AK Parti ve Cumhur İttifakı Karamürsel Belediye Başkan Adayı Mesut Çetinkaya, Büyük Birlik Partisi (BBP) Karamürsel İlçe Başkanlığı binasının açılış törenine katıldı. BBP İlçe Başkanı Cem Onat ile birlikte parti binasının açılış kurdelesini kesen Karamürsel Belediye Başkan Adayı Mesut Çetinkaya, “Birlik ve beraberlik içerisinde 31 Mart’a kadar durmak yok, yola devam” dedi.
“SEFER BİZİM ZAFER ALLAH’INDIR”
BBP İlçe Başkanı Cem Onat ise Mesut Çetinkaya ve ekibine teşekkür ederek, “Sayın Başkanım açılış törenimize katılarak bize şeref verdiniz. Sefer bizim zafer Allah’ındır. 31 Mart günü Allah’ın izniyle sizi Karamürsel Belediye Başkanı yapacağız” diyerek Çetinkaya’ya tam destek verdiklerini belirtti.
İFTAR PROGRAMINA KATILDI
Karamürsel Belediye Başkan Adayı Mesut Çetinkaya, BBP Karamürsel İlçe Teşkilatı ve Alperen Ocakları tarafından düzenlenen iftar programına da katıldı.
Gençler, Mesut Çetinkaya’ya ilgi göstererek hediye takdim etti. BBP Partisi İlçe Başkanı Cem Onat, Alperen Ocakları Başkanı Mustafa Şahin ve parti yöneticilerinin katıldığı iftar programında konuşan Çetinkaya, tüm teşkilata kendisini destekledikleri için ayrı ayrı teşekkür ederek, “Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim eylesin” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kepez ve Santral Mahallesi Kentsel Dönüşüm alanında 5 ay önce temelini attığı Kapalı Pazar Yeri ve 27 bin metrekare alanda yapımı tamamlanan 100. Yıl Parkı’nı törenle hizmete açtı. Başkan Muhittin Böcek, yeni dönemde Kepez-Santral Mahallesi’nin bir cazibe merkezine dönüşeceğini belirtirken, Kepez Eğitim Yerleşkesi ve Uluslararası Olimpik Yüzme Havuzu yapılacağı müjdesini verdi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kepez ve Santral Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nde yıllardır evlerine kavuşmayı bekleyen vatandaşların mağduriyetini giderirken, bir yandan da bölgenin sosyal donatı ihtiyacını karşılayacak projeleri hayata geçiriyor. Başkan Böcek tarafından beş ay önce temeli atılan 6 bin 500 metrekare inşaat alanına sahip Kepez-Santral Mahallesi Kapalı Pazar Yeri Projesi tamamlanırken, bölgeye 27 bin 250 metrekare alanda muhteşem bir park da kazandırıldı. Kepez-Santral Mahallesi Kapalı Pazar Yeri ve 100. Yıl Parkı için düzenlenen açılış törenine Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Kepez Belediye Başkan Adayı Mesut Kocagöz, meclis üyeleri, bölge muhtarları ve çok sayıda mahalle sakini katıldı.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ TAMAMLIYORUZ
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış töreninde konuşan Başkan Muhittin Böcek, kısa süre önce temeli atılan pazar yeri projesinin tamamlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Kepez-Santral Mahallesi Kentsel Dönüşüm alanında vatandaşların mağduriyetlerini gidermeye çalıştıklarını söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “Burada bütün vatandaşların dairelerinin aslında teslim edilmesi gerekiyordu. Ancak bizden önce bu karara imza atanlar yapamadı. Biz göreve geldiğimiz de zaman zaman AK Parti Kepez İlçe Başkanı bu mahallede eylem yapıyordu, sanki projeyi biz yarım bıraktık. Biz burada yapılması gereken blokları, daireleri yapıyoruz. Sırayla vatandaşların dairelerini teslim edeceğiz dedik ve ediyoruz. Milletin parasını millete adadığınız sürece başaramayacağınız hiçbir şey yoktur” dedi.
KAPALI PAZAR YERİ VE 100. YIL PARKI AÇILDI
Kepez-Santral Mahallesi Kapalı Pazar Yeri’nin 6 bin 500 metrekare inşaat alanına sahip olduğunu aktaran Başkan Böcek, “210 pazarcı yeri, 130 araçlık otopark alanına sahip olacak şeklinde planlanan iki katlı kapalı pazar yeri yaklaşık 60 milyon liraya mal oldu. Pazar yerinde öncelikle hak sahiplerine yerleri verilecek daha sonra noter huzurunda yapılacak çekilişle esnafımızın yerleri belirlenecek. Bu alanda yeni sosyal donatı alanları da kazandırıyoruz. Cumhuriyet’in yüzü Antalya demiştik ve bu alana da kazandırdığımız 27 bin 275 metrekarelik yeni bir parkın adını da 100. Yıl Parkı verdik. Yürüyüş yolları, yeşil alan, bisiklet yolu, basketbol sahası, çocuk oyun ve açık hava spor alanları, sosyal tesis ve kafeteryalarıyla Kepez ve Santral Mahallesi’nde yepyeni bir yaşam alanı oluştu. Pazar yeri alanımızın yatırım maliyeti de 90 milyon TL’dir” diye konuştu.
YENİ DÖNEMDE MÜJDELER
Türkiye’nin en borçlu belediyesini devralmalarına rağmen doğru adımlarda yaptıkları çalışmalar sonrasında hiçbir kurum ve kuruluşa gecikmiş borçların olmadığını dile getiren Muhittin Böcek, şöyle konuştu: “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notunun pozitife çıktığını açıkladı. Artık yurt dışında kredi almamızın önü açıldı. Yeni dönemde burada yeni bir eğitim yuvası kuracağız. Kepez-Santral Mahallesi’nde kreş, ilkokul, ortaokul ve lise yerleşkesiyle bir eğitim kampüsü kuracağız. Muhtarlık binası ve yeni halk ekmek büfeleri yapılacak. Bu alanda uluslararası standartlara sahip olimpik yüzme havuzu da yapacağız. Aynı zamanda 1000 kişi kapasiteli bir camii inşa edeceğiz.”
MUHİTTİN BAŞKAN’A KEFİLİM
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise Muhittin Başkan’ın Antalya’ya büyük eserler kazandırdığını söyleyerek, “Burada açılan yerler doğru yerde, doğru zamanda, doğru iş yaparak vatandaşa hizmetine açılan yerler. Muhittin Başkan’ın değil, halkın vergisiyle açılan yerler. Ben Muhittin Başkanıma kefilim. Antalyalı ekmeği 4.5 liraya yiyor, Türkiye’nin en ucuz içme suyunu içiyor. Çiftçiye, üreticiye destek veriyor. Öğrenciye burs veriyor. Bugün hizmete açılan kapalı Pazar ve 100. Yıl Parkı Antalya’mıza çok yakıştı. Hayırlı olsun. Muhittin Başkanımıza bir şans daha verin ve hizmetlerimize kaldığımız yerden devam edelim” ifadelerini kullandı.
MUHTARDAN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR
Kepez Mahalle Muhtarı Yusuf Küçükkaya ise imar planlarında burada Pazar yeri olmadığına dikkat çekerek, “İmar yapıldığında Pazar yeri yoktu. Ben itiraz ettim. 80 bin kişi yerleşecek diyorsunuz bir Pazar yeri yok dedim. Pazar yeri kondu. Sonra Muhittin Başkana müracaat ettik. O da oraya geçici bir Pazar olmaz orası lüks bir yer oldu. Kapalı pazar yapalım dedi ve çok modern bir pazar olmuş, teşekkür ediyoruz. Parkımız için de teşekkür ediyorum” diye konuştu.
BAŞKAN AĞAÇ DİKTİ
Konuşmalardan sonra Başkan Muhittin Böcek, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve katılımcılarla birlikte Kepez-Santral Mahallesi Kapalı Pazar Yeri ve 100. Yıl Parkı törenle açıldı. Başkan Muhittin Böcek, 100. Yıl Parkı’na açılış nedeniyle ağaç dikti. Açılış töreninden sonra ise Başkan Muhittin Böcek, Kepez-Santral Mahallesi sakinleriyle birlikte iftar yaptı.
NetEase Games, GDC 2024’te yaptığı sunumla çok oyunculu parti oyunu Eggy Party’nin çıkışından bugüne oyuncuların 100 milyondan fazla harita yarattıklarını açıkladı.
Sunumda Eggy Studio Genel Müdürü ve Eggy Party’nin İmalcisi Kwan Cheng ve Eggy Party’nin Kuzey Amerika Marka Pazarlamasından sorumlu Tony Liu oyunun kullanıcıların yarattığı içerikle nasıl geniş bir kitleye ulaştığını anlattılar. Eggy Party’nin kullanıcı dostu editörü, oyuncuların rahat biçimde kendi haritalarını yaratmalarını sağlıyor. Buna bir de algoritmik teklif sistemi eklenince oyuncuların sevdikleri stilde haritalara ulaşmaları bir epey kolaylaşıyor.
Açıklanan nazaran Eggy Party oyuncularının %60 üzere çok büyük bir kısmı içerik yaratma seçeneklerini kullanmış; oyunun sunduğu inisiyatif programı katkılarından ötürü oyuncuları ödüllendiriyor ve yaratımlarını tüm dünyayla paylaşmalarını sağlıyor.
Eggy Party – İnceleme
Eggy Party 2023 yılındaki erken erişiminin akabinde 2024 yılında resmen çıkmış, Çin’de 40 milyondan fazla günlük etkin kullanıcıya ve 500 milyon toplam kullanıcıya ulaşmıştı. Sonrasında başta Güneydoğu Asya olmak üzere başka bölgelere de açılan Eggy Party, en çok satanlar listelerinde kendisine yer bulmuştu.
Eggy Party geçtiğimiz günlerde PC oyuncularıyla da buluşmuştu.
Michigan umutsuzca bir Hollywood makyajı istiyordu. Ve 500 milyon dolar karşılığında stüdyolar yardımcı olmaktan fazlasıyla mutlu oldu.
Eyalet 2008 yılında ülkenin en cömert film teşvik programlarından birinden çekler yazmaya başladığında, yapımlar oraya akın etti ve Clint Eastwood’un “Gran Torino”su, Sam Raimi’nin “Muhteşem ve Kudretli Oz”u ve Zack Snyder’ın “Batman”i gibi gişe rekorları kıran yapımlar yapıldı. v Süpermen: Adaletin Şafağı.”
Sonra Michigan hesabı yaptı.
Bir eyalet ekonomistinin “film teşviklerinin gelir kaybını temsil ettiğini” ve ekonomik faydalarının “ihmal edilebilir” olduğunu belirlemesinin ardından, ciddi bir bütçe açığıyla karşı karşıyayken polis ve okullara ayrılan fonları kesen Michigan, sonunda teşviklerini sona erdirme kararı aldı.
Program yavaş yavaş sona ererken, “The Avengers” Cleveland’a ve “Iron Man 3” Wilmington, NC’ye taşındı. Hatta “Detroit” bile Boston’da çekildi.
Şimdi, devletin Hollywood’a ödeme yapmayı bırakmasının üzerinden neredeyse on yıl geçtikten sonra, yasa koyucular artık bunu yapmamayı göze alamayacaklarını düşünüyor.
“Batman v Superman: Adaletin Şafağı”, “Gran Torino” ve “Muhteşem ve Kudretli Oz” vergi teşvikleri sunduğunda Michigan’da çekilen gişe rekorları kıran filmlerden bazılarıydı.Kredi… Clay Enos/Warner Bros.; Anthony Michael Rivetti/Warner Bros.; Disney
Tehlikedeki genç kızlar farklı biçimlere bürünür ve farklı mizaçlarla, becerilerle ve çığlıklarla gelirler. Sancaktar, içinde yeterince hayat olan, ya da onun sönmesini istemediğiniz oldukça genç bir şey olma eğilimindedir (yani, genellikle). Bazen banliyöde bebek bakıcılığı yapıyor; diğer zamanlarda ise karanlık sırlarla ve gıcırdayan döşeme tahtalarıyla dolu bir malikanenin etrafında parmaklarının ucunda yürüyor. Arada bir, her şeyin asla göründüğü gibi olmadığı bir manastırda kapatılmış bir rahibe kıyafeti giyerek ortaya çıkıyor; tıpkı ustaca oyalayıcı, az pişmiş, şok edici “Immaculate”de olduğu gibi.
İtalya’nın kırsal kesimlerinde, birden fazla açıdan Roma’dan uzakta geçen “Immaculate”, gözüpek bir kadın kahraman, saygısız bir dokunuş ve izleyicilere tartışacak bir konu vermeye yetecek kadar anlatı belirsizliği içeren bir korku şöleni. Zaman şimdidir, birkaç yıl sürse de olmasa da, burası geniş alanları ve müthiş yüksek duvarları olan kasvetli, gri taştan bir manastırdır. Yeniden yapılanma ve daha iyi bir aydınlatma ile bina, prensesler ve onların sonsuza dek mutlu aileleri için kullanılan kalelerden birine benzetilebilir. Ancak buradaki tüyler ürpertici açılış sahnesi ve mezar havası, bundan sonra ne olursa olsun kesinlikle çok mutsuz olacağını gösteriyor.
Andrew Lobel’in senaryosundan yola çıkan yönetmen Michael Mohan, Sydney Sweeney’nin canlandırdığı yeni yüzlü Amerikalı Cecilia’yı belirsiz bir canlılıkla manastıra teslim ediyor. Mohan, yeni kız kardeşleriyle tanışıp onları imanla selamlarken, hızla etrafta dolaşıyor, ölçeği ve labirent gibi iç kısmı (ve çıkışları) hakkında bir fikir veriyor. Aşırı sıkıştırılmış 89 dakikalık çalışma süresi onun oyalanmasına izin vermiyor, bu yüzden bulanık ve genel olma eğiliminde. Birincisi, Cecilia’nın arka planı oldukça belirsiz: Tanrı’ya hizmet etmeye ve hem bedenini hem de ruhunu teslim etmeye geldi. Çoğunlukla, karakteri stratejik olarak izole ettiği, seçimlerini sınırladığı ve filme Eski Dünya egzotizminin nemli bir kokusunu verdiği için oradadır.
Sevecen, tedirgin edici derecede arkadaş canlısı bir rahip (Álvaro Morte) ve hem yaşlıları hem de gençleri hizada tutan saçma sapan başrahibe (Dora Romano) dahil olmak üzere bazı ayrıntılar ve yüzler hızla göze çarpıyor. Cecilia buraya yerleşirken diğer acemilerden biriyle (çekici Benedetta Porcaroli) arkadaş olur ve genç bir rahibenin (Giulia Heathfield Di Renzi) şaşırtıcı düşmanlığına maruz kalır. Cecilia ayrıca ayak tabanlarında haç şeklinde büyük yara izleri olan, büyümüş bir rahibeyle karşılaşır. Bu kesinlikle kapmak için bir fırsat, ama aynı zamanda Cecilia ve diğer genç kadınlardan bazılarının tonozlu bir odada güzel bir şekilde poz verdikleri, ne kadar formda olduklarını ortaya koyan yarı şeffaf mayolarla uzanıp bakım yaptıkları ortak banyo sahnesi de öyle.
Mohan’ın 2021 yapımı “The Voyeurs” filminde yaptığı gibi, eski moda (diğer adıyla 1980’ler ve 90’lar) erotik gerilim filmini ele almasıyla, bir başka itibarsız film favorisini yeniden canlandırmak için “Immaculate”de de üzerine düşeni yapıyor. Önceki gerilim filminde Sweeney, ateşli, kambur-mutlu komşularını gözetleme alışkanlığı seks, şiddet ve intikamın tanıdık, hararetli bir karışımına yol açan Dikizci Tom’u canlandırıyor. “Immaculate”de ortam ve Sweeney’nin karakteri daha ilgi çekiciyse, bu kısmen manastırın göreceli yabancılığından kaynaklanıyor. Ancak Mohan’ın burada büyük ölçüde yaptığı şey, korku filmi korkularını, paranoyak kadın heyecanlarını ve 1970’ler tarzı istismarın özel sapıkça zevklerini zekice birleştiren bir tür pastişi oluşturmaktır.
“Şeytanla Geç Gece” ender görülen türden son derece etkili bir korku filmi: Gösterimin ortasında kendimi onu televizyonumda izlemeyi dilerken buldum. Tiyatroda işe yaramadığı için değil – korku neredeyse her zaman kalabalıkta görülmekten yararlanır – ama yazar-yönetmen ikilisi Colin ve Cameron Cairnes kardeşler televizyonla ilgili bazı benzersiz tüyler ürpertici şeyleri kurnazca kullandıkları için, özellikle de yakınlığı. TV seti evinizde ve siz ondan bir buçuk metre uzakta oturuyorsunuz ve özellikle gecenin erken saatlerinde, size bakan her şey ürkütücü ya da küstah gelebilir. Zamanla, gece yarısı TV sunucusu en iyi arkadaşınız ya da düzensiz rüyalarınızı rahatsız eden bir figür haline gelir.
Bu yüzden insanlar gece geç saatlerde televizyon izliyorlar elbette: gülmek, eğlenmek ve dünyanın geri kalanı yatağa gittiğinde bir tür arkadaşlık hissetmek için. “Şeytanla Geç Gece”, 1970’lerin şeytani mülkiyet, Satanizm ve okült hakkındaki tanıdık korku mecazlarını katmanlayarak bu dostluğu kendi etrafında döndürüyor. Sonuç, tehditkar bir yeteneğe sahip, iğrenç ve lezzetli, pişmanlık duymayan bir pastiştir. Çok eğlendim.
Filmin icat edilen gece sohbeti ve varyete şovunun sunucusu Jack Delroy (David Dastmalchian), daha genç, daha hızlı ve reytinglerde zirveye tırmanmak için can atan Johnny Carson’dur. Sahte bir belgesele sarılmış buluntu görüntüler olarak çerçevelenen film, rakiplerini pek geçemeyen bir program olan “Jack Delroy’la Gece Kuşları”na ev sahipliği yapan Delroy’un kariyer gidişatı hakkında bize kısaca bilgi veriyor. Anlatım bize Delroy’un aynı aday olarak tarihe geçme riskiyle karşı karşıya olduğunu söylerken – her zaman Emmy’ye aday gösterildi, asla kazanan olmadı – “bir ulusu şok eden” geceyi izlemek üzere olduğumuzu öğreniyoruz.
1977’deki Cadılar Bayramı gecesinde, “Gece Baykuşları”nın kritik çekiliş haftasının ilki olan Delroy ve yapımcıları, reytingleri yükseltmek için çaresiz, son çare bir fikir bulurlar: kültürel çılgınlıktan yararlanacak gösterilerle dolu bir gösteri tasarlarlar. gizli olan her şey için. O gecenin konuk listesinde bir medyum ve bir şüphecinin yanı sıra bir parapsikolog ve şeytani ele geçirme nedeniyle tedavi ettiği kız da yer alıyor. Ana kasetler bulundu, anlatıcı bizi bilgilendirdi ve biz de bunu görmek üzereyiz. Kemer bağlamak.
Bu karakterlerin hepsi tanıdık geliyor. Filmin aşındırıcı şüphecisi olan Sihirbaz Carmichael (Ian Bliss), 1973’te başta illüzyonist Uri Geller olmak üzere başkalarının paranormal yeteneklerine dair iddialarını çürütmek için “The Tonight Show”da yer alan James Randi’ye dayanıyor gibi görünüyor. canlı TV (örneğin, bu filmdeki, hammy Fayssal Bazzi’nin canlandırdığı Christou) ve parapsikolojinin açık sözlü bir eleştirmeniydi.
“Ghostbusters: Frozen Empire” bir itfaiye binasına kaç tane ruh sığdırabilir? 40 yıllık serinin bu aşırı dolu, son derece komik girişi, 1984 yapımı gişe rekorları kıran orijinal filmden dört ana karakter, 2021 Oklahoma’da geçen “Ghostbusters: Afterlife”dan altı karakterle dolup taşıyor ve çeşitli hayaletlerle birlikte üç yeni okültist tanıtıyor. , hayaletler, boynuzlu hayaletler ve minyatür hatmi adamlar. Bir noktada, bir düzine kadar kahraman, filmin kendisi gibi tehlikeli bir şekilde sardalyaya maruz kalan gulyabanilerin depolandığı tuzağı korumak için Manhattan’daki eski Hayalet Avcıları karargahında toplanıyor.
Senaryoyu Jason Reitman’la birlikte yazan yönetmen Gil Kenan’ın, ölülerin sonsuza dek kayıt dışı kalmasına izin vermenin nasıl bir his olabileceğini düşündüğü sahnelerde film, hayran kitlesine Bill Murray’in yorgun parapsikologunu serbest bırakmaya hazır olup olmadığını soruyor gibi görünüyor. , Peter Venkman, ruhu açıkça içinde olmadığı halde diziye musallat olmaktan.
“Afterlife” Harold Ramis’in eşi Egon Spengler’in ayrı yaşadığı kızı Callie (Carrie Coon) ve onun ergenlik çağındaki çocukları Phoebe (Mckenna Grace) ile Trevor’ı (Finn Wolfhard) tanıtıyor. Aile babalarının ölümünün ardından aile, Gary (Paul Rudd) adlı bir lise fizik öğretmeninin yardımıyla onun katili Sümer tanrısı Gozer’ı savuşturdu; iki genç arkadaş, Lucky (Celeste O’Connor) ve Podcast (Logan Kim) — evet, Podcast; ve Hayalet Avcılarının ilk nesli, Ray Stantz (Dan Aykroyd), Winston Zeddemore (Ernie Hudson), Dr. Venkman (Murray) ve şımarık sekreter Janine (Annie Potts).
Artık Oklahomiler (hatta akraba olmayan çocuklar bile!), o sevilen eski cenaze arabası Ectomobile’dan vahşi hayaletleri zıpkınlayarak kasabada hızla dolaşmak için Manhattan’a taşındı. Grup, New York’ta bir antik dil uzmanı (Patton Oswalt), paranormal bir mühendis (James Acaster, beyazperdede Hollywood’da ilk kez sahneye çıkan tuhaf bir İngiliz komedyeni) ve kendini aşan bir seyyar satıcı (Kumail Nanjiani) ile tanışır. İçinde çok kötü bir şeyin kilitli olduğu, ürpertilerin ölümcül bir saldırısını serbest bırakmayı arzulayan kötü, küçük, küresel bir kriptogramı miras aldı – uygulamada Roland Emmerich felaket filmine benzeyen hoş bir fikir.
Temelleri yazarken parmaklarım ölüm döşeğine gitti. Yine de “Frozen Empire” eklektik, keyifli bir saçmalık yağmuru; Robert Frost’un bir şiiriyle başlayan ve Ray Parker Jr.’ın meşhur synth banger’ıyla zirveye çıkan bir sirk gösterisi. Her sahne güldürüyor. Bir araya geldiklerinde bir rüyanın parçalı mantığıyla birlikte fışkırıyorlar: Karakterler önemli anlarda ortadan kayboluyor ve ardından beklenmedik bir şekilde yapışkan bir maddeye bulanmış olarak yeniden ortaya çıkıyorlar. Bir iblis elektronik sigara dükkanına gider. Bir keresinde itfaiye istasyonunun pirinç direğinin eritildiğine yemin edebilirdim. Birkaç vuruş sonra tekrar yerine oturdu.
Otuz yıllık kariyerini dövüş oyunlarının hiperşiddet DNA’sını daha büyük, daha gösterişli oyun alanlarına uyarlamaya adayan Hideaki Itsuno kadar kendilerini video oyunu savaşının karanlık sanatlarına adamış çok az tasarımcı var.
Capcom’da oyun yönetmeni olan Itsuno, 1995 yılında yapılan, kavgaların sınırlı iki boyutlu aşamalarda gerçekleştiği, kristal saflığında bir dövüş oyunu olan Street Fighter Alpha’da dişlerini kesti. 2000’li ve 2010’lu yılların Devil May Cry serisinde, ekrandaki vahşetin senfonisi farklı düzeylerde çalınıyordu.
Şimdi Itsuno, kült klasikleri Rival Schools: United By Fate, Power Stone ve Capcom vs. SNK 2 de dahil olmak üzere adını duyurduğu heyecan verici yakın dövüş savaşını devasa bir açık dünyaya aktararak şimdiye kadarki en iddialı oyununu piyasaya sürmeye hazırlanıyor. mükemmel fantastik kinayeler. Cuma günü çıkacak olan Dragon’s Dogma 2’de bir canavar çalılıklardan yalpaladığında oyun, savaşan atalarının temposuyla çatırdıyor: bir kılıcın savrulması – patlama – ve ardından kemikleri çıtırdatan güç.
Polygon’da video oyunu gazetecisi ve “Like a Hurricane: An Unofficial Oral History of Street Fighter II” kitabının yazarı Matt Leone, “Dövüş oyunları çok tekniktir ve 90’lı yılların çoğunu bu şekilde geçirdi” dedi. “Animasyon sistemlerinin tüm ayrıntılarını, işlerin nasıl iyi hissettireceğini öğrendi.”
Dragon’s Dogma 2, son derece tatmin edici kontrollerle desteklenen kaotik savaşlara sahip selefinden 12 yıl sonra bu hafta çıkıyor.Kredi…Capcom
2012’deki orijinal Dragon’s Dogma, yavaş, metodik macera ve barok, anime benzeri gösterişle güçlü dövüşü birleştirdi. (İlk 10 dakikada oyuncunun kalbi bir ejderha tarafından parçalanır.)
Bahar tatilinde bir dersi tekrar alabileceğiniz ancak bir partiyi yeniden yaşayamayacağınız kabul edilen bir aksiyomdur. Şimdiye kadar bu, 1980’ler ve 1990’lar boyunca yüzbinlerce Siyahi üniversite öğrencisini Atlanta’ya çeken, her yıl bas sesi çıkaran bahar tatili sokak partisi Freaknik için geçerliydi. Trafik ağırlaştı. Müzik yükseldi. Patikler sarsıldı.
“Freaknik: Hiç Anlatılmamış En Çılgın Parti”nin yönetmeni P. Frank Williams, “Bu, hepimizin telefonda olmadığı veya sürekli selfie çekmeye çalışmadığı nostaljik bir geri dönüş zamanı” dedi. Perşembe günü Hulu’da gösterime girecek olan kutlamada izleyiciler. “Sadece anın tadını çıkarıyorduk. Bu, bu genç Siyahların kendilerini pek hoş karşılamayan bir dünyada, gezegendeki en Siyah yerlerden biri olan bir şehirde özgürlüğü bulmasıyla ilgiliydi.”
Zamanla Freaknik, Atlanta Üniversite Merkezi’ndeki öğrenciler tarafından düzenlenen yerel bir etkinlik olarak köklerinden patlayarak ülkenin dört bir yanından siyahi üniversite öğrencileri için bir bağlantı noktası haline geldi. Yönetici yapımcı ve Luke Amca olarak bilinen rapçi Luther Campbell, “Bunun Freaknik olduğunu söylediler ve ben de ucubeyi ‘nik’e getirmek istediğimi düşündüm ve sonra sıfırdan 100’e çok hızlı bir şekilde çıktı” dedi. filmin.
Polis ve seçilmiş yetkililer, kamu güvenliği endişeleri ve cinsel saldırı raporları nedeniyle 1999’dan sonra Freaknik’i sonlandırdı. Son yıllarda diğer şehirler Kara bahar tatilcilerini sokağa çıkma yasakları, çanta kontrolleri ve trafiğin yeniden yönlendirilmesi yoluyla kısıtlamaya çalıştı. Miami Beach bu yıl ziyaretçileri caydırmak için bir sosyal medya kampanyası başlattı.
Sosyal medyadan önce efsane haline gelen bir partinin öyküsünü anlatan “Freaknik: Hiç Anlatılmamış En Çılgın Parti”, partiye gidenlerin deneyimi için önemli olan dönemin birçok eserini öne çıkarıyor. Bunlardan beşi hakkında filmin yapımcılarıyla konuştuk.
Kameralar
Kameralar Freaknik’in vazgeçilmeziydi ve belgesel için malzeme kaynağıydı.Kredi…Associated Press aracılığıyla Rich Mahan/Atlanta Dergisi-Anayasa
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) siyaset faizini 500 baz puan artışla yüzde 50 düzeyine çıkardı.
Banka tıpkı vakitte operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi.
Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi faizin yüzde 45 düzeyinde sabit bırakılacağı istikametindeydi.
Karar metninde şu tabirler kullanıldı:
Şubat ayında aylık enflasyonun ana eğilimi, hizmet enflasyonu öncülüğünde, öngörülenden yüksek gerçekleşmiştir. Tüketim malı ve altın ithalatı yavaşlayarak cari istikrardaki güzelleşmeye katkı verirken, yakın periyoda ait öteki göstergeler yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve besin fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Heyet, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile ahengini ve fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki tesirlerini yakından takip etmektedir.
Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak siyaset faizinin artırılmasına karar vermiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde besbelli ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen iddia aralığına yakınsayana kadar sıkı para siyaseti duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda bariz ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para siyaseti duruşu sıkılaştırılacaktır. Para siyasetindeki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında gerçek pahalanma ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir.
Kurul, makroihtiyati siyasetleri piyasa sisteminin fonksiyonelliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir. Bu çerçevede, ay içinde yapılan düzenlemelerle finansal şartlar sıkılaştırılmış, para siyaseti transferi desteklenmiştir. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda nakdî transfer düzeneği desteklenmeye devam edilecektir. Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının faal formda kullanılması sürdürülecektir.
Kurul, siyaset kararlarını nakdî sıkılaştırmanın gecikmeli tesirlerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 maksadına ulaştıracak mali ve finansal şartları sağlayacak halde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ait göstergeler yakından takip edilecek ve Heyet, fiyat istikrarı temel gayesi doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
-Karar metni anlık olarak güncellenecektir. Karar ve karara ait yorumlar için Bloomberg HT yayınını Youtube sayfasındaki canlı yayın sekmesinden izleyebilirsiniz
Üç dönem evvel TRT 1 ekranlarına geldiği günden bu yana izleyicilerin favorisi olan Teşkilat dizisi dikkat cazip olay örgüsü ve başarılı oyuncu takımıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz Pazar günü aksiyon ve heyecan dolu sahneleriyle ekranlara gelen tanınan dizinin 101. tanıtım görüntüsü yayınlandı.
HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE
TRT1 ekranlarının sevilen dizisi Teşkilat, hem konusu hem de dikkat cazibeli karakterleriyle seyirciler tarafından ağır ilgi almaya devam ediyor. Her hafta Pazar günü saat 20:00’da TRT 1 ekranlarında yer alan tanınan dizinin yayınlanan son kısmında olanlar dizi severler tarafından tam not aldı. Kısmın yayınlanmasından kısa bir mühlet sonra toplumsal medyada gündem olan Teşkilat, Pazar günü yayınlanan kısmıyla adeta beğeni yağmuruna tutuldu. Pekala, Teşkilat dizisinin konusu nedir, oyuncuları kimler? Dizinin 100. kısmında neler yaşandı? İşte, 101. kısmın fragmanı ve ayrıntılar…
TEŞKİLAT DİZİSİ 101. KISIM FRAGMANI
TEŞKİLAT’IN 100. KISMINDA NELER YAŞANDI?
Ömer, Çetin’in ona kurduğu hain plan sonucunda misyondan uzaklaştırılır. Ömer ve Çetin ortasındaki ipler düzgünce gerilir ve bu durumda hayal kırıklığına uğrayan Neslihan, bir kere daha Ömer ile babası ortasında kalır.
TEŞKİLAT 100 BÖLÜM
Bu süreçte takım ise ne olursa olsun Ömer’in yanında olur, Kambur ve Şirket’in ‘Milli Muharip Uçak’ ile alakalı hain atılımlarını bozmak için harekete geçer. Takım için kelam konusu vatanın onuru ve gururudur. Bu uğurda uğraş verirken zımnî bir kahramanları da olacaktır.
TEŞKİLAT 100 BÖLÜM
TEŞKİLAT’IN 99. KISMINDA NELER YAŞANDI?
Ömer ve Neslihan el eleyken Çetin’e yakalanır. Ömer bir sefer daha Çetin ile karşı karşıya gelir ve Ömer’in Çetin ile ilgili kuşkuları Neslihan’la ortasında tartışmaya neden olur.
TEŞKİLAT 99 BÖLÜM
Ekip, mühendisi Kambur’un elinden kurtarmayı başarır. Herkes rahat bir nefes alacakken düşmanın hain planıyla yüzleşirler.
TEŞKİLAT 99 BÖLÜM
Ömer ve Neslihan, müdafaayı hedefledikleri Ulusal Muharip Uçak’ını bu sayede görme fırsatı bulur. Ömer ve Neslihan için hayatlarının en gururlu anlarından biri yaşanırken ne kıymetine olursa olsun bu uçağı korumakta kararlıdırlar.
TEŞKİLAT 99 BÖLÜM
TEŞKİLAT’IN 98. KISMINDA NELER YAŞANDI?
Ömer’in apansız karşısına çıkan gizemli kişi ona yazgısıyla ve alması gereken emanetle ilgili sırlar verir.
TEŞKİLAT 98 BÖLÜM
O süreçte Neslihan ve Kambur’un müsabakası ise an sıkıntısıdır. Bu durum Neslihan için olduğu kadar Kambur için de tehlikeli bir hal almıştır.
TEŞKİLAT 98 BÖLÜM
Ömer ve Neslihan ‘Kötü Komşu’ operasyonuna devam ederler. Nedim onlara kuşkulu yaklaşsa da Ömer’in profesyonelliği bu kuşkuları yatıştırır.
TEŞKİLAT 98 BÖLÜM
Ekip, Ömer’in liderliğinde Kambur ve Nedimlerin atılımlarını öğrenerek Şirket’in emelini deşifre eder ve çabucak harekete geçerler.
TEŞKİLAT 98 BÖLÜM
TEŞKİLAT’IN 97. KISMINDA NELER YAŞANDI?
Ömer Neslihan’ı kurtarmak için Kambur ile karşı karşıya gelir. Neslihan’ın ziyan görmemesi için kendi canını ortaya koyan Ömer gerekli bütün riskleri alır. O sırada grup kurulan bomba tuzağını imha etme peşindedir.
TEŞKİLAT 97 BÖLÜM
Korkut alıkonulan sivilleri kurtarmak için uğraşırken destekçisi Nazlı olur.
TEŞKİLAT 97 BÖLÜM
Kambur ise Ömer ile oyun oynayarak onu tuzağa çekmeye çalışır. Neslihan vefat ile burun burunayken Ömer onu kurtarmak için büyük bir uğraş verir. Takım, maksatları uğruna Ömer’in liderliğinde ellerinden geleni yaparlar.
TEŞKİLAT 97 BÖLÜM
TEŞKİLAT’IN 96. KISMINDA NELER YAŞANDI?
Ömer’in sorusuyla Neslihan adeta şoka girer. Neslihan gerçekleri öğrense de bu sorunun hedefi ikili ortasında yeni bir tartışmaya neden olur. Pehlivan mevt ile burun buruna gelir.
TEŞKİLAT 96 BÖLÜM
Ekip çatışmada sıkıntı durumda kalmıştır. Çetin ile yüz yüze tanışan Kambur ise şaşkınlığını atlatamaz. Maksadı bilinmeyen bu buluşmada ikili kozlarını paylaşır.
TEŞKİLAT 96 BÖLÜM
Ömer gitgide daha da tehlikeli olmaya başlayan Kambur’u bulmayı başa koyar. Bu yolda gerekirse sevdikleriyle karşı karşıya gelmeye hazır olan Ömer, her ne olursa olsun Kambur’un bir şahsa daha ziyan vermesini göze alamaz. Bunun için hem Ömer hem de grubu büyük riskler almaya hazırdırlar.
TEŞKİLAT 96 BÖLÜM
TEŞKİLAT’IN 95. KISMINDA NELER YAŞANDI?
95. bölümde Kambur, Ömer’i sevdikleriyle tehdit etmekten büyük bir keyif alırken Ömer’in ise sabrı giderek tükenmeye başladı. Grup ise Kambur’un ele geçirilmesi için seferber oldu. Herkes büyük bir titizlikle iz peşine düşerken Korkut’un aracında bulduğu verici ile birlikte yeni bir operasyonun hazırlığına başlandı.
TEŞKİLAT 95. BÖLÜM
Kambur, hizmet ettiği yabancı istihbarat servisine İstanbul’da kaosa neden olacağını ve Ömer’i öldürerek istedikleri başarıyı elde edeceklerini söyledi. Ömer ise o süreçte Korkut’a Sena’nın teknik takibe takıldığını haber verdi. Gerçekleri Sena’dan duymak için ona bir fırsat veren Korkut, beklediği karşılığı alamayınca büyük bir hayal kırıklığına uğradı.
TEŞKİLAT 95. BÖLÜM
Bunların yanı sıra Ömer ve Neslihan ipucu peşindeyken Ömer, yeni atılımını devreye sokmak için Neslihan’a evlenme teklifi etti. Herkesten kapalı kendi operasyonunu yürüten Çetin, bir halde Neslihan’ı palavralarına inandırmayı başardı ve Kambur’u Ömer’in peşine takmaktan vazgeçmedi.
TEŞKİLAT 95. BÖLÜM
TEŞKİLAT’IN 94. KISMINDA NELER YAŞANDI?
94. bölümde Alman istihbaratı Pehlivan, Gizem ve Korkut’u şirketin adamlarına teslim etti. Ömer ise Kaptan’ın ağabeyi Kambur ve adamlarına karşı çaba etmeye başladı. Çıkan çatışmanın akabinde Pehlivan, Gizem ve Korkut adamların elinden kurtulmayı başardı ve Ömer’e takviye olmak için yola çıktılar.
TEŞKİLAT 94. BÖLÜM
Ömer ne kendini ne de Kaptan’ı teslim etmedi. Gözü dönen Kambur, kendi kardeşini de öldürmek değerine Ömer’le ikisinin bulunduğu inançlı meskeni ateşe verdi. Korkutların son anda yetişmesiyle Ömer alevlerin ortasından kurtulurken Kambur olay yerinden kaçtı. Grubun sağ salim dönmesiyle ise Neslihan derin bir nefes aldı.
TEŞKİLAT 94. BÖLÜM
Cihangir’in intikamını alan grup süratle yeni düşmanları Kambur’un peşine düştü. Ömer’e kafayı takan Kambur da Ömer ve onun hayatına dair her şeyi yakın takibe alarak Ömer’e tehditler savurdu. Ömer bu sefer sevdiklerini korumak için harekete geçti.
TEŞKİLAT 94. BÖLÜM
Fakat bu süreçte kendi planını devreye sokan Çetin, Neslihan’ın gözleri önünde vuruldu. Neslihan babasını kurtarmak için seferber oldu.
TEŞKİLAT 94. BÖLÜM
Aynı vakitte Sena’nın güvenlik taramasını yapan Ömer, geçmişinde kaçaklıkla ilgili bir kaydı bulması sebebiyle Sena’dan şüphe duymaya başladı. Karargah için akın planı yapan Kambur ise Ömer ve grubunu tuzağa düşürmek için onları yanlış iz peşine yönlendirmek istedi. Bu süreçte Karargah’ın deşifre olduğunu anlayan Nazlı çabucak imha protokolünü devreye soktu ve gruba haber verdi. Apar topar karargaha giden grup, Nazlı’yı Karargah’ta göremeyince bu büyük bir kaygı yaşadı.
TEŞKİLAT 94. BÖLÜM
TEŞKİLAT’IN 93. KISMINDA NELER YAŞANDI?
93. kısımda Cihangir’in intikamını almaya kararlı olan Ömer, grubuyla birlikte Kaptan’ın peşine düştü. Kardeşini kaybeden Neslihan grubundan kimsenin daha fazla ziyan görmesini istemeyince Ömer’le gayeleri uğruna tekrar karşı karşıya geldi. Neslihan mevzuyu masa başında çözmek isterken Ömer, gözünü karartarak operasyonunu bitirmek üzere grupla birlikte Almanya’ya gerçek yola çıktı.
TEŞKİLAT 93. BÖLÜM
Diğer yanda Kuru Kanal projesi için paydaş ülkelerin dayanaklarını çekmesi projenin ertelenmesine yol açacağından Neslihan projeyi ayakta tutmak için seferber oldu. Oğlunun bu proje uğruna öldüğünü ve ne olursa olsun projeyi tamamlamaya kararlı olan Çetin ise projenin yöneticilik vazifesine talip olduğunu açıkladı.
TEŞKİLAT 93. BÖLÜM
Emekliliği bırakıp tekrar etkin olarak vazifeye başlamak isteyen Çetin, açıklaması sırasında Cihangir’in vefatının hatalısı olarak gördüğü Ömer’i Teşkilat’tan uzak tutmak için elinden geleni yapacağını da söyleyerek Neslihan’ı şaşkınlığa uğrattı. Almanya’da yapılan operasyon sırasında grubun Alman istihbaratının eline geçmesiyle sıkıntı anlar yaşayan Neslihan; Gizem, Pehlivan ve Korkut’u kurtarmak için bir mutabakat yaptı. Kaptan’ı ele geçiren Ömer de muahedeye uyarak hareket etmek istedi. Lakin takımın ve Ömer’in karşısına çıkan sürpriz biri Türkiye’ye dönmelerine mani olmaya çalıştı.
TEŞKİLAT 93. BÖLÜM
TEŞKİLAT DİZİSİNİN KONUSU
Örgüte yapılan operasyon sonrasında grup dağılmış ve Zehra kaybolmuştur. Ömer Bosta’da Zehra’yı aramaktadır. 1 yıl evvel eski takımın yaptığı operasyon ile geri çekilen şirket bir biçimde yine ortaya çıkar ve Ömer yakaladığı şirket casusunu sorgular. Sorgu sırasında casusun Zehra’yı öldürdüğünü öğrenen Ömer adamı köprünün altına asarak öldürür. Ömer Bosna’dayken Dışişleri bakanlığına bağlı diplomat Neslihan Erdemsoy (Aybüke Pusat) ise memleketler arası bir görüşme yaptıktan sonra akın olur. Atak sırasında lideri şehit edilmiş kendisini ise Ömer tarafından kurtarılmıştır. Ömer olayın akabinde Türkiye’ye geri döner. Eski gruptan Halit lider yurtdışı vazifesine gitmiş Gürcan ise Ömer ve Zehra’nın öldüğünü düşünüp bir kasabada tek başına yaşamaya başlamıştır. Ömer Türkiye’ye geldikten sonra Neslihan ile eski grup üzere bir grup kurma kararı alarak bir ortaya gelir.
TEŞKİLAT 93. BÖLÜM
TEŞKİLAT DİZİSİ OYUNCU VE ÜRETİM KADROSU
Yapımını TIMS&B Productions üstlendiği ve yapımcılığını Timur Savcı ile Burak Sağyaşar‘ın yaptığı tanınan dizinin direktör koltuğunda ise Hakan Kırvavaç oturuyor. Teşkilat Yazı Grubu ismi altında bir senaryo grubu tarafından yazılan güçlü senaryoda ise yer alan karakterler ve dizinin oyuncu takımı şu formda…
Murat Yıldırım (Ömer Atmaca)
Aybüke Pusat (Neslihan Erdemsoy)
Yunus Emre Yıldırımer (Korkut Sönmezay)
Sarp Levendoğlu (İbrahim Karahoca)
Serdar Yeğin (Uzay Çelenkli)
Tuğçe Açıkgöz (Gizem Kırcalı)
Ebru Nil Aydın (Sacide Atmaca)
Selin Genç (Sena)
Melisa Akman (Nazlı Hisarca)
Cengiz Bozkurt (Çetin Erdemsoy
TEŞKİLAT
TEŞKİLAT DİZİSİ NEREDE ÇEKİLİYOR?
Aksiyon ve heyecan dolu operasyon sahneleri ile ön plana çıkan dizinin operasyon sahneleri de dahil olmak üzere tüm çekimleri Keçiören, Akyurt, Altındağ, Polatlı, Gölbaşı, Sincan vb. üzere Ankara’nın birçok ilçesinde gerçekleştiriliyor.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hakem Akademisi, Trendyol Üstün Lig’de tahlil uygulaması başlattı.
Federasyonun internet sitesinde yer alan açıklamada, Harika Lig’in 30. haftası prestijiyle müsabakalarda gayret edecek kadroların tahlillerinin, maçlar öncesinde karşılaşmayı yönetecek hakemlere iletilmeye başlandığı belirtildi.
UEFA’nın da misal bir sistem kullandığının tabir edildiği açıklamada, uygulamanın ekip dizilişi, atak ve savunma anlayışı, geçişler, duran toplar, fauller, sarı, kırmızı kart ve ofsayt durumları üzere başlıklar altında yapılan tahlillerle hakemlerin maç performanslarına katkı sağlamasının hedeflendiği kaydedildi.
Hakem Akademisinin bu yeni uygulamasında yapılan tahlillerin, ekiplerin oynadıkları son 3 maçın data ve imgeleri dikkate alınarak güncelleneceği, böylece hakemlerin oynanacak karşılaşmalara daha hazırlıklı ve donanımlı çıkmalarının sağlanacağı aktarıldı.
TFF’DEN YAPILAN AÇIKLAMA ŞU ŞEKİLDE
“Hakemlerin eğitimi ve gelişimi konusunda çalışmalarına devam eden Hakem Akademisi, Muhteşem Lig hakemleri özelinde yeni bir uygulamaya imza attı. Trendyol Muhteşem Lig’in 30. Haftası prestijiyle maçlarda uğraş edecek her iki grubun başka ayrı tahlilleri maçlar öncesinde karşılaşma hakemlerine iletilmeye başlandı.
UEFA da benzeri bir uygulamayı, UEFA karşılaşmalarında vazife alacak hakemlere yönetecekleri maçlardaki kadroların tahlillerini yapıp ileterek gerçekleştiriyor. Kadro dizilişi, hamle anlayışı, savunma anlayışı, geçişler, duran toplar, fauller, sarı ve kırmızı kart konumları ve ofsayt konumları üzere başlıklar altında yapılan tahliller doğrultusunda hakem maç performanslarına katkı sağlanması hedefleniyor.
Hakem Akademisinin bu yeni uygulamasında yapılan tahliller, kadroların oynadıkları son 3 maçın bilgi ve imgeleri dikkate alınarak güncellenecek. Böylece hakemlerin oynanacak karşılaşmalara daha hazırlıklı ve donanımlı çıkmaları sağlanacak.”
Bayrak futbolu branşında Türkiye’deki birinci şampiyona, cuma günü İstanbul Olimpiyat Alanı Atletizm Tesisleri’nde başlayacak.
Türkiye Ragbi Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, üç gün sürecek tertibe 24 grup katılacak.
Şampiyonada çaba edecek ekipler şunlar:
Armada Sharks, Balıkesir Büyükşehir Belediyespor, Boğaziçi Sultans, Çekmeköy Sportif Wolves, Dragons, Dragos Dragons, Eagles, Ege Dolphins, Esenyurt Ayyıldız, Hacettepe Reddeers, İstanbul Bulls, İstanbul Lions, İTÜ Hornets, Koç Rams, Blue Wolfs Pursaklar, Lady Knights, Mersin Mustangs, ODTÜ Falcons, Phoenix Flag, Sakarya Tatankaları, Savaşçılar, Selçuk Kartallar, Şile Deniz Chargers, Yıldız Stallions.
Erzurum’da katıldığı yarışlarda çok sayıda madalya ve kupa kazanan emekli öğretmen 72 yaşındaki Celal Arpacık, yaşından ötürü “Spor yapma ölürsün’ diyenlere aldırmadan yarı maratonda koşmaya devam ediyor.
Erzurum’da matematik öğretmenliği yaparken salon sporlarıyla ilgilenen 3 çocuk babası Arpacık, emekli olduktan sonra atletizme yöneldi.
Kentte “Çılgın Dadaşlar” olarak bilinen Palandöken Masterler Koşu Kümesi antrenörü Dursun Düzgün ile bu sporu 9 yıldır yaz kış demeden sürdüren Arpacık, yurt içinden katıldığı çok sayıda yarı maraton yarışlarında, yaş kümesinde birinci 3’e girip kupa ve madalya kazandı.
42 kilometrelik İstanbul Maratonu’na hazırlanıyor
Etrafındakilerin yaşından ötürü “Spor yapma ölürsün” demelerine aldırış etmeyen Arpacık, muvaffakiyetlerini 42 kilometrelik İstanbul Maratonu ile taçlandırmak istiyor.
Celal Arpacık, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası’nda AA muhabirine, Erzurum’da 37 yıl matematik öğretmenliği yaptığını, emekli olduktan sonra sporla daha çok uğraşmaya başladığını söyledi.
Faal vazifedeyken fazla spor yapamadığını, son yıllarda ise salon sporuna başladığını anlatan Arpacık, “9 yıl evvel koşuyla tanıştım, evvel 10 kilometre, sonra yarı maraton koşmaya başladık. Kısmet olursa bu sene İstanbul Maratonu’na katılacağım. Türkiye’deki bütün yarışlara katıldım. 10 ve 15 kilometrelik İstanbul Avrasya Maratonu’na en az 8-9 kez katıldım. İstanbul ve Çanakkale yarı maratonu üzere yurt içindeki çok sayıda yarışa katıldım.” dedi.
Arpacık, yurt dışından katıldığı Kazakistan’daki yarışlarda da derece aldığını belirterek, yarışlarda Türkiye’yi en yeterli formda temsil etmenin gururunu yaşadığını lisana getirdi.
“Herkes kesinlikle sporun bir yerinden tutsun”
Yaşından ötürü yarış tertiplerinde kendisini görenlerin hayret ettiğini anlatan Arpacık, şunları kaydetti:
“Geçen yıl Azerbaycan’da katıldığım yarı maratonda 21 kilometrede yaş kümesinde ikinci, tıpkı yıl Gürcistan Tiflis’teki yarı maratonda ise birinci oldum. Görenler ‘ölürsün, ölürsün’ diyorlar ancak koşu ve spor nitekim büyük heyecan. Yaşları ne olursa olsun herkes kesinlikle sporun bir yerinden tutsun. Gençler, gençliğini devam ettirmek için muhakkak yaşa gelmiş beşerler da sağlıklı yaşamak için spor yapmalı.”
Ailesinin de sporsever olduğunu söyleyen Arpacık, “Sağlıklı yaşamak isteyen herkes sporun bir yerinden tutmalı. 72 yaşındayım bir sıhhat sıkıntım yok. Hayatım el verdiği sürece koşuya devam edeceğim. 25 yılık spor hayatım var, son 9 yıldır koşu ile uğraşıyorum.” diye konuştu.
Yüksek tansiyon, günümüzde birçok kişiyi etkileyen yaygın bir sağlık problemidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve doğru beslenme alışkanlıkları, tansiyon kontrolünde önemli bir rol oynar. İşte tansiyonunuzu dengelemeye yardımcı olabilecek bazı süper gıdalar:
YÜKSEK TANSİYONA KARŞI SÜT
Kereviz: Diüretik özelliği sayesinde vücuttaki fazla sıvıyı atarak tansiyonun düşmesine yardımcı olur.
Sarımsak: Kan damarlarını genişleterek kan basıncını düşürebilir. Taze sarımsak, bu etkiyi maksimize eder.
Keten tohumu: Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan keten tohumu, kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir.
Kakao: Flavanol içeriği sayesinde kan damarlarının genişlemesine ve kan basıncının düşmesine yardımcı olur.
Muz: Potasyum açısından zengin olan muz, vücuttaki sodyum dengesini sağlayarak tansiyonu düzenler.
Pancar: Nitrat açısından zengin olan pancar suyu, kan damarlarını genişletir ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
Bu besinleri diyetinize ekleyerek, tansiyonunuzu doğal yollarla dengelemeye yardımcı olabilirsiniz. Ancak, yüksek tansiyon ciddi bir sağlık problemi olduğu için, herhangi bir diyet değişikliği yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Yüksek Tansiyonla Savaşan Meyve ve Sebzeler
Yüksek tansiyon, günümüzde birçok insanın karşı karşıya kaldığı yaygın bir sağlık problemidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, bu durumun yönetilmesinde önemli bir rol oynar. Özellikle bazı meyve ve sebzeler, yüksek tansiyonla mücadelede yardımcı olabilir.
Kereviz: Diüretik özelliği sayesinde kereviz, vücuttan fazla sıvı ve tuzu atarak tansiyonun düşmesine yardımcı olur.
Pancar: Nitrat bakımından zengin olan pancar, kan damarlarını genişleterek kan basıncının düşmesine yardımcı olur.
Muz: Yüksek potasyum içeriği ile muz, vücuttaki sodyumun dengelenmesine ve böylece tansiyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.
Sarımsak: Sarımsak, kan damarlarını genişletici özelliklere sahiptir ve böylece kan basıncının düşürülmesine katkıda bulunur.
Karpuz: Arginin içeriği sayesinde karpuz, vazodilatasyonu teşvik eder ve tansiyonun düşmesine yardımcı olur.
Kiwi: C vitamini bakımından zengin olan kiwi, yüksek tansiyona karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
Ispanak: Magnezyum, potasyum ve folat gibi minerallerle dolu olan ıspanak, kan basıncını doğal yollarla düşürmeye yardımcı olur.
Kalp ve Damar Sağlığını Koruyan Beslenme Önerileri
Yüksek tansiyon, kalp ve damar sağlığı için ciddi bir risk faktörüdür. Ancak, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla bu riski minimuma indirmek mümkündür. Yüksek tansiyona iyi gelen besinler, aynı zamanda genel sağlığı da destekler.
Kalp dostu yağlar: Zeytinyağı, avokado ve yağlı balıklar gibi sağlıklı yağlar, kalp sağlığını korumaya yardımcı olur.
Lifli Gıdalar: Tam tahıllar, sebzeler ve meyveler, kan basıncını düzenleyerek yüksek tansiyonla mücadelede önemli bir rol oynar.
Potasyumca Zengin Besinler: Muz, patates ve ıspanak gibi potasyumca zengin besinler, vücuttaki sodyum dengesini sağlayarak tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
Magnezyum ve Kalsiyum: Badem, yoğurt ve süt gibi magnezyum ve kalsiyum açısından zengin besinler, damar sağlığını destekler ve tansiyonu kontrol altına alır.
Not: Beslenme düzeninizdeki değişikliklerin sağlığınıza etkileri konusunda bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir.
Stres ve Tansiyonu Azaltan Doğal İksirler
Yüksek tansiyon, günümüzün en yaygın sağlık problemlerinden biridir ve stresle doğrudan ilişkilendirilir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve doğru besinlerin tüketimi, bu durumun önlenmesinde ve kontrol altına alınmasında önemli bir role sahiptir. İşte stres ve yüksek tansiyonu azaltmaya yardımcı olabilecek doğal iksirler:
Sarımsak: Antioksidan ve antiinflamatuar özelliklere sahip olan sarımsak, tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
Muz: Potasyum açısından zengin olan muz, tansiyonun düzenlenmesine yardımcı olur.
Kırmızı Pancar: Nitrat açısından zengin olan kırmızı pancar, kan damarlarını genişleterek tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
Koyu Yeşil Yapraklı Sebzeler: Magnezyum açısından zengin koyu yeşil yapraklı sebzeler, vücut için doğal bir rahatlatıcıdır ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
Keten Tohumu: Omega-3 yağ asitleri açısından zengin keten tohumu, damar sağlığını korumaya yardımcı olur ve tansiyonu düşürür.
Kakao: Flavanoller açısından zengin kakao, kan dolaşımını iyileştirir ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
Mehmet UZEL / KAYSERİ (İGFA) – Çocukların yoğun ilgi ve sevgi gösterdiği Narin yemek sonrası önemli açıklamalarda bulundu.
Narin “ Bugün benim için bu seneki en özel iftar yemeği oldu. Çocukları çok sevmeme ek olarak Doğu Türkistan lı çocuklar olması ayrı bir güzellik kattı. Doğu Türkistan bizim için en az Filistin kadar değerlidir. Bütün mazlum coğrafyaların gözü kulağı Türkiye de dir. Yeniden Refah Partisi olarak bizler ERBAKAN hocamızdan itibaren bu coğrafyalar ile özel olarak ilgileniyoruz. Erbakan Hocamızın Başbakan olduğu dönemlerde Pakistanda üniversite eğitimi almakta olan yüzlerce Doğu Türkistanlı öğrencilerin Çin’e iade edilmek üzereyken, kendilerine iletilettiği yardım çağrıları sonucu D8 Toplantısına katılmak için Türkiye’de bulunan dönemin Pakistan başbakanı Navaz şerif ile görüşerek son anda iade işlemlerini durdurmuştur. Çin Halk Cumhuriyeti’nin son yıllardaki baskıcı tutumu iyice artmış olup, kemikleşmiş asimilasyon zincirine yeni halkalar etlenmek vasıtasıyla, 1884 ‘ten beri topraklarını korumak uğruna büyük mücadele örneği ortaya koyan Doğu Türkistanlı Müslüman Türk kardeşlerimizin kimliklerini baskıcı yönetmelerle değiştirmeye çalışmaktadırlar.Bu konuda başta hükümet yetkilileri olmak üzere, tüm dünyayı bu zulüm karşısında tepki vermeye çağırıyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak, Doğu Türkistan konusunda hükümetin etkisiz politikasını bir kenara itip, söylemden çok eylem içerisinde olmasını diliyoruz. Şahsım olarak belediye başkanlığım döneminde üzerime düşen ne ise yapmaya her zaman hazır olacağım “
Grand Theft Auto serisinin altıncı oyununun çıkışı, dünya çapında milyonlarca oyun sever tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Fakat, GTA 6‘nın oyun dünyasına girişiyle ilgili son gelişmeler, PlayStation 5 Pro satın almayı düşünenleri hayal kırıklığına uğratabilir. Teknoloji ve oyun dünyasına dair tahlilleriyle tanınan editör Rich Leadbetter’ın yaptığı açıklamalar, GTA 6‘nın PS5 Pro konsolunda saniyede 60 FPS (saniyede görüntülenen kare sayısı) ile oynanmasının güç olabileceğini işaret ediyor.
Leadbetter, PlayStation 5 Pro’nun teknik kapasitesi ve GTA 6‘nın olası donanım ihtiyaçları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bu değerlendirmelere nazaran, GTA 6‘nın grafik ve süreç gücü açısından epeyce yüksek ihtiyaçları olacağı ve mevcut PlayStation 5 Pro donanımının bu ihtiyaçları saniyede 60 FPS’de karşılamakta zorlanabileceği belirtildi. Lakin, Rockstar Games’in özel bir optimizasyon çalışması yapması durumunda bu sorunun üstesinden gelinmesi mümkün olabilir.
GTA 6 hakkında şok iddia! Oyuncular üzgün!
Ancak, sanayi içerisinde Rockstar Games’in bu istikamette bir planının olmadığı tarafında varsayımlar bulunuyor. Bu, bilhassa yüksek performans ve akıcı bir oyun tecrübesi bekleyen PlayStation 5 Pro kullanıcıları için hayal kırıklığı yaratabilir. Rockstar Games’in, GTA 6‘nın potansiyelini en üst seviyede kullanabilmesi için gerekli optimizasyonları yapma konusunda nasıl bir yol izleyeceği merak konusu.
GTA 6‘nın beklenen çıkış tarihi yaklaşırken, Rockstar Games’in oyunun performansı ve optimizasyonu konusunda nasıl bir strateji izleyeceği oyun severler ve sanayi analistleri tarafından yakından takip edilecek. PlayStation 5 Pro kullanıcıları ise, Rockstar Games’ten gelecek resmi açıklamaları ve mümkün tahlil yollarını bekliyor olacak. GTA serisinin yeni oyununun, tüm platformlarda en yeterli oyun tecrübesini sunması için gereken teknik düzenlemelerin yapılması, hem oyunun başarısı hem de oyuncu memnuniyeti açısından kritik ehemmiyet taşıyor.
Merkezi olmayan bir borsa ve para piyasası protokolü olan Dolomite kripto para borsası, yakın vakitte bir güvenlik ihlali yaşadı ve yaklaşık 1,8 milyon dolar kayba uğradı. Blockchain güvenlik firması CertiK’in raporuna nazaran bir saldırgan, 2019’da Ethereum blockchain üzerinde konuşlandırılan eski bir Dolomite mukavelesindeki bir güvenlik açığından yararlandı. Bu sırada AirDAO’nun açıklamasına nazaran hackerlar, AMB/ETH havuzundan yüklü ölçüde coin çaldı.
Dolomite, eski akıllı mukavelesinde hack yaşadı
Dolomite, 2022’de birincil operasyonlarını Arbitrum ağına geçirdi ve Ethereum sürümü dayanağını kademeli olarak kaldırdı. Lakin akıllı kontratların değişmez tabiatı nedeniyle Ethereum sürümü, geliştirici araçları aracılığıyla kullanıcılar tarafından erişilebilir olmaya devam etti. Saldırgan, eski mukaveledeki “callFunction” ismi verilen belli bir fonksiyonu gaye aldı. Bu fonksiyon, kullanıcıların kontrat kapsamında çeşitli komutları yürütmesine imkan tanır. Yetkisiz erişimi önlemek için müdafaalar mevcut olsa da kritik bir kusur mevcuttu.
“CallFunction” özelliği, “yeniden giriş koruması” olarak bilinen çok kıymetli bir güvenlik tedbirinden yoksundu. Bu müdafaa ekseriyetle saldırganların kodu manipüle etmesini ve kullanıcı fonlarını tüketmesini önler. Saldırgan, “callFunction” ile etkileşime giren “TradeManager” isimli ikincil bir mukavele tespit etti. Bilhassa, “TradeManager” içindeki “çağrı” fonksiyonu tekrar giriş muhafazasından yoksundu ve bu da istismar edilebilir bir boşluk yarattı. Saldırgan, bu güvenlik açığını manipüle ederek “callFunction” aracılığıyla yetkisiz aramalar gerçekleştirebildi ve sonuçta kullanıcı hesaplarındaki fonlar boşaltıldı.
AirDAO’dan hack açıklaması
Diğer yandan AirDAO, AMB/ETH Uniswap havuzundan 35,2 milyon AMB token ve 125,51 ETH’lik büyük bir hırsızlık gerçekleştiğini duyurdu. Grup, faili yakalamak ve çalınan varlıkları geri almak için borsalar ve ilgili makamlarla işbirliği yapıyor. Hackerın kimliği hala bilinmiyor, fakat AirDAO, fonları derhal iade edenlere %10’luk bir “beyaz şapka” mükafatı teklif ediyor. Aksi takdirde, takım kolluk kuvvetlerine başvuracak.
Kripto para alanında istismarlar yaygın
Dolomit yahut AMB havuzu istismarı maalesef münferit bir olay değil. Mart 2024’te bir dizi DeFi ihlali yaşandı. Unizen ve Mozaic Finance üzere protokoller de hücumların kurbanı oldu. Bu olaylar, DeFi alanındaki siber tehditlerin gelişen tabiatının ve hem geliştiricilerin hem de kullanıcıların daima dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor.
Dolomite grubu şu anda istismarın akabinde yaşananları ele almak için çalışıyor. Öncelikli odak noktası daha fazla kaybın önlenmesi olsa da olay, DeFi’de sağlam güvenlik tedbirlerinin değerinin açık bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor. DeFi ekosistemi gelişmeye devam ettikçe geliştiricilerin güvenlik kontrollerine öncelik vermesi ve kullanıcı fonlarını korumak ve kripto topluluğu içinde itimat oluşturmak için en âlâ uygulamaları uygulaması gerekiyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, 23 Mart Cumartesi günü saat 13.00’te AKM’de üniversitelerden profesörlerin katılımıyla “Ormanlarımız Yanmadan Konuşalım” paneli düzenliyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Orman Haftası nedeniyle Türkiye Ormancılar Derneği işbirliğiyle “Ormanlarımız Yanmadan Konuşalım” paneli gerçekleştirecek. 23 Mart Cumartesi günü saat 13.00’de AKM Perge Salonu’nda düzenlenecek panelin açılış konuşmalarını Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara yapacak.
PROFESÖRLER SUNUM YAPACAK
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Kavgacı’nın moderatör olduğu panelde, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Doğanay Tolunay “İklim Krizi Yangınları Tetikler mi?”, Akdeniz Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Neyişçi “Orman Yangınlarına Dirençli Olmak”, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili “Büyük Orman Yangınlarıyla Mücadele Mümkün Mü?”, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu “Yangın Sonrası Yeni Bir Yangın Başlamasın: Ekolojik Restorasyon” konulu sunumlar yapacak.
Yeni dönemde herkese hitap edecek projelerle ilçe halkının karşısına çıkan İnegöl Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı Alper Taban, “Yeni dönemde de hanımefendiler başımızın tacı” diyerek kadınlara özel projelerini açıkladı.
İnegöl Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı Alper Taban, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri öncesi yeni döneme dair yol haritasını belirleyip 5 yıllık planlarla ilçe halkının karşısına çıktı. 7’den 77’ye her yaştan bireye, kadına, erkeğe, yaşlıya, gence, çocuklara, emeklilere her kesime hitap edecek projeler sunan Başkan Taban, kadınlara özel müjdeleri de açıkladı.
“HANIMEFENDİLER BAŞIMIZIN TACI”
İnegöl Belediyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde yeni dönemde kadınlara özel pek çok sürprizin yer aldığını ifade eden Taban, şöyle konuştu: “Yeni dönemde de hanımefendiler başımızın tacı… Elimizden geldiği kadar kadınlara pozitif ayrımcılık yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. İnegöl Belediyesi olarak Büyükşehir Belediyemizin de destekleriyle yeni dönemde pek çok sürprizimiz olacak. Bunların başında Kadın Yaşam Merkezi geliyor. İnegöl’ümüzde bir Kadın Yaşam Merkezi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. İçerisinde; havuz, aqua park, fitness salonu, pilates yapabilecekleri bir alan, içerisinde kafeterya, çocuk oyun parkı ve psikolog, diyetisyen, spor eğitmeni gibi teknik uzmanların görev yapacağı bir Kadın Sağlıklı Yaşam Merkezini yeni dönemde hayata geçirmek istiyoruz” dedi.
YENİ ANA KUCAKLARI VE YÜZME HAVUZLARI
“Yine kadınlar için özel olarak hazırlanan projelerimiz kapsamında; Bursa Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte yeni Ana Kucakları oluşturacağız. Hanımefendiler mevcut yüzme havuzumuzu çok sevdi, ilgi çok yüksek. Onlar için yeni kapalı yüzme havuzları yapmak istiyoruz.”
KADIN GİRİŞİMCİLERE DESTEK
“Kadın girişimcilerimize destek projemiz var. Şehrimizin mevcut girişimcilik ekosisteminin en güçlü paydaşlarından biri olan kadın girişimcilerimize girişimcilik fikirlerini hayata geçirebilmeleri adına rezerv alan arayışı, satış pazarlama ağı arayışı gibi konularda destekler vermeyi hedefliyoruz. Bir de e-çarşı projemiz var. İnesmek Butik mağazamızın kapsamını genişleterek yerel kadın kooperatifleri başta olmak üzere ev hanımlarının gelir getirici modelle buluşacağı online satış platformunu hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Yine Yöresel Ürün Satış Alanları ile hanımefendilere benzer desteklerimiz olacak.”
EVLİLİK DESTEK PAKEDİ, KADIN KART, YENİDOĞAN DESTEĞİ
“Bursa Büyükşehir Belediyemizle koordineli bir şekilde Evlilik Destek Paketlerimiz olacak. İhtiyaç sahibi evlenecek çiftlere mobilya, beyaz eşya ve düğün salonu desteği, yeni doğum yapan annelere 1.500 TL Yenidoğan Desteği projelerimizi de hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca şehrimizde ikamet eden kadınlarımızdan ilgili şartları sağlayanlara 1.000 TL mali destek sağlamayı hedefliyoruz.”
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından her yıl olduğu gibi bu yıl da Karaalioğlu Parkı, Atatürk Spor Salonu’nda, Ramazan ayı boyunca binlerce vatandaşa iftar ikram ediliyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Ramazan ayının manevi ruhunu şehrin her köşesine taşıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı vatandaşların iftarını açabilmesi iftar yemeği ikramında bulunuyor. On bir ayın sultanı Ramazan’da birlik ve beraberliğin, dayanışmanın en güzel örneğini yaşatan Büyükşehir Belediyesi, Karaalioğlu Parkı içerisinde bulunan Atatürk Spor Salonu’nda kurduğu iftar sofrasında binlerce vatandaşa iftar saatinde sıcak yemek ikramında bulunuyor. Antalyalılar, iftar topunun atılmasının ardından hep birlikte dualar eşliğinde oruçlarını açmanın mutluluğunu yaşıyor. Belediye ekipleri her gün 1200 kişiye dört çeşit yemek ikram ederken, Ramazan ayının manevi ruhunu yaşatıyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şubesi’ni ziyaret etti. Ziyarette dernek üyeleriyle sohbet edip taleplerini dinleyen Başkan Böcek, “Sizler için hizmet etmek boynumun borcudur. Yeni dönemde de engel tanımayan vatandaşlarım için planladığımız birçok projeyi hayata geçireceğiz” dedi.
Engelsiz bir kent için projeler üreten çalışmalar yürüten Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şubesi üyeleriyle bir araya geldi. Engel tanımayan vatandaşların talep ve önerilerini dinleyen Başkan Böcek yeni dönemde gerçekleştireceği projelerden bahsetti.
ENGELSİZ YAŞANABİLİR BİR KENT İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak, engelli bireylerin, yaşam kalitelerini yükseltmek, sosyal hayata daha aktif katılımlarını sağlamak, sorunlarına daha kolay ve daha hızlı çözüm bulabilmek amacıyla gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Muhittin Böcek, şöyle konuştu: “Planlı kurallı bir kent hedefiyle çıktığımız yolda, engelli bireylerin ihtiyaçlarını dikkate alarak, sosyal yaşamda yer almaları için çaba gösteriyoruz. Antalya merkez ve ilçelerimizde bulunan engelli hizmet merkezlerimizle engellilerin sorunlarına daha kolay ve daha hızlı çözüm konusunda yardımcı oluyoruz. Engelsiz ulaşım araçlarımız ile bedensel engeli vatandaşlarımıza, hastane ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki randevuları için ücretsiz ulaşım hizmeti vermekteyiz. Engelli vatandaşlarımıza, ihtiyaçları doğrultusunda; tekerlekli sandalye, beyaz baston, gıda, aşevi, eşya, giysi, nakdi ve ayni yardımlar yapıyor, danışmanlık-rehberlik hizmetleri veriyoruz. Evde bakım ekibimizdeki doktor ve hemşirelerimiz, engelli bireylerin sağlık kontrollerini yapmakta, engelli vatandaşlarımızın öz bakımları, ev temizliği gibi günlük ihtiyaçlarını gidermekteyiz.”
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şube Başkanı Mehmet Karavural’ı Başkan danışmanı olarak atadığını hatırlatan Başkan Böcek, “Kendisi sizlerin sesi olmakta, sizler adına en iyisinin yapılması için büyük gayret göstermektedir’ dedi.
YENİ PROJELER HAZIR
Başkan Böcek, engellilere, yüzde 10 olan su indirim oranını yüzde 40’a çıkararak, daha çok destek olmaya çalıştıklarını kaydetti. Yeni dönemde engelliler için hazırladıkları projelerden de bahseden Başkan Muhittin Böcek, “Engel tanımayan vatandaşlarımız için önümüzdeki dönem Pozitif Kart, Engelsiz Yaşam Evi ve Engelsiz Yerleşke gibi projelerimiz hazır. Muhittin Böcek olarak daha önce de söylediğim gibi aramızda hiçbir zaman engeller olmadı ve her zaman size destek olmaya devam edeceğim’ diye konuştu.
Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şube Başkanı Mehmet Karavural da Başkan Böcek’e hizmetlerinden ötürü teşekkür etti.
Cumhur İttifakı İzmit Belediye Başkan Adayı Muharrem Tutuş, Karaabdülbaki Köyü’nde vatandaşlarla iftar sofrasında buluştu. Yoğun katılım ile gerçekleşen programda konuşan Tutuş, “Birlik, beraberlik ve kardeşlik ayı olan Ramazan’ın ilk gününden beri vatandaşlarımızla birlikte iftar yapmanın huzurunu ve mutluluğunu yaşamaya devam ediyoruz. Bu akşam, sizlerle birlikte oruçlarımızı açtık. Allah tuttuğumuz oruçları ve ettiğimiz duaları kabul etsin.
İNANÇLI VE KARARLI BİR ŞEKİLDE HAZIRIZ
Beş yıldır hizmetten uzak kalmış bütün mahallelerimize hizmet etmek için ekibimizle birlikte yola çıktık. Bu yolculuğumuzda hemşehrilerimiz Cumhur ittifakı kadrolarına güvendiler ve nereye gidersek bizleri ilgi ve destekle karşıladılar. Allah’ın izniyle, 31 Mart’tan sonra bu sefer rica makamında değil, icracı makamında ilçemize tüm gücümüzle hizmet edeceğiz. İnançlı ve kararlı bir şekilde hazırız. Meclis üyesi adaylarımız ve ekibimizle beraber İzmit Belediyesini kazanacak, İzmit’te yeni bir dönem başlatacağız” dedi.
Körfez Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Başkan Adayı Şener Söğüt, SKM programları kapsamında çalışmalarını aralıksız devam ettiriyor. Önceki akşam da Barbaros Mahallesi’nde teravih namazı sonrasında vatandaşlarla Muşlular Derneği’nde bir araya geldi; çay içti, sohbet etti. Hemşehrilerinin de büyük ilgiyle karşıladığı Şener Söğüt, 31 Mart’a kadar durmada çalışacaklarını ve zaferi elde edeceklerine inancının tam olduğunu belirtti.
31 MART’TA ZAFERE ULAŞACAĞIZ
Körfez’de geride bıraktığı 5 yılda hizmet ve eser siyaseti dışında hiçbir polemiğe girmediklerini, Körfez için canla başla çalıştıklarını belirten Başkan Söğüt, “Birileri çıkıp algı yapmaya çalışıyor ama Körfezliler buna geçit vermez. Onlar AK Parti ve Cumhur İttifakı ile hizmet ve eser siyasetine alıştı. Bizler her zaman kendilerine yaptığımız ve yapamadığımız her şeyin hesabını verdik.
BİZ ESER VE HİZMET ÜRETİRİZ
5 yıl önce göreve gelirken verdiğimiz sözler ve yaptıklarımız da; önümüzdeki 5 yıl için yapacaklarımız hizmetlerin göstergesi. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın ile birlikte önemli projeleri yine önümüzdeki dönem hayata geçireceğiz. Bizim sevdamız da, gayemiz de Körfez ve Körfez’e hizmet. Onlar algı yapmaya çalışsın biz hizmet ve eser” ifadelerini kullandı.
Mersin Yenişehir Belediyesi, Yenişehirli üniversite öğrencilerine 2023-2024 eğitim dönemi için belirlediği lisans 6500 TL ve ön lisans 3000 TL’lik eğitim yardımlarının ikinci ödemelerini yatırdı.
Mersin Yenişehir Belediyesi, devlet üniversiteleri ile Türkiye veya KKTC’de bulunan vakıf üniversitelerine tam burslu olarak yerleşen Yenişehirli öğrencilere ilk yıl için nakdi eğitim desteği vermeye devam ediyor. Eğitime verdiği destekle öğrencilerin yüzünü güldüren Yenişehir Belediyesi, ailelerin de yükünü hafifletiyor.
Yenişehir Belediyesi 2023-2024 eğitim dönemi için lisans öğrencilerine 6500 TL ve ön lisans öğrencilerine 3000 bin TL’lik nakdi destek verdi. Genç merkezli belediyecilik anlayışıyla Yenişehir Belediyesi olarak 5 yıldır gençlerin yanında olduklarını söyleyen Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Her yıl üniversiteye giden Yenişehirli gençlerimize aylık nakdi destek verdik. Yenişehir’de üniversite okuyan gençlerimize, inşaatlarını tamamlayarak açtığımız Yenişehir Belediyesi Mustafa Baysan Yüksek Öğretim Erkek Öğrenci Yurdu ve Yenişehir Belediyesi Kemal Kılıçdaroğlu Konukevi ile barınma hizmeti verdik.
Üniversiteli gençlerimize ücretsiz yemek imkanı sunduğumuz Öğrenci’Ye uygulamasını hayata geçirdik. Online deneme sınavları, YKS, KPSS ve yabancı dil kurslarıyla gençlerimizin yanında olduk. Ülkü Ongün Kütüphanesi ve Nuri Ulusu Kütüphanesi’ni kurarak, gençlerimize ders çalışabilecekleri ve bilgiye rahatlıkla ulaşabilecekleri alanlar oluşturduk. Şimdi Mersin’in en büyük kütüphanesi olacak Yenişehir Kent Kütüphanesi’nin temelini atıyoruz. Gençlerimizin kültür ve sanat etkinliklerinden ücretsiz yararlanmalarını sağladık, sportif aktivitelere ulaşmalarını kolaylaştırdık, festivaller, tiyatrolar, konserler, sergiler düzenledik. Özellikle gençlerimizin istihdamını desteklemek amacıyla Kariyer Merkezimizi kurduk. Biz, gençlerimize inanıyoruz ve bu hizmetlerimizi sadece bir başlangıç olarak görüyoruz. Önümüzdeki 5 yılda gençlerimizin geleceği için daha fazlasını yapacağız, daha büyük adımlar atacağız.” ifadelerini kullandı.
Ramazan’da iftar, mutlaka sahur ve 2 küçük ara öğün ile en az 4 öğünü bulacak şekilde bir düzen oluşturulması gerekiyor.
İftar yemeğinin yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yenmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, metabolizma hızını artırmak için tüm besinleri birden yemek yerine bölerek ve ara vererek tüketilmesini tavsiye ediyor. İftar ve sahur arasında sıvı gereksinimini karşılamak için ortalama 1–1,5 litre su tüketilmesi gerektiğini dile getiren Beslenme Uzmanı Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Su içmek bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırıyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. Kübra Şahin, Ramazan’da sağlıklı beslenme konusunu değerlendirdi.
“4 öğünü bulacak şekilde bir düzen oluşturulmalı”
Oruç tutarken vücudun ihtiyaç duyduğu temel besin öğelerine işaret eden Şahin, “Ramazan’da iftar, mutlaka sahur ve 2 küçük ara ile en az toplam 4 öğünü bulacak şekilde bir düzen oluşturulmalı. Bununla beraber her gün 4 temel besin grubu olan; peynir, yumurta, et, tavuk, balık gurubu, süt, yoğurt gurubu, sebze-meyve grubu ve tahıl grubu belirli miktarlarda iftar, sahur ve gece öğünlerinde eşit ve dengeli bir biçimde tüketilmeye çalışılmalıdır.” dedi.
“Sahurda en iyi menü kahvaltılık tarzı beslenme”
İftarda; çorba, et-tavuk veya balık gibi yağsız-derisiz et çeşitleri, sebze ve kuru baklagil yemekleri, çeşitli sebzelerden oluşan salatalar, bulgur, tarhana, erişte gibi tam tahıllılar, çavdar, tam buğday veya karışık – çok tahıllı ekmekler ve komposto, hoşaf tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Sahurda en iyi menü kahvaltılık tarzı beslenmedir. Şarküteri ürünlerinden ise kaçınılmalıdır. Sıvı ve sulu yiyeceklerin az tüketilmesine bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için posa oranı yüksek besinler (kurubaklagil, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler) tüketilmelidir. Yoğurt, cacık, ayran gibi protein ve kalsiyumu yüksek besinler tüketildiğinde tokluk süresi artar.” diye konuştu.
“İftar ve sahur arasında ortalama 1–1,5 litre su tüketilmeli”
Oruç tutarken yeterli miktarda su içme konusuna da değinen Şahin, “Vücudumuzun normal fizyolojik devamlılığı ve metabolizmanın canlılığı için su içmek önemli. Vücudumuzun ihtiyacı olan su; metabolik su, günlük içtiğimiz sıvılar (çay, kahve, taze meyve suları, ayran gibi) ve yediğimiz yiyeceklerle sağlanır. İftar ve sahur arasında sıvı gereksinimini karşılamak için ortalama 1–1,5 litre su tüketilmeli. Su içmek bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırıyor. Ancak yemek esnasında çok su içmek, sindirim sistemini bozabilir.” dedi.
“Sahurda yenilen hafif bir öğün gün boyu açlığı engeller”
Şeker içeriği yüksek besinlerin kan şekerini hızla yükseltip hızla düşürdüğünü dile getiren Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Bu da ertesi gün çok çabuk acıkılmasına ve kan şekerinin çok daha çabuk düşmesine sebep oluyor. Şeker içeriği yüksek besinler tüketildiğinde sahurdan sonra başlayan açlık süresince kan şekeri düşmeye başlar ve metabolizma yavaşlar. Sahurda yenilen hafif bir öğün gün boyu açlığı ve açlık süresinin çok uzamasını engelleyerek oluşabilecek kan şekeri düşüşünü kontrol altına almayı sağlayacak, yorgunluk, baş ağrısı, unutkanlık ve zihinde oluşabilecek dikkatsizliği önleyecektir.” dedi.
“İftarda hızlı yemek daha çok miktarda besin tüketilmesine ve kilo alınmasına neden oluyor”
Sahur yemeklerinin azar azar, iyice çiğneyerek tüketilmesi gerektiğini de anlatan Şahin, şöyle devam etti:
“Çiğ sebze, domates, salatalık, biber gibi hem enerjisi düşük hem de sıvı içeriği yüksek olan, C vitamini açısından zengin yiyeceklere mutlaka yer verilmelidir. Sahurda fazla yeme isteği olmadığı durumlarda ise 1 bardak süt ve 1 porsiyon meyve kan şekerini dengede tutmak için yeterli olacaktır.
Bütün gün oluşan açlıktan sonra, kişiler iftarda çok hızlı bir şekilde ve çok miktarda besin tüketiyor. Bu alışkanlık kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olur. Beyin, ilk yemek yemeğe başladığı süreden en az 20 dakika sonra tokluk sinyali oluşturuyor. Bu yüzden hızlı yemek yeme tokluk sinyali oluşuncaya kadar daha çok miktarda besin tüketilmesine ve kilo alınmasına neden olacaktır.”
“İftarda glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmeli”
İftara, kan şekerini hızla yükseltmeyecek, hafif, az yağlı, posa miktarı fazla besinlerden başlamanın en doğrusu olduğunu da kaydeden Şahin, “Doygunluk hissi vermesi açısından çorba ile başlanılmalı. Yemek üzerine hemen tatlı, meyve, kuruyemiş tarzı besinler tüketilmemeli. Şerbetli tatlılar yerine; sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmeli. Kan şekerini hızla yükselten beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan besinler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı, glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir.” diye konuştu.
Oruç ilk açıldığında çorba ile başlayıp, bir süre ara verildikten sonra etli sebze yemeği gibi hafif yemeklerle yemeğe devam edilmesi; yavaş sindirime zaman tanıyarak 15-20 dakika sonra az yağlı ızgara et yemeği, kuru baklagil, sebze yemeği, salata, ayran, cacık gibi yemekler yenilmesi gerektiğini anlatan Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Bu durum hem doygunluk hissinin sağlanması hem de sindirim problemlerinin önlenmesi açısından etkili olacaktır.” dedi.
Biberli, domatesli menemen sahur için gayet uygun…
“Sahurda en iyi menü kahvaltılık tarzı beslenmedir.” diyen Öğr. Gör. Kübra Şahin, sahurda protein içeriği yüksek besinlerin tokluk süresini artırdığını söyledi.
Haşlanmış yumurta veya biberli, domatesli menemenin sahur için gayet uygun besinler olduğunu kaydeden Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Normal ekmek yerine tam buğday unundan ekmek, çavdar ekmeği, kepekli ekmek gibi posa ve lif içeriği yüksek ekmek ürünleri tüketilirse tokluk hissi artacaktır. Ayrıca süt tüketimi hem tokluk hissi vermesi hem de sıvı içeriği açısından önemlidir. Ara öğünlerde ise; taze mevsime uygun meyveler, çorba, sütlü tatlılar, kuru meyve ve yağlı tohumlar gibi besinler tercih edilmelidir. İftar ve sahur arasındaki sürede sık sık ve azar azar beslenmek için en az 2 ara öğün yapılmalıdır.” diye bilgi verdi.
Sahur yemekleri iyice çiğneyerek tüketilmeli
Sahurda yemek yenilip yatıldığından dolayı sindirim ve metabolizmanın yavaş olduğunu ifade eden Öğr. Gör. Kübra Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
“O nedenle sahurda aşırı yağlı, tuzlu ve şekerli besinler tüketilmemelidir. Metabolizma hızı yavaş olduğundan vücuda alınan besinlerin yağa dönüşümü daha fazla olacaktır. Sahur yemekleri azar azar, iyice çiğneyerek tüketilmelidir. Ayrıca aşırı yağlı, tuzlu ve şekerli besinler tüketilip ardından yatıldığında reflü ve mide rahatsızlıkları görülebilir.
İftar yemeği yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yenmeli
İftar yemeği yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yenmelidir. İftar açılırken ve açıldıktan sonra alınacak olan besinler önemlidir. İftar sonrası özellikle sık sık beslenmek yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak açısından önemlidir. Metabolizma hızını artırmak için iftarda birden tüm besinleri yemek yerine bölerek ve ara vererek tüketilmelidir. Hafif yemekler tercih edilmelidir.
Aksi taktirde sindirim zorlaşacak, midede ağırlık, ekşime, yanma, bulantı, uyku basması, bağırsaklarda kabızlık, şişkinlik, tansiyon yükselmesi ve nörolojik hormonların hızlı salgılanması gibi sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla besin tüketilmeli; çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınılmalıdır.”
Türk kullanıcıları hedef alan yeni ve tehlikeli Android zararlı yazılımı, Kaspersky araştırmacıları tarafından analiz edildi. Bir IPTV uygulamasının reklamsız sürümü şeklinde gizlenen Tambir, mobil cihazların güvenliği için önemli bir tehdit oluşturuyor.
Tambir, ilk olarak Ekim 2023’te Kaspersky tarafından keşfedilen bir casus yazılım uygulaması ve Android kullanıcılarını hedef almak üzere sosyal mühendislik taktiklerini kullanıyor. Bir IPTV uygulamasının reklamsız sürümü şeklinde gizlenen Tambir, SMS mesajları, kişiler ve yüklü uygulamaların listesi dahil olmak üzere kurbanın cihazından hassas bilgiler toplayabiliyor. Dahası, Tambir tuş vuruşu kaydedici, Sanal Ağ Hesaplama (VNC) oturumları başlatma ve rastgele SMS mesajları gönderme gibi yeteneklerle donatılmış olup siber suçluların virüs bulaşmış cihaza uzaktan erişimini sağlıyor.
Tambir IPTV uygulaması görünümü altında dağıtılsa da taklit ettiği platformla ilgili herhangi bir yasal işlevsellik içermiyor. Uygulama, bulaştığı cihazın sahibini erişilebilirlik izinleri vermeye ikna ederek cihaza uzaktan erişim elde ediyor. Uygulamanın erişilebilirlik hizmetinin etkin olması durumunda, gerekli tüm izinler otomatik olarak alınıyor. Kötü amaçlı yazılım gerekli tüm izinleri aldıktan ve erişilebilirlik hizmetini etkinleştirdikten sonra uygulama simgesini şüpheli görünmemesi için YouTube simgesi şeklinde değiştiriyor.
Uygulamanın başlatılmadan önceki (solda) ve başlatıldıktan sonraki (sağda) simgesi
Yazılım, WebSocket protokolü üzerinden iletişim kurarak Telegram, ICQ sohbet davetleri ve Twitter profil biyografileri gibi meşru platformlardan şifrelenmiş Komuta ve Kontrol (C2) sunucu adreslerini alıyor. Tambir, komuta kontrol sunucusundan alınan 30’dan fazla komutu destekliyor. Hedef konumundaki benzerlikler ve C2 iletişimi için Telegram kullanması, bölgedeki ilk üç mobil kötü amaçlı yazılımı arasında yer alan GodFather kötü amaçlı yazılımıyla benzerlik gösteriyor.
Kapersky Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Başkanı Dmitry Galov, şunları söylüyor: “Tambir’i özellikle dikkate değer kılan şey çok yönlü yetenekleridir. Tipik Android kötü amaçlı yazılım davranışına ek olarak, Tambir VNC aracılığıyla uzaktan erişim sunar ve hassas kullanıcı bilgilerini ele geçirmek için sıklıkla kullanılan bir araç olan tuş vuruşu kaydedici (keylogger) içerir. Bu yeni Android tehdidi, devam eden diğer bazı kötü amaçlı yazılım kampanyalarıyla benzerlikler taşıyor ve siber tehditlerin gelişen manzarasının altını çiziyor. Kaspersky olarak, Tambir ile ilgili her türlü faaliyeti yakından izlemeye kararlıyız ve daha fazla bilgi edindikçe güncellemeler sunmaya devam edeceğiz.”
Mobil kötü amaçlı yazılım tehdit ortamı hakkında daha fazla bilgi için Securelist’te yer alan rapora bakabilirsiniz.
Kaspersky uzmanları, gelişen siber tehditlere karşı korunmak için kullanıcılara şu tavsiyelerde bulunuyor:
Güvenilmeyen kaynaklardan uygulama indirmekten kaçının.
Cihaz yazılımını ve uygulamaları düzenli olarak en son sürümlere güncelleyin.
Kaspersky Premium gibi mobil tehdit algılama özellikleri içeren kapsamlı güvenlik çözümleri kullanın.
Firmaların tek tuşla yüzlerce çeki aynı anda yazdırmasına olanak veren VakıfBank Sürekli Çek Basım Programı, çok sayıda çek yaprağının elle doldurulmasından kaynaklanan iş yükünü ortadan kaldırıyor. Hatalı çek keşide edilmesi olasılığını en aza indiren programla firmalara hız, kolaylık ve zaman tasarrufu sağlanıyor.
Bankacılık sektöründe “Dijital kolaylaştırır” yaklaşımıyla dijitalleşme alanına liderlik eden VakıfBank, internet bankacılığında müşterilere sunduğu Sürekli Çek Basım Programı’nı geliştirerek firmalara destek olacak bir alt yapı ile güncelledi Yeni program ile internete ihtiyaç olmadan işletmeler kendi çalışma sahalarında program kurulumunu yaptırabilecek, offline yapıdaki program ile VakıfBank, işletmelerin çek yazdırma işlemlerindeki operasyonel maliyetleri azaltmayı, hızı ve kolaylığı hedeflemektedir.
“Çek Basım Programı ile zaman tasarrufu ve verimlilik sağlayacağız”
VakıfBank Kurumsal, Ticari, KOBİ ve Perakende Bankacılığı Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alaattin Şimşek, Sürekli Çek Basım Programı ile VakıfBank’ın dijitalleşmeye verdiği önemi bir kere daha ortaya koyduğunu belirtti. Şimşek, “Çek basım alanında sağladığımız hizmeti güncelleyerek daha kullanıcı dostu hale getirdik ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımak istedik. Devreye aldığımız program ile firmaların tek tuşla yüzlerce çeki aynı anda yazdırmasını ve raporlamalarını sağladık. Bu program sayesinde işletmeler çek yazdıracağı kişileri kayıtlı tutarak zaman tasarrufu sağlarken, yüksek verimlilik ile operasyonel iş yükünü azaltıyor.” dedi.
Sürekli Çek Basım Programı nasıl kullanılır?
Seri, kolay ve hızlı bir ürünü müşterilerin kullanımına sunan VakıfBank, program kullanımı açısından da kolaylık sağlıyor. Bilgisayar üzerinde kurulan program ile çek basım işlemi sıradan bir yazdırma işlemi kadar basitleşiyor.
BURSA (İGFA) – CHP Mudanya Belediye Başkan Adayı Deniz Dalgıç, Mudanyalıların nabzını tutmak ve kentin sorunlarına yönelik çözüm önerilerini ve projelerini paylaşmak için “Deniz Buluşmaları”nı başlatıyor. Farklı mahallelerde gerçekleştirilecek buluşmalarda Dalgıç, Mudanyalılarla bir araya gelerek Mudanya’yı geleceğe taşıyacak projelerini anlatacak.
Deniz Buluşmaları’nda Mudanyalıları dinleyerek, sorunlarını ve taleplerini ilk ağızdan öğreneceğini kaydeden Deniz Dalgıç, “Mudanya’nın güzel insanlarıyla bir araya gelmekten büyük heyecan duyuyorum. Tüm Mudanyalı hemşehrilerimi sandalyeleri ile birlikte buluşma noktalarımıza bekliyorum. Güzel Mudanyamızda saleplerimizi yudumlarken kentimizin sorunlarını konuşalım ve ortak akıl ile ortaya koyduğumuz çözüm önerilerimizi paylaşalım.” diye konuştu.
“Deniz Buluşmaları”nın ilki 21 Mart Perşembe günü saat 21.30’da Mütareke Meydanı’nda gerçekleşecek. Tüm Mudanyalıların katılımına açık olan buluşmada sıcak salepler eşliğinde Mudanya’nın geleceği konuşulacak.
MUDANYA DENİZ İLE BULUŞUYOR TAKVİMİ
21 Mart Perşembe – 21.30 – Mütareke Meydanı
25 Mart Pazartesi – 21.30 – Güzelyalı Sahili
26 Mart Salı – 21.30 – Yeni Mahalle Pembe Panter Parkı
27 Mart Çarşamba – 21.30 – Halitpaşa Mahallesi Samanyolu Parkı
Yayıncılığını ve geliştiriciliğini Capcom’un yaptığı Dragon’s Dogma serisinin yeni oyunu Dragon’s Dogma 2 yarın çıkışını yapacak. Biz de oyunu erkenden oynama fırsatı bulduk lakin ne yazık ki hem iş hem de oyun yoğunluğu sebebiyle inceleme görüntüsü diyecek kadar ayrıntılıca oynayamadık. Bu yüzden bu görüntüde oyunu oynadığım birinci 20 saatlik kısımda elde ettiğim tecrübeleri sizlere aktarmaya çalıştım.
Hull City’de lider Acun Ilıcalı, teknik yönetici Liam Rosenior, ekip kaptanı Lewie Coyle ve Ozan Tufan, basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamalar;
ACUN ILICALI
“PLAY-OFF EVRESİNDEYİZ VE BUNU YAPMA BAHTIMIZ VAR”
İki yıl evvel bir seyahate başladık. Hayallerimiz vardı, medyadaki başarımızı futbola da taşımak istiyorduk. Uzun vadeli gayelerimiz var. Birinci yılımız bir öğrenme süreciydi, okulda olmak üzereydi. İkinci yılımızda daha fazlasını başardık ve hocamızla birlikte kulübümüzü ligde tutmayı başardık. İkinci yılımızda Liam Rosenior ile tanıştık ve deneyimlerimizi birlikte kullandık. İkinci yılımız daha başarılı geçti. Premier Lig için bir talihimiz var. Bunu yapabiliriz deme noktasındayız, play-off kademesindeyiz ve bunu yapma talihimiz var. Çok uzatmayacağım zira teknik yöneticimizin söyleyecek kelamları olacak.
“ŞİMDİ BAKTIĞIMDA DAHA ÇOK GURUR DUYUYORUM”
Dünya Kupası sırasında Antalya’ya geldik ve grup bir ortadaydı, bu bir sevinç kaynağıydı ve başarılı bir periyottu. Antalya turistler için çok hoş ve çok tanınan. Antrenörümüz ve oyuncularımız Antalya’yı çok sevdiler, tekrar burada olmak istediler. Bu yıl Dünya Kupası yok, bu yüzden tekrar gelmek için vakit bulmak için çok çalıştık. Aklımıza gelen fikir ulusal orta sırasında gelmek oldu. Ailemizin değerli bir modülü da taraftarlarımız. Ben bir futbol hayranıyım ve 13-14 yaşımdan beri seyirciler ortasındayım. Taraftarları gördüğümde kendimi geçmişte görüyorum. Artık baktığımda daha çok gurur duyuyorum.
“TUTKULU OLMANIN DEZAVANTAJLARI DA VAR
Tutkulu bir lider olmanın kimi dezavantajları da var. Liam ile konuşmaktan keyif alıyorum, bazen çok sakin oluyor ve bu da bana yardımcı oluyor. Bir futbol aşığı olarak ona yardımcı olabilirim.
“ROSEINOR’A ‘DOKTOR’ DİYORUM”
Liam Rosenior’a ‘doktor’ diyorum. Problemleri çözen biri. Liam’a asla tahlil söylemem, bu onun işi. Liam idaresinde oynadığımız futbolla gurur duyuyorum. Birçok kere bizi gururlandırdı. Leicester ve Southampton üzere ‘parachute payment’ alan gruplara karşı oynamak kolay değil. Bu gruplara karşı deplasmanda kazandık ve berabere kaldık.
“PHILOGENE’YE 10-12 TEKLİF VARDI”
Jaden Philogene’ye 10-12 teklif vardı. Onu bize gelmeye ikna etmek için çok çalıştık. Ona bir ekibe değil bir aileye geldiğini söyledik. Ona bunu hissettirdik.
LIAM ROSEINOR
“YAPMAMIZ GEREKEN BİR İŞ VAR”
Yapmamız gereken bir iş var. Hayalim Acun Ilıcalı ve Tan Kesler’in inancının karşılığını vermek ve dönemi şahane bir halde bitirmek.
“ACUN ILICALI’YI HİÇBİR KULÜP SAHİBİNE DEĞİŞMEM”
Acun Ilıcalı ile çok açık ve şeffaf bir irtibatım var. Hemfikir olmadığımız şeyleri de söylüyoruz, hemfikir olduğumuz şeyleri de söylüyoruz. Bu futbol kulübüne de çok yardımcı oluyor. Acun Ilıcalı’yı dünyadaki hiçbir kulüp sahibine değişmem.
OZAN TUFAN
“ARKADAŞLIĞIMIZLA BİRLEŞTİK”
İlk geldiğimde şiddetli bir süreçti. Evvel Shota ile tanıştık, sonra Liam, Lewie Coyle ve öteki oyuncular beni karşıladı. Bir arkadaşlığımız var. Artık bir amacımız var. Play-off’lardayız, arkadaşlığımızla birleştik.
“ACUN’A ‘AĞABEYİM’ DİYORUM”
Acun’a ağabeyim diyorum, burada olmaktan ve onunla çalışmaktan gurur duyuyorum. Burada, Hull City’de olma fırsatı verdiği için ona teşekkür etmek istiyorum.
“MİLLİ GRUBU ÖZLÜYORUM”
Milli grubu özlüyorum. Ulusal Grup’tan rastgele bir davet ya da davet almadım. Onlara EURO 2024 için en uygununu diliyorum ve ülkemizi gururlandırmalarını diliyorum. İnşallah bir gün ben de onların ortasında olacağım.
LEWIE COYLE
“PREMIER LİG’İ İSTİYORUZ”
Hull’dan tanıdığım bu kadar çok insanı Antalya’da görmek çok hoş. Hepimizin ne kadar birlik içinde olduğunu görebiliyorsunuz. Hepimiz tıpkı fikirdeyiz, hepimiz tıpkı şeyi başarmak istiyoruz ki o da Premier Lig’e yükselmek.
“ABDÜLKADİR MÜKEMMEL TRANSFER”
Abdülkadir Ömür geldiğinden beri kusursuz performans sergiliyor. Ozan’ın burada olması ona çok yardımcı oldu. Biz yeni gelenlere güzel davranan bir grubuz, bu da yardımcı oluyor. Benim için o olağanüstü bir insan ve bu her şeyden evvel geliyor. O şahane bir transfer ve bence onun olması istediğimiz yere ulaşmamıza yardımcı olacak.
Manchester City forması giyen Mateo Kovacic, kendisini en çok etkileyen teknik yöneticileri için gelen soruya yanıt verdi.
Kovacic, “Her teknik yöneticiden bir şeyler öğreniyorsunuz. Hakikaten kusursuz antrenörlerim oldu. Maurizio Sarri ile mükemmel vakit geçirdim. Thomas Tuchel ile birlikte bir adım öne çıktım ve onunla Şampiyonlar Ligi’ni kazandık. Fakat beni en çok etkileyen Pep Guardiola oldu. Birçok kişinin neden onu dünyanın en uygun teknik yöneticisi olarak gördüğünü anlıyorum” dedi.
Manchester City’de bu dönem 33 maçta alana çıkan 29 yaşındaki orta saha oyuncusu, 2 gol attı ve 1 asist yaptı.
Down Sendromlu Ulusal Basketbol Ekibi Antrenörü Ufuk Bulut, Antalya’nın konut sahipliğinde düzenlenen Trisome Oyunları’nda tek eksikleri olan dünya şampiyonluğunu kazanmak istediklerini söyledi.
Bulut, Antalya’nın mesken sahipliğinde düzenlenen ve özel atletlerin olimpiyatları niteliğindeki 2. Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları’nda (Trisome Oyunları) çıkacakları birinci müsabaka öncesinde Antalya Spor Salonu’nda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Deneyimli teknik adam, Eylül 2023’te İtalya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nın akabinde Antalya 2024 Trisome Oyunları’na çok ağır bir formda hazırlandıklarını belirterek, “Özellikle aralık ayından itibaren her ay bir kamp yaparak çok çalıştık. Birinci kampımızı Ankara Üniversitesinin spor salonlarında yaptık. İkinci kampımızı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi bünyesinde, üçüncü kampımızı da Trabzon Sürmene’de hem belediyenin hem hayırseverlerin hem de Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünün dayanaklarıyla yaptık. Biraz yorucu ancak hoş bir kamp süreci oldu.” diye konuştu.
Kamp çalışmalarında yeni oyuncuları da denediklerini lisana getiren Bulut, “Düzenli olarak oyuncu takiplerimiz devam ediyor. Takipler sonucunda birisi Diyarbakır’dan birisi de Osmaniye’den olmak üzere iki yeni oyuncu başlattık. Bir oyuncu da Rize’den katacaktık lakin maalesef lisanslanma süreci yetişmedi. Onu da önümüzdeki turnuvalarda değerlendirmeyi düşünüyoruz. Antalya’daki dünya oyunlarında maçlarımız yarın başlayacak.” tabirlerini kullandı.
Tertipteki rakiplerine ait Bulut, “Finlandiya, Macaristan ve İtalya ile oynayacağız. İtalya çok uzun müddettir bu toplulukta yer alan esaslı bir ülke, hasebiyle sistemi çok daha oturmuş bir ülke lakin biz de onlardan hiç geri değiliz. Finaller daima biz ve İtalya ortasında oynanıyor. Macaristan ve Finlandiya yeni kurulmuş bir ekip. Lakin burada olmak çok keyifli zira down sendromluların dünyasında nefrete, öfkeye, palavraya, kine hiç yer yok, sevgi dolular.” halinde görüş belirtti.
Olimpiyat niteliğindeki bir yarışa mesken sahipliği yapmaktan ötürü çok keyifli olduklarını aktaran Bulut, şunları kaydetti:
“Biz şu ana kadar gittiğimiz 5 şampiyonanın 4’ünden madalyayla döndük. Burada üstüne bir de konut sahipliği avantajı eklenince en tarihi derecelerimizden birisini alabilecek potansiyeldeyiz. Alışılmış ki spor bu, her şey var ancak hazırlıklarımızın tamamı daha uygunu olması istikametinde. Çocuklarımıza çok inanıyoruz, ellerinden gelen bütün çabayı göstereceklerdir, umarım onun karşılığını da alırlar.”
Final varsayımıyla ilgili Bulut, “Finale bizi koyalım, yanımıza da İtalya gelir diye iddia ediyorum. Alışılmış yeni kadroların da şöyle bir avantajı var, daha genç, daha enerjik, fizikî olarak daha üstün olabiliyorlar. Sürpriz de çıkabilir, biz karşımızda finalde sürpriz bir ekip da görebiliriz fakat bizim finale çıkacağımız kesin. Tek eksiğimiz birincilik, bu sefer onu alalım inşallah.” biçiminde konuştu.
Ay-yıldızlı grubu 2018’de kuruluşundan itibaren çalıştırdığını hatırlatan Bulut, şöyle devam etti:
“Başlarda çocuklar biraz deneyim edinsin formunda kurduk ve hiçbir beklentimiz yoktu. Fakat artık görüyorsunuz benim dışımda 4 antrenör arkadaşım, 9 atletle birlikte çok önemli bir çalışma yapıyor. Bütün kamplarımız da bu türlü geçiyor. Profesyonel bir kadro üzere günde iki egzersiz yapıyoruz, profesyonel grup üzere besleniyoruz, onlar üzere uyku sistemine geçiyoruz. Bunu daima söylüyorum, sporun bilhassa özel çocuklar üzerindeki tesiri çok daha büyük.”
“Özel çocukların toplum hayatının içinde yer alması sağlandı”
Tertibin açılış seremonisine Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın birlikte katılmalarının özel atletlere devletin verdiği takviyenin de bir göstergesi olduğunu söz eden Bulut, şunları kaydetti:
“Özel sportmenler için son 20 yılda çok önemli atılımlar yapıldı. Ben tıpkı vakitte bir özel eğitim öğretmeniyim, 20 yıldır bu mesleği yapıyorum. Başladığım günden bu tarafa çok önemli bir gelişme var. Federasyon liderimiz Birol Aydın da bunu her vakit lisana getiriyor; bu çocuklar kapılar gerisindeydi, hiç kimse dışarı çıkarmak istemiyordu. Lakin son 20 yılda yapılan önemli gelişmelerle özel çocukların toplum hayatının içinde yer alması sağlandı. İşte ardımda görüyorsunuz ailelerinden uzakta bizimle bir arada yaşayan 18 ile 34 yaş ortasında down sendromlu bireyler var. Bu işin geldiği nokta devletimizin bu bahiste yaptığı müspet atılımları net olarak gösteriyor.”
Herkesi özel atletlerin maçına davet eden Bulut, “Antalya Spor Salonu’na herkesi bu saf çocukları desteklemeye bekliyoruz. Dışarıda yapılabilecek uygun aktivitelerden birisi de bu çocukları desteklemek olacaktır. Bilhassa 23 Mart Cumartesi günü ve 24 Mart Pazar günü saat 15.00’te oynanacak yarı final ve final müsabakamıza herkesi bekliyoruz.” diye konuştu.
Meta, Avrupa Birliği ülkelerindeki kullanıcılarına yönelik değerli bir atılım yapmaya hazırlanıyor. Facebook ve Instagram platformlarında reklamları büsbütün kaldırmayı mümkün kılacak bir abonelik paketi sunan şirket, bu paketin fiyatında değerli bir indirim yapmayı planlıyor. Bu gelişme, reklamsız bir sosyal medya tecrübesi arayan kullanıcılar için büyük bir fırsat sunuyor.
Avrupa Kurulu’nun onayını almak emeliyle Meta avukatları, fiyat indirimi teklifinde bulundular. Teklif kabul edilirse, AB ülkelerindeki kullanıcılara sunulacak olan abonelik paketinin fiyatı kabaca yarı yarıya düşecek. Bu indirim, Meta’nın Avrupa’daki kullanıcı tecrübesini uygunlaştırma ve reklam tabanlı gelir modeline alternatif sunma gayretinin bir kesimi olarak bedellendiriliyor.
Meta abonelik fiyatlarını yarıya indiriyor!
Meta’nın bu adımı, bilhassa zımnilik ve reklamlar konusunda hassas olan kullanıcılar için cazip bir alternatif oluşturuyor. Kullanıcılar, abonelik fiyatı karşılığında Facebook ve Instagram‘da reklamsız bir tecrübe elde edebilecekler. Bu, toplumsal medya kullanım alışkanlıklarında değerli bir değişikliğe yol açabilir ve reklamların kullanıcı tecrübesi üzerindeki tesirini azaltabilir.
Fiyat indirimi, tıpkı vakitte Meta’nın Avrupa pazarındaki rekabet gücünü artırabilir. Reklamsız bir sosyal medya tecrübesine duyulan talep göz önünde bulundurulduğunda, bu indirim Meta’nın kullanıcı sayısını artırmasına ve mevcut kullanıcıların memnuniyetini yükseltmesine yardımcı olabilir. Bu atılım, başka toplumsal medya platformlarına da misal abonelik modelleri sunma konusunda bir baskı oluşturabilir.
Avrupa Kurulu’nun Meta’nın teklifine nasıl cevap vereceği merak konusu. Şayet teklif onaylanırsa, bu, Avrupa’daki sosyal medya kullanıcıları için yeni bir devrin başlangıcını simgeleyebilir. Reklamsız bir sosyal medya tecrübesinin, kullanıcıların platform üzerinde geçirdikleri vakti ve etkileşimleri nasıl etkileyeceği ise vakitle görülecek. Meta’nın bu stratejik atılımı, sosyal medya platformlarının geleceği üzerinde kıymetli tesirler yaratabilir.
Başiskele’de 31 Mart Yerel Seçimine sayılı günler kala seçim çalışmalarını gece gündüz demeden yoğun tempoda sürdüren AK Parti ve Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı M. Yasin Özlü, Bahçecik Merkez Camii önünde hemşehrileriyle buluştu. Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü’nün Bahçecik Halk Buluşması programı da diğer mahallelerde gerçekleştirdiği gibi yine miting havasında geçti.
BÜYÜK BİR KATILIM VARDI
Bahçecik sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği halk buluşmasına; AK Parti MKYK Üyesi ve önceki dönem Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Dr.Şahin Talus, AK Parti Başiskele İlçe Başkanı Mustafa Koral, MHP Başiskele İlçe Başkanı Şahin Kaya, meclis üyeleri, meclis üyesi adayları, partililer ve 7’den 77’ye çok sayıda vatandaş katılım sağladı.
“EN ÇOK İNSANA YATIRIM YAPTIK”
Bahçecik sakinlerinin büyük sevgi seli ve tezahüratlarıyla kürsüye çıkan M. Yasin Özlü, 5 yıllık görev süresince rutin belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra en fazla insanın ihyası için yatırımlar yaptıklarını söyledi. “Tam 5 yıl önce sizlerin huzuruna çıktım. Sözler söyledim. Başiskeleliler söylediğim sözlerime itimat ettiler. Bana bu güzel ilçenin Belediye Başkanı şehr-i emini olma görevini verdiler” diyen Belediye Başkanı Özlü şöyle devam etti:
“SAMİMİYET VE GAYRETLE ÇALIŞTIM”
“Bu güzel şehre, bu güzel şehrin insanlarına Başiskele’nin itimatına layık olmak için tevazuyla, samimiyetle ve gayretle çalıştım. Niyet hayır olunca akıbet de hayır oluyor hamdolsun. Başiskele’mizin her köşesinde güzel işler yaptık. Güzel işler yapmak nasibimiz oldu. Hizmet araç filosu gerekiyordu, en iyisini kurduk. Yeni yollar gerekiyordu, en güzelini açtık. Çocuklarımıza rehberlik gerekiyordu, onların abisi olduk. Başiskele’de gençler genç olmanın farklı olmasını istiyorlardı, Başiskele’de genç olmayı farka dönüştürdük.
“VATANDAŞIN TALEPLERİNİ EMİR BİLDİK”
Kadınların toplumu sarıp sarmaladığı gibi belediyenin de onları el üstünde tutması gerekiyordu; kadınları, annelerimizi, baş tacımız yaptık. Yetimin yoksulun, yaşlının, engellinin, kendini kimsesiz hissedenlerin belediyesi olmaya gayret ettik. Vatandaşlarımızın taleplerini emir bildik. Hepsini yapmaya gayret ettik. Güvenli, konforlu parklar isteği vardı, muhteşem parklar yaptık. Millet bahçeleri yaptık. Şehir merkezleri, semt meydanları yaptık.
“HİZMET ÜSTÜNE HİZMET KOYDUK”
Hamdolsun 5 yıl önceye göre daha gelişmiş bir Başiskele’de yaşıyoruz. Hizmet ve eserlerimizi üretirken sürdürülebilirliğe ve uyuma önem verdik. Hesap verebilir, şeffaf bir belediyecilik anlayışını icra ettik. Taş üstüne taş, hizmet üstüne hizmet koyduk. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bize gösterdiği eser ve hizmet belediyeciliğinin en güzel örneğini kentimizde yaptık. Yaptığımız her işte şehrin doğal kaynaklarını, ekonomik kaynaklarını, beşeri kaynaklarını daha güzeli için seferber ettik.
“DAHA GÜZEL İŞLER YAPACAĞIZ”
Türkiye’de ve Kocaeli’de örnek bir belediyecilik anlayışıyla kentimize güzel işler kazandırdık. Hep birlikte inşallah daha güzel işler yapacağız. Bitmedi devam ediyoruz. İşimiz var. İşimizi yapmaya devam edeceğiz Allah’ın izniyle sizlerin desteğiyle 31 Mart’tan sonra da işimizi yapmaya devam edeceğiz. 5 yıl sonra Cumhur İttifakı’nın ve AK Parti’nin belediye başkanı adayı olarak
tekrar huzurlarınıza çıkmak bu kardeşinize nasip oldu. Şimdi yeni bir başlangıç için yola çıktık. Başiskele’ye verdiğimiz hizmetler ve Başiskele halkının memnuniyetini arttıran hizmetlerimizi, güzel işlerimizi geliştirerek yolumuza devam edeceğiz.”
Çankaya Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Eşitlik ve Farkındalık Ayı kapsamında Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “İlmek İlmek Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Örgünü Şişini Kap Gel” etkinliği ve “Doku’narak Yeni Bir Düşünmeye Doğru” söyleşisi düzenledi.
Çankaya Belediyesi, “Eşitlik ve umudu büyütmek için bir aradayız” temasıyla hazırladığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Eşitlik ve Farkındalık Ayı programı kapsamında, kadın kooperatifleri işbirliğiyle örgü etkinliği düzenledi. Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi fuaye alanında düzenlenen “İlmek İlmek Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Örgünü Şişini Kap Gel” etkinliğinde kadınlar farkındalık için örgü ördü.
KADINLARIN EMEĞİ DEPREM BÖLGESİNE GİDECEK
Etkinliğe, Zeytindalı Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi ile Birleşmiş Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin (BİKA) yanı sıra Çankaya Belediyesi’nin “Elimin Emeği Evimin Ekmeği” projesi kapsamında el emeği ürünlerini Kalıcı Kadın Emeği Stantlarında sergileyen kadınlar da katıldı. Hayatın her alanında ilmek ilmek üreterek emek veren kadınlar, etkinlikte de örnek olarak belirlenen örgü modelini hep birlikte hazırlayarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sosyal ve ekonomik yönüne dikkat çekti. Etkinliğin sonunda üretilen çalışmalar birleştirilerek çocuk battaniyeleri haline getirilecek ve 6 Şubat depreminden etkilenen bölgelere gönderilecek.
“DOKU”NARAK YENİ BİR DÜŞÜNMEYE DOĞRU
“İlmek İlmek Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Örgünü Şişini Kap Gel” etkinliğinin ardından “Doku’narak Yeni Bir Düşünmeye Doğru” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Asuman Susam moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Aksu Bora “Doku(n)mak ve Hissetmek” temalı bir konuşma yaparken Sibel Yardımcı ise “Birlikte Dünyalar Örmek” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kadın emeğinin tarihsel ve toplumsal yönden değerlendirildiği söyleşide kadınlar örgü örerek kolektif üretime katkıda bulunurken aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sanat ve zanaatla ilişkisi hakkında bilgi sahibi oldu.
Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi ve Tıp Fakültesi anlamlı bir işbirliğine imza attı. Yaşlılara Saygı Haftası’na özel kısa video formatında dört sosyal sorumluk projesi hazırlandı. İki fakültenin yürütücülüğünü yaptığı projelerin paydaşlığını ise EÜ Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi üstlendi. Sağlıklı yaşlanmanın anlatıldığı kısa videolarda aktif yaşlanma ve yaşlılıkta sık görülen durumlar hakkında bilgilendirmeler yapıldı.
Yürütücülüğünü EÜ İletişim Fakültesi ve Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Bilim Dalının, paydaşlığını ise Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin üstlendiği Yaşlılara Saygı Haftası’na özel dört sosyal sorumluluk projesi hayata geçirildi. Projeler hakkında bilgi veren İletişim Fakültesi Dekanı ve Medya Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, kısa video klip şeklinde hazırlanan projelerin dört farklı başlık altında toplandığını belirtti. Projelerden ilkinin ‘Ege 3.Yaş Üniversitesi’nin tanıtım klibi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gültekin “Ege 3. Yaş Üniversitesi EÜ Tıp Fakültesinin kendi bünyesinde 2016 yılından bu yana yürüttüğü bir sosyal sorumluluk projesidir. Proje, 60 yaş ve üzeri bireylerin aktif ve sağlıklı yaşlanabilmelerine destek sağlamak amacıyla Tıp Fakültesinde başlatılmıştır ve halen devam etmektedir. EÜ İletişim Fakültesi de projenin yaygınlaşması ve duyurulması için Ege 3. Yaş Üniversitesinin ortalama 3 dakikalık tanımını yapan bir kısa klip hazırlamış ve bu alanda farkındalık oluşturmayı hedefleyerek Tıp Fakültesi ile birlikte yeni bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirmeyi amaçlamıştır” dedi. Projenin diğer konularına da değinen Prof. Dr. Gültekin, “Yaşlılara Saygı Haftası için özel hazırlanan projelerde, yaşlılarda çoklu ilaç kullanımı, yaşlılıkta düşmelerin engellenmesi, sağlıklı yaşlanma ve geriatri konuları hakkında farkındalık oluşturmaya çalıştık. Büyüklerimiz bizim kıymetlimiz, onlar bizim değerlerimiz” diye konuştu.
Projenin diğer yürütücü ismi ve proje sunumunu gerçekleştiren EÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sevnaz Şahin de proje için “18-24 Mart Yaşlıya Saygı haftası; yaşlanan toplumumuzda sadece var oldukları için en değerlilerimiz olan yaşlılarımızın haftası. Genç kuşaklara ışık olan büyüklerimizin haftası. Bu hafta dâhilinde ileri yaşta sık görülen durumlara dikkat çekerek gerekli önlemleri almak ve birlikte sağlıkla yaşlanmak için kısa videolar çektik. Tüm büyüklerimize en içten saygılarımızla” diye konuştu.
EÜ Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi stüdyosunda çekimi yapılan ve ortalama 2,5-3 dakika süren video kliplerin koordinatörlüğünü İletişim Fakültesi doktora öğrencisi Hülya Arslaner Hamarat, yayın sorumluluğunu Yasemin Kuleyin, yönetmenliğini Ayşe Alpak, kameramanlığını Tolga Geç, grafik tasarımı ve sosyal medya paylaşımlarını Ozan Ahmet Aytemur üstleniyor. EÜ İletişim Fakültesi youtube kanalında yayınlanan videoların isimleri ve bağlantı linkleri aşağıda yer alıyor.
O zamanlar çoğu siyah üniversite öğrencisi olan yüz binlerce genç, Freaknik adı verilen gürültülü ve şehvetli etkinlik için her baharda Atlanta’ya akın ederdi. Notorious BIG, OutKast ve Uncle Luke gibi sanatçılar şehrin her yerinde gösteriler düzenliyor. Trafik neredeyse hiç kıpırdamıyordu ve neden öyle olsun ki? Parti tam orada, sokaktaydı.
Otuz yıl geçti. Particiler profesyonel oldu. Çocuklar doğdu. Dolaplar gelişti. Bu arada, tüm bunların ortasında olanlardan bazıları, bugün biraz utanç verici olabilecek gençlik maceralarının bir kenara bırakıldığını bilmekten son derece memnundu. Anıları vardı. Fotoğraflar ayakkabı kutularında saklanıyordu. Kasete kaydedilen her şeye gelince, artık kimin VCR’ı var?
Ancak yeni bir belgesel işleri sarsma riski taşır.
“Freaknik: Hiç Anlatılmamış En Çılgın Parti”, 1980’ler ve 90’larda şehrin tarihi Siyah kolejlerindeki öğrencilere yönelik mütevazı bir bahar tatili yemeğinin Atlanta’yı kasıp kavuran genişleyen bir gösteriye dönüşümünü araştıran müstehcen bir ifşadan daha fazlasını vaat ediyor.
Buna rağmen, perşembe günü Hulu’da yayınlanan belgesel etrafında aylarca süren sohbet, şu anda 40’lı ve 50’li yaşlarındaki katılımcıların belgeselde yer alıp almayacaklarını merak etmelerini ve endişelerini içeriyordu.
Endişe, yasal işlem tehdidine yol açtı. Bir katılımcı önceden ilahi müdahale talep etti. X sosyal medya platformunda “İsa’nın büyük, uzun bir mahremiyet çiti olması için dua ediyorum” diye yazdı.
Yapımcılar, tedirginliğe bir selam niteliğinde, yayınların görüntülerini paylaşanlar tarafından imzalandığını ve daha açık sahnelerde kimlikleri gizlemek için yüzlerin bulanıklaştırıldığını söyledi.
Dragon’s Dogma 2’nin çıkış tarihi geldi çattı artık, yarından itibaren oyun severlerle buluşacak. Ambargonun kalkmasıyla birinci incelemeler de gelmeye başladı. Ortalamalara bakıldığında beklentileri karşıladığını söylemek mümkün.
Opencritic’te paylaşılan 87 incelemenin ortalaması 89 puan. Metacritic’te PC versiyonu için paylaşılan 34 incelemenin ortalaması 90 puan, PS5 versiyonu için paylaşılan 56 incelemenin ortalaması 87 puan ve Xbox Series versiyonu için paylaşılan 14 incelemenin ortalaması 88 puan.
İnceleme puanlarından kimileri şu halde:
NoobFeed – 100/100
Pure Xbox – 10/10
TheSixthAxis – 10/10
Eurogamer – 5/5
VG247 – 5/5
GamingTrend – 95/100
Hobby Consolas – 94/100
Areajugones – 9,2/10
Game Informer – 9/10
GameSpot – 9/10
Generacion Xbox – 9/10
Shacknews – 9/10
GameRant – 4,5/5
PC Gamer – 89/100
COGConnected – 88/100
GamePro – 88/100
Cultured Vultures – 8,5/10
Spaziogames – 8,3/10
Attack of the Fanboy – 8/10
IGN – 8/10
Wccftech – 8/10
PCGamesN – 7/10
Digital Trends – 3,5/5
MonsterVine – 3/5
Üzerine çok da kelam söylemeye gerek yok güya, tutturduğu ortalama esasen gereğince şey anlatıyor. Bu yılın en çok beklenen ve en tezli oyunlarından birisiydi. Bu beklentiyi karşılayacakmış üzere görünmekte. Bakalım oyun severlerden nasıl reaksiyonlar alacak. Yarından itibaren daima birlikte göreceğiz.
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Kadrosu, THY Avrupa Ligi’nin 31. hafta gayretinde İtalya’nın EA7 Emporio Armani Milan takımıyla deplasmanda karşılaşacak.
Ligde geride kalan 30 maçta 19 galibiyet, 11 yenilgi alan Fenerbahçe Beko, Fransa grubu AS Monaco’nun alanında EA7 Emporio Armani Milan’a kaybetmesiyle dördüncü sıraya yükseldi.
Milano temsilcisi 30 maçta 13 galibiyet elde ederken, 17 müsabakada ise rakiplerine kaybetti.
Barcelona karşısında 88-74 kazanan Jasikevicius’un öğrencileri, dönemin birinci maçında rakibini uzatmalar sonucunda 85-82 mağlup etmişti.
Sarı-lacivertli takım bu maçın akabinde olağan dönemde çıkacağı 3 uğraşın ikisinde iç alanda ALBA Berlin ve Anadolu Efes’le karşılaşıp son maçını deplasmanda Yunanistan temsilcisi Olympiakos’la oynayacak.
Elazığ’da 4 yılda yapılan çağdaş spor tesisleriyle lisanslı atlet sayısı 15 bine ulaştı.
Elazığ Valiliği ile Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü koordinesinde kent merkezi, 10 ilçe ve 8 beldede futbol, basketbol, voleybol, hentbol, tenis, atıcılık, okçuluk, tekvando, karate, boks, güreş, bilardo, badminton, satranç, atletizm, dart üzere birçok branşta çağdaş idman salonları ve spor tesisleri kuruldu, mevcut tesislerin modernizasyonu gerçekleştirildi.
Son 4 yıldaki tesisleşmeyle daha fazla branş ve sportmen kapasitesine erişen kentte, gençlerin spora yönlendirilmesiyle 2019 haziran ayında 5 bin 595 olan etkin lisanslı atlet sayısı, bu yıl mart ayı prestijiyle 15 bin 580’e ulaştı.
Haftanın 7 günü seanslar halinde sabah ve akşam saatlerinde profesyonel eğitmenler eşliğinde tam kapasite idman yapan gençler, başarılı olmak için ter döküyor.
– “İlimizde 49 branşta hizmet veriyoruz”
Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Abdulsamet Eren, AA muhabirine, Gençlik ve Spor Bakanlığınca son 4 yılda kente yapılan 2,5 milyar lira yatırım sayesinde Elazığ’ın sporda istenilen düzeye geldiğini belirtti.
Bu manada kent merkezinin yanı sıra 10 ilçe ve 8 beldeye futbol ve basketbol alanı ile tenis kortları kazandırdıklarını, spor salonsuz ilçe bırakmadıklarını, ayrıyeten mevcut tesislerin ise bakım ve modernizasyonunu gerçekleştirdiklerini aktaran Eren, şöyle konuştu:
“İl merkezimizde de bilhassa idman salonları gereksinimimiz bir epey fazlaydı. Amatör ve profesyonel futbol alanlarımız konusunda da gerçekten sorun yaşıyorduk. Hizmete açılan Atatürk Stadyumu kompleksi ve tekrar içerisindeki idman salonlarıyla birlikte vilayetimizin amatör branşlarına ve profesyonel ekiplerine hizmet ediyoruz. Burada yaklaşık 13 idman salonumuz var ve içerisinde bilardo, karate, tekvando, havalı silahlar, step aerobik, dart ve satranç salonumuz mevcut. Ahmet Aytar Spor Salonu’muzda da boks, judo, okçuluk, badminton ve kadro sporları olan basketbol, voleybol ve hentbol üzere branşlara mesken sahipliği yapıyoruz. Kente yeni kazandırdığımız eskrim ve halter branşı ile Sivrice Spor Kompleksi’nde su sporları ile ilgili farklı branşlara da bu sene başlayacağız. Vilayetimizde 49 branşta hizmet veriyoruz, bu 49 branşın tamamında uzman eğitmen takımıyla çocuklarımız ve gençlerimiz şampiyon olmak için idman yapıyor.”
– “Avrupa, dünya ve üniversite şampiyonları bu kentten çıkmaya başladı”
Eren, yeni yapılan spor salonlarının ulusal kadro idman salonlarını aratmayacak seviyede konforlu bir halde dizayn edildiğini lisana getirdi.
Kentte artan spor imkanları ile gençlerin spora olan ilgilerinin artmaya başladığına işaret eden Eren, “Spor kompleksi açısından bu kadar gelişirken bunun meyvelerini de almaya başladık. Olimpiyatlara atlet verdik, Avrupa, dünya ve üniversite şampiyonları bu kentten çıkmaya başladı fakat en kıymetlisi biz bu kompleksler ile birlikte şu anda yeni fidanları toprağa veriyoruz. Bunlar büyüyüp meyve verecekler ve vakti geldiğinde bu meyveleri toplayacağız.” tabirlerini kullandı.
Elazığ’ın şu anda bir spor ve şampiyona kenti olma yolunda ilerlediğini bildiren Eren, yeni tesislerde ulusal grupları ağırladıklarını lisana getirdi.
– “Farklı branşlarda spor salonlarımız dolu dolu”
Kentte yaklaşık 250 spor kulübünün bulunduğunu, bu kulüplerle birlikte 15 bin civarında etkin aktif atletin olduğunu belirten Eren, kulüp ve atlet sayısını arttırmak için çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti.
Bakanlığın gençlere en yeterli spor imkanlarını sunmak için tüm imkanlarını seferber ettiğini aktaran Eren, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüm velilerimize ve ailelere sesleniyorum, devlet eliyle Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüklerinin kapılarını çalsınlar, gelip desinler ki ‘Biz çocuklarımıza buralarda spor yaptırmak istiyoruz’. Sporla birlikte çocuklarımızın toplumsal ve fizikî gelişimlerine katkı sunalım. Bu çocuklarımız yeni kazanımlar elde etsinler, onları masa başından ve elektronik ortamdan uzak tutalım. Yalnızca üniversite imtihanına ya da liselere giriş imtihanlarına çocuklarımızı hazırlamayalım. Çocuklarımız buralara gelsinler, sporlarını yapsınlar, zinde olsunlar. Farklı branşlarda spor salonlarımız dolu dolu. Spor salonlarımızda çocuklarımız idmanlarını konforlu bir ortamda ve uzman eğitmen takımı ile yapıyor.”
– “Ailelerin ve atletlerin ağır ilgisi var”
Tekvando antrenörü Abdullah Barış da kentte spora yönelik yatırımlarla öteki branşlarda olduğu üzere tekvandoya da ilginin arttığını belirtti.
Kent merkezinde 3 farklı noktada idman salonlarının olduğunu aktaran Barış, “500’ün üzerinde faal atletimiz şu an çalışmakta. Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğümüz her hususta atletlerimize dayanak oluyor. Bunun da getirisi olarak ailelerin ve atletlerin ağır ilgisi var.” dedi.
Ulusal boksör Remziye Yenikan ise 4 sene evvel boksa başladığını, son 4 yılda çok hoş imkanlara kavuştuklarını lisana getirdi. Yenikan, “Devletimizin sunduğu imkanları çok en yeterli biçimde kullanıyoruz. Devletimiz bize dayanak verdikçe boksta çok hoş muvaffakiyetler elde edeceğimize inanıyorum.” diye konuştu.
Basketbolcu Ecrin Naz Özdemir de 6 yıl evvel başladığı basketbolda, imkanlarının geçmişe göre çok daha üst düzeyde olduğunu aktardı.
BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması noktasında gerekli yatırımları gerçekleştirmeye devam ediyor. Son olarak kırsal mahallerde olası yangınlara karşı acil müdahale için 30 adet daha traktör akası su tankeri yapılan törenle mahalle muhtarlarına teslim edildi.
Törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız, yangın ve diğer afetlere müdahelede ilk dakikaların önemini hatırlattı. Teslim edilen tanekerlerle kırsal mahallerlerdeki gönüllü itfaiyecilerin ilk müdahaleyi yaparak zararı en aza indirilmesini sağlayacaklarını belirten Fethi Yıldız “ Bilindiği gibi yangın ve diğer afetlere müdahalede ilk dakikaların çok büyük önemi var. Merkeze uzak yerleşim yerlerimizde gönüllü itfaiyecilik sistemi ile olaylara kısa sürede müdahale edilirken, zarar-ziyanın büyümeden önlenmesi sağlanıyor. 130 kırsal mahallemizde 571 gönüllü itfaiyeci katılımı ile yangınla mücadelede ilk müdahale faaliyetleri yürütülüyor. Kırsal bölgelerde teşkilatımızın elini güçlendiren gönüllülerimizin kullanımına sunulmak üzere bugün 30 mahallemize traktör arkası yangın söndürme su tankeri dağıtımı gerçekleştiriyoruz. bu sayede gönüllülerimiz ilk müdahaleyi yaparak, oluşabilecek yangınlarda zararın en aza indirilmesini sağlayacaklar. Aynı zamanda, orman alanları ile sınırı olan ve eski orman köyü kapsamında sayılan alanlarda çıkan orman yangınlarına destek verebilecekler. Bugüne kadar Büyükşehir Belediyemiz tarafından 123 adet traktör arkası yangın söndürme su tankeri dağıtımı yapılmıştı. Bugün hizmete aldığımız 30 adet traktör arkası yangın söndürme su tankerleri ile toplam 153 adet yangın söndürme su tankeri ile hizmet verilmiş olacak” diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız konuşmasının ardından mahalle muhtarlarına teslim sertifikalarını verdi.
BURSA (İGFA) – Bursa’da köprü ve kavşaklar, yeni yollar ve yol genişletme çalışmalarıyla ulaşıma köklü çözümler üreten Büyükşehir Belediyesi, yetersiz kalan mevcut yolları da daha sağlıklı hale getiriyor. Yolları, akıllı çözümleri ve toplu taşımasıyla ulaşan bir şehir inşa etmeye devam eden Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda yeni bir projeye daha imza attı. Bursa-Kayapa-Mustafakemalpaşa Yolu olarak bilinen Çalı Yolu’ndaki 2 km’lik ilk etap çalışmaları 2023’ün Ocak ayında hayata geçirilmişti. 2. etap çalışmaları kapsamında ise yolun 3,3 km’lik kısmı gidiş-geliş 3’er şerit olmak üzere tamamlandı. Standardının düşük ve özellikle ağır taşıt trafiğinin çok olması nedeniyle yoldaki kaza riskinin oldukça yüksek olduğu mevcut yol, yeni projedeki şerit ilaveleri sayesinde vatandaşlara daha güvenli ve daha konforlu bir yolculuk imkanı sağlayacak.
Bursa-Kayapa-Mustafakemalpaşa Yolu olarak bilinen Çalı Yolu’nda düzenlenen açılış törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ve Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Milliyetçi Hareket Partisi Bursa Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Levent Karakoç, AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Furkan Alpaslan ve AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı Celil Çolak katıldı.
“ULAŞIMI SORUN OLMAKTAN ÇIKARIYORUZ”
Törende açılış konuşması gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, hızlı büyüyen nüfusu ve gelişen sanayisiyle beraber ulaşımın özellikle şehirde ön plana çıkan en önemli konu olduğunu vurgulayarak “Ulaşımla alakalı şehir insanımızın radikal işler ve kesin çözümler ortaya koyulması noktasında beklentileri var. Ulaşımı sorun olmaktan çıkarma hedefiyle hayata geçirdiğimiz çalışmalarımızla bu beklenti son yıllarda ciddi bir şekilde kırılmaya başladı. Onların eserlerinden biri de Bursa-Kayapa-Mustafakemalpaşa Yolu olarak bilinen Çalı Yolu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından 2 km’lik ilk etabını geçen yıl tamamladığımız Çalı Yolu’nun 3.3 km’lik ikinci etap çalışmalarını ise 6 ay gibi kısa bir sürede tamamladık. Gidiş – geliş 2’şer şeritli olan Çalı Yolu’nu şerit ilaveleriyle 3’er şeritli bölünmüş yol standardına yükselttik. Buradaki çalışmalarımızı tamamen bitirdiğimizde çok daha fazla ulaşım kolaylığını ve konforu vatandaşlarımıza sağlamış olacağız. Kentin batı aksındaki trafik yükünü hafifletecek ve halkımızın güvenle yolculuk yapabileceği Çalı Yolu, Bursa’mıza hayırlı olsun” diye konuştu.
“BURSA’YI DEMİR AĞLARLA ÖRÜYORUZ”
Verdiği destek ve katkıları için Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na teşekkür eden Başkan Aktaş “Bursa’da önemli yollarla alakalı alternatifleri ortaya çıkarıp, Bursa’nın tıkanan damarlarını açmış olacağız. Sayın Bakanım, sizlere kıymetli hemşerilerimizin huzurunda çok teşekkür ederim. Türkiye’nin 81 tane ili 921 tane ilçesi var ve hepsinde önemli çalışmalar yapıyorsunuz. Deprem demediniz, pandemi süreci demediniz desteklerinizi katkılarınızı devam ettirdiniz. Bursa’nın özellikle ulaşımla alakalı daha çok yatırımlara bu manada ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin dört bir tarafı karayolları ağıyla, raylı sistemlerle ve özellikle hızlı trenlerle örüldü. Bursa’da da yüksek hızlı tren hattı çalışmaları devam ediyor. İnşallah 2025 sonunda Bursa’ya kavuşturduğumuzda Bursa’ya değer ve katma değer sağlayacağımıza inanıyorum. Verdiğiniz destek ve katkıları için teşekkür ederim” dedi.
“BURSA GELİŞİYOR, İHTİYAÇLARI DA DEĞİŞİYOR”
Bursa’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek söze başlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, “Bursa’nın birçok ulaşım problemini biz çözdük, otoyoluyla, devlet yoluyla Bursa’yı bağlamadığımız bölünmüş yol kalmadı. Aynı zamanda yüksek hızlı tren hattımızdaki çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah önümüzdeki senenin sonu bir sonraki senenin başında bitirmeyi hedefliyoruz. Bursa’mız için hizmet edeceğiz. Bursa’daki hızlı tren projemizi bitirdiğimizde Bursalı vatandaşlarımız sadece 2 saat 15 dakikada hem Ankara’ya hem İstanbul’a gidebilecek. Bursa’mız daha yaşanabilir, daha gelişmiş bir şehir haline gelecek. Şimdiye kadar bu projelerimizin hayata geçirilmesinde bizimle işbirliği yapan Bursa Valiliğimize, Bursa Büyükşehir Belediyemize ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Bursa’da biz ulaşım problemlerini genel anlamda çözdük diyoruz ama bir taraftan da Bursa gelişiyor, ihtiyaçları da değişiyor. Onun için Bursa’nın yeni oluşan ihtiyaçlarını da bizim bu anlamda çözmemiz gerekir diye düşünüyoruz. Şuan bulunduğumuz Çalı-Kayapa-Hasanağa yolunun ikinci etabı, birinci etabını tamamlayarak trafiğe açmıştık. İkinci etabını da bitirdik. Burada Büyükşehir Belediyesi ile bizim yapacağımız işbirliği, yol arkadaşlığı çok kıymetli. En güzel örneklerinden bir tanesini yaşıyoruz, burada Büyükşehir belediyesi ile beraber yaptığımız işbirliği ile Çalı-Kayapa-Hasanağa yolunu açtık. Gerçekten çok yüksek bir trafik hacmine sahip olan yolumuz Bursa’mıza güzel hizmetler edecektir, Bursa’mıza hayırlı olsun” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi özellikle kamulaştırma problemini, imar problemini hallettiği ölçüde şehrin ulaşımına ve alt yapısına bakanlık olarak katkı sağladıklarını ifade eden Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bu kapsamda Bursa için üzerine düşeni yapacaklarını ve Kuzey Çevre otoyolunu da mutlaka hayata getireceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından gerçekleşen kurdele kesimiyle Çalı-Kayapa-Hasanağa yolunun 2. etabı hizmete açıldı.
BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi, ulaşımdan altyapıya, kültürden kentsel dönüşüme, kırsal kalkınmadan gençlik hizmetlerine, eğitimden çevre yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bursa için dönüşüm zamanı” diyerek raylı sistem ağının genişleyeceği müjdesini duyurmuştu. Bu kapsamda toplam 4 istasyon ve 4,9 km uzunluğunda olan hat tamamlandığında Bursa’daki raylı sistem uzunluğu 57 km’den 62 km’ye ulaşacak. Düzenlenen açılış törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı Celil Çolak ile AK Parti Mudanya Belediye Başkan Adayı Gökhan Dinçer katıldı.
Törende açılış konuşması gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Emek- Şehir hastanesi hattı bizim Ulaştırma Bakanlığı marifetiyle Bursa olarak ilk aldığımız hizmet diyebiliriz. Bütün çalışmalarda emeğiniz katkınız var. İhaleyi bakanlık gerçekleştirdi. Yol güzergahında hemşerilerimizin sıkıntıları oldu. Hepsini aştık. Ben özellikle şahsınıza, genel müdürümüze, ekip arkadaşlarınıza destek ve katkılarınız için teşekkür ediyorum. Üniversite- Görükle Kurtuluş hattı ile alakalı çalışmalar da başladı. O yönüyle de katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. T2 hattını Büyükşehir olarak bitirmiştik. Şimdi hızlanması alakalı aradaki kavşaklarda kesintiye uğrayan yerleri, kavşak kollarını Beşyol’da yaparak o kısmı da en kısa zamanda telafi edecek ve T2 hattını hızlandırmış olacağız. Nasip olursa Yeni dönemle alakalı öngörümüz kuzey güney hattındaki Çalı-Demirtaş hattı olacak” diye konuştu. Aynı zamanda Başkan Aktaş, “Çalı-Demirtaş hattı çalışmasında da sizlerden istifade etmek bizim en büyük hayalimizdir. Araç sayımızı arttırılmasıyla alakalı yine bakanlığımızın, genel müdürlüğümüzün katkılarıyla araç sayısını arttırdığımızda bu hatlarda bittiğinde o zaman daha da rahatlamış olacağız” diye belirtti.
“25 MART TARİHİNDE SÜREÇ TAMAMLANACAK”
Katkı ve desteklerinden dolayı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na teşekkür eden Başkan Aktaş, “Buradaki yolun açılma konusu ve Bursaray’ın Emekten Balat kısmına kadar getirilmesi önemliydi. Mart ortasını işaret etmiştiniz. Talimat vermiştiniz. Buradaki ekip arkadaşlarınızla birlikte istasyonun hazırlanmasıyla alakalı büyük emek sarf ettik. Hemşerilerimiz merak ediyor olabilirler. Nasip olursa 28 Mart tarihinde de bu süreç bitmiş olacak. Bu arada da deneme sürüşleri gerçekleştirilecek. 28 Mart’ta da devralıp sizin önderliğinizde bu süreci tamamlamış olacağız. 28 Mart tarihinden sonra da hemşerilerimiz Emek’e kadar değil Balat kısmına kadar seferleri kesintisiz gerçekleştirmiş olacak” dedi.
“ŞEHİR HASTANESİ, SAĞLIKTA EN ÖNEMLİ ÜS”
Başkan Aktaş son olarak konuşmasında Şehir Hastanesi’nin Bursa için önemine değindi. Başkan Aktaş, “Şehir Hastanesi, bizim sağlıkta en önemli üslerimizden bir tanesi. Şehir Hastanesi hattını da 2025’in ikinci yarısının sonlarına doğruda sizin önderliğinizde tamamlamış olacağız. Arabayatağı, Osmangazi, Acemlerden binen bir vatandaşımız Şehir Hastanesi’nin kapısına kadar gelmiş olacak. Hızlı tren istasyonuna uğrayacak olan hattın asıl o zaman Bursa için hem şehir içinde hem de Ankara’ya gidecek olan hızlı trenimize daha sağlıklı bir şekilde buluşturmuş olacağız. Arabayatağı’ndan Balat istasyonuna kesintisiz ulaşım başlıyor, Bursamıza hayırlı olsun” dedi.
Bursa Milletvekili Mustafa Varank açılış töreninde “Bursa her şeyin ön güzeline layık. Burada belediyelerimizde, hükümetimizde bütün arkadaşlarımızın vermiş olduğu gayretlerle Bursa’yı daha güzel daha konforlu hale getirmeye çalışıyoruz. Bugün onların en güzel örneklerinden bir tanesi için olan raylı sistemlerimizde yeni bir hattın tamamlanması için bir aradayız. Biz bu yatırımları devam ettireceğiz” diye belirtti.
“RAYLI SİSTEM UZUNLUĞU 433 KM OLDU”
2002 yılından bu yana Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şehirlerimiz trenlerle birbirlerine bağlarken şehir içi raylı sistemlerini de birbiri ardına hayata geçiriyoruz diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, “Türkiye Yüzyılında adeta kent için raylı sistem fırtınasını estiriyoruz. Ülke genelinde inşa ettiğimiz kent içi raylı sistem uzunluğumuz 433 km oldu. Değerli Bursalı hemşerilerim sadece İstanbul’da bu sene 34 kilometrelik raylı sistem hattını hayata geçirdik ve Bursa’da bugün buradayız Kocaeli’de hafta sonu yine raylı sistem çalışmalarımızı yürüttük” diye açıkladı. Uraloğlu, İstanbul, Kocaeli ve Bursa’da toplam 47 kilometrelik bir hattın çalışmasını devam ettirdiklerini ifade ederek “Bursa’da hayata geçirdiğimiz Emek-Şehir Hastanesi ve metro hattının bir kısmı Emek istasyonu, Balat istasyonu arasını ve Balat istasyonu tamamlanmasının sevincini yaşıyorum” dedi. Orhangazi‘nin yadigârı, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk büyük başkenti Bursa, başta şanlı tarihimiz olmak üzere sanayinin, ticaretin, tarımın ve turizmin en önde gelen şehirlerinden birisidir. Bu nedenle Bursa’nın ulaşım ve altyapısını güçlendirmek için Bursa’yı geleceğe taşıyacak birçok projeyi birbiri ardına hayata geçirdik ve bundan sonra da yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, 2002 yılından bu yana Bursa’da ulaşım ve iletişim alt yapısına 202 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerini belirterek “Ulaştırma ve alt yapı bakanlığı olarak bölünmüş uzunluğumuzu 609 km’ye çıkardık. Yine kaplamalı yol uzunluğumuzu 787 km’ye çıkardık. İstanbul- Gebze- Orhangazi İzmir otoyolumuzu bitirdik. Bursa Çevre otoyolunu Bursa-İnegöl-Bozüyük-Ankara sınırı yolumuzu, Bursa Devlet yolu İzmir yolumuzu bitirdik. Önemli güzergahlarımızı tamamladık. Çalı-Kayapa-Hasanağa yolunun ikinci etabını bitirdik. Diğer etapları ile ilgili de yine Büyükşehir belediyemizle gerekli işbirliği içerisinde çalışmalarımızı önümüzdeki dönemlerde yürüteceğiz. Mevcut haliyle 2.9 km bölünmüş yolun 14 kilometresi tek yol olmak üzere 16.9 kilometresi hizmet veren Çalı yolumuzun tamamını inşallah bölünmüş yol haline getireceğiz” dedi.
“ANKARA VE BURSA ARASI 2 SAAT 15 DAKİKAYA İNECEK”
Bakan Uraloğlu, Bursa’yı hızlı tren ağına katacak çalışmaları da başlattıklarını hatırlatarak “Bursa Ankara hızlı tren hattımızı Ankara İstanbul yüksek hızlı tren hattına bağlantılı olarak saatte ve 200 kilometrelik hızla inşallah bitirdiğimiz de işletmeyi açacağız. Önümüzdeki senenin sonu inşallah bunu gerçekleştirmiş olacağız. 201 kilometrelik bir hattı bitiriyoruz. Çalışmalarımız hala devam ediyor. Çalışmalarımızı bitirdiğimizde biz Ankara-Bursa arasını 2 saat 15 dakikaya yine Bursa-İstanbul arasını 2 saat 15 dakikaya indirmiş olacağız. Yüksek hızlı tren konforuyla şüphesiz Bursa’da devam etmekte olan en önemli ulaşım projelerimizde biri de açılışını yapacağımız Emek-Yüksek Hızlı Tren Garı-Şehir Hastanesi hafif raylı sistem hattı kısa adıyla Şehir Hastanesi Metrosu’dur. Değerli hemşerilerim projemiz sayesinde mevcutta işletmede olan Emek-Arabayatağı metro hattı yapacağımız uzatma ile Mudanya Bulvarını geçerek yüksek hızlı tren garı ve nihayetinde Şehir hastanesi ulaşacak saatte 80 km tasarım hızı ile günlük tam 110 bin yolcuya inşallah hizmet edecek. Tüm hemşerilerimize hayırlı olsun” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.
Yayıncılığını ve geliştiriciliğini Capcom’un yaptığı Dragon’s Dogma serisinin yeni oyunu Dragon’s Dogma 2 yarın çıkışını yapacak. Biz de oyunu erkenden oynama fırsatı bulduk fakat ne yazık ki hem iş hem de oyun yoğunluğu sebebiyle inceleme görüntüsü diyecek kadar ayrıntılıca oynayamadık. Bu yüzden bu görüntüde oyunu oynadığım birinci 20 saatlik kısımda elde ettiğim tecrübeleri sizlere aktarmaya çalıştım.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bugün Türkiye ile Körfez İşbirliği Kurulu (KİK) ortasında Hür Ticaret Mutabakatı müzakerelerini başlatmak üzere tarihi bir imza attıklarını söyledi.
İmzalanan ortak bildiriye nazaran; Türkiye ile Bahreyn, Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’dan oluşan KİK üyeleri ortasında 2.4 trilyon dolar ile dünyanın en büyük hür ticaret alanlarından birisi ortaya çıkacak.
Bolat, “Anlaşma mal ve hizmet ticaretini özgürleştirecek, yatırımların ve ticaretin kolaylaştırılmasını sağlayarak ülkemizin bölgeyle ticaretini ve ülkemize Körfez Bölgesi’nden yatırımları çok daha üst düzeylere çıkaracaktır” dedi.
Bazı vakitler tabiat da ruh sıhhatimizi makûs etkileyebilmektedir. Hava şartları memnun ya da huzursuz olmamıza, duygudurum değişikliklerine sebep olabilmektedir.
Örneğin güneşin muhakkak bir düzeye kadar, insanların birçoklarını olumlu etkilediği gözlemlenmiştir. Gerilimi, yorgunluk düzeyini azaltıp daha güçlü hissettirdiği bulunmuştur. Bir bulguya nazaran, güneşli günlerde yenilen yemek sonrası bahşiş bırakma oranını daha fazladır.
Kontrol dışı olan beklenmedik hava değişimlerinde ise adaptasyon sağlamak zorlaşabilir ve depresyona girilebilir, motivasyonum düşebilir, yorgunluk ve uyku nizamında bozulmalar görülebilir.
Havanın kapalı olduğu durumlarda insanlarda duygusallık, yorgunluk, içe kapanıklılık durumları gözlemlenmektedir. Hava çok sıcak olduğunda ise öfke durumları belirebilmektedir.
Bu tıp his değişimleri havanın tesiriyle pek olağandır ancak havaya bağlı his değişiminiz iki haftayı geçtiği takdirde tehlikeli olabilir. Öbür bir durumun belirtisi olabileceğinden, ilgili uzmana danışmanız gerekmektedir.
El bakımı, son derece gerekli ve sıhhatimize tesir edebilecek kıymetli bir durumdur. Gün içerisinde neredeyse her vakit ellerimizi kullandığımızdan, birçok hasara ve mikroba maruz kalırlar.
Bu dış etkenler sonucunda kuruma, çatlama üzere cilt problemleri ortaya çıkabilir. En ufak fizikî aktivitede bile kullanmak durumunda olduğumuz ellerimizin bakımını güzelce ve dikkatle yapmanız gerekmektedir.
Peeling, cildimizin arınması için vazgeçilmezdir. Haftada bir ya da iki sefer yapılmalıdır; böylelikle pürüzsüz bir ele sahip olmaya adım adım yaklaşmış olursunuz.
E vitamin içeren eserler kullanmaya itina gösterebilirsiniz zira bu vitamin, cildi yeniler ve güzelleşmesine yardımcı olur.
Elimizi gün içinde birçok kere yıkarız. Bu da kurumasına sebep olabilir; o yüzden her yıkadıktan sonra nemlendirmemiz gerekir.
Özellikle yazın, UV ışınlarından korunmak için güneş kremi sürmeyi unutmamalısınız.
Uyumadan evvel elinizi yağlayın ya da nemlendirin. Gece uzunluğu dinlenen elleriniz, sabahına çok daha yeterli olacaktır.
Kullandığınız eserlerin hekiminiz bilgisinde olmasını, yani rastgele bir alerjik tepki göstermeyeceğinden ve cilt tipinize uygun olduğundan emin olduğunuz eserlerden oluşmasını tavsiye ederiz. Cildinize fayda sağlayan eseri bulmanız biraz uğraştırıcı olabilir lakin el sıhhatiniz katiyen buna değer!
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Kayseri Şube Lideri Süleyman Varol, elektrikli araç sahiplerine ve ilgili tüm taraflara kritik bir ihtarda bulundu. Varol, elektrikli arabalarda meydana gelebilecek yangınlara müdahale yolları konusunda kıymetli bilgiler paylaştı. Elektrikli araçlarda yangın söndürme süreci sırasında yapılan yanlış müdahalelerin, tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini vurgulayan Varol, bu cins araç yangınlarında su kullanımının son derece sakıncalı olduğunu belirtti.
Varol, elektrikli otomobil yangınlarına müdahalede kullanılması gereken teknikler üzerinde durarak, “Elektrikli araçların bataryaları yangın söndürme konusunda özel önlemler gerektiriyor. Bu bataryaların alev alması durumunda, kuru kimyevi köpükler ve kuru tozlar üzere özel söndürme unsurları kullanılmalıdır. Su ile yapılan müdahale, yangını daha da büyütebilir” dedi. Bu noktada, aracın elektrik sistemini birinci olarak devre dışı bırakmanın ve akabinde oksijenle temasını kesmek için önerilen söndürme unsurlarını kullanmanın hayati kıymet taşıdığını tabir etti.
Elektrikli arabalarla ilgili şok açıklama! Bunu sakın yapmayın!
Ayrıca, Varol, suyun batarya yangınlarına müdahalede lakin bataryanın soğutulması gayesiyle ve yangın denetim altına alındıktan sonra kullanılabileceğine dikkat çekti. Elektrikli araç yangınlarına müdahale sırasında suyun kullanılmasının, yangının şiddetlenmesine neden olabilecek gazların oluşumuna yol açabileceği konusunda ihtarlarda bulundu.
Bu açıklamalar, elektrikli araba sahipleri, itfaiye takımları ve acil durum müdahale takımları için kıymetli bir rehber niteliği taşıyor. Elektrikli araç kullanımının giderek arttığı günümüzde, bu cins araçların özel gereksinimlerine uygun yangın söndürme sistemlerinin bilinmesi ve yanlışsız uygulanması büyük değer arz ediyor. Varol’un vurguladığı üzere, elektrikli araç yangınlarına müdahalede şuurlu ve gerçek formüllerin kullanılması, can ve mal kaybını önlemede kritik bir rol oynuyor.
Avrupa Parlamentosu, Avrupa Yapay Zeka Yasası’nı onayladı. Yasa, yapay zeka teknolojisinin etik ve güvenli kullanımını teşvik etmeyi ve insan haklarını korumayı hedefliyor. Türk İstatistik Derneği (TİD) Başkanı Prof. Dr. Turhan Menteş, Türkiye’deki yapay zeka teknolojisinin hızla geliştiği ve yaygınlaştığı göz önünde bulundurularak, yeni yasanın Türkiye’deki yapay zeka düzenlemeleri için önemli bir örnek olacağını söyledi.
Prof. Dr. Turhan Menteş, yaptığı yazılı açıklamada, yapay zeka teknolojisinin etik ve güvenli kullanımını teşvik etmeyi ve insan haklarını korumayı amaçlayan bu yasanın Türkiye’deki düzenlemeler için bir kılavuz olabileceğini vurguladı.
Turhan Menteş, Türkiye’deki yapay zeka kullanımı ve düzenlenmesiyle ilgili tartışmaların devam edeceğini belirterek, Avrupa Yapay Zeka Yasası’nın yapay zeka teknolojisinin etik ve güvenli kullanımını sağlamayı amaçladığını ifade etti. Menteş, TİD’in insan haklarının yapay zeka teknolojisiyle uyumlu bir şekilde korunmasını desteklediğini dile getirdi. Menteş, “Günümüzde yapay zekanın toplumda bir etkisi olup olmayacağı sorusu tartışılmamaktadır. Tartışılması gereken soru bu olumlu ya da olumsuz etkinin kim tarafından, nasıl , nerede ve ne zaman hissedileceğidir.” Dedi.
Menteş, Türkiye’deki yapay zeka teknolojisinin kullanımı ve düzenlenmesi konusundaki tartışmaları gündeme getirmeye devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Avrupa Yapay Zeka Yasası“, yapay zeka teknolojisinin etik ve güvenli kullanımını sağlamak için insan haklarını korumayı amaçlamaktadır.”
Yapay zeka teknolojisinin toplum ve ekonomi üzerinde derin etkilere sahip olabileceğini belirterek, Türkiye’de güçlü düzenlemelerin ve etkili politikaların hayata geçirilmesinin önemine dikkat çeken Menteş, veri koruma ve gizlilik düzenlemeleri, etik ve sorumluluk ilkeleri, endüstriyel düzenlemeler, inovasyon teşvikleri ve destekler ile uluslararası işbirliği ve standartlar gibi beş ana konuda düzenlemelerin gerekliliğine vurgu yaptı.
Bu düzenlemelerin, yapay zeka teknolojilerinin güvenli, etik ve sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla oluşturulması gerektiğini savunan Menteş,açıklamasına şöyle devam etti : “ İşletmeler, bu düzenlemelere uyumlu bir şekilde yapay zeka teknolojilerini kullanmalı ve geliştirmelidir. Yapay zeka teknolojisinin etik ve güvenli kullanımını sağlamak için güçlü düzenlemeler ve etkili politikaların hayata geçirilmesi önemlidir.”
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.