Gün: 11 Mart 2024

AK Parti ve Cumhur İttifakı Karamürsel Belediye Başkan Adayı Mesut Çetinkaya, spora da destek oluyor. Çetinkaya, haftasonu Ereğlispor ile Dumlupınarspor arasında oynanan futbol müsabakasını tribünden izledi. Karamürsel İlçe Stadyumunda, kulüp yöneticileri ve ekibi ile birlikte maçı izleyen Başkan Adayı Çetinkaya, Ereğlisporlu futbolcu ve yöneticilere başarılar diledi. Kulüp yöneticileri, Mesut Çetinkaya ve ekibine destekleri için teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pazartesi günü Morgan Stanley, Petrobras (NYSE:PBR) üzerindeki duruşunu değiştirerek hisse senedini Overweight’ten Equalweight’e düşürdü ve fiyat hedefini bir önceki 20 dolardan 18 dolara indirdi. Karar, analistin daha temkinli bir yaklaşım benimsemesine neden olan olağanüstü temettülerle ilgili bölünmüş bir kararın ardından geldi.

Analist, not indirimine gerekçe olarak olağanüstü temettü ödemelerine ilişkin belirsizliği gösterdi. Firma, yukarı yönlü potansiyeli ve yaklaşık %12’lik güçlü baz temettü verimini kabul etmekle birlikte, yatırımcıların ücretlendirme hesabından fonların dağıtımı konusunda netlik sağlanana kadar şirketteki hisselerini artırmayı erteleyebileceklerine inanıyor.

Morgan Stanley’in 18 dolarlık revize fiyat hedefi, daha önceki 20 dolarlık hedeften daha muhafazakar bir görünümü yansıtıyor. Şirketin analizi, piyasanın Petrobras’ta pozisyon almaya yeniden ilgi göstermeden önce potansiyel olarak %15’in üzerinde daha önemli bir temettü getirisi beklediğini gösteriyor.

Morgan Stanley’nin not ve fiyat hedefindeki değişikliğin, piyasa katılımcıları temettü politikasının hisse senedinin değeri üzerindeki etkisini değerlendirirken, Petrobras’a ilişkin yatırımcı algısını etkilemesi bekleniyor. Yeni Equalweight notu, hissenin sektör veya daha geniş piyasa ile uyumlu performans göstermesinin beklendiğini gösteriyor.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Kritik enflasyon verileri beklentisiyle ABD hisse senedi endeks vadeli işlemleri bugün hafif bir düşüş yaşadı. Yatırımcılar, Federal Rezerv’in para politikasına ilişkin bir sonraki hamlelerini ölçmek için bu hafta içinde beklenen tüketici fiyat endeksi (TÜFE) rakamlarını yakından takip ediyor.

Geçen hafta açıklanan ve işsizlik oranında beklenmedik bir yükselişin yanı sıra beklenenden daha yüksek istihdam yaratıldığını gösteren karışık istihdam raporu, Fed’in faiz oranlarını 2024 ortalarında düşürmeye başlayabileceği yönündeki spekülasyonları körükledi.

Cuma günkü istihdam verilerinin ardından bazı piyasa katılımcıları Mayıs ayında bir faiz indirimi düşünürken, Haziran ayı gibi erken bir tarihte faiz indirimi potansiyeli güçlendi. Önümüzdeki Şubat ayı TÜFE verileri, enflasyonun yakın gelecekte borçlanma maliyetlerinde bir düşüşü gerektirecek kadar ılımlı olup olmadığını daha da netleştirecektir.

Ocak ayında süregelen enflasyon ve güçlü ekonomiye ilişkin kanıtlar daha önce piyasalardaki yükselişi kesintiye uğratmış ve ilk faiz indirimine ilişkin beklentilerin Mart ayından Haziran ayına kaymasına yol açmıştı.

Sabah 05:00’te Dow Jones Industrial Average e-minis 135 puan ya da %0,35, S&P 500 e-minis 10,25 puan ya da %0,2 ve Nasdaq 100 e-minis 33,5 puan ya da %0,19 düşüş gösterdi.

Teknoloji sektöründe Nvidia, çip hisselerindeki daha geniş bir geri çekilmenin parçası olan geçen Cuma günkü önemli bir düşüşten kurtulmaya çalışarak piyasa öncesi işlemlerde %1,2’lik bir artış gördü. Qualcomm ve Broadcom gibi diğer yarı iletken şirketleri de piyasa öncesi sırasıyla %0,5 ve %0,8’lik düşüşler kaydetti.

Boeing’in hisseleri, ABD Adalet Bakanlığı’nın Alaska Havayolları uçuşunda 737 MAX ile ilgili bir olay hakkında cezai soruşturma başlattığı haberi üzerine %0,8 düştü. Ayrıca LATAM Havayolları, Boeing 787-9 Dreamliner’da Sidney’den Auckland’a uçuş sırasında yolcuların yaralanmasına neden olan bir “teknik sorun” olduğunu bildirdi.

Öte yandan, Coinbase (NASDAQ:COIN), Riot Platforms ve Marathon Digital gibi kripto para ve blok zinciri ile ilgili şirketler, bitcoin’in yeni bir zirveye ulaşmasıyla %4,5 ila %5,6 arasında kazanç elde etti.

Eli Lilly’nin hisseleri %1,7 düşerek bir önceki seanstaki düşüş eğilimini sürdürdü.

Yatırımcılar ayrıca, eski Başkan Donald Trump ile mevcut Başkan Joe Biden arasında bir yarışma olasılığının dikkat çekmesiyle 2024 ABD başkanlık seçimlerine odaklanmaya başlıyor.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

İşsizlik Sigortası Fonunun toplam varlığı, Şubat ayında bir önceki aya göre 5 milyar 748,9 milyon TL artış gösterdi.

İŞKUR’un “İşsizlik Sigortası Fonu Bülteni”nde yer alan verilere göre Ocak sonu itibarıyla 206 milyar 762,3 milyon TL olan Fonun menkul kıymet ve nakit varlığı, Şubat sonunda 212 milyar 511,2 milyon TL seviyesine yükseldi.

Bültende verilen bilgiye göre 8 Mart 2024 tarihi itibarıyla Fon Varlığı 208 milyar 670 milyon 31 bin TL oldu.

Fon varlığının yüzde 70,24’ü tahvilde, yüzde 28,29’u mevduatta ve yüzde 1,47’si Takasbank Para Piyasasında değerlendirildi. Bir önceki ay tahvil oranı yüzde 69,09, mevduat oranı yüzde 28,29 ve Takasbank Para Piyasasında değerlendirilen oran yüzde 1,47 olmuştu.

İşsizlik Sigortası Fonu Ödemeleri

Mart 2002 tarihinden bugüne kadar işsizlik ödeneğine 19 milyon 371 bin 273 kişi başvururken 10 milyon 561 bin 291 kişi ödenek almaya hak kazandı. Bu kapsamda hak eden kişilere toplam 74,25 milyar TL ödeme yapıldı.

Şubat ayında önceki dönemden ödemesi devam edenlerle birlikte 402 bin 105 kişi için ödeme miktarı 2 milyar 410,2 milyon TL oldu.

Foreks Haber Merkezi

Bitcoin (BTC), bugün 70 bin dolar seviyesini aştı ve bu haber yazıldığı sırada 71 bin 627 dolar ile tüm zamanlardaki en yüksek seviyesine (ATH) ulaştı. BTC fiyatındaki bu yükseliş, kripto paraların amiral gemisinin en büyük destekçilerinden olan El Salvador ülkesine de 74 milyon doların üzerinde kâr ettirdi.

El Salvador’un Bitcoin kârı artıyor

El Salvador, devlet başkanı Nayib Bukele‘nin liderliğinde BTC’yi resmi para birimi olarak kabul etmişti. Ülke, aynı zamanda sürekli BTC yatırımları yapıyor. BTC sahibi ülke, bugünkü ATH rekoruyla beraber, BTC alımlarında yüzde 60 oranında gerçekleşmemiş kâr kaydetti.

El Salvador, BTC varlıklarından 74 milyon doların üzerinde bir kâr elde etmiş durumda. Aslında bunlar, ülkenin BTC yatırımdan elde ettiği gerçekleşmemiş kârlar. Yani henüz El Salvador, BTC satmış ve bu kârını nakde dönüştürmüş değil.

Nayib Bukele Portföy Takibi grafiğinde, El Salvador tarafından zaman içinde yapılan BTC alımlarının nasıl olumlu bir eğilim gösterdiğini ve yüzde 60’lık bir kazanç kaydettiğini görmek mümkün.

Bu haber yazıldığı sırada, El Salvador’un 203 milyon dolar değerinde 2860 BTC‘ye sahip olduğu görülüyor.

Mevcut kâr, BTC spot ETF‘lerinin onaylanmasının beklendiği geçen Ocak 2024’te kaydedilen 13 milyon dolarlık kârın 5 katından fazla.

Bu makale ilk olarak Paranfil üzerinde yayımlanmıştır.

Oyungezer ailesinin Lego tutkunu muharriri olarak sizlere yeni muştular getirdim. Dün Nintendo’nun coşkuyla kutladığı Mario Günü esnasında, Lego imzalı yeni setler de tanıtıldı. Lego ve Nintendo, Mario Kart temalı orijinal bir set için işbirliği yaptı. Merakla beklenen set için ufak bir ipucu görüntüsü yayınlandı.

Videoda çok karanlık da olsa bir silüet görme fırsatı buluyoruz. Nasıl çalışacağını kestirim etmek güç olsa da oldukça kompleks bir setin yolda olduğu kesin. Zira Lego bu yeni seti lakin 2025 yılında satışa sunacak.

Fakat bu kadar beklemek istemeyenler için de ufak sürprizler hazırlanmış. 1 Ağustos’ta çıkacak yeni setler de en az gizemli Mario Kart seti kadar dikkat alımlı. Örneğin 1 Ağustos’tan sonra tam 1392 modüllü Bowser Train setini satın alabileceksiniz. Bu sette minifigürler ve ayrıntılar dikkat alımlı.

Ya lütfen şu sarı Yoshi’ye bir bakın!

1 Ağustos’ta gelecek setler ortasından benim en beğendiğim ise King Boo’s Haunted Mansion seti oldu. Luigi’s Mansion 3 havası veren bu setin renkleri ve açılır kapanır yapısı dikkat alımlı. Son olarak tekrar tıpkı tarihte alabileceğiniz Battle with Roy at Peach’s Castle seti mevcut.

Bu setlerin Türkiye’ye gelmesi Eylül ayını bulacaktır.

Google’ın yeni kuşak Pixel 9 serisi ve mümkün Pixel Fold 2‘nin, Tensor G4 yonga seti ile donatılacağına dair beklentiler giderek artıyor. Bu yeni yonga setinin Samsung Elektronik Fabrikası tarafından üretileceği söyleniyor. Kore kaynaklı Finans Haberleri’ne nazaran, Google ve Samsung’un bu projede iş birliği yaptığı doğrulanmış durumda.

Tensor G4 yonga setinin, Samsung’un ileri 4-nanometre süreç teknolojisi ve FOWLP (Fan-out Wafer Level Packaging) kullanarak üretileceği belirtiliyor. Bu gelişme, evvelki Tensor G3 yonga setinin ısı idaresi, güç verimliliği ve performans mevzularında rakiplerinin gerisinde kalmasının üstesinden gelmeyi hedefliyor. Samsung’un Exynos 2400 yonga setinin Galaxy S24 serisindeki başarısı, şirketin yarı iletken üretimindeki prestijini pekiştirmiş ve Google’ın bu teknolojiye yönelmesinde tesirli olmuş üzere görünüyor.

Google’ın yeni yonga seti performansıyla şaşırttı! Apple mühendisleri bile kıskandı!

Tensor G4 hakkında şimdi netleşmeyen birçok ayrıntı bulunuyor. Fakat yapılan duyumlar, yonga setinin donanımsal ray tracing takviyeli bir GPU içerebileceğine işaret ediyor; bu da Samsung’un bir müddettir Exynos işlemcilerinde kullandığı bir özellik. Ayrıyeten Google’ın Cortex-X4, Cortex-A720 ve Cortex-A520 çekirdeklerinden oluşan üç çekirdekli bir mimariye sadık kalması bekleniyor. Bu yeni yonga setinin, evvelkilerden daha güzel bir performans sunması umut ediliyor.

Google ve Samsung’un bu iş birliği, sadece teknoloji dünyasındaki öteki büyük isimlerin dikkatini çekmekle kalmıyor; Open AI, TenStorrent ve Meta üzere şirketlerin başkanlarının de Samsung Elektronik’i ziyaret etmesine yol açıyor. Bu durum, teknoloji kesimindeki firmaların TSMC üzere öteki yarı iletken üreticilerine alternatifler aradığını gösteriyor.

Sonuç olarak, Google’ın Tensor G4 yonga seti ile donatılacak yeni kuşak aygıtları, hem performans hem de güç verimliliği açısından kıymetli iyileştirmeler vaat ediyor. Bu gelişme, hem Google’ın hem de Samsung’un yarı iletken dalındaki pozisyonunu daha da güçlendirecek üzere görünüyor.

İnternet dünyasında, kullanıcı tecrübesini kıymetli ölçüde geliştiren yeni bir dönüşüm yaşanıyor. Google, Chrome uygulamalarının yerini alacak bir teknolojiyle karşımıza çıkıyor: İlerici Web Uygulamaları, yani PWAlar. Bu uygulamalar, web siteleri ile lokal uygulamalar ortasındaki hudutları belirsizleştirerek, uygulama mağazasından bir şey indirmeye gerek kalmadan, uygulama gibisi bir tecrübe sunuyor. Artık, Chrome Canary’nin son güncellemesiyle, rastgele bir web sitesini masaüstünde bir uygulama olarak kurma imkanına sahipsiniz.

Artık sık sık ziyaret ettiğiniz web sitelerini, tarayıcı sekmesinde kaybolmadan, masaüstünüzde bir tıkla açabileceğiniz özel uygulamalara dönüştürebilirsiniz. Chrome Canary’nin en yeni sürümünde, “Sayfayı uygulama olarak kur…” seçeneği, “Kaydet ve paylaş” menüsünde yer alıyor. Bu seçeneğe tıklandığında, web sitesi özel bir uygulama penceresinde açılıyor. Halihazırda var olan PWAlar, örneğin YouTube, menüde direkt isimleriyle (“YouTube’u Kur” gibi) görünebiliyor.

Google’dan büyük yenilik! İnternet dünyasında bir ilk!

Bu özelliği denemek isterseniz, Chrome Canary’yi kurun ve şu bayrakları aktifleştirin:

• chrome://flags/#web-app-universal-install
• chrome://flags/#shortcuts-not-apps

Bu özellik şu anda Chrome Canary’de (Chrome’un 124 sürümünün erken bir versiyonu) mevcut. Mevcut stabil Chrome sürümü (122) Android için AI yazma ve Okuma Sesi araçlarına odaklanırken, yaklaşan stabil sürüm (Chrome 123) Android için yerleşik PDF okuyucu, masaüstü için Android üslubu medya oynatıcı ve gelişmiş sekme küme paylaşımını getiriyor.

Bu teknoloji sayesinde, web uygulamalarının kullanımı daha da kolaylaşıyor ve kullanıcılar için daha erişilebilir hale geliyor. Chrome’un bu yeniliği, web sitelerinin daha işlevsel ve uygulama üzere davranmasını sağlayarak, kullanıcı tecrübesini kıymetli ölçüde artırıyor. Bilhassa sık kullanılan siteleri süratlice erişilebilir hale getirme konusunda büyük bir kolaylık sunuyor. Bu gelişme, internetin geleceğinde uygulamaların nasıl kullanılacağına dair yeni perspektifler sunuyor.

Karşıyaka’yı daha çağdaş bir görünüme kavuşturmak için aralıksız çalışan Karşıyaka Belediyesi, kent mobilyaları ile çocuk oyun parklarında yer alan ahşap ekipmanların üretimini sürdürüyor.

Ahşap üretim tesisinde hazırlanan oyun evleri, kaydırak, bank vb. kent mobilyaları yurttaşların kullanımı için ilçenin farklı noktalarına yerleştiriliyor. Böylece hem kent estetiği güzelleştiriliyor hem de tasarruf sağlanıyor.

Yurttaşların huzur içinde ve konforla yaşadığı Karşıyaka’yı daima daha ileriye taşımak için çeşitli çalışmalar gerçekleştiren Karşıyaka Belediyesi, kent mobilyaları ile çocuk oyun parklarında yer alan ekipmanların üretimini aralıksız sürdürüyor. Ayrıca kent estetiği güçlendirmek, vatandaşlara daha konforlu bir yaşam alanı sunma amacıyla gerçekleştirilen çalışmalarda da Belediye’nin kendi ürettiği asfaltlar ve parke taşları kullanılıyor. 

KENT EKONOMİSİNE KATKI

Park ve ağaçlandırma alanlarında kullanılan oyun evleri, kaydırak, banklar, ahşap bitki kutuları, çöp kovaları, oyun üniteleri, tribün vb. malzemeler Karşıyaka Belediyesi Şantiye Tesisleri’nde yer alan ahşap atölyesinde üretiliyor. Üretilen envanterler belediye personellerinin çalışmalarıyla kentle buluşturuluyor; Karşıyaka’nın parklarında, bahçelerinde ve yaşam alanlarında kullanılıyor. Ayrıca oturma birimlerinin üstü, yine belediyenin üretimi olan pergolalarla kapatılarak, vatandaşlar için daha konforlu bir ortam sağlanıyor. Öte yandan; Karşıyaka Belediyesi’nin ahşap ve demir atölyelerinde parklet üretimi de gerçekleştiriliyor. Bir çeşit sosyalleşme alanı olarak tasarlanan parkletlerin üzerinde sabit veya portatif oturma yerleri bulunuyor. Hava koşullarına karşı koruma özelliği bulunan parkletler bitki dikim alanları ve aydınlatmasıyla vatandaşlar için ayrı bir konfor alanı yaratıyor. Yerel kaynaklarla ekonomik üretim yapılarak hem belediye bütçesine hem de kent ekonomisine katkı sağlanıyor.

“ÇAĞDAŞ SİSTEMLER İLE DAHA İLERİYE”

Karşıyakalı yurttaşların yaşam alanlarını güzelleştirmek için çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Karşıyaka Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Halit Çelik, “Karşıyaka’mızda vatandaşlarımızdan gelen talep ve önerileri de dikkate alarak, çağdaş sistemler ile daha yaşanabilir ve konforlu bir kent çevresi oluşturmak için gayret gösteriyoruz. Yıl boyunca devam eden çalışmalarımız kapsamında kullandığımız oyun evleri, kaydırak, bank, ahşap bitki kutusu gibi kent mobilyalarını kendi tesislerimizde üreterek yurttaşlarımız için daha konforlu alanlar yaratıyoruz. Bir yandan Karşıyaka’yı güzelleştirirken bir yandan da tasarruf ederek kent ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Yurttaşlarımızın yaşamaktan sürekli keyif aldığı bir Karşıyaka için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Berlin Humboldt Üniversitesi Moleküler Parazitoloji Anabilim Dalında doktor öğretim üyesi olarak çalışan Dr. Özlem Günay Eşiyok, TÜBİTAK’ın 2232-B Uluslararası Genç Araştırmacılar Programı kapsamında Türkiye’ye dönüş yaparak Ege Üniversitesinde çalışmalarına başladı.

Tersine beyin göçü programıyla Türkiye’ye dönüş yaparak Ege Üniversitesinde bilimsel çalışmalara başlayan Dr. Özlem Günay Eşiyok, toksoplazmaya karşı attenüe bir aşı geliştirecek.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Özlem Günay Eşiyok ve ekibini makamında ağırlayarak çalışmalarından dolayı tebrik etti. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akredite öğrenci odaklı araştırma  üniversitemiz çalışmalarını yurt dışında sürdüren bilim insanları için ülkemizin önemli yükseköğretim kurumlarından birisi haline geldi. Devletimizin tersine beyin göçü politikası kapsamında Berlin Humboldt Üniversitesi Moleküler Parazitoloji Anabilim Dalında Dr. Öğretim Üyesi olarak çalışmalarını sürdüren Dr. Özlem Günay Eşiyok üniversitemizde göreve başladı. Dr. Özlem Günay Eşiyok araştırmalarının büyük bir kısmını  Üniversitemiz Aşı Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezinde gerçekleştiriyor. Hocamız aynı zamanda Üniversitemizde bulunan Derin Teknoloji Fabrikası altyapısından da faydalanılacak. Toksoplazmaya karşı attenüe bir aşı geliştirecek olan bilim ekibimizi tebrik ediyorum” dedi. 

Yürütülen çalışma ile ilgili bilgi veren Dr. Özlem Günay Eşiyok, “Geri dönüş projesinde insanların ortalama 1/3’ünü enfekte eden ve insanlığın yakın dostu  kedilerin dışkısı ile insanlar dahil tüm sıcakkanlı hayvanlara yayılan  Toxoplasma gondii parazitine karşı ileri teknolojik bir genom değiştirme yöntemi olan CRISPR-Cas kullanılarak canlı-atenüe aşı geliştirilmesi amaçlanmıştır. Projenin odağında olan, dünya popülasyonunun yüzde 30’unun seropozitivite gösterdiği Toxoplasma gondii parazitinin enfeksiyonu bağışıklık sistemi güçlü olan insanlarda semptomsuz seyrederken bağışıklıklık sistemi zayıf olan (örn. kronik rahatsızlığı olan, organ nakli yapılmış, kanser tedavisi gören, HIV-pozitif ya da bağışıklık baskılayıcı ilaç tedavisi alan) bireylerde ciddi komplikasyonlara yol açabilir; hatta ölüme kadar götüren ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.  Ayrıca, hamilelik döneminde alındığında parazit fetüse geçerek düşüklere ve doğumsal anomalilere de neden olabilmektedir” dedi.

“Doku kistiyle enfekte olan hayvanların etleri halk sağlığını tehdit ediyor”

Dr. Özlem Günay Eşiyok, “Sağlıklı bireylerin ve besi hayvanlarının beyin, göz gibi merkezi sinir sistemi organlarına ya da kas hücrelerine yerleşerek doku kisti formunda fırsatçı şekilde bekleyen parazit, akut forma dönüşüp doku nekrozlarına sebep olabilir. Doku kisti taşıyan hayvanların etlerinin iyi pişmeden tüketilmesi, parazit ile bulaşı olan su ve gıdaların tüketilmesi ya da kedi fekal atıkları ile birebir kontaminasyon insanlar enfeksiyolarının başlıca sebepleri arasında yer almaktadır. Koyun, keçi, sığır gibi çiftlik hayvanlarında parazitin doku kisti oluşturan formunun varlığı hayvanların telef olmasına sebep olmakta ve ciddi ekonomik kayıpları beraberinde getirmektedir. Doku kisti ile enfekte bu hayvanların etlerinin tüketilmesi ise halk sağlığını ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Kompleks yaşam döngüsünden kaynaklı, parazite karşı mücadelede yüksek etkiye sahip ve insanlara uygulanabilen önlem amaçlı kullanılabilecek herhangi bir aşı bulunamakla beraber, enfeksiyonu tedaviye yüzde 100 yanıt veren bir ilaç da mevcut değildir. Günümüzde sadece koyunlarda kullanımı ruhsatlandırılmış olan ve yalnızca birkaç ülkede satışı gerçekleşen ToxoVax adı verilen tek bir aşı mevcuttur. Bu nedenle hem besi hayvanları hem de insanlar üzerinde uygulanabilecek ve koruma amaçlı kullanılabilecek yerli ve etkin bir aşının geliştirilmesi ülkemizde hala büyük bir ihtiyaçtır” diye konuştu.

“Aşı önce deney hayvanları sonra besi hayvanları üzerinde test edilecek”

Dr. Özlem Günay Eşiyok, “Projedeki birincil amaç, parazit genomunda virulanstan yani konağı enfekte etme ve hastalık yapma yeteneğinden sorumlu genlerin hedeflenerek moleküler yöntemlerle silinmesi ile mutant parazit suşları oluşturup mutantların canlı ancak zayıflatılmış yani attenüe parazit aşıları olarak kullanımlarını ve etkinliklerini test etmektir. Gelişen teknolojiler ve genom düzenleme yöntemlerinin yaygın şekilde kullanılmaya başlanması parazitin isteğe bağlı şekilde virulansının azaltılmasına izin verecek ve umut ediyoruz ki etkili, veteriner amaçla kullanılabilecek canlı-atenüe bir aşı geliştirmesine olanak sağlayacaktır. Elde edilen sonuçlar ışığında, geliştirilen aşıların bağışıklık sisteminde yanıt oluşturup oluşturmadığı öncelikle deney hayvanları üzerinde test edilecek sonrasında ise besi hayvanları üzerinde uygulanmalara başlanacaktır” dedi.

Yürütücülüğünü Dr. Özlem Günay Eşiyok’un yaptığı proje ekibinde; Ege Üniversitesi Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, Prof. Dr. Mert Döşkaya, Doç. Dr. Aysu Değirmenci Döşkaya ve Doç Dr. Muhammet Karakavuk ile Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Can yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Parkinson ve titreme gibi hareket bozukluklarında ve kronik hale gelen bazı ağrılarda kullanılan pil tedavisi, hastaların şikayetlerini önemli ölçüde azaltıyor. Beyin pili tedavisinde hastada kalp, tansiyon, akciğer hastalıkları gibi ameliyatı engelleyecek durumların olmamasının önemli olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “İlaçların yetersiz kaldığı ya da yan etkilerinden dolayı istenilen dozların verilemediği hastalar da pil tedavisinden faydalanıyor. Kalp piline benzeyen beyin ve omurilik pili, iki elektrot aracılığıyla beyindeki bir merkeze elektrik ileterek hareket bozukluğunu ve kronik ağrıları azaltılıyor ya da ortadan kaldırılıyor. Cerrahi açıdan en uygun zamanı yakalamak için erken dönemde doktora başvurmak önemli” açıklamasında bulundu.

Hareket bozukluğu; kuvvet ya da duyu kaybı olmaksızın hareketlerin başlaması ve sürdürülmesi sırasında görülen yavaşlama, hareketlerde düzensizlik veya titreme gibi durumları ifade ediyor. Hareket bozukluklarının büyük bir kısmının, beyinde hücreler arasında iletişimi sağlayan kimyasalların azalmasından veya bunların düzensizliğinden kaynaklandığını paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “Sorunun genetik temelleri de var ancak henüz tam olarak çözülemedi. Örneğin Parkinson hastalığında bu yönde genetik çalışmalar var. Özellikle daha yaygın olarak görülen titremenin aile içinde genetik geçişli olduğu biliniyor. Pil tedavisi sadece hareket bozukluğunda değil, ağrılarda da hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor” dedi.

Parkinsonun ilk belirtileri diğer hareket bozukluğu hastalıklarıyla karıştırılıyor

En çok bilinen hareket bozukluğu hastalıklarının orta ve ileri yaş gruplarında görülen Parkinson ve titreme olduğunu dile getiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “Titreme daha yaygın ancak daha az sıklıkla tedavi gerektiren bir hastalık. Parkinson ise üzerinde daha çok bilimsel çalışmanın yapıldığı ve daha etkin tedavilerin araştırıldığı bir sorun. Özellikle; hastalarda sıklıkla hareketlerde yavaşlama, vücutta genel bir sertlik hali, denge bozukluğu ve istirahat halinde bile ortaya çıkan titremeyle kendini gösteriyor” diye konuştu. Parkinsonun ilk evrelerinde, diğer hareket bozukluğu hastalıklarıyla karıştırılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “Tanı konduktan sonra ilk olarak ilaç tedavisi uygulanıyor. Bazen hastalığın hızlı ilerlediği dönemler olurken, yıllarca hiç ilerlemediği de olabiliyor. Ancak hastalığın yavaş da olsa ilerlemesiyle birlikte cerrahi tedavi de gündeme gelebiliyor. Özellikle ilaç tedavisine yanıt alınamadığı durumlarda cerrahi tedavi seçeneği değerlendiriliyor. Parkinson hastalığında cerrahinin en faydalı olduğu bir dönem var ki bu da hastalığın orta evresine denk geliyor. Çok erken dönemlerde hastalar ilaç tedavisinden yeterli faydayı gördükleri için cerrahiye ihtiyaç duyulmuyor. Çok ileri dönemlerde ise artık cerrahiden fayda görmeyecek bir durum söz konusu oluyor. Dolayısıyla cerrahinin erken dönemde düşünülmesi ve değerlendirilmesi önemli” şeklinde konuştu.

Beyin pili hastalığı değil, şikayetleri azaltıyor

Beyin pili ameliyatlarının 1987 yılından bu yana yapıldığının ve bugüne kadar 300 binin üzerinde Parkinson hastasına başarıyla uygulandığının altını çizen Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “Her şeyden önce beyin pili, hastalığın kendisini tedavi etmeyi değil, hastanın şikayetlerini azaltmayı amaçlayan bir tedavi. Bu önemli, çünkü hastanın şikayetleri azaltıldığında yaşam kalitesi de ciddi oranda yükseliyor. Eğer ameliyat planlanırken ortaya konan hedeflere ulaşılırsa hastanın şikayetleri yüzde 80-85 oranında, hatta daha yüksek oranlarda azalıyor. Bardak ya da kalem tutamama, yürüyememe gibi sorunlar büyük oranda ortadan kalkıyor. Titreme şikayetlerinin azaltılmasında yüzde 75-85 oranında başarı sağlanıyor. Hareketlerdeki yavaşlamada yüzde 50-60, vücuttaki sertlik şikayetlerinde de yüzde 60-70 düzeyinde bir iyileşme söz konusu” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dijitalleşme bir bütün olarak bürokratik süreçlerde devrim yarattı. Diğer sektörler gibi dünya çapındaki kamu kurumları da operasyonlarının verimliliğini artırmak için web tabanlı yazılım ve destekleri benimsemeye devam ediyor.

Ancak sağladığı birçok faydaya rağmen bu geçiş aynı zamanda kamu sektörünü siber suçlular için ilgi çekici bir hedef haline getiriyor. KnowBe4 raporuna göre 2023 yılının ikinci çeyreğinde kamu kurumlarına yönelik saldırılarda % 40’lık bir artış görüldü. Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard’ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, kamu kurumlarının siber güvenlik sistemlerini güçlendirmek için uygulaması gereken 5 temel önlemi sıralıyor. 

Faaliyet gösterdikleri toplulukların günlük yaşamını kolaylaştırmayı amaçlayan kamu hizmetleri, vatandaşların veri mahremiyetinin ve güvenliğinin korunması noktasında da ciddi sorumluluklara sahip. Bir siber saldırının yalnızca kurumun kendisine değil genel olarak topluma verebileceği zarar göz önüne alındığında, kamu sektörünün vatandaş verilerini korumak için güncel ve gelişmiş siber güvenlik sistemleri kullanması önem teşkil ediyor. KnowBe4 raporuna göre 2023 yılının ikinci çeyreğinde kamu kurumlarına yönelik saldırılarda görülen % 40’lık artış, kamu sektörünün siber suçlular için ilgi çekici bir hedef haline geldiğini gösteriyor. Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard’ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, kamu kurumlarının siber güvenlik sistemlerini güçlendirmek için uygulaması gereken 5 temel önlemi sıralıyor. 

1. Güvenlik duvarı yükleyin. Güvenlik duvarı, ağa giren bağlantıları filtrelemeyi mümkün kılarak kötü niyetli kişilerin ağa girmesini engeller. Bir kuruluşu potansiyel siber saldırılara karşı korumaya yönelik temel bir araçtır ve bu nedenle tüm kamu kurumları için zorunludur. 

2. Yazılımı güncel tutun. Eski bir sistem güvenlik ihlallerine neden olabilir ve bu da onu siber suçlular için ideal hedef haline getirebilir. Siber güvenlik sistemlerinin güncel olmasını sağlamak bir önceliktir. Daha etkili veri koruması elde etmek için ortaya çıkabilecek güvenlik açıklarının düzenli olarak izlenmesi de önemlidir. Dahili bir ekip çalıştıracak kaynaklara sahip olmayan kuruluşlar için en iyi seçenek, güvenlik yaması yönetimi görevini harici uzmanlara devretmektir.

3. Yedek kopyalar oluşturun. Sistemlerin ve verilerin düzenli olarak yedeklenmesi, veri hırsızlığıyla mücadelede temel adımlardan biridir. Kopyaların ayrı bir ağda veya çevrimdışı olarak saklanması, yedeklerin şifrelenmiş kötü amaçlı yazılımlar tarafından yok edilmesini önler.

4. Hassas bilgilere erişimi sınırlandırın: Kamu hizmeti kurumları, kullanıcı gizliliğini sağlamak için veri korumasını ve bunlara kimlerin eriştiğini kontrol etmeyi bir öncelik haline getirir. Hassas bilgiler içeren dosyalara erişimin sınırlandırılması, ihmalden kaynaklanan veri hırsızlığı veya harici aktörler tarafından yetkisiz erişim olasılığını azaltır. Bu nedenle erişimi kısıtlayan ve kullanıcıların yalnızca görevleri için kesinlikle gerekli olan bilgilere erişmesine izin veren sıfır güven yaklaşımını öneriyoruz. 

5. Kötü amaçlı bağlantıları önleyin.  DNS hizmetleri çevrimiçi sitelere erişim için gerekli olsa da tehditlere karşı savunmasızdır. Potansiyel olarak tehlikeli bağlantıları tespit edip engelleyebilecek bir çözümün dahil edilmesi, bir kuruluşun ağlarını ve kullanıcı verilerini korumak için iyi bir yol olabilir. WatchGuard’ın DSNWatch çözümü, yönetimi daha basit ve daha az maliyetli hale getiren Bulut tabanlı bir sistem aracılığıyla güvensiz bağlantıların tespit edilmesini, engellenmesini ve izlenmesini sağlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yenilikçi teknoloji markası TECNO, fiyatının ötesinde bir deneyim sunan en yeni telefonu SPARK 20 Pro’yu Türkiye’de piyasaya sürdü.

TECNO SPARK 20 Pro, 6,78 inç FHD+ ekran, 120Hz ekran yenileme hızı, 108MP ana kamera, DTS ve Yüksek Çözünürlüklü ses teknolojisi gibi sektörde ilk olan bir dizi özellik ve üstün tasarım unsurlarıyla öne çıkıyor. TECNO SPARK 20 Pro, MediaMarkt, Vatan, Teknosa, Vodafone, Turkcell, Türk Telekom mağazaları ve online satış noktalarından satın alınabiliyor. Telefon KDV dahil 11.999 ve 12.256 TL fiyatlarla satışa sunuluyor.

Piksel ışık hassasiyetinde %900 artış ile TECNO SPARK 20 Pro, yüksek performanslı görüntü işleme sunuyor

TECNO SPARK 20 Pro’da bulunan dikkate değer 9-in-1 teknolojisi, her pikselin daha fazla ışık toplamasına olanak tanıyor. Düşük ışıklı fotoğrafçılıkta yaygın sorunları ve donuk renkler sorununu ele alan TECNO, çığır açan 9-in-1 teknolojisini tanıtarak zorlu ışık koşullarında kullanıcıların görüntü yakalama yöntemlerini devrimci bir şekilde değiştiriyor. Bu sistem, Tetracell teknolojisinin gelişmiş bir versiyonu olan 9-in-1 piksel birleştirme özelliğiyle mükemmel detaylar ve renk doğruluğu sunuyor. Bu, kamera piksellerinin birleştirilmesine ve böylece boyutlarının artmasına olanak tanıyor. Bu yenilik, bireysel piksel ışık hassasiyetinde dikkate değer bir oran olan %900’lük bir artışla sonuçlanıyor. Özellikle Super Night Mode’da 9-in-1 teknolojisi ile çekilen fotoğraflar olağanüstü netlik, parlaklık ve canlılık sergiliyor. Bu sayede, SPARK 20 Pro, kullanıcılara gelişmiş bir fotoğrafçılık deneyimi vadediyor, her kare canlı, keskin, canlı hatta loş ortamlarda bile dolu oluyor.

108MP ana kamera ile Üstün Kamera Deneyimi

TECNO SPARK 20 Pro, hem fotoğraf hem de video çekiminde birinci sınıf performans sunarken, film moduyla sinematik görüntüler yakalamaya da olanak tanıyor. Telefonun çift video özelliği, hem ön hem de ana kameraları aynı anda kullanarak yaratıcı içerik oluşturmayı desteklerken, geniş açılı selfie modu muhteşem manzaraları tamamlamak için daha geniş bir perspektif sağlıyor. 108MP ana kamera ile donatılan SPARK 20 Pro, fotoğrafçılık deneyimini başka bir seviyeye taşıyor. Ana kamera, 3X sensör içi ve 10X dijital yakınlaştırma ile mesafe ne olursa olsun kusursuz netlik sunarken, f/1,75 ultra geniş diyafram açıklığı ve 1/1,67″ ultra geniş sensör, farklı aydınlatma koşullarına uyum sağlamak için daha fazla ışık yakalıyor. TECNO SPARK 20 Pro’nun olağanüstü 32MP ön kamerası ile içerik oluşturma deneyiminizi daha da geliştirebilirsiniz. İster çarpıcı selfie’ler çekiyor ister çift kameralı video kaydı yapıyor olun, bu yüksek çözünürlüklü ön kamera net, ayrıntılı görüntüler ve videolar sunuyor. Bu özelliği yaratıcı çalışmalarınıza sorunsuz bir şekilde entegre ederek kalabalıktan sıyrılan sürükleyici ve büyüleyici içerikler elde edebilirsiniz. Yapay zeka destekli kamera özellikleri sayesinde çekim sırasında otomatik olarak en iyi sonuçlar elde edilebiliyor. Arka kameralar 2K 30fps video kaydını destekliyor, kullanıcılar bu sayede üstün kamera deneyiminin keyfini çıkarabiliyor.

Fotoğrafçılıkla sınırlı kalmayan TECNO SPARK 20 Pro, ön kamera flaşı ve donanıma gömülü çift flaşı ile düşük ışık koşullarında bile canlı fotoğraflar ve videolar çekilmesine olanak tanıyor. Üç farklı seviye ve ton seçeneği ile kullanıcılar flaş parlaklık seviyesini ve tonunu kişiselleştirebiliyor. Bu esnek ayarlar, her ortamda en uygun aydınlatmayı sağlayarak her çekimin en iyi şekilde sonuçlanmasını ve kullanıcıların yaratıcı sınırlarını zorlamasını sağlıyor.

Şık Tasarım, Üstün Dayanıklılık

Geniş 6,78 inç FHD+ ekrana sahip olan TECNO SPARK 20 Pro, 2460 x 1080 piksel ekran çözünürlüğü ile net ve canlı görüntüler sağlıyor. Ayrıca, pürüzsüz 120Hz ekran yenileme hızı, kullanıcıların akıllı telefonlarıyla daha akıcı bir şekilde etkileşime girmelerini olanak tanıyor.

TECNO SPARK 20 Pro sadece kamera özellikleriyle öne çıkmakla kalmıyor, aynı zamanda yeniden tasarlanan tasarımıyla da dikkat çekiyor. Şeffaf DECO tasarımıyla çevrelenen metal çerçeveler ve alüminyum alaşımlı malzemeden üretilen kamera modülü, modern ve şık bir görünüm sunuyor. Bu tasarım detayı telefonu estetik açıdan güzelleştirmekle kalmıyor, kullanıcıların da gözdesi haline geliyor.

TECNO SPARK 20 Pro’nun yenilenen tasarımında daha ergonomik hatlar yer alıyor ve telefonun kullanımı daha rahat hale geliyor. Özellikle kamera modülünde yapılan tasarım değişikliği, telefonun öne çıkan özelliklerinden biri haline geliyor. Yenilikçi tasarımı ve gelişmiş kamera özellikleriyle TECNO SPARK 20 Pro, kullanıcıların beklentilerini karşılamak üzere tasarlanmış bir akıllı telefon olarak öne çıkıyor.

SPARK 20 Pro, selefi TECNO SPARK 10 Pro’ya kıyasla tamamen yenilenmiş tasarımıyla görsel açıdan da dikkat çekiyor. Daha ergonomik hatlara sahip olan telefon, özellikle kamera modülünde kullanıcıları yepyeni bir tasarımla tanıştırıyor.

Üç farklı renk seçeneğiyle kullanıcılara sunulan cihaz, buzlu fildişi ay ışığı siyahı ve gün batımı allığı renkleriyle göz dolduruyor.

Üstün Performans

G99 ultra boost işlemci ve çift oyun motoruna sahip olan cihaz, orta sınıf bir oyun telefonu arayanlar için ideal bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Sekiz çekirdekli 6nm işlemci ve 256 GB depolama alanı ile donatılan TECNO SPARK 20 Pro, yalnızca sorunsuz oyun performansı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda uygulama kullanımı için de sorunsuz bir deneyim sunuyor. Geniş depolama alanı, kullanıcıların fotoğrafları, videoları ve diğer tüm verileri kolaylıkla depolamasına olanak tanıyor. Ayrıca, genişletilebilir RAM kapasitesi ile donma ve gecikme gibi sorunlar ortadan kalkıyor. Telefon, 16 GB RAM (8 genişletilmiş RAM), 12 GB RAM (9 genişletilmiş RAM) ve 256 GB’a kadar genişletilebilir depolama alanı ile birlikte geliyor ve kullanıcıların büyük miktarda veri depolamasına ve akıllı telefonlarını sorunsuz bir şekilde kullanmasına olanak tanıyor.

5000mAh’lik geniş batarya kapasitesi ve 33W hızlı şarj özelliği ile telefon gün boyu kesintisiz kullanım sağlıyor. Bu pil kapasitesi, kullanıcıların pil seviyesi konusunda endişelenmeden telefonlarını rahatça kullanabilmelerini sağlarken, hızlı şarj özelliği de telefonlarını hızlı ve güvenli bir şekilde şarj edebilmelerine olanak tanıyor. Bu özellikler, kullanıcıların günlük ihtiyaçlarını karşılamak için ideal bir denge kuruyor.

Sürükleyici Ses, Yeniden Tasarlanmış Estetik ve Geliştirilmiş Dayanıklılık

DTS ve Hi-Res Stereo Ses Sistemi ile donatılmış TECNO SPARK 20 Pro, kullanıcılara video izlerken, oyun oynarken veya müzik dinlerken benzersiz bir ses deneyimi sunuyor. Altta ve üstte bulunan çift hoparlörler hem DTS hem de Hi-Res için onaylanmış durumda ve kullanıcıların ses ve müziğin en ince ayrıntılarını deneyimlemelerine olanak tanıyor. Ayrıca, çift hoparlörün yön algılama teknolojisi sayesinde kullanıcılar telefonu tuttukları yön veya açıdan bağımsız olarak herhangi bir kayıp olmadan stereo ses deneyiminin keyfini çıkarabiliyor. Telefonun ses yetenekleri arasında dikkat çeken bir diğer özellik ise Volume Plus. Kullanıcılar, gelen aramalar sırasında ses açma düğmesine basılı tutarak mevcut ses seviyesini %200’e kadar artırabiliyor.

Her Açıdan Yeniden Tasarlandı

TECNO SPARK 20 Pro’da bulunan yapay zeka yazılımı ile benzersiz duvar kağıtları oluşturulabiliyor. Yapay zeka, kullanıcıların sadece birkaç saniye içinde en benzersiz duvar kağıtlarını oluşturmasını sağlıyor. Ayrıca, dinamik rozet özelliği ile telefon daha kişisel hale geliyor. Özellikle aramalar sırasında ekranda küçük bir çıkıntı olarak görüntülenen dinamik rozet, TECNO’nun tescilli yazılımı ile geliştiriliyor.

TECNO SPARK 20 serisindeki tüm telefonlar, suya ve toza dayanıklılık için IP53 sertifikasına sahip ve günlük zorluklara karşı dayanıklılık sunuyor. TECNO SPARK 20 Pro, MediaMarkt, Vatan, Teknosa, Vodafone, Turkcell, Türk Telekom mağazaları ve online satış noktalarından satın alınabiliyor. Telefon KDV dahil 11.999 ve 12.256 TL fiyatlarla satışa sunuluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky tarafından yaptırılan yeni bir küresel araştırmaya göre, son iki yıldaki tüm siber olayların yaklaşık üçte ikisine insan hataları neden olurken, siber güvenlik uzmanlarının %50’sinden fazlası kariyerlerinin başlarında teorik veya pratik bilgi eksikliği nedeniyle hata yaptıklarını kabul ediyor. Bu tür hataları kabul eden katılımcıların oranı, bu alanda iki ila beş yıllık deneyime sahip olanlar arasında yaklaşık %60’a yükseliyor. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde tüm katılımcıların %43’ü bu tür hatalar yaptığını itiraf ediyor.

Kaspersky’nin yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre, son iki yılda kuruluşlar nitelikli siber güvenlik personeli eksikliği nedeniyle en az bir siber olay yaşadı. Daha nitelikli siber güvenlik personeli tedarik etmek bu sorunun üstesinden gelmek için çözümlerden biri olsa da, dünya çapındaki işletmeler bilgi güvenliği (InfoSec) profesyonellerinin eksikliğiyle karşı karşıya. Mevcut tahminlere göre, siber işgücü açığı yaklaşık 4 milyonu buluyor.

Siber güvenlik becerilerindeki genel boşluk, endüstride yeni başlayan birçok kişinin pratik ve teorik bilgi eksiklikleriyle başa çıkması gerektiği gerçeğiyle birlikte geliyor. Bu da başlangıçta zorluklar yaşamalarına ve işlerinde hatalar yapmalarına neden oluyor. META bölgesindeki InfoSec profesyonellerinin kariyerlerinin başlarında yaptığı en yaygın hatalardan bazıları, zayıf veya tahmin edilebilir şifrelerin kullanılması (%52), kimlik korumasının uygulanmaması (%48), güncellenmemiş güvenlik önlemlerinin kullanılması (%35) olduğu görülüyor. Önemli verilerin yedeklerinin alınmaması (%34), siber güvenlik uzmanlarının kariyerlerinin başında yaptığı yaygın bir hata olarak ortaya çıkıyor.

Siber güvenlik uzmanları, sektöre giriş yaptıklarında gerekli beceri setine ve uygulamalı deneyime sahip olmadıklarını kabul ederken, bazıları kariyerlerine hız kazandırmak için ek zorluklara işaret etdiyor. Siber endüstrinin sürekli olarak işgücü açığı bildirmesine rağmen, katılımcıların %34’ü bir InfoSec rolü için seçilmeden önce üç veya daha fazla başarısız mülakat geçirdiklerini iddia ediyor. META bölgesinde, işlemler daha sorunsuz olup, sadece %21’i mülakatlardan birden fazla veya iki kez geçmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. 

Kaspersky İnsan Kaynakları Müdürü Marina Alekseeva, “Resmi eğitim programlarının sektördeki gelişmelere ayak uydurmakta zorlandığı bir sır değil ve bu durum özellikle siber güvenlik alanı için geçerli” diyor ve ekliyor: ” Piyasadaki birçok çalışanın sınırlı pratik becerilere veya bilgi eksikliklerine sahip olabileceği gerçeği, akran öğrenimine odaklanan kapsamlı bir işe alım sürecinin önemini vurguluyor ve şirketlerin çalışanlarının becerilerini geliştirmeye daha fazla önem vermesi gerektiği anlamına geliyor. Kaspersky için çalışanlar en değerli varlıklardır, bu nedenle şirketin kurumsal personelinin eğitimine sürekli yatırım yapıyor, çalışanların yeteneklerini geliştiriyor ve bir öğrenme ve sürekli gelişim kültürünü teşvik ediyoruz. Ayrıca BT profesyonelleri için sektör lideri bireysel ve kurumsal eğitim kursları sağlayarak mevcut siber güvenlik yetenek açığının kapatılmasına katkıda bulunuyoruz.”

InfoSec profesyonelleri kendilerini rahat hissetmiyor

Siber güvenlik uzmanlarının sektöre katıldıklarında karşılaştıkları ilk zorluklar, dünya genelindeki InfoSec profesyonellerinin neredeyse yarısının (%46) ve META bölgesindeki her üç kişiden birinin (%32) ilk siber güvenlik rollerinde kendilerini rahat hissetmelerinin neden bir yıldan fazla sürdüğünü açıklayabiliyor. Katılımcıların %31’i işlerini bir ya da iki yıl içinde kavramayı başarırken, katılımcıların %9’u bu sürecin iki ila üç yıl, %6’sı ise üç yıldan fazla sürdüğünü belirtiliyor. META’da ilgili rakamlar %21, %7 ve %4.

Raporun tamamına ve siber güvenlik uzmanlarının eğitim geçmişlerine ve kariyerlerinde karşılaştıkları ilk zorluklara ilişkin daha fazla bilgiye bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Kaspersky, bilgi açığının üstesinden gelmek ve siber güvenlik iş gücünün iş akışına daha sorunsuz bir şekilde entegre edilmesini sağlamak için hem önleyici hem de reaktif bir dizi önlem öneriyor:

1. Eğitim düzeyinde, eğitim programları güncellenmeli ve daha esnek ve çevik hale gelmelidir; bu da sektördeki oyuncular ve uzmanlarla işbirliği yapılarak sağlanabilir. Kaspersky, üniversiteler için siber güvenlik uzmanlığını entegre eden, program katılımcılarına derslere, eğitim oturumlarına ve en son teknolojilere erişim sunan özel bir program (Kaspersky Academy Alliance) yürüterek bu sürece katkıda bulunuyor.

2. Siber güvenlik alanına katılmayı planlayanlar, bir bilgi güvenliği veya araştırma ve geliştirme departmanında staj yaparak gerçek hayattaki siber güvenlik senaryolarının ele alınması konusunda deneyim kazanabilirler. Pratik becerileri artırmak için bir diğer fırsat da uluslararası yarışmalara veya Capture the Flag etkinliklerine katılmaktır. Kaspersky’nin LinkedIn sayfasındaki haberleri takip ederek şirketin staj programındaki açık pozisyonları ve Secur’IT Cup öğrencileri için düzenlenen küresel yarışmayla ilgili güncellemeleri ilk öğrenen siz olun.

3. İşletmeler, kurumsal personelleri için beceri geliştirme programlarına yatırım yaparak yeni bilgi ve beceriler edinmelerine ve rekabetçi kalmalarına yardımcı olabilir. Kaspersky, bilgi güvenliği profesyonelleri için hem bireyler için profesyonel eğitim hem de kurumsal eğitim sunan çok çeşitli özel eğitim programları sağlar

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi, uluslararasılaşma misyonu doğrultusunda öğrenci değişim programları kapsamında yurt dışından öğrencileri misafir etmeyi sürdürüyor. EÜ Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi (GSTMF), Almanya Münih’ten gelen İrem Şenöz ve Çekya’dan gelen Lena Sara Grochowiecova’yı ağırlayarak hem eğitim hem de kültürel etkileşim alanlarında çalışmalar gerçekleştirdi.

Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, “Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda fakültemiz seçkin bir eğitim merkezi olarak her dönem çeşitli ülkelerden öğrencileri misafir etmektedir. Bu doğrultuda, fakültemiz global bir eğitim anlayışıyla, öğrencilerimize sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda kültürlerarası bir deneyim sunmayı da hedefliyor. İrem Şengöz ve Lena Sara Grochowiecova gibi yetenekli öğrencilerin katılımı, bu vizyonumuzun bir parçasıdır” diye konuştu.

“Konuk öğrencilerimize ilham vermeyi amaçlıyoruz”

Prof. Dr. Parsa, “Konuk öğrencilerimiz, fakültemizin dinamik çalışma atmosferinden ve deneyimli akademik ekibimizden yararlanıyorlar. Onlar, kendi akademik ve mesleki yollarını şekillendirirken, fakültemizin işleyişine ve kültürel zenginliğine de katkı sağlıyorlar. Bizler de, sunduğumuz çeşitli dersler, atölyeler ve yaratıcı düşünceyi teşvik eden ortamımız ile öğrencilerimizin gelişimlerini desteklemeyi ve onlara ilham vermeyi amaçlıyoruz” dedi.

“Hem kendilerine hem de fakültemize katkı sağlıyorlar”

Konuk öğrencilerin çalışmalarını anlatan Prof. Dr. Parsa, “İrem Şengöz, Münih’ten gelerek güz dönemi boyunca fakülte işleyişine önemli katkılarda bulundu. İrem’in katılımı, akademik ve profesyonel becerilerini geliştirmesinin yanı sıra, fakültemizin zengin akademik kadrosu ve çeşitli ders içerikleriyle etkileşime geçmesine olanak tanıdı. İrem, fakültemizin yaratıcı düşünceyi ve sanatsal ifadeyi destekleyen canlı çalışma atmosferinden maksimum düzeyde yararlanarak, hem kendi gelişimine katkı sağladı hem de fakültemize değerli katkılar sundu. ERASMUS Değişim Programı kapsamında Çekya’dan gelen Lena Sara Grochowiecova ise, bahar dönemi boyunca fakültemizde eğitim alacak. Lena, Ege Üniversitesinin kültürel çeşitliliği ve akademik zenginliği ile sunulan geniş kurs ve atölye imkânlarını, sanatsal ve tasarım becerilerini geliştirme fırsatı olarak görüyor. Bu deneyim, onun için hem kültürel alışveriş hem de akademik gelişim açısından benzersiz bir fırsat sunuyor” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Samsung Electronics Türkiye’nin “Hayatın Her Alanında Uzman Kadınlar” söylemiyle, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair farkındalığı artırmak ve kadın istihdamını desteklemek amacıyla hayata geçirdiği Kadın Teknisyen Eğitim Programı’nın üçüncü dönemi tamamlandı. Eğitim programından başarıyla mezun olan 25 kadın teknisyen, sertifika almaya hak kazandı.

Samsung Electronics Türkiye’nin kadın iş gücünü desteklemek ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirdiği Kadın Teknisyen Eğitim Programı’nın üçüncü dönemi başarıyla tamamlanarak mezunlarını verdi. Test ve mülakatlarda başarılı olduktan sonra bir aylık pratik ve teorik eğitimleri tamamlayan kadın teknisyenlere sertifikaları 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde İstanbul’da gerçekleştirilen törende takdim edildi. Program mezunu 25 kadın, eğitim sonunda verilen sertifikayla mobil iletişim sektöründe, bakım ve onarım hizmetleri alanında diledikleri şirkette çalışabilme fırsatı yakalayacak. 

Programın önceliği mesleki gelişimde fırsat eşitliği

“Hayatın Her Alanında Uzman Kadınlar” vurgusuyla üçüncü defa hayata geçirilen Kadın Teknisyen Eğitim Programı, geleneksel bakış açısıyla “erkek mesleği” olarak görülen cihaz bakımı ve onarımı iş kolunu kadınların katılımıyla dönüştürerek mesleki gelişimde fırsat eşitliği sağlamak ve toplumsal farkındalık yaratmak hedefiyle ilk olarak 2022 yılında yola çıktı. Samsung Electronics Türkiye’nin hayata geçirdiği program, katılımcılara temel seviye cep telefonu, tablet ve aksesuar onarımı becerisi kazandırmayı amaçlıyor. 

Üçüncü dönemiyle devam eden programa özgeçmişleriyle başvuran ve yapılan test ve mülakatlar sonucunda eğitim almaya hak kazanan kadın teknisyen adayları, 4 hafta süren teorik ve pratik eğitimden geçti. Eğitimleri ve staj aşamasını başarıyla tamamlayan 25 kadın teknisyen, aldıkları eğitim sertifikasıyla ve kazandıkları yeni donanımlarla yeni ve farklı bir kariyer yolculuğuna adım atacak. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde İstanbul’da düzenlenen Her Alanda Uzman Kadınlar Mezuniyet Töreni’nde kadın teknisyenlere sertifikaları Samsung Electronics Türkiye yöneticileri tarafından takdim edildi. Sertifika töreninin moderatörlüğünü, liderlik gelişimi ve yönetimi ile kurumsal koçluk alanlarında tanınmış konuşmacı-yazar Hülya Mutlu üstlendi. Dünya Kadınlar Günü gibi anlamlı bir günde Samsung’un Her Alanda Uzman Kadınlar Mezuniyet Töreninde bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Mutlu, bu projeyi kadınların güçlendirilmesi konusunda çok anlamlı bulduğunu dile getirdi. Mezuniyet töreninde sertifikalarını alacak kadınlara “Siz geleceğin yöneticisi olacak ve teknik ekiplere liderlik edecek kadınlarsınız” diyen Mutlu, yaptığı motivasyon konuşmasında kadın teknisyenlere seslendi.

“Toplumsal dönüşüme katkı sağlıyoruz”

Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Jeff Jo, 2024 yılının yapay zeka gelişmeleri ve entegrasyonu açısından heyecan verici ve cihaz deneyimlerinde dönüşümlere sahne olacağını vurgulayarak, şunları söyledi: “Gündelik yaşamımız ve deneyimlerimiz yapay zeka ile dönüşürken, Samsung olarak toplumsal dönüşüme katkı sunmayı da kurumsal vizyonumuzun bir parçası olarak görüyoruz. Küresel kurumsal vatandaşlık vizyonumuzla geliştirdiğimiz sosyal sorumluluk projeleriyle faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunuyoruz. Samsung Electronics Türkiye olarak ‘Her Alanda Uzman Kadınlar’ vizyonumuzla Kadın Teknisyen Eğitim Programı’nın üçüncü dönemini hayata geçirdik. Kadınların iş hayatına katılmaları ve yeteneklerini yeni alanlarda geliştirmeleri bizim için çok önemli.” 

Samsung Electronics Türkiye Servis ve Müşteri Hizmetleri Direktörü Erbil Topgül, törende yaptığı konuşmada, “Samsung Electronics Türkiye Satış Sonrası Servis ve Müşteri Hizmetleri olarak, Akıllı Servis Noktaları gibi yenilikçi yaklaşımlarla sektörümüze öncülük etmeye ve müşteri deneyimini dönüştürmeye devam ediyoruz. Değişim ve dönüşüm yalnızca teknik konular ya da iş süreçlerinde değil, iş gücünde ve toplumsal alanda da önem arz eden bir olgu. Programdan mezun olan kadın teknisyenler hem kendileri hem de diğer kadınlar için yeni ve farklı bir kariyer yolu açarken, aslında eşitlikçi vizyonumuzla ortaya koyduğumuz toplumsal dönüşüme de öncülük ediyorlar” dedi. 

Samsung Electronics Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Semra Ergin, “Kadın Teknisyen Eğitim Programı ilerledikçe, yetkili servis gibi erkeklerin egemen olduğu ve ‘erkek işi’ olarak algılanan bir iş alanında kadınlar için yeni kariyer fırsatları oluşuyor. Samsung Electronics Türkiye İnsan Kaynakları olarak, iş hayatında kadınlar için fırsat eşitliği sağlanmasına katkı sunan bu anlamlı projenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyor, insan kaynakları alanında kendi kurumsal kültürümüzü de eşitlikçi ilkeler doğrultusunda iyileştirmeye devam ediyoruz.” diye konuştu. 

Törende söz alan konuşmacılardan Samsung Electronics Türkiye Servis Kıdemli Müdürü Ayşegül Bilen ise “Müşteri deneyiminin iyileşmesinde, kadınların yetkili servis ekiplerinde görev alması kesinlikle bir artı oluyor. Kadınların yetkili servis ekiplerine dahil olmasıyla birlikte verimliliğin de performansın da iyileştiğini görüyoruz” dedi. 

Törenin sonunda İstanbul ve Ankara’dan katılan mezun kadınlar, sertifikalarını alarak keplerini attı.

Kadınlar yetkili servis birimlerinde çalışmalarını sağlayacak donanımlar kazanıyor

Samsung Electronics Türkiye’nin iş yaşamının her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sunma perspektifiyle üç dönemdir devam ettirdiği Kadın Teknisyen Eğitim Programı, kadınlara yeni uzmanlıklar ve donanımlar kazandırırken, kadınları belli başlı mesleki alanların dışına iten toplumsal kalıp yargıların değişmesine katkı sağlıyor. 

Kadın Teknisyen Eğitim Programı’nın üçüncü döneminde yaklaşık 900 başvuru yapıldı. Bugüne kadar 75 kadının sertifika aldığı program kapsamında, her dönemde 40 saat uzaktan eğitim ve 25 saat yerinde eğitim verilirken 25 saatlik staj uygulaması gerçekleştirildi. Online eğitimler 2 hafta ve yerinde eğitimler 1 hafta sürerken, staj eğitimi 1 hafta sürdü. Mezun olan kadın teknisyenlerin yüzde 30’u Samsung servislerinde istihdam edildi. Programın üçüncü döneminde Samsung Electronics Türkiye Müşteri Hizmetleri Teknik Destek bölümünden Barbaros Dede ve Çetin Topçu, eğitmenler arasında yer aldı. Program kapsamında temel seviye cep telefonu, tablet ve aksesuar onarımı becerisi ve temel seviye teknik bilgiler kazanan kadınlar, Samsung Electronics Türkiye’nin yanı sıra farklı markaların da yetkili servis birimlerinde kariyer olanaklarına sahip oluyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş Yaşamına En Yakın Üniversite vizyonu doğrultusunda İstanbul Okan Üniversitesi Kariyer Merkezi’nin 12-13 Mart 2024 tarihlerinde düzenleyeceği Kariyer Günleri, ulusal ve uluslararası 250 şirketi üniversite öğrencileriyle buluşturacak. 

Bekir Okan Kültür, Sanat ve Kongre Merkezi’nde yapılacak etkinlikte öğrenciler firmaların staj ve iş imkanları konusunda bilgilendirilecek. Öğrencilere staj ve iş başvuruları yapıp ön mülakat gerçekleştirebileceği bir platform sağlanacak. 

Kariyer Günleri’nde farklı sektörlerden gelen profesyoneller tarafından seminerler verilecek, öğrencilere network oluşturma imkanı sunulacak, gelecekte ön plana çıkacak meslekler anlatılacak. 

Kariyer Günleri’ne katılan şirketler ise kampüste öğrencilerle tanışarak şirketlerini tanıtma imkanı bulacak. Ayrıca staj ve yeni mezun alımları için potansiyel öğrenci portföyü oluşturulacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 2024-2029 yılları arasında hayata geçireceği projelerini düzenlenen tanıtım toplantısında Ankaralılara anlattı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, halkın gözünü boyamak için değil, derdine derman olmak için çalıştıklarını belirterek “İnsanlarımıza hayaller satmak için değil, onlarla birlikte hayaller kurmak için çalışıyoruz. Birlikte oturup birlikte düşünmek, sonra da bu çalışmalarımızı adım adım hayatın içine katmak için çabalıyoruz. Aklı başında, ahlaka uygun, geleceğe umut olacak işler yapmanın derdindeyiz.” ifadelerini kullandı.

5 yıl önce olduğu gibi bugün de en büyük projesinin insan olduğunu vurgulayan Yavaş, “Bu kentte hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak, hiçbir çocuk yatağa üşüyerek girmeyecek, hiçbir çocuk eğitiminden mahrum kalmayacak, bir elin verdiğini diğer el görmeyecek.” diyerek başladıkları sosyal destekleri 2024 yılında yüzde 70 oranında artıracaklarını söyledi.

6 Şubat depreminin ardından Ankara nüfusunda yoğun bir artış yaşandığını söyleyen Yavaş, yeni dönemde 28 adet katlı kavşak, 4 ana bulvar ve 2 adet tünel projesi ile Ankara trafiğini daha da rahatlatacaklarını ifade ederek 51,33 kilometre olan 5 yeni metro projesini de hayata geçireceklerini bildirdi. Yavaş, yüzde 10’u elektrikli bin adet yeni otobüsü Ankara’ya kazandıracaklarını ifade etti.

Başkan Yavaş, “Sizler de kentimizi hak ve adaletle bir beş yıl daha yönetmeye hazır mısınız?” diye sorarak şunları söyledi:

Hibya Haber Ajansı

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Balıkesir’in Bandırma ilçesinde gündeme ilişkin açıklama yaptı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, açıklamaları kapsamında yerel seçim çalışmalarının devam ettiğini söyledi

İlçe ilçe Türkiye’yi dolaştıklarını aktaran Özdağ, “Bugün de Bandırma, sonrasında Balıkesir merkezde bir çalışmamız olacak, Edremit’te bir çalışmamız olacak. Daha sonra İzmir’de, İzmir’in ilçelerinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Özdağ, Zafer Partisi’nin 31 Mart seçimlerinde çok etkileyici bir sonuç alacağını düşündüklerini de vurgulayarak, “Çünkü her yerde halk Zafer Partisi’ni büyük bir ilgiyle dinliyor ve kucaklıyor. Özellikle Türk gençliği Zafer Partisi’nin arkasında kitlelerle saf tutmaya başladı. Bu artık birçok kentte etkileyici bir görünüm almaya başladı. Özetle biz mevcut süreçten ve yükselen ivmeden dolayı çok mutluyuz.” diye konuştu.

Hibya Haber Ajansı

Pazartesi günü, STAAR Surgical (NASDAQ:STAA) hisse senedi notu bir Stifel analisti tarafından Tut’tan Al’a yükseltildi ve hisse senedi fiyat hedefi de bir önceki hedef olan 30,00$’dan 50,00$’a yükseltildi. Yükseltme, analistin şirketin EVO ürünü için ABD pazar görünümüne ilişkin yakın ve orta vadeli endişeleri hesaba kattığına inandığı, şirketin hisse fiyatındaki kayda değer bir geri çekilme döneminin ardından geldi.

Analist, STAAR Surgical’ın Hold notu ile ilk kapsama alınmasında doktorlardan gelen karışık geri bildirimlerin ve ABD pazarı için ılımlı bir görünümün etkili olduğunu vurguladı. O zamandan bu yana, EVO’nun yerel fırsatlarına yönelik yatırımcı coşkusu azaldı. Şirket için diğer zorluklar arasında daha yavaş ICL büyümesi, baskı altındaki refraktif pazar ve Çin’den gelen rekabet yer alıyor.

Bu olumsuzluklara rağmen analist, 2024 yılı için muhafazakâr bir öngörü ve ABD EVO’su için son zamanlarda yapılan çalışmalara dayanan büyüme göstergeleri de dahil olmak üzere olumlu işaretler görüyor. Analistin düşük değerleme ve yatırımcı duyarlılığı olarak tanımladığı bu faktörler, STAAR Surgical’ın farklılaştırılmış varlığına ve teknolojisine indirimli fiyatlarla yatırım yapma fırsatı sunuyor.

Rapor, özellikle uzun vadeli ABD pazarı inancı ve STAAR Surgical’ın Çinli rakipleriyle rekabet etme kabiliyeti konusunda hala belirsizlikler olsa da, mevcut hisse senedi değerlemesinin onu cazip bir alım haline getirdiğini öne sürüyor. Analist, STAAR Surgical hisselerinin 25$’a düşmeden önce 50$’a ulaşma ihtimalinin daha yüksek olduğu sonucuna vararak notun yükseltilmesine ve fiyat hedefinin artırılmasına neden oldu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Pazartesi günü Citi, küresel bir teknoloji danışmanlığı şirketi olan Thoughtworks Holding hisseleri (NASDAQ:TWKS) için fiyat hedefini revize ederek bir önceki 5,00 $’dan 2,75 $’a indirdi ve hisse senedi üzerindeki Nötr notunu korudu. Ayarlama, Thoughtworks’ün 27 Şubat’ta açıklanan ve beklentilerin altında kalan 2023 mali yılı dördüncü çeyrek sonuçlarını takip ediyor.

Citi, beklentilerin altında kalan performansı zorlu makroekonomik ortama ve şirketin premium pazar konumlandırmasına bağlıyor ve her ikisinin de işletme üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini belirtiyor.

Thoughtworks, maliyet düşürücü tedbirler uygulayarak ve daha düşük maliyetli teslimat seçeneklerini genişleterek bu zorlukları hafifletmek için aktif olarak çalışıyor. Ancak bu önemli yapısal değişiklikler, 2023’ün dördüncü çeyreğinde şirketin teslimat kabiliyetleri üzerinde olumsuz bir etki yarattı.

Citi, teslimatla ilgili sorunların, özellikle dijital uygulama yönetimi ve dış kaynak kullanımı pazarı henüz yeterince yaygınlaşmadığı için, daha düşük fiyatlandırmanın etkilerinin ortaya çıkması için geçecek süreden daha hızlı bir şekilde çözülebileceğine inanıyor.

Firma ayrıca yılın ikinci yarısında sektörün genelinde güçlü bir toparlanma yaşanacağına dair şüphelerini de dile getirdi. Beklentilerin düşmesine rağmen Citi, Thoughtworks’e yönelik potansiyel devralma ilgisinin bu düşük fiyat seviyelerinde hisse senedi için bir miktar destek sağlayabileceğini belirtti. Nötr notu, Citi’nin şirketin hisseleri üzerinde temkinli bir duruş sergilediğini ve hisse senedinin performansını etkileyebilecek başka gelişmeler beklediğini gösteriyor.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Pazartesi günü Mizuho Securities, Automatic Data Processing (NASDAQ:ADP) üzerindeki olumlu duruşunu sürdürerek hisse fiyat hedefini bir önceki 265 dolardan 272 dolara yükseltirken, hisse senedi üzerindeki Al notunu yineledi. Firmanın iyimserliği, ADP’nin İnsan Sermayesi Yönetimi (HCM) emsalleriyle arasındaki daralan büyüme farkından kaynaklanıyor.

ADP, 2021 ve 2022 takvim yıllarında görülen 1.400-1.500 baz puandan belirgin bir iyileşme ile şu anda yaklaşık 700 baz puanda (bps) olan büyüme farkında önemli bir azalma gösterdi.

Büyüme farkındaki daralma, ADP’nin bir dizi beklenenden daha iyi elde tutma eğiliminin de gösterdiği gibi, gelişmiş uygulamasına bağlanıyor. Mizuho, ADP’nin gelişmiş performansının sektördeki benzerlerine kıyasla daha yüksek bir göreceli değerlemeyi haklı çıkardığına inanıyor. Şu anda ADP’nin hisse senedi, 2025 yılı için tahmin edilen hisse başına kazanç (EPS) konsensüsünün 24 katından işlem görüyor ve bu da 36 katındaki Paycor, 33 katındaki Dayforce ve 25 katındaki Paylocity gibi bazı emsallerinden daha düşük.

Mizuho, ADP’nin iyileştirilmiş uygulamasının ışığında hedef katsayısını 25 kattan 26 kata yükseltti. Firma, daha iyi uygulamanın daha yüksek bir katsayıya yol açması gerektiğinin altını çiziyor ve bu da yükseltilmiş fiyat hedefinin arkasındaki mantık. ADP’nin yeni nesil akranlarıyla arasındaki organik büyüme farkını kapatma konusundaki ilerlemesi, şirketin gidişatı açısından olumlu bir gösterge olarak görülüyor.

Mizuho’nun son değerlendirmesi, ADP’nin stratejik yönüne ve operasyonel verimliliğine olan güveni yansıtıyor. Fiyat hedefinin 265 dolardan 272 dolara yükseltilmesi, ADP’nin gelişmiş uygulama ve büyüme eğilimlerinin piyasada daha yüksek bir değerlemeyi hak ettiği varsayımına dayanıyor. Firmanın Satın Al notunu yinelemesi, ADP’nin hisseleri için olumlu görünümün devam ettiğini gösteriyor.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

WASHINGTON – Başkan Joe Biden bugün, Ekim ayında başlayacak mali yıl için, önümüzdeki on yıl içinde yıllık bütçe açığını 3 trilyon dolar azaltma planını içeren bütçe teklifini açıkladı. Teklif ayrıca şu anda 34.5 trilyon dolar olan ulusal borcun büyümesini yavaşlatmayı amaçlıyor.

Biden, mali stratejisinin bir parçası olarak, 2020 kampanyasında verdiği asgari kurumlar vergisini artırma, yönetici maaşları ve şirket jetleri için yapılan kesintileri sınırlama ve hükümete daha düşük ilaç fiyatları için pazarlık yapma yetkisi verme vaadini yeniliyor. Bu önlemler, ev alıcıları için yeni vergi kredilerini, genişletilmiş sağlık hizmetleri sübvansiyonlarını ve gelişmiş sınır uygulamalarını destekleyebilecek ek gelir elde etmeyi amaçlamaktadır.

Buna ek olarak, Başkan’ın 2025 savunma bütçesi talebi, başlangıçta planlanandan daha az F-35 savaş uçağı ve Virginia sınıfı denizaltı tedarik edilmesini önermektedir. Bu durum, savunma harcamalarında %1’lik mütevazı bir artışın ardından beklenenden daha az finansmanla sonuçlandı.

Bütçe sunumu, Biden’ın Birliğin Durumu konuşmasının ve önemli bir savaş alanı olan New Hampshire’a yaptığı ziyaretin ardından geldi. Teklif, Başkan’ın seçim yılı mesajlarını yansıtıyor ve seçmenlerin hükümet harcamaları, ekonomi ve yasadışı sınır geçişleri konusundaki endişelerini ele alıyor. Ayrıca zenginlerin vergilendirilmesi çağrılarına da yanıt veriyor.

Beyaz Saray’ın bütçe teklifi, özellikle de sertlik yanlısı Cumhuriyetçilerin üzerinde anlaşmaya varılan harcama seviyesini reddetmesi nedeniyle ABD kurumlarının 2024 yılı bütçesi olmadan faaliyet gösterdiği mevcut siyasi ortamda bir dilek listesi olarak görülüyor. Öneri, yıllık yaklaşık 6 trilyon dolarlık fonun tahsisi konusunda partizan bir bölünmenin ortasında geldi.

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri geçtiğimiz Perşembe günü 14 trilyon dolarlık federal harcamayı kısarak ve vergileri azaltarak federal bütçeyi on yıl içinde dengelemeyi amaçlayan bir plan açıkladı. Bu plan yeşil enerji sübvansiyonlarında kesinti ve öğrenci kredilerinin affını da içeriyor. Beyaz Saray Cumhuriyetçilerin planını uygulanabilir olmadığı gerekçesiyle eleştirdi.

Kongre, mevcut mali yıl için federal kurumlara tam fon sağlama konusunda programın gerisinde kaldı ve Biden’ın Ukrayna, İsrail ve Tayvan’ı desteklemek için ek acil fon talebini henüz onaylamadı.

Geçen yıl Biden’ın bütçe önerisi sertlik yanlısı Cumhuriyetçilerle bir çıkmaza yol açmış ve harcamaların sınırlandırılmasına yönelik iki yıllık bir anlaşmayla sonuçlanmıştı. Çıkmaz aynı zamanda Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy’nin görevden alınmasına ve ABD’nin kredi notunun Fitch tarafından AAA’dan düşürülmesine yol açtı.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Hazine, bugün düzenleneceği iki ihale öncesi kamu kuruluşları ve piyasa yapıcılara toplam 5,75 milyar TL rekabetçi olmayan teklif (ROT) satış yaptı.

Hazine, 13 ay (392 gün) vadeli kuponsuz tahvil ve 4 yıl (1.407 gün) vadeli TLREF’e endeksli tahvil ihracı gerçekleştirecek.

Kuponsuz tahvil ihalesi öncesi piyasa yapıcıları 2 milyar 158 milyon TL teklif sunarken, ROT satış 1,25 milyar TL oldu.

TLREF’e endeksli ihale öncesi gelen 8 milyar 649,2 milyon TL ROT teklifin 4,5 milyar TL kısmı karşılandı.

İki tahvilde de kamuya satış yapılmadı.

Foreks Haber Merkezi

Bitcoin madenciliği yapan bireyler ve şirketler, kripto para değerlerinde yaşanan son düşüşten sonra toparlandı. Yeni makinelere büyük yatırım yapıyorlar ve her zamankinden daha fazla elektrik kullanıyorlar. Bu durum, Bitcoin için kârlarını etkileyebilecek önemli bir yazılım güncellemesi yaklaşırken ortaya çıkıyor.

Şubat 2023’ten bu yana, TheMinerMag tarafından kamuya açık kayıtlar üzerinde yapılan bir analiz, önde gelen 13 madencilik firmasının gelişmiş madencilik ekipmanları için 1 milyar dolardan fazla harcama yaptığını gösteriyor. CleanSpark (NASDAQ:CLSK) ve Riot Platforms (NASDAQ:RIOT), sırasıyla yaklaşık 473 milyon dolar ve 415 milyon dolarlık harcamalarla bu yatırımların başını çekiyor.

Bu harcamaların amacı, operasyonlarının verimliliğini artırmak ve daha düşük maliyetlerle elektriğe erişim sağlamaktır. Bu hayati önem taşıyor çünkü madencilik, blok zincirindeki işlemleri işlemek ve doğrulamak için önemli miktarda enerji gerektiriyor ve bu şekilde Bitcoin kazanıyorlar.

Ancak bu yatırımlar sektörün elektrik kullanımında da artışa neden oldu. Coin Metrics’in tahminlerine göre, sektörün elektrik talebi geçen ay 19,6 gigawatt ile yeni bir zirveye ulaştı ve bir önceki yıl 12,1 gigawatt’a yükseldi. Mevcut güç kullanımı, birçok madencilik operasyonunun bulunduğu Teksas’ta tahmini 3,8 milyon eve elektrik sağlayabilir.

Bu rakamlar çeşitli çevrimiçi platformlarda tartışmalara yol açtı. Yorumcular arasında Amerikalı milyarder ve hedge fon yöneticisi Bill Ackman da var.

“Şu olasılığı düşünün: Bitcoin fiyatı arttıkça madencilik faaliyetleri genişliyor ve bu da daha fazla enerji tüketimine yol açıyor. Enerji kullanımındaki bu artış daha yüksek enerji maliyetlerine katkıda bulunur, bu da enflasyona ve doların değerinin düşmesine neden olur. Bu da Bitcoin’e olan talebi artırarak daha fazla madencilik ve enerji tüketimine yol açıyor ve döngü tekrarlanıyor,” diyor Ackman bir sosyal medya paylaşımında.

“Bitcoin’in değeri sonsuza kadar artmaya devam ederse, enerji maliyetleri yükselebilir ve potansiyel olarak ekonomik bir gerilemeye yol açabilir. Belki de benim için Bitcoin’e yatırım yapmanın zamanı gelmiştir.”

Kripto para piyasasındaki faaliyetlerde son dönemde görülen artış kısmen Bitcoin’in değerindeki önemli yükselişten kaynaklanıyor. Bu artış, hisse senedi gibi alınıp satılabilen Bitcoin borsa yatırım fonlarının piyasaya sürülmesi ve Nisan ayında yapılması planlanan Bitcoin yarılanma etkinliği beklentisiyle körüklendi.

Kripto para piyasasındaki çeşitli krizler nedeniyle 2022’de %64’lük bir değer düşüşünün ardından, Bitcoin’in fiyatı o zamandan beri dört kat arttı.

Bu makale yapay zeka yardımıyla üretilmiş ve çevrilmiş olup bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için lütfen Hüküm ve Koşullarımıza bakın.

Cumhur İttifakı AK Parti Çayırova Belediye Başkan Adayı Bünyamin Çiftçi, dün Çayırova Giresunlular Derneği’ne gerçekleştirdiği ziyarette büyük coşkuyla karşılandı. Giresunlular, meşaleler ve konfetilerle karşıladıkları Çiftçi’yi adeta bağrına bastı.

31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde saha çalışmalarına tüm hızıyla devam eden Cumhur İttifakı AK Parti Çayırova Belediye Başkan Adayı Bünyamin Çiftçi, ilçedeki hemşehri dernekleriyle bir araya gelmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda dün Çayırova Giresunlular Derneği’ne giden Başkan Çiftçi, burada yoğun bir coşkuyla karşılandı. Çayırova Giresunlular Derneği Başkanı Recep Akıllı, dernek yönetimi ve dernek üyeleri tarafından büyük alkış ve meşalelerle karşılanan Çiftçi, dernek lokalinde bulunan yüzlerce Çayırovalıya da hitap etti. Dernek lokaline sığmayan vatandaşlar dernek dışında da soğuk havaya aldırış etmeden pür dikkat Çiftçi’yi dinledi. Programa Başkan Çiftçi’nin yanı sıra AK Parti Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Ermiş Göksu, AK Parti Çayırova İlçe Başkanı Erhan Sarıdede, MHP Çayırova İlçe Başkanı İsmail Akkuş, meclis üyesi adayları ve ilçe yöneticileri de katılım gösterdi.

AKILLI’DAN TEŞEKKÜR

Dernek Başkanı Akıllı, gerçekleştirdiği selamlama konuşmasında, “Bünyamin başkanım bundan 5 yıl önce buraya gelip sizin başınızı öne eğecek hiçbir işin içinde olmayacağım demişti ve bizim başımızı öne eğmeyerek bu sözünü tuttu. Ben kendisine bunun için teşekkür ediyorum” dedi ve Çiftçi’ye desteklerini iletti. Akıllı’nın akabinde konuşan Sarıdede ve Akkuş, toplantıya katılan isimlere teşekkür etti ve Cumhur İttifakı olarak sahada gece gündüz çalıştıklarını dile getirdi.

PROJELERE TAM NOT

Başkan Çiftçi’nin görev süresi boyunca yaptıkları ve gelecek dönemde beyannamesinde yer alan projelerin yer aldığı sinevizyonların akabinde konuşma gerçekleştiren Çiftçi’nin sözleri sık sık alkışlarla kesildi. Çiftçi’nin konuşmasıyla coşku, doruk noktasına çıkarken, Bünyamin Çiftçi’nin yeni dönemde ilçeye kazandırmayı planladığı projeler büyük beğeni kazandı. Çayırova’yı geleceğe hazırlayacak ve ilçenin kronikleşebilecek sorunlarına çözüm bulacak projeler Giresunlular tarafından tam not aldı. Program sonunda davul ve zurna sesleriyle Giresunlular kendilerini sokağa atıp halaya dururken, Bünyamin Çiftçi de soğuk havaya rağmen kendisini dinlemeye gelen Giresunlularla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karabağlar Belediyesi geçen yıllarda olduğu gibi bu Ramazan Ayında da toplu iftarlar düzenlemek yerine, vatandaşlara erzak paketleri ve Sosyal Destek Kartı’yla ulaşacak. Bu kapsamda binlerce erzak paketi, ihtiyaç sahibi vatandaşların evlerine, “Bir elin verdiğini diğer el görmeyecek” anlayışıyla teslim edilecek. Sosyal Destek Kartı’yla da yine binlerce aile, ihtiyaçlarını istedikleri marketlerden karşılamaya devam edecek.

Karabağlar’da dayanışma ruhu, bu Ramazan Ayında da kendini gösterecek. “Sosyal Destek Kartı” uygulamasını Türkiye’de ilk başlatan yerel yönetimlerden biri olan Karabağlar Belediyesi, her ay yaklaşık 3 bin dar gelirli aileye ulaşıyor. Vatandaşlar, içindeki para miktarı 1000 liraya yükseltilen bankamatik kartlarıyla ihtiyaçlarının önemli bir bölümünü diledikleri marketlerden karşılayabiliyor.

Sosyal Destek Kartı her ay düzenli olarak devam ederken, Ramazan Ayı nedeniyle erzak dağıtımlarına da ağırlık verilecek. İçinde kuru gıdaların olduğu binlerce erzak paketi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırılacak

Birlik beraberlik ayı

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Ramazan’ın birlik, beraberlik ve dayanışma ayı olduğunu hatırlatarak, yıllardır bu anlayışına uygun olarak hareket ettiklerini vurguladı. İsrafı önlemek ve desteğin doğru yerlere ulaşması adına toplu iftarlar yerine erzak kolisi dağıtımı ve Sosyal Destek Kartı’na ağırlık verdiklerini belirten Başkan Selvitopu, “Her zaman olduğu gibi bu anlamlı ayda da ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Şimdiden tüm vatandaşlarımızın huzur ve barış ortamı içinde bir Ramazan Ayı geçirmelerini diliyorum” dedi.

Karabağlar Belediyesi, “Sosyal Destek Kartı “ dışında, ihtiyaç duyan asker ailelerini de unutmuyor. Bugüne kadar on binlerce asker ailesine nakdi yardım gerçekleştirildi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), sağlık yatırımlarına bir yenisi ekledi. Kadın ve toplum sağlığının korunmasına yönelik önemli bir adım olarak DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi bünyesinde, ‘Kadın Genital Sistem Kanserleri Tarama Polikliniği’ hizmete alındı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde açılışı yapılan poliklinikte, kadınlarda sık görülen dört farklı genital sistem kanser türevlerinin ve jinekolojik hastalıkların taraması yapılacak.

Türkiye’nin köklü yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), sağlık alanındaki yatırımlarına bir yenisi daha ekledi. DEÜ’nün İzmir’in Balçova ilçesindeki Araştırma Uygulama Hastanesi bünyesine kazandırdığı ‘Kadın Genital Sistem Kanserleri Tarama Polikliniği’nin açılışı yapıldı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hizmete alınan, kadın ve toplum sağlığının korunmasında kritik bir misyon üstelenecek olan DEÜ’nün yeni hizmet biriminin açılış törenine; DEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Ak, Balçova Kaymakamı Mahmut Halal, Üniversite Üst Yönetimi, Narlıdere İlçe Sağlık Müdürü Dr. Abdulvahap Köse, DEÜ eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sefa Kurt, Hastane yönetimi, dekanlar, DEÜ akademik ve idari kadrosu ile DEÜ Hastanesinde tedavilerinin ardından sağlıklarına kavuşan onkoloji hastası kadınlar katıldılar.

DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDE HİZMETE ALINDI

Dokuz Eylül Üniversitesi’nin sağlık yatırımlarının önemli bir bölümünü içinde barındıran 15 Temmuz Sağlık ve Sanat Yerleşkesindeki DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi bünyesine kazandırılan polikliniğin açılış töreninde konuşan DEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Ak, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin kadın ve toplum sağlığının korunmasına yönelik öncü adımların sürdürdüğünü vurguladı. Yeni poliklinik biriminin açılışı için özellikle 8 Mart tarihini seçtiklerini ifade eden Rektör Vekili Ak, “Kadınların toplumdaki rollerini ve katkılarını vurgulama şansı bulduğumuz 8 Mart gibi anlamlı bir günde, kendilerini yakından ilgilendiren bu değerli hizmetimizin açılışında yer almaktan mutluluk duyduk. Birimimizde kadınlarda görülen jinekolojik hastalıkların ve çeşitli genital sistem kanser türevlerinin gelişmesine yol açabilecek risklerin önüne geçmek için çeşitli taramalar gerçekleştirilecek. Bunun devamında da hastalara uygun tedaviler uygulanacak. İzmir’de ve bölgemizde kadın sağlığının korunmasında kritik bir misyon üstlenecek birimimizin Üniversitemize ve toplumumuza hayırlı olmasını diliyor; hizmetimizin açılışında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi.

SIK GÖRÜLEN 4 KANSER TÜRÜ TARANACAK

Açılış töreninde konuşan DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sefa Kurt, poliklinik bünyesinde kadınlarda sıklıkla rastlanan dört farklı kanser türünün taramasının gerçekleştirileceğini belirtti. Doç. Dr. Kurt, “Bunlar rahim ağzı kanseri, rahim kanseri, yumurtalık kanseri ve meme kanseri. Hizmete aldığımız birimimizde bu kanser çeşitlerinin taramasını gerçekleştirerek, ilgili görüntülemeler ve kan testleri yapılacak. Hastalar ya da durumu şüpheli olanlar normal randevu sistemimiz üzerinden randevu alarak, polikliniğimizde kontrollerini sağlayabilecekler. Sonuçları doktorlarımız değerlendirecek, hastamızın şüphe durumuna göre kendilerine tanısal testler yapılması için ilgili servislerimize yönlendirmeler yapılacak” bilgisini paylaştı.

İZMİR’DE BİR İLK

Dünyada her altı ölümden birinin kanser sebebiyle gerçekleştiğini, tanı konulan her beş kanserden birinin ise jinekolojik kanser türü olduğunu hatırlatan Kurt, “Aynı zamanda jinekolojik kanser türleri tarama ve aşılama çalışmalarıyla yüzde yüz önlenebilir bir kanser türüdür. Tarama işlemlerimizin ardından erken tanı ve tedavi metotlarının belirlenerek uygulanmasını sağlayacak olan Kadın Genital Sistem Kanserleri Tarama Polikliniğimiz, İzmir ve bölgemiz için de alanında bir ilk olacak” şeklinde konuştu. Genital Sistem Kanserleri Tarama Polikliniği’nin bir tanı değil, tarama polikliniği olduğunun altını çizen Kurt, “İlk etapta günde 20 hasta ile başlayacağımız merkezimizde, ilerleyen süreçte 40 hastaya kadar günlük bakım gerçekleştirebileceğiz” diye konuştu.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Figen Çoşkun ise konuşmasında, hizmete alınan birimin İzmir ve çevresinde önemli bir ihtiyaca cevap vereceğini ifade etti. Tören programında konuşan DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi’nde kanser tedavisi görüp sağlığına kavuşan hastalar da katkıları ve tedavi süreçlerindeki desteklerinden dolayı Doç. Dr. Sefa Kurt başta olmak üzere hastane çalışanlarına teşekkür ettiler. Tören açılış konuşmalarının ardından programa katılanların kurdele kesimi ile DEÜ’nün yeni hizmet biriminin açılışı yapıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aile ve arkadaşlarla bir araya gelmek için öne çıkan bir ay olan Ramazan ayı, insanları hem yakınlarındaki hem de dünyanın farklı köşelerindeki sevdikleriyle bağlantı kurmaya teşvik ediyor.

Bu doğrultuda WhatsApp insanların Ramazan ayını kutlarken birbirleriyle bağlantı kurma yollarını daha eğlenceli hale getirmek amacıyla yeni bir çıkartma paketi yayınladı.

Bugün kullanıma sunulan yeni paketteki çıkartmalar, kullanıcıların bir topluluğun parçası olmasına katkı sağlamak üzere tasarlandı.

Türkiye’de mevcut çıkartmaları, WhatsApp yazışmalarınızdaki metin kutucuğundaki çıkartma simgesi ardından + sembolüne dokunarak kullanmaya başlayabilirsiniz.  

WhatsApp’taki tüm kişisel mesajlarınızda olduğu gibi çıkartmalar da uçtan uca şifrelenir. Uçtan uca şifreleme, mesajlarınızı başka kimsenin okuyamayacağı anlamına gelir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlıklı bir yetişkin belirli bir dönem oruç tutmaya dayanabiliyor. Ancak uzmanlar, hasta ve aşırı yaşlıların, vücutlarında bozukluk veya yetersizlik olması nedeniyle, ilaçlarını aksatmaları durumunda oruç tutmaya dayanamayabileceği veya bozukluk ve yetersizliklerinin daha da artabileceğine dikkat çekiyor.

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turgay Çelik, Ramazan ayında doğru ilaç kullanımına ilişkin bilgi vererek ilaç kullanımın aksatılmaması uyarısında bulundu.

Hasta ve yaşlı kişilerin Ramazanda ilaç kullanmamasının hastalıkların alevlenmesine veya yeni hastalıkların tetiklenmesine, tedavinin durmasına, hastalıkların tekrar başlamasına yol açabileceğine dikkat çekti. Turgay Çelik, “Özellikle, yaşlılık, hamilelik ve emzirme gibi bazı özel sağlık durumlarında ve hastalıkların iyileşme dönemlerinde oruç tutma başka bir zamana ertelenebilir. Aksi durumda, orucun, sağlık durumunu kötüleştirebileceği veya hastalık dönemini uzatabileceği unutulmamalıdır” dedi.

“İlacı Saatinde Almak Hayati Önem Taşıyabilir”

Hekimlerin hastanın ilacını “vücutta hastalığı tedavi edecek miktarda olmasını sağlayacak şekilde” yazdığını ifade eden Turgay Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlaç alım saatinin ertelenmesi, vücuttaki ilaç miktarını azaltır. Ramazanda, özellikle kalp, şeker, hipertansiyon, astım, tiroid, romatizma, kanser, epilepsi gibi kronik hastalıkları olan kişilerin ilaçlarını aksatmadan almaları hayati önem taşır. Kronik hastalığa bağlı sürekli ilaç kullanması gereken kişilerin, ilaç saatlerini değiştirirken mutlaka doktorlarına danışması gerekir. Bu durumlarda, öncelikle doktorunuzun sağlığınızın oruç tutmaya müsait olup olmadığını ortaya koyması gerekir. Doktorunuzun oruç tutmanıza izin vermesi halinde, ilaç saatleri onun önerisine göre planlanmalı ve sürdürülmelidir. Ayrıca, dengeli ve ölçülü beslenmeye ve yeterli sıvı almaya da özen gösterilmelidir.”

Mutlaka Oruç Tutmak İstiyorsanız Doktorunuza Danışın

“Eğer hastalığınız tedavi edildiyse, daha iyi hale geldiyse, o zaman hekiminizle konuşarak, sahurda ve iftarda ilaçlarınızı kullanarak orucunuzu tutabilirsiniz” diyen Turgay Çelik, şunları kaydetti:

“Ancak oruç tutmak hastalığı artırıyorsa ve farklı hastalık belirtileri göstermeye başladıysa, kesinlikle oruç tutmayı ertelemek veya bırakmak gerekir. Günde 2 veya 3 defa alınan ilaçlarla süren tedavilerde, bunların yerini değiştirmek mümkün olmadığı için orucu bırakmak gerekir. İlaçlar belirli saatlerde belirli aralıklarla alınmak zorundadır. Gün içinde alınan ilaç varsa veya sıkıntılar ortaya çıkmaya başladığında alınan ilaçlar varsa, o zaman oruç kesinlikle ertelenmeli veya bırakılmalıdır. Her şeye rağmen oruç tutma isteği var ise hekim kontrolünde hastalık durumu ve ilaç dozajı gözden geçirildikten sonra oruca başlanmalıdır.”

“Oruç Bebek Gelişimine Zarar Veriyor”

Hamileler ve emzirenlerin oruç tutmasına ilişkin de uyarılarda bulunan Prof. Dr. Turgay Çelik, “Hamileyseniz veya emziriyorsanız oruç tutmamalısınız. Oruç tutmayı doğum sonrasına veya emzirme dönemi sonrasına erteleyebilirsiniz. Çocuk ve kendisi için annenin, iyi ve gıda değeri yüksek besinleri alması ve su tüketmesi gerekir. Hamilelerin oruç tutmasının, bebek gelişimi üzerinde ciddi sağlık sorunları oluşturduğu değerlendirilmektedir. Anne-bebek sağlığı ve gelişimi için bu dönemlerde oruç mutlaka ertelenmelidir” diye konuştu. Yine de oruç tutmayı tercih edenler için de önerilerde bulunan Turgay Çelik, şöyle devam etti: “Doktor kontrolünde güneş batımı ile doğumu arasında gıda değeri yüksek yemek ve yeterli içecek almaya çok özen gösterilmesi gerekir. Özellikle, oruçlu dönemde aşırı fiziksel aktivitelerden uzak durmaya özen gösterilmelidir. Bu dönemde bebek hareketlerinde azalma, baş dönmesi, yorgunluk, bulantı veya kusma belirtileri gözlendiğinde oruç bırakılmalı ve hemen hekim kontrolü ve desteğine geçilmelidir. Bu arada hamilelik döneminde zaten iyi beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesine özen gösterilmeli ve gerekirse ilgili uzman hekimlerden yardım alınmalıdır.”

Oruç Tutarken Bunları Yaşıyorsanız Mutlaka Doktora Başvurun

Oruç tutarken açlık nedeniyle rahatsızlık hissedilebileceğini ancak bazı durumların hastalık belirtisi olabileceğini belirten Prof. Dr. Turgay Çelik, şu durumlarda doktora başvurulması gerektiğini kaydetti:

• İstirahatle azalmayan yorgunluk, baş dönmesi varsa, düşük tansiyona bağlı olabilir.

• Bulantı, baş dönmesi ve odaklanma sorunu varsa, susuz kalmaya veya ve az sıvı alımına bağlı olabilir.
• Ramazanda az sıvı alımına bağlı böbrek taşı oluşma riski ve belirtileri artabilir.
• Oruç sırasında kabızlık, kötü sindirim ve mide ekşimesi gibi belirtilerle sık olarak karşılaşılır. Bunların sıklığını azaltmak için sağlıklı ve doğru beslenme gerekir.
• Çoğu kişi oruç tutarken baş ağrısı ve migren gibi belirtilerin olduğunu belirtir: Bu belirtilerin geçmemesi ve artması halinde doktora başvurulmalı.
• Oruç sırasında aşırı spor ve fiziksel aktiviteden uzak durmak gerekir. Buna rağmen, spor yapılması gerekli ise günün sonunda hafif spor yapılması tavsiye edilir.

Pazartesi günü BMO Capital Markets, süpermarket zinciri Kroger Co. (NYSE:KR) hisseleri üzerindeki fiyat hedefini bir önceki 46,00 $’dan 58,00 $’a yükseltirken, hisse senedi üzerindeki Piyasa Performansı notunu korudu. Ayarlama, Kroger’in firma tarafından sağlam olarak nitelendirilen 2024 mali yılı dördüncü çeyrek performansını takip ediyor.

Şirketin rehberliği istikrarlı bir ortama işaret ederken, Kroger’in müşteri trafiği, dijital etkileşim, perakende medya ve mağaza genişlemesindeki olumlu gelişmeler, şirketin hisselerine yönelik yatırımcı duyarlılığının iyileşmesine katkıda bulunan faktörler olarak kaydedildi.

BMO Capital, Kroger’in 2024 yılı görünümünün, şirketin hacim olarak toparlanmaya devam etmesi nedeniyle, mütevazı karşılaştırılabilir mağaza satış büyümesine rağmen hisse başına kazançta (EPS) bir düşüş öngördüğünü vurguladı. Bu öngörünün piyasa beklentileriyle uyumlu olduğu bildirildi. Firmanın 2026 mali yılı için değişmeyen tahmini, bir önceki yıla göre orta tek haneli bir yüzde artışına işaret eden 4,60 dolarlık bir EPS öngörüyor.

Firma, Kroger’in düşük enflasyon ortamında karşılaşabileceği potansiyel zorluklara ilişkin ihtiyatlı olduğunu ifade etti. Bu endişelere rağmen BMO Capital, Kroger hisseleri için fiyat hedefini yükseltti ve yeni hedefi 2026 mali yılı için öngörülen EPS’nin 12 ila 13 katına dayandırdı. Revize edilen fiyat hedefi, şirketin son dönemdeki olumlu performansı ve stratejik girişimleri nedeniyle market zincirinin hisselerinin daha iyimser bir şekilde değerlendiğini yansıtıyor.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

ABD hükümet yetkilileri, tıbbi talep ve ödemeleri aksatan yakın tarihli bir siber saldırıya yanıt olarak UnitedHealth Group’a (NYSE:UNH) sağlık hizmeti sağlayıcılarına ödemeleri hızlandırması çağrısında bulundu. Pazar günü açık bir mektupla yapılan talep, UnitedHealth’in Change Healthcare (NASDAQ:CHNG) teknoloji biriminin hacklenmesinin ardından geldi. Söz konusu olay, tıbbi taleplerin işlenmesi ve ödemelerinde önemli gecikmelere neden olarak sağlık hizmeti sağlayıcıları üzerinde mali baskı yarattı.

ABD Çalışma Bakanlığı ile ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı, UnitedHealth’in, özellikle Change Healthcare’e yönelik siber saldırı nedeniyle nakit akışı zorluklarıyla karşılaşabilecek sağlık hizmeti sağlayıcıları üzerindeki etkiyi azaltmak için hızlı bir şekilde harekete geçmesinin önemini vurguladı. Mektupta sadece UnitedHealth’e değil, aynı zamanda sigorta şirketleri ve takas merkezleri de dahil olmak üzere diğer sektör oyuncularına da saldırının hem hastalar hem de sağlayıcılar üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmeye yardımcı olmaları çağrısında bulunuldu.

Kendilerini “Blackcat” fidye yazılım grubu olarak tanımlayan bir grup tarafından gerçekleştirilen siber saldırı ilk olarak 21 Şubat’ta ifşa edildi. O zamandan bu yana, elektronik eczane dolumları ve sigorta işlemleri de dahil olmak üzere ABD sağlık sisteminin çeşitli yönlerini kesintiye uğratan bir dalgalanma etkisi yarattı. ABD hükümeti durumu hafifletmek amacıyla geçtiğimiz Salı günü, siber saldırıdan etkilenen bazı hastanelere Medicare ve Medicaid ödemelerini hızlandıracağını duyurdu.

UnitedHealth konuyla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi. Ancak şirket daha önce, tıbbi talepler ve ödemeler için etkilenen hizmetleri Mart ayı ortasına kadar geri yüklemeyi beklediğini belirtmişti. Yaşanan aksaklık, kritik sağlık hizmetleri altyapısının siber tehditlere karşı savunmasızlığını ve hassas verilerin korunması ve temel hizmetlerin sürekliliğinin sağlanması için sağlam güvenlik önlemlerine duyulan ihtiyacın altını çizdi.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Pazartesi – JPMorgan, Kazakistan merkezli bir süper uygulama olan Kaspi’yi (NASDAQ:KSPI) Overweight notu ve 159 $ fiyat hedefiyle kapsamaya başladı. Bu hedef, uygulamanın mevcut pazar konumundan %50’lik bir artışa işaret ediyor.

Kaspi, yetişkin nüfusun %90’ından fazlasına hizmet vererek ve ülkenin perakende ödeme hacminin %60’ından fazlasını gerçekleştirerek Kazakistan’ın ödeme ağı ortamında hızla baskın bir güç haline geldi. Şirketin başarısı, genişleyen orta sınıfla olan uyumuna ve ülkede dijital ödemelere doğru devam eden kaymaya bağlanıyor.

Firmanın finansal performansı, %30’u aşan güçlü büyümesi ve %40’ı aşan etkileyici net gelir marjlarıyla dikkat çekiyor. Bu rakamlar Kaspi’nin güçlü temellerinin ve sürdürülebilir kârlılık potansiyelinin altını çiziyor.

Kaspi’nin hisse senedi performansındaki son düşüş, jeopolitik endişeler, tek bir ülkeye odaklanmanın getirdiği riskler ve yatırımcılar arasında görünürlük eksikliği gibi çeşitli konularla bağlantılıdır. Ancak JPMorgan, yatırımcı duyarlılığı ve Kaspi’nin bilinirliği arttıkça hisse senedinin değerinde önemli bir toparlanma olacağını öngörmektedir.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Pazartesi günü JPMorgan, popüler dil öğrenme platformu Duolingo Inc. (NASDAQ:DUOL) şirketini Overweight notu ve 270$ fiyat hedefiyle incelemeye başladı. Firma, Duolingo’nun 88,4 milyon aylık aktif kullanıcı (MAUs) ve 26,9 milyon günlük aktif kullanıcı (DAUs) ile güçlü pazar konumunu vurguladı ve bu rakamların tahmini 1,8 milyar küresel dil öğrencisinin yaklaşık %5’ini temsil ettiğini belirtti. Bu nispeten düşük penetrasyon oranı, önemli bir büyüme için yer olduğunu göstermektedir.

JPMorgan analisti, Duolingo’nun freemium modelinin, 6,6 milyon ücretli abonesi için doğal bir dönüşüm hunisini kolaylaştıran önemli bir avantaj olduğunun altını çizdi. Şirketin ürün inovasyonuna, sosyal öncelikli pazarlama yaklaşımına ve oyunlaştırmaya stratejik olarak odaklanması, sektör lideri ölçeğine ve marka itibarına katkıda bulunmuştur.

Özellikle, Duolingo’nun kullanıcı büyümesinin yaklaşık %90’ı organiktir ve bu da oldukça verimli bir kullanıcı edinme stratejisine işaret etmektedir.

JPMorgan, 2023 ve 2026 yılları arasında Rezervasyon ve Gelirde yıllık %20’nin üzerinde büyüme beklentisiyle Duolingo’nun sürdürülebilir bir büyüme yörüngesini koruyacağını öngörmektedir. Tahminler, Rezervasyonlar için %24 ve Gelir için %27’lik bir yıllık bileşik büyüme oranını (CAGR) içeriyor. Firma, şirketin 2023 yılında %17,6 olan uzun vadeli düzeltilmiş FAVÖK marjı hedefi olan %30-35’e doğru önemli bir ilerleme kaydetmesini bekliyor.

Yükseliş duruşu, beklenen güçlü kullanıcı büyümesi, daha derin para kazanma ve ücretli abone büyümesi, toplam adreslenebilir pazarın kilidini açmak için geliştirilmiş öğretim etkinliği ve maliyetleri düşürürken ürün ve özellikleri geliştirmede üretken yapay zeka (GenAI) uygulaması dahil olmak üzere çeşitli faktörlere dayanmaktadır. JPMorgan ayrıca Duolingo’nun 2024 yılında pozitif işletme geliri ve önemli net gelir artışı elde etmesini bekliyor.

JPMorgan’ın 674 milyon dolarlık tahmini 2025 Brüt Kârının yaklaşık 19 katına dayanan 270 dolarlık fiyat hedefi, öngörülen 2026 düzeltilmiş FAVÖK’ün yaklaşık 41 katına ve 2026 serbest nakit akışının (FCF) 37 katına karşılık geliyor. JPMorgan’a göre, Duolingo’nun öngörülen gelir ve düzeltilmiş FAVÖK büyümesi, kapsama evrenindeki en yüksekler arasında yer alıyor.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.