Gün içinde bedenimizde şikayet ettiğimiz birtakım noktalar olabilir. Halsizlik, sindirim sorunları ile karşı karşıya kalabiliriz. Pekala kefir bedenimize ne kadar yarar sağlıyor biliyor muydunuz?
KEFİR NEDİR?
Kefir, inek ya da keçi sütünden özel alınan maya ile yapılan bir içecektir. Tadı ayrana emsal ve ekşimsi fermentü süt eseridir. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılır ve içerisinde yüksek derecede B12 vitamini, kalsiyum, magnezyum, K2 vitamini, biotin, folik asit, enzimler ve probiyotik bulundurur. Meskende yapılan kefirde 77 adet faydalı probiyotik bulunduğunu bilinmektedir. Mucizevi içecek kefirin, mesken yoğurdu ile karıştırılarak da içilebileceği üzere, yayla çorbası yahut cacık imalinde da kefir kullanılması öneriliyor.
KEFİR İÇMENİN FAYDALARI
Stresi azaltır, sakinleştirir.
Yüksek tansiyonu düzenler ve istikrarlar.
Kan bozukluğunu giderir.
Tırnakların sağlıklı kalmasını sağlar.
Safra kesesi ve böbrek hastalıklarına düzgün gelir.
Kemiklerin, dokuların ve kasların gelişimini olumlu tesirler.
Görme yetisini güçlendirir.
Vücudumuz için büyük kıymeti olan fosfor mineralini içerir.
Kanser hücrelerinin büyümesini mahzurlar.
Metabolizmayı çalıştırır.
Akne ve sivilcelere yeterli gelir.
Ağız kokusunu güzelleştirmeye yardımcıdır.
Vücudu toksinlerden arındırır.
Cinsel isteği arttırıcı tesiri vardır.
A, C vitaminleri ve kalsiyum bakımından zengindir.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ile ilgili yayımladığı raporda, uygulanan yeni ekonomi politikalarının kredi görünümü için pozitif olduğunu belirtti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye ekonomisine yönelik yıllık analizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 5 yıllık bir dönem için yeniden seçildiği anımsatılarak yeni hükümetin, enflasyonu düşürmenin ve ülkenin cari açığını azaltmanın da dahil olduğu daha ortodoks ekonomi politikalarına dönüş sözü verdiğine işaret edildi.
Analizde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), politika faiz oranlarını yükselttiği ve geçen yıl uygulanan ve bankaların çekirdek kârlılığına zarar veren birçok bozucu makroihtiyati tedbiri kademeli olarak kaldırdığının altı çizildi.
Türk lirasının piyasa kaynaklı değer kaybı, ihracatçıların rekabet gücünü geri kazanmasına yardımcı olurken TCMB‘nin de döviz rezervlerini geri kazanmasına imkan sağladığı vurgulanan analizde, hükümetin, depremin ardından yeniden inşa çalışmaları ve seçim harcamalarından kaynaklanan mali bozulmayı vergiler yoluyla düzeltmeye başladığı belirtildi.
“Görünüm pozitife dönüp not yükseltilebilir”
Analizde, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere kadar para politikası sıkılaştırmasının, kademeli bir şekilde devam etmesinin beklendiği ifade edilerek bunun da enflasyonun gelecek aylarda yüksek seviyede kalacağına işaret ettiği bildirildi.
Ülkenin ekonomik görümünün durağan olduğu ve dengeli riskleri yansıttığı kaydedilen analizde, “Ortodoks politikalara geçiş sürdürülürse ve makro dengesizliklerde düzenli bir azalmaya yol açarsa görünüm pozitife dönebilir ve not yükseltilebilir.” değerlendirmesi yapıldı.
Analizde, ekonomik büyümenin siyasi olarak kabul edilebilir seviyeden daha keskin bir şekilde yavaşlaması durumunda, başka bir politika değişikliği riskinin öneminin sürdüğüne işaret edilerek ortodoks politikalara geçişin kısa ömürlü olması ve daha fazla makroekonomik stresin ortaya çıkması halinde görünümün negatife çevrilebileceği ifade edildi.
“Faizlerin daha da artması olası”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından Hazine ve Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı olarak Hafize Gaye Erkan‘ı atamasının, ortodoks politikalara dönüşün sinyallerini verdiği vurgulanan analizde, Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığına da önceki hükümetlerde Kalkınma Bakanlığı yapmış ve ortodoks ekonomi politikalarını desteklediği bilinen Cevdet Yılmaz‘ın atandığı anımsatıldı.
Analizde, geçen ay sonunda da TCMB Başkan yardımcılıklarına ortodoks görüşlere sahip atamalar yapıldığına değinilerek şu değerlendirmede bulunuldu:
Büyümenin, son çeyreklerde yavaşlamasına rağmen, yerel seçimler öncesinde sağlamlığını koruyacağı belirtilen analizde büyüme ivmesinin gelecek çeyreklerde, özellikle sıkılaşan finansal koşulların yansıması olarak daha da yavaşlamasının beklendiği kaydedildi.
Analizde, TCMB’nin iki toplantıda kademeli olarak politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 17,5’e çıkardığına ve bunu daha da yükseltmesinin muhtemel olduğuna işaret edilerek maliye politikasının vergiler yoluyla sıkılaştırıldığı hatırlatıldı.
Ülkedeki kredi büyümesi, ihracat, sanayi üretimi, işsizlik oranı gibi verilere de atıfta bulunulan analizde, gelecek yıl ortodoks ekonomi politikalarının devam etmesi ve parasal sıkılaştırmanın hızlanması varsayımıyla, Türkiye’nin yüzde 2,5 civarında büyümesinin tahmin edildiği kaydedildi.
Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, amaçlarının geçiş dönemi sonrası enflasyonu kalıcı olarak aşağı çekmek olduğunu söyledi.
Şimşek Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan açıklamalarında, “Amacımız, bir geçiş dönemi sonrası kalıcı bir şekilde enflasyonu aşağı çekmek. Merkez Bankası’nın da tahminlerinden göreceğiniz gibi, enflasyon önümüzdeki birkaç ay içerisinde geçici bazı faktörler nedeniyle artışa devam edecek” dedi ve ekledi:
Uygulayacakları programla birlikte öngörülebilirliğin artacağını belirten Şimşek, “Türkiye’ye kaynak girişi artacak ve önümüzdeki dönemde belirsizlik azaldıkça, cari açık daraldıkça inanıyorum ki kurda göreceli bir istikrara doğru gideceğiz. Bu da enflasyonu ve beklentileri olumlu yönde etkileyecek.” dedi.
Körfez ülkeleriyle gerçekleştirdikleri “verimli görüşmelere” dikkat çeken Şimşek, bunun en somut emaresinin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile açıklanan 51 milyar dolarlık yatırım paketi olduğunu belirtti.
Şimşek, “Bu yatırımların bir kısmı bu sene içerisinde başlamak üzere bir kaynak akışına dönüşecek diye bekliyoruz.” diye konuştu.
Yabancı ilgisi
Uzun bir süre sonra Türkiye’de bir dezenflasyon programı, kalıcı bir şekilde enflasyonu kontrol altına alma, cari açığı kontrol altına alma programı olduğuna dikkat çeken Şimşek, JPMorgan yatırımcı toplantısına ilginin “çok büyük” olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
Şimşek “Türkiye potansiyeli de pazar büyüklüğü de çok büyük bir ülke.” dedi.
Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.
Türkiye’nin lider dijital platformu Digiturk’ün, beIN GURME programı “Sedef’e Yemeğe Bekleriz”in 10’uncu bölümü, yine ünlü isimleri ve eşsiz tatları keyifli sohbetler eşliğinde izleyici ile buluşturuyor. Programın bu haftaki konukları Merve Dizdar, Dolunay Soysert ve Kaan Sekban!
Digiturk 21. kanalda yayınlanan Türkiye’nin lezzet ekranı beIN GURME’de, ‘Sedef İybar’ imzalı yemekli sohbet programı ‘Sedef’e Yemeğe Bekleriz’ cumartesi günü saat 19.20’de yeni bölümüyle ekrana geliyor. Sedef İybar evinin kapılarını açtığı, damakta iz bırakan tatlara içten sohbetlerin eşlik ettiği programa yeni bölümde yine birbirinden ünlü isimleri konuk oluyor.
Eşsiz lezzetler ve keyifli sohbetler
Muhabbet eşliğindeki lezzet deneyiminde; dünya mutfağından seyahate, ilginç anılardan kıymetli arkadaşlıklara, güzellik sırlarından beslenme alışkanlıklarına, müzikten aşk ve ilişkilere kadar hayata dair ne varsa konuşulan programın bu haftaki misafirleri Merve Dizdar, Dolunay Soysert ve KaanSekban.
Yeni bölümde de her zamanki gibi izleyiciler konuklar gelmeden önce mutfakta İybar’ın marifetli ellerinden çıkan yemeklerin hazırlanışına tanıklık edecek, ardından da sofradaki keyifli muhabbete dahil olacak. Sedef İybar’ın özenle hazırladığı menüsünde bu hafta tavuklu Özbek pilavı ve çikolatalı unsuz tart var.
‘Normal hayatımda arkadaşlık kurma ihtimalimin olmadığı hiç kimseye hitap etmek istemiyorum’
Konuklarına mutfak ile araları nın nasıl olduğunu soran Sedef İybar, Dolunay Soysert’ten “Mutfağa gireceksem birilerinin gelip yemesi lazım, yalnızken çok mutfağa girmeyi tercih etmiyorum” cevabını aldı. Kaan Sekban da “Düzenli sporla birlikte kendime yemekler yapmaya başladım ama en çok kahvaltıya özeniyorum. Kahvaltı için izleyeceğim bir dizi varsa onu izlerim eğer bulamazsam da magazin programlarına bakarım çünkü kahvaltıya en güzel eşlik eden 15-20 dakikalık eğlenceli bir şeyler” dedi.
Sosyal medya kullanımları hakkında konuşulurken Merve Dizdar ise “Çok fazla vakit geçirmekten hoşlanmıyorum. Hâlâ gazete almayı seviyorum. Mesela tabletten de kitap, senaryo, oyun hiçbir şey okuyamam” diye konuştu. Dolunay Soysert de “Benim sosyal medya ile aram kötüdür. Bazen sosyal medyada vakit geçirirken tuhaf, rahatsız olduğum düşüncelerle dolduğumu fark ettim. Bu yüzden de bakmamayı tercih ediyorum” şeklinde açıklamada bulundu.
Kaan Sekban ise şunları söyledi: “Normalde bizim yaptığımız işi doğal olarak olması gerektiği gibi direkt mesajlarını vakit bulup okuyamazsınız ama ben de işte sahnede de bunun esprisini yaparım bankacılıktan kalma bir şey: ‘Müşteri yanıtsız bırakılmaz’ anlayışıyla okuyorum. Faydasını da şöyle gördüm, dünyanın her yerinden arkadaşlar edindim. Hatta bunlardan bir tanesi ile yurt dışında büyük bir iş kurmaya hazırlanıyoruz. Hitap ettiğim kitlemi çok seviyorum. Ben hep şunu söylüyorum bu sektörde, özel hayatımda sokakta görüp de yüzüne bakmayacağım ya da benim yüzüme bakmayacak, normal hayatımda arkadaşlık kurma ihtimalimin olmadığı hiç kimseye hitap etmek istemiyorum.”
‘Gül kızım, bol bol gül’
Sedef İybar’ın Merve Dizdar’a oyunculuk kariyerindeki zorlu karakterlerle nasıl mücadele ettiğini sorması üzerine Dizdar, annesinin sürekli kendisine “Gül kızım, bol bol gül, beynini kandır böylelikle o rollerden etkilenme” dediğini paylaştı.
Geçtiğimiz günlerde Demet Akbağ’ın başrolünde yer aldığı Aydınlıkevler’i izlediğini de söyleyen Merve Dizdar “Demet Akbağ bir usta. Sahnedeki duruşu, her hareketi, izleyiciyi nasıl etkileyeceğini bilmesi, o matematiği harika aktarıyor” dedi. Kaan Sekban ise “Hollywood’da Merly Streep ne ise Türkiye’de de Demet Akbağ odur” diyerek Dizdar’a katıldığını belirtti. Sohbet esnasında Dolunay Soysert’in ilk profesyonel deneyimlerinden birini Demet Akbağ ile yaşadığı ve ‘kulis kültürü’nü ondan öğrendiği de ortaya çıktı.
“Sedef’e Yemeğe Bekleriz” yeni bölümüyle 12 Ağustos Cumartesi günü saat 19.20’de beIN GURME ekranlarında.
Pandemi sürecinin ardından her yıl büyümesini artıran turizm sektörü, artan enflasyon ve zamlarla ayakta kalmaya çalışıyor. 2023 yılı için 60 milyon turist ve 56 milyar dolarlık turizm gelirinin hedeflendiğinin altını çizen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, yurt dışı internet aramalarında Antalya’daki otellerin araştıran kullanıcı sayılarının geçtiğimiz yıla göre yüzde 124 artığını söyledi. Kaplan, hem yerel hem de uluslararası düzeyde yürütülen dijital pazarlama stratejileri ile geriye kalan yaz sezonunun verimli geçirilebileceğini vurgulayarak, villa tatili aramalarındaki artışın bu yıl da devam ettiğine dikkat çekti.
Pandemi süreci sonrasında turizm sektörü yeniden canlanarak büyümeye devam ediyor. 2023 yılı için 60 milyon turist ve 56 milyar dolarlık turizm geliri hedefleniyor.
Google raporlarına bakıldığında Mayıs ayı itibariyle tatil, erken rezervasyon ve Antalya kelimelerinin arama hacimlerinin arttığını söyleyen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, “ Yurt dışı aramalarına baktığımızda Antalya’daki otelleri araştıran kullanıcı sayısının geçtiğimiz yıla göre yüzde 124 arttığını görüyoruz. Türkiye genelinde de benzer bir artış gözleniyor. Kaş, Bodrum ve Çeşme gibi bölgelerdeki otellere olan ilgi yüksek. Aynı zamanda pandemi ile birlikte yükselişe geçen villa otelleri aramaları da bu yıl da oldukça popüler” dedi.
Turizm sektöründeki markaların dijital pazarlama stratejilerinde Google’ın önemli bir rol oynadığını belirten Kaplan, Google’da yapılan aramaların hedef kitleye doğrudan ulaşmalarını sağladığı ve kısa vadeli “SEM” (Arama Motoru Pazarlaması) ve uzun vadeli “SEO” (Arama Motoru Optimizasyonu) stratejilerinin bu konuda etkili olduğu ifade etti. Kaplan sözlerine şöyle devam etti: “ SEM ile turizm sektöründeki markalar, belirledikleri anahtar kelimelerle ilgili reklamlar oluşturarak hedef kitlelerine direkt olarak ulaşabilirler. Özellikle kısa vadeli sonuçlar elde etmek isteyen markalar için SEM, etkili bir yöntem olabilir. Google’a ek olarak, yurt dışında popüler olan diğer arama motorlarına yönelik stratejiler de geliştirmek önemlidir. Örneğin, Rusya’da popüler olan Yandex, planlamalara dâhil edilmelidir. Ayrıca, markalara Avrupa ülkelerinde yapay zeka uygulamaları kullanarak İngilizce reklamların pazarlama planlarına eklenmesini öneriyoruz. Sosyal medya platformları, özellikle Tiktok, otel avantajlarını vurgulayan videoların etkili dönüşler sağladığı bir mecra olarak öne çıkıyor. Bu tür videolarla potansiyel müşterilere otelinizin sunduğu benzersiz deneyimleri ve avantajları aktarabilirsiniz.”
Müşteri ilişkilerini güçlendirmek için e-posta pazarlamasının da önemini dile getiren Kaplan, “Daha önce konaklama yapan müşterilere özel indirimler, promosyonlar ve kişiselleştirilmiş pazarlama kampanyaları ile hedef kitleye ulaşmak etkili bir yol olarak karşımıza çıkıyor. E-posta bültenleri aracılığıyla, bölgedeki gezi noktaları hakkında bilgilerin paylaşılması ve dil çeşitliliği ile farklı ülkelere hitap edilebilir. Bu stratejilerin uygulanmasında günümüzün popüler yapay zeka uygulamaları kullanılarak metin oluşturma, görsel ve video içerik üretiminde kullanılabilir. Ayrıca, SEO içeriklerinde, her bölgenin özelliklerini yansıtan metinler oluşturmak etkili bir strateji olarak öne çıkıyor ”açıklamasında bulundu.
Temmuz ayında halka açılan Türkiye’nin en büyük patates işleyicilerinden Atakey, bu yılın ilk yarısına ilişkin bilançosunu açıkladı. Şirket 2023 yılının ilk altı ayında 112.982.014 TL net dönem kârı elde ederken, satışlarını ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 110 artışla 778.390.366 TL’ye çıkardı.
Dünyanın dev restoran operatörlerinden biri olan TFI TAB Gıda Yatırımları çatısı altında faaliyet gösteren Türkiye’nin en büyük patates işleyicilerinden Atakey, bu yılın ilk yarısına ilişkin bilançosunu açıkladı. Buna göre 2023 yılının ilk yarısında 130.311.012 TL vergi öncesi kar elde eden Atakey, geçen yılın aynı dönemine göre %89 artış gösterdi. Satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 110 artışla, 778.390.366 TL oldu.
Yılın ilk yarısında bir defaya mahsus deprem vergisi ve matrah artırımından etkilenmesine rağmen, Atakey net dönem karını artırarak 112.982.014 TL olarak gerçekleştirdi. Bununla birlikte, Ocak- Temmuz ayları arasında ihracatta kısıtlamalar olmasına rağmen bütçenin üzerinde satış ve FAVÖK üretti. 2023 Temmuz ayında yaşanan finansal kısıtlamaların gevşetilmesi ve yılın ikinci yarısına yönelik hedefleri doğrultusunda Atakey’in başarılı bir performans sergilemesi bekleniyor.
Geçtiğimiz ay yüzde 20,34’ü halka açılan ve 1,1 milyar TL halka arz büyüklüğüne ulaşan Atakey, 2023 yılının ilk altı aylık dönemine ilişkin bilançosunu açıkladı. Yılın ilk yarısına ilişkin değerlendirmede bulunan Atakey Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Cansu, “Başarılı halka arzımız sonrasıhızlandırdığımız yatırım çalışmalarımız ve güçlenen finansal yapımızla büyümeye devam ediyoruz. Yaşanan ekonomik ve jeopolitik birtakım risklere rağmen, Atakey olarak sürdürülebilir bir üretim modeli ile bu yılın ilk altı ayında da iyi bir performans sergiledik. Avrupa’nın büyük donuk patates işleyicilerinden biri olarak, tohumdan tarlaya, tarladan sofraya değer zinciri yaratarak sürdürülebilir üretim modelimizle değer yaratmaya devam ediyoruz. Çatısı altında yer aldığımız TFI TAB Gıda restoranlarına ve sektöre verdiğimiz ürünlerin yanı sıra Çin, Brezilya, Güney Kore, Bulgaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kuzey Makedonya Cumhuriyeti gibi ülkelere ihracat gerçekleştiriyoruz.
Şirketimizi Borsa İstanbul’da halka açarak yatırımcılarla birlikte daha güçlü bir büyümeyi ve geleceğe daha emin adımlarla ilerlemeyi hedefledik. Şirket olarak büyüme yolculuğumuzu bize inanan, güvenen yatırımcılarımızla birlikte sürdürmeye kararlıyız. Bu vesile ile tüm yatırımcılarımıza Şirketimize ve vizyonumuza gösterdikleri güven, ilgi ve alaka içinde tekrar çok teşekkür ederiz. Hedefimiz doğrultusunda global arenada büyümeye ve yeni yatırımlarımızla daha da güçlü başarılar elde etmeye devam edeceğiz.” dedi.
Yılda 90.000 ton kaplamalı dondurulmuş parmak patates üretim kapasitesine sahip
Atakey Afyonkarahisar’ın Susuz Belediyesi’nde yer alan üretim tesisi ile 2014 yılı Şubat ayının başında üretim operasyonlarına başladı. TFI TAB Gıda Yatırımları bünyesindeki restoranların patates kızartması talebini karşılayan Şirket, üçüncü taraflar için de ürün tedarik ediyor, dondurulmuş, şoklanmış, kızartmalık patates ihraç ediyor. Atakey’in patates üretim tesisi, 168.000 metrekarelik toplam yüz ölçüme ve yılda 90.000 ton kaplamalı dondurulmuş parmak patates üretim kapasitesine sahip. Aynı zamanda Atakey’in, 7.500 m² Tohum Deposu, 30.000 m² Hammadde Deposu ve 15.000 m² Soğuk Hava Deposu bulunuyor. Sezonda yaklaşık 40.000 dönümlük zirai alanda yaklaşık 350 çiftçi ile 23 farklı şehirde hasat yapılıyor. Patates ürünlerinin kaynağında tutarlılık ve kalite sağlamak amacıyla Şirket, anlaşmalı çiftçilere tohum, gübre ve ilaç gibi gerekli diğer zirai ürünleri temin ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, mazlum coğrafyalara umut olmaya el birliğiyle devam edeceklerini vurgulayarak, “Türkiye her daim alanda olacak, dünyanın vicdanı olmaya devam edecek.” dedi.
HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE
Emine Erdoğan, 14. Büyükelçiler Konferansı münasebetiyle Çankaya Köşkü‘nde düzenlenen “Yüzyılın Anıları Geçmişten Günümüze Kültürel Diplomasi Programı”nda bayan büyükelçiler ve büyükelçi eşleriyle bir ortaya geldi. Büyükelçiler Konferansı vesilesiyle bir ortaya gelmekten duyduğu memnuniyeti lisana getiren Emine Erdoğan, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, bağımsızlık savaşımızın kalbinde, Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek kadınlarımızla, bir ortada olmaktan gururluyum.” tabirini kullandı. “Gönül coğrafyası” olarak bilinen toprakların Türklerin tarih uzunluğu kurdukları bütün devletlerin ulaştığı fizikî hudutların çok daha ötesinde olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, ecdadın barış ve müsamaha ikliminin varlığını sürdürdüğünü söyledi.
Balkanlardan Yemen’e, Kudüs’e, Hicaz’a, Afrika’ya kadar çoğunluğu hayırsever bayanların banisi olduğu vakıfların, hala yaşatıldığını vurgulayan Emine Erdoğan, “Milletimizin ismi, dünyanın bütün mazlumlarının gönül mabetlerinde, merhamet, şefkat, cömertlikle özdeşleşiyor.” diye konuştu. Büyükelçilerin de vazife yerlerinde dokundukları hayatlarla, bütün dünyayı gönül coğrafyasına kattıklarını belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
Emine Erdoğan
“Üretken bayanların el emeklerinin, adil bir pazarda satılabilmesi için Afrika Meskeni üzere teşebbüslerimizle, mazlum coğrafyalara umut olmaya elbirliğiyle devam edeceğiz. Türkiye her daim alanda olacak, dünyanın vicdanı olmaya devam edecek. Bununla bir arada bizim yegane sermayemiz hayırseverliğimiz değil, dünyanın tektipleşen kültürüne derman olabilecek, her öğesi birbirinden pahalı ve esaslı bir medeniyet mirasına sahibiz.”
“BİZE DÜŞEN, DÜNYANIN GİDEREK ÇORAKLAŞAN İKLİMİNE CAN SUYU VEREBİLMEKTİR”
Çankaya Köşkü’nde açılan “Yüzyılın Anıları” standının milletin tarihine sahip çıkma kıssasını gözler önüne serdiğini lisana getiren Emine Erdoğan, “İnsanlığa rol model olacak, medeniyet ve kültür kahramanlarıyla dolu geçmişimiz, en büyük zenginliğimizdir. Mevlana’nın tabiriyle kalpten gelen sözlerimiz tüm dünyada, kulakları aşıp kalplere ulaşıyor. Birebir biçimde Hacı Bektaş Veli, Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal, Yunus Emre’nin mayalayacağı gönüllerle, dünya barışına bir adım daha yaklaşacağımıza inanıyorum. Bize düşen, bu harika miras vasıtasıyla, dünyanın giderek çoraklaşan iklimine can suyu verebilmektir.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin vefası ve cömertliğinin ehemmiyetine değinen Emine Erdoğan, “Bu nedenle üniversal kıymetler tekrar inşa edilirken, asırların mirasıyla dolu hazine sandığımızı açmanın, insanlığa borcumuz olduğunu düşünüyorum. Manevi dünyamız üzere somut kültür mirasımız da insanlığın yeryüzündeki öyküsünün hakikat ekseninde yazılmasına katkı sağlayacaktır.” sözlerini kullandı.
14 Büyükelçiler Konferansı
Yürütülen arkeolojik kazıların dünyadaki yankılarına işaret eden Emine Erdoğan, “Türkiye, keşfedildikçe sırrına sır katılan bir bölge olarak, turistik manada giderek daha büyük kıymet kazanıyor. Elbette bu hazinelerimizi de kültürel diplomasi havuzumuza elbirliği ile katmamız gerekiyor.” dedi. Hoşlukları çoğaltmak kadar anlatabilmenin de değerini lisana getiren Emine Erdoğan, bu maksatla, Anadolu’nun şifa dolu reçetelerini “Asırlık Tanımlarla Türk Mutfağı” kitabında derlediklerini anımsattı. “Dünya Kahvaltı Günü” ve “Dünya Türk Kahvesi Günü” aracılığıyla da Türk gastronomi hazinesi hak ettiği seviyeye kavuşturulacağına olan inancını lisana getiren Emine Erdoğan, Türkiye’ye kazandırdıkları “Bohça” markasının, dünya pazarında hak ettiği seviyeye getirmek için büyükelçilerden takviye istedi.
Emine Erdoğan, milletçe el ele vererek, hayat stiline dönüştürmeye çalıştıkları Sıfır Atık Hareketi’nin de milletlerarası boyutlara ulaştığını vurgulayarak, “Başkanlığını üstlendiğim ‘Birleşmiş Milletler, Sıfır Atık Yüksek Seviyeli Şahsiyetler İstişare Heyeti’nin birinci yüz yüze toplantısını İstanbul’da gerçekleştireceğiz. ’31 Ekim Dünya Kentler Günü’ toplantısının da, dünyanın gözbebeği İstanbul’da yapılacağını hatırlatmak isterim. Sizlerden beklentimiz, tecrübelerimizi insanlık ailesi ile paylaşmak için yürüttüğümüz faaliyetleri, memleketler arası kamuoyuna duyuracak adımlar atmanızdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Emine Erdoğan Kültürel Diplomasi Programına katıldı
29 EKİM ETKİNLİKLERİ
Türkiye’ye getirilen mükafatlar, yayınlanan edebi eserler, sinema, dizi ve spordaki başarılara değinen Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu motivasyonla, 29 Ekim etkinliklerinin, 100. yıl coşkumuza yaraşacak, kültürel, sanatsal ve edebi hazinemizi sergileyecek, kutlu bir şölene dönüşmesini hedefliyoruz. Bizler, çok dinli, çok kültürlü, çok uluslu, çok hukuklu geçmişimizle, yaratılanı, Yaradan’dan dolayı sevmeyi buyuran inancımızla, eşsiz birikimlere sahibiz. Bu minvalde insanlık, İslam düşmanlığıyla kışkırtılmaya çalışılırken, bizim birlikte yaşama deneyimimize ne derece gereksinimimiz olduğunu görüyoruz. Hayırseverlikle, yeterliliklerle kilidi kırılan gönül kapılarından, sanatımızla edebiyatımızla danslarımızla folklorumuzla kelamımız ve sazımızla geçme günüdür.”
Sanatçı Ferhat Göçer‘in de küçük bir konser verdiği programın akabinde Emine Erdoğan, büyükelçi eşleri ile anı fotoğrafı çektirdi.
Emine Erdoğan ile Ferhat Göçer bir ortaya geldi
“YÜZYILIN ANILARI” SERGİSİ
Emine Erdoğan, program kapsamında düzenlenen, “Yüzyılın Anıları” isimli sergiyi gezerek, Cumhuriyetin ilanından bugüne Türkiye’nin 100 yıllık kültürel diplomasisine ışık tutacak olaylar ve bugüne ulaşan klasik sanatlar ve eserlerine ait stantlardan bilgi aldı. Klâsik el sanatlarından olan ebru sanatına ait standı da ziyaret eden Emine Erdoğan, burada ebru yaptı. Stantta Emine Erdoğan’a leblebi, klasik Türk lokumları ve kumda pişirilen Türk kahvesi de ikram edildi.
Pandeminin tetikleyici gücüyle hızlı bir dönüşüm sürecinden geçen çağrı merkezleri, evrimleşerek entegre bir müşteri deneyimi yönetimi ekosistemine dönüştü. Bu dönüşümün bir parçası olarak ismini değiştirerek kapsamını genişleten Çağrı Merkezleri Derneği’nin yeni isim lansmanı, dernek tarafından 5 Ekim tarihinde düzenlenecek olan “CX 360 Müşteri Deneyimi Yönetimi Zirvesi”nde yapılacak.
Dijitalleşen dünyada müşteri beklentileri de önemli bir değişim geçiriyor. Bu değişimin itici gücü de gelişen teknoloji, Ar-Ge yatırımları ve yapay zeka entegrasyonları oldu. Sektörün artık sadece şikayet ve çağrı almaktan ibaret olmadığını, müşteriye tüm kanallardan 360 derece temas etmenin kaçınılmaz olduğunu belirten Çağrı Merkezleri Derneği Başkanı Cemile Banu Hızlı, “Yeni nesil teknolojiler sonucu müşteri deneyimi ekosistemi de evrimleşmeye ve gelecek standartlarını oluşturmaya başladı. Sektör şu an en büyük dönüşümünü yaşıyor” dedi. Hızlı, bu dönüşümün bir parçası olarak ismini değiştirerek kapsamını genişleten Çağrı Merkezleri Derneği’nin yeni isim lansmanının dernek tarafından 5 Ekim tarihinde, Swissotel The Bosphorus’ta düzenlenecek olan “CX 360 Müşteri Deneyimi Yönetimi Zirvesi”nde yapılacağının da müjdesini verdi.
Türkiye’nin nüfus, ekonomi, teknolojik alt yapısı sayesinde sektörel olarak çok büyük bir gelişim gösterdiğinin altını çizen Hızlı, dernek olarak da kapsamlarını genişlettiklerini, artık müşteri deneyimi odağında daha kapsayıcı bir isim ile hizmet vereceklerini açıklayarak ekledi: “Türkiye’yi en kısa sürede Avrupa’nın müşteri hizmetleri hub’ı konumuna taşımayı hedefliyoruz. Bunun yolu yatırım odakları, özel sektör, STK’lar ile kamunun omuz omuza hareket etmesi. Tüm sektörün bu noktada gerekli doğru adımları atacağına inanıyoruz.”
Müşteri hizmetleri kapsamının içine yeni birimler ve ürünler eklendi
Hızlanan dijital dönüşümle müşteri deneyiminin neredeyse yüzde 80’inin uzaktan yönetildiğini kaydeden Hızlı, bu değişimin beraberinde müşteri hizmetleri kapsamının içine yeni birimleri ve ürünleri de eklediğine dikkat çekti. Müşteri deneyiminin 20 yılda çok büyük bir evrimden geçtiğine işaret ederek; “Eskiden müşterilerle temas noktalarını optimize ederek bunun ekseninde mükemmel bir deneyim sunmaya çalışıyorduk ancak artık basit segmentasyonlarla tüm müşterilerimizi aynı grupların içine dahil etme yöntemi yerini; içine insan, süreç ve teknolojiyi koyan entegre yöntemlere bırakıyor” diye belirtti.
Derneğin yeni ismi dev lansmanda ilk kez açıklanacak
Hızlı, dernek olarak adımlarını bu dönüşüme uygun şekilde hızlandırdıklarını ve sektöre ayna tutacak etkinlikler için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek şunları söyledi:
“Sektörümüzle birlikte dernek olarak biz de dönüşüyor ve bu dönüşümü tüm yönleriyle konuşacağımız büyük güne heyecanla hazırlanıyoruz. Sektörün bu evriminin bir sonucu olarak değişen yeni ismimizle birlikte kapsayıcılığını genişlettiğimiz, yeniden yapılandırdığımız derneğimizin değer önerilerini ve vizyonunu da bu önemli zirvede bine yakın ulusal ve uluslararası meslek profesyoneline ilk kez açıklayacağız.”
Sektörün en büyük araştırmasının sonuçları CX 360’da paylaşılacak
Dernek tarafından her sene düzenlenen ve bir kılavuz niteliğinde olan sektör araştırmasını bu yıl PWC iş birliği ile gerçekleştirerek içeriğini derinleştirdiklerini belirten Hızlı, “Büyük bir dönüşümden geçmekte olan müşteri deneyimi ekosistemini; sektörel verileri ve analizleri, makroekonomik metrikler, ulusal/uluslararası sektör trendleri ve sürdürülebilirlik kavramlarıyla birlikte detaylı olarak paylaşacağız. Değişen konseptiyle ilk kez gerçekleştireceğimiz bu büyük zirvemizi, tüm paydaşlarımızla birlikte deneyimlemek için sabırsızlanıyoruz” diyerek bütün sektör profesyonellerini CX 360 Müşteri Deneyimi Zirvesi’ne davet etti.
Günümüz dijital çağında, müşteriler, sadece ihtiyaçlarına uygun ürünleri sunan şirketlerle değil, aynı zamanda duygusal bağ kurabilecekleri, değerlerini paylaştıkları ve anlamlı bir şekilde iletişim kurabilecekleri markalarla iş yapmak istiyorlar. Başarılı hikayeler, insanların duygusal dünyasına hitap ederek, onları kalıcı bir şekilde etkileyebiliyor. Digital Exchange, markaların güçlü bir hikâye oluşturmaları için gereken her adımı onlarla birlikte atıyor.
Marka hikayeleri, işletmelerin kimliklerini, değerlerini ve amaçlarını müşterilere anlatmanın güçlü bir yolu olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların duygusal bağ kurma eğilimine dayanan bu anlatılar, sadece bir ürün veya hizmet satın almakla sınırlı olmayan, müşterilerle derin ve anlamlı ilişkiler kurma fırsatı sunuyor. Günümüz dijital çağında, müşteri deneyiminin önemi arttıkça, marka hikayesi anlatımı da giderek önem kazanıyor. Müşteriler, sadece ihtiyaçlarına uygun ürünleri sunan şirketlerle değil, aynı zamanda duygusal bağ kurabilecekleri, değerlerini paylaştıkları ve anlamlı bir şekilde iletişim kurabilecekleri markalarla iş yapmak istiyorlar. Bu nedenle, markaların hikayelerini etkili bir şekilde oluşturması ve anlatması, müşteri deneyimi, marka sadakati ve duygusal bağ kurma gibi kritik faktörlerde büyük bir rol oynuyor. Digital Exchange, logo tasarımından güçlü bir marka kimliği ve hikayesinin oluşturulmasına kadar, markaların hayata geçebilmeleri için gereken her adımı onlarla birlikte atıyor.
Markalaşma, özünde güçlü bir hikâye gerektiriyor
Markalaşma, günümüz rekabetçi dijital dünyasında başarılı bir işletme için vazgeçilmez bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Markaların benzerlerinden ayrılması, kendilerine özgü bir hikâyeye ve görsel dile sahip olmaları ve tüm bunlarla uyum içindeki bir strateji doğrultusunda ilerlemeleri, müşterilerle derin bir bağ kurmanın en etkili yolunu oluşturuyor. Doğru bir markalaşma, özünde güçlü bir hikâye gerektiriyor. Markanın temel değerlerini, kökenini, misyonunu ve vizyonunu anlatan marka hikayesi, bir markanın nasıl doğduğunu ve neden var olduğunu açıklamada önemli bir rol oynuyor. Başarılı bir marka hikayesi, müşterilere markanın kendileri için neden önemli olduğuna dair güçlü bir sebep sunuyor. Müşterilerinin değerlerine ve duygusal ihtiyaçlarına hitap eden marka hikayeleri, onların markayla özdeşleşmelerini ve markaya sadık olmalarını sağlıyor.
Müşteri deneyimi, bir markanın başarı hikayesinde ve itibarında kritik bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Güçlü bir bağ oluşturan marka hikayeleri, müşterilerin markaya olan güvenini ve bağlılığını artırmada hayati bir rol oynuyor. Bu bağlılık, müşterilerin markayı sadece bir ürün veya hizmet sağlayıcısı olarak değil, bir yaşam tarzı ve kimlik olarak algılamasına yardımcı oluyor. Başarılı hikayeler, insanların duygusal dünyasına hitap ederek, onları kalıcı bir şekilde etkileyebiliyor. Bu etkileyici hikayeler sayesinde, müşteriler markayı içtenlikle çevrelerine aktararak birer marka savunucusu haline geliyorlar.
