Ay: Ağustos 2023

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, “Halk Elinde Anadolu Mandasının Islahı Projesi” kapsamında manda yetiştiriciliğini teşvik etmek amacıyla üreticilere damızlık manda boğası desteği sağlıyor. Bu bağlamda Kandıra ilçesinde Başkan Büyükakın’ın katılımıyla düzenlenen törenle damızlık manda boğaları üreticilere teslim edildi. Törende konuşan Başkan Büyükakın,  “Hedefimiz, Kandıra yoğurdu başta olmak üzere manda sütünden elde edilen ürünlerin ulusal çapta ün kazanmasını sağlamak ve böylece çiftçilerimizin kazancını artırmaktır” açıklamasını yaptı.

MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ YENİDEN CANLANACAK

Tarım ve Orman Bakanlığının, “Halk Elinde Anadolu Mandasının Islahı Projesi” doğrultusunda, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği tarafından yürütülen, “Damızlık Manda Boğa Desteği Projesi” kapsamında, Kandıralı üreticilere manda desteği veriliyor. Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce yürütülen proje ile yerli manda varlığının ve yetiştiriciliğinin yeniden canlandırılması, manda sayısındaki hızlı azalışının önlenmesi, bu  üretim  kolundan  elde  edilen  verim  ve gelirin artırılması hedefleniyor.

Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Mandası ırk ıslahının daha verimli ve kaliteli yürütülebilmesi, manda sayısının artırılması, et-süt üretiminde verimliliğin ve kalitenin yükseltilmesi ve kırsal alanlarda istihdamın geliştirilmesini sağlayacak proje kapsamında, birlik üyesi üreticilerin damızlık manda boğası taleplerini yerine getirdi.

DAĞITIM TÖRENİ DÜZENLENDİ

Yaklaşık 270 ila 370 kilogram ağırlığındaki mandaların 200 kilogram karşılığı olan 30 bin TL hibe desteği verilerek, üreticilere destek sağlanmış oldu. Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile temin edilen 9-17 aylık boğa adayı damızlık mandalar, Kandıra ilçesi Kabaağaç Mahallesi’nde Başkan Büyükakın’ın katılımıyla düzenlenen törenle üreticilere teslim edildi. 

Kabaağaç Mahallesi’nde düzenlenen manda dağıtım törenine AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Veysal Tipioğlu ve Cemil Yaman, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kandıra Belediye Başkanı Adnan Turan, Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık, İl Tarım ve Orman Müdürü Levent Küçük, Kandıra Ziraat Odası Başkanı Erdal Çetin, İzmit Ziraat Odası Başkanı Yusuf Karaaslan, Kartepe Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Türker,  AK Parti Kandıra İlçe Başkanı Erol Ölmez, muhtarlar, üreticiler ve vatandaşlar katıldı.

“KANDIRA SÜTÜ VE YOĞURDU ULUSAL ÇAPTA ÜN KAZANACAK”

Başkan Büyükakın burada yaptığı konuşmada, Kocaeli’de tarımsal kalkınmaya destek olmak ve çiftçilerin gelir düzeyini artırmak için çok sayıda projeyi hayata geçirerek, üreticilerin yüzünü güldürdüklerini söyledi. Mazot, gübre, tohum ve yem bitkisi başta olmak üzere birçok desteğin yanı sıra, üreticilerin bir talebini daha yerine getirerek, süt verimini daha da artırmak için damızlık manda boğası desteği verdiklerini belirten Büyükakın, “Hedefimiz, Kandıra yoğurdu başta olmak üzere manda sütünden elde edilen ürünlerin ulusal çapta ün kazanmasını sağlamak ve böylece çiftçilerimizin kazancını artırmaktır. Bugün mandaların ilk teslimlerini yaptık, hayırlı ve bereketli olsun” ifadelerini kullandı.

“MANDA SÜTÜ ÜRÜNLERİNİ PAZARLA BULUŞTURACAĞIZ”

Manda desteği ile birlikte Kandıra’nın meşhur manda yoğurdunun pazarda buluşması kısmında bir çözüm üretmek istediklerini dile getiren Büyükakın, “Bu konuda ilgili arkadaşlarımız çalışıyor. Orayı çözmeden, bu tarafı çözmüş olmamızın tek başına bir anlamı olmayacak. Yani yoğurdu pazarla buluşturacak, orayı bir düzene sokacak bir çözüm içinde de olmamız gerekiyor. Manda sütünden elde edilecek ürünlerin bir katma değer artışı olmasını istiyoruz. Manda sütünden elde edilen peyniri, yoğurdu otellere, marketlere satan bir çiftliğimiz var. Bunun benzerini burada kurmamız gerekir. Büyükşehir olarak, üreticileri bir araya getirerek, o zinciri sağlayarak üretimi bu şekilde yapmanın yolunu arayacağız. Bundan sonraki hedefimiz sadece Kandıra yoğurdu ile ilgili değil, manda sütü ile yapılacak olan ürünlerle ilgili bir aksiyon almak olsun. Bununla ilgili bir çalışma yürütmeye başlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

ÜRETİCİLERE MAZOT DESTEĞİ MÜJDESİ

Konuşmasının sonunda çiftçilere mazot desteği müjdesi veren Başkan Büyükakın, şunları kaydetti; “İnşallah önümüzdeki ayın ortalarından itibaren mazot yardımı ile ilgili başvuruları alacağız. Mazot desteğini devam ettireceğiz inşallah. Onun da buradan müjdesini vermiş olalım. Toprağın ekilmeye devam edilmesi gerekiyor. Artık gıda, milletler için bir güvenlik meselesi oldu. Gıda arzının sürekliliğini sağlayamayan, topraklarını ekmeyi beceremeyen milletler bundan sonraki zamanlarda gerçekten büyük sıkıntılar yaşayacaklar. Topraklarımızın ekilmesini ve hayvancılığın yapılmasını sağlayacak projeleri hayata geçirmek ve başarılı olmak zorundayız. Bu bizim için bir varlık mücadelesi, ölüm kalım mücadelesidir. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak önümüzdeki süreçte var gücümüzle sizleri desteklemeye devam edeceğiz.”

“HALKIN REFAHI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

AK Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman da halkın refahı için, güzel yaşaması için siyaset yaptıklarını belirterek, “Belediyeler sadece alt ve üst yapı yapmazlar. Bizim AK Parti olarak belediyecilik anlayışımız, beşikten mezara kadar insanımızın ihtiyacı olan her alanda, milletimizin ne talebi varsa yerine getirmektir. Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin büyük hizmetler, muhteşem işler yapıyor. Tahir Büyükakın başkanımıza hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“KANDIRALI ÇİFTÇİLER ÇOK MEMNUN”

Kandıra Belediye Başkanı Adnan Turan ise Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın, Kandıralı çiftçiler tüm taleplerini yerine getirdiğini ifade ederek, “Manda konusunda da başkanımız sağ olsun desteğini esirgemedi. Çiftçilerimiz Büyükşehir’in desteklerinden çok memnun. Bu desteklerin artarak devam edeceğine inanıyorum. Tarıma ve çiftçilere verdiği desteklerden dolayı Kandıralı üreticiler adına başkanımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Tarım ve Orman İl Müdürü Levent Küçük ise, bakanlığın hayata geçirdiği projenin 920 manda ile Kandıra’da başlatıldığını açıklayarak, şöyle konuştu; “Özellikle pandemi döneminden bu yana devletimiz üretimin durmaması için çiftçilerimize elinden gelen desteği sağladı. Sağ olsun, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de çiftçilerimize büyük destekler verdi. Üreticimizin her zaman yanında oldu. Kocaeli, sanayisi, tarım ve hayvancılığı ile bir üretim kenti haline geldi. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.”

ÜRETİCİLERDEN BAŞKANA TEŞEKKÜR

Konuşmaların ardından Başkan Büyükakın ve protokol üyelerince, daha önce kura çekimi ile belirlenen damızlık manda boğalarını, hayırlı ve bereketli olması temennisiyle üreticilere teslim edildi. Mandalarını alan üreticiler, duydukları memnuniyeti dile getirerek, desteklerinden dolayı Başkan Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Allianz Trade düzenli  olarak yayınladığı Sektör Raporlarına bir yenisini daha ekleyerek dünyada ve Türkiye’de Metal Sektörü’nü mercek altına aldı. Allianz Trade ekonomistleri tarafından hazırlanan rapora  göre; Türkiye’de metal sektörünün karşılaşabileceği başlıca risk unsurları arasında; ekonomik koşullar, küresel metal fiyatları, düzenleyici değişiklikler, enerji maliyetleri, hammadde temini, çevresel kaygılar ve iş gücünde yetenek eksikliği yer alıyor. Ancak bunlar arasında çevresel kaygılar dikkat çekici ölçekte görülüyor.

Ticari alacak sigortasında dünya lideri olan Allianz Trade, Metal Sektörü Raporu’nu yayınladı. Raporda Türkiye’de metal sektörünün değerlendirmesine de yer verildi. Rapora göre; halen Türk metal sektöründe 31.000’e yakın işyerinde 150.000’e yakın kişi istihdam ediliyor. Metal sektörü otomotiv, savunma, inşaat ve enerji sektörleri başta olmak üzere birçok sektöre girdi sağladığı için ülkelerin ekonomilerinde en önemli sektörlerin başında geliyor. 

Raporda; küresel metal piyasasının, 2022’de 3940,17 milyar dolardan 2023’te yüzde 7,4’lük bileşik yıllık büyüme oranıyla 4230,27 milyar dolara yükseldiği bilgisi veriliyor. Rusya-Ukrayna savaşının kısa vadede, küresel ekonomik toparlanma şansını olumsuz etkilediği vurgulanırken, savaşın, birden fazla ülkeye yönelik ekonomik yaptırımlara, emtia fiyatlarında artışa ve tedarik zinciri kesintilerine yol açtığı belirtiliyor. Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise küresel çapta metal fiyatlarının, daralan talep, resesyon beklentileri ve parasal sıkılaşma nedeniyle pandemi öncesi fiyatlarına yaklaşmış olması. 

Allianz Trade Metal Sektörü Raporu’na göre çevresel kaygılar metal sektörünün de önemli belirleyicileri arasında yer alıyor. Dünya genelinde artan yeşil dönüşüm talebinin etkisiyle, uluslararası ticaretin bir değişim geçirmesi beklendiği raporda verilen bilgiler arasında. Ülkelerin, iklim ve çevreye ilişkin aldıkları kararları uluslararası ticaret ve sanayi alanında uygulamaya başlaması, bu durumun ise olası dış ticareti kısıtlayıcı uygulamaların artacağı endişelerini kuvvetlendirdiği de raporda dikkat çekiyor. 

Çevresel sürdürülebilirlik metal sektörünü etkiler mi? 

Öte yandan toplam dış ticaret hacmi içinde “çevre dostu” olarak nitelendirilen ve çevrenin korunmasına yönelik pozitif etki oluşturan ürünlerin payının giderek arttığına da raporda değiniliyor. Çevresel sürdürülebilirliğe ilişkin artan farkındalık ve düzenlemelerin metal sektörünü etkileyebileceği düşünülüyor. Şirketlerin daha temiz teknolojilere yatırım yapmasının önemi vurgulanıyor ve çevresel kaygılarını gidermezlerse itibar riskleriyle karşı karşıya kalabilecekleri belirtiliyor.

Üreticilerin coğrafi koşullara uyum sağlaması olası riskleri önler

 Değişen iklim koşullarında su yönetimi ve biyolojik çeşitlilik hızla acil öncelikler haline geliyor ve küresel olarak meydana gelen bu belirsizliğin Türkiye coğrafyasını da doğrudan etkilediği Allianz Trade raporunda yer alıyor. Metal üreticilerinin, riskleri ve fırsatları daha iyi değerlendirmeleri gerektiği ve bunları şeffaf, sonuca dayalı ölçüm ve güvence yoluyla ifade etmelerinin önemi raporda vurgulanıyor. Daha titiz raporlamanın metal sektörü açısından kritik hale geleceğine dikkat çekilirken, 6 Şubat depremi de hatırlatılıyor. İskenderun’u da etkileyen ve bölgedeki fabrikaları mücbir sebep haline getiren yıkıcı depremin ardından; Türkiye’nin doğusundaki çelik ticareti ve üretiminin durma noktasına gelmesi, bu nedenle üreticilerin coğrafi koşullara göre uyum sağlamasının ne denli kritik olduğu yorumu da raporda öne çıkıyor.   

Allianz Trade Metal Sektörü Raporu’na göre; Türkiye’nin ihracat verileri 2022 yılı sonunda 254,2 milyar dolar ile bir önceki yıla göre yüzde 12,9 artış gösterdi. Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü ihracatı ise 2022 Ocak-Aralık döneminde, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,8 artış ile 14,66 milyar dolar olarak gerçekleşti. Raporda, bu yılın ilk 5 ayında ihracattaki yüzde 0,2 artışa karşın, Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü ihracatının geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 16,4 düştüğüne dikkat çekiliyor. Bu düşüşte Avrupa Birliği’ndeki ekonomik daralma, parasal sıkılaşma döngüsü, Türkiye özelinde kurun rekabetçi bir düzeyde olmaması ve geçtiğimiz yıla kıyasla kredi koşullarındaki sıkılaşmanın etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Türkiye’nin demir ve demir dışı metaller sektöründeki ihracatında en büyük paya sahip olan Almanya’nın da teknik resesyona girmesinin Türkiye Metal Sektörünü büyük ölçüde etkilediği vurgulanıyor.  

Metal sektöründe yetenek açığı dikkat çekici boyutta

Allianz Trade Metal Sektörü Raporu’nda dikkat çeken bilgiler arasında şirketleri, küresel olarak yaşanan büyük bir emeklilik ve istifa dalgasının beklediği de yer alıyor. Şimdiye kadarki en büyük yetenek eksikliğiyle karşı karşıya olan sektörün; vasıflı işgücüne ulaşabilmesi için radikal bir dönüşüme girmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Raporu hazırlayan uzmanlar ayrıca; Türk işletmecilerin de genç işçilerle birlikte, bugünün değerleriyle uyumlu, amaca uygun bir marka oluşturma çabalarını ikiye katlamak zorunda oldukları yorumunda bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

10-11 Ağustos 2023 tarihlerinde talep toplamayı tamamlayan Tatlıpınar Enerji, 22,50 TL den halka arz edilmişti.

Yurt içi bireysel yatırımcılara %70, yurt içi kurumsal yatırımcılara %14,5, yurt dışı kurumsal yatırımcılara %14,5, şirket çalışanlarına ise %1 olarak pay edilmişti.

2.203.047’si yurt içi bireysel yatırımcı olmak üzere toplamda 2.233.460 kişi ile kurumun talebi karşılandı. Hesap başı 22-23 lot pay dağıtımı gerçekleşmişti.

Balıkesir’de 25 türbin ile (115,5 MW) rüzgar enerjisi santrali işletmekte olan şirket, 17 Ağustos 2023 Çarşamba günü Borsa İstanbul’da Tatlıpınar Enerji Üretim A.Ş. (TATEN) koduyla işlem görmeye başlamıştı.

7 Gün Üst Üste Tavan Yaptı

Borsa’da işlem görmeye başladıktan sonra 7 gün art arda tavan ile kapatmayı başaran hisse, 8. günü olan bugün (28 Ağustos) saat 14.30 itibarıyla 48,10 TL tavan fiyattan işlem görüyor. Tavanda bekleyen lot sayısı 18 milyonun üzerinde.

TATEN, halka arz edildiği fiyat üzerinden tam olarak 8 günde yüzde 113,78’lik bir yükseliş sergiledi.

Bu makale ilk olarak halkaarz.net üzerinde yayımlanmıştır.

Volition’ın sevilen aksiyon serisi Saint’s Row’un reboot edilmiş hali olan Saint’s Row geçtiğimiz sene konsollara ve Epic Games Store üzerinden PC’ye gelmişti. Oyunun Epic Games Store’a özel mühleti doldu ve Steam sayfası açıldı.

Oyunun Steam’e gelişi %67 üzere net bir indirim oranıyla kutlanıyor ve oyun olağan satış fiyatı olan 899 TL yerine 296 TL’den satılıyor. İndirim 31 Ağustos’a kadar devam edecek, yani siz de Saint’s Row oynamak için Steam’e gelsin diye bekleyenlerdenseniz bu indirim oranını kaçırmamak isteyebilirsiniz.

İçerisinde Saints Row, Saints Row – Expansion Pass, Saints Row – Los Panteros American Muscle Bundle bulunan Saints Row Gold Edition 1300 TL yerine 428 TL,

içerisinde Saints Row, Saints Row – Expansion Pass, Saints Row – Los Panteros American Muscle Bundle, Saints Row®: The Third™ Remastered bulunan Saints Row Platinum Edition ise 1400 TL yerine 461 TL’den satışa çıkmış. Oyun Epic’te ise şu an indirimsiz fiyatlarla satılıyor.

İlgileniyorsanız oyunun Steam sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Saray Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ilçe genelinde yol yapım, bakım ve onarım çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Büyükyoncalı Cumhuriyet Mahallesi, İstiklal Caddesi birinci etapta kilit parke taşı çalışmasını geçtiğimiz aylarda tamamlayan ekipler, İstiklal Caddesi ikinci etapta yol kaldırma ve kaldırım çalışması başlattı.

1.ETAP TAMAM, SIRA İKİNCİ ETAPTA

Saray Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, Büyükyoncalı’da yol çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.  Büyükyoncalı Cumhuriyet Mahallesi İstiklal Caddesi birinci etap, geçtiğimiz aylarda 6000 metrekare kilit parke taşı döşenerek vatandaşların hizmetine sunuldu. Program dahilinde Büyükyoncalı’da yol çalışmalarını sürdüren Fen İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, Cumhuriyet Mahallesi İstiklal Caddesi 2. Etapta çift taraflı kaldırım ve yol kaldırma çalışması başlattı.  Zemin düzenlemesinin ardından İstiklal Caddesi 2.etapta 5800 metrekare kilit parke taşı yol ve kaldırım çalışmasının 30 gün içerisinde tamamlanması hedefleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çukurova Belediyesi’nin yaptığı organizasyonla hem 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkuyla kutlanacak hem de 9’uncu toplu açılış töreni gerçekleştirilecek. Başkan Soner Çetin, Turgut Özal Bulvarında meşaleli yürüyüşle başlayacak etkinliklerin yeni projelerin açılması ve Köfn konseri ile devam edeceğini açıkladı.

30 Ağustosta Çukurova’da çifte bayram kutlanacak. Çukurova Belediyesi düzenlediği organizasyonla 30 Ağustos Zafer Bayramının coşkuyla kutlanmasını hedefliyor. Ayrıca aynı gün etkinlikler içerisinde yeni projelerin hizmete gireceği 9’uncu toplu açılış töreni de yapılacak.

Çukurova’da 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlamaları Turgut Özal Bulvarında meşaleli yürüyüş ile başlayacak. Aksagaz kavşağında başlayan yürüyüş Uğur Mumcu Bulvarına kadar devam edecek. Ardından Uğur Mumcu Bulvarındaki konser alanına geçilecek. Burada Köfn konseri öncesi Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin tarafından 9’uncu toplu açılış töreni gerçekleştirilecek. Açılış sonrası ise vatandaşlar Köfn konseri ile coşacak.

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, şimdiye kadar 8 toplu açılış töreni gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bunlarından 5’ine Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da katılmıştı. Bu yıl toplu açılış törenini 30 Ağustosta yapıyoruz. Yani Çukurova’da iki bayram bir arada kutlanacak. Seçimden önce mart ayında da 10’uncu toplu açılış törenini yaparak seçimde hemşehrilerimizin karşımısına alnımız ak bir şekilde çıkacağız. Herkesi 30 Ağustos kutlamalarına davet ediyorum” dedi.

Çukurova Belediyesi’nin 9’uncu toplu açılış töreninde hizmete girecek projeler şunlar:

“Huzurevleri Mahallesi Kadın Sohbet ve Dayanışma Evi, Yüzüncüyıl Mahallesi Dönüşüm ve Atık Toplama Tesisi, Erdal İnönü Parkı, Örcün Mahallesi Kuvayi Milliye Parkı, Pirili Mahallesi 2 No’lu Çocuk Parkı, Dörtler Mahallesi 3 No’lu Çocuk Parkı, Karahan Mahallesi 3 No’lu Çocuk Parkı ve Spor Tesisi, Güzelyalı Mahallesi 7 No’lu Çocuk Parkı Yenilemesi, Pirili Mahallesi Muhtarlık Binası, Memişli Mahallesi Muhtarlık Binası ve Taziye Evi, Pirili Mahallesi 3 No’lu Çocuk Parkı, Beyazevler Mahallesi Ders Kafe, Mavi Bulvar Ders Kafe.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören Belediyesi tarafından tarımsal üretimi teşvik etmek ve ata tohumunu yaygınlaştırmak için kurulan yaz bostanından mahsuller toplanmaya devam ediyor. İlçedeki Bağlum’da 20 dönümlük alana kurulan bostanda fasulye, barbunya, bamya, kabak, salatalık, biber, tere, semizotu, roka, yeşil soğan, dereotu, marul, nane ve fesleğen yetiştiriliyor.

2019’da yeniden göreve geldiklerinde ata tohumun çoğaltılması ve yaygınlaştırılması için Keçiören’deki köyleri pilot bölge olarak seçtiklerini ve üretim çalışmalarının başarıyla devam ettiğini belirten Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “2019’da Keçiören’de tarımsal üretimi geliştirmek için pilot uygulamalara başladık. Çiftçilerimize ata tohumunu geliştirmeleri noktasına eğitimler verdik. Seramızda ata tohumundan fideleri çoğaltarak çiftçilerimize verdik. Ücretsiz fide ve tohum desteğiyle birlikte çiftçilerimiz üretime başladı. Köylülerimize ürettikleri ürünlerini satabilecekleri üç köylü pazarı kurduk. Böylece hem üretimi hem de mahsullerin satışını teşvik ettik. Örnek olması açısında belediyemize ait 20 dönümlük bir alana da bostan kurduk. Ata tohumunu yeşerttiğimiz bostanımız örnek üretim noktası olarak bir laboratuvar niteliğine sahip. Tarımsal üretimin püf noktaları konusunda ilgili vatandaşlarımıza destek vermeye hazırız.” dedi. ​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

60.000 TL ödül havuzlu turnuvada Türkiye’nin en iyi PUBG takımları mücadele edecek

PUBG: BATTLEGROUNDS 30 Ağustos Kupası için geri sayım başladı! Tüm oyunculara açık olan turnuvaya ayrıca ülkemizin en iyi PUBG takımları da katılıyor olacak.

Paycell’in sponsorluğunda, PUBG: BATTLEGROUNDS ve eSports360 iş birliği ile hayata geçen Paycell 30 Ağustos Kupası, Açık Elemeler ve Büyük Final olarak 2 turda tamamlanacak. Turnuvanın Açık Elemeler ayağı 28 – 29 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek ve her gün 5 takım olmak üzere toplam 10 takım elemeler sonunda Büyük Finale yükselme şansını elde etmiş olacak.  28-29 Ağustos’ta gerçekleşecek Açık Elemeler ve 30 Ağustos’ta düzenlenecek Büyük Finallerin tamamını saat 19:00 itibarıyla PUBG Türkiye resmi Twitch kanalı üzerinden canlı olarak izleyebilirsiniz.

60.000 TL’lik Ödül Havuzu

Paycell’in sponsorluğunda gerçekleşen 30 Ağustos Kupası turnuvasının toplam ödül havuzu 60.000 TL. Ödül havuzunun dağılımı ise şöyle:

• Birinci takım: 25.000 TL

• İkinci takım: 15.000 TL

• Üçüncü takım: 8.000TL

• Dördüncü takım: 4.000TL

• Beşinci takım: 3.000TL

• Altıncı takım: 2.500TL

• Yedinci takım: 1.500TL

• Sekizinci takım: 1.000TL

TÜRKİYE’NİN EN İYİ TAKIMLARI BU TURNUVADA

Paycell 30 Ağustos Kupası’nın heyecan verici bir diğer nokta da Türkiye’nin en iyi altı PUBG takımının davetli olması. BBL Esports, FUT Esports, Digital Athletics, HOWL Esports, Orgless ve PUBG Global Series 2’nin EMEA elemelerinde gösterdikleri üstün performansın ardından Riyad’da düzenlenen turnuvada mücadele ederek bizi uluslararası arenada da başarıyla temsil etmeye devam eden Sarvem Esports, turnuvanın adrenalini yükseltmek için geliyor!

Maçların geçeceği haritalar arasında geçtiğimiz günlerde PUBG: BATTLEGROUNDS’a tozu dumana katarak gelen 25.1 güncellemesiyle birlikte kum fırtınalarına merhaba diyen Miramar haritası da bulunuyor. Ayrıca KRAFTON ve Aston Martin işbirliğiyle yine bu güncellemede oyunda yerlerini alan muhteşem Aston Martin kozmetiklerini de maçlarda görmeniz olası.

Bu mücadeleyi Türkiye’nin önde gelen PUBG: BATTLEGROUNDS sunucularından Utku “Utimikk” Taşyürek, Timur “Timurleng” Günay aktaracak ve Özgür “root” Alagül de keyifli yorumları ile dahil olacak. 

KRAFTON, INC. Hakkında

Merkezi Güney Kore’de bulunan KRAFTON, Inc., kendisini eğlenceli ve özgün deneyimler sunarak merak uyandıran oyunları keşfetmeye ve yayınlamaya adamıştır. 2007 yılında kurulan KRAFTON, PUBG STUDIOS, Striking Distance Studios, Unknown Worlds, VECTOR NORTH, Neon Giant, KRAFTON Montréal Studio, Bluehole Studio, RisingWings, 5minlab, Dreamotion ve ReLU Games gibi dünyaca ünlü geliştiricilere ev sahipliği yapmaktadır. Her stüdyo, sürekli yeni zorlukların üstesinden gelmeye ve yenilikçi teknolojilerden yararlanmaya çalışır. Hedefleri, KRAFTON’un platformlarını ve hizmetlerini genişleterek daha fazla oyunsevere ulaşmaktır.

KRAFTON, PUBG: BATTLEGROUNDS, The Callisto Protocol, NEW STATE MOBILE, Moonbreaker, TERA ve ELYON başta olmak üzere önde gelen eğlence mülklerinden sorumludur. Dokuz ülkeye yayılmış 3.000 kişilik bir ekiple KRAFTON, birinci sınıf yeteneklerden oluşan ve iş alanlarını oyunların ötesinde multimedya eğlencesine ve derin öğrenmeye doğru genişletmeyi hedefleyen teknoloji odaklı bir şirkettir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Keçiören’de kurulan “Ankara Numune Tarlası ve Çoban Mektebi” 125 yıl sonra yeni görüntüsüyle Keçiören’i aydınlatmaya devam ediyor.

1898 yılında çiftçilere nitelikli üretim yöntemlerini öğretmek için kurulan, Millî Mücadele sırasında karargâh olarak kullanılan tarihî mektep, Keçiören Belediyesi tarafından restore edilerek müze hâline getirildi. Tarihî dokusuna uygun olarak restore edilen Çoban Mektebi önümüzdeki günlerde Atatürk ve Millî Mücadele Müzesi adıyla ziyarete açılarak tarihî değerleri yaşatmaya devam edecek.

Keçiören Belediyesi tarafından restore edilmek üzere Millî Emlak Genel Müdürlüğünden devralınan ve hummalı bir çalışmayla estetik bir görünüme kavuşturtulan Çoban Mektebi’ni tarihî misyonuna uygun olarak ziyarete açacaklarını söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Keçiören, Millî Mücadele döneminde kurtuluşun en önemli karargâhlarından biri olmuştur. Millî karargâhımız Çoban Mektebi’ni, Türk tarihine yakışır bir müze hâline getirdik. Etrafında yer alan 39 bin metrekare alanı da bir vaha görünümüne kavuşturduk. Spor alanları, dinlenme noktaları ve yürüyüş yoluyla harabe hâldeki bu bölgeyi vatandaşlarımızın vakit geçirdiği önemli tercih noktalarından biri hâline getirdik. Şimdi baktığımızda gece ayrı güzel gündüz ayrı güzel.” dedi.​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocukların yaz tatillerini verimli bir şekilde geçirmelerini sağlamak amacıyla robotik kodlama ve lego eğitimleri düzenleyen Yenişehir Belediyesi çocukları hem eğlenceli hem de öğretici deneyimlerle buluşturdu.  Eğitim yuvası olarak adlandırılan Yenişehir Belediyesi Akademide 3 ayrı grupta verilen eğitimler aileleri de çocukları da mutlu etti. 

Mersin Yenişehir Belediyesi, geleceğin bilim insanlarını ve teknoloji liderlerini yetiştirmek amacıyla Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle çocuklara yönelik robotik kodlama ve lego eğitimleri verdi. Eğitimlerle çocuklar, temel robotik prensipleriyle tanışırken aynı zamanda lego parçaları kullanarak kendi robotlarını tasarlamayı öğrendi.  Eğitimlerini tamamlayan çocuklara sertifika almaya hak kazandı. 

“Oğlum keyifle, eğlenerek zaman geçirdi. Bu çalışma çocuklarımızın okul eğitimlerine de katkısı olacak.”

Robotik kodlama ve lego eğitimlerinin çocuklarının okul eğitimine de katkı sunacağını söyleyen anne Aysun Daş, “Oğlum 5 gün boyunca buradaki eğitimlere katıldı. Robotik kodlama ve LEGO eğitimleri aldı. Çok memnum kaldık. Oğlum keyifle, eğlenerek zaman geçirdi. Bu çalışma çocuklarımızın okul eğitimlerine de katkısı olacak. Belediyenin bu tarz etkinliklerinden çok memnunuz ve devamının olmasını diliyoruz.” dedi.  

“5 gün boyunca verilen eğitimlerde kızımın çok eğlendiğini gördüm.”

Eğitimlerden çok memnun kaldıklarını belirten bir başka anne Ferah Belikara ise Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’e teşekkür ederek şu ifadeleri kullandı: “Bu eğitimin ilanını Yenişehir Belediyesinin instagram sayfasında gördüm. Başvuru yapmak için hemen iletişime geçtim. Sağ olsunlar hemen geri dönüş sağlayıp kaydımızı oluşturdular. 5 gün boyunca verilen eğitimlerde kızımın çok eğlendiğini gördüm. Bu uygulamadan çok memnun kaldık. Başta Başkanımız Abdullah Özyiğit olmak üzere burada bulunan ve emek veren herkese sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.”

“Bilgisayar üzerinden yazdığımız kodlar sayesinde robotumuzun belirtilen görevleri yapmasını sağladık”

Eğitimlerde legolardan robotlar yapmayı öğrendiklerini belirten Şehmus Aşar, “Öğretmenimizin bizleri bilgilendirmesi üzerine bu eğitime başvuru yaptım. Burada legolardan robotlar yaptık ve bilgisayar üzerinden yazdığımız kodlar sayesinde robotumuzun belirtilen görevleri yapmasını sağladık. Daha sonra düzenlenen yarışmalarda gerekli puanları alıp şampiyon olmaya çalıştık ve şampiyon olduk. Burada eğitim alırken çok eğlendik. Bu imkanı bizlere sunan herkese çok teşekkür ederim.” diye konuştu.

“Arkadaşlarımızla beraber takım çalışması yaptık.”

Robotik kodlama eğitimlerinin kendileri için çok keyifli geçtiğini söyleyen Rüya Akın, “Aldığımız eğitimlerde robot yapmayı ve kod yazmayı öğrendik. Arkadaşlarımızla beraber takım çalışması yaptık. Yaptığımız bu takım çalışması sayesinde yarışmaların sonunda en iyi takım çalışması ödülünü aldık. Burada olmaktan çok keyif aldım.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Vakfı’nın gençlere 40 yılı aşkın süredir eğitim desteği verdiği burs programının yeni dönemi için başvurular başlıyor. Anadolu Vakfı 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı kapsamında burs desteği almak isteyen üniversite öğrencileri, 1 – 30 Eylül 2023 tarihleri arasında anadoluvakfi.org.tr adresinden başvuruda bulunabilecek.

Kurulduğu 1979 yılından bu yana sürdürdüğü burs programı ile eğitime desteğini aralıksız sürdüren Anadolu Vakfı’nın 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı’na başvuru süreci başlıyor. Bugüne kadar 30 binden fazla öğrenciye burs yoluyla eğitim desteğinde bulunan Anadolu Vakfı’nın karşılıksız eğitim desteğinden yararlanmak isteyen üniversite öğrencileri, 1-30 Eylül 2023 tarihleri arasında anadoluvakfi.org.tr adresinden online olarak başvuruda bulunabilecek. 

“Gençlerin gelişimlerini destekleyerek hayata daha donanımlı başlamalarını sağlamayı amaçlıyoruz”

Anadolu Vakfı Burs Programı kapsamında gençlere sunulan desteğin kapsamı maddi desteğin ötesine geçiyor. Anadolu Vakfı Genel Müdürü Evrim Hizaler: “Anadolu’nun en büyük zenginliği çeşitlilikten kaynaklanıyor. Biz de Anadolu’nun Vakfı olarak, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerimizle, Türkiye’nin 81 ilinden, mühendislikten tıbba, temel bilimlerden görsel ve işitsel sanatlara kadar, hemen her branşta uzmanlaşmak isteyen öğrencilere destek olmak için 45 yıldır çalışıyoruz. Ülkemizin çok çeşitli bölgelerinde fırsat eşitliğinden yoksun bir şekilde ve dezavantajlı koşullarda eğitim gören yetenekli gençlerimizin tek ihtiyacının maddi destek olmadığı bilinciyle hareket ediyoruz. Gençlerimize ‘Geleceğin için Buradayız’ diyor, onlara yönelik desteğimizi sadece maddi katkı sağlamaktan ibaret görmüyoruz. Burs sağlamanın yanı sıra Anadolu Vakfı Akademi ile hayata geçirdiğimiz eğitim ve gelişim programları ile bursiyerlerimizin kişisel gelişimlerine ve kariyerlerine destek vermek üzere çok yönlü çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerin hayata hazırlanmaları için ihtiyaç duydukları nitelikli bilgi, eğitim ve rehberlik desteğini sağlıyoruz. Böylece, hayata hazırlandıkları ve desteğe en çok gereksinim duydukları dönemde doğru ve nitelikli rehberlik almalarını amaçlıyoruz. Bu doğrultuda sunduğumuz eğitimler, mentorluk ve koçluk programları, sosyal etkinlikler ve staj fırsatları da bu yaklaşımımızı ortaya koyuyor.”  

“Geleceğimiz için eğitimi ve gençleri destekliyoruz.”

Anadolu Vakfı Akademi, gençlere yönelik özel olarak hazırlanan eğitim ve gelişim destekleri ile Anadolu Vakfı’nın eğitime desteğini farklılaştıran en önemli programlardan birini oluşturuyor. Anadolu Vakfı bursiyerleri, bu zengin program içeriği sayesinde gelişimlerine önemli katkılar yapacak bilgi, beceri ve rehberlikten yararlanıyor. Evrim Hizaler konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Gençlerin kişisel gelişimlerine önemli katkılar sağlayacak eğitim programları ve seminerler ile gençlerimizin hayata çok daha donanımlı bir şekilde hazırlanmalarına yardımcı oluyoruz. Anadolu Vakfı olarak bursiyer gençlerimize aynı zamanda ‘mentorluk’ ve ‘koçluk’ desteği sunuyor, onları sosyal aktivitelerle buluşturuyor, geleceklerini kurma yolunda adımlarını çok daha yüksek bir özgüven ve kararlılıkla atmalarına destek olmayı amaçlıyoruz. Anadolu Grubu bünyesindeki şirketlerin üst düzey yöneticileri ve mezun bursiyerlerimiz başta olmak üzere iş dünyasından yüzlerce seçkin lider, gençler “yaşamlarına yön verirlerken onlara destek oluyorlar.”

Anadolu Vakfı’nın gençlere desteği mezuniyet sonrasında da sürüyor

Evrim Hizaler, “Anadolu Vakfı olarak bursiyerlerimizi öğrencilikleri sırasında olduğu gibi mezuniyet sonrasında da desteklemeye devam ediyor, iş hayatındaki ilk adımlarını attıkları bu kritik dönemde de onlara destek veriyoruz. Anadolu Grubu şirketlerindeki staj programlarına katılım fırsatları, iş olanakları, mezuniyet sonrasına özel koçluk ve mentorluk destekleri ile çeşitli etkinlik ve gönüllülük programlarının da aralarında olduğu çeşitli olanaklar sunuyoruz. Tüm bunlar, Anadolu Vakfı burs programını farklılaştıran ve gelişim programlarımızı destekleyen unsurlar arasında yer alıyor. Anadolu Vakfı olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da toplumuzun ve gençlerimizin gelişimine çok yönlü katkılar sağlamaya, insanların yaşam kalitesini artırmaya devam edeceğiz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda gençlerimizin hayata daha donanımlı başlamalarını sağlama hedefiyle yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı kesintisiz olarak sürdüreceğiz.” dedi.

ANADOLU VAKFI HAKKINDA

Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan tarafından 1979 yılında, Anadolu topraklarından kazandıklarını yine bu toprakların insanları ile paylaşmak ve onlara hep daha iyisini sunabilmek arzusu ile kurulan Anadolu Vakfı, 40 yılı aşkın süredir toplumun sosyo-kültürel gelişimine katkı sağlamak için eğitim ve sağlık alanlarında hizmet veriyor. 

Anadolu Vakfı, eğitimde fırsat eşitliği yaratmak üzere, Türkiye’de 30 binin üzerinde öğrenciye burs imkanı sağladı. Vakıf, aynı zamanda bursiyerlerinin bireysel gelişimlerini ve yetkinlik kazanımlarını destekleyecek çalışmalar yapıyor.

Anadolu Vakfı, Sağlıkta Sosyal Sorumluluk Projesi ile de 60 bine yakın ihtiyaç sahibi hastaya 700 binden fazla bedelsiz sağlık hizmeti sunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

3 kıtada, 30 ülkede, 7’den 70’e herkesin ayakkabıcısı olma misyonunu taşıyan FLO, Türkiye’nin en büyük ayakkabı laboratuvarında titizlikle gerçekleştirdiği kalite testleri, benimsediği sorumlu üretim anlayışı ve çocukların renkli dünyası için sunduğu binlerce model ile “Annelerin 1 Numaralı Tercihi” oldu! 

Twentify tarafından ebeveynlerle gerçekleştirilen‚ “Çocuk Ayakkabı Kullanım ve Tutum Araştırması“ sonuçlarına göre FLO, çocuk ayakkabısı denilince “Annelerin 1 Numaralı Tercihi“ oldu. 2-14 yaş aralığında çocuğu olan ebeveynler ile gerçekleştirilen araştırma, çocuklarına ayakkabı alan ebeveynlerin %67’sinin kadınlar olduğunu ve kadınların ise bu alışverişte en çok FLO’yu tercih ettiğini ortaya koydu. 

FLO Pazarlama ve Büyüme Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Kunt elde edilen bu başarı için şunları söyledi: “FLO olarak 7’den 70’e “Herkesin Ayakkabıcısı” olma misyonumuz ile ürün ve hizmetlerimizi çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirmeye her zaman büyük bir özen gösteriyoruz. Türkiye’nin en büyük ayakkabı laboratuvarında gerçekleştirdiğimiz 600 binden fazla test, ayakkabılarımızın anatomik yapısı, çocukların renkli dünyası için sunduğumuz binlerce model ve benimsediğimiz sorumlu üretim anlayışı doğrultusunda “Annelerin 1 Numaralı Tercihi“ olduk. Gurur duyduğumuz bu başarıda ürünlerimizin kalitesi, ihtiyaçlara tam olarak yanıt veren tasarım anlayışımız ve ekip çalışmamızın payı büyük.“ dedi. 

“Çocuk ayakkabı alışverişinde en çok tercih edilen mağaza”

Gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre çocuk ayakkabı alışverişinde en çok tercih edilen mağaza olduklarını vurgulayan Kunt, “Elde ettiğimiz çıktılar adımlarımızı daha da ileriye taşımak için bize güç veriyor. Çocuk koleksiyonumuzda yer alan tüm ayakkabılar, çocukların ilgisini çeken tasarımları ve her harekete kolaylıkla eşlik eden konforlu yapısı ile çocukların tüm talep ve ihtiyaçlarına cevap veriyor. Sunduğumuz ürün çeşitliliğinin yanı sıra ulaşılabilir fiyat politikamız ve ürün güvenliği konusundaki hassasiyetimiz ile de annelerin güvenini kazanıyoruz.” diye konuştu.

Çocuklar Yeni Okul Dönemini “Oyunlu Özel Kutularla” Karşılayacak

Yeni okul dönemini çocukların deneyimine renk ve eğlence katacak özel bir koleksiyon ile karşılayacaklarını da ifade eden Kunt, “FLO olarak, çocukların eğitim yolculuğunu renklendirmek ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için %100 geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen özel oyunlu ayakkabı kutuları tasarladık. Bu proje ile çocukların gelişimine katkıda bulunmayı, hayal gücünü desteklemeyi ve eğlenceli vakit geçirmelerini amaçlıyoruz.” dedi. 

FLO, yeni okul dönemine adım adım yaklaşırken okula dönüş heyecanını yansıtan yeni reklam filmiyle de ekranlarda yerini aldı. Her yaştan öğrencinin yer aldığı bu eğlenceli filmde FLO, “Ayak Uydur Okula” sloganıyla yeni okula dönüş koleksiyonunu izleyenlerin beğenisine sunuyor. “Annelerin 1 Numaralı Tercihi” etiketinin de yer aldığı film, çocukların okul heyacanını, sınırsız eğlenceyi ve gülen yüzleri ekrana taşıyor. FLO’nun dünyaca ünlü markalarını ve lisanslı ürünlerini gördüğümüz reklam filmi Muhabbet imzasını taşıyor, yönetmen koltuğunda ise Çağın Dizdar oturuyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EBRU USTA/BLOOMBERG HT PARA VE SERMAYE PİYASALARI MÜDÜRÜ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) düzenlemeleriyle kredi faiz oranları seçim sürecine kadar gerilemeye devam ederken mevduat faizlerindeki yükselişle bankaların kredi-mevduat makasında bilakis gidiş derinleşmişti. Fakat Haziran ayından bu yana mevduat faizlerinde düşüş, kredi faiz oranlarındaki yükselişle makas aylar sonra tekrar artı bölgeye geçti.

Seçimden evvelki süreçte yüzde 42 ile 2003 yılından bu yana en yüksek düzeye yükselen mevduat faiz oranı, seçim sonrasında gerilemiş ve yüzde 27,8 ortalamaya inmişti. Mevduat faizi son hafta, ortalamada yüzde 27’lerden yüzde 30’lara tekrar yükseldi. Geçen hafta, TCMB tarafından bankaların menkul değer tesisi uygulamasında yapılan değişiklikle, vadesi gelen kur muhafazalı mevduat hesaplarını standart TL mevduata dönüştürme maksadı getirilirken bugün başlayan bu uygulamayla mevduat faizlerinde tekrar yükseliş eğiliminin hakim olması da bekleniyor.

TCMB’nin geçen yılın Ağustos ayından itibaren uygulamaya koyduğu makroihtiyati önlemler ve siyaset faizi indirimleri sonrasında kredi faiz oranlarında gerileme görülürken mevduat faizlerindeki artışla bankaların kredi-mevduat makası aykırı tarafta ilerlemiş ve bu yılın Haziran ayına kadar negatif bölgede derinleşmeye devam etmişti.

TCMB bilgilerine nazaran, bankalarda kurumsal kredi kartı ve KMH hariç ortalama ticari kredi faizi yılbaşındaki yüzde 13’ten 18 Ağustos haftasında yüzde 31,28’e kadar yükseldi.

Aynı devirde gereksinim kredisi faizi yüzde 29,37’den yüzde 47,12’ye yükselirken KMH dahil gereksinim, taşıt ve konut kredisinin ortalama faizi ise yüzde 24,53 düzeylerinden yüzde 33,68’e yükseliş kaydetti.

TL mevduat faizleri son haftalarda tekrar artış eğiliminde

Geçtiğimiz yılın Ağustos sonunda yüzde 18,30 düzeyinde olan 3 aya kadar vadeli ortalama TL mevduat faizi yükselerek 23 Haziran haftasında yüzde 42 düzeyine çıktı. Bu oran, son 20 yılın en yüksek düzeyi olmuştu. Mevduat faizi son hafta, ortalamada yüzde 27’lerden yüzde 30’lara tekrar yükseldi.

Aynı hafta, TL mevduat faizi ile ticari kredi faizleri ortasındaki aksi makas 26,88 puana çıkarken TL mevduat faizi ile tüketici kredi faizleri ortasındaki zıt makas ise 14,46 puana çıktı.

Seçim sonrasında mevduat faizlerinin aşağı, kredi faizlerinin üst taraflı seyriyle birlikte makas Ağustos ayı prestijiyle olumluya döndü ve son 3 haftadır olumlu tarafta yer alıyor. Lakin mevduat faizlerinde son haftalardaki artış, makasın tekrar negatife dönebileceği sinyalini de barındırırken öteki taraftan kredi faizlerindeki artış ivmesinin ise tüketici kredilerinde sürat kestiği görülüyor.
Mevduat faizlerindeki artış, TL mevduat sahibine avantaj sağlasa da bankaların maliyetini artırıcı istikamette tesirde bulunuyor. Bankaların ana faaliyeti olan kredi-mevduat faizi ortasındaki fark aykırı istikamette açıldıkça bilançoları olumsuz etkileyebilme potansiyeli barındırıyor.

Çin’in, hisse senedi piyasalarını desteklemek için aldığı tedbirler ve Jackson Hole’daki merkez bankacıları toplantılarından faizler konusunda gelen temkinli yorumların etkisiyle, ABD  vadeli endeksleri bugün yukarı yönlü bir seyir izliyor.

RBC Capital Markets stratejisti Lori Calvasina, yayımladığı yatırımcı notunda, “Jackson Hole toplantılarında ABD hisse senetleri için görünümümüzü değiştiren pek bir şey söylenmedi. Hisse senedi yatırımcıları zaten faizlerin daha uzun süre yüksek olabileceği, Fed‘in işinin henüz bitmemiş olabileceği ve bunların verilere bağlı olduğu fikrine sarılmış durumda.” dedi

Şu sıralarda vadeli Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 0,26 S&P 500 vadeli endeksi yüzde 0,20 ve Nasdaq 100 vadeli endeksi yüzde 0,34 artıda.

Foreks Haber Merkezi

Almanya, Ağustos 2053 vadeli tahvilin yeniden ihracı için bankalara yetki verdi.

İhraca aracılık edecek bankalardan kaynaklara dayandırılan haberlere göre Almanya, Ağustos 20453 vadeli tahvilin yeniden ihracı ile 3 milyar euro borçlanma hedefleyecek.

30 yıl vadeli tahvilin yeniden ihracı için Deutsche Bank, JPMorgan (JPM), Morgan Stanley (MS), Nomura Holdings Inc ve Natwest (NWG) yetkilendirildi.

Foreks Haber Merkezi

Bitcoin (BTC), piyasayı canlandıracak herhangi bir katalizör olmaması nedeniyle 26 bin doların altına düştü.

CoinGecko verileri, kripto paranın toparlanmadan hemen önce Binance’te 25.886 dolara kadar gerilediğini gösteriyor. Lider token’lardan XRP, ADA ve SOL da yüzde 2,2’ye kadar düşerek piyasadaki ayı (bearish) eğilimi sürdürüyor.

Ether (ETH) ise merkeziyetsiz protokolleri bir araya getiren 1inch platformunun, pazar günü 6,088 ETH satın almasına rağmen yüzde 1,1 düşüyor. 1inch’in bu katkısı, hareketsiz seyreden piyasada bir miktar da olsa alış baskısı yarattı.

İşlem hacmine göre önde gelen kripto paralardaki bu düşüş, geleneksel piyasaların canlanması sırasında yaşandı. Avrupa endeksleri haftaya yüzde 0,36’lık bir yükselişle başladı.

FxPro yatırımcısı Alex Kuptsikevich, firmanın fiyat grafiği verilerine işaret ederek daha fazla düşüş beklediğini söyledi.

Kuptsikevich, “Bitcoin’deki teknik manzara, fiyatın 200 haftalık ortalamanın altına düşmesiyle oldukça olumsuz görünüyor. Kısa vadede en olası seviye 23,9-24,6 bin dolar arası.” ifadelerini kullandı.

Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.

Kocaelilerin güvenliği, sağlığı ve emniyeti açısından birçok görevler üstlenen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri, özellikle Kandıra sahillerinde eşyalarını kaybeden vatandaşların da imdadına koşuyor. Yaz sezonundan itibaren Kandıra sahillerinde görev yapan zabıta ve güvenlik ekipleri, para, cep telefonu, cüzdan, çanta, kulaklık ve kolye gibi değerli parçaları bularak, sahiplerine teslim etti. Yaz sezonu boyunca Kandıra sahillerinde kaybolan 122 cüzdan ve buna benzer eşyaları bularak sahiplerine ulaştıran ekipler, vatandaşın yüzünü güldürdü.

152 ÇOCUK AİLELERİNE TESLİM EDİLDİ

Asayişin sağlanması noktasında da önemli bir çaba sarf eden zabıta ve güvenlik görevlileri, ailelerini kaybeden çocukların da yardımına koşuyor.  Bu kapsamda Büyükşehir ekipleri, bu yaz sahillerde kaybolan onlarca çocuğu ailelerine teslim etti.  Kayboldukları için korkan çocukları önce sakinleştiren, ardından güvenli yere alan ekipler, yaz ayının başlangıcından bu yana 152 çocuğu ailelerine kavuşturdu.

USULSÜZ İŞGALE GEÇİT YOK

Zabıta ekipleri, Kandıra sahillerinde usulsüz olarak çadır kurup kamp yapanlara da geçit vermiyor. Kamu düzeninin sağlanması için yoğun çaba sarf eden ekipler, plajlarda halkın ortak kullanımını engelleyecek şekilde çadır kuran ya da şemsiye açan vatandaşlara müsaade etmiyor. Büyükşehir ekipleri, vatandaşların sahillerde karşılaştığı olumsuz durumlara karşı 153 Çağrı Merkezi’ni aramasını ve şikâyetini bildirmesi isteniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 2023 sonuçlarının açıklanmasının ardından kayıt heyecanı yaşayan çiçeği burnunda Egelileri yalnız bırakmadı. Ege Üniversitesini (EÜ) dereceyle kazanan öğrencilerin kayıtlarını yapan Rektör Prof. Dr. Budak, tam akredite,  öğrenci odaklı, araştırma üniversitesinin 2023-2024 eğitim öğretim yılına hazır olduğunu söyledi.

Ege Üniversitesi, üniversite adaylarının tercih listesinde bu yıl da ilk sırada yer aldı. YKS -2023 yerleştirme sonuçlarına göre Ege Üniversitesi programlarına 10 bin 333 öğrenci yerleşirken bu öğrencilerin yüzde 68.44’ü Ege’yi ilk 5 tercihleri arasına aldı. Ege Üniversitesinin 72’si lisans, 53’ü ön lisans olmak üzere 125 programının 96’sı devlet üniversiteleri sıralamasında en yüksek taban puanla öğrenci alan ilk 5 program arasına girme başarısı gösterdi.

Ege Üniversitesine yerleşen öğrenciler, kayıt için aileleriyle birlikte kampüse gelerek,  EÜ Merkez Kütüphanesi’nde kayıtlarını yaptırmaya başladı. Öğrenciler ve ailelerinin ilk kayıt heyecanına ortak olan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, daha sonra Ege’yi dereceyle kazanan Tıp Fakültesi öğrencisi Metehan Karakoyunlu’nun, Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümünü kazanan Gülşen Buğ’un ve Edebiyat Fakültesi Almanca Mütercim ve Tercümanlık Bölümünü kazanan Karya Yağmur Kaç’ın kayıtlarını yaptı.

“Tam akreditasyona sahip öğrenci odaklı araştırma üniversitesi”

Yeni Egelilere öğrenci kimlik kartlarını teslim ederek başarılar dileyen Rektör Prof. Dr. Budak, “Tam akreditasyona sahip öğrenci odaklı araştırma üniversitemize öncelikle hoş geldiniz. Bugün de Ege Üniversitesinde, üniversite sınavını kazanan öğrencilerimizin kayıt işlemlerini yapıyoruz. Aileler ve öğrenciler heyecanlı çünkü üniversiteye ilk adımlarını atıyorlar. Biz de bu ilk adımlarında yanlarında oluyoruz. Dereceyle giren öğrencilerimize hoş geldiniz dedik. Diğer öğrencilerimize de Ege Üniversitesini tanıtmak amacıyla oryantasyon masaları kurduk. Yeni dönemde yüz yüze eğitimle öğrencilerimize tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesinde eğitim vermenin gururunu yaşayacağız. Üniversitemizi kazanan bütün öğrencilerimize ‘Ege Üniversitesine hoş geldiniz’ diyorum ve başarılar diliyorum. Hem nitelik hem de nicelik bakımından ülkemizin önde gelen bir üniversitesinin, güzide bir ailenin mensubu oldunuz. Ailemize katılan her bir öğrencimizi tebrik ediyorum. Kampüsümüzdeki bütün akademik birimlerimiz ile birlikte gerek fiziki,   gerekse eğitim ve öğretim, araştırma geliştirme anlamında her türlü hazırlıklarımızı yaptık. Huzurlu, güvenli ve aile sıcaklığında bir kampüs ortamı sizleri bekliyor. Üniversitemizde başarılı, güzel bir eğitim ve öğretim dönemi geçirmenizi temenni ediyorum” dedi.

  “Ege Üniversitesini kazandığım için çok mutluyum” 

Metehan Karakoyun, “Gaziemir Fen Lisesi’nden mezunum. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini birincilikle kazandım. Ege Üniversitesi İzmir’de çok öne çıkan bir üniversite.  Ege Üniversitesini kazandığım için çok mutluyum. Rektör hocamız tarafından karşılanmak, tebrik edilmek çok güzel bir duygu. Gururluyum” dedi.

“İyi ki Ege Üniversitesini kazandım”

Kayra Yağmur Kaç, “Karşıyaka Cihat Kora Anadolu Lisesi’nden mezun oldum. Ege Üniversitesi Almanca Mütercim Tercümanlık Bölümünü kazandım. Rektörümüz tarafından yüz yüze tebrik edilmek çok güzel, kendimi çok şanslı hissediyorum.  İyi ki Ege Üniversitesini kazandım” diye konuştu.

“Sıcak bir karşılama için Rektörümüze çok teşekkür ediyorum”

Gülşen Buğ, “İzmir Anadolu Lisesi ve ardından Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümünden mezun oldum.  Kısa bir çalışma hayatım oldu ama yaptığım meslekte kendimi iyi hissetmiyordum o yüzden yeniden sınava girdim ve birincilikle Ege Üniversitesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümünü kazandım. Ege Üniversitesini kazandığım için çok mutluyum ve böyle sıcak bir karşılama  için Rektörümüze çok  teşekkür etmek istiyorum” dedi.

Yüksek puanlı öğrencilerin tercihi yine Ege oldu

Ege Üniversitesini bu yılda başarılı öğrenciler tercih etti. Metehan Karakoyunlu Tıp Fakültesine, Gülşen Buğ Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümüne, Aykut Kayğusuz Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümüne,  Karya Yağmur Kaç ise Edebiyat Fakültesi Almanca Mütercim ve Tercümanlık Bölümüne en yüksek puanla yerleşti.  Ege Üniversitesinde, yüz yüze kayıtlar 28 Ağustos-01 Eylül tarihleri arasında, elektronik ortam üzerinden kayıtlar ise 28-30 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Öğrenciler için hazırlanan rehber niteliğindeki ‘Öğrencinin El Kitabı’na da web sayfasından ulaşılabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mide Koruyucuları hasta edebilir. Uzmanlar mide koruyucu ilaçları kullanırken başka hastalıklara yakalanma riskinin bulunduğunu belirtti.

Pek çok kişi mide bağırsak rahatsızlıkları sebebiyle bazen doktor önerisi ile bazen de tavsiye üzerine kısa ya da uzun süreli olarak mide ilaçları kullanıyor. Bu ilaçlar, bir yandan hastalıklarımıza şifa olurken, diğer bir yandan da maalesef önemli sorunlara zemin hazırlayabiliyor. İşte bu sebeple doktorunuz size mide koruyucu kullanımını önermiş olsa da mide koruyucular nasıl ve ne zaman, ne kadar süre ile hangi dozlarda kullanılmaları önemlidir?

Dahiliye Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Şeref Kamil Basmacıoğlu ‘mide koruyucu kullanımı’ hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Mide koruyucu nedir?

Mide koruyucular, tıptaki adıyla Proton Pompası İnhibitörleri (PPI’ler), yaygın olarak kullanılan ve mide asidi yapımını azaltan bir ilaç türüdür. Hem reçeteyle hem de reçetesiz olarak temin edilebilir.

Mide koruyucular ne zaman kullanılır?

Mide koruyucular (PPI’ler) mide asidinin tahrişine bağlı olarak gelişen

–             Mide ülseri ve onikiparmak bağırsağı ülseri (peptik ülser hastalığı),

–              Özofajit,

–              Gastroözofageal reflü hastalığı

–              Helikobakter pylori enfeksiyonu gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadırlar.

Mide koruyucular ne kadar süre kullanılmalıdır?

Mide koruyucuların (PPI’lerin) tedavi edilen durum için en düşük dozda ve en kısa sürede alınması önerilir; ancak mide koruyucular sıklıkla gereğinden yüksek dozlarda ve gerekenden daha uzun süre alınabilir. Bu istemeden, hastanın kendisini güvende hissetmesi ihtiyacı ile gerçekleşebilir. Örneğin; ilaç tedavisine hasta hastanedeyken başlandıysa veya hastanın belirtilerinin iyileşip iyileşmeyeceğini görmek için bir deneme olarak başlatıldıysa daha sonra hasta, ilacı bıraktığında yakınmalarının yineleyeceğini düşünerek aynı dozda devam edebilir ve ilacı gereken süreden fazla kullanabilir. Kısa süreli mide koruyucu kullanımının çeşitli nedenleri vardır. Örneğin; yukarıda belirttiğimiz Helikobakter pylori enfeksiyonunu tedavi etmek için antibiyotiklere ek olarak mide koruyucular tipik olarak 1 ila 2 hafta süreyle reçete edilir. Midesinde veya ince bağırsağında ülser olan veya yemek borusunda mide asidi reflüsü ya da kimyasal maddelere bağlı tahrişi olan kişilere 4 ila 12 haftalık bir mide koruyucu kullanımı doktor tarafından reçete edilebilir. Bir başka kullanım alanı olarak da doktorlar, karın ağrısının nedenini belirlemek için testler yaparken, asit reflü veya hazımsızlığın yol açtığı karın ağrısı belirtilerinde yakınmaların azaltılması için kısa süreli mide koruyucuları başlayabilir veya ilaçlarını tamamen bırakabilirler. Her ne amaçla başlanırsa başlasın tedavi süresi sonrası ilaçların azaltılarak bırakılmaları gerekir. Ani bırakmalar yakınmaların tekrarıyla sonuçlanabilir. Bir süre ilaç dozlarının azaltılarak kullanılması gerekebilir.

Mide koruyucular yan etki yapabilir mi?

Herhangi bir ilaç yan etkilere neden olabilir. Mide koruyucuların ise ciddi olumsuz etkileri genellikle nadir görülür; ancak bu ilaçlar akciğer ve ciddi bağırsak enfeksiyonlarının (pnömoni ve C. difficile gibi) riskinde artışla ilişkilendirilmiştir. Ender de olsa mide koruyucular önemli bazı kalp ilaçları gibi diğer ilaçlarla ilaç etkileşimlerine de neden olabilir. Bu nedenle ilaçlarınızı düzenleyen doktorunuza, listenize yeni bir ilaç eklendiğinde veya bir ilacın kesilmesi durumunda bunu bildirmeniz önemlidir.

Yeni sorunlara davetiye çıkarmayın 

Ek olarak, uzun süreli mide koruyucu kullanımı ince bağırsakta bakterilerin aşırı çoğalması, bağırsak dengesinin bozulması (mikroflora değişikliği), emilim bozukluklarına bağlı olarak bazı mineral ve vitamin eksiklikleri (Demir, Vitamin B12, Magnezyum eksikliği gibi) ve kemik metabolizmasının bozularak kırıklara yatkınlığın artışı gibi çeşitli sağlık problemlerine sebep olabilir. İlaç listenizi ve endişelerinizi ilk olarak doktorunuzla rutin olarak paylaşmanız önemlidir. Mide koruyucuları azaltma veya bırakma kararı karmaşıktır ve güvenliğiniz için mide koruyucu dozunuzu ayarlamadan önce doktorunuza danışmalısınız. Sonuçta amaç, yalnızca faydayı en üst düzeye çıkarmak ve yan etkileri en aza indirmek için gerekli olan ilaçları aldığınızdan emin olmaktır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Enerji Piyasaları İşletme AŞ datalarına nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 3,6 artarak 1 milyar 422 milyon 801 bin 78 lira oldu.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 14.00-21.00 saatlerinde 2 bin 700 lira, en düşük saat 03.00’te 1887 lira 23 kuruş olarak tespit edildi.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 443 lira 23 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 2 bin 464 lira 36 kuruş oldu.

Spot piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı bugün en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 1592 lira 99 kuruş olarak belirlendi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’ndeki 2023 Yılı Ziraî Üretici Temsilcileri İstişare Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve tarım dalı temsilcileri de yer aldı.

Toplantının akabinde açıklama yapan Yılmaz, Türkiye’nin üç yıllık siyasetini içerecek Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları kapsamında tarım dalının fikir ve önceliklerine büyük kıymet verdiklerini söyledi.

Eylül’de kamuoyuyla paylaşılacak OVP’de, Ekim ayında TBMM’ye arz edilecek 12. Kalkınma Planı ve akabinde 2024 yılı Merkezi İdare Bütçe süreçlerine tüm ilgililerin teklif ve beklentilerinin iştirakçi bir biçimde yansıtılacağını belirten Yılmaz, toplantıda, iştirakçilerin, kelamlı tabirlerinin yanı sıra çeşitli yazılı dokümanlar ve raporlar da sunduğunu aktardı.

Yılmaz, her alanda olduğu üzere tarımda da belirsizliklerin azaltılması ve öngörülebilirliğin artırılması gerektiğini lisana getirerek, kesimin stratejik bir husus olduğunu, ulusal güvenliği de ilgilendirdiğini kaydetti.

Tarımın hiçbir vakit modası geçmeyecek bir kesim olduğunun altını çizen Yılmaz, “Sanki modernleşince, gelişince tarım kesimi eski değerini taşımayacak üzere bir anlayış olmuş bizim kalkınma tarihimizde lakin geldiğimiz noktada, aslında tarımın en kritik alanlardan biri olduğunu, tarihte de birçok ülkede tarım ihtilalinin üzerine sanayi ihtilalinin inşa edildiğini görmemiz gerekiyor. Münasebetiyle tarımdaki gelişmeler, genel kalkınmamız açısından, makro istikrarımız açısından da son derece önemli” diye konuştu.

Tarımdaki genç nüfus

Genç nüfusun tarım alanına daha fazla girmesi, bayanların da bu alanda daha fazla faal olmasının değeri üzerinde durulduğunu aktaran Yılmaz, kayıtlı, sigortalı ve eğitimli bir biçimde gençlerin bu sürece dahil olmasının tarımdaki kalite ve verimliliğinin artması bakımından da son derece değerli olduğunu kaydetti.

Yılmaz, “Kent, köy, kent ayrımının ötesinde, bilhassa kentlerin çeperlerinde kentle ulaşım, irtibat açısından son derece entegre alanlarda, genç nüfusun hem kent hayatının toplumsal ortamını yaşaması hem de tarım kesimi içinde teşebbüsçü ve üretici olması pek mümkün, bunu sağladığımız vakit genç nüfusun çok daha güçlü bir formda tarımda yerini alacağını düşünüyorum” dedi.

Tarım takviyelerinin, üretime dayanak biçiminde anlaşılması gerektiğine değinen Yılmaz, bu dayanakları muhakkak alanlara odaklayarak sade ve idari olarak yürütülmesinin daha kolay olacağını bildirdi.

Su konusunun kritik bir öge olduğuna işaret eden Yılmaz, “Dünyada da global ısınmayla birlikte su konusunda çok daha dertli bir periyot tüm dünyayı bekliyor. Münasebetiyle suyu çok verimli kullanmak durumundayız. Suyun israfından kaçınmak durumundayız. Yeri geldiğinde, su varlığına nazaran bitki desenini şekillendirmek durumundayız. Münasebetiyle ziraî takviyelerde de suyun çok kıymetli bir parametre olması gerektiği noktasında genel bir karar olduğunu söyleyebilirim.” biçiminde konuştu.

“Esas olan, üreticiyle tüketici ortasındaki arayı daraltmak”

Özellikle sertifikalı tohum ve ruhsatlandırma mevzularının daha da ileriye taşınmasını gerektiğini aktaran Yılmaz, Türkiye’nin ihracatçı pozisyonunun daha fazla pekiştirilmesi gerektiğini tabir etti.

“Esas olan, üreticiyle tüketici ortasındaki arayı daraltmak, aracılık ve girdi maliyetlerini düşürmek” diyen Yılmaz, tarımda, kamu ve özel dalın lisanslı depolama kapasitesinin daha fazla geliştirilmesi gerektiğini hatırlattı.

Cevdet Yılmaz, konuşmasının sonunda, toplam kamu yatırımları içinde, sulamaya daha fazla ehemmiyet ve öncelik vereceklerini bildirerek, “Türkiye Yüzyılı, tıpkı vakitte tarımda da yeni atakların, yeni uzaklıkların yüzyılı olacaktır. Halkımızın sağlıklı, inançlı, kaliteli bir biçimde beslenmesinde, uygun maliyetlerle beslenmesinde, ülkemizin bu hususlarda daha fazla Döviz kazanmasında, gelir elde etmesinde de bütün bu tartışmaların, fikirlerin kesinlikle değerli katkıları olacaktır diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Başkan İbrahim Sandıkçı, “Vatandaşlarımızın uzun yıllar güvenle seyahat edeceği yeni yolları ilçemize kazandırıyoruz”

Titizlikle sürdürdüğü yol açma çalışmalarıyla ilçenin ulaşım ağını genişletmeye devam eden Canik Belediyesi, plan dâhilinde gerçekleştirdiği çalışmalarla ilçede bulunan tüm yolları güvenli ve konforlu hale getirmeye devam ediyor. İlçe genelinde asfalt, taş parke ve beton yol çalışmalarını hızla tamamlayan Canik Belediyesi, güvenli ve konforlu hale getirdiği yeni yolları vatandaşların hizmetine sunuyor. 

Ulaşımda Örnek Hizmet 

Vatandaşların güvenli ve rahat bir şekilde seyahat edebilmesi için canla başla çalışan Canik Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelinde yol çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. İlçede yol çalışmalarına özveriyle devam ettiklerini belirten Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “ Yol çalışmalarımızı özveriyle sürdürüyor, ilçemizin yollarını güvenli ve konforlu bir hale getiriyoruz. Yol çalışmalarımızı geleceğe dönük bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Vatandaşlarımızın uzun yıllar güvenle seyahat edeceği yeni yolları ilçemize kazandırıyoruz. Yol açma çalışmalarımızla ulaşım ağımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Canik’te sorunsuz ve konforlu bir ulaşım için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Kocaeli bırakabilmek amacıyla çevre yatırımlarına öncelik veren Büyükşehir Belediyesi, Başiskele’ye nefes olacak bir park kazandırıyor. Altyapı yatırımlarının yanı sıra büyük ölçekli park ve meydanları inşa ederek, kent genelinde yaşayan vatandaşları yeni yeşil alanlar ile buluşturan Büyükşehir şimdi de Başiskele Yeşilyurt Mahallesi sakinlerine yeni yaşam alanı oluşturacak.

HAFRİYAT KAZI ÇALIŞMASI BAŞLADI

‘Daha yeşil bir Kocaeli’ adına hayata geçirdiği proje ve yatırımlarla kent genelinde yaşayan vatandaşların hayatına değer katan Büyükşehir Belediyesi, Kocaelileri yeşil alanlar ile buluşturmak için meydan ve park yapımına devam ediyor. Bu bağlamda halkın nefes alacağı, çocuklarıyla birlikte keyifli vakit geçirebileceği bir park ve meydan Başiskele Yeşilyurt mahallesine kazandırılacak. Proje sahasında hafriyat kazısı yapan yüklenici firma yakın zamanda imalatlara başlayacak.

YEŞİLYURT MAHALLESİNE ÇOK YAKIŞACAK

“Yeşilyurt Mahallesi Park ve Meydan Yapım İşi” projesinde toplam 8 bin 970 metrekare alanın bin 500 metrekaresi yeşil alan olacak. Bölgedeki sosyal donatı alanı eksikliğini büyük ölçüde giderecek olan parkın bin 300 metrekaresi ise meydan olarak planlandı. Projede ayrıca fitness alanı, çocuk oyun alanı, fitness alanı, 600 metre uzunluğunda yaya yolu ve 8’i engelli olmak üzere 130 araçlık otopark vatandaşlara hizmet verecek. Projenin 2024 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Fener Alayı ile kutlayacak. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Eğer bu topraklarda hür ve bağımsız olarak yaşıyorsak bunu Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Tüm yurttaşlarımızı 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Fener Alayı coşkusunu Narlıdere’de yaşamaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Narlıdere Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı büyük bir coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor. 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos’ta başarıyla sonuçlanan Büyük Taarruz’un ardından kazanılan büyük zaferin coşkusu Narlıdere’nin dört bir yanını saracak. 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında sabah gerçekleştirilecek resmi törenlerin ardından Narlıdere’nin sokakları Fener Alayı ile aydınlanacak. Saat 20.00’de Eski Konservatuvar Binası’nın önünden başlayacak Fener Alayı, Demokrasi Meydanı’nda sona erecek. Saat 21.00’de ise Büyük Zafer’in coşkusu Demokrasi Meydanı’ndaki etkinliklerle doruğa çıkacak.

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın milletimizin şanlı dönüşünü simgelediğini ifade ederek, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehasıyla 26 Ağustos sabaha karşı saat 04.30’da Kocatepe’den başlayan bir milletin var olma mücadelesi, 9 Eylül 1922’de İzmir’imizin kurtarılmasıyla başarıya ulaştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini güçlendiren, bizi sömürge durumuna düşmekten kurtaran bu şanlı mücadelenin ölümsüz kahramanlarını tüm Türkiye’de olduğu gibi Narlıdere’mizde de saygı ve özlemle anacağız. Eğer bu topraklarda hür ve bağımsız olarak yaşıyorsak bunu Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Tüm yurttaşlarımızı 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Fener Alayı coşkusunu Narlıdere’de yaşamaya davet ediyoruz” diye konuştu.    

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Hepsipay, sunduğu taksitlendirme ve ödeme çözümleri ile müşterilerinin alım gücünü desteklemeye devam ediyor.
• Hepsipay kullanıcıları, ‘Hemen Doldur, Taksitle Öde’ özelliğiyle bankaların sunduğu alternatifleri değerlendirip cüzdanlarını 100 bin TL’ye kadar krediyle hemen doldurabiliyor; geri ödemelerini 36 aya varan taksitle yapabiliyorlar. 
• Müşteriler cüzdanlarına doldurdukları bakiyeyi hemen QR’la ödeme fonksiyonu ile tüm mağazalarda, Hepsipay kartları ile de tüm online perakende noktalarındaki harcamalarında kullanabiliyorlar. 
• Bu çözüm sayesinde anlaşmalı bankalar, Hepsipay’in 12 milyonu aşkın kullanıcısı ile tek bir arayüz sayesinde buluşuyor.

Hepsipay, müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak inovatif çözümleri hayata geçirmeye devam ediyor. Hepsiburada’nın platform cüzdanı olarak hayata geçirilen ancak artık müşterilerine Hepsiburada platformu dışında da hizmet sunan Hepsipay’in kullanıcıları, cüzdanlarını anında kredi ile doldurabiliyor. Hepsipay’in iş ortağı bankalarla yapılan özel anlaşmalar sayesinde müşteriler Hepsipay hesapları üzerinden uygun vadelendirme çözümleriyle kredi talebinde bulunabiliyorlar.

En kolay dolan cüzdan

Alışverişleri sırasında Hepsipay’in anlaşmalı olduğu QNB Finansbank, Yapı ve Kredi Bankası ile Akbank üzerinden anında Hepsipay cüzdanlarını doldurabilen kullanıcılar, bakiyelerini dilerlerse e-ticarette, dilerlerse tüm fiziksel mağazalarda QR kod okutarak kullanabiliyorlar; hatta dilerse nakit olarak çekebiliyorlar. Müşteriler kendilerine sunulan alternatifler arasından seçimlerini yaparak kredi süreçlerini saniyeler içinde tamamlayabilirken, geri ödemelerini de 36 aya varan vadelerde yapabiliyorlar. 

Bankaları 12 milyon Hepsipay kullanıcısı ile buluşturan çözüm

Hali hazırda 12 milyona aşkın kullanıcıya sahip Hepsipay’in bu çözümü sayesinde, bankalar kredi ihtiyacı olan müşterilerle kolayca buluşabiliyor. Çok yakında yeni bankaların da katılacağı çözümde bankalar tekliflerini, faiz ve vade alternatiflerini Hepsipay teknolojisiyle kullanıcılara tek bir arayüz üzerinden kolayca sunabilirken müşteriler saniyeler içinde başvurularını yapıp alternatifleri değerlendirebiliyor ve kredi bakiyelerini kullanmaya başlıyor.

Hepsiburada Finansal Hizmetler Grup CEO’su Erkin Aydın: “Cüzdanı dolduran kredi çözümümüzle 12 milyon Hepsipay müşterisinin alım gücünü destekliyoruz.”

Hepsiburada Finansal Hizmetler CEO’su Erkin Aydın konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Hepsipay olarak müşterilerimizin alım gücünü destekleyen çözümler sunarken bir yandan da ticaretin dijitalleşmesine liderlik ediyoruz. Hepsipay’i kredili cüzdan haline getiren inovatif çözümümüz sayesinde ihtiyaç kredisi kullanmak isteyen müşterilerimiz, alışveriş esnasında anlaşmalı olduğumuz bankaların tekliflerini Hepsipay üzerinden görüp, teklifleri değerlendirdikten sonra anında cüzdanlarını doldurabiliyorlar. 

Cüzdanı dolduran kredi çözümümüzle 12 milyon Hepsipay müşterisinin alım gücünü destekliyor, bankaları müşteri tabanımızla bir araya getiriyoruz. Hepsipay müşterilerinin Türkiye’deki toplam e-ticaret harcamasının neredeyse yarısını yaptıklarını tahmin ediyoruz. Bu anlamlı büyüklüğe ulaşmış müşteri tabanımızı bankaların sunduğu kredi imkanları ile buluşturuyoruz. 

5 Haziran’da devreye almamızın ardından 250 bini aşkın müşterimiz başvuruda bulundu. Müşterilerimiz Hepsipay cüzdanlarındaki bakiyeyi e-ticarette veya fiziksel mağazalarda QR kod okutarak kullanabiliyorlar ve tüm bu süreç saniyeler içinde gerçekleşiyor. Üstelik harcadıkça Hepsipara da kazanıyorlar.” şeklinde konuştu.

Hepsipay, ödeme ve vadelendirme çözümleriyle alım gücünü destekliyor

Halihazırda kolay, hızlı ve güvenli ödeme, Hemen Al Sonra Öde, anında hesaba para iadesi ve yapılan alışverişlerde %3 Hepsipara kazanma gibi birçok özellikten yararlanan Hepsipay müşterileri, Hepsipay’in ödeme ve alım gücünü destekleyen özellikleriyle alışverişlerini pratik şekilde gerçekleştirebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerinden Eksim Enerji, çevre dostu enerji üretimiyle karbon salınımı azaltma hedeflerine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Yüzde 100 yenilenebilir enerji santrallerinden oluşan portföyüyle sürdürülebilirlik odaklı çalışmalara imza atan şirket, 2022 yılında 1,3 milyon ton karbon salınımını önlemeyi başardı. Konuyu değerlendiren Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlardan kaynaklı emisyonun önüne geçmek için yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminin artırılması büyük önem taşıyor. Özellikle ülkemizde hidrolik, güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle alanlarında enerji üretimi için büyük bir potansiyel söz konusu. Eksim Enerji olarak küresel iklim değişikliğinin önüne geçmek ve ekolojik dengeyi bozmadan gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için yeşil enerjinin en önemli güç olduğuna inanıyoruz.” dedi. 

İklim değişikliğinin hayatı olumsuz etkilemesinde büyük rolü olan fosil yakıtlarının tüketiminin gözle görülür azalması için yeşil enerji yatırımlarının hız kazanması gerekiyor. Portföyünün tamamı çevre ve sürdürülebilirlik odaklı yenilenebilir enerji santrallerinden oluşan Eksim Enerji ise yeni yatırımlarıyla birlikte 2025 yılı sonunda yıllık toplam 4 milyon ton karbon salınımını engellemeyi hedefliyor. 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Yeryüzünden atmosfere salınan karbon bileşenlerinin sera etkisi oluşturup iklimi değiştirmesi ve asit yağmurlarının oluşmasında fosil kaynakların etkisinin artarak devam ettiğini gösteriyor” dedi. Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmanın yeşil enerjiyle mümkün olduğunu vurgulayan Akbay, “Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlardan kaynaklı emisyonun önüne geçmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına hız vermemiz büyük önem taşıyor. Özellikle ülkemizde hidrolik, güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle alanlarında enerji üretimi için büyük bir potansiyel söz konusu. Kaynakların çok yakın bir gelecekte tamamen tükenme tehlikesine karşı en ekonomik finansman kaynaklarıyla sosyal ve çevresel katkıyı azami temin eden yenilenebilir enerjinin artması gerekiyor. Bu noktada Eksim Enerji olarak küresel iklim değişikliği yarattığı olumsuz etkinin önüne geçmek ve ekolojik dengeyi bozmadan gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için yeşil enerjinin en önemli güç olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. 

1MWh üretim 648,2 kilogram karbon salınımının önüne geçiyor.

Başta rüzgar enerjisi santralleri (RES) olmak üzere tüm yenilenebilir enerji iş kollarına, sürdürülebilir proaktif bir yaklaşımla yatırım yaptıklarını belirten Arkın Akbay, Eksim Enerji’ye ait santrallerin karbon emisyon verilerini değerlendirdi. Akbay, “Tamamı yenilenebilir enerji santrallerinden oluşan portföyümüz sayesinde büyük miktarlarda karbon salınımının önüne geçiyoruz. Türkiye’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hesaplamış olduğu birleşik marj emisyon faktörüne göre Eksim Enerji çatısı altındaki RES’lerde üretilen her 1 MWh elektrik enerjisi için doğaya 648,2 kilogram daha az karbondioksit salınımı gerçekleştiriliyor. Aynı şekilde şirketimiz bünyesindeki HES’lerde üretilen her 1 MWh elektrik enerjisi için doğaya 570,6 kilogram daha az karbondioksit salınımı yapılıyor.” ifadelerini kullandı.  

Yatırımlarla 1,3 milyon ton karbon salınımının önüne geçildi

2022 yılında yaklaşık 2 milyar kWh elektrik enerjisi üreterek yaklaşık 1,3 milyon ton karbon salınımının önüne geçtiklerini belirten Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “2025 yılına kadar ise yıllık 4 milyon ton karbon emisyonunu azaltacak projelerimizi hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda, yatırımlarımızla ülkemizin 2053 net sıfır emisyon hedefine katkıda bulunuyoruz.” dedi. Akbay, her geçen gün artan elektrik talebine hizmet edebilmek için yatırımlara devam edeceklerini de vurgulayarak, “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme teşvik mekanizması ile devletimiz, yenilenebilir enerji kapasitesinin büyümesinin önünü açtı. Bu dönemde kurduğumuz santrallerde artırdığımız birikimimizi, yenilenebilir enerji kaynak alanlarına yatırımla büyütüyoruz. Elektrik enerjisini en ekonomik kaynaklardan tüketicimize sunuyoruz. Portföyümüzdeki yeni GES ve RES lisanslarını işletmeye almak için de kolları sıvadık. Toplam 260 MW büyüklüğünde 6 RES lisansı için 350 milyon USD’lik yatırımla yeni projelerimizi devreye alıyoruz.” şeklinde konuştu.  

Yeşil enerjinin birçok alanında sürdürülebilir yatırımlar

2022 yılında Türkiye’de rüzgar enerjisinden üretilen elektriğin yüzde 4’ünü üreten ve bu yılın ilk 6 aylık döneminde de yüzde 4’lük bir katkı sağlayan Eksim Enerji’nin, Türkiye’de toplam kurulu gücü 464 MW olan 8 adet rüzgar enerjisi santrali bulunuyor. ; Türkiye’de 1 adet 63 MW ve Gürcistan’da 2 adet toplam 99 MW olmak üzere işlettiği 3 santralde ve 162 MW kurulu güç ile yenilebilir enerji portföyü yelpazesini güçlendirmeye devam ediyor. Toplam 626 MW yenilenebilir enerji santrali kurulu güce sahip olan şirket, güneş enerjisi santrali projeleri için de düğmeye bastı. Bu kapsamda Eksim Enerji, rüzgar santrallerinin verimliliğini arttırmak için aynı lisans sahası içinde hibrit projeler dâhil yaklaşık 350 MW Güneş Enerji Santrali (GES) kurmayı hedefliyor. Ayrıca şirket,  2012 yılından bu yana Ar-Ge faaliyeti olarak biokütleden (odun talaşı, ormansal artıklar, vb.) bio yakıt üretimine yönelik projeler üzerinde de çalışıyor. Öte yandan şirket, 1.2 MW elektrik üretebilen motor ve alternatörden oluşan güç grubunu ise işletmeye aldı. Eksim Enerji katma değerli yakıt üretimi için teknoloji merkezi destekli çalışmalarını da sürdürüyor. 

Eksim Enerji Hakkında:

Eksim Holding bünyesinde 2000 yılında faaliyetlerine başlayan Eksim Enerji, yüzde yüz yenilenebilir enerji üreten bir şirket olarak Türkiye’nin tüm bölgelerinde çevreye saygılı bir vizyonla sürdürülebilir yatırımlar gerçekleştiriyor. Bugün 8 RES ve biri Türkiye’de, ikisi Gürcistan’da olmak üzere 3 HES ile toplam 11 adet işletmeye sahip olan Eksim Enerji, kurulu gücünü 2022 sonu itibarıyla 626 MW’a yükseltti. Yenilenebilir enerjinin sürdürülebilirlikte öncü rol oynadığının bilinciyle hareket eden Eksim Enerji, 2025 yılı sonuna kadar yılda 4 milyon ton karbon salınımının önüne geçmeyi hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un başında bulunduğu koalisyon hükümeti 6,5 milyar euroluk (7 milyar dolar) kurumlar vergisi indirimine imza attı.

Öte yandan koalisyon, 2025’ten itibaren yaklaşık 2,4 milyar euroluk ek harcamaları içeren temel çocuk ödeneği üzerinde de muahede sağladı.

Uzlaşmaya Pazar günü geç saatlerde Berlin’deki idari ofiste yapılan bir toplantıda varıldığı açıklandı.

Aile bakanı Lisa Paus’un Maliye Bakanı Christian Lindner’in öne sürdüğü vergi indirimi paketini engellemesinin akabinde Scholz devreye girmek zorunda kaldı, zira Paus çocuk yardımları için Lindner’in başlangıçta tahsis ettiğinden daha fazla ödenek istiyordu.

Paus, Pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında, “Bunlar hakikaten çok şiddetli müzakerelerdi lakin buna değdi” açıklamasında bulundu.

Diğer taraftan Paus, çocuk yoksulluğunu büsbütün ortadan kaldırmak için daha fazla ödeneğe gereksinim duyulacağını açıkça belirtti.

Üç partili koalisyon, Almanya’nın zayıflayan iktisadını canlandırmayı amaçlayan kabine toplantısı öncesinde kurumlar vergisi indirimi konusunda baskı altındaydı.

Bitcoin ETF başvuruları, son günlerde piyasaların gündeminde önemli bir yer tutuyor. Uzmanların farklı açılardan yaklaştığı onay süreçleri, yatırımcıların gelecek beklentilerini şekillendirmeye devam ediyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mamoru Türkiye Ülke Müdürü Baran Yıldırım Bitcoin ETF’lerinin muhtemel etkilerini ele aldı.

Kripto para piyasalarında öne çıkan gündem maddeleri arasında yer alan Bitcoin ETF başvuruları, dünya çapındaki bireysel ve kurumsal yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Başvuru sonuçlarının, kripto para piyasalarını hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkileme potansiyeli, ilgili başvuruları daha önemli hâle getiriyor. Global kripto para borsası Mamoru’nun Türkiye Ülke Müdürü Baran Yıldırım, Bitcoin ETF başvurularına dair önemli açıklamalarda bulundu.

“Kripto para piyasalarının önde gelen aktörleri, ekosistemin ilk gününden bu yana yatırımcıların yatırım alternatiflerini çoğaltmak amacıyla yenilikçi adımlar atıyor. Bu kapsamda büyük bir önemle yaklaşılan ve halihazırda piyasalardaki öncü aktörler tarafından yönlendirilen Bitcoin ETF başvuruları, bir süredir birtakım düzenleyici engellerle karşılaşıyor.

“Komisyon kararları belirsizliğini koruyor”

Yatırımcı tarafında, otoritelerin bu konudaki tutumu merakla beklenirken, geçtiğimiz günlerde Avrupa kıtasında ilk Bitcoin ETF listelemesinin yapılması da dikkat çekici bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Ancak SEC’nin söz konusu olduğu dava süreçlerinde verilecek komisyon kararları belirsizliğini koruyor. Bu noktada, özellikle kurumsal yatırımcıların tutumları dengeleri kripto para piyasalarının lehine değiştirebilir, konuya ilişkin gerekliliklerin kamuoyu tarafından daha iyi biçimde anlaşılmasını sağlayabilir.

‘Geleneksel yatırımcıların tutumlarında değişimler görülebilir’

Olumlu bir senaryoda, henüz kripto para piyasaları konusunda yeterli bilgi birikimi olmayan geleneksel yatırımcıların kripto paralara yönelik yaklaşımlarında, düzenleyici otoritelerin tutumlarıyla birlikte belirli değişimler görülebilir. Bu durumda gelişen olumlu atmosfer, hem kripto para piyasalarına katılımı teşvik edebilir hem de geleneksel yatırımcıların kripto piyasalarına adım atmasını kolaylaştırabilir.

Sürdürülebilir ekosistemin anahtarı: Finansal okuryazarlık

Geleneksel yatırımcıların piyasalara girişinde yeni alternatiflerin ve fırsatların sunulması oldukça önemli. Ancak biz, Mamoru olarak bu yaklaşımların finansal okuryazarlık çalışmalarıyla desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz Öğren ve Kazan Kampanyası da bu yaklaşımımızın somut bir çıktısı olarak değerlendirilebilir. Önümüzdeki dönemde, sürdürülebilir bir ekosistem için finansal okuryazarlık seviyelerinin yukarı seviyeleri çekilmesi konusunda sorumluluk almaya devam edeceğiz.”

Siber güvenlik şirketi Brandefense, yenilikçi siber güvenlik çözümleriyle kurum ve kuruluşların marka itibarını koruma ve geliştirme nosyonu doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz dönemde, Bridge Partner Programı’nı duyuran Brandefense, iş ortaklarının dijital risk koruma hizmetleri aracılığıyla büyüyen bir tehdit ortamından ve artan güvenlik yetkinliği eksikliğinden kaynaklanan önemli zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olmayı amaçlıyor.

Dijital risk koruma hizmetleri (DRPS), harici saldırı yüzeyi yönetimi (EASM) ve tehdit istihbaratı (TI) çözümleri sunan siber güvenlik şirketi Brandefense, yeni ve genişletilmiş Bridge Partner Program’ını duyurdu. Siber tehditlerin giderek daha karmaşık hale gelmesiyle birlikte kuruluşlar, yetenekli siber güvenlik uzmanlarına yönelik sürekli artan talebi karşılamak için güvenilir ortaklar arıyor. Bu pazar ihtiyacına yanıt olarak, Brandefense’in yeni programı, ortak kuruluşları güçlendirmek ve desteklemek için tasarlanmış bir dizi yeni özellik sunuyor.

Bu kapsamda, dört farklı katmanda (Authorized Partner, Silver Partner, Gold Partner ve Platinium Partner) tasarlanan program; markaların uzmanlık ve ticari etki seviyelerine bağlı olarak geliştirilmiş hizmetler içeriyor. Bu hizmetler aracılığıyla kapsamlı eğitimlere, satış etkinleştirme kaynaklarına ve teknik desteğe ulaşan markalar; hem görünürlüklerini artırmak hem de potansiyel müşterilere ulaşmak amacıyla iş birlikleri geliştirebiliyor.

Brandefense Bridge Partner Program, işbirliğini geliştirmeyi, pazar erişimini genişletmeyi ve sektöre kapsamlı siber güvenlik çözümleri sağlamayı hedefliyor.

Bridge Partner Programı ile iş optimizasyonunu daha ileri seviyeye taşımayı amaçlayan Brandefense; dijital risk koruma hizmetleri aracılığıyla büyüyen bir tehdit ortamından ve artan güvenlik yetkinlikleri eksikliğinden kaynaklanan önemli zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. İstihbarata ulaşma süresini hızlandırmak, iş operasyonlarını optimize etmek ve iş ortaklarına kar marjlarını artırmalarına yardımcı olurken aktif savunma sağlamak için tasarlanmış özel tehdit istihbaratı hizmetleri sunuyor.

İş Ortağı Programı, proaktif yaklaşımlar sayesinde iş ortaklarını destekliyor

Sunduğu proaktif yaklaşımlar sayesinde pazar hacmini artırmak, iş operasyonlarının optimazsyonunu sağlamak ve güçlü iş birlikleri inşa etmek isteyen iş ortaklarını desteklemek amacıyla tasarlanan Bridge Partner Programı, dinamik yapısıyla iş dünyasına yeni bir bakış açısı kazandırıyor.

Birden fazla iş ortaklığı düzeyinin yer aldığı program, Brandefense’in yenilikçi çözümlerini iş portföylerine entegre etmek isteyen iş ortaklarının hem hedefleri hem de istekleri konusunda başarıya ulaşmaları için çeşitli kaynaklara ve destekleyici unsurlara erişim sağlıyor.

Bu doğrultuda, Brandefense kurum ve kuruluşların spesifik ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçlara yönelik alternatif çözümler geliştirmek için kişiselleştirilmiş bir hizmet sağlayıcısı rolü üstleniyor.

Karşıyaka Belediyesi, Türkiye’nin en köklü fuar organizasyonu olan ve bu yıl 1 Eylül’de kapılarını açmaya hazırlanan İzmir Enternasyonal Fuarı için dopdolu bir program hazırladı.

 Fuar süresince her gün hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik renkli etkinliklerin gerçekleşeceği Karşıyaka standı, bu yıl da ziyaretçiler için çekim noktası olacak. 

Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Özenle hazırladığımız standımızda ilçemizin kültürel, sanatsal ve sportif yönlerini ön plana çıkaracak, çevreye dair duyarlılığımız ile farkındalık yaratacağız. Nitelikli ve keyifli etkinliklerimize herkesi bekliyoruz” dedi.

Karşıyaka Belediyesi, 1-10 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 92. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda (İEF) Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelecek binlerce ziyaretçiye ilçenin tanıtımını yapacak. Karşıyaka’nın çok yönlü, renkli ve çağdaş kimliğini yansıtacak olan stantta pek çok kültürel, sportif ve çevreci etkinlik gerçekleştirilecek. Yetişkinlerin yanı sıra çocuklara hitap eden aktiviteler de düzenlenecek.

DOĞA DOSTU KENT

Uzun havuz alanı, Tarih ve Sanat Müzesi önünde açılacak Karşıyaka Belediyesi standında doğa dostu faaliyetler kapsamında her gün karbon ayak izi ölçümü yapılacak ve sonucu belli bir seviyenin altında olan kişilere hediyeler verilecek. Tohum ekim, bez çanta, soda şişesinden dekupaj ve plastik saksı yapım atölyeleri ile Karşıyaka Belediyesi Evrensel Çocuk Merkezi’nce miniklere yönelik saksıda domates yetiştirme ve kendi kuklanı kendin yap atölyeleri düzenlenecek. Ziyaretçilere tohum ve tohumlu kalemler dağıtılacak.

SANATTAN SPORA

“Sokak Senin” sloganıyla her çarşamba Karşıyaka’nın farklı mahallerinde çocuklara ve ailelere yönelik olarak düzenlenen renkli etkinlikler, Fuar haftasında standa taşınacak. Cordelion Mutfak Sanatları Merkezi’nin makarna yapım atölyesi konuklarla buluşacak. Bando ve Bando Trio konserleri, Halk Dansları Topluluğu gösterileri konuklara keyifli anlar yaşatacak. 7-14 yaş arasına yönelik sportif yetenek ölçüm testi ve çocuklar için yüz boyama aktiviteleri yapılacak. Judo ve aikido gösterilerinde başarılı sporcular yeteneklerini sergileyecek. Ayrıca, Karşıyaka Belediyesi tarafından haftalık olarak yayımlanan Gazete Karşıyaka’nın Fuar Özel Sayısı da stanttan ücretsiz olarak edinilebilecek. Tüm etkinliklerin gün ve saat bilgilerine Karşıyaka Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından ulaşılabilecek.

“HERKESİ BEKLİYORUZ” 

İzmir Enternasyonal Fuarı’na özenle hazırlandıklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Bizi biz yapan özellikleri, hem ziyaretçilere keyifli anlar yaşatacak hem de farkındalık yaratacak etkinliklerle anlatacağız. Her gün farklı etkinliklerle konuklarımızı ağırlayacağız. Herkesi bu heyecanı paylaşmaya, Karşıyaka Belediyesi standına bekliyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Öğrenciler yaklaşan okula dönüş sezonu için hazırlanırken, siber güvenlik uzmanlarından oluşan Kaspersky ekibi dolandırıcılık faaliyetlerinde endişe verici bir artış olduğunu ortaya çıkardı. Akademik hazırlıklara ve okul alışverişine yönelik artan ilgiden yararlanmayı amaçlayan siber suçlular, öğrencileri, eğitimcileri ve yöneticileri hedef alan sofistike kimlik avı kampanyaları yürütüyor.

Dolandırıcılar tarafından bu amaçla kullanılan taktiklerden biri öğrencilere dizüstü bilgisayar kazanma şansı vaat eden sahte çekilişler düzenlemekti. Oldukça cazip olan bu ödüle hak kazanmak için kurbanlardan kişisel bilgilerini vermeleri ve tercih ettikleri dizüstü bilgisayar modelini belirtmeleri isteniyor. Söz konusu dolandırıcılığın bir diğer şeklinde, kişilerden ödül kazanabilecekleri bir sayfaya yönlendiren belli bir bağlantıyı WhatsApp aracılığıyla 15 kişiyle paylaşmaları, daha sonra bu kişilerin SMS yoluyla kayıt yaptırarak çekilişe katılmaları isteniyor. Dizüstü bilgisayar veya başka bir şey kazandırma vaadi bir yem olarak kullanılıyor. Kazananlar, sözde kazandıkları ödüllerin teslimat masraflarını karşılamaları gerektiği konusunda bilgilendiriliyor. Bu ek ödeme talebi, dolandırıcılık girişiminin açık bir göstergesi niteliğinde.

Öğrencilere Yönelik Siber Tehditlerde Artış Yaşanıyor

Kaspersky Güvenlik Uzmanı Olga Svistunova, şunları söylüyor: “Akademik sezon yaklaşırken milyonlarca öğrenci kitap ve okul malzemeleri satın almak, harç ödemelerini yapmak için harekete geçtiğinden siber tehditlerde de geleneksel bir artış yaşanıyor. Dolandırıcılar bu dönemden faydalanarak öğrencilerin eğitim için yeni cihazlar edinme hevesinden yararlanıyor. Ücretsiz bir dizüstü bilgisayara sahip olmanın cazibesi, olası tehlikeleri görmezden gelmeye sebep oluyor. Bu da bireyleri bu dolandırıcılıkların tuzağına düşme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.”

Bu dönemde gündeme gelen bir diğer aldatma biçimi de sahte bursları konu alıyor. Dolandırıcılar, öğrencilerin mali yardım alma umutlarını istismar ederek onları sahte burs vaadiyle kandırma yoluna gidiyor. Yöntem şöyle işliyor: Hedeflenen kişiler, mali yardım vaat eden ve gerçek gibi görünen burs teklifleriyle tuzağa çekiliyor. Bu yardımlardan faydalanmak için öğrencilerden sosyal güvenlik numaraları ve banka bilgileri gibi hassas veriler dahil olmak üzere kişisel bilgilerini paylaşmaları isteniyor. Bu bilgiler daha sonra kimlik hırsızlığı ve finansal dolandırıcılık için kullanılıyor.

Olga Svistunova, “Sahte burs dolandırıcılığı, durumdan şüphelenmeyen öğrencileri ciddi şekilde etkileyerek yalnızca mali kayıplara değil, aynı zamanda kimlik hırsızlığına da yol açabiliyor. Öğrencilerin bilmedikleri burs teklifleriyle iletişime geçerken dikkatli ve temkinli olmaları çok önemli” diyor. 

Kaspersky uzmanları, yeni eğitim dönemi başlangıcında dolandırıcılığına karşı güvende kalmak için şunları öneriyor:

• Şüpheyi Elden Bırakmayın. “Gerçek olamayacak kadar iyi” tekliflerle karşılaştığınızda, özellikle de sizden ön ödeme veya kişisel bilgi talep ediliyorsa dikkatli olun.
• Kaynağı Doğrulayın. Karşınıza çıkan bursları, eşantiyonları veya diğer teklifleri iyice araştırın. Gerekirse ilgili kurumlarla resmi kanallar üzerinden iletişime geçin ve herhangi bir işlem yapmadan önce teklifin gerçekliğini sorgulayın.
• Bilgilerinizi Güvence Altına Alın. Talebin meşruluğundan kesin emin olmadığınız sürece hassas bilgilerinizi çevrimiçi olarak paylaşmaktan kaçının.
• Güvenilir Kaynakları Kullanın. Ödeme yaparken veya kişisel bilgilerinizi paylaşırken okulların resmi web sitelerine, bilindik burs platformlarına ve saygın perakendecilere bağlı kalın.
• Çok Faktörlü Kimlik Doğrulamayı (MFA) Etkinleştirin. Mümkün olan her yerde MFA’yı etkinleştirerek çevrimiçi hesaplarınıza ekstra bir güvenlik katmanı ekleyin. Sadece şifrelerinizi saklamakla kalmayan, aynı zamanda 2FA için otomatik olarak tek seferlik şifreler oluşturan güvenilir bir şifre yöneticisi kullanın.
• Çeşitli tehditlere karşı kapsamlı koruma için Kaspersky Premium gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanın.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı