Gün: 3 Ağustos 2023

Investing.com – Becton Dickinson (NYSE: BDX) raporuna göre üçüncü çeyrek hisse başına kârı 2,96$ ile analistlerin 2,91$ olan beklentilerine göre 0,05$ daha iyi.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 4,9B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 4,83B$ şeklindeydi.

Rehber

Becton Dickinson Mali Yılı 2023 hisse başına kârı 12,10$-12,32$ olarak belirlendi. Analist tahminleri ise 12,22$ şeklinde açıklanmıştı.

Becton Dickinson Mali Yılı 2023 kârı 19,20B$-19,30B$ olarak belirlendi. Analist tahminleri ise 19,27B$ şeklinde açıklanmıştı.

Becton Dickinson hissesi, günü 276,24$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda 8,90% değer kazandığını gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise 9,40% değer kazandığını gösteriyor.

Becton Dickinson son 90 gün içinde 0 pozitif hisse başına kâr görürken 14 negatif hisse başına kâr gördü.

Becton Dickinson hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Becton Dickinson şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

Becton Dickinson şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Investing.com – Regeneron Pharma (NASDAQ: REGN) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı 10,24$ ile analistlerin 9,85$ olan beklentilerine göre 0,39$ daha iyi.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 3,16B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 3,03B$ şeklindeydi.

Regeneron Pharma hissesi, günü 732,12$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda -3,93% değer kaybettiğini gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise 19,05% değer kazandığını gösteriyor.

Regeneron Pharma son 90 gün içinde 2 pozitif hisse başına kâr görürken 16 negatif hisse başına kâr gördü.

Regeneron Pharma hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Regeneron Pharma şirketinin finansal sağlık puanı “İyi performans”.

Regeneron Pharma şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Merakla beklediğimiz Çağdaş Warfare III’ün çıkış tarihi adım adım yaklaşıyor. Doğal ki bu esnada ortaya çıkan sızıntıların sayısı da artıyor. Şimdi geçtiğimiz saatlerde Reddit üzerinden yayınlanan bir post içerisinde, MWIII’ün silahlarının olduğu liste paylaşıldı.

Gelin öncelikle listeye bakalım, akabinde silahlar üzerine konuşalım.

Taarruz Tüfekleri

• jup_ar_acharlie = Bushmaster ACR in 5.56
• jup_ar_acharlie300 = Bushmaster ACR in .300 Blackout
• jup_ar_golf36 = Heckler & Koch G36
• jup_ar_bromeo2m = CZ BREN 2 Ms in 7.62×39
• jup_ar_bromeo805 = CZ 805 BREN in 5.56
• jup_ar_foxtrot2000 = FN F2000
• jup_ar_qbravo95 = QBZ-95 in 5.8×42
• jup_ar_qbravo97 = QBZ 97 NSR Gen 3 in 5.56

Muharebe Tüfekleri

• jup_br_acharlie450 = Bushmaster ACR in .450 Bushmaster
• jup_br_bromeo2 = CZ BREN 2 BR in 7.62×51
• jup_br_xmike5 = MCX Spear (XM7)

Nişancı Tüfekleri

• jup_dm_acharlied = ACR DMR in 5.56
• jup_dm_bromeop = CZ BREN 2 PPS
• jup_dm_slima8 = Heckler & Koch SL8
• jup_dm_svictork = Kalashnikov SVK

Ağır Makineli Tüfekler

• jup_lm_evictor = FN EVOLYS
• jup_lm_mgolf36 = Heckler & Koch MG36
• jup_lm_pkilob = Bullpup PKP Pecheneg
• jup_lm_pkilop = PKP Pecheneg
• jup_lm_qbravo95lsw = QJB-95 LSW

Tabancalar

• jup_pi_glima21 = Glock 21
• jup_pi_mike93 = Beretta 93R
• jup_pi_rsierra12 = RSh-12
• jup_pi_uzulum = Micro Uzi

Pompalı Tüfekler

• jup_sh_pump = Unknown
• jup_sh_semi = Unknown

Hafif Makineli Tüfekler

• jup_sm_coscar635 = Colt Model 635
• jup_sm_lwhiskey = LWRC SMG-45
• jup_sm_scharlie3 = CZ SCORPION EVO 3
• jup_sm_umike = Heckler & Koch UMP
• jup_sm_uzulu = Uzi
• jup_sm_uzulup = Uzi Pro

Keskin Nişancı Tüfekleri

• jup_sn_hsierra = Steyr HS .50 M1
• jup_sn_svictor = SVCh

Eminim herkesin dikkatini birinci olarak ACR ailesi çekmiştir. MW serisi ile özdeşleşen ve sevilen bir taarruz tüfeği olan ACR, yeni oyunla geri dönüyor. Buna ek olarak CoD 4 efsanesi G36’nın geri dönüşü beni şahsen keyifli etti. Yalnız hafif makineli kategorisinde Heckler & Koch MP5’in olmaması üzdü.

Keskin nişancı tüfeği tutkunu olarak seçenekleri beğendiğimi de söyleyeyim.

Yalnız işin makûs tarafı silahların oyun içerisinde farklı isimlere sahip olacak olması. Nedense bu silahların oyun içerisinde gerçek isimleri ile anılması bana daha tatmin edici geliyor. Gidip yılların ACR’ını “Lachmann” ismi altında oynamak, PES’in Premier Lig lisansını alamadığı periyotları anımsatıyor. Merseyside Red ve Merseyside Blue derbisi üzere…

Teniste Anadolu Yıldızlar Ligi  Osman Bayrakdar Dönemi, Karadeniz 1 ve 2 bölgesi çeyrek final karşılaşmaları Erzincan’da start verdi.

Dava Spor Kompleksi tenis kortlarında düzenlenen karşılaşmalara Düzce, Amasya, Zonguldak, Erzurum, Artvin, Ordu, Çorum, Bolu, Rize, Bolu, Sinop’tan 80 sportmen katılıyor.

Üç gün sürecek tertipte başarılı olan atletler yarı finale yükselecek.

Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Volkan Burak Mumcu, açılış merasiminde yaptığı konuşmada, üç gün müddetince yapılacak turnuvalara katılan atletlere muvaffakiyet dileyerek, “Sizleri Erzincan’da ağırlamaktan memnunluk duyuyoruz. Bu kortlar sizler için yapıldı, raket sesleri ile buraları şenlendirin. Hepiniz geleceğin yıldızları olacaksınız. Bu evrede hepinize muvaffakiyetler diliyorum.” tabirlerini kullandı.

Türkiye Kupası 3. Etap Kamil Yaşar Eser Puanlı Yol Bisiklet Yarışları, 5-6 Ağustos’ta Sakarya’da yapılacak.

Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünün toplumsal medya hesabından yapılan paylaşıma nazaran, “2023 Avrupa Spor Şehri” unvanına sahip Sakarya, ulusal ve milletlerarası tertiplere mesken sahipliği yapmaya devam ediyor.

Bu kapsamda Türkiye Bisiklet Federasyonunca kentte 5-6 Ağustos’ta Türkiye Kupası 3. Etap Kamil Yaşar Eser Puanlı Yol Bisiklet Yarışları düzenlenecek.

Yarışlar, minikler, 15 ve 17 yaş altı yıldız erkekler-kadınlar, master, genç erkek, genç kız ve büyük bayan kategorilerinde yapılacak.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye’nin milletlerarası tertiplerde 2023 yılında şu ana kadar 3 bin 617 madalya başarısı kazandığını belirtti. 

Bakan Osman Aşkın Bak, toplumsal medya hesabından Türkiye’nin 2023 yılında kazandığı madalya sayılarını paylaştı.

Ulusal sportmenlerin 1170 altın, 1269 gümüş ve 1178 bronz madalya kazandığının bilgisini veren Bakan Bak, “Sporcularımız yüzümüzü ağartmaya devam ediyor. 2023 madalya sayımız an prestijiyle 3 bin 617’ye ulaştı. Daha gidecek yolumuz, sevinçle sarılacak birçok günlerimiz var. Var olun çocuklar!” tabirlerini kullandı.

Paylaşımının akabinde hususla ilgili kıymetlendirme yapan Bak, şunları kaydetti:

“2002 yılından bugüne dek başlatmış olduğumuz tesisleşme atılımı içerisinde çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik. Bu yatırımlar sonucunda işte gururla paylaşıyoruz madalya tablomuzu. Atletlerimiz göstermiş olduğu üst seviye performansla memleketler arası alanda an prestijiyle 1170 altın, 1269 gümüş, 1178 bronz olmak üzere toplamda 3617 madalya kazandı. Bizler atletlerimizle gurur duyuyor, onları alkışlıyoruz. Başarılarımız artarak devam edecek. Onlar madalyalar için çok çalışmaya, bizler de onların kıssalarını yazmaları için elimizden gelen uğraşı göstermeye devam edeceğiz.”

100. Yıl Cumhuriyet Bisiklet Tipi’nin 135,4 kilometrelik Havza-Samsun etabı başladı.

Start öncesi Havza Kaymakamı Cengiz Nayman ve Havza Belediye Lideri Sebahattin Özdemir, atletlere muvaffakiyetler dileyerek, Türk bayrağını Spor Toto Bisiklet Ekibi atleti Ahmet Örken’e verdi.

Sportmenler, Havza-Samsun etabını tamamlamak üzere Havza Atatürk Konutu önünden yola çıktı.

Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanı Bahattin Akyön, AA muhabirine, 100. Yıl Cumhuriyet Bisiklet Tipi’nin geçmişi geleceğe taşıyan çok hoş bir tertip olduğunu söyledi.

Cumhuriyetin 100. yılında Ulusal Gayret yolunu takip ederken hoş anlara şahitlik ettiklerini söz eden Akyön, şunları lisana getirdi:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde 784 kilometrelik Ulusal Mücadele’deki vilayetlerimizi kapsayan, dünya kadrolarının katıldığı, Türkiye gruplarının katıldığı hoş bir bisiklet cinsini federasyon olarak icra ediyoruz. Sivas’tan start aldık, Sivas-Amasya, Amasya-Havza ve bugün Havza-Samsun etabını gerçekleştiriyoruz. Yüz bisikletçimiz Sivas’tan bu yarışa katıldılar. Yaşanan birtakım aksilikler, vakit dilimine takılmalar ve sakatlanmalardan dolayı birkaç atletimiz yarıda bırakmak durumunda kaldı. Bu yarışın bizim için hoşluğu şu, birinci kere Ulusal Caba’nın geçmiş olduğu güzergahta yapılması ve valilerimizin, kaymakamlarımızın, belediye liderlerimizin ve halkın ellerinde Türk bayrakları ile bu tertibe sahip çıkmaları. Yol boyunca heyecanlar birbirini kovaladı. Yol boyunca bisikletli çocuklar bizlere eşlik etmek istediler. O günü yaşayarak bu günlere gelme noktasında Türk milleti olarak birlik ve beraberlik içerisinde, bir olduğumuzu, birlikte olduğumuzu, vatanımız için, milletimiz için, bayrağımız için canımızı feda ettiğimizi ve edeceğimizi bir kere daha gösterdik.”

Tertibin Samsun-Çorum, Çorum-Çankırı etabından sonra Ankara’da tamamlanacağına işaret eden Akyön, “Bisikletçilerimiz Türk bayrağını vilayetten ile taşıyarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Ankara’da yapılacak olan tertipte teslim edecek. Biz bugün şunun için sevinçliyiz, hiç durmadan devam eden, istikbale emin ve güçlü adımlar ile devam eden Türkiye Yüzyılında çok yeterli noktalara gelebilecek gençler ile bu tertibi yapıyoruz. Bütün yetkililere teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Öncü kripto para ünitelerinden biri olan Litecoin, kısa bir müddet evvel üçüncü blok ödül halving’ini yaşadı. Yaklaşık her dört yılda bir ya da 840.000 blok kazıldıktan sonra gerçekleşmesi planlanan bu olay, madenciler için mükafatı 12,5 LTC’den 6,25 LTC’ye düşürüyor. Halving 2.520.000 blok yüksekliğinde gerçekleşti ve Litecoin tarihinde kıymetli bir kilometre taşı oldu. Fakat LTC’nin kıymeti düşüş yaşadı. İşte detaylar…

Litecoin halving’ini tamamladı

Blok ödülünün yarıya indirilmesinin (halving) emeli, altın üzere bedelli metallerin kıtlığına misal halde Litecoin’in kıtlığını vakit içinde artırmaktır. Madencilere verilen mükafatı azaltarak ağ, Litecoin’in toplam arzını kademeli olarak 84 milyon LTC ile sonlandırmayı hedefliyor. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere bu sona 2142 yılı civarında ulaşılması planlanıyor. Bu deflasyonist düzenek, merkez bankalarının serbestçe para basabildiği ve potansiyel olarak enflasyona yol açan klâsik fiat para üniteleriyle tezat oluşturuyor.

Ancak, kıtlık nedeniyle fiyat artışlarına yönelik uzun vadeli beklentilere karşın, Litecoin’in anlık piyasa reaksiyonu beklendiği üzere olmadı. Halving’i takip eden saatlerde, LTC fiyatı bir düşüş yaşadı ve şu anda yaklaşık 86,80 dolardan süreç görüyor. Bu da bir evvelki günün kıymetine nazaran yüzde 6’lık bir düşüşü ve bir hafta evvelki fiyata nazaran yüzde 5’lik bir düşüşü temsil ediyor. Bu ani düşüş, yatırımcıların merakla beklenen bir olayın akabinde kâr elde ettiği “haberi sat” olgusuna bağlanabilir.

LTC öncesinde fiyat mahallî rekorlara ulaştı

Önceki halving olayları öncesinde Litecoin’in fiyatı gözle görülür bir hareket göstermiş, ekseriyetle halving öncesinde doruklara ulaşmış ve sonrasında istikrar kazanmıştır. Örneğin, CoinGecko tarafından bildirildiği üzere, bu son halving çabucak evvel, Litecoin’in fiyatı 3 Temmuz’da 113 dolara ulaştı. Bununla birlikte, bu tıp fiyat dalgalanmaları son derece değişken kripto para piyasasında az değil. Ayrıyeten halving’in uzun vadeli tesiri şimdi tam olarak anlaşılmamış olabilir.

Blok ödülünün yarıya indirilmesi, olaydan sonra uğraşları için daha az coin alan madenciler üzerinde direkt bir tesire sahiptir. Litecoin’in madencilik topluluğu, öteki kripto para üniteleri üzere, ağın güvenliğinin sağlanmasında ve süreçlerin gerçekleştirilmesinde hayati bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, halving madencilik kârlılığında değişikliklere yol açabilir ve potansiyel olarak ağın genel hashrate’ini etkileyebilir.

“Dijital gümüş” anlatısı devam ediyor

Özellikle Litecoin, Dogecoin ile birleşik madencilik yoluyla eşsiz bir ikili madencilik bağlantısına sahiptir. Binance Research tarafından yapılan bir araştırma, Dogecoin’in hashrate’inin Litecoin’in hashrate’i ile güçlü bir olumlu korelasyon sergilediğini ortaya koydu. Bu da Litecoin’in madencilik ortamındaki değişikliklerin Dogecoin’in ağ güvenliğini ve madencilik dinamiklerini de etkileyebileceği manasına geliyor. Litecoin’in kurucusu Charlie Lee, emsal teknik özelliklere sahip Bitcoin’i model alarak 2011 yılında bu kripto para ünitesini yarattı. Bitcoin ekseriyetle “dijital altın” olarak anılırken, Litecoin Bitcoin ile olan benzerlikleri nedeniyle “dijital gümüş” lakabını kazanmıştır.

Her iki kripto para ünitesi de bir proof-of-work (PoW) mutabakat düzeneği kullanmakta. Lakin Litecoin daha süratli süreç mühletleri ve daha düşük fiyatlar sunmakta.  İlk fiyat yansısına karşın, birçok kripto para meraklısı ve analisti Litecoin için optimist uzun vadeli beklentilerini sürdürüyor. Denetimli arz programı, teknolojik özellikleriyle birleştiğinde hem yatırımcıların hem de kullanıcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Kripto para piyasasındaki her büyük olayda olduğu üzere, Litecoin’in üçüncü halving’in gerçek tesiri önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca ortaya çıkabilir.

Karşıyaka Belediyesi’nin Türkiye ve Arnavutluk arasında kurulan diplomatik ilişkilerin yüzüncü yılı anısına düzenlediği etkinlikte Balkan Dernekleri bir araya geldi.

Arnavutluk Ankara Büyükelçisi Kastriot Robo, Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi Şevket Balla, Balkan derneklerinin başkan ve yöneticilerinin katılımıyla yapılan toplantıda Türkiye ve Balkan ülkeleri arasındaki dostluk köprüsü konuşuldu.

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Makedonya gezisinden döner dönmez bu toplantıya katıldım. Hem orada hem de burada gördüğüm dostluk üzerine Karşıyaka’mızda Balkan Kültür Merkezi kurma isteğimiz daha da güçlendi. Dostlarımızla ilişkimizi daha da güçlendirmek için bu merkezi kuracağız” diye konuştu.

Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurduğu ilk diplomatik ilişki olma özelliğini taşıyan ve Arnavutluk ile imzalanan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması’nın yüzüncü yılı Karşıyaka’da kutlandı. Düzenlenen toplantıya Arnavutluk Ankara Büyükelçisi Kastriot Robo, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, meclis üyeleri, Balkan dernekleri ve STK’ların başkanları ile yönetim kurulu üyeleri katıldı. Etkinlikte, derin tarihsel ve kültürel değerlere dayanan ilişkinin daha da pekişmesi, ticari ilişkilerin, ekonomik yatırımların geliştirilmesi, iş birliklerinin daha da büyütülmesi üzerine konuşmalar gerçekleştirildi.

BİRBİRİMİZİN PARÇASIYIZ

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Makedonya’dan yeni döndüğünü ifade ederek, “Türkiye’ye değişik zamanlarda Balkan ülkelerinden göç eden çok sayıda vatandaşımız var. Daha önce Saray Bosna ziyaretimizde, şimdi de Makedonya’da geçirdiğimiz 5 günde hissettiğimiz yakınlık, kültürlerimizin ne denli birbirine etki ettiğini, günlük yaşamda ne denli birbirimizin parçası olduğumuzu gösteriyor. Türkiye’de Balkan göçmeni vatandaşlarımızla iyi ilişkiler kuruyoruz. Bu dostluğun hem Türkiye hem de tüm Balkan ülkeleri için çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum” dedi.

İLİŞKİLERİMİZİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN BALKAN KÜLTÜR MERKEZİ KURACAĞIZ

Türkiye’nin ve Balkan ülkelerinin birbirine ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Dr. Cemil Tugay, “Yüzyıllardır içi içe geçmiş kültürümüzle, akrabalık ilişkileri ve gelenekler ile kurulan bu dostane ilişki, kullandığımız kelimeler, yediğimiz yemekler, giydiğimiz kıyafetler, dinlediğimiz müzikler, eğlencelerimiz ve daha birçok alanda net bir şekilde görülebiliyor. Ve gerçekten çok yakın akraba olduğumuzu anlayabiliyoruz. Bu benzerliği her iki tarafa çok daha net anlatmalı, genç nesillerin bunun farkına varmasını sağlamalı ve ilişkilerimizi her alanda daha güçlü hale getirmeliyiz. Daha önce Saray Bosna’ya gittiğimizde bazı bakanlar, ticaret odası, dış ticaret odası başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı ile görüşme fırsatımız olmuştu. Makedonya ziyaretimizde de pek çok belediye başkanı ve milletvekilinin yanı sıra çok önemli iki bakanla da görüştük, Karşıyaka ve İzmir’de faaliyet gösteren STK ve derneklerimizi anlattık, onlarla yaptığımız iş birliği ve sunduğumuz imkanlardan bahsettik. Türkiye ve Balkan ülkeleri arasında sanayi, ticaret, kültür ve eğitim alanlarında kurulabilecek iş birliklerini konuştuk. Daha iyi ilişkiler kurulabilmesi için Balkan ülkelerinde Türkçe’nin, ülkemizde ise Balkan dillerinin daha etkin şekilde kullanılması fikrimizi de ilettik. Memnuniyetle karşılandı. Bu gezilerden sonra Karşıyaka’mızda Balkan Kültür Merkezi kurulması konusunda biraz daha istekliyiz. Böyle bir girişimin karşılıklı ilişkilerin gelişmesinde kilit rol oynayacağını düşünüyoruz. Aramızdaki sınırları olabildiğince kaldırmak, birbirimizin dilini anlamak, zor günümüzde yardıma koşmak, iyi günlerimizi paylaşabilmek için fırsatlar yaratmak, yapmamız gerekenlerin başında geliyor. Bölgemizde, Balkanlar’da, Türkiye’mizde kardeşçe yaşamı, kalıcı barışı ve dostluğu beraberce yaşatacak; Balkan kültürünü, kültürlerimizi gelecek kuşaklara aktarmaya hep birlikte devam edeceğiz” diye konuştu.

BÜYÜKELÇİDEN BAŞKAN TUGAY’A TEŞEKKÜR

Arnavutluk Büyükelçisi Kastriot Robo, Arnavutluk ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin Mustafa Kemal Atatürk ile doğduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti ilan edildikten sonra 15 Aralık 1923’te uluslararası diplomatik ilişki ilk kez Arnavutluk Cumhuriyeti ile kuruldu. Bu nedenle 2023 yılı Türkiye için olduğu kadar bizim için de çok önemli. İki ülke arasında sosyal ve diplomatik ilişkilerin yanında savunma sanayi ve ticaret alanlarında da önemli ilişkiler var. Aramızdaki ticari ilişki 1 milyar Euro seviyesini geçti. Arnavutluk’ta 600’den fazla Türk şirketi inşaat, ticaret, sağlık gibi birçok alanda faaliyet gösteriyor. İzmir’de çok sayıda Arnavut göçmeni vatandaşın yaşadığını biliyoruz. Bizim gözümüzde İzmir Türkiye’nin en gelişmiş ticaret merkezlerinden biri. İzmir ile olan ilişkilerimizi de güçlendirmek istiyoruz. Balkan derneklerine özel ilgi gösteren ve desteklerini esirgemeyen Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a da özellikle teşekkür etmek istiyorum. Arnavutluk ve Türkiye ilişkilerinin yüzüncü yılı kutlu olsun” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, depremden etkilenen Hataylı gençleri Büyükşehir Belediyesi Gençlik Kampı ve Eğitim Merkezi’nde misafir ediyor. Depremzede gençler bir hafta süresince Gençlik Kampı’nda çeşitli sosyal aktivitelerle hem yaz tatilinin değerlendirecek hem de moral depolayacak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremden etkilenen çocuklar ve gençlere yönelik gerçekleştirdiği sosyal aktivitelerle çalışmalarını sürdürüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Habitat Derneği ile gerçekleştirilen işbirliği kapsamında 18-24 yaş arası 40 depremzede genç, Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi ve Eğitim Kampı’nda misafir ediliyor.

KEYİFLİ VAKİT GEÇİRECEKLER

Hataylı gençler bir hafta boyunca Gençlik Kampı’nda çeşitli sosyal aktivitelerle hem moral depolayacak hem de yaz tatillerini doya doya geçirme fırsatı bulacak. Gençler kampta, yeni arkadaşlıklar edinirken, çeşitli sosyal aktivitelere katılacak. Depremden etkilenen gençlere yönelik Gençlik Kampı’nda atölye çalışmaları da düzenlenecek.

ATÖLYE ÇALIŞMALARI YAPILACAK

Habitat Derneği Gönüllüsü Ersin Kopuz, Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Kampı’nda Hataylı gençlerin bir hafta süresince çok keyifli bir zaman geçireceğini söyledi. Hatay’dan gelen gençlerin sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve girişimcilik alanında çeşitli farkındalık amaçlı atölyeler gerçekleştirileceğini belirten Ersin Kopuz, “Bu atölyelerin yanında alanda çeşitli sosyal aktivitelerin gerçekleştirebileceğimiz havuz, spor alanları ve amfi tiyatro gibi alanlar var. Deprem bölgesinde iyileştirme dönemine yönelik kalkınma adına çalışmalarımızı yerelde yürüttüğümüz işbirlikleri ile sürdürüyoruz. Yaz kampında da Hatay’dan gelen gençlerimizi öncelikli olarak değerlendirdik. Bizlere sağlamış olduğu imkân için Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a teşekkür ediyoruz” dedi.

KENDİMİZİ ÇOK İYİ HİSSEDİYORUZ

Deprem’in en çok etkilendiği illerden başında gelen Hatay’dan gelen gençlerden İlknur Kayıkçı, “Deprem bölgesinden geldiğimiz için farklı bir mekânda kalmamız kendimizi çok iyi hissetmemizi sağladı. Burada gerçekleştirdiğimiz etkinlikler, bilmediğimiz ve daha önceden görmediğimiz alandaki farklı eğitim çalışmaları bize çok iyi geldi. Bizlere bu fırsatı veren herkese çok teşekkür ederim” diye konuştu.

YENİ ARKADAŞLIKLAR EDİNDİK

Gençlik Kampı’nda katılan Yasemin Nur Barutçu ise duygularını şöyle açıkladı: “Deprem nedeniyle psikolojik olarak kötü bir dönem geçirdik. Psikolojik desteklerden en önemlisi sosyal yaşamdı. Burada yeni arkadaşlıklar edindik. Burada tanıştığımız arkadaşlar ile Hatay’da da arkadaşlıklarımızı sürdüreceğiz.”

İLÇELERDEN GELEN GENÇLER DE MİSAFİR EDİLECEK

Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Kampı ve Eğitim Merkezi Ağustos ve Eylül aylarında Antalya’nın ilçelerinde gelen gençleri ağırlayacak. Gençlik Kampı’nda 14-17 Ağustos tarihlerinde Manavgat, 19-22 Ağustos da Akseki, Gündoğmuş ve İbradı, 24-27 Ağustos’ta ise Kaş, Demre, 29 Ağustos – 1 Eylül tarihleri arasında Elmalı, Korkuteli, 3-6 Eylül de Gazipaşa ve Alanya son olarak ise 8-10 Eylül de ise Kumluca ve Finike’den gelen gençlere yönelik kamp düzenlenecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Körfez Yarımca’da yeni bir projeyi daha hayata geçiriyor. Darıca’dan Karamürsel’e kadar Marmara Denizi kıyısında onlarca sahil parkını kent sakinlerine kazandıran Büyükşehir, Yarımca’da yeni bir sahil parkı yapacak.

ÇALIŞMALAR BAŞLADI

Projelendirilen ve yeni başlayan çalışmalar kapsamında yürüyüş yolları, fitness alanı, çocuk oyun alanı, yaşlılar için egzersiz alanı, yeşil alanlar ve oturma alanları yapılacak. Ayrıca projede elektrik aydınlatma, otopark ve dinlenme alanları oluşturulacak. Beton dökülmeye başlayan projenin kısa sürede tamamlanarak Yarımca’ya kazandırılması hedefleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sıcaktan nefes almanın bile zorlaştığı bugünlerde, gıda güvenliği daha da önemli hale geldi. Yüksek sıcaklık, bakterilerin hızla çoğalmasına ortam hazırlarken gıda zehirlenmeleri de artıyor. Soğuk zincir sayesinde taze, işlenmiş veya dondurulmuş ürünler, çıkış noktasının binlerce kilometre ötesine taşınabiliyor. Ancak aşırı sıcaklarda zincirin bozulmaması için üretici, taşıyıcı, dağıtıcı ve perakendecilere büyük sorumluluklar düşüyor. 

Frigo lojistiğinde uzmanlaşan Transbatur Logistics’in Genel Müdürü Cafer Korhan, gıdaların bozulmadan nasıl taşınması gerektiğine ilişkin önemli bilgiler verdi. Her ürün için sıcaklık şartnamelerine göre hizmet sunduklarını belirten Korhan, “Aşırı sıcaklarda gıda taşınan ortamın ısısı da yükselebilir. Bozulmalara karşı kesintisiz derece takibi önemli. Frigorifik araçlarımız yüksek teknolojiye sahip. Takibi birden fazla sistemle ve uydu üzerinden yapıyoruz. Sıcaklık değerlerini sadece biz değil, uzaktan erişimle üreticiler de izleyebiliyor.” dedi. 

“Frigo taşımacılıkta şüpheye yer yok”

Frigorifik araçlarının her sefer öncesi ve sonrası denetlenerek dezenfekte edildiğini vurgulayan Korhan, kalite belgeleri ve sertifikalarının gereği yılda en az 10 kez ulusal ve uluslararası kuruluşların denetiminden geçtiklerini de anlattı. Korhan, “Araç ve depo izolasyonlarımız, sıcaklık takip sistemlerimiz düzenli kontrol ediliyor. Gerek üreticinin deposunda gerekse alıcının deposunda, araçlarımız ortam sıcaklık eşitleme havuzlarına girerek teslimatı gerçekleştiriyor.” diye konuştu.

Soğutma kuşkusu oluşan araçların anında seferden çekildiğini vurgulayan Korhan, “Bu iş ihmale gelmez. Sıfır derecede taşınması gereken bir ürünün ortam sıcaklığı 15 dereceye çıkarsa bozulma dakikalar içinde başlayabilir.” uyarısında bulundu.

“Kapıların sık açılıp kapatılması soğuk zinciri bozuyor”

Korhan, aşırı sıcak havalarda, soğutmalı araç ve depo kapılarının sık açılmasının büyük risk oluşturduğunu söyledi. Bunun önüne geçmek için teknolojiyi kullandıklarını kaydeden Korhan, “Zincirin tüm tarafları koordineli hareket etmeli. Müşterilerimize, araç kapaklarının sık açılmadığı bir taşıma öneriyoruz. Aynı araçla birden fazla teslimat yerine tek teslimatlı planlamayı tercih ediyoruz. Ayrıca araçlarımızın kapıları kilitlendikten sonra uydu aracılığıyla sadece merkezden açılabiliyor.”  şeklinde konuştu.

“Asfalt eriten sıcaklarda bile güvenle taşıyoruz”

Korhan,  bunaltıcı günlerde sürücülerin, araçların yakınında bulunmasının önemine değinerek, “Asfaltın bile eridiği bu havalarda sürücülerimiz gerekmedikçe molalarda dahi araçlardan çıkmıyor, sıcaklık ünitelerini ve değerlerini yakından takip ediyorlar. Park halindeki araçlarımıza uydu ile de müdahale ederek sıcaklık ayarlaması yapabiliyoruz.” bilgilerini de paylaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eskişehir’de düzenlenen Durgunsu Kano Türkiye Şampiyonası başladı.

Türkiye Kano Federasyonu ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle organize edilen Odunpazarı ilçesindeki Sarısungur Göleti’ndeki şampiyonaya, 34 grup ve 354 atlet katılıyor.

Federasyonun 2023 faaliyet programında yer alan Durgunsu Kano Türkiye Şampiyonası’nda 1000 metre yarışları yapılıyor.

Program kapsamında Cuma günü 500 metre, 5 Ağustos Cumartesi günü ise 200 metre final yarışları gerçekleştirilecek.

Yarışlar sonunda dereceye giren atletlere madalyaları verilecek.

Karaciğeri temizleyen detoks tarifi

Malzemeler:

• 1 su bardağı maydanoz
• 5 adet kereviz sapı
• 6 su bardağı su
• 3 adet limon

Hazırlanışı:

İlk evvel materyalleri düzgünce yıkayın. Organik limon bulmaya çalışın, zira onları soymayacaksınız.

Su hariç tüm gereçleri blendera koyun ve pürüzsüz hale gelinceye kadar karıştırın. Akabinde suyu ekleyin ve güzelce karıştırın.

Bu içeceği her öğünden evvel 1 bardak için. Arka arda 3 günden fazla uygulamayın. Detoksun tesirini artırmak için gün içinde çokça su içmeyi de ihmal etmeyin.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İkinci Dünya Savaşı’nda katledilen on binlerce Roman yurttaşı andı. Katliamın 79. yıldönümünde düzenlenen etkinlikte, Romanların anısına denize karanfil bırakıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi kamplarında soykırıma uğrayan Romanları, düzenlediği etkinliklerle andı. Roman Soykırımını Anma Günü kapsamında ilk etkinlik Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlendi. Programa İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, Konak Belediyesi Başkan Yardımcısı Turan Ateş, Konak Belediyesi Meclis Üyesi Ali Yangır, Konak Emir Sultan Mahalle Muhtarı Hüseyin Heptepe, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç ile yurttaşlar katıldı.

“Unutmayacağız, unutturmayacağız”

Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, yaşanan acıları unutmamak için toplandıklarını ve işlenen insanlık suçunu daima hatırlayacaklarını belirterek, “Unutmayacağız, unutturmayacağız. Unuttuğumuz zaman her şeyi kaybedeceğiz. O nedenle sayımız kaç olursa olsun, inatla, bıkmadan, usanmadan, bu katliamlara, insanlık suçlarına karşı sesimizi yükselteceğiz. 79 yıl önce işlendi bu korkunç cinayetler. Eğer kardeşlik yerine ırkçılığı, ötekileştirmeyi koyarsanız, halkların dayanışması yerine, halkların düşmanlığını koyarsanız, nefret suçu işlerseniz geleceğimiz yer burasıdır. Bu acıların yaşanmaması için vicdan, izan sahibi insanların, ırk, dil, din ayrımlarının hepsini bir kenara bırakması lazım. Tüm insanlık o vicdanla kardeşçe, dayanışma içerisinde yaşayarak dünyayı barış cennetine çevirme projesinin parçası olmalı” dedi.

“Bu tür olayların yaşanmamasını diliyorum”

İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, barış kavramının önemine değinerek, “Savaşın, ayrımcılığın karşısındayız. Bu dünya hepimize yeter. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘İnsan her milletin mutluluğu için hizmet etmeye çalışmalıdır’ diyor. 2 Ağustos’ta Nazi katliamı nedeniyle kaybettiğimiz Romanları saygı ile anıyorum. Bundan sonra bu tür olayların yaşanmamasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

“İnsanlık dışı uygulamalara karşı her zaman sesimizi yükselteceğiz”

Konak Belediyesi Başkan Yardımcısı Turan Ateş Roman halkının yaşadığı bu büyük acıyı yüreklerinde hissettiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Hayatını kaybeden tüm Romanları saygı ile anıyorum. İnsanlığa karşı işlenen her türlü suçu bir kez daha lanetliyoruz. Avrupa’daki Romanların yaşadığı bu zulmü, soykırımı unutmak mümkün değil. İnsanlık dışı uygulamalara karşı her zaman sesimizi yükselteceğiz. Her zaman ‘Barış’ diye haykıracağız.”

“Bizler yaşarken mahallelerimizde soykırım görüyoruz”

Emir Sultan Mahalle Muhtarı Hüseyin Heptepe ise, “Bizler artık soykırım görmek istemiyoruz. Ancak mahallelerimizde soykırım görüyoruz. Madde bağımlılığı, ekonomik kriz, yoksulluk ve birçok nedenden dolayı gençlerimiz, vatandaşlarımız soykırıma maruz kalıyor. Yerel yönetimin sahip çıktığı gibi merkezi hükümetin de bizlere sahip çıkmasını isterdik, beklerdik. Bu düzenin artık değişmesini istiyoruz” dedi.

Birlik ve beraberlik çağrısında bulundu

Konak Belediyesi Meclis Üyesi Ali Yangır ise Roman yurttaşlara birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, “Birlikte olursak ancak o zaman sesimizi duyururuz. Bize yapılan soykırım hala devam ediyor. Bize değer verilmiyor. Ancak bunun nedeni bizim tavrımızdan kaynaklı. Örgütlü bir yapı içerisinde olmadığımız için bunlar yaşanıyor” diye konuştu. Konuşmaların ardından katılımcılar katliamda hayatını kaybedenlerin anısına denize karanfil bıraktı.

Söyleşi düzenlendi

Porajmos Soykırımı’nda katledilenler için İzmir Sanat Merkezi’nde de Roman Söyleşisi düzenlendi. Söyleşiye Dumlupınar Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Emine Dingeç ile Roman dili ve Avrupa’daki Roman çocukların eğitimi alanında önde gelen dilbilimci Prof. Dr. Hrisko Kyuchukov konuşmacı olarak katıldı.

“Bu utancın bir daha yaşanmaması için hafızalarda tutmak gerekiyor”

Dumlupınar Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Emine Dingeç, İzmir’de yaşayanlar şanslı olduğunu söyledi. Emine Dingeç, “İzmir’de bu alanda farkındalık var. Bu acıları  anmak, hatırlamak önemli. Roman katliamı çok fazla bilinen bir konu değil. Bunun en temel nedenlerinden biri yaşanan bu soykırım sırasında eğitimli insanların az olması. Bir diğer neden ise hayatta kalan kadınların yaşadıkları acıları anlatmaktan utanmaları. O kadar çirkin şeyler yaşanmış ki bunları anlatmak istememişler. Bunlar da Romanların dilsiz kalmalarını ve yaşadıkları acıların bilinmemesine neden olmuş. Yaşanan utancın bir daha tekrarlanmaması için bunları hafızalarda tutmak gerekiyor” diye konuştu.

“Roman kadınları kendileri ile gurur duymalı”

Prof. Dr. Hrisko Kyuchukov da Roman soykırımı ile ilgili araştırma yaptığını, bu sırada insanların yaşadığı derin acılara tanık olduğunu söyledi. Yaşananları anlatırken duygu dolu anlar yaşayan ve gözleri dolan Prof. Dr. Hrisko Kyuchukov, “Romanlar öldürülmüşler, kötü olaylar yaşamışlar. Özellikle kadınlar çok kötü olaylarla karşılaşmış. Yazdığım kitapta Roman kadınlarının kahramanlıklarını göstermek istedim. Böyle bir savaş ortamında kendinizi mi, aileniz mi yoksa hiç tanımadığı Yahudi çocuğunu mu koruyacaksınız? Ne kadar kötü durumda olsalar da acı çekseler de Romanlar’da her zaman empati duygusu yüksektir. Onlar kendi acısını unutup başkasına yardım ediyorlar. Bunu da bir beklenti olmadan yapıyorlar. Roman kadınları kendileri ile gurur duymalı. Yaptığı insanlık, iyilik dünyada çok az insan tarafından yapıldı” diye konuştu. 

Porajmos (Roman Soykırımı)

Porajmos, II. Dünya Savaşı’nda Nazi yönetimince gerçekleştirilen Çingenelere yönelik soykırımdır. Kelime anlamı olarak yok etme ve yıkım anlamına gelen Porajmos veya Pharrajimos ve yine toplu katliam anlamındaki Samudaripen kelimeleri bu soykırımı ifade etmede kullanılır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Elmalı’da Serbest Gezen Tavuk Yumurtası Üretim Çiftliği kurulması için Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk ile protokol imzaladı. Başkan Muhittin Böcek, kurulacak tesisin bölgenin kalkınmasına ve kadın istihdamına önemli katkı sağlayacağını söyledi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Elmalı’nın Yakaçiftlik Mahallesi’nde Serbest Gezen Tavuk Yumurtası Üretim Çiftliği kurulması için bir çalışma başlattı. Elmalı Yakaçiftlik Mahallesi’nde mülkiyeti Elmalı Belediyesi’ne ait 13 bin 800 metrekare alan 10 yıllığına Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Elmalı Yakaçiftlik Mahallesi’ne kurulacak Serbest Gezen Tavuk Yumurtası Üretim Çiftliği için Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk işbirliği protokolü imzalamak için bir araya geldi.

ÜRETİME VE KADIN İSTİHDAMINA KATKI

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın ilçelerinde istihdamı arttırmak ve tüketiciye sağlıklı yumurtanın ulaştırılması için projenin önemine değinerek, “13 bin 800 metrekare alan içerisine kurulacak tesiste tek katlı 1000’er tavuk kapasiteli 2 adet kümes inşa edilecek. Tavukların 4500 metrekare alan içerisinde gezinme alanı olacak. Unuttuğumuz köy yumurtası lezzetini sofralarımıza taşıyacağız. Projenin yaklaşık maliyeti 4 milyon TL. Bu alan içerisinde tavukların yemlerini de kendimiz üreteceğiz. Bu projemiz tamamlandığında yoğun bir talep olacaktır. İlerleyen zamanlarda diğer ilçelerimizde de bu projeyi geliştireceğiz. Projemiz bölge halkının üretime katkısı ve istihdamına da katkı sağlayacaktır” dedi.

PROJE İÇİN BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜR ETTİ

Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk de Elmalı Belediyesi’ne ait 13 bin 800 metrekare yeri proje için verdiklerini belirterek, “İlk etapta projede 2 bin adet gezen tavuk yumurta üretecek. İlerleyen süreçlerde tavuk sayısı artacaktır. Köyümüze ve kadınlarımıza gelir kapısı olacak. Serbest Gezen Tavuk Yumurtası Üretim Çiftliği örnek bir proje olacaktır. Bu projenin ilçemize kazandırılması için emeği geçen Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’e teşekkür ederim” diye konuştu.

BÖLGE HALKI ÇOK MEMNUN

Yakaçiftlik Mahalle Muhtarı Volkan Aktaş ise mahallelerine böyle bir proje kazandırılmasından dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını, mahallenin kalkınması ve kadınlara iş alanı olması noktasında örnek bir proje olduğunu kaydetti.

Projede yer alacak kadınlardan Emine Altay ise “Kadın istihdamına yönelik böyle güzel bir projeyi mahallemize kazandırmasından dolayı Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum. Kadınların çalışma hayatına geçebileceği ve başarılı olabileceği bir proje. Bölge halkı olarak bu projeden çok memnunuz” diye konuştu.

İLK ETAPTA 2 BİN TAVUK YUMURTA ÜRETECEK

Elmalı Yakaçiftlik Mahallesi’ne kurulacak Serbest Gezen Tavuk Yumurtası Üretim Çiftliği kapsamında tek katlı, 1000’er tavuk kapasiteli 2 adet kümes inşa edilecek. Kümeslerin her biri 290’ar metrekare olacak şekilde toplam 580 metrekare kapalı kümes alanı bulunacak. İki kümes arasında 120 metrekare depo alanları planlandı. Arazinin kalan alanı yem bitkisi ekimi için kullanılacak. Çiftlik girişinde peyzaj amaçlı 1200 metrekare yeşil alan, 700 metrekare sert zemin bulunacak.

SERTİFİLARI BAŞKAN BÖCEK VERDİ

Tavuk Yumurtası Üretim Çiftliği’nde Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen ATAK-S tavuk ırkı kullanılarak yerli hibrit kullanımı desteklenecek. Tesiste “Yüksek Verimli Tavuk Yetiştiriciliği” kursunu başarıyla tamamlayan kooperatif üyesi kadınlara yumurta tavuğu yetiştiriciliği konusunda uygulamalı eğitimler verilecek.  İşbirliği protokolünden sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi arasında gerçekleşen işbirliği kapsamında Yüksek Verimli Tavuk Yetiştiriciliği Geliştirme ve Uyum Programını tamamlayan kadınlar sertifikalarını Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten teslim aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çukurova Belediyesi “Mutluluk Günleri” projesiyle gündelik yaşamın içerisinde, eğlence ve dansla vatandaşların bir an için bile olsa nefes alması için etkinlikler düzenlemeye başladı. İlçenin çeşitli bölgelerinde, Çukurovalıların yoğun olarak bulunduğu alanlarda Tesisler Müdürlüğü ekipleri, eğlence ve aktiviteler hazırlayarak keyifli saatler yaşatıyor.

Etkinliğin ilk durağı Toros Mahallesi Kapalı Semt Pazarı oldu. Yerleşkede bulunan ve el işi göz nuru ürünleri satmak için stant açan kadınlar, karşılarında Çukurova Belediyesi’nin eğlence ekibini görünce önce şaşkına döndü, sonrada halaylar çekip, şarkılar söyleyerek dans ettiler. Caddeden geçen vatandaşlarında katılımıyla büyük bir kalabalık oluşurken, Pazar yerinde bulunan yüzlerce kadın, erkek ve çocuk eğlenerek hem stres attı hem de “Her şeye rağmen gülümse” sloganı atarak unutulmaz dakikalar yaşadı. 

Ekonomik problemlerle savaşan, depremlerle zor günler geçiren ve eğlenceyi neredeyse unutan vatandaşlar için Çukurova Belediyesi, “Her şeye rağmen gülümse” sloganıyla harekete geçerek, “Çukurova Mutluluk Günleri”  etkinlikleri düzenlemeye başladı.

Bu proje kapsamında Tesisler Müdürlüğü İlçede halkın yoğun olarak bulunduğu noktalarda, müzik ve dansların olduğu, halk oyunları ekipleri ile çeşitli branşlarda dansçılardan oluşan gruplarla, DJ müziği eşliğinde eğlence dolu saatler yaşatıyor. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği, çevredeki esnafın yüzünün güldüğü projenin ilki Toros Mahallesi Kapalı Semt Pazarı’nda gerçekleşti.

Stant açarak ev bütçelerine destek olmaya çalışan ve çoğu kadınlardan oluşan küçük esnaf karşılarında Çukurova Belediyesi Halk oyunları ekibiyle dans kurslarında eğitim alan kursiyerleri görünce önce şaşkına döndü. Pazar yerinde bir anda ne olduğuna anlam veremeden çalan müzikle oynamaya ve dans etmeye başlayan ekipleri karşılarında bulan vatandaşlar, kısa zamanda eğlenceye ayak uydurarak keyifli saatler yaşamaya başladı. Yoldan geçenlerinde katılmasıyla bir anda yüzlerce kişi, hareketli müzik eşliğinde dans edip, halay çekerek gönüllerince eğlendi.

Pazar yeri müşterilerle dolup taşarken, esnaf hep oynadı hem de satış yapmanın mutluluğunu yaşadı. Belediyenin dans ve halk oyunları ekiplerinin performanslarıyla coşan, eğlencenin doruğuna çıkan vatandaşların mutluluğu gözlerinden okundu. Dakikalarca şarkılar söyleyerek oynayan Çukurovalılar, farklı ama bir o kadarda keyif dolu sürpriz saatleri yaşatan Çukurova Belediyesi’ne teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

Son günlerde bunalan halkın bir an için dahi olsa eğlenmesi, güzel vakit geçirmesi için haftanın bir günü “Çukurova Mutluluk Günleri” adı altında, çeşitli bölgelerde eğlencenin genişletilerek sürdürülmesi planlanıyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Octet Türkiye’nin düzenlediği, Octet World Fintech Day webinarında finteklerde yapay zekânın yükselişi ve yeni nesil bankalar sektörün önde gelen isimleri tarafından masaya yatırıldı. 764 fintek’in bulunduğu Türkiye’de fintekler için laboratuvar olan ‘Düzenleme Deney Alanı’ yakında devreye girecek

Finansal teknolojilerin son 10 yılda geldiği aşama, Dünya Fintek Günü’nde farklı etkinliklerle masaya yatırıldı. Octet Türkiye de bu özel günde sektördeki en son gelişmeleri, zorlukları ve fırsatları gündeme getirmek amacıyla Octet World FinTech Day Webinarı’nın ilkini gerçekleştirdi. 

Ana teması “Bankacılığın Evrim ve Yapay Zekânın Yükselişi” olan webinar iki panelle gerçekleşti. “Yapay Zekânın FinTechlere Etkisi” konu başlığıyla gerçekleştirilen ilk panel T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Finteklerden Sorumlu Proje Müdürü Gencay Karaman, Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Teknolojiler Program Koordinatörü ve BlockchainIST Center Kurucu Direktörü Dr. Bora Erdamar, Kurumsal Hazine Yöneticileri Derneği Başkanı Barış Gökalp ve Octet Türkiye CTO’su Gökhan Sevgen’in katılımıyla gerçekleşti.

Yapay zekâ ‘Bilge’ devreye girdi

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin Türkiye’nin finansal teknolojiler alanında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almasını hedeflediğini dile getiren T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Finansal Stratejiler ve Analiz Dairesi Finansal Teknolojiler Birimi Proje Müdürü Gencay Karaman, “Finans Ofisi olarak yapay zekâ kullanımı konusunda fintek sektörünü destekliyoruz. Yapay zekâ ekran yüzümüz Bilge, Ofisimiz koordinasyonunda hazırlanan ve her ay yayımlanan Türkiye Fintek Genel Görünümü Çalışmasından Fintek Sözlüğüne bize her noktada eşlik ediyor” dedi. 

Fintek laboratuvarı ‘Düzenleme Deney Alanı’ yakında geliyor

Yapılacak düzenlemeler ile ilgili olarak yeni ürünlerin test edileceği merkezin yakında devreye alacağını belirten Karaman, “Merkez Bankamız ile fintek girişim ve uygulamalarının, düzenleyici otorite gözetiminde test edilmesine imkan veren Düzenleme Deney Alanı (Regulatory Sandbox) kurulması planlanıyor. Finans Ofisimiz koordinasyonunda, ASELSAN, Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi ve Bilişim Vadisi Teknopark ortaklığında, İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyet yürütecek fintek temalı teknoparkımız İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü’nün şirket kurulumu tamamlandı. Fintek girişimcilerini çevrim içi platformda bir araya getirecek olan “FinTech Hub Türkiye” projesinin geliştirme çalışmalarında son aşamaya gelinmiş durumda. Detaylarını yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 764 fintek var

“Türkiye fintek ekosisteminin, en popüler dikeylerinden olan “Ödemeler” alanında 258 şirket, Bankacılık Teknolojisi alanında 98 şirket ve yine Kripto varlık/Blokzincir alanında 95 şirket olmak üzere Türkiye’de 662’si aktif, 764 fintek şirketi bulunduğunun altını çizen Gencay Karaman, Yapay zekânın fintek sektöründe kullanımı sayesinde, risk değerlendirmesi, dolandırıcılık tespiti ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda büyük ilerlemeler kaydedildi” dedi. 

İnsan kaynağına yatırım yapmalıyız

Strateji geliştirilmesi gereken günlerde olduğumuzu dile getiren Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Teknolojiler Program Koordinatörü ve BlockchainIST Center Kurucu Direktörü Dr. Bora Erdamar, “Bundan beş yıl önce BlockchainIST Center’i kurduğumuzda da ilk fark ettiğimiz noktalardan biri bu alanda insan kaynaklarının eksik olmasıydı. Bu alanda öğrenmek, yetiştirmek ve üretim yapmak son derece önemli hamleler gerektiriyordu. Bu hamleleri başlatmak için merkezi kurduk. Finansal teknolojileri entegre etme konusunda hızlı adımlar atmalı ve uzmanlarını yetiştirmeliyiz. Şu anda artık teknoloji kendi finansını oluşturmuş durumda. Yapay zekâ sayesinde hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde üretim yapabiliyoruz. Bununla beraber finans ve teknoloji gibi iki farklı uzmanlık alanını birbirine bağlayabilecek ürünler oluşturmanız hiç olmadığı kadar kolay. Dünyada da en hızlı adımların buralarda atıldığını görüyoruz. Eğer bir proje yapmak istiyorsanız bu proje büyük çapta bir ülkenin dijital parasını çıkarmak bile olabilir ki bununla ilgili tahmin edemeyeceğiniz kadar zengin bir araç seti var. Bu da fikirlerin eskisinden çok daha hızlı şekilde ticari değere dönüşebilme ve bunun ekonomisini kurabilme anlamını taşıyor. Bu dünyanın bir parçası olabilmemiz noktasında iki konu önem kazanıyor. Bunlardan ilki ülkemizdeki genç yetenekleri, girişimciyi ekonomiye kazandırmak. Bir diğeri de bu kişilerin üretebilmesi için alanlar yaratabilmek. Burada pek tabi yeni teknolojilerin getirdiği riskler tam olarak bilinemediği için Sandbox dediğimiz bu tür deneysel projelerin test edilebileceği kamu, akademi ve belki özel şirketlerin ortaklığında yapılar oluşturulmasının fayda sağlayacağı kanısındayız. Finansal Piyasalar Altyapısı için Sandbox (Financial Markets Infrastructure Sandbox) İngiltere’de kamu desteği ile kuruldu ve ilk raporu yayınlandı. Bunun altında dijital varlıklar Sandbox uygulaması da var. Bunlar bizim ülkemizden gençler tarafından büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Bizim de bu imkanları ve alanları yaratmamız gerekiyor” dedi.

Yapay zekanın gelişimi; doğru data nitelikli insan kaynağı 

Kurumsal Hazine Yöneticileri Derneği Başkanı Barış Gökalp, “Yapay zekâ sayesinde içerideki datanın analiziyle önümüzdeki dönemlerin nakit akışı raporlanabiliyor. Sağlıklı bir dataya sahip olduğunuz zaman makine öğrendiğini çok iyi analiz edebiliyor. Örneğin iyi bir data girişiyle bugünden eylül ayındaki nakit ihtiyacınızı size söyleyen bir sistemle çalışabiliyorsunuz. Buradaki temel unsur sağlıklı dataya sahip olmak. Ardından bu datadan nitelikli veriyi üretebilecek düşünme modelini geliştirebilecek nitelikli insan kaynağı. Yapay zeka gelecek, robotlar gelecek işsizlik artacak gibi kaygılar yerine değişen iş gücü niteliğini sağlayabilecek altyapıları geliştirmemiz gerekiyor. Nitelikli data ve bunu yönetebilecek insan kaynağını buluşturabilirsek ciddi bir kaldıraç etkisiyle bütün sektörlerde pozitif bir etki olacağını düşünüyorum. Diğer yandan manuel yürütülen süreçlerin otomasyonla hızlıca yapılması hem fonlayan hem de fondan yararlanan taraflar için çok faydalı oldu. Bunun yanı sıra likidite yönetimi anlamında da yapay zekânın çok önemi var. İşletme sermayesi anlamında da çözümler yakın zamanda gelecektir” şeklinde konuştu.

Yapay zeka temelli skorlama için çalışıyoruz

Octet Türkiye CTO’su Gökhan Sevgen, “Fintek sektörünün hızlı büyümesi sonucunda fintech firmaları tek bir finansman ürünü üretmekle kalmıyor, birçok finansman ürününü hayata geçiriyor. Burada önemli olan nokta firmaları teknolojiyi kullanmaya teşvik etmek. Her firmanın ihtiyacı olan ürün çok farklı. Sektörün büyümesiyle elimizde çok büyük bir data oluşuyor ve bu noktada ciddi karar verme algoritmaları üretmeye çalışıyoruz. Sektör ne kadar büyür, veri ne kadar anonim hale gelirse, karar verme mekanizması da o kadar güçlenecek. Yapay zekâ, skorlama ve fraud noktalarında da hayatımıza giriyor. Halihazırda kullandığımız ürünleri yapay zekâ desteği ile güçlendirmeye çalışıyoruz. Skorlamada, yapay zekâ öğrenme algoritmalarına sadece finansal ve mali veriler değil sosyal ve toplumsal verileri de dahil etme üzerine çalışıyoruz.”

“Yeni Nesil Bankalar: Bankacılık evriminde kim ayakta olacak?” başlığıyla gerçekleştirilen ikinci panel ise Citibank Global İşlem Bankacılığı Satış Birim Başkanı Burcu Baydemir Türkseven, İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi ve FinTech  Istanbul Kurucusu Prof. Dr. Selim Yazıcı ve Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan’ın katılımlarıyla gerçekleşti.

Citibank Global Satış Birim Başkanı Burcu Baydemir Türkseven, sektörün global ve yerel konumu hakkında görüşlerini dile getirdi.

Türkiye’de 100 milyon dijital banka kullanıcısı var

İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi ve FinTech İstanbul Kurucusu Prof. Dr. Selim Yazıcı, toplumun ihtiyaçlarına göre bankacılığın evrilmesi gerektiğini belirterek Teknoloji, Toplum, Ekonomi ve Regülasyon gibi dört temel konuya odaklanmadan bir dijital banka stratejisi oluşturulmaması gerektiğini belirtti. “Toplumun bankacılık alışkanlıklarına ve kültürel yapısını incelemek lazım. Aynı zamanda sosyolojik olarak o toplumun harcama ve tasarruf eğilimlerini anlamak gerekiyor. Finansal okuryazarlığa bakmamız lazım. Finansal alışkanlıklarımız değişecek mi? Bunu da değerlendirmek gerekiyor. Dijital bankalar geliyor ama hala fiziki olarak şubeye gelmek isteyenler var. Tamam gençlerimiz yeni teknolojilere adapte durumda ama hala şubeye gitmek isteyenler var. Dijital bankacılığı kullanmak ister misiniz? deseniz yüzlerce sebep duyarsınız ama Türkiye’nin özelinde müşterilere sunulacak değer teklifiniz en önemli konu. Geleneksel bankalardan farklı ne fayda sağladığınız avantajlı ve rekabetçi ürünler çıkarabildiğiniz önemli” şeklinde konuştu. Regülasyonlarla inovasyonu yönetmenin mümkün olduğunu belirten Yazıcı, “Avrupa’da dijital banka sayılarına baktığımızda sayılar yüksek görünüyor. Özellikle İngiltere dijital bankaya en fazla sahip olan ülke olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa’daki 26 dijital bankanın kullanıcı sayısı yaklaşık 90 milyon. Türkiye’de dijital banka kullanıcı sayısı 100 milyon. Türkiye olarak baktığımızda farklı bir oyun alanından ve dinamikten bahsediyoruz” dedi.

Türkiye ekonomisinde KOBİ’lerin önemli bir rolü olduğunun da altını çizen Yazıcı, “bu güce sahip KOBİ’lerin daha ileriye gitmesi için dijital bankacılık ve ürünlerinin KOBİ’lerin işlerini kolaylaştıracak bir yapıda olması gerekiyor. KOBİ’nin nakit yönetimini kolaylaştıran her çözüm KOBİ’yi ve dolaylı olarak ülke ekonomisini bir ileri noktaya taşıyacaktır. Bu nedenle dijital bankacılığın KOBİ’nin evrak işleriyle boğulmadan nakit yönetimini düşünmeden işine ve iş geliştirmeye odaklanacağı bir fayda yaratması gerekiyor. Bankacılık ve tahsilat ürünlerine güvenli ve kolay erişimi sağladığımızda KOBİ kendi işlerine odaklanabilecek ve verimliliği yükselecek” şeklinde konuştu. 

Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan, “Açık bankacılık bir ‘game changer’ olarak hayatımıza girdi. Fintech ekosistemi için ise rekabette güç kazandıran en önemli alanlardan biri haline geldi. Özellikle son üç yılda fintek şirketlerini güçlendirmek, bankaların dijitalleşmesini teşvik etmek ve açık bankacılığın önünü açmak için yayınlanan düzenlemeler ciddi bir açılım yarattı. Bireysel tarafta başlayan gelişmeler kurumsal tarafın da ihtiyaçları belirginleşince, kurumsal tarafta da düzenlemelerin hızlanmasını sağladı. Her geçen gün bir açık bankacılık uygulamasının girişim sermayelerinden yatırım aldığını görüyoruz, bu da ciddi bir potansiyel ve beklenti olduğunu gösteriyor. Ancak burada önemli olan fintek sektöründe geliştirilecek ürünlerin bankaların daha çevik (agile) çalışmasını sağlarken şirketlerin de süreçlerini kısaltıp nakit yönetimini kolaylaştıracak çözümler getirmesi. Diğer bir deyişle süreçteki tüm tarafların ihtiyacına cevap veren ürünler geliştirmesi. Pek tabi konu kurumsal taraf olunca ödeme ve tahsilat öncelikli oluyor. Bizim de Octet olarak üzerinde çalıştığımız ve kısa süre içerisinde sunmaya hazırlandığımız hizmetimiz, tamamen buna odaklanmış durumda. Bu hizmette tüm müşterilerimizin bizim aracılığımızda yaptığı veya yapmadığı tüm işlemleri portalımız üzerinden tek ekran görebilecekleri tahsilat ve ödemelerini yaparken açık bankacılık işlemleriyle de ödeme emri başlatıp hesaplarını görüntüleyebilecekleri bir sistemden bahsediyoruz. Hedefimiz her zaman olduğu gibi verimli işletme sermayesi yönetimini sağlamak. Bunu da tüm taraflar için kolay adapte olunabilir ve uygulanabilir şekilde yapmak. Biz belki bu alanda bir ilk olacağız ancak sektörün de bu konuda çokça ürünle harekete geçeceğine inanıyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Battlefield 2042’nin, EA ve DICE için önemli bir hayal kırıklığı olduğu kesin. Oyun, çıkış yaptığı günden beri oyuncu kitlesinin yüzde 70’inden fazlasını kaybetmiş durumda. Bu nedenle BF serisinin hayranları ortasında da bir devam oyununun gelip gelmeyeceği konuşulmaya başlandı.

Maalesef bu soruya net bir yanıt veremiyoruz. Lakin geçtiğimiz günlerde EA’in düzenlediği mali toplantıda stüdyonun CEO’su Andrew Wilson, BF serisinin “geleceği” ile ilgili değerli açıklamalarda bulundu. Wilson, serinin artık büsbütün bağlı bir ekosistem üzerinde devam edeceğini açıkladı.

• Battlefield 2042’nin 6. Dönemi Onaylandı

Peki bu ne manaya geliyor?

Bildiğiniz üzere Call of Duty serisi, Warzone’un çıkışı ile birlikte birbirine bağlı bir “ekosistem” haline geldi. CoD serisinin fiyatsız kanadı olan Warzone, her yeni oyun ile birlikte çehresini değiştiriyor. Görünüşe nazaran BF serisi de CoD serisinin izlediği bu rotayı izleyecek.

Kim bilir tahminen de EA ve DICE, seriye reboot atarak sıfırdan başlayabilir. Hatırlarsanız Battlefield serisinin daha evvel de battle royale denemeleri olmuştu.

2017’de Travis Scott ile aşk yaşamaya başlayan reality show yıldızı Kylie Jenner, 2018’de birinci çocuğu Stormi’yi kucağına almasının akabinde 2019 yılında Scott ile yollarını ayırmıştı.

2021’de tekrar bir ortaya gelen ünlü çift, 2 Şubat 2022’de oğullarını kucaklarına aldı. Lakin Jenner ile Scott Ocak 2023’te bir sefer daha ayrıldı.

Kylie Jenner, ayrılığın akabinde oyuncu Timothee Chalamet ile aşk yaşamaya başladı.

CHALAMET’E GÖNDERME

İkilinin memnun birliktelikleri gözlerden uzak devam ederken Travis Scott’ın, yeni müziğinde “Willy Wonka” rolüyle isminden kelam ettiren Timothee Chalamet’e gönderme yaptığı sav edildi.

Son çıkan albümünde yer alan “Meltdown” müziğinde “Çikolata üzere saatim ve elmaslarım var, Willy Wonka’nın fabrikasına sahibim” kelamları dikkat çekti.

JENNER’I TERK ETTİ

Tüm bu yaşananların akabinde 7 aydır aşk yaşayan ikilinin ayrıldığı ortaya çıktı. İkili yakın bir kaynak, Timothee Chalamet’in Jenner’ı terk ettiğini argüman etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan yarın İstanbul’da JP Morgan‘ın düzenleyeceği yatırımcı toplantısına katılacak.

Konuya yakın kaynaklar Reuters’a verdiği bilgide, Şimşek ve Erkan’ın toplantıda bir konuşma yapacağını belirtirken bir kaynak, “Şimşek yatırımcılarla ekonomi yönetiminin bugüne kadar yaptıklarının yanı sıra beklentilerini de paylaşacak.” dedi.

Hazine, TCMB konuyla ilgili herhangi bir bilgi paylaşmadı, JP Morgan haberin yazıldığı sırada henüz bir açıklama yapmadı.

Erkan geçen hafta yılın üçüncü enflasyon raporunun açıklandığı toplantıda ilk kez basının sorularını yanıtlamış ve en kısa zamanda yatırımcı toplantıları yapacaklarını açıklamıştı.

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

Vodafone’un ‘Nesnelerin Ekonomisi’ Dijital Varlık Ortacısı (DAB), bir Web3 tahlil sağlayıcısı olan Aventus ile stratejik iştirakini resmen duyurdu. Web3 coin ile bu ittifak, Web3’ün inançlı Blockchain teknolojilerinden fayda sağlayacak. Böylelikle işletmelere ve stratejik ortaklara elektronik ticaret ve data alışverişinde gelişmiş güvenlik ve verimlilik sunacak. İşte detaylar…

Vodafone ile Web3 coin ortak oldu

Dünya çapında 160 milyondan fazla irtibata hizmet veren Vodafone DAB ve Aventus, havacılık bölümünün tedarik zincirinden başlayarak kurumsal kullanım örneklerine işbirliği içinde öncülük edecek.  Vodafone DAB ve Aventus, tedarik zinciri güvenliğini ve güvenilirliğini artırmayı hedeflediğinden, havacılık kesimi bu iştirakten kıymetli ölçüde çıkar sağlayacaktır. İkili, DAB platformu aracılığıyla kargo takip kapsüllerine bağlanan Blockchain özellikli SIM kartları içeren bir tahlil yaratıyor. Bu çığır açan teşebbüs, toplamın yaklaşık %5-%10’unu oluşturan yanlış yerleştirilmiş kargo kapsüllerinden kaynaklanan yıllık 400 milyon dolarlık kaybı azaltmaya hazırlanıyor.

 Aventus, Blockchain tahlillerinin uçak ünitesi yükleme aygıtlarının idaresi ve takibi için kullanıldığı Heathrow Havalimanı’nda halihazırda ilgiler kurmuş durumda. Vodafone DAB CEO’su Jorge Bento, “Aventus ile stratejik iştirakimiz sayesinde, işletmelerin ve üçüncü taraf sağlayıcıların Vodafone DAB platformu aracılığıyla Web3 hizmetlerini inançlı bir formda benimsemelerine ve bunlardan yararlanmalarına yardımcı olabiliriz” dedi.

Blockchain’in gücü ortaya çıkıyor

Aventus, Objelerin İnternetini (IoT) inançlı kurumsal sınıf ve sağlam halka açık Blockchain’lerle entegre eden yenilikçi tahliller sunmaktadır. Şu anki odak noktası, Vodafone DAB ile Aventus Ağı ortasında bir köprü kurmak ve Polkadot platformu aracılığıyla daha geniş Blockchain ekosistemine bağlanmaktır.  Vodafone DAB’ın ticari müşterileri ve stratejik ortakları, DAB IoT Kimlik Pasaportu aracılığıyla emniyetli halka açık Blockchain’lere inançlı bir formda erişebilir ve bunlarla etkileşime girebilir. Vodafone DAB’a bağlı her muteber aygıt, farklı kuruluşlardan ve ekosistemlerden bilgi ve para ticareti yapılmasını sağlayan eşsiz bir kimlik pasaportu alıyor.

Bu yılın Mayıs ayında bağımsız bir kuruluş haline gelen Vodafone DAB, Aventus Ağı’na doğrulayıcı olarak katılarak ağ güvenliğine ve merkezsizleşmeye katkıda bulunmakta. Her iki şirket de birlikte çalışabilirliğin Blockchain teknolojisinin tüm potansiyelini ortaya çıkarmanın anahtarı olduğuna inanmakta. DAB Kurucu Ortağı David Palmer şunları söyledi:

Digital Asset Broker (DAB) teknolojimiz sayesinde 160 milyon bağlı aygıtın Blockchain’de otomatik olarak kimlik doğrulaması yapabileceğine ve böylelikle tedarik zincirinin uç noktalarına pozisyon ve güvenlik getirebileceğimize inanıyoruz.

Çankaya Belediyesi, Türk Keman virtüözü Suna Kan’ın adını uygun bir alana verecek.

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, belediye sınırları içindeki park ve alanlara, yaşamları ve başarılarıyla örnek olmuş insanların isimlerini vererek onları ölümsüzleştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda çok yakın bir tarihte aramızdan ayrılan, Türk Keman virtüözü, “Harika Çocuk” lakaplı Suna Kan’ın adı Çankaya’da uygun olan bir alana verilecek.

Türkiye’nin en büyük ilçelerinden olan Çankaya, sanatçısından bilim insanına, siyasetçisinden gazetecisine birçok alanda başarılar kazanan, hayatlarıyla da örnek olan çok sayıda insanın adını, belediye sınırları içerisindeki parklarda ve alanlarda yaşatıyor. Bu kapsamda müzik dünyamızın önemli isimlerinden birisinin adı daha Çankaya’da adı yaşatılacak. Çankaya Belediye Meclisi olağan toplantısı, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in başkanlığında yapıldı. Toplantıda, İsimlendirme Komisyonu tarafından hazırlanan ve Suna Kan’ın adının Çankaya’ya uygun bir alana verilmesi konulu rapor oylanarak kabul edildi.

SUNA KAN KİMDİR?

1936’da Adana’da doğan Suna Kan, beş yaşında babasından keman öğrenmeye başladı. Hulusi Karsel’den keman dersleri alan Kan, Ankara Devlet Konservatuarı’na girdi. İlk resitalini 18 Nisan 1946’da Ankara Devlet Konservatuarı’nın konser salonunda veren Kan, Mozart’ın 5. Keman Konçertosunu seslendirdiği bu resital nedeniyle “Harika Çocuk” olarak anıldı. Kan, devlet bursu alarak Roma’ya gitti ve Paris Konservatuarı’nı birincilikle bitirdi. Yurt dışında sayısız ödül kazanan Kan, yurda döndükten sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atandı. Kuruluşunda da yer aldığı Ankara Oda Orkestrası’nda başkemancı ve solist sanatçı olarak yer alan Kan, Türkiye’de de başarılarını sürdürdü ve sayısız ödüller aldı. Kan, 11 Haziran 2023’te 86 yaşında Ankara’da hayatını kaybetti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, aşırı yağışlar nedeniyle yaşanan sel felaketinden tarlaları zarar gören çiftçilere yüzde 100 hibe organomineral taban gübresi ve yem bitkisi tohumu desteği verdi. Bu doğrultuda çiftçilere ürünleri, bulundukları kırsal mahallelerde teslim edildi. Üreticiler, destekten dolayı Başkan Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

BAŞKAN TALİMAT VERDİ

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, geçtiğimiz günlerden aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen afetten zarar gören üreticilere, tamamı hibe gübre ve tohum desteği vereceklerini bildirmesinin ardından, Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti.

GÜBRE VE TOHUMLAR TESLİM EDİLDİ

Ekipler, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan hasar tespit tutanağında ismi olan çiftçileri tespit etti. Tutanağı beyan eden çiftçilere, gübre ve tohumları, bulundukları kırsal mahallelerde imza karşılığında A Takımı ekiplerince teslim edildi. Üreticilere, toplamda tamamı hibe 2770 paket organomineral taban gübresi ve yem bitkisi tohumu verildi. Üreticiler, çiftçi dostu olarak gördükleri Başkan Büyükakın’a, her zaman yanlarında olduğu için teşekkür etti.

3 MİLYON M2 TARLA ZARAR GÖRDÜ

Kocaeli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yapılan tespitlere göre, il genelinde çeşitli sebze, mısır, fındık, arpa ve buğdayın ekili olduğu yaklaşık 3 milyon metrekare tarla selden zarar görmüştü. Kandıra Hacışeyh Mahalle Muhtarı Muharrem Ercan, Başkan Büyükakın’ın selden zarar gören çiftçilere gübre ve tohum desteği vermesinden dolayı üreticilerin mutlu olduğunu söyledi. Köyde fındıkçılık ve hayvancılık yapıldığını, yetiştirilen arpa, buğday ve mısırın da hayvanlara yem olarak verildiğini belirten Ercan, “Köyümüzde selden zarar gören çiftçilerimize gübre ve tohumları dağıtıldı. Tahir Başkanımızdan Allah razı olsun, hizmetlerinden çok memnunuz. Desteklerin devamını bekliyoruz” dedi.

“YARDIMLAR ZARARIMIZI KARŞILIYOR”

Çiftçi Ali Akman da aşırı yağış nedeniyle oluşan selden, arpa ve buğday ekili tarlasının bir kısmının zarar gördüğünü ifade ederek, “Yetkililer tarlalarımızda keşif çalışması yaptı. Bugün de gübre ve tohumlarımızı teslim aldık. Tahir Başkanımızdan Allah razı olsun. Gereken desteği verdi, gübremizi, tohumumuzu gönderdi” diye konuştu. Üretici Şaban Azak ise sel nedeniyle buğday ekili tarlasının zarar gördüğünü dile getirerek, “Yağmur çok şiddetli yağdı, 40 senedir böyle bir yağış görmedik. Tohum ve gübrelerimizi bugün teslim aldık. Tahir Başkanımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Aldığımız yardımlar zararımızı karşılıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Selden tarlaları zarar gören çiftçiler Salih Bayram ve Abdülkadir Koca da zor zamanlarda her zaman yanlarında olan ve destekleriyle üreticileri teşvik eden Başkan Büyükakın’a teşekkür etti, desteklerin sürmesini istedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul’daki çarpık kentleşme ve ticari işletmelerin bulunduğu bölgelerin depreme dayanıksız durumda olması, konutların yanı sıra ticari gayrimenkullerin de bir an önce dönüştürülmesi gerçeğini de ortaya koyuyor. Olası bir İstanbul depreminde, İstanbul’un ekonomik değerinin yok olacağından bahseden uzmanlar, ticari gayrimenkul dönüşümünün de önemine dikkat çekiyor.

Her an yıkıcı bir deprem bekleyen İstanbul’da, konutlarda kentsel dönüşüm hareketi sürerken, ticari gayrimenkullerdeki dönüşümün de hız kazanması bekleniyor. 300 bine yakın dönüşmeyi bekleyen işyeri olduğuna dikkat çeken Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, “İstanbul’un ticari ünitelerinde yapı stoğunun çok büyük bir kısmı depreme direnç gösteremeyecek durumda. Olası bir depremde ciddi can ve mal kaybı yaşanması muhtemel. Bunun önüne geçmek için ticari gayrimenkulleri dönüştürmeye şimdi başlasak en az 20 yılımızı alır” dedi. 

Eyüp-Topkapı-Bayrampaşa’da binlerce yapı riskli

Yaşam alanlarımızdan birinin de işyerlerimiz olduğuna vurgu yapan Ali Emre Bilgiç, “İşyerlerinin bulunduğu bölgeler, çalışan sayıları, faaliyet alanları her biri kentsel dönüşümde çok iyi incelenmesi ve riskli yapıların bir an önce dönüştürülmeye başlanması gerekiyor” dedi. İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki ticari yapı stoğuna da dikkat çeken Bilgiç, “Topkapı, Eyüp, Bayrampaşa, Merter gibi bölgeler, İstanbul’un ticaretinin nabzının attığı yerler. Bu bölgelerdeki ticari yapı stoğuna baktığımızda miladını doldurmuş binlerce ticarethane olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Bugüne kadar 141 bin metrekarelik ticari gayrimenkul ürettiklerini de kaydeden Bilgiç, “Ürettiğimiz ticarethanelere olan ilgiden de anladığımız üzere, depreme dayanıklı dahi olsa şu anki mevcut ticarethaneler ihtiyaçları karşılamıyor. Deprem haricinde de ihtiyaçlara cevap verecek şekilde mevcut stokların yenilenmesi gerekiyor” dedi. 

Acil eylem planı yapılmalı… 

Eski ticarethanelerin depreme karşı dayanıklılığının yanı sıra, olası bir afette, yangın söndürme, havalandırma gibi eksiklikleri olduğuna da vurgu yapan Bilgiç, “İstanbul’da beklenen deprem gerçekleştiğinde araç giriş çıkışları dahi yapılamayacak derecede çarpık kentleşme var. İşyerlerinde milyonlarca insanın can güvenliği için acil eylem planlarının yapılması gerekiyor” diye konuştu. İstanbul’un yatay mimariye dönüştürülmesi gerektiğinin de altını çizen Bilgiç, “Eski ve yüksek yapılar da yine ciddi can güvenliği tehdidi oluşturuyor. Dönüşümü sadece konut olarak düşünsek de, öncelikli olarak işyeri güvenliklerinin de sağlanması gerekiyor” dedi. 

6,6 milyar TL’lik yatırım yolda… 

Bugüne kadar 97 villa ve 72 konut projesine imza attıklarını kaydeden Ali Emre Bilgiç, son 7 yılda 75 bin metrekare konut, 141 bin metrekarelik ticari üniteyi hayata geçirdiklerini belirtti. 2025 yılına kadar 6,6 milyar TL’lik yeni yatırım planladıklarını da söyleyen Bilgiç, Bayrampaşa’da hayata geçirecekleri AKTİM Çarşı projesinde 95 bin metrekare üzerinde 338 bağımsız bölüm hayata geçireceklerini duyurdu. Ticari gayrimenkul ihtiyaçlarını önceki projelerinde çok iyi gözlemlediklerini belirten Bilgiç, “Ticari projelerin lokasyonları çok önemli. Lojistik açıdan otoyollara ve havalimanlarına yakınlık, iş yapma süreçlerini kısaltacak imkanlar sunuyor. Yeni nesil mimari avantajlar da eklenince, yatırımcıları memnun edecek yatırım süreci başlamış oluyor” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Astellas İlaç, 2020 yılından bu yana Astellas İlaç Türkiye Genel Müdürlüğü pozisyonunda başarılı çalışmalara imza atan Dr. Özdemir Şengören’in Astellas İlaç Brezilya Genel Müdürlüğü görevine atandığını duyurdu. 1 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla yeni görevine başlayacak olan Şengören, çalışmalarına Sao Paulo’da devam edecek. 

Sağlık alanında değişimin öncüsü olarak, hastaların geleceğini değiştiren ve ‘karşılanmamış ihtiyaçlara yönelik’ ilaçlar üretmeye odaklanan Astellas İlaç’ta üst düzey bir görevlendirme gerçekleşti. Astellas İlaç Türkiye organizasyonunda üç yıldır Genel Müdür olarak görev yapan Dr. Özdemir Şengören, 1 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla Astellas İlaç Brezilya Genel Müdürü olarak görevine devam edecek.

2020 yılından bu yana Astellas İlaç Türkiye’de birçok başarıya imza atan, şirketin finansal gelişimi ve büyümesine önemli katkılar sunan Dr. Özdemir Şengören; sektördeki 25 yılı aşkın bilgi birikimi ve liderlik yetenekleri ile Astellas İlaç Brezilya’nın küresel başarı hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak. 

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan ve pazara erişim, satış ve pazarlama, ürün yaşam döngüsü yönetimi, ortaklık yönetimi ve iş geliştirme alanlarında başarılı bir geçmişe sahip Dr. Özdemir Şengören; sırasıyla Abbott, Wyeth ve Merck gibi uluslararası şirketlerde yönetici pozisyonlarında görev aldı. Belçika merkezli bir biyofarmasötik şirket olan UCB’de, Türkiye ve MEA Bölge Başkanı olarak yürüttüğü görevi sırasında Türkiye ve Ortadoğu-Afrika organizasyonlarının başarılı bir şekilde dönüştürülmesine liderlik ederek gelir, karlılık ve çalışan bağlılığı konularında önemli derecede artış sağladı. Astellas’tan önce, son olarak İstanbul merkezli bir ilaç şirketi olan Farma-Tek’te Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alan Şengören, 2020 yılından itibaren Astellas ailesine katıldı. Türkiye organizasyonunda Genel Müdür olarak, Astellas’ın küresel hedefleri ve hasta odaklı çalışmaları çerçevesinde yüksek performanslı ekiplere liderlik eden Şengören, görevine Astellas İlaç Brezilya Genel Müdürü olarak devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ödeme sistemlerinde Türkiye’nin öncü fintek şirketi Paynet, 2023 yılı ilk 6 ay verilerini açıkladı. Paynet, 2023 yılının ilk 6 ayında işlem hacmini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 178 artırdı. 2023’ün ilk yarısı için hedeflerini planlananın üzerinde gerçekleştirdiklerini ifade eden Paynet Genel Müdürü Onur Ertürk, “Finansal süreçlerini dijitalleştirdiğimiz üye iş yeri sayımızın her geçen gün artması en büyük gurur kaynağımız” dedi.

Türkiye’nin öncü fintek şirketi Paynet hız kesmiyor. Paynet, 2023 yılının ilk 6 ayında da işlem hacmini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 178 artırdı. Şirketin bu yılın ilk 6 ayındaki ortalama işlem tutarı ise geçen yılın ilk 6 ayına göre 6 kat arttı.

Paynet’in yeni ürünlerindeki gelişim dikkat çekici  

PayPOS işlem hacmi 2023’ün ilk 6 ayında, 2022 yılının toplamında yapılan işlem hacmini neredeyse ikiye katladı. Paynet’in geçtiğimiz yıl pazara sunduğu PayPOS, NFC tabanlı Android cihazları fiziksel POS’a dönüştürerek saniyeler içinde ödeme alınmasını sağlıyor. 2023’ün ilk yarısında PayPOS işlem adedi, 2022 yılının toplamına göre yüzde 72, işlem tutarı ise yüzde 82 oranında büyüme sağladı.  PayPOS’a en çok perakende, gıda, FMCG, kimya, bilişim, yapı ve beyaz eşya sektörleri ilgi gösterdi. 

PayKredi’ye en çok bilişim, mobilya, küçük ev aletleri, eğitim ve yapı sektörleri ilgi gösterdi.

Paynet’in geçtiğimiz yıl pazara sunduğu diğer yenilikçi çözümü PayKredi ile üye iş yerleri kart limiti yetersiz kalan veya daha uzun vade talep eden müşterileri için alternatif bir ödeme yöntemi sunabiliyor. Paykredi 2023’ün ilk yarısında, 2022 yılının toplamına göre 3 kat daha fazla tercih edildi, işlem tutarında ise 5 kat büyüme gerçekleşti. En çok bilişim, mobilya, küçük ev aletleri, eğitim ve yapı sektörleri tarafından ilgi duyulan bu çözüm ile müşteriler, banka şubesine gitmeden, hızlı, dijital, anında onaylı kredi alarak alışverişlerini tamamlayabildiler. 

Yılın ilk yarısında bu performansını yenilikçi ürün ve çözümlerle destekleyen Paynet, bu dönem içerisinde “Tedarikçi Ödeme” çözümünü üye iş yerlerinin kullanımına sundu. Bu çözüm ile firmalar tedarikçilerine ödemelerini taksitle yaparken, tedarikçiler ise ödemenin tamamını vade beklemeden alıyor. Tedarikçi Ödeme çözümü ile firmalar tedarikçilerinden ürün ve hizmet alırken ödemeyi kredi kartı ile 18 aya kadar taksitlendirebiliyor, çek – senet ve vade  takibinden kurtulabiliyor. Tüm ticari kartlarla ödeme yapma imkânı da sunan bu çözümle firmalar, tek ekrandan hem tedarikçilerin hem bayilerin ödemelerini ayrı ayrı yönetip raporlayabiliyor ve nakit akışlarını kolayca yönetebiliyor. Ertürk, “Bu yıl içerisinde üye iş yerlerimize sunduğumuz çözümümüz ile tedarik zincirindeki finansal ve operasyonel zorlukları minimize etmeyi amaçladık. Özellikle servis verdiğimiz büyük ölçekli işletmeler tarafından yoğun ilgi gören Tedarikçi Ödemeleri şimdiden toplam işlem hacmimizde yüzde 2,5’a yakın bir paya ulaştı. Bu yıl sonunda bu oranın yüzde 5’ler seviyesine ulaşmasını bekliyoruz” dedi.

“Üye iş yeri sayımız her geçen gün artıyor”

Paynet Genel Müdürü Onur Ertürk, “2023 yılına yüzde 100’ün üzerinde büyüme hedefiyle girdik. Bu hedef doğrultusunda yılın ilk yarısında yeni ürün ve çözümlerimizle şirketlerin en büyük finansal destekçisi olmaya devam ettik. Yılın ilk yarısında maalesef hepimizi derinden üzen deprem felaketinin yanı sıra faiz, kur volatilitesi, hızla artan enflasyon gibi ekonomik aktivite içerisinde karar alma süreçlerini zorlaştıran ve ticareti olumsuz etkileyen faktörler oluştu. Buna rağmen hedeflerimizi beklentilerimizin üzerinde gerçekleştirmeyi başardık. Bu başarımızın ve büyümede rekorlar kırmamızın en büyük nedeni “deneyim odaklı” bir şirket olmamız. Bunun da karşılığını üye iş yeri sayımızın her geçen gün artması ile alıyoruz. Paynet olarak işletmelerin ürün ve hizmetlerini daha kolay pazarlayabilmesi için alternatif finans kanalları yaratmaya devam ediyoruz. Son tüketicilerin yanı sıra, işletmeler için de finansal alternatifler geliştirmeye başladık. Bununla birlikte bankalarla ve farklı teknoloji firmaları ile iş birliktelikleri yapıyoruz.  Görüştüğümüz, fikri olgunlaştırdığımız, imza aşamasında olduğumuz markalar var. Yılın ikinci yarısında Ticari Kredi (B2B kredi) ile işletmeler arasındaki ticaretin sürdürülebilirliği için yeni bir çözüm sunacağız. Yakın zaman önce lisans genişletme için başvuru yaptığımız açık bankacılık hizmeti ile ürün yelpazemizi daha da genişleteceğiz. Bu sayede ödemelerinin dijitalleştirilmesinin yanı sıra işletmelerin hangi bankada olursa olsun tüm hesaplarını tek bir noktadan izleyebileceği, hesaplar arası hızlı ve zahmetsiz şekilde para transferi yapabileceği, nakit akışlarını kolayca yönetebileceği ve onların Muhasebe/ERP uygulamalarıyla entegre edilebilecek çözümlerimizle üye iş yerlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi.

Paynet Hakkında

20 yılı aşkın sektör tecrübesine sahip Paynet, ödeme sistemleri konusunda Türkiye’nin öncü şirketleri arasında yer alıyor. Bayi kanalında tüm kredi kartına taksitli tahsilat fikriyle tohumları atılan Paynet, bugün farklı sektörlerde faaliyet gösteren 32.000’den fazla işletmenin finansal süreçlerini dijitalleştiren lider ve Merkez Bankası lisanslı bir finansal teknoloji şirketi. Paynet; Link, QR kod ve PayPOS ile temassız ödeme alma, kredi ile ödeme alma, kart saklama, düzenli ödeme ve Tedarikçi Ödemesi gibi yenilikçi ve güvenilir çözümleriyle üye iş yerlerinin ödeme akışını kolaylıkla, yer ve zaman sınırlaması olmadan yönetmelerini sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu üyesi Fabio Panetta, enflasyonu hedefe zamanında geri getirme konusunda tamamen kararlı oldukları konusunda şüphe olmaması gerektiğini söyledi.

Panetta, Bocconi Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada ECB‘nin, faiz oranlarını daha da yükseltip ardından rotayı tersine çevirme riskini almaktansa mevcut yüksek seviyelerinde daha uzun süre tutması gerektiğini savundu.

Panetta, “Para politikası duruşuna yön verirken politika faizinin seviyesi kadar istikrarın da önemi artıyor.” dedi.

ECB Yöneticisi, enflasyonu düşürücü para politikasının farklı yaklaşımları birleştirerek yürütülebileceğine işaret etti.

Foreks Haber Merkezi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat Kahramanmaraş’ta Temmuz ayı dış ticaret verilerini açıkladı.

Bakan Bolat’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

Hibya Haber Ajansı

Elon Musk’ın Twitter’ı X olarak yeniden markalaştırmasına atfedilen Dogecoin fiyatı, geçen hafta 0,08 doların üzerinde bir yükseliş dalgası yakalamak için belirsiz seyreden kripto piyasasına meydan okudu. Önde gelen meme coin, başlangıçta 0,06 dolar destek ve 0,072 dolar dirençle dar bir aralıkta konsolide oldu.

Twitter X, Dogecoin fiyat rallisini tetikleyebilir

Twitter’ın sahibi ve Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Temmuz ayında mikroblog platformunu “everything app”in (her şeyin uygulaması) önünü açacak bir hamle olan X olarak yeniden markalama kararını açıkladı.

Musk’ın Dogecoin’e olan zaafı, yatırımcıların ve sektör uzmanlarının bu meme coin’in X’te bir ödeme yöntemi olarak benimsenme olasılığını öngörmelerine neden oldu. Platformun kapsamı, Tesla’nın 2021’de kısa bir süreliğine de olsa ödemeler için benimsediği Bitcoin’i (BTC) de kapsayacak şekilde genişleyebilir.

CoinDesk tarafından bir uzman, “Kripto para ödemelerini, bu ekosistemin bir parçası olarak dâhil etmek mutlak çığır açıcı olacaktır.” dedi.

Bir Web3 girişim stüdyosu ve danışmanlık şirketi olan BDE Ventures’ın CEO’su ve kurucusu Brian D. Evans, “(Musk) DOGE aracılığıyla ödemeleri gerçekten etkinleştirirse şaşırmayacağını” söyledi.

Dogecoin fiyatı, Musk’ın Twitter’daki tweetlerine ve eylemlerine karşılık yükselme eğiliminde. Ekim ayında milyarder, 44 milyar dolarlık anlaşmayı tamamlayarak Twitter’ı satın aldığında muazzam bir yükseliş gösterdi.

Bu nedenle DOGE’nin X’teki dijital para birimi ödemelerini güçlendirmek için kullanıldığına dair spekülasyonlar epey çok ve ayı piyasası sırasında tüm zamanların en yüksek seviyesinden yüzde 89,87 oranında düşen token için büyük bir destek olacak.

Dogecoin fiyatı, kırılmayı onaylamaya hazır

X, kriptonun benimsenmesini bir sonraki seviyeye taşıyan platform olabilir ve DOGE merkez üssünde yer alabilir. Ancak bundan önce yatırımcılar, Temmuz ayının en yüksek seviyesi olan 0,0826 dolardan gelen reddi takip etmesi muhtemel potansiyel bir yükseliş kırılmasını değerlendirmek isteyebilir.

Yatırımcılar X olarak yeniden markalaşma haberlerini aldıkça Dogecoin fiyatı 0,0826 dolara tırmandı. Bu da DOGE’un, birçok yatırımcının yükseliş trendinin teyidi olarak gördüğü azalan trend çizgisi desteğini test etmek üzere geri dönmesine yol açtı.

Yatırımcılar, alım emirlerini etkinleştirmeden önce azalan trend çizgisinden bir toparlanma, 0,0752 dolarlık 200 günlük Üstel Hareketli Ortalama (EMA) direncinin üzerinde bir kırılma ve 80 ila 100 arasındaki aşırı alım bölgesine işaret eden bir Para Akışı Endeksi (MFI) düşünmeli.

Hareketli Ortalama Yakınsama Sapması (MACD) yakın zamanda teyit edilen satış sinyaliyle düşüş eğilimi sergilediğinden kayıplar, 50 günlük EMA ve 100 günlük EMA tarafından oluşturulan birleşme desteği olan 0,0716 dolara kadar uzayabilir.

Bu alıcı sıkışıklığı alanının altında kayıpların devam etmesi olası olmasa da Ağustos ayında tüm kripto piyasası kötüleşirse Dogecoin fiyatı önemli bir trend dönüşünden önce 0,062 dolarlık düşük likiditeden geçebilir.

Bu makale ilk olarak Kripto Para Haber üzerinde yayımlanmıştır.

Sabah güne olağan başlayan fakat birden istifa eden çalışanların kıssaları pek çok diziye ve sinemaya husus olur. Ayakları işe geri geri giden birçok çalışanın da hayalidir istifa. Ama ödenmesi gereken taksitler, kira üzere zorunluluklar, şirketlerin sunduğu birtakım imkanlar ya da konfor alanının dışına çıkmak üzere kaygılar bu adımı atmamız konusunda bizi meblağ.

Evet istifa son yılların en tanınan tabirlerinden biri. Tahminen de çalışma hayatında üzerine en çok araştırma yapılan bahis. Yıllardır “büyük istifa”, “sessiz istifa” üzere yeni olgularla karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde de art geriye yayımlanan iki büyük araştırma çalışanların istifa etme konusunda eskisine oranla daha az çekincesi olduğunu ortaya koyuyor.

Hatta araştırmalardan biri mevzuyu yapay zeka üzerinden ele alıyor ve yapay zekanın birçok meslek kolunu tehdit etmesine karşın çalışanların 4’te birinden fazlasının gelecek bir yıl içinde istifa etmeyi planladığını ortaya koyuyor. Diğeri ise çalışanların artık sessiz değil, “sesli istifa” ettiğine dikkat çekiyor. Pekala, çalışanların bu türlü tavırlar sergilemesinin arkasında ne yatıyor? Şirketler bu tavır karşısında nasıl tedbirler alabilir?

Yüzde 26’sı bir sene içinde istifa edecek

İlk araştırma, PwC tarafından hazırlanmış; çarpıcı datalar sunuyor. Datalara nazaran, global çapta yaşanan Büyük İstifa trendinin başlattığı dönüşümün akabinde işten ayrılma oranları Nisan ayında 2019 düzeylerine düştü. Lakin bilhassa yönetici asistanı üzere uzmanlaşmamış ofis çalışanlarının yüzde 26’sının gelecek 12 ay içinde iş değiştirmek istediği araştırmanın sunduğu dikkat cazip bilgilerden biri. Bu oranın geçen yıl yüzde 19 olduğuna işaret edilen çalışmaya katılanların sayısı ise 54 bin. 46 ülke ve bölgede gerçekleştirilen araştırmada personellere, yapay zeka ve ekonomik değişime yönelik tavırları soruldu.

12 ay içinde istifa etmeyi planlayan uzmanlaşmamış ofis çalışanlarının sayısı artmakta. Fotoğraf: Freepik

Araştırmada ayrıyeten, gelecek yıl işten ayrılmayı planlayan ofis çalışanlarının yapay zekayla rekabete girme ihtimallerinin de giderek güçlendiğine ve yeni hünerler edinmenin kritik hale geldiğine işaret ediliyor.

Gallup’un dünyanın farklı bölgelerinden 122 binden fazla bireyle yaptığı araştırma ise, çalışanların yüzde 18’i direkt istifa ediyor, yüzde 59’u ise sessiz istifa halinde. Araştırmaya nazaran, yüzde 18’lik kesim, işten büsbütün kopuk durumda. Gallup, düşük çalışan bağının global iktisada kaybını 8.8 trilyon dolar olarak belirtiyor.

Araştırmanın muharriri Jim Harter, bahse husus çalışanların şirketten kopuk olduklarını ve hatta orayı sevmediklerini aktarıyor. Harter, “Sesli istifacılar, çok büyük ihtimalle iş buldukları anda süratlice iş değiştirebilirler ve bunu yapmak için çok da paraya muhtaçlık duymuyorlar” demekte.

‘Hiçbir planım yok, yalnızca istifa etmek istiyorum’

Kriptokoin.com’a konuşan 33 yaşındaki tercüman M.A. ise, iki defa istifa ettiğini fakat şirketin artırım teklifiyle geldiğini belirterek, “Şimdi artırım bekliyorum. Artırım yapmazlarsa kesin bırakacağım, aslında yaparlarsa da bilmiyorum, İstanbul’da yaşamak zor…” diyor.

Yeni istifa akımının, sessiz istifacıları geçtiği belirtilmekte. Fotoğraf: Freepik

Çeviri, yapay zekanın birinci dahil olduğu alanlardan biri ve bu alanda da giderek güzelleşmekte. Yapay zekanın mesleğindeki bu gelişiminin korkutucu olduğunu belirten M.A., “Hep bir B planı oluşturmam gerekiyor üzere hissediyorum. Öteki yandan, illa ki yapay zekanın yapamayacağı şeyler olur diye düşünüyorum” tabirine yer veriyor. İstifa süreciyle ilgili rastgele bir plan yapmadığını da aktaran M.A., “Tabii herkes evvel iş bulup istifa ediyor. Taktiğim falan yok, nitekim istifa etmek istiyorum” diyor.

‘Ülkemizde iş gücü ucuz’

Kriptokoin.com’a değerlendirmelerde bulunan idare bilimci Prof. Dr. Cet Özdemirci de yapay zekanın birinci etkileyeceği alanın uzmanlık alanı olmayan iş kümeleri olduğunu söz ediyor. “Yaptığın işte birini yetiştirmek için gereken vakit kısaysa, yapay zeka birinci seni vuruyor. Yıllar ve yetenekler gerekiyorsa sen devam edeceksin” diyen Özdemirci, yapay zekanın ilerleyiş suratını etkileyen noktalardan birinin iş gücü fiyatları olduğunun altını çiziyor. Özdemirci, ülkemizde iş gücünün ucuz olduğunu belirterek, bu nedenle Türkiye’de yapay zekanın iş gücünün yerini almasına vakit olduğu kanaatini lisana getiriyor.

Çalışanların istifa etmesindeki nedeni de uzaktan çalışma imkanıyla ilişkilendiren Özdemirci, kelamlarına şöyle devam ediyor:

“Evden çalışma imkanlarının artması insanların iş-özel hayat istikrarında ‘belki biraz daha az para lakin daha çok özel hayat‘ biçiminde tercihlerde bulunmasını sağladı. Beşerler daha ucuz kiralı yerlere taşınarak daha uzaktan yapılabilir işlere yönelmiş olabilir. Artık çabucak herkes özel hayatının değerini anlamış durumda.”

Jim Harter da artan istifaların özünde idare sorununun yattığını vurguluyor. Gerisinde, verilen işle uyumsuzluk ve işverene duyulan inançta azalma üzere meseleler yattığını lisana getiren Harter, çalışanlarla hafta bir verimli bir konuşma gerçekleştirmenin, örneğin uzaktan mı ofisten mi mesai üzere bahislere birlikte karar verilmesinin ve çalışanların önceliklerinin tartışılmasının kıymetine dikkat çekiyor.

Ek kaynaklar: Bloomberg, Insider

Kripto para yatırımcıları, hangi altcoin birimini alacağına karar verirken büyük oyuncuların ataklarını takip ediyor. “Balina” olarak isimlendirilen büyük cüzdan sahipleri, yaptıkları altcoin alımları ile daima toplumsal medyada gündem oluyor. Blockchain takipçileri, üç büyük balinanın yakın tarihte devasa ölçüde Shiba Inu (SHIB) aldığını tespit etti.

Etherscan bilgilerine nazaran bir kripto para balinası, yaklaşık 5 gün önde 4.2 trilyon adet SHIB satın aldı. Büyük cüzdan, latife temalı altcoin ünitesini bir mühlet sonra farklı ölçülerde diğer adreslere taşıdı.

Kripto takipçileri, öbür 2 balina adresin de emsal ölçülerde coin satın aldığını ve öteki yerlere taşıdığını ortaya koydu.

Araştırmacılar, kelam konusu cüzdanların dolaylı olarak Coinbase borsası ile kontağı olduğunu tespit etti. Bu durum, kelam konusu süreçlerin bir yatırımdan fazla borsanın rutin transfer testlerine aracı olmuş olabileceği yorumlarına yol açıyor.

Shiba Inu (SHIB) Fiyatı

Köpek temalı kripto para ünitesi, Elon Musk kontaklı spekülasyonlar nedeniyle son periyotta düzgün performansıyla dikkat çekiyor. Haziran ayının ortasında ,655$ düzeyinde mahallî taban yapan SHIB, günümüze kadar %25 bedel kazandı.

Shiba Inu (SHIB) grafiği.

Kriptosevelerin yakından takip ettiği altcoin an itibariyle ,822$ düzeyinde süreç görüyor.

Uber’in CEO’su Dara Khosrowashahi yakın vakitte verdiği bir TV röportajında Bitcoin ve öbür kripto para ünitelerini araç çağırma platformuna ödeme formülü olarak entegre etme potansiyeli hakkında konuştu. Bahisle ilgili tartışmaların devam ettiğini kabul etmekle birlikte, şimdi kesin bir karar alınmamıştır. İşte detaylar…

Uber CEO’su Bitcoin için müjde verdi

Khosrowashahi, Bitcoin’in kabulü konusunda olumlu bir bakış açısı sergileyerek, “çevre dostu ve takası daha ucuz hale geldiğinde” gelecekte bunun bir mümkünlük olabileceğini belirtti. Bu açıklama, Uber’in bu kripto varlıklarla alakalı mevcut çevresel tesir ve süreç maliyetlerini göz önünde bulundurarak kripto para ünitelerinin benimsenmesine yönelik temkinli yaklaşımını vurgulamaktadır. Bitcoin’i  çevreleyen kıymetli bir tasa, süreçler sırasında güç tüketimidir. Eleştirmenler çoklukla Blockchain’de madencilik ve süreç doğrulama sürecinin değerli ölçüde hesaplama gücü gerektirdiğine ve bunun da yüksek güç tüketimine yol açtığına dikkat çekmektedir. Bununla birlikte, Bitcoin Lightning Network üzere yeni teknolojilerin Bitcoin süreçlerinin güç verimliliğini kıymetli ölçüde artırdığı savunulmaktadır.

Bitcoin Lightning süreçlerinin klasik Visa süreçlerine kıyasla 136 kat daha fazla güç verimliliğine sahip olduğu söylenmektedir. Ek olarak, Bitcoin Lightning Network ödemeleriyle bağlantılı fiyatlar sadece bir kuruşun küçük bir kısmı iken, Visa ekseriyetle süreç başına yaklaşık %2,5 fiyat almaktadır. Dahası, Lightning Network olmadan bile Bitcoin süreçleri klasik bankacılık sisteminden nispeten daha güç verimlidir. Lakin Khosrowashahi’nin açıklamaları, Bitcoin teknolojisindeki son gelişmelerin ve bunun sürdürülebilir ve uygun maliyetli süreçlere yönelik potansiyelinin tam olarak farkında olmayabileceğini gösteriyor.

Kripto paralar, ödemeler için kullanılabilir mi?

Uber CEO’su, başta Bitcoin olmak üzere kimi kripto para ünitelerinin bedel deposu olarak pahasını kabul etmekle birlikte, günlük süreçler için pratikliklerine ait tasalarını lisana getirdi. Yüksek maliyetler ve çevresel tesir, ödeme senaryolarında daha geniş kullanımlarını engelleyen temel faktörlerdir. Khosrowashahi’nin daha uygun maliyetli ve etraf dostu tahliller aramaya yaptığı vurgu, Uber’in sorumlu iş uygulamalarına olan bağlılığını yansıtıyor. Şirketin kripto para teknolojisinin gelişimini izlemeye dahil olması, daha meselesiz ve daha sürdürülebilir süreçler için fırsatları keşfetme isteğini gösteriyor.

Eleştirmenler, Khosrowashahi’yi kripto para alanındaki mevcut güç tasarruflu tahlilleri dikkate almadığı için “tembel” ve uygun araştırmadan mahrum olarak etiketledi. Bununla birlikte, önde gelen bir global şirketin CEO’su olarak, kripto para ünitelerini ödeme prosedürü olarak kullanmanın potansiyel yararlarını ve dezavantajlarını dikkatle tartması gerektiğini kabul etmek çok değerlidir. İnovasyon, sürdürülebilirlik ve müşteri memnuniyeti ortasında gerçek dengeyi kurmak kuşkusuz güçlü bir vazife.

Sodexo ve Uluslararası Gıda Birliği (IUF) ile aile içi şiddetle mücadele etmek adına ortak bir bildiriye imzaladı. Anlaşma ile dünya çapında standartlar geliştirerek farkındalığı artırmak, kurulacak platformlar ve eğitimlerle mücadeleyi desteklemek hedefleniyor. Türkiye’de yüzde 48 kadın çalışan oranıyla sektörde öncü olduklarını belirten Sodexo Türkiye CEO’su Ahmet Zeytinoğlu, “Ülkemizdeki cinsiyet eşitliği temelli çalışmalarımızı globalin destekleriyle güçlendiriyoruz” dedi. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmalarına göre bugün üç kadından biri fiziksel-cinsel şiddete maruz kalıyor. Aile içi şiddete “dur” demek adına harekete geçen Sodexo, Uluslararası Gıda Birliği (IUF)’la güçlerini birleştirdi. 422 bin çalışanıyla 53 ülkede hizmet veren Sodexo, Uluslararası Gıda Birliği’yle aile içi şiddete engel olmak adına ortak bir bildiri imzaladı. 

İmzalanan bildiri çerçevesinde dünya çapında standartlar geliştirilmesi ve farkındalığın artırılması amaçlanıyor. Bunun yanında kurulacak platformlar ile kişiye özel hazırlanacak eğitimlerle çalışanların desteklenmesi hedefleniyor. 

Zeytinoğlu: Cinsiyet eşitliğinde gidecek çok yolumuz var

Sodexo’nun globalde yüzde 54’lük kadın işgücüne sahip olduğunu belirten Sodexo Türkiye CEO’su Ahmet Zeytinoğlu, “Türkiye’de yüzde 48 ile kadın çalışan ile sektörün çok üzerinde bir seviyede kadın çalışan oranına sahibiz. Bu oranı daha da yükseltmek ve cinsiyet eşitliğini geliştirmek için çalışıyoruz. Gidecek çok yolumuz olduğunu biliyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığımız iş birlikleriyle kadınlara ulaşıyor ve istihdam yaratıyoruz. Bunun yanında 2016’dan beri “Gelecek Atölyeleri” projemiz ile üç binden fazla öğrencinin yaşamına dokunduk. Ülkemizdeki bu çalışmalarımızı, globalin destekleriyle güçlendiriyoruz” dedi.

Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Hakkında

Ülkemizde 1992 yılından bu yana faaliyette bulunan Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi AŞ, Türkiye’nin en seçkin şirketlerine ve değerli kamu kuruluşlarına yemek, temizlik, bina yönetimi, teknik mühendislik hizmetleri, resepsiyon, muhaberat hizmetleri gibi pek çok alanda hizmet sağlıyor. Sodexo’nun global vizyonunun bir parçası olarak ise ülkemizdeki operasyonlarda tedarik zinciri ve istihdamın tamamı yerel kaynak kullanarak gerçekleştiriliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rekabet Kurulu, elektrik sektöründe güç transformatörü üretimi-satışı gerçekleştiren 6 şirket hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma, şirketlerin ceza alacağı anlamına gelmiyor.

Rekabet Kurulundan yapılan açıklamada, ön araştırmalardan edinilen bilgilerin soruşturma açma açısından ciddi ve yeterli bulunduğu belirtildi. Soruşturma, uyumlu eylemin yasaklandığı Rekabet Kanunu 4. Maddesinden yürütülecek.

Alınan kararla soruşturma açılan şirketler şunlar:

• Astor Enerji
• Balıkesir Elektromekanik Sanayi Tesisleri
• Eltaş Transformatör San. ve Tic. AŞ
• Grid Solutions Enerji Endüstrisi AŞ
• Hitachi Energy Turkey Elektrik Sanayi AŞ
• Kontrolmatik Teknoloji Enerji ve Mühendislik AŞ

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

Dün akşam saatlerine doğru alımların hızlandığı Borsa İstanbul, yeni güne yüzde 0,52 oranında yükselişle başladı. Uzmanlar, yatırımcıların enflasyondan korunma aracı olarak borsaya yöneliminin sürmesini beklerken orta-uzun vadede borsada yükselişin sürebileceğini öngörüyor.

BIST 100 endeksi, açılışın ardından tarihi zirvesini 7.365 puana çekerken şu dakikalarda yüzde 1,42 oranında yükselişle 7.361 puandan işlem görüyor.

Açılışta bankacılık endeksi yüzde 0,08 ve holding endeksi yüzde 0,34 artış kaydederken şu dakikalarda sırasıyla yüzde 0,95 ve yüzde 1 oranında yükseliş gösterdi.

BIST 100 endeksinde teknik açıdan, 7.350 ve 7.500 seviyeleri direnç, 7.200 ve 7.100 puan destek konumunda bulunuyor.

Dün alıcılı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,26 artarak 7.258 puanla rekor seviyeden kapanmıştı.

Doların yeni zirvesi 27,49 TL

Dolar, Türkiye piyasalarının kapalı olduğu saatte Asya piyasalarında 27,49 TL’ye kadar yükselerek yeni tarihi zirvesini test etti. Kur, yüzde 0,10 yükselişle 26,989 TL’de işlem görmekte.

Euro da gün içerisinde en yüksek 30,055 TL’yi görürken şu dakikalarda yüzde 0,01 artışla 29,4911 TL seviyesinde bulunuyor.

Türkiye’nin CDS‘i 400 baz puanın üzerinde

Geçtiğimiz hafta 400 baz puanın altına gerileyen Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), dün yeniden bu seviyenin üzerine çıkarken bugün de 400 baz puanın üzerinde kalmaya devam ediyor.

Uzmanlar, bu yükselişin küresel etkiden kaynaklı olduğunu belirtirken Türkiye’nin CDS’i saat 10.10 itibarıyla yüzde 409 baz puanda hareket etti. CDS, dün son işlemlerde ise 410 baz puanda bulunuyordu.

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

Nintendo, mali durum sunumunda gerek konsol gerekse oyun satışlarıyla ilgili şimdiki bilgileri paylaştı. Buna nazaran; 30 Haziran itibariyle Switch satışlarının 130 milyona yaklaştığı görülüyor.

Nintendo tarafından paylaşılan bilgilere nazaran; 3 aylık periyotta toplamda 3,91 milyon Switch satılmış durumda, bu da toplam satışları 129,53 milyon seviyesine getirmiş bulunuyor. Yazılım kısmındaysa birebir devirde 52,2 milyon seviyesinde bir satış gerçekleştirilmiş -ki bu 2017 yılında çıkış yapan Switch için rekor bir satış ölçüsüne tekabül ediyor. Bu da beraberinde bir diğer rekor getirmiş; bu 3 aylık periyotta Nintendo, 1,3 milyar $ kar elde etmiş durumda.

Nintendo’nun Switch oyunlarıyla ilgili olarak paylaştığı yeni satış bilgileri de şu biçimde:

1. Mario Kart 8 Deluxe – 55,46 Milyon
2. Animal Crossing: New Horizons – 42,79 Milyon
3. Super Smash Bros. Ultimate – 31,77 Milyon
4. The Legend of Zelda: Breath of the Wild – 30,65 Milyon
5. Super Mario Odyssey – 26,44 Milyon
6. Pokemon Sword & Shield – 25,92 Milyon
7. Pokemon Scarlet & Violet – 22,66 Milyon
8. Super Mario Party – 19,39 Milyon
9. The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom – 18,51 Milyon
10. New Muhteşem Mario Bros. U Deluxe – 16,17 Milyon

Nintendo için yılın en tezli oyunu olan The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom, dikkat çeken satış performansıyla listenin 9. sırasına yerleşmiş durumda. Çok da şaşırtan olmasa gerek. Önümüzdeki devirde listenin üst sıralarına yanlışsız hareketlenmesi kuvvetle olası.

Bugüne kadar satılan toplam Switch oyunu sayısı da 1,088 milyar seviyesine ulaşmış; Nintendo’yu şad edecek bir diğer data olduğunu söylemek mümkün.