Gün: 22 Mart 2024

  • FTX Davasında Yeni Gelişmeler: Yeni CEO, SBF’yi Suçluyor!

    FTX bir mahkeme müracaatında ABD hükümetinin taleplerinin muhtemelen 5 milyar dolara ulaşacağını belirtti. Dosyalama, devam eden müzakereleri ortaya koyuyor ve son sayıların değişmesinin muhtemel olduğunu gösteriyor. İdare, SDNY Remisyon Gelirlerini öncelikle müşterileri ve kredi verenleri tazmin etmek için kullanmayı planlıyor. FTX CEO’su John J. Ray III Sam Bankman-Fried’in argümanlarına karşı çıkıyor.

    ABD hükümetinin talepleri muhtemelen artacak!

    Müflis kripto para borsası FTX, bir mahkeme müracaatında, ABD hükümetinin taleplerinin toplam 3 milyar ila 5 milyar dolar ortasında olabileceğini belirtti. Bu güncelleme, New York Güney Bölgesi için Amerika Birleşik Devletleri Bölge Mahkemesine sunulan dokümanlardan geldi. Dosyalama, yetkililerle devam eden müzakerelerin altını çiziyor. Ayrıyeten, kesin sayının değişime tabi olduğunu gösteriyor. FTX’in yaklaşımı, hükümet ve vergi taleplerini verimli bir biçimde yönetmeyi amaçlıyor. Ayrıyeten, varlık dağıtımı için kolaylaştırılmış bir süreç sağlamayı hedefliyor.

    Mahkeme evrakı, 11. Kısım iflas süreçleri sırasında en kıymetli önceliklere odaklanıyor. Kuruluşun ön beyanı, FTX müşterilerinin ve Alameda Research kredi verenlerinin gereksinimlerini karşılayacağını beyan ediyor. Ek olarak, idari sarfiyatları ve devlet ve vergi taleplerini daha sonra ödeyeceğini gösteriyor.

    FTX, müşterileri için SDNY gelirlerinin tamamını planlıyor

    Plan, SDNY Remisyon Gelirlerinin %100’ünün FTX.com alacaklılarına ve Alameda borç verenlerine tahsis edilmesini öngörüyor. Bu uygulama, BlockFi üzere kuruluşlarla tahlile gidilmesini gerektiriyor. Bu da mülkün birinci olarak müşterileri ve kredi verenleri tazmin etmeye odaklanmasını güçlendiriyor. İdari masrafların ve öteki hükümet dışı alacaklıların taleplerinin düşülmesinin akabinde, varlıkların bakiyesi ABD Federal gelir vergisi taleplerindeki ana pahanın yüzde 25’ine kadar ödenecek. Fonların bakiyesi, iflas müracaatında bulundukları andan itibaren sanal para varlıklarının pahasında bir artış gözlemleyen alacaklılara yönelik olan Sivil Remisyon Fonuna yönlendirilecek.

    Bu dağıtım stratejisi, terekenin ilgili tüm tarafların çıkarlarını ahenkleştirme teşebbüsünü simgeliyor. FTX, FTX’in iflaslarının tesirlerini hafifletme taahhüdünü göstermek için müşterilere ve borç verenlere öncelik veriyor. Bu nedenle, adil mükafatlar için bir kurtarma yolu sağlıyor. Bu bağlamda, kripto varlıklarının oynaklığına karşı koymak için Sivil Remisyon Fonu kurdu.

    John J. Ray III Sam Bankman-Fried’in argümanlarına karşı çıkıyor

    FTX iflas süreçlerini sürdürürken, varlıkların geri kazanımı konusunda değerli ilerlemeler kaydettiğini bildirdi. Eylül 2023’te yapılan bir müracaatta FTX mal varlığının yaklaşık 7 milyar dolarını geri kazandığını belirtti. Bu sayının kripto para piyasalarındaki son yükseliş trendiyle artması olası. Bu geri kazanım, paydaşlara karşı yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için kritik değer taşıyor.

    FTX’in iflasının yasal yeri, eski CEO’su Sam Bankman-Fried‘in kullanıcıları ve yatırımcıları dolandırmaktan mahkum edilmesini içeriyor. Buna karşılık, mevcut CEO John J. Ray III, Sam Bankman-Fried’ın müşteri ziyanına ait argümanlarını eleştiriyor. CEO, FTX’in çöküşünü ve devam eden kurtarma gayretlerini çevreleyen karmaşıklıkları vurguluyor. Bu doğrultuda CEO, ABD Bölge Yargıcı Lewis Kaplan’a bir mektup yazdı. Ray III,SBF’nin tezlerini “kesinlikle saygısız ve açıkça yanlış” olarak nitelendiriyor. Bu doğrultuda Ray, şunları söylüyor:

    SBF bir yanılsama hayatı yaşamaya devam ediyor. Onun 11 Kasım 2022’de bıraktığı ‘iş’ ne çözülebilir ne de inançlıydı. Bankman-Fried büyük ölçülerde para çaldı ve bir heyet tarafından gerçek bir kararla mahkum edildi.

  • İyilik Gönüllüleri Ramazan Ayında da Kalpleri Fethetti

    izmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘İyilik Gönüllüleri’ projesiyle Ramazan ayında kentte dayanışma ve paylaşma ruhu perçinleniyor.

    Kentteki tüm okullarda hayata geçirilen projeyle, Ramazan ayının manevi ikliminde İzmir’deki birlik, beraberlik ve yardımlaşma duygusu daha da güçleniyor.

    İyilik Paketleri Dağıtıldı

    Proje kapsamında Tire Şehit Mehmet Oruç İmam Hatip Ortaokulu ‘Birlikten Kuvvet Doğar’ diyerek kolları sıvadı. Ramazan ayında tam bir yardımlaşma örneği sergileyen okul, Ramazan kolisi kampanyası gerçekleştirdi.

    Ramazan ayının manevi atmosferi içerisinde paylaşmak için harekete geçen okul öğretmenleri, öğrenciler ve veliler ile bir araya gelerek Ramazan kolisi hazırladı. Kendi elleriyle hazırlayıp paketledikleri gıda kolileri, Tire ilçesindeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı.

    Ramazanın bereketini sevgi ve kardeşlik ile paylaşan iyilik gönüllüleri, yardımseverlik duygusunu pekiştirirken iyilik paketi adını verdikleri gıda kolilerinin içine sevgilerini de katarak yüzleri gülümsetti.

    Şehit Aileleri de Unutulmadı

    İzmirli gençler, ‘18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Haftası’nda, şehitlerimizi de unutmadı.

    Torbalı Şehit Uzman Çavuş Harun Şenözüar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden öğretmen ve öğrenciler, okula adını veren Şehit Harun Şenözüar’ın ailesini ziyaret etti. Bergama Yusuf Kemalettin Perin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ise, Şehit Ahmet Gılıç’ın ailesine Şehitler Haftası kapsamında bir ziyaret gerçekleştirdi. Ödemiş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de öğretmenleri ile birlikte Şehit Ahmet Akbay ve Şehit Turgut İçen’in ailelerine ziyarette bulundular. Aileleriyle birlikte şehitleri yâd eden gençler, duygu dolu anlar yaşadı. 

    Öğrencilerden Yaşlılar Haftasında Ziyaret

    İyilik Gönüllüleri projesi kapsamında Karabağlar Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Hasta ve Yaşlı Bakım Hizmetleri alan öğrencileri, Buca Sosyal Yaşam Kampüsü içerisinde yer alan huzurevine bir ziyaret gerçekleştirdi. Şehit Polis Kağan Kılıç Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri de, Yaşlılar Haftası nedeniyle Bornova Şehit Asteğmen Âdem Dertsiz Huzurevinde yaşayan büyükleri ziyaret ettiler. 

    Büyüklerin ellerinden öpüp dualarını alan gençler, huzurevi sakinlerinin acı, tatlı anılarını dinledi. 18-24 Mart Yaşlılar Haftası kapsamında düzenlenen ziyaret, gençlerle büyükler arasında keyifli bir sohbet havasında geçti. 

    İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi,  ‘İzmir’de öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz her zaman olduğu gibi toplumsal duyarlılık göstererek yardımlaşma ruhunu ortaya koyuyor. İzmir’deki bu dayanışma ruhu, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında da kendini gösteriyor. Yapılan çalışmalara katılan tüm meslektaşlarımı ve öğrencilerimizi kutluyorum.’ dedi.         

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyükgöz, Gebze’nin çınarlarıyla buluştu

    Gebze Belediye Başkanı ve Adayı Zinnur Büyükgöz, Yaşlılar Haftası nedeniyle düzenlenen organizasyonda Gebze’nin çınarlarıyla buluştu.

    31 Mart’ta gerçekleşecek seçim çalışmalarını tüm hızıyla sürdüren Gebze Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Gebze Belediye Başkan Adayı Zinnur Büyükgöz, Yaşlılar Haftası nedeniyle düzenlenen programda Gebze’nin çınarlarını ağırladı. Arapçeşme Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Büyükgöz’ün yanı sıra AK Parti Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya katıldı.

    BÜYÜKGÖZ: “BÜYÜKLERİMİZE SAYGI MEDENİYET VAR”

    Programda konuşan Başkan Büyükgöz, “Yaşlılarımız bizim en değerli hazinemizdir. Biz yaşlıya, anne babaya saygıyı medeniyetin kodları olarak bilen bir milletiz ve nesiliz. Onlar bizim için çok kıymetli. Yaşlı dostu bir belediyecilik anlayışından geliyoruz ve onlara hizmet noktasında elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Hepsine sağlık ve sıhhatteler diliyorum” dedi.

    KAYA: “CUMHURBAŞKANIMIZDAN YAŞLILARIMIZA YÖNELİK DEVRİM NİTELİĞİNDE DESTEK”
    AK Parti Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya’da yaşlıların geleceğimize ışık tutan birer fener olduğunu belirterek;  “Belediye Başkanımız ve adayımız Zinnur Büyükgöz ve yönetimimizle bu akşamki iftarımızı tecrübeleri ile hayatımıza ışık tutan, başımızın tacı kıymetli büyüklerimizle beraber yaptık. Çınarlarımıza saygı bizim asli görevimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Ak Partimizin Genel Başkanı, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşlılarımıza yönelik devrim niteliğindeki sağlıktan bakıma kadar hayata geçirdiği sosyal ve ekonomik destekler artarak devam ediyor. Dün olduğu gibi bugünde kıymetli çınarlarımıza olan vefamızı her zaman gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İSU, 2023 Yılında Karamürsel’de 60,2 Milyon Liralık Altyapı Yatırımı Gerçekleştirildi

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, Kocaeli genelinde 12 ilçeyi de güçlü bir altyapıya kavuşturacak yatırımlarına aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda 2023 yılı içerisinde Karamürsel ilçesine 60,2 milyon lira harcama yaparak toplamda 33 bin 534 metre yeni altyapı hattı, depo ve terfi merkezi çalışmaları gerçekleştirdi.

    33 BİN 534 METRE YENİ ALTYAPI VE SU DEPOSU
    Kocaeli’nin daha sağlıklı bir kent olması hedefiyle çevre yatırımlarına büyük önem veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü kaliteli ve sağlıklı altyapı için yatırımlarına devam ediyor. İlimizin güney yakasında bulunan Karamürsel’de İSU bu yıl yaptığı çalışmalar ile hem kırsal hem de şehir merkezinde birçok altyapı yatırımı gerçekleştirdi. Karamürsel’de yapılan altyapı çalışmaları kapsamında; başta 4 Temmuz, Oluklu, Karapınar, Kızderbent, Karaahmetli, Kayacık, Pazarköy, Dereköy Mahalleleri olmak üzere çalışmalar gerçekleştirilerek toplamda 60,2 Milyon Türk lirası harcama ile 33 bin 534 metre uzunluğunda yeni içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hattı yapıldı.

    YENİ ALTYAPI HATLARI DEVREYE ALINDI
    Kenti geleceğe taşıyacak hizmet ve yatırımlarına aralıksız devam eden İSU Genel Müdürlüğü; 2023 yılında Karamürsel’de gerçekleştirilen altyapı çalışmaları kapsamında 26 bin 206 metre içme suyu, 6 bin 478 metre kanalizasyon hattı ve 850 metre uzunluğunda yeni yağmur suyu hattı inşa çalışmaları ile birlikte toplamda 33 bin 534 metre yeni kaliteli ve modern altyapı hattını ilçe halkının hizmetine sundu. Ayrıca Karamürsel’de 2023 yılı yatırım çalışmaları kapsamında Kızderbent Mahallesi’nde 300 metreküplük 1 adet içme suyu deposu ve bağlantı hatları ile 4 Temmuz Mahallesi’ne 1 adet içme suyu terfi merkezi inşa çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

    İHSANİYE BARAJI’NDA ALTYAPI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
    İlimizin içme ve kullanma suyu ihtiyacının sürekli bir şekilde karşılanması amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) yapımını gerçekleştirdiği ve 2021 yılı itibarıyla su tutmaya başlayan İhsaniye Barajı’nın iletim hattı ve içme suyu arıtma tesisi çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Karamürsel ve Gölcük ile ihtiyaç halinde Başiskele ilçelerinin içme suyu ihtiyacını karşılayacak İhsaniye Barajı’nda çalışmalar kapsamında 2 bin 750 metre tünel iletim hattı, 16 bin metre uzunluğunda çelik borular ile isale hattı ve 100 bin metreküp/gün kapasiteli içme suyu arıtma tesisi inşa çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yapılan çalışmaların tamamlanmasıyla İhsaniye Barajı’nın 2025 yılı içerisinde bölgenin su ihtiyacını karşılaması planlanıyor.

    YENİ YATIRIMLAR 2024 YILINDA DEVAM EDECEK
    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, Karamürsel ilçesinde 2024 yılında gerçekleştirilecek yatırım programı çerçevesinde önemli adımlar atmaya devam ediyor. İçme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının yanı sıra dere ıslahı ve su depo inşası gibi projelerle ilçenin altyapısı modernize edilmeye devam edilecek.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Buharkent’te Ata Tohumlarından üretilen binlerce fidenin dağıtımını yaptı ve Buharkent Pazarı’nı ziyaret etti.

    Çerçioğlu’na, Cumhuriyet Halk Partisi Buharkent Belediye Başkan Adayı Ali Okkalı da eşlik etti.

    Yerel değerlerin korunmasında ve gelecek nesillere aktarılmasında öncü rol oynayan Çerçioğlu, vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılandı. Geçtiğimiz günlerde yıllık üç milyon olan fide üretiminin 10 milyona çıkarılacağını müjdeleyen Çerçioğlu, önümüzdeki dönemde de Buharkent’e yapılan yatırımların artarak devam edeceğini belirtti. Vatandaşlar, Çerçioğlu’nun elinden aldıkları fideler için teşekkür etti. Çerçioğlu, “Atalarımızdan bizlere miras kalan yerli ve milli tohumlarımızı gelecek nesillere aktarmanın öneminin bilincindeyiz. Bizler Ata Tohumlarımızla üretim yapmak isteyen her üreticimize destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın da yerel tarım ürünlerine bizler gibi sahip çıkmalarını istiyoruz” dedi.

    Vatandaşlar, Buharkent Pazarı’nı da ziyaret eden Çerçioğlu’na fiyatların yüksekliğinden yakındı. Emekli vatandaşlar emekli aylıklarıyla geçinemediklerini ifade ederek Çerçioğlu’na emeklilere verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Çerçioğlu, sosyal belediyeciliği her vatandaşa eşit şekilde uygulamaya devam edeceklerinin altını çizdi.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, bu hafta 9 oyunla seyirci karşısına çıkıyor

    Bu hafta tiyatroseverleri Shakespeare’den Henrik Ibsen’e, Arthur Miller’dan Anton Çehov’a klasik yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor.

    Bu hafta; Hamlet, Bir Halk Düşmanı, Cadı Kazanı, Gidiş Dönüş Moskova (Retro), Ay, Carmela!,

    Ben Medea Değilim, Yatak Odası Komedisi, Zehir, Kuğunun Şarkısı adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.

    Şehir Tiyatroları Dünya Tiyatro Günü’nü Ücretsiz Sahneleyeceği Oyunlarla Kutluyor

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü ücretsiz sahneleyeceği 8 oyunla kutluyor.

    Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde Hamlet,

    Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde Bir Halk Düşmanı,

    Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde Cadı Kazanı,

    Ümraniye Sahnesi’nde Gidiş Dönüş Moskova (Retro),

    Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde Ay, Carmela!,

    Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde Ben Medea Değilim,

    Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde Yatak Odası Komedisi,

    Müze Gazhane Meydan Sahne’de Zehir adlı oyunlarımız 27 Mart 2024 Çarşamba günü ücretsiz olarak sahne alacak.

    Vakitlerden Bir Vakit (Yeni Meddah Hikâyesi)

    Eski İstanbul’da, aynı mahallenin insanları olan fakat birbirinden hiç haz etmeyen Ahmet ve Namık’ın karşılaşması sonrası yaşanan komik olaylar naklediliyor. Hiçbir konuda anlaşamayan, tamamen farklı tabiata sahip iki kişi üzerinden ortak değerlerde buluşup kardeşçe yaşamanın güzelliği işleniyor.

    Tarık Şerbetçioğlu’nun yazıp yönettiği hikâyede Tarık Şerbetçioğlu rol alıyor.

    Oyun, 25 Mart 2024 tarihinde Müze Gazhane Meydan Sahnesi’nde, 26 Mart 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

    Ödüllü (Yeni Ortaoyunu)

    Kavuklu bu sefer bekârdır ve yine işsizdir. Pişekâr’la yıllar sonra karşılarlar, hal hatır sorulduktan sonra Kavuklu Pişekâr’dan kendisine bir iş bulmasını ister. Pişekâr da varlıklı bir aile dostunun yakın zamanda vefat ettiğini, bekar bir kızı olduğunu ve o kızın bileğini büken erkekle evleneceğini vaat ettiğini söyler. Hikâye bu ya kızın kolunda efsunlu bir pazuband vardır. Kavuklu hemen niyetini ortaya koyar. Kız ile buluşturulur,  kız ile kavuklu birbirine vurulur,  hemen bilek güreşine tutuşurlar derken herkesin bileğini büken kız kavukluya yenilir. Anne bu durumdan pek hoşnut olmaz. Kız da kavuklunun kendisi için mücadele edip etmeyeceğini ölçmek için pehlivanlarla güreş yapmasını ister. Bu güreş için bir para ödülü konulur. Pişekâr ünlü pehlivanlara mektup yazar ve sırayla pehlivanlar gelmeye başlar;  kavuklu sevdiği kıza, pehlivanlar da para ödülüne kavuşmak için güreşe tutuşurlar. Arnavut, Yahudi, Acem,  Laz, Kayserili, Matiz gelir ve bizim Kavuklu hepsini tesadüfen! tuşa getirerek yener. Peki, âşıklar kavuşur mu, pehlivanlar para ödülünü nasıl alır?

    Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burhan Yeşilyurt, Cihan Kurtaran, Çağlar Ozan Aksu, Gülsüm Alkan, Murat Üzen, Özgür Dağ, Seda Yılmaz, Serkan Bacak, Yılmaz Aydın rol alıyor.

    Oyun, 25 Mart 2024 tarihinde Müze Gazhane Meydan Sahnesi’nde, 26 Mart 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

    Oyun biletleri, ortaoyunu ve meddah hikâyesinin ücretsiz davetiyeleri gişelerden, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/biletinial adreslerinden ve mobil uygulamamızdan temin edilebilir.

    Bu Haftanın Programı (25-30 Mart 2024)

    HAMLET

    Usta yönetmen Engin Alkan, Shakespeare’in dünya klasikleri arasında haklı bir yere sahip bu oyununu, farklı bir yorumla seyirciyle buluşturuyor. Yaşam ve ölüm arasında, iktidar ve intikam arasında, düşüncesi ile eylemi arasında insanın tüm zamanlara özgü çelişkilerini sahneye taşıyan, tiyatro tarihinin en ünlü eseri Hamlet, Engin Alkan’ın rejisinde çağdaş bir okumayla şimdiki zamandan bakılan çarpıcı bir hatırlamaya dönüşüyor. 

    William Shakespeare’in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirdiği, Engin Alkan’ın yönettiği oyunda Müslüm Tamer, Doğan Altınel, Seda Çavdar, Elçin Atamgüç, Zeliha Bahar Çebi, Zafer Kırşan, Hira Ogeday Erkut, Ersin Bağcıoğlu, Göksel Arslan, Destan Batmaz, Osman Kaba, Emre Ertunç, Cihat Faruk Sevindik, Doğan Şirin, Oğuzhan Oğuz, Hüseyin Emre Şen, Deran Özgen rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. 

    BİR HALK DÜŞMANI

    Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor.

    Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

    CADI KAZANI

    Yıl 1692… ABD’de Salem kasabası…Cadılıkla suçlanan insanlar… Büyük tartışmalara, ardından işkencelere, nihayetinde de idamlara varan mahkemeler… Çıkarları için ‘liste’lerce insanları ölüme sürükleyen ‘insan’lar… İnancı kullanarak; önce toplumsal yaşamı, sonra hukuku, nihayetinde onuru yok etmeye çalışan ‘baştakiler’ ve buna sebep olmayı yahut seyirci kalmayı seçen halk… Tiyatro yazınının en önemli isimlerinden Arthur Miller’ın, 1952’de gerçek olaylardan yola çıkarak yazdığı bu ölümsüz eser; ilk kez Şehir Tiyatrosu’ndan seyircilerini selamlıyor.

    Arthur Miller‘ın yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Günyol’un çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Berfu Aydoğan, Berna Adıgüzel, Burak Davutoğlu, Canan Kübra Birinci, Ece Bağcı, Emre Çağrı Akbaba, Eraslan Sağlam, Ersin Sanver, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, İbrahim Can, Mehmet Bulduk, Nilay Yazıcıoğlu, Onur Demircan, Ozan Gözel, Rozet Hubeş, Selçuk Yüksel, Selen Nur Sarıyar, Zeki Yıldırım rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

    GİDİŞ DÖNÜŞ MOSKOVA (RETRO)

    Eşinin ölümünden sonra Moskova’da kızı ve damadının yanında yaşamaya başlayan Nikolai Mihayloviç Çmutin, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek umuduyla köyüne gitmek istemektedir. Babasının köyde tek başına yaşayamayacağını düşünen kızı Ludmilla ve bir türlü anlaşamadığı damadı Leonid ise onu evlendirme planları yapmaktadır. Leonid, Çmutin’in birini eş olarak seçmesini umut ederek üç yalnız kadını eve davet eder. Üç gelin adayının da aynı anda eve gelmesiyle planlar karışacaktır.

    Alexander Galin’in yazdığı, Hale Kuntay’ın çevirdiği, Engin Gürmen’in yönettiği oyunda Aybar Taştekin, Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Esra Ülger, Hikmet Körmükçü, Mahperi Mertoğlu, Zihni Göktay rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

    AY, CARMELA! 

    İspanya’da Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler arasında geçen iç savaş dönemini anlatan oyunda,  iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino, Franco önderliğindeki Milliyetçiler tarafından rehin alınır. Belçite şehrinin işgalini kutlayan Milliyetçiler tarafından istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu zorlamanın sonucunda içinde bulundukları savaşı, “gösteri yapılmalı mı, yapılmamalı mı?“  sorusuyla sanatı ve sanatçıyı sorgulamaları, işleri gereği güldürmeyi, eğlendirmeyi hedefleyen bu iki oyuncunun isyanları, gelgitleri, kayıpları anlatılır. Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Yalçın Baykul’un çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği oyunda, Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Yunus Erman Çağlar rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

    BEN MEDEA DEĞİLİM

    “Ben Medea Değilim” oyununda yakın geçmişte “katil” sıfatı yakıştırılan bir Kadın’ın, tiyatro sahnesinde gösteriyi ve seyirciyi manipüle ederek kendi hikâyesine ve aslında her kadının kendi gerçeğine yönlendirdiğini görüyoruz. Allison Gregory’nin yazdığı, Hülya Karakaş’ın yönettiği oyunda Şirin Asutay, Berrin Koper, Kamer Karabektaş, Ozan Akif Serman rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

    YATAK ODASI KOMEDİSİ

    Oyun, evliliklerinin farklı aşamalarında olan dört çiftin iç içe geçmiş hayatlarını sıra dışı ama komik bir bakışla ortaya koyuyor. Evlilik kavramı, çiftlerin tuhaf nedenlerle sarsılan ve yeniden kurulan ilişkileri üzerinden, geleneksel, alışılagelmiş kalıpların ve kuralların dışına çıkılarak irdeleniyor.

    Alan Ayckbourn’un yazdığı, Mert Dilek’in çevirdiği, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Aslıhan Kandemir, Ayşen Sezerel, Buket Kubilay, Engin Gürmen, Gökçer Genç, Mert Aykul, Nurdan Kalınağa, Özgür Atkın rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

    ZEHİR

    Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir.

    Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu, Aslıhan Kandemir, Eraslan Sağlam rol alıyor. Oyun, 27-30 Mart 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

    KUĞUNUN ŞARKISI

    Anton Çehov’un tek perdelik kısa oyunlarından biri olan Kuğunun Şarkısı’nda, yaşlı ve yalnız bir aktörün geçmişiyle yüzleşmesine, hayatını sorgulamasına, pişmanlıklarına ve aradan geçen onca yıla rağmen, hala, hayatta en iyi yaptığı şeye, aktörlüğe tutunmaya çalışmasına tanık oluyoruz.

    Oyunda, insan doğasının gizli özlemlerini, öfkelerini ve tutkularını yansıtan önemli bir Çehov karakteri olarak karşımızda duran Svetlevidov’un anılarında yeniden canlanan Shakespeare’nin seçme tiradları, izleyenleri de oyuncunun geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

    Alkışlar, tebrikler, aşklar ve şöhretin sarhoşluğuyla, yaşamı boyunca mutluluğu ve hayatın anlamını arayan Svetlevidov, geride bıraktığı onca hayal kırıklığına ve çektiği bütün sıkıntılara rağmen, sahnede ölümü bekliyor olduğu gerçeğinin önünde bile başını eğmeden durmaya devam ediyor.

    Bora Seçkin’in yönettiği oyunda Bora Seçkin, Ertan Kılıç, Naşit Özcan, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor. Oyun, 30 Mart 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akbank Sanat’ta Yeni Sergi “Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası”

    Sanatın her disiplinine kapılarını açan Akbank Sanat, bu kez bilgisayar oyunları dünyasını sanatla buluşturan ‘Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası’ adlı sergiye ev sahipliği yapıyor.

     Küratörlüğünü Zeynep Arınç ve Güven Çatak’ın üstlendiği sergi, 26 Mart – 18 Mayıs 2024 tarihi arasında Akbank Sanat’ta sanatseverler ve oyun tutkunları ile buluşuyor. Günümüzde bilgisayar oyunlarının hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesini irdeleyen sergide, oyunların sanatla bütünleştiği işlere yer veriliyor.  

    Akbank Sanat’ın yeni sergisi ‘Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası’, bilgisayar oyunlarının, bir eğlence aracı olmanın ötesine geçtiğini, eğitimden sanat dünyasına kadar geniş bir yelpazede etkileşimli deneyimler sunduğunu savunuyor. Böylece, bu oyunların sosyal etki ve farkındalık yaratma potansiyelini de ele alıyor. Sergi, aynı zamanda bilgisayar oyunlarının çağdaş sanat dünyasıyla alışverişini ve bu alandaki çeşitliliği ve yenilikleri de keşfetmeyi amaçlıyor.

    “Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası” sergisi, bilgisayar oyunlarının sanatla buluştuğu, yaratıcı bir platform oluşturarak sanatseverleri ve oyun tutkunlarını bir araya getirmeyi hedefliyor. Akbank Sanat, Türkiye’de ilk defa bu çapta bir sergiyle çağdaş sanat ve bilgisayar oyun ilişkisine meraklı bir bakış atarak, disiplinlerarası bir kesit sergileyeceği ‘Oyun Odası’na sanatseverleri ve oyun tutkunlarını davet ediyor.

    Gerçek dünya ile oyun dünyalarının birbirine geçmesi ve hatta birbirine taşmasını kendine ilham alan sergide dünya çapında tanınmış sanatçıların ve oyun tasarımcılarının eserleri yer alıyor. Avustralyalı ödüllü oyun tasarımcısı Ken Wong‘un bizleri duygusal bir yolculuğa çıkaran oyunu ‘Florence’; Total Refusal‘ın çok ödüllü eseri ‘Hardly Working’; kültürel miras, tarih ve sanatsal temalı oyunlarıyla We Are MuesliJon Haddock’un hepimizin hafızasına kazınmış hem tarihsel hem de kurgusal olayları video oyunu stilinde yeniden yorumladığı ‘İsometric Screenshots’ ve Ouchhh’un ilk oyunu ‘Ra Atlas’ sergilenen eserlerden birkaç tanesi.

    Ayrıca, Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı (BUG Lab) tarafından düzenlenen atölyeler ve söyleyişiler de sergiye eşlik edecek. Bu etkinliklerle, oyun teknolojilerinden akademik çalışmalara kadar geniş bir yelpazede katılımcıların bilgilendirilmesi amaçlanıyor. Yan etkinlikler kapsamında Değişim için Sanal Gerçeklik, Oyun için İllüstrasyon, Kutu Oyun Tasarımı gibi atölyeler düzenlenirken; Koray BirandMurat Palta, Murat Kalkavan, Can Oral, Diğdem Sezen ve Ouchhh – Ferdi Alıcı gibi konuşmacılar konuya derinlemesine bir bakış sunacaklar. Milano’dan gelen We Are Muesli (Claudia Molinari, Matteo Pozzi) ikilisi, İtalyan Kültür Merkezi İstanbul’un desteği ile “Benzersiz Oyunlar Yaratmak İçin Kimliğinizden Yararlanın” atölyesini düzenleyecekler.  

    Sergi adı: Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası / Now in Digital Art: Game Room 

    Sergi tarihi: 26.03.2024 – 18.05.2024

    Küratörler: Güven Çatak, Zeynep Arınç

    Sergi Tasarımı: Zeynep Arınç

    Katılımcılar: Amanita Design, BUG Lab, Eddo Stern, Emi Kusano, Jon Haddock, Ken Wong, Kristin Lucas, Murat Kalkavan, Ouchhh, Petra Szeman, Total Refusal, UCLA Game Lab, We Are Muesli

    AKBANK SANAT Salı gününden Cumartesi gününe 11:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Sergi ücretsizdir. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ACI Europe İletişim Forumu Başkanlığı İGA İstanbul Havalimanı’na devredildi

    Küresel aktarma merkezi olarak etkinliğini artırmayı sürdüren ve havacılık sektörüne yön veren İGA İstanbul Havalimanı, uluslararası alanda Türkiye’yi temsil etmeye devam ediyor. İGA İstanbul Havalimanı Kurumsal İletişim Müdür Yardımcısı Nigar Şeyda Yılmaz Uluslararası Havalimanları Konseyi ACI Europe’un İletişim Forumu Başkanlığı’na seçildi.

    Avrupa’daki havalimanlarının kurumsal iletişim birimlerinde görev yapan temsilcilerinin, hızla gelişen iletişim sektöründeki değişimleri değerlendirmek, bilgi paylaşmak (know-how) ve havalimanı işletmeciliğindeki yeniliklere ve krizlere hazırlanmak amacıyla faaliyet gösteren ACI Europe Communications Forum (Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi İletişim Forumu) Başkanlığı’na İGA İstanbul Havalimanı Kurumsal İletişim Müdür Yardımcısı Nigar Şeyda Yılmaz seçildi. 

    2020 yılından beri ACI Europe İletişim Forumu Başkan Yardımcısı görevini yürüten Yılmaz, Başkanlık görevini Almanya’nın Münih kentindeki Franz Josef Strauss Havalimanı’nda düzenlenen 22. ACI EUROPE İletişim Forumu Toplantısı’nda, Atina Elefterios Venizelos Uluslararası Havalimanı’ndan devraldı.

    Avrupa’daki havalimanları iletişim birimlerinin çalışanlarının bir araya gelmesiyle 2013 yılında kurulan ACI Europe İletişim Forumu, kriz iletişimi, PR, multimedya formatları, etkileşimli iletişim araçları ve sosyal/dijital medya gibi konuları ele alıyor ve havalimanları arasındaki bilgi alışverişini kolaylaştırıyor. ACI Europe’un havalimanları tarafından benimsenen yeni iletişim araçlarına, havalimanlarının yolcu deneyimi üzerine analiz yapma ve raporlama çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla kurulan forum, her yıl Ocak ayında yıllık çalışma programını Belçika’nın başkenti Brüksel’de merkezi bulunan ACI Europe Yönetim Kurulu’na sunuyor. 

    80’den fazla üyesi bulunan ACI Europe İletişim Forumu Başkanlığı’na İGA İstanbul Havalimanı’ndan bir temsilcinin seçilmesi, Türkiye’nin uluslararası alanda havalimanı iletişimi ve yönetimi konusundaki başarısını bir kez daha kanıtlıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Feyyaz Uçar’dan Semih Kılıçsoy yansısı: “Arda Güler’e yapamazlar”

    Beşiktaş Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar , NTVSpor’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

    Uçar, A Ulusal Grup takımından çıkarılıp Ümit Ulusal Grup’ya gönderilen Semih Kılıçsoy ile yaptığı özel konuşmayı anlattı. A Ulusal Ekip Teknik Yöneticisi Vincenzo Montella için sert sözler kullandı.

    İşte Feyyaz Uçar’ın o açıklamaları;

    “ARDA GÜLER’E YAPAMAZLARDI” 

    “Semih Kılıçsoy, ağlamaklı bir halde beni aradı. ‘Hocam üç gündür buradayım. Hiçbir teknik, taktik egzersize alınmadım. Beni buradan alır mısınız?’ diyor. Ne kadar acı bir şey! Bir yönetici için bunu duymaktan daha acı bir şey var mı? ‘Hocam çok mutsuzum, beni alabiliyorsanız alın’ dedi. ‘Oğlum, orası ulusal ekip, oradan alınmak üzere bir şey olmaz’ dedim. Çok mutsuz olduğunu söyledi çocuk. Samet ağabey başka, ben başka çocuğu telkin etmeye çalıştık. Uzun vakittir beklediği ve hak ettiği bir şey orada olmak. Erken desen değil, Beşiktaş’ın banko oyuncusu şu anda. Bizim sıkıntımız, oyuncumuza yapılan makûs hal. Yoksa ulusal kadro büsbütün Beşiktaş’tan oluşsun demiyoruz. Hak eden oynasın diyoruz. Karşı tarafta değişen bir şey yok. Bu formdaki bir tutumu, Arda Güler’e ya da öbür bir oyuncuya yapamazlardı.”

    “AHMETCAN’A YAPILAN DA HAKSIZLIK”

    “Ümit Ulusal Kadro’nun değerli bir maçı olduğu söyleniyor. Ümit Ulusal için yaşı tutan birkaç tane oyuncumuz daha var, o vakit onlar niçin gitmedi? Bir tek Ahmetcan Kaplan ve Semih gitti. Ben hafta sonu Ajax maçını izlemeye gittim, sahanın en güzeliydi Ahmetcan. Yalnızca Semih’e değil, o çocuğa yapılan da bir haksızlık var.”

    “KONUŞTUKÇA BATIYORLAR”

    “Beşiktaş’ın maçına gelen önemli bir kitle var, birçoğu Semih’i izlemeye geliyor. Konuştukça batıyorlar, sussunlar bari. En değerlisi bizim çocuğumuzun üzülmesi. Üzerine düşünülmemiş bile, ‘İşte onları da alt kadroya yollarız, oynarlar’ halinde alınmış bir karar. Bunu bize daha net açıklamaları gerekirdi. Açıklamalar, yapılan şeyden daha berbat ve daha berbat.”

    “HERHALDE MONTELLA’YA SEMİH’İ ANLATAMADILAR”

    “Biz hususla ilgili ulusal kadro görevlilerinden kimileriyle kulüp seviyesinde görüşmeler yaptık, onlar da anlamamış zati. Neyin ne olduğunu bilmiyorlar. Tatmin edici bir karşılık alamadık. Montella’ya tesir edebilecek bir üst akıl varsa bu daha da üzücü Türk insanı için. Orada bir teknik adam var, kararlarını inşallah o alıyordur. Herhalde Semih’i ona güzel anlatmadılar. Selçuk kardeşimiz (Şahin) var, Montella’nın yardımcısı. Bizim her maçımıza geliyordu Semih ve Mert için. Herhalde gereğince anlatamadı.”

    “TARİH, BEŞİKTAŞ’I DAİMA HAKLI ÇIKARMIŞTIR”

    “Semih Kılıçsoy, şu an ulusal kadroda oynayan kanat oyuncularının hepsinden daha yeterli kanat oynar ve forvet oynayanların da hepsinden daha uygun bir golcüdür. Semih’e bu hareketi layık görenler, yaptıkları şeyden utanacaklar vakit içinde. Tarih, Beşiktaş’ı daima haklı çıkarmıştır.”

    “Son yıllarda Türk futbolunun yetiştirdiği en yetenekli oyunculardan biridir Semih, sakın ola ki Avrupa Şampiyonası’nda bir kusur yapmayın. Bunu bir Beşiktaş yöneticisi olarak değil, bir Türk evladı olarak söylüyorum.”

     

  • Ramazan ayında susuz kalmayın

    İSTANBUL (İGFA) – Ramazan ayında çevresel faktörlerin oruçla birleşmesinin cilde olumsuz yönde etkiedebileceğini ifade eden Aromaterapist Meltem Demir, “Uzun süre aç ve susuz kalmak, ciltte kuruma, kırışma ve sarkma gibi sorunlara sebep olabilir. Canlı ve sağlıklı bir cilt için su çok önemli. İftardan sonra sahura kadar bol su içmeliyiz” dedi.

    “EN GÜZEL MAKYAJINIZ CİLDİNİZ”

    Kişinin en güzel makyajı cildidir diyen Demir, “Cildiniz ne kadar parlak ve bakımlı görünürse o kadar az makyaj yapmaya ihtiyaç duyarsınız. Bakımlı olmak için pahalı kremler ve maskeler kullanmak zorunda değilsiniz. Cilt tipimize uygun nemlendiriciler, gün içerisinde tekrarlanmalı ve gece yatmadan önce de son bir kez daha sürülmelidir. Özellikle göz çevresi ve dudaklar da unutulmamalıdır. Cildimizi gündüz evdeysek rahatlıkla güzel maske ve bakımlarla nemlendirip onun diri kalmasını sağlayabiliriz. Cilt bakımı yaparken öncelikle cildinizi bakım için temiz hale getirmemiz gerekir” diye konuştu.

    EVDE YAPILABİLECEK KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA BÜYÜK FAYDA SAĞLAYABİLİRSİNİZ

    Maden Suyu müthiş bir mineral kaynağıdır. Bu minerallerincildi canlandırmada çok fayda sağladığını söyleyen Aromaterapist Meltem Demir, “Cilt bakımınıza evinizde bulunan soda ile yüzünüzü yıkayarak veya bir pamuğa döküp cildinizi temizleme ile başlayabiliriz. Herkesin evinde zeytinyağı var yüzünüze yetecek kadar zeytinyağının içine biraz şeker koyun ve nazikçe yüzünüze, boynunuza masaj yapın. Ilık su ile yıkayın ve nasıl bir yumuşaklık hissedeceksiniz inanamazsınız. Bu cildimizi nefes almasını engelleyen tüm kirleri atacak ve cildimiz nefes almaya başlayacak. Zeytinyağı müthiş bir antioksidandır. Cildi yeniler, parlatır ve nemlendirir. Şekerin cildi canlandırma ve sıkılaştırma özelliği vardır. Özellikle kuru ciltli iseniz bu size ilaç gibi gelecek” dedi.

    “İNCE KIRIŞIKLIKLARINIZ İÇİN MAYA İLE MASKE YAPABİLİRSİNİZ”

    Aromaterapist Meltem Demir, ince kırışıklıkları olanlar için herkesin mutfağında olabilecek malzemeler ile maske tarifi de paylaştı. “Yüzünüze ve boynunuza yetecek kadar süt, maske kıvamına gelecek kadar yaş maya ya da kuru maya. İyice karıştırın ve yüz, boyun, göz çevresi dahil her yere sürüp kuruyana kadar bekleyin. Cildiniz iyice gerildikten sonra ılık su ile yıkayın ve aromaterapik bitkilerden serumlarla cildinize son dokunuşu yaparsanız o cilt bir efsane oluyor” dedi.

  • Çolak: “Nilüfer gerçek belediyecilikle tanışacak”

    BURSA (İGFA) – Cumhur İttifakı AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı Celil Çolak, Bursa Platformu Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı İsmail Hakkı Kavurmacı ve dernek yönetim kurulu üyeleriyle biraraya gelen Çolak, hayata geçirmeyi amaçladığı projeler hakkında açıklamalarda bulundu.

    Çolak konuşmasının başında sivil toplum örgütlerinin önemine dikkat çekti. Sivil toplum kuruluşlarının demokrasilerde çok önemli bir yere sahip olduğunu ve bu yönleri ülke ve kent yöneticilerine rehberlik ettiklerini belirten Çolak; “Bursa Platformu’nun bugüne kadar ilkeli duruşunu ve Bursa için yaptığı çalışmaları yakından takip ediyoruz. Buradaki arkadaşlarımız ile geçmişte farklı platformlarda ortak çalışmalara imza attık. Bursa’da yaşayan herkesi Bursalı kabul eden, Bursa’da kentlilik bilincinin oluşması ve bu kente aidiyet duygusunun gelişmesi için çaba harcayan Bursa Platformu Derneği’nin çalışmalarını önemsiyorum” diye konuştu.

    “HEDEFİMİZ NİLÜFER’İ HİZMETLE TANIŞTIRMAK”

    Şehirlerin, insan öncelikli, hizmet odaklı bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyduğuna işaret eden Çolak; “Maalesef Bursa’nın gözbebeği olması gereken Nilüfer yanlış yönetim anlayışlı yüzünden sürekli geriye gidiyor. Sonradan gelişen bir ilçe olduğu halde, hatalı imar uygulamaları yüzünden hızla varoşlaşıyor” ifadesini kullandı.

    Bu açıklamasına örnek olarak Balat’ı gösteren Cumhur İttifakı AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı Çolak, “En son imara açılan yerlerimizden bir olan Balat’ın ana caddesinde daracık kaldırımlar, yetersiz otoparkları ile öne çıkıyor. Nilüfer sadece Özlüce Bulvarı’ndan ibaret değil. Ara sokaklara girdiğimizde yanlış uygulamalar daha da göze çarpıyor” dedi.

    “NİLÜFER İÇİN VİZYON PROJELER HAZIRLADIK”

    “İlçemiz yeşile hasret, belediyenin spor salonlar, parklar yetersiz. Yeşil alanlar katledilmiş durumda” diyen Çolak, Nilüfer’i gerçek belediyecilikle tanıştırmak için yola çıktıklarını söyledi. Çolak; “Nilüfer için vizyon projeler hazırladık. Önce yapılan hataları ve yanlış uygulamaları düzelteceğiz. Sivil toplum kuruluşları ile ortak hareket edecek, ortak akıl kullanacak, ilçemizi hak ettiği yere birlikte taşıyacağız” diye konuştu.

    Bursa Platformu Derneği Başkanı İsmail Hakkı Kavurmacı ise yaptığı konuşmada ise Bursalılık bilincini oluşturmak, aidiyet duygusunu geliştirmek için çalıştıklarını söyledi. Konuşmasının ardından Kavurmacı dernek olarak hazırladıkları, “Bursa Raporu” adlı çalışmayı Çolak’a sundu. Çolak da raporu inceleyip Nilüfer Belediye Başkanı seçilmesi halinde büyük emekle hazırlanan projelerin uygulanması için birlikte çalışmak istediğini söyledi.

  • “Kalemkâr Okullar”da ilk çalıştay Bursa’da

    BURSA (İGFA) – Yüzyıllar boyunca Türk sanatlarının bir dalı olarak sivil, dinî, askerî ve mimari yapıların iç ve dış mekân süslemelerinde önemli bir unsur olan kalem işi sanatı, Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından “Kalemkâr Okullar” projesiyle hayata geçiyor.

    Kadim bir gelenek olarak büyük kentlerden köylere kadar geniş bir alanda örnekleri bulunan kalem işi sanatının günümüzde nadir kullanılması nedeniyle yeniden canlandırılması amacıyla hazırlanan proje, kalem işi sanatının içinde barındırdığı kültürün gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak.

    Proje kapsamında söz konusu sanatın Türk İslam motifleriyle okul mimarisinde görünür hâle getirilmesi planlanırken bu süreçte öğrenci, öğretmen ve alanında uzman akademisyen ve sanatkârların birlikte katılımının sağlanması hedefleniyor. Ayrıca proje ile sürecin duyuşsal ve bilişsel yönde öğrencilerin manevi iyi oluşuna ne gibi katkılar sağladığının araştırılması da amaçlanıyor.

    Bu çerçevede “Kalemkâr Okullar” projesinin ilk çalıştayı, Osmanlının kalem işi sanatında merkez üslubunu temsil eden Bursa Muradiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Otelinde düzenlendi.

    Projeye ilişkin konuların mercek altına alındığı çalıştayda, “Geleneksel ve Çağdaş Görsel Sanatlar” programı uygulayan imam hatip okullarının mimarisinde lokal bir alanın “Kalem İşi Türk İslam Sanatı ile tezyin edilmesi süreci organize edildi. Bu sürece; öğrenci, öğretmen, alanında uzman akademisyen ve sanatkârların ne yönde katkı sağlayacağı kararlaştırıldı.

    Ayrıca projenin hedefleri doğrultusunda geçmişten geleceğe uzanan söz konusu sanatla genç nesillerin yeniden buluşmasını izlemek ve bu şekilde projenin gelişimine katkı sağlamak amacıyla bir dizi sanat programının çekilmesi yönünde çalışmalar da görüşüldü.

  • Tüik: Araştırma kapsamında 50 ve daha yukarı yaştaki 29 bin 785 kişi ile ilgili bilgi derlendi

    Türkiye Yaşlı Profili Araştırması, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında 10 Mayıs 2023 tarihinde imzalanan protokol kapsamında yürütülmüştür.

    Araştırma ile Türkiye’de yaşlı nüfus ile ilgili politikaların geliştirilmesine temel teşkil etmek üzere somut verilerin elde edilmesi, mevcut verilerin bir araya getirilmesi ve yaşlı refahı göstergelerinin elde edilmesi amaçlanmıştır.

    Araştırma kapsamında, içinde 50 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunan 22 bin 640 örnek hane belirlenmiştir. Araştırmanın örneklem tasarımı, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre 12 bölge bazında tahmin üretecek şekilde tasarlanmıştır. 

    Seçilen hanelerde yaşayan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilere demografik bilgiler, çalışma hayatı ve ekonomik durum, sağlık, bağımsız yaşam, bakım ve sosyal yardımlar, çevre, toplumsal hayata katılım, yaşam memnuniyeti, afet ve acil durumlar, yaşlı hakları ve ayrımcılık konularında sorular içeren anket uygulanmıştır. İleri yaşlarda olup anketi cevaplamayı kısıtlayan herhangi bir sağlık problemi ya da engeli olan kişiler için yerine cevap verebilecek nitelikteki (kişiyi tanıyan ve onunla ilgili bilgiye sahip hanehalkı üyesi olan ya da olmayan) bir fertten bilgiler alınmıştır. Bu durumda, algı ya da görüş içeren sübjektif sorular sorulmamıştır.

    Araştırma sonuçlarından elde edilen temel bilgiler aşağıda verilmiştir. 

    Kronik hastalığı olan 65+ yaştaki kişilerin oranı %78,7 oldu

    Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, kanser, böbrek yetmezliği, inme-felç, hepatit, astım vb. kronik (süreğen) hastalığı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %78,7 oldu. 

    Kronik hastalığı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler içinde kronik hastalığının günlük faaliyetlerini; ciddi ölçüde kısıtladığını belirtenlerin oranı %32,3, ciddi ölçüde kısıtlamadığını belirtenlerin oranı %55,2 ve kısıtlamadığını belirtenlerin oranı %12,5 oldu. 

    Kronik hastalığı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler İBBS 1. Düzeye göre incelendiğinde, kronik hastalığı olan kişilerin oranının en fazla olduğu bölgenin %83,0 ile Doğu Karadeniz Bölgesi olduğu görüldü. Bu bölgede kronik hastalığının günlük faaliyetlerini ciddi ölçüde kısıtladığını belirtenlerin oranı ise %46,6 oldu. Kronik hastalığı olan kişilerin oranının en az olduğu bölgenin %74,9 ile Doğu Marmara Bölgesi olduğu görüldü. Bu bölgede kronik hastalığının günlük faaliyetlerini ciddi ölçüde kısıtladığını belirtenlerin oranı ise %30,2 oldu.

    Görmede çok zorlanan ya da hiç göremeyen 65+ yaştaki kişilerin oranı %10,1 oldu 

    İşlevsel zorluk çeken (çok zorlanan ya da hiç yapamayan) 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler incelendiğinde, görmede zorluk çeken kişilerin oranının %10,1, duymada zorluk çekenlerin oranının %10,6, konuşmada zorluk çekenlerin oranının ise %2,2 olduğu görüldü. Yürüme, merdiven çıkma veya inmede zorluk çekenlerin oranı %27,1, bir şeyler taşıma veya tutmada zorluk çekenlerin oranı %29,7, yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplamada zorluk çekenlerin oranı ise %13,8 oldu. 

    Görmede zorluk çeken 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı %8,4 iken kadınların oranı %11,4 oldu. Duymada zorluk çeken erkeklerin oranı %10,0 iken kadınların oranı %11,0, konuşmada zorluk çeken erkeklerin oranı %2,0 iken kadınların oranı %2,3 oldu. 

    Yürüme, merdiven çıkma veya inmede zorluk çeken erkeklerin oranı %18,2 iken kadınların oranı %34,3, bir şeyler taşıma veya tutmada zorluk çeken erkeklerin oranı %19,9 iken kadınların oranı %37,5 oldu. Yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplamada zorluk çeken erkeklerin oranı %8,7 iken kadınların oranı %18,0 oldu.

    İşlevsel zorluk çeken 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler İBBS 1. Düzeye göre incelendiğinde, görmede zorluk çeken kişilerin oranının en yüksek olduğu bölgenin %18,4 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğu görüldü. Duymada zorluk çeken kişilerin oranının en yüksek olduğu bölgenin %15,4 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi, konuşmada zorluk çeken kişilerin oranının en yüksek olduğu bölgenin ise %4,6 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğu görüldü. 

    Genel sağlık durumunu iyi ya da çok iyi olarak belirten 65+ yaştaki kişilerin oranı %22,7 oldu 

    Genel sağlık durumunu iyi olarak belirten 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %32,4 iken çok iyi olarak belirtenlerin oranı %2,5 oldu. Sağlık durumunu orta olarak belirten kişilerin oranı %45,9 iken kötü olarak belirtenlerin oranı %16,9 ve çok kötü olarak belirtenlerin oranı %2,4 oldu.

    Genel sağlık durumunu iyi olarak belirten 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %21,4 iken çok iyi olarak belirtenlerin oranı %1,3 oldu. Sağlık durumunu orta olarak belirten kişilerin oranı %48,7 iken kötü olarak belirtenlerin oranı %24,6 ve çok kötü olarak belirtenlerin oranı %4,1 oldu.

    Engelli sağlık kurulu raporu olan 65+ yaştaki kişilerin oranı %8,7 oldu

    Engelli sağlık kurulu raporu olan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %7,6 oldu. Bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için %8,7 oldu. Engelli sağlık kurulu raporu olan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin ve kadınların oranının %8,7 ile aynı olduğu görüldü.

    Engelli sağlık kurulu raporu olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %77,6’sının kronik hastalık, %48,7’sinin ortopedik, %23,0’ının görme, %15,2’sinin işitme, %11,7,’sinin zihinsel, %10,0’ının dil ve konuşma, %7,6’sının ruhsal ve duygusal ve %1,4’ünün diğer nedenler ile engelli sağlık kurulu raporu olduğu görüldü.

    Düzenli olarak fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapan 65+ yaştaki kişilerin oranı %18,3 oldu

     

    Her gün veya hemen hemen her gün fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %21,5 oldu. Bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için %18,3 oldu.

    Her gün veya hemen hemen her gün fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı %25,5 iken kadınların oranı %12,5 oldu.

    Hiçbir zaman fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapamayan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %51,4 oldu. Erkeklerin oranı %43,3 iken kadınların oranı %57,8 oldu. Hiçbir zaman fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapamayan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %66,2’sinin sağlık nedeniyle yapamadığı görüldü. Bu oran erkekler için %58,0, kadınlar için ise %71,1 oldu.

    Her gün tütün mamulü kullanan 65+ yaştaki kişilerin oranı %11,3 oldu

    Her gün tütün mamulü kullanan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %21,6 oldu. Bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için %11,3 oldu.

    Her gün tütün mamulü kullanan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı %20,0 iken kadınların oranı %4,3 oldu.

    Hiç tütün mamulü kullanmamış olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %65,6 iken bu oranın erkeklerde %37,6, kadınlarda %88,0 olduğu görüldü. Daha önce tütün mamulü kullanmış olup kullanmayı bırakan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %21,0 iken bu oranın erkeklerde %39,4, kadınlarda %6,4 olduğu görüldü.     

    En az bir 65+ yaşta fert bulunan hanelerin %81,8’inin ev sahibi olduğu görüldü 

    En az bir 65 ve daha yukarı yaşta fert bulunan hanelerin %81,8’inin ev sahibi, %10,4’ünün kiracı ve %7,7’sinin lojmanda yaşadığı ya da ev sahibi olmayıp kira ödemediği görüldü. 

    İBBS 1. Düzeye göre en az bir 65 ve daha yukarı yaşta fert bulunan haneler içinde ev sahibi olanların oranının en fazla olduğu bölgenin %91,2 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi, en az olduğu bölgenin ise %74,1 ile İstanbul olduğu görüldü.

    Evde yalnızken kendini güvende hisseden 65+ yaştaki kişilerin oranı %86,6 oldu

    Evde yalnızken kendini güvende hisseden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %86,6 iken bu oran erkeklerde %91,3, kadınlarda ise %82,9 oldu. Evde yalnızken kendini güvende hissetmeyen ya da kısmen güvende hisseden kişilerin oranı %13,4 iken bu oran erkeklerde %8,7, kadınlarda ise %17,1 oldu.

    İBBS 1. Düzeye göre evde yalnızken kendini güvende hisseden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranının %92,5 ile en fazla Batı Marmara Bölgesinde olduğu görüldü. Bu bölgede evde yalnızken kendini güvende hissetme oranı erkeklerde %94,9, kadınlarda ise %90,4 oldu.

    Evde yalnızken kendini güvende hisseden kişilerin oranının %75,0 ile en az Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olduğu görüldü. Bu bölgede evde yalnızken kendini güvende hissetme oranı erkeklerde %82,9, kadınlarda ise %69,2 oldu.

    Son 12 ay içinde konutun içinde ya da dışında düşen 65+ yaştaki kişilerin oranı %24,0 oldu 

    Son 12 ay içinde konutun içinde ya da dışında düşen 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %17,5 iken bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için %24,0 oldu. Konutun içinde ya da dışında düşen 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı %19,1 iken kadınların oranı %28,0 oldu.

    Konutun içinde ya da dışında düşen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %32,2 ile en fazla sokakta yürürken ya da karşıdan karşıya geçerken düştüğü görüldü. Düşen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %29,0’ının odada ya da salonda, %17,6’sının banyo ya da tuvalette, %13,8’inin konutun dışında herhangi bir binada, %12,6’sının merdivende, %8,7’sinin ise yataktan kalkarken ya da yatağa yatarken düştüğü görüldü. Düşen kişilerin %7,4’ünün mutfakta, %6,1’inin balkonda, %4,2’sinin taşıta binerken ya da taşıttan inerken ve %1,9’unun diğer yerlerde düştüğü görüldü.

    Yalnız yaşayan 65+ yaştaki kişilerin oranı %20,4 oldu

    Yalnız yaşayan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %20,4 iken eşiyle yaşayan kişilerin oranı %35,8, oğlu/gelini, kızı/damadı ve torunlarıyla yaşayan kişilerin oranı %17,0, eşi ve çocuklarıyla yaşayan kişilerin oranı ise %13,1 oldu.

    Yalnız yaşayan erkeklerin oranı %11,9 iken eşiyle yaşayanların oranı %46,5, eşi ve çocuklarıyla yaşayanların oranı %19,1, oğlu/gelini, kızı/damadı ve torunlarıyla yaşayanların oranı %6,2 oldu. Yalnız yaşayan kadınların oranı %27,2 iken eşiyle yaşayanların oranı %27,3, eşi ve çocuklarıyla yaşayanların oranı %8,4, oğlu/gelini, kızı/damadı ve torunlarıyla yaşayanların oranı %25,7 oldu.

    Alışverişini kendi yapabilen 65+ yaştaki kişilerin oranı %55,1 oldu 

    Lawton-Brody Enstrümental Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeğinde yer alan bileşenler kapsamında kişilerin günlük aktiviteleri yapabilme durumları incelendiğinde, 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %85,7’sinin telefon kullanabildiği, %55,1’inin alışverişini kendi yapabildiği, %61,1’inin yemeğini kendi hazırlayabildiği, %76,6’sının ev temizliği yapabildiği görüldü. Kişilerin %72,8’sinin çamaşır yıkayabildiği, %76,3’ünün yolculuk yapabildiği, %85,5’inin ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, %74,0’ının parasal işlerini yapabildiği görüldü.

    Erkeklerin %91,2’sinin telefon kullanabildiği, %71,7’sinin alışverişini kendi yapabildiği, %57,0’ının yemeğini kendi hazırlayabildiği, %76,7’sinin ev temizliği yapabildiği görüldü. Erkeklerin %68,0’sının çamaşır yıkayabildiği, %86,0’ının yolculuk yapabildiği, %88,5’inin ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, %87,5’inin parasal işlerini yapabildiği görüldü.

    Kadınların %81,3’ünün telefon kullanabildiği, %41,7’sinin alışverişini kendi yapabildiği, %64,3’ünün yemeğini kendi hazırlayabildiği, %76,5’inin ev temizliği yapabildiği görüldü. Kadınların %76,7’sinin çamaşır yıkayabildiği, %68,6’sının yolculuk yapabildiği, %83,3’ünün ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, %63,2’sinin parasal işlerini yapabildiği görüldü.

    Kendi başına banyo yapabilen 65+ yaştaki kişilerin oranı %86,5 oldu

    KATZ Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeğinde yer alan bileşenler kapsamında kişilerin günlük aktiviteleri yapabilme durumları incelendiğinde, 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin, %86,5’inin kendi başına banyo yapabildiği, %89,5’inin kendi başına giyinebildiği, %92,1’inin kendi başına tuvaletini yapabildiği görüldü. Kişilerin %92,1’inin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, %83,1’inin tuvaletini tutabildiği, %95,2’sinin yemeği kendi başına yiyebildiği görüldü.

    Erkeklerin %90,9’unun kendi başına banyo yapabildiği, %92,4’ünün kendi başına giyinebildiği, %94,5’inin kendi başına tuvaletini yapabildiği görüldü. Erkeklerin, %94,5’inin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, %87,0’ının tuvaletini tutabildiği, %96,2’sinin yemeği kendi başına yiyebildiği görüldü. 

    Kadınların %82,9’unun kendi başına banyo yapabildiği, %87,3’ünün kendi başına giyinebildiği, %90,2’sinin kendi başına tuvaletini yapabildiği görüldü. Kadınların, %90,2’sinin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, %80,1’inin tuvaletini tutabildiği, %94,5’inin yemeği kendi başına yiyebildiği görüldü.

    Akıllı cep telefonu kullanan 65+ yaştaki kişilerin oranı %52,7 oldu 

    Akıllı cep telefonu kullanan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %52,7 iken tuşlu cep telefonu kullanan kişilerin oranı %32,0, bilgisayar kullananların oranı %6,0, tablet kullananların oranı %3,9 oldu.

    Akıllı cep telefonu kullanan erkeklerin oranı %60,8, kadınların oranı %46,2 iken tuşlu cep telefon kullanan erkeklerin oranı %31,1, kadınların oranı ise %32,6 oldu. Bilgisayar kullanan erkeklerin oranı %8,9, kadınların oranı %3,6 iken tablet kullanan erkeklerin oranı %5,1, kadınların oranı ise %2,9 oldu.

    Erkekler en fazla haber ve tartışma programlarını izlerken kadınlar en fazla TV dizilerini izledi

    Haber ve tartışma programlarını izleyen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %44,1 iken TV dizilerini seyredenlerin oranı %21,6, gündüz kuşağı programlarını seyreden kişilerin oranı %15,6 ve belgesel programlarını seyreden kişilerin oranı %5,1 oldu. Yarışma programlarını seyredenlerin oranı %3,5, spor programlarını seyredenlerin oranı %2,4, müzik programlarını seyredenlerin oranı %1,4, diğer programları seyredenlerin oranı %0,3 iken TV izlemeyenlerin oranı %6,1 oldu.

    TV programları içinde 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin en fazla %69,0 ile haber ve tartışma programlarını, kadınların ise en fazla %32,5 ile TV dizilerini, %26,4 ile gündüz kuşağı programlarını ve %23,4 ile haber ve tartışma programlarını seyrettikleri görüldü.

    Geçmişe mutlulukla bakan 65+ yaştaki kişilerin oranı %71,1 oldu

    Geçmişe mutlulukla bakan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %71,1 oldu. Bu oran erkekler için %74,5 iken kadınlar için %68,3 oldu.

    Yaşlıların deneyimlerinden faydalanılması gerektiğini belirten 65+ yaştakilerin oranı %81,9 oldu

    Toplumun yaşlı bireylerin deneyimlerinden faydalanması gerekir ifadesine katılan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %81,9 oldu. Bu ifadeye katılan erkeklerin oranı %84,4 iken kadınların oranı %79,9 oldu.

    Acil durumlarda yardım isteyebileceği biri olan 65+ kişilerin oranı %86,7 oldu 

    Acil durumda yardım isteyebileceği biri olan 65 ve daha fazla yaştaki kişilerin oranı %86,7 oldu. Bu oran erkekler için %87,7 iken kadınlar için %85,9 oldu.

    Kişilerin %54,6’sı ileri yaş döneminde evde bakım/gündüzlü bakım hizmeti alacağını belirtti

    İleri yaş döneminde 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %54,6’sı evde bakım hizmeti/gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı tercih edeceğini belirtti. Bu yaş grubundaki kişilerin %24,2’si oğlunun/kızının yanında kalmayı, %5,9’u ise huzurevine gitmeyi tercih edeceğini belirtti.

    İleri yaş döneminde yaşam tercihleri 65 ve daha yukarı yaştakiler için incelendiğinde, bu kişilerin %51,9’u evde bakım hizmeti/gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı, %29,6’sı oğlunun/kızının yanında kalmayı, %5,1’i ise huzurevine gitmeyi tercih edeceğini belirtti.

    İleri yaş döneminde yaşam tercihleri incelenen 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin %55,7’si evde bakım hizmeti/gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı, %23,2’si oğlunun/kızının yanında kalmayı, %6,4’ü ise huzurevine gitmeyi tercih edeceğini belirtti. Kadınlarda bu oranlar sırasıyla %48,8, %34,8 ve %4,1 oldu.

    İleride huzurevini tercih edeceklerin %41,3’ü çocuklarına yük olmak istemediklerini belirtti 

    İleri yaş döneminde huzurevinde kalmayı tercih eden 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %41,3’ü çocuklarına yük olmak istemediğini, %26,5’i huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, %10,6’sı bakacak kimsenin olmayacağını belirtti.

    Huzurevinde kalmayı tercih eden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin %39,0’ı çocuklarına yük olmak istemediğini, %27,1’i huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, %10,4’ü bakacak kimsenin olmayacağını belirtti. 

    Erkeklerin %39,2’si çocuklarına yük olmak istemediğini, %27,4’ü huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, %11,0’ı çocuklarının/gelininin/damadının kendisiyle birlikte yaşamak istemeyebileceğini belirtti. Kadınların %38,8’i çocuklarına yük olmak istemediğini, %26,8’i huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, %11,9’u bakacak kimsenin olmayacağını belirtti.

    Son seçimlerde oy kullanan 65+ yaştaki kişilerin oranı %91,3 oldu

    Son seçimlerde oy kullanan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %91,3 oldu. Bu oran erkekler için %94,3 iken kadınlar için %88,9 oldu.

    Torunu olup bakımıyla ilgilenen 65+ yaştaki kişilerin oranı %9,7 oldu

    Torunu olup bakımıyla ilgilenen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %9,7 iken bu oran erkekler için %8,8, kadınlar için %10,3 oldu. 

    Torunu olup bakımıyla ilgilenen kişilerden, %64,4’ü her gün, %12,9’u hafta içi her gün, %10,6’sı bazen, %7,8’i hafta içi birkaç gün ve %4,2’si hafta sonu torun bakımıyla ilgilendi. 

    Erkeklerin %59,1’inin her gün, %13,6’sının hafta içi her gün ve bazen, %8,5’inin hafta içi birkaç gün ve %5,2’sinin hafta sonu torun baktığı görüldü. Kadınların %68,0’ının her gün, %12,5’inin hafta içi her gün, %8,7’sinin bazen, %7,3’ünün hafta içi birkaç gün ve %3,6’sının hafta sonu torun baktığı görüldü.

    Mutlu olduğunu beyan eden 65+ yaştaki kişilerin oranı %64,1 oldu 

    Mutlu olduğunu beyan eden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %64,1 iken mutsuz olduğunu beyan edenlerin oranı %8,0 oldu. Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı %64,9 iken kadınların oranı %63,5 oldu. Mutsuz olduğunu beyan eden erkeklerin oranı %7,2 iken kadınların oranı %8,6 oldu.

    Mutluluk kaynağı olarak sağlık 65+ yaştaki kişiler için %82,0 ile ilk sırada yer aldı

    Mutluluk kaynağı olarak sağlık 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için %82,0 ile ilk sırada yer alırken, bunu %12,0 ile sevgi, %2,9 ile başarı ve %2,4 ile para izledi. Erkekler için %78,5 ile sağlık ilk sırada yer aldı. Bunu %13,3 ile sevgi, %4,0 ile başarı ve %3,2 ile para izledi. Kadınlar için %84,7 ile sağlık ilk sırada yer aldı. Bunu %11,0 ile sevgi, %2,0 ile başarı ve %1,8 ile para izledi.

    Ücretsiz ulaşım hakkından faydalanan 65+ yaştaki kişilerin oranı %38,2 oldu 

    Ücretsiz ulaşım hakkından faydalanan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %38,2 iken bu oran erkekler için %42,9, kadınlar için %34,4 oldu.

    Evde bakım desteğine ihtiyacı olan 65+ yaştaki kişilerin oranı %16,4 oldu

    Evde bakım desteğine ihtiyacı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %16,4 iken 65-74 yaş grubundaki kişilerin oranı %10,5, 75 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %26,9 oldu. Evde bakım desteğine ihtiyaç duyan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı %12,3 iken kadınlarda bu oran %19,6 oldu.

    Son 12 ay içinde evde bakım desteği almış 65+ yaştaki kişilerin oranı %2,5 oldu

    Son 12 ay içinde evde bakım desteği almış 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %2,5 iken 65-74 yaş grubundaki kişilerin oranı %1,1, 75 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı %5,1 oldu. Evde bakım desteği almış 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı %1,8 iken kadınlarda bu oran %3,1 oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yenişehir Belediyesinin gıda kolisi desteği Ramazan ayında devam ediyor

    Mersin Yenişehir Belediyesi içerisinde temel gıda ürünlerinin bulunduğu yardım kolilerini Ramazan ayında da vatandaşlara ulaştırmaya devam ediyor. 

    Sosyal belediyecilik anlayışıyla çalışmalarını sürdüren ve ihtiyaç sahiplerine Aşevinde sıcak yemek ikram eden, Yenişehir Halk Kart ile nakdi destek sağlayan Yenişehir Belediyesi, Öğrenci’Ye uygulamasıyla da üniversitelilere ücretsiz yemek imkanı sunuyor. 

    Yenişehir Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı Sosyal Hizmet Ekiplerinin hane ziyaretlerinde bulunarak tespit ettiği ihtiyaç sahibi vatandaşlarla, Yenişehir Halk Masası’nı arayarak talepte bulunan vatandaşlara yapılan temel gıda kolisi yardımları Ramazan ayında devam ediyor.  İhtiyaç sahibi ailelere dağıtılmak üzere hijyenik koşullarda ve hassasiyetle hazırlanan gıda kolilerinde sıvı yağ, makarna, pirinç, şeker, un, kırmızı mercimek, nohut, kuru fasulye, şehriye ve tuz gibi temel gıda malzemeleri bulunuyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ramazanda öfke patlamalarına dikkat! Ramazanda öfkelenmemek için ‘nefes egzersizi’ yapın!

    Ramazan ayında insanların yaşayabileceği fizyolojik zorlukların duygusal tepkilere yol açabileceğini ifade eden uzmanlar, kan şekeri seviyelerindeki düşüş, metabolizma hızındaki değişiklikler ve hormonal dengesizliklerin sinir sistemi üzerinde etkili olabileceğini söylüyor.

    Ramazan ayında öfke sorunları artabileceği için öfkeyi tetikleyebilecek durumlardan olabildiğince uzak durmak gerektiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Tetikleyici unsurlarla karşılaşıldığında odak noktasını değiştirmeye gayret göstermek ve sıklıkla nefes egzersizi yapmak oldukça önemli.” dedi.

    Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, ramazan ayında oruç tutan bazı kişilerin öfke sorunu yaşaması konusunu değerlendirdi.

    Uzun süreli açlık fizyolojik değişikliklerle öfkeye neden olabiliyor

    İnsanların ramazan ayında yaşayabildiği açlık ve susuzluk gibi fizyolojik zorlukların, vücuttaki biyolojik dengeyi etkileyebildiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Özellikle uzun süreli açlık, kan şekeri seviyelerinde düşüşe, metabolizma hızında değişikliklere ve hormonal dengesizliklere neden olabilir. Bu fizyolojik değişiklikler, sinir sistemi üzerinde de etkili olabiliyor ve öfke, irritabilite (hızlı sinirlenme) gibi duygusal tepkilere yol açabiliyor.” dedi.

    Orucun beyindeki etkileri neler…

    Bu tür zorlukların, alt beyindeki temel dürtülerle yani öfke ve irritabilite ile ilişkilendirildiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, şöyle devam etti:

    “Vücut, yiyecek ve su ihtiyacını karşılayabilmek için biyolojik sinyaller gönderir. Bu sinyaller, alt beyindeki limbik sistemde işlenir ve temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik hareketlerin başlamasında etkili olabilir. Aynı zamanda üst beyindeki kortikal alanlar da bu temel dürtüleri kontrol etme ve yönlendirme yeteneğine sahiptir. Üst beyindeki kortikal kontrol, kişinin duygusal tepkilerini dengelemesine ve öfkeyle başa çıkmasına yardımcı olabilir. 

    Her bireyin tepkilerini etkileyen birçok faktör ve farklı deneyimleri bulunmaktadır, bununla birlikte insanı diğer canlılardan ayıran üst beynini işletebilmesi de kişilerin ramazan ayında karşılaşabileceği, açlığa ve susuzluğa rağmen öfke ve irritabiliteyi kontrol etmesine yardımcı olabilir. Burada önem arz eden husus ise kişinin açlık ve susuzluğa rağmen bu duruma karşı isteği ve çabasıdır.” 

    Nikotin yoksunluğu öfkeyi artırıyor mu?

    Sigaranın ana aktif bileşeni olan nikotinin aynı zamanda merkezi sinir sistemini etkilediğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Nikotin bağımlılığı olan kişiler, düzenli olarak nikotin alımına bağımlı hale geleceği için vücutları zamanla bu duruma tolerans geliştirir. Nikotin, beyindeki belirli reseptörlere bağlanarak dopamin salınımını artırır ve beyindeki haz/ödül/zevk duygularını kontrol eden bir nörotransmitterdir. Nikotin yoksunluğu durumunda, vücut normal nikotin seviyelerine ulaşamadığı için dopamin salınımı azalır ve bu da duygusal dengeyi etkiler. Bu nedenle de sigara içen bireylerin ramazan ayında sigara iç(e)memesi, nikotin yoksunluğuna bağlı olarak öfke ve irritabiliteyi artırabilir. Bu süreç zarfında oluşan nikotin yoksunluğu, öfke ve irritabilitenin dışında; konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk, keyifsizlik ve anksiyete gibi duygusal ve bilişsel sorunlara etki edebilmektedir.” dedi.

    Uyku ve beslenme düzenindeki değişiklikler öfke-strese neden olabiliyor

    Canlıların en temel fizyolojik gereksinimlerinden birisinin uyku ve düzenli beslenme olduğunu da anlatan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Her ikisi de vücudun dinlenmesine ve enerjinin yenilenmesine katkı sağlar. Uyku ve sağlıklı beslenme yaşamın, fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı bir şekilde devamı için önemli bir etkiye sahiptir. Kaliteli bir gece uykusu ile sağlıklı ve düzenli beslenme fiziksel olarak metabolizmanın ve iştahı etkileyen hormon dengesinin düzenlenmesine, vücudun kendini yenilemesine ve duyguların düzenlenmesine yardımcı olur. Ramazan ayında uyku ve beslenme düzenindeki değişiklikler duygusal dengenin istikrarını değiştirebilir, öfke-stres gibi duygulanımların oluşmasına olumsuz manada katkıda bulunabilir.” şeklinde bilgi verdi.

    Öfkeyi tetikleyebilecek durumlardan uzak durun

    Öfke duygusunun temel duygulardan biri olmasına karşın ana duygulara eşlik eden bir işlevi bulunmadığına vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sözlerini şöyle tamamladı:

     “Herhangi bir şeye doğrudan öfke hissetmeyiz. Öfke bir şeylerin yolunda gitmediği mesajını taşımaktadır. Öfke ile mücadelede evvela öfkenin eşlik ettiği ana duyguyu ve ona yön veren düşünce ve inançların farkındalığı önem arz etmektedir.

    Ramazan ayında öfke sorunları artabileceği için öfkeyi tetikleyebilecek durumlardan olabildiğince uzak durmak, tetikleyici unsurlarla karşılaşıldığında odak noktasını değiştirmeye gayret göstermek ve sıklıkla nefes egzersizi yapmak oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki, ramazan ayındaki öfke ve gerginlik hali bir geçiş sürecinin sonucudur ve bu süreçte uyumlanma ile birlikte öfke daha kontrol edilebilir bir hal almaktadır.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yeşilay, BM Uyuşturucu Maddeler Komisyonu Toplantısına Katıldı Yeşilay Toplantıda Uyuşturucu Madde Kullanımının Çevresel Etkilerini Ele Aldı

    Yeşilay, 14-22 Mart tarihleri arasında Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenenUyuşturucu Maddeler Komisyonu (CND) toplantılarına katılım sağladı.

    Dünya çapında uzmanları ve savunucuları bir araya getiren ve uyuşturucu kontrolüyle ilgili zorlukların ele alındığı toplantılara yaklaşık 30 Ülke Yeşilay’ı katıldı.

    Uyuşturucu Maddeler Komisyonu’nun (CND) 67. toplantısı, 14-22 Mart 2024 tarihleri arasında hibrit formatta Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleşti. Birçok ülkenin katıldığı toplantıda Türkiye Yeşilay Cemiyeti de bir yan etkinlik, bir sergi ve üst düzey oturumlarda okuduğu bildirilerle yer aldı. 

    14-15 Mart 2024 tarihlerinde Vienna International Center’da (VIC) düzenlenen oturumda, Yeşilay adına Savunuculuk Bölümü müdürü Mehmet Utku Öztürk, uyuşturucu tedavisi ve sağlık hizmetlerindeki endişe verici yetersizlik, uluslararası uyuşturucu politikası taahhütlerinin değerlendirilmesi, COVID-19 ve 2023 Türkiye-Suriye depremleri gibi krizlerden sonra kırılgan toplulukları güçlendirmek için STK’ların kritik rolükonularını ele aldı ve Yeşilay’ın çalışmaları hakkında bilgi paylaştı.. 

    Yeşilay; “Gelişmekte Olan Ülkelerde Bağımlılık Tedavi Programlarının Sosyal Uygulaması”, “Uyarıcı Madde Kullanım Bozukluklarının Tedavisi ve Bakımına Yönelik Ölçeklenebilir Müdahaleler”, “Dünya Genelinde Kadınlar Hakkındaki Tartışmalarda Madde Bağımlılığı, İyileşme ve Politika Meselelerinin İncelenmesi”, “Kenevir Kökenli İlaçlar” ve “Kriz Ortamlarında Madde Kullanım Bozukluğu ile Başa Çıkma” konulu oturumlarda da konuşmacı olarak yer aldı. Genel itibariyle Ülke Yeşilaylarının düzenlediği ve ortak olduğu 15 yan etkinlik bünyesinde70 uluslararası konuşmacıyer aldı. 

    Yeşilay Genel Başkan Vekili Yasin Erol: “Koordinasyon ve iş birliğini teşvik ederek pozitif değişimi meydana getirmeyi amaçlıyoruz.”

    Komisyonda Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin yan etkinliği olarak gerçekleşen “Küresel Uyuşturucu Sorununun Çevresel Etkisinin Ele Alınması: Sivil Toplumun Rolü” başlıklı oturumunaçılış konuşmasını, Türkiye Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Nezdinde Daimî Temsilcisi Levent Eler ve Yeşilay Genel Başkan Vekili Yasin Erol yaptı. 

    Yeşilay Genel Başkan Vekili Yasin Erol, etkinlikteki konuşmasında,uyuşturucu üretiminin ve kullanımının yerel topluluklar ve ekosistemler üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin çevresel sürdürülebilirliği göz önünde bulunduran önleme odaklı yaklaşımından bahseden Yasin Erol; sözlerine şu ifadelerle devam etti:“T.C. İçişleri Bakanlığı ile olan iş birliğimiz, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) Atıksu Analizi gibi yenilikçi programları uygulayarak uyuşturucu madde üretiminin çevresel etkilerini izlemek ve azaltmak için bu taahhüdü iyi bir örnek olarak göstermektedir. Ayrıca, sivil toplum örgütleri arasında koordinasyon ve iş birliğini teşvik ederek, topluluklarımızın ve parçası oldukları ekosistemlerin sağlığını ve refahını korumaya yönelik pozitif değişimi meydana getirmeyi amaçlıyoruz.

    Uyuşturucu kullanımının yalnızca ciddi bir halk sağlığı krizine yol açmakla kalmadığını, aynı zamanda su kirliliği, toprak kirliliği ve ekosistemin bozulması gibi çevresel sorunlara da yol açtığınısöyleyen Yeşilay Genel Başkan Vekili Yasin Erol şunları belirtti:“Bu etkinlikle uyuşturucu kullanımının çoğu zaman ihmal edilen çevresel sonuçlarına ışık tutarak, bunun ekosistemlerimizi nasıl etkilediğini ve iklim krizini nasıl ağırlaştırdığını ortaya koymayı hedefliyoruz.” 

    Uyuşturucu sorununun çevresel etkileri ele alındı

    Uyuşturucu kullanımının sıklıkla göz ardı edilen çevresel etkilerine ışık tutmayı amaçlayan “Küresel Uyuşturucu Sorununun Çevresel Etkileriyle Başa Çıkma: Sivil Toplumun Rolü” etkinliğinde su kirliliği, toprak kirliliği ve bunların gıda zinciri ve iklim krizi üzerindeki uzun menzilli etkilerine odaklanıldı.

    Etkinlikte UNODC Madde, Laboratuvar ve Bilimsel Servisler Birimi’nden (DLSSB) Dr. Jorrit Kamminga, Avrupa Uyuşturucu Madde ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığını İzleme Merkezi (EMCDDA)’den Tim Surmont, Amerika merkezli sivil toplum kuruluşları DrugFreeAmericaFoundation (DFAF)’dan Amy Ronshausen ile AmityFoundation’dan Doug Bond konuşmacı olarak yer aldı. Uyuşturucu madde kullanımının çevresel etkilerinin ele alındığı oturumda, sivil toplum kuruluşlarının yapabileceği katkılar görüşüldü.

    Uyuşturucu üretimi sırasında oluşan atıkların tarımcılık yoluyla hayatını kazanan toplulukları olumsuz etkilediğini ve kitlesel arza yetecek miktardaki uyuşturucu üretiminin ormansızlaştırmanın önemli sebeplerinden olduğunun vurgulandığı etkinlikte, sivil toplum aktörleri arasında küresel işbirliğini teşvik etmek amaçlandı. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) Analisti Tim Surmont, etkinlikteki konuşmasında, uyuşturucu maddelerin üretimindeki çevresel tahribatları aktardı ve uyuşturucu maddelerin esasen ormanların yok edilmesi yoluyla, aynı zamanda doğrudan enerji tüketimi ve daha az ölçüdede ulaşım yoluyla çevresel etkilere sebep olduğunun altını çizdi. 

    Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Araştırma Danışmanı Dr. Jorrit Kamminga, Birlemiş Milletler Uyuşturucu raporunun verilerine değinerek, kokain üretimindeki karbon ayak izinin kilogram başı Co2 salınımını 590 kiloyu aşarken, kakaonun 20 kilogram, kahvenin ise 7 kilogramCo2 salınımına sebep olduğunu ifade etti. Kamminga, çevresel tahribatı en ağır olan sentetik uyuşturucuların atıklarının, kanalizasyonlara, ormanlara ve nehirlere boşaltıldığındaveya başka atıklarla karıştırıldığında doğal kaynakları tahrip ettiğini ifade etti. 

    DrugFree Amerika Foundation (DFAF) Yönetici Direktörü Amy Ronshausen etkinlikte, Kaliforniya’da esrar ekiminin su akışlarında azalmayasebepolduğunu dile getirdi; Afganistan’ın afyon ekiminin, zaten kıt olan su kaynakları üzerindeki etkisinivurguladı. Ronshausen,sulamanın sürdürülemez gelişiminin ve bunu takiben şiddetli kuraklık döneminin, aşağı Helmund Nehri’nin akışında %98 oranında azalmaya ve hayati önem taşıyan sulak alanların kaybına sebepolduğunun altını çizdi.

    Etkinlikte Yeşilay’ın alkol, tütün ve uyuşturucu maddelerin çevresel etkilerine yönelik çalışmalarını özetleyen Uluslararası İş Birlikleri Müdürü Sedef Erçetin Gencosmanoğlu, 2020’den bu yana, gençlerin uyuşturucu kullanımı hakkında fikirlerini ifade etmeleri için platform sağlayan Genç Savunuculuk Forumu’nu düzenleyen Yeşilay’ın 2023 yılındaki temasının “Uyuşturucu Kullanımı ve İklim Değişikliği” olduğunu söyledi ve şunları kaydetti: “2022’den bu yana, bağımlılık yapıcı maddelerin kötüye kullanımının çevresel riskleri konusundaki farkındalığı artırmak ve ruhsal sağlık ile çevre arasındaki ilişkiyi vurgulamak amacıyla, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Tarafları Konferansı’na (COP) aktif olarak katılıyoruz. Ruhsal sağlık ile çevresel bilincin birbirine bağlı olduğunu ve birinin kötüleşmesinin diğerinde ve tüm canlılarda olumsuz etkilere yol açabileceğini kabul etmek hayati önem taşıyor.”

    CND Yeşilay Sergisi

    Yeşilay, Uyuşturucu Maddeler Komisyonu’nun (CND) 67. toplantısında üç bölümden oluşan sergisini de katılımcılarla buluşturdu. “Sanatsal Anlatımlarla Önleme ve İyileşme Yolculuğunda Sanatın İyileştirici Gücü” sergisinde resim, karikatürler ve filmler yer aldı. Bu yıl yedincisi yapılan sergide Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması’ndan karikatürler, YEDAM Sanat Atölyeleri’nden eserler de sergilendi ve Yeşilay Sağlıklı Fikirler Kısa Film Yarışması’nda ödül alan kısa filmlerin gösterimi yapıldı. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Spot piyasada elektrik fiyatları (22.03.2024)

    Enerji Piyasaları İşletme AŞ bilgilerine nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 7,47 azalarak 1 milyar 423 milyon 153 bin 877 lira oldu.

    Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 18.00-21.00 saatlerinde 2 bin 700 lira, en düşük 14.00’te 1916 lira 65 kuruş olarak tespit edildi.

    Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 341 lira 98 kuruş, yüklü ortalama fiyatı 2 bin 341 lira 19 kuruş oldu.

    Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı bugün en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 1449 lira 99 kuruş olarak kayıtlara geçti.

  • Tünel Emekçileri’nden kart faizlerinin artırılmasına tepki

    ANKARA (İGFA) – Faiz artışının memurlar, emekliler, işçiler ve esnaflar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Tünel Emekçileri Derneği Başkanı Ümit Demiroğlu, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.

    Demiroğlu, “Kredi kartı faizlerindeki bu aşırı artışla, geçim sıkıntısı içindeki vatandaşlarımızın yükü daha da ağırlaştı. Zaten daralan bütçeler, şimdi daha da zorlanacak,” diyerek durumun vahametini vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişteki “faiz” konusundaki sözlerini anımsatan Demiroğlu, “Hani faiz haramdı, düşecekti? Ne yazık ki vatandaş yine yalan, dolan ve talan politikalarının kurbanı oldu. Yaparsa AKP yapar dediler, maalesef yaptılar ve yine emekçinin sırtına yüklediler,” ifadelerini kullandı.

  • 14 ilde 34 ‘Siber’ gözaltı!

    ANKARA (İGFA) – İçişleri Bakanlığı’nca, Giresun, Niğde, Osmaniye ve Zonguldak merkezli 14 ilde Nitelikli Dolandırıcılık, Çevrimiçi Çocuk İstismarı ve 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet suçlarına yönelik eş zamanlı olarak “SİBERGÖZ-28” operasyonu düzenlendi.

    Operasyona ilişkin detayları İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından paylaştı.

    “Kara Vatan’da olduğu gibi Siber Vatan’da da sanal devriyelerimiz suç ve suçlularla mücadele etmek için 7 gün 24 saat görevlerinin başında” olduğunu kaydeden Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; Giresun, İstanbul, İzmir, Ankara, Aydın, Denizli, Tokat, Van, Muğla, Isparta, Niğde, Yalova, Osmaniye ve Zonguldak’ta düzenlenen operasyonlarda toplamda 34 şüphelinin gözaltına alındığı kaydedildi.

    Operasyonlarda ayrıca,1 adet otomobil ile32 bin dolar, çok miktarda altın ve Türk Lirası ile çok sayıda dijital materyale el konulduğu belirtildi.

  • Fenerbahçe’nin şef scout’u Hull City’e transfer oldu

    Aralık 2018’den beri Fenerbahçe’de şef scout olarak misyon yapan Batuhan Hakcıl, Sarı-Lacivertlilere veda etti. Hakcıl’ın yeni durağı Hull City oldu.

    “FENERBAHÇE’DEKİ SEYAHATİMİN SONUNA GELDİM”

    Bahisle ilgili toplumsal medya hesabından açıklama yapan Batuhan Hakcıl, “Beş yıldır misyon aldığım Fenerbahçe SK’deki seyahatimin sonuna geldim. Bundan sonra beni çok heyecanlandıran bir proje olan Hull City’nin muvaffakiyetleri için azimle çalışacağım. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” tabirlerini kullandı.

  • Gülümseyen Depresyon: Memnunluk maskesi

    Gün içerisinde vakit zaman modunuzu kaybettiğiniz, geçersiz gülümsemeler sunmak zorunda kaldığınız ve nasıl olduğunuz sorulduğunda ufak bir palavrayla, düzgün olduğunuzu söyleyerek geçiştirdiğiniz olabilir. Bu, herkesin başına gelebilecek bir durumdur.

    Bu mutsuzluk durumu iki haftadan uzun sürdüğünde ise sorun haline gelmiş demektir.

    Gülümseyen(atipik) depresyon belirtilerini kişi, olağan depresyondaymış üzere yaşar. Ayırt edici özellikleri ise şu haldedir;

    • Aşırı yemek ve uyumak
    • Duruma nazaran berbatlaşan yahut uygunlaşan, değişken ruh hali. (Örneğin, bir kafede arkadaşla otururken sevinçli olmak ancak gittiğinde çökmek.)
    • Reddedilmeye karşı çok hassasiyet
    • Öfke patlamaları
    • Kronik ağrılar

    Doğru teşhis konulduğu sürece tedavi edilebilir. Tedavisiz kalınan müddette ise bu depresyon daha ağırlaşır ve kişinin hayatını besbelli bir formda istikrarsızlaştırır. Zira bu depresyon mühletince kişinin içinde fırtınalar kopmaktadır fakat dışarıya keyifli olduğunu yansıtmaktadır. Kendisi bile fark etmeden o kasırgada, fark edildiğinde geç olacak formda alabora olabilir.

  • WhatsApp sevilen özelliğini geliştirdi! Müjde!

    WhatsApp‘ın kullanıcılarından gelen geri bildirimleri dikkate alarak hayata geçirdiği yenilikler, iletileşme tecrübesini daima olarak güzelleştiriyor. Aralık ayında büyük bir heyecanla karşılanan ileti sabitleme özelliği, kullanıcılara kıymetli görüşmeleri kolay kolay erişilebilir tutma imkanı sunmuştu. Fakat, bu özellik birinci sunulduğunda kullanıcılar yalnızca tek bir bildirisi sabitleme talihine sahipti. Kullanıcılardan gelen ağır talep ve geri bildirimler sonucunda WhatsApp, bu sınırlamayı genişletme kararı aldı.

    Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg’in bugün yaptığı duyuruya nazaran, WhatsApp artık kullanıcılara bir değil, üç ileti sabitleme imkanı sunuyor. Bu, her bir sohbet için geçerli olan ve kullanıcıların sohbetlerini daha faal bir formda yönetmelerine imkan tanıyan bir güncelleme. Sabitlenen iletiler, sohbetin en üst kısmında yer alarak, kıymetli duyuruların, hatırlatmaların yahut rastgele bir iletinin kolaylıkla görülmesini ve erişilmesini sağlıyor.

    WhatsApp sevilen özelliğini geliştirdi! Müjde!

    Bu yeni güncelleme, WhatsApp‘ın kullanıcı tecrübesini ön planda tutan yaklaşımının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Kullanıcıların gereksinimlerine hassas bir formda yenilikler sunan WhatsApp, bu sayede platformun kullanım kolaylığını ve aktifliğini artırmayı hedefliyor. Bilhassa küme sohbetlerinde yahut ağır bağlantı gerektiren durumlarda, üç iletisi sabitleme imkanı kullanıcılar için büyük bir kolaylık sağlıyor.

    WhatsApp‘ın bu yeni güncellemesi, iletileşme uygulamasının, kullanıcı geri bildirimlerini önemseyerek daima olarak gelişim gösterdiğinin ve adaptasyon yeteneğinin altını çiziyor. Kullanıcıların günlük irtibat alışkanlıklarına ahenk sağlayan ve onlara daha fazla denetim imkanı sunan bu özellik, WhatsApp‘ın daldaki önder pozisyonunu daha da pekiştirecek üzere görünüyor.

  • Başkan Palancıoğlu, Serbest Bölge’de fabrikaları ziyaret etti

    Mehmet UZEL / KAYSERİ (İGFA) – Fabrikaları AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan Vekil Yardımcısı Hacı Turan, AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Melikgazi İlçe Başkanı Tayyar Şahin ile birlikte ziyaret etti.

    “Kayseri Serbest Bölge’de yeni yatırımlarla ihracat daha da artacak ekonomi büyüyecek” diyen Başkan Palancıoğlu, “Kayseri Serbest Bölge’miz ihracatın ve istihdamın lokomotifidir. AK Parti Genel Başkan Vekilimiz Sayın Mustafa Elitaş’a Kayseri Serbest Bölgemizde yaptığımız yatırımlardan bahsederek, araç girişlerinin ve gümrük işlemlerinin daha rahat yapıldığı, Bölge’ye yeni kazandırdığımız Gümrük Giriş Kapısı’nı tanıttık. Sanayi ve üretimin şehri Kayseri’mizde sanayicilerimizle ve fabrika çalışanlarımızla bir araya geldik. Kayseri’mizin kalkınmasında ve istihdamında önemli bir rol oynayan işletmelerimizi ziyaret ederek işletme sahiplerimizden üretimleri ile ilgili bilgi aldık, fikir alışverişinde bulunduk. Kayseri’mizi daha iyi yere getirmek, sanayide ve ekonomide Türkiye’nin en iyilerinden olmak için sanayicilerimizle, üreticilerimizle ve kentin bütün dinamikleriyle birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Melikgazi’mize hizmet etmeye, halkımız için şu ana kadar yaptığımız rekor hizmetlere, önümüzdeki dönem de devam edeceğiz. Çıkmış olduğumuz bu yolda amacımız hep birlikte Kayseri’mize hizmet etmek. Kentimiz, bir sanayi merkezi olarak dünya çapında rekabet gücü yüksek sektörel firmalara ev sahipliği yapmaktadır. Daha yüksek katma değer üretmek için daha insani ve kaliteli bir yaşam inşa edeceğiz. Gönül belediyeciliğimiz ile çıktığımız millete hizmet yolunda, durmak yok yola devam diyoruz. İnşallah 5 yıl daha bu güzel ilçemizi Türkiye Yüzyılı’na götürecek eserleri hep birlikte inşa edeceğiz. 5 yıl önce vatandaşlarımıza hangi sözü verdiysek o sözü yapmanın gururuyla yeni dönemde de devam edeceğiz inşallah.” dedi.

  • Üretim Kooperatiflerinden Başkan Gürün’e teşekkür ziyareti

    MUĞLA (İGFA) – Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’e teşekkür ve veda ziyaretine Muğla Tarım Güçbirliği İşletme Kooperatifi ve Güçbirliği ortağı Bafa Doğal Yaşam Tarımsal Üretim Ve Pazarlama, Fethiye Ata Tarımsal Kalkınma, Karabörtlen Tarımsal Kalkınma, Marmaris Makko Kadın Girişimi İşletme, Marmaris Tarımsal Kalkınma, Yerkesik Tarımsal Kalkınma, Beyobası Tarımsal Kalkınma, Datça Sındı Tarımsal Kalkınma kooperatifleri katıldı.

    “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZ SAYESİNDE MUĞLA’DA TARIMDA ÜRETİCİLERE GÜVEN GELDİ”

    Muğla’nın Büyükşehir Belediyesi olması sonrası tarımda çok önemli hizmetlerin olduğunu söyleyen Muğla Tarım Güçbirliği İşletme Kooperatifi Başkanı Fatih Öztürk tüm bu yapılan hizmetler ve Muğla’ya katkıları için Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Osman Gürün’e teşekkür ziyaretinde bulunduklarını belirtti. Fatih Öztürk; “Muğla tarımda Büyükşehir Belediyemizle büyük bir atılım yaptı. Türkiye’nin en kapsamlı yerel tohum merkezinden tarım, gıda analiz laboratuvarlarına, meyve sebze kurutma tesisinden deneme bahçelerine, en önemlisi de üretim kooperatiflerini tek çatı altında toplamasıyla son 10 yılda tarımsal üretimde çok büyük hizmetler gerçekleştirildi. Örneğin Tarımsal Güçbirliğimiz ile Muğlamızın verimli topraklarında üretilen çağla turşusu İsviçre, İngiltere, Almanya, Fransa’ya, Dalaman yerel susamından 3 ton tahin de İspanya, Fransa ve Kore’ye satıldı. Tüm bu hizmetler üreticimizin desteklenmesi, kooperatiflere güvenmesi yani Büyükşehir Belediyemizin destekleri ile oldu. Bugün kooperatif başkanlarımızla beraber Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür bir nevi de veda ziyaretinde bulunduk. Bugüne kadar Muğla’ya verdiği tüm hizmetler ve tarım alanında sağladığı büyük katkılar için Osman başkanımıza çok teşekkür ediyoruz.”

    “GELECEĞİN TARIMDA, UMUDUN BU TOPRAKLARDA OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

    Muğla’nın verimli toprakları, başat ürünleri ile bir tarım kenti olduğunu her zaman dile getirdiklerini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün geleceğin tarımda umudun bu topraklarda olduğunu bildiklerini belirtti ve kooperatif başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

    Başkan Gürün; “2014 yılında Büyükşehir olduğumuzda üreticilerimize “Toprağını Satma ürününü sat” dedik çünkü verimli toprakları ile Muğlamız çok önemli bir tarım kenti. Daha sonra tarım için projelerimizi bir bir hayata geçirdik. Toprağımızın analizini yaparak hangi ürünün yetişeceğine, daha fazla verimin nasıl alınacağını üreticilerimizin bilmesi için Toprak Analiz laboratuvarını, ata tohumlarımız için de ülkemizin en kapsamlı yerel tohum merkezini kurduk. Yani tarımsal üretiminde altyapısını yaptık. Fidan desteği, kaba yem desteği, özellikle kadınlarımızın üretime katılması için hazırladığımız projeler koku vadisi, alım garantili üretim, kıl keçisi, ipekböcekçiliği desteklemeleri ve daha birçok projeyle verimli topraklarımızda üretimin artmasını sağladık. En önemli projelerimizden biri de kooperatiflerimizi tek çatı altında toplamaktı. Üreticilerimizin emeğinin karşılığını fazlasıyla alması, kooperatiflere güvenmesi için Güçbirliği’mizi kurduk. Şimdi Muğla’da ürettiğimiz ürünlerin dünya pazarına satılmasının ve üreticimizin kazanmasının mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Tarımsal üretimin en büyük gücü olan kooperatif başkanlarımıza bu süreçteki yoldaşlıkları için ve ziyaretleri için teşekkür ediyorum.” dedi.

  • Beşiktaş’ta teknik yönetici gündemi yine alevleniyor: Lucescu

    Gelecek dönem Üstün Lig şampiyonluğu hedefleyen Beşiktaş’ta Fernando Santos’un koltuğu sallantıya girdi. Son 3 maçından puan alamayan Portekizli hocaya olan itimat azalmaya başladı.

    Büyük umutlarla vazifeye gelen 69 yaşındaki hocanın oynattığı futbol şimdi beklentilere karşılık veremedi.

    FERNANDO SANTOS BELİRSİĞİZİ

    Devre ortası Al – Musrati ve Muci üzere yıldızları takımına katan Beşiktaş’ta üçüncülük bahtının zora girmesi idaresi harekete geçirdi.

    Kulüp lideri Hasan Arat ve idare şurasının Santos’a dönem sonuna kadar baht verdiği ve Türkiye Kupası’nın kazanılamaması durumunda yolların ayrılabileceği sav edildi.

    LUCESCU’DAN BEŞİKTAŞ AÇIKLAMASI

    Devre ortası gündeme gelen Mircea Lucescu’nun dönem sonunda tekrar adaylar ortasında yer alacağı konuşuluyor.

    Fernando Santos’tan evvel görüşülen isimlerden olan Rumen hoca, teklifi kabul etmediğini açıkladı.

    Tuttosport’a konuşan Lucescu, “Yeni dönemde kadro çalıştıracağım. 50 yıl sonra birinci defa dinlendim. Ne yazık ki Ukrayna’da yaşananlardan ötürü durup haziran ayını beklemeye karar verdim. Bu nedenle dönem içinde beni isteyen Beşiktaş’a hayır dedim.” sözlerini kullandı.

     
  • Beşiktaş stoper arıyor!

    Stoper rotasyonunda kullandığı Necip Uysal, Omar Colley, Tayyip Talha Sanuç, Daniel Amartey ve kiralık Joe Worrall’dan istediği randımanı alamayan Beşiktaş’ta gelecek dönemin transfer planlamasında önceliğin yeniden savunmanın merkezi olacağı öğrenildi.

    Siyah-beyazlı idarenin deneyimli bir yabancı ile bu bölgeyi güçlendirmek istediği, bir de yerli stoper ile rotasyonu tamamlamayı planladığı, mevcut stoperlerin kimileriyle da yolların ayrılacağı belirtildi. Kara Kartal, stoperin yanı sıra bir de santrfor arıyor.  

     
  • Fenerbahçe, ulusal ortada yara saracak: 7 sakat güzelleşecek

    Hem Muhteşem Lig hem de Konferans Ligi’nde şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe’de sakatlıklar en büyük sorun olarak öne çıkıyor.

    Yoğun fikstürde teknik heyet vakit zaman zorluk yaşarken ulusal maçlar için verilen ortada birçok oyuncunun güzelleşip kadroya dönecek olması keyifleri de yerine getirdi.

    3 Nisan’da oynanacak Adana Demirspor maçına kadar tam 7 futbolcu sakatlıklarını atlatacak. Ferdi Kadıoğlu, Çağlar Söyüncü, Rodrigo Becao, Bonucci, Mert Hakan Yandaş, Joshua King ve Cengiz Ünder sakatlıklarını geride bırakarak teknik yönetici İsmail Kartal’dan forma bekleyecek.

    Özellikle tecrübeli çalıştırıcı stoper sınırındaki sayısal olarak da azalmadan ötürü ıstırap yaşıyordu. İsmail Kartal, Tadic’in de yorgun düştüğü maçlar da sol kanat için Joshua King’in gelişini sabırsızlıkla bekliyor.

  • Lenovo’nun yenilikçi tableti satışa çıkıyor, bu teknoloji hiç kullanılmamıştı

    Lenovo, global pazarda Legion Y700 2023 modelini Lenovo Legion Tab olarak tanıttı ve Çin’deki lokal pazarda yeni bir tablet modeli çıkarmaya hazırlanıyor üzere görünüyor. Çinli duyumculara nazaran, küçük boyutlu ve yüksek performanslı bir tablet, Çin pazarına sürülecek. Lenovo‘nun tüketici pazarlama yöneticisi, bu modelin aslında büsbütün yeni bir model olmadığını, mevcut Legion Y700 2023 modelinin ekranının parlak yerine mat bir ekranla değiştirilerek sunulacağını belirtti.

    Mat ekranların, yüzeylerindeki anti-parlama kaplaması sayesinde ışığı dağıtarak yansımaları azalttığı ve parlak ortamlarda ekranın daha rahat görülebilmesini sağladığı bilinmektedir. Legion Y700 serisinin bir sonraki jenerasyonunun Çin pazarına çıkışının biraz vakit alacağı ve bu yıl içinde yeni bir YOGA Pad modelinin de tanıtılacağı açıklandı. Mat ekranlı Legion Y700 2023 modelinin Nisan ayında piyasaya sürülmesi bekleniyor.

    Lenovo’nun yenilikçi tableti satışa çıkıyor, bu teknoloji hiç kullanılmamıştı

    Lenovo Legion Y700 2023, 8.8 inçlik bir LCD ekrana sahip ve 2560 x 1600 piksel çözünürlüğünde, 343 PPI, 144Hz yenileme suratı ve 500 nit parlaklık sunuyor. Aygıt, güçlü performansıyla dikkat çeken Qualcomm Snapdragon 8 Plus Gen 1 yonga seti ile donatılmış.

    Ayrıca LPDDR5 RAM ve UFS 3.1 depolama ünitesiyle gelmektedir. 6,500mAh kapasiteli bataryası 45W süratli şarjı ve bypass şarj özelliğini desteklerken, tablet; çift stereo hoparlör, iki adet USB Type-C portu (biri görüntü çıkışını destekler), 13MP art kamera, 8MP ön kamera ve MicroSD kart yuvası üzere özelliklerle donatılmıştır. Bu yenilikler ve gelişmeler, Lenovo‘nun tablet segmentindeki yenilikçi yaklaşımını ve kullanıcı gereksinimlerine hassaslığını gösteriyor.

  • İşte WhatsApp’ın yeni özelliği!

    WhatsApp, kullanıcı tecrübesini daima geliştirmek için yeni özellikler üzerinde çalışmaya devam ediyor. Son gelişmelere nazaran, tanınan iletileşme uygulaması, kullanıcıların topluluk küme sohbetlerinde aktiflik oluşturmalarını sağlayacak bir özelliği test ediyor. Bu özellik, bireylerin makul etkinlikler için hatırlatıcılar oluşturmasına yahut sanal toplantılar planlamasına imkan tanıyacak formda tasarlandı.

    Gelecekteki güncellemelerle birlikte sunulacak olan bu yeni özellik, kullanıcılara topluluklarda daha fazla etkileşim fırsatı sunmayı amaçlıyor. Etkinlikler bir isim, en fazla 2048 karakterlik bir açıklama, bir başlangıç tarihi, isteğe bağlı bir pozisyon ve aktiflik başladığında bir görüntü görüşmesi başlatma seçeneği içerecek. Böylelikle, kullanıcılar hem özel hem de resmi toplantılarını WhatsApp üzerinden basitçe planlayabilecek.

    İşte WhatsApp’ın yeni özelliği!

    WhatsApp‘ın bu yeni özelliği, bilhassa pandemi periyodunda artan sanal toplantı ve aktiflik muhtaçlığına karşılık veriyor. Kullanıcılar artık doğum günleri, yıldönümü kutlamaları, iş toplantıları ve başka kıymetli aktiflikleri WhatsApp üzerinden kolaylıkla planlayıp, iştirakçileri tek bir platform üzerinden yönetebilecek. Aktiflik oluşturma seçeneği, kullanıcılara vakit ve yer sınırlamalarını aşma imkanı vererek, herkesin katılabileceği sanal bir buluşma alanı sunuyor.

    Bu özellik, WhatsApp‘ın topluluk odaklı bir platform olarak gelişimini gösteriyor ve kullanıcılara daha varlıklı bir etkileşim tecrübesi sağlamayı hedefliyor. Tıpkı vakitte, WhatsApp‘ın daima yenilenen arayüzü ve özellik setiyle, kullanıcı gereksinimlerini karşılamaya yönelik adımlar attığı görülüyor.

  • Joan Jonas Harikalar Adası’nda

    Joan Jonas’ın Nova Scotia’nın ucundaki Cape Breton Adası’ndaki bir tepedeki yazlık evinin yıpranmış verandasından manzara hiç bitmiyor. Sık ağaç tepelerinin hemen ötesinde, St. Lawrence Körfezi, denizin gökyüzüyle buluştuğu yerde süzülen kobalt rengi bir ufuk çizgisiyle, mavilerin gradyanlarıyla sallanıyor.

    Bu manzara onlarca yıldır Richard Serra, Philip Glass, Robert Frank ve June Leaf gibi New York City sanatçılarının sağlam güzellik, anonimlik ve ılıman hava arayışında olduğu bir yaz fonu olarak hizmet etti.

    70’lerde arkadaşlarıyla birlikte gelen Jonas için bu bir tuval oldu.

    Yakın zamanda yapılan bir röportajda manzara hakkında “Ben orada performans sergiledim” dedi; sesi huysuz ve dobraydı ama kaba değildi. “Bana ilham verdi. Ne söyleyebilirim?”

    Onun çığır açan mirasını ve anlaşılması zor ruhunu özetlemek amacıyla Jonas’a pek çok onur ödülü yağdırıldı: öncü, mistik, cesur, ekolojik feminizmin öncüsü, kanonik video ve performans sanatçısı. Modern Sanat Müzesi’ndeki yeni bir sergi olan “İyi Geceler Günaydın”, bu türleri 87 yaşındaki sanatçının multimedya kariyerinin kapsamlı bir retrospektifine taşıyor ve “Nova Scotia Plaj Dansı”nın (1971) hareketsiz görüntülerini içeriyor. , Jonas’ın Cape Breton’daki ilk performanslarından biri ve izleyicilerin bildirildiğine göre bir uçurumun görüş noktasından izlediler.

    Ayrıca adanın imgelerinden ve bölgesel bilgisinden de yararlandı. 2015 Venedik Bienali’ndeki “Tek Söz Söylemeden Bize Geliyorlar” adlı yerleştirmesinde Jonas’ın, hayvanların ve arıların ince projeksiyonları, Cape Breton’un sözlü geleneğinde anlatılan hayalet hikayeleriyle katmanlandırılmıştı.

    Toby Coulson’un şakacı ayna fotoğrafları, Jonas’ın yansımalara olan hayranlığını yansıtıyor; aynalar onun işlerinde yinelenen bir motif. Kredi… Toby Coulson

  • Kemal Okuyan ve Peletidis’ten ortak açıklama

    İSTANBUL (İGFA) – TKP ve YKP temsilcilerinin İstanbul’da gazetecilerle buluştuğu toplantıyı, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan açtı. TKP’yle YKP arasında çok derin bir dostluk ve işbirliği ilişkisi olduğunun altını çizen Okuyan, görüşme sırasında iki parti arasında görüş alışverişinde bulunulacağını belirtti.

    Okuyan, “Türkiye’de bizim her zaman şikayetçi olduğumuz bir seçim atmosferi vardı, yıllardır ‘Türkiye siyasetten arındırılıyor, partiler parti olmaktan çıkıyor, kişiler öne çıkarılıyor’ diyorduk, ama hiçbirimiz bu seçimlerde yaşananları beklemiyorduk” dedi.

    TKP’nin sahada ve medyadaki tüm çabasına rağmen Türkiye’de siyasi programlara, dünya görüşlerine, ideolojik referanslara dair bir tartışma yürümesini sağlayamadığını belirten Okuyan, “Siyaset yerine kişileri tartışıyoruz. O kişilerin de siyasi görüşlerini değil, hangisinin hangisine daha iyi laf soktuğunu tartışıyoruz” dedi.

    “İŞİ SU SAĞLAMAK OLAN BELEDİYENİN SU FABRİKASI OLUR MU?”
    Okuyan, Türkiye’de çok önemli başlıkların bu atmosfer nedeniyle güme gittiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Bir örnek vereyim. Dün izledim, TKP Youtube sayfasında İBB Başkan adayımız Orhan Gökdemir’le Kaya Tokmakçıoğlu’nun programı var. Orada konuşulanların onda biri konuşulmuyor İstanbul’a dair seçimlerde.”

    Orhan Gökdemir’in programda dile getirdiği “Bir belediyenin su fabrikası olur mu” sorusuna atıfta bulunan Okuyan, “Bunu nasıl kimse sorgulamaz? Bir belediyenin esas işlerinden biri sağlıklı içme suyu sağlamak. Bunun yerine su üretip satılması nasıl kabul edilebilir? Kimse bunları gündeme getirmiyor.”

    “PARA SAYMA MAKİNELERİNDEN BİNLERCESİ HER YANDA ÇALIŞIYOR”
    İstanbul seçimlerinde gündeme getirilen “para sayma görüntüleri” tartışmasına değinen Okuyan, “Detayını bilemeyiz. Ama İstanbul’un her köşesinde o para sayma makinelerinin çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. AK Parti bilmiyor mu bunu sanki? O makineler, İstanbul’un taşının, toprağının, her yanının satışında kullanılmadı mı? Bütün partilerde o makinelerden binlercesi var” değerlendirmesini yaptı.

    “Biz komünist partisiyiz” diyen Okuyan, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında yaşananları anlattı. Yayına telefonla bağlanan bir muhalefet temsilcisi için “Salonda olsaydı kavga çıkardı” diyen Okuyan, herkesin solcuyla solcu, sağcıyla sağcı olmasından bıktıklarını vurguladı.

    “Bağlandı, ‘Türkiye’de bir devrimci durum yaşanıyor şu anda’ diyor. Marksist kavramlar kullanıyor. Ne işi var bunların bir düzen partisi sözcüsünün dilinde? Kimse de sormuyor ‘Beyefendi siz ne ara Marksist oldunuz, madem oldunuz, ne işiniz var CHP’de’ diye.”

    “LİBERAL DEMOKRAT PARTİ’Yİ ÖZLEMEYE BAŞLADIK”
    TKP Genel Sekreteri, “LDP’yi özlemeye başladık” dedi, “Kimsenin ne dediği belli değil. Ve buna sol partiler de dahil oldu.”

    Okuyan, “Siyaset taraflar arasında olur. Biz tarafları olmayan bir seçimde yurttaşlarımızı taraf olmaya çağırıyoruz, bu çok yorucu. Karşımıza faşistler, sosyal demokrasiye gerçekten inanan sosyal demokratlar, İslamcılar çıksın. Olmuyor. Herkes kalıptan kalıba giriyor. Şu andaki adayların yarısı son bir yıl içerisinde parti değiştirmiş. İnsanların siyasi görüşü değişebilir, ama bari niye değiştiğini söylesinler, biz de bilelim. Mesele sadece Hamza Dağ’ın parti rozeti takmaması değil ki, herkes ona taktı. AK Parti’nin içinde gizli CHP’liler var, CHP’nin içinde gizli İYİ Partililer var… Çorba gibi. TKP bu karmaşanın içinde dimdik ayakta durmaya, siyaset yapmaya çalışıyor, bize ‘demode’ diyorlar. Göreceğiz. Kim eski kafalı, kim modern göreceğiz.”

    Fakat Okuyan’a göre TKP, halkın içindeki çalışmalarını çok rahat yürütüyor. “Türkiye’nin her yerinde çalışıyoruz. Fakat bu belden aşağı siyaset atmosferinin parçası olmamak için çok uğraşıyoruz.”

    Okuyan, siyasi tartışma yürütmek için çağrıda bulundu: “Çağrımızdır bütün partilere, çıksınlar TKP’nin karşısına. Ama sorun şu, üç dakika sürer o tartışma. Aptallaşıyorlar o ortamda. Fikir yok. Dillerini bile kaybettiler, Türkçe’yi dahi düzgün konuşamıyorlar. Meydan okuyoruz hepsine.”

    “BÜTÜN ANKET ŞİRKETLERİ BİRİLERİNİN MANİPÜLASYON ARACI”
    Okuyan, toplantıda, seçim anketlerine ve bu anketleri yapan şirketlere de tepki gösterdi. “TKP’nin birtakım yakışıksız yöntemlerle yok sayılmaya çalışılması çabalarına girmek istemiyorum, biz komünist partisiyiz, alışığız” diyen Okuyan, “Ama bakın, bir muhalefet partisi Kadıköy’de anket yapıyor, herkesin konuştuğu sayın Maçoğlu ankette yok. Neymiş efendim, sorular adaylar belirlenmeden hazırlanmış. Hangi tarihte yayımlanıyor? Mart’ın 10’u. Hatay Defne’de aynı, ısrarla insanlar ‘Biz TKP’ye vereceğiz’ diyor, ‘Yok bizim elimizdeki listede öyle bir parti’ diyorlar. Bu nasıl bir dünyadır? Bütün anket şirketleri birilerinin manipülasyon aracı” yorumunda bulundu.

    “Biz bu ortamdan uzak duracağız. Bakın, üzerinde tepinebileceğimiz partilere dahi bir şey söylemiyoruz. Muhalefet birbirine giriyor densin istemiyoruz. Bıraktık, onlar bu siyaset ortamında çürüsün. Biz kendimize güveniyoruz. Biz 1 Nisan’da yine görev başındayız. Bakalım diğerleri insan içine çıkabilecekler mi… Bakalım kaçı seçildiği partiden istifa edecek…”

    Yerel seçimlerde ortaya çıkan siyaset ortamına dair eleştirilerini sürdüren TKP Genel Sekreteri, “Türkiye’de bir sürü aday, ihalelerdeki çantacılar gibi başka partilerden para koparmak için aday oluyor ve bunu herkes biliyor” dedi.

    “MÜCADELEYE İHTİYACIMIZ VAR”

    Kemal Okuyan’ın ardından sözü Patras Belediye Başkanı Kostas Peletidis aldı. Peletidis, “TKP’nin yerel seçimlerde güçlenmesi, TKP’li belediye başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin seçilmesi halk için büyük önem taşıyor. Halkın daha iyi bir yaşam mücadelesinde böyle bir dayanağa sahip olması oldukça önemli bir gelişme olacaktır” dedi.

    Her iki ülkede de büyük yıkım ve mağduriyetlere neden olan politikalarla karşı karşıya olunduğunu belirten Yunan Belediye Başkanı, “Halkın güvenliği ve ihtiyaçları iki ülkede de birer maliyet olarak görülüyor ve sermaye gruplarının karları uğruna feda ediliyor. Azınlığın karlarına hizmet edilmesi için değil çoğunluğun ihtiyaçlarının karşılanması için komünistlerin her yerde güçlendiği bir mücadeleye ihtiyacımız var” dedi.

    Patras, Yunanistan’ın Batı Yunanistan bölgesinin başkenti ve 215 bin nüfusuyla ülkenin üçüncü büyük şehri. Ülkenin “batıya açılan kapısı” sayılan Patras, bu nedenle Yunanistan’ın önemli ticari limanlarından birine sahip. Öte yandan şehir, özellikle teknoloji eğitiminde öne çıkan bilim araştırma merkezleri ve Patras Karnavalı’yla öne çıkan canlı bir kültür sanat hayatına sahip.

    Peletidis, “Deneyimlerimiz komünistlerin bir değişim yaratabileceğini gösteriyor: Komünistler her zaman halkın çıkarlarını savunurlar. Hep doğruyu söyler, asla burjuva partilerinin temsilcileri gibi halkı aldatmazlar. Halk düşmanı düzenin bir parçası olan belediyelerde komünistlerin bulunması büyük bir anlam taşıyor. Çünkü belediyeler aslında halka hizmet etmesi gereken kurumlar olmasına rağmen, pratikte, sermayedarlar için halkın parası kullanılarak her tür anlaşmanın yapılığı kâr kaynakları olarak işliyor” dedi.

    “PATRAS ÇÖLDE BİR VAHA DEĞİL, MÜCADELE ŞART”
    Toplantıdaki gazetecilerin “Patras’ta üç dönemdir yönetim sizde, bu süreçte dar gelirlilerin hayatı nasıl değişti?” sorusuna Peletidis, gerçekçi olmayan beklentilere girmemeyi, mücadele etmenin zorunluluğunu vurgulayan bir yanıt verdi: “İşçi sınıfının hayatı Yunanistan genelinde nasıl bir hayat sürüyorsa, hatta Türkiye’de nasıl bir hayat sürüyorsa, Patras’ta da çok farklı değil. Başkalarının emeğini sömürenlerin hayatları da öyle. Biz Patras’ta şunu söylüyoruz: ‘Siz işçiler, ne fark var aranızda? Çıkarlarınız ortak değil mi? Sorunlarınızın gerçek nedenleri kim? Siz sömürenler değil mi bu sorunların sorumlusu? Servet sahibi olanlar kimleri kullanarak bu zenginliğe sahip oluyor?”

    Peletidis, belediye olarak kendilerinin “Çoklar, bir tarafa geçelim, diğer tarafı karşımıza alalım, hükümeti de o tarafa alalım, mücadele edelim, ifşa edelim, durumumuzun gerçek nedenleri nedir anlatalım” çağrısında bulunduklarını belirtti.

    “Biz çölde vaha değiliz, ama nefes alıyoruz. Karşı cepheyi sıkıştırıyoruz. Gençler haklarını savunmayı öğreniyor. Yıkanmış beyinleri uyandırıyoruz. Işığı aydınlatıyoruz. Haysiyetimiz var. Bunlar az şey mi?”

    “KAMUSAL ALANLARA SERMAYE GÖZ DİKTİ, BİZ KAZANDIK”
    Peletidis, Patras’ta kamusal alanlar üzerinde sermayeyle halk arasında karşı karşıya geliş yaşandığını belirterek, “Biz kazandık. İş merkezleri yapmak istiyorlardı, biz buraları büyük parklar, meydanlar yaptık” dedi.

    Emekçilerin çocuklarının tatile gidemediğini belirten Peletidis, “Biz ücretsiz çocuk kampları yaptık. Mahalle içlerine çocuklar için oyun merkezleri yaptık. Anaokulları ücretliydi, biz ücretsiz yaptık ve sayılarını artırdık” dedi.

    Patras’ta ailelerin çocuklarını eğitimlerine destek için dershanelere gönderdiğini belirten Peletidis, “Peki yoksul çocukları nereye gidiyor? Bizim kurduğumuz halk kütüphanelerine” dedi.

    “HAKLARIMIZ İÇİN PATRAS HALKI OLARAK 220 KİLOMETRE YÜRÜDÜK”
    Yerel yönetimler açısından en kritik başlıklardan biri, bütçe. Peletidis, halkın bütçesini artırmak için Patras’tan Atina’ya kadar 220 kilometre yolu Patras halkıyla birlikte yürüyerek eylem yaptıklarını ve bu eylem sonunda kazandıklarını belirtti.

    Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, Yunanistan’da da spor, halkın en önemli ilgi alanlarından biri. Peletidis, “Yunanistan’ın en büyük stadyumunu inşa ettik Patras’ta” dedi.

    Gazetecilerin Ukrayna’da süregiden savaşa dair sorusuna yanıt veren TKP Genel Sekreteri, “TKP ve YKP olarak iki partinin de önceliği, kendi ülkelerimizin sıcak çatışmanın tarafı olmasının önüne geçmek ve NATO’ya karşı mücadeleyi yükseltmek” dedi.

    Okuyan, meselenin yalnızca Ukrayna savaşından da ibaret olmadığını belirterek, “Türkiye ve Yunanistan halkları da, birilerinin çıkarları öyle gerektirdiğinde düşman haline getirilmeye çalışılan halklar. Biz Yunan yoldaşlarımızla bu konuda çok net kararlar aldık, hazırlıklarımız, ilkelerimiz var. İki ülke arasında böyle bir çatışmanın gündeme gelmesi halinde var gücümüzle bunun karşısına dikileceğiz” dedi.

    Peletidis, Okuyan’ın görüşlerine katıldığını belirterek, “Kimin çıkarlarına bu savaşlar? Emperyalistlerin çıkarına. Biz emperyalistler arasındaki bu çatışmalara taraf olmayacağız” dedi.

    Peletidis, Türkiye’yle Yunanistan arasındaki gerilime de değinerek, “Bakın, Yunanistan iki uçak alıyor, sonra Türkiye dört tane alıyor, Yunanistan sekiz tane alıyor, bu böyle gidiyor. Kim ödüyor bunların parasını? Halklar ödüyor, biz ödüyoruz. Biz bunu bitiririz” dedi.

    “ESAS MESELE İKTİDAR MÜCADELESİ”
    Gazetecilerin Patras’ta da yakın zamanda depremler yaşandığını belirterek nasıl bir hazırlık yaptıkları sorusuna Peletidis, Patras’taki yapı stoğunu güçlendirmek başta olmak üzere her türlü hazırlığı yapmaya çabaladıklarını ifade etti.

    Ancak Peletidis’e göre deprem hazırlığında bunlar yeterli değil. Mesele, merkezi bütçenin nasıl kullanıldığında, dolayısıyla siyasi iktidarda düğümleniyor.

    “Bugün Yunanistan’da evlerimizi, okullarımızı depreme dayanıklı hale getirmek için kaynak var mı? Var. Ama o kaynağı birileri ‘yatırım’ için kullanıyor, ‘projeler’ için kullanıyor. Kaynak var, ama halk için kullanılmıyor. İşte biz bunun mücadelesini veriyoruz. Onlar bizim kaynaklarımıza el koymaya çalışıyorlar, biz de onlarınkine. Biz kazanırsak deprem sorunu çözülür, onlar kazandığı sürece çözülmez.”

  • Gelecek Partili Çevik: “Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz”

    KAHRAMANMARAŞ (İGFA) – Mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmalarına devam eden ve Onikişubat’ı adım adım gezen Çevik, geçtiğimiz gün bir dizi ziyaretlerde bulundu. Halka hem projelerinden bahseden hem de sorunlarını dinleyen Çevik ziyaretlerini ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:” Kahramanmaraş’ın kronikleşmiş birçok sorunu var. Özellikle 6 Şubat depremi ile birlikte halının altına süpürülmüş. Bu sorunlar daha da fazla gün yüzüne çıktı. Altyapı, üstyapı, su, elektrik, yol, hastane, otopark, sosyalleşme alanları daha sayamadığımız birçok eksiğimiz var. Özellikle Kahramanmaraş halkı kasten tarım ve hayvancılıktan el çektiriliyor. Öyle ki geçtiğimiz gün Kertmen, Hacıbudak, Sarıgüzel mahallelerini ziyaret ettim. Vatandaşın sorunlarını ve bizden isteklerini bizzat yerinde dinledim. Tarlalarımızı, ovalarımızı gezdik. Üreticilerimizle selamlaştık. Hepsinin belirli sorunları var. Bu sorunların yok olmasını, sorunların çözüme kavuşmasını istiyorsak bütün vatandaşlarımızı Gelecek Partisi’ne oy vermeye davet ediyorum. Vatandaşlarımıza mazot desteği, gübre desteği, hayvan desteği vereceğiz. Her köyde bir barınak yapacağım. Artık evlerin altında ahırlar olmayacak. Üreticiye de, tüketiciye de, çiftçiye de sahip çıkacağım. Bu devinim olduğu sürece hayvanlarımızın etinden, sütünden uygun fiyatla faydalanabileceğimiz tesisler açacağız. Kırsal kesim insanını asla enflasyona ezdirmeyeceğiz”dedi.

  • Çolakbayrakdar: “Gençlere yönelik projelerimiz ses getirecek”

    Mehmet Uzel / Kayseri (İGFA) – Çocukların ve gençlerin spor, kültür ve sanat gibi hayatın her alanında aktivitelerin içerisinde olabilmeleri için yatırımlar yaptıklarını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, “Eğitimle ilgili birçok proje ve hizmete imza attık ve yeni çalışmaları hayata geçiriyoruz. Bizler biliyoruz ki; gençlerimiz ve çocuklarımız, bu ülkenin teminatıdır. Bundan dolayı Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için daha donanımlı gençlerin yetişmesine katkı sağlıyoruz. Böylelikle gençlerimiz, güçlenen, büyüyen Kayseri’nin ve Türkiye’nin istikbali olacak. Eğitime ve öğretime her zaman destek olmaya devam edeceğiz ve şehrimize yapılması gerekenler için her zaman hizmetkarız” ifadelerini kullandı.

    “GENÇLERİMİZE, DAHA GÜZEL KAYSERİ VE TÜRKİYE BIRAKACAĞIZ”

    Başarılı öğrencileri gezilerle ödüllendireceklerini, bölgeye Uzay havacılık tesisi ile Sinan Kütüphane kazandıracaklarını ve tüm gençlerle birlikte KOCAFEST’i daha eğlenceli festivali haline getireceklerinin müjdesini veren Başkan Çolakbayrakdar, “Başarılı ve belli kriterde olan öğrencilerimizi Teknoloji ve Bilim Turları Cern Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi İsviçre ile Teknoloji ve Bilim Turları Leonardo Da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi İtalya’ya götüreceğiz. Türkiye’de 3 şehrin düzenlediği teknoloji festivali olan KOCAFEST festivalini daha eğlenceli gençlik festivali haline getireceğiz. İnovasyon Merkezi, Gençlik Kulübü, Gençlik Merkezi, Uzay Havacılık, Sinan Kütüphane gibi hizmetlerimizi de artırarak sürdüreceğiz. Anadolu Medeniyetinin izleri olan Hoca Hasan Medresesi’ni de ayağa kaldıracağız. Yeniden inşa edip, bir kültür mirası olarak ayakta kalması lazım. Fonksiyonel hale getireceğiz. ‘Köyümde Hayat Var’ projelerini de hayata geçireceğiz. Genç çiftçiler için proje hazırladık. Kentten kırsala göç sağlayan gençlerimizin eğitiminden üretimine kadar her alanda destek vereceğiz “diye konuştu.

    Gelişen Türkiye için gençlerin büyük ümit vadettiğini ifade eden Başkan Çolakbayrakdar, yeni projelerle Türkiye’nin yerli ve milli teknolojisini üreten bireyler yetiştirilmesini hedeflediklerini sözlerine ekledi.

  • Rise of the Ronin Nasıl Olmuş?

     
    Yayıncılığını Sony’nin yaptığı, geliştiricliğini ise Team Ninja’nın yaptığı Rise of the Ronin bugün çıkışını yapacak. Bizler de oyunu birkaç hafta evvelden deneyimleme bahtı bulduk ve inceleme videomuzla karşınızdayız. Bu yılın en çok beklenen oyunlarından birisi olan Rise of the Ronin bilhassa Türkçe altyazı dayanağı ile bizler için ekstra kıymetli bir oyun ve oyun bilhassa combat sistemi ile dikkat çeken bir üretim.
     
     

  • Rusya Merkez Bankası siyaset faizini değiştirmedi

    Rusya Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, ülkede enflasyon baskısının azalma eğilimine girmesine karşın hala yüksek düzeyde olduğu belirtildi.

    Açıklamada, yıl sonu enflasyon oranının yüzde 4 ila 4,5 düzeyinde olmasının beklendiği bilgisi verilerek, şimdi enflasyon oranının artışında yavaşlama olduğuna yönelik değerlendirmeler yapılamayacağı tabir edildi.

    İç talebin eser ve hizmet üretim kapasitesini aşmaya devam ettiği bildirilen açıklamada, “Rusya Merkez Bankası, siyaset faizini yüzde 16 düzeyinde sabit tutma kararı almıştır.” denildi.

    Açıklamada, Bankanın izleyeceği para siyasetinin enflasyondaki düşüş sürecini pekiştirmeye devam edeceği vurgulandı.

    Rusya Merkez Bankası, siyaset faizini son olarak Aralık 2023’te 100 baz puanlık artışla yüzde 16’ya yükseltmişti.

  • Alman iş dünyasının iktisada inancı arttı

    Merkezi Münih’te bulunan İktisat Araştırma Enstitüsü (Ifo), yaklaşık 9 bin firmanın iştirakiyle yaptığı mart ayı Almanya İş Anketi’nin sonuçlarını açıkladı.

    Buna nazaran, Almanya’da şubatta 85,7 puan pahasını alan Ifo İş Ortamı İtimat Endeksi, şirket yöneticilerinin mevcut ve gelecek beklentilerindeki güzelleşmesinin tesiriyle martta 87,8 puana yükseldi. Böylelikle endeks, artışını ikinci aya taşıdı. Piyasa beklentisi endeksin 86 puana yükseleceği istikametindeydi.

    Ifo Beklentiler Endeksi 84,4 puandan 87,5 puana, Mevcut Durum Endeksi de 86,9 puandan 88,1 puana yükseldi.

    Ifo anketinde, hizmet, imalat ve ticaret dallarında mevcut durum ve geleceğe yönelik beklentilerde güzelleşme görüldüğü belirtildi.

    Fuest: Alman iktisadı ufukta ışık görüyor

    Ifo Lideri Clemens Fuest, ankete ait değerlendirmesinde, şirketlerin gelecek aylara ait beklentilerinde Mart’ta daha az karamsar olduğunu vurgulayarak, “Alman iktisadı ufukta ışık görüyor” tabirini kullandı.

    Alman iktisadı, geçen yıl alışılmışın dışında yüksek enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek güç fiyatları, zayıf dış talep ve yüksek faiz oranları nedeniyle bir evvelki yıla nazaran yüzde 0,3 daralmıştı.

    Bu ortada, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), dün Alman sanayi eserlerine yurt içi ve yurt dışından gelen talebin azalmaya devam etmesi nedeniyle ülke iktisadında birinci çeyrekte resesyon beklediğini duyurmuştu.

    Alman iktisadı geçen yılın son çeyreğinde, zayıf satın alma gücü ve yüksek faiz oranları nedeniyle bir evvelki çeyreğe nazaran yüzde 0,3 daralmıştı.

    Ülke iktisadı, şayet Bundesbank’ın beklediği üzere bu yılın birinci çeyreğinde küçülürse, arka arda iki çeyrek daralarak teknik resesyona girecek.

  • Hayran Üretimi Pokemon Oyunları Kütüphanesi Relic Castle Kapatıldı

    Hayran üretimi Pokemon oyunları kütüphanesi olan Relic Castle, telif haklarını ihlal ettiği münasebeti ile resmen kapatıldı. 2014 yılından beri Pokemon topluluğuna hizmet veren site, oyuncuların geliştirdiği yüzlerce Pokemon oyununu içeriyordu. DMCA başvurusu ile birlikte site kapılarını büsbütün kapatmış oldu.

    Relic Castle, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklama ile sitenin büsbütün kapatıldığını duyurdu. 20.000’den fazla üyesi olan siteye hala Wayback Machine ile ulaşılabiliyor. Buna ek olarak Relic Castle’ın Discord sunucusu da kapanmış değil. İşin değişik yanı ise oyunların tamamının farklı siteler üzerinden hala indirilebiliyor olması.

    Sonuçta Relic Castle bu oyunların bulunduğu bir kütüphane vazifesi görüyordu. İndirme irtibatlarının hiçbiri siteye yüklü değil.

    Neredeyse 10 yıldır hizmet veren site için neden artık aksiyon alındığı da bir başka merak konusu. Maalesef sitenin kurucuları bu hususla ilgili bir açıklamada bulunmamış.

  • Ali Koç idaresi, bütün riskleri almaya hazır: “Ödeyecek gücümüz var”

    Fenerbahçe’de çekilme kararını dillendirmeden evvel kurmaylarıyla bir toplantı yapan Lider Ali Koç, olabilecek bütün kayıplar için risk tahlil raporu hazırlattı. Sonra 2 Nisan’daki kongree kararı alındı.

    HEPSİNİ HESAPLADI

    Trabzon maçındaki olaylarla sabrı taşan Fenerbahçe topluluğu, 2 Nisan’da yapılacak inanılmaz genel şurada yalnızca sarı lacivertlileri değil, Türk futbolunu da yakından ilgilendiren kararlar almaya hazırlanıyor. Genel konseyde ligden çekilmeyi oylaması beklenen Fenerbahçe’de topluluk Ali Koç’a tam dayanak verirken, lider bütün ihtimalleri çoktan hesaplattı. Maç sonrası yapılan idare heyeti toplantısında olgunlaşan ligden çekilme fikri üzerine yaşanabilecek aksiliklerle ilgili ayrıntılı bir çalışma yapıldı. Karşı karşıya kalınacak tazminatların ödenebileceğine karar verilince kongre kararı alındı.

    BAŞKAN ÖDEYECEK

    Artık, gözler 2 Nisan’daki inanılmaz genel konseye çevrilmiş durumda. Bütün üyeleri kongreye davet eden idare, burada kapsamlı bir sunum yaparak akıllardaki soru işaretlerini silecek. Üyelere, mali tablola, beklenen tazminatlar hakkında ayrıntılı anlatım yapılacak. Lider Koç ve kurmayları, şike kumpasında yaşanan kayıpların üstesinden gelen sarı lacivertli topluluğumun bu süreci de aşabileceğini üyelere anlatacak. Bu ortada Ali Koç’un tazminatları şahsen cebinden karşılamayı planladığı, kulübün gelir kayıplarından oluşacak ziyanların ise topluluğun aidiyet gücüyle aşılmasının öngörüldüğü belirtiliyor.

    G.SARAY’A DA ÖDEME YAPACAK

    Ligden çekilme kararını hayata geçirirse tazminatlarla yüzleşmek zorunda kalacak Fenerbahçe, Galatasaray’a da ödeme yapacak. Fenerbahçe derbiye çıkmazsa sarı kırmızılılara, maç günü stat geliri, GS Stor geliri ve sponsorluk gelirlerini ödemek durumunda kalacak. Muhteşem Kupa’da da emsal bir durum yaşanacak. 

  • Okan Buruk onay verdi; Beşiktaş’ın eski yıldızı yolda!

    Süper Lig’de Fenerbahçe’nin 2 puan önünde başkan durumda bulunan Galatasaray, bir yandan şampiyonluk yarışını sürdürürken öbür yandan da gelecek dönemin transfer çalışmalarını yürütüyor. Teknik Yönetici Okan Buruk, destek istediği bölgeleri idareye iletirken gündemdeki oyuncuların bulunduğu liste de deneyimli hocanın onayına sunuldu.

    Okan Buruk’un takımda görmek istediği birinci isim de yapılan toplantıda netleşti. A Spor’da yer alan habere nazaran; 50 yaşındaki çalıştırıcı, Beşiktaş’ın 2020-21 dönemindeki şampiyonluğunda büyük hisse sahibi olan Cyle Larin’in sarı-kırmızılı formayı giymesini istiyor.

    Kanadalı futbolcunun kanat özelliği taşıyan bir forvet olması nedeniyle Buruk’un listesinde birinci sırada yer aldığı belirtilirken, Galatasaraylı yetkililer de Cyle Larin transferi için çalışmalara başladı. 28 yaşındaki futbolcunun da Türkiye’ye dönmek istediği öğrenildi. Transferdeki handikap ise Larin’i dönem başında 7.5 milyon euro bonservis bedeli ödeyerek takımına katan Mallorca’nın oyuncuyu 10 milyon euronun altında bir sayıya satmaya sıcak bakmaması.

    Bu dönem ligde ve kupada 33 maçta forma giyen futbolcu, ekibi için 6 gol ve 3 asistlik katkı yaptı.

  • Honor Apple’ı tokatladı, iPhone 15 Pro Max artık en uygun kameraya sahip değil

    Akıllı telefon pazarının ultra lüks segmentindeki kamera yarışı son vakitlerde kızışmış durumda. Evvel Oppo Find X7 Ultra ile Huawei Mate 60 Pro+ DxOMark’ın en güzel kamera telefonları listesinde tepeyi paylaşırken, Honor’un en yeni amiral gemisi Honor Magic 6 Pro bu rekabette kıymetli bir sıçrama yaparak doruğa oturdu. Bu telefon, bilhassa kamera performansıyla dikkat çekiyor ve DxOMark testlerinden aldığı puanlarla bu alanda yeni bir önder olduğunu kanıtlıyor.

    Honor Magic 6 Pro’nun art kamera sistemi, çeşitli özelliklerle donatılmış üç adet sensörden oluşuyor. Bu sistemde 50MP çözünürlüğünde geniş açılı bir ana kamera, birebir çözünürlüğe sahip ultra geniş açılı bir lens ve 180MP çözünürlüğünde telefoto bir kamera bulunuyor. Ana kameranın değişken diyafram açıklığı ve hem ana hem de telefoto kameralarda bulunan optik imaj sabitleyici, bu telefonun fotoğrafçılık kabiliyetlerini öne çıkarıyor.

    Honor Apple’ı tokatladı, iPhone 15 Pro Max artık en yeterli kameraya sahip değil

    Telefoto lens, bilhassa uzaktaki ayrıntıları yakalama konusunda etkileyici sonuçlar verirken, ultra geniş açılı kamera da renklerin ve pozlamanın doğruluğuyla öne çıkıyor. Honor Magic 6 Pro, görüntü kaydı sırasında HDR ile renklerin ve beyaz istikrarının doğruluğu konusunda hayli başarılı olmasına karşın, iPhone 15 Pro Max ile kıyaslandığında pozlama denetimi, stabilizasyon ve otomatik odaklama konusunda tıpkı düzeyde değil. Tekrar de düşük ışık şartlarında bile doku ve gürültü azaltma ortasında güzel bir istikrar kurmayı başarıyor.

    Honor Magic 6 Pro’nun kamera sistemi genel olarak çeşitli ışık şartlarında âlâ bir dinamik aralık sunarken, renkleri canlı ve gerçek bir halde yansıtıyor. Otomatik odaklama sistemi, suratı ve doğruluğuyla kullanıcı tecrübesini artırıyor. Bu telefon, bilhassa zoom yetenekleriyle yeni bir standart belirlerken, fotoğraf ve görüntü çekimlerinde kullanıcılarına yüksek kaliteli sonuçlar sunuyor. DxOMark’ın değerlendirmelerine nazaran, Honor Magic 6 Pro tüm testlerde kusursuz sonuçlar elde ederek ultra lüks segmentteki en düzgün kamera telefonu unvanını hak ediyor.

  • Mahkeme Sotheby’s’e ‘Nazi Yağmacılığı’ Davasında Müzayede Müşterilerini Açıklamasını Söyledi

    New York’taki bir yargıç, Sotheby’s’e, İtalyan eski usta Tiepolo’nun 2019’da müzayedede 100.000 dolara satılan bir tablosunu kimin teslim ettiğini ve kimin satın aldığını açıklama talimatı veren bir kararla sanat piyasasının geleneksel gizliliğinde bir çatlak açtı.

    Karar, sanat eserini Holokost sırasında kaybettiğini söyleyen Otto Fröhlich adlı Yahudi sanat tüccarının üç varisi tarafından açılan davada geldi. Mirasçılar, tablonun iadesini talep etmek için alıcı ve satıcının isimlerine ihtiyaç duyduklarını söyleyerek Sotheby’s’e dava açtı.

    Müzayede evleri uzun süredir alıcı ve satıcıların kimliklerini mahremiyetlerini korumak için gizli tutuyordu ancak sanat piyasasındaki şeffaflık eksikliği giderek daha fazla dikkat çekiyordu. ABD hükümeti daha fazla düzenlemeye karşı karar vermesine rağmen eleştirmenler, milyonlarca doların rutin olarak el değiştirdiği piyasanın kara para aklama için farkında olmadan bir sığınak haline gelip gelmediğini sorguladı.

    Pek çok uzman, Eyalet Yüksek Mahkemesi yargıcının Ocak ayında verdiği ancak daha önce bildirilmemiş olan kararının, müzayede evinin işlemdeki her iki tarafın isimlerini açıklaması nedeniyle olağandışı olduğunu söyledi. Mahkemeler bazen satışta bir tarafın isminin açıklanmasını emretse de uzmanlar, her ikisinin de açıklanmasının normal olmadığını söyledi.

    “Bu dava, mirasçıların iade talepleri için destek sağladığı durumlarda, müzayede evlerinin yağmalandığı iddia edilen eserin alıcı ve satıcılarının isimlerini ve iletişim bilgilerini açıklamasının gerekeceği ve bunu yapmayı reddedecek şekilde gizlilik politikalarının arkasına saklanamayacağı konusunda açık bir emsal teşkil ediyor. öyle,” dedi Fröhlich mirasçılarının avukatı Geri S. Krauss.

    Ancak isimlerin açıklanması emri yakında tartışmalı olabilir. Sotheby’s 2019 satışını iptal ederek “St. Paolalı Francis elinde bir Tesbih, Kitap ve Asa tutuyor.” Müzayede evi, konuyu Fröhlich’in mirasçıları ve tablonun önceki sahibinin, rakip bir iddiayı takip eden akrabalarıyla çözmek için görüşmelerde bulunduğunu söyledi.

  • Flau’Jae Johnson Basketbol Şampiyonluğunu Kazandı, Sonra Lil Wayne’le Takım Kurdu

    Flau’jae Johnson, geçtiğimiz Nisan ayında Louisiana Eyalet Üniversitesi kadın basketbol takımının ulusal şampiyonluğa yükselmesine yardım ettiğinde, takımdaki ilk sezonunda sporun zirvesine yükseldi. Okulun ilk şampiyonluğu olan bu galibiyet, aynı zamanda onu bir hip-hop sanatçısı olarak da zirveye taşıdı ve onun rap asilzadeleriyle takım kurmasını sağlayan kariyerini yukarı taşıdı.

    Geçtiğimiz yıl en az iki kez Johnson, bir maç veya antrenmandan sonraki 24 saat içinde rap performansları sahneledi; bir örnekte, listelerde zirveye çıkan rapçi ve şarkıcı Rod Wave’in, saha dışında bir gün izinli olarak Louisiana’dan seyahat ettikten sonra Atlanta’daki açılışı gerçekleşti. Kasım ayındaki başka bir performansın ardından vücut krampları nedeniyle sahnenin dışına yürüdü; gösterisinden saatler önce bir maçta 17 sayı atmıştı.

    Maç başına ortalama 14,2 puan alan ve Spotify’da aylık 62.000’den fazla dinleyiciye sahip olan 20 yaşındaki ikinci sınıf guard Johnson, “Yapmam gereken şeyin bu olduğunu biliyorum” dedi. “Bir konuda efsane olmak istiyorsanız, daha önce kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmalı ve onu yüksek düzeyde uygulamalısınız.”

    Geçtiğimiz yıl Johnson’ın iki kariyeri de aşırı hızlandı ve LSU, Cuma günkü ilk tur maçından başlayarak NCAA turnuvasında unvanını korumaya hazırlanırken ikisini de dengeliyor. Aynı gün Johnson, geçen yıl kendisinden ve LSU takım arkadaşı Angel Reese’den “Champions” adlı single’ının videosunda yer almasını isteyen rapçi NLE Choppa ile birlikte yeni şarkısı “AMF (Ain’t My Fault)”u yayınlamayı planlıyor. ; boksörler Floyd Mayweather Jr. ve Mike Tyson gibi diğer üst düzey sporcularla birlikte küçük rollerde yer aldılar. Johnson daha sonra NLE Choppa’dan, sosyal medya platformuyla ortaklık yoluyla Snapchat’te prömiyeri yapılacak olan “AMF” üzerinde işbirliği yapmasını istedi.

    Johnson genellikle deplasman maçlarına giderken şarkı sözleri yazıyor ve basketbol antrenmanları arasında şarkılar kaydediyor. Kredi… Carly Mackler/Getty Images

    Michigan Üniversitesi’nde spor yönetimi profesörü Ketra Armstrong, “Kadın sporlarında mümkün olan rönesansı ve devrimi yeniden tanımlıyor ve sergiliyor” dedi. “Sadece bunu nasıl yaptığınızı değil, aynı zamanda birinden diğerine ödün vermeden bunu nasıl ustaca yaptığınızı da gösteriyor.”

  • Varlığını Hiç Bilmediğiniz Köle Gemisi Müzikali

    Moritanyalı Fransız yönetmen Med Hondo’nun “Batı Hint Adaları: Özgürlüğün Kaçak Köleleri” filminin benzersiz bir film olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu konuda tek güvenli şey bu olabilir.

    İlk Afrika film müzikali, neredeyse dört yüzyıllık Fransız sömürgeciliğinin izlerini, ödünsüz bir netlik ve amansız bir yaratıcılıkla izliyor ve tamamen Paris’teki terk edilmiş bir Citroën fabrikasında inşa edilmiş bir köle gemisinin kopyası üzerinde çekilmiş.

    1979’daki riskli gösterime girmesinden bu yana, sessizce bir grup sadık hayran oluşturdu; bunlar arasında filmi 2022’de Sight & Sound dergisi için tüm zamanların en iyi filmleri listesinin en üstüne yerleştiren Oscar ödüllü film yapımcısı Barry Jenkins de var. Ancak yeni bir 4K restorasyonu ve Film Forum’da bir hafta sürecek bir çalışma sonunda onu daha geniş bir alana taşıyabilir.

    Bu tanınma eksikliği ne tesadüf ne de şaşırtıcıydı. Hondo’nun ilk uzun metrajlı filmi, Siyah göçmenlerin hayatını konu alan bir belgesel drama olan “Soleil Ô”, 1970 yılında Cannes Film Festivali’nde gösterime girdiğinde, bu onu henüz yeni oluşan Afrika sinemasının öncüsü haline getirdi, ancak konusu gelecekteki finansmanı güvence altına almayı zorlaştırdı. . Daniel Boukman’ın “Köleler” adlı oyununun uyarlaması olan “Batı Hint Adaları” için Afrikalı özel yatırımcılar ve Cezayir’in kamu yayın kuruluşundan aldığı kredi aracılığıyla para topladı; oyuncu kadrosunun çoğu onun arkadaşıydı ve ücretsiz çalışıyordu.

    Küratör Direktörü Ashley Clark şunları söyledi: “Gerçeği son derece ustaca da olsa doğrudan iktidara aktaran filmlerini izlediğinizde, onun neden ana akım tarafından geniş çapta kabul gören bir film yapımcısı olmadığını anlayabilirsiniz.” Turne restorasyonunun dağıtımını yapan Janus Films’in kardeş şirketi Criterion Collection.

  • Gurbete gitme dönemi sona erecek

    Mehmet UZEL / KAYSERİ (İGFA) – Selçuk Onat, “Biliyorlar ki biz çıktık ve ‘üretim, üretim, üretim’ dedik. Bundan rahatsız oldular. Çünkü kendi hallerinde birine sağcı, birine solcu diyerek seçim yapıyorlardı. Şimdi biz çıktık ve Tomarza’da gece gündüz vatandaşa gerçekleri anlatıyoruz. Biz onların tekerine çomak soktuk. Şimdi her gittiğimiz yerde gezip ‘aman ha! Oylarınızı boşa harcamayın’ politikası güdüyorlar. Çünkü biliyorlar ki 80 gündür vatandaşa doğruları, gerçekleri anlatıyoruz. Bunlarla yıpratamayanlar ‘o diğer tarafa geçecekmiş’ algısıyla vatandaşın aklını çelmeye çalışıyor. Sebepleri gayet belli. Biz sıkmadık el, girmedik ev bırakmıyoruz. Elhamdülillah herkesle konuşuyoruz. Şeffaf bir şekilde yapılacağımız işleri halk gördü. Başkan olduğumuzda hesap verebileceğimizi biliyorlar. Sorunlar belli, çözümler de bizde var. Mesela köylüden çok çalışan yok ama para kazanamıyor, emeğinin karşılığını alamıyor. Biz diyoruz ki bu vatandaşın sağdığı süt para edecek, yedirdiği yem ucuz olacak. Gurbete vatandaş gönderme dönemi sona erecek.” açıklamasında bulundu.

  • Çetinkaya gönüllere dokunuyor

    AK Parti ve Cumhur İttifakı Karamürsel Belediye Başkan Adayı Mesut Çetinkaya seçim çalışmalarını sürdürüyor.

    Çetinkaya, 21 Mart Dünya Down Sendromlular Günü’nde Karamürsel’de yaşayan down sendromlu bireyleri evlerinde ziyaret etti, talep ve isteklerini dinledi. Onlara hediyeler vererek sevindiren Çetinkaya, her zaman yanlarında olduğunu hissettirdi.

    Belediye Başkan Adayı Mesut Çetinkaya esnaf ve vatandaş ziyaretlerine de ara vermiyor. Sokak sokak gezerek esnafı dolaşan Çetinkaya, herkesin hatırını sorup taleplerini dinliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çamlıtepe’de Cumhur İttifakı rüzgarı

    AK Parti’nin Çamlıtepe’de gerçekleştirdiği Seçim İrtibat Ofisi açılışı, yağmura rağmen yoğun katılımla gerçekleşti. Açılış öncesinde gençlerin meşaleleri ve dev Türk bayrağı eşliğinde ‘Cumhur Yürüyüşü’ gerçekleştirildi. Yürüyüşe Körfez Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Şener Söğüt dışında; AK Parti İlçe Başkanı Nurettin Okudan, BBP İlçe Başkanı Selim Öztürk, İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Sarıgül, Kadın Kolları Başkanı Aysun Demir ve meclis üyesi adayları ile vatandaşlar katıldı.

    YAĞMURA RAĞMEN YOĞUN KATILIM

    Ofis açılışı öncesinde ilk olarak konuşan Büyük Birlik Partisi Körfez İlçe Başkanı Selim Öztürk, “Bizler Cumhur İttifakı olarak koltuk sevdalısı değil, vatan sevdalısıyız. Körfez’de de milletimize en güzel hizmeti sunmak için çalışacağız” dedi. AK Parti İlçe Başkanı Nurettin Okudan da kalabalık ve coşkuya vurgu yaptı, “Seçime 10 gün kala bu coşku ve heyecan alacağımız rekor oylu zaferin de habercisi” dedi.

    SANDIKTAN REKOR OY ÇIKACAK

    Gençlerin sloganları ve kalabalığın alkışlarıyla kürsüye gelen Körfez Belediye Başkanı ve AK Parti Başkan Adayı Şener Söğüt, “Maşallah Çamlıtepe’de bugün muhteşem görünüyor. Yağmura rağmen, soğuya rağmen burayı doldurdunuz. Diğer seçim irtibat ofisimizi açtığımız mahallelerde de coşku hep üst seviyedeydi. Bu bizlere olan inancınızın da en büyük göstergesi. Bu gösterge inanıyorum ki 31 Mart akşamı sandığa da yansıyacak.

    ÇAMLITEPE HEP YANIMIZDA OLDU

    Çamlıtepe Mahallesi bugüne kadar girdiğimiz seçimlerde hep arkamızda oldu. Hep birinci parti çıktık. En yüksek oy aldığımız mahallelerimizden de biri oldu. 31 Mart seçimlerinde de inanıyorum ki Çamlıtepe’den yine birinci parti çıkacağız. Körfez’de de rekor bir oyla seçimi kazanarak hizmet ve eser belediyeciliğini devam ettireceğiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyükşehir’den 21 Mart +1 Farkındalık Günü etkinliği

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü kapsamında Kocaeli’de yaşayan down sendromlu özel bireylere Bilim Merkezinde etkinlik atölyeleri düzenledi. Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen özel programda çeşitli atölyeler ve etkinliklerle bireylerin eğlenceli zaman geçirmesi planlandı. Programa ‘Sporda Ben de Varım’ ile ‘Sanat İçin Ben De Varım’ öğrencileri, Özel Mürüvvet Evyap Özel Eğitim Okulu, Nuh Çimento Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrenciler, Kağıtspor Kulübü down sendromlu sporcuları ve Dünya Kromozom Kardeşliği Derneği’nden down sendromlu bireyler katıldı.

    GELİŞİMLERİNE KATKIDA BULUNACAK ETKİNLİKLER

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Dünya Down Sedromu Farkındalık Gününe özel down sendromlu öğrencilerin gelişimine katkıda bulunacak etkinliklerle dolu program hazırladı. Öğrenciler Seka Kağıt Müzesi ve Bilim Merkezinde oldukça eğlenceli bir gün geçirdi. Bilim Merkezinde gerçekleşen ressam robot atölyesi ile öğrenciler ulaşabilecekleri malzemelerle robot tasarımı yaparak elektronik bilgi ve mekanik el becerilerini geliştirebilmesi amaçlandı. Etkinlik kapsamında SEKA Kağıt Müzesinde ise öğrencilere doğa ile bütünleşmek, hayvanları koruma iç güdüsü aşılanarak ahşap kuş yuvası kafesi boyama atölyesi gerçekleştirildi.

    “RESİM YAPTIM, ROBOT YAPTIM ÇOK MUTLU OLDUM”

    Dünya Kromozom Kardeşliği Derneği Başkanı Neriman Akbulut, ‘’Buraya dernek olarak geldik. Çocuklarımız bugünkü farkındalık projesinde yer aldı. Burada çok güzel vakit geçirdiler. Deneyler yaptılar, adeta kendilerini buldular. Bu sebeple Kocaeli Büyükşehir Belediyesine çok teşekkür ediyorum” dedi. Etkinliğe kızı ile katılan Neriman Akbulut’un down sendromu olan kızı Çiğdem Akbulut ise etkinlikte neler yaptıklarını anlattı. Çiğdem Akbulut, “Bugün burada etkinlikte robot yaptık ve resim yapmak beni mutlu etti çok eğlendim sizleri çok seviyorum”  dedi. Programa katılan özel birey Özlem Çakır ise “Biz bugün burada kuş yuvasına resim ve robot yaptık burada çok eğlendim. Bizleri buraya çağırdığınız için çok teşekkür ederim” diyerek duygularını ifade etti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Apex Legends’a Shadow Society Etkinliği Geliyor!

    Electronic Arts ve Respawn tarafından yapılan açıklamayla, 26 Mart – 16 Nisan arası gerçekleşecek olan Apex Legends Shadow Society Etkinliği’nin detayları belli oldu.

    Yeni Lockdown Sınırlı Süreli Mod, 36 tane nefes kesen kozmetik eşya, “Cobalt Katar” adındaki Apex Artifact’i ve daha fazlasıyla birlikte gelecek olan heyecan verici etkinlik, oyuncuları tehlikeli ve karanlık temalı bir dünyaya davet ediyor.

    Apex Legends Shadow Society Etkinliği’nin aksiyon dolu fragmanı için bu adresi, etkinlik detayları içinse bu adresi ziyaret edebilirsiniz.

    • Yeni Lockdown Sınırlı Süreli Mod: Dört kişilik takımların, dar ve kaos dolu bir haritada hedefleri ele geçireceği ve tutmaya çabalayacağı bu oyun modunda oyuncular üstünlük kurmak için bölgelerin korumasını sağlamaya çalışacaklar.

    • 36 Adet Kozmetik Eşya ve Ödül Mağazası: Etkinlik boyunca oyuncular Ödül Mağazasındaki eşyalar için “Reputation” kazanıp 36 farklı etkinlik eşyasına sahip olacaklar ve her açılan öge ile Aşama Ödüllerine bir adım daha yaklaşacaklar

    • Yeni Apex Artifact’ler: Herhangi bir modda, herhangi bir Legend’ın kullanabildiği Mythic Yakın Menzilli kozmetik bir eşya olan “Cobalt Katar” ile oyuncular farklarını ortaya koyacaklar. Oyuncular, etkinlik sona ermeden önce 36 sınırlı süreli eşyanın tamamını toplarsa Final Aşaması ödülü olarak Apex Artifact ölüm kutusu efekti elde edebilecekler.

    Apex Legends: Breakout PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One, Xbox Series X|S, Nintendo Switch, EA app ve Steam ile PC’de mevcut. Apex Legends hakkında daha fazla haber için oyunun resmi X, Instagram, TikTok ve YouTube hesaplarına göz atabilir ve son güncellemeler için playapex adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ETi, DünyaSaati ile Geleceğe Zaman Kazandırıyor

    Sürdürülebilirlik stratejisini tüm iş süreçlerinde yaygınlaştıran ve yıllardır yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleriyle bu alanda farkındalık yaratmayı amaçlayan ETi, WWF’in (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) önderliğinde tüm dünyada iklim krizi ve doğa kayıplarına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen “Dünya Saati”ni bu yıl da “Elçi Sponsoru” olarak destekliyor.

    Sürdürülebilirliği faaliyetlerinin odağına yerleştiren ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir gelecek bırakabilmek amacıyla farkındalık kazandırmak adına çalışmalar yürüten ETi, ülkemizde WWF-Türkiye’nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) öncülük ettiği “Dünya Saati”ne bu sene de “elçi sponsoru” olarak destek veriyor. Dünya Saati kapsamında bu yıl bireysel ve kurumsal katılımcılar dunyasaati adresinden seçtikleri etkinlikler ile dünya için bir saatlerini ayıracak. Böylelikle 190 ülkeden milyonlarca insanın katılımı ile dünyanın en büyük saati için destek sağlanacak. 

    Karbon ayak izini azaltarak, atıkları en aza indirmek ve sorumlu kaynak kullanımını teşvik etmek amacıyla faaliyetlerine yön veren ETi, “Dünya Saati Elçi Sponsoru” olarak, bu yıl 30 Mart Cumartesi akşamı 20.30 – 21.30 saatleri arasında Türkiye’deki Eskişehir Yönetim Kampüsü ve İstanbul’daki çalışma ofislerinin yanı sıra yurt dışında bulunan ETi ofislerinde de ışıklarını kapatmaya hazırlanıyor. ETi böylelikle 23 Mart’ta, fabrikaları haricindeki tüm binalarında ışıklarını bir saat süreyle kapatarak, Dünya Saati’ne destek verecek. 

    Dünya Saati 18’inci kez düzenlenecek 

    Karbon emisyonlarını azaltacak politikaları uygulamadığımız takdirde Dünya 2,5 derece sıcaklık artışına doğru adım adım yaklaşıyor. WWF’in 2007’den bu yana sürdürdüğü küresel etkinlik Dünya Saati de iklim krizine dikkat çekmek için dünyanın en büyük çevre hareketi. Bu yıl 18’incisi gerçekleşecek etkinlik kapsamında, dünyanın dört bir yanındaki anıtlar ve kurumlar 20.30 – 21.30 saatleri arasında dış ışıklarını kapatırken bireyler dünya saati web sitesinden seçecekleri etkinlikler ile Dünya Saati’ne katılabilecek. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akkuyu Ngs’nin 4’Üncü Ünitesinde Konsol Kirişi Kuruldu

    Güvenlik sisteminin önemli parçalarından olan konsol kirişi, reaktör tesisinde bulunan diğer bileşenlerin kurulumuna kolaylık sağlıyor 

    Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) 4’üncü güç ünitesinde, gövde ve yönlendirici plaka ile birlikte kor tutucu ekipmanının bileşenlerinden olan konsol kirişi, tasarım konumuna yerleştirildi.

    Su temini, buhar giderme ve havalandırmanın yanı sıra ölçüm cihazları için iletişim geçişini düzenlemek üzere tasarlanan konsol kirişi, güvenlik sisteminin önemli bir parçası olma özelliğini taşıyor. 

    Ağırlığı 166 ton, çapı 9,5 metre, yüksekliği ise 2,3 metre olan ekipman, 4’üncü ünitenin basınç kabının alt kısmında bulunuyor. Oldukça büyük bir metal ekipman olan konsