24 Ağustos 2023 Perşembe günü yüzde 700 oranındaki bedelsiz sermaye artırımına SPK tarafından onay gelen Alfa Solar Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ALFAS), bugün sermaye artırımı gerçekleştirecek.
ALFAS, sermayesini iç kaynaklardan artırdığını açıklamıştı. Şirket, 368 milyon TL’ye yükselttiği sermayesinin tamamının kendi kaynaklarından karşılandığını, bu nedenle 322 milyon TL değerinde yeni pay ihraç edeceğini belirtmişti.
Şirket, bu sermaye artırımı ve esas sözleşme değişikliği için Sermaye Piyasası Kurulundan (SPK) onay aldığını ve 24 Ağustos 2023 tarihli bülteninde duyurulduğunu, 25 Ağustos 2023 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yaptığı bildirimde açıklamıştı.
Ayrıca yüzde 700 bedelsiz sermaye artırımı sonrası hisse fiyatında fiyat değişikliği gerçekleşecek.
Bugün KAP üzerinden Borsa İstanbul‘un açıklamasına göre ALFAS bedelsiz sermaye artırımına ilişkin açıklama ise şu şekilde:
Bu makale ilk olarak halkaarz.net üzerinde yayımlanmıştır.
Investing.com – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığının iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında elde edilen geçici dış ticaret verileri açıklandı. Buna göre, 2023 yılının Temmuz ayında Türkiye’nin ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre %8,3 artışla 20 milyar 78 milyon dolar seviyesine yükseldi. İthalat ise aynı dönemde %10,5 artarak 32 milyar 295 milyon dolar olarak kaydedildi.
Bu verilere göre, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi incelendiğinde ise Türkiye’nin ihracatında %0,7’lik bir azalma görüldü ve toplam ihracat değeri 143 milyar 287 milyon dolara geriledi. İthalat ise aynı dönemde %5 artarak 216 milyar 827 milyon dolara ulaştı.
Temmuz ayına özgü verilere bakıldığında ise enerji ürünleri ve altın hariç ihracatın, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %9,9 arttığı görüldü. Bu artışla enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat 18 milyar 485 milyon dolara yükseldi. İthalatta ise aynı dönemde enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç %24,1 artışla 24 milyar 520 milyon dolara ulaştı.
Temmuz ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığının ise 6 milyar 35 milyon dolar olarak gerçekleştiği belirtildi. Bu dönemdeki dış ticaret hacmi %17,6 artarak 43 milyar 5 milyon dolar olarak kaydedildi. Temmuz ayında enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %75,4 olarak ölçüldü.
Dış ticaret açığı %14,2 arttı
Ancak, dış ticaret açığının genel olarak artış eğilimi gösterdiği görüldü. Temmuz ayı verilerine göre dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %14,2 artarak 12 milyar 217 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise %63,4’ten %62,2’ye geriledi. Ocak-Temmuz dönemine bakıldığında ise dış ticaret açığının %18,1 artarak 73 milyar 539 milyon dolara yükseldiği görüldü.
Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayi payının %92,9 olduğu belirtilirken, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payının %5,0, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payının ise %1,6 olduğu ifade edildi. Aynı dönemde ithalatta ise ara mallarının payının %69,5, sermaye mallarının payının %15,9 ve tüketim mallarının payının %14,6 olduğu belirtildi.
Temmuz ayında en fazla ihracat yapılan ülkenin Almanya olduğu görüldü. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 673 milyon dolar olarak gerçekleşirken, İtalya, ABD, Irak ve Birleşik Krallık bu sıralamada hemen ardından geldi. Ancak, Ocak-Temmuz döneminde Almanya yine en fazla ihracat yapılan ülke oldu. Bu dönemde Almanya’ya yapılan ihracat 12 milyar 378 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Temmuz ayında ithalatta ise Çin en fazla ticaret yapılan ülke olarak öne çıktı. Çin’den yapılan ithalat 4 milyar 603 milyon dolar olarak kaydedildi. Ocak-Temmuz dönemine bakıldığında ise Rusya Federasyonu’nun en fazla ithalat yapılan ülke olduğu görüldü.
Ayrıca, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre Temmuz ayında ihracatın %4,5 azalırken, ithalatın %11,9 arttığı görüldü. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise 2023 Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %1,1 azalırken, ithalat %2,4 arttı.
Son olarak, yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi içindeki payının %3,4 olduğu belirtilirken, özel ticaret sistemine göre Temmuz ayında ihracatın 18 milyar 198 milyon dolar, ithalatın ise 29 milyar 686 milyon dolar olduğu kaydedildi. Dış ticaret açığının ise %19,3 artarak 11 milyar 488 milyon dolara yükseldiği görüldü.
Transfer çalışmalarını sürdüren Muhteşem Lig grubu Hatayspor’da sürpriz bir ayrılık yaşanmak üzere.
RENNES’E GİDİYOR
Fransız basınından Le Parisien’in grubun nazaran; Ligue takımlarından Rennes, 21 yaşındaki forvet Bertuğ Yıldırım’ın transferi konusunda oyuncuyla ve kulübüyle mutabakat sağladı.
TAKIMLA VEDALAŞTI
Haberde, oyuncunun grup arkadaşlarıyla vedalaştığı ve kısa müddet içinde Fransa’ya hareket edeceği belirtildi. Hatayspor’un transferden 5 milyon euro’nun üzerinde bir gelir elde etmesi bekleniyor.
Hatayspor mesleğinde 37 resmi maça çıkan Bertuğ, bu maçlarda 6 gol 3 asist kaydetti.
Fenerbahçe’de transfer çalışmaları tüm süratiyle sürerken Sarı-Lacivertli kulübün Belçikalı yıldızı Michy Batshuayi’ye teklifler gelmeye devam ediyor. Kulübe yakın kaynaklardan gelen bilgilere nazaran Fenerbahçe idaresi Batshuayi için gelen teklifleri kâfi bulmadı.
ALTERNATİFİ ALFREDO MORELOS
Lakin teklifler istenilen sayılara ulaşırsa Fenerbahçe idaresi Michy Batshuayi’nin transferine müsaade verebilecek. Bunun üzerine Fener idaresi Batshuayi’nin alternatiflerine yönelmiş durumda. Tekrar gelen bilgilere nazaran Belçikalı golcü için istenilen sayı teklif edilirse Fenerbahçe şu anda boşta olan Kolombiyalı yıldız golcü Alfredo Moreles’i takımına katmak istiyor.
Ancak bu transfer için öncelikle Batshuayi’nin pahasını bularak satışının gerçekleşmesi gerekiyor.
DAHA EVVEL DE FENERBAHÇE İLE ANILDI
Daha evvel de Fenerbahçe’nin gündemine gelen Morelos son olarak Glasgow Rangers grubunda forma giymişti. 27 yaşında ve 1.77 uzunluğunda olan Morelos güçlü ve atletik fiziğiyle rakip savunlara zorluk çıkartan biri isim.
ALFREDO MORELOS KİMDİR?
21 Haziran 1996 tarihinde dünyaya gelen Alfredo José Morelos Aviléz, forvet konumunda vazife yapan Kolombiyalı ulusal futbolcudur. Profesyonel mesleğine 2014 yılında Independiente Medellín kulübünde başladı. Daha sonra sırasıyla HJK ve Rangers kulüplerinde oynadı. Golcü oyuncu mesleği boyunca çıktığı 354 resmi maçta 175 gol attı, 71 de asist yaptı.
Hedef Belirleme: Ne kadar mühlet boyunca toplumsal medyadan uzak kalmak istediğinize karar verin. Bu birkaç gün, bir hafta yahut daha uzun bir müddet olabilir.
Zamanı Belirleme: Toplumsal medya kullanımını aşikâr bir tarih yahut saatte kesmeyi planlayın. Bu sayede kendinizi hazırlayabilirsiniz.
Hesapları Devre Dışı Bırakma yahut Kaldırma: Toplumsal medya uygulamalarını telefonunuzdan kaldırabilir yahut hesaplarınızı süreksiz olarak devre dışı bırakabilirsiniz.
Uyarı Bildirimlerini Kapatma: Bildirimleri kapatın, böylelikle toplumsal medyadan gelen anlık ikazlar sizi rahatsız etmez.
Alternatif Aktiviteler Planlama: Toplumsal medya vaktinizi, kitap okuma, yürüyüşe çıkma, antrenman yapma üzere daha yapan aktivitelerle doldurmayı düşünün.
İlgi Alanlarınızı Keşfetme: Toplumsal medya dışında, ilgi duyduğunuz hususları daha derinlemesine araştırabilir ve yeni şeyler öğrenebilirsiniz.
Destek Kümelerine Katılma: Toplumsal medya detoksu sürecinizi paylaşabileceğiniz ve dayanak alabileceğiniz kümelere katılabilirsiniz.
Günlük Tutma: Her gün hissetiklerinizi ve tecrübelerinizi bir günlükte yazarak süreci takip edebilirsiniz.
Bilinçli Kullanım Sonrası Plan: Toplumsal medya detoksu sonrası nasıl daha şuurlu bir formda platformları kullanacağınızı planlayın. Hangi çeşit içerikleri göreceksiniz ve ne kadar mühlet harcayacaksınız üzere sınırlamaları belirleyebilirsiniz.
Gerçek Dünya Bağlantılarını Geliştirme: Detoks süreci boyunca daha fazla yüz yüze etkileşimde bulunarak gerçek dünya bağlantılarınızı güçlendirebilirsiniz.
Kendinize Güzel Bakma: Toplumsal medya detoksu süreci boyunca kendinize düzgün bakmayı unutmayın. Dinlenmek, yeterli beslenmek ve antrenman yapmak kıymetlidir.
Esnek Olma: Planınıza sadık kalmaya çalışın, fakat şayet bir gün yanılgı yaparsanız endişelenmeyin. Esnek olun ve yine odaklanmayı deneyin.
Sosyal medya detoksu ferdî bir tecrübedir, bu nedenle süreci kendi gereksinimlerinize ve amaçlarınıza nazaran uyarlayabilirsiniz. Detoksun maksadı daha sağlıklı bir zihinsel durum elde etmek olduğundan, süreci olumlu bir halde değerlendirmeye çalışmak kıymetlidir.
Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao ile Çin’i ziyaret eden ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo dün görüşerek, ikili ekonomik ve ticari ilişkiler ile her iki tarafı ilgilendiren ekonomik ve ticari sorunları rasyonel, samimi ve yapıcı bir şekilde ele aldı.
Wang Wentao, ekonomik ve ticari ilişkinin Çin ile ABD arasındaki ilişkilerin temelini oluşturduğunu, ikili ticaretin hem iki ülkenin ekonomileri hem dünya ekonomisi için büyük önem taşıdığını belirtti.
Wang, Çin’in ABD’yle beraber karşılıklı saygı, barışçıl bir şekilde bir arada yaşama ve iş birliğine dayalı kazan-kazan ilkeleri doğrultusunda, iki ülkenin sanayi ve ticaret çevreleri arasındaki iş birliğine uygun bir politik ortam yaratarak ikili ticaret ve yatırımı hızlandırmak için çaba göstermeye hazır olduğuna işaret etti.
ABD’nin Çin ürünlerine ek gümrük vergileri uygulamayı amaçlayan 1974 Ticaret Yasası’nın 301. maddesi, yarı iletken politikası, karşılıklı yatırımlara karşı sınırlamalar, ayrımcı sübvansiyonlar ve Çinli işletmelere yönelik yaptırımlardan ciddi kaygı duyduklarını dile getiren Wang, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çin ve ABD’nin ekonomik ve ticari alanlarda açık ve verimli diyaloğun yapılmasının önemi üzerinde fikir birliğine varan iki bakan, iki ülkenin ticaret bakanlıkları arasında yeni iletişim kanallarının oluşturulacağını açıkladı. İki taraf arasında, bakan yardımcısı ve genel müdür seviyesindeki yetkililerden oluşan bir çalışma grubu kuruldu. Somut ticaret sorunlarının çözülebilmesi için çalışma grubuna işletmelerden temsilcilerin de katılması bekleniyor.
İki bakan, her sene en az bir defa görüşme yaparak düzenli iletişimde bulunmayı kabul etti.
İki taraf ayrıca ihracat kontrolüne ilişkin bilgi değişim mekanizmasını başlattı.
Bunun dışında iki ülkenin uzmanlarının idari lisanslama sürecinde ticari sırlara yönelik korumanın güçlendirilmesi hakkında teknik müzakerelerde bulunmasına da karar verildi.
El Salvador Devlet Lideri Nayib Bukele, beklenmedik bir halde, yaklaşan bir duyuruyu ima etti. Bu duyurunun Bitcoin ile alakalı olup olmadığı merak edilmekte. Yarın yapılması planlanan duyuru, bilhassa El Salvador’un Bitcoin’i yasal ödeme aracı olarak kabul etmedeki öncülüğü göz önüne alındığında, global kripto meraklılarının dikkatini çekti. İşte detaylar…
El Salvador’dan yeni bir Bitcoin adımı mı gelecek?
Başkan Bukele bugün erken saatlerde Twitter’a (X) girerek “Yarın sürpriz bir duyuru var” biçiminde şifreli bir bildiri paylaştı. Tweet kısa olsa da, sonuçları hem kripto para hem de klâsik finans etraflarında hararetli tartışmalara yol açtı. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere dünyada Bitcoin’i resmi para ünitesi olarak kabul eden birinci ülke olan El Salvador, yenilikçi finansal yaklaşımların ön saflarında yer aldı. Ülkenin “Volkan tahvilleri” çıkarmaya yönelik tezli planları, 2021’deki birinci duyurularından bu yana büyük ilgi topladı. Başlangıçta Mart 2022’de piyasaya sürülmesi planlanan tahviller, kripto para piyasasındaki düşüş dönemi nedeniyle ertelendi.
Yarınki duyuruda merakla beklenen Volcano tahvillerinin açıklanma potansiyeli, El Salvador’un kıymetli bir gelir elde edecek çığır açan projesi Bitcoin City’nin meyvelerini vermek üzere olabileceği spekülasyonlarını körükledi. Beklenen gelir amacı en az 1,5 milyar dolar olan tahvillerin ülke içinde Bitcoin ile ilgili altyapı ve teşebbüslerin geliştirilmesini finanse etmesi amaçlanıyor. Çok sayıda memleketler arası şirketin Volcano tahvil arzına katılmaya büyük ilgi gösterdiği bildirildi. Bu ilgi, El Salvador’un kripto para ile ilgili projeler ve yenilikler için bir merkez olma potansiyelinin giderek daha fazla kabul gördüğünün altını çiziyor.
BTC madenciliği alanında da aktif
Ayrıca Lider Bukele, bilhassa Bitcoin madenciliği alanında, sürdürülebilir kripto para uygulamalarının sesli bir savunucusu olmuştur. Madencilik operasyonlarına güç sağlamak için yenilenebilir güç kaynaklarının kullanımını daima olarak savunmuştur ve yaklaşan duyurusunun bu alanda daha fazla genişleme ile ilgili olabileceğine dair göstergeler var. İlgi cazibeli bir mümkünlük, Bitcoin madenciliği için El Salvador’un volkanik görüntülerinin jeotermal güç potansiyelinden yararlanan yeni bir gelişmedir. Ülkenin jeotermal kaynakları, Bukele’nin hem sürdürülebilir uygulamalara hem de teknolojik ilerlemelere olan bağlılığıyla uyumlu olarak, kripto para madenciliği operasyonlarına güç sağlamak için volkanik güçten yararlanmak için eşsiz bir fırsat sunabilir.
Başkan Bukele yaptığı farklı bir açıklamada El Salvador’un kış ayları boyunca her gün 1 BTC alacağını tez etmişti. Kripto para topluluğu Lider Bukele’nin açıklamasını nefesini tutarak beklerken, dünya Bitcoin’in potansiyelini cesurca benimseyen ülkeden çığır açacak hangi gelişmenin çıkabileceğini görmek için izliyor. Yarın gerçekleşecek olan duyuru, hem El Salvador iktisadının hem de daha geniş kripto para dünyasının gidişatını yine şekillendirme vaadini taşıyor.
Nilüfer Belediyesi, Hitachi Astemo Türkiye iş birliğiyle 23 Nisan Mahallesi’ne eğitici ve farkındalık oluşturacak bir park kazandırıyor. Çalışmalarında sona gelinen parkta, zıplayarak ve pedal çevirdikçe elektrik üreten düzenekler ile güneş panelli oturma alanları yer alıyor.
Nilüfer Belediyesi, kente örnek bir park kazandırıyor. “Yeni nesil park” olarak nitelendirilecek park, 23 Nisan Mahallesi’nde hizmete sunulacak. Nilüfer Belediyesi’nin, Hitachi Astemo Türkiye Otomotiv A.Ş. iş birliğiyle hayata geçirdiği parkta çalışmalar tamamlanmak üzere. Kendi elektriğini üretecek olan ve önümüzdeki haftalarda hizmete açılması planlanan park, çevreci, sürdürülebilir özellikleriyle dikkat çekiyor. 6 bin metrekarelik alanı kapsayan parktaki oyun grupları çocuklarda çevre bilinci oluşturacak nitelikte. Elektrik üreten mekanik aletlerin yer aldığı parkta çocuklar zıplayarak enerji üretimi yapacak. Çocuklar dinamo kolunu veya bisiklet pedalını çevirerek de enerji üretecek. Böylece spor ve oyun oynarken aslında çevreye de katkıda bulunacaklar. Güneş panelli rüzgar türbininin de enerji üretimine katkıda bulunacağı parktan elde edilecek elektrik, yine parkın aydınlatmasında kullanılacak. Parkta yağmur suyunu toplamak için drenaj sistemi de kuruldu. Depolanan yağmur suyu, sulama sisteminde kullanılacak. Parkta yer alan bir başka oyun grubu da sıfır atık hedefiyle kuruldu. Burada da çocuklarda çevreci bilinci oluşturulması amacıyla kapak, plastik gibi atıklar toplanacak. Çevre düzenlemesi tamamlanmak üzere olan parkta incelemelerde bulunan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, önümüzdeki haftalarda hizmete açılması planlanan parkın örnek bir alan olacağını söyledi. İklim değişikliğine neden olan olumsuz faktörlerin yüzde 95’inin insan kaynaklı olduğuna dikkat çeken Başkan Erdem, “Amacımız, insanların iklim değişikliğine olan olumsuz etkisini en aza indirmek. Bu hedef için de çocuklarımızı baştan eğitmeliyiz. Bu parkın çocuklarımızda çevre bilinci oluşturacağına inanıyoruz. Burada çocuklarımız eğlenirken aslında çevreyi korumak adına da çok şey öğrenecek” dedi.
Buca’nın nostaljik sokakları, kent turizmine kazandırılacak
BUCA Belediyesi, tarih kokan sokaklarıyla ünlü Dumlupınar Mahallesi’ni kentin turizm merkezi haline getirecek. 39 hektar alanda çalışmaları tamamlanan Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında Sokak Sağlıklaştırma Projesi’nde son aşamaya geldiklerini belirten Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Çok yakında herkes Buca sokaklarını keşfetmek için can atacak” dedi.
İlçenin tarihi ve kültürel birikimini tarihin tozlu sayfalarından gün yüzüne çıkarmak için çalışmalar yapan Buca Belediyesi, Dumlupınar Mahallesi’ni turizmin göz bebeği haline getirecek projede son aşamaya geldi. Cumhuriyet öncesi İzmir’in Levanten ailelerine ait tarihi köşklerin ve Rum evlerinin bulunduğu mahallede hayata geçirilecek proje için mülk sahiplerinden herhangi bir ücret talep edilmeyecek.
UĞRAK NOKTA OLACAK
Bölgede hayata geçirilecek Sokak Sağlıklaştırma Projesi’nin İzmir turizmi için büyük önem taşıyacağına inandıklarını belirten Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Dumlupınar Mahallesi kentimiz için eşsiz bir hazine. Sokaklarında gezerken adeta geçmişe yolculuk yapıyorsunuz. Bu nedenle, burayı herkes görsün bilsin istiyoruz. Mahalle yenilenen hali ile gezginlerin uğramadan geçemeyeceği bir nokta olacak” diye konuştu.
NE YAPILACAK?
Sokak Sağlıklaştırma Projesi, kentsel sit alanı içerisinde kalan, Dumlupınar Mahallesi 121 ve 83 sokaklara cephe veren 15 adet tescilli, 3 adet özgün ve geleneksel 52 adet yeni yapıyı kapsıyor. Mülk sahiplerinden herhangi bir bedel talep edilmeyecek proje ile bütün yapıların sokağa bakan cepheleri nizami bir şekilde restore edilerek, ortak estetik bir görünüm sağlanacak. Çalışmanın, restorasyon, rölöve ve restitüsyon projelerinin tamamlanmasının ardından İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun onayına sunulacağı açıklandı.
Mendil Kapmaca geri dönüyor ! Okul Bahçelerinde Geleneksel Oyun Dönemine geri dönülüyor ! MEB Bakanı Yusuf Tekin, okul bahçelerinde geleneksel oyunların teşvik edileceğini söyledi.
Gölbaşı Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde gerçekleştirilen “2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Hazırlık ve Değerlendirme Toplantısı”na Bakan Yardımcıları Celile Eren Ökten, Kemal Şamlıoğlu, Nazif Yılmaz, Ömer Faruk Yelkenci, genel müdürler ve 81 ilin millî eğitim müdürleri katılırken, Bakan Yusuf Tekin önemli açıklamalarda bulundu.
Okul bahçelerinde geleneksel oyunlara teşvik
Öğrencilerin sağlıklı ortamlarda yetişmesi için bir nebze olsun dijital ortamlardan arınması adına mümkün olduğunca okul bahçelerinde geleneksel oyunların yapılabileceğine işaret eden Bakan Tekin, “Okullarımızda çocuklarımızın kısa da olsa fiziksel aktiviteyle güne başlamalarını önemsiyoruz. Kuşkusuz çocuklarımızı terletecek ve güne yorgun başlatacak şeyler de istemiyoruz” diye konuştu. Millî Eğitim Bakanı Tekin, yeni eğitim öğretim yılı başlamadan önce okul ve kurumlardaki eksiklikleri giderip eğitim dönemine olabildiğince sorunsuz girebilmek için tüm yöneticilerle istişare etmek amacıyla bir araya geldiklerini belirterek mesai kavramı olmadan gece gündüz çalışacaklarını ifade etti. Tekin şunları söyledi: Çok çalışmak belki her şeyi çözmeyebilir ama çok çalışmak bir arzuyu, bir isteği ortaya koyar: “Biz zamanımızdan, emeğimizden fedakârlık ederek bir şeyler yapmak istiyoruz.” arzusunu ortaya koyuyor. Yorulmayı, yorgun hissetmeyi bilmeyeceğiz. Amatör bir ruhla profesyonelce hareket edeceğiz”
Mendil Kapmaca oyunu geri geliyor
Öğrenciler Türkiye’yi Tanımadan Önce Kendi İllerini Tanımalı
Tüm yöneticilerden mütevazı, alçak gönüllü olmalarını isteyen Bakan Tekin, oturduğu koltuktan güç alan değil; koltuğuna itibar katan birer yönetici olmaları gerektiğini söyledi. Tekin, yöneticilerden öğretmen ve veli olmak üzere eğitimin tüm paydaşlarına karşı iletişime açık ve ulaşılabilir olmalarını talep etti. Yeni eğitim öğretim yılında uygulanmak üzere alınan tedbirlere ilişkin genelgenin geçen hafta illere gönderildiğini anımsatan Tekin; tarihe, devlet ve milletin birliğine sahip çıkmak için genelgedeki en önemli unsurun cumhuriyetin yüzüncü yılı kutlamaları olduğunu kaydetti. Genelgede yer alan konulardan birine daha dikkat çeken Bakan Tekin, öğrencilerin Türkiye’yi tanımadan önce kendi illerini tanımalarını istediklerini kaydetti. Tekin, “Şehirlerle ilgili müfredatımıza bir başlık koymuştuk. Anadolu çok zengin bir coğrafya. Tarihî olarak çok zengin bir birikime sahibiz. Biz, bu ülkenin birlik ve beraberliği açısından, millî birlik ve dayanışmanın güçlendirilmesi açısından, geleneklerimizin, kültürümüzün, gelecek kuşaklara aksettirilmesi açısından çocuklarımızın kendi illerini, kendi illerindeki tarihî kültürel mekânları görmelerini, geleneklerden, örflerden haberdar olmasını arzu ediyoruz. Bunun da yeni eğitim öğretim yılında sizin tarafınızdan öncelemesini istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Öğretmen Atamaları
1 Eylül tarihi itibarıyla yeni atanan öğretmenlerin göreve başlayacağını da hatırlatan Tekin, “Özellikle deprem bölgesindeki on bir ildeki arkadaşlarımıza rica etmiştim. Yeni atanan arkadaşlarımız dâhil olmak üzere bütün öğretmenlerimizle irtibata geçin. Konaklama problemi olanları mutlaka bizimle paylaşın diye. Bütün il müdürü arkadaşlar bu süreci tamamladılar.” ifadelerini kullandı. Bakan Tekin, “Öğretmen Odası Buluşmaları”nda öğretmenlerin önlük giymelerinin teşvik edilmesi konusunun gündeme geldiğini kaydederek “Nihayetinde hem öğrencilerimizin hem velilerimizin hem de en azından öğretmenlerimizin büyük çoğunluğunun talebi doğrultusunda böyle bir uygulama başlatıyoruz. Bu konuda bir zorunluluk yok, teşvik ediyoruz.” diye konuştu.
ÖĞRETMENLERE KIYAFET UYARISI !
Ödevlerde Sosyal Medya Uygulamalarına Son
Velilerin ders saatinde okula girişleriyle ilgili önlemlerin alınması gerektiğini kaydeden Bakan Tekin, okul müdürlerinin veli toplantılarını ders dışındaki saatlerde yapmalarını sağlayacak şekilde planlamasını istedi. Dijital bağımlılıkla mücadele kapsamında okullarda cep telefonu kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, şöyle devam etti: “Öğrencilerimizin okul içinde ve sınıflarda derslerini aksatacak şekilde cep telefonu kullanmaları ve bu türden cihazlarla sınıflara girilmemesi konusunda önlemler alacağız. Ayrıca öğrencilerimizin okul dışında dijital ortamlarda zaman geçirmelerine neden olabilecek durumlardan ve ödev ya da benzeri bilgilendirmelerde sosyal medya uygulamalarının kullanılmasından kaçınmak için gerekli önlemleri alacağız. Dolayısıyla sınıflarda cep telefonlarının bulundurulması doğru değil” İl müdürlerinden şehirlerine gittikten sonra ilk iş olarak okulların bakım, onarım ve benzeri konulardaki durumunu tekrar gözden geçirmelerini isteyen Bakan Tekin, 11 Eylül’de okulların sağlıklı bir şekilde eğitim öğretime hazır hâle getirileceğini ifade etti.
Mendil Kapmaca Oyunu
Türkiye’nin zengin kültürel mirası, geleneksel oyunlarla da yansır. Çeşitli bölgelerde oynanan bu oyunlar genellikle eğlence, dayanıklılık ve rekabet üzerine kuruludur. Tahterevalli, cirit, çelik çomak, mendil kapmaca gibi oyunlar, Türk halkının tarih boyunca yaşam tarzını ve toplumsal bağlarını yansıtan değerli birer parçasıdır.
Memur-Sen’e sağlık Sağlık-Sen yönetimi 7. Toplu Sözleşme Görüşmelerini yorumladı. Yönetim, “Kazanımlarımızın zaman içerisinde değerinin daha fazla ortaya çıkacağına inanıyoruz” dedi.
Bugün ve Yarın da Sendikal Mücadelemize Devam Edeceğiz
7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde müzakere süreci sona ermiştir. Kamu İşveren Heyeti ile Memur-Sen arasındaki oransal zam teklifinde, uzlaşma sağlanamamış ve yasal olarak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci devam ederken Sağlık Sen sendikası, Toplu Sözleşme Sürecini değerlendirdi. Açıklamada, “Müzakere süreci sonunda, Konfederasyon bünyesindeki tüm hizmet kollarının imzaladığı mutabakat, önceki dönemlerde elde edilen kazanımların korunması, bu dönemde mutabık kalınan maddelerin kazanıma dönüşmesi açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda, elde edilen kazanımlarımızın zaman içeresinde değerinin daha fazla ortaya çıkacağına inanıyoruz. Sağlık-Sen, Toplu Sözleşme sürecinde, sahanın beklentilerini dikkate alarak teklifler oluşturmuş, uyguladığı mekik diplomasisi ve paydaşlarıyla gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde masada önemli bir mücadele vermiştir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın emeği, alın teri ve hakkı için dün olduğu gibi bugün ve yarın da sendikal mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
Maaşların 22 Bin TL’ye Tamamlanması
Hizmet kolu kazanımları dışında tüm kamu görevlilerini ilgilendiren refah payı, en düşük kamu görevlisi maaşının 22 bin TL’ye tamamlanması, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın Genel İdari Hizmetler Sınıfı’na geçirilmesi gibi genel tekliflerimiz, bugünden itibaren Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından görüşülecek ve karara bağlanacaktır” diyen sendika yetkilileri, “Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun, müzakere boyunca yaptığımız güçlü itirazları dikkate alacağına, genel tekliflerimizin kabul göreceğine ve kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyecek bir oran belirleyeceğine inanıyoruz” dedi.
7. Dönem Toplu Sözleşme kazanımları
› Sağlık çalışanlarının nöbet ücretleri artırıldı.
› Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapanların ek ödeme tavan oranları artırıldı.
› Üniversite hastanelerinde görev yapanların ek ödeme tavan oranları artırıldı.
› Adli Tıp Kurumu’nda görev yapanların ek ödeme tavan oranları artırıldı.
› Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri sınıfı çalışanlarının taban ödemeleri artırıldı.
› Üniversite hastanesinde görev yapan sağlık hizmetleri sınıfı çalışanlarının taban ödemeleri artırıldı.
› Aile sağlığı çalışanlarına muayene sayısına göre ödenen teşvik ek ödemeleri artırıldı.
› Taban ve teşvik alamayan kurum ve kuruluşlarda çalışan hekim, diş hekimi ve sağlık hizmetleri sınıfının ek ödemelerinde artış yapıldı.
› Sosyal hizmet tazminatının artırılması sağlandı.
› Sözleşmeli personelin de sosyal hizmet tazminatından yararlanabilmesi sağlandı.
› Çocuk Evi Koordinasyon Merkezlerinde (ÇEKOM) görev yapanların sosyal hizmet tazminatından yararlanması sağlandı.
› 112 Acil Sağlık Hizmetlerine uygulandığı gibi yataklı tedavi kurumlarında görevli doğum yapan çalışanların da 2 yıl süren nöbet yasağının, süt izni bitiminden itibaren isteğe bağlı olarak kaldırılması sağlandı.
› Yıllık izinlerde kesinti yapılmamasını sağlayan düzenlemede ayda 5 güne kadar olan kısıtlama kaldırıldı. Kesintisiz 12 güne kadar olan yıllık izinler için taban ve teşvik ek ödemelerde kesinti yapılmayacak.
› 663 sözleşmeli yöneticilerin, yıllık izinlerde kesinti yapılmamasını sağlayan düzenlemede ayda 5 güne kadar olan kısıtlama kaldırıldı. Kesintisiz 12 güne kadar olan yıllık izinler için taban ve teşvik ek ödemelerde kesinti yapılmayacak.
› Sağlık çalışanlarına icap nöbet ücreti verilebilmesi için çalışma yapılacak. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Son 3 günde yüzde 1,5’in üzerinde yükselerek Temmuz sonundan beri en uzun vadeli yükseliş serisini kaydeden petrol fiyatları bugün 84 doların üzerinde seyrediyor.
Fiyatlar böylelikle yıl başında görülen düzeylere yaklaştı.
Çin’in en büyük petrol rafinerisi Sinopec yılın 2. yarısında talebin birinci yarıya nazaran daha düşük olacağı iddiasını paylaştı.
Temmuz’da OPEC üreticileri Suudi Arabistan ve Rusya’nın arz kısıntısı sonrası yükselen fiyatlar Ağustos ayını düşüşle tamamlamaya hazırlanıyor. Lakin ABD’nin Venezuela ve İran’a yaptırımlarını gevşeteceği spekülasyonuyla global petrol akışının artabileceği belirtiliyor.
Philip Nıva Kıdemli Piyasa Analisti Priyanka Sachdeva “OPEC’in üretim kesintisini Ekim’de kadar sürdürme ihtimali fiyatları destekledi. Fakat yüksek borçlanma maliyetlerinin makroekonomik kaygıları tetiklemesi üst istikametli hareketi sınırlıyor” değerlendirmesini yaptı.
Ekim vadeli ABD tipi ham petrolün varil fiyatı yüzde 0,2 artışla 79,95 dolardan süreç görürken Ekim vadeli Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,3 artışla 84,70 dolardan süreç gördü.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Şimşek Bulvarı’nın Mustafa Kemal Paşa Bulvarı’ndan başlayıp, 3 bin 500 metrelik açılmış olan kısmından sonraki etabı, Nalçik Bulvarı adı verilen Malatya yolu güzergâhına çıkacak olan 2 bin 600 metrelik kısmıyla ilgili çalışmalar bitirilerek 6 bin 100 metrelik ana arter tamamladı. Şehrin önemli arterlerinden birisi olan Şehit Üsteğmen Mustafa Şimşek Bulvarı devamının Malatya yoluna bağlantısının açılış töreni gerçekleştirildi.
Törene, Başkan Büyükkılıç’ın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ve önceki dönem Milli Savunma Bakanı, TBMM Milli Savunma Komisyon Başkanı, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Beyhan, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları, genel müdürler ve vatandaşlar katıldı.
Mehteran takımının marşları ile başlayan program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, törende yaptığı konuşmada, “Çok değerli bakanım sizlerin zamanında açmış olduğunuz Şehit Üsteğmen Bulvarımızın, Malatya yoluna bağlanacak boyutu ile ilgili çalışmayı tamamlamış bulunuyoruz. Sivas Caddemize alternatif bir yol oluşturan ve dolayısıyla hem konfor hem de trafiği rahatlatma açısından önem arz edip, zamandan, yakıttan tasarruf edecek şekilde hizmetlerimizle sizleri buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Kayseri’nin büyükşehirlerin konforunu yaşatan, büyükşehirlerin sıkıntısını yaşatmayan bir şehir olduğuna dikkat çeken Başkan Büyükkılıç, “Bu yolumuz Melikgazi Belediyemiz önünden başlayıp, Yıldırım Beyazıt Mahallesi ve Kayabağ bölgesine kadar gelen bir yoldur. Kılıçaslan ve Alpaslan Mahallemizi geçmek suretiyle 6 kilometreden fazla olan bu yolumuzun en önemli kısmı taşkın kanalı da geçen ve bu bölgeye gelip, Malatya yoluna bağlanan kısmıydı. Büyükşehirlerin konforunu yaşatan, büyükşehirlerin sıkıntısını yaşatmayan özellikte olduğunu sizler de bilmektesiniz. Bizler bu konforu ulaşım bağlamında daha iyi noktalara taşımak, yeni oluşan bölgelere hareket kazandırmak, aynı zamanda imar hareketlerini de hızlandırmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“RAYLI SİSTEM HATTINI 48 KİLOMETREYE ULAŞTIRDIK”
Başkan Büyükkılıç, Kayseri’yi adeta doğudan batıya, kuzeyden güneye bir ağ şeklinde örerek, bu çalışmaları yaptıklarını, hem raylı sistemle hem de diğer boyutlarıyla çalışmalarda zenginlik oluşturduklarını vurgulayarak, “Sizlerin zamanında 36 kilometre bir raylı sistem yapılmıştı, değerli bakanlarım hem Talas bölgesine hem de Şehir Hastanesi tarafına eklenen boyutlarıyla 48 kilometreye ulaştırdık. Vatandaşımız, 80 dakika içerisinde aktarma ücreti vermeden şehrimizin doğusundan batısına rahatlıkla ulaştığı, istediği zaman diğer araçlarımızı kullanarak, hiçbir ücret vermeden şehrimizdeki ulaşım imkânlarından faydalanıyor” ifadelerini kullandı.
“4,5 SENEDE YENİ YOLLAR AÇTIK”
Yaklaşık 4,5 sene içerisinde açmış oldukları yeni yollara parantez açan Başkan Büyükkılıç, şöyle konuştu: “Erciyes Üniversitesi Anayurt Çıkışı, İldem D Konutları İmar Yolu, Beydeğirmeni Besi Bölgesi Yol Yapımı, Barbaros Mahallesi Kaldırım Caddesi, Oymaağaç 5096.Cadde (Kumsmall Avm Kuzeyi), Serbest Bölge Giriş Yolu, Bekir Yıldız Bulvarı 4.Etap (Şehir Hastanesi-Zafer Caddesi Arası), Hulusi Akar Bulvarının Viyadük Bağlantısı, Bekir Yıldız Bulvarı-Osman Kavuncu Bulvarı Arası Bağlantı Yolu, Şeker Fabrikası’nın içerisinden geçen ana arterimiz ki çok önem arz etmekte, ağır vasıta araçların oradan geçmesini sağlamak suretiyle şehrimize en güzel hizmeti veren bir çalışma örneğidir. Yakut Mahallesi Dünya Ticaret Merkezi ve Fuzuli Caddesi Arası, İstasyon Caddesi-Seyyid Burhaneddin Bulvarı Yol Çalışması, Kazım Karabekir Kentsel Dönüşüm Alanı Yol Düzenlemesi, Millet Bahçemizin hemen yanı Erişim Yolu ki Hisarcık Caddemizden Çay Bağları’na giden geçen bir hat oluşturmak suretiyle hem ulaşımı rahatlatma hem de imarlaşma açısından önemli bir çalışmaya katkı sunmaktadır. Hacılar Hisarcık Arası Yol Yapım ve Genişletme, Erkilet Hıdırellez Yolu, Argıncık Fevzioğlu Mahallesi, Erenköy Mahallesi 1.Etap, Kuruköprü Mahallesinde Köprü ve Yol Yapımı, Beyazşehir Mahallesi Osman Özcan Caddesi, Mustafa Şimşek Bulvarımızın Devamı, ayrıca Prof. Dr. Aykut Özdarendeli Caddesi, aşıyla yapmış olduğu çalışmalardan dolayı ismini vermiş olduğumuz caddedir. Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarı, Erenköy 2.3. Etap ve Sukunet Sokak, Eşref Bitlis Bulvarı, Argıncık Eski Hal Önü Yol Çalışması, Talas Raylı Sistem Güzergahındaki yapılan kavşak ve yol çalışmaları, Erkilet Osman Gazi Mahallesi 30 Metre İmar Yolları, Erkilet Ertuğrul Gazi Mahallesi 30 Metre İmar Yolları ve Sivas Bulvarı Kocasinan Bulvarı Arası Yol Çalışması bu bölgede de Galericiler Sitemizdeki çalışmayla hem imar hem de konfor açısından hizmet verilmiştir. Bu yapmış olduğumuz yol ile de 30 metre genişliğinde, yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki boyutuyla, hem standardı hem kalitesi ile önem arz etmektedir.”
Büyükkılıç, yeni yapılan yollara bisiklet yollarını da dâhil ettiklerini ifade ederek, “Geçmiş dönemde yine sayın bakanımızın başlatmış olduğu her yolun yanında bisiklet yolu ve iyileştirme çalışması ile birlikte bizim bu dönemde yapmış olduğumuz çalışmaları da devam ettirirken, bisiklet yollarını da mutlaka olmazsa olmaz olarak ana arterlerimize eklemek suretiyle Kayseri’mizi bir bisiklet şehri yapma yolunda da çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” dedi.
“92 MİLYON TL’LİK YATIRIMA İMZA ATTIK”
Bu yol çalışmasının yaklaşık 92 milyon TL’lik yatırıma imza atıldığını vurgu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kayseri’mize yakışan boyut oldu. İlçelerimizle, Büyükşehir’imizle el ele vermek suretiyle, siz bakanlarımızın, değerli milletvekillerimizin, sayın valimizin yapıcı yaklaşımıyla, dayanışma içerisinde berekete vesile oluyor, yatırımdan yatırıma, hizmetten hizmete koşuyoruz. Kayseri’mizin güzel insanları bu hizmetleri hak ediyor, ne yapsak azdır. Onlar bizi seviyor, bizlere hizmet fırsatı veriyor, bizler de aşk ile çalışan yorulmaz anlayışıyla el ele vermek suretiyle koşarak çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz. Merkezimizi ihya ve imar ederken, taşra ilçelerimizin de her birinde hem yollarımızla hem kaldırımlarla hem yayla yollarıyla hem tarım ve hayvancılıkla hem de sosyal tesislerimizle yaptığımız çalışmaları insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla sürdürüyoruz.”
BÜYÜKKILIÇ, AKILLI ULAŞIMA DİKKAT ÇEKTİ
Başkan Büyükkılıç, akıllı ulaşım kapsamında da çok önemli çalışmalar yaptıklarına işaret ederek, “Ayrıca akıllı şehir mantığı içerisinde akıllı kavşak çalışmalarıyla hem yeşil dalga hem dijital çalışmalarla merkezi denetleme anlayışını hayata geçiriyoruz. 174 adet karayolu sinyalizasyon noktasının ana arterler üzerinde yer alan 125 adet kavşağımıza akıllı kavşak imalatı yapılmış olup, Trafik Kontrol Merkezi’nden yönetmekteyiz. Trafik Kontrol Merkezi’nden 300 adet kamera ile ana arterler ve kavşaklar izlenmektedir” şeklinde konuştu.
ÖZHASEKİ: “ÖMRÜMÜZ HİZMETLE GEÇİYOR”
Hayırseverler ile birlikte Kayseri’ye kazandırılan tesislerin, yapılan güzel işlerin ya temelini atmaktan ya da açılışını yapmaktan adeta yorulduklarını ifade eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ise yakın süreçte Kayseri’de açılışı yapılan ve temeli atılan tesisleri sıraladı. Geçmişten bugüne Kayseri’ye hizmet için yola çıktıklarında gece gündüz demeden, mazeret üretmeden çalışma sözünde durduklarını paylaşan Bakan Özhaseki, şehrin gelişmesinde dinamo görevi gören belediyelerin yanı sıra, iş insanlarının, hayırseverlerin ve çalışkan Kayserililerin emeği olduğunu sözlerine ekledi. Özhaseki, Kayseri’de insanların ne isterse bulabildiğini kaydederek, ‘şehirlerin geleceği, o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır’ ifadesinde bulundu. Bakan Özhaseki, konuşmasının sonunda Kayseri’de kurumlar arasında müthiş bir uyum ve gayret olduğunu da sözlerine ekleyerek, sözü 6 Şubat depremlerine getirdi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile birlikte diğer belediye, kurum kuruluşların da bölgeye yönlendirilerek yaraların sarıldığını dile getiren Özhaseki son olarak açılışı yapılan yolu sadece bir cadde olarak görmemek gerektiğini, yolun medeniyet olduğunu bildirdi. Özhaseki, AK Parti iktidarında 6 bin kilometre bölünmüş yol varken, 29 bin kilometreye çıkarıldığını belirterek, “Ömrümüz hizmetle geçiyor. Hizmet siyasetini önceliyoruz, şimdiye kadar da Allah razı olsun sizler bu gördüğünüz için destek veriyorsunuz. İyi günümüzde, kötü günümüzde hep yanımızda varsınız, Cenab-ı Allah sizlerden razı olsun diyorum” şeklinde konuştu.
AKAR: “KAYSERİ PARLAYAN YILDIZ”
TBMM Milli Savunma Komisyon Başkanı Hulusi Akar da Kayseri’nin parlayan yıldız olduğunu ve Kayseri insanlarının da yıldız insanlar olduğunu ifade ederek, Kayseri belediyeciliğinden övgü ile bahsetti. Akar, şöyle konuştu: “Sağ olsunlar. Var olsunlar. Parlayan yıldız dediğimiz Kayseri’mizin yıldız insanları. Belediye başkanlarımız, bakanımız, valimiz, milletvekillerimiz, il başkanlarımız, onları gerçekten canı yürekten kutluyoruz. Şehrimiz gerçekten Erciyes Dağı’na dayanarak, Orta Anadolu’nun merkezinde bir yıldız haline geldi. Bu konuda emeği geçen bütün herkesi hayatta olanları saygı ve şükranla, hayatını kaybedenleri de rahmetle anıyorum. Şehrimizle gurur duyuyoruz. Her sefer geldiğimizde gerçekten gördüklerimizden iftihar ediyoruz. Bu seviyeye gelmek kolay değildi. Çok şükür herkes elinden geleni katkı sağladı. Bu noktaya gelindi.”
Konuşmaların ardından protokol tarafından dualar eşliğinde kurdele kesimi yapılarak yolun açılış töreni gerçekleştirilirken, KAYTUR tarafından ikramlar da yapıldı.
Yunanistan’da geçirdikleri kaza sonrasında Ali Sabancı ve Vuslat Doğan Sabancı’yı iş dünyasından birçok yakın arkadaşı yalnız bırakmadı. Sabancı ailesinin de her gün hastaneden bilgi almak için geldiği kadrajlara yansıdı. İşte Ali Sabancı ve Vuslat Doğan Sabancı’yı hastanede ziyaret eden iş dünyasından isimler…
Geçtiğimiz günlerde ailecek çıktıkları Leros Adası’nda geçirdikleri kaza ile Türkiye’yi derinden yaralayan iş insanı Ali Sabancı ve ailesi hakkında yeni ayrıntılar gün yüzüne gelirken hastaneye de yakın dostları akın ediyor. Cemiyetin ünlü iş insanları ve isimleri Sabancı ailesinin güç gününde yanında oldu. Tanınan ünlü simalar ve aile yakınlarının hepsi uygun haber almak için birlik oldu.
İŞ DÜNYASI SABANCI’LAR İÇİN HASTANEYE AKIN ETTİ!
Ali Sabancı’nın tedavisi ağır bakımda devam ederken hastane ziyaretine gelen isimlerden biri Densa Holding İdare Heyeti Lideri Ömer Sabancı oldu.
Galatasaray Spor Kulübü Lideri Dursun Özbek dostunu hastan de yalnız bırakmayan isimlerden biri oldu.
Turizmci İş İnsanı Armağan Güral Gür Sabancı çifti hastanede yalnız bırakmayan isimlerden biri.
Hakan Sabancı
Son vakitlerde ismi çok anılmaya başlanan genç iş insanı Hakan Sabancı tekrar tekrar hastaneye gelerek bilgi alan isimlerden biri.
Bunların yanında Zeynep Çarmıklı, Serra Toker, Melda Kosif, Neslihan Sabancı, Irmak Köseoğlu, Özcan Sabancı, Ahmet Nazif Kuvvetli, Ali Koç, Berna Tokar, Suzan Sabancı Dinçer, Çiğdem Sabancı, Faruk Eczacıbaşı ve eşi Füsun Eczacıbaşı ve Sabancı ailesi üyeleri de hastaneye gelip ziyaret eden isimlerden oldu.
Merkezi Almanya’da bulunan pazar araştırma şirketi GfK, gelecek aya yönelik Tüketici İtimat Endeksi sonuçlarını açıkladı.
Açıklamada, Temmuz’da revize edilerek bu ay için eksi 24,6 puan olarak ölçülen tüketici itimat endeksinin, eylül için 0,9 puanlık azalışla eksi 25,5’e düştüğü belirtildi. Beklenti, endeksin eksi 24,3 yükselmesi tarafındaydı.
GfK Araştırmacısı Rolf Buerkl, bahse ait değerlendirmesinde, Tüketici İnancının bu yıl sürdürülebilir bir formda toparlanma talihinin giderek azaldığı öngörüsünde bulunarak ” Bilhassa besin ve güçte ısrarla yüksek enflasyon oranları, şu anda tüketici itimadını baskılıyor” tabirini kullandı.
Buerkl, tüketici itimadının şu anda ne üst ne de aşağı gerçek net bir eğilim göstermediğini, genel olarak çok düşük bir düzeyde kaldığını belirterek, özel tüketimin bu yıl Alman iktisadına olumlu bir katkısı olmayacağını, tersine, Almanya’nın büyüme beklentileri üzerinde yük oluşturacağını vurguladı.
Gıda ve güç olumsuz etkiledi
GfK araştırmacıları, Ağustos’ta kelam konusu ankete katılanların artan besin ve güç fiyatlarının insanların satın alma gücünü olumsuz etkilediğinden daha düşük gelir beklentisine sahip olduğunu da ortaya koydu.
GfK’ya nazaran keskin biçimde artan fiyatların yanı sıra iş kayıplarına ait yükselen telaşlar tüketici itimadını olumsuz etkiliyor.
Ekonomi ikinci çeyrekte büyümedi
Öte yandan, Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), datalarına nazaran, Almanya iktisadı, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,4 ve yılın birinci çeyreğinde yüzde 0,1 küçülürken, yılın ikinci çeyreğinde büyüme gösterememişti.
Son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri ve Rusya-Ukrayna savaşı üzere krizler, Alman iktisadının zayıf istikametlerini su yüzüne çıkarırken, Çin başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya’dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi ve yüksek enflasyonla artan faizler Alman iktisadının daha fazla büyümesini zorlaştırıyor.
Yavaşlayan global büyüme, sanayi üretimdeki düşüş, tüketicilerin yükselen enflasyonla baş etme eforu da ekonomiyi olumsuz etkiliyor.
Almanya’da iş dünyasının iktisada itimadı Ağustos’ta arka arda dördüncü defa daha da kötüleşmişti.
Ekonomi Araştırma Enstitüsü’nün (Ifo), yaklaşık 9 bin firmanın iştirakiyle gerçekleştirdiği ağustos ayı Almanya İş Anketi sonuçlarına nazaran, ülkede geçen ay 87,4 puan olan Ifo İş Ortamı İtimat Endeksi, şirket yöneticilerinin gelecek beklentilerindeki keskin kötüleşmenin tesiriyle Ağustos’ta 85,7 puana inerek, arka arda düşüşünü dördüncü aya taşımıştı.
Kemer Belediyesi destekleriyle kurulan Kemer Arama ve Kurtarma Derneği (KEMKUT) üyeleri, Resmi Gazetede yayınlanan Kaymakamlar Kararnamesiyle Nevşehir Vali Yardımcılığına atanan Kemer Kaymakamı Hüseyin Çam’ı ve Kemer Cumhuriyet Başsavcısı Gamze Almalı’yı makamlarında ziyaret etti.
KEMKUT üyeleri ziyaret sırasında derneğin faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.
Dernek Başkanı Emre Uğur yönetimindeki üyeler, Kemer’de yaptıkları arama, kurtarma ve acil müdahale çalışmaları kapsamında derneğe gelenlere eğitimler de veriyor.
Dernek Başkanı Uğur, ziyaret sonrasında derneğin kuruluşunda katkıları olan Kaymakam Çam’a derneğin tişörtünü hediye etti.
Siber güvenlik şirketi ESET teknik bilgisi olmayanların bile kullanabileceği Rus kökenli Telekopye dolandırıcılık aracını keşfetti. Telekopye kullanan dolandırıcı grupları, beş sınıfta en azdan en çok ayrıcalığa sahip bir hiyerarşiye sahip ve üst sınıflardaki saldırganlar daha düşük komisyon ücretleri ödüyorlar.
ESET araştırmacıları, teknik bilgisi az olan kişilerin çevrimiçi dolandırıcılıkları daha kolay gerçekleştirmesine yardımcı olan bir araç seti olan Telekopye’yi keşfederek analiz etti. ESET, Telekopye’nin en az 2015 yılından beri kullanıldığını tahmin ediyor. Telekopye’nin yetenekleri arasında kimlik avı web siteleri oluşturmak, kimlik avı SMS’leri ve e-postaları göndermek ve sahte ekran görüntüleri oluşturmak yer alıyor. ESET telemetrisine göre, bu araç hala kullanımda ve aktif olarak geliştiriliyor. Araç seti bir Telegram botu olarak uygulanıyor. ESET Research, Telekopye adını, yüksek hedefli (diğer adıyla mızraklı) kimlik avı kullanımı nedeniyle Telegram ve Rusça mızrak anlamına gelen kopye (копье) sözcüklerinin bir birleşimi olarak tasarladı. Birçok ipucu, araç setinin yazarlarının ve kullanıcılarının menşe ülkesi olarak Rusya’yı işaret ediyor.
Kurbanlar dolandırıcılar tarafından Mamut olarak adlandırılıyor
Telekopye araç seti, etkinleştirildiğinde, aynı anda birçok dolandırıcıya hizmet verebilen tıklanabilir düğmeler şeklinde gezinmesi kolay çeşitli menüler sağlayan bir Telegram botu olarak uygulanıyor. Bu dolandırıcılık operasyonunun kurbanları, dolandırıcılar tarafından Mamut olarak adlandırılıyor.
Telekopye VirusTotal’a, özellikle Rusya, Ukrayna ve Özbekistan’dan olmak üzere birçok kez yüklenmiş durumda. Bunlar, koddaki yorumlarda kullanılan dile ve hedeflenen pazarların çoğunun konumuna göre saldırganların genellikle faaliyet gösterdiği ülkeler. Dolandırıcıların ana hedefleri OLX ve YULA gibi Rusya’da popüler olan çevrimiçi pazarlar olsa da ESET, BlaBlaCar veya eBay gibi Rusya’ya özgü olmayan ve hatta JOFOGAS ve Sbazar gibi Rusya ile hiçbir ortak yanı olmayan hedefleri de gözlemledi. Fortune dergisine göre OLX platformu on yıl önce ayda 11 milyar sayfa görüntülemesine ve 8,5 milyon işleme sahipti.
ESET, Telekopye’nin sürekli geliştirildiğini gösteren birkaç sürümünü toplamayı başardı. Araç seti, dolandırıcıların kullanabileceği birkaç farklı işleve sahip. Bunlar arasında kimlik avı e-postaları göndermek, kimlik avı web sayfaları oluşturmak, SMS mesajları göndermek, QR kodları oluşturmak ve sahte ekran görüntüleri oluşturmak yer alıyor. Buna ek olarak, Telekopye’nin bazı sürümleri kurban verilerini (genellikle kart bilgileri veya e-posta adresleri) botun çalıştırıldığı diskte saklayabiliyor.
Hiyerarşik düzen içinde belirlenmiş komisyon ücretleri
Dolandırıcılar kurbanlardan çaldıkları parayı kendi hesaplarına aktarmıyorlar. Bunun yerine, tüm saldırganlar Telekopye yöneticisi tarafından kontrol edilen ortak bir Telekopye hesabı kullanıyor. Telekopye, her bir dolandırıcının ne kadar başarılı olduğunu, ilgili katkılarını bu paylaşılan hesaba ya basit bir metin dosyasında ya da bir SQL veri tabanında kaydederek takip ediyor. Sonuç olarak, dolandırıcılara Telekopye yöneticisi tarafından yönetici ücretleri düşülerek ödeme yapılıyor. Telekopye kullanan dolandırıcı grupları, beş sınıfta en azdan en çok ayrıcalığa sahip bir hiyerarşi içinde düzenlenmiş. Üst sınıflardaki saldırganlar daha düşük komisyon ücretleri öderler.
Bir Telekopye dolandırıcısı ya da başka bir dolandırıcı tarafından hedef alınıp alınmadığınızı anlamanın en kolay yolu, kullanılan dilde anormallikler, hatalar ve tutarsızlıklar aramaktır. Çevrimiçi pazarlarda ikinci el mallarla işlem yaparken mümkün olduğunca yüz yüze para ve mal alışverişi konusunda ısrarcı olun ve nereye gideceğinden emin olmadığınız sürece para göndermekten kaçının.
Ulusal tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi’nin 101. yıl dönümü, Karşıyaka’da büyük coşku ve heyecanla kutlanacak.
Karşıyaka Belediyesi tarafından binlerce yurttaşın katılımıyla gerçekleştirilecek kortej ve etkinliklerde, Ulu Önder Atatürk ve mücadele arkadaşları bir kez daha sonsuz minnetle anılacak.
“Zaferlerin, zaferi; 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun” diyen Başkan Dr. Cemil Tugay, tüm Atatürk sevdalılarını bayram coşkusuna ortak olmaya çağırdı.
KORTEJ, GÖSTERİ VE KONSER
Karşıyaka Belediyesi tarafından Zafer Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlik programı, 30 Ağustos Çarşamba günü saat 20.00’da kortejle başlayacak. Ellerinde Türk Bayrakları ile Karşıyaka Belediyesi önünde bir araya gelecek olan yurttaşlar, Çarşı içerisinden geçerek Hergele Meydanı’nda yürüyecek. Coşku ve gururun bir arada yaşanacağı program, meydandaki etkinlikler ile devam edecek. Belediye Tiyatro Topluluğu’nun sergileyeceği canlandırmanın ardından zeybek gösterisi sunulurken, Seda Öztürk ve Belediye Orkestrası Konseri ile şölene muhteşem bir final yapılacak.
“KARŞIYAKA DURUŞUYLA, OMUZ OMUZA!”
Zafer Bayramı kutlamalarına tüm yurttaşları davet eden Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “30 Ağustos; ulusumuza özgürlük ve bağımsızlık yolunu açan eşsiz bir zaferdir. Anadolu’yu işgal etmeye cüret edenler, emsali olmayan bir mağlubiyetle, 101 yıl önce bugün yüzleştiler. Böyle günler, Ata’mızın ve mücadele arkadaşlarının bıraktığı mirasın anlamını idrak etme günleridir. Biz Karşıyakalılar olarak, bu büyük günde omuz omuza verip mirasımıza sahip çıkma kararlılığımızı bir kez daha göstereceğiz. ‘Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kadınıyla erkeğiyle bu destanı yazan tüm atalarımızı sonsuz sevgi, saygı ve minnetle anacağız. 7’den 70’e tüm yurttaşlarımızı bu coşku ve gururu paylaşmaya çağırıyoruz. Zaferlerin, zaferi; 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun!” dedi.
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Başkan Kanar mesajında’’ Aziz milletimiz, bağımsızlık uğruna verilen mücadeledeki kararlılığını, birlik ve beraberlik içinde göstermiş ve tarihe altın harflerle yazılmış bir zaferi elde etmiştir. Türk milleti olarak tarihimizin en büyük zaferlerinden birini elde ettiğimiz 30 Ağustos’u kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Bu zafer, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bugün, ülkemizi aydınlık yarına taşıyacak olan gençlerimize güvenimiz sonsuz. Onların omuzlarına emanet ettiğimiz Türkiye’mizi, Türkiye Yüzyılı inancıyla çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak için canımızı dişimize takarak çalışmaya devam ediyoruz.
Hep birlikte daha güçlü bir Türkiye inşa etme yolunda ilerlemeliyiz. 30 Ağustos Zafer Bayramının 101. Yıl dönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz, ruhları şad olsun. ‘’dedi..
Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Melih Soner Çeliktaş’ın yürütücülüğünü yaptığı “Kristal Silisyum Fotovoltaik Panellerin (PV) Geri Dönüşümü ve Yaşam Döngüsü Analizi” başlıklı proje, TÜBİTAK ARDEB 1001 programı kapsamında desteklenmeye uygun görüldü. Türkiye’de alanında gerçekleştirilen ilk Ar-Ge çalışması olması bakımından dikkat çeken proje ile güneş enerjisi elde edilmesinde kullanılan Fotovoltaik Panellerin geri dönüşümü ve gelecekte oluşacak atık tehlikesinin önlenmesi amaçlanıyor.
Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsünün Türkiye’deki ilk ve tek güneş enerjisi araştırma enstitüsü olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Enerji kaynakları ve kullanımına yönelik bilgi üretiminde ve teknolojik gelişimde öncü olan Güneş Enerjisi Enstitümüz, 1978 yılında ülkemizde kurulan ilk ve tek güneş enerjisi araştırma enstitüsüdür. Ülke enerji politikalarında söz sahibi olan kurumumuz, kendini sürekli geliştiren yapısı ile alanında örnek, model oluşturan, evrensel değerlere sahip uluslararası bir enstitü kimliği taşımaktadır. Enstitümüz akademisyenlerince gerçekleştirilen projeler, pek çok bilimsel kurum ve kuruluş tarafından desteklenmektedir. Doç. Dr. Melih Soner Çeliktaş hocamızın yürütücülüğünü yaptığı proje ile güneş enerji sistemlerinde kullanılan panellerin geri dönüştürülmesi hedefleniyor. Hocamızı ve ekibini tebrik ediyorum” diye konuştu.
Projenin detaylarını anlatan Doç. Dr. Melih Soner Çeliktaş, “Dünyadaki toplam fotovoltaik (PV) sistem kurulu gücü 2022 yılı sonunda 1 TW’ı (1000 GW), Türkiye’de 10 GW kapasiteyi aşmıştır. İklim değişikliğine karşı hedeflenen temiz enerji geçişinde önemli bir aktör haline gelen PV sistemlerin küresel kapasitesinde senelik ortalama 100 GW artış görülmektedir. Hızlı kurulum, düşük işletme ve bakım maliyetleri açısından da oldukça cazip bir seçenek haline gelen PV sistemlere ömür sonunda ne olacağı ise henüz yeterince popülerleşmemiş bir konudur. Ortalama 25-30 senelik ömür süresine sahip olan PV modüllerin geri dönüştürülmemesi durumunda, 2050 yılında 78 milyon ton atığın tüm dünyada çevresel bir yük oluşturacağı Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından öngörülmektedir dedi.
“Atıkların bertarafı konusunda yasal bir prosedür eksikliği var”
Pek çok ülkede PV modüllerinin atıklarının bertarafı konusunda yasal bir prosedür bulunmadığı ifade eden Doç. Dr. Çeliktaş, “PV modüller için ülkelerin spesifik bir regülasyon yayınlamamış olması, atık problemine karşı alınacak önlemlerin artış hızını da etkilemektedir. Ülkelerin atık haline gelen modüller hakkında nasıl bir yasal prosedür uygulayacağı, panel üreticilerinin ve sistem kullanıcılarının sorumluluk paylarının ne olacağı hakkında detaylı bir çözüm bulunmamaktadır. Avrupa’nın Atık Elektrikli ve Elektronik Ekipmanlar Direktifi’nde atık haline gelen PV modüllerin sorumluluğunun üreticilere ait olduğu açıkça belirtilmiştir ancak ne şekilde gerçekleştirileceğine dair detaylı bir bilgiye yer verilmemiştir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de PV modüllerin henüz yasal bir sınıflandırmaya girmemesine rağmen bilimsel araştırma seviyesinde çalışmalar yürütülmektedir. Çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve yenilikçi yöntemlerin geliştirildiği TUBİTAK projemizin en önemli hedeflerinden biri de yakın gelecekte karşı karşıya kalacağımız PV modül atık problemine karşı ülkemizin bilimsel yetkinliğe sahip bir şekilde hazırlıklı olmasıdır. Öncü bir yaklaşımla yürütülen PV geri dönüşüm projesinin atık yönetimi alanında Türkiye’yi diğer ülkelerin arasında öne çıkarma potansiyeli, ülkemiz adına önemli bir değer barındırmaktadır” diye konuştu.
Ege Üniversitesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü iş birliğinde yürütülen proje ekibinde; Doç. Dr. Melih Soner Çeliktaş, Prof. Dr. Ceylan Zafer, Doç. Dr. Tuğba Keskin Gündoğdu, Doç. Dr. Burak Gültekin, Arş. Gör. Dr. Hüseyin Sarıaltın bulunuyor. Projede ayrıca bir doktora, bir yüksek lisans ve iki lisans öğrencisi olmak üzere dört bursiyer olarak görev alıyor.
Yılın başlarında benim de araştırma haberini yazdığım The Day Before, uzun bir sessizliğin akabinde tekrar hareketlendi. Bir devirler Steam’in en çok istek listesine eklenen oyunu olan TDB, “telif hakları” nedeniyle Steam’den kaldırılmıştı. Görünüşe nazaran oyun, şu form bir değişim geçirmeye hazırlanıyor.
Bir takvim uygulaması olan TheDayBefore’un dava ettiği oyun, farklı bir isimle ortaya çıkacak. PCGamesN takımının haberine nazaran MytonaFntastic, 3 Ağustos’ta yeni bir patent başvurusu yapmış. Bu müracaatın kategorisinin “bilgisayar oyunu yazılımı” olduğu görülebiliyor. Telif ise Dayworld ismine ilişkin.
Arapsaçına Dönen Bir Oyun Kıssası: The Day Before
Eğer varsayımlar hakikat ise oyun ismini Dayworld olarak değiştirecek. Ama ortada bir sorun daha var…
Sanıyoruz stüdyo gerekli araştırmaları yapmamış çünkü Dayworld ismi de dünya çapında bilinen bir roman serisine ilişkin. Hugo ödüllü muharrir Philip José Farmer’a ilişkin seri, toplamda 3 kitaptan oluşuyor ve distopik bir geleceği husus alıyor. Kitapların birincisi de 1987’de basılmış.
Şimdilik durum ne Mytona ne de Fntastic için uygun görünmüyor. Şayet iddialar doğruysa, stüdyo bu ismi bir sefer daha değiştirmek zorunda kalabilir.
BURSA (İGFA) – Kilis Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Beyoğlu Çikolata’nın üretim tesisini inceleyen Bursa Perakendeciler Derneği (Bursa PERDER) üyeleri, Gaziantep ve Şanlıurfa’da da gıda sektörü temsilcileri ile işbirliği odaklı görüşmeler yaptı.
Tedarikçilerin üretim tesislerine belli dönemlerde gezi düzenlediklerini ifade eden Bursa PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Kılıç, “Beyoğlu Çikolata’nın uluslararası bir şirket haline geldiğini gözlemlemiş olduk. Ürünlerin daha fazla kitleye ulaşması adına işbirliği protokolü imzaladık. Bursa’daki yerel marketler için Beyoğlu Çikolata’nın önceliği daha da artacak. Gaziantep ve Şanlıurfa’da da sektör temsilcilerimiz ile istişarelerde bulunduk, işbirliği imkânlarını ele aldık. 13-14 Eylül’de İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek ‘Yerel Zincirler Buluşuyor’ organizasyonunda da tedarikçilerimiz ile yeni işbirliklerinin temelini atacağız.” diye konuştu. 3 dönemdir görevde olduğunu da hatırlatan Başkan Kılıç, “Göreve geldiğimizde 18 olan üye sayısını 45’e çıkardık. 50’nin de üzerine çıkarak gücümüze güç katacağız.” ifadelerini kullandı.
‘BURSA’DAKİ MARKETLER BİZİ DESTEKLESİN’
Yaklaşık 70 ürün imal ettiklerini kaydeden Beyoğlu Çikolata Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ölçücüer de “Kilis OSB’de, 52 bin metrekare alanda bin kişi istihdam ediyoruz. 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yarısı ihracata gidiyor. Yatırımlarımızın yüzde 100’ü Türk menşelidir. Çatımızı da güneş enerjisi sistemleri ile donattık ve enerjimizin yarısını bu sistemden sağlıyoruz. Yeni üretim hatları ile birlikte yıllık 36 bin ton olan üretimimizi 45 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz. Birçok kentte olduğu gibi Bursa’da çok ciddi bir müşteri profilimiz ve potansiyelimiz var. Bu toplantıdan sonra Bursa’daki yerel marketler ile işbirliğimiz çok daha iyi noktalara gelecek. Ürünlerimize daha fazla yer vermelerini ve markalaşma yolunda kıymetli destekleriyle önümüzü açmalarını bekliyoruz.” dedi.
‘TEDARİKÇİLER İLE İSTİŞAREYE ÖNEM VERİYORUZ’
Beyoğlu Çikolata Yurt İçi Satış Direktörü Aykan Şimşek, “Bursalı market işletmecilerimizin yerli ve milli üretimimiz ile gurur duyduklarını söylemeleri bizi çok mutlu etti. İşbirliğimiz daha da yoğunlaşacak.” şeklinde konuştu. Kese Gross Market Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Türkoğlu, “Bursa’daki yerel marketler olarak üretici-tedarikçi firmalar ile istişareye çok önem veriyoruz. Böylece işbirliğini ileriye taşıyabiliyoruz. Beyoğlu ile de aynı şekilde ilerleyeceğiz.” dedi. Hakkıoğulları Market Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Karalı, “Kilis’teki üretim tesisi, bizi adeta büyüledi. Başarılı bir sistem geliştirilmiş. Beyoğlu Çikolata’nın tüm ürünlerine, en iyi şekilde raflarımızda yer vereceğiz.” ifadelerini kullandı. Gross Toptan İnsan Kaynakları Müdürü Yusuf Kılıç, “Harika bir tesis kurmuşlar. Beklentimizin çok üzerindeydi. Ürünlerin çok hijyenik bir ortamda üretildiğini gördük.” diye konuştu.
“Sade yaşam” terimi, karmaşık ve gereksiz tüketim alışkanlıklarından kaçınarak kolay, manalı ve içsel huzura odaklanmayı söz eder. Sade hayat, insanların daha az maddi eşyaya sahip olmayı seçtikleri, tüketim alışkanlıklarını sınırladıkları ve daha fazla vakit ve enerjiyi bağlara, tecrübelere ve şahsî gelişime ayırdıkları bir ömür üslubunu içerir.
Sade ömür ideolojisi, fazla ölçüde mal ve hizmet tüketiminin memnunluğu artırmadığını, hatta bazen insanları daha fazla gerilim ve rahatsızlıkla baş başa bırakabileceğini savunur. Bu hayat usulü, gereksiz yere tüketilen güç, kaynaklar ve vakti azaltmayı hedefler.
Sade hayatın temel unsurları ortasında aşağıdakiler bulunabilir:
Azaltma: Gereksiz eşyaları ve tüketim alışkanlıklarını sınırlama.
Basitleştirme: Hayatı gereksiz karmaşıklıklardan arındırma.
Daha Fazla Tecrübe: Mal sahibi olmak yerine tecrübelere ve münasebetlere odaklanma.
Doğaya Hürmet: Daha sürdürülebilir ve etraf dostu bir ömür usulünü benimseme.
Öz Kıymetlendirme: Ferdî bedelleri manaya ve onlara uygun bir hayat biçimi oluşturma.
Sade ömür, herkes için farklı formlarda uygulanabilir. Kimisi için sade hayat minimalist bir konut tertibi manasına gelebilirken, kimisi için tabiat ile daha fazla vakit geçirmek yahut sanatsal aktivitelere odaklanmak manasına gelebilir. Değerli olan, kendi değerlerinize, gereksinimlerinize ve amaçlarınıza uygun bir istikrar bulmaktır.
Unutmayın ki sade hayat tercihi şahsî bir seçimdir ve herkes için birebir biçimde işlemeyebilir. Kimisi için uygun olabilirken, kimisi için sade ömür biçimi tatmin edici olmayabilir. Kendi içsel yönergelerinizi ve mutluluğunuzu takip etmek her vakit kıymetlidir.
ANKARA (İGFA) – Çatısı altındaki aktif83 kadın dernek başkanı ile Türkiye’nin en kapsayıcı kadın gücünü temsil eden Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED),‘Veriye Dayalı Analiz Sonucu Kadın Politikaları Raporu’ yayımladı.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) iş birliğiyle hazırlanan raporda, toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki mevcut durum, TÜİK, Dünya Bankası, Eurostat, Eurofound gibi kurumların erişime açtığı veriler üzerinden analiz edilerek, eşitliğin sağlanmasına yönelik politika önerileri paylaşıldı. ‘İş-Girişimcilik’, ‘Para-Gelir Düzeyi’, ‘Bilgi-Eğitim’, ‘Zaman’, ‘Güç-Temsil’ ve ‘Sağlık’ olmak üzere 6 alanın, 32 kategoride incelendiği raporda, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için merkezi yönetim, yerel yönetim, sivil toplumun ortak hareket etmesi gerektiğine ve bu süreçte siyasi partilerin rolüne dikkat çekildi.
Kadınların yaşamın her alanında güçlü olduğu bir toplum anlayışının Türkiye’nin ekonomik ve sosyo-kültürel yönden sürdürülebilir kalkınması için kritik önem taşıdığını söyleyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “TÜRKONFED olarak toplumsal cinsiyet eşitliği için zihinsel ve kültürel dönüşümü başlatan, hayatın yarısını oluşturankadınların, yine hayatın her alanına etkin ve aktif katılımını sağlayan bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu konudaki yaklaşımımız pozitif ayrımcılık değil toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde kadınların hayatın tüm alanlarına aktif katılımıdır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Hayalimizdeki Türkiye’ye ulaşmanın yolunun her alanda eşitlik ve adaletten geçtiğine inanıyoruz. Raporumuz adil bir sistemin inşasında yol haritası işlevi görecek önerilerden oluşuyor. Çünkü biz bu konunun bir tek kamu değil özel sektörden sivil topluma tüm kesimler tarafından güçlü bir şekilde sahiplenilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
İkinci yüzyıla girerken taşınan sorumluluğun ilk yüzyıldakinden daha fazla olduğunu ifade eden TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar ise şunları söyledi; “Zira arkamızdafırsat eşitliğine yönelik önemli kazanımlar kadar bir sonraki yüzyıla taşımak istemediğimiz noksanlarımız var. Biz bu süreçtecinsiyete dayalı fırsat eşitliğini barındırmayan hiçbir politikanın, eylem planının,kalkınma programının sürdürülebilir olamayacağının farkındayız. Cinsiyete dayalı fırsat eşitliği mücadelesini verenler olarak, salt kadın erkek fırsat eşitliğine hizmetetmiyoruz. İnsan hakları, bireysel özgürlükler, demokrasi, hukuk, adalete erişim,kalkınma, refah, istihdam da bu mücadelenin bir parçası. Yolumuz uzun ve meşakkatli olsa da bizler bir o kadar güçlü ve kararlıyız.”
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Keşan TSO’nun (Keşan Ticaret ve Sanayi Odası) 3. Meslek Komitesi olan Kuyumculuk Meslek Komitesi toplantısı geçtiğimiz hafta gerçekleştirildi. Toplantı kapsamında T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın “Rafineriler Tarafından Üretilecek Basılı Kıymetli Madenlere İlişkin Genelge” değişikliğine istinaden 1 gramdan düşük altın üretiminin durdurulması konusunda değerlendirmelerde bulunuldu.
ÖZBEK: “0,10-0,25-0,50 GRAM ALTINLARIN ÜRETİMİNİN DEVAM EDİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Keşan TSO bünyesinde düzenlenen toplantı kapsamında açıklamalarda bulunan Keşan TSO Meclis Üyesi Tarık Özbek, şu açıklamayı yaptı:
“Geçtiğimiz günlerde T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı genelge doğrultusunda 1 gramdan düşük 0,10, 0,25 ve 0,50 gram altın üretiminin durdurulmasına karar verildi. Bunun üzerine Keşan TSO’da kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren meslektaşlarım ile bir toplantı gerçekleştirdik ve değerlendirmelerde bulunduk. Yayınlanan genelge ile kuyumculuk sektöründe durgunluk yaşanacak ve bireysel müşterilerde altın alımı azalacaktır. Düğün sezonunda bölgemizin en önemli adetlerinden biri olan takı takma adeti konusunda insanlar arasında mağduriyet yaşanmaması ve ekonominin olumsuz etkilenmemesi için istişarelerde bulunduk. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan değişikliğin durdurulması ve uygulamanın ileri tarihe ertelenmesi adına Keşan TSO olarak TOBB’dan (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) destek talebinde bulunduk. Kuyumculuk sektöründe 0,10-0,25-0,50 gram altınların üretiminin durdurulmaması ve üretimin devam etmesini istiyoruz bu konuda TOBB’a ve İTO’ya (İstanbul Ticaret Odası) ilgili taleplerimizi ilettik. Bu doğrultuda, kuyumculuk sektöründeki canlılığın ve müşterinin altın alışverişindeki sirkülasyonunun devam etmesini hedefliyoruz.”
ANKARA (İGFA) – Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, 31 Ağustos 2023 Perşembe günü sonuna kadar ödenmesi gereken ek motorlu taşıtlar vergisinin ilk taksitinin ödeme süresinin 6 Eylül 2023 Çarşamba günü sonuna kadar uzatıldığı duyuruldu.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri’nin eşsiz değerlerinden ve şehrin turizm destinasyonlarından birisi olan Koramaz Vadisi’ni sık sık ziyaret etmeye devam ediyor.
Bölgeye yoğun ilgi gösteren vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Büyükkılıç, Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen Koramaz Kafe’yi de ziyaret etti.
Kayserililerin talep ve önerilini soran, hizmetlerden memnun olup olmadıklarını öğrenen Büyükkılıç, vatandaşların ilgisiyle karşılandı.
Başkan Büyükkılıç, Kayseri’nin adeta bir açık hava müzesi niteliğinde olduğunu kaydederek, “Kayseri’de Koramaz Vadimiz bir başka güzel. Yavaş yavaş yaz mevsimini geride bırakıp güze doğru girerken vatandaşlarımız Koramaz’ın muhteşem doğası eşliğinde Koramaz Kafe’de hafta sonunun keyfini çıkarıyor. Biz de bu güzel günde Koramaz Kafe’de hemşehrilerimizle sohbetler ettik” diye konuştu.
Başkan Büyükkılıç, aileler ile hatıra fotoğrafı da çektirmeyi ihmal etmedi.
Geçen hafta sürpriz TCMB kararı sonrasında dolar/TL paritesi geri çekilmişti.
PPK toplantısının karar metninde de parasal sıkılaştırmaya devam mesajı verilmişti. Dün ise TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, “Enflasyon Raporu toplantımızda kamuoyuyla paylaştığımız yol haritamızı kademeli ve kararlı adımlarla uygulamaya devam ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
Enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler gündemdeki yerini korurken yatırımcılar, eylül ayının ilk haftalarında yayımlanacak Orta Vadeli Programı bekliyor.
ABD’de ise Jackson Hole Sempozyumu’nda konuşma gerçekleştiren Fed Başkanı Powell, veri odaklı kalacağını yineledi. Yarın 2023 üçüncü çeyrek büyüme verisi, perşembe PCE verileri ve cuma tarım dışı istihdam verisi odakta olacak.
Geçtiğimiz günlerde işgal altındaki topraklarda Musevilerin güvenlik ve hareket haklarının Filistinlilerinkinden daha fazla olduğuna dair ırkçı kelamlar sarf eden İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’e reaksiyon gösteren dünyaca ünlü model Bella Hadid çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Aslen Filistinli olan ve İsrail‘in Filistin üzerindeki baskılarına reaksiyon gösteren Bella Hadid son olarak İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir‘e ırkçı kelamlarından ötürü reaksiyon göstermişti. Filistin’in özgürlüğü için yaptığı paylaşımlardan ötürü moda dünyasından da dışlandığını söyleyen Hadid samimi itiraflarda bulundu.
Bella Hadid
İsrailli Bakan’ın kelamlarına karşılık reaksiyon veren dünyaca ünlü model Instagram hesabından yaptığı paylaşımda “Hiçbir yerde, hiçbir vakit, bilhassa de 2023’te, bir hayat diğerinden daha bedelli olmamalı. Bilhassa etnik kökenleri, kültürleri yahut saf nefretleri nedeniyle.” sözlerini kullanmıştı.
Bella Hadid Itamar Ben Gvir paylaşımı
“ARKADAŞLARIM KONUTUNA ALMIYOR”
Yaşadığı rahatsızlıklar sebebiyle de sık sık gündeme gelen dünyaca ünlü model İsrail’in Filistin halkına yaptığı katliama sessiz kalmayan ve bu sebeple de amaç haline getirilen isimler ortasında yer alıyor. Dünyanın katliam karşısındaki sessizliğine öfkelenerek paylaşımlarda bulunan Hadid iş ve özel hayatında da da dışlanmaya maruz kaldı. O denli ki geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan ünlü model yaşadığı durum için “Yaptıklarımla ilgili hiçbir endişem yok. Fakat 7 yıl boyunca her cuma oturup yemek yediğim arkadaşlarım beni artık meskenine almıyor” dedi.
Bella Hadid Filistin
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:
Bella Hadid’in babası Mohamed Hadid Türk şef Ömür Akkor ile mutfakta!
Sosyal medyada yemeklerle ilgili yaptığı anketlerle tanınan ünlü yemek eleştirmeni ve gurme Vedat Milor, bu kez Alman döneri-Türk döneri tartışmasına katıldı. Milor, toplumsal medyada Türk-Alman döner kıyaslamasıyla ilgili yaptığı açıklamayla toplumsal medyayı ikiye böldü.
‘Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?’ ya da ‘Balığa limon sıkılır mı, sıkılmaz mı?’ değil! üzere sorularla tanınan yemek eleştirmeni Vedat Milor, toplumsal medya hesabından yeni bir tartışmayı tetikleyecek bir argümanda bulundu. Milor, bir kullanıcının ‘Alman dönerinin bizimkini ezmesi canımı sıkıyor’ sözlerini alıntılayarak döner kıyaslaması yaptı.
TÜRK-ALMAN DÖNERİ KIYASLAMASINA SON NOKTA!
Milor yaptığı paylaşımda “Üzgünüm ancak gastronomik açıdan Alman dönerinin bizdeki çok âlâ bir dönerden daha uygun olma ihtimali tüm paralel cihanlar dahil sıfır” ifadelerini kullanarak son noktayı koydu.
Üzgünüm ama gastronomik açıdan Alman dönerinin bizdeki çok iyi bir dönerden daha iyi olma ihtimali tüm paralel evrenler dahil sıfır. https://t.co/1D3EEBE29h
Milor, bir takipçisinin “Subjektif bir mevzu değil mi? Et kalitesi deseniz tamam lakin ya gastronomik olarak birtakım beşerler bir sürü malzemeyi ve kremalı sosu daha ustun buluyorsa?” sorusuna, “Gastronomik açıdan kıymetli olan çoklukla materyal kalitesidir. Onun yanlışsız pişirilmesidir. Alman döneri eti ön plana çıkaran değil onu maskeleyen tonla içeriğe sahip. Bizdeki çok yeterli dönerlerle kıyaslamak bile haksızlık olur” cevabını verdi.
Vedat Milor Türk-Alman döner kıyaslamasına son noktayı koydu!
SOSYAL MEDYAYI İKİYE BÖLDÜ!
67 yaşındaki ünlü gurme, konuşmasıyla gündem oldu. Milor’ın bu söylemi toplumsal medya kullanıcılarını ikiye böldü.
Bazı toplumsal medya kullanıcıları, “Vedat Beyefendi, noktayı koymuş.”, “Hatta Avrupa diye genişletebilir miyiz hocam?”, “Sadece alman döneri değil vedat beyefendi; Viyana da sıfır. Ne hoş tatmadığımız şeyler var iken; Koştur koştur Türk yemeği aramıştık. Beğenilen hoş kaçamaklar yapmadım değil yemeyen yemedi de”, “Sonsuza kadar size katılıyorum Hocam” yorumunda bulunurken aksini argüman eden birtakım toplumsal medya kullanıcıları ise;
“Bizim döner etsiz. Handikapli 0-1 aslında.”, “Kruzbergdeki Hasır Döner Türkiye’deki bir çok döneri alt eder.. Bu da büyük bir gerçek”, “En azından dönerini bol koyuyorlar”, “Kreuzberg döneri güzeldi”, “Almanya’da yediğim tavuk döneri Türkiye’de hiçbir yerde yemedim. Et dönerde biz daha yeterliyiz tabi”, “üzgünüm ancak motamot alman dönerinde gerçek et var , bizdeki etimsi şey” yorumunda bulundu.
Kanal D ekranlarının fenomen dizisi Art Sokaklar’ın başrol oyuncuları Özgür Ozan ve İlker İnanoğlu, yeni dönem hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yıllar geçmesine karşın büyük bir ilgi gören dizinin hazırlıklarına tam gaz devam eden ünlü ikili, Art Sokaklar izleyicilerini heyecanlandırdı.
Türk televizyonlarının en uzun soluklu üretimlerinden biri olarak isminden kelam ettiren “Arka Sokaklar”, ağır ilgi üzerine 18.sezonuyla ekranlara bomba üzere bir dönüş yapmaya hazırlanıyor. Tanıtım sineması ve yıldız oyuncu takımıyla büyük bir heyecan uyandıran fenomen dizinin yeni döneminde uzunluk gösteremeye hazırlanan Özgür Ozan ve İlker İnanoğlu, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Arka Sokaklar
“BU PROJEYLE BÜYÜDÜM DİYEBİLİRİM”
Yeni dönem için çok heyecanlı olduğunu lisana getiren İlker İnanoğlu, “Tekrar başladığımız için memnunuz. Bu projeyle büyüdüm diyebilirim. Zati geriye dönüp, daha evvelki fotoğraflarıma bakınca çok fark ediyor. Apayrı biriyim. Aksiyon, dram ve her şeyin içinde olduğu bir dönem olacak.” ifadelerini kullandı.
Arka Sokaklar İlker İnanoğlu
“DİZİ KALDIĞI YERDEN BAŞLAMAYACAK”
“Ekip olmanın fevkalade keyfini yaşıyoruz” diyerek kelamlarına başlayan Özgür Ozan ise “Ekip olarak kaldığımız yerden başlıyoruz fakat dizi kaldığı yerden başlamayacak. Bize, ‘Arka Sokaklar’ bitmedi mi? Yine mi başlıyorsunuz?’ diyenler var. Ben de onlara, “Seyircimiz hâlâ neden seyrediyor, bizi neden tercih ettiklerini sorun. Tahminen o vakit siz de bizi izlemeye başlarsınız” diyorum.” halinde konuştu.
Sacramento Kings koçu Mike Brown, ekibinin 2023-24 döneminde “artık avcı değil av konumunda” olacağını söyledi.
Umut vaat eden bir 2022-23 döneminin akabinde Brown, kendisini ve Kings takımını bekleyen gelecek dönem için duyduğu heyecanı şu tabirlerle lisana getirdi:
“Baskıyla nasıl başa çıkabileceğimizi görmek için sabırsızım. Artık işler aksine döndü. Avcı değil, av pozisyonundayız. Kimi beklentiler var, pekala bununla nasıl başa çıkacağız? Şahsen ben adamlarımızın buna hazır olduğuna inanıyorum ve taraftarlarımızın geçen sene sağladıkları güçle de bu işi başarabileceğimizi biliyorum.”
Brown, Kings başantrenörü olarak birinci yılında Sacramento’nun yıllar süren vasatlık periyoduna bir dur diyerek grubun playoff çekişmesine girmesini sağlamıştı. Yılın Koçu ödülünün son sahibi, De’Aaron Fox ve Domantas Sabonis’in liderliğini üstlendiği takıma akıl hocalığı yaparak, 48-34’lük etkileyici bir derece yakalamış ve grubun 16yıllık playoff kuraklığına son vermişti.
Yedi maçlık güçlü bir birinci çeşit serisinde Golden State Warriors tarafından elenmesine karşın Kings, kendilerini geleceğin ekibi olarak kanıtlarken kamuoyunun hürmetini da kazanmayı başarmıştı.
LA Clippers forveti Fransız oyuncu Nicolas Batum, Fransa Ulusal Grubu’nun FIBA Dünya Kupası’ndan elenmesiyle “birçok insanı hayal kırıklığına uğrattığı” için konutuna dönmekten “korktuğunu” argüman etti.
Fransa grubu birinci maçında Kanada’ya, ikinci maçında ise Letonya’ya mağlup olduktan sonra, 2023 FIBA Dünya Kupası’na beklenenden çok daha erken veda etmişti.
Batum, yaşadığı hayal kırıklığıyla ilgili şunları söyledi:
“Bu formadan hiç utanmışlığım olmadı lakin birinci kere bu kadar utanıyorum. Meskene gitmeye korkuyorum zira birçok insanı hayal kırıklığına uğrattık. Pek çok insan özel bir şeyler yapacağımıza inanıyordu. Ancak yapamadık.”
Fransa, beklenenden daha erken Dünya Kupası’ndan elenmesine karşın, 2024 Yaz Olimpiyatları’nda esahibi ülke olduğu için otomatik olarak oyunlara katılmaya hak kazanacak.
Eski NBA oyuncusu John Salley, eski grup arkadaşı Michael Jordan’ın bir öbür efsanevi oyuncu Isiah Thomas’ı “sevmemesini istediğini” sav etti.
Basketbol ikonları Jordan ve Thomas ortasında uzun yıllardan beri devam eden çekişmenin iç yüzü hakkında, her iki efsaneyle birlikte oynama üzere eşsiz bir deneyim yaşamış olan Salley yeni bir tez ortaya attı.
Brandon “Scoop B” Robinson ile yaptığı röportajda Salley, Thomas’ın neden basketbol dünyasının birtakım kısımlarından saygısızlık gördüğü sorulduğunda, farklı bir bakış açısı sundu.
Eski oyuncu, bu olumsuz algının kıymetli bir kısmını, Thomas’ın 1985 NBA All-Star maçında Jordan’a pas vermek istemediğine dair süregelen “yanlış anlatıya” bağladı:
“Çünkü o yanlış bir anlatıydı. Isiah topu Michael’a vermek istemediğini söyleyerek hatası üstüne almış oldu. Ki maçı izlerseniz topu daima Michael’a verdiğini görürsünüz.”
Salley mevzuyu daha da ayrıntılandırarak mesleği boyunca birebir menajeri paylaştığı Jordan’ın, kendisinin Thomas hakkındaki fikirlerini etkilemeye çalıştığını da öne sürdü:
“Michael ve ben birebir menajerle çalışıyorduk ve bazen Isiah’ı sevmememi istediği oluyordu. Bu onun şahsî sorunuydu. Lakin bu türlü olması için hiçbir neden yok. Bunu anlamıyorum zira o gerçekten düzgün bir adam.”
Jordan’ın, Thomas’ın 1992’de Barselona’da düzenlenmiş olan Yaz Olimpiyatları’nda uğraş eden ünlü Dream Team’e alınmasına müsaade vermediği biliniyor.
Güzelliği ve çarpıcılığıyla her vakit ön planda olan kırmızı ruj, makyajın vazgeçilmez bir ögesi olarak kendini gösteriyor.
Dudaklara dokunduğu anda mana kazanan bu renk, yalnızca dudakları değil tüm makyajı hareketlendiriyor. Kırmızı rujun büyüleyici tesirini en âlâ yansıtan makyaj tarzlarından biri de göz alıcı görselliğiyle dikkat çekiyor.
Gözleri yalnızca hafif dokunuşlarla belirginleştiren ve odak noktasını dudaklara çeviren makyajlar, kırmızı rujun şık ve etkileyici atmosferini en düzgün halde yansıtıyor.
İşte kırmızı ruja yakışan makyajların incelikleri ve büyüleyici uyumu…
1.Kırmızıyı ön plana çıkaran bu makyaj dikkati dudaklarınıza çeker. Gözlerinize çok az maskara uygulaması, aydınlık bir cilt görünümü ve nude renklerde gözlere hafif bir far ile kırmızı rujunuzu alımlı gösterebilirsiniz.
2. Kırmızı ruja en çok yakışan cilt görünümlerinden biri de mat bitişli deri makyajıdır. Gözlerde ise buğulu kahverengi bir eyeliner ve kahverengi dumanlı göz makyajı çok hoş bir tamamlayıcı olacaktır.
Burada dikkat etmeniz gereken far rengidir. Dumanlı gri ile kırmızı ruj uygulamak demode bir görünüm elde etmenizi sağlar. Bu sebeple sıcak ya da soğuk fark etmez gözlerde toprak tonlarından yararlanmanız kıymetlidir.
3. Son periyotlarda en tanınan makyajlardan biri fox eye gözlerin ön planda olduğu bu makyaj tarzıdır. Fox eye gözlerin çekicili ile kırmızı rujun kadınsılığını bir ortada kullanmak hem bakışlarınızı cazibeli kılar. Hem de seksapalitenizi arşa çıkartır.
4. Şayet glitter ya da epey simli bir far kullanmak isterseniz burada dikkat etmeniz gereken şey koyu tonlardan kaçmanız gerektiğidir. Beyaz yahut şampanya renklerinde glitter kullanmak tatlı bir görünüm elde etmenize yardımcı olur.
Bunun dışında simli bir göze mat bir ruj uygulamak geçen yılların modasında kaldığı için trend bir görünümden sizi uzaklaştırır. Şayet çağdaş bir görünüm elde etmek istiyorsanız parlak bir ruj tercih etmelisiniz ya da rujunuzun üstüne şeffaf gloss uygulamalısınız.
5. Son periyotların trendi renkli eyeliner! Kırmızı rujla renkli eyeliner epey savlı ve risklidir. Rujunuzla tıpkı tonda bir kırmızı eyeliner tercih etmelisiniz. Böylece marjinal, sıradışı bir makyaj elde edebilirsiniz.
6. Artık bir de klasiğe bakalım, bilhassa bunu en sona bıraktık. Yıllardır süper bir ikili olan kırmızı ruj ve siyah eyeliner birinci akla gelenler ortasında.
Oldukça feminen bir görünüm veren bu ikili ağır bir deri makyajına gereksinim duymaz. Fakat şayet kırmızı ruj ile daima bu türlü bir makyaj yapıyorsanız yukardaki teklifleri denemenizi tavsiye ederiz.
Her ne kadar Fed, kısa vade için net bir tablo ortaya koymayarak tüm opsiyonları masada tutmaya devam etse de Powell’ın söylemlerinin, en azından Eylül ayı toplantısında faiz artırımı olmayacağına yönelik görüşleri güçlendirmesi, risk iştahının destek bulmasını sağlıyor.
Geçtiğimiz hafta yüksek volatiliteye sahne olan Borsa İstanbul ise yeni haftaya kritik teknik seviyeleri aşarak oldukça güçlü bir görünüm altında başladı. Yarın Zafer Bayramı nedeniyle kapalı olacak piyasaların, yukarı yönlü hareket etme eğilimini bugün de sürdürmesi beklenebilir.
Türk Lirası:PPK toplantısının geride kalmasının ardından denge bulmaya çalışan dolar/TL kurunun, yeni haftaya daha sakin bir görünüm altında başladığını gördük. Bu kapsamda kurun yaklaşık olarak 26,50’den, geçen 50 günlük hareketli ortalamasına yakın bir seyir izlediğini görüyoruz.
Makroekonomik veri tarafında ise yoğunluk artıyor. Saat 10.00’da TÜİK Ağustos ayı ekonomik güven endeksini ve Temmuz ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Farklı güven endekslerinin bileşiminden oluşan ekonomik güven endeksi, Temmuz’da bir önceki aya göre %1,8 oranında azalarak 99,3 değerini almıştı. Son açıklanan güven endekslerinin geri çekildiğini düşünürsek bugün de aşağı yönlü bir eğilim görmemiz sürpriz olmayacaktır.
Dış ticaret rakamlarında ise öncü nitelikteki geçici gümrük verileri Temmuz ayında dış ticaret açığının -12,4 milyar dolar olarak gerçekleştiğini göstermişti. Bu rakam aynı zamanda ortalama piyasa beklentisini oluşturuyor.
Borsa İstanbul: BIST 100 endeksi, Haziran ayında 5.750 direncini kırdıktan sonra yeni bir trend doğrultusunda hareket etmeye başladı. Bu trendin destek noktası 7.500’de yer alıyor. Dolayısıyla bu seviyenin üzerinde kalındıkça trend doğrultusunda yukarı yönlü hareket edilebileceğine sıklıkla dikkat çekiyoruz.
Ancak trend içinde son dönemde 7.870 puan direncinin oluştuğunu görüyorduk. Momentum kazanılması için bu seviyenin aşılması gerektiğine yönelik görüşümüz buradan kaynaklanıyordu. Dün açılış ile birlikte 7.870’in üzerini test etmeye başladık. Bu bölgede kalınması halinde yukarıda 8.150-8.200 bölgesine doğru bir eğilim oluşmasını bekleriz.
BIST-30 en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 8.544 puanda kapatan BIST 30 kontratlarında 8.485, 8.416, 8.357 ve 8.288 destek olarak izlenebilir.
8.604, 8.673, 8.732 ve 8.801 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Dolar/TL en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 26,5854 seviyesinde kapatan USD/TRY vadeli işlem kontratlarında 26,3995, 26,1865, 26,0005 ve 25,788 destek olarak izlenebilir.
26,7715, 26,984, 27,1705 ve 27,383 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Eylül ayı içerisinde birçok simülasyon üs inşa etme bizleri bekliyor. İşte öne çıkanları derlediğimiz liste;
– Galaxy Pass Station (14 Eylül: üs inşa etme, simülasyon, strateji)
Galactic Workshop tarafından geliştirilen ve yayınlanacak olan üs inşa etme, simülasyon, strateji oyunu “Galaxy Pass Station”, 14 Eylül tarihinde çıkış yapmaya hazırlanıyor. Simülasyon ve üs inşa mekanikleriyle birlikte karşımıza çıkan oyunda geniş bir koloni ailesi kurmaya çalışacak ve çeşitli uzaylı ırkları ile karşılaşabileceğimiz bir oyun tecrübesi sunulacak. Oyunda çok kalabalık bir ortam inşa etmeye çalışacak ve bu ortamın canlılığını tam manasıyla gözlemleyebileceğiz. Oyunda mizah ögeleri yer alırken başka taraftan kendi kolonimizi yönetmeye çalışacak ve beklenmedik zorluklarla karşılaşacağız.
Oyunda çok çeşitli uzaylı ırkları bulunacak ve bu ırklarla farklı işler yaparak her birini farklı vazifelere yönlendirebileceğiz. Farklı zorluklarla çaba ederken galaksiler ortası bir merkez kurabilecek ve bu merkez üssüyle ticaretimizi daha da geliştirme talihi elde edeceğiz. Bu sayede farklı ölçülerde para kazanabileceğiz. Elde ettiğimiz bu gelirlerle çeşitli yapılar inşa ederek satışımızı büyük oranda artırabileceğiz. Oyunda merkez üssümüzü genişletmek ve yapıları yükseltmek epeyce değerli olacak. Yeniden öbür taraftan inşa edebildiğimiz birçok yapı yer alacak ve yemek hizmetinden başka hizmetlere kadar çeşitli dallara adım atabileceğiz. Bu hizmet bölümü ile satış kapasitemizi artırabilecek ve galaksinin merkezi pozisyonuna yükselebileceğiz.
Hizmet kalitemizi arttırmak epey önemli
Oyun içerisinde kendi yaratıcılığımızı konuşturabiliyor ve istediğimiz halde binaları yerleştirerek canlı bir koloni kısmı oluşturmaya başlıyoruz. İstasyon bekçisi olarak adım attığımız oyunda birinci sınıf hizmet sunmaya çalışıyor ve istediğimiz biçimde bu hizmeti yükseltebiliyoruz. En âlâ biçimde hizmet etmeye başladığımız oyunda çeşitli yapılar inşa ediyor ve buraya uğrayanların rahatlığını daha da arttırmak temel maksadımız olarak karşımıza çıkıyor. Uzay ve bilim kurgu temasını işleyen bu üretimde öbür üs inşa etme oyunlarında olduğu üzere bu oyunda da daima olarak bir şeyler inşa etmek ve içerikleri genişletmek epey değerli. Zira daima olarak bir şeyler inşa ederek buraya uğrayan konukların eğlenmesini sağlayabiliyor, gereksinimlerini giderebiliyor ve daha fazla gelir elde edebiliyoruz. Ne kadar çok yapı inşa edebilirsek hizmet kalitemizi o kadar arttırabiliyor ve böylelikle bu yerleri bir merkez pozisyonuna getirebiliyoruz.
Oyun içerisinde geliştirici grubun belirttiğine nazaran 15 farklı uzaylı ırkı yer alıyor ve bu ırkları istediğimiz halde keşfedebiliyor ve kendi merkezimize yanlışsız konuk edebiliyoruz. Oyunda garip uzaylılardan farklı yapılara kadar çok çeşitli içerikler bizi bekliyor ve her bir ayrıntıyla ilgilenebiliyoruz. Oyun içerisinde yapılar inşa edebiliyor, karakterleri görevlendirebiliyor ve bu bölgeleri istediğimiz biçimde şekillendirebiliyoruz. Münasebetiyle sistemli bir koloni sistemi kurmak epey değer arz ediyor ve kendi yaratıcılığımızla oyun içerisindeki ortamı şekillendirme fırsatına sahibiz. İmal içerisinde bu ögelerle uğraşırken öteki taraftan tehlikeli düşmanlar da bizi bekliyor. Bu düşmanları alt etmek için kendi kaynaklarımızı daha da güçlendirmek gerekiyor ve inşa ettiğimiz istasyonları daha korunaklı hale getirebiliyoruz. İstasyonda hayatta kalmaya çalıştığımız bu üretimde dış gezegenlerden gelen düşmanları ortadan kaldırmaya çabalıyor ve kurduğumuz savunma sistemleri ile kendi stratejimizi uygulama bahtına sahip oluyoruz. Hasebiyle oyunda her oyuncu farklı bir strateji ve plan benimseyebiliyor ve farklı tecrübeler yaşayarak koloni bölgesini şekillendirebiliyor.
Oyun içerisinde farklı alanlar bulunuyor ve bu alanlar içerisinde güvenlik görevlisinin yapacağı birçok iş yer alıyor. Burada giriş çıkış yapan uzaylı ırklarını denetleyebilir ve hakikaten de yeterli yahut berbat olup olmadıklarını sorgulayabilirsiniz. Oyunda bu üslup farklı mekanikler yer alıyor ve bu mekaniklerle her bir ayrıntıyla ilgilenebiliyoruz. Kendi kurduğumuz kolonilere hangi uzaylıları alacağımıza biz karar veriyor ve tıpkı formda kimlerin içeri girebileceğini biz belirleyebiliyoruz. Hasebiyle oyunda kimlik denetimi yapabiliyor ve güvenlik denetimleri ile güvenliği artırabiliyoruz. Oyunda bu şekil farklı kısımlar bulunuyor ve her bir kısmı çeşitli yapılar inşa etmek için kullanabiliyoruz. Bir yandan gelirimizi artırmak için hizmet bölümüne ilişkin binalar inşa ederken öbür yandan güvenliği artırmak için inançlı kapılar oluşturabiliyoruz. Böylelikle buradaki nizamı ve gidişatı sağlayabiliyoruz.
Oyun içerisinde geniş bir alanı denetim ediyor ve inşa ettiğimiz tesisin idaresi büsbütün bize ilişkin oluyor. Oyunda farklı misyonlar veriliyor ve bu vazifeleri layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan kendi uzay istasyonumuzu ve kolonimizi inşa ederken başka yandan buranın güvenliğini sağlayabiliyor ve yandan görünümlü yapısı ile istediğimiz halde planlamalar yapabiliyoruz. Bu 2 boyutlu piksel grafiklere sahip üretimde farklı uzaylı ırkları bulunuyor ve karakterler büsbütün rastgele oluşuyor. Bu uzaylı ırklarına hizmet etmek epey değer arz ediyor ve ne kadar çok konuğa hizmet edersek o kadar çok para kazanabiliyor ve kendimizi daha da geliştirebiliyoruz. Oyunda birçok farklı ayrıntı yer alıyor ve bu ayrıntılar ortasında başlangıçta kimi zorluklar olabiliyor fakat ayrıntıları öğrendikten sonra daha kolay ilerlemeye başlayabiliyoruz. Ek olarak farklı oyun modları da bulunuyor ve bu modlar ortasında geçiş yaparak farklı tecrübeler elde edebiliyoruz. İster kıssa moduna geçiş yaparak sınırsız bir biçimde merkezimizi kurabiliyor, isterseniz de sonsuz mod içerisinde oynayarak daha canlı bir ortam yaratabiliyorsunuz. Ne kadar çok uzaylı ırkına hizmet edersek, hizmet bölümünü o kadar geliştirebiliyoruz. Bu nedenle yeme içme konusunda elimizi bol tutmamız gerekiyor.
Oyunda denetim etmemiz gereken çok fazla ayrıntı bulunuyor ve bunlarla birlikte ilerlemeye başlıyor ve kendi renkli merkezimizi oluşturmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde gümrük bölgelerinden lokantalara, kimlik denetiminden rastgele karakter oluşturma mekaniklerine kadar çeşitli ayrıntılar yer alıyor ve bunlarla daima olarak oyun içinde karşılaşıyoruz. Ofisimizin mesken olacağı oyunda farklı farklı yapılar karşımıza çıkıyor ve bu yapılarla bir arada oyunda gelişmeye ve yükselmeye çalışıyoruz. Bu stil koloni ve üs inşa etme oyunlarından hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir baht verebilirsiniz.
14 Eylül tarihinde çıkış yapmaya hazırlanan bu üretimin şu anda Steam sayfası açık durumda ve isterseniz Steam sayfası üzerinden istek listesine ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bu oyundan haberdar olabilirsiniz. İstek listesine eklediğiniz oyunlar güncelleme aldığında, indirime girdiğinde yahut çıkış yaptığında bir bildirim olarak mail adresinize geliyor ve bu durumdan haberdar olabiliyorsunuz.
– Land Above Sea Below (13 Eylül: bulmaca, kent kurma, strateji)
Glasscannon Studio tarafından geliştirilen ve Skystone Games tarafından yayınlanacak olan bulmaca, kent kurma, strateji oyunu Land Above Sea Below, 13 Eylül tarihinde çıkış yapmaya hazırlanıyor. Kent kurma oyunlarına bir yenisi daha eklenecek olan bu üretimle birlikte hem stratejinizi hem de bulmaca sever kişiliğinizi konuşturabiliyorsunuz. Oyunda bir yandan bulmacaları çözerken başka yandan kendi kurduğunuz kenti genişletmeye çalışıyorsunuz. Oyun içerisinde iki öge birbirine harmanlanmış durumda ve bu kapsamda yanlışsız yerlere yapılar inşa etmemiz gerekiyor.
Oyun içerisinde bir ada bölgesinde bulunuyoruz ve bu adada denizlerin üstünde yer alıyoruz. Sular altında kalmamak için çeşitli yapılar inşa etmeye çalışıyor ve sular üstünde bir hayat yaşamak için kendi kentimizi geliştirmeye başlıyoruz. Oyunda temel olarak çeşitli karolar bulunuyor ve bu karolar aracılığıyla farklı yapılar inşa edebiliyor ve kendi bölgemizi genişletiyoruz. Karolar aracılığıyla binalar inşa ettiğimiz oyun boyunca hem stratejimizi geliştiriyor hem de bulmaca içeriklerini çözüyoruz.
Oyunda sonbahar mevsimiyle karşılaşıyor ve etrafın büsbütün sarı ve turuncu renklerle bürünmüş olduğunu görebiliyoruz. Yaprakların döküntüsüyle karşılaştığımız ve akla yatkın seçimler yaptığımız oyunda yer yer yükselen deniz düzeyi ile de karşılaşıyor ve bu deniz düzeyini aşmak gerekiyor. Hakikat yerlere ve gerçek formda akla yatkın seçimler yaparak ve gerekli binaları inşa ederek burada hayatta kalmaya çalışıyoruz ve bir yandan eğlenceli bir yandan da zorlayıcı bir içerikle karşılaşıyoruz. Oyunda çeşitli kısımlar bulunuyor ve her kısmın içerisinde farklı bir strateji ve plan benimsememiz gerekiyor. Farklı stillerle karşımıza çıkabilen bu oyun, zorlayıcı anlarla da dolu olarak karşımıza çıkıyor lakin tıpkı vakitte dikkat cazibeli görüntüleri da deneyimleme fırsatı sunuyor. Sakin bir atmosfere sahip olan bu üretimde hayal gücümüzü kullanabiliyor ve istediğimiz biçimde sonsuz sayıda bina üretebiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı modlar bulunuyor ve bu modlar ortasında geçiş yaparak temel modda çeşitli misyonları tamamlayabiliyor yahut sonsuz modda istediğimiz kadar bina oluşturabiliyoruz. Sonsuz mod tecrübesi sonsuza kadar devam edebiliyor.
Oyun içerisinde inşa edebileceğimiz çok çeşitli yapılar bulunuyor. Bu yapılar ortasında ormanlar, ırmaklar, köyler ve daha fazlası yer alıyor. Münasebetiyle oyunda bunları inşa ederken elbette bir plan doğrultusunda ilerlememiz gerekiyor ve büsbütün kendi stratejimizi uygulamamız lazım. Oyun içerisinde sakin bir atmosfer yer alıyor ve bu sakin atmosfer içerisinde inşa etme işine odaklanıyoruz. Her bir karo içerisinde farklı bir yapıyı inşa ederek adayı geliştirmeye başlıyoruz. Oyunda petek gibisi karolar bulunuyor ve bu karolar içerisine oyunda kurabileceğimiz çeşitli yapılar yer alıyor. Bu yapıları inşa ettikçe adada ilerlemeye başlıyor ve etrafa yanlışsız genişliyoruz. Her bir binayla deniz düzeyinin üstünde kalmaya çalışıyor ve adanın daha da gelişmesini sağlayabiliyoruz.
Oyunda yalnızca bina inşa etmekle kalmıyor birebir vakitte binalar ortasında çeşitli sinerjiler bulunuyor. Bu sinerjileri yakalamak için gerçek formda yerleştirilmiş binalara gereksinim oluyor ve bu sinerjiler, inşa ettiğiniz binalar ve yapılar boyunca devam ediyor. Bu sinerjilerle birlikte ada olumlu bir halde karşılık veriyor ve her bir karo kendi içerisinde güç oluşuyor. Oyun içerisinde bu sinerjiyi oluşturmak epey değerli zira bu sinerjilerle daha gelişmiş yapılar inşa edebiliyor, yeni yapıların kilidini açabiliyor ve daha süratli bir biçimde ilerleyebiliyoruz.
Dikkatli bir planlama ile adım atabileceğiniz bu oyunda birinci başta zorlanabiliyor fakat daha sonra bu zorlukları basitçe aşmaya başlıyorsunuz. Ne kadar çok yapı inşa edersek ve ne kadar çok karo doldurursak o kadar süratli ilerleyebiliyor ve en düzgün pozisyonlara sahip olabiliyoruz. Oyunda her inşa ettiğimiz yapıyla birlikte farklı puanlar kazanabiliyor ve bu puanlarla farklı mükafatların kilidini açabiliyoruz. Bu mükafatları açmak, yeni içerikler elde etmemize ve gidişatımızı olumlu bir formda etkilememize yardımcı oluyor. Kazandığımız puanlarla tıpkı vakitte yeni içeriklerin sahibi olabiliyor ve bunları karolar içerisine yerleştirebiliyoruz.
Oyun içerisinde farklı farklı adalar bulunuyor. Bu adalar büsbütün rastgele oluşturulmuş bir yapıya sahip ve bizlere rastgele sunuluyor. Bu rastgelelik oyunun çeşitliliğini arttıran bir öge olarak öne çıkıyor ve her oyunun eşsiz olmasını sağlıyor. Oyun içerisinde sonbahar mevsimiyle karşılaşıyor ve ırmaklar, dağlar, köyler ve deniz ögeleri büsbütün bu atmosferle bütünleşiyor. Yeniden oyunun temel hedefi adanın daha da gelişmesini sağlamak ve öteki bölgelere hakikat genişlemek. Oyun içerisinde haritamızı açarak adanın başka bölgelerine keşfe çıkabiliyor, oyunda hayatta ne kadar kalabilirsek o kadar çok yeni içerik ve bilhassa karşılaşıyor ve bu oyunda yaptığımız atılımlara bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
Oyunda hem simülasyon hem de strateji ögeleri bir ortaya geliyor. Bu oyun modlarıyla farklı tecrübeler elde edebiliyoruz. Sonsuz modda istediğimiz biçimde karoları doldurabiliyor ve adayı şekillendirebiliyoruz yahut ana oyun modunda hayatta kalmaya çalışabiliriz ki bu da hayli kuvvetli bir tecrübe sunuyor. Öbür misal oyunlardan farklı mekaniklere sahip olan bu oyunda kendine has özellikler bulunuyor ve bu özellikler oyunu başkalarından ayırıyor. Kısaca toparlamak gerekirsek oyun içerisinde bize belli bir bölge veriliyor ve bu bölge içerisine istediğimiz formda farklı binalar inşa edebiliyoruz. İnşa ettiğimiz binalarla birlikte kendi ismimizi genişletebiliyoruz. Elbette yaptığımız her atak sonrası farklı zorluklarla karşılaşabiliyor ve bu zorlukları aşmak için de oyunda büyük bir gayret sarf ediyoruz. Başka taraftan oyun içerisinde inşa ettiğimiz bu yapılarla bir arada deniz düzeyinin üzerinde kalmaya çalışıyor ve her bir atılım ile bir arada adanın yükü gittikçe artış gösteriyor. Bir yandan hayatta kalmaya çalışırken başka yandan ise hem stratejimizi hem de planlamamızı ortaya çıkarmaya başlıyor ve bunlarla bir arada oyunda çeşitli vazifeler yapmaya başlıyoruz. Oyunda çeşitli skorlar elde edebiliyor ve bu skorlarla birlikte yeni içeriklerin kilidini açabiliyor ve tıpkı vakitte haritanın başka bölgelerine yanlışsız genişleme gösteriyoruz.
13 Eylül tarihine çıkış yapmaya hazırlanan bu üretimin şu anda Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün oyundan haberdar olabilirsiniz. Şayet bu üslup oyunlardan hoşlanıyorsanız ve kendi adanızı geliştirmek ve genişletmek istiyorsanız bu oyunu bir göz atabilir ve bir talih verebilirsiniz.
– Tiny Witch (1 Eylül: simülasyon, idare, macera)
Creative Hand tarafından geliştirilen ve yayınlanacak olan simülasyon, idare, macera oyunu Tiny Witch, 1 Eylül tarihinde geliyor. Piksel grafikleriyle karşımıza çıkmaya hazırlanan bu oyunda, kendimize ilişkin bir dükkan içerisinde yer alacak ve bu dükkan içinde istediğimiz biçimde müşterilere yardımcı olabileceğiz. Oyunda zorluklarla karşılaşabilecek, müşterilerin isteklerine yönelik yansılar vermeye çalışacak ve kendi mağazamızı yönetmeye başlayacağız. Oyun, idare ve strateji ögelerinin büyük bir kıymete sahip olduğu bir tecrübe sunacak. Bu ögeler ortasında mağazamızı istediğimiz halde genişletebilecek, yeni eserler alabilecek ve müşterilere daha süratli hizmet vermeye başlayabileceğiz. Müşteri memnuniyetini artırabildiğimiz ölçüde daha âlâ karlar elde edebileceğiz.
Küçük bir cadı olarak yer aldığımız bu oyunda başka bir emelimiz ise çeşitli ataklarla minyonlar yaratmak olacak. Bu minyonları üreterek farklı formlarda satabilecek ve yanlışsız biçimde kaynakları birleştirerek zindanlara hükmetmiş olan müşterilere gereken hizmeti sağlamaya çalışacağız. Oyundaki müşteriler, zindanları temizlemeye çalışan ve farklı kaynaklarla gelen şahıslardan oluşuyor. Münasebetiyle biz de bu müşterilerden çeşitli kaynaklar alabilecek, farklı hallerde kaynakları birleştirerek yeni içerikler üretebileceğiz. Oyunda ayrıyeten zanaatkarlık mekaniği bulunacak ve bu mekanik sayesinde farklı kaynakları bir ortaya getirerek yeni eserler üretebilecek ve müşterilere daha fazla içerik satabileceğiz.
Oyunda her bir müşterinin farklı bir isteği bulunuyor, bu istekleri karşılamak için kendi mağazamızı düzgün bir biçimde yönetmek, kaynakları yanlışsız bir formda birleştirmek ve daha fazlasını yapmak gerekiyor. Küçük bir cadıyı denetim ettiğimiz oyunda müşterileri mutlu etmek ismine çeşitli büyüler kullanabiliyor ve yeni tanımların kilidini açabiliyoruz. Çeşitli bilgilere dayanarak farklı tarifler üzerinde çalışabiliyor ve minyonlar hazırlayarak müşterilerin beğenisini kazanabiliyoruz. Öteki yandan dükkanımızın nasıl bir yapıya sahip olduğu da epeyce değer arz ediyor. Dükkanın tertipli olması ve daima olarak yeni içeriklerin gelmesi bir epey önemli. Zira farklı kaynaklarla yeni içerikler üretebiliyor ve bu içeriklerle daha süratli ve geniş kapsamlı hizmet verebiliyoruz. Bu kaynakları birleştirmek için çeşitli sandıklarımız ve depolarımız bulunuyor, bunları doldurmak da temel gayelerimizden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Sihir dükkanı olarak hizmet verdiğimiz bu oyunda farklı minyonları karıştırabiliyor ve yeni tanımlarla farklı içeriklere sahip minyonlar üretebiliyoruz. Oyunda bu kaynakları topladıktan sonra öğütücüye atabiliyor ve burada karıştırarak bir sonraki sürece geçebiliyoruz. Akabinde kazanda kaynatabiliyor ve yeni kaynaklarla bir arada bunları üretim sürecine dahil edebiliyoruz. Oyunda farklı simya masaları bulunuyor ve simya masası içinde farklı objeler üretebiliyor ve yeni tarifler öğrenebiliyoruz. Ürettiğimiz minyonlar köle olarak karşımıza çıkıyor ve bunları istediğimiz biçimde satabiliyoruz. Hasebiyle oyunda daima olarak bunları üretmeye çalışacak ve yeni kaynaklarla daha sağlam minyonlar üreterek hizmetimizi genişletmeye başlayacağız.
Oyunda her bir müşteri farklı sayılarda ve farklı çeşitlerde minyonlar isteyebiliyor. Hasebiyle bu istekleri gerçek halde karşılamak için çeşitli kaynakları bir ortaya getirmemiz ve yeni kombinasyonlar yapmamız gerekiyor. Bu biçimde yeni tanımların kilidini açabiliyor ve üretim masası üzerinde yeni minyonlar üretebiliyoruz. Bu minyonları istediğimiz biçimde satarak müşterilerin beğenisini de kazanabiliyoruz. Şayet süratli bir formda hizmet verip akabinde müşterilerin taleplerini yanlışsız bir biçimde karşılarsak, elde ettiğimiz paranın yanı sıra müşteriler de bahşiş bırakabiliyor ve böylelikle karımıza ek gelir ekleyebiliyoruz. Hasebiyle oyunda süratli bir halde hizmet vermek ve müşteri taleplerini gerçek bir biçimde karşılamak hayli ehemmiyet arz ediyor.
Oyunda müşterileri şad etmekle bir arada kendi mağazamızı ve dükkanımızı geliştirmek için bir dizi iş yapmak da gerekiyor. Bu oyun içerisinde en değerli ögelerden biri zira mağazamızı ne kadar çok genişletirsek hizmet kalitemizi o kadar artırabilir ve yeni kaynakları da kullanabiliriz. Bu kaynaklarla bir arada de yeni tarifler ve öğelerin kilidini açabiliriz. Oyunda satın alabileceğimiz geniş bir dükkan bulunuyor ve bu dükkan aracılığıyla kendi mağazamızı geliştirebiliyor ve farklı içerikleri mağazamıza ekleyebiliyoruz. Örneğin çeşitli süslemeler, evcil hayvanlar ve satın alabileceğimiz yeni masalar bu dükkanın içinde yer alıyor ve istediğimiz halde bunları alarak kendi dükkanımıza dahil edebiliyoruz. Bu tıp geliştirmeler ve genişletmeler oyunda büyük bir kıymete sahip ve bu yolla kendi dükkanımızı genişleterek daha fazla hizmet verebiliyor ve hizmet kalitemizi de arttırabiliyoruz.
Farklı farklı minyonlar satabileceğimiz bu imal içerisinde bu minyonları üretmek için çeşitli süreçler yapmak durumunda kalıyoruz. Üstte bahsettiğim üzere bu minyonları üretmek için farklı kaynakları bir ortaya getiriyor ve her minyonun farklı bir özelliği bulunuyor. Farklı özelliklere ve tiplere sahip minyonlar, satışımızı arttırmamıza imkan tanıyor. Elbette her müşterinin farklı minyon talebi bulunuyor. Hasebiyle bu minyonları üretmek ve hakikat bir biçimde müşterilere sunmak hayli kıymet arz ediyor.
Zindan ustalarının yer aldığı bu üretimde bu ustalar zindanları temizleyerek farklı farklı kaynakların sahibi olabiliyor ve bu biçimde bizlere farklı kaynaklar getirebiliyor. Müşteriler hayli fazla kaynakla karşımıza geldiğinde bu kaynakları birleştirebiliyor ve yeni minyonları bu halde üretebiliyoruz. Oyunda ne kadar çok minyon üretirsek o kadar geniş bir eser yelpazesi ile hizmet verebiliyor ve geniş bir dükkanla müşterilere hizmet sunabiliyoruz. Münasebetiyle oyunda daima olarak üretim yapmak, dükkanımıza yeni içerikler eklemek ve yeni masalarla donatmak epeyce kıymet arz ediyor.
Elbette bu usul oyunları oynamak biraz fazla vakit ve dikkat gerektirebiliyor. Zira daima olarak bir şeylere odaklanmak ve gelişmek bu oyun içinde hayli ehemmiyet arz ediyor. Oyunda müşterilere daima hizmet vermek ve kendi hizmet kalitenizi geliştirmek için temel maksadımız. Elde ettiğiniz kaynaklarla farklı içeriklerin kilidini açabiliyor, yeni tanımlarla ve farklı özelliklerle birlikte karşılaşabiliyoruz. Olağan ki oyun içerisinde satış siyasetiniz da büyük bir değer arz ediyor ve sunduğunuz hizmetlerin çeşitliliği, müşterilerin itimadını kazanmakla hakikat orantılı olarak karşımıza çıkıyor. Hasebiyle oyunda daima olarak hizmet verimliliğinizi arttırmanız gerekiyor.
Öte yandan ilgi cazip gereçleri dükkanımıza alabiliyor ve dükkanımızı genişletebiliyoruz. Bu da müşterilere daha uygun hizmet verebilmemiz için epeyce kıymetli. Oyunda küçük bir cadıyı denetim ediyor ve bu cadı ile tüm hizmetleri gerçekleştirebiliyoruz. Tüm bu özelliklerle birlikte oyun 1 Eylül tarihinde çıkış yapmaya hazırlanıyor ve şu anda oyunun Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz Steam sayfası üzerinden oyunu istek listenize ekleyebilir ve oyun çıktığında haberdar olabilirsiniz.
– Wildmender (28 Eylül: simülasyon, çiftçilik, inşa etme)
Muse Games tarafından geliştirilen ve Kwalee tarafından yayınlanacak olan hayatta kalma, çiftçilik, aksiyon oyunu Wildmender, 28 Eylül tarihinde geliyor. İlgi cazibeli dünyasıyla bir arada karşımıza çıkmaya hazırlanan oyunda küçük bir bölgeden başlayarak açık bir dünyaya gerçek adım atabiliyor ve çiftçilikten aksiyona kadar birçok olaya dahil olabiliyoruz. Oyunda geniş bir dünyayı keşfederken çeşitli gizemler ortaya çıkabiliyor ve ölmekte olan bir dünyaya hayat getirmek için elimizden geleni yapmaya koyuluyoruz.
Oyun içerisinde bir yandan kendi çiftliğimizi kurarken ve simülasyon ögeleriyle uğraşırken öbür yandan geniş bir dünyayı keşfederek buradaki makûs güçleri ortaya çıkarıyor ve bunlarla büyük bir çabaya girişebiliyoruz. Oyunda hem aksiyon hem de çiftçilik ögeleri bulunuyor ve iki öge bir ortaya gelerek oyuna farklı bir tecrübe sunmaya hazırlanıyor. Her seferde etrafa tohum ekebiliyor ve bu tohumlarla bu dünyaya tekrar hayat getirmeye çalışıyoruz. Hayat getirme gayretimiz sırasında düşmanlarla da gayret etmek durumunda kalıyor ve bu düşmanları ortadan kaldırmak için elimizdeki maharetleri ve büyüleri kullanmamız gerekiyor. Oyunda bir yandan bu makus ruhlarla uğraşırken öteki yandan çölleşmiş bir dünyaya hayat vermek için elimizdeki sulama kabını kullanabiliyor ve tabiatın gücünden faydalanabiliyoruz.
Karakterimizle istediğimiz biçimde ilerleyebiliyor ve 3. şahıs kamera bakış açısıyla bu dünyaya hayat vermeye çalışıyoruz. Oyunda hayaletlerle savaşırken çeşitli büyüler atabiliyor ve bu büyülerin üzerinde ustalaşmaya başlıyoruz. Düşmüş bir medeniyetin ardında bıraktığı izleri araştırabileceğimiz, çeşitli sırları açığa çıkarabileceğimiz, hayvanlarla ve ruhlarla arkadaş olabileceğimiz ve onlarla etkileşim içine girebileceğimiz oyunda çeşitli mekanikler bizlere aktarılıyor. Bu kapsamda etkileşim mekaniklerinin oyun içerisinde çokça karşımıza çıkacağını ve bunlarla berbat hayaletlere karşı kendimizi koruyabileceğimizi söyleyebilirim. Her bir aksiyon ve gizemi açığa çıkarmak için yeni bir tohum elde edebiliyor ve bu tohumları etrafta kullanabiliyoruz. Bu tohumlar vakitle yeşermeye başlıyor ve çölleşmiş dünya canlı bir yer haline gelmeye başlıyor.
Bu oyunda etrafı keşfetmek ve çeşitli kaynaklar toplamak epey değer arz ediyor Hem tek oyunculu hem de arkadaşlarınızla bir arada oynayabileceğiniz bu oyunda istediğiniz formda bitkiler toplayabiliyor, çeşitli kaynaklar elde edebiliyor ve bu kaynakları kendi çiftliğinize yahut bahçenize getirebiliyorsunuz. Getirdiğiniz bu kaynaklarla yeni aletler ve araçlar üretebiliyor ve zanaatkarlık maharetlerinizi kullanarak bu kaynakları birleştirebiliyorsunuz. Bu kapsamda hem toprağı şekillendirebiliyor hem de sulama sistemini bitkilerinize yönlendirebiliyorsunuz. Öte yandan çiftliğinizle ilgilenirken birebir vakitte açık dünyada berbat ruhları ortadan kaldırabiliyorsunuz. Bu oyunda hem aksiyon hem de çiftçilik ögeleri bulunuyor ve bu iki öge harmanlanarak size farklı bir tecrübe sunulmak isteniyor. Geliştirici takımın belirttiğine nazaran çiftçilik kısmında çeşitli özellikler bulunuyor ve burada kendi çiftliğinizi istediğiniz üzere düzenleyebiliyor ve tasarlayabiliyorsunuz. Ayrıyeten istediğiniz ekinleri çiftliğinize ekleyebiliyor ve bu ekinleri büyütmek için sulama kanalları inşa edebiliyor ve gübreleme sürecine başlayabiliyorsunuz.
Geniş bir açık dünyada yer alacağımız oyunda bitkilerimizi besleyebiliyor, büyütebiliyor ve bahçeye istediğimiz halde çeşitli ekinler ekebiliyoruz. Hayalimizdeki bahçeyi tasarlayıp oyuna aktarabileceğimiz bu imal içinde tabiatın gücünden ve büyülerden yararlanabiliyor ve karakterimizle farklı maharetlere sahip olabiliyoruz. Tıpkı vakitte çölleşmiş bir dünyayı yine hayata geçirme vazifesi ve etrafı yeşillendirmek büsbütün bizim sorumluluğumuz da oluyor. Bu süreçte ortamın nasıl değiştiğini gözlemleyebiliyor ve evvelki durum ile sonraki durum ortasındaki farkı şahsen oyun içinde deneyimleyebiliyorsunuz. Değişimi gözlemlediğinizde etrafın kuşlarla çevrili olduğunu görebiliyor ve canlıların bu yine canlanan alanlara geri döndüğünü hissedebiliyorsunuz.
Çevremizdeki dünyayı keşfedebileceğimiz ve istediğimiz biçimde bu alanlara adım atabileceğimiz bu yapında, her oyuncunun ilgisini çekecek ayrıntılar bulunuyor. Oyunda çöl fırtınaları, gizemli antik eserler, keşfedilecek mağaralar ve daha fazlası yer alıyor. Oyun, daha çok çizgi biçiminde bir sanat içeriği ile oyuncuların karşısına çıkmayı hedefliyor ve bu nedenle ilgi cazibeli ortamlar ve atmosfer sunuyor. Bu tıp oyunlarda etrafı keşfetmek ve çeşitli gizemleri açığa çıkarmak hayli ehemmiyet arz ediyor. Bu ögelerle oyuncular etrafı keşfetmeye istekli oluyor ve gizemleri çözmeye çalışıyor. Alışılmış ki bunu yaparken oyunun atmosferinin de ilgi cazibeli olması epeyce kıymetli.
Bu oyun içerisinde üstte bahsettiğim üzere hem tek oyunculu hem de iş birliği moduna giriş yapabilir ve yanınıza en fazla üç arkadaşınızı davet edebilirsiniz. Elbette bu cins oyunları arkadaşlarınızla birlikte oynamak daha fazla eğlenceli bir ortamı size sunabiliyor. Bu usul oyunları ben de arkadaşlarınızla birlikte oynamanızı tavsiye ediyorum. Arkadaşlarınızla bu oyunu oynarken etrafı keşfedebiliyor, koordineli ve planlı bir halde çalışabiliyorsunuz. Bir kişi etrafı keşfederken ve çeşitli kaynaklar ararken, başka şahıslar çiftlikle ilgilenebiliyor ve başka işlerle meşgul olabiliyor. Münasebetiyle oyun içerisinde yapacağınız planlama daha süratli ilerlemenizi sağlayabiliyor ve böylelikle arkadaşlarınızla hayatta kalma uğraşında yan yana olabiliyorsunuz.
Oyunda mevcut arkadaşlarınızla kaynakları paylaşabiliyor, birlikte çalışabiliyor ve büsbütün birlikte hayatta kalmaya çalışabiliyorsunuz. Birebir vakitte çölde maceraya çıkabiliyor ve tehlikeli hayaletlerle kapışabiliyorsunuz. Lakin arkadaşlarla bir arada oynamanın bir bedeli olduğunu söyleyebilirim zira her arkadaş oyuna dahil olduğunda daha fazla boğaz demek manasına geliyor. Bu da daha fazla kaynak elde etmek ve çiftlikte daha fazla vakit harcamak gerektirebiliyor. Bu nedenle çiftlikte daha fazla ekin ekmek zorunda kalabiliyorsunuz.
Oyunda hem aksiyon hem de simülasyon ögeleri bulunuyor ve bu ögelerle aksiyon tarafının daha ağır bastığını söyleyebiliriz. Aksiyon tarafında hayaletlerle savaşmak için güçlü silahlar kullanabiliyor ve bu silahları istediğiniz vakit geliştirebiliyorsunuz. Ayrıyeten farklı araçlar ve aletler elde edebiliyor ve etraftan topladığınız kaynakları birleştirerek yeni aletler yapabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra karakterinizin birçok yeteneği bulunuyor ve bu yetenekleri istediğiniz vakit açabiliyor ve belli bir düzeye yükselttikten sonra bu yetenekleri daha da geliştirebiliyorsunuz.
İlgi cazibeli içeriğiyle ön plana çıkan oyun, 28 Eylül tarihinde piyasaya sürülmeye hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası etkin durumda ve isterseniz şu anda oyunu istek listenize ekleyebilir bu sayede çıkış yaptığı anda bir bildirim alabilirsiniz. Ayrıyeten oyunun şu an için bir test sürümü bulunuyor. Bu test sürümüne katılmak isterseniz yeniden Steam sayfası üzerinde yer alan butona tıklayabilirsiniz.
– These Doomed Isles (Eylül ayı içerisinde: kent kurma, strateji, simülasyon)
Triplevision Games Limited tarafından geliştirilen ve Fireshine Games tarafından yayınlanacak These Doomed Isles, Eylül ayı içerisinde çıkış yapmaya hazırlanıyor. Deste oluşturma mekanikleri ile birlikte karşımıza çıkmaya hazırlanan bu oyunda birçok kart elde edebiliyor ve bu kartlarla bir arada kendi yerleşim bölgemizi müdafaaya hazırlanıyoruz. Elbette kartların her birinin farklı özellikleri bulunuyor ve bu kartlarla birlikte de kendi kentimizi istediğimiz formda kurabiliyoruz. Bir yandan sıfırdan başlayarak kurmaya çalıştığınız bu yerleşim bölgesinde çiftlikler inşa edebiliyor, çiftlikleri yanı sıra fabrikalar, surlar ve daha fazla içeriği bu imal içerisinde kurabiliyoruz.
Oyun içerisinde bir yandan kendi kentimizi kurarken düşmanların hücumlarına karşı da bu kentimizi korumak zorunda kalıyoruz. Müdafaa yapmak için de kentin içerisine istediğimiz formda savunma araçları kurabiliyor ve bunun yanı sıra etrafı surlarla çevirerek de kendi muhafaza alanımızı genişletebiliyoruz. Oyun içerisinde temel gayemiz etraftan kartlar toplamak ve bu kartlarla bir arada de kendi bölgemizi daha da genişletmek. Her bir oyuncunun farklı bir tecrübe elde edebileceği üretim içerisinde kartlara hükmederek istediğimiz hale medeniyetimizi bir üst düzeye taşıyabiliyor ve yerleşim yerleri ile bir arada de kendi halkımızı daha da inançlı bir hale getirebiliyoruz. Bir taraftan kendi bölgemizi inşa ederken başka taraftan ise mantıklı ataklar yapmaya çalışıyoruz. Zira kurduğumuz her bir yapı ile birlikte yerleşim bölgesinin dolmasını sağlayabiliyor ve bu kapsamda bulunduğumuz bölgeyi çok güzel formda kıymetlendirmemiz gerekiyor.
Kart odaklı bir yapıyı bizlere aktaracak ve erken erişim sürümüyle sunulmayı bekliyor Farklı stil kartlarla bir arada atılacağımız oyun erken erişim sürümü olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Erken erişim sürecinin ne vakte kadar süreceği aşikâr değil lakin bu şekil erken erişim sürüm oyunlarından hoşlanmıyorsanız oyunun tam sürümünü bekleyebilir ve o vakte kadar da oyun istek listenize ekleyebilirsiniz. Erken erişim sürümü boyunca oyuna muhakkak aralıklarla güncelleme gelecek ve bu kapsamda oyunun içeriği daha da genişletilecek. Bunun dışında geliştirici grubun belirttiğine nazaran oyunda yer alan oyuncuların geri bildirimleri önemsenecek ve bu geri bildirimlerin ardından ise güncellemelerin kapsamı daha da genişletilecek. Kullanıcıların geri bildirimleri ile şekillenecek oyun tam sürüme kavuşturulmayı bekliyor.
Kart tabanlı oyun içerisinde farklı farklı kartlar elde etmeye çalışıyor ve ne kadar çok kartımız olursa o kadar çok yerleşim bölgemizi genişletebiliyor ve geliştirebiliyoruz. Her bir kartın farklılık gösterdiği oyunda çeşitli binalar dikebiliyor ve kendi medeniyetimizi burada yükseklere çıkarmaya çalışabiliyoruz. Oyunda bir taraftan bölgemizi inşa ederken öbür taraftan ise düşmanların akınlarından kendimizi muhafazamız için çeşitli yapılar ve içerikler dikmemiz gerekiyor. Münasebetiyle oyun içerisinde bunlarla uğraşmak büsbütün sizin yerleşim planınıza uygun olarak değişkenlik gösteriyor. İşgalcilerin üzerine ateş yağdırabileceğimiz ve kartlarla bir arada saldırabileceğimiz oyunda bir taraftan kendimizi savunabiliyor öteki taraftan da onların üzerine gerçek atak yapabiliyoruz.
Yapacağınız ataklar her oyunda değişkenlik gösteriyor
Sıfırdan büyük bir yerleşim yeri inşa etmeye çalıştığınız oyunda kendinize ilişkin fabrikalar kurabiliyor etrafı çevirmek için surlar inşa edebiliyor bunun yanı sıra besin desteği sağlamak için çiftlikler kurabiliyor ve daha fazlasını burada gerçekleştirebiliyorsunuz. Oyunda yapacağınız her bir yapı ile bir arada stratejik kararlar verebiliyor ve bunları yerleştirerek de kendi bölgenizi daha da büyütebiliyorsunuz. Yeni stratejiler keşfedebileceğiniz ve bu stratejileri uygulayabileceğiniz oyunda her bir oyuncu farklı bir tecrübe elde edebiliyor ve bu farklı stratejileri oyuncular burada deneyimleyebiliyor. Oyunda bir oyuncu direkt olarak savunma olayına girişebiliyor başka oyuncular ise daha farklı bir model izleyebiliyor.
Oyunda istediğimiz desteyi oluşturmak için elbette çeşitli vazifeleri atılabiliyor ve bu kartları toplayarak da bir sonraki hasat vaktine kadar hayatta kalmak için elimizden geleni yapabiliyoruz. Oyun içerisinde kısım kısım vakit aralıkları bulunuyor ve bu aralıklarla bir arada oyunda hayatta kalmak büsbütün bizim işimiz oluyor. Kartlarla birlikte destemizi oluşturabiliyor ve kartları seçerken hayli fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Münasebetiyle kartları büsbütün stratejik bir halde düşünmek ve ona nazaran seçmek gerekiyor. Oyunda geliştirici grubun belirttiğine nazaran 200’den fazla kart bulunuyor ve bu kartların her birinin farklı özellikleri yer alıyor. Bu kartlarla birlikte oyunda hakikaten de geniş bir maceraya atıldığımızı görebiliyor ve istediğiniz formda de farklı stratejiler içerisinde yer alabiliyorsunuz. Bu oluşturduğunuz desteler sayesinde ise tüm zorluklara karşı kendinizi koruyup kollayabiliyorsunuz.
Normal düşmanların haricinde boss’larda yer alıyor
Oyun içerisinde yer yer güçlü istilacıların yerleşim bölgenize çeşitli ataklar gerçekleştiğini görebiliyor ve bu taarruzlardan sonra hayatta kalmak ise büsbütün şiddetli bir gayretin kapısını aralıyor. Birçok adaya adım atabileceğimiz ve bu adalarda çeşitli yerleşim yerleri inşa edebileceğimiz oyunda sıfırdan kurduğumuz bu bölge ile bir arada güçlü bir pozisyona gelmeye çalışıyor ve bu pozisyonla bir arada de zafere ulaşmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde birçok istilacının kendi bölgenize saldırdığını görebiliyor ve elimizdeki kartlarla ve güçlerle bir arada de onların üzerine ateş yağmurları atabiliyor ve bunlarla birlikte de onları ortadan kaldırabiliyoruz. Oyunda yalnızca bizlere saldıran standart düşmanlar bulunmuyor birebir vakitte daha güçlü ve daha güçlü bir çabayı bizlere aktaran boss’lar yer alıyor. Bu boss’ları ortadan kaldırmak için de elbette kendi stratejimizi geliştirebiliyor ve bu strateji ile birlikte de oyundaki yerimizi almaya koyuluyoruz. Oyunda elimizde farklı farklı güçler bulunuyor ve bu güçlerle birlikte de kendi medeniyetimizi daha da üst düzeyleri çıkartabiliyor ve elimizdeki kartlarla birlikte de bunları ortadan kaldırabiliyoruz. Örneğin oyunda üstte da bahsettiğim üzere alev yağmurları atabiliyor bunun dışında ise denizin derinliklerinde büyük bir fırtına çıkarabiliyor ve o fırtınayla birlikte bizlere saldıran yelkenleri ve gemilere büsbütün alabora edebiliyoruz. Hasebiyle oyun içerisinde kullanabileceğiniz farklı olarak yetenekler ve marifetler ve bu hünerlerle birlikte de kendinizi korumak durumunda kalıyorsunuz.
Piksel grafiklere sahip bu oyun düşük sistem ihtiyaçları ile birlikte her bir oyuncunun oynayabileceği usulde yer alıyor. Hem piksel grafiklerden hoşlanıyorsanız hem de kartlı strateji oyunlarına geçiş yapmak istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir talih verebilirsiniz. Oyun Eylül ayı içerisinde çıkış yapacak oyunlar ortasında yer alıyor lakin hangi gün çıkış yapacağı şu an için aşikâr değil. Oyunun ek olarak Steam sayfası şu anda açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve oyun çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Öte yandan oyunun Steam sayfası üzerinde bir demo sürümü bulunuyor. Bu demo sürümü sayesinde oyunun bir kısmını deneyebiliyor ve oyunu hangi mekaniklere sahip olduğunu görebiliyorsunuz. Bunun dışında demo sürümü sayesinde oyunu satın alıp almayacağınıza da karar verebiliyorsunuz.
Kulis Haber – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Yerel seçimler öncesi gözler öncelikle Cumhur İttifakı ortaklarında…
AK Parti kanadında 7 Ekim’de yapılacak genel kurulda A Takım’a girecek olan isimler, yerel seçimlerde belirleyici rol üstlenecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden tek aday olacağı AK Parti Genel Kurulu’nda oluşacak isimlerin, başta Büyükşehirler olmak üzere belediye başkan adaylarını belirlemesi bekleniyor.
Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere 30 büyükşehir belediye başkan adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 dönem kuralına takılan 57 milletvekili arasında görev vermediği isimlere, “Bulunduğunuz şehirleri sizlere emanet edeceğim” dediği kulislerde konuşulurken, bazı illerde belediye başkan adaylarının kesinleştiği de belirtiliyor.
ANKARA’DA AK PARTİ ADAYI KİM OLACAK?
Birçok ilde AK Parti adaylarını destekleyecek olan MHP, bazı il ve ilçelerde kendi adaylarını öne sürecek. MHP kulislerinde, son yerel seçimlerde Devlet Bahçeli’nin “Söz konusu vatanın bekası. Belediyeler önemli değil” mesajının tersine belediye başkan adayı listesini arttıracağı konuşuluyor. Ancak 30 büyükşehirde AK Parti adaylarını MHP’nin desteklemesi ağır basıyor.
Ankara’da eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok isimleri kulislerde dolaşırken, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Veysel Tiryaki, Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel’in de isimleri AK Parti tarafından yapılan kamuoyu yoklamasında geçiyor.
Melih Gökçek’in son dönemde yaptığı çalışmalar, Mansur Yavaş’a karşı en güçlü aday gibi görünse de son söz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın…
İSTANBUL’DA AK PARTİ ADAYI KİM OLACAK?
Son yerel seçimlerde İstanbul’u kaybeden AK Parti, aday belirlemede ince eleyip sık dokuyor. Kulislerde, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ismi ağır basarken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu isimleri de konuşuluyor.
Süleyman Soylu’nun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bakanlık yaptığı dönemde kişiselleşen diyalogları nedeniyle AK Parti kanadında adaylığına sıcak bakılmazken, Fahrettin Koca’nın da İstanbul adayı olmasının kazanabilecek aday olmadığı görüşü savunuluyor.
İstanbul’da yapılan kamuoyu yoklamalarında Murat Kurum ve Tevfik Göksu’nun isimlerinin öne çıktığı belirtiliyor.
İZMİR’DE AK PARTİ ADAYI KİM OLACAK?
İzmir’de AK Parti adayı olarak öne çıkan iki isim Hamza Dağ ile eski Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili ve eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener. Ancak 3 dönem kuralı nedeniyle milletvekili olmayan Hamza Dağ’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İzmir senin” dediği kulislerde konuşuluyor.
BURSA’DA AK PARTİ ADAYI KİM OLACAK?
Bursa’da mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala’ya yakınlığı ile bilinen AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, eski Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, 3 dönem kuralı nedeniyle Osmangazi’den aday olamayacak olan belediye Başkanı Mustafa Dündar, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, eski milletvekili Önder Matlı, eski milletvekili Mustafa Esgin’in isimleri geçiyor.
Alinur Aktaş’ın deprem bölgesi Hatay’da yaptığı başarılı çalışmalarla Ankara’nın dikkatini çekmeyi başardığı ifade edilirken, İnegöl lobisinden dolayı yeniden aday gösterilip gösterilmeyeceği merak konusu.
AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala’ya yakınlığı ile bilinen AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ın ismi de Ankara’da en çok konuşulan isimler arasında.
AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’ın Başbakanlık yaptığı dönemde Başbakan Yardımcısı olan Hakan Çavuşoğlu, 3 dönem kuralına takılarak yeniden milletvekili adayı gösterilmemişti. Bakanlıklarda da ismi öne çıkan Hakan Çavuşoğlu ile ilgili AK Parti Genel Merkez’de Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterileceği konuşuluyor.
Diğer aday isimlerinden BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın aday gösterilmesinin çok zor olduğu belirtilirken, Önder Matlı ve Mustafa Esgin isimlerinin de zayıf kaldığı, Mustafa Dündar ile ilgili ise son kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verileceği konuşuluyor.
ANTALYA’DA AK PARTİ ADAYI KİM OLACAK?
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı için AK Parti’de iki isim öne çıkıyor. Biri Mevlüt Çavuşoğlu, diğeri ise Menderes Türel.
Eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Alanya ağırlıklı olması sebebiyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterilmesinin zor olduğu, eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel isminin ise “Kazanabilecek aday” ifadelerinin kullanıldığı belirtiliyor.
AK PARTİ BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
AK Parti, 7 Ekim’den yapılacak Genel Kurul sonrası aday belirleme sürecine girecek. Kasım ayı içerisinde 30 büyükşehir ve 51 il belediye başkan adaylarının açıklanacağı belirtiliyor. AK Parti, diğer yerel seçimlerin aksine erken açıklamasının sebebi olarak, adayların proje hazırlama konusunda geniş zaman bırakılması yönünde bir görüşte birleştikleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu konuya onay verdiği kulislerde ifade ediliyor.
Kripto para kesiminin önde gelen isimlerinden biri, Ripple (XRP) projesine yönelik öngörüsünü lisana getirdi.
Digital Generation Financial Services ve Anodos’un kurucusu Panos Mekras, yakın vakitte yaptığı bir dizi paylaşımda XRP’nin finans bölümünü nasıl sarsacağını açıkladı. Merkas, Ripple projesinin klasik finans sisteminin belkemiği olan bankaların varlığını tehdit ettiği yorumunu yaptı.
$XRP is one of the biggest threats to the big banks. 🧵1/15
Blockchain technology, crypto, and especially $XRP, are destroying the banks' monopoly and disintermediating them in many ways, but in this thread we will talk specifically about global payments.
Mekras, mevcut finansal sistemin eski moda ve verimsiz olduğunu kabul ederken süreçler hakkında konuştu. Günümüzde birbiri ortasında para transferi yapan bankalar parayı fizikî olarak taşımıyor. SWIFT sistemi, yalnızca finansal kuruluşların muhasebe defterlerindeki giriş ve çıkışların yerini değiştiriyor.
Mekras, dünya çapındaki bankaların birbirleriyle direkt irtibat kurma ve süratli fon transferi yapma konusundaki zorluklara dikkat çekti. SWIFT sistemi ve büyük bankaların tekelci durumu, küçük bankaların daha büyük bankalara bağımlı olmalarına neden oluyor.
Ripple ise tam da bu problemlere tahlil olarak ortaya çıkıyor.
Sınırların eridiği ve global iktisadın gitgide yayıldığı günümüzde bankalar para transferi teknolojisi konusunda geride kaldı.”
Son ayların gündmede olan altcoin ünitesi, SEC davasında çıkan orta kararın heyecanını büyük ölçüde kaybetti. XRP, Temmuz ayında 0,94$ düzeyine dayansa da son 1 ay içerisinde kârının büyük kısmını geri verdi.
Kripto para ünitesi an itibariyle 0,516 dolardan alıcı buluyor.
İş insanı Ali Sabancı ve Vuslat Doğan Sabancı ailecek gittikleri Yunanistan tatilinde kabus yaşadı. Zodyak botla kayalıklara çarpan Sabancı ailesi hakkından yeni gelişmeler gün yüzüne çıktı. Kazanın görünmeyen ayrıntıları ise dikkat çekti. İşte Sabancı ailesinin geçirdiği kazanın art yüzü…
Ünlü iş adamı Ali Sabancı ile eşi Vuslat Doğan Sabancı, geçtiğimiz günlerde ailecek çıktıkları tatilde yaşadıkları dehşetli kaza ile gündeme geldi. Uzun bir mühlet herkesi derinden yaralayan kazanın görünmeyen detaylarını SABAH Gazetesi müellifi Hülya Güler kaleme aldı. Basına yansıyan bilgilerin birçoklarının yanlış olduğunu belirten Güler, Sabancı ailesinin geçirdiği kazanın görünmeyen kısmını anlattı. İşte Ali Sabancı ve Vuslat Doğan Sabancı’nın geçirdiği kazanın ayrıntıları…
Ali Sabancı ve eşinin Yunanistan’ın Leros Adası’nda geçen Perşembe akşamı geçirdikleri deniz kazasıyla ilgili kamuoyuna çok sayıda haber yansıdığını ve bu bilgi kirliliğini temizlemek için yazı kaleme aldığını belirten Gazetesi muharriri Hülya Güler, “Kaza, akşam 20.30- 21.00 sularında gerçekleşiyor. Sabancı çiftinin içinde oğulları Şevket Emrecan Sabancı ve Kaan Ali Sabancı’nın de yer aldığı zodyak bot, karanlık ada olarak da tabir edilen kayalıklara çarpıyor. Botun süratli olduğu bilgisi yanlışsız değil. Botta rastgele bir teknik arıza olup olmadığı araştırılıyor.” dedi.
Ali Sabancı ve eşi Vuslat Doğan Sabancı zodyak botu ile kayalıklara çarptı
“BOTTAN FIRLAYIP DENİZE DÜŞÜYOR”
Çocuklarının ve iki mürettebatın çarpmanın tesiri ile bottan fırlayıp denize düştüğünü belirten Güler, Ali Sabancı’nın ve eşi, Vuslat Doğan Sabancı’nın botta sıkıştığını çocuklarının bota çıktıklarında kritik durumla karşılaştıklarını belirtti. Çocukların durum karşısında birinci olarak telefonlarını bulduğunu daha sonra ailelerinden birine ulaştığını belirten Güler, “Ailelerine haber verdikten sonraki adım Amerikan Hastanesi’ni aramak oluyor. Neredeyse dakikalar içinde aile üyelerinin bir kısmının kazadan haberi oluyor.
Ali Sabancı ve eşi Vuslat Doğan Sabancı tekne kazası müdahale
Bundan sonraki süreçte çok süratli hareket ediliyor. Bodrum Amerikan Hastanesi’nden bir ambulans bot yola çıkıyor. Bu ortada 5 kişilik bir tabip heyeti de birebir anda yanlarında bir aile üyesiyle birlikte ayrıyeten yola çıkıyor. Bu esnada Sabancı çiftinin çocukları da diğer bir Zodyak bot bulup anne-babasını hastaneye yetiştiriyor.” tabirlerini kullandı.
Ali Sabancı ve eşi Vuslat Doğan Sabancı tekne kazası
Kritik adımdan sonra bütün ailelerin kazadan haberdar olduğunu söyleyen Güler, “Ali Sabancı’nın ablası Emine Kamışlı, iş insanı Mehmet Başer’e ulaşıyor. Leros Devlet Hastanesi’ne giden Başer, çiftin genel durumları ile ilgili Aile’ye bilgi veriyor.” dedi.
SABANCI ÇİFTİ TÜRKİYE’YE GELENE KADAR BASINA YANSIMADI
Saat 23.30 civarında Amerikan hastanesinin tabipleri Leros Devlet Hastanesine yetiştirilen çiftin gerekli tetkiklerin burada yapıldığı ve ameliyata hazırlandığı belirtildi. Yunan tabiplerinin ameliyatı başarılı bir biçimde gerçekleştirdikten sonra Sabancı çifti Türkiye’ye getirilinceye kadar basına açıklanmadığı söylendi.
Ali Sabancı ve eşi Vuslat Doğan Sabancı
SABANCI ÇİFTİNTE KALICI BİR HASAR KALDI MI?
Kamuoyuna yansıyan kalıcı hasar hakkında da kıymetli yere değinen Güler, aldığı haberleri şöyle aktardı; “Bugünden bir şey söylemek mümkün değil. Bunu şu anda hekimler bile bilmiyor. Fakat böylesine önemli bir yaralanmadan 72 saat içinde şu anki sıhhat durumuna erişmiş olmaları büyük bir mucize. Bunda ailelerin duaları ve sağlanan sıhhat hizmetinin hissesi büyük.” ifadelerini kullandı.
Genesis Küresel Holdco, LLC’nin iflasını çevreleyen devam eden destanda kıymetli bir gelişme olarak, Digital Currency Group (DCG), yan kuruluşu Genesis’in alacaklıları ile bir tahlile yaklaşıyor üzere görünüyor. Yakın vakitte yapılan bir mahkeme başvurusu, hem teminatsız hem de tıpkı alacaklılara potansiyel olarak rahatlama getirebilecek bir prensip muahedesinin detaylarını açıkladı. İşte iflas etmiş kripto para şirketine yönelik en son gelişmeler…
Kripto para şirketi için mutabakata varılıyor
FTX borsasının çöküşünün akabinde mali türbülans yaşayan Genesis, Ocak 2023’te iflas muhafazası müracaatında bulunmasına yol açan bir dizi aksilikle karşılaştı. İflas müracaatları, Genesis’in kripto borsası Gemini, ticaret devi Cumberland, Mirana, MoonAlpha Finance ve VanEck‘in Yeni Finans Gelir Fonu üzere önde gelen oyuncular da dahil olmak üzere çeşitli alacaklılara değerli ölçülerde borçlu olduğunu gösterdi. Mevzunun özü, Digital Currency Group’un bu artan talepleri ele alma gayretlerinde yatıyor. Önerilen tahlil planının, teminatsız alacaklılar için USD muadili olarak %70 ila %90 ortasında değişen geri kazanımlarla sonuçlanması beklenmektedir.
Ek olarak, kestirimi tıpkı geri kazanım oranlarının, ilgili kripto varlıkların bedeline bağlı olarak %65 ila %90 ortasında olması beklenmektedir. Öngörülen tüm geri kazanımların piyasa fiyatlandırmasına ve kesin dokümanların tamamlanmasına tabi olduğunu belirtmek gerekir. Genesis’in mali külfetleri, FTX borsasının çöküşünün akabinde bir evvelki yılın Kasım ayında kredi limitinden para çekme süreçlerini durdurmasıyla daha da berbatlaştı. Bu olay, şirketin iflas müracaatında bulunmasıyla sonuçlanan bir dizi zorluk için katalizör misyonu gördü. Önerilen tahlil stratejisi kapsamlı bir yapıya sahiptir.
DCG, kısmi bir geri ödeme sürecinde
DCG’nin Mayıs 2023’te vadesi dolan yaklaşık 630 milyon dolarlık teminatsız kredi ve 2032 vadeli teminatsız bir senet kapsamında 1,1 milyar doları kapsayan mevcut yükümlülüklerini karşılamak için kısmi bir geri ödeme düzenlemesi müzakere edilmişti. Bu düzenleme iki dilimden oluşacak. Yaklaşık 328.8 milyon dolarlık birinci dilimin vadesi iki yıl, 830 milyon dolarlık ikinci dilimin vadesi ise yedi yıl olacak. Ayrıyeten, uzlaşmanın bir modülü olarak DCG, kısmi geri ödeme muahedesinin yürürlüğe girmesinin akabinde 275 milyon dolar meblağında dört taksit ödemesi yapmayı taahhüt etmiştir.
Bu ödeme yapısı, Mayıs 2023’te vadesi dolacak olan 630 milyon dolarlık teminatsız krediyi karşılamayı amaçlıyor. Bu gelişme, DCG’nin geçen ay hissedarlarına gönderdiği bir mektupta prensip mutabakatına yakın olduğunu ima etmesinin akabinde geldi. Bölüm gözlemcileri, bilhassa kesim üzerindeki potansiyel tesiri göz önüne alındığında, durum ortaya çıktıkça daha fazla güncellemeyi merakla bekliyor. DCG ve Genesis’in alacaklıları ortasında ortaya çıkan tahlil, kripto para ünitesi alanındaki karmaşık finansal karşılıklı bağımlılık ağına ışık tutmaya hazırlanıyor. Piyasa geliştikçe ve yeni zorluklara ahenk sağladıkça, bu durum kripto alanındaki doğal dalgalanma ve karmaşıklıkların keskin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor.
Kadıköy kıyı yolu üzerinde trafik polis takımları tarafından gerçekleştirilen kontrol sırasında çevrilen Ş. E., trafik polislerine ve basın mensuplarına sıkıntı anlar yaşattı.
HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü‘ne bağlı gruplar saat 00.00-02.00 saatleri ortasında Kadıköy sahil yolu üzerinde kontrol gerçekleştirdi. Kontroller sırasında emniyet kemeri takmadığı için çevrilen 34 FHA 405 plakalı arabanın sürücüsü Ş. E., polis grupları ve basın mensuplarına reaksiyon gösterdi. Aracı hareket halindeyken emniyet kemeri takmadığı için ceza kesilen sanatçı olduğunu söyleyen Ş.E. isimli şoför misyonunu yapan basın mensuplarına öfkelenerek, “Ne yapıyorsunuz? Ne hakla beni çekiyorsunuz? Ben sanatçıyım çekmeyin beni” dedi.
“KADIKÖY EMNİYET MÜDÜRÜNÜ ARA”
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü gruplarının yaptığı kontrolde emniyet kemeri takmadığı için ceza kesilen ve sanatçı olduğunu söyleyen Ş.E. isimli bayan şoför misyonunu yapan basın mensuplarına öfkelenerek yanındaki kızına “Kadıköy emniyet müdürünü orta, bunların hepsini alsınlar, neyi çekiyorsun sen. Olay olmadan kimse kimseyi manzaraya alamaz” diyerek basın mensuplarını korkutmaya çalıştı. O anlar kameralara yansıdı. Ş.E., emniyet kemeri takmama nedenini “Hatalı şoförleri size bildirmek için çabukla geldim, kemer takamadım” sözleriyle savundu. Ş.E. hakkında ’emniyet kemeri takmamak’ kabahatinden 464 TL cezai süreç uygulandı.
Cuma günü 7.338,58’den kapanan FTSE 100, uzun hafta sonu tatilinin ardından güne yüzde 1’i aşan yükselişle başladı.
Birleşik Krallık piyasaları Pazartesi günü resmi tatil nedeniyle kapalıydı.
FTSE 100 Endeksi şu sıralarda yüzde 1,35 artışla 7.437,79 puandan işlem görüyor.
Zaye Capital Markets baş yatırım yetkilisi Naeem Aslam, bu hafta ekonomik verilere, özellikle de Federal Rezerv‘in gelecek ay faiz oranlarını tekrar artırıp artırmayacağına dair herhangi bir yönlendirme için Cuma günkü ABD tarım dışı istihdam rakamlarına odaklanılacağını söyledi.
Bugün ise ABD tüketici güveni ve ABD JOLTs iş ilanları verileri izlenecek.
Investing.com – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı.
TÜİK’in açıklamasına göre ekonomik güven endeksi Temmuz ayında 99,3 iken, Ağustos ayında %5,2 oranında azaldı ve 94,1’e indi.
Ekonomiye güven COVID sonrası en sert düşüşünü kaydetti
Türkiye’de ekonomiye duyulan güvenin COVID-19 dönemi sonrası en sert düşüşü yaşadığı görüldü.
Alt endekslerin de tümü zayıfladı.
Önceki aya kıyasla incelendiğinde, tüketici güveninin %15,1 oranında azalarak 68,0 değerine, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksinin %0,3 oranında düşüşle 104,6 değerine, hizmet sektörü güven endeksinin %1,7 oranında gerileyerek 115,3 değerine, perakende ticaret sektörü güven endeksinin %0,4 oranında azalarak 114,3 değerine, inşaat sektörü güven endeksinin ise %0,7 oranında düşüşle 87,4 değerine indiği görüldü.
Ekonomik güven endeksi nedir?
Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik durumu hakkındaki değerlendirmelerini, beklentilerini ve eğilimlerini yansıtan bir ölçüdür.
Bu endeks, tüketici güven endeksi ile mevsim etkilerinden arındırılmış reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerinin ağırlıklı ortalaması olarak hesaplanmaktadır.
Ekonomik güven endeksi 100 puanın üzerinde olduğunda genel ekonomik duruma yönelik iyimserliği, 100 puanın altında olduğunda ise kötümserliği göstermektedir. Son açıklanan verilere göre, Ağustos ayında yaşanan düşüş, ekonomik güvenin bir miktar zayıfladığını işaret etmektedir.
Investing.com – Binance, Rusya’daki faaliyetlerine yönelik yasal sorunların artmasıyla birlikte ülkedeki faaliyetlerini gözden geçirmeye başladı.
Wall Street Journal’ın haberine göre dünyanın en yüksek işlem hacmine sahip kripto para borsası Binance, Rusya’dan tamamen çıkmak da dahil olmak üzere ülkedeki faaliyetlerini yeniden değerlendirmeye başladı. Binance sözcüsü, WSJ’ye verdiği demeçte kripto borsasının Rusya’daki operasyonları konusunda tamamen çekilme kararı ile birlikte farklı seçenekler üzerinde çalışıldığını söyledi.
Rusya, kripto para endüstrisi için ticaret, madencilik ve yatırım konusunda önemli bir pazar konumunda. Dünyanın en büyük kripto para platformunun bu ülkeden olası bir çıkışının sektörü nasıl etkileyeceği şu an belirsizliğini koruyor.
Binance, Başta ABD olmak üzere Rusya’daki ticareti konusunda baskı altında kalmaya devam ediyor. Özellikle son günlerde bu baskının arttığına dair çeşitli spekülasyonlar ortaya atıldı.
Bu baskıların ardından Binance’in Rusya’dan çıkma kararı gündeme geldi. Binance, daha önce uluslararası yaptırımlar kapsamında bazı Rus finansal kurumlarının eşler arası işlem platformunu kullanmasını engellemişti. Bununla birlikte kripto platformu, Rusya’da ikamet eden kullanıcılar için de itibari para kullanımına sınırlama getirdi.
Binance, ayrıca dünya çapında en geniş faaliyet alanına sahip kripto para borsası konumunda. Diğer yandan borsa, birçok yargı bölgesinde düzenleyici sorunlarla baş etmeye çalışırken bazı ülkelerde faaliyet lisansının kısmen ya da tamamen iptal edildiğini gördü.
Binance’in olası kararı kripto piyasalarını nasıl etkiler?
Binance’e yönelik baskıların en büyüğü ABD kanadından gelirken CFTC’nin ardından Haziran ayında SEC’in Binance’in ABD iştiraki ve CEO’su Changpeng Zhao’ya dava açtığını gördük. Bununla birlikte piyasaya yansıyan son gelişmelerde ABD Adalet Bakanlığı’nın Binance’in Rusya’ya yönelik yaptırımları ihlal ettiği konusunda soruşturmasını yoğunlaştırdığı vardı. Bu söylentinin yayılmasından kısa bir süre sonra Binance’in Rusya’ya yönelik yeni eylem planı üzerinde çalıştığı görüldü.
Binance’in Rusya’dan olası çıkışı, küresel ticaret hacmini nasıl etkileyeceği henüz belirsizliğini korurken bu karar, borsaya yönelik düzenleyici baskısını hafifletebilir. Bu da piyasa tarafından olumlu bir gelişme olarak yorumlanabilir.
Rusya’da dijital ruble çalışmaları devam ediyor
Diğer yandan Rusya, kripto endüstrisinde varlık göstermek adına çabalarına devam ediyor. Son gelişmelerde Rusya Merkez Bankası’nın dijital ruble için pilot çalışmalara başladığı açıklandı. Kamuya yansıyan gelişmelere göre ülke, 2027 yılına kadar Rus rublesinin dijital formunu piyasaya sürmeyi hedefliyor.
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), NFT satışı gerçekleştiren Los Angeles merkezli bir şirketin, yasa dışı menkul kıymet sattığına karar verdi. İddialar doğrultusunda NFT’leri satın alan yatırımcıların tazminat ödemeleri gerektiğini bildirdi.
Ancak SEC’in bu kararı, düzenleyicilerin tüm NFT’leri menkul kıymet olarak gördüğü anlamına gelmiyor.
Hatalı Pazarlama
Bir medya şirketi olan Impact Theory, pazartesi günü yapılan açıklamaya göre SEC’in menkul kıymet olarak sınıflandırdığı üç parçadan oluşan NFT’leri satarak yaklaşık 30 milyon dolar elde etti. NFT’lerin menkul kıymet olarak nitelendirilmesinin sebebi ise şirketin koleksiyonun “muazzam değerini” öne çıkarması ve yatırımcılara kâr elde etme sözü vermesi oldu.
Açıklamada, “Impact Theory, yatırımcıları koleksiyonu satın almaya teşvik etmek amacıyla, onların bir yatırım gerçekleştirdiklerini vurguladı. Şirket, tanıtımlarında yatırımcıların kâr elde etme potansiyeline odaklandı.” ifadeleri yer aldı.
Impact Theory, NFT’leri satın alan yatırımcılara paralarını geri ödemeyi ve elinde kalan tüm NFT’leri imha etmek adına bir fon kurmayı kabul etti. Karara göre şirket, federal düzenleyicilere 6,1 milyon dolardan fazla ceza ödeyecek.
Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.
FTX’in kapatılmasından aylar sonra müşteriler yeni zorluklarla karşılaşıyor. Bu sırada, FTX kurucusu Sam Bankman-Fried’ın davasında yeni gelişmeler var. İşte detaylar…
FTX kullanıcıları, saldırganlar tarafından maksat alınıyor
FTX borsasının kapatılmasından aylar sonra, müşteriler sıkıntılarla ve güvenlik açıklarıyla müsabakaya devam ediyor. Borsanın kapatılması milyonlarca kullanıcının platformda depolanan değerli ölçüde sermayeye erişememesine neden oldu. Son raporlar, eski FTX kullanıcılarının kayıtlı FTX e-postaları üzerinden yeni bir kimlik avı saldırısına amaç olduğunu ortaya koyuyor. Bu akın, müşterilerin hesap bakiyeleri, telefon numaraları ve mesken adresleri üzere şahsî bilgilerini ifşa eden iflas süreçlerinde talep acentesi olan Kroll’a yönelik bir SIM değiştirme saldırısını takip ediyor. Bilgi ihlalleri Genesis ve kredi veren BlockFi dahil olmak üzere başka kripto firmalarını da etkiledi.
Kimlik avı e-postaları, hesaplarına bir kripto cüzdanı bağlamaları şartıyla kullanıcılara kayıp sermayelerini iade etmeyi vaat ediyor. Fakat bu, kullanıcıların token varlıklarını boşaltmaya ve özel anahtarlar üzere hassas bilgileri elde etmeye yönelik makus niyetli bir teşebbüstür. SIM değiştirme hücumları da bu bağlamda vurgulanmıştır. Dolandırıcılar bu tekniği kullanarak cep telefonu operatörlerini denetim ettikleri SIM kartları etkinleştirmeleri için manipüle etmektedir. Daha sonra, telefon numaraları üzerinde denetim sahibi olurlar ve şifreleri, finansal bilgileri, kripto para ünitelerini ve öbür kıymetli varlıkları çalmak için kurbanların bilgilerini istismar ederler.
Siber güvenlik kritik değer taşıyor
Bu olaylar, kripto sanayisinde siber güvenlik tedbirlerinin artırılması gereksiniminin altını çizmekte ve kullanıcıların kimlik avı akınlarına ve öteki berbat niyetli faaliyetlere karşı tetikte olmaları için bir hatırlatma misyonu görmektedir. Kimlik avı hücumları, kayıtlı e-postaları aracılığıyla eski FTX kullanıcılarını gaye alıyor. Bu atak, Kroll’a yapılan, müşteri datalarını açığa çıkaran ve Genesis ve BlockFi üzere öteki kripto firmalarını etkileyen bir SIM değiştirme saldırısını takip ediyor. Dolandırıcılar, kullanıcılar bir kripto cüzdanı bağlarsa kaybedilen sermayeyi iade etmeyi vaat eden umut verici e-postalar gönderiyor, lakin bu tokenleri ve özel anahtarları çalma teşebbüsüdür. Dolandırıcıların pahalı bilgilere erişmek için telefon operatörlerini istismar ettiği SIM değiştirme akınları kaygı verici.
DOJ, SBF’nin şahitleri hakkında harekete geçti
Bu sırada savcılar, FTX’in kurucusu Sam Bankman-Fried’in hukuk grubu tarafından duruşması için önerilen şahitlerin niteliklerine itiraz ediyor. Bu şahitlerin uygun ifşa belgelerine sahip olmadıklarını, tecrübeleri nedeniyle yanlış yönlendirebileceklerini yahut ilgisiz sözler verebileceklerini savunuyorlar. Bankman-Fried’in takımı ise, kurallara uygunluk korkularını münasebet göstererek, DOJ tarafından önerilen bir mali tahlil uzmanının davadan dışlanmasını istiyor. Her iki taraf da Daubert önergelerinde argümanlarını sundu ve duruşma bir ay içinde yaklaşıyor.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) Yerel yönetim hizmetleri kapsamında Kayseri’ye kazandırılacak eserlerin hayata geçirilmesi için belediye-hayırsever iş birliğinin en güzel örneklerine imza atan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, bu yöndeki çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.
Bu kapsamda belediye-hayırsever iş birliğinde çalışmalarına başlanan Şevki Eren Albayrak Camii tamamlanma aşamasına gelirken Büyükkılıç, hayırsever Şevki Albayrak ile birlikte camide incelemelerde bulundu. Başkan Büyükkılıç incelemeleri esnasında hayırsever iş insanı Şevki Albayrak, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcı Ali Hasdal ve daire başkanları eşlik etti.
Şevki Eren Albayrak Camii’ndeki incelemelerinin ardından burada açıklamalarda bulunan Başkan Büyükkılıç, caminin yakın zamanda ibadete açılacağını belirterek, “Şevki Albayrak büyüğümüze, dostumuza hem hayırseverliği hem Kayseri’de güvenilir iş birliği ile kıymetli evladına teşekkür ediyorum. Rahmetli torunu için bir hatıra olacak anlayış içerisinde yapılan ve sadaka-i cariyenin en güzel örneklerinden birini teşkil edecek olan butik bir cami” dedi.
“KAYSERİ’NİN EN GÜZEL CAMİLERİNDEN BİRİ OLACAK”
Büyükkılıç, Şevki Eren Albayrak Camii’nin Kayseri’nin en güzel camilerinden biri olacağını ifade ederek, şunları söyledi:
“Minik kütüphanesi ile nezih bir ortamıyla Kayseri’mizin en güzel camilerinden birine örnek teşkil edecek. Geçmişlerimize Allah rahmet eylesin. Cenab-ı Allah yapmış olduğu bu güzel çalışmadan dolayı kendisine helalinden bol rızık versin. Hayırlı uğurlu olsun. İnşallah yakın zamanda vatandaşlarımızın hizmetine sunulacak. Şevki Eren’imizin adını taşıyan bu güzel cami Kur-an Kursu var, yan tarafında bu önemli, ayrıca lojmanı var.”
“LOJMANIMIZ VAR, KUR’AN KURSU’MUZ VAR”
Hayırsever Şevki Albayrak da Büyükşehir Belediyesi-hayırsever iş birliğinden dolayı Başkan Büyükkılıç’a teşekkür ederek, “Böyle bir camimizin yapılmasına vesile oldu. Allah ondan da razı olsun, gelecek cemaatten de razı olsun. Lojmanımız var, Kur-an Kursu’muz var. Burası takım halinde, inşallah cemaati bol olur. Allah hayrını kabul eyler, geçmişlerimize rahmet eyler, Şevki Eren’imiz de huzur içerisinde yatar inşallah” diye konuştu.
Ek MTV’nin birinci taksitinin ödeme müddeti 6 Eylül’e kadar uzatıldı.
Gelir Yönetimi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada “Bakanlığımızca yapılan değerlendirmeler sonucunda, 7456 sayılı Kanunun 1 inci hususunun (5) numaralı fıkrası kararı uyarınca 31 Ağustos 2023 Perşembe günü sonuna kadar ödenmesi gereken ek motorlu taşıtlar vergisinin birinci taksitinin ödeme müddeti 06 Eylül 2023 Çarşamba günü sonuna kadar uzatılmıştır.” dendi.
Ek MTV düzenlemesi CHP tarafından iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştı.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.
Mendil Kapmaca oyunu geri geliyor
