Ay: Ağustos 2023

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye’nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak üzere 2021 yılında Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ile başlattığı Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin Kapadokya’nın ardından bu yılki ikinci ve üçüncü etapları Trabzon ve Erzurum’da tamamlandı. 19 Ağustos’ta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla eş zamanlı olarak başlayan Trabzon Sümela Kültür Yolu Festivali ve Erzurum Palandöken Kültür Yolu Festivali 27 Ağustos’ta sona erdi. 

Trabzon Sümela Kültür Yolu Festivali kapsamında 30’dan fazla mekanda düzenlenen 500’den fazla etkinliğe 1000’den fazla sanatçı katılırken, festival boyunca tüm etkinliklere 1 milyon 300 binden fazla kişi katıldı. Erzurum Palandöken Kültür Yolu Festivali’nde ise 37 ayrı mekanda düzenlenen 4000’den fazla etkinliğe yine 1000 civarında sanatçı katılırken, festival boyunca 1 milyon 360 binin üzerinde katılımcı etkinliklere ilgi gösterdi. Böylece 19-27 Ağustos tarihleri arasında Trabzon ve Erzurum’da düzenlenen iki festivalde toplam 2 milyon 660 bin vatandaş kültür ve sanatla buluştu. 

KONSERLER TRABZON VE ERZURUM’U COŞTURDU

Sümela Kültür Yolu Festivali kapsamında; Trabzon Fuar Merkezi’nde Bengü, Mehmet Erdem ve Rubato, 100. Yıl Marşları ( Metin Özülkü, Ömür Gedik, Hande Ünsal, Gökhan Tepe, Ferda Anıl Yarkın, Güliz Ayla), Motive, Fatma Turgut, Ali Kınık, Göksel, İkilem, Dedüblüman, Oğuzhan Koç gibi isimler konser verdi. Ayrıca Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve tasavvuf konserleri ve Halk Dansları Topluluğu da izleyiciyle buluştu.

Palandöken Kültür Yolu Festivali kapsamında ise; Erzurum Etkinlik ve Miting Alanı’nda Ferhat Göçer, Bengü, Yavuz Bingöl, Elif Buse Doğan, Ali Kınık, Uğur Işılak, Alişan, Sinan Akçıl, Fatma Turgut konserleri gerçekleşti. Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve tasavvuf konserleri ve Halk Dansları Toplulukları da Erzurum’da izleyiciyle  buluşurken 2017 yılında kaybettiğimiz Erzurumlu sanatçı İbrahim Erkal, Türkiye Kültür Yolları Festivallerinin Palandöken durağında tekrar anıldı. Ayşegül Zaim ve Enver Merallı’nın ‘İbrahim Erkal’a Saygıyla’ konseri Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda dinleyicilerle buluştu.

FESTİVALLERİN VAZGEÇİLMEZLERİ SERGİLER

Sümela Kültür Yolu Festivali boyunca Ganita Faroz Sahil Bandı’nda bulunan Sonsuzluk Penceresi’ndeki ‘Kutsal Damlalar Efsanesi Cam ve Taş Heykel Enstalasyonu’, 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda bulunan ‘Bir Hayalin İnşası’ sergisi, Kızlar Manastırı’ndaki ‘Akkase Ebru Sergisi’ ve ‘Amberin Sırları Dijital Fotoğraf Sergisi’, Ayasofya Camii iç avlusunda bulunan ‘Ebru Sanatı Digital Deneyim Ekran’ ilk günden itibaren büyük bir ilgiyle karşılanmaya devam etti. Sümela Manastırı’nda ise ‘Manastır Kütüphanesi: Kent Kitaplığı’ ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. 

Palandöken Kültür Yolu Festivali kapsamında Türkiye’nin hat ve tezhip sanatçısı Muhammet Mağ’ın ‘Hiç’ sergisi festival boyunca Palandöken Kültür Yolu Festivali kapsamında Erzurum Çifte Minareli Medrese’de görüldü. 19-20 Ağustos tarihlerinde ise Erzurum’da Konaklı Kayak Merkezinde Çadır Kampı ve Gökyüzü Gözlem Şenliği düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün organize ettiği 2022 yılında 20’ncisi gerçekleştirilen fotoğraf yarışmasının sergisi ve ödül töreni ise Erzurum Resim ve Heykel Müzesi (Kongre Binası)’nda Palandöken Kültür Yolu kapsamında gerçekleştirildi.

ÇOCUKLAR FESTİVALLERE RENK KATTI

Sümela ve Palandöken’deki etkinlikler kapsamındaki çocuklar da kültür ve sanata doydu. Her iki festivalde de Çocuk Atölyeleri, Bando Gösterileri, Edebiyat Söyleşileri, Sanat Etkinlikleri, Geleneksel El Sanatları Çalışmaları, Çocuk Kulüpleri, Ebru Sanatı Deneyimleri, tiyatrolar, yayla şenlikleri düzenlendi. Bu yıl 11 şehirde düzenlenecek olan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, 12 Kasım’a kadar sürecek. Festivallerin bir sonraki durağı 9 Eylül’de başlayacak olan Çanakkale Troya Kültür Yolu Festivali olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer’de 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları bu yıl bir ilke sahne olacak. Nilüfer Belediyesi, Zafer Bayramı’nda, Bursa’nın ilk Yarı Maratonu’nu düzenleyecek. 2 bin kişinin katılması beklenen Nilüfer Bursa Yarı Maratonu, zafer coşkusunu sporla buluşturacak. Nilüfer’de gün boyu sürecek kutlamaların finali de Duman grubunun konseri ile olacak. 

30 Ağustos Zafer Bayramı Nilüfer’de gün boyu çok özel etkinliklerle kutlanacak. Nilüfer Belediyesi Cumhuriyetin 100. yılında, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın da büyük gururla kutlanması için önemli etkinlikler düzenliyor. 

Bu yıl Zafer Bayramı kutlamalarında düzenlenecek Nilüfer Bursa Yarı Maratonu ile bir ilk gerçekleştirilecek. Nilüfer Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün organizasyonuyla düzenlenen ve Renault Mais ve Decathlon’un ana sponsoru olduğu Nilüfer Bursa Yarı Maratonu Zafer Bayramı kutlamalarını sporla ve kentle bütünleştirecek. 

Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde başlayıp yine Halk Evi önünde bitecek maratona yaklaşık 2 bin kişinin katılması bekleniyor. Gün boyu sürecek maratonla ilgili detaylar Nilüfer Belediyesi İbrahim Yazıcı Stadyumu’nda düzenlenen basın toplantısında açıklandı. 

Nilüfer Bursa Yarı Maratonu’nun içeriği hakkında bilgi veren Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, Cumhuriyetin 100. yılında coşkulu bir organizasyona imza atmanın heyecanını yaşadıklarını ifade etti. Özer, “Nilüfer Belediyesi’nin patentini aldığı bu maraton, Bursa’nın ilk yarı maratonu. Halk Evi önünden başlayıp yine Halk Evi önünde sona erecek 2 bin kişilik bir koşu organizasyonu yapıldı. Sabahın erken saatlerinde başlayıp akşama kadar sürecek olan maraton süresince Cumhuriyet Meydanımızda yoga, zumba, kay kay yarışı gibi eğlenceli etkinlikler ve çeşitli atölye çalışmaları da yapılacak. Günün bitiminde ise Cumhuriyet Meydanı’nda halkımızı Duman konseriyle buluşturacağız. Bütün Bursalıları kutlama etkinliklerimize davet ediyorum. Sporla, müzikle zafer coşkusunu birleştireceğimiz keyifli bir gün yaşayacağımızı umuyor, maratonun ana sponsorları Renault Mais ve Decathlon’a destekleri için teşekkür ediyorum” dedi. 

 Organizasyonun önemi ve içeriği hakkında bilgi veren Nilüfer Bursa Yarı Maratonu Direktörü Pınar Uğuryol, “Bu dev etkinliği Nilüfer Belediyesi ile birlikte düzenliyor olmak bizim için çok değerli. Maratonumuza Türkiye’nin birçok yerinden büyük ilgi var. Çeşitli şehirlerden kayıt yaptıranlar var. Milli atletlerimiz ile yabancı atletler de geliyor. Umut ediyoruz ki bu etkinliği gelecek senelerde çok daha geniş katılımla gerçekleştirelim. 5 K ve 21 K parkurlarımız Uluslararası Maraton ve Mesafe Yarışları Birliği (AIMS) onaylıdır. Dolayısıyla bu parkurlar, uluslararası kabul ediliyor. 5 K ve 21 K’da koşup rekor kıran sporcularımız, uluslararası olarak kayda alınacak” şeklinde konuştu.  

Bursa’nın ilk yarı maratonunu düzenlemekten gurur duyduklarını söyleyen Parkur Direktörü Osman Argat da  maratonun teknik içeriğine değindi. Maratonda 10K, 5 K ve çocuk parkurlarının da olduğunu söyleyen Argat, “Normal zamanlarda hep arabayla, otobüsle geçilen yolları şimdi yürüyerek ve koşarak kat etmek hepimiz için ayrı bir keyif olacak. Parkurların hepsi Nilüfer Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayıp FSM Bulvarı, İzmir Yolu, Ata Bulvarı, Mudanya Yolu ve tekrar FSM Bulvarı’nda devam etmektedir. Zaten Nilüfer’in her köşesinde sporu çocuklara aşılayacak çok sayıda tesis var. Bunlarla birlikte çocukları da bu yarışın içine katmak istedik. Bütün parkurlarda AIMS uygulanan, 35-39’dan başlayıp 70+’ya kadar değişen kategorilerimiz var. Bütün kategorilere yoğun ilgi var” diye konuştu. 

 Sportif  Direktör Erçin Çaçan da organizasyonu bir yarı maraton değil, spor festivali olarak planladıklarını ifade ederek, “Gün boyu Halk Evi önünde hem sportif faaliyetler hem de Nilüfer Belediyesi’nin düzenleyeceği etkinlikler olacak. Yoga, zumba masterclass, çocuklar için kaykay yarışları gibi etkinlikler olacak. 30 Ağustos sabah 07.30 itibariyle de yarışın startları verilecek” dedi. 

Decathlon İç Anadolu Bölge Etkinlik ve İşbirliği Koordinatörü, Esat Şeker de organizasyonda yer almaktan dolayı duydukları dile getirerek, “Bu tür etkinlikler sporu herkese ulaşılabilirliğini arttırıyor. Sporun birleştirici gücüne inanarak emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. 

30 Ağustos Çarşamba günü saat 07.30’da Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde start alacak Nilüfer Bursa Yarı Maratonu, 5, 10, 21 K ve çocuk kategorilerinde gerçekleşecek. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde başlayacak maraton,  İzmir Yolu-Atabulvarı-FSM güzergahlarından geçerek başladığı yerde tamamlayacak. Saat 07.30’da 21 K kategorisiyle başlayacak maratonun 5 K kategorisi startını da Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem verecek. 

Nilüfer’de 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları akşam saatlerinde de özel bir konserle devam edecek. Sevilen grup Duman’ın,  Halk Evi önünde vereceği konserle  Nilüfer’de Zafer Bayramı coşkusu katlanacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IMF’den teknik grubun Türkiye ziyaretine ait açıklama yapıldı.

Açıklamada, “IMF teknik takımı, 4. husus konsültasyonuna hazırlık maksadıyla Türk yetkililerle görüşmelerde bulunmak üzere Eylül ayı sonunda Türkiye’ye rutin bir ziyarette bulunacak.” sözü kullanıldı.

Ziyaretin son ekonomik gelişmeler, ekonomik görünüm ve makro finansal siyasetler hakkında görüş alışverişinde bulunma fırsatı da sunacağı belirtilen açıklamada, “IMF, Türk yetkililerden Fon’dan mali yardım talebinde bulunma niyetinde olduklarına dair rastgele bir işaret almadı.” denildi.

Gaziantep’te bir özel hastanenin acil servisinde çalışan doktora yoğun bakımlık eden şüpheli tutuklu sayısı üçe çıktı.

Konu hakkında açıklama yapan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, “Gaziantep’te bir özel hastanenin acil servisinde 19 Ağustosta yaşanan şiddet olayı sebebiyle tutuklu yargılanacak kişi sayısı üçe çıktı. Üç kişi daha şüpheli sıfatıyla sağlıkta şiddet olayı soruşturmasına dâhil edildi. Adaletin, sağlık çalışanlarımız için güven teşkil edecek şekilde tecelli edeceğine inanıyoruz. Başından yaralanıp yoğun bakımda tedavi gören, ayrıca aldığı darbe nedeni ile böbrek rahatsızlığı yaşayan doktor arkadaşımız, tedavisi tamamlanarak taburcu edilmiştir. Tüm sağlık çalışanları adına kendisine tekrar geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. Sağlıkta insan kaynağımız bizim en değerli varlığımız. Suçluların cezasız kalması düşünülemez” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Ne Yaşanmıştı ? 

Muğla Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanı içerisinde bulunan kırsal mahallelerde parke kaplama çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler bu güne kadar il genelinde 71 bin m2 parke çalışması yaptı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi il genelinde yol yapım ve onarım çalışmalarının yanı sıra kırsal mahallelerde gelen talep üzerine parke kaplama çalışmalar gerçekleştiriyor. Vatandaşların daha güvenli ve modern ulaşım sağlaması için yapılan çalışmalar kapsamında asfalt, sıcak asfalt ve parke kaplama gibi projler hayata geçiriliyor.

İl genelinde birçok farklı noktada çalışmalarını sürdüren Muğla Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde Menteşe’nin Düğerek, Kafaca, Yeniköy, Göktepe, Esençay, Marmaris’in Aksaz ve Datça’nın İskele Mahallelerinde parke kaplama çalışmaları yaptı. 

Yatağan Bencik’te 2 Bin 500 m2 Parke 

Tüm bu çalışmaların yanı sıra Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri son olarak Yatağan’ın Zeytinköy ve Bencik Mahallelerinde parke kaplama çalışmalarını da tamamladı. Büyükşehir ekipleri Bencik Mahallesinde toplam 2 bin 500 m2 parke kaplama yaparak vatandaşların hizmetine sundu. Ekipler bu çalışmalarla birlikte bugüne kadar il genelinde 71 bin m2 parke kaplama çalışması gerçekleştirdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pek çok kişi mide bağırsak rahatsızlıkları sebebiyle bazen doktor önerisi ile bazen de tavsiye üzerine kısa ya da uzun süreli olarak mide ilaçları kullanıyor. Bu ilaçlar, bir yandan hastalıklarımıza şifa olurken, diğer bir yandan da maalesef önemli sorunlara zemin hazırlayabiliyor. İşte bu sebeple doktorunuz size mide koruyucu kullanımını önermiş olsa da mide koruyucular nasıl ve ne zaman, ne kadar süre ile hangi dozlarda kullanılmaları önemlidir?

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Şeref Kamil Basmacıoğlu ‘mide koruyucu kullanımı’ hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Mide koruyucu nedir?

Mide koruyucular, tıptaki adıyla Proton Pompası İnhibitörleri (PPI’ler), yaygın olarak kullanılan ve mide asidi yapımını azaltan bir ilaç türüdür. Hem reçeteyle hem de reçetesiz olarak temin edilebilir.

Mide koruyucular ne zaman kullanılır?

Mide koruyucular (PPI’ler) mide asidinin tahrişine bağlı olarak gelişen

–             Mide ülseri ve onikiparmak bağırsağı ülseri (peptik ülser hastalığı),

–              Özofajit,

–              Gastroözofageal reflü hastalığı

–              Helikobakter pylori enfeksiyonu gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadırlar.

Mide koruyucular ne kadar süre kullanılmalıdır?

Mide koruyucuların (PPI’lerin) tedavi edilen durum için en düşük dozda ve en kısa sürede alınması önerilir; ancak mide koruyucular sıklıkla gereğinden yüksek dozlarda ve gerekenden daha uzun süre alınabilir. Bu istemeden, hastanın kendisini güvende hissetmesi ihtiyacı ile gerçekleşebilir. Örneğin; ilaç tedavisine hasta hastanedeyken başlandıysa veya hastanın belirtilerinin iyileşip iyileşmeyeceğini görmek için bir deneme olarak başlatıldıysa daha sonra hasta, ilacı bıraktığında yakınmalarının yineleyeceğini düşünerek aynı dozda devam edebilir ve ilacı gereken süreden fazla kullanabilir.

Kısa süreli mide koruyucu kullanımının çeşitli nedenleri vardır. Örneğin; yukarıda belirttiğimiz Helikobakter pylori enfeksiyonunu tedavi etmek için antibiyotiklere ek olarak mide koruyucular tipik olarak 1 ila 2 hafta süreyle reçete edilir. Midesinde veya ince bağırsağında ülser olan veya yemek borusunda mide asidi reflüsü ya da kimyasal maddelere bağlı tahrişi olan kişilere 4 ila 12 haftalık bir mide koruyucu kullanımı doktor tarafından reçete edilebilir.

Bir başka kullanım alanı olarak da doktorlar, karın ağrısının nedenini belirlemek için testler yaparken, asit reflü veya hazımsızlığın yol açtığı karın ağrısı belirtilerinde yakınmaların azaltılması için kısa süreli mide koruyucuları başlayabilir veya ilaçlarını tamamen bırakabilirler.

Her ne amaçla başlanırsa başlasın tedavi süresi sonrası ilaçların azaltılarak bırakılmaları gerekir. Ani bırakmalar yakınmaların tekrarıyla sonuçlanabilir. Bir süre ilaç dozlarının azaltılarak kullanılması gerekebilir.

Mide koruyucular yan etki yapabilir mi?

Herhangi bir ilaç yan etkilere neden olabilir. Mide koruyucuların ise ciddi olumsuz etkileri genellikle nadir görülür; ancak bu ilaçlar akciğer ve ciddi bağırsak enfeksiyonlarının (pnömoni ve C. difficile gibi) riskinde artışla ilişkilendirilmiştir.

Ender de olsa mide koruyucular önemli bazı kalp ilaçları gibi diğer ilaçlarla ilaç etkileşimlerine de neden olabilir. Bu nedenle ilaçlarınızı düzenleyen doktorunuza, listenize yeni bir ilaç eklendiğinde veya bir ilacın kesilmesi durumunda bunu bildirmeniz önemlidir.

Yeni sorunlara davetiye çıkarmayın 

Ek olarak, uzun süreli mide koruyucu kullanımı ince bağırsakta bakterilerin aşırı çoğalması, bağırsak dengesinin bozulması (mikroflora değişikliği), emilim bozukluklarına bağlı olarak bazı mineral ve vitamin eksiklikleri (Demir, Vitamin B12, Magnezyum eksikliği gibi) ve kemik metabolizmasının bozularak kırıklara yatkınlığın artışı gibi çeşitli sağlık problemlerine sebep olabilir.

İlaç listenizi ve endişelerinizi ilk olarak doktorunuzla rutin olarak paylaşmanız önemlidir. Mide koruyucuları azaltma veya bırakma kararı karmaşıktır ve güvenliğiniz için mide koruyucu dozunuzu ayarlamadan önce doktorunuza danışmalısınız. Sonuçta amaç, yalnızca faydayı en üst düzeye çıkarmak ve yan etkileri en aza indirmek için gerekli olan ilaçları aldığınızdan emin olmaktır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “Sporun Başkenti Kocaeli” vizyonu doğrultusunda birbirinden farklı gençlik ve spor organizasyonları düzenlemeye devam ediyor. Bu kapsamda organize edilen Kocaeli Plaj Şenlikleri kente renk ve heyecan kattı. Sekapark Uçurtma Tepesi Sahili’nde düzenlenen spor etkinlikleri çekişmeli ve bir o kadar da heyecanlı maçlara sahne oldu. 7 gün boyunca futbol ve voleybol branşlarındaki yeteneklerini sergileyen gençler unutamayacakları anlar yaşadı. 

KOCAELİ GENÇLİĞİ BU ŞENLİKTE BULUŞTU

Kocaeli Plaj Şenliklerine gençler büyük ilgi gösterdi. Buna göre voleybol branşında erkeklerde 46 takım 92 sporcu, kadınlarda ise 36 takım 72 sporcu organizasyona katılım sağladı. Futbolda ise 96 sporcudan oluşan 12 takım kıyasıya bir mücadeleye tutuştu. Oyuncular gerek müthiş smaçları gerekse attıkları şık gollerle izleyenleri adeta büyüledi.

GENÇLERDEN BÜYÜKAKIN’A TEŞEKKÜR

Kocaeli Plaj Şenlikleri ilk günden son güne kadar heyecanlı anlarıyla yaza damga vurdu. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da müsabakalarda sporcuları yalnız bırakmadı. Final organizasyonunda gösteri maçına çıkan Başkan Büyükakın, voleybol ve futboldaki yeteneğiyle izleyenlerden büyük alkış aldı. Sporcular, kendilerini yalnız bırakmayan Başkan Büyükakın’a teşekkür etti.

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

Dolu dolu geçen organizasyonda başarılı olan sporcuların madalyaları ve kupaları takdim edildi. Büyük sevinç yaşayan gençler ödülleriyle bol bol fotoğraf çektirirken aileler de çocuklarının başarısına ortak oldu. Plaj Voleybolu Şampiyonası’nda Kadınlar ve Erkekler kategorilerinde dereceye giren takımlardan birinciye 15 bin TL, ikinciye 12 bin TL, üçüncüye 10 bin TL, Plaj Futbolu Şampiyonası’nda ise erkekler kategorisinde dereceye giren takımlardan birinciye 40 bin TL, ikinciye 30 bin TL, üçüncüye ise 25 bin TL olmak üzere toplam 169 bin TL’lik spor hediye çeki verildi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

120 yıllık tarihiyle Avrupa’nın en köklü kulüplerinden Beşiktaş JK ile geçtiğimiz sezon Beşiktaş JK Kadın Futbol Takımı’nın şort sponsorluğunu üstlenen United Payment, ‘kadınların hayatın her alanında varlıklarını güçlü bir şekilde sürdürmeleri’ gerçeğine duydukları ortak inançla iş birliklerini bir adım ileriye taşıdı. United Payment, Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın isim ve forma göğüs sponsoru oldu. Beşiktaş JK ile United Payment arasında yapılan anlaşmayla birlikte, Beşiktaş JK Kadın Futbol Takımının adı ‘Beşiktaş United Payment Kadın Futbol Takımı’ oldu.

120 yıllık tarihiyle Avrupa’nın en köklü kulüplerinden Beşiktaş JK ile kadınların teknoloji, iş dünyası ve spor başta olmak üzere, hayatın her alanında daha fazla yer edinmesi adına çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin ilk e-para şirketlerinden United Payment, Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın isim ve forma göğüs sponsorluğu konusunda önemli bir iş birliği anlaşması imzaladı. 2023-2024 sezonunda Beşiktaş United Payment Kadın Futbol Takımı ismi ile anılacak siyah-beyazlı takımın oyuncuları, sahada United Payment logosunun yer aldığı formayla mücadele edecek. 

Çebi: “Beşiktaş Kadın Futbol Takımımız artık ‘Beşiktaş United Payment Kadın Futbol Takımı’ adıyla yeni başarılara imza atacak” 

Sponsorluk iş birliğiyle ilgili açıklama yapan Beşiktaş JK Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nur Çebi, sponsorluk iş birliklerinde önemsedikleri kriterlerin başında, ‘kurumsal kültür uyumu’ ve ‘sosyal fayda üretme arzusu’ geldiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Amatör branşları çok daha geniş çevrelere ulaştırma’ hedefimiz; ‘altyapı ve öz kaynak odaklı yeni spor ekonomisi’ stratejimiz ve ‘sporun sadece futbol ve futbolun da sadece erkek oyunu olmadığı’ gerçeği bizi harekete geçiren diğer önemli unsurlardır. 120 yıllık köklü tarihimiz, bu vurguladığım ilkelerin hayata geçme örnekleriyle doludur. United Payment ile gerçekleştirdiğimiz sponsorluk anlaşmasında, bu bahsettiğim tüm konularda artı değer yaratacak olmamız bizi ayrıca mutlu ediyor. Özel olarak ise kadınların hem hayatın tüm alanlarında hem de tüm spor branşlarında erkeklerle omuz omuza var olmaları, Beşiktaş JK olarak en önemli hedeflerimizden birisidir. Beşiktaş JK olarak, özellikle son dönemde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandıran Kadın Futbol Takımımızın marka değerini artırmak ve futbolumuzun itibarını daha da yukarılara çıkarmak amacıyla bu sponsorluk anlaşmasını imzaladık. Her sponsorluk anlaşmasının karşılıklı faydası var elbette. Kulübümüzün 120 yıllık kurumsal itibarı ve marka değerinin, sponsorlarımıza da önemli bir katma değer sağladığını gözlemliyoruz ve elbette kulübümüzün başarılarında sponsorlarımızın payı da büyüktür. Gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğinin her iki kuruma ve Türk futboluna hayırlı olmasını diliyoruz.” 

United Payment tarafından yapılan açıklamada, bu sponsorlukla, dünya genelinde kadın futbolunun erkek futboluna göre daha az gündem olması, ücretlendirmelerin farklılığı, seyirci sayılarının azlığı gibi kadın futbolundaki düğümleri görünür kılarak, çözülmesi için gündem yaratmayı hedefledikleri vurgulandı.

Sözdinler: “Kadınların futbolda da görünürlüğünü artırmayı hedefliyoruz”

Sponsorlukla ilgili görüşlerini paylaşan United Payment CEO’su İlker Sözdinler şu ifadeleri kullandı: “Şirket olarak, çalışanlarımız, sektörümüz ve toplumumuz için örnek olacak uygulamaları hayata geçirmek her zaman önceliğimiz oldu. Toplumda cinsiyet eşitliğini destekliyor, Türk ekonomisi ve tüm iş sektörlerindeki kadın çalışan ve yönetici sayısının artmasını arzuluyoruz. Finansal verilere göre ülkemizde erkeklerin yüzde 83’ü bir banka hesabına sahipken, kadınların yalnızca yüzde 53’ünün bir banka hesabı olduğunu görüyoruz ve bu oranla ne yazık ki Avrupa sıralamasında sonlarda yer alıyoruz. Bu anlamda kadınların finansal özgürlük ve erişime ulaşmaları için elimizden geleni yapmayı, buradaki potansiyeli ortaya çıkarmayı ve onları görünür kılmayı kendimize görev edindik. Bu anlayışla da birçok iş birliğine imza atıyor, sosyal sorumluluk projelerine ve küresel girişimlere destek oluyoruz. Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirme İlkeleri (WEPs) Bildirisi’ni imzalayan ilk FinTek şirketlerinden biriyiz. Yine Sabancı Üniversitesi’nin önderlik ettiği “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (Business Against Domestic Violance – BADV) projesi üyeleri arasındayız. Ayrıca geçtiğimiz sezondan bu yana Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın sponsorları arasındaydık. Beşiktaş JK, kadın futboluna verdiği önem ve gösterdiği hassasiyet ile yanında gururla durduğumuz bir kulüptür ve Beşiktaş JK ile aynı bakış açısında olmamızın mutluluğuyla bu yılki desteğimizi bir adım daha öteye taşıdık. Başarılarıyla binlerce kadına ilham olacağına inandığımız kadın futbol takımının isim ve forma göğüs sponsorluğunu üstlendik. Çünkü tıpkı finans ve iş dünyasında olduğu gibi kadınlar futbolda da çok başarılı işlere imza atıyor ama ne yazık ki erkek futbolunun görünürlüğüne sahip olamıyor. Hayatın her alanındaki düğümleri çözmeyi kendine dert edinen bir marka olarak, bu sponsorluğun bizim için çok derin anlamları bulunuyor. Bu sponsorlukla kadınların hayatın her anında daha güçlü bir şekilde mücadele etmelerine destek olup, görünürlüklerine katkı sunarken; şirket olarak toplumun önyargılarına karşı duruşumuzu da sergiliyoruz. Sponsorluğumuzun tüm sektörlere ve markalara örnek olmasını dilerken; sektör fark etmeksizin ülkemizin tüm şirketlerini, kadınları her alanda ileri taşıyacak destek ve sponsorluklara davet ediyorum.”  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Samsun Otomobil Spor Kulübü tarafından ICRYPEX ve Vezirköprü Belediyesi katkılarıyla düzenlenen PETLAS 2023 Türkiye Offroad Şampiyonası üçüncü yarışı, 26-27 Ağustos tarihlerinde Samsun’un Vezirköprü ilçesinde gerçekleştirildi.

Ekipler ilk gün Vezirsuyu Tabiat Parkı’nda yer alan mukavemet etabında, ikinci gün de Vezirköprü İncesu Mevkiinde oluşturulan seyirci özel etabında mücadele ettiler. Son etaba kadar büyük çekişmeye sahne olan yarışı, Caze Nissan ile İsmail Ayhan-Arda Arslan ekibi kazanırken, Mitsubishi L200 ile Bekir Başkal-Hande Erdoğan ikinciliği ve Jeep Wrangler ile Ahmet Köse-Volkan Kaba üçüncülüğü elde ettiler. Ayhan-Arslan ekibi aynı zamanda Sınıf 4 birinciliğini kazanırken, Sınıf 3’te Suzuki Grand Vitara ile Şehmuz Oğuz-Harun Ulusoy birinciliği elde eden ekip oldu. Yarışın takımlar birinciliğini de Akın Offroad Team elde etti.

PETLAS 2023 Türkiye Offroad Şampiyonası, 23-24 Eylül tarihlerinde 54 Otomobil Spor Kulübü tarafından Sakarya’da düzenlenecek olan dördüncü ayak yarışı ile devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kur muhafazalı mevduatları azaltma gayesini Resmi Gazete’de yayımlayan düzenlemeyle ortaya koyan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bankalara bu enstrümanla ilgili gönderdiği uygulama talimatında ayrıntıları belirledi.

Bloomberg HT tarafından görülen talimatta bankalar için gerçek kişi dönüşüm hesaplarından vadeli TL’ye aylık dönüşüm amacı yüzde 5’ten yüzde 10’a yükseltildi.

KKM’den TL mevduata geçiş için TL mevduatın vadesi en az 32 gün olarak belirlendi. Talimatta iştirak bankalarına TL mevduata geçiş maksadı için Nisan 2024’e kadar müddet tanındı. İştirak bankalarına bu mühlete kadar KKM’de aylık yüzde 25, Döviz dönüşümlü KKM’de yüzde 5 TL mevduat dönüşüm maksadı getirildi. TCMB talimatta TL hissesi hesaplamasında standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki hissesine bakılacağını söz etti.

Dönüşüm hesaplarında yüzde 95 yenileme maksadına, gerçek ve hukukî kişi dönüşüm hesaplarının yenilenmesi yahut TL’ye geçişi ya da vadesi gelen dönüşüm hesaplarının (gerçek ve tüzel) en fazla yüzde 10’u kadar olmak üzere gerçek bireyler için açılan yeni dönüşüm hesapları ile ulaşılabilecek.

TL hissesi hesaplamasında standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki hissesine bakılacak. Faiz/kâr hissesi oranına nazaran menkul değer tesisi uygulamasına ihracat ve yatırım kredilerinde 1,4 kat tek kademe uygulamasına geçilmekte, başka TL ticari kredilerde 1,8 kat ve gereksinim kredilerinde 2 kat olan tek kademe uygulanmasına devam ediliyor.

Karar geçen hafta açıklanmıştı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirası (TL) mevduatları artıracak, KKM’yi azaltacak düzenleme kararını geçen hafta açıklamıştı.

Buna nazaran döviz mevduatına uygulanan zarurî karşılık oranları artırıldı.

Vadesiz, ihbarlı ve 1 aya kadar vadeli döviz hesapları için mecburî karşılık oranı yüzde 29 oldu.

3 ay, 6 ay ve 1 yıla kadar vadeli döviz hesabı mecburî karşılık oranı yüzde 25 oldu.

1 yıl ve daha uzun vadeli döviz hesabı mecburî karşılık oranı ise yüzde 19 oldu.

Merkez Bankası, bankaların menkul değer tesisi uygulamasında da değişiklik yaptı. Değişikliğe nazaran, vadesi gelen kur muhafazalı mevduat hesaplarını standart TL mevduata dönüştürme amacı getirildi.

Bu bahisteki kriterleri tutturamayan bankalar ek menkul değer tesisine mecbur olacak.

Vestel’de üst seviyeye atama yapıldığı duyruldu.

Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, Vestel Şirketler Kümesi CEO’luğu misyonuna 1 Eylül 2023 tarihi prestijiyle hala Vestel Ticaret AŞ Yurtiçi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür olarak misyon yapmakta olan Ergün Güler’in atanacağı belirtildi.

Açıklamada, Vestel’e 1999 yılında uzman olarak katılan Güler’in 24 yıllık mesleği müddetince Vestel Şirketler Kümesi’nde mali işler ve satış pazarlama alanlarında müdür, genel müdür yardımcılığı ve genel müdürlük vazifelerini üstlendiği bilgisi verildi.

Açıklamada ayrıyeten, Erdal Haspolat’tan boşalacak Vestel Beyaz Eşya Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürlüğü misyonuna 1 Eylül 2023 tarihinden geçerli olmak üzere, 2005 yılından bu yana Vestel Beyaz Eşya’da mühendis, müdür ve genel müdür yardımcısı olarak misyon yapan Hasan Uğur’un atanacağı söz edildi.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından yapılan açıklamaya nazaran, sigorta bölümü 2023’ün birinci yarısında, bir evvelki yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 139 artışla 186 milyar TL prim üretiminde bulundu. Kesimin üstlendiği toplam tazminat, Kahramanmaraş sarsıntılarının de tesiriyle geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 273 artarak 165 milyar TL düzeyine ulaştı. Sarsıntının tesirinin en yüksek olduğu “Yangın” branşında ise kesimin üstlendiği hasar, 6 milyar TL düzeyinden yüzde 914 artışla 66 milyar TL düzeyine yükseldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Lider Vekili Taylan Türkölmez, “Kahramanmaraş zelzelesinde üstlendiği yaklaşık 70 milyar TL hasarla güç günlerinde halkımızın ve ekonomimizin yanında yer alan sigorta kesimi, üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getirmek için tüm kaynaklarını seferber ediyor” tabirlerini kullandı.

Türkölmez, kesimin, Cumhuriyet’in 100. yılında 500 milyar TL prim üretimi amacıyla finansal sistem içindeki yerini güçlendirdiğini aktardı.

Sektörün, “Trafik” dışındaki başka branşlardaki teknik kârlılıkta olumlu seyir izlediğini belirten Türkölmez, “Maliyet parametrelerinde üst üste yaşanan artışlar, tazminat dışındaki aracılık ve yargılama masrafları üzere maliyet faktörlerinin giderek yükselmesine karşılık, primlerin serbestçe belirlenememesi, trafik branşı hasar prim oranının yüzde 142 üzere çok yüksek düzeylerde seyretmesine yol açtı” değerlendirmesinde bulundu.

Sigorta şirketlerinin, hayat dışı sigorta bölümü üretim portföyünün yüzde 26 hisse ile en kıymetli ögesi olan trafik branşının tahrip edici tesirini bertaraf etmek için trafik dışı branşların gelirlerini azami biçimde artırma yoluna gitmek durumunda kaldığını belirten Türkölmez, trafik dışı branşlardan sağlanan teknik gelir ve kur artışı kaynaklı yatırım gelirlerindeki artışın, hayat dışı sigorta bölümünün karını 3 milyar TL’den 23 milyar TL’ye yükselttiğini, hayat emeklilik bölümü dahil tüm sigortacılık bölümünün toplam karının ise 30 milyar TL olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Türkölmez, “Sektörümüz, geçmiş periyotlarda yaşadığı öz kaynak kaybını telafi etmek için değerli bir performans gösterse de sigorta dalı için çok değerli bir parametre olan prim-öz kaynak istikrarının öz kaynak aleyhine açılmasının önüne geçilemedi. Geçmiş periyotlarda öz kaynakların 3 katı kadar prim üreten hayat dışı bölümde toplam prim üretimi öz kaynakların 4 katına çıktı” tabirlerini kullandı.

“Öz kaynak büyümesinin önü açılmalı”

Yarı yılda yatırım gelirlerinde konjonktür gereği sağlanan yüksek performansın süreklilik niteliğinin olmadığının altını çizerek, kur artışlarının neden olacağı gecikmeli enflasyonun oluşturacağı maliyet baskısının, şirketlerin yılın birinci yarısında sağladıkları karı, yılın ikinci yarısında kelam konusu tesirleri azaltmada kullanacaklarını ve münasebetiyle da prim öz kaynak istikrarının daha da bozulmasının beklendiğine vurgu yapan Türkölmez, şunları kaydetti:

“Sürdürülebilir bir öz kaynak yapısı için en başta öz kaynakları eriten ögelerin esaslı biçimde tahlile kavuşturulması, bunun için de ‘Trafik’ branşında makul kıstaslar dahilinde hür tarifeye geçilmesi ve hem sigortalılara hem de tüm sisteme ziyan veren uygulamaların ıslah edilmesi büyük kıymet taşımaktadır. Bu sayede öz kaynaklarını müdafaa gayretini sürdüren şirketlerimiz, başka sigorta branşlarının kaynaklarını kullanmak durumunda kalmayacaklar. Bilhassa vurgulamak gerekir ki sigorta kesimi ne kadar güçlü bir öz kaynak yapısına sahip olursa, sigortalılarımıza ve ülkemize sağlayacağı müdafaa kalkanı da o kadar büyük olacak.”

Türkölmez, mümkün bir Marmara zelzelesinin tesirlerini engelleyecek bir rol üstlenerek ülke kaynaklarını müdafaası beklenen sigorta kesimini bu türlü bir sürece hazırlamak için sürdürülebilir öz kaynak büyümesini sağlayacak yolların önünün açılması gerektiğini belirtti.

Investing.com – BIST 100 endeksi, haftaya yükselişle başladıktan sonra gün boyu devam eden alımlarla yeni bir rekor seviye kaydetti.

BIST 100, son saate girildiğinde 8.008 puana kadar yükselerek rekor seviyesini 8.000 puan bandına taşımış oldu. Zirve seviyesi sonrası bir miktar gevşeyen endeks, kapanışa doğru 7.950 puan seviyesine çekilirken günlük baz %3 oranında önemli bir değer kazancına sahip.

Borsa İstanbul’da bugün yükselişi destekleye sektörler; ulaştırma, elektrik, gıda ve petrokimya oldu. Bankalar da ortalamanın üzerinde %4’e yakın bir değer artışıyla yükselişi destekleyen sektörler arasında yer aldı.

Kapanışa doğru ekside bulunan sektör bulunmazken sigorta, ticaret ve gayrimenkul, en az değerlenen endeksler oldu.

BIST 100’de en çok kazandıran ve kaybettiren hisseler

Haftaya yeni bir rekor seviye kaydederek başlayan BIST 100’de bugün en çok kazandıran 5 hisse şu şekilde sıralandı:

• YYLGD
• ALFAS
• ISCTR
• TUPRS
• BRSAN

Bu hisseler arasında YYLGD, ALFAS ve ISCTR, tavan fiyatına ulaştı.

BIST 100’de bugün kısmi düşüşler görülürken %2’nin altında düşerek yükselişe katılmayan hisseler şu şekilde:

• ULKER
• TTRAK
• AKCNS
• TTKOM
• EKGYO

Borsa İstanbul genelinde son halka arz olan şirketlerle birlikte 40’a yakın hisse tavan fiyatından işlem gördü. Piyasadan negatif ayrışarak taban fiyatından işlem gören hisseler ise ADEL, KTLEV, TETMT oldu.

Hisse senetlerinin borsa verileri, adil değeri, sağlık durumu ve profesyonel grafikler başta olmak üzere yatırımlarınızdan kazançlı çıkmanıza yardımcı olacak tüm araçlar InvestingPro’da. Katılmak için tıklayın.

Tesla, Tam Kendi Kendine Sürüş (FSD) otopilot (Autopilot) özelliğinin başarısız olduğu ve bir ölümle sonuçlandığı iddialarına karşı ilk kez mahkemede kendini savunmaya hazırlanıyor. Dava muhtemelen İcra Kurulu Başkanı Elon Musk‘ın teknoloji konusundaki iddialarının önemli bir testi olarak görülecek.

Tesla peş peşe iki duruşma ile karşı karşıya.

Kaliforniya eyalet mahkemesinde görülen ilk davası: Autopilot sisteminin, Tesla sahibi Micah Lee’nin Model 3’ünün, Los Angeles’ın doğusunda bulunan bir otoyolda saatte 100 kilometre hızla giderken aniden yoldan çıkmasına neden olduğunu iddia eden bir hukuk davası. İddia edilen arıza, Lee’nin aracının alevler içinde kalmasına neden olan bir palmiye ağacıyla çarpışmasıyla sonuçlandı. Tüm süreç saniyeler içinde gerçekleşti.

2019 yılında yaşanan bu trajedi, Micah Lee’nin hayatına mal olurken o sırada 8 yaşında olan ve karnı deşilen bir çocuk da dahil olmak üzere iki yolcusunun ağır yaralanmasına yol açtı. Yolcular ve Micah Lee’nin akrabaları tarafından açılan dava, suçu Tesla’ya yüklüyor. Dava, Tesla’nın Autopilot sisteminin ve diğer güvenlik sistemlerinin, otomobil satıldığında kusurlu olduğunun farkında olduğunu iddia ediyor.

Ekim ayı başında Florida eyalet mahkemesinde görülmesi planlanan ikinci duruşma ise 2019 yılında Miami’nin kuzeyinde meydana gelen ve araç sahibi Stephen Banner’ın Model 3’ünün, 18 tekerlekli bir TIR’ın altına girdiği kazayla ilgili. Olayda aracın tavanı parçalanarak Banner’ın ölümüne neden oldu. Davada Tesla’nın Autopilot’unun fren yapmak, yön değiştirmek gibi çarpışmayı önleyecek herhangi bir şey yapmadığı iddia ediliyor.

Tesla, her iki kaza için de sorumluluğu reddederek sürücü hatası olduğunu söyledi ve Autopilot’un, insanlar tarafından izlendiğinde güvenli olduğunu söyledi.

Şirket, “Bugün yollarda kendi kendine giden araba yok.” dedi.

Tesla, Nisan ayında Los Angeles’ta bir Model S’in yoldan çıkarak kaldırıma çarptığı ve sürücüsünün yaralandığı bir davayı kazanmıştı. Otomobil üreticisinin kullandığı strateji, Tam Otonom Sürüşün insan denetimi gerektirdiğini açıkladıklarını söylemek oldu. Bununla birlikte bu iki vaka hem otomatik pilotun dahil olduğu hem de ölüm gerçekleşen ilk vakalar oldukları için risk çok daha yüksek.

TSLA hisseleri erken işlemlerde %0,10 artış gösterdi.

Armored Core VI: Fires of Rubicon; birkaç gün evvel oyun severlerle buluştu. İncelemeler de gerisi gerisine geldi varsayım edilebileceği üzere. Tahminen FromSoftware’in Souls oyunları kadar argümanlı bir oyun yok karşımızda, lakin görüldüğü kadarıyla hiç de kötü bir performans sergilemiyor.

Opencritic’te paylaşılan 69 incelemenin ortalaması 85 puan. Metacritic’te PC versiyonu için paylaşılan 29 incelemenin ortalaması 87 puan, PS5 versiyonu için paylaşılan 56 incelemenin ortalaması 87 puan ve Xbox Series versiyonu için paylaşılan 9 incelemenin ortalaması 80 puan.

İnceleme puanlarından bir kısmı şu biçimde:

• VideoGamer – 10/10
• Eurogamer – 5/5
• COGconnected – 95/100
• Hobby Consolas – 90/100
• Destructoid – 9/10
• Shacknews – 9/10
• GamesRadar – 4,5/5
• PC Gamer – 87/100
• Stevivor – 8,5/10
• Wccftech – 8,5/10
• Game Informer – 8,3/10
• IGN – 8/10
• PCGamesN – 8/10
• Spaziogames – 8/10
• Push Square – 7/10
• Gameblog – 3/5
• VG247 – 3/5

Görüldüğü üzere genel itibariyle beğenilen bir oyun olmuş Armored Core VI. Eren de incelemesinde 7,5 puan vermiş durumda.

> Armored Core VI: Fires of Rubicon – İnceleme

Oyun severlerin ne kadar ilgisini çektiğini, nasıl bir satış performansı sergileyeceğini de önümüzdeki günlerde yahut haftalarda paylaşılacak datalarla daima birlikte göreceğiz.

Sivas Numune Hastanesi’nde Çocuk Gelişimci ve Aile Danışmanı olarak görev yapan Yıldız Karakaya Güneştepe, eğitim hayatına yeni başlayan çocukların okula uyumlarının artırılması için tavsiyelerde bulundu.

Anaokulu deneyimi yaşamamış çocukların ilkokula uyumunun zor olduğunu ifade eden Karakaya Güneştepe, “Hayatın ilk altı yılını kapsayan okul öncesi dönemde çocuk; sosyal, duygusal, zihinsel, fiziksel pek çok beceriyi öğrenme ve topluma uyum sağlama süreci içerisindedir. İlkokul dönemiyle birlikte çocuğun ilk altı yılda geliştirmiş olduğu hazır bulunuşluk onun okul sürecine uyumunu da etkileyecektir.Sağlıklı sosyal ilişkiler geliştirmemiş, anaokulu deneyimini yaşamamış, ebeveyn ilgisinden mahrum kalmış, fiziksel_ ruhsal ihtiyaçları karşılanmamış çocukların ilkokula uyumları da oldukça zor olmaktadır. Bu yüzden ailelerin özellikle 0-6 yaş dönemine özellikle önem vermeleri gerekiyor” dedi.

Bu yıl ilkokula başlayan çocuklar için uyum sürecinde ailelerin yapması gerekenleri sıralayan Çocuk Gelişimci ve Aile Danışmanı Yıldız Karakaya Güneştepe, şunları vurguladı;

“Öncelikle anne ve babalar kendilerinin de bir uyum süreci içerisinde olduklarını ve ebeveyn kaygısının çocuğu da endişelendirdiğini unutmamalıdırlar. Ebeveynler sosyal-duygusal, dil gelişimi ve öğrenme açısından çocuklarının ilkokula hazır olup olmadığının analizini yapabilmeli, okula başlamadan önce mevcut beceri eksikliklerini gidermeye çalışmalıdırlar.

Ebeveynlerinden sağlıklı ayrışamayan çocuklar  uyum konusunda oldukça zorlandıklarından okul öncesi dönemde özellikle  ikili arkadaşlık kurmalarına ve müdahale etmeden arkadaşlarıyla ilişki geliştirmelerine müsaade edilmelidir.

Ebeveynlerin çocuğun okula gitmesi konusunda net ve kararlı olması bunu asla ödüle ya da cezaya çevirmemeleri çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki okula her gidişinde bir hediye isteyen çocuk, okula uyum sağlama çabasında değil; hediye alma çabasındadır. 

Okula başlayan çocukların kaygı duyması oldukça normaldir. Böyle zamanlarda ebeveynler aynı kaygıyı okula başladıklarında kendilerinin de yaşadıklarını ancak sonra öğretmenlerini ve arkadaşlarını zamanla çok sevdiklerinden bahsederek kaygılanmalarının normal olduğunu anlatmaları gerekir.

Mümkünse çocukların okul günü gelmeden; okulu, sınıfları, wc, kantin gibi alanları önceden ebeveynleriyle gezmeleri uyum süreci  açısından önemlidir.

Eğer çocuk okula başladıktan sonra bir ay boyunca sürekli kaygı yaşıyor, okula gitmek istemiyorsa bir uzmandan yardım almakta fayda vardır.

Çocuğu okula göndermekle ya da okul çıkışı çocuğu okulda bırakmayla ilgili tehditler çocuğun okulu bir ceza aracı gibi görmesine neden olacaktır.

Çocuk okula bırakıldığında uzun süreli duygusal içerikli vedalardan kaçınılmalı, çocuk okuldan gelir gelmez (özellikle kaygılı çocuklarda) ona ‘‘okul nasıldı?’’ gibi sorular sorulmamalıdır. Okuldan dönen çocukla en güzel etkileşim yolu ona sımsıkı sarılmak ve rutin hayata devam etmektir. Sürekli okulla ilgili soru soran ebeveynin kaygısı ister istemez çocuğa da yansıyacağından okul saatleri dışında çocuk sormadığı müddetçe  okuldan bahsetmemek en doğru olandır.

Son olarak; yeni eğitim döneminin heyecanını yaşarken, çocuğun var olan diğer ihtiyaçlarını da örneğin, oyun, eğlence, sosyal yaşam gibi en temel ihtiyaçlarını unutmamakta fayda var.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemalpaşa’da gerçekleştirilen, 30. Geleneksel Hamzababa Anma Etkinlikleri tamamlandı

Kemalpaşa Hamzababa’da bu yıl 30’ncusu düzenlenen Hamzababa Anma Etkinlikleri, 26-27 Ağustos tarihlerinde Hamzababa Amfitiyatro Sahnesi’nde vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleştirildi. Kemalpaşa Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Kemalpaşa Alevi Bileşenleri tarafından gerçekleştirilen etkinlikler, ilk gün düzenlenen görgü cemi ile başladı. Sunuculuğunu Şehriban Tekçe’nin üstlendiği organizasyonda ikinci gün etkinlikleri saat 12.00’da başladı. Semah ekibi gösterileri ardından, çok sayıda sanatçı sahne alarak, şarkılarıyla dinleyenleri mest etti. Kemalpaşa Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ücretsiz çay, su ve kumanya desteğinde bulunduğu etkinlik çok sayıda vatandaşın katılımı ile tamamlandı.

KARAKAYALI: BU GELENEĞİ SÜRDÜRELİM

Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı konuşmasında, ‘’Bu yıl 30’ncusunu düzenlediğimiz Hamzababa Anma Etkinliği’ne katılan tüm canlarımızı selamlıyorum. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bu geleneği hep beraber yaşatmalıyız diye düşünüyorum. Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum’’ ifadelerine yer verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Slovenya’daki Bled Stratejik Forumu’nda konuşma yapan Michel, AB’nin genişlemesine değindi.

Michel, bilhassa Batı Balkan ülkeleriyle Ukrayna ve Moldova’ya atıf yaparak AB’nin genişleme vaktinin geldiğini belirtti lakin şu anda en uzun müddettir aday ülke pozisyonunda bulunan Türkiye’den bahsetmedi.

“Belirsizliklerden kurtulma, zorluklarla dürüstçe ve açıklıkla yüzleşme vakti gelmiştir.” diyen Michel, Batı Balkanlar’a 20 yıl evvel AB perspektifi sunulduğunu hatırlattı.

Michel, “Yavaşlık hem bölgedeki hem de AB’deki birçoklarını hayal kırıklığına uğratmıştır. AB’nin kelamlarını tutması gerektiğini söyleyen Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a katılıyorum.” diye konuştu.

Rusya ile savaşan Ukrayna’ya da değinen Michel, Haziran 2022’de Moldova ve Ukrayna’ya AB adaylık statüsü verildiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

“Genişleme artık hayal değil. Artık ilerleme vakti gelmiştir. Hala yapılacak çok iş var. Genişleme güç, karmaşık ve müstakbel üyelerle mevcutlar için acılı olacaktır. Lakin açık olalım. Emniyetli olmak istiyorsak zamanlamadan ve kendi konut ödevimizden de bahsetmek zorundayız. Bir teklif olarak şunu söylemek istiyorum. AB stratejik gündemine hazırlanırken kendimize açık bir maksat koymalıyız. Her iki tarafta da 2030’a kadar genişleme için kendimizi hazırlamalıyız.”

Yeni katılanlar, başkalarının girişini engellemesin

Michel, AB’nin “müstakbel üyelerinin” kendi ortalarındaki meseleleri çözmesi gerektiği iletisini da verdi.

Sırbistan ve Kosova üzere ülkelerin ismini vermeden “Geçmişteki uyuşmazlıkların AB içine taşınmadığından emin olmalıyız.” diyen Michel, öbür ülkelerin yahut komşuların iştiraklerinin AB’ye giren ülkeler tarafından engellenmemesi gerektiğini vurguladı.

Michel, “AB’ye yeni katılan ülkelerin gelecekteki üyelerin girişini engellememesi için AB mutabakatlarına ‘güven maddesi’ eklenebilir.” teklifinde bulundu.

“Alıcı” ülkeler “verici” olacak

Mevcut AB üyelerine seslenerek AB’nin genişlemesinin kolay olmayacağına işaret eden Michel, mümkün genişlemeden sonra AB bütçesi üzerinde çalışmak gerekeceğini söyledi.

Michel, şu anda AB bütçesinden hisse alan birtakım üyelerin artık “almak yerine vermek” zorunda kalacağını, yeni katılacak üyelerin ise “alıcı” pozisyonunda olacağını tabir ederek “Genişleme, politikalarımızı, programlarımızı ve bütçelerimizi etkileyecek. Siyasi ıslahatlar ve siyasi yürek gerekecek.” dedi.

Michel, konuşmasından sonra toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada da 14-15 Aralık’taki AB Önderler Doruğu öncesinde AB-Batı Balkanlar Tepesini toplayacağını duyurdu.

AB’ye aday ülke sayısı 7

Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg tarafından 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu olarak kurulan ve 1957’de Avrupa Ekonomik Topluluğuna dönüşen, daha sonra yıllar içinde iştiraklerde Avrupa Birliği halini alan Avrupalı ülkeler kümesinin son genişleme dalgası 2004’te 10 ülkenin iştirakiyle yaşanmıştı.

AB’nin tarihindeki en büyük genişleme dalgasında Çek Cumhuriyeti, Estonya, GKRY, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya, Birliğe katılmıştı. 2007’de, Bulgaristan ve Romanya’nın iştirakiyle AB’nin üye sayısı 27’ye çıktı. 2013 yılında Hırvatistan’ın iştirakiyle AB üye sayısı 28’e ulaştı. İngiltere’nin 2020’de ayrılmasıyla sayı 27’ye düştü.

Şu anda AB adayı ülkeler ise Batı Balkanlar’dan Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan’ın yanı sıra 1999’dan beri Türkiye ve 2022’den bu yana Ukrayna ile Moldova.

Bosna Hersek, Gürcistan ve Kosova ise potansiyel aday ülkeleri oluşturuyor.

Birkaç ay evvel paylaşılan duyuru görüntüsüyle resmi ismine kavuşan The Thaumaturge (daha evvel Project Vitriol olarak adlandırılıyordu), birinci andan itibaren ilgimi çekmiş, takip listemde yerini almıştı. Artık de sıra öykü fragmanına gelmiş:

“Dear Wiktor” başlığıyla paylaşılan fragmanda bir yandan oyundaki karakterimiz Wiktor’a ablası Ligia tarafından yazılan mektuba kulak veriyor, bir yandan da kahramanımızın ziyaret edeceği yerlerden bir kısmına süratli bir bakış atmış oluyoruz. Wiktor’un özel yeteneği, ablasını kaygılara sevk ediyor, onun başına makus şeyler gelebileceğinden korkuyor Ligia. Kardeşinin konuta dönmesini, bir kere daha ailesiyle bir ortaya gelmesini diliyor. Fakat Wiktor bu davete kolay kolay kulak verecekmiş üzere görünmüyor.

The Thaumaturge’un çıkış tarihi şimdi belirli değil. Bu yıl içerisinde çıkacağını düşünüyor, merakla bekliyoruz kendisini.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Toplu Sözleşme Görüşmelerindeki yetkili konfederasyon Memur-Sen’e sert çıktı.

Kahveci, “Bir türlü konuları masaya getirip madde madde tartışmayan basiretsiz yetkili konfederasyondur. Türkiye Kamu-Sen’in bütün uyarılarına rağmen bir türlü pazarlık masasına dönüştürülmeyen toplu sözleşme masası, 6,5 milyon memur ve memur emeklisi, aileleriyle 25 milyon vatandaşımızın umutlarının başka bahara kalmasına neden olmuştur” dedi.

Anlaşılan Maddelerde Hiçbir Hayati Konu Bulunmamaktadır

Kamuda çalışan on binlerce memuru temsil eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci, “Toplu sözleşme görüşmeleri bundan önceki 6 dönemde olduğu gibi hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır” diyerek şunları söyledi, “Üzerinde uzlaşmaya varıldığı ifade edilen genel konulara ilişkin 50 başlığın büyük çoğunluğu geçtiğimiz dönemlerde karar altına alınan konulardan ibarettir. Allanıp pullanarak kamuoyuna sunulan bu 50 madde arasında refah payı, enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması, 8 bin 77 TL’lik ek ödemenin taban aylığa yansıtılarak emekli maaşlarına da eklenmesi, yardımcı hizmetliler, bayram ikramiyesi, vergi dilimlerinin %15’e sabitlenmesi, başta kira, ulaşım, ısınma ve yemek yardımı olmak üzere yeni sosyal yardım kalemlerinin oluşturulması, eş yardımı ve çocuk parası gibi ödemelerin artırılması gibi hiçbir hayati konu anlaşılan maddeler arasında bulunmamaktadır!

toplu sözleşme görüşmeleri

Memur-Sen 22 Gün Havanda Su Dövdü

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci değerlendirmesinde şu satırlara yer verdi; “7. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri de bundan önceki 6 dönemde olduğu gibi hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır. Maaş zamları dışında diğer bütün konularda ve hizmet kollarında anlaşma sağlandığı için Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na yalnızca 2024 ve 2025 yollarına ilişkin maaş artışı konusu taşınacaktır. Hal böyle olunca zaten çoğunluğu kamu işveren tarafını temsil eden Kurul’dan da hükümetin önerisi dışında bir maaş zammı çıkma ihtimali bulunmamaktadır. Bu durumun en önemli sebebi 22 günlük süreyi havanda su döverek geçiren ve bir türlü konuları masaya getirip madde madde tartışmayan basiretsiz yetkili konfederasyondur. Türkiye Kamu-Sen’in bütün uyarılarına rağmen bir türlü pazarlık masasına dönüştürülmeyen toplu sözleşme masası, 6,5 milyon memur ve memur emeklisi, aileleriyle 25 milyon vatandaşımızın umutlarının başka bahara kalmasına neden olmuştur”

Anlaşılan 50 Maddenin Çoğunluğu Geçtiğimiz Dönemlerde Karar Altına Alınan Konulardır !

“Üzerinde uzlaşmaya varıldığı ifade edilen genel konulara ilişkin 50 başlığın büyük çoğunluğu geçtiğimiz dönemlerde karar altına alınan konulardan ibarettir. Allanıp pullanarak kamuoyuna sunulan bu 50 madde arasında refah payı, enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması, 8 bin 77 TL’lik ek ödemenin taban aylığa yansıtılarak emekli maaşlarına da eklenmesi, yardımcı hizmetliler, bayram ikramiyesi, vergi dilimlerinin %15’e sabitlenmesi, başta kira, ulaşım, ısınma ve yemek yardımı olmak üzere yeni sosyal yardım kalemlerinin oluşturulması, eş yardımı ve çocuk parası gibi ödemelerin artırılması gibi hiçbir hayati konu anlaşılan maddeler arasında bulunmamaktadır”

Toplu Sözleşme Görüşmeleri Fiyaskoya Dönüştüren Yetkili Sendika

“Yıllardan beri toplu sözleşme sisteminin değiştirilmesi ve masasının  geniş katılımla, öteleyen değil sorunları çözen bir yapıya kavuşturulması gerekliliğine vurgu yapıyoruz. Bu yanlış kurgu, ülkemiz nüfusunun neredeyse üçte birini ilgilendiren son derece önemli bir platformun etkisiz ve sonuçsuz kalmasına neden olmaktadır. En iyimser resmî enflasyon tahminin %33 olduğu 2024 yılı için %25; %15 enflasyon tahminine karşılık %11 zam önermek ve bu teklifi ileriye taşıyamamak, ülke ekonomisi son yılların en yüksek büyüme rakamlarına ulaşmışken memur ve emeklileri enflasyonun bile altında bir maaş artışına mahkum etmek bu yetersiz sistem ve yetersiz yetkili konfederasyonun eseri olmuştur.  Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bundan sonraki Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sürecini en verimli şekilde değerlendirmek ve kamu çalışanlarına yeni kazanımlar eklemek amacıyla Hakem Kurulunda da yerimizi alacak ve düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Ancak üç haftalık toplu sözleşme sürecini heba ederek milyonların umutlarını yerle bir eden, çalışan ve emeklileri enflasyonun dahi altında bir zamma mahkum bırakan, 2012’den beri toplu sözleşme görüşlerini adeta bir fiyaskoya dönüştüren sözde yetkili sendikaların basiretsizliğini de bir kere daha tarihe not düşeceğiz”

Her Platformada Mücadelemizi Sürdüreceğiz

“Kamu çalışanlarımız bu sendikaların mücadele gücünün olmadığını, masada dirayet, meydanlarda kararlılık gösterecek bir zihniyetten uzak olduklarını bir kere daha gördüler. Ne yazık ki, yetki ve toplu sözleşme sistemi değişmediği sürece memurlarımız benzer sonuçları yaşamaya devam edecek. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak 600 bin üyemizden aldığımız gücü, 32 yıllık tecrübemizle birleştirecek, ilkelerimiz doğrultusunda doğru ve ahlaklı sendikacılık misyonumuzu sürdüreceğiz. Gerçekleştirilen 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde sonuçsuz kalan maaş zammı konusunun kamu çalışanlarının menfaatleri doğrultusunda iyileştirilmesi, eksik alınan kararların  2024 öncesinde düzeltilerek kamu görevlileri ve emeklilerimizin hak ettikleri bir yaşamı sağlamak için Türkiye Kamu-Sen olarak her süreçte ve her platformda mücadelemizi sürdüreceğiz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile 11 banka arasında ihracatçılara yönelik yeni kredi paketinin devreye alınmasından sonra sosyal medya hesabında değerlendirmede bulundu.

Şimşek, kalıcı refah artışı için ihracatı önceliklendirmeye devam edileceğinin mesajını verirken “2024 yılında dezenflasyon ve ekonomide yapısal dönüşüm hız kazanacak. İç talebin yavaşlayacağı bir döneme gireceğiz.” dedi.

Bakan Şimşek’in değerlendirmesinin detayları şöyle:

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 1-10 Eylül tarihleri arasında bu yıl 92’ncisi “Gençlik Teması” ile düzenlenecek İzmir Enternasyonal Fuarı için tüm Türkiye’ye davette bulundu. Başkan Soyer, hayal kırıklıklarının büyüdüğü bir iklimde insanların birbirleriyle kucaklaşmalarını ve geleceğe dair umutlarını büyütmek için 10 günlük dev bir organizasyon yaptıklarını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Fox TV’nin Çalar Saat programına katılarak gündeme dair soruları canlı yayında yanıtladı. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin yarattığı yoksulluk ortamını değerlendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, İzmir’de yürütülen çalışmalara ilişkin bilgiler verdi. Üniversiteli öğrencilerin barınma sorununa ve yurt ihtiyacına yönelik adımların atıldığını aktaran Başkan Soyer iklim krizi ve tarımın desteklenmesine yönelik çalışmalar hakkında da açıklamalarda bulundu. Başkan Soyer, bu yıl ‘Gençlik Teması’ ile 1 Eylül’de açılacak 92’nci İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) için de Türkiye’ye katılım çağrısında bulundu. Başkan Soyer 1-10 Eylül tarihleri arasında misafirlere kapılarını açık tutacak dev organizasyonun yine birçok yeniliğe imza atacağını da sözlerine ekledi.

Türkiye’nin dört bir yanına davet: 10 gün dolu dolu geçecek

Şehrin simgesi haline gelen ve yaklaşık bir asırdır organize edilen İEF ile ilgili çağrıda bulunan Başkan Soyer, “1 Eylül’de açılışını yapacağız. Tam da hayal kırıklıkların büyüdüğü bir iklimde biz insanların neşesini arttırmak, keyfini yerine getirmek için, birbirleriyle kucaklaşmalarını ve geleceğe dair umutlarını büyütmek için 10 günlük dev bir organizasyon yapıyoruz. 26 büyük konser gerçekleşecek. Gençlik temasıyla yapılacak bu sene fuar. Yine birçok yeniliğe ev sahipliği yapacak. Bir parça da olsa insanlarımızın içinde bulundukları bu sıkıntılı durumu hafifletmek, yüzlerini güldürmek için hem daha çok bilgilenmelerini hem daha çok eğlenmelerini sağlamak için sağladığımız bir organizasyon. Program 10 gün boyunca dolu dolu geçecek. Türkiye’nin her yerinden gençleri davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“2026’da Avrupa gençliğiyle İzmir gençliğini buluşturacağız”

“Neden gençlik teması?” sorusunu yanıtlayan Başkan Soyer, “İki temel nedeni var. Birincisi; Cumhuriyet 100’üncü yılını dolduruyor ve ikinci yüzyılına başlıyoruz. Başlangıç noktasında nasıl Atatürk gençliğe emanet etmişse biz de aynı şekilde gençliğin öncülüğünde yeni bir yüzyıla girmeliyiz diye düşündük. Gençliği öne çıkaran, onların birbirlerinden ilham almasını, eğlenmelerini, bilgilenmelerini sağlayacak birçok organizasyon gerçekleştiriyoruz. İkinci bir neden de; İzmir 2026 Avrupa Gençlik Başkenti olmaya aday. 5 şehir kaldı finale. O şehirlerden birisi İzmir. 2026’da Avrupa gençliğiyle İzmir gençliğini buluşturacağımız, 1 yıl boyunca Avrupa gençliğine ev sahipliği yapacağımız bir yıl olacak. Şimdiden onun hazırlığını yapmak istedik” dedi.

“820 yataklı dev yurt inşaatı ihalesine çıkıyoruz”

Üniversiteli gençlerin çektiği barınma sorununa değinen Başkan Soyer, “Biz bu sene 820 yataklı dev bir yurt inşaatının ihalesine çıkıyoruz. Bunun dışında bugüne kadar yaptığımız çok sayıda hem İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarıyla açtığımız yurt var hem de çeşitli bağışçılarımızla açtığımız yurtlar var. Eylül ayı içinde bir tanesinin temelini daha atacağız. Ne yapsak az. Ne yapsak yetersiz. İzmir’de üniversite öğrenci sayısı 180-190 bin civarında bir rakama erişti. Maalesef mevcut yurtlar bu rakamın 6’da birini 7’de birini karşılamayacak bir kapasitede. Çok daha fazla ihtiyaç var. Konut krizi zirve yapmış durumda. Dünyada en çok konut fiyatlarındaki artışın yaşandığı 3 şehir Türkiye’den ve biri de İzmir maalesef. Barınma sorunu önümüzdeki günlerde daha çok yükselecek öyle görünüyor. Biz de tüm hazırlıklarımızı bu sorunu gidermeye yönelik yapıyoruz. Bu ekonomik kriz sadece barınmayla ilgili de değil. Çocukların gıdasıyla, kırtasiye masraflarıyla, gençlerin sosyal kültürel etkinliklerden faydalanmasıyla ilgili. Her konuda çok büyük daralma ve sıkıntı var. Gençlerimiz okurken bütün bu mağduriyetleri katmerlenerek büyüyor” diye konuştu.

“En çok suyu tarımda tüketiyoruz”

Başkan Soyer, iklim krizi ve kuraklıkla mücadele konusundaki soruya yanıt vererek, “Çok büyük bir krizle yüz yüze insanlık: küresel iklim krizi sadece bizim coğrafyamızı değil tüm dünyayı etkiliyor. Artık hasta bir gezegende yaşıyoruz. İzmir’in çeşitli ilçelerinde üreticilerimiz 250 metrelerde su bulamaz halde. Yüz yüze olduğumuz felaket bu yıl az yağmur yağdı diyeceğimiz bir felaket değil. Çok derin bir felaket. Yeraltı kaynaklarının bu kadar çekilmiş olması çok büyük bedeller ödetecek bize. Biz bu su tüketiminin nerelerden kaynaklandığını araştırdık. Nerelerde çok su tüketiyoruz ve bunu azaltmak için ne yapmalıyız bunu araştırdık. Biz harcadığımız her 100 birim suyun 77’sini tarımsal üretim yapmak için kullanıyoruz. Bunun geri kalan 10 birimi evsel tüketim, 13 oranında da sanayi tüketimi. Bizim öncelikle tarımsal üretimde kafa yormamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Karakılçık 12 bin dönüme ulaştı”

Başkan Soyer, “Biz yerli tohumlara, atalık tohumlara yerli hayvan ırklarına dönüş yapmamız gerektiğini söylüyoruz. Karakılçık buğdayı, hibrit tohumlar nedeniyle yok olmaya yüz tutmuştu. Biz Seferihisar’dan beri yaklaşık 10 yıldır bir mücadele veriyoruz. 8,25 liradan açıklanan taban fiyatının ardından biz bunu üreticimizden 16 liraya aldık. Şu an İzmir’in her yerinde ekilen bir ürüne dönüştü. Bir avuçla başlayan karakılçık hikayesi bugün 12 bin dönüme ulaştı. Çok daha az su isteyen, çok daha dayanıklı, çok daha sağlıklı bir tohum türü bu” diye konuştu.

“Bu fabrika bir kale”

Başka Bir Tarım Mümkün projesi kapsamında yürütülen çalışmaların hem kuraklıkla hem yoksullukla mücadele ettiğini ifade eden Başkan Soyer, “Yine hayvancılıkta çok su tüketen büyükbaş hayvancılık yerine küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırmaya teşvik yaygınlaştırdık. Bunu teşvik etmek için keçi sütünü 17 liradan, koyun sütünü 21 liradan almaya başladık ve günde 100 ton süt işleyen bir fabrika kurduk. Bu fabrika bir kale aslında. Bütün süt fiyatlarının regüle edilmesini sağlıyor. Bütün bu hikaye hem sudaki tasarrufu artırıyor hem üreticinin yüzünü güldürüyor hem de bu toprakların bereketiyle daha uyumlu ürünler ortaya çıkmasını sağlıyor. Küçük üreticinin doğduğu yerde doymasını sağlıyor. Kuraklıkla mücadelede buna iki şey daha adapte ettik. Bayındır Hasköy Arıtma Tesisi’nde işlediğimiz atık suyun tarımda kullanılmasını sağladık. Metreküpü 1 kuruştan üreticilere veriyoruz. İkincisi ise Süngerkent uygulaması. İzmir’in suyunun yarısı Tahtalı Barajı’ndan gelir.  Tahtalı Barajı’ndan gelen suyun çok daha fazlasını çatılardan elde edebiliriz” dedi.

“Kamu taşımacılığı yapıp ÖTV ödüyoruz”

Ekonomik kriz döneminde yerel yönetimlerin yaşadığı zorlukları anlatan Başkan Soyer, akaryakıta gelen her zammın taşıma maliyetlerini ağırlaştırdığını ifade ederek, “Türkiye yangın yeri ve biz belediyeler de bu yangından nasibini alıyoruz. Biz toplu ulaşımda 13 lira tam, 5 lira öğrenci ücreti alıyoruz. Normal koşullarda bir yolcunun maliyeti 41 lira. Yani taşıdığımız her bir yolcuda 27,5 lira zarar ediyoruz. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Tüm belediyeler benzer koşullar altındalar ve büyükşehir belediyelerinin kasalarında çok büyük bir ekonomik sıkıntı yaratan durum. Yapılacak çok basit bir şey var. O da mazottan ÖTV’nin kaldırılması. Bir Arap şeyhi yatıyla geliyor limana, mazotu dolduruyor yatına bir kuruş ÖTV  ödemiyor. Biz tamamen kamu taşımacılığı yapıyoruz ve Özel Tüketim Vergisi ödüyoruz. Dolayısıyla belediyelerin yapmış olduğu taşıma hizmetlerinde ÖTV’nin kaldırılması lazım” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Selçuklu Belediyesi mahalle kültürünün gelişmesi için “Mahallemde Şenlik Var” etkinliklerine Bosna Hersek Mahallesinde devam etti.  Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği şenlikte çocuklar ve aileleri doya doya eğlendi. 

Mahalle kültürünün yaşatılması ve yaz tatilinde çocukların gerek aileleriyle gerekse atölye  faaliyetleriyle vakit geçirerek doya doya eğlenmesi için yapılan mahalle şenlikleri bu yıl “Mahallemde Şenlik Var” etkinlikleriyle devam ediyor.

Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Bosna Pazar alanında alanında gerçekleşen etkinlikte mahalle sakinleri ile bir araya geldi.

“Selçuklu olarak çocukların mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırız”

Bosna Hersek Mahallesinde yapılan “Mahallemde Şenlik Var” etkinliğinde konuşan  Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı çocukların mutluluğu için her şeyi yapmaya hazır olduklarını belirtti. Başkan Pekyatırmacı, yaz döneminde yapılan etkinlikleri hatırlatarak, “Biz sizleri çok seviyoruz. Sizlerin mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırız. Bu manada Selçuklu Belediyesi olarak yaz dönemine Karne Şenliği ile başladık, ardından Seyir Tepemizde yaptığımız “Uçurtma Şenlikleri”, Yazır Mahallemizde yaptığımız “Mahallemde Şenlik Var”  etkinliği yine Konya dışında yaptığımız  ve depremzedeleri de unutmadığımız  Hatay Antakya’daki konteyner kentte yaptığımız iki tane Mahalle Şenliği’nden sonra bugün de burada Bosna Hersek mahallemizde sizlerle beraberiz ”  ifadelerini kullandı.

Başkan Pekyatırmacı; “Organizasyonlarımızı bütün mahallelerimizde fırsat buldukça  devam ettireceğiz”

Başkan Pekyatırmacı ailelerin çocuklarıyla vakit geçirmesinden duyduğu memnuniyetini dile getirerek, “Sizlerin mutluluğu bizim mutluluğumuz. O yüzden sizlere her zaman en güzel imkanları sunmak için gayret ediyoruz, çaba sarf ediyoruz. Burada ailelerinizle birlikte olmanız, ailelerinizle birlikte hoşça vakit geçirmeniz bizim için önemli. Ben ailelerinize de özellikle teşekkür ediyorum. Sizlerle birlikte oldukları ve burada beraber güzel vakit geçirdikleri için. İnşallah bu etkinliklerimizi, organizasyonlarımızı bütün mahallelerimizde fırsat buldukça biz de devam ettireceğiz. Bugün Bosna Hersek Mahallemizde yarışmalarla güzel eğlence alanlarıyla, atölyelerle, etkinlik alanlarımızla akşama kadar programlarımız devam edecek. Akşam da sizlere çok güzel bir konser programımız var. Özellikle çocuklarımızın güzel hoşça vakit geçirmesinden duyduğum memnuniyeti de ifade etmek istiyorum. Hava biraz sıcak ama sıcağa rağmen çok yoğun bir ilgi var. Ben az önce bütün etkinlik alanlarımıza, atölyelerimizi dolaştım. Hepsinde sıra var. Çocuklarımız yoğun bir şekilde ilgi gösteriyorlar” şeklinde konuştu.

Başkan Pekyatırmacı; “Çocuklarımızın akademik eğitimle birlikte kendilerini ve yeteneklerini keşfetmeleri ve bu doğrultuda da kendilerini geliştirmelerini arzu ediyoruz”

Başkan Pekyatırmacı hedeflerinin çocukların akademik eğitimin yanı sıra kendilerini ve yeteneklerini keşfetmeleri ve bu doğrultuda da kendilerini geliştirmelerini arzu ettiklerini belirterek, “Bunun için Selçuklu Belediyemizin Spor Kulübünde, spor okullarımızda sadece yaz döneminde 13.943 çocuğumuza spor yapma imkanı sağlıyoruz. 13 farklı branşta çocuğumuz, gencimiz spor yapıyor. Evlerinden servislerle alıyoruz ve salonlarımıza götürüyoruz ve istedikleri branşta kendilerini geliştirmeleri için onlara fırsat sunuyoruz. Bununla birlikte okul dışı öğrenme ortamlarımızda Milli Eğitim müfredatına uygun olarak Milli Eğitim ile birlikte iş birliği halinde atölye faaliyetleri yapıyoruz. Sille Tabiat Okulu’nda, Ahmet Keleşoğlu Sanat Tasarım Atölyesinde, Beyhekim Gelişim Teknoloji Akademisinde, Sanat Akademimizde, Trafik Eğitim Parkımızda, çocuklarımızın farklı alanlarda kendilerini ifade etmelerini; sanatla, müzikle, sporla uğraşmaları için bu okul dışı öğrenme ortamlarında imkan sunuyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz, yetişkinlerimiz bu atölye faaliyetlerimizden yararlansın istiyoruz. Atölye faaliyetlerimize hakikaten büyük bir ilgi var. Binlerce çocuğumuz, binlerce gencimiz bu okul dışı öğrenme ortamlarında farklı alanlarda kendilerini ifade ediyorlar ve geliştirme imkanına sahip oluyorlar. Bu atölye imkanlarını mahalle etkinliklerimizde de burada sizlerin ayağına getiriyoruz. Çocuklarımız burada resimle, kağıt katlamayla, ahşapla, çini seramikle, takı tasarım ve oyuncak yapımıyla ilgili kendilerini burada keşfetsinler, ifade etsinler. Burada aileleriyle birlikte de yapabilecekleri bir faaliyeti icra etsinler istiyoruz. Bu manada burada görev alan bütün arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İnşallah bu organizasyonları en iyi şekilde devam ettirmenin gayreti, çabası içerisinde olacağız diyorum” dedi.

Etkinlikte konuşan Bosna Hersek Mahalle Muhtarı Sait Tepe,  etkinlik için teşekkür etti. Etkinlik alanını gezen, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı’ya ise çocuklar ve aileleri yoğun ilgi gösterdi. 

Çocukların doyasıya eğlendiği etkinlik alanında; interaktif, dijital ve şişme oyun grupları, animatör gösterileri, yüz boyama etkinlikleri, Selçuklu Belediyesi’nin  okul dışı öğrenim ortamlarında  eğitim verilen atölyelerin workshop uygulamaları, eğitmenlerin eşliğinde çocuklarla buluştu. Bosna Hersek Mahallesi’nde gerçekleşen “Mahallemde Şenlik Var” etkinliği Halk müziği sanatçısı Uğur Duman’ın sahne aldığı konserle sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sosyal medya platformu X üzerinden paylaşım yapan Bakan Şimşek, “Bugün Ziraat Bankası liderliğinde ihracatçılarımıza ek 1 milyar dolarlık ihracat kredi paketini devreye sokan bankalarımızı tebrik ediyorum. Kalıcı refah artışı için ihracatı önceliklendirmeye devam edeceğiz. Firmalarımızın üzerine düşen ise ihracatı önceliklendirmek” diye yazdı.

2024 yılında dezenflasyon ve iktisatta yapısal dönüşümün sürat kazanacağını belirten Şimşek, “İç talebin yavaşlayacağı bir periyoda gireceğiz.” tabirini kullandı.

Borsa yeni gün içi rekor düzeyini geliştirdi.

BIST 100 endeksi yüzde 3’ü aşan yükselişle 8 bin 8 puanı test etti.

Endeks güne yüzde 1,56 artışla 7.837,20 puandan başlamıştı.

Fed’in faiz artırım döngüsünün son bulmuş olabileceği ihtimali ve Çin’de hükümetin pay alım satımına yönelik damga vergisini düşürmesi yeni haftada risk iştahının güçlü seyretmesine neden oluyor.

Fed Lideri Powell, uygun olması halinde faiz oranlarını daha da artırmaya hazır olduklarını belirterek, “Enflasyonun sürdürülebilir bir formda gayemize gerçek ilerleyeceğinden emin olana kadar siyasetimizi kısıtlayıcı bir düzeyde tutma niyetindeyiz.” sözünü kullanmıştı.

Öte yandan, Cuma günü İş Bankası’ndan yapılan açıklamada, Türkiye İş Bankası Kümesi’nin, bünyesinde yer alan iştiraklerini daha aktif idare gayesiyle bankanın yüzde 100 sahipliğinde kurulacak yeni bir şirket altında toplayacağı duyuruldu.

Investing.com – XRPL Labs, bugün XRP Ledger ekosistemi için akıllı sözleşme yan zinciri olarak çalışacak Xahau Ledger’ın piyasaya sürüldüğü duyurdu.

XRP topluluğu, XRPL ekosistemininin kullanım alanını büyütecek ve bireysel alanda benimsemeyi artırması beklenen Xahau Ledger’ı memnuniyetle karşıladı.

Katman 2 akıllı sözleşme platformu olan Evernode, XRPL ekosistemi için akıllı sözleşme yan zinciri olan Xahau’yu piyasaya sürerek XRP ekosistemi için önemli bir dönüm noktasına imza attı. Xahau, XRP Ledger’ın açık kaynaklı “rippled” kod tabanının bir çatalı olarak geliştirildi ve yan zincir, sunduğu yenilikçi özelliklerle ekosisteme bireysel katılımı artırma yönünde iddialı bir yaklaşıma sahip. 

Bu gelişmenin yanında ekosisteminde yer alan Xumm cüzdanının XRPL Mainnet ve Xahau gibi birden fazla XRPL protokol ağını destekleyecek şekilde güncellenmesi planlanıyor. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından Xahau ağının yıl sonuna kadar tam kapasiteyle çalışması bekleniyor.

Yeni XRP token standardı geliyor

Xahau ağının piyasa sürülmesiyle birlikte XRP ekosistemi yeni bir token ile tanışacak. XRP+ olarak adlandırılan token, doğrulayıcıları teşvik etmek için akıllı sözleşmenin yerel varlığı olarak kullanacak. Bu bağlamda doğrulayıcılara ve hissedarlara 600 milyon Xahau XRP (XRP+) tokeni dağıtıldı.

Xahau’nun XRP Ledger’a yeni bir bakış açısı sunması bekleniyor. Xahau’nun akıllı sözleşmelerinin XRPL ekosistemine entegre edilmesiyle ağda verimlik, güvenlik ve yenilikçilik adına önemli bir adım atılması bekleniyor. 

XRP’de son durum 

XRP ağı için son derece önemli bir gelişme olarak görülen Xahau yan zincirinin duyurulması, XRP yatırımcıları arasında fiyatlanmadı. XRP, önceki hafta yaşanan sert düşüşün ardından 0,51 dolar seviyesinde denge bulduktan sonra haftaya 0,52 doları hemen altında yatay başladı.

Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş. (KAYSE)’de kâr dağıtımına ilişkin genel kurul kararı, olağan genel kurul toplantısında oy birliğiyle onaylandı.

Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklama şöyle:

Hibya Haber Ajansı

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Tokat, mesajında şu ifadelere yer verdi:

Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Zafer Bayramımız, tüm yokluklar ve imkânsızlıklar içinde, yüreğinde vatan ve millet sevgisini barındıran şanlı Türk ordusu ve askerimizin düşmana karşı savaşta gösterdiği kahramanlığın en somut sembolüdür.

Bu taarruz, Türk Kurtuluş Savaşı’nın resmen kazanıldığı, ulusal egemenliğimizin tescillendiği, tarihimizin en önemli harekatıdır. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yürütülen savaş, yaklaşık 200 yıldan sonra ilk kez Türk zaferi ile sonuçlanmış; düşman askerleri ağır bir yenilgi ile yurdumuzdan atılmıştır.

Türk milletini tarih sahnesinden silmeyi hedefleyen azılı düşmanın Türk yurdundan atıldığı savaş olan muharebede,  şanlı ordumuz düşmana ağır kayıplar vermiş, Türk egemenliğinin kayıtsız şartsız Türk milletinde olduğunu düşmana öğretmiştir.

Çocuklarımızı kendi yurdunda esir olmaktan kurtaran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarına, kanlarıyla canlarıyla bu toprakları vatan yapan ve ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyor, rahmet ve minnetle anıyorum.

Tüm vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutluyor, 30 Ağustos Zafer Bayramımızda Atapark, Güllük ve Bafa’da düzenleyeceğimiz fener alayı ve konserlere davet ediyorum.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

PUBG MOBILE, 19. Asya Oyunları’na dahil edilmesini kutlamak amacıyla oyunculara rekabetçi ve yeni bir oyun içi arazi yarışı deneyimi sunuyor!

Dünyanın en popüler mobil oyunlarından biri olan PUBG MOBILE, yaklaşan 19. Asya Oyunları öncesinde oyunculara heyecan verici ve rekabetçi bir deneyim sunmak için oluşturulan özel bir Arazi Yarışı modunu başlatıyor. Paraşütle atlama, arazi yarışı ve hedef atıcılığı gibi spor dallarından ilham alan yeni mod, takım çalışmasını ve dayanıklılığı en üst düzeye çıkarıyor.

Bu yeni Arazi Yarışı modu, dörder kişilik dört takımı başka hiçbir şeye benzemeyen bir yarışta karşı karşıya getiriyor. Miramar haritasında yer alan oyuncular, her adımda çeşitli beceri zorluklarıyla karşılaşacakları, çok aşamalı bir yarışa katılacaklar. Takımlar, Yarış Aşaması için direksiyona geçmeden önce başlangıç pozisyonlarına paraşütle atlayarak yarışa başlayacak ve bitiş çizgisine ulaşmadan önce dört “Kontrol Noktası” geçecekler. Ekipler başarı yolunda en uygun rotayı planlamak için birlikte strateji geliştirirken, aracın dengesini ve hız kontrolünü korumak da kilit önem taşıyacak.

Bir Kontrol Noktasına ulaşan oyuncular, ilerlemek için yeterli puanı toplamak üzere hareket eden, uçan ve geri çekilen hedefleri vururken isabet oranları ve tepkileri test edilecek. Bazı hedefler diğerlerinden daha fazla puan değerinde olacağından oyuncuların çok dikkatli olması gerekiyor. Bir takım bir Kontrol Noktasını ne kadar hızlı temizleyebilirse, zafere o kadar yaklaşacak! 

Bu yeni oyun modunda hız hayati önem taşıyor. Bitiş çizgisine doğru giderken mükemmel geri dönüşler yapmak için Kontrol Noktaları arasında, yol kenarındaki “Hızlandırma hedefleri”ni vurarak aracınıza hız takviyesi kazandırabilirsiniz. Unutmayın, bitiş çizgisini ilk geçen takım kazanacak!

Her dört yılda bir düzenlenen ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınan Asya Oyunları, Asya’nın dört bir yanından en iyi sporcuları bir araya getiriyor. Eylül 2023’te düzenlenecek 19. Asya Oyunları’nda altın madalya kazanmak için yarışmacılar, Arazi Yarışı oyun moduna dayanan, özel olarak tasarlanmış PUBG MOBILE Asya Oyunları Sürümünde karşı karşıya gelecekler. 

Oyuncular, önümüzdeki ay 19. Asya Oyunları’nda yarışacak profesyonel sporculara tezahürat yapmadan önce PUBG MOBILE’da Arazi Yarışı Yarışı oyun modunu deneyebilirler. Yeni modu deneyenler ayrıca PUBG MOBILE oyun içi ödülleri de kazanacak!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son büyüme performansına 2017 yılında imza atan inşaat sektörü, deprem sonrası konut seferberliğinin etkisiyle 2023 yılında yeniden büyüyebilir. Dünyanın önde gelen inşaat proje yönetim şirketlerinden Turner International Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, sektördeki büyüme beklentisine rağmen inşaat maliyetlerinin yüksekliği, krediye erişim sorunu ve yüksek konut fiyatlarının büyümeyi sınırlandırabileceği uyarısında bulundu.

Türkiye’de inşaat sektörü, 5 yıldır üst üste yaşadığı daralma süreçlerine rağmen tamamlanan ve devam eden büyük projeler ile dikkat çekiyor. Son 5 yılda COVID-19 pandemisi ve ekonomik sıkıntılar gibi oldukça zorlayıcı süreçlerden geçen ve sürekli yükselen maliyetlerle mücadele eden Türk inşaat sektörü, markalı konut alanındaki başarısını kurumsal ve kamusal inşaat projelerinde de sürdürüyor. 

İnşaat maliyetleri 2 yılda 3 katına çıktı

Türkiye’de son yıllarda ciddi bir küçülme trendine giren ve en son büyümenin 2017 yılında gerçekleştiği inşaat sektörüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıç, ortaya çıkan bilançoda işgücü, inşaat malzemeleri ve finansman maliyetlerindeki yükselişin belirleyici faktörler olduğunun altını çizdi. Bu maliyet artışlarının inşaat projelerinde karlılığı azalttığına ve yeni projelerin başlamasını engellediğine işaret eden Kılıç şunları söyledi: 

“İnşaat maliyetleri son 5 yılda üç katın üzerinde artış gösterirken, son 2 yıldaki artış yüzde 200 civarında gerçekleşti. Maliyetlerin bu denli arttığı bir ortamda sektörü ayakta tutan şey ise konut fiyatlarının da maliyetlere paralel artış göstermesi oldu. Bu sayede işverenler ve  yükleniciler maliyet artışların olumsuz etkilerinden korunabildiler.” 

İnşaat sektörü 2023 yılında 5 yıl aradan sonra büyüyebilir

5 yıldır daralan inşaat sektörünün 2023 yılında büyüme kaydedebileceğine değinen Kılıç, “11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş depremiyle birlikte gerek deprem bölgesinde gerekse depremzedelerin göç ettiği illerde ortaya çıkan konut ihtiyacı devletimizin de desteğiyle bir konut inşa seferberliğe dönüştü. Bu nedenle 2023 yılında inşaat piyasasında büyüme olacağını ve bunun da GSYH’deki büyümeyi arttıracağını düşünüyorum. Yine de inşaat maliyetlerinin yüksekliği, krediye erişim sorunu ve konut fiyatlarının yüksekliğinin büyümeyi sınırlandırabileceği unutulmamalı.” ifadelerini kullandı.

“Dubai Finans Merkezindeki tecrübelerimiz İFM’de süreçlere katkı sağlıyor”

İstanbul’un finans ve bankacılık üssü olmasına katkı sağlayacak olan ve Türkiye Yüzyılı’nın vizyon projelerinin başında gelen İstanbul Finans Merkezi (İFM), Türk inşaat sektörünün son yıllardaki en önemli eserlerinin başında geliyor. 

Türkiye’de şuan en büyük üst yapı projesi olan İstanbul Finans Merkezi’nin genel program yönetimini gerçekleştiren Turner International Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, ‘’ Stratejik öneme sahip olan İFM’de mülkiyetin Varlık Fonu’na geçmesi ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yakın koordinasyonu ve Emlak Konut önderliğinde inşa süreci hızlı ilerledi. Dubai Finans Merkezindeki tecrübelerimizle sahadan gelen verileri doğru şekilde yorumlayıp projenin daha sağlıklı ilerlemesine yardımcı olduk. Diğer yandan proje müellifleri ve müteahhitlerle iyi bir sinerji yakalamamız da projeye katma değer sağladı.” dedi. 

“Türkiye bizim için stratejik bir pazar”

Tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek binalarını bünyesinde bulunduran İstanbul Finans Merkezi’nin dışında Avrupa’nın en uzun düzcam hattına ev sahipliğine yapacak olan Tarsus Düzcam ve Buzlucam Yatırımı projesinin yanında prestijli turizm kompleksleri içeren birçok projede çalıştıklarını ifade eden Kılıç, ‘’ Türkiye bizim için stratejik bir pazar.  Faaliyetlerimizi 60’dan fazla ülkede yürütürken, Türkiye ofisi olarak son 10 yıldır başarıyla tamamladığımız işlerle Türk İnşaat pazarındaki yerimizi her geçen gün daha da güçlendirdik. Amerika’daki yüklenici kimliğimizden gelen bilgi birikimimizi aktarabilmek için diğer ülkelerde sadece proje yönetimi yapıyoruz. Bu yönde her türlü üst yapı projesi için müşterilerimize katma değerli inşaat hizmetleri sağlama noktasında ise lider olmak için çalışıyoruz. Diğer yandan son yıllarda elektrikli araba yatırımlarından sonra ortaya çıkan lityum pil fabrikaları ya da veri depolamanın da bu kadar ilerlemesi ile birlikte gereksinim haline gelen data center projeleri daha fazla önem kazanmaya başladı ki kurum olarak birkaç ay önce bu alanda yeni bir projeye başladık.” yorumunda bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bosna Hersek’te düzenlenen SEEOC Güneydoğu Avrupa Oryantiring Şampiyonası’na Türkiye Milli Takımı 4 farklı kategoride 32 sporcuyla katıldı. Ay yıldızlı formayla şampiyonada mücadele eden İnegöl Belediye Spor Kulübü sporcusu Azra Coşkun, kendi kategorisinde 3’üncü oldu.

Oryantiringde milli takım sporcuları, Bosna Hersek’te düzenlenen SEEOC Güneydoğu Avrupa Oryantiring Şampiyonası’na 4 farklı kategoride 16 kadın ve 16 erkek milli sporcu ile katıldı. Ay yıldızlı formayla verilen zorlu mücadelede, sporcularımız 9 madalya ile yurda dönmeyi başardı.

İNEGÖLLÜ SPORCU 3’ÜNCÜ OLDU

24-27 Ağustos 2023 tarihlerinde Bosna Hersek’te düzenlenen Güneydoğu Avrupa Şampiyonasında milli takım kadrosunda İnegöl Belediye Spor Kulübü sporcusu Azra Coşkun da yer aldı. Azra Coşkun, şampiyonayı 3’üncü olarak tamamlayarak büyük bir başarıya imza attı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fenerbahçe Spor Kulübü ve Yükselen Çelik’ten yapılan ortak açıklama ile Yükselen Çelik’in Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı Resmi Sponsorluk anlaşmasını yenilediği duyuruldu. Yenilenen anlaşma kapsamında 2022-2023 sezonunda olduğu gibi 2023-2024 sezonunda da Türkiye ve Avrupa maçlarının tamamında Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı oyuncularının forma sırtında ‘Yükselen’ logosu yer alacak.

Vasıflı çelik sektörünün lider şirketlerinden olan ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) sıralamasında Türkiye’nin en büyük ilk 750 sanayi kuruluşu arasında yer alan Yükselen Çelik, Fenerbahçe Spor Kulübü ile sponsorluk anlaşmasını yeniledi.

İlk olarak 11 Kasım 2022 tarihinde Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanan sponsorluk anlaşması ile Yükselen Çelik, 2022-2023 sezonunda Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’nın resmi sponsorluğunu üstlenmişti. Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, ilgili sezonda hem Avrupa EuroLeague hem de Türkiye Lig Şampiyonu olmuştu.  Yenilenen sponsorluk kapsamında 2023-2024 döneminde de Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı oyuncularının forma sırtında ‘Yükselen’ logosu yer alacak. 

“Tüm Türkiye olarak potanın kraliçeleriyle gurur duyuyoruz”

Yükselen Çelik İcra Kurulu Başkanı Barış Göktürk, yaptığı açıklamada, “Fenerbahçe ile iş birliğimizi sürdürüyoruz. 2022- 2023 sezonunda Yükselen olarak Fenerbahçe’ye uğurlu geldiğimizi düşünüyorum. Uzun yıllardır Final Four’da çok kez final oynayan kadın basketbol takımımız ilk kez bizim dönemimizde Avrupa’nın zirvesine çıkarak kupayı kaldırma başarısına erişti. Türkiye olarak potanın kraliçeleriyle gurur duyuyoruz. Bununla birlikte Yükselen markasının bulunduğu formanın Fenerbahçe Basketbol Stadyumu içindeki basketbol müzesinde tarihe geçecek şekilde yer bulması bizleri onurlandırdı. Spora ve özellikle kadın sporculara katkı sağlamayı sürdürürken, Türkiye’nin en büyük kulübü olan Fenerbahçe ile bu iş birliğini hayata geçirmekten dolayı çok mutluyuz. Türkiye ve Avrupa maçlarının tamamına Yükselen’ formasıyla çıkacak olan takımımızın geçen sene yakaladığı başarıyı bu yıl da tekrarlayacağına yönelik inancımız sonsuz. Tüm oyuncularımıza ve teknik ekibimize başarılar diliyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Larian Studio’nun eser müdürü Tom Butler, Baldur’s Gate 3’ün çıkış sonrası genişlemeler ile ilgili planlarına dair IGN’nin sorusuna verdiği yanıtta takım olarak bu hit RPG ile ilgili “daha fazla şey yapmak” istediklerini ancak planlarının şimdilik bilinmeyen olduğunu söyledi.

“Bir müddet daha oyunu yamalamaya devam edecek, sonra da hepimiz bir tatil yapacağız, sonrasında ise neler yapacağımıza karar vereceğiz” diyor Butler. Yıllardır faal biçimde geliştirilen Baldur’s Gate 3 grubunun düzgün bir tatili hak ettiğine hiç kuşku yok. “Ama şimdilik yalnızca ortamızda tartışıyoruz. Daha fazlasını yapmak istiyoruz. Yalnızca şimdi ne olduğunu bilmiyoruz”

Larian CEO’su Swen Vincke de grubun şimdi bir genişleme paketine başlamadığını söylemişti.

Baldur’s Gate 3’te level sonumuz 12. Yeni bir genişlemede haliyle oyuncular daha yüksek levellere ulaşmak isteyecek, bu da epeyce güçlü yeni yetenekler ve neredeyse tanrısal güçler manasına geliyor. Vincke de böylesine yüksek levelli maceraları farklı biçimde ele almak gerektiğini söylemiş, bunun olağan bir genişleme paketine nazaran çok daha fazla vakit alacak bir iş olduğunu vurgulamıştı. “Birçok D&D macerasının 12 levelin altında kalmasının sebebi budur. Kulağa beğenilen, kolay genişleme gereci üzere gelse de bir defa düşünmeye başladığınızda bunun hiç de hayal ettiğiniz kadar kolay olmayacağının farkına varıyorsunuz.”

Yine de Larian’ın Baldur’s Gate 3 için genişleme paketi fikrine kapıyı kapamamış olması hoş bir şey, bunun da altından muvaffakiyetle kalkabileceklerine hepimiz eminiz ne de olsa.