Sıradanlıktan uzak marka hikayeleri geleceğe dokunuyor
Başarılı markalar, hikayelerini anlatırken yaratıcılığın gücünden faydalanıyorlar. Sıradanlıktan uzak, ilgi çekici ve akılda kalıcı hikayeler, müşterilerin dikkatini çekerek markayı unutulmaz kılıyor. Animasyonlar, videolar, ilginç karakterler veya gerçek hayattan ilham alınan hikayeler, markaların hedef kitlesine etkileyici bir şekilde seslenmelerini sağlıyor. Hikâyenin anlatımı sırasında tutku dolu bir yaklaşım benimsemek, markanın kendine olan inancını ve hedeflerine olan bağlılığını yansıtmada önemli bir yer tutuyor. Tutkulu bir anlatım, müşterilere güçlü bir şekilde dokunarak markanın güvenilirliğini artırıyor.
Digital Exchange, markaların güçlü bir kimlik oluşturması ve hedef kitlesiyle güçlü bir bağ kurması için çeşitli hizmetler sunuyor. Digital Exchange’in uzman ekibi, markaların sektöründeki rakipleri analiz ederek kurumsal kimliklerini oluşturmada ve hikayelerini müşterilere en doğru şekilde iletmelerine yardımcı oluyor. Digital Exchange, markaların tasarım dilini belirleyerek, etkili branding çalışmalarıyla arkanın benzersizliğini ve akılda kalıcılığını sağlıyor. Sektörel rekabette, markaların sektördeki detaylara hâkim olması ve ayrıştırıcı stratejiler geliştirmesi önem taşıyor. Bu kapsamda Digital Exchange, Google’in çevrimiçi servislerinden etkin biçimde yararlanarak müşteri etkileşimini artırmaları için etkili çözümler sunuyor. Medya planlama hizmetleri sayesinde reklamlar doğru alanlarda ve kişilere yönlendirilerek daha fazla etkileşim sağıyor. Digital Exchange, müşterilere unutulmaz deneyimler yaşatma vizyonuyla markaların başarısına katkıda bulunmaya devam ediyor.
Marsh tarafından ‘Küresel Sigorta Piyasası Endeksi’ yayımlandı.
Buna nazaran, 2022 yılının dördüncü çeyreğinde de yüzde 4 artış gösteren global ticari sigorta pazarında art geriye artış görülen 23’üncü çeyrek oldu.
Finansal ve profesyonel sigortalarda prim düşüşleri yaşanması ve siber sigorta piyasasında devam eden artış suratı yavaşlamasına karşın sigorta fiyatları, ikinci çeyrek boyunca tüm bölgelerde dengeli seyretti. Bunda en büyük etken, ikinci çeyrekte en yüksek artışı gösteren sabit değerler sigortasındaki artışların dengelenmesi olarak gözüküyor. İngiltere’de yüzde 1’lik (2023’ün birinci çeyreğinde oran yüzde 3), Pasifik’te yüzde 2’lik (Yüzde 7’den düştü) artış görülürken Asya’da fiyatlar sabit kaldı.
Latin Amerika ve Karayipler’de yüzde 8’lik, Kıta Avrupası’nda yüzde 5’lik ve ABD’de yüzde 4’lük artışlarla 2023’ün birinci çeyreği ile tıpkı oranda fiyat artışları yaşandı.
Finansal ve profesyonel sigortalarda fiyatlandırmalar düştü
Küresel olarak sabit değer sigortası fiyatları ikinci çeyrekte, birinci çeyrek ile tıpkı oranda yani ortalama yüzde 10 artış gösterdi. Tıpkı vakitte kaza sigortası fiyatları da birinci çeyrekte olduğu üzere yüzde 3’lük bir artış yaşadı.
Art arda dört çeyrek boyunca, finansal ve profesyonel sigortalar alanlardaki genel fiyatlandırma düştü.
İngiltere’de görülen daha yüksek oranlardaki düşüşlerin tesiriyle, ortalama fiyatlar, 1’inci çeyrekteki yüzde 5’lik düşüşe kıyasla, 2’inci çeyrekte yüzde 8 düştü.
Küresel olarak siber sigorta fiyatları, 2022’nin 4’üncü çeyreğindeki yüzde 28 ve 2023’ün 1’inci çeyreğinde yüzde 11’lik artışa kıyasla, 2’inci çeyrekte ortalama yüzde 1’lik artış gösterdi. Böylelikle artış suratındaki yavaşlama süreci devam etti. Artış suratındaki yavaşlama, bilhassa ABD’de birinci çeyrekteki yüzde 11’lik artış oranına kıyasla 2’inci çeyrekte yaşanan yüzde 4’lük artışta bariz bir biçimde gözlendi.
Enflasyonun faal pahalar ve hasar maliyetleri üzerindeki tesiri sürüyor
Rapor sonuçlarını kıymetlendiren Marsh Türkiye CEO’su Yeşim Aksüt, “Müşterilerimiz için yönetici sorumluluk ve siber sigortalardaki olumlu eğilimler memnuniyet verici. Lakin sabit değer sigortalarında devam eden fiyat artışları bilhassa doğal afetlerin sabit değer sigortaları üzerindeki tesirleri kaygı kaynağı olmaya devam ediyor” dedi.
STAR Rafineri entegrasyonu ve başarılı operasyonel faaliyetler sayesinde Petkim, güçlü bilançosunu ve nakit akışını ikinci çeyrekte de korudu.
Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı SOCAR Türkiye’nin grup şirketlerinden Petkim , yılın ikinci çeyreğini 221 milyon lira net kâr, 10,6 milyar lira net satış rakamıyla kapattı.
Petrokimya sektöründe global ölçekte gözlenen talep düşüşü ve arz fazlası ile düşen ürün fiyatları ve daralan kâr marjlarına rağmen Petkim, güçlü bilançosunu ve nakit pozisyonunu korumaya devam etti. Net kârını ilk çeyreğe göre yüzde 69 artıran Petkim, net satışlarını da yüzde 15 yükseltti.
Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından yapılan ihaleyi, Europower Enerji ve Otomasyon Teknolojileri Sanayi Ticaret A.Ş kazandı.
Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ”25.07.2023 tarihinde KAP’a yapmış olduğumuz bildirimde şirketimizin, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş tarafından 25.07.2023 tarihinde gerçekleştirilen palet üstü hücre alımı işi konulu ihaleye katıldığı ve en avantajlı fiyatı vererek 1. olduğu bildirilmişti. Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş tarafından şirketimize işin uhdemizde kaldığına dair komisyon karar yazısı iletilmiştir. İşin toplam bedeli KDV hariç 3.599.000 dolardır.” ifadesi kullanıldı.
Investing.com – ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), yakın zamanda Ripple davasında çıkan karara itiraz edeceğinin sinyalini verdi. SEC, XRP’nin menkul kıymet olmadığı yönünde çıkan kararı bozma niyetini sunduğu ara brifing ile belli etti.
SEC, dün mahkemeye sunduğu ara brifingde yargıcın aldığı kararın bir bölümüne itiraz edeceğini belirtti. Geçtiğimiz ay federal mahkeme yargıcı Analisa Torres, XRP’nin bireysel yatırımcılara borsada yapılan satışlarının menkul kıymet kapsamında olmadığı kararını vermişti. Bu karar kripto para sektöründe coşkuyla karşılanırken o esnada XRP, önemli bir talep görerek 10 – 16 Temmuz haftasında %100’ü bulan değer artışıyla 0,93 dolar bandına kadar yükseliş gördü.
XRP’de geçen ay son iki senenin zirvesi görüldükten sonra gelen kâr satışlarının ardından kripto para, devam eden 3 haftalık periyotta 0,6 dolara kadar bir düzeltme gördü. Bunun yanında çıkan ara kararda XRP’nin kurumsal yatırımcılara yapılan doğrudan satışında kripto paranın menkul kıymet olarak değerlendirildiği belirtildi.
SEC, itiraz hakkı elde etmek için bastırıyor
SEC, şimdi temyiz hakkı elde etmek için bir talepte bulunurken sunumunda sadece XRP’nin menkul kıymet durumuna odaklanmadı. Düzenleyici kurum, dava sürecinde elini güçlendirmek için Ripple tarafından kullanılan ticaret platformları ve dağıtım kanalları aracılığıyla XRP alıcılarına programlı satış konusunu öne sürdü. SEC, bu yolla yatırımcıların zarar ettiğini de öne sürerek temyiz hakkı elde etmeye çalışıyor.
Piyasadaki genel görüş ise SEC’in temyiz hakkı elde etmesinin XRP piyasasına olumsuz yansıyabileceği şeklinde. Buna rağmen son raporlar kurumsal yatırımcıların borsada işlem gören (ETP) XRP ürünlerine ilgi göstermeye devam ettiği yönünde. Son verilere göre ara karardan sonra XRP yatırım ürünlerine talep %50’nin üzerinde artış gösterdi.
Ancak uzmanlar, SEC’in temyiz hakkı kazanması durumuna göre XRP pazarına temkinli yaklaşılması gerektiğini düşünüyor.
Ripple’ın SEC’in temyiz talebine cevabını önümüzdeki hafta vermesi bekleniyor
Ripple’ın Baş Hukuk Sorumlusu Stuart Alderoty, SEC’in ara karara itiraz etme süreci ile ilgili açıklamalarda bulunurken SEC’in doğrudan temyiz de bulunamayacağını bunun için ilk önce mahkemeden izin alması gerektiği hatırlattı.
Diğer yandan Ripple’ın mahkemeye önümüzdeki hafta kurumun talebine yönelik kendi cevabını sunması bekleniyor.
XRP, geçen ayki karar sonrası yükselişin ardından kazanımlarının bir kısmını korumaya başarsa da kripto paranın Ağustos ayı görünümü yatırımcıların, önümüzdeki günlerdeki gelişmeler için beklemeye geçtiğini gösteriyor.
Trabzonspor’da teknik yönetici Nenad Bjelica stoper bölgesine 1 destek daha isterken, gündemdeki öncelikli isim Vitor Tormena…
Kısa müddet evvel oyuncu için Braga ile resmi temaslara başlayan Bordo-Mavililer, 1 yıl kontratı kalan Brezilyalı savunmacıyı süratlice takımına katmak istiyor.
Geçtiğimiz yıl Braga’da 40 maça çıkan 27 yaşındaki stoper, bu dönem ise Portekiz grubunda gözden düştü
Bjelica’nın onay verdiği 27 yaşındaki Tormena, geçen dönem Portekiz grubunda tüm kulvarlarda 40 maça çıkmıştı. 1.92 uzunluğundaki başarılı stoper bu dönem ise Braga’da ana planda düşünülen bir oyuncu değil.
Bordo-Mavili idare, uygun bir bonservis bedeliyle işi bitirmek gayesinde.
Kenar forvet rotasyonu genişleyen Galatasaray’da Nicolo Zaniolo gelecek planlamasında yer almıyor. İdare, İtalyan devi Juventus ile yaptığı görüşmelerde belirli evreye ulaşmayı başardı. Ayrıyeten Premier Lig takımı Aston Villa da oyuncuyu transfer listesinin üst sıralarına yazmış durumda.
“BONSERVİSİ PEŞİN OLARAK İSTİYOR”
Sabah’ın haberine nazaran; özgür kalma unsuru 35 milyon euro yazan Zaniolo için birinci başta takas formülünü deneyen İtalya devi Juventus, ikinci teklifini 22 milyon euro olarak güncelledi. Torino grubu, olumsuz karşılıklar karşısında transferden çekilmedi ve bonuslarla 27 milyon euro’ya kadar çıktı. Galatasaray cephesi, 35’ten geri adım atarak 30 milyon euro’ya indi. Taraflar ortasında 3 milyon euro üzere bir fark kaldı.
Nicolo Zaniolo’yu uzun vadeli taksitlerle takımına katan sarı-kırmızılı kulüp, 24 yaşındaki yıldızın satışından peşin ödeme almak istiyor. Tarafların pazarlıklarda artık son ayrıntıları konuştuğu öğrenildi.
ASTON VILLA TALİP OLDU
Juventus’un dışında Premier Lig grubu Aston Villa da Nicolo Zaniolo ile ilgilenen kulüpler ortasında.
Fabrizio Romano’nun haberine nazaran; Aston Villa, Nicolo Zaniolo’yu transfer listesinin başlarına yazmış durumda. Aston Villa’nın sportif direktörlüğünü Zaniolo’yu Inter’den Roma’ya getiren Monchi yapıyor.
İngiliz grubunun Zaniolo için Galatasaray’a satın alma opsiyonlu kiralama teklifinde bulunduğu öne sürülürken bu teklifin toplamda 30 milyon euro’yu bulduğu öne sürüldü.
Büyükşehir Belediyesi, İznik yoluna ulaşımın sağlandığı Çamdibi Mahallesi köy içi ve gölet çevresi yolunda 2 bin 100 metre parke yol yaptı
Karamürsel köy yolları parke yollarla konforlu hale getiriliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Karamürsel’in kırsal mahallelerinde, köy içi ve köylere ulaşımın sağlandığı yolları parke yapıyor. Çamdibi Mahallesi köy içi ve gölet çevresinde parke yol imalatları yapan Büyükşehir Belediyesi, 14 bin metrekare parke yol yaptı. Çamdibi köy içi yolu ve gölet çevresine 2 bin 100 metre uzunlukta parke yol yapıldı. Böylece İznik yoluna ulaşımın sağlandığı Çamdibi Mahallesi köy içi ve gölet çevresi yolunda parke yollarla güvenli, konforlu ulaşım ağı sağlandı, köylere ulaşım kolaylaştı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kocaeli Bilim Merkezi, Gökyüzü Gözlem Gecelerine hazırlanıyor. Her yaz döneminde yoğun ilgi gören etkinlik 12-13 Ağustos tarihlerinde 19.00-24.00 saatleri arasında Kocaeli Bilim Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
BİLİMSEL ATÖLYELER
Ziyaretçiler, 12-13 Ağustos tarihlerinde 19.00-21.00 saatleri arasında atölyelere katılım sağlayabilecek. Kültür ve Turizm Dairesi Başkanlığına bağlı olarak hizmet veren Kocaeli Bilim Merkezinde yapılacak etkinlikte Ayın Evreleri, Güneş sistemi Şapkası, El planeteryumu, Origami Roket ve çok daha fazlası ziyaretçileri bekliyor.
AÇIK HAVA SİNEMASI
Etkinlikte birbirinden eğlenceli aktivitelerin yanı sıra Açık Hava Sineması da gerçekleştirilecek. 12 Ağustos Cumartesi günü 21.00’de Marslı, 13 Temmuz Pazar günü 21.00’de ise Yer Çekimi (Gravity) filmleri gösterilecek.
SANAL GERÇEKLİKLE UZAY TURU
Ziyaretçiler planetaryum ile gezegenler ve diğer gök cisimlerini gözlemleyebilecek. Ayrıca sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde evreni uzayda seyahat eden bir astronot gibi deneyimleyebilecek. Gezegenleri keşfe çıkarak dilediği gezeni gözlemleyip ziyaret edebilecek. Ziyaretçiler etkinlikte teleskoplarla birlikte gözlem yaparak Satürn ve Güneş’i yakından gözleyebilecekler. Etkinliğe katılım sağlayan ziyaretçilere çekilişle sürpriz hediyeler dağıtılacak.
KAYIT GEREKMİYOR
12-13 Ağustos tarihlerinde 19:00-00:00 saatleri arasında Kocaeli Bilim Merkezi önünde gerçekleşecek “Gökyüzü Gözlem Geceleri” etkinliğine katılım için kayıt yaptırmak gerekmiyor.
İzmir’in gözde tatil bölgelerinden biri olan sakin şehir Seferihisar’da, yolların yapımı ve onarımı için seferber olan Seferihisar Belediyesi, son bir yılda 150 bin metrekare yeni serim parke taş yol yapımı, yolların onarımı için de 5 bin ton asfalt dökümü gerçekleştirdi.
Yaz aylarıyla birlikte nüfusu 500 bine dayanan Seferihisar’da, belediye ekipleri de hummalı bir şekilde çalışıyor. Seferihisar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından, son bir yılda 150 bin metrekare kilit parke taş yol yapımı (yeni serim), 10 bin metrekare parke taş onarım çalışması (yama) ve 5 bin ton asfalt yol onarım çalışması gerçekleştirilirken, kaldırımlarda engelliler için düzenlemeler yapıldı. Camikebir Mahallesi, Atatürk Caddesi ve Şehit General Temel Cingöz Caddesi’nde, peyzaj ve yol yenileme çalışmaları tamamlanırken, okul ve camilerde, boya ve tadilat işlemleri yapıldı.
ÖZVERİLİ ÇALIŞMA
120 cadde ve 2161 sokağı bulunan ilçe genelinde diğer kamu kurumları tarafından yürütülen alt yapı çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, sıkıntıların yaşandığı bölgelerdeki çalışmaların da hızlıca tamamlanması planlanıyor. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, ilçe genelinde belediye ekiplerinin özverili bir şekilde çalıştığını belirterek, “İlçemizde yapılan alt yapı çalışmaları nedeniyle, çalışmalarımızda zaman zaman aksamalar yaşanabiliyor. Belli bir planlama programı dahilinde ekiplerimiz hızlıca yaşanan sorunları çözüme kavuşturarak, vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için olağanüstü çaba sarf ediyor. Amacımız, Seferihisar’ımızı alt yapısıyla, üst yapısıyla daha güzel günlere taşımak” diye konuştu.
Güneş Çarpması, yaz aylarında sıcak hava ve güneş altında uzun süre kalanlarda, sıkça görülen ciddi bir durumdur. Hayati risk dahi barındırabilen bu sorunun tedavisi de kritik detaylara sahip. Egepol Hastaneleri Doktorlarından Uzm. Dr. Ferit Sarı, güneş çarpmasıyla ilgili merak edilenler hakkında bilgiler veriyor.
Güneş çarpması, insan bedeninde ciddi yan etkilere neden olan hayati risk barındıran bir durumdur. Bu durumun, sadece cilt üzerinde etkilerinden söz edemeyiz. Güneş yanığı ile güneş çarpması birbirine karıştırılmamalıdır. Güneş çarpması, genel olarak tüm bedene etki eden yaygın bir bozukluğu ifade eder.
Özellikle çocuklar ve yaşlıların, bu riske daha açık olduklarından söz edilebilir. Kalp ve damar hastalıkları olanlar, diyabet hastaları, sinir sistemi rahatsızlıkları olanlar, genel olarak risk grubu içerisinde yer alır. Doktorları tarafından güneşe çıkmaları yasaklanan her hasta da ayrıca risk grubu içerisinde tanımlanır.
Güneş çarpması, esasen sadece risk grubunun kaçınması gereken bir durum değildir. Herhangi bir hastalığı olmayanlar da uzun süre bu etkiye maruz kalmaları halinde, bu sorunla yüzleşebilir. Doğrudan güneş ışığına maruz kalmak, bu sebeple doğru değildir. Direkt güneş ışığı, radyoaktif etkileri ile cilt ve tüm vücut üzerinde etkilere neden olabilir.
Güneş çarpmasının belirtileri arasında baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, terleyememe, sinir sistemi bozuklukları ve bilinç kaybı bulunur. Güneş çarpmasından korunmak için güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalı, güneş koruyucu önlemler alınmalı ve sıvı tüketimi arttırılmalıdır.
Güneş Çarpması ve Risk Faktörleri
Güneş çarpması, sıcak havalarda güneş altında uzun süre kalan bireylerde meydana gelebilen ciddi bir durumdur. Özellikle çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, aşırı kilolu veya kaşektik kişiler, kanser hastaları, psikiyatrik rahatsızlığı olanlar, 65 yaş üzeri kişiler ve gebeler güneş çarpması açısından risk altında olan gruplardır. Yüksek sıcaklıklara maruz kalmak, aşırı besin tüketmek, kalın giyinmek ve fazla alkol tüketmek de güneş çarpmasını tetikleyebilir.
Güneş Çarpmasının Belirtileri ve Tehlikeleri
Güneş çarpmasının belirtileri arasında baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, terleyememe, sinir sistemi bozuklukları, ruhsal durum bozuklukları ve bilinç kaybı bulunur. İleri safhalarda tehlikeli olabilen güneş çarpmalarında, ciddi yaşam kaybı riski vardır ve kişinin sinir sisteminde kalıcı hasarlar oluşabilir. Bu nedenle, güneş çarpması belirtileri görüldüğünde vakit kaybedilmeden tedbirler alınmalıdır.
Güneş Çarpmasından Korunma Yolları
Güneş çarpmasından korunmak için güneşin yoğun olduğu saatlerde (10.00-16.00) mümkün olduğunca dışarıya çıkılmamalıdır. Güneş gözlüğü, şapka ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalı ve mutlaka güneş koruyucu kremler sürülmelidir. Günde en az 2,5-3 lt sıvı tüketmek, sindirimi kolay hafif yiyecekler tercih etmek ve ılık duş almak da önemlidir.
Güneş Çarpmasında İlk Müdahale
Güneş çarpması durumunda, kişi hemen serin bir yere alınmalı ve üzerindeki sıkı giysiler gevşetilmelidir. Vücut ısısını düşürmeye yönelik başına, göğsüne ve koltukaltlarına soğuk su ile ıslatılmış bez koyulabilir veya soğutucularla soğutmaya çalışmak gerekir. Kan dolaşımını başa doğru yönlendirmek için kişinin ayakları yükseltilmeli, kol ve bacaklara masaj yapılmalıdır. Ateş düşürücü ilaçlar kullanmak da gerekebilir.
Güneş Çarpması Sonrası Komplikasyonlar
Güneş çarpması sonrası oluşabilecek komplikasyonlar nedeniyle hastalar birkaç hafta takip edilmelidir. Sıvı ve tuz dengesi ile sıcaklık değişimleri gözlem altında tutulur. Güneş çarpmasında tablo kötüye gidiyorsa tuz ve elektrolit seviyelerini belirlemek için kan testleri kullanılabilir. Kan testi sonucuna göre hastaya sıvı terapisi uygulanabilir.
Çocuklarda Güneş Çarpması ve Önlemler
Çocukların cildi güneşe karşı hassastır, özellikle 1 yaş altı bebekler için güneş koruyucu kullanırken doktora danışmak önemlidir. Çocuklar dışarı çıkarılmadan önce güneş koruyucu sürülmeli ve güneşin yoğun olduğu saatlerde (10.00-16.00) dışarı çıkılmamalıdır. Uzun süre güneş altında kalan çocuklarda güneş çarpması olabilir, bu durumda bol bol su içirilmeli ve vücut sıcaklığı normalin üzerindeyse ateş düşürücü ilaçlar kullanılmalıdır.
Güneş Çarpmasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Güneş çarpması durumunda kesinlikle su içirilmemeli, alkol koklatılmamalı ve katı yiyecekler verilmemelidir. Güneş çarpması teşhisi için kişinin semptomları gözden geçirilmeli, kan basıncı ve sıcaklık değerleri ölçüldükten sonra tanı konulmalıdır. Güneş çarpmasına maruz kalan kişi hemen serin bir yere alınarak ilk müdahale yapılmalı ve gerekirse en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.
Berkay Ateş, Çağlar Ertuğrul, Merve Dizdar ve Ercan Kesal’ın başrolünde yer aldığı, kadrosuyla şimdiden 2023’ün en iddialı yerli yapımlarının arasına giren Magarsus’un galası yapıldı.
Oyuncu kadrosunda Berkay Ateş, Çağlar Ertuğrul, Merve Dizdar ve Ercan Kesal gibi isimlerin yer aldığı BluTV’nin merakla beklenen orijinal dizisi Magarsus’un galası Hilton İstanbul Bosphorus’da gerçekleşti. Gala gecesine dizinin oyuncularının yanı sıra aralarında Birce Akalay, Caner Cindoruk, Nilperi Şahinkaya, Emre Yusufi, Zeynep Tuğçe Bayat, Cansel Elçin, Nazlı Bulum, Ali Gözüşirin ve Yağızcan Konyalı gibi sanat ve oyuncu dünyasından pek çok ünlü isim katıldı. Gecede Emir Ersoy ve orkestrası da sahne aldı.
2023’ün en iddialı yerli yapımlarının arasına giren Magarsus’un ilk iki bölümü Hepsiburada Premium’un katkılarıyla BluTV platformunda 10 Ağustos’ta izleyicilerle buluşacak.
“MAGARSUS, İLK YURTDIŞI ÖDÜLÜNÜ ALDI”
Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, “Bu gece için çok heyecanlıyız. Hepsiburada ailesi olarak Hepsiburada Premium ve Magarsus önemli bir iş birliğine imza attı. Hepsiburada Premium ailesi olarak birinci yaş günümüzü kutluyoruz. Magarsus da bizim katkılarımızla gerçekleştirilen BluTV’nin harika bir yapımı. Yarın inşallah merakla bekleyen izleyicilerle buluşturacağız. Hepsiburada Premium, Türkiye’nin ilk yerli e-ticaret sadakat programı ve bu programa dahil olanlara BluTV hediye ediliyor. Magarsus bu yılın en iddialı yapımı. Eminim fragmanları izlediğinizde neden destek olduğumuzu anlayacaksınız. İnanılmaz etkileyici. Şu anda halihazırda 7. Berlin TV Series Festivali’nde de ilk yurtdışı ödülünü aldı. Bu yüzden tüketicilerimizle kavuşturmak için çok heyecanlıyız” açıklaması yaptı.
BluTV CEO’su Deniz Şaşmaz Oflaz ise “Magarsus bizi çok heyecanlandıran bir iş. Aslında bugün ilk defa uzun süreçten sonra izleyiciyle paylaşıyor olacağız. Bu coğrafyanın hikayelerini anlatmaya çok odaklandık. Magarsus da bunlardan biri” şeklinde konuştu.
MERVE DİZDAR: ‘’HEM AİLE DRAMASI HEM DE BİRÇOK AKSİYON VAR’’
Oyuncu Merve Dizdar ise “Çok heyecanlı ve çok mutluyum. Gördüğünüz gibi zaten ekibin hepsiyle oynamak, çalışmak benim için çok mutluluk vericiydi. Ama benim için yeni olan ilk defa Ozan ile çalışmam. İyi ki yönetmenimiz Ozan…Tansu bence dizi tarihinin de önemli bir karakterlerinden biri. Yurt dışında okumuş, şimdi de şirketin başına geçmeye çalışan bir karakterimiz. Biz Çağlar ile dizide kardeşiz. Başımıza neler geldiğini diziyi izledikten sonra göreceksiniz. Aile draması diyebilirim. Ama işin içinde birçok aksiyon da var” şeklinde konuştu.
ÇAĞLAR ERTUĞRUL: ‘’ÇOK GÜZEL YAZILMIŞ BİR İŞ O YÜZDEN ÇOK GURURLUYUM’’
Böyle bir projeye dahil olduğum için çok mutlu olduğunu dile getiren Çağlar Ertuğrul ise;’’Yapımcılarımıza da buradan teşekkür ediyorum. Tabii ki yönetmenimiz Yunus Ozan Korkut da burada. Onlara ‘ben olurum olmam ama bu işi izlemek istiyorum’ dedim. Çok güzel yazılmış bir iş. O yüzden çok gururluyum. Umarım seyirci de her zaman gururla ve güzel bir şekilde bu işi hatırlar. Oyuncu kadromuz da burada Hepsi çok birbirinden yetenekli. Hepsiyle sahne paylaştığım için çok mutluyum. Bundan sonrası artık daha çok seyircide.” dedi.
Diziyi, Hepsiburada Premium üyeleri, paket dahilindeki hediye BluTV üyelikleri sayesinde izleyebilecekler. Geçtiğimiz ay birinci yılını kutlayan Hepsiburada Premium’un 1 milyondan fazla üyesi bulunuyor.
Ampüte Futbol Milli Takımı’nın yıldızı Barış Telli’nin mücadeleyle dolu hayat hikâyesinin anlatıldığı Hayatla Barış filminin başrol oyuncusu belli oldu. Küçük yaşta yaşadığı talihsiz kazadan dolayı hayalleri yok olan, ama mücadele etmekten bir an bile vazgeçmeyen paralimpik sporcu Barış Telli’yi ünlü oyuncu Taner Ölmez canlandıracak.
Çekimler öncesi bir araya gelen Taner Ölmez ve Barış Telli, birbirlerine olan sevgilerini ve güvenlerini ifade ettiler. Proje henüz yokken hayatının film olması söz konusu olduğu zaman kendisini Taner Ölmez’in oynamasını çok istediğini belirten Barış Telli, kendi hayat hikayesindeki mücadele azmini, başarıya giden yoldaki ruhu, inancı, kaliteli oyunculuğu ve fiziki benzerliği ile seyirciye çok iyi yansıtacağına olan inancının tam olduğunu ifade etti. Taner Ölmez ise Telli’ye ‘Muhteşem bir sporcusun, bu umut dolu başarı hikayesini hayata geçirecek olmak benim için de ayrıcalık” dedi . Barış Telli’den kanedyenlerin kullanımı, topa vuruş teknikleri, topla tempo arttırma gibi konularda ders alan Taner Ölmez’in bu zor anlarda pes etmeksizin çalışmalara devam etmesi ve Barış’ın azmini oryantasyon aşamasında dahi yakalamış olması gözlerden kaçmadı. Taner Ölmez’in ve Barış Telli’nin hikayeye olan inançları test çekimlerinde sahada ve ekipte büyük bir enerjiye sebep oldu.
Hayatının filme alınması ile ilgili konuşan Barış Telli, ‘Henüz hayatta iken hikayemin filme alınıyor olması benim için büyük bir şans ve mutluluk. Benim hayallerime ve bu mutluluğa giden yolculuğum, maalesef o kadar da kolay değildi. Ama biliyorum ki, insan sadece vazgeçtiğinde kaybeder ve kaybetmek hiçbir zaman benim karakterimde olmadı. O yüzden asla vazgeçmedim. Kaybettiğime üzülmek yerine, var olanı güçlendirdim. Bu yolculukta aklım pusulam, kanedyenlerim ise kanatlarım oldu. Ayağım yokken koşmayı, hiç umudum yokken hayatımla barışıp pes etmeden ufka bakmayı öğrendim. Bana eksik olduğumu söyleyenlere ise dünyaları nasıl sallayabildiğimi gösterdim. Ben Barış ve işte bu benim başarı hikayem, benim rüyam” dedi.
Four Story Prodüksiyon’un üstlendiği, yönetmenliğini Ekin Pandır’ın yaptığı ve Koray Yeltekin’in kaleme aldığı Hayatla Barış filminin senaryo danışmanlığını ise Burak Göral yaptı. Müziklerinde Fahir Atakoğlu gibi kült bir ismin imzasının bulunacağı filmde, kast ekibinin de yapım ekibiyle uyumlu bir kalitede seyredeceği, filmin içeriğiyle hafızalarda uzun süre yer edecek bir kalitede ve seyir zevki yüksek içerikte olacağı konusunda şimdiden iyi bir ipucu veriyor.
Sinema seyircisinin Türk Sineması’na ilgisinin azaldığı pandemi ve deprem gibi sosyal olgular nedeniyle sektörün adeta yoğun kan kaybettiği bir dönemde, adından övgüyle söz ettiriyor. Sinemaya dair umutları tazeleyen Hayatla Barış projesinin çekimlerine 28 Ağustos’ta istanbul’da başlanacak. Mekan seçimleri ve kostüm çalışmaları hızla devam eden filmin gerçeklik algısını pekiştirmek için bir bölümünün Barış Telli’nin memleketi Kırıkkele’de çekilmesi planlanıyor. Altı haftada bitmesi planlanan ve uluslararası standartlarda CGI teknolojisi kullanılacak filmin, Şubat 2024’te seyirciyle buluşması hedefleniyor.
Karabağlar Belediyesi, UNESCO 2023 Aşık Veysel Yılı etkinlikleri kapsamında Anadolu aşıklık geleneğinin güçlü temsilcisi Aşık Veysel Şatıroğlu’nu, Ender Balkır’ın seslendireceği türkülerle anacak. Ender Balkır konseri, 11 Ağustos 2023 Cuma günü Uzundere Rekreasyon Alanı Murat Çobanoğlu Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek ve saat 20.30’da başlayacak.
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, UNESCO 2023 Aşık Veysel Yılı nedeniyle geçen aylarda “Dostlar Beni Hatırlasın” karma sergisini sanatseverlerle buluşturduklarını hatırlatarak, “Gönül gözüyle gören ve yaşamı yorumlayan Anadolumuzun bu büyük değerini anmayı sürdürüyoruz. Vatandaşlarımızı bu anlamlı etkinliğe katılmaya davet ediyorum. Değerlerimize sahip çıkmaya, onları gelecek kuşaklarla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
Zeytinburnu Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi (ZAK), ilçedeki 9 okulda eğitim gören 1.200 öğrenciye Afet Farkındalık Eğitimi verdi. Önümüzdeki dönem eğitimler lise ve dengi okullarda devam edecek.
Zeytinburnu Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi (ZAK)’nin ilçedeki okullarda afet bilinçlendirme eğitimleri yeni eğitim ve öğretim döneminde de devam edecek. İlçedeki ilk ve orta eğitim düzeyindeki 9 okulda yaklaşık 1 saat süren ve ZAK’ın uzman AFAD onaylı eğitmen kadrosuyla verdiği Afet Farkındalık Eğitimleri’ne bugüne kadar 1.200 öğrenci katıldı. Önümüzdeki eğitim ve öğretim döneminde ise lise düzeyindeki okullarda eğitimler devam edecek.
ARAMA KURTARMA ARACI İLE UYGULAMALI EĞİTİM ZAK’ın okullarda verdiği eğitim kapsamında; heyelan, çığ, sel, deprem gibi afetlere hazırlık, afet esnasında ve sonrası için davranış şekli ve alınacak tedbirler çeşitli slatylar üzerinden anlatılırken, korunmaya yönelik basit ve etkili yöntemlerde uzmanlar tarafından öğrencilere aktarılıyor. Ayrıca öğrencilerin eğitimlere olan ilgisini artırabilmek ve olaya daha çok adapte olabilmeleri için ZAK’ın Arama Kurtarma Aracı’nın da tanıtımı yapılıyor ve bu esnada yangında tahliye ve yangın bilgisi eğitimi de veriliyor. Aynı eğitimleri Zeytinburnu Bilgi Evleri’nde veren ZAK, öğrenciler için Zeytinburnu İlçe Afet Yönetim ve Koordinasyon Merkezi’ne de geziler düzenliyor.
Son dönemde dijitalleşme çalışmalarıyla öne çıkan Ege Üniversitesi, bu kapsamda yaptığı çalışmaların kalitesini yetkili kurumlara tescil ettirmeye devam ediyor. Ege Üniversitesi, bilgi varlıklarının korunması ve güvenli şekilde saklanması amacını taşıyan “ISO 27001 Bilgi Yönetim Güvenliği Sistemi” belgesini almaya hak kazandı. EÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Ümit Daştan, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ı makamında ziyaret ederek belgeyi takdim etti.
Dijitalleşen dünyada kişisel verilerin ve kurumsal bilgilerin güvenli şekilde saklanmasının hayati önem taşıdığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Gelişen teknoloji ve artan bilgi kullanımı ile bilgi güvenliğinin önemi her geçen gün artıyor. Bu amaçla Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin yayınladığı Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi ve Kamu iç kontrol standartları tebliği gibi mevzuat ve standartların uygulanması amacıyla kurumumuzda Bilgi Güvenliği Yönetim Sisteminin devreye alınarak bilgiye erişimin sistematik bir şekilde izlenmesi ihtiyacı doğdu. Buna istinaden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde söz konusu sisteme uyum çalışmalarını gerçekleştirerek denetim sonucunda belgemizi aldık. Üniversitemizin bilişim altyapısını bir standart çevresinde tanımlayarak risklerin belirlenmesini ve olası tehditlerin raporlanmasını sağlayacağız. Bilgi güvenliği konusunda ölçülebilir ve sürdürülebilir bir sistemi üniversitemize kazandırdıkları için Bilgi İşlem Daire Başkanımız Ümit Daştan’a ve emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
“Dijital dönüşüm devam edecek”
Ege Üniversitesinin dijital dönüşümünün devam edeceğini söyleyen Prof. Dr. Budak, “Dünyada var olmamız için gelişen ve sürekli değişen teknolojiye ayak uydurmamız gerekiyor. Bunun için üniversitemizin dijitalleşme misyonu kapsamında başarılı ve örnek çalışmalar yürütüyoruz. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda oluşturulan Dijital İnovasyon İş Birliği Platformunun sekiz kurucu üyesinden birisiyiz. Gerek öğrencilerimizin gerekse akademisyenlerimizin işlemlerini daha rahat ve hızlı yapmalarını sağlayacak pek çok dijital uygulamayı hizmete sunduk. Tam akredite bir araştırma üniversitesi olarak ülkemizin teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten bir konuma gelmesi adına üzerimize düşen görevi yapmak için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.
EÜ Bilgi İşlem daire Başkanı Ümit Daştan ise Ege Üniversitesine güvenilir bir sistemi kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek “ISO 27001 Bilgi Yönetim Güvenliği Sistemi” belgesini Rektör Prof. Dr. Budak’a takdim etti.
Türkiye’deki elektrik üretiminin %100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından gerçekleştiren Zorlu Enerji, Tekirdağ’da kuracağı Yeniçiftlik RES ve Kırklareli’nde kuracağı Hamitabat RES sayesinde portföyünde ilk kez depolamalı elektrik üretim tesisine sahip olacak. Aldığı bu ön lisanlar sayesinde gerçekleştireceği yatırımlar sonucunda toplamda 375 MWe depolamalı rüzgar gücüne sahip olacak.
Geleceğin enerji dünyasında başrolü oynayacak olan enerji depolama sistemleri, yüksek üretim dönemlerinde üretilen fazla enerjiyi depolayıp üretimin düştüğü dönemlerde serbest bırakarak arz talebinin dengelenmesine destek olacak. Bu da uzun vadede daha tutarlı ve güvenilir bir güç arzı sağlayarak yenilenebilir kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasına ve enerji arz talebini dengelemeye destek olacak.
İki farklı depolamalı rüzgar santrali ön lisans başvurusu EPDK tarafından onaylanan Zorlu Enerji’nin Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap, “Bugün sahip oluğumuz yenilenebilir enerji portföyümüzün payını daha da artırmak ve kaynak çeşitliliğini geliştirmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Kurulacak Depolamalı Rüzgâr Enerjisi Santrallerimiz sayesinde yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanmayı ve ülkemizin enerji verimliliği yolunda ilerlediği kulvara güç katmayı amaçlıyoruz. Hayata geçirilecek depolamalı sistemlerin batarya teknolojilerinin gelişimine de çok önemli bir katkı sunacağını farkındayız. Aynı zamanda iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek adına önemli bir adım daha atmış oluyoruz. Depolamalı rüzgar enerji santrallerimiz tamamlandıklarında yılda 24 milyon ağacın sıfırladığı CO2 salımına eşdeğer olan 532 bin ton karbondioksit salımının önüne geçecek. İki santralimizden elde edeceğimiz enerjiyle yıllık 328 binden fazla hanenin elektriğinin daha yenilenebilir kaynaklardan sağlayabileceğiz” dedi.
Geleceğin enerji şirketi olma vizyonu doğrultusunda odağına sürdürülebilirliği alan Zorlu Enerji, gerçekleştireceği iki önemli yatırımla sektörün sürdürülebilir olma yolculuğuna katkıda bulunmaya devam edecek.
Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk, 2023 yılının ilk yarısında solo bazda 1,493 milyar TL net kâr elde ederek, önceki yılın aynı dönemine göre net kârını %129 artırdı.
Faaliyet Gelirlerindeki Artış Devam Ediyor, Aktif Büyüklük 190 Milyar TL’ye Ulaştı
Türkiye’nin öncü katılım bankası Albaraka Türk, 2023 yılının ilk altı ayına ilişkin finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirerek açıkladı. Aktif büyüklüğü 189,7 milyar TL’ye ulaşan Albaraka Türk, 99,5 milyar TL’lik nakdi kredi portföyüyle geçen yıl sonuna göre nakdi kredi portföyünü %32 artırarak ülke ekonomisine sağladığı katkıyı sürdürdü. Yılın ilk altı ayında 3,1 milyar TL net kâr payı geliri elde eden Banka, önceki yılın aynı dönemine göre net kâr payı gelirini %41 oranında artırmış oldu.
Artan Kârlılık ile Sermaye Yeterlilik Oranındaki Yükseliş Korundu
Albaraka Türk’ün kaynak yapısında 137,6 milyar TL’ye ulaşan toplanan fonların payı %73 olarak gerçekleşti. Şubat ayında temin edilen 100 milyon USD’lik katkı sermayenin pozitif etkisine ek olarak, Bankanın kâr üretim kapasitesinin artmasıyla öz kaynak yapısı güçlenmeyi sürdürdü. Sermaye Yeterlilik Oranı 30.06.2023 itibarıyla %14,6 olarak gerçekleşti.
Aktif Kalitesi Güçlenmeye Devam Ediyor
2022 yıl sonunda %1,94 olan takipteki alacaklar oranı (NPL) Haziran 2023 itibarıyla %1,37 olarak gerçekleşti. Banka, 2022 yılında uyguladığı aktif kalitesinin güçlendirilmesine yönelik politikalarını bu yıl da sürdürmeye devam ediyor. Takipteki alacaklar için ayrılan karşılık oranı 2022 yıl sonunda %88 iken Haziran 2023 itibarıyla %95’e yükseldi.
“Sürdürülebilir gelir artışı ve güçlü finansal yapımızla büyümeye devam ediyoruz.”
Finansal sonuçlara ilişkin görüşlerini paylaşan Albaraka Türk Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Malek Temsah, aktif kalitesinin arttırılması ve sürdürülebilir kârlılık ile sermaye yapısının güçlendirilmesine dair atılan adımların meyvelerini almaya başladıklarını; 2023 yılının ilk altı ayında önceki yılın aynı dönemine göre %129 artışla 1,493 milyar TL net kâr elde ettiklerini belirtti.
Net kâr artışında sağlanan bu önemli gelişmenin ve tüm gelir kalemlerinde sağlanan başarının yanı sıra operasyonel süreçlerin yürütülmesinde sağlanan verimlilik artışının da önemli katkıları olduğunu ifade etti. Temsah, Türk Lirası katılım fonlarını 2022 yıl sonuna göre yaklaşık %37 artırdıklarını söylerken Liralaşma stratejini başarıyla uyguladıklarını belirtti. Bilanço güçlendirme faaliyetleriyle beraber 2022 yılında ciddi düşüş kaydederek %1,94 olarak gerçekleşen takipteki alacaklar oranının 2023 yılının ikinci çeyreğinde %1,37’ye gerilediğini ifade eden Temsah, takipteki alacaklar için ayrılan karşılık oranını %94,9’a yükselttiklerini ve serbest karşılık tutarını da 2,5 milyar TL’ye çıkardıklarını belirtti. Temsah “Finansal stratejimizi sağlam temeller üzerine kurarak sürdürülebilir gelir artışı ve güçlü finansal yapımızla büyümeye devam ediyoruz.” dedi.
“Dijital ve sürdürülebilir geleceğe öncülük eden bir banka olmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
Temsah, Kur Korumalı TL Katılma Hesapları uygulamasını başarılı bir şekilde yürütmeye devam ettiklerini söyledi. 2023 yılının ilk yarısında TL kredileri 2022 yıl sonuna göre %46 büyüttüklerini, son 3 ayda ise büyümede %20 artış kaydettiklerini ifade eden Temsah “Güçlü bilanço yapımız ve çözüm odaklı bankacılık yaklaşımımızla en iyi müşteri deneyimini sağlayarak emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Güvenilir, yenilikçi ve çözüm odaklı bankacılık vizyonumuzla, dijital ve sürdürülebilir geleceğe öncülük eden bir banka olmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Türk Telekom’un dijital TV platformu Tivibu, en sevilen ligleri ekrana taşıyor. La Liga’dan Bundesliga’ya, Serie A’dan FA Cup’a birçok içeriğiyle Tivibu, yeni sezonda futbolun merkezi oluyor. Milli oyuncularımız Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler, Çağlar Söyüncü gibi isimlerin oynadığı ligleri seyircilerle bir araya getiren Tivibu’da yeni sezon 11 Ağustos’ta başlıyor.
Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, Avrupa’nın devlerini ekrana taşıyor. Real Madrid, Barcelona, Bayern Münih, Inter gibi takımların yer aldığı futbolun en sevilen liglerinden olan La Liga, Bundesliga, Serie A gibi daha birçok ligi seyirciyle bir araya getiren Tivibu’da, yeni sezonun ilk düdüğü 11 Ağustos’ta çalıyor. Maçlar Tivibu Spor ve S Sport ekranlarından canlı izlenebiliyor.
Milli oyuncular Tivibu’da
Avrupa’da Türkiye’yi temsil eden oyuncularımız Tivibu’nun geniş spor içerikleriyle ekrana taşınıyor. Serie A’nın en büyüklerinden Inter’in on numarası Hakan Çalhanoğlu ve Atalanta’lı Merih Demiral, La Liga’nın devi Real Madrid’in genç yıldızı Arda Güler ve Atletico’nun stoperi Çağlar Söyüncü, gelecek sezon Tivibu üzerinden S Sport ekranlarından canlı izlenebiliyor. 11 Ağustos’ta UD Almeria-Rayo Vallecano mücadelesiyle başlayacak olan La Liga’da temsilcilerimiz ilk hafta mücadelelerinde, Real Madrid-Athletic Bilbao ve Atletico Madrid-Granada maçlarında forma giyme şansı elde ediyorlar. Serie A’da ise 19 Ağustos’ta oynanacak ilk hafta maçlarında milli oyuncumuz Hakan Çalhanoğlu’nun takımı Inter, Monza karşısında sahaya çıkıyor. Merih Demiral ise Atalanta-Sassuolo maçında eski takımına karşı forma giyiyor.
Bundesliga Tivibu Spor’da
Birçok Türk oyuncunun yer aldığı Almanya’nın en üst ligi olan Bundesliga’da sezon 18 Ağustos’ta başlıyor. Werder Bremen-Bayern Münih maçıyla sezon açılışı yapacak olan Bundesliga’da, Fenerbahçe’de de forma giyen Kim Min Jae’nin oynaması bekleniyor. Hoffenheim’e transfer olan Fenerbahçe’nin Macar stoperi Attila Szalai ise Freiburg maçıyla ilk Bundesliga’ya çıkıyor. Bundesliga heyecanı sezon boyunca Tivibu Spor ekranlarından canlı yayınlanıyor.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) Şehir genelinde ulaşım imkânlarının arttırılmasına yönelik planlamalar ve çalışmalar gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi, gerek kent merkezinde gerekse kırsal mahallelerdeki yollarda konfor ve güven arttırıcı dokunuşlarına devam ediyor.
DAR YOLLAR GENİŞLİYOR, YOLLARA KONFOR VE GÜVEN GELİYOR
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri tarafından, Kocasinan ilçesi Çevril Mahallesi istikameti – Taşhan Mahallesi bağlantısı yol ayrımı görüş açısının olmaması ve yol kotunun yüksek olması ile Taşhan Mahallesi’ne iniş ve çıkışta tehlike oluşturması gerekçeleriyle, mevcut kavşakta yol kotunun düşürülmesi ve kavşakta genişletme çalışmaları başlatıldı.
KISA SÜREDE SONUÇLANDIRILMASI PLANLANIYOR
Dar yollar genişlemesi ile yollara konfor ve güven gelirken, Kocasinan ilçesi Çevril Mahallesi istikameti – Taşhan Mahallesi bağlantısı yol ayrımındaki çalışmaların kısa sürede sonuçlandırılması planlanıyor. Çalışma sonucu mahalle sakinlerinin daha güvenli bir şekilde yolculuk yapmaları sağlanarak, olası kazaların da önüne geçilmiş olacak.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Lideri Firuz Bağlıkaya, son devirde BDDK tarafından alınan yurt dışı tiplere yönelik kredi kartı taksit sonlandırılması kararında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne düzenlenen paket çeşitlerin muaf tutulması doğrultusundaki kesim beklentisini lisana getirdi.
KKTC’nin Türk lirası kullanan bir ülke olduğuna dikkati çeken Bağlıkaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
“KKTC Türk turizmi için çok kıymetli bir destinasyon. Siyasi, toplumsal ve ekonomik olarak bir ve bir arada olduğumuz bir ülke. KKTC’ye giden bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Türk lirası harcıyor. Hasebiyle biz Döviz çıkışı kelam konusu değil.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından getirilen düzenleme ile kredi kartıyla yurt dışı turizm harcamalarındaki taksitlendirmenin kaldırılması ekonomik tedbirler kapsamında anlaşılabilir lakin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu düzenlemeden muaf tutulması hem Türkiye’deki hem de KKTC’deki turizmciler açısından büyük değer taşıyor.”
Bağlıkaya, toplumsal medya ve internet siteleri üzerinden yapılan Evraksız Seyahat Acentacılığı kapsamındaki pazarlama faaliyetlerine de dikkati çekerek bu mecralarda gerçekleştirilen kaçak faaliyetlerin tüketici mağduriyetlerinin en değerli kaynağı olduğunu ve bu haksız yapılarla süratli ve faal çaba edilmesinin kıymet arz ettiğini aktardı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın turizm emelli kiralık konutlarla ilgili mevzuat çalışması içinde olduğunu hatırlatan Bağlıkaya, “Turistik gayeli olarak kiralanan meskenler bölümümüz açısından önemli dertler yaratıyor.
Türkiye’ye gelen turist sayısı artıyor lakin otellerde doluluklar düşük kalıyor. Kelam konusu kiralamaların denetim ve kayıt altına alınması gerekiyor. Bu çerçevede turistik maksatlı kiralanan konutlar belgelenmeli ve seyahat acentaları vasıtasıyla turistle buluşmalı. Böylece vergilendirmesi, denetimi ve güvenlik ile ilgili boşluklar ortadan kalkar.” diye konuştu.
“KKTC uçuşlarında iç sınır tavan fiyat uygulaması olmalı”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) İdare Heyeti Lideri Orhan Tolun da KKTC’nin en değerli pazarının Türkiye olduğunu lisana getirerek, “Geçmişte BDDK’nın kararına nazaran Türkiye’de kredi kullanacak bireyler 6 taksitle seyahat satın alabiliyorlardı. 2019 yılında bu karar değiştirildi. Türkiye’de yurt içinde 12 taksit yurt dışında 3 taksite indirildi.
1 Ağustos prestijiyle ise yurt dışında taksitli seyahat satışı kaldırıldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için Türkiye en değerli pazar. Ercan Havalimanı’na yalnızca Türkiye’den gelen uçaklar inebiliyor. Biz KKTC’de Türk lirası kullanıyoruz. Bu taksit sınırlamasının KKTC için uygulanmamasını istiyoruz.” formunda konuştu.
Tolun, KKTC Türkiye ortasında uçak fiyatlarının da astronomik olduğunu vurgulayarak, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Biz geçmişte KKTC için iç sınır uygulaması talep etmiştik. KKTC Türkiye ortasında tavan fiyat uygulaması olsun istiyoruz. Zira yolcu Larnaka havalimanına kaçıyor. Larnaka’dan yarı fiyatına Avrupa’nın her yerine uçulabiliyor. Bu bizim için önemli bir kayıp oluşturuyor.
Yurt dışından gelen turist Rum tarafına iniyor orada tatilini pahalandırıyor. Vergi düzenlemelerinin yapılıp Türkiye ve Kıbrıs ortasındaki uçuşlarda tavan fiyat uygulaması olursa Kıbrıs turizmi hayat bulur.”
Investing.com – Hindistan Merkez Bankası (RBI), beklendiği gibi faiz oranlarını %6,5 seviyesinde sabit bıraktı. RBI, önümüzdeki dönem enflasyonunda olası bir artışı göz önünde bulundurarak sıkı para politikasını sürdüreceğini ifade etti.
RBI, yılın başlarında faiz artış döngüsünün sona erdiğine dair işaretler verdikten sonra politika repo faiz oranını beklendiği üzere %6,5’te sabit tuttu. Yakın gelecekte enflasyonun yükseleceği görüşünde olan banka, sıkı para politikasının devam edeceğini belirtti.
Bankanın başkanı Shaktikanta Das, canlı yayında yaptığı konuşmada, kötü hava koşulları nedeniyle artan gıda fiyatlarına dikkat çekerek Temmuz ve Ağustos aylarında enflasyonun yükselebileceğini ifade etti.
Bu Cuma açıklanması beklenen tüketici fiyat endeksi verilerinin, Haziran ayındaki enflasyonun beklenenden daha yüksek çıktığını ve Temmuz ayında da bu eğilimin devam ettiğini göstermesi bekleniyor.
Das, “Temmuz’da özellikle sebze kaynaklı gıda fiyatlarında bir artış yaşandı. Yakın zamanda enflasyonda önemli bir artış görülmesi muhtemel.” dedi.
Yıl boyunca enflasyonun, RBI’nin yıllık hedefi olan %4’ün üzerinde seyrettiği ve önümüzdeki aylarda da bu düzeyde kalacağı tahmin ediliyor.
Das’ın belirttiğine göre RBI, tüketici enflasyonu tahminini de revize etti ve fiyat artışının yılın geri kalanında %5’in üzerinde kalacağını belirtti. Gıda fiyatlarındaki artışların devam etmesi sebebiyle enflasyon beklentilerinin daha yüksek seviyelere çapalanabileceği riskine de değindi.
Ekonomiye genel bir bakış açısıyla yaklaşan Das, yerel üretim ve hizmet sektöründeki güçlü durum sayesinde Hindistan ekonomisinin küresel ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklı olduğunu söyledi.
Ayrıca Das, 2023 mali yılında kaydedilen %7,2’lik büyüme oranından biraz düşerek Mart 2024’e kadar olan süreçte %6,5 büyüme beklediklerini belirtti. Yine de Hindistan ekonomisi küresel ortalamaların üzerinde bir performans sergiledi.
RBI’nin bu kararı sonrasında Hindistan rupisi %0,1 oranında değer kazanırken Nifty 50 endeksi hafif bir düşüş yaşadı.
Galatasaray’da İtalyan yıldız Nicolo Zaniolo’nun satışından gelecek para, 8 yahut 10 numara transferlerine ayrılacak.
Sarı-kırmızılıların asıl planı, dönem sonunda ayrılacak Mertens’i yaşından dolayı ‘idareli kullanmak’ ve buraya bir yıldız transfer etmek.
Tete ile kanatlarda sorun kalmayacak. Rashica bilinmeyen. 10 numara için Joao Felix yahut Griezmann ayarında, dünyaca ünlü bir yıldızın getirilmesi, Oliveira’nın yerine de bir 8 alınması planlanıyor. Bunun için de adaylar Paredes, Fred ve Ndombele.
Ebeveynlerin genel bir zorluğu, çocuklarını uyutmaktır. Gece yatmayan, gündüz kalkmayan çocuklar için farklı uyku metotları bulunmaktadır. Birçok anne ve baba, çocukları uyutmak konusunda zahmet yaşadıklarını tabir etmektedir.
Bu nedenle, internet üzerinde “uyumayan çocuğu uyutma yöntemleri” ve “en tesirli bebek uyutma teknikleri” üzere bahisler sıkça araştırılmaktadır. Pekala çocukları ve bebekleri uyutmak için hangi teknikler kullanılabilir? Aşağıda, farklı çocuk uyutma stratejilerinden kimileri yer almaktadır:
Uyku Arkadaşıyla Uyutma Çocukları uyutmak, bilhassa bebeklerin uyku sistemini oluştururken sıkıntı olabilir. Birçok ebeveyn, bebeği uyuttuktan sonra odadan çıkmak yerine bebeği uyumadan evvel kendi kendine sakinleşmeyi öğrenmesi için uyku arkadaşıyla uyutmayı tercih edebilir. Bu formda, çocuğunuz gece boyunca daha rahat uyuyabilir ve uyandığında size daha az bağımlı hale gelir.
Uygun Uyku Ortamı Oluşturma Çocuğunuzu uyuturken, sessiz ve rahat bir ortam yaratmak kıymetlidir. Odada dikkat dağıtıcı elektronik aygıtlar kapalı olmalı, sıcaklık ve nem ayarlanmalıdır. Ayrıyeten çocuğunuzun uyuduğu yerin daima değişmemesi de değerlidir.
Uyku Öncesi Rutin Aktiviteler Çocuğunuzu rahatlatmak ve uyumaya hazırlamak için uyku öncesi aile aktiflikleri yapabilirsiniz. Oyunlar oynayabilir, kitap okuyabilir yahut sakin aktivitelerde bulunabilirsiniz. Bu cins etkinlikler, çocuğunuzun daha huzurlu bir biçimde uykuya dalmasına yardımcı olabilir.
Doğru Atıştırmalar Çocuğunuzun sağlıklı bir uyku alabilmesi için yatmadan evvel hafif atıştırmalar vermek kıymetlidir. Lakin bu atıştırmaların kafein yahut şeker içermemesine dikkat etmelisiniz. Uykuya yardımcı olacak sağlıklı seçenekler tercih edilmelidir.
Rahatlatıcı Kokuların Kullanımı Lavanta yağı üzere rahatlatıcı kokuların kullanılması, çocuğunuzun daha sakin bir halde uyumasına yardımcı olabilir. Lakin alerjik tepkilere karşı dikkatli olunmalı ve bir uzmana danışılmalıdır.
Uyku Rutini Oluşturma Çocuğunuzun uyku rutinini belirlemek, nizamlı bir uyku sistemi oluşturmasına yardımcı olabilir. Pijama giydirme, kitap okuma üzere aktiviteleri birebir sırayla her gün tekrarlayarak çocuğunuzun uyku alışkanlıklarını düzenleyebilirsiniz.
“Kağıt Mendil” Yöntemi Bu metotta, bebeğin yüzüne kağıt mendili yavaşça sürerek bebeği sakinleştirmeye çalışabilirsiniz. Fakat rastgele bir sıhhat sorunu yahut alerji riski varsa, hekiminize danışmanız kıymetlidir.
“Yatır Kaldır” Yöntemi Bu metotta, bebeğinizi ağladığında bir müddet beklettikten sonra sakinleşene kadar kucağınıza alabilirsiniz. Bu süreçte bebeği yavaşça tekrar yatağına koymaya devam ederek uyumasını sağlayabilirsiniz.
“Şişt Pat Pat” Metodu Bu yolda, bebeğinizin sırtına yavaşça dokunarak yahut sıvazlayarak sakinleştirmeye çalışabilirsiniz. Lakin bebeğiniz büyüdükçe tesiri azalabilir.
Unutmayın ki her çocuk farklıdır ve farklı uyku sistemleri deneyerek en uygun olanını bulmanız gerekebilir. Uyku sistemi oluşturmak ve çocuğunuzun sağlıklı bir uyku almasını sağlamak için sabırlı olmanız değerlidir.
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Ahmet Erkal Destek Eğitim Kursu öğrencilerine dondurma ikram etti.
“Eğitim varsa gelecek var” sloganıyla eğitime yaptığı katkılar Türkiye’de birçok belediyeye örnek olan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, belediyeye ait kursta ücretsiz eğitim alan öğrencilerle bir araya geldi.
Kursta başlayan eğitim öğretim dönemi hakkında Kurs Müdürü Saut Göv ve öğretmenlerden bilgiler alan Başkan Topaloğlu, daha sonra sınıfları tek tek dolaşarak öğrencilerle sohbet edip dondurma ikram etti.
Başkan Topaloğlu, öğrencilere başarılar, öğretmenlere de kolaylıklar diledi.
Eğitimin olmadığı hiçbir yerde başarının olamayacağını ifade eden Başkan Topaloğlu, yaptığı açıklamada, eğitime verdikleri desteklerin meyvelerini topladıklarını belirterek, son yapılan üniversite sınavında Türkiye 117’ncisi, Antalya ve Kemer birincisi Şevval Yağmur Öztürk’ün Ahmet Erkal Destek Eğitim Kursu’ndan çıktığını söyledi.
Topaloğlu, kursta eğitimin 16 Temmuz’da başladığına işaret ederek, “Kursta bulunan öğretmenlerimiz 300 öğrenciyi üniversiteye ücretsiz olarak hazırlıyor. Eğitim alan öğrencileri ve öğretmenleri ziyaret ettik. Çocuklarımıza moral olsun diye dondurma ikramında bulunarak sohbet ettik. Kursumuzda her yıl çıtayı yükselterek gidiyoruz. Çocuklarımıza ve öğretmenlerimize başarılar diliyorum.” dedi.
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Beycik Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya gelerek mahallede yapılacak olan projeler hakkında fikir alışverişinde bulundu. Başkan Topaloğlu’na, Belediye Başkan Yardımcısı Baki Yalın ve Belediye Meclis Üyesi Hasan Ali Acar da eşlik etti.
Kemer’in en önemli mahallelerinden olan ve özellikle yayla turizmine büyük katkı sağlayan Beycik Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların görüşme talebini değerlendiren Belediye Başkanı Topaloğlu, vatandaşların isteklerini dinleyerek mahallede yapılacak olan yol, kaldırım ve diğer çalışmalar hakkında mahallelilere bilgi verdi.
Başkan Topaloğlu, vatandaşların mahallede yaşadıkları sorunları tek tek not alarak çözümü için gerekli birimlere talimat verdi.
Beycik Mahallesi’nde özellikle ara yolların yapımı ve onarımı için gerekli çalışmalara başlanılacağına işaret eden Başkan Topaloğlu, mahallenin tüm sorunlarını en kısa sürede çözüme kavuşturacaklarını kaydetti.
Tıp dünyasında ‘otomikoz’ olarak adlandırılan kulak mantarı; dış kulak yolu cildinin mantar enfeksiyonu olarak tanımlanıyor. Dış kulak yolu cildinde gelişen mantarlar özellikle nemli ve sıcak ortamları seviyorlar. Bu nedenle deniz ve havuz aktivitelerinden veya hamam gibi nemli buharlı uygulamalardan sonra, çok terleyen kişilerde daha sık görülüyorlar. Genellikle tek kulakta oluşan kaşıntıyla kendini belli eden kulak mantarı hafife alınsa da, tedavisinde geç kalındığında kulak zarında delinmeye ve geçici işitme kaybına neden olabiliyor, dahası lenf bezlerine de yayılabiliyor Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Esin Özlem Atmış bu nedenlekulakta kaşıntı gibi sorunlarda mutlaka bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına başvurmak gerektiğini belirterek “Erken teşhis sayesinde mantar enfeksiyonları ağızdan ilaç kullanmaya bile gerek kalmadan sadece lokal uygulamalarla tedavi edilebiliyor. Geç kalındığında ise oluşan ciddi tablolar nedeniyle tedavi süresi oldukça uzayabiliyor” diyor.
İlk belirtisi kulakta kaşıntı!
Genellikle aspergillus ve candida mantarlarının sorumlu oldukları dış kulak yolu cildinde gelişen mantar enfeksiyonları sıklıkla kulakta oluşan kaşıntıyla kendilerini belli ediyorlar. Bazı tablolarda kaşıntı o kadar şiddetli oluyor ki hastalar kulaklarını sürekli kaşıdıkları için kanama yakınmasıyla hekime başvurabiliyorlar. Tablo ilerledikçe kulakta ağrı, kızarıklık, şişlik, akıntı ile pul pul cilt döküntüleri gibi yakınmalar da görülebiliyor. Bazı hastalarda kulak kepçesinde ve boyundaki lenf bezlerinde şişmeler de oluşabiliyor.
Mantar enfeksiyonuna zemin hazırlıyor!
Dış kulak yolunun cildi oldukça ince olduğu için kolaylıkla travmatize olabiliyor. Dış kulak yolundan salgılanan ve halk arasında kulak kiri olarak bilinen serumen salgıları hem dış kulak yolunu nemlendiriyor hem de asidik bir ortam sağlayarak kulağı enfeksiyonlara karşı koruyorlar. Ayrıca nemli ve sulu ortamlarda dış kulak yolunun incelmesini ve yumuşamasını önlüyorlar. Dr. Esin Özlem Atmış, dış kulak yolu travmatize olduğunda veya uzun süre ıslak kaldığında bu koruyucu mekanizmaların bozulduğuna işaret ederek, “Örneğin, kulak çubuğuyla kulakları sık sık temizlemek, deniz veya havuzdan sonra kulağı nemli bırakmak dış kulak yolunun doğal mekanizmasını bozarak mantar enfeksiyonlarına zemin hazırlayabiliyor. Bazen hastalarda dış kulak salgısı normalden çok daha fazla salgılanıyor ve kulak kendi kendine bu kiri temizleyemiyor. Bu durum da kulakta tıkanıklığa yol açarak bakteri ve mantar enfeksiyonunu kolaylaştırıyor. Böyle tablolarda kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı hekimler tarafından düzenli kulak temizleme işlemi yapılıyor” diye konuşuyor.
Kulak mantarına karşı 6 önlem!
Dr. Esin Özlem Atmış, kulakta mantar oluşumunu önlemek için almanız gereken önlemleri şöyle sıralıyor:
Suyla temastan sonra yumuşak bir havlu, pamuk veya ince bir peçeteyle dış kulak kepçesini iyice kurutun.
Sivri ya da sert materyaller ile dış kulak yolunu tahrip etmeyin.
Dış kulak yolu salgısını (serumen) sık temizlemekten kaçının.
Kan şekeri seviyenizin düzenli olarak normal sınırlarda kaldığından emin olun.
İşitme cihazı veya kulak içi kulaklık kullanıyorsanız, cihazlarınızı sık sık temizleyin.
Mantar enfeksiyonu sık tekrarlıyorsa, koruyucu önlem olarak, doktorunuzun bilgisi dahilinde, suyla temastan 15-20 dakika önce, dış kulak yolu cildinin asit miktarını arttırabilen yüzde 2’lik alkol borik solüsyonu kullanabilirsiniz.
Warcraft Rumble’ın kapalı betası sona erdi ve oyuncuların geri bildirimleri sayesinde bir dizi yeni ve geliştirilmiş özellikle birlikte Soft Launch’a girmeye hazırlanıyoruz!
Dün Filipinler’de kısa bir test aşamasıyla başlayarak, dünya çapındaki lansmanımıza hazırlanıyoruz. Son geliştirmeleri yaparken de önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca belirli bölgelere erişimi yaygınlaştıracağız.
Kapalı betamızın başlangıcından bu yana eklenen veya üzerinde yeniden çalışılan özellikler şunlar:
Arclight Surge – tanıdık haritaları yepyeni bir dokunuşla yeniden ziyaret edin!
Heroic Campaign – zorluğa hazır olanlar için el yapımı ekstra bir zorluk katmanı!
Yeni Bölgeler – Darkshore ve The Hinterlands, Warcraft Rumble’da minyatürleştirilmiş görünümleriyle yer alıyor.
Yeni Zindanlar – Gnomeregan ve Deadmines’de tanıdık düşmanlar (minyatür formda!) bekliyor.
Liderler ve Yetenekler – en yeni liderimiz Old Murk-Eye da dahil olmak üzere her mini için yeni yetenekler eklendi.
PvP Revizyonu – PvP sistemimiz dönüştürüldü ve artık değişen haritalar ve değiştiricilerle sezonlar içeriyor.
Ve çok daha fazlası!
Son olarak, zaten fark etmiş olabileceğiniz gibi… ismimiz değişti! “Arclight “ı bıraktık, ancak dahiyane gnom mühendisliği hala DNA’mızın ayrılmaz bir parçası. Yeni ismimiz biraz daha kısa, biraz daha çabuk ve doğrudan konuya giriyor – tıpkı bir Warcraft Rumble turu gibi!
Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yayın yapan FilmBox Arthouse, Japon sinemasından efsanevi yönetmenlerin unutulmaz filmlerini ekranlarımıza getiriyor.
Japon sinemasının altın çağı olarak kabul edilen 1940’lar ve 60’lar arası döneme ait, bu dönemin efsanevi yönetmenleri Akira Kurosawa, Yasujiro Ozu ve Mikio Naruse’nin imzasını taşıyan 5 muhteşem yapım, 12–21 Ağustos tarihleri arasında FilmBox Arthouse ekranlarında olacak.
Judo Efsanesi (Judo Saga /Sugata Sanshirô ) – 12 Ağustos Cumartesi, Saat 18:20
Adı Japon sineması ile özdeşleşen büyük usta Kurosawa’nın erken dönem filmleri arasında yer alan Judo efsanesi, bir gencin büyüme öyküsünü anlatıyor. Judonun inceliklerini öğrenmekte zorluk çeken inatçı genç Sugata, önce Judonun anlamını, bunun için de hayatın anlamını çözmesi gerektiğini fark eder.
Kanlı Taht (Throne of Blood / Kumonosu-jô) – 13 Ağustos Pazar, Saat 00:40
Japon sineması Kurosawa adı ile, Kurosawa da aktör Toshiro Mifune ile birlikte anılır. Bu yönetmen ve aktör ikilisinin imza attığı birçok kült yapımdan biri olan Kanlı Taht, kazanılmış bir zafer sonrasında, eşinin de tahrikleriyle Örümcek Ağı Kalesi’ni fethetmeye çalışan bir generalin öyküsünü anlatıyor.
Geç Gelen Bahar (Late Spring / Banshun) – 14 Ağustos Pazartesi, Saat 19:15
60 yaşında doğum gününde hayata veda eden, statik kamera kullanımı ile ünlenmiş usta yönetmen Yasujiro Ozu’dan 20. yüzyıl Japon yaşamına dair derin bakış. Geç Gelen Bahar, bir baba kızın öyküsünü anlatıyor. Noriko, dul kalmış, babasıyla mutlu bir yaşam sürerken teyzeleri, Noriko’nun artık evlenmesi gerektiğini söyler. Noriko her ne kadar babasını yalnız bırakmak istemese de hem babasını ikna eder, hem de evlenmeye karar verir.
Sonbahar Çoktan Başladı (Autumn Has Already Started / Aki tachinu) – 14 Ağustos Pazartesi, Saat 23:00
14 Ağustos Pazartesi ekrana gelecek diğer Japon klasiği, bir diğer ustanın, Mikio Naruse’nin imzasını taşıyor. Filmin öyküsünde; taşralı bekar bir anne, babası ölmüş olan, 6. sınıfa giden oğlu ile birlikte Tokyo’ya gelir ve çocuğunu, amcasının ailesinin yanına bırakır. Amca, karısı ve erkek çocuklarıyla zor durumdaki bir manavı işletmektedir. Anne, yerel bir handa yaşar ve çalışır.
Başıboş Günce (Her Lonely Lane/ Aki tachinu) – 21 Ağustos Pazartesi, Saat 23:00
Edebi eserlerini yayınlatmak için mücadele eden Fumiko, yıllarını yoksulluk içinde çalışarak geçirmekte ve bir yandan da erkek arkadaşının istismarına maruz kalmaktadır. Tek umudu, bu döngüden kendini kurtarmaktır.
Filmbox Arthouse yayınlarına, seçkin TV platformları KabloTV Kanal 344 ve Vodafone TV Kanal 56 üzerinden ulaşılabiliyor. Filmbox Arthouse içeriklerine ayrıca filmbox websitesi üzerinden bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor.
Türkiye’nin eğitim haritasında yeni bir dönem! Köklü geçmişiyle 37 yıldır eğitimde fark yaratan kuruluş, yenilikçi ve çağdaş eğitim anlayışıyla Türkiye’nin dört bir yanında nitelikli eğitimi yaygınlaştırıyor. Bu büyük başarı hikayesini, öğrencilerin ve öğretmenlerin geleceğine yön veren yeniliklerle okuyun!
Türkiye’de resmi devlet okullarında, derslik başına düşen yüksek öğrenci sayısı eğitim materyallerinin yetersiz kalmasına neden olurken öğrencilerle bireysel olarak ilgilenme oranını düşürerek akademik geleceği olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle okul müfredatına destek olmak için geliştirilen kurs eğitim merkezleri ile nitelikli bir eğitim programının takip edildiği özel okullar, başarının temel anahtarı olarak her geçen gün daha fazla öne çıkıyor. 1986 yılından beri yerel ve milli bir marka olarak Türkiye’de kaliteli eğitimin temellerini atan köklü Sevinç Eğitim Kurumları ise kendi alanının lideri olarak ülke genelindeki büyümesini hız kesmeden sürdürüyor.
Sahip olduğu “Başarıya Gülümse” ve “Geleceğe Gülümse” sloganları ile 37 yıldır nitelikli eğitimi erişilebilir kılan Sevinç Eğitim Kurumları, Türkiye geneline yayılmış 27 adet kurs merkezi ve 6 adet okulu ile eğitim anlayışındaki standartları değiştiriyor. Global sisteme uyum sağlayan yapısı, deneyimli akademik kadrosu ve yenilikçi eğitim anlayışı sayesinde öğrencileri sadece lise ve üniversiteye hazırlayarak başarılı bir kariyer garantisi vermekle kalmıyor; aynı zamanda bireysel gelişime ve farkındalık kazanımına odaklanarak toplumu oluşturan bireylere ve dolayısıyla topluma daha fazla ışık tutmayı planlıyor.
Türkiye Genelindeki Sevinç Eğitim Kurumları ve Başarıları
Sevinç Eğitim Kurumlarının Türkiye eğitim sistemine örnek olan başarılı yolculuğu, kurumun 1986 yılında dershane olarak hayata geçirilmesiyle başladı. 2013 yılında akademik sistemini yenileyen kurum, bünyesi altında faaliyet gösteren ve Türkiye geneline yayılan kolejleri ile bireyleri, en prestijli lise ve üniversitelere hazırlamaya başladı. 2015 yılı ile birlikte özellikle apolitik yanı sayesinde ülke genelindeki diğer eğitim kurumlarından farklılaşarak kendini geleceğe taşıyan Sevinç Eğitim Kurumları, bugüne kadar Anadolu Liselerine, özel yabancı okullara ve en yüksek puanla öğrenci kabul eden liselere giren her 5 öğrenciden 1’ini yetiştirmeyi başardı.
Kurumun, 2017 yılında başlatılan dershane dönüşüm sürecinde aktif olarak yer aldıktan sonra Sevinç Kurs Merkezleri projesini hayata geçirmesi ise özellikle YKS ve LGS puanlama sistemindeki ülke başarı seviyesini artırdı. Nitekim kurum çatısı altında hizmet veren kurs merkezleri, yetersiz devlet okulu yapısına en iyi şekilde destek olarak pek çok öğrencinin başarılı, kaliteli ve yenilikçi bir eğitim yolculuğuna çıkmasını sağladı. Böylece bugüne kadar sayısız öğrencinin hayallerine ulaşmasına yardımcı olarak hem yurt içi hem de yurt dışı akademik kadroların ilgi alanına girmeyi başardı ve nitelikli eğitimi Türkiye sektörüne çekti.
Sevinç Eğitim Kurumlarının Türkiye’deki Eğitim Sektörüne Etkisi
Sevinç Eğitim Kurumları, bilgilendirici ve yön gösterici eğitim sistemi ile bugüne kadar pek çok öğrencinin gelecek hedeflerine ulaşmasını sağladı. Sahip olduğu gelişmiş sistemi düzenli olarak güncelleyen kurum, özellikle 2009 yılından beri kullandığı eğitim teknolojileri sayesinde global modellere kısa sürede adapte olarak Türkiye genelindeki yayıncılık sektörünü de sonraki aşamaya taşıdı. Özellikle hibrid yayıncılık sistemi ile Türkiye’nin öncü kuruluşları arasında yer almayı başararak öğrencilere hem basılı yayınlarla hem de video içerikli uzantılarla tam teşekküllü bir eğitim portalı sağladı. 7/24 erişim mantığının sağladığı kolaylık ise ülke genelinde özellikle devlet okullarında okuyan ve yetersiz altyapı nedeniyle sınavda üstünlük gösteremeyen öğrencilerin, zengin ve modern bir sisteme girişini hızlandırdı. Bunun yanı sıra; kolej bünyesinde eğitim alan öğrenciler de YKS ve LGS gibi merkezi sistem sınavlarında en prestijli ve bilindik okullarda eğitim görme hakkı elde ederek geleceği şekillendirdi.
Türkiyenin en köklü, kaliteli ve nitelikli eğitim sistemine sahip olan Sevinç Eğitim Kurumları, öğrencilerin akademik hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olurken; yeni yetenekler keşfetmelerini ve gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmalarını da kolaylaştırıyor. İnteraktif, teknolojik ve etkileşimli öğrenme deneyimini ülke geneline yaymayı planlayan kurum, sadece MEB tarafından sunulan müfredatı daha uygulanabilir ve gelişmiş hale getirmekle kalmıyor; aynı zamanda toplumu oluşturan bireyleri eğiten öğretmenlerin kariyerlerine de odaklanıyor. Bu kapsamda sunduğu Sevinç Öğretmen Akademisi, Sevinç Veli Akademisi ve Stalks gibi çalışmalarla bireylere ilham olmaya ve toplumu geleceğe taşımaya aynı hızla devam etmeyi hedefliyor.
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Pazarlarda Büyüme Stratejisi doğrultusunda Güney Afrika Mobilya ticaret heyetiyle önemli iş birliklerinin kapılarını araladı.
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, “Birliğimizce Ticaret Bakanlığımız ve Pretorya Ticaret Müşavirliğimizin destekleri ile 2-5 Ağustos tarihlerinde, Afrika kıtasının en büyük 3’üncü ekonomisine sahip Güney Afrika Cumhuriyeti Johannesburg şehrinde mobilya sektörüne yönelik Ticaret Heyeti organizasyonu gerçekleştirdik. Türkiye’nin 2020-2022 yılları arasında (son 3 yılda) oturmaya mahsus mobilya faslında toplam ihracatı yaklaşık yüzde 40 artış göstermiştir. Son 3 yılda Güney Afrika’nın Türkiye’den Oturmaya Mahsus Mobilya faslında ithalatında ise yüzde 150 oranında artış meydana gelmiştir.” diye konuştu.
Bürolarda Kullanılan Koltuk ve Aksam parçalarında yüzde 113, Aydınlatma cihazları ve aksam parçalarında yüzde 265 artış
Başkan Gürle, “Yine son üç yıla bakıldığında Türkiye’den Güney Afrika’ya yapılan ihracatta dişçilik ve berber koltuklarında yüzde 23, Bürolarda Kullanılan Koltuk ve Aksam parçalarında yüzde 113, Aydınlatma cihazları ve aksam parçalarında yüzde 265 artış meydana geldi. Yakaladığımız bu olumlu ivme oturmaya mahsus mobilyalarda ve büro mobilyalarında Güney Afrika’ya ortalamanın çok üzerinde bir ihracat artışı olduğunu ve Güney Afrika’nın mobilya ithalatında Türkiye’ye yöneldiğini gösteriyor. Faaliyetlerimizle Güney Afrika pazarında istikrarlı bir şekilde büyümeyi planlıyoruz.” dedi.
150’ye yakın görüşme
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, “2 Ağustos’ta şehrin en önemli mobilya merkezi olan Kramerville bölgesi ziyaret edildi. 3 Ağustos’ta 18 Mobilya ihracatçısı firmamızdan 27 temsilcinin katılımı ile b2b toplantıları düzenlendi. Toplam 30 adet Güney Afrikalı Mobilya firması ile 150’ye yakın görüşme yapıldı. Yapılan bu görüşmelerden ihracatçı firmalarımız oldukça memnun kalmış, potansiyel firmalarla görüşmeler yapmıştır. 4 Ağustos günü Güney Afrika’nın en önemli mobilya fuarı Decorex Ziyaret edildi. Aynı zamanda 3 Ağustos günü toplantı gerçekleştirilemeyen firmalar ile kendi ofislerine ve showroomlarına gidilerek görüşmeler yapıldı. Bazı firmalarımız 3 Ağustos günü görüştükleri firmalara ziyaret gerçekleştirdiler.” dedi.
Hedef orta vadede 1 milyar dolar
Güngör, “Aynı zamanda Johannesburg Ticaret ve Sanayi Odası her zaman Türkiye ile iş birliğini arttırmaya yönelik faaliyetlerde bulunmaya hazır olduklarını beyan ettiler. Güney Afrika’ya düzenlediğimiz sektörel ticaret heyet organizasyonumuz çok verimli geçti ve katılan firmalardan çok olumlu geri dönüşler aldık. Mobilya sektörümüz için Güney Afrika potansiyel yeni bir pazar. Organizasyona katılan firmalarımız bu görüşmelerde ihracata dönüşecek birçok bağlantı gerçekleştirdi. 2022 yılında Güney Afrika’ya yüzde 30 artışla 672 milyon dolar civarında ihracat gerçekleştirdik. Hedefimiz bunu orta vadede 1 milyar dolara çıkarmak. Yapılan pazarlama ve iletişim faaliyetleriyle ülkeler ve sektörler arası ilişkilerimiz daha da yukarılara çıkacak ve ihracat hedeflerimizi daha da yükselteceğiz. Firmalarımızın görüşmelerinin ihracata dönmesi için destek vermeye ve yeni pazarlar bulmak için ticaret ve alım heyeti organizasyonları gerçekleştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
Bu görüşmelere Pretorya Ticaret Müşavirleri İlker Eralp ve Bengü Okur Erdoğan da eşlik etmiş, ayrıca katılımcılara Güney Afrika pazarı hakkında bilgilendirmelerde bulunmuşlardır.
Güney Afrika Cumhuriyeti Sektörel Ticaret Heyeti’ne katılan firmalar;
Sabancı Holding, 2023 yılının ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. İkinci çeyrek verileriyle birlikte, yılın ilk 6 aylık döneminde kombine satışlarını yüzde 61 artışla 265,8 milyar TL seviyesine yükselten Sabancı Holding’in konsolide net kârı ise 19,4 milyar TL oldu.
Özkaynak kârlılığında iyileşme ve güçlü nakit yaratımı sayesinde bilanço yapısını kuvvetlendirmeyi sürdüren Sabancı Holding, faaliyet kârı içerisinde döviz gelirlerinin payını yüzde 30 seviyesine ulaştırırken, ‘yeni ekonomi’ odaklı küresel büyüme stratejisi kapsamında da yatırımlarına kararlılıkla devam etti.
Konuyla ilgili değerlendirmesine 06 Şubat’ta yaşanan depremleri hatırlatarak başlayan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Ülke olarak yaşadığımız bu acı karşısında, sahada insanımızın yanında olup, yaraların sarılmasına katkıda bulunmayı en büyük önceliğimiz olarak görüyoruz. Tüm Topluluk şirketlerimizle de büyük bir kararlılıkla bölgede yardım faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda, Sabancı Vakfı, başlattığı eğitim seferberliği kapsamında ‘Hatay’a 3 Ayda 3 Okul’ sözünü yerine getirirken, Topluluk şirketlerimiz Brisa ve Enerjisa Enerji projeye, iki okulun yapımına destek vererek katıldı. Topluluk olarak, Sabancı Gönüllülerimiz ve şirketlerimizle, tüm yaralar sarılıncaya kadar sahada olacağız” dedi.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EKONOMİSİNİ FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ”
Sabancı Holding’in birinci yarıyıl performansına ilişkin de görüşlerini paylaşan Cenk Alper, “Dinamik portföy yönetimi anlayışımız ve başarıyla yürüttüğümüz dönüşüm stratejimizle, bir yandan ana işlerimizi büyütürken aynı zamanda Topluluğumuza yeni büyüme alanları kazandırıyoruz. 2022 yılında açıkladığımız orta vadeli yol haritamız doğrultusunda, yatırımlarımızı ikiye katlarken, banka dışı yatırımlarımızın yüzde 25’lik bölümünü mevcut iş kollarımıza yönlendiriyor; yüzde 75’ini ise ‘yeni ekonomi’ olarak adlandırdığımız enerji ve iklim teknolojileri, ileri malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler alanlarında hayata geçiriyoruz. Sürdürülebilirlik ekonomisini, değer odaklı ekosistemleri güçlendirecek, tüm paydaşlarımıza kalıcı fayda sağlayacak çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu kapsamda, sürdürülebilirlikle bağlantılı yatırımlarımızı 2027 sonuna kadar 5 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sözden aksiyona geçmeyi önceliklendiren bir yaklaşımın sürdürülebilir gelecek için hayati bir önem taşıdığını sözlerine ekleyen Cenk Alper, “2050 net sıfır hedefimiz doğrultusunda, Sabancı Holding olarak Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) ile koordinasyon halinde 2030 yılına kadar doğrudan karbon emisyonlarımızı en az yüzde 42 seviyesinde azaltacağız. 2025 sonunda ise Holding olarak yüzde 15’lik azaltımı yakalamış olmayı amaçlıyoruz” dedi.
Cenk Alper, “2022 yılında enerji tüketimimizde yenilenebilir payını artırmak için tüm şirketlerimiz çalışmalarını hızlandırdı. Bir önceki yıla kıyasla, yenilenebilir elektriğin toplam elektrik tüketimimize oranı 3 katın üzerinde arttı. Bazı şirketlerimiz şimdiden %100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçti. Önümüzdeki yıllarda da yeni ekonomi alanında yatırımlarımızı sürdürürken bir yandan çevresel etkilerimize odaklanmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“HER ÜÇ RÜZGÂR VE GÜNEŞ SANTRAL YATIRIMINDAN BİRİNİ BİZ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Topluluk şirketlerinin de tüm yatırım süreçlerinde sürdürülebilirliği pusula olarak kabul ettiğini ifade eden Cenk Alper şunları söyledi: “Enerji iş kolumuzda, Türkiye’de yenilenebilir enerji portföyümüzü büyütecek yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. 2022’de bir önceki yıla kıyasla %30 daha fazla yenilenebilir elektrik ürettik. Türkiye’de önümüzdeki 4 yılda yapılacak yaklaşık her üç rüzgâr ve güneş santral yatırımından birini Enerjisa Üretim olarak hayata geçireceğiz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin kurulu rüzgâr gücü kapasitesini sadece kendi yatırımlarımızla 4 yılda yüzde 10 oranında artırmak anlamına geliyor. Başlattığımız yatırım hamlesi kapsamında, Sanayi ve Yapı Malzemeleri iş kollarımızda, ileri malzeme teknolojilerindeki gücümüzü pekiştiriyoruz. Kordsa İzmit tesisimizde, 22 milyon dolarlık yatırımlarımızın tümünü gelecek yıl devreye alacağız. Çimsa Mersin tesisimizde devam ettiğimiz, yaklaşık 42,5 milyon dolarlık kalsiyum alüminat çimento (CAC) yatırımımızı da bu yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Diğer yandan, Kurumsal Girişim Sermayesi Fonumuz Sabancı Ventures, bu dönemde sürdürülebilir enerji kaynakları ve suyu kullanarak yeşil hidrojen üreten ekipmanlar geliştiren SunGreenH2 girişimine yatırım yaptı. Girişimcilik ekosistemine ve açık inovasyona katkı sunmayı amaçlayan Sabancı ARF Almost Ready to Fly programımız da bu dönemde ilk mezunlarını verirken, sürdürülebilirlik alanındaki yenilikçi fikirlerini ticari boyuta taşımayı amaçlayan 8 girişime tohum yatırımı gerçekleştirdik. Programımızın ikinci uygulama dönemini de geçtiğimiz günlerde başlattık.”
Türkiye’yi katma değerli üretimin merkezi yapacak bu yatırımların yanında, “Dünya’nın Sabancı’sı” vizyonunu güçlendirecek adımlar attıklarını söyleyen Cenk Alper şöyle devam etti: “İklim teknolojilerinde yıkıcı inovasyonların parçası olma vizyonumuz doğrultusunda, farklı sektörlerde sürdürülebilirlik performansını iyileştirmek için uyumluluk izleme ve içgörü yazılımı geliştiren, San Francisco merkezli PulsESG girişimine yatırımımızı tamamladık. Ayrıca, Kordsa’nın Asya Pasifik bölgesindeki ilk teknik merkezinin açılışını da bu dönem içerisinde gerçekleştirdik.”
“KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUKTA DÜNYA LİDERİ UNVANIYLA ONURLANDIRILDIK”
Sabancı Topluluğu’nun insan ve toplum odaklı pozitif etkisini artırma yolunda öncü ve örnek projeleri hayata geçirmeye devam ettiğinin de altını çizen Cenk Alper, “Bu doğrultuda iki yıl önce başlattığımız Sabancı Cumhuriyet Seferberliği bugün Türkiye’nin en geniş katılımlı sosyal sorumluluk hareketine dönüştü. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, tüm Topluluk şirketlerimizle birlikte Cumhuriyetimize sahip çıkmaya; Cumhuriyeti ve Atatürk değerlerini sahada çalışarak yüceltmeye devam edeceğiz. Ayrıca projemizin, International CSR Excellence Awards’ta, 2023 Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Mükemmeliyet Altın Ödülü’ne layık görülmesinden ve Sabancı Holding’in ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk Dünya Lideri’ unvanıyla onurlandırılmasından büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Güneşten koruma ve otomatik kapı sistemleri alanında Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki tek uluslararası ticaret fuarı R+T Turkey için geri sayım başladı.
14-16 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek fuarda
Almanya, İtalya, Romanya, Çin, Pakistan ve Türkiye’den toplam 110 katılımcı firma yerlerini aldı. Messe Stuttgart Ares Fuarcılık tarafından bu yıl altıncısı düzenlenecek olan fuar, 90 ülkeden ziyaretçi ağırlayarak yeni ihracat kapıları için önemli bir platform sunacak.
Bu yıl, geçtiğimiz sene olduğu gibi İFM (İstanbul Fuar Merkezi) 9. ve 10. Hollerde toplam 11 bin metrekare alanda sektörün önde gelen 110 firmasının katılımıyla düzenlenecek olan fuar, pek çok ulusal ve uluslararası firmanın ve satın almacının takvimine şimdiden girmiş bulunuyor.
Sektörün lider firmalarının yer aldığı fuar; yatırımcı, üretici, perakendeci, bayi, satış mağazası, toptancı, distribütör, mimar, iç mimar, inşaat mühendisi gibi tüm sektör ilgililerini sektörün tek uluslararası ticaret platformunda bir araya getirecek.
Güneşten koruma ve otomatik kapı sistemleri alanında Avrasya’nın tek uluslararası ticaret fuarı olan R+T Turkey, 6. kez yeni ihracat kapıları için önemli bir platform sunacak.
ZİYARETÇİLERİN “YÜZDE 42’Sİ YABANCI SATIN ALMA TEMSİLCİSİ”
Messe Stuttgart Ares Fuarcılık Genel Müdürü Ufuk Altıntop, “R+T Turkey’i ilk olarak 2013’te düzenlediğimizden beri sektördeki birçok katılımcımızın ihracat potansiyelini arttırmasına katkıda bulunduk. Bu da organizatör olarak bizler için R+T Turkey’in iş başarısını üst düzeylere getirdiğini doğruluyor,” diye belirtiyor.
Geçtiğimiz yıl yabancı ziyaretçi sayısını rekor seviyeye çıkardıklarını vurgulayan Altıntop bu başarıyı şu sözlerle özetliyor: “Ziyaretçilerimizin yüzde 42’sini yabancı satın alma temsilcileri oluşturdu. Bu durumun katılımcılarımızın ihracat hedefleri açısından oldukça olumlu fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz.
Fuar, yeni ve gelişmekte olan pazarlarda mevcut işbirliklerini büyütme ve işbirliği sağlama fırsatları sunuyor. 2022’de en çok ziyaretçi gelen on ülke Romanya, Rusya, Bulgaristan, Yunanistan, Almanya, İsrail, İran, Fas, Birleşik Krallık ve Ürdün oldu. Avrupa pazarından fuarımıza ilgi gösteren diğer ülkeler arasında; Norveç, İsveç, Danimarka, Hollanda, Fransa, Avusturya, İspanya, İtalya, Portekiz ve Polonya bulunuyor”
ULUSLARARASI ÇALIŞMALAR İLE “HEDEF UZAK PAZARLAR”
Messe Stuttgart Ares Fuarcılık’ın yanı sıra, Messe Stuttgart’ın dünya çapındaki temsilcilikleri ve ataşelikler aracılığıyla sürdürülen uluslararası pazarlama çalışmaları neticesinde 2023 senesinde fuarda uzak pazarlardan da ziyaretçiler ağırlanmaya hazırlanılıyor. A.B.D. , Uruguay, Venezuela, Singapur ve Avustralya’nın da dahil olduğu 90 ülkeden 7 bin profesyonel ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Altıntop, Ticaret Bakanlığı’nın uzak ülkelere yönelik ihracatı artırma stratejileri kapsamında harekete geçerek düzenledikleri fuar kapsamında bu ülkeleri de Türkiye’de ağırlıyor olacaklarını vurguluyor.
Fuar boyunca R+T Turkey katılımcıları ile bir araya gelecek olan ziyaretçiler, en uygun ürün ve çözümler için yatırım kararlarını bu fuarda verecekler.
R+T Turkey 6. kez düzenleniyor ve. Avrupa ve Asya arasında bir merkez üssü olan İstanbul ve Turkey bu fuar için kusursuz bir konumda yer alıyor. R+T Turkey hizmet ettiği sektörlerde satın alımları kararlaştırmak ve siparişleri doğrudan yerinde sonuçlandırmak için en doğru adres.
Summerfall Studios tarafından geliştirilen ve dağıtımcılığını Humble Games’in üstlendiği Stray Gods: The Roleplaying Musical, bugün oyun severlerle buluşuyor. Oyun için çıkış fragmanı da paylaşıldı:
Dragon Age serisinde baş muharrir olarak çalışan David Gaider; 2017’de Beamdog’dan ayrılmış ve mesleğinde yeni bir adım atmaya karar vermişti. Bioware stili kıssa anlatımına devam etmek ancak öte yandan da klasik RYO dizaynlarıyla sınırlanmayan bir oyun yapmak istediğini söyleyen Gaider, kendisiyle tıpkı hayali paylaşan Liam Esler ve müzik sanayisine bir mühlet orta verdikten sonra tekrar alanlara dönmeye karar veren Elie Young ile Summerfall Studios’u kurmuş; akabinde senaryosu Gaider tarafından yazılan Stray Gods için çalışmalara başlamışlardı.
2019 yılında birinci duyurulduğunda Chorus olarak bildiğimiz Stray Gods; isminin hakkını verecek formda müzikal bir oyun deneyimi vadediyor bizlere. Yunan mitolojisini işin içine katıp renklendirdikleri bir kıssaya ve Austin Wintory üzere değerli isimlerin ellerinden çıkan müziklere sahip olan Stray Gods; oyun severlerin ilgisini çekebilecek bir oyun. Steam Next Fest kapsamında önerdiğimiz demolar ortasında da yerini almıştı; artık artık tamamını deneyim etme vakti.
Umarım beklentileri karşılayan bir imal olur, oyun severlerin beğenisini kazanarak sonrası için de hoş bir temel teşkil eder.
İSTANBUL (İGFA) – Türkiye İMSAD İnşaat Malzemesi Sanayi Dış Ticaret Endeksi’nin 2023 yılı haziran ayı sonuçları açıklandı. Rapora göre dış ticaret, haziran ayında geriledi.
Çalışma gün sayısındaki azalmaya bağlı olarak inşaat malzemesi sanayi ihracatı haziran ayında değer olarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,4 azalarak 2,59 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Haziran 2023’te 2,59 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen inşaat malzemesi ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,4 düşüş gösterdi. Haziran ayı ihracat miktarı 4,38 milyon tona yükselirken, yıllık (son 12 aylık) inşaat malzemesi ihracatı ise 30,34 milyar dolara geriledi.
Söz konusu dönemde Türk lirasında yaşanan düzeltme, Haziran ayındaki dış ticareti henüz olumlu yönde etkilemedi.
TÜİK: İNŞAAT MALİYET ENDEKSİ YILLIK YÜZDE 49,32 YÜKSELDİ
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayına ilişkin inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, endeks haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 4,43, yıllık yüzde 49,32 yükseldi.
Aylık bazda malzeme endeksi yüzde 5,81, işçilik endeksi yüzde 0,86 arttı. Yıllık bazda malzeme endeksi yüzde 35,67, işçilik endeksi yüzde 105,11 artış gösterdi.
Bina inşaatı maliyet endeksi, Haziran’da bir önceki aya göre yüzde 3,83, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 51,80 yükseliş kaydetti.
Haziran ayında bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,04, işçilik endeksi yüzde 0,80 arttı. Binalarda geçen yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 37,95, işçilik endeksi yüzde 105,53 yükseldi.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) ‘Çocuk gülerse dünya güler’ anlayışıyla çalıştıklarını belirten Kayseri’nin Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; “Çocuklarımızın yüzü gülsün, mahalleler şenlensin ve sokaklar, cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle olsun diye çalışmalarımızı artırarak sürdürüyoruz” dedi.
Sokak Oyunları Şenliklerini, bu sefer Şeker Mahallesi TOKİ’de gerçekleştiren Kocasinan Belediyesi, 7’den 70’e herkesin yüzünü güldürdü. Etkinliğe katılan Başkan Çolakbayrakdar, çocukların sevgisiyle karşılandı. Özellikle çocuklarla yakından ilgilenen Başkan Çolakbayrakdar, onlarla sohbet ederek, eğlenceli zamanlar geçirdi. Sokak oyunlarının, Kayseri’nin sosyal hayatını renklendirdiğini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar; “Kocasinan Belediyesi ekipleri, sokakları şenlendirmek üzere haftada iki gün farklı mahallelerde etkinlikler yapıyoruz. Çocuklarımızın yüzü gülsün, mahalleler şenlensin ve sokaklar, cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle olsun diye çalışmalarımızı artırarak sürdürüyoruz. Çocuklarımız eğlenirken, aileleri de geçmişte oynadıkları oyunları tekrar görmenin mutluluğunu yaşıyor. Çocukların büyükleriyle birlikte sokak oyunlarına katılması bizlere ayrı bir memnuniyet katıyor. Bu etkinliklerimizi kültürel ve geleneksel değerlerimizi artırmak adına farklı mahallelerde devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
Çocukların yoğun katılımıyla gerçekleşen etkinlik, renkli ve eğlenceli görüntülere sahne oldu. Kocasinan Belediyesi, etkinlikte yarışmaya katılan çocuklara çeşitli hediyeler verdi. Vatandaşlara ve çocuklara limonata ve kavurmalı bulgur pilavı ikram etmesiyle program sona erdi.
KRAFTON, Inc., başta Aston Martin işbirliği ve yeni oyun alanları olmak üzere bir dizi yenilik ve güzelleştirmeyi içeren PUBG: BATTLEGROUNDS 25.1 güncellemesini sunuyor.
Güncelleme notlarının tamamı için KRAFTON’un web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Aston Martin İş birliği:
Aston Martin işbirliği ile PUBG: BATTLEGROUNDS’ta lüksü deneyimlemeye hazır olun. Üç adet çok özel Aston Martin araç kozmetiğinin kilidini açarak, eşsiz bir stil ve zarafetle oyun tecrübenizi bir adım öteye taşıyın. Tüm haritaların başlangıç bölgelerinde Aston Martin konteynırını arayarak, siz ve kadro arkadaşlarınız için tüm maç boyunca araca erişim sağlayabilirsiniz.
Bu işbirliği kapsamında bir dizi heyecan verici güncelleme geliyor. Bunlar ortasında yeni Crafter Pass: Aston Martin, Atölyede Aston Martin Üretimi, etkinlikler ve daha fazlası bulunuyor.
10000DAYS ile Aston Martin Sandbox Turnuvaları
Aston Martin’in oyuna eklenmesi onuruna ülkemizde de PUBG: BATTLEGROUNDS oyuncu topluluğuna yönelik bir aktiflik düzenliyor. Twitch yayıncısı 10000DAYS’in kanalında gerçekleşecek Sandbox Turnuvalarında her maçın birincilerini 1500’er G-Coin, ikincilerini 1000’er G-Coin, üçüncülerini ise 500’er G-Coin kazanma fırsatı bekliyor.
Etkinlik, Sandbox Modu’nda gerçekleşecek 4 maçtan oluşuyor. Aktifliğe kaydolmanıza gerek yok çünkü maçların şifreleri yayın sırasında oyuncularla paylaşılacak. Her maç farklı konsepte sahip ve oyuna eklenen yeni özellikleri ve içerikleri tanıtmayı amaçlıyor.
Bu heyecan dolu turnuvaya 9 Ağustos Çarşamba günü saat 19.00 yahut 12 Ağustos Pazar günü saat 19.00’da 10000DAYS’in Twitch kanalı üzerinden katılabilirsiniz.
Miramar Güncellemesi- Etraf Geliştirmesi
25.1 güncellemesi birebir vakitte Miramar haritasına değerli iyileştirmeler getiriyor. Yeni alanlar ve bölgeler, genel çevresel bütünlüğü ve oyun tecrübesini artırmak gayesiyle tasarlandı.
Yeni lokasyonlar ortasında şunlar var:
Partona: Canlı ve hareketli şenlikler ve geleneklerle dolu bir köy. Evvelki bölge Los Higos’un yerini alıyor ve yeni inşa edilen bir köprü ile daha düzgün yağma verimliliği ve daha kolay gezinme sunuyor.
Resort: Tepe üstünde görkemli bir biçimde yer alan Tatil Köyü, terk edilmiş bir tesisten esinlenilerek heyecan verici bir yeni yağma yeri sunuyor. Mesken setlerinin ve yollarının pozisyonları ayarlanarak da oyun tecrübesi ve yağma verimliliği artırıldı.
Truck Stop (Kamyon Durağı): Kamyonlar için bir vaha ve gereçlerle dolu olan Kamyon Durağı, evvelki Hurda Alanı’nın yerini alırken eşsiz görsel teması ve ayırt edici savaş tecrübesi ile öteki bölgelere farklı bir savaş dinamiği sunmakta.
Oyuna yeni kimi özellikler de eklendi:
Kum Fırtınası: Kumlu çöl gibisi Miramar haritasında artık Kırmızı Bölge yerine kuvvetli bir kum fırtınası hareket ediyor. Kum fırtınası, içinde bulunan oyuncuların sıhhatini yavaşça azaltıyor, görüşü engelliyor, hareketi yavaşlatıyor ve belli elektronik ekipmanları kullanılamaz hale getiriyor.
Zipline (Halat): Oyuncular artık Miramar’ı yeni halat özelliği sayesinde daha kolay bir halde gezinebilirler. Her halatta iki ip bulunur, bu sayede birden fazla oyuncu tıpkı anda halatı kullanarak kuvvetli toprakları geçebilir ve süratli ve saklı bir biçimde düşman tarafından korunan alanları aşabilir. Halat, savaş dinamiklerine heyecan katan bir katman ekler ve akıcı hareket etmeyi kolaylaştırır.
Bu harita güncellemeleri, PUBG’nin başlangıç yağma kademesi için oyunculara daha fazla seçenek sunmayı amaçlamakta. 25.1 güncellemesi, yağma alanları ortasındaki kontakları geliştirmenin yanı sıra daha fazla siper ve savaş alanı da sunuyor.
PUBG: BATTLEGROUNDS ile ilgili daha fazla bilgiye https://pubg.com/tr/ adresinden göz atabilirsiniz.
Otomotiv sektörü son dönemde ciddi çalkantılardan geçiyor. İster yeni teknolojiler, ister sürdürülebilirlik alanında yükselen talepler ya da değişen mobilite alışkanlıkları olsun, çerçeve koşulları çok kısa bir süre içinde tüm sektör oyuncuları için büyük ölçüde değişti. Araç lojistiği uzmanı Hödlmayr ise zamanında aldığı stratejik kararlar ile dönemin getirdiği zorluklara karşı uzman hizmetler sunmaya devam ediyor.
Grup genelinde 16 ülkede elektrikle çalışan binlerce otomobilin taşımasından sorumlu olan araç lojistiği şirketi Hödlmayr Lojistik Türkiye Genel Müdürü Hande Çarıkcı, aldıkları stratejik kararlar hakkında şunları söyledi, “Uluslararası işlere odaklanarak hem Avrupa’da hem de Kafkasya bölgesinde müşteri portföyümüzü genişletme stratejimiz son yıllarda kendini kanıtlamış oldu. Elektrikli mobilite alanındaki uluslararası büyüme de bize gelecek için güven veriyor.”
Elektirkli arabaların taşımacılık lojistiğine yeni zorluklar getirdiğini ve daha güçlü kamyon kasaları gibi araçlar için sürekli yatırımlar yapma gerekliliğinin doğuduğunu da sözlerine ekleyen Çarıkcı, “Hödlmayr olarak, dağınık altyapı ağından faydalanmak için halihazırda çeşitli yerlerde kendi e-şarj istasyonlarını kururak ve elektrik üreterek müşteriler için gerçek bir katma değer yaratıyoruz” diye konuştu.
Hödlmayr CEO’su Andreas Sundl ise, “Avrupa’daki otomotiv pazarı uzun bir süredir durağandı. Şimdi ise muazzam bir dinamizm var ve elbette biz de bununla başa çıkmak zorundayız. Hödlmayr’ın en önemli önceliği, yenilikçi ve çok modlu lojistik çözümleri ve hizmetleriyle müşterileri ikna etmeye devam etmektir” dedi.
Sundl sözlerini şöyle sürdürdü, “Görevimiz birçok açıdan çok daha karmaşık hale geldi. Bu zorlu bir durum, ancak Hödlmayr gibi bu segmentte çok fazla deneyime sahip bir şirket için aynı zamanda daha başarılı bir gelişim için mükemmel fırsatlar sunuyor.”
Ülke çapında dağıtım veya bayi yapısı
Asya veya Amerika pazarlarındaki yeni otomobil üreticilerinin neredeyse hiçbirinin Avrupa’da herhangi bir ülkede dağıtım veya bayi yapısına sahip olmadığını belirten Sundl, “Araçlar Avrupa’ya gemi ile teslim ediliyor, dolayısıyla bize kısıtlı bir taşıma modu ile geliyor. Biz, daha sonra onları yola elverişli hale getiriyor, destek sistemlerini Avrupa ölçü birimlerine dönüştürüyoruz ve aracı gerekli sıvılarla dolduruyoruz” diye konuştu.
Yükseltilmiş iş profili, güvenli işyeri
Araçların genellikle küçük kamyonlarla doğrudan son müşteriye teslim edildiğini de hatırlatan Sundl, “Bu süreçte çalışan sürücüler kendileri için tamamen yeni olan bir role giriyorlar. Müşterilerimizin satış ortakları haline geliyor ve son müşterilerde araç sunumunu ve eğitimini üstleniyorlar. Böylece lojistik, başarı için kritik bir faktör haline geliyor” dedi.
Hödlmayr Lojistik Genel Müdürü Hande Çarıkcı da son olarak şunları söyledi, “Sürücülerimiz için bu yeni görev, bir kamyon sürücüsünün normal iş tanımından önemli ölçüde farklı. Hödlmayr’ın özel eğitim ve işe alma önlemleri ile bunu çözüyoruz. Sürekli büyüyen, uluslararası faaliyet gösteren bir aile şirketi olarak, çalışanlarımıza sürekli değişimin yaşandığı bir dönemde acilen ihtiyaç duyulan istikrarlı temeli sunuyoruz. ‘Güvenilirlik’ faktörü hiçbir zaman bugün olduğu kadar önemli olmamıştı.”
AVIS 2023 Türkiye Pist Şampiyonası 2. ayak yarışları, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından 12-13 Ağustos tarihlerinde İzmir Park Yarış Pisti’nde organize edilecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla ICRYPEX ana sponsorluğunda düzenlenecek etkinlik 12 Ağustos Cumartesi günü saat 09.00’da idari ve teknik kontroller ile başlayacak, daha sonra antrenmanlar ve sıralama turları ile devam edecek. Saat 15.15’te maxi grup ilk yarışı ve Saat 16:15’te süper grup ilk yarışları koşulurken, ikinci yarışlar 13 Ağustos Pazar günü gerçekleştirilecek.
Özel etkinlikler ve gösteriler ile renklenecek hafta sonunda, maxi grup ikinci yarışı saat 13.50’de süper grup ikinci yarışı ise saat 15.05’te başlayacak ve organizasyon saat 16.00’daki ödül töreni ile sona erecek.
Avrupa’da gaz fiyatları yükselişini sürdürerek 40 euronun üzerinde kalmaya devam ederken piyasa Avustralya’da yaşanan endüstriyel hareketin global arz üzerindeki muhtemel tesirlerini pahalandırıyor.
Kıtada vadeli gösterge gaz fiyatları Çarşamba günü yüzde 28’lik artışın akabinde yüzde 6,5’i aşan yükseliş yaşarken bu 2022 Mart ayından bu yana en büyük yükseliş oldu.
Avustralya’da üç büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tesisinde mümkün grevlerin, global yakı ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu kesintiye uğratabileceği bedellendiriliyor.
Endüstriyel aksiyonun devam etmesi durumunda Asyalı alıcıların bölge dışından alternative tedarikler aramasına neden olabileceği ve bu durumun yakıt için Avrupalı alıcılarla rekabetin sertleşmesine yol açabileceği belirtiliyor.
Rystad Energy Kıdemli Analisti Zongqiang Lou geçtiği bir notta, “Böyle bir grev, Avustralya’nın LNG ihracat kapasitesinin yaklaşık yarısını kesintiye uğratabilir ve birçok Asyalı alıcının kargoalarını öbür yerde aramasına neden olabilir. Bu fiyat artışı, Avrupa’daki geniş gaz stoklarına karşın devam eden sıcak hava dalgaları sırasında LNG arzını etkileyecek grevin gerçekleşme mümkünlüğünü yansıtıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Grevler önümüzdeki haftadan itibaren başlayabilir
Yatırımcılar, personel sendikaları ile Chevron Corp. ve Wodside Energy Group ortasında devam eden görüşmeleri yakından izliyor. Mevzuata nazaran grevler önümüzdeki haftadan itibaren başlayabilir.
Bununla birlikte piyasanın dikkati Kuzey Yarımküre’de yaz sonunda meydana gelen ve soğutma için kulalnılan gaza talebi artırabilecek sıcak hava dalgalarına çevrilmiş durumda.
Rystad Energy, Japonya’daki toplam LNG envanterinin, daha güçlü enerji talebi nedeniyle geçen yılın düzeyinin altına düşmüş olabileceğini kaydetti.
Avrupa’nın LNG ithalatı bu yılın başlarında görülen yüksek düzeylerden gerilemiş olsa da ısınma periyodu başladığında arz rekabetinin artması bekleniyor.
Bloomberg Intelligence Analisti Patricio Alvarez, Avrupa’nın Rus boru sınırından tedarik edilen gazın kaybının neden olduğu boşlukları doldurmak için LNG’ye güvendiğini lakin bunun 2025’ten evvel kâfi olmasının muhtemel görünmediğini kaydetti.
Bölge arz şoklarına karşı tampon vazifesi görecek sağlam stoklar biriktirmiş olsa da, Avrupa’nın gaz piyasaları bu yaz son derece dalgalı geçti. Rastgele bir arz kesintisi belirtisinin, kışın talep arttığında daha da besbelli olabilecek fiyat artışlarına yol açabileceği bedellendiriliyor.
Lou, “Önümüzdeki periyoda baktığımızda, Avrupa’ya daha az LNG ithalatının Norveç boru çizgileri için planlı bakım ve global olarak birçok bölgede devam eden sıcak hava dalgaları ile gaz fiyatlarının yükseliş görünümünün devam etmesini bekliyoruz” tabirlerini kullandı.
Hollanda’da vadeli gaz süreçleri, Avrupa’nın gaz kıstası, Amsterdam’da yüzde 2,45’lik artışla megavatsaat başına 40,80 euroyu gördü.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.