Gün: 10 Ağustos 2023

1937 yılından bu yana hizmet veren, Antalya’nın en köklü restoranlarından 7 Mehmet, CK Enerji Akdeniz Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) sahibi oldu. 7 Mehmet, yıl boyunca tüketeceği enerjinin tamamını temiz enerji kaynaklarından sağlayacak.

Sürdürülebilir bir gelecek için karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen Antalya’nın köklü restoranlarından 7 Mehmet, tükettiği elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgelemek için CK Enerji Akdeniz Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) aldı. Böylece 1937’de kurulan ve bugün 3. nesil tarafından işletilen 7 Mehmet restoranı, yıl boyunca tüketeceği enerjinin tamamını yeşil enerji kaynaklarından sağlayacak. 

Dünya genelinde yenilenebilir enerjinin payı her geçen gün artarken doğayı ve gelecek nesilleri korumak adına yeşil enerjinin yaygın olarak kullanılmasına büyük önem verdiklerini söyleyen CK Enerji Akdeniz Elektrik Genel Müdürü Fahrettin Tunç, “Konaklama ve yeme içme sektörlerinde temiz enerji sertifikası sürdürülebilirlik adına önemli ve ayırt edici bir faktör. Tüketiciler tercihlerini yenilenebilir kaynaklardan kullanan tesislerden yana yapıyor.

Çevre dostu elektrik tedarik etmek isteyen sanayi ve ticarethane müşterilerimizin yenilenebilir enerji sertifikası almalarına destek oluyor, bu süreçte onların yanında yer alıyoruz. Antalyamıza değer katan 7 Mehmet restoranının yeşil enerjiye geçişinde aracılık etmekten büyük mutluluk duyduğumuzu ifade ederken, daha temiz bir dünya için attıkları bu adım için kendilerini kutluyoruz” dedi.

7 Mehmet Restoran’ın 3. nesil temsilcisi, şef Mehmet Akdağ da, “Sürdürülebilir bir mutfak, yerel üreticilerle olan yakın iş birliği ve karbon ayak izinin azaltılması konusunda üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu sertifika ile 2023 yılı süresince tüketeceğimiz elektriği yenilenebilir yeşil enerji kaynaklarından sağlayacağız” değerlendirmesinde bulundu.

YENİLENEBİLİR ENERJİ SERTİFİKASI NEDİR?

Son yıllarda giderek yaygınlaşan I-REC (Yenilenebilir Enerji Sertifikası), RECs International tarafından geliştirilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemi. Uluslararası bağımsız bir kuruluş olan IREC Foundation tarafından verilen ve denetlenen bu sistemde, yenilenebilir enerji tesislerinde (güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biokütle) üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor. Yetkili enerji şirketleri de bu sertifikayı talep eden müşterilerinin elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına destek veriyor.

SERTİFİKAYA SAHİP OLAN ŞİRKETLER ÇEŞİTLİ AVANTAJLAR ELDE EDİYOR

Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde tüketiciler bilinçli ve güvenilir bir seçim yapabiliyor. Aynı zamanda yeşil enerji kullanımının karbon salınımının azaltılmasına yönelik olumlu bir adım olması nedeniyle tüketici davranışını yeşil enerji kullanan tesisler için pozitif yönde etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, satın aldıkları ürünleri üreten tesislerin yenilenebilir enerji sertifikası almasını şart koşarken buna karşılık çeşitli avantajlar da sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gelecek Varlık Yönetimi, 2023’ün ikinci çeyreğinde toplam tahsilatını, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 140,1 artırarak 1 milyar 199,4 milyon TL seviyesine taşıdı. Bankacılık sektörünün 965,5 milyon TL’lik tahsili gecikmiş alacağını daha devralan şirketin bu süreçteki net kârı ise 334,8 milyon TL oldu. Toplam yatırım tutarını 2,8 milyar TL’ye ulaştıran Gelecek Varlık’ın Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, “Sürdürülebilir büyüme anlayışımız doğrultusunda istikrarlı adımlarla ilerliyoruz. İkinci yarıyıl itibarıyla yıl sonu hedeflerimize hızlı bir şekilde ulaşacağımızı öngörüyoruz” dedi.

Varlık yönetimi sektörünün lider şirketi Gelecek Varlık Yönetimi, 2023’ün ikinci çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Yılın ilk yarısında, bankacılık sektörünün 965,5 milyon TL tutarındaki tahsili gecikmiş alacağını devralan Gelecek Varlık’ın toplam anapara alacağı 21,8 milyar TL’ye, toplam yatırım tutarı ise 2,8 milyar TL’ye yükseldi. 

Şirket, toplam tahsilatını bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 140,1 artışla 1 milyar 199 milyon TL’ye, özkaynaklarını ise 1 milyar 128 milyon TL’nin üzerine taşıdı. FAVÖK’ü ilk 6 ay sonunda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 148,1 artışla 790,1 milyon TL’ye çıkan Gelecek Varlık, bu dönemdeki net kârını ise yüzde 76 oranında artırarak 334,8 milyon TL’ye ulaştırdı.

“Yatırımcılarımıza verdiğimiz güveni pekiştirdik”

Gelecek Varlık Yönetimi Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, sürdürülebilir büyüme hedeflerine işaret etti. Ünlüdoğan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Hizmet anlayışımız ve güçlü insan kaynağımızla önümüzdeki büyüme sürecini en iyi şekilde yönetmek için stratejiler oluşturuyoruz. Gelecek Varlık olarak sürdürülebilir büyümemizde istikrarlı adımlarla ilerliyor, yatırımcılarımıza verdiğimiz güveni pekiştiriyoruz. İlk yarıyıl itibarıyla elde ettiğimiz başarı yıl sonu hedeflerimize yönelik kararlılığımızı artırıyor. İkinci yarıyıl itibarıyla yıl sonu hedeflerimize hızlı bir şekilde ulaşacağımızı öngörüyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en önemli açık hava basketbol organizasyonlarının başında gelen Tatlıtop Basketbol Şenlikleri Mustafakemalpaşa’da başlıyor.

Sporun sevgi, barış ve kardeşlik duygularıyla odaklandığı, eğlencenin ve heyecanın bir arada yaşandığı basketbol şölenine 31. Kez ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğu vurgusunu yapan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar ‘’ Sokak basketbol kültürünün kalbi Mustafakemalpaşa’da atıyor, atmaya devam edecek, yetenekli basketbolcuları izlemek bizlere keyif veriyor.’’ İfadelerini kullandı.

Basketbol tutkunlarını bir araya toplayan özel organizasyon 7 Eylül – 17 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek.

Katılımın ücretsiz olduğu organizasyonda nefes kesen mücadeleye ortak olmak isteyen basketbolcular, 15 Ağustos -5 Eylül tarihleri arasında Mustafakemalpaşa Belediyesi Hizmet Masaları veya 444 3 815 numaralı çağrı merkezinden başvuru yapabilecekler.

Mücadelede; 2016 – 2015 Minik Erkek, 2014- 2013 Küçük Erkek, 2012-2011-2010-2009 Yıldız Erkek, 2008 – 2007 Genç Erkek, 2006-(+) Starlar, 2016 – 2015 Midi Kız, 2014 Minik Kız, 2013-2012 Küçük Kız, 2011 Yıldız Kız, 2010-(+) Genç Kız olmak üzere kız ve erkek toplam 210 kategoride yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Investing.com – ABD’nin önde gelen kripto para borsalarından Gemini, XRP ticaretine başlamaya hazırlanarak Ripple’a olan desteğini gösterdi. Bu gelişme, özellikle SEC’in malum davaya itiraz etme niyetini belli etmesiyle eş zamanlı geldi.

Uluslararası ödemelerde gelecek vadeden bir Blockchain şirketi olarak görülen Ripple, bu sektörün öncülerinden biri olarak görülüyor. Ripple’ın sektördeki konumu, SEC ile girdiği yasal mücadelede en büyük dayanağı oldu. Davanın şekillenmeye başlamasıyla kripto borsalarının desteklerini artırması şirkete olan güveninin de arttığını gösteren bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Gemini’nin XRP ticaretine başlaması ise sadece kripto paraya olan güveni yansıtmıyor, aynı zamanda XRP’nin daha geniş bir ticaret alanına sahip olacağını da gösteriyor. Özellikle bu dönemde gelen listeleme haberi, kripto para piyasasının genel kabulü için de önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

XRP topluluğu arasında da coşkuyla karşılanan bu gelişme, son bir ayda birkaç kripto borsasının geçen ayki ara karardan sonra XRP’yi yeniden listelemeye karar vermesinin ardından geliyor. Mahkemenin XRP’nin bireysel ticarette menkul kıymet olarak görülmediği kararının ardından diğer ABD borsaları Coinbase ve Kraken de XRP’yi yeniden listeleyeceğini duyurdu. Bu duyuruların ardından ilk harekete geçen borsanın Gemini olduğu görüldü.

XRP, kripto yatırımcılarının da yakından takip ettiği ABD TÜFE verisinin açıklanmasından hemen önce piyasa geneliyle paralel olarak satıcılı hareket ederken son saat itibarıyla 0,62 dolardan el değiştiriyor.

Türk kahvesinden de vazgeçemeyenlere sevindiren bir tarifle geldik. Yaz ayının sıcaklarında serinletici ve soğuk bir içecek arıyorsanız Türk kahvesinden yapacağınız buzlu kahve tam size nazaran. Epeyce lezzetli olan soğuk buzlu kahve nasıl yapılır? İşte Türk kahvesinden soğuk kahve imali…

Türk mutfağının ve konukların baş tacı olan  Türk kahvesini, yaz aylarında soğuk içmeye ne dersiniz? Epey pratik olan ve ferahlatıcı bir tada sahip olan soğuk Türk kahvesi, sizler için vazgeçilmez olacak. Ağır Türk kahvesi aromasından ödün vermeden yapılan bu lezzet, hem damak tadınıza hitap edecek hem de yaz ayının kurtarıcı içeceği olacak. Pekala ferahlamak isteyenlere ve Türk kahvesinden vazgeçmem diyenlere Türk kahvesi ile soğuk kahve yapmaya ne dersiniz? Sizde Türk kahvesi ile soğuk kahve imalini merak ediyorsanız haberin ayrıntılarına bakabilirsiniz.

TÜRK KAHVESİYLE SOĞUK KAHVE ÜRETİMİ:

MALZEMELER

1 tatlı kaşığı Türk kahvesi
1 fincan su
1 çay kaşığı kadar kakao
200 milim süt
5-6 adet buz
Şeker (isteğe göre)

YAPILIŞI

İlk olarak klasik Türk kahvesini hazırlayın.

İsteğe nazaran bu basamakta şeker ve kakao ekleyebilirsiniz.

Bu basamaktan sonra kısık ateşte kahvenin oluşmasını bekleyin.

Kaynayan kahveyi ocaktan alın ve bir köşede telvesi çökmesi için bekleyin (1 dakika yeterli)

Türk kahvesini bir süzgeç yardımıyla kupanın içine alın.

Daha sonra bardağa buz küplerini ek edin ve bardağı yavaşça karıştırarak kahvenin soğumasını sağlayın.

Ardından içerisine 150 milim soğuk süt ekleyin.

Kalan 50 milim sütü güzelce köpürene kadar çırpıcı ile çırpın.

Buradan elde edilen köpüğü kahvenizin üzerine ekleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Sürekli dijital etkileşim, kişiyi sıradan insan davranışlarından uzaklaştırabilir

İnternet, mobil cihazlar, sosyal medya platformları… Her birisi günlük yaşantıda birçok kolaylaştırıcı rolü üstlenirken bu sırada yüz yüze iletişim sekteye uğradı. İnsanların hayatlarında önemli bir yer tutan yüz yüze görüşmeler gittikçe azalırken derinlikli bir iletişim sağlamak daha da zorlaştı. Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, dijitalleşmenin negatif etkilerini en aza indirmek için insanların belirli bir disiplin kurması gerektiğine dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, toplumun her alanını etkileyen dijitalleşmenin yüz yüze iletişimde neden olduğu olumsuzluklara dair değerlendirmelerde bulundu.

Dijitalleşme, yüz yüze iletişimde yaşanan teması arka plana atıyor

İnsanların artık daha çok dijital platformlarda iletişim kurduğuna, fiziki olarak bir araya gelme sürelerinin kısaldığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, dijitalleşmenin yüz yüze iletişimde yaşanan teması arka plana attığına vurgu yaptı.

Kişilerin dijital mecralarda iletişim kurmasının olumlu gibi algılandığını ifade eden Çekin, bu platformlarda yüz yüze iletişimdeki kadar sağlıklı bir iletişimin sağlanamadığını belirterek “Özellikle sosyal medya kullanımı, insanların sanal ortamlarda ilişki kurma ve etkileşimde bulunma yükünü karşılayabilirken, gerçek hayattaki sosyal etkileşimi kısıtlayabilir. Bu da, yüz yüze iletişimdeki duygusal bağları ve derin ilişkileri azaltabilir.” dedi.

Çatışma ve yanlış anlaşılmalara neden olabilir

Dijital iletişimde beden dili, göz teması ve ses tonu gibi unsurların yüz yüze iletişimde olduğu kadar etkili kullanılamadığına vurgu yapan Çekin, “Bu durum, insanların sosyal olarak gelişmelerini engelleyebilir ve gerçek hayattaki iletişimi dağıtabilir. Ayrıca, dijital çevre iletişiminde bulunan insanlar arasındaki mesafeler ve anonimlik, kullanıcıların daha cesur veya saldırgan davranışlarına neden olabilir, çatışmalara ve yanlış anlaşılmalara yol açabilir.” ifadelerini kullandı.

Stres faktörleri de beraberinde gelebilir

Sürekli olarak dijital cihazlarda etkileşimde olmanın kişiyi günlük hayattaki insan davranışlarından uzaklaştırabileceğinin altını çizen Çekin, “Bu durum, insanların bir doyum arayışı içinde olmalarına ve gerçek hayattaki deneyimlerinden mahrum kalmalarına yol açabilir. Ayrıca, dijitalleşme, sürekli bilgi bombardımanına maruz kalma ve sürekli olarak bağlantıda olma baskısı gibi stres faktörlerini de beraberinde getirebilir.” uyarısında bulundu.

Sadece olumsuz etkisi yok

Dijitalleşmenin sadece olumsuz etkileri olmadığını da söyleyen Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Uzak mesafelerdeki insanlar arasındaki iletişimi kolaylaştırır, dijital platformlarda farklı kesimlerden insanların bir araya gelebilmelerini sağlar, farklı kültürleri anlamalarına, deneyimlemelerine ve paylaşımlarına yardımcı olur. Ayrıca, dijitalleşme, bilgiye erişim bulma ve geliştirme fırsatlarını genişletir.” dedi.

Dijitalleşmenin pozitif ve negatif yönleriyle ele alınabileceğini de belirten Çekin, “Dijitalleşmenin etkileri karmaşık ve çok yönlüdür. Bireylerin kullanım sınırlamaları, tercihleri ve denge kurması etkileyici faktörlerdir.” diye konuştu.

Yüz yüze görüşmeyi unutmamak için gerçek hayattaki sosyal etkileşimlere odaklanılmalı

Dijital görüşmelerin yüz yüze iletişimin yerini dolduramayacağını ve sınır çizilmesi gerektiğine dikkat çeken Çekin, “İnsanlar yüz yüze görüşmelerini unutmamak için belli bir disiplin kurmalıdır. Bilinçli bir şekilde zaman ayırarak, gerçek hayattaki sosyal etkileşimlere ve yüz yüze iletişime odaklanmalıdırlar. Dijital kullanım kısıtlamaları, zaman zaman dijital detoks yapmak ve gerçek hayatta kalma etkinliklerine aktif olarak katılmak, yüze yüz iletişimin önemini korumak yardımcı olabilir.” dedi.

Yakın ilişkilerde bulunulan kişilerle düzenli olarak yüz yüze görüşmeler planlamanın, duygusal bağları güçlendirip samimiyetin devam etmesine yardımcı olabileceğini belirten Çekin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Dijitalleşme ile birlikte dijital görüşmelerin yaygınlaşması, yüz yüze iletişimin yerini tamamen almasına neden olmasın. Yüz yüze görüşmelerin sonuçları duygusal bağlar, derinlikli konuşmalar ve etkili iletişim, insanların hayatlarını önemli bir yerde tutmayı amaçlar.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ağustos ayı boyunca her Pazar Zeytinpark’ta gerçekleşecek konserlerin ilki Pazar günü yapıldı. Gençlerin şehri Bergama’da Kermes Gençlik Festivalleri ile başlayan organizasyonlarımız Yerel Gençlik Festivali ile devam ediyor. Grup SONÇARE’nin verdiği konserler Ağustos ayı boyunca her Pazar Zeytinpark’ta devam edecek.

Belediye Başkanı Hakan Koştu “Göreve geldiğimizde ilk yaptıklarımızdan bir tanesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’nü kurmak oldu. Gençlerimize yönelik tesisler kazandırdık ve kazandırmaya devam ediyoruz. Kadim kentimiz Bergama’da tarihin dışında bugün yaşayan vatandaşlarımıza değer veriyor yeni basketbol sahaları, halı sahalar, tenis kortları ve çok amaçlı salonlar yaptık. Sırasıyla şehir merkezi dışındaki tüm mahallelerimize de ulaşıyor halı saha ve sosyal etkinlik alanları kazandırmak için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Gençlik merkezimizin temeli atıldı ve belli bir seviyeye yükselmiş durumda. Yılsonuna kadar Gençlik Merkezi’mizi de gençlerimizin hizmetine sunmak için arkadaşlarımız yoğun mesaisine devam ediyor. Gençlerimiz, çocuklarımız ve vatandaşlarımız için hizmete aldığımız Zeytinpark’ta       0 – 3 yaş grubundan başlayarak tüm yaş grupları için oyun parkları ve sosyal donatı alanları oluşturduk. Gençlerimizi de hiçbir zaman unutmuyor bu sıcak yaz günlerinde ferahlamaları ve güzel vakit geçirmeleri için elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Ağustos ayı boyunca her Pazar gerçekleşecek Zeytinpark Yerel Gençlik Konserleri’ne tüm gençlerimizi vatandaşlarımızı eğlenceli vakit geçirmeye bekliyoruz”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sosyal keşif, planlama ve paylaşım platformu Mobilet, Türkiye’nin pek çok ilinde katılımcıları kültürel, sosyal ve sportif etkinliklerle buluşturmayı sürdürüyor. “Mobilet’te Yerin Hazır!” mottosu ve yenilenen yüzüyle kullanıcılarının sosyal yaşamlarına açılan kapı olmaya devam eden Mobilet; ağustos ayı boyunca Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleşecek stand-up gösterileri ve tiyatro oyunlarıyla katılımcıları buluşturarak komedinin nabzını tutuyor. 

Kolay ve hızlı bilet satın almanın yanı sıra kullanıcıların tüm keşif, sosyal etkileşim ve paylaşım deneyimini tek bir platform üzerinden yaşayabilmelerine olanak vererek, yalnızca bilet satın alma değil bir sosyal paylaşım platformu da olan Mobilet’te ağustos ayı boyunca gülmek için yeriniz hazır! Yenilenen yüzü ve “Mobilet’te Yerin Hazır!” mottosuyla kullanıcılarını kültürel, sosyal ve sportif etkinliklerle buluşturmayı sürdüren Mobilet’in Ankara, İstanbul ve İzmir’de öne çıkan stand-up gösterileri ve tiyatro oyunlarından bazıları şu şekilde;

İstanbul’un komedi durakları

2015 yılından bugüne sahnede olmayı sürdüren TuzBiber’in en iyi komedyenlerinin 15’er dakika sahne aldığı “TuzBiber 6’lı” şovu; 11-12-18-19 ve 25 Ağustos tarihlerinde DasDas sahnesinde katılımcılarını gülmeye doyuracak.

Sinan Verboz, Evren Güngör Yazıcı, Hasan Karakuş, Ömer Yasin Eryılmaz ve Cenk Bursalı’nın stand up performanslarıyla sahnede olacağı ve MC’liği Fırat Aksal’ın üstleneceği kahkaha dolu “Apartman Sahne Comedy Night *Stand Up” 12 Ağustos Cumartesi akşamı Apartman Sahne’de seyircilerle buluşacak.

Yeni nesil komedyenlerin göze çarpan isimlerinden Mehmet Mayda; aile, ilişkiler, din ve sosyolojik tespitleriyle sizin karnınıza ve beyninize ağrılar salmaya geliyor. Mayda’nın çılgın tespit ve anlatımlarıyla sizi güldürürken düşündüren bazen sadece güldüren gösterisi “Haydaa Mehmet Mayda” ile 12-19 ve 26 Ağustos Cumartesi akşamları Efsahne Beyoğlu’nda izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 

İzleyicilerin duygu ve düşüncelerini vestiyerde alan, olumsuz olmayanları ise çıkışta geri teslim eden “Beşiktaş Stand-Up Gecesi” ağustos ayı boyunca her cuma ve cumartesi akşamı sahneye çıkıyor. Her gösteride değişen dört komedyenin yirmişer dakikalık stand-up komedi performansları ile “Her şeyin şakası yapılır mı?” sorusunun cevabını seyirciyle birlikte arayan, keyifli, kahkaha dolu “Beşiktaş Stand-Up Gecesi” 11-12-18-19-25 ve 26 Ağustos akşamı Çarşı Pub Sahne’de.

İzleyicisi değil konuğu olduğunuz bir Talk Show’a hazır mısınız? Temelleri 2019 yılında atılan ve ilk gösterisini geçtiğimiz haziran ayında gerçekleştiren Orkun Yılmaz ve Barış Işın’ın yıllara dayanan sahne arkadaşlıklarının ilk meyvesi olarak ortaya çıkan “Olağan Şüpheliler” komedinin suyunu sıkmaya, arkadaş sohbeti sıcaklığında bir seyir sunmaya geliyor. Konukların izleyici koltuklarını aştığı benzersiz bir talk show deneyimi vaat eden “Talk Show Olağan Şüpheliler” 13 ve 20 Ağustos Pazar akşamı İnfiniti Sahne’de seyirciyle buluşacak. 

Genç komedyen Yasemin Sakallıoğlu; aile bağları, kadın erkek ilişkileri ve bu ilişkilerin psikolojik etkilerini çeşitli tiplemelerinden yardım alarak esprili bir dille aktırdığı gösterisi “Doğru Koca Nasıl Seçilir” ile 13 Ağustos Pazar günü Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda tek kişilik gösteri yapan ilk kadın komedyen olarak Harbiye tarihine adını altın harflerle yazdıran ve adından övgüyle söz ettiren Yasemin Sakallıoğlu dansçılar, sürpriz sahne şovu ve kendi yaşamının birbirinden komik hikayeleriyle dolu tek kişilik gösterisi ile seyircilerini eğlenceye doyurmaya hazırlanıyor. 

Taberna Española’da 6 farklı komedyen bir arada. Canberk Erbaş, Kudret Aşan, Evren Güngör Yazıcı, PA-G, Elif Çorumlu ve Metin Gökbaş’ın stand up performanslarıyla sahne alacağı ve MC’liğini Fırat Aksal’ın üstleneceği kahkahanın bir an bile eksilmeyeceği “Rota Stand Up Gecesi” 19 Ağustos Cumartesi akşamı Taberna Española’da izleyicilerini bekliyor.

17. yüzyıl Fransasında tek hedefi bir asilzade olmak olan; cahil fakat saf, varlıklı orta sınıftan bir adam olan Mösyö Jourdain’in soyluların yer aldığı sosyal statüye geçebilmek için yaptıklarını güldürüyle anlatan Moliere’in ölümsüz eserlerinden “Kibarlık Budalası” Kedi Sahne Sanatları yapımıyla 22 Ağustos Salı akşamı ve Francis Veber tarafından kaleme alınan ve Öz&De yapım tarafından sahneye aktarılan 2 perdelik komedi oyunu “Münasebetsiz” 27 Ağustos Pazar akşamı Trump Sahne’de seyirciyle buluşuyor. 

Büyük ilgiyle takip edilen Türkiye’nin en önemli ilişki uzmanı ve seksoloğu Tutkum Boğuşmak 2 saatlik interaktif gösterisi “Tutkum Boğuşmak Show” ile 30 Ağustos Çarşamba akşamı Dada Salon Kabarett’te izleyicilerini kahkaha boğmaya hazırlanıyor. 

Ankara’da kahkaha dolu akşamlar

Aralarında BKM Mutfak’ta da sahne alan komedyenlerin olduğu 4 komedyenin birbirinden farklı hikayelerine şahitlik edeceğiniz eğlence dolu Stand Up gecelerinden “Altı Üstü Stand Up Gecesi” 13-20 ve 27 Ağustos Pazar akşamları Altı Üstü Bar’da, “Ankara Stand Up” gecesi ise  11-18 ve 25 Ağustos Cuma akşamları Berlin Pub’da Ankaralı seyircilerin karşısına çıkacak.

Ankara’nın tecrübeli komedyenlerinden Ali Arıkan, Olga Çetin, Gökhan Öz ve İsmail Erdoğan’ın yepyeni bir soluk getirdikleri Lafazans ekibinin birbirinden farklı hikayelerine şahitlik edeceğiniz ve eğlencenin bir an olsun eksilmediği “Lafazans Stand Up Gecesi”, 23 Ağustos Çarşamba akşamı Route Ankara’da olacak. 

İzmir’de kara komedi

Bir araya gelmesi mümkün ama bir arada yaşaması imkânsız olan bu insanların yolları, bir anda beliren “hayatta kalma” kavşağında sınava tabi tutulursa neler olur? Sistemin baskıcı düzeni ile kişisel bencilliklerin ve önceliklerin kesiştiği, Álex de la Iglesia ve Jorge Guerricaechevarría tarafından kaleme alınan Baba Tiyatro prodüksiyonu ile sahneye uyarlanan kara komedi “Taxim Bistro” 21 Ağustos Pazartesi akşamı İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu sahnesinde İzmirli tiyatroseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mersin Yenişehir Belediyesi, geleceğin bilim insanlarını ve teknoloji liderlerini yetiştirmek amacıyla Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle çocuklara yönelik robotik kodlama ve LEGO eğitimleri vermeye devam ediyor.

Mersin Yenişehir Belediyesi, yaz tatilinde de çocukları hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyimlerle buluşturuyor. Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle düzenlenen FIRST LEGO League Challenge yaz kampında robotik kodlama ve LEGO eğitimleriyle çocuklar yaz tatilini verimli bir şekilde geçirme fırsatı yakalıyor. Günümüzün hızla gelişen teknolojik dünyasında, çocukların erken yaşlardan itibaren STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarına ilgi duymaları büyük önem taşıyor. Bu farkındalıkla hareket eden Mersin Yenişehir Belediyesi, çocuklara yönelik eğitim programlarına devam ediyor.

Program kapsamında çocuklar, temel robotik prensipleriyle tanışırken aynı zamanda LEGO parçaları kullanarak kendi robotlarını tasarlamayı öğreniyorlar. Eğitimler, uzman eğitmenler tarafından veriliyor ve yaş gruplarına uygun seviyelerde içerik sunuyor.

Başkan Özyiğit, “Yenişehirli çocuklarımızın yaratıcılıklarını geliştirmelerine, problem çözme yeteneklerini artırmalarına ve eğlenirken öğrenmelerine olanak tanıyoruz.”

Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Geleceğin dünyasını şekillendirecek olan çocuklarımızı teknolojiyle buluşturmak, onları erken yaşlardan itibaren bilim ve mühendislik alanlarına yönlendirmek istiyoruz. Bu amaçla Bilim Kahramanları Derneği ile iş birliği yaparak Robotik Kodlama ve LEGO eğitimleri programını hayata geçirdik. Yenişehirli çocuklarımızın yaratıcılıklarını geliştirmelerine, problem çözme yeteneklerini artırmalarına ve eğlenirken öğrenmelerine olanak tanıyoruz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir’in ayaktan ve acil hasta yükünün üçte ikisine hizmet veren İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tahtakurusu alarmı verildi.

Hastanede Böcekler Geziyor !

Bilim ve Sağlık Haber Ajansı’na (BSHA) ulaşan hasta yakınları ve sağlık. personelleri, “Servislerde tahtakurusu ve böcekler kol geziyor. Burada sağlık hizmeti veriliyor” diye isyan etti.

Başhekim Dr. Keskin, “Bina ve Mobilyalar Eski Olduğu İçin Böcek Sorunu Yaşanabiliyor”

Hastane Başhekimi Doç.Dr. Mehmet Zeynep Keskin, hastane binasının eksi olması nedeniyle tahtakurusu ve böcek sorunlarının yaşanabildiğini söyledi. Başhekim Dr. Keskin, “Üç ay öncesinde bu sorunlar daha çok görülüyordu. Biz düzenli olarak mobilyaları ve hastaneyi ilaçlatıyoruz. Tabi binanın ve kullanılan mobilyaların çok eski olması nedeniyle tahtakurusu sorunuyla karşılaşabiliyoruz” dedi.

Hastane Başhekimi Doç.Dr. Mehmet Zeynep Keskin, hastane binasının eksi olması nedeniyle tahtakurusu ve böcek sorunlarının yaşanabildiğini söyledi.

Çocuk ve Erişkin Servislerde Görülüyor

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk servisleri ve erişkin servislerinde tahta kurusu ve böcekler görüntülendi. Tahta kurumlarının hasta ve yakınlarını, sağlık personelini ısırdığı öğrenilirken, CİMER’e konu ile ilgili onlarca şikayet gittiği bildirildi.

Tepecik Hastanesi Hakkında

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ilk olarak şimdiki ismi Yenişehir olan semtte 500 yataklı, Sosyal Sigortalar Kurumu’na ait bir hastane olarak 6 Ekim 1971 tarihinde hizmete açıldı.  İlk açıldığı yıllarda 6 cerrahi, 6 dahiliye, 1 üroloji, 1 ortopedi, 1 nisaiye uzmanı ile hizmet vermeye başladı. İstanbul’da kurulmuş olan Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanmış protokol kapsamında Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne bağlanmış olan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2016 yılında Üniversite Hastanesi Statüsü kazanmıştır. Hastane şu anda toplam 100.671 metrekare kapalı alanda 910 yatak tescilli olarak hizmet vermekte.

Tahtakuruları Hakkında

Tahtakuruları; besin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla evlerde yahut kapalı olan yaşam alanlarında bulunur ve oradaki yaşayan canlılara yaklaşırlar. Tahtakurularının yalnızca memeli canlılardan yahut kuşlardan beslendikleri bilinmektedir. Yapıştığı canlının cildini delen ve uzun ağzı ile kan çekerek karınlarını doyuran tahtakurularından ilaçlama yöntemi ile kurtulmak mümkündür. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

ABD’de tüketici fiyat endeksi Temmuz’da bir evvelki yıla nazaran yüzde 3,2 arttı.

Aylık enflasyon ise yüzde 0,2 olarak kaydedildi.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi yıllık artışın yüzde 3,3 olması istikametindeydi. Aylık olarak ise yüzde 0,2’lik enflasyon beklentisi ortaya konmuştu.

-Veriler anlık olarak güncellenecektir

Profesyonel Koç, Mindfulness Eğitmeni Gürçin Gökçebağ, son günlerin popüler konularından biri olan ‘Mindfulness’ hakkında bilgi verdi. 

Mindfulness Nedir?

Mindfulness, John Kabat-Zinn’e göre, anın içinde bulunduğumuz ana dikkati kasıtlı bir şekilde getirme pratiğidir. Bu nedenle, gelin, başka bir açıdan bakalım.

Profesyonel Koç, Mindfulness Eğitmeni Gürçin Gökçebağ

Farkındalık Feneri: Mindfulness’ın Temeli

Mindfulness kavramı benim gözümde aslında iki temel kelime ile anlatılabilir : “farkındalık” ve “feneri”. Peki, bunlar ne anlama geliyor? “Fener” dediğimiz şeyi nerede kullanırız? Gözlerimizin ulaşamadığı veya görmek istemediğimiz yerleri aydınlatmak için.

Uyanık Olma ve Farkındalık

İşte bu noktada, mindfulness ile gözlerimizin ulaşamadığı veya içsel olarak görmek istemediğimiz yerleri aydınlatmaya başlarız. Eğer uzun süredir kronik bir yorgunlukla başa çıkmak zorunda kaldıysanız, ağrılarınızı hafifletmek istiyorsanız veya sürekli zihinsel döngüler içinde sıkışmış hissediyorsanız, işte tam burada “farkındalık feneri” ile yakından ilgilenmemiz gerekiyor.

Tepkilerimize Bakmak ve Özgürleşmek

Bu aşamada, mindfulness pratiğiyle birlikte sadece o yerlere odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda orada meydana gelen tepkilere de dikkat ederiz. Bir olay gerçekleştiğinde, verdiğimiz tepkinin farkında olmak ve bu tepkiyi değiştirerek özgürleşme fırsatı bulabiliriz.

Mindfulness: Uyanış ve Farkındalık Çağrısı

Mindfulness, aslında bir “uyanış” çağrısıdır. Kendimize, bedenimize, duygularımıza, düşüncelerimize ve çevremize uyanmak anlamına gelir. Sadece uyanık olduğumuzda, çevremizde olup bitenleri fark edebilir ve onları değiştirebiliriz.

Mindfulness: Uyanış ve Farkındalık Çağrısı

Farkındalık Feneri: Nereye ve Nasıl Yönlendirmeli?

Bu yazıda, size bu “farkındalık fenerini” nereye çevireceğinizi ve nasıl kullanacağınızı öğretmeyi amaçlıyorum. Unutmayın ki, kendimize ve çevremize uyanık bir şekilde bakarak, hayatımızda olumlu değişiklikler yapabiliriz. Ben eğitimlerimde Farkındalık Fenerini hem nerelere çevireceğinizi hem de nasıl kullanacağınızı öğretiyorum. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Investing.com – ABD’nin önde gelen kripto para borsalarından Gemini, XRP ticaretine başlamaya hazırlanarak Ripple’a olan desteğini gösterdi. Bu gelişme, özellikle SEC’in malum davaya itiraz etme niyetini belli etmesiyle eş zamanlı geldi.

Uluslararası ödemelerde gelecek vadeden bir Blockchain şirketi olarak görülen Ripple, bu sektöründen öncülerinden biri olarak görülüyor. Ripple’ın sektördeki konumu, SEC ile girdiği yasal mücadelede en büyük dayanağı oldu. Davanın şekillenmeye başlamasıyla kripto borsalarının desteklerini artırması şirkete olan güveninin de arttığını gösteren bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Gemini’nin XRP ticaretine başlaması ise sadece kripto paraya olan güveni yansıtmıyor, aynı zamanda XRP’nin daha geniş bir ticaret alanına sahip olacağını da gösteriyor. Özellikle bu dönemde gelen listeleme haberi, kripto para piyasasının genel kabulü için de önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

XRP topluluğu arasında da coşkuyla karşılanan bu gelişme, son bir ay da birkaç kripto borsasının geçen ayki ara karardan sonra XRP’yi yeniden listelemeye karar vermesinin ardından geliyor. Mahkemenin XRP’nin bireysel ticarette menkul kıymet olarak görülmediği kararının ardından diğer ABD borsaları Coinbase ve Kraken de XRP’yi yeniden listeleyeceğini duyurdu. Bu duyuruların ardından ilk harekete geçen borsanın Gemini olduğu görüldü.

XRP, kripto yatırımcılarının da yakından takip ettiği ABD TÜFE verisinin açıklanmasından hemen önce piyasa geneliyle paralel olarak satıcılı hareket ederken son saat itibarıyla 0,62 dolardan el değiştiriyor.

Atlas Fallen, bugün oyun severlerle buluşuyor. İnceleme ambargosu da dün itibariyle son bulmuştu, birinci incelemeler geldi. Görüldüğü kadarıyla beklentileri pek karşılayamamış.

Opencritic’te paylaşılan 56 incelemenin ortalaması 67 puan. Metacritic’te oyunun PC versiyonu için paylaşılan 10 incelemenin ortalaması 74 puan, PS5 versiyonu için paylaşılan 34 incelemenin ortalaması 64 puan ve Xbox Series versiyonu için paylaşılan 12 incelemenin ortalaması 68 puan.

İnceleme puanlarından bir kısmını da şöyle paylaşmış olalım:

• NoobFeed – 90/100
• TechRaptor – 9/10
• Hobby Consolas – 83/100
• PCGamesN – 8/10
• GamingTrend – 75/100
• Destructoid – 7/10
• IGN – 7/10
• Push Square – 7/10
• Stevivor – 7/10
• Wccftech – 7/10
• COGconnected – 68/100
• God is a Geek – 6,5/10
• Spaziogames – 6,3/10
• Eurogamer – 3/5
• TheSixthAxis – 5/10
• GamesRadar+ – 2,5/5
• CGMagazine – 4/10
• GamesHub – 2/5

Oyunun dünyasında gezinmenin keyifli olduğu söylenmekle birlikte çatışma kısımlarında beklentinin gerisinde kaldığı, oyuncuyu tatmin eden bir performans sunamadığı söyleniyor. Birçok şey yapmayı denerken hiçbirisini tam manasıyla yerine getiremediği istikametinde tenkitler var.

Açıkçası oyunun duyurulduğu günden beri birtakım çekincelerim vardı, tanıtımlar da bu çekincelerimi gidermemişti. Her ne kadar bu türlü olmasını istemesem de oyunun çıkışıyla bu çekincelerim de teyit edilmiş üzere görünüyor. Doğal her vakit olduğu üzere son kelamı oyuncular söyleyecek, bakalım onlardan nasıl yansılar alacak.

Sözleşmelerini uzatan İspanya şampiyonları, eFootball™ serisindeki ana kulüplerden biri olarak kalmaya devam edecek

Konami Digital Entertainment B.V., bugün itibarıyla FC Barcelona ile olan iş birliklerinin yenilendiğini duyurdu. 2016-17 sezonunda başlayan partnerliğin devamı niteliğindeki bu anlaşmayla KONAMI, Katalan kulübünün Futbol Video Oyunları Resmi Ortağı olmaya devam ediyor.

Güçlü bir partnerlik

Yedi yıldır süren bu güçlü ortaklık esnasında FC Barcelona, 3 İspanyol Lig şampiyonluğu ve 5 ulusal kupa zaferi gibi büyük başarılara imza attı. KONAMI, “La Blaugrana”nın yolculuğunu desteklemekten gurur duyuyor ve kulüple iş birliğinin devamı konusunda oldukça heyecanlı.

Bu yenileme, KONAMI’nin FC Barcelona ile oyuncu erişimi, medya fırsatları ve etkinlik desteği gibi mevcut haklarını sürdürmesini sağlayacak.

Konami Digital Entertainment B.V.’nin Avrupa Başkanı, Naoki Morita, konuyla ilgili düşüncelerini, “Böylesine başarılı bir iş birliğinin uzatılmasını duyurmak bize gerçekten heyecan veriyor. FC Barcelona, dünya futbolunun devlerinden biri. Bu yenileme sayesinde onları şimdi ve önümüzdeki birkaç yıl boyunca eFootball serisinin bir parçası olarak görmekten gurur duyuyoruz. Çok sayıda ticari, görsel hak ve e-spor haklarıyla etkinliklerini içeren bu anlaşmaya imza atmak, KONAMI ve eFootball™ serisi için gurur verici bir durum. Oyunumuzu sürekli olarak geliştirmeye devam ederek en iyi kullanıcı deneyimini sunmaya çalışıyoruz,” şeklinde ifade etti.

FC Barcelona Pazarlama Başkan Yardımcısı Juli Guiu ise duygularını şu sözlerle ifade etti, “Yıllardır FC Barcelona’ya olan bağlılığını gösteren bir şirket olan KONAMI ile anlaşmamızı yenilemekten çok mutluyuz. KONAMI, video oyun sektöründe bir örnek teşkil ediyor ve bize genç kitlelerle yeni sinerjiler oluşturmada ve markamızı gelecek yıllarda genişletme konusunda önemli bir sektör olan dijital eğlence alanında olanakları keşfetmeye devam etmede yardımcı olacak.“

FC Barcelona ile devam eden resmi partnerliği oyun içi kampanya ile kutlayın.

eFootball™” serisinin temel iş birliklerinden birinin yenilenmesini kutlamak için oyunseverler, artık üç FC Barcelona efsanesi olan Rivaldo, Patrick Kluivert ve Javier Saviola ile Rüya Takımlarının gücüne güç katabilecekler.

Bu üç Epik kart, 10-17 Ağustos tarihleri arasında oyunda olacak.

Spotify Camp Nou’da top koşturmaya hazır olun!

Stadyumun kendisi büyük bir yenileme sürecinden geçedursun FC Barcelona hayranları, “eFootball™” bünyesinde Spotify Camp Nou’nun tarihi çimlerinde top koşturmaya devam edebilirler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın net rezervlerinde geçen hafta değerli seviyede bir toparlanma izlendi.

TCMB bilgilerine nazaran net rezervler 10,9 milyar dolardan 15,7 milyar dolara yükseldi. Brüt rezervlerdeki toparlanma ise daha hudutlu kaldı.

Verilere nazaran brüt rezervler 4 Ağustos haftasında 113,8 milyar dolardan 115,6 milyar dolara yükseldi.

Swap hariç net rezerv eksi 49,1 milyar dolar oldu. Bir evvelki hafta bu sayı eksi 50,2 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Döviz mevduatlarında parite etkisi

TCMB datalarına nazaran yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarında manşet bilgide gerileme dikkat çekti.

4 Ağustos haftasında döviz mevduatları 1,1 milyar düşüşle 170,4 milyar dolar oldu. Pariteden arındırılmış dataya nazaran ise döviz mevduatı 804 milyon dolar azaldı. Bu bilgi setinde gerçek şahıslarda döviz mevduatlarının 2,2 milyar dolar azaldığı görülürken, hükmî şahıslarda 1,4 milyar dolarlık artış izlendi.

Enerji Piyasaları İşletme AŞ bilgilerine nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 12 azalarak 1 milyar 230 milyon 477 bin 383 lira oldu.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek saat 20.00’de 2 bin 575 lira, en düşük saat 07.00’de 1500 lira 95 kuruş olarak tespit edildi.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 139 lira 42 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 2 bin 153 lira 61 kuruş oldu.

Spot piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı bugün en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 1649 lira 99 kuruş olarak belirlendi.

Yabancıların pay alımı kesintisiz devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) menkul değer istatistiklerini yayımladı.

Buna nazaran yabancı yatırımcı 4 Ağustos haftasında 139,7 milyon dolarlık pay alımı yaptı.

Yurt dışı yerleşik bireyler pay tarafında 4 Ağustos haftasını da alımla geçirdi. Böylece alım serisi dokuzuncu haftaya taşındı. Tahvil tarafında ise 19,9 milyon dolarlık alım gerçekleşti.

TCMB’nin dataları incelendiğinde 9 haftalık seride toplam pay alım fiyatı 1,93 milyar dolara ulaştığı gözlendi.

Öte yandan 9 haftaya ulaşan yabancı pay alım serisi 25 Ocak 2013 haftasından beri gerçekleştirdiği en uzun alım serisi oldu.

Yurt dışı yerleşik şahıslar daha evvel 16 Kasım 2012-25 Ocak 2013 devri ortasında arka arda 11 hafta boyunca pay alımı yapmıştı.

Bayrampaşa Belediyesi, ‘can dostlarımız’ için yepyeni bir bakımevi inşa ediyor… Her detayın düşünüldüğü, toplam bin metrekarelik alana sahip bakımevinde hem klinik hem barınak bulunuyor. İnşaatı büyük ölçüde tamamlanan bakımevinin kısa sürede hizmete sunulması planlanıyor.

Kediler için köşkler, kuşlar için yuvalar yapan; sokak hayvanları için parklara yemlikler ve suluklar yerleştiren Bayrampaşa Belediyesi, ‘can dostlarımız’ için Cevatpaşa Mahallesi Kıyı Sokak’ta yepyeni bir bakımevi inşa ediyor… Klinik ve barınak olmak üzere iki alandan oluşan toplam bin metrekarelik bakımevinin inşaatı büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Her detayın düşünüldüğü bakımevindemuayene, röntgen, laboratuvar ve ameliyat hizmeti verilecek. Köpekler için alttan ısıtmalı kafesler, hasta kediler için ise özel bölümler yer alacak. İnşaat çalışmaları hızla devam eden bakımevinin kısa sürede hizmete sunulması planlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Galataport İstanbul’un Şehir Hatları ile yaptığı iş birliği çerçevesinde mart ayından bu yana Avrupa ve Anadolu Yakası’ndaki farklı iskelelerden hareket eden Galataport İstanbul Deniz Dolmuş ile Galataport İstanbul’a direkt ulaşım sağlanabiliyor.

İSTANBUL’un favori buluşma noktalarından biri olan Galataport İstanbul’a ulaşım alternatiflerine bir yenisi eklendi. Misafirler, Şehir Hatları iş birliği ile hayata geçen Galataport İstanbul Deniz Dolmuş ile trafiğe girmeden Avrupa ve Anadolu yakasındaki iskelelerden Boğaz’ın tadını çıkartarak Galataport İstanbul’a ulaşabiliyorlar.

Deniz ulaşımına yeni konsept

Yoğun ilgi gören Galataport İstanbul Deniz Dolmuş seferleri ile misafirler, Kabataş ve Karaköy’e ek olarak deniz yoluyla direkt Galataport İstanbul İskele alanına ulaşabiliyorlar. Kadıköy-Üsküdar ve Bebek-Arnavutköy-Ortaköy-Beşiktaş Şehir Hatları iskelelerinden kalkan ve 15 Ağustos 2023’ten itibaren tarife ücreti 50 TL olacak seferlerle Galataport İstanbul’a ulaşan misafirler, burada zaman geçirdikten sonra yine aynı Şehir Hatları iskelelerine, Galataport İstanbul İskele alanından dönüş imkanı buluyorlar. 

Şehir Hatları bünyesinde dünyanın yaşayan ve üreten en eski tersanesi konumundaki Haliç Tersanesi’nde özel sektör ve kamu iş birliği ile üretilen Galataport İstanbul Deniz Dolmuşları, 11,7 metre uzunluğunda. Yeni nesil ve çevreci alternatif ulaşım araçları olan Deniz Dolmuşlar, hareketli rampası ve engelsiz tekne tasarımı sayesinde engellilerin ve bebek arabalı ailelerin de rahatlıkla kullanımına olanak sağlıyor. Deniz Dolmuş, düşük yakıt tüketimi ile yüksek hıza ulaşabilme özelliği ile karbon salımını da azaltıyor.

Her biri 28 kişilik kapasiteyle hizmet veren iki adet Galataport İstanbul Deniz Dolmuş; haftanın yedi günü iki saatte bir Galataport İstanbul İskele alanından ve Şehir Hatları iskelelerinden günde toplam 24 sefer gerçekleştiriyor. 

Erdem Tavas: “Galataport İstanbul Deniz Dolmuş, erişim kolaylığı sağlamanın yanı sıra İstanbul’un deniz yolu ulaşımına da bir katkı sağlıyor”

Şehir Hatları iş birliği ile hayata geçirdikleri seferlerin Galataport İstanbul ziyaretçileri için büyük kolaylık sunduğunu belirten Galataport İstanbul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Erdem Tavas; “Galataport İstanbul’a sadece kruvaziyer gemileri ile gelen ziyaretçilerimiz değil, şehir içinden gelen misafirlerimizin de deniz yolundan direkt olarak ulaşacakları bir alternatif sunmayı arzu ettik. Şehir Hatları ile yaptığımız bu değerli iş birliği sonucunda, iki adet Galataport İstanbul Deniz Dolmuş ile misafirlerimiz, denizden de Galataport İstanbul’a gelebiliyorlar ve buradan yine Avrupa ve Anadolu yakasındaki iskelelere direkt olarak ulaşabiliyorlar. Yaklaşık dört aydan bu yana gerçekleşen Galataport İstanbul Deniz Dolmuş seferleri, erişim kolaylığı sağlamanın yanı sıra İstanbul’un deniz yolu ulaşımına da önemli ölçüde katkı sağlıyor. Bu iş birliği için Şehir Hatları’na teşekkür ediyoruz” dedi.

Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş ise yapılan iş birliği ile ilgili şunları söyledi: “Galataport İstanbul ile yapmış olduğumuz iş birliği, hem kamu ve özel sektör arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirmesi hem de Deniz Dolmuş konseptinin ilk kez denenmesi anlamında bizler için çok kıymetli. Galataport İstanbul için Haliç Tersanesi’nde inşa ettiğimiz Deniz Dolmuşlar, tasarımı ve üretimi tarafımızca yapılan İBB Deniz Taksi teknelerinin 28 kişi kapasiteli geliştirilmiş modeli. Bu iş birliği ile İstanbulluların çok severek ziyaret ettiği bir nokta haline gelen Galataport İstanbul’a, deniz yolu ile ulaşım alternatifi sağlamış olduk.” 

15 Ağustos 2023’ten itibaren geçerli olacak 50 TL tarife ücretinden Mastercard sahiplerinin %50 indirimli faydalanabildiği Galataport İstanbul Deniz Dolmuş seferlerinin saat bilgileri, Galataport İstanbul web sitesinden (galataport.com/denizdolmus) ve sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geçtiğimiz günlerde Hicrî 1445 yılına girildiğini hatırlatan Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, Aşure gününün Hz. İbrahim, Hz. Mûsâ ve Îsâ’nın doğum günüden, Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edildiği ve Hz. Yûnus’un balığın karnından çıkarıldığı gün gibi tarihte önemli olayları temsil ettiğini dile getirdi. Öngören ayrıca Muharrem ayında Kerbelâ olayı yad edilirken dikkat edilmesi gereken en önemli hususun aşırılıklardan kaçınarak yeni hüzünlere ve düşmanlıklara meydan vermemek olması gerektiğine dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, içinde bulunduğumuz Muharrem Ayına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hicrî ayların ilki: Muharrem Ayı

Geçtiğimiz günlerde Hicrî 1445 yılına girildiğini hatırlatan Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, “Peygamber Efendimiz Hicrî ayların ilki olarak kabul edilen Muharrem ayını ‘Allah’ın ayı’ olarak nitelendirmiş ve Ramazan’dan sonraki en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu vurgulamıştır. Muharrem ayının onuncu günü ‘aşure’ (âşûrâ) diye adlandırılır.” dedi.

Aşure günü tarihte önemli olayları temsil ediyor

İslam öncesi Arapların Aşure gününü Hz. İbrahim’in doğum günü olarak kutladıklarının bilindiğini ifade eden Öngören, “Aynı şekilde Yahudîler de Hz. Nûh’un gemisinin Cûdî dağına bu günde oturduğunu ve Hz. Mûsâ ile İsrâiloğulları’nın Firavun’un elinden yine aşure gününde kurtulduklarını kabul ederek o gün oruç tutuyorlardı. Yahudilerin bu uygulamasına karşılık Peygamber Efendimiz, ‘Biz Mûsâ’ya onlardan daha lâyıkız’ diyerek ashabına bu günde oruç tutmalarını emretmiştir. Ayrıca bazı kaynaklarda Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edildiği, Hz. Yûnus’un balığın karnından çıkarıldığı, Hz. Mûsâ ve Îsâ’nın doğduğu, Hz. Süleyman’a mülkün verildiği, Hz. Dâvûd’un tövbesinin kabul edildiği, Hz. Peygamber’in geçmiş ve gelecek bütün günahlarının affedileceğine dair kendisine Allah tarafından teminat verildiği günün de aşure günü olduğu kaydedilmektedir.” açıklamasını yaptı.

Kutlu güne tarifsiz bir hüzün karıştı…

Hz. Peygamber’in vefatından 50 sene sonrasına kadar Müslümanların mutlu bir zaman dilimi olarak kutladıkları Aşure gününe 10 Muharrem 61’de (10 Ekim 680) tarifsiz bir hüzün karıştığını belirten Prof. Dr. Reşat Öngören, “Hz. Hüseyin ile aile fertleri o aşure gününde Kerbelâ’da şehid edildiler. Artık bu olaydan sonra Muharrem ayı bambaşka bir anlam kazanmış, inananlar bu tarihten sonra aşure gününde sevinç ve mutluluktan ziyade acıyı hisseder olmuştur. Özellikle Şîîler sınırları zorlayarak bu günü Hz. Hüseyin’in intikamını alma ahdinin tazelendiği bir matem gününe dönüştürmüştür. Onların bu günlerde toplu olarak ağlayıp yas tutma, zincirlerle kendilerini dövme şeklindeki matem törenleri günümüze kadar devam etmiştir.” şeklinde konuştu.

Sûfîlerin Aşuresi: Hüzün ve sevinç bir arada

“Tasavvuf ehl-i için aşure günü özellikle Osmanlılar döneminde mutluluk ve hüznün bir arada yaşandığı bir zaman dilimi haline gelmiştir.” diyen Öngören, Muharrem ayında bir yandan tekke ve camilerde Kerbelâ Vak‘ası’na dair ‘muharremiyye’ olarak adlandırılan ilâhîler okunurken, bir taraftan da muhtelif tarikatların dergahlarında Kur’an’dan bölümler, ilâhîler ve duâlar eşliğinde belli bir erkan çerçevesinde aşureler pişirilip dağıtıldığını söyledi. Öngören, bazı tarikat mensuplarının Hz. Hüseyin ve evladının yaşadığı çileleri, o günlerde bir damla bile sudan mahrum edilmelerini derinden hissetmek adına on gün boyunca ‘su orucu’ tuttuklarını hatırlattı ve şöyle devam etti:

“Yine o günlerde Şâir Fuzuli’nin Hadîkâtü’s-sü’edâ adlı eserinden Hz. Hüseyin’in Kerbela olayı; özellikle şehâdet zamanı olan onuncu günü eserin şehâdet bahsi okuna gelmiştir. Öte yandan bu ciğerleri parçalayan acı olayda Hz. Peygamber’in neslini devam ettirecek olan Zeynelâbidin’in kurtulması ayrı bir mutluluk vesilesi olmuştur. O yüzden sufiler bu günlerde hüzün ve sevinci bir arada yaşamışlardır. Bunun bir göstergesi olarak mesela Kadirî dervişleri iki çeşit aşure pişirmişlerdir: Biri Kerbelâ vak’ası sene-i devriyesi anısına pişirilen Muharrem aşuresi, diğeri ise Hz. Zeynelâbidin’in Kerbela’dan sağ salim kurtulması ve Peygamber neslinin devamının kutlanması amacıyla pişirilen Safer aşuresi. Biri hüzün ve matemi diğeri ise coşku ve sevinci temsil etmiştir.”

Muharrem Ayı birlik ve beraberliğe vesile kılınmalı

Muharrem ayında Kerbelâ olayı yad edilirken dikkat edilmesi gereken en önemli hususun aşırılıklardan kaçınarak yeni hüzünlere ve düşmanlıklara meydan vermemek olması gerektiğine dikkat çeken Öngören, “Ehl-i beyt’e; Hz. Hüseyin ve evladına revâ görülen olaylara sebep olanlar için intikam duygularını körükleyerek nefret tohumları saçmak bize hiçbir şey kazandırmaz. Onun yerine bu acı olayları Hz. Peygamber’in Ehl-i beytine muhabbeti pekiştirmeye vesile kılmak daha doğru olur. Çünkü Ehl-i beyte muhabbet Kur’an’ın emridir. Bu merasimler ayrışmaya, fitneye, nefrete sebep olursa inananlar arasında birlik ve beraberlik korunamaz. Tasavvuf ehlinin bütün inanç sahipleri için benimsediği ‘hoşgörü’ prensibini özellikle bu olay için de dikkate almak gerekir. Nitekim Osmanlılar döneminde tasavvuf ehli tekkelerinde çoğunlukla aşırılıklara izin vermemiş, ayrıca kaleme aldıkları Ehl-i beyt ile alakalı eserlerde, Ehl-i beyte zulmedenlerin âhirette bizzat Ehl-i beyt tarafından affedileceğine dair rivayetleri aktara gelmişlerdir.” dedi.

Ayrıca tasavvuf büyüklerinin bu husustaki hassasiyetlerinin, başkalarının günahlarına odaklanarak kişinin kendi kusurlarını görmekten uzaklaşması tehlikesine yönelik olduğunu da ifade eden Öngören, “Nitekim tasavvuf kültürünü Osmanlı’dan Cumhuriyet’e taşıyan köprü şahsiyetlerden Şeyh Kenan Rifâî bu durumu ifade için ‘Biz dervişler, kimseye lânet etmeyiz. Bize ancak kendi Yezid nefsimize lanet etmek yaraşır. Çünkü biz hiçbir şeye sahip değiliz. Af da bizde değil, cezâ da…’ demiştir. Geçmişte İslam âlimleri de ‘Yezide lânet’ etmeyi hoş karşılamamışlar, bunu bir aşırılık olarak değerlendirmişlerdir. Böyle bir tavır Yezid’in günahsız, kusursuz olduğu anlamına gelmemektedir. Buradaki hedef, sürekli geçmişteki kusurları öne çıkartarak Müslümanlar arasında birliğin bozulmasına, yeni fitnelerin zuhuruna sebebiyet vermemektir.” diye konuştu.

Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü yaptırdığı araştırmalarla birliği hedefliyor

Birliği korumak için her müminin kendi üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayan Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu çerçevede bizler Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nde yaptırdığımız akademik çalışmalarda tasavvuf büyüklerinin farklılıklar içinde birliği korumak adına neler yaptıklarını tespite çalışıyoruz. Şu an devam etmekte olan tezlerimiz arasında Ehl-i beyt ile alakalı iki tane doktora çalışması var. Bu çalışmalarda özellikle tasavvuf ehlinin geçmişte ayrılığa ve ihtilafa sebep olan olayları tevhid/birlik adına nasıl değerlendirdiklerinin şifrelerini bulmaya çalışıyoruz. Öyle inanıyoruz ki bu çalışmalar tamamlandığında birlik ve beraberlik için önemli akademik veriler ortaya çıkmış olacaktır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören Belediyesinin iş bulma merkezi Kariyer Ofisi, güneş enerjisi panelleri üreten özel bir firmada çalıştırılmak üzere 60 kişiyi istihdam etti. Belediye hizmet binasında, firma yetkilileri ve Kariyer görevlilerince gerçekleştirilen mülakatlarda, iş başvurusu yapanlar yeteneklerine ve ilgi duydukları alanlara göre kayda geçirilerek çalışacakları birimler belirlendi.

Kariyer Ofisi aracılığıyla iş bulanların, yer aldıkları sektörde istikrar kaydettiklerini ve bu sayede sürdürülebilir meslek edindiklerini söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Büyük küçük demeden personel ihtiyacı olan tüm firmalarla iş arayan vatandaşlarımızı buluşturuyoruz. Şimdiye kadar 2 bin 600’den fazla vatandaşımızın iş bulmasını sağladık. Sadece iş bulmakla kalmıyor aynı zamanda dileyen vatandaşımıza kariyer planlaması yapıyoruz. Mülakatımızın sonucunda işe başlayacak olan kardeşlerime hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İşverenlerimize de teşekkür ediyorum.” dedi.​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Edremit Belediyesi Altınolukspor’da yapılan olağan genel kuralda Kulüp başkanlığına iş insanı Mehmet Çifci seçildi.

Türkiye Voleybol Federasyonu Kadınlar 1. Ligi’nde mücadele eden Edremit Belediyesi Altınolukspor’da olağan genel kurul toplantısı yapıldı. Mevcut başkan Filiz Sırma Uluç’un aday olmadığı genel kuralda tek liste ile gidilen seçimlerde Kulüp Başkanlığı’na iş insanı Mehmet Çifci seçildi.

Yeni sezona hedefleri ve yeni oyuncu kadrosu ile iddialı bir giriş yapmaya hazırlanan Altınoluk Spor Kulübünün yeni yönetim kadrosu şekillendi.

Geçen hafta seçimle belirlenen Altınoluk Spor Kulübü yönetim kadrosunun görev dağılımı yapıldı.

Yönetim Kadrosunun Asil Üyelerini; Başkan Yardımcıları Ali Kemal Çelik, Mehmet Durmaz, Mali İşler Sorumlusu Erhan Yüksel, Genel Sekreter Filiz Sırma Uluş, Tesis ve İdari İşler Sorumlusu Yaşar İşler, Dış İlişkiler Basın Sorumlusu Serkan Yanık, Altyapı Sorumlusu Ömer Kaya, Voleybol Şube Sorumlusu Filiz Ünal oluşturdu.

Yedek Üyeler olarak; Ömer Yaviç, Yolcan Işık, Deniz Sarıtaş, Ebru Yamaç, Yasemin Yılmaz, Hakan Tufan, Muharrem Özhan, Ali Ekizer, Seyit Hasan Yaviç yönetim kadrosuna dahil oldu.

Denetim Kurulu Asil Üyelerini; Yasin Bayram, Nalan Korkmaz, Cihan Erbaş oluştururken, yedekler ise Aydın Yılmaz, Hülya Çoban, Kerem Demir olarak belirlendi.

Yeni sezon hazırlıklarına devam eden TVF Kadınlar 1. Ligi’nde öncelikle Baş Antrenör Gökhan Durmaz ile yola devam edilirken teknik heyetin raporu doğrultusunda yeni sporcular takıma kazandırıldı.

Edremit Belediyesi Altınolukspor Başkanı Mehmet Çifci, bugüne kadar görev yapan Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür etti. Edremit’i ve Altınoluk’u voleybolda çok daha başarılı bir şekilde temsil edebilmek için çalışacaklarını ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka Belediyesi’nin bir yıl önce kente kazandırdığı Semra Aksu Atletizm Parkı’nda geleceğin şampiyonları yetişiyor.

Belediyenin spor kurslarına katılan öğrencilerin yanı sıra lisanslı sporcular, spor okulları ve sınavlara hazırlanan adaylar da antrenmanlarını Semra Aksu Atletizm Parkı’nda gerçekleştiriyor. Pistten günlük ortalama 400 vatandaş yararlanıyor.

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Profesyonel teknik altyapıya sahip spor alanlarımıza yenilerini ekliyoruz. Hem sporla büyüyen sağlıklı nesiller yetiştirmek hem de sağlıklı yaş almayı desteklemek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Karşıyaka Belediyesi, sağlıklı bir yaşamın en önemli unsurlarından olan sporu kent hayatının bir parçası haline getirmek için çeşitli imkanlar sunuyor. Bu kapsamda Karşıyakalılar, kendilerine en uygun branşı seçerek ücretsiz hizmet alabiliyor. Karşıyaka Belediyesi’nin Mavişehir Mahallesi’nde kente kazandırdığı profesyonel teknik alt yapıya sahip spor alanlarından Semra Aksu Atletizm Parkı da vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. 7 bin 500 metrekaresi yeşil alan olmak üzere toplam 15 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen parkta 400 metrelik 5 adet kulvardan oluşan tartan pist, 250 metrelik kum pist, üç adım atlama ve uzun atlama alanları bulunuyor.

ATLETİZM YARIŞMALARI DÜZENLENİYOR

Semra Aksu Atletizm Parkı’nın açılmasıyla Karşıyaka Belediyesi Spor Kulübü’nün aktif hale getirdiği atletizm branşında yüzden fazla çocuk atletizm sporu yapıyor. Geleceğin şampiyonlarının yetiştirildiği pistten spor okulları, lisanslı sporcular, sağlıklı yaşam maksadıyla spor yapan vatandaşlar ile askeri okul, polis akademisi ve spor bilimleri fakültelerine hazırlanan adaylar da faydalanabiliyor. Karşıyaka’da uzun süredir yapılmayan bireysel ve okullar arası atletizm yarışmaları da düzenleniyor.

YENİ ŞAMPİYONLAR YETİŞTİRİYORUZ

Karşıyaka’yı sporla iç içe yaşayan bir kent haline getirmek için çalıştıkları belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Karşıyakalı yurttaşlarımızın spora olan ilgisinden memnuniyet duyuyor, sağlıklı yaşamın en önemli unsurlarından sporun kent yaşamında yeterince desteklenmesi için yoğun şekilde çalışıyoruz. Profesyonel teknik altyapıya sahip spor alanlarımıza yenilerini ekliyoruz. Hem sporla büyüyen sağlıklı nesiller yetiştirmek hem de sağlıklı yaş almayı desteklemek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Her bireyin kendi ilgisini çekecek spor dalını bulabilmesi için geniş bir çerçeve ile hizmet sunuyoruz. Geçtiğimiz yıl Mavişehir Mahallesi’nde atletizm pistimizi hizmete açtık. Türkiye’nin yetiştirdiği efsane atletlerden “Rüzgarın kızı” lakaplı Semra Aksu’nun adını verdiğimiz pistte yeni şampiyonlar yetiştiriyoruz. Pistten günde ortalama 400 kişi faydalanıyor. Hobi olarak spor yapanlar da antrenman yapmak isteyen lisanslı sporcular da Semra Aksu Atletizm Parkı’nı tercih ediyorlar” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rekabet Şurası Lideri Birol Küle, Şura tarafından iş gücü piyasasına yönelik centilmenlik muahedesi yapan 16 teşebbüse 151 milyon 148 bin lira ceza verilmesi kararını kıymetlendirdi.

Rekabete muhalif mutabakatların iş gücünün hareketliliğine, istihdamın verimliliğine ve fiyatların rekabetçi düzeylerde belirlenmesine mani olduğuna işaret eden Küle, alternatif ve avantajlı iş imkanlarından mahrum kalan çalışanların fiyatlarının baskılanabildiğini ve çalışma şartlarının negatif tarafta etkilenebildiğini bildirdi.

Küle, bu durumun, son mal ve hizmetlerin üretiminde kalite, nitelik düşüşü üzere yansımaları olabileceğine dikkati çekti.

Çalışanların, özgür ve rekabetçi iş gücü piyasasının sunduğu fırsatlardan yoksun kalmamasını önemsediklerini vurgulayan Küle, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Başka bir patronda daha üretken olabilecek çalışanın iş değiştirmesinin engellenmesi, çalışanların yeteneklerine uygun bir teşebbüs tarafından istihdam edilememesi sonucunu doğurabiliyor. Uzun vadede baktığımızda bu muahedeler, ülkemizdeki iş gücünün yurt dışına yönelmesine sebebiyet veren etkenlere de katkıda bulunabilir. Çalışan mobilitesinin engellenmemesiyle bu tarafta de olumlu adımlar atılacağını, yetişmiş işçimizin ülkemizde farklı bölümlerde istihdam imkanı bulabileceğini söyleyebilirim.”

Küle, son yıllarda iş gücü piyasalarına ait kaygıların sıklıkla gündeme geldiğini, bilhassa emeğin toplam gelirden aldığı hissede düşüş gözlemlendiğini tabir etti.

Kurum olarak kelam konusu piyasalara ait tespit ettikleri rekabetçi aksaklıkları kapsamlı biçimde araştırdıklarını belirten Küle, “Bu kapsamdaki fiyat sabitleme ve çalışan ayartmama üzere mutabakatların pazarlardaki olumsuz tesirlerini göz önüne aldığımızda bu mutabakatların tesirleri bakımından ‘fiyat tespiti’ ve ‘müşteri paylaşımı’ ile özdeş olduğunu kıymetlendiriyoruz. Bu kapsamda özgür ve rekabetçi iş gücü piyasaları maksadı doğrultusunda rekabet hukuku enstrümanlarını en faal biçimde kullanmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

“Çalışanların refahını düşüren ihlallere tesirli müdahaleyi amaçlıyoruz”

Küle, işçi-işveren alakasında güçlü pozisyonda bulunanın patron olduğunu lisana getirerek, “Çalışanların, fiyatlarındaki düşüşlere yansısını iş değiştirerek gösteremediğini ortaya koyan çalışmalar da bulunuyor. Münasebetiyle biz de Kurum olarak çalışanların yapay formda refahını düşüren bu üzere ihlallere tesirli biçimde müdahale etmeyi amaçlıyoruz.” dedi.

Son aldıkları iş gücü kararının konusunun “çalışan ayartmama” muahedeleri olduğunu söyleyen Küle, “Burada da patronlar birbirlerinin çalışanlarını istihdam etmemek üzerine anlaşıyorlar. Böylelikle iş gücü piyasası dediğimiz, çalışanların emeklerini arz ettiği, patronların de emek talebi içinde olduğu bu piyasada patronlar rekabet etmekten, yani çalışanlarına daha güzel şartlar sağlayarak bu çalışanları koruma etmekten yahut yeni istihdam etmekten vazgeçiyor.” tabirini kullandı.

“Ticari sırlar korunabilir”

İşveren ile emekçi ortasında işin gereklerine nazaran belli şartlar dahilinde rekabet etmeme yükümlülüğü ve gibisi yükümlülükler getirilebileceğini bildiren Küle, “Böylece know-how ve ticari sır müdafaasının sağlanması ya da eğitim üzere yatırımların kaybının önlenmesi sağlanabiliyor. Öte yandan, çalışan ayartmama mutabakatları, patronlar ortasında yapılan ve çalışan geçişliliğini patronların keyfi uygulamalarına bağlayan bir muahede cinsidir. Çalışanlarına yatırım yapan bir firmanın hukuksal hudutlar içindeki imkanlarla bu yatırımların geri dönüşünü alması mümkündür. Bunun yerine diğer teşebbüslerle rekabete karşıt mutabakatlar yapılması, yatırımların karşılığının alınması maksadını aşmakta olup gerek çalışanları gerekse toplumun genelini kapsayacak halde olumsuz tesirler barındırmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Bizim uzmanlarımız özel bölüme geçebiliyor”

Küle, kendilerinin de ağır emek vererek yetiştirdikleri uzmanlarının özel bölüme geçişine pürüz olmadıklarına dikkati çekerek, “Bir kamu kurumu olarak gösterdiğimiz bu halin gerek küresel gerekse yerli teşebbüslerimizden de birebir hassasiyetle benimsenmesini bekliyoruz.” dedi.

ABD’de ve AB’de de çalışan ayartmama mutabakatlarının rekabeti açık halde kısıtlayan muahedeler ortasında kabul edildiğini belirten Küle, şunları kaydetti:

“Rekabet Kurumunun iş gücü piyasalarına yönelik uygulamaları dünya çapındaki öteki otoritelerin uygulamalarıyla paralellik gösteriyor. Keza iş gücü kararında da gerek Şura içtihadı gerekse dünya çapındaki uygulamalar gözetildi. Belge konusu hareketlerin emek girdisinin paylaşımını amaçlayan hareketler olduğu, rakipler ortası mutabakat niteliğinde bulunduğu, münasebetiyle kartel tarifi kapsamında olduğu değerlendirildi. Aldığımız kararın insan kaynakları konusundaki rekabet şuurunu daha da yaygınlaştırmasını ve inovatif yapıyı koruyacak biçimde çalışanların daha yeterli şartlara ulaşmasının önündeki yapay mahzurların kaldırılmasına yardımcı olmasını temenni ediyoruz.”