Gün: 27 Ağustos 2023

  • Turizmde gıda israfı masaya yatırıldı

    ANKARA (İGFA) – Ankara Kent Konseyi, çevre ve iklim konusunda farkındalık yaratmak ve vatandaşları bilinçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

    Yaptığı çalıştaylar ve etkinliklerle çevre ve iklim konusunda dikkat çeken AKK, Ankara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (ANTOD) ve Gıda Dostu Derneği uygulaması “Turuncu Bayrak” tarafından organize edilen “İklim Dostu Ankara: Sürdürülebilir Turizm Paneli”ne ev sahipliği yaptı.

    HEDEF:2030 YILINA KADAR 1 MİLYAR TON KARŞILIĞI SERA GAZI EMİSYONUNU AZALTMA

    Ankara Kent Konseyi Gençlik Parkı Kabul Salonu’nda gerçekleşen panele; Türkiye Kent Konseyleri Birliği ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, Turuncu Bayrak Kurucusu Ali Akgün, Turizm Otel Yöneticileri Derneği Başkanı ve Ankara Kent Konseyi Turizm Tanıtma Çalışma Grubu Sözcüsü Savaş Çolakoğlu, Ankara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (ANTOD) Başkanı Atilla Aytun, Çevre Mühendisi İlkim Yiğit, Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz ve davetliler katıldı.

    Türkiye’nin ilk ve dünyada da başka bir örneği olmayan iklim dostu turizm uygulaması “Turuncu Bayrak” kapsamında “İklim Dostu Ankara: Sürdürülebilir Turizm Paneli”nde, 2030 yılına kadar 1 milyar ton sera gazı salınımı önleme hedefi tekrarlanırken gelişmeler de paylaşıldı.

    Turizm faaliyetlerinden kaynaklı sera gazı salınımını düşürmenin mümkün olduğunu dile getiren turizmciler gıdadan enerjiye, ulaşımdan diğer faaliyetlere her alanda alınacak önlem ve turistler için yapılacak farkındalık çalışmalarıyla 2030 yılına kadar 1 milyar ton karşılığı sera gazı emisyonunun azaltılabileceğini ifade ettiler.

    YILMAZ: “İKLİM RÖNESANS’I İLE TANIŞMAMIZIN ZAMANI GELDİ”

    Uzmanların iklim değişikliğinin kontrolden çıktığını ve gerekli önlemlerin alınmaması hâlinde felakete doğru sürüklenildiğini belirterek konuşmasına başlayan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Gerçekten Ankara Kent Konseyi’nin kurulduğu günden beri dillendirdiği bütün o duyguların çıktısı gibi algılanabilecek bir panele geldik. ‘İkim Dostu Ankara’dan önce ‘İklim Dostu İnsanlar’ oluşturacağız, dirençli kentlerden önce dirençli bireyler oluşturacağız. Dirençli bireyler olabilmemiz içinde bu konudaki farkındalığımızı ayağa kaldırmak zorundayız. Konunun uzmanları iklim değişikliğinin kontrolden çıktığını, fosil yakıt emisyonlarını sınırlandırmak için gerekli kilit önlemlerin gecikmeye devam etmesi hâlinde felakete doğru sürüklendiğimizi ilan ettiler” dedi.

    İklim değişikliğinin sadece bir çevre krizi değil ticaretten ulaşıma, sanayiden gıdaya, enerjiden eğitime kadar pek çok alanı ilgilendiren bir kalkınma ve var olma hamlesi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Birleşmiş Milletler küresel ısınmadan öteye geçildiğini küresel kaynamanın başladığını ifade etti ve ‘İklim Rönesans’ı ile tanışmamızın zamanı geldi. Başka bir çaremiz yok hayata dair hiçbir mevzuyu iklim olmadan konuşamaz hale geldik. Artık bu kapsamda elektriğini güneş panellerinden üreten, atık yağlarını toplayan bir kent olma mecburiyetimizi birbirimize anlatacağız. Sanayi bölgelerin yeşil bölgeler hâline getirilmesi, karbon emisyon üretmeyen bir üretim yapısına kavuşmak olmazsa olmazımız. Bunun için yenilebilir enerjiye yer vermeye mahkûmuz. 1950 yılında dünya nüfusunun yüzde 30’u kentlerde yaşarken günümüzde bu oranın yüzde 50’yi aştığı, 2030 yılına varıldığında yüzde 60’ı aşacağı tahmin ediliyor. Kentlerde yaşayan insan sayısının artması kaçınılmaz olarak karbondioksit salınımını da artırıyor ama dünyanın rakamları bizden çok daha iyi. Dünyadaki kentleşme oranı yüzde 56, Türkiye’de yüzde 93. 6 milyon insanın yaşadığı Başkent Ankara’da ise kentleşme oranı yüzde 88. Bacasız sanayi olan turizmi sürdürülebilir hâle getirmek için iklim değişikliği konusunu dikkate almak gerekiyor. İklim ve doğa muhafaza edilmeden turizm olmaz. Ekonominin yüzde 72’si hizmet sektörü olan bir ülkede bu dönüşümü yapıp evrensel değerlerle barışmadığımız müddetçe yokluk, felaket ve sellerden sonra bir de açlıkla tanışacağız. Bu açlıkla tanışmamak için iklim ve doğa, turizmin ham maddesi diyeceğiz ve sahip olduğumuz güzellikleri gelecek nesillere taşıyacağız.

    ÇOLAKOĞLU: “ANKARA’NIN YADSINAMAZ BİR KAPASİTESİ VAR”

    Ankara’nın turizm açısından yadsınamaz bir kapasiteye sahip olduğunu söyleyen Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı ve Ankara Kent Konseyi Turizm Tanıtma Çalışma Grubu Sözcüsü Savaş Çolakoğlu ise şu ifadeleri kullandı:

    Ankara’da yadsınamaz derecede yatak kapasitesine sahip bir şehir burada bu kadar tesisin bu kadar rakamların olduğu yerlerde şu çok değerli: Burada biz aslında günü konuşuyoruz bugüne değil aslında geleceğe odaklanmalıyız ve köklü çözümler üretebileceğimiz aktiviteler bulmamız gerekiyor. ‘İklim Dostu Şehir’, ‘İklim Dostu Otel’ olmak da köklü çözümlerin bir tanesi. Burada 2023 yılı ve bundan sonraki süreç içerisinde iyi analizler yapmamız gerekir. Ülkemizde turizm son 30 yılda çok büyük ivme kazanan bir sektör. 2-2.5 milyon turist sayılarından 60 milyona çıkarma peşindeyiz. Yatak sayısını 85 binden 2 milyon yatak sayısına ulaşan bir ülkeden bahsediyoruz ve 90 milyon dolarlık bir yatırım stoku olan bir sektörden bahsediyoruz. Bu kadar yatırım potansiyeli olan bir sektörün de alım gücü yıllık 30 milyar dolar civarında bir rakam. Şehirleri yönetenler bu konuda özenli olmalı. Biz gerçekten şehirlerde yerel yönetimlerin, yerel üretime yönelik yapmış olduğu çalışmaları önemsiyoruz. Yerele destek verip yereldeki üreticiyi desteklersek o zaman o şehirde ‘İklim Dostu Şehir’ olma yolunda adım atmaya başlamıştır.

  • İthalata bağımlılık bitecek

    ANKARA (İGFA) – Bakan Bayraktar, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yenilenebilir ve nükleer enerji dahil birçok alana yönelik projeleri birlikte hayata geçirme taahhüdünde bulunduğu belirterek, “Dost ve müttefiklerimizle yakın işbirliği içerisinde ithalata bağımlılığımızı bitirmeyi hedefliyoruz.” ifadesini kullandı.

    Makalede, BAE ile enerji ve tabii kaynaklar alanında imzalanan stratejik ortaklık çerçeve anlaşmasının önemine dikkati çeken Bayraktar, “Toplam 29,7 milyar dolarlık bu anlaşmayla iki ülke, deniz üstü rüzgar ve güneş enerjisi dahil olmak üzere yenilenebilir enerjiden yeşil hidrojen ve nükleer enerjiye kadar birçok farklı alanda dev projeleri el birliğiyle hayata geçirme taahhüdünde bulundu.” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin 2053’e kadar karbon nötr bir ekonomi olma taahhüdünde bulunduğunu hatırlatan Bayraktar, bu doğrultuda elektriğinin yüzde 45’ini yenilenebilir kaynaklardan karşıladığını ve bu alanda Türkiye’nin Avrupa’da beşinci, dünyada ise 12’nci sırada olduğunun altını çizdi.

    Bayraktar, makalede, “Dost ve müttefiklerimizle yakın işbirliği içerisinde ithalata bağımlılığımızı bitirmeyi hedefliyoruz. Kararları duygusal değil rasyonel şekilde alarak akıllı bir enerji dönüşümü öngörüyoruz. Böylece arz güvenliğimizi muhafaza ederken enerji sepetini çeşitlendirmeyi ve ülkemizi enerji merkezine dönüştürerek yatırımcılar için güvenli liman olmayı planlıyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda petrol ve doğal gaz üretimimizi artıracak, enerji sepetimizi çeşitlendirmek için nükleer santraller inşa edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimleri kazanmasıyla birlikte enerji piyasası için yeni bir reform ve yatırım döneminin başladığına işaret eden Bayraktar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde üst düzey ekonomik ve sosyal kalkınmayı gerçekleştirmek, Avrupa ve Orta Doğu’da enerji güvenliğine katkıda bulunmak ve gelecek 30 yılda karbon-nötr bir ekonomiye sahip olmak için çabalarımızı iki kat artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bayraktar, gelecek dönemde Türkiye’nin enerji ve tabii kaynaklar alanında kazan-kazan senaryoları oluşturmayı sürdüreceğini belirtti.

  • Özhaseki: “Hayırseverlikte yarışan bir toplum olduk”

    MEHMET UZEL

    KAYSERİ (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Melikgazi Belediyesi Bekir Güngör Kızıltepe Aile Sağlığı Merkezi açılış töreninde konuştu. Kayseri’de her hafta yaptıkları diğer açılışların, temel atmaların yanında mutlaka hayırseverlerin de yaptırdığı tesislerin de açılışını ya da yenilerinin temellerini attıklarını ifade eden Özhaseki, “Tabii Kayseri denince akla birçok şey geliyor; ticaret geliyor, sanayi geliyor, üretim geliyor. Ve Kayseri’nin becerikli insanlarının o mahir işleri, dışarıda adeta fıkralara konu oluyor. Son dönemde hayırseverliği de dillere destan. Gittiğim şehirlerde oturduğumuz insanlarla yaptığımız her toplantıda Kayseri açıldığı zaman emin olun hayırseverliği de gündeme geliyor. Son 20-25 yıl içerisinde 1 milyar doların üzerinde bir hayır işini, yüzlerce eseri ortaya koyarak milletle bölüşen bir toplumuz.” ifadelerini kullandı.

    “CAMDAN ATLAYARAK HASTALARINI KAÇIRIYORLARDI”

    Açılan Aile Sağlığı Merkezi’nin hayırlı olmasını dileyen Bakan Özhaseki, Türkiye’nin 22 yıllık AK Parti iktidarında sağlığa büyük yatırımlar yaptığını söyledi. İnsanların gece saatlerinde hastane kuyruğuna girdiği, eczaneden ilaç alamadığı dönemler yaşadığını hatırlatan Özhaseki sözlerini şöyle sürdürdü: “22 yıllık iktidarımız döneminde sağlığa çok büyük yatırımlar yapıldı. Gece saat 04.00’da kuyruğa girenlerdeniz, o nesillerdeniz. Eczanelerde ilaç alamayan insanların dönüp gittiği günleri hatırlarız. Babamın dükkanı İnönü Bulvarı’ndaydı. Yanımızda bir eczacı vardı. Esnaflar toplantıda dediler ki eczacıya; ‘bazen senin eczaneden boynu bükük ağlayarak giden insanlar görüyor, tahmin ediyoruz ki bunlar parayı veremiyordur. Sen de ilaç vermiyorsun. Kardeşim bak zorda olan olursa sen ver o garibana ilacını. Biz hafta sonlarında kaç garibanın ilacını vermişsen toplanır sana veririz’ dediler. Bakın Kayseri tüccarının esnafının mantığını söylüyorum. Hastanelerde kalan insanlar bilir, gece camdan atlayarak, hastasını kaçıran insanları biliriz. Ve o günlerden çok şükür şimdi sağlık çalışanlarının sade doktor sayısının bile iki misline çıktığı, hastanelerin binlerce olduğu, şehir hastanelerinde çok güzel tedavilerin yapıldığı günlere geldik.”

    “TAMAMEN YOK OLAN ŞEHİRLER YENİDEN YAPILACAK”

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine de değinen Özhaseki, “En son 6 ay kadar önce hepimizin canını yakan 50 binden fazla insanımızı toprağa verdiğimiz bir deprem yaşadık. 18 ilimiz etkilenmişti. 14 milyon insanımız da bu depremden zarar görmüştü. Yıkılan bağımsız birim sayısı yani konut, iş yeri, depo, vesaire dahil olmak üzere 850 bin. Neredeyse orta ölçekli beş tane Anadolu şehri tamamıyla yok olmuş ve yeniden yapılacak. Maddi hasar sadece bu 850 bin tane yapının yapılmasının rakamsal karşılığını söylüyorum; 110 milyar dolar. Bunun dışında işten kalma, fabrikaların karı, iş yerlerinin edecekleri o karlar falan onların hepsini söylemeden hiçbirisini hesaba katmadan söylüyorum.” şeklinde konuştu.

    YERİNDE DÖNÜŞÜM’E MÜRACAT SAYISI 200 BİNE YAKLAŞTI”

    Bölgenin inşası ve ihyası için başlatılan ‘Yerinde Dönüşüm’ projesine yoğun talep olduğunu ve başvuru sayısının da 200 bine yaklaştığını belirten Özhaseki, “200 bin civarında konutun ihalesini yaptık, devam ediyor şimdi orada. Açıkladığımız, yerinde dönüşüm projesine de müracaat eden vatandaşımızın sayısı 200 bine yaklaştı. Onları da destekleyeceğiz. Hibe vereceğiz, 2 sene ödemesiz 10 sene vadeli kredi vereceğiz ki evlerine bir an önce kavuşsunlar diye. Evet zor bir işti. Çok şükür altından kalkıyoruz. Allah devletimize zeval vermesin. Bu coğrafyada güçlü olmak bir mecburiyettir. Devletimizi güçlü etsin ki hepimiz müreffeh bir toplum olalım.” dedi.

    Bakan Özhaseki, konuşmanın ardından Kayseri Melikgazi Belediyesi Bekir Güngör Kızıltepe Aile Sağlığı Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Bakan Özhaseki, açılışın ardından davetlilerle birlikte sağlık merkezini gezdi.

  • Fuat Attaroğlu Çocuk Kütüphanesi ve Müzik Okulu açıldı

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri’nin Kocasinan ilçesi Mimarsinan Mahallesi Bozantı Caddesi’nde hayata geçirilen Fuat Attaroğlu Çocuk Kütüphanesi ve Müzik Okulu açılış törenine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Vali Vekili Dr. Abdullah Kalkan, AK Parti Milletvekilleri Şaban Çopuroğlu, S. Bayar Özsoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı.

    Programda konuşan Başkan Büyükkılıç, kütüphaneler şehri Kayseri’ye bir kütüphane daha kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, Kayseri’yi kültürün ve eğitimin merkezi haline getirme yönünde gayret göstereceklerini dile getirdi. Büyükkılıç, şöyle konuştu:

    “Öncelikle hayırseverimiz Attaroğlu Ailesi’ni tebrik ederek, sözlerime başlamak istiyorum. Kayseri’mizin bu güzel insanlarına böyle güzel bir hayırseverlik yakıştı. Kayseri’mizi alimler ve veliler şehri olarak hep tanımlarız. Davud El Kayseri’nin Osmanlı’nın eğitim politikasını oluşturduğunu ve bu anlamda da önem arz ettiğini bilmekteyiz. Bu açıdan ilmin önemini, okumanın önemini her ne kadar Kayseri’miz ticaretin merkezi olarak tanınsa da aynı zamanda da Ahi ahlakı ile eğitim gören ve tabi ki yapılan çalışmalarında adeta bir gönül insanlığı ile beraber olarak yol alma anlayışını da bilmekteyiz. Kayseri’mizde sizlerin başlatmış olduğu Kayseri’yi kütüphaneler şehri yapma felsefesini biz de bu dönemde sürdürmeye devam ediyoruz. Şu an itibariyle Kayseri’mizde merkezde 11 tane kütüphanemiz oluştu. Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak adeta her semte bir kütüphane açtık. Ayrıca taşralardaki ilçelerimize de kütüphanelerimizi orada oluşturmak suretiyle yavrularımızı eğitimle ve imkanlarla buluşturma yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Epeyce mesafe aldığımızı buradan ifade etmek istiyorum.”

    “KAYSERİ’Yİ KÜLTÜRÜN VE EĞİTİMİN MERKEZİ HALİNE GETİRME YÖNÜNDE HEP BİRLİKTE GAYRET GÖSTERİYORUZ”

    Gençlerin eğitimli, donanımlı olması için, kendilerini geliştirmeleri noktasında çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Büyükkılıç, “Sadece kütüphaneler şehri olarak nitelendirmeyip, aynı zamanda müzelerle ilgi çalışmalarla da yine sizin başlattığınız kalemizin içindeki de dahil olmak üzere Kayseri’mizi müzelerle de anılan şehir haline getirme yönünde gayretlerimizi sürdürmekteyiz. Kısacası Kayseri’yi kültürün ve eğitimin merkezi haline getirme yönünde çabamızı hep birlikte sizlerin önderliğinde yapmaktayız. Malumunuz 5 üniversitesi, yaklaşık 75 bin tane üniversite öğrencisi, 350 bin tane ortaöğrenimde gençliği olan, aynı zamanda KAYMEK bünyesinde yapılan çalışmalarla, milli eğitimle iş birliği halinde yaptığımız dayanışma içerisinde adeta her semte bir okul, bir kurs merkezi açarak, çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bizleri seven, güvenen evlatlarını kurslarımıza ve kütüphanelerimize gönderen ailelere teşekkür ediyoruz. Gençlerimizin donanımlı, eğitimli olmasını sağlamak amacıyla sadece raflardaki kitap oluşan bir kütüphane mantığından öte kütüphanelerimizi hem zenginleştirmekteyiz, hem de dijital ortamda onlara hizmet sunmaktayız. Aynı zamanda onların çaylarını ve çorbalarını da ihmal etmemekteyiz. Öte yandan çorbamızı ve çayımızı üniversite gençliğimize de sunmaktayız. Gençlerimizin yanında yer almaktayız. Gençlerimize kütüphanelerle birlikte bu imkanları sağlarken ücretsiz internet ortamı sağlarken değişik noktalarda da destek sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “KAYSERİ’MİZİN 11’İNCİ KÜTÜPHANESİNİ ÇOCUKLARA YÖNELİK OLARAK HEM KÜTÜPHANE HEM DE MÜZİK OKULU TARZINDA AÇIYORUZ”

    Başkan Büyükkılıç, Büyükşehir Belediyesi ve hayırsever iş birliği ile hayata geçirilen ve örnek projeler olduğunu ve Kayseri’nin hayırseverlerinin birçok anlamda Kayseri’ye katkı sağladıklarını ifade etti. Kayseri’nin hayırseverler şehri olduğunu ve her yönüyle eşsiz güzelliklere sahip olduğunu kaydeden Büyükkılıç, kentte hemen hemen her okulun, her caminin, her projenin bir hayırseveri olduğunu söyledi. Başkan Büyükkılıç, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Zaman zaman otobüs duraklarında dijital okuma imkanı sağlama suretiyle gençlerimize fırsat veriyoruz. Kayseri’mizin merkezinde 11’nci kütüphanemizi çocuklara yönelik olarak hem kütüphane , hem Müzik Okulu tarzında butik, sempatik ve ulaşımı kolay olan bir kütüphane. Ailemizin de çok sevdiği tarzda projelendirmek suretiyle hayata geçirmiş bulunmaktayız. Emeğe geçen arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kayseri’mizin hayırseverler şehri olma bağlamında hayırseverlerimiz cami, okul, kütüphane yaptıran mantıktan öte sosyal içerikli, kültürel içerikli çalışmalara destek verdiğini buradan paylaşıyoruz. Sizlerin bulunduğunuz bakanlık gereği deprem bölgesinde sürekli çalışırken, koştururken zaman ayırıp şehrimizle ilgili projelere sahip çıkan, şehrimize her zaman olduğu gibi önderlik yapan anlayışınızdan ve fedakarlığınızdan dolayı da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.”

    AK Parti Milletvekili Şaban Çopuroğlu ise, “Özellikle hayırseverlerimize teşekkür etmek istiyorum. Burası bulunduğu lokasyon olarak harikulede bir yerde. 750 metrekare alana yapılan, 350 metrekare kapalı alanı bulunan bu mekanımızın özellikle tek katlı yapılmış olması çocuklarımız için ideal bir ortam sağlanmış. Kendilerine teşekkür ediyorum. Cenabı Allah’tan böyle işlevsel hayırların bizlere nasip etmesini murat ediyoruz. Çalışkan belediye başkanlarımız var. Onlara teşekkür ediyorum” dedi.

    BAKAN ÖZHASEKİ: “GİTTİĞİMİZ HER YERDE ŞEHRİMİZLE ÖVÜNÜYORUZ. İFTİHAR EDİYORUZ.”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Büyükşehir Belediyesi’nin 11’inci kütüphanesi olan Fuat Attaroğlu Çocuk Kütüphanesi ve Müzik Okulu’nun Kayseri’ye hayırlı olmasını dileyerek, “Bugün burada Fuat Attaroğlu Bey’in adına yapılan bir taraftan kütüphane hizmeti yapacak olan, bir taraftan müzik okulumuzun hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Çok şükür yine Kayseri’mizdeyiz. Yine temeller atıyoruz. Açılışlar yapıyoruz. Hayırlı işlere imza atıyoruz. Bir taraftan belediyelerimiz çalışıyor. Güzel işler yapıyorlar. Kayseri’ye hizmet ediyorlar. Bir taraftan da Kayseri’yi seven, gönül bağı olan hemşehrilerimiz böyle güzel eserler ortaya koyuyorlar. Ondan da mutluluk duyuyoruz. Gittiğimiz her yerde şehrimizle övünüyoruz. İftihar ediyoruz. Bu hayırseverliğin ne kadar güzel bir duygu olduğunu da herkese ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.

    Melikgazi Belediyesi’nde başkanlık görevinde bulunan Şevket Bahçecioğlu’nda hayırlı olsun dileklerinde bulunduğu konuşmaların ardından kütüphanenin açılışı yapılarak, incelemelerde bulunuldu.

  • Valorant Champions 2023’ün Şampiyonu Evil Geniuses Oldu

    Sadece en güzellerin kapıştığı Valorant Champions 2023, ya da bu sene için benim demek istediğim haliyle “cluch’lar turnuvası” :P, Amerika Los Angeles’te gerçekleştirildi. Küme kademelerinin 6-13 Ağustos, Playoff’ların da 16 Ağustos’ta başladığı turnuva 26 Ağustos tarihinde Paper Rex Valorant (PRX) ve Evil Geniuses’in (EG) er meydanına çıkmasıyla son buldu. Kendi lokal liginde üçüncü olan grup Evil Geniuses, 3-1’lik skorla şampiyonluk kupasını kaldıran isim oldu.

    Üçüncü Valorant Champions’in (kısaca VCT 2023), playoff’ları Shrine Auditorium Fuar Salonu’nda oynanırken son dört maç KIA Forum’da oynandı. Hatırlatmak gerekirse geçen yılki Valorant Champions; İstanbul Maslak’ta, Volkswagen Arena’da oynanmıştı.

    Üst küme finallerinde PRX, EG’yi 2-1 yenerek alt kümeye göndermişti. EG alt kümedeki rakibi ve tıpkı vakitte geçen yılki şampiyon LOUD’u 3-2 yenerek tekrar final bahtı elde etti. Artık gelelim bu yılki turnuvaya “cluch’lar turnuvası” dediğime. Bu yılki turnuva maçlarının çabucak hemen hepsi inanılmaz heyecanlıydı. Birçok kalp ritmi bozan cluch’lara şahit olsak da EG’li oyuncu C0M sözün tam manasıyla döktürdü. Daha finalin birinci maçında bile cluch’a şahit olduk.

    PRX’in seçtiği birinci harita Split idi ve turnuvanın finali PRX’in saldırması, EG’nin savunmasıyla başladı. Oyunun birinci yarısında PRX ortayı epeyce açmış olmasına karşın ikinci yarısında EG önemli bir seri yakaladı. PRX’in seçtiği haritayı 13-10’luk skorla EG birinci oyundan galip ayrıldı. EG, ikinci maça büyük bir övgüvenle çıkıp rakibini küçük görmüş olacak ki ikinci oyunda, Ascent haritasında PRX, peş peşe dört el aldı. Bu momentumu kırmak ve strateji geliştirmek için EG mola almak zorunda kaldı. Mola düzgün gelmiş olacak ki ikinci oyun 4-2’yle devam etti.

    4-2’den sonra PRX de mola almayı tercih etti. Ayrıyeten 7. rauntta C0M, Gösteriye ultisiyle 2 kill alsa da PRX durumu 5-2’ye getirdi. PRX devre ortasına 7-5’lik skorla girmesine karşın maçın ikinci yarısında EG neredeyse maçı çeviriyordu fakat 13-11’lik skorla PRX genel durumu 1-1’e getirerek şampiyonluk çabasında değerli bir isim olduğunu kanıtlamış oldu.

    Üçüncü maç Bind haritasında oynandı. EG birinci üç raundu aldığında “Geçen maçtaki senaryo yine mi yaşanıyor?” sorusu akıllara geldi ama PRX durumu 3-1’e getirmeye başardı. Ne yazık ki bu rüzgarı ardına alamayan PRX, 4-1’ten sonra mola almak zorunda kaldı. EG inanılmaz dominant bir oyunla durumu 7-1’e getirerek PRX’in ikinci molayı da almasına neden oldu. Bu dominasyon maçın geneline hakim oldu ve EG 13-5 skorla durumu 2-1’e getirdi.

    5. rauntta EG Boostio şahane bir “bela” atmış olsa da oyun uzunca bir müddet istikrarlı gitti. 13. raunttan 16. raunta kadar EG bir seri yakalamış olsa da 17. rauntu PRX kazandı. EG, bilhassa Jawgemo, geç oyunda kusursuza yakın bir performans sergileyerek durumu 12-9’a kadar getirerek tek raunta kupa kaldırmayı zorladı. PRX yalnızca 1 raunt savunma yapabildi ve 13-10’luk skorla EG, genel skoru 3-1’e getirerek şampiyon oldu.

  • Korumalı işyerlerine ödemeleri yapıldı

    ANKARA (İGFA) – Bakan Göktaş, bakanlık olarak engellilerin istihdam imkanlarını artıracak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, engelli vatandaşların üretken, bağımsız bireyler olarak toplumsal hayata katılımını destekleyen politikalar kapsamında 2016 yılında korumalı iş yerleri modelinin hayata geçirildiğini hatırlattı.
    Bakanlığın sadece mali olarak değil teknik açıdan da desteklediği, çalışma ortamlarının engellilerin ihtiyaçlarına göre özel olarak düzenlendiği korumalı iş yerlerinde en az yüzde 40 oranında zihinsel veya ruhsal engelli bireylerin çalışabildiğini söyleyen Göktaş, söz konusu iş yerlerinin devlet desteği alabilmesi için belirtilen özelliklere sahip asgari 5 engelli bireyi istihdam etmesi gerektiğini ifade etti.
    Bakan Göktaş, şunları kaydetti:
    “Korumalı iş yerleri, zihinsel ve ruhsal engelli vatandaşlarımızın özel sektör ile iş birliğinde ilgi, yetenek ve becerilerine odaklanarak istihdam edilmelerini ve uzun süreli iş hayatında kalmalarını sağlıyor. En az 5 zihinsel veya ruhsal engelli bireyin çalıştığı ve engelli bireylerin sayısının toplam çalışan sayısına oranı yüzde 50’den az olmayan iş yerinin işvereni, korumalı iş yeri statüsünü kazanmak için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüze başvuruda bulunabiliyor.”

    Destek 2.811 TL’ye yükseldi
    Bakan Göktaş, Bakanlık olarak 2022 yılında korumalı iş yerlerine her bir engelli çalışanı için aylık 1.840 TL destek sağlarken, 2023 yılında bu desteği 2.811 TL’ye yükselttiklerini kaydederek, “Bakanlığımız tarafından geçtiğimiz yıl zihinsel ve ruhsal engelli vatandaşlarımızın özel sektörde istihdamını desteklemek amacıyla korumalı iş yerlerine 1 milyon 34 bin TL ödenek aktardık. Korumalı iş yerlerinin kurulmaya başlandığı 2016 yılından bugüne kadar ise bu iş yerlerinde çalışan engelli bireyler için toplam 3 milyon 965 bin TL destekte bulunduk.” dedi.

    Korumalı İş Yeri nedir?
    Korumalı İş Yeri; açık işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli bireylere istihdam oluşturmak amacıyla devlet tarafından teknik ve mali yönden desteklenen ve çalışma ortamı özel olarak düzenlenen iş yeri olarak tanımlanıyor. Korumalı iş yerlerinde; en az yüzde 40 oranında zihinsel veya ruhsal engeli olanlar çalışabiliyor. Korumalı iş yerinde belirtilen özelliklere sahip en az 5 engelli bireyin çalışması gerekiyor.

  • Mehmet Savran’dan çifte mesaj

    Mehmet UZEL (NEVŞEHİR İGFA)
    Mesajında, Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te başlattığı şanlı yürüyüşü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Taarruz ile taçlandırdığını belirten Başkan Savran, tarihimizdeki tüm büyük zaferlerde milletimizin gösterdiği azim ve kararlılığın, istiklalimiz ve istikbalimiz için mücadele ederken hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızın, bu topraklardaki kutlu yürüyüşümüzün ilelebet süreceğinin somut bir kanıtı olduğunu vurguladı.

    Savran mesajında şu ifadelere yer verdi; “İçinde bulunduğumuz Zafer Haftası’nda, Malazgirt Zaferi’nin 952. yıldönümü ile İstiklal mücadelemizin destansı bir zaferle taçlandığı Büyük Taarruz’un 101.yıldönümünü milletçe gururla kutluyoruz. Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapılarını açan Türkler, 1922’de ise Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağını tüm dünyaya göstermiştir. Bu iki eşsiz zaferlerin komutanları Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, şanlı zaferlerin kahramanlarını gururla yad ediyorum.”

  • Başkan Böcek Moskova’da işbirliği protokolü imzaladı

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, Moskova’da temasları sürüyor. Başkan Böcek, Büyükşehir Belediyesi olarak Moskova’nın Güney İdari Bölge Yönetimi ile İşbirliği Protokolü imzaladı.

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, beraberinde Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri, Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı yetkilileri ile beraber Moskova’daki temaslarına devam ediyor. Moskova’da düzenlenen Uluslararası Ulaşım Zirvesi’ne katılarak ulaşımla ilgili projeleri ve fikirleri paylaşan Başkan Böcek, Moskova’nın Güney İdari Bölgesi Yönetimi ile İşbirliği Protokolünü imzaladı.

     

    BAŞKAN BÖCEK HAYIRLI OLSUN

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Güney İdari Bölge Başkanı Aleksey Chelyshev arasında imzalanan işbirliği protokolü dostane ve ortaklık ilişkilerini tesis etmek ve geliştirmeyi amaçlıyor. İşbirliği protokolünün öncelikli alanları ise; şehir planlaması konut ve toplumsal hizmetler, kentsel çevre korunma, toplu taşıma ve karayolu taşımacılığı altyapısının geliştirilmesi, kültür ve kültür miras, halkın sosyal güvenliği ve sosyal hizmetler, eğitim, spor ve turizm alanında ilişkileri geliştirmeyi kapsıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek protokol kapsamında alınan kararların Antalya adına hayırlı olmasını diledi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • NG Grup ailesi Zafer Yürüyüşü’nde yerini aldı

    Büyük Taarruz Zafer Haftası kapsamında, 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece Afyon’un Şuhut ilçesine bağlı Çakırözü köyünden başlayıp, sabahın ilk ışıklarıyla, büyük taaruzun başladığı Kocatepe’de son bulan 14 km’lik “Zafer Yürüyüşü” yoğun katılımla gerçekleşti. NG Grup ailesi de bu anlamlı yürüyüşte yerini aldı.

    Büyük Taarruz Zafer Haftası, Afyonkarahisar’da, her yıl olduğu gibi bu yıl da 25-30 Ağustos tarihleri arasında büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Etkinlikler kapsamında 26 Ağustos’ta Zafer Yürüyüşü gerçekleşti. Saat 00.30’da, Şuhut ilçesine bağlı Çakırözü köyünden başlayan yürüyüşte Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüzlerce katılımcı yaklaşık 14 kilometrelik yoldan Kocatepe’ye yürüdü. Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek ve çok sayıda vatandaşın Zafer Yolu Başlangıç Alanı’nda toplanmasıyla başlayan yürüyüşte NG Grup ailesi de yerini aldı. 

     

    SEMA GÜRAL SÜRMELİ: “ZAFER YÜRÜYÜŞÜ, MİLLETİMİZİN BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK AŞKININ EN GÜÇLÜ İFADESİDİR”

    Zafer yürüyüşüne oğlu Nafi Emir Sürmeli ve 42 NG Grup personeli ile katılan Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, yürüyüşle ilgili olarak ”Bu topraklar için yapılan fedakârlıklar asla unutulmayacak. Şanlı bir tarihe sahip cumhuriyetin evlatları olarak bu anlamlı yürüyüşte yerimizi aldık. Bu yürüyüş sadece bir mesafe kat etmek değil, aynı zamanda tarihi bir yolculuğa çıkmak anlamına geliyor bizler için. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen Büyük Taarruz’u anmak ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın coşkusunu yaşamak için katıldığımız Zafer Yürüyüşü, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük aşkının en güçlü ifadesidir. Şehitlerimizin kahramanlığını ve gazilerimizin fedakârlığını yâd etmek, aynı zamanda Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla selamlamak için bir araya geldik. Bayraklarımızla ve marşlarla yürüyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle andık” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Efes Selçuk Büyük Taarruz’un 101. Yılında “O An’a ” tanıklık etti

    Büyük Taarruz’un 101. Yılı Kurtuluş Yolu Anıtı’nda düzenlenen törenle kutlandı.

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Selçuk Şubesi Başkanı Metin Çıtak günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

    Konuşmasında Türk Ulusu’nun hiçbir zaman bağımsızlığından ödün vermediğinin altını çizen Çıtak; “Esareti reddeden Aziz Türk Milleti bağrından çıkardığı Mustafa Kemal’in önderliğinde ulus devlet bilinciyle oluşan kahraman ordusu ile dünyaya örnek olacak Kurtuluş Destanını yazmaya başladı. Sonunda işgalcilere kesin darbeyi vuracak Büyük Taarruz 101 yıl önce Afyon’da 26 Temmuz şafağında verilen, Ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri” emri ile çok çetin çarpışmalardan sonra aynı gün saat 12.30’da ilk düşman siperleri aşıldı. İşte “O an” içindir bu anıt.  Sayın Mehmet Aksoy “O anı” bu eseri ile gelecek nesillere ve sonsuza taşımıştır. Bu anıtın Selçuk’ta olması bizim ayrıca onurumuzdur”  dedi.

    Metin Çıtak’ın konuşmasının ardından Efes Selçuk Belediyesi Prof. Dr. İsmail Aka Kütüphanesi ve Sosyal Etkinlik Merkezi kursiyerlerinden Zeynep Aslan “Kurtuluş Savaşı” adlı şiirini okudu.  Efes Selçuk Belediyesi Zeybek Ekibi gösterisinin ardından tüm katılımcılar bir katılımcılar saat 12.30’da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün silüetinin Kurtuluş Yolu Anıtı’nda görülmesine bir kez daha heyecanla ve duygulanarak tanık oldular.

    Heykeltıraş Mehmet Aksoy’un imzasını taşıyan Kurtuluş Yolu Anıtı, bir yüzünde Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye destanını da taşıması ve Kurtuluş Savaşı’nın aşamalarını anlatan bir yapıt olması açısından büyük önem taşıyor. Anıt Efes Selçuk’un yanı sıra Türkiye’de de özel bir yapıt olarak biliniyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İzmir’de orman yangınlarıyla mücadelede büyük başarı

    Geçmiş yıllarda orman yangınları yüzünden canı yanan İzmir, aldığı dersler sayesinde son dönemde önemli kazanımlar sağladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yangınlara yerel halkın başlangıç aşamasında müdahale etmesini sağlamak amacıyla başlattığı proje kısa sürede başarı sağladı. Yangınlara erken müdahale edilerek söndürülmesini sağlamak için 119 adet yangın söndürme tankeri ile ekipmanları köylere dağıtıldı. 3 yılda 60 bin kişiye eğitim verildi, Orman Gönüllüleri oluşturuldu. Kurulan Akıllı İhbar Sistemi ile de ormanlık bölgeler yapay zeka teknolojisi ile kontrol altında tutuluyor.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, orman yangınlarını önlemeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında özellikle kırsal mahallelerde oluşabilecek yangınların önlenmesi amacıyla İtfaiye Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınlarına Müdahale Şube Müdürlüğü kuruldu. Yangınlara erken müdahale edilerek söndürülmesini sağlamak için 119 adet yangın söndürme tankeri ile ekipmanları alındı. Araçlar, orman yangını açısından riskli olan mahallelerde muhtarlıklara verildi. Yine İzmir İl Özel İdaresi ve Orman Bölge Müdürlüğü’nden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredildikten sonra bakımı yapılan 272 yangın söndürme tankeri de orman yangınlarına müdahalede kullanılıyor.

     

    Orman Gönüllüleri oluşturuldu

    Yangın söndürme tankerinin verildiği köylerde, Orman Gönüllüleri ekipleri de oluşturuldu. Muhtarların belirlediği 3 kişiden oluşan Orman Gönüllülerine, orman yangınlarına müdahale eğitimi verildi. Farklı bölgelerde olan yaklaşık 816 kişi, itfaiye ekipleri gelene kadar yangınlara müdahale ediyor.  

     

    Binlerce yurttaşa eğitim verildi

    İzmir’de orman yangınlarına karşı yurttaşların farkındalığını arttırmak ve yangınları büyümeden önlemek için de eğitimler veriliyor. Bu kapsamda yıl boyunca Mahalle Afet Gönüllüleri Bilinçlendirme Eğitimi,  Afet Bilinci Eğitimleri, Yangın Bilgisi Eğitimleri veriliyor. Yönetmelik kapsamında kurum ve kuruluşların alması gereken Yangın Güvenlik Eğitimleri, Arama Kurtarma Eğitimleri gibi eğitimler de düzenleniyor. İzmir İtfaiyesi son 3 yılda kent genelinde yaklaşık 60 bin kişiye eğitim verdi.

     

    Akıllı İhbar Sistemi ile 620 yangına erken müdahale edildi

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı da geliştirdiği yapay zeka teknolojisi ile yangınlarla mücadeleye önemli katkı sunuyor. Yangınlara erken müdahale için Akıllı İhbar Sistemi’ni (AİS) hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, uygulama ile il genelindeki 18 kulede toplam 72 kamera ile çalışan görüntü işleme teknolojisi sayesinde ormanlık bölgelerin yüzde 62’si kontrol altında tutuluyor. Dumanı algılayan yapay zeka teknolojisi, tehlike belirlediğinde en yakın ekibe video ve konum iletilerek erken müdahale edilmesini sağlıyor. Geçen yıl kurulan AİS, şimdiye kadar 620 yangın ihbarında bulundu.

     

    Acil İzmir desteği

    30 Ekim depreminin ardından olası afetlerde zor durumda kalanlarla iletişim sağlayarak onlara ulaşmak amacıyla “Acil İzmir” mobil uygulamasını geliştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, uygulamayanın kapsadığı afet türleri arasına yangınları da ekledi. Artık uygulamada “Yangına Şahit Oldum” ve “Yangına Maruz Kaldım” butonları bulunuyor. Yangına Şahit Oldum butonu  aracığıyla yangın bölgesinin fotoğrafı ve konumu İtfaiye Dairesi Başkanlığı ile paylaşılabiliyor. “Yangına Maruz Kaldım” butonuna basıldığında ise basan kişinin konumu otomatik olarak itfaiye ile paylaşılıyor ve hızla yangına müdahale ediliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Merhum Akyarlı İzmir Kent Konseyi Parkı’nda anıldı

    Eski İzmir Kent Konseyi Başkanı merhum Prof. Dr. Adnan Oğuz Akyarlı, vefatının birinci yıldönümünde İzmir’de anıldı. Akyarlı’nın büstünün yapılacağı park alanında sevenleri, anı köşesine karanfil bıraktı, fotoğraflarının yer aldığı sergiyi gezdi. 

    Geçmiş dönem İzmir Kent Konseyi Başkanı merhum Prof. Dr. Adnan Oğuz Akyarlı, birinci ölüm yıldönümünde İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bulunan İzmir Kent Konseyi Parkı’nda anıldı. İzmir Kent Konseyi’nin, 2023 Ocak ayında yaptığı Genel Kurulu’nda aldığı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçen kararla, merhum Adnan Oğuz Akyarlı’nın büstünün konulacağı İzmir Kent Konseyi Parkı’ndaki anma törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer adına sivil toplumdan sorumlu danışmanı Melih Yalçın, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, CHP 25. ve 26. Dönem İzmir Milletvekili ve önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı, Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, İzelman A.Ş. Genel Müdürü Burak Alp Ersen, Engelsizİzmir Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Levent Köstem, İYTE Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Fehmi Doğan, merhum Prof. Dr.Adnan Oğuz Akyarlı’nın ailesi, sevenleri, STK, oda, meslek örgütü üyeleri, kent konseylerinin ve siyasi partilerin temsilcileri ile Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı. 

    “Bu özel parkta olsun istedik”

    İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, anma töreninde yaptığı konuşmada,  “İzmir Kent Konseyi olarak paydaşlarımızla birlikte, Adnan Hocamızın bu ilk anma törenini, kente yeni tasarımıyla kazandıracağımız bu özel parkta yapmak istedik” dedi.  Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ise merhum Akyarlı ile geçmişten gelen dostluklarından bahsederek, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olarak aynı sıraları paylaştıklarını ifade etti.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Melih Yalçın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile merhum Akyarlı’nın dostluklarından bahsederek, sevenlerine selamlarını iletti.

    CHP 25. ve 26. Dönem İzmir Milletvekili ve önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı da merhum Akyarlı’nın demokrasiye, özgürlüklere ve çağdaş yaşama duyarlılığından bahsetti. 
    Engelsizİzmir Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Levent Köstem aynı zamanda dostu olan Akyarlı ile engelliler üzerine birlikte değerli çalışmalar yaptıklarından söz etti.

    Ailesi teşekkür etti
    Akyarlı’nın ailesi, bu yıl anma törenini düzenleyen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini iletirken, İzmir Kent Konseyi Parkı’nın bulunduğu alanın kendileri için babalarıyla sağlığında buluşma noktaları olduğunu ve bu yüzden heyecan duyduklarını ifade etti. Babalarının iyi bir baba, iyi bir eş, iyi bir sivil toplumcu olmasından ötürü bu anma töreninde kendilerine gösterilen saygı nedeniyle duygulandıklarını da eklediler.

    Merhum Akyarlı’nın büstünün yapılacağı park alanında Akyarlı’nın sevenleri, anı köşesine karanfil bıraktı. Fotoğraflarının yer aldığı sergiyi gezdi. 

    Kitap Kafe bu parkta açılacak
    Büstün yer alacağı İzmir Kent Konseyi Parkı’nın yeni tasarımı, İzmir Kent Konseyi’nin işbirliğinde İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi tarafından tümüyle gönüllü olarak üstlenildi. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İzelman AŞ, İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ve İzmir Ticaret Odası tarafından da merhum Akyarlı’nın hayali olan Kitap Kafe yeniden tasarlanan bu parkta hayata geçirilecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Savran’dan “Malazgirt” ve “Büyük Taarruz” mesajı

    Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, Malazgirt Zaferi’nin 952’nci ve Büyük Taarruz’un 101’inci yıl dönümleri dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

    Mesajında, Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te başlattığı şanlı yürüyüşü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Taarruz ile taçlandırdığını belirten Başkan Savran, tarihimizdeki tüm büyük zaferlerde milletimizin gösterdiği azim ve kararlılığın, istiklalimiz ve istikbalimiz için mücadele ederken hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızın,  bu topraklardaki kutlu yürüyüşümüzün ilelebet süreceğinin somut bir kanıtı olduğunu vurguladı.

    Savran mesajında şu ifadelere yer verdi; “İçinde bulunduğumuz Zafer Haftası’nda, Malazgirt Zaferi’nin 952. yıldönümü ile İstiklal mücadelemizin destansı bir zaferle taçlandığı Büyük Taarruz’un 101.yıldönümünü milletçe gururla kutluyoruz. Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapılarını açan Türkler, 1922’de ise Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağını tüm dünyaya göstermiştir. Bu iki eşsiz zaferlerin komutanları Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, şanlı zaferlerin kahramanlarını gururla yad ediyorum.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sümela Kültür Yolu’nda Horon coşkusu

    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak üzere bu yıl 11 şehirde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin Trabzon’daki durağı Sümela Kültür Yolu Festivali’nin yedinci günü yine yoğun bir katılımla geride kaldı.

    GÖKSEL SAHNEDE HORON EKİBİYLE HORON ÇEKTİ

    Sümela Kültür Yolu Festivali kapsamında önceki akşam Trabzon Fuar Merkezi’nde sahneye çıkan Göksel öncelikle sevilen şarkılarını seslendirdi. Ancak Göksel’in kendisini dinlemeye gelen Trabzon halkına bir de sürprizi vardı. Ünlü şarkıcı konserine horon ekibini de davet ederek Karadenizli sevenlerine horon şovu yaptı. Bu anlar Trabzon’da coşkuyla karşılandı. Sümela Kültür Yolu Festivali’nin yedinci gününde müzik coşkusu 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda Şeyda Karadeniz ile sürdü. Ayasofya Camii Dış Avlusu’nda Osman Eğin ile Mustafa Cihat’ın ‘Halishane’ dinletisi gerçekleşti. Sümela Kültür Yolu Festivali’nin altıncı gününde Trabzon Büyükşehir Belediyesi Hamamizade İhsanbey Büyük Salonu’nda Sema Mukabelesi Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu gösterisi gerçekleşti.  

    ETKİNLİKLER TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR 

    Sümela Kültür Yolu Festivali kapsamında Trabzon Devlet Tiyatrosu Haluk Ongan Sahnesi’nde ‘Kanlı Nigar’ oyunu sergilenirken, Karadeniz Teknik Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde Cem Karaca ve Barış Manço şarkıları dinletisi gerçekleşti. Beşikdüzü-Şalpazarı’nda ise Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Gezen Sinema Tırı, özel film derlemelerini seyirciyle buluşturmaya devam etti.  

    FESTİVALİN VAZGEÇİLMEZİ SERGİLER

    Sümela Kültür Yolu Festivali kapsamında Ganita Faroz Sahil Bandı’nda bulunan Sonsuzluk Penceresi’ndeki “Kutsal Damlalar Efsanesi Cam ve Taş Heykel Enstalasyonu’, 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda bulunan “Bir Hayalin İnşası” sergisi, Kızlar Manastırı’ndaki ‘Akkase Ebru Sergisi’ ve ‘Amberin Sırları Dijital Fotoğraf sergisi’, Ayasofya Camii iç avlusunda bulunan ‘Ebru Sanatı Digital Deneyim Ekran’ ilk günden itibaren büyük bir ilgiyle karşılaşıyor.

    ÇOCUKLAR DA SANATLA BULUŞTU

    Festival boyunca çocuk etkinlikleri de unutulmuyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Hamamizade İhsanbey Küçük Salonu’nda Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin çocuk operası ‘Eni’nin Kalbi’ sahnelenirken, Hüseyin Avni Aker Millet Bahçesi’nde çocuk atölyeleri gerçekleşti. ‘Ege ile Gaga’ sahne gösterisi ve ‘Özgün Özgülgün ile Tarihe Yolculuk’ etkinliği de çocuklardan yoğun ilgi gördü. 

    Kültür ve Turizm Bakanlığınca Trabzon’da düzenlenen Sümela Kültür Yolu Festivali 27 Ağustos Pazar günü sona erecek. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Bir Günde 8500 Yıl Turu” ile geçmişe yolculuk

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzMiras Programı, İzmir’in çok katmanlı tarihini “Bir Günde 8500 Yıl Turu” ile deneyimleme fırsatı sunuyor. İlki 2 Eylül’de yapılacak tur, Yeşilova Höyüğü ile başlayıp Kemeraltı’nda sonlanıyor.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan İzmir Planlama Ajansı’nın (İZPA) İzMiras Programı, İzmir’in çok katmanlı tarihini “Bir Günde 8500 Yıl Turu” ile deneyimleme fırsatı sunacak. İlki 2 Eylül 2023’te yapılacak “Bir Günde 8500 Yıl Turu”na izdogaturizm.com üzerinden bilet alınabiliyor.

    “Bir Günde 8500 Yıl”, ekolojik koridorlarla iç içe tasarlanan, İzmir’in doğal, kültürel ve tarihi katmanlarını, çeperini ve merkezini birbirine bağlayan otobüs, bisiklet ve yürüyüş yollarından oluşan İzMiras Rotaları’ndan biri olma özelliğini taşıyor.

     

    İzmir’deki en eski yerleşim yerleri ziyaret ediliyor

    İzMiras Rotaları kapsamında düzenlenmesi planlanan 9 turdan biri olan Bir Günde 8500 Yıl Turu, İzmir kentinin tarihi ve coğrafi gelişimini rehberli bir otobüs turu olarak İzmirlilerle buluşturuyor.

    Tur, ilk yerleşim izlerinin günümüzden yaklaşık 8500 yıl önce başladığını ortaya koyan, ilk köy kalıntılarını barındıran Yeşilova Höyüğü ile başlıyor. Turun ikinci durağında tarihi 5 bin yıl önceye dayanan Troya ile çağdaş, surlarıyla kentleşmeye ilk adımın atıldığı Yassıtepe Höyüğü yer alıyor.
    Üçüncü sırada 2 bin 900 yıllık geçmişiyle doğal bir limana kurulan ve İzmir Körfezi’nin en önemli yerleşim yerlerinden olan Eski Symrna Ören Yeri bulunuyor. Son olarak da Antik Smyrna’nın merkezi olan ve kentin idari, sosyal, kültürel, siyasi, adli ve ticari merkezi olan Yeni Smyrna Ören Yeri, 2 bin 300 yıllık tarihiyle katılımcıları karşılıyor. Tur, Kemeraltı’nda tamamlanıyor.

     

    Profesyonel rehberler eşlik ediyor

    Kültürpark Lozan Kapısı’ndan kalkan tur otobüsüyle yapılacak yolculuğa profesyonel tur rehberleri eşlik edecek. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan “İzmir Tarihi Liman Kenti” sınırları içindeki Yeşilova Höyüğü, Yassıtepe Höyüğü, Bayraklı Höyüğü ve Agora Ören Yerini kapsayan turlarda İzmir’in geçmişinden bugününe bir yolculuğa çıkılacak.

     

    Müze Kart gerekiyor

    Tur rotasındaki alanlara giriş yapmak için Müze Kart sahibi olmak gerekiyor. Müze Kart’ı bulunmayan katılımcılar Yeni Smyrna Antik Kenti’nde tur ücretinden bağımsız olarak Müze Kart edinebiliyor.

    Bir Günde 8500 Yıl Turu’na katılmak için izdogaturizm.com web sitesinden ya da 0538 097 1012 numarasından bilet alınabiliyor. Turla ilgili daha fazla bilgi İzmir Planlama Ajansı’nın web sitesinde (izmirplanlama.org) yer alıyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şile Yağlı Güreş Arenasında Baş Pehlivanların Destanı

    Geleneksel Şile Yağlı Güreşleri bu yıl 16. kez er meydanında başpehlivanları ve spor severleri buluşturdu.  Türkiye’nin dört bir yanından Şile’ye gelen 1000’e yakın güreşçi, er meydanında ter döktü. 

    Etkinlik, Bursa Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı’nın eşsiz marşları ve renkli kortej yürüyüşüyle başladı. Güreş Alanı’nda düzenlenen 16. Geleneksel Şile Yağlı Güreşleri’ne 62 başpehlivan katılırken, farklı branşlardan 1000’e yakın güreşçi mücadele etti. Şile Kaymakamı Nebi Kaya ve Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın da katıldığı Geleneksel Şile Yağlı Güreşleri, binlere spor severin katılımıyla sabah erken saatlerde büyük bir coşku ile başladı. 

     

    Her Alanda Etkinliklerimiz İle Buluşmaya Devam Edeceğiz

    Etkinlik öncesi Şilelilere seslenen Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Şile’nin yükselen bir değer olduğunu bir kez daha vurguladı. Başkan Ocaklı, “Geçtiğimiz hafta tüm Türkiye’nin konuştuğu festivalimizin 34’üncüsünü gerçekleştirdik. Hemen ardından bugün burada sizlerle 16. Geleneksel Şile Yağlı Güreşleri’nde birlikteyiz. Yakın bir zamanda da 2. Palamut Festivalimizde birlikte olacağız.  Her alanda her kesime hitap eden etkinliklerimizle birlikte büyümeye, güçlenmeye devam ediyoruz” dedi. 

     

    Son 5 Yılda 3 Kez Başpehlivan Olan Güreşçi Altın Kemer Ve Togg Kazanacak

    Geleneksel Şile Yağlı Güreşleri, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda köklerimize, ata sporumuza sahip çıkmanın ve gelecek nesillere aktarmanın bir ifadesi olduğuna da dikkat çeken Başkan Ocaklı, “Her biri birbirinden kıymetli Başpehlivanlarımız ve diğer pehlivanlarımızı ağırlamaktan onur duymaktayız. Bir yanımızda deniz, bir yanımız orman ve er meydanında böylesine Ata Sporuna gönül veren hemşerimizle birlikte olmanın sevinci anlatılmaz yaşanır. Ayrıca 3 yıl üst üste şampiyon olan güreşçimize altın kemer veriyoruz. Ödülümüze bir ek daha yaptık yerli ve milli otomobilimiz TOGG’u hediye edeceğiz. Amacımız Ata Sporumuza verdiğimiz değeri ortaya koyabilmek, pehlivanlarımıza verdiğimiz değeri ortaya koyabilmek, Şile’yi ve güreşlerimizi ulusal anlamda etkin kılabilmektir” diye konuştu.

     

    Mustafa Taş, iki kez üst üste Başpehlivan

    Sabah erken saatlerde   başlayan çekişmeli müsabakalar akşama kadar büyük bir mücadeleyle sürdü.  Akşam saatlerinde başlayan başpehlivanlık güreşlerinde ise Mustafa Taş ve Kürşat Şevki Korkmaz karşı karşıya geldi. Karşılaşma sonunda Mustafa Taş 16’ncı Şile Yağlı Güreşleri’nin kazanarak iki yıl üst üste başpehlivan oldu. Başpehlivanlık karşılaşması sonunda Mustafa Taş, Kürşat Şevki Korkmaz, Hüseyin Gümüşalan ve Ali Gürbüz’ün ödülleri Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya, Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Güreş Ağası Seyfi Şahin tarafından verildi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 8 Ayda Muğla Nüfusunun 23 Katı Yolcu Taşındı

    Muğla Büyükşehir Belediyesi denetimli halk aracı ve belediyeye ait otobüslerle 1 Ocak 2023 tarihinden bu güne kadar 28 milyon 142 bin 466 yolcu taşıdı. 

    Muğla Büyükşehir Belediyesi 13 ilçe 569 mahallesi bulunan Muğla’da modern, engelli rampalı, 24 saat izlenen kameraların bulunduğu ve çevreci otobüslerle il genelinde ulaşım hizmeti vermeye devam ediyor. Araç filosunu 2014 yılından beri yenileyen Büyükşehir Belediyesi en son 60 yeni, modern otobüsü vatandaşların hizmetine sunmuş araç filosundaki otobüs sayısını 342’ye çıkarmıştı. 

     

    8 Ayda 3 Milyon Kişi Ücretsiz Taşındı

    Muğla Büyükşehir Belediyesi denetimli halk aracı ve belediyeye ait otobüslerle 1 Ocak 2023 tarihinden bu güne kadar 28 milyon 142 bin 466 yolcu taşıması gerçekleştirdi. 28 milyon 142 bin 466 yolcunun 3 milyon 129 bin 81 kişisi yolcu taşıma kanunu kapsamında ücretsiz olarak taşındı. 

     

    9 Yılda 291 Milyon Yolcu Taşındı

    Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kurulduğu 2014 yılından bu yana denetimli halk araçları ve belediye otobüsleri ile 291 milyon 6 bin 982 yolcuya hizmet verildi. Bu yolculardan 38 milyon 724 bin 358’si “Ücretsiz Yolcu Taşıma Kanunu” kapsamında ücretsiz olarak taşındı. Ücretsiz taşınan yolcular için Bakanlık tarafından Muğla Büyükşehir Belediyesi’ aracılığı ile denetimli halk araçlarına ödeme yapılıyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Palandöken Kültür Yolu Festivali’nde etkinlikler devam ediyor

    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak üzere bu yıl 11 şehirde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin Erzurum’daki durağı Palandöken Kültür Yolu Festivali yedinci gününde konser, tiyatro, söyleşi ve sanat etkinlikleriyle devam etti.

    TARİH VE KÜLTÜR ŞEHRİ ERUZURUM DA CAM SANATI 

    Palandöken Kültür Yolu Festivali Kapsamında Erzurum Erges Konağı’nda sanatçı Aynur Bayram tarafından cam yapımı atölyesi gerçekleştirildi. Sanatçı Aynur Bayram cam çubuklarıyla, 1200 derece ısı kullanarak cam atölyesinde biblo, hediyelik eşya gibi sanatsal ürünlerin ortaya çıkışını atölyeye katılanlara sergiledi. Sanatçı Aynur Bayram, Ankara’da eğitim aldıktan sonra, Erzurum’a dönerek cam sanatını icra etmeye ve bu alanda yeni kişiler yetiştirerek cam sanatını Erzurum’da tanıtmaya ve gençler için yeni bir iş imkanı yaratmaya çalışıyor. 

    NECİP FAZIL KISAKÜREK, 40 ‘INCI ÖLÜM YILINDA ANILDI

    Palandöken Kültür Yolu Festivali kapsamında Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda Yücel Arzen eşliğinde Necip Fazıl Kısakürek 40.Yıl Sakarya Türküsü konseri gerçekleştirildi. Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 40.yılında rahmetle ve minnetle anılarak şiirleri seslendirildi. Konserde çoşkulu kalabalık şiirleri hep bir ağızdan seslendirirken keyifli anlar ortaya çıktı . 

    İLK SES ERZURUM FİLMİ ÖZEL GÖSTERİMİ 

    Palandöken Kültür Festivali kapsamında izleyiciye sunulan “İlk Ses Erzurum” filmi, Cumhuriyet’in 100. yılına özel gösterimle, Erzurum Kongre ve Sergi Sarayı’nda kurulan açık hava sinemasında Erzurumlularla buluştu. Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Erzurum’da, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşadığı dönemi anlatan İlk Ses Erzurum filmi seyircilerden tam not aldı.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Erzurum’da düzenlenen Palandöken Kültür Yolu Festivali 27 Ağustos Pazar günü sona erecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bengi İdil Uras “Akdeniz Kıyıları ile başlayarak dünyayı gezmeyi çok istiyorum.”

    Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla da takipçilerinin yüzünü güldüren başarılı oyuncu Bengi İdil Uras, bu yaza dair tatil planlarını MAG Ağustos sayısında anlattı…

    Yazın büyük bir kısmını Datça’da geçirdiğini söyleyen Bengi İdil Uras “Erkek arkadaşımın işletmesinde birlikte etkinlikler düzenliyoruz. Hem tatil hem iş gibi geçiyor Datça’da günler. Eylül ayında da Yunan adalarını ziyaret etmeyi planlıyorum Simi ve Kos adası ilk ziyaret edeceklerim.” Dedi.

    Datça’nın doğasını çok sevdiğini belirten Uras “Buranın doğasını, sakinliğini ve tabii ki denizini çok seviyorum. Türkiye gerçekten deniz tatili açısından eşi benzeri olmayan bir ülke. O nedenle Ege kıyılarımızı çok seviyorum. Fransa’da Avignon ve çevresi. Diğer ülkelerde gitmek istediğim çok yer var aslında, seyahat etmek ve keşfetmek bu dünyadaki en güzel terapi olabilir diye düşünüyorum. Yepyeni yerler görmek, insanlar tanımak, onların yaşam şekillerini keşfetmek çok değerli. Akdeniz kıyıları ile başlayarak dünyayı gezmeyi çok istiyorum. Sonrasında daha uzak ülkeler Tayland, Avustralya, Endonezya, Adalar (Fiji, Seyşel, Madagaskar, Fransız Polinezyası vb.) Saymakla bitiremeyeceğim kadar çok, umarım bu ömrüme hepsini sığdırabilirim!” açıklamasında bulundu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İstanbul Senin uygulaması 2,5 milyonun cebinde!

    İBB’nin sunduğu hizmetleri tek çatı altında toplayan ‘İstanbul Senin’ uygulaması, İstanbullulardan yoğun ilgi görüyor. Yaklaşık 2,5 milyon kişinin kullanımına erişen uygulama, Türkiye’nin en yaygın kullanımlı ‘Süper Uygulaması’ oldu.

    İstanbul’un dijital dönüşüm yolculuğunun önemli bir adımı olan ‘İstanbul Senin’ uygulaması, 2,5 milyon kişinin kullanımına erişti. 

    TEK UYGULAMAYLA BÜTÜN HİZMETLER ELİNİZDE

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin sunduğu hizmetleri tek çatı altında bir araya getiren bu uygulama aynı zamanda Türkiye’nin en yaygın kullanımlı ‘Süper Uygulaması’ haline geldi.

    Şehirlerin dijital dönüşümü alanında birçok ödüle layık görülen “İstanbul Senin”,   İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sahipliğinde KOBİL’in teknolojik altyapısı ile hayata geçiriliyor.

    İstanbul Senin ile ulaşımdan fatura ödemelerine, ücretsiz İBB Wi-Fi hizmetinden otobüs saatlerine, ücretsiz etkinlik biletlerinden sosyal destek başvurularına kadar geniş bir yelpazedeki hizmetleri tek uygulamadan İstanbullulara ulaştırıyor.

    İstanbul Senin’de öne çıkan hizmetler şöyle:  

    • İş Ara İş Bul 120 binin üzerinde kişiye özel sektörde iş imkânı sağladı.
    • Enstitü İstanbul İSMEK ile 500 binden fazla İstanbullu ücretsiz kurs ve eğitimlere kayıt oldu. 
    • 10 bin üzerindeki İBB WİFİ noktasına her gün 100 binden fazla kez İstanbul Senin üzerinden tek tıkla bağlanılıyor. Üstelik bu servisle aylık 60GB internet erişim hakkı kazanılıyor.  
    • Her gün on binlerce otobüs kullanıcısı “Otobüsüm Nerede” mini uygulaması ile otobüsünün durağa ne zaman geleceğini görebiliyor“Nasıl Giderim” mini uygulamasında toplu ulaşım ile kendilerine en hızlı rotayı oluşturabiliyor.
    • Binlerce İstanbullu ücretsiz olarak konser ve etkinliklere ücretsiz davetiye hakkı elde etti.
    • Dijital Çözüm Merkezi hizmeti veren “Canlı Destek” mini uygulaması ile 150 binin üzerinde İstanbullu sorularına hızlı yanıt aldı. 
    • Ayda 600 binden fazla haneye giren Hamidiye Su, online sipariş kanalını bu platformda hizmete sundu. 
    • İGDAŞ ve İSKİ gibi önemli kurumlar fatura ödemelerini İstanbul Senin uygulaması ile hızlı ödemeye açtı. Farklı birçok hizmeti bu kanaldan vermeye başladı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sakiler, 30 Ağustos’ta Marmara Park AVM’de

    Marmara Park AVM, 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında ziyaretçilerine eğlenceli anlar yaşatmaya hazırlanıyor. Sahne performansları ile dikkat çeken Sakiler grubu, 30 Ağustos coşkusunu Marmara Park AVM ziyaretçileriyle birlikte yaşayacak. Ziyaretçiler ayrıca, gerçekleşecek ışık gösterileriyle görsel bir şölene tanıklık edecek.

    20 yılı aşkın tecrübesiyle alışveriş merkezi sektörünün öncü firmalarından olan ECE Türkiye Proje Yönetim A.Ş. tarafından yönetilmekte olan Marmara Park AVM, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Sakiler grubu ile kutlamaya hazırlanıyor. 

    “Yalanı Bırak”, “Sürgün Aşkımız”, “Dünyadan Uzak”, “Aşığın Kaderi”, “Canıma Minnet”, “Adımız Ayyaş”, “Selamı Var” gibi popüler şarkıların sahibi Sakiler; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın ruhunu da uygun performanslarda sahneleyecek. Marmara Park Açık Etkinlik Alanı’nda, saat 20.00’de başlayacak konser dışında Marmara Park AVM, çeşitli ışık gösterileriyle de ziyaretçilerine farklı ve unutulmaz bir bayram coşkusu yaşatacak.

     

    Marmara Park AVM Hakkında:

    2012 yılında ziyaretçileriyle buluşan Marmara Park AVM, ECE Türkiye Proje Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilmektedir. Merkezi konumu, zengin marka karması, sıra dışı mimarisi ile Marmara Park AVM, 4 kat üzerine yayılmış 250 mağazası ve 4 bin araçlık otoparkı ile hizmet vermektedir. Alışveriş merkezi, ulusal ve uluslararası markaları, Imax teknolojisine sahip sinema salonları, eğlence alanları, kafe ve restoranları ile tüm ziyaretçilerinin beklenti ve ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Marmara Park AVM’de ayrıca ATM, bebek bakım odası, dinlenme alanları, engelli tuvaletleri, eczane, kuru temizleme, mescit, revir, terzi, engelli ve yaşlı ziyaretçilerin kullanabilmesi için tekerlekli sandalye ve Wi-Fi hizmetleri de bulunmaktadır. Video paylaşım ve sosyal medya platformu YouTube için ürettiği özgün içeriklerle dijital kimliğini zenginleştiren Marmara Park AVM, Yılın Marka Deneyimi – Tüketici dalında Bronz Stevie Ödülü’ne layık görülmüştür. Ziyaretçilerine keyifli vakit geçirmelerini sağlayarak alışverişin ötesinde bir deneyim sunan Marmara Park AVM, her gün saat 22.00’a kadar hizmet vermektedir.

     

    ECE Türkiye hakkında:

    2000 yılında İstanbul’da kurulan ECE Türkiye, yönetmekte olduğu yaklaşık 200 alışveriş merkezi ile AVM yönetimi alanında Avrupa’nın lider hizmet sağlayıcı firmalarından biri olan Alman ECE Marketplaces’e bağlı bir şirkettir. Bir yatırım ve tam kapsamlı hizmet firması olan ECE Türkiye, alışveriş merkezlerinin geliştirilmesi ile ilgili mimari ve konsept planlama, proje yönetimi, kiralama, AVM ve mülk yönetimi, bütçeleme ile finansal ve hukuki hizmetlerin tümünü tek elden sunmaktadır. Firma, bununla birlikte alışveriş merkezlerini bir platform olarak görmekte ve ortak çalışma alanları, sağlık ve kültür merkezleri, yeme-içme ve eğlence alanları veya marka showroom’ları gibi alışveriş harici branş ve fonksiyonları da entegre ederek bu kompleks yapıların çekim gücünü artırmaktadır. Türkiye’nin en prestijli alışveriş merkezlerinden olan İstanbul’daki MIPIM Ödülü sahibi Marmara Park, Aqua Florya, Palladium Ataşehir ve Beylikdüzü Migros Alışveriş Merkezi, Eskişehir’deki Espark, Afyonkarahisar’daki Park Afyon, Bursa’daki Sur Yapı Marka ile Antalya’daki TerraCity ve Antalya Migros Alışveriş Merkezi, ECE Türkiye tarafından başarıyla yönetilmektedir. ECE Türkiye’nin konsept planlaması, kiralaması ve açılışları sonrası uzun dönemli yönetiminden sorumlu olduğu Ankara’daki karma proje Funda Roma ile V Metroway ve V Mall İstanbul projeleri ise inşaat aşamasındadır. Türkiye’de 20, Avrupa’da 55 yılı aşkın tecrübesi ile ECE, projeye özel sunduğu hizmetleri, yenilikçi konseptleri, güçlü mağaza ve marka karması, profesyonel yaklaşım ve uzmanlığı, müşteri odaklı stratejisi ve yüksek performans bilinirliği ile perakende sektörünün geleceğine yatırım yapmaktad

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mustafakemalpaşa’da 29 Ekim’de çifte bayram yaşanacak

    Mustafakemalpaşa Belediyesi 7. Geleneksel Toplu Sünnet Şöleni ile Cumhuriyet Bayramında çocuklara çifte bayram yaşatacak. 

    Sosyal Belediyecilik anlayışıyla, ilçe halkına hizmetler sunarak, maddi imkânsızlıklar nedeniyle çocuklarını sünnet ettiremeyen aileler, ilk mürüvvet heyecanını bu yıl da Mustafakemalpaşa Belediyesi aracılığıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yaşayacak. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında çifte bayramın yaşanacağı sünnet şöleni için 10 Eylül 2023 tarihine kadar başvuru yapılabilecek.

    4-13 yaş arası çocukların erkekliğe ilk adımını atacağını toplu sünnet şöleni için özel program hazırlayan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, çocukların bu özel günlerinde yanlarında olmak istediklerini vurguladı. Toplu Sünnet başvuruları için Mustafakemalpaşa Belediyesi hizmet masaları veya 444 3 815 numaralı çağrı merkezinden başvuru yapılabileceğini duyurdu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şehir Tiyatrosu Gençlik Kulübü Oyuncuları izleyicilerden tam not aldı

    Nevşehir Belediyesi tarafından çocuklar ve gençler için düzenlenen Yaratıcı Drama ve Uygulamalı Tiyatro Kursu’na katılan çocuk ve gençlerin sahne performansı izleyicilerden tam not aldı.

    Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Şehir Tiyatrosu çatısı altında, tiyatroya ilgi duyan çocuk ve gençler için düzenlenen Yaratıcı Drama ve Uygulamalı Tiyatro Kursu geçtiğimiz günlerde sona erdi. 8-20 yaş arası dileyen herkesin ücretsiz olarak katılabildiği kursta katılımcılara Yaratıcı Drama ve Uygulama Tiyatro Eğitmeni Seza Derme tarafından ses nefes egzersizleri, rol çalışmaları, oyunculuk ve yaratıcı drama etkinlikleri konularında eğitim verildi.

    2 ay süren kursu başarıyla tamamlayan gençler, Nevşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Gençlik Kulübü çatısı altında ilk kez sahneye çıktı. Nevşehir Belediyesi Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen programda birbirinden eğlenceli skeçleri sahneleyen gençlerin performansı izleyicilerden tam not aldı.

    Program sonunda sahnede başarı belgelerini verdiği çocuk ve gençleri tebrik eden Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, skeçleri katılımcılar ile birlikte büyük bir keyifle izlediğini söyledi. Nevşehirli çocuk ve gençlerin başarılarıyla her zaman gurur duyduklarını kaydeden Savran, kursta emeği geçen eğitmenleri ve Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yetkilerine teşekkür etti.

    Belediyeciliği sadece yol veya altyapı yapmak olarak görmediklerini vurgulayan Savran, “Her şehrin bir karakteri, kimliği vardır ve bu karakterin, kimliğin oluşmasında da o şehri yönetenlerin katkısı büyüktür. Biz şehrimizi bir kültür, sanat şehri yapmakta kararlıyız ve bunu da kendi dinamiklerimizle, kendi değerlerimizle yapıyoruz.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Hepsiburada’dan can dostlarımıza destek

    Türkiye’nin Hepsiburada’sı, 26 Ağustos “Dünya Köpekler Günü” kapsamında anlamlı bir kampanya başlattı. Bu kapsamda Hepsiburada, Dünya Köpekler Günü için hayata geçirdiği kampanya ile kullanıcıların pet shop kategorisinden yapacağı 300 TL ve üzeri alışverişlerde patili dostlarımızın 1 günlük mama masraflarının karşılanmasına katkı sağlayacak.

    Hepsiburada tarafından bağışlanan mamalar sokakta yaşayan hayvanlara Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği (HAÇİKO) tarafından ulaştırılacak. Kampanyaya katılarak can dostlarımıza destekte bulunmak isteyenler, alışverişlerini 26-27 Ağustos tarihlerinde Hepsiburada pet shop kategorisinden yapabilecek. Hepsiburada tarafından 15 Eylül’de HAÇİKO’ya teslim edilecek mamalar, HAÇİKO’nun belirlemiş olduğu besleme bölgelerine ulaştırılacak.

    Bugüne dek pek çok sivil toplum kuruluşuna mama, sağlık ve barınma desteğinde bulunan Hepsiburada geçtiğimiz günlerde de Çanakkale’de başlayan ve hızla yayılan orman yangınından  etkilenen canlılar için HAÇİKO iş birliği ile mama, tıbbi malzeme ve lojistik desteğinde bulunmuştu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Alman heyete veda yemeği

    39 yıldır devam eden Torbalı-Wunsiedel kardeş kent projesi kapsamında Almanya’dan Torbalı’ya gelerek iki hafta boyunca Torbalı’da misafir edilen heyete dün akşam Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin’in de katılımı ile veda yemeği düzenlendi

    Türk-Alman ilişkilerine önemli katkılar sağlayan Torbalı-Wunsiedel kardeş kent projesi 39. yılında da  devam ediyor. Bu kapsamda Almanya’dan Torbalı’ya gelerek iki hafta boyunca Torbalı’da misafir edilen heyete dün akşam Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin’in de katılımı ile veda yemeği düzenlendi. Bu süreçte Türk dilini, Türk aile yapısını ve Türk kültürünü yerinde inceleme fırsatı bulan Alman heyeti, burada çok güzel dostluklar edindiklerini ve çok güzel ağırlandıklarını belirterek Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin’e teşekkür etti. Öte yandan veda yemeğinde taraflar birbirlerine manevi değeri yüksek hediyeler armağan etti.

     

    İKİ HAFTALIK PROGRAM

    Torbalı Belediyesi’nin destekleri ile devam eden 39 yıllık Türk-Alman ilişkilerine katkı sağlayan Torbalı-Wunsiedel kardeş kent projesi kapsamında 12’si öğrenci 13 kişilik heyet iki hafta önce Almanya’dan Torbalı’ya geldi. Heyet, Türk dilini, Türk aile yapısını ve Türk kültürünü inceleyerek, tarihi ve kültürel mekanları gezdi. Dil animasyonu eğitimi de alan ve cami ziyaretleri de gerçekleştiren heyet yarın Torbalı’dan ayrılacak. Bu kapsamda dün bir veda yemeği organize eden Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Torbalı-Wunsiedel kardeş kent projesinin Türk-Alman ilişkilerine çok olumlu katkılar sağladığını kaydetti.

     

    RESLAKE: TORBALI’YI ÇOK SEVİYORUZ

    12 öğrenci ile birlikte bir kez daha Torbalı’da olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Heyet Başkanı Martin Reslake, “Torbalı’yı çok seviyoruz. Defalarca kente gelme fırsatı buldum. Öğrencilerimiz ilk defa geldi. Çok güzel arkadaşlıklar kurdu. Bunların ömür boyu sürmesini diliyorum. Torbalı bizim ikinci evimiz. Bunu da bize her geldiğimizde hissettiriyorlar. Belediye Başkanımıza projeye katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Kendilerini de Almanya’ya bekliyorum” dedi. 

     

    BAŞKAN TEKİN:PROJENİN DEVAM ETMESİ BİZLERİ MUTLU EDİYOR

    Yemek sırasında bir konuşma gerçekleştiren Başkan Tekin ise “39 yıldır bu proje için emek harcıyoruz, ayakta tutmaya çalışıyoruz. Torbalı ile Wunsiedel arasındaki kardeş kent projesi sürdürmekten mutluluk ve onur duyduğumuz projelerimizden biri. Projenin devam ediyor olması iki ülke ilişkileri için de çok önemli. Torbalı’mızın ve bölgemizin sosyal ve kültürel değerlerini tanınması konusunda kendilerine rehber ettiğimiz öğrencilerimiz belki de hiç unutamayacağı hatıralarla Pazar akşamı aramızdan ayrılacaklar. Onları çok özleyeceğiz. Sizleri ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Uyku sorunlarının en yaygını: İnsomnia

    Düzenli olarak yeterli uyku alamama veya uyandıktan sonra tekrar uyuyamama durumunun insomnia olarak adlandırıldığını belirten uzmanlar, bu uyku sorununun çok yaygın görüldüğüne dikkat çekiyor. Birçok faktörün insomnia gelişimine katkıda bulunabileceğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, hem fizyolojik hem de ruhsal faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkabildiğini vurguluyor. İnsomnianın uzun süreli etkilerinin, genel psikolojik sağlık olumsuz bir etkiye sahip olabileceğini ifade eden çekin, korunmak için uyku hijyenine özel gösterilmesini, günlük işlevselliği ve yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye başladığı durumlarda bir uzmana başvurulmasını öneriyor.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, en yaygın görülen uyku problemi insomnia hakkında açıklamalarda bulundu.

    İnsomnia bir döngü şeklinde ilerleyebilir

    Uyku, fiziksel ve zihinsel sağlığımız için hayati öneme sahip olan bir süreç. Ancak, modern yaşamın getirdiği stres, baskı ve diğer faktörler nedeniyle birçok insan uyku sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. 

    Uyku sorunlarının en yaygın olanının insomnia olarak bilinen uykusuzluk olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “İnsomnia, düzenli olarak yeterli uyku alamama veya uyandıktan sonra tekrar uyuyamama durumudur. İnsomnia, uyku kalitesini, süresini ve uyku sürecini etkileyerek kişinin dinlenmemiş hissetmesine, gündüz yorgunluğuna ve işlevsellikte azalmaya yol açabilir.” dedi.

    İnsomnianın, bir döngü şeklinde ilerleyebileceğine dikkat çeken Çekin, “Uyku sorunlarına bağlı olarak kişi endişelenmeye başlar ve uyku ile ilgili kaygılar geliştirir. Bu kaygılar uykuya dalma sürecinde stres ve gerginlik yaratır. Uykusuzluk devam ettikçe, kişi uykusuzlukla daha fazla ilgilenmeye ve düşünmeye başlar. Bu da kaygıyı artırır ve uyku sorunlarını daha da şiddetlendirir. Bu döngü, insomnianın sürmesine ve kronikleşmesine yol açabilir.” uyarısında bulundu.

    Uyku alışkanlıklarının takibi için günlük tutulabilir

    İnsomnianın teşhisinin genellikle belirtilerin ve uyku düzeninin değerlendirilmesiyle yapıldığını ifade eden Çekin, “Bir hekim kontrolünde uyku sorunlarınızla ilgili detaylı bir görüşme yapılabilir. Hekim, uyku alışkanlıklarınız, uyku düzeniniz, uykuya dalma ve uykuda kalma süreçleri hakkında bilgi alır. Ayrıca, uyandıktan sonra uyuma zorluğu, geceleri sık sık uyanma gibi belirtiler hakkında da bilgi istenebilir.” dedi.

    Uyku alışkanlıkları ve sorunlarının takip edilebilmesi için uyku günlüğü tutmanın faydalı olabileceğine değinen Çekin şöyle devam etti:

    “Uykuya dalma süresi, uykuda kalma süresi, uyanma zamanları, uyandığınızda hissettikleriniz gibi bilgileri günlük olarak kaydetmek, uyku düzeninizin ve kalitenizin değerlendirilmesine yardımcı olabilir. Bazı kurumlarda Epworth Uykululuk Ölçeği, gündüz uykululuk düzeyinizi değerlendirmek için kullanılır. Ölçekteki sorular, günlük aktiviteler sırasında uyuma eğilimi hakkında bilgi sağlar ve uyku sorunlarının neden olduğu gündüz yorgunluğunu değerlendirmeye yardımcı olur. Diğer bir alternatif olarak ise Laboratuvar Uyku Testleri insomnia teşhisinde nadiren kullanılan bir yöntem olmasına rağmen, bazı durumlarda laboratuvar ortamında uyku testleri yapılabilir. Bu testler, uyku sırasında beynin elektriksel aktivitesini göz hareketlerini ve kas aktivitesini kaydederek uyku kalitesini ve olası uyku bozukluklarını değerlendirmeye yardımcı olabilir.”

    Zihni meşgul eden düşünceler insomniaya katkı sağlayabilir

    Birçok faktörün insomnia gelişimine katkıda bulunabileceğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Günlük yaşamda karşılaşılan stres ve kaygı, uykunun kalitesini etkileyebilir ve uyku sorunlarına neden olabilir. Zihin sürekli olarak dönüp duran düşüncelerle meşgul olabilir ve rahatlama sağlamak zorlaşabilir. Aynı şekilde depresyon da uyku düzenini etkileyen yaygın bir psikolojik bozukluktur. İnsanlar depresyon dönemlerinde uykusuzluk, erken uyanma veya aşırı uyuma gibi uyku sorunlarıyla karşılaşabilirler. Ayrıca gece geç yatmak, düzensiz uyku programı, yatakta dış aktivitelerin yapılması gibi faktörler ve bazı ilaçların gerek uzun süreli gerekse hekim dışı kullanımları da uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.” açıklamasını yaptı.

    Belirtiler uzun süreli olursa dikkat!

    Uykusuzlukla ilişkili belirtilere değinen Çekin, bu belirtiler arasında; uykuya dalma güçlüğü, uykuda sık sık uyanma veya erken uyanma, geceleri uykusuz kalmak ve dinlenememek, gündüz aşırı uyku hali veya uyku ihtiyacı hissi, gündüz yorgunluk ve halsizlik, odaklanma güçlüğü, dikkat dağınıklığı ve bilişsel performansta azalma, irritabilite, sinirlilik ve ruh hali değişiklikleri, anksiyete ve kaygı durumlarını sıraladı. İnsomnianın uzun süreli bir sorun olarak ortaya çıkabileceği veya geçici bir dönemde yaşanabileceğini belirten Çekin, “Uyku sorunları sürekli hale gelirse, günlük işlevselliği ve yaşam kalitesini olumsuz etkilerse, bir uzmana başvurmak önemlidir.” önerisinde bulundu.

    Olumsuz etkilerinden korunmak için uyku hijyenine özel gösterilmeli

    İnsomnianın uzun süreli etkilerinin, bireyin genel psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabileceğine vurgu yapan Çekin, “Bunlar duygudurum değişiklikleri, konsantrasyon ve hafıza sorunları, işlevsellikte azalma, kaygı ve içsel stres şeklinde sıralanabilir.” dedi. 

    İnsomnia ile başa çıkmak için etkili olabilecek bazı yöntemler olduğunu da sözlerine ekleyen Çekin, sözlerine şöyle devam etti:

    “Düzenli bir uyku programı oluşturmak, rahat bir uyku ortamı sağlamak, alkol ve kafein gibi uyarıcı maddelerden kaçınmak, yatakta sadece uyku aktivitelerine odaklanmak gibi uyku hijyeni kurallarına uymak önemlidir. İkinci olarak stresi azaltmaya yönelik meditasyon, derin nefes alma, gevşeme egzersizleri gibi teknikler öğrenmek ve günlük rutinlere dahil etmek, uyku kalitesini artırabilir. Bilişsel anlamda düşünce içeriklerimizi tanımalı ve sorgulayabilmeliyiz. Örneğin uykusuzlukla ilgili negatif düşüncelerin farkında olun. Bu düşünceleri sorgulayın ve gerçekçi olup olmadığını değerlendirin. Kendinize daha olumlu ve yapıcı bir şekilde yaklaşmaya çalışın. Uyku ile ilgili endişelerle başa çıkmak için, endişe yaratan düşünceleri not alın ve bunları daha gerçekçi bir şekilde değerlendirin.”

    Uyku bölündüğünde yataktan çıkılmalı

    Uykunun bölünmesi sebebiyle birçok kişinin tekrar uyumaya çalışmak için yatakta kaldığını belirten Çekin, “Bu birçok kişinin yaptığı bir hata. Uyandığınızda mutlaka yataktan kalkın. Yatakta dönüp durmak yerine başka bir odada rahatlatıcı bir aktivite yapabilirsiniz. Bu, yatağı uykusuzlukla ilişkilendirmenizi önler ve stresi azaltabilir. Rahat bir yatak, sessiz bir ortam, uygun sıcaklık ve loş bir aydınlatma uyku kalitesini artırabilir. Bu nedenle, uyku ortamınızı optimize etmek için gerekli önlemleri alın. Kronik insomnia durumunda, bir uyku uzmanından veya bir psikologdan destek almak faydalı olabilir.” tavsiyesinde bulundu.

    Nedeni hem fizyolojik hem de ruhsal olabilir 

    İnsomnianın, hem fizyolojik hem de ruhsal faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkabildiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Fizyolojik olarak, insomnia genellikle uyku düzeni ve uyku kalitesi gibi süreçlerdeki bozukluklardan kaynaklanır. Bazı fizyolojik nedenler arasında ağrı, solunum problemleri gibi fiziksel rahatsızlıklar, menopoz, tiroit sorunları gibi hormonsal değişiklikler, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi nörolojik durumlar yer alabilir.” dedi.

    İnsomnianın genellikle ruhsal sağlıkla ilişkili olduğunu dile getiren Çekin, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Stres, kaygı, depresyon ve diğer ruhsal bozukluklar uyku kalitesini etkileyebilir ve uyku sorunlarına neden olabilir. Stresli bir olay yaşamak, zihnin sürekli aktif olmasına ve uyumayı zorlaştırmasına yol açabilir. Depresyon ise uyku düzenini etkileyerek uykusuzluğa veya aşırı uyuma sorunlarına neden olabilir. Dolayısıyla, insomnianın etkili bir şekilde ele alınması için hem fizyolojik hem de ruhsal unsurların değerlendirilmesi önemlidir.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Geçmişten Geleceğe: Samsung Galaxy Watch6 Classic Astro Edition satışa sunuldu

    Samsung Türkiye özel olarak sınırlı sayıda üretilen koleksiyonluk Galaxy Watch6 Classic Astro Edition modelini tanıttı. Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyanın; zaman, astronomi ve matematik alanlarının gelişmesine katkı sunan bilim ve inovasyon mirasını simgeleyen yeni akıllı saat Türkiye pazarında sınırlı sayıda üretilen ilk Galaxy Watch olma özelliği taşıyor.

    Samsung Türkiye bugün yaptığı duyuruda özel olarak sınırlı sayıda üretilen ilk Galaxy Watch olma özelliği taşıyan Galaxy Watch6 Classic Astro Edition modelinin lansmanını yaptı. Astro edition, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyanın; zaman, astronomi ve matematik alanlarının gelişmesine katkı sunan bilim ve inovasyon mirasını simgeliyor. Geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmayı hedefleyen bu koleksiyon, bir yandan geçmişte bilime atılan temelleri onurlandırırken diğer yandan bugünün inovasyon yaratıcılarına ilham veriyor.

    Galaxy Watch6 Classic Astro Edition, modern tasarımı ve özel yazılım özellikleriyle astronominin temel ruhunu yansıtıyor ve kadranındaki pusula özelliği, antik astronomi ölçüm cihazına bir selam niteliği taşıyor. Buna ek olarak saat, ay ve güneş evreleriyle ilgili bilgiler de sunarak kullanıcıların güneş ve ay hareketlerini doğrudan bileklerinden takip etmesine imkan tanıyor. Güneş takibini gösteren kadran özelliğinin saate dahil edilmesi, güneşin usturlap ile yapılan astronomik gözlemlerindeki merkezi rolüne atıfta bulunurken, gün doğumundan gün batımına kadar güneşin günlük yolculuğunu yansıtıyor.

    Usturlabın zaman, yön, güneş ve ay evrelerini gösterme yeteneklerini yansıtan saat kadranının tasarımı, zamansal doğruluğu modern estetikle harmanlıyor. Usturlaptan ilham alan dönen çerçeve tasarımının ileri teknolojilerle entegrasyonu, sınırlı sayıda üretilen saatin tarihi usturlaplardan aldığı ilhamı daha da güçlendiriyor.

    Keşfetme cesaretini taşıyanlar için üretilen ve bölgenin kaşif ve gökbilimcilerinden ilham alan Galaxy Watch6 Classic Astro Edition, bilim meraklılarına bir övgü niteliğinde. Sınırlı sayıda üretilen saatin modası geçmeyecek tasarımı, 47 mm’lik döner Siyah Astro çerçeveye sahip. Galaxy Watch6 Classic Astro Edition, 25 Ağustos 2023 tarihinden itibaren belirli MENA pazarlarında satışta olacak. Sınırlı sayıda üretilen bu saati almak isteyenler shop.samsung.com/tr/galaxy-watch6-classic-astro-edition-bluetooth-47mm/  adresini ve MediaMarkt online/mağaza kanallarını ziyaret edebilirler. Astro Edition koleksiyonunun ürünleri Astro’ya özel üretilen kutuyla birlikte kumaş kordon hediyesi ile geliyor. Galaxy Watch6 Classic Astro Edition alımına lansmana özel 1500TL ek takas desteği veriliyor. Ürünün tavsiye edilen satış fiyatı 8999 TL’dir.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Farklı ülke numaralarından gelen WhatsApp aramalarına dikkat!

    Son zamanlarda birçok WhatsApp kullanıcısının karşılaştığı farklı ülke numaralarından gelen aramalara ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Burhan Pektaş, bu aramaların çeşitli dolandırıcılık ve kötü niyetli faaliyetlerle ilişkilendirildiği konusunda somut deliller bulunduğunu söyledi. Gelen çağrıların sayısındaki artışın, sosyal mühendislik saldırıları ve kimlik avı girişimleri dahil olmak üzere potansiyel güvenlik risklerinin bir göstergesi olabileceğine de dikkat çeken Pektaş, “Bu tür aramaların, kişisel verilerin izinsiz kullanımı veya güvenlik ihlalleri gibi önemli riskler içerip içermediğini belirlemek için farklı güvenlik yöntemleri kullanılabilir. Hiçbir sistem tamamen risksiz olamaz. Ancak önlemlerle, kişisel verilerin yetkisiz kullanımı veya güvenlik ihlalleri olasılığı ve etkisi önemli ölçüde azaltılabilir.” dedi.

    Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoinformatik Yüksek Lisans Programı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Burhan Pektaş son zamanlarda WhatsApp kullanıcılarına farklı ülke numaralarından sık sık gelen aramalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

    İstenmeyen aramalar ve gerçek aramalar arasında ayrım yapmak mümkün 

    WhatsApp üzerinden farklı ülke numaralarından sık sık gelen aramalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Burhan Pektaş, “WhatsApp aracılığıyla farklı ülke numaralarından yapılan sık aramalarla ilgili arama modellerini anlamak için arama motoru sorguları, sosyal medya tartışmaları veya çevrimiçi forumlar gibi çeşitli veri kaynaklarına bakılabilir.” dedi. 

    Aramaların sıklığını ve kaynağını belirlemenin, arama günlüklerinin ve meta verilerinin analiz edilmesini gerektirdiğini ifade eden Pektaş, “WhatsApp’ın kendisi bu düzeyde ayrıntılı bilgi sağlamayabilir. Ancak telekomünikasyon hizmet sağlayıcıları, arayan numaraların ülke kodları da dahil olmak üzere konum bilgileriyle, gelen arama verilerini potansiyel olarak izleyebilir. Arama günlüklerini ve bunların kaynak ülke kodlarını inceleyerek aramaların en sık hangi ülkelerden yapıldığını belirleyebiliriz. Bir coğrafi analiz, bu çağrıların kaynaklandığı bölgelere ilişkin öngörüler sağlayabilir. Belirli ülkeler veya bölgelerle ilgili belirli kalıpları ortaya çıkarabiliriz. Diğer taraftan zaman damgalarını ve arama sıklığını analiz etmek, aramalardaki kalıpları belirlemeye de yardımcı olabilir. Örneğin, günün belirli saatlerinde bu aramaların daha yaygın olduğunu veya aramaların belirli aralıklarla gerçekleştiğini fark edebiliriz. Arama sürelerini, kapatma modellerini veya yanıtları incelemek, istenmeyen aramalar, telefonla pazarlama veya gerçek aramalar arasında ayrım yapmamıza imkan sağlar. Çağrı davranışı analizi, bu çağrıların arkasındaki amacı tam olarak belirlemek için gereklidir.” şeklinde konuştu.

    Somut delillere göre bu aramalar dolandırıcılık ve kötü niyetli faaliyetlerle ilişkili 

    Farklı ülke numaralarından yapılan aramaların ‘uluslararası iletişim’, ‘iş ve müşteri hizmetleri’, ‘küresel pazarlama ve satış’, ‘gizlilik ve güvenlik’ gibi çeşitli amaçlar taşıyabileceğini dile getiren Prof. Dr. Burhan Pektaş, “Ancak farklı ülke numaralarından yapılan aramaların çeşitli dolandırıcılık ve kötü niyetli faaliyetlerle ilişkilendirildiği konusunda somut deliller bulunuyor. Dolandırıcılar, güvenilir bir kurumdan geliyormuş gibi davranarak insanları kandırmak ve hassas bilgiler veya para elde etmek için sahte ödüller sunmak gibi eylemleri genellikle uluslararası numaraları kullanarak gerçekleştirir. Diğer taraftan, bu kişiler, kimlik avı saldırıları başlatmak için uluslararası numaraları kullanabilir ve bireyleri kandırarak parolalar, kredi kartı bilgileri veya sosyal güvenlik numaraları gibi kişisel bilgileri ifşa etmeye çalışabilir.” dedi.

    Ayrıca arayan kişilerin, gerçek kimliklerini ve konumlarını maskelemek için de uluslararası numaraları kullanabileceklerini sözlerine ekleyen Pektaş şöyle devam etti:

    “Dolandırıcılık ve kötü niyetli faaliyetlerle mücadele etmek için, bireylerin bilinmeyen arayanlar veya istenmeyen iletişimlerle uğraşırken tetikte olmaları ve dikkatli olmaları önemli. Hükümetler ve telekomünikasyon sağlayıcıları da hileli aramaları tespit etmek ve engellemek için teknolojilerin ve düzenlemelerin uygulanmasında rol oynar.”

    Hiçbir sistem tamamen risksiz olamaz ama önlemlerle risk azaltabilir 

    Bu tür aramaların, kişisel verilerin izinsiz kullanımı veya güvenlik ihlalleri gibi önemli riskler içerip içermediğini belirlemek için farklı yöntemler olduğunu belirten Pektaş, kullanıcıların faydalanabilecekleri yöntemleri şöyle sıraladı:

    – Gizlilik etki değerlendirmeleri (PIA’lar), kişisel veri gizliliği ve güvenliğine yönelik potansiyel risklerin belirlenmesine ve değerlendirilmesine yardımcı olur. Kuruluşlar, kişisel veri işlemeyi içeren yeni arama işlevleri veya araçları uygulamadan önce bu değerlendirmeleri yapabilir. 

    – Kullanıcı etkinliğini ve hassas verilere erişimi izlemek için sağlam günlük kaydı ve izleme mekanizmaları uygulanabilir. Bu, şüpheli davranışların veya yetkisiz erişim girişimlerinin belirlenmesine yardımcı olur.

    – Kişisel verilerin hem iletim hem de depolama sırasında şifrelendiğinden emin olun. Bu, veriler ele geçirilse veya elde edilse bile yetkisiz erişim riskini azaltır.

    – Kişisel verilere erişimi yalnızca yetkili personelle sınırlamak için katı erişim kontrolleri uygulayın. Bu, rol tabanlı erişim, çok faktörlü kimlik doğrulama ve düzenli erişim incelemeleri yoluyla elde edilebilir.

    – Periyodik güvenlik değerlendirmeleri ve sızma testi, sistemdeki potansiyel olarak veri ihlallerine yol açabilecek güvenlik açıklarını ve zayıflıkları belirlemeye yardımcı olabilir.

    – Yalnızca amaçlanan amaç için gerekli olan minimum miktarda kişisel veri toplayın ve saklayın. Veri ayak izini azaltmak, bir ihlalin potansiyel etkisini azaltır.

    – Mümkün olan her yerde, veri analizine izin verirken bireysel kimlikleri korumak için anonimleştirme veya takma adlaştırma gibi teknikleri kullanın.

    – İnternette ve karanlık ağda veri sızıntılarını sürekli olarak izleyen araçlar ve sistemler uygulayın. Bunlar, kişisel verilerin yasa dışı bir şekilde sızdırılıp sızdırılmadığını belirlemeye yardımcı olur.

    Hiçbir sistemin tamamen risksiz olamayacağına vurgu yapan Pektaş, “Ancak bu önlemlerin bir kombinasyonunu uygulamak, kişisel verilerin yetkisiz kullanımı veya güvenlik ihlallerinin olasılığını ve etkisini önemli ölçüde azaltabilir.” dedi.

    Gelişen güvenlik risklerinden korunmak için tetikte olmak gerekir 

    Farklı ülke numaralarından gelen çağrıların sayısındaki artışın, sosyal mühendislik saldırıları ve kimlik avı girişimleri dahil olmak üzere potansiyel güvenlik risklerinin bir göstergesi olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Burhan Pektaş, “Kötü niyetli etkinliğin kesin bir kanıtı olmasa da, kesinlikle endişe uyandırmalı ve sizi ihtiyati tedbirler almaya sevk etmeli. Dolandırıcıların ve saldırganların taktiklerini sürekli olarak uyarladığını unutmayın. Bu nedenle, gelişen güvenlik risklerinden korunmak için tetikte olmak gerekir.” uyarısında bulundu.

    Farklı ülke numaralarından sık sık arama alanların ve herhangi bir kötü niyetten şüphelenenlerin dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Pektaş sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bu aramalar sırasında dikkatli olmanız ve hassas bilgileri paylaşmaktan kaçınmanız önemli. Dolandırıcılar, kökenlerini belirlemenizi zorlaştırmak için genellikle yabancı numaralar kullanır. Bilinmeyen bir yabancı numaradan bir arama alırsanız, onu görmezden gelmeyi ve cevap vermemeyi düşünün. Ayrıca olası dolandırıcılıkları veya güvenlik ihlallerini araştırmak için numaraları WhatsApp’a veya yerel makamlara bildirmelisiniz.” 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nissan, Gran Turismo filmiyle zengin motor sporları mirasını kutluyor

    Yarış oyunu tutkunlarının efsane oyunları arasında yer alan Gran Turismo, bu hafta Türkiye’de sinemalarda gösterime girdi. Gran Turismo oyununu gerçek hayata uyarlayan film, bilgisayar oyuncularını profesyonel yarışçılara dönüştüren Nissan programına da bir övgü niteliğinde.

    Nissan, zengin yarış mirasından doğan öncü başarılarından biri olan GT Academy programını merkeze alarak, Sony Pictures Entertainment tarafından hayata geçirilen Gran Turismo filmi ile bu yaz seyircilere, otomobil yarışı sevenlere ve oyun tutkunlarına eşsiz bir sinematik gösteri sunuyor.

    Türkiye’de 25 Ağustos 2023 tarihinden itibaren sadece sinemalarda yayınlanmaya başlayan Gran Turismo filmi, izleyicileri heyecanlı bir yolculuğa çıkararak Nissan GT Academy’nin tanıttığı sanal ve gerçek dünya yarışlarının heyecan verici karışımını sergiliyor ve yarış dünyasında önemli bir iz bırakıyor.

    İşçi sınıfından bir bilgisayar oyuncusu, başarısız bir eski yarış otomobili sürücüsü ile idealist bir motor sporları yöneticisinden oluşan ve dünyanın en elit sporunda yarışabilmek için her şeyi riske atan bir ekibin ilham verici gerçek hikayesine dayanan filmde, David Harbour, Orlando Bloom, Archie Madekwe, Takehiro Hira ve Darren Barnet gibi ünlü oyuncular yer alıyor.

    Oyunculardan Yarışçılara: Nissan’ın yarış ruhu 

    2008 yılında Nissan, en iyi Gran Turismo oyuncularını profesyonel motor sporları yarış sürücülerine dönüştüren cesur girişimiyle dikkat çekmişti. Gran Turismo ile yapılan bu vizyoner ortaklık, sürücü olmak için gereken özelliklere meydan okudu ve dünya çapında yeteneklere gerçek otomobil yarışlarının kapılarını açtı.

    Öncü ve meydan okuyan bir marka olarak, Nissan’ın 2008’de başlattığı GT Academy, motor sporlarını daha önce hiç olmadığı kadar erişilebilir hale getirmesiyle tanınıyor. Nissan, 2008’den 2016’ya kadar süren GT Academy programı aracılığıyla, genç oyuncuların tutku ve azimle sanal becerilerini gerçek motor sporları kariyerlerine dönüştürebileceklerini yarış dünyasına kanıtlama cesaretini gösterdi. Bugüne kadar 22 profesyonel yarışçının ortaya çıkmasına fırsat veren GT Academy, Nissan’ın 85 yılı aşkın motor sporları mirasının önemli bir göstergesi. 

    Nissan bugün, Formula-E %100 elektrikli motor sporları ile genç sürücülerin yarış kariyerlerini elektriklendirmeye devam ediyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Karşıyaka Belediyesi tesislerinde bütçe dostu fiyatlar

    Sosyal belediyecilik ilkesi doğrultusunda projelerine yön veren Karşıyaka Belediyesi, tesislerinde de halk odaklı çalışmalar gerçekleştiriyor. Karşıyaka Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’ne bağlı tesislerde kaliteli ürünler bütçe dostu fiyatlarla vatandaşlara sunuluyor.

    Karşıyaka Belediyesi, İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’nün kontrolünde bulunan tesislerde kaliteli ürünler uygun fiyatlarla vatandaşla buluşturuluyor. Tesislerde bulunan çay, bitki çayı, kahve gibi sıcak ve meşrubat gibi soğuk içecekler piyasanın altında fiyatlarda satılıyor. 

     

    KARŞIYAKA GAZOZU DA SATIŞA SUNULUYOR

    Tost, gözleme, sigara böreği gibi aperatif gıdalar da uygun fiyatlarla menüde yerini alıyor. Bu tarz gıda ürünleri üretici kadın kooperatifinden temin ediliyor. Bu şekilde hem kadın üreticilere destek olunuyor hem de ürünler hemen hemen maliyet fiyatından tüketiciye ulaşıyor. Piyasadaki yükselişe rağmen fast food grubu ürünlerin de kaliteden ödün vermeden en düşük fiyatlarla satışı gerçekleştiriliyor. Ayrıca İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’ne bağlı tesislerde, özel olarak üretilen ‘Karşıyaka Gazozu’ vatandaşlarla buluşturuluyor.

     

    SICAK HAVADA BUZ GİBİ GELENEKSEL DONDURMA

    Zorunlu kar marjı nedeniyle belirli markaların ürünlerinde fiyat değişikliği yapılamıyor, onun yerine tesislerde alternatif ürünler de bulunuyor. Kahramanmaraş’a ait bir markanın dondurmaları belediye tesislerinde satışa sunuluyor. Böylelikle vatandaşlar geleneksel dondurma keyfine uygun fiyatlarla ulaşıyor. Latife Hanım Kafe, Zübeyde Hanım Kafe, Uğur Mumcu Kafe, Nergiz Kafe, Fikri Altay Kafe, Zühtü Işıl Kafe, Mustafa Kemal Kafe, Anıt Kafe, Yeşil Köşk Kafe ve Mustafa Kemal Pazar Yeri’nde bulunan tesiste bu doğrultuda fiyat politikalarıyla hizmet veriliyor. 

     

    HİJYENİK VE GÜVENİLİR

    Bunun yanı sıra tesislerde vatandaşlara hijyenik ve güvenli bir ortamda hizmet sunuluyor. Tesislerde çalışan Karşıyaka Belediyesi personelleri belli aralıklarla hijyen eğitimine tabi tutuluyor. Personeller; hangi kimyasalların nasıl kullanılması ve hangi alana, hangi ürünle ne kadar uygulama yapılması gerektiği hususunda bilgi sahibi oluyor. Tesislerde her sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez hijyen çalışması gerçekleştiriliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bu 3 Altcoin Yatırımcılarının Yüzünü Güldürdü! Sırada Ne Var?

    Kripto para piyasası hafta sonu sakin sularda ilerliyor. Bununla birlikte 3 altcoin boğası olumlu momentumla yarar sağlayanlara öncülük ediyor. Kripto analisti Kelvin Munene, bu altcoin’lerin gelecek performansını pahalandırıyor.

    Boğa üçlüsünün birinci altcoin projesi Sui (SUI)

    Geçtiğimiz 24 saat içinde Sui (SUI) boğaları denetimi ele geçirdi. Böylelikle, altcoin fiyatı gün içi en düşük düzeyi olan 0,5405 dolardan 24 saatin en yüksek düzeyi olan 0,6018 dolara çıkardı. Direnç düzeyi olan 0,6018 doları aşan bir yükselişin, bir sonraki direnç düzeyini 0,6500 dolar olarak belirlemesi mümkün. Güçlü alım baskısı ve olumlu piyasa hassaslığı ile SUI, yükseliş eğilimini sürdürme potansiyeline sahip. Ayrıyeten, daha fazla yatırımcı çekme potansiyeli var. Bununla birlikte, mevcut yüksek düzeyden bir geri çekilme, SUI’nin öteki bir ralli denemeden evvel 0.5900 dolar düzeyinde dayanak bulmasına neden olabilir.

    SUI 1 günlük fiyat grafiği. Kaynak: CoinMarketCap

    Basın saatine nazaran SUI, gün içi en düşük düzeyinden %7,88’lik bir artışla 0,5837 dolardan süreç görüyor. Böylelikle altcoin piyasa pahası %7,82 artışla 422.139.298 dolara yükseldi. Ayrıyeten, SUI’nin 24 saatlik süreç hacmi %18,75 artışla 209.373.794 dolara ulaştı.

    İkinci boğamız Lido (LDO)

    Lido DAO (LDO) boğaları 24 saatin en düşük düzeyi olan 1,51 dolardan düşüş momentumunu halının altına süpürerek, fiyatı gün içi en yüksek düzeyi olan 1,60 dolara yükseltti. Bununla birlikte, altcoin fiyatı basın saatine nazaran hafif bir düşüşle 1,58 dolara geriledi. LDO için bir sonraki direnç düzeyi 1,65 dolar civarında. Ayrıyeten, potansiyel dayanak düzeyi 1,55 dolarda duruyor.

    LDO 1 günlük fiyat grafiği. Kaynak: CoinMarketCap

    LDO’nun piyasa bedeli ve 24 saatlik süreç hacmi sırasıyla %5,01 ve %3,98 artarak 1.401.856.843 dolar ve 62.121.300 dolara yükseldi. Bu artış, altcoin ticaretine yönelik artan ilgi ve faaliyeti yansıtıyor. Piyasa bedeli ve süreç hacmi artmaya devam etmesi LDO’ya olan inancın arttığını gösteriyor.

    Kazandıran son altcoin Monero (XMR)

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Monero (XMR) piyasasında yükseliş hakim oldu. Böylelikle, boğalar dirençle müsabakadan evvel 24 saatin en yüksek düzeyi olan 144,86 dolara kadar yükseldi. Boğaların gün içi en düşük düzeyi olan 138,80 dolarda takviye bulmasıyla, altcoin fiyatı daha fazla üst taraflı hareket için esneklik ve potansiyel gösterdi. XMR piyasa bedeli ve süreç hacmi sırasıyla %4,39 ve %22,46 artışla 2.647.245.247 dolar ve 77.523.495 dolara yükseldi. Bu da altcoin için yükseliş eğilimini daha da güçlendiriyor.

    XMR 1 günlük fiyat grafiği. Kaynak: CoinMarketCap

    Eğer boğalar 144,86 dolar direncini aşarsa, bir sonraki direnç düzeyi 150,00 dolar civarında olacaktır. Bu düzey tarihi olarak XMR için güçlü bir ruhsal bariyer misyonu gördü. Bu yüzden, alım baskısının daha da artmasını tetiklemesi mümkün. Bununla birlikte, 140,00 dolar dayanak düzeyinin altına inmesi, muhtemelen hissiyatta bir değişime işaret edecekti. Bunun da potansiyel bir aşağı taraflı harekete yol açması muhtemel.

  • Türk Telekom’un “Dijital Türkiye: Yeni Bir Gelecek” temalı Faaliyet Raporu’na 3 ödül

    Türk Telekom’un “Dijital Türkiye: Yeni Bir Gelecek” temalı 2022 Faaliyet Raporu, dünyanın en itibarlı rapor derecelendirme ödüllerinden ARC Awards’tan, telekomünikasyon sektöründe 3 farklı kategoride ödül aldı. 

    Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekom’un “Dijital Türkiye: Yeni Bir Gelecek” temalı 2022 Faaliyet Raporu, alanında dünyanın en büyük uluslararası ödül yarışmalarından olan ARC Awards’ta onur ödüllerinin sahibi oldu.  

    Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aktan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri Türk Telekom olarak, değer üreten anlayışımız ile pek çok alanda olduğu gibi finans alanında da öncü rolümüzü sürdürüyoruz. Ülkemizin dijital dönüşümüne öncülük etme vizyonu ile çalışmalarımızı sürdürürken, bu kapsamda hem şirketimizi hem ülkemizi uluslararası arenaya taşımanın gururunu yaşıyoruz. Bir kurumun faaliyet raporunun paydaşlarıyla iletişim düzeyini yansıtan en önemli unsurlardan biri olduğunu düşünüyoruz. Türk Telekom olarak faaliyet raporlarımız, yatırımcı ve paydaşlarımızla aramızdaki iletişim dilinin en somut göstergesi. Bu nedenle, faaliyet raporlarının değerlendirildiği, alanındaki en prestijli programlardan biri kabul edilen ARC Awards’ta ödül almaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. 

     

    Dijital dönüşümü yansıtan teknolojik çizgiler yer alıyor

    Türk Telekom’un 2022 yılına ait “Dijital Türkiye: Yeni Bir Gelecek” temalı Faaliyet Raporu, “Kapak Fotoğrafı/Tasarımı” ve “Baskı & Üretim” kategorilerinde onur ödülüne layık görülürken, “İç Tasarım” kategorisinde de gümüş ödülün sahibi oldu. Dijitalleşme çalışmalarını yansıtan tema sayfalarının yanı sıra, şirket hedeflerine yönelik önemli öngörülerin sunulduğu Rapor, Türk Telekom’un çevik yapısıyla, bugünün ve geleceğin lider dijital şirketlerinden biri olma özelliğini vurguluyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bornova 1877’de iki transfer

    Transfer çalışmalarını sürdüren Bornova 1877, Yılmaz Can Taşdemir ve Onur Paksoy’u kadrosuna kattı. 32 yaşındaki kanat oyuncusu Yılmaz Can, Erzurum FK, Tarsus İdmanyurdu, Çorum FK, İnegölspor ve son olarak Etimesgut Belediyespor’da forma giydi

    25 yaşındaki Onur Paksoy ise Altay’da profesyonel oldu. Sol bek pozisyonunda görev yapan Paksoy, Tuzlaspor, Ofspor, Antalya Kestelspor ve son olarak Kuşadasıspor’da forma giydi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ortaya Çıktı! OnlyFans Bu Altcoin’e Yatırım Yapıyor

    İngiltere merkezli yetişkin içerik platformu OnlyFans’ın 2022 geliri 1 milyar doları geçti. Mali tablolarını açıklayan şirketin önder altcoin Ethereum’a yatırım yaptığı ortaya çıktı. Süratli büyümenin ortasında, platform kripto para ünitesinin geleceğine bakıyor.

    OnlyFans’ın bilançosundan bu altcoin çıktı!

    İngiltere merkezli yetişkin içerik platformu OnlyFans, kripto para ünitesinin derinliklerine dalıyor. Evening Standard’ın haberine nazaran şirket, sermaye teşebbüslerinin bir kesimi olarak başkan altcoin Ethereum’a yatırım yapıyor. Bu ortada, firma 2022’de birinci defa 1 milyar doları aşan gelirleriyle bir dönüm noktasını kutladı. Bahsettiğimiz haber de tam bu sırada geldi.

    Ethereum şu anda 1.643,71 dolardan süreç görüyor. Ayrıyeten altcoin 24 saatlik 2.693.591.545 dolarlık süreç hacmiyle övünüyor. Dahası birçok işletme için cazip bir yatırım olmaya devam ediyor. OnlyFans da onunun potansiyelini keşfeden en son şirket oldu. Önder altcoin Ethereum’a sermaye transferi, OnlyFans’ın varlıklarını çeşitlendirmeye ve muhtemelen Blockchain teknolojisini yahut kripto para tabanlı modelleri faaliyetlerine entegre etmeye yönelik ileri görüşlü bir stratejiye işaret ediyor.

    Tartışmaların ortasında büyümeye devam ediyor!

    OnlyFans’ın geçtiğimiz yıl kayda paha bir büyümeye şahit olduğunu belirtmek gerekiyor. Evening Standard’a nazaran, platform satışlarında %17’lik bir artışla 1,1 milyar dolara ulaştı. Ayrıyeten, vergi öncesi kârında da %21’lik etkileyici bir sıçramayla 525 milyon doları buldu. 1 milyon yeni içerik oluşturucunun eşlik ettiği 50 milyondan fazla yeni kullanıcı platforma akın etti. Böylelikle, kullanıcılar sitede kümülatif olarak 5,5 milyar dolar harcadı.

    Ancak firmanın karşılaştığı zorluklar da yok değil. Geçen yıl BBC News’ın yaptığı bir araştırma, reşit olmayan bireylerin platformda görüntü sattığını ve görüntülerde yer aldığını ortaya çıkararak güvenlik tasalarına yol açtı. Bu argümanlara karşılık olarak OnlyFans güvenlik protokollerini savundu. Ayrıyeten, hesaplarında şirketin topluluğu için inançlı ve denetimli bir ortam sağlamak için “yasal gerekliliklerin ötesine geçtiğini” belirtti.

    Ethereum staking patladı: Altcoin fiyatı neden yükselmiyor?

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, Ethereum staking sürecinin popülaritesinde kayda kıymet bir artış oldu. Lakin, merkezi olmayan finans (DeFi) protokollerinde kilitli varlıkların daima olarak azalması bu sürecin tesiri ve sürdürülebilirliği hakkında soru işaretleri yaratıyor. DeFi bölümü, kilitli varlıklarda kayda kıymet bir düşüşe şahit oldu. DefiLlama’nın bilgilerine nazaran, DeFi’deki toplam kilitli kıymet (TVL) Kasım 2021’deki 178 milyar dolarlık tepe noktasından 38 milyar doların altına düştü. Bunun yaklaşık 21,8 milyar doları Ethereum protokollerinde tutuluyor.

    DeFi kilitli varlıklardaki düşüş baş karıştırıcı. Bununla birlikte, Lido ve Coinbase üzere likit staking protokollerinin yükselişi birtakım bilgiler sağlıyor. Lido’nun TVL’si, Kasım 2022’de merkezi borsa FTX’in çöküşünden bu yana iki kattan fazla arttı. Bu doğrultuda altcoin projesinin TVL’si şu anda 13,95 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Emsal biçimde, Coinbase’in staking hizmeti de 2,1 milyar dolar kıymetinde ETH çekti. Ethereum staking’inin süratli büyümesi DeFi ortamını değiştiriyor. Lakin DeFi protokollerindeki kilitli varlıkların azalması telaşları artırıyor. Cazip getiriler ve gelişmiş likidite sunan likit staking’in cazibesi ve Federal Reserve’in siyaseti üzere dış etkenler, altcoin için beklenen fiyat artışına gölge düşürdü.

  • Konservatuvar piyano öğrencilerinden muhteşem konser

    Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Piyano Bölümü ve Kursu öğrencileri yıl boyu aldıkları eğitimi sınıf konseri ile taçlandırdı. Muhteşem bir konser veren öğrenciler kendilerini izleyen ailelerine gurur yaşattı.

    Antalya’nın kültür ve sanat yaşamına katkı sunan Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı, geleceğin müzisyenlerini yetiştirmeye devam ediyor. Konservatuvarın Piyano Bölümü ve Kursu öğrencileri bir yıl boyunca aldıkları eğitimin sonunda sınıf konserleri ile performanslarını sergiledi. Konservatuvarın Piyano Eğitmeni Rufina Bahadır’ın öğrencileri sınıf konseri verdi. Ünlü bestecilerin eserlerini seslendiren öğrenciler, muhteşem bir performansa imza attı. 

     

    GURUR YAŞATTILAR

    İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Piyano Bölümü ve Kursu öğrencilerinin konserini aileleri de gururla izledi. Birbirinden değerli eserleri seslendiren öğrencilere konser sonunda sertifika verildi. Eğitmen Rufina Bahadır, öğrencileri ile gurur duyduğunu belirterek, “Bir eğitim dönemi boyunca emek veren öğrencilerim bugün öğrendiklerini sergiledi. Bu özel etkinlikte sahne deneyimi yaşama fırsatı buldular. Sanatla yetişen çocuklarımızın geleceğe daha umutla bakacağına inanıyorum. Çabaları ve yetenekleri için bütün öğrencilerimi kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Talisca’nın geleceği muhakkak oluyor

    Suudi Arabistan Ligi takımlarından Al Nassr’da forma giyen Brezilyalı yıldız Anderson Talisca’nın geleceği aşikâr oluyor.

    Suudi Arabistan basınından Arriyadiyah’ın haberine nazaran; Al Nassr Teknik Yöneticisi Luis Castro, Anderson Talisca’nın grupta kalıp kalmayacağına dair kararını 24 saat içinde kulüp idaresine bildirecek.

    BEŞİKTAŞ VE GALATASARAY İLE ANILIYOR

    Daha evvel Türkiye’de Beşiktaş forması giyen Anderson Talisca’nın ismi, eski kulübü Beşiktaş ve Galatasaray ile anılıyor.

    Bu dönem Al Nassr formasıyla 2 lig maçına çıkan 29 yaşındaki atak oyuncusu, bu maçlarda 2 gol kaydetti.

  • Antalyaspor Lideri Sabri Gülel: ”Keyifli bir futbol izlemedik”

    Süper Lig’in 3’üncü haftasında Sivasspor alanında Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Müsabakanın ardından Antalyaspor Kulüp Lideri Sabri Gülel ile Sivasspor Lideri Mecnun Otyakmaz açıklamalarda bulundu.

    İki grubun da hazır olmadığını söyleyen Antalyaspor Kulüp Lideri Sabri Gülel, “İki kadroda bugün şimdi lige hazır bir imaj vermedi. Çok top kayıplarının olduğu, yeni transferlerin birbirine alışamadığı hoş havada keyifli bir futbol izlemedik. Umarım kısa vakitte toparlanırız. Bugün 7 tane yeni transfer vardı. Hatta dün gelen bir oyuncumuz bugün oyuna girmek zorunda kaldı. Bir kaç hafta içerisinde biz istikrarımızı bulacağımızı düşünüyorum” formunda konuştu.


  • Servet Çetin: “Takımın oyunundan memnunum”

    Trendyol Harika Lig’in 3. haftasında konuk ettiği Bitexen Antalyaspor ile 1-1 berabere kalan EMS Yapı Sivasspor Teknik Yöneticisi Servet Çetin, galip gelemedikleri için üzgün olduklarını söyledi.

    Çetin, maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında, “Çok çekişmeli bir maç olacağını biliyorduk. Gerçekten de o denli oldu.” dedi.

    Kadro olarak düzgün oynarken bahtsız bir gol yediklerini belirten Çetin, şunları kaydetti:

    “Maçtan sonra oyuncularımı kutladım. Golü yiyip geriye düştükten sonra çok düzgün bir tepki gösterdiler. Sonrasında golü de bulduk. İşin açıkçası uygun de futbol oynadılar. Antalyaspor ekibi bilhassa geçişi düzgün yapan bir kadro. Bu kadroya karşı geri düştükten sonra konum bulmanız güç. Ona karşın konum da vermedik. Beraberliği sağladık. Ben oyuncularım hakikaten performanslarından mutluyum. Arkadaşlarımız nitekim çok hoş çaba ettiler. Bence maçı kazanan tarafında bizim olmamız gerekiyordu lakin dediğim üzere geriye düştükten sonra düzgün tepki gösterdik. Arkadaşlara performanslarından mutluyum.”

  • Antalyaspor: ”Bir puan için mutluyuz”

     Trendyol Üstün Lig’in 3. haftasında deplasmanda karşı karşıya geldiği EMS Yapı Sivasspor ile 1-1 berabere kalan Bitexen Antalyaspor’da teknik sorumlu Joao Carlos Valado Tralhao, aldıkları bir puan için keyifli olduklarını tabir etti.

    Tralhao, maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında, bugün kendi isimlerine karışık bir maç olacağını bildiklerini, rakiplerinin son periyotta öz itimadını yüksek tutacak sonuçlar aldığını söyledi.

    Bugün futbolcuların ferdi olarak çok üst düzeyde oynadıklarını belirten Tralhao, “İlk yarıda yüksek düzeydeki oyunumuzla golü bulduk. Rakibimizi baskı altına aldığımız oyunu düzgün kapattığımız dakikalarda, maalesef grubumuz ismine çok değerli bir oyuncuyu kaybettik. Sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı.” tabirlerini kullandı.

    Joao Carlos Valado Tralhao, grup olarak alanda vakit zaman uygun çaba ettiklerini aktararak, şunları kaydetti:

    “Sahada rakibimizden daha az sayıda oyuncumuz olduğu dakikalarda rakibimiz oyunu oynamaya devam etti. Ve bu müddet içinde maalesef hem sağ hem sol kanattan bize karşı ataklar buldular. Bu dalgalanmanın akabinde tekrardan bir oyuncu değişikliği yaparak oyuna döndüğümüzde aksi atılan bir uzun topta maalesef ofsaytta olmayan bir oyuncu gol attı. Gol yedikten sonra maalesef kadromuzda bir düşüş başladı. Birinci yarıdaki oyundan genel olarak mutluyuz. Grubumuz yeterli bir gayret gösterdi. Birinci yarıda bizim ismimize üzücü olan Kaluzinski’nin sakatlığıydı. İkinci yarıda kendi düzeyimizin altında bir oyun sergiledik. Rakibimiz oyunu dengeledi ve kimi anlarında düzgün de oynadı. Bu bir süreç. Biz bu süreci bu türlü atlatmayı öngörüyorduk. Zira biz bir kimlik oluşturuyoruz. Ekibimiz ismine o kimliği oluşturmak kolay olmayacaktır. Hepimiz bunun farkındayız. Kimliğimizi oluşturmaya devam edeceğiz.”

     

  • Mecnun Otyakmaz: “Hoş bir maç değildi”

    Trendyol Üstün Lig’in 3. hafta maçında alanında Bitexen Antalyaspor ile 1-1 berabere kalan EMS Yapı Sivasspor’da kulüp lideri Mecnun Otyakmaz, iki kadronun da gelecek ismine umut vadettiğini söyledi.

    Otyakmaz, maçın akabinde Sivas 4 Eylül Stadyumu çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, iki ekibin da lige şimdi hazır olmadığını belirtti.

    Antalyaspor ile birebir yerde kamp yaptıklarını, birebir anda transferler gerçekleştirmeye çalıştıklarını anlatan Otyakmaz, “Daha evvel hazırlık müsabakası da oynamıştık. İki ekip da tam hazır değil, yeni ve gelmekte olan transferler var.” dedi.

    Otyakmaz, kırmızı-beyazlı grupla birkaç idmana çıkan Rey Manaj’a forma bahtı vermek zorunda kaldıklarını lisana getirerek, “Hoş bir futbol olmadı lakin iki grup da gelecek için bence umut vadediyor. Sonuçta güzel bir müsabaka olduğunu söyleyebilirim.” diye konuştu.

    E-bilet uygulamasına geçmek için Kulüpler Birliği’nde bir komite oluşturduklarını söyleyen Otyakmaz, “Özellikle gurbetçilerimiz için bir parantez açmak lazım, maçlara gelmek için çok zorlanıyorlar. Esasen kontratımız de bitiyor. Son oluşturduğumuz bu komitenin e-bilet uygulamasına geçmede büyük tesirinin olacağını düşünüyorum.” sözlerini kullandı.

  • Fotoğraflar Düzmece mi? Tether CTO’su Karşılık Verdi!

    Tether CTO’su ‘Tether Energy‘ logolu bir konteynerin fotoğrafıyla ilgili söylentilere açıklık getirdi. Paolo Ardoino, logoların endüstriyel konteynırların üzerine yerleştirilmiş olsa da projenin “gerçekten gerçekleştiğini” söyledi.

    Paolo Ardoino: Tether Energy logolu fotoğraf ‘yarı’ gerçek!

    Tether CTO’su Paolo Ardoino, 24 Ağustos’ta ‘Tether Energy’ logolu büyük endüstriyel konteynerlerin bir fotoğrafını yayınladı. Fotoğraf, Ardoino’nun 26 Ağustos’ta X’te farklı bir gönderide ele aldığı bir dizi söylentiyi beraberinde getirdi. Ardoino’nun birinci fotoğrafı, manzaranın fotoşoplanıp fotoşoplanmadığı konusunda spekülasyonlara yol açtı. Ayrıyeten, gerçekliğinin sorgulanmasına neden oldu. Söylentilere son vermek için Ardoino, “Fotoğraf gerçek mi? Evet.” paylaşımını yaptı.

    Ardoino, birinci imgenin Tether Energy’nin “şu anda sonuçlandırılmakta olan” ve yakında faaliyete geçecek olan birçok Bitcoin madencilik alanından birindeki denetim odalarından birini tasvir ettiğini açıkladı. Tesis Latin Amerika’da yer alıyor. Fakat Ardoino “personel tacizinden kaçınmak için” spesifik bilgi vermeyi reddetti. Bu da Tether’e takıntılı muhaliflerin sayısı göz önüne alındığında geçerli bir kaygıya yol açtı. Ardoino’nun Uruguay’dan bahsediyor olması mümkün. Zira, 30 Mayıs tarihli bir Tether duyurusuna nazaran şirket Uruguay’da sürdürülebilir Bitcoin madenciliği inşa ediyor.

    Fotoğraf fotoşop, fakat proje gerçek”

    Paolo Ardoino, ‘Tether Energy‘ logosunun sahiden de birçok spekülasyonda olduğu üzere konteynırların üzerine bindirilmiş ya da fotoşoplanmış olduğunu açıkladı. Şirketin bu atağının ardındaki mantığı açıklayan Ardoino şunları yazdı:

    Fotoğrafın gazetelerde paylaşılacağını düşündük. Bu yüzden grup bunu markalaştırmak istedi. Ve aslında olan da tam olarak buydu. Üstelik devasa Tether logoları koymak sitenin fizikî kapalılığı açısından da pek uygun olmazdı.

    Ardoino, logonun fotoşoplu olmasına karşın projenin gerçek olduğu konusunda X kullanıcılarını ikna etmeye çalıştı. İnşaat halindeki maden alanının 3 boyutlu bir modelini paylaşan Ardoino, “Peki bu [fotoşoplama] onu daha mı az gerçek yapıyor? Hayır. Bu nitekim oluyor. Saha uygun ilerliyor. Takımdaki herkes çok heyecanlı. Ayrıyeten, önümüzdeki birkaç hafta içinde faaliyete başlamak için gece gündüz çalışıyor.” dedi.

    Tether Energy, etrafa derin hürmet duyan ortakları seçiyor!”

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere TetherEnergy, yenilenebilir güçle çalışan sürdürülebilir Bitcoin madencilik merkezleri inşa etmek maksadıyla, piyasa pahası açısından en büyük stablecoin olan USDT’yi çıkaran Tether tarafından başlatıldı. Ardoino, Tether Energy’nin mahallî şirketlerle iştirak kurduğunu, sermaye ve altyapı takviyesi sağladığını belirtti. Ayrıyeten, bu madencilik alanlarını inşa etmek için genel uzmanlık sunduğunu kaydetti. Ardoino, şu açıklamayı ekledi:

    Tether Energy, sağlam mahallî temasları, seçkin ve tutkulu çalışanı olan ve etrafa derin hürmet duyan ortakları seçiyor. Tether olarak, Bitcoin madenciliğinin makul ülkelerdeki mevcut yoğunluğu azaltmak emeliyle mümkün olduğunca coğrafik olarak merkezsizleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

    Şu anda Bitcoin madenciliğinin büyük bir kısmı ABD’de ağırlaşmış durumda. Bitcoin madenciliği güç ağır bir süreç. Ayrıyeten, kripto para üniteleri tarafından global elektrik tüketiminin yaklaşık %60-77’sini oluşturuyor.

  • Çankaya Belediyesi asfalt hedefinde adım adım ilerliyor

    Çankaya’da Belediyesi asfaltsız sokak bırakmamak için 2023 sezonunda tüm birimleriyle çalışmaya devam ediyor. Belediye bu yılki asfalt hedefine adım adım ilerliyor.

    Çankaya’nın asfalt ve kaldırım sorunu kalmaması için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Çankaya Belediyesi, bu hafta Malazgirt Mahallesi 1009. Sokak ve Ayrancı Mahallesi Ömür Sokak’ta onarım ve tam kaplama asfalt çalışmalarını tamamladı. Ekipler sezon sonuna kadar çeşitli mahallelerde ihtiyaç duyulan yerlerde çalışmalarını sürdürecek.

     

    HEDEF 115 BİN TON

    Çankaya Belediyesi, ilçede yer alan 123 mahalle ve 4 bine yakın sokakta kendi işçisiyle ürettiği asfaltı kullanarak tam kaplama ve onarım çalışması yapıyor. Program dahilinde asfalt çalışmalarını koordineli bir biçimde sürdüren Çankaya Belediyesi bu sene belirlediği 115 bin ton asfaltı sokak ve caddelere sermek için yoğun bir çaba gösteriyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 23 Nisan Çocuk Evi Cin Ali Müzesi’nde

    Çankaya Belediyesi 23 Nisan Çocuk Evi çocukları, Cin Ali Müzesi’ni ziyaret ederek, öğrenmenin eğlenceli halini deneyimledi.

    ‘Biz en çok çocukların belediyesiyiz’ anlayışı ile çocuklara yönelik hizmetlerini yaz tatilinde de sürdüren Çankaya Belediyesi, çocukları Cin Ali ile tanıştırdı. 23 Nisan Çocuk Evi’nde sanat ve spor atölyelerine katılan çocuklar, Cin Ali Müzesi’nde eğlenceli ve öğretici zaman geçirmenin mutluluğunu yaşadı.  

     

    CİN ALİ İLE EĞLENCELİ ÖĞRENME YOLCULUĞU

    Çankaya Belediyesi, yaz tatili devam ederken çocukların verimli bir tatil gerçekleştirmesi için etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. 6-12 yaş arası çocuklara düzenlediği atölyelerle adından söz ettiren 23 Nisan Çocuk Evi, Cin Ali Müzesi ile çocukları geçmişin yolculuğuna çıkardı.

    Cin Ali karakterinin yaratıcısı Rasim Kaygusuz’un kızları tarafından açılan müzeyi ziyaret eden minikler, hem Cin Ali karakteriyle tanıştı hem de yaratıcı etkinliklerle bilgi ve becerilerini geliştirecek yeni deneyimlerin kapılarını araladı.

    Cin Ali müzesi rehberi eşliğinde gerçekleşen ziyarette, çocuklar için Çözümlü Alfabe, Oyunla Okuma Öğretimi, Tombala Kartları, Renkli ve Hareketli Heceleme Fişleri, Resimli ve Matematikli Fişler, Telle Okuma-Yazma Aritmetik ve Resim Öğretimi, Dönerli Hikâye Kartları, Yazmayan Kalem ve Güzel Yazı Defteri, Güzel Yazı Defteri, Çarpma ve Sayma Öğretimi gibi etkinlikler yer aldı. Çocuklar müzede, Cin Ali hikayelerinden Cin Ali’nin Atı, Cin Ali’nin Topu, Cin Ali’nin Topacı ve Cin Ali’nin Kır Gezisi kitaplarını uzman rehberler eşliğinde tanıma fırsatı buldu. 23 Nisan Çocuk Evi çocukları, müze etkinlikleri ile fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkı sunacak keyifli vakit geçirdi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tahsin Tam: ”Güçlü rakibe karşı 3 puan keyifli etti”

    Ahlatcı Çorum FK Teknik Yöneticisi Tahsin Tam ise basın toplantısına oyuncularını tebrik ederek başladı.

    Çok değerli bir galibiyet aldıklarını vurgulayan Tam, şunları kaydetti:

    “Oyun biçimini yeterli bildiğimiz bir güçlü rakibe karşı bugün kazanmış olduğumuz üç puan açıkçası bizi çok keyifli etti. Rakibimizin kanat ataklarıyla ve defansımızın ardına uzun top denemeleriyle bize baskı kurma isteğinde olacağının farkındaydık. Buna dönük tedbirlerimizi geliştirme üzerine çalışmıştık hafta uzunluğu. Disiplinli bir oyun ortaya koyduk. Vakit zaman baskı yedik üzere gözükse de geçiş fırsatlarında topu biraz daha düzgün kullanıp gerçek opsiyon üzerinden hareket etseydik tahminen daha rahat geçebilirdi fakat çok büyük bir topluluğa karşı kazandığımız üç puan açıkçası bizi çok keyifli etti. Birebir disiplini bundan sonraki hafta devam ettirmek zorundayız. Zira bu ligin latifesi yok. Şimdi oturmamış bir lig. Herkes birbirini yenebiliyor. O yüzden ciddiyetimizi koruyup rakiplerimize gereken saygıyı göstererek bize de hürmet duymalarını sağlayarak lige renk katacak bir performans ortaya koymak istiyoruz.”

     

  • Kokovic: “Gerçekten şu anda ben büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum

    Trendyol 1. Lig’in 3. haftasında, alanında Ahlatcı Çorum FK’ye 2-1 mağlup olan Göztepe’nin teknik yöneticisi Radomir Kokovic, maçı kaybettikleri için büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını belirtti.

    Kokovic, maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında, ferdî bir kusurla birinci dakikada yedikleri golün morallerini bozduğunu söz etti.

    Büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını vurgulayan Radomir Kokovic, şöyle konuştu:

    “Maça düzgün başlayamadık. Birinci dakikada ferdî bir yanlıştan kaynaklanan gol yedik. Bu kadro olarak gücümüzü çok fazla aşağıya gerçek çekti. Daha sonra ikinci şutla rakibimiz ikinci golü buldu. Daha sonra 2-0’dan geri dönmek sıkıntı oldu bizim için. Çaba ettik ancak bunu gerçekleştiremedik. Nitekim şu anda ben büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum ve bütün ekip olarak büyük bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Zira taraftarlarımıza bugün galibiyeti armağan edemedik. Onlar bugün her vakit olduğu üzere kusursuz bir formda bizi desteklediler. Ama biz onlara hak ettikleri galibiyeti veremedik.”

    Kokovic, uğraştan ve galibiyetten ötürü rakiplerini tebrik etti.

  • İstismar ve Irkçılık Suçlamaları Northwestern’e ‘#MeToo Anını’ Getiriyor

    Bu, Northwestern Üniversitesi’ne karşı dokuz gün içinde açılan altıncı davaydı ve iddialar bir şekilde hem tanıdık hem de daha da dehşet verici hale gelmişti.

    Futbol programının genç bir mezunu olan Simba Short, iyi prova edilmiş bir bezdirme ritüeli sırasında zaptedildiğini ve cinsel tacize uğradığını söyledi. Bir takım arkadaşının su altında tutulduğu sırada cinsel tacize uğramasının ardından nefes almakta zorlandığına tanık olduğunu söyledi. Oyuncuların kusana kadar içki içmeye zorlandığı ve antrenörlerin müdahale edebileceği ancak müdahale etmediği belirtildi.

    Short’un deneyimleri onu o kadar derinden rahatsız etti ki, Perşembe günü Chicago’da sunduğu şikayete göre kendine zarar vermeye çalıştı ve 2016 yılında hastaneye kaldırıldı.

    Bu yılın, Michigan Gölü kıyısındaki Big Ten okulu için, ifade özgürlüğünün savunucusu olarak bilinen yeni bir başkanın göreve başlaması ve futbol stadyumunun 800 milyon dolarlık bir yenilemesine başlamayı planlamasıyla birlikte bir çıta yılı olması gerekiyordu.

    Bunun yerine, Northwestern, bezdirme iddialarının yol açtığı, ancak hızla diğer birçok elit üniversitenin karşılaştığı zorluklara dokunacak şekilde genişleyen, giderek derinleşen bir krize girdi: cinsel saldırı iddialarının nasıl ele alınacağı; Siyah ve Hispanik öğrencilerin büyük oranda beyaz olan kurumlarda tecrit edilmesi; ve spor kültürü ile kampüsün akademik ve ders dışı yaşamı arasındaki ayrım.

    Skandal, eski saygıdeğer baş futbol antrenörü Pat Fitzgerald’ın ve kötü antrenörlük uygulamalarıyla suçlanan beyzbol antrenörü Jim Foster’ın işten atılmasına yol açtı. Ayrıca yeni başkan Michael Schill’in ve 2021’de Northwestern’e katılan ve Foster’ı işe alan atletik direktör Derrick Gragg’ın liderliği hakkında da soruları gündeme getirdi.

    “Olaylar boşlukta olmuyor. 2021’de açılan bir davada koçların tezahürat takımı üyelerini üniversite bağışçılarıyla cinselleştirilmiş bir şekilde sosyalleşmeye zorladığını ve kilo vermeyi teşvik etmek için onlara yemek yemeyi reddettiğini iddia eden eski bir Kuzeybatı amigo kızı olan Hayden Richardson dedi.

    Artık erkek sporcular da cinsel istismar ve ırkçılık hikayeleri anlatıyor, travma ve intihar düşünceleriyle baş etmekten ve iyileşmek için yıllarca terapiye ihtiyaç duyduklarından açıkça bahsediyor.

    İstismar ‘Normalleştirildi’

    İddia edilen suiistimal, son on yılda oynayan en az dört Kuzeybatı takımının üyeleri tarafından davalarda veya medya aracılığıyla bildirildi. Üniversite, bu sorunlardan ilk olarak kasım ayında futbol programında bezdirmeyi anlatan isimsiz bir şikayet yoluyla haberdar olduğunu söyledi. Ve 8 Temmuz’da Schill, iç soruşturmanın bu iddiaları büyük ölçüde desteklediğini söyledi.

    Bir iç soruşturma sonunda futbol koçu Pat Fitzgerald’ın kovulmasına yol açtı. Kredi… Michael Reaves/Getty Images
    Beyzbol koçu Jim Foster, taciz edici davranış suçlamalarıyla ilgili ayrı bir soruşturma sonrasında kovuldu. Kredi… Sean Rayford/İlişkili Basın

    Çoğunlukla Ortabatı’dan Doğu Yakası’na kadar atletizmi büyük bir sektör haline getiren büyük devlet üniversitelerinden oluşan Big Ten Konferansı’nda istismar skandalları yeni bir şey değil. Konferanstaki tek özel okul olan Northwestern, en azından önümüzdeki yıl Güney Kaliforniya katılana kadar, açık ara en az lisans kaydına sahip olan okul ve kendisini farklı görüyor.

    Ancak şimdi, Michigan Üniversitesi’ndeki bir doktor tarafından cinsel istismara uğrayan sporcular için geçen yıl 490 milyon dolarlık bir tazminat kazanan avukat Patrick A. Salvi II ve Parker Stinar, Northwestern’deki isimsiz sporcular adına dört dava açtı.

    Short’un davası Chicago’lu bir firma olan Levin & Perconti tarafından açıldı. Başka bir dava, George Floyd ve Tire Nichols da dahil olmak üzere polis şiddetinin siyah kurbanlarının ailelerini de temsil eden Levin & Perconti ve Ben Crump tarafından açıldı.

    Avukatların tamamı, softbol, ​​beyzbol, futbol, ​​çim hokeyi ve lakros gibi Kuzeybatı sporlarından erkek ve kadın başka davacıların da gelebileceğini söyledi.

    19 Temmuz’da düzenlenen bir basın toplantısında, Northwestern’in eski oyun kurucusu Lloyd Yates, birkaç eski futbolcu adına konuştu.

    Yates, “Fiziksel, duygusal ve cinsel istismarın normalleştirildiği bir kültürün içine atıldık” dedi. “Bazı antrenörlerimiz bile bunda yer aldı.”

    Eski Northwestern oyun kurucusu Lloyd Yates, iklimin özellikle atletizm bursları olmadan okula parası yetmeyen takım arkadaşları için korkunç olduğunu söyledi. Kredi… Erin Hooley/İlişkili Basın

    26 yaşındaki Yates Pazartesi günü dava açtı. 2015-18 yılları arasında Northwestern’de oyun kurucu ve savunma oyuncusu olarak oynadı ve önde gelen Black Northwestern mezunlarından oluşan bir aileden geliyor. Futbol takımının ikliminin, atletizm bursları olmasa Northwestern gibi bir üniversiteye parası yetmeyen ve takıma uyum sağlamayı “daha iyi bir hayata giden tek bilet” olarak gören takım arkadaşları için özellikle dehşet verici olduğunu söyledi.

    İddialar ilk olarak bu ay üniversitenin öğrenci gazetesi The Daily Northwestern tarafından detaylandırıldı ve The Athletic’in haberlerinde daha da genişletildi. Eski oyuncular, “koşma” olarak bilinen bir uygulama da dahil olmak üzere, genellikle sahada hatalar yapan birinci sınıf öğrencileri olan sporcuların, takımın geri kalanı izlerken kendilerine cinsel eylem simülasyonu yapan yaşlı oyuncular tarafından durdurulduğu bezdirme ritüellerini anlattılar. Diğer zamanlarda sporcular, hastalanıncaya kadar zorla Gatorade shake’leriyle beslendiklerini, çıplakken futbol oynamaya zorlandıklarını ve duşta cinsel tacize maruz kaldıklarını söyledi.

    Mezunlar, bezdirme ritüelleri gerçekleştirmeyi reddeden oyuncuların gelecekte bezdirme için hedef alınacağını söyledi.

    Geçen ay başkan olarak göreve başlayan Schill, ilk olarak Fitzgerald’ın iki haftalık uzaklaştırma cezasına çarptırılacağını duyurmuştu. Ancak birkaç gün sonra, 10 Temmuz’da Schill onu kovdu ve The Daily Northwestern’e, soruşturmanın Fitzgerald’ın bezdirme olayını bilip bilmediği sonucuna varamamasına rağmen bunun onun gözetiminde gerçekleşmesinin bir liderlik hatası olduğunu söyledi.

    Schill Pazartesi günü öğrenci gazetesine verdiği demeçte, “O, o kültürün sahibidir ve siz de bir kültüre sahip olduğunuzda, bu, kültürün iyi bir kültür olduğundan emin olmak için her türlü tedbirli adımı atmanız gerektiği anlamına gelir” dedi.

    Northwestern başkanı Michael Schill bu ay fakülteye bir mektup yazarak futbol soyunma odasının izlenmesi gibi değişiklikler vaat etti. Fakülte aktivistleri daha fazlasının yapılmasını istiyor. Kredi… Anthony Vazquez/Chicago Sun-Times, Associated Press aracılığıyla

    Yates’in şikayeti, 2006’dan beri üniversitede koçluk yapan Matt MacPherson’ın, oyuncuların çıplakken barfiks çekmeye zorlandığını gördüğünü belirtiyor; Üniversite Salı günü yaptığı yazılı açıklamada, Northwestern’in şu anda MacPherson’ı araştırdığını söyledi.

    En büyük oğlu Jack’in geçen yıl Northwestern’de oynamayı taahhüt ettiği lise son sınıf öğrencisi Fitzgerald, işten atılmasından kısa bir süre sonra yaptığı açıklamada, Schill’in iki haftalık uzaklaştırma konusundaki “anlaşmamızı tek taraflı olarak iptal ettiğini” söyleyerek üniversiteye dava açabileceğini belirtti. Fitzgerald’ın avukatı yorum isteyen mesajlara yanıt vermedi. Northwestern, atletik direktör MacPherson ve Gragg ile konuşma talebine yanıt vermedi.

    Bazı eski sporcular, Siyah oyuncuların saç stillerini değiştirmeye zorlanması ve Latin oyunculara akrabalarının evleri temizlemesi konusunda alay edilmesi gibi iddia edilen ırkçılık olaylarını da ayrıntılarıyla anlattı.

    Crump, “Bu, üniversite sporlarının #MeToo anı” dedi.

    Diğerleri o kadar emin değil.

    2020 sezonunun ardından emekli olmadan önce 13 yıl futbol takımının savunma koordinatörü olarak görev yapan Mike Hankwitz, bazı sporcuların hesaplarından şüphe etmedi. Ancak bir telefon görüşmesinde suçlamaların kapsamını sorguladı çünkü antrenörlerden, ekipman yöneticilerinden, kapıcılardan, güç ve kondisyon antrenörlerinden, antrenörlerden ve yemek garsonlarından (Northwestern futbolunun etrafında olan herkesten) tacize tanık olmadığını veya böyle bir şey duymadığını söyledi. oyuncular.

    Hankwitz, “Fitz, oyuncular için doğru olanı yapmak istedi” dedi. “İlk ekip toplantımız takım kurallarıdır ve bunlardan biri bezginliğe sıfır toleranstır. Bu olurken orada oturduğunu mu söylemek için? Üzgünüm.”

    Northwestern’in savunma koordinatörü olarak 13 yıl görev yapan Mike Hankwitz suçlamaların kapsamını sorguladı. Kredi… Gene J. Puskar/Associated Press

    Hankwitz, Northwestern’in uzun süredir oyuncular tarafından seçilen bir oyuncu konseyinin bulunduğunu ve bunun Fitzgerald’a herhangi bir endişe getirebileceğini söyledi. Hankwitz, “Onlara sahiplenme ve liderlik becerileri kazandırmak istiyordu” dedi.

    Ancak Northwestern’li oyuncular 2014’te sendikalaşma girişiminde bulunup Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu tarafından reddedilen bir davada Fitzgerald kişisel terimlerle bir sendikalaşma oylamasının çerçevesini çizdi.

    “Bir sendika kurmaya oy vererek, güveninizi tanıdıklarınızın – benim, antrenörlerinizin ve buradaki yöneticilerin – bilmediğiniz bir şeye, takımın en iyisine sahip olan veya olmayan üçüncü bir tarafa aktarmış olacağınızı anlayın. Fitzgerald ekibe bir e-postayla şunları yazdı:

    Soyunma Odası Kültürü

    Soyunma odaları uzun süredir çizgiyi aşıp bezdirmeye dönüşebilecek kabul törenleri için ortam olmuştur.

    Illinois dahil çoğu eyalette bunu yasaklayan yasalar olmasına rağmen, bazen ekip oluşturma egzersizleri kisvesi altında bezdirme devam etti. 2016 yılında yayınlanan bir NCAA araştırması, üniversite sporcularının yüzde 74’ünün üniversitede bezginlik yaşadığını ortaya çıkardı.

    Northwestern’de Fitzgerald’ın eski takım arkadaşı olan ve NFL’de Jets’te kısa süre forma giyen Casey Dailey, son oyuncuların anlattığına benzer bir şey yaşamadığını söyledi. Jets’te çaylakların antrenman sahasından gazilerin kasklarını taşımaları ve cumartesi günleri onlara kahvaltı getirmeleri bekleniyordu, ancak hiçbir zaman fiziksel tacize uğramadılar. Northwestern hakkında okudukları onu şok etti.

    Dallas yakınlarında özel eğitim öğretmenliği yapan Dailey, “Bana tuhaf gelen şey, konuştukları şeylerin takım oluşturmak değil, takımı yok etmek olmasıydı” dedi.

    Onlarca yıldır Kuzeybatı futbolu şakaların can alıcı noktasıydı. 1970’lerin başından itibaren takım, dördü galibiyetsiz olmak üzere art arda 23 mağlubiyet sezonu geçirdi. Program, 1995 yılında Rose Bowl’a ulaşarak on yıllardır süren bu savrulmayı kırdığında, büyük bir mutluluk hissetti.

    Bu takımın lideri orta savunma oyuncusuydu, Midlothian, Illinois’li bir elektrik işçisinin çelik çeneli oğluydu. Adı Pat Fitzgerald’dı.

    Fitzgerald 31 yaşındayken futbol koçluğuna getirildiğinde Northwestern mezunları bundan daha fazla gurur duyamazdı.

    Wildcats, 10 galibiyetlik üç sezon ve konferans şampiyonası maçına iki kez katılarak, o zamandan beri sıklıkla rekabetçi ve zaman zaman zorlu oldu. Northwestern, sahada başarılı olmasına rağmen son altı yıldır Football Bowl Subdivision okulları arasında en yüksek mezuniyet oranına sahip okul oldu.

    Fitzgerald’ın yönetimi altında Wildcats, 10 galibiyetli üç sezonla sıklıkla rekabetçiydi. Kredi… Matt Marton/İlişkili Basın

    Northwestern’in en son federal başvurusuna göre, 2021’de 10 yıllık sözleşme uzatmasıyla ödüllendirilen Fitzgerald’a 2021 mali yılında üniversite tarafından 5,3 milyon dolar ödendi.

    Michigan’ın on yıldan fazla bir süre önce Fitzgerald’ı kaçırma girişimi, atletizm harcamalarının artmasında katalizör görevi görmüştü. Fonun büyük kısmı, dünya çapındaki sigorta şirketi Aon’un kurucusu olan Kuzeybatılı mega bağışçı Pat Ryan’dan geldi. Adı, 270 milyon dolarlık Ryan Fieldhouse ve Walter Atletizm Merkezi’nden bir zamanlar Dyche Stadyumu olarak bilinen futbol sahası Ryan Field’a kadar kampüsteki her binada görülüyor.

    Yıllarca projelere öncülük eden, uzun süredir atletik direktör olan Jim Phillips, 2021’de Northwestern’den ayrılarak Atlantik Kıyısı Konferansı’nın komisyon üyesi oldu.

    En az üç davada adı geçti.

    Phillips geçen hafta kısmen şu açıklamayı yayınladı: “Tehdit hiçbir yerde kesinlikle kabul edilemez ve kalbim, kötü muameleye maruz kalmanın yükünü taşıyan herkesle birlikte. Öğrenci sporculara yönelik uygunsuz davranışları tasvip ettiğim veya hoşgörüyle karşıladığım iddialar kesinlikle yanlıştır.”

    ‘Tamamen Amerikan Görünümü’

    Onun gözetiminde en az bir vaka ortaya çıktı; amigo kızların şikayetleri.

    Eski amigo kız Hayden Richardson, 2019’da cinsel taciz iddialarıyla öne çıktıktan sonra dava açtığında Phillips, 2021’in başlarında atletizm departmanının başındaydı.

    Yine 2021’de, tezahürat takımının Siyahi bir üyesi olan Erika Carter, The Daily Northwestern’e, Siyah amigo kızlara “tamamen Amerikalı bir görünüm” elde etmek için saç stillerini değiştirmelerinin söylendiğini söyledi – futbol mezunlarının getirdiği şikayete benzer bir şikayet Bu ay Siyahi oyuncular, kişisel görünümlerinin “iyi, temiz Amerikan eğlencesi” yansıtacağı beklentisiyle hedef alındı.

    Amigo kız antrenörü kovuldu ve uzun süredir yönetici olan Mike Polisky, atletik direktör olarak atanmasından sadece 10 gün sonra istifa etti.

    Ancak davası beklemede olan Richardson, bir avuç “zararlı aktörün” ortadan kaldırılmasının ötesinde daha derin bir değişime ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

    Amigo kızların ve futbolcuların ifadeleri arasındaki benzerlikler bazı öğretim üyeleri için özellikle endişe vericiydi; bunlardan 263’ü yeni futbol stadyumu projesinin “bu kriz tatmin edici bir şekilde çözülene kadar” durdurulmasını talep eden bir mektuba imza attı. Zorbalığa ilişkin iç raporun tamamının yayınlanmasını (üniversite yalnızca iki sayfalık bir özet sunmuştur) ve atletizm departmanının yeni sorumluluk yapılarına tabi tutulmasını talep ettiler.

    Mühendislik profesörü Luis AN Amaral, Richardson’ın üniversite bağışçıları ve mütevelli heyeti üyelerinin uğrak yeri olan bir salonda amigo kızların cinsel tacize uğradığını söylediğini belirtti.

    Amigo kızların ve futbolcuların hikayeleri arasındaki benzerlikler bazı öğretim üyelerini özellikle endişelendiriyor. Kredi… Matt Marton/İlişkili Basın

    Mektubu imzalayan Amaral, atletizm departmanında cinsel istismar kültürüne karışan her mütevelli heyetinin soruşturulması ve görevden alınması gerektiğini söyledi.

    Northwestern ayrıntılı soruları yanıtlamayı reddetti.

    Üniversitenin iletişimden sorumlu başkan yardımcısı Jon Yates yazılı bir açıklamada, “Futbol programı, diğer sporlar veya antrenörler hakkında spesifik iddialar aldığımızda bunları araştıracağız” dedi.

    18 Temmuz’da üniversite rektörü Schill, fakülteye değişim sözü veren bir mektup yazdı. Futbol soyunma odasının izleneceğini ve üniversitenin şikayetler için çevrimiçi bir raporlama aracı kuracağını söyledi. Ayrıca, üniversitenin sporcuların refahına yönelik tehditleri tespit etme ve kötü aktörleri sorumlu tutma yeteneğini değerlendirmek için dışarıdan bir firma kiralayacağına da söz verdi.

    Tarih profesörü Kate Masur, fakülte aktivistlerinin çok daha fazlasını aradığını söyledi. Fitzgerald’ın emrinde çalışan yardımcı antrenörlerin, 3 Eylül’de Rutgers’ta başlayacak futbol sezonunda görevlerinde kalmalarına izin verildiğine dikkat çekti.

    Fakülte mektubunu imzalayan Masur, üniversitenin “atletizmde köklü bir dönüşüme” ihtiyacı olduğunu söyledi.

    Kendisi aynı zamanda, Yüksek Mahkeme’nin olumlu ayrımcılık kararını bozmasının hemen ardından gelen haftalarda gün yüzüne çıkan bu iddiaların dokunaklılığına da dikkat çekti.

    “Bu, birçok Siyah ve kahverengi öğrenci için ilerlemenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor” dedi, “hem Northwestern gibi bir yere girmenin hem de orada sağlıklı hissettiren bir şekilde kalmanın.”

    Susan C. Beachy araştırmaya katkıda bulundu.

  • Sevilla meskeninde Girona’ya mağlup oldu!

    İspanya La Liga’nın 3.haftasında Girona deplasmanda Sevilla’yı 2-1’lik skorla mağlup etmeyi başardı. 

    Konuk gruba galibiyeti getiren golleri 16.dakikada Yangel Herrera ve 56.dakikada Aleix Garcia kaydetti.

    Sevilla’nın tek golü ise 45+2’de Gudelj’den geldi.

    Sevilla 3.haftada puanla tanışamadı ve son sırada yer aldı.

    Girona ise 7 puanla 2.sıraya yükseldi. 

  • “Depresyona Girdi!” Usta Analist Bu Altcoin İçin Sert Düşüş Bekliyor

    Deneyimli analist Benjamin Cowen, Cardano’nun “depresyon aşamasına” girdiğini ileri sürüyor. Ayrıyeten analist, altcoin projesi için daha da düşeceği aşağı istikametli bir yörünge öngörüyor.

    Bu altcoin depresyon bölgesine girmek üzere!”

    Cardano’nun (ADA) türbülansının ortasında, kıdemli analist Benjamin Cowen varlığın fiyat hareketleriyle ilgili kaygılarını lisana getiriyor. Cowen, ADA’nın “depresyon aşaması” olarak isimlendirdiği evreye girme mümkünlüğünün bulunduğunu öne sürüyor. Bu evre, varlığın mevcut pozisyonunun altına düştüğünü görebilecek daha fazla düşüşü karakterize ediyor. ADA’nın halihazırda yıllık en yüksek düzeyi olan 0,4617 dolardan %48 aşağıda olduğu düşünüldüğünde, bu eğilim piyasa iştirakçilerini yıkıma uğratabilir. Bu bağlamda analist, altcoin için değerlendirmesine şu açıklamayla giriş yapıyor:

    Büyük ihtimalle ADA depresyon evresine girmek üzere. Unutmayın, son döngüde ADA yarılanmadan yalnızca 2 ay evvel taban yapmıştı. Ayrıyeten 2019’un ikinci yarısını da düşüşle geçirdi.

    Düşüş konumu muhtemelen daha da kötüleşecek!”

    Önceki piyasa döngüsüyle paralellikler kuran Cowen, Cardano’nun son döngü sırasında Mayıs 2020’deki BTC yarılanma olayından yalnızca iki ay evvel bir fiyat tabanı yaşadığına dikkat çekiyor. Nisan 2024’te gerçekleşmesi planlanan bir sonraki halving’e ise hâlâ sekiz ay var. Sonuç olarak analist, mevcut düşüş durumunun döngü ilerledikçe muhtemelen daha da kötüleşeceğine inanıyor.

    Cowen, ADA’nın aşağı istikametli gidişatının yeni bir olgu olmadığının altını çiziyor. Pandeminin başlamasından evvel bile varlığın düşüş eğiliminde olduğu 2019’un ikinci yarısına atıf yapıyor. Cowen’ın tahlili, hem son hem de mevcut döngülerin tepesinden sonra ADA’nın Yatırım Getirisinin (ROI) bir karşılaştırmasını içeriyor. Bu bilgiler, altcoin projesinin vakit içinde azalan kayıplarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, tarihî eğilime dayanarak Cowen, mevcut döngünün emsal bir vakit çizelgesini izlemesi durumunda, ADA’nın tabana ulaşmasına yaklaşık üç ay daha olabileceğini öne sürüyor.

    BTC altcoin projesini geride bırakıyor

    Nisan ayında Cowen, ADA-BTC paritesinin 2023 yazına kadar 800 sat’a ulaşacağını kestirim etti. Ayrıyeten, 800 ila 1200 sat ortasında bir aralıkta kalacağını öngördü. Lakin, BTC’nin ADA’yı beklenenden daha fazla geride bırakması nedeniyle görünümü değişti. Cowen artık önümüzdeki aylarda 400 sat’a kadar bir düşüş bekliyor. ADA geçmişte bu türlü bir düzeye düştüğü için analist bunun makul olduğunu söylüyor.

    Benjamin Cowen ayrıyeten ADA’nın 2019 yılına kıyasla Yılbaşından Bugüne (YTD) yatırım getirisine de dikkat çekiyor. ADA’nın yörüngesinin, tam olarak olmasa da 2019’daki genel yoluyla uyumlu olabileceğini öne sürüyor. Kriptokoin.com olarak daha evvel analistin bu eğilimine dikkat çekmiştik. Cowen, tahliline karşın, ADA’nın tabanını gerçek bir halde belirlemenin belirsizliğini kabul ediyor. Bu ortada altcoin, geçtiğimiz yıl %44 düşüşle 0,2593 dolardan el değiştiriyor.

  • Stefano Pioli: “Krunic grupta kalacak”

    Fenerbahçe’nin transfer gündemindeki Milan’ın Boşnak orta alanı Rade Krunic için Milan Teknik Direktörü Stefano Pioli’den bir açıklama geldi.

    4-1 kazanılan Torino maçının akabinde konuşan Pioli, Krunic’in kadroda kalıp kalmayacağı ile ilgili soruya, “Rade Krunic kadroda kalacak.” halinde cevap verdi.

    29 yaşındaki Rade Krunic bu dönem Milan’ın ligde oynadığı 2 maçta da 90 dakika alanda kaldı.

    2019 yılından bu yana Milan forması giyen Krunic’in İtalyan takımıyla olan kontratı 2025 yılına kadar devam ediyor.

  • Türkiye ile İsviçre depremzedeler için karşı karşıya gelecek

    2008 Avrupa Şampiyonası’nda karşı karşıya gelen Türkiye ile İsviçre’nin o periyotta forma giymiş ulusal oyuncuları bu kere depremzedeler için İsviçre’de alana çıkacak.

    6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş zelzelesinin yaralarını sarmak ismine düzenlenecek yardım tertibinde, Türkiye ile İsviçre dostluk maçı kapsamında 9 Eylül Cumartesi günü İsviçre’de alana çıkacak. Fatih Terim’in önderliğinde Arda Turan, Nihat Kahveci, Volkan Demirel, Emre Belözoğlu, Tuncay Ulu, Servet Çetin ve Hamit Altıntop üzere oyuncular müsabakada forma giyecek. Müsabaka öncesinde Reynmen, Reyhan Karaca, Lara ve Rabia Tunçbilek üzere sanatkarlar konser verecek. Depremzedeler için yapılacak bu tertipte elde edilecek gelir öncelikli olarak bölgenin futbol altyapısı ve tesislerinin imalinde kullanılacak.


Başa dön tuşu