Gün: 25 Ağustos 2023

Arı Sokmasında Adrenalin Otoenjektörü Hayat Kurtarıyor. Ünlü iş insanı Aydın Berkman’ın arı sokması sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle gözler tekrar arı alerjilerine çevrildi.

Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon riskinin, erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla olduğunu ifade eden Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) yaptığı basın açıklamasında, “Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon öyküsü bulunan hastalar mutlaka alerji testlerinin yapılması için deneyimli bir alerji merkezine başvurmalı, adrenalin kalemi (otoenjektörü) almalı ve acil eylem planı yapmalıdır. Adrenalin kalemi okullar, seyahat araçları, turistik tesisler, spor salonları gibi ilk yardım çantası zarureti olan alanlarda mutlaka bulunmalıdır” dedi.

Giresun’daki Hasta Organ Bağışı ile 3 Kişiye Hayat Oldu

Arılar, doğal yaşamın devamı için çok önemli rolleri olan ve türlerinin yok olmaması için hepimizin çaba göstermesi gereken canlılar. Fakat kendilerini tehlikede hissettiklerinde kendilerini korumak için kullandıkları arı zehri tahriş edici bir özelliğe sahip ve yanma, batma, ağrı, kaşıntı, kızarıklık ve şişlik gibi yakınmalara neden olur. Bu normal bir reaksiyondur, çoğu kişi için her arı sokmasında süreç benzer şekilde tekrarlar ve endişe verici bir sağlık sorununa neden olmaz. Arı zehrinde ve protein yapısında bulunan bazı maddelere karşı nadiren de olsa alerji gelişir ve bazen çok şiddetli seyredip ölümcül olabilir. Arı alerjisine bağlı alerjik şok olarak adlandırılan bu durum genellikle ilk 30 dakika gibi kısa bir süre içinde gelişir, arının soktuğu yerin dışında deri ve mukozalar, solunum sistemi, dolaşım sistemi veya sindirim sistemini etkileyen belirtilerle ortaya çıkar. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği bu aşamada neler yapılabileceğine yönelik hayati bilgiler verdi.

Arı Sokmasında Adrenalin Otoenjektörü Hayat Kurtarıyor!

Arı alerjisine bağlı alerjik şok 

Ülkemizde yaşam boyu arı tarafından sokulma oranının %95, son 1 yıl içinde sokulma oranının ise %20 civarında olduğunu belirten AİD, yaptığı açıklamada; “Bir milyon nüfus başına bildirilen ölüm olgusu sayılarının, senede 0.03-0.48 arasında olduğu düşünülmektedir. Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon riski, erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazladırve yaşla beraber artmaktadır. Nefes darlığı, nefes almada veya vermede zorluk, öksürük, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi, ses kısıklığı, ses çıkaramama gibi olguların %50-60’ında görülür. Bu sırada kişide, boğazda sıkılma hissi, yutkunmada güçlük, tükürüğünü yutamama, nefes alamama, nefes alırken ötme sesi, ses kısıklığı, seste kabalaşma, konuşamama ve morarma gibi yakınma ve belirtiler gelişebilir. Bu belirtilerin erkenden tanınması ve hızla tedavisi elzemdir” uyarılarında bulundu.

Arı sokmasından sonra ne yapılmalı? 

Arı sokmasından sonra ilk yapılması gerekenleri anlatan AİD şu bilgileri verdi: “Arıların bulunduğu bölgeden ani hareketlerden kaçınarak, ancak hızlı ve güvenli bir şekilde uzaklaşmak ve eğer sokan arı bal arısıysa ve zehir kesesi halen deride kasılıp zehir vermeye devam ediyorsa, iğneyi derhal yerinden çıkartmaktır. Sokulan bölge temiz, sabunlu su ile yıkanarak kurulanmalıdır. Alanı rahatlatmak için soğuk kompres, alerji hapları, kortizonlu kremler, ağrı kesiciler kullanılabilir.”

Alerjik şok durumunda adrenalin otoenjektörü hayati önem taşıyor!

Arı alerjisine bağlı alerjik şok durumunda ilk uygulanması gerekenin adrenalidir. Ülkemizde hastanın ve yakınlarının kolayca kullanabileceği adrenalin kalemleri diğer adıyla adrenalin otoenjektörleri mevcuttur. Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon öyküsü bulunan hastalar mutlaka alerji testlerinin yapılması için deneyimli bir alerji merkezine başvurmalı, adrenalin otoenjektörü ve acil eylem planı almalıdır. Adrenalin otoenjektörü okullar, seyahat araçları, turistik tesisler, spor salonları gibi ilk yardım çantası zarureti olan alanlarda bulunmalıdır. Arı alerjisini ortadan kaldırmak için alerji aşıları ile immünoterapi yapılmaktadır. Alerji aşı teminindeki güçlüklerin kısa sürede çözümlenmesi ve hastalarımıza immünoterapi ile tekrar şifa sunmak biz alerji ve immünoloji uzmanlarının en büyük dileğidir.

Arı sokma riskini azaltacak tedbirler

• Yaşam yerlerine yakın arıcılık yapılmamalıdır.
• Yakında bir arı fark edildiğine, kollar yavaşça kaldırılarak baş-boyun bölgesi korunmaya çalışılmalıdır. Bu sırada ya ortamda hareketsiz bir şekilde sakince durmak veya bulunulan bölgeyi ani hareketlerden kaçınarak terk etmek gerekir. Ani hareketler, el ve kol hareketleri arıları kızdırabilir.
• Hareket halindeki araca arı girmesi durumunda sakin olunmalı, araç kenara çekilip tüm kapı ve pencereler açılarak arının dışarıya çıkması beklenmelidir. Araç kullanırken arının öldürülmeye çalışılması önemli bir kaza sebebidir.
• Arılar bulutlu, karanlık ve yağmurlu havalarda daha sinirli ve saldırgan olurlar. Bu tür durumlardaki açık hava etkinliklerinde daha dikkatli olmak gerekir.
• Sarı arı, tüylü arı gibi bazı arı türleri yuvalarını toprakta yapabilecekleri için özellikle yeşil alanlarda yalınayak dolaşmamak ya da kapalı ayakkabılar giymek akılcı olur.
• Kokulu kozmetikler, saç bakım ürünleri, parfüm kullanmak ve terli dolaşmak arıları çekebilir.
• Parlak renkli giysiler ve siyah renk arıları cezbeder. Arıcılıkla uğraşanlar bu nedenle beyaz renk giyerler. Parlak takı ve tokalar da arıları çekebilir.
• Açık arazide, bahçede çalışırken uzun kollu gömlekler, pantolon, uzun çorap, kapalı ayakkabılar ve kıyafetler giymek, eldiven kullanmak akılcıdır.
• Açık alanlarda yemek yemek, piknik yapmak, mangal yapmak, gazoz, meyve suyu gibi tatlandırılmış içecekleri tüketmek, yaban arılarını ortama çekecektir. Bu içeceklerin kutu ve şişelerinin içine arı girmiş olabileceği akılda tutulmalıdır.
• Açıkta gıda, çöp bırakmak yaban arılarını buralara çekecektir. Çöpleri açık olarak ortada bırakmamak, sokaktaki çöp kovalarının kapaklarını her zaman kapalı tutmak gerekir.
• Arı alerjisi olanlar, arı alerjileri olduğunu belirten kart, bilezik, kolye gibi bir belirteç taşımalı ve açık hava etkinliklerini tek başlarına yapmamalıdırlar.

(BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

Aselsan Elektronik Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yapılan açıklamada, “ASELSAN, TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile memleketler arası bir müşterisinin son kullanımına yönelik toplam bedeli 87 milyon 275 bin 523 ABD doları olan bir ihracat mukavelesi imzalamıştır. Kelam konusu mukavele aviyonik sistemleri kapsamakta olup, teslimatları 2027’ye kadar gerçekleştirilecektir.” sözlerine yer verildi.

Philadelphia Fed Lideri Patrick Harker faiz artışına gerek olmadığı görüşünün değişmediğini lakin enflasyonist baskılar azalmazsa fikrinin değişebileceğini söyledi.

Bloomberg’e verdiği mülakatta şu anda enflasyonda yüzde 2’lik amaca ulaşmak için gereğince kısıtlayıcı duruşta olduklarını belirten Harker “ancak enflasyonist baskılar azalmazsa daha fazla faiz artışı masaya gelebilir” değerlendirmesini yaptı.

Harker 2024 yılına kadar faiz indiriminin masada olmayacağını lisana getirdi.

Fed Lideri Jerome Powell Jackson Hole İktisat Siyaseti Sempozyumu’ndaki konuşmasında, enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiğini ve gerekirse faizleri artırmaya hazır olduklarını belirtmişti.

Bloomberg’in haberine nazaran Türkiye, Irak’tan ham petrol ihracatının kendi toprakları üzerinden nasıl tekrar başlatılacağı konusunda merkezi Irak hükümeti ile Bölgesel Kürt İdaresi (BKY) ortasında bir muahede sağlamaya çalışıyor.

Türkiye, tahkim mahkemesinin Bağdat’ın onayı olmadan petrol taşıması nedeniyle Irak’a yaklaşık 1,5 milyar dolar tazminat ödemesine karar vermesinin akabinde Mart ayında boru hatından akışı durdurmuştu.

Kaynakların bildirdiğine nazaran Ankara petrol uyuşmazlığını Irak’ın içişleri olarak görüyor hasebiyle kelam konusu cezanın ihracattan yarar sağlayan taraf olan Bölgesel Kürt İdaresi tarafından ödenmesi gerektiğini düşünüyor.

Buna nazaran Irak ve Bölgesel Kürt idaresinin ortasında uzun yıllardır devam eden Kuzey Irak petrol satış hakları ve petrol ihracatından elde edilen gelir paylaşımı konusunda birbiriyle çelişen talepleri üzerinde muahedeye varılması isteniyor.

Petrol ihracı uyuşmazlığı Irak’ın iç meselesi

Bloomberg kaynaklarına nazaran Türkiye, Paris merkezli Memleketler arası Ticaret Odası’nın karar verdiği 1,5 milyar dolarlık cezayı Irak’ın iç sorunu olarak görüyor ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nin mevzuyu Bağdat ile çözmesini istiyor.

Türkiye’nin petrol akışındaki kesintiden kaynaklanan gelir kaybının yıllık 1 milyar doların biraz üzerinde olduğu kestirim ediliyor. Bu sayının Irak’ın kayıplarıyla karşılaştırıldığında çok az kalması nedeniyle, Bağdat ve Erbil’in ortasındaki çıkmaza bir tahlil bulmaları için güçlü bir motivasyona sahip oldukları bedellendiriliyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, hafta başına Bağdat’ta Iraklı mevkidaşı ile yaptığı görüşmenin akabinde Perşembe günü Erbil’de üst idareyle güç, iktisat ve güvenlik ilgilerini kapsayan görüşmeler gerçekleştirmişti.

Türkiye Güç Bakanı Alparslan Bayraktar da Erbil’e giderek Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdul Ghani ile görüşmüştü.

Ankara güç santralleri ve altyapıların inşası konusunda yardım teklif ediyor

Ankara, Bölgesel Kürt İdaresi’nin (KBY) yanı sıra Bağdat’taki merkezi hükümete güç santralleri ve öbür altyapıların inşası konusunda yardım teklif ediyor. Uzmanlar ihracat uyuşmazlığının tek başına bir sorun olarak ele alınmasından çok kapsamlı bir mutabakatlar bütünüyle çözülmesinin daha kolay olacağını kıymetlendiriyor.

Kaynaklar, Bağdat’ın Türkiye’den petrol ihracatından elde edilen parayı BKY’ye ayrılan hisse olan yüzde 12,6’sını düşerek Irak’a aktarmasını istediğini lakin BKY’nin Türkiye’ye, başka ayrı Irak petrol ihracatlarından fon toplayamadığı gerekçesiyle, kendi toprakları üzerinden yapılan ihracattan elde edilen gelirin tamamını talep ettiğini vurguladı.

Taraflar ortasında yaşanan uyuşmazlık sonrası kapanan boru sınırı global piyasalardan günlük yaklaşık yarım milyon varil ham petrolün kesilmesine neden oldu. Bununla birlikte Irak’ın hali hazırda OPEC kotasına yakın düzeylerde petrol ihraç etmesi nedeniyle mutabakat sağlanması halinde kesilen arzın ne kadarının tekrar piyasaya sağlanacağı bilinmiyor.

İBB, Ukraynalı çocuklar için İstanbul’da kültür ve eğlence programı düzenledi. Program kapsamında bir hafta boyunca çeşitli etkinliklere katılan minik misafirler hem gezdi hem de şehrin eşsiz güzelliğinin tadını çıkardı.  

Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu, ülkelerinde devam eden zorlu koşullar sebebiyle Odessa’da yaşayan 6-16 yaş arasındaki 44 çocuğun 5 refakatçi eşliğinde İstanbul’a ziyaret ederek dinlenmesini talep etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne iletilen ve Ekrem İmamoğlu’na hitaben gelen yazılı talep üzerine, ilgili kurumlar gerekli süreçleri hızlıca başlatarak küçük misafirler için İstanbul dinlenme programı hazırladı. 

19 Ağustos’ta İstanbul’a gelen Ukraynalı misafirler, önce yapımı tamamlanan İBB Eyüpsultan Yükseköğrenim Öğrenci Yurdu’na yerleştirildi. Odessalı gençler, bir hafta boyunca moral ve motivasyon sağlamak için her gün çeşitli etkinliklere katıldı. Öğrencilerin tüm ihtiyaçları İBB tarafından karşılandı. 

HEM GEZDİLER HEM EĞLENDİLER

Genç misafirler, düzenlenen dinlenme programı kapsamında; İstanbul turu, İBB Doğa Kampı etkinliği, Ağaç A.Ş. teraryum etkinliği, Miniatürk Müzesi ziyareti ve Florya Akvaryum gezisi gerçekleştirdi; kahvaltı ve akşam yemeklerinde ağırlandı. Odesalı öğrenciler, Çikolata Atölyesi etkinliği ve Vialand Eğlence Merkezi gezisinde de eğlenceli anlar yaşadı. 

İBB’nin, kardeş şehri Odesa için düzenlediği tarihi/turistik ve dinlenme programı kapsamında motivasyon sağlayan genç misafirler, 1 hafta boyunca İstanbul’un tüm güzelliklerini tattı. 

“İLK KEZ RAHAT UYUDULAR” 

Öğrencilere eşlik eden Ukraynalı refakatçi ise, çocukların burada çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Bizim oralarda roket ve füze geldiğinde çok siren çalıyor. Çocuklar siren sesi duymadıkları için şaşkın… O sesi duymadan ilk kez rahat uyuduklarını söylüyorlar. Onun dışında İstanbul’u da çok beğendiler. Organizasyondan ve ortamdan çok memnunlar.” dedi.

İBB, geçtiğimiz sene yine zor koşullarda yaşam mücadelesi veren Ukraynalı gençleri İstanbul’da ağırlayarak, çeşitli etkinlikler düzenlemişti. İBB, gerçekleştirdiği iş birliklerini diğer kardeş şehirleri ile de sürdürmeyi hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan Kaymakamlar Kararnamesi ile Gaziantep’in Şehitkamil ilçesine atandığı öğrenilen  Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı’yı makamında ziyaret etti.

Kartepe Kaymakamlığı görevine 2022 Ağustos ayında başlayan Ömer Hilmi Yamlı, görev süresi boyunca Kartepe’ye değerli hizmetlerde bulunmuştu. Yayınlanan kararname sonrasında Başkan Kocaman görev yeri değişen Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı’ya teşekkür ve veda ziyaretinde bulundu. Başkan Kocaman, “Gaziantep’in Şehitkamil ilçesine atanan İlçe Kaymakamımız Ömer Hilmi Yamlı’ya Kartepe’mize kattığı değerlerin yanı sıra dostluğu için ayrıca teşekkür ediyor; yeni görev yerinde muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

YAMLI’DAN KARTEPE’YE HOŞ SADA

Görev süresi boyunca Kartepe için yapılan çalışmalardaki ortak ruh ve etkin iş birliği için Başkan Kocaman’a teşekkür eden, çalışmalarında başarılarının devamını dileyen Kaymakam Yamlı, “Güzel ülkemizin her yeri birbirinden kıymetli ve özeldir.  Kartepe de sıcakkanlı, içten insanlarıyla, doğal güzellikleriyle gönlümüzde özel bir yere sahip olmuştur. Asıl önemli olan, baki olan bu kubbede hoş bir sada bırakabilmek. Bu da yapılan hizmetlerle, bırakılan eserlerle mümkündür. Kartepe halkına ve birlikte çalıştığımız değerli mesai arkadaşlarıma sağlıklı, mutlu bir hayat diliyorum.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anoreksiya nervozanın yeme alışkanlıklarını ciddi şekilde kısıtlayan ve kilo kontrolüne aşırı önem verilen bir yeme bozukluğu olduğunu belirten uzmanlar, birçok fiziksel ve zihinsel sağlık sorununa neden olabileceği konusunda uyarıyor. Anoreksiyanın birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, ‘zayıflık eşittir güzellik’ algısının, anoreksiyanın yaygınlaşmasında etkili bir faktör olabileceğine dikkat çekiyor. Anoreksiya hastalarının bu algı doğrultusunda zayıf kalarak kendilerini güzel hissettiklerine vurgu yapan Taşkın, anoreksiya tedavisinde fiziksel ve zihinsel sağlığın iyileştirilmesinin amaçlandığını söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, anoreksiya hakkında bilgi verdi ve anoreksiyaya sahip kişilerin içinde bulunduğu psikolojik durumu değerlendirdi.

Anoreksiya birçok fiziksel ve zihinsel sağlık sorununa neden olabiliyor

Anoreksiya nervozanın yeme alışkanlıklarını ciddi şekilde kısıtlayan ve kilo kontrolüne aşırı önem verilen bir yeme bozukluğu olarak tanımlandığını belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Bu durum, bireylerin kilolarını normalin çok altına düşürmeye çalışmalarına, yemek yemekten kaçınmalarına veya çok az yemek yemelerine neden olabilir. Anoreksiya, vücut imgesi ile ilgili olumsuz algılarla da ilişkilendirilebilir ve kişinin kendini sürekli şişman hissetmesine yol açabilir.” dedi.

Anoreksiyanın farklı belirtilerinin görülebileceğini ifade eden Taşkın başlıca belirtileri şöyle sıraladı:

“Şiddetli kilo kaybı ve zayıflık, besin kısıtlamaları, vücut imgesi bozukluğu, aşırı egzersiz, yemekle ilgili davranışlar, vücut sıcaklığında düşme, sosyal izolasyon, kadınlarda adet döngüsünde düzensizlik veya adet kesilmesi ve yorgunluk görülebilir. Bunların yanında beslenme yetersizliğine bağlı kalp sorunları, kemik kaybı gibi sağlık sorunları, depresyon, anksiyete ve diğer mental sağlık sorunları ortaya çıkabilir.” 

Birçok faktör anoreksiya riskini artırabiliyor

Anoreksiya nervozanın kesin nedeninin bilinmediğini, birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığının düşünüldüğünü dile getiren Taşkın, “Anoreksiya riskini artırabilecek farklı alanlarda birçok faktör olabilir. Genetik faktörler, hormon düzeylerindeki olası bozukluklar gibi biyolojik faktörler, düşük özsaygı, mükemmeliyetçilik, düşük benlik değeri gibi psikolojik faktörler anoreksiya riskini artırabilir. Ayrıca anksiyete, depresyon ve obsesif düşünceler de etkili olabilir. Sosyal zorbalıklar yani toplumsal normlar, medya ve kültürel etkiler vücut imgesi ve kilo algısını etkileyebilir. Bu da anoreksiya riskini artırabilir. Bunlara ek olarak aile ortamı, travma ve stres, moda endüstrisi, reklamlar ve vücut idealleri gibi kültürel faktörlerin bir kombinasyonu, kişinin anoreksiya geliştirme riskini artırabilir.” açıklamasını yaptı. 

İnsanlar medyada gördükleri ‘mükemmel’ vücutları hedefleyebiliyor

Toplumda var olan ‘zayıflık eşittir güzellik’ algısının, anoreksiyanın yaygınlaşmasında etkili bir faktör olabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bu algının medya, reklamlar, modeller ve ünlülerin görselleri gibi birçok faktörün etkisiyle şekillendiğini belirtti.

Medya ve reklamlarda, zayıf vücut tipinin ideal güzellik standardı olarak sunulmasının, gençleri ve yetişkinleri zayıf olmanın arzu edilen bir özellik olduğuna inandırabileceğini de sözlerine ekleyen Taşkın, şöyle devam etti:

“Reklamlar ve dergi kapaklarındaki zayıf modeller, bu yanlış algının oluşmasına sebep olur. Sosyal medya da, zayıf vücut tipini öne çıkaran filtreler, fotoğraf düzenleme uygulamaları ve influencerların paylaşımlarıyla bu algının pekişmesine neden olabilir. İnsanlar, bu platformlarda gördükleri ‘mükemmel’ vücutları hedefleyebilirler. Moda dünyasında, genellikle daha zayıf mankenler  tercih edilir ve bu da zayıflığın moda ve güzellikle ilişkilendirilmesine yol açabilir. Farklı kültürlerdeki güzellik algıları da zayıflıkla ilgili olabilir. Toplumsal beklentiler ve normlar, bireyleri daha zayıf olmaya teşvik edebilir. İnsanlar, çevrelerindeki insanların beklentilerine uymak isteyebilirler. Eğer toplumda zayıf olmak övülen bir özellik olarak görülüyorsa, bu baskı kişileri zayıf kalmaya teşvik edebilir.”

‘Zayıflık eşittir güzellik’ algısı hastalara kendilerini güzel hissettirebilir

Anoreksiyaya sahip kişilerin vücut imgesi bozukluğu yaşayabileceklerine vurgu yapana Taşkın, “Bu durum, bireyin kendi vücudunu gerçekte olduğundan daha büyük veya şişman olarak algılaması anlamına gelir. Anoreksiya hastaları, genellikle kilolarının çok olduğunu düşünürler ve bu nedenle zayıf olmayı ve kilo kaybetmeyi hedeflerler.” dedi.

Anoreksiya hastalarının kendilerini ‘çok güzel’ bulmalarının altında yatan nedenlerin karmaşık olabileceğini ve bireyden bireye farklılık gösterebileceğini dile getiren Taşkın, “Anoreksiya nervoza bireyin görsel algısını etkileyebilir, yani zihin illüzyonuna neden olabilir. Aynaya baktığında veya vücudunu görüntülediğinde, gerçek görüntü ile algıladığı görüntü arasında farklılıklar olabilir. Bu, onları gerçekten olduğundan daha kilolu hissettirebilir. Anoreksiya, bir tür kontrol mekanizması olarak da işlev görebilir. Kişi, yemek yememe veya kilo kaybetme üzerinde kontrol sahibi olmanın verdiği bir duyguyla kendini iyi hissedebilir. Anoreksiya hastaları genellikle mükemmeliyetçi eğilimler gösterebilirler. Bu da onları sürekli daha iyi olmaya, ideal vücut standartlarına ulaşmaya motive edebilir. Toplumda ‘zayıflık eşittir güzellik’ algısı yaygınsa, anoreksiya hastaları bu algıya uygun görünmek isteyebilirler. Dolayısıyla zayıf olduklarını düşünmek, onları ‘güzel’ hissettirebilir.” açıklamasını yaptı.

Anoreksiya riskini azaltmak mümkün

“Anoreksiya nervozanın tamamen önlenmesi mümkün olmasa da, riskleri azaltmak ve bilinçli bir şekilde yaklaşmak mümkündür.” diyen Taşkın, anoreksiya riskini azaltmaya yardımcı olabilecek bazı adımları şöyle sıraladı:

“Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmek ve sağlıklı bir vücut imajına sahip olmak önemli. Zayıflık veya kilo kaybı sadece güzellik veya değerle ilgili değil. Medya ve reklamların yarattığı güzellik standartlarına karşı eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşılmalı. Gerçek yaşamda insanların farklı vücut tiplerine sahip olduğunu unutmamak gerekir. Denge ve çeşitlilik içeren bir beslenme alışkanlığı geliştirmek, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini almasına yardımcı olur. Aşırı sıkı diyetlerden kaçınılmalı. Fiziksel aktivite önemli, ancak aşırı egzersiz veya aşırı aktiviteye yönelmek yerine, dengeli ve keyif alınan aktiviteler seçilmeli. Duygusal ve zihinsel sağlığınıza önem vermek, özsaygınızı güçlendirebilir. Stres ve duygusal sorunlarla başa çıkmak için uygun destek aramaktan çekinilmemeli. Aile içi iletişimi güçlendirmek ve açık bir iletişim ortamı yaratmak, gençlerin duygusal ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabilir. Anoreksiya nervozanın belirtileri ve riskleri hakkında eğitim almak ve farkındalık oluşturmak, erken müdahale imkanını artırabilir. Kendinizde veya başkalarında anoreksiya belirtileri görüyorsanız, bir sağlık profesyoneli veya ruh sağlığı uzmanından yardım almakta fayda var.”

Tedavide fiziksel ve zihinsel sağlığın iyileştirilmesi amaçlanıyor

Anoreksiyanın tedavisinde bireyin fiziksel ve zihinsel sağlığının iyileştirilmesinin amaçlandığını belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Psikoterapi, anoreksiyanın temel nedenlerini anlamak ve değiştirmek için kullanılan etkili bir yaklaşımdır. Bireyin düşünce kalıplarını ve davranışlarını ele alarak daha sağlıklı bir vücut imgesi ve beslenme alışkanlığı geliştirmesine yardımcı olabilir. Beslenme uzmanları, kişinin sağlıklı bir şekilde beslenmeyi öğrenmesine ve sağlıklı kilosuna ulaşmasına yardımcı olur. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak, iyileşme sürecinde önemlidir.” dedi.

Tıbbi olarak hastanın fiziksel sağlığının izlendiğini ve gerektiğinde tıbbi müdahalede bulunulduğunu da söyleyen Taşkın sözlerini şöyle tamamladı:

“Anoreksiya, ciddi fiziksel komplikasyonlara yol açabilir, bu nedenle tıbbi izleme önemlidir. Özellikle genç hastalarda, aile terapisi anoreksiya tedavisinin bir parçası olabilir. Aile üyeleri, hastanın iyileşme sürecini desteklemek için eğitim alabilirler.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en büyük dijital oyun mağazalarından Oyunfor.com, Almanya merkezli oyun şirketi Bigpoint ile stratejik iş ortaklığını açıkladı.

Türkiye’nin “oyuncuyu esas alan” dijital platformu Oyunfor.com, Avrupa’nın en büyük oyun yayın ve dağıtım şirketlerinden Bigpoint ile stratejik iş ortaklığı yaptığını duyurdu. Bigpoint, Türkiye’de oyunseverler tarafından uzun yıllardır DarkOrbit, Drakensang Online ve Seafight gibi oyunlarla tanınırken, bu oyunların kullanıcı sayısının da milyonları aştığı belirtiliyor.

Stratejik iş ortaklığı kapsamında, Oyunfor’un sunduğu kartlı ödemelere alternatif seçenekler de Bigpoint alışverişlerinde kullanılabilecek ve Oyunfor bu sayede zengin ödeme seçeneklerini kullanıcılara sunmuş olacak.

Açıklama ile Bigpoint yetkili satıcısı olan Oyunfor, Bigpoint ile ortak kampanyalar da düzenleyecek ve bölgesel gücüyle ortaklığa fayda sağlayacak. Bu kapsamda, Oyunfor’un PanCafe işbirliği ile pratik ve güvenli alışveriş olanağı sunan 3000 adet internet kafede de Bigpoint içerikleri kolaylıkla erişilebilir hale gelecek.

Oyunfor.com Genel Müdürü Mehmet Dumanoğlu, “Bigpoint, Türkiye’deki milyonlarca oyun severin aşina olduğu bir şirket. DarkOrbit, Drakensang Online, Seafight gibi oyunları, ülkemizde büyük bir kullanıcı sayısına sahip. Ancak oyunseverler bugüne dek Bigpoint içeriklerine sadece banka ve kredi kartı kullanarak erişebiliyordu. Oysa 2019 yılı için daha önce açıkladığımız verilere bakıldığında, Türkiye’de özellikle yüksek meblağlarda alternatif ödeme seçeneklerinin daha çok tercih edildiğini, alışveriş tutarlarının da alternatif ödemede iki katına çıktığını görüyoruz. Yaptığımız stratejik iş ortaklığı kapsamında, Oyunfor.com olarak sunduğumuz alternatif ödeme seçenekleri de artık Bigpoint içerikleri alınırken kullanılabilecek. Ayrıca PanCafe iş birliğimizle eriştiğimiz internet kafe ağını da Bigpoint’e açıyoruz. Bigpoint ile stratejik iş ortaklığımız ile yakın gelecekte başka güzel haberleri de oyun severlerle buluşturacak olmaktan dolayı son derece mutluyuz” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi 17 Eylül’e kadar iki fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarından Göbeklitepe ve çevresini konu alan Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye sergisi insanlık tarihinin bu gizemli coğrafyasını Muñoz’un etkileyici bakış açısından keşfetme imkânı sunuyor. İstanbul’un güncel görsel anlatılarını bir araya getiren Zamane İstanbulları ise İstanbul’da yaşayan 11 fotoğrafçının megakentten çarpıcı kesitler sunan işlerini sanatseverlerle buluşturuyor.

İnsanlık tarihinin gizemli coğrafyasına keşif yolculuğu
Ünlü fotoğrafçı Isabel Muñoz Göbeklitepe ve çevresini konu alan çalışmalarıyla Pera Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye başlıklı sergi, dünyanın en eski kült alanı olabileceği düşünülen ve 2018’den bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Taş Tepeler’den Göbeklitepe, Karahantepe ve Sayburç’u, Muñoz’un etkileyici bakış açısından keşfetme imkânı sunuyor. 

Farklı coğrafyalardan insanları ve kültürleri konu alan monokromatik portreleriyle tanınan Isabel Muñoz, sık sık ziyaret ettiği Türkiye’de semazenlerden zeytinyağı işçilerine, yağlı güreşlerden Sulukule Romanları’na farklı konular üzerine eğilmişti. Sanatçı, Pera Müzesi’nde ziyarete açılan yeni sergisinde, çok etkilendiği Göbeklitepe ve çevresinde, gizem, köken ve sonsuzlukla ilgili soruların peşinden gidiyor. 

Kadim yöntemler ve yeni teknikler bir arada 
Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye – Göbeklitepe ve Çevresinden Fotoğraflar, Muñoz’un etkileyici bakış açısından insanlık tarihinin bu gizemli coğrafyasını keşfetme imkânı sunarken, ünlü fotoğrafçının kullandığı yeni yöntem ve baskı teknikleri açısından da sürprizler içeriyor. Sanatçının kadim zamanlarda kullanılan yöntemlerden ilhamla geliştirdiği “Tepetype” tekniğini ilk defa kullandığı fotoğraflar ve Karahantepe’deki insan başı figürüne EEG yardımıyla beynindeki elektrik dalgalarını yansıttığı sıra dışı otoportreyi de içeren ilgi çekici eser, bu yenilikçi çalışmalar arasında yer alıyor.

Sergiye eşlik eden katalogda, François Cheval’in küratoryal metniyle birlikte, Yekhan Pınarlıgil’in fotoğraf pratiğinin ışıkla ilişkisini ve Muñoz’un çalışmalarında hafızanın rolünü inceleyen yazısı ve Merve Akar Akgün’ün sanatçıyla gerçekleştirdiği söyleşi yer alıyor. 

Megakent İstanbul’un binbir yüzü 
Refik Akyüz ve Serdar Darendeliler’in küratörlüğünde gerçekleşen Zamane İstanbulları sergisi, İstanbul’da yaşayan ve üreten 11 fotoğrafçının megakenti odağına alan çalışmalarını farklı temalar altında buluşturuyor. Silva Bingaz, Osman Bozkurt, Ci Demi, Kıvılcım S. Güngörün, Ekin Özbiçer, Emin Özmen, Ahmet Sel, Ali Taptık, Kerem Uzel, Erdem Varol, Cansu Yıldıran’ın işlerinden oluşan fotoğraf sergisi, sanatçıların kenti kişisel bir etkileşim alanı olarak yorumlama pratiklerini ve İstanbul sokaklarında karşımıza çıkan olağanüstü, bir o kadar da olağan tuhaflıkları gündeme getiriyor.  

İstanbul hakkında araştıran, düşünen, kurmacalar üreten bir grup yazarın; Yaşar Adnan Adanalı, Fırat Genç, Şebnem İşigüzel, Melisa Kesmez, Biray Kolluoğlu, N. Gamze Toksoy ve Sibel Yardımcı’nın sergi kataloğu için kaleme aldıkları metinler, Zamane İstanbulları’na önemli bir katman daha ekliyor.

Öykülerin ses verdiği fotoğraflar
Sergide yer alan fotoğraflar, bir öykü dizisine de ilham oldu. Pera Müzesi web sitesi üzerinden okunabilen Zamane Öyküleri adlı diziye, Pelin Buzluk, fotoğrafçı Kerem Uzel’in Dönüşümü Beklemek serisinden ilham alan “Kömür” öyküsüyle katkıda bulundu. Ci Demi’nin Her Şeyin Kötü Gittiğine Dair Emareler serisi, Özge Baykan Calafato’nun “Cihangir” öyküsünde, Cansu Yıldıran’ın Barınak serisi ise Hande Ortaç’ın “Felis” öyküsünde kelimelere dönüştü.

Sergiye özel kitap seçkisi 

Küratörler Refik Akyüz ve Serdar Darendeliler, günümüz İstanbul’una dair yaratıcı bir görsel okuma denemesi sunan Zamane İstanbulları için özel bir kitap seçkisi de hazırladı. Pera Müzesi’ndeki sergiye atfen İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde oluşturulan Zamane İstanbulları Okuma Köşesi, küratoryal metinde bahsi geçen yayınların yanı sıra eserlerle ve sergiyle diyalog kuran, İstanbul’a dair yakın tarihli fotoğraf kitaplarını da içeriyor. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün ikinci katında araştırmacıların ve sanatseverlerin kullanımına sunulan okuma köşesinde şu kitaplar yer alıyor:

• Agora / Serkan Taycan
• Ara Guler’s Istanbul / Ara Güler
• Beyoğlu 1930 : Selahattin Giz’in fotoğraflarıyla 1930’larda Beyoğlu / Selahattin Giz
• Beyoğlu, Ben / Sıtkı Kösemen
• Bitmeyen röportaj: İstanbul / Ara Güler
• Bruno Barbey’nin İstanbul’u / ed. Korkut Erdur
• Burası
• Bu Şehr-i İstanbul / Tahsin Aydoğmuş
• Camera Ottomana: Osmanlı İmparatorluğu’nda Fotoğraf ve Modernite, 1840-1914 / Der. Edhem Eldem, Zeynep Çelik
• Dersaadet’in fotoğrafçıları: 19 yüzyıl İstanbulunda fotoğraf: öncüler, stüdyolar, sanatçılar / Bahattin Öztuncay
• Dün, Bugün İstanbul 
• Foto Galatasaray / Tayfun Serttaş
• Fotoğraflar ve haberleriyle İstanbul hafızası 1924-1931 / Cengiz Kahraman, Mehmet Yüce
• Fotoğraflar ve haberleriyle İstanbul hafızası 1932-1944 / Cengiz Kahraman, Mehmet Yüce
• İçkalpakçı Çıkmazı / Kemal Cengizkan, Dora Günel
• Imagine Istanbul / Paul McMillen
• Important Daguerreotypes by Joseph – Phlibert Girault de Prangey from the archive of the artist, part II : tuesday 18 May 2004
• Istanbul: City of a hundred names / Alex Webb 
• İstanbul Panorama / Arif Aşçı
• Istanbul Timeless / Timurtaş Onan
• İstanbul’u Resmetmek / Ali Taptık
• Kuşların Hatrına / Cemre Yeşil Gönenli & Maria Sturm
• Milyonluk Manzara: Kentsel Dönüşümün Resimleri
• No One Dies at a Gypsy Wedding / Arjen Zwart
• Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğrafçılık, 1839-1919 = Photography in the Ottoman Empire, 1839-1919 / Engin Özendes
• Stüdyo Osep / Tayfun Serttaş
• Süreyya Yilmaz Dernek ve Ergün Turan Objektifinden BİZ / Ergün Turan, Süreyya Yılmaz Dernek
• Tefrika İstanbul 01 – Erdem Varol, “Dolana Dolaşa” / Onagöre
• Tefrika İstanbul 02 – “Double Lasmit”, Kıvılcım S. Güngörün / Onagöre
• Tefrika İstanbul 03 – “Şehir Fikri”, Ci Demi / Onagöre
• The Photographers of Constantinople: Pioneers, studios and artists from 19th century Istanbul / Bahattin Öztuncay
• Yıldız Sarayı Fotoğraf Albümlerinden: Yadigâr-i İstanbul / Nurhan Atasoy

Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye ve Zamane İstanbulları sergileri 17 Eylül 2023 tarihine kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir. Her iki sergiye Pera Müzesi web sitesindeki Dijital Sergiler bölümünden de 7/24 ulaşmak mümkün.

Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10.00-19.00, Pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir. Cuma günleri “Uzun Cuma” kapsamında 18.00-22.00 arası tüm ziyaretçiler, Çarşamba günleri ise “Genç Çarşamba” kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Netflix ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek hayata geçirdiği “Netflix Dizi Senaryosu Yazarlığı” dersinde ikinci dönem başlıyor. 

Uluslararası standartlarda eğitim sunan dersi tamamlayan öğrenciler, senaryolarını Netflix yöneticilerine sunma fırsatı yakalayacak. 5 Eylül’e kadar devam edecek başvurular, devlet üniversitelerinde öğrenim gören Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencilerine de açık.

Netflix ve Bahçeşehir Üniversitesi, kreatif sektörün geleceğini şekillendirecek yeni yetenekler yetiştirmek için bir kez daha güçlerini birleştiriyor. İlk öğrencilerini bir önceki öğretim yılında mezun eden ‘Netflix Dizi Senaryosu Yazarlığı’ dersi, bu yıl da uluslararası standartlarda senaryo yazarlığı eğitimi almak isteyen öğrencileri yetiştirecek.

Dersin eğitmen kadrosunda, Bahçeşehir Üniversitesi akademik kadrosu ile birlikte Netflix Türkiye ekibi ve Netflix çatısı altında üretim yapmış uluslararası sektör profesyonelleri yer alacak. Müfredatta ise öğrencilere senaryo analizi, teknik ve kavramsal altyapı hazırlama, karakter yaratımı, diyalog oluşturma, üretilen fikir ve metinleri en doğru şekilde sunabilme gibi pek çok farklı eğitim modülü sunulacak. Yine ders kapsamında hayata geçirilecek ‘yazar odası’ simülasyonu ile öğrencilerin kolektif bir şekilde çalışma pratiği kazanmaları da sağlanacak. Öğrenciler eğitim dönemi sonunda yazdıkları senaryoyu Netflix Türkiye yöneticilerine sunarak sektöre dair gerçek bir iş deneyimi edinme fırsatını yakalayacak. 

DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDEKİ ÖĞRENCİLER İÇİN BURS İMKANI 

14 hafta süreyle hibrit olarak sunulacak derse, Bahçeşehir Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra devlet üniversitelerinde öğrenim gören Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencileri de başvurabilecek. İhtiyaç duyan öğrenciler, derse yönelik oluşturulan katılım bursundan faydalanabilecek. Başvuru süreci serieswriting.bau.edu.tr adresi üzerinden yürütülecek ve 5 Eylül 2023 tarihinde sona erecek.

‘Netflix Dizi Senaryosu Yazarlığı’ dersi, Netflix’in kreatif sektörün gelişimini geliştirmek ve yeni yetenekleri sektöre kazandırmak amacıyla yürüttüğü Grow Creative projesinin imzasını taşıyor. Bugüne dek Türkiye’de gerçekleştirilen Grow Creative projeleri arasında Güney California Üniversitesi desteğiyle düzenlenen Yaratıcı Yapımcılık Programı, Bahçeşehir Üniversitesi ortaklığıyla açılan Netflix Dizi Senaryosu Yazarlığı Dersi, Tatino Films ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile sunulan Netflix Series Lab projesi ve Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamındaki Dizi/Kısa Dizi Pitching Platformu ile iş birliği de dahil olmak üzere pek çok farklı girişim yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Ericsson Remote Radio ürünleri için tasarlanan ve tümüyle geri dönüştürülebilir olan yeni ambalajlarda toplam plastik içeriği yüzde 20’den yüzde 1’in altına indirildi.
• Ambalaj çözümünü test etmek amacıyla Deutsche Telekom ve Swisscom ile iş birliği yapan Ericsson, bu yeni ambalajı daha fazla üründe kullanmayı ve daha fazla müşteriye ulaştırmayı hedefliyor.
• Ericsson’un sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde geliştirilen bu proje, şirketin 2040 yılına kadar tüm değer zincirinde Net Sıfır Karbon hedefine de katkı sağlıyor.

Ericsson’un Stockholm’deki tasarım ekibi, Ericsson Remote Radio ürünleri için sürdürülebilir yeni bir ambalaj çözümü geliştirdi. Yeni ambalajlarda dolgu malzemesi olarak petrol türevli plastikler yerine ağaç lifi kullanılıyor.

Ericsson, sürdürülebilir tasarımıyla ürün ambalajlarının çevresel etkisini azaltıyor. Aynı zamanda üretim, lojistik ve atık bertaraf süreçlerini daha verimli hale getirirken, atıkların okyanuslardaki plastik kirliliğine dâhil olmasını engellemeyi amaçlıyor.

Tamamı geri dönüştürülebilir olan yeni dolgu malzemeleri sayesinde ambalajlardaki toplam plastik içeriği yüzde 20’den yüzde 1’in altına indirildi. Ağaç lifinden üretilen malzemeye uygulanan aşınma önleyici kaplama sayesinde Ericsson, normalde ürün yüzeyini çizilmeden korumak için kullanılan plastik torbayı da kullanmayacak. Ambalajda yer alan tek plastik bileşen, ambalajın dışını kaplamak için kullanılan bant olacak.

Ağır hizmet amaçlı (genellikle 24-36 kg ağırlığında olan) elektronik cihazlara *plastik içermeyen ambalaj üretmek, yenilikçi bir yaklaşım gerektiriyor. Ericsson, Nefab ve DS Smith adlı iki tedarikçiyle işbirliği içerisinde, yeni bir malzeme kullanarak, nakliye sırasında ürünü sağlam tutacak iki tasarım geliştirdi.

Ericsson Sürdürülebilirlik Başkanı Mats Pellbäck Scharp, konuyla ilgili şunları söyledi: “2030 yılına kadar karbon emisyonunu yarıya indirmeye yönelik hedefletimizden biri de ambalajları sürdürülebilir hale getirmek. Plastik malzemeleri kullanımdan kaldırmak, iklim ve çevre konsundaki hedeflerimize katkı sağlıyor. Ericsson tasarım ekibimiz, karmaşık ve ağır telekomünikasyon cihazlarının ambalajlarında ürün koruma sağlanırken aynı zamanda plastik kullanımının azaltılabileceğini gösterdi.”

Swisscom Kurumsal Sorumluluk Başkanı Saskia Günther, şu değerlendirmede bulundu: “Swisscom, olarak, iklim konusundaki iddialı hedeflerimizle şirketimizin ve iş ortaklarımızın ürünlerinin çevreye olan etkisini azaltmak için değer zincirimizde bulunan tüm paydaşlar ile iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Bu bağlamda tedarikçilerimizle yaptığımız çalışmalar önemli bir rol oynuyor. Zira bu çalışmalar   yalnızca kendi şirketimizi iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe dönüşümün hızlandırılmasına yardımcı oluyor.

Deutsche Telekom Kurumsal Sorumluluk Başkanı Melanie Kubin-Hardewig, konuyla ilgili şunları söyledi: “Deutsche Telekom olarak, 2030 yılına kadar döngüsel ekonomi prensipleriyle uyumlu birçok hedefimiz var. Bu hedeflere ulaşmak için ürünlerimizin tüm yaşam döngüsünü ve teknoloji tedarikçilerimizden satın aldığımız her şeyi dikkate alıyoruz. Hâlihazırda kendi “T” markalı cihazlarımızın ambalajlarından tek kullanımlık plastikleri çıkardık. Bunun yanında, sürdürülebilir ambalajlarda yenilikçi çözümler geliştirmek için tedarikçilerimizle iş birliği yapmayı son derece önemsiyoruz.”

Hesaplamalara göre, plastik içermeyen ve tamamen geri dönüştürülebilen yeni ambalajlar, mevcut çözümlerle karşılaştırıldığında karbondioksit eşdeğeri bakımından daha dengeli ve daha iyi sonuçlar elde ediyor.

Dünya genelinde Net Sıfır hedefine ulaşma çabaları ve plastik ambalajlarla ilgili olarak Avrupa Birliği, Kanada ve Hindistan gibi ülkelerde yeni yasal düzenlemeler ve vergilerin yürürlüğe girmesi, küresel tedarik zincirlerinde kullanılan malzemelerde büyük değişikliklere yol açacak. Ericsson, Yunanistan’da faaliyet gösteren iştiraki COSMOTE tarafından, Swisscom ve Deutsche Telekom işbirliğinde gerçekleştirilen başarılı denemelerin ardından, yeni ambalaj çözümünü önümüzdeki aylarda daha fazla müşteriye ulaştırmayı ve gelecekte daha fazla donanım ürününe uygulamayı planlıyor.

Ericsson’un 2040 yılına dek değer zincirinin tümünde Net Sıfır hedefine ulaşmasını öngören sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında plastik içermeyen ambalaj projesi geliştirildi. Bu bağlamda sürdürülebilir malzeme çözümleri de döngüsel ekonomi kadar önemli bir rol oynuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ING Türkiye, Zurich Sigorta iş birliğiyle geliştirdiği Turuncu Patiler Sigortası ile evcil hayvanlara özel sağlık sigortası sunuyor. Böylelikle ING müşterileri, evcil hayvanlarını, zehirlenme, alerjik şok gibi acil durumlarda ve deri hastalıkları, kanser, idrar yolu enfeksiyonu gibi pek çok hastalıkta farklı teminat seçenekleriyle Zurich ile anlaşmalı ya da anlaşmasız tüm veteriner kliniklerinde bütçelerini yormadan tedavi ettirebiliyor. Hayvanseverler, ING Mobil’de yer alan Cebimdeki Danışman sayesinde görüntülü görüşme ile danışmanlara uzaktan bağlanarak sigorta yaptırabiliyor. ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ozan Kırmızı, “Müşterilerimizin evcil hayvanlarının sağlıkları konusunda kendilerini güvende hissetmelerini önemsiyor, bu ürünümüz ile onlara evcil hayvan dostlarını sigortalı olarak tedavi ettirme imkanı sunuyoruz” dedi.

Dijital gücüyle kalıpların dışında ve hayatın içinde çözümler geliştiren ING Türkiye, Zurich Sigorta iş birliğiyle geliştirdiği Turuncu Patiler Sigortası ile evcil hayvanlara özel sağlık sigortası imkanı sunuyor. Turuncu Patiler Sigortası ile hayvanseverler evcil hayvanlarını, zehirlenme, alerjik şok gibi acil durumlarda ve deri hastalıkları, kanser, idrar yolu enfeksiyonu gibi pek çok hastalıkta farklı teminat seçenekleriyle Zurich anlaşmalı ya da anlaşmasız tüm veteriner kliniklerinde bütçelerini yormadan tedavi ettirebiliyor. 

Hayvanseverler, 6 ay -10 yaş arası kedileri ve 6 ay – 8 yaş arasındaki köpekleri için Turuncu Patiler Sigortası’ndan yararlanabiliyor. Turuncu Patiler Sigortası ile hem sadece acil durumlardaki tedavileri kapsayan hem de diğer sağlık sorunlarının tedavisini içeren Standart ve Premium olmak üzere iki farklı paket sunuluyor. Standart Paket, zehirlenme, alerjik şok, yüksekten düşme, nöbet geçirme ya da 1 günden uzun süren ishal ve kusma gibi acil durumlarda teminat sağlarken, Premium Paket ise acil durumlar ile birlikte diğer sağlık sorunları için de güvence sağlıyor. 

Zurich anlaşmalı veteriner kliniklerinde tırnak kesimi, göz ve kulak bakımı yılda birer kez ücretsiz.

Zurich anlaşmalı veteriner kliniklerine özel, sadece katılım payı ödenerek sigortalı evcil hayvanların tedavisi sağlanabiliyor, ayrıca bu anlaşmalı kliniklerde tırnak kesimi, göz ve kulak bakımı yılda birer kez olmak üzere ücretsiz yapılıyor. 

Cebimdeki Danışman sayesinde görüntülü görüşme ile sigorta yaptırmak mümkün.

ING müşterileri, ING Mobil’de yer alan Cebimdeki Danışman sayesinde görüntülü görüşme ile danışmanlara uzaktan bağlanarak sigorta yaptırabiliyor. 

Ozan Kırmızı: Müşterilerimizin evcil hayvanlarının sağlıkları konusunda kendilerini güvende hissetmelerini önemsiyoruz. 

Müşterilerinin hem iş hem de özel hayatlarında bir adım önde olmalarına imkan sağlamayı hedeflediklerini aktaran ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ozan Kırmızı “Ürün ve hizmetlerimizi geliştirirken hem müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmayı hem de finansal olarak onları desteklemeyi amaçlıyoruz. Müşterilerimizin evcil hayvanlarının sağlıkları konusunda kendilerini güvende hissetmelerini önemsiyor, bu ürünümüz ile onlara evcil hayvan dostlarını sigortalı olarak tedavi ettirme imkanı sunuyoruz. Ayrıca, bu hizmeti ING Mobil’de yer alan ve görüntülü görüşme ile hizmet alabilme olanağı sunduğumuz Cebimdeki Danışman’a dahil ederek müşterilerimizin bulundukları yerden kolayca sigorta yaptırmasına imkan sağlıyoruz” diye aktardı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şeftali Pestili için Malzemeler

• 4 orta boy şeftali
• 3 yemek kaşığı şeker
• 1 su bardağı su
• ½ limon suyu
• Kıvam için;
• 1 yemek kaşığı nişasta
• 1 su bardağı su

Şeftali Pestili Nasıl Yapılır?

• Şeftaliler yıkanır, kabukları soyulur ve dilimlenerek tencereye alınır.
• Şeker, su ve limon suyu eklenir.
• Yumuşayana kadar pişirilir.
• Soğuk su içerisinde nişasta karıştırılır ve tencere içerisinde alınır.
• Kıvam aldıktan sonra blenderdan geçirilir.
• Yağlı kağıt serili tepsilere ince şekilde serilir.
• 2-3 gün güneş altında kurutulur.
• Kuruyan pestil yağlı kağıtlardan ayrılarak şekillendirilir.
• Serin ortam da muhafaza edilir.

İncir Pestili için Malzemeler

• 2 kg incir
• 100 ml su
• 65 ml pekmez
• ½ çay bardağı iri çekilmiş ceviz

İncir Pestili Nasıl Yapılır?

• İncirler yıkanır.
• Tencere içerisine su ve pekmez alınır.
• İncirler içerisine yerleştirilir. Kısık ateşte pişirmeye başlanır.
• Ara ara incirler karıştırılır.
• İncirler yumuşadığında homojen ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar blenderdan geçirilir.
• İçerisine ceviz eklenir. Altı kapatılır.
• Fırın tepsilerine yağlı kağıt serilir.
• İncir püresi ince bir şekilde yayılır.
• Güneş gören yerde 2 gün kurutulur.
• Kuruyan pestiller yağlı kağıttan ayrılır ve buzdolabında saklanır.

“Kalp kırmadık rekor kırdık” sloganıyla rekorlar kırmaya devam eden Çankaya Belediyesi 2023 yılı yatırımları kapsamında 8 yeni parkı daha hizmete açacak.

Belediye, eylül ve kasım ayı arasında açacağı 8 yeni park ile yeşil alan miktarında da rekor kıracak.

Ankara’nın en yeşil ilçesi olan Çankaya’da, eylül ayı itibarıyla yeni parklar halkın hizmetine açılacak. “Kalp kırmadık rekor kırdık” sloganıyla rekorlar kırmaya devam eden Çankaya Belediyesi 2023 yılı yatırımları kapsamında 18 bin 458 metrekare yeşil alanı daha ilçeye kazandırmış olacak.

Ranta değil doğaya yatırım yapan Çankaya Belediyesi 9 yılda 102 park ile yaklaşık 1 milyon 700 bin metrekare yeşil alanı ilçeye kazandırdı. Çankaya Belediyesi, eylül ile kasım ayları arasında açılışını yapacağı 8 park ile toplam 18.458 metrekare yeşil alanı daha Başkentlilerle buluşturmuş olacak. Metin Oktay, Mustafa Kemal, İlkbahar, Beytepe, Alacaatlı ve Gökkuşağı mahallelerinde açılacak olan parklar, dinlenme alanları, çocuk oyun parkları ve yürüyüş yolları ile Çankayalıların ihtiyaçlarını karşılayacak.

6 MAHALLEDE 8 YENİ PARK

Metin Oktay Mahallesi’nde açılacak olan Güneş Parkı 1.000 metrekare alanıyla çocukların da eğlenerek açık havada vakit geçirebilmesine olanak sağlarken, Mustafa Kemal Mahallesinde yer alan Brezilya Parkı 2 bin 345 metrekare alanıyla Çankaya’nın yeşiline katkı sağlayacak.

Beytepe Mahallesinde ise 2 yeni park açılışı gerçekleşecek. Temmuz ayında hayatını kaybeden usta müzisyen Özkan Uğur’un adını yaşatacak park 6 bin 871 metrekare alana inşa edildi. 2023 FIVB Milletler Ligi şampiyonu olarak Türkiye’ye gurur yaşatan kadın milli voleybol takımımızın adını alan 3 bin 051 metrekarelik Filenin Sultanları Parkı ile birlikte bölgeye yaklaşık 10 bin metrekarelik daha eğlenme, dinlenme ve spor alanı kazandırılmış olacak. 

Gökkuşağı Mahallesi’nde bin 206 metrekare alanda açılacak Kolombiya Parkı ve İlkbahar Mahallesi’nde yapımı tamamlanan İsmail Kavak Parkı bin 200 metrekare yeşil alanıyla Çankayalılarla buluşacak. Ankaralıların açık havada en çok vakit geçirdiği yerlerden biri olan Alacaatlı Mahallesi’nde 2 bin metrekare daha eklenerek üçüncü etabı tamamlanan 27 Aralık Kızılcagün Parkı ve 785 metrekarelik Müdriye Yıldız Bıçakçı Parkı yeşil dokusuyla Çankaya’da hizmet verecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çözüm platformu Şikayetvar, klima sektörüyle ilgili verilerini paylaştı. Klimalarla ilgili şikayetler yaz döneminde yüzde 363 artarken, tüketicilerin en çok şikayet ettiği konu enerji tüketimi oldu. Verilere göre temmuz ayı 4.066 şikayet sayısıyla şikayetlerin zirve yaptığı ay oldu. 

Türkiye, yaz döneminde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle kavurucu günler yaşıyor. Sıcak ve bunaltıcı havalar tüketicilerin klima kullanımının artışına da beraberinde getirdi. Çözüm platformu Şikayetvar, klima sektörünü mercek altına aldı. Açıklanan veriler, 2022’nin ay dönemiyle (Haziran, Temmuz, Ağustos) 2023’ün aynı dönemi karşılaştırıldığında şikayetlerin yüzde 363 arttığını gösteriyor. Tüketicilerin klimayla ilgili en çok şikayet ettiği konuların başında enerji tüketimi gelirken, klima montajında sorun yaşanması, yetkili servisin zamanında randevuya gelmemesi öne çıkan diğer konular oldu.

Klimada şikayetler Temmuz ayında zirveyi gördü

Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıktığı, bazı şehirlerde sıcaklık rekorlarının kırıldığı şu günlerde klima kullanımı artıyor. Şikayevar verilerine göre, bu dönemde klimalayla ilgili şikayetlerin yükselişte olduğu gözlemleniyor. Klima sektörüyle 2022’in yaz döneminde 1.472 olan şikayet sayısı 2023’ün aynı döneminde yüzde 363 artış göstererek 6.811’e yükseldi. 4.066 şikayet sayısıyla Temmuz ayı şikayetlerin zirve yaptığı ay oldu.

2023’ün ilk sekiz ayında toplam 7.665 şikayet geldi

Platformdan yapılan açıklamaya göre, klima sektöründe 2022’de gelen toplam şikayet sayısı 2.390 iken, 2023’ün ilk 8 ayında şikayetler yüzde 221 arttı ve şikayet sayısı 7.665’e ulaştı.

En çok şikayet enerji tüketimine

Açıklanan verilere göre tüketicilerin klimalarla ilgili en çok çözüm beklediği konu enerji tüketimiyle ilgili oldu. En çok şikayet edilen diğer konularsa şöyle sıralandı: Klima montajında sorun yaşanması, yetkili servisin randevuya gelmemesi, servisin ürün arızasında ilgisiz ve yetersiz kalması, cihazın alındıktan çok kısa bir süre sonra arızalanması.

Konuyla ilgili platforma ulaşan bazı şikayetlerse şöyle:

“Enerji kimliğinde yazan değerler ile cihazın tükettiği değerler örtüşmüyor”

“Aldığım klima fazla elektrik tüketimi yapıyor. 6 saatte 8 Kw tüketim yapıyor. Defalarca sayaçtan kontrol sağlandı. 1 ay çalışsa bu cihaz 960 Kw tüketim yapacak. Gelen teknisyen klimayı on-off yapıp üzerindeki anlık değerlere bakıp ‘sağlam’ dedi. Bize biraz fırça attı. ‘Bilen bilmeyen konuşuyor’ dedi ve gitti… Cihazın üzerindeki anlık veriler değil, sayaçta bana fatura edilen tutar ilgilendirir. Klimanın enerji kimliğinde yazan değerler ile cihazın tükettiği değerler örtüşmüyor.”

“1 ay sonraya gün verdiler”

“İndirim marketlerinden birinden klima aldım, kurulum için 1 ay sonraya gün verdiler. Koca Adana’da sadece bir tane servisi varmış.”

“Kuruluma randevu verilmiyor”

“10.08.2023’de internet üzerinden klima satın aldım. 12.08.2023’de kurulum için servise teslimi yapıldı ancak servisten kurulum için aranmadım. 2 defa çağrı merkezini arayarak talep oluşturmama rağmen geri dönüş alamadım. Muhtemelen servis aradığında ileri bir tarihe randevu verecek. Markaya yakışmayan bir hizmet anlayışı. Kurulum talebimi bir kez daha sizin aracılığınızla yeniliyorum ve ivedi şekilde geri dönüş yapılmasını istiyorum.”

“Klimayı havalar serinleyince takmanın ne anlamı var?”

“Klima aldık, montajda yoğunluk var diyerek 15 güne montaj yaparız diyor müşteri hizmetleri. 15 güne montaj günü mü verilir? Klimayı havalar serinleyince takmanın ne anlamı var? Biz yazın sıcağı için klima aldık. Sıcakta klima yerde montajsız beklesin diye almadık.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, AK Parti heyeti ile birlikte yeni görevine başlayan Nevşehir Valisi Ali Fidan’ı ziyaret etti.

Vali Fidan’ın makamında gerçekleşen ziyarete, AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Süleyman Özgün ve Emre Çalışkan, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, AK Parti İl Başkanı Ali Kemikkıran, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ferit Yiğitarslan, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Elife Çelebi ve AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Haluk Köybaşı katıldı.

Ziyarette AK Parti heyeti Vali Fidan’a hayırlı olsun dileklerini iletti.

Fidan da AK Parti heyetine nazik ziyaretleri ve temennilerinden dolayı teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinin (EEMEA) en büyük dijital oyun ve eğlence fuarlarından biri olan GameX kapılarını 17’nci kez 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda açıyor. 2 Eylül’e kadar sürecek olan GameX 2023’e her yıl olduğu gibi bu yıl da 100 bin üzerinde dijital oyun tutkununun katılımı bekleniyor.

Ödüllü turnuvalar nefes kesecek

Dijital oyun sektörünün en büyük buluşmalarından biri olarak gösterilen GameX 2023 TÜYAP’ta 20 bin m2’lik alanda düzenlenecek. Katılımcı markaların stantlarıyla birlikte, espor turnuvaları, konserler, fenomen buluşmaları, B2B “Developer Conference”, seminerler, paneller, indie alanları, drone yarışları, Geek Bazaar alanı, ödüllü cosplay yarışmaları ve çizgi roman/kitap bölümleri de GameX’te yer alacak yer alacak. 

Bölgenin en büyük Cosplay yarışmasının ve turnuvalarının da gerçekleşeceği GameX’te ziyaretçiler hem büyük ödüller için yarışacak hem de birbirinden renkli görüntülere tanık olacak. PUBG Mobile standında ayrıca 500.000.-TL ödül havuzu ile Türkiye’nin en büyük amatör topluluk turnuvası olan 3. Yükselen Yıldızlar Turnuvası’nın heyecan dolu Watch Party etkinliği ile e-sporun rekabetçi ruhunu GameX ziyaretçilerine yaşatılacak. 

Sektör profesyonelleri bu yıl da GameX 2023’te bir araya gelecek. Oyun geliştiricilere özel kuluçka merkezi Game Factory önderliğinde GameX 2023 içinde 31 Ağustos Perşembe günü “Developer Conference” ve toplantılar düzenlenecek. Ayrıca Oyun Tasarımcıları, Geliştiricileri, Yapım ve Yayıncıları Derneği (OYUNDER) de sektörün geleceğiyle ilgili bir panel düzenleyecek. 

Aleyna Tilki ve Ece Seçkin oyun severleri coşturacak

GameX 2023’ün önemli sürprizleri arasında konserler de yer alacak. PUBG Mobile Sahnesinde Aleyna Tilki 31 Ağustos Perşembe günü sahne alırken, Ece Seçkin 1 Eylül Cuma günü genç hayranlarıyla buluşacak. 

Dünyanın markası GameX’te

GameX 2023’ün katılımcıları arasında PUBG Mobile’ın yapımcısı dünya devi Tencent Games, Undawn, Papara,  Vatan Game, Funverse Games, RedBull, YTU GamesUp, Game+,  Arma Computer, Hawk Chair, Quantum Gaming,  Ortombo, GGAmigo, White Wolves, Teto Games, TDL, Hado ve daha birçok marka bulunuyor.

“Sektör her geçen yıl büyüyor”

Rönesans Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı H. İsmet Göksel, dijital oyun sektörünün her yıl katlanarak büyüdüğüne işaret ederek şunları söyledi; “Rönesans Fuarcılık olarak 42 yıldır Türkiye’de sadece oyun ve teknoloji buluşmaları düzenliyoruz. Her yıl 150 bini aşkın her yaştan ziyaretçimizin gücüyle gerçekleşecek olan GameX 2023’te oyun ve teknoloji markalarının yanı sıra gençleri hedefleyen her kategoriden yerli ve uluslararası markalar da yer alacak. Sektörün buluşma noktası olan GameX bu yıl en görkemli yıllarından birini yaşatacak”

GameX 2023 biletleri satışta

30 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında İstanbul TÜYAP’ta gerçekleşecek olan bölgenin en büyük oyun buluşması GameX 2023’ün biletlerinin satışı sürüyor. Hem ziyaretçiler hem de sektör profesyonelleri, GameX için güncel bilgilere gamex.com.tr adresinden ve GameX’in sosyal medya hesaplarından ulaşabiliyorlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 Birbirinden heyecanlı maçlara sahne olacak 2023 PMPL Türkiye Güz Sezonu, 25 Ağustos’ta başlıyor. Toplamda 4 milyon TL (150.000$) ödül havuzuna sahip olan turnuvada birbirinden güçlü takımlar zafer peşinde koşacak. 

Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG MOBILE’ın 2023 PMPL Türkiye Güz Sezonu 25 Ağustos – 8 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek ve heyecan dolu mücadelelere ev sahipliği yapacak. 

Toplamda 4 milyon TL (150.000$) ödül havuzuna sahip olan turnuva, Türkiye’nin en güçlü 20 espor takımının kıyasıya mücadelesine sahne olacak. Üç aşamalı lig süreci 1 Ekim’de sona erecek olan turnuvada final maçları ise 6 – 8 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Süper hafta sonu maçlarında başarı gösteren 16 takım finallerde mücadele etme şansını yakalayacak.

Finallerde ilk sekize kalan takımlar doğrudan PMPL Avrupa Güz Şampiyonasına katılım hakkı kazanacak. 2023 PMPL Türkiye Güz Sezonu takvimi şu şekilde;

Birinci aşama：25 – 26 – 27 Ağustos / 1 – 2 – 3 Eylül

İkinci aşama：8 – 9 – 10 Eylül / 15 – 16 – 17 Eylül

Üçüncü aşama：22 – 23 – 24 Eylül / 29 – 30 Eylül – 1 Ekim

Finaller: 6 – 7 – 8 Ekim

25 Ağustos – 8 Ekim tarihleri arasında oynanacak olan 2023 PMPL Türkiye Güz Sezonu’na katılan takımlar ise şu şekilde:

Mücadele edecek takımlar

Bad Boys Reborn

Black Esports

BRA Espor

Denizbank İstanbul Wildcats

Digital Athletics

Fire Flux Esports

FUT Esports

Galakticos

Galatasaray Espor

Getso Esports

GMT Esports

HOWL Esports

Kaos Espor

Mavidance Esports

Melise Esports

Next Rüya

Ozarox Esports

Regnum Carya Esports

S2G Esports

White Esports

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşılaştırma sitesi encazip.com’un derlediği verilere göre, Türkiye’de dijital bankacılığa olan ilgi giderek artıyor. Dijital bankacılık kullananların sayısı geçen yılın ilk yedi ayına göre, yüzde 60 arttı. Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre, Türkiye’de dijital bankacılık müşterisi olan kişi sayısı 104 milyon oldu.

Gelişen teknolojiyle günün her saati her yerden bankacılık işlemleri de online olarak yapılabiliyor. İnternet bankacılığıyla birlikte mesai süresi içerisinde şubeye gitmeye gerek kalmadan pek çok işlem gerçekleştirilebiliyor. Karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre dijital bankacılık kullananların sayısı geçen yılın ilk yedi ayına göre, yüzde 60 arttı. Türkiye Bankalar Birliği’nin ‘Uzaktan Müşteri Edinimi’ raporuna göre, Türkiye’de 104 milyon kişi dijital bankacılık müşterisi.

Birçok banka faizsiz nakit avans ve kredi fırsatı sunuyor

Birçok banka ilk kez müşterisi olacak kişilere faizsiz nakit avans ya da kredi imkanı sunuyor. Her bankanın şartları ve verdikleri miktar değişkenlik gösteriyor. İlk defa banka müşterisi olacak bireyler, bankaya gitmeden görüntülü görüşme ile banka müşterisi olabiliyor. Mobil uygulama üzerinden başvuran müşteriler, başvurunun onaylanmasının ve hesabın açılmasının ardından bu imkandan yararlanabiliyorlar. Mobil uygulama üzerinden ya da banka ATM’lerinden taksitli nakit avans ya da kredilerini kullanılabiliyorlar. Ödemeler 3, 6 ya da 12 ay gibi vadelerle yapılabiliyor.

Şubeye gitmeden nasıl müşteri olunur

Banka müşterisi olmak için şubeye gitmeye gerek olmadan online başvuru yapılabiliyor. Esasları Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik ile belirlenen digital onboarding (DOB) ile tüketiciler mobil bankacılık ya da internet bankacılığı aracılığıyla banka müşterisi olabiliyor. Müşteri olunmasının ardından da nakit avans ya da kredi başvurusu yapılabiliyor.

Dijital bankacılığın avantajları

Dijital bankacılık şubeye gitmeye gerek kalmadan pek çok işlemi yapabilmenize imkan tanıyor. Banka müşterisi olmak için gerekli işlemleri de kolaylaştırıyor. Finansal teknoloji gelişiminin bir örneği olan digital onboarding ile sayfalarca sözleşme okuma ve defalarca ıslak imza atma gibi zorunluluklar ortadan kalkıyor. Banka müşterisi olmak isteyenler şube gitmeden görüntülü görüşme yöntemiyle banka hesabı açabiliyor. Online banka hesabı açmanın en temel avantajı, birçok şartı ve evrak gerekliliğini ortadan kaldırması. 

Güvenlik endişesi

Dijital bankacılığı henüz deneyimlememiş kişilerin en büyük çekincesi ise güvenlik. Eğer belirli noktalara dikkat ederseniz dijital bankacılık da şubeye giderek işlem yapmak kadar güvenli olabilir. Uzaktan müşteri edinimi süreci ile ilgili gerekli güvenlik önlemlerinin tamamı, bankalar tarafından alınıyor. Bankalar, kimlik bilgilerini tespit ediyor. Kimlik bilgilerine ek, biyometrik yüz doğrulaması da yapılıyor. Banka müşterisi olmak isteyenlerin dikkat etmesi gerekenler ise şöyle:

• Telefonunuza indireceğiniz mobil uygulamanın bankaya ait olduğundan emin olmanız gerekiyor. Bu nedenle güvenilir alanlardan uygulamayı indirmekte yarar var. 
• Mobil uygulamayı indirdikten sonra çıkan “Müşteri ol” butonuna tıklamanız sonrasında talep edilen bilgileri eksiksiz girmeniz gerekiyor.
• Kart şifresi, mobil bankacılık şifresi gibi kişisel bilgileri, işlemi gerçekleştiren müşteri temsilcisi de dahil olmak üzere kimseyle paylaşılmamanız önemli detaylardan. Bu bilgileri yalnızca siz bilmelisiniz. Herhangi biri tarafından sorulsa dahi kimseyle paylaşmamalısınız.

Dijital bankacılığa ilgi artıyor

Dijital bankacılık müşterisi olmanın avantajlarıyla ilgili bilgi veren encazip.com kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, şunları söylüyor: “Elektrik piyasasında dijitalleşme ve dijital tedarikçi değişikliğine encazip olarak biz öncülük ettik. Oradan aldığımız tecrübeyi hızla büyüyen bankacılık sektörüne aktaracağız. Dijital bankacılığa ilgi artıyor. Her ay ortalama 500 bin kişi, dijital kanallardan bankaların müşterisi olma seçeneğini tercih ediyor. Piyasa çok büyük ama tecrübemizle piyasayı daha da geliştireceğiz. Yakın zamanda dijital bankacılık, fiziken yapılan işlemlerin önüne geçecektir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Investing.com – Bugün Jackson Hole’daki Fed’in yıllık toplantısında konuşan Başkan Jerome Powell‘a göre merkez bankası, enflasyonun %2’lik hedefe doğru ilerlediğine ikna olana kadar faiz artırımını sürdürmeye hazır.

Powell, enflasyonun zirve noktasından düşmesini memnuniyet verici bir gelişme olarak nitelendirirken “Hâlâ çok yüksek.” dedi.

Powell konuşmaya başladığında ABD hisse senetleri, sabah saatlerinde elde ettikleri kazançları koruyordu. Hisse senetleri bu yıl, Fed’in faiz artırımının sonuna yaklaştığı umuduyla yükseldi. S&P 500 bu yıl şimdiye kadar %14, NASDAQ Composite ise Ocak ayının başından bu yana %29 artış yaşadı.

Bununla birlikte Fed, Eylül ayındaki bir sonraki toplantısında faizleri sabit tutmak için yeterli alana sahip. “Ne kadar ilerlediğimiz göz önüne alındığında önümüzdeki toplantılarda, gelen verileri ve gelişen görünüm ve riskleri değerlendirirken dikkatli bir şekilde ilerleyebilecek bir konumdayız.” dedi.

Powell, fiyatların yavaşladığını gösteren son olumlu verilere rağmen sürecin hâlâ uzun bir yolu olduğunu söyledi:

Vadeli işlem piyasaları, Fed’in faizleri mevcut %5,25 ila %5,50 aralığında tutacağını düşünmeye devam ediyor. Yatırımcılar, Fed’in Eylül toplantısında faiz artırımına ara vermesine %78 ihtimal verirken Kasım ayında yeni bir faiz artırımı olasılığını da %43 olarak belirtiyor.

Bebeklerin sağlıklı büyümeleri için hakikat beslenme büyük kıymet taşır. Bu noktada bal kabağı ve keçi sütü, bebeklerin gelişimine katkı sağlayan iki kıymetli besin kaynağıdır.

Bal kabağı, içeriğindeki güçlü çinko, magnezyum, A, B ve C vitaminleriyle bağışıklık sistemini desteklerken, yüksek lif oranıyla sindirim sıhhatini olumlu tesirler.

Keçi sütü ise içeriğindeki besleyici hususlarla bebeklerin kemik ve kas gelişimine yardımcı olur. Bu besinlerin gücünü bir ortaya getiren bal kabağı ve keçi sütü bebek pudingi tanımı, hem besleyici hem de lezzetli bir seçenektir.

Bal Kabaklı Bebek Pudingi

Malzemeler

• 500 ml keçi sütü
• 2.5 yemek kaşığı tam buğday unu
• 1 yemek kaşığı pirinç unu
• 250 gram bal kabağı (doğranmış)
• 3 yemek kaşığı bal
• 1 bardak su

Hazırlanışı

1. İlk adımda, doğranmış bal kabağını tencereye alın ve üzerine su ekleyerek pişirin.
2. Bal kabağı yumuşayıp pişene kadar bu süreci sürdürün. Akabinde pişmiş bal kabağını el blendırından geçirerek püre haline getirin.
3. Hazırladığınız balkabağı püresine tam buğday unu, keçi sütü ve pirinç ununu ekleyin. Karışımı daima olarak karıştırarak pişirmeye devam edin.
4. Karışım pişip yoğunlaştığında ocaktan alın. Birinci sıcaklığı çıkan pudingin içine bal ekleyerek yeterlice karıştırın.
5. Hazırladığınız pudingi kaselere paylaştırın ve oda sıcaklığında soğumaya bırakın.

Bu besleyici bebek pudingi tanımı, bebeğinizin sağlıklı beslenmesine katkıda bulunurken tıpkı vakitte lezzetli bir alternatif sunar.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekipler, ilçeler arası yolcu taşıma araçlarında ve şehir içi özel halk otobüslerinde periyodik denetimler gerçekleştiriyor. Ulaşım Denetim ekipleri, belirlenen duraklarda sürücü personelin kıyafetlerini, sefer saatlerine uygun hareket etmelerini, araçların yolcu taşıma sayılarını, duraktan yolcu alınırken gösterilen önemi ve araçların temizlik kontrolleri gibi yönetmelikte uyulması gereken kuralları titizlikte denetliyor.

671 ARAÇ DENETLENDİ

Ulaşım Dairesi Başkanlığı Denetim Ekipleri bir aylık süreçte vatandaşların her gün kullandığı toplu taşıma araçlarına yönelik 671 araçta denetleme yaptı. Çoğunluğu çalışma saatlerine uymama, güzergah tamamlamama, personel çalışma belgesi ve çalışma bandrolleri olmama gibi eksiklikler nedeniyle de 562 adet zabıt varakası düzenlendi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri, söz konusu faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Karşıyaka Kent Konseyi Gençlik Meclisi üyeleri ile bir araya geldi.

Meclis üyeleri Başkan Tugay’a Karşıyaka’da sürdürdükleri ve yapılması planlanan projeleri ile ilgili bilgi verdi.

Başkan Dr. Cemil Tugay, “Genç yaşlarda sahip olduğunuz sorumluluk duygusu geleceğe dair ümitlerimizi artırıyor. Unutmayın, Anadolu’nun kadim topraklarında umut hep yeşerir” dedi.

Karşıyaka Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin düzenlediği kahvaltılı toplantıya katılan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, üyelerden Karşıyaka’da yürüttükleri projelerin detaylarını dinledi. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi ortamın yanı sıra dünyayı etkileyen çoklu krizlerin gençlerin gelecek planlarına etkisinin de konuşulduğu toplantıda, gençlerin yönetim ve organizasyonlara daha etkin katılmasının yolları tartışıldı.

Gençlerin sunumlarını ve bilgilendirmelerini ilgiyle takip eden Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “En büyük problemimiz şu anda özellikle gençler için, biraz tatsız bir dünyada, tatsız bir ortamda, canımızı çok fazla sıkan olayların içinde yaşıyor olmamız. Her gün yaşanan toplumsal olaylar, doğal afetler, küresel krizler gençlerin gelecek kaygısı yaşamasına neden oluyor. Buna rağmen gençlerden umutluyuz. Yaptığınız sunumlarda görüyorum ki ülkenizin ve dünyanın geleceği hakkında endişeleniyor, çözüm yolları arıyorsunuz. Genç yaşlarda sahip olduğunuz bu sorumluluk duygusu geleceğe dair ümitlerimizi artırıyor. Siyasetle ilgilenen gençler olarak doğru çözümler üretebilirseniz her şey değişir” dedi.

Demokrasinin önemine dikkat çeken Dr. Cemil Tugay, “Vatanseverler olarak Türkiye için mücadele etmeliyiz. Demokrasiyi özümsemeli ve ondan güç almalıyız. Maalesef bugün içinde bulunduğunuz durumun farkında olmayan insanlarımız var. Böyle olduğu için de sorunlara doğru çözümler üretilemiyor. Ülkemizin geleceğine dair konuları konuştuğumuz bu gibi bir araya gelmeleri gördükçe umudumuz daha da büyüyor. Unutmayın, Anadolu’nun kadim topraklarında umut hep yeşerir. Gelecek sizin ellerinizde şekillenecek” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Hyundai, sportif tasarımıyla dikkat çeken Yeni ELANTRA, sedan tutkunlarına göz kırpıyor.
• Dinamik ön ve arka bölümüyle segmentinde fark yaratacak olan otomobil, yeni renklerle geliyor.
• Son derece konforlu ve teknolojik olan Yeni ELANTRA’nın güvenlik donanımları da artırılıyor.

Hyundai Assan, 2023 yılındaki model atağına ELANTRA modeliyle devam ediyor. Geçtiğimiz ay Yeni KONA’nın tanıtımını yaparak B-SUV segmentinde tüm dikkatleri üzerine çeken Hyundai Assan, şimdi de sedan otomobil tutkunları ve aileler için makyajlı ELANTRA modelini Türkiye’de satışa sundu. Yenilenen görünümü ve artan gelişmiş güvenlik donanımlarıyla sedan segmentine farklı bir bakış açısı getirmesi beklenen otomobil, sert ve keskin çizgilerden oluşan tasarım diliyle de rakiplerinden ayrılıyor. 

Hyundai’nin en popüler sedan modeli.

Başta Amerika olmak üzere, satışa sunulduğu tüm pazarlarda büyük beğeni toplayan ELANTRA, 2023 model yılında da bazı yenilikler sunuyor. İlk kez 1990 yılında tanıtılarak satışa sunulan Hyundai ELANTRA, geçtiğimiz 33 yılda markanın en çok satılan ve aynı zamanda en popüler modeli oldu. Makyajlı Yeni ELANTRA ise şık tasarım özellikleri ve ayrıştırıcı görünüşüyle daha dikkat çekici bir otomobil haline geldi. Sportif çizgilere sahip aracın Türkiye’deki hedefi, sportif ve farklı bir tasarıma sahip sedan araç isteyenlere üst düzey rahatlık sunmak. 

Bu amaçla hazırlanan otomobilde sert geçişler ve keskin hatlar bulunuyor. Aynı zamanda matematiksel kavramlara da dayanan bu özel tasarım, gelişmiş bir dijital tasarım teknolojisi. Parametrik Dinamik tasarımı basitçe tanımlamak için; tek bir noktada üç çizginin buluşması denilebilir. 

Araç üzerinde üç ana hat bulunurken, özellikle kapılarda ve arka çamurluklarda yer alan sert geçişler, aracın tüm dinamizmini ön plana çıkarıyor. Yenilikçi bir ön görünüme sahip olan otomobil, makyajlı versiyonda daha fazla dikkat çekiyor ve segmentindeki geleneksel tasarımlardan farklı yapıda bir duruş sergiliyor. Bu haliyle kullanıcısıyla arasında güçlü bir bağ oluşturuyor. Geniş hava girişlerine sahip yeni tampon, krom eklentili ızgara ve yatay olarak karşımıza çıkan projeksiyon tipi LED MFR farlar, otomobilin olduğundan daha geniş görünmesini sağlıyor. 

Önden arkaya doğru uzanan sert geçişler ise tekrar ön kapılarda birleşmeye başlıyor. Arka taraftaki uzunlamasına konumlandırılan stop lambalar ise sağ ve sol tarafta gövdeye doğru uzanmaya başlıyor. H şeklinde bir form sunan arka far tasarımı, yenilenen arka tamponla beraber muhteşem bir uyum içinde. Siyah ve gri renkli plastik eklentilerle sportiflik artarken dört kapılı bir coupe esintileri de yakalanıyor.

Konforlu ve gösterişli iç mekan

Sürücü odaklı kokpit, sürüş hissiyatını ve heyecanını zirveye taşırken sadelikle gelen zariflik de bir diğer önemli unsur olarak dikkat çekiyor. Makyajlı ELANTRA, daha fazla yumuşak malzeme ilavesiyle kalite algısını da zirveye taşıyor. Sportif direksiyon simidi ve dijital ekrandan oluşan göstergeler de bu geliştirilmiş yapıyı destekliyor. Yani; dışarda olduğu gibi kokpitteki şıklık da ELANTRA’nın rakiplerinden daha cüretkar olmasını sağlıyor. Birbirine uyumlu bir şekilde bağlanmış 10,25 inçlik iki ekrandan oluşan geniş bilgi ekranı ve gösterge, otomobilin vaat ettiği konfor düzeyini artırıyor. ELANTRA’nın sürücü koltuğundayken otomobili saatlerce kullanmak için hissedilmesi gereken tüm duygular, yeni estetik çizgilerle birleşiyor. 

Hyundai ELANTRA, tasarımı ve estetik iç mekanıyla C sedan segmentinde fark yaratırken aynı zamanda 474 litrelik bagaj hacmiyle de ailelerin geniş yükleme alanı ihtiyacını da rahatlıkla karşılıyor. Arka sıradaki diz mesafesi de yine bir önceki modele göre 58 mm daha fazla. Yani rahat bir yolculuk için toplam 964 mm’lik bir değer sunuyor. Yeni ELANTRA’nın uzunluğu ise makyajlı versiyonda 60 mm artıyor ve 4.710 mm’ye ulaşıyor. 

Üstün sürüş keyfi

Kullanıcısına farklı deneyimler sunabilen otomobil, 123 beygirlik 1.6 litre benzinli atmosferik motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. CVT şanzımanla kombine edilen bu ünite, yakıt ekonomisi ve optimum verimlilik için ideal. 

Türkiye’de “Prime” ve “Elite” olmak üzere iki farklı donanım seviyesiyle satılan otomobilin, teknolojik özellikleri de en az tasarımı kadar iddialı. LED MFR ön farlar, LED gündüz sürüş lambaları, 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar, akıllı hız limitleme asistanı, yeni tip anahtar, anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, Android Auto ve Apple Car Play, C tipi USB bağlantıları, otomatik klima, arka havalandırma, yağmur sensörü, ön çarpışma önleme asistanı, ön ve arka park sensörü, geri görüş kamerası, şeritte kalma ve takip uyarı sistemi, sürücü-yolcu-yan-perde hava yastıkları ve 10.25 inç bilgi ekranı, Yeni ELANTRA’nın en önemli donanımlarını oluşturuyor. Elite donanım paketinde, dur-kalk özellikli akıllı hız sabitleme sistemi, uzunlanmasına yerleştirilen H formundaki LED arka lambalar, açılabilir tavan, elektronik park freni, kablosuz şarj sistemi, elektrokrom iç dikiz ayna, deri döşeme, elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar standart olarak sunulmaktadır. Tam 9 farklı gövde rengiyle gelen Yeni ELANTRA’daki “Ekotronik Gri”, “Meta Mavi” ve “Derin Kırmızı” ise makyajlı modelde ilk kez sunuluyor.

Fiyatlar

Türkiye pazarında 1.6 litrelik benzinli motor ve iki donanım seviyesiyle satılan otomobilin Prime donanım seviyesinin fiyat etiketi 1.395.000 TL. Aynı zamanda sportif ve dinamik bir görünüşe sahip ELANTRA’nın en üst donanım seviyesi olan Elite ise 1.580.000 TL’ye satılıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky, Kaspersky VPN’in güncellenmiş sürümünü duyurdu. Yeni sürüm, daha korumalı ve şeffaf bir bağlantı için Wireguard protokolünü de içeriyor. Eklenen diğer özellikler arasında karanlık mod ve bağlantılar için seçilebilecek yeni konumlar yer alıyor. Bunun yanı sıra Kaspersky’nin VPN altyapı sağlayıcısı Pango, Aon Cyber Solutions tarafından yürütülen Uygulama Güvenliği Denetiminden de başarıyla geçti.

Dünyadaki ulusal VPN (sanal özel ağ) pazarlarının büyüklüğü sürekli olarak artış gösteriyor. 2022 yılında küresel VPN pazarının büyüklüğü 44,6 milyar ABD dolarına ulaştı. Yapılan çeşitli araştırmalara göre insanlar VPN’i özellikle kişisel verilerini korumak, halka açık Wi-Fi bağlantılarını güvenli bir şekilde kullanmak ve güvenliği artırmak gibi birçok amaç için kullanıyor.

Kaspersky VPN’in yeni sürümüyle gelen en önemli güncellemelerden biri Wireguard protokolünün eklenmesi oldu. Bu sayede Kaspersky VPN artık Hydra ve Wireguard olmak üzere iki ayrı protokolü destekliyor: Eklenen yeni protokolün açık kaynak kodlu olması ürünün güvenilirliğini artırmaya yönelik önemli bir adımı simgeliyor. Bu protokol şu an için Windows cihazlarda çalışıyor. Ancak yılın ilerleyen zamanlarında macOS, iOS ve Android gibi diğer platformlara da eklenmesi planları var. Bu değişiklik aynı zamanda kullanıcıların Wireguard ya da Hydra protokollerinden hangisini kullanacaklarını seçmelerine olanak sağlıyor.

Bunun yanı sıra geçtiğimiz yılın sonunda Kaspersky’nin VPN hizmet sağlayıcısı Pango, Aon Cyber Solution tarafından yapılan bir “güven denetiminden” geçirildi. Bu denetimin amacı, şirketin Catapult Hydra kaynak kodunun ve Partner VPN platformunun gizliliğine odaklanan bir güvenlik değerlendirmesi yapmak. Denetimin sonuçları, kullanıcı faaliyetlerinin güvenliğinin ve gizliliğinin doğrulandığını gösterdi.

Yeni protokole ek olarak, yeni VPN sürümünde karanlık tema da kullanılabilir hale geldi. Günümüzde kullanıcıların ürünü kendilerine göre uyarlamalarını sağlayacak arayüzler ortaya koymak, tasarımın önemli bir parçasını oluşturuyor. Koyu temaya ek olarak, yeni sürümde müşterilerin bağlanabileceği yeni konumlar da eklendi. 2023 yılında Kaspersky VPN Bangladeş (Dakka), Lihtenştayn (Vaduz), Rusya (Novosibirsk) ve Çin (Şangay) olmak üzere dört yeni konuma daha kavuştu.

Kaspersky VPN, en fazla göz önünde olan kategoriler arasında birinciliği elde etti

Son yapılan AV-TEST test sonuçlarına göre Kaspersky VPN, piyasadaki önemli VPN sağlayıcılarını geride bırakarak piyasadaki en hızlı çözüm oldu. Kaspersky VPN, en fazla göz önünde olan kategoriler arasında birinciliği elde etti ve hem yerel hem de denizaşırı testlerde olağanüstü indirme yetenekleri ve torrent bağlantı hızlarına imza attı. Ayrıca Kaspersky VPN, endüstriyel kategorideki testlerin tümünde sızıntı direncine dair rakipsizliğini kanıtladı.

Kaspersky Tüketici Ürünleri Pazarlama Başkan Yardımcısı Marina Titova, şunları söyledi: “Kaspersky VPN ürünümüz, kullanıcıların tüm temel ihtiyaçlarını karşılayan, piyasadaki en iyi çözümlerden biridir. Burada sadece sunulan mevcut konumların sayısını değil, aynı zamanda AV-TEST sonuçlarıyla kanıtlanan hız performansını, sızıntı direncini ve en önemlisi de son Aon denetimiyle doğrulanan güvenilir ve şeffaf gizlilik politikasını kastediyoruz. Ürünümüzü kullanıcıların olası ihtiyaçlarına uygun olarak geliştiriyor, çözümlerimizde en yüksek kalite seviyesini sağlamaya odaklanıyoruz.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Lojistik bünyesinde hayata geçirilen, Türkiye’de nakliyecileri ve yük sahiplerini aracılar olmaksızın dijital ortamda bir araya getiren ve tüm sorumluluğu üstlenen ilk dijital lojistik platformu olan eTA’da sipariş verme kokpiti yenilendi. Web sitesinin müşterilere yönelik ara yüzü güncellenirken siparişlerle ilgili pek çok detay ve önemli bilgilere hızlı ve kolay bir şekilde ulaşılabiliyor.

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Lojistik bünyesinde kurulan eTA (Elektronik Taşımacılık Ağı), yurtiçinde yükünü taşıtmak isteyen yük sahipleri ile eTA üyesi bireysel kamyon ve tır sürücülerini bir araya getiriyor. Tüm sorumluluğu üzerine alan ve müşterinin tek kontağı olarak konumlanan eTA’da yük sahibine sadece sipariş vermek kalıyor. eTA Platformu; yükü olan müşterilerine web sitesi üzerinden hızlı araç tedarik ederken, aracı olan tır ve kamyon sahiplerine de mobil uygulaması üzerinden, garaja gitmeye gerek duymadan yük buluyor.

Çok daha kullanıcı dostu ve hızlı arayüz

Borusan Lojistik bünyesinde yer alan e-taşımacılık platformu eTA, müşteri kullanıcı deneyimini kolaylaştırırken siparişler artık çok daha hızlı verilebiliyor. En uygun fiyatlamayı yapabilmek için gerekli en temel bilgiler yük sahibinden alındıktan sonra, portal üzerinden yük sahibine hızlıca araç tedarik ediliyor. Spot ve kontratlı operasyonların tüm performansı platformda dashboardlarla takip edilebilirken müşterilerin siparişleriyle ilgili pek çok detaya buradan ulaşılabiliyor. Sipariş tarihinden ücretlere ve yük bilgilerine kadar tüm detaylar hızlıca raporlanabiliyor. Bunlar dışında çok daha kullanıcı dostu ve hızlı bir arayüze geçen eTA, müşterilerinin ihtiyaçlarına çözüm üretmeye devam ediyor.

Yurt içinde müşterilerin anlık araç ihtiyaçları ve operasyon performans takipleri için eTA platformunu geliştirmeye devam eden Borusan Lojistik, kurumsal müşterilerinin farklılaşan ihtiyaçlarda kendilerine özel çözümleri birlikte geliştiriyor ve sistemlerine entegre ediyor. Müşteri deneyimini iyileştirmeyi amaçlayan kurum, yurt içinde tır kamyon ya da kırkayak ihtiyaçları için eTA platformunu hızlı, çabuk şekilde teklif alıp, uygun aracı bulabilecek şekilde yeniledi. 

Yükler Borusan güvencesiyle taşınıyor

Güncellenen site ile spot veya kontratlı operasyonların tüm performansı platformda dashboard’larla takip edilebiliyor. Şikâyet veya öneriler de yine bu kanal aracılığı ile ulaştırılabiliyor. Bunun yanında iş süreçlerini mümkün olan her adımda dijitalleştirerek, operasyonlarını hızlandırıp yalınlaştıran Borusan Lojistik, hızlı araç tedariği ve rekabetçi fiyatlarla, yükünü Borusan güvencesi ile taşımak isteyenlerin yanında oluyor. Hem konvansiyonel hem de dijital olmak üzere çoklu kanallarla en iyi müşteri deneyimini sunmayı hedefeyen Borusan Lojistik, eTA Platformu ile aylık 40.000 bin seferlik iş hacmiyle ve 81 ilden 81 ile verdiği hizmetle yoluna devam ediyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı