Gün: 15 Ağustos 2023

  • İmamoğlu İstanbul’a yeniden aday

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kamuoyunun merakla beklediği yol haritasını açıkladı. Beyoğlu’ndaki Haliç Kongre Merkezi’nde basın mensuplarıyla buluşan İmamoğlu, şu açıklamayı yaptı:

    Saraçhane’nin hukuksuz seçim iptaline ve içi boş ‘ahmak davası’ benzeri siyasi davalara karşı, bir güçlü demokrasi meydanına dönüştüğünü belirten Başkan İmamoğlu, “Ama biz, yılmadan ve asla vazgeçmeden, yüksek azim ve iradeyle çalışmaya devam ettik. İstanbul için ürettik, İstanbulluya hizmet ettik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyeciliği, ülkemizi sarmalayan yoksulluğa ve umutsuzluğa karşı verilen çabanın en önemli merkezi haline geldi” dedi.

    “4 YIL BOYUNCA İSTANBUL, GELECEĞİN IŞILTILI TÜRKİYE’SİNİN UFKU OLDU”

    İstanbul’un Türkiye’nin gelecek tahayyülünün hayata geçtiği şehir olması gerektiğinin altını çizen Başkan İmamoğlu, “Türkiye’mizde gerçek toplumsal barış ve gerçek milli birlik, ancak Cumhuriyetimizin asli amacını, yani yurttaşların, hiçbir ayrım gözetmeksizin, ülkelerinin, şehirlerinin, ormanlarının, ovalarının, dağlarının, sularının, tarihi mirasın ve geleceklerinin eşit hissedarı oldukları zaman gerçekleşecektir. 4 yıl boyunca, İstanbul‘u hep birlikte dayanışmanın, refahın, demokratik katılımın, birbirini seven ve sayan yurttaşların bir arada, mutlulukla yaşadığı bir şehir yapma ideali ile hareket ettik. İstanbul’un kadınlarına, gençlerine, çocuklarına, yaşlılarına yönelik icraatlarımızla bunu başarıyla sağladık. Korunan doğası, tarihi ve canlı kültür hayatı ile zengin bir Türkiye hayalinin hayata geçtiği bir şehir oluşturmaya başladık. Yani 4 yıl boyunca İstanbul, geleceğin ışıltılı Türkiye’sinin gerek taşıyıcısı, gerek ufku olmuştur” diye konuştu.

    “İSTANBUL’UN SORUNLARINI ÇÖZMEK, TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI ÇÖZMEKTİR”

    “İstanbul’un sorunlarını çözmek, Türkiye’nin sorunlarını çözmektir” diyen İmamoğlu, “Kuşkusuz İstanbul, uzun süre ihmal edilmiş devasa sorunlarla iç içe bir şehirdir. Şehrimizde, tahammülü imkânsız hale gelen bir nüfus yoğunlaşması vardır. Özellikle iktidarın teşvik ettiği sığınmacı ve mülteci akını, trafik ve güvenlikten konut krizine kadar, farklı boyutlarıyla kentimizi boğmaktadır. Siyasi iktidarın halkımızın, emekçilerin, emeklilerin, gençlerin ve kadınların dertlerini umursamayan ekonomi politikaları sonucu yükselen yoksulluk ve hayat pahalılığı, toplumsal düzeni tehdit eder noktaya geldi. Cumhur İttifakı’nın icra ettiği ekonomi anlayışı, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra iyice fütursuzlaştı. Vatandaşın yoksulluğu, hızlandı ve derinleşti. İşte tüm bunlardan dolayıdır ki, Mart 2024’de yapılacak olan yerel seçimler, bu fütursuzluğa ‘dur’ deme seçimi olacaktır. İstanbul’un bu devasa sorunlarını çözmek, aynı zamanda Türkiye’nin sorunlarının nasıl çözüleceğinin bir sınav yeridir, bir laboratuvardır. Tam da bu nedenle, evet, İstanbul’u kazanmak Türkiye’yi kazanmaktır. Biz, ‘İstanbul’u kalkındırmak, Türkiye’yi kalkındırmaktır. İstanbul’u güçlendirmek Türkiye’yi güçlendirmektir’ şiarıyla iş yaptık, yapmaya da devam ediyoruz” dedi.

    Hayatı boyunca bir koltuğa değil, bir misyona aday olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Kime oy verdiğine bakmaksızın tüm yurttaşlara seslenmek istiyorum” diyerek şu mesajları verdi:

    “Sevgili yurttaşlarım; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hep birlikte korumalıyız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu iktidarın eline geçmesinin maliyetinin idrakına, hep birlikte varmalıyız. Geçen sürede gördük ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni gayri hukuki yollardan elde etmek için birçok yol denendi ve denemeye de devam edecekler. Bundan vazgeçmeyecekler. Bunu şimdiye kadar, halkımızın feraseti sonucu başaramadılar. Hep birlikte engelledik. Şimdi seçimlerde İstanbul’u tekrar kazanmak için bir araya gelmeliyiz, aramızdaki tartışmaları bir kenara bırakıp, milletçe bu sürece odaklanmalıyız. Bu büyük başarı için, parti ayrımı yapmadan, beraberce hareket etmemiz gerekiyor. Ben, 2019 seçimlerindeki gibi, partiler ötesi İstanbul İttifakı’nı kurmak için elimden geleni yapacağım. Muhalefet partilerinin de bu şuurla hareket edeceğine, bu meselenin partiler üstü bir mesele olduğunun anlaşılacağına yürekten ve gönülden inanıyorum.”

    CHP’li yol arkadaşlarına seslenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Artık CHP seçim kaybedemez. Kaybetmemeli. CHP, ikinci parti olmakla övünemez. Övünmemeli. Asla durum idare edemez. Etmemeli. CHP önderliğindeki toplumsal ve siyasal muhalefetin, aynı zamanda yerel seçimleri kazanması bir zorunluluktur. CHP’liler, bu yüksek kazanma arzusu, azmi ve bilinciyle hareket etmek mecburiyetindendir. Bu tarihi bir sorumluluktur” diye konuştu.

    Önümüzdeki seçimlerde, sadece belediye başkanlıklarını değil, belediye meclislerini de hep birlikte kazanılması gerektiğini belirten İmamoğlu, “Bunun için bütün örgütümüz, belediye başkan adaylarıyla birlikte, bu değişim ve dönüşüm sürecini en güçlü şekilde tamamlayıp, uyum içinde çalışmak, çalışmak, çalışmak zorundadır” dedi.

    “İSTANBUL’A HİZMET, DÜNYAYA HİZMETTİR”

    Kendisinin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilk yola çıktığında tüm halka bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağının sözünü verdiğini anımsatan Ekrem İmamoğlu, “Bu sözü tutmaya devam edeceğim. 4 sene boyunca olduğu gibi, 16 milyona eşit hizmet götürmek için yola çıkıyorum. Yoksulluğu söküp atan, refah içinde bir şehir oluşturmak için yola çıkıyorum. Katılımı ve ortaklaşan aklı merkeze almak için, dünyanın tüm teknolojik yeniliklerine ve gelişimine ev sahibi olmak için yola çıkıyorum. Bu anlayışla, 2019’da olduğu gibi, Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarımla, farklı partilere gönül veren kıymetli İstanbullularla, kentine sahip çıkan, oyuna sahip çıkan İstanbul Gönüllüleriyle, tekrar İstanbul İttifakı’nı en güçlü şekilde kurmaya geliyorum. İstanbulluları ve tüm yurttaşlarımı da bu yürüyüşe davet ediyorum. Sevgili CHP’liler, kıymetli İstanbullular, benim çok değerli vatandaşlarım; inanınız ki, her şey çok güzel olacak” diye konuştu.

  • CHP Sözcüsü Öztrak: “Artırılan vergilere harçlara rağmen, bütçe açığı alarm veriyor”

    CHP Sözcüsü Faik Öztrak, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Artırılan vergilere harçlara rağmen, bütçe açığı alarm veriyor.” dedi.

    Öztrak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

    Hibya Haber Ajansı

  • ABD’den beklerken ilk spot Bitcoin ETF onayı Avrupa’dan geldi

    Investing.com – Londra merkezli Jacobi Asset Management, Avrupa’nın ilk spot Bitcoin ETF’sini Euronext Amsterdam’da piyasa sürdü. 

    Jacobi FT Wilshere Bitcoin ETF adıyla piyasa sürülen yatırım ürünü, “BCOIN” etiketiyle işlem görecek. ETF’nin gözetimi Fidelity Digital Assets tarafından yapılacak ve Guernsey Finansal Hizmetler Komisyonu (GFSC) tarafından düzenlenecek.

    Avrupa’nın ilk Spot Bitcoin ETF’si

    Spot Bitcoin ETF konusu, bu yıl yeniden gündeme gelirken piyasa katılımcıları, ABD’de onay aşamasında bekleyen başvuruları takip etmeye devam ediyor. Ancak Avrupa düzenleyicileri bu konuda ABD’nin önüne geçerek, ilk spot Bitcoin ETF ürününün piyasaya sürülmesine onay verdi. 

    Jacobi’nin CEO’su Martin Bednall konuyla ilgili yaptığı açıklamada Avrupa piyasasındaki borçlanma araçlarına göre fonun dayanak varlığın doğrudan sahibi olduklarının altını çizdi.  Bednall, ayrıca Jacobi’nin dijital varlık piyasası dönüşümünü erken benimseyen ortaklara sahip olduklarını ve Avrupalı yatırımcılara yenilikçi, çevreye duyarlı bir yatırım aracı sundukları için gurur duyduğunu söyledi.

    ESG Standartlarına uyumlu ETF

    Jacobi FT Wilshere Bitcoin ETF, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) standartlarına uyumlu olmasıyla dikkat çekiyor. Fon, dayanak varlığı olan Bitcoin’in madenciliğinde elektrik tüketimini ölçerken madencilikte yenilenebilir enerjinin kullanıldığına dair sertifikaya sahip.

    Zumo tarafından sağlanan Yenilenebilir Enerji Sertifika sayesinde ETF’ye dayanak olarak tutulan Bitcoin’in üretiminde karbon nötr durumu güvence altına alınıyor. Böylece ETF, çevreye duyarlı bir yatırım ürünü olarak lanse ediliyor.

    Diğer yandan piyasanın büyüklüğünden dolayı kripto para sektörünü ciddi şekilde etkilemesi beklenen ABD’deki spot Bitcoin ETF onayıyla ilgili belirsiz durum devam ediyor. Son olarak SEC, Ark Investment Management’ın spot Bitcoin ETF’si ile ilgili kararı erteledi.

    SEC, spot ETF onayı için direnmeye devam ediyor

    SEC’in spot ETF konusunu sürüncemede bırakmasına rağmen kripto sektöründeki katılımcılar, onay alınacağına dair umutlarını yitirmiş değil. Şimdi beklenti Eylül ayının ilk haftasına çevrilmiş durumda. Eylül ayında SEC’in birkaç büyük şirketin daha spot ETF başvurusunu değerlendireceği için bu konuda nihai kararını vermesi bekleniyor. 

    SEC, geçmiş yıllarda kripto para ticaretindeki manipülasyonu, çeşitli dolandırıcılık faaliyetlerini gerekçe göstererek piyasanın henüz olgunlaşmadığı yorumuyla spot Bitcoin ETF başvurularını reddetmişti. 

    Buna karşılık Kanada’da spot Bitcoin ETF işlemlerine izin verilirken Avrupa’nın ETF onayı öncesi Avustralya’da da spot ETF ticaretine izin verildi. Ancak piyasanın büyüklüğünden dolayı ABD kanadından gelecek bir onayın endüstrinin boyutunu değiştirebileceği düşünülüyor.

  • “Konya’da Sürdürülebilir Ulaşım” Temalı Fotoğraf Yarışması’na Başvurular Sürüyor

    Konya Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürülebilir ulaşım türlerinin kullanımını teşvik etmek amacıyla “Konya’da Sürdürülebilir Ulaşım” temasıyla düzenleyeceği fotoğraf yarışmasına başvuru süreci devam ediyor. Son kayıt tarihinin 25 Ağustos olduğu yarışmaya “ulasim.konya.bel.tr” adresinden başvuru yapılabiliyor.

    Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından “Konya’da Sürdürülebilir Ulaşım” temalı fotoğraf yarışmasına başvurular devam ediyor.

    Fotoğraf sanatı aracılığıyla sürdürülebilir ulaşım araçlarının kullanımını teşvik etmeyi, şehir içi ulaşımda sürdürülebilir ulaşım kullanım oranını artırmayı ve Konya’da mevcut sürdürülebilir ulaşım kullanım kültürünü daha ileri bir seviyeye taşımayı amacıyla düzenlenen yarışmaya amatör veya profesyonel tüm fotoğraf sanatçıları katılıyor.

    Yarışma; Büyükşehir Belediyesi’nin şehir merkezine ve merkez haricindeki diğer ilçelere hizmet sağlayan toplu ulaşım otobüsleri, tramvay araçları, bisiklet tramvayı, bisikletli ulaşım, bisiklet parkları, bisikletle ilgili diğer konu ve uygulamalar, elektrikli scooter ile ulaşım, yaya ulaşımı ve araç trafiğine kapalı yayalaştırma bölgeleri (Bedesten, Kazım Karabekir Caddesi gibi), toplu ulaşımda otobüs ve tramvay yolcuları, toplu ulaşım durakları gibi sürdürülebilir ulaşım kapsamında ifade edilen başlıkları içeriyor. 

    Sürdürülebilir ulaşıma dair tüm konuları kapsayan “Konya’da Sürdürülebilir Ulaşım” temalı fotoğraf yarışmasına son başvuru tarihi 25 Ağustos. Yarışmaya katılmak isteyenler, “ulasim.konya.bel.tr” adresinden başvuru yapabiliyor, detaylı bilgiye ulaşabiliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şirketlerde küresel iflaslar artarken, Türkiye’de azaldı

    İSTANBUL (İGFA) –Türkiye’de CRIF grubu bünyesinde yer alan, çözüm ve hizmetleri CRIF tarafından Türkiye pazarına sunulan Dun & Bradstreet’in 2020-2022 yılları iflas verilerini içeren Küresel İflas Raporu açıklandı.

    Küresel İflas Raporu, Dun & Bradstreet Worldwide Network (WWN) üyeleri tarafından derlenen 48 ülkenin iflas verileri, Dun & Bradstreet’in deneyimli ekonomistleri tarafından analiz edilerek hazırlandı.

    Rapor, enflasyonda yaşanan artışa karşın ülkelerin 2022 yılında para politikalarında sıkılaştırmaya gitmesi ve Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı şokun küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve iflasların artmasına neden olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, 2022 yılında bir önceki yıla kıyasla küresel anlamda şirket iflaslarında artış yaşandı. Raporda, incelenen ülkelerin yaklaşık yüzde 60’nda şirket iflaslarında artış yaşandığı belirtildi.

    13 ÜLKEDE SON 10 YILIN EN YÜKSEK İFLAS BAŞVURULARI GERÇEKLEŞTİ

    Covid-19 sürecinde ülkelerin izledikleri mali ve parasal destekleme politikalarıyla işletmelerin ayakta kalmalarını sağladıklarının vurgulandığı Dun & Bradstreet Küresel İflas Raporu’nda, “Covid-19 döneminde hükümetler ve merkez bankaları sağladıkları destek paketleri, şirket iflaslarının beklentilerin aksine yapay olarak düşük kalmasını sağladı.

    İzlenen gevşek maliye ve para politikalarıyla sağlanan destekler ve düşük maliyetli likiditeye erişim, işletmelerin bu süreçte ayakta kalmalarını sağladı. Covid-19’un sona ermesinin ardından söz konusu desteklerin ortadan kalkmasıyla tablo değişmeye başladı. Desteklerin ortadan kalkmasının ardından küresel enflasyon karşısında devreye giren sıkı para politikaları ve Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla enerji, emtia ve gıda gibi hammadde fiyatlarında yaşanan şokların da etkisiyle Dun & Bradstreet tarafından izlenen 48 ülkenin, beşte üçünde (yüzde 60) 2022 yılında şirket iflaslarında artış yaşandığı görüldü. Daha net ifadeyle iflas veri raporlamasının yapıldığı 48 ülkeden 29’unda 2022 yılında şirket iflaslarında bir önceki yıla göre artış yaşandı” denildi. Rapor’da, 13 ülkede ise son 10 yılın en yüksek iflas başvurularının gerçekleştiğine dikkat çekildi.

    ENDONEZYA’DA ŞİRKET İFLASLARINDA YÜZDE 104 ARTIŞ

    Dun & Bradstreet Küresel İflas Raporu’na göre, 2022 yılında Avrupa’da şirket iflaslarında, 2015 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşıldı.

    Avusturya, Fransa, İngiltere’de şirket iflaslarının 2022 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 50 arttığına dikkat çekilen Rapor’da, Belçika, Polonya, Ukrayna ve Avusturalya’da ise aynı dönemde iflaslardaki artışın yüzde 30’ları aştığı belirtildi. 2022 yılında izlenen 48 ülke arasında şirket iflaslarında en fazla artışın Endonezya’da gerçekleştiğini ortaya koyan Rapor’a göre, Endonezya’da 2022 yılında bir önceki yıla göre şirket iflaslarında yüzde 104 artış yaşandı.

    2022 yılında bir önceki yıla göre şirket iflaslarının İsviçre’de yüzde 27, Çin’de yüzde 23, İspanya’da 21, Vietnam’da yüzde 17, Kanada’da yüzde 13 ve Yunanistan’da yüzde 11 ile yüzde 10,8 olan küresel ortalamanın üzerine çıktığına dikkat çekildi.

    TÜRKİYE’DE 2022 YILINDA İFLASLAR BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 20 AZALDI

    Öte yandan CRIF Türkiye’nin, Ticaret Sicil kaydı verileri üzerinden yaptığı detaylı analizler, Türkiye’de 2022 yılında şirket iflaslarının bir önceki yıla göre yüzde 20 civarında azaldığını ortaya koydu. 2021 yılında Türkiye’de 584 şirket iflas ederken, 2022 yılında iflas eden şirket sayısı 467 oldu.

  • New York Fed imalat endeksi Ağustos’ta beklentilerin altına düştü

    New York Fed’in Ağustos ayına ait imalat endeksi raporu yayımlandı.

    New York’ta imalat kesiminde faaliyet gösteren firmalarla yapılan anket sonucu hazırlanan rapora nazaran, imalat endeksi Ağustos’ta 20,1 puan azalışla eksi 19’a indi.

    Bu periyotta piyasa beklentilerinin altında gelen bilginin eksi 1 bedelini alması öngörülüyordu.

    İmalat dalındaki daralmaya işaret eden endeks, Temmuz ayında 1,1 olarak kaydedilmişti.

    Yeni sipariş endeksi Ağustos’ta 23,2 puan azalarak eksi 19,9’a, sevkiyat endeksi de 25,7 puan düşerek eksi 12,3’e geriledi.

    Gelecek 6 aylık görünüme ait optimistlik ise kelam konusu devirde 5,6 artarak 19,9’a yükseldi.

    Üretim dalındaki görünüme ait bilgi veren imalat endeksinin sıfırın üzerinde paha alması bölümde büyüme, sıfırın altında bedel alması ise daralma olduğuna işaret ediyor.

  • WCGC-World Corporate Golf Challenge 2023 Türkiye’nin kazananları belirli oldu

    Bloomberg HT’nin ana medya sponsoru olduğu ve OPET’in ana sponsorluğunu üstlendiği World Corporate Golf Challenge Türkiye 2023 finali, 11-13 Ağustos tarihleri ortasında Bodrum Regnum Golf & Country Club’da gerçekleşti. 11’inci sefer düzenlenen ve 30 grubun gayret ettiği WCGC 2023’te bu yılın kazananı Mevlüt Çavuşoğlu ve Mustafa Mazman’dan oluşan Regnum Ekibi oldu. Mevlüt Çavuşoğlu ile Mustafa Mazman ikilisi, toplamda 163 puan alarak turnuvayı birincilikle tamamladı. Türkiye finalinin şampiyonu Regnum Ekibi 02-06 Ekim 2023 tarihleri ortasında Kanarya Adaları’nda yapılacak WCGC Dünya Finali’nde ülkemizi temsil edecek.

    Mehmet Aygün ile Şehmus Işık’ın temsil ettiği Cullinan Hotel ekibi 151 puanla ikinci sırada yer alırken, Turgay Akbal ile Serdar Dağıstan’ın oluşturduğu Akbal İç Mimarlık kadrosu ise 150 puanla üçüncü sıraya yerleşti. Kazanan ekiplerin mükafatları, OPET İdare Şurası Kurucu Üyesi Nurten Öztürk tarafından verildi.

    OPET İdare Heyeti Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, ödül merasiminde yaptığı konuşmada World Corporate Golf Challenge’ın 34 ülkede düzenlenen turnuvalarının Türkiye ayağına takviye vermekten memnunluk duyduklarını belirterek şöyle konuştu: “Ulusal turnuvaların kazanan grupları, ülkelerini temsilen dünya finaline katılarak eşsiz bir tecrübe ve iş alakaları fırsatı kazanıyor. Turnuvanın Kanarya Adaları’ndaki finaline katılacak ve ülkemizi temsil edecek kadromuza şimdiden muvaffakiyetler diliyorum.”

    Organizasyon kapsamında fizyoterapi ve ferdî gelişim hizmetleri ile engelli bireylerin bağımsız olarak ömürlerini sürdürmelerini sağlamak maksadıyla çalışmalarını yürüten Bodrum Sıhhat Vakfı’na turnuvaya katılan her şirket ismine bağışta bulunuldu.

    Şirketler için memleketler arası arenada temsil şansı
    1993’ten beri yaklaşık 1 milyon golfçünün katıldığı ve 2013 yılından beri Türkiye’de düzenlenen dünyanın en geniş iştirakli kurumsal golf turnuvası olan World Corporate Golf Challenge (WCGC), iş dünyası ve golf dalını bir ortaya getirerek memleketler arası arenada şirketleri temsil etme fırsatı sunuyor. 2015 prestijiyle 34 ülkede gerçekleştirilen ve her yıl kazanan kadroları Dünya Finali’nde buluşturan turnuvanın Türkiye finallerinin ana sponsorluğunu 2015 yılından bu yana OPET üstleniyor.

    Dereceye Girenler;

    Birinci Ekip: Regnum / Mevlüt Çavuşoğlu – Mustafa Mazman

    İkinci Ekip: Cullinan Hotels / Mehmet Aygün – Şehmus Işık

    Üçüncü Grup: Akbal İç Mimarlık / Turgay Akbal – Serdar Dağıstan

    Longest Drive Bayanlar: Beyhan Benardete

    Longest Drive Erkekler: Şehmuz Işık

    Nearest to Pin: Başak Ünal

  • ABD’de ithalat ve ihracat endeksleri beklentileri aştı

    ABD Çalışma Bakanlığı, temmuz ayına ilişkin ithalat ve ihracat fiyat endeksi datalarını açıkladı.

    Buna nazaran, ülkede ithalat fiyat endeksi, temmuzda bir evvelki aya kıyasla yüzde 0,4 arttı.

    Piyasa beklentileri endeksin kelam konusu devirde yüzde 0,2 artması istikametindeydi. İthalat fiyat endeksi, haziranda ise yüzde 0,1 azalmıştı.

    İthalat fiyat endeksi, temmuzda geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran ise yüzde 4,4 düşüş kaydetti.

    Ülkede ihracat fiyat endeksi de temmuzda aylık bazda yüzde 0,7 yükseldi.

    Beklentiler, ihracat fiyat endeksinin bu devirde yüzde 0,2 artması istikametindeydi. İhracat fiyat endeksi haziranda ise yüzde 0,7 azalış göstermişti.

    İhracat fiyat endeksi, temmuzda yıllık bazda ise yüzde 7,9 düşüş kaydetti.

  • Cotoletta Alla Milanese

    Cotoletta Alla Milanese için Malzemeler

    • 300 gr dana et
    • 100 gr roka
    • 2 adet yumurta
    • 50 gr un
    • 100 gr galeta unu
    • 100 gr tereyağı
    • 1 adet limon
    • 3 yemek kaşığı zeytinyağı

    Cotoletta Alla Milanese Nasıl Yapılır?

    • Eti buzdolabından, pişirmeden 1 saat önce çıkarmak önemli. Oda sıcaklığına yaklaşan et daha yumuşak ve sulu olur.
    • Eti, önce un daha sonra çırpılmış yumurta, galeta unu ekleyerek sırasıyla kaplama işlemini gerçekleştirin.
    • Daha sonra tereyağını tavaya alıp eriyene kadar ısıtın. Etin iki tarafını da 4’er dakika altın rengini alana kadar pişirin.
    • Zeytinyağı, limon ve tuz ile tatlandırdıktan sonra roka ile servis edebilirsiniz.
  • Bakasetas ve Kourbelis, Sümela Manastırı ayininde

    Trabzonspor’un Yunan oyuncuları Anastasios Bakasetas ve Dimitrious Kourbelis, Sümela Manastırı’nda 10’uncu defa düzenlenen ayine katıldı. Ziyaretçiler, futbolcularla fotoğraf çektirmek için yarıştı.

    Trabzon’un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı’nda, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un yönettiği 10’uncu ayin gerçekleştirildi. Ortodoks Hristiyanlık inancında ‘Meryem Ana’nın göğe yükselişi’ olarak kabul edilen ve her yıl 15 Ağustos’ta düzenlenen ayine yurt dışından katılan çok sayıda yabancı turistin yanı sıra, bordo-mavili kadronun Yunan oyuncuları Anastasios Bakasetas ile Dimitrious Kourbelis de katıldı.

    FUTBOLCULARA İLGİ

    Ayin için manastıra gelen konuklar futbolculara ilgi gösterdi. Yerli ve yabancı ziyaretçiler, kadronun yıldız oyuncularıyla fotoğraf çektirebilmek için sıraya girdi. Ağır ilgiden ötürü futbolcular ayin sırasında, manastırda ziyaretçilere kapalı olan bir kısma alındı.

  • Giresunspor yeni hocasını açıkladı

    Trendyol 1. Lig takımlarından Bitexen Giresunspor’da sportif yöneticilik vazifesine Tolga Seyhan getirildi.

    Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamaya nazaran, Futbol A kadrosu sportif yöneticilik vazifesine getirilen Seyhan için Çotanak Spor Kompleksi’nde imza merasimi düzenlendi.

    Kulüp Lideri Nahid Ramazan Yamak, merasimde yaptığı açıklamada, Seyhan’ın bilhassa genç oyunculara rol model olacağını ve grubun bu şiddetli süreçte tertibine katkıda bulunacağını belirtti.

    “UMUYORUZ Kİ BÜYÜK KATKISI OLACAKTIR”

    Seyhan’ın mesleğinde kıymetli kulüplerde futbol oynadığına işaret eden Yamak, “Giresunspor’umuzun da formasını terletmiş eski bir oyuncudur. İnanıyoruz ki Giresunspor’a katkıları büyük olacaktır. Gençlerden heyeti yapıya sahip grubumuzun süreç içinde bu oyuncuların yetiştirilmesi, grubumuzun yaşaması ve yaşatılması için bizlerle birlikte bu savaşta olacaktır.” sözlerini kullandı.

    Tolga Seyhan ise Giresunlu olarak grubun yanında yer almak, takımdaki genç oyunculara deneyimlerini aktarmak için taşın altına elini koyduğunu vurguladı.

    İdare, teknik takım, futbolcu kümesi ve taraftarla el ele, omuz omuza vererek Giresunspor için birlikte gayret edeceklerinin altını çizen Seyhan, şunları kaydetti:

    “Güzel bir dönem öncesi kampı geçirildiğini gözlemliyorum. Mustafa Kaplan hocamız da çok deneyimli ve birçok genç yeteneği Türk futboluna kazandırmış kıymetli bir isim. Hocamıza ve takımımızdaki gençlerimize güvenelim, ben inanıyorum ki futbolcu kardeşlerimiz Çotanak armayı bu şiddetli süreçten çıkarmak için ellerinden gelen uğraşı göstereceklerdir. Kâfi ki bizler de topluluk olarak onlara dayanak olalım. Bugünden itibaren özveriyle ve çok çalışarak bunu daima birlikte sağlayacağız.”

  • Çukurova Basketbol dönem hazırlığını sürdürüyor

    Geçen dönem Cumhurbaşkanlığı kupasını kaldırarak kentte getiren Çukura Basketbol Kulübü (ÇBK) Mersin Yenişehir Belediyesi, yeni dönem için hazırlıklarını sürdürürken fizikî ölçümleri de yapıldı.

    Türkiye’yi geçen sene olduğu üzere bu senede tekrar Avrupa’da temsil edecek olan Çukura Basketbol Kulübü (ÇBK) Mersin Yenişehir Belediyesi, tıpkı gayelerine ulaşmak için bu dönem argümanlı bir halde hazırlanıyor. ÇBK 2023-2024 dönemi hazırlıklarını kulüp tesislerinde devam eden çalışmalarda oyuncular günde çift antrenman yaparak döneme bileniyor. Geçtiğimiz günlerde sıhhat denetiminden geçen ÇBK’li oyuncular bu defa de, Dr. Hilmi Karadeniz nezaretinde fizikî ölçümlerine girdi. Testte, ÇBK’lı oyuncular adale, eklem, sakatlık, istikrar, kas gücü, duruş ve sakatlı riskleri denetim edildi.

    Test sırasında atletlerle ilgilenerek bilgi alan Dr. Hilmi Karadeniz, yapılan testlerin dönem boyunca yapılacak olan idmanların da haritasını belirleyeceğini belirterek, “Yapacağımız tahlillerle atletlerimizin hem sakatlık tarafından hem de riskli olan adalelerini, eklemlerini test edeceğiz. Hem de antrenörlerimizin kuvvet programlarından hakikat yolu sağlamaları için geniş bir program uygulayacağız. Bugün yapacağımız tahlillerin sonunda tüm atletlerimizin bilimsel temelde, dünya standartlarında; istikrar, kas gücü, duruş üzere sakatlı riski olan bölgelerini tespit edip dönem içinde bu bölgelerin en az formda sakatlanmaları için bir idman programı oluşturacağız” dedi.

  • Guidetti’den vize reaksiyonu

    2023 CEV Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası, Belçika, Almanya, İtalya ve Estonya’nın mesken sahipliğinde 15 Ağustos-3 Eylül tarihleri ortasında düzenlenecek. Uzun müddet VakıfBank’ın yanı sıra A Ulusal Voleybol Ekibi’nde vazife alan Giovanni Guidetti, ulusal gruptan ayrıldıktan sonra Sırbistan Ulusal Ekibi ile anlaşmıştı. Sırbistan Ulusal Voleybol Kadrosu teknik grubunda VakıfBank’tan Saim Pakkan, Ahmetcan Erşimşek ve Fatih Yağcı, Fenerbahçe Opet’ten ise İspanyol fizyoterapist Antonio Tome del Olmo yer aldı. 2023 CEV Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası öncesinde yaşanan vize sorunu sebebiyle Türk antrenörler Saim Pakkan ile Fatih Yağcı, Belçika’ya giriş yapamazken, İtalyan antrenör Guidetti, duruma reaksiyon gösterdi.

    Guidetti, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Spor rekabet demektir. Lakin spor artık yalnızca maçlardan ibaret değil, oyuncuları, teknik elemanları, seyircileri ve markalarıyla kocaman bir cihan. Onlar üst seviye koçlar, en yeterli tertiplerde yer almayı hak ediyorlar. Umarım bu, bir Türk atletin bu cins bir vize sıkıntısıyla son müsabakası olur. Türk pasaportuna sahip iki yardımcı antrenörüm vize sorunu nedeniyle Avrupa şampiyonasında grupla birlikte olamıyor. Bu durum voleybolun marka kıymetine ziyan vermekte. 15 gündür sorunu çözmeye çalışıyoruz fakat bir sonuç alamadık” tabirlerini kullandı.

     
  • Tatil Dönüşü Oyun, Gaming İstanbul ile Yine Başlıyor

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri Medya A.Ş ile OGEM’in ana sponsorluğu ile bu yıl yedincisi düzenlenecek Gaming İstanbul her yıl olduğu üzere birçok oyuncu ve oyun bölümü profesyonelini bir ortaya getiriyor.

    22 – 24 Eylül 2023 tarihleri ortasında Yenikapı’daki Prof. Dr. Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek Gaming İstanbul, dünya devi oyun ve donanım firmalarının en yeni eserlerini oyun severlerle buluşturacak. Gaming İstanbul’da ziyaretçiler ödüllü e-spor müsabakalarına ve turnuvalara katılacak, ünlü internet yayıncılarıyla buluşacak ve üç gün boyunca oyun dünyasının renkli atmosferinde yaşayacaklar. Ziyaretçiler, Gaming İstanbul içindeki alışveriş alanı, cosplay alanı, çocuk parkı ve özgür geliştirici alanına da giriş hakkına ayrıyeten sahip olacak.

    Oyun dünyasından değerli konuşmacılar B2B aktiflik Indieway’de Gaming İstanbul’un resmi B2B aktifliği olan Indieway’de Gaming İstanbul’dan bir gün evvel 21 Eylül’de başlayacak ve 24 Eylül’e kadar alanında uzman birçok konuşmacıyı oyun profesyonelleri ile bir ortaya getirecek.

    Oyun dünyasının deneyimli ismi Jason Della Rocca ile birlikte gerçekleşecek “Stüdyonuzu finanse etmenin ve ölçeklendirmenin sırları” bahisli iş eğitim kampı ile 21 Eylül’de başlayan Indeway’de ayrıyeten 24 Eylül’e kadar Blay Games Arka Yöneticisi Maya Bora, Upgrade Entertainment Kısım Dizayncısı Balım Alpay ve Remote Control Productions CEO’su Hendrik Lesser üzere oyun sanayisinin kıymetli isimleri yer alacak. Oyun kesimine yönelik iş geliştirme aktifliği ve ekosistemi Indieway’de bu sene yerli ve yabancı 3000 kadar kıymetli iştirakçiyle seminerler ve iş geliştirmeye yönelik toplantılar düzenlenecek.

    Serbest oyun geliştiricilerine fiyatsız yer veren tek oyun aktifliği PC’den konsola, taşınabilir oyunlardan e-spor turnuvalarına kadar pek çok platformdaki oyunu ziyaretçileriyle bir ortaya getiren Gaming İstanbul’da ayrıyeten yeni çıkan oyunların birinci gösterimleri, ünlü yayıncılarla takipçi buluşmaları, donanım markalarının en yeni eserleri, oyun jam’leri ve özgür geliştiriciler için özel alanlar yer alıyor. Hür geliştiricilere fiyatsız yer ayıran tek oyun aktifliği olma niteliği taşıyan Gaming İstanbul bu yıl müracaatların niteliği ölçüsünde 36 oyuna fiyatsız olarak yer verirken toplamda 50’nin üzerinde hür oyun geliştiriciyi ziyaretçi ve yatırımcılarla buluşturacak.

    Yeni oyunlar Gaming İstanbul’da görücüye çıkıyor

    Ülkemizden çıkan değerli oyun geliştiricilerin yeni oyunları da Gaming İstanbul’da görücüye çıkıyor. Compass of the Destiny: İstanbul, Cardboard Town, Land of the Vikings, Diriliş Ertuğrul, Mayhem Brawler II: Best of Both Worlds, Castle of Alchemists, Book Warrior ve Pile Up üzere yeni oyunlar da Gaming İstanbul’da oyunseverlerin tecrübesine sunulacak. Ayrıyeten Upgrade Entertainment’ın ismi şimdi açıklamayan PC – Konsol oyunu da GIST’de duyurulacak ve oynanabilir olacak.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana sponsoru olduğu Gaming İstanbul’da Medya A.Ş, OGEM, Turkcell GeForce NOW, Turkpin, Upgrade Entertainment, Aorus, Indomie, eTatil.com.tr, Kopazar, Next in Game, Gaming in Turkey, publishme küresel, Codeo, Unity, Steelion Studios, Tekden Sinema, BugLab Tekmer, Otyazılım, Laps Games, Warleague, Hero Concept, Pyro Games, Alfish Games, Women in Games, Blockchaingames, Olgun Hukuk, NewGen, RDS Çeviri, Gizala, Bir Otakunun Müzesi, Reorah Collection ve XP Pen üzere marka, oyun ve kuruluşların bulunduğu, yeni oyunların tanıtıldığı, birbirinden eğlenceli aygıtların oyun severlerin beğenisine sunulduğu ve birebir vakitte ödüllü turnuvaların yapıldığı Gaming İstanbul ve B2B aktifliği Indieway ile ilgili tüm bilgilere ve aktifliğin biletlerine www.gamingistanbul.com ve www.biletino.com adreslerinden ulaşılabiliyor.

  • BeinSports’dan skandal! Fenerbahçe’yi yok saydı, taraftar isyan etti

    İSTANBUL (İGFA) – Trendyol Süper Lig yayıncı kuruluşu BeinSports, Fenerbahçe’ye karşı tavrını resmi sitesinden net bir şekilde verince taraftarların tepkisine yol açtı.

    BeinSports, süper lig istatistiklerinde Fenerbahçe’ye hiç yer vermedi. Hafta sonu Fenerbahçe, Gaziantep’i Edin Dzeko’nun attığı 2 golle 2-1 mağlup etti.

    BeinSport, anasayfasından verdiği haftanın golünü siz seçin görselinde Gaziantep’e 2 gol atan Edin Dzeko’nun fotoğrafına yer vermedi.

    BeinSports, süper lig istatistiklerinde “En çok gol atan takım” sıralamasında 1 gol atan Trabzonspor yer alırken, 2 gol atan Fenerbahçe’ye yer verilmedi.

    Yine, Gol Krallığı istatistiğinde 1 gol atan futbolculara yer verilirken, Edin Dzeko’nun 2 gol atmasına karşılık istatistiklerde yer alması dikkat çekti.

    Asist Krallığı’nda da yine Sebastian Szymanski ve Dusan Tadic’in asisti olmasına rağmen yer verilmemesi dikkatlerden kaçmadı.

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a çağrıda bulunan Fenerbahçe taraftarları, “Bizi yok sayanı biz de yok sayarız. Başkanımız Ali Koç, bu duruma el atarak gerekli tepkiyi koyacaktır. Bizler de Fenerbahçe taraftarları olarak BeinSport’a abonelikleri iade ederek tepkimizi koyacağız. Fenerbahçe, büyük bir camiadır. Kimse Fenerbahçe’yi yok sayamaz” diye tepki gösterdiler.

  • Kocaeli’de tarımsal temizlik

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde havaların ısınmasıyla çiftçilerin tarım arazilerinde su sıkıntısı yaşamaması ve tarımsal faaliyetlerini daha rahat sürdürebilmesi için sulama kanallarının temizlik, bakım ve onarım çalışmalarını yapıyor.

    A Takımı ekipleri, tarımın yoğun olarak yapıldığı İzmit, Kandıra, Derince, Körfez ve Gebze ilçelerindeki 100 bin dekar tarım arazisini besleyen sulama kanallarında temizlik çalışması başlattı. Büyükşehir, katma değeri yüksek ürünler yetiştirmeye teşvik ettiği çiftçilerin gelir düzeyini artırmaya ve tarımsal kalkınmaya yönelik verdiği desteklerle üretimin kesintisiz devam etmesi için üreticilerin her zaman yanında oluyor.

    Bu destekler kapsamında, Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Kırsal Hizmetler Şube Müdürlüğüne bağlı A Takımı ekipleri, tarla ve bahçelerini sulayan çiftçilerin sorun yaşamaması, yaz aylarında su kayıplarının en aza indirilmesi, kış aylarında da su taşkınları ve sel baskınlarının önlenmesi için Kocaeli genelinde tıkanan ve işlevini yerine getirmeyen tarımsal sulama kanallarını ve kanaletleri ıslah ediyor.

    ÇALIŞMALAR YAZ BOYUNCA SÜRECEK

    Ekipler, İzmit, Kandıra, Derince, Körfez ve Gebze ilçesinde sorumluluk alanında olan 100 bin dekar tarım arazisinin sulandığı sulama kanalları ve kanaletlerin tıkanan bölümlerinde temizlik ve bakım çalışmalarını sürdürüyor. Çalışma kapsamında kanallarda su akışına engel olan toprak birikintisi, otlar ve ağaç dalları temizleniyor. Çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren ekipler, kanal boyunca iş makinaları ve makinaların giremediği yerlerde insan gücüyle temizleme çalışması yapıyor. Büyükşehir A Takımı ekipleri, 2023 yılı sulama sezonunun sorunsuz olması için yaz boyunca kent genelinde tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu ilçelerin farklı noktalarındaki kanalların temizlenmesine devam edecek. Öte yandan Büyükşehir, Kocaeli genelindeki tarımsal amaçlı sulama tesislerinin kapalı sisteme dönüştürülmesiyle ilgili çalışma da sürdürüyor.

  • UE5 ile Geliştirilen Lords of the Fallen için 13 Dakikalık Oynanış Görüntüsü Yayınlandı

     
    IGN, çıkışı yaklaşan ve Unreal Engine 5 ile geliştirilen aksiyon rol yapma oyunu Lords of the Fallen için 13 dakikalık oynanış görüntüsü paylaştı. Bu 13 dakikalık oynanış görüntüsü oyunun birinci kısımlarını gösteriyor.
     
    Oynanış görüntüsü oyunun nasıl bir yapıya sahip olacağını gösteriyor
     
     
     
    IGN tarafından yayınlanan 13 dakikalık oynanış videosu oyunun nasıl bir yapıya sahip olacağını aktarıyor. Ek olarak oyunun grafikleri ve kalitesi hakkında da çeşitli çıkarımlar yapabiliyorsunuz. Elbette görüntü içerisinde yer alan grafiklerle şahsen oynadığınız andaki görsellerle değişkenlik gösteriyor.
     
    Unreal Engine 5 ile geliştirilen Lords of the Fallen yüksek kaliteli dokulara sahip olacak. Bunun yanı sıra giysiler, zincirler, saçlar ve kemerler için gelişmiş simülasyon mekaniklerini içerecek. Bu mekaniklerin yanlışsız işlenmesi için oyunda Chaos Physics isimli bir teknoloji yer alacak.
     
    Yeni mekanikleriyle ve gelişmiş fizikleriyle beraber Lords of the Fallen, 13 Ekim’de PlayStation 5, Xbox Series ve Steam üzerinden PC için çıkış yapacak.
     
    İşte oynanış videosu
     
     

  • Dana Pöç Pizzetta

    Dana Pöç Pizzetta için Malzemeler

    • 500 gr un
    • 250 gr su
    • 2 gr maya
    • 100 gr dana pöç
    • 150 g mozzarella peyniri
    • 2 adet soğan
    • Tuz

    Dana Pöç Pizzetta Nasıl Yapılır?

    • Pizza hamurunu hazırlayarak başlayın. Mayayı su ile açarak aktifleştirin. Tuzu una ekleyip karıştırın. Una suyu yavaş yavaş ekleyerek yaklaşık 15 dakika kadar yoğurun.
    • Hamuru 1 saat kadar oda sıcaklığında mayalandırdıktan sonra bezelere bölüp 24 saat kadar buzdolabında mayalanmaya bırakın.
    • Dana pöç etini de tavada mühürledikten sonra 180 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 4-5 saat kadar pişirip tiftiklerine ayırın. Soğanları piyazlık doğrayıp tavada karamelize olana kadar pişirin.
    • Oval şekil vererek hamurunuzu açın. Sırasıyla mozzarella peyniri, tiftiklediğiniz pöç eti ve karamelize soğanı koyarak pizza fırınında yaklaşık 4-5 dakika kadar pişirin.
  • Gaziantep FK yeni transferini açıkladı

    Trendyol Harika Lig gruplarından Gaziantep FK, Gine Bissaulu orta saha oyuncusu Janio Bikel’i transfer etti.

    Kulüpten yapılan açıklamada, son olarak Rusya’nın Khimki ekibinde forma giyen 28 yaşındaki futbolcu ile iki yıllık mutabakata varıldığı bildirildi.

    Bikel’in, Kulüp Lideri Memik Yılmaz’ın katıldığı merasimle kendisini kırmızı-siyahlı renklere bağlayan kontrata imza attığı kaydedildi.

    Janio Bikel’in mesleğinde Heerenveen, Nijmegen, CSKA Sofya, Vancouver, Vicenza ve Khimki kulüplerinde forma giydiği bildirildi. Mesleğinde 242 resmi karşılaşmaya çıkan Bikel’in, 3 gol atıp 3 sefer de asist yaptığı belirtildi.

  • Deniz Küreği yarışları Kocaeli’de düzenlenecek

    Deniz Küreği Türkiye Kupası yarışları, 19-20 Ağustos tarihlerinde Kocaeli’nin Gebze ilçesinde gerçekleştirilecek.

    Türkiye Kürek Federasyonunun açıklamasına nazaran 30 kulüpten 500’e yakın atletin yarışacağı tertip, Şişecam Spor Kulübü mesken sahipliğinde düzenlenecek.

    Yarışlarda kupa için uğraş edecek gruplar tek ikili, iki ikili ve dört ikili dümencili tekne sınıflarında suya inecek.

    Kupa kapsamında 19 yaş altı, büyükler ve master yaş kategorilerinde; bayanlar, erkekler ve “mix” klasmanlarında yarışlar yapılacak.

  • Islanma Havuzuna Akın Ettiler

    Termometrelerin Başkent Ankara’da 40 derecenin üstene çıkmasıyla birlikte sıcaktan bunalan çocuklar Keçiören’deki ıslanma havuzuna akın ediyor. İlçedeki Kalaba Kent Meydanı’nda yer alan ıslanma havuzuna aileleriyle birlikte gelen çocuklar serinliğin tadını doyasıya çıkarıyor.

    Islanma havuzunun çocuklardan büyük ilgi gördüğünü söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok,  “Sıcak havalarda serinlemenin adresi Keçiören. Islanma havuzumuza çiçek ve meleklerimiz çocuklar ​yoğun ilgi gösteriyor. Havuzumuzdaki hijyene de büyük önem gösteriyoruz. Burada sık sık temizlik çalışması yaparak çocuklarımıza sağlıklı bir ortamda eğlence ve serinlik yaşatıyoruz.” dedi.

    Çocuklarının Islanma havuzundaki eğlenceli anlarına tanıklık eden aileler de Keçiören Belediyesi tarafından hizmete sunulan meydanın müdavimi olduklarını dile getiriyorlar. ​

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Engin, Geçmiş Olsun Dileklerini Kabul Etti

    Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, göreve dönmesinin ardından geçmiş olsun dileklerini kabul etti. Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleşen buluşmada herkese teşekkürlerini ileten Başkan Engin, “Bir yöneticinin bir siyasetçinin ülkesine, kentine hizmet etmesi kadar kıymetli bir şey olmadığını düşünüyorum. Bu hizmetleri halk adına yapmak bizler için gurur veriyor. 5 yıldan beri ben de sizlerin desteğiyle bu gururu ve onuru yaşıyorum. Biz ülkemizde, şehrimizde birlikte yaşamaya devam edeceğiz” dedi

    Geçirdiği rahatsızlığın ardından görevine dönen Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin; meclis üyeleri, ilçede faaliyet gösteren siyasi partilerin ve STK’ların temsilcileri, muhtarlar ve mesai arkadaşlarının geçmiş olsun dileklerini kabul etti. Narlıdere Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen buluşmada alkışlar ve çiçeklerle karşılanan Başkan Engin, geçmiş olsun dileklerini ileten herkese tek tek teşekkür etti.  

    Kısa bir aranın ardından yeniden mesaiye başladıklarını kaydeden Başkan Engin, “Meclis üyelerimizi, İzmir’imizin partilerinin değerli temsilcilerini, muhtarlarımızı, STK’larımızın temsilcilerini, 5 yıldan beri Narlıdere’mize birlikte hizmet ettiğimiz mesai arkadaşlarımı bugün burada gördüğüm için çok mutluyum. Bir yöneticinin bir siyasetçinin ülkesine, kentine hizmet etmesi kadar kıymetli bir şey olmadığını düşünüyorum. Bu hizmetleri halk adına yapmak bizler için gurur veriyor. 5 yıldan beri ben de sizlerin desteğiyle bu gururu ve onuru yaşıyorum. Biz ülkemizde, şehrimizde birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Hoşgörü ve barış içinde yaşayacağız. Bir tane ülkemiz bir tane şehrimiz var. İmkânlarımızı bölüşeceğiz, komşularımıza, darda olan vatandaşlarımıza sahip çıkacağız. Bizden sonraki gençlerimiz daha az sorunlar karşılaşsın diye bugünkü sorunlarımızı hep birlikte aşacağız” dedi.

    BAŞKAN’DAN TEŞEKKÜR

    Başkan Engin tedavi süresince desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ederek, “Yaşadığım sağlık sorunu süresince kurumlarımızda çalışan doktorlarımıza, hemşirelerimize, sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. İyi ki fedakâr, mesleğine âşık ve insanları seven sağlık görevlilerimiz var. Bu süreçte yine yakın ilgi ve alakasını hiçbir zaman eksik etmeyen Valimize, İl Sağlık Müdürlüğümüze, her partiden her kesimden milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, adını sayamadığım tüm dostlarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Tanrıöver: İstilacı sivrisineklerin oluşturduğu tehdit kapımızda

    ‘İklim krizi aynı zamanda bir sağlık krizidir‘ denilerek açılan Türkiyenin ilk İklim Kliniği, iklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini anlatmaya devam ediyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, ısınan havalar nedeniyle artan istilacı sineklerin insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerini sıraladı.

    İklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini gün geçtikçe daha fazla deneyimlemeye devam ederken, temmuz ayı son 125 bin yılın en sıcak ayı olarak tarihe geçti. Okyanus sıcaklıkları son 125 bin yılın en yüksek seviyesine ulaşarak rekor kırdı. İklim krizi ise yalnızca aşırı sıcaklarla değil; seller, orman yangınları, hava kirliliği, su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları şeklinde ortaya çıkan etkilerle de sağlığımızı tehdit ediyor.

    İstilacı sivrisineklerin oluşturduğu tehdit kapımızda

    Isınan havalar ve artan yağışlardan dolayı taşıyıcı (vektör) hayvanların yoğunluğu ve yayılımında belirgin artışa sebep oluyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, bu yaz ülkemizi oldukça etkileyen istilacı sivrisineklere dair konuştu: “Şehirleşme ve biyoçeşitlilik kaybı bu vektörlerin doğal düşmanlarını ortadan kaldırarak kontrolsüz bir şekilde ve insanlara yakın yerlerde üremelerine neden oluyor. İstilacı sivrisinek olarak anılan ve esas olarak tropik bölgelerde görülen Aedes aegypti (sarı humma sivrisineği) ve Aedes albopictus (Asya kaplanı sivrisineği) türleri şu anda ülkemizde Ege, Marmara ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yerleşik olarak görülüyor. Bu sivrisinekler ısırdıkları yerde belirgin reaksiyon oluşturmakta ve özellikle alerjik bünyeli insanlarda ilaç tedavisi gerektirecek daha ciddi ve yaygın reaksiyonlara, çok nadiren anafilaksiye yol açabiliyor. Yara yerinin cildi hasarlayacak kadar çok kaşınması ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilir. Ancak bu sivrisineklerin sağlığı tehdit eden esas özelliği sarı humma, chikungunya, zika ve deng hummasına yol açan virüsler gibi patojenleri taşımaları. Sıcaklık artışları daha hızlı üremelerine, daha uzun mesafe uçmalarına, daha çok ısırmalarına ve taşıdıkları patojenlerin de daha hızlı çoğalmasına sebep oluyor.”

    En istilacı olan Asya kaplanı sivrisineği”

    Tanrıöver, ülke gündemine de yoğun şekilde gelen Asya kaplanı sivrisineğine dair ise “Asya kaplanı sivrisineği en istilacı ve saldırgan sivrisinek türü, çevre şartlarına hemen uyum sağlayabiliyor, oldukça dayanıklı ve insanları çok fazla ısırabildiği için hastalık bulaştırma potansiyeli de daha fazla. Bu nedenle Asya kaplanı sivrisineği şu anda Avrupa’da sivrisinek ilişkili hastalıklar açısından halk sağlığını en çok tehdit eden tür olarak kabul ediliyor. Bunun yanında yerel sivrisineklerin sayısında da belirgin bir artış yaşanıyor. Culex pipiens Avrupa’da yaygın olarak bulunan bir sivrisinek türü iken, son yıllarda Doğu Karadeniz bölgesindeki illerde daha yaygın olmak üzere ülkemizde pek çok şehirde de görülüyor ve Batı Nil virüsü enfeksiyonlarına yol açıyor” dedi.

    Sivrisineklerle mücadele nasıl olmalı?

    Sivrisineklerle mücadelede bilim insanları, yetkililer ve yerel yönetimlere düşen büyük görevler olduğunu vurgulayan Tanrıöver, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Sivrisinek yayılımının yakın bir şekilde izlenmesi ve kaynak kontrolünün sağlanması önemli. Ekolojik yöntemler henüz yaygın olarak kullanılabilecek düzeyde değil ve bu nedenle böcek zehirlerinin uygulanması şimdilik kaynak kontrolünde gerekli gözüküyor. Ancak sivrisineklerin böcek zehirlerine karşı direnç geliştirebildiği ve sıcak havaların bunu kolaylaştırdığı da unutulmamalı. Bu nedenle biyoçeşitliliğin artırılması, sivrisineklerin doğal düşmanları olan hayvanlardan ya da onlarla yarışan başka zararsız sivrisinek türlerinden faydalanılması ve üreme alanlarının ortadan kaldırılması daha kalıcı çözümler sunuyor. Gerek ev içinde gerekse de dış ortamda durağan suların yumurta ve larvalar için bir üreme alanı haline gelmesine izin vermemek gerekir. Bunun yanında yataklarda koruyucu sinek ağlarının kullanılması, camlara ve kapılara sinek teli takılması ve uyumadan önce odaların bu açıdan kontrol edilmesi, riskli bölgelerde cildi açık bırakmayacak kıyafetlerin giyilmesi ve sinek kovucu ürünlerin uygun şekilde kullanılması kişisel koruyucu önlemler arasında yer alıyor. Ciddi deri reaksiyonlarına yol açan ısırıklarda; ateş, grip benzeri belirtiler, nörolojik bulgular gibi sistemik tabloların ortaya çıktığı durumlarda hızla bir sağlık kuruluşuna başvurmak çok önemli. Daha önce görmediğimiz hastalıklarla karşılaşma olasılığımızı göz önünde bulundurarak hem toplumun farkındalık ve bilgi düzeyinin artırılması hem de sivrisinek ısırıkları ve ilişkili enfeksiyon hastalıklarının tanı ve tedavisi açısından sağlık çalışanlarının eğitilmesi gerekiyor.”

    İklim krizi alerjik solunum yolu hastalıklarını tetikliyor

    Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Bayram ise iklim krizinin solunum sağlığına etkisinin altını çizdi. Bayram, “Sıcaklık artışları nedeniyle uzun süren polen mevsimleri ve yüksek polen konsantrasyonları, alerjik solunum yolu hastalıklarını tetikliyor. Kurak bölgelerdeki arazi yapısının bozulması çölleşme riskini artırmakta, bu da bir yandan çöl tozu kirliliğine yol açarken, aynı zamanda solunum hastalıklarının gelişiminde önemli risk oluşturan yetersiz beslenmeye ve gıda temininde güçlüğe yol açıyor.” dedi. 

    Bayram, bu risklerin kırılgan gruplara etkisini, “Çocuklar ve yaşlı bireyler, iklim krizinin olumsuz sağlık etkilerine karşı daha hassaslar. Coğrafi ve sosyoekonomik koşullar, uyum sağlama kapasitesinin azalmasıyla birlikte, iklim krizinin olumsuz etkilerine karşı insan savunmasını iyice zayıflatıyor. Coğrafi olarak iklim krizinden daha yoğun etkilenen bölgelerde ve sosyoekonomik koşulların düşük olduğu durumlarda iklim krizinin olumsuz etkileri daha çok hissediliyor.” şeklinde açıkladı. 

    Küresel sıcaklıkların rekor seviyelere kıyasla azalması şaşırtıcı değil

    Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Bu hafta küresel sıcaklıklar yavaş yavaş azalmaya başladı. Bunu önemli bir düşüş olarak görmemek gerekiyor. Hala yaşadığımız her gün tarihte insanlığın yaşadığı en sıcak gün olsa da küresel ortalama sıcaklık uzun bir aradan sonra ilk defa 17℃’nin altına indi. Ülkemizde bunu ‘eyyam-ı bahur sıcakları geçti tabii ki’ diye karşılasak da sözü edilen ‘eyyam-ı bahur’ aslında yazın en sıcak günleri anlamına geliyor. Ağustos ayının ortasına yaklaştığımızda da küresel sıcaklıkların rekor seviyelere kıyasla azalması şaşırtıcı değil. Gene de bilim insanları açısından bakıldığında bu yazı geçtiğimiz tüm yazlardan farklı olarak artık iklim krizinin gözümüzün önünde ve yadsınamaz şekilde belirdiği yaz olarak anacağız. Bir kez daha unutmayalım, gelecek yaz daha da sıcak olacak.” dedi.

    İKLİM KLİNİĞİ POSTASI #3 – Yayıncılar için Notlar

    Yuvam Dünya Derneği Kimdir?

    Yuvam Dünya Derneği, iklim krizi ile mücadele etmek için önce söz konusu krizin ne olduğunun anlaşılmasını gerektiğine inanan; bunun için her yaştan insana uygun eğitimler veren, sanatın ve sporun gücüyle toplumun iklim krizi hakkında farkındalık geliştirmesini sağlamayı amaç edinen iş insanları, iletişimciler sanatçılar, bilim insanları ve doğa severlerden oluşan bir dernektir.

    İklim Kliniği Nedir?

    İklim Kliniği, Yuvam Dünya Derneği liderliğinde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Hacettepe Üniversitesi ve Koç Üniversitesi iş birliği ile yürütülen bir iklim krizi ve sağlık projesidir. İklim Kliniği iklim krizinin etkilerinden insanları korumak için farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmayı, kanıta dayalı karar verme sürecine destek sağlamayı ve sağlık müdahalelerini hayata geçirmeyi amaçlar. Ulusal sağlık politikasını iklim krizi ile uyumlu halde yeniden şekillenmesine destek vererek, sağlık sistemlerinin karbon ayak izini azaltmaya ve direncini artırmaya katkıda bulunmayı hedefler. Eğitim, araştırma, topluluk oluşturma, farkındalık çalışmaları, savunuculuk gibi çeşitli kollardan oluşan projenin ilk etkinliği olan İklim Kliniği Sağlık Bilimleri Konferansı, 20 Mayıs günü 1300 öğrencinin ve ilgilinin katılımıyla 7 farklı oturumda ağırlanan 35 konuşmacı ile gerçekleşti. 

    Neden İklim Krizi ve Sağlık?

    İklim krizinin etkilerinin insanlar ve tüm canlıların sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Bu etkilerin görüldüğü alanlar arasında aşırı hava olayları, hava kirliliği,

    su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları yer alır. Diğer yandan, iklim krizinin etkileri sağlık 

    hizmetleri ve sağlık sistemleri için de bir tehdit oluşturabilir.

    İklim Kliniği Postası

    İklim Kliniği Postası, yaz ayları boyunca her hafta yayınlanarak başlayacak bir bülten serisidir. İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyeleri tarafından iklim krizi ve sağlık odağında yapılacak güncel değerlendirmelerin medya aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşarak farkındalık oluşturulmasını amaçlar. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mercury Ödüllü Benjamin Clementine Konserinde Türk Müzisyen Sürprizi!

    12 Ağustos akşamı Zorlu PSM’de konser veren Benjamin Clementine hayranlarına uzun süre unutamayacakları bir müzik ziyafeti yaşattı. Şarkı aralarında Benjamin Clementine ile müzikseverler arasında hem güldüren hem de kalplere dokunan diyalogların oluştuğu konserde Türk müzisyenlerin kurduğu Semplice Quintet başarılı müzisyene eşlik etti.

    İlk albümü ‘’At Least for Now’’ ile yakaladığı büyük başarıyı Mercury ödülüyle taçlandıran, 2019 yılında Fransız hükümeti tarafından ‘Sanat ve Edebiyat Şövalyesi’ seçilen, kendine özgü tarzı ve etkileyici sözleri ile dünyanın en saygın sahnelerinde performanslar sergileyen Benjamin Clementine, 12 Ağustos akşamı PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne konuk oldu. “Difference”, “London”, “Condolence”, “Atonement”, “Cornerstone”, “Nemesis” gibi sevilen şarkılarını seslendiren müzisyene konserde kemanlarda Murat Anıl Erginol ve Yaren Budak, viyolada Pınar Dinçer’in, viyolonselde Burak Ayrancı’nın, kontrabasta ise Ceren Akçalı’nın yer aldığı Semplice Quintet eşlik etti. Müzikseverlerin hafızalarından uzun süre çıkmayacak anların yaşandığı konserde Benjamin Clementine ile hayranları arasında Türk yemeklerinden, yaşamın değerlerine kadar farklı konularda ilginç diyaloglar da gerçekleşti. 

    Benjamin Clementine, sağlık problemleri ve maddi imkansızlıklar içinde sokaklarda başladığı müzik kariyerini 2015 yılında tüm zorluklara rağmen çıkardığı ilk albümü ‘’At Least for Now’’ ile devam ettirdi. Aynı yıl bu albümle hem Mercury ödülü hem de Ivor Novello Ödülleri’nde ‘’Yaşam Boyu Başarı Ödülü’’ne layık görülerek kısa sürede müzik dünyasının önde gelen isimlerinden biri haline gelen yetenekli sanatçı, 2019 yılında Fransız hükümeti tarafından sanata katkılarından dolayı ‘’Sanat ve Edebiyat Şövalyesi’’ ilan edildi. İkinci albümü ‘’I Tell A Fly’’ ile başarısını sürdürürken Barbican Centre’da albümün adını taşıyan ‘’Benjamin Clementine: I Tell A Fly’’ adlı performansıyla büyük beğeni toplayan sanatçı aynı zamanda 2019 yılının en popüler filmlerinden olan ‘’Joker’’de kullanılan ‘’London’’ parçasıyla bilinirliğini arttırdı. ‘’Difference’’, ‘’Residue’’, ‘’Delighted’’ gibi 2022’ye damgasını vuran parçaların bulunduğu son albümü ‘’And I Have Been’’ ile sevenleriyle buluşan ve tarzıyla da sıkça adından söz ettiren Benjamin Clementine, Glastonbury, Coachella, Montreux Caz Festivali, Eurosonic Festival ve Reading & Leads gibi büyük festivallerin yanı sıra dünyanın en saygın sahnelerinde performanslar sergileyerek, şiirsel sözleri ve monologlarıyla süslediği besteleriyle müzik dünyasında unutulmayacak bir yer edindi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İNFO Yatırım, Basketbol Süper Ligi’nin iddialı takımı Bursaspor’a isim sponsoru oldu!

    Türkiye’nin köklü aracı kurumlarından İNFO Yatırım, Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nin güçlü ekiplerinden Bursaspor Basketbol A Takımı’nın yeni isim sponsoru oldu. Hedef Holding grup şirketlerinden İNFO Yatırım ile Bursaspor Basketbol Takımı arasında düzenlenen sponsorluk anlaşması imza törenine her iki tarafın üst düzey yöneticileri ile takım koçu ve oyuncuları da katıldı. Bursasporlu taraftarların da tezahüratlarıyla heyecan kattığı görkemli imza töreni, bundan sonra “Bursaspor İNFO Yatırım” ismiyle mücadele edecek Yeşil-Beyazlı ekibin yeni hedefleri için önemli bir dönüm noktası oldu. 

     

    Basketbol Süper Liginin iddialı takımlarından Bursaspor Basketbol A Takımı ile aracı kurum sektörünün köklü ve büyük şirketlerinden İNFO Yatırım, büyük bir isim ve forma sponsorluğuyla güçlerini birleştirdi. Sponsorluk anlaşmasına göre Bursaspor Basketbol Kulübü 2023-2024 sezonunda Bursaspor İNFO Yatırım adı ve forma sponsorluğuyla mücadele edecek. 

     

    Görkemli imza töreni

    14 Ağustos Pazartesi günü Bursa Barış Spor Salonu’nda gerçekleştirilen görkemli imza törenine İNFO Yatırım’ın bağlı olduğu Hedef Holding’in ve İNFO Yatırım’ın Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Gökalp, Hedef Holding ve İNFO Yatırım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ziya Gökalp, İNFO Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül ile Bursaspor Basketbol Yönetim Kurulu Başkanı Sezer Sezgin, Bursaspor Genel Menajeri Özgün Önver, Bursaspor Basketbol Koçu Jure Zdovc, tüm takım oyuncuları ve Bursasporlu taraftarlar katıldı. 

     

    “Cumhuriyetin 100. yılını sporu destekleyerek kutluyoruz”

    Lansman açılışında konuşan Hedef Holding ve İNFO Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Gökalp, anlaşmayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Hedef Holding grup şirketlerimizden, ülkemizin köklü ve büyük aracı kurumlarından İNFO Yatırım olarak yatırımcılarımıza nasıl destek oluyorsak, sermayenin tabana yayılması, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir ekonomi için nasıl mücadele ediyorsak, Cumhuriyetimizin 100. yılında da Bursaspor Basketbol Takımı’nı ve bu güçlü takım üzerinden basketbol sporunu destekleyerek ülkemize ve toplumumuza katkıda bulunma kararı aldık. Bu anlaşmayla birlikte yatırım sektörünün süper liginde olan İNFO Yatırım şirketimizle, basketbol sporunun süper ligine de büyük ve önemli bir adım atıyoruz. Bursaspor Basketbol Takımı ile İNFO Yatırım arasında gerçekleşen isim sponsorluğu anlaşmasına göre bu büyük takım 1 yıl boyunca ‘Bursaspor İNFO Yatırım’ ismiyle mücadele edecek.  Bu büyük beraberliğin büyük bir sinerji ve büyük başarılar getireceğine yürekten inanıyorum. Takımımıza yeni katılan oyuncularımıza da hoş geldiniz diyor, tüm takıma zaferlerle dolu başarılı bir sezon diliyorum.” 

     

    “İNFO Yatırım’a sonsuz teşekkürler”

    Sponsorluk anlaşmasının kulübün hedeflerine ulaşmasında önemli bir payı olacağını belirten Bursaspor Basketbol Yönetim Kurulu Başkanı Sezer Sezgin ise şunları söyledi: 

    “Bursaspor İNFO Yatırım imza lansmanına hepiniz hoş geldiniz. Basketbol Süper Ligi’nde 5. senemizi geçireceğimiz bu yıl itibariyle takımımızın ismi Hedef Holding bünyesinde bulunan İNFO Yatırım ile birlikte Bursaspor İNFO Yatırım olmuştur. Bu sene Genel Menajerimiz Özgün Önver ve Koçumuz Jure Zdovc ile transfer sezonuna başladık. Genel Menajerimiz ve koçumuzun önderliğinde yabancı ve yerli transferlerini hızlı bir biçimde bitirdik. Önümüzdeki sene play-off serisinde yer alma hedefiyle başlayacağımız ligin ilk maçını iple çekiyoruz. Ayrıca Avrupa Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Türk bayrağını dalgalandırmaya ve Bursaspor’umuzun armasını şerefle temsil etmeye devam ediyoruz. Huzurlarınızda yeni isim sponsorumuz Hedef Holding ve İNFO Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Gökalp, Başkan Yardımcısı Mehmet Ziya Gökalp ve Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Kırımlı ve İNFO Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül’e bu iş birlikteliği için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Camiamıza ve Türk basketboluna hayırlı olsun.”

     

    “Gözümüz artık daha yükseklerde”

    Sponsorluk anlaşmasının ayrıntılarını paylaşan İNFO Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül şunları söyledi: “Bireysel ve kurumsal yatırımcılarımızın İNFO Yatırım’a duyduğu güvenle istikrarlı biçimde büyüyor, güçleniyoruz. Şimdi artık gözümüz daha yükseklerde… İNFO Yatırım olarak Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde, spora ve sporcuya destek vererek anlamlı ve değerli bir iş birliğine imza atıyoruz. Bugün burada, herkesin huzurunda imzalayacağımız anlaşmayla, Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nin iddialı takımlarından Bursaspor Basketbol A Takımı ile yatırım ve aracı kurum sektörünün köklü şirketlerinden İNFO Yatırım olarak güçlerimizi birleştiriyoruz.”

    Anlaşmayla birlikte Bursaspor Basketbol Kulübü’nün bu sezon Bursaspor İNFO Yatırım adıyla ve forma sponsorluğuyla mücadele edeceğini belirten Akgül, şu bilgileri verdi: “İNFO Yatırım olarak, Bursaspor Basketbol Sportif Hizmetleri A.Ş. ile Forma Reklam, İsim Hakkı ve Sponsorluk Sözleşmesi kapsamında anlaştık. Bursaspor Basketbol’un Play-Off’a kalması halinde reklam ve sponsorluk bedeli olarak tarafımızdan bu bütçeye ek bir ödeme daha yapılacak. Bu sezon sponsorluğun yanı sıra yeşil-beyazlı ekibimize güçlü iletişim kampanyalarıyla, yeni projeler ve farklı iş birlikleriyle de destek vereceğiz. Birlikte büyük başarılara imza atacağız.” 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sarsılmaz Güvenin Sırrı

    Hayatımda atlama tahtası olmayan bir zaman hatırlamıyorum. Onları her zaman sevmişimdir. Bu sevgi genel olarak zirvelere uzanmaz; En yüksek, en tehlikeli uçurumdan veya platformdan atlamakla ilgilenmiyorum. Vücudunuzu bir sıçrama tahtasından fırlatmanın getirdiği çok özel bir keyiften bahsediyorum. Zıplayan şeyler, bazı insanlarda eğlenceli, çocuksu bir nitelik ortaya çıkarır. Bir atlama tahtasından kızgın bir şekilde atlamanıza meydan okuyorum – bu imkansız.

    Austin’de yaşıyorum, bu da Teksas sıcağında hayatta kalmak için bir havuzun çok önemli olduğu anlamına geliyor. Haftanın en az üç dört gününü efsanevi halk havuzu Barton Springs’in doğal sularında geçirmeyi tercih ederim. Çocukluğumdan beri orada dalış yapıyorum – annem bana hamileyken Barton Springs’te cankurtarandı – ve her yaklaştığımda hala en ufak, neredeyse fark edilemeyen bir korku belirtisi var. Benim ilk hareketim pike dalışı. Şu şekildedir: sağ ayak, sol ayak, zıplama, zıplama, ayaklar birlikte, kalçalar yukarı, baş aşağı, eller ayak parmaklarına, bacaklar başımın tam üstünde ve vwoosh . Aniden, su kulaklarımdan hızla geçerken kendimi ağırlıksız hissediyorum ve kimsenin beni göremeyeceği derinliklere doğru dalgalanıyorum. Vücudumun suya girmesiyle birlikte gurura, sakinliğe ve rahatlamaya dönüşen coşku, korku ve güvenin simyası için geri gelmeye devam ediyorum.

    Kurulda sıraya giren pek çok insanla tanıştım. Onları haftalık olarak burada, kolektif Happy Place’imizde görüyorum. Herhangi bir günde, Lady Go-Diver With a Swimsuit lakaplı Linda’ya, ağzına su koyup tükürürken 360 derece dönmeyi içeren Twirling Mermaid gibi imza numaralarından birini yaparken rastlayabilirim. . Yaklaşık iki yıl önce tanıştığım ve onlarla tanışma sırasına göre isimlendirilen Marklardan en az birini görmediğim nadirdir. Mark One çok tatlı ve beyaz saçları ve solmakta olan dövmeleriyle kolayca ayırt ediliyor – klasik bir Austin görünümü. (Bu yaz kimin bir buçuk ön takla atabileceğini görmek için bir yarışma düzenliyoruz – kaybeden enchiladas alır.) Mark Two bir güvenlik mimarı ve triatlet. O bu kurulda bir ünlü, gördüğüm en iyi dalgıçlardan biri. Hiçbir şey yokmuş gibi çift geri takla atıyor. İzlemesi gerçekten inanılmaz. Ortaya çıkar çıkmaz, insanlar hilelerinde ince ayar yapma konusunda tavsiye almak için ona akın ediyor.

    Ancak kendilerini bu tahtadan fırlatanlar sadece deneyimli dalgıçlar değil. Springs’te yoğun bir yaz gününde, sıra 30 kişi olabilir ve her türden heyecan arayanlardan oluşabilir – hem deneyimli dalgıçlar hem de acemiler. 4- ve 5 yaşındaki çocukların tahtanın sonuna doğru ilerlediğini görmek alışılmadık bir durum değil. Sonunda zıpladıklarında, seyircilerden oluşan kalabalık, sanki ev sahibi takım uzatmada galibiyet golü atmış gibi patlıyor.

    Havuzda yoğun bir günse dalışım da tepki alabilir. Bazen seyirci alkışlar, hatta nefesi kesilir. Hava almak için geldiğimde, bir yabancının “Bunu gördün mü?!” 30’lu yaşlarının ortalarında büyük beden bir kadının bunu zarif bir şekilde yapmasına şaşırmışlar gibi. Ama tepkileri sadece bir bonus, çünkü dalış onlara göre değil, bana göre. Bu kanıt. Hiçbir şey olmasa bile, buna hala sahip olduğumun kanıtı. Görüyorsun, vücudumla her zaman çok nazik bir ilişkim olmadı. Asla küçük olmadım, bu da hayatımın büyük bir kısmında küçük olmak istediğim tek şeyin olduğu anlamına geliyor. Özellikle Teksas yazının bunaltıcı sıcağında içinde iyi hissettiğim kıyafetleri bulmak her yıl zorlu bir iştir. Ama kendimi her zaman bir mayonun içinde güvende hissetmişimdir. Çünkü bedenimden nefret ettiğim zamanlarda bile havuz nötr bir zemin. Nasıl bir gün geçirirsem geçireyim, vücudum neleri başarmış ya da başaramamış olursa olsun, yine de dalış yapabilirim.

    Güven, tutunması zor bir şey olabilir. İşte bu yüzden dalış tahtalarını gitgide daha az görmeye başlayınca paniğe kapılmaya başladım. Trendi ilk kez 2011’de, Austin dışındaki küçük memleketimin çocukluk yazlarımı geçirdiğim halk havuzunu yenilediğini duyduğumda fark ettim. 1950’lerde inşa edilen orijinal havuz için büyük bir yükseltme planlandı. Kasabadaki söylentiler, tahtayı bir slaytla değiştirecekleriydi – ve hatta havalı bir slayt bile değil. Toys-R-Us’tan bir şeye benziyor – onunla ilk oynadığınızda eğlenceli olabilecek ama kaçınılmaz olarak oyuncak kutusunun dibinde biten bir tür ucuz plastik mekanizma. Birkaç yıl sonra, 2015’te Oakland’a taşındığımda, halka açık bir dalış tahtası bulana kadar yaklaşık beş yıl araştırma yaptım. Sonunda Berkeley’deki West Campus Pool’da bir tane gördüğümde gözlerim yaşarmaya başladı. Sonraki üç saati, yıllarca birikmiş gerginliğin salıverildiğini hissederek, keyifle dalış yaparak geçirdim.

    Tırmanma tahtalarının ortadan kaybolmasından bahsetmeye başladığımda, herkesin benim için bir hikayesi vardı. Mark İki, Amerika’yı dolaşırken ziyaret ettiği her kasabada pano aradığını söyledi. Onlar azdı ve çok uzaktı. San Diego’da bir Yahudi cemaat merkezinde bir tane bulduğunda, kurallarının herhangi bir fantezi dalışı veya takla atmayı yasakladığını öğrenince yıkıldı. Söyleyebileceğim kadarıyla, bunların hepsi sigorta ve sorumlulukla ilgili. Belediyeler, atlama tahtalarıyla gelen daha yüksek sigorta bedellerini ödemek veya herhangi bir yaralanma için dava açmak istemiyor. Ama benim için atlama tahtası olmayan bir havuz, sahnesi olmayan bir tiyatro gibidir. Dalış tahtaları olmadan cesur olmak, gösteriş yapmak ve birbirimize inanmak için nereye gideceğiz? Bu nedenle, bu yaz bir dalış tahtası görürseniz, dalmaya başlamanızı tavsiye ederim. Daha ne kadar dayanacağız kim bilir.


    Haley Howle, Austin, Teksas’ta yaşayan bir yazar, editör ve podcast yapımcısıdır. Daha önce Pop-Up Magazine’de kıdemli yapımcıydı.

  • Global hane halkı serveti 2008 krizinden beri birinci defa düştü

    Küresel hane halkı serveti geçen yıl 11,3 trilyon dolar azalarak 2008 finansal krizinden sonra birinci defa düşüş gösterdi.

    İsviçre’nin en büyük bankası UBS ve Credit Suisse tarafından dünyadaki 5,4 milyar yetişkinin varsayımı varlıklarına dayandırılarak hazırlanan yıllık Global Servet Raporu’na nazaran, hane halkı servetindeki istikrarlı yükseliş eğilimi 2022’de bilakis döndü.

    Küresel hane halkı serveti yüzde 11,3 trilyon dolar (yüzde 2,4) azalarak 2022 sonunda 454,4 trilyon dolara geriledi. Böylelikle, global hane halkı servetinde 2008 finansal krizinden sonra birinci kere azalma görüldü.

    Kişi başı varlıklar ise 3 bin 198 dolar azalışla geçen yıl sonunda 84 bin 718 dolara geriledi. Bu gerilemenin büyük bir kısmı ABD dolarının başka para üniteleri karşısında paha kazanmasından kaynaklandı.

    Döviz kurlarının 2021’deki düzeyinde sabit kalması halinde ise 2022’de toplam servetin yüzde 3,4, yetişkin başına servetin ise yüzde 2,2 artmış olacağı hesaplandı.

    Enflasyonun artan tesirleri toplam servetin azalmasında tesirli olurken, finansal varlıklar geçen yıl toplam servette görülen düşüşe en büyük katkıyı sağladı.

    Bölgesel bazda en yüksek servet kaybı toplam 10,9 trilyon dolarla Kuzey Amerika ve Avrupa’da yaşandı. Asya Pasifik bölgesindeki kayıplar 2,1 trilyon dolar olurken, Latin Amerika toplam servette 2,4 trilyon dolarla artış görülen istisnai bölge oldu.

    Ülke bazında en büyük servet kayıpları ABD, Japonya, Çin, Kanada ve Avustralya’da, en büyük servet artışları ise Rusya, Meksika, Hindistan ve Brezilya’da kaydedildi.

    Toplam servetteki düşüşle birlikte, geçen yıl “servet eşitsizliği” de yüzde 1 azalışla yüzde 44,5’e geriledi.

    Dünyadaki dolar milyonerlerinin sayısı 2022’de 3,5 milyon azalarak 59,4 milyona indi.

    Raporda, global servetin beş yılda yüzde 38 artarak 2027 prestijiyle 629 trilyon dolara ulaşacağı öngörüldü. Orta gelirli pazarlardaki büyümenin bu artışta itici güç olacağı varsayım edilirken, 2027’de yetişkin başına servetin 110 bin 270 dolara ve milyonerlerin sayısının da 86 milyona çıkacağı hesaplandı.

  • ABD’de perakende satışlar Temmuz’da beklentileri aştı

    ABD Ticaret Bakanlığı, Temmuz ayına ilişkin perakende satış datalarını açıkladı.

    Buna nazaran, perakende satışlar, Temmuz’da beklentilerin üzerinde yüzde 0,7’e yükseldi. Bu datalar, tüketicilerin ekonomik büyümede tesirli olmaya devam ettiğini
    gösterdi.

    Piyasa beklentileri, perakende satışların bu devirde aylık bazda yüzde 0,4 artması istikametindeydi. Perakende satışlar, Haziran’da yüzde 0,3 artmıştı.

    Geçen ay spor gereçleri mağazaları, giysi mağazaları, restoranlar ve barlar dahil olmak üzere 13 perakende kategorisinden dokuzunda satışlar arttı. E-ticareti de içeren mağaza dışı perakendecilerdeki satışlar, Amazon.com Inc.’in Prime Day aktifliği sayesinde yüzde 1,9 arttı.

    Öte yandan, mobilya, elektronik ve mesken aletleri ile motorlu taşıt ve kesimleri satılan mağazalardaki satışlarda da azalış kaydedildi.

    Beklenti üstü gelen ABD perakende satışlar verisi sonrasında ABD’nin 10 yıl vadeli Hazine tahvilinde faiz yüzde 4,27 ile 24 Ekim’den bu yana görülen en yüksek düzeye çıktı.

  • Yüksek enflasyonun pençesinde krizden kurtulamayan ülke: Arjantin

    İLAYDA KILIÇAY

    Yıllık yüzde 115’in üzerinde enflasyon, artan yoksulluk ve süratle kıymet kaybeden para ünitesi ile gayret eden Arjantin’de Javier Milei, pesonun dolar ile değiştirilmesi davetinde bulunmuş ve merkez bankasını kapatacağına yönelik açıklamalarıyla takviye toplamıştı.

    Pazar günü düzenlenen ön seçimlerde çok sağcı aday Milei toplam oyların yaklaşık yüzde 30’unu aldı.

    Arjantin’in tarihinde belirsizlik içeren pek çok devir oldu. Ülkenin 1990’ların başında içinde bulunduğu durum aşılamaz olarak görülüyordu. Devrin Devlet Lideri Carlos Menem neoliberal ekonomik siyasetlere yönelerek döviz kuru sabitlemesi, özelleştirmeler ve dış ticaret özgürleştirmesi üzere adımlar attı. Uygulamaya konulan ve IMF’in de desteklediği Konvertibilite Programı ile Döviz kuru sabitlemesi Arjantin pesosunu 1 dolarla eşitlemeyi amaçlıyordu. Öte yandan merkez bankasının kamuya kredi açması kanunla yasaklanmıştı. On yılı aşkın mühlet boyunca uygulanan bu programnla enflasyon denetim altına alındı. Lakin döviz kuru sabitlemesi birebir vakitte döviz rezervlerinin tükenmesine ve dış borçlarının artmasına neden oldu.

    Arjantin’de 2001 krizi

    2001 yılında Arjantin, ekonomik kriz yaşadı. Döviz kuru sabitlemesinin sürdürülememesi ve dış borçların ödenememesi sonucunda bankalar kapatıldı, işsizlik oranı yükseldi ve yoksulluk arttı. Hükümet, borçlarını ödeyemediği için birçok milletlerarası kreditörle çatışmaya girdi. Bu kriz, Arjantin’in ekonomik alanda verdiği siyaset kararlarının sonuçlarını acı bir halde gösterdi. Pesonun dolara endeksli olmasıyla dış ticaret istikrarı bozulmuş ve cari süreçler açığı vermek süreklilik haline gelmişti.

    Arjantin,2001 krizi sonrasında IMF’den mali yardım talep etti. IMF, 2001 yılında ülkeye 39 milyar dolarlık bir yardım paketi sağladı. Fakat bu yardım, katı mali önlemleri ve yapısal ıslahatları içeriyordu. Kamu harcamalarının kısıtlanması, vergi artışları, devlet işletmelerinin özelleştirilmesi üzere adımlar atıldı. Bununla birlikte, bu önlemler toplumsal hoşnutsuzluğa neden oldu ve IMF’nin siyasetlerine yönelik tenkitler arttı.

    Ancak tedbirler kâfi olmamış ve 2001 Kasım- 2002 Şubat ortasındaki devirde ekonomik kriz toplumsal boyut kazanarak şiddet aksiyonlarına dönüşmüştü. 24 Aralık 2001 tarihinde Arjantin moratoryum ilan etti ve iki hafta içinde dört farklı hükümet kuruldu.

    2000’ler sonrası ülke ekonomisi

    2000’lerin ortalarına gelindiğinde, yüksek emtia fiyatları Arjantin’e döviz girişi sağladı. Bilhassa tarım eserleri ihracatından kaynaklanan gelir artışı, ekonomik toparlanmayı destekledi. Lakin bu periyotta bile ekonomik problemler tam olarak çözülmedi. Kamu harcamalarının denetim edilememesi, yolsuzluk ve hukukun üstünlüğü sıkıntıları devam etti.

    2010’ların başlarından itibaren Arjantin, döviz kuru dalgalanmaları, yüksek enflasyon ve ekonomik istikrarsızlıkla uğraş etti. Döviz kuru siyasetlerindeki belirsizlik, yatırımcı itimadını sarsmaya devam etti. 2015 yılında, Mauricio Macri hükümeti, IMF ile yeni bir mutabakat imzaladı ve ekonomik ıslahatları hızlandırdı. Fakat bu ıslahatlar ve kemer sıkma siyasetleri halk ortasında yeniden memnuniyetsizliğe neden oldu.

    Anlaşmanın ölçüsü, 2018 yılında Macri hükümetiyle imzalanan mutabakat kapsamında IMF tarafından Arjantin’e yaklaşık 57 milyar dolarlık bir kredi paketi sağlandı. Bu kredi, ekonomiyi dengelemeyi, mali açığı ele almış ve yapısal ıslahatları hayata geçirmeyi amaçlamıştı. , 2022 Mart ayında IMF’yle Uzatılmış Fon Kolaylığı (Extended Fund Facility-EFF) temelinde yeni bir muahede imzalandı.

    Arjantin’in bugünü

    Arjantin’in geleceği, popülist aday Javier Milei’nin beklenenin ötesinde aldığı takviyenin akabinde bilinmeyen hale geldi.

    Milei’nin ekonomik bildirisi birçok yatırımcı tarafından olumlu bulunsa da, kongredeki güçsüzlüğü ve agresif şekli nedeniyle uygulama ve kurumsal risk bahislerinde telaşlar bulunuyor.

    Milei, ülkenin ekonomik krizlerle gayret etmek için klasik siyasi anlayışa karşı çıkan bir kampanya yürüttü. Lakin, ekonomistler ve uzmanlar, Milei’nin önerdiği dolarlaştırma ve birtakım radikal siyasetlerin mali düzensizliğe yol açabileceği konusunda ihtarda bulundu.

    Milei’nin başarısı, Arjantin siyasetindeki değişimin bir yansıması olarak görülüyor. Lakin yatırımcılar ve analistler, bu değişimin ülkenin ekonomik problemlerine tahlil getirip getirmeyeceğini görmek için gelecek ayları gözlemleyecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi 22 Ekim’de yapılacak ve gerekirse 19 Kasım’da ikinci tipe gidilecek.

    Aykırı ve sistem aksisi fikirleriyle dikkat çeken Javier Milei’nin Arjantin’de ön seçimlerde zafer elde etmesi sonrası dolar/peso yüzde 22 yükseldi. Arjantin Merkez Bankası ise piyasaları sakinleştirmek için faiz artırımına gitti. Sürpriz bir zafer elde eden Milei, vazifeye gelmesi durumunda peso yerine büsbütün dolar kullanımına geçileceğini ve merkez bankasını kapatacağını açıkladı. Arjantin’de yüzde 115’i aşan enflasyon, yüzde 40’lık yoksulluk oranı ve giderek derinleşen barınma krizi, Milei’nin ‘uç’ fikirlerinin giderek daha kabul edilebilir hale gelmesine yol açtı.

  • Manchester City, Rico Lewis’in mukavelesini uzattı

    İngiltere Premier Lig ekibi Manchester City, 18 yaşındaki İngiliz defans oyuncusu Rico Lewis’in kontratını uzattı.

    Kulüpten yapılan yazılı açıklamada, “Rico Lewis, Manchester City ile 2028 yazına kadar kulüpte kalmasını sağlayacak 5 yıllık yeni bir mukavele imzaladı.” tabiri kullanıldı.

    İngiliz defans oyuncusu, City’nin akademisine 8 yaşında katıldıktan sonra yaş kümelerinde ilerleyerek ekibin teknik yöneticisi Pep Guardiola’nın A kadrosu takımına dahil edilmişti.

  • Urla’da Bağbozumu Zamanı

    Urla Geleneksel Bağbozumu Şenliklerinde konuşan Urla Belediye Başkan V. Kaymakam Dayanç, çiftçilerin başımızın tacı olduğunu belirterek, “Tarıma, üretime, toprağa hepimizin ihtiyacı var” dedi

    Rahvan ve tarım araçları korteji ile renkli görüntülere sahne olan Urla Geleneksel Bağbozumu Şenlikleri Urla Cumhuriyet Meydanında yapılan tören ile gerçekleştirildi. Törene Urla Belediye Başkan V. Kaymakam Murtaza Dayanç’ın yanı sıra Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Adem Aydoğdu, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Fatih Yıldız, siyasi parti temsilcileri, STK başkanları, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.

    TARIMA HEPİMİZİN İHTİYACI VAR

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törenlerde Urla Geleneksel Bağbozumu Şenliklerinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Urla Belediye Başkan V. Kaymakam Dayanç, binlerce yıllık kadim geçmişi olan Urla’da tarımın önemli bir yer tuttuğunun altını çizerek, “Hayatın her aşamasında tarım olagelmiştir. 14 Ağustos geleneği de buradan doğmaktadır. Günümüzde sürdürülebilir gıda ve tarım hususu tüm dünyada güncel bir meseledir. Artık tüm dünyada gıda tedariki sorun olmaya başlamıştır. hatta öyle bir noktaya gelmiştir ki uluslararası ilişkilerde stratejik bir başlık haline gelmiştir. Bu noktada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği ‘Köylü Milletin Efendisidir’ sözünü bir kere daha hatırlıyoruz. Çiftçilerimiz başımızın tacıdır. Tarıma, üretime, toprağa hepimizin ihtiyacı var. Dolayısıyla kırsal yaşamı teşvik etmemiz çiftçimizin kalkınması için çaba göstermemiz ve tarımsal üretimi artırmamız gerekiyor. Bu bir stratejidir. Bu ülkelerin tamamı için geçerli bir stratejidir. Her ne kadar yapılaşma olsa da nüfus artsa da yatay mimari Urla’da korunuyor. Tarım alanlarımız olabildiğince korunmaya çalışılıyor. Bizim görev yaptığımız süre zarfında Urla Belediyesi olarak elimizden geldiği kadar tarım alanlarımızın korunması noktasında çaba gösterdik. Bu duygu ve düşüncelerle tüm üreticilerimize bu hasat döneminde bereketli ve bol kazançlar diliyorum” diye konuştu.

    Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan da köklü bir geçmişe sahip olan bağbozumunun sadece üzüm toplamak anlamına gelmediğini ifade ederek, “Bağbozumu her kültürde farklı karşılama ve kutlama geleneklerine sahip ortak noktada ise umut ve bereket ile bağda olgunlaşan üzümlerin hasat edilmesi anlamına gelen bağbozumu Anadolu’nun önemli sosyo-kültürel etkinliklerinden birisidir” dedi.

    3M1A URLALILARI COŞTURDU

    Urla Bağbozumu Şenliklerinde ayrıca sebze, meyve, çiçek ve hayvancılık kategorilerinde dereceye girenlere ödülleri Kaymakam Dayanç tarafından takdim edildi. Açılış töreninin ardından stantları tek tek gezen Kaymakam Dayanç, üreticilerden bilgi aldı. Urla Geleneksel Bağbozumu Şenlikleri, akşam Urla Cumhuriyet Meydanında Grup 3M1A’nın verdiği muhteşem konserle sona erdi. Urla Cumhuriyet Meydanını dolduran Urlalılar 3M1A’nın seslendirdiği Anadolu Rock’ın unutulmaz isimlerinin şarkılarıyla gecenin keyfini doyasıya yaşadı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Risk grubundakiler için hayati tehlike olabiliyor

    İSTANBUL (İGFA)- Konuyla ilgili açıklama yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, kızamığın hafife alınmamasını gerektiğini ve hastalıktan korunmada en etkili yolun toplumun en az yüzde 95’inin aşılanması olduğunu söyledi.

    Dr. Mamçu, kızamık hastalığı ve kızamığa sebep olan virüs hakkında şunları kaydetti:

    “Kızamık, Paramyxoviridae ailesinden, zarflı, tek parçalı RNA’ya sahip bir virüsün neden olduğu döküntülü bir hastalıktır. Virüs çok bulaşıcıdır ve hava yolu ile bulaşır. Bu virüs, aşılanmamış topluluklarda dahi 2 ya da 3 yılda bir salgın yapar.”

    Hastalık belirtilerinin virüs bulaştıktan sonra yaklaşık 8 ila 12 gün sonra ortaya çıktığını belirten Mamçu, “Burun akıntısı, hapşırma ve öksürük gibi soğuk algınlığı belirtileri ile 40 dereceye varabilen yüksek ateş ve halsizlik kızamığın ilk belirtilerdir. Kuru öksürük, boğaz ağrısı, gözlerde kızarıklık ve ışığa duyarlılık ile ağız içinde küçük grimsi beyaz lekeler görülebilir. Yüz ve alından başlayıp vücuda yayılan, birleşme eğiliminde, başlangıçta pembe olup 3-4 gün sonra kahverengileşen, 6-7 gün sonra da hafif pullanarak solan tipik bir döküntüsü vardır. Döküntüler yaklaşık 4 gün kadar devam eder ve hafif bir soyulma ile başladığı gibi yukarıdan aşağıya doğru solarak kaybolur. Döküntülerin solmasıyla birlikte hastanın da ateşi düşer. Yüksek ateş, beslenmenin bozulması, ishal veya kusma ile aşırı sıvı kabı veya komplikasyon gelişmesi durumlarında mutlaka bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır.” açıklamasında bulundu.

    HASTALIĞIN ÖZEL BİR TEDAVİSİ BULUNMUYOR

    Kızamığın özel bir tedavisinin olmadığının altını çizen Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Hastanın kaybettiği sıvıyı yerine koymak, ateş ve ağrısını gidermek, gerekirse solunum desteği vermek önemlidir. Eksiklik durumlarında destekleyici olarak A vitamini verilebilir. Kızamık çok bulaşıcı olduğundan hastanın izole edilmesi, maske kullanılması ve risk gruplarından uzak tutulması özellikle çok önemlidir.” dedi.

    Mamçu, “Kızamık küçük çocuklarda yaygın olmakla birlikte aşılama yapılmayan veya daha önce kızamık geçirmemiş yetişkinlerde de görülebilir. Bağışıklığı baskılanmış kişiler, gebeler, çok küçükler veya yaşlılar, A vitamini eksikliği ve beslenme yetersizliği olanlar hastalık açısından risk grubundadır. Bu kişilerde kızamık daha ağır seyreder ve ölümcül olabilir.” diye konuştu.

  • Avrupa’da gaz fiyatlarında tırmanış sürüyor

    Avrupa’da gösterge vadeli gaz süreçleri, Avustralya’da devam eden grev görüşmelerinin tesiriyle yüzde 15’i aşan yükseliş gösterdi.

    Avustralya’da devam eden görüşmelerin sonuçsuz kalması durumunda grevlerin global arzı kesintiye uğratabileceği belirtiliyor.

    Sorunu çözmek için sendika yetkilileri ile grevden etkilenen sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tesislerini işleten iki şirketten biri olan Woodside Energy Group ortasında görüşmeler yapılması planlandı.

    Uzmanlar muhtemel iş bırakmaların, global LNG ihracatının yüzde 10 kadarını kesinti riskiyle karşı karşıya bırakabileceğini öngörüyor.

    Avrupa, nadiren Avustralya’dan gaz satın alıyor. Fakat mümkün bir kesinti durumunda Avustralya’dan alım yapan Asya ülkelerinin ikame pazarlara yöneleceği ve iki bölge ortasında doğalgaz için rekabet yaşanması bekleniyor.

  • Moody’s, Türkiye’nin Kredi Notuna Dair Birinci Adımı Attı!

    Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin ortodoks iktisat siyasetlerine dair net bir dönüş sinyali vermesi ve bu kararları uygulaması durumunda, Türkiye’ye yönelik kredi notunu artırabileceklerini söz eden Amerika merkezli memleketler arası derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türk bankalarının görünümünü değiştirdi.

    Moody’s Investors Service tarafından yapılan açıklamada, Türk bankacılık sisteminin görünümünün “durağan” olarak güncellendiği belirtildi. Açıklamada, seçim sonuçlarının akabinde ekonomik şartların iyileştiği, lakin hala zorlu bir devrin sürdüğü vurgulandı.

    Moody’s açıklamasında, “Türk bankaları için faaliyet ortamı hala kuvvetli ve belirsizliğini koruyor. Ekonomik büyüme suratında beklenen yavaşlama ve süregelen yüksek enflasyon nedeniyle şartlar zorlaşmış durumda” tabirini kullandı.

    Bununla birlikte, hükümetin daha klasik iktisat siyasetlerine yönelik adımlar atmasının, Mayıs 2023’teki seçim sonuçları ile desteklendiği söz edildi. Rapora nazaran yeni iktisat idaresi tarafından atılan rasyonel adımlar Türk bankalarının faaliyet şartlarını olumlu bir biçimde etkilemekte. Fakat yeniden de çok yüksek enflasyon, artan vergiler ve lokal para ünitesi olan liranın paha kaybı üzere faktörler, tüketici harcamalarını kısıtlayarak borçluların ödeme kapasitesini düşürebilir, bu da bankaların varlık kalitesini etkileyebilir.

    Moody’s tarafından yapılan değerlendirmeye nazaran, döviz kuru dalgalanmaları ve kredi hacmindeki büyüme, bankaların sermaye yeterliliğini zorlayabilir. Ayrıyeten, 2022’ye nazaran daha yavaş olsa da kredi hacmindeki artış, kesimin sermaye yeterliliği üzerinde baskı oluşturabilir. Kârlılık da 2022’deki düzeylerine nazaran azalmış olsa da hala sağlam durumda.

    Moody’s açıklamasında ayrıyeten, yükselen enflasyon, artan vergiler ve mahallî para ünitesinin bedel kaybının bankaların varlık kalitesini olumsuz etkilemeye devam edeceği belirtildi. Tüketici harcamalarına baskı yaparak borçluların ödeme kabiliyetini zayıflatacak olan bu etkenler, bankaların varlıklarını zorlayacak.

  • ABD’de Aylık Perakende Satışlar Beklentinin Üzerinde Arttı

    Yatırımcıların ve piyasaların yakından takip ettiği ABD aylık perakende satış verisi an itibariyle açıklandı. Geçtiğimiz devirde %0,3 artan aylık perakende satışlar, Temmuz ayı için %0,4 beklentisine rağmen beklentinin üzerinde gerçekleşti. Temmuz periyoduna ilişkin perakende satış %0,7 arttı.

    Aylık sayıların yanında yıllık bazda satışlar da beklenene nazaran daha fazla arttı. Bir evvelki periyotta %1,59 yükselen yıllık perakende satış verisi, %1,50 beklentisine rağmen %3,17 olarak açıklandı.

    Aylık çekirdek perakende satış ise aykırı istikamette açıklanarak herkesi şaşırttı. Piyasalar, çekirdek satışın %-0,3 düşmesini beklerken resmi bilgi %1 artış olarak ortaya çıktı.

    FED Faiz Kararı Nasıl Etkilenir?

    Pandeminin akabinde enflasyonu durdurmak için sıkı para siyaseti uygulayan FED uzun bir periyot faiz arttırdı. Amerika’da %8’i aşan tüketici enflasyonu bu sayede %3,2’e kadar düşüş gösterdi.

    Perakende satış bilgilerinin beklenti üzerinde gelmesi iktisatta bir resesyon ihtimalini azaltırken enflasyon konusunda beklenen bir üst istikametli baskının habercisi olabilir. Lakin ekonomistler, FED’in faizleri 2024 ortasına hakikat düşürmeye başlamasını bekliyor.

  • Bağımlılık Tedavisi, İhtiyacı Olan Amerikalıların Yarısından Fazlasından Kaçıyor

    Haberler

    Bir sağlık politikası araştırma grubu olan KFF tarafından yürütülen yeni bir araştırmaya göre, her 10 yetişkinden yaklaşık üçü opioid bağımlısı olmuştur veya bir aile üyesi bağımlı olmuştur ve madde kullanım bozukluğu olanların yarısından azı tedavi görmüştür.

    Temmuz ayında 1.300’den fazla yetişkinle anket yapılan anket, yalnızca geçen yıl yaklaşık 110.000 ölümcül aşırı dozda uyuşturucu kaydeden opioid bağımlılığının ülke genelinde geniş ve genellikle zararlı etkisinin altını çiziyor.

    Bulgular, buprenorfin ve metadon gibi uyuşturucu isteklerini frenlemeye yardımcı olduğu kanıtlanmış bazı ilaçların, bunlara ihtiyacı olanlara hala ulaşmadığını gösteriyor. Kendilerinin veya ailelerinden birinin opioid bağımlılığı olduğunu söyleyen ankete katılanların yalnızca yüzde 25’i kendileri veya aile üyeleri için ilaç aldıklarını bildirdi.

    KFF’nin anket programının yönetici direktörü Mollyann Brodie, bazı anket katılımcılarının opioid bağımlılığı geçmişlerini paylaşmakta tereddüt etmiş olabileceğinden, sayıların eksik sayılmış olabileceğini söyledi.

    Bazı insanların bağımlılık olarak nitelendirilen şeyler hakkında kendi fikirlerine sahip olmasının da mümkün olduğunu ekledi. “İnsanların kendilerini bildirme isteklerine dayanan en iyi tahminimiz bu,” dedi.

    Ankete katılanların yüzde 80’inden fazlası, aşırı dozda opioid dozunu tersine çevirebilen bir ilaç olan naloksonun barlar gibi yerlerde kolayca bulunabilmesi gerektiğini söyledi. Kredi… Angela Weiss/Agence France-Presse — Getty Images

    Neden Önemlidir?: Opioid bağımlılığı Amerikan toplumunun her kesimini etkiliyor.

    KFF araştırmacıları, bağımlılığın sınıf, ırk ve coğrafyayı aştığını buldu. Kırsal ve beyaz Amerikalılar, kişisel veya aile opioid bağımlılığını bildirme olasılığı en yüksek olanlardı, ancak Siyah, Hispanik, kentsel ve banliyö ailelerinin de önemli yüzdeleri bunu yaptı.

    Beyaz ailelerin tedavi gördüklerini söyleme olasılığı Siyah veya Hispanik ailelere göre daha fazlaydı. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin geçen yıl yaptığı bir araştırmaya göre, Siyah Amerikalılar arasında aşırı doz ölüm oranları son yıllarda önemli ölçüde arttı.

    KFF, düşük hanehalkı gelir düzeylerinin de bağımlılık deneyimini etkilediğini ortaya koydu. Yılda 40.000 dolardan az gelir elde eden hanelerin daha yüksek bir yüzdesi, daha yüksek gelire sahip hanelerle karşılaştırıldığında olası reçeteli ağrı kesici, yasa dışı uyuşturucu ve alkol bağımlılığı bildirdi.

    Çalışma, bağımlılığın ailelerin ruhuna da ağırlık verdiğini buldu. Araştırmacılar, Amerikalıların üçte birinin ailelerinden birinin aşırı dozda opioidden öleceğinden korktuğunu keşfetti. Yaklaşık 10 yetişkinden dördü, bir aile üyesinin istemeden diğer ilaçlara veya sahte haplara karıştırılan ve fark edilmeden gidebilen güçlü ve ölümcül sentetik bir opioid olan fentanili yutacağından endişe duyduklarını söyledi.

    Arka plan: Tedaviyi daha erişilebilir hale getirmeye yönelik son çabalar sınırlı bir başarı elde etti.

    Aralık ayında Kongre, iştahı azaltan ve yoksunluğu önleyen bir ilaç olan buprenorfin reçetesi yazmak isteyen sağlık hizmeti sağlayıcıları için özel bir lisans gerekliliğini kaldırdı ve uyuşturucu kullanıcılarının tedavi görebilecekleri yerlerin sayısını artırdı. Ancak bu yıl araştırmacılar, sağlık çalışanları için daha az kısıtlayıcı eğitim gereksinimlerinin, ilaçların daha fazla reçetelenmesine yol açmadığını keşfetti.

    Federal araştırmacılar bu ay, 2021’de, opioid kullanım bozukluğu olan yaklaşık 2,5 milyon kişinin yalnızca yaklaşık yüzde 20’sinin ilaç tedavisi gördüğünü buldu; bu, özellikle Siyah yetişkinleri, kadınları ve işsizleri etkileyen bir sorun.

    Sebepler kültürel ve finansal olabilir. KFF araştırmacıları, kendilerinin veya bir aile üyesinin neden tedavi görmediği sorulan anket katılımcılarının bazı isimsiz yanıtlarını yayınladı. Gürcistan’da yaşayan 22 yaşındaki Siyahi bir kadın, “Biz bu şekilde yetiştirilmedik” dedi.

    Güney Carolina’da 50 yaşındaki beyaz bir kadın, “Finansman eksikliği, sigorta kapsamı yok – tedavi için geri çevrildi” dedi.

    Ankete katılanların yüzde 80’inden fazlası, aşırı dozda opioid dozunu tersine çevirebilen bir ilaç olan naloksonun barlar ve itfaiye istasyonları gibi yerlerde kolayca bulunması gerektiğini söyledi.

    Sıradaki ne: Tedaviyi daha fazla tıbbi uygulamaya sokmak.

    Yale Tıp Okulu’nda bağımlılık doktoru olan Dr. David Fiellin, anketin, AIDS’e benzer şekilde, madde kullanım bozukluklarına karşı daha güçlü bir federal tepkiye ihtiyaç olduğunu gösterdiğini söyledi. Birincil bakım uygulamalarının Amerikalıları tedavi etmek için özellikle kritik olduğunu belirtti.

    Bir detoks stratejisine atıfta bulunarak, “Genellikle tedavinin gerçekte neye benzediği ve ne olduğu konusunda bir yanlış anlaşılma vardır – insanlar genellikle hızlı bir düzeltme ararlar” dedi. “Etkili tedavi çok daha uzun vadeli olma eğilimindedir ve durumun bir parçası olabilecek inkarın ele alınmasını gerektirir.”

    Başkan Biden bu ay, ülke genelinde bağımlılık tedavisi ve uyuşturucuyla ilgili diğer hizmetleri finanse etmek için Kongre’den 350 milyon dolar talep etti. Biden yönetimi ve federal milletvekilleri de tedavi üzerindeki kısıtlamaları gevşetmenin yollarını aramaya devam ediyor.

    Aşermeyi hafifleten başka bir opioid bağımlılığı ilacı olan metadon, sıkı bir şekilde düzenlenir ve uyuşturucu kullanıcılarının sürekli olarak erişmesi ve kullanması genellikle zordur, bu da bağımlılık doktorlarından ve halk sağlığı uzmanlarından kısıtlamaları hafifletmek için tekrar tekrar çağrılara neden olur.

  • İnegöl Belediyespor voleybolda 4 kategoride yarışacak

    BURSA (İGFA) – İnegöl’de sporun tabana yayılması ve her gencin en az bir branşla ilgilenmesine olanak sağlamak hedefiyle kurulan İnegöl Belediye Spor Kulübü, voleybolda yeni sezon hazırlıklarının startını verdi. Turuncu Lacivertli takımın bu sezon parkede 4 kategoride yarışacağı ifade edildi. 2023-2024 sezonu hazırlıkları kapsamında voleybol altyapı tüm yaş kategorileri çalışmaların startını verdi. Antrenörler nezaretinde yapılan sezon açılışında; genç erkek, yıldız erkek, küçük erkek ve midi erkek takımları 4 kategoride sezona başlayacak.

  • Özcan: Akbelen kıyımı susuz bırakacak

    MUĞLA (İGFA) – Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda ağaçların katledilmesine karşı köylülerin, yöre halkının ve desteğe gelen yurttaşların direnişi devam ediyor. Yeniköy-Kemerköy Termik santrallerine kömür temini için başlatılan Akbelen ormanlarının kıyımını, Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan meclis gündemine taşıdı.

    Bu kapsamda Özcan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yazılı olarak cevaplaması için soru önergesi verdi.

    “Akbelen ormanlarının linyit madenciliği için yok ediliyor olması büyük bir ekolojik kırıma neden olmaktadır”

    Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Birleşmiş Milletler tarafından bu yıl yayınlanan Dünya Su Raporu’nda, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 26’sının güvenli içme suyuna, yüzde 46’sının ise güvenli bir şekilde yönetilen sanitasyona erişimi olmadığının vurgulandığını ifade etti. Özcan, “Raporda aynı zamanda önümüzdeki on yılda bütün dünyayı bir su krizinin beklediğine işaret edilmiştir. Muğla Milas’ta yer alan Akbelen ormanlarının linyit madenciliği için yok ediliyor olması büyük bir ekolojik kırıma neden olmaktadır. Bu ekolojik kırımın en büyük zararlarından biri de bölgedeki su kaynaklarını yok edecek olmasıdır. Madencilikte su üretimi engelleneceği için çevrede yeraltı suyunu kullanan yerleşim ve tarım alanları ile zeytinlikler susuz kalacaktır” dedi.

    “Yer altı sularının durumu Akbelen-Karacahisar linyit sahalarında işletme öncesi çözüm gerektiren önemli sorundur”

    Hacettepe Üniversitesi Uluslararası Karst Su Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezinin Nisan 2013 tarihinde, “TKİ-Geli Akbelen-Karacahisar (Milas-Muğla) Linyit Sahaları ve Yakın Dolayındaki Hidrojeolojik Koşulların Mevcut Verilere Dayanılarak Linyit Madenciliği ve Bodrum İçme Suyu Kuyuları Açısından Değerlendirilmesi-Değerlendirme Sonuç Raporu” yayınladığını ifade eden Özcan; “TKİ Genel Müdürlüğü ile koordineli hazırlanan raporda bölgedeki linyit madenciliğinin yeraltı sularına etkisi irdelenmiştir. Raporda, ‘Bodrum, Güllük ve Milas-Bodrum Havaalanına içme-kullanma suyu sağlayan kuyuların Karacahisar sahasının kuzey sınırında yer alması nedeniyle bu kuyuların işletme faaliyetlerinden olumsuz yönde etkilenme olasılığı, Akbelen-Karacahisar linyit sahalarında işletme öncesi çözüm gerektiren önemli sorundur’ tespiti yer almasına rağmen ve başka diğer uzmanların bilimsel çalışmalarına rağmen, bölgenin bir maden ocağına dönüştürülmesine Temmuz 2023’ün son günlerinde ağaçların kesilmeye başlaması ile hız verilmiştir” diyerek sözlerini tamamladı.

    Özcan’dan Bakan Yumaklı’ya cevaplanması için 6 soru

    Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yazılı olarak cevaplaması için şu soruları yöneltti;

    Bölgedeki madencilik faaliyetlerinin yeraltı sularına etkisini inceleyen güncel bir çalışma yapılmış mıdır? Yukarıda adı geçen ve başka bilimsel raporlarla ortaya konan sorunları çözme kapasitesine sahip, su kaynaklarını korumayı amaçlayan bir çalışma DSİ tarafından yapılmış mıdır? Bölgedeki yeraltı sularına yönelik risklere dair DSİ’nin çalışmaları ne aşamadadır? Karacahisar sahasında gölsel kireçtaşlarından kazı alanına gelebilecek su miktarının hesaplanması ve buna karşı önlem alınabilmesi için akifer karakteristikleri belirlenmiş midir? Bu kapsamda basınçlı su testleri ve pompa denemeleri yapılmış mıdır? Özellikle Çamköy alt havzası, Fay zonu ve Karacahisar sahasında olmak üzere hidrojeolojik gözlemler yapılabilecek kuyular açılmış mıdır? Karacahisar sahasının işletilmeye başlamasıyla bu alt havzanın doğal boşalımını sağlayan Suçıktı kaynaklarının akımlarının 50 l/s oranında azalacağı doğru mudur? Doğru ise bu konuda bir önlem alınmış mıdır? İşletme alanlarından geçen akarsu kollarının işletme alanına getirebileceği akım miktarları ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiş midir? Bu hususta derivasyon seçenekleri irdelenmiş midir?Bodrum, Güllük ve Havaalanında kullanılmak üzere su sağlanacak yeni alanlar araştırılmış mıdır? Bu kapsamda, Çamköy havzasında, temelde yeralan karstik akiferlerle Neojen çökeller arasında hidrolojik ilişkiye olanak veren ve geçirimli zonlar oluşturan faylar araştırılmış mıdır?

  • 48. UEFA Harika Kupa sahibini buluyor

    Futbolda 48. UEFA Süper Kupa, İngiltere takımı Manchester City ile İspanya temsilcisi Sevilla ortasında 16 Ağustos Çarşamba günü yapılacak maçla sahibini bulacak.

    Geçen dönem İstanbul’da oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde zafere ulaşan Manchester City ile UEFA Avrupa Ligi’ni kazanan Sevilla’nın karşılaşacağı Süper Kupa maçı, Yunanistan’ın Pire kentindeki Georgios Karaiskakis Stadı’nda TSİ 22.00’de başlayacak.

    Manchester City, tarihinde birinci kez Süper Kupa maçına çıkacak. Beş seferle en fazla Süper Kupa maçı kaybeden ekip olan Sevilla ise ikinci zaferini elde etmeye çalışacak.

    Müsabaka, TV 8,5 ve Exxen’den canlı yayımlanacak.

    – En çok Real Madrid, Milan ve Barcelona kazandı

    UEFA Süper Kupa’yı en çok müzesine götüren takımlar İtalya’nın Milan, İspanya’nın Real Madrid ve Barcelona ekipleri oldu.

    Real Madrid, Barcelona ve Milan, tertipte 5’er sefer keyifli sona ulaştı. Barcelona 4, Real Madrid 3, Milan ise 2 kez Süper Kupa’da maçlarını kaybetti.

    Milan, 1989’da Barcelona’yı, 1990’da Sampdoria’yı, 1994’te Arsenal’ı, 2003’te Porto’yu, 2007’de de Sevilla’yı geçerek kupaya uzandı. İtalya takımı, 1973’te Ajax, 1993’te de Parma’ya kupayı kaptırdı.

    Barcelona, 1992’de Werder Bremen, 1997’de Borussia Dortmund, 2009’da Shakhtar Donetsk, 2011’de Porto, 2015’te Sevilla karşısında galip gelerek kupayı kazandı. Barcelona, 1979’da Nottingham Forest, 1982’de Aston Villa, 1989’da Milan, 2006’da da Sevilla karşısında mağlup olarak kupayı müzesine götüremedi.

    Kupanın son sahibi Real Madrid ise 2002’de Feyenoord, 2014 ve 2016’da Sevilla, 2017’de Manchester United ve geçen yıl Eintracht Frankfurt önünde alandan galip ayrılarak keyifli sona ulaştı. Madrid grubu, 1998’de Chelsea, 2000’de Galatasaray ve 2018’de Atletico Madrid’e karşı kupayı kazanamadı.

    – Galatasaray 2000’de kupayı müzesine götürdü

    Galatasaray, 2000’de UEFA Süper Kupa’yı kazanma başarısı gösterdi.

    Sarı-kırmızılılar, 25 Ağustos 2000’de yapılan maçta İspanya grubu Real Madrid’in karşısına çıktı.

    Olağan müddeti 1-1 biten karşılaşmayı Mario Jardel’in “altın golü” ile 2-1 kazanan sarı-kırmızılı grup, kupayı Türkiye’ye getirerek kıymetli bir muvaffakiyete imza attı.

    – Son yıllara İspanyol damgası

    İspanya grupları, son 14 Süper Kupa’nın 10’unda şampiyonluğa ulaştı.

    Kelam konusu şampiyonluklar Barcelona (2009, 2011, 2015), Atletico Madrid (2010, 2012, 2018) ve Real Madrid’den (2014, 2016, 2017, 2022) geldi.

    Bu süreçte 2013 ve 2020’de Almanya’nın Bayern Münih takımı, 2019 ve 2021’de ise İngiltere temsilcileri Liverpool ve Chelsea UEFA Süper Kupa’yı kazandı.

    Kupayı bugüne kadar en çok müzesine götüren de İspanya ekipleri oldu.

    İspanyollar bu yıla kadar 30 grupla yer aldıkları finalden 16 şampiyonluk çıkardı. İtalyanlar 13 maçta, İngilizler ise 19 maçta 9’ar sefer şampiyonluğa ulaştı.

    – 24 farklı kadro sevindi

    Kupayı, geçmişte 12 ülkeden 24 farklı grup kazandı.

    Kupada İtalya’nın Milan, İspanya’nın Real Madrid ve Barcelona kadroları 5’er, İngiltere temsilcisi Liverpool 4, İspanya’dan Atletico Madrid ise 3 defa keyifli sona ulaştı.

    UEFA Süper Kupa’ya ayrıyeten Ajax, Anderlecht, Bayern Münih, Chelsea, Juventus ve Valencia ikişer, Aberdeen, Aston Villa, Dinamo Kiev, Galatasaray, Lazio, Manchester United, Mechelen, Nottingham Forest, Parma, Porto, Steaua Bükreş, Sevilla ve Zenit de birer kere sahip oldu.

    – 1972’deki Süper Kupa resmiyet kazanmadı

    Hollanda’nın Ajax kadrosuyla, İskoçya’nın Rangers grubu ortasında 1972’de oynanan Süper Kupa, UEFA tarafından resmi değerlendirmeye alınmadı.

    O yıl Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan Rangers’ın, taraftarlarının olumsuz hareketleri sonucu Avrupa kupalarından bir yıl men edilmesi nedeniyle UEFA iki ekip arasında Süper Kupa oynanmasını desteklemedi. Bir gazetenin takviyesiyle oynanan iki maç sonunda Ajax rakibine üstünlük sağladı.

    Süper Kupa, 1973’ten itibaren UEFA’nın resmi programına dahil edildi.

    – UEFA Süper Kupa maçları

    UEFA Süper Kupa maçlarını oynayan gruplar ve alınan sonuçlar şöyle:

    Yıl Maç Sonuç
    1973 Ajax-Milan 0-1, 6-0
    1975 Dinamo Kiev-Bayern Münih 1-0, 2-0
    1976 Anderlecht-Bayern Münih 1-2, 4-1
    1977 Liverpool-Hamburg 1-1, 6-0
    1978 Anderlecht-Liverpool 3-1, 1-2
    1979 Nottingham Forest-Barcelona 1-0, 1-1
    1980 Valencia-Nottingham Forest 1-2, 1-0
    1982 Aston Villa-Barcelona 0-1, 3-0 (uzatma)
    1983 Aberdeen-Hamburg 0-0, 2-0
    1984 Juventus-Liverpool 2-0
    1986 Steaua Bükreş-Dinamo Kiev 1-0
    1987 Porto-Ajax 1-0, 1-0
    1988 Mechelen-PSV 3-0, 0-1
    1989 Milan-Barcelona 1-1, 1-0
    1990 Milan-Sampdoria 1-1, 2-0
    1991 Manchester United-Kızılyıldız 1-0
    1992 Barcelona-Werder Bremen 1-1, 2-1
    1993 Parma-Milan 0-1, 2-0 (uzatma)
    1994 Milan-Arsenal 0-0, 2-0
    1995 Ajax-Real Zaragoza 1-1, 4-0
    1996 Juventus-Paris Saint Germain 6-1, 3-1
    1997 Barcelona-Borussia Dortmund 2-0, 1-1
    1998 Chelsea-Real Madrid 1-0
    1999 Lazio-Manchester United 1-0
    2000 Galatasaray-Real Madrid 2-1 (uzatma)
    2001 Liverpool-Bayern Münih 3-2
    2002 Real Madrid-Feyenoord 3-1
    2003 Milan-Porto 1-0
    2004 Valencia-Porto 2-1
    2005 Liverpool-CSKA Moskova 3-1 (uzatma)
    2006 Sevilla-Barcelona 3-0
    2007 Milan-Sevilla 3-1
    2008 Zenit-Manchester United 2-1
    2009 Barcelona-Shakhtar Donetsk 1-0 (uzatma)
    2010 Atletico Madrid-Inter 2-0
    2011 Barcelona-Porto 2-0
    2012 Atletico Madrid-Chelsea 4-1
    2013 Bayern Münih-Chelsea 2-2 (5-4 penaltılarla)
    2014 Real Madrid-Sevilla 2-0
    2015 Barcelona-Sevilla 5-4 (uzatma)
    2016 Real Madrid-Sevilla 3-2 (uzatma)
    2017 Real Madrid-Manchester United 2-1
    2018 Atletico Madrid-Real Madrid 4-2 (uzatma)
    2019 Liverpool-Chelsea 2-2 (5-4 penaltılarla)
    2020 Bayern Münih-Sevilla 2-1 (uzatma)
    2021 Chelsea-Villarreal 1-1 (6-5 penaltılarla)
    2022 Real Madrid-Eintracht Frankfurt 2-0

    (Not: Birinci yazılan takımlar kupayı kazandı. Kupa, 1974, 1981 ve 1985 yıllarında düzenlenmedi)

  • Kettle kireci nasıl temizlenir?

    Evde pratik ve tesirli tahlillerle su ısıtıcısındaki kireci temizlemek, çay ve kahve keyfinizi daha sağlıklı ve lezzetli hale getirmenin kıymetli adımlarından biridir.

    Su ısıtıcısının içinde biriken kireç, vakitle içeceklere karışabilir ve hem sıhhatinize ziyan verebilir hem de su ısıtıcısının performansını düşürebilir.

    Bu yazıda, basitçe bulabileceğiniz materyallerle pratik ve doğal sistemlerle su ısıtıcısındaki kireç birikintilerini temizlemeyi öğreneceksiniz.

    İşte su ısıtıcısı kireç temizleme formülleri:

    Limon İle Kireç Temizleme:

      • Bir adet limonun suyunu sıkın ve su ile karıştırın.
      • Karışımı su ısıtıcısının içine dökün.
      • Su ısıtıcısını çalıştırarak karışımın kaynamasını sağlayın.
      • Kaynadıktan sonra bir mühlet bekletin, akabinde karışımı dökün.
      • Su ısıtıcısını güzelce durulayarak limon kokusundan arındırın.

    Limon Tuzu İle Kireç Temizleme:

        • Su ısıtıcısının içine limon tuzu ve suyu karıştırarak ekleyin.
        • Su ısıtıcısını çalıştırarak karışımı kaynatın.
        • Kaynadıktan sonra bir mühlet bekleyin, akabinde karışımı boşaltın.
        • İçini fırça yardımıyla temizleyin ve su ile durulayın.

    Karbonat İle Kireç Temizleme:

      • Su ısıtıcısının içine yaklaşık 5 kaşık karbonat koyun.
      • Üzerini su ile doldurarak kaynatın.
      • Bir saat sonra suyu boşaltın ve süreci tekrarlayın.
      • Kireçlerin çözüldüğünden emin olduktan sonra su ısıtıcısını yeterlice durulayın.

    Patates Kabuğu İle Kireç Temizleme:

      • Su ısıtıcısının içine patates kabukları ve suyu ekleyin.
      • Kabukları yaklaşık 15 dakika kaynatın, akabinde soğumaya bırakın.
      • Su ve kabukları boşaltarak su ısıtıcısını temizleyin.

    Unutmayın ki kireç çözücüler ağır kimyasallar içerebilir ve su ısıtıcısının içinde kalıntı bırakabilir. Bu nedenle, doğal paklık yollarını tercih etmek daha inançlıdır.

    Eğer suyunuz çok kireçli ise paklık sürecini sistemli olarak yapmanız gerekebilir.

    Bu yollarla su ısıtıcınızdaki kireçleri tesirli bir halde temizleyebilir ve içeceğiniz suyun ve çayın tadını sağlıklı bir formda çıkarabilirsiniz.

  • Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, yıl içinde 150 bin ton sıcak asfalt dökeceklerini söyledi

    Selçuklu Belediyesi altyapı faaliyetlerine ilçenin çeşitli noktalarında gerçekleştirdiği sıcak asfalt çalışmalarıyla Selçuklu’nun modern fiziki görünümüne katkı sunmaya devam ediyor. Bir süredir Sille Ak Mahallesi Darıbeka Sokak’ta asfalt serim çalışması yürüten Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri çalışmalarını tamamlandı. Göztepe Konutları’nın yer aldığı alanda genişliği 10,5 m, uzunluğu bin 500 metre olan yola 3 bin 780 ton sıcak asfalt serimi gerçekleştirildi. Çalışma ile kelebekler Vadisi Parkı’ndan Sille’ye olan ulaşım süresi 11 km 17 dakikadan, 8 km 12 dakikaya düşmüş oldu.

    Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı da bölgedeki asfalt serim ekiplerinin çalışmasını yerinde takip etti. Başkan Pekyatırmacı, hem merkez hem de dış mahallelerde altyapı, asfalt, parke ve bordür çalışmalarını yoğun tempo ile sürdürdüklerini ifade etti. 

    Başkan Pekyatırmacı,“ Yolların standardını en üst seviyede tutmak için çalışıyoruz”

    Asfalt sezonunda çalışmalarına yoğun bir tempoda devam ettiklerini söyleyen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Şu anda Göztepe Konutlarına giden yol üzerinde altyapı çalışmalarını bitirdik. Sıcak asfalt çalışmalarını ekiplerimiz hızlı bir şekilde tamamlıyorlar. Uzun zamandır Göztepe Konutlarında yolla ilgili problem vardı. Plan çalışmalarını tamamladıktan sonra yol ve asfalt çalışmalarına başladık. İnşallah en kısa süre içinde Göztepe Konutlarının yol problemini çözmüş olacağız. Tabii hem merkez mahallelerimizde hem de merkez dışı mahallelerimizde hem altyapı çalışmaları hem parke bordür hem de sıcak asfalt ve soğuk asfalt çalışmalarını sezon başından bu yana çok yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. İnşallah sezon sonuna kadar bütün hedeflerimize ulaşacağız. Yıl içerisinde 150 bin ton sıcak asfaltı dökmüş olacağız. İlçemizde nerede altyapı çalışmasına ihtiyaç olan, yol çalışmasına ihtiyaç olan bölge varsa buralarda ekiplerimiz hızlı bir şekilde önce altyapıyı tamamlıyorlar. Sonra da parke bordür ve sıcak asfalt çalışmalarını yapıyorlar. Ben bütün çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Zor şartlarda çok yoğun bir çalışmayı gerçekleştiriyorlar. Şehrimizde, ilçemizde vatandaşlarımızın huzuru için, mutluluğu için güvenli bir şekilde ulaşımlarının temini için yolların standardını en üst seviyede tutmak için gayret ediyoruz. Sadece şehir merkezinde değil dış mahallelerimizde de geçen yıl başlattığımız sıcak asfalt çalışmalarımızı aynı şekilde devam ettiriyoruz. Dönem sonuna kadar dış mahallelerimizde de özellikle mahalle bağlantı yollarında sıcak asfalt çalışmalarını tamamlayacağımızı ifade etmiştik. Bu yolda da hızlı bir şekilde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyükşehir’den Cumhuriyet Bulvarında aşure ikramı

    Büyükşehir, Muharrem ayı kapsamında Cumhuriyet Bulvarında vatandaşa 3 bin adet aşure ikramı yaptı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Muharrem ayı kapsamında pazar alanlarında ve belirlenen merkezi noktalarda esnafa ve vatandaşa aşure ikram ediyor. Bu kapsamda son olarak Cumhuriyet Bulvarında vatandaşlara aşure ikramı yapıldı. Cumhuriyet Bulvarı’nın Fethiye Caddesinin başlangıç noktasına Sivil Toplum Kuruluşları ile İlişkiler Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından ikram çadırı kuruldu. Vatandaşlara toplam 3 bin adet aşure ikram edildi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sertab Erener & Emre Kula ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nda!

    ENKA Sanat’ın yaz aylarının vazgeçilmez mekânı ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nun etkinlik programı 28 Ağustos akşamı Sertab Erener & Emre Kula konseriyle devam ediyor. Eylül ayının ikinci haftasına kadar sürecek olan etkinliklerde, öğrenciler etkinlik biletlerini, ENKA Sanat’ın 40. yaşına özel 40 TL’den edinebilecek.

    Sanat hayatında 30 yılı geride bırakan Sertab Erener ile yetenekli gitarist, söz yazarı ve besteci Emre Kula28 Ağustos’ta bir kez daha ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nun konuğu olacak. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdikleri ve büyük ilgi gören konserin ardından ikili bu kez, Sertab Erener’in son albümü “Ben Yaşarım” başta olmak üzere sanatçının en sevilen parçalarından benzersiz bir repertuvar sunacak. Konser, saat 21.15’te başlayacak.

    Gösterinin biletleri Biletix ve ENKA Sanat Gişesi’nden alınabilir. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şehrin En Dinamik Festivali Geliyor

    Boyner, aktif yaşamı odağına alan herkesi dinamik, bol hareketli ve eğlenceli bir festivalle buluşturuyor. Eylül ayında Kemerburgaz Kent Ormanı’ndaki YBY Woods Yaşam ve Etkinlik Alanı’nda düzenlenecek olan Boyner Dynamic Fest ile gün boyu farklı spor deneyimleri, aktiviteler ve ilham verici konuşmacılar 

    festival ziyaretçilerini bekliyor. 

     

    Spor, deneyim ve performansı öne çıkaran yepyeni mağaza konsepti Boyner Dynamic’i spor tutkunları ile buluşturan Boyner, şimdi de aktif yaşam deneyimini festival coşkusuyla bir araya getiriyor. Boyner; spor, aktif ve iyi yaşam odaklı şehrin en dinamik festivali Boyner Dynamic Fest’i 23 Eylül tarihinde İstanbullularla buluşturuyor.

    İstanbul Kemerburgaz’da ilk açık hava kültür, sanat ve etkinlik alanı olan YBY Woods Yaşam ve Etkinlik Alanı’nda ziyaretçilerini ağırlamak için hazırlıklara başlayan Boyner, spor, iyi yaşam ve eğlence deneyimini “Dynamic Fest”te yaşatacak.  

    Girişin ücretsiz olduğu festivalde, kendini dinamik hisseden, iyi ve sağlıklı yaşamı tercih eden ve eğlenceli bir gün geçirmek isteyen herkesi ve aileleri dopdolu bir program bekliyor. 

    Sağlıklı ve İyi Yaşam Enerjisi Bu Festivalde!

    Şehir yaşamıyla aktif yaşamı birleştiren “Boyner Dynamic Fest”te gün boyunca üç farklı sahnede bedene ve zihne dokunan aktiviteler düzenlenecek. Sürdürülebilir beslenme, doğru antrenman teknikleri, aktif yaşam kuralları gibi değişime davet eden ilham verici hikayeler eşliğinde iyi yaşam deneyimine adım atılacak. Farklı alanlarda konuşmacıların yer alacağı ve hareketin gün boyunca devam edeceği sahnelerde, güne zinde bir başlangıç için koşu, spinning, kangoo ve trambolin jump gibi hareketli aktiviteler festival boyunca nabzı yüksek tutacak. 

    Zihne ve doğaya iyi gelen atölyeler…

    Festivalde eş zamanlı olarak atölyeler de yer alacak. Ritim ve perküsyon ile müziğin ritmi, geri dönüştürülmüş kağıttan maket ve kişiselleştirilmiş tasarım atölyeleri de festivale eğlence katacak. İyi yaşamın ilk adımlarından biri olan nefes ve yaşam farkındalığı, kahkaha yogası gibi zihinsel sağlık içerikli atölyelerle katılımcılar doğanın içinde anda kalmayı deneyimleyecek. Aktif ve dinamik bir yaşamı benimseyen herkese hitap eden festivalde çocuklar için de farklı etkinlikler yer alacak. Drama dans, çocuk yogası, bilim atölyesi gibi etkinliklerle minikler bir yandan öğrenirken diğer yandan renkli aktivitelerle eğlenecek.

    “Aktif Yaşam Odaklı, Dinamik Bir Festival Olacak”

    Dynamic Fest ile bir ilke imza attıklarını belirten Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan; “Kendini her zaman yenileyen, güncelleyen, dinamik bir markayız. Hayat hiç durmuyor, sürekli değişiyor. Biz de deneyim mağazacılığında attığımız adımlarla içinden yaşam geçen mağazalar tasarlıyoruz. Boyner Dynamic mağaza konseptimiz de hayatın dönüşümüne göz kırpan, aktif yaşam alışkanlıklarımızın günden güne artmasıyla ortaya çıkan bir adımdı. Şimdi bir ilke daha imza atarak Boyner Dynamic enerjisini festival ruhuyla birleştirdik. 7’den 70’e herkesin keyif alacağı, dinamizmi maksimum seviyede yaşayacakları, sağlıklı ve iyi yaşama odaklanan bir festival planladık. Bu deneyimi yaşamak isteyen herkesi bizimle birlikte festivalin bir parçası olmaya, harekete, spora ve sağlıklı yaşama davet ediyoruz.” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • MW3 Çıkışındaki Tüm Haritalar MW2 Haritalarının Remaster Versiyonu Olacakmış

    Twitter’da Call of Duty ile ilgili sızıntılar yapan @el_bobberto hesabının son paylaşımı doğruysa Çağdaş Warfare 3’ün çıkışındaki tüm haritalar Çağdaş Warfare 2’deki haritaların remaster versiyonları olacakmış.

    10 Kasım 2023’te çıkacak olan oyunun Call of Duty: Çağdaş Warfare 2’deki haritaların yeni hallerini içerecek olması birden fazla oyuncuyu heyecanlandırmış durumda zira MW2’nin harita listesi serinin en uygunları ortasında gösteriliyor.

    Zaten daha evvel de Call of Duty serisi içerisinde çok sayıda remaster harita görmüştük. Lakin şayet bu sav doğruysa birinci kez bir Call of Duty oyunu, çıkışında özgün bir haritaya sahip olmadan gelecek demektir.

    Modern Warfare 2’nin harita seti şu haldeydi:

    • Afghan
    • Derail
    • Estate
    • Favela
    • Highrise
    • Invasion
    • Karachi
    • Quarry
    • Rundown
    • Rust
    • Scrapyard
    • Skidrow
    • Sub Base
    • Terminal
    • Underpass
    • Wasteland
  • Trump 5 ayda 4 iddianameden beraat etti

    ABDPOST.COM

    ABD (İGFA) – Georgia eyaletindeki Fulton County mahkemesinin internet sitesinde kısa bir süre Trump’a yöneltilen çeşitli suçlamaların ayrıntılarını içeren bir belge yayınlandıktan sonra herhangi bir açıklama yapılmaksızın kaldırıldı.

    İki sayfalık belgede “Georgia Rico (Racketeer Influenced And Corrupt Organizations) Yasasının İhlali”, “Kamu Görevlisi Tarafından Yemin İhlaline Teşvik”, “Yanlış Beyan ve Yazılar İçin Komplo” ve “Birinci Derecede Sahtecilik İçin Komplo” gibi suçlamalar yer alıyor.

    Fulton County büyük jürisi Pazartesi günü tanıkları dinlemeye başladı. Saat 12’den kısa bir süre sonra Reuters, iddianamenin listelenen suçlamalar altında geldiğini bildirdi.

    Bu jüri nihayetinde bir iddianame hazırlanıp hazırlanmayacağına ve hangi suçlamalarla hazırlanacağına karar verecek. Yukarıda belirtilenler bu hafta mahkemeye sunulacak gibi görünüyor.

    Bölge savcılığından bir sözcü “Reuters’in bu suçlamaların yapıldığına dair haberi doğru değil” dedi. “Bunun ötesinde yorum yapamayız.”

    Belge 14 Ağustos tarihini taşıyor ve Trump’ın adını vererek davanın “açık” olduğunu belirtiyor, ancak artık mahkemenin web sitesinde mevcut değil. Reuters haberin neden kaldırıldığını hemen tespit edemedi.

    Willis, Donald Trump ve müttefiklerinin eyaletin 2020 seçim sonuçlarını yasadışı bir şekilde bozmaya çalışıp çalışmadığını araştırıyor ve bu hafta büyük jüriden bir iddianame talep etmesi bekleniyor.

    Eski Demokrat Eyalet Senatörü Jen Jordan, yaklaşık 40 dakika sorgulandıktan sonra Pazartesi sabahı geç saatlerde Fulton County adliyesinden ayrıldı. Eski Demokrat Eyalet Temsilcisi Bee Nguyen de ifade verdiğini doğruladı. Haber kaynakları, eyalet sekreterliğinin üst düzey yetkililerinden Gabriel Sterling’in Pazartesi günü erken saatlerde adliyeye gelirken görüldüğünü bildirdi.

    Nguyen yaptığı açıklamada, “Hiçbir birey yasaların üstünde değildir ve gerçeği arayan ve demokrasimizi koruyan her türlü yasal işlemle tam işbirliği yapmaya devam edeceğim” dedi.

    Nguyen ve Jordan, Aralık 2020’de eski New York belediye başkanı ve Trump’ın avukatı Rudy Giuliani ve diğerlerinin Georgia’da yaygın seçim hilesi iddialarında bulundukları yasama oturumlarına katıldılar. Trump’ın avukatı John Eastman da bu oturumlardan en az birinde yer almış ve seçimin Georgia yasalarına uygun olarak yapılmadığını ve milletvekillerinin yeni bir seçmen listesi ataması gerektiğini söylemişti.

    Her ikisi de Cumhuriyetçi olan Sterling ve patronu Georgia Dışişleri Bakanı Brad Raffensperger, Georgia’daki seçimlerde sonucu belirleyecek yaygın sorunlar olduğu iddialarına karşı çıktılar.

    Trump’ın 2 Ocak 2021’de Raffensperger’i arayarak eyaletin en üst düzey seçim yetkilisinin Trump’ın seçimlerde eksik kalan oylarını “bulmasına” yardımcı olabileceğini söylediği biliniyor. Willis, bu telefon görüşmesine dayanarak yaklaşık bir ay sonra soruşturmasını başlattı.

    Trump Georgia’da suçlanırsa, bu beş aydan kısa bir süre içinde dördüncü iddianamesi ve Joe Biden’ın 2020 zaferine meydan okuma çabalarından kaynaklanan ikinci iddianame olacak.

    Atlanta şehir merkezindeki adliye binası çevresindeki bariyerler ve sokakların kapatılmasının yanı sıra Willis tarafından yapılan açıklamalar, büyük jüriye sunumun devam ettiğini gösteriyordu.

  • Hazine iki tahvilde 61,8 milyar TL borçlandı

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Ağustos ayı borçlanma takvimine iki tahville devam etti.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli 6 ayda bir yüzde 0,00 gerçek kupon ödemeli ve 10 yıl vadeli 6 ayda bir yüzde 8,90 sabit kupon ödemeli devlet tahvilinin yine ihracı ihalelerinde toplam 33,3 milyar borçlandı.

    5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin ihalesine 61,9 milyar TL teklif gelirken, net satış 25,4 milyar TL oldu.

    Bu tahvilde gerçek bileşik faiz eksi yüzde 10,91 olarak gerçekleşti.

    10 yıl vadeli sabit kuponlu tahvilin ihalesine ise 13,5 milyar TL teklif gelirken, net satış 7,98 milyar TL oldu.

    Bu tahvilde bileşik faiz yüzde 22,18 düzeyinde gerçekleşti.

    İhale öncesi 28,5 milyar TL’lik satış

    Hazine ve Maliye Bakanlığı 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli 6 ayda bir yüzde 0,00 gerçek kupon ödemeli ve 10 yıl vadeli 6 ayda bir yüzde 8,90 sabit kupon ödemeli devlet tahvilinin tekrar ihracı öncesi piyasa yapıcılar ile kamudan toplam 28,5 milyar TL borçlandı.

    5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilde ihale öncesi piyasa yapıcılardan 74,9 milyar TL teklif gelirken, 20 milyar TL’lik satış gerçekleştirildi.

    Bu tahvilde ihale öncesi kamuya satış yapılmadı.

    10 yıl vadeli sabit kuponlu tahvilde ihale öncesi piyasa yapıcılardan 12,1 milyar TL teklif gelirken, 7,5 milyar TL’lik satış gerçekleştirildi

    Bu tahvilde ihale öncesi kamuya 1 milyar TL satış yapıldı.

  • Luka’nın özel antrenörü: “Gaza geldi, bütün yaz beden çalıştı!”

    Dallas Mavericks süperstarı Luka Doncic’in özel antrenörü Anže Maček, yıldız oyuncunun tüm yaz periyodunu beden çalışarak geçirdiğini belirtti.

    Doncic, dönem ilerledikçe kendisini formdan düşürme eğiliminde olan makus alışkanlıkları nedeniyle hayranlardan, oyunculardan ve medyadan tenkitler alıyordu.

    Maček, Luka’nın hem Slovenya Ulusal kadrosu, hem de Mavericks için formda kalabilmek ismine her zamankinden daha motive olduğunu öne sürdü:

    “Luka’nın geçtiğimiz dönem bittikten sonra epey motive olduğunu doğrulayabilirim. Bu hususta bir şeyler yapmak istemişti. NBA döneminin sona erme formu, onu gaza getiren şey oldu. İdman yapmadığı günler çok enderdi. Yapmıyorsa da genelde öbür sorumlulukları olduğu içindi. Mesleğinde bu kadar yeterli hazırlandığı öteki bir devir olmamıştı.

    ABD’ye gittiğinde fizikî kondisyonunda düşüş olmamasına dikkat etmek zorunda. Bu nedenle, Ulusal grup dönemi bittikten sonra bile yapacak çok işi var. Slovenya’da oluşturduğu ömür usulünü orada da sürdürmesi gerekiyor.”

    Maček, geçtiğimiz dönem Dallas’ın playoffları kaçırmasının, Luka’nın formda olmaya yönelik tavrını nasıl değiştirdiğini de açıkladı:

    “Dallas’tan gelişinden kısa bir müddet sonra ortamızda dürüstçe konuşmuştuk. Elimizdeki vaktin büyük bir avantaj olduğunu anladık. Ona bu yaz kendisine yapılan tüm bu olumsuz ve arka niyetli yorumları sonsuza dek susturabileceğini söyledim. Lakin aslında bunların hiçbiri kendisini etkilemiyormuş.”

    Doncic geçtiğimiz dönemi 32.4 sayı, 8.6 ribaund ve 8.0 asist ortalamalarıyla tamamlamıştı.

  • CB Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Enflasyonla Çaba Sürecek

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir toplantıda basın mensuplarına demeç verdi. Yatırım Ortamını Düzgünleştirme Toplantısı’nda konuşan Yılmaz, Türkiye’ye daha fazla yatırımcı çekmek için planlarını açıkladı.

    Yaklaşık 3 ay sonra bir toplantı daha yapacaklarını belirten CB Yardımcısı, ülkemizdeki yatırım iklimini uygunlaştırmak için çalıştıklarını belirtti:

    “Ülkemizde yatırım ikliminin gelişmesi için istişareler yaptık. Bu hususta yapacağımız plan ve düzenlemeleri kısa ve orta vade olarak ayırıyoruz. Yaptığımız çalışmaları yasal, idari düzenlemeler ve teknik – süreç düzgünleştirici çalışmalar başlığı altında toplayacağız.”

    Cevdet Yılmaz, Eylül ayı sonu itibariyle kısa ve orta vadeli planları somut bir halde ortaya koyacakları vurgusunu yaptı.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin 20 senede 255 milyar $ dış yatırım aldığını belirterek gelecek planları hakkında da konuştu. Sanayi ve üretim alanında yüksek katma bedel için Ar-Ge’ye yük verileceğini açıklayan Cevdet Yılmaz, ulaşım yatırımları için ise demiryolunun öncelikli olduğunu kelamlarına ekledi.

    Yılmaz, bu kalkınma planının istikrarlı bir halde sürmesi için enflasyonla gayrete devam ettiklerini belirtti.

    Son TÜİK datalarına nazaran ülkemizde yıllık tüketici enflasyon verisi %47,83 oldu. Merkez Bankası TCMB, yıl sonu TÜFE’nin %58 olmasını bekliyor.

  • Segway-Ninebot F2 Serisi Satışa Çıktı

    Dünyanın önde gelen mikro mobilite çözümleri üreticisi Segway-Ninebot, Türkiye’deki kullanıcılara Bilkom güvencesiyle ulaşıyor. Segway-Ninebot’un şehir içi ulaşım çözümü F2 Serisi, Bilkom’un yaygın ağında satışa sunuldu.

    Segway Ninebot F2 KickScooter, günlük ihtiyaçlar ve açık havada eğlenceli sürüş için mükemmel bir seçim. Zengin özellikleriyle öne çıkan F2 serisi, 40 km’ye kadar çıkabilen maksimum menziliyle birlikte birçok önemli avantajı da beraberinde getiriyor. Uygun maliyeti, çift fren sistemi, entegre göstergeleri, Çekiş Kontrol Sistemi (TCS), yükseltilmiş lastikler gibi özelliklerle öne çıkan F2 serisi, akıllı fonksiyonları ve yüksek performansıyla, sürüşü güvenli ve eğlenceli hale getiriyor.

    Şehir içinde seyir keyfi

    Segway- Ninebot F2 KickScooter, tek şarjla daha uzun bir sürüş için 367Wh pil kapasitesine sahip. F2’nin geliştirilmiş motoru, şehirde akıcı ve güvenli bir sürüş sağlarken, 800W maksimum çıkışa sahip fırçasız motor, 25 km/saate kadar ulaştığı hız değerinin yanında, 18 derecelik eğime varan yokuşlarda önemli bir performans sergiliyor. Serinin F2 Plus ve F2 Pro versiyonlarında ise motor gücü 900W’a kadar yükselirken, maksimum menzil ise 55 km’ye kadar çıkıyor. F2 Pro versiyonu ayrıca, 22 derecelik eğime sahip yokuşları sorunsuz bir şekilde çıkabiliyor.

    Güvenli sürüş için kaymayı önleyici çekiş kontrol sistemi

    Segway-Ninebot, KickScooter endüstrisinde Çekiş Kontrol Sistemi (TCS) teknolojisine de öncülük ediyor. F2 Serisi, KickScooter’ın en iyi şekilde kontrol edilebilmesi için hassas bir algoritmaya sahip. Stabil sürüş ve güvenliği ön planda tutan F2 serisi, çakıllı pistlerde veya kaygan yollarda daha fazla çekiş gücüyle, daha akılcı ve dengeli bir sürüş deneyimine imza atıyor.

    Yükseltilmiş 10 inç kendinden sızdırmaz tekerlekler

    Kendi kendini onarabilen, 58 mm genişliğe sahip, yükseltilmiş 10 inçlik ve iç lastiksiz tekerlekler, engebeli yollar dahi sürüşü daha yumuşak ve dengeli hale getiriyor. Tekerleklerin içinde yer alan jel bazlı katman, küçük hasarların kendiliğinden onarılmasını sağlarken, sürüş keyfinin yarıda kalmasını da önlüyor. Tekerlekleri ön disk fren ve elektronik arka fren ile donatılan F2 Serisi KickScooter’lar, sürücüler için daha hızlı ve daha dengeli bir frenleme sağlıyor.

    Ergonomik tasarım

    F2 serisi, sürüş sırasında daha fazla denge sağlamak ve telefon tutucu gibi aksesuarlara daha fazla alan yaratmak üzere, daha geniş gidonlarla tasarlandı. F2 Pro modeli ise ek olarak, ön tekerlekteki süspansiyon sistemiyle daha konforlu bir sürüş sunuyor.

    Her hava koşulunda sabit sürüş

    Yüksek mukavemetli çelikten üretilen IPX5 su geçirmez F2 serisi KickScooter’lar, her türlü hava koşulunda zorlu mücadeleler için kullanıma hazır. Seri ayrıca, pil donanımında yer alan IPX6 su geçirmezlik özelliği ile de dikkat çekiyor.

    Akıllı BMS, akıllı sürüş

    Toplam yedi farklı koruma mekanizmasına sahip Segway-Ninebot gelişmiş ‘Batarya Yönetim Sistemi’ (BMS) sayesinde, batarya hücrelerinin uzun ömürlü olması ve güvenlik sağlanıyor. Kısa devre koruması, aşırı akım koruması, aşırı şarja karşı çift koruma, aşırı deşarja karşı çift koruma, sıcaklık koruması, düşük voltaj otomatik uyku koruması ve özelleştirilebilir şarj limiti gibi özelliklerle, ürünün bataryası ilk günkü performansını koruyor.

    F2 Serisi, üç farklı sürüş modu sunuyor. ECO modu ile uzun mesafeler, Sport modu ile hızlı bir sürüş veya Drive modu ile ikisinin bir kombinasyonunu seçebilirsiniz. Gösterge panelindeki düğmeye iki kez basarak sürüş modlarını değiştirmek oldukça kolay. Ayrıca mobil uygulama üzerinden yürüme modunu (5 km/s maks. hız) etkinleştirebilirsiniz.

    Apple Bul ile KickScooter’ınızı takip edin

    Apple Bul ağı sayesinde KickScooter’ınızı kolaylıkla bulabilirsiniz. Apple Bul’u Segway-Ninebot Uygulaması aracılığıyla etkinleştirdikten ve KickScooter’ınızla eşleştirdikten sonra, iPhone’unuzdaki “Apple Bul” Uygulaması aracılığıyla, gerektiğinde KickScooter’ınızı hızlı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Segway-Ninebot’un şehir içi mikro ulaşım için ürettiği en iyi KickScooter’lar arasında yer alan F2 Serisi, Bilkom güvencesi ile elektronik mağazalarında ve online satış platformlarında satışa sunuluyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu