Gün: 16 Ağustos 2023

PlayStation web sayfasında Marvel’s Spider-Man 2’nin erişilebilirlik seçenekleri ayrıntılandırıldı ve bunlar ortasında bir tanesi hayli dikkat alımlı: oyunda isterseniz dövüşlerin %70’e kadar daha yavaş biçimde gerçekleşmesini sağlayabileceksiniz.

Oyundaki erişilebilirlik seçenekleri ortasında menüler de dahil olmak üzere oyundaki tüm metinlerin sesli okunması, sinematik sahneler sırasında gerçekleşen olayların sesli biçimde tanımı, aksiyon sahnelerini %30, %50 yahut %70 oranında yavaşlatabilme üzere farklı pürüzlere sahip bireylere yardımcı olacak kıymetli seçenekler bulunacak.

Bunlar dışında da yeniden evvelki oyunlarda da gördüğümüz erişilebilirlik seçenekleri de Marvel’s Spider-Man 2’de de karşımıza çıkacak. Ayrıntılı açıklamaları üstte da linkini verdiğim sayfada görebilirsiniz.

Özellikle de aksiyon sahnelerini yavaşlatma fikri mükemmel düşünülmüş, bu yalnızca engelli bireylerin değil aksiyonu fazla süratli bulan yahut ayak uyduramayan oyuncular için de yararlı olacak üzere görünüyor.

Marvel’s Spider-Man 2, PlayStation 5’e özel olarak 20 Ekim 2023’te çıkacak.

Sendika konu hakkında şu açıklamayı yaptı, “Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 15.06.2023 tarihli 10 sayılı oturumunda alınan 2023.10.183 sayılı kararı ile “Doçentlik Başvuru Şartları” değiştirilmiştir. Bu başvuru şartlarında bazı anlam karışıklığını giderecek olumlu taraflar olduğu gibi, akademisyenleri ciddi oranda zorlayacak yeni şartların da yer aldığı görülmektedir. Bu durum, doçentlik başvurusu yapmaya hazırlanan akademik personeli zorlu bir sürecin içine dâhil etmiştir. Doçentlik başvuru şartlarında köklü değişiklikler içeren bu karar uygulamaya konulmadan önce YÖK tarafından bütün paydaşların görüşleri alınmak suretiyle revize edilmelidir”

Doçentlik Başvuru Şartları Değişti !

Doçentlik Başvuru Şartlarında Neler Değişti ?

“Doçentlik başvuru şartlarının değiştirilmesinde, akademik çalışmalarda TR dizin dergilerde yayınlanan makalelerin puanlarının artırılması, temel alanlar özelinde farklılaşan ve karmaşıklığa sebep olan alan indeksleri tanımının kaldırılması ve üniversitelerde görev yapma, ders verme gibi şartların etkisinin artırılması; atıfların, projelerin, tez danışmanlıklarının da değerlendirme kapsamında ağırlığının artırılarak alınması akademik camia tarafından olumlu karşılanmıştır. Ancak bu konuda YÖK tarafından, araştırma görevlilerinin ve ders veremeyen öğretim görevlilerinin doktora sonrası dönemde kurumlarında ders vermelerinin önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir”

Bugüne Kadarki Kriterlere Güvenilerek Yapılan Çalışmalar Yok Sayılmakta

“Bu kararın Mart 2024 başvuru sürecinde uygulanmaya başlayacak olması, akademik çalışmalarını önceki kriterlere göre başlatan ve yıllarca emek veren akademisyen ve araştırmacıların mağduriyetine neden olacaktır.  Bu çalışmaların bir kısmı da editörlük süreci halihazırda devam etmekte olup yayınlanmayı beklemektedir. Bu çalışmaların editörlerinin üniversiteden izin almış profesör olması şartının getirilmesi objektiflikten uzaktır. Bugüne kadar önceki kriterlere güvenerek yapılan çalışmalar yok sayılmakta ve önceki kriterlere göre eser hazırlayanların kamu otoritesine olan güvenini sarsmaktadır. Bunun yanında bu karar doktor ve doçent unvanlı akademisyenlerin editörlük yapma hakkını elinden almakta ve bunun için yasal ve haklı bir gerekçe gösterilmemektedir”

BKCI Kategorisi Çerçevesinde Kitap Yayınlama Zorunluluğu

“BKCI (WoS Book Citation Index) kategorisi çerçevesinde kitap yayınlama zorunluluğu veya zorlaması ulusal yayınevlerinin yaptığı uluslararası kitap yayıncılığını bitirecek bir tehdittir. Kitap ve kitap bölümü için WoS Book Citation Index referans alınması, Türk akademik yayın dünyasını yabancı bir şirketin tekeline mahkûm etmek anlamına gelmektedir. Bu kapsamda ülkemiz yayıncılarının dünya kütüphanelerine girmiş eserleri yok sayılarak WoS Book Citation Index’de yer alamayan kitaplar çok düşük katsayı ile puanlanmakta ya da hiç dikkate alınmamaktadır. Ayrıca bu kriter öncesindeki şartlara göre tezini kitap olarak bastıran adayların basılı eserlerinden aldıkları puan 20’den 3’e düşürülmüştür. Bunun yanında bazı alanlarda SCIE veya SSCI kapsamındaki dergiler ve bunlar ile ilgili çeyreklik sınırlaması getirilmesi akademik camiada üzüntü ile karşılanmıştır. Çünkü bazı alanların bu kapsamda yayın yapan dergisi yoktur. Bazı alanlarda SCIE veya SSCI kapsamında Q1, Q2, Q3 sınırlaması getirilmesi de bu alanların söz konusu çeyreklikte yayınının bulunmaması durumu ile bağlantılıdır”

Doçentlik Başvuru Şartları Değişti !

Doçentlik Yönetmeliği

Doçentlik Yönetmeliği’nin 3/1. maddesinde yer alan “..Bilim/sanat alanlarındaki  güncellemeler  izleyen  dönemde,  doçentlik  kriterlerindeki  güncellemeler  ise  kabul edildikleri  tarihten  sonraki  ikinci  doçentlik  başvuru  döneminde  uygulanır.”  hükmü  gereğince bu karar önümüzdeki doçentlik başvuru dönemi olan Ekim 2023’de değil bir sonraki başvuru döneminde, yani Mart 2024’de uygulanacaktır. Buna rağmen pek çok akademisyenin şu an tatilde veya yakınlarının yanında bulunduğu varsayıldığında bu başvuru döneminde önceden hazırlanmaya başlanan dosyaların önümüzdeki döneme yetiştirilebilmesi mümkün değildir.

Doçentlik Başvuru Koşullarında Revize Talepleri

“Doçentlik başvuru şartlarında böylesine köklü bir değişiklik için en az bir yıl bir geçiş süreci tanınması gerekmektedir. Türk Eğitim Sen Genel Merkezi olarak süreci titizlikle takip etmekteyiz. Üyelerimiz ve teşkilatlarımızdan gelen talepler doğrultusunda, doçentlik başvuru şartlarındaki hukuka aykırı değişikliklerin iptal edilmesine yönelik yasal süreç başlatılacaktır. Cumhurbaşkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK Başkanlığına sorunları ileterek çözümü noktasında girişimlerde bulunacağız, şartların tekrar bütün taraflarca kabul görecek şekilde revize edilmesi ve uygulamaya konulmasına yönelik makul bir süre verilmesi konusunda ısrarcı olacağız” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Borsada yatırımcı sayısı yeni tarihi doruğuna ulaştı. Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun bilgilerine nazaran borsada yatırımcı sayısı 15 Ağustos prestijiyle 5 milyon 636 bin 160 düzeyine ulaşarak rekor kırdı.

Yatırımcı sayısı 31 Temmuz tarihinde 5 milyon 99 bin 82 düzeyindeydi. Böylece 15 günde borsaya giren hisse senedi bakiyeli yatırımcı sayısı 537 bin oldu.

MKK’nın yayımladığı bilgilere nazaran aylık yatırımcı sayısı artışı 1 milyon 216 bin 954’e ulaşırken aylık artış oranı yüzde 27,54 oldu.

Veriler yıllık bazda incelendiğinde ise yatırımcı sayısı artışının 3 milyon 3 bin 214 yıllık artış oranın da yüzde 114,06 düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.

Uzmanlar yaşanan artışta SPK’nın son düzenlemeleri sonrasında halka arzlardan daha çok fiyat alabilmek maksadıyla daha çok hesap açılması ve yeni iktisat idaresi sonrası oluşan optimist havanın tesirli olduğunu kıymetlendiriyor.

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun Kemer’e kazandırdığı ve yapılan son yeniliklerle büyük beğeni toplayan Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik ve Halk Plajı, özellikle hafta sonları vatandaşların akınına uğruyor.

Toplam 10 bin 793 metrekarelik alanda yapılan Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik Alanı ve Halk Plajı, yenileme çalışmalarının ardından büyük ilgi toplamaya devam ediyor.

Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik Alanı ve Halk Plajı’nda belediyeye ait kafe, 30 adet barbekü, 10 çeşmeli şadırvan, 80 piknik masası, kül döküm yeri, tuvaletler, soyunma ve duş yerleri, otopark ve yeşil alanlar bulunuyor.

Yerli ve yabancı misafirlerin özellikle hafta sonları uğrak yerleri arasında yer alan Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik ve Halk Plajı’na gelenler piknik yapmayı, denize girmeyi ya da ağaçların altında dinlenmeyi tercih ediyor.

HER ŞEY ÇOK MÜKEMMEL

Hafta sonunu Kemer’de geçirmek için Antalya’dan gelen Recai Kuta, yaptığı açıklamada, piknik için Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik Alanı ve Halk Plajı’na geldiğini belirterek, “Çok güzel bir yer. Burası Antalya’dan daha güzel. Önceden mangal yerleri yoktu. Şimdi çok güzel olmuş. Biraz çeşme fazla yapılsa iyi olur. Onun dışında her şey çok mükemmel. Belediye başkanımıza teşekkür ederim.” dedi.

KEMER’DE BÜYÜK DEĞİŞİM

Yaklaşık 15 senedir Kemer’de yaşadığını ifade eden İbrahim Özberk ise Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik Alanı ve Halk Plajı’nın her zaman piknik alanı olarak kullandığını ancak Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu sayesinde büyük değişim gösterdiğini söyledi.

BAŞKANIMIZA TEŞEKKÜRLER

Özberk, piknik alanında yapılan şadırvan, mangal yerleri, tuvaletler, duş ve soyunma yerleri, otopark gibi değişikliklerden sonra alanın farklı bir boyuta geçtiğine değinerek, “Belediye Başkanımız Necati Topaloğlu döneminden itibaren daha güzel ve farklı yapı oldu. Burası önceden çok kötü durumdaydı ve kirliydi. Ama sahili şu anda çok temiz. Ailemizle gelebileceğimiz güzel bir yer. Başkanımıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

ÇOK GÜZEL OLMUŞ

Antalya’dan piknik yapmak için Kemer’e gelen Fatih Aydın da yaklaşık bir ay öncesine kadar alanda şadırvan ve mangal yerleri olmadığını belirterek, “Piknik için tekrar buraya geldik ve çok şaşırdık. Çok güzel olmuş, mutlu olduk. Belediyemize teşekkür ederiz. Herhangi bir yangın çıkmaması için mangal yerleri de yapılmış. Hafta sonları değerlendireceğimiz sosyal bir ortam.” ifadelerini kullandı.

ORTAM ÇOK GÜZEL

Yonca Küpelioğlu da Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik Alanı ve Halk Plajı’na ilk defa geldiğine dikkat çekerek, “Almanya’dan geliyorum. Ortam çok güzel. Belediyemiz halka çok güzel bir sosyal ortam sunmuş. Memnunum teşekkür ederim. Bu arada oğlumun doğum günü ve 9 yaşına girdi. Onun da doğum gününü burada kutluyoruz.” dedi.

Ağrı’dan Kemer’e tatil için gelen Sefer Nagnalo da daha önce Kemer’de 3 yıl yaşadığını söyledi. Kemer Belediyesi Kındılçeşme Piknik Alanı ve Halk Plajı’nın eski harabe halini de bildiğini hatırlatan Nagnalo, “Önceden burası çok kötüydü. Başkanımız burayı düzene soktu. Şimdi çok güzel olmuş. Her şeyden çok memnunuz. Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlardan Medine Özberk de piknik alanında daha fazla piknik masasının olmasını istediğine değinerek, alanda yapılan diğer değişikliklerden memnun olduklarını kaydetti.

Yozgat’tan Kemer’e tatil için gelen Özgür Moran da, “Ben öğretmenim ve tatillerde her yıl Kemer’e gelirim. Burası çok güzel. Her şeyden memnunum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bisiklet kullanımını ve farkındalığını gündelik hayatın bir parçası haline getiren Eti, Aktif Yaşam Derneği iş birliğiyle yürüttüğü Eti Sarı Bisiklet projesinin 9’uncu yılında Türkiye’de sağlıklı ve hareketli yaşama öncülük ediyor. Ağustos ayı boyunca İBB Mahalle Evleri’nde gerçekleşecek olan Güvenli Sürüş Eğitimi ve Hareketli Yaşam Seminerleri ile Eti Sarı Bisiklet, çocuklara bisiklete binmeyi ve gündelik hayatta daha hareketli olmanın ipuçlarını öğretecek.

Sağlıklı yaşamın en önemli unsurlarından biri olan hareketlilik kavramını bisiklet aracılığı ile toplumun her kesimine yaymayı amaçlayan Eti; 2014 yılında başlattığı Eti Sarı Bisiklet projesiyle, dünyada ve Türkiye’de giderek artan bir sorun haline gelen hareketsizliğin önüne geçerek, insanları daha hareketli bir yaşama teşvik etmeyi ve daha sağlıklı nesillerin yetişmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. “Sağlık için hareket, hareket için bisiklet” mottosuyla hareketsizliğin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine karşı gündelik hayatta bisiklete binmeyi bir yaşam biçimine dönüştürmeyi amaçlayan Eti Sarı Bisiklet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mahalle Evleri iş birliği ile Ağustos ayı boyunca çocuklar için Güvenli Sürüş Eğitimleri ve Hareketli Yaşam Seminerleri düzenleyecek. 3 Ağustos’ta Zafer Mahalle Evi’nde başlayan, 8-14 Ağustos’ta Örnektepe’de gerçekleştirilen hafta içi eğitim ve seminerleri, 15-22 Ağustos’ta İsmetpaşa ve 23-28 Ağustos’ta Çengelköy mahalle evlerinde gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kimlik avı sayfalarını dağıtmak için daha kolay ve etkili bir yol arayışında olan dolandırıcılar, güvenilir korumadan yoksun web sitelerini hedef alıyor.

Birçoğu eskiden kalma olan söz konusu siteler, destek ve bakım eksikliği nedeniyle yaygın açıklar yoluyla hacklenmeye karşı savunmasız hale geliyor ve bu durum kimlik avı saldırılarının önünü açıyor. Kaspersky uzmanları, dolandırıcıların özel bilgileri ve bankacılık verilerini toplayan sahte sayfalar oluşturmak için bu gibi web sitelerinden nasıl yararlandığına ve yayın platformları da dahil olmak üzere popüler hizmetler kisvesi altında dolandırıcılığa nasıl yol açtığına ışık tuttu.

Kaspersky’nin son araştırmasına göre, dolandırıcılar bilinen güvenlik açıklarından yararlanarak kötü niyetli faaliyetlerini WordPress siteleri üzerine odaklıyor. Bazı durumlarda siber suçlular siteleri ele geçirmek için yalnızca yazılım açıklarına güvenmekle de kalmıyor. Bunun yerine zayıf şifrelere veya sızdırılmış kimlik bilgilerine sahip site yöneticilerini hedef alarak kontrol paneline yetkisiz erişim elde etmelerini ve kimlik avı sayfaları yayınlamalarını sağlıyor. Ele geçirilen bu sitelerin ana sayfalarında genellikle işlevsel olmayan düğmeler yer alıyor. Bu sayede saldırganlar orijinal dizinleri kimlik avı içeren aldatıcı dizinlerle değiştiriyor.

Çevrimiçi yayın hizmetlerinin popülaritesindeki artış, bunları söz konusu trendlerden aktif olarak yararlanan siber suçlular için öncelikli hedef haline getirdi. Kaspersky uzmanları sürekli olarak Netflix, HBO Max, Hulu, Disney+ ve diğer tanınmış yayın platformlarını taklit eden kimlik avı sayfaları keşfediyor. Analiz edilen sayfalar arasında bazı eski, saldırıya uğramış web siteleri kullanılarak oluşturulanlar da var.

Bu kimlik avı sayfalarında Netflix’tekilere benzeyen giriş formları bulunuyor ve adres hedeflenen yayın hizmetinin doğru (veya değiştirilmiş) adını içeriyor. Ancak kullanıcının yönlendirildiği web sitesinin gerçek adının taklit etmeye çalıştığı hizmetle hiçbir ilişkisi yok. Bu kasıtlı manipülasyon, durumdan şüphelenmeyen kullanıcıları aldatmayı ve hassas bilgileri ifşa etmek üzere kandırmayı amaçlıyor.

Netflix dizini içine yerleştirilen ve Netflix giriş formunu taklit eden bir kimlik avı sayfası örneği

“Dijital dünyada dikkatli olmak önemli”

Yasal bir servise kaydolmaya çalıştığını düşünen ve durumdan şüphelenmeyen kullanıcılar, hesap giriş bilgileri, bankacılık bilgileri (CVV dahil) dahil olmak üzere kişisel bilgilerini bilmeden dolandırıcılara gönderdiklerinde yalnızca mali kayıpla kalmıyor, aynı zamanda değerli kişisel verilerini tehlikeye atma riskiyle de karşı karşıya kalıyor. Ayrıca tüm bu veriler sitenin kontrol panelinde saklandığı için, bu bilgilere yetkisiz erişimin kolay oluşu kurbanları daha geniş bir saldırı dalgasına karşı savunmasız bırakıyor.

Kaspersky güvenlik uzmanı Olga Svistunova, şunları söylüyor: “Çevrimiçi yayın hizmetleri eğlence alışkanlıklarımızda devrim yaratmış olsa da, dijital dünyada dikkatli olmak çok önemli. Dolandırıcılık kurbanı olma riskini en aza indirmek için aboneliklerin yalnızca yetkili kaynaklardan alınmasını önemle tavsiye ediyoruz. Ayrıca, aboneliklerinizi yönetmek için güvenli ve kullanışlı bir yaklaşım sunan abonelik yöneticisi uygulamalarını kullanabilirsiniz. Bu uygulamalardan yararlanarak aboneliklerinizi güvenle yenileyebilir, hesaplarınız üzerinde kontrol sahibi olabilir ve hassas bilgilerinizi olası tehditlerden koruyabilirsiniz.”

Kaspersky bünyesinde geliştirilen SubsCrub abonelik yönetimi yazılımı, abonelikleri takip etmek, ödeme hatırlatmalarını kolaylaştırmak ve tasarrufa yönelik fırsatları haber vermek için derli toplu bir çözüm sunuyor. Kullanıcı dostu arayüzü ve güçlü özellikleriyle SubsCrab, zahmetsiz abonelik takibi sağlayarak kullanıcıların düzenli ve finansal açıdan ilgili kalmasına yardımcı oluyor. Uygulama Türkçe dilinde mevcut.

Hacklenmiş web siteleri üzerinden yapılan kimlik avı saldırıları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Securelist adresini ziyaret edin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Robert Jordan’ın çok satan romanlarından uyarlanan hit fantastik dizinin ikinci sezonu 1 Eylül’de dünya çapında gösterime girecek 

Prime Video, Amazon Original dizisi The Wheel of Time’ın korkunç canavarlarını gizleyen perdeyi aralıyor.

İlk kez Robert Jordan’ın çok satan The Wheel of Time roman serisinden The Eye of the World adlı ilk kitabında karşımıza çıkan Karanlık Ejder’in ve baş yardımcılarının emrini yerine getirmekle görevli, gözü doymaz ve kana susamış ölüm makineleri olan Trolloc’lar, domuz, ayı, şahin veya diğer saldırgan yaratıkların şeklini alabilen genetik olarak tasarlanmış insan ve hayvan karışımı süper askerlerdir. 

İkinci sezon, Jordan’ın ikinci kitabı The Great Hunt’ın ikonik Darkfriend Social sahnesinden uyarlanan bir açılışla başlıyor. Geçen hafta yayınlanan ikinci sezon açılış sahnesinin ön gösteriminde üç vahşi Trolloc, oyuncu Fares Fares’in canlandırdığı dizinin en kötü karakterlerinden biri tarafından hipnotize edilerek ehlileştiriliyor. 

Prime Video’nun yayınladığı kamera arkası görüntülerin paylaşıldığı  “Terror of the Trollocs” adlı kısa filmde, dizinin yıldızı ve yönetici prodüktörü Rosamund Pike, dizinin lideri ve yönetici prodüktörü Rafe Judkins, yönetici prodüktör Mike Weber, yönetici prodüktör ve yazar Justine Juel Gillmer ve makyaj efektleri tasarımcısı Nick Dudman daha önce kaydedilen röportajlarından kesitlerle bu acımasız canavarların pratik protezler ve çığır açan teknolojik görsel efektler kullanılarak nasıl titizlikle ve teknolojiyle yaratıldığını anlatıyor. Kısa filmde belirtildiği gibi Trolloc’lar kabuslara konu olacak kadar korkunç. 

Kısa filmde Trolloc’larla şiddetli savaş sahnelerinin yaratılmasına katkıda bulunan dublörlerin kamera arkası görüntülerinin yanı sıra bu sezon ışık ile karanlık arasında yaşanacak mücadeleye bir bakış da yer alıyor. 

The Wheel of Time dizisinin ikinci sezonu 1 Eylül’de yayınlanacak ilk üç bölümüyle sadece Prime Video’da başlayacak. Çekimleri Çek Cumhuriyeti, Fas ve İtalya’da gerçekleşen ikinci sezon kadrosunda Moiraine Damodred rolünde Rosamund Pike (Gone Girl, I Care a Lot), Lan Mandragoran rolünde Daniel Henney (Criminal Minds), Rand al’Thor rolünde Josha Stradowski (Gran Turismo), Nynaeve al’Meara rolünde Zoë Robins (Power Rangers Ninja Steel), Egwene al’Vere rolünde Madeleine Madden (Dora and the Lost City of Gold), Perrin Aybara rolünde Marcus Rutherford (Obey), Mat Cauthon rolünde Dónal Finn (Rogue Heroes) ve Elayne Trakand rolünde Ceara Coveney (Young Wallander) yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya üniversiteleri akademik sıralamasının resmi yayıncısı olan ShanghaiRanking,  Dünya Üniversiteleri Akademik Sıralaması (ARWU- 2023) sonuçlarını açıkladı. Her yıl 2 bin 500’den fazla dünya üniversitesinin değerlendirilerek ilk bin yükseköğretim kurumunun açıklandığı sıralamada Ege Üniversitesi de yer aldı.

Çin merkezli bağımsız sıralama kuruluşu ARWU tarafından açıklanan “2023 Dünya Üniversitelerinin Akademik Sıralaması”nda, Türkiye’den 8 üniversite ilk bin yükseköğretim kurumu içinde yer alma başarısı gösterdi. Ege Üniversitesi, Türkiye’de altı-sekiz bandında yer alırken sıralamaya giren tek İzmir üniversitesi oldu.

Sıralamayı değerlendiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Bölgesinin ilk, Türkiye’nin dördüncü sırada kurulan bilim çınarı olan üniversitemiz, 68 yıldır bilimsel değer üretiyor, ürettiği değeri insanlığın ve içinde bulunduğu toplumun hizmetine sunuyor. Son dönemde eğitim öğretim, araştırma geliştirme,  topluma katkı,  uluslarasılaşma misyonu doğrultusunda önemli çalışmaları akademiye kazandıran üniversitemiz, bilim dünyasına örnek olan araştırmalara imza atmaya devam ediyor.   Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alma hedefimiz doğrultusunda yürüttüğümüz çalışımalar,  uluslararası değerlendirme kuruluşlarının listelerine de yansıyor. Dünyanın en saygın üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan ARWU tarafından açıklanan dünya üniversiteleri sıralamasında ülkemizden sekiz üniversite ilk bin içinde yer aldı. 2 bin 500’den fazla dünya üniversitesinin değerlendirildiği sıralamada üniversitemiz, altı-sekiz bandında bulunuyor. Bölgemizden de sıralamaya giren tek yükseköğretim kurumu Ege Üniversitesi oldu. Bu başarıda emeği geçen mensuplarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Uluslararası iş birliği ağımızı genişletmeye devam edeceğiz”

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akreditasyona sahip uluslararası tanınır bir araştırma üniversitesi olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu dünyanın önde gelen saygın yükseköğretim kuruluşlarından birisi olma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.  Ülkemizin öncü bir araştırma üniversitesi olarak Türkiye Yüzyılı’nı, bilimin yüzyılı yapmak için daha çok çalışacağız. Üniversitemizin, dünyanın en seçkin üniversiteleri arasına girmesi için ekosistemimizi güçlendirmeyi, uluslararasılaşma çalışmalarımızı ve iş birliği ağımızı genişletmeyi sürdüreceğiz” dedi.

ARWU Sıralamasında üniversiteler; mezunlar, Nobel Ödülü ve Fields Madalyası kazanan personel, yüksek atıf alan araştırmacılar, Nature and Science’da yayınlanan makaleler, önemli atıf endekslerinde indekslenen makaleler ve bir kurumun kişi başına akademik performansı dahil olmak üzere çeşitli akademik veya araştırma performans göstergelerine göre sıralandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YILDA 300 MİGROS MAĞAZASININ ELEKTRİĞİ AKSA ELEKTRİK İLE HAYATA GEÇİRİLEN GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ İLE TEMİZ ENERJİYE DÖNÜŞÜYOR

Migros ve Aksa Elektrik, 16 MWp gücünde arazi tipi güneş enerjisi santralini hayata geçirmek üzere iş birliği yaptı. Böylece, Migros’un Çanakkale’den Artvin’e 13 ildeki 300’ü aşkın mağazasının elektrik ihtiyacı 2024 başı itibarıyla tamamen temiz enerji ile karşılanacak. 

Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerinin odağına alan ve sektörüne bu alanda da öncülük eden Migros, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde Türkiye’nin ilk 25 firması arasında yer alıyor.  Türkiye’nin temiz enerji ihtiyaçlarına yönelik çözüm sağlayan ve Aksa Elektrik Grubu markalarından biri olan Aksa Solar ile Migros önemli bir iş birliği yaptı. Bu iş birliği kapsamında, iki şirket Enerji Performans Sözleşmesi (EPS) İş Modeli ile yaklaşık 16 MWp kurulu güce sahip Güneş Enerji Santrali kuruyor. 

Malatya’da 170 bin metrekare alanda yaklaşık 29 bin adet güneş panelinden oluşacak santralde yıllık ortalama 27 milyon kWh üretim öngörülüyor. Enerji Performans Sözleşmesi (EPS) İş Modeli ile anahtar teslim olarak yaklaşık 6 ayda kurulumu öngörülen güneş enerjisi santrali kapsamında proje yatırım desteği ve tüm izin, tasarım, kurulum, proje süresi boyunca işletme ve bakım süreçleri Aksa Solar tarafından üstlenilecek. Bu güneş enerjisi santrali ile 2024 başı itibarıyla Çanakkale’den Artvin’e 13 ilde 300’ü aşkın Migros mağazasının elektrik tüketimi tamamen temiz enerji ile karşılanacak. Santral ile ayrıca yıllık yarım milyon ağacın atmosferden çektiği karbona denk yaklaşık 12 bin ton karbon emisyonu engellenecek. 

Bu iş birliği ile Migros, temiz enerji kullanmanın yanı sıra enerji maliyetlerinde tasarruf sağlayacak. Aksa Solar temiz enerji kullanmak ve enerji maliyetlerinde tasarruf etmek isteyen müşterilerine özel sunduğu güneş enerjisi santralleri ile anahtar teslim projelerle çözüm ortaklığı sağlıyor. 

Migros İcra Kurulu Üyesi Şevki Tuncer: 

“2024 başı itibarıyla Çanakkale’den Artvin’e 300’ü aşkın Migros mağazasının elektrik tüketimini tamamen temiz enerji ile karşılayacağız. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek hem enerji maliyetlerimizi azaltıyor hem de karbon net sıfır hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.”

Migros İcra Kurulu Üyesi Şevki Tuncer, “BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde ilk 25 firma arasındayız. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızla karbon net sıfır hedefine emin adımlarla ilerken enerji maliyetlerimizi de azaltıyoruz. Migros İyi Gelecek Planımız doğrultusunda, sürdürülebilirlik adına her geçen gün kendimize koyduğumuz hedef çıtasını yükselterek sektörümüze öncülük ediyoruz. Aksa Solar ile gerçekleştirdiğimiz Malatya’daki güneş enerjisi santrali projesi sadece çevre dostu bir enerji kaynağı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda enerji tüketimimizi etkili bir şekilde yöneterek karbon ayak izimizi azaltmamıza da yardımcı olacak. Tarımsal üretime uygun olmayan arazilere kurulacak güneş panelleriyle hem enerji üretecek hem de bu bölgeleri verimli bir şekilde kullanacağız. Malatya’da devreye girecek santral ile 2024 başı itibarıyla Çanakkale’den Artvin’e 300’ü aşkın Migros mağazasının elektrik tüketimini tamamen temiz enerji ile karşılayacağız. Bu santral, engellediği karbon emisyonu ile yarım milyon ağacın görevini üstlenecek” dedi. 

Tuncer, şöyle devam etti: “Karbon net sıfır hedefi yolunda somut adımlar attık. Bilime Dayalı Hedefleme (SBT) doğrultusunda, 1,5 ºC senaryosuyla uyumlu olarak karbon emisyonlarımızı 2030 yılına kadar %42 azaltma taahhüdümüz var. Son iki yılda %9’a yakın azaltım sağladık bile. Doğrudan karbon ayak izimizin yarısını oluşturan elektrik tüketimimizi azaltmak için enerji verimliliği konusunda yatırımlar yapıyoruz. Otomasyon teknolojileri ve yeni nesil sistemler kullanarak enerji tasarrufu sağlıyoruz. Kullandığımız elektriği temiz enerjiden elde etmek için de yenilenebilir enerji yatırımlarımızı hız verdik. Yıl sonunda, Dağıtım Merkezi üstü güneş enerji santrallerimizi de 4’e çıkarıyoruz. Aksa Solar iş birliğinde kuracağımız Malatya’daki güneş enerjisi santrali ile bu çabalarımızı genişletmeye devam ediyoruz.”

Aksa Elektrik Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kirazlı:

“Aksa Solar olarak yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması ve bu yatırımlara katkı sağlamak hedefiyle projelerimize devam ediyoruz.”

Aksa Solar’ın anahtar teslim projeleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji çözümleri sunduğunu belirten Aksa Elektrik Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kirazlı, “Ülkemizin 2050 sıfır karbon hedefine ulaşması için Aksa Solar olarak yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması ve bu yatırımlara katkı sağlamak hedefiyle üstlendiğimiz temiz ve yeşil enerji projelerine tüm hızımızla devam ediyoruz. Enerjinin her alanında hizmet veren bir marka olarak iklim krizinin ve emisyon oranlarının küresel gündemde ön planda olmasıyla yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak isteyen şirketlere yerli ve milli kaynakları kullanarak çözüm ortağı oluyoruz. Güneş Enerjisi Santralleri kurulum ve yatırım maliyeti diğer yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında daha ekonomik bir çözüm olması sebebiyle son yıllarda şirketler tarafından büyük ilgi görüyor” dedi. 

Aksa Elektrik’in yenilenebilir enerji çözümleri için geniş bir faaliyet alanı içerisinde olduğunu belirten Murat Kirazlı, “Aksa bünyesinde insanı odağına alan iş modelleri ve sürdürülebilir bir gelecek bakış açısıyla müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre farklı iş modelleri geliştirerek yenilikçi, çevreye duyarlı ve alternatif enerji çözümleri sunuyoruz. Bugün, güneş enerjisi sistemlerinden, elektrikli araç şarj istasyonlarına, enerji verimliliği projelerinden, karbon ayak izini azaltmaya kadar geniş bir ekosistem içerisinde iş ortaklarımıza uçtan uca çözümler üretiyoruz. Uzman ve alanında deneyimli kadromuz ile projelerimizi yöneterek anahtar teslim Güneş Enerjisi Sistemleri kurulumları gerçekleştiriyoruz. Perakendenin öncüsü Migros ile kurulacak yeni sistemin yaklaşık 300’ü aşkın Migros mağazasının elektrik tüketimine eşdeğer düzeyde olduğunu belirtmek isterim. Bu kapsamda Migros’un kurumsal değerleri arasında yer alan ‘Sürdürülebilir Ekosistem’ değeri ile de örtüşen projemizin her iki tarafa ve ülkemize hayırlı olmasını dileriz” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dilovası Tavşancıl Mahallesinde 187,6 hektar alanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir koordinesinde 3 etapta çalışma yapılıyor

Bundan tam 24 yıl önce 17 Ağustos 1999’da yaşanan ve tüm Marmara’yı etkileyen depremin ardından yaralarını saran Kocaeli, olası afetlere karşı dirençli şehirler için kentsel dönüşüm projelerini hayata geçiriyor. Bu kapsamda Kocaeli’nin en önemli kentsel dönüşümlerinden biri olan Dilovası ilçesinde Tavşancıl mahallesinde 187,6 hektar alanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi koordinesinde 3 etapta çalışma yapılıyor. Kentsel dönüşüm projesinin bu zamana kadarki inşaat ve kamulaştırma maliyeti toplam 1,3 milyar TL.

KAMULAŞTIRMA ÇALIŞMALARI

Dilovası Tavşancıl Mahallesinde 187,60 hektar alan rezerv yapı alanı olarak belirlendi. Rezerv yapı alanı olarak belirlenen alanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli bir şekilde öncelikli olarak 1, 2 ve 3. etapta çalışmalar hızla tamamlanıyor. 1. etap kapsamında rezerv yapı alanı içerisinde yer alan ve 24,6 hektar büyüklüğündeki alanda bulunan taşınmazların kamulaştırılması yaklaşık 200 milyon TL gibi bir bütçe ile %100 oranda tamamlandı.

1. ETAPTA İNŞAAT BAŞLADI

1. etap uygulama alanı sınırı içerisinde 2 bölgede konut ve ticaret yapıları üretilecek. 1. bölgede 651 konut ve 12 dükkân, 2. bölgede 872 konut ve 10 dükkân olmak üzere toplamda 1.523 konut ile 22 ticari ünite yapılacak.

1. bölgede yapım süreci 650 gün olarak belirlenen projenin ihalesi TOKİ tarafından 665.600.000 TL ile gerçekleşmişti. 1. etap içerisinde güncel olarak 12 adet bloğun kaba inşaatı tamamlandı. 6 adet bloğun temeli atıldı. İnşaat tamamlanma oranı %20’ye ulaştı.

2. ETAPTA KAMULAŞTIRMA TAMAM

Proje kapsamında kalan 2. etapta yer alan 11,5 hektarlık alanda 2. kamulaştırma çalışmaları Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli olarak başladı. 11,5 hektarlık alanın acele kamulaştırma işlemleri yaklaşık 250 milyon TL ile 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde tamamlandı. Büyükşehir’in önceliği Dilovası ilçesinde yaşayan vatandaşlara sağlıklı ve güvenli yapılarla birlikte sosyal alanlardan oluşan bir şehir oluşturmak ve yaşam kalitesini yükseltmek. Aynı zamanda bu dönüşümü en hızlı şekilde gerçekleştirmek.

3. ETAP KAMULAŞTIRMAYA HIZ VERİLDİ

Dilovası Tavşancıl Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 3. etapta yer alan kamulaştırmaya konu olan 21,5 hektarlık rezerv alanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Bütçesi onaylanan acele kamulaştırma işlemleri kapsamında 9,4 hektar alanın kamulaştırma işlemi yaklaşık 225 milyon TL bedelle tamamlandı. Proje alanına göre %43’lük kısmı tamamlanmış oldu. Bu yıl içerisinde 2. etabın kamulaştırma işlemlerinin tamamlanması hedefleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

12.000 marketi ile her hafta hesaplı teknolojik ürünleri tüketicilerle buluşturan A101, bu hafta da birbirinden avantajlı teknolojik ürünleri beğenilere sunacak.

Yeni Nesil Televizyonlar A101 Marketlerinde Yerini Almaya Devam Ediyor

17 Ağustos günü A101 marketlerinde ve a101.com.tr’de 4K Ultra HD görüntü kalitesine sahip TOSHIBA 55UA2263DT/ 55UA2363DT 55″ Ultra HD Android TV satışa sunuluyor. 2 adet USB girişi, 3 adet HDMI girişi, Chromecast ve Bluetooth özelliklerine sahip bu televizyon içerdiği dahili Wi-Fi avantajıyla da alıcılarına Google Play, Google Play Movies & TV, YouTube, Netflix ve Prime Video uygulamalarına kolayca erişim imkanını sağlıyor. 3 yıl Vestel garanti kapsamı altında bulunan ürün, 12.499 TL fiyatıyla sizleri bekliyor. 

Bu hafta alıcılarla buluşan bir başka televizyon ise 4.999 TL’lik uygun fiyatıyla ve 3 yıllık Vestel garantisiyle satışa çıkan TOSHIBA 32W2263DT 32″ Uydu Alıcılı Smart LED TV. İçerisinde 2 adet HDMI girişi, 1 adet USB girişi, Wireless Display ve dahili HD uydu alıcı özelliklerini bulunduran ürün, dahili Wi-Fi özelliğiyle de Exxen, YouTube, Netflix ve Prime Video uygulamalarına kolayca erişim olanağını kullanıcılarına sunuyor. 

ONVO OV43400 43’’ Full HD WEBOS Smart LED TV’de haftanın beğenilere sunulan televizyonları arasında yerini alıyor. 400 Hz, Bluetooth, 2 USB girişi, 3 HDMI girişi, webOS işletim sistemi, 4 çekirdekli işlemci, 1 GB RAM, 8 GB dahili hafıza, dahili Wi-Fi, kablosuz görüntü aktarma, dahili HD uydu alıcısı ve sihirli kumanda özellikleriyle kullanıcılarına seyir zevki fırsatı tanıyan bu ürün, 2 yıllık Onvo garantisi ve 6.299 TL fiyatıyla satışta.

A101’den Kaçırılmayacak Beyaz Eşya Fırsatları 

17 Ağustos’tan itibaren A101 marketlerinde satışa çıkarılacak olan kaçırılmayacak beyaz eşya Multi Cooling Teknolojisi ile tasarlanmış SEG NF 463 No-Frost Buzdolabı. 402 L net hacmi ve nem kontrollü sebzeliği sayesinde sebze ve meyvelerin taze kalmasını sağlıyor. 304 L soğutucu net hacmi, 98 L dondurucu net hacmi, değiştirilebilir kapı açılış yönü ve hareket kolaylığı sağlayan tekerlekleri ile pratik bir hizmet sunan buzdolabı, 41 (dB (A) re1pW) havadaki akustik gürültü emisyonu ve 310,00 kWh/a yıllık enerji tüketimi özelliklerini de içerisinde bulunduruyor. 2 yıl Vestel garantisiyle ve 11.499 TL fiyatıyla alıcılarını bekliyor.

SEG BM 6001 6 Programlı Bulaşık Makinesi ise 12 kişilik bulaşık yıkama özelliğiyle kalabalık sofralarda endişesiz dakikalar yaşanmasına imkân sağlıyor. Ön yıkama, yarım yük yıkama, 30 dakikalık hızlı yıkama, 50 dakika süper yıkama gibi 6 farklı programı olan makinenin, zaman erteleme ve çocuk kilidi gibi birçok özelliği de bulunuyor. Pratik ve rahat kullanım olanağı sunan bu bulaşık makinesi, 2 yıl Vestel garantisi ve 7.299 TL fiyatıyla A101 mağazalarında ve a101.com.tr’de tüketicilerle buluşuyor.

Bu hafta tüketicilerle buluşan bir diğer beyaz eşya olan SEG SCM 7101/CM 710 7 Kg Çamaşır Makinesi, 7 kg yıkama kapasitesi, 1000 devir, günlük 60dk./60oC, çocuk kilidi, 15 program, 15 dk. hızlı yıkama, ön yıkama, LED gösterge ve zaman erteleme özelliklerine sahip. 2 yıllık Vestel garanti kapsamı altında bulunan bu ürün, 6.999 TL fiyatıyla satışa çıkıyor.

FLAVEL FLV 1003 3 Çekmeceli Dondurucu ise 95 litre kullanılabilir hacim, statik soğutma sistemi, değiştirilebilir kapı yönü, 3 çekmece (1 çekmece + 2 flape kapak), 209 kWh/a yıllık enerji tüketimi, 37 dBA ses seviyesi gibi çeşitli özelliklere sahip. Bu kaliteli ürün 2 yıllık Flavel garantisi ve sadece 2.999 TL fiyatıyla dikkatleri çekiyor.

Hesaplı Teknolojik Ürünlerin Adresi A101

6.5″ ekranı, 32 GB dahili hafızası ve 2 GB RAM özelliğiyle REEDER P13 Blue Max Lite 2022 Cep Telefonu farklı renk seçenekleriyle alıcılara sunuluyor. Android 11.0 işlemcisi ve 3950 mAh bataryasıyla kullanıcılarına pratik bir hizmet sunan telefon, 8 MP arka ve 5 MP ön kamerasıyla da anılarınızı biriktirmenize olanak sağlıyor. Yüz tanıma özelliğiyle de güvenliği yüksek seviyede tutan ürün, 2 yıl garantisi ve 2.099 TL fiyatıyla A101 teknoloji raflarında bulunuyor.

iOS/Android uyumlu GOSMART Bluetooth Kulaklık, otomatik eşleme, telefonla konuşma, müzik dinleme, kablosuz bağlantı ve hızlı erişim özellikleriyle, 2 yıl garantisi ve 169 TL fiyatıyla satışta.

LINEX Işıklı Bluetooth Hoparlör ise yüksek ses kalitesi ve renkli LED ışıklarıyla müzik zevkinizi katlıyor. 5 W çıkış gücü ve 4 saat çalışma süresi bulunan bu ürün, 2 yıl garantisi, 129 TL fiyatı ve farklı renk seçenekleriyle müzikseverleri bekliyor. 

Telefonla konuşmayı ve müzik dinlemeyi keyifli hale getiren LENOVO HF130 Kulaklık, şık metal tasarımı, 3 farklı ebatta silikon kulaklık uçları ve dahili mikrofon özelliğinin yanında, 2 yıl garantisi ve 69,95 TL fiyatıyla satışa çıkıyor.

Önemli dosyalarınızı saklayabileceğiniz HIKVISION 16 GB USB Bellek 59,95 TL ve HIKVISION 32 GB USB Bellek ise 79,95 TL’lik fiyatla A101 mağazalarında satışa sunuluyor.

Her Bütçeye Uygun Küçük Ev Aletleri A101 Mağazalarında 

Sağlıklı ve yağsız yemekler yapmak KIWI KAF5536 Yağsız Fritoz Airfryer 5 L ile artık mümkün. 5 litre hacim, 8 hazır modlu dijital dokunmatik kontrol paneli, 80 °C’den 200 °C’ye kadar ayarlanabilir sıcaklık, alarm sesi ile 30 dakikalık zamanlayıcı, kullanımı kolay dijital kontrol paneli ve güç gösterge ışığı, kolay servis ve temizlik için çıkarılabilir sepet özelliklerine sahip bu ürün, 2 yıl garanti kapsamında bulunuyor ve 1.699 TL fiyatıyla A101’lerde tüketicilerle buluşuyor.

4 fonksiyonlu olmasıyla kullanıcılarına pratik ve kullanışlı bir hizmet sunan SIMFER M3483 Midi Fırın, 34 L, 90 dk. programlanabilen mekanik saat, termostatlı ısı kontrol sistemi özellikleriyle ve 1 yuvarlak, 1 kare emaye tepsi ve özel tasarım tel ızgarasıyla dikkatleri çekiyor. 2 yıllık garanti kapsamında bulunan ürün, 899 TL fiyatıyla A101 reyonlarında yerini alıyor.

Mutfakların pratik ve kullanışlı ürünü olan KIWI KHB 4415 Çubuk El Blender’ı ise sessiz ve uzun ömürlü DC motor, ısıya dayanıklı, 300 W maksimum güç, paslanmaz çelik bıçak ve blender başlığı özellikleriyle alıcıların beğenisine sunuluyor. 279 TL fiyatlı bu ürün, 2 yıl garanti kapsamında yer alıyor.

SCHAFER Tostkeyfi Tost Makinesi kahvaltılarınızın vazgeçilmezi oluyor. Çıtır çıtır tostlar yapabileceğiniz bu makine, 6 dilim tost kapasitesi, 5 kademeli ısı ayarı, 180 derece açılabilir üst gövde, yanmaz yapışmaz döküm pişirici plakalar ve 1750 W özelliklerini içerisinde barındırıyor. 2 yıllık garantisi bulunan bu ürün yalnızca 799 TL’ye sizleri bekliyor.

Şık ve ergonomik tasarımıyla öne çıkan PHILIPS FC9323/07 Cyclone Süpürge ile gündelik ev temizliklerini kolayca yapın. TriActive başlık, EPA10 filtre sistemi, PowerCyclone 4 teknolojisi, 17,4 kPa, 1,5 L toz haznesi, aralık temizleme ve 750 W özelliklerine sahip ürün, içerisinde küçük başlık aparatlarını da bulunduruyor. 2 yıllık garantisiyle ve 2.799 TL fiyatıyla satışa sunulan bu Cyclone süpürge A101 mağazalarında yerini alıyor.

KIWI KSI6344 Seramik Tabanlı Ütü sayesinde ütü yapmak artık zevkli hale geliyor. Su kapasitesi 200 ml, sürekli buhar 20 g/dk., şok buhar 90 g., dikey buhar, sprey ve şok buhar düğmeleri, kendi kendini temizleme işlevi, 2200 W, ayarlanabilir sıcaklık ve buhar oranı özellikleriyle bu ürün, 2 yıllık garanti kapsamı altında ve sadece 399 TL fiyatında.

Çay tiryakilerinin yüzü A101 sayesinde gülüyor. Bu hafta satışa sunulan HOMEND Royaltea Çay Makinesi, 1800 W, 1 L kapasiteli, dayanıklı Alman Schott cam demlik, sağlığa zararlı madde içermeyen Bisfenol A, 1,9 L su haznesi, çay filtresi, sıcak tutma sistemi, su/kireç filtresi ve susuz çalışmama emniyeti özelliklerine sahip. 2 yıl garanti kapsamında bulunan bu ürün, 599 TL’ye A101 raflarında ve a101.com.tr’de çay tüketmeyi sevenlerin dikkatini çekiyor.

5 fincan kahveyi aynı anda yapabilen ARZUM Okka Minio Jet Türk Kahvesi Makinesi, kahveseverler için bu haftanın kaçırılmayacak küçük ev aletlerinden biri. Ağır ateşte ideal pişirme, taşmayı önleyen algılama teknolojisi, sesli uyarı sistemi ve kahve ölçü kaşığı özelliklerine sahip ürün, 4 yıllık Arzum garantisiyle beraber 799 TL’ye A101 marketlerinde ve a101.com.tr’de kahve tutkunlarını bekliyor.

A101 Çocukların da Yüzlerini Güldürüyor

Çocukların yüzü A101’de satışa sunulan DOLU Toy Factory 12 V Kumandalı Akülü Araba sayesinde gülüyor. 12 volt akü, saatte 3,5-5 km hız, ileri/geri vites, hareket halinde yanan ön farlar, emniyet kemeri, korna ve otomatik fren sistemi özelliklerine sahip ürün, 44x100x57 cm boyutunda bulunuyor. 50 kilogram ağırlığa kadar taşıyabilen ve 36 ay üzeri her çocuk için uygun olan bu akülü araba, 2.999 TL fiyatıyla ve 2 yıllık garantisiyle satışa çıkıyor.

17 Ağustos Günü A101’de Alüminyum Katlanabilir Elektrikli Bisiklet Satışa Sunuluyor

A101 bu hafta OLA Alüminyum Katlanabilir Elektrikli Bisiklet’i beğenilere sunuyor. 36V 10Ah Lityum-iyon (taşınabilir ve kilitli) batarya, 40-50 km sürüş mesafesi, 25 km/h maks. hız, 7 vites “Shimano”, 30 derece (pedal asist ile) maks. tırmanma açısı, 250 W / 36 Vdc motor gücü / voltajı, 55 Nm motor torku, 4-6 saat şarj süresi, şarj aleti, LCD dijital ekran, kontrol ünitesi, IP65 elektrik aksam koruma sınıfı, 6061 alüminyum alloy kadro malzemesi, katlanabilir gövde, 20″ jant boyu ve 30,5 kg ağırlık özelliklerini içerisinde barındıran ürün, 2 yıl garanti kapsamı altında ve 12.490 TL fiyatında bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Canan Karatay, vücudumuzda yeterli seviyede vitamin D olmadığı zaman yaşayabileceğimiz olumsuzlukları ve bunların önüne nasıl geçebileceğimizi anlattı.

Bütün temel şikâyetlerimizin hormonlarımızın altüst olmasından kaynaklanıyor olduğunu dile getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Leptin ve de insülin hormonlarının yüksekliği, vücuttaki diğer hormonların bütün dengesini bozduğunu daha önce de açıklamıştık. Bununla beraber vitaminlerde de diğer hormonlarda da bozukluk oluyor. En önemli hormonlardan biri de D vitaminidir. D vitamini, vitamin değildir. D vitamini hormondur. Her zaman söylüyoruz. Vücutta yapılan bir olaydır. Gün ışığında cildimize ultraviyole B ışınları güneşten gelip temas ettiği zaman, cildimizde bulunan kolesterol ile birlikte vitamin D oluşur. Bu D vitamini inaktiftir. Böbreğe gider. Bağırsaklarda ve karaciğerde aktive dediğimiz D3 şekline dönüşür. Bütün vücudumuzda bulunan dört bin reseptöre etki eder. işte bunun eksikliği; insülin direnci olduğu zaman, leptin direnci olduğu zaman olur.” dedi.

Vitamin D Eksikliği Birçok Hastalığa Sebep Olur

D vitamini eksikliği ile kas ve eklem ağrılarının oluşabileceğini söyleyen Prof. Dr. Canan Karatay, “Eksik olduğu sürece ağrılarımızdan kurtulamayız. Uykusuz kalırız. Yapılan birçok çalışma vardır ve bu çalışmalarda biliyoruz ki artık D vitamini yalnız kemik metabolizmasıyla ilişkili değil, bütün vücudumuzla ilişkili çok önemli bir hormon olduğunu biliyoruz. D vitamini eksik olduğu zaman; kalp hastalıkları, infaktüs, kalp damar hastalıkları, felç. Ayrıca otoimmune dediğimiz hastalıklar. Bunların başında D-1 diyabet hastalığı, D-2 diyabet hastalığı geliyor. D vitamini ve kolesterol sinir sistemimizin ana yapı taşlarıdır. Beynimizin ve elektrik sistemimizin vücutta yapı taşlarıdır. İşte D vitamini ve kolesterol eksikliği olduğu zaman bir kere depresyon olur. Şizofreni olur, unutkanlık olur, demans olur, parkinson olur. Ayrıca D vitamini eksik olduğu zaman pankreasımızdan insülin hormonunun salgılanmadığı da bilinmektedir. MS dediğimiz hastalık, ALS dediğimiz hastalık, bütün bu hastalıklarda ve bağırsak hastalıklarında, kronik bağırsak hastalıklarında, kron hastalığında bunların eksikliği, D vitamini eksikliği bilinmektedir.” diye konuştu.

Prof. Dr. Canan Karatay

D Vitamini Yüksek Kişilerde İnfaktüs Geçirme Oranı %50 Azalmakta

D vitamini düşük olan çocuklarda enfeksiyon hastalıkları oranının çok fazla olduğunu açıklayan Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “Yapılan araştırmalar bize gösterdi günde iki bin ünite D vitamini verdiğimiz çocuklarda enfeksiyon dediğimiz hastalıklar, grip hastalıkları görülmemektedir. Ayrıca yapılan bir araştırmada da görülmüştür ki D vitamini yüksek olan kişilerde infaktüs geçirme oranı %50 azalmaktadır. D vitamini kalp krizi riskini de azaltmaktadır. Damarlarda D vitamini eksik olduğu zaman sertlik yapıyor. Damarların sertliği, tansiyon yüksekliği demek, Felç demek. Onun için D vitamininden korkmayacağız. Şimdiye kadar hiçbir zaman toksik etkisi gözükmemiştir.” (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Oyunculuğu bırakarak kurduğu dernekle tüm dünyada fakir ve yardıma muhtaç insanlara el uzatan ünlü isim Gamze Özçelik son paylaşımıyla yürekleri sızlattı. Sık sık toplumsal medya hesabından Özçelik bu sefer Tanzanyalı küçük bir çocuğu paylaşarak unutulmaz bir ana tanıklık etti.

Dünyanın dört bir yanında yer alan yardıma muhtaç insanların yanında olan ve yardımlarını esirgemeyen Gamze Özçelik gönülleri fethetmeye devam ediyor. Gittiği her ülkede ‘Kraliçe’ ilan edilen Özçelik, Instagram hesabından yayınladığı kareye düştüğü not tüyleri diken diken etti.

“ÖYLE GEREKSİNİMİM VARDI Kİ…”

Ünlü isim kurucusu olduğu Umuda Koşanlar derneği ile birlikte Tanzanya’da yardım çalışmalarını yaptığı sırada denk geldiği küçük çocukla çekilmiş olduğu karesini yayınladı. Özçelik, paylaşımına şu notu düştü.

“Öyle gereksinimin vardı ki çocuk; içten bir kucaklamaya, başının okşanmasına, sevilmeye… O denli gereksinimim vardı ki çocuk; tertemiz bir kalbe, saflığa, teslimiyete.. “

YORUM YAĞMURUNA TUTULDU

Sosyal medyada yakında takip edilen Gamze Özçelik’in bu paylaşımına birçok toplumsal medya kullanıcısı: “O kucaklamayı ömrünün sonuna kadar unutmayacak”, “Öyle muhtaçlığımız vardı ki senin üzere hoş, merhametli bir kalbe…”, “Gerçekten bazen kimin daha çok gereksinimi olduğunu Rabbim bilir”, “Resulullah ta sizi cennetinde bu türlü kucaklayarak karşılasın inşallah”, “Gamze Hanım takdir ve gururla sizi takip ediyorum. Rabbim de sizi şefkatle kucaklasın inşallah”, “Rabbim daim etsin tesettürünü gittiğin yolu daim etsin”, “Kalbimi bırakıyorum bu fotoya, Allah’ım bana da nasip etsin inşallah”, “Yaptığın iş çok hoş herkese nasip olmaz Allah yardımcın olsun daima”, “Maşallah o içtenlik bana da nasip olsun, sevgi kutsaldır almak da vermek de ,Sevgiye aç kalmış asrin insanı, Allah sevgisinde muhabbetinde sabit kılsın kalpleri, Amin” yorumunda bulundu.

Birtakım Avrupa ülkelerinin son devirde Türk vatandaşlarına uyguladığı vize pürüzü bu sefer yalnızca bizi değil, dünyaca ünlü bir İtalyan antrenörü isyan ettirdi.

Vakıfbank Bayan Voleybol Grubu’nun yanı sıra Sırbistan Bayan Ulusal Grubu’nu çalıştıran Giovanni Guidetti’nin teknik grubunda yer alan iki Türk antrenör, Belçika vize vermediği için Avrupa Şampiyonası’na gidemedi.

EKİBİNDE 3 TÜRK VAR

15 yıldır Vakıfbank’ı çalıştıran ve Türk voleybolcu Bahar Toksoy ile evli olan Giovanni Guidetti, geçtiğimiz aralık ayında son Dünya Şampiyonu Sırbistan’ın başantrenörlüğüne getirilince, teknik grubunda iki Türk antrenör; Saim Pakkan ve Ahmetcan Erşimşek ile istatistikçi Fatih Yağcı’ya yer verdi.

Bugün başlayan ve 3 Eylül’e kadar devam edecek olan 2023 Avrupa Şampiyonası’nda A Kümesi’nde yer alan Sırbistan Ulusal Kadrosu kafilesi, 15 gün evvel küme maçlarını oynayacağı Belçika’ya girebilmek için vize müracaatında bulundu.

SIRBİSTAN FEDERASYONU DEVREYE GİRDİ

Guidetti ve atletlerle birlikte ikinci yardımcı antrenör Ahmetcan Erşimşek’e vize veren Belçika makamları, birinci yardımcı Saim Pakkan ile istatikçi Fatih Yağcı’ya olumsuz karşılık verdi. Yetkililer bu şoke edici kararın sebebinin sorulması üzerine, “Şampiyona sonrası sizin geri döneceğinize dair bir kanaat oluşmadı” yanıtını verdi.

Sırbistan Voleybol Federasyonu da devreye girmelerine rağmen sorun çözülemeyince Guidetti, toplumsal medya hesabından bir paylaşım yapıp yaşananlara şöyle isyan etti:

“Spor, ülkeler ve beşerler ortasındaki sonları ortadan kaldıran bir dostluk köprüsüdür. Makûs Haber; Türk pasaportu bulunan iki yardımcı antrenörüm vize sorunu nedeniyle CEV EuroVolley 2023’te grupla birlikte olamıyorlar. Bu durum voleybolun marka pahasına büyük ziyan veriyor. Son 15 gündür sorunu çözmeye çalışıyoruz ancak şimdi bir sonuç alamadık. Onlar üst düzey antrenörler, en düzgün tertiplerde olmayı hak ediyorlar. Bir Türk atletin bu türlü vize meselesiyle son müsabakası olur inşallah.”

Bayılma durumu senkop olarak tanımlanıyor. Senkop kan akımının beyinde geçici olarak azalması sonucu şuur ve postür kaybıyla meydana geliyor. Bayılma, altta yatan birçok hastalığa bağlı olarak gelişebiliyor ve kaynağının belirlenmesi önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Hatice Hale Tüzün, senkop (bayılma) ile ilgili bilgi verdi. 

Beyinde kan akımı geçici olarak azalıyor

Senkop (bayılma) beyin kan akımının geçici olarak azalması sonucu gelişen, birkaç dakika süren, geçici şuur ve duruş (postür) kaybı olarak tanımlanır. Yani hasta bayılma sırasında şuuru kaybolduğundan olup biteni hatırlayamaz ve postür kaybı nedeni ile düşer. Her 4 kişiden biri hayatı boyunca en az 1 kez senkop yaşamaktadır.

Senkop farklı nedenlerle ortaya çıkabiliyor

Senkopun kendisi bir hastalık değildir. Altta yatan bir hastalığın veya durumun sonucu olarak ortaya çıkar. En sık senkop nedeni olan durumlar;

• Kalp ile ilgili nedenler
• Kalp dışı nedenler

   1.Kalbe bağlı nedenler:

• Kalp ritim bozuklukları
• Kan basıncının düşük olması (hipotansiyon)
• Kalp kapak hastalıkları ve kalp kası hastalıkları ve kalp hastalıkları 

2.Kalbe bağlı olmayan senkop nedenleri:

Vazomotor senkop (nörokardiyojenik senkop): Vazovagal senkop, aşırı ağrı hissi, kalabalık ve sıcak bir alanda ayakta durma, kan görme, sıcak duş alma, işeme, dışkılama gibi bir takım uyarılarla tetiklenebilir.  Vazovagal senkop öncesinde genellikle baş dönmesi, bulantı, terleme, kulak çınlaması, göz kararması gibi belirtiler görülür.

Karotis sinus senkopu: Beyini besleyen önemli bir damar olan ve boyunda bulunan karotis arterin 2’ye ayrıldığı yere karotis sinüs adı veriliyor. Burası basıya uğrarsa kalp hızında yavaşlama ve kan basıncında düşme olur. Bu çoğunlukla bir probleme neden olmaz fakat bazı hastalarda bu basıya cevap aşırı olabilir (karotis sinüs hipersensitivitesi) ve bunun sonunda ani bilinç kaybı olabilir. Hassas olan kişilerde başı yana çevirme, boyna sıkı takı takma veya boynu sıkan kıyafetler giyme nedeniyle senkop oluşabilir.

Defekasyon ve işeme senkopu: Dışkılama ve işeme sırasında meydana gelen bayılma nöbetleridir. İşeme senkopu sıklıkla gece idrarını yapmak için uyanan ileri yaş erkeklerde görülür. Mekanizmasının mesanenin aşırı dolmasının ardından ayakta-hızlı işeme ile mesanenin boşaltılması sırasında tansiyon değerlerinin hızlı düşmesi olduğu düşünülmektedir. 

Öksürük veya katılarak gülme ile ortaya çıkan senkop: Refleks senkop türü içerisinde yer almaktadır. Duygusal boşalmalarla tetiklenebilen bir bayılma türüdür. 

Psikojenik nedenlerle ortaya çıkan senkoplar (panik atak, konversif nöbetler): Panik atak, konversif nöbetler gibi durumlar gibi psikojenik nedenler sonucu ortaya çıkan bayılmalardır. 

Sebebi bilinmeyen senkoplar:   Bu durum senkop vakalarının üçte birini oluşturur ve tüm araştırmalara rağmen senkop nedeni tespit edilemez.

Altta yatan bir hastalığın bulunmadığı bazı senkopların nedenleri şöyle sıralanmaktadır:

• Dehidrasyon
• Yoğun duygusal stres
• Endişe
• Korkmak
• Ağrı
• Açlık
• Alkol veya uyuşturucu kullanımı
• Hiperventilasyon (çok fazla oksijen solumak ve çok fazla karbondioksitten çok hızlı kurtulmak)
• Güçlü bir şekilde öksürme, boynu döndürme veya sıkı bir yaka takma (karotis sinüs aşırı duyarlılığı)
• İdrar yapma (işeme senkopu)

Postural Ortostatik Taşikardi Sendromu (POTS)

Postural-ortostatik taşikardi sendromu, kişi oturduktan veya yattıktan sonra aniden ayağa kalktığında meydana gelen çok hızlı kalp atış hızından (taşikardi) kaynaklanmaktadır. Kalp atış hızı dakikada 30 vuruş veya daha fazla hızlanabilir. Artış genellikle ayakta durduktan sonra 10 dakika içinde gerçekleşir. Bu durum en çok kadınlarda görülür ancak erkeklerde de ortaya çıkabilmektedir. 

Çarpıntı, bulantı, kusma senkop nedeni olabilir

Senkop öncesinde (presenkop dönem) hastalarda genellikle çarpıntı, bulantı, kusma,  baş dönmesi, soğukluk-solukluk, terleme, şaşkınlık yakınması vardır. Kişi eğer bu belirtileri tanıyor ise hissettiği sırada oturabilir ya da ayaklarını yukarı kaldırıp uzanabilirse presenkop bulguları gerileyip senkop ortaya çıkmayabilir. Eğer kişi bayılırsa şuur ve postür kaybıyla meydana gelen senkop sonucu kişide düşüş yaşanmaktadır. 

Senkop tanısı için olay yakınındaki kişiler dinleniyor

Senkop tanısı için en önemli adım hastanın ve olay sırasında yakınında bulunan kişilerin dinlenmesi, tıbbı geçmişe yönelik ayrıntılı öykünün alınması ve ardından fizik/ nörolojik muayenedir. Öykü ve fizik muayene sonrasında gerekirse kardiyolojik incelemeler (muayene/EKO/EKG/ ritim ve tansiyon holter, tilt table testi) ve nörolojik incelemeler (Beyin tomografisi veya MRI, EEG (epileptik nöbet ile benzeyen senkoplarda) yapılır.

Tedavi kişiye özgü planlanmalıdır 

Senkop tedavisi hastanın ve hastalığın özelliklerine göre değişmektedir. Özellikle hastanın yaşına, bayılma sırasındaki şikayetlerine ve altta yatan hastalıklara göre değişmektedir. Genelde çoğu kişide senkop nedensiz ve bir kereye mahsus yaşanabilmektedir. Ancak sık tekrarlayan vakalarda altta yatan neden kalp damar hastalıklarıyla veya diğer başka hastalıklarla bağlantılı ise bu hastalıklar tedavi edilmektedir. 

Doğru tanı ve tedavi planlaması ile senkop yönetilebilir ve kontrol altına alınabilir tıbbi bir sorundur. Bir senkop atağı geçirildiğinde bir başka nöbet geçirme olasılığı yaklaşık %30’dur. Başka bir atak geçirme riski ve durumun kişiyi nasıl etkilediği, nedenleri ve yaş, cinsiyet ve sahip olunan diğer tıbbi problemler dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlıdır. 

Bayılma her zaman önlenemeyebilir

Bayılma her zaman önlenemeyebilir. Bayılacak gibi hissediyorsanız, uzanın ve bacaklarınızı kaldırın. Bu eylem, yerçekiminin beyninize kan akışını sürdürmesini sağlar. Eğer yatamıyorsanız, oturun ve kendinizi daha iyi hissedene kadar başınızı dizlerinizin arasına koyun.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Baba olarak tanınan, İzmir’in sembol ismi Sancar Maruflu için adının yaşatıldığı Konak Belediyesi Sancar Maruflu Bilim Merkezi önünde düzenlenen törende konuşan Başkan Batur, vefa vurgusu yaparak, “İzmir’de Sancar Maruflu deyince akla ilk gelen vefadır. Vefa denince de akla ilk Sancar Maruflu gelir. Sancar Maruflu eşittir vefa. Anılması gereken, gelecek kuşaklara taşınması gereken bir insan. Biz onun anısını gelecek kuşaklara taşımaya devam edeceğiz” dedi. Anma törenine video mesajı gönderen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ömrünü insanlığa hizmete adamış büyük kanaat önderi Sancar Maruflu’yu saygı ve minnetle anıyorum. Kendisi son nefesine kadar yaptığı çalışmalar ve oluşturduğu eserlerle yaşamaya devam ediyor” sözleriyle Maruflu’yu andı.

İzmir’e olan sevdası ve vefasıyla hafızalarda unutulmaz bir iz bırakan İzmir Baba Sancar Maruflu, aramızdan ayrılışının ikinci yılında Konak Belediyesi’nin düzenlediği törenle anıldı. Konak Belediyesi’nin kente armağanı olan ve Sancar Maruflu’nun adını taşıyan, Çınarlı Rekreasyon Alanı içindeki Sancar Maruflu Bilim Merkezi önünde düzenlenen anma törenine ev sahibi Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la birlikte CHP Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi ve ilçe yöneticileri,  Sancar Maruflu’nun ağabeyi ve İstanbul Eski Milletvekili Selçuk Maruflu, Sancar Maruflu’nun oğlu Cevat Maruflu, torunu Defne Maruflu, Emekli Vali Doç. Dr. Mustafa Tamer,  68’liler Platformu Dönem Sözcüsü Nail Dağdelen ve platform üyeleri, CHP Konak İlçe kadın ve gençlik kolları, Konak Belediyesi Meclis Üyeleri, demokratik kitle örgütleri, dernek vakıf ve birliklerin başkan ve yöneticileri ile Maruflu’nun arkadaşları, dostları ve sevenleri katıldı. Maruflu’nun adını taşıyan bilim merkezinin önündeki büstüne kırmızı karanfillerin bırakıldığı törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı da mesajlarını video kaydı ile gönderdi. Özlem ve vefa duygusunun derinden hissedildiği anmada konuşan Başkan Batur, “İzmir’de Sancar Maruflu deyince akla ilk gelen vefadır. Vefa denince de akla ilk Sancar Maruflu gelir. Sancar Maruflu eşittir vefa” sözleriyle İzmir Baba’nın İzmir için önemini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu: Ömrünü insanlığa adamış bir kanaat önderi

Programı dolayısıyla anma törenine katılamayan ancak bir video kaydı göndererek Sancar Maruflu’yu anan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, duygulandıran konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Güzel İzmir’in simge isimlerinden, İzmir halkının İzmir Baba’sı Sancar Maruflu’nun anıldığı bu törene katılan herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden herkesin saygınlığını kazanmış; ömrünü insanlığa hizmete adamış büyük kanaat önderi Maruflu’yu saygı ve minnetle anıyorum. Kendisi son nefesine kadar yaptığı çalışmalar ve oluşturduğu eserlerle yaşamaya devam ediyor. Bizler çok iyi biliyoruz ki Maruflu’nun yardımseverliği İzmir sınırlarını aşmış, güzel ülkemizin her bir noktasına ulaşmıştır. Maruflu’nun örnek kişiliği onun yolunu düstur edinenlerde yaşamaya devam edecektir. Kendisini saygı ve minnetle anıyorum.”

Abdül Batur: Sancar Maruflu deyince akla ilk gelen vefadır

Vefa denince de akla ilk Sancar Maruflu gelir

Sancar Maruflu Bilim Merkezi’ni Konak Belediye Meclisinin oybirliğiyle aldığı kararla İzmir’e kazandıran Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Maruflu’nun en önemli özelliğinin vefa olduğunu vurguladı. Maruflu’yu çok erken kaybettiklerini dile getiren Başkan Batur şunları söyledi:

“Sancar Maruflu herkesin yanında olan, özellikle fakir fukaranın yanında olan, onların problemlerini çözen bir insandı Ama en önemlisi, İzmir’de Sancar Maruflu deyince akla ilk gelen vefadır. Vefa denince de akla ilk Sancar Maruflu gelir. Sancar Maruflu eşittir vefa. Kente katkı koymuş, hizmet etmiş çok değerli isimlerin anılmasında bir günden bir güne bir kişiyi atladığını görmedik. Bu gerçekten çok önemli bir çalışma. Kendisi de en güzel şekilde, kuşaklar boyunca anılmaya layık bir kişiydi. Türkiye’de halkla ilişkiler alanındaki ilk çalışmaları hayata geçiren ve bu konuda uzmanlaşmış, iyi bir halkla ilişkiler uzmanıydı.  Kentin her tarafını çok iyi tanıyan, kentliyi tanıyan, kentin problemlerinin aşılabilmesi için sivil inisiyatifle, sivil toplum örgütleriyle beraber çok önemli çalışmalar yapan çok değerli bir büyüğümüzdü. Maalesef böyle değerler çok çabuk kaybediliyor. Çok çabuk kaybettik kendisini. Sancar ağabeyin daha yapacağı projeler vardı.”

“Bu kentte anılması gereken, gelecek kuşaklara taşınması gereken bir insan”

Başkan Batur, Sancar Maruflu’nun kentin geçmişinden gelen değerleri gelecek kuşaklara taşıyan bir insan olduğunu, kendisini de aynı şekilde gelecek kuşaklara taşıyacaklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle Konak Belediye Başkanı olunca Sancar ağabeyle daha da yakınlaştık. Kendisini ziyaret eder, fikirlerinden, kentle ilgili düşüncelerinden, özellikle İzmir Fuarıyla ilgili görüşlerinden yararlanırdık. Hastalığı sürecinde kendisini hastanede ziyaret ettiğimizde bile devamlı üretmekten bahsederdi. Kentin belli değerleriyle ilgili herhangi bir sıkıntı varsa eylemin başında olmaktan çekinmeyen bir kişiliği vardı. Kentin değerlerine sahip çıkan bir kişilikti. Kentin geçmişten bu yana gelen değerlerinin gelecek kuşaklara teslim edilmesi noktasında çok önemli duruş sergileyen bir büyüğümüzdü. Ona ne mutlu ki hep güzelliklerle bahsedilen, iyiliklerle anılan bir büyüğümüz olarak kalacak. Konak Belediye Meclisi’ndeki arkadaşlarımızın tamamının onayıyla buradaki bilim merkezimize Sancar ağabeyimizin adını verdik. Bu kentte anılması gereken, gelecek kuşaklara taşınması gereken bir insan. Sancar ağabeyimi minnetle, şükranla, saygıyla ve özlemle anıyorum. Işıklar içinde uyusun. Biz onun anısını gelecek kuşaklara taşımaya devam edeceğiz.”

Maruflu: Sancar’ın ailesi bütün İzmir’di

Anma töreninde Maruflu ailesi adına konuşan Sancar Maruflu’nun ağabeyi, İstanbul eski Milletvekili Selçuk Maruflu da kendilerinin onun ailesi olmalarına rağmen Sancar Maruflu’nun asıl ailesinin bütün İzmir olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu:

“Sancar, İzmir’de doğdu, İzmir’de yaşadı, İzmir’i çok sevdi. Kendisine yapılan bütün teklifleri reddetti ve hayatını, bütün imkanlarını, her şeyini İzmir’e vakfetti. Kendisine İzmir Baba lakabının verilmesi de boş değildir. Hizmetlerinden dolayı İzmir’e ‘Baba’ olarak lanse edildi ve hakikaten babalık görevini de tam manasıyla yaptı. İzmir denildiği zaman içi titrerdi. Ben Sancar Maruflu’nun ailesiyim ama aslında onun ailesi sizlersiniz. Ben onun ağabeyim ama Sancar’ın ailesi bütün İzmir’dir. İzmir’i çok sevmişti, hizmetleri bitmemişti, projeleri vardı ama ne yazık ki aramızdan erken ayrıldı.”

Tamer: İyi bir düşünce insanı ve iyi bir eylem insanıydı

Emekli Vali Doç. Dr. Mustafa Tamer de törende yaptığı konuşmada Sancar Maruflu’yla olan anılarına yer verdi. Maruflu’nun eşsiz bir insan olduğunu dile getiren Tamer, “Sancar Maruflu iyi bir insan olmakla birlikte iyi bir düşünce insanı ve iyi bir eylem insanıydı. Hem fikirleriyle hem icraatlarıyla hepimize örnek teşkil eden bir kişiliği vardı.  İzmir Vali Yardımcılığım döneminde, beni Kültürpark’taki bir anma etkinliğine davet etti. At başları heykelinin önüne geldik. Kimi anıyoruz, dediğimde atları andığımızı söyledi. Önce garipsemiştim ama onu tanıdıktan sonra ne kadar derin ve anlamlı bir ruha sahip olduğunu orada idrak ettim ve bir daha kendisine hayranlığımı gizleyemedim. Sadece insanları değil, Kültürpark’ın inşaatında ölen atları bile anan bir insanı kaybettik.  Sivil toplum önderi, büyük devlet insanlarına rehberlik etmiş, toplumun en alt seviyesindeki ferdinden en üstündeki cumhurbaşkanına kadar herkesle irtibatı olan güzel bir insanı kaybettik. Yerinin doldurulabileceğini zannetmiyorum, gerçekten eşsiz bir insandı” diye konuştu.

Dağdelen: Yüreğim hala sızlıyor

Dostları ve yol arkadaşları adına konuşma yapan 68’liler Platformu sözcüsü Nail Dağdelen ise Maruflu’ya özlemini “Eşrefpaşa Hastanesine gittiğimde, ‘Dağdelen, bundan sonra etkinliklerde artık sen konuşursun’ demişti.  O anda yüreğim çok sızlamıştı. Yüreğim hala sızlıyor. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız” sözleriyle dile getirdi.

Eczacıbaşı: Sancar Maruflu, İzmir’imiz için bir semboldü

Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı da üç kuşaktır tanıdıkları, birlikte çalışmalar yaptıkları Sancar Maruflu’yu anlattığı video kaydı ile törende yer aldı. Eczacıbaşı, Maruflu’nun izinden gitmenin büyük bir gurur ve sorumluluk olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

“Sevgili Sancar Marufl’yu anarken, onun bize bıraktığı mirası ve taşıdığı değerleri de yeniden hatırlamak istiyoruz. Sancar Maruflu, İzmir’imiz için bir semboldü. Ülkemizin ve bölgemizin en kıymetli sosyal girişimcilerinden biriydi. Her girişimin toplumsal kalkınmaya hizmet eden bir amacı olması gerektiğine gönülden inanırdı. Sancar Maruflu, sokaklardan parklara, kültür merkezlerinden kütüphanelere kadar her ayrıntının İzmir’i daha güzel bir yer yapması için çaba sarf etti.  Kentin duyarlılığı onunla birlikte yükseldi. Ülkemizin zenginliklerinden herkesin işbirliği ve yardımlaşma ile eşit şekilde yararlanması gerektiğini düşünürdü. İzmir Baba olarak anılmasının temelinde yaptığı yardımlar, sağladığı destekler ve gösterdiği vefa yatıyordu. Sevgili Sancar Maruflu’yu özlemle anıyoruz. Onun gibi bir öncünün izinden gitmek bize büyük bir gurur ve sorumluluk veriyor. İzmir ve gelecek kuşaklar, onun bıraktığı değerlerle aydınlanmaya devam edecek.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 6 ay geçti. Köy Okulları Değişim Ağı Derneği (KODA), afetin ilk gününden beri tüm topluluk üyeleri ve paydaşlarıyla birlikte süreci takip ediyor. Şubat ayında afetten etkilenen topluluk üyeleriyle yaptığı görüşmelerden sonra yayınladığı ilk bilgi notu “Köylerde Durum Ne?” ile afetin köyler üzerinde etkisini kamuoyuyla paylaşmıştı. 

Suna’nın Kızları desteğiyle Adıyaman, Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’ın köylerine giderek yerinde durum tespiti yapan KODA, ikinci bilgi notunu da Nisan ayında yayınladı.

Çalışmalarını afet durumuna özel olarak revize eden KODA, depremden en çok etkilenen köy ve kırsal mahallelerdeki çocukların okullarında ailelerle işbirliği içinde hem akademik hem de psikolojik olarak desteklenmelerini sağlamak amacıyla Adıyaman’da Rönesans Holding; Hatay’da Dalyan Vakfı desteğiyle “Köyde Eğitimde Nerede Kalmıştık?” projesine Haziran ayında başladı. 

Bu proje kapsamında;

• Çocuklar için psikososyal destek eğitimleri ve akademik telafiye yönelik içerikler,
• Ebeveynler için aile eğitimleri,
• Öğretmenler için kişisel, mesleki ve psikososyal destek içerikleri 

hazırlayan KODA, afetin 6. ayında köyde daha iyi eğitimin altını çiziyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin halka açık en büyük global elektrik üreticisi Aksa Enerji, sürdürülebilir yüksek büyüme stratejisi doğrultusunda yaptığı global yatırımları ile birlikte 2023 yılının ikinci çeyreğinde yurtdışı FAVÖK oranını bir önceki yıla göre yüzde 5 artırdı.

Aksa Enerji, 2023 yılının ikinci üç ayına ait konsolide finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) açıkladı. 8 ülkede 12 santral yatırımıyla faaliyet gösteren Aksa Enerji, 2023 yılının ikinci çeyreğinde yurt dışı faaliyetleri ve yatırımlarının katkısıyla elde ettiği döviz bazlı gelirleriyle yurtdışı FAVÖK’ünü geçtiğimiz yılının ikinci çeyreğine kıyasla yüzde 5 artırdı ve 1,659 milyon TL mertebesine taşıdı. Sürdürülebilir yüksek büyüme stratejisi doğrultusunda yaptığı global yatırımlarıyla Türkiye, KKTC ve Özbekistan’dan sonra Gana, Madagaskar ve Mali’de kısa sürede kurup devreye aldığı enerji santralleriyle gücünü artıran Aksa Enerji, enerji ihtiyacı olan tüm coğrafyalarda yeni yatırım projelerini ve global hizmet ağını daha da genişletmeyi hedefliyor. 

Yurt içi ve yurt dışında yürüttüğü yatırımlarını hızlandıran Aksa Enerji 2023 yılı ikinci çeyrekte 14,183 milyon TL ciro elde etti. Güvenilir operasyonlarıyla ve artan yurtdışı yatırımlarıyla net finansal borcunun FAVÖK’e oranı ise 1,59 çarpan seviyesinde yer aldı. 

TÜRKİYE İLE KKTC ARASINDA ENERJİ KÖPRÜSÜ KURACAK

Aksa Enerji ikinci çeyrekte, “Kurumsallaşma, Globalleşme ve Sürdürülebilir Yüksek Büyüme” stratejik yaklaşımıyla yurt dışı yatırımlarına devam etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 20 yıldır enerji ihtiyacının yarısını karşıladığı Kalecik Kombine Çevrim Akaryakıt Santrali ile Kuzey Kıbrıs halkına güç veren Aksa Enerji, imzaladığı 15 yıllık dolar bazlı yeni sözleşmeyle Türkiye ile KKTC arasına enterkonnekte denizaltı kablosuyla enerji köprüsü kuracak. Aynı zamanda KKTC halkının kesintisiz enerji erişimine katkı sağlamak amacıyla Kalecik Kombine Çevrim Akaryakıt Santrali’nde 35 megavat kapasite artışı gerçekleştirerek, adadaki kurulu gücünü 188 megavat seviyesine taşıyacak.

DEPOLANABİLİR RÜZGÂR VE GÜNEŞ PROJELERİ İÇİN ÖN LİSANSLARI 561,04 MW SEVİYESİNE ULAŞTI

Aksa Enerji “Sürdürülebilir Yüksek Büyüme” stratejisi kapsamında üretim portföyündeki kaynak çeşitliliğini de artırıyor. Yenilenebilir enerji teknolojilerine daha fazla yatırım yapan şirket ikinci çeyrekte Afyonkarahisar’da 110,76 MW depolamalı rüzgâr enerji santrali, Eskişehir’de 50 MW depolamalı güneş enerji santrali olmak üzere toplam 160,76 MW kurulu güçte kurulumuna dair ön lisans alarak faaliyetlerini çeşitlendirdi. Balıkesir’de 118,04 MW depolamalı rüzgâr santrali kurulumuna dair almış olduğu yeni ön lisans ile birlikte Türkiye’de toplam kurulum ön lisansı 561,04 MW seviyesine ulaştı. 

Türkiye dahil olmak üzere küresel ölçekte yenilenebilir enerji ve enerji dönüşümü odaklı projeleri yakından takip ettiklerini belirten Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Cemil Kazancı, “Kurumsallaşma, Globalleşme ve Sürdürülebilir Yüksek Büyüme” üç temel stratejimiz doğrultusunda yurtiçi ve yurtdışına yaptığımız yeni yatırımlarla birlikte orta ve uzun vadeli stratejik hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Aksa Enerji 2030 hedeflerimiz kapsamında mevcut ve yeni coğrafi bölgelerdeki uzun soluklu ve yenilikçi projeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye ile KKTC arasında enterkonnekte denizaltı elektrik kablosu ile kurmayı planladığımız enerji köprüsü bu bağlamda yenilikçi bir adım olacak. Aynı zamanda santralde kapasite artışı gerçekleştirerek, adadaki kurulu gücümüzü 188 megavat seviyesine taşıyacağız. “Sürdürülebilir Yüksek Büyüme” ana stratejimiz doğrultusunda yurt içi ve yurt dışı rüzgar ve güneş enerjisi öncelikli yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım fırsatlarını her daim değerlendiriyoruz. Depolamalı yenilenebilir toplam kurulum ön lisans kapasitemiz 561,04 MW oldu. Ülkemizin 2053 “Sıfır Karbon” hedefine ilerlemesine katkı sağlamak adına, yenilikçi karbon nötr yatırımlar konusunda önemli adımlar atıyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Demir ve Demirdışı Metaller Birliği Yönetim Kurulu Ağustos ayı toplantısını Kocaer Çelik San. ve Tic. A.Ş’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Yönetim Kurulu, firmanın üretim miktarı, ihracat verileri, finansal performansı ve enerji yatırımları hakkında bilgi aldı.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği (EDDMİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Kocaer Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Orhan Timurhan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen tesis ziyareti ve yönetim kurulu toplantısı için Sayın Timurhan’a teşekkürlerini sunan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, “bölge firmalarımızın yeni yatırımlarını görmek bizi gururlandırıyor” dedi.

Şirketin üretim kapasitesi ve katma değerli ürün portföyü hakkında bilgi veren Kocaer Çelik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Orhan Timurhan; “Bugün 560 milyon doların üzerindeki ciromuz ve FOB 393 milyon dolar ihracat tutarımız ile Türkiye’nin en büyük sanayi şirketleri ve çelik profil ihracatçıları arasında yer alıyoruz. Faaliyetlerimizi İzmir Aliağa’da toplam 280.000 m2 alanda 800.000 ton/yıl kapasiteli 3 Çelik Profil Fabrikası, 100.000 ton/yıl kapasiteli Galvaniz Fabrikası, 120.000 ton/yıl kapasiteli Çelik Servis Merkezi ve 15 milyon kWh/yıl kapasiteli yenilenebilir enerji üretim tesisi (GES) ile sürdürüyoruz. Dünyada üretimi zor ve kısıtlı olan özel ürünlere odaklanarak Avrupa’nın ve Türkiye’nin, çelik profil üretimi, servis merkezi ve galvaniz kaplama işlemlerini entegre bir yapıda gerçekleştiriyoruz.  60’a yakın farklı kimyasal kompozisyon içeren kalitede ve 12 binin üzerinde çeşitli cins, ebat ve kalınlıklarda katma değerli ürünler üreterek başta enerji nakil hattı çelikleri, güneş enerjisi çelikleri ve madencilik sektörleri olmak üzere yapısal çelikler, ulaşım, makine imalat, tarım, gemi inşa ve savunma sanayilerindeki farklı talep ve ihtiyaçlarına göre özelleştirdiğimiz ürünleri yüksek kalite ve son kullanıma hazır şekilde müşterilerimize sunuyoruz.” dedi. 

Demir çelik sektöründe bozulan dengeler, ihracatta gözlenen büyük gerileme, enerji ve işçilik maliyetlerine rağmen 2023 yılının ilk yarısında toplam satış hacmini geçen yıl ile aynı seviyelerde korumayı başardıklarını belirten Timurhan, “Özellikle dünyada üretimi zor ve kısıtlı olan özel çelik profil ürünlerine odaklanmamız sektörümüzde pozitif ayrışmamızı sağladı. Bu sayede yılın ilk yarısını büyüyerek kapattık. Aliağa A-2 fabrikamızda yapılan katma değerli ürünlere yönelik yatırımımız ve alınan ön siparişler dikkate alındığında katma değerli ürünlerimizin payının yılın ikinci yarısında da artmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Yeşil enerji, sürdürülebilir üretim ve tüketim stratejisi doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ederek, tükettikleri elektrik enerjisinin tamamını kendi ürettikleri yenilenebilir enerjiden karşılamayı hedeflediklerini belirten Timurhan, “Ege Bölgesi’nin en büyük çatı üzeri GES’lerinden birine sahibiz. Hali hazırda tükettiğimiz elektrik enerjisinin %33’ünü kendi ürettiğimiz temiz enerjiden karşılıyoruz. Stratejik büyüme alanı olarak seçtiğimiz enerji sektöründe, temiz enerji üretim kaynaklarımızı jeotermal enerji ile çeşitlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımızı tek çatı altında toplayarak daha etkin yönetimini sağlamak amacıyla %99’u Kocaer Çelik A.Ş.’nin iştiraki olan Kocaer Enerji A.Ş. adıyla yeni bir şirket yapılanmasını gerçekleştiriyoruz. Horsunlu Jeotermal Santral birinci faz yatırımlarımızın tamamlanmasının ardından kendi ihtiyacımızın tamamını karşılamamızın yanı sıra büyük bir kapasiteye ulaşmayı planlıyor ve bu kapasiteyi de ulusal elektrik dağıtım sisteminde değerlendirmeyi hedefliyoruz. Fizibilite ve yatırımların tamamlanmasının ardından elektrik tüketimimizin %100’ünü yenilenebilir kaynaklar ile karşılayacağız. Bu yatırımımız ile elektrik kaynaklı sera gazı emisyonlarımızı yenilenebilir enerji üretimlerimiz ile sıfırlayacağız. Elektrik kaynaklı emisyonlarda karbon nötr hedefimizi gerçekleştirirken, aynı zamanda bu yatırımla ülkemizin yenilenebilir enerji üretimine de değer katacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

EDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan ve beraberindeki Yönetim Kurulu üyeleri, Kocaer Çelik A.Ş’nin yeni galvaniz fabrikasına yaptıkları ziyaretin ardından Kocaer Çelik firmasının ev sahipliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “100’ün üzerinde ülkeye yaptıkları ihracatın yanı sıra katma değerli ürün ihracatında ve temiz enerji üretiminde de kendini geliştiren Kocaer Çelik A.Ş. firmasını sektörümüze ve bölgemize sağladıkları katkıları için tebrik ediyoruz” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Baldur’s Gate 3, şu sıralarda oyun dünyasının gündemini bir epey meşgul ediyor. O denli ki herkes adeta işi gücü bırakıp BG3 dünyasına kapılıp gitmiş halde. Olağan koşullar altında bu kadar oynanılan bir oyunun da şimdiden speedrun kategorilerinde pek çok gönderiye konut sahipliği yapması gerekiyordu. Lakin durum pek de o denli değil.

Speedrun’ın konutu olan speedrun.com’da, Baldur’s Gate 3 any% kategorisinde yalnızca bir gönderi var. “Maeeeeee” isimli oyuncuya ilişkin olan bu rekorda, oyuncunun 10 dakika ve 3 saniye içerisinde oyunu bitirdiğini görebiliyoruz. Ama standart any% kategorisinden çok daha hareketli bir kategori daha var: romance%.

Evet, şu anda oyunda rastgele bir karakter ile romantizm yaşayarak speedrun.com’da kendinize bir yer edinebilirsiniz. Şu anda rekor tekrar listede bir numarada olan “maeeeeee” isimli oyuncuya ilişkin. Kendisi yaklaşık 7 dakika ve 54 saniyede, bir kaya kadar sert Githyanki companion’ımız Lae’zel’i tavlamayı başarıyor.

Yukarıdaki görüntüde NSFW hiçbir şey yok, rahatça izleyebilirsiniz.

Almanya’nın üretimini sınırlayan vasıflı işgücü kıtlığı daha da berbata gidiyor.

Münih merkezli Ifo Enstitüsü tarafından yayınlanan en son araştırmaya nazaran, Avrupa’nın en büyük iktisadında daha fazla şirket bu nitelikli çalışan düşüncesi yaşıyor.

Ankete katılan yaklaşık 9 bin firmanın yüzde 43’ünden fazlası, Temmuz ayında yetişmiş personel eksikliğinden mustarip olduğunu bildirdi. Nisan ayında bu badireyi çektiğini söyleyen şirket sayısı yüzde 42’nin biraz üzerinde gerçekleşirken, Temmuz 2022’de bu oran tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan neredeyse yüzde 50’ye kadar çıkmıştı.

Ifo’dan Stefan Sauer “Durgun bir iktisada karşın, birçok şirket hâlâ çaresizce kendilerine uygun çalışanlar arıyor” diye yazdı.

Ifo, hukuk ve muhasebe şirketlerinin dörtte üçünün muhtaçlık duydukları iş gücünü bulamadıklarını ve bu durumun bilhassa hizmet bölümünü çok sert bir halde etkilendiğini söyledi. Ifo’ya nazaran ayrıyeten ulaşım, mimarlık ve mühendislik için de emsal meseleler kelam konusu.

Almanya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin akabinde güç fiyatları ve enflasyonun artmasının akabinde kış aylarında resesyon devrine girdi. O vakitten beri bilhassa imalat endüstrideki düşüş dikkat çekti. Artık ise hizmet kesiminde de zayıflık ortaya çıkmaya başladı.

  Rektör Prof. Dr. Budak’a Özbekistan Cumhurbaşkanlığı’nın tensipleriyle “Fahri Doktora” unvanı verildi

Özbekistan’a resmî bir ziyaret gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın başkanlığındaki Ege Üniversitesi Heyeti, akademik temaslarına başladı. Özbekistan Cumhuriyeti Yükseköğretim, Bilim ve İnovasyon Bakanı Birinci Yardımcısı Komiljon Karimov’u ve Özbekistan Kültür Bakanı  Nazarbekov Ozodbek Akhmadovich’i ziyaret ederek temaslarına başlayan Rektör Prof. Dr. Budak, ardından Taşkent Büyükelçisi  Olgan Bekar ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Taşkent Devlet Transport Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adil Abdurrahmanov ile bir araya geldi. Rektör Prof. Dr. Budak’a  Özbekistan Cumhurbaşkanlığı’nın tensipleriyle, Taşkent Devlet Transport Üniversitesi tarafından  ‘Fahri Doktora’ unvanı tevdi edildi.

68 yıllık birikimi ile bölgenin ilk, Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesi, uluslararasılaşma misyonu doğrultusunda Türk Dünyası ile  akademik temaslarını güçlendirmeye devam ediyor.  Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın başkanlığındaki Ege Üniversitesi heyeti, çeşitli temaslarda bulunmak, başta sağlık olmak üzere eğitim öğretim, araştırma geliştirme, inovasyon alanlarında iş birliğini güçlendirmek amacıyla Özbekistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi.

“Farklı disiplinlerle ikili iş birliği protokolleri imzalandı”

Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar’ı makamında ziyaret eden heyet, Ege Üniversitesinin Özbekistan’da yürüttüğü akademik çalışmalar ile ikili işbirliklerini de içeren kapsamlı bir görüşme yaptı. Yoğun temaslarına devam eden Rektör Prof. Dr. Budak, Özbekistan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Taşkent Devlet Transport Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adil Abdurrahmanov’u ziyaret etti. Burada, Taşkent Devlet Transport Üniversitesi ile Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat ve Elektrik-Elektronik Bölümleri ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü ile eğitim-öğretim ve araştırma alanlarında ikili iş birliği protokolleri imzaladı,  sürdürülen çift diploma programına yönelik görüşmeler gerçekleştirdi. Rektör Prof. Dr. Budak’a Özbekistan Cumhurbaşkanlığı’nın tensipleriyle, Taşkent Devlet Transport Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı tevdi edildi.

“Özbekistan ile ilişkilerimizi daha da güçlendiriyoruz”

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemizin uluslararasılaşma stratejisi kapsamında Özbekistan’a akademik bir ziyaret gerçekleştiriyoruz. Ülkemizin önde gelen bir araştırma üniversitesi olarak potansiyelimizi gönül coğrafyamız başta olmak üzere kardeş ülkelerimizle paylaşıyoruz. Yeni dönemde öncelikli hale getirdiğimiz uluslararasılaşma stratejisi doğrultusunda Türk Dünyası ile yakın ilişkilerimiz bulunuyor. Bu ilişkilerimizi daha da güçlendiriyor ve genişletiyoruz.  Bu kapsamda Özbekistan’a akademik bir ziyaret yaparak önemli bir adım daha atıyoruz. İki kardeş ülke arasında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in önderliğinde geliştirilen ilişkilere Ege Üniversitesi olarak güçlü bir şekilde katkı sunmak istiyoruz” diye konuştu.

“İki ülke arasında yeni bilim ve gönül köprüleri inşa ediyoruz”

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Programımıza, Özbekistan Cumhuriyeti Yükseköğretim, Bilim ve İnovasyon Bakanı Birinci Yardımcısı Komiljon Karimov’u ve Kültür Bakanı  Nazarbekov Ozodbek Akhmadovich’i ziyaret ederek başladık. Üniversitemizin farklı disiplinlerinden güçlü bir ekiple sürdürdüğümüz temaslarımızı yeni iş birlikleri ile taçlandırdık. Bu iş birliklerimizin iki ülke arasında kültürel etkileşimi artırarak geleceğe yönelik kurduğumuz kardeşlik köprüsünü güçlendireceğine yürekten inanıyorum. Taşkent Büyükelçimiz Olgan Bekar’ı da makamında ziyaret ederek, Özbekistan’da yürüttüğümüz akademik çalışmalarımızı içeren kapsamlı bir görüşme yaptık. Özbekistan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Taşkent Devlet Transport Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adil Abdurrahmanov’u ziyaret ederek önemli bir görüşme gerçekleştirdik. Özbekistan Cumhurbaşkanlığı’nın tensipleriyle, Taşkent Devlet Transport Üniversitesi tarafından şahsıma Fahri Doktora unvanı tevdi edilmesi beni ziyadesiyle onurlandırdı. Özbekistan’a özgü coşkulu karşılama töreni, ziyaretimizi daha da anlamlı kıldı. Özbekistan temaslarımız kapsamında imzaladığımız akademik iş birliği protokolüyle iki ülke arasında yeni bilim ve gönül köprüleri inşa ediyoruz.  Türk Dünyası ile var olan kültürel bağlarımızın ortak akademik ve bilimsel çalışmalar ile daha da derinleşeceğine inanıyorum. Türkiye Yüzyılı’nda, Türk Dünyası ile iş birliği içerisinde uluslararasılaşma atılımımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Heyet, Özbekistan-Türkiye Sağlık Forumu ve Fuarı’na katılacak

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın riyasetindeki heyet Taşkent programının ardından Semerkant’ta düzenlenecek olan Özbekistan-Türkiye Sağlık Forumu’na katılacak. Heyet burada da akademik kurumlar başta olmak üzere farklı kurumları ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulunacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gemlik Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle toplam 100 çocuk yetişkinliğe ilk adımını attı.

Geçtiğimiz günlerde hastane ortamında sünnet edilen çocuklar, Gemlik Belediyesi Sosyal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen sünnet düğününde aileleriyle birlikte doyasıya eğlendi. Sünnet düğününe Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, Belediye Meclis Üyeleri Mustafa Kaynatma, Emrah Keskinden ve Oğuz Hançer katıldı.

Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan tarafından saat armağan edilen çocuklara pamuk şeker ve patlamış mısır ikram edilirken, sihirbaz tarafından yapılan ilizyon gösterileri heyecanla takip edildi. Çalınan müziklerle gecenin tadını çıkartan çocuklar,  unutulmaz anlar yaşadı. Veliler organizasyon için Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’a teşekkür etti.

Sünnet töreninde kısa bir konuşma gerçekleştiren Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan Gemlik Belediyesi olarak çok sayıda sosyal projeye imza attıklarını ve vatandaşların her zaman yanında olduklarını ifade ederken, “Çocuklar bizim geleceğimiz, sizi ve çocuklarımızı tebrik ediyor ve her günlerinin mutlu geçmesini diliyorum. Bugün cemiyetini gerçekleştirdiğimiz çocuklarımızın Allah damatlıklarını da göstersin” dedi.

Konuşmaların ardından Gemlik Belediyesi tarafından sünnet çocuklarına verilen hediyelerin takdimi, toplu fotoğraf çekimi ve çeşitli eğlencelerle program devam etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gemlik Belediyesi tarafından ilçenin Umurbey Mahallesi’nde kurulan ve bu zamana kadar çok sayıda çiftçinin toprak numunesi getirerek faydalandığı laboratuvarda çiftçilere sonuçlar dağıtılmaya ve yol haritası belirlenmeye başlanırken, ilk sonuçlar Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ve Gemtar Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Demiröz tarafından çiftçiye takdim edildi.

Topraktan aldıkları numunenin çeşitli işlemlerden geçmesinin ardından çıkarılan mikro elementlerin raporunun çiftçiye verilmesinin ardından Gemlik Belediyesi’nin alanında uzman ziraat mühendisleri tarafından elementlerin miktarına göre atılacak ilaç, gübre ve tarım uygulamaları hakkında bilgi verildi.

“Bilimsel tarıma teşvik ettik”

Gemlik Belediyesi’nin kurduğu laboratuvarın Gemlik’ten ve çevresinden çok sayıda talep aldığını ifade eden Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, yapılan bu yatırımla çiftçileri bilimsel tarıma teşvik ettiklerini ve bu sayede her yıl milyonlarca liranın çiftçilerin cebinden çıkmasını önleyerek ülke ekonomisine katkı sunduklarını belirtti.

Başkan Sertaslan konuşmasının devamında;

Gemlik Belediyesi olarak çiftçilerimizin her zaman yanındayız. İlçe belediyeleri tarafından ilk kez hayata geçirilen bu laboratuvar, bugüne kadar çiftçilerimizin yoğun talebiyle karşı karşıya kaldı. Numunelerini getiren çiftçilerimiz buradaki çıkan analiz sürecine göre, alanında uzman mühendislerimiz tarafından ilaç ve gübreleme tavsiyelerini aldı. Bizlere ilk numunelerini getiren vatandaşlarımızın bugün sonuçlarını vermekten mutluluk duyuyoruz. Laboratuvarımıza toprak örneklerini getirip belirlenen yol haritasıyla birlikte tarım uygulamalarını yapmaya davet ediyorum” dedi.

Toprak örnek sonuçlarını alan çiftçiler, böylesine bir hizmetin Gemlik çiftçisine sunulmasından dolayı Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’a teşekkür etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küresel iklim değişikliğinin çocukların sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan Psikolog Deniz Bağdaş, devlet kurumlarının çocukların sağlığını bu etkilerden korumak için harekete geçmeleri gerektiğini söyledi.

Küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişiklikleri kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve su baskınları, tayfun, fırtına, hortum gibi meteorolojik olaylarda artışlara neden oluyor. Yağış oranlarının düşmesi, kuraklık, düzensiz yağışlar ülkemizi ve dünyamızı tehdit ediyor. İklim değişikliği sebebiyle 2050 yılına kadar 216 milyon insanın göç etmesi bekleniyor. Özellikle çocuklar, gelişimlerinin en hızlı ve hassas dönemlerinde oldukları için iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından etkilenen en yüksek riskli grupta yer alıyor. Çocuklar yaşına, yaşadığı yere, sağlık durumuna, sosyoekonomik koşullara göre iklim değişikliğinden doğrudan ya da dolaylı şekilde etkilenebilmekteler.
Gaziemir Belediyesi’nde görevli Psikolog Deniz Bağdaş, iklim değişikliğinin çocuklara etkilerine dikkat çekti. Aşırı sıcağa bağlı olarak çocuklarda yeme ve uyku bozukluklarının gelişeceğine dikkat çeken Bağdaş, “Sıcaklığın artışı insan sağlığını; sinir sistemi,  solunum sistemi, bağışıklık ve dolaşım sistemi üzerindeki doğrudan etkileri ile tehdit etmektedir. Bu etkiler çocukların uyku ve yeme alışkanlarını da değiştirmektedir. Uyku süresi ve kalitesi değişen çocukların veya yeterince beslenemeyen çocukların hem zihnen hem de fiziken gelişimleri zarar görmektedir. Bu durum saldırganlık, zayıf konsantrasyon, yorgunluk, ani duygu değişimleri, düşük otokontrol gibi belirtilerle çocukların yaşamını zorlaştırmaktadır. Fiziksel egzersiz kapasitesi düşen çocukları ise aşırı yeme davranışı, beden algısı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklar tehdit etmektedir” dedi.

“Sıcak hava günlük hayattan koparıyor”
Sıcak havanın çocukların günlük yaşam aktivitelerinde değişikliğe yol açtığına vurgu yapan, “Sıcak hava olayları bazen yaşanılan yerin değişmesine sebep olurken bazen de yaşam şeklinin değişmesine yol açmaktadır” diyen Deniz Bağdaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaz aylarında çocuklar eğlenme ve sosyalleşme amacıyla açık oyun alanlarında, parklarda, yeşil alanlarda zaman geçirmek yerine; günün uzun bir zaman dilimini kapalı alanda ve akran grubu yoksunluğu çekerek geçirmektedir. Hatta çoğu çocuğun, yaz aylarında tatil ya da serinleme amacıyla taşındığı bölgede akran grubu ve yaşına uygun oyun alanları, sosyal aktivite merkezleri bulunmamaktadır. Bu durum çocuğun hem bir yere ait olma duygusunu zedelemekte, hem de onun için önemli olan sosyal unsurları yitirmesine sebep olmaktadır. Bu onların toplumla bağlarını zayıflatmakta ve destekleyici sosyal ağlara erişimlerini kısıtlamaktadır. Ayrıca çocukların doğayla özellikle toprakla etkileşimlerinin sürmesini engelleyerek duyu bütünlemesini zorlaştırmaktadır. Uzun süreli etkileri arasında ise çocuklarda depresyon, kendine zarar verme, sosyal kaçınma görülmektedir.”

İklim değişikliğine bağlı gelişen hava olaylarının çocuklar için geleceğe yönelik belirsizlik yarattığından, onların kaygı ve korku hissetmesine sebep olduğunu vurgulayan Bağdaş, “Çoğu çocuk iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz sonuçlarla baş etmede kendini yalnız ve çaresiz görmektedir. Bu yüzden çocuklarda eko-anksiyeteye bağlı psikosomatik belirtiler ve kendine zarar verme yaz aylarında daha sık görülmektedir. Özellikle yaşadığı olumsuz duygu ve düşüncelerle baş etmeye çalışan çocukların teknoloji ve interneti yaz aylarında bilinçsiz ve aşırı şekilde kullanmasıyla birçoğu, aile içinde yeni bir çatışma alanına ve dijital dünyadaki birtakım riskli durumlara sürüklenmektedir” dedi.

Aşırı sıcakların, çocukların çatışma çözme becerilerini olumsuz etkilediğini ifade eden Bağdaş, “Yüksek ısının sinir sisteminin ve bilişsel yetilerin işleyişini bozması, üst düzey düşünme becerileri yerine saldırganlığı arttırmaktadır. Ayrıca dikkat ve odaklanma güçlüğü yaratarak performansa dayalı görev ve sorumluluklarda çocukların daha çok zorlanmasına, isteksiz ve yorgun olmasına sebep olmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Devlet kurumları harekete geçmeli”
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de iklim değişikliğinin çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerin ilkeler bazında ele alındığına vurgu yapan Deniz Bağdaş, çocukların yaşam koşullarının iyileştirilmesi için şu önerilerde bulundu:

“Yukarıda bahsedilen olumsuz psikolojik etkiler, çocukların sağlıklı yaşama, gelişme ve korunma hakkı ihlali yaşadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca çocukların boş zamanlarını değerlendirme, oyun oynama ve yaşına uygun eğlence-kültür etkinliklerine katılma hakkı için yeterince teşvik edilmediğini, bunun için eşit ve uygun fırsatların yaratılmadığını düşündürtmektedir. Bu sebeple iklim değişikliğinin çocukların gelişimine verdiği zararın, çok geç olmadan genel merkezin idari yapıları tarafından ele alınması önem taşımaktadır. Bu konuda yerel yönetimler, sivil ağlar ve çocuk meclisleri iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için güçlü katkılarda bulunabilirler. İklim değişikliğine uyum ve azaltım stratejilerinin kurumların faaliyet raporlarına dahil edilmesi, iklim değişikliğine dirençli kent peyzajının ve yaşam alanlarının planlanması öncelikli hale getirilebilir. Kamusal ve yeşil alanlarda yeniden yapılanma ve iyileştirme adımları atılabilir. Karar alma süreçlerinde, sorun ve çözümün konuşulduğu çalıştaylarda çocuk katılımı arttırılarak iklim değişikliğinden olumsuz etkilenen çocukların ihtiyaçları hızla karşılanabilir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zorlu PSM’de bu hafta, Oscar adayı yönetmen Darren Aronofsky’nin büyük ses getiren filmi The Whale (Balina) Başka Sinema Film Gösterimleri kapsamında Vestel Amfi’de izleyicilerini beklerken, son çıkan teklileri “Yabani” ve “Sürme” ile üretimlerine devam eden Seda Erciyes ev sahipliğinde ‘Bir Baba Indie Showcase’ 25 Ağustos akşamı ilk bölümüyle başlıyor. Öte yandan DJ setleri, stand up şovları ve iş çıkışlarının vazgeçilmezi Afterwork etkinlikleri de yine sevilen açık hava mekanı Vestel Amfi’de misafirleriyle buluşmaya devam ediyor.

AFTERWORK PARTY: SHEB // 22 AĞUSTOS // VESTEL AMFİ // 19.00 

Uzun yıllar eğlence ve müzik sektörü içerisinde bir çok farklı rol üstlenen SHEB şimdi de DJ setinin başına geçiyor. Enerjik ve eklektik tarzlardan etkilenerek oluşturduğu elektronik funk dans ağırlıklı seti ile dinleyenleri yerinden kaldırmaya hazırlanan SHEB, Vestel Amfi’de!

Kapı Açılış: 17.00 

Happy Hour: 17.00- 19.00 

Etkinlik: 19.00 

Etkinlik Ücretsizdir.

Etkinliğe katılmak isteyen misafirlerimiz zorlupsm.com adresinde kayıt olabilir.

BAŞKA SİNEMA FİLM GÖSTERİMİ: THE WHALE // 24 AĞUSTOS // VESTEL AMFİ // 21.00

Oscar adayı yönetmen Darren Aronofsky (Siyah Kuğu, Nuh: Büyük Tufan), merakla beklenen yeni filmiyle izleyici karşısında! Brendan Fraser’ın canlandırdığı Charlie, dünya edebiyatının en önemli klasiklerinden Moby Dick’teki “beyaz balina”yı saplantı derecesinde seven ve ciddi obezite sorunları olan bir öğretmendir. Yıllar evvel eşinden ayrılarak terk ettiği kızı Ellie’yle (Sadie Sink) arasını düzeltme çabasındadır. Fakat kızına kendini affettirmeye çalışırken işlerin daha da kontrolden çıkmasına yol açar. Filmin dünya prömiyerini yaptığı Venedik ve Toronto’da dakikalarca ayakta alkışlanan görkemli performansıyla Brendan Fraser, En İyi Erkek Oyuncu Oscar ödülünü kazandı. Ödüllü bir tiyatro oyunundan uyarlanan filmde Samantha Morton, Hong Chau ve Ty Simpkins de rol alıyor.

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 21.00

Etkinlik Ücretsizdir.

Etkinliğe katılmak isteyen misafirlerimiz zorlupsm.com adresinde kayıt olabilir.

%100 MÜZİK SUNAR: BİR BABA INDIE SHOWCASE- SEDA ERCİYES VE KONUKLARI // 25 AĞUSTOS // %100 STUDIO // 21.00 

2009 yılında kurulan müzik ve kültür sanat platformu Bir Baba Indie’nin yeni etkinlik serisi Showcase, ilk etkinliği ile 25 Ağustos Cuma akşamı Zorlu PSM Vestel Amfi’de başlıyor. Bir Baba Indie Showcase, son çıkan teklileri “Yabani” ve “Sürme” ile üretimlerine devam eden “Türkiye’nin R&B kraliçesi” Seda Erciyes ev sahipliğinde gerçekleşecek. Son dönemin yükselen müzisyenlerinden Seda Erciyes ve alternatif sahnenin sevilen isimlerinden oluşacak sürpriz konukları 25 Ağustos Cuma akşamı %100 Müzik Sunar: Bir Baba Indie Showcase’de yer alacak. 2023 yılında yayınlayacağı ilk albümü üzerine çalışan Seda Erciyes, tekrarı olmayacak bu özel gecede sürpriz konuklarıyla beraber tüm müzikseverleri 25 Ağustos akşamı Vestel Amfi’ye bekliyor.

Kapı Açılış: 17.00

Happy Hour: 17.00- 19.00

Etkinlik: 21.00 

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: 99,00₺

TUZ BİBER STAND UP // 26 AĞUSTOS // VESTEL AMFİ // 20.00 

Tuz Biber Stand Up, 26 Ağustos’ta Vestel Amfi’de izleyicilerle buluşuyor.

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 20.00 

Etkinlik Ücretsizdir.

Etkinliğe katılmak isteyen misafirlerimiz zorlupsm.com adresinde kayıt olabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hayatta kalma uzmanı Bear Grylls, Hollywood’un en sevilen ünlüleri ile açık hava macera serisinin yeni bölümleriyle yaban hayatına geri dönüyor!

Dünyanın farklı noktalarında sınırları zorlayan bir yolculuk yapmak üzere her hafta ünlü bir konuk Grylls’e katılıyor. Birlikte en zorlu engelleri aşarken hem zihinsel hem de fiziksel sınırlarını zorlayan birbirinden ünlü maceraseverler, hayatta kalmak ve tehlikelerle dolu sürprizlerle başa çıkmak için özel teknikler kullanıyor.

Heyecan ve macera dolu “Bear Grylls ile Yabanda: Zorlu Mücadele” yeni bölümleriyle 20 Ağustos’tan itibaren her pazar 21.00’de National Geographic ekranlarında sizlerle buluşuyor!

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını Digiturk, D-Smart, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediyesi Güzel Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen yıl sonu etkinliğinde kursiyer öğrenciler tarafından sunulan müzik dinletisi ve Yağlı Boya, Kara Kalem ve Güzel Sanatlara Hazırlık Kursları öğrencileri tarafından açılan sergi beğeni topladı.

Nevşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde geçtiğimiz aylarda Kültür Park içerisinde açılan Güzel Sanatlar Merkezi’nde yaz dönemi kurslar sona erdi. Çocuk ve gençlerin yanı sıra yetişkinleri sanatla buluşturan merkezde, alanında uzman eğitmenler nezaretinde, hafta içi ve hafta sonu açılan bağlama, gitar, piyano, keman, perküsyon, yan flüt, ney ve ud kurslarının yanı sıra Güzel Sanatlar Yetenek Sınavlarına hazırlanan öğrenciler için düzenlenen Yağlı Boya, Kara Kalem ve Güzel Sanatlara Hazırlık Kurslarına 567 kişi katıldı.

Özellikle çocuk ve gençlerin yoğun ilgi gösterdikleri kursların sona ermesi dolayısıyla Güzel Sanatlar Merkezi’nde yıl sonu kapanış etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran ve eşi Nejla Savran, Belediye Başkan Yardımcısı Furkan Feralan, Nevşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü İlyas Acar, kursiyer öğrenciler ve aileleri katıldı.

Nevşehir Belediyesi Halk Oyunları Topluluğunun gösterisi ile başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, “Nevşehir Belediyesi olarak, çok kısa zamanda çok büyük işler yaptık. Özellikle gençlik ve eğitim alanında yaptığımız projeler bizlerin yüz akı oldu. Gönüllü Eğitim Programı gibi gençlik projelerimiz tüm Türkiye’deki belediyelere örnek olacak nitelikte. İçerisinde bulunduğumuz Kültür Park içerisindeki bu alan da bir süre önce Güzel Sanatlar Merkezi olarak hizmet vermeye başladı. Gerçekten çok güzel işler çıkıyor buradan. Merkezimizde müzik aletlerinin kullanımını öğrenmek isteyenlerin yanı sıra güzel sanatlara hazırlanan gençler için açılan yaz kursları büyük ilgi görüyor. Sadece bu dönemde Güzel Sanatlar Lisesi’ne hazırlanan 7 öğrencimizin sınavlarını başarıyla geçmesi bizler için ayrı bir gurur kaynağı.” dedi.

Başkan Savran’ın konuşmasının ardından merkezde açılan bağlama, gitar, piyano, keman, perküsyon, yan flüt, ney ve ud kurslarını başarıyla tamamlayan öğrenciler müzik dinletisi sundu.

Etkinlik, Yağlı Boya, Kara Kalem ve Güzel Sanatlara Hazırlık Kurslarına katılan öğrencilerin eserlerinin yer aldığı serginin açılması ile sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlki M.Ö. 534’te yapılan 2557 yıllık Dionysos Şenlikleri, dünyada ilk Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu topraklar olan Seferihisar Sığacık’ta, yeniden başlıyor. 

Binlerce yıl sonra tekrar hayat bulacak şenlikte, 19 Ağustos Cumartesi günü Sığacık’ın her köşesinden sanat fışkıracak. Sığacık’ın her sokağı, hatta denizi bile sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak. Oyuncular Sendikası ile iş birliği protokolü imzalayan Seferihisar Belediyesi, 3 bin yıl sonra Teos Antik Kenti ile bütünleşen Dionysos mitinin tarihsel ritüellerinden ilham alarak, modern bir şenlik düzenleyecek.

GELENEK YENİDEN CANLANIYOR 

İon Kentleri Rotası projesi çerçevesinde gerçekleştirilecek şenlik ile dünyadaki ilk sanatçılar birliğinin kurulduğu yer olan Seferihisar Teos’ta, 2557 yıllık gelenek yeniden canlanacak. Sığacık’ta festival korteji ile başlayacak şenlik, gün boyunca farklı etkinlikler ile sanatın her alanına ev sahipliği yapacak. Şenlikte bir sokakta yerel ezgilerin nağmeleri yükselirken, başka bir sokakta tiyatro gösterileri sanatseverler ile buluşacak. Ürkmez Kadın Tiyatrosu “Zeytinime Dokunma” , Oyuncular Sendikası ise şenliğe özel hazırladıkları “Sanatçılar Teos’ta” oyunu ile izleyici karşısına çıkacak. Gece ise İzmir Devlet Opera ve Balesi festivalin kapanış gösterisi ile Seferihisar Sığacık’ta unutulmaz bir geceye imza atacak. Gecenin sonunda ise Dj Ozan Akçiçek, şenliğe katılanların hafızalarından silinmeyecek, bir müzik şov gerçekleştirecek.

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Bu eski bir şehrin yeniden doğuşu değil, eskimeyen bir geleneğin yeniden, geçmiş ve geleceği geride bırakarak ‘şimdi’ içerisinde yaşaması için atılmış olan bir adımdır” diyerek, Sığacık’ı yeniden sanatçıların buluşma noktası yapmak için şenliği yeniden hayata geçirme kararı aldıklarını söyledi.

TARİHTE “DİONYSOS ŞENLİĞİ”

İlki M.Ö 534’te yapılan ve 2557 yıllık bir geçmişe sahip olan Dionysos Şenlikleri, dünyadaki en eski şenlik olarak biliniyor. Bağbozumu tanrısı olarak bilinen Dionysos adına yapılan şenliklerin ardından tiyatronun temeli atılırken, sonrasında bağbozumu, eğlence ve tiyatro tanrısı olarak bilinen Dionysos’un, dönemin sanatçıları üzerinde derin bir etki bıraktı.

Seferihisar Sığacık’ta yer alan Teos Antik Kenti ise Dionysos’un oğlu Athamas tarafından kurulmuş ve Anadolu’daki en büyük Dionysos Tapınağı bu kente inşa edilmiştir. Bugün zeytin ve narenciye ağaçlarıyla çevrili Teos’ta, M.Ö. 3.yy’ın ikinci yarısında şairler, müzisyenler, tiyatrocular ve şarkıcılardan oluşan Dionysos Sanatçılar Birliği kurulmuştur. Döneme ait yazıtlara göre Teoslular Dionysos Sanatçılarını şehirlerine davet etmişlerdir. Ayrıca onları vergiden muaf tutup değerli arazilere yerleşmelerini sağlamışlardır. Dolayısıyla Teos, sanatçıya sahip çıkan bir şehir olmuştur. 

T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Oyuncular Sendikası’nın partner olduğu

Dionysos Şenliği program akışı ise şöyle; 

16:00 Şenlik Korteji (Sığacık Sağlık Ocağı başından başlayacak)

16:00-19.00 Yetişkinlere ve Çocuklara Atölyeler (seramik, keçe, ahşap oyma vb) (Balıkhaneler Sokağı)

18.00-19.30- Yan Sahne Etkinlikleri 

1-Ürkmez Kadın Tiyatrosu-Zeytinime Dokunma (Sığacık Atatürk Büstü Önü)

2-Grup Sembol Konser – (Girlen Mevkii)

21.00 Oyuncular Sendikası SANATÇILAR TEOS’TA Oyun (Sığacık Kaleiçi)

21.30 İzmir Devlet Opera ve Balesi Konser (Sığacık Kaleiçi)

22:30 Dj Ozan AKÇİÇEK (Sığacık Kaleiçi)

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son yıllarda hızla büyüyen ve gelişen bir pazar haline gelen dijital pazarlama sektörü, birçok fırsatın yanı sıra beraberinde bazı sorunları da getiriyor. Son dönemde dijital pazarlama sektöründe olumsuz içerikler ve yanıltıcı vaatlerin arttığını gözlemlendiklerini belirten Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, kısa yoldan zenginlik vaadiyle insanları cezbetmeye çalışan, ancak temel prensipleri ve emeği göz ardı eden içeriklerin sektörü olumsuzluk etkilediğini söyledi. Kaplan, eğitim almak isteyen kişilerin referans kontrolü, uzmanlık-deneyim, sertifikasyon, fiyat karşılaştırması ve öğrenci deneyimlerini araştırarak, başvurmalarını gerektiğini belirtti.

Her yıl büyümesini ikiye katlayarak gelişen dijital pazarlama sektörü, aynı zamanda bazı sorunlara yol açıyor. Dijital pazarlama eğitimi sunan pek çok platformun arasında ise kaliteyi ayırt etmek giderek zorlaşıyor.

Son zamanlarda dijital pazarlama eğitimleri alanında olumsuz içerikler ve yanıltıcı bilgilerin arttığını söyleyen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, “Kısa yoldan zengin olma vaadiyle insanları cezbetmeye çalışan, ancak temel prensipleri ve kişinin emeğini göz ardı eden içerikler sektöre büyük zarar vermektedir. Bu tür içerikler, gerçek anlamda uzmanlaşmayı ve kalıcı başarıyı sağlamak yerine hızlı sonuçlar arayanları hedeflemektedir. Dijital pazarlama eğitiminde başarının anahtarı, gerçekçi ve uzun vadeli bir yaklaşımdır. Dijital pazarlama, içerik üretmekten yazılımlar geliştirmeye, analiz yapmaktan strateji oluşturmaya kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Başarılı bir dijital pazarlamacı olmak için, sadece birkaç hafta veya ay değil, yılların gerektiği bir eğitim sürecini göz önünde bulundurmalısınız. ” dedi.

Benzer tabloların e-ihracat sektöründe de görüldüğüne dikkat çeken Kaplan, “Pazar yerleri aracılığı ile yapılan global e-ticaret, son yıllarda önemli bir büyüme trendi gösteriyor. Bunu fırsat bilen kişiler de “Kazancınızı 2’ye katlayın” vaadi ile sponsorlu içerikler hazırlayarak dolandırıcı avına çıkıyor” diyerek eğitim veren kişi ve kurum araştırması yapılırken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı: “Eğitim veren kişi veya kurumun sektördeki deneyimi ve başarıları önemlidir. Geçmiş referanslarını araştırarak eğitmenin gerçek uzmanlık düzeyini değerlendirebilirsiniz. Eğitim kurumunun daha önce hangi kişilere veya işletmelere eğitim verdiğini araştırın. Başarı hikâyeleri ve referanslar, eğitimin kalitesi hakkında size fikir verecektir. Eğitim veren kurumun geçmişi ve müşteri memnuniyeti önemlidir. Google veya diğer arama motorları üzerindeki şikâyet oranlarını gözlemleyerek, kurumun itibarını değerlendirebilirsiniz. Aynı zamanda eğitim içeriği detaylı olmalı ve temel konuları kapsamalıdır. Sadece vaatler değil, eğitim içeriği ve süreci üzerinde de detaylı bir araştırma yapmalısınız. Unutmayın ki, gerçek uzmanlık emek ve süreklilik gerektirir; bu nedenle sabırlı ve doğru yönlendirilmiş bir eğitim süreci, başarıya giden yolda size rehberlik edecektir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı