Gün: 1 Eylül 2023

  • Milan’dan Krunic’e yeni kontrat teklifi

    Fenerbahçe’nin transfer gözdelerinden olan Rade Krunic’e Milan’dan sürpriz bir teklif geldi. Sarı-Lacivertli grup, orta saha transferini bitirmek isterken 29 yaşındaki oyuncunun son kararını vermesini bekliyor.

    Krunic’e sürpriz teklif

    Bilhassa Suudi Arabistan gruplarının astronomik teklifleriyle Avrupa pazarına girmesi, en hareketli transfer devirlerinden birinin yaşanmasına neden oldu. Birçok yıldız, sürpriz imzalar attı. Avrupa’nın büyük liglerinde yaz periyodu transfer penceresi bu akşam kapanıyor. Bugünün son derece hareketli geçmesi bekleniyor. Milan, Fenerbahçe ve Lyon’un çok istediği Rade Krunic konusunda sürpriz bir adım attı. Kırmızı-Siyahlılar, 29 yaşındaki oyuncunun 2025’te bitecek kontratını, maaşını 2.2 milyon Euro’a yükseltip 2026’ya kadar uzatma teklifinde bulundu. Krunic, düşünmek için kısa bir müddet istedi.

    Dzeko ve Baki görüşüyor

    İtalyan devinin bu atağı, Boşnak yıldızın yazgısını belirleyecek. Şayet başarılı orta saha oyuncusu teklifi kabul ederse, ekipte kalacağı katılaşacak. Milan’ın, Krunic’in bu öneriyi geri çevirmesi halinde ise oyuncuya gelecek teklifleri kıymetlendirme kararı alacağı öğrenildi. Bu durumda Fenerbahçe ve Lyon ile pazarlıklar başlayacak. Sarı-Lacivertliler, hem yönetici Selahattin Baki hem de Edin Dzeko üzerinden Krunic ile sık sık görüşmeye devam ediyor. 

  • İsmail Kartal, Fenerbahçe tarihine geçti

    Fenerbahçe, UEFA Avrupa Konferans Ligi Play-Off Çeşidi rövanş maçında Twente’yi deplasmanda 1-0 mağlup etti ve birinci maçtan gelen 5-1’lik skor avantajını galibiyetle süsleyerek ismini kümelere yazdırdı.

    İsmail Kartal, Fenerbahçe’de üçüncü teknik yöneticilik periyoduna düş üzere bir başlangıç yaptı. Ne ligde ne de Avrupa’da, Kartal ve öğrencilerinin bırakın bileğini büken grup olmasını, berabere kalabilen bir rakip bile çıkmadı.

    Sarı-Lacivertliler, bu dönem Avrupa’da 6 maçta 6 galibiyet alırken, ligde de çıktığı 2 maçta da alandan fazerle ayrıldı. Bilhassa Avrupa’daki bu seri, İsmail Kartal’ın ismini Fenerbahçe tarihine altın harflerle yazdırmasını sağladı. Kadıköy’deki 5-1’lik Twente zaferiyle birlikte Kartal, Sarı-Lacivertliler’in başında peş peşe 5 Avrupa Kupası maçı kazanan teknik adam unvanında Daum’a ortak olmuştu. Fenerbahçe, dün Dzeko’nun tek golüyle rövanştan da galibiyetle ayrıldı. Böylelikle İsmail Kartal, Avrupa’da 6’de 6 yapan tek Fenerbahçe hocası olarak tek başına tarihe geçti.

    FENERBAHÇE’DEN BİR İLK

    1994-95 döneminde Fenerbahçe ile döneme resmi maçlarda 8’de 8 yaparak başlayan Holger Osieck, bu alanda kulüp tarihinin en güzeliydi. Dünkü kazanılan Twente çabasıyla birlikte İsmail Kartal bu rekora da ortak oldu. Bu ortada Fenerbahçe, geçen sezonki Sevilla rövanşıyla birlikte Avrupa’da peş peşe 7 galibiyete ulaşan birinci Türk ekibi olmayı da başardı. 

  • KTO’dan ekonomide istikrar çağrısı

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye’nin 2023 yılı 2. çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

    Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 büyümüştür. Asrın felaketini yaşadığımız depremin ekonomik etkilerinin telafi edildiği, bayram tatillerinden dolayı bir durağanlığın yaşandığı, ihracatta zorlanmaların olduğu dönemde yüzde 3,8’lik büyüme önemlidir. Ekonomimiz, tüm zorluklara ve kırılganlıklara rağmen gücünü göstererek büyümesini sürdürmüştür.“ dedi.

    Başkan Gülsoy İkinci çeyrek verilerine ilişkin; sanayi yüzde 2,6 küçülmüş, hizmetler yüzde 6,4 ve inşaat yüzde 6,2 büyümüştür. Nihai tüketim harcamaları yüzde 15,6 artarken, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3 ve yatırımlar yüzde 5,1 artmıştır. İkinci çeyrekte; mal ve hizmet ithalatı yüzde 20,3 artarken, ihracat yüzde 9 azalmıştır. Hanehalkı tüketimi büyümeye 10,7 puan katkı yapmıştır.” dedi.

    İhracatın önümüzdeki günlerde daha iyi gitmesini beklediklerini söyleyen Gülsoy, “ Talebimiz, ihracatçı üretimin desteklenmesidir. “ ifadelerini kullandı.

    Büyümeyi kalıcı kılmak için dengeli, kapsayıcı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir yol izlenmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Gülsoy, “Fiyat istikrarı ve finansal istikrar hayati önem taşımaktadır. Devam eden yapısal sorunların çözüme kavuşturulması ve desteklerin devam etmesi önem arz etmektedir. Rotamızı kesintisiz büyümeye çevirip, yapısal değişiklikleri tamamlamamız gerekmektedir. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör el birliği ve ortak akıl ile şimdi daha çok çalışma zamanıdır” dedi.

  • Siirt güne depremle uyandı

    Siirt merkezli bir deprem meydana geldi. Depremin büyüklüğünü Kandilli Rasathanesi ve AFAD farklı farklı açıkladı. Deprem çevre illerden de hissedildi.

    Alınan bilgiye göre Kandilli Rasathanesi saat 07.35 sıralarında yerin 7 kilometre altında meydana gelen depremin büyüklüğünü 4.1 olarak açıkladı.

    Aynı depremi AFAD ise 3.9 büyüklüğünde ölçtü. Deprem çevre illerde de panik yarattı.

  • Akaryakıta indirim geldi

    Benzin fiyatlarında bugünden itibaren geçerli olmak üzere ortalama 98 kuruşluk indirime gidildi.

    İndirimin akabinde İstanbul Avrupa yakasında akaryakıtın litresi 36.80 liraya geriledi. Akaryakıtın litresi Ankara’da 37.35 lira, İzmir’de 37.47 lira, Bursa’da 37.40 lira, Adana’da 37.80 lira, Antalya’da 37.98 lira, Diyarbakır’da ise 38.03 lira oldu.

    Motorin fiyatında bugün bir değişikliğe gidilmedi.

  • İncesu Üzüm Festivali’ne geri sayım başladı

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri’de1991 yılından beri her yıl eylül ayının ilk cumartesi günü düzenlenen İncesu Üzüm Festivali, bu yıl da 8 Eylül’de gerçekleşecek. Bu kapsamda Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ı makamında ziyaret eden İncesu Belediye Başkanı Mustafa İlmek, Başkan Büyükkılıç’a festival davetiyesi ve üzüm takdim etti.

    Başkanlık makamında gerçekleşen ziyarette, Başkan Büyükkılıç, “Başkanımız, İncesu’muzun geleneksel üzüm festivali vesilesi ile davetiye ile birlikte bu güzel üzümleri getirdi” dedi.

    Büyükkılıç, tüm Kayserililerle festivalde buluşacaklarını, belirterek, “8 Eylül Cuma günü saat 16.00’da İncesu’muzda kültürel etkinlikleriyle birlikte festivalimizde buluşacağız. Emek verip, bu güzel üzümleri yetiştiren esnaflarımızın, çiftçilerimizin yanında yer alacağız, onların sevincini paylaşacağız, üretenin hizmetkârıyız” diye konuştu.

    Başkan Büyükkılıç’ın nezdinde Kayserilileri 28’incisi düzenlenecek olan Geleneksel Kültür Turizm ve Üzüm Festivali’ne davet eden İncesu Belediye Başkanı Mustafa İlmek de “Başkanım, üzüm yarışmasında birinci olan üzümü de size hediye edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Ziyarette Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın da hazır bulundu.

  • Yusuf Ziya Yılmaz’dan Mehmet Savran’a ziyaret

    Mehmet UZEL (NEVŞEHİR İGFA)
    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz’ı, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran ile birlikte başkan yardımcıları Nafiz Dirikoç, Ersin Erol ve Furkan Feralan karşıladı. Yılmaz’ı başkanlık makamında konuk eden Belediye Başkanı Savran, Nevşehir Belediyesinin yapmış olduğu çalışmalarla birlikte devam eden ve hayata geçirecek oldukları projeler hakkında bilgiler verdi. Savran ayrıca altyapı ve üstyapı çalışmalarına ilişkin bir sunum yaptı.

    Başkan Savran, ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek, Yılmaz’a kendilerine verdikleri destek ve katkılardan dolayı teşekkür etti.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz ise, hizmetlerinden dolayı Başkan Savran’ı tebrik ederek görevinde başarılar diledi.

    Başkan Savran, Yılmaz’a gününü anısına hediye takdim etti.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz’a, Nevşehir Belediyesi ziyareti sırasında AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Süleyman Özgün ve Emre Çalışkan, AK Parti İl Başkanı Ali Kemikkıran ve beraberindekiler eşlik etti.

  • Tohumluk Vakfı Kayseri’ye Yahyalı’dan destek

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri’nin Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk’ü makamında ziyaret eden Tohumluk Vakfı İl Temsilcisi Dr. Serra Menekay ve vakıf yöneticileri projeleri hakkında Başkan Öztürk’e bilgiler verdiler.

    Proje hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Serra Menekay; “ Geçen yıl Haydi Kızlar Spora projesi, hem Belediye Başkanımızın hem de değerli öğretmenlerimizin bizi sevgi ve ilgiyle kucaklamış olmasıyla bir eğitim projesine dönüştü. Bu yıl Yahyalı Şehit Mustafa Aydın Yatılı Bölge Ortaokulu’nda da bir takım faaliyetlerimiz olacak. Projemiz okul müdürümüzün vizyonu ile daha da genişledi. Projemiz tarım, hayvancılık ve teknolojiyi bir arada yürütecekleri büyük bir proje halini aldı. Köylerden gelip burada okuyan köy çocuklarının okulunu bitirip tekrar hayvancılığa ve çiftçiliğe dönmeleri gerekiyorsa doğru tarım, iyi tarım ilkelerini bilerek dönmelerini istiyoruz” diye konuştu.

    Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk ise açıklamasında; “Şuan Yahyalı Yatılı Bölge Okulu’nda yapılacak güzel bir proje için istişarede bulunuyoruz. Köyden gelen öğrencilerimiz oradaki güzellikleri unutmamaları adına bu proje önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

  • Turizmin kalbi Şanlıurfa’da atıyor

    ŞANLIURFA (İGFA) – Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, dünyanın önde gelen firmalarının katıldığı ‘’ 1. Uluslararası Şanlıurfa Kültür ve Turizm Buluşmaları’’ öncesinde Fuar merkezinde yapılan son hazırlıkları inceledi

    Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, ‘’ 1. Uluslararası Şanlıurfa Kültür ve Turizm Buluşmaları’’ kapsamında fuara katılan firma yöneticileriyle bir araya gelerek sohbet etti.

    BAŞKAN BEYAZGÜL, ‘’TARİH VE KÜLTÜR ŞEHRİNİ DÜNYAYA TANITACAĞIZ’’

    Kadim şehir Şanlıurfa’nın tarih ve kültürünü dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlenen buluşmalara Türkiye ve birçok ülkeden firmaların katıldığını anlatan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, ‘’Şanlıurfa Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde yaptığımız her bir işte çok güzel katılım görüyoruz ve çok güzel bir ivme kazanıyoruz. 160 stantla çok önemli katılımcılarımız Şanlıurfa’ya geldi. Bu tür etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Şanlıurfa bir mücevher ve burada derinlik çok fazla, burada büyük zenginlikler görüyoruz. Müzik, Gastronomi, tarih ve Kültür alanlarında birçok zenginliğimiz var. Bunları bir başka şehirle kıyaslamak mümkün değil çünkü tarihin sıfır noktasında, tarihin her katmanına ait burada değerler ve eserler vardır. Şanlıurfa’daki güzellikleri Türkiye ve Dünyaya tanıttığımız zaman dünya içinde önemli bir kazanın olacaktır’’ dedi.

    Türk Hava Yolları Sponsorluğunda, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Malezya, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Rusya ve Almanya’dan Turizm ve Seyahat Yazarı ile yabancı Influencerler’in katılacağı Kültür ve Turizm buluşmalarında Türk Hava Yolları, TÜRSAB, TÜROB, TÜREB ve Türkiye genelindeki Belediyeler, Acenteler, Oteller olmak üzere 160 stant kurulacak.

    Dünyanın en eski ve sağlıklı Şanlıurfa Mutfağı üzerine Dr. Ender Saraç, Ramazan Bingöl ve Ömür Akkor söyleşilerinin yanı sıra Workshop ve Gastronomi etkinlikleri düzenlenecek.

    PROGRAM AKIŞI

    01 EYLÜL 2023 CUMA

    11.00- Açilış (Protokol Konuşmaları)

    11.30 – Stantların Ziyaret Edilmesi

    13.30- Öğle Yemeği (Protokol)

    30-15.30 – Gastronomi Workshop (Ömür Akkor-Ramazan Bingöl)

    .30-16.30 – Şanliurfa Arkeolojik Kazılar Söyleşisi

    Prof. Dr. Necmi Karul (Göbeklitepe ve Karahantepe Kazı Başkanı)

    Prof. Dr. Mehmet Önal (Harran Ören Yeri Kazı Başkanı)

    Prof. Dr. Gülriz Kozbe (Urfa Kalesi Kazı Başkanı)

    16.30 – Şanliurfa Temali Kum Sanatı Gösterimi

    16.45 – Lezzetli ve Şifal Urfa Mutfağı Söylesi Dr. Ender Saraç

    17.30 – Başkanlar Oturumu

    Moderatör: Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar

    18.30- Başarı Ödüllerinin Takdimi / Katılımcilara Belge Takdimi

    19,00 – Gezi Programı (Balikligöl Platosu, Tarihi Hanlar ve Urfa Sokakları)

    20.30 – Gala Yemeği ve Münever Özdemir Konseri / Ş.B.B. Urfa Ahengi Müzik Topluluğu

    21.30 – Havai Fişek Gösterisi

    22.00 – Baliklıgöl Amfi / Panel ve Kum Sanatı Gösterimi

    Doc. Dr. Kemal Özkurt (islam Medeniyeti Kurucu Sehirlerinden Urfa’da Sanat)

    Doç. Dr. Elif Keser Kayaalp (Geç Antik Çağda Edessa)

    Sanat Tarihçisi-Restoratör ibrahim Sarısu & Dr. Mimar Mustafa Topalan

    (Urhoy’dan Urfa’ya Kültür Katmanı)

    2 EYLÜL 2023 CUMARTESİ

    07.30- Kahvaltı Programı (Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi)

    09.00 – Göbeklitepe ve Karahantepe Gezisi (Kalkış Yeri Sanat Sokağı)

    10.30- 1. Uluslararası Şanlıurfa Kültür ve Turizm Buluşmaları Açılışı

    14.00- Gastronomi Workshop (Ömür Akkor-Ramazan Bingöl)

    15.00- Sektör Temsilcileri Söyleşisi

    16.00- Sanlıurfa Temalı Kum Sanatı Gösterimi

    17,00- Gezi Programi

    (Harran Kümbet Evleri, Harran Üniversitesi (Ulu Cami),Harran Kalesi)

  • Petrol haftalık yarara yöneldi

    ABD ham petrolü bu hafta neredeyse yüzde 5 artışla varil başına 83 doların üzerinde sabit kaldı. Başbakan Yardımcısı Alexander Novak’a nazaran Moskova, OPEC+ ortaklarıyla ihracatta daha fazla kesinti yapılması konusunda anlaştı ve detayları önümüzdeki hafta açıklanacak. Yatırımcılar Suudi Arabistan’dan da benzeri bir açıklama bekliyor.

    Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu ve müttefiklerinin piyasayı yine dengelemek için sevkiyatları azaltmasıyla ABD ham stokları daralıyor. Hükümetin bu haftaki sayıları, 10 milyon varilin üzerinde bir düşüş gösterdi ve bu da varlıkları Aralık ayından bu yana en düşük düzeye indirdi.

    Petrolün bu haftaki yükselişi, ABD göstergesinin 2022 ortasından bu yana en uzun kar serisi olan üst üste üçüncü aylık çıkarını sınırlamasına yardımcı oldu. Fiyatlara ek takviye, Fed’in daha fazla faiz artışı yapmasına gerek kalmayacağı tarafındaki spekülasyonlardan geldi. Bu ortada Asya’da Pekin, sarsılan iktisadını desteklemek için daha fazla adım atarak güç tüketimine ait görünümü güzelleştirdi.

    SDIC Essence Futures Co.’nun Pekin merkezli baş güç analisti Gao Mingyu, Moskova ve OPEC+ müttefiki Riyad’ın atılımlarına atıfta bulunarak, “Petrol piyasası hala sıkı arz mantığıyla süreç görüyor” dedi. Gao’ya nazaran artık Çin iktisadında emlak bölümü de dahil olmak üzere kimi olumlu işaretler vardı.

  • Emre Aydın’dan Zafer şarkıları

    DENİZLİ (İGFA) – Denizli’de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. yıl coşkusu Denizli Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği Emre Aydın konseri ile kutlandı. Konserden saatler önce başta gençler olmak üzere 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı’nını doldurmaya başlayan vatandaşlar sevilen sanatçı Emre Aydın’ın sahneye çıkmasını heyecanla bekledi. 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı’nda düzenlenen konser programına Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ve eşi Berrin Zolan ile davetliler ve 7’den 70’e onbinlerce vatandaş katıldı.

    Meydanı dolduran Denizlililer, sevilen sanatçı Emre Aydın’ın sahneye çıkmasını alkış ve tezahüratlarla karşıladı. Emre Aydın, kendine has yorumu ve sevilen şarkılarıyla 7’den 70’e herkesin büyük beğenisini topladı, Denizlililer 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusunu dolu dolu yaşadı. Programda sahneye davet edilen Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, tüm hemşehrilerinin 30 Ağustos Zafer Bayramını bir kez daha kutlayarak, “Bu ülkenin bugünlere gelmesinde canını veren şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Taarruzun Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü de saygı ve hürmetle anıyorum” dedi.

    Başkan Zolan: “Cumhuriyetimiz ilelebet payidar olacaktır”
    Başkan Zolan, meydanı dolduran onbinlerce Denizliliye seslenerek, “Bugün burada bu bayrağın altında bu etkinliği yapabiliyorsak, hür ve bağımsız yaşayabiliyorsak bunun bedeli ödendi. Bedelini ödeyenler de şehitlerimiz, gazilerimiz ve cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzdür. Onları hiçbir zaman unutmayacağız. Onların emanetini bu güzel ülkemizi, bayrağımıza hep birlikte sonsuza kadar sahip çıkacağız. Cumhuriyetimiz ilelebet payidar olacak inşallah” dedi. Sanatçı Emre Aydın ile selfie çektiren Başkan Zolan daha sonra günün anısına üzerinde Denizli horozu figürü bulunan kaide hediye etti.

  • İzmirli Emre ABD’de 7 saat yüzme rekoru kırdı

    İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü yüzme sporcusu Emre Erdoğan, New York’ta 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101’ini yıl dönümünde büyük bir başarıya ulaştı. Emre Erdoğan, 20 köprüden oluşan New York’un 47 kilometre uzunluğundaki Manhattan Adası parkurunu 7 saat 3 dakika 50 saniye ile yüzdü.
    Daha önce Çanakkale, Marmaris, Datça ve Kaş gibi ulusal organizasyonlarda defalarca Türkiye şampiyonu olan, Cebelitarık Boğazı, Manş Denizi, Katalina ve Tsugaru Boğazları’nı başarıyla yüzen Erdoğan, Manhattan Adası parkuru tamamlayarak “Üçlü Taç” (Triple Crown) unvanını alarak dünya 9’unculuğuna yükselmiş oldu.

  • Hayvancılığa tank desteği

    BALIKESİR (İGFA) – Nitelikli tarım ve hayvancılığı destekleyerek üreticilerin daha yüksek kazanç elde etmesini hedefleyen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, teşviklerini sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Süt Projesi kapsamında; Balya, Bigadiç, Gönen, Karesi, Kepsut, İvrindi ve Manyas’taki tarımsal kalkınma kooperatifleri, süt üreticileri birlikleri ve muhtarlıklara 21 adet süt soğutma tankı dağıttı. Büyükşehir Belediyesi, 2019 yılında uygulamaya aldığı Sağlıklı Süt Projesi ile üreticilerin süt alımı yapan firmalar karşısında rekabet şansını yükseltmeyi, sütün daha iyi fiyata pazarlanabilmesini sağlayarak üreticilerin gelirlerini artırmayı, aynı zamanda sağlıklı ve soğuk süt zincir kurallarına uygun süt üretilmesini amaçlıyor.

    SÜTÜN KALİTESİ KORUNACAK

    Balıkesir’in tarım ve hayvancılık konusunda Türkiye’de lider illerden biri olduğunu vurgulayan Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek “Sütlerin kalitesini korumak ve kaliteli bir şekilde tüketicilere ulaşmasını sağlamak adına yapmış olduğu soğutma tankı hibelerinden dolayı Başkanımız Yücel Yılmaz ve ekibine teşekkür ediyorum.” dedi. Soğutma tankı dağıtımının sağlıklı ve değerli sütün pazarlanması konusunda büyük öneme sahip olduğunu kaydeden Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Başkanı Hasan Çetin “Büyükşehir Belediye Başkanımız Yücel Yılmaz’a teşekkür ediyorum.” açıklamasında bulundu.

    KIYMETLİ BİR PROJE

    Sağlıklı Süt Projesi’nin kıymetli ve çarpan etkisi yüksek olan bir hizmet olduğunu kaydeden Balıkesir Hayvancılık Kooperatifleri Birliği Başkanı Faruk Özen “Bu hizmet, yüzlerce üreticinin ürettiği ürünü değerli hale getiriyor. Başta Yücel Yılmaz başkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

    “SÜT TOZU TESİSİ KURUYORUZ”

    Üretmenin tek başına yeterli olmadığını, üretilen ürünlerin kalitesinin artırılması ve katma değeri yüksek ürünler haline dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen İl Tarım ve Orman Müdürü Erkan Alkan “Sütle ilgili yapılan en önemli projelerden biri 50 Peynirli Şehir Balıkesir. Kepsut, İvrindi ve Sındırgı ilçelerimizde işletme tesisleri kurduk. Merkezde ve Havran’da peynir çarşısı kurulmasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Birliklerimiz vasıtasıyla 42 bin üreticiyi tek çatı altında bir araya getirdik, bunun Türkiye’de başka bir örneği yok. Şimdi de Balıkesir OSB’de 20 bin metrekarelik bir alanda süt tozu tesisi kuracağız, Eylül ayında tamamlanması planlanıyor. Tesisi devreye aldığımız zaman sütün fiyatını eskiden olduğu gibi yine Balıkesir belirleyecek.” dedi.

    “HİZMETLER DURMAYACAK”

    Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin iş birliği içerisinde gerçek hizmetler ortaya koyduğunu söyleyen Kepsut Belediye Başkanı İsmail Cankul “Büyükşehir Belediyesi her zaman kırsalın, hayvancılığın, tarımın yanında oldu. Şehir olarak büyük bir organizasyonla kırsal bölgelerimize, üreticilerimize ulaşıyoruz. Bundan dolayı Büyükşehir Belediyemize, milletvekillerimize, Tarım İl Müdürlüğümüze, kooperatiflerimize, birliklerimize teşekkür ediyorum. Hizmetler durmadı, durmayacak daha güçlü şekilde devam edecek.” açıklamasında bulundu.

    “HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”
    Büyükşehir Belediyesi’nin tarım ve hayvancılığa yaptığı yatırımlar ve verdiği desteklerle ilgili bilgi veren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Yasin Sağay “Kırsal bizim canımız, ciğerimiz. Sadece süt soğutma tankı için 14 milyon lira civarında yatırım yaptık. Biz Balıkesir’i; Yücel Başkanımızın başkanlığında, milletvekillerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, belediye başkanlarımızla marka şehir haline getireceğiz. Bu bizim ilk hedefimiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Türkiye Yüzyılında, Balıkesir’i bir Türkiye markası yapacağız.” dedi.

    BİRLİK VE BERABERLİKTE BEREKET VAR

    Tarım ve hayvancılığa verdiği destekler nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve ekibine teşekkür eden AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok “Tarım ve hayvancılıktan rızkını temin eden bir kardeşiniz olarak özellikle bahar ve yaz aylarında sütün kesilmemesi adına yarışırdık. Bu dağıtılan tankerlerle bırakın kesilmeyi, bakteri oluşması bile mümkün olmayacak. Bu tankerler, üreticilerimizin alın terinin karşılığını almasına vesile olacak. Büyükşehir Belediyemiz üreticilerimize destek vermeye devam ediyor. Bugün burada hükümet-millet-devlet ve yerel yönetimlerin beraberliğini ve bunun üreticilere yansımasını görüyoruz. Birlik ve beraberliğin olduğu yerde rahmet vardır, bereket vardır.” dedi.

  • Çin Merkez Bankası’ndan zarurî karşılık atılımı

    Çin Merkez Bankası Cuma günü yaptığı açıklamada, 15 Eylül’den itibaren finansal kurumlara yönelik Döviz mecburî karşılık oranını yüzde 6’dan yüzde 4’e düşüreceğini duyurdu.

    Bu kesinti, ekonomiyi canlandırmak emeliyle son birkaç hafta içinde çeşitli faiz oranlarında yapılan bir dizi indirimin akabinde geldi.

  • Asya borsaları Çin’den gelen haberlerle yükseldi

    Asya-Pasifik piyasaları, Çin’in ağustos ayındaki fabrika faaliyetinin artması ve merkez bankasının ekonomiyi canlandırmak için zarurî karşılıklarda kesinti yapacağını duyurmasıyla yükselişe geçti.

    Özel bölüm anketine nazaran Çin anakarasındaki Shanghai Bileşik Endeksi yüzde 0,64 oranında, Shenzhen Bileşen Endeksi ise yüzde 0,82 oranında yükseliş kaydetti.

    Caixin/S&P global imalat satın alma yöneticileri endeksi Ağustos ayında, ekonomistlerin beklediği 49,3’ün üzerinde 51,0’a yükseldi. Yeniden Cuma günü Çin Merkez Bankası, 15 Eylül’den itibaren finansal kurumlara yönelik Döviz mecburî karşılık oranını 200 baz puan azaltacağını duyurdu.

    Avustralya’da S&P/ASX 200 neredeyse yüzde 0,39 kayıp yaşadı. Güney Kore’de Kospi yatay çizginin biraz altında süreç görürken Kosdaq yüzde 0,56 düştü. Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,66 artış gösterdi.

    Hong Kong, Üstün Tayfun Saola’ya hazırlanıyor ve Hang Seng endeksi, berbat hava şartları yaklaşırken süreçleri duraklattı. Hong Kong Borsası kurallarına nazaran, açılış öncesi 8 yahut üzeri bir sinyal verilirse süreçler durdurulacak ve saat 12:00’ye kadar devam edecek.

    Ülkenin dokuzuncu cumhurbaşkanını seçmek üzere sandık başına gitmesi nedeniyle Singapur’un finans piyasaları bugün kapalı olacak.

  • İktisat ve siyaset gündemi – 1 Eylül 2023

    1- Yeni isimli yıl başlıyor

    – Yargıtay Lideri Mehmet Akarca başkanlığındaki heyet, yeni isimli yıl açılışı münasebetiyle Anıtkabir’i ziyaret edecek. 2023-2024 İsimli Yıl Açılış Merasimi Yargıtay’da yapılacak. Merasime CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katılacak.

    (Ankara/10.00/14.30)

    EKONOMİ FİNANS

    1- Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkgözü Gümrük Kapısı’nın açılış programına katılacak.

    (Ardahan/14.00)

    2- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Yerli ve Ulusal Şoförsüz Birinci Metro Aracı’nın Teslim Merasimi’ne iştirak edecek ve TEKNOFEST aktiflik alanına ziyarette bulunacak.

    (Ankara/10.30/16.30)

    3- Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Şenliği TEKNOFEST, Ankara Etimesgut Havaalanı’nda 3. gün etkinlikleriyle devam edecek.

    (Ankara/09.20)

    4- Türkiye İstatistik Kurumu, 2022 yılına ait yetişkin eğitimi araştırmasını açıklayacak.

    (Ankara/10.00)

    5- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, haftalık para ve banka istatistiklerini duyuracak.

    (Ankara/14.30)

  • ‘Vira Bismillah’ denilerek sezon açıldı… Deprem bölgesindeki balıkçılara müjde

    İSTANBUL (İGFA) – Su ürünleri av sezonunun açılışı vesilesiyle bir arada olduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4,5 aylık hasretin bugün sona erdiğini, Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nde gırgır ve trol yöntemiyle avcılık yapacak balıkçıların ağlarının mavi sularla buluştuğunu dile getirdi.

    Bu gece başlayan balıkçılık sezonunun bereketli geçmesini dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vira Bismillah” diyerek denizlere açılacak balıkçıların ağlarının hep dolu çıkmasını Allah’tan niyaz ettiğini belirtti.

    Alandaki katılımcıları günün bu saatinde Beykoz’da iç içe, birlik, beraberlik, kardeşlik içerisinde görmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, balıkçılık sektörünün yaklaşık 250 bin vatandaşa istihdam sağladığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Rızkını denizden kazanan kardeşlerimizin ekonomimize yaptıkları katkıları takdirle karşılıyoruz. Balıkçılık sektörüne sağladığımız destekleri en iyi sizler biliyorsunuz. Balıkçılarımızın maliyetlerini düşürmek için 2004’ten itibaren ÖTV’siz yakıt veriyoruz. Bugüne kadar toplamda 15,6 milyar lira ÖTV’siz yakıt desteğinde bulunduk. Su ürünleri avcılarına ve üreticilerine Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla indirimli kredi sağlıyoruz. Sektörümüzü 2002’den beri toplam 23,2 milyar liralık sübvansiyonlu krediyle destekledik. Küçük ölçekli kıyı balıkçılarımızı da unutmadık, unutmuyoruz. 12 metreden küçük gemisi olan 14 binden fazla kıyı balıkçımıza da sahip çıkıyoruz. Bugüne kadar 313 milyon lira kıyı balıkçımıza ödeme yaptık.”

    DEPREM BÖLGESİNDEKİ BALIKÇILARA MÜJDE

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın Felaketi” 6 Şubat depremlerinden sonra depremzede balıkçıları kaderlerine terk etmediklerinin altını çizdi.

    Deprem bölgesinde balıkçılık yapan vatandaşlarla ilgili bir müjdeyi de bu akşam paylaşmak istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesindeki gelir kaybı yaşayan balıkçılarımıza destek veriyoruz. Yarın itibarıyla gemi başına 3 bin 500 ila 60 bin lira arasında desteği depremzede balıkçılarımızın hesaplarına yatırıyoruz. Ayrıca afet bölgesi ilan edilen illerde su ürünleri yetiştiricilerimizin zayi olan balık yumurtaları, yavru, porsiyonluk ve anaç balıkları için 2 ay içerisinde destekleme ödemelerini gerçekleştireceğiz. Her iki desteğimizin de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, üç tarafı denizlerle çevrili, iklim ve coğrafya bakımından dünyanın en güzel ülkelerinden biri olduğunu vurgulayarak, Allah’ın Türkiye’ye bahşettiği bu imkânı değerlendirmenin gayretinde olduklarının altını çizdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, deniz ve su ürünlerinde her yıl ölçek ve hedef büyüterek yola devam ettiklerini söyledi.

    Su ürünleri ihracatında 2023 hedeflerinin 1 milyar dolar olduğunu, 4 yıl önce bu rakama ulaşmayı başardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Geçen yıl 100’den fazla ülkeye ihracat yapan sektörümüz 1,7 milyar doları ülke ekonomisine kazandırdı. Hedefimiz bu yıl bir rekor daha kırmaktır. Karadeniz’de büyütülen ve ithal somona alternatif olan Türk somonu ile Ege ve Akdeniz’de yetiştirilen levrek ve çipurayı dünyada marka haline getirdik. Yeni pazara girmesine rağmen Türk somonu çok ciddi talep gördü. Geçen yıl 312 milyon dolar olan Türk somonu ihracatını inşallah bu sene 400 milyon dolara ulaştıracağız. Artık balıkçılarımız dünyaya açılıyor. Başta Moritanya olmak üzere Afrika ülkelerinde 50 balıkçı gemimiz, binden fazla tayfa ile avcılık yapıyor. Balıkçılarımız bu şekilde ülkemiz denizlerinde yıllık olarak avladıkları balık miktarının iki katı, yani yaklaşık 600 bin ton balığı okyanuslarda avlıyor. Balıkçılarımız, kurdukları balık işleme tesisleriyle hem yerel halka istihdam sağlıyorlar hem de ülkemize milyonlarca dolar döviz kazandırıyorlar. Yurt dışındaki faaliyetleriyle kazan-kazan anlayışımızı en güzel şekilde temsil eden balıkçılarımızı tebrik ediyorum.”

    Bu arada gazetecilere, Marmara ve Karadeniz’e özgü kalkan, somon, levrek ve çipura yavrularının denize bırakılarak balıklandırma yapıldığı sırada açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Balıkçılık sezonunun bu akşam ilk adımını attık. Bakanı’mız, Bakanlarımız, Meclis Başkanı’mız hep birlikte… İnşallah ‘vira bismillah’ dedik. Bereketli olur. İnşallah bu bereketiyle beraber ucuz balık çeşitlerine de milletimiz böylece kavuşmuş olur. Burada, bütün balıkçılık sektöründe çalışan kardeşlerimize de Rabb’im bol, bereketli kazançlar nasip eder. Moritanya’ya kadar açılan balıkçılarımız buralarda rızık peşinde koşuyorlar. Kendi denizlerimizde aynı şekilde rızık peşinde koşuyorlar. Bizler de sorumlu bakanım başta olmak üzere hep birlikte, her türlü desteği veriyoruz, vereceğiz. Balıktan tüm insanımız yediden yetmişe istifade etmeli.”

    Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın da av sezonu açılışına katılanlara teşekkür etti.

    Karadeniz yöresine ait halk oyunlarının sergilendiği törende, sanatçı Uğur Işılak konser verdi.

    Törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katıldı.

    Bakan Yumaklı, üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan gemi dümenini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim etti.

    Törende, İstanbul Müftüsü Safi Arpaguş dua okudu.

  • Gemlik Körfezi iki gecedir hafiften sallanıyor!

    BURSA (İGFA) – Alınan bilgiye göre, dün sabaha karşı saat 04.14’te meydana gelene Kandilli’ye göre 2, AFAD’a göre 1,8 büyüklüğündeki deprem sonrasında bu gece de saat 01.41’de yine merkez üssü Mudanya Kumyaka açıkları olan Kandilli’ye göre 2,3, AFAD’a göre 2,0 büyüklüğünde bir deprem daha kaydetti.

    Söz konusu kaydedilen depremlerin yerden yaklaşık 4 kilometre derinlikte yaşandığı belirlendi.

    Mudanya’da da belli kesimlerde hissedilen sarsıntı herhangi bir hasara yol açmadı.

  • Bitcoin Borsalardan Çekiliyor! Bu BTC İçin Ne Manaya Geliyor?

    CryptoQuant dataları, bu ay merkezi borsalarda tutulan Bitcoin ölçüsünde önemli bir düşüş olduğunu gösteriyor. Glassnode dataları de bunu doğruluyor. Bir analist, düşük rezerv düzeyinin BTC’ye olan yatırımcı itimadının arttığını gösterdiğini söylüyor.

    Bitcoin borsalardan cüzdanlara gidiyor! Bu neyin göstergesi?

    Merkezi kripto para borsalarında tutulan Bitcoin ölçüsü, bu ay %4,1 oranında azaldı. Bu da kripto paraya artan yatırımcı itimadını gösterebilecek bir sinyal olarak bedellendiriliyor. CryptoQuant datalarına nazaran, merkezi borsalar Ağustos ayı sonunda 2.010.346 BTC tutuyor. Bu da ayın başlangıcına kıyasla 86.305 düşüş gösterdiği manasına geliyor. Bunun, Ocak 2018’den bu yana görülen en düşük rezerv düzeyi olduğunu belirtmek gerekiyor.

    Uzmanlara nazaran, borsalarda tutulan BTC arzının azalması, yatırımcıların Bitcoin’in uzun vadeli beklentilerine olan itimadını gösteriyor. Tıpkı vakitte traderların satış buyruklarını yerine getirmeden evvel daha uygun piyasa şartlarını bekledikleri formun yorumlamak da mümkün. CryptoQuant bilgi analisti Adam Mourad verdiği bir demeçte, şu konuların altını çiziyor:

    BTC’nin borsa platformlarından inançlı soğuk cüzdanlara değerli ölçüde aktarılması, uzun vadeli yatırımcıların sergilediği garantinin altını çiziyor.

    Borsalardan kıymetli ölçüde Bitcoin çıkışı oluyor

    Adam Mourad ayrıyeten, çıkışların muhakkak yatırımcılar tarafından BTC’lerini borsa platformlarından uzaklaştırmak için seçilen stratejik bir rotayı izlediğini belirtiyor. Bu bağlamda analist, “Bu manevrayı, yatırdıkları sermayeyi devam eden piyasa istikrarsızlığından müdafaa teşebbüsü olarak yorumlamak da mümkün” diyor.

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Salı günü ABD temyiz mahkemesi Grayscale lehine karar verdi. Bunun akabinde Bitcoin olumlu fiyat yörüngesine girdi. Bu karar birebir vakitte kıymetli bir BTC çıkışına da işaret etti. Mourad, “Fiyat artışının akabinde yapılan müşahedeler, 20.000’den fazla BTC’nin borsalardan soğuk cüzdanlara aktarıldığını ortaya koyuyor” diye ekliyor. Analist ayrıyeten, yatırımcıların muhtemelen piyasanın hala düzeltici bir basamaktan geçtiğini algıladığını söylüyor. Lakin bu hareketin “Bitcoin’in kalıcı pahasına olan inancı gösterdiğini” de kelamlarına ekliyor.

    Borsa BTC çıkışları rekor seviyelerde

    Kripto para piyasası, şaşırtan bir formda, borsalardan Bitcoin çekme süreçlerinin Kasım ayındaki FTX çöküşünden bu yana gözlemlenmemiş bir oranda mevduatları geride bırakarak yükselmesiyle dikkat cazibeli bir eğilime şahit oluyor. Önde gelen bir on-chain data sağlayıcısı olan Glassnode, bu ilgi alımlı son dataları açıkladı. Glassnode dataları durumun ciddiyetinin altını çiziyor. Bitcoin yatırma ve çekme süreçleri ortasında süregelen farklılık daha evvel görülmemiş bir süratte artıyor. Şu an itibariyle bu oran, yatırılan her 45.000 Bitcoin için çekilen 58.000 Bitcoin üzere şaşırtan bir düzeye ulaşmış durumda. Bu ölçekteki bir ayrışma, kripto ortamında kıymetli bir şeyin ortaya çıkmakta olduğunun açık bir işareti.

    Borsa Süreç Hakimiyeti. Kaynak: Glassnode

    Bu ayrışma, hem borsa likiditesini hem de daha geniş piyasa dinamiklerini etkileyerek kripto para ekosistemi için değerli sonuçlar doğuruyor. Potansiyel sonuçları tam olarak anlamak için, bu eğilimi yönlendiren iki ana senaryoyu tahlil etmek gerekiyor. Bir mümkünlük, Bitcoin sahiplerinin giderek artan bir halde borsalar dışında inançlı depolama seçenekleri araması. Bu temkinli yaklaşım, borsalar üzerindeki düzenleyici baskılara ait artan telaşlardan kaynaklanıyor olabilir. Yahut kullanıcılar borsa güvenlik açıklarına ait kaygılarına yenik düşüyor. Öbür taraftan, bu çıkış, BTC’yi uzun vadede elde tutma konusunda artan yatırımcı itimadını de yansıtıyor olabilir.

  • Analist: Bu Altcoin Kritik Eşikte, Bu Tabanlara Gidebilir!

    Bir kripto para analisti, son düşüşün taban olduğuna dair itimadı sağlamlaştırmak için XRP’nin 0,6 doları geri kazanması gerektiğine inanıyor. Aksi takdirde altcoin için kısa vadede 0,41 dolara kadar bir düşüş öngörüyor.

    Altcoin için bu düzeyler elde etmek hayati önemde!

    Bir piyasa teknik tahlil kaynağı olan Egrag Crypto, XRP’nin fiyatı için muhtemel senaryoları paylaştı. Analist, bilhassa XRP’nin günlük vakit dilimine dayalı kısa vadeli bir tahlil perspektifinden XRP’ye tartı verdi. Ayrıyeten Egrag, altcoin’in son devirde 0,4346 dolara gerilemesinin bir sonraki değerli boğa rallisinden evvel mutlak tabanı temsil edip etmediğini belirlemeye çalıştı.

    Son paylaşımında analist, XRP’nin süreç gördüğü evvelki bir kanala yine girmesi ve düşük noktadan emin olmak için pahanın biraz üzerinde kapanması gerektiğini ileri sürüyor. Egrag, XRP’nin 0,6 dolarlık değerli fiyat noktasını yine kazanması gerektiğini bilhassa belirtiyor. XRP’nin 0,6 dolar ve 0,67 doların üzerinde kapanmasının taban noktasının sonu için garanti oluşturacağını söylüyor. Bu bağlamda analist şu açıklamayı yapıyor:

    Son düşüşün taban olduğuna dair itimadı pekiştirmek için, XRP’nin Kanala yine girmesi ve 0,60 dolar ve 0,67 dolarlık kıymetli işaretlerin üzerinde bir kapanış fiyatı elde etmesi çok değerli.

    Altcoin 0,6 doları kazanamazsa bu tabanlara kayması muhtemel

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, piyasadaki bayram havası kısa sürdü. Bitcoin ve birçok altcoin kırmızının derinliklerine daldı. XRP de gün içinde ^%3’ün üzerinde kayıpla 0,5114 dolardan süreç görüyor. 0,6 doları geri kazanması için %15’ün üzerinde bir büyüme gerekiyor. Bu ortada analist, XRP’nin 0,6 doları karşılayamamasının kısa vadeli bir düşüş eğilimi manasına geleceğini belirtiyor.

    Analiste nazaran, öngörülen kısa vadeli düşüşte altcoin fiyatı 0,43 dolara geri çekilecek. Ayrıyeten 0,41 dolara düşme ihtimali de var. Bununla birlikte analist, XRP’nin bu düşük kıymetlere ulaşmasının bir sonraki yükseliş hareketinin temelini sağlamlaştıracağını belirtiyor. Bu doğrultuda analist şu değerlendirmeyi paylaşıyor:

    XRP için 0,41 dolar ve 0,43 dolar aralığına bir geri çekilme, potansiyel olarak bir sonraki üst istikametli hareketin temelini oluşturarak uygulanabilirliğini koruyor.

    Kripto topluluğu iddialara nasıl reaksiyon verdi?

    Bu ortada, Egrag’ın altcoin teknik tahlili kripto piyasası iştirakçileri ortasında farklı hisler uyandırdı. Kimileri tıpkı fikirdeyken, başkaları 0,41 dolara düşmenin kripto piyasasını sert bir halde etkileyebileceğine inanıyordu. Bir yorumcu, XRP’nin yaklaşık 0,40 dolara ulaşmasının Bitcoin’in (BTC) 21.000 dolara düştüğü manasına geleceğini söyledi. Benzeri halde, bir XRP meraklısı da dinamiklerin analistin sunduğu kadar kolay olmadığının altını çizdi.

    Başka bir takipçi, 0,43 dolara evvelki düşüşün yüksek kaldıraç ve basamaklı likidasyonlardan kaynaklandığını vurguladı. Bu yorumcu, kelam konusu aralığın gerçek bir düşük düzey olarak sunulmasının oyundaki dinamikleri tam olarak yansıtmayabileceğini ileri sürdü.

  • Beşiktaş alanında ön eleme maçlarını kaybetmiyor

    UEFA Konferans Ligi’nde küme karşılaşmalarına ismini yazdıran Beşiktaş, Türk grupları ortasında elemelerde gösterdiği muvaffakiyetle tarihe geçti.

    Siyah beyazlı ekip, Avrupa kupaları tarihinde ön eleme evrelerinde iç alanda yenilgi yaşamadan en fazla maça çıkan ekip olarak öne çıktı.

    Beşiktaş çıktığı 25 ön eleme maçında 21 galibiyet ve 4 beraberlik elde ederek rakiplerini geride bıraktı.

    Şenol Güneş’in öğrencileri, Konferans Ligi’nde de bu dönem Tirana, Neftçi Bakü ve Dinamo Kiev’i ikişer maçta da yenerek 6’da 6’yla kümelere ismini yazdırmayı başardı.

  • Uzmanlar Bitcoin İçin Eylül’den Ne Bekliyor?

    Amerika Birleşik Devletleri Menkul Değerler ve Borsalar Komitesi, dün spot Bitcoin Borsa Yatırım Fonu müracaatlar hakkında karar vermeyi erteledi. Bu kararın akabinde, Grayscale’in SEC zaferiyle güçlü artış kaydeden Bitcoin sert düşüş gördü. Böylelikle önder kripto karlarının neredeyse tamamını geri verdi. Yeni bir aya başlarken gözler BTC’nin Eylül performansında olacak. Analistler Eylül ayının BTC için neler getireceği hakkında görüşlerini paylaşıyor.

    Bitcoin için izlenecek kilit seviyeler

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, kripto piyasası yükseliş ivmesini koruyamadı. Bunun üzerine gelen SEC’in spot Bitcoin ETF kararlarını ertelemesi haberi düşüşü derinleştirdi. Artık gözler kırımız Ağustos’un akabinde Eylül ayında. Fairlead Strategies analisti Will Tamplin, Bitcoin için hafta içindeki birinci sıçramanın, kısa vadeli göstergelerden gelen olumlu sinyallerle desteklendiğini söylüyor. Ayrıyeten analist, bunun ilerleyen günlerde önder kripto paranın birebir süreç aralığında devam edeceğini gösterdiğini belirtiyor. Buradan hareketle analist, izlemek için şu düzeyleri işaret ediyor:

    Bitcoin için test edilecek bir sonraki kilit düzey 28.800 dolarda duruyor. Bu kilit düzeyden sonra izlenecek düzey 31.900 dolar olacak.

    Bitcoin yeni bir atılımla bu düzeyleri test edebilir!

    Bitcoin’in performansını pahalandıran bir öbür analist ise Wolfe Research’ten Rob Ginsberg. Analiste nazaran, BTC biraz ilerleme kaydederse, ilerleyen günlerde 29,5-30 bin dolar direncini tekrar test etmesi mümkün. Analist, Bitcoin’in sonunda bu düzeyleri geçmesini bekliyor. Lakin, bu dirençleri aşmayı başaramaması durumunda BTC’nin 25.000 dolar düzeylerine kaymasını beklenen görüyor. Bu ortada Ginsberg, Grayscale’in SEC karşısındaki zaferinin tesirlerini de ihmal etmiyor. Analist, bu tıp katalizörlerin uzun vadeli boğa görüşünü güçlendirdiğini belirtiyor.

    Eylül’ün BTC için kırmızı olma ihtimali yüksek, ancak…

    Son olarak Cantor Fitzgerald analisti Elliot Han, Bitcoin fiyatının istikameti hakkında görüşlerini paylaşıyor. Analist, pay senedi piyasaları için Eylül’ün tarihî olarak düşüş ayı olduğunu belirtiyor. Pay senedi piyasaları ve Bitcoin ortasındaki korelasyondan hareketle BTC’nin de düşebileceğini ima ediyor. Bu doğrultuda Han, başkan kripto paranın en makûs ayının Eylül 2019 olduğunu söylüyor. Bu derin kayıp, 2020 halving etkinliğinden evvel gerçekleşti. Analist, şu değerlendirmeyle son noktayı koyuyor:

    Amerika Birleşik Devletleri’ndeki düzenlemelerden bir olumlu haber alırsan bu Bitcoin için olumlu olacaktır. Fakat, şu an için ETF müracaatların ait kararlar dışında bir şey yok. Bununla birlikte, üst ya da aşağı istikamette sürprizlerin olmayacağı manasına da gelmiyor.

  • Altay’da şirketleşme atağı

    İzmir’in ve Türk sporunun kıymetli kulüplerinden Altay’da mevcut idare konseyi, şirketleşme çalışmaları için genel konseyden yetki aldı.

    Atatürk Stadı’ndaki Türkiye Aktif Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği İzmir Şubesi’ndeki 165 delegenin katıldığı fevkalâde kongredeki açık oylamada, 78 üye şirketleşmeye “evet” dedi.

    Altay Sportif Faaliyetler Anonim Şirketi ismiyle kurulacak şirketin A Kümesi hissesini oluşturan yüzde 51 payı kulüp üzerinde kalacak, öbür yüzde 49 pay yatırımcılara açılacak.

    Altay Kulübü Lideri Ayhan Dündar, yaptığı açıklamada, 2 yıldır kulübün içinde büyük ıstıraplarla yaşayan bir Altaylı olarak çok süratli bir biçimde aksiyon alınması gerektiğini gördüklerini söyledi.

    Her şeye karşın ellerinden gelen çabayı ortaya koyduklarını kaydeden Dündar, “Bu sene yönetim edebiliriz fakat çok yakın vakitte transfer tahtası açılmazsa altyapı oyuncularımızın götüreceği yere kadar gidebiliriz. Bu borç yüküyle hangi oyuncuları kadroda tutabiliriz? Kulübü peşkeş çekmeyiz. Şirketleşme mevcut kaidelerde kaçınılmaz son, tünelden son çıkış. Altay’ın geleceğini Altaylılar tayin edecek.” dedi.

    Eski Altay Kulübü Lideri Cihangir Marmara da şirketleşme ana mukavelesinin öncelikle Gençlik ve Spor Bakanlığı kontrolünün geçeceğini akabinde da Türkiye Futbol Federasyonu sürecinin başlayacağını belirterek, “Süreç uzun, en erken devre ortasına yetişebilmesi bekleniyor. Yetişmeyebilir de.” diye konuştu.

    Şirketleşme yetkisi alındıktan sonra tüzük tadili de gerçekleştirildi.

  • Kasımpaşa – Trabzonspor: Beklenen 11

    Trendyol Üstün Lig’in 4. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Kasımpaşa’ya konuk oluyor.

    Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda yapılacak maç saat 21.00’de başlayacak. Karşılaşmayı hakem Erkan Özdamar yönetecek.

    Ligde birinci 3 maçta 1 galibiyet ve 2 beraberlik alan lacivert-beyazlı kadro, topladığı 5 puanla haftaya 6. sırada girdi.

    Döneme düzgün başlayamayan Karadeniz temsilcisi ise 1 galibiyet, 2 mağlubiyetle 13. sırada yer buldu.

    Eksikler

    Trabzonspor’da sakatlıkları bulunan Trezeguet, Orsic, Fernandez, Kourbelis ve Eren Kasımpaşa karşısında forma giyemeyecek.

    Muhtemel 11’ler

    Kasımpaşa
    Gianniotis, Winck, Omeruo, Yasin Duhan, Gökhan, Aytaç, Ben Quanes, Hajradinovic, Gomis, M.Fall

    Trabzonspor
    Uğurcan, Larsen, Baniya, Benkovic, Arif, Mehmet Can, Bakasetas, Fountas, Bardhi, Visca, Umut

    29. randevu

    Trabzonspor ile Kasımpaşa, Harika Lig tarihinde bugüne kadar 28 kere karşı karşıya geldi. Trabzonspor bu maçlardan 13’ünde galibiyet elde ederken 8 maç berabere, 7 maç ise Kasımpaşa üstünlüğüyle sona erdi.

    Müsabakalarda TrabzonspoR’un 47 golüne karşılık Kasımpaşa ise 35 gol kaydetti.

  • UEFA Avrupa Ligi’nde play-off tipi tamamlandı

    UEFA Avrupa Ligi elemeleri play-off tipi sonucu kümelere kalan 10 kadro muhakkak oldu.

    Avrupa futbolunun kulüp seviyesindeki iki numaralı tertibinde play-off çeşidi rövanşları oynandı.

    Karabağ, Slavia Prag, Sheriff, Aris Limasol, Sparta Prag, Olympiakos, Ajax, Union Saint-Gilloise, Hacken ve LASK, küme evresine yükseldi.

    Rövanşların sonuçları ve birinci maçların skorları şöyle:

    Karabağ (Azerbaycan) – Olimpija Ljubljana (Slovenya): 1-1 (2-0)

    Zorya Luhansk (Ukrayna) – Slavia Prag (Çekya): 2-1 (0-2)

    Sheriff (Moldova) – Kİ Klaksvik (Faroe Adaları): 2-1 (1-1)

    Aris Limasol (Kıbrıs Rum Kesimi) – Slovan Bratislava (Slovakya): 6-2 (1-2)

    Sparta Prag (Çekya) – Dinamo Zagreb (Hırvatistan): 4-1 (1-3)

    Cukaricki (Sırbistan) – Olympiakos (Yunanistan): 0-3 (1-3)

    Ajax (Hollanda) – Ludogorets (Bulgaristan): 0-1 (4-1)

    Lugano (İsviçre) – Union Saint-Gilloise (Belçika): 0-1 (0-2)

    Aberdeen (İskoçya) – Hacken (İsveç): 1-3 (2-2)

    Zrinjski (Bosna Hersek) – LASK (Avusturya): 1-1 (1-2)

  • Avrupa Konferans Ligi’nde 24 grup kümelere kaldı

    UEFA Avrupa Konferans Ligi elemeleri play-off tipi sonucu kümelere kalan 22 ekip belirli oldu.

    Avrupa futbolunun kulüp seviyesindeki üç numaralı tertibinde play-off tipi rövanşları yapıldı.

    Beşiktaş, 3-2 kazandığı birinci maçın rövanşında konuk ettiği Ukrayna takımı Dinamo Kiev’i 1-0 yenerek eşleşmenin galibi oldu.

    Fenerbahçe, konutunda 5-1 yendiği Hollanda’nın Twente ekibini deplasmanda da 1-0 yenerek ismini kümelere yazdırdı.

    Yukatel Adana Demirspor, deplasmanda 2-1 mağlup olduğu Belçika temsilcisi Genk ile alanında oynadığı maçı 1-0 kazanınca uzatmalara gidildi. Uzatma kısmında eşitlik bozulmadı. Penaltılarda rakibine 5-4 yenilen Yukatel Adana Demirspor, turnuvadan elendi.

    Beşiktaş ve Fenerbahçe dışında Genk, Helsinki (Finlandiya), Bodo/Glimt (Norveç), Breidablik (İzlanda), Gent (Belçika), Viktoria Plzen (Çekya), AZ Alkmaar (Hollanda), PAOK (Yunanistan), Ballkani (Kosova), Ferencvaros (Macaristan), Astana (Kazakistan), Fiorentina (İtalya), Maccabi Tel Aviv (İsrail), Eintracht Frankfurt (Almanya), Club Brugge (Belçika), Lille (Fransa), Aston Villa (İngiltere), Nordsjaelland (Danimarka), Spartak Trnava (Slovakya) ve Legia Varşova (Polonya) da kümelerde çaba etmeye hak kazandı.

  • Patrick Kluivert: ”Herkes penaltı kaçırabilir”

    Adana Demirspor’un UEFA Avrupa Konferans Ligi play-off tipinde penaltılar sonucu Genk’e elendiği maçın akabinde Teknik Yönetici Patrick Kluivert açıklamalarda bulundu. 

    Düzgün oynadıklarını belirten Kluivert, “Maçı domine eden taraf bizdik. Yeterli oynadığımız bir maçtı. Penaltılar biraz talih işi, tecrübelerime nazaran söylüyorum. İşin sonucunda kaybettik lakin oyuncularımla gurur duyuyorum.” halinde konuştu. 

    Belhanda’nın penaltı kaçırmasıyla ilgili konuşan Hollandalı hoca, “Belhanda bizim en değerli oyuncularımızdan biri fakat o da bir insan. Herkes penaltı kaçırabilir. Bu anlarda kaçırdığınızda daha üzücü olabiliyor fakat onun ne kadar üzgün olduğunu hepimiz biliyoruz.” dedi.

    Patrick Kluivert son olarak, “Bugüne kadar taraftarlarımızı keyifli etmek bizi de memnun ediyordu lakin bugün bu olmadı. Hayat devam ediyor. Konsantrasyonumuzu Türkiye Ligi’ne ve Türkiye Kupası’na vereceğiz.” ifadelerini kullandı.

  • Rosier’den Lucescu için flaş paylaşım!

    Beşiktaş forması giyen Valentin Rosier, Dinamo Kiev maçının akabinde flaş bir paylaşıma imza attı.

    Rosier, maçın akabinde Mircea Lucescu’nun fotoğrafını paylaştı ve bu paylaşımına “Siyah yumruk” ve “Öpücük” emojileri ekledi.

    Beşiktaşlı taraftarlar bu paylaşıma çok sayıda beğeni ve yorumda bulundu.

    NE OLDU?

    Mircea Lucescu, Beşiktaş ile oynanan birinci maçın akabinde, “Beşiktaş’a karşı değil, Afrika Ulusal Kadrosu’na karşı oynadık” formunda bir açıklama yapmıştı.

    Beşiktaş’ta Aboubakar da ikinci maçta attığı golün akabinde Lucescu’ya gerçek bir sevinç yaşamış ve sarı kart görmüştü.

    Rosier’in paylaşımı şu şekilde

  • Unlock Alarmı: Eylül’de Bu 7 Altcoin Yakından İzlenecek!

    Kripto para piyasasında yatırımcılar projelerin kilit açma etkinliklerini yakından takip eder. Zira, piyasaya yeni giren tokenler arzı artırır ve hasebiyle fiyat üzerinde tesiri olur. Eylül ayında da büyük altcoin projelerinden yedisinin yüklü ölçüde un-lock aktifliği var. Bu etkinliklere ait değerli bilgileri okuyucularımız için hazırladık.

    Bu 7 altcoin yüklü kilit açılışı yapacak!

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, kripto piyasasında harika dalgalanmaları meydana geliyor. ABD Menkul Değerler ve Borsa Komitesi (SEC), spot Bitcoin ETF müracaatlarına ait kararını erteledi. Grayscale’in SEC zaferinin akabinde ralli yapan piyasa bir anda karlarının geri verdi. Bununla birlikte piyasada takip edilmesi gereken öbür değişkenler de var. Bunlardan birisi de hiç elbet piyasadaki token arzını değiştiren un-lock aktiflikleri. Kripto haber kanalı WuBlockcahain, Eylül ayında gerçekleşecek büyük çaplı un-lock etkinliklerini paylaştı. Bu bağlamda, bu 7 altcoin projesini işaret etti:

    TokenUnlocks’a nazaran, Eylül ayında 225 milyon doların üzerinde kilit açma bedeline sahip Hedera (HBAR), Sui Network (SUI), Immutable X (IMX), Aptos (APT), Apecoin (APE), dYdX (DYDX) ve Optimism (OP) büyük ölçülü un-lock (10 milyon ABD dolarından fazla kilit açma miktarı) bulunuyor.

    Eylül’ün birinci yarısındaki un-lock etkinlikleri

    TokenUnlocks bilgilerine nazaran, Eylül ayına Hedera’nın (HBAR) un-lock aktifliğiyle başlayacağız. Altcoin projesi, toplam arzının %3,48’ine tekabül eden 1,15 milyar tokeni piyasaya sürecek. Bu tokenlerin toplam kıymeti mevcut fiyatla yaklaşık 61.27 milyon dolara muadil. Bir sonraki haftaya ise SUI’nin un-lock aktifliğiyle devam edeceğiz. SUI, 3 Eylül’de toplam arzının %4.79’unu muadil 34.62 milyon tokeni hür bırakacak. Bu tokenlerin kıymeti ise yaklaşık 17.68 milyon dolar.

    Immutable X (IMX), 9 Eylül’de kilit açacak. Altcoin projesi, toplam arzının %1.61’ini tekabül eden 18.08 milyon tokeni piyasaya sürecek. TokenUnlocks datalarına nazaran  Aptos (APT) da yüklü ölçüde tokenin kilidini açacak. Altcoin projesi 12 Eylül’de toplam arzının %1.99’una muadil 4.54 milyon tokeni özgür bırakacak. Bu tokenlerin toplam kıymeti mevcut fiyatla yaklaşık 25.99 milyon dolar.

    İkici yarıda bu 3 altcoin kilit açacak

    Eylül’ün ikinci yarısında tanınan metaverse coin’i ApeCoin’in (APE) un-lock aktifliği yakında izlenecek. Zira, altcoin projesi mevcut arzının değerli bir kısmına denk gelen bir aktiflik gerçekleştirecek. Bu doğrultuda ApeCoin, 17 Eylül’de toplam arzının %11’inden fazlasına denk gelen 40,60 milyon tokeni piyasaya sürecek. Tokenini mevcut fiyatından hesapladığımızda bu ölçünün toplam karşılığı yaklaşık 60.09 milyon dolara tekabül ediyor. 26 Eylül’de ise DYDX’nin un-lock aktifliği var. Altcoin, toplam arzının %3.76’sına denk gelen 6.52 milyon tokeni özgür bırakacak. Son olarak Optimism (OP) 30 Eylül’de kilit açacak. Bu kapsamda Optimism, toplam arzının %3,37’sine denk 24.16 milyon tokeni piyasaya sürecek. Bu tokenlerin mevcut piyasa kıymeti yaklaşık 35.51 milyon dolar.

  • Murat Sancak: “O top bir türlü girmedi!”

    Adana Demirspor’un UEFA Avrupa Konferans Ligi play-off çeşidinde penaltılar sonucu Genk’e elendiği maçın akabinde kulüp lideri Murat Sancak açıklamalarda bulundu.

    Çok üzgün olduklarını söyleyen Sancak, “Çok üzücü lakin yapacak bir şey yok. Oynanan mühletlere baktığınızda devreler 57-58 dakika oynandı. Genk yabana atılacak bir grup değil. Futbol bu türlü bir oyun. Belhanda ikinci uzatmanın sonunda atsa bitirecektik işi. Penaltıda bari kaleciye çarp da gir, girmiyor!” dedi.

    “HEDEF YENİDEN AVRUPA OLACAK”

    Adana Demirspor’un tekrar Avrupa kupalarını hedefleyeceğini söyleyen Sancak, “Taraftar 120 dakika susmadı. Bize bir deneyim oldu bu, inşallah önümüzdeki yıl Avrupa kupalarına katılıp daha düzgününü yapabiliriz. Oynadığımız ekiplere bakın; Cluj, Osijek, Genk hepsi ülkelerinin ikincisi. Maksadımız her vakit olduğu üzere Avrupa kupalarına katılmak olacak bu dönem da.” tabirlerini kullandı.

    “RONALDO MESSİ DE KAÇIRIYOR”

    Belhanda’nın kaçırdığı penaltıya değinen Sancak, “Younes Belhanda, elinden geleni yaptı. Onun üzere bir oyuncu her kadroya lazım. Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo da penaltı kaçırıyor.” dedi.

    “GENK’İN GÜCÜ BİTMİYOR”

    Son olarak Genk’in güçlü bir grup olduğuna değinen Murat Sancak, “Oyuncularda hırs vardı, inanç vardı, istediler ancak olmadı. Bizim maksadımız yeniden birinci 5 olacak. Genk’i de tebrik ediyorum, bitmek tükenmek bilmeyen bir güçleri var. Sonradan oyuna gire 19 numaralı oyuncuya 30 milyon euro teklif gelmiş, 50 milyon euro bekliyorlarmış, liderleri ile sohbet ettik. Bizim ekibin pahası o kadar esasen.” kelamlarını sarf etti.

  • Ankaragücü Kulübü Lideri Faruk Koca’dan “zemin” açıklaması

    MKE Ankaragücü Kulübü Lideri Faruk Koca, Trendyol Harika Lig’in 4. haftasında 3 Eylül Pazar günü Fenerbahçe’yle Eryaman Stadı’nda oynayacakları maçın tabanıyla ilgili yapılan tenkitlere yanıt vererek, “Zemininin ne kadar elverişli olduğunu herkes görecek.” dedi.

    Sarı-lacivertli kulübün lideri Koca, Beştepe Tesisleri’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

    MKE Ankaragücü’nün 113. kuruluş yıl dönümünü nedeniyle özel bir gün yaşadıklarını aktaran Faruk Koca, “Ankaragücü tarihi bir kulüp. Ankaragücü, İmalat-ı Harbiye yani bugünkü ismiyle Makine Kimya Sanayisi tarafından İstanbul’daki fabrikalardaki emekçiler tarafından kuruldu. Kurtuluş Savaşı’nda hem çalışanlar hem futbolcular yer aldı. Kulübümüzden şehitlerimiz ve gazilerimiz oldu. Bu yüzden hassas bir kulübüz. Sportif olarak da MKE Ankaragücü o tarihi misyonuna yakışır yerlerde olması lazım. Lider olarak bize düşen tarihi misyonu geleceğe taşıyacak sportif muvaffakiyetler elde etmek.” tabirlerini kullandı.

    Ligdeki birinci iç saha maçlarını Eryaman Stadı’nın yerindeki sorun nedeniyle İstanbul’da oynadıklarını hatırlatan Koca, kelamlarını şöyle sürdürdü:

    “Fenerbahçe büyük bir topluluk. Ankaragücü de o denli. İki topluluk ekibinin karşı karşıya gelmesi de bir derbidir. Değerli bir maç olacak. Adana Demirspor maçını maalesef alanımız yetişmediği için İstanbul’da oynamak durumunda kaldı. Çok speküle edildi diğer kentlerde neden oynanmadı diye ancak biz alanımızda oynamadıktan sonra nerede oynadığımız fark etmiyor. O günkü kaidelerde Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynamamız gerekiyordu. Birinci kere taraftarımızla Fenerbahçe maçında bir ortaya geleceğiz. Biletler bitmek üzere. Topluluğumuzda dört gözle Ankara’da oynamamızı bekliyordu. Yeterli bir takım kurduk. Son 3 transferimiz biraz geç katıldı gruba. İnşallah Fenerbahçe maçında daha yeterli olacağız. Ulusal maç ortasından sonra daha da uygun olacağız. Fenerbahçe’nin de bizim de âlâ takımımız var.”

    Saha yeriyle ilgili de son durumu aktaran Koca, şu bilgileri verdi:

    “İki gün evvel yeri gördüm. Çim grubuyla konuştum. Şunu net bilsinler, şayet oynamaya müsait olmasaydı ısrar etmezdik. Sportmen sıhhati her şeyden kıymetli. Allah korusun olumsuz alanda atletin sakatlanmasının telafisi mümkün değil. TFF yetkilileri, iki kere geldi. Farklı açıdan fotoğraflar vardı toplumsal medyada. Çimle birlikte kum da atılır. Kum atılınca güya saha berbatmış üzere gözüküyor lakin o denli bir şey yok. Pazar günü akşam Fenerbahçe maçında Eryaman Stadı’nın yerinin ne kadar elverişli olduğunu herkes görecek.”

    Toplumsal medyada yapılan tenkitlere de karşılık veren Koca, “Fenerbahçe topluluğu, taraftarı toplumsal medyada olumsuz bir algı oluşturuyor, ne olacak yani burada oynamazsak öbür yerde oynasak ne fark edecek? Toplulukların bu tıp yansılarını sahiden anlamıyorum. Her ekip kendi alanında oynamak ister. Liglerin geç bitmesi ve hava kuralları saha yerinin düzgünleşmesini yavaşlattı. Yalnızca biz de değil, Kayseri’nin, Konya’nın, Adana Demirspor’un alanı bu türlü. Yer çalışmaları sıcaklıklardan ötürü aksadı. Şu anda en güzel yerlerden biri Eryaman Stadı’nda oldu. Fenerbahçeliler inceleyince bunu görecek. Pazar günü galip gelmek istiyoruz. Şunu net söyleyeyim, tahminen birinci maçlarda problemler olabilir fakat iki üç müsabaka sonra gerçek Ankaragücü’nün topluluğumuz görecek.” değerlendirmesinde bulundu.

    Morutan transferi

    MKE Ankaragücü Kulübü Lideri Faruk Koca, Galatasaray’dan 3 milyon avroya transfer ettikleri Olimpiu Morutan’ın transfer fiyatıyla ilgili yapılan tenkitlere sert karşılık verdi.

    Faruk Koca, transferin çok söylentilere yol açtığını savunarak, “Biz şeffaf bir kulüp olmaya ihtimam gösteriyoruz. Bizi ilgilendiren kısımlarda biz şeffafız. Bunu yaparken muhatabımız olan kulüplerin de ziyan görmemesi gerekir. Morutan transferinde ‘Ankaragücü 3 milyon avro verip bu futbolcuyu nasıl alır?’ diye soru işareti oluşmuş olabilir fakat ben bunu anlamıyorum. Bugün bu soruyu soranlar gidip bütün kulüplerin borçlarına, devlete olan borçlarına baksınlar. Şu anda Ankaragücü’nün mevcut oynayan futbolcularına ve devlete 31 Temmuz prestijiyle bir kuruş borcu yok. Ne vergi, ne SSK borcu var. Maalesef bunlar konuşulmuyor fakat ilgisiz bahisler konuşuluyor.” diye konuştu.

    Eylül sonu prestijiyle de Ankaragücü’nün geçmişten gelen bütün kulüp ve oyuncu borçlarını bitirecekleri söyleyen Koca, şunları kaydetti:

    “3 sene evvel uçak bileti aldığımız futbolcular Ankaragücü’ne gelmezken, artık dünyanın her yerinden Ankaragücü’ne futbolcu gelmek istiyor. Morutan, Ankaragücü’nde oynamak için öteki bütün teklifleri kabul etmedi. Avrupa’da iki kulüp teklif etti, biz biliyoruz. Hem Galatasaray’ın hem de Ankaragücü’nün kurallarına uygun bir mukavele ile bu futbolcuyu transfer ettik. Bu futbolcunun yıldızı parlarsa, Ankaragücü de Galatasaray da buradan ekonomik katkı alacak. Kimi kanallarda kimi yorumcular yalnızca reyting uğruna her türlü iftirayı ve spekülasyonu söyleyerek kamuoyunu yanıltıyorlar. Bunları konuşanlara ben meydan okudum, gelsinler, emin oldukları birini getirsinler ben mukaveleyi göstereceğim. Pekala benim dediğim doğruysa ne yapacaklar? Üzerlerine düşen istifa etmeleri.”

  • Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin gelirleri aşikâr oldu

    UEFA Konferans Ligi’nde ismini küme karşılaşmalarına yazdıran Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın iştirak hissesinden elde edeceği gelirler aşikâr oldu.

    Kulüplerin UEFA katsayılarına ek olarak iştirak hisselerinden aldıkları gelir hesaplandığında Beşiktaş 4.141.500 euroyu kasasına koyarken Fenerbahçe ise 3.919.000 euroluk geliri elde etmiş oldu.

    GALİBİYET, BERABERLİK VE TIP GEÇMEDE EK GELİR VAR

    UEFA Konferans Ligi’nde kümelerde alınacak her galibiyette ise 500 bin euro, beraberlikler için ise 166 bin euro daha kulüplerimizin kasasına girecek.

    Küme liderliği elde edildiğinde ise 650 bin euro, küme ikinciliğinde 325 bin euro, son 32 cinsine kalındığı takdirde 300 bin euro, son 16 tipi 600 bin euro, çeyrek final 1, yarı final 2, şampiyonluk durumunda ise 5 milyon euroluk gelirler ek olarak elde edilebilecek.

  • Aydın Büyükşehir Belediyesi Kurtuluş Coşkusunu Sanatla Birleştiriyor

    Aydın Büyükşehir Belediyesi, kurtuluş coşkusunu sanatla birleştirerek kutlamaya hazırlanıyor. 101 yıl önce başlatılan 7 Eylül Kurtuluş Destanı’nın gelecek kuşaklara aktarılması adına düzenlenecek olan “7 Eylül Kurtuluş Destanı’nda Aydın” temalı resim, şiir ve kompozisyon yarışması, lise öğrencileri arasında gerçekleşecek. Şehrin savunmasını ve milli mücadele ruhunu benimsetmek adına resim, şiir ve kompozisyon dallarında yarışma düzenlediklerini ifade eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Gençlerimizin günün anlamına değer katan eserler üreteceğine, duygu ve düşüncelerini en iyi şekilde sanatla birleştireceğine inanıyorum” dedi. Başkan Çerçioğlu, bu özel yarışmaya tüm gençleri davet etti.

    Son başvuru tarihi 5 Eylül
    Yarışmalara son başvuru tarihi ise 5 Eylül Salı günü. Katılımcılar, eserlerini 5 Eylül Salı günü mesai bitimine kadar Vali Yazıcıoğlu Kültür Merkezi elden ya da kargoyla teslim etmesi gerekiyor. Detaylı bilgiye Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin resmi web sitesi aydin.bel.tr üzerinden ulaşmak mümkün.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Londra’da Her Yüzeyde Güllerle Dolu Bir Yaz Yemeği

    Charlotte ve Angus Buchanan (her ikisi de 37 yaşında) 2019’da kuzeybatı Londra’nın Harlesden semtindeki evlerini satın aldıklarında bahçe o kadar büyümüştü ki “sonunu zar zor görebilmişlerdi” diye hatırladı Charlotte yakın zamanda. Ergenlik çağında tanışan çift, 20’li yaşlarında çıkmaya başladı ve 2018’de kendi tasarım işleri olan Buchanan Studio’yu kurdu. İşyerinde Charlotte CEO, Angus ise kreatif direktördü ve iş yerinde benzer bir görev tanımı uyguladılar. şehir evlerini yenilemeye ve o asi arka bahçeyi, bir zamanlar çalılığın yaşadığı, halat salıncakla tamamlanan açık hava mutfağı ve yemek alanına sahip, gezilebilir bir yere dönüştürmeye geldiler.

    Geçtiğimiz Perşembe akşamı, çiftin 14 arkadaşı barbekü yapmak için bahçeyi doldurdu, bazıları çiftin 2021’de piyasaya sürdüğü ve o zamandan beri şirketlerinin imzası haline gelen yastıklı koltuklar olan çizgili Stüdyo sandalyelerinden birine gömüldü. Konuklar geldiğinde Angus, Padrón biberlerini, İngiliz havasıyla mücadele etmek için üç tarafı çatısı ve duvarları olmasına rağmen beyaz boyalı iç kısmı sayesinde havadar hissettiren, kapalı ahşap verandaya yerleştirilmiş özel Country Fire Kitchen ızgarasının üzerinde kömürleştirdi. Profesyonel kalitede barbekü kurulumundan bahseden Angus, “Mutfağın bu şekilde olmasını sağlayan restoranlar tasarlıyoruz” dedi. Restoranlar, mobilyalar, kumaşlar ve marka kimliği projelerine ek olarak Buchanan Studio, her yıl birkaç abartılı etkinlik gerçekleştiriyor. Dört günlük bir ünlünün düğününü yaptıktan sonra evde kalabalığa akşam yemeği hazırlamak nispeten kolay geliyor. Charlotte, “Stres yönetimimiz muhtemelen bu yüzden oldukça iyi” dedi.

    Geri çekilebilir gölgelikler ve odun ateşindeki ızgaranın üzerindeki baca, dış mekan mutfağını dört mevsim eğlenceli bir alan haline getiriyor. Kredi… Andrea Urbez

    Bu toplantının vesilesi yazın kendisiydi. Londralılar sezonun büyük bölümünde ya da en azından ağustos ayına kadar şehirde kalmalarıyla tanınırlar. Ancak “akşamlar uzun” olsa da Charlotte, Buchanan’ların arkadaşlarının (çoğu aynı zamanda tasarımcı) tuhaf saatlerde ilgilerini gerektiren iş hayatları olduğunu söyledi. Şans eseri çift, varış saatleri konusunda rahat bir yaklaşım sergiliyor ve konuk listesine hazırlıksız eklemeler yapıyor. Angus, “Yirmi yerine elli kişiye yemek pişireceğimizi biliyorduk çünkü her zaman böyle olur” dedi. Ve çiftin partilerini sona erdirmek için benzer şekilde rahat bir stratejisi var. Angus, “Çocuk sahibi olmadan önce bile” dedi, “insanların eve çok geç gitmek yerine burada kalabilmesi için üst kattaki boş odalardan birinde ranzalarımız vardı.”

    Britanya’nın Cotswolds bölgesindeki gür yeşilliklerle çevrili olarak büyüyen Angus, hevesli bir bahçıvandır. Kredi… Andrea Urbez
    Evin kileri genellikle nohut, tahin ve nar pekmezi gibi Orta Doğu yemeklerinin yanı sıra kokteyl malzemeleri ve kutu patates cipsi ve zeytinle dolu. Kredi… Andrea Urbez

    Katılımcılar: Konuklar arasında tasarımcılar ve yaratıcı danışmanlar Matilda Goad (33) ve Violet Dent (35) (Angus’un kız kardeşi); yemek stilisti ve yaratıcı danışman Kirthanaa Naidu, 28; film yapımcısı Pietro Birindelli, 46; fotoğrafçı Lily Bertrand-Webb, 34; dergi editörü Dipal Acharya, 35; yaratıcı yönetmen Abisola Omole, 31; ve yaratıcı yönetmen George Yandell (40) ve seramik serisinin kurucusu Bettina Ceramica’nın kurucusu eşi Natalie Sytner Yandell (36).

    Soldan sağa konuklar Matilda Goad, Natalie Sytner Yandell, Dipal Acharya, Tom Corbett-Winder, George Yandell ve Harry Dent. Kredi… Andrea Urbez

    Tablo: Daha dar bir masanın aileyi tabakta akşam yemeği formalitesine zorlayacağından korkan Angus, “Muhtemelen alabileceğiniz en geniş masaya sahibiz” dedi. O gün sabah saat 5 civarında Covent Garden’daki çiçek pazarından toplanan pembe ve şeftali rengi İngiliz güllerinden oluşan uyumsuz cam sürahiler masanın ortasını süsledi. İngiliz gülleri, Buchanan Studio’nun Dent’le işbirliği içinde tasarladığı, kömür rengi çizgilere karşı pembe çiçeklerden oluşan deseni olan ağır Belçika keten masa örtüsünde de yer alıyordu. Özel bakkal Daylesford Organic’ten adak ve birkaç bergamot kokulu mum tüm boşlukları doldurdu. Angus, peçetelerin şirketin çamaşır artıklarından ve örneklerinden yapıldığını açıkladı; çoğunlukla Studio Stripe baskısının yakut ve tozlu pembe versiyonundaydı.

    Peçeteler Buchanan Studio kumaşlarının artıklarından yapılmıştı. Kredi… Andrea Urbez

    Gıda: Angus’un kendisinden “çok daha iyi bir aşçı” olduğunu kabul ettiği Charlotte, Orta Doğu’ya özgü yemeklerden oluşan aile tarzı tabaklara yöneliyor. “Her zaman diyet gereksinimleri vardır” dedi. “Ve bu şekilde herkes için bir şeyler var.” Kendi deyimiyle “bolca sarımsak, tahin ve nar pekmezi” damak zevkini Lübnanlı büyükannesinden miras almıştı. Buna göre, ızgara dilimlenmiş patlıcanın üzerine safranlı yoğurdu havuzladı ve yeni patatesleri otlar ve zeytinyağına attı. Nar taneleri yağmuru birçok yemeği tamamladı. Angus, “Her şeyi saklayabilirler” dedi. Angus’un dumanlı bir not katmak için ızgarada bitirmesinden önce Charlotte’un altı saat boyunca yavaşça pişirdiği baharatlı kuzu omzuna gelince herhangi bir el çabukluğuna gerek yoktu. “Bu iyi prova edilmiş bir house klasiği” dedi. Naidu tatlı olarak pandanalı Bask peynirli keklerinden birini getirdi. Bunu yapmak için taze pandan yaprağını suyla karıştırıp meyve suyu hazırlıyor, ardından bunu hindistan cevizi sütü ve kremaya katıyor. Ortaya çıkan pastanın çimensi, cevizli bir kokusu var ve kızarmış kahverengi üst kısmın altında parlak yeşil renkte.

    Aile usulü kahvaltıda, pul pul bademle kızartılmış Fransız fasulyesi ve safranlı yoğurt, nar taneleri ve kişnişle tatlandırılmış ızgara patlıcan yer alıyordu. Kredi… Andrea Urbez

    İçecekler: Konuklar mutfağa doğru yürürken, türünün tek örneği, gül desenli Belçika keteni Buchanan Studio önlüğü giymiş bir barmen, baharatlı bir margarita ya da Arva adında alkolsüz, önceden karıştırılmış bir spritz önerdi. Yuzu ve armutla tatlandırılan ikincisi Omole tarafından yaratıldı. Yemek sırasında konuklar, Buchanan Studio’nun marka kimliğini geliştirdiği yuvarlak Della Vite prosecco şişelerini dağıttı.

    Müzik: Angus, türler arası geçiş yapan müzik seçimleri hakkında “Sürekli değişen ve büyüyen bir çalma listesi” dedi. “Fakat gecenin bir noktasında başka birisinin Sonos’a bağlanıp DJ rolünü üstlenmesi hoşuma gidiyor.” Bazen bir görev sahibi olmanın misafirin kendisini rahat hissetmesini sağladığını belirtti: “İnsanlar dahil olmayı seviyor; yardım etmekten hoşlanıyorlar.”

    İspanyol Perelló Gordal zeytinleri ve baharatlı margarita. Kredi… Andrea Urbez

    Konuşma: Acharya eve o kadar erken gelmişti ki bloğun etrafında dolaşmaya vakti olmuştu. “Sonunda köşedeki dükkana gidip sigara aldım” diye itiraf etti. Parti misafirlerinin yarısı katılmak için Juul kalemlerini bıraktı. Dipal, “Artık gerçek sigaraları görmek çok nadir” dedi. Günün erken saatlerinde Buchanan’ların küçük oğlu düşmüştü ve dikiş atılması gerekiyordu, bu da konuşmayı acil servis ziyaretlerine taşıdı. Konukların çoğu okul çağındaki çocukların ebeveynleridir; çocuklarının katlandığı çeşitli sıyrıkların hikayelerini paylaştılar.

    Eğlenceli İpucu: Buchanan’ların etkinlikler düzenleyerek öğrendikleri şey, toplantı ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, partiyi gece boyunca farklı mekanlara taşımanın partiyi taze tutmasıdır. Charlotte, “Bir yerde bir içki içmek için başlayabilir ve eğer kışsa yemek masasına gitmeden önce ateşin yanında oturabilirsiniz” dedi. “Bir akşama akıcılık kazandırmanın ve onu heyecanlı kılmanın güzel bir yolu.”

    Kirthanaa Naidu tatlı olarak pandan ve hindistan cevizli cheesecake pişirdi. Kredi… Andrea Urbez

    Buchanan’ların Yavaş Pişmiş Kuzusunun Tarifi: Charlotte, “Kuzu pek çok farklı tada sahip olabilir; dumanlılığı, baharatı veya tatlılığı artırabilirsiniz” dedi. Kışın yemeğin versiyonu tatlı patatesleri bir tür etli dauphinoise ile birleştirirken, yaz versiyonu genellikle sarımsak, hamsi ve bol miktarda kırmızı şarap ve kırmızı şarap sirkesiyle başlıyor. İşte bunu nasıl yapacağınız: Derin bir kızartma tavasına yerleştirmeden önce kuzu omzunu her taraftan kızartarak başlayın. Angus, “Sonra sarımsak yığınlarını ve hamsi yığınlarını ekleyin” dedi. (“Bir tarifte beş hamsi koyun denebilir, biz de muhtemelen üç kutu ekleyeceğiz” dedi Charlotte.) Baharatlar değişebilir; bu yorum için çift, rezene tohumu, defne, adaçayı ve kırmızı biber tozu kullandı. Angus’a göre kırmızı şarap sirkesi “avantajı ortadan kaldırıyor”. Ancak asıl gizli içerik, kuzu pişerken sıvının buharlaşmasını önlemek için iyi bir alüminyum folyodur. Kızartma tavası iyice sarıldıktan sonra, Buchananlar onu yedi saate kadar kısık ateşte veya dolaylı olarak odun ateşinde pişirilen bir ızgarada fırına koyuyorlar. Misafirler gelinceye kadar sıcak tutulabilir, servisten hemen önce parçalanıp üzerine otlar veya nar taneleri eklenebilir. Angus, “Ateşte sıcak tutabilmek” çok önemli, dedi. “Herkes iyi vakit geçirirken birinizin mutfakta sıkışıp kalmasından daha kötü bir şey olamaz.”

  • Evet, Bu Gayler Sizi Öldürmeye Çalışıyor

    Sözler Jennifer Coolidge’in ağzından çıktığı an bir meme OLDU. Hesaplı pohpohlamalarla onu kendi dünyalarına çeken, gösterişli ve çekici adamlardan oluşan küçük bir grupla birlikte bir yatta mahsur kalan kadın, artık onu buldukları lüks tatil yerine geri dönmesine izin vermeye hiç niyetlerinin olmadığını fark eder. HBO’nun dizisi “The White Lotus”un ikinci sezonunun son dakikalarında Coolidge’in zengin, yalnız ve kafası karışmış Tanya McQuoid, durumunu teknenin kaptanına sunar. “Lütfen! Bunlar geyler,” diye yalvarıyor boğuk melemesiyle. “Beni öldürmeye çalışıyorlar!”

    Bu Makaleyi Dinleyin

    O an (tişörtler, kahve kupaları ve süslü el vantilatörlerinin yanı sıra binlerce GIF’i başlatan seri) hızla geçirdiği bağlam dışılaştırma için zekice tasarlanmıştı. Ama aynı zamanda film ve televizyonda eşcinsellerin temsili tarihinde de bir dönüm noktası oldu çünkü… bu doğruydu: O eşcinseller vardı onu öldürmeye çalışıyor! Onun servetini elde etmenin ve Akdeniz’in lüks saray sakinleri olarak statülerini güvence altına almanın daha iyi bir yolu var mı? Zavallı Tanya’nın bu dünyada çok fazla kalmamasına rağmen, eğitimli tetikçi kadın gibi olmadığı gibi, çıkmadan önce çoğunu alt etmeyi başarıyor. Peki ya dizinin izleyicileri arasındaki eşcinsel erkekler? İlk tezahürat yapan bizdik.

    Bu neden iyiydi? (Ve evet, garip bir şekilde, öyleydi Tamam.) Bu fikri eşcinsel bir adamın, dizinin yaratıcısı Mike White’ın ortaya attığını bilmek yardımcı oldu. Eğer eşcinselseniz, büyük ihtimalle programda güvenli bir zeminde olduğunuzu anlamışsınızdır; bunun homofobi olmadığını, aksine eşcinsel canavarlık fikrinin, onu onlarca yıldır muhafaza eden homofoblardan neşeli bir şekilde geri alınması olduğunu anlamışsınızdır.

    Sahne ayrıca, bir filmin, dramanın, sitcom’un, repliğin veya şakanın bizimle mi yoksa bize karşı mı olduğunu belirlemek için olumsuz stereotiplerin titizlikle izlenebileceği ve sayılabileceği inancını da alt üst etti. Ben de dahil olmak üzere pek çok LGBTQ kültür tüketicisi için bu tür gergin, aşırı ihtiyatlı bir izleme – “Bu geyler için iyi mi yoksa geyler için kötü mü?” — kırılması zor bir alışkanlıktır. Birkaç kuşak, bizi her an çirkin bir karikatürle karşı karşıya kalabileceğimize ya da birinden kahkahalar ya da tezahüratlar uyandırmak için kullanılan acımasız bir hakaretin hedefi haline gelebileceğimize dair acı bir farkındalık geliştirmeye zorlayan filmlere ve TV şovlarına maruz kalarak büyüdük. düz seyirci. Eşcinsel karakterlerin adil olmasına nadiren izin verilse de, heteroseksüel izleyicilere eşcinsellerin “tıpkı bizim gibi” olduğunu göstermek için tasarlanmış ciddi bir “temsil” için endüstrinin düzenli olarak sırtını sıvazladığı bir dönemde birkaç genç gey erkek nesli yetiştirildi. kendileri gibi. Ve eşcinsel yaratıcıların, eşcinsel karakterlerin tasvir edilme biçiminin giderek daha fazla sorumluluğunu üstlendiği bir dünyada hâlâ genç nesiller olgunlaşıyor. Ama katil bir gey çetesi mi? Çavuş’tan beri değil. “Pepper” Anderson, 70’lerin başlarında Angie Dickinson’ın polis programı “Polis Kadın”ın bir bölümünde huzurevi işleten üçlü öldürme delisi lezbiyeni ayırdı ve televizyon oraya gitti ve hatta 50 yıl önce bu hikaye izlendi. hem eleştirmenlerin hem de gey aktivistlerin azarlanmasını gerektirecek kadar gerici.

    “Beyaz Lotus”un yaptığı şey o kadar geri kalmışlık hissi uyandırdı ki, paradoksal olarak, aşırı bir şeydi – çok neşeli olduğunu söylemeye bile gerek yok. Bu can alıcı nokta, yayındaki alıntılar o kadar dehşet vericiydi ki eşcinsel izleyiciler, heteroseksüel izleyicilerin bizim hakkımızda yanlış bir fikre kapılmasından endişe etmeden bundan keyif alabilirdi. (Ve eğer onlar yaptı Eşcinsellerin Avrupa’nın ölümcül yat kraliçeleri olduğuna mı karar verdiniz? Nefret edilmektense korkulmak daha iyi sanırım.) Her halükarda, “Bu geyler…” öncelikle mülkiyetle ilgiliydi. “Şakayı kaldırabiliriz” değildi; “Şaka yapabiliriz” idi.

    20. yüzyıl Manhattanlı yazar Truman Capote (yukarıda, 2005 biyografisinde Philip Seymour Hoffman tarafından canlandırılmıştır), Tom Hollander’ın başrolde olacağı bir Hulu serisinin odak noktası olacak. Kredi… Shutterstock

    Program yayınlandığında GÖRÜNMEYEN ŞEY, bu katil geylerin bir eğilimin habercisi olduğuydu: Gururlu eşcinsel kötülüğünde bir patlamaya tanık oluyoruz. Showtime’ın, jenerikleri “Philadelphia”ya (1993) kadar uzanan, gey yazar Ron Nyswaner tarafından yaratılan, yakında çıkacak olan sınırlı dizisi “Fellow Travellers”, McCarthy yıllarından 1993’ün ilk günlerine kadar gey hareketi siyasetinin kendine özgü, dramatize edilmiş bir tarihidir. AIDS krizi. Eşcinsel aktör Matt Bomer’in canlandırdığı kahramanı, kahraman bir aktivist ya da asil bir kurban değil; acımasız, soğukkanlı, fırsatçı bir kullanıcı, hırslı, gizli bir koca, baba ve en sonunda da erken bir bölümde çekingen erkek sevgiliyi manipüle eden bir büyükbabadır. lezbiyen bir arkadaşının hayatını mahvedebilecek isimsiz bir mektup yazmaya karar verir. Karakter karmaşık ama kimse ona iyi bir adam diyemez.

    Showtime, kelimenin tam anlamıyla insanları öldürmeye çalışan eşcinsel bir adamı konu alan başka bir sınırlı diziyi yayınlama planlarını kısa süre önce iptal etti, ancak Netflix bu diziyi kabul etti ve başrolde Patricia Highsmith’in “Yetenekli Bay Ripley” adlı romanından uyarlanan “Ripley” sekiz bölüm oldu. Takıntılı katili canlandıran Andrew Scott muhtemelen gelecek yıl vizyona girecek. Okurlar Ripley’le ilk kez 1955’te Highsmith onu, İtalya’dan eve getirmek için kiralandığı zengin, tembel playboy’a duyduğu kıskançlığı bir tür ölümcül özleme dönüştüren, belirsiz arzuları olan genç bir Amerikalı olarak tanıttığında tanıştı: o olmak, ona sahip olmak, onun yerine geçmek. o. Highsmith’in beş romanında Ripley’in cinselliği karanlıktır ve Ripley, Ripley’in birçok uyarlayıcısının elinde, Dennis Hopper’ın onu Wim Wenders’ın “The American Friend” (1977) filminde canlandırdığı zamanki kadar heteroseksüel ya da Matt Damon’ın onu Anthony filminde canlandırdığı zamanki kadar eşcinseldir. Minghella’nın “Yetenekli Bay Ripley” (1999). Ve bu zaman? Henüz bilmiyoruz ama Scott onu zaten “tuhaf bir karakter” olarak tanımlamıştı.

    Ryan Murphy’nin FX ve Hulu için hazırladığı “Feud” antolojisinin devamı niteliğindeki üçüncü mini dizi “Capote’s Women”da Truman Capote rolünde “The White Lotus”un katil eşcinsellerinden biri olan Tom Hollander yer alacak. (Tam açıklama: Murphy ile ilgisiz bir film projesi üzerinde çalışıyorum.) Capote draması, görünüşe göre yazarın hayatının son dönemine odaklanacak; burada Esquire’ın “Cevaplanan Dualar” (1987) adlı romanından alıntıları yayınlaması şu şekilde görüntülendi: Yazarın arkadaşlığını arzuladığı sosyete kadınlarının dostluğu bozan bir ihaneti. Her ne kadar gösterinin Capote’nin hangi versiyonunu veya versiyonlarını ortaya çıkaracağı açıklanmamış olsa da, Capote’nin birbiri ardına gelen talk showlarda şeytani, asidik dilli bir şeytan imajı geliştirmesi nedeniyle bir dereceye kadar kötülük pişiriliyor. . Bu, hiç istemediğimiz ama bir şekilde uzun zamandır istediğimiz gibi görünen Bad Gay rönesansı.

    Spesifik olmak gerekirse, bu eşcinsel erkek kötülüğüdür; hâlâ erkek yaratıcıların hakim olduğu popüler kültür dünyasında uzun süredir yeterince temsil edilmeyen lezbiyenler ve biseksüeller, filmlerde ve TV’de eğlenceli kötü adamlar olarak yeniden çerçevelenemeyecek kadar her yerde bulunuyorlar. (Yakın zamanların hoş bir istisnası: Rian Johnson’ın “Poker Face” filminde Judith Light ve S. Epatha Merkerson’un canlandırdığı cinayete meyilli lezbiyen yaşlılar.) Ve trans kötü adamlık şu anda popüler kültürde bir seçenek değil: Kabul edilme mücadelesi hala çok tehlikede Olumlu temsil gibi hedefler konusunda herkesin akıcı veya ironik olması. Beyaz eşcinsel erkekler daha iyi notlar alıyor; İki baskın kültürün üyeleri olarak, herkesin kimlik konusunda aşırı bilinçli olduğu bir dünyada kolay hedefleriz ve ırkçı ya da cinsiyetçi bir eleştiri olmadan, sorunun bir parçası olarak etiketlenecek kadar nüfuzumuz var.

    Geçtiğimiz yıl Hollander, HBO’nun “The White Lotus” dizisinin ikinci sezonunda karakteri Quentin’in Jennifer Coolidge’in canlandırdığı Tanya McQuoid’i öldürmek için komplo kurmasıyla en son Bad Gay rönesansını başlattı. Kredi… HBO’nun izniyle

    Bu bile, eşcinsel kültür yazarı ve aktivist Vito Russo’nun, Hollywood’un eşcinsel karakterlere yönelik küçümsemesinin ve kötü muamelesinin ilk günlerinden itibaren izlerini süren “Selüloit Dolap” kitabını yayınladığı 1981 yılından bu yana ne kadar yol kat ettiğimizin bir göstergesi. sinemanın. Russo, daha önce sinemaseverlerin olduğu gibi gördüğü bir konuyu araştırdı: eşcinsellere hercai menekşe ve pısırık, sapık ve trajedi, seri katil ve intihar muamelesi. Kitabının ilk baskısını Stonewall ayaklanmasından yaklaşık on yıl sonra yazdı; bu sırada televizyon yavaş ama istikrarlı bir şekilde eşcinsel karakterleri insanlaştırırken, onlara devam eden komedi ve dramaların yanı sıra ara sıra TV filmlerinde onurlu konuk oyuncu olarak yer alırken, uzun metrajlı filmler gelişmeye devam etti. en iyi arkadaşları, barlarda gezinen serserileri, katilleri ve kurbanları kıvıran trafik. Heteroseksüel erkekliğin kalesi olan James Bond filmleri, 1971’deki “Diamonds Are Forever”da bir çift gey tetikçiyle oynuyordu ve genel olarak beyazperdedeki eşcinsel cinsellik çoğu zaman cinayetle yan yanaydı (“Bay Goodbar’ı Arıyorum,” “ American Jigolo”, “Cruising”, “Dressed to Kill”) komik, absürd veya felaket olmadığında.

    Ancak ne Russo’nun ne de okurlarının bilemediği şey AIDS’in dünyayı değiştirmek üzere olduğuydu. Sonraki 15 yıl boyunca, virüsün yaygınlaşmasından sonra eşcinsel karakterler yavaş yavaş örnek olmaya başladı; Hollywood’un Amerikan toplumunun eşcinsel erkeklerin şeytanlaştırılmasını, ötekileştirilmesini veya ölmesini istemeyen kısmını temsil etmek zorunda kaldığı bir mücadele sırasında tek seçenek bu oldu. Kabaca “Victor/Victoria” (1982) ve “In & Out” (1997) tarafından paranteze alınan bu dönem, tuhaf kötü adamlardan arınmış değildi, ancak çoğu zaman öfke ve küçümsemeyle karşılandılar: Seri katil Buffalo Bill sergilendiğinde “Kuzuların Sessizliği”nde (1991) tepkiler o kadar yoğundu ki, filmin yönetmeni Jonathan Demme geri döndü ve AIDS’e yakalanmış, takdire şayan, sempatik bir gey avukat hakkında “Philadelphia”yı çekti. Bu filmlerin çoğunun ikna amacıyla yapıldığını söylemek, onları küçümsemek anlamına gelmez. Eşcinsel karşıtı propaganda onlarca yıldır Hollywood’un temel öğesiydi; Eşcinsel yanlısı agitprop, ateşe ateşle karşılık vermek için çoktan gecikmiş bir girişimden başka neydi?

    90’ların sonlarına gelindiğinde, İyi Eşcinseller hem filmlerin hem de TV dizilerinin temel öğesi haline geldi – 1998, “İrade ve Zarafet”in başlangıcı oldu – ve bundan kısa bir süre sonra, nihayet yeni bir tür Kötü Eşcinsel’in ayağa kalkması kabul edilebilir hale geldi. ve sayılabilir. Yirmi üç yaz önce bir grup yabancı Borneo’ya gitti ve 39 gün boyunca maceralarını filme aldı ve bittiğinde içlerinden biri milyoner oldu. O zamanlar 39 yaşında olan Richard Hatch, realite TV döneminin ilk eşcinsel kötü adamıydı ve LGBTQ televizyonlarının varlıklarının ilişkilendirilebilirlik ve güvenlik konusunda model oluşturması gerektiği bir dönemde şok ediciydi. “Survivor”ın ilk sezon finali gecesinde, 51 milyondan fazla Amerikalı, Hatch’in dövdüğü yarışmacılardan birinin, onu yılan, rakibini de fare olarak etiketleyerek tiksinti dolu bir destek sunmasını ve ardından jüri arkadaşlarına bu ödülü onurlandırmaları gerektiğini söylemesini izledi. doğanın amaçladığı şey ve “yılanın fareyi yemesi” yönünde oy vermek.

    Heteroseksüel bir kadının ulusal televizyonda eşcinsel bir erkek hakkında bu dili kullanmasının kabul edilen normların ne kadar ihlali olduğunu anlatmak artık zor; özellikle de geçmişe bakıldığında, Hatch’in kötü niyetinin aşırı derecede abartıldığı göz önüne alındığında. Onun tek suçu oyunun nasıl oynanacağını herkesten önce bulmaktı. Hatch’in yaptığı şey (sadece ömür boyu yabancı birinin yapabileceği gibi bir oyun sahasını gözlemlemek, ardından dışlanmanın kendi avantajına yaratabileceği acımasız tarafsızlığı kullanmak) birçok gey izleyiciye göre artık ülke çapında ortaya çıkan tanınabilir bir hayatta kalma stratejisiydi. Bad Gay’in kültürel yükselişi bir şoktu: Hatch, ülke AIDS salgınının en akut evresini henüz geride bırakıp erkek eşcinselliğini ölümden ayırmaya başladığında, Amerika’nın tıslayabileceği ilk eşcinsel erkek olma şüpheli onuruna sahipti. Eşcinseller için soru karmaşıktı: Ondan nefret mi etmeliyiz, onu desteklemeli miyiz yoksa her ikisini de mi yapmalıyız?

    EĞER GAY’SENİZ ve 30 yaşın üzerindeyseniz, muhtemelen en azından bir şekilde kendinize dair olumsuz yansımalarınızı kesinlikle kabul edilemez olandan yarı kucaklanabilir olana kadar uzanan bir yelpazede değerlendirmeye alışkınsınızdır. En uç noktada, örneğin, eşcinsellerin damat olduğu yönündeki karalama var; bu suçlama, eşcinselliğin yayılabilir bir hastalık olduğu fikriyle yakından bağlantılı. Sosyal muhafazakarlar çocukları avlama suçlamasını her zaman cinsel azınlıkları tehdit etmenin karşı konulmaz bir yolu olarak gördükleri için, son birkaç yılda damat iftirasının gey erkeklerden travestilere ve translara aktarılması şaşırtıcı olmamalı.

    Ancak tarih, aralarından seçim yapılabilecek başka eşcinsel kötü adam klişeleri konusunda hiçbir eksiklik sunmuyor. Eşcinsellerin – veya eşcinsel kodlu karakterlerin – zayıf, korkak ve sızlandığı kinayesi var (Jonathan Harris’i 1960’lardaki “Lost in Space” dizisinde Dr. Smith olarak sızlanan, “Ah, acı, acı!” diye sızlanan Dr. Smith olarak düşünün). ). Bu neredeyse iftira niteliğinden çok daha sıkıcı – ama komik bir şekilde yapıldığında bile hâlâ iftira niteliğinde. Ayrıca, “Yoldaşlar”da merak uyandırıcı bir şekilde oynanan, eşcinsellerin iki cephede de güvenlik riski oluşturduğu yönündeki eski, iki ucu keskin McCarthy dönemi hakareti de var: Kendilerini şantaja açık hale getiren bir sır barındırıyorlar ve baskıcı heteroseksüellere karşı kızgınlıkları var. dünya onları çifte ajanlığın açık adayları haline getiriyor; başka bir deyişle, potansiyel kurbanlarız ve potansiyel köstebekleriz. Ayrıca, eşcinsellerin iyi olduğu, ancak gizli eşcinsel vakalarının hepsinin potansiyel seri katil olduğu şeklindeki pastanı ye ve onu da ye klişesi var. Son olarak, eşcinsel erkeklerin kadınsı olduğu yönündeki geniş çaplı (ve aslında kadın düşmanı) aşağılama var; bu, mutlu bir şekilde kadınsı eşcinsel erkekler tarafından o kadar etkili bir şekilde geri kazanılan eski bir hakarettir ki, iğnesinin çoğunu kaybetmiştir. Harvey Fierstein’ın 1995 tarihli “The Celluloid Closet” adlı belgesel versiyonunda yıkıcı bir şekilde belirttiği gibi, “Ben sissy’yi seviyorum” ve filmin kökenleri sessiz döneme kadar uzanan bu stereotip, incitici ve aşağılayıcıdan neşeliye kadar değişebilir. ve sashaying ve shantaying’i kimin yaptığına ve hangi amaçla kullanıldığına bağlı olarak güçlendirici.

    Yakında Showtime’da yayınlanacak olan “Fellow Travellers”da Matt Bomer, intikam peşinde koşan bir federal yetkili olan Hawkins Fuller’ı canlandırıyor. Kredi… Ben Mark Holzberg / Gösteri Zamanı

    Ancak gey erkekler de dahil olmak üzere bugünlerde özellikle çekici görünen bir tür gey kötü adam var. Bu, Kötü Kraliçe’dir; sinsi, manipülatif, kurnaz, işbirlikçi eşcinsel erkek, kendisini alt edebileceğini düşünen herkesten iki adım önde olmayı öğrenmiştir. Kötü Kraliçe çoğunlukla eşcinsellerin çoğunlukta olduğu bir evrende geçen hikayelerde karşımıza çıkar: O bencildir, duygusuzdur, tüm arkadaşlarına karşı kaltaktır; onun kötülüğünün başkalarının bakışlarından süzülmesine gerek yoktur. düz dünya. Bu bizim işimiz ve bizim zevkimiz için orada. En rafine ve aşırı haliyle, Kötü Kraliçe sadece suçluluğundan zevk almakla kalmıyor, aynı zamanda onu berbat bir şekilde yozlaşmış bir performans parçasına dönüştürüyor gibi görünüyor. Bunlar şu anda ilgi odağı olan eşcinsel kötü adamlar. Performatif, hatta gösterişli eşcinsel (veya eşcinsel kodlu) kötülük – tek bir hareketle nasıl stil sahibi ve sosyopat olunacağını bilen karanlık ruhlu beyinler olduğumuz fikri – sonsuza kadar ortalıkta dolaştı; George Sanders’ın “All About Eve” (1950) filmindeki Addison DeWitt’inden (teknik olarak düz ama aslında değil), Cesar Romero’nun 1960’ların “Batman” TV dizisindeki Joker’ine, Dr. Evil’in serçe parmağını büzdüğü dudaklarına kadar her şeyde açıkça görülüyor. Austin Powers” ​​filmleri, Divine’ın 1970’lerin başında John Waters ile yaptığı işbirliklerine ve “RuPaul’s Drag Race”in son sezonlarına kadar uzanıyor. Evet, bu kolektif karakterimize yönelik şiddetli bir saldırı ama dürüst olmak gerekirse, şiddetli saldırılar devam ederken bazılarımız bundan keyif alıyor.

    Belki de zaman zaman onu gururla takıyoruz. “Beyaz Nilüfer”deki katil eşcinseller kesinlikle öyle; Tanya’yı öldürmeye niyetlenmelerinden kısa bir süre önce sanki bir tema hafta sonu hazırlayan etkinlik planlayıcılarıymış gibi bir operaya kadar eşlik ediyorlar ve onun güvenini kazanmak için aslında bir farklı eşcinsel klişesi – dalkavuk Eşcinsel En İyi Arkadaşları, sonsuza kadar etrafta uçuşan ve kahramanı teselli eden, onun yardımcı karakterleri olarak hizmet etmekten mutlu olan. Daha kötü bir stereotipi gizlemek için mi kullanıyorsunuz? Bu o kadar acımasız ki, alkışı hak ediyor; Jennie Livingston’ın “Paris Is Burning” (1990) adlı belgeselindeki drag house üyelerinden birinin şunu açıklarken kastettiği şey budur: “Erkekler en aptal olanlardır. Nasıl dublör yapılacağını bilmiyorlar. Şimdi ibneler gösteri yapacak ve demek istediğim, sen bunu yapana kadar asla yetişemeyeceksin. yıllar Daha sonra!” Çeviri: Eşcinseller uzun oyunu nasıl oynayacaklarını biliyorlar çünkü biz sahip olmak bilmek; dayanıklıyız, akıllıyız ve kurnazız çünkü böyle dayanırız.

    Çekici Bad Gay’in kurgu alanı olduğunu ve öyle kalması gerektiğini belirtmekte fayda var. Gerçek hayatta, eğer bu kişilik özelliklerini iyice içselleştirirseniz büyüleyici bir karizmatik anti-kahraman olamazsınız; artık George Santos oluyorsun. Ancak popüler kültürde eşcinsel karakterlerin iyi bir izlenim bırakma zorunluluğundan kurtulduğunu görmenin beklenmedik derecede özgürleştirici, hatta ilerici bir yanı var. (John Early’nin kült komedi dizisi “Search Party”de [2016-22] şaşırtıcı derecede bencil, muhtaç eşcinsel Y kuşağının eşcinsel izleyiciler tarafından bu kadar sevilmesinin nedeni budur.) Komedi dizisi “The Other Two” ilk iki sezonunda. Şöhret konusundaki sınırsız iştahımızın vahşi ve spesifik bir yorumu, ana karakterlerden biri olan hevesli aktör Cary Dubek’i (Drew Tarver’ın canlandırdığı), esasen İyi Eşcinsel, geç ortaya çıkan genç, çekici bir adam olarak sunuyor. şimdi eşzamanlı olarak flört dünyasında ve gösteri dünyasının sınırlarında mücadele etmenin binlerce doğal şoku ve aşağılamasında gezinmeyi öğreniyor.

    Ancak kısa süre önce tamamlanan üçüncü ve son sezonda Cary sonunda zirveye olmasa da ortaya çıkmayı başardı ve tam Bad Gay’e ulaştı. Kameraya aç, arkadaşlarını kaçıran, samimiyetsiz, kendini dramatize eden bir narsiste dönüşür. Dizinin ortak yaratıcıları olan eski “Saturday Night Live” baş yazarları Chris Kelly ve Sarah Schneider’ın elinde, Cary’nin kendisini bulmaktan çok kendini kaybetmediği açıkça görülüyor; başından beri olduğu canavar sadece bir canavardı. ortaya çıkma fırsatını bekliyor. Bunu söylemek bana acı veriyor ama bu bir bakıma çeşitliliğin neye benzediği (en azından çeşitliliğin neye benzediği şeylerden biri): birçok gey erkeğin tanıştığı bir türün tam temsili. hayatta ama bu nadiren ekrana yansıyor.

    Queer Amerikalılardan nefret eden ve korkanların sesinin giderek daha cesur çıktığı bir dönemde bunu karşılayıp karşılayamayacağımızı sormak adil olur. Ancak hiçbir azınlık kültürü, kendilerini zaten asla onaylamayacak olanların tehditkar davranışlarına yanıt olarak rol modeli nezaketine geri çekilerek gelişmemiştir. Ayrıca, homofoblara şunu söylemenin inkar edilemez derecede tatmin edici bir yanı var: “Çocuklara peri masalları okuyan travestilerin korkutucu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Size korkutucuyu göstereceğiz.”

    Bu aynı zamanda, amaç için iyi olan her bir film veya televizyon şovunun, hataları ne olursa olsun, görev gereği bir alkış veya destek gösterisiyle karşılanmak zorunda olduğu bir döneme göre hoş bir değişiklik. Neredeyse 40 yıl önce, “The Celluloid Closet”un 1987’de gözden geçirilmiş baskısında Russo şöyle yazmıştı: “Siyasi olarak kararlı lezbiyenler ve gey erkekler arasında, daha doğru bir resim sunan filmlerin estetik kusurlarını göz ardı etme eğilimi var. Eşcinsel yaşamının daha önce görülenden çok daha fazlası. Bu, hayatlarının ekrana yansıtılma biçimindeki canlandırıcı değişime minnettar olan insanların geçici kültürel tepkisidir. Bu da zamanla düzelecektir.” Russo haklıydı ama eşcinsel kültürünün neredeyse tersine döndüğü gerçeğine nasıl tepki vereceğini merak ediyorum. İyi niyetli ve eğlence değeri şüpheli hikayeler için özür dilemek yerine, artık kendimizi daha iyi ürünlerdeki daha kötü insanlar olarak görüyoruz. Eğlenceli bir dizi gey kötü adamdan keyif alabilmenin kırılgan, belki de istikrarsız lüksünün, ilerlemenin bir işareti olması tuhaf görünüyor. Ancak nitelikli bir galibiyet yine de bir galibiyettir ve bu zafer belki de daha büyük, uzun süren bir savaşın garip ganimetlerinden biri olarak sayılabilir: kendimiz olma şansı – Tümükendimizden – canavar olduğumuzda bile.

  • Sinan Kaloğlu: ”Gençlerbirliği’nde muvaffakiyetin sırrı sevgi”

    Trendyol 1. Lig takımlarından Gençlerbirliği’nin teknik yöneticisi Sinan Kaloğlu, dönemin birinci 3 haftasında elde edilen başarılı sonuçların sırrını “sevgi” olarak açıkladı.

    Sinan Kaloğlu, Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri’nde yaptığı açıklamada, “Güzel bir sevgi ortamı birliktelik var. Kulüpteki herkes bir birini çok seviyor. Bu hoş birlikteliğin sonucunda da 3 maçta alınan 7 puan var. Bu sevgiyi daha da pekiştiriyor.” dedi.

    Dönemin birinci 3 haftasında kuvvetli rakipler karşısında düzgün oyunlar ortaya koyarak düzgün sonuçlar aldıklarını anlatan Kaloğlu, “Bazı oyuncularımız kamp görmedi, kimi oyuncularımız yeni geldi. Daha ligin başındayız. Daha güzel olacağız. Ulusal maç ortasında daha güzel hale geleceğiz.” diye konuştu.

    Futbolcu transferinde yeterli oyunculuğun yanı sıra karaktere de kıymet verdiklerini tabir eden Kaloğlu, şunları söyledi:

    “Grup çalışması yaptığımız için karakter de kıymetli. Çok karakterli bir kümeyle çalışıyorum. Geçen dönem çıkamayan gruplar oturmuş takımlarının üstüne destek yaptı. Bizim 18-19 oyuncumuz gitti, yeni yapılanan bir grubuz gösterdiğimiz ahenk yıllar berabermişiz üzere. Güçlü maçlar oynuyoruz bizden büyük bütçeli kadrolara karşı oynuyoruz lakin güzel oynuyoruz, güç bir grubuz. Kolay yenilecek bir ekip değiliz. Bunu 3 maçta gösterdik, her manada daha düzgüne gideceğiz. Gelişe gelişe devam edeceğiz.”

    Kaloğlu, transfere ait ise “Vaktimiz var. Gereksinim ne gösterir, gözlemleyerek devam edeceğiz. Takımımız şu anda denk, mücadeleci, rekabetçi. Daha vaktimiz var transferin son gününe kadar her şey olabilir. Liderimiz elinden geleni yaptı. Muhtaçlık olursa gereken yapılır.” değerlendirmesini yaptı.

    Kaleci Ertuğrul

    Başşehir takımının Fenerbahçe’den kiraladığı kaleci Ertuğrul Çetin, yeterli bir kamp devri geçirdikleri için döneme da düzgün başladıklarını lisana getirdi.

    Maçlara çok uygun hazırlandıklarını vurgulayan Ertuğrul, “Böyle bir başlangıcı kendi ismimize bekliyorduk zira çok uygun bir kamp devri geçirdik. Kendine güvenen biriyim. Benim açımdan Bodrum FK maçı uygun geçti ancak bitti, geride kaldı. Önümüzde Çorum maçı var. Kaybetmeden devam etmenin yanı sıra kendi adıma gol yemeden devam etmek istiyoruz.” diye konuştu.

    Kırmızı-siyahlı kulübün “100 yıllık çınar” olduğunu tabir eden Ertuğrul, “Buraya adım attığın an, tesisle, sunduğu imkanlarla bunu hissediyorsun. Sahiden büyük topluluk, güzel ki buraya gelmişim. Çok memnunum. Dönem sonunda Fenerbahçe’ye dönmek zorundayım. Altyapısından çıkan biri olarak Fenerbahçe’ye hizmet etmek istiyorum lakin günün birinde Avrupa hayalim var.” diyerek kelamlarını tamamladı.

  • Adanaspor, Ahmethan Köse ile yollarını ayırdı

    Trendyol 1. Lig kadrolarından Adanaspor, Ahmethan Köse ile yollarını ayırdıklarını bildirdi.

    Kulüpten yapılan açıklamaya nazaran, “Futbolcumuz Ahmethan Köse ile yollarımızı ayırmış bulunuyoruz. Kendisine kulübümüze vermiş olduğu hizmetlerden ötürü teşekkür eder, bundan sonraki futbol ömründe muvaffakiyetler dileriz.” sözleri kullanıldı.

  • Sabalenka ve Sinner, ABD Açık’ta 3. çeşide yükseldi

    Dönemin son grand slam tenis turnuvası ABD Açık’ta bayanların 2 numaralı seribaşı Aryna Sabalenka ve erkeklerin 6 numaralı seribaşı Jannik Sinner 3. cinse çıktı.

    New York kentinde düzenlenen turnuvaya, 4. gün sabah seansındaki müsabakalarla devam edildi.

    Bayanlarda son 2 yıldır yarı final oynayan Aryna Sabalenka, dünya 96 numarası Jodie Burrage ile oynadığı maçı 6-3 ve 6-2’lik setlerle 2-0 kazandı.

    Wimbledon şampiyonu Marketa Vondrousova (9 numaralı seribaşı) ise klasmanın 58. sırasındaki Martina Trevisan’ı 2-0 (6-2, 6-2) mağlup ederek tıp atladı.

    Liudmila Samsonova (14) ve 2017 finalisti Madison Keys (17) de rakiplerini 2-0’lık skorla geçerek isimlerini 3. çeşide yazdırdı.

    Sinner 3 sette 3. turda

    Erkeklerde Jannik Sinner (6), dünya sıralamasının 39. basamağındaki Lorenzo Sonego ile karşılaştığı çabayı 3-0 (6-4, 6-2, 6-4) kazanarak 3. çeşide yükseldi.

    Alexander Zverev (12), Daniel Altmaier’i 3-1, Alex de Minaur (13), Wu Yibing’i 3-0, Grigor Dimitrov (19) ise 2012 şampiyonu Andy Murray’yi 3-0 yenerek 3. tıp bileti aldı.

  • 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Türk yüzücüden rekor

    Türk yüzücü Emre Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Manhattan Adası’nın etrafını 7 saat 3 dakika 50 saniye ile tamamlayarak 2023 yılı en süratli geçişine ve dünya tarihindeki en süratli 9. müddete imza attı.

    Türkiye Ulusal Olimpiyat Komitesinin (TMOK) yaptığı açıklamaya nazaran, şampiyon Türk yüzücü Emre Erdoğan, 20 köprüden oluşan New York’un 46 kilometre uzunluğundaki Manhattan Adası’nın etrafını, 30 Ağustos Çarşamba günü, 7 saat 3 dakika 50 saniye ile tamamladı. Bu mühletle 2023 yılının en süratli geçişine ve dünya tarihindeki en süratli 9. müddete imza atan atlet, Manhattan maratonunu tamamladı.

    Daha evvel İngiliz Kanalı ve Katalina Boğazı’nı da geçen Emre Erdoğan, bu üç maratonu muvaffakiyetle tamamlayan yüzücülere verilen ve dünyada Ağustos 2022 prestijiyle sırf 269 yüzücünün sahip olduğu Üçlü Taç (Triple Crown) unvanına da sahip oldu.

     

     
  • Geleceğin yelkencileri Seferihisar’da yetişiyor

    Seferihisar Belediyesi’nin ücretsiz yaz spor okulu kursları kapsamında Seferihisar’da yaşayan 40 öğrenciye, yelken sporu eğitimi veriliyor. Profesyonel eğitmenler tarafından verilen eğitimlerle, geleceğin yelkencileri yetiştiriliyor. 

    Yaz spor okulları ile yaşları 5-14 arasında değişen tam 1377 öğrenciye, yaz ayı boyunca 12 ayrı dalda ücretsiz kurs veren Seferihisar Belediyesi’nin, yelken kursu da büyük ilgi görüyor. Son 4 yılda, toplam 4 bin çocuğun ücretsiz faydalandığı kurslar arasında yer alan yelken sporu kursuna bu yıl, 40 öğrenci katıldı. Teos Yat ve Yelken Kulübü’nün destekleriyle verilen ve ağustos ayı sonuna kadar sürecek eğitimlere katılan öğrenciler, kursun sonunda sertifika almaya hak kazanacak. Yelken eğitimleri sırasında büyük keyif aldıkları gözlenen genç sporcular, hem denizin, hem de yelken kullanmanın tadını doyasıya yaşadıklarını söylediler.  

     

    “YETENEKLERİNİ KEŞFEDİYORLAR”

    “Her bireyi, ücretsiz bir şekilde yelken sporunu katmak, onları yetiştirmek bizim mottomuz” diyen Teos Yat ve Yelken Kulübü Derneği Başkanı Tamer Başlığ,  “Geçen yıl yelken dalında ülkemizi İtalya Garda’da, 4 öğrencimiz temsil etti. Onlarla gerçekten gurur duyuyoruz ve bu sayının gitgide çoğalması için proje bazlı eğitimlerimizi büyük umutlarla devam ettireceğimize inanıyoruz” şeklinde konuştu. 

    Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin de, “Yaz spor okullarımız, her branşta yetenekli çocuklarımızın önünü açıyor. Yelken sporu da bunlardan biri. Seferihisar’ın çocuklarını, yelkenle tanıştırıyoruz. Ulusal ve uluslararası platformda yarışabilecekleri potansiyelde eğitim sağlayabilmek ve öğrencilerimizin başarısına ortak olmak bizim için çok değerli” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Muğla Büyükşehirden Öğrenciler İçin Eğitim Yardımları

    Muğla Büyükşehir Belediyesi sosyal belediyecilik ve eğitimde fırsat eşitliği ilkeleri doğrultusunda öğrencilere beslenme, kırtasiye, kıyafet, konaklama ve çorba desteği vermeye devam ediyor. 

    Muğla Büyükşehir Belediyesi il sınırları içerisinde ikamet eden ilköğretim, ortaöğretim ve üniversitede okumakta olan öğrencilere eğitim desteğine devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi beslenme, kırtasiye, okul kıyafeti, çorba ikramı ve barınma yardımı sağlıyor.

     

    Öğrencilere Kırtasiye Yardımı

    Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardımlarından faydalanan il sınırları içerisinde ikamet etmekte olan ailelerin ilköğretim, ortaöğretim ve üniversitede okumakta olan çocuklarına yönelik olarak 2023 yılı içerisin de bugüne kadar  574 öğrenciye 459 bin TL yardım gerçekleştirdi. 

     

    Öğrencilerin Beslenmeleri Sıralarında

    Büyükşehir Belediyesi,  Muğla’da sosyal yardımlarından yararlanmakta olup ilk ve orta öğretimde eğitimine devam eden öğrencisi olan hanelere sosyal yardımlara ek olarak beslenme desteği veriyor.  Fahiş fiyat artışlarından en çok etkilenen dar gelirli ve muhtaç ailelerin öğrenci çocukları beslenme sorunu yaşamaması, ailenin sağlıklı ve bilinçli beslenme çantasını düzenli hazırlayabilmesi amacıyla beslenme desteğinde bulunuyor. Belediyem yanımda beslenmem sıramda projesi kapsamında 2023 yılı içerisinde 603 aileye 2 milyon 833 bin 600 TL yardım gerçekleştirildi. 

     

    Okul Kıyafeti Desteği Veriliyor

    Muğla Büyükşehir Belediyesi yardımlarından faydalanan vatandaşların ilk ve orta öğretimde eğitimine devam eden çocuklarına sosyal yardımlara ek yardım olarak okul kıyafeti desteği vermeyi sürdürüyor.

     

    Üniversite Öğrencilerine Sıcak Çorba 

    Büyükşehir Belediyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde öğrenim görmekte olan öğrencilere yönelik başlatılan proje kapsamında öğrenim günlerini kapsayacak şekilde hafta içi her gün sıcak çorba dağıtımı gerçekleştiriyor. Bu güne kadar Kötekli Mahallesi Kampus C Kapı girişinde ücretsiz olarak 16.500 kişilik çorba dağıtımı gerçekleştirildi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • El Emeği Göz Nuru Ürünler Görücüye Çıkıyor

    Zeytinburnu Belediyesi, Zeytinburnu Kent Konseyi ve Zeytinburnu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün birlikte yürüttüğü ve ilçedeki kadınların el emeği göz nuru çalışmalarının satışa sunulacağı “Zeytinburnu El Emeği Günleri” için başvurular başlıyor.

    El emeği göz nuru ürünler Zeytinburnu 15 Temmuz Meydanı’nda görücüye çıkıyor. Zeytinburnu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen; Zeytinburnu Kent Konseyi ve Zeytinburnu Halk Eğitim Merkezi’nin de destek verdiği “Zeytinburnu El Emeği Günleri”nde, farklı branşlarda Zeytinburnulu kadınların el emeği ürünleri sergilenerek satışa sunulacak. 15– 17 Eylül 2023 tarihleri arasında Zeytinburnu 15 Temmuz Meydanı’nda gerçekleşecek olan etkinlikte; örgü, el sanatları, takı, amigurumi, nakış, makrome, iğne oyası ve giyim kategorilerinde el işi ürünlerinin satışı gerçekleşecek. Etkinlik süresi boyunca 15 Temmuz Meydanı’nda konserler de düzenlenecek. Zeytinburnu El Emeği Günleri, her gün 11.00 – 21.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.

    El emeği ürünlerinin sergi ve satışı için zeytinburnu.bel.tr adresine, 1-5 Eylül 2023 tarihleri arasında çevrimiçi olarak başvuru yapılabiliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Doğalgazda Eylül tarifesinde değişikliğe gidilmedi

    BOTAŞ’ın internet sitesinde yayımlanan tarife tablosuna nazaran, doğalgazda Eylül’de geçerli olacak mesken ve sanayi abonelerinin tarifesi ile elektrik üretim gayeli tarife sabit kaldı.

    Buna nazaran, BOTAŞ’ın konut tüketicileri için dağıtım şirketlerine Eylül’de uygulayacağı satış fiyatı 1000 metreküp doğalgaz için 4 bin 80 lira olarak açıklandı.

    Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğalgazda 7 bin 124 lira, kademe 2 için ise 9 bin 478 lira olarak belirlendi.

    Elektrik üretim maksatlı tarifede ise 1000 metreküp doğal gazın fiyatı 10 bin lira olarak duyuruldu.

    Doğalgazda fiyat tarifeleri aylık hesaplanıyor.

    Kurumun internet sitesinde yer alan duyuruda, “Household Energy Price Index (HEPI) fiyatları temel alındığında hala konutlarda, Ukrayna’dan sonra Avrupa ülkeleri ortasında en düşük doğal gaz fiyatı ülkemizde uygulanmaktadır.” tabiri kullanıldı.

  • Reeskont faizlerinde değişiklik

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası reeskont süreçlerinde uygulanacak iskonto faiz oranları ve avans süreçlerinde uygulanacak faiz oranlarıyla ilgili değişikliğe gitti.

    Resmi Gazete’de yayımlanan bildiriye nazaran, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont süreçlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık yüzde 25,75 oldu. Avans süreçlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık yüzde 26,75 olarak tespit edildi.

    Reeskont; iskonto edilmiş, öteki bir deyişle bir bedel karşılığı el değiştirmiş (iskonto) olan değerlerin, bir bedel karşılığında yine el değiştirmesini (reiskonto) söz ediyor.

    Merkez Bankası, bankacılık kısmının süreksiz likidite gereksinimlerinin karşılanması için, bankalar tarafından verilecek ticari senet ve vesikaları reeskonta kabul edebiliyor. Türkiye’de reeskont sürecindeki tüm şart ve kurallar, Merkez Bankası tarafından belirlenir.

    Bu süreçler için Merkez Bankası tarafından uygulanan faize “reeskont faiz oranı” ismi veriliyor. Merkez Bankası reeskonta kabul edebileceği senetler karşılığında avans da verebiliyor.

    Avans için teminat olarak alınan bu senetler; ticari senet ve evraklar, devlet tahvilleri ve Borsada kayıtlı tahviller.

  • Bu Altcoin, Piyasadaki Çöküşe Meydan Okuyor! Yüzde 10 Sıçradı

    Ethereum tabanlı Merkezi Olmayan Finans borç verme platformu takımı kıymetli bir duyuru yaptı. Bunun akabinde bu duyuruların oluşturduğu beklentiyle, Maker gün içinde kayda bedel bir artış yaşadı. Messari analisti Kunal Goel, rallinin altcoin projesinini temellerinin güzelleştiği bir ortamda gerçekleştiğini söylüyor. Ayrıyeten, protokolün kâr elde etmeye döndüğünü kaydediyor.

    Piyasa kıpkırmızı bu altcoin ise yeşilin zirvelerinde!

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, merkezi olmayan finans (DeFi) altcoin projesi MakerDAO, platformun borç verme oranlarını değiştirdi. Bu karardan sonra protokolün yönetişim tokenı Maker (MKR), tekrar kârlı hale geldi. Bu gelişmelerin tesiriyle MKR, düşen kripto fiyatlarına meydan okuyarak Perşembe günü %10’dan fazla artış gösterdi.

    MKR günlük fiyat grafiği. Kaynak: CoinMarketCap

    Son fiyat datalarına nazaran alcoin, 100 milyon dolar piyasa bedelinin üzerinde en düzgün performans gösteren kripto varlık oldu. Ayrıyeten, daha geniş kripto piyasası %3,5’den fazla düşerken büyük ölçüde piyasadan daha düzgün performans sergiledi. Messari’de kıdemli araştırma analisti olan Kunal Goel bir röportajında, ralliyi ateşleyecek rastgele bir gelişme olmamasına karşın, MakerDAO’nun temellerinin son vakitlerde güzelleştiğini söylüyor. Ayrıyeten, platformun teşvik harcamalarındaki kısa bir artışın akabinde kâr etmeye başladığını belirtiyor.

    Altcoin projesi değişikliğin akabinde yine karlı hale geldi

    MakerDAO, en büyük kripto borç verme protokollerinden biri. Ayrıyeten, 5 milyar dolarlık stablecoin olan DAI’nin ihraççısı. Platform, “Endgame” ismi verilen büyük bir revizyonun bir modülü olarak, geniş stablecoin rezervlerini ABD devlet tahvilleri üzere gerçek dünya varlıklarına yatırıyor. Ayrıyeten, klasik finansta daha yüksek getiri elde etmek için bankalara borç vererek gelirlerini artırıyor.

    Platform bu ayın başlarında DAI sahipleri için mükafatları süreksiz olarak %8’e kadar yükseltti. Lakin ödemeler Maker’ın kâr beklentilerini sildi. Kunal Goel, platformun mükafatları düşürdüğünü ve borçlanma oranlarını artırdığını söylüyor. Bu nedenle değişikliğin akabinde altcoin projesinin tekrar kârlı hale geldiğini tabir ediyor.

    Token sahipleri platformun kârından hisse alıyor

    MKR sahipleri, Maker’ın geçen ay başlattığı ve platformun hazinesinin fazla gelirlerini kullanarak piyasadaki arz fazlasını azaltan token geri alım programı aracılığıyla platformun kârından faydalanıyor. DefiLlama bilgilerine nazaran, Maker’a komşu borç verme platformu Spark da büyümenin keyfini çıkarıyor. Bu doğrultuda protokol tüm vakitlerin en yüksek kıymeti olan 700 milyon dolar toplam kilitli bedele (TVL) yaklaştı. Maker’ın kurucusu Rune Christensen bu ayın başlarında Spark’ın SPK tokenlerini airdrop’la piyasaya sürme teklifini açıkladı.

  • Resmi Gazete’de bugün (1.09.2023)

    YÜRÜTME VE YÖNETİM BÖLÜMÜ
    YÖNETMELİKLER
    –– Ziraî Üretim Mukavelesinden Doğan Hukuk Uyuşmazlıklarına Ait Arabuluculuk Yönetmeliği
    –– Gençlik ve Spor Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği
    –– Özgür Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
    –– Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine Ait Asıllar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
    –– Radyoaktif Hususların Özgürleştirilmesi ve Salımına Ait Yönetmelik
    TEBLİĞLER
    –– Jenerasyonu Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Cinslerinin Dış Ticaretine Ait Bildiri (Dış Ticaret: 2011/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
    –– Reeskont ve Avans Süreçlerinde Uygulanacak Faiz Oranlarının Tespiti
    KARAR
    –– Gemi Adamları İaşe Bedeli Tespit Konseyi Kararı
    YARGI BÖLÜMÜ
    YARGITAY KARARI
    –– Yargıtay 9. Hukuk Dairesine İlişkin Karar
    İLÂN BÖLÜMÜ
    a – Yargı İlânları
    b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
    c – Çeşitli İlânlar
    – T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Döviz Kurları ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

  • Teşekkürler Adana Demirspor

    UEFA Konferans Ligi play-off çeşidi rövanş maçında Yukatel Adana Demirspor, alanında Belçika temsilcisi Genk’i konuk etti.

    Yeni Adana Stadı’nda oynanan maçın 90 dakikasını Yukatel Adana Demirspor N’Diaye’nin 45+9’daki golüyle 1-0 önde tamamladı ve maç uzatmalara gitti, uzatmalarda da gol olmayınca penaltılara geçildi.

    Penaltılarda Genk 5-4’lük skoru elde ederek çeşit atladı, Adana Demirspor’un ise Avrupa macerası sona erdi.

    İLK YARI BİTMEDEN GOL GELDİ

    Yukatel Adana Demirspor, birinci maçı 2-1 kaybetse de oynadığı oyunla rövanş için umutları taze tutmayı başarmıştı. İkinci maçta da Adana Demirspor, üst üste ataklarla baskısını rakibi üzerinde hissettirdi.

    Birinci yarının uzatma dakikalarında gelen golle temsilcimiz maça ortak olmayı başardı.

    45+9’da Adana Demirspor penaltı kazandı. Ndiaye’nin vuruşunda kaleci topu oyun alanına çeldi. Senegalli forvet topu uygun takip ederek golünü attı ve skoru toplamda 2-2’ye getirdi.

    UZATMALARDA DA GOL GELMEYİNCE PENALTILAR!

    Temsilcimiz Yukatel Adana Demirspor, tarihinin en kıymetli maçında ikinci yarıda aradığı golü bulamayınca çaba uzatmalara gitti. Uzatma dakikalarında ‘Şimşekler’ kalesinde değerli durumlar görse de skorun değişmesine müsaade vermedi.

    ŞANSSIZ İSİM BELHANDA

    Penaltılarda Niang, Stambouli, Yusuf Sarı ve Akintola topu ağlarla buluştururken Belhanda’nın vuruşu direkten döndü ve Yukatel Adana Demirspor Avrupa kupalarına veda etti.

    MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)

    3. dakikada Ndiaye’nin pasında ceza alanına hareketlenen Yusuf Sarı’nın şutunda top az farkla auta çıktı.

    9. dakikada Adana Demirspor gole yaklaştı. Yusuf Erdoğan’ın pasında ceza alanında topla buluşan Ndiaye, rakibinin markajından sıyrılıp yakın aralıktan vuruşunu yaptı. Kaleci Vandevoordt, ayağıyla meşin yuvarlağı oyun alanına çeldi.

    17. dakikada sağ kanattan süratle kaleye hareketlenen Belhanda, meşin yuvarlağı altıpas içerisindeki Ndiaye’ye bıraktı. Senegalli oyuncu topu ağlarla buluştursa da gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi.

    29. dakikada Yusuf Sarı, Belhanda ile yaptığı verkaçın akabinde ceza yayından şutunu çekti. Savunmaya çarpan top, az farkla kornere çıktı.

    36. dakikada Genk, tesirli geldi. Ceza yayına hareketlenen El Khannouss’un şutunda meşin yuvarlak kalenin solundan auta gitti.

    37. dakikada ceza alanında Kayambe’yi geçen Yusuf Sarı, dar açıdan vuruşunu yaptı. Kaleci Vandevoordt, topu zahmetle kornere çeldi.

    45+7’de Adana grubu penaltı kazandı. Yusuf Sarı’nın sağ kanattan ortasında meşin yuvarlak, Genk kaptanı Hrosovsky’in eline çarpınca hakem Jose Luis Munuera, penaltı noktasını işaret etti.

    45+9’da Ndiaye’nin kullandığı penaltıda kaleci Vandevoordt, meşin yuvarlağı oyun alanına çeldi. Süratle hareketlenen Senegalli forvet, bir sefer daha dokunduğu topu ağlara gönderdi: 1-0

    Maçtan dakikalar ikinci yarı ve uzatmalar birazdan…

  • İş makinesi izlemeyi neden çok seviyoruz?

    Toplum olarak iş makinesi izlemekten keyif aldığımız yadsınamaz bir gerçek. Bu sadece Türkiye’de değil, İtalya’da da yaygın bir durum. İş makinesi izlerken insanın ezelden beri var olan bazı dürtülerini tatmin ettiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Bizler için büyük anlam ifade eden durumlardan biri güç ve hakimiyete sahip olmak. Tahrip etme, yıkma ve kontrol etme iç güdülerimiz var. İş makinelerini izlerken de bastırdığımız bu dürtüleri tatmin edebiliyoruz.” dedi. Çocukların oyuncak parçalayarak bu dürtüleri dışa vurduğuna dikkat çeken Taşkın, iş makinesi izlemenin psikolojik olarak kişiyi destekleyebileceğini söyledi.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, toplum arasında ‘milli sporumuz’ olarak adlandırılan iş makinesi izleme zevkine değindi ve neden bu kadar çok sevildiği hakkında açıklamalarda bulundu.

     

    İş makinesi izleme zevkinin altında yatan bazı sebepler var

    İtiraf etmeliyiz ki, iş makinelerini izlemeyi birçoğumuz çok seviyoruz. Bu durumun altında yatan bazı sebepler olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Yoldan geçerken inşaat sahasına denk gelince durabiliriz, hatta bir de iş makineleri çalışıyorsa çok daha fazla dikkat çekebilir.” dedi.

     

    İş makinesi izlerken bastırdığımız dürtüleri tatmin ediyoruz

    Neredeyse milli sporumuz haline gelen iş makinelerini izleme zevkimizi, sahip olduğumuz dürtülerle bağlantısı açısından ele alan Taşkın, “İnsan, eski çağlardan bugüne kadar olayları ya da diğer insanları kontrol etme iç güdüsüne sahip. Bizler için çok büyük bir anlam ifade eden durumlardan biri de güç ve hakimiyete sahip olmak. Pozitif dürtülerimiz olduğu gibi diğer bir tarafta da tahrip etme, yıkma ve kontrol etme iç güdülerimiz var. İş makinelerini izlerken de farkında olmadan kendimizi onların yerine koyarak bastırdığımız bu dürtüleri tatmin edebiliyoruz.” açıklamasını yaptı.

     

    Oyuncak parçalayan çocuklarda yıkma ve tahrip etme dürtüsü olabilir

    Yıkma ve tahrip etme duygusunun çocukluktan itibaren gelebildiğine dikkat çeken Taşkın, “Üst benliğin oluştuğu çocukluk yılarında bebeklerin oyuncaklarını parçalaması aslında bu dürtünün dışa vurumu olarak nitelendirilir. Bu olumsuz dürtüler fiziksel aktivitelerle de dışarı atılabilir. Bu aktiviteler dans ve spor olabilir.” şeklinde konuştu.

     

    İş makinesi izlemek psikolojik olarak kişiyi destekleyebilir

    Türk toplumunda iş makinesi izleme alışkanlığının ciddi boyutlara geldiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bunun için bazı belediyelerin şantiye izleme alanları bile oluşturduklarına dikkat çekti. İş makinesi izlemekten zevk almanın yalnızca Türkiye’de değil İtalya’da da yaygın olduğuna değinen Taşkın, hatta bu duruma ‘Umarell’ adı verildiği bilgisini paylaştı. Taşkın bu sözcüğün anlamını ise şöyle açıkladı:

    “Bologna lehçesinde emeklilik yaşındakilerin inşaat veya yol yapım çalışmalarını elleri arkada izlemeleri ve istenmeyen tavsiyelerde bulunmalarına atıf yapan modern bir sözcük.”

    Taşkın, “Sonuç olarak, iş makinelerini izlemek, dopamin salınımı, dikkat odaklanması, görsel ve işitsel uyarım, rutin ve rahatlatıcı etki, ilgi ve merak konusunda bizi destekleyebilir.” diyerek sözlerini tamamladı. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ödemiş’te kurtuluşun 101. yılı dolu dolu etkinliklerle kutlanacak

    İşgale karşı örgütlü ilk halk direnişi olan İlkkurşun Direnişi ile Kuvayı Milliye’nin temellerinin atıldığı Ödemiş’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. Yılı Ödemiş Belediyesi tarafından organize edilen dolu dolu etkinliklerle kutlanacak. 5 Eylül’de Prof. Dr. İlber Ortaylı,  7 Eylül’de Sinan Meydan, Ödemişlileri tarihte yolculuğa çıkartırken Ödemişli sanatçılarla fuar akşamları müzik akşamlarına dönüşecek.

     

    PAZAR SABAHI 10.00’DA HÜKÜMET MEYDANI’NDAYIZ

    Ödemiş’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. Yıl dönümü etkinlikleri 3 Eylül Pazar sabahı 10.00’da Hükümet Meydanı’ndaki kutlama töreniyle başlayacak. Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulması ile başlayacak programda Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Ödemişlilere seslenecek. Ödemişli efeler ve halkoyunu ekipleri gösterilerini sergileyecek.

     

    FUAR AKŞAMLARINDA ÖDEMİŞLİ SANATÇILAR SAHNE ALACAK

    Pazar günkü etkinlikler 12.00’de Emmioğlu Mahallesi Gençlik Caddesi’nde bulunan Ödemiş Belediyesi İlkkurşun ve Milli Mücadele Anı Evi’nin açılışı ile sürecek. Ödemiş’in tarihe adını yazdırdığı İlkkurşun Direnişi ve o dönem özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi ile simgeleşen Ödemişli kahramanların hatıralarının yaşatılacağı anı evi için tüm hazırlıklar tamamlandı.

    Türkiye’nin tek tescilli Milli Fuarı olma özelliğini taşıyan Ödemiş Milli Fuarı, 3 Eylül Pazar akşamı 20.00’de 38. kez kapılarını açacak. Zafer Mahallesi’ndeki fuar alanında kurulacak 38. Ödemiş Milli Fuarı, 13 Eylül’e kadar her akşam ziyaretçilerini ağırlayacak. Fuar akşamları boyunca sahne Ödemişli sanatçıların olacak.

    3 Eylül Pazar akşamı 21.00’de Ödemiş Belediyesi standı önünde kurulan sahnede çocuklarımız için eğlenceli dans ve bilgi yarışması düzenlenecek. 21.30’da Ödemiş Kent Orkestrası şarkılarını kurtuluş bayramı için söyleyecek.

     

    PROF. DR. İLBER ORTAYLI 5 EYLÜL’DE ÖDEMİŞ’TE

    5 Eylül Salı günü tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Cumhuriyet’in 100. Yılında Kuva-yı Milliye ve İlkkurşun Direnişi” konulu söyleşide Ödemişlilerle buluşacak. Saat 18.00’de başlayacak söyleşiye Ödemiş Belediyesi Nikah Sarayı ve Kongre Merkezi (125. Yıl Kültürpark karşısı) ev sahipliği yapacak.

    Salı akşamı Ödemiş Milli Fuarı’nda Ödemişli DJ Uğur Erdoğan saat 21.30’da performans sergileyecek.

    6 Eylül Çarşamba günü dünyanın en iyi 32 turizm köyünden biri olan Birgi’de çocuklarımız için Ödev Evi’nin açılışı yapılacak.

     

    ÖDEMİŞ MİLLİ FUARI’NDA 90’LAR AKŞAMI

    Çarşamba akşamı Ödemiş Milli Fuarı’nda 90’lar rüzgarı esecek. Akustik Akademi grubu saat 21.30’dan itibaren 90’ların şarkılarıyla sahnede olacak.

    7 Eylül Perşembe günü tarihçi ve araştırmacı yazar Sinan Meydan, “Kurtuluştan kuruluşa” adlı söyleşide türlü zorluklara rağmen kazanılan büyük zaferin Cumhuriyetle taçlandırıldığı o eşsiz mücadeleye dair önemli noktaları Ödemişlilerle paylaşacak. 18.00’de başlayacak söyleşiye Ödemiş Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi ev sahipliği yapacak.

    Perşembe akşamı saat 21.30’da Ödemişli sanatçı Nergiz Gönülal birbirinden güzel şarkılarla Ödemiş Milli Fuarı’na renk katacak.

    8 Eylül Cuma akşamı Ödemiş Milli Fuarı’nda Selin ve Ferit Avcı çifti, flüt ve gitar dinletisi ile sahnede olacak. Dinleti saat 21.30’da başlayacak.

     

    EFELER YOLUNDA KURTULUŞ COŞKUSU

    10 Eylül Pazar günü Efeler Yolu’nun önemli etaplarından olan Suçıktı-Çamyayla etabında Ödemiş Kent Konseyi ve Efe Dağcılık üyeleriyle birlikte “Efeler Yolu İlkkurşun Yürüyüşü” yapılacak. Yürüyüş saat 07.30’da Suçıktı Mahallesi’nden başlayacak.

    11 Eylül Pazartesi ve 12 Eylül Salı akşamı saat 21.00’de “Mücadelenin kadınları” adlı tiyatro gösterisi Ödemiş Belediye Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.

    12 Eylül Salı günü saat 11.00’de Ödemişli çocukların bilime dokunması için yenilenen Deneme ve Bilim Merkezi’nin açılışı Ödemiş Belediye Kültür Merkezi’nde yapılacak. Deneme ve Bilim Merkezi açılışıyla Ödemiş’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümü kültür-sanat etkinlikleri tamamlanmış olacak.

     

    “KURTULUŞ YIL DÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİMİZDE BULUŞALIM”

    Etkinliklere tüm Ödemişlileri davet eden Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, “Kurtuluşumuzun 101. Yılına kavuşmanın onurunu tüm hemşehrilerimizle birlikte yaşıyoruz. Bu yıl konserlere ayıracağımız kaynağı, ekonomik açıdan çok zorlu geçen günlerde çocuklarımıza kırtasiye desteği olarak vereceğimizi açıklamıştık. Ancak bunun yanında kurtuluş ruhuna yakışır dolu dolu bir program hazırlayacağımızı da belirtmiştik. Bu yıl tarihimizi bizlere en iyi şekilde anlatan değerli bilim insanımız Prof. Dr. İlber Ortaylı bizlerle olacak. Yine araştırmaları ve yazılarıyla yakından takip ettiğimiz Sinan Meydan da bizlere asla unutmamamız gerekenleri bir kez daha hatırlatacak. Bu iki etkinliğe öğrencilerimizin katılımını çok önemli buluyorum.

    Fuar akşamlarında da Ödemişli sanatçılarımızla müziğe ve eğlenceye doyacağız. 3 Eylül Pazar sabahı Hükümet Meydanı’ndaki kutlamayla başlayacak etkinliklerimize tüm hemşehrilerimizi bekliyoruz. Büyük Önderimiz Atatürk’ün bizlere emaneti olan Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru ilerlerken kurtuluş sevinciyle bir arada olmayı diliyorum” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aboubakar’dan Lucescu’ya cevap!

    Beşiktaş’ın golcü oyuncusu Vincent Aboubakar, Dinamo Kiev karşısında alınan 1-0’lık galibiyeti kıymetlendirdi.

    Kamerunlu golcü, “Takım arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Şampiyon kadro üzere, çok düzgün performans gösterdik. Ciddiydik, bu kazanma ruhunu dönem sonuna kadar sürdüreceğiz.” dedi.

    Aboubakar, golün akabinde yaşadığı sevincin sorulması üzerine, “Maç bitti, bunları konuşmanın manası yok fakat rakip teknik adamın (Mircea Lucescu) geçen maç sonrası kimi açıklamaları olmuştu. Benim yaptığımda bir sorun yok. Gençlere örnek olmalıyız.” diye karşılık verdi.

    Golcü futbolcu son olarak, “Taraftarımızı memnun etmek ve her kulvarda kupalar kazanmak için çabalayacağız. Kıymetli olan zaferlere ulaşmaktır.” kelamlarını sarf etti 

Başa dön tuşu