Gün: 16 Ağustos 2023

Yanmar global şirketler grubu içerisinde Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika operasyonunda merkez haline gelmeyi hedefleyen Yanmar Turkey Makine A.Ş., 200’e yaklaşan çalışanı ve 2 Milyar TL ciro hedefiyle büyümesine güçlü adımlarla devam ediyor.

100 yılı aşkın üretim tecrübesi ile endüstriyel motorlar, iş makineleri, tarım makine ve ekipmanları, enerji sistemleri, deniz araçları ve ekipmanları üretiminde dünyanın önde gelen şirketlerinden Yanmar, 2016 yılında İzmir’de faaliyetlerine başlayan irtibat ofisi ve ardından 2017 yılında tam iştirak olarak şirketleşen Yanmar Turkey Makine A.Ş. ile dünya çapında büyümesini sürdürüyor. Yanmar Turkey, 2017 yılında giriş yaptığı Türkiye pazarında hız kesmeden büyümeye devam ediyor. İzmir’i üretim ve ihracat merkezi olarak belirleyerek genel merkezini İzmir’de konumlandıran Yanmar Turkey’in İstanbul’da da Enerji Sistemleri ve Endüstriyel Motor odaklı bir ofisi bulunuyor. Yanmar Turkey, Yanmar ve Solis traktörler, YTAgri tarım ekipmanları, enerji sistemleri, anahtar teslim enerji sistemleri projeleri (Power EPC), endüstriyel motorlar ve makine kiralama platformu makinagetir.com ile müşterilerine çözümler sunuyor.

Yanmar Turkey Makine A.Ş., büyüme yolunda kararlı adımlar atıyor

Yanmar Turkey Makine A.Ş., 200’e varan çalışanı, geride bıraktığı mali yılda 800 milyon TL’ye yaklaşan cirosuyla Japon endüstriyel motor devi Yanmar için bir üretim merkezi ve lojistik üssü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türkiye’yi Yanmar için önemli bir merkez haline getirmeyi hedefleyen Yanmar Turkey, 2025 yılındaki 2 milyar TL’lik ciro hedefini 2023 yılına çekerek büyüme yolunda kararlı ve iddialı adımlar atıyor.

Büyüme stratejisinde Türkiye’yi özel bir konuma koyan Japon devi Yanmar, Türkiye’nin büyüme hızı, genç nüfusu ve tarımsal üretim gücüyle iç piyasada büyümeyi sürdürürken, Türk firmalarından alternatif tedarikçi artırmaya yönelik çalışmalarına da hızla devam ediyor. Bu doğrultuda Yanmar Turkey, çatısı altında bulunan YTAgri markalı tarım ekipmanları için, Türkiye’de faaliyet gösteren kaliteli tarım ekipmanı üreticileri ile iş birliği yapıyor ve üreticilere ürünlerini dünyanın birçok farklı noktasına ihraç edebilmeleri için yeni kapılar açıyor. Tarım makine ve ekipmanları alanında tüm dünyadaki çiftçileri Türkiye’de üretilen ürünlerle buluşturmayı hedefleyen Yanmar Turkey, Türkiye’de faaliyet gösteren tarım ekipmanı üreticilerine tasarım, üretim ve markalaşma konularında destek sağlayarak ihracat süreçlerinde yardımcı oluyor.

Türkiye, Yanmar için bir merkez konumuna yükseliyor

Yanmar şirketler grubunun Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika operasyonunda Türkiye’yi merkez haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Yanmar Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Erdoğan Shoshi, “Yanmar şirketler grubunun geride bıraktığımız mali yılda 180 milyar TL cirosu içerisinde, bulunduğu faaliyet alanları Türkiye’ye çok uygun olmasına rağmen 2016 yılına kadar Türkiye’de aktif olarak yer alan bir iştiraki yoktu. Yanmar Turkey bugün 200’e varan çalışanı ve geçtiğimiz mali dönem içerisinde 800 milyon TL’ye yaklaşan cirosuyla Yanmar için bir merkez konumuna yükseliyor. Bu, yüksek hedeflerimiz doğrultusunda attığımız bir adım sadece. Yanmar Turkey, gerçekleştirdiği ve belirlediği yeni hedeflerle kararlılığını tüm dünyaya gösterdi.” dedi.

Türkiye’yi sahip olduğu potansiyele çıkarmayı amaçladıklarını belirten Mustafa Kemal Erdoğan Shoshi, “Yanmar Turkey’i, Doğu Avrupa’dan, Orta Asya’ya kadar, Kuzey Afrika’yı kapsayacak şekilde bir merkez haline getireceğiz. Yanmar’ın Türkiye’deki operasyonunda cironun yüzde 10’unu Türkiye, yüzde 90’ını yurtdışı olarak hedefliyoruz. Yurtdışı operasyonlarımızı büyüterek Türkiye’yi ihracat üssü olarak konumlandıracağız. Yanmar Holding şirketler grubu içerisinde en genç Yanmar firması olma özelliğini taşıyan Yanmar Turkey’in, 10 yıl içerisinde Yanmar Avrupa’nın cirosunu geçmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Mustafa Kemal Erdoğan Shoshi: “Japonya’ya giden tarım ekipmanlarının büyük bir bölümünü biz ihraç ediyoruz.”

İzmir’de yer alan Yanmar Turkey Makine A.Ş. Traktör Üretim ve Montaj Tesisi’nde Yanmar ve Solis traktörlerin montajlarının gerçekleştirildiğini belirten Mustafa Kemal Erdoğan Shoshi, “Türkiye’den Japonya’ya giden tarım ekipmanlarının büyük bir bölümünü biz ihraç ediyoruz. Ülkemizin ihracatına da bu sayede destek olmaya devam ediyoruz. İzmir’de yer alan üretim ve montaj tesisimizin üretim kapasitesini her geçen yıl yükseltmeyi hedefliyoruz.” dedi. Yanmar Turkey’i üretimde çok iyi bir oyuncu haline getirdiklerini belirten Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde traktör üretimlerimizin yarısını iç pazar yarısını da yurtdışı pazara sunacağız. 2022’de ciromuzun yüzde 50’sini ihracat hamlelerimiz oluşturdu. İlerleyen dönemde, ciromuzun büyük çoğunluğunu ihracat kanalından elde etmeyi planlıyoruz. Yaptığımız atılımlar sayesinde yakaladığımız hızlı büyümeyle 2025 yılı ciro hedefimizi 2023 yılına çektik ve 2 milyar TL’ye ulaşmayı amaçlıyoruz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer Belediye Yat Yelken Spor Kulübü tarafından ücretsiz olarak verilen optimist yaz okulu eğitimleri tamamlandı. 

Kemer Belediye Yat Yelken Spor Kulübü, geleceğin denizcilerinin yetişmesine büyük katkı sağlıyor. Kemer Belediyesi’nin destekleriyle, kulüp tarafından her yıl ücretsiz olarak optimist yaz kurslarında eğitim alan 64 çocuğun temel denizcilik bilgileri ile denizcilikle tanışması amaçlanıyor.

Eğitimlerini tamamlayarak sertifika almaya hak kazanan 64 yeni denizcinin sertifikalarının ilerleyen günlerde yapılacak olan sertifika töreninde verileceği belirtildi.

Eğitimlerini tamamlayan geleceğin denizcileri, 1 Eylül’den itibaren antrenmanlarına devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka’nın en başarılı amatör spor kulüplerinden birisi olan Bostanlıspor önümüzdeki günlerde 2 milli sporcusu ile milli sınava çıkacak.

Muaythai de Dünya Kupası, kick boksta da Avrupa Şampiyonasında sınav verecek olan Bostanlıspor’un 2 milli sporcusu çalışmalarını antrenör Aytaç Uyanıker yönetiminde yapıyor.
Aytaç Uyanıker, yakıcı sıcaklara karşın çalışmalarına ara vermediklerini ifade ederken şöyle dedi:
“2023 yılında daha başarılı sonuçlara imza atan Bostanlıspor olarak milli takımlara 2 sporcu yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gökmen Nusret Başay Kick Boks Avrupa Şampiyonası, Tarık Ziya Şenayas da Muaythai Dünya Şampiyonsdı’na katılacak. Nusret’in dünya ikinciliği, Tarık’ın da Avrupa 3.lüğünü daha ileriye taşıma hırsları beni mutlu ediyor” dedi.

Bostanlıspor Başkanı Avni Erboy, 2 sporcularının spor okullarında sıfırdan bu spora başlayıp kısa zamanda takım sporcusu olarak İl, Ege, Türkiye Şampiyonluklarının ardından Dünya ve Avrupa Şampiyonalarına katılıp, milli formayı giyme şerefini elde ettiklerini ifade etti. Erboy “Gurur duyuyor ve milli takım formasıyla daha büyük başarılara imza atacaklarına yürekten inanıyoruz” dedi.  
Nusret Gökmen Başay ay sonunda Avrupa Şampiyonası’nda, Tarık Ziya Şenayas da Dünya Muaythai Şampiyonasında ringe çıkacak.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediyesi, toplu ulaşımda standartların yükseltilmesi ve vatandaşların yaşadığı sorunların yerinde tespiti için gizli müşteri uygulaması başlatacak. Belediye Başkanı Alper Taban, sürece katkı sunmak adına gönüllü olarak gizli müşteri olmak isteyen vatandaşlara çağrıda bulunarak https://ebelediye.inegol.bel.tr/anket/getir/NTA5 linki üzerinden form doldurmalarını istedi.

İnegöl Belediyesi toplu ulaşımda kaliteyi arttırmak adına başlattığı master plan çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da gizli müşteri uygulaması başlatmak için düğmeye bastı. Objektif bir denetleme sistemi kurulması, vatandaşların yaşadığı sorunların ilk ağızdan rapor edilmesi ve sistemin sürekli denetlenir olması adına hayata geçirilmesi planlanan gizli müşteri uygulaması için gönüllü vatandaşlar aranıyor.

HEDEF TOPLU ULAŞIMDA KALİTE VE KONFORU ARTTIRMAK

Belediye Başkanı Alper Taban, gönüllü gizli müşteri uygulaması için vatandaşlara çağrıda bulundu. Sürece katkı sunmak isteyen tüm vatandaşları gönüllü gizli müşteri olmaya davet eden Başkan Taban, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Toplu ulaşım doğrudan İnegöl Belediyesi ile ilişkili bir konu olmamasına karşın, göreve geldiğimiz günden bu yana üzerine düştüğümüz bir konu. Bu noktada Büyükşehir Belediyemizi yönlendirici ve destekleyici çalışmalarla toplu ulaşımda kaliteyi ve konforu arttırmak adına adımlar atıyoruz. Bugün duyurusunu yaptığımız gönüllü gizli müşteri uygulaması da aslında bu çalışmalardan biri. Sürece yeni bir boyut kazandırarak sürekli ve yerinde, objektif bir denetim mekanizması oluşmasını sağlamak hedefiyle gizli müşteri uygulamasını başlatacağız.”

GÖNÜLLÜ OLARAK YAPILACAK

“Gizli müşteri uygulaması ile ilgili öncelikle ifade etmek istediğimiz husus, bu uygulamanın bir ücret karşılığı değil gönüllü olarak yapılacak olması. Burada toplu ulaşımı kullanan vatandaşlarımızla iş birliği yaparak eksik ve hataları düzeltmeyi amaçlıyoruz. Dolayısıyla bu hizmetin karşılığı, kaliteli toplu ulaşım hizmeti olacak.”

HER HAT VE BÖLGEDEN GİZLİ MÜŞTERİLER BELİRLENECEK

“Gizli müşteri olmak isteyen vatandaşlarımız https://ebelediye.inegol.bel.tr/anket/getir/NTA5 linki üzerinden formu doldurup başvuru yapmış olacaklar. Ardından ekiplerimiz bu formları inceleyip tüm bölge ve hatlardan yeterli sayıda gizli müşteriyi belirleyecekler. Seçilen kişilerle iletişime geçerek kendilerine toplu ulaşım ile ilgili anketler, formlar göndereceğiz. Gizli müşteriler yolculuk esnasında bu anketlerde yer alan hususlara dikkat ederek toplu ulaşım kalitesini ölçüş olacaklar. Belediyemiz ile paylaşılacak bu raporlarla bizler de gerekli dokunuşları, atılması gereken adımları atarak toplu ulaşımın kalitesini arttırmak adına düzenlemeler yapacağız. Şehrimiz adına önemli bir konu olan toplu ulaşım gizli müşteri uygulamasında yer almak isteyen vatandaşlarımızı ilgili linkler üzerinden başvuru yapmaya davet ediyorum.”

KİMLİKLER GİZLİ TUTULACAK

“Toplu ulaşımda konforu artırmayı hedefleyen bu çalışmada bizimle gönüllü olarak görev alacak vatandaşlarımızın kimlikleri kurumumuzda yetkili birkaç kişi dışında kimse tarafından bilinmeyecek. Gizli müşteriler her gün toplu taşımayı kullanan fabrikada çalışan bir ağabeyimiz, her gün toplu taşımayla okula gidip gelen bir öğrenci ya da halkın içerisinden herhangi biri olabilir. Bu da aynı zamanda sürekli bir denetlenme durumundan dolayı hizmet kalitesinde doğrudan bir iyileşmeyi de sağlamış olacak.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe’de 03 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Yaz Kur’an-ı Kerim kursları düzenlenen programla son buldu.

Kartepe Belediyesi’nin desteği ile İlçe Müftülüğü ve İlçe Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Yaz Kur’an-ı Kerim Kursları Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen kapanış programı ile sona erdi.

GENİŞ KATILIM

Yaz Kur’an-ı Kerim Kursları kapanış programına Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı, Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, İlçe Müftüsü Ahmet Nuri Bayraktutan, Fatih Sultan Mehmet Mahalle Muhtarı Alaattin Küçük, veliler ve öğrenciler katıldı.

5 BİN 200 ÖĞRENCİ EĞİTİM ALDI

Kartepe’de 03 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Yaz Kur’an-ı Kerim Kurslarında bu yaz döneminde 5 bin 200 öğrenci eğitim aldı.

YAMLI VE KOCAMAN’A TEŞEKKÜR

Yaz Kuran Kursları kapanış programı Kur’an-ı Kerim Tilaveti’nin okunması ile başladı. Programda konuşan Kartepe İlçe Müftüsü Ahmet Nuri Bayraktutan “Evlatlarımızın İslâm’ı doğru bir şekilde öğrenerek yetişmeleri için Kur’an-ı Kerim’i hem okumaları hem de anlamaları için gayret sarf eden velilere, görevli tüm hocalarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizlere verilen destekleri için Kartepe Kaymakamımız Ömer Hilmi Yamlı ve Kartepe Belediye Başkanımız M. Mustafa Kocaman’a çok teşekkür ederim” açıklamasında bulundu. 

YAMLI VE KOCAMAN ÖDÜLLERİ VERDİ

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, “Evlatlarımızı, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. İnşallah bizler de elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Geleceğimiz olan evlatlarımız için çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Programın sonunda Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı ve Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerini verdiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şile Bezi’nin üretim sürecinin A-La Kadınlar Plajı’nda birebir canlandırıldığı “Ritüelleriyle Şile Bezi” Etkinliğinde Türkiye Cumhuriyet’inin 100. Yılı anısına özel olarak kök boyalarla hazırlanan 100 metre uzunluğunda Şile Bezi, sahilde tüm davetlilerin de katılımıyla denizde yıkandı.

Tarihi 150 yıllık öncesine dayanan Şile Bezi, İstanbul’un coğrafi işaretli ilk değeri olarak, geçmişi geleceğe taşımaya devam ediyor. İstanbul Kalkınma Ajansı Desteği ile Şile Belediyesi tarafından projelendirilen Şile Bezi Kolektif Tasarım Merkezi ve Şile Bezi Kırsal Kadın Kooperatifi, kadınların yüzyıllar öncesine dayanan emeğini dünyaya tanıtacak. 

Türkiye’nin en köklü festivalleri arasında yer alan ve bu yıl 34’üncüsü düzenlenen Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali’nde gerçekleştirilen “Ritüelleriyle Şile Bezi” etkinliğinde şile bezinin üretim süreci birebir canlandırıldı.  A-la Kadınlar Plajı’nda Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın katılımıyla gerçekleştirilen etkinliğe, Kaymakam Mehmet Nebi Kaya, Garnizon Komutanı Albay Mehmet Sutaşır’ın yanı sıra davetliler katıldı.  Şile Bezi Dokuma Atölyesi’nde çalışan kadınların sahilde kurulu ocak ve tezgahlarda üretim sürecini canlandırdığı “Ritüelleriyle Şile Bezi” etkinliği davetliler tarafından büyük bir ilgiyle izlendi. 

Şile Bezi Üretim Tesisimizi 2 ay içinde Açacağız

Şile Bezi’ni dünyaya tanıtmak için çıktıkları yolda yapılan önemli çalışmaları hatırlatan Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, “Şile Başkanı olduğumda bir hayal kurduk. Bu hayali gerçekleştirmek için de ciddi adımlar attık, projeler ürettik.  Köy atölyelerimizde eğitimler verdik, bez üretimine başladık. Şimdi ürünlerimizi çıkarmak ve ürünlerimizin çok daha büyük projelerin içinde yer alabilmesi adına İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği ile belediyemiz tarafından projelendirdiğimiz Kolektif Tasarım Merkezi’mizi hayata geçirdik. Sırada temelleri geçtiğimiz yıl atılan Şile Bezi Üretim Tesisimiz var. Onun açılışını 2 ay içinde yapacağımızı buradan müjdeliyorum” dedi. 

Şile Bezi’mizi Dünyaya Tanıtacağız

İSTKA tarafından desteklenen ve Şile Belediyesi tarafından projelendirilen Kolektif Tasarım Merkezi’nde gerçekleştirilen eğitimlerde kısa sürede yüzlerce kadının üretim süreçlerine dahil olduğunu da kaydeden Başkan Ocaklı, “Bu merkezimizde kadınlarımıza girişimcilikten, e-ticarete, moda tasarımından, yaratıcılığa, workshoplardan, keçe boyama, baskı tekniklerine kadar birbirinden farklı atölyeler düzenliyoruz. Tüm bu çalışmalarımızın hepsi birbiriyle koordineli projeler. Üretim Tesisimizin de hayata geçmesiyle, Şile Bezi Kırsal Kadın Kooperatifi, Kolektif Tasarım Merkezi ve üretim tesisimiz, ilçemizde çok önemli bir gücü yeniden hayata geçirmiş olacak. Şile Bezi’mizi de Şile Bezi Kırsal Kadın Kooperatifimizi de büyütecek olan sizlersiniz. Biz bu süreçte sizleri desteklemek için var gücümüzle çalışacağız. Şile Bezi’mizi hep birlikte tüm dünyaya tanıtacağız” diye konuştu.

Cumhuriyet’in 100. Yılı Anısına 100 Metre Şile Bezi

Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Doç. Dr. Mustafa Genç liderliğinde gerçekleşen etkinlikte kök boyaların kullanıldığı 100 metrelik kumaş boyama işlemi, tarihi yeniden canlandırdı. Katılımcılar sahil kenarında bir araya gelerek bezin renklerini denizde buluşturdu. Bu anlamlı eylem, sadece geçmişe saygı göstermekle kalmadı, aynı zamanda geleceğe duyulan umudu da temsil etti.

Bu seremoni, geleneksel el sanatlarının modern dünyada nasıl yaşayabileceğini ve kültürel mirasın gelecek kuşaklara nasıl aktarılabileceğini vurguladı. Geçmişin ve geleceğin ritmi, renkleriyle denizde dans ederken, katılımcılar unutulmaz bir anıya imza attı. Şile Bezi Seremonisi, Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamalarında geleceğe ışık tutan bir etkinlik olarak tarihe geçti. 

150 Yıllık Bir Mirasın Hikayesi

Şile Bezi Ritüelinin ardından ise A-La Kadınlar Plajı’nda “150 Yıllık Bir Mirasın Hikayesi” konulu söyleşi düzenlendi. Söyleşiye, Dr. Öğr. Üyesi Nursen Geyik Değerli, Doç. Duygu Atalay Onur, Dokuma Sanatçısı ve Tasarımcı Fırat Neziroğlu, Hüner Aldemir, Doç. Dr. Mustafa Genç, Emre Bağlar,  Özlem Şahin ve Ayşe Taşpınar konuşmacı olarak katıldı.  2 oturum halinde düzenlenen söyleşide, Şile Bezi’nin tarihi geçmişinden, modern uygulamalarına, dokuma sanatından, Anadolu’nun mirası kök boyaya ve markalaşmaya kadar pek çok farklı konu ele alındı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eğitime yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Selçuklu Belediyesi, bu alandaki desteğine bir yenisini daha ekliyor. Bosna Hersek ile sürdürülen gönül bağı ve iş birliği çerçevesinde Türkiye’den Bosna’ya İngilizce dil eğitimi için öğrenci gönderiliyor. Proje Selçuklu Belediyesi, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi ve Saraybosna Eğitimi Geliştirme Vakfı(SEDEF) arasında imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Bu iş birliği kapsamında Selçuklu ilçesinde 2022-2023 eğitim-öğretim dönemini yüksek başarıyla tamamlayan 50 öğrenci 2 haftalık ve 4 haftalık sürelerle İngilizce eğitimi görecek.

Öğrencilerin eğitim göreceği süre boyunca ulaşımdan konaklamaya kadar birçok konuda ihtiyaçları Selçuklu Belediyesi tarafından karşılanacak. İngilizce becerilerini uluslararası nitelikte bir üniversite ortamında geliştirme imkânı edinen öğrenciler İngilizce eğitimlerinin yanı sıra hafta sonları Bosna-Hersek’te bulunan ve tarihi öneme sahip olan Mostar, Travnik ve Srebrenitsa gibi noktaları ziyaret edecek. Bu proje ecdat yadigârı Bosna Hersek ile ülkemiz arasındaki gönül köprüsünün daha da güçlenmesine vesile olacak.

Eğitime yaptığı desteği uluslararası boyuta taşıyan Selçuklu Belediyesi yine yakın zamanda Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) ve Yunus Emre Enstitüsü iş birliğindeki projeyle Saraybosna’ya bağlı Donji Vakuf’a Türkçe Sınıfı açmış ve Srebrenitsa’da Bosnalı yetim çocukların eğitimine katkı sağlamak için bir araç tahsis etmişti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Xbox Game Pass’in aylık oyunları 2 kümede açıklanıyor malum, bu ayın 2. kümesi da açıklanmış bulunuyor. Bu sefer kısa bir liste bekliyor bizleri.

• Everspace 2 (XCloud ve Xbox Series)
• Firewatch (XCloud, Xbox ve PC) – 17 Ağustos
• The Texas Chain Saw Massacre (XCloud, Xbox ve PC) – 18 Ağustos
• Sea of Stars (XCloud, Xbox ve PC) – 29 Ağustos
• Gris (XCloud, Xbox ve PC) – 5 Eylül

Listede çıkış gününde Game Pass’e eklenecek 2 oyun bulunuyor; The Texas Chain Saw Massacre ve Sea of Stars. Bunlardan birincisine pek istekli olmasam da ikincisi, Sea of Stars, merakla beklediğim oyunlardan. PS Plus kütüphanesine de Game Pass kütüphanesine de eklenecek çıkış gününde.

Firewatch; daha evvel de Game Pass kataloğunda yer alan oyunlardandı. Artık bir kere daha oyun kütüphanesine eklenecek. Başarılı indie oyunlardan birisi olduğunu söyleyebiliriz. Bugüne kadar oynamamışsanız, kesinlikle göz atın derim.

Ve geldik listenin benim için en özel oyununa; Gris. Bu oyunu bulduğum her fırsatta övüyor, övmelere doyamıyorum. Ancak bence bunu sonuna kadar hak ediyor. İncelemenin son karar kısmında “Aşkla yapılan ve kendine aşık ettirebilecek bir oyun GRIS” demiştim; bugün de tıpkı fikirdeyim. Anlattığı kıssa, bu kıssayı anlatış biçimi, süper görselleri, bu süper görsellerle çok uyumlu müzikleri… Her ayrıntısıyla dört dörtlük bir oyun bence. Oynayın, oynatın sevgili Oyungezerler, pişman olmazsınız.

Gelelim 31 Ağustos itibariyle Game Pass kütüphanesinden ayrılacak oyunlara. O liste de şu formda:

• Black Desert (XCloud ve Xbox)
• Commandos 3 – HD Remaster (XCloud, Xbox ve PC)
• Immortality (XCloud, Xbox ve PC)
• Nuclear Throne (XCloud, Xbox ve PC)
• Surgeon Simulator 2 ((XCloud, Xbox ve PC)
• Tinykin (XCloud, Xbox ve PC)

Burada bilhassa Immortality’ye dikkatinizi çekmek isterim. FMV çeşidinin son zamanlardaki en düzgün örneklerinden birisi. Sam Barlow, bu işi ne kadar âlâ yaptığını bir defa daha göstermiş oldu. Game Pass kütüphanesinden ayrılmadan evvel kesinlikle oynayın.

Böylece Ağustos ayını da geride bırakacağız. Eylül ayında Game Pass’e gelecek en büyük oyunu şimdiden biliyoruz esasen, Starfield. Ona hangi oyunlar eşlik edecek bakalım. Merakla bekliyoruz, yakından takipteyiz.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Veysel Yayan Çin Halk Cumhuriyeti’nden yapılan çelik ithalatına dikkat çekerek, mevzuya dair tahlil teklifinde bulundu.

Bloomberg HT yayınına katılan Yayan “İlk 6 ayda çelikte ihracat yüzde 46,5 düştü. Bu da 4,5 milyar dolarlık bir düşüşe tekabül ediyor. Yıllıklandırılmış düşüş 9 milyar dolarda. Bu, 2022 yılının esasen yüzde 22 oranında gerilemiş bulunan ihracat sayılarının bile 9 milyar dolar altındayız manasına geliyor” tabirlerini kullandı.

Yayan “ABD ve AB’nin uygulamalarına baktığınızda kendi iç piyasasına yönelik bir düzenleme çabası içerisindeler. İthalata yalnızca gereksinimleri oranında, çok ölçüp biçtikten sonra müsaade vermeye yönelik bir gayretleri var. Bizim Çin Halk Cumhuriyeti’nin atıl kapasitelerini Türkiye’den desteklemek üzere bir maksadımızın olmaması gerekiyor. Çin Halk Cumhuriyeti şu anda dünyanın açık orta en büyük çelik üreticisi. Orada inşaat kesiminde daralma kelam konusu ve üretim fazlası oluşuyor. Bu oluşan fazlaları ülkemiz üzere açık kapı siyaseti izleyen ülkelere yönlendirmek yerine talepteki daralma oranında üretimde de daralmayı seçmesi halinde bir yönlendirme yapılması gerekiyor. 2015 yılında bu yapılmıştı” biçiminde konuştu.

Yayan “Bizim piyasamızda Çin Halk Cumhuriyeti’nden gerçekleşen ithalat, bu yılın birinci 6 ayında 2021 yılındaki sayısı 4,5 kat geride bırakmış durumda. Yıllık olarak baktığımızda 10 mislinin üzerinde bir artış var. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Özgür piyasa siyaseti uyguluyoruz. Bunun dünyanın uygulamalarına paralel halde rehabilite edilmesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan Yayan atılacak adımlarla Türkiye’nin dış ticaretinin önümüzdeki aylarda çok daha istikrarlı bir yapıya kavuşabileceğini düşündüğünün de altını çizdi.

Cem Zeytin halka arz olacağını duyurdu. Cem Zeytin’den yapılan açıklamada Sermaye Piyasası Kurulu’na yapılan müracaatın incelenmekte olduğu ve şimdi onaylanmadığına yer verilirken onay verilmesini takiben izahnamenin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayımlanacağı kaydedildi.

Şirketin halka arzında toplamda 120 milyon lotluk arz ve 20 milyon lotluk ek satışlar yapılacağı belirtildi.

Sabit fiyat üzerinden yapılacak halka arzda kişisel yatırımcıya eşit biçimde dağıtılacak. Halka arzın Ak Yatırım aracılığıyla gerçekleştirileceği belirtilirken halka açıklık oranının ise yüzde 35 olacağı söz bildirildi.

Yapılan açıklamaya nazaran halka arz edilecek lotların yüzde 60’ına karşılık gelen 72 milyon lot ferdî yatırımcıya 48 milyon lot ise yurt içi kurumsal yatırımcıya tahsis edilecek.

PAMEL, kâr payı ödemesi yapacağını açıkladı.

Gerçekleşen genel kurul toplantısının ardından temettü/kâr payı ödemesine ilişkin kararı açıklayan Pamel Yenilebilir Elektrik Üretim (PAMEL), Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) şu bilgileri paylaştı;

Genel Kurulda alınan karara göre şirketin geçmiş yıllarda zarar etmesi sebebiyle net dönem karları geçmiş yıllar zararlarıyla karşılaştırılacak ve nakit temettü ödenmeyecek. Bu karar Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) 16 Ağustos 2023 tarihinde Pamel Yenilebilir Elektrik Üretim A.Ş. (PAMEL) tarafından duyuruldu.

PAMEL hissesi, 15 Ağustos 2023 tarihinde 177.9 TL’den kapanış yapmıştır. Hisse, 10 günlük hareketli ortalamaların altında seyretmektedir. Hisse, 2023 yılı içerisinde en yüksek 413.7 TL’yi görmüş, ancak sonrasında düşüş trendine girmiştir.

PAMEL hissesinin şu anki fiyatı 176.8 TL olarak gösterilmektedir. Hisse, bugün 174.3 TL ile 181.7 TL arasında işlem görmüştür. Hisse, önceki kapanışa göre -1.1 TL veya -0.6183% düşüş kaydetmiştir. Hisse, 52 haftalık en yüksek fiyatı olan 413.7 TL’ye göre -57.25% değer kaybetmiştir.

Pamel Yenilebilir Elektrik Üretim A.Ş. (PAMEL) Faaliyeti Nedir?

Pamel Yenilenebilir Elektrik Üretim (PAMEL), yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren bir şirkettir. Şirket, 2007 yılında kurulmuş olup, Borsa İstanbul’da PAMEL koduyla işlem görmektedir.

Şirketin portföyünde, Adıyaman ve Erzurum’da yer alan toplam 14,436 MW kurulu güce sahip iki hidroelektrik santrali ve Ankara, Bala’da yer alan toplam 4,01856 MW kurulu güce sahip dört güneş enerjisi santrali bulunmaktadır.

Şirket, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak elektrik üretimi yapmakta ve Türkiye’nin enerji ihtiyacına katkıda bulunmaktadır.

Bu makale ilk olarak halkaarz.net üzerinde yayımlanmıştır

Voleybol Efeler Ligi gruplarından Bursa Büyükşehir Belediyespor, 24 yaşındaki orta oyuncu Ahmet Samet Baltacı’yı takımına kattı.

Kulüpten yapılan açıklamaya nazaran, 2023-2024 döneminde Balkan Kupası’nda da uğraş edecek Bursa Büyükşehir Belediyespor, dış transferde Ahmet Samet Baltacı ile anlaştı.

Ahmet Samet Baltacı, geçen dönem Develi Belediyespor forması giymişti.

Türkiye Hentbol Federasyonu tarafından Amasya’da düzenlenen Küçük Mini Hentbol Türkiye Şampiyonası’na katılan 10 yaşındaki ikizler Ayça Su ve Tuğçe Naz ile 7 yaşındaki kardeşleri Aslı Gönenç, tıpkı ekipte oynuyor.

Küçük Mini Hentbol Türkiye Şampiyonası, Amasya Spor Salonu’nda farklı vilayetlerden 15 grubun iştirakiyle devam ediyor.

Şampiyonaya katılan ekiplerden Adana Kenan Çetinel İlkokulu Hentbol Kadrosu’nda ise üç küçük kız kardeş, gruplarının başarısı için omuz omuza çaba veriyor.

“ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUZ”

İkizler Ayça Su ve Tuğçe Naz ile kardeşleri Aslı Gönenç, gelecekte isimlerinden kelam edilen sportmenler olmak istiyor.

Küçük atletleri karşılaşmada anneleri de yalnız bırakmıyor.

Anne Neslihan Gönenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üç çocuğu olduğunu, Adana’da yaşadıklarını, kızlarını küçük yaşta spora yönlendirdiklerini söyledi.

Spora ilgisi olan kızlarının hentbolda başarılı olduğunu belirten Gönenç, “Üç kızım var. Onların gelecekte de başarılı olmalarını istiyoruz. Ayça bilhassa ileride ulusal kadroda olmayı çok istiyor. İnşallah kızlarımın başarılı bir biçimde ülkemizi temsil etmelerini istiyorum.” diye konuştu.

Yedi yaşındaki Aslı Gönenç de “Üç kız kardeş tıpkı kadroda oynuyoruz. Şampiyon olmak istiyoruz.” sözlerini kullandı.

Investing.com – İngiltere’de Temmuz ayı enflasyonunun %0,4 oranında düşmesiyle yıllık enflasyonun %6,8’e çekilmesi, sterlinde yükselişi tetikledi.

İngiltere TÜFE verisi aylık bazda Ocak ayından sonra ilk kez ekside gelirken yıllık bazda düşüş eğiliminin hızlandığı görüldü. Böylece manşet enflasyon Birleşik Krallık’ta beklentilere paralel geldi, ancak çekirdek enflasyondaki direnç İngiltere Merkez Bankasını düşündürmeye devam ediyor. 

Sterlin/dolar, enflasyon verisinin açıklanmasının ardından güne yükselişle başladı. Sterlin dolar karşısında yükselirken yeniden 1,27 dolar bandına adım atarak günlük bazda %0,3 oranında değer kazandı. Son bir aylık periyotta dolar karşısında gevşeyen GBP’nin, bu hafta pozitif eğilime sahip olmasına rağmen henüz kısa vadeli düşüş eğilimini tersine çeviremediği görülüyor.

Euro/sterlin ise sterlin lehine devam ederek geçen haftanın son iş gününden bu yana düşüş eğilimini sürdürüyor. Buna göre EUR/GBP, son 4 işlem gününde %1’in üzerinde düşüşle 0,8565 seviyesine çekildi. Bu bölge Temmuz ayındaki geri çekilmede korunurken paritenin yatay hareketini destekledi. 

Çekirdek enflasyon yapışkan kalmaya devam ediyor

Manşet enflasyondaki düşüşe rağmen enerji ve gıda gibi kalemlerin dışarıda tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon, Birleşik Krallık’ta da yüksek kalmaya devam ediyor. Açıklanan verilere göre çekirdek enflasyon Temmuz ayında yıllık %6,9 seviyesinde sabit kaldı. Diğer yandan Birleşik Krallık’ta ücret artışlarının güçlü devam etmesi, %2’lik enflasyon hedefine ulaşma konusundaki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.

Mevcut durum İngiltere Merkez Bankasının sıkılaştırıcı para politikasına devam ederek ekonomiyi yavaşlatma çabalarına devam etme olasılığını yükseltiyor. Bu bağlamda bankanın Eylül ayında 25 baz puanlık faiz artışına kesin gözüyle bakılırken artışın 50 baz puan olma ihtimali de dile getirilmeye başladı.  

Diğer yandan yatırımcılar, merkez bankasının fiyat üzerinde baskı oluşturan unsurları kırmaya yönelik nasıl önlemler alacağını yakından takip etmeyi sürdürecek.

Olimpiyat şampiyonu ulusal güreşçi Taha Akgül, mesleğinde kıymetli muvaffakiyetler elde etmek isteyen gençlere kesinlikle karakucak güreşi yapmalarını önerdi.

Mesleğinde 10 Avrupa, 3 dünya ve 1 olimpiyat şampiyonluğu yaşayan Taha Akgül, Klasik Muhsin Yazıcıoğlu 1. Büyükler Karakucak Güreş Şenliği Türkiye Şampiyonası’nı izlemek için geldiği Sivas’ta, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Muhsin Yazıcıoğlu ismine düzenlenen tertibin çok kıymetli olduğunu vurgulayan Akgül, “Büyük güreşçiler buraya gelerek yarıştı. Hepsi ulusal kadrodan arkadaşımız. Bu tertibin Muhsin Yazıcıoğlu ismine olması da hoş zira Muhsin Yazıcıoğlu güreşi çok seviyordu. Bütün karakucak güreşlerine geliyordu. Kara kucak güreşlerini çok farklı seviyordu.” dedi.

– “Çayır çok önemli”

Taha Akgül, kendisinin de karakucak kökenli bir güreşçi olduğunu belirterek, “Ben de buradan yetiştim. Bu nedenle bu tertibin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Olimpiyat şampiyonluğu buradan geçiyor. Genç kardeşlerimize de söyledim. ‘Ben de sizin üzere çayırdan yetiştim’ dedim. Çayır çok kıymetli, sıkı güreş yapmaları, kendilerini göstermeleri gerekiyor. Bu tertip bunun için çok değerli.” diye konuştu.

Sivas’ta düzenlenen tertip için günü birlik geldiğini aktaran Akgül, 16-24 Eylül tarihlerinde Sırbistan’ın başşehri Belgrad’da düzenlenecek Dünya Güreş Şampiyonası’nın hazırlıkları için tekrar kampa döneceğini söyledi.

Akgül, çok değerli bir süreçte olduğunu lisana getirerek, “Yememe, içmeme her şeyime dikkat etmem gerekiyor. İnşallah 4. kere dünya şampiyonu olup olimpiyat vizesi almak istiyorum. Bu nedenle gerilimli ve son 3-4 yılın en güç karşılaşması olacak. Elimizden gelenin en düzgününü yapıp, bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum.” tabirlerini kullandı.

– “Güreşi hayatımın merkezine aldım”

Temel maksadının olimpiyat vizesi olmadığına değinen Taha Akgül, “Önemli olan olimpiyatlara gidip orada şampiyon olmak. Olimpiyatlara katılmak muvaffakiyet değildir, orada şampiyon olmak muvaffakiyettir. İnşallah orada şampiyon olmak istiyorum.” dedi.

Akgül, 2024’te Paris’te düzenlenecek olimpiyat oyunlarının kendisinin en büyük maksadı, hayali olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

“Önümüzde hoş bir meslek var. Bu mesleği hoş halde noktalamam ve taçlandırmam gerekiyor. Bu nedenle her şeyime dikkat ediyorum. Özel yaşantıma, dinlenmeme, yememe, içmeme. Güreşi hayatımın merkezine aldım. Büsbütün gayem Paris, bütün yaşantımı oraya nazaran ayarladım. İnşallah Rabbim yanımızda olur, altın madalyayı nasip eder, bu mesleği de inşallah bu halde taçlandırırız.”

2023 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 4,8 oranında artan Konut Fiyat Endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 95,9, reel olarak ise yüzde 38 oranında arttı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

Foreks Haber Merkezi

İmamoğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

Hibya Haber Ajansı

Akbank, ağustos ayında Axess ve Wings sahiplerine özel, 8.700 TL’yi aşan chip-para, 290.000’e varan Mil Puan, %65’e varan indirim fırsatları ve taksit kampanyalarını Juzdan uygulamasından sunuyor.

 Üstelik Axess veya Wings kartı olmayanlar Akbank Mobil’den hemen başvurup, kartlarını anında kullanabiliyorlar. 

Akbank, sektörde fark yaratan yeniliklere ve ürünlere imza atan Axess ve Wings okula dönüş kampanyalarıyla müşterilerine kazandırmaya devam ediyor. 30 Eylül’e kadar sürecek taksit kampanyası ile Axessliler 1.000 TL ve üzeri her ikinci giyim ve kırtasiye alışverişlerinde 50 TL, toplamda 200 TL’ye varan chip-para kazanabiliyor. Wings sahipleri ise aynı sektörlerde yapacakları her ikinci 1.500 TL ve üzeri alışverişine 6.000, toplamda 24.000 Mil Puan kazanıyor.  Kampanyadan yararlanmak için Juzdan uygulamasından kampanyaya katılmak yeterli.

Juzdan’da ayrıca Axess, Wings ve Akbank Kart sahiplerine özel yüzlerce markada geçerli chip-para, Mil Puan, indirim ve taksit kampanyaları da bulunuyor.  

Öne çıkan kampanyalar:

• 1000 TL – 15.000 TL arası peşin ve taksitli işlemlerine faizsiz ve ücretsiz 1 ay erteleme
• 750 TL – 15.000 TL arası peşin harcamalarına faizsiz, ücretsiz 2 taksit
• Market ve gıda sektörlerinde 750 TL ve üzeri ilk ve sonraki her ikinci harcamaya 30 TL, toplamda 150 TL chip-para
• 25.000 TL ve üzeri eğitim harcamalarına, harcama tutarı kadar, en fazla 100.000 Mil Puan
• 50.000 TL ve üzeri eğitim harcamasına 400 TL, 100.000 TL ve üzeri eğitim harcamasına ise 800 TL chip-para
• Market ve gıda sektörlerinde 1.250 TL ve üzeri ilk ve sonraki her ikinci harcamaya 5.000 Mil Puan, toplamda 25.000 Mil Puan
• Akbank Kart ile market, manav, kasap ve şarküteri sektörlerinde tek seferde yapılan ikinci ve sonraki 400 TL ve üzeri harcamaya 20 TL, toplamda 100 TL chip-para
• CarrefourSA’larda ve carrefoursa.com’da tek seferde yapılacak 1.500 TL ve üzeri ilk alışverişe 50 TL, 2.000 TL ve üzeri ilk alışverişe 175 TL chip-para
• CarrefourSA’larda 150 TL ve üzeri kırtasiye/okul ürün grubundan yapılan 2-10 taksitli alışverişe 2 ay erteleme
• Koton’da 1.500 TL ve üzeri alışverişte 150 TL, toplamda 300 TL chip-para
• Teknosa’da 2 ve 7 taksitte +2, 8 taksitte +4 taksit
• Otomotiv & lastik firmalarında 300 TL ve üzeri 2 taksitli alışverişlerde +2, 3 taksitli alışverişlerde +3, 4-8 arası taksitli alışverişlerde +4 taksit
• Gürgençler mağazalarında 12 aya varan taksit
• Ecrou’da 6 aya varan taksit
• Troy’da 6 aya varan taksit
• Seçili otellerde 2-8 arası taksitli harcamada +4 taksit
• TURSAB üyesi firmalarda 2 taksitte +1, 4-9 arası taksitte +4 taksit
• Koton’da peşin fiyatına 6 aya varan taksit

Henüz Axessli olmayanlar için ayrıca yüksek kazançlı bir kampanya da bulunuyor. 31 Ağustos’a kadar ilk kez Axess sahibi olacaklar, 15 Eylül’e kadar yapacakları her 1.500 TL ve üzeri market, giyim ve elektronik alışverişinde 250 TL chip-para, toplamda 2.000 TL’ye varan chip-para kazanabiliyor. Üstelik, cebe inen Axess’e başvuranlar, kartlarını anında internet alışverişlerinde ve mobil ödemelerde kullanmaya başlayabiliyorlar. Kampanyadan yararlanmak için Axess’e başvurduktan sonra, Juzdan uygulamasından ilgili kampanyaya katılım yeterli oluyor.

İlk kez Wings sahibi olacaklar için de özel bir kampanya sunuluyor. 31 Ağustos’a kadar ilk kez Wings sahibi olacaklar; 15 Eylül’e kadar yapacakları her 2.000 TL ve üzeri harcamaya 10.000 Mil Puan, toplamda yurt içinde 1.000 TL, yurt dışında 2.000 TL uçak bileti değerinde kullanılabilecek 100.000’e varan Mil Puan kazanıyorlar. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Phasmophobia, “Ascension” isimli yeni güncellemesi ile adeta çehresini değiştirmeye hazırlanıyor. Kinetic Games grubunun duyurduğu yeni güncelleme ile birlikte oyundaki her şey değişim geçirecek. Yeni güncelleme 17 Ağustos’ta gelecek ve “Progression 2.0” isimli yeni bir sisteme konut sahipliği yapacak.

Oyunun temelinde hiçbir değişiklik yok. Yani yeniden arkadaşlarınızla toplaşıp, dehşet dolu anlar yaşayacaksınız. Ama bu anlarda topladığınız deneyimler ve edindiğiniz kaynaklar, daha fazla geliştirme opsiyonu için kullanılabilecek. Hatta güncelleme ile birlikte ilerlemeleriniz de sıfırlanacak. Zira stüdyo, bu sistem ile yine başlamanızı istiyor.

Sıfırdan başlamak sandığınız kadar berbat değil elbette. Hatta bu “wipe’tan” evvel oyunda ilerlemiş olan oyunculara ufak bir jest de yapılacak.

Tabii değişim sert ve güçlü geliyor. Öncelikle takım yeni hayalet modellemeleri ve animasyonları oluşturmuş. Oyunda artık yeni vazifeler ve toplanabilecek yeni belgeler/kanıtlar bulunuyor. Yeni lokasyonlar, etkileşime geçebileceğiniz yeni eşyalar ve -en önemlisi- yeni hayalet tipleri oyuna eklenecek.

Bir öteki değerli değişim de ekipmanlara geliyor. Bundan bu türlü her ekipman tipi, kullanıldıkça gelişen bir yapıya sahip olacak. Her ekipman Tier 1’den başlayarak, Tier 3’e kadar yükselebilecek. Yükseldikçe de kullandığınız aygıt yeni özellikler açarak daha güçlü hale gelecek.

Ne dersiniz, Phasmophobia’ya geri dönme vakti geldi mi?

Nubank (NYSE:NU) hisseleri, şirketin sağlam bir dizi gelir raporu yayınlaması ve olumlu analist yorumları kazanmasının ardından Çarşamba günü piyasa öncesi yükseldi.

Nubank ikinci çeyrekte 224,9 milyon dolar net gelir elde ederek bir önceki yılın aynı döneminde kaydedilen 29,9 milyon dolarlık zarardan önemli bir dönüş yaptı. Analistler 146,6 milyon dolar net gelir bekliyorlardı.

Hisse başına kazanç (EPS) bir önceki yılki 0,64 sentlik zarardan 4,6 sente yükseldi. Revenue çeyrek için 1,78 milyar dolarlık konsensüsün üzerinde 1,87 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Çarşamba günü açılış öncesi hisseler yaklaşık %3 değer kazandı.

Toplam mevduat 18 milyar dolara ulaşarak bir önceki yıla göre %35’lik bir artış gösterdi ve 17,21 milyar dolarlık tahmini aştı. Toplam müşteri sayısı 83,7 milyona yükseldi.

Susquehanna analistleri sonuçların Nubank’ın “kredi verme ortamında rahat göründüğünü” gösterdiğini söyledi.

“Tahminlerimizi buna göre yükseltiyoruz ve Pozitif notumuzu ve 10 dolar fiyat hedefimizi yineliyoruz” dediler.

Bank of America Analistler şunları ekledi:

“Sonuçlar, ARPAC genişlemesi ve sıralı verimlilik kazanımları gibi iyileşen işletme eğilimlerini yansıttı. Bununla birlikte, değerlemeyi 6,6x takip eden F/B ile adil olarak gördüğümüz için Nötr notumuzu koruyoruz.”

Seferihisar Belediyesi’nde, 480 işçiyi kapsayan toplu iş görüşmeleri sona erdi. İşçi maaşlarına, en az yüzde 70 oranında zam yapıldı. En düşük işçi maaşı 8 bin 800 TL’den, 16 bin 750 TL’ye yükseldi. Maaşlar, her 6 ayda bir TÜFE oranında artırılacak.

Devlet memurlarına yapılacak maaş zamlarıyla ilgili tartışmalar devam ederken, İzmir’in Seferihisar Belediyesi ile DİSK Genel İş 4 No’lu Şube arasında süren ve 480 işçiyi kapsayan toplu iş görüşmeleri sona erdi. Varılan anlaşmayla belediye işçilerine, Temmuz ayından geçerli olmak üzere yüzde 70 zam yapıldı.

Seferihisar Belediyesi Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen toplu iş sözleşmesi imza törenine Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Seferihisar Belediye Başkan Yardımcıları Yelda Celiloğlu ve Gökhan Pehlivan, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, DİSK Genel İş Sendikası İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Aydın Tekin, Şube Sekreteri Erdal Yay, Şube Disiplin Kurulu Başkanı Heval Yeşilyurt, İşçi Baş Temsilcisi Mehmet Ali Uzun, Gamze Altıner ve Necati Karakuyu ile belediye işçileri katıldı. Sözleşmeyle, bekar bir işçinin 8.800 TL olan en düşük maaşı, mesailer hariç 16 bin 750 TL’ye yükseldi.  .

PİS KOKU PRİMİ VERİLECEK

Sözleşme kapsamında ayrıca temizlik işlerinde araç arkasında çalışan işçilerle, park bahçe biriminde çalışan işçilere “pis koku” primi verilecek. Eşi çalışmayan işçiye ise 657 sayılı devlet memurlarına verilen miktar kadar yani 1.158 TL, aile ve çocuk yardımı yapılacak.

DİSK Genel İş 4 No’lu Şube Başkanı Aydın Tekin, “Seferihisar Belediyesi Jeotermal Şirketinde 480 üyemizin bu seneki ücretlerini, geçen yıla göre yüzde 70 artırdık. İş barışını sağlamak adına işçilerimizin işlerini dört gruba ayırdık. Bekar ve çocuksuz bir işçinin bankamatikten çekeceği aylık, 16.750 TL ile 20.000 TL arasında olacak. Enflasyon karşısında ezilmek istemiyoruz. Bu sebeple her altı ayda bir TÜFE artı refah payı konusunda anlaşma sağladık. Hepimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“6 AYDA BİR İYİLEŞTİRME YAPILACAK”

Seferihisar Belediye Başkanı  İsmail Yetişkin de, “Bu çalışmalarımız hep birlikte kademe kademe gerçekleşti ve büyük bir mücadele harcadık. Emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bu ekonomik koşullara rağmen, daha fazla ücret vermek isterdik. Verebileceğimiz en yüksek ücreti vermeye çalıştık. Ayrıca, 6 ayda bir iyileştirme de yapacağımızı belirttik. Hepinize teşekkür ediyorum. Sizlerle beraber çalışmaktan, yol almaktan çok mutluluk duyuyorum. Hayırlı olsun” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası alanda bilgi ve tecrübesiyle model olmayı sürdüren Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ortaklığıyla Acil Durum ve Afet Müdahaleleri Eğitim Programı kapsamında Bangladeşli itfaiyecilere Temel İtfaiye Eğitimi ve Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer Olaylara Müdahale Eğitimi verdi.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Acil Durum ve Afet Müdahaleleri Eğitim Programı (ADAMEP) kapsamında dünyanın farklı ülkelerindeki itfaiyecileri eğitmeye devam ediyor.

Milli Savunma Bakanlığı KBRN Savunma ve Güvenlik Tugay Komutanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Konya Büyükşehir Belediyesi ile Bangladeş İtfaiye ve Sivil Savunma Eğitim Merkezi ortaklığıyla gerçekleştirilen eğitim programına Bangladeş’in farklı bölgelerinde görevli itfaiye ve kurtarma personeli katıldı.

TEORİK VE UYGULAMALI EĞİTİMLER VERİLDİ

7 günlük eğitim programında; yangına müdahale, kentsel arama kurtarma, trafik kazasına müdahale, kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer (KBRN) ve Uluslararası Afet Yönetimi, olay yeri inceleme konularında teorik ve uygulamalı eğitimler verildi. Bangladeşli itfaiyecilerin uzman eğitmenler gözetiminde katıldığı tatbikatta gerçeğini aratmadı. Ayrıca eğitim boyunca Türk heyeti, Bangladeş’teki çeşitli itfaiye şubelerine teknik inceleme gezileri de gerçekleştirdi.

BANGLADEŞLİ İTFAİYECİLER EĞİTİMLERİNİ BAŞARIYLA TAMAMLADI

Teorik ve uygulamalı eğitimleri başarıyla tamamlayan Bangladeş itfaiye personeline başkent Dakka’da düzenlenen törenle sertifikaları takdim edildi. Törene katılan Türkiye Cumhuriyeti Dakka Büyükelçisi Ramis Şen, Bangladeş ve Türkiye arasında artan iş birliği alanlarına dikkat çekerek iş birliğinin artarak devam edeceğini söyledi. 

Bangladeş İtfaiye ve Sivil Savunma Genel Müdürü Tuğgeneral Muhammed Main Uddin de Bangladeş ve Türkiye arasındaki derin dostluğun gittikçe arttığını görmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Sertifika törenine TİKA Dakka Program Koordinatörü Ş. Mert Barış ile birlikte, Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi, KBRN Savunma ve Güvenlik Tugay Komutanlığı ile Bangladeş’ten yetkililer katıldı.

Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi tarafından verilen Acil Durum ve Afet Müdahaleleri Eğitim Programı (ADAMEP) Temel İtfaiye Eğitimi Modülü ile Bangladeş’te yoğun şekilde yer alan tekstil sektörü başta olmak üzere fabrikalarda geçekleşen kimyasal kaynaklı yangınlarda yaşanan can ve mal kayıplarının azaltılması hedefleniyor. ADAMEP-KBRN Olaylara Müdahale Modülü ile de ülkede önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan nükleer santralde yaşanabilecek olası kimyasal, radyo aktif ve nükleer sızıntılara karşı müdahale kapasitesi artırılmış oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 8 itfaiye aracı daha almak için ihale düzenledi. İhaleye 2 firma teklif verdi

Türkiye’nin en başarılı itfaiyelerinden biri olan Kocaeli İtfaiyesi filosunu yeni araçlarla güçlendiriyor. Birçok olayda ve afette erken müdahaleyle önemli işler başaran itfaiye ekibi modern araçlara kavuşuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 8 yeni itfaiye aracı alımı için ihale düzenlendi. Büyükşehir ana hizmet binasında düzenlenen ihaleye 2 firma teklif verdi. İhalede en düşük teklif 37 milyon 950 bin TL oldu.

İTFAİYE FİLOSUNA 8 ARAÇ DAHA

Kocaeli Büyükşehir İtfaiyesi yeni gelecek tam donanımlı araçlarla filosunu daha da genişletmiş olacak. Büyükşehir İtfaiyesinin yeni alacağı 8 adet 18 metre merdivenli ve 2,5 ton su kapasitesine sahip araçlar, takviye aracı olarak görev yapacak. Ayrıca bu araçlarda ilk müdahale de yapılabilecek. Kocaeli İtfaiyesi filosunda bunlarla birlikte araç sayısını 114’e çıkarmış olacak. Teklifler komisyon tarafından değerlendirildikten 120 gün içerisinde araçlar teslim edilecek.

FİRMALAR TARAFINDAN VERİLEN TEKLİFLER

1.   Karba Otomotiv                                                 37 milyon 950 bin TL

2.   CNR Belediye Hizmet Araçları                         41 milyon TL

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören önümüzdeki üç ayda kentsel dönüşüm doğru planlanırsa beş yılda kentsel dönüşümün ülke gündeminden kalkabileceğini söyledi.

Kentsel dönüşümde mevzuat dahil işlemeyen ve engelleyici durumları bildiklerini dile getiren Prof. Dr. Gürsel Öngören, “Dönüşümün önündeki engellerin kaldırılması üç ay sürer. Türkiye dönüşüm için gerekli finans meselesini de özel sektördeki mali ve insan kaynaklarıyla çözecek potansiyele sahip, üstelik yeni yapılacak binaların yeşil bina özelliğine sahip olması ile yapılan masraf 30 yılda ülke ekonomisine geri döndürülür” dedi.

17 Ağustos Marmara Depreminin 24. yılında ülkemizde depremlerde canını kaybedenlere rahmet ve yakınlarına sabır dileyen Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören; yeni Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin hem belediyecilik geçmişi hem de daha önceki bakanlık döneminde yaptığı çalışmalar sebebiyle; 6 Şubat depreminde hasarlı olan 800 bin civarındaki konutun yenilenmesi ve 1,5 milyonu İstanbul’da olan 5 milyon depreme dayanıksız konutun sağlam konutlara dönüştürülmesi için gerekli bilgi birikimine sahip olduğunu vurgulayarak, önümüzdeki üç ayda şekillenecek olan kentsel dönüşüm planlarının doğru yapılması halinde 5 yılda kentsel dönüşümün ülke gündeminden kalkacağını söyledi. Prof. Dr. Öngören, üstelik yeni yapılan konutların, enerji kullanımı ve su tasarrufu olanağına sahip yeşil binalar olarak imal edilmesi halinde harcanan yüzlerce milyon doların uzun vadede ülke ekonomisine geri döneceğini kaydetti.

DÖNÜŞÜMDE SİSTEM DEĞİŞİYOR

Prof. Dr. Gürsel Öngören kentsel dönüşümdeki temel sorunları çözme amacıyla önümüzdeki üç ay içinde yeni kentsel dönüşüm planlarına dahil edilmesi için önerilerini şu şekilde sıraladı:

• Kentsel dönüşümde yapılacak yeni binanın özellikleri konusunda daire sahiplerinin uzlaşabilmiş olması için kanunda gereken arsa payı sahibi oranını 2/3 çoğunluktan yani %67’den , %51’e indirmek ile bina içindeki uzlaşma sürecinin kısalması mümkündür.
• Kanundaki, uzlaşmayan veya anlaşmaya karşı çıkan azınlık daire sahiplerinin hisselerinin satışı uygulaması kaldırılırsa, öncelikle bu satışlardan kaynaklanan 6 aylık zaman kaybı ortadan kalkacaktır. Öte yandan muhalif daire sahiplerinin de dairelerinin, %51’ın anlaştığı proje doğrultusunda yeni yapıda yapılması ile onların da mülkiyet hakkı korunmuş olacak ve o binada oturmaya devam edeceklerdir. Azınlık mülk sahiplerinin yeni bina yapımı veya daire paylaşımından bir zararları olduysa, özel bir idari komisyon ya da hızlı bir yargılama sistemi ile en geç iki yılda bu zararların tazmin edilmesi mağduriyeti önleyecektir.
• Kentsel dönüşümde en önemli sorun, hangi binaların riskli olup olmadığının tespitidir. İlçe belediyelerinin kendi beldesindeki riskli binaları 3 ay içinde tespit etme zorunluluğu getirilmelidir. Bu kapsamda Kanundaki riskli olarak tespit edilen binalarda 90 günlük binayı boşaltma zorunluluğunu da 2 yıla çıkarmak yararlı olacak, bu sürede dönüşüm için gereken hazırlıklar yapılacaktır. 
• Şehirlerimizin bu derece kötü görünmesinin, kötü ve çürük yapılaşmanın, bazı merkezlerdeki ekonomik ve güvenlik çöküntüsünün sebebi, belediyelerce imar planlarının kötü yapılması veya doğru yapılanların da uygulanmamasıdır. Bu nedenle Devletçe ilk yapması gereken, tüm ilçelerde bir bütünlük içinde illerdeki üniversite hocalarından da destek alarak imar planlarının üç boyutlu teknikle 6 ay içinde yenilenmesidir.
• Kentsel dönüşümde yeni yapım maliyetinin yarısının hibe kalanının kredi ile karşılandığı “Yarısı Bizden” kampanyasının, TOKİ tarafından değil, kat maliklerinin seçtiği özel sektör müteahhitleri ile yürütülmesi zaman kazandıracaktır. Zira TOKİ’nin deprem bölgesi konutları ile uğraşırken diğer yanda yılda 200 bin konutun olduğu 20 bin binanın yapımı için tüm Türkiye’de 20 bin yetkili görevlendirmesi ve bu yetkililer aracılığıyla apartmanlarda uzlaşı sağlaması olanaksızdır. Şu an bina maliklerinin kendi aralarında ve müteahhitle anlaşmak üzere olduğu pek çok projede, bu kampanya ile TOKİ’ye başvurulmuş ve süreç durmuştur. Bu kapsamda TOKİ topladığı başvuruları özel sektör müteahhitlerine yönlendirmesi süreci kısaltır. TOKİ uzlaşılan projedeki maliyet denetimi ve finansman aktarımı için maliklerle müteahhit arasında bir hakem, kolaylaştırıcı olmalıdır.
• Riskli alanlar ve rezerv alanlar belirlenmiş ve belirlenmektedir. Bu ilçelerdeki imar planları hemen yenilenmeli, kentsel dönüşüm nedeniyle evlerinden çıkanlar için mesleki STK’ların önerileri doğrultusunda buralara kısa sürede bitecek tipte, prefabrik veya çelik sistemli konutlar yaptırmaya başlanmalı, bu konutlar dönüşüm için kullanılmalı, arsası Devlette tutularak üst hakkı kullanımı kapsamında tahsis edilmelidir. Kentsel dönüşüm işi bitince bu konutların dar gelirliler için ucuz kiralanabilir konutlar olarak belediyelere devredilmesi yararlı olacaktır.
• Bakanlık yerine belediyeler; yerinde dönüşüm ve rezerv alana aktarım konusunda kentsel dönüşüm proje alanlarında uzlaşma büroları koyup, Bakanlık denetiminde ve yönlendirmesinde uzlaşma ortamını sağlamalıdır. Bunun için belediyelere uygulayacakları modeller için rehberler ve tip sözleşmeler bakanlıkça hazırlanmalıdır.
• Her ilde bir ‘Kentsel Dönüşüm Fonu’ kurulmalıdır. Kentsel dönüşüm esnasındaki gelir getirici dönüşümlerden elde edilen kaynaklar, vatandaşa verilecek deprem konutları karşılığı alınacak merkezdeki arsalar ve arsa payları, devletten, müteahhitten tazminat hakları, konut değiştirmeden kaynaklanan vatandaşın ödemeleri bu fona aktarılarak hibe ve krediler her il bazında bir bütçe doğrultusunda yönetilmelidir. Bakanlıktaki Kentsel Dönüşüm Özel Hesabı ise il fonlarının üzerinde ülkesel bir fon şeklinde il fonlarına destek olarak çalıştırılmalıdır.
• Tüm arsa ve konut değerlemeleri ve vatandaş ile mutabakatlar lisanslı değerleme kuruluşlarının belirlediği değerler üzerinden yapılmalıdır.
• Özellikle işin hibe kısmındaki geliri yaratmak için; tapu devrindeki alıcı ve satıcının ödediği %4 harç bedeli, her konut satışında lisanslı değerleme kuruluşlarına değerleme yaptırılarak hesaplanmalıdır. Böylece yıllık harç geliri en az dörde katlanacaktır.
• Devletin boş arsaları asla satılmamalıdır. Devletin mülkiyetindeki henüz tapu çıkarılmamış yerleşim yerlerine yakın dağlar, makilik alanlar imar planlaması yapılarak konut arsası haline getirilmelidir. Bu arsalar kat karşılığı olarak özel sektörle birlikte yeni konut imalatı için kullanılmalıdır. Bu kapsamda mülkiyet devri yerine 49 yıllık üst hakkı kullanımı getirilmelidir. Bu yolla ülkemizdeki konut açığı da kısa sürede ortadan kaldırılır.
• Ülkemizde özellikle merkezlerde kamu idarelerinin elindeki arsalar ve kentsel dönüşüm vasıtasıyla boşa çıkacak kıymetli arsalarda önce kamu tarafından en değerli kullanıma yönelik projeler yapılmalı, bu projeler yerli ve yabancı yatırımcılarla birlikte değerlendirilmelidir. Bu kapsamda her yıl 30 milyar dolar Devletin gelir sağlayıp, kentsel dönüşüm fonlarına aktarımı, deprem konutlarının ve kentsel dönüşümün finansman ihtiyacının önemli bir kısmının karşılanması mümkündür.
• Deprem için yapılacak konutlar ve kentsel dönüşüm için yapılacakj binalar yeşil bina niteliğinde, su tüketimini geri dönüştüren, enerji verimliliği maksimize edilmiş ve bina çatı ve cephelerinde solar sistemle enerji üreten binalar olmalıdır. Sayın Özhasehinin özel önem verdiği yeşil binalar kendisine harcanan parayı yaklaşık 30 yılda amorti etmekte ve Çevre açısından da karbon çıkışını azaltmaktadır. Böylece Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bir taşla iki kuş vurmuş olacaktır. Deprem konutlarına harcanacak 100 milyar ve kentsel dönüşüme harcanacak 400 milyar dolar ülke ekonomisine 30 yılda dönerken, bir yandan da iklim değişikliği, çevre kirlenmesi önlenmiş olacaktır.
• Ülkedeki en önemli sorun olan hukuk güvenliği ve yargı reformu yapılırsa her yıl 25 milyar dolar ilave yabancı sermaye ülkeye gelir. İlaveten kamu kesimindeki kaynak israfı önlenirse, liyakatli kişiler göreve getirilirse kamunun harcamalarında en az 40-50 milyar dolar yıllık tasarruf sağlanabilir.

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören; yukarıdaki öneriler ve Sayın Bakan’ın tespitleri ışığında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yeni bir yaklaşımla, önümüzdeki üç ay içinde kentsel dönüşümü yeniden planlamasıyla, kentsel dönüşümün asıl tarafları olan vatandaş, müteahhit ve belediyelerin 5 yıl içinde kentsel dönüşümü sona erdirebileceklerini, kentsel dönüşüm ve deprem konutlarının yapımı için gereken mali kaynağın ise yeşil bina yapımı ve özel sektördeki konunun uzmanı olan kişilerin Bakanlık çalışmalarına katkısı ile kolayca sağlanabileceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Öngören, bu vesile ile 17 Ağustos Depreminin yıl dönümünde tüm depremzedelere yeniden baş sağlığı, şifa ve sabırlar dileyerek  önümüzdeki 5 yıl içinde Ülkemizde çürük binalardan kaynaklanan can ve mal güvenliği tehlikesinin çözüleceğine olan inancını dile getirdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye, ulusal ve uluslararası düzeyde etkileyici bir yükseliş trendi içerisinde olan e-ticaret sektörü ile büyümeye devam ediyor. iyzico, Dogma Alares ve ETİD iş birliğiyle hazırlanan “2022 Türkiye E-Ticaret Ekosistemi Raporu”, Türkiye’nin e-ticaret hacminin ve işlem sayılarının her yıl artış gösterdiğini gözler önüne seriyor.

iyzico, Dogma Alares ve Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) iş birliği ile hazırlanan “2022 Türkiye E-Ticaret Ekosistemi Raporu”ndaki sonuçlar, Türkiye’nin e-ticaret sektöründeki güçlü performansını ortaya koyarak, bu alandaki büyüme ve potansiyeli vurguluyor.

Rapor sonuçları, Türkiye’nin E-Ticaret sektöründeki güçlü performansını ortaya koyarak, bu alandaki büyüme potansiyelini ön plana çıkarıyor.

Pandemi dönemindeki artışın sürdüğü raporda belirtilirken, Türkiye E-Ticaret pazarı dünya genelinde 18. sırada yer alarak büyük bir pazarın parçası haline gelmiş durumda. Pandemi nedeniyle tüketici alışkanlıklarında meydana gelen kalıcı değişiklikler, E-Ticaretin gücünü artırmaya devam ediyor. 2022 yılında dünya genelinde 5.7 trilyon ABD doları değerindeki pazar payının yüzde 5.7’si E-Ticaret tarafından elde edilirken, toplam global perakende satış içindeki payı yüzde 22 olarak belirlenmiş.

2022 yılında Türkiye’deki E-Ticaret sektörünün büyüklüğü Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yaklaşık yüzde 6’sını oluşturarak 801 milyar TL’ye ulaştı. Son beş yılda E-Ticaretin GSYİH’den aldığı pay düzenli bir artışla yüzde 2.8’e çıkarken, bu artışın yüzde 1.6’sı pandeminin etkisiyle kaydedilen büyümeye yönelik olarak kayıtlara geçti.

Türkiye’de, e-ticaret sektörünün büyüklüğü 2022’de Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yaklaşık yüzde 6’sına karşılık gelen 801 milyar TL’lik ekonomik hacme ulaştı. Son 5 yılın verilerine göre e-ticaretin GSYİH’den aldığı pay düzenli bir artışla yüzde 2.8’e yükselirken, bu artışın yüzde 1.6’sı pandemi etkisiyle kaydedilen büyümeye yönelik olarak kayıtlara geçti.

Rapor ayrıca, Türkiye’deki E-Ticaret faaliyetlerinin toplam perakende içindeki yüzde 16.5’lik payına rağmen, sektörde hala büyük bir büyüme potansiyeli olduğunu gösteriyor. E-Ticaretin günlük işlem sayılarına yönelik veriler de ilgi çekici sonuçlar sunuyor. En yoğun alışveriş dönemleri arasında Okula Dönüş ve Black Friday haftası en fazla işlem gerçekleşen dönemler arasında öne çıkıyor. Okula Dönüş döneminde ortalamanın 1.3 katı işlem gerçekleşiyor.

E-İhracatta Kadın Gücü

Raporda, e-ticaret platformlarını kullananların sayısının önceki yıla göre yüzde 2.2 arttığı ve 2022’de kadın ve erkek kullanıcı oranlarının sırasıyla yüzde 58 ve yüzde 42 olduğu belirtiliyor. Kadınların payı 2021 yılına göre yüzde 10 arttı.

E-Ticarette en yoğun satış hacmine sahip üç coğrafi bölge sırasıyla Marmara, İç Anadolu ve Ege Bölgesi olarak öne çıkıyor. Satış hacmi ve işlem sayısı bazında en yüksek Pazar payına sahip ürün kategorileri ise moda & aksesuar, elektronik ve teknoloji, kozmetik ve kişisel bakım, hizmet, turizm ve seyahat şeklinde sıralanıyor. Bu beş aktör, E-Ticaret sektörünün satış hacminin yüzde 63’ünü ve işlemlerin yüzde 66’sını oluşturuyor. Özellikle kozmetik ve kişisel bakım kategorisinde dikkat çekici bir büyüme yaşanıyor.

Dünyadaki Ekonomik Koşulları Fırsata Çevirmek: E-İhracat

Navlungo CEO ve Kurucu Ortağı İsa Korkmaz, rapor sonuçlarına yönelik yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bu raporda gördüğümüz gibi, Türkiye’deki e-ticaret sektörü oldukça hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. 2022’de Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yaklaşık yüzde 6’sına denk gelen 801 milyar TL’lik ekonomik hacme ulaşması, sektörün önemli bir aktör haline geldiğini gösteriyor. Ayrıca, son 5 yılda e-ticaretin GSYİH’den aldığı payın düzenli bir artış göstererek yüzde 2,8’e yükseldiği belirtiliyor. Bu tür büyüme ve artış oranları, e-ticaretin Türkiye ekonomisinde önemli bir rol oynadığını ve potansiyelini sürdürdüğünü gösteriyor.”

Korkmaz, ayrıca lojistik sektörüne olan etkilerini şu şekilde açıkladı: “Bu durum, lojistik firmaları için büyük bir fırsat sunuyor. E-ticaret sektöründeki bu hızlı büyüme, ürünlerin müşterilere ulaştırılmasında lojistik hizmetlerine olan talebin artmasına yol açıyor. Lojistik firmaları, müşterilerin siparişlerini zamanında ve güvenli bir şekilde teslim etmek için stratejilerini ve operasyonlarını geliştirebilir ve bu büyüyen piyasada rekabet avantajı elde edebilirler. Bununla da kalmayıp, e-ticaret yapan tüm işletme ve girişimcilerin ihtiyaç duyduğu depo çözümünü de bünyemizdeki ParkPalet ile giderebilirler. Dünya genelinde 10 ülkede bulunan depolarımız, işletmelerin işlerini kendi garajlarındaymışçasına yönetmelerine yardımcı oluyor”. 

E-ihracat hizmeti sundukları günden bu yana 4 sene gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, 60 bini aşkın firma ve girişimciye destek olan Navlungo, ParkPalet sayesinde Türk e-ihracatçılarının güçlü bir kalesi olmayı hedefliyor. Bu depolar sayesinde işletmeler, yalnızca tek ekranla tüm lojistik ve depo faaliyetlerini yönetebiliyorlar. Korkmaz sözlerine şöyle devam etti “Önümüzdeki 2 sene içerisinde 15 ülkede yaklaşık 40 depo ile dünyaya Türkiye’den e-ihracatı yayacak depo ve lojistik faaliyetlerini sürdüreceğiz. Amerike’da Charlotte, NC; İngiltere’de Cardiff; Türkiye’de Bağcılar ve Almanya’da Münih gibi stratejik depolarımız hazır ve Türk e-ihracatçısının hizmetinde. Girişimimizi kurduğumuz günden beri attığımız adımların başarısı ise son olarak Global Key Family Network (GKF Network) üyesi olmamız. Türkiye’de son 3 yılda ilk kez üye olabilen Türk firma olarak amacımız müşterilerimize yani Türkiye’nin e-ihracatçılarına dünyanın lider lojistik ağına üye bir şirket olarak hizmet sunmamız”. 

Türk KOBİ’lerinin Dünyaya Açılması

Korkmaz, e-ihracatın geleceğine yönelik de önemli açıklamalarda bulundu: “E-ihracat konusuna gelince, bu rapordaki veriler, Türkiye’nin e-ihracat piyasasının gelecekte oldukça karlı olabileceğini gösteriyor. E-ticaret sektöründeki büyümenin devam etmesi ve e-ticaretin GSYİH’den aldığı payın artması, Türk şirketlerinin dijital platformlar üzerinden uluslararası müşterilere ürün ve hizmetler sunma potansiyelini artırıyor.

Genel Bilgi;

Uluslararası dijital lojistik platformu Navlungo, kuruluşunun ikinci yılında ParkPalet’i bünyesine katarken, kargolamaya ek olarak müşterilerinin tüm lojistik ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlamıştı. ParkPalet; İngiltere, Almanya, ABD, Çekya, Polonya, Hollanda, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 9 farklı ülkede bulunan 300’e yakın deposu ile dinamik depolama ve fulfillment hizmet sunuyor. Bu sayede Navlungo müşterileri büyüyen operasyonları için hem farklı ülkelerde stok bulundurabiliyor hem de depolama ve fulfillment hizmetleri ile işlerini geliştirebiliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 SHURA, ‘Türkiye’de Konut ve Sanayi Sektörünün Elektrifikasyonu’ raporunu açıkladı.

– Rapora göre elektrifikasyonla konutların ve sanayinin toplam nihai enerji talebi 2053 yılında 127 TWh azalacak. Bu sayede doğalgaz ithalatı 22,8 milyar m3, karbon emisyonu 43,6 milyon ton azalacak

–  Elektrifikasyonla sanayide doğrudan elektrik kullanım payı 2053 yılında yüzde 28’den yüzde 46’ya çıkacak. 

–   Konutlarda ise yüzde 20 olan elektrik tüketimi ısı pompası kullanımının da etkisiyle 2053 yılında yüzde 63’e yükselecek.

– Elektrifikasyon için gerekli ısı pompaların kurulumunun geri ödeme süresi, 2030 yılında 9,2 yıla, 2040’ta ise 3,2 yıla inecek.

– Elektrik fiyatlarının doğalgaz fiyatlarından ayrışması nedeniyle 2041’den sonra elektrikli ısıtıcılarla ısınmak, doğalgazdan daha ekonomik olacak.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, ‘Türkiye’de Konut ve Sanayi Sektörünün Elektrifikasyonu’ raporunu bugün yayınladı.

Raporda, Türkiye’de konutlarda ısınmanın ve sanayideki ısı proseslerinin elektrifikasyon potansiyelleri teknik ve ekonomik açıdan analiz edildi. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin kullanılması ve yüksek verimliliği sayesinde elektrifikasyonun, Türkiye’nin ithalat bağımlılığını azaltacağına ve enerji arz güvenliğini güçlendireceğine dikkat çekildi. Diğer yandan enerji maliyetlerinde de avantaj sunacağı ve enerji sektörünün karbonsuzlaşmasına önemli katkılar sağlayacağı ifade edildi.

“Bir makine veya sistemin, elektrik kullanır hale dönüşümünü ifade eden elektrifikasyon ile benzinli araçlardan elektrikli araçlara, doğal gaz ile çalışan kombilerden ısı pompalarına ve elektrikli ocaklara geçiş yapılıyor” diyen SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, elektrifikasyon, enerji sektörünün karbonsuzlaşması için en önemli stratejilerden birisi olarak karşımıza çıkıyor diyerek şunları söyledi: “Türkiye Paris Anlaşması’nı imzaladı ve 2053 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonlu bir ekonomiye ulaşma taahhüdü var. Net sıfır emisyon hedefi, fosil yakıt kaynaklarından yenilenebilir enerjiye dayalı bir sisteme geçişi gerektiriyor. Küresel olarak elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kullanımı ile karbonsuzlaşma yolunda önemli aşamalar kaydedilirken sanayi, konut ve ulaştırma gibi enerji-yoğun son kullanıcı sektörler hala yoğun olarak fosil yakıtlara bağımlı. Yenilenebilir enerji kullanımının son derece sınırlı olduğu bu sektörlerin elektrifikasyonu, kullanılan elektriğin yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretilmesi ile tüketim tarafındaki fosil yakıtların yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ikame edilmesini sağlayacak. Bunun yanı sıra elektrifikasyon, dijital teknolojiyle birleştiğinde enerjinin akıllı ve verimli kullanılmasını sağlayan ve son kullanıcı sektörler için önemli tasarruf sağlayan bir süreç” diye konuştu. 

Güllü, elektrifikasyon oranının artmasının, enerjide dışa bağımlılığı yüksek olan Türkiye’nin enerji ithalatının ve cari açığının düşürülmesi, enerji arz güvenliğinin sağlanması için de son derece önemli olduğunu belirtti. 

ELEKTRİFİKASYON DOĞALGAZ İTHALATINI VE KARBON EMİSYONUNU DÜŞÜRECEK

Raporda, elektrifikasyonla konutların ve sanayinin toplam enerji talebinin 2053 yılında 127 TWh azalacağı belirtiliyor. Türkiye’nin 2021 yılındaki 287,4 TWh olan fosil yakıt tüketimi ile karşılaştırıldığında bu önemli bir seviye. Bu dönüşüm, 2053 yılında doğalgaz ithalatını 22,8 milyar m3 ve CO2 emisyonunu 43,6 milyon ton azaltacak. Türkiye’nin 2021 yılındaki doğalgaz tüketimi 60 milyar m3 olmuştu. Geriye kalan fosil yakıtların yerini ise SHURA’nın ‘Net Sıfır 2053: Elektrik Sektörü için Yol Haritası’ raporunda öngörüldüğü gibi yeşil hidrojen, biyokütle ve sentetik gazların alması bekleniyor.

‘Türkiye’de Konut ve Sanayi Sektörünün Elektrifikasyonu’ raporunda, ısı pompaları ve diğer elektrikli teknolojilerin sanayide 150 – 200oC’ye kadar olan ısıtma taleplerini karşılamak için çok uygun bir seçenek olduğu ifade edilirkenbinaların tüm ısıtma ihtiyaçlarını karşılayabileceği vurgulanıyor.

Düşük sıcaklık (