Gün: 15 Ağustos 2023

  • Dokuyan Ellerin Mirası, Geleceğe Yelken Açıyor

    İSTKA tarafından desteklenen ve Şile Belediyesi tarafından projelendirilen Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi, 34. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali’nde tanıtıldı. Kadın emeğine odaklanarak geçmişi geleceğe taşıyan bir köprü kuran Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi, moda eğitimleri ve workshoplarla dokuma kültürünü modern tasarım anlayışıyla buluşturarak yeni bir miras inşa ediyor.

    İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteği ile Şile Belediyesi tarafından projelendirilen Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi’nin Lansmanı, bu yıl 34’üncüsü düzenlenen Uluslararası Şile Bezi Festivali’nde gerçekleştirildi. 

    150 yıllık köklü bir tarihi geçmişe sahip olan ve Türkiye’nin geleneksel el sanatlarından biri olarak kültürel mirasımızın önemli bir parçasını oluşturan Şile Bezi, İSTKA’nın katkılarıyla hayata geçirilen Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi’nin lansmanı ile tanıtıldı. Şile Kaymakamı Nebi Kaya, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı ve Şile protokülünün hazır bulunduğu törende, Mart ayından beri Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi’nde eğitim gören ve workshoplara katılan kadınlar sertifikalarını aldı. 

    Bugün bu lansmanda kadınlarımızın gücünü kutluyoruz

    Törenin açılış konuşmasını yapan Başkan Ocaklı, İSTKA tarafından projelendirilen Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi’nin gelenekleri yaşatmak ve kadının toplumdaki gücünü ön plana çıkarmak için önemini vurguladı. Başkan Ocaklı, “Bugün burada, Şile’nin en özel miraslarından biri olan Şile Bezi’nin ve kadınlarımızın gücünü kutlamak üzere toplandık. Geleneklerimizi yaşatmak, mirasımızı geleceğe taşımak ve kadınlarımızın emeğine olan saygımızı ifade etmek adına İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği ile hayata geçirdiğimiz Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi’ni lansmanını gerçekleştirdik” dedi. 

    Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi’nin Şile Belediyesi’nin kadınlara ve kültürel değerlere verdiği değerin önemli bir yansıması olduğuna da dikkat çeken Başkan Ocaklı, “Bu merkez, kadınlarımıza ve kültürel değerlerimize verdiğimiz değeri yansıtan bir adım. Merkezimizde gerçekleştirilen moda eğitimleri ve workshoplarla, kadınlarımızın yeteneklerini geliştirmelerini ve güçlerini keşfetmelerini sağlamak istedik. Mart ayından bu yana 100 kadınımız moda eğitimi alırken, 250 kadınımız da çeşitli atölyelerde bir araya geldi. Onların emekleri, sadece kumaşlara değil, aynı zamanda toplumumuzun ruhuna da dokunuyor. Geleneksel dokumamızı modern tasarım anlayışıyla buluşturarak, gelecek nesillerin bu değeri benimsemesini sağlayacağız. Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi, sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir ruhtur; kadınlarımızın güçlü ellerinde şekillenen bir geleceğe doğru atılan umut dolu bir adımdır” diye konuştu.

    Workshoplara katılan kadınlar törenle sertifika aldı

    Törende konuşan Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi Direktörü Gülşah Yıldız ise projenin hayata geçmesini sağlayan Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı ve Şile Bezi’ni yaşatan Şileli kadınlara teşekkür etti. Törenin sonunda workshop eğitimlerine katılan kadınlar İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Kaymakam Nebi Kaya ve Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın elinden sertifikalarını almanın heyecanını yaşadı. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türk Espor Takımları Dünyanın En İyileriyle Yarışıyor

    Dünyanın dört bir yanındaki oyuncuların birbirinden rekabetçi mücadeleler ortaya koyduğu VALORANT CHAMPIONS turnuvası, 6 Ağustos’taki final maçıyla sona erecek. VALORANT’ın en iyi takımlarının yarıştığı finalde, 2023 sezonu boyunca birbirinden başarılı işlere imza atarak ülkemizi temsil eden FUT Esports, kıyasıya bir mücadele vermeye hazırlanıyor. 

    Geçtiğimiz haftalarda T1 takımıyla zorlu bir mücadeleye imza atan Red Bull takımı FUT Esports, grubunda yer alan rakibini 2-0 mağlup ederek VALORANT Champions serüvenine galibiyetle başladı. Grup aşamalarında sergilediği performansla adını finale yazdırmayı başaran temsilcimizin ilk rakibi, çekilen kurada Paper Rex olarak belirlendi.

    Play-off’lara kalan 8 takım ile birlikte VALORANT’ın en iyilerinin belirleneceği turnuvadaki ilk maç, 16 Ağustos’ta FNATIC ve LOUD takımları arasında gerçekleşecek.  17 Ağustos’ta ise temsilcimiz FUT Esports, Türkiye saati ile 11.00’da rakibiyle karşılaşacak. Güney Koreli DRX ve Billibili Gaming, Evil Geniuses ve EDward Gaming ise çeyrek finallerde yarışacak diğer takımlar arasında yer alıyor.
     Finallere kalan isimlerin belli olmasının ardından, takımlardan biri 26 Ağustos’ta gerçekleşecek büyük finalde adını zirveye yazdırırken bir milyon dolarlık ödülün de sahibi olacak.

    Türk takımlarından üst üste başarılı sonuçlar 

    Tüm dünyanın merakla beklediği EMEA Masters turnuvasına az bir zaman kala, ülkemizi gururla temsil edecek isimler de belli oldu. 8 Eylül’de başlayacak EMEA Masters’ta Türkiye’yi temsil edecek takımlar arasında FUT Esports, NASR Esports ve hem LoL Türkiye şampiyonu hem de EMEA Masters birincisi DenizBank İstanbul Wildcats bulunuyor.  

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nden 7/24 ziyarete açık sergi: “Meşgul Şehir”

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat, 1918–1923 başlıklı güncel sergisi devam ediyor. Açılışından bu yana ilgiyle karşılanan sergiye İstanbul Araştırmaları Enstitüsü web sitesindeki Dijital Sergiler bölümünden de 7/24 ulaşmak mümkün. 

    İşgal İstanbul’unda sanal tur
    Meşgul Şehir’de yer alan bilgi ve belgeleri ayrıntılı bir şekilde incelemek isteyen araştırmacılar ve İstanbul’a yolu düşmeyen sanatseverler, dijital cihazlar üzerinden kolayca erişilebilen 3 boyutlu sanal tur aracılığıyla sergiyi diledikleri zaman ziyaret edebiliyor. Sergi mekânının 3 boyutlu modellenmesiyle elde edilen dijital sergide ziyaretçiler, mekânı sanal ortamda fiziksel dünyadakine yakın bir deneyimle dolaşarak İstanbul tarihinin en sıra dışı ve çalkantılı dönemine ait arşiv çalışmalarını inceleyebiliyor; görsel ve yazılı materyallerin yanı sıra serginin içeriğini oluşturan videolara da ekranları başından erişebiliyor. Teknolojiyi yakından takip eden kullanıcılar, dijital sergiyi sanal gerçeklik (VR) gözlüğü ile de deneyimleyebiliyor.

    “Meşgul” bir şehrin portresi
    Meşgul Şehir, işgal yılları boyunca yalnızca siyasal anlamda değil, toplumsal ve kültürel anlamda da sürekli bir hareketlilik halinde olan İstanbul’a ayna tutuyor. İstanbul o yıllarda kelimenin her anlamıyla meşgul [Ar. Başkası tarafından kullanılır, işletilir, çalıştırılır durumda olan, tutulmuş, işgal edilmiş] bir şehirdi. 

    İtilaf devletlerinin İstanbul’dan ayrılışının ve Türk ordusunun şehre girişinin 100. yılı, kelimenin her anlamıyla meşgul bir şehri tanımlayan ama çoğu zaman unutulmuş olan bireylere, olaylara ve hareketlere yeniden bakmak için önemli bir fırsat sunuyor.

    Birinci Dünya Savaşı’nın ardından İngiliz, Fransız ve İtalyan orduları tarafından işgale uğrayan İstanbul’u yazılı ve görsel arşivlerin ışığında izleyiciye aktaran Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat, 1918–1923 sergisi, Daniel-Joseph MacArthur-Seal ve Gizem Tongo’nun küratörlüğünde, uluslararası bir danışma kuruluyla birlikte hazırlandı. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivinin yanı sıra Türkiye, Fransa, İngiltere, Yunanistan, Ermenistan ve Rusya’daki çeşitli kütüphane, arşiv ve koleksiyonlardan seçilmiş, birçoğu ilk kez sergilenen belgeler arasında, resmi yazışmalardan resimlere, film ve fotoğraflara, bir dizi yazılı ve görsel malzeme yer alıyor. 

    Kasım 1918 – Ekim 1923 tarihleri arasında, neredeyse beş yıl işgal altında kalan bir imparatorluk başkentinin askeri, sosyal ve kültürel boyutlarıyla yaşadığı tüm bu travmalara ve köklü dönüşümlere yeniden bakmak ve yorumlamak adına önemli bir fırsat sunan Meşgul Şehir sergisi, 26 Aralık’a kadar İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde ücretsiz ziyaret edilebilir. 

    Beyoğlu Tepebaşı’ndaki İstanbul Araştırmaları Enstitüsü sergi salonu, pazar günleri hariç haftanın her günü 10.00 – 19.00 saatleri arasında gezilebilir. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ’33. Akbank Caz Festivali’ Cazın Farklı Renklerini Şehre Taşıyor

    Avrupa’nın en prestijli caz festivallerinden Akbank Caz Festivali, 23 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında bir kez daha şehri cazın efsanevi renkleri ve tınılarıyla buluşturmaya hazırlanıyor. Festival konserlerinin biletleri satışa açılmaya devam ediyor.

    30 yıldır Türkiye’de sanat ekosisteminin destekçisi Akbank Sanat, festivalde yer alacak 10 performansı daha duyurdu.   

    Farklı müzik türlerini bir araya getirdiği programıyla uzun senelerdir büyük bir beğeniyle takip edilen Akbank Caz Festivali, 33. kez kapılarını açıyor. Bu yıl bir kez daha caz dünyasının saygın isimlerini ağırlamaya hazırlanan festivalde, açıklanan 7 konserin ardından, 10 konserin daha biletleri 15 Ağustos itibarıyla satışa çıkıyor. Organizasyonu ve içerik programlaması Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen festivalde, her bir performans özenle seçilerek sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. 

    “500 yıllık usullerle caz” olarak tanımladıkları müzikleriyle caza geniş bir zaman aralığında taze bir soluk getiren Sub-Rehavi, 26 Eylül’de, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde sahne alacak. Caz kontrbasa teknik ve müzikal açıdan pek çok katkıda bulunmuş Niels-Henning Ørsted Pedersen’in ekolünü sürdürmeyi kendisine ilke edinen Yarkın Tuncer; sayısız film müziği bestesinin yanı sıra prodüktör, aranjör ve stüdyo müzisyeni olarak çalışmalarını sürdüren Cem Tuncer ve 26 yıl çalıştığı TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’ndan 2011 yılında orkestranın şefi olarak emekli olan, farklı nesillerden pek çok müzisyenle çalışmalarını sürdüren gitarist ve akademisyen Neşet Ruacan27 Eylül’de, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde sahne alacak. 2001’den bu yana özgün performanslarıyla dikkat çeken ve Afrobeat efsanesi Orlando Julius’la kayıtlar yapan Ayyuka, 29 Eylül’de, Babylon sahnesinde dinleyicileri psikedelik rock, funk, dub, arabesk ve Afrobeat gibi türlerle örülü bir yolculuğa çıkaracak. 30 Eylül’de ise yine Babylon sahnesinde Gabi Hartmann; fado geleneklerinden modern caza uzanan geniş bir alanda, çok dilli ve çok renkli müzikleriyle dinleyicilerin karşısında olacak.

    Festivalin en özel anlarından biri de 3 Ekim akşamı, Akbank Sanat’ta cazın efsane isimlerinden Wayne Shorter anısına gerçekleştirilecek performansla yaşanacak. Wayne Shorter Tribute Band, yorumladıkları Shorter parçalarıyla, müzisyenin yaşamının ve köklü mirasının kutlandığı, Hakan Tüfekçi ve Hakan Atala sunumuyla özel bir performansa imza atacak.  Aynı tarihte Cemal Reşit Rey Konser Salonu ise Sissoko Segal Parisien Peirani’den iki virtüöz duo’nun bir quartet formunu aldığı sıra dışı buluşmaya ev sahipliği yapacak.

    ‘Parıldayan bir çağdaş sanat öncüsü’ olarak tanımlanan Zoe Rahman, yeni albümü ‘Colour of Sound’un turnesi kapsamında, 4 Ekim’de trio’suyla Akbank Sanat’ta sahne alacak. Aynı tarihte Ella and Louis Tribute konserinde, Türkiye cazının usta trompetçisi Şenova Ülker ve etkileyici doğaçlamalarıyla beğeni toplayan caz vokalisti Cemre Necefbaş, Armstrong ve Fitzgerald’ın ortak kayıtlarından oluşan bol swingli bir repertuar ile 04 Ekim’de, şehrin köklü caz kulübü Nardis’de olacak.

    Şehre bıraktığı derin caz izleri ile anılan Mehmet Uluğ anısına, festival kapsamında her yıl düzenlenen Mehmet Uluğ Gecesi’nin bu yılki edisyonu için İlhan Erşahin & Friends6 Ekim akşamı Babylon’da dinleyicileriyle buluşacak. 30 yıllık müzik yolculuğuyla tınıları dünyanın dört bir yanına uzanan eserlere imza atan Erik Truffaz ise 7 Ekim’de Babylon’daki “Rollin’ & Clap!” performansıyla yeniden ‘şehre dönüyor’. 

     

    Sub-Rehavi

    26 Eylül Salı – 20:00

    Yeldeğirmeni Sanat Merkezi 

     Piyanoda Serhan Adem ve davulda Gökçe Gürçay’dan oluşan Sub-Rehavi, usulleri ve makamları temel alarak yeni besteler oluşturuyor. Kendi tabirleriyle yaptıkları müziğin tanımı “500 yıllık usullerle caz”. İkili usullerin geniş zamanlarında ve piyanonun makamlarında gezinerek tazeleyici bir etki çıkarıyor ortaya. 

    Sub-Rehavi, 2022’de Fransa merkezli plak şirketi Tchai Records aracılığıyla üç tematik albüm birden yayımladı: İkilinin orijinal bestelerinden oluşan VELVELE, canlı kayıtları albümleştiren LIVE at SOUNDIDEA ve aralarında Cenk Erdoğan, Serkan Emre Çiftçi, Bilal Karaman gibi müzisyenlerin de bulunduğu misafirleriyle kaydettikleri parçalardan oluşan Mİ SA FİR. Yakınlarda ilk ABD turnesini de gerçekleştirecek olan ikili, 26 Eylül’de, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde 33. Akbank Caz Festivali’nin konuğu olacak.

    Serhan Adem: Piyano

    Gökçe Gürçay: Davul

     

    Yarkın Tuncer, Cem Tuncer ve Neşet Ruacan

    27 Eylül Çarşamba – 20:00

    Yeldeğirmeni Sanat Merkezi

     

    Caz kontrbasa teknik ve müzikal açıdan pek çok katkıda bulunmuş Niels-Henning Ørsted Pedersen’in ekolünü sürdürmeyi kendisine ilke edinen Yarkın Tuncer; sayısız film müziği bestesinin yanı sıra prodüktör, aranjör ve stüdyo müzisyeni olarak çalışmalarını sürdüren Cem Tuncer ve 26 yıl çalıştığı TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’ndan 2011 yılında orkestranın şefi olarak emekli olan, farklı nesillerden pek çok müzisyenle çalışmalarını sürdüren gitarist ve akademisyen Neşet Ruacan’dan 33. Akbank Caz Festivali’ne özel bir performans. 28 Eylül akşamı Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek konseri kendileri şu sözlerle anlatıyor: “Defalarca birlikte müzik yaptığımız arkadaşlar ile bu defa bir üçlü oluşturduk. İki gitar ve bir kontrabas, müzik frekansları açısından oldukça geniş bir aralığı kapsar. Böyle bir gruptan, onlar için özel yazılmış bir müziğin icrası beklenirdi. Oysa bizler, caz müziğine çok emek vermiş kişiler olarak, bu görev dağılımını müzik sırasında yapmaya alışığız. Böylece gerek özgün besteler, gerek de bilinen caz eserleri ile programlayacağımız bu konser, ilk ve aynı ile tekrarı olamayacak bir icraat olacaktır. Heyecanımızı paylaştığınız için teşekkür ederiz.”

     

    Yarkın Tuncer: Kontrabas

    Cem Tuncer: Gitar

    Neşet Ruacan: Gitar

     

     

    Ayyuka

    29 Eylül Cumartesi – 22:00

    Babylon

     

    Retro çılgınlığına yakalanmadan, Türkiye psikedelik müziğini kendi sesleriyle yeniden birleştiren Ayyuka, 2001’den bu yana özgün işitsel ifade biçimleri geliştirmeyi başardı. Dick Dale, John Frusciante, Erkin Koray ve Orhan Gencebay gibilerinden ilham alarak gitar ağırlıklı bir tınıya ulaşsalar da film müzikleri ve doğaçlamaya yönelik tutkuları, parçalarda beklenmedik köşelerle karşılaşmamıza sebep oluyor. Sonic Youth ve Jonathan Richman’la aynı sahneyi paylaşan, Afrobeat efsanesi Orlando Julius’la kayıtlar yapan Ayyuka, Calibro35 üyesi Tommaso Colliva ile ortaklaştıkları Maslak Halayı albümünü 2019’da Tantana Records etiketiyle yayımlamıştı. Sırada dört enstrümantal parçadan oluşan bir EP var. Zaman Ziyan adlı koleksiyonun, dinleyiciler için farklı müzikal manzaralardan oluşan bir kaleydoskop etkisi taşıyacağının ipuçları veriliyor. Funk, dub, arabesk ve Afrobeat gibi türlere bulanan bu yolculuğun ilk performanslarından biri 29 Eylül’de Babylon sahnesinde olacak. 

     

    Alican Tezer: Davul

    Altan Sebüktekin: Bas

    Ahmet Kul: Gitar

    Özgür Yılmaz: Vokal, gitar

     

    Gabi Hartmann

    30 Eylül Cumartesi – 22:00

    Babylon

     

    Paris’te Fransız şansonları ve dünyanın dört bir yanından pop – rock müzikler çalan bir evde büyümüş Gabi Hartmann. Brezilya müziklerine duyduğu tutku, onu iki yıl yaşayacağı Rio’ya çekmiş; Londra’da etnomüzikoloji eğitimi almış. Amy Winehouse’dan yorumlarını dinleyerek keşfettiği Ella Fitzgerald, Frank Sinatra, Nat King Cole gibi efsaneler ve farklı coğrafyaların müziklerine yönelik merakı, eklektik besteciliği ve yorumculuğunu şekillendirmiş. Fransızca, Portekizce, İngilizce ve Arapça sözlere sahip parçalarında fado geleneklerinden modern caza uzanan geniş bir alanı kat ediyor Gabi Hartmann. Paris-New York hattında, Jesse Harris prodüktörlüğünde kaydedilen ve kendi ismini taşıyan ilk albümü, 2023’ün ilk günlerinde yayımlandı. 14 parçalık koleksiyon, Hartmann’ın müzikal kimliğinin DNA’sında bulunan tüm çeşitliliği yaşatıyor. Geçtiğimiz Melody Gardot ve Jamie Cullum gibi isimlerden önce de sahne alan Gabi Hartmann, 33. Akbank Caz Festivali kapsamında 30 Eylül akşamı Babylon’da.

    Gabi Hartmann: Vokal, gitar

    Bruno Marmay: Davul

    Elaine Beaumont: Kontrbas

    Abdoulaye Kouyaté: Gitar
     

    Wayne Shorter Anısına

    3 Ekim Salı – 19:00

    Akbank Sanat

     “Bana göre ‘caz’, bir anlamda ‘sana meydan okuyorum’ demek.”

    1950’lerin ortalarından başlayan müzik kariyerinde Miles Davis’in ikonik beşlisiyle çalarak ün kazanan, Weather Report ile caz dünyasında yenilikçi bir stilin kapılarını aralayan çığır açıcı bir müzik dehasıydı Wayne Shorter. 2 Mart 2023’te 89 yaşında aramızdan ayrılan efsanevi figürün anısına 33. Akbank Caz Festivali kapsamında özel bir performansa davetlisiniz. En sevilen albümlerinden esintiler taşıyan repertuvarıyla Wayne Shorter Tribute Band’in sahne alacağı gece, müzisyenin köklü mirasının özlü bir kutlaması olacak. Kariyeri boyunca 11 Grammy Ödülü, Yaşam Boyu Başarı Grammy Ödülü ve NEA Jazz Ustalık Ödülü gibi prestijli ödüllerle onurlandırılan Wayne Shorter’ın Speak No Evil, Juju, Night Dreamer gibi klasik kayıtlarında yer alan parçaları Engin Recepoğulları, Can Çankaya, Alper Yılmaz ve Ediz Hafızoğlu’dan oluşan grubun yorumuyla dinleyeceğimiz konser, Hakan Tüfekçi ve Hakan Atala sunumuyla 3 Ekim akşamı Akbank Sanat sahnesinde.

    Engin Recepoğulları: Saksafon

    Can Çankaya: Piyano

    Alper Yılmaz: Bas

    Ediz Hafızoğlu: Davul

     

    Sissoko / Segal / Parisien / Peirani “Les Egarés”

    3 Ekim Salı – 20:30

    Cemal Reşit Rey Konser Salonu

     İki virtüöz duo’nun bir araya gelip bir quartet formunu aldığı, heyecan verici bir buluşma Sissoko Segal Parisien Peirani. 2019 yazında bir gece Lyon’da, plak şirketi Nø Førmat!’ın 15. yaşını kutlamak için gerçekleşecek bir performans ile başlıyor Ballaké Sissoko, Vincent Segal, Vincent Peirani ve Émile Parisien’in serüveni. Kora, çello, akordeon ve saksafon dörtlüsü, 2+2’nin 4 değil; 1 ettiğini ispatlıyor sihirli bir biçimde. Bu birlikteliğin ilk çıktısı olan 10 şarkılık Les Égarés için bir albüm yerine “oyun alanı” yakıştırmasını tercih ediyorlar. Ses paletinde herhangi bir vurmalı olmasa da ritmik kurgusuyla tesiri altına alan bir diyaloglar bütünü Les Égarés. Diyalog konusuna da Vincent Peirani şöyle açıklık getiriyor: “Hiçbirimiz ‘performans’ sergilemiyorduk. Müzik, bir şey ‘söylemeye’ ihtiyaç duymadan iletişim kuruyordu. Önceleri hiçbirimiz gerçeğe sahip değildik; yaptığımız şey onu birlikte bulmaktı.” Paris menşeli Sissoko Segal Parisien Peirani, 3 Ekim akşamı Cemal Reşit Rey’de sahne alacak.

    Ballaké Sissoko: Kora

    Vincent Segal: Çello 

    Vincent Peirani: Akordeon

    Émile Parisien: Saksafon

     

    Zoe Rahman Trio “Colour of Sound”

    4 Ekim Çarşamba – 19:00

    Akbank Sanat

     “Tınısı özgünlükle dolu; birinci sınıf bir sanatçı, besteci ve yorumcu… Zoe, İngiltere’nin en güçlü besteci seslerinden ve önemli çağdaş sanatçılardan biri olarak parlıyor.” Zoe Rahman hakkındaki bu tanımlamayı, Avrupa’nın en köklü şarkı yazarı birliklerinden Ivors Academy yapmış. Caz estetiğini klasik müzik geçmişi, ailesinin Bangladeş’e uzanan kökleri ve alabildiğine geniş müzikal zevkiyle harmanlayan Rahman, bugüne dek MOBO ve Ivors Composers Awards gibi mecralar tarafından ödüllendirildi; 2006’ya tarihlenen Melting Pot albümüyle prestijli Mercury Prize’a aday gösterildi. Temmuz 2023’te Manushi Records etiketiyle yayımlanan son albümü Colour of Sound, her durağında farklı duygu durumlarını yaşatan bir kayıt. Alec Dankworth ve Gene Calderazzo ile oluşturduğu triosuyla hayat verdiği albüm, diskografisinin en yüksek enerjili işlerinden biri. Kendi projelerinin yanı sıra Penguin Cafe Orchestra, Courtney Pine, George Mraz, Yoko Ono ve Reem Kelani gibilerine de çeşitli kayıtlarda eşlik eden Zoe Rahman, Colour of Sound albümünün turnesi kapsamında 4 Ekim akşamı Akbank Sanat’a uğrayacak.

    Zoe Rahman: Piyano

    Alec Dankworth: Kontrbas

    Gene Calderazzo: Davul

     

    Tribute to Ella & Louis

    4 Ekim Çarşamba – 21:30

    Nardis

     

    Ella Fitzgerald: Louis, Louis o kornoyu bırak artık. Sen hiç yorulmaz mısın?
     Louis Armstrong: Kalbimin derinliklerinde bebeğim, hiç yorulmam.

    (“Would You Like to Take a Walk” şarkısından)

     

    Caz tarihinin efsaneleri Louis Armstrong ve Ella Fitzgerald, 50 yılı aşan kariyerlerinde birçok unutulmaz performans ve kayda imza attı. Bu iki duayeni kariyerlerinin zirvesindeyken bir araya getiren Ella and Louis (1956) ve Ella and Louis Again (1957) albümleri ise caz düet kanonunda yerini almış iki başyapıt oldu. 33. Akbank Caz Festivali’nde ilk kez sahnelenecek Ella and Louis Tribute konserinde, Türkiye cazının usta trompetçisi Şenova Ülker ve etkileyici doğaçlamalarıyla beğeni toplayan caz vokalisti Cemre Necefbaş, Armstrong ve Fitzgerald’ın ortak kayıtlarından oluşan bol swingli bir repertuar ile seyirci karşısına çıkarak iki efsanenin anısını yaşatacak. İkiliye Önder Focan, Aydın Balpınar ve Mert Can Bilgin’in eşlik edeceği konser, 4 Ekim akşamı şehrin köklü caz kulübü Nardis’te gerçekleşecek.

     Cemre Necefbaş: Vokal
    Şenova Ülker: Trompet, vokal
    Önder Focan: Gitar
    Aydın Balpınar: Bas
    Mert Can Bilgin: Davul

     

    Mehmet Uluğ Gecesi: İlhan Erşahin & Friends

    6 Ekim Cuma – 22:00

    Babylon

     Mehmet Uluğ’u ve şehrin müzik hayatına bıraktığı derin izleri, aramızdan ayrılışının onuncu yılında anmak için 6 Ekim akşamı Babylon sahnesinde buluşacağız. Akbank Caz Festivali’nin her edisyonunda düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi’nin bu edisyonunda sahne İlhan Erşahin ve konuklarının olacak. 2005’te, Erşahin’in diğer projelerinden farklı olarak birlikte çalabileceği bir “session grubu” hayaliyle hayat verdiği İstanbul Sessions, 2010’a tarihlenen ilk albümünden bu yana sürekli ilhamı farklı yer ve zamanlarda bulmaya devam ediyor. Bugüne dek Erik Truffaz’dan Arto Tunçboyacıyan’a pek çok ilham verici müzik insanıyla yolları kesişen İlhan Erşahin, Mehmet Uluğ Gecesi’nde de özel konuklarla karşımızda olacak.

     

    Erik Truffaz “Rollin’ & Clap!”

    7 Ekim Cumartesi – 22:00

    Babylon

    30 yıldır akışın tersine kulaç atmaya, ondan beklenenleri ya da sıkıştırılmaya çalıştığı kalıpları yok sayarak üretmeye devam ediyor Erik Truffaz. Trompeti bir enstrümandan ziyade, içinden geçen her şeyin derinlerinde gömülü olan duyguları çıkarmak için bir araç olarak kullandığı müzikal yolculuğunda çeşitliliği en başa koyduğu arayışlarını yankılıyor. Nitekim bu arayışlar yolunu Ganj Nehri’nin kıyılarında bir albüm kaydına, Malili diva Rokia Traoré ile melodiler çağırmaya, sinematik anlatılara ya da senfoni orkestralarına besteler yapmaya çıkardı.  La Strada, L’Ascenseur Pour L’Echafaud, River of No Return gibi sinemanın altın çağından klasiklerin tema müziklerine kendi yorumunu getirdiği Rollin’ albümüyle yeniden Blue Note Records kataloğuna dönen Erik Truffaz, bugüne dek pek çok renkli anı biriktirdiği İstanbul’a yeni bir hikâyeyle dönüyor. Sıradaki buluşmamız, 7 Ekim akşamı Babylon sahnesinde.

    Erik Truffaz: Trompet

    Marcello Giuliani: Bas

    Alexis Anérilles: Fender Rhodes

    Matthis Pascaud: Gitar

    Raphaël Chassin: Davul

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Emre Altuğ’un Coşkulu Performansı ile Festival Maratonu Başladı

    Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali’nin 34. Yılı büyük bir coşku ile başladı. 20 Ağustos tarihine kadar devam edecek Festival, Şile’nin kalbi Üsküdar Caddesi’nde başlayan kortej yürüyüşünde Şile’nin gelenek ve renklerini bir kez daha büyülü bir atmosferde bir araya geldi.

    Renklerin Dansı: Kortej Yürüyüşü

    Üsküdar Caddesi’nde gerçekleşen kortej, Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın liderliğinde, tüm Şile protokülü ve vatandaşların katılımıyla giderek büyüyen bir coşkuya dönüştü. 

    Kortej yürüyüşünün ardından, festivalin kalbi Şile Meydanı’nda atmaya başladı. Binlerce katılımcının katılımıyla meydan bir renk cümbüşüne dönüştü. Ünlü sanatçı Emre Altuğ’un enerjik performansıyla geceye ayrı bir renk kattı. Katılımcılar, Emre Altuğ’un şarkılarına eşlik ederek coşkulu bir atmosfer oluşturdu.

    Festivalin Büyülü Hikayesi Başladı

    Şile Bezi’nin desenlerinde gizlenen tarih, doğa ve renklerin hikayesi, 34. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali ile bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.  7 gün sürecek festivalin ilk gününde sahne alan ünlü sanatçı Emre Altuğ’un enerjisi ve performansı, geceye büyük bir renk kattı. Kendine özgü tarzı ve hit şarkılarıyla seyircileri büyüleyen Altuğ, müzikseverleri coşturdu. Festivalin coşkusunu doruklarda yaşatan Altuğ, sevilen şarkılarıyla katılımcıları adeta büyüledi. 

    Şile Bezi’ni Dünyaya Tanıtacağız

    AK Parti İstanbul Milletvekilleri Müşerref Pervin Tuba Durgut, Şengül Karslı da festivale onur konuğu olarak katılırken, Şile Kaymakamı Nebi Kaya, Şile Garnizon Komutanı Albay Mehmet Sutaşır ve Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı konser sonunda sahnede Emre Altuğ’a Şile Bezi hediye etti. Başkan Ocaklı, yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi;

    “Bugün burada bir araya gelmemizin amacı, Şile Bezi’nin eşsiz dokusunu ve kültürel değerini dünyaya tanıtmak, farkındalığı artırmak ve gelecek nesillere taşımak. Bu festival, sanatın ve kültürün birleştiği, renklerin dans ettiği, dostlukların pekiştiği bir etkinlik olacak. 7 gün boyunca gerçekleştireceğimiz etkinliklerle, sanatseverleri, zanaatkârları, müzisyenleri, akademisyenleri ve tüm katılımcıları bir araya getirerek unutulmaz bir deneyim yaşatacağız.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şehrin En Canlı Caz Kulübü touché Cazın ve Stand-Up’ın En İyileriyle Yeni Sezona Başlıyor!

    Zorlu PSM’nin cazın ve komedinin en iyilerini ağırladığı sevilen mekanı touché yeni sezona başlıyor! touché, müzikseverleri caz müzisyenleri ve komedyenlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Müziğin ve kahkahanın sesi touché’de yükselmeye devam ediyor.

    Açıldığı günden bu yana caz performanslarından, akustik dinletilere, komedi şovlarından, konsept partilere ve eğlenceli talk etkinliklerine uzanan geniş bir yelpazede yerli ve yabancı sanatçıları sanatseverlerle buluşturan touché’nin yeni sezon açılışı 22 Eylül Cuma akşamı Kerem Görsev Trio etkinliğiyle gerçekleştirilecek. Fikri Karayel, Cemil Sağyaşar, Ferit Odman ve Selen Beytekin’in eylül ayında touché’ye özel olarak gerçekleştireceği konserlerinin yanında Seda Yüz kendine özgü üslubuyla imza attığı stand up gösterisini seyircisiyle buluşturacak.

    touché özel ambiyansı ve menüsüyle misafirleri Zorlu PSM’ye davet ediyor!

    KEREM GÖRSEV TRİO // 22 EYLÜL // touché // 21.00

    1995 senesinden günümüze kadar 18 albüm kaydı yapan sanatçı, trio için düzenlediği bestelerinden, filarmoni orkestrası aranjmanlarına kadar akustik jazz müziğinin farklı formatlarını dinleyenleri ile paylaşan Kerem Görsev, New York, St Petersburg, Londra, Los Angeles ve İstanbul’da yaptığı kayıtlar, ülkemizde caz müziğinin geniş bir dinleyici topluluğuna ulaşmasını mümkün kıldı. Yurt dışında Pescera, Vilnius, Umbria , Bishkek Jazz ve Marciac Jazz festivali gibi prestijli sahnelerde performans veren Kerem Görsev, ülkemizde de yoğun bir konser programı dahilinde çalışmalarını sürdürmekte. Ünlü müzik televizyonu Mezzo TV kayıtları için bir performans veren Kerem Görsev Trio, uluslararası eleştirmenler tarafından da büyük beğeni kazandı ve Avrupa’da da önemli sahnelerde performans gösterdi. 2018 yılının Mart ayında “After The Hurricane” albümünü, 2019’da ise Ernie Watts ile imza attığı “Perfect Balance”ı yayınlayan Kerem Görsev, ağırlıklı olarak kendi bestelerinden oluşan bir repertuvarla sahne alarak artık her konserde bir standart haline gelen dinamik performansı ve yüksek enerjisi ile müzikseverlere caz dolu bir deneyim yaşatmaya devam ediyor. Caz dünyasının önde gelen isimlerinden Kerem Görsev, kontrbasta Volkan Hürsever, davulda Ferit Odman’dan oluşan trio ekibiyle touché’de!

    Kapı Açılış: 19.30 

    Etkinlik: 21.00

    Bilet Fiyatları:

    Genel Satış – ₺385,00

    FİKRİ KARAYEL JAZZ ENSEMBLE // 23 EYLÜL // touché // 21.00

    Yorumcu, besteci ve söz yazarı olan Fikri Karayel, “Zor Zamanlar” isimli ilk albümünü 2015 yılında DokuzSekiz Müzik etiketiyle yayınladı. Bu albümde yer alan “Hayal Edemezsin” isimli şarkısı birçok sinema/dizi filmine ses oldu. Sanatçı 2018 yılında “Yol” isimli single çalışmasını müzikseverlerle buluşturdu. Hem dinleyiciler hem de yorumcular tarafından kucaklanan şarkı son dönemin en çok coverlanan şarkıları arasında yer aldı. Bu dönemde besteci kimliği ile öne çıkan Fikri Karayel, Murat Boz, Ayşe Hatun Önal, Hande Yener gibi yorumculara da beste çalışmaları yaptı. 2020 yılında “Öl De Öleyim” ve “İyi Geliyor” isimli singlelarını dinleyici ile buluşturan sanatçı, 2021 yılına “Bitmezse Kış” ve “Ne Güzel Oldu” isimli iki single ile başlarken, ikinci albümü “ Uzaktan”ı da dinleyiciyle buluşturdu.

    Kapı Açılış: 19.30

    Etkinlik: 21.00

    Bilet Fiyatları:

    Ön Satış : ₺275,00

    SEDA YÜZ STAND UP // 27 EYLÜL // touché // 21.00

    Seda Yüz, dertlere derman yaralara merhem olan tek kişilik stand-up gösterisiyle touché’de seyircisiyle buluşuyor.

    Kapı Açılış: 19.30 

    Etkinlik: 21.00

    Bilet Fiyatları:

    Ön Satış : ₺165,00

    UNFORGETTABLES BY CEMİL ‘’AUTUMN WHISPERS’’ // 28 EYLÜL // touché // 21.00

    Farklı konseptlerle dinleyenleriyle buluşan Sağyaşar, Frank Sinatra’dan Tom Jones’a, Nat King Cole’dan Andy Williams’a uzanan bir genişlikte eşsiz ve zamansız şarkılardan oluşan projesi “Unforgettables by Cemil” ile sezon boyunca Zorlu PSM’nin sofistike caz kulübü touché’de!

    Kapı Açılış: 19.30

    Etkinlik: 21.00

    Bilet Fiyatları:

    Genel Satış – ₺242,00

    FERİT ODMAN OUINTET // 29 EYLÜL // touché // 21.00

    Türkiye’nin caz sahnesinin önemli isimlerini bir araya getiren Ferit Odman Quintet, touché’de dinleyenleriyle buluşacak. Türkiye’de caz davulunun öncülerinden Ferit Odman; Downbeat dergisinden dört yıldızla taçlandırılmış olan Autumn In New York ve Nommo albümlerindeki quintet aranjmanlarına yer verecek. Odman’ın quinteti ile hard-bop dünyasının derinlerinde güzel bir yolculuğa çıkacaksınız.

    Kapı Açılış: 19.30 

    Etkinlik: 21.00

    Bilet Fiyatları:

    Genel Satış : ₺330,00

    SELEN BEYTEKİN PROJECT 30 EYLÜL // touché // 21.00

    8 yaşında piyano eğitimine başlayan Selen Beytekin, Ergican Saydam’ın özel öğrencisi olarak çalışmalarını sürdürdü. A Cappella korolarda deneyim kazanıp, koro yönetip daha sonra kendi korosunu kuran sanatçı 2007 yılında piyano çalıp şarkı söylemeye başladı. Kendi programını yapmaya başladıktan sonra Aşkın Arsunan, Ricci Benson, Spyro Gyra, Atilla Şereftuğ, Fatih Erkoç, Kerem Görsev ve Tony Jones gibi birçok kıymetli caz müzisyeniyle sahne aldı. Bu sırada inşaat eğitiminden sonra yine İTÜ’de mimarlık eğitimi alan Beytekin, televizyon ve radyoda da kendi programlarını sunmaya başladı. Şu an hem inşaat mühendisliği, hem mimarlık, hem de müzisyen olarak kariyerine ve yurtdışında da konserlerini vermeye devam eden caz müzisyeni, eşsiz ekibiyle touché sahnesine konuk oluyor!

    Kapı Açılış: 19.30

    Etkinlik: 21.00

    Bilet Fiyatları:

    Ön Satış : ₺330,00

    touché dopdolu bir programla yeni sezona başlıyor!

