Gün: 19 Ağustos 2023

Başkent Sigorta Acenteleri Derneği (BASİAD) Lideri Hacı Ali Yücel, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan sonra yeni düzenleme yapma gereksiniminin hasıl olduğunu, Mecburî Afet Sigortası düzenlemesine yönelik ilgili kurumların çalışma yürüttüklerini belirtti.

Yücel, zarurî zelzele sigortasının yalnızca sarsıntı teminatını kapsadığına işaret ederek, yeni düzenlemeyle sigortanın kapsamının genişletilerek isminin Mecburî Afet Sigortası olarak değiştirileceğini, hem zelzele hem de sel üzere öbür afetleri de kapsayacağını lisana getirdi.

DASK poliçelerinde eşya teminatının olmadığına, yalnızca konutun metrekaresine nazaran fiyat verildiğine dikkati çeken Yücel, kat malikleri ve kiracıların istemeleri halinde eşyalarını da ZAS kapsamında sigortalatabileceğini tabir etti.

Zeyilnameye gerek kalmayacak

Yücel, en değerli değişikliklerden birinin de zelzele sigortalarının enflasyona endekslenmesi olduğunu, yapılacak değişiklikle zeyilnameye de gerek kalmayacağını söyledi.

Yeni düzenlemelerin 2024’ün başında uygulamaya girmesini beklediklerini belirten Yücel, “Vatandaşların doğal afet sigortasını yanlışsız bedellere, teminatlara ve bilgilere nazaran yaptırılması değer arz ediyor.” dedi.

Ebru Gündeş de yapıtlarının müsaadesiz halde dijital mecralarda yayınlanmasına karşı savaş açtı.

Ünlü sanatçı Ebru Gündeş avukatları Ergin Akçay ve Levent Polat aracılığıyla İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak Avrupa Müzik ile Bonus Müzik’e dava açtı.

Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Ajda Pekkan, Nükhet Duru ve Sibel Can’ın akabinde Ebru Gündeş de yapıtlarının müsaadesiz formda dijital mecralarda yayınlanmasına karşı savaş açtı. Gündeş, ‘Şahane’ ve ’10 Mükemmel Yıl Box Set CD8′ isimli albümlerinde yer alan toplam 28 yapıtını müsaadesiz kullandığı argümanıyla Avrupa Müzik ile Bonus Müzik’e dava açtı. Maddi ve manevi ziyana uğradığını ileri süren Gündeş, müsaadesiz kullanımların durdurulmasını ve haksız tecavüzün önlenmesini talep etti.

Özel Ege Şehir Hastanesi yönetimi, 2021 yılında faaliyete geçen hastanenin. “Hukuksal süreçler nedeniyle” hastanenin faaliyetlerine ara verdiğini açıkladı. BSHA olarak yaptığımız, “Hastanede elektrikler kesildi, bir açıklama yapılmalı” haberlerimiz de sonuç verdi.

Ege Şehir Hastanesi adına Alabanda Özel Sağlık  Hizmetleri San. Tic. A.Ş. tarafından yapılan açıklama şöyle, 

“Yönetim’e geldiğimiz 17.06.2021 tarihinden bu yana siz değerli halkımıza güvenilir, kaliteli, etik sağlık hizmeti verebilme yolunda Yönetim’imiz ve çalışma arkadaşlarımız ile birlikte maddi ve manevi özveri göstererek, tüm bilgi deneyim ve tecrübelerimizi hastalarımızla paylaştık, onlara şifa kaynağı olduk. Geçmişten gelen sermaye yetersizliğinin giderilmesi amacıyla Yönetim’imiz şirket Genel Kurul’unda “sermaye artırım” kararı almıştır.  Sermaye artırım kararı ile ilgili hukuksal süreç faaliyetimize ara verme zorunluluğuna neden olmuştur. Hukuksal sürecin sonucu beklenilmeden sermaye kaynağının oluşturulması ve ara verilen hastane faaliyetine devam edilebilmesi amacıyla ortaklar arasında yapılan görüşmeler devam etmekte olup nihai sonuçlar çalışanlarımıza ve kamuoyuna açıklanacaktır. Yönetim’imiz, bu süreci en iyi şekilde yönetmeye kararlıdır. Halkımızın sağlığı, hastalarımızın ihtiyaçları ve paydaşlarımızın hak edişleri karar alma sürecimizin merkezinde bulunmaktadır. Paydaşlarımızın moral ve motivasyonlarının en üst seviyede olması bizim için büyük önem arz etmektedir. Hastane Yönetim’ imiz ve çalışanlarımızın sahip olduğu özveri, daha güçlü bir şekilde geri dönme inancımızı desteklemektedir. Sorularınızı “[email protected]” adresine iletmenizi ve hızla yanıtlayacağımızı bildirmek isteriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur”

Ege Şehir Hastanesi Çalışanları Maaş Ödemelerini Bekliyor

Öte yandan Bilim ve Sağlık Haber Ajansı (BSHA) instagram sayfasına ulaşan Ege Şehir Hastanesi çalışanları, yaptıkları açıklamada, “Aylardır maaşlarımızı alamıyoruz, çok mağduruz. Çok yakında hastane önünde bir basın açıklaması yaparak, sorunlarımızı anlatmak istiyoruz” dedi.  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

OLCAY BÜYÜKTAŞ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İdare Heyeti Üyesi ve İzmir Ticaret Borsası Lideri (İTB) Işınsu Kestelli, İzmir’deki Oda ve Borsalar olarak Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri alanında kıymetli iş birliklerine ve iştiraklere imza attıklarını, bu alanda önemli uzaklık de kat edildiğini belirtti.

Şimdi idaresinde yer aldığı TOBB bünyesinde el birliğiyle bu projeleri hayata geçirerek Türk tarımını global alanda daha rekabetçi bir hale getireceklerinin altını çizen Kestelli, “Yeni periyotta Ege Bölgesi Sanayi Odası Lideri kıymetli dostum Seçkin Yorgancılar ile birlikte İzmir ve iş dünyasındaki ilgili alanlarımızı temsilen TOBB idaresinde yer alacağız.

İzmir Tarım Teknoloji Merkezi ve Ege Gastronomi Projesi üzere çalışmalarımızla da büyük fark yaratacağız. Cumhuriyetin kurulup gelişmesinde tarım lokomotif kesimdi. Değişen dünya nizamı, artan nüfus ve talep Cumhuriyetin 100’üncü yılında tarımı yine başrole taşıyacak. Ve tarım en stratejik dalların başında yer alacak. İzmir olarak bu alanda söyleyecek çok kelamımız, yapacak çok işimiz olduğuna inanıyoruz ve bu doğrultuda, el birliğiyle çalışıyoruz” dedi.
Pozitif ayrımcılığına muhtaçlık var

Tarım kesimi başta olmak üzere içinde bulunduğu tüm yapılardaki meslek kümelerinin yüklü olarak erkek hükümran dallar olduğunu ile getiren Kestelli, lakin bunun kendisi için hiçbir vakit sorun olmadığını ya da bir zorluk yaratmadığını lisana getirdi.

“Tarım dalı geneline bakılacak olursa; tarlada çoklukla bayanları görüyoruz. İşin ticaretine gelindiğinde ise karşınıza birden fazla vakit erkekler çıkıyor. Bayan şirket kurucusu ya da ortağına pek rastlanmaz. Bu durumun yavaş yavaş değişmeye başladığını söyleyebilirim” diyen Kestelli, ancak bu değişimin hakikaten çok yavaş olduğunu belirterek, hızlandırmak için olumlu ayrımcılığa gereksinim duyulduğunu lisana getirdi. Kestelli, bunun bir iltimas tanıma durumu değil, yalnızca yüzyılların birikimi olan dengesizlikleri ortadan kaldırarak herkesin yarışa eşit kurallarda başlamasını sağlamak için gerektiğinin de altını çizdi.

“Daha çok uğraş edeceğim”

2007’de Vadeli Süreç ve Opsiyon Borsası’nın (VOB), 2009’da da İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) İdare Konseyi Lideri seçildiğini hatırlatan Kestelli, çalışma hayatında bayanın daha fazla yer alması konusunda, “Borsanın, ülkemizde bayana yönelik şiddetin sona ermesi, lisanda ayrımcılığın ortadan kaldırılması istikametinde projeler yürütmesi yahut var olan projelerin modülü olması konusunda tüm üyelerimizden fevkalade bir takviye gördüm. İdare Kurulu’nda bulunduğum TOBB’un da ülkemizde hala en dezavantajlı kısımlar ortasında yer alan bayanlar konusunda yaptığı çalışmaları daha da ileriye taşımak için uğraş edeceğim.

Başarısız olduğumu ya da olacağımı düşündüğüm anlarda hiçbir vakit çabayı bırakmadım. İnanan, amacını belirleyen, azimle çalışan, çabayı bırakmayan bir bayanın başarısız olamayacağına inanıyorum” diye konuştu.

“Yasa çıkarmak yetmiyor”

Bazı şeylerin yalnızca yasa çıkarmakla hallolmadığını belirten Kestelli, “Toplum olarak evvel eşitliği özümsememiz lazım. Eğitimde eşitliği sağlamamız lazım. Ondan sonra ortaya çıkacak meselelere nazaran de yasal tahliller üretmemiz lazım. Yoksa çıkan her yasa problemlerin tahlilinde yetersiz kalmaya devam eder” değerlendirmesini yaptı.

TOBB İdare Kurulu’na birinci bayan temsilci olarak seçildiğini hatırlatan Kestelli, “Tabii ki büyük bir gurur fakat birebir vakitte da bunun omuzlarıma büyük bir sorumluluk yüklediğini de hiç unutmayacağım. Başarılı olmam ardımdan birçok bayanı bu makamlara taşımam manasına gelecek bunun farkındalığı içinde çalışacağım” diye konuştu.

Hedef, tarıma dayalı ticaretin sesi olmak

Yönetim heyetinde birinci icraatınız ne olacak? sorusuna, “Ben hem İzmir’in hem Türkiye’nin hem de tarımın ve tarıma dayalı ticaretin sesi olmaya uğraş edeceğim” diyen Kestelli, Türk iktisadının bugünlere ulaşmasında çok değerli misyonlar üstlenmiş olan TOBB üzere dinamik bir yapının içinde bundan sonra daha fazla bayanın sorumluluk alması gerektiğine vurgu yaptı.

“Seferberlik başlatmalıyız”

TOBB Bayan Teşebbüsçüler Kurulu’nun kıymetli bir yol aldığını belirten Kestelli, “Bizler de bayanın çalışma hayatında daha fazla yer alması, daha fazla bayan girişimcinin ortaya çıkması, idare şuralarında daha yüksek oranda temsil edilebilmesi için bir seferberlik başlatmalıyız” diye konuştu.
21 milyon bayanın meskende oturduğu bir ülkenin istediği süratte koşması kolay değil.

Tüm iyileşmelere rağmen hâlâ tek kanadıyla uçmaya çalışan kuş üzereyiz. Bayanın çalışma hayatında daha fazla yer alması, idare heyetlerinde daha yüksek oranda temsil edilebilmesi için bir seferberlik başlatmalıyız” diyen Kestelli, bayanların iktisada iştiraki konusunda kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu mevzuda her bireyin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. El birliğiyle çalışma hayatındaki bayan sayısını hem teşebbüsçü hem de çalışan bazında artırmamız lazım. Bunu da en temelden başlayarak güçlü bir eğitim atılımıyla desteklemeliyiz. Her 10 erkek patrona karşılık yalnızca 1 bayan patron var. Bayanların şirket idarelerinde temsil oranı çok düşük. Son Meclis seçimlerinde en yüksek bayan milletvekili oranına ulaşmış olsak da bu oran fakat yüzde 20. Önümüzde çok net bir örnek var: Türkiye olarak bayanların işgücüne iştirakinde ve verimlilikte Güney Kore’yi yakalayabilmiş olsak, dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında 7-8 basamak üst çıkmamız işten bile değil. Yer altı zenginlikleri hudutlu olan bir ülkede, kalkınma ve ekonomik refahı artırma konusundaki en büyük potansiyelimiz, atıl durumda bekleyen bayan iş gücümüz.”

ABD pay senetlerinde yaşanan kayıpların üçüncü haftasında sürat kazanmasının akabinde Citigroup Inc. stratejistleri yatırımcılar için tabandan satın alma fırsatı doğurmuş olabileceğini belirtti.

Citi’den Scott Chronert liderliğindeki stratejistler tarafından Cuma günü yazılan rapora nazaran, S&P 500 Endeksinin Mayıs ayı sonunda yapay zeka önderliğindeki yükselişinden sonra 4 bin 200-4 bin 300 puan bandına düşüş-çıkışı hem taktiksel hem de uzun vadeli yatırımcılar için alımlı bir tekrar giriş noktası yarattı.

Citigroup yumuşak iniş iyimserliği ile S&P 500 maksadını 4 bin 600’e yükseltti.

Öte yandan güçlü ekonomik bilgilerin daha fazla sıkılaştırma için Fed’in elini güçlendirmesiyle ve Çin mali badirelerinin yansımaları ile, ABD pay senetleri Ağustos düşüşlerini derinleştiriyor.

Citi, güçlü ikinci çeyrek kar döneminin ortasında ABD pay senetleri hakkında yapan görüşünü koruduğunu söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri, derelerin geçtiği yerleşim bölgelerinde sıcak havalarda koku problemi yaşanmaması için yoğun mesai yapıyor. Dikili İsmetpaşa Mahallesi’nde bulunan Sülüklü Deresi’nde başlatılan temizlik çalışmaları kısa sürede tamamlandı.

İZSU Genel Müdürlüğü, kış mevsiminde olası taşkın sorunlarının yaz mevsiminde ise koku problemlerinin önüne geçmek amacıyla dere temizliği çalışmalarını kent genelinde sürdürüyor. Mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarıyla beraber koku şikâyetlerinin yaşanmaması için Dikili İsmetpaşa Mahallesi’nden geçen Sülüklü Deresi’nde de çalışma başlatıldı. 200 metre uzunluğundaki dere hattı boyunca yapılan temizlik çalışmasında dere yatağından yaklaşık 15 ton atık malzeme çıkarıldı. 

Körfez’in kılcal damarları
İZSU Genel Müdürlüğü,’nün yüzülebilir Körfez programının ilk adımı olarak, Körfez’e giden kirlilik kaynaklarını sıfırlamayı hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda, dere temizlik çalışmalarına da ağırlık veriliyor. İZSU’nun 2023 yılının ilk 6 ayında sadece merkez ilçelerde tamamlamış olduğu dere temizliği çalışmaları 120 kilometreye ulaştı. Merkez ilçelerle beraber kentin kırsal yerleşimlerindeki dere temizliği çalışmaları da aralıksız sürüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Menderes Belediyesi tarafından özel eğitim alan çocuklar için düzenlenen Klaros Kutsal Alanı gezisi renkli görüntülere sahne oldu.

Menderes’te yer alan ve dünyada ki sayılı kehanet merkezlerinden birisi olan Klaros Kutsal Alanı özel misafirlerini ağırladı. Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Engelli Hizmet Birimi’nin Klaros Kazı Başkanlığı desteğiyle gerçekleştirdiği kültür turu özel eğitim alan çocuklar için düzenlendi.

Keyifli anlar

Engelsiz ulaşım aracı ile okullarından alınan 12-17 yaş aralığında ki öğrencilere turda psikolog ve rehberler eşlik etti. Etkinlikte, Klaros kazısı ekip üyeleri hem tarihi alanla ilgili bilgi verdi hem de çocukların sorularını yanıtladı. Gün boyu süren etkinlik çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.

Etkinlikler sürecek

Engelsiz Menderes için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, ‘’ Herkese eşit hizmet anlayışımızla gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız kapsamında ilçemizdeki özel eğitim merkezlerinde eğitim alan öğrenci kardeşlerimizi de unutmadık. Onların Menderes’imizin tarihi ve kültürel değerlerini tanımaları adına kültür gezileri düzenliyoruz. İlk organizasyonumuzu Klaros’ta gerçekleştirdik. Klaros Kazı Başkanlığı’na destekleri için çok teşekkür ederim, onların ilgi ve alakası ile çocuklarımız keyifli bir gün geçirdi. Bundan sonrada bu tür etkinliklerimiz ile çocuklarımızın yanında olacağız’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güneşli havaların sürücüleri zorlayarak, güvenli sürüşü olumsuz etkileyebileceğini belirten uzmanlar, güneşin etraftaki araçları görmeyi zorlaştırabileceğine dikkat çekiyor. “Aynalarda diğer taşıtlar   zor görülür ya da hiç görülmeyebilir.” uyarısı yapan İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Görevlisi ve HED Akademi Yönetici Direktörü Özgür Şener, araç içinin çok ısınması halinde el-avuç terlemesinin güvenli direksiyon pozisyonunu ve sıcak baskısının el ayak koordinasyonunu bozabileceğinin altını çiziyor. Diğer sürücülerin de güneşten olumsuz etkilenebileceğini bilerek dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapan Şener, güneşli havada sürüş güvenliğini sağlamak için önerilerde bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Görevlisi ve HED Akademi Yönetici Direktörü Özgür Şener, günlerin uzun olduğu yaz aylarında uzun süre etkili olan güneş ve sıcaklığın güvenli sürüşe etkilerini değerlendirdi.

Fren lambaları ve trafik ışıkları fark edilemeyebilir

Güneşin sürücüleri zorlayabileceğini ve güvenli sürüşü olumsuz etkileyebileceğini belirten İSG Uzmanı Öğr. Gör. Özgür Şener, “Sürüş esnasında güneş arkada ise çok dikkat edilmeli. Aynalarda diğer taşıtlar  zor görülür ya da hiç görülmeyebilir. Önde giden araçların fren lambaları zor görülür ya da hiç fark edilemez. Kırmızı ışığı fark etmek çok zorlaşır. Karşıdan gelen araçlar güneş yansıması nedeniyle fark edilemeyebilir.” dedi.

Güneş, etraftaki araçları görmeyi zorlaştırır

Sürüş esnasında güneşin önde olduğu durumlarda da dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu dile getiren Şener, “Güneş ışıkları parlak bir yüzey oluşturarak görmeyi zorlaştırır. Etraftaki  araçlar görme açısı içinde dahi olsalar fark edilemeyebilir. Kirli ön cam sürücünün görüş yeteneğini aşırı olumsuz  şekilde etkiler.” diye konuştu.

Sürücünün sıcaktan etkilenmesi el ayak koordinasyonunu bozabilir 

Görüşle ilgili konular dışında güneşli ve sıcak havaların diğer etkilerine de değinen Şener, “Aşırı güneşli havalarda araç içi çok ısınır, el-avuç terlemesi güvenli direksiyon pozisyonunu ve sıcak baskısı el ayak koordinasyonunu bozabilir. Aşırı sıcakta sürüşe konsantre olma zorluğu oluşur. Aşırı sıcaklarda, yol yüzeyi genleşerek zeminde beklenmedik dalgalar oluşturup araç hakimiyetinizi zorlaştır. Siyah gibi koyu renk araçlar güneş ışıklarından daha çok etkilendikleri için sürücünün sıcaktan daha çok etkilenmesine sebep olur. Bunu bilerek uygun şekilde klimadan faydalanılabilir.” diyerek uyarılarını sıraladı.

Güneşli havada sürüş güvenliğini sağlamanın püf noktaları

Aşırı güneşli ve sıcak havalarda sürüş güvenliğini sağlamak için alınabilecek önlemleri sıralayan İSG Uzmanı Öğr. Gör. Özgür Şener, “Görüş kalitenizin sürüş boyunca en üst seviyede olmasını sağlayacak güneş gözlüğü kullanın. Tünel girişlerine gelmeden güneş gözlüklerinizi çıkarın. Trafik ışıklarında doğru davranış için, renk ayırımına daha çok dikkat edin. Araç içindeki gölgelikleri görüşünüzü engellemeyecek şekilde kullanın.” dedi.

Diğer sürücülerin de güneşten olumsuz etkilenebileceğini bilerek aynaların daha sık kontrol edilmesi gerektiğine vurgu yapan Şener, sözlerini şöyle tamamladı:

“Karşıdan gelen araçlara direkt bakmayın, güneş yansıması gözlerinizi alabilir ve geçici körlük oluşturabilir. Yolun ilerisini net şekilde göremiyorsanız hızınızı azaltın. Öndeki aracın fren lambalarını göremeyebilirsiniz, bu yüzden güvenli mesafe kurallarına mutlaka uyun. Ormanlık, ağaçlık bölgelerden geçerken ağaç gölgesinde kalan bölgeleri görmek çok zordur, hızınızı düşürün. Sık mola verin, kendiniz ve araçtaki yolcular için yolculuğu keyifli hale getirin, güvenli sürüş kalitenizi artırın. Maksimum 2 saat 15 dakikalık sürüş yaparak mola verin. Sıcaktan olumsuz etkilenerek yolda kalan taşıtlar  ve taşıtlardan inen insanlar olabileceğini bilerek dikkatli sürüş yapın. Sürüşte sizi sıkmayan, hava alan rahat kıyafetler tercih edin.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir, İzmit Körfezi’nde Kocaeli’nin yaş almış bireylerinden oluşan tecrübe önderlerine yönelik mehtap turu gerçekleştirdi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin aktif yaşlanma programı “Hayatın İçindeyim” projesi kapsamında gerçekleştirilen İzmit Körfezi’nde bu kentin yaş almış tecrübe önderlerinin katıldığı mehtap turu düzenlendi. Körfez turuna; İzmit, Gölcük, Gebze ve Başiskele Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğüne bağlı huzurevi ve yaşlı bakımevleri sakinleri, Başiskele Nice Huzurevinde misafir edilen vatandaşlar, Kocaeli’de bulunan yaşlılara yönelik dernek üyeleri katılarak unutulmaz bir akşam yaşadı. Büyükşehir böylece kentin yaşayan hafızası konumundaki yaş almış bireylere verdiği değeri bir kez daha gösterdi. 

SOSYAL HAYATA KATILIM

Darıca Yaşlılar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinden mehtap turuna katılım sağlayan Aytül Kamburoğlu, “Bu organizasyonu düzenleyen Büyükşehir Belediyesine çok teşekkür ediyoruz. Bizimle çok güzel ilgilendiler. Huzurevleri, emekliler vardı. Bu tür aktiviteler insanların sosyal hayata katılmalarını kolaylaştırıyor. Bütün yaz sıcaktan dolayı gündüzleri dışarı çıkamayan büyüklerimizi dışarı çıkarttınız. Onları eğlendirdiniz. Akşam olduğu için deniz havasında rahat eğlendiler. Katılan büyüklerimiz adına emeği geçen herkese teşekkür ederiz’’ ifadesini kullandı.   

AKTİF YAŞLANMA PROGRAMI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin “Aktif Yaşlanma Programı” olan “Hayatın İçindeyim” projesi kapsamında bireylerin ilgi alanlarına göre sosyal aktivite ve hobi kulüpleri aracılığıyla sağlıklı, sosyal, keyifli yaş almaya dayalı faaliyetler gerçekleştiriliyor. Projede 65 yaş ve üstü bireylerin rağbet gösterdiği Akademi Kulübü, Yeşil Sevenler Kulübü, Sağlıklı Yaşam Kulübü, Sanat Kulübü, Kültür Kulübü, Torun Kulübü ve Beş Çayı Kulübü gibi kulüpler yer almakta. “Hayatın İçindeyim” projesi kapsamındaki faaliyetlere katılım ücretsiz olup detaylı bilgi için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çağrı Merkezi’nin 153 numaralı hattı aranabiliyor. Hayatın İçindeyim Projesinde yer alan faaliyetlere katılım sağlayabilmek için https://ebelediye.kocaeli.bel.tr/SosyalHizmetler/HayatinIcinden adresinden de başvuru yapılabiliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya Doktorları, uluslararası insani yardım örgütü olan Action Against Hunger (Açlığa Karşı Eylem) ve Handicap International örgütü ile 19 Ağustos Uluslararası İnsani Yardım Günü sebebiyle  ortak bir rapor yayımladı. Rapora göre 2022 yılının son 10 yılın en şiddetli yılı olduğu kaydedildi.

2023 yılında 339 milyon insanın insani yardıma ihtiyaç duyacağı tahmin edilmekte. Çatışmalardan etkilenen nüfuslara ihtiyaç duydukları hayati yardımı sağlarken, insani yardım ve sağlık çalışanları hedef alınmaya, kaçırılmaya, kriminalize edilmeye, yaralanmaya ve hatta bazen öldürülmeye devam ediyor. İnsani yardım alanında çalışanları ve bu etkinlikler sırasında hayatlarını kaybedenleri anmaya adanan bir gün olan 19 Ağustos Uluslararası İnsani Yardım Günü kapsamında Dünya Doktorları, Action Against Hunger (Açlığa Karşı Eylem) ve ve Handicap International örgütü ortak bir rapor yayınladı. Dünya Doktorları, uluslararası bağışçıları, kuruluşlara tahsis edilen fonlarda insani yardım ve sağlık çalışanlarının güvenliğinin daha fazla dikkate alınması gerektiğine yönelik çağrıda bulundu.
 

Sağlık çalışanları için 2022, en şiddetli yıl oldu

Dünya Doktorları, İnsani Yardım Çalışanları Güvenlik Veritabanı’ndan elde ettiği verilere göre (Aid Worker Security Database) sağlık çalışanları için tüm dünyada 2022’nin, son 10 yılın en şiddetli yılı olduğunu açıkladı. Dünyada sağlık tesislerine ve personeline yönelik 1.989 şiddet olayının meydana geldiğini ve sağlık çalışanları arasında 232 ölüm meydana geldiği bildirildi. Dünya Doktorları, Türkiye’de ise 2022 yılında 422 sağlık çalışanının şiddete uğradığını kaydederek; Güney Sudan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Myanmar ve Ukrayna da dahil olmak üzere yaklaşık yirmi ülkenin, yardım ve sağlık çalışanları için özellikle tehlikeli hale geldiğini açıkladı.

İnsani Yardım Çalışanları, şiddet riskine en çok maruz kalan grubu oluşturuyor

Saldırıların hedefi olan insani yardım ve sağlık çalışanlarının %90’ının yerel aktörlerden oluştuğunu açıklayan Dünya Doktorları; yerelde faaliyet gösteren insani yardım ve sağlık çalışanlarının, ihtiyaçların en fazla olduğu bölgelerde en ön saflarda yer aldığını söyleyerek uluslararası aktörlerin erişemediği alanlarda insani yardım ve sağlık hizmeti sağlamak için mücadele ettiğini bildirdi. Dünya Doktorları, şiddet riskine en çok maruz kalan grubu oluşturan İnsani Yardım çalışanları adına; bağışçılar ve uluslararası ortakları, şiddeti engelleme konusunda onları desteklemeye ve kendi güvenliklerini sağlayabilecek uygun kaynakları paylaşmaya davet etti. 

Şiddet riskini azaltmak için sağlanan finansman hala yetersiz

İnsani yardım kuruluşlarının personel güvenliğini sağlamak amacıyla stratejiler oluşturulması gerektiğini belirten Dünya Doktorları, kurumların personellerini gerekli güvenlik ekipmanlarıyla donatmasını personelini eğitmesi ve güvenlik yönetimine adanmış insanlara sahip olması gerektiğini açıkladı. Bununla birlikte, yüksek riskli alanlardan tahliyeleri sağlamak ve saldırıya uğrayan personele ve ailelerine psikolojik, mali ya da hukuki destek sağlayabilmesi gerektiğini bildirdi. Tüm bu operasyonlarda kuruluşların maliyetlerini finanse etmekte zorlandığını bildiren Dünya Doktorları, yaptığı açıklamada kurumların bazen personeli için en üst düzeyde güvenlik koruması sağlamakla projeleri uygulamak için gereken diğer maliyetleri finanse etmek arasında seçim yapmak zorunda kaldığını aktardı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bel fıtığı, omurga kemiği eğikliği sebebiyle geçirdiği ameliyat sonrasında iki bastonla yürümek zorunda kalan 55 yaşındaki Güllü Gölçek, Bağcılar Belediyesi Vefahane’de çözüme kavuştu. Vefahane’ye gelmeden önce depresif ve kendine güveni olmadığını söyleyen Gölçek, burada aldığı iki haftalık spor eğitiminin ardından bastonların birinden kurtuldu.

Bağcılar’da yaşayan Güllü Gölçek (55) bel fıtığı, omurga kemiği eğikliği sebebiyle 1 hafta içinde iki ameliyat geçirdi. Ameliyatlar sonrasında durumunda iyileşme olmayan Gölçek, 4 ay yatalak kaldı. İhtiyaçlarını tek başına karşılayamayan Gölçek hem fiziksel hem de psikolojik olarak bu durumdan olumsuz etkilendi. Fizik tedavi merkezinde 4 ay boyunca fizik tedavi gören Gölçek, bastonlarla ayağa kalkmaya başladı. Bastonları olmadan adım atamayan Gölçek, bir arkadaşının tavsiyesiyle Bağcılar Belediyesi Vefahane’ye geldi.

“Özgürce yürümeyi hedefliyorum”

Değneksiz yürüyemeyen Gölçek’e merkezde özel bir program hazırlandı. Spor eğitmeni Gül Yorulmaz tarafından koşu bandı ve bisiklet gibi spor aletlerinin hızı gün gün artırıldı. Yapılan çalışmalar olumlu sonuç verdi ve Gölçek, iki bastonunla geldiği merkezde şu an tek değnekle ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.

Vefahane’de iki hafta içinde düzelmeye başladığını söyleyen Gölçek, “İnşallah bastonsuz özgürce önceki hayatımdaki gibi yürümeyi hedefliyorum. Yapayalnız kaldığın zaman insanın modu düşüyor, acaba ben ne olacağım, nasıl yürüyeceğim yani gerçekten bunları çok düşünüyordum. Buraya geldikten sonra ben onları unuttum. Burada insanlarla konuşuyorum, sosyalleştim. Sporumu yapıyorum ve güzel zaman geçiriyorum. Benim durumumda olanlara burayı tavsiye ediyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

OPET Mobil Uygulaması üzerinden erişilebilen masallarla yolculuklar artık çok daha neşeli! OPET, çocuklara yolculuklarını daha keyifli hale getirmek için özel hazırladığı “Masal İstasyonu” projesiyle akaryakıt dağıtım sektöründe yine bir ilke imza atıyor. 3-12 yaş arası çocuklar için hazırlanan bu özel platformda eğitici ve eğlendirici 159 farklı masal, zengin kategorilerle minik yolcuların beğenisine sunuluyor.

Akaryakıt dağıtım sektörünün en sevilen ve en güçlü markası OPET, sektörde bir ilki gerçekleştirerek “Masal İstasyonu” projesini hayata geçirdi. Müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutan OPET, bu proje ile araçla yapılan yolculukların hem çocuklar hem de anne-babalar için daha konforlu hale gelmesini hedefliyor. Çocuklara özel geliştirilen “Masal İstasyonu”ndaki eğitici ve eğlendirici masallar sayesinde minik yolcular daha keyifli zaman geçirebilecekler.

MASALLAR OPET MOBİL UYGULAMASI’NDA ÜCRETSİZ

3-12 yaş arası çocuklara yönelik hazırlanan ve toplam 159 masalın dinlenebildiği ‘Masal İstasyonu’nda aile, arkadaşlık, doğa, duygusal, eğitici, eğlenceli, hayvanlar, maceracı, merak uyandıran, müzik, tarih ve uzay kategorilerinde masallarla çocuklara zengin içerikler sunuluyor.

BİR TIKLA MASAL İSTASYONUNA ERİŞİLİYOR

Masalları dinlemek için kullanıcıların OPET Mobil Uygulaması’na giriş yaparak “Masal İstasyonu” seçeneğini tıklamaları yeterli oluyor. Masal İstasyonu, OPET’in çocuklara yönelik başlattığı projelerin ilk fazını oluşturuyor. İlerleyen süreçte farklı uygulamalarla da çeşitlenmeye ve gelişmeye devam edecek olan bu proje ile OPET, çocukların yolculuklarda sıkılmaması için benzersiz bir hizmet sunmuş oluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’in, İzmit Körfezi’ne yeniden hayat verecek Dip Çamuru Temizleme Projesi’ni yerinde gören muhtarlar, projeyi çok beğendi

Kocaeli genelinde görev yapan muhtarlar, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ‘’Yerinde Tanıtım Programı’’ kapsamında Türkiye’nin en büyük çevre projelerinden birisi olan İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği Projesini yerinde inceliyor. Bu kapsamda Gebze, Çayırova, Dilovası ve Darıca ilçelerinin mahalle muhtarları projenin uygulandığı şantiye alanını gezerek, yapılan çalışmaları yerinde gördü. Muhtarlar, Körfez’e yeniden hayat verecek proje hakkında Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekibinden bilgi aldı.

DİPTEN DİRİLİŞ MUHTAR ZİYARETLERİ

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, toplumun geniş kesimlerinin Kocaeli’de yapılan projeler ve yaşanan gelişmelerden haberdar olması, yapılan işleri yerinde görmesi amacıyla ‘’Yerli Yerinde Sürdürülebilir Çevre Hizmet Ve Yatırımları Yerinde Tanıtım Programı’’ başlattı. Program kapsamında Kocaeli’deki STK, dernek, kurum ve kuruluşlardan oluşan gruplara yönelik proje bilgilendirme gezileri düzenleniyor. Bu bağlamda Kocaeli’deki muhtarların İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği Projesini yerinde görmesi amacıyla ‘’Dipten Diriliş Muhtar Ziyaretleri’’ programları düzenleniyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ile Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı’nın da katkı sağladığı programa ilk olarak İzmit, Derince, Körfez ve Başiskele ilçelerinin mahalle muhtarları katılmıştı. Son olarak Gebze, Çayırova, Dilovası ve Darıca muhtarları da Türkiye’nin en büyük çevre projesini görme imkanı buldu. Program öncesinde Muhtarhane’de yapılan toplantıda Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri hazır bulundu.

BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜR ETTİLER

İzmit Körfezi ve Marmara Denizinde dipten dirilişi başlatan Dip Çamuru Temizliği Projesi hakkında Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri katılan muhtarlar için bir sunum yaptı. Proje kapsamında Körfezi devasa bir akvaryum haline getirmek için uzun soluklu bir çalışma başlatıldığını anlatan ekipler, yapılan çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgi aktardı. Bilgilendirmenin ardından muhtarların projeyle ilgili soruları yanıtlandı. Tanıtım programının sonunda muhtarlar proje hakkında beğenilerini dile getirerek Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak tramvay hattı için araç alımı, Çiğli Tramvayı ve Buca Metrosu’nun yurt dışı finansman imkanlarına kavuşturulmasıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın onayının ardından kredi ile ilgili her türlü işlem için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yetki verildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı son Meclis toplantısı yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirilen meclis oturumunda, gündem maddeleri görüşüldü. İzmir’in önemli ulaşım projelerinden biri olan ve yapımının yüzde 96’sı tamamlanan Narlıdere Metrosu, Buca Metrosu, Çiğli Tramvayı ve Konak Tramvay Hattı araç alımı projeleri kapsamında Hazine’den bir yılı aşkın süredir beklenen dış finansman onayına yönelik madde de gündeme geldi.

Başkan Soyer’e yetki verildi

Kredi ile ilgili her türlü işlemi yapmak için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yetki verilmesine yönelik Başkanlık makamınca gündeme eklenen önerge, komisyonlarda görüşüldükten sonra Meclis toplantısında kabul edildi.

Orta ve ağır hasarlı yapılar için emsal artışı

İzmir Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında önemli bir karar daha alındı. İzmir depreminin ardından orta ve ağır hasarlı duruma gelen yapıların can ve mal güvenliği açısından hızlıca dönüştürülmesi için yüzde 20 emsal artışı verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlıklı olabilmenin ön koşullarından birinin yeterli ve dengeli beslenmek olduğunu belirten uzmanlar bazı metabolik, psikolojik ya da sosyolojik faktörlerin çeşitli beslenme sorunlarına yol açtığını söylüyor. Bunlar arasında en sık olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen duygusal yeme sorunuyla karşılaşıldığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke, hüzün gibi duygu yoğunluklarının duygusal yemeyi tetiklediğini söylüyor. Olumsuz duygular yaşanırken sorunun çözümünün buzdolabı olmadığının altını çizen Taşkın, duyguları ele almanın daha sağlıklı yollarının bulunabileceğine vurgu yapıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, duygusal yeme davranışının altındaki sebeplere dair açıklamalarda bulundu.

Duygusal yeme, olumsuz duygularla bağlantılı

Sağlıklı olabilmenin ön koşullarından birinin yeterli ve dengeli beslenmek olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Bu kontrolü, bazı metabolik, psikolojik ya da sosyolojik faktörler nedeniyle kaybettiğimizde, çeşitli beslenme sorunları yaşamaya başlıyoruz. Bunlar arasında en sık karşımıza çıkansa duygusal yeme.” dedi. 

Duygusal yemenin aslında olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen aşırı yeme eğilimini ifade eden bir davranış bozukluğu olduğuna vurgu yapan Taşkın, “Ruh halinde gelişen olumsuzlukları kontrol etme dürtüsüyle ortaya çıkan bu yeme davranışında normalden çok daha fazla yemek yemek, gerekenden daha yağlı, daha tuzlu veya daha şekerli yemek davranışlar gözlemlenir.” şeklinde konuştu.

Düşük benlik saygısı ve yetersizlik duygusu duygusal yemeyi tetikliyor

Bilim insanlarının, farklı duygu durumlarının yemek yeme sürecinde bireylerin yeme davranışını nasıl etkilediğini araştırdıklarını aktaran Taşkın, bunun sonucunda da duygusal yemenin, özellikle ‘olumsuz emosyonlar’ denilen yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke, hüzün gibi duygu yoğunlukları yaşandığında tetiklendiğinin görüldüğünü aktardı.

Duygusal yemenin düşük benlik saygısı ve yetersizlik duygularıyla da ilişkili olduğunun saptandığını dile getiren Taşkın, “Kişilerin hayatlarında yaşadıkları olumsuzluklar yeme alışkanlıklarını ciddi anlamda etkiliyor. Ayrılıklar, aldatılmalar, kayıplar, işsizlik gibi yaşanan olumsuzluklar kişide ciddi anlamda bir boşluk yaratıyor. Yalnızlık duygusuyla baş edememe başlıyor. Aidiyet duygusunu yitiriyorlar ve işte tam bu noktada boşluğu bir şeyler yiyip içmekle doldurmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.

Yemek bittiğinde olumsuz duygular yok olmaz

“Üzgün, öfkeli, yalnız, bitkin ya da sıkılmış olduğumuzda sorunun çözümünü bulacağımız adres buzdolabı değil.” diyen Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bilinmesi gereken en önemli noktanın duygusal açlığın yiyeceklerle doyurulamayacağı olduğunu söyledi. 

İnsanın yediği anda kendini iyi hissedebileceğini ama yemek bittiğinde duyguların gitmeyeceğini vurgulayan Taşkın sözlerini şöyle tamamladı:

“Üstelik o kötü duyguların üstüne bir de fazladan alınan kalori eklenir. Duygularınızı ele almanın daha sağlıklı yollarını bulabilir, bilinçsizce yemek yerine bilinçli yemeyi öğrenebilir, kilonuzu kontrol altına alıp duygusal gıda tüketimine son verebilirsiniz. Eğer siz de duygusal yeme noktasında kendinizi durduramıyorsanız, mutlaka psikolojik destek almalısınız.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Genç Kulüp Başkanı Doç. Dr. Nida Öztop Uz vücuda takılan piercinglerde maliyet ucuzluğu ve kolay temin edinebilmesi nedeniyle en çok nikel kaplamalı olanların tercih edildiğini, bu kaplama türünün de kaşıntılı cilt döküntüsü olan kontakt dermatite neden olabileceğini söyledi. Yapılan araştırmalarda Avrupa’da kadınlarda görülen kontakt alerji nedenlerinin başında nikel alerjisi geldiğini belirten Uz, “Bu çalışmalar, nikel alerjisinin özellikle genç kadınlarda giderek arttığını göstermiştir” dedi.

Günümüzde piercing uygulaması; kulak başta olmak üzere göbek deliği, dil, dudak veya kaş kenarı gibi yerlerde sıklıkla tercih edilen bir işlem olsa da çoğunlukla nikelden yapılmış olması nedeniyle, uzmanların “takı egzaması” olarak adlandırdığı alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Vücuda takılan piercing ya da küpe gibi takıların; altın, gümüş, pırlanta gibi değerli maddelerden imal edildiğinde maliyeti artması nedeniyle, maliyet ucuzluğu ve kolay temin edinebilen nikel kaplamalı olanlar kullanıcılar tarafından sıklıkla tercih ediliyor.

Nikele yönelik alerjiler kadınlarda daha sık görülmeye başlandı

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Genç Kulüp Başkanı Doç. Dr. Nida Öztop Uz metal alaşımlarla görülen en sık cilt reaksiyonunun, bir maddeye doğrudan ya da dolaylı temas edilmesinden sonra görülen kaşıntılı cilt döküntüsü olan kontakt dermatit şeklinde geliştiğini söyledi. Literatürde altın, gümüş, nikel gibi her türlü metal alaşım ile reaksiyon gelişebildiği ifade eden Uz, “Avrupa’da kadınlarda görülen kontakt alerji nedenlerinin başında nikel alerjisi gelmektedir. Yapılan epidemiyolojik çalışmalarda nikel alerjisinin özellikle genç kadınlarda giderek arttığı gösterilmiştir” dedi. Ayrıca yine yapılan çalışmalarla kulak delme ile nikel aşırı duyarlılığı arasında ilişki bulunmuş ve kulak delme, nikel duyarlılığı için makul tetikleyici olarak kabul edilmiştir. 

Takı Egzeması nikelin temas ettiği yerlerde görülüyor   

Nikel duyarlılığının, özellikle nikelin temas ettiği bölgelerde ortaya çıkan kaşıntı ve kızarık döküntü ile kendisini belli ettiğini ifade eden Uz, küpe ya da piercing gibi takıların takıldığı bölgelerde gelişmesi durumunda gelişen alerjinin “Takı egzeması” olarak da adlandırıldığını söyledi. “Genelde nikelin temas ettiği yerlerde görülmekle birlikte zamanla temastan bağımsız olarak da vücudun boyun, saçlı deri ve yüz gibi çeşitli bölgelerinde görülebilir. Temasın tekrarlayan ve uzun süreli devam etmesi durumunda da ciltte kuru, kepekli ve çatlağın eşlik ettiği iz bırakan döküntüler oluşmaya başlar. Nikel sadece takılarda bulunmaz, günlük hayatımızda kullandığımız birçok şeyde vardır. Fermuar, dişe uygulanan ortodontik tedavilerde kullanılan diş telleri, kozmetik ürünler gibi birçok madde de nikel içermekte ve temas yerine göre semptomlara neden olabilmektedir” diye konuştu. 

Kulak deldirme ya da piercing takılmasını takiben gelişen kaşıntılı cilt döküntülerinin görülmesi durumunda nikeli de içeren metal alaşımlar ile deri yama testi yapılarak metal duyarlılığı tanısı konulabileceğini belirten Uz, bu belirtilere sahip olan hastaların alerji ve immünoloji hekimleri tarafından tetkik ve tedavi amacıyla değerlendirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İnsan Kaynakları, Eğitim ve Sağlık Vakfı’nın (TİKAV) kurulduğu 1999 yılından bu yana eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla Doğu ile Güneydoğu Bölgelerinde öğrenim gören üniversite öğrencilerine yönelik uyguladığı Bireysel Gelişim Programı (BGP) yeni mezunlarını verdi.

Bugüne kadar 337 gence ulaşan Bireysel Gelişim Programı’nda öğrenciler diksiyon, protokol ve nezaket kuralları, öz bakım ve diş sağlığı, yaratıcı drama, duygusal zekâ gibi konularda eğitim görüyorlar. Böylelikle okul sonrasında kendilerini bekleyen iş yaşamına hazır hale geliyorlar.

Törende konuşan TİKAV Onursal Başkanı ve Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, 25 yıldır hiç durmaksızın bu programı devam ettirmenin gururunu taşıdıklarını belirterek “Giderek büyüyen bir aileyi temsil ediyor ve bundan çok gururlu ve onurluyuz” diye konuştu.

Akfen Holding’in kurucusu olduğu Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV) organizasyonuyla gerçekleştirilen ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde öğrenim gören üniversite öğrencilerine fırsat eşitliği sağlamayı amaçlayan Bireysel Gelişim Programı (BGP) yeni dönem mezunlarını verdi.

TİKAV’ın kuruluğu 1999 yılından bu yana uygulanan Bireysel Gelişim Programı kapsamında İstanbul Zeytinburnu Novotel’de gerçekleştirilen mezuniyet töreniyle Elazığ Fırat Üniversitesi’nde öğrenim gören 21 öğrenci mezuniyet sertifikalarını aldı.

Törene TİKAV Onursal Başkanı ve Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, TİKAV Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Turgut, TİKAV Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Akın Özalp ve Sultan Yılmaz’ın yanı sıra eğitmenler ve programa destek veren gönüllü mentörler katıldı.

Törende, Elazığ Fırat Üniversitesinden mezun olan bursiyerlere TİKAV Bireysel Gelişim Programı Başarı Belgesi, Uluslararası Gençlik Ödülü Altın Sertifikası ve The Sandwich Method İngilizce Sertifikaları takdim edildi.

“BÜYÜK BİR AİLE OLDUK,

ÇOK MUTLU VE GURURLUYUZ”

Törende konuşan TİKAV Onursal Başkanı ve Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “Böyle güzel insanların katıldığı, güzel mezunlarımızın ve gayet donanımlı gençlerimizin mezuniyet törenine beni de davet ettiğiniz için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

TİKAV’ın kurulmasının üzerinden 25 yıl geçtiğine değinen Akın, “Kadın, genç ve çocuklar için hayata geçirilen programlar için bütün emekçi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Vakfı gerçekten çok güzel noktalara getirdiler. 25 senedir hiç durmaksızın, hiç aralıksız bu programı devam ettirmenin gururunu taşıyoruz” dedi.

TİKAV’ın Bireysel Gelişim Programı’ndan mezun olan gençlerin büyük bir ailenin parçası olduğuna dikkat çeken Hamdi Akın, “Bu programdan mezun ettiğimiz gençlerden hala mesajlar alıyorum. 40’lı yaşlara gelenler var, evlendirdiklerimiz var, torunlar var. Dolayısıyla bu giderek büyüyen bir aileyi temsil ediyor artık ve bundan çok gururluyuz, çok onurluyuz” diye konuştu.

6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında bölgeye yönelik yardım faaliyetlerini farklı kollardan devam ettirmeye çalıştıklarına değinen Hamdi Akın, “Çok talihsiz bir dönem yaşadık. Deprem hepimizi derinden yaraladı. Unutamıyoruz ama önümüze bakmak zorundayız. Bu arada elimizden gelen her şeyi yapacağız tabii ki. Biz de TİKAV olarak karınca kararınca, deprem bölgesinden 3 bin öğrencimize mezuniyetlerine kadar yardım olmaya çalışıyoruz. İnşallah ülkemiz bir daha böyle karanlık günlerle karşılaşmaz” ifadelerini kullandı.

1999 YILINDAN BU YANA

UYGULANAN PROGRAM

Bireysel Gelişim Programı ilk olarak 1999 yılında Elazığ Fırat Üniversitesi öğrencilerinin katılımına açıldı. 2003 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde; 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitelerinde uygulanmaya başlandı.

2009 yılında, eğitim kaynaklarına ulaşmada fırsat eşitliği yaratma hedefini benimseyen TİKAV, bu amaç doğrultusunda Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde on yılını doldurmuş üniversitelere yöneldi ve Elazığ Fırat Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Şanlıurfa Harran Üniversitesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Erzurum Atatürk Üniversitelerinde projeyi uygulamaya başladı. Bireysel Gelişim Programı, 2010 yılından bu yana Fırat Üniversitesi öğrencilerine uygulanıyor.

ÜNİVERSİTE BİRİNCİ

SINIFTA BAŞLIYORLAR

TİKAV, 1999 yılından bu yana, toplumsal ve ekonomik nedenlerle eğitim, kültür ve kişisel gelişim olanaklarına ulaşmada zorluk çeken Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde öğrenim gören üniversite öğrencilerine fırsat eşitliği sağlayabilmek amacıyla Bireysel Gelişim Programı’nı (BGP) uyguluyor. Program, öğrencileri çeşitli yaşam becerileri ile donatarak, onları üniversite sonrası çalışma hayatına ve sosyal hayata hazırlamayı amaçlıyor.

Programı tamamlayan TİKAV Bursiyerleri arasında dünyanın çok uluslu şirketlerinde yöneticiler, Türkiye’nin ve dünyanın sayılı üniversitelerinde öğretim görevlileri ve kendi alanında başarılı girişimciler yer alıyor.

Üniversite birinci sınıftan başlayarak dördüncü sınıfın sonuna kadar bursiyer öğrenciler 30’un üzerinde kişisel gelişim eğitimleri, yabancı dil ve bilgisayar eğitimleri, kültür-sanat ve toplum hizmeti programları, ulusal ve uluslararası projeler, söyleşiler ve mesleki programlara katılarak bilgi ve becerilerini zenginleştiriyorlar.

Üniversitelilere sağlanan eğitimlerden bazıları diksiyon, protokol ve nezaket kuralları, öz bakım ve diş sağlığı, yaratıcı drama, duygusal zeka, iş hayatına hazırlık eğitimi olarak öne çıkıyor.

Eğitimdeki öğrencilere profesyonel hayatın kapılarını aralamak ve iş dünyasında sosyal sorumluluk bilincini yaymayı amaçlayan TİKAV Kariyer Atölyesi Menti-Mentor Programı da uygulanıyor. Programda Akfen Holding ve iştirak şirketlerinde çalışanlar, eğitim gören öğrencilere tecrübelerini bire bir aktarıp, eğitim dönemleri boyunca mentorlüklerini üstleniyorlar.

Her iki yılda bir Elazığ Fırat Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerin kabul edildiği Bireysel Gelişim Programı’na şimdiye kadar 337 bursiyer katıldı. Bunların 211’i programı tamamlarken, 12 bursiyerin eğitim faaliyetleri devam ediyor.

RAKAMLARLA BİREYSEL

GELİŞİM PROGRAMI

Öğrencilerin BGP süresince katıldıkları program sayısı: 40

BGP’ye katılan öğrenci sayısı: 337

Mülakata katılan öğrenci sayısı: 150

Kabul edilen öğrenci sayısı: 25

Yıllık başvuru sayısı: 750

BGP süresi (yıl): 3,5

Toplam program saati: 995

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Konservatuvarının yetenek sınavı başvuruları 21-29 Ağustos tarihleri arasında ebelediye.kocaeli.bel.tr adresi üzerinden online yapılacak

Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı her yıl olduğu gibi bu yıl da yetenek sınavıyla öğrenci alacak. Konservatuvar yetenek sınavları için başvuru süresi 21 Ağustos Pazartesi günü başlayacak. Başvuru süresi 29 Ağustos Salı günü sona erecek. Başvurular, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ebelediye.kocaeli.bel.tr adresi üzerinden online olarak gerçekleştirilecek.

YETENEK SINAVLARI 2-3 EYLÜL’DE

Başvuru süresinin tamamlanmasıyla yetenek sınavları için geri sayım başlayacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yetenek sınavları bu yıl 2-3 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

7 BÖLÜM 29 SANAT BRANŞI

Büyükşehir Konservatuvarında 7 bölüm ve 29 Sanat Branşında sanat eğitimi veriliyor. 2-3 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek sınavlar da bu kapsamda yapılacak. Sınavlar; Batı Müziği, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Din Musiki, Güzel Sanatlar, Geleneksel Sanatlar ve Bale Bölümlerinin ilgili sanat dallarında yapılacak. Yetenek sınavında başarılı olan öğrenciler, kazandıkları bölüm kapsamında 2 ila 4 yıl arasında sanat eğitimi alacak. Sınavlara ilgili bölüm ve branş çerçevesinde 5 ile 50 yaş arasındaki vatandaşlar katılabilecek.

SINAV YERLERİ

Yetenek sınavları Büyükşehir Belediye Konservatuvarının dört ayrı merkezinde ve eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek. Güzel Sanatlar branşlarının sınavları Anıt Park içindeki Sanat Atölyesi’nde, bale bölümünün sınavları SDKM’de, geleneksel sanatların sınavları Seka Kültür Alanı içindeki Geleneksel Türk Süsleme Sanatları Eğitim Merkezi’nde, müzik branşının sınavları ise Leyla Atakan Kültür Merkezi içindeki Kültür Sanat ve Konservatuvar Şube Müdürlüğü’nde yapılacak.

KONSERVATUVAR BÖLÜM VE BRANŞLARI

Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarında eğitim verilen bölüm, branş ve yaş aralıkları şöyle:

BÖLÜM   / SANAT DALI

Eğitim Süresi

Yaş Aralığı

1

BATI MÜZİĞİ  

1

Ses Eğitimi

3 yıl

16-30

2

Piyano

3 yıl

7-8

3

Elektro Gitar

3 yıl

9-17

4

Klasik Gitar

3 yıl

10-17

5

Keman

3 yıl

8-16

6

Klarnet

3 yıl

9-25

7

Çello

3 yıl

10-30

8

Flüt

3 yıl

9-25

2

TÜRK SANAT MÜZİĞİ 

9

Ses Eğitimi

3 yıl

16-30

10

Keman

3 yıl

15-50

11

Ud

3 yıl

15-50

12

Ney

3 yıl

15-50

13

Kanun

3 yıl

15-50

14

Klasik Kemençe

3 yıl

15-50

15

Klarnet  (sol)

   3yıl

15-50

3

TÜRK HALK MÜZİĞİ 

16

Ses Eğitimi

3 yıl

16-30

17

Bağlama

3 yıl

9-30

4

18

TÜRK DİN MUSİKİSİ 

4 yıl

17-35

5

GÜZEL SANATLAR

19

Çocuk Resim

2 yıl

          9-16

20

Yetişkin Resim

3 yıl

17-55

21

Seramik

3 yıl

17-50

22

Çini

3 yıl

17-50

6

GELENEKSEL SANATLAR

23

Hat

4 yıl

17-55

24

Tezhip

3 yıl

17-55

25

Minyatür

3 yıl

17-55

26

Katı

3 yıl

17-55

27

Ebru

3 yıl

17- 55

28

Ebru  (çocuk)

2 yıl

12-16

7

29

BALE

4 yıl

5-7

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yelken sezonunun merakla beklenen yarışlarından, 11. TAYK – Eker Olympos Regatta başladı. Moda-Tirilye-Moda etaplarında düzenlenen yarış, Moda Deniz Kulübü açıklarında 26 teknenin katılımıyla start aldı.

Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü (TAYK) tarafından Eker Süt Ürünleri ana sponsorluğunda, Bursa Yelken Kulübü ve Moda Deniz Kulübü iş birliğinde düzenlenen 11. TAYK – Eker Olympos Regatta, 18 Ağustos akşamı Moda Deniz Kulübü açıklarında start aldı. 

Türkiye’de yelken sporu alanında merakla beklenen bir organizasyon haline gelen 11. TAYK – Eker Olympos Regatta ile 18 Ağustos’tan 20 Ağustos’a kadar üç gün sürecek bir yelken heyecanı yaşanacak. İstanbul’dan Bursa’ya uzanan yarışta, Marmara Denizi’nin değişen hava, rüzgâr ve dalga koşullarıyla mücadele eden yat yarışçıları kupanın sahibi olmaya çalışacak. 

Moda Deniz Kulübü önünden 18 Ağustos Cuma akşamı saat 18.30’da verilen startın ardından, tekneler gece boyunca Marmara Denizi geçerek Tirilye’de finiş yapacak. TAYK-Eker Olympos Regatta, 19 Ağustos Cumartesi günü coğrafi güzellikleriyle Bursa’nın incisi olarak nitelendirilen Tirilye’deki Koy Yarışları ile devam edecek. 20 Ağustos Pazar günü Tirilye’den start verilecek yarış, Moda’da son bulacak.   

Markalar, kurumlar yarışıyor

Türkiye’nin en iyi yat yarışçılarının kıyasıya rekabet ettiği 11. TAYK-Eker Olympos Regatta, geçmiş yıllarda olduğu gibi katılımcı takımlardaki çeşitlilik ile dikkat çekiyor. TAYK – Eker Olympos Regatta’da; kurumsal yelken takımlarından, yelken profesyonellerine ve spor kulüplerine kadar geniş bir yelpazede katılım gerçekleşiyor. 

Takım ruhunu, birlik ve beraberliği pekiştirmesiyle saygın markaların da ilgi gösterdiği yelken sporu, iş dünyasında yaygınlaşmaya devam ediyor. TAYK-Eker Olympos Regatta’da, farklı sektörlerden markaların kurumsal takımları mücadele ediyor.

Yarış Takvimi ve Programı: 

Tarih                                                      Lokasyon                                              Aktivite                                                Saat 

18 Ağustos, Cuma                               Moda Deniz Kulübü                            Start                                                      19:00 

19 Ağustos, Cumartesi                       Tirilye                                                    Finish                                                     22.00-06.00

19 Ağustos, Cumartesi                       Mudanya Marina                                Start                                                      14.00

19 Ağustos, Cumartesi                       Mudanya Marina                                Finish                                                    16.00 

19 Ağustos, Cumartesi                       Tirilye                                                    Ödül Töreni                                         17:30 

20 Ağustos, Pazar                               Tirilye                                                    Start                                                      11.00 

20 Ağustos, Pazar                               Moda Deniz Kulübü                            Finish                                                     

23 Ağustos, Çarşamba                        Moda Deniz Kulübü                            Ödül Töreni                                         20.00

TAYK – Eker Olympos Regatta 2023 takım listesi

IRC 0:

• Orient Express 6
• ENKA Cheese IV
• Borusan Racing Çılgın Sigma 2

• Mesa Holding Shak Shuka 3 

• Eker Süzme

IRC 1:

• Team Acadia Pinokyo 1
• Fenerbahçe Doğuş Yelken Yat Takımı Fenerbahçe 1
• AKPA Chemicals 2
• MSİ Sailing Team AG Anything Goes
• AKKİM Hedef Yelken 40
• Columbia Alize 1070
• Logo
• Borusan Racing Evolution

IRC 2:

• Latro Sailing AG Matrix
• Tüpraş Fenerbahçe 5
• Burganbank Extrem
• ETİ Alize M
• Coca Cola İçecek – Das Carina
• Yapı Kredi Nox
• Eker Efsane Sailing Team – Das Dojo

IRC 3:

• Organik Kimya Electron
• Yapı Kredi Fenerbahçe 3
• ESC Sailing – Lithosan Yelken Takımı Alchera
• NTS Danışmanlık Falcon
• Gemicioğlu Yelken Takımı Bled2
• Turkcell Alize

TAYK – Eker Olympos Regatta’da şampiyon olan takım, ünlü tasarımcı Mehmet Erdoğdu tarafından tasarlanan kupayı kazanacak.

TAYK – Eker Olympos Regatta Kupasının Hikâyesi: 

“Her ödülün bir hikâyesi vardır”

Ödüller aslında birer sembolik kavramdır. Ödülün kendi görselliğinden ziyade ifade ettiği anlam ona değer kazandırır. Ünlü tasarımcı Mehmet Erdoğdu, TAYK-Eker Olympos Regatta Kupası’nı tasarlarken denizden, rüzgârdan ve insanların bu doğal güzelliklerle olan ilişkisinden esinlendi. 

Mehmet Erdoğdu’nun tasarım felsefesine göre yelken; insanın doğaya karşı meydan okumasıdır. Denizin dalgalarına, rüzgâra, beklenmedik hava şartlarına zihni ve kas gücüyle dur der yelkenciler. Tüm bu mücadele yaşanırken, her iki tarafa da hayat veren toprak ananın ev sahipliği söz konusudur. Bu yüzden ödülün alt kaidesi için toprak anayı temsil eden ahşap bir helezonik formun üzerinde denizi ve dalgaları sembolize eden lapis taşı kullanıldı. İnsani hareketleri hikayelendiren parlak tonlu yelken formları ise en üstte yer alıyor. Böylece zıt renkleri birlikte yansıtan, oldukça dikkat çekici, bulunduğu vitrinlere değer katacak “TAYK-Eker Olympos Regatta Kupası” ortaya çıktı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı