Verilere nazaran, 0x8c5 adresi altında faaliyet gösteren değerli bir kripto para balinası, birkaç gündür merkezi olmayan borsalarda (DEX) kıymetli süreçler gerçekleştirdi. Balinanın faaliyeti, stablecoinleri tercih ederek toplam bedeli 4,2 milyon doları bulan çeşitli altcoin satışını içeriyor. İşte detaylar…
Kripto para balinasının odağında bu altcoin projeleri var
Dikkatler, bu balina tarafından elden çıkarılan birinci üç varlığın (ARB, LDO ve FXS) üzerinde toplanıyor ve bunlar toplu olarak süreç gören toplam pahanın yarısından fazlasını temsil ediyor. Bilhassa 1,5 milyon ARB token’ının satılarak 1 milyon dolara alıcı bulması dikkat çekti. Başka yandan, 624.000 LDO token’ı 953.000 dolar karşılığında elden çıkarıldı ve 92.900 FXS token’ı 521.000 dolar karşılığında el değiştirdi. Bu balinanın hareketlerini başkalarından ayıran şey, sattığı 12 varlıktan hiçbirinden büsbütün çıkmadığı için stratejik yaklaşımıdır.
Bunun yerine, 4,51 milyon dolar pahasındaki varlıkların hala cüzdanında ya da likidite havuzlarında bulunmasıyla değerli bir hisseyi elinde tutmaya devam ediyor. Bu gelişmenin ilgi alımlı tarafı, kripto para topluluğunun bu kıymetli süreçleri yönlendiren temel nedenler ve altcoin piyasasının gelecekteki yörüngesi için sahip oldukları potansiyel tesirler hakkında spekülasyon yapmasına neden oluyor. Süreç pahası 1 milyon doları aşan ARB’nin balina tarafından satılması, elindeki varlıklarda kıymetli bir değişim manasına geliyor. 624.000 LDO tokeninin 953.000 dolar fiyatında satılması, balinanın bu varlık üzerindeki uzun vadeli stratejisi ve görünümü hakkında soru işaretleri yaratmaktadır. FXS de birebir biçimde.
UNI, MKR, WLD, STG, WBTC, BLUR, WETH, Silo, LIT de satış gördü
Bir başka kıymetli altcoin olan UNI, balinanın neredeyse yarım milyon dolar fiyatındaki son süreçlerinin bir kesimiydi. Bu satış, hem uzmanları hem de meraklıları kripto piyasasındaki dalgalanma tesirleri konusunda spekülasyon yapmaya itiyor. Balinanın MKR’yi içeren 366.834,52 dolarlık süreci, kripto gözlemcilerinin merakını uyandırdı. Pahası 200.000 doların üzerinde olan WLD tokenlarının alım satımı, balinanın çeşitlendirme stratejisi ve bunun kripto ekosistemi üzerindeki tesiri hakkında ilgi alımlı bilgiler ortaya koyuyor. Öbür yandan balinanın süreçlerinde STG’nin toplam 213.390,85 dolarlık varlığı, altcoin alanındaki hassaslığı etkileyebilecek portföy ayarlamalarına yönelik yaklaşıma işaret ediyor.
İşlem pahası 100.000 doları aşan WBTC’nin satışı da dikkat çekti. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere wBTC, wrapped Bitcoin’e işaret eder. Birebir halde, wrapped Ethereum da 76.676 dolarlık bir satış yedi. BLUR tokenlerini içeren 117.338,83 dolarlık süreç de dikkat çekti. Balinanın 68.719,05 dolar kıymetindeki son süreçlerinde Silo’nun varlığı, bu stratejik atılımların daha geniş tesirleri hakkındaki tartışmaları körüklüyor. Son olarak, 9.687,62 dolar pahasındaki LIT token satışı, balinanın varlık idaresi kararlarının karmaşık yapısının ve bunların altcoin piyasası üzerindeki potansiyel tesirinin altını çiziyor.
abdpost.com / ABD (İGFA) – 2023 CEV Avrupa Şampiyonası’nda tarih yazmaya devam eden A Milli Kadın Voleybol Takımı, yarı finalde İtalya’yı son sette 3-2 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Filenin Sultanları’nın finaldeki rakibi ise Sırbistan oldu. Brüksel’de oynanacak final mücadelesi 3 Eylül Pazar (TSİ) saat 21.00’de başlayacak.
Türkiye’nin birçok noktasında açık alanda dev ekranlarda gösterilecek dev mücadele, yurt dışında da ilgiyle takip edilecek.
New York Başkonsolosluğu da Amerika’da yaşayan Türklerin, zorlu mücadelede millilere destek olması ve heyecanı yaşaması için Türkevi’nde organizasyon düzenleyecek.
Konsolosluğun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Final maçı heyecanını Pazar (3 Eylül) günü büyük ekranda bizimle birlikte yaşamak isteyen vatandaşlarımızı Türkevi’ne bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Saat ve adres bilgileri de paylaşılırken maçı izlemek isteyenlerin e-posta adresine rezervasyon yaptırması gerektiği bildirildi.
La Liga’da Atletico Madrid ile Sevilla ortasında TSİ 19:30’da oynanacak müsabaka makus hava kuralları nedeniyle ertelendi.
İspanya Futbol Federasyonu yaptığı açıklamada, ”Devlet meteoroloji kurumu AEMET’in İspanya’nın başşehrinde 12’den 18’e kadar kırmızı alarm ilan edildiğini, son yılların en büyük yağış rekorunun kırılacağını ve bu yüzden Atletico Madrid-Sevilla müsabakasının ertelendiğini ” açıkladı.
Son olarak Atletico Madrid-Sevilla müsabakasının yeni tarih ve saatinin La Liga tarafından kısa müddet içerisinde açıklanacağı belirtildi.
Yatırımcılar ve traderlar önümüzdeki haftaya hazırlanırken Pazartesi günleri yeni bir beklenti dalgası getiriyor. Kripto dünyasında yeni bir haftaya başlarken, altcoin dünyasını etkilemeye aday değerli olaylar ve gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmak çok değerli. Blockchain yükseltmelerinden düzenleyici duyurulara ve piyasa trendlerine kadar, bu makale size altcoin piyasasının gidişatını değerli ölçüde etkileyebilecek etkinliklere kapsamlı bir genel bakış sağlıyor. İşte detaylar…
Altcoin projeleri için kritik olaylar yaşanacak
ETHWarsaw 2023, bugün son buluyor.
dForce’un (DF) DIP050 ve DIP051 oylaması bugün bitiyor.
DAI (DAI), SubDAO Genesis aktifliğine MakerDAO ile katılacak.
Derby Stars RUN (DSRUN), vesting airdrop’u yarın TSİ 14:00’te başlatıyor. Süreç, Şubat 2024’e kadar devam edecek.
DACXI, Expressions of Interest lansmanını yarın gerçekleştiriyor.
Boba Network (BOBA), Bobascan’in yeni versiyonunu piyasaya sürüyor.
dForce, DIP052 oylama sürecine devam ediyor. Bu teklif için oylama, 5 Eylül’de bitecek.
DSRUN, PvP dönem 2’yi devam ettiriyor.
Aave, GHO ile Aave platformundaki Aave V3 borç verme havuzunun entegrasyonundaki teknik sıkıntılara cevap olarak, GHO’nun Aave V3 Ethereum havuzuna entegrasyonuyla ilgili teknik meselelerin çözüldüğünü belirtti.
Uniswap bir yanılgı ödül programı başlattı. Mükafatların kapsamı Router kontratı, Permit2 mukavelesi, V3 kontratı ve UniswapX mukavelesini içermekte
Tam zincir birlikte çalışabilir bir layer-1 ağı olan ZetaChain, Eylül ayında Kore Blockchain Haftası KBW ve Singapur TOKEN 2049’a katılacak ve sırasıyla 6’dan fazla çevrimdışı aktiflik düzenleyecek.
L2BEAT bilgilerine nazaran, Coinbase L2 ağı Base ağının toplam kilitli durumu (TVL) 7’sinde %52,25’lik bir artışla 369 milyon dolara ulaştı.
friend.tech “Keys” fiyat listesinin son bilgilerini gösterdi.
Bir DeFi yield aggregator olan Yearn, toplumsal platformlarda takımın yearn.finance ile ilgili alan ismi kayıt şirketi meseleleri fark ettiğini belirtti. Şu anda bu sorunu çözmek için çalışmalar devam ediyor ve kullanıcılara yearn.fi adresini kullanmaları tavsiye ediliyor.
Swift, blockchain teknolojisinin önde gelen birkaç finans kuruluşuyla entegrasyonunu içeren testlerin muvaffakiyetle tamamlandığını duyurdu. Swift bu dönüm noktasına Chainlink platformu tarafından sağlanan Çapraz Zincir Birlikte Çalışabilirlik Protokolünü (CCIP) kullanarak ulaştı.
ANKARA (İGFA) – Ankara-İzmir yüksek hızlı tren hattının yapımı son sürat devam ediyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yapımı devam eden Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren güzergâhındaki tünellerde incelemede bulundu, yetkililerden bilgi aldı.
Bakan Uraloğlunun ilk durağı Afyonkarahisar oldu. Uraloğlu, Bayat ilçesinde Ankara-İzmir YHT üzerinde yapımı devam eden Bayat-2 Tüneli’ni daha sonra Sinanpaşa ilçesindeki yarma imalatı ve altyapı platformlarında incelemelerde bulundu. Tüm güzergâhları tek tek inceleyen Bakan Uraloğlu Uşakta Eşme Salihli Projesi T23 Tünel çalışmalarını takip ederek Manisaya geçti. Alaşehir Şantiyesinde YHT çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı.
Bakan Uraloğlu, Ankara-İzmir Hızlı Tren projesinin 2027 yılında tamamlanmasıyla mevcut demiryolu bağlantısıyla 824 km olan mesafenin 624 kmye ineceğini belirtti.
Ankara – İzmir arası 14 saat olan seyahat süresi 3 saat 30 dakikaya düşeceğini belirten Bakan Uraloğlu, “9 istasyon ile Afyonkarahisar, Uşak, Manisa ve İzmir illerimizde yaşayan 7 milyondan fazla insanımız doğrudan hızlı tren konforuyla tanışacaktır. Kütahya gibi çevre illerle olan etkileşimi de dikkate alındığında YHT hizmetinden faydalanan nüfus daha da artacaktır. Sanayisi, turizm potansiyeli ve limanıyla ülkemizin üçüncü büyük şehri olan İzmir’i ve güzergâhtaki Manisa, Uşak ve Afyonkarahisar illerimizi Ankara’ya daha da yaklaştırarak, bölgedeki ticaret hacmini büyütecektir” diye konuştu.
Uraloğlu, Ankara – İzmir Hızlı Tren Projesiyle “Yine, Ankara – Afyonkarahisar arası seyahat süresi 1 saat 40 dakikaya, Ankara – Uşak arası seyahat süresi 6 saat 50 dakikadan 2 saat 10 dakikaya, Ankara – Manisa arası 11 saat 45 dakikadan 2 saat 50 dakikaya düşecektir.” dedi.
67 VİYADÜK, 66 KÖPRÜ İNŞA EDECEĞİZ
Bakan Uraloğlu, ”Projemiz tamamlandığında Ankara-İzmir arası hat uzunluğu 624 kilometreye inmiş olacak. Yılda yaklaşık 13,3 milyon yolcu ve 90 milyon ton yük taşıyacağımızı öngörüyoruz. Proje kapsamında 40,7 kilometre uzunluğunda 49 tünel ve 21,2 kilometre uzunluğunda 67 viyadük, 66 köprü inşa edeceğiz. Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesi’nin tamamlanmasıyla ilk etapta günlük karşılıklı 8 tren seferine göre yıllık, zaman, enerji ve bakım maliyetleri gibi kalemlerden yaklaşık 1,1 milyar lira tasarruf sağlamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Investing.com – Cuma günkü istihdam raporunun, Fed’in bu ay faiz oranlarını sabit tutacağı beklentilerini güçlendirmesinin ardından tatilden dolayı kısalan haftanın ekonomik takvimi daha hafif olacak. Hisse senetleri geçen haftayı güçlü kazançlarla bitirdikten sonra Eylül ayına girerken Çin’den gelen veriler, dünyanın iki numaralı ekonomisinin görünümüne ilişkin endişeleri artırabilir. Avustralya Merkez Bankasının üst üste üçüncü toplantısında da bildiğinden şaşmayacağı düşünülürken arz endişelerinin petrol fiyatlarını destekleyeceği tahmin ediliyor.
1. ABD’nin ekonomi verileri, Fed konuşmaları
Cuma günü açıklanan istihdam raporu, ekonominin yumuşak iniş olarak adlandırılan bir döneme doğru ilerlediğini gösteren bir dizi ekonomik verinin sonuncusuydu ve Fed’in faiz artırım döngüsünün sonuna yaklaştığı görüşünü destekledi.
Önümüzdeki hafta açıklanacak verilerin de bu görüşü önemli ölçüde değiştirmesi beklenmiyor.
Çarşamba günü Arz Yönetimi Enstitüsü (ISM), hizmet sektörü faaliyetlerine ilişkin Ağustos ayı verilerini açıklayacak ve ekonomistler, verilerde biraz zayıflama bekliyor.
Aynı gün Fed, bankanın 12 bölgesinde ekonomik faaliyetlere ilişkin bir anket olan Bej Kitap raporunu yayımlayacak.
Yatırımcılar ayrıca önümüzdeki hafta Çarşamba günü Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ve bir gün sonra New York Fed Başkanı John Williams, Başkan Michelle Bowman, Başkan Michael Barr ve Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee dahil olmak üzere birçok Fed konuşmacısını dinleme şansı bulacak.
2. Borsalar Eylül ayına başlıyor
Dow ve Nasdaq geçen hafta sırasıyla %1,4 ve %3,2 yükselerek Temmuz ayından bu yana en güçlü haftalık performanslarını sergiledi. S&P 500 Haziran ayından bu yana en iyi haftasını geçirerek %2,5 değer kazandı.
Cuma günkü istihdam raporu, Fed’in bu ayın sonundaki toplantısında faiz artırımlarına ara vereceği beklentilerini güçlendirdi.
Atlanta’daki GLOBALT Investments’ta portföy yöneticisi olan Keith Buchanan, Reuters’a verdiği demeçte, “Veriler, sonbahara girerken Fed’in daha güvercin bir tavır takınması ihtimalini güçlendiriyor. Sıkılaştırmanın sonu daha erken gelirse bu, hisse senetlerinde önemli bir ralliye yol açabilir.” dedi.
Investing.com’un Fed Faiz Görüntüleme Aracına göre faiz oranı vadeli işlemleri, yatırımcıların, 19-20 Eylül’deki toplantısında faiz oranlarını değiştirmeme ihtimalini %94 olarak gördüğünü gösteriyor.
ABD borsaları, Pazartesi günü İşçi Bayramı tatili nedeniyle kapalı olacak.
3. Çin verileri
Önümüzdeki hafta Çin’den açıklanacak ekonomik veriler, önemli ihracat pazarlarındaki zayıf talep ve büyüme üzerindeki aşağı yönlü baskıyı arttıran ve gittikçe derinleşen yerel emlak krizi nedeniyle ekonomik toparlanmanın kırılgan olmaya devam ettiğini gösterebilir.
Ağustos ayına ilişkin Caixin hizmetler PMI Salı günü açıklanacak ve beklentiler, hizmet sektöründeki genişlemenin geçen ay biraz yavaşladığını göstermesi yönünde.
Perşembe günü açıklanacak olan ticaret verilerine göre ihracat ve ithalatın, Temmuz ayına kıyasla daha düşük bir hızda da olsa Ağustos ayında bir önceki yıla kıyasla yeniden daraldığını göstermesi bekleniyor.
Piyasa gözlemcileri ayrıca Cumartesi günü açıklanacak Ağustos TÜFE verilerine bakacak. Veriler, Temmuz ayında deflasyon bölgesine kayan tüketici fiyatlarının yükseldiğini gösterebilir.
Çinli yetkililer, bocalayan ekonomiyi canlandırmayı amaçlayan bir dizi önlem aldı ancak birçok analist, artan borç risklerine ilişkin endişeler nedeniyle daha sağlam bir teşvik sunulması için zayıf bir ihtimal veriyor.
4. Petrol arz endişeleriyle yükseliyor
Petrol fiyatları, Cuma günü yedi aydan uzun bir sürenin en yüksek seviyesine çıkarak arz görünümünün sıkılaşmasına ilişkin endişeler nedeniyle iki haftanın kayıplarını telafi etti.
Haftalık bazda Brent, yaklaşık %4,8 yükselerek Temmuz sonundan bu yana haftalık bazda en fazla artışı kaydetti. WTI ise %7,2 yükselerek Mart ayından bu yana en büyük haftalık kazancını elde etti.
Suudi Arabistan’ın günlük 1 milyon varillik gönüllü petrol üretim kesintisini Ekim ayına kadar ve OPEC+’nın, fiyatları desteklemek için tasarladığı arz kısıtlamalarını da uzatması bekleniyor.
Price Futures Group analisti Phil Flynn, “Ekonominin kötüye gitmediğine dair bir farkındalık ve talebin rekor seviyelere yaklaştığına dair işaretler var.” dedi.
“İnsanlar sert bir gerçekle yüzleşmek zorunda: arz ortalamanın altında.”
ABD Enerji Bilgi İdaresi verilerine göre ticari ham petrol stokları, son altı haftanın beşinde azalırken ABD’deki talep görünümü güçlü kalmaya devam ediyor.
5. Avustralya Merkez Bankası kararı
Enflasyonda beklenenden daha hızlı bir düşüşe işaret eden son verilerin ardından RBA’nın, Salı günü faizleri üst üste üçüncü toplantıda da sabit tutması bekleniyor.
Faizler, Mayıs 2022’den bu yana 400 baz puanlık artışın ardından %4,1 ile 11 yılın en yüksek seviyesinde bulunuyor. Enflasyonun, Temmuz ayında yıllık bazda %4,9’a gerileyerek %8,4 ile zirve yaptığı geçen Aralık ayından bu yana en düşük orana inmesinin ardından yatırımcılar, bu seviyenin zirve olmasını bekliyor.
Buna ek olarak son istihdam raporu, işsizlik oranının Temmuz ayında bir önceki aydaki %3,5’ten %3,7’ye yükseldiğini gösterdi ve RBA’nın faizleri sabit bırakması beklentilerini artırdı.
Fenerbahçe’ye imza için İstanbul’a gelen lakin Batshuayi’nin transferinin iptal olması sonucu Fenerbahçe’ye transferi gerçekleşmeyen Alfredo Morelos’un yeni grubu aşikâr oluyor.
Kolombiyalı golcü Brezilya Ligi takımlarından Santos’a transferi için Brezilya’ya gitti.
27 yaşındaki golcü ismin transferinin kısa müddet içerisinde açıklanması bekleniyor.
Morelos, Santos ile 2025 yılına kadar kontrat imzalayacak.
RANGERS PERFORMANSI
İskoç takımında 2017-2023 yılları ortasında forma giyen 27 yaşındaki futbolcu Morelos, 269 maçta 124 gol, 58 asistlik performans sergilemişti.
Dünyanın en büyük ve kuvvetli Rally Raid yarışlarından olan ve bu yıl 13’üncüsü düzenlenen TransAnatolia’nın Samsun etabı, sağanak nedeniyle iptal edildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına özel ‘Kuruluş Rotası’yla Samsun’dan başlaması planlanan yarış, kentte tesirli olan sağanak nedeniyle başlayamadı.
TransAnatolia’nın Samsun etabının iptal edilmesi nedeniyle yarışçıların kendi imkanlarıyla yarışın ikinci etabının yapılacağı Amasya’ya gittikleri öğrenildi.
13 ülkeden 122 yarışmacının 83 araçla katıldığı tertipte yarışçıların Amasya üzerinden 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin gerçekleştiği Sivas’a ulaşması, Sakarya Meydan Muharebe Alanı ve Büyük Taarruz’un kıymetli noktası Çiğiltepe’den itibaren, Dumlupınar Meydan Muharebe Alanı’ndan geçerek Simav’a ulaşması, 17 vilayet sonunu geçerek 9 Eylül’de İzmir’de yarışı tamamlaması planlanıyor.
SAMSUN (İGFA) – Samsun’da gece saatlerinde başlayan sağanak, sabah saatlerinde şiddetini artırdı. Yağış nedeniyle rögarlar taştı, trafikte aksamalar yaşandı, bazı ev ve iş yerlerini su bastı, ağaçlar devrildi.
İlk andan itibaren sahada; tüm güçleriyle teyakkuzda olduklarını belirten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, kısa süre içerisinde metrekareye 147 kilogram yağış düşen Samsun’da yaşanan tüm olumsuzlukları bir an önce ortadan kaldırmak ve vatandaşlarımızın doğal afet sebebiyle meydana gelen mağduriyetlerini gidermek için tüm ekipleriyle sahada olduklarını kaydetti.
İlk andan itibaren sahada; tüm gücümüzle teyakkuzdayız.
Kısa süre içerisinde metrekareye 147 kilogram yağış düşen şehrimizde yaşanan tüm olumsuzlukları bir an önce ortadan kaldırmak ve vatandaşlarımızın doğal afet sebebiyle meydana gelen mağduriyetlerini gidermek için tüm… pic.twitter.com/L6lcQBdK1t
Bu arada Samsun Valisi Orhan Tavlı da, dün gece saatlerinde başlayan ve ilk saatlerde öncelikle Samsun’un doğusunda etkili olan yağışların sabah erken saatlerden itibaren merkez ilçelerde de etkisini gösterdiğini ve Çarşamba, Salıpazarı, Terme, Canik ve İlkadım ilçelerinde 100 kilogramın üzerinde yağış meydana geldiğini dile getirdi.
Vali Tavlı, Samsun’un doğusunda başlayarak zamanla merkezini de etkileyen sistem an itibarıyla batı ilçelerimizde zayıflayarak etkisini gösterdiğini belirterek, “Meteorolojik verilere göre ilerleyen saatlerde yağışın ara ara lokal olarak görülmesini, özellikle gece saatlerinden sonra yarın sabah ilk saatlere kadar ilimizin doğu kısımlarında etkili olmasını beklemekteyiz” dedi.
Birçok noktada yollara sel ile gelen malzemelerin temizlenmesi, kanalların ve menfezlerin açılması, dalgıç pompalarla su baskını olan yerlere müdahale edilmesi gibi çalışmaların kamu kurumları ve belediyelerimizin araç ve personeli dahil tüm imkanlarıyla süratle ve aralıksız bir şekilde yürütüldüğünü kaydeden Vali Tavlı, Samsun genelinde enerji nakil hatlarında meydana gelen kesintilere de YEDAŞ tarafından müdahale ettiğini, yağışların yarın sabaha kadar devam edecek olmasından ötürü vatandaşları tedbirli olmaya davet ederek, yağışlardan olumsuz etkilenen hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerini iletti.
YouTube’da içerik üreticisi ‘ElAnalistaDeBits’, The Legend of Zelda: Ocarina of Time’ın özgünü ile fan imali Unreal Engine 5 dayanaklı remake ortasında bir karşılaştırma görüntüsü paylaştı. Bu görüntü size CryZENx tarafından geliştirilen tekrar üretiminin getirdiği grafiksel iyileştirmeler hakkında bir fikir veriyor.
Videoda birçok öge karşılaştırılıyor
Yayınlanan karşılaştırma görüntüsünde aydınlatmadan ortamlara ve oradan düşman modellerine kadar her şey karşılaştırılıyor. Bu karşılaştırmalarla birlikte nasıl değişim yaşandığı ortaya çıkıyor ve iki sürüm ortasında farkları bariz olarak görebiliyorsunuz.
Öte yandan bu ayın başlarında CryZENx, Unreal Engine 5 üzerinde geliştirilen The Legend of Zelda: Ocarina of Time’ın yine üretim sürümü için bir demo yayınladı. Bu yeni demo Mountain Trail’e odaklanıyor ve ilgilenenler buradan indirebilir.
Avrupa Paralimpik Şampiyonası’ndan 2 madalyayla dönen ulusal sportmen Ahmet Kaplan, Amerika Açık Tekerlekli Sandalye Tenis Şampiyonası’nda tepeye yerleşmek için çalışıyor.
Hollanda’da 8-13 Ağustos’ta yapılan Avrupa Paralimpik Şampiyonası’nda “quad” kategorisinde bronz, çiftlerde de Uğur Altınel ile gümüş madalya kazanan 21 yaşındaki Ahmet, Amerika Açık’a (US Open) ağırlaştı.
Paralimpik ulusal tenisçi, 5-10 Eylül’de yapılacak grand slam turnuvasının hazırlıklarını antrenör Atilla Kökver eşliğinde Mersin Tenis Kompleksi’nde sürdürüyor.
Dönemdeki performansıyla “quad” kategorisinde dünya sıralamasındaki yerini 14’e çıkaran Ahmet, 2024 Paris Paralimpik Oyunları’na kota alma gayesi için Amerika’da başarılı olmak istiyor.
“Şampiyon olup döneceğim”
Ahmet Kaplan, AA muhabirine, Hollanda’da 2 madalya kazanmanın memnunluğunu yaşadığını söyledi.
Paralimpik Oyunları’na katılma ismine önemli hazırlık sürecinden geçtiğini lisana getiren Ahmet, kota amacına ulaşma yolunda bu turnuvadan alacağı puanların kıymetli olduğunu anlattı.
Ahmet, idmanlara ağırlaştığını belirterek, “Amerika Açık’ta dünyadaki birinci 16 atlet yer alıyor. Ben de 14. sıradayım. Turnuvanın düzeyi yüksek olduğu için biz de tempoyu yüksek tutmaya çalışıyoruz ve haftada 5 gün idman yapıyoruz. Antrenman ve beslenme programını disiplinli sürdürüyoruz.” diye konuştu.
Amerika’dan şampiyonlukla dönmeyi istediğini söyleyen ulusal sportmen, “Her atletin hayali olan grand slam turnuvasına gitmeye hak kazandım. Amerika’da final oynamak istiyorum. Elimden geleni yapacağım. Kendime güveniyorum ve çok çabalıyorum. Şampiyon olup döneceğim.” tabirlerini kullandı.
Antrenör Atilla Kökver de turnuvaya sıkı biçimde hazırlandıklarını vurgulayarak, “Ahmet’in muvaffakiyetlerini orada da tekrarlayacağına inanıyorum. Amerika’dan çok uygun sonuçla döneceğiz.” dedi.
A Ulusal Erkek Voleybol Grubu Başantrenörü Alberto Giuliani, 2023 CEV Erkekler Avrupa Voleybol Şampiyonası D Kümesi 4. maçında yarın Portekiz ile güç bir müsabaka yapacaklarını tabir etti.
Giuliani, yarın oynanacak Portekiz müsabakası öncesi yaptığı değerlendirmede, her maçın başka bir öyküsünün olduğunu belirterek, “Fransa ve Romanya maçında makûs oynadığımızı düşünmüyorum. Maçın kimi kısımlarında berbat oynadık. Romanya maçında hamlede çok yeterli oynadık. Ancak serviste uygun değildik. Yunanistan maçında da hamlelerimizin yanına servislerimizi ekledik ve âlâ oynadık.” dedi.
Ulusal ekibin daha yeterli olacağını vurgulayan Giuliani, şunları kaydetti:
“Umarım bu türlü oynamaya devam ederiz. Daha âlâ olacağız. Yalnızca performans olarak değil, oyuncularım alana kalplerini de koydu. Çok kıymetli bir galibiyet aldık. Zira sıralamada bizim önümüzü açacak bir galibiyet oldu. Yarın güç bir maç oynayacağız. Ekiplerin istatistikleri turnuvalarda her vakit birbirlerine yakındır. Portekiz’in biraz farklı bir karakteri var. Onlar da yüksek düzeyde oynuyor.”
Sakarya’da oynanan hentbol dostluk maçında Sakarya Büyükşehir Belediyesi Hentbol Kadrosu, Rusya takımı Zenit’e 40-27 mağlup oldu.
Büyükşehir Belediyesinin mesken sahipliğinde dün tamamlanan Hentbol Erkekler SEHA Gazprom Ligi (Balkan Şampiyonlar Ligi) tertibi kapsamındaki dostluk maçında, konut sahibi takım ile Rus temsilci Zenit, Serdivan Spor Salonu’nda karşılaştı.
Maçın birinci devresi Zenit’in 19-12’lik üstünlüğüyle tamamlandı. İkinci yarıda da skor avantajını koruyan Rusya grubu, parkeden 40-27’lik galibiyetle ayrıldı.
Maç sonunda iki ekibin oyuncuları hatıra fotoğrafı çekildi.
Kripton’un son oğlu Kal-El, Smallville’li Daily Planet müellifi Clark Kent, dünyanın en kudretli kahramanı Superman… Sevgili Kriptonlumuzu ve yıllar boyunca çıkan sayısız varyasyonlarını, her türlü mecrada ve her türlü şartta görme bahtına eriştik. Superman, her ne kadar, epey kolay bir vintage devir berbatı olarak yaratıldıysa ve büyük resme baktığımzda çok daha kudretli kahramanların olduğu DC cihanında, o kadar da özel bir yere sahip olmaması gerektiğini düşünsek de, bu işin bir de gerçek dünya kısmı var.
Uçma gücü bile animatörlerin tembelliği yüzünden eklenen ve başta kriptonit olmak üzere kırmızı güneş ışınları, büyü, zihin denetimi üzere sayısız zayıf noktası olan Superman, yaratıldığından itibaren o denli bir simgeye dönüşmüştür ki, sözlüklere girip tabirlere bile sahip olmuştur. Bunun temel sebebini bana sorarsanız şöyle bir yanıt veririm:
Superman, insanların başlangıcından beri süregelen gökleri fethetme isteğini temsil eder. “Gökteki Adam” efsanesini öykülerinde akla yatkın kullanan müellifler, sadece “Tanrı ve Superman” konseptleri üzerine bile sayısız yazı karalamıştır.. “Tanrı’nın merhameti ve kudretinin insan hali” cümlesine odaklanan müellifler, hem bir insanı insan üzere gösterip hem de “süper” isminin hakkını veren bir tanrıyı kahraman yapmıştır. Berbatları bile kurtarması ve kimseyi öldürmemesi ile merhamet, “Kahramanların en süperi” ithamları ile üstünlük, insan bedeninin bütün kaslar ve sistemlerini ilah düzeyine taşımasıyla da kudret… Bu tip yazımlar yıllar sonra Superman’i dünyadaki en çok bilinen kurgu karakterlerden birisi haline getirmiştir. Piyasa pelerinlilerle dolduğunda ise, Moore üzere dahi müellifler “For the Man Who Has Everything” üzere üstün kısmını çıkarsak bile Clark’ın hala kahramandan öte çok fakat çok güzel bir insan olduğunu anlatmıştır bizlere.
Superman’in bu kadar tanınan olduğu ve sayısız varyasyonun da olduğundan bahsetmiştim en başta, artık bütün bu bahsettiğim birikimleri yıkanlara ve kalan küllerin inanılmaz tekrar doğuşlarına biraz göz atalım. Elbette yazı içinde karakterlere ve çizgiromanlarda işlenen hikayelere dair spoilerlar olduğunu da belirtmiş olayım.
Lord Superman of Justice Lords
DC animasyon dizilerinden, çoğunluğun tersine, favorim olan 2001 üretimi Justice League; “keşke her hafta yeni kısım bekleme heyecanını tekrar yaşasam” dediğim dizilerdendendir mutlaka. Hiçbir tekil kısmı olmayan, her kısmı ya 2 ya 3 partlık arklardan oluşan JL, pek çok inanılmaz sahne ve öyküye mesken sahipliği yapar. Benim bu serideki favori kısmım her ne kadar devam dizisi Justice League Unlimited’daki “For the Man Who Has Everything” olsa da (ki kendisi üstte bahsettiğim kıssanın animasyon halidir) bu dizideki favori kısmım katiyetle Lord Superman’in başı çektiği “Justice Lords” serisidir.
Justice Lords bizimkiyle neredeyse birebir bir kainatta başlar. Justice League vardır ve Lex Luthor yeniden ne yapıyorsa motamot devam ediyordur. Bizimkinden ayıran olaylar zinciri ise Amerikan Lideri seçilen Lex’in, Flash’ı öldürmesiyle ve derinden sarsılan Justice League takımının, başta Superman olmak üzere Lex’i öldürmesiyle patlak verir. Takımımız bu olaylardan sonra dünyaya kendi başlarına nazaran “düzen” getirmeye başlar. Artık bütün Dünya’yı Justice Lords yani Adalet Lordları yönetmektedir. Öykünün bu kısmı büsbütün diktatörlük neden berbattır bildirisi vermeye adanmış aslında, lakin bahsettiğimiz olaylardan beri mağarasından çıkmayan Batman’in, Earth 1 (yani bizimki) Justice League’in olduğu cihanı keşfetmesi ile kısmın kıssası tam olarak başlar. Öbür bir cihan dahi olsa da Flash’ı tekrar kaybetmemeyi ve oraya da sistem getirmeyi emel bilen Justice Lords, Earth 1’ı fethetmeye karar verir ve Justice League’i de ortadan kaldırmalıdır. Serinin başı basitçe bu türlü özetlenebilir.
Buradaki Superman, yani Lord Superman, Watchmen’den ilham alındığını bariz biçimde hissettiriyor. Hatta direkt olarak kısım serisinin kendisi o denli desem palavra olmaz. Bu argümanı kendime nazaran şöyle açıklayayım:
Watchmen’in temel mottosu olan “Who Watches the Watchmen?” yani “Gözcüleri Kim Gözlüyor?” esintileri var bir kez. Gözcüleri Kim Gözlüyor aslında hayli diktatörlük ve tek otorite aykırısı bir kelam. En üst otoritenin hiçbir vakit olmaması gerektiğini tabir eder. En üst otorite varsa ve onun otoritesini gözleyen birisi yoksa, doğal olarak onun kusurlarını denetim edecek de kimse yoksa, bu zalimliğe girer. Watchmen de mevzumuz olan Justice Lords da buna bir örnek. Hatta Justice League Unlimited büsbütün bu baş yapısı temel alınarak hazırlanmıştır. Amanda Waller’ın tek hedefi bu senaryoyu önlemektir. İzlerseniz daha ayrıntılı anlayabilirsiniz bahsettiklerimi.
Lord Superman de bütün bu olayların merkezinde olağan ki. Bunun sebebi hem Superman olması hem de ortalarındaki en agresif üye olması. Artık Superman her ne kadar çok güçlü bir karakter olsa da, kozmik ölçekte yalnızca bir düşünüşüyle Superman’in varlığını yok edebilecek çok fazla karakter var. Buraya bir “ama” koymam gerekiyor zira Superman tıpkı vakitte kendini daima tutan da bir karakter. Hiçbir vakit tam gücüyle hareketlerini gerçekleştirmez. Lex kendisini öldürmek üzereyken de Zod bütün dünyayı yok etmek üzereyken de daima kendini sonlar. Kendisinin de dediği üzere, her şey ona kartondan üzere geldiği için bu sınırlamaları kabullenir. Bunun temel sebebi ise hakikaten kimseye yahut hiçbir şeye ziyan vermek istememesi, denetimi kaybedip kazara olsa bile kimseyi öldürmemek istememesidir. Clark’ın âlâ kalpliliği yani. Lakin Lord Superman’de âlâ kalp diye bir şey kalmadığı için Superman’i bile öldürmüş Doomsday’i yalnızca ısı görüşüyle sakat hale çevirmek bir yana, bütün Superman kurallarını yıkacak kadar ileri gitmekten çekinmeyen biri haline gelmiştir. Genelde Superman’de bir algı var mesela, sonlandığında daha da güçleniyor diye. Aslında bu algının sebebi de büsbütün bu özelliğe bağlı. Hulk üzere sonlanınca güçlenmek yerine denetimini kaybetmeye başlayınca kendini dizginlememeye başlıyor. Benim Lord Superman’e bu kadar bayılma sebeplerimden birisi de muhakkak bu özelliği çok akıllı ve kolay bir halde ele almasıdır. O da Doomsday sahnesi diyebilirim spoiler vermeden.
Homelander
Homelander konsepti hakikaten inanılmaz. Muhakkak bir anne rahminde büyümemiş, yalnızca donörü olan bir gen ve çokça V bileşeni ile dünyaya getirilen; kendisinin “Kötü Oda” dediği, yalnızca bir pencerenin ve bir battaniyenin olduğu, profesörlerin üzerine dünyada bulunan her türlü ziyan verme tekniğini uyguladığı, annesinin olmadığı (ki en yıkıcısı budur) ve sayabileceğim sonsuz travmatik olaylarla dolu laboratuvar fareliğiyle geçen yılların büyüttüğü bir üstün kahraman. Sayısız ruhsal travma ve sayısız endişe kitabına bahis olacak konsepti doğduğundan itibaren bu koca dünyaya atılana kadar yaşayan, ancak herkesin kendisinden “dünyanın en büyük kahramanı” olmasını istediği, bütün bunların ise bir yaradanın bedeninin içine sıkışmış zayıf bir çocuğun hayatı olması… Gerçekten inanılmaz demek dışında bir şey bulamıyorum.
Homelander, biyolojik olarak Soldier Boy’un oğlu olsa da öteki V enjekte edilmiş üstünlerin bilakis birtakım farklı tarafları vardır. V yüzünden gözlerinin mavi olması, V özelliklerini genetik olarak aktarabiliyor olması üzere. Sebebi de üretim üslubuyla alakalı büsbütün. Çizgiroman ile çokça paralellik taşıyor dizi, daha fazla bilgi için okumanızı tavsiye ederim. Çizgiroman demişken şunu da atlamayayım: Bu karakterin şimdi dizide finalini göremedik ancak çizgi romanlarda epey değişik bir sonu var. Dizinin 3. döneminde olan olayları dikkate alırsak da çizgiromandaki sonu yaşamayacağını anlamış oluyoruz olağan.
Superman (Injustice)
Injustice’ın birinci 3 cildini çok severen ve son 2 cildini ise pek de sevmeyerek birkaç hafta evvel bitirmiş biri olarak söylemem lazım ki: Kingdom Come düzeyinde bir kıssa okumak isteyenler öbür yere bakmasın. Birinci 3 cildiyle ve DC kozmosunu derin ele alışıyla, her yerden karakterleri makul kullanmasıyla ve alışılmış ki gördüğüm en yeterli Superman portrelerinden birisiyle eşine güç rastlanır bir öyküydü Injustice. Injustice 2 ile okumaya devam ediyorum bu kıssayı, ortaya Berserk ve öteki kitaplar girip çıktığı için odak kaybı yaşamama karşın 2. serinin de epeyce kaliteli devam ettiğini belirtmem lazım.
Joker’in belirli bir orijini olmamasına rağmen, hatta muhakkak bir Joker olmamasına rağmen, bir nevi efsaneleşen bir orijin cümlesi vardır: “Sadece çok berbat gün bir geçiren, sıradan bir adam”. Pekala, bu cümleyi bir rabbe uyarlarsak, ne olur sizce?
Şimdi anlatacağım kısım biraz, nasıl desem, uçuk olabilir: Joker, Batman’den sıkılıp kendi tabiriyle oyunu kolay moda almaya karar verir ve kafayı Superman’e takar. En yakın arkadaşlarını vurduktan sonra Superman’i belirli dozda Kriptonit/Scarecrow’un endişe gazı karışımına maruz bırakır ve Metropolis’e bir bomba kurar. Gazın tesirindeki Superman, gebe eşi Lois’i Doomsday olarak görmeye başlar ve onu uzayda öldürür. Natürel bebek de hayatını kaybeder. Bu sırada Metropolis’deki bomba patlar ve Superman’in neredeyse tanıdığı herkes ölür. Ve üstte gördüğünüz fotoğraftaki olayla birlikte diktatör Superman rejimi başlar. Evet, gerçekten baya makûs bir gün.
Injustice Superman’i, bahsettiğimiz âlâ kalbi büsbütün yok olan bir adamı anlatır. Öfkeli, lakin çok öfkeli bir adamı; hatta bir tanrıyı, bir sembolü, direkt umudun kendisini işler. Lord Superman yahut öbür berbat varyasyonların bilakis, Injustice Superman’i, önemli ciddi çoka kaçabilmesiyle de ayrılabilir. Alfred’in suikastini ayarlamak, Martian Manhunter’ı yakmak, Oliver’ı Dinah gebeyken öldürmek ve hatta Yellow Lantern bile olmak… Evet, ‘kötü bir gün neler yaptırır’ı anlatıyor Injustice. Başta anlattığımız Joker olayları yaşadıktan sonra artık hiçbir makus olayın yaşanmamasını başa takan Superman’i bu türlü görmek de hayli ironiktir ayrıyeten. Zorla bütün dünyadaki savaşları bitirmekten kendi polis teşkilatını kurmaya, yapılan bütün silahları imha etmekten Flash’la satranç oynarken karar verdikleri bütün sigaraları yok etmeye kadar sayısız hareketi görebiliriz Superman’den. Zorla barışı sağlamaya başa takar, lakin Batman’in tek kuralını çiğnemekle başlayan sayısız olaylar zinciri sonucunda Bruce’u da karşısına alır. Batman v Superman mi görmek istiyorsunuz? Özgünü burada anlayacağınız.
Belirtmeden geçmeyelim, Injustice’ın baya bir içeriği var. Her ne kadar NetherRealm’in dövüş oyunu serisi çok başarılı olsa da Year 5’in sonrasında geçtiği için evvel çizgi romanları okumanızı tavsiye ederim.
Ultraman
Homelander’a aklını en kaybetmiş Superman varyasyonlarından birisi dedik lakin pekala birebirini DC hudutları içerisinde görmek isterseniz nereye bakmanız gerekir? Ultraman alışılmış ki. Bilhassa Crisis On Two Earths sinemasıyla (özellikle Owl-Man, DC fandomunda çok sevilen bir karakter haline gelmiştir bu sinema sayesinde) popülerliğinin doruğuna ulaşan Crime Syndicate’ın kurucusu, Earth Three Kal-II’si Ultraman’e. Ayrıyeten kendisi gördüğüm en Edgar Allan Poe orijinlerden birisine sahip, şöyle ki:
Basitçe Kripton’dan Dünya’ya, Anti Monitor tarafından yok edilen Kripton’dan Jor-II tarafından kozmostaki en güçlü varlık olmaya ve Kripton’u yok edenlerden intikam almaya amaçlandırılarak yollanmıştır. Gemi bildiğimiz üzere Smallville’e düşmüştür lakin bu sefer alkolik Martha ve Jonathan Kent tarafından bulunan bebek, küçüklüğünden beri berbat bir biçimde yetiştirilmiştir. Bu süreç çok da uzun sürmez zira 7 yaşında ikisini de öldürmekle kalmaz, bütün çifliği de yakar. Ultraman ismini alan Kal-II, büyüyünce Crime Sydnicate’ı kurmaya karar verir. Dünyaya dehşet getirmeye ant içmiş olur da diyebiliriz. Takım, büsbütün Justice League üyelerinin paralel cihan halleriyle doludur.
UltraMan, makûs ailelerin çocukları üzerindeki tesirinin DC hali üzere geliyor bana. Hem Jor’un direkt oğlunu doğurma hedefi, hem de yetiştiği etraf olan Jonathan ve Martha’nın alkolik ve sıkıntılı beşerler olması sebebiyle evlatlarına karşı olan berbat davranışları bir epey üzücüdür. Superman olarak bildiğimiz o ulu kahramanın Ultraman dediğimiz canavara dönüşümünün sebebinin bu olaylar olduğu bariz zati. Aile ve etraf farkı dışında birebir aynı varlıkların bu kadar farklı olmasının tesirini çarpıcı sahnelerle anlatmakla yükümlü UltraMan. Homelander ve Ultraman benzetmesi yapmıştım başta. Bu karakterler hakikaten de anne ve baba kavramının her insan için ne kadar değerli olduğunu anlatmanın Superman versiyonları, bu manada çok paraleller.
Yazının sonuna gelirken bir sonraki yazıya kadar kendinize düzgün bakın demek ve sokakta bir kuş yahut bir uçak görürseniz bir kez daha bakmanızı tavsiye ederim. Lakin üsttekilerden birisi olmamasına dikkat edin. Hoşçakalın!
Esenler Belediyesinin yapmış olduğu Şule Yüksel Şenler Hanımlar Konağı’nın açılışına Emine Erdoğan katıldı. Açılışta konuşma yapan Emine Erdoğan, “Gönlümüzde kurduğu taht sayesinde Türkiye bugün onu bahadır ve yürekli bir direnişçi, yılmaz bir insan hakları savunucusu olarak hatırlıyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Esenler’de Şule Yüksel Şenler Hanımlar Konağı’nın açılış merasimine katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Esenler Belediye Lideri Göksu ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Usta konuşmalarda bulundu.
“FİKİR VE GÖNÜL DÜNYAMIZIN YILDIZI”
Şule Yüksel Şenler Hanımlar Konağı’nın açılış merasiminde şu tabirleri kullanan Emine Erdoğan, “Ardında bıraktığı fikri ve kültürel miras, yurdun dört bir yanında ismine açılan vakıf, merkez ve derneklerde yaşatılıyor. Bu kutlu teşebbüsler sayesinde onun kuşaklar uzunluğu hayırla yad edileceğini bir kere daha görüyor ve büyük memnuniyet duyuyorum. Gönlümüzde kurduğu taht sayesinde Türkiye bugün onu yürekli ve yürekli bir direnişçi, yılmaz bir insan hakları savunucusu olarak hatırlıyor. Bu pozisyonu da ziyadesiyle hak ediyor. Zira o, fikir ve gönül dünyamızın yıldızıydı. Seçkin bir münevver, bir hakikat savaşçısı olarak, kendi seçtiği Şule ismi üzere aydınlık, etrafını ışıkla besleyen bir insandı. Yürekten gelen kelamları bütün bariyerleri aşarak kalplere ulaşırdı zira samimiydi.”
“YORULDU LAKİN YILMADI”
Emine Erdoğan, “Şule Yüksel Şenler, hayatı boyunca, çabasını iki cephede birden sürdürmek durumunda kalmıştı. Sanıldığının bilakis, yalnızca, medeniyeti giysiyle özdeşleştirenlerin maksadında değildi. Dindarlığı, bayanı meskene hapsetmek sananlardan gördüğü reaksiyon, onu çok yaralamıştı. Gazeteci ve hatip olarak, dışarıda çalışması nedeniyle de, zalimce eleştiriliyordu. Şule abla, yoruldu lakin yılmadı. Zarafeti ve sabrıyla gönüller fethetti. Vakit geçtikçe, inançlıların ötekileştirilmesine karşı duruşu, memleketin her köşesinde karşılık bulmaya başlamıştı. Kamusal alanın dışına hapsedilen Müslümanlara aşıladığı özgüven ile pek çok insanın hayatına dokundu, dönüm noktası oldu.” açıklamasında bulundu.
Emine Erdoğan, “Hepimizin Şule ablası, Şule ablamız, kalbi onun üzere şık bir aşkla çarpan samimi inananları, vefatından sonra da bir ortaya getirmeyi sürdürüyor. Yararlı hizmetler ve iyi işlerde bulunan hoş istekli dostlara, aklıselim, kalb-i selim ve zevkiselim ile ilham olmaya devam ediyor. Bu çerçevede, Şule Yüksel Şenler Vakfı’nı ona ve temsil ettiklerine duyduğumuz gönülden vefanın göstergesi olarak kurduk. İsmine açılan okullar, yurtlar, merkezler ile mirasının yaşatıldığına şahitlik emekten memnunluk duyuyorum. Bugün Esenler Belediyesi ile açılışını yaptığımız, Şule Yüksel Hanımlar Konağı, hanımlarımıza kendilerini her alanda geliştirebilmeleri, emniyet ve rahatlık içinde çocukları ile verimli vakit geçirebilmeleri için çeşitli eğitim ve faaliyetler sağlayacak” dedi.
İskoçya Premiership’in 4. haftasında Michael Beale’nin grubu Glasgow Rangers ile Brendan Rodgers’ın idaresindeki Celtic karşı karşıya geldi.
Ibrox’ta oynanan çabayı konuk grup Celtic 1-0 kazanırken galibiyet golünü 45+2’de Kyogo Furuhashi kaydetti.
Glasgow Rangers’ta forma giyen mill oyuncu Rıdvan Yılmaz, yedek kulübesinde başladığı maçında 65. dakikasında Dujon Sterling’in yerine oyuna dahil oldu.
Bu sonuçla birlikte Celtic puanını 10’a yükseltirken, Rangers 6 puanda kaldı. Ligin bir sonraki maç haftasında Celtic meskeninde Dundee FC’yi konuk ederken, Rangers deplasmanda St. Johnstone ile karşılaşacak.
Transfer çalışmalarını sürdüren ve takımına stoper desteği yapmayı planlayan Beşiktaş‘ın gündemine Nico Elvedi geldi.
Siyah-beyazlılar, Bundesliga gruplarından Borussia Mönchengladbach‘ın 26 yaşındaki İsviçreli savunma oyuncusunu gündemine aldı.
Kadrodan ayrılmak isteyen lakin Alman grubunda kalan Nico Elvedi, Mönchengladbach’ın Bayern Münih maçında yedek kulübesinde kaldı.
Mönchengladbach’ın 2015 yılında FC Zürich’ten 4 milyon euroya transfer ettiği İsviçreli ulusal futbolcunun, Alman takımında forma talihi azalırken, Beşiktaş ise oyuncunun durumunu sordu.
Geçen dönem Mönchengladbach’ta 34 maça çıkan Nico Elvedi için Alman takımının 8-10 milyon euro ortasında bonservis bedeli beklediği ortaya çıktı.
Beşiktaş’ın Alman grubuyla görüşmelerini sürdürdüğü, Nico Elvedi transferinin kısa müddet içerisinde olumlu ya da olumsuz olarak netleşeceği öğrenildi.
NİCO ELVEDİ KİMDİR?
İsviçre’de 30 Eylül 1996 tarihinde dünyaya gelen Nico Elvedi, FC Zürich’te futbola başladı. Elvedi, 2014’te A ekibe yükseldi. İsviçreli savunma oyuncusu, daha sonra Borussia Mönchengladbach’ın radarına girdi ve Alman takımına 2015 yılında imza attı.
A Ulusal Erkek Voleybol Kadrosu, CEV Avrupa Şampiyonası D Grubu’ndaki 4’üncü maçında pazartesi günü Portekiz ile karşılaşacak.
İsrail’in Tel Aviv kentindeki Shlomo Group Salonu’nda yapılacak müsabaka, TSİ 20.00’de başlayacak.
Filenin Efeleri, D Grubu’ndaki birinci maçında Fransa’ya sonra Romanya’ya yenilirken Yunanistan karşısında alandan galibiyetle ayrıldı.
Ulusal ekibin rakibi Portekiz ise Romanya’yı mağlup ederken Yunanistan ve Fransa’ya kaybetti.
Fransa’nın mağlubiyetsiz birinci sırada yer aldığı D Kümesi’nde, 2 maç kazanan konut sahibi İsrail, ikinci sırada bulunuyor. Portekiz, Türkiye, Yunanistan ve Romanya ise 1’er galibiyetle Fransa ve İsrail’in ardında sıralanıyor.
Türkiye, küme çabasını, 5 Eylül Salı günü TSİ 20.00’de başlayacak İsrail maçıyla tamamlayacak.
4 ülke mesken sahipliği yapıyor
Tertipte İtalya (A Grubu), Bulgaristan (B Grubu), Kuzey Makedonya (C Grubu) ve İsrail’in (D Grubu) konut sahipliği yapacağı küme etabında 24 ekip uğraş ediyor.
Kümelerinde birinci 4’e giren takımların yer alacağı son 16 çeşidi maçları 9-10 Eylül, çeyrek final müsabakaları 11-12 Eylül tarihlerinde İtalya’nın Bari kenti ve Bulgaristan’ın Varna kentinde yapılacak.
Yarı final maçları 14 Eylül Perşembe günü yeniden İtalya’nın Bari kentinde, 3’üncülük ve final müsabakaları ise 16 Eylül Cumartesi günü Roma’da oynanacak.
Gruplar
Şampiyonada kümeler şu formda:
A Kümesi: İtalya, Belçika, Estonya, Almanya, Sırbistan, İsviçre
B Kümesi: Bulgaristan, Hırvatistan, Finlandiya, Slovenya, İspanya, Ukrayna
C Kümesi: Kuzey Makedonya, Çekya, Danimarka, Karadağ, Polonya, Hollanda
D Kümesi: Türkiye, İsrail, Fransa, Yunanistan, Portekiz, Romanya
Mersin’in konut sahipliğinde 6. sefer organize edilen Artistik Cimnastik Dünya Challenge Kupası’nda ulusal sportmen Ahmet Lider, yer aletinde altın madalya kazandı.
Mersin Olimpik Cimnastik Salonu’nda gerçekleştirilen tertibin son gününde sportmenler, ferdî alet finallerinde yarıştı.
Yer aletinde performans sergileyen ulusal cimnastikçi Ahmet Başkan, heyetten topladığı 13,800 puanla birinci sıraya yerleşti ve altın madalya kazandı.
Farklı ülkelerde 8 atletin yarıştığı alette, Birleşik Krallık’tan Cameron Lynn 13,600 puanla gümüş, Macaristan’dan Benedek Tomcsanyi 13,550 puanla bronz madalyanın sahibi oldu.
Kripto para dünyasında, Ripple Labs ile Amerika Birleşik Devletleri Menkul Değerler ve Borsa Kurulu (SEC) ortasında devam eden yasal savaş, hem meraklıların hem de yatırımcıların dikkatini çekti. Son gelişmeler, potansiyel bir muahedenin ufukta olabileceğini gösteriyor ve çok sayıda XRP token sahibini temsil eden avukat John Deaton, iki tarafın bir tahlili tercih etmeleri halinde atabilecekleri mümkün adımlara ait görüşlerini sundu. İşte detaylar…
Ripple ile SEC ortasında muahede mümkünlüğü mı var?
Bu spekülasyonun değeri, avukat Deaton’ın Ripple ve SEC ortasındaki rastgele bir potansiyel muahedeyi etkilemede kritik bir faktör olarak vurguladığı son Coinbase vs. SEC davası ile artmaktadır. Coinbase davasının sonucunun daha geniş kripto para ünitesi sanayisi için geniş kapsamlı tesirleri olabileceğini belirtti. Avukat Deaton’ın bakış açısı, Coinbase davasına başkanlık eden Yargıç Failla’nın borsanın davayı reddetme talebini kabul etmesi halinde, bunun düzenleyici ortamda kıymetli bir değişikliğe işaret edebileceği ihtimaline dayanıyor.
Özellikle, Coinbase üzere kripto para borsalarındaki token satışlarının ABD menkul değerler maddelerine tabi olmayabileceği öne sürülebilir. Bununla birlikte, kripto stake etme istikametiyle ilgili yasal süreçlerin tartışmanın bir modülü olmaya devam edeceğine dikkat çekti. Avukat Deaton attığı bir tweet’te şunları yazdı:
Ripple ve SEC’in yıl sonundan evvel mutabakata varmasının tek yolu, Yargıç Failla’nın Coinbase MTD’yi onaylaması. Şayet bu gerçekleşirse SEC ve Gary Gensler geri adım atmak zorunda kalabilir. Başsavcının bu senaryoda temyize müsaade vereceğinden şüpheliyim, bu temyiz Yüksek Mahkeme’ye kadar ulaşabilir ve yüksek mahkemenin yalnızca SEC’in değil öteki tüm federal kurumların da yetkilerini daha fazla elinden almasına müsaade verebilir.
Coinbase davası, XRP için kritik
Bu açıklamalar, Coinbase davasında alınacak olumlu bir kararın tüm kripto para düzenleyici ortamı üzerinde yaratabileceği potansiyel sismik tesirin altını çiziyor. Yalnızca Ripple için değil, daha geniş kripto sanayisi için de kripto varlıkların nasıl sınıflandırıldığı ve düzenlendiğinin yine kıymetlendirilmesine yol açabilir. Entrikaya ek olarak, Ripple’ın 1 Eylül 2023 tarihli başvurusu, Özet Kararın süreksiz temyiz için yasal desteği ele almadığını belirtti. Ripple’ın itirazı, SEC’in bilhassa Howey Testinin XRP token satışlarına uygulanmasıyla ilgili olarak yerleşik yasal perspektiften ayrıldığı argümanına dayanıyordu.
Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere SEC, Ripple, CEO Brad Garlinghouse ve kurucu ortak Chris Larsen’e karşı davasını Aralık 2020’de başlattı. Bu yasal süreç, kripto para dünyasında dalgalanma tesiri yarattı ve birkaç borsanın potansiyel yasal komplikasyonlardan kaçınmak için XRP’yi listeden çıkarmasına neden oldu. Bununla birlikte, Yargıç Torres’in Ripple lehine verdiği son kararın akabinde, bu borsaların birden fazla XRP’yi tekrar listeleme yahut gelecekte bunu yapma mümkünlüğünü araştırma niyetlerinin sinyalini verdi.
Çanakkale Bisiklet Platformu (ÇABİP) tarafından bu yıl 12. kere düzenlenen, Çanakkale Valiliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığınca desteklenen “Çanakkale Bisiklet Turu Şehitlere Hürmet Sürüşü”ne 26 ilden 750 bisikletli şehit ve gaziler için pedal çevirdi.
Sabah saatlerinde Eceabat ilçesinin Kilitbahir Kalesi önünde toplanan sportmenler burada ısınma hareketleri yapıp sürüşe hazırlandı.
Yaklaşık 50 kilometrelik parkur hakkında bilgilendirilen 26 ilden 750 bisikletli ardından start alıp bu yıl 12. defa düzenlenen hürmet sürüşüne başladı.
Sportmenler Kilitbahir Kalesi önünden sırasıyla Şahindere Şehitliğine akabinde da Alçıtepe köyü üzerinden Çanakkale Şehitler Abidesi’ne ulaşacak.
Parkur tıpkı güzergah üzerinden devam edip start noktasında sona erecek.
Aktifliğe katılan Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, tarihi Gelibolu Yarımadası’nda değerli bir aktifliğin daha gerçekleştirildiğini söyledi.
Hoş bir Çanakkale sabahında şehitler diyarında, şehitlere hürmet sürüşünde bir ortaya geldiklerini anlatan Vali Aktaş, “Organizeyi yapan tüm arkadaşlara, katılanlara teşekkür ediyorum. Bu vesileyle başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale kahramanlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi, rahmet, minnetle anıyorum.” dedi.
ÇABİP gönüllüsü Doğancan Çetin ise bu yıl değerli bir iştirak sayısı ile aktifliği gerçekleştirmenin memnunluğunu yaşadıklarını söz etti.
İstanbul’dan aktifliğe katılan Esra Kürtüna da “Sabah çok erken saatte İstanbul’dan yola çıkıp buraya geldik. Burada olmak çok hoş bir his. Kıymetli bir tarihi alanda bisiklet ile pedal çevirip şehitlerimizi anmak için buradayız.” formunda konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında kıymetli bir aktifliğe katıldıkları için gururlu olduklarını anlatan Murat Soylu ise sürüşü tamamlayıp şehit ve gazileri anacaklarını kelamlarına ekledi.
Sürüşe, Eceabat Kaymakam vekili ve Gelibolu Kaymakamı Bekir Abacı, Tarihi Alan Lider Yardımcısı Zülküf Memiş, Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Ömer Kalkan, Çanakkale Orman Bölge Müdür Enver Demirci, Eceabat İlçe Jandarma Kumandanı Binbaşı Gökhan Fidan, Eceabat İlçe Emniyet Amiri Mümin Öksüz ile çok sayıda vatandaş katıldı.
İstanbul Boğazı, Oral B Challenge İstanbul Triatlonu nedeniyle çift istikametli olarak gemi geçişlerine kapatıldı.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “Türkiye Tiratlon Federasyonu Başkanlığının koordinatörlüğünde düzenlenen Oral B Challenge Milletlerarası 2023 Yılı İstanbul Triatlonu yüzme yarışları nedeniyle İstanbul Boğazı gemi trafiği 03.30’dan itibaren çift istikametli olarak askıya alınmıştır.” tabirlerine yer verildi.
2023 Sonbahar moda trendleri, hem podyumları hem sokağı hem de gardıropları ele geçirmeye hazırlanıyor. Renklerin ve desenlerin ön plana çıktığı yeni dönemde, kalıpları yıkarak konforun içinde şıklığı yansıtmak mümkün. Pekala, 2023 sonbahar hangi renkler moda? 2023 Sonbahar moda trendleri nelerdir? İşte ayrıntılar…
Yaz mevsiminin enerjik, dinamik ve parlak günlerine veda ettiğimiz şu günlerde eylül ayı bizi tüm huzuru ve dinginliğiyle karşılıyor. Yeni başlangıçlar ve yeni umutların yeşerdiği bu hoş ayda, tabiatın renk paleti de eşsiz bir görünüme kavuşuyor. Tabiattan ilham alan moda dünyası ise sonbahar mevsimiyle birlikte gardıroplara yenilikçi bir bakış açısını davet ediyor. İster ofiste toplantıdan toplantıya koşabileceğiniz, ister şık bir akşam yemeğinde haftanın yorgunluğunu atabileceğiniz, ister dökülen yaprakların altında uzun bir yürüyüşe çıkabileceğiniz birbirinden eşsiz sonbahar moda tüyolarıyla birlikte siz de görünümünüze ışıltı katabilirsiniz. Gelin, 2023 sonbahar modasında öne çıkan trendlere birlikte göz atalım.
2023 SONBAHAR MODASINDA TREND RENKLER
Sonbahar/Kış 2023-2024 defilelerine göz attığımızda dünya modasına taraf veren lüks ve esaslı markaların kreasyonlarında canlı renklerle yumuşak, soft ve hafif geçişlere yer verildiğine şahit oluyoruz. Her yıl sıklıkla kullanılan bej, siyah, lacivert ve kahverengi üzere natürel tonların yanı sıra mevsimin dinamizmini yükseltmeyi hedefleyen kiremit kırmızısı, uçuk mavi, turuncu, sarı ve yeşil üzere renkler de koleksiyonlarda çokça tercih ediliyor.
Sonbahar modası
Özellikle kırmızı, 2023 moda trend renkleri ortasında adeta bir yıldız üzere parlıyor. İster zirveden tırnağa, ister ayrıntılarla kırmızının ihtişamına baht verebilirsiniz
Sonbahar moda renkleri
Renkler skalasında güçlü ve yakıcı gücüyle otoriter bir pozisyon sergileyen bu canlı tonları tarzınızda kullanırken nötr renklerle harmanlayabilir ve istikrarlı bir görünüm oluşturabilirsiniz.
Sonbahar günlerine sıcaklığı davet eden sonbahar modasında güçlü ve rahat bir bayan profilinin temel alındığını görebiliyoruz. Konforu keskin çizgilerle birleştiren yeni dönem trendlerinde sıcak, samimi ve savlı bir tarz gözler önüne seriliyor.
Sonbahar moda trendleri
Bu dönemin öne çıkan kesimlerinden biri grup elbiseler oluyor. Bilhassa 70’li yıllarda fırtına üzere esen İspanyol paça kesitli pantolonlar ve blazer ceketlerin ahengine sıklıkla vurgu yapan bu trend, sokaklara şıklık ve rahatlığı davet ediyor.
2023 sonbahar modası
Aynı vakitte ceket ve pantolon ahengi kadar bu dönem ceket ve etek ahengi da epeyce büyük beğeni topluyor.
Ceket ve etek kombini
Zamansız bir modül olan beyaz gömlekler de her kumaş ve modeliyle gardıroplara yeni bir soluk getiriyor. İster ipek oversize bir üst olarak ister yuvarlak yaka kazakların içerisine giyeceğiniz gömleklerle klasik lakin tesirli bir görünüm oluşturabilirsiniz.
Beyaz gömlek kombini
Sonbahar demek sararan yapraklar, mis kokan çiçekler demek! Payetli, renkli, soluk, aplike her tıp çiçek desenlerini bu dönem kıyafet seçimlerinize dahil edebilirsiniz.
Çiçek desenli çanta
Her dönem olduğu üzere bu yıl da pelerinler vazgeçilmez modüllerden biri olarak gardırobumuzun baş köşesine yerleşiyor. Pek çok desen ve renkle isminden kelam ettiren pelerinlerin yanı sıra pançolara da talih verebilirsiniz.
Pelerin ve panço kombini
Serin sonbahar akşamlarının kurtarıcısı haline gelen büyük ve renkli şallar, bu mevsimin en sevilen ayrıntılarından birini oluşturuyor. Şayet siyah ya da beyaz üzere renklerin ön plana çıktığı kesimleri tercih edecekseniz renkli şallarla görünümünüzü zenginleştirebilirsiniz.
İSTANBUL (İGFA) – Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, cinsel yolla bulaşabilecek hastalıklara dikkat çekti ve bu hastalıklardan korunmak için alınabilecek önlemleri sıraladı.
Cinsel ilişki sırasında bulaşan mikroplarla, kadın ve erkeklerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen durumlara Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (zührevi hastalıklar) denildiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Kişiye hastalık bulaşmış olsa da belirtileri hemen ortaya çıkmayabilir.” dedi.
Hastalık etkeni taşıyan kişinin mikroplarının cinsel ilişki sırasında, vücut salgıları yoluyla eşine bulaştığını ifade eden Mamçu, “Bulaşma, hazne (vajina), makat ya da ağızla yapılan cinsel ilişkiyle olur. Arada erkek ya da kadın prezervatifi, vücuda salgı temasını engelleyen şeffaf film gibi koruyucular olmaksızın cinsel ilişkide bulunmak enfeksiyonların bulaşması açısından yüksek risk taşır. Sağlıklı deri bir dereceye kadar koruyucudur. Damak, dil, dudaklar ve cinsel organlarda yara veya zedelenme olduğunda hastalık riski artar. Hepatit B, Herpes ve HPV gibi bazı enfeksiyonlar kılıf kullanılsa bile terli cildin teması yoluyla da bulaşabilirler” uyarısında bulundu.
ENFEKSİYON BULAŞ RİSKİNİ ARTIRABİLİR…
HIV, Hepatit B ve Hepatit C virüslerinin kan yoluyla da bulaşabildiğine dikkat çeken Mamçu, “Bu kişilerden yapılan kan nakliyle olduğu gibi, kan alma ve tedavilerinde kullanılan cerrahi alet veya iğnelerin sterilize edilmeden başkasında tekrar kullanılması bulaşmaya neden olur. Aynı şekilde HIV etkeni taşıyan birisinde kullanıldıktan sonra sterilize edilmemiş, kesici alet ve iğnelerle dövme yapılması, kulak delinmesi ve manikür pedikür yapılması da bulaşmaya neden olabilir. Virüs taşıyan birinin kullandığı iğneyle uyuşturucu madde kullanımı da madde bağımlılarını yüksek risk grubuna sokar” açıklamasını yaptı.
KORUNMASIZ CİNSEL İLİŞKİLERDEN KAÇINILMALI
Cinselliğin güven içinde yaşanması gerektiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Geçmiş dönemde de olsa, sizin ya da eşinizin başkalarıyla cinsel ilişkisi olması, her zaman risklidir.” dedi.
Prezervatifle korunulmamış ilişkilerden kaçınılmasını öneren Mamçu, “Kaçınamadığınız ilişkiler olduğunda tanı ve tedavi için gecikmeden tıbbi yardım alın. Kimsenin bir hastalık etkeni bulundurup bulundurmadığı anlaşılamadığından, insanları konumlarına göre değerlendirerek yanılmayın. Kılıf en etkili korunma yoludur. Başka şekilde gebelikten korunuyorsanız bile kılıf da kullanarak eşinizi ve kendinizi hastalıklara karşı güvenceye alabilirsiniz. Eşinizde bir bulaşma varsa tedavi bitene dek ilişiye girmeyin” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eylül ayındaki diplomasi trafiğinin birinci durağı Rusya olacak. Erdoğan, 4 Eylül’de Rusya’nın Soçi kentinde Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin ile bir ortaya gelecek.
Erdoğan ile Putin’in görüşmesindeki en değerli gündem unsuru 17 Temmuz’da Rusya’nın çekildiği Karadeniz Tahıl Koridoru Muahedesi olacak. İki önder, mutabakatın tekrar hayata geçirilmesi için atılabilecek adımlarla ilgili görüş alışverişinde bulunacak.
Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki son gelişmelerin de ele alınacağı görüşmede, başta güç, ticaret, iktisat ve turizm olmak üzere iki ülke ortasındaki münasebetler de masaya yatırılacak.
Spor Toto Harika Lig’in 4. haftasında Ankaragücü ile deplasmanda karşılaşacak Fenerbahçe’de yeni kaleci Dominik Livakovic‘in hafif ağrılarının olduğu ortaya çıktı.
Haber Global’den Sercan Hamzaoğlu’nun haberine nazaran, Hırvat kaleci Livakovic son idmanda ağrı hissettiğini teknik yönetici İsmail Kartal’a ve sıhhat grubuna bildirdi.
Ulusal orta öncesi risk almak istemeyen teknik yönetici İsmail Kartal’ın Livakovic yerine kaleyi yeniden İrfan Can Eğribayat’a vermeyi düşündüğü ortaya çıktı.
28 yaşındaki Dominik Livakovic çok büyük ihtimalle ulusal ortanın akabinde Fenerbahçe’nin iç alanda Antalyaspor ile oynayacağı lig maçında sarı-lacivertli ekibin kalesini koruyacak.
Trendyol Harika Lig’in 4. haftasında. alanında Galatasaray’a 3-0 yenilen Gaziantep FK, bu dönem şimdi puanla tanışmadı.
Lige deplasmanda Fenerbahçe’ye 2-1 yenilerek başlayan Gaziantep ekibi, devam eden haftalarda EMS Yapı Sivasspor’a 3-1, TÜMOSAN Konyaspor’a ise 2-0 mağlup oldu.
Ligde son olarak Galatasaray’a 3-0 kaybeden Gaziantep FK, puanla tanışmadı.
Kelam konusu maçlarda rakip fileleri 2 kere havalandıran Güneydoğu temsilcisi kalesinde 10 gole pürüz olamadı.
– En makus başlangıç
Muhteşem Lig’de 5. dönemini geçiren ve birinci 4 haftada şimdi puanı bulunmayan Gaziantep FK, en berbat lig başlangıcını yaptı.
Harika Lig’e yükseldiği 2019-2020 döneminin birinci dört haftasında 2 galibiyet, birer yenilgi ve beraberlik alarak 7 puan toplayan Gaziantep ekibi, bu maçlarda rakip kaleye 8 gol attı, kalesinde ise 9 gole mani olamadı.
2020-2021 döneminde ise 3 beraberlik ve 1 yenilgi alarak hanesine 3 puan yazdıran Güneydoğu temsilcisi, rakip fileleri 6 sefer havalandırmayı başardı, buna karşılık ise kalesinde 8 gol gürdü.
2021-2022 döneminde birer galibiyet ve beraberlik, 2 yenilgi alan Gaziantep FK, 4 puan toplamayı başardı. Bu karşılaşmalarda 4 gol atan kırmızı siyahlı takım 5 gole pürüz olamadı.
Geçen dönem en güzel lig başlangıcını yapan Güneydoğu temsilcisi, 3 galibiyet ve 1 hezimet alarak 10 puanı hanesine yazdırdı. Bu haftalarda 9 gol attı, lakin 4 gole mahzur olamadı.
A Ulusal Futbol Ekibi, UEFA 2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde 8 Eylül’de Ermenistan ile yapacağı küme müsabakası ve 12 Eylül’de Japonya ile oynayacağı özel maçın hazırlıklarına 4 Eylül başlayacak.
Türkiye Futbol Federasyonundan (TFF) yapılan açıklamaya nazaran, 8 Eylül Cuma günü Eskişehir’de Ermenistan ve 12 Eylül Salı günü Belçika’da Japonya ile karşılaşacak ay-yıldızlı grupta aday takıma davet edilen futbolcular, bu akşamdan itibaren TFF’nin Riva’daki Hasan Doğan Ulusal Ekipler Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde toplanmaya başlayacak. Ulusal kadro, birinci idmanını yarın bu tesislerde yapacak.
A Ulusal Ekip kafilesi, 6 Eylül Çarşamba günü saat 15.00’te THY’ye ilişkin uçakla Eskişehir’e gidecek.
A Ulusal Kadro Teknik Yöneticisi Stefan Kuntz ve bir futbolcu, 7 Eylül Perşembe günü saat 19.15’te Ermenistan maçına mesken sahipliği yapacak Eskişehir Yeni Stadyumu’nda basın toplantısı düzenleyecek. Ay-yıldızlılar, maç öncesindeki son egzersizini toplantının akabinde 20.00’de bu tesiste gerçekleştirecek.
Türkiye-Ermenistan karşılaşması, 8 Eylül Cuma günü 21.45’te başlayacak ve TRT 1’den naklen yayınlanacak.
A Ulusal Futbol Grubu, Japonya ile Belçika’nın Genk kentinde oynayacağı özel maç için 10 Eylül Pazar günü saat 15.00’te THY’ye ilişkin uçakla Eskişehir’den Hollanda’nın Maastricht kentine gidecek, akabinde da kamp yapacağı Sittard kentine geçecek.
Teknik yönetici Stefan Kuntz ve aday takımdan bir oyuncu, 11 Eylül Pazartesi günü TSİ 17.15’te maçın oynanacağı Cegeka Arena’da basın toplantısı düzenleyecek. Ulusallar, müsabaka öncesindeki son idmanını da bu statta saat TSİ 18.00’de yapacak.
Japonya-Türkiye maçı, 12 Eylül Salı günü TSİ 15.20’de başlayacak ve TRT 1’den canlı yayınlanacak.
– Aday kadro
A Ulusal Futbol Kadrosu’nun Ermenistan ve Japonya maçları aday takımında şu futbolcular bulunuyor:
Orta saha-forvet: Cengiz Ünder (Fenerbahçe), Yusuf Sarı (Yukatel Adana Demirspor), Hakan Çalhanoğlu (Inter), İsmail Yüksek (Fenerbahçe), Orkun Kökçü (Benfica), Salih Özcan (Borussia Dortmund), Salih Uçan (Beşiktaş), İrfan Can Kahveci (Fenerbahçe), Kerem Aktürkoğlu (Galatasaray), Barış Alper Yılmaz (Galatasaray), Bertuğ Yıldırım (Rennes), Umut Nayir (Fenerbahçe)
Sürekli gelişen altcoin dünyasında, büyük yatırımcılar kritik değer taşıyor. Çünkü birçok yatırımcı tarafından balinalar, yakından takip edilmekte. Çünkü bu büyük yatırımcılar, piyasayı etkileme imkanına sahip. 3 Eylül günü de çeşitli tokenler ve bunlarla alakalı Blockchain ağları ortasında kayda bedel bir faaliyete şahit oldu. Makul iki altcoin, DYDX ve CYBER, hem kripto meraklılarının hem de analistlerin dikkatini çekti. İşte detaylar…
Balinalar, tanınan altcoin DYDX’i biriktiriyor
The Veri Nerd’ün bilgilerine nazaran, tanınan bir merkezi olmayan borsa dYdX’in altcoin projesi gündemde. Çünkü DYDX, son 24 saat içinde çeşitli borsa platformlarında en çok süreç gören token olarak dalgalar yarattı. Alım satım faaliyetlerindeki bu artış kripto topluluğunda dalgalanmalara yol açarak iki kripto balinasının kayda paha birikimine dikkat çekti. 0xe52 ve 0x68e ile başlayan adreslerle bağlı cüzdanlar, son 7 gün içinde sessizce 2,92 milyon DYDX topladı. Yaklaşık 5,7 milyon dolar bedelindeki bu birikim, DYDX token başına ortalama 1,95 dolar fiyatla gerçekleşti.
Bu balinaların böylesine kıymetli bir faaliyet göstermesi, bu kripto para ünitesiyle ilgili uzun vadeli niyetleri hakkında spekülasyonlara yol açtı. Altcoin piyasası ani fiyat dalgalanmalarına ve beklenmedik hareketlere yabancı değil. Fakat bu balinaların aksiyonları DYDX’in gelecekteki yörüngesine ait kıymetli bilgiler sağlayabilir. Şu anda DYDX’in fiyatı 2.08 dolar düzeylerinde. Yani balinalar kâr elde etmiş üzere duruyor.
CYBER, Binance’e gönderildi
Ayrı bir gelişme olarak, son vakitlerde Binance’te ve birçok büyük borsada listelenmesiyle bilinen CYBER, on-chain faaliyetlerde bir artış gördü. On-chain Yu Jin’e nazaran bu faaliyet, CYBER’ın 7 dolardan süreç gördüğü 29 Ağustos’tan fiyatının 13 dolara ulaştığı 2 Eylül’e kadar yakından takip edildi. Bu mühlet zarfında Upbit’in cüzdan adresinde tutulan altcoin ölçüsü istikrarlı bir halde artarak yaklaşık 3,94 milyon CYBER ile tepeye ulaştı. Lakin, CYBER’ın fiyatının 9 dolar olduğu 2 Eylül günü akşamından itibaren Upbit’in cüzdanından kıymetli ölçüde CYBER transfer edilmeye başlandı.
Son bilgilere nazaran, çoğunluğu Binance borsasına akan yaklaşık 3,6 milyon CYBER tokenı transfer edildi. Bu hareket, kripto topluluğu içinde merak uyandırdı. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere dün, Upbit ve Binance’teki CYBER fiyatı ayrışmıştı. Hatta bir noktada Upbit’te CYBER, Binance’teki fiyatından yüzde 160 kadar yüksekte idi. Altcoin grubu, bu sebeple likidite problemi yaşadı. CYBER’ın zincir içi aktivitesindeki bu ani artışın ve akabinde Binance’e transferin gerisindeki nedenler spekülatif olmaya devam ediyor. Çünkü bir coinin borsaya aktarılması satış konusunda tasaya yol açabiliyor. Lakin, analistler, önümüzdeki günlerde CYBER’ın fiyat dinamiklerini etkileyebilecek potansiyel gelişmeler için durumu yakından takip ediyor.
İki farklı gelişme dikkat çekiyor
Sonuç olarak, 3 Eylül kripto para dünyasında iki farklı öyküye dikkat çekti. Birincisi DYDX’in kayda kıymet birikimlerden kaynaklanan süreç hacmi artışı. İkincisi ise CYBER‘ın kıymetli bir kısmı Binance’e aktarılan on-chain faaliyet artışı. Her iki öykü balinaları içerdiği için dikkatleri üzerine çekiyor.
CI Games, aksiyon rol yapma oyunu Lords of the Fallen için 17 dakikalık gerçek oyun içi oynanış imajlarını paylaştı. Unreal Engine 5 ile geliştirilen oyun Souls-like cinsiyle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Yayınlanan yeni görüntü ise oyunun savaş mekaniğine odaklanıyor.
Yeni bir soulslike tecrübesi geliyor
Lords of the Fallen yarı açık bir dünyada geçiyor. Yayınlanan yeni görüntüye bakacak olursak oyunda iblis Adyr’i devirmek için büyük bir maceraya atıldığımız görebiliyor ve bu kapsamda farklı ve ilgi alımlı ortamdan birkaçına bakış atabiliyoruz. Her büyük alan en az iki alanla birbirine bağlı olarak karşımıza çıkıyor. Oyuncular bu diyarlarda iki farklı kozmosa geçiş yapabiliyor ve iki tarafta da hayatta kalmaya çalışıyor.
Yaşayanların yanı sıra ölümsüzler diyarının yer aldığı oyunda her diyarın kendine mahsus zorluğu, düşmanları, karakterleri ve hazineleri bulunuyor. Umbral Lamp ile donatılmış oyuncular istedikleri vakit bu paralel dünyaya geçiş yapabiliyor lakin bunu yapmak iki canından birini götürüyor. Bir oyuncu yaşayanlar aleminde öldüğünde hayatta kalmak ismine son bir baht için otomatik olarak ölümsüzler aleminde de birebir noktasında diriliyor.
Soulslike aksiyon rol yapma oyunu Lords of the Fallen, 13 Ekim’de PlayStation 5, Xbox Series ve Steam üzerinden PC için çıkış yapmaya hazırlanıyor.
Esenler Belediyesinin yapmış olduğu Şule Yüksel Şenler Hanımlar Konağı’nın açılışına Emine Erdoğan katıldı. Açılışta konuşma yapan Emine Erdoğan, “Gönlümüzde kurduğu taht sayesinde Türkiye bugün onu yiğit ve yürekli bir direnişçi, yılmaz bir insan hakları savunucusu olarak hatırlıyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Esenler’de Şule Yüksel Şenler Hanımlar Konağı’nın açılış merasimine katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Esenler Belediye Lideri Göksu ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Usta konuşmalarda bulundu.
“FİKİR VE GÖNÜL DÜNYAMIZIN YILDIZI”
Şule Yüksel Şenler Hanımlar Konağı’nın açılış merasiminde şu tabirleri kullanan Emine Erdoğan, “Ardında bıraktığı fikri ve kültürel miras, yurdun dört bir yanında ismine açılan vakıf, merkez ve derneklerde yaşatılıyor. Bu kutlu teşebbüsler sayesinde onun kuşaklar uzunluğu hayırla yad edileceğini bir sefer daha görüyor ve büyük memnuniyet duyuyorum. Gönlümüzde kurduğu taht sayesinde Türkiye bugün onu mert ve yürekli bir direnişçi, yılmaz bir insan hakları savunucusu olarak hatırlıyor. Bu pozisyonu da ziyadesiyle hak ediyor. Zira o, fikir ve gönül dünyamızın yıldızıydı. Seçkin bir münevver, bir hakikat savaşçısı olarak, kendi seçtiği Şule ismi üzere aydınlık, etrafını ışıkla besleyen bir insandı. Yürekten gelen kelamları bütün bariyerleri aşarak kalplere ulaşırdı zira samimiydi.”
“YORULDU LAKİN YILMADI”
Emine Erdoğan, “Şule Yüksel Şenler, hayatı boyunca, uğraşını iki cephede birden sürdürmek durumunda kalmıştı. Sanıldığının tersine, yalnızca, medeniyeti giysiyle özdeşleştirenlerin amacında değildi. Dindarlığı, bayanı meskene hapsetmek sananlardan gördüğü reaksiyon, onu çok yaralamıştı. Gazeteci ve hatip olarak, dışarıda çalışması nedeniyle de, zalimce eleştiriliyordu. Şule abla, yoruldu lakin yılmadı. Zarafeti ve sabrıyla gönüller fethetti. Vakit geçtikçe, inançlıların ötekileştirilmesine karşı duruşu, memleketin her köşesinde karşılık bulmaya başlamıştı. Kamusal alanın dışına hapsedilen Müslümanlara aşıladığı özgüven ile pek çok insanın hayatına dokundu, dönüm noktası oldu.” açıklamasında bulundu.
Emine Erdoğan, “Hepimizin Şule ablası, Şule ablamız, kalbi onun üzere şık bir aşkla çarpan samimi inananları, vefatından sonra da bir ortaya getirmeyi sürdürüyor. Yararlı hizmetler ve iyi işlerde bulunan hoş istekli dostlara, aklıselim, kalb-i selim ve zevkiselim ile ilham olmaya devam ediyor. Bu çerçevede, Şule Yüksel Şenler Vakfı’nı ona ve temsil ettiklerine duyduğumuz gönülden vefanın göstergesi olarak kurduk. İsmine açılan okullar, yurtlar, merkezler ile mirasının yaşatıldığına şahitlik emekten memnunluk duyuyorum. Bugün Esenler Belediyesi ile açılışını yaptığımız, Şule Yüksel Hanımlar Konağı, hanımlarımıza kendilerini her alanda geliştirebilmeleri, emniyet ve rahatlık içinde çocukları ile verimli vakit geçirebilmeleri için çeşitli eğitim ve faaliyetler sağlayacak” dedi.
İSTANBUL (İGFA) – ‘Uluslararası İtfaiyeciler Dünya Şampiyonası’ İstanbul’da başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 29 ülkeden yaklaşık 400 itfaiyecinin katıldığı oyunların resmi açılış törenine katıldı.
İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak da törende hazır bulundu. İmamoğlu ve Albayrak, itfaiyecilerin çengelli merdivenle kuleye tırmanma, suyu çekip hedefe atma, engelli ve bayrak yarışlarında atletik yeterlilikleriyle birlikte becerilerini sergileyeceği oyunların açılışında yarışmacılara ve İstanbullulara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.
5 Eylül’e kadar devam edecek oyunların açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Şubat depremlerinde ülkemize gelen arama kurtarma ekipleri için, “Hayatlar kurtardılar, kurtardıkları her canla sayısız insanın hayatına dokundular. Milletimizin sevgisini kazandılar, hayır dualarını aldılar” dedi.
Sporu buluşmalarını insanlığın kaynaştığı alanlar olarak tanımlayan Başkan İmamoğlu, “Savaşların son bulduğu, dünyada barışın hakim olduğu bir dönemin umuyorum hep birlikte başta şehitlerimizin motivasyonuyla yakın coğrafyamıza ve bütün dünyaya hep birlikte yaşatırız. Bu vesileyle Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ ilkesini bir kez daha bütün misafirlerimizin huzurunda halkımızla paylaşmak istiyorum. Ata’mızın ‘Yurtta Sulh, Dünyada Sulh’ anlayışı umut ediyorum bütün dünyaya ders olur” ifadelerini kullandı.
Dönemin son grand slam tenis turnuvası ABD Açık’ta bayanların 3 numaralı seribaşı Jessica Pegula ve erkeklerin 3 numaralı seribaşı Daniil Medvedev, 4. tipe yükseldi.
New York kentinde düzenlenen turnuvanın 6. günü, akşam seansındaki müsabakalarla tamamlandı.
Tek bayanlarda Jessica Pegula, Elina Svitolina’ya (26 numaralı seribaşı) karşı oynadığı 3. çeşit çabasını 6-4, 4-6 ve 6-2’lik setlerle 2-1 kazandı.
Geçen yılın finalisti Ons Jabeur (5), Marie Bouzkova (31) karşısında zorlansa da 3 saate yaklaşan maçı 2-1 (5-7, 7-6, 6-3) kazanarak 4. tıp biletini aldı.
Wimbledon şampiyonu Marketa Vondrousova (9), Zheng Qinwen (23) ve dünya 59 numarası Peyton Stearns de isimlerini son 16 isim ortasına yazdırdı.
Erkeklerde favoriler çeşit atladı
Tek erkeklerde 2021 şampiyonu Daniil Medvedev (3), klasmanın 32. sırasındaki Sebastian Baez’i 3-0 (6-2, 6-2, 7-6) yenerek son 16 cinsine yükseldi.
Jannik Sinner (6), seribaşı olmayan 2016 şampiyonu Stanislas Wawrinka ile oynadığı 3. çeşit maçından 3-1 (6-3, 2-6, 6-4, 6-2) galip ayrıldı.
Ayrıyeten Andrey Rublev (8), Alexander Zverev (12) ve Alex de Minaur (13) da rakiplerini geçerek yollarına devam etti.
İSTANBUL (İGFA) – Fiziki şubelerin yanı sıra daha önce internet şubeden teminat mektubu başvuru hizmetini aktif eden Kuveyt Türk, tüzel müşterilerinin teminat mektubu başvurularını Kuveyt Türk Mobil aracılığıyla da almaya başladı.
Kuveyt Türk, düzenlediği kampanya kapsamında teminat mektubu komisyonunda, mobilden yapılan başvurulara özel yüzde 25’e varan indirim uygulayacak.
Kuveyt Türk KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Delipoyraz, sektörde, müşterilerin taleplerini dijital başvurularla en hızlı şekilde karşılayan finans kuruluşlarından biri olduklarını belirterek, dijitalden teminat mektubu verme oranını 2025 yılına kadar yüzde 90’lara taşımayı hedeflediklerini söyledi.
KUVEYT TÜRK MOBİL’DEN TEMİNAT MEKTUBU BAŞVURUSU NASIL YAPILIYOR?
Kuveyt Türk Mobil’deki Başvurularım menüsündeki Teminat Mektubu altında yer alan Teminat Mektubu Başvuru menüsü seçilir. Teminat mektubu bilgilerinin girişi yapılır.
Başvurusu yapılan teminat mektubunun durumu, Teminat Mektubu menüsü altında yer alan Teminat Başvuru İzleme menüsünden takip edilebilir.
Başvuru onaylandıktan sonra online teminat mektubu teslimi anlık gerçekleştirilirken fiziki mektup ise seçilen fiziki şubeden teslim alınır.
ATV ekranlarının sevilerek takip edilen dizisi Ateş Kuşları yeni dönemi ile kaldığı yerden devam ediyor. Birçok sürprizin geçekleştiği 2. dönem 3. tanıtımı ile izleyenleri heyecanlandırdı. Samimi kıssası ve güçlü oyuncu takımıyla dikkatleri üzerine çeken Ateş Kuşları 2. dönem 3. tanıtımı ile 8 Eylül Cuma günü buluşuyor.
HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE
ATV ekranlarına damga vuran ve son vakitlerin en sık takip edilen dizisi Ateş Kuşları kaldığı yerden sürat kesmeden devam etmeye başladı. Bozdağ Sinema imzalı ‘Ateş Kuşları’ dizisinin ikinci döneminden üçüncü tanıtımı yayınlandı. Heyecanla beklenen ‘Ateş Kuşları’ yeni dönemde da çok konuşulacak.
ATEŞ KUŞLARI 2. DÖNEM 3. TANITIM YAYINLANDI!
YAPIMI MEHMET BOZDA’A AİT
Yapımı Mehmet Bozdağ’a, proje tasarımı ve senaryosu Ayşe Ferda Eryılmaz ile Irmak Erdem’e ilişkin; direktörlüğünü Bülent İşbilen ve Yıldız Aşanboğa’nın yaptığı Ateş Kuşları’nın başrollerini İlayda Alişan, Hande Soral, Burak Tozkoparan ve Görkem Sevindik paylaşırken dizinin takımında başarılı oyuncular Nizam Namidar, Ahmet Saraçoğlu, Fazilet Ulu, Buyruk Çubukçu, Ali Önsöz ve dizideki çocukluk karakterlerine hayat veren Umut İnan, Almira Abay, Fuat Fatih Odabaşı, Berke Obuz ve Umut Ege Baştemur yer alıyor.
ATEŞ KUŞLARI DİZİSİ KONUSU NEDİR?
Hayatın acımasız yüzüyle karşılaşan beş sokak çocuğunun yazgısını ele alan Ateş Kuşları, kendilerine “Köksüzler” diyen; en büyüğü 13, en küçüğü 6 yaşında, biri kız, biri otistik, beş sokak çocuğunun, çöplükte kırk günlük bir bebek bulmalarıyla başlayan ve Köksüzler’den Ateş Kuşları’na dönüşmelerini ele alan ve her zorluklara, acılara karşı koymalarını ele alacak.
Ağustos ve Eylül aylarını birbirine bağlayan hafta, SEC’in erteleme kararıyla birlikte yeşilden kırmızıya döndü. Altcoin piyasası süreç boyunca üç haneli büyüyen 2 projenin seyrini izledi. Teknik tahliller, kritik dirençlerin geride kalmasıyla yeni fırsatları ortaya çıkarıyor.
Bu 2 altcoin sessizce doruğa tırmanıyor
İlk sıradaki Toncoin (TON), şu anda uzun vadeli direnç düzeyinin üzerine çıkma sürecinde. Başarılı olması durumunda boğalar sıradaki yüksekler için güç toplayacak.
Teknik açıdan, altcoin fiyatı Aralık 2022 ATH düzeyi 2,9 dolara ulaştığından bu yana düşüş gösteriyor. Aşağı taraflı hareket, 0,9 dolara düşüşe yol açtı. Böylelikle 1,2 dolar düzeyinin takviye olarak teyit edilmesini sağladı (yeşil ok). Haftalık mum çubuğu, uzun bir alt fitilin gösterdiği 1,2 dolar düzeyine güçlü reaksiyon verdi. Bu düzeyde güçlü bir satın alma baskısının sinyalini verdi.
TON şu anda ATH düzeyinden bu yana oluşan alçalan direnç trend çizgisinin üzerine kırılma sürecinde. Haftalık RSI’da direnç trend çizgisinin üzerine çıktı. 50’nin üzerine çıkarak boğaların avantajlı olduğunun sinyalini verdi. RSI’daki bu cins kırılmalar çoklukla fiyat hareketlerinde de emsal kırılmalara yol açar. Bu nedenle fiyatın bu direnç trend çizgisinin üzerine çıkması ve bir sonraki direnç düzeyi olan 2,6 dolara yükselmesi olası.
Kısa vadede hangi düzeyler kritik?
Günlük grafiğin tahlili, kısa vadeli bir düzeltmenin yakın vakitte gerçekleşebileceğini gösteriyor. Bunun nedeni günlük RSI’nın çok alım bölgesinin derinliklerine girmiş olması. Ek olarak altcoin fiyatı şu anda evvelki takviye ve 0,5 Fibonacci geri çekilme düzeyinin oluşturduğu 2 dolarlık yatay direnç bölgesi tarafından reddediliyor.
Bu nedenle TON fiyatı, yükseliş hareketine devam etmeden evvel evvelki direnç bölgesi olan 1,7 dolara ahenk sağlayabilir. En muhtemel teknik görünüm, altcoin fiyatının gelecekte de yükselmeye devam edeceğini öneriyor. Fakat bunu yapmadan evvel 1,7 dolara gerçek kısa vadeli bir düzeltme olması kelam konusu.
CyberConnect (CYBER), ikinci baht için denemeye bedel mi?
Kriptokoin.com olarak son günlerde CYBER hakkında çok şey aktardık. Web3 odaklı altcoin projesi, Cuma günü ATH düzeyine ulaşarak altcoin bölümünde devam eden zahmete meydan okudu.
CYBER, o gün bir noktada 15,36 dolara kadar yükseldi. Bundan bir gün sonra meydana gelen likidite krizi, fiyatı %50’nin üzerinde düşüşe sürükledi.
CYBER şu anda %70’den fazla düşüşün akabinde 7 dolar bölgesine çıkış fiyatına yaklaştı. Bu düzey, Ağustos ayının başlangıç noktasını temsil ediyor. Alıcılar bu noktadan devreye girerse, altcoin fiyatının ATH düzeyine kadar %50 yükselmesi kelam konusu. Bu direkt Bitcoin ve altcoin piyasanın yeni haftadaki görünümüne bağlı olacak.
SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), çevreci anlayışıyla yapımını tamamladığı Karaman Güneş Enerji Santrali’nde enerji üretimi resmi olarak başladı.
55 bin metrekare alanda 14 bin güneş paneli sayesinde yılda 4 bin hanenin enerji tüketimine eş değer şekilde üretilecek elektrik, SASKİ bünyesinde bulunan tesislerin enerji tüketiminde kullanılacak.
SASKİ’den yapılan açıklamada, “Kurulu gücü 5 megawatt olacak santral aynı zamanda milli enerji politikalarına katkı sağlayan projeler arasında yer alacak.Çevreci belediyecilik anlayışımıza yakışır şekilde yürüttüğümüz GES Projesi sayesinde enerjinin geleceğineyatırım yaptık. İlgili kurumun yetkilileri de yaptıkları incelemelerde herhangi bir sorun olmadığını ve yapılan projenin takdir edilmesi gerektiğini belirttiler. Ürettiğimiz elektrik sayesinde ciddi oranda tasarruf sağlayacağız. Sağladığımız tasarrufları ise şehrimize hizmet olarak geri kazandıracağız. Sakarya’nın ilk ve tek arazi tipi Güneş Enerji Santrali hayırlı olsun” ifadelerine yer verildi.
Transfer çalışmalarına son sürat devam eden Galatasaray, bonservisi Almanya Bundesliga devi Bayern Münih’te olan Eyüp Aydın’ın akabinde Borussia Dortmund’da forma giyen Gökdeniz Gürpüz ile de mutabakat sağlandı.
Fanatik Gazetesi’nin haberine nazaran; Sarı-kırmızılı grup, genç futbolcu ile 3 yıllık mukavele imzaladı. Bu transferin kısa müddet içinde açıklanması bekleniyor.
Borussia Dortmund U-17 kadrosu ile toplam 28 maça çıkan orta saha oyuncusu, bu maçlarda 5 gol ve 5 asistlik performans sergiledi.
Fenerbahçe’nin Ankaragücü kafilesinde yeni transfer Dominik Livakovic yer alırken, Ryan Kent listeye dahil edilmedi.
Sarı-lacivertlilerin kamp takımında şu isimler yer aldı; Dominik Livakovic, İrfan Can Eğribayat, Furkan Onur Akyüz, Bright Osayi-Samuel, Mert Müldür, Alexander Djiku, Rodrigo Becao, Serdar Aziz, Jayden Oosterwolde, Miguel Crespo, İsmail Yüksek, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Mert Hakan Yandaş, Fred Santos, Cengiz Ünder, Joshua King, İrfan Can Kahveci, Dusan Tadic, Edin Dzeko, Michy Batshuayi, Umut Nayir.
Bilhassa bu dönem transfer edilen Ryan Kent’in takımda yer almaması şaşkınlık yarattı.
O GERÇEK ORTAYA ÇIKTI!
Sarı-lacivertlilerde teknik yönetici İsmail Kartal’ın Ryan Kent tercihinin nedeni belirli oldu.
Her maça nazaran farklı bir kurgu hazırlayan tecrübeli hocanın, taktik formasyona nazaran bu türlü bir karar aldığı ortaya çıktı.
Oyuncularının idman performanslarını yakından takip eden Kartal, forma adaletine büyük kıymet veriyor.
6 numara bölgesinde İsmail Yüksek’in sırtına binen yük nedeniyle Crespo’yu takıma alan İsmail Kartal, kanat alternatiflerinin fazla olması nedeniyle Ryan Kent’i dışarda bıraktı.
JOSHUA KING PERFORMANSINI ARTIRDI
İdmanlarda gösterdiği performansla dikkat çeken Joshua King, Twente maçında bulduğu talihi da uygun değerlendirince takımda kendine yer buldu.
Ryan Kent ile ilgili olumsuz bir durum olmadığı ve büsbütün teknik heyet tercihi nedeniyle takıma alınmadığı öğrenildi.
Bitcoin fiyatı hafta sonu boyunca dalgalardan kaçarak 200 dolar üzere dar bir aralıkta süreç gördü. Teknik tahliller, 25.900 doların kritik olduğunu, yoksa fiyatın 24.000 dolara yaklaşacağını gösteriyor.
Bitcoin yatay hareketlerini sürdürürken, analistler yeni tabanlar görüyor
BTC fiyatı haftanın son gününe 26.000 dolar altında başladı. TradingView’den elde edilen bilgiler, hafta sonu dalgalanmadan kaçındığını ve 200 dolar üzere dar bir aralıkta süreç gördüğünü gösteriyor. Taraf eksikliği, bir evvelki ayın hareketlerini anımsatıyor. Bitcoin fiyatı Ağustos ayının kapanışına yanlışsız misal seyir izlemişti.
Kripto analisti Skew, aktüel tahlillerinde “Piyasa yapıcıları açısından şimdi Haziran HL’sinin yahut 25,9 bin doların altına yakın bir mum gövdesi görmedik” diye yazdı. Skew, 25.000 doların altında daha yüksek bir düşük seviyeyi (HL) işaret etti. Bu da BTC fiyatının haftalık kapanış öncesi üzerinde kalması gereken 25.900 dolardı. Analist bu düzeyin bilhassa değerli olacağını söylüyor…
25.900 dolar neden kritik?
Skew’ın tahlillerine nazaran:
25.900 dolar kıymetli zira 1 haftalık kapanış bunun altındaysa ve fiyat önümüzdeki hafta başında bu bölgede direnç olarak süreç görürse, bu evvelki 1 haftalık direnç olan 24,3 bin dolara gerçek daha düşük bir hareket manasına gelir.
İleriye baktığımızda, bir “düşüş senaryosu” 20.000 doların altındaki düzeyleri tekrar devreye sokacak. Skew, 26.000 doların geri alınmasını ve 4. çeyreğin en düşük düzeyinin devamını içeren yükseliş taraflı bir canlanmanın “daha az muhtemel” olduğunu kestirim ediyor.
Bitcoin karanlıkta kalmaya devam ediyor
Geçtiğimiz haftanın olaylarını özetleyen Material Indicators’ın kurucu ortağı Keith Alan, Bitcoin’in gerçekte ne kadar yükseliş yahut düşüş eğilimi gösterdiğine dair kategorik açıklamalar konusunda uyardı.
Artan volatilite, Grayscale’in SEC karşısında kazandığı yasal zaferden güç topluyordu. Akabinde SEC’in birinci spot Bitcoin ETF’lerine ait erteleme kararı volatilitenin düşmesine yol açtı. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, 30 Ağustos’un Grayscale zaferi, Bitcoin dahil tüm piyasada pik hareketlere yol açtı.
Ancak Alan, Bitcoin piyasa yapısının asıllı bir revizyondan geçmediğini savunuyor. Tahlillerini bir kısmında şunları yazıyor:
Eylül Ayının birinci gününde, ‘trend dostunuzdur’u unutmuş üzere görünen tüccarlar hopiuma tutunurken ve kendi önyargılarına uyan BS anlatıları üzerinde arbede ederken, Aylık mum volatilitesi devam ediyor.
Gerçek şu ki HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ, zira ne bir kırılma ne de bir arıza teknik olarak doğrulanmadı yahut geçersiz kılınmadı.
25.900 dolardan sonra?
Mevcut bir teoriyi tekrarlayan Alan, 24.750 doların izlenecek takviye bölgesi olduğunu belirtti. Ayrıyeten, Bitcoin’in başarısız olması durumunda girme riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Eşlik eden grafik, Binance’teki BTC/USD buyruk defterini gösteriyor. Satın alma likiditesi 24.750 dolarlık ilgi bölgesindeki spot fiyatın çabucak altında artıyor.
Transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray’da bir yandan da ekipten ayrılacak oyuncular netleşmeye başladı.
Galatasaray’ın altyapısından yetişen Emin Bayram’ın kendisini daha çok geliştirebileceği ve forma giyebileceği bir kulübe gitmesi bekleniyordu. Bu doğrultuda Belçika temsilcisi Antwerp, genç futbolcu için devreye girdi.
20 yaşındaki oyuncu için satın alma opsiyonlu kiralama önerisi yapıldı lakin Galatasaray oyuncudan yararlanmak istediği için bu teklife satın alma opsiyonuna sıcak bakmadı.
Bu yüzden yalnızca kiralık teklifi gelmediği sürece Emin’in ayrılığına müsaade vermeme kararı aldı.
Beşiktaş Teknik Yöneticisi Şenol Güneş, EMS Yapı Sivasspor maçından kesinlikle galibiyetle ayrılmanın hesaplarını yapıyor.
Kritik karşılaşma öncesi oyuncularıyla toplantı gerçekleştiren siyah-beyazlı hoca bir dizi ihtarda bulundu. Güneş, Kartal’daki ikinci devrinde birinci ve tek mağlubiyetini Sivas’tan aldı.
SİVAS MAÇININ DEĞERİ ARTTI
Pendikspor karşısındaki sürpriz puan kaybı nedeniyle Sivas maçının değeri daha da arttı. Tecrübeli teknik adam, ulusal orta öncesinde oynayacakları Sivasspor maçını kazanmak zorunda olduklarının altını çizdi.
‘MİLLİ ORTAYA MORALLİ GİRELİM’
Pendikspor’a karşı hiç hesapta olmayan bir kayıp yaşadıklarını hatırlatan Güneş’in, “Avrupa Konferans Ligi’nde kümelere kalarak hoş bir hava yakaladık. Bunu devam ettirmemiz için Sivasspor maçını da kesinlikle kazanmamız lazım. Ulusal ortaya kazanarak, moralli girelim. Dinamo Kiev maçı ne kadar kıymetliyse Sivas’la yapacağımız maç da o kadar kıymetli. Dinamo Kiev’e karşı oynadığımız müspet futbolu tekrarlarsak maksadımıza ulaşırız” tabirlerini kullandığı öğrenildi.
Çevre kirliliği denince egzoz dumanları, ağaçların yok edilmesi ve fosil yakıt kullanımı birinci akla gelen ögeler. Ama sorun yalnızca bunlardan ibaret değil. Tweet’ler, like’lar, Google aramaları da çevreyi etkiliyor. Asıl değerli olan ise, gelen kutumuzda okunmadan günlerce hatta aylarca duran ya da okunduktan sonra bile mailbox’ta kalmaya devam eden yahut günde onlarcası gelen mailler… Bilhassa dataların saklanması için harcanan eforlar güç tüketimini önemli ölçüde artırıyor. Peki, çevreyi korumak için yıllar içinde kağıt tüketimini azalttık, artık email de mi gönderemeyeceğiz? Aslında ferdi olarak yapabileceğimiz uygulamalar mevcut ama tekrar neredeyse bütün çevresel meselelerde olduğu üzere bu da elektrik üretiminde fosil yakıt üretimiyle alakalı bir sorun.
Öncelikle email gönderilirken harcanan güce bir göz atalım. Spam, okunmamış yahut istenmeyen emailler, hepsi karbon emisyonunu etkiliyor. ABD’de yapılan bir araştırma, ortalama bir Amerikalının 500 okunmamış emaili olduğunu gösteriyor (bizde de durumun emsal olduğu düşünülebilir). Ve bu okunmamış maillerin hepsinin silinmesi, 175 gram karbondioksidin de silinmesi manasına geliyor.
Günde 300 milyar email 410 milyon ton karbon emisyonu
Her email 0.3 gram karbondioksit yaratıyor. Bilindiği üzere pek çok ülke de elektriği hala fosil yakıttan üretiyor. Emailler, iletiler ve türlü mesajlar internet aracılığıyla gönderiliyor ve bilgi merkezlerinde saklanıyor. 2019 prestijiyle, günde 293.6 milyar eposta gönderilmekte ve bu maillerin yaklaşık 107 milyarı spam. Dataları biraz daha açacak olursak, spam maillerin kullandığı güç, saatte 33 milyar kilowatt. Bu da 2.4 milyon hanenin kullandığı elektriğe ve 3.1milyon binek aracın gaz salımına tekabül ediyor. Her gün 300 milyara yakın email atılmasıysa yıllık 410 milyon ton karbondioksit salımına neden olmakta.
Yine 2019 prestijiyle yapılan hesaplamada, dünya çapında 3.9 milyar email kullanıcısı mevcut ve bu kullanıcıların günde 10 eposta silmesi, her gün 19 bin 356 ton kömür yakılmasının önüne geçilmesi demek. Böylelikle tabiata 39 bin metrik ton karbondioksit salımı da engellenmiş olacak.
Evet, emailler gerilerinde karbon ayak izi bırakıyor zira bilgisayarlar, telefonlar ve modemler elektrikle çalışıyor. Ama girişte de vurguladığımız üzere internet sağlayıcıların ve email hizmetlerinin bilgileri daima depolaması daha çok güç harcanmasını gerektiriyor.
Veri merkezlerinin etrafa gerçek tesirleri hakkında kimi kuşkular mevcut. Bu durum da sanayinin, elektrik sağlayıcıların ve siyaset yapıcıların bahis hakkında tesirli kararlar almasını engelliyor. Endüstrinin kritik bir tesire sahip olduğu tartışmasız bir gerçek, üstelik bilgilerin ve dijital hizmetlerin hacmi katlanarak büyüyor. Yani ilerleyen yıllarda bilgi merkezlerinin ve bu sanayinin tesirinin daha da kötüleşeceğini söylemek pek mümkün.
Veri merkezleri, çeşitli kuruluşlar tarafından büyük ölçüdeki bilgilerin depolanması, işlenmesi ve dağıtılması üzere süreçleri yürütüyor. Bu data merkezleri, gelen kutularındaki mailleri de depoluyor. Pek birçok fosil yakıtla üretilen elektriği kullanıyor. Bu yakıtların da karbon yoğunluklu olduğu ve iklim değişikliğini tetiklediği biliniyor.
Diğer yandan, data merkezlerindeki bilgisayarların ısınmasının önüne geçilmesi için bu binaların 7/24 klimayla soğutulması da daha fazla karbon emisyonu ve daha çok güç tüketimi demek. 2015’te yapılan bir araştırmanın sonuçları, internet kullanımının havacılık sanayisi kadar karbondioksit salımına neden olduğunu ortaya koydu.
Neticede silmediğimiz her mail, o datanın merkezde depolanmasıyla, orada da daha fazla güç harcanmasıyla sonuçlanıyor.
Peki tahlil ne?
Bu mevzudaki en kapsamlı tedbirler öbür çevresel sorunlarda de olduğu üzere şirketler ve yasa koyucular tarafından alınabilir. Ancak bizim kişisel olarak hayata geçirebileceğimiz kimi tedbirler de yok değil. İnternet alışkanlıklarımızda yapacağımız birtakım değişikliklerle maillerimizin etrafa tesirini azaltabiliriz. Örneğin;
-Haftalık rutinimize hafta sonları gelen kutumuzu temizlemek üzere bir alışkanlık ek edebiliriz;
-İstemediğimiz toplu maillerin üyeliklerinden çıkarak hem kendimizin, hem de gönderenin karbon ayak izini azaltabiliriz.
-Maillerimizi kısa ve öz yazıp enerjiyi düşürebiliriz. Eklentili ve uzun yazılmış mailler sıradan maillerden 12 kat fazla güç harcar.
-Mailleri silmek, onları depolamaktan daha fazla güç gerektirdiğinden olabildiğince az mail gönderme alışkanlığına geçebiliriz.
-En kıymetlisi ise, DivX, fotoğraf, görüntü, yazılım yüklemeleri üzere büyük evrakları silmek.
İSTANBUL (İGFA) – Dünyanın en iyilerinin yarıştığı MXGP Türkiye organizasyonunun içinde yar alan Avrupa Motokros şampiyonu 393 puanla Yamaha’dan İtalyan Andrea Bonacorsi oldu. Husqvarna’dan Hollandalı Kay Karssemakers 334 puanla ikinci, Fantic’ten Hollandalı Cas Valk ise 305 puanla üçüncü olarak tamamladı.
Bugün yapılan ikinci yarışı Yamaha’dan İtalyan Andrea Bonacorsi, ikinciliği Husqvarna’dan Hollandalı Kay Karssemakers, üçüncülüğü ise Kawasaki’den Fransız Quentin Marc Prugnieres aldı.
Avrupa Motokros Şampiyonası’nın Afyonkarahisar’daki 9. etabındaki ilk yarışı Fantic’ten Hollandalı Cas Valk kazanmıştı. Valk’ın ardından Yamaha’dan İtalyan Andrea Bonacorsi ikinciliği ve Husqvarna’dan Hollandalı Kay Karssemakers’ta üçüncülüğü elde etmişti.
EMX250 yarışında markalarda Yamaha 407 puanla lider olurken, KTM 361 puanla ikinci, Husqvarna ise 342 puanla üçüncü oldu.
SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediyesi, tarımsal kalkınma hamlelerine devam ediyor. Tıbbi aromatik bitki, kenevir, domates, çilek,mantar, çikolata ve birçok alanda üretim tesislerini faaliyete geçiren Büyükşehir, son olarak Meyve-Sebze Kurutma Tesisini hayata geçirdi.
Sakarya Ticaret Odası içerisinde 300 metrekare alana kurulan kurutma tesisi, ilk ürünlerini verdi. Tesiste yapılan ilk kurutmaya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce de katıldı.
Tam kapasitede senelik 10 bin ton kurutulmuş meyve sebze elde edileceğini belirten Başkan Yüce, “300 metrekare alana kurulu tesiste, günlük 3 bin 500 kilogram kapasiteli kurutma fırını üreticilerden tedarik edilen erik, üzüm, hurma, patlıcan, elma ve ayva gibi meyve sebzelere katma değer katıyoruz.Büyükşehir marifetiyle Seracılık Mükemmeliyet Merkezi ve Pamukova Çilek Üretim Merkezinde üretilen domatesleri ve çilekleri kurutup satışa hazır hale getiriyoruz. Yakın bir tarihte ürünlerimize, Sera AŞ ile işbirliği yaparak aromatik bitki kurusu ve sebze unlarını ekleyip çeşitlerimizi çoğaltacağız” dedi.
Üreticiden temin edilen meyve sebzelerin kurutma işlemlerini anlatan Başkan Yüce, “Biliyorsunuz meyvelerin çok olduğu hasat zamanlarında fiyatları da düşüyor. Biz bu anda devreye giriyor ve çiftçimizden kaliteli mahsulünü alıyoruz. Mal kabul, yıkama, seçme-ayıklama, dilimleme, kurutma fırını ve paketleme işlemlerini gerçekleştirip katma değer katarak ucuz bir şekilde satışa hazır hale getiriyoruz” dedi.
Yerel üreticilerin desteklendiği, bu toprağın mahsullerinin yine bu topraklarda yaşayan vatandaşlara ulaştırmak için paketlenmiş bir şekilde BELPAŞ’ın satış noktalarında (yöresel ürünler satış merkezleri, kabak evi, çikolata evi) vatandaşlarla buluşacak.
Sırbistan’ı Şampiyonlar Ligi’nde temsil edecek olan Kızılyıldız, Avrupa’nın en değerli kulüp turnuvasında fark yaratacak bir forvet ararken; Adana Demirspor’un Cherif Ndiaye‘de karar kılındı.
Sırp basını, Kızılyıldız’ın 27 yaşındaki Senegalli forvet için Adana Demirspor ile anlaştığını duyurdu. Kızılyıldız’ın Cherif Ndiaye için Adana Demirspor’a 4 milyon euro bonservis bedeli ve 1 milyon euro bonus ödeyeceği belirtildi.
Cherif Ndiaye’nin Kızılyıldız kulüp tarihinin en kıymetli transferi olacağının altı çizildi.
Öte yandan Adana Demirspor’un bonservis bedelinin 2,5 milyon euroluk kısmının çabucak ödenmesini istediği, lakin Kızılyıldız’ın 1 milyon euroluk 4 eşit taksitle ödemeleri yapmak için muahede sağladığı söz edildi.
Sırbistan Ligi’nde şampiyonluk uğraşı veren Kızılyıldız, Devler Ligi’nde Manchester City, Leipzig ve Young Boys ile çaba edecek.
Adana Demirspor’un UEFA Konferans Ligi elemelerinde 6 maça çıkan Cherif Ndiaye, 4 gol ve 2 asistlik performans sergiledi.
Geçen dönemin devre ortasında Göztepe’den Adana Demirspor’a transfer olan Cherif Ndiaye, grubuna 12 lig maçında 8 gol ve 2 asistlik katkı sağladı.
Galatasaray’dan, Fransa Ligue 1 takımlarından Nantes’ın yolunu tutan Mustafa Muhammed, yeni ekibinde adeta gösteri yapıyor.
4 MAÇTA 4 GOL
4 lig maçında 4 sefer rakip fileleri havalandıran Mısırlı forvet, gol krallığında ise doruğa oynuyor. Yıldız santrfor, bu mühlet içerisinde kadrosunun attığı 5 golün 4’üne direkt katkı verdi.
5.75 MİLYON EURO ÖDENDİ
Ancak Nantes, 25 yaşındaki futbolcunun üst seviye performansına karşın 4 maç sonunda 2 puanda kaldı. Nantes, Mustafa Muhammed’in bonervisi için Galatasaray’a 5.75 milyon Euro bonservis ödemişti.
BURSA (İGFA)- Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla fide-fidan temininden kaliteli üretimin sağlanmasına, ekipman desteğinden ürünlerin satış ve pazarlamasına kadar her alanda çiftçilere katkı sunan Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle tarımda verimlilik giderek artıyor.
Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda, Tarım Peyzaj A.Ş, Bursa İli Hayvancılığı Geliştirme Birliği (HAGEL) ve BUSKİ marifetiyle 17 ilçenin kırsal mahallelerinde yıl boyunca üretime değer katan adımlar atılırken, Tarım Peyzaj A.Ş. destekleriyle kurulan meyve bahçelerinde hasat bereketli geçiyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, beraberindeki Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın ile birlikte Tarım Peyzaj A.Ş’den 2020 yılında 1.950, 2021 yılında 1080 yaban mersini fidesini hibe destekli alan Sabri Bozkurt’un Orhangazi’de kurduğu bahçeleri gezdi. Bozkurt’un yine Tarım Peyzaj A.Ş’den aldığı 7 bin adet ahududu fidesiyle kurduğu bahçedeki hasada katılan Başkan Aktaş, bahçe sahibi Bozkurt ve çalışanlarla sohbet etti.
Bursa’nın birçok özelliğinin yanında aynı zamanda önemli bir tarım şehri olduğunu vurgulayan Başkan Aktaş, Bursa’nın sebze üretim çeşidi ve potansiyeli ile Marmara Bölgesinin tedarikçisi durumunda olduğunu hatırlattı. Bursa’nın coğrafi işaretle tescil edilmiş 30 farklı kategoride ürün ve yemeğe sahip olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Tarım alanında her geçen gün güçlenen bir potansiyelimiz var. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bu gücümüzü daha da artırabilmek için canla başla çalışıyoruz. Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Tarım Peyzaj A.Ş., BUSKİ ve HAGEL marifetiyle tarım için tabir yerindeyse dört koldan seferber olmuş durumdayız. Çiftçimize sadece benim dönemim boyunca 8 milyon 100 bin adet fide, 306 bin 500 adet fidan, 1 milyon kilo tohum, 51 bin adet tarımsal makine ve 25 bin kilo yem dağıttık. Ben Bursa tarımına sağladığı katkılarından ötürü Sabri Bey’e teşekkür ediyorum. Burada harika bir tesis kurulmuş. Bu çabaların hepsi takdire şayan. Hasatta, bolluk ve bereket niyaz ediyorum” diye konuştu.
Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın da ilçenin zaten zeytini ile ünlü olduğunu hatırlatarak, “Ancak biz zeytin hasadına giderken çiftçimizin cebinde para olması için alternatif ürünlere yönelmesini istiyorduk. Burada Tarım Peyzaj A.Ş.’nin etkisini de görüyoruz. İlçemiz yakında zeytinin yanında ahududu ve yaban mersini üretiminde de öne çıkacak” dedi.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.