Gün: 2 Ağustos 2023

  • Miles Davis’in Electric Dönemini Sevdirecek 5 Dakika

    The New York Times geçtiğimiz yıl boyunca müzisyenlerden, yazarlardan ve bilim adamlarından, bir sanatçı, enstrüman ve her seferinde bir alt tür olmak üzere caza alışmaları için bir arkadaşları için çalacakları müziği paylaşmalarını istiyor. Duke Ellington, Mary Lou Williams, New Orleans müziği, caz vokalistleri ve çok daha fazlasını ele aldık.

    Şimdi, bize “Havalılığın Doğuşu”nu veren ve onu yeniden tanımlamayı asla bırakmayan, Karanlığın Prensi olarak bilinen adama dönüyoruz: Miles Davis. Trompetçinin şekil değiştiren kariyeri pek çok aşamayı ve stili kapsadığından, yalnızca bir tanesine odaklanmaya karar verdik: 1968’de başlayan ve 20 yılı aşkın bir süredir elektrikli enstrümanları benimsediği ve “Elektrik Milleri” olarak bilinen dönem. inatçı, yılansı kıvrımlar, temelde artık caz-rock füzyonu olarak bilinen tür için bir plan çizen süreçte.

    Davis bir keresinde “Değişmek zorundayım,” demişti. “Bir lanet gibi.” O değiştikçe Amerikan müziği de değişti. 1950’lerin çoğunda ve temel olarak 60’ların tamamında, Davis ne zaman bir albüm çıkarsa, cazın ağırlık merkezi biraz değişti.

    1960’ların sonlarında, genç eşi şarkıcı Betty (Mabry) Davis’in teşvikiyle ve Sly Stone ve Jimi Hendrix gibi funk ve rock müzisyenlerinden etkilenen trompetçi, akustik beşlisini dağıttı ve özel dikim takımlarını bir kenara bıraktı. (Betty ile evliliğinin toksik bir modelin parçası olduğunu belirtmekte fayda var: Sık sık hayatındaki kadınlardan yaratıcı ilham alıyordu, ancak ona karşı olduğu gibi genellikle fiziksel olarak taciz edici ve acımasızca kontrolcüydü.) kreatif danışman olarak, psychedelic bir gardırop satın aldı, trompetini bir wah-wah pedalıyla – Hendrix’in gitarı gibi – çalıştırmaya başladı ve bir sürü müzisyenle son derece uzun doğaçlama seansları düzenledi: Birden fazla gitarist, klavyeci, davulcu, basçı ve perküsyoncunun birlikte çaldığı, kendi hayatlarını alan kolektif doğaçlamalar inşa ederdi.

    Bununla ilgili: Electric Miles ile uğraşırken, beş dakikada çok uzağa gidemezsiniz. Bu yüzden bu parçanın adı için biraz af dilemeliyiz. Ancak beşten biraz fazla varsa, Davis’in elektrik dönemine derin bir sevgiyi paylaşan müzisyenlerin, eleştirmenlerin ve yazarların seçtiklerini görmek için okumaya devam edin; makalenin altında bir oynatma listesi var ve kendi favorilerinizi yorumlara bırakabilirsiniz. Kendinizi mutlu bir şekilde Davis’in “demlemesine” dalmış bulacağınızdan eminiz.

    ◆ ◆ ◆

    Kalamu Ya Salaam, şair

    “Matmazel Mabry (Bayan Mabry)”

    Ve müzik Miles’ı ağlattı. Çok şey oluyordu. Nisan 1968’de MLK’nın öldürülmesinden sonraki on yılda çoğumuz önemli köşeleri döndük. “Filles de Kilimanjaro” giden şarkıydı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Miles elektrikli hale geldi. Giysiler ve hepsi. Konsept yeni yönlerdi. Öldürme alanlarına yanıt veren miller. Cenaze sonrası ilaç. Bundan sonra unutulmaz grupları kalmadı. (Çoğumuz yeni üyelerin isimlerini bile bilmiyorduk – sadece bir büyük müzisyen, Kenny Garrett, 60’lar sonrası akademi de Miles’tan mezun olacaktı.) Ama, aman Tanrım, Bayan Mabry bizi büyüledi. Bu, meditasyon yapmanın, düşünülemez olanı düşünmenin bir yoluydu, yeni bir çağ, çoğumuzun geleceğini görmediği bir alemdi. Miles, zamanın değiştiği için müziğin değişmesi gerektiğini biliyordu ve 1968’deki “Filles” albümünün sesi yalnız bir vedaydı. Bunu gece geç saatlerde ışıklar kapalıyken dinlerseniz, hem geçmişin ölümüyle hem de gelecek şeylerin doğuşuyla başa çıkabilirsiniz.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Cindy Blackman Santana, baterist

    “Miles Voodoo’yu Düşürüyor”

    “Bitches Brew” (1970) filminden “Miles Runs the Voodoo Down” çok çekici, gerçekten sinsi, havalı ve korkak bir havaya sahip. İnsanların nerede olduğunu hissetmesi kolaydır. Şarkının gitar ve klavyelerle ilerlemesini ve dolmaya başlamasını seviyorum. Ve Miles o oluğun içinde çalmaya alıştıkça, herkesin alışık olduğu o büyük, muhteşem trompet sesini duyarsınız. Tüm cümleleri o kadar anlamlı ve o kadar içten ki. Miles, Tony Williams’ın Lifetime’ını ilk duyduğunda, o grubu kendi grubu yapmak istedi – ama bu Tony’nin hoşuna gitmedi, bu yüzden Miles gitarist John McLaughlin ve orgcu Larry Young’ı aldı ve onlarla kayıt yaptı. Pek çok insan bu başlangıç ​​için Tony’ye hak ettiği değeri vermiyor. Ama günün sonunda Miles, bunun ne kadar inanılmaz olduğunu görecek ve kendi versiyonunu alıp fikirleriyle ilerlemeye devam edecek açık fikirliliğe ve öngörüye sahipti.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Uçan Lotus, elektronik müzisyen

    “Yalnız Ateş”

    “Lonely Fire” en sevdiğim Miles Davis melodisi olur. İnsanlar her zaman Miles’ı “yabancı” ya da “yalnız”ın sesi olarak tanımlar ve bu parça, onun eşsiz ruhunun bir kanıtı olarak bu etiketlere hayat verir. Bu şarkıyı hayatımın birçok aşamasında ve ruh halimde sayısız kez dinledim ve hala böyle bir anı yaratmak için nasıl bir konfigürasyon gerektiğini bilmiyorum. Ve dürüst olmak gerekirse, bilmek de istemiyorum. Bana göre bu sihir.

    Şimdiye kadar düşünmemiştim – ama bu şarkı kulağa gerçekten ateşe bakmanın nasıl bir şey olduğu gibi geliyor. Bir an için başka hiçbir şey yoktur. Yıkıcı bir güzellik tarafından büyülenmiş, zamanda kaybolmuş ve askıya alınmış aynı duygu var.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Wadada Leo Smith, trompetçi ve besteci

    “Başlangıç, Pt. 1”

    Miles’ın elektrik çağından en sevdiğim parçalar, 1975’te Japonya’da “Agharta” ve “Pangaea” albümleri için yaptığı canlı kayıtlar. Grup, her icracının bireyselliğe sahip olmasına izin veren, ancak bütün tarafından ölçülen belirli bir duvar halısı geliştirir: Her şey eşittir. Ve bu goblenden gerçekten öne çıkan tek şey, Miles Davis’in kornasına yaptığı yorumlar. Bu dönemde, akustik müziğinde olduğundan daha kısa cümleler kurmayı seçti – birbirinden kopuk değil, sadece aralarında daha fazla boşluk bulunan daha kısa cümleler – ve ton veya perde ile ilgili paleti bulanıklaştırdı. Gitarlar, elektrikli klavyeler ve oyundaki tüm bu ekstra bileşenlerle, gruptan çıkan her şeyi benim onun dediğim şeye göre şekillendirecekti. söylenmemiş felsefe müziğin ne olması gerektiğine dair. Her şey, birine bakıp bakmadığına, bir şey çalıp çalmadığına, trompetinin sesini değiştirip değiştirmemesine veya klavyelere gidip gitmemesine bağlıydı. Bütün bunlar onun kompozisyonunun bileşenleriydi.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Lakecia Benjamin, saksafoncu

    “İnsan Doğası” (canlı)

    Michael Jackson’ın “Human Nature”ının bu cover’ı aslında Miles Davis’in dinlediğim ilk müziğiydi. Bir öğretmenim vardı, “Michael Jackson’ı seviyor musunuz? Michael Jackson ve caz aynı şey.” Ve biz gibiydik, evet doğru. Ama sonra bize Miles’ın “Human Nature” versiyonunu oynadılar. O dönemden dolayı bu şarkıyı çok iyi biliyordum ve bu kadar ünlü birinin bu melodiyi trompetle çaldığını duymak gerçekten ilham vericiydi. Ne kadar motive edici olduğunu anlatamam. Çevrimiçi videoları keşfetmeye başladım ve o şarkıda solo yapabileceği tüm farklı yolları gördüm; Miles’ın nasıl giyindiğini ve nasıl göründüğünü, grubuyla nasıl etkileşim kurduğunu, seyircinin onunla nasıl etkileşim kurduğunu da ilk kez burada gördüm. Rock yıldızı seviyesinde çalışan bir çalgıcı, hayatımda daha önce hiç görmediğim bir şeydi.

    1991’deki gibi canlı performanslarda, melodinin sonunda büyük bir Kenny Garrett solosu olurdu ve bu, alto saksafonun modern çağda da oynadığı rolü anlamama yardımcı oldu. Hepimiz Kenny Garrett’ın alto tanrısı gibi olduğunu biliyoruz ve bu benim onun kim olduğunu bilme konusundaki ilk deneyimimdi: “İnsan Doğası”nı tamamen parçalamak.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Terence Blanchard, trompetçi

    “Fills de Kilimanjaro”

    “Filles de Kilimanjaro” bana göre Miles’ın kariyerindeki kaynaşma döneminin başlangıcını işaret ediyor. O anı deneylerle doluydu, bu yüzden yeni seslere ve yaklaşımlara açık olması şaşırtıcı değildi. Bu elektrik elemanlarını kullanmak, yeni sesler ve renkler bulma ihtiyacından geliyor gibi görünüyor. Bence onu bu kadar faydalı yapan şey, kullanımlarının onun müzikal yaklaşımını sulandırmasıyla sonuçlanmaması, sadece onu geliştirmesiydi. Bu da hepimize müziğin her zaman en önemli şey olduğunu hatırlattı, sadece bu unsurların kullanımı değil. Miles Davis’in tüm kariyeri, hakikat ve keşif arayışına dayanıyordu. Elektrik dönemiyle, bu sürekli yeni fikir ve ses arayışı bize koca bir müzik türü getirdi. .

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Teebs, elektronik müzisyen

    “Sessiz Bir Şekilde / O Zaman Hakkında”

    “Sessiz Bir Şekilde” sadece büyülü. Şarkının başlangıcı, tam bir oluğa geçmeden ve tekrar hareketsiz bir alana dönmeden önce havada sürekli bir durgunluk hissi veriyor. Müzikte aralık ve zamanlamada çok değer buluyorum ve Miles bu duyarlılıkları bir amaçla yakalıyor gibi görünüyor. 1969 tarihli bu kayıt, onun daha fazla elektrik seslerine adım atmasının başlangıcıydı ve ne kadar kendinden emin bir şekilde yapılmış olması hoşuma gidiyor. Bu şarkı ve ardından gelen kayıtlar için sonsuza dek minnettarım.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Elena Pinderhughes, flütçü

    “Onu Delice Sevdi”

    1974’te Duke Ellington’a bir övgü niteliğindeki “He Loved Him Madly”de, her müzisyenin gerçekten aradığını duyabilirsiniz: acele etmeyin, kolektif ses ve görüntüyü araştırın. Çok fazla sabır var, neredeyse meditatif, çok elektrikli olmasına rağmen: üç gitar ve üstlerinde tüm bu farklı elektrik katmanları. Çoğu zaman, şarkıda kaç kişinin olduğunu bile bilmezsin, ama dinler ve parçalara ayırırsan, bu harika. Bu oluğa doğru büyür; gitarlarla bu güzel alto flüt anını yakalamaya başlıyorsunuz ve sonra yarı yolda – ki bu 16 dakika içinde! — Miles mükemmel trompet sesiyle içeri giriyor ve sesi yeniden tamamen açıyor.

    “Onu Çılgınca Sevdi”, Miles hakkında en sevdiğim şeylerden birini özetliyor, o da her şeyi çok kasıtlı yapması. Neredeyse 30 dakika uzunluğundaki bu basit yavaş groove ile ritim bölümünde meydana gelen her nota ve her değişiklik, toplu olarak nasıl hissettirdiği açısından önemlidir. Ve sonra son bölümde, biraz daha fazla avantaj elde edersiniz – ortaya çıkan o daha cesur, daha eğlenceli taraf – ve bu sadece en inanılmaz evrimdir. Davis’in çalışmasına aşina olmayan herkes için, bence sadece bu şarkının evrimi ile oturmak, böyle bir şey yaratmak için gereken niyet ve sabırla oturmak faydalı olacaktır.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Tony Bolden, Siyah Çalışmaları uzmanı

    “Dün”

    Kısa bir süre önce Maurice White’ın “The Mighty Quinn”de davul çalarken, Ramsey Lewis’in Bob Dylan klasiğinin Manfred Mann tarafından popüler hale getirilen 1968 tarihli cover’ını dinlerken, caz-funk’ın sezgilerini duydum. (Elbette White, Earth, Wind & Fire’ın kurucusu ve baş şarkıcısı olarak daha iyi tanındı.) Ancak, Miles Davis’in 1971 tarihli “Jack Johnson” albümü, gerçek caz-funk’ın erken bir örneğidir. 1970 yılında kaydedilen “Jack Johnson”, Davis’in trompette karakteristik olarak dalgın sesini öne çıkarırken, Michael Henderson’ın baş sallayan bas hatları klasik funk tarzındadır. John McLaughlin’in gitarda blues yalamaları ve aktör Brock Peters’ın Jack Johnson’ın yeniden yapılandırılmamış Siyahlığını yorumlaması da dikkate değerdir (25 dakikalık “Dün”ün sonundaki dış sesten duyulur). Albüm, Davis’in funk’a olan artan hayranlığının ve bunun 1970’lerde Siyah müzik ve kültürü üzerindeki daha geniş etkisinin habercisi.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Giovanni Russonello, Times caz eleştirmeni

    “Hannibal”

    Beni dinle. Davis’in 1980’lerdeki şeyleriyle, her zaman aşmanız gereken şeyler olacak. Buna kısaca “Hukuk ve Düzen” teması estetiği diyelim ve olduğu gibi bırakalım. Ancak “Hannibal”deki seçimlerden bazıları yüzeysel gelse de (Marcus Miller’ın şaplak atan bası, tellerin bitişiğindeki synth sesi, uyumsuz çelik tava), aynı zamanda parçanın en büyük başarısını daha da etkileyici kılıyor: Duyguyu koruyor Davis’in en iyi çalışmalarında her zaman yüzeyin hemen altında akan karanlık ve tehlike. Bu melodinin ne kadar sıkı planlanıp üretildiğini gözden kaçırmazsınız – 1970’lerin genişleyen funk reçellerinden çok uzaktır – ama yine de gizemli bir şekilde tüyler ürperir ve sinsi sinsi sinsi sinsi sinsi sinsidir. Sabitleyemezsin. “Hannibal”, Zulu’da “güç” anlamına gelen adı, Güney Afrika’da apartheid ile savaşan devrimcilerle dayanışmayı ifade eden, 1989 tarihli ustaca bir LP olan “Amandla”dan geliyor. Beklentilerinizi bırakın, o sizi kazanacaktır.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Harmony Holiday, şair

    “İki Yüzlü”

    Miles Davis, Joseph Campbell’ın Batı’nın ötesinde, hayatın ve ölümden sonraki dünyanın, kötülüğün ve erdemin ötesinde, Ellington’ın “” diyebileceği diyarına gelen tüm mitlerin ve efsanelerin ilham perisi olarak ortaya koyduğu “bin yüzlü kahraman”dır. kategorinin ötesinde.” “Water Babies” (1976) albümü olacak seanslarda, ilahi birliğin kesinliğine göre ikiye bölünmüş ve tek olarak geri dönen o yüzlerden ikisini bize verdi. Gemini’deki gibi “Two Faced”, Kendrick Lamar gibi, Tupac gibi, Ye gibi – yıldızlar gibi, yıllar gibi, sayılar gibi elektroakustik saçmalığı delmeye çalışan diğer kahramanlarla birlikte. Bazen sesin yaşam gücünü aramak için kendi kanlarını alırlar. “Nefertiti” ve “In a Silent Way”den alıntılardan oluşan bu albümün, Miles’ın kataloğundaki yegâne otobiyografik anlardan biri olduğuna inandığım şeyi de barındırması mantıklı. Ballad ve blues, iyimser ve adagio arasındaki 18 dakikalık geçişi kendi kendine anlatıyor. Elinde olmayan aşırı görüşü kabul ediyor, yavaşça geri çekiyor, aceleyle geri çekiyor, mükemmel ve imza niteliğindeki bir kararsızlık içinde ileri geri. Bir keresinde baladları o kadar iyi çaldığını, daha iyi olmak ya da kendine hakim olmak için onları çalmayı bırakması gerektiğini söylemişti. 1968’de kaydedilen “Two Faced”da bir baladı o kadar iyi bulanıklaştırıyor ki, başardığını sanıyorsunuz; ölçülü aylaklığını piyanonun çılgın koşuşturmacasında saklıyor. Kendini geri alır. Albümde biraz da mizah olsun diye “Capricorn” adlı bir şarkı da var. Folyolarını biliyor. Kendini biliyor.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Graham Haynes, trompetçi

    “Yalnız Ateş”

    Bu parça yayınlanırken Miles’ın bir röportajda söylediği bir şeyi hatırlıyorum: “Müzik hakkında yazmayın. Müzik kendisi için konuşuyor!” Bu görüşe her zaman katılıyorum, özellikle Miles’ın müziği ve özellikle bu dönemden. Bunu göz önünde bulundurarak, umarım Miles her nerede olursa olsun burada bana çok kızmaz. “Lonely Fire” güzel bir müzik parçası. Performans, piyasaya sürüldüğü 1974’teki kadar taze. Orkestrasyon, konservatuarlardaki sınıfların müfredatlarının bir parçası haline getirmesi gereken bir şeydir. Şarkı aslında bir skeç. Melodiyi birkaç kez Miles, ardından soprano saksafonda Wayne Shorter, ardından bas klarnette Bennie Maupin ve ardından daha fazla süslemeye devam eden Miles tarafından çalınıyor. Solo yok. Bu yönüyle Wayne Shorter’ın “Nefertiti” parçasına da benziyor çünkü “solo” yok, sadece melodi, tekrar tekrar bezemeler var. Ritim bölümü ile renk seçimi sitar, tambura, Fender Rhodes piyano, bas, davul ve perküsyon ile yıldız şeklindedir. Miles’ın buradaki sesi akıldan çıkmayacak kadar güzel. Greg Tate’in birkaç yıl önce Wayne Shorter ile yaptığı bir röportajda Wayne, Miles’ın trompet sesinden “Excalibur” olarak bahsetmişti. Burada nedenini görüyoruz. Bu müzik, ona vermeyi düşünebildiğim tüm kelimelerin ötesinde. 10 yıldız verirdim!

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    David Renard, Times kıdemli editörü

    “X Puanı”

    Miles Davis’in org çaldığı, trompet çaldığı bir şarkı seçmek biraz sapkınlık. Deneyler ve üslup değişiklikleriyle dolu bir albümde (“Get Up With It”) bile “Rated X”i tek başına bu bile ayırırdı. Ancak “X Dereceli” tekil bir sarsıntı yaratır, “bu şuraya kaydedilmiştir: Hangi on yıl?” anlar. (70’ler.) Davullar çalındığından daha programlı geliyor – keskin ve çılgınca hassas, tamamen modern – ve hem bir bel kemiği hem de istikrarsızlaştırıcı bir güç, aniden sessizliği kesiyor ve vızıldayan organın altından halıyı çekiyor. , yalnızca aynı hızla geri dönmek için. Dört nala koşan bas ve ağır wah-wah’lı gitarla hareket eden parça, endişeli ve gergin ama canlandırıcı bir ruh hali, geleceğe tedirgin edici bir koşuşturma kuruyor.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    Jlin, elektronik müzisyen

    “Firavunun Dansı”

    Miles Davis’in pek çok favorim var ama benim için her seferinde bunu yapan bir parça delicesine dahice olan “Bitches Brew” albümünden “Pharaoh’s Dance”. “Firavun’un Dansı” benim için sadece “yerine getirildi” kelimesini haykırıyor. Bunu her çaldığımda Miles’ın kendisiyle ne kadar uyumlu olduğunu duyabiliyorum. Oynama şansını asla kaçırmaz ama aynı zamanda şansını da asla abartmaz. Miles, piste her girip çıkmaya karar verdiğinde eklektik yaklaşımıyla yarattığı bu çarpıcı denge güzelliğine sahip. Asla aynı değil; asla bir cümleyi veya diziyi tekrar etmez.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    İbrahim Maalouf, trompetçi

    “Arkanı dön”

    “The Complete On the Corner Sessions” adlı bu kutu setini ilk dinlediğimde 30’lu yaşlarımdaydım. Az önce Fransız Rivierası’nda Marcus Miller ile oynamıştım ve Miles Davis’in tüm eserlerini yeniden ziyaret etme dürtüsü hissettim. Tüm elektrikli kısmın benden kaçtığını fark ettim. Yaklaşımını anlamama yardımcı olan “Köşede” ve özellikle “Dönüş” idi. Cazdaki başarıyı genellikle bir lanete dönüştüren normlara asla bağlı kalmama arzusu. Zamanının evrimiyle yankılanırken tarihini kucakladı. Bu albüm benim için o sesin peşinde. Ve “Geri Dönüş”te buldu.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

    George Grella Jr., müzik eleştirmeni

    “Sivad”

    Müzikle ilgili en önemli keşiflerden biri, gençken bir arkadaşımın bodrumunda oturup ailesinin LP’lerini dinlerken aklıma geldi. Miles’ın beşli albümlerinden “Live-Evil”e (1971) geçiş sert oldu; ödül, boşluk ve detayların, yerleşimin ve artikülasyonun derin ve ustaca olduğunu anlamaktı. Dahası, albüm-rock radyonun ve şarkıcı-söz yazarı yıldızlarının en parlak döneminde, kendi sesinden başka bir şey olmayan, kelimelerin anlatabileceğinden çok daha fazlasını söyleyen müziği hissetmek heyecan vericiydi. Ve müziğin bedendeki duygusallığının Miles’ın zengin, karmaşık zekasını taşıyabileceğini.

    YouTube’da dinle

    ◆ ◆ ◆

  • ABD’de özel kesim istihdamı iddiaları aştı

    ADP Araştırma Enstitüsü’nün Stanford Digital Economy Lab işbirliğiyle hazırladığı datalara nazaran, ABD’de özel dal istihdamı Temmuz’da 324 bin arttı.

    Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan iddiası 190 bindi.

    Özel kesim istihdamı Haziran ayında 497 bin artarak Şubat 2022’den bu yana en yüksek artışı kaydetmişti.

    ADP Kıdemli Ekonomisti Nela Richardson iktisadın varsayımlardan daha düzgün performans gösterdiğini belirtti. Bilgi, Fed’in faiz artırımlarına karşın istihdam piyasasının dirençli kaldığını gösterdi.

    Hizmet bölümünde istihdam 303 bin arttı.

  • “Seks, Bir Karakterin Hayatının Büyük Bir Parçasıdır.” Özellikle ‘Pasajlar’da.

    Ira Sachs’ın yeni filmi “Passages” bu yılın başlarında Sundance Film Festivali’nde gösterime girdiğinde, eleştirmenler seks sahnelerinden bahsetmeden duramadılar. Uzun süredir erkek arkadaşını genç bir kadın için terk eden bir film yönetmeninin Paris’te geçen bir draması olan filmde, tamamı yıldızlardan oluşan bir Avrupalı ​​sanat evi kadrosu yer aldı – Franz Rogowski (“Transit”, “Büyük Özgürlük”), Ben Whishaw (” The Lobster,” “Little Joe”) ve Adèle Exarchopoulos (“Blue is the Warmest Color”) – sadakatsizlik ve ihanetin müzakeresi. Ve grafik seks yapmak.

    Bu sahneler, MPA’nın filme sürpriz bir NC-17 derecesi vermesine yol açtı. Yapımcılar, filmi Amerika Birleşik Devletleri’nde böyle bir sınıflandırma olmadan yayınlamayı seçtiler; bu, filmi 4 Ağustos’ta gösterime girdiğinde göstermek isteyen sinema sayısını sınırlayabilir.

    Son yıllarda filmlerdeki seks sahnelerinin rolü hakkında şiddetli tartışmalar yaşanıyor. MeToo hareketinin cinsiyet eşitsizliği ve cinsel uygunsuz davranışlarla hesaplaşmasını takiben, bazıları oyuncuları tehlikeli durumlara sokmadan bu tür mahrem eylemleri filme almanın hala mümkün olup olmadığını sordu. Daha yakın zamanlarda, bazı Gen-Z sosyal medya kullanıcıları, seks sahnelerinin gereksiz olduğunu ve sinemadan daha geniş bir şekilde çıkarılması gerektiğini savundu.

    Whishaw ve Rogowski ile Rogowski ve Exarchopoulos arasındaki iki ortak video röportajında ​​oyuncular, filmi yapma deneyimlerini ve filmin cinsellik ve mahremiyete yaklaşımını tartıştılar. (SAG-AFTRA üyesi olan Whishaw ile yapılan röportaj, oyuncuların grevi başlamadan önce yapılmıştır.)

    Exarchopoulos, kariyerinin başlarında ekranda seks tasviriyle şekillendiğini belirtti. İlk filmlerinden biri olan ve 2013’te Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan bir lezbiyen ilişkisini konu alan “Mavi En Sıcak Renktir”, filmin sansürsüz seks sahnelerinin onu nesneleştirdiğini iddia eden bazı eleştirmenlerden tepki aldı. yıldızlar. Exarchopoulos ve rol arkadaşı Léa Seydoux daha sonra, yönetmenin çekimler sırasında onlara yaptığı muamelenin kendilerini rahatsız ve saygısız hissetmelerine neden olduğunu söyledi.

    Yine de Exarchopoulos, seks sahnelerinin – ve özellikle “Pasajlar” dakilerin – ilişkileri betimleyen filmler için genellikle çok önemli olduğuna inandığını söyledi. “Seks, bir karakterin hayatının büyük bir parçası” dedi. “Mavi En Sıcak Renktir” ona “seks yapmanın veya yapmamanın ve vücudunuzla olan ilişkinizin nasıl bir sohbet olduğunu ve kim olduğunuz ve kim olmaya çalıştığınız hakkında çok şey söylediğini” öğretmişti.

    “Passages”daki karakteri – Tomas (Rogowski) ile filmi için bir kutlama partisinde tanıştıktan sonra onunla bir ilişkiye başlayan Agathe adlı bir öğretmen – “sınırlarını test etmek” istediğini söyledi. Bir aktris olarak en büyük zorluk, “Blue is the Warmest Color”daki erken performansı ve sekse yaptığı vurgu göz önüne alındığında, ekranda samimiyeti tasvir etmenin yeni yollarını bulmaktı: “Kendimi aynı şekilde göstererek insanları sıkmak istemiyorum. dedi.

    Ben Whishaw (solda), Rogowski’nin karakterinin terk ettiği bir grafik tasarımcı olan Martin’i oynuyor. Kredi… SBS Yapımları

    Rogowski, açıklayıcı rollere de yabancı değil: Bir prodüksiyona “sinirli” bir unsur olarak tanımladığı şeyi eklemek için önceki film ve tiyatro projelerinde çıplak görünme konusunda baskı hissettiğini söyledi. Bu deneyimler hakkında kararsız hissettiğini söyledi. “Sorun seks sahnesi değildi; bu filmler gösterişli ve düzdü ve sadece iç çamaşırını çıkararak onu gerçek bir şeye dönüştüremezsin.

    “Passages”daki belki de en çok konuşulan seks sahnesi, Whishaw’ın karakteri Martin ve Tomas’ın bir dizi ihanetten sonra yatağa girmesiyle ortaya çıkar. Rogowski, sekansın, seks yoluyla güç ve acıyı müzakere eden iki uzun süreli partnerin duygusal tasviri nedeniyle, grafik doğasının ötesinde dikkate değer olduğunu söyledi.

    Rogowski, “Bir çiftin seks yapması, kurban konumundaki birinin görevi devralması,” dedi. “Bence birisi filmdeki seks sahnelerini yalnızca açık cinsel ilişki sahneleri olarak görüyorsa, o zaman başka bir film izlemeli.”

    Whishaw, son yıllarda yakınlık koordinatörlerinin – oyuncuların seks sahneleri sırasında potansiyel rahatsızlıklarını müzakere etmelerine yardımcı olan uzmanların – daha yaygın kullanımının, kendisi de dahil olmak üzere oyuncular için daha sağlıklı bir atmosfer yarattığını söyledi. “Bu gelişmeden önce, oyuncular bunu bir şekilde kendi başlarına yapmaya bırakıldı, çünkü yönetmen utanmıştı ya da bu konuda nasıl konuşacağını bilmiyordu.”

    “Passages” için oyuncu kadrosunun böyle bir koç kullanmamayı tercih ettiğini ekledi. “Bence bir sahneyi çeken grup bunu kendi aralarında yapmaktan çekinmiyorsa sorun yok,” dedi. “Saygı, güven ve yaratıcı hedefleri paylaşmakla ilgili.”

    Film aynı zamanda Tomas’ın Agathe ve Martin’le ilişkiler müzakeresi yaparken görünürdeki biseksüelliğini dikkate değer olmayan şekilde ele almasıyla da dikkat çekiyor. Exarchopoulos, bu yaklaşımın onu role çekmede büyük rol oynadığını söyledi. İnsanların her iki cinsle de ilişki yaşaması, “Benim hayatımda ve çevremde çok normal” dedi. Rogowski, bu tür aşkların yaşadığı Berlin’de de sıradan olduğunu sözlerine ekledi. “Berlin hakkında bir klişe olduğunu biliyorum ama bazı klişeler doğru” dedi.

    Rogowski’nin, sette patlamalara eğilimli ve başkalarını kendi ihtiyaçlarına göre sık sık manipüle eden zalim bir film yönetmeni olan karakteri, Exarchopoulos’a film setlerinde karşılaştığı meslektaşlarını hatırlattığını söyledi. “Çekimler sırasında yapımdaki insanlar bazen çocuksu olabiliyor ve güçleri olduğu için egoları olabiliyor” dedi. “Onlarla çok fazla empati kuruyorum.”

    Tomas’ın inatçı doğası, karakterinin cinsiyet odaklı moda seçimlerine yansır. Kredi… MUBI

    Rogowski, ilk başta Tomas’la özdeşleşmekte zorlandığını söyledi. “Senaryoyu okuduğumda, ‘Bu zor bir davranış, onun davranışını nasıl haklı çıkaracağım?’ diye düşündüm” dedi ve sonunda karakterin geleneksel ahlaktan yoksunluğunu özgürleştirici bulduğunu da sözlerine ekledi.

    Rogowski, “Bir ahlaki kural bir tür kostümdür ve bu kostümü değiştirmek ilginçtir,” dedi. “Şahsen benim için ahlak gölgeli bir arkadaştır. Din ve iktidar yapılarıyla bağlantılıdır ve birçok yönden kendi fikrinize sahip olmaktan ve hayatı keşfetmekten kaçınmanın bir yoludur.”

    Rogowski, film yönetmenlerini veya oyuncuları benmerkezci veya narsist olarak etiketleme fikrinin, genellikle çalışmalarının değerini göz ardı etmenin bir yolu olduğuna inandığını söyledi. “Çoğumuz kendimizle olan ilişkilerimizi kaybettik ve kendimizden ilham almak için yeterli zamanımız yok” dedi. “Çoğumuz biraz olmalı Dahanarsist.

    Tomas’ın inatçı doğasının, karakterinin son dönem sanat evi sinemasındaki daha akılda kalan görünümlerden bazılarını içeren, cinsiyet odaklı moda seçimlerine yansıdığını da sözlerine ekledi. Rogowski, filmin kostüm tasarımcısı Khadija Zeggaï tarafından seçilen transparan bir süveter, yılan derisi bir ceket ve şeffaf bir crop top gibi yüksek moda kıyafetlerinin hoş bir sürpriz olduğunu söyledi. “Gardırobumda hala bu eşyalardan bazıları var” dedi.

    Kısa üst, filmin ortasında, Agathe’nin düğmeli, orta sınıf ebeveynlerini yeni erkek arkadaşıyla tanışmaya davet ettiği gergin bir sahnede özellikle unutulmaz bir görünüm kazanıyor – her geçen dakika daha fazla felakete dönüşen bir yemek. Rogowski, “Bu bir kabus,” dedi. “Mutlu olduklarından emin olmak için bulabildiğim en heteronormatif tişörtü giyerdim.”

    Whishaw araya girdi: “Ama bunu yapması ne harika bir şey.” “Filmde çok fazla acı olsa da altında neşe var” dedi. “Her şey bu kadar karmaşık bir şekilde birbirine girmiş ve bence filme ruhunu veren de bu.”

  • MasterChef’te duyulan baigan choka nasıl yapılır? Közlenmiş patlıcan sosu (baigan choka) tanımı

    Doğu Hindistan çeşidi bir yemek olan baigan choka MasterChef programı ile tanımı aratılan soslar ortasına girdi. Közlenmiş patlıcandan yapılan ve Türk damak lezzetine de uygun olan baigan choka; pürüzsüz kıvamı ve doyurucu oluşuyla denenmesi gereken tatlar ortasında gösterildi. Pekala Masterchef programında merak uyandıran baigan zhoka nasıl yapılır?

    MasterChef’in yeni kısmında ele aldığı Karayip lezzetleri birçok kişi tarafından aratılmaya başlandı. Bilhassa Türk damak lezzetlerine de yatkın olan “baigan choka” merak uyandıran bir lezzet oldu. Yapılışı ile kolay olan baigan choka; domates, biberin krema kıvamına gelerek elde edilen bir lezzet olarak karşımıza çıkmakta. Lezzetli ve besleyici bir vegan yemeği olarak da tüketilen baigan choka tam bir öğle yemeğidir. Bilhassa babagannuşa benzeyen baigan choka, yanında gözleme ile servis edilmesiyle daha doyurucu hale gelmiştir. Pekala MasterChef’in aratılan orta yemeği baigan choka nasıl yapılır? 

    Baigan choka

    BAİGAN CHOKA TANIMI:

    MALZEMELER

    1 büyük patlıcan
    2 orta uzunluk domates
    1 küçük soğan, ince dilimlenmiş
    2 diş sarımsak
    1 tane kapya biber
    1 çay kaşığı tuz
     Patlıcanı yağlamak için 1/4 çay kaşığı yağ

    MasterChef baigan choka tarifi

    YAPILIŞI

    Patlıcanı iki sefer alüminyum folyoya sarın. Ocakta 30 dakika közleyin yahut fırında pişirin

    Sarımsakların başlarını kesin ve folyoya sarın. 400 derecede 30 dakika fırında pişirin

    Domatesler içinde birebir süreci uygulayın ve başka bir ocakta 25-30 dakika pişirin

    Patlıcan közlendikten sonra folyoyu açın, ortasını kesin ve içini bir karıştırma kabına alın ve içini ezin

    Sarımsak ve domates kavrulduktan sonra kabuklarından çıkarıp püre haline getirin ve ezilmiş patlıcana ekleyin

    Damak tadınıza nazaran tuz ve karabiberini ekleyin.

    Patlıcana tercih ettiğiniz yağı ekleyin.

    Daha sonra dilimlenmiş soğanı ve kapya biberi ekleyin.

    MasterChef baigan choka nasıl yapılır?

    Tercihe nazaran kekik ekleyebilirsiniz.

    Pide ekmeğini ya da gözlemeyi yanında sıcak servis edin.

    Afiyet olsun…

  • Kalça Ağrıları Tedavi Edilmezse Daha Büyük Sorunlara Neden Olabilir!

    Sık karşılaşılan ortopedik sorunlardan olan kalça ağrısı 18-60 yaş arası genç ve erişkin nüfusun hayat kalitesini etkileyen önemli bir sorun. Avrupa’da yıllık kalça ağrısı sebebiyle hastaneye başvuranların oranının ülke nüfuslarına göre yüzde 1-2 civarında olduğunu söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman, “80 milyonluk Türkiye’yi düşünürsek yaklaşık 800 bin kişiyi etkilediğini söylemek mümkün” diye konuştu.

    Yaşa göre farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bu sorunun özellikle pandemi ve sonrasında bilinçsizce yapılan spora bağlı artışa neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akman, kalça bölgesindeki ağrıların kaynaklandığı sorunlar ve tedavisine yönelik bilgi verdi.

    Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman

    “Kalça Ağrısı Farklı Nedenlerden Kaynaklanabilir”

    Hem gençlerde hem de yaşlılarda kalça ve kalça çevresi ağrılarının nedenlerinin bulunmasının zor olabileceğini belirten Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman, iyi ve kapsamlı bir uzman muayenesinin şart olduğunu ifade etti.

    Doç. Dr. Akman, “Bu ağrılar kalça ekleminden, kemiklerden, kalçanın çevresindeki kas ve tendonlardan kaynaklanabilir. Aynı zamanda yansıyan ağrılar olabilir. Kalça eklemini direkt ilgilendirmeyen ama bel bölgesinden yansıyan bir ağrı da kalçaya vurabilir. Bununla birlikte idrar yolları, kadınlarda jinekolojik problemler de kalça çevresinde ağrı yaratabilir. Bu nedenle ağrıyı değerlendirmek için öncelikle travmatik mi yoksa travmadan bağımsız bir ağrı mı, buna bakmak gerekir.” dedi

    “20-60 Yaş Arasında Daha Çok Spor ve Aktiviteyle İlgili Kalça Ağrıları Ön Planda” 

    Gençlerde, çocuklarda ve yaşlılarda görülen kalça ağrılarının farklılık gösterebileceğini söyleyen Doç. Dr. Akman, “Genç popülasyonda yapılan birçok çalışmada kalça ağrısı ile başvuran hastalarda ilk sırada Femoraasetabuler impingement dediğimiz kalça sıkışma hastalığı ve kas-tendon zorlanmaları gözleniyor.  60 yaş üzeri kişilerde ise kalça ağrısının sebeplerine baktığımızda gençlerden farklı olarak osteoartrit yani kireçlenme ilk sırada yer alıyor. Tabi ki kas-tendon ağrıları, yansıyan ağrılar da görülebilmektedir. Artroz dünya genelinde sakatlık bırakan hastalıklar arasında dördüncü sırada yer alan önemli bir sorundur. Dünyada yıllık 240 milyon kişinin, Amerika Birleşik Devletlerinde 32 milyon kişinin muzdarip olduğu bildirilmektedir.” diye konuştu.

    Kalça Ağrısı Hareketle Artıyorsa Sorun Ortopedik Kaynaklı Olabilir

    Kalçanın ön bölgesinde yer alan ve hareketle birlikte artış gösteren kalça ağrısının sorunun ortopedik nedenlerden kaynaklandığının göstergesi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akman, “Ancak ortopedik sorunlarda da sorun ilerlediyse istirahat sırasında da ağrı devam edebilir” dedi.

    “Kalça Ağrısında Kalçanın Arka Tarafındaki Ağrılar Daha Çok Bel Kaynaklıdır” 

    Kalça ekleminden kaynaklanan sorunlarda kalçanın ön kısmında ağrı yapabileceğini söyleyen Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Budak Akman şunları söyledi, “Bu durumda kalçanın yanı ve arkasında ağrı yapmasını beklemeyiz. Hasta geldiği zaman kalçanın arka tarafını da kalça bölgesi olarak adlandırabiliyor. Ancak kalçanın arka tarafındaki ağrılar daha çok bel kaynaklıdır. Bizim kalça hastasında beklediğimiz şikâyet aslında şudur; C bulgusu (C sign) denen bir şey vardır. Hasta eliyle C şeklini yapıp ön ve yana doğru bir yer gösterir. Hasta ağrısını C işaretinin içerisinde kalan bir bölgede hissediyorsa büyük olasılıkla kalçadan kaynaklanır. Daha çok yan arka veya tamamen arka bölgedeyse aslında kalça patolojisinden biraz uzaklaşırız. Daha farklı hastalıklar düşünmemiz gerekir. Yansıyan ağrıdan dolayı bel sorunları, bel fıtıkları, romatizmaya bağlı patolojilerde kalça çevresinde ağrı yaratabilir”

     “Kalça Ağrıları Bazı Kötü Huylu Hastalıkların Belirtisi Olabilir” 

    Kalça ve kalça çevresindeki ağrıların çok nadir olmakla birlikte bazı kötü huylu hastalıkların da belirtisi olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Akman, “Hastalığın tanısında fizik muayene bu nedenle çok değerli. İlk değerlendirme sonrasında tanıyı büyük oranda yaklaşıyoruz. Ancak kesin tanı için ek tanı yöntemlerini mutlaka istiyoruz. Özellikle gençlerde röntgen ile birlikte mutlaka MR gerekir.” diye konuştu.

    “Kalça Ağrılarında Günümüzde Kalça Artoskopisini Çok Sık Kullanıyoruz”

    Hastalığın tedavi süreçlerinden bahseden Doç. Dr. Akman, “Gençlerde kalça sıkışma hastalığı, kıkırdak sorunları ve labrum yırtıkları ile karşılaşırsak cerrahi tedaviler ile başarılı sonuçlar alıyoruz. Burada da açık minimal invaziv bir yöntem olan kalça artroskopisini günümüzde çok sık kullanıyoruz. Artık dünyada da altın standart haline geldi. Kalça artroskopisi her yaşta yapılabilir ama tabi ki kalça ekleminde bozukluk ilerlediği osteoartrit geliştiği zaman çok fazla da işe yaramıyor. Daha çok genç hastalarda ve bu olayların ilk evresinde başvurduğumuz bir yöntem olduğunu söyleyebilirim. Gençler ve sporcular, kalça yaralanmaları- labrum yırtıkları ve kalça sıkışması ameliyatlarından sonra spora dönebilirler. Belli bir iyileşme döneminden sonra aktivitelerine kaldıkları yerden devam edebilirler. “ dedi.

    “Kalça Ağrılarında Tedaviyle Hayat Kalitesini Yükseltebiliyoruz” 

    Tedavi edilmediği taktirde hastaların bir süre sonra kalça kireçlenmesiyle karşımıza gelmesi kaçınılmaz olacaktır” diyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman şunları söyledi, “Öncelikle sosyal medya üzerinden görülen hareketlerle bilinçsizce spor yapılmamalı. Bununla birlikte sporla birlikte ya da hareketlerin hızını artırdıkları zaman ağrı varsa ‘bir daha spora gideyim, ağrılarım geçer’ diye düşünüp üstüne gidilmemeli. Çünkü bu durumda ağrıların kronikleşmesine ve basit bir tedaviyle geçebilecekken daha kompleks hale gelebilir. O yüzden sporla ilgili bir yaralanma, zorlanma özellikle o bölgede şişlik, morarma gibi bir bulgu oluşursa hemen ortopedi uzmanına başvurmalarında yarar var. İleri yaştaki kalça kireçlenmesi olan hastalarımız da yaşadıkları kalça ağrıları ile devam etmek zorunda değiller. Günümüzdeki tedavi şekilleriyle hayat kalitelerini yükseltebiliyoruz. Ağrılarını azaltıp konforlu bir şekilde yaşamlarına devam edebileceklerini unutmamalılar” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

  • Fransız Gazeteciler Grevi Durdurdu, ‘Aşırı Sağcı’ Editörü Engelleyemedi

    Fransa’nın önde gelen Sunday gazetesinde çalışan gazeteciler Salı günü, yakın Fransa tarihindeki en uzun medya grevlerinden birini sona erdirdiklerini duyurdular, ancak düzinelercesinin, aşırı sağ sicili olan bir editörün yeni baş editör olarak atanmasını protesto etmek için istifa edebileceğini tahmin ettiler. .

    Hükümet liderleriyle yaptığı röportajlar ve büyük ölçüde merkezci politika analizleriyle tanınan Le Journal du Dimanche personeli, gazetenin yakında yeni sahibi olacak Fransızların olduğu netleştikten sonra 40 günlük grevi iptal etmeye karar verdiklerini söyledi. milyarder Vincent Bolloré, randevuyu iptal etmeyecek. Personel üyeleri, yeni liderlikle çalışmaktan veya işlerini bırakmaktan başka seçenekleri olmadığını söylediler.

    Daha önce ırkçı hakaretler yayınladığı için para cezasına çarptırılan aşırı sağcı bir Fransız dergisinin başında bulunan yeni editör Geoffroy Lejeune’nin Salı günü yeni görevine başlaması planlanıyordu. Gazetenin bilindiği şekliyle JDD’ye atandığına dair haberler, Fransız medyasında ve siyasi çevrelerde büyük bir ana akım haber kaynağının sağcı bir platforma dönüştürülebileceğine dair endişeleri artıran bir yangın fırtınasını ateşledi. Kargaşadan önce Paris gazetesinde yaklaşık 100 gazeteci çalışıyordu.

    “Bugün, Geoffroy Lejeune göreve başlıyor. JDD gazeteciler sendikası yaptığı açıklamada, boş bir haber odasına girecek” dedi. “Düzinelerce gazeteci onunla çalışmayı reddediyor ve JDD’den ayrılacak.”

    Bay Lejeune, geçen yıl sağ eğilimli bir dergi olan Valeurs Actuelles tarafından yayın yönüyle ilgili bir anlaşmazlık nedeniyle kovuldu. Kredi… Joel Saget/Agence France-Presse — Getty Images

    Gazete, Bay Lejeune’un Bay Bolloré’nin göreve gelmesinden hemen önce aniden atanmasının ardından gazetecilerin Haziran ortasında çekip gitmesinden bu yana, 75 yıllık tarihinde yalnızca ikinci kez yayınını kaçırdığı için altı hafta boyunca gazete bayilerinden uzak kaldı. Bu yaz, Bay Bolloré, The JDD ve Paris Match dergisinin sahibi olan bir holding olan Lagardère Group’un çoğunluk hissesini almaya hazırlanıyor.

    Lagardère Group yaptığı açıklamada, haftalık basılı baskıların Ağustos ortasında yeniden yayınlanacağını söyledi.

    Gazeteciler sendikası, Bay Lejeune’nin, göçmen karşıtı dil ve aşırı sağcı yazar ve başkan adayı Éric Zemmour’u desteklemek de dahil olmak üzere sağ eğilimli bir başyazı çizgisini desteklemesinin, “JDD’ninkilerle tamamen çelişen değerleri yansıttığını söyledi. ” 34 yaşındaki Bay Lejeune, dümene geçmekten onur duyduğunu belirten kısa bir Twitter mesajı dışında herhangi bir basın açıklaması yapmadı. Sağ eğilimli Valeurs Actuelles dergisi, sahibiyle editoryal yön konusunda çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle geçen yıl onu kovdu.

    The JDD’deki dram, özel gazetelerin, TV ve radyo istasyonlarının beşte dördünden fazlasının Fransız veya yabancı milyarderlere veya finansörlere ait olduğu bir ülkede basın özgürlüğü konusunda uzun süredir devam eden endişeleri yeniden canlandırdı.

    JDD gazetecilerinin sayısız protestosu ve yüzlerce akademisyen, ekonomist, kültürel şahsiyet ve sol eğilimli politikacı tarafından imzalanan bir destek mektubundan sonra, Parlamento, JDD gibi devlet sübvansiyonu alan gazetelerdeki gazetecilere izin verecek bir önlemi düşünüyor. baş editörün seçimi konusunda söz hakkı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ayrıca Eylül ayında basın bağımsızlığının nasıl güçlendirileceğine ilişkin bir dizi kamuya açık oturum yapılacağını duyurdu.

    JDD’nin doğrudan sahibi, esasen Bay Bolloré’ye rapor veren Lagardère holdingi, yeni bir editör kurma hakkına yalnızca kendisinin sahip olduğunu söyledi.

    JDD çalışanları geçen ay grevde. Sendikaları Salı günü “Bugün bir muharebeyi kaybettik ama mücadelemiz henüz bitmedi” dedi. Kredi… Alain Jocard/Agence France-Presse — Getty Images

    Olay, sık sık Fransa’nın Rupert Murdoch’u olarak tanımlanan, siyasi olarak bağlantılı bir sanayici olan Bay Bolloré’ye yeniden dikkat çekti. Brittany’deki gelenekçi Katolik çevrelerden geliyor ve sürekli olarak Fox News tarzı bir ağ olan CNews tarafından desteklenen muhafazakar bir medya imparatorluğu inşa ediyor. Satın aldığı birçok ana akım haber kuruluşu, uzun süreli gazetecilerin ortadan kaldırılması ve analistlerin Bay Bolloré’nin siyasi inançlarıyla uyumlu olduğunu söylediği yeni yazı işleri ile değiştirilmesiyle sağ eğilimli platformlara dönüştürüldü.

    Gazeteciler sendikası, JDD personelinin büyük bir kısmının ayrılacağını söyledi. Bazıları, “yazı işleri personelinin bağımsızlığını ve gazetecilerin mesleklerini icra ederken korunmasını garanti altına almak için” Fransa’nın basını yöneten yasal çerçevesinde değişiklik yapılmasını zorlamak için bir dernek kuruyor.

    Sendika yaptığı açıklamada, “Bugün bir muharebeyi kaybettik ama mücadelemiz henüz bitmedi. “Bu tarihi grevin sonunda şu sonuca varıyoruz: Hissedarların gücüyle karşı karşıya kalan gazeteciler yalnızca yasalara güvenebilir.”

  • Oyungezer Mecmuamız 2023 Ağustos Sayısıyla Karşınızda

    Oyungezer’in 189. sayısından hepinize sımsıcak (biraz da biz pişirelim sizi), kocaman merhabalar! Bu sıcak yaz günlerinde püfür püfür esen bir yere kurulup mecmua okumanın keyfini çıkarmaya hazır mısınız?

    Bu ay özel bir kapakla karşınızdayız. Pahalı sanatkarlarımızdan Murat Palta tarafından çizilen The Assassin’s Legacy illüstrasyonu, tüm dünyada özel olarak yalnızca Oyungezer’in kapağını süslüyor. Mecmua sayfalarımızda da bizimle birlikte Assassin’s Creed’in 15 yıllık geçmiş yolcuğuna bir göz atacak, geleceğe göz kırpacak ve Murat Palta ile yaptığımız özel röportajı okuyabileceksiniz.

    Portal’da bir diğer özel belge daha var: Ekonomikon! O. Nuur K’aya‘nın lanetli sözleri bir ortaya getirerek hazırladığı ön kelamıyla birlikte okuyacağınız bu belgeyi çok seveceğinize eminim.

    The Bookwalker, Brotato, Everybody 1-2-Switch!, Exoprimal, Jagged Alliance 3, Park Beyond, Ratchet and Clank: Rift Apart ve fazlası inceleme sayfalarımızda sizi beklerken, Meddya köşemizde de çok sayıda sinema, dizi, albüm ve kitaba değindik tekrar.

    Neyse ben daha fazla anlatmayayım, siz vakit kaybetmeden indiriverin.

    Bu ayki sayımızın kapağı şöyle:

    Oyungezer dergimizin 2023 Ağustos sayısına sahip olmak için yapmanız gereken tek şey her vakit olduğu üzere aşağıdaki özel sayfamızı ziyaret etmek:

    Oyungezer Ağustos (#189) sayısını buradan indirebilirsiniz

    Artık alıştığınız üzere üzere formumuzu doldurduğunuzda derginizi indirebileceğiniz linkler anında email kutunuza düşmüş olacak ve dergimizin keyfini çıkarabileceksiniz.

    Dergimizin evvelki dijital sayılarına toplu halde ulaşmak için şu sayfayı kullanabileceğinizi de hatırlatayım. Ayrıyeten bildiğiniz üzere bugüne kadar çıkan tüm sayılarımızı da dijitalleştirmiş ve sizlere sunmuştuk. Dijital arşivimize de şuradan ulaşabilirsiniz.

    Gelecek aya görüşmek üzere, uygun okumalar!

  • İbrahim Tatlıses dudak uçuklatan mal varlığını açıkladı

    Ünlü müzikçi İbrahim Tatlıses, hakkında çıkan mal varlığı haberlerini yalanladı. Tatlıses ne kadar serveti olduğunu kendisi paylaştı.

    Ünlü müzikçi İbrahim Tatlıses, gerek özel hayatı gerekse birbirinden hoş müzikleriyle gündemden düşmeyen isimlerden biri.

    Tatlıses, bu kere de ferdî serveti ile isminden kelam ettirdi.

    Geçtiğimiz günlerde medyada ‘serveti dudak uçuklatan ünlüler’ başlıklı bir liste yayınlanmıştı.

    SERVETİNİ KENDİ PAYLAŞTI

    Listede ismi birinci sıralarda bulunan Tatlıses, yapılan haberi yalanladı.

    Listede belirtildiği üzere bir serveti olmadığını tabir eden Tatlıses, servetini kendi açıkladı.

    Tüm servetini yazılı olarak açıklayan İbrahim Tatlıses’in paylaşımı gündem oldu.

    TGRT’nin aktardığına nazaran İbrahim Tatlıses’in mal varlığı şu halde:

    “Seyrantepe’de 1.5 dönüm arsa üzerinde bulunan bir kebap salonu, TV binası, Tatlıses Şirketler Kümesi binası, By Tatlısesgiyimin atölyesi ve mağazası, Demirciköy Alarko Sitesi’nde bir villa, Seyrantepe OYAK Sitesi’nde üç daire, Şanlıurfa’da bir daire, Şanlıurfa’da 3 dönüm arsa, İzmir Narlıdere Folkart Konutları’nda bir daire, Hadımköy Günışığı Konaklarında bir villa, 1 tekne, 2 hız motoru, 2 adet Mercedes marka araba, 3 Jeep, 1 limuzin, 20 şirket aracı, Bodrum Bitez’de 48 daireli Tatlıses Paradise apartları ve içinde bir villa, Bodrum Bitez’de 6.5 dönüm üzerine denize sıfır 26 odalı Golo Beach Hotel, Bodrum Bitez’de 6.5 dönüm arsa, Kuşadası’nda 8 dönüm üzerine 6 katlı 157 odalı 314 yataklı Tatlıses Otel, İstanbul’da 5 kebap salonu, Uydu kanalı ve D-Smart’ta yayında olan TV kanalı, birçok vilayette ulusal yayın yapan Tempo TV.”

  • Dünya Kupası’nda İsveç ve Güney Afrika son 16’ya yükseldi

    FIFA Bayanlar Dünya Kupası G Kümesi, oynanan 2 maçla tamamlandı. G Grubu’nu birinci 2 sırada bitiren İsveç ve Güney Afrika, son 16 çeşidine ismini yazdırdı.

    FIFA 2023 Dünya Kupası G Kümesi’nde Güney Afrika – İtalya ve Arjantin – İsveç müsabakaları oynandı. Kümedeki ikinci maçında İtalya’yı 5-0 mağlup ederek kümeden çıkmayı daha evvel garantileyen İsveç, Waikato Stadyumu’nda Arjantin ile karşı karşıya geldi. Müsabakadan 2-0’lık skorla galip ayrılan İsveç, kümesi önder tamamladı. İsveç’e galibiyeti getiren golleri 66’ncı dakikada Rebecka Blomqvist ve 90’ıncı dakikada penaltıdan Elin Rubensson kaydetti.

    GÜNEY AFRİKA KAZANARAK TURLADI

    G Grubu’ndaki öteki müsabakada ise Güney Afrika ve İtalya karşı karşıya geldi. Wellington Regional Stadyumu’nda oynanan müsabakayı 3-2 kazanan Güney Afrika, puanını 4’e yükseltti ve İtalya’yı geride bırakarak son 16 çeşidine ismini yazdırdı. Güney Afrika’ya galibiyeti getiren golleri 32’nci dakikada Benedetta Orsi kendi kalesine, 67’nci dakikada Hildah Magaia, 90+2’nci dakikada Thembi Kgatlana’dan geldi. İtalya’nın gollerini ise 11’inci dakikada penaltı ve 74’üncü dakikalarda Arianna Caruso kaydetti.

    SON 16 ÇEŞİDİNDEKİ RAKİPLER BELİRLİ OLDU

    G Kümesi’nde birinci iki sırayı alarak son 16 cinsine yükselen İsveç ve Güney Afrika’nın rakipleri de aşikâr oldu. G Grubu’nu birinci sırada tamamlayan İsveç, E Grubu’nu ikinci sırada bitiren A.B.D ile eşleşti. Güney Afrika’nın rakibi ise E Kümesi başkan Hollanda oldu. Hollanda ile Güney Afrika uğraşı 6 Ağustos Pazar günü TSİ 05.00’te karşı karşıya gelecek. İsveç – A.B.D. çabası ise tıpkı gün TSİ 12.00’de oynanacak.

  • Menemen FK’ya Galatasaray’dan destek

    TFF 2’nci Lig Kırmızı Küme’de yeni dönem öncesi argümanlı bir takım oluşturan Menemen Futbol Kulübü, Galatasaray altyapısında yetişen 19 yaşındaki orta saha oyuncusu Emirhan Adak’ı da transfer etti.

    Sarı-lacivertli kulüp genç futbolcuyla 3 yıllık mukavele imzaladı.

    Kulüpten yapılan açıklamada, “Galatasaray altyapısından yetişen 19 yaşındaki orta saha oyuncusu Emirhan Adak ile 3 yıllık mutabakat sağlanmıştır. Genç futbolcumuza ailemize beğenilen geldin diyor, ulu armamız altında muvaffakiyetler diliyoruz” sözlerine yer verildi.

     

  • Tuna Dalgası Tanımı

    Alman mutfağının en beğenilen tatlarından biri olan “Tuna Dalgası,” lezzetiyle çay saatlerine şıklık katıyor. 

    Donauwelle olarak da bilinen bu tanım, pastanelerin vazgeçilmezi. Ama endişelenmeyin, zahmetli üzere görünse de aslında epeyce kolay ve keyifli bir lezzet hazırlamak için buradayım. 

    Üstelik süreci pratikleştirerek, hazır puding ve çikolata sosu kullanarak da kusursuz sonuçlar elde edebilirsiniz. Üzerindeki dalga deseni de tanımı eksiksiz kılan ögelerden biri olsa da, onu yapmak istemeyenler için de alternatif usuller sunacağım. İşte nefis Tuna Dalgası tarifi!

    Tuna Dalgası Tanımı İçin Materyaller:

    Sade Kek İçin:

    • 2 adet yumurta
    • 1 su bardağı toz şeker
    • 1 su bardağı sıvı yağ
    • 1/2 çay bardağı zeytinyağı
    • 1 su bardağı süt
    • 2 su bardağı un
    • 2 paket vanilin
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 tutam tuz

    Kakaolu Kat İçin:

    • 3 yemek kaşığı kakao
    • 1/2 su bardağı süt

    Meyve Katı İçin:

    • 400 gram vişne (dondurulmuş ya da konserve) (suyu süzülmüş)

    Kreması İçin:

    • 4 su bardağı süt
    • 2 paket vanilyalı puding
    • 3 yemek kaşığı toz şeker
    • 3 paket vanilin
    • 200 gram tereyağı
    • 1 paket krem şanti (toz halinde)
    • 1/2 büyük çay bardağı süt

    Çikolatalı Kat İçin:

    • 200 gram kuvertür çikolata (bitter çikolata)
    • 200 ml. krema (1 su bardağı)

    Tuna Dalgası Tanımı Nasıl Yapılır?

    Kek İçin:

    • Yumurtaları bir kabın içine alın ve toz şekerle kremamsı bir kıvam elde edinceye kadar güzelce çırpın.
    • Sıvı yağ, zeytinyağı ve sütü ekleyerek çırpmaya devam edin.
    • Tüm sıvı materyalleri güzelce harmanladıktan sonra un, vanilin, kabartma tozu ve tuzu ekleyip çırpmaya devam edin.
    • Yağlanmış dikdörtgen bir kelepçeli kalıbın tabanına sade kek harcının yarısını dökün ve düzgünce yayın.
    • Kalan kek harcına kakao ve süt ekleyip karıştırın. Kakaolu karışımı sade kek harcının üzerine dökün ve düzgünce yayın.
    • Süzdüğünüz vişneleri kek hamurunun üzerine serpiştirin.
    • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 30-35 dakika pişirin. Keki fırından çıkarıp oda sıcaklığında dinlendirin.

    Krema İçin:

    • Bir tencereye süt, vanilyalı puding tozu, toz şeker ve vanilini koyup yoğunlaşana kadar pişirin ve akabinde oda sıcaklığında soğumaya bırakın.
    • Soğuyan pudingli karışıma tereyağı, toz krem şantiyi ve sütü ekleyerek pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar mikserle çırpın.

    Birleştirme Kademesi:

    • Benmari tarzı erittiğiniz krema ve çikolatayı oda sıcaklığına getirin.
    • Dinlenmiş olan kekin üzerine evvel pudingli kremayı dökün ve düzgünce yayın.
    • Sonra çikolata sosunu kekin üstüne dökün ve her tarafına eşit bir biçimde yayın.
    • Kekin üst kısmına çatal yardımıyla dalga formu verin ve pastayı tekrar buzdolabında 10 dakika kadar dinlendirin.
    • Dinlenen pastayı dilimleyerek servis edin. Afiyet olsun!

    Artık bu tanım, güya kendiniz yazmış üzere gözükecektir. Umarım beğenirsiniz!

  • VC Devleri, Bu Altcoin’i Satıyor! Neler Bekleniyor?

    Paradigm, Dragonfly ve a16z üzere VC devleri, yeterli niyeti olarak yüklü ölçüde MKR satıyor. Bu satışlar altcoin projesinin daha merkezsiz hale gelmesine yardımcı olacak. Pekala, MKR yatırımcıları için berbat haber mi?

    VC devleri takviye emelli MKR satışlarına başladı

    VC devleri bu hafta MakerDAO’nun MKR token bakiyelerini boşaltıyor. Bu senaryo, altcoin fiyatı üzerinde aşağı taraflı bir baskı oluşturacak. Lakin öteki yandan protokolün daha merkezsiz olması ve gelecekteki fiyat hareketleri için büyük bir artı.

    1 Ağustos’ta Menya Research analistleri, a16z’nin sonunda tüm MakerDAO bakiyesini sattığını bildirdi. Ayrıyeten Paradigm ve Dragonfly üzere VC firmaları da MKR rezervlerini tüketti.

    Menya analistlerine nazaran, üç teşebbüs devi toplu olarak bir noktada MKR arzının yaklaşık %11,5’ini tutuyordu. A16z, Eylül 2018’de ortalama 250 dolar fiyatla 15 milyon dolar yahut MKR arzının %6’sını satın aldı. Paradigm ve Dragonfly, Aralık 2019’da ortalama 500 dolar fiyatla 27,5 milyon dolar yahut arzın %5,5’ini topladı.

    Şirketler altcoin konumlarından yüksek çıkar elde ettiler

    A16z, Mart 2021’den beri ortalama 1.800 dolar dolardan satış yapıyor. Birinci yatırımından 7,2 kat kar elde etti. Geçen ay, “kalan 32.000 MKR’sini agresif bir formda satmak için borsalara gönderdi.”

    Paradigm ve Dragonfly da partiler halinde satış yapıyor ve satın alımlarından hayli çıkarlı çıktı.

    Şirketlerin devasa altcoin satın alımları piyasa üzerinde her vakit telaş kaynağı olmuştur. Uniswap üzere birçok projenin idare oylama sistemleri, büyük VC balinaları tarafından büsbütün devralındı. Ayrıyeten, VC’ler çoklukla altcoin’lerini özel satışlarda büyük indirimlerle alırlar ve bazen çantalarını ferdî yatırımcılara satarlar. Pekala bu şirketlerin satışları altcoin yatırımcılarını nasıl etkileyecek?

    MKR fiyatı ve oyun planı: Altcoin yatırımcılarını neler bekliyor?

    MakerDAO artık, “Oyun Sonu (Endgame) Planı”nın bir kesimi olarak klasik finans varlıklarına agresif bir formda yatırım yapıyor. Bilhassa, bu yıl ABD devlet tahvillerine ve hazinelerine odaklandı.

    Bu esnada, MKR fiyatı gün içinde %8 artışla bu yazının yazıldığı sırada 1,318 dolardan süreç görüyor. DeFi altcoin, son 30 gün içinde %45’in artışla sağlam bir ay geçirdi. Lakin, Mayıs 2021’deki ATH düzeyi olan 6.292 dolardan %80 civarı indirimli süreç görmeye devam ediyor. Bununla birlikte, risk sermayedarları çantalarını boşalttığına nazaran, proje daha merkezi değil ve fiyat hareketi boğalarla geri döndü.

    Kriptokoin.com olarak a16z’in hafta sonu boyunca borsalara yüklü ölçü MKR yatırdığını aktarmıştık. Transferler, MKR fiyatının yükselişte olduğu bir periyotta geldi. Şirketleri satışa yönelten Endgame vizyonu hakkında detaylara bu yazıda yer verdik.

  • 100 Milyon Dolarlık Altcoin Bir Gecede Nasıl Çöp Oldu?

    Piyasa, Coinbase CEO’su Brian Armstrong’dan esinlenen bir meme-coin olan BaldBaseBald (BALD) etrafındaki ‘rug-pull’ olayını konuşuyor. Altcoin, piyasaya adım attıktan kısa müddet sonra yüz milyonluk piyasa kıymetine ulaştı. Lakin, akabinde pahasının neredeyse tamamını kaybetti. Pekala aslında neler oldu?

    Yüz milyon dolarlık altcoin bir gecede nasıl değersizleşti?

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere BaldBaseBald (BALD) isimli bir meme-coin, 30 Temmuz’da, Coinbase’in Optimism üzerine inşa edilen yeni Layer-2’si Base Network’te piyasaya sürüldü. Altcoin, Coinbase’in kurucusu Brian Armstrong’a atıf yaptı. Armstrong’un ‘kel’, yani (bald) başı bu esinin kaynağıydı. Böylelikle, kısa müddette Blockchain’deki spekülatörler için bir uyum noktası haline geldi.

    Altcoin, iki gün içinde, 25 milyon doların üzerinde likidite kazandı. Böylelikle, 100 milyon dolarlık bir piyasa kıymetine ulaştı. Bununla birlikte, token’ın meteorik yükselişinin klasik bir piyasa manipülasyonu hadisesi olduğu ortaya çıktı. Zira token’ın gerisindeki dağıtıcı BaldBaseBald, halıyla çekti. Böylelikle, altcoin fiyatının % 85 oranında düşmesine neden oldu.

    BALD’ın gerisinde makûs niyetli piyasa davranışı mı var?

    Piyasa araştırmacısı Thiccy, Bald dağıtıcısından gelen tüm süreçleri endeksledi. Ayrıyeten, makûs niyetli bir piyasa davranışı kıssasını ortaya çıkardı. BaldBaseBald birinci 24 saat içinde havuza 6.700 ETH (12,5 milyon doların üzerinde) likidite ekledi. Bu fiyat yeni bir Blockchain’deki bir meme-coin için şaşırtan bir sermaye ölçüsü. Dağıtıcının aksiyonları elbet spekülatörler için yükselişe neden oldu. Pek çok kişi Brian Armstrong’un bu coini heyecan yaratmak için yarattığını düşündü. Lakin, dağıtıcı havuza likidite eklemeyi bırakır bırakmaz fiyat sakinleşti ve düştü.

    BALD’ın 24 saat içindeki piyasa davranışı. Kaynak: Thiccy

    24 saat sonra, dağıtıcı BALD için tekrar teklif vermeye başladı. Bu süreçte altcoin fiyatının iki katına çıkmasına neden oldu. Akabinde, dağıtıcı 10.500’den fazla ETH (yaklaşık 20 milyon dolar değerinde) likidite çekti. Bu da token kıymetinde %85’lik bir düşüşe yol açtı. Thiccy’nin tahlili, dağıtıcının 6.870 ETH ekledikten, ortalama 0,0004 fiyattan 1.360 ETH satın aldıktan ve 10.704 ETH çektikten sonra 2.789 ETH yahut 5,2 milyon dolar net kâr elde ettiğini gösterdi.

    Thiccy: Kime güvendiğinize dikkat edin!

    Aktörün ne kadar düzgün sermayeli olduğu ve Coinbase’in ahenk Blockchain’indeki kamu ışığının ortasında bu bariz manipülatif piyasa davranışını gerçekleştirme konusunda ne kadar yiğit oldukları şaşırtıcıydı. Thiccy, tahlilleri sonucunda şu sonuca varıyor:

    Ve böylelikle, BALD’ın öyküsü sona erdi. Aptal oyunlar oyna, aptal mükafatlar kazan. Umarım bu piyasanın piyasa manipülasyonu ve etik olmayan sahtekârlıklarla dolu olduğu bir alan olarak bundan ders çıkarabiliriz. Kime güvendiğinize dikkat edin.

    Rug-pull olaylarına son örnek altcoin: BALD

    BALD’ın fiyatı 4.000 kata kadar artarak piyasa kıymeti 100 milyon doların üzerine çıktı. Böylelikle, göğüs coin piyasada heyecan yarattı. Bu, erken yatırım yapanlar için olağanüstü bir haberdi. Zira, kimileri dalga yükseldikçe çıktı ve kâr etti. Birtakım inşaatçılar bu heyecan dalgasından faydalanarak BALD trendine katılmaya istekli yatırımcıları kandırmak için meme-coinleri yarattı. Sonuçta birtakım meme-coin token sahiplerinin ziyan etmesine neden oldu.

    BALD halihazırda dolandırılmış olsa da Scope, 29 meme-coin’in ardındaki adresin, BNB Blockchain ve tanınan bir Ethereum katman-2 platformu olan Arbitrum da dahil olmak üzere başka platformlarda da dolandırıcılık geçmişine sahip olduğunu belirtiyor. Meme-coin’lerin alınıp satıldığı platformlarda, ticaretin merkezi olmayan yapısı nedeniyle topluluk tarafından sağlanan likidite çok değerlidir. Rug-pull dolandırıcıları, tipik olarak meme-coin’lerine likidite sağlar. Bu da daha fazla kullanıcıyı coini satın almaya çeker. Böylelikle, fiyatlar yükseldikçe likiditeyi artırır. Lakin, yaratıcı daha sonra bu noktada likiditeyi kasıtlı olarak geri çeker. Hasebiyle meme-coin’lerini Ethereum üzere daha likit bir coine dönüştürerek token fiyatlarının sıfıra düşmesine neden olur.

  • Max Payne 2, Steam’de Tekrar Satışa Sunuldu

    Max Payne, oyun dünyasına çok şey katan serilerden, buna hiç kuşku yok. Birçok oyun severin beğenisini kazanan seri, 2012 yılında çıkan 3. oyunla son bulmuştu. Şimdilik seri için yeni bir oyun planlanmıyor, münasebetiyle elimizdeki yegâne tercih üçlemeyi oynamak.

    Ancak, bu da oyunları daha evvel satın almamış olanlar için bir müddettir kısmen mümkün hale geldi, yalnızca son oyunu oynayabilme ihtimalleri bulunuyordu; çünkü Kasım 2021’de birinci 2 oyunun Steam’de satıştan kaldırıldığını görmüştük.

    Bunun için rastgele bir münasebet belirtilmemişse de bu oyunların satıştan kaldırılması birinci 2 oyunun yine üretimlerinin geliştiriliyor olmasıyla ilişkilendirilebilecek bir atak olmuştu. Buna rağmen, bahse bahis tekrar üretimlerin durumu muallak; ne vakit gelirler, şimdi belirli değil. Hasebiyle, şayet hakikaten de bununla ilgili olarak satıştan kaldırılmışsa bu oyunlar, bu atak erken bir atılım olmuş üzere görünüyor.

    Neyse ki, bir geri dönüş haberi geldi; Max Payne 2, bir kere daha Steam’de satışa sunuldu. Üstelik fiyatı da şu anda çok makul; 18 TL’ye satılıyor. Bunun üzerine bir de 10 Ağustos’a kadar %65 indirimle 6 TL’ye satın alınabildiğini göz önünde bulundurunca, daha evvel satın almamış olanlar için kaçırılmayacak bir fırsat kelam konusu diyebiliriz.

    Umarım birinci oyun da en kısa müddette tekrar satışa sunulur, takipteyiz.

  • Galatasaray’da Mauro Icardi’ye yeni vazife

    Galatasaray’da geçen dönem kiralık olarak forma giyen ve geçtiğimiz günlerde bonservisiyle takıma katılan Mauro Icardi’ye yeni bir misyon verildi.

    Arjantinli yıldız, yeni dönemde Galatasaray’ın kaptanlarından biri olacak.

    Muslera ve Kerem ile birlikte Galatasaray’ın kaptanları ortasında Icardi de yer alacak.

    Geçen dönem grubun üçüncü kaptanı olan Gomis’in vazifesi golcü oyuncuya geçecek.

    YILLIK 6 MİLYON EURO

    Kamu Aydınlatma Platformu’na oyuncunun yılık fiyatı 6 milyon Euro olarak açıklanırken başarılı futbolcuya 4 milyon Euro da imaj hakları olarak bonus ödeneceği kaydedildi.  

     

     

  • Pedri: “Beni Barça’dan satın alabilecek para bulunmadı”

    Barcelona’nın 20 yaşındaki genç yıldızı Pedri hakkında çıkan transfer savları üzerine açıklamada bulundu. 

    İsmi PSG ile anılan İspanyol yıldız Pedri, ‘PSG’ye transfer olacak mısın?’ sorusuna bu transferin gerçek olmadığı tarafında yanıt verdi. 

    ”BENİ SATIN ALABİLECEK PARA ŞİMDİ BULUNMADI” 

    Uzun yıllar Barcelona’da kalmak istediğini belirten Pedri, ”PSG mi? Beni Barcelona’dan uzaklaştırmaları için çok şey yapmaları gerekir. “Beni, Barcelona’dan satın alabilecek para şimdi bulunmadı. Transfer söylentileri beni ilgilendirmiyor, Barça’yı istiyorum ve daha uzun yıllar burada kalacağım. Gayem kaptan olmak ve yeni Spotify Camp Nou’da oynamak.” sözlerini kullandı. 

    SÖZLEŞMESİ 2026’DA SONA ERECEK 

    2 dönemdir Barcelona A grubu ile sistemli olarak forma giyen Pedri’nin Katalan grubu ile 2026 yılına dek mukavelesi bulunuyor. Genç yıldızın piyasa kıymeti 100 milyon euro olarak görülüyor. 

  • Deniz Undav, Stuttgart’a transfer oluyor!

    İngiltere Premier Lig takımlarından Brighton Hove Albion forması giyen Türk asıllı Alman futbolcu Deniz Undav Stuttgart’a transfer oluyor.

    27 yaşındaki futbolcu Alman grubunda 1 yıl kiralık olarak forma giyecek. Kontratta satın alma opsiyonu da bulunuyor.

    Deniz Undav gün içerisinde sıhhat denetimlerinden geçerek resmi imzayı atacak 

    Ocak 2022’de Union Saint Gallen’den 7 milyon euro’ya İngiliz takımına transfer olan Undav, Brighton formasıyla 30 maçta 8 gol 1 asist kaydetti.

  • Finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığı mayısta 81 milyar 472 milyon dolara geriledi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri mayıs 2023 istatistiklerini yayımladı. Detaylar şöyle:

    Mayıs 2023 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu değerlendirildiğinde, Nisan 2023 verilerine göre varlıklar 813 milyon ABD doları azalırken, yükümlülükler 3.539 milyon ABD doları azalmıştır. Net Döviz Pozisyonu Açığı ise 81.472 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş ve Nisan 2023 dönemine göre 2.726 milyon ABD doları azalmıştır.

    Mayıs 2023 dönemi varlık dağılımı incelendiğinde, bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat ve menkul kıymetler sırasıyla 2.236 milyon ABD doları ve 47 milyon ABD doları azalırken, ihracat alacakları ve yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları sırasıyla 971 milyon ABD doları ve 499 milyon ABD doları artmış ve sonuç olarak varlıklar 813 milyon ABD doları azalmıştır. Yükümlülük dağılımında ise, bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler ve yurt dışından sağlanan nakdi krediler sırasıyla 2.163 milyon ABD doları ve 2.112 milyon ABD doları azalırken, ithalat borçları 736 milyon ABD doları artmış ve bunlara bağlı olarak yükümlülükler 3.539 milyon ABD doları azalmıştır.

    Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında, Mayıs 2023 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Nisan 2023 dönemine göre 69 milyon ABD doları azalırken, uzun vadeli olanlar 2.094 milyon ABD doları azalmıştır. Yurt dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 611 milyon ABD doları artarken, uzun vadeli krediler 1.986 milyon ABD doları azalmıştır.

    Mayıs 2023 döneminde kısa vadeli varlıklar 150.415 milyon ABD doları iken, kısa vadeli yükümlülükler 83.942 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Kısa Vadeli Net Döviz Pozisyonu Fazlası ise 66.473 milyon ABD doları olarak gerçekleşerek Nisan 2023 dönemine göre 1.854 milyon ABD doları azalmıştır. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 33 düzeyindedir.

    -iDeal Haber Merkezi-

  • Caddebostan’da satılık konutlarda metrekare fiyatı 90 bin TL’yi aştı

    London Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Parmak, bu bölgelerde yabancı yatırımcıların gösterdiği ilgi hakkında değerlendirmelerde bulundu ve gayrimenkul yatırımcılarına önemli tavsiyeler sundu.

    Mesut Parmak, İstanbul’un eşsiz coğrafi konumu, zengin tarihi mirası ve sürekli artan nüfusu ile gayrimenkul yatırımcıları için cazip bir pazar olduğunu vurguladı. Aynı zamanda şehrin Anadolu Yakası’ndaki hızlı gelişimi, modern altyapı çalışmaları ve ulaşım imkanlarının sürekli iyileştirilmesinin de bölgeye olan ilgiyi artırdığına dikkat çekti.

    Bağdat Caddesi’nin lüks mağazaları, restoranları, kafeleri ve yeşil alanlarıyla bilinen prestijli bir bölge olduğunu ifade eden Parmak, bu bölgede yaşamın kalitesinin yüksek olmasının yatırımcıları cezbettiğini belirtti. Anadolu Yakası’nın diğer semtlerinde de benzer bir ilginin arttığını ve kentsel dönüşümün hız kazanmasıyla birlikte modern konut projelerinin bu bölgelerde yoğun bir şekilde geliştirildiğini söyledi.

    Mesut Parmak, son dönemde yabancı yatırımcıların İstanbul Anadolu Yakası ve Bağdat Caddesi’ne artan ilgisinin altını çizdi. Türkiye’nin ekonomik ve kültürel açıdan cazibe merkezi olması, yabancı yatırımcıları bu bölgedeki gayrimenkullere yönlendiren önemli etkenlerden biri oldu. Özellikle Arap ve Avrupalı yatırımcıların, İstanbul’da konut ve ticari gayrimenkul yatırımlarına yönelik taleplerinin arttığına dikkat çekti.

    Son 1 yılda emlak piyasasındaki değişimler incelendiğinde, bölgenin yatırımcı ilgisi gören konumlarından Caddebostan’da satılık konut metrekare fiyatlarında yüzde 50’ye varan artış görüldü. Bu durumu Suadiye’de yüzde 60 ve Feneryolu’nda ise yüzde 75’lere varan artışlar takip etti. Metrekare başına fiyatlarda ise sırasıyla Feneryolu’nda ortalama 70 bin TL, Suadiye’de 80 bin TL ve Caddebostan’da ise yaklaşık 90 bin TL ile fiyat artışı yansımaları gözlemlendi. Bölgeye Körfez ülkeleri ve İran’dan gelen yatırımcı ilgisinde de artışın sürmesi bekleniyor.     

    Mesut Parmak, gayrimenkul yatırımcılarına, yükselen piyasada doğru adımlar atmaları için bazı önemli tavsiyelerde bulundu:

    Hibya Haber Ajansı

  • Wall Street Journal: “Binance’in en büyük pazarı Çin”

    Wall Street Journal (WSJ) tarafından incelenen belgelere göre Binance, Çin’i en büyük pazarı olarak görüyor. Çin’in ardından Güney Kore, Türkiye, Vietnam ve İngiliz Virgin Adaları geliyor.

    WSJ, ülkedeki kripto yasağına rağmen Binance ekiplerinin potansiyel suç faaliyetlerini tespit etmek amacıyla düzenli olarak Çin kolluk kuvvetleriyle iş birliği yaptığını bildiriyor. Belgelere göre Binance’in Çin’deki aktif kullanıcı sayısı 900 bin.

    Veriler, Çin’in Binance için 80,6 milyar dolarlık bir vadeli işlem piyasası ve 9,4 milyar dolarlık bir spot piyasa olduğunu gösteriyor. Güney Kore ise vadeli işlemlerde 56,9 milyar dolar, spot hacimde 1,39 milyar dolarlık bir hacim sağlıyor. Buna karşılık İngili Virgin Adaları’nın spot hacmi 12,82 milyar dolar iken vadeli işlem hacmi 5 milyar dolar olarak belirleniyor.

    Çin merkezli trader’lar coğrafi kısıtlamaları atlatabilmek için genellikle Sanal Özel Ağ (VPN) ve Palau’nun RNS.ID gibi dijital programlar kullanıyor.

    Binance aynı zamanda Çin yuanına yönelik kripto para çiftlerinde peer-to-peer işlemler sunuyor ve Alipay, WeChat gibi ödeme sistemleriyle fiat on-ramp’lere de izin veriyor.

    Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır

  • Efes Selçuk’ta çalışmalar devam ediyor 

    Efes Selçuk Belediyesi kentin dört bir yanında çalışmalar devam ediyor. Merkez mahallelerde ve köylerde halkın talepleri ve kentin ihtiyaçları doğrultusunda mevcut alanların yenilenerek kente kazandırılmasının yanı sıra kente nefes aldırabilecek alanlar açılmaya devam ediliyor.

    Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Efes Selçuk Belediyesi ekipleri tarafından yapılan ve yapılacak olan bazı çalışmalar hakkında yurttaşları bilgilendirdi. Efes Selçuk Belediyesi’nin kentin dört bir yanında çalışmalarına devam ettiğini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “Zor bir 4,5 yıl geçti. Bu 4,5 yılda birçok şey yaşadık ancak hiçbir şekilde bunlardan yüksünmedik. Çalışmaya devam edeceğiz. Şu anda başladığımız birçok işi tamamlamanın yanı sıra yeni projelere de adım atmaya çaba sarf edeceğiz” diyerek belediye ekiplerince kentte devam başlayan ve başlayacak olan çalışmaların bir kısmı hakkında sosyal medya üzerinden bilgi verdi.

    BELEVİ’YE MASAL EVİ

    Belevi’de atıl durumda bulunan yazlık düğün salonu halkın ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda bir çocuk bakımevi olarak düzenlenecek. Eğitim sezonunun başlamasıyla birlikte Belevi Çocuk Evi’nin açılması bekleniyor.

    CUMHURİYET MAHALLESİ’NE OTOPARK ALANI

    Vatandaşların talepleri doğrultusunda belediye çalışanlarının kendi üretimi olan yerleştirilmeye devam ediliyor.

    Şehir içinde Zafer Mahallesi’nde başlayan asfalt yama çalışmaları belirlenen program dâhilinde devam ediyor.

    Cumhuriyet Mahallesi’nin ardından 14 Mayıs Mahallesi’nde de vatandaşların talepleri doğrultusunda atıl bulunan bir alana yeni bir park, çocuk oyun alanı yapılacak.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Selçuk Kültür Merkezi’nin alt tarafında bulunan alanın kente kazandırılması için de çalışmalar başladı. Dolgu ve düzenleme çalışmalarının ardından yapılacak olan ağaçlandırma çalışmalarının ardından alan otopark ve rekreasyon alanı olarak kente kazandırılmış olacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çamyuva’da vatandaşlara aşure ikramı

    Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun eşi Fikriye Topaloğlu ve belediye personeli, Muharrem ayı dolayısıyla Çamyuva Mahallesi’nde kurulan sebze ve meyve pazarında vatandaşlara aşure ikram etti.

    Daha önce Kemer merkez, Tekirova ve Beldibi mahallelerinde dağıtılan aşure, bu defa Çamyuva mahallesinde kurulan pazar yerinde vatandaşlara ve turistlere ikram edildi.

    Belediye Başkanı Topaloğlu’nun eşi Fikriye Topaloğlu, pazar yerine gelen vatandaşlarla da sohbet etti.

    Kemer Belediyesi’nin aşure dağıtımının, Perşembe günü Kuzdere Mahallesi’ndeki pazar alanında Cuma günü ise Arslanbucak ve Göynük pazar alanlarında devam edeceği belirtildi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • RAMS Türkiye’den 2 yılda 2 milyon metrekare

    35 yıllık tecrübesi, Almanya, Tayland, Dubai (BAE), Rusya, Türkiye ve Kazakistan olmak üzere 6 farklı ülkedeki 11 şehirdeki operasyonu ve 25 bini aşkın çalışanı ile 8 sektörde faaliyet gösteren RAMS Global, Türkiye operasyonlarına son hız devam ediyor.

    Grubun amiral gemisi olan gayrimenkul sektöründe 6 ülkedeki 11 farklı şehirde 92. projesini tamamlayan RAMS Global, inşaat başta olmak üzere faaliyet gösterdiği alanlardaki güncel gelişmeleri paylaştı. İnşaat sektöründe 4 milyon metrekare inşaatı tamamlayan RAMS Global’in, 2 milyon metrekare de devam eden inşaatı bulunuyor. 

    Basın toplantısında konuşan RAMS Global Yönetim Kurulu Başkanı Devran Bülbül, görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Bu topraklarda doğmuş, Türki Cumhuriyetlerde (başta Kazakistan olmak üzere) büyümüş ve bilgi birikimiyle deneyimiyle ve sermayesiyle Türkiye’ye değer katmak, ihtiyaç duyulan her alana ‘can suyu olmak’ için kolları sıvamış bir kurumuz. 

     Hayatın her alanında insanların yanında olmak bizim ana stratejimiz. Önce ev dedik… Sonra o evleri yuvaya dönüştürdük. Bugün 20 binden fazla kişi RAMS konutlarında oturuyor. Yuvada buluşan aile bireylerinin hayatlarına değer katmak için GAIN ile medya-eğlence sektörüne girdik. Yeme-içme sektöründe Kazakistan’daki restoranlarımızın yanı sıra bu alanda Türkiye’de de yatırımlarımıza devam ediyoruz. Paylaşımlı ofis sektöründe yatırımlarımız mevcut. Turizm ve maden sektörü de diğer öncelikli alanlarımız. Hepsinin ötesinde, işe, ‘Her şeyin başı sağlık’ diyerek başladık… Sağlık sektörüne değer katacak yatırımlar yaptık.  Bugün olduğu gibi önümüzdeki dönemde de bu topraklara değer katmak için var gücümüzle çalışacağız.”  

     İnşaatta rekor teslim, rekor satış

    RAMS Global’in İstanbul’daki ilk projesi Ümraniye’deki Quattro Istanbul’da 8 ayda yaşamı başlatan grup, 210 dairenin satışını 59 gün gibi rekor bir sürede tamamladı. Projede BigChefs ve Migros markası da yerini aldı. Eylül 2022’de temel atma törenini yapılan RAMS Garden Bahçelievler’de ise 24 ay planlanan teslim süresi erken tamamlanarak 14 ayda İstanbul severlerle buluşacak.

    Lansmanı Mart ayında yapılan ve 2 etaptan oluşan RAMS City Haliç’in ise %87’si satıldı. Ödüllü mimarisiyle Maslak’ın boğaz manzarasına açılan kapısı RAMS Beyond İstanbul bünyesinde paylaşımlı çalışma ve kültür sanat alanları, 360 seyir terası, seçkin dünya markaları, Michelin yıldızlı restoran, İstanbul Boğazı ile birleşen sonsuzluk havuzu ve heliport gibi lüks olanakları olacak. Daire sahiplerine ve bölgeye ayrıcalıklı olanaklar sunan projede Stefona Ricci, Zilli, Birioni, Berluti, Frette, D.ream grubu gibi dünyaca ünlü ve prestij sahibi birçok marka yer alacak.

    Son gözbebeği: RAMS Denizkent Bayramoğlu

    “İstanbul’un Kıyısında Bir Deniz Kenti” kurmak için hayata geçirilen RAMS Denizkent, Bayramoğlu’nun en nadide konumunda, 1,5 milyon metrekarelik alanda yer alıyor. 8 etap ve 4400 konuttan oluşan projede, ilk etapta 5 blok ve 425 modern ve estetik tasarıma sahip konut bulunuyor.

    Dünya çapında projeler

    Türkiye dışında Almanya, Tayland, Dubai (BAE), Rusya ve Kazakistan’da da projeler geliştiren RAMS Global, buralardaki işleri ile de ön plana çıkıyor. RAMS Global’in, Almanya’daki projesi Magdeburg şehrinde 257 bin metrekare arsa üzerine 440 bin metrekare karma kullanıma alanına sahip. Tayland’da 1000 odadan oluşan 2 projeden biri ise Eylül başı itibarıyla açılacak. 

    “Hayatın her alanında insanlara değer katmak için varız”

    Hayatın her alanında insanların hayatına değer katmak için çalışan RAMS Global, mobilya, yeme-içme, medya-eğlence, paylaşımlı ofis, turizm ve maden sektöründe de yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Paylaşımlı ofis ile yeme-içme sektörlerinde Kazakistan’da ve Türkiye’de yatırımları olan RAMS Global’in turizm sektöründe ise Kazakistan’da 2, Tayland’da 2, İstanbul’da 1, Bodrum’da 2 olmak üzere toplam 7 otel projesi bulunuyor. 

    Maden sektörü, kurumun oluşturduğu üretim değeri ve sağladığı istihdam düşünüldüğüne öncelikli faaliyet alanlarından biri. Öte yandan Sağlık sektörüne değer katacak yatırımlar yapmak için kolları sıvayan Grup, Gaziantep Liv Hospital’in yanı sıra Kazakistan’da biri anne-çocuk olmak üzere 2 hastanesiyle faaliyet gösteriyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TFF, Fatih Özgökçen’i tebrik etti

    Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), TÜMOSAN Konyaspor Kulübünün olağan genel kurulunda yeniden başkanlığa seçilen Fatih Özgökçen için tebrik mesajı yayımladı.

    TFF’nin internet sitesinden yayımlanan bildiride “TÜMOSAN Konyaspor’un yapılan harikulâde genel şura toplantısının ardından yeniden başkanlığa seçilen Fatih Özgökçen’i ve idare kurulunu tebrik eder, idare periyotlarında muvaffakiyetler dileriz.” sözleri kullanıldı.

  • Mehmet Büyükekşi’den taziye ziyareti

    Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve idare heyeti üyeleri, vefat eden Tahkim Kurulu Başkanı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi Üyesi Mustafa Artuç’un ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

    TFF’den ziyaretle ilgili yapılan açıklamada, “Vefatını derin bir ıstırapla öğrendiği Mustafa Artuç’un ülkemizin yetiştirdiği en bedelli hukukçulardan birisi olduğunu lisana getiren Lider Mehmet Büyükekşi, merhumun ailesine başsağlığı ve sabır diledi.” sözleri yer aldı.

    Ziyaretin akabinde Lider Büyükekşi, merhum Mustafa Artuç’un ailesine A Ulusal Grup forması takdim etti.

  • Yılın takası: Lukaku-Vlahovic

    Gelecek dönemde Romelu Lukaku’yu takımında düşünmeyen Chelsea, Lukaku ile ilgili farklı planlar arıyor. Bu doğrultuda İngiliz basınından flaş bir argüman ortaya atıldı. 

    İngiliz basınının haberine nazaran; Chelsea, Juventus forması giyen Dusan Vlahovic’i Romelu Lukaku ile takas karşılığında takımına katmak istiyor. Mutlak santrfor transferi yapmak isteyen Chelsea’nin birinci sırasında Vlahovic’i bulundurduğu ve oyuncuyu takımına katmak için Lukaku’nun takasının yanı sıra Juventus’a 46 milyon euro bonservis ödeyebileceği sav edildi. 

    JUVENTUS SICAK BAKIYOR

    Haberde; Chelsea ve Juventus’un görüşmelerine devam ettiği, İtalyan devi Juventus’un takas formülüne sıcak baktığı tabir edildi. 

    SEZON PERFORMANSLARI 

    Geçtiğimiz dönem Inter’de kiralık olarak forma giyen Romelu Lukaku, 37 maçta forma giyerken 14 gol, 7 asistlik performans sergiledi.

    Juventus forması giyen Dusan Vlahovic ise geçtiğimiz dönem 42 maçta forma giyerken bu müsabakalarda 14 gol ve 4 asistlik skor üretti.

  • T-Mac: “Lillard, takas istemeyi sonuna kadar hak etti!”

    NBA efsanesi Tracy McGrady, Portland Trail Blazers yıldızı Damian Lillard’ın Miami Heat’e takas talebinde bulunmayı hak ettiğini öne sürdü.

    Colin Cowherd ile The Herd’e konuk olan T-Mac, Lillard’ın son 11 yılda Trail Blazers’a olan bağlılığını ve katkılarını överken, yıldız oyuncunun değerli bir rol oynayabileceği bir kadroyla şampiyonluk peşinde koşma fırsatını hak ettiğini belirtti:

    “Dame, Portland’da şampiyonluk kazanmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Onlara elinden geleni verdi ve bence menajeri ile kendisinin oynayacak fazla yılı kalmadığı konusunda hemfikirler. Bu yüzden bir şampiyonluk kazanıp bunun da nitekim büyük bir modülü olmak istiyor. Bunu da Miami’de yapabileceğini düşünüyor.”

    Lillard’ın Heat’e katılma isteği bir müddettir biliniyor olsa da, Trail Blazers ile Heat ortasında şimdi bir muahede imzalanmış değil. Öbür grupların ilgi göstermesine karşın, Lillard’ın menajeri, oyuncusunun Miami’ye takaslanmak istediğini açıkça belirtmiş ve Portland’a beklentilerini karşılayan bir muahede için baskı yapmıştı.

  • George: “Lakers ile tıpkı arenada bize küçük kardeş muamelesi yapılıyor”

    LA Clippers yıldızı Paul George, Los Angeles Lakers ile tıpkı arenayı paylaşmanın “tuhaf bir dinamiği” olduğunu itiraf etti.

    NBA’in iki Los Angeles grubu yirmi yılı aşkın bir müddettir tıpkı arenayı meskenleri olarak paylaşıyor olsa da, bu durumun Clippers’ın önümüzdeki sene Intuit Dome isimli yeni arenası açıldığında değişmesi planlanıyor.

    George, kendi podcast’inin son kısmında Crypto.com Arena’yı Lakers ile paylaşmanın nasıl bir şey olduğundan bahsetti ve arenanın ekseriyetle onlarınkinden çok Lakers’ın meskeni üzere hissettirdiğini kabul etti:

    “Orada birebir alanı paylaşıyoruz, garip bir dinamik kelam konusu. Salona yük kaldırmaya gittiğimizde, LeBron James’in gereçleri falan orada oluyor ve onlara dokunamıyorsun. Bazen güya küçük kardeşmişiz üzere geliyor. Farklı bir muamele yapılıyor.”

    1.8 milyar dolarlık maliyeti olan 18.000 koltuklu Inuit Dome’un, 2024-25 döneminin başlangıcında tamamlanması bekleniyor.

  • Carlisle’a nazaran eski yıldızı Luka, bu yıl MVP olacak!

    Dallas Mavericks’in eski başantrenörü Rick Carlisle, Luka Doncic’in gelecek dönem MVP mükafatını kazanacağını söyledi.

    Luka ile yıllardır çalışan ve şu anda Indiana Pacers’ı çalıştıran Carlisle, yakın tarihli bir röportajda eski yıldızının MVP olacağını düşündüğünü belirtti:

    “Eminim kendisi için tüm gerçek şeyleri yapıyordur. Uzun müddettir dünyanın en yeterli oyuncusu olma sonundaydı. Bence bu yılın MVP’si o olacak.”

    Geçtiğimiz dönem maç başına 32.4 sayı, 8.6 ribaund ve 8.0 asist ortalamaları ile oynayan Luka, kadrosuyla playofflara kalmayı başaramamıştı.

  • Cousins: “Warriors’ın CP3 takasına mana veremedim…”

    Eski NBA oyuncusu DeMarcus Cousins, Golden State Warriors’ın Chris Paul takasına “anlam veremediğini” söyledi.

    Jordan Poole ile inişli çıkışlı geçen bir dönemin akabinde Warriors, kendisini 38 yaşındaki Paul ile takas ettiğinde, grubun gidişatı hakkında kuşkular artmaya başlamıştı.

    Bir periyot Golden State forması giymiş olan Cousins, Sirius XM NBA Radio’da yaptığı konuşmada, bu atağın Warriors’ı daha âlâ hale getiremediğine işaret ederek şu formda tenkitte bulundu:

    “Dürüst olmam gerekirse, Chris Paul takasına mana veremedim. Sonra tahminen gelecek dönem için maaş boşluğu açmak istiyorlardır diye düşündüm. Ancak basketbol ve saha içi taktikler kelam konusu olduğunda, bunun Golden State Warriors’ı daha yeterli hale getirdiğini pek sanmıyorum.

    Chris artık yaşlandı. Yaşlanan bir veteran için genç bir adamı yolladılar. Chris Paul’un mesleği boyunca yaptığı hiçbir şeye saygısızlık etmiyorum, yalnızca mesleğinin bu basamağından bahsediyorum. Golden State Warriors’ı daha uyguna taşıyacağını düşünmüyorum.”

    Paul, kendisinden beklenenden daha uzun mühlet tesirli olmayı başarmış olsa da, neredeyse 40 yaşına yaklaştığı için bir müddettir oyun üzerindeki tesiri sonluydu.

  • İşitme engelli voleybolcuların Avrupa başarısı “takım ruhunda” bâtın

    Avrupa şampiyonu İşitme Engelliler Erkek Voleybol Milli Takımı’nın kaptanı Cevat Şimşek ile Avrupa ikincisi İşitme Engelliler Bayan Voleybol Milli Takımı’nın kaptanı Kâfi Yalçın, kazanılan başarının takım ruhundan kaynaklandığını söyledi.

    Cevat Şimşek ve Kâfi Yalçın, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

    Doğduğunda konuşup duyabildiğini belirten Cevat “9 aylıkken menenjit ateşli bir hastalık geçirmişim ondan sonra işitme manim oluşmuş. Okul hayatına devam ederken ağabeyim de Halkbank’ta voleybol oynuyordu onun yanına gittim, orada antrenör Murat hoca ‘biz Cevat’ı az duysa da oynatırız, geliştiririz, voleybolda uygun yerlere de gelir’ diye söyledi. Beni o çalıştırdı. Daha sonra İşitme Engelliler Milli Takımı’na yönlendirildim. Hem konuşanlar hem de işitme engellilerle birlikte idmanlara katılıp devam ettim.” diye konuştu.

    Kulüp olarak da Başkent İşitme Engelliler Kulübünde voleybol oynadığını lisana getiren Cevat, “21 yıldır milli takımda voleybol oynuyorum.” dedi.

    Kadrodaki arkadaşlık ortamının Karabük’te düzenlenen 11. Avrupa İşitme Engelliler Voleybol Şampiyonası’nda kendilerine şampiyonluğu getirdiğini anlatan ulusal voleybolcu, şunları kaydetti:

    “Daha evvelce de Avrupa şampiyonluğu yaşamıştık, bu şampiyonada da başarılı olur muyuz olmaz mıyız, herkes bunu düşünüyordu lakin Osman hocamız (Çarkçı) bizi erkenden kampa aldı. Kamp sayılarını sıklaştırdık ve çok çalıştık. Arkadaşlarımızın hepsi şampiyon olacağımıza inanıyordu. Takımda arkadaşlık, sevgi çok üst düzeydeydi, herkes birbirine çok güveniyordu bu da bize şampiyonluğu getirdi. Turnuvanın kendi ülkemizde olması değerliydi, hakikaten Karabük halkı maça çok ilgi gösterdi, konut sahibi olmamız da bizim için bir avantajdı. Birinci defa bu türlü bir taraftarın önünde oynadık ekstra bir güç verdi. Orada sevgi selini çok hissettik ve o güçle şampiyonluğa ulaştık. Tüm Karabük halkına buradan teşekkür ederim.”

    – “Bu takım iki olimpiyat şampiyonluğu, iki kez Avrupa şampiyonluğu kazandı”

    Grubun yeni amaçları için de kaptan Cevat, “Önümüzde Japonya’da düzenlenecek dünya şampiyonası var. Takıma yeni oyuncular da katılacak olabilir. Gayemiz bu başarıyı devam ettirip Japonya’da dünya şampiyonluğunu elde etmek. Bu takım iki olimpiyat şampiyonluğu, iki kez Avrupa şampiyonluğu kazandı, münasebetiyle bizi tüm ülkeler favori görüyor. Bazen ‘Türkiye birinci olabilir, biz ikincilik için oynayacağız’ halinde de konuşmalar duyuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

    – Kaptan Kâfi Yalçın: “Avrupa ikinciliği de önemli”

    İşitme Engelliler Bayan Voleybol Milli Takımı Kaptanı Kâfi Yalçın da 20 yıldır voleybol oynadığını belirterek, “3 yaşındayken işitme kaybı teşhisim konulmuş, çocukken havale geçiriyorum hekim yanlış ilaç veriyor, geçmeyince annem tekrar hastaneye götürüyor ağır bakıma alıyorlar beni, 10 gün komada kalıyorum. Yakın aradan duyuyordum ancak uzaktan duyamıyordum, daha sonra voleybola başlayınca antrenörüm Kazım hocam, ‘duymuyorsun zorluk çekiyorsun’ deyip yeteneğimi de görünce, aygıt kullanmamı önerdi ve aygıt takmaya başladım.” diye konuştu.

    Olağan liglerde de oynadığını, 2005’te milli takıma başladığını lakin 10 sene orta verdikten sonra 2013’te yine başladığını söz eden ulusal voleybolcu, “Karabük’te Avrupa şampiyonu olmayı çok istedik biraz nazara geldik diye düşünüyoruz. Rakip de bize karşı yeterli hazırlanmış zira o kadar âlâ servis attılar ki kümede oynadığımızla finalin alakası yoktu. Nasip değilmiş Avrupa ikinciliği de değerli, bundan sonra daha yeterli çalışıp daha yeterli yerlere gelmeye çalışacağız. Taraftarımızın önünde oynamak çok hoş bir histi lakin ben Türkiye’de bir kez Samsun’da oynamıştım orada bu kadar dayanak yoktu. Artık ben bile 20 yıldır oynamama karşın birinci kere maça çıkıyormuş üzere o heyecanı yaşadım, o heyecanı bir türlü kıramadık.” sözlerini kullandı.

  • Halkbank, ulusal orta oyuncu Doğukan Ulu’yu grupta tutacak

    AXA Sigorta Efeler Ligi takımlarından Halkbank, milli orta oyuncu Doğukan Ulu ile devam etme kararı aldı.

    Kulüpten yapılan açıklamaya nazaran, yeni döneme argümanlı başlamayı hedefleyen başşehir temsilcisi, takım oluşturma çalışmalarında sona yaklaştı.

    Bu kapsamda iç ve dış transferi birlikte yürüten mavi-beyazlı grup, Doğukan Ulu’nun yeni dönemde da takımda yer alacağını duyurdu.

    Halkbank’la bir yıl daha kontratı bulunan 27 yaşındaki oyuncu, bu yıl da takımda forma giyecek olmanın heyecanı ve gururunu yaşadığını belirtti.

    Harika Kupa’yı kazanarak yeni döneme uygun bir başlangıç yapmak istediklerini vurgulayan Doğukan, şu sözleri kullandı:

    “Sezon içinde yeterli işler yapsak da sonunu getiremedik. Ligde finalde kaybettik, Şampiyonlar Ligi’nde yarı finalde elendik. Türkiye Kupası’nı müzemize kazandırdık. Bu yıl daha tecrübeli ve daha konsantreyiz. Elbette daha çok çalışacağız. Her mevkide adil ve yüksek düzeyde bir forma rekabeti yaşanacak. Bu da oyuna, sonuçlara yansıyacak. Ben de takımın bir kesimi olarak elimden geleni yapacağım. Topluluğumuza bir borcumuz var. Önceliğimiz bu borcu ödemek. Birinci imtihanımız Harika Kupa’da olacak. Taraftarlarımıza birinci memnunluğu, Muhteşem Kupa galibiyetiyle tattırmak istiyoruz.”

  • Binance ‘Gizli Ticaret’ Savlarını Reddetti! İşte Raporlar

    Binance, Wall Street Journal’ın (WSJ) Çin merkezli ‘gizli ticaret’ tezlerini reddetti. Rapora nazaran borsa, 2021’de ülkeden uzaklaşmasına karşın hala en büyük hacmi Çin’den topluyordu.

    Binance’in hacminin 90 milyar doları Çin kaynaklıydı

    Wall Street Journal (WSJ), Çin’in Binance’in süreç hacminin yaklaşık %20’sini oluşturduğuna dair yeni rapor yayınladı. WSJ’ye nazaran, 2021’in sonlarında Binance, hükümetin kripto ticaretini yasaklamasının akabinde Çin pazarından çıktı. Şaşırtan bir formda, yasağa karşın, Çinli kullanıcılar Mayıs 2023’te Binance’te hala 90 milyar doların üzerinde süreç yapmayı başardılar.

    Bu hacim, Çin’i global ticaret hacminin %20’sini oluşturan borsa için en büyük pazar haline getiriyor. Borsanın hacim topladığı öteki ülkeler ortasında Güney Kore, Türkiye ve Vietnam yer alıyor.

    Yasağa karşın Binance, Çin’de kıymetli bir kullanıcı tabanıyla faaliyet göstermeye devam etti. Şirketin dahili platformu Mission Control, Çinli müşterilerin Mayıs 2023’te 90 milyar dolardan fazla kripto ticareti yaptığını ortaya çıkardı. Ayrıyeten, Çin’den 5,6 milyon kullanıcı 911.650 etkin hesapla Binance’e kayıtlıydı.

    Rapora nazaran Binance, Çinli yetkililerle nizamlı olarak işbirliği yapıyor. Mayıs ayı prestijiyle borsanın ülkede 5,6 milyon kayıtlı kullanıcısı bulunuyor.

    Çinli kullanıcılar kısıtlamaları nasıl aşıyor?

    WSJ, dahili dokümanlara atıfta bulunarak, Binance’in kısıtlamaları aşma konusunda yardımcı olduğunu söyledi. Prosedür, bu kullanıcıları Çince alan isimlerine sahip belli web sitelerini ziyaret etmeye yönlendiriyor. Akabinde onları Binance platformuna götürüyor.

    Rapor ayrıyeten, Binance CEO’su Changpeng ‘CZ‘ Zhao’nun, Palau programını desteklediğine de dikkat çekiyor. Bu program, Çinli kullanıcılarına yardım etme uğraşlarının bir modülü olarak yabancılara oturum kartı satmaktadır. Lakin borsa daha sonra projeyle olan bağını bıraktı. Ek olarak, borsanın Çinli kullanıcıları, kripto kısıtlamalarını aşmak için Sanal Özel Ağları (VPN) kullanıyor.

    Binance suçlamaları reddetti

    Borsa, Çin’in ticaret hacmi hakkında daha fazla yorum sağlamazken, Binance, Asya ülkesiyle olan temaslarını kapsamlı bir formda reddetti. Mart ayında Binance, Çin’de faaliyet göstermediğini ve Asya ülkesinde sunucular yahut bilgiler dahil olmak üzere rastgele bir teknolojiye sahip olmadığını söyledi. O sırada borsa, Çin’de hiçbir vakit tescil edilmediğini yahut şirketleşmediğini belirtti.

    CZ ayrıyeten, eleştirmenlerin onun doğum yerini ve etnik kökenini FUD için kullandıklarını savunarak, Çin ile rastgele bir temasını reddediyor. Başkan borsa kısa müddet evvel ABD’deki çatışmalara yönelik karı atak başlatmıştı. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Binance avukatları, CFTC’nin yetkilerini aştığını öne sürüyor. Tıpkı Çin davasındaki üzere CZ’nin ABD’de yaşamadığını vurguluyor.

  • Bergama Belediyesi Çalışanlarına Çifte Müjde

    Dünya ve Türkiye genelinde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle Bergama Belediyesi’nde sendikalı çalışan işçilerin maaşına 2. defa zam yapılması kararı alındı.

    Yüzde 30 ile yüzde 40 arasında zam yapılan işçilerin sosyal haklarına da zam uygulandı.

    En düşük maaşın 14.989 TL’ye yükseltildiği Bergama Belediye’sinde ortalama maaşlar 15 bin 940 TL ile 21 bin 177 TL arasında değişiyor

    1 Temmuz’dan itibaren geçerliliği kabul edilen sözleşmede yemek bedeli net 110 TL’ye yükseltildi.

    Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu “Asgari ücrete yapılan zam ardından bizde belediyemizde çalışan işçilerimizin maaşlarına zam yapma kararı aldık. Maaşlara yüzde 30 ile yüzde 40 ara zam yaparak çalışanların refahını artırıyoruz. Belediyede çalışan işçimizin alın terini soğutmadan hakkını layıkıyla veriyor yüksek fiyatlardan koruyoruz, hiçbir çalışanımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” dedi.

    Bergama Belediye Hak – İş Konferederasyonu İzmir İl Başkanı ve Hizmet – İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Gültekin Şimşek ve Belediye Başkan Yardımcısı Aşkın Uyar, Cüneyt Umutlu, sendika işyeri temsilcileri ile birimleri temsilen işçilerin katıldığı toplantı ile imzalanan protokolle en düşük kadrolu işçinin maaşı 20 bin 700 lira, Beta şirketi işçilerinin en düşük maaşı 17 bin 927 lira ve Bakırçay şirketi işçilerinin en düşük maaşı 14 bin 989 lira oldu

    “İŞÇİNİN EMEKÇİNİN BAŞKANI HAKAN KOŞTU”

    Ek protokol imza töreninde konuşan Hakan Koştu;
    “Bergama’ya 4.5 yıldır hizmet ediyoruz. Pandemi gibi çok ağır bir süreçten geçtik. Tüm dünyanın bir sınavıydı. Bu zorluk devam edecek fakat Türkiye dinamik bir ülke, tüm arkadaşlarımızın gayretiyle çalışmalara çalışma katarak Bergama’da tarih yazıyoruz.

    Pandemiden sonra İzmir depremi geldi binamızı boşaltmak zorunda kaldık. 6 Şubat’ta deprem bölgemiz dünya tarihinin en ağır depremlerinden birini yaşadı. Küresel enflasyonun etkileri Türkiye’de görülüyor. Bizde bunu öngörerek tedbirlerimizi aldık. Gelirlerimizi artırıyor, mali durumumuzu toparlıyoruz. Geldiğimizde vergi borçlarından tutun SGK borçlarına kadar belediyenin hacizli olmayan gayrimenkulü kalmamıştı. Biz bunların hepsini derleyip toparlayıp bir ödeme süreci başlattık. Borçlarımızı ödüyor, yatırım yapıyor, çalışanlarımızın maaşlarınızda aksatmadan ödüyoruz. Bizim için bu çok önemli, inancımızda çalışanın alnının teri kurumadan emeğinin verilmesi gerekir. Yapılan işlerin sürdürülebilir olması gerekiyor tüm şartlarımızı ve imkanlarımızı zorlayarak buraya geldik. Çalışanlarımız açısından tabloyu değiştirdik ve inşallah daha iyi bir noktaya getireceğiz. İmkanlarımızı zorlayarak çalışanlarımızı da enflasyon altında ezdirmemeye çalıştık. Bundan sonra da her daim böyle çalışacağız. Yeni yapılan ek protokolün hayırlı olmasını temenni ediyorum

    SENDİKA BAŞKANI ŞİMŞEK BAŞKAN KOŞTU’YA TEŞEKKÜR ETTİ

    İmza töreninde konuşma yapan Hizmet-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Gültekin Şimşek, Kasım ayında Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin başlayacağını belirterek 6 ay için çok iyi bir kazanım verildiğini belirtti. İzmir’de yaşanan metro krizine dikkat çeken Şimşek “Gönül ister ki herkes yüksek ücretler alsın ama şu bir gerçek ekonomi sadece insanlara değil kurumlara da yük getiriyor” dedi. Yürürlükteki Toplu İş Sözleşmesi’ne rağmen 2.’nci kez ek protokol yapılması talebine olumlu cevap veren ve ek protokol yapan Belediye Başkanı Hakan Koştu’ya sendika ve işçiler adına teşekkür etti

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tarihi ve Kutsal Mekanlar ile Büyüleyen Sergi: Amine Sultan Tan’ın “Ruh-u Revan” Sergisi.

    İstanbul’un mistik ruhunu sanatın büyülü dokunuşuyla birleştiren ünlü ressam Amine Sultan Tan’ın “Ruh-u Revan” adlı sergisi, Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde kapılarını sanatseverlere açtı.

    Sergide 20 yıldır resim sanatıyla uğraşan ve mukaddes mekanlar ressamı olarak tanınan Amine Sultan Tan’ın 10 yıllık bir süreçte tamamladığı 80 eseri sergileniyor.

    Amine Sultan Tan’ın birbirinden eşsiz 80 parça yağlıboya eserinin yer aldığı serginin açılışını Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın eşi Sabriye Şentop gerçekleştirdi.

    Serginin ilgi çeken parçalarından biri, “Zeytin Bahçesinde Kudüs” isimli eser. Bu özel eserin bir diğer orijinali Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evinde bulunuyor.   Bu eser Amine Sultan Tan tarafından yeniden resmedilmiş ve sergideki diğer özel parçalar arasında yerini almış. Ayrıca, sanatçının “Ayasofya ve Kudüs’ün Özgürlük Hikayesi” adlı başka bir eseri de yine Ankara’da cumhurbaşkanlığı külliyesi nde bulunuyor.

    Amine Sultan Tan, sergisinde kutsal mekanların farklı ve orijinal yorumlarını sunuyor. Sergideki özel eserlerin bir kısmı sanatçının kendi kadrajından çektiği fotoğraflardan resmettiği yağlı boya tablolardan oluşuyor. Geçen hafta sanatseverlerin ilgisini çeken ve sergide sergilenen bir eser de Devlet Bahçeliye hediye edilmiş bulunuyor.

    Sergideki eserler arasında Osmanlı resimlerinden doğa manzaralarına, çiçeklere ve üzümlere kadar çeşitli temalar işlenmiş. Amine Sultan Tan, Türkiye’nin kutsal mekanları ressamı olarak tanınmakla birlikte soyut ile klasik yağlıboya sanatının tüm alanlarında başarılı eserler üretiyor.

    Sanatçının eserlerinde gerçekçi bir tarzı benimsediği görülüyor ve sıcak renkleri tercih ederek eserlerine derinlik katıyor. Amine Sultan Tan, resim yaparken adeta dua alanına girdiğini ifade ediyor ve sanatın kendisi için iltica zamanı ve iç dünyasını keşfetme yolculuğu olduğunu belirtiyor.

    Amine Sultan Tan, 1975 yılında Konya’da doğmuş ve çocukluk yıllarından itibaren resme olan merakıyla şekillenmiştir. İstanbul’da birçok ressamla uzun yıllar çalıştıktan sonra, 15 yıldır atölye ve online derslerle yağlıboya eğitimi vermeye başlamış ve Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür Merkezi’nde özel dersler vermiştir. Şu anda ise Üsküdar merkezde, Gülfem Hatun Camii’nin karşısındaki köşkte, Amine Sultan Tan Resim Atölyesi ve Sanat Galerisi’nde çalışmalarına devam etmektedir.

    Amine Sultan Tan, eserlerinin arkasındaki düşünceyi Sadi Şirazi’nin sözleriyle açıklıyor ve güzellikleri asıllarına dikkat çekmeyi, izleyicilerde farkındalık ve uyanış yaratmayı amaçladığını belirtiyor. ‘’Etrafı güzellik, iyilik ve sevgiyle donatmayı misyon edinmiş olan sanatçı, eserleriyle izleyicilere huzur ve mutluluk duyguları yaşatmayı hedeflemektedir.’’

    “Ruh-u Revan” Sergisi, İstanbul’un mistik ve tarihi atmosferini sanatın büyülü dünyasında buluştururken, kutsal mekanların ve İstanbul’un tarihine yapılan sanatsal yolculukla ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

    Sergi, Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanatseverleri bekliyor. Amine Sultan Tan’ın eserleriyle göz kamaştıran bu sergi, 4 Ağustos tarihine kadar ziyaret edilebilir.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aydın Büyükşehir belediyesi’nden güzelçamlı’da yaz kanseri 

    Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin Aydın genelinde düzenlediği “Yaz Konserleri” etkinliği dün akşam Kuşadası’nın Güzelçamlı Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Vatandaşlar konsere yoğun ilgi gösterip kendilerini müzikle buluşturduğu için Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti.

    Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı eğitmenlerinden oluşan orkestranın sahneye çıktığı gecede, Efe Dumancı en güzel şarkıları Güzelçamlılılar için söyledi. Gecede Türk sanat müziğinden Türk halk müziğine, poptan arabeske kadar geniş bir repertuvar seslendirildi.

    Bir sonraki “Yaz Konserleri” buluşması 3 Ağustos Perşembe akşamı Efeler’de Tekstil Park’ta gerçekleştirilecek. Konser saat 21.00’de başlayacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Uzak mesafelere güvenle taşıyorlar

    CBN Logistics, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında parsiyel frigorifik taşımalara hız verdi. Şirketin CEO’su Fahri Dündar, 6 aydır test ettikleri hizmette tam kapasite servis vermeye başladıklarını, son teknolojiye sahip özmal araçları, soğuk hava depoları ve deneyimli çalışanları ile özellikle gıda ve ilaç alanında ürün kayıplarının önüne geçtiklerini belirtti.

    Soğuk zincir taşımalarındaki uzmanlığıyla bilinen CBN Logistics, uluslararası soğuk zincir taşımacılığında parsiyel hizmetini devreye aldı. Sıcaklık kontrollü taşımalarda yüksek bir deneyime ve operasyon yoğunluğuna sahip olan şirket, özmal frigorifik araçlarıyla farklı sıcaklık rejimlerinde taşımalar yapıyor.

    CBN Logistics CEO’su Fahri Dündar, başta gıda ve ilaç sektörü olmak üzere birçok sektöre parsiyel frigorifik taşımacılık hizmeti verdiklerini söyledi. Dündar, “Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki gıda ihracatında komple ve parsiyel; ilaç ithalatında ise komple taşıma hizmeti veriyoruz. Son teknolojiye sahip araçlarımızı ile kuru, serin, soğuk ve donuk sıcaklık değerlerinde GDP kurallarına uygun çözümler üretiyoruz.” dedi.

    Uzak mesafelere güvenle taşıyorlar

    Soğuk zincir taşımacılığında ürün kaybının önüne geçtiklerini vurgulayan Dündar, ürünleri kendi sıcaklık kontrollü depolarında çıkış anına kadar muhafaza ettiklerini dile getirdi. Dündar, her geçen yıl frigo taşıma ve depolama hacimlerini artırdıklarını söylerken, hedeflerine ulaşmak için yatırım yapmaya devam edeceklerini anlattı.

    Doğru yapılmayan soğuk zincir taşımaları gıda enflasyonunu tetikliyor

    Doğru yapılmayan ve gerekli şartlara uymayan soğuk zincir taşımacılığı nedeniyle dünyada her yıl milyarca liralık maddi kayıp oluştuğunu söyleyen Dündar, “Bu durum gıda enflasyonuna, ithalatta artışa ve ihracatta ise kayıplara neden oluyor. Frigorifik taşımacılığa verilen önemin artması gerekiyor.” diye konuştu.

    Dündar, CBN Logistics olarak bu alanda en iyi hizmeti vermeye ve hatasız lojistik süreçler sağlamaya odaklandıklarını vurgulayarak, şunları da kaydetti: 

    “Her ürün grubunun farklı bir sıcaklık rejimi var. Dolayısıyla taşıdığımız ürünlerin herhangi bir bozulma olmadan raflara ulaşabilmesi için çok titiz davranıyoruz. Tüm araçlarımızın sıcaklık ve nem takibini uzaktan yapıyor, beklenmeyen koşullarda hızlı müdahale ediyoruz. Gerekli donanıma sahip araç ve çalışanlarımızla hizmet verdiğimiz Türkiye-Avrupa arasındaki parsiyel frigorifik taşımalarımızda da pazar payımızı hızla artırıyoruz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sanatta Birlik: Yansımalar ve Kırılmalar Unity in Art: Reflections and Refractions

    3-31 Ağustos 2023 tarihleri arasında, sanatta 38. yılını dolduran Mine Art Gallery ve Bodrum’un uluslararası otel zinciri Marriott International’ın, The Luxury Collection bünyesinde yer alan Bodrum’daki ilk resort oteli Caresse iş birliğiyle, sanatseverlerle buluşacak olan “Sanatta Birlik: Yansımalar ve Kırılmalar” sergisi, benzersiz bir sanat deneyimine ev sahipliği yapıyor.

    Mine Art Gallery organizasyonuyla CaresseArt’ta düzenlenecek bu özel sergide, Türk Çağdaş Sanatı’nın önde gelen usta ve genç sanatçıları, yaratıcılıklarını çeşitli tekniklerle birleştirerek ürettikleri işleriyle günlük yaşamın yansımalarını ve kırılmalarını estetik bir bakış açısıyla ele alıyorlar.

    Sanatseverlere malzeme çeşitliliği ve imge zenginliği sunan sanatçıların eserlerinin yer alacağı sergi, sanat ile bir araya gelmenin önemini vurguluyor ve Mine Art Gallery ve CaresseArt’ın bu güzel birlikteliğini kutluyor. Mine Art Gallery’nin deneyimli organizasyonu ve Caresse’in lüks atmosferiyle birleşen “Sanatta Birlik: Yansımalar ve Kırılmalar” sergisinde sanatseverleri Caresse’in eşsiz atmosferinde sanatın gücünü deneyimlemeye ve sanatın evrensel dilinde birleşmeye davet ediyor.

    Sergide eserleriyle yer alacak sanatçılar; Halil Akdeniz, Nadide Akdeniz, Ahu Akkan, Gülçin Aksoy, Turan Aksoy, Özdemir Altan, Beril Anılanmert, Mustafa Ata, Tomur Atagök, Nazan Azeri, Nilay Kan Büyükişliyen, M. Zahit Büyükişliyen, Sabahat Çıkıntaş, Bülent Çınar, Adnan Çoker, İsmet Doğan, Ahmet Rüstem Ekici, Devrim Erbil, Melih Erdoğan, Berna Erkün, Dagmar Göğdün, Müge Göğüş, Meriç Hızal, Gül Ilgaz, Ergin İnan, Balkan Naci İslimyeli, Devabil Kara, Serhat Kiraz, Deniz Kulaksızoğlu, Can Maden, Ferhat Özgür, H. Avni Öztopçu, Neslihan Pala, Deniz Pireci, Seçkin Pirim, Esra Sağlık, Şermin Seval, Yusuf Taktak, Cansu Tanpolat, Serkan Yüksel.

    “Sanatta Birlik: Yansımalar ve Kırılmalar” sergisi açılış kokteyli 3 Ağustos 2023, Perşembe Günü, Saat 18:00 – 20:00 saatleri arasında CaresseArt’ta yapılacaktır. Tüm sanatseverler davetlidir.  

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • EA’in Kolej Futbolu Oyunu Hala Geliştiriliyor

    Amerikan Futbolu, ülkemizde de ilginin artmaya başladığı bir spor. Öte yandan dünyanın pek çok bölgesinde bu sporun izleyicisi, en az futbol izleyicisi kadar yüksek. Uzun yıllar boyunca kolej futbolu oyunları çıkaran EA’in, bu projeye geri döndüğü haberi de bu sebeple büyük yankı uyandırmıştı.

    Fakat EA’in bu projesi duyurulalı neredeyse 2 yıl oluyor. Oyunun hala ortada olmaması merakları cezbetmiş durumda. Dün düzenlenen mali toplantı esnasında CEO Andrew Wilson, bu husustaki soru işaretlerine karşılık verdi.

    • EA, Kolej Futbolu Serisini Diriltmeye Hazırlanıyor

    Stüdyonun oyun üzerinde çalışmayı sürdürdüğünü söz eden yönetici, oynanış konusunda da ilerleme kaydedildiğinin altını çiziyor. Wilson bilhassa oyunun NFL ve kolej futbolu ortasındaki farklılığı net bir biçimde ortaya koyacağına inanıyor. CEO konuşmasında gruba duyduğu itimadı de söylemekten çekinmemiş.

    Oyunun gecikmesindeki asıl neden ise lisans kahırları üzere. Wilson, şimdiye dek pek çok okul ile anlaştıklarını ama bir kısmının hala sessiz kaldığını söylemiş. Bununla birlikte resmi oyuncuların da oyuna eklenebilmesi için okulların tamamının müsaadesi bekleniyor.

  • Dembele PSG ile muahedeye vardı!

    Barcelona forması giyen Fransız yıldız futbolcu, Ousmane Dembele, Paris Saint Germian’e transfer oluyor.

    26 yaşındaki Fransız devinin teklifini kabul etti ve ülkesine giderek 5 yıllık kontrat imzalayacak.

    PSG, Katalan takımına 50 milyon euro bonservis bedeli ödemesi bekleniyor.

    XAVİ: ”PSG’NİN TEKLİFİ İLE YARIŞAMAYIZ, BURADA KALMASINI İSTERDİM” 

    Barcelona teknik yöneticisi Xavi, yıldız futbolcunun transferi hakkında konuştu. İspanyol teknik adam; ”Dembele bize PSG’nin teklfini kabul ettiğini ve gruptan ayrılmak istediğini söyledi. PSG hoş bir teklif ile ona geldi. Bu teklif ile rekabet edemeyiz. Gitmesi Beni üzüyor keyifli olması için çok ilgilendik. Burada kalmasını isterdim. O gidiyor” tabirlerini kullandı.

    Dembele 2017 yılında Borussia Dortmund’dan 140 milyon euro’ya Barcelona transfer olmuştu.

  • Aslı Enver’den bebekli fotoğraf geldi!

    Aslı Enver, geçtiğimiz yıl iş insanı Berkin Gökbudak ile evlenerek memnun bir birliktelik yaşamaya başladı. Ünlü oyuncu, kızları Elay’ı bir müddet evvel kucağına aldı ve sevincini toplumsal medya hesabından takipçileriyle paylaştı.

    Aslı Enver’in hoşluğu ve oyunculuğu kadar aşk hayatı da gündemden düşmeyen hususlardan. Bir devir meslektaşı Birkan Sokullu ile evli olan Enver, daha sonra müzikçi Murat Boz ile münasebet yaşamıştı. Lakin münasebetleri bir mühlet sonra sona ermişti.

    Ardından Berkin Gökbudak ile tanışan Enver, onunla olan alakasını zımnî tutarak sürpriz bir evlilik yapmıştı. Kasım 2022’de nikah masasına oturarak dünya meskenine giren çift, kısa bir mühlet sonra bebek muştusunu duyurmuştu.

    Aslı Enver, kızı Elay’ın doğumundan sonra aile pozunu takipçileriyle paylaşarak memnunluğunu gösterdi. Hayranları da bu hoş haberle sevinçlerini lisana getirdi.

    Geçtiğimiz günlerde, yeğeninin doğum günü kutlamasına katılan Aslı Enver, eşi Berkin Gökbudak ve kızı Elay ile çekilen yeni bir kareyi toplumsal medyada yayınladı. Ailece geçirdikleri keyifli anları paylaşarak sevenlerini keyifli etti.

  • Sakarya Ferizli’de belediye işçilerine ara zam

    SAKARYA (İGFA) – Ara zam kararı, Ferizli Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu ile Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi Başkanı Mesut Gökdemir arasında imzalanan ek protokolle resmiyet kazandı.

    Ferizli Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi Başkanımız Mesut Gökdemir ve sendika temsilcilerimiz ile yaptığımız istişareler sonucunda, işçilerimizin maaşlarına yüzde 50 oranında bir ara zam yapma kararı aldık. İşçilerimizin huzuru ve yaşam standartlarını yükseltmek her zaman önceliğimiz olmuştur. Bu anlaşmanın tüm çalışanlarımız adına hayırlı olmasını dilerim,” dedi.

    Gelişmeyi memnuniyetle karşılayan Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi Başkanı Mesut Gökdemir, işçilerin yaşam standartlarında önemli bir iyileşme sağlayacak bu zam kararına dikkat çekti. Gökdemir, yüzde 50 oranındaki zammın çalışanların maaşlarında önemli bir iyileşme sağlayacağını belirterek, anlayış ve destek için Ferizli Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu’ya teşekkür etti.

  • Verisk kazancı 0,10$ ile beklentilere göre daha iyi, kâr ise beklentilere göre yüksek

    Investing.com – Verisk (NASDAQ: VRSK) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 1,51$ ile analistlerin 1,41$ olan beklentilerine göre 0,10$ daha iyi.

    Bu çeyrek için yayımlanan kâr 675M$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 653,92M$ şeklindeydi.

    Verisk hissesi, günü 229,22$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda 8,70% değer kazandığını gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise 16,13% değer kazandığını gösteriyor.

    Verisk son 90 gün içinde 11 pozitif hisse başına kâr görürken 5 negatif hisse başına kâr gördü.

    Verisk hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

    InvestingPro’ya göre Verisk şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

    Verisk şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

    Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

  • Bugün Bu 52 Altcoin İçin Kritik: İşte Olacaklar!

    Haftanın ortasında, birçok altcoin projesi için kritik gelişmeler dikkat çekiyor. İşte bugün boyunca yaşanacak gelişmelerin bir listesi.

    Bu altcoin projeleri için birçok değerli gelişme var

    • CyberConnect, Sei Network (SEI) ile birlikte Binance Launchpool’daki 37. proje olarak kıymetli bir kilometre taşına ulaştı.
    • Hindistan’ın en kalabalık ikinci eyaleti olan Maharashtra hükümeti, vatandaşlarına doğrulanabilir kast sertifikaları vermek için Polygon (MATIC) Blockchaininden yararlanıyor.
    • Merkezi olmayan finans (DeFi) ekosistemi, 1 milyar doların üzerinde kilitli toplam pahaya (TVL) sahip öncü bir merkezi olmayan otomatik piyasa yapan (AMM) olan Balancer’ın Avalanche Blockchain’ine girmesiyle kıymetli bir gelişmeye şahit oluyor.
    • Secret (SCRT), Cybertech Africa 2023 konferansına katılıyor.
    • Litecoin (LTC), halving aktifliğini gerçekleştiriyor.
    • Fabwelt (WELT), H2O oyun lansmanını gerçekleştiriyor.
    • Evmos (EVMOS), Evmos 2.0 lansmanını yapıyor.
    • Tezos (XTZ), Londra’da bir buluşma gerçekleştirecek.
    • World Mobile Token (WMT) ve Conflux (CFX), ortak soru karşılık aktifliği gerçekleştirecek.
    • DeFiChain (DFI), Twitter Spaces üzerinden soru yanıt aktifliği gerçekleştirecek.
    • Osmosis (OSMO), bugün topluluğa güncellemeler sağlayacak.
    • Enjinstarter (EJS), SeaPad (SPT) IDO’sunu gerçekleştiriyor.
    • Internet Computer (ICP), soru karşılık aktifliği gerçekleştirecek.
    • FLOKI (FLOKI), Twitter üzerinden soru yanıt aktifliği gerçekleştirecek.
    • Altcoin Stobox (STBU), Qmall ile soru karşılık aktifliği gerçekleştirecek.
    • COR Token (COR) ve NEAR Protocol (NEAR), Telegram’dan soru karşılık aktifliği gerçekleştirecek.
    • ShibaDoge (SHIBDOGE), ShibaDoge Armory lansmanını yapıyor.
    • Moonbeam (GLMR), Tranche 2 Runoff oylamasını bugün başlatıyor.
    • Bir Layer-2 Blockchain olan Shibarium’un gerisindeki baş geliştirici Shytoshi Kusama, SHIB’nin gelecek kademesinde Bad Idea AI projesinin (BAD) değerini kabul etti.
    • Hex Trust, Fransa’nın Autorité des Marchés Financiers (AMF) ve Autorité de Contrôle Prudentiel et de Résolution (ACPR) kurumlarından tescil alarak Avrupa’daki düzenlenmiş ayak izini genişletti.
    • Kayda paha bir gelişme olarak Polygon’un zkEVM’i, ekosistem genişlemesinin ortasında Blockchain sanayisinde kıymetli bir kilometre taşına ulaştı. Platform, birinci kere tek bir günde 100.000 süreç gerçekleştirerek en uygun layer-2 ölçeklendirme tahlili olarak pozisyonunu pekiştirdi.
    • Binance’in yeni desteklediği altcoin/stablecoini FDUSD, hem Ethereum hem de BNBChain Blockchain’inlerinde token ihracında şaşırtan bir artışa şahit oldu.
    • Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere OKX; TRUE/USDT, LOON/USDT, WING/USDT, TAI/USDT, EC/USDT, RFUEL/USDT, KCASH/USDT, MCO/USDT, LDN/USDT ve APIX/USDT  çiftlerini delist ediyor.
    • Binance, ATA/BUSD, BNT/BUSD, COS/BUSD, DF/BUSD, DOCK/BUSD, OSMO/BUSD, STRAX/BUSD, XNO/BUSD süreç çiftlerini delist ediyor.
    • Altcoin Quant Network, süreçlerin dağıtık defter teknolojisinde (DLT) işlenme biçimi için bir patent aldı.
    • Merkezi olmayan bir launchpad olan YouSUI ile önde gelen bir kripto-fiat ödeme ağ geçidi olan Alchemy Hisse, iştirakini duyurdu.
    • Polygon Labs grubu, MakerDAO altında bir borç verme protokolü olan Spark Protocol’ü Polygon zkEVM’ye dağıtmayı öneren yeni bir teklif başlattı.
    • Balancer, Avalanche üzerinde likidite stakinginin büyümesini teşvik etmeyi amaçlayan Avalanche zincirinde konuşlandırıldı.
  • CSO Ada Ankara’da Ağustos ayı çocuklar için resim atalyösi 

    1 – 29 AĞUSTOS – FUAYE / 13.00 – 15.00

    CSO Ada Ankara’da resim sanatına ilgisi ve yeteneği olan çocukları geliştirmek üzere Çocuklar İçin Resim Atölyesi düzenleniyor. 1 ve 29 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek atölyeler çocukların yaratıcı düşünme becerilerini, özgüvenlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine katkı sağlıyor.

    Bilet Fiyatları:
    100 TL

    FLAPPER SWING

    2 AĞUSTOS – MAVİ SALON – 20.00

    1920-30′ların caz standartlarını eğlenceli sahne şovlarıyla süsleyerek müzikseverlerin beğenisini kazanan caz manouche grubu Flapper Swing, 2 Ağustos tarihinde CSO Ada Ankara’da sahne alacak. Eğlenceli şarkıları ve dinamik danslarıyla izleyicilere keyif dolu bir gece yaşatacak olan Flapper Swing, cazın altın çağının en popüler şarkılarını günümüz sahnelerinde akustik enstrümanları ile seslendirecek.

    Bilet Fiyatları:
    Biletler Tükendi.

    ÇOCUKLAR İÇİN SERAMİK ATÖLYESİ

    3 – 17 AĞUSTOS – AÇIK ALAN / 15.00 – 16.30 

    CSO Ada Ankara, yaz tatilindeki çocuklara Anadolu’nun önemli 

    mesleklerinden çömlekçiliği deneyimleme fırsatı sunuluyor. 

    7-9 ve 10-12 yaş gruplarına özel iki oturumla Çocuklar İçin Seramik 

    atölyeleri düzenleyen CSO Ada Ankara minik sanatseverlere 

    çömlekçi tornasında minik saksı ve kase gibi objeler deneyerek 

    keyifli vakit geçirip, yeni tecrübeler kazandıracak.

    Bilet Fiyatları:
     125 TL

    ÇOCUKLAR İÇİN YARATICI DRAMA ATÖLYESİ

    4 – 18 AĞUSTOS – FUAYE / 13.00 – 15.00

    CSO Ada Ankara, yaz tatilinde 7 – 8 ve 9 – 10 yaş aralığındaki çocukların algı, beceri ve yaratıcı gücünü ortaya çıkarmak amacıyla Çocuklar İçin Yaratıcı Drama atölyesi düzenliyor. 4 ve 18 Ağustos tarihlerinde iki oturum ile gerçekleşecek olan Yaratıcı Drama atölyelerinde çocuklar, eğitmenlerinin desteğiyle eğitsel ve sanatsal amaçları olan; doğaçlama, rol oynama gibi tiyatro tekniklerinden faydalanarak, grup yaşantıları içerisinde  herhangi bir konuyu, düşünceyi ya da olayı canlandırma sürecini deneyimleyecekler. Bu faaliyetlerle çocukların hayal gücü, yaratıcı düşünme, kendini ifade etme ve iletişim becerileri gelişecek. Roller aracılığıyla bilgilerini yeni bir bakış açısı ile değerlendirme fırsatına da sahip olmayı keşfedecek olan çocuklar; dinleme, anlama, araştırma, sorgulama ve konuşma becerilerini geliştirecekler.

    Bilet Fiyatları:
    100 TL 

    EZGİ AYÇE SINGS JAZZY AJDA

    5 AĞUSTOS – MAVİ SALON – 20.00

    Ezgi Ayçe, Ajda Pekkan’ın şarkılarının caz versiyonlarının yer aldığı ‘Ezgi Ayçe Sings Jazzy Ajda’ projesi ile 5 Ağustos tarihinde ilk kez CSO Ada Ankara’da müzikseverlerle buluşuyor.

    Söz yazarlığı ve güçlü yorumuyla yeni neslin güçlü vokallerinden biri olan ve aynı zamanda uzun yıllar Ajda Pekkan’ın sahnesinde yer alan Ezgi Ayçe, Ajda Pekkan’ın en sevilen şarkılarını caz versiyonuyla sunacak ve müzikseverlere unutulmaz bir yaz akşamı yaşatacak.

    Bilet Fiyatları:
     1. Kategori 150 TL

    2. Kategori 100 TL

    ÇOCUKLAR İÇİN KAĞITTAN HEYKELLER RESİM ATÖLYESİ

    8 – 22 AĞUSTOS – FUAYE / 13.00 – 15.00

    CSO Ada Ankara, miniklere eğlenerek öğrenme seçenekleri arasında geri dönüşüm bilincini kazandırmak amacıyla 8 ve 22 Ağustos tarihlerinde Kağıttan Heykeller Resim Atölyesi düzenliyor. Çocuklar bu etkinlik sayesinde atıklar ve geri dönüştürülmüş malzemeler hakkında bilgilenerek bilinçlenme fırsatı yakılıyor. Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanıldığı atölyede minikler, hayal gücü ve yaratıcılıklarıyla birleştirerek çok renkli kağıt heykellere dönüştürülen eserlerini yaratıyor. Atölyeler 8 – 10 yaş arası ve 11-12 yaş arası çocuklar için iki oturumda gerçekleştirilecek.

    DUO BLANC & NOIR “ELEKTRIK”

    9 AĞUSTOS – MAVİ SALON – 20.00

    Piyanist Selin Şekeranber ve Yudum Çetiner’in hayat verdiği Duo Blanc, son albümleri “It’s Electric”in Türkiye Prömiyeri ile 9 Ağustos’ta CSO Ada Ankara’da sanatseverlerle buluşacak. Farklı kültürleri birleştirerek harmanlayan ve bu zenginliği herkese aktarabilen tarzlarıyla beğeni toplayan Duo Blanc, “It’s Electric” albümünde dünyada bir piyano ikilisi tarafından ilk kez Fender Rhodes piyanolar ile kayıt yaptılar ve cazın kült aletiı Fender Rhodes olarak da bilinen Rhodes Piyano’nun naif tınısı ve tuşe yapısını kullandılar. JS Bach’ın armonik zenginliğini yansıtan ikilinin geçmiş ve geleceğe götüren, şimdiye kadar kafa tutan, ezber bozan ve dünyada Rhodes Piano albümü olma özelliği taşıyan avangard albümü ‘It’s Electric”, her yıl Almanya’da verilen dünyanın en prestijli klasik müzik ödüllerinden biri sayılan Opus Klasik ödüllerinde; “Yılın Topluluğu”, “Yılın Video Klibi”, “Sınır Tanımayan Klasik Müzik” ve “Oda Müziği Kaydı” 4. kategorilerinde aday gösterilen tek piyano ikilisi oldu. 

    Bilet Fiyatları:
    1. Kategori: 100 TL

    2. Kategori: 150 TL

    RENKLERİ VE DOKUNUŞLARI SUDA HARMANLAYAN SANAT: EBRU SANATI ATÖLYESİ- ÇOCUKLAR İÇİN

    10 – 24 – 31 AĞUSTOS / FUAYE – 14.00

    CSO Ada Ankara’da 8 – 12 yaş aralığındaki miniklere özel düzenlenen ebru atölyesiyle çocuklar, somut olmayan kültürel miraslarımızdan ebru sanatını öğrenerek ve deneyimleyerek rengarenk tonlarda kendi eserlerini yaratacaklar.

    Bilet Fiyatları:
    125 TL

    MELODİLER EŞLİĞİNDE OKUYARAK KEŞFEDİYORUM “BİLGE ZAMANI ARIYOR”

    11 AĞUSTOS – FUAYE / 13.00 – 15.00

    CSO Ada Ankara çocuklara, Melodiler Eşliğinde Okuyarak Keşfediyorum “Bilge Zamanı Arıyor” etkinliğiyle müzik ve dans ile zenginleştirilmiş, keyif dolu anlar sunuyor. 11 Ağustos Cuma günü iki oturumla gerçekleşecek olan Psikolojik Danışman-Yazar Selma Tekin’in yazdığı etkinliğin anlatıcılığını Didem Yaran üstleniyor. Çocukların müzik, dans ve hikâyeler eşliğinde unutamayacakları bir deneyim yaşayacağı etkinlikte en büyük meşguliyeti hayal kurmak ve şarkı söylemek olan Bilge, miniklerin baş kahramanı olacak. Bilge ile şarkılar söyleyerek, 

    hikayeler ile yolculuğa çıkacak olan minikler, doğalarında olan keşfetme, oyun oynama, harekete geçme ve özgürce yaratma isteklerini geliştirecek.

    Bilet Fiyatları:
    100 TL

    COŞKUN KARADEMİR ETNİK SİNYALLER

    12 AĞUSTOS – MAVİ SALON – 20.00

    Coşkun Karademir, ‘Etnik Sinyaller’ ile Doğu’nun mistik tınılarını, Anadolu’nun geleneksel halk şarkılarını ve bu makamsal yapılardan esinlenerek bestelediği enstrümantal ezgilerini, kendi alanında bir ilki gerçekleştirerek elektronik müzik materyalleriyle harmanlayarak CSO Ada Ankara sahnesine taşıyacak. 

    Bilet Fiyatları:
    1. Kategori: 100 TL

    2. Kategori: 150 TL

    ÇOCUKLAR İÇİN RESİM ATÖLYESİ

    15 AĞUSTOS – FUAYE / 13.00 – 15.00

    CSO Ada Ankara, 8 -10 ve 11- 12 yaş aralığındaki minik ressam adaylarına 14 Ağustos tarihinde Çocuklar İçin Resim atölyesi düzenliyor. Çocukların iç dünyalarını sergilemeye hem psikolojik hem de algı, beceri ve yaratıcı güçlerini geliştirme alanlarında katkıda bulunacak olan atölye aynı zamanda miniklerin sanata olan bakış açılarını geliştirecek.  

    Bilet Fiyatları: 
    100 TL

    EFRUZE – YEŞİLÇAM ŞARKILARI

    16 AĞUSTOS – MAVİ SALON – 20.00

    Efruze, Yeşilçam Şarkılarından oluşan repertuvarı ile 16 Ağustos’ta ilk kez CSO Ada Ankara’da sanatseverlerle buluşacak. Konservatuvardan Devlet Operası’na, oynadığı tüm müzikal ve operaların renk, ses ve teknik zenginliklerini, Türk Sanat Müziği alanındaki en iyi üstatlarla çalışarak bir araya getirdiği “Assolist” ve “Assolist II Meşk-i Müren” albümleriyle beğeni kazanan opera sanatçısı Efruze, Yeşilçam’ın en sevilen, bilinen şarkılarından oluşan repertuvarlarıyla CSO Ada Ankara’da unutulmaz bir performansa imzasını atacak.

    Bilet Fiyatları:
    1. Kategori: 170 TL

    2. Kategori: 150 TL

    TRIO LACERTAE

    19 AĞUSTOS – TARİHİ SALON – 20.00

    Barok müzik uzmanlarından oluşan Fransız Trio Lacertae, Ankara’da ilk konserini vermek üzere 19 Ağustos tarihinde CSO Ada Ankara’ya geliyor. Avrupa’nın en önemli barok orkestralarıyla birlikte çalışan ve aynı zamanda “serpent” çalgısının dünyadaki en önde gelen icracılarından olan Patrick Wibart’ın kurucusu olduğu Lacertae’nın diğer üyeleri ise viola da gambada Martin Bauer ve klavsende Ayumi Nakagawa. Zengin ve yenilikçi bir ses yelpazesi arayışıyla müzikal evrenlerini sürekli genişleterek deneyler yapan üçlü, yaratıcı enerjileri ve müzik alanının ötesine geçen yetenekleriyle CSO Ada Ankara konserinde Rönesans’tan Barok döneme çok zengin bir repertuvar yorumlayacak. Trio Lacertae, Ankara’da sahne alacakları bu ilk ve özel konserde Alman, İtalyan, Fransız, İngiliz ve Hollanda’lı bestecilerin eserlerinin yanı sıra; Merci, Stoeffken, Lawes, Guédron gibi ülkemizde pek az seslendirilen bestecilerin birbirinden güzel eserlerini de icra edecek. Klavsen ve viola da gambanın tınısıyla, 

    sesini XVI. yüzyıldan XX. yüzyılın başına kadar duyuran, bugünse çok 

    az bilinen “serpent” çalgısının nadir ve büyüleyici sesini birleştirerek 

    sıradışı bir performansa da imza atacak olan Trio Lacertae, 

    sanatseverlere Telemann, Marais, Couperin gibi barok dönemin 

    büyük yaratıcılarının da eserlerini seslendirecek. 

    Bilet Fiyatları:
    1. Kategori: 150 TL

    2. Kategori: 120 TL

    3. Kategori: 80 TL

    TÜRKİYE GENÇLİK FİLARMONİ ORKESTRASI

    24 AĞUSTOS – ANA SALON – 20.00

    Türkiye’nin ilk gençlik filarmoni orkestrası olan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, 24 Ağustos tarihinde CSO Ada Ankara’da müzikseverlerle buluşuyor. Konserde, genç besteci Ege Gür’ün Tugfo’nun siparişi üzerine bestelediği Görünmez Olanın İmgesi (Depremzedeler Anısına), bu yıl 150. doğum yılı kutlanan Rachmaninoff’un Piyano Konçertosu No. 2, Mendelssohn-Bartholdy’nin Bir Yaz Gecesi Rüyası, sahne müziği ve Sibelius’un Finlandia eserleri icra edilecek. Konserin solisti ise piyanist Başar Can Kıvrak olacak.

    DİDEM İLE HİKAYE SAATİ YOL ARKADAŞIM İLGİ

    25 AĞUSTOS – FUAYE / 13.00- 15.00

    CSO Ada Ankara’da çocukların hayal güçlerini geliştirmek için Didem ile Hikaye Saati “Yol Arkadaşım İlgi”etkinliği düzenliyor. 25 Ağustos tarihinde gerçekleşecek etkinlikte tüm çocuklar, soru sormayı ve keşfetmeyi çok seven bir çocuk olan Bilge’nin zaman yolculuğuna kedisi İlgi ile eşlik edecek. Bilge ve kedisi İlgi’nin yaşadıkları macerayı miniklere Hikaye Anlatıcısı Didem Yaran storigami ve renkler ile zenginleştirilmiş bir hikaye dinleme ve kitap okuma deneyimiyle aktaracak. Bu sayede çocukların doğasında olan keşfetme, oyun oynama, harekete geçme ve özgürce yaratma isteklerinin neşe ile yeşerdiği keyif dolu saatler yaşanacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Lise Medeniyet Akademisi YKS Tercihlerinde De Gençlerin Yanında

    Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrenciler ile mezun gençlere yönelik faaliyetlerini sürdüren Lise Medeniyet Akademileri, ücretsiz tercih danışmanlığı hizmetiyle YKS’ye giren gençlerin kendileri için en ideal üniversiteyi seçmesine yardımcı oluyor.


    Konya Büyükşehir Belediyesi Lise Medeniyet Akademileri (LİMA) üniversite tercihi yapacak gençler için ücretsiz tercih danışmanlığı hizmeti veriyor.

    Öğrencileri üniversite sınavına hazırlayan LİMA’nın, Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) puanlarının açıklanmasının ardından öğrencilerin doğru üniversite tercihi yapabilmesi için başlattığı ücretsiz danışmanlık hizmeti, üniversite heyecanı yaşayan gençlerin önünü açıyor.

    Bu süreçte öğrencilere üniversite bölümü seçiminde ideal üniversiteleri öneren LİMA’ların PDR ve Eğitim Koçluğu Birimleri, gençlerin isabetli tercihler yapmasına yardımcı oluyor. ÖSYM’nin takvimi baz alınarak hazırlanan ücretsiz danışmanlık süreci 4 Ağustos Cuma gününe kadar devam edecek.

    Öte yandan Lise Medeniyet Akademisi’nde gençlere sağlanan ücretsiz danışmanlık hizmetinin yanı sıra YKS’ye hazırlanan üniversite adayı gençlere yönelik düzenlenen Yaz Okulu da faaliyetlerine başladı.

    Konya Büyükşehir Belediyesi Lise Medeniyet Akademileri; 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri ile yeni mezun gençlere yönelik; ders destek ve sınav programları, milli ve manevi eğitimler, atölyeler ve etkinlikler düzenlerken; gençlerin ve ailelerinin ihtiyaçlarına göre konferanslar ve seminerler vererek gençleri yarınlara hazırlıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sıcak havalar cebinizi de bunaltmasın!

    İSTANBUL (İGFA) – Hava sıcaklıkları son aylarda rekor üzerine rekor kırıyor. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrederken serinlemek isteyenler klima ve vantilatör gibi cihazlara yöneliyor.

    27000 BTU’luk ortalama bir klima günde 9 saat çalışınca bu faturaya ayda 900 TL olarak yansıyor, bir vantilatör ise günde 10 saat çalışırsa aylık ortalama 151TL’lik elektrik tüketiyor.

    Artan elektrik fiyatlarının faturalara yansımasını da düşünenler ise tasarruf yapabilmenin yollarını arıyor.

    Karşılaştırma sitesi encazip.com yaz aylarında ev ve iş yerleri için elektrikten tasarruf etmenizi sağlayacak önerilerde bulundu.

    KLİMA SAATTE 4 TL HARCIYOR

    Standart bir klimanın her saat ortalama 4 TL tükettiğini aklınızda bulundurun ve gerekli durumlarda klimayı tercih edin, mümkün olduğunca düşük güçte kullanın.

    • Gündüzleri özellikle eviniz güneş alan bir cephede ise güneşlikleri kapalı tutabilir ya da çok koyu olmayan perdeleri kullanabilirsiniz. Böylece güneş ışığının odayı fazla ısıtmasına engel olabilirsiniz. Bu şekilde klima ve vantilatör kullanımı azalacaktır.
    • Yaz aylarında sık yapılan hatalardan bir tanesi hem serinlik yapması için pencereleri açmak hem de aynı anda klimayı çalıştırmak. Pencereleri açık unutmak, sıcak havanın içeri girmesine neden olur. Bu da klimanın etkisini azaltır. Klima çalışırken pencereleri kapatmakta fayda var.
    • Hava nemliyken hissedilen sıcaklık da yüksek oluyor. Klimanızı nem alma modunda çalıştırırsanız hem hissedilen sıcaklık azalacaktır hem de nem alma modu, soğutma modundan daha az elektrik tükettiği için tasarruf sağlayacaksınız.
    • Klimanızın bakımını yaptırmayı ihmal etmeyin. Bu hem sağlıklı bir ortam elde etmeniz hem de enerji tasarrufu açısından faydalıdır. Klima derecesini düşük tutarak çalıştırabilir, vantilatör sayesinde soğuk havanın yayılmasını sağlayabilirsiniz.
    • Klimalara göre daha az elektrik harcayan tavan vantilatörleri kullanmak da bir başka tasarruf yöntemi.
    • Eğer eviniz fazla güneş alan bir bölgedeyse panjur yaptırabilirsiniz. Panjurları kapatmak, güneşin sıcağını engelleyecektir ve böylece odalar daha az ısınacaktır. Pencerelerinizde yansıtıcı cam kullanarak ısıyı yansıtabilir böylece klima ihtiyacını azaltabilirsiniz. Ayrıca çift cam kullanarak da evin içindeki ısının sabit kalmasını sağlayabilir ve elektrik faturasından tasarruf edebilirsiniz.
    • Klimanızı enerji verimliliği sınıfı yüksek olanlarından seçebilirsiniz. Bu, elektrik faturanıza önemli bir katkı sunacaktır.

    MUTFAKTA:

    Herhangi bir yemeği sadece ısıtacaksanız normal fırın yerine mikrodalga fırını kullanın. Tüketilecek kadar yiyeceği ısıtmak da fırın kullanımını düşürecektir.

    Mikrodalga fırında kendi porsiyonunuz kadarını 2-3 dakika gibi kısa sürede ısıtabilir, enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.

    Mutfağın ısınmasını istemiyorsanız yemek yaparken fırının kapağını da sık sık açıp kapatmayın. Bunu yaparsanız ortam ısınacaktır ve soğutucu kullanma ihtiyacı artacaktır.

    BANYODA:

    Yaz aylarında sıcak suyla duş almak çok fazla tercih edilmediği için sıcak su seçeneğini kapatabilirsiniz. Güneşle ısınma özelliği bulunan sıcak su depoları kullanarak kombi ve elektrik tasarrufu sağlayabilirsiniz.

  • Erdoğan ve Putin görüştü: Putin’in Türkiye’yi ziyareti konusunda mutabık kalındı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. 

    İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, görüşmede iki lider Putin’in Türkiye’ye ziyareti konusunda mutabık kaldı.

    Açıklamada şöyle denildi:

    Foreks Haber Merkezi

  • Avrupa’da gaz fiyatları Norveç kesintisi nedeniyle yükseliyor

    Avrupa gaz fiyatları, Norveç’in Troll sahasındaki plansız bir kesintinin ardından teknik hareketler ve kısa vadeli arz endişeleri nedeniyle bugün yükseliyor.

    Montel-Foreks’in haberine göre, Hollanda TTF hub’ı Eylül kontratı en son 0,83 EUR yükselişle 27,95 EUR/MWh, İngiltere NBP eşdeğeri ise 2,01 p artışla 69,91 p/th seviyelerinden işlem gördü.

    İspanya merkezli bir trader, teknik hareketlere de dikkat çekerek, “Piyasa temelleri oldukça belirsiz” yorumunu yapıyor.

    Kış 23 vadeli kontrat en son 0,57 EUR düşüşle 44,94 EUR/MWh, CAL’24 vadeli kontrat ise 0,55 EUR düşüşle 49,00 EUR/MWh seviyelerine geriledi.

    Norveç’ten kıtaya yapılan sevkiyatlar 4 milyon mᶟ düşüşle 313 milyon mᶟ/gün düzeyinde gerçekleşiyor.

    Foreks Haber Merkezi

  • Teva ADR kazancı 0,03$ ile beklentilere göre daha iyi, kâr ise beklentilere göre yüksek

    Investing.com – Teva ADR (NYSE: TEVA) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 0,56$ ile analistlerin 0,53$ olan beklentilerine göre 0,03$ daha iyi.

    Bu çeyrek için yayımlanan kâr 3,9B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 3,72B$ şeklindeydi.

    Rehber

    Teva ADR Mali Yılı 2023 hisse başına kârı 2,25$-2,55$ olarak belirlendi. Analist tahminleri ise 2,27$ şeklinde açıklanmıştı.

    Teva ADR Mali Yılı 2023 kârı 15,00B$-15,40B$ olarak belirlendi. Analist tahminleri ise 15,02B$ şeklinde açıklanmıştı.

    Teva ADR hissesi, günü 8,29$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda -5,47% değer kaybettiğini gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise -16,85% değer kaybettiğini gösteriyor.

    Teva ADR son 90 gün içinde 1 pozitif hisse başına kâr görürken 4 negatif hisse başına kâr gördü.

    Teva ADR hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

    InvestingPro’ya göre Teva ADR şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

    Teva ADR şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

    Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Başa dön tuşu