    Kerem Görsev Trio                  22 Eylül Cuma

    Fikri Karayel Jazz Ensemble    23 Eylül Cumartesi

    Seda Yüz Stand Up                 27 Eylül Çarşamba

    Unforgettables by Cemil        28 Eylül Perşembe

    Ferit Odman Quintet              29 Eylül Cuma

    Selen Beytekin Project            30 Eylül Cumartesi

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kırtasiye malzemeleri sıralarınızda olacak

    “Eğitim varsa gelecek var” sloganıyla hareket eden Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun öğrenciler için başlattığı ücretsiz kırtasiye malzemesi projesi kapsamında 6 bin 500 öğrencinin kırtasiye malzemesi okullara dağıtılmaya devam ediyor.

    Emekli öğretmen olması dolayısıyla eğitim alanında yaptığı hizmetlerle Türkiye’deki belediyelere örnek olmaya devam eden Belediye Başkanı Topaloğlu, ana sınıfından 8’nci sınıfa kadar olan 6 bin 500 öğrencinin kırtasiye malzemesinin ücretsiz olarak karşılanmasını sağlıyor.

    Öğrencilerin ihtiyacı olan tüm malzemeleri büyük bir titizlikle hazırlayarak paket haline getiren Kemer Belediye ekipleri, kırtasiye malzemelerini okullara dağıtmaya devam ediyor. Hazırlanan tüm kırtasiye malzemelerini eğitim ve öğretim yılından önce okullara dağıtılacağı belirtildi.

    Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, yapılabilecek en güzel yatırımın eğitim olduğunu ifade ederek, Kemer Belediyesi olarak eğitime büyük destek olduklarını ve olmaya devam ettiklerini söyledi.

    Kemer’de eğitime yapılan hiçbir masraftan kaçmadıklarına dikkat çeken Belediye Başkanı Topaloğlu, “Kemer Belediyesi olarak eğitime önem vermeye devam ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğine katkı sağlamak bizi mutlu ediyor. İlçemizde ana sınıfından 8’nci sınıfa kadar eğitim alan tüm öğrencilerimizin kırtasiye malzemelerini her yıl olduğu gibi bu yılda ücretsiz olarak biz karşılıyoruz. Öğrencilerimiz sıralarına oturduklarında kırtasiye malzemeleri de orada olacak. Çocuklarımıza ve ailelerine eğitim anlamında destek olmaya devam edeceğiz.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sektörünün öncülerinden PwC Türkiye Galataport İstanbul Ofisleri’nde!

    Danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri alanında dünya çapında 152 ülkede 328 bini aşkın çalışanıyla sektörünün devlerinden PwC çatısı altındaki PwC Türkiye’nin İstanbul’daki yeni ofisi Eylül ayı itibariyle Galataport İstanbul oluyor. 

    DÜNYANIN ilk yer altı kruvaziyer terminali ile şehrin tarihi limanını yeniden tanımlayarak gastronomi, alışveriş ve kültür sanat temalı bir mahalleye dönüştüren Galataport İstanbul, Boğaz ve cadde manzaralı, düşük katlı mimarisi ve terasları ile sosyal ofis alanlarını hizmete sokarak bölgenin tarihi finans ve ticaret merkezi konumunu da günümüze taşıyor. Alanında öncü pek çok kurumun yeni adresi Galataport İstanbul Ofisleri, Ağustos ayında dünya çapında sektör odaklı denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan PwC Türkiye’ye kapılarını açıyor. PwC Türkiye, İstanbul ofisi çalışanlarıyla  Eylül ayından itibaren itibaren Galataport İstanbul’da hizmet vermeye başlayacak. 

    İrem Yücel Kaymak: “Galataport İstanbul Ofisleri’nde PwC Türkiye’yi ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz” 

    Galataport İstanbul’un PwC Türkiye’ye ev sahipliği yapması hakkında konuşan Galataport İstanbul Varlık Yönetimi ve Kiralama Genel Müdür Yardımcısı İrem Yücel Kaymak konuyla ilgili şunları söyledi: “İstanbul’un en özel konumlarından birinde 41 bin metrekareye yayılan kiralanabilir ofis alanlarımızda, farklı ihtiyaçlara göre değişebilen esnek mimarisi ve benzersiz sosyal olanakları ile Galataport İstanbul Ofisleri’ni hayata geçirdik. Zengin bir ulaşım ağının merkezinde yer alan ofis alanlarımızda; dünyada danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri alanının en büyüklerinden PwC’nin Türkiye ofisine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. PwC Türkiye’nin, çalışanları ve paydaşları ile birlikte Galataport İstanbul’un ilham veren deneyim odaklı kültürünü zenginleştirecek çok kıymetli bir kurum olduğunu düşünüyoruz.”

    Galataport İstanbul’da çalışmalarını sürdürecek olan PwC Türkiye Ülke Kıdemli Ortağı Cenk Ulu şunları söyledi: “Galataport İstanbul Türkiye için imza bir proje ve Tarihi Yarımada karşısında çok özel bir konuma sahip. Biz yeni ofis alanımız için farklı lokasyonlara bakarken önceliğimiz, PwC Türkiye’nin uzun yıllar yer aldığı bölgedeki gibi bir mahalle kültürünü sunabilecek, yeni çalışma trendlerine uygun olarak çalışma arkadaşlarımızın sosyalleşebilecekleri, her sabah işe motive bir ruh hali ile gelecekleri bir ofis alanı bulmaktı. Çalışma arkadaşlarımızın ve müşterilerimizin ofise kolay erişimi de bizler için öncelikli konuların başındaydı. Galataport İstanbul, ülkemiz için çok prestijli bir proje olması,  çalışanlara sunduğu sosyal olanaklar ve deniz ulaşımının merkezinde olmasıyla PwC Türkiye’nin yeni adresi oldu. Yeni ofisimizde müşterilerimizle ve paydaşlarımızla buluşacak olmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”

    Toplamda 41 bin m2’lik bir alana yayılan Galataport İstanbul ofis alanları, akıllı bina otomasyonu ve inovatif yaklaşımlar ile son teknoloji mühendislik pratikleri, her ofis için özel olarak ayrılan izole sistem odaları ile yenilikçi bir yaklaşımla tasarlandı. Ofis alanları cam cephe sayesinde güneş ışınlarını içeri alarak çalışanlar için aydınlık ve ferah bir ortam sağlıyor. Binalardaki teras alanları, açılabilen camlar çalışanlara temiz havaya erişim imkânı vererek çalışan motivasyonuna katkı sunuyor. Deniz manzarasında çalışanlara tarifsiz bir ilham veren ve lokasyonuyla da çalışanlara ayrıcalık sunan ofisler İstanbul’un kalbinde yer alıyor. 

    Sosyal çalışma alanları

    Farklı zevklere hitap eden yeme içme alanları ve kültür sanat etkinliklerinin merkezi olma özelliği Galataport İstanbul ofis sosyal bir çalışma imkanı sağlayarak çalışan verimliliğine katkıda bulunuyor. Galataport İstanbul, ev sahipliği yaptığı etkinliklerle de hem ziyaretçilerine hem de ofis çalışanlarına sürprizlerle dolu dinamik bir deneyim sunuyor. Galataport İstanbul, Türkiye’nin önde gelen iki müzesi İstanbul Modern ve MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ni de sahasında ağırlıyor. Ofis çalışanları ve misafirleri, iş çıkışında bir sanatçının sergisini gezebiliyor ya da bir konser anına tanıklık edebiliyorlar.

    Zengin ulaşım ağı

    Konumu ile zengin toplu taşıma olanaklarının merkezinde yer alan Galataport İstanbul, ayrıca 2300 araçlık otoparkı ile bölgenin otopark ihtiyacının önemli bir kısmını karşılıyor. Karaköy ve Kabataş gibi iki ana deniz ulaşım noktasının ortasında yer alan Galataport İstanbul, ayrıca Deniz Dolmuşu seferleri ile de hem ziyaretçileri hem de ofis çalışanları için Boğaz’ın farklı noktalarından direkt ulaşım imkanı sağlıyor.

    İstanbul’un tarihi limanını bir gastronomi, alışveriş ve kültür sanat mahallesine dönüştürmeye imkan veren dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali, sosyal ofis alanlarını da içeren düşük katlı yatay mimarisi, meydanları ve sokakları, restorasyonlarla yeniden hayat bulan tarihi yapıları ile Galataport İstanbul, dünyanın en prestijli otel markalarından The Peninsula Hotels’in 11. oteli The Peninsula İstanbul’u da sahasında barındırıyor.

    Çevre dostu ofisler

    Mühendislik anlamında ileri düzeyde, inovasyon olarak adlandırılabilecek pek çok yeniliğin imza atıldığı Galataport İstanbul’da, tasarımdan inşaata ve işletmeye kadar, projenin çevresel etkisini en aza indirmek ve karbon ayak izini azaltmak için de özen gösterildi. Galataport İstanbul’daki binaların tamamında soğutma gazı yerine deniz suyu kullanılıyor, bu da yüzde 34 oranında enerji tasarrufu sağlıyor, karbon emisyonlarını azaltıyor ve iklim değişikliğine katkıda bulunan zararlı soğutma gazlarının yerini alıyor. Tüm bu çalışmalar ile Galataport İstanbul, Avrupa’nın en büyük ikinci LEED Platinum sertifikalı projesi oldu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Milli takım oyuncularından Başkan Soyer’e kupa sözü

    İZMİR (İGFA) – 11-19 Ağustos 2023 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenen 16 Yaş Altı Kızlar Avrupa Şampiyonası müsabakaları kapsamında 15 Ağustos Salı günü (yarın) Finlandiya ile maça çıkmaya hazırlanan milli takım oyuncuları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret etti. Egemenlik Evi’nde yapılan toplantıya İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi Başkanı Hakan Orhunbilge, ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey, Türkiye Basketbol Federasyon As Başkanı Hüseyin Beşok, 16 Yaş Altı Kızlar Milli Takım Baş Antrenörü Olcay Orak, Takım Kaptanı Şeyma Yılık, Takım Menajeri Ceyda Kozluca Kabaran ve oyuncu Berfin Şahin katıldı. Takım kaptanı Şeyma Yılık, oyuncuların imzaladığı formayı günün anısına Başkan Soyer’e verdi.

    Bu maçı alın
    Milli takım oyuncularının her biriyle iftihar ettiklerini dile getiren Başkan Tunç Soyer, “Sizlerle gurur duyuyoruz, umutluyuz. Pırıl pırıl çocuklarımız var. Bir parça da destek olabilirsek ne mutlu bize. Çok çalışıyorlar, istedikten sonra bu kararlılıkla her şey olur. Biz de pürüzsüz ev sahipliği yapmak zorundayız. Bu maçı alacaksınız, gözlerinizde görüyorum. Bu maçı alın diğer maçta söz veriyorum sizleri izlemeye geleceğim. Yolunuz açık olsun. Tüm kalbimle başarılar diliyorum. Geçten yıl FIBA U18 Erkekler Avrupa Şampiyonası’nda da başarılı bir organizasyona ev sahipliği yapmıştık. Biz gençlere inanıyoruz. Avrupa Gençlik Başkenti olma yolundayız ve sizlerin yol göstericiliği bizler için çok önemli ” dedi.

    Maçı hiçbir zaman bırakmayacağız
    Türkiye Basketbol Federasyon As Başkanı Hüseyin Beşok ise, “Geçen seneki organizasyondan sonra yine bizlere verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ediyoruz. İzmir için de çok iyi bir organizasyon oluyor. Kentin tanıtılması için de önemli. Organizasyonların en iyisini, en iyi ev sahipliğini yapıyorsunuz. Bizler de üzerimize düşen görevi yaparak maçları hiçbir zaman bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

    Yarınki maçta tüm İzmirlileri yanımızda görmek istiyoruz
    Turnuvada 15 ülkenin takımı olduğunu ve sunulan imkanlardan herkesin memnun olduğunu ifade eden Baş Antrenör Olcay Orak, “Yapılan işler çok güzel. Herkes o kadar çok memnun ki şu an birkaç ülke oyuncuları Selçuk Efes Antik Kenti’ni gezmeye gitti bile. Bizi İzmir seyircisinin yalnız bırakmamasını istiyoruz. İzmir seyircisinin enerjisi inanılmaz. Yarınki maçı kazanacağız. Bunu tüm kalbimizle istiyoruz. Yarınki maçta tüm İzmirlileri yanımızda görmek istiyoruz” diye konuştu.

  • Tekken 6, PS4 ve PS5 için Derecelendirildi!

     
    Tayvan Dijital Oyun Derecelendirme Şurası yeni bir atakla iki farklı dövüş oyununu derecelendirdi. Bu doğrultuda şura PlayStation 4 ve PlayStation 5 için Tekken 6 ve Soulcalibur: Broken Destiny oyunlarını listeledi.
     
    İki farklı dövüş oyunu PS4 ve PS5 tarafına gelebilir
     
     
     
    Tekken 6 ve Soulcalibur: Broken Destiny dövüş ve aksiyon oyunları olarak karşımıza çıkıyor. Dövüş severlere hitap eden yapısıyla ön planda olan oyunlar daha evvel farklı platformlara gelmişti. Tekken 6 daha evvel PlayStation 3, Xbox 360 ve PlayStation Portable için Soulcalibur: Broken Destiny ise PlayStation Portable için çıkış yapmıştı.
     
    Tayvan Dijital Oyun Derecelendirme Heyeti tarafından yapılan yeni derecelendirmelerin PlayStation Plus Premium abonelerine özel olacağı bildiriliyor. Bu doğrultuda oyunların Klasik Katalog kısmına geleceği kestirim ediliyor. 
     
      

  • Almanya’da yatırımcı inancında düzgünleşme

    Merkezi Almanya’nın Mannheim kentinde bulunan Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezi (ZEW), kurumsal yatırımcı ve analistlerin gelecek 6 aya ait beklentilerini ölçen ZEW Ekonomik İnanç Endeksi’nin Ağustos ayı sonuçlarını açıkladı.

    Almanya iktisadına yönelik yatırımcı inancı, sakinliğin akabinde tekrar ivme kazanarak hafif artış gösterdi.

    Temmuz’da eksi 14,7 olan ZEW enstitüsünün beklenti göstergesi, Ağustos’ta eksi 12,3’e yükseldi. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin varsayımları endeksin eksi 14,9’a düşmesi tarafındaydı.

    Almanya’da cari durumun değerlendirilmesini ölçen endeks ise Ağustos’da beklentilerin üzerinde düşerek Temmuz ayındaki yüzde 59,5’ten yüzde 71,3’e geriledi. Ekonomistler Ağustos’ta cari mevcut durum endeksinin eksi 63,0 puana gerilemesini bekliyorlardı.

    ZEW Lideri Achim Wambach sonuçlara ait yaptığı açıklamada, “Bu artan beklentilerin, Almanya’daki mevcut ekonomik durumun değerli ölçüde berbatlaşan bir değerlendirmesi bağlamında görülmesi gerekiyor” sözlerini kullandı.

    Wambach ayrıyeten, ankete katılanların genel olarak, Avrupa yahut ABD’de daha fazla faiz artışı beklemediklerini ve ABD’nin ekonomik görünümü hakkında “önemli bir iyileşme” gördüklerini söyledi

  • Fitch’ten ABD bankalarına not uyarısı

    Haziran ayında ABD’de bankacılık dalına ait daha zayıf performans beklentisini ortaya koyan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’ten bu kere ABD bankaları için daha net bir ihtar geldi.

    CNBC’ye konuşan Fitch analisti Chris Wolfe Haziran ayındaki değerlendirmenin bankaların notlarının düşürülmesini tetiklemediği için büyük ölçüde fark edilmediğini söyledi.

    Sektörün notunun AA-‘den A+’ya bir basamak daha düşürülmesinin, Fitch’in kapsadığı 70’ten fazla ABD bankasının her birinin notlarını yine kıymetlendirilmesine neden olacağını tabir eden Wolfe “Eğer notu A+’ya düşürürsek, bu tüm finansal ölçütlerimizi tekrar ayarlamamıza ve muhtemelen negatif derecelendirme aksiyonlarına dönümesine yol açacaktır” dedi.

    Geçen hafta, Moody’s 10 küçük ve orta ölçekli bankanın notunu düşürmüş ve 17 banka için daha kesinti yapılabileceği konusunda uyarmıştı.

    Fitch Haziran ayında ülkenin kredi notu üzerindeki baskı, Mart ayındaki bölgesel banka iflaslarının ortaya çıkardığı yasal boşluklar ve faiz oranlarındaki belirsizlik nedeniyle dalın “faaliyet ortamı” puanını AA’dan AA-‘ye düşürmüştü.

    Notun A+’ya bir defa daha düşürülmesi dalın puanının, en yüksek puan alan bankaların kimilerinden daha düşük olması problemini doğuracak.

    Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, ABD’nin en büyük iki bankası olan JPMorgan ve Bank of America, faaliyet gösterdikleri ortamdan daha yüksek derecelendirilemeyecekleri için notları büyük olasılıkla AA-‘den A+’ya düşürülecektir.

    Wolfe’a nazaran, JPMorgan üzere üst seviye kuruluşların notları düşürülürse, Fitch en azından tüm emsallerinin notlarını düşürmeyi düşünmek zorunda kalacak.

    Bu da potansiyel olarak kimi zayıf kreditörleri yatırım yapılamaz statüsüne yaklaştırabilir.

  • KKM sarfiyatı Temmuz’da rekor kırdı

    Kur Muhafazalı Mevduat masrafı Temmuz ayında 34,5 milyar TL ile bu yılın en yüksek aylık düzeyini gördü.

    KKM’nin bütçe yükü Mayıs ayında 1,63 milyar TL olmuş, Haziran’da ise 20,6 milyar TL düzeyine yükselmişti.

    KKM sarfiyatları Ocak-Mayıs ortasında aylık bazda 600 milyon TL-1,6 milyar TL ortasında seyrederken son iki ayda önemli yükseliş yaşandığı gözlendi.

    Merkezi bütçede cari transferler altında yer alan toplam KKM masrafı de yılın birinci yedi ayında 59,5 milyar TL’ye ulaştı. KKM’nin merkezi bütçeye maliyeti geçtiğimiz yıl 92,5 milyar TL olmuştu.

    Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan bilgilere nazaran kur muhafazalı mevduatların toplam büyüklüğü 4 Ağustos haftası prestijiyle 3,28 trilyon TL oldu.

    Bu sayının dolar karşılığı ise 121,8 milyar dolar olarak kaydedildi.

    Söz konusu haftalık periyotta KKM girişleri de 150 milyar TL’ye yükselerek yeni rekor düzeyini görmüş oldu.

  • Göztepe transferde 11 ismi takımına kattı

    Sezonun birinci haftasında 1’inci Lig’de Sakaryaspor’a 1-0 yenilmenin ıstırabını yaşayan Göztepe, lig maratonu öncesi 11 transferle vitrinini yeniledi. Geçen dönem Sport Republic ve Lider Rasmus Ankersen idaresindeki birinci yılda Play-Off oynamasına karşın Muhteşem Lig’e dönmeyi ıskalayan sarı-kırmızılılar, transfer devrinde bilhassa kale ve defans çizgisine destek yaptı.

    Son olarak geçen hafta muahedeye varılmasına karşın vize mahzuru nedeniyle Adnan Menderes Havalima’nından dönen Belçika 1’inci Ligi takımlarından KV Kortrijk’in 25 yaşındaki Cezayirli kanat oyuncusu Billal Messaoudi’nin zarurî satın alma opsiyonlu 1 yıllığına kiralanmasıyla takıma 11’inci destek yapıldı.

    İNGİLTERE’DEN TRANSFER GELDİ

    Yeni döneme kaleyi Southampton’dan İzmirli futbolseverlerin Altay’dan tanıdığı Polonyalı Mateusz Lis’i kiralayarak sağlama alan Göz-Göz, defansın sağına Keçiörengücü’nden Ogün Bayrak’ı, soluna Altınordu’dan Ali Dere’yi monte etti. Stopere Trabzonspor’dan genç oyuncu Taha Altıkardeş ve Kasımpaşa’dan Tarkan Hür alınıp, Alanyaspor’dan tekrar genç Ümit Akdağ kiralandı. Merkez orta saha olarak Samsunspor’dan Celil Yüksel kiralanırken, sol kanada Senegalli Ibrahima Sory Diallo, sağ kanada Billal Messaoudi geldi.

    Mesleğinde bir periyot Manchester United’ta da forması giyerek Harika Lig’de Hatayspor ve Konyaspor formalarıyla 3 dönemde 40 gol atan Senegalli Mame Diouf ve Çaykur Rizespor’dan gelen Kubilay Kanatsızkuş, ileri ikilide gol umudu olacak.

    İLK MAÇTA 6 İSİM VARDI

    Geçen dönemden İsmail Köybaşı, Atınç Nukan, Yalçın, Arda, Lukas Erhan, Emre Gedik, Uğur Kana, Palmer, Mamah, Kvasina, Ngalina, Traore ve Suudi Arabistan’dan dönen Tijanic’in de takımında yer aldığı Göztepe, transfer devrinde aldığı isimlerden 6’sına birinci hafta 11’de misyon verdi. Yeni transferlerden Lis, Ali Dere, Taha, Tarkan, Diouf ve Ogün birinci 11’de forma giyerken, Celil oyuna sonradan dahil oldu. Yeni transferlerden Diallo ise takımda yoktu.

  • Karşıyaka’da misyon dağılımı belirli oldu

    Karşıyaka Spor Kulübü’nde 12 Ağustos’ta yapılan fevkalâde genel şuranın akabinde yeni idare misyon dağılımını yaptı. Mali olarak güçlü bir idare oluşturan yeşil-kırmızılılarda Azat Yeşil başkanlığında Mustafa Karabağlı ikinci lider, grupta daha evvel başkanlığa aday olmasına karşın tüzük pürüzüne takılan İlker Ergüllü ise tüm şubelerin sportif işlerinden sorumlu asbaşkan olarak vazife yapacak.

    Kulübün geçmiş periyot liderlerinden olan Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Lideri Cenk Karace mali işlerden, Tevfik Bilsev yatırımlar ve markalaşmadan, Mustafa Taşova ise futboldan sorumlu asbaşkan olarak idarede yer alacak. Futbol şube başkanlığını Ayhan Gültekin, şube idare konseyi üyeliğini ise Osman Kol ve Celal Doğanalp üstlenecek. Kulübün saymanlığı misyonunu Hasan Yıldırım yürütecek.

    Basketbol şube başkanlığına kongre öncesi beklenildiği üzere Tamer Ustaoğlu gelirken, basket şubesinde Bülent Kural, İlker Akpınar, Koral Kalpaklıoğlu, Özgür Okan, Rıdvan Gürgönül, Serdar Işıldar, Sertaç İnamlık ve Yücel Yetik vazife alacak. Voleybol şube başkanlığına Veysi Kubba getirilirken, Berrin Baysak idare konseyinde olacak. Gökhan Şensan, Hakan Çeliker ve Ziyanur Hasbay, tesisler, altyapı ve çalışandan sorumlu olurken, Bornova Belediyesi Karşıyaka Basketbol idaresini Hakan İnan sürdürecek. Genel sekreterlik ve hukuk işleri Tufan Konuk ve Onur Keleş’e bağlandı. Yeni idarenin futbolda bu hafta argümanlı transferlere imza attıracağı öğrenildi.

     

  • Altınordu’dan manalı Atatürk forması

    İzmir’in Cumhuriyet’le yaşıt kulübü Altınordu, 100’üncü yılına adım atacağı yeni dönem öncesi tasarlanan Atatürk temalı formasıyla alkış topladı. İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’ndan esinlenerek yapılan beyaz forma büyük beğeni kazandı. Formanın göğüs kısmında, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda, “Ordular, Birinci Maksadınız Akdeniz’dir İleri” buyruğunu verdiği anı betimleyen heykelin imgesi yer aldı.

    Kırmızı-lacivertli kulüpten, “Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe” başlığıyla yapılan açıklamada, “Deplasman formamızda her vakit fikirlerini benimseyip, gelecek jenerasyonlara aktardığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan bağımıza temsilen silüet yer almakta” sözlerine yer verildi.

    Pek çok futbolsever toplumsal medyada büyük ilgi çeken Altınordu’nun bu manalı formasının satışa çıkacağı günü iple çektiklerini lisana getirdi.

    İşte o forma:

  • Kylie Jenner’ı terk etti

    Dünyaca ünlü Kardashian-Jenner ailesinin en küçük üyesi Kylie Jenner, iki çocuğunun babası Travis Scott ile yollarını Ocak 2023’te bir kere daha ayırmıştı. Birçok sefer ayrılan çift, bu sefer bağlantılarını kurtaramamışlardı.

    Kylie Jenner, ayrılığın akabinde oyuncu Timothee Chalamet ile aşk yaşamaya başladı.

    İkilinin memnun birliktelikleri gözlerden uzak devam ederken Travis Scott’ın, yeni müziğinde “Willy Wonka” rolüyle isminden kelam ettiren Timothee Chalamet’e gönderme yaptığı sav edildi.

    “Çikolata üzere saatim”

    Son çıkan albümünde yer alan “Meltdown” müziğinde “Çikolata üzere saatim ve elmaslarım var, Willy Wonka’nın fabrikasına sahibim” sözleri dikkat çekti.

    Terk etti

    Tüm bu yaşananların akabinde 7 aydır aşk yaşayan ikilinin ayrıldığı ortaya çıktı. İkili yakın bir kaynak, Timothee Chalamet’in Jenner’ı terk ettiğini argüman etti.

  • BIST’te işlem gören sanayi şirketinden dev ihaleye teklif geldi

    Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. (PRKAB) tarafından 15 Ağustos 2023 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan bildirimde “ihaleye teklif verilmesi” ile ilgili açıklama yapıldı.

    Açıklamada bedeli 817.590.590,00 TRY + KDV olan dev ihale ile ilgili şu ifadeler dile getirildi:

    KAP Açıklaması

    Bu makale ilk olarak halkaarz.net üzerinde yayımlanmıştır

  • Moody’s: “Türk bankacılık sistemi için görünüm istikrarlı ancak zorlu olmaya devam ediyor”

    Moody’s Investors Service, Türk bankacılık sistemi için görünümü durağan olarak değiştirdi. Seçimlerin ardından iyileşen faaliyet koşulları nedeniyle görünüm istikrarlı ancak zorlu olmaya devam ettiğini vurguladı.

    Moodys tarafından yapılan açıklama şöyle:

    Foreks Haber Merkezi

  • Bethesda, Starfield’ın Vakit Çizelgesini Yayınladı

    Bethesda, 6 Eylül 2023’te oyuncularla buluşmaya hazırlanan ve yılın en değerli RYO’larından biri olan Starfield promosyonlarına devam ediyor. Bethesda artık de oyunun şimdiye kadarki öyküsünü anlatan bir vakit çizelgesi paylaştı. Bu çizelge 2050 yılından başlayıp 2328’e kadar gerçekleşen kıymetli olayları listeliyor.

    Starfield resmi web sayfasında da görülebilen vakit çizelgesi şöyle:

    2050 – Beşerler Mars’a birinci kere indi. 2100 yılına gelindiğindeyse uzayda yaşayan beşerler vardı.

    2156 – Beşerler, Dünya’dan 4,37 ışık yılı aralıkta bulunan Alpha Centauri’ye ulaştı.

    2159 – United Colonies kuruldu.

    2160 – New Atlantis 2161 yılında kurularak United Colonies’in resmi başşehri oldu.

    2167 – Solomon Coe, Cheyenne’e yerleşti ve birinci yerleşim yeri Akila City’yi kurdu.

    2188 – Coe, Volii’yi Freestar Collective isminde yeni bir ittifak kurmak için Cheyenne ile birlik olmaya davet etti. Freestar Collective’in resmi kuruluşu 2189’da gerçekleşti.

    2194 – United Colonies, Clinic yıldız istasyonunu Narion sisteminde bulunan Deepala’nın yörüngesine konuşlandırdı. Narion sisteminin tarafsız halkı bu durumu UC’nin hudutlarını genişletmek için bir teşebbüsü olarak kıymetlendirerek UC’nin Clinic’i uzaklaştırmasını talep etti. UC’nin bu talebi reddetmesinin akabinde Narion halkı yaptıkları bir oylama sonucu Freestar Collective’e katıldı ve ittifak, sistemi korumak üzere 2195’te harekete geçti.

    2196 – Freestar’ın harekete geçmesine karşılık olarak UC, Narion sistemine bir filo gönderdi ve Freestar bu atılıma tıpkı halde karşılık verdi. Narion Savaşı böylelikle başladı.

    2216 – Narion Savaşı sürdükçe halk savaştan yıldı. Sonunda UC ve Freestar Collective ortasında 2216 yılında Narion Antlaşması imzalandı. “Settled Systems” tabiri bu antlaşmada resmiyet kazandı.

    2221 – Freestar Collective’in tüm vatandaşlarına hizmet eden seçkin bir güvenlik ve soruşturma gücü olarak Freestar Rangers kuruldu.

    2275 – Sebastian Banks tarafından Constellation kuruldu. Yepyeni üyeleri ortasında, tanınmış fizikçi Chloe Bao, Sebastian’ın öğrencisi ve en genç üye Aja Mamasa, botanist ve uzay bitkileri uzmanı Darius Andris, güçlü vâris ve maceraperest Bernadette Laurent, eski kaçakçı Everado Gil ve son olarak biyolog ve hekim Kadri Toma yer alıyordu. Constellation’ın üyelerinin gereksinimlerine jenerasyonlar boyunca hizmet edecek Lodge, New Atlantis’te inşa edildi.

    2305 – Barrett, Constellation’a katıldı.

    2307 – Freestar Collective, Lunara sisteminde yer alan Vesta gezegeninde tarıma başladı. 2308 yılında United Colonies, dördüncü bir yıldız sisteminde koloni kurarak Freestar Collective’in Narion Antlaşması’nı ihlal ettiği savında bulundu. Diplomatik görüşmeler sonuçsuz kaldı ve UC, Vesta’yı kuşatarak koloniyi korumak üzere gezegende kalan yahut bu gayeyle sonradan gelen herkesi öldürdü. Koloni Savaşı böylelikle resmi olarak başladı.

    2310 – Constellation, birinci Eser’ini buldu ve arşivlerinde gizledi.

    2311 – Yıllar süren çatışmaların sonucunda sivil ve askeri gemilerden oluşan bir Freestar Collective filotillasının Cheyenne Muharabesi’nde UC Donanması’nın büyük gemilerini vurkaç taktikleriyle imha etmesiyle Koloni Savaşı fiilen sona erdi.

    2315 – Freestar Collective’in Koloni Savaşları sırasında sivil gemiler kullanmasına UC’nin karşılığının bir kesimi olarak UC Vanguard kuruldu. Vanguard, United Colonies’i ve çıkarlarını müdafaaya ant içmiş sivillerin kendi gemileriyle oluşturdukları UC sivil donanmasıydı. Bu hizmetin kesin mükafatı ise United Colonies vatandaşlığıydı.

    2319 – Sarah Morgan, UC Navigator Corps’un en genç yöneticisi oldu fakat bu ünitenin 2320 yılında kapatılmasıyla bu konumda uzun mühlet bulunamadı. Hedefsiz kaldığı hissine kapılan lakin eğitiminden yararlanmaya hâlâ niyetli olan Morgan, Constellation’a katıldı.

    2321 – Settled Systems’ın önde gelen yıldız gemisi üreticilerinden Stroud-Eklund’un sahiplerinden biri Walter Stroud, Constellation’a katıldı ve Constellation’ın ana finansörü oldu.

    2322 – Eski Crimson Fleet korsanı Vladimir Sall, Constellation’a katıldı.

    2325 – Sarah Morgan, Constellation’ın lider vekili oldu.

    2325 – Teolog Matteo Khatri, Constellation’a katıldı.

    2326 – Barrett, Constellation arşivlerinde orjinal Yapıt’ı buldu ve özel bir obje olduğunun farkına vardı.

    2326 – Sarah Morgan’la aylar süren yazışmaların akabinde yetenekli bilim insanı Noel, Constellation’a davet edildi.

    2327 – Freestar Ranger Sam Coe ve kızı Cora, Constellation’a katıldı.

    2328 – Andreja, Constellation’a katıldı.

    2328 – Barret, Constellation’ı Starstation L-868’i satın almaya ve derin uzay tarayıcısı olarak tadil etmeye ikna etti. İstasyona “Göz” takma ismi verildi.

  • Moody’s Türk bankaları için görünümünü durağana çevirdi

    Geçen hafta Türkiye’nin ortodoks siyasetlere dönmesi durumunda not artışı olabileceği iletisini veren Moody’s artık de Türk bankalarının görünümünü değiştirdi.

    Kuruluştan yapılan açıklamada Türk bankacılık sistemi için görünümün durağan olarak değiştirildiği belirtildi.

    Değerlendirmede Türk bankaları için faaliyet ortamının, ekonomik büyümede beklenen yavaşlama ve devam eden yüksek enflasyon nedeniyle güçlü ve dalgalı olmaya devam ettiğini belirten Moody’s hükümetin Mayıs 2023’teki seçimlerin akabinde ortodoks siyasetlere dönme tarafındaki birinci adımlarının, Türk bankaları için faaliyet şartlarını desteklediğini tabir etti.

    Moody’s’in değerlendirmesine nazaran çok yüksek enflasyon, daha yüksek vergiler ve liranın pahasında daha fazla bozulma, tüketici harcamaları üzerinde baskı oluşturacak ve borçluların geri ödeme kapasitesini zayıflatarak bankaların varlık kalitesini baskı altına alacak.

    TL’deki bedel kaybı ve kredi hacmindeki genişlemenin, 2022’ye kıyasla daha yavaş olsa da, görünüm devrinde bölümün sermaye yeterliliğini zorlayacağını söz eden Moody’s kârlılığın 2022’de kaydedilen tepelere nazaran olağanlaşacağını fakat tekrar de güçlü kalmaya devam edeceğini belirtti.

    Moody’s değerlendirmesinde bankaların dış fonlama durumu ve dolarizasyon düzeylerinin güzelleştiğini ve bilhassa yabancı para olmak üzere likiditenin kâfi kalmasını beklediklerini söz etti.

  • Yılmaz: Enflasyonla çabayı sürdüreceğiz

    Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, Yatırım Ortamını Düzgünleştirme Uyum Konseyi (YOİKK) Toplantısı’nın akabinde açıklamalarda bulundu.

    Yılmaz’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    Yatırımlarda finansmana erişim konusu burada da en değerli başlıklardan bir tanesi olarak söz edildi. Çok çeşitli mevzularda tartışmalar yürütüldü. Yatırım yeri imkanlarının geliştirilmesi de değerli bir başlık oldu. Ziraî ve çevresel hassasiyetleri de gözeterek daha fazla sanayi toprağı nasıl oluşturulur o konuşuldu. Verimsiz yerlerde, ziraî yerlerimize ziyan vermeyecek ve su potansiyeli olmayan yerlerin endüstrimize tahsis edilmesi konuşuldu. Dış pazarlarda daha tesirli bir pazarlama stratejisi gündem oldu. Gümrük süreçlerinin uygunlaştırılması ve hızlandırılması kıymetli bir başlık.

    Ar-Ge teşviklerinin geliştirilmesi de konularımız ortasında yer aldı. Sanayi Bakanlığımız ve Maliye Bakanlığımız da birebir bakış açısında.Yabancı çalıştırılması konularında da hangi kriterlerle hareket etmemiz gerektiği tartışıldı. Kendi işgücü piyasamıza da ziyan vermeden şirketlerimizin gereksinimlerini nasıl karşılayacağımız konuşuldu.

    Emisyon ticaretinin kurulması aciliyeti olan bir husus olarak konuşuldu. Yeşil dönüşüm kapsamında emisyon ticaret sistemini kurarak bunu desteklemesi söz edilen fikirlerden bir tanesi.

    Sanayide de dijital dönüşüm ve 5G dahil olmak üzere başka konularda yeni çalışmalar yapılması gerektiği ortaya kondu. Demiryollarının da önümüzdeki periyotta daha fazla önceliklendirilmesi ve liman ilişkilerinin, üretim merkezi irtibatlarının güçlendirilmesi de temel konular ortasında yer alıyor.

    Her türlü afete hazırlık konusunun ne kadar değerli olduğunu konuştuk. İstanbul başta olmak üzere afete hazırlık çalışmalarının hızlandırılması konusu da bugün gündem oldu. İş yapma kolaylığını geliştirici adımlar atmaya devam edeceğiz.

    TİM ve Sanayi Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sayesinde sıralamada yükseldiğimiz Global Yenilikçi Endeksi’nde ülkemizin sıralamasının daha da güzele gitmesi konusunda çalışmalarımızı da devam ettireceğiz. Sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışını sağlamak temel konularımız ortasında.

    Bir taraftan enflasyonla çabayı güçlü bir biçimde sürdürürken öbür taraftan ülkemizin resesyona girmeden istikrarlı bir formda büyümesini hedefliyoruz.

    Sadece büyük şirketlerimiz için değil KOBİ’lerimiz için de yatırım imkanlarını kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Endüstrinin daha fazla Anadolu’ya yayılması herkesin mutabık olduğu bir çerçeve.

    Yatırım süreçleri kolaylaştıkça bu kapsamlar yatırımcılarımıza ve milletimize de yansıyacaktır. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel dala de teşekkür ediyorum.

  • Trabzonspor’dan ikili sürpriz!

    Transferde gaza basan Trabzonspor, dün akşam iki atak birden yaptı.

    Dinamo Zagreb’in forveti Bruno Petkovic için teşebbüslerde bulunan Karadeniz devi, Gomez’in ayrılma ihtimali nedeniyle bir hamle oyuncusu daha istiyordu. Bu nedenle harekete geçen idare, 27 yaşındaki Yunan yıldız Fountas’ı Türkiye’ye davet etti.

    Son olarak D.C. United’da forma giyen ve şu anda bonservisi elinde bulunan 10 numara kısa müddette Türkiye’ye gelip resmi imzayı atacak.

    ADAMS İLE DE EL SIKIŞILDI

    Fernandez ve Benkovic’in sakatlığının akabinde stoper arayan Fırtına, Hoffenheim forması giyen 28 yaşındaki Ganalı oyuncu Kasim Adams ile de el sıkıştı. Geçen dönem İsviçre takımı Basel’de kiralık oynayan 28 yaşındaki 1.90’lık deneyimli savunmacının Alman temsilcisi ile olan kontratı gelecek dönem sonunda bitiyordu.

     

  • Eski NFL oyuncusu trafik kazasında hayatını kaybetti

    ABD’li muhafazalı futbol oyuncusu Alex Collins, geçirdiği trafik kazası sonucu 28 yaşında hayatını kaybetti.

    Florida eyaletinin Lauderdale Lakes kentinde motosikletiyle seyreden Collins, bir cipe çarptı. Çarpışmanın şiddetiyle aracın art kapısının camından içeri giren Collins, olay yerinde hayatını yitirdi.

    2016’dan 2021’e kadar oynadığı Amerikan Futbolu Ligi’nde (NFL) Seattle Seahawks ve Baltimore Ravens kadrolarının formasını giyen Collins, 2023’te NFL’in alt ligi USFL’de çaba eden Memphis Showboats ile kontrat imzalamıştı.

  • Aydın Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’dan Başkan Çerçioğlu’na Ziyaret

    Eskişehir Valiliği’ne atanan Aydın Valisi Sayın Hüseyin Aksoy, veda ziyaretleri kapsamında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na nezaket ziyaretinde bulundu.

    Ziyarette Başkan Çerçioğlu, nazik ziyaretleri için teşekkür ettiği Sayın Aksoy’a yeni görevinde başarılar diledi. Sayın Aksoy ise görev süresi boyunca uyum içerisinde çalıştıklarını ifade ederek Başkan Çerçioğlu’na teşekkür etti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ayın Çukurovalısı Sevim Paydaş oldu

    Çukurova Belediyesi tarafından örnek vatandaşları ödüllendirmek, olumlu davranışları teşvik etmek amacıyla uygulamaya konulan Ayın Çukurovalısı ödülünün ilk sahibi hayvan sever Sevim Paydaş oldu. Başkan Soner Çetin Sevim Paydaş’ı evinde ziyaret ederek, ödülü kendi elleriyle verdi ve teşekkür etti.

    Çukurova’da ayın vatandaşı hayvan sever Sevim Paydaş oldu.

    Çukurova Belediyesi tarafından örnek vatandaşları ödüllendirmek, olumlu davranışları teşvik etmek amacıyla uygulamaya konulan Ayın Çukurovalısı ödülünün ilk sahibi belli oldu. Hayvan sever Çukurovalı Sevim Paydaş, Ayın Çukurovalısı ödülüne layık görüldü.

    Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Sevim Paydaş’ı Karslılar Mahallesindeki evinde ziyaret ederek ödülünü takdim ettik ve örnek davranışları dolayısıyla kutladı. Sevim Paydaş’ın çocuklarıyla birlikte sokak hayvanlarını beslediğini belirten Başkan Soner Çetin, “Hiçbir karşılık beklemeden tamamen insani duyarlılıkla yaptığınız bu örnek davranışlarınız herkese örnek olmalı. Sizi ve çocuklarınızı kutluyorum” dedi.

    Ayın Çukurovalısı ödülü sahibi Sevim Paydaş da Soner Çetin’in başarılı bir belediye başkanı olduğunu söyleyerek, “Siz iyi bir belediye başkanı olmanın yanısıra iyi bir insansınız. Sizi takdirle takip ediyoruz. Beni bu ödüle layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum. Bu ödülü kızlarım adına da alıyorum. Çünkü bu konuda en büyük çabayı onlar gösteriyor” şeklinde konuştu.

    Başkan Soner Çetin, Sevim Paydaş’a çiçek takdim etti, ardından ödülünü verdi ve örnek davranışlarından dolayı tekrar teşekkür etti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Karşıyaka Belediyesi gıda krizine karşı Türkiye’de bir ilke imza attı

    Karşıyaka Belediyesi, dünyanın karşı karşıya olduğu gıda krizi ile mücadelede Karşıyaka’yı daha dirençli kılabilmek adına öncü bir vizyonla “Kentsel Gıda Strateji Belgesi” hazırladı.

    Türkiye’de ilk kez bir ilçe belediyesi tarafından oluşturulan; agroekolojik, katılımcı, adil ve yerelcil olarak tanımlanan 4 temel ilke çerçevesinde 8 strateji ve 75 eylem önerisinin yer aldığı belge, 22 Ağustos’ta geniş katılımlı bir toplantıyla kamuoyuna tanıtılacak.

    Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Karşıyaka’nın bugününü değerlendirerek ve geleceğe dönük hedefler koyarak gıda stratejimizi hazırladık. Gururla söylüyorum ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden sonra Türkiye’de bu belgeye sahip olan ikinci belediye biziz” dedi.

    ÖZGÜN YÖNLERİYLE TÜRKİYE’DE İLK VE TEK

    Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın öncülüğünde, gittikçe derinleşen küresel gıda krizine karşı kenti daha dirençli hale getirmek amacıyla Haziran 2022’de hazırlık çalışmalarına başlanan “Karşıyaka Kentsel Gıda Strateji Belgesi” tamamlandı. Daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de hazırladığı belgeden farklı olarak Karşıyaka, özgün ve yenilikçi yönleriyle Türkiye’de ilk ve tek olan bir çalışmaya imza attı. Özellikle, katılımcı araçlarla hazırlanması ve kırsal alanlarla bağını koparmak üzere olan bir kentsel yerleşme-ilçe ölçeğinde yayınlanmış olması, Karşıyaka Kentsel Gıda Strateji Belgesi’nin en önemli farklılıkları oldu.

     

    BİLİMSEL VERİLER, KATILIMCI ARAÇLARLA BULUŞTU

    Doç. Dr. Emel Karakaya Ayalp (koordinatör), Dr. Fatih Tatari ile Orkun Doğan’dan oluşan ana proje ekibi tarafından BAYETAV’ın destekleri ve Karşıyaka Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nün iş birliğinde hazırlanan belgeye; kentli yurttaşlar, tarım-gıda alanında faaliyet gösteren sivil toplum bileşenleri, akademisyenler, merkezi ve yerel kurum-kuruluş temsilcileri, üreticiler, üretici örgütleri ve özel sektör bileşenleri de katkı sundu. Bu kapsamda Haziran 2022 ve Nisan 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırma, analiz, sempozyum, forum, atölye ve çalıştaylar doğrultusunda temel ilke, strateji ve öneriler belirlendi. Tüm bunların ışığında belge; uzman ekibin ürettiği bilimsel veriler ile katılımcı ve paydaşların önerilerine dayalı bir çalışmanın ürünü olarak, Karşıyaka Belediyesi’nin prestij projeleri arasındaki yerini aldı. 

     

    İŞTE 4 TEMEL İLKE VE 8 STRATEJİ

    Karşıyaka Gıda Strateji Belgesi’nin dört temel ilkesi agroekolojik, katılımcı, adil ve yerelcil olarak tanımlandı. Bu ilkeleri somutlaştıran 8 strateji de şöyle sıralandı: 

    ·       Gıda Tedarik Zincirinin Kısaltılması.

    ·       Karşıyaka’da Gıdanın Kent Bölgesi’nin Kentsel ve Kırsal Koruma Odaklı Tanımlanması.

    ·       Agroekolojik Tarımsal Üretimin Desteklenmesi.

    ·       Katılımcı Yönetişim Modelinin ve Yeni Organların Kurulması.

    ·       Üreticilerin ve Tüketicilerin Örgütlenmesi.

    ·       Kayıp ve İsrafın Azaltılarak Atık Yönetiminin Sağlanması.

    ·       Herkes için Adil, Erişilebilir, Güvenilir ve Güvenli Gıda ve Su Sağlanması.

    ·       Kriz ve Afet Dönemlerinde Gıda Sistemi’nin Yönetilmesi.

     

    STRATEJİLER IŞIĞINDA EYLEM ÖNERİLERİ

    Belgede, tamamı katılımcı araçlarla üretilen ve Karşıyaka’nın taleplerini temsil eden 75 ayrı eylem önerisine yer verildi. Bunlardan bazıları; Kentsel Gıda Konseyi kurulması ve kapsayıcı/katılımcı bir şekilde tasarlanması, Gıda Merkezi oluşturularak eğitimler verilmesi ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi, kooperatif ekosisteminin kurulması, gıda çölleri analizinde ortaya çıkan sonuçlara göre önceliklendirerek Halkın Bakkalı gibi uygulamaların mahalle ölçeğinde hizmet sunması, Karşıyaka’da hal kurulması ve satış yapılacak ürünlerin kalıntı analiz sonuçlarına göre kabul edilmesi, kentsel tarım uygulamalarının desteklenmesi, yeni kapalı pazar yerleri kurularak agroekolojik üreticilere öncelik verilmesi, üretici pazarlarının desteklenmesi, Karşıyaka özelinde üretici-tedarikçi envanterinin oluşturulması, yeni araştırmaların teşvik edilmesi için paydaş katılımıyla fon oluşturulması, coğrafyaya özgü tarımsal ürünlerin araştırılması, Yamanlar bölgesinde üretici envanterinin çıkarılması ve bölgeye has domatesin korunması için agroekolojik tarımsal yöntemlerin uygulanması, mahalle bostanları ile topluluk bahçeleri ve yeşil çatı gibi alanların oluşturulması, gıda ihtiyacının analiz edilmesi, yoksulluk ve yetersiz beslenme araştırması yapılması, kompost uygulamalarının kent geneline yayılması, yüksek riskli üretim alanlarına özgü bölgesel çözümlerin ve senaryoların geliştirilmesi, acil durumlarda kentlilerin temel gıda ihtiyacını karşılayacak nitelikte ve miktarda kuru gıda ürünlerinin tedarikinin sağlamak üzere planlama yapılması…

     

    “DÜNYAMIZIN VE ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN”

    Hazırlanan belgenin gıda krizi ile mücadele yoluna rehberlik edeceğini vurgulayan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Gıdaya erişim, gıda güvenliği ve sağlığı en fazla risk altında olduğumuz alanlardan birisi. O nedenle kentlerin kendine ait ‘Kentsel Gıda Stratejileri ve Eylem Planları’ olması gerektiğini hepimiz anlamalı ve kabul etmeliyiz. Ülkemizde Gıda Strateji Belgesi olan tek şehir İstanbul. 2021 yılı sonlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu belgeyi hazırladı ve yayınladı. Türkiye’de bu belgeye sahip olan ikinci belediye ise artık gururla söyleyebiliriz ki Karşıyaka Belediyesi olarak biziz. Aylar süren pek çok çalıştay, araştırma, toplanan veriler ve katılımcı bir süreç sonunda Karşıyaka’nın gıda stratejisini kentimizin bugününü değerlendirerek ve geleceğe dönük hedefler koyarak hazırladık. 22 Ağustos günü lansmanı yapılacak ve kamuoyuna anlatacağız. Karşıyaka Kentsel Gıda Stratejisi Belgesi’nde önümüze koyduğumuz pek çok eylem beyanımız var. Birçoğu ile ilgili ilk adımlar da atıldı. En önemlilerinden biri ‘Karşıyaka Gıda Konseyi’ oluşturmak. İlgili kurumlar ve uzmanların katılımıyla oluşturulacak konsey, Karşıyakalıların güvenli ve sağlıklı gıdaya makul maliyetlerle erişimi, iklim ve çevre dostu beslenme konularında çalışacak ve herkese yol gösterecek. Bilinçli olursak, gerçeklere gözümüzü kulağımızı kapatmazsak ve çalışırsak kendimizi de, dünyamızı da çocuklarımızın geleceğini de kurtarırız” dedi.

     

    “ÇOK BOYUTLU SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE KATKI VERECEK”

    Proje Koordinatörü Doç. Dr. Emel Karakaya Ayalp ise şunları kaydetti: “Kentsel gıda strateji belgeleri gıdayı kentlerin gündemine taşır ve bütüncül bir yaklaşımla toplum sağlığı ve refahı, çevre, sürdürülebilirlik, ekonomi, topluluk geliştirme, sosyal ve kültürel gelişim ile eğitim gibi çok boyutlu ve çok ölçekli sorunların çözümüne katkı verir. Bu belgeler sadece ilkeler ve stratejik beyanları tanımlayabileceği gibi eylem beyanları da içerebilirler. Karşıyaka Gıda Strateji Belgesi de yaşayan bir belge olarak kurgulanmış; ilke ve stratejileri hayata geçirecek, dönüşümü tetikleyecek, izleme ve değerlendirmeyi mümkün kılacak eylem beyanlarını da kapsayan bir içerikte tasarlanmıştır. Vatandaş bilimi ile üretilmiş kararlara dayalı olan bu belgenin ortaya çıkmasında bizlere yolu açan ve destek veren değerli Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile tüm süreci birlikte yürüttüğümüz Karşıyaka Belediyesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürü Yusuf Can Gökmen’e ve tüm ekibine müteşekkiriz. Ana proje ekibimizde yer alan Dr. Fatih Tatari ve Orkun Doğan’a, mizanpaj ve görselleştirme ekibimizi oluşturan Ayçin Vural, Ayşegül Yarış, Batuhan Aksu, Begüm Güntan, Cansu Şahintürk, Eftelya Tonguç, Hatice Cansu Cesur’a, çalışmamıza tüm katkı verenlere de ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Finike Ördübek yayla yolunda asfalt çalışması

    Antalya Büyükşehir Belediyesi alt yapısını tamamladığı yayla yollarında asfalt çalışmalarını sürdürüyor. Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finike’nin 1600 rakımlı Ördübek Yaylası’nda asfalt çalışması yapıyor.

    Finikelilerin ortak toplanma noktası olan Yazır Mahallesi Ördübek yayla yolunda asfalt çalışması yapılıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından geçtiğimiz yıl alt yapısı tamamlanan 11 kilometrelik yolda sathi asfalt çalışması gerçekleştiriliyor. 

    ÇALIŞMALARI YERİNDE İNCELEDİLER

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Sorumlusu İsa Akdemir, Antalya Büyükşehir Belediyesi Finike İlçe Hizmet Birimi Şube Müdürü Özgür Durmaz, Yazır Mahalle Muhtarı Ramazan Çalışgan, Ernez Mahalle Muhtarı Abdurrahman Fırtana, Arif Mahalle Muhtarı Zülfikar Tankut ve Çamlıbel Mahalle Muhtarı Ferhat Erdağ çalışmaları yerinde inceledi. 

    ÖNCE ALT YAPI SONRA ASFALT

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Sorumlusu İsa Akdemir, Ördübek yayla yolunun hem Kumlucalılar hem Finikeliler tarafından yoğun şekilde kullanıldığını belirterek çalışmalar hakkında bilgi verdi. Akdemir, “Uzun süredir de bu yolun yapılması yönünde talepler vardı. Geçen sene biz bu yolun alt yapısını bitirdik. Başkanımız Muhittin Böcek’in de bir an önce asfalt yapılması noktasında talimatları oldu. Biz de şu an asfaltını yapıyoruz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Vücudumuz İçin Çok Önemli Bir Sinerji: Silisyum ve Kolajen

    Vücuttaki kolajen artışı için en önemli kaynaklardan birinin silisyum olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Yeşim Temel Özcan: “Kolajen ve silisyum takviyesi birlikte alındığında kolajen sentezinin %11 arttığını gösteren klinik çalışmalar* bulunmaktadır.  Silisyum eksikliği kolajen sentezini negatif etkileyeceğinden erken yaşlanmanın cilt, saç ve eklem sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini artırabilir.  Silisyumun 35 yaşından itibaren vücuttaki miktarı büyük ölçüde azalır ve bu da ekstra silisyum alınmasını gerektirir.” dedi.

    Silisyum ve kolajen ile ilgili detaylı bilgiler veren Diyetisyen Yeşim Temel Özcan; “Yerkabuğunda %27,2 oranında var olan Silisyum, oksijenden (%45,5) sonra en çok bulunan ikinci elementtir. Vücudumuz için de çok önemli fonksiyonları vardır. Bağ dokularını, kemikleri ve eklemleri güçlendirmenin yanı sıra tırnak, saç ve cilt bakımı için vazgeçilmez bir bileşendir. Bağ doku, kemik ve cilt sağlığının önemli bileşenlerinden olan kolajenin de vücuttaki sentezi ve kullanılmasında silisyum hayati önem taşımaktadır. İnsan vücudunun çeşitli dokularında ve vücut sıvılarında ortalama 7 gram silisyum bulunur.” dedi.

    Silisyum takviyesi farkıyla Kolajen 

    Silisyum ve kolajen ilişkisini açıklayan Özcan; “Silisyum; kolajen ve elastinin ciltteki artışı için gereklidir ve bağ dokuları, kemikler, kıkırdak, tendon ve eklem sağlığı için büyük önem taşır. Kolajen; dokulara destek sağlayan bir iskele görevi görürken elastin ise dokulara, cilde, saça ve kan damarlarına esneklik verir. Silisyum vücuttaki kolajen ve elastinin sentezini artırarak cilt için esnekliğin maksimuma ulaşmasını sağlar.” dedi.
     

    Özcan; “Sağlıklı kadınlarda yapılan klinik çalışmada **, dermatolojik etkiyi değerlendirmek için günlük 5 mg silisyum takviyesi uygulanmıştır. Bu çalışma sonucunda kırışıklıkta %46 ile %75 arasındaki oranlarda azalma ve %50 ile %54 arasında kirpik uzunluğunda artış görülmüştür. Bu kişilerde %40 daha az cilt lekesine rastlanmıştır. Eklem sağlığına geldiğimizde ise silisyumun D vitamini ile birlikte kullanımında Tip 1 kolajende artış olduğunu gösteren klinik çalışmalar*** olduğunu görüyoruz. Tip I kolajen vücudumuzdaki kolajenin %90’ıdır. Yoğun şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlere yapı sağlar. Kolajen kullanmak isteyenlerin silisyum içerikli takviyeleri tercih ederek, tek başına kolajen içeren ürünlere göre daha fazla etki göreceklerini” belirtti.

    Gıdalarda silisyum

    “Silisyum doğada element olarak var olduğundan gıdalarda çok fazla bulunmamaktadır” diyen Özcan, “çok az miktarda fasulye filizinde, biber ve kırmızı biberde, yulaf ve darıda bulunur. Horsetail (atkuyruğu / equisetum arvense / kırkkilit otu) bitkisinde önemli miktarda silisyum elementi vardır. Kırkkilit otunu suda kaynattıktan sonra 6 – 7 dakika soğumasını bekleyip bardağa ekleyin. 8 – 10 dakika demlenmesini bekleyin. Aç karnına sabah – akşam 1 fincan içilebilir” diye konuştu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • KOBİ’lerin yol arkadaşı: Yapay zeka çevirisi

    Türkiye’deki tüm işletmelerin yüzde 99,8’ini oluşturan KOBİ’ler, yapay zeka araçları sayesinde küreselleşme yolunda her geçen dün daha da ileriye gidiyor. Yapay zeka destekli çeviri aracı DeepL, dil bariyerini ortadan kaldırarak KOBİ’lerin küreselleşmesine destek oluyor.

    Son yıllarda Türkiye’deki KOBİ’lerin küreselleşme adına attığı adımlar giderek hızlanıyor. Başarılı örneklerin sayısı her geçen gün artarken en az ürün ve hizmetler kadar şirketlerin iletişiminin de güçlü olması gerekiyor. Bu noktada yapay zeka destekli çözümler devreye giriyor. Bunlar arasında dil bariyerini ortadan kaldırarak KOBİ’lerin büyümesine yardımcı olan yapay zeka çeviri aracı DeepL öne çıkıyor. DeepL, kısa süre önce getirdiği Türkçe dil desteğiyle KOBİ’lere küreselleşme hedefleri için yol arkadaşlığı yapıyor. 

    Gelişmiş sinir ağı teknolojisi üzerine çalışan Almanya merkezli yapay zeka şirketi DeepL, sunduğu çeviri aracıyla dillerin kendine özgü kural ve yapılarını gözeterek doğruluk payı yüksek çeviriler yapılmasını sağlıyor. Metinleri kelimesi kelimesine çevirmekten öte, orijinal metnin anlamına sadık kalan ve bağlamını koruyan DeepL, dilin günlük kullanımına uygun doğal bir tonun yakalanmasına ve daha sağlıklı ve doğru bir iletişimin kurulmasına imkân veriyor. 

    DeepL gibi yapay zeka araçları, Türkiye’deki KOBİ’lerin global müşteri portföylerini genişletmelerine yardımcı olurken operasyonların düzene sokulması ve büyümenin daha verimli hale getirilmesi gibi konularda da avantaj sağlıyor. Bu sayede KOBİ’ler yabancı müşterilerle daha etkin bir iletişim kuruyor ve ihracat süreçlerini daha kolay ve etkili bir hale getirebiliyor. Yapay zeka destekli çeviri araçları, yalnızca uluslararası müşteriler edinmek için değil,  büyüyen KOBİ’lerin bünyesine eklenecek yabancı çalışanlarla iletişimin güçlendirilmesi için de etkin rol oynuyor.  

    Çevirilerin kalitesi neden bu kadar önemli? 

    Türkiye’deki tüm işletmelerin yüzde 99,8’i KOBİ’lerden oluşuyor ve Türkiye’deki toplam istihdamın yaklaşık 75’ini KOBİ’ler sağlıyor. Daha fazla başarı elde etmek isteyen bu işletmeler, pazarlar arası başarıyı sürdürmek için genellikle yurt dışına açılmak istiyor. Bununla birlikte, dijital yeteneklerini güçlendirmeleri ve yapay zeka (AI) yardımıyla hem sundukları ürün ve hizmetlerin dilini hem de iletişimde kullandıkları dili çeşitlendirmeleri gerekiyor. Bunu yaparken başarıyı yakalamanın anahtarıysa çeviri kalitesinin yüksekliğinden geçiyor. 

    Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan DeepL kurucusu ve CEO’su Jarek Kutylowski şunları söyledi: “DeepL’in yapay zeka destekli çeviri aracı, gerek üretkenlik adına gerekse kişisel veya profesyonel alanlarda daha anlamlı bir iletişim kurulmasını sağlıyor. Bununla birlikte, ürünümüzün özellikle şirketler için faydalı olduğuna ve ister Türkiye’de ister yurt dışında, her büyüklükteki işletmenin küreselleşmesine katkı sunduğuna inanıyoruz”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ege Üniversitesi ve Tokyo Metropolitan Üniversitesi arasındaki örnek akademik işbirliği

    Ege Üniversitesi (EÜ) ve Japonya Tokyo Metropolitan Üniversitesi arasındaki akademik işbirliği iki ülkeden yeni araştırmacıların katılımıyla devam ediyor. EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Şule Erten Ela’nın, 2017 yılında Tokyo Metropolitan Üniversitesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Hidrojen Enerjisi Konferansı”nda konuşmacı olarak davet edilmesi ile başlayan işbirliği yedi yıldır kesintisiz devam ediyor.

    Tokyo Metropolitan Üniversitesi Uygulamalı Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yuji Kubo ile aralarındaki karşılıklı güven ve uyumun, uzun süreli akademik işbirliğine de yansıdığını belirten Prof. Dr. Erten Ela, “2019 yılından bu yana karşılıklı işbirliği protokolü içinde bulunduğumuz Prof. Dr. Kubo ile perovskite güneş hücrelerinde yeni malzemelerin geliştirilmesi ve güneş pili performanslarının artırılması üzerine çalışıyoruz. Tokyo Metropolitan Üniversitesi çalışma grubumuza daha önce Yuta Higashino ve Tomoyuki Arai adlarında iki öğrenciyi organik güneş pillerinde araştırmalar yapmak ve eğitimler almak üzere gönderdi. Başarılı çalışmalar neticesinde Yuta Higashino ülkesine döndüğünde Japonya’da güneş pilleri alanında firmada çalışmaya başladı. Tomoyuki Arai ise doktorasını yakın bir zamanda tamamlayacak. Tokyo Metropolitan Üniversitesi bu yıl da, Airi Suzuki isimli öğrenciyi, perovskite güneş pilleri ve organik güneş pilleri alanında araştırma yapmak ve eğitim almak üzere çalışma grubumuza gönderdi. Perovskite güneş pillerinde aktif yeni malzemeleri sentezleyen Airi Suzuki, bu malzemeleri Perovskite Güneş Hücreleri üzerinde çalışacak. Yüzde 25.7’ye ulaşan verimleri ile Perovskite Güneş Hücreleri yeni nesil güneş hücreleri arasında yıldızı en fazla parlayan teknoloji olarak geçiyor” diye konuştu.

        “Perovskite güneş hücrelerini Japonya işbirliğinde geliştireceğiz”

    Tokyo Metropolitan Üniversitesinin, Ege Üniversitesine araştırmacı göndererek desteklemesinden son derece memnun olduğunu belirten Prof. Dr. Erten Ela, “Japon araştırmacıların son derece nazik, zeki ve bilgili olması nedeniyle araştırma çalışmalarımız bir mutluluk kaynağına dönüşüyor. Farklı kültürlerin bir araya gelerek kaynaşması, enstitüdeki tüm araştırmacıların gelişimi için de güzel bir imkan yaratıyor. Gelinen süreçte perovskite güneş hücrelerini Japonya işbirliğinde geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Sandal “Eğitimde marka kent olacağız”

    Bayraklı Belediyesi Sosyal Etkinlik Merkezi’nde ücretsiz üniversite sınavlarına hazırlık kurslarına katılmak isteyen lise mezunları için internetten ön kayıtlar başladı. YKS’ye girip yerleşemeyen öğrenciler, 12 Eylül’e kadar başvuruda bulunabilecek ve TYT puanına göre kabul edilecek. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Çocuklarımız için eğitimde tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Onları her alanda desteklemeye devam edeceğiz. Eğitimde marka kent olacağız” dedi.

    SON BAŞVURU 12 EYLÜL

    Bayraklı Belediyesi Sosyal Etkinlik Merkezi, 2023-2024 eğitim öğretim sezonunda kurs görecek öğrencilerini seçiyor. Bu kapsamda LGS ve YKS kursları için geçtiğimiz aylarda sınav düzenleyen Sosyal Etkinlik Merkezi, YKS’ye girip yerleşemeyen lise mezunu öğrencileri de unutmadı. TYT puanına göre kabul edilecek öğrenciler, YKS sonuç belgesiyle ücretsiz YKS kursu için başvuruda bulunabiliyor. İsteyen öğrenciler 12 Eylül’e kadar https://forms.gle/dujz9CiMHdRHYomu7 başvuru linki üzerinden müracaat edebiliyor. Öğrenciler, ücretsiz eğitim fırsatı hakkında detaylı bilgiye 0232 935 0 335 numaralı telefondan ulaşabiliyor.

    BAŞARILAR GENÇLER

    Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Bayraklı’yı eğitim konusunda marka kent yapma gayretimiz sürüyor. Anaokulundan üniversiteye kadar her alanda öğrencilerimizin yanında oluyor, çağdaş eğitim olanakları sunarak hayallerindeki okullarda eğitim almalarının kapılarını açıyoruz. Yeni sezonda da kurumumuzda eğitim alacak tüm öğrencilere şimdiden başarılar diliyorum” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Antalya Büyükşehir gençlere yurtdışı değişim fırsatlarını anlattı

    Antalya Büyükşehir Belediyesi, yurt dışında kendini geliştirmek isteyen gençlere yönelik yurt dışı değişim programı bilgilendirme toplantısı düzenledi. 

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesine bağlı Işıklar Gençlik Ofisi atölye çalışmaları ve eğitim programlarıyla gençlerin yeni buluşma noktası oluyor. Gençlik Ofisi’nde genç bireylere yönelik farklı alanlarda bilgilendirme toplantıları da düzenleniyor. Antalyalı gençlerin kendilerini geliştirmesi ve farkındalıklarının artması noktasında ‘Yurt Dışı Değişim Programları’ konusunda Işıklar Gençlik Ofisi’nde gerçekleştiren eğitimlerin ilk toplantısına gençler yoğun ilgi gösterdi. 

    FARKINDALIKLARININ ARTMASI SAĞLANIYOR

    Toplantıda Büyükşehir Belediyesi Gençlik Hizmetleri Şube Müdürü Hayat Ekici Gürkan, gençleri yurt dışı değişim programlarına nasıl katılabileceklerine yönelik bilgilendirdi. Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı tarafından hayata geçirilen projeler ve değişim programları gençlere anlatılırken, farkındalıklarının artması, iş hayatlarına yön verecek projeler ile Avrupa Birliği fonlarını nasıl kullanabilecekleri gençlere tek tek anlatıldı. 

    EĞİTİMLER DEVAM EDECEK

    Işıklar Gençlik Ofisi’nde gençlere yönelik eğitim, toplantı ve etkinlikler devam edecek. Gençlere yönelik projelerden bilgi almak isteyenler https://genclikspor.antalya.bel.tr/ adresini takip ederek 0242 249 52 29 numaralı telefondan bilgi alabilir.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Gaytancıoğlu: DPT yok olursa sorun çok olur

    Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – CHP’den geçmiş dönem Edirne Milletvekilliği yapan Okan Gaytancıoğlu, Devlet Planlama Teşkilatı’nın bu ülkenin yüz akı kurumlarından biri olduğunu anımsatarak, “DPT gibi her sektörü planlayan bir kurum ortadan kalktığı için gereksiz yerlere havaalanı yapılması gibi, ulaşım ve yatırım keşmekeşi ortaya çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu.

    DPT, TÜRKİYE’DE ARTAN NÜFUSA KARŞI YATIRIMLARI ÇOK DOĞRU HESAPLIYORDU

    Geçmişte DPT’nin Türkiye’nin yüz akı kurumlarında biri olduğunu hatırlatan Gaytancıoğlu, “AK Parti iktidarı ‘plana ne gerek var’ diyerek bu kurumu kapattı. Halbuki DPT, Türkiye’de artan nüfusa karşı yatırımları çok doğru hesaplıyordu. İşte DPT gibi her sektörü planlayan bir kurum ortadan kalktığı için gereksiz yerlere havaalanı yapılması gibi, ulaşım ve yatırım keşmekeşi ortaya çıkıyor. Tarımda da kaç milyon kişi için hangi ürünlerin ekilmesi konusunda plansızlık olduğu için de, bir yandan buğday için bile Rusya’ya muhtaç kalınıyor, diğer taraftan artan sebze, meyve fiyatları toplumu giderek kıskaçta tutuyor” dedi.

    BU GİDİŞLE DEVLET HASTANELERİNDE DOKTOR BULUNAMAYACAK

    Eğitimdeki fiziki yetersizliklerin nasıl gecekondu liseleri ve gecekondu üniversiteleri ile adeta diploma pazarlayan bir rant sistemi ile kapatılmaya çalışılıyorsa, sağlık sektöründeki benzer sorunların bir taraftan özel hastane rantiyesini yaygınlaştırdığını savunan Gaytancıoğlu, “Diğer taraftan da devasa fiziki yatırımlara rağmen sistemi kilitleyen doktor sıkıntısı giderek vahim bir hâl alıyor. Bir yandan ilaç ve tedavi giderlerini artırıyor, diğer yandan da personel sıkıntısı büyüyor. Bu gidişle Türkiye’nin birçok kentindeki devlet hastanelerinde poliklinik yapacak doktor bulunamayacak” yorumunu yaptı.

  • Spot piyasada elektrik fiyatları (15.08.2023)

    Enerji Piyasaları İşletme AŞ bilgilerine nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 5,5 artarak 1 milyar 561 milyon 134 bin 202 lira oldu.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 08.00-11.00 ile 13.00-21.00 saatlerinde 2 bin 700 lira, en düşük saat 07.00’de 1884 lira 95 kuruş olarak tespit edildi.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 502 lira 72 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 2 bin 526 lira 94 kuruş oldu.

    Spot piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı bugün en yüksek 2 bin 700 lira 69 kuruş, en düşük 1847 lira 49 kuruş olarak belirlendi.

  • Samsunspordan Fenerbahçe maçı açıklaması

    Trendyol Üstün Lig takımlarından Yılport Samsunspor’un futboldan sorumlu İcra Heyeti Üyesi Suat ÇakırYılport Samsunspor’un futboldan sorumlu İcra Konseyi Üyesi Suat Çakır kazanarak ligde birinci galibiyeti almak istediklerini söyledi.

    Çakır, yaptığı açıklamada, 11 yıl sonra çıktıkları Harika Lig’in birinci maçında EMS Yapı Sivasspor karşısında galibiyeti kaçıran tarafın kendileri olduğunu belirtti.

    Deplasmanda alınan 1 puanın da düzgün olduğunu aktaran Çakır, “Yeni kurulan bir grup olarak Sivasspor karşısında çok güzel gayret ettik. Fakat bulduğumuz net durumları değerlendiremedik ve beraberlikle sonuçlandı. Fenerbahçe maçını kazanarak bu maçı telafi ederiz. Fenerbahçe çok düzgün transferler yaptı. Yeni bir ekip oluşturdu, biz de yeni bir kadroyuz. Hoş uğraş olacak, hoş maç olacak. Biz kazanmak için bu maça çıkıyoruz. İnşallah bu dönem birinci galibiyeti Fenerbahçe maçında alacağız.” diye konuştu.

    Çakır, kadronun istedikleri pozisyona gelmesi için birkaç haftaya muhtaçlığı olduğunu anlatarak, “Biliyorsunuz kadro geç kuruldu. Emre Kılıç, Olivier Ntcham üzere oyuncular birinci sefer bir ortada oynadı. Bunun için grubun oynama alışkanlığı kazanması gerekiyor. Ekip inşallah birkaç hafta için çok daha âlâ olacak. Bir de 4 yeni transferlerimiz olacak. Bu oyuncular da geldiğinde taraftarlarımıza istedikleri Samsunspor’u izlettirmiş olacağız.” tabirlerini kullandı.

    Taraftarların birinci defa kombine biletlere ağır ilgi gösterdiğine işaret eden Çakır, şunları kaydetti:

    “Kombine sayımız Samsunspor tarihinde birinci sefer 10 bine çıktı. Süper Lig’de birinci defa Fenerbahçe maçı ile taraftarlarımızın önüne çıkacağız. Bunun için maça ağır ilgi var. Şu ana kadar 22 bin bilet satıldı. 33 bin 919 olan stadyum kapasitesinin büsbütün dolacağını düşünüyorum. Taraftarlarımız bizi bu maçta yalnız bırakmayacak.

     

  • Harris: “Jokic bu yıl MVP olmayı pek istemiyordu”

    Orlando Magic guardı Gary Harris, Denver Nuggets’tan eski grup arkadaşı Nikola Jokic’in “bu yıl MVP mükafatını kazanmayı pek istemediğini” söyledi.

    Altı yıl boyunca Jokic ile birlikte oynayan Harris, iki sefer MVP mükafatı kazanmış olan yıldız oyuncunun bu muvaffakiyete üst üste üçüncü senede ulaşmaya çok yakınlaşmış olmasına karşın, muvaffakiyetleri konusunda epey mütevazı olduğunu belirtti:

    “Kelimenin tam manasıyla resmen egosu yok. Kendisine o kadar ilgi gösterilmesini bile istemiyor. Bu yıl MVP olmayı pek istemiyordu. Algı değiştiğinde ve o hususa öteki açılardan yaklaşmaya başladıklarında, bundan epeyce mutluydu.”

    Olağan dönem MVP ödüllerinin ötesinde geçtiğimiz dönem Nuggets’ı tarihinin birinci NBA şampiyonluğuna taşıyan Jokic, harika marifetleri ve grup odaklı yaklaşımıyla tıpkı vakitte Finaller MVP’si mükafatını kazanmayı da başarmıştı.

  • Mehmet Akif Üstündağ: “Hedefimiz Avrupa şampiyonluğu”

    Türkiye Voleybol Federasyonu Lideri Mehmet Akif Üstündağ, Milletler Ligi’nde şampiyon olan A Ulusal Bayan Voleybol Kadrosu’nun Avrupa Şampiyonası’ndaki gayesine ait “Hayallerimizden amaçlarımızdan biri de Avrupa şampiyonluğu. Bunu başarabilmemiz için heyecanımızı devam ettirmeliyiz.” dedi.

    AA’nın, 33. Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası’na ait hazırladığı ve 17 Ağustos Perşembe günü sona erecek belge haberlerin ikincisinde Mehmet Akif Üstündağ, Almanya, Belçika, İtalya ve Estonya mesken sahipliğinde düzenlenen şampiyonayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    “TAKIMA SONSUZ GÜVENİYORUM”

    Türk voleybolunun geldiği noktanın herkes tarafından görüldüğüne dikkati çeken Üstündağ, “Avrupa Şampiyonası’nda biri konutumuzda olmak üzere 2 kez final oynadık. Finalimiz 2 tane var lakin şampiyonluğumuz, altınımız yok. Milletler Ligi’nde de yoktu fakat bu yılki performansımızla memnun sona ulaştık, erkeklerde keyifli sona ulaştık artık de bayanlar Avrupa Şampiyonası’nda keyifli sona ulaşmak istiyoruz.” diye konuştu.

    Tertipte Filenin Sultanları’nın küme maçları Almanya’da oynayacağını, final etabının ise Belçika’da yapılacağını hatırlatan Üstündağ, “Bizim amacımız altın. Bunu başarabilecek güçteyiz. Ben ekibe sonsuz güveniyorum.” tabirlerini kullandı.

    “KİM GELİRSE GELSİN”

    Mehmet Akif Üstündağ, gayesi şampiyonluk olan grubun final etabında karşılaştığı bütün rakipleri yenmesi gerektiğine dikkati çekti.

    Türkiye’nin şampiyon olduğu Milletler Ligi çabası devam ederken “ABD, yarı finalde geldi, keşke finalde gelseydi.” üzere kritikler yapıldığını anlatan Üstündağ, “Çeyrek final, yarı final, final, amacınız şampiyonluksa kim gelirse kıymetli değil, kazanmalısınız.” dedi.

    Avrupa Şampiyonası’nda 4 ülkeyi favori gösteren Üstündağ, şöyle devam etti:

    “Son devirde düzgün çıkış yakalayan Polonya, biliyorsunuz İtalya bir ekol, Sırbistan zati son dünya şampiyonu ve Milletler Ligi’nin şampiyonu Türkiye. Bu 4 kadro ortasında geçer diye düşünüyorum. Fark etmez. Rakip kim olursa olsun telafisi olmayan maçlar ve daima kazanmamız gerekiyor ki o kupayı alalım.”

    “BU SENE HOŞ GEÇECEK”

    Üstündağ, Filenin Sultanları’nın Milletler Ligi’ndeki muvaffakiyetinin yalnızca Melissa Vargas’ın kadroyla oynamasına bağlanamayacağına vurgu yaptı.

    İtalyan başantrenör Daniele Santarelli’nin misyona başlamasının akabinde oyuncuların konumlarında değişiklikler yaptığını anlatan Üstündağ, “Teknik takım değişimi oldu. Vargas güç kattı olağan fakat grup içinde durumlar da değişti. Ebrar Karakurt, 4 numaraya geldi. Vargas, pasör çaprazı oynadı. Pasörler ortasındaki rekabet ve takım genişliği bunların hepsi etken ancak en başında çok çalışmak geliyor. Biz de çok çalışıyoruz.” diye konuştu.

    “Çıta yüksek, gayenin var, bu türlü olunca da maçlar güç geçiyor.” sözünü kullanan Üstündağ, “Hedef grup olduk fark etmez, kim olursa olsun yenmek zorundayız. Bu sene hoş geçecek.” diyerek kelamlarını tamamladı.

    “SADECE ALTIN EKSİK”

    A Ulusal Bayan Voleybol Grubu, bugüne kadar Avrupa şampiyonalarında 2 ikincilik, 3 de 3’üncülük elde etti.

    Filenin Sultanları, Avrupa Şampiyonası’nda 2003 ve 2019 yıllarında gümüş madalya kazanırken 2011, 2017 ve 2021 yıllarında ise kürsünün 3’üncü basamağında yer aldı.

  • Bayan voleybolunda 33. Avrupa Şampiyonası başlıyor

    Voleybolda bu yıl Belçika, İtalya, Almanya ve Estonya’nın ortaklaşa mesken sahipliği yaptığı Bayanlar Avrupa Şampiyonası, 33. sefer gerçekleştirilecek.

    AA’nın, 33. Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası’na ait hazırladığı ve 17 Ağustos Perşembe günü sona erecek evrak haberlerin birincisinde turnuva tarihindeki şampiyon ülkeler ele alındı.

    REKOR SOVYETLERDE

    Birincisi 1949 yılında düzenlenen ve o dönemki isimleriyle Sovyetler Birliği ve Çekoslovakya’nın yanı sıra Polonya, Romanya, Fransa ve Macaristan olmak üzere 6 ülkenin katıldığı turnuvayı Sovyetler kazandı.

    Sonraki yıllarda iştirakçi ülke sayısı giderek artarken şampiyonanın birinci 17 yılında Sovyetler Birliği toplam 13 defa kupaya uzanarak bir rekora imzasını attı.

    RUSYA 6 ŞAMPİYONLUK KAZANDI

    Şampiyonanın birinci yıllarında daha az ülkenin iştirakiyle gerçekleştirilen turnuvalara devrin ülkesi Sovyetler Birliği adeta damgasını vururken, Sovyetler’in dağılmasıyla bu defa Rusya elde ettiği şampiyonluklarla ön plana çıktı.

    1993, 1997, 1999, 2001, 2013 ve son olarak da 2015’te şampiyonluğa ulaşan Rusya, son 3 şampiyonada ise şampiyonluk amacının uzağında kaldı.

    İTALYA VE SIRBİSTAN 3 KERE KAZANDI

    2000’li yıllara girildiğinde Rus ekolünün hegemonyasını kıran İtalya ve Sırbistan üçer şampiyonluk elde etti. Kelam konusu devirde Polonya’nın da 2 şampiyonluğu bulunuyor.

    Tertibin son şampiyonu İtalya (2021), öncesinde 2007 ve 2009’da da şampiyonluk ipini göğüsledi.

    2011’de birinci şampiyonluğunu yaşayan Sırbistan, 2017 ve 2019’da da doruğun sahibi oldu. Polonya da 2003 ve 2005’te şampiyonluğa ismini yazdırdı.

     

  • Kuveyt İstanbul Başkonsolosu’ndan Başkan Böcek’e ziyaret

    Kuveyt İstanbul Başkonsolosu Mohamad Alsharji, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı görüşmede, Başkan Muhittin Böcek, “Ticari, sosyal ve kültürel anlamdaki işbirliği çalışmalarımızla karşılıklı bir dayanışma içerisinde olacağız” dedi. 

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kuveyt İstanbul Başkonsolosu Mohamad Alsharji ile görüştü. Ziyarette Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Osman Ayık ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Zeynep Tuğçe Çiftçibaşı Güç de hazır bulundu. Ziyarette turizm başta olmak üzere iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirmek için yapılacak çalışmalar ele alındı.  

    Büyükelçi Alsharji’yi ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, Antalya’nın turizm potansiyeli hakkında bilgi verdi. Türk turizminin başkenti Antalya’nın 2022 yılında 13 milyon 400 bin yabancı turiste ev sahipliği yaptığını söyleyen Başkan Muhittin Böcek, 531 mavi bayrağın 229’unun da Antalya’da olduğunu söyledi.  Başkan Böcek, “Sayın Büyükelçimizle ticari, sosyal ve kültürel anlamdaki işbirliği çalışmalarımızla karşılıklı bir dayanışma içerisinde olacağız” dedi.

    ANTALYA BİR CAZİBE MERKEZİ

    Kuveyt halkı için Türkiye’nin ve Antalya’nın bir cazibe merkezi olduğunu söyleyen Kuveyt İstanbul Başkonsolosu Mohamad Alsharji, “Yaz döneminde Antalya’da birçok Kuveytli vatandaşımız bulunuyor. İstanbul Başkonsolosu olarak Antalya benim kapsama alanıma giriyor. Bu nedenle Antalya’yı ziyaret ederek sizlerle görüşmek istedim” dedi. Başkan Muhittin Böcek’i yakından takip ettiğini söyleyen Büyükelçi Alsharji, “Belediye Başkanı olarak 20 yıl boyunca yaptıklarınızı hayranlıkla inceledim. Bunun yanı sıra sizin kitabımızı çevirtip okudum ve hayran kaldım. Hem bu şehre olan aşkınızdan çok etkilendim hem de kitabınızı çok beğendim. Özellikle turizm alanında sizin deneyiminiz ve tecrübenizle Antalya’yı daha fazla Kuveytli vatandaşımızın ziyaret etmesi için çalışacağız. Bunun için önümüzdeki yıl bir dizi etkinlik düzenlemek isteriz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Özyiğit, “Belediyemizde en düşük işçi ücretini 15.651,77 TL olarak belirledik”

    Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, artan enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Mersin Şubesi ile yaptıkları ara protokol kapsamında en düşük işçi ücretini 15.651,77 TL olarak belirlediklerini söyledi. Başkan Özyiğit, “Güzel bir Yenişehir için özveriyle emek veren tüm çalışma arkadaşlarımıza ve ailelerine hayırlı olsun.” dedi.

    Mersin Yenişehir Belediyesi, yüksek enflasyon nedeniyle personellerinin ücretlerine ara zam yaptı.  DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy ve sendikanın iş yeri temsilcileriyle bir araya gelen Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, ara protokol kapsamında yaptıkları en düşük işçi ücretini açıkladı. En düşük işçi ücreti 15.651,77 TL’ye yükselirken, 55 TL olan günlük yemek ücreti 80 TL’ye, 103 TL olan yakacak yardımı ise 250 TL’ye çıkarıldı. 

    Başkan Özyiğit, “Bu sıkıntılı süreçte dayanışma ve birlikte hareket etmekten başka çaremiz yok.”

    “Yenişehir’de yaşayan her vatandaşımız ailemizin bir ferdi. Onların sıkıntısı bizim de sıkıntımız.” diyen Başkan Abdullah Özyiğit, “Bugün gerçekten de ülkemiz zor günlerden geçiyor. Bu zorluk maalesef yıllardır uygulanan politikaların bir sonucu olarak toplumumuzu derinden etkiliyor. Enflasyon aldı başını gitti. Bunun en büyük sıkıntısını ücretliler çekiyor. Ev kiralarından doğalgaza, ciddi fiyat artışları yaşanıyor.  Bu sıkıntılı süreçte dayanışma ve birlikte hareket etmekten başka çaremiz yok. Ekmeği bölüşeceğiz. Sendikamıza da emekçinin yanında gösterdikleri tavırdan ötürü teşekkür etmek isterim. İyi bir dayanışma gösteriyorlar, yapıcı bir tavırları var. Yenişehir büyük bir ilçe. Yenişehir’de yaşayan her vatandaşımız ailemizin bir ferdi. Onların sıkıntısı bizim de sıkıntımız. Bu kurumda tabi ki biz vefayı önemsiyoruz, iyi niyeti önemsiyoruz, iyiliği önemsiyoruz.  Yaptığımız çalışmalarla en düşük işçi maaşını 15.651.77 TL olarak belirledik. Güzel bir Yenişehir için özveriyle emek veren tüm çalışma arkadaşlarımıza ve ailelerine hayırlı olsun.” şeklinde konuştu.

    DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Göksoy, “Mersin’de en yüksek ücreti aldığımız belediye Yenişehir Belediyesidir.”

    DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy ise yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Öncelikle bir şeyin altını çizmek istiyoruz. Gerçekten Yenişehir Belediyesinin bu tutumu, bu yaklaşımı bizim için önemlidir. Yenişehir Belediyesi kendine yakışanı yapıyor, Abdullah Özyiğit kendine yakışanı yapıyor ama yapmayabilirdi de. Bu kırmızı çizgi dediğimiz şey şu; biz bir toplu iş sözleşmesi içerisinde değiliz. Biz ara protokolü yapıyoruz. Önce Başkanımın aktardığı gibi geçim sıkıntısı, geçim şartları, yaşam şartları ‘keşke elimde olsa daha fazlasını verirdim’ demesi bile bizim için önemlidir. Niyet önemlidir, çünkü emeğe bakış, emeğe yaklaşım böyle tarif edilir. Biz de bundan dolayı Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Bu ara protokolle beraber Başkanım da ifade etti, biz de ifade etmek istiyoruz. Mersin’de en yüksek ücreti aldığımız belediye Yenişehir Belediyesidir.  Bundan dolayı hem teşekkür ediyoruz, hem şunu da biliyoruz ki gerçekten 20 bin de alsak 30 bin de alsak iktidar zamları durdurmadıktan sonra, enflasyon oranlarını düşürmediklerinden sonra, her gün yeni zamanlarda vergi yükleriyle işçiye emekçiye yüklenildikten sonra bizim zor durumda kalacağımız gibi belediyelerin de zor durumda kaldığını biz biliyoruz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Grammy Adaylığına Sahip İspanyol Sanatçı Monica Molina Büyüleyici Sesi ve Unutulmaz Şarkılarıyla 20 Ekim’de Zorlu PSM’de!

    Kendine özgü vokalini İspanyol gitarının büyüleyici tınılarıyla birleştiren, Pequeño Fado’, ‘Ay Amor’, ‘Oh Amores’ gibi kültleşmiş şarkılarıyla İspanyol pop müzik dünyasının en kült isimlerinden biri haline gelen Monica Molina Zorlu PSM’ye geliyor. ‘Vuela’ albümüyle ‘En İyi Latin Müzik Albümü’ alanında Grammy adaylığına sahip Monica Molina zengin ve duygusal içeriğiyle dolu müzikal yeteneğini 20 Ekim akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşturuyor.

    İspanyol şarkıcı, müzisyen ve aktris Monica Molina, müziğinde geleneksel İspanyol ezgileri ve modern dokunuşları bir araya getirerek İspanyol pop dünyasının en başarılı sanatçılarından biri haline geldi. u Despidada, Vuelo, De Cal y Arena ve A Vida isimli dört albümü, ‘Pequeño Fado’, ‘Ay Amor’, ‘Oh Amores’ gibi kültleşen şarkılarında İspanyol müziğinin geleneksel öğelerini benzersiz modern tarzıyla harmanlayarak müzikseverlerle buluşturdu. ‘Vuela’ albümüyle ‘En İyi Latin Müzik Albümü’ alanında Grammy adaylığına sahip Monica Molina zengin ve duygusal içeriğiyle dolu bir müzikal yeteneğini 20 Ekim akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşturmak için gün sayıyor.

    Monica Molina 20 Ekim biletleri passo’de satışta!

    Kapı Açılış: 20:00 

    Monica Molina: 21.00

    Bilet Fiyatları:

    Ön Satış / 1. Kategori: ₺825,00 

    Ön Satış / 2. Kategori: ₺715,00 

    Ön Satış / 3. Kategori: ₺605,00 

    Ön Satış / 4. Kategori: ₺495,00 

    Ön Satış / 5. Kategori: ₺440,00 

    Ön Satış / 6. Kategori: ₺396,00

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mitsubishi Electric Asansörlerinin Türkiye’deki ortağı AG MELCO’da Görev Değişimi

    Mitsubishi Electric Corporation ortaklığı ile Türkiye’de Mitsubishi Electric Asansör ve Yürüyen Merdivenlerinin tek yetkili satıcısı konumunda bulunan AG MELCO Türkiye’nin Genel Müdürlük görevine Ayşe Öz getirildi. 

    23 ülkede, 4500’ün üzerinde çalışanı ile Japon standartlarındaki ürün performansını, son 45 yıldır asansör sektöründe trend belirleyici olarak sürdüren, Kalite ve Güvenlik konularını mutlak bir “ödün vermeme” politikasına sahip olarak yürüten AG MELCO’da yeni bir atama gerçekleşti. Bu kapsamda asansör sektöründe uzun yıllardır çeşitli birim yöneticilikleri yapan Ayşe Öz, AG MELCO Türkiye bünyesinde Genel Müdürlük görevine başladı.  

    Dünya genelinde yüksek katlı ofis, otel, alışveriş merkezi, hastane, okul gibi görkemli yapıların asansör ve yürüyen merdiven ihtiyaçlarına teknoloji devi Mitsubishi Electric ürünleri ile çözüm bulan AG MELCO’nun Türkiye operasyonlarını yönetecek Ayşe Öz, firmada son olarak Satış ve Satış Sonrası Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmekteydi. 

    İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili Eğitimi’nden 1999 senesinde mezun olan Ayşe Öz, iş hayatına tekstil sektöründe dış ticaret alanında çalışarak başladı. Uzun yıllar boyunca satış ve satış sonrası hizmetler, ithalat/ihracat, kalite yönetimi konularında tecrübe kazanan Öz, yurtiçi ve yurtdışında katıldığı seminer ve eğitim programları ile deneyimlerini geliştirdi.

    Yakın dönemde odaklarının “operasyonlarında daha fazla dijitalleşme” olacağını vurgulayan Ayşe Öz, hatasız ve hızlı veri alt yapısına ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. “Firma için bu altyapının, ürünlerimizin performansına ve verilen hizmetin niteliğine maksimum seviyede yansıması bizim için çok önemli. AG MELCO olarak, son kullanıcı ve çalışan memnuniyetini, liderlik, sorumluluk ve yeniliğe açık olma ilkelerini önemsiyoruz.” diye ifade etti. “Mitsubishi Electric Asansör ve Yürüyen Merdivenleri olarak, kalite standartlarımızı en üst seviyede tutma kararlılığımızı yansıtan bir hizmet sunmayı taahhüt ediyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz ürünler, en son teknoloji ve modern tasarımın birleşimiyle yüksek kaliteye sahip, doğaya saygılı ürünler. Amacımız, güvenilirlik, dayanıklılık ve estetik açıdan üst düzeyde ürünler sunarak müşterilerimizin ihtiyaçlarına tam olarak yanıt vermek“ diye ekleyerek kurum kimliği ile ilgili net rotalarını belirtmiş oldu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Embracer’ı Almaktan Son Anda Vazgeçenin Savvy Games Olduğu Söyleniyor

    İsveç merkezli Embracer Group, geçtiğimiz devirde yaptıkları satın alımlarla ses getirmiş, Gearbox’tan tutun The Lord of the Rings haklarına birçok kıymetli markayı bünyesinde toplamıştı. Böylelikle oyun dünyasının en değerli firmalarından birisi haline geldiklerini söylemek mümkün.

    Geçtiğimiz aylarda Embracer ile ilgili kıymetli bir gelişme yaşanmış, ismi paylaşılmayan bir alıcının son anda Embracer’ı satın almaktan vaz geçtiğini öğrenmiştik.

    Embracer CEO’su Lars Wingefors; 24 Mayıs’ta şirketin hissedarlarına hitaben “Geçtiğimiz akşam itibariyle, değerli bir stratejik ortakla 7 aydır devam eden görüşmelerin bir mutabakatla sonuçlandırılamayacağını öğrenmiş bulunuyoruz” diyerek mutabakatın rafa kaldırıldığını ilan etmişti. Wingefors; gerçekleşmesi halinde oyun kesimi için yeni bir kilometre taşı olacağını söz ettiği bu muahededen son anda vaz geçen firmanın hangi firma olduğunu ise açıklamamıştı.

    Bu muahede için bahsedilen fiyat bu kadar yüksek olunca akla Microsoft ve Sony üzere firmalar gelse de, görülen o ki; Embracer’a talip olan daha farklı bir firmaymış.

    Axios’tan Stephen Totilo’nun kaleme aldığı haberde; Embracer’ı 2 Milyar $’a satın almaktan vaz geçen bu gizemli ortağın Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu tarafından desteklenen Savvy Games Group olduğu söyleniyor. Haberin 4 başka kaynağa dayanarak hazırlandığı belirtilirken, Embracer yahut Savvy tarafından şimdi resmi bir açıklama yapılmadığı da not edilmiş durumda.

    Önceki devirlerde S.Arabistan’ın oyun bölümüne 38 Milyar $ seviyesinde bir yatırım yapmak niyetinde olduğu istikametinde haberler paylaşılmıştı. Lisana getirilen bu argüman doğruysa, birinci önemli adımlardan birisi Embracer Group’un satın alınmasıyla atılacakmış, lakin muahede sonuçlandırılamamış. İleride tekrar bir teşebbüste bulunurlar mı yoksa yeni limanlara gerçek mu yol alırlar, bunu vakit gösterecek.

  • Türkiye Kamu-Sen: “2024-2025 Teklifi Kabul Edilemez”

    Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Kamu İşveren Heyeti’nin 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri çerçevesinde açıklamış olduğu 2024 ve 2025 yılları için yapmış olduğu teklif üzerine açıklamalarda bulundu.

    Kamu İşveren Heyeti tarafından yapılan teklife göre, 2024 yılı için yüzde 14+9, 2025 yılı için ise yüzde 6+5 oranlarında teklif sunuldu.

    Yapılmış olan teklife ilişkin olarak değerlendirmelerini açıklayan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Bu teklif gerçeklerle örtüşen bir teklif değildir” dedi. Teklifinin açıklamasının ardından önce Toplu sözleşme masasında, sonrasında ise basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Genel Başkan Önder Kahveci, teklifin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

    Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci

    Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci: “Bu Teklif Hedeflenen Enflasyonun Dahi Altında Bir Tekliftir”

    Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci yapılmış olan teklife ilişkin düzenlemiş olduğu basın açıklamasında şunları söyledi:

    “Şu anda çarşı pazardaki fiyatları hepimiz görüyoruz,  yaşıyoruz. Akaryakıta, vergilere yapılan artışları hepimiz biliyoruz. Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde bütün enflasyon hedeflerini güncelledi. 2024 yılı için beklentiyi %33’e kadar yükseltti. Biz en azından Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın 2024 tahminleri çerçevesinde bir teklif beklerken kamu tarafının teklifi bu rakamın bile 10 puan altında kalmıştır. Uzun zamandan beri ifade ettiğimiz üzere biz zaten hedeflenen enflasyona karşıyız. Bu bağlamda getirilen bu teklif hedeflenen enflasyonun bile altında bir tekliftir. Kaldı ki, bizim sadece mali haklara ilişkin değil, sosyal ve ekonomik haklarla kamu çalışanlarının diğer özlük haklarına ilişkin pek çok teklifimiz bulunmaktaydı. Bunlardan en önemlisi hızla artan ve çözüm bulunması adına bizim taleplerimiz arasında olan  kiralara ilişkin bir değerlendirme olmadığını görüyoruz. Geçtiğimiz yıl memur maaşlarına verilen refah ücreti bizleri bir nebze olsun umutlandırmıştı. Biz bu yıl refah ücretinin kalıcı hale getirileceğini düşünmüştük ancak refah ücretiyle ilgili de bir teklif olmadığını da görüyoruz”

    Memurun, Çarşı Pazarın Durumu Ortada

    Enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibariyle maaşlara aylık olarak yansıtılması tekliflerimiz arasındaydı. Buna ilişkin bir ilerleme sağlanamadığını da ortadadır” diyen Kahveci, “Vergi dilimlerinin %15’e sabitlemesi, birinci dereceye gelen tüm kamu görevlerine 3600 ek gösterge verilmesi, Yardımcı hizmetli olarak görev yapan arkadaşlarımıza kadro talebimiz de de bir ilerleme sağlanamadığını görüyoruz. Ayrıca, kamu görevlilerine bayram ikramiyesi  verilmesi konusundaki talebimiz karşılık bulmamış görülmektedir. Temmuz ayında memur maaşlarına yansıtılan 8 bin 077 TL’lik artışın taban aylığa yansıtılmamasından dolayı emeklilerimiz büyük bir mağduriyet yaşamışlardı. Bu mağduriyetin giderilmesi için emekli aylıklarının yükseltilmesine ilişkin talebimiz konusunda halen bir adım atılmamıştır. Dolayısıyla kamu çalışanları ve emeklilerimizin bu tekliflerle yaşantılarını sürdürmeleri mümkün değildir. Yapılan bu teklifin büyük bir revizyona ihtiyacı vardır. Bu nedenle biz Kamu İşveren Heyeti tarafından piyasa gerçekleri ile örtüşen, hayatın gerçekleri ile bağdaşan bir teklifle gelmesini bekliyoruz. Çarşı ve pazarın durumu, ülkenin ekonomik gerçekleri ve son yıllarda alım gücü en çok düşen kesimin memur ve memur emeklileri olduğu gerçeğinden yola çıkıldığında teklif edilen bu zam oranının kabul edilmesi mümkün değildir. Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin arkasındayız. Bu ekonomik gerçeklere karşın teklif edilen bu zam oranını kabul etmeyeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz.”

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan

    Memurların Yaşam Standartlarına Kavuşturulması Sosyal Devletin Bir Zorunluluğudur !

    Hedeflenen enflasyon oranları üzerinden bir düzenleme yapılacak olmasını asla kabul etmediklerini söyleyen Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “3.750.000 memur ve 2 milyonu aşkın emeklimizin asgari geçim koşullarının üzerinde bir yaşam standardına kavuşturulması sosyal devlet ilkesinin bir zorunluluğudur!” diye konuştu.

    Genel Başkan Talip Geylan açıklamasının devamında şunları söyledi:

    “Hükümet, yarından sonra 2024 ve 2025 dönemine dair maaş zammı teklifini masaya getirecek. Kamu işvereni, başta akaryakıt zamları olmak üzere temel harcama giderlerinde yaşanan fahiş artışlar karşısında alım gücünün düştüğünü görmeli ve “rasyonel” bir teklifle karşımıza gelmelidir. Yaşanan ekonomik daralmışlığın faturasını sadece dar ve sabit ücretlilerin omuzuna yüklemek, aynı zamanda sosyal problemlere de neden olacaktır. Hükümetin, her zaman olduğu gibi, hedeflenen enflasyon oranları üzerinden bir düzenleme yapacak olmasını asla kabul etmiyoruz! 3.750.000 memur ve 2 milyonu aşkın emeklimizin asgari geçim koşullarının üzerinde bir yaşam standardına kavuşturulması sosyal devlet ilkesinin bir zorunluluğudur! Devlet, memuru ile vardır. Huzurlu kamu çalışanı, daha etkin ve verimli kamu hizmeti demektir” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

  • Baş Ağrısını İlaçla Gidermek Doğru Mu ?

    Prof. Dr. Canan Karatay, ağrı kesici ilaçların reçetesiz olarak satıldığını dile getirirken her baş ağrısı için ilaç almanın vücudumuza nasıl zarar verdiğini anlattı.

    Baş ağrısını gideren ilaçların vücutta yaptığı olumsuz etkilerden bahsetmek istediğini dile getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Baş ağrısı biliyorsunuz çok yaygın. Yediden yetmişe herkesin, zaman zaman, başına gelen olay. Fakat bu olay çok akut olabilir, çok şiddetli ağrılar olabilir. Kronik ağrılar olabilir. Çok şiddetli ağrılar için, vücudumuzun rahatlatmak ve yaşam kalitemizi biraz düzeltmek için kısa bir süre ilaç kullanabiliriz. Fakat kronik olarak baş ağrısı ilacı kullanmak son derece tehlikelidir. Diğer hastalıklar riskini vücudumuzda başlatır.” dedi.

    Baş Ağrısı Geçsin Diye Aldığımız İlaçlar Mikrobiyom Dengemizi Bozuyor

    Bu ağrı kesici ilaçların kalp krizi riskini tetiklediğini, felç yapabildiğini ve hatta böbrek yetersizliğine sebep olabildiğini açıklayan Prof. Dr. Canan Karatay, “Bu ilaçların birkaçı daha önce çok sık kalp krizi yaptığı için piyasadan da çekilmiş durumda. Fakat aynı grup biraz değiştirerek devam ediyor. Diğer yan etkilerinden biri de; tehlikeli risklerinden biri de mideyi deliyor. Mide kanaması yapıyor efendim. Bu da çok tehlikeli. Ayrıca tabii ki daha önceden beri de konuştuk Bağırsaklarımızdaki normal, sağlıklı mikrobiyomu yok ediyor. Öldürüyor ve de kronik hastalıklara temel açıyor. Bunlardan biri de bağırsaklarımızda kabızlık olduğu zaman veya ishal olduğu zaman, yani mikrobiyomun dengesi bozulduğu zaman biliyoruz ki bir yiyeceği, sağlıklı bir yiyeceği yemiş dahi olsak sağlıklı besleme öğeleri emilmiyor.” diye konuştu.

    Prof. Dr. Canan Karatay

    Prof. Dr. Canan Karatay: “Ağrı Kesiciyi Mendil Taşır Gibi Yanımızda Taşıyoruz”

    Toksinlerin dolaşıma girerek bütün vücudumuzu, bununla birlikte ruh beden sağlığımızı etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “Bunların da başında yine baş ağrısı ilaçlarının yaptığı depresyon geliyor. Tabii depresyonu biliyoruz. Bağırsak florasında bulunan hücrelerin %90’ında serotonin ve dopamin üretiliyor. Bunu daha önce söylemiştik. İşte beyin ve bağırsak arasındaki bu eksen bozulduğu zaman bu hastalıkların temeli atılmış oluyor. Beyin ve bağırsak eksenindeki bozuklukları da yine baş ağrısı ilaçları yapıyor. Baş ağrısı ilaçları leblebi gibi kullanıyor ülkemizde. Reçetesiz çünkü. İşte hanımlar çantalarında mendil taşır gibi taşıyorlar. Birazcık ağrı olur olmaz hemen yutuyorlar. Hatta sevgililerine, komşularına, çocuklarına da hemen çantasından çıkarıp veriyorlar. Bu çok tehlikeli. Bunu uyarmaya çalışıyorum. Çünkü bu ağrının baskı altına alınması, kirlerin halı altına sürülmesi gibidir. Ağrının baskı altına alınması, ağrı yapan nedenleri daha da çok arttırmakta, çoğaltmakta ve tehlikeli olmaktadır.” (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

  • Mardin 1947 Sağlık’tan Bağış’a ziyaret

    Şehmus EDİS (MARDİN İGFA)
    Ziyaret esnasında Mardin Sağlık Spor faaliyetleri ve çalışmaları hakkında bilgi veren 1947 Sağlık Spor Başkanı Mehmet Pekince, gençleri spora kazandırmak için Artuklu İlçe Başkanı Serdar Bağış’tan destek istedi.
    Ziyaret esnasında Sağlık Spor’un elde ettiği başarılar hakkında bilgi veren 1947 Sağlık Spor Başkanı Mehmet Pekince,” Sağlık Spor olarak bugüne kadar hem Türkiye’de hemde uluslararası alanda bir çok başarıya imza attıklarını söyledi.
    Daha önce atletizimde Balkan şampiyonluğunu elde ettiklerini ifade eden Pekince,” Hentbolda süper ligde mücadele verdik.Judo da bölge 2.ciligi elde ettik. Türkiye şampiyonasında miniklerde takım olarak Türkiye 4.cüsü olduk. İmkan verilirse gençlerimiz daha da büyük başarılar elde edebilir”dedi.
    İmkansızlıklar yüzünden şu anda amatör ligde devam ettiklerini belirten Pekince,”Ak Parti’nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın. spora ve gençlere verdiği önemi biliyoruz. Sağolsun Serdar başkanımızdan spora olan ilgisi gençlere verdiği önemi biliyoruz.Bu konuda gençlere sahip çıkmak adına kendisinden desteklerini bekliyoruz”şeklinde konuştu.

    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren AK Parti Artuklu İlçe Başkanı Serdar Bağış ise, Mardin 1947 Sağlık Spor’un geçmişteki başarılarından ge gençlere sahip çıkmalarından dolayı kendilerini takdir ettiğini söyledi. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Ak Parti Hükümetimiz olarak her zaman sporun gelişmesi için yatırımlara hız vermistir. Ayrıca gençlerimi spora teşvik etmek için de bugün her ilçemizde spor tesisleri gençlik merkezleri kurulmuş ve gençlerimize hizmet vermektedir. Gerek amatör olsun gerek üst liglerde olsun sporcularımıza desteklerimiz sürmektedir. Mardin Sağlık Sporun yeniden sportif faaliyetlerini sürdürmek ve gençlere sahip çıkmak için gereken maddi manevi desteklerimizi göstereceğiz”diye konuştu.

    Daha sonra Mardin 1947 Sağlık Spor kulübü başkanı Mehmet Pekince Artuklu İlçe Başkanı Serdar Bağış’a kulüp forması,atkı ve flama hediye etti.

  • Gaziantep FK’nın planı; Avrupa kupaları!

    Gaziantep FK Lideri Memik Yılmaz, bu dönem ligi yeterli yerde bitirmek için uğraş edeceklerini söyledi.

    Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ekibe katkı sağlayacak genç oyuncuları takımlarına katmak istediklerini söz etti.

    Transferde çalışmaların sürdüğünü anlatan Yılmaz, “İmkanlarımız dahilinde renklerimize âlâ oyuncuları katmak istiyoruz. Olağan ki birkaç eksiğimiz var. Bu eksiğimizi de 25 yaş altı oyuncularla tamamlamak istiyoruz. Yenilik için çalışmalarımız devam ediyor.” dedi. 

    – “İnşallah kadrosu Avrupa’da da görürüz” 

    Memik Yılmaz, bu dönem ligi uygun bir yerde tamamlamak istediklerini aktardı.

    Her ekibin kendine nazaran maksadı olduğunu lisana getiren Yılmaz, şunları kaydetti:

    Biz de mütevazı bir ekip olup, bu yıl için ligi uygun bir yerde bitirmek için uğraş edeceğiz. Her vakit hayalimiz büyüktür. İnşallah vakit gösterecek. Şu an birtakım şeyler için erken. Natürel ki gayemiz yüksek. İnşallah Güneydoğu’nun incisi olan kentimiz bir kupa, bir şampiyonluk görür. İnşallah kadrosu Avrupa’da da görürüz. Gaziantep bunlara yabancı değil. Daima birlikte, kent olarak memnun oluruz.

    Taraftarların gruba daha çok dayanak vermesini istediklerini söyleyen Yılmaz, güzel işler yapacaklarına inandıklarını kelamlarına ekledi.

  • Fatih Karagümrük’e iki İtalyan!

    Fatih Karagümrük, Hellas Verona forması giyen iki İtalyan oyuncuyu kiralık olarak takımına kattığını duyurdu. 

    İstanbul grubu, Hellas Verona’dan forvet Kevin Lasagna ve defans Federico Ceccherini‘yi kiralık olarak takımına kattığını açıkladı.


    Karagümrük yaptığı açıklamada, Kevin Lasagna transferi için,

    Hellas Verona’dan İtalyan Ulusal forvet oyuncusu Kevin Lasagna’yı kiralık olarak takımımıza kattık. İtalya A Ulusal Futbol Ekibinin formasını 7 sefer giyme başarısı gösteren Kevin Lasagna’ya yeni dönemde Karagümrük forması altında muvaffakiyetler dileriz.”

     

    Federico Ceccherini transferi için ise,

    “İtalyan savunma oyuncusu Federico Ceccherini’yi Hellas Verona’dan kiralık olarak renklerimize bağladık. Kendisine yeni dönemde Karagümrük forması altında muvaffakiyetler dileriz.” ifadelerini kullandı.

  • Dr. Ahmet Adiller: “Su fakiri olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.” 1 günde milyonlarca metreküp su tasarrufu yapılması mümkün!

    Son yılların en sıcak günlerinin yaşandığı ülkemizde İstanbul başta olmak üzere özellikle büyük şehirlerde su tasarrufu yapılması konusunda art arda uyarılar yapılıyor. Su kullanım miktarlarının rekor seviyelerde artmasının endişe verici olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, bireysel olarak yapılacak tasarrufların çok yüksek miktarda suyun korunmasında önemli olduğuna vurgu yapıyor. Evde, işyerinde ve bahçede kullanılan su miktarının çeşitli yöntemlerle azaltılabileceğinin altını çizen Adiller, aksi halde gelecek nesillere kalmadan mevcut nesillerin susuzluğun farklı boyutlarda yaşandığına şahit olacakları konusunda uyarıyor.

    Üsküdar Üniversitesi SHMYO Çevre Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, ülke genelinde yaşanan su sorunu karşısında bireysel olarak su tasarrufu sağlamanın önemine değindi ve su tasarrufu sağlamak için neler yapılabileceğini anlattı.

    Su sorunu endişe verici

    Son yılların en sıcak yaz aylarından birini geçirdiğimiz bu dönemde susuzluğun aklımıza gelen ilk sorunlardan biri olduğunu belirten Çevre Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, “İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerimizde her yaz bu sorun gündeme geliyor. Bu yıl, kış ve bahar aylarında yağışların geçtiğimiz yıllara göre daha düşük seviyede kalmasıyla etkisini daha tehlikeli bir şekilde gösteriyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi yüksek nüfus yoğunluğuna sahip şehirlerimizin barajlarının doluluk oranının yüzde 40 seviyelerinin altına düştüğünü görüyoruz. Bir yandan da İSKİ’den 12 gün arayla yapılan iki rekor haberi alıyoruz. 14 Temmuz günü tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşan su kullanımı, 26 Temmuz’da bir üst seviyeye çıkıyor. Bu durumun benzerleri tabii ki farklı şehirlerimizde de yaşanıyor. Bu durum oldukça endişe verici.” dedi.

    Bireysel olarak yapılacak tasarruflar çok yüksek miktarda suyu korumaya yardımcı olur

    Ülkemizin sanılanın aksine su zengini bir ülke olmadığına dikkat çeken Adiller, “Su fakiri olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu yıl büyük ölçekli bir susuzluk yaşamasak da önümüzdeki yıllarda artan sıcaklıklar ve nüfusun etkisiyle susuzluk sorunu bizlere zor günler yaşatabilir. Bu noktada yetkililerin alacağı önlemler dışında vatandaş olarak bizlere de görev düşüyor. Bireysel olarak yapabileceğimiz birkaç litrelik tasarruflar bile bütüncül olarak ele aldığımızda çok yüksek miktarda suyumuzu korumamıza yardımcı oluyor.” uyarısında bulundu.

    1 günde milyonlarca metreküp su tasarrufu yapılması mümkün

    Gündelik hayatta yapılacak küçük değişikliklerin bile büyük etkiler yaratabileceğini yineleyen Adiller, “Yıllardır herkes tarafından bilinen en basit tasarruf yöntemi olan ‘diş fırçalarken musluğu kapalı tutma’ alışkanlığını ele alalım. Normal bir musluk dakikada 10-15 litre arasında su akıtıyor. Diş fırçalama süresinin 1 dakika olduğunu düşündüğümüzde günde 2 kez diş fırçalayan bir kişi musluğu açık bıraktığında günde 20 ila 30 litre arasındaki suyu boşa harcıyor. 4 kişilik bir ailede bu miktar 80-100 litre, ülke nüfusunun dörtte biri göz önüne alındığında ise 400 ila 600 bin metreküp seviyelerine ulaşıyor. Bu miktara tasarruf edilebilecek diğer alanlar da katıldığında ülke genelinde 1 günde milyonlarca metreküp su tasarrufu yapılmasının mümkün olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.

    Evde basitçe uygulanabilecek farklı yöntemlerle tasarruf sağlanabilir

    Evimizde, işyerimizde hatta bahçemizde kullandığımız su miktarını nasıl azaltabileceğimiz konusunda çeşitli tasarruf yöntemlerinden bahseden Çevre Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, şöyle devam etti:

    “Evde yemek yaparken, sebze ve meyvelerin yıkanması sırasında akan muslukta yıkama yapmak yerine bir kap içerisinde yıkama yaptığımızda tükettiğiniz su miktarı önemli ölçüde azalacaktır. Ayrıca yıkama yaptığınız suyu çiçeklerinizi sulamak amacıyla da kullanabilirsiniz. Evde en çok su kullanılan yerler arasında kuşkusuz banyo ve tuvaletler yer alıyor. Banyoda geçirilen süreyi kısaltmak, banyo sırasında suya doğrudan ihtiyaç duymadığımız anlarda musluğu kapatmak, tuvaletlerin rezervuarlarının içine rezervuarınızın kapasitesine göre dolu bir pet şişe koymak yine kolaylıkla uygulanabilecek tedbirlerdendir. Çamaşır ve bulaşık da evlerde çok su kullanılmasına neden olur. Günümüzde çamaşır ve bulaşık makinelerinin kullanımı yüksek miktarda su tasarrufu sağlıyor. Ancak bu noktada tasarrufu arttırmak için alınabilecek tedbirler de mevcut. Çamaşırların yıkanması noktasında çamaşır makinesinin ya da bulaşık makinesinin az miktarda çamaşır ya da bulaşık için çalıştırılmaması dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri. Bunun dışında çok kirli olmayan çamaşır ya da bulaşıklarda kısa programlar tercih edilebilir. Kısa programlarda yıkama yapmak su dışında elektrik tasarrufu da sağlar.”

    Bahçede tasarruf için kısa sürede fazla sulama yerine sık ve az sulama yapılmalı

    Ev içinde olduğu gibi bahçede de büyük oranda su tasarrufu sağlanabileceğine vurgu yapan Adiller, “Bahçemize bulunduğumuz bölgenin iklimsel koşullarına uyumlu ve yüksek su ihtiyacı olmayan bitkilerin seçilmesi ilk önemli nokta. Sonrasında ise sulama şartları büyük önem arz eder. Bahçe sulamaları sırasında en sık yapılan yanlış uygulamalardan biri kısa sürede yüksek miktarda su ile sulama yapılmasıdır. Kısa sürede yüksek miktarda sulama yapıldığında bitkinin ihtiyaç duyduğu suyun fazlası toprağın alt katmanlarına bitkilerin köklerinin ulaşamadığı bölümlere gitmektedir. Bu yüzden bahçe sulamalarında daha sık aralıklarla daha az miktarda su verilmesi daha uygundur. Ayrıca sulama saatlerinin sabah erken saatlerde ya da akşam geç saatlerde yapılması sulama sırasında güneş etkisiyle buharlaşan su miktarını da azaltacaktır. Bu önlemler dışında damlama sulama sistemlerinin kullanımı da geleneksel sulama yöntemlerinden daha az su tüketimine sebep olduğundan uygulanabilecek diğer bir tasarruf yöntemi olarak düşünülebilir.” tavsiyesinde bulundu.

    Musluğa yerleştirilecek küçük bir aparatla daha az su harcanabilir

    Su tasarrufu konusunda evlerde su kullanan cihazların verimliliğinin de oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, “Bildiğimiz gibi teknolojinin gelişmesiyle birlikte her geçen gün enerji verimliliği konusunda daha az enerji tüketip, daha fazla iş yapan pek çok cihaz geliştiriliyor. Bu durum su kullanımında da benzer bir yapıya sahip. Günümüzde üretilen çamaşır ve bulaşık makineleri pek çok üstün özellikleri dışında su tüketimi konularındaki cimrilikleri ile de birbirleri ile yarışıyorlar. Bu tasarruf yarışı sadece bu cihazlarla da sınırlı kalmıyor. Günümüzde kullandığımız muslukların da büyük bir kısmı daha az su verip daha fazla tasarruf yaratmaya odaklanıyor. Bu tasarruf sadece yeni alınan musluklar için de geçerli değil. Günümüzde eski tip musluğunuza yerleştireceğiniz küçük bir aparat size daha az su tüketerek aynı performansı alma imkânı sunuyor.” dedi.

    Sürdürülebilir bir yaşam için kararlılık önemli…

    Dr. Adiller sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bu noktada üzerimize düşen görev, en önemli doğal kaynaklarımızdan biri olan suyumuzu korumak için su tasarrufunu ön planda tutan ürünler tercih etmek. Alışkanlıklarımızı değiştirmek her ne kadar zor olsa da sürdürülebilir bir yaşam için kararlı olmamız gerekiyor. Aksi halde gelecek nesillere kalmadan mevcut nesillerimiz susuzluğun farklı boyutlarda yaşandığına şahit olacaktır.” 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu