Gün: 17 Ağustos 2023

  • “Cuma Haftalık Tatil Olsun” Tartışması !

    Cuma günü haftalık tatil olsun tartışması sürüyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı konu hakkında bir yazı yayınlandı.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, sosyal medyada gündem haline gelmiş olan Ali Erbaş’ın açıklamaları üzerine bir açıklama yayınladı.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Yalova’da vermiş olduğu bir cuma hutbesinde; okullarda ve iş yerlerinde cuma namazı için ayarlamalar yapılması gerektiğini dile getirmişti. Erbaş’ın yaptığı bu açıklama haftalık tatilin pazar günü yerine cuma gününe alınabileceği iddiasının oluşmasına sebebiyet vermişti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi yaptığı paylaşımda “Bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan “Ali Erbaş okulların Cuma günü tatil olmasını söylüyor” iddiası gerçek değildir.” diyerek açıklamanın içeriğine yönelik doğru haber formatını paylaştı.

    İletişim Başkanlığı, Doğru Haber Formatını Paylaştı

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yayınladığı doğru haber formatı şu şekilde:

    “Bahse konu iddianın aksine Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cuma namazına gitmek isteyen ancak mesai saatleri ve ders saatleri nedeniyle gidemeyen çalışanlar ve öğrenciler için Cuma günleri iş ve ders saatlerinde düzenleme yapılmasını, namazını kılmak isteyen vatandaşlara yardımcı olunmasını istemiştir. Prof. Dr. Erbaş, “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz olan ibadetlerinden biri olan Cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım, imkan hazırlayalım, fırsat verelim. İşverenlerimiz için sesleniyorum, iş yerlerimizdeki mesai saatlerini ve idarecilerimize sesleniyorum, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazı kılmak isteyen öğrencilerimiz, Cuma namazı kılmak isteyen işçilerimiz için Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim” demiştir. Bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan “Ali Erbaş okulların Cuma günü tatil olmasını söylüyor” iddiası gerçek değildir” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

  • Rick Grimes’ı Denetim Edeceğimiz The Walking Dead: Destinies Ayrıntıları Sızdırıldı!

     
    AMC’nin çok beğenilen ve birçok kısımda ödül alan The Walking Dead TV dizisine dayanan yeni bir oyun geliyor. The Walking Dead: Destinies isimli bu oyunda komadan uyanan Rick Grimes isimli karakteri denetim ediyor ve üçüncü şahıs kıyamet sonrası bir tecrübeye adım atıyoruz.
     
    Oyun hakkında çeşitli ayrıntılar sızdırılmış durumda
     
     
     
    Üçüncü şahıs kamera bakış açısıyla bir arada karşımıza çıkmayı hedefleyen The Walking Dead: Destinies çeşitli sızıntılarla ön plana çıkan billbil-kun tarafından ortaya çıkarıldı. Billbil-kun tarafından yayınlanan rapora göre eski şerif yardımcısı oyuncular Rick Grimes’ın roluünü üstleniyor ve dizide yer alan 15’in üzerinde karakter bulunuyor.
     
    Bu ayrıntıların yanı sıra oyunda tanıdık yerler yer alıyor ve aksiyon macera içeriğinin bizlere sunulması hedefleniyor. Ek olarak oyunun, dizinin birinci dört dönemdeki olaylarını kapsadığı söyleniyor. 
     
    Tüm bunlarla bir arada burada kendi takımınızı kurabiliyor ve öykü ilerledikçe kimi kurtaracağınızı yahut kimi vefata terk edeceğinizi seçebiliyorsunuz. Hasebiyle The Walking Dead: Destinies’de oyuncular dizinin senaryosuna bağlı kalmak zorunda değil. 
     
     
     
    Oyuncular öte yandan burada çeşitli silahları kullanabiliyor ve bu silahlar ortasında tabancalar, pompalı tüfekler ve katanalar yer alıyor. Son olarak kaynak toplama ve üs idaresi mekanikleri de dahil olmak üzere birtakım strateji ögeleri da bulunuyor.
     
    The Walking Dead: Destinies’in GameMill Entertainment tarafından PS5, PS4, Xbox Series X/S, Xbox One, Nintendo Switch ve PC için yayınlanacağı sav ediliyor. 14 Kasım 2023’te piyasaya sürülmesi beklenen oyunun fiyatının ise 49,99 dolar olacağı söyleniyor.
     
    Güncelleme: Tanıtım görüntüsü ortaya çıktı. 
     

     

  • Kılıçdaroğlu: “Deprem vergisi olarak alınmaya başlanan ve toplanan bağışlar nerede?”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te meydana gelen depremin 24. yıl dönümünde hayatını kaybedenleri andı.

    Kılıçdaroğlu, 1999’da Gölcük’te meydana gelen depremin 24. yıl dönümünde “17 Ağustos depreminin ardından yaralarımızı bir an önce sarmak ve gerekli tedbirleri sağlamak için “deprem vergisi” olarak alınmaya başlanan ve toplanan bağışlar nerede?” dedi.

    Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

    Hibya Haber Ajansı

  • Ferrari, XX programının ilk yol otomobillerini tanıttı

    Ferrari, SF90 Stradale altyapısını kullanan sınırlı sayıda üretilecek yeni özel seri SF90 XX Stradale ile SF90 XX Spider modellerini tanıttı. Yeni V8 motorlu PHEV ikili, Ferrari’nin yol modellerinin performansını yeni seviyelere taşıyan özel versiyon konseptinin en son ve en uç örneğini ortaya koyuyor. Ürün gamındaki süper otomobil SF90 Stradale’yi esas alan SF90 XX Stradale 799 adet SF90 XX Spider ise 599 adet üretilecek.

    ”İki farklı programın mühendislik konseptlerini barındırıyor”

    Son 20 yılda geliştirilen özel seriler programında, 488 Pista ve 812 Competizione gibi modellerin birçoğu Ferrari ürün gamında hızla referans noktası olarak kabul edildi. XX programı ise Ferrari’nin yine son 20 yılda seçkin bir grup uzman sürücüye yol onayı olmayan, ancak pistte limitleri zorlayan ekstrem otomobiller sunmak amacıyla geliştirildi. Programa en son eklenen FXX-K EVO dâhil olmak üzere bütün modeller büyük bir başarı elde etti. Ferrari her iki alandaki deneyimlerinden yola çıkarak, iki farklı programın mühendislik konseptlerini en üst düzeyde yansıtan, yol onaylı bir otomobil yaratmaya karar verdi. 

    ”SF90 XX Stradale ile sınırda sürüş deneyimi zirveye çıkıyor”

    SF90 XX Stradale, SF90 Stradale’nin hâlihazırda etkileyici olan pist ve sınırlarda sürüş deneyimini yeni bir seviyeye çıkarıyor. SF90 XX Stradale geliştirilirken, SF90 Stradale’in hibrit sisteminin tüm işlevlerini korurken aynı zamanda maksimum sürüş keyfi sunan, şimdiye kadarki en yüksek performanslı Ferrari yol otomobilinin üretilmesi hedeflendi. 

    SF90 XX Stradale, SF90 Stradale ve SF90 Spider modellerinde de kullanılan PHEV güç-aktarma sisteminden yararlanıyor. Bu sistemde içten yanmalı V8 motoru, ikisi ön aksta ve biri arkada motor ile şanzıman arasında olmak üzere üç elektromotor destekliyor. Bu konfigürasyon SF90 Stradale’e kıyasla +30 cv daha fazla olmak üzere maksimum 1030 cv güç sunuyor ve tamamen yeni bir performans seviyesi belirliyor. 

    F50 günlerinden bu yana bir yol Ferrari’sinde ilk kez 250 km/s’de 530 kg bastırma kuvveti sağlayan sabit bir arka spoyler kullanılıyor. Bununla birlikte diğer yeni aerodinamik çözümler performansı tamamen yeni bir seviyeye taşıyor. SF90 XX Stradale’ye güç sağlayan F154FB motor için SF90 Stradale’nin güç ünitesi başlangıç noktası olarak kullanıldı ve çok sıradışı bir seviyeye taşındı. Orta-arka konumlu V8 turbo motor 797 cv kullanıma sunarken, emme ve egzoz kanallarının revize edilmesiyle verimlilik ve yeni pistonlarla yanma odasının özel olarak işlenmesiyle sıkıştırma oranı artırıldı. İkincil hava sisteminin kaldırılması, önceki uygulamaya kıyasla motorun ağırlığını 3,5 kg azalttı. SF90 XX Stradale’in motor sesi ise otomobilin yarışçı ruhunu en üst düzeye çıkartacak şekilde yeniden tasarlandı.

    SF90 Stradale gibi, SF90 XX Stradale de biri içten yanmalı motor ile şanzımanın arasında ve ikisi ön aksta olmak üzere üç elektromotora sahip. Bu örnekte, bir Ferrari yol otomobilinde ilk olan patentli ekstra takviyeli araç dinamiği mantığı sayesinde maksimum 233 cv güç sağlıyorlar. SF90 XX Stradale’in yüksek performanslı lityum-iyon bataryası, üç motoru besleyerek tamamen elektrikli sürüş modunda 25 km menzili sunuyor. İçten yanmalı motor kapalıyken, ön motorlar araca maksimum 135 km/s hız sağlıyor.

    Flavio Manzoni liderliğindeki Ferrari Tasarım Merkezi tarafından tasarlanan SF90 XX Stradale, SF90 Stradale’in temelini oluşturan mühendislik ilkelerini bünyesinde barındırıyor ve onları yeni uç noktalara taşıyor.SF90 XX Stradale, SF90 Stradale’in en ekstrem versiyonu olarak pist otomobili ile yol kullanımı için tip onayı alabilecek tasarım özelliklerini harmanlıyor. Özel bir versiyon olmanın ötesinde Ferrari pisti teknolojisini, aerodinamik verimliliğini ve gücünü yollara aktaran fabrika kapılarından çıkan ilk XX modeli olma özelliğini taşıyor.

    SF90 XX Stradale’in iç tasarımında ise temel ilke, ağırlıktan önemli ölçüde tasarruf sağlayan ama aynı zamanda Ferrari’nin yarışçı kimliğini vurgulayan kokpit çözümleri oldu. Ana alanlarda ağırlıklı olarak teknik kumaşlar ve karbon fiber kullanıldı. Yarış dünyasından ilham alınarak, ön konsolun üst kısmı Alcantara® deri ile alt kısmı ise teknik kumaşla kaplandı. 

    ”En verimli aerodinamik performans”

    SF90 XX Stradale Ferrari tarihindeki herhangi bir yol otomobilindeki en verimli aerodinamik performansa sahip. Bu da onu sadece LaFerrari süper otomobiliyle karşılaştırılabilir kılıyor. SF90 Stradale’in maksimum bastırma kuvvetini iki katına çıkararak yol tutuşunu iyileştiriyor. Böylece Fiorano’da gözle görülür şekilde daha hızlı bir tur süresi sağlıyor. Maranello’nun yarış deneyimi ile elde edilen bu sonuca, daha yüksek maksimum güçle başa çıkmak üzere motor bölmesinin yanı sıra termal ve elektrikli bileşenler için soğutma akışı yönetiminin yeniden tasarlanmasıyla ulaşılıyor. İmza niteliği taşıyan arka sabit kanatın oluşturduğu basınç alanı ise karmaşık ve karşı basınç sistemleriyle etkileşime girerek, aerodinamik verimliliği daha da arttırıyor.

    SF90 XX Spider ise SF90 XX Stradale ile aynı gelişmiş aerodinamik çözümlerden yararlanıyor. Ayrıca özel olarak geliştirilen kokpit hava akışı mükemmel yolcu konforunu garanti ediyor.

    Ferrari Tasarım Merkezi’nin otomobilin arkasında yaptığı değişikliklerle, Ferrari geleneğinin çok sevilen bir unsuru olan uçan payanda, aracın ön tarafındaki ok temasıyla kusursuz bir şekilde birleşiyor. Böylece ilk bakışta tanınan bir mimari ortaya çıkıyor. Bu görsel etki gövdeyi öne doğru uzatarak, araca SF90 XX Stradale’den tamamen farklı bir görünüm kazandırıyor. Tavan kapalı kullanımda, takla barları sorunsuz bir şekilde çatı yapısına bağlanıyor. Takla barları gibi tavan da karbon fiber ve Ferrari Açılabilir Sert Tavan (RHT) mekanizması sayesinde, araç 45 km/s hıza kadar hareket halindeyken de sadece 14 saniyede açılabiliyor. Bu durum da kullanıcının her türlü hava koşulunda aracın keyfini en üst düzeyde çıkarmasına imkân sağlıyor.

    ”7 yıl bakım”

    Ferrari’nin benzersiz kalite standartları ve müşteri hizmetleri odaklı yaklaşımı SF90 XX Stradale ve SF90 XX Spider ile sunulan uzatılmış yedi yıllık bakım programının temelini oluşturuyor. Tüm ürün gamı için dünya genelindeki tüm pazarlarda ve resmi bayilerde geçerli olan program, otomobilin ömrünün ilk yedi yılı boyunca tüm düzenli bakımları kapsıyor. Ferrari otomobillerini yıllar boyunca en yüksek performans ve güvenlik seviyesiyle kullanma olanağı sağlayan bu özel program ikinci el Ferrari sahiplerine de sunuluyor.

    Hibya Haber Ajansı

  • Gen İlaç’tan Galventa AG’ye ek yatırım kararı

    Gen İlaç ve Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş, Galventa AG’ye ek yatırım kararı aldı.

    Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklama şöyle:

    Hibya Haber Ajansı

  • Borsa İstanbul’da gong, Tatlıpınar Enerji için çaldı

    Ağaoğlu Şirketler Grubu’na bağlı Tatlıpınar Enerji’nin 10-11 Ağustos tarihlerinde yapılan talep toplama sürecinden sonra gong töreni Borsa İstanbul’da yapıldı.

    Talep toplama sürecinde 2 milyon 355 bin 601 bireysel başvuru alan Tatlıpınar Enerji’nin gong töreni Borsa İstanbul’a gerçekleştirildi. Mevcut ödenmiş sermayesi 245,4 milyon TL olan Tatlıpınar Enerji’nin 35 milyon 100 bin adet payı sermaye artırımı, 35 milyon 100 bin adet payı ortak satışı olmak üzere, 70 milyon 200 bin adet pay olacak şekilde yüzde 25,03’ü halka arz edildi.

    Vakıf Yatırım ve İnfo Yatırım eş liderliğindeki konsorsiyum aracılığıyla gerçekleştirilen halka arzın büyüklüğü ise 1 milyar 579 milyon 500 bin TL olarak gerçekleşti.

    Törende konuşan Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, “Tatlıpınar Enerji de rüzgar enerjisi tesisiyle daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji üretimi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de stratejik bir öneme haizdir. Bu nedenle bu sektöre olan yatırımcı talebi ve dolayısıyla yenilenebilir enerji şirketlerimizin borsamıza olan ilgisi giderek artmaktadır. Artan bu ivmeyle sektörün yatırım ve finansman ihtiyacı da göz önünde alındığında, önümüzdeki dönemde daha fazla yenilenebilir enerji şirketinin sermaye piyasalarının sunduğu imkanlardan yararlanmak üzere borsamıza geleceğini düşünüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

    Tatlıpınar Enerji’nin, yaklaşık 1,6 milyar TL’nin üzerinde halka arz büyüklüğüne ve 2,2 milyonun üzerinde yatırımcıya ulaşan başarılı bir halka arz gerçekleştirdiğini aktaran Ergun, halka arzın başarıyla sonuçlanması için emek harcayan herkese teşekkür etti.

    Foreks Haber Merkezi

  • Yaz aylarında yağ yaktıran altın formül! Direkt ödem attırıyor

    Yaz mevsiminde tatilde fazla kaçırılan yemek sonrası alınan kilolardan kurtulmak için Instagram’da tanınan hale gelen zerdeçallı yoğurt tanımını denemeye ne dersiniz. Yediğiniz andan itibaren tesirini gösteren ve direkt ödem attıran bu kür sayesinde istediğiniz forma kavuşabilirsiniz. Pekala zerdeçallı yoğurt kilo verdirir mi, zerdeçallı yoğurt ne vakit tüketilmeli? İşte yağ yaktıran altın formül…

    Beslenme alışkanlıklarınızın değiştiği yaz mevsiminde bilhassa bel bölgesinde biriken yağlanmalardan kurtulmak tesirli olan zerdeçallı yoğurt tanımını deneyebilirsiniz. İnatçı yağlanmalarda bir epey tesirli olan zerdeçallı yoğurt kürü birçok diyetisyen tarafından beslenme programına dahil ediliyor. Sıkı bir diyete gerek kalmadan her akşam tüketeceğiniz bu altın kür ikilisi hayatınızın vazgeçilmezi haline gelecek. Pekala süratli bir tesir alabilmek için zerdeçallı yağ yaktıran altın kür ne vakit tüketilmeli? İşte toplumsal medyada birçok bayan tarafından uygulanan ve tesiri kanıtlanmış zerdeçallı yoğurt karışımını tüketirken bilmeniz gerekenler…

    ZERDEÇALLI YOĞURT KÜRÜ ZAYIFLATIR MI?

    Yemeye başladığınız andan itibaren içeriğinde bulunan curcumin hususu sayesinde hazmı kolaylaştırır ve kısa mühlet içinde kilo vermenizi sağlar. Birçok diyetisyen tarafından da diyet listelerinde önerilen zerdeçallı yoğurt kürü metabolizmayı hızlandırarak kabızlığı önler ve yağların yakılmasını sağlar. İdmanla birlikte nizamlı tüketildiği takdirde haftada en az 2-3 kilo vermenizi sağlar. 

    Yaz aylarında yağ yaktıran altın formül!

    ZERDEÇALLI YOĞURT NE VAKİT TÜKETİLMELİ?

    Her akşam sistemli bir halde akşam yatmadan evvel bir kase yoğurdun içine 1 çay kaşığı zerdeçal ekleyerek tüketebilirsiniz. 1 hafta içinde bedeninizde gözle görülür bir zayıflama fark edebilirsiniz. 

    Zerdeçallı yoğurt kürü zayıflatır mı

    ZERDEÇALLI YOĞURT KAÇ KALORİ?

    100 gram kadar bir kase yoğurtta yaklaşık 60 kalori pahası bulunmaktadır.

    EDİTÖR NOTU: BU İÇERİK SADECE BİLGİLENDİRME GAYELİDİR. KESİN ZAYIFLAMAK İÇİN KESİNLİKLE BİR UZMAN GÖRÜŞÜ ALINMALI VE BİR SIHHAT KURULUŞUNA BAŞVURULMALIDIR.

  • Çin’in dış yatırımları artmaya devam ediyor

    Çin Ticaret Bakanlığından bugün yapılan açıklamada, Ocak – Temmuz döneminde Çin’in dış yatırımlarının büyüme eğilimini sürdürdüğü bildirildi.

    Verilere göre, yılın ilk yedi ayında, Çin’in finans olmayan doğrudan dış yatırımları yıllık bazda yüzde 18,1 artışla 500 milyar 940 milyon yuana ulaştı.

    Çinli işletmelerin Kuşak ve Yol güzergahında yer alan ülkelere yaptığı finans olmayan doğrudan yatırımların geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 23,2 artarak, 95 milyar 340 milyon yuanı bulduğu ve aynı dönemde toplam dış yatırımların yüzde 19’unu oluşturduğu kaydedildi.

    Veriler ayrıca, Ocak – Temmuz döneminde, Çin’in diğer ülkelerde yürüttüğü anlaşmalı projelerin cirosu, yıllık bazda yüzde 6,3 artış kaydederek, 563 milyar 760 milyon yuana çıktığını gösterdi.

    Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu

    Hibya Haber Ajansı

  • PEPE, 7 günün en düşük seviyesinden sıçradı: Potansiyel bir kırılma mı yaklaşıyor?

    PEPE fiyatı, boğaların gün içi en yüksek seviyesi olan 0,000001265 doları geçememesi nedeniyle son 24 saatte 7 günün en düşük seviyesi olan 0,000001148 dolara geriledi. İlk düşüşe rağmen Pepe’nin fiyatı hafifçe toparlandı ve basın saatine göre gün içi en yüksek seviyeden 4,62 dolar düşüşle 0,000001196 dolar civarına yerleşti.

    Bu küçük toparlanma, piyasada hâlâ bir miktar satın alma baskısı olduğunu gösteriyor ve ek fiyat hareketi olasılığına işaret ediyor.

    PEPE işlem hacmi ilginin sürdüğünü gösteriyor

    Fiyat düşüşüyle birlikte PEPE’nin piyasa değeri yüzde 5,11 düşüşle 468,54 milyon dolara gerilerken 24 saatlik işlem hacmi yüzde 8,89 artışla 130,15 milyon dolara yükseldi. İşlem hacmindeki bu artış, Pepe piyasasında hâlâ muazzam bir ilgi ve faaliyet olduğunu gösteriyor ve fiyatlarda ek dalgalanmaların mümkün olduğunu ima ediyor.

    PEPE/USD 1 saatlik fiyat grafiğindeki Hareketli Ortalama Yakınsama Iraksaması (MACD) -0,000000017 değeriyle negatif sektörde olmasına rağmen yukarı doğru yöneliyor. Bu formasyon, satış baskısının hafifleyebileceğini ve yükseliş momentumuna doğru bir dönüş olabileceğini gösteriyor.

    Pozitif bölgedeki histogram ve sıfıra yaklaşan MACD çizgisi ile satın alma baskısı satış baskısını bastırmaya başlıyor. Bu değişim, yatırımcıları PEPE/USD fiyatında olası bir ralli beklentisiyle uzun pozisyonlar oluşturmayı düşünmeleri konusunda uyarıyor.

    Göreceli Güç Endeksi’nin (RSI) 42,11 olması ve düşüş eğiliminde olması, piyasanın şu anda hafif olumsuz bir ruh hali içinde olduğunu gösteriyor. Ancak RSI hâlâ aşırı satım seviyesi olan 30’un üzerinde olduğu için fiyat toparlanabilir. Satın alma baskısı artmaya devam eder ve RSI yükselirse piyasa duyarlılığında olumlu bir trende doğru bir kaymaya işaret edebilir.

    Üst, orta ve alt bantları 0,000001242, 0,000001203 ve 0,000001163’e temas eden Keltner Kanal bandının doğrusal eğilimi bir piyasa konsolidasyon dönemine işaret etmektedir. Fiyat hareketinin orta banda doğru devam etmesi ve yeşil bir mum çubuğu formasyonu oluşturması alıcıların kontrolü ele aldığını ve piyasanın potansiyel bir kırılmaya hazırlanıyor olabileceğini gösteriyor.

    Potansiyel yükseliş eğilimi göstergesine ek olarak 0,000000003’lük bir derecelendirmeyle yukarı doğru yönelen Boğa Ayı Gücü (BBP) artan satın alma baskısı anlamına gelir. Bu BBP eğilimi alıcılar ve satıcılar arasında artan bir dengesizlik olduğunu ve alıcıların piyasa hakimiyetini ele geçirdiğini gösteriyor. Bu hareket, olası bir kırılma durumuna katkıda bulunur ve piyasanın olumlu perspektifini geliştirir.

    Sonuç olarak Pepe’nin fiyatı dalgalanmalar arasında direnç göstererek ileride olası bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Artan ticari faaliyet ve olumlu göstergeler potansiyel bir kırılmayı gösteriyor.

    Bu makale ilk olarak Kripto Para Haber üzerinde yayımlanmıştır

  • Binance de Duyurdu: Bu 32 Altcoin Delist Şokunda!

    Bitcoin ve altcoin dünyasında birden fazla vakit kripto paraların listelenmesi ve delist edilmesi duyuruları ile karşılaşıyoruz. Binance de dahil olmak üzere kimi kripto para borsalarından duyurular var. Detaylara bakalım.

    Binance’den 2 altcoin için duyuru

    Dünyanın en büyük kripto borsası Binance bugün bir duyuru yaptı. Buna nazaran altcoin Litecoin (LTC) ve Dogecoin (DOGE) daima kontratlarını önümüzdeki hafta listeden çıkarma planını duyurdu.

    Borsa, LTCBUSD ve DOGEBUSD daima kontratlarının kaldıraç ve marj katmanlarını bugün ayarlayacak. Ayrıyeten duyuruya nazaran otomatik bir uzlaşmanın akabinde bunları listeden çıkaracak.

    OKX 27 kripto para ünitesine dair duyuru yaptı

    Önde gelen kripto borsası OKX, 27 altcoine ilişkin birden fazla süreç çiftini listeden çıkarmaya hazırlanıyor. Listeden çıkarma süreci, borsanın tekliflerini kolaylaştırmayı ve tertipli incelemelerle uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor.

    Kripto para borsası arenasının önde gelen isimlerinden OKX bir duyuru yaptı. Platformunda listelenen 27 altcoin ile bağlı değerli sayıda süreç çiftini listeden çıkarmayı planladığını açıkladı. Resmi bir açıklamayla 17 Ağustos’ta duyurulan kararın detayları var. Platform verimliliğini artırmak hedefiyle süreç çiftlerinin kaldırılmasına yönelik sistematik bir yaklaşımın ana çizgilerini çiziyor.

    Üç evreli altcoin çiftlerini listeden çıkarma işlemi

    Listeden çıkarma süreci üç basamakta gerçekleşecek. Ayrıyeten  her etap muhakkak süreç çiftlerini hedefleyecek. OKX, 24 Ağustos saat 12:00’den itibaren CVC-BTC, DASH-ETH ve ICP-BTC üzere düzgün bilinen çiftler de dahil olmak üzere 9 altcoin ile irtibatlı 8 süreç çiftini listeden çıkaracak.

    İkinci basamakta, 28 Ağustos’ta MANA-ETH, NEO-ETH ve ONT-BTC üzere çiftler var. Buna nazaran 7 altcoin içeren 9 süreç çifti listeden çıkarılacak. Ağustos 29’daki son evre ise REN-BTC, SLP-USDC ve YFI-ETH var. Buna nazaran 9 altcoin ile alakalı 9 süreç çiftini ortadan kaldıracak.

    Tether’dan kıymetli açıklama

    Piyasa kıymeti 82 milyar dolar olan önde gelen stablecoin Tether duyuru yaptı. Buna nazaran 17 Ağustos 2023 tarihinden itibaren altcoin Bitcoin Cash SLP, Kusama ve Omni Layer ağlarında USDT token ihracının durdurulduğunu açıkladı. Lakin Tether, mevcut USDT tokenlerini bu ağlarda en azından önümüzdeki yıl boyunca her zamanki üzere kullanmaya devam etmeyi planlıyor. Öteki taraftan bu müddet zarfında daha fazla değişiklik mümkünlüğü pahalandırılacak.

    Kullanıcılar bu ağlardaki USDT tokenlerini Bitfinex üzere platformlardaki öbür uyumlu zincirlerle takas etme seçeneğine sahip olacak. Kriptokoin.com olarak baktığımızda Tether hususla ilgili münasebet de açıklıyor. Buna nazaran değerli bir çekiş gücünden mahrum olan blockchain’lere atıf var. Ayrıyeten uzun bir müddet boyunca kullanım göstergelerinde hiçbir gelişme göstermeyen blockchain’lerin verimsiz dayanakla sonuçlanabileceğini belirtiyor. Öbür taraftan güvenlik ve nezaret riskleri oluşturabileceğini vurguladı.

  • Kur Muhafazalı Mevduatlar (KKM) Rekor Düzeye Ulaştı: İşte Detaylar!

    Türkiye’de finansal piyasalar, döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı yatırımcılara muhafaza sağlayan kur muhafazalı mevduatların büyümesine tanıklık ediyor. 11 Ağustos haftasında elde edilen bilgilere nazaran, KKM hesaplarının toplam büyüklüğü 3,35 trilyon TL düzeyine yükseldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından sunulan datalar, kur muhafazalı mevduatların yatırımcılar ortasında giderek daha fazla ilgi gördüğünü gösteriyor.

    Döviz kurlarındaki oynaklıklara karşı sağladığı muhafaza özelliği nedeniyle kur muhafazalı mevduatlar, yatırımcılar ortasında inançlı liman olarak tercih ediliyor. 11 Ağustos tarihine kadar olan periyotta 75,3 milyar TL artış kaydederek 3,35 trilyon TL’ye ulaşan KKM, yatırımcıların döviz kurlarındaki değişimlere karşı hassaslığının arttığının bir işareti olarak öne çıkıyor.

    11 Ağustos 2023 prestijiyle Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) hesaplarının, toplam banka mevduatlarının yüzde 26,13’ünü oluşturduğu görülüyor. Bu oranın artış eğilimi devam ediyor. Tıpkı devirde, Türk Lirası (TL) cinsinden mevduatların toplam banka mevduatları içindeki hissesi da yavaşça yükselerek yüzde 31,63’ten yüzde 31,96’ya çıktı.

    Finansal piyasalardaki bu değişimler, yatırımcıların risk algısının yanı sıra ekonomik görünüme duyulan itimadın de tesiriyle şekilleniyor. Bilhassa son devirlerde dolar/TL paritesinde görülen yatay hareketin KKM hesapları üzerinde azaltıcı tesir yaratacağı düşünülse de yatırımcılar KKM’ye ilgi göstermeyi sürdürüyor.

  • Şiddetli afetlerin toplumdaki psikolojik etkileri çok yönlü olabilir. Travmatik olaylar, çocukların dünyaya bakışlarını etkileyebilir!

    Can kaybı, yaralanma ve maddi kayıplarla sonuçlanabilen afetlerin, bireylerde travmatik ve stresli tepkilere neden olduğunu belirten uzmanlar, toplumsal olarak da etkileri olduğunu söylüyor. Şiddetli afetlerin toplumdaki psikolojik etkilerinin çok yönlü olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, dayanışma ve yardımlaşma gibi kenetleyici sonuçların da, kaynakların kısıtlı olması nedeniyle çatışma ve agresif tutumların da görülebildiğine vurgu yapıyor. Travmatik olayların, çocukların düşünce kalıplarını, algılarını ve inançlarını şekillendirerek, dünyaya nasıl baktıklarını etkileyebileceğine dikkat çeken Çetin, toplumsal travmaların çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerinin büyük önem taşıdığını söylüyor ve gerekli durumlarda profesyonel yardım alınmasını öneriyor.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, afetlerin toplumlar üzerindeki travmatik etkilerine dair açıklamalarda bulundu.

    Afetler sadece bireysel olarak değil toplumsal olarak da etkilere neden olur 

    Büyük afetlerin, bireylerde travmatik ve stresli tepkilerin oluşmasına neden olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, “Korku, endişe, çaresizlik ve panik gibi duygusal tepkiler görülebilir. Afetler sadece bireysel olarak değil toplumsal olarak da etkilere neden olur. Topluluk içinde dayanışma ve yardımlaşma gibi kenetleyici sonuçlar görüyoruz ki bunu yakın dönemde deprem zamanında da gözlemledik. Bunun tam tersi kaynakların kısıtlı olduğu durumda ise çatışma ve agresif tutumlar artabilir.” dedi.

    Şiddetli afetlerin toplumdaki psikolojik etkileri çok yönlü olabilir

    Afetlerin, can kaybı, yaralanma ve maddi kayıplar meydana getirdiğini hatırlatan Çetin, kayıp yaşayan bireylerin yasın inkar, öfke, depresyon, kabul etme gibi farklı etkilerini yaşadıklarını söyledi. Afet sonrasında stres bozukluğu gelişebileceğine de dikkat çeken Çetin, “Travmatik olayın ardından en az bir ay süren kaygı, korku ve kaçınma davranışları gözlemlenebilir. Şiddetli afetlerin toplumdaki psikolojik etkilerinin çok yönlü olduğunu söylemek mümkündür. Yaşanılan durumun tepkisi, bireyden bireye farklılık gösterir. O nedenle profesyonel destek bu etki ile başa çıkmak için önemlidir.” diye konuştu.

    Afetlerin sonrasında TSSB yaygın görülüyor 

    Afetlerin, kişilerin ve toplumların hayatlarında olumsuz etkiler bırakabileceğine değinen Çetin, buna örnek olarak, afet sonrasında yaygın olarak görülen bir psikolojik durum olan Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nu (TSSB) gösterdi. Afet yaşayanların travmatik olayın neden olduğu stres, korku ve kaygıyla başa çıkmada zorlandıklarını dile getiren Çetin, “TSSB belirtileri arasında tekrarlayan hatıralar, kabuslar, aşırı uyarılma, anksiyete ve kaçınma davranışları yer alabilir. Ayrıca, afetlerin toplumlarda depresyon, anksiyete bozuklukları, artan stres düzeyleri, öfke, güvensizlik ve sosyal izolasyon gibi diğer psikolojik sonuçlara da yol açtığını söyleyebiliriz.” açıklamasını yaptı.

    Başa çıkmada sosyal destek çok önemli 

    Afetlerin ani ve şiddetli yaşanmasının, kişide panik, çaresizlik, şaşkınlık, korku gibi tepkilere neden olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, “Deprem gibi ani afetler sonrasında depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkar. Bu tür afetlerde başa çıkma mekanizmalarını şöyle izah edebiliriz; ilk olarak sosyal destek çok önemlidir. Sonrasında problem çözmek için pratik adımlar atmak kişiye güven ve kontrol hissi sağlayabilir. Bireyin yaşadığı süreci ve olası kendinde oluşabilecek sorunları fark etmesi ya da buna dair bilinçlenmesi zihinsel olarak denge sağlaması konusunda etkili olabilir. Afet sonrası başa çıkma süreci oldukça karmaşık olabilir. Bu durum her birey için farklıdır. Bireylerin duygusal desteğe ve sağlıklı başa çıkma stratejilerine ihtiyacı vardır. Bu mekanizmalar da kişiye özgüdür. O nedenle gerekirse profesyonel yardım alınmalıdır.” önerisinde bulundu. 

    Travmatik olaylar, çocukların dünyaya bakışlarını etkileyebilir 

    Toplumları etkileyen travmaların çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerine de değinen Çetin, “Çocuklar ve gençler, toplumsal travmalar sonrasında korku, kaygı, öfke, üzüntü gibi yoğun duygusal tepkiler gösterebilirler. Bu tepkiler normaldir ancak uzun vadeli etkilere yol açabilir. Travmatik olaylar, çocukların düşünce kalıplarını da etkileyebilir. Algılarını ve inançlarını şekillendirerek, dünyaya nasıl baktıklarını etkileyebilir. Çocuklar, travmalar sonrasında davranışsal değişiklikler gösterebilir. Bunlar arasında uyku sorunları, yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler, sosyal geri çekilme ve agresyon yer alabilir. Toplumsal travmalar, çocukların okul performansını etkileyebilir. Konsantrasyon güçlüğü, hafıza sorunları ve motivasyon eksikliği gibi zorluklar yaşayabilirler.” şeklinde konuştu.

    Çocukların duygusal tepkilerini ifade etmelerine izin verilmeli 

    Çocukların travmayla baş edebilmesi için yetişkinlere de görev düştüğünün altını çizen Çetin, “Ebeveynler ve yetişkinler, çocuklara güvenli ve destekleyici bir ortam sağlamalı. Bu, çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabilir. Çocuklara olayları anlamaları için açık ve anlayışlı bir iletişim kanalı sunulmalı. Çocukların duygusal tepkilerini ifade etmelerine izin verilmeli ve sorularına dürüst cevaplar verilmeli. Ebeveynler, günlük rutinleri korumak ve normalleştirmek için çaba göstermeli. Bu, çocuklara güven ve istikrar hissi sağlayabilir.” önerisinde bulundu.

    Toplumsal travmaların çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri büyük önem taşır 

    Ebeveynlerin, sağlıklı başa çıkma stratejilerini modellemeleri gerektiğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Kendi duygusal tepkilerini yönetme ve olumlu davranışlar sergileme, çocuklara örnek olabilir. Eğer gerekliyse, profesyonel yardım alınmalıdır. Çocuklar ve gençler için uzman psikologlar veya danışmanlar, duygusal iyilik hali ve başa çıkma becerilerini desteklemekte yardımcı olabilir. Toplumsal travmaların çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri büyük önem taşır. Ebeveynlerin, yetişkinlerin ve toplumun desteği bu süreçte kritik bir rol oynar.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Minik öğrencilere deprem eğitimi

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığına bağlı kreşlerde, minik öğrencilere deprem eğitimi veriliyor. Eğitimle gelecekte depremlere karşı hazırlıklı ve bilinçli bir neslin yetişmesine katkı sağlanması amaçlanıyor.

    17 Ağustos 1999’da Gölcük merkezli depremin yıkıcı etkileri hala hafızalarda tazeliğini korurken, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili doğrudan etkileyen büyük bir depremin yaşanmasının ardından Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığına bağlı kreşlerde minik öğrencilere yönelik anlamlı bir etkinlik düzenlendi.

    Ülkemizin geçmişte yaşadığı deprem deneyimlerinden ders alarak, depreme karşı daha dirençli bir toplum yapısı ve farkındalık oluşması amacıyla 17 Ağustos Gölcük Depremi’nin yıldönümünde Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı kreşlerde miniklere “Deprem ile yaşama dair” eğitim verildi.

    DEPREM İLE YAŞAMA DAİR EĞİTİMİ 

    Eğitim kapsamında, Antalya Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi Şube Müdürlüğü personeli ile Birleşmiş Milletler’e bağlı INSARAG üyesi olan ve AFAD tarafından akredite edilmiş GEA Sivil Toplum Kuruluşu üyesi uzman pedagojik formasyona sahip eğitmen Selda Kotan kreşte öğrenim gören öğrencilere deprem hakkında anlaşılır bilgiler aktararak miniklere bilinçli bir gelecek oluşturulması için eğitim verdi. Etkinlik ilk olarak Yenigün ve Cam Piramit kreşlerinde başladı. Bu adım, gelecekte depremlere karşı hazırlıklı ve bilinçli bir neslin yetişmesine katkı sağlamayı amaçlanıyor.

    BİLİNÇLİ NESİL YETİŞECEK

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi Şube Müdürlüğü Birim Sorumlusu  Ecehan Olucak bilinçli bir neslin yetişeceğine vurgu yaparak  “Dirençli bir kent yaratabilmemiz için bilinçli bir toplum oluşturmamız gerekiyor. Bilinçli toplumun da en küçük bireylerinden itibaren bu bilinci almaları gerektiği için çocuklarımızın yaş seviyesine uygun olarak bilgilendirme sunumlarımıza başlattık.  Amacımız hem bir farkındalık yaratmak hem de toplumun yapı taşı olan miniklerimizi yaşlarına uygun seviyede bilgilendirmek”  dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TL Mevduat faizlerinde düşüş devam ediyor

    23 Haziran haftasında son 20 Yılın en yüksek değerine ulaşan 1-3 aylık vadeli TL mevduat faiz oranları, 30 Haziran’dan itibaren düşmeye başladı. Farklı bankaların finans ürünleriyle ilgili teklifleri tek ekranda karşılaştırma imkanı sunan Enuygun Finans, TL mevduat hesaplarındaki düşüşü değerlendirdi.

    Enuygun Finans, Haziran sonundan bu yana düşen TL mevduat faizlerinin 2022 yılından itibaren trendini paylaştı. Merkez Bankası’nın verilerine göre, 1-3 ay vadeli TL mevduat faizleri 23 Haziran haftasında son 20 yılın zirvesine ulaşarak % 41,98 ile zirve yaptı. 23 Haziran itibarıyla başlayan düşüş trendi nedeniyle mevduat faizleri Ağustos’ta %27,77 seviyesine düştü.

    BDDK verilerine göre, 4 Ağustos 2023 haftasında bankalardaki toplam mevduat, yaklaşık 12,5 trilyon seviyesine yükseldi. Ayrıca, Kur Korumalı Mevduat ise 3,2 trilyon seviyesine çıktı. Veriler, faiz oranlarındaki düşüşe rağmen, mevduat miktarında gözle görülür bir artış olduğunu gösteriyor.

    BDDK’nın verilerine göre, faizlerin en yüksek seviyede olduğu 23 Haziran haftasından bu yana toplam TL mevduat tutarı yaklaşık 620 milyar TL arttı. Bu konuda verileri değerlendiren Enuygun Finans Ürünleri Kıdemli Müdürü Esin Abacı,’’TL mevduat 1-3 aylık TL faiz oranlarında son 20 yılın zirvesi 23 Haziran’da %41,98 ile görüldü. Bu tarihten itibaren 6 hafta içerisinde 15 puan düşüş gösteren faizler, %28 in altına geriledi. Buna karşın, TL mevduatlarda %9 oranında artış gerçekleşti. Özetle, kullanıcılar faiz oranı düşse dahi TL mevduat hesaplarına ilgilerini yitirmiyor. TL mevduat faizlerindeki bu düşüş trendinin sona yaklaştığını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde faizlerin yeniden yükselişe geçeceği öngörüsündeyiz. Bankaların mevcut TL mevduat faiz oranlarını incelemek isteyen tüketiciler Enuygun Finans üzerinden güncel oranları takip edebilirler.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Göz Bozukluklarında Tehlike Büyük

    Göz bozuklukları olarak bilinen kırma kusurlarının göze gelen görüntünün retina tabakasına odaklanamaması sonucunda ortaya çıktığını belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökhan Emre, gözün genel kırma kusurlarının ise miyopi, hipermetropi ve astigmatizma olarak sınıflandırıldığını söyledi. Op. Dr. Gökhan Emre, yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan yakın görme bozukluğuna ise “presbyopi” adı verdiğini ifade etti.

    Yaygın göz bozuklukları olan miyopi, hipermetropi ve astigmatizma cinsi göz bozuklarının çok düşük numaralarda olup hastayı hiç rahatsız etmeyebileceği gibi bazen de çok yüksek numaralara ulaşıp başka göz hastalıklarına yol açabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Gökhan Emre, bu durumun gözlük, kontakt lens, lazer yöntemleri ve çeşitli ameliyatlarla düzeltebileceğini söyledi.

    Göz Bozuklukları Tedavi Edilebilir

    Göz bozukluklarının temelde bir hastalık olmadığını ancak birçok insan gözlük ya da kontak lens istemediğinden çeşitli lazer ya da cerrahi yöntemler kullanılarak kırma kusurlarının düzeltilebileceğini belirten Op. Dr. Gökhan Emre, göz bozukluk çeşitlerini şu şekilde sıraladı:

    • “Miyopi: Gözün uzunluğunun normalden fazla olması ya da kırıcılığının normalden çok olması sonucunda görüntünün retinanın önüne odaklandığı en sık görülen kırma kusurudur.
    • Hipermetropi: Miyopinin tam tersi olarak gözün uzunluğunun normalden kısa olması veya kırıcılığının normalden az olması sonucunda görüntünün retinanın arkasına odaklandığı kırma kusurudur.
    • Presbyopi: Diğer göz bozukluklarının aksine, yaşlanma ile ortaya çıkan ve her bireyde görülen yakın görme bozukluğuna verilen addır.
    • Astigmatizma: Astigmat, gözün şeffaf ön tabakası olan korneanın veya merceğinin diğerine göre daha dik bir şekilde kavis alması sonucu görüşün bulanıklaşmasına neden olan bir görme problemidir.”

    Yüksek Miyoplarda Retina Yırtığı Olabilir

    Miyopi, hipermetropi ve astigmatizma cinsi göz bozuklarının, çok düşük numaralarda olup hastayı hiç rahatsız etmeyecekleri gibi bazen çok yüksek numaralara ulaşıp başka göz hastalıklarına yol açabileceğini belirten Op. Dr. Gökhan Emre, “Örneğin yüksek hipermetroplar açı kapanması glokomu riski taşırken, yüksek miyoplarda retina yırtıkları, sarı nokta hastalığı benzeri retina kanamaları sıklıkla görülür. Ayrıca, göz bozukluğunun derecesi göz çizme, lazer, akıllı lens uygulaması gibi cerrahi yöntemlerinde seçimi konusunda etkili olmaktadır” diye konuştu.

    Göz Bozukluğu Tedavisi

    Göz bozukluğu tedavisinde yaptıkları çeşitli testlerle göz bozukluğu derecesinin belirlediklerini belirten Op. Dr. Gökhan Emre, “Duruma uygun olarak gözlük veya kontakt lens dışında, daha kalıcı tedavi seçenekleri olarak bilinen lazer yöntemleri ve akıllı lens seçenekleri de bulunmaktadır” dedi.

    Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökhan Emre

    Tedavide Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Yaş ve göz durumuna göre nelere dikkat edilmesi gerektiğini Op. Dr. Gökhan Emre, şu şekilde sıraladı:

    • “18 yaş öncesi: Gözlük ve kontakt lens kullanılabilir.
    • 18-40 yaş arası: Miyopi, Hipermetropi ve Astigmat için gözlük ve kontakt lensin alternatifi eğer göz uygunsa lazerle yapılan göz çizme ameliyatlarıdır. LASİK, PRK, no-touch, SMILE gibi birçok yöntem vardır.

    Hangi yöntemin uygun olduğuna yapılacak muayene ile karar verilir. Her yöntemin kendine göre bazı avantaj ve dezavantajları vardır. Göz lazerle yapılacak bu yöntemlere uygun değilse, göz içine yerleştirilen merceklerle göz bozukluğunun düzetilmesi yapılabilir.

    • 40 yaş sonrası: Myopi, hipermetropi ve astigmat için en uygun seçenek katarakt ameliyatı gibi yapılarak göz içine yerleştirilen akıllı mercekler ve astigmat düzelten torik merceklerdir.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
  • Eris Varyantı 51 Ülkeden Bildirildi

    Türk Toraks Derneği (TTD), dünyada milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olan corona virüsün yeni varyantlarından olan ve hızla yayılarak 51 ülkede tespit edilen Eris virüsü (EG.5.1 subvaryantı) ile ilgili Türkiye’de henüz bir bildirim bulunmadığını ancak bu aşamada standart Covid-19 korunma önlemlerinin uygulanmasının büyük önem taşıdığını bildirdi.

    Türk Toraks Derneği (TTD) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. B. Oya İtil

    Türk Toraks Derneği (TTD) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. B. Oya İtil, “Covid-19 etkeni Sars-Cov-2 virüsü beklendiği gibi mutasyona uğramakta ve bu sürecin normal bir sonucu olarak varyantlar (bir ya da daha fazla mutasyon içerebilen genetik kod) ortaya çıkmaktadır. Covid-19 Omicron varyantının tüm dünyada yaygın hale gelmesiyle birlikte alt varyantlar da tanımlanmaya başlamıştır. Bir Omicron alt varyantı olan (EG.5) ilk olarak 17 Şubat 2023’te raporlanmış ve 19 Temmuz 2023’te ‘gözlem altındaki varyant’ olarak belirlenmiştir. Hem Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporunda 7 Ağustos 2023 itibariyle hem de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından 51 ülkeden (Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Kore Cumhuriyeti, Japonya, Kanada, Avustralya, Singapur, Birleşik Krallık, Fransa, Portekiz, İspanya gibi) EG.5 varyantı bildirilmiştir. EG.5 grubunda yer alan EG.5.1 subvaryantı resmi olarak olmasa da ‘Eris’ olarak adlandırılmakta ve bildirilen tüm EG.5 dizinlerinin yüzde 88’ini oluşturmaktadır.” dedi.

    TTD Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ebru Çakır Edis

    “Ülkemizde Bildirilmiş Eris Varyantı Vakası Bulunmuyor”

    Tüm Dünyadan bildirilen EG.5 varyant oranlarında haftalar içerisinde ciddi bir artış olduğunu dile getiren TTD Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ebru Çakır Edis, “Tüm Dünyadan bildirilen EG.5 varyant oranlarında haftalar içerisinde ciddi bir artış olmuştur. 19-25 Haziran 2023 haftasında yüzde 7,6 iken, 17-23 Temmuz 2023 haftasında EG.5 varyantın küresel yaygınlığı yüzde 17,4 olarak raporlanmıştır.  Mevcut kanıtlara dayalı olarak, EG.5’in ortaya koyduğu halk sağlığı riski küresel düzeyde düşük olarak değerlendirilmektedir. EG.5, artan yaygınlık ve bağışıklıktan kaçış özellikleri göstermiş olsa da bugüne kadar hastalık şiddetinde herhangi bir değişiklik bildirilmemiştir. Aynı özellikler sebebiyle, artan görülme hızıyla birlikte bazı ülkelerde hatta global olarak baskın hale gelebileceği belirtilmektedir. Ülkemizde henüz bildirilmiş EG.5 varyant bulunmamaktadır. Standart Covid-19 korunma önlemlerinin uygulanması önem arz etmektedir.” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı=

  • Santiment: Bitcoin Düşerken Balinalar Bu 4 Coine Saldırdı!

    Bitcoin ve altcoin projeleri süreksiz bir geri çekilme yaşıyor. Başka taraftan, Santiment’in bilgileri makul altcoinlerde artan balina aktivitesini vurguluyor. Ayrıyeten, piyasanın geri çekilmesi sırasında potansiyel stratejik birikime işaret ediyor. Ayrıntılara bakalım.

    Altcoin balinaları piyasadaki düzelmenin ortasında fırsat yakaladı

    Kripto para piyasası yakın vakitte Bitcoin’in 29.000 doların altına düşmesi ve altcoin dünyasının %2 ila %5’lik düşüşlerle karşı karşıya kalmasıyla karakterize edilen hafif bir gerilemeye şahit oluyor. Başka taraftan Santiment’in görüşleri zıt bir eğilimi ortaya koyuyor. Bilhassa, kimi altcoin projeleri bu piyasa düzeltmesi sırasında artan balina aktivitesini çekiyor.

    Piyasadaki geri çekilmenin ortasında Santiment, kayda kıymet balina ilgisine yol açan dört altcoin belirledi. Bunlar, Shiba Inu (SHIB), XRP, Sandbox (SAND) ve Pancake (CAKE) halinde. Bu altcoinler fiyat dalgalanmaları yaşadı. Öteki taraftan  balinalar durum biriktirmek için bu düşüşlerden yararlanıyor üzere görünüyor.

    Shiba Inu (SHIB) ve SAND balina ilgisi

    Santiment, Shiba Inu‘yu öne çıkarıyor. Bilhassa 1 milyon dolar yahut daha yüksek aralıkta değerli ölçüler içeren süreçlerde bir artış gözlemliyor. Ağustos ayının başlarında büyük ilgi gören değerli göğüs coinlerden biri olanaltcoin  SHIB’in fiyat düşüşü, değerli balina süreçleriyle birebir vakte denk geldi. Başka taraftan bu da fiyat dalgalanmasının ortasında stratejik hareketler yapıldığını gösteriyor.

    SAND, son aylarda öbür altcoinlere kıyasla daha bariz düşüşler yaşamasına karşın beklenmedik bir dönüş yaptı. Santiment, balina süreçlerinde 100.000 doları aşan değerli bir artış olduğunu vurguluyor. Ayrıyeten muhtemelen bu piyasa kademesinde SAND tokenlerini biriktirmeye olan ilginin yenilendiğini belirtiyor.

    Altcoin XRP ve CAKE ticareti

    SEC’in dava kararının akabinde kıymet kazanan XRP, fiyat dalgalanmaları yaşıyor. Santiment, fiyatın doruktan düşmesine karşın balina aktivitesinde bir canlanma olduğunu belirtiyor. Öteki taraftan altcoin XRP için potansiyel bir birikim evresine işaret ediyor.

    Pancake Swap, 2021 kripto boğa koşusu sonrasında azalan ilgiyle karşı karşıya kalıyor. Buna nazaran yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Santiment’in bilgileri, 100.000 doları aşan süreçleri içeren balina ticaretinde son vakitlerde bir artış olduğuna işaret ediyor. Başka taraftan CAKE’i iki haftanın en yüksek düzeyine çıkardığını gösteriyor.

    Belirsizliğin ortasında piyasa öngörüleri

    Piyasadaki dalgalanmanın ortasında bu altcoinlerin balinalar tarafından stratejik olarak biriktirilmesi, kripto alanındaki karmaşık dinamiklerin altını çiziyor. Bitcoin’in fiyatı ve altcoinler süreksiz gerilemeler yaşadıkça, balinaların muhakkak altcoinlerde durum biriktirme fırsatını yakalaması kelam konusu. Öteki taraftan potansiyel olarak gelecekteki fiyat rallileri için kendilerini konumlandırması da yorumlar ortasında yer alıyor.

    Kriptokoin.com olarak baktığımızda Santiment’in görüşleri, piyasa düzeltmeleri sırasında balinaların stratejik atılımlarına bir bakış sunuyor. Altcoinler fiyat düşüşleri yaşarken SHIB, XRP, SAND ve CAKE üzere makul tokenlerde balina hareketleri var.  Bu durum balinalar ortasında piyasanın iniş çıkışlarından faydalanmaya yönelik stratejik bir niyet olduğunu gösteriyor.

  • Sakarya afete hazırlık raporunu açıkladı… 251 bin binanın envanteri çıktı

    SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 24’üncü yıldönümünde Sakarya’daki kentsel dönüşüm hazırlıklarıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

    Başkan Yüce, AFAD ve SUBÜ ortaklığında, uzman bir kadroyla yürüttükleri depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm altyapısı çalışmalarında gelinen noktayı anlattı.

    Başkan Yüce, Sakarya’nın merkezinde ve 16 ilçesinde yürüttükleri analiz ve tespit çalışmaları kapsamında 251 bin binanın yapı envanterini çıkardıklarını belirtti.

    Yapı envanteriyle ilgili detayları paylaşan Başkan Yüce, “Şu ana kadar 251 bin binamızın yapı envanterini çıkardık. 1 ve 3 katlı 241 bin, 4 ve 5 katlı 10 bin, 6 katlı 260, 7 katlı 15 ve 8 katlı bir binamız bulunuyor. Gerekli takibi yapıyoruz, kentsel dönüşüm için hazırlıklarımız devam ediyor. 4 kat ve üstü olası riskli yapıların dönüşümü, eski yapı stokunun dayanıklı hale getirilmesi ve yenilenmesi için çalışıyoruz. Riskli yapıların yeniden inşasını teşvik amacıyla ise ‘yönlendirici imar planı hükümleri’ hazırlandı” diye konuştu.

    Başkan Yüce, dönüşüm için ilk adımı Yenikent bölgesinde atacaklarını anlatırken, “Kentsel dönüşüm için rezerv alanlar oluşturmak için fizibiliteler yapıyoruz. KONUT A.Ş’yi meclisten aldığımız yetkiyle kurduk ve faaliyete geçirdik. İlk planımız zemini en güçlü bölge olan ve zemin sıvılaşmasının çok düşük seviyelerde olduğu Yenikent Bölgesi’nde (Karaman, Camili, Korucuk) konut üretmek, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek ve vatandaşlarımızı bu bölgeler teşvik etmek. İnşaat sektörüne de katkı sunacağız. Firmalarımıza kat karşılığı yerler sunacağız. Depreme dayanıklı, güvenli yaşam alanları kuracak ve konut piyasasındaki daralmaya da bir nebze olsun çözüm olacağız” dedi.

    Sürecin Sakarya’da dönüşüm için tarihi bir adım olduğunu kaydeden Yüce şunları kaydetti:

    “Sürecin süratle ilerlediğini düşünürsek projelerimiz, Sakarya’da kentsel dönüşüm için de tarihi bir adım olacak. KONUT A.Ş belediyemizin nakdi fonu ve belediye taşınmazlarıyla faaliyet yürütecek. İlk etapta kendi rezerv alanlarımızdan başlayıp süreci hep birlikte göreceğiz. Yaptığımız planlar dahilinde çalışmamızın ilk ayağı Yenikent bölgesi olacak. Sakarya geniş, ferah, depreme dayanıklı ve güvenli yaşam alanlarının kurulduğu, yatay mimarinin sembol şehri olacak.”

  • Nevşehir Belediyesi’nden Su Kesintisi Duyurusu

    Nevşehir Belediyesi tarafından içme suyu ana ishale hattında gerçekleştirilecek olan yenileme çalışmasından dolayı, 21 Ağustos Pazartesi saat 22.00’den itibaren şehir merkezinde planlı su kesintisine gidilecek.

    Nevşehir Belediyesi Su Kanalizasyon Müdürlüğü tarafından, Senirin mevkiindeki içme suyu deposundan Gazi Stadı altındaki su deposuna gelen ana ishale hattındaki eski asbestli su borularının daha sağlıklı ve uzun ömürlü yeni nesil polietilen borularla değiştirilecek. Cevher Dudayev Mahallesi’nde gerçekleştirilecek olan çalışma dolayısıyla 21 Ağustos 2023 Pazartesi günü akşam saat 22.00’dan itibaren planlı su kesintisine gidilecek. Çalışmalar sırasında yapılacak kesintiden, şehir merkezindeki tüm mahallelerde, özellikle yüksek kesimlerde bulunan konut ve işyerleri etkilenecek.

    Çalışmaların sabah erken saatlerde tamamlanması ile birlikte 22 Ağustos 2023 Salı günü saat 07.00’den itibaren tüm abonelere yeniden su verilmeye başlanacak.

    Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; “Nevşehir Belediyesi Su Kanalizasyon Müdürlüğü’nün içme suyu iletim hatları üzerinde yapacağı yenileme çalışması nedeniyle su kesintisine gidilecektir. Bu kapsamda, 21 Ağustos 2023 Pazartesi günü saat 22.00’den 22 Ağustos 2023 Salı sabahı saat 07.00’ye kadar mahallelerimizde planlı su kesintisi yapılacaktır. Vatandaşlarımızın kesintilerden mağdur olmamaları için önlem almaları gerekmekte olup, çalışmaların erken tamamlanması durumunda su belirtilen saatten önce verilebilecek.” denildi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ekrem İmamoğlu: İstanbul’un Batısına İlk Metronun Erişimi Başlıyor

    İBB Başkanı Ekrem İmam İmamoğlu, Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı’nda TBM geçişine tanıklık etti. Kazı çalışmalarındaki ilerlemenin yüzde 25 seviyelerine ulaştığını belirten İmamoğlu, “İstanbul’un batısına ilk metronun erişimi başlıyor. Küçükçekmece’yi bir hat kabul edersek Küçükçekmece’nin batısına doğru ilk defa Bahçeşehir’de Esenyurt’ta bir metro hattımız ilerliyor. Çok ihmal edildi yıllarca. Sefaköy- Beylikdüzü metro projemizi başlattığımızda aslında iki koldan hem kuzeyden, hem güneyden, neredeyse iki buçuk, üç milyon insanımızı İstanbul’a bağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.

    KÜÇÜKÇEKMECE / İSTANBUL

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gerçekleştirdiği proje, hizmet noktası incelemelerinin bir yenisi için bugün Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattı şantiyesindeydi. Hattın Küçükçekmece’de devam eden kazı çalışmalarında TBM geçişine Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ile tanıklık eden İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin ve İBB Raylı Sistemler Daire Başkanı Ceyhun Avşar’dan hatla ilgili bilgi aldı. Değerlendirmesini saha gezisinin sonunda yaptı.

    İKİ HAT ENTEGRE OLACAK

    Mahmutbey- İstanbul Tema Hastanesi bölümünde çalışmaların hızlı şekilde devam ettiğini belirten İmamoğlu, “Devamını da inşallah hızlı bir şekilde bir takım finansmanla ilgili süreçleri tamamlandığında daha etkin bir şekilde yapacağız. Ayrıca Esenyurt’u da Saadetdere’ye uzatarak aslında ileride Sefaköy-Beylikdüzü hattıyla da  birleşen bir  hatta dönüştüreceğiz” dedi.

    “BURAYI SIFIR DÜZEYİNDE ALMIŞTIK”

    TBM geçişiyle hattın 2 bin 200 metresinin tamamlanmış olduğunu kaydeden İmamoğlu, “İstanbul Tema Hastanesi bölümünden başlayan TBM kazıları şu anda tam gaz Mahmutbey’e doğru gidiyor. Etkin bir biçimde ilerliyoruz. Burayı sıfır düzeyinde almıştık. Her ne kadar 2017’de ihalesi yapılmış olsa da hiç başlanmamıştı. Birçok projeyle ilgili süreçleri revize edildi, yenilendi. Bir nevi kusur olmayacak şekilde başlangıcını sağlamış olduk. Yüzde 25’i aşan bir oranda ilerleme kaydettik. Hem yüklenicilerimiz, hem kurumumuzun kıymetli çalışanları, yöneticileri çok uyumlu bir çalışma yürütüyorlar” diye konuştu.

    İSTANBUL’UN BATISINA İLK METRO

    İmamoğlu, projenin tamamlanmasıyla şehrin batısına ilk kez metro geleceğini belirterek konuşmasını şöyle tamamladı:

    “İstanbul’un batısına ilk metronun erişimi başlıyor. Küçükçekmece’yi bir hat kabul edersek Küçükçekmece’nin batısına doğru ilk defa Bahçeşehir’de Esenyurt’ta bir metro hattımız ilerliyor. Çok ihmal edildi yıllarca. Sefaköy- Beylikdüzü metro projemizi başlattığımızda aslında iki koldan hem kuzeyden, hem güneyden, neredeyse iki buçuk, üç milyon insanımızı İstanbul’a bağlamış olacağız. İstanbul’un en önemli hatlarından ikisi bunlar… Değerli arkadaşlarımız muhtarlarımız, Küçükçekmece Belediye Başkanımız burada. Hep beraber TBM geçişini alkışladık. Bir an önce Esenyurt’a erişmesini istiyoruz. Allah tamamına erdirsin diyelim.”

    KABATAŞ-ESENYURT 68 DAKİKA 

    Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı, halihazırda işletme altında olan Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı’nın devamı niteliğinde. Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı, nüfusu 1 Milyon’un üzerinde olan Esenyurt bağlanan; İstanbul’un batısına raylı sistem erişimi sağlanacak. Hattın hizmete açılmasıyla birlikte, saatte tek yönde 70 bin yolcuya hizmet verilecek ve Kabataş-Esenyurt arasında kesintisiz raylı sistem ulaşımı sağlanacak. Seyahat süreci 68 dakika olacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Soyer: İmar planlarına 2 milyon metrekare yeşil alan ekledik

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in göreve geldiği 2019 yılından bu yana İzmir’in planlı bir kent olarak gelişmesi adına önemli adımlar atıldı. 4,5 yıl boyunca kent planlaması yapılırken doğanın, kültürel mirasın, tarım alanlarının, yeşil alanların ve havzaların korunmasını, mümkünse arttırılmasını ilke edindiklerini belirten Başkan Soyer, “İlkesel olarak her yapılan planda yeşil alanların arttırılmasına dikkat ettik, bu kapsamda yaklaşık 2 milyon metrekarelik kazanım sağladık. Ayrıca 2026 EXPO alanıyla birlikte Kültürpark’tan daha büyük bir yeşil alanı planlamaya dahil ettik” diye konuştu. 

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 2019 yılında göreve gelmesinin ardından kentin tamamında imar planı, revizyonu veya değişikliği süreçleri hız kazandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nca kanun ve yönetmelikler çerçevesinde ilçe belediyeleri ile koordineli olarak atılan adımların yanı sıra farklı kurumlardan onaylanarak iletilen planlar mevzuat kapsamında inceleniyor. Ayrıca itiraz ve davaya yönelik işlemler takip ediliyor.  

    Büyükşehir’in ilkesi önce doğayı korumak
    Kentte 1/5000’lik planlama çalışmalarında yüzde 90’lara gelinirken, plan revizyonuna gereksinim duyulan durumlarda ise öncelikle kente kazandırılacak yeşil alan hesaplamasıyla hareket ediliyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kent planlaması yapılırken ilke olarak doğa, kültürel miraslar, tarım alanları, yeşil alanlar ve havzaların korunduğunu, mümkün olduğu ölçüde de arttırıldığına dikkat çekti.

    Kültürpark’tan daha büyük bir yeşil alan EXPO ile kente kazandırılıyor
    Sosyal donatı, yeşil ve rekreasyon alanları arttırılması anlamında en dikkat çeken detaylardan birinin 2026 yılında Yeşildere Vadisi’nde Meles Deresi boyunca yaklaşık 100 hektarlık alanda Botanik konulu EXPO organizasyonu için ayrılan alan olduğunu dile getiren Başkan Tunç Soyer, “Şehitler Korusu ve Kadifekale’nin güneyinde heyelan nedeniyle boşaltılarak ağaçlandırma faaliyetlerine devam edilen alan ile bütünleşecek şekilde Atatürk Maskı’nın altından başlayarak İZBAN hattı ile Meles Deresi ve Yeşildere Caddesi arasında kalan bölgede planlama yapıldı. Meles Havzası’nın deniz ile buluşmadan önceki son bölümünde Kültürpark’tan daha büyük bir yeşil alanın kente kazandırılmasının önü açıldı” dedi. 

    Son 4 buçuk yılda kent planlaması hız kazandı
    Bu kapsamda 2019 yılı Mart ayından itibaren, yetki alanının tamamında, hızlı ve kontrolsüz kentleşmenin ortadan kaldırılmasını ve sürdürülebilir nitelikli kentsel çevre yaratmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, doğal, arkeolojik, kültürel ve tarihsel değerlerin korunmasını benimseyen, kentin orman, tarım alanları, yeşil alanlar, deniz gibi doğal kaynaklarını dikkate alan, koruma ve kullanım dengesi üzerine planlar hazırlanmasına özen gösterdi. Böylece toplamda yaklaşık 43 bin 457 hektarlık alanda 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve Nazım İmar Planı değişikliği onaylandı. Öte yandan metropol dışındaki 20 ilçede üst ölçekli planlara uygun olarak toplam 9 bin 407 hektarlık alanda 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı veya değişikliği onaylandı. 

    Merkezde 5 bin 200 hektarlık alan planlandı
    Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Karabağlar, Karşıyaka, Konak ve Narlıdere’de yaklaşık 5 bin 200 hektarlık alanda 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı veya Revizyonu ile yaklaşık 4 bin 80 hektarlık alanda 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu onaylanarak yürürlüğe girdi. 

    Yeşil alan büyüklüğünde yaklaşık 2 milyon metrekarelik artış 
    Kent merkezinde özellikle gecekondu ve kaçak yapıların yoğun olduğu yaklaşık 3 bin 800 hektarlık kesimde yol, otopark, yeşil alan, sosyal kültürel alanlar gibi kamusal alanların artırılması ve ilgili mevzuatlar kapsamında yaptırılan veya yenilenen jeolojik-jeoteknik etütlere uygun olarak yapılaşmaya yön verilmesi amaçlandı. Bu doğrultuda hazırlanan imar planı revizyonları kapsamında, yeşil alan büyüklüğü, yaklaşık 2 milyon (1 milyon 940 bin) metrekare artırılarak 3 milyon 500 bin metrekareye yaklaştı. Ayrıca eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel tesisler, ibadet alanı ve otopark gibi kamusal hizmet alanları da 2 milyon metrekarenin üzerinde arttırılarak 8,5 milyon metrekareye getirildi.

    Koruma alanı niteliği taşıyan alanlar da var
    Seferihisar Sığacık ve Batı Akarca Planlama Bölgesi, Konak Kültürpark 2.Derece Doğal Sit Alanı ve Tarihi Sit Alanı ile Bayraklı Höyüğü (Smyrna) gibi koruma alanı niteliği taşıyan bölgelere yönelik il genelinde toplamda yaklaşık 604 hektar alanda 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı veya değişikliği ile toplamda yaklaşık 621 hektar alanda 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı veya değişikliği onaylandı. 

    59 bin hektarlık alanın süreci devam ediyor 
    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım ve hizmetleri için toplamda 378 adet 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı veya değişikliği ile 775 adet 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı veya değişikliği de kesinliğe kavuştu. Ayrıca imar planı çalışmalarına altlık teşkil eden İmar Planına Esas Jeolojik, Jeolojik-Jeoteknik, Mikrobölgeleme Etüt Raporları hazırlattırılması kapsamında, ilgili kurumca yaklaşık 3 bin 725 hektarlık alan onaylanarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne iletildi. Onama için ilgili kuruma gönderilen toplamda yaklaşık 59 bin hektarlık alanın ise süreci devam ediyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Açık havada sinema keyfi devam ediyor

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaz dönemi açık hava sinema gösterimleri Ağustos ayında da devam ediyor. Türk sinemasının en başarılı yapımlarından “Turna Misali” İzmirlilerle 11 ayrı noktada ücretsiz olarak buluşuyor.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açık hava sinema gösterimleri, 11 ayrı ilçede Ağustos ayında da izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Ücretsiz olarak sinemaseverlerle buluşan “Turna Misali” filminin başlama saati 21.00. Göç hikayesini anlatan film 17 Ağustos Perşembe günü (bugün) Karabağlar Yaşar Kemal Mahallesi Can Çağnay Çok Amaçlı Spor Salonu Açık Alan’da, 19 Ağustos Cumartesi günü Kemalpaşa Sütçüler Köyü Eski Pazar Yeri’nde, 21 Ağustos Pazartesi günü Bergama Cumhuriyet Meydanı’nda, 22 Ağustos Salı günü Menemen Doğaköy Köy Meydanı‘nda, 23 Ağustos Çarşamba günü Beydağ 2 Eylül Kurtuluş Parkı’nda, 24 Ağustos Perşembe günü Menderes Yeniköy’de, 25 Ağustos Cuma günü Konak Mercek: Kadifekale Atölye Alanı / Otopark Alanı’nda, 26 Ağustos Cumartesi günü Bayraklı Cengizhan Mahallesi Ekrem Akurgal Yaşam Alanı’nda, 27 Ağustos Pazar günü ise Buca Belenbaşı Köyü Köy Meydanı’nda izleyicilerle buluşacak. 
    2021 yılı yapımı “Turna Misali”, göç hikayesini izleyicilere aktarıyor. Filmin senaristliğini ve yapımcılığını Eyüp Boz ve İffet Eren Danışman Boz üstleniyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kaleiçi Hakan Aysev’le coştu

    Seferihisar Belediyesi tarafından düzenlenen “Kaleiçi Yaz Sohbetleri”nin bu haftaki konukları, opera sanatçısı ve tenor Hakan Aysev ile oyuncu Arzu Yanardağ oldu.   

    Seferihisar Sığacık’taki yaz sohbetleri, yaz akşamlarını renklendirmeye devam ediyor. Sunuculuğunu Önder Açıkbaş ve Zeynep Buse Kale’nin yaptığı ve tarihi Kaleiçi’nde düzenlenen sohbetlerin bu haftaki konukları, oyuncu Arzu Yanardağ ile ünlü opera sanatçısı Hakan Aysev’di. Seferihisarlıların büyük ilgi gösterdiği etkinlikte Tanju Okan, Cem Karaca, Barış Manço’nun şarkılarını seslendiren Aysev, Kaleiçi’ni dolduranlara unutulmaz bir akşam yaşattı. Program boyunca söylenen şarkılara eşlik eden Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Bizlere çok güzel bir gece yaşattınız” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Astellas Türkiye’nin Yeni Medikal Direktörü Dr. Erdem Özdemir Oldu

    2021 yılından bu yana Astellas Türkiye’nin bilimsel partnerlik süreçlerine liderlik ederek Kıdemli Medikal Müdürlük görevini başarıyla sürdüren Dr. Erdem Özdemir, Astellas Türkiye Medikal Direktörlüğü görevine atandı. 

     

    Yenilikçi bilimi toplum için değere dönüştürme vizyonuyla sağlık alanında değişimin öncüsü olarak faaliyet gösteren Astellas İlaç Türkiye’de önemli bir görevlendirme gerçekleşti. 2021 yılından bu yana şirketin Kıdemli Medikal Müdürlük görevini başarıyla yürüten Dr. Erdem Özdemir, 1 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla Astellas Türkiye Medikal Direktörlüğü görevine getirildi. Astellas Türkiye Liderlik Ekibi’nin de bir üyesi olarak görev alacak olan Dr. Özdemir, çalışmalarını Uluslararası Pazarlar ve Çin Medikal Lideri’ne raporlayacak.

    1998 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan ve 2004 yılında Hemodiyaliz Hekimliği Eğitimi’ni tamamlayan Dr. Erdem Özdemir, 2003-2006 arası Baxter RTS Transmed Diyaliz Merkezi’nde hekimlik yaptıktan sonra ilaç sektörüne geçti. 2006-2011 yılları arasında Roche İlaç’ta, 2011-2017 yılları arasında Novartis Onkoloji’de, 2017-2018 yılları arasında Boehringer Ingelheim’daki görevlerinde, liderliğindeki ekiplerle beraber çeşitli başarılara imza attı. Dr. Özdemir, Astellas İlaç Türkiye’ye katılmadan önce son olarak Centurion’da Medikal Departman Müdürü olarak görev yapmaktaydı.

    Astellas İlaç Türkiye’deki Kıdemli Medikal Müdürlük görevinde Nefroloji camiası ile kurulan bilimsel iş birliklerine liderlik eden Erdem Özdemir, müşteri etkileşimini mükemmelleştirmek için tüm medikal eğitimlerin başarıyla tamamlanmasını sağladı. Lansman planının gerçekleştirilmesinde tüm fonksiyonlarla güçlü bir iş birliği kurulmasına ve Astellas İlaç Türkiye’nin Astellas Uluslararası Pazarlar Medikal Organizasyonu’nda etkili şekilde temsil edilmesine önemli katkılar sundu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kapalı kalp ameliyatı hasta için daha konforlu

    Esmanur GÜLBAHAR – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Prof. Dr. A. Kadir Ercan, birçok hekimin, göğüs kafesini açmadan küçük kesiyle yapılan kapalı kalp ameliyatına yönelmeye başladığına ve minimal invaziv ameliyatların daha konforlu olduğuna dikkat çekti.

    Yaklaşık 20 yıldır kalp ve damar cerrahisi uzmanı olarak mesleği icra ettiğini belirten Prof. Dr. Ercan, “Son yıllarda özellikle kendi alanımızda biraz daha ön plana çıkan küçük kesiyle, minimal invaziv teknikle halk arasında kapalı yöntem olarak adlandırılan, kalp ve damar ameliyatlarına odaklanıp genellikle bu alanda çalışıyorum. Kalp ameliyatları, yaklaşık 50-60 yıldan beri yaygın olarak göğüs veya iman tahtası olarak adlandırılan tam ortadan büyük bir kesi açılarak başarıyla yapılan bir ameliyat giriş tekniğidir fakat son yıllarda özellikle birden fazla damara, meme altından açılan küçük bir kesiyle göğüs kafesini tamamen açmadan bu işlemi yapabilmekteyiz. Birçok kalp ve damar cerrahı da bu tekniğe yönelmekte çünkü hasta için büyük bir konfor sağlar ve bu yöntemde hastanın iyileşme süresi daha kısadır. Yoğun bakım ve hastaneye yatış süreleri ile de kıyaslandığında küçük kesiyle yapılan ameliyatlarda hastanın lehine sonuçlar elde edilmekte. Biz de çalıştığımız merkezde küçük kesiyle kalp cerrahisine uygun olan hastalara, meme altından ya da kemik arasından ihtiyacı olan Bypass’ı yaparak daha kısa sürede günlük yaşama dönüşünü sağlayarak bu şekilde kalp cerrahisi pratiğini minimal invaziv diye adlandırdığımız kısma doğru yönlendirdik. Damar cerrahisi zaten uzun yıllardır kapalı yöntemlerle başarıyla yapılmakta, biz de çalıştığımız kurumda aynı şekilde hem açık kalp cerrahisini hem de damar ameliyatlarını bu şekilde yaparak pratiğe devam ediyoruz” diye konuştu.

    “MİNİMAL İNVAZİV KALBİ DURDURMADAN (ÇALIŞAN KALPTE) YAPILABİLMEKTEDİR”

    Kalp cerrahisinin uzun yıllar boyunca klasik, büyük kesilerle başarıyla uygulandığını ve uygulanmaya devam ettiğini hatırlatan Ercan, son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar ve teknolojik gelişmelerin de katkısıyla (küçük kesiden görüş mesafesini artıran ve cerrahi yapmayı kolaylaştıran cerrahi aletlerin gelişimi) büyük kesilerle yapılan ameliyatlar artık yerini giderek daha küçük kesilerle yapılan hatta hiç kesi olmadan yapılan ameliyatlara bıraktığını söyledi.

    Göğüs kemiğinin (iman tahtası) kesilmesine ihtiyaç duyulmadan uygulanan minimal invaziv kalp ameliyatlarının hastalar için oldukça avantajlı uygulamalar olduğunu vurgulayan Ercan, “Klasik büyük kesi ile yapılan ameliyatlarla kıyaslandığında göğüs kemiğinin üzerinde ya da alt bölgesinde, koltuk veya meme altından açılan küçük kesiler kozmetik avantaj sağlamaktadır. Aynı zamanda büyük kesilerde oluşabilecek büyük skar dokusu (yara iyileşirken kalan iz) riski azaltılmış olur. Kozmetik avantajların yanı sıra iyileşme süreci oldukça hızlı ve konforludur. Ameliyat sonrası hasta yardım almadan, rahatça tek başına yataktan kalkabilir, kendisi yatabilir ve rahatça öksürebilir. Yaşlı, kemik erimesi olan ve obez hastalarda korkulan göğüs kemiğinin açılma riski, kemik kesilmediği için bu teknikte yoktur. Minimal invaziv kalp ameliyatlarında enfeksiyon riski düşüktür. Hasta bu uygulamadan kısa bir süre sonra ayağa kalkabilmektedir ve daha az ağrı yaşamaktadır. Göğüs kemiği önden açılan hastalar gibi uzun süre sırtüstü yatmak zorunda kalmazlar. Açık kalp ameliyatlarından sonra yaygın olan kan ihtiyacı, doku zedelenmesi minimal düzeyde kaldığı için bu tür ameliyatlarda daha azdır. Küçük kesi ile kalp ameliyatları sonrasında yoğun bakımda ve hastanede kalma süresi daha kısa sürmektedir. Bu uygulama sonrasında genellikle 3 ila 4 gün hastanede yatılması yeterli olmaktadır. Minimal invaziv kalp ameliyatları sonrasında hastaların günlük işlerine tekrar dönebilme, araç kullanabilme ve cinsel yaşamlarını sürdürebilme olanakları bulunmaktadır. Ameliyattan sonra hastalar günlük hayata daha kolay ve hızlı dönebilirler.” diye konuştu.

  • Cem Bölükbaşı Super Formula’nın yedinci ayağına Japonya’nın Motegi pistinde çıkıyor

    Japonya’da düzenlenen Super Formula’da yarışan Cem Bölükbaşı, serininin yedinci yarışına bu hafta sonu Twin Ring Motegi Pisti’nde çıkacak. Sıralama Turları 19 Ağustos sabah 08.50’de, yarış ise 20 Ağustos 09.00’da gerçekleşecek. Adrenalin dolu hafta sonunun Yarış ve Sıralama Turları, S Sport Plus ve serinin resmi uygulaması SFgo’dan canlı takip edilebilecek.

    Espordaki başarılarının ardından açık tekerli yarış serilerine geçen ve 2022 senesinde Formula 2’ye kadar yükselerek Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden Cem Bölükbaşı, Super Formula serisindeki yedinci yarışına bu hafta sonu çıkacak. Bölükbaşı şu ana kadar seride toplam 5 puana ulaştı.

    Büyük yarış pazar sabahı 09.00’da düzenlenecek

    TGM Grand Prix pilotu Cem Bölükbaşı’nın yarış hafta sonu programı, cumartesi günü sabaha karşı 03.20’de düzenlenecek Antrenman Turlarıyla başlayacak. Ardından sabah 08.50’de yarışın grid diziliminin belirleneceği Sıralama Turları gerçekleştirilecekken büyük yarışın koşulacağı pazar günü ise ilk olarak 03.25’te ikinci bir antrenman turları yapılacak.

    Büyük yarış ise saat 09.00’da başlayacak. S Sport Plus ve Super Formula’nın resmi uygulaması SFgo üzerinden canlı takip edilebilecek yarış, Twin Ring Motegi Pisti’nde yapılacak.

    Motegi farklı motor sporlarına da ev sahipliği yapıyor

    4.801 kilometrelik Twin Ring Motegi Pisti toplam 14 viraja sahip. Geçmişte motor sporlarında yer alan çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan pistte bugün Super Formula’nın yanı sıra MotoGP gibi önde gelen seriler de düzenleniyor.

    Cem Bölükbaşı’na Türkiye’den yoğun destek 

    Ana sponsorları Borusan Otomotiv, ZES (Zorlu Energy Solutions), Kuzu Grup, Armsto ve TEM Agency yanı sıra Mavi, MESA Holding, Rixos Hotels, Tersane İstanbul, CK Architecture, HRX Racewear İtalya, Gentaş Kimya, Neogen, ve Çınar Rugs desteğiyle Super Formula’da yer alan milli sporcuyu GoTürkiye, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) da destekliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Britney Spears ve Sam Asghari boşanıyor!

    14 aylık evli olan ve boşanma yoluna giden ünlü pop müzikçi Britney Spears, Sam Asghari ile yolları ayırıyor. Evlilik kontratı yapan ve en yeterli avukatlar tutan Spears, boşanma kararı ile herkesi şoke etti. İşte Britney Spears ve Sam Asghari boşanması hakkında ayrıntılı bilgiler…

    Dünya pop yıldız olan Britney Spears, skandal bir olayla çalkalandı. Hayranlarını şakına uğratan haber magazin gündemine bomba üzere düştü. 14 ay evvel görkemli bir düğünle dünayevine giren pop müzikçi, boşanma kararı ile gündeme geldi.  Sam Asghari  ile yolları ayırma kararı alan Spears, birçok dünyaca ünlü ismin avukatlığını üstlenmiş Laura Wasser ile anlaştı. 

    ESKİ EŞİNDEN TEKRAR MUKAVELE KARARI

     Evlenmeden evvel, ünlü müzikçinin evliliğinden evvelki varlıklarını koruyan bir evlilik kontratı yapılmıştı.

    Bu mukaveleyi tekrardan gözden geçirmek isteyen Asghari, isteklerinin kabul edilmemesi durumunda eski eşini tehdit ettiği belirtiliyor.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Gülden Karaböcek’ten yıllar sonra bir ilk! Çorbacıda sahneye çıktı

  • Jackson Muleka için transfer açıklaması!

    Beşiktaş Transfer Haberleri: Beşiktaş forması giyen Jackson Muleka için Fransa’dan transfer açıklaması geldi.

    “BİZE KATILMAYACAK”

    Metz’in sportif yöneticisi Pierre Dreossi, Muleka’nın transferinin gerçekleşmeyeceğini söyledi. Dreossi, “Jackson Muleka bize katılmayacak” dedi.

    TEKLİF YETERSİZ BULUNDU

    Fransız basınında yer alan haberde ise Metz’in Beşiktaş’a 23 yaşındaki futbolcu için teklif sunduğu fakat Beşiktaş’ın bu teklifi yetersiz bulduğu aktarıldı. Beşiktaş’ın Muleka için istediği sayının Fransız takımı için ulaşılmaz bir sayı olduğu ve Metz’in bu transfer evrakını kapattığı belirtildi.

    Beşiktaş, Kongolu atak oyuncusunu geçen yaz Standard Liege’den takımına katmıştı. Siyah-beyazlılar ile mukavelesi 2027 yılına kadar devam eden Muleka, Beşiktaş’ta çıktığı 36 maçta 8 gol attı ve 1 asist yaptı.
     

  • Stablecoin’ler nasıl istikrarlı kalıyor? ‘Dolar, altın ya da gümüşe dayalı…’

    TrueUSD, dijital para piyasasında son periyot en süratli yükselen stablecoin’lerden biri. Piyasa bedelini Mart’tan bu yana iki katın üzerinde arttırarak yaklaşık 3 milyar dolara çıkardı. Böylelikle en büyük 5’inci stablecoin oldu. Kripto para dünyasında böylesi gelişmeler heyecan yaratıyor. TruedUSD’nin başarısı akıllara stablecoin’lerle ilgili bir soruyu getirdi: Nasıl “stable” (istikrarlı/sabit) kalabiliyorlar?

    Stablecoin’leri kısaca, dolar, altın yahut gümüş üzere belli varlıklar tarafından desteklenerek yahut arzlarını talebe nazaran ayarlamak için algoritmalar kullanarak fiyat istikrarı sunmaya çalışan bir kripto para sınıfı olarak açıklayabiliriz. Yani, bu koinlerin pahası öbür bir para ünitesine, emtiaya yahut finansal araca sabitlendi.

    Bitcoin ve Ethereum üzere tanınan kripto paraların yaşadığı istikrarsızlık (volatilite) görece fazla. Yüksek volatilite, varlığın fiyatının vakit içinde önemli halde artması ya da azalması manasına gelir, düşük volatilite ise fiyatın nispeten istikrarlı olduğunu gösterir. Volatilite, bir varlığın puan hareketlerindeki yüzdelerine bakılarak günlük getirilerinden ölçülebilir.

    Düşük volatilite sunmayı amaçlıyorlar

    Önde gelen kripto paralar dahi piyasadaki çalkantı periyotlarında ekseriyetle yüzde 10’un üzerinde hareket eder ve bu durum da onların exchance aracı olarak kullanılmasını tesirler. Stablecoin’ler, düşük volatilite sayesinde tanınan kripto para ünitelerinin yüksek volatilitesine bir alternatif sunma emeli güdüyor. Ayrıyeten, altın, gümüş ve döviz üzere yatırım araçları ile görece istikrarsız kripto paralar ortasında köprü misyonu üstleniyor ve kripto paraların da istikrar kazanmasına yardımcı oluyor.

    Stablecoin’ler Bitcoin üzere kripto para nazaran daha az değişken. Fotoğraf: Freepik

    İlk defa 2014 yılında piyasaya sürülen stablecoin’ler, o vakitten bu yana sürat ve güvenlik sundukları, ayrıyeten birçok kripto paranın muzdarip olduğu volatiliteden kurtuldukları için yatırımcılardan ilgi çekmekte. Stablecoin’ler birinci olarak, resmi para ile süreç yapılamayan platformlarda kripto para ticareti yapmak için kullanılıyordu. Bugün düzgünce yaygınlaşan bu koinler çeşitli alanlarda karşımıza çıkmakta; bahse mevzu koinler blokzincir tabanlı finansal hizmetlerde, hatta mal ve hizmet karşılığında yapılan ödemelerde dahi kullanılıyor.

    Değerlerini sabitlemek için kullanılan düzeneğe bağlı olarak üç stablecoin tipi mevcut:

    -Resmi para destekliler;

    -Kripto destekliler;

    -Algoritmikler.

    Resmi para dayanaklı stablecoinler

    Bu stablecoinlerde, koinin pahasını garanti eden teminat olarak dolar üzere bir para ünitesi kullanılır. Öbür teminat cinsleri ortasında altın ve gümüş üzere kıymetli madenler de yer alır. Ham petrol üzere emtiaların da baz alındığı görülür lakin genelde bu koinlerin birçoklarının dolar rezervleri bulunur.

    Bu rezervler bağımsız saklama kuruluşlarında koruma edilir ve tertipli olarak denetlenir. Tether (USDT) ve TrueUSD (TUSD) en tanınan dolar takviyeli stablecoin’ler ortasında yer alır.

    Kripto dayanaklı stablecoin’ler

    Kripto dayanaklı stablecoin’ler isminden de anlaşıldığı üzere, öteki kripto paralar tarafından desteklenir. Rezerv kripto para yüksek volatiliteye eğilimli olabileceğinden, bu koinler “aşırı teminatlandırılmıştır”. Yani, rezervlerde tutulan kripto paranın kıymeti, çıkarılan stablecoin’in kıymetinin üzerindedir.

    Kripto takviyeli stablecoin’lerin kıymeti başka kripto paralara nazaran belirleniyor. Fotoğraf: Freepik

    Algoritmik stablecoin’ler

    Bu koinlerin rezervleri olabilir de olmayabilir de. Kelam konusu koinlerin temel farkı, evvelden belirlenen bir formül üzerinden çalışan bir algoritma aracılığıyla arzı denetim etmeleri. Yani, pahasını algoritmayla sabit meblağlar.

    Bazı istikametlerden, para ünitesinin bedelini sabit tutmak için bir rezerv varlığa gereksinim duymayan merkez bankalarına benzetilirler. Lakin ortada büyük bir fark mevcut. Merkez bankalarının para siyasetleri düzgünce anlaşılmış parametrelere dayalıdır ve kamuya açıktır. Algoritmik stablecoin’ler ayrıyeten kriz anlarında görece daha savunmasız olarak değerlendirilmekte.

    Özetle, stablecoin’ler altın üzere fizikî emtialarla yahut resmi paralarla desteklendiğinden bu varlıkların istikrarlarından faydalanır. Rezervlerini paraya çevirmek için, onları destekleyen birtakım fonlar, kısa vadeli kurumsal borçlar ve fonların paraya çevrilebilir ve gereğince desteklenmiş kalmasını sağlayan devlet dayanaklı borç yükümlülükleri üzere sabit getirili menkul değerlere tahsis edilir.

    Kaynaklar: The Wall Street Journal, Cointelegraph, Investopedia

  • Cami ve İbadethanelerde Bitmeyen Mesai

    Zeytinburnu Belediyesi İbadethane Temizlik Ekibi ilçedeki cami, mescit, cemevi ve kilisenin iç mekân ve halı yıkama temizliğini düzenli aralıklara yaparken tuvaletlerde ise daimî temizlik ekibiyle hizmet veriyor.

    Zeytinburnu’nda camiler, mescitler, cemevleri ve kiliseler İbadethane Temizlik Ekibi’ne emanet. Zeytinburnu Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’ne bağlı 6 kişilik İbadethane Temizlik Ekibi, ilçedeki 60 cami, 20 mescit, 1 kilise ve 1 cemevinin genel temizliklerini düzenli aralıklarla gerçekleştiriyor.

    DETAYLI TEMİZLİK VE HALI YIKAMA HİZMETİ VERİLİYOR
    İlçedeki ibadethanelerin her ay iç mekân temizliğinde tüm halılar elektrik süpürgesi ile süpürülürken, parke, mozaik, mermer zeminler, mihrap, kürsü, minber, pencere önleri ve ayakkabılıklar, armatür, flüoresan, aplik, avize, radyatör, tırabzan, cam ve cam çerçeveleri ile benzeri eşyalar detaylı bir şekilde temizleniyor. Yılda en az iki sefer ise mobil halı yıkama makinesi ile halılar yıkanıyor. 

    TUVALETLERDE DAİMÎ PERSONEL BULUNDURULUYOR
    Bunun yanı sıra ibadethane tuvaletlerinde daimî olarak 43 erkek, 12 kadın temizlik personeli bulunduruluyor. Her türlü temizlik malzemesi; tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, sıvı sabun ve genel temizlik malzemeleri de Zeytinburnu Belediyesi tarafından tedarik edilerek vatandaşlara ücretsiz hizmet sunuluyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akbanklılar, okula dönüş alışverişlerinde 4.200 TL’yi aşan chip-para kazanabiliyor

    Akbank, ağustos ayında Axess ve Wings sahiplerine özel, 4.200 TL’yi aşan chippara, 200.000’e varan Mil Puan, %65’evaran indirim fırsatları ve taksit kampanyalarını Juzdan uygulamasından sunuyor.
    Üstelik Axess veya Wings kartı olmayanlar Akbank Mobil’den hemen başvurup, kartlarını anında kullanabiliyorlar.

    Akbank, sektörde fark yaratan yeniliklere ve ürünlere imza atan Axess ve Wings okula dönüş kampanyalarıyla müşterilerine kazandırmaya devam ediyor. 30 Eylül’e kadar sürecek chip-para kampanyası ile Axessliler 1.000 TL ve üzeri her ikinci giyim ve kırtasiye alışverişlerinde 50 TL, toplamda 200 TL’ye varan chip-para kazanabiliyor. Wings sahipleri ise aynı sektörlerde yapacakları her ikinci 1.500 TL ve üzeri alışverişine 6.000, toplamda 24.000 Mil Puan kazanıyor.  Kampanyadan yararlanmak için Juzdan uygulamasından kampanyaya katılmak yeterli.

    Juzdan’da ayrıca Axess, Wings ve Akbank Kart sahiplerine özel yüzlerce markada geçerli chip-para, Mil Puan, indirim ve taksit kampanyaları da bulunuyor. 

    Öne çıkan kampanyalar:

    • 1000 TL – 15.000 TL arası peşin ve taksitli işlemlerine faizsiz ve ücretsiz 1 ay erteleme
    • 750 TL – 15.000 TL arası peşin harcamalarına faizsiz, ücretsiz 2 taksit
    • Market ve gıda sektörlerinde 750 TL ve üzeri ilk ve sonraki her ikinci harcamaya 30 TL, toplamda 150 TL chip-para
    • Market ve gıda sektörlerinde 1.250 TL ve üzeri ilk ve sonraki her ikinci harcamaya 5.000 Mil Puan, toplamda 25.000 Mil Puan
    • Akbank Kart ile market, manav, kasap ve şarküteri sektörlerinde tek seferde yapılan ikinci ve sonraki 400 TL ve üzeri harcamaya 20 TL, toplamda 100 TL chip-para
    • CarrefourSA’larda ve carrefoursa.com’da tek seferde yapılacak 1.500 TL ve üzeri ilk alışverişe 50 TL, 2.000 TL ve üzeri ilk alışverişe 175 TL chip-para
    • CarrefourSA’larda 150 TL ve üzeri kırtasiye/okul ürün grubundan yapılan 2-10 taksitli alışverişe 2 ay erteleme
    • Koton’da 1.500 TL ve üzeri alışverişte 150 TL, toplamda 300 TL chip-para
    • Teknosa’da 12 aya varan taksit
    • Otomotiv & lastik firmalarında 300 TL ve üzeri 2 taksitli alışverişlerde +2, 3 taksitli alışverişlerde +3, 4-8 arası taksitli alışverişlerde +4 taksit
    • Gürgençler mağazalarında 12 aya varan taksit
    • Ecrou’da 6 aya varan taksit
    • Troy’da 6 aya varan taksit
    • Tatilsepeti’nde yurt içi rezervasyonlarda seçili otellerde 12 taksit
    • Seçili otellerde 2-8 arası taksitli harcamada +4 taksit
    • TURSAB üyesi firmalarda 2 taksitte +1, 4-9 arası taksitte +4 taksit
    • Koton’da peşin fiyatına 6 aya varan taksit
       

    Henüz Axessli olmayanlar için ayrıca yüksek kazançlı bir kampanya da bulunuyor. 31 Ağustos’a kadar ilk kez Axess sahibi olacaklar, 15 Eylül’e kadar yapacakları her 1.500 TL ve üzeri market, giyim ve elektronik alışverişinde 250 TL chip-para, toplamda 2.000 TL’ye varan chip-para kazanabiliyor. Üstelik, cebe inen Axess’e başvuranlar, kartlarını anında internet alışverişlerinde ve mobil ödemelerde kullanmaya başlayabiliyorlar. Kampanyadan yararlanmak için Axess’e başvurduktan sonra, Juzdan uygulamasından ilgili kampanyaya katılım yeterli oluyor.

    İlk kez Wings sahibi olacaklar için de özel bir kampanya sunuluyor. 31 Ağustos’a kadar ilk kez Wings sahibi olacaklar; 15 Eylül’e kadar yapacakları her 2.000 TL ve üzeri harcamaya 10.000 Mil Puan, toplamda yurt içinde 1.000 TL, yurt dışında 2.000 TL uçak bileti değerinde kullanılabilecek 100.000’e varan Mil Puan kazanıyorlar.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ukrayna Savaşı Hakkında Bir RYO Geliyor – Hollow Home

    Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesiyle başlayan savaş 1,5 yılı aşkın müddettir devam ediyor. Genciyle yaşlısıyla milyonlarca insanın hayatı geri dönülmez formda etkilendi bu savaştan. Haberimizin konusu da tam olarak bu türlü bir öyküyü ele alan bir oyun.

    Kiev merkezli Twigames; Rusya-Ukrayna Savaşı’nı mevzu edinen Hollow Home isminde bir oyun geliştirdiklerini duyurdu. Duyuruyla birlikte bir de fragman paylaştılar:

    Twigames; Rusya’nın 2022’de Mariupol’e başlattığı akından esinlenerek geliştirmeye başlamış bu oyunu. Oyunda 14 yaşında Maksym isminde bir çocuğu yöneteceğiz. İşgalin başlamasıyla birlikte artık çocukluğun o günahsız günlerini geride bırakmak ve hayatta kalmak için çaba etmek zorunda bu genç kahramanımız. Zati fragmanın başlığı da “The Last Day of Childhood” (Çocukluğun son günü) olarak seçilmiş. Fragmanda, oyundaki karakterlerin bir kısmının, işgal öncesi son huzurlu günde neler yaptıklarından bir kesit sunuluyor.

    Hollow Home’un Disco Elysium’u andıran bir RYO olduğunu söyleyebiliriz, geliştiricileri de bu noktanın altını çiziyor esasen. Diyaloglarla dallanıp budaklanan bir kıssa anlatımı, hayatta kalma odaklı bir yetenek ağacı ve şiddetli seçimlerle yüzleşeceğimiz bir macera vadediyorlar bizlere. 30 günlük bir öykü anlatacak oyunun yaklaşık 20 saatlik bir oynanış mühleti sunacağı söyleniyor.

    Hollow Home; PC ve konsollar için geliştiriliyor ve 2025 yılında oyun severlerle buluşması planlanıyor.

  • İzmit’te sportif yüzme havuzu açıldı

    KOCAELİ (İGFA) – İzmit Belediyesi, çocukların yaz günlerinde keyifli vakit geçirebilmesi ve temel yüzme eğitimi alabilmesi amacıyla Cephanelik Spor Tesisleri’nin yanında portatif havuz kurulumunu tamamlayarak çocukların kullanımına sundu. Daha önce Başkan Hürriyet’in müjdesini verdiği havuz Eylül ayının sonuna kadar 10.00 – 18.00 saatleri arasında 7-13 yaş arası çocuklara hizmet verecek.

    Havuz ile ilgili bilgi veren İzmit Belediyesi Koordinatörü Ozan Aksu, “Başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet, İzmit’te yüzme bilmeyen çocuk kalmasın diye Cephanelik Spor Tesislerinde portatif bir havuz kurulması adına adım attı. Hem çocuklarımızın yüzme dersi alması hem de fiziksel gelişimleri için bu önemli projenin başlangıcını yapıyoruz. Bu projeyi gerçekleştirmemizdeki amaç çocuklarımızın fiziksel, psikolojik ve eğitimsel gelişimlerine katkı sunmaktır” dedi.

  • Bursa İnegöl’de gıda işletmelerine sıkı denetim

    BURSA (İGFA) – İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri; halk sağlığının korunması, haksız kazancın önlenmesi, ilçe halkının daha kaliteli hizmet alabilmesi ve genel düzen ve tertibin sağlanması adına belirli aralıklarla gerçekleştirdiği denetimlerini sürdürüyor.

    Tüm işletmelere yönelik yapılan denetimler kapsamında son olarak; ekmek fırınları, unlu mamuller, pide salonları ve ızgara salonları mercek altına alındı. Toplamda 203 işyeri denetlenirken, 10 işletmeye farklı nedenlerle cezai işlem uygulandığı açıklandı.

    Zabıta Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, tüm ekmek fırınları, unlu mamuller, pide salonları ve ızgara salonlarını incelemek üzere kapsamlı bir denetim atağı başlatıldığı kaydedilirken, yapılan denetimlerde özellikle gıda ürünlerinde eksik gramaj, fahiş fiyat, etiket, ruhsat, hijyen, genel tertip ve düzen, işgal, işyeri önü çevre kirliliği gibi hususlarda kontroller yapıldığı belirtildi.

    Denetimlerde 10 adet işletmeye; ruhsat, eksik gramaj, etiketsiz ürün satışı, kasa-etiket uyuşmazlığı ve genel temizlik gibi hususlarda cezai işlem uygulandığı bildirildi.

  • Bakan Uraloğlu: Konya lojistikte önemli üssümüz

    KONYA (İGFA) – Yatırım incelemelerinde bulunmak üzere Konya’ya gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı ziyaret etti. Ziyaret kapsamında Bakan Uraloğlu ilk olarak Büyükşehir Taş Bina’da oluşturulan Konya Dijital Tanıtım Merkezi’ni inceleyerek Başkan Altay’dan merkez hakkında bilgi aldı. Büyükşehir Şeref Defteri’ni de imzalayan Bakan Uraloğlu, yaptığı çalışmalar için Başkan Altay’a teşekkür ederek çalışmalarında kolaylıklar diledi.

    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da Konya projelerine verdiği destek için Bakan Uraloğlu’na teşekkür etti.

    Bakan Uraloğlu daha sonra Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Konya Projeleri Koordinasyon Toplantısına katıldı.

    KONYA’NIN ULAŞIM VE İLETİŞİM ALTYAPISI İÇİN 72 MİLYAR LİRALIK YATIRIM

    Bakanlık olarak bugüne kadar Konya’nın ulaşım ve iletişim altyapısı için 72 milyar liralık yatırım yaptıklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, şehir genelinde tamamlanan ve devam eden çalışmaları anlatarak şöyle devam etti:

    “Konya’nın bölünmüş yol uzunluğunu 167 kilometreden alıp bin 272 kilometreye ulaştırdık. 614 kilometre tek yol iyileştirmesi yaptık. Eğiste Hadimi Viyadüğü ile ülkemizin en yüksek ayaklı ve en uzun dengeli konsol köprüsünü Konya’da inşa ettik. Bu proje ile Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi’ni kesintisiz bir şekilde birbirine bağlayarak Toroslara adeta bir mühür vurduk. Ayrıca şu anda devam eden 12 ayrı karayolu projesinin bedeli yaklaşık 16,5 milyar lira. 122 kilometrelik Konya Çevre Yolu’nu, 2×3 şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında, 3 kısım halinde projelendirdik. Konya-Karaman ve Konya-Ereğli yolları arasındaki bağlantıyı sağlayan 22 kilometrelik birinci kısmı 2020 yılında trafiğe açtık. Çalışmaları devam eden 46 kilometrelik ikinci kısım ise Konya-Ereğli, Konya-Aksaray, Konya-Ankara ve Konya-Afyon yolları arası bağlantıyı sağlayacak. Bugüne kadar 21 kilometrelik Ankara Yolu Köprülü Kavşağı’nı ve Aksaray Yolu Köprülü Kavşağı’nı tamamladık. Bu yıl içinde 8 kilometrelik kesimin yanı sıra 2 adet tek köprünün tamamlanmasını hedefliyoruz. 2024 yılı sonuna kadar da 2.kısımın tamamını bitirerek trafiğe açmayı planlıyoruz. 54 kilometrelik üçüncü kısım çalışmalarına da yatırım programına alındıktan sonra başlayacağız.”

    “KONYA’NIN DEMİRYOLU AĞININ GÜÇLENMESİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ YATIRIMLAR GERÇEKLEŞTİRDİK”

    Konya’nın demiryolu ağının güçlenmesi için de çok önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini anımsatan Bakan Uraloğlu, “Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren ve Konya-Karaman Hızlı Tren Hatlarını açtık. Kayacık Lojistik Merkezi ile Konya’yı çok önemli lojistik bir üs haline getirdik. KONYARAY Projesini başlattık. Bu projeyle ‘Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar’ diyerek, bir kez daha Konyalı kardeşlerimizin huzurundayız. 45,9 kilometre uzunluğundaki projemiz ile Konya Tren Garı, Kent Merkezi, OSB’ler, Havaalanı, Lojistik Merkez ve Pınarbaşı arasında hem hızlı ve ekonomik toplu taşıma hizmeti vereceğiz hem de yük taşımacılığını geliştireceğiz. Projeyi 3 ayrı etap halinde inşa edeceğiz. 28 Nisan’da yer teslimini yaptığımız projemizin birinci etabı olan 17,4 km’lik Konya Gar – Kayacık Lojistik Merkezi arasına yeni bir hat daha ilave ederek toplam hat sayısını dörde çıkaracağız. 2 hattan YHT, 2 hattan banliyö ve konvansiyonel hat işletmeciliği yapacağız. 13 peronun bulunduğu banliyö sistemi sanayi bölgesine de hizmet edecek. Böylece; mesai giriş-çıkış saatlerinde yaşanılan trafik yoğunluğunu azaltacağız. Bir saat süren seyahat süresini de 30 dakikaya indireceğiz. Havaalanından şehir merkezine ve yüksek hızlı trene bağlantı sağlayacağız. Ayrıca zamanla sanayi bölgelerine kılçık hatlar planlayarak sanayi yüklerini lojistik merkezine daha rahat taşıyabileceğiz” diye konuştu.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Konya Çevre Yolu Şantiyesi ve Konyaray Banliyö Hattı çalışmalarında da incelemelerde bulundu.

  • Londra’da lüks konutların fiyatları düştü

    İngiltere’de ipotek oranlarının kısa müddette süratle artması, mutabakatların iptal olmaması için Londra’nın en varlıklı konut satıcılarını bile indirim yapmaya zorluyor.

    LonRes’in yaptığı araştırmaya nazaran 5 milyon sterlin (6,4 milyon dolar) ve üstü pahasındaki mutabakatlara yapılan fiyat indirimlerinin sayısı, Temmuz ayında geçen yılın neredeyse iki katına çıktı. Yapılan araştırmada, Londra’nın en güçlü bölgelerini de kapsayan konut piyasasında alım satım süreci hacminin de Temmuz ayında bir evvelki yıla oranla yüzde 25’ten fazla düştüğü görüldü.

    LonRes’in Araştırma Lideri Nick Gregori, “İpotek piyasasının istikrarsızlığının bu sermaye odaklı dala olan tesiri direkt olmasa bile hem alıcılar hem satıcılarda kararsızlık yaratarak kesimin hassaslığını etkiliyor” dedi.

    Maliyetli borç alma, ekonomik belirsizlikler ve bu neslin en kuvvetli ömür maliyeti krizi sonucu İngiltere’de milyonlarca konutun kıymeti düştü. Bunun sonucunda Londra’nın lüks konut piyasasında alıcıların ve satıcıların fiyat beklentileri ortasında bir açıklık ortaya çıkması, birtakım satıcıların fiyatları düşürmeye isteksiz olmasına sebep oldu. Bu, başkentte daha fazla alım satım sürecinin iptal olmasına yol açtı ve 5 milyon sterlinin üstündeki mutabakatların iptal olma oranı bir evvelki yılın birebir devrine oranla Ocak ve Temmuz ayları ortasında yüzde 15 artış gösterdi. LonRes’in ana satış göstergesi olarak gördüğü Temmuz ayında satışa çıkan meskenlerin sayısı ise yüksek finansman maliyetlerinin potansiyel alıcıları vazgeçirmesi üzerine geçtiğimiz yıla nazaran yüzde 14 düştü.

    Buna karşın Londra’nın lüks konut piyasasının borca daha az bağımlı tabiatı, en kıymetli konut satışlarının daha ucuz mutabakatlardan daha düzgün durumda olduğu manasına geliyor. 5 milyon sterlinin üstündeki konutlara gelen yeni talimatlar, Londra genelindeki yüzde 12,4’lük bir düşüşe oranla Temmuz ayında yıllık bazda neredeyse üçte bir oranında arttı. Geçtiğimiz ay satışa çıkan konut sayısının düşmesine karşın bu düşüş, yapılan gerçek satışlardan daha az bariz. Şayet bu mutabakatlar yapılırsa gelecek aylardaki satış bilgileri güzelleşebilir.

    “Borç alma maliyetleri ilerleyen aylarda düşerse ve iktisat daha uygun performans gösterirse yılın sonunda daha güçlü bir kapanış görebiliriz” diyen Gregori, şayet yakın vakitte görülen istikrarsızlıklar devam ederse süreç sayısının düşük kalmasını ve kıymetlerin daha da fazla baskı altında kalmasını beklediklerini tabir etti.

  • Philadelphia Fed İmalat Endeksi Ağustos’ta beklentileri aştı

    ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Philadelphia şubesi, Ağustos ayına ait imalat endeksi bilgilerini açıkladı.

    Banka tarafından yapılan anket sonuçlarına nazaran, Philadelphia Fed İmalat Endeksi, Ağustos’ta geçen aya kıyasla 25,5 puan artışla 12’ye yükseldi. Piyasa beklentileri, endeksin bu periyotta eksi 10 bedelini alması tarafındaydı.

    Ağustos 2022’den bu yana birinci sefer müspet bedel alan endeks, Temmuz’da eksi 13,5 düzeyinde gerçekleşmişti.

    Üst üste 14 aydır sıfırın altında bedel alan yeni sipariş endeksi, Ağustos’ta 32 puan artarak 16’ya yükselirken, negatif serisine son verdi. Sevkiyat endeksi de 18 puan artışla 5,7’ye çıktı.

    Philadelphia Fed tarafından hazırlanan endekslerde sıfırın üstündeki pahalar genişlemeye, altındaki pahalar ise daralmaya işaret ediyor.

  • Türklerin Sepetindeki Altcoin, Güney Kore Deviyle Ortak Oldu!

    Güney Kore’nin önde gelen telekomünikasyon şirketi SK Telecom bugün altcoin dünyasında değerli bir adım attı. Buna nazaran, Web3 ekosistemini geliştirmek için Polygon ile stratejik bir iştirake girdi. Bu işbirliği sayesinde Polygon entegrasyonu, ölçeklenebilirlik ve NFT ticaretine odaklanma kelam konusu olacak. Ayrıyeten SK Telecom’un NFT piyasasına ve Web3 cüzdanına genişlemesi sağlanacak. Ayrıntılara bakalım.

    SK Telecom ve altcoin Polygon Web3 sinerjisini güçlendiriyor

    Güney Kore’nin en büyük telekomünikasyon şirketi olan SK Telecom’dan haber var. Web3 yeteneklerini geliştirmek için Ethereum’un kıymetli bir rakibi olan altcoin Polygon (MATIC) ile çığır açan bir işbirliği yaptığını duyurdu. Polygon Labs, sağlam bir Web3 ekosistemi geliştirmek için SK Telecom ile güçlerini birleştirecek. Ayrıyeten internetin bir sonraki çağını yönlendirmek için yenilikçi tahliller sunacak.

    Bu iştirakin en kıymetli sonuçlarından biri de altcoin Polygon takviyesi. Bu takviyeyle SK Telecom’un NFT pazaryeri TopPort’a entegrasyonu. Bu entegrasyon, TopPort’ta Polygon tabanlı NFT’ler oluşturmayı ve birebir vakitte Polygon’un kapsamlı ekosistemindeki tüm NFT platformlarında ölçeklenebilirliği kolaylaştırmayı vaat ediyor. Bu atılım, NFT oluşturma, ticaret ve erişilebilirlikte yeni boyutların kilidini açmayı amaçlıyor.

    Web3 cüzdanı güçlendiriliyor

    SK Telecom, yıl sonuna kadar piyasaya sürülmesi planlanan altcoin Polygon entegrasyonunu dahil edecek. Ayrıyeten Web3 cüzdanını zenginleştirmeye hazırlanıyor. Öteki taraftan bu cüzdan, kullanıcıların NFT ticaretine problemsiz bir formda katılmalarını sağlıyor. Böylelikle gelişen dijital iktisada iştiraklerini genişletiyor. Bu atılım, SK Telecom’un kullanıcılara Web3’ün ethosuna uygun kullanıcı dostu araçlar sunma taahhüdüyle uyumlu.

    Teknik entegrasyonun ötesinde, paydaşlık çığır açan Web3 teşebbüslerinin işbirliğine dayalı olarak araştırılmasını teşvik edecek. Her iki kuruluş da internet ortamını tekrar tanımlayan dönüştürücü projeleri etkin olarak destekleyecek. Ayrıyeten kuluçkaya yatıracak. Altcoin Polygon Labs’ın yatırım kolu Polygon Ventures, SK Telecom tarafından önerilen projelere yatırım yapmaya hazırlanıyor. Öteki taraftan inovasyonu teşvik etme konusundaki ortak kararlılığı gösteriyor.

    Web3 vizyoner perspektifi

    Altcoin Polygon Labs CEO’su Marc Boiron, Web3‘ün yaygın olarak benimsenmesinin önünü açma konusundaki kararlılıklarını vurguluyor. Boiron, SK Telecom ile stratejik iştirakin değerine bakıyor. Web3 hizmetlerini daha geniş bir kullanıcı tabanı için daha erişilebilir ve cazip hale getirme ve klâsik dijital tecrübelerin sonlarını aşma konusunda kıymetli bir kilometre taşına işaret ettiğini belirtiyor.

    Kriptokoin.com olarak baktığımızda şu anda 0,617 dolardan süreç gören altcoin Polygon (MATIC), son vakitlerde fiyat dalgalanmalarına şahit oldu. Token son 30 günde %18,6’lık bir düşüş yaşadı. Fakat, Polygon büyük paydaşlıklar kurmaya devam ediyor. Bu işbirliği, Polygon’un MATIC’ten POL tokenine geçişinin yanı sıra tokenleştirmeyi tekrar tanımlama ve stratejik ittifakları teminat altına alma gayretleri ışığında özel bir kıymete sahip.

  • Başkan Abdullah Özyiğit, mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi

    Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, düzenlenen toplantıda Yenişehir ilçesindeki mahalle muhtarlarıyla buluştu. Toplantıda Yenişehir Belediyesinin hayata geçirdiği projeler, ilçenin ihtiyaçları, halkın talepleri ele alındı. Başkan Özyiğit, “Güzel kentimiz, yuvamız Yenişehir için daima iş birliğiyle çalıştığımız mahalle muhtarlarımızla bir araya geldik. Kentimiz, çalışmalarımız hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Çok kıymetli katkılarından dolayı muhtarlarımıza teşekkür ediyorum.” dedi.

    Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, periyodik olarak mahalle muhtarlarıyla bir araya gelmeye devam ediyor. Yenişehir Belediyesi Ata Tenis Tesisleri’nde düzenlenen toplantıya 30 mahalle muhtarı katıldı. Muhtarlar toplantıda kendi mahallelerinin öncelikli sorunlarını dile getirme fırsatı bulurken, Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de bu sorunların çözümüne yönelik yapılan çalışmaları anlattı.Muhtarlar,Başkan Özyiğit’in katılımcı yaklaşımını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, ilçelerinin daha iyi bir geleceği için işbirliği içinde çalışmaya devam edeceklerini belirttiler.

    “Yenişehir Halk Masası, Yenişehir Belediyesinin hem kalbi hem de hem beyni yani her şeyi”

    Vatandaşların taleplerini kolaylıkla iletebildiği ve geri dönüşün sistemli bir şekilde sağlandığı Yenişehir Halk Masası hakkında konuşan Başkan Abdullah Özyiğit, “Yenişehir büyük bir aile, biz büyük ailemizi mutlu etmek, onları sağlıklı ve huzurlu bir biçimde yaşatmak için seferber oluyoruz, olmak zorundayız.Özveriyle emek veren bin çalışanı ve yöneticileriyle Yenişehir Belediyesi olarak her bir vatandaşımızın yanındayız. İş yapılan yerde eksiklik olur ama niyet önemlidir, ben ona bakarım. Göreve geldiğimiz ilk anda Yenişehir Belediyemizde bir sistem kurmayı önceledik. Dedik ki bir sistem üzerine çalışmalıyız, ne yapmışız, neyi yapamamışız ölçülebilir olsun. Yenişehir Halk Masası’nı kurduk, masamız Yenişehir Belediyesinin hem kalbi hem de beyni yani her şeyi.  Vatandaş apartmanının önünde, yolda gördüğü bir eksikliği, örneğin bir çukuru kime bildirecek? Ya muhtarı arayıp bulacak, o da iletişimi varsa ya da belediyede bir tanıdığı varsa ona ulaşmaya çalışacak.Bütün bu sorunları ortadan kaldırmak için başlattığımız Yenişehir Halk Masası da vatandaşlarımızın ortak fayda sağlayacağı, müracaat ettiği bir sistem. Çok daha gelişecek ve onun için Yenişehir Halk Masası, Yenişehir Belediyemizin kalbi olacak diyorum. Yenişehir Halk Masası’nı süreci doğru yönetmek için ortaya koyduk ve çok önemli de bir iş yaptık. Dedik ya büyük bir aileyiz.” ifadelerini kullandı.

    “Bu kentin yönetiminde aktif bir şekilde öneride bulunmuş 5 bin 70 kişi var.”

    Katılımcı belediyecilik vurgusu yaparak, göreve başlarken düzenledikleri ve 5 yıllık stratejik planın temelini oluşturan mahalle toplantıları hakkında konuşan Özyiğit, “Göreve gelmeden önce stratejik planlama kapsamında, mahallelerimizde toplandık. Herkes büyük bir katılım gösterdi. Katılamayan vatandaşlarımız, arkadaşlarımız için muhtarlıklarımıza bir sandık bıraktık. Onların talep ve önerilerini aldık ve o talep ile önerilere göre de 5 yıllık planımızı çıkarttık. Stratejik planımızı buna göre yaptık. O toplantılara toplamda 5 bin 70 kişi katılmış. Bu çok önemli bir rakam. Bu kentin yönetiminde aktif bir şekilde öneride bulunmuş 5.070 kişi var. Biz halkımızla birlikte yönetmeye başladık, böyle de devam ediyoruz.”dedi.

    “Türkiye’de hayata geçirilen bu alandaki ilk ve tek projedir.”

    UNICEF tarafından davet aldıkları ve Türkiye’de bir ilke imza atarak hayata geçirdikleri proje ile ülkenin eğitim sistemine model olacaklarını belirten Başkan Abdullah Özyiğit, “Biz yenidoğan çocuğumuzun en iyi şekilde yetişmesi, eğitilmesi için Yenişehir’de 0-3 Yaş Erken Çocukluk Gelişimi’ni hayata geçirdik. Türkiye’de hayata geçirilen bu alandaki ilk ve tek projedir. CHP Mersin İl Başkanlığı yaptığımız dönemde yaptığımız bir çalıştayda bu konudaki eksikliği tespit etmiştik. ‘Göreve geldiğimizde uygulayacağız’ demiştik. Aldığımız sonuçtan son derece mutluyuz. Yani iyi bir iş yaptık, yaptığımız iyi işin Türkiye’de hatta dünyada UNICEF tarafından tespit edilmesi çok zaman almadı. Biz bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisinin çalıştayına davet edildik. Cumhurbaşkanlığı Strateji Dairesi ve UNICEF, Yenişehir Belediyesinin bu çalışmasını anlatmamız için bizi davet etti. Marmara Belediyeler Birliği erken çocuk eğitimini hayata geçirmek için Yenişehir Belediyesini davet etti. Bu konuda oluşturduğumuz örnek Türkiye’nin eğitim sisteminde bir model olarak yerini alacak. Bunu da göreceksiniz, göreceğiz.”şeklinde konuştu.

    Çocuklardaki gelişimsel problemleri erken dönemde tespit edilmesini sağlayan gelişimsel değerlendirme uygulamalarının önemine değinen Özyiğit şunları söyledi “Her anne ve babanın çocuğu doğduğunda onun sağlıklı olup olmadığı kaygısını taşır. Dolayısıyla bizim Yenişehir Belediyesi Akademi’de uzman psikoloğumuz çocuklarımıza ve onların gelişim durumlarına bakıyor. Bugüne kadar orada 3 binden fazla çocuğumuzu değerlendirdik. 750’ye yakın çocuğumuzda engel ortaya çıktı. 0-3 yaş aralığında, bir çocuğun zihinsel gelişiminin %70’i, %80’i gerçekleşiyor. Siz orada müdahale ederseniz özellikle zihinsel sorunları ortadan kaldırabiliyorsunuz. Tekrar yaşıtlarıyla aynı seviyeye taşıyorsunuz. Biz 750 kadar çocuğumuzu bu şekilde uzmanlara sevk ettik. Onların da %90’ından olumlu dönüş aldık. Çocuk ileri seviyede otistik ise onun yaşamında iyileşmeler sağladık.”

    “Yeni yılda artık 300 TL’nin hükmü kalmadı, önümüzdeki aylarda bunu 1.000 TL seviyesine çıkaracağız ve 2 bin kişiye bu yardımı ulaştıracağız.”

    750 depremzedeyi Haziran ayı sonuna kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayarak misafir ettiklerini ifade eden Başkan Abdullah Özyiğit, dar gelirli Yenişehirli vatandaşlara aylık 300 TL nakdi destek verdikleri Yenişehir Halk Kart’ın aylık tutarlarını da 1000 TL seviyesine çıkaracaklarını kaydetti. Özyiğit konuşmasının devamında “Biz sadece Yenişehirliye hizmet etmiyoruz arkadaşlar. Biz, 750 kadar üniversite öğrencimizi bünyemizde barındırabiliyoruz.  Yaşadığımız deprem sonrasında Yenişehir halkı adına 1500 kadar depremzedeyi misafir ettik. Ben iddia ediyorum, Haziran sonuna kadar bir depremzedeyi bütün ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde misafir eden Türkiye’de hiçbir belediye yoktur arkadaşlar. Ama biz bir ilçe belediyesiyiz. Biz 750 depremzedeyi Haziran ayının sonuna kadar misafir ettik. Burada Yenişehir halkının yüce gönüllülüğü, misafirperverliği altında ihtiyaçlarını karşıladık. Elimizi taşın altına koymaktan da hiçbir zaman çekinmedik. Biz 50 bin depremzedeye giysi yardımında bulunduk. Mevsim değişti tekrar yazlık kıyafetler sunmaya çalıştık. Yenişehir Halk Kart’ı biliyorsunuz arkadaşlar. Bunu 2020 yılında hayata geçirdik.  Kart sahiplerine aylık 300 TL, bugüne kadar proje kapsamında toplam 5 milyon TL yardımda bulunduk. Yeni yılda artık 300 TL’nin hükmü kalmadı, önümüzdeki aylarda bunu 1.000 TL seviyesine çıkaracağız ve 2 bin kişiye bu yardımı ulaştıracağız. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek.’ diye bir sözü vardı.  Bizde o şiarla hareket ediyoruz.” şeklinde konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • HÜNKÂR Hcaı Bektaş Veli Keçiören’de Anıldı

    Keçiören Belediyesi tarafından Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 752’nci yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenlendi.

    İlçedeki İncirli Mahallesi’nde düzenlenen programa Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi, AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Zafer Çoktan, Alevi İnanç Birliği Vakfı Başkanı Serap Kılıçarslan Yıldız, Dede Hüseyin Dedekargınoğlu, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Alevi kanaat önderleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

    Programda katılımcılara hitaben konuşan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Bugün Hünkâr Hacı Bektaş Veli’yi anma, tanıma ve tanıtma programımızın 17’ncisini düzenliyoruz. İlkini 1994’te düzenlemiştik. Göreve geldiğimizde Keçiören’de verdiğimiz ilk isim de Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin ismidir. Hacı Bektaş Veli, Horasan Erenleri ve Anadolu Alperenleri bu toprakları Türk ve Müslüman yapanlardır. Anadolu coğrafyasının tapusu Hünkâr Hacı Bektaş Veli’dir. Biz bugün Anadolu’da yaşıyorsak, Hacı Bektaş Veli’nin attığı sağlam temeller sayesindedir. Öyle bir temel atmış ki, aradan 752 yıl geçmesine rağmen biz hâla bu topraklarda yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyetimizin doğuşunda ve varoluşunda da Hacı Bektaşi Veli’nin oluşturduğu kadim kültür ve inancın büyük etkisi vardır. Bu vesileyle Hacı Bektaş Veli’yi gerçek âleme gidişinin 752. yıl dönümünde rahmetle anıyorum.” dedi.

    Altınok, Hacı Bektaş Veli’nin insanlığa kazandırdığı birlik ve kardeşlik felsefesinin ebediyen yaşatılması gerektiğine de vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Hacı Bektaş Veli’nin sözleri rehberimiz, ışığımız ve hayat felsefemiz olmuştur. Birçok şey söylüyor ama ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım; gelin canlar bir olalım’ sözünü aklımızdan çıkarmamalıyız.  Muharrem ayında Hz. Hüseyin ve 72 şehidimizi rahmetle andık. Bunlar tazelenen acılarımızdır. Bunlardan ders çıkarmalıyız. Yeni Yezitlere, yeni Muaviyelere müsaade etmemeliyiz. Birliğimize ve kardeşliğimize gölge düşürmemeliyiz. ‘Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir.’ diyorlar. Amerika da bunu söylüyor, Avrupa da bunu söylüyor. Maraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da acılar yaşadık. Birçok değerimizi yaktılar, kardeşliğimize fitne kurşunu sıktılar. Kürt, Türk, Alevi, Sünni kardeştir, ayrım yapan kalleştir. Ayrım yapan, vatan hainidir. Hz. Ali (r.a.), Allah’ın aslanıdır. İlk Müslüman olan çocuk ve cennetle müjdelenen 10 kişiden birisidir. Sevgili Peygamber Efendimiz, Hz. Hüseyin’i ‘iki gözüm’ diyerek sevmektedir. Kerbela Olayı ile ondan önce ve sonra yaşanan vakalar, birliğimize ve beraberliğimize sıkılmış kurşunlardır. Bu kurşunu sıkanlara bakın ki, onlar korkudan Müslüman olanlardır. Peygamber Efendimizden öç almak için bunu yapmışlardır. Bizler bu oyuna gelmeden kardeşliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bir kez daha rahmete kavuşan Hacı Bektaş Veli’yi, pirleri, tüm erenleri rahmetle anıyorum.”

    AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi de programda bir konuşma yaparak birlik ve kardeşlik mesajı verdi. Hacı Bektaş Veli’yi rahmetle andığını dile getirdi.

    Programda, dedelerin yaptırdığı dualar eşliğinde aşure ikramında bulunularak semah dönüldü.

    Prof. Dr. Armağan Coşkun da seslendirdiği nefeslerle programda yer aldı. ​

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Adıyamanlı depremzede çocuklardan Başkan Soyer’e teşekkür

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adıyaman’dan 5 günlük tatil ve gezi programı için davet ettiği 39 depremzede çocukla bir araya geldi. İzmir’den çok güzel anılarla ayrılacaklarını belirten çocuklar Başkan Soyer’e teşekkür etti.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adıyaman’dan misafir etmek üzere kente davet ettiği 39 depremzede çocukla buluştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 5 gün boyunca İZELMAN A.Ş.’nin Buca’daki tesislerinde konaklayıp kenti gezecek minikler 20 Ağustos’ta Adıyaman’a dönecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk Belediyesi Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen kent gezisinde eğlenceli anlar yaşayan çocuklar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür etti.  

    Başkan Soyer Adıyaman’da söz vermişti
    Başkan Tunç Soyer, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Büyükşehir Belediyesi tarafından konteyner kentlerin kurulduğu Adıyaman’da Yaylakonak Belediyesi’ni ziyaret etmiş, bölgenin ihtiyaçlarını sormuştu. Çocukların İzmir’e gelmek istediklerinin belirtilmesi üzerine Başkan Soyer, kentte misafir etmek üzere söz vermişti. 

    Kemeraltı’nı gezdiler
    Adıyaman Yaylakonak Belediyesi’nde görev yapan iki personelle birlikte 15 Ağustos Salı günü İzmir’e gelen çocuklar ilk olarak Kemeraltı, Saat Kulesi, Atatürk Müzesi ve Kordon’u gezdi. Minikler günü havuza girerek sonlandırdı. İkinci gün ise Karşıyaka Atölye gezisi, Sasalı Doğal Yaşam Parkı, Karşıyaka Evrensel Çocuk Müzesi, vapur ile körfez gezisine katılan grup havuz etkinliği sonrasında Başkan Tunç Soyer’i Egemenlik Evi’nde ziyaret etti. Ziyaret programında Başkan Soyer’e İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, İZELMAN A.Ş. Genel Müdürü Burak Alp Ersen, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanı Anıl Kaçar da eşlik etti.

    İzmir’de okumak istiyoruz
    Geziden çok memnun kaldıklarını ifade eden çocuklardan bazıları öğretmen, doktor, ressam, savcı olmak istediklerini ve üniversiteyi İzmir’de okumayı hedeflediklerini belirtti. Çocuklardan duyduğu sözler üzerine mutlu olan Başkan Soyer, “İnşallah başarılı olursunuz, buraya üniversite okumaya gelirsiniz” ifadelerini kullandı. Başkan Soyer ayrılırken çocuklara hediyeler verdi.  

    “Depremzedeleri unutmadık”
    İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı Çocuk Belediyesi Şube Müdürlüğü’nde görev yapan Emrah Orhon, “6 Şubat’taki deprem felaketinden sonra çocuklar için bir şeyler yapmak istedik. Adıyaman’daki depremzede çocukları 5 gün boyunca İzmir’de misafir ediyoruz. Bu çocuklar hiç deniz görmediklerini söylediler. Biz de onları denize ve havuza götürmeyi düşündük. Portatif havuza soktuk, Çeşme ve Seferihisar Sığacık plajlarına götüreceğiz. Depremzedeleri unutmadık. İzmir halkı olarak onların yanındayız. Çocuklar bizim için çok değerli. Elimizden geldiği kadar onların yanındayız” dedi.

    “İyi ki İzmir’e geldik”
    Çocukları kara yolu ile İzmir’e getiren Adıyaman Yaylakonak Belediyesi personeli Abuzer Açık, “Bu gezi depremzedeler için çok güzel oldu. Herkesin evi yıkıldı. Kiminin babası kiminin annesi ölmüş. Çocuklar için moral oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na çok teşekkür ediyoruz. Sağ olsun buradaki arkadaşlar da her konuda çok yardımcı oldu. Çocukları gezdiriyorlar, eğlendiriyorlar. Kimin emeği geçtiyse teşekkür ediyorum. Yola çıkarken çocuklar çok heyecanlıydı. Güzel anılar biriktirdiler” diye konuştu.

    Havuzu çok sevdim
    Tatilin çok güzel geçtiğini belirten Adıyamanlı minik Demirhan Çetinkaya ise, “En çok havuzu sevdim. Yüzdük, çok eğlendik. Buradaki herkes çok iyi, bizi çok iyi ağırladılar. İyi ki gelmişim diyorum. İzmir’i sevdim” dedi.

    Diğer bir misafir minik Sevda Ünlü de, “Yolculuğumuz çok iyi geçti. İyi ki gelmişim diyorum. İzmir çok keyifli. Oh iyi ki İzmir’e geldik. En çok havuzu sevdim. Çok eğlendik, güldük, yüzdük. Buradaki bütün hocalarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    İzmir’in dört bir yanına gezi
    Programları devam eden Adıyamanlı çocuklar daha sonraki günlerde Çeşme’de yüzme etkinliğine katılacak. Aquapark gezisi, Teleferik yolculuğu yaşayacak olan minikler Selçuk’taki tarihi geziyle Efes Antik Kenti ile Meryem Ana’yı görme imkanı bulacak. Selçuk programı Şirince ziyaretiyle sonlanacak. Seferihisar’da turistik geziye katılacak grup Gürçeşme Çocuk Belediyesi’nde kahvaltı yapacak sonrasında Seferihisar Çocuk Belediyesi’nde atölye ziyareti gerçekleştirecek. Sığacık Kaleiçi’ne gidecek olan çocuklar 20 Ağustos Pazar Günü kentten ayrılacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bayraklı’da dijital arşiv dönemi

    Belediye hizmetlerini daha hızlı ve etkin hale getirmek için çalışmalarını sürdüren Bayraklı Belediyesi, tüm arşivi dijital ortama taşımak için çalışmalara başladı. 8 milyon evrak ve 600 bin metre proje dosyasının elektronik ortama aktarılacağı proje sayesinde evrak güvenliği de sağlanmış olacak. Başkan Serdar Sandal “Proje ile ilçe sakinlerimizin ihtiyacı olan her türlü bilgi ve belgeye daha hızlı ulaşacağız. Belediye hizmetlerimizi dijital ortamda daha etkin sağlayacağız” dedi.

    8 MİLYON EVRAK, 600 BİN METRE PROJE

    İzmir Kalkınma Ajansı’nın “Kamuda Dijital Dönüşüm Mali Destek Programı” kapsamında fiziksel arşivin dijital ortama aktarılması projesi ile hibe almaya hak kazanan Bayraklı Belediyesi, tüm belge ve evrakların elektronik ortama aktarılması için çalışmalara başladı. Bu kapsamda, belediyenin bir katı “Dijital Arşiv Birimi” olarak tasarlandı. İlk olarak teknik birimlerin evraklarının ayrıştırılıp taranacağı belirtilirken, toplamda 8 milyon evrak ve 600 bin metre proje dosyasının dijital hale getirileceği belirtildi. 17 ay sürmesi beklenen dijital arşiv projesinin tamamlanmasıyla, vatandaşların ihtiyaç duyduğu bilgi ve evraklara ulaşım hızı artacak. Belediye hizmetlerinin daha etkin olarak sunulması sağlanacak. Kamu hizmetlerinde

    hem zaman kaybının hem de kağıt israfının önüne geçilecek.

    HEDEF: HIZLI VE GÜVENLİ HİZMET

    Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Belediye hizmetlerini daha hızlı, kolay ulaşılabilir ve güvenli hale getirmek için Dijital Arşiv çalışmalarımızı başlattık. Vatandaşımıza en iyi hizmeti sunmak, aynı zamanda israfın ve zaman kaybının da önüne geçmeyi hedefledik. Bu kapsamda projemizi değerli bulan İZKA’ya teşekkür ediyoruz. Dijital arşiv projemiz sayesinde artık kamu hizmetlerimizi daha hızlı, güvenli ve etkin hale getirmiş olacağız” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Mobilya Sektörü 20 Yılda 20 Kat Büyüdü”

    Türk mobilya sektörü, geleneksel yöntemlerle çalışan küçük ölçekli işletmelerin yanı sıra, son 15-20 yıllık süreçte fabrikasyon üretim yapan orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısının arttığı bir sektör. Sektör, ülke ekonomisine katma değer ve istihdam sağlamakta, ayrıca ihracat potansiyeli yüksek bir sektör olarak dikkat çekiyor. Ankara Mobilya Üreticileri İhracatçıları Derneği Başkanı (MOBİANDER) Yavuz Güler “Türk mobilya sektörü; son 20 yılda ciddi bir gelişme kaydetmiştir. Sektörümüz hem yurt içi pazara hem de yurt dışı pazara hitap etmektedir. 2002 yılında 256 milyon dolar ihracatımız, 2022 yılında 20 yılda yaklaşık 20 kat büyümüştür. 2022 yılı ihracat rakamımız 4,7 milyar dolardır. Ankara özelinde ise mobilya ihracatının yaklaşık onda biri Ankara tarafından gerçekleştirilmektedir.” dedi.

    “MOBİLYA SEKTÖRÜNDE 2023 İHRACAT HEDEFİ 6 MİLYAR DOLAR”

    Mobilya Sektörünün 2023 yılı ihracat hedefinin 6 milyar doları aşmasını beklediklerini söyleyen MOBİANDER Başkanı Yavuz Güler 2022 yılını 4,7 milyar dolar olarak kapatan mobilya sektörünün yaklaşık yüzde 40 büyüme hedeflediğini söyledi. Güler: “Dünya mobilya ihracat pastasının 200 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde hedefimizin gerçekçi olduğunu düşünüyorum. Bugünkü rakamlarla dünya mobilya ihracatında 10. sırada yer almaktayız. İthalat kısmında ise yıllık yaklaşık 500 milyon dolar ithalatımız bulunmaktadır. Dünya sıralamasında 43. sıradayız.” dedi. 

    “MOBİLYA SEKTÖRÜNDE 2023 İHRACAT HEDEFİ 6 MİLYAR DOLAR”

    MOBİANDER Başkanı Yavuz Güler: “Sektörümüz üretim kapasitesinin yüzde 40 ile yüzde 80’i kullanabilmektedir. Mobilya sektörü dünya çapında en narin sektördür. En ufak kriz ortamında ilk vazgeçilen harcama mobilyadır. Bu nedenle sektörün iş gücü kullanımında ciddi dalgalanmalar yaşanmaktadır.” dedi. Teknolojik gelişmeler mobilya sektöründe de hem üretimde hem tasarımda ciddi yenilikler ve kolaylıklar sağlıyor. Bu teknolojik gelişmelere Türk mobilya sektörü de ayak uydurdu. Yavuz Güler: “Mobilya üretimini biz iki kısma ayırmaktayız; endüstriye mobilya ve emek yoğun -el işçiliği mobilya. Endüstriyel mobilyada daha çok hazır yanı boya işlemi gerektirmeyen melamin malzemeler kullanılmaktadır. El işçiliği olan emek yoğun mobilyada ise ağaç materyaller kullanılmaktadır.” İfadelerini kullandı.

    “SEKTÖRÜN EN BÜYÜK SIKINTISI YETİŞMİŞ KALİFİYE ELEMAN EKSİKLİĞİ”

    Günümüzde sektörün en büyük sıkıntısı, hemen hemen bütün sektörlerde olduğu gibi yetişmiş kalifiye eleman sıkıntısı olduğundan bahseden Mobilya Üreticileri İhracatçıları Derneği Başkanı (MOBİANDER) Yavuz Güler: “Piyasanın daraldığı günlerde dahi personel sıkıntısı yaşamaktayız. Bu konuda meslek liselerine çıraklık okullarına ve üniversitelere çok büyük görevler düşmektedir. Diğer bir sıkıntı ise enflasyon ile birlikte artan maaş ve ham madde fiyatlarındaki artışlardır. Yurt içi piyasada Türk insanın enflasyona karşı harcama eğilimi ise sektörü kısmen rahatlatmıştır. Yurt içi piyasada ilerleyen günlerde daha güzel günleri görmeyi umut ediyoruz. İnşaat sektöründe yaşanılacak olumlu gelişmeler mobilya sektörüne de yansıyacaktır.” dedi.

    “DÜNYA ÇAPINDA SES GETİREN MARKALARA SAHİBİZ”

    MOBİANDER Başkanı Yavuz Güler: “Aslında Türk mobilya sektörünün başarısı yalnızca rakamsal değildir. Sadece ihracat rakamlarındaki büyüme değildir sektörün başarısı. Sektörümüz ciddi markalar çıkarmaktadır. Dünya çapında ses getiren markalara sahibiz. Kurumsal yapıları güçlenen firmalarımız markalaşarak Türk ürünü algısını güçlendirmektedir.” dedi Tasarım konusu dünya çapında mobilya sektöründe fiyatın önüne geçtiğini belirten Güler, Türk mobilya sektörünün son derece kıymetli iç mimarlar yetiştirerek tasarım alanında söz sahibi olduğundan bahsetti. Güler: “Her yıl düzenlenen uluslararası fuarlara bütün firmalarımız yeni tasarımları ve ürünleri ile katılmaktadır. Dünya çapında en önemli fuarlara katılan Türk firmaları sektörde ciddi ses getirmektedirler. Firmalarımız tasarım alanında her yıl yeni kreasyonlar oluşturarak rekabet güçlerini arttırmaktadır.” İfadelerini kullandı.

    “SEKTÖRÜMÜZ YURT İÇİNDE CİDDİ BİR GÜCE SAHİP”

    “Sektörümüz yurt içinde ciddi bir güce sahiptir” diyen MOBİANDER Başkanı Yavuz Güler: “Yurt içi piyasada yabancı firmaların girmesi ve pay alması oldukça zor. Yaşadığımız 6 Şubat Maraş depremi, insanlık tarihinin yaşadığı en büyük felaketlerinden birisidir. Bu vesileyletekrar ölenlere rahmet geride kalanlara baş sağlığı diliyorum. Deprem bölgesindeki sürmekte olan deprem konutları inşaatları hızlı bir şekilde ilerlemekte, bunların tamamlanması ile birlikte sektörde ciddi bir canlanma meydana gelecektir.” dedi. 

    “ANKARA MOBİLYASI TAŞINABİLİR HAREKETLİ MOBİLYA ALANINDA UZMANLAŞMIŞTIR” 

    Ankara Mobilya Üreticileri İhracatçıları Derneği Başkanı (MOBİANDER) Yavuz Güler: “Ankara mobilyası ekseriyetle taşınabilir hareketli mobilya alanında uzmanlaşmıştır. Bunlar ev mobilyası içerisinde; döşemeli gruplar dediğimiz salon koltuk ve oturma odası grupları, mobilya kısmında yemek odası, yatak odası, çocuk takımları, ayrıca ofis mobilyaları, otel ve kurum mobilyaları. Son zamanlarda ise yurt içinde ve yurt dışında sabit mobilya lambiri kütüphane gibi proje işleri de Ankara mobilyası içerisinde ağırlık kazanmıştır. Bu doğrultuda da artık müşteri portföyü ev müşterisi dışında profesyonelleri de içermeye başlamıştır.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Osmangazi’nin spor yatırımları meyvesini veriyor

    BURSA (İGFA) – Osmangazi Belediyesi’nin ‘Sporla Gelişen Bursa Sağlıklı Yetişen Nesiller’ idealiyle hayata geçirdiği spor yatırımları, meyvelerini vermeye başladı.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, 73 metre çatı açıklığıyla aynı zamanda Türkiye’nin en büyüğü olan Osmangazi Atletizm Salonu’nda Dünya ve Avrupa şampiyonalarında başarı elde eden Osmangazi Belediyespor’un milli sporcuları ile bir araya geldi.

    Küçükbalıklı Mahallesi’nde 73 metre çatı ara mesafesi ile 15 bin metrekare alan üzerine inşa edilen uluslararası standartlardaki dev spor tesisini basın mensuplarıyla birlikte gezen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, gençlere spor yapmaları için en iyi imkânları sunduklarını, bunun karşılığını da kısa sürede aldıklarını belirtti.

    Osmangazi Atletizm Salonu’nun Avrupa standartlarının üzerinde bir tesis olduğuna dikkat çeken Başkan Dündar, “Türkiye’nin en büyüğü ve en güzeli bu tesis. Böyle bir tesiste müsabakalara hazırlanan sporcularımız, ayrı bir motivasyon ve özgüven kazanıyor. Birçok milli sporcumuz bu salonda antrenman yapıp müsabakalara çıkıyor. Devlet olarak en iyi yerdeyiz, en güzelini yapıyoruz. Bu salon, açıldığı günden itibaren 24 farklı şampiyonaya ev sahipliği yaptığı. Şehrin merkezinde, sporun merkezi burası oldu.” dedi.

    Basın mensuplarına spor salonundaki birimler hakkında bilgi veren Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, daha sonra başarılı sporculara ödül takdim etti.

    Dev tesisin iklimlendirme (ısıtma ve soğutma) ihtiyacı için salonun ısısını istenilen değerlerde tutan otomasyonlu klima santrali kuruldu. Salonun, ısıtma ve sıcak su ihtiyacı güneş panellerinden karşılanırken; engelli sporcular için de engelsiz bir ortam oluşturuldu.

    Sporu, rekabeti ve dinamizmi simgeleyen estetik bir mimariye sahip olan salon, sırıkla atlama, gülle atma, yüksek atlama, koşu pisti ve ısınma alanları ile atletizm dalında sporcuların yetişmesini sağlıyor. ‘Sporla Gelişen Bursa Sağlıklı Yetişen Nesiller’ idealiyle hayata geçirdiğimiz Osmangazi Atletizm Salonu, sporcu eğitimi ve antrenmanlar için 365 gün hizmet veriyor.

  • Vatandaşlar olası bir depreme ne kadar hazır?

    Reyhan ÖZBAKIR – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) –17 Ağustos depreminin üzerinden tam 24 yıl geçti. Bu büyük felaket hayatımızdan birçok şey alıp götürdü. Geçen zaman içerisinde insanlar nasıl önlemler aldı? Depreme hazır mıyız? Vatandaşlara sorduk.

    Deprem çantası hazırladınız mı?

    Deprem çantanızda neler var?

    Söz vatandaşta…

    Deprem için ne kadar önlem alırsak alalım eski binaların yenilenmemesi durumunda alınan bu önlemlerin işe yaramayacağını söyleyen bir vatandaş “Henüz depreme yeterince hazır değiliz. Her ne kadar deprem çantası da hazırlasak eşyalarımızı duvara da sabitlesek bina yıkıldığı takdirde bunların işe yaramayacağını düşünüyorum. Öncelikle binalar yenilenmeli daha büyük tedbirler alınmalıdır.” dedi.

  • Crimson Desert, Black Myth: Wukong ve Stalker 2 Gamescom 2023’te Yer Alacak

     
    Beklenen oyunlar ortasında yer alan Crimson Desert, Black Myth: Wukong ve STALKER 2, Gamescom 2023 fuarında yer alacak. Birçok oyunun yer alacağı bu aktiflikte bir müddettir sessizliğe bürünen oyunlardan yeni haberler bizlere aktarılacak.
     
    Gamescom 2023 fuarı birçok kişi tarafından bekleniyor
     
     
     
    Yakın vakitte gerçekleştirilecek olan Gamescom 2023 fuarı daha çok mevcut oyunların yeni bakışlarına ve güncellemelerine odaklanacak. Geoff Keighley tarafından sunulacak canlı yayın etkinliğinde yeni projeler de duyurulacak lakin bunlar azınlıkta kalacak.
     
    Birçok oyunun yer alacağı fuarda Crimson Desert, Black Myth: Wukong ve Stalker 2 oyunlarının bir epey bekleyeni bulunuyor. Pearl Abyss’in CEO’su Jin-Young Heo, Crimson Desert ile ilgili olarak yeni bir oynanış fragmanının yayınlanacağını belirtiyor. Crimson Desert’ı en son 2021’de görmüştük.
     
    Diğer taraftan bir müddettir sessizliğe Stalker 2 için yalnızca yeni bir fragman değil tıpkı vakitte oynanabilir bir demo sunulacak. Bu demo fuara özel olacak. GSC GameWorld tarafından geliştirilen oyun birçok kişi tarafından bekleniyor.
     
    Son olarak Black Myth: Wukong ise açılış gecesi etkinliğinde yer bulacak. 22 Ağustos tarihinde başlayacak olan açılış gecesinde oyun için yeni bir demonun ve imgelerin sunulacağı belirtiliyor. Unreal Engine 5 ile geliştirilen oyun dikkatleri üzerine çekiyor. 

  • Dermo-rest krem nedir, ne işe fayda? Yan tesirleri nelerdir? Dermo-rest kullanımı!

    Dermo-rest krem mantar yahut mayanın sebep olduğu enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılır. Pekala Dermo-rest krem nedir, ne işe fayda? Kullanımı nasıldır? Dermo-rest krem ile ilgili merak ettiğiniz tüm ayrıntıları sizler için araştırdık. İşte detaylar!

    Mantar enfeksiyonu, cilt hastalıkları içinde çok büyük bir hasta kümesini oluşturmaktadır. Mantar hastalığı ekseriyetle kıl, deri ve tırnak üzere keratinize dokulara yerleşen kaşıntı , kızarıklık, sulanma ve pullanma biçiminde kendini gösteren bir enfeksiyondur. Bilhassa yaz aylarında artar. Dermo-rest krem mantardan ötürü oluşan cilt rahatsızlıklarını tedavi ederek cildin yeterli edilmesinde tesirli bir kremdir. Kaşınma, makus manzara vb. üzere durumları ortadan kaldırır. Cilt sıhhati üzerinde epey yararları vardır. Bu haberimizde sizler için Dermo-rest krem nedir, ne işe fayda, nasıl kullanılır, yan tesirleri nelerdir üzere soruları başlıklar halinde inceledik. Ayrıntılar haberin devamında…

    DERMO-REST KREM NEDİR?

    Çeşitli mantar hastalıkları ve enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan tesirli bir kremdir. Sıkıntıları süratlice çözer. Antifungal ilaç kümesi içerisinde yer alır.Etken hususu, tiokonazoldur. Kortizonlu bir ilaç değildir. Topikal olarak cilde uygulanır. Reçeteli yahut reçetesiz olmak üzere sırf eczanelerde satılır. 20 gramlık alüminyum tüplerde bulunur.

    DERMO-REST KREM NE İŞE FAYDA?

    • Mantarların çoğalmasını önler.
    • Ayak, tırnak ve cilt yüzeyi mantarlarının düzgün edilmesinde kullanılır.
    • Bebek pezi pişiklerinin tedavi edilmesinde tesirlidir.
    • Pullanmanın beraberinde getirdiği mantar enfeksiyonlarında kullanılır.
    • Bulaşıcı deri hastalığı (eritrazma) tedavisinde kullanılır.

    DERMO-REST KREM NASIL KULLANILIR?

    Doktorunuzun önerdiği biçimde kullanmanız tavsiye edilir ancak genel kullanımı şu biçimdedir:

    • Öncelikle hastalıklı olan bölge temizlenmelidir.
    • Hastalıklı bölgeye ve etrafına hafif masaj yaparak sürülmelidir.
    • Sabah akşam olacak halde günde 1 yahut 2 kere kullanılmalıdır.
    • Ayak mantarı için kullanım süresi  6 haftadır. Deri yüzeyi mantarı için 7 gün kullanılmalıdır. Eritrazma tedavisinin mühleti ise 2 ya da 4 haftadır.

    DERMO-REST YAN TESİRLERİ NELERDİR?

    Dermo-rest kremin yan tesir oluşturma mümkünlüğü epey düşüktür. Ancak aşağıda sıralanan yan tesirlerin oluşması durumunda kesinlikle hekiminize danışmalısınız.

    Hafif yan tesirler:

    • Yanma
    • Karıncalanma
    • Deride şişlik oluşması

    Yaygın olmayan yan tesirler:

    • Ciltte döküntü
    • Dermatit

    DERMO-REST KREM FİYATI NEDİR?

    Dermo-rest 2023 aktüel fiyatı 73.75 tl’dir

    Yasemin.com ailesi olarak geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz… Kullandıktan sonra kesinlikle yorum yapın! 

  • Enerya Enerji ve Baydöner’in halka arz sonuçları açıklandı

    Investing.com – Halka arz sürecindeki iki şirketin talep toplama işlemlerini tamamlamasının ardından halka arz sonuçları açıklandı. 

    Enerya Enerji A.Ş.

    Enerya Enerji A.Ş., halka arz kapsamında 14 – 16 Ağustos 2023 tarihleri arasında 3 gün boyunca pay satışı gerçekleştirdi.

    Enerya halka arzında paylar 88,76 TL sabit fiyattan satılırken 39.000.000 TL nominal değerli payların tamamı satıldı. Böylece şirketin halka arz büyüklüğü 3.461.640.000 TL oldu. 

    KAP’a yapılan açıklamada halka arz edilen toplam 39.000.000 TL nominal değerli payların 2,71 katına denk gelen 105.705.253 TL nominal değerli pay talebi geldiği bildirildi.

    Halka arzda yurt içi bireysel yatırımcılara tahsis edilen toplam 27.300.000 TL nominal değerli payların 2,46 katı filtrelenmemiş talep geldi. Yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsis edilen 9.750.000 TL nominal değerli payların 3,52 katı ve yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edilen 1.950.000 TL nominal değerli payların ise 2,17 katı filtrelenmemiş talep geldi.

    Enerya halka arzına katılan toplam yatırımcı sayısı 2.637.800 oldu. Bireysel yatırımcılara eşit dağıtım yapılırken %70 tahsisat oranına göre yurt içi bireysel yatırımcılara 11 lot pay dağıtıldı.

    Baydöner Restoranları A.Ş.

    Baydöner Restoranları, 15 – 16 Ağustos tarihlerinde 2 gün boyunca talep toplarken 18.000.000 TL nominal değerli paylar 21 TL sabit fiyatından satıldı. Böylece Baydöner’in halka arz büyüklüğü 378 milyon TL oldu.

    KAP’a yapılan bildirimde 18.000.000 TL nominal değerli payların 3,23 katına denk gelen filtrelenmemiş 58.129.393 TL nominal değerli talep geldi. Baydöner halka arzında pay dağıtımı yapılan yatırımcı sayısı, 1.264.215 oldu. 

    Buna göre bireysel yatırımcılara dağıtılan pay adedi 14 – 15 lot oldu. 

    Halka arz olan iki şirketin önümüzdeki hafta Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlaması bekleniyor. Bunun yanında SPK, bugün bir halka arz başvurusuna daha onay verdi. Halka arz onayı alan Kuzugrup Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., toplamda 50.000.000 TL nominal değerli paylarını 20,76 TL’den satışa sunacak.

  • AB Yetkilisi Yatırımcıları Uyardı: MiCA Sıfır Risk Vaadetmiyor!

    Kripto para piyasasını denetlemek için tasarlanan Avrupa Kripto Varlık Piyasaları Mevzuatı MiCA, son vakitlerin en kıymetli piyasa regülasyonlarından biri oldu. Lakin bir AB yetkilisi, düzenlemenin risksiz bir kripto ortamı garanti etmediğini belirtti.

    Avrupa Menkul Değer Otoritesi ESMA lideri Verena Ross, MiCA’nın AB genelinde kripto para kesimi için standart bir kurallar seti ortaya koyduğunu söyledi. Ross, buna karşın kripto piyasalarının tabiatı gereği riskli oldığuna dikkat çekti.

    “Yatırımcıların, MiCA’nın klâsik finans eserleriyle birebir müdafaayı sağlamadığının şuurunda olması gerekiyor.”

    Verena Ross, ikazının arıdndan yeni düzenlemenin yararları hakkında konuştu. Ross, MiCA sayesinde kripto üzerinden yürüyen kara para aklama faaliyetlerinin önüne geçmeyi hedeflediklerini belirtti.

    Haziran ayında maddeleşen MiCA, kripto paralar için bir dizi kural getirdi. Mevzuat başta tüketici itimadı olmak üzere güvenlik ve maddi kontroller konusunda bölümü regüle etmeyi amaçlıyor. Uzmanlar, Avrupa’nın kripto yasasının global çapta bir standart teşkil etmesini bekliyor.

  • DEÜ’de ‘Akıllı Çardak’ Dönemi: İlki Kullanıma Hzır

    Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), kampüslerinde öğrencilerin kullanımına yönelik oluşturduğu Akıllı Çardak projesinin ilkini DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’nde hizmete aldı. Patenti alınan projenin DEÜ yerleşkelerinde yeni öğretim döneminde yaygınlaştırılmasını planladıklarını kaydeden Rektör Hotar, “Çevreye duyarlı şekilde sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda hazırlanan projemiz, çağın teknolojik imkanlarını ve acil durumlara yönelik hizmetleri içinde barındırıyor” dedi.

    İzmir’in köklü yükseköğretim kurumu olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), kampüslerinde öğrencilerin kullanımına yönelik oluşturduğu Akıllı Çardak projesinin ilkini hizmete aldı. DEÜ’nün Türkiye’nin ilk bayrak müzesi olan DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi Yerleşkesi’nde kullanıma sunduğu Akıllı Çardak, güneş panelleri aracılığıyla elektrik üretebiliyor, şarj istasyonu, wi-fi hizmeti, çeşitli oyun ve müzik dinleme imkânı sunabiliyor. DEÜ Teknik Atölyeler Şube Müdürlüğünce hazırlanan projeye ilişkin bilgi veren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Hazırlanan Akıllı Çardak projemiz ile öğrencilerimiz için kampüslerimizde çok amaçlı aktif dinlenme alanları oluşturuyoruz. Projemize yönelik ilk çıktımızı deneyimleme fırsatı yakaladık ve oldukça memnun kaldık” dedi.

    YERLEŞKELERDE YAYGINLAŞTIRILACAK

    Projenin DEÜ yerleşkelerinde yeni öğretim döneminde yaygınlaştırılmasını planladıklarını kaydeden Rektör Hotar, “Dokuz Eylül Araştırma Üniversitesi olarak, üst düzey akademik eğitimin yanı sıra; öğrencilerin ve toplumun hayatını kolaylaştıracak inovatif ve sürdürülebilir çözümler de üretiyoruz. Bu kapsamda, ihtiyaçlar doğrultusunda projelendirilen ve DEÜ Teknik Atölyeler Şube Müdürlüğümüzce hazırlanan Akıllı Çardak projemizin ilk kullanılabilir örneğini, DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzemizin yerleşkesinde test ettik. Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji olanaklarından yararlanma ve sıfır atık hedeflerimiz doğrultusunda şekillenen projemiz, tamamen çevreye duyarlı şekilde hazırlandı. Çağımız teknolojilerini de içinde barındıran projemizin hayırlı olmasını diliyoruz” bilgisini paylaştı.

    DEPREM TİTREŞİM SENSÖRÜNE SAHİP

    Hazırlanan projeyle ilgili detayları da paylaşan Rektör Hotar, şunları kaydetti: “Kampüslerimizde kullanılmayan metal ve ahşap malzemelerle üretilen, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan patentini aldığımız çardaklarımız, çatısındaki güneş panelleri ile elektrik üretiyor. Şarj istasyonu, wi-fi internet hizmeti, acil müdahale malzemeleri, ısı ve nem sensörü, vantilatör ve hava kalite sensörü olan; oyun ve müzik dinleme imkânı sunan akıllı çardaklarımız, kampüslerimizde önemli bir sosyal alan olarak da öne çıkıyor. Projedeki katkıları için DEÜ Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hasan Murat Tanarslan ve DEÜ Teknik Atölyeler Şube Müdürü Aziz Yapıcı’ya teşekkür ediyoruz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu