duyuruda, platformundaki traderları ve yatırımcıları etkileyecek kıymetli değişiklikleri açıkladı. Önde gelen kripto para borsası, birkaç izole marjin çiftini delist edecek. Tıpkı vakitte kaldıraç seçenekleriyle yeni bir kalıcı vadeli süreç kontratı sunmakta. İşte detaylar…
Binance Margin, kimi izole marjin çiftlerinin listeden çıkarıldığını duyurdu. Bunlar şu biçimde: CKB/BUSD, CTK/BUSD, ELF/BUSD, FOR/BUSD, PERP/BUSD, SKL/BUSD ve UNFI/BUSD. Listeden çıkarma sürecinin 3 Ağustos 2023 tarihinde saat 09:00’da gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Listeden çıkarma tarihinden evvel, bilhassa 26 Temmuz 2023 TSİ 09:00’da Binance Margin bu çiftler için izole marjin borçlanmasını askıya alacaktır. Akabinde, 3 Ağustos 2023 TSİ 09:00’da borsa otomatik bir uzlaşma gerçekleştirecek. Kullanıcıların durumlarını kapatacak ve kelam konusu izole marjin çiftleriyle bağlı bekleyen tüm buyrukları iptal edecektir.
Listeden çıkarma süreci sırasında kullanıcılar konumlarını güncelleme ya da değiştirme seçeneğine sahip olmayacaktır. Binance, muhtemel kayıpları önlemek için kullanıcılara 3 Ağustos 2023 saat 09:00’da marjin alım satımı durdurulmadan evvel konumlarını kapatmalarını ve varlıklarını Marjin Cüzdanlarından Spot Cüzdanlara aktarmalarını şiddetle tavsiye ediyor.
WLD kalıcı vadeli süreçleri başlatılmakta
Binance Futures, vadeli süreç tekliflerini genişletmek emeliyle USDⓈ-M WLD daimi kontratını tanıttı. Bu yeni kontratın lansman tarihi 24 Temmuz 2023, TSİ 15:00 olarak belirlendi. Yatırımcılar, WLDUSDT Daima Mukavelesini 20x’e kadar kaldıraçla takas etme fırsatına sahip olacak. WLDUSDT Daima Kontratının özelliklerinin piyasa riski şartlarına bağlı olarak ayarlamalara tabi olabileceğini belirtmek değerlidir. Muhtemel değişiklikler ortasında tik büyüklüğü, azamî kaldıraç, başlangıç teminatı ve/veya sürdürme teminatı gereklilikleri yer alabilir. Yatırımcılar, mukavelenin özelliklerinde yapılacak rastgele bir değişiklikten haberdar olmak için Binance’in en son duyurularını takip etmelidir.
Binance Marjin ayrıyeten, kullanıcıların WLDUSDT Kalıcı Sözleşmesi’ni birden fazla teminat varlığıyla, geçerli teminat kesintilerine tabi olarak alıp satmasına imkan tanıyan Çoklu Varlık Modu’nu da kullanıma sunmakta. Bu, yatırımcıların WLDUSDT Kalıcı Mukavelesini içeren alım satımlarda BTC üzere varlıkları marjin teminatı olarak kullanabileceği manasına gelir. Çoklu Varlık Modu’nun kullanıma sunulmasıyla Binance, platformdaki yatırımcıların farklı risk tercihlerine ve stratejilerine hitap ederek kullanıcılarına daha fazla esneklik ve çeşitli alım satım fırsatları sunmayı amaçlıyor.
Borsanın duyuruları kritik
Sonuç olarak, Binance’in izole marjin çiftlerinin listeden çıkarılması ve Çoklu Varlık Modu ile WLD Daima Mukavelesinin piyasaya sürülmesine ait son duyuruları, borsanın tekliflerini geliştirme ve global kullanıcı tabanına kapsamlı bir alım satım tecrübesi sunma konusundaki kararlılığını vurgulamaktadır. Yatırımcıların ve traderların borsa delist programını dikkate almaları ve muhtemel riskleri azaltmak için alım satım konumlarını buna nazaran ayarlamaları tavsiye edilmekte. Ayrıyeten, Binance platformunda vadeli alım satım süreçlerine katılmayı planlayanlar için WLD Daima Mukavelesinin özelliklerinde yapılacak güncellemeler ya da ayarlamalar hakkında bilgi sahibi olmak büyük değer taşıyor.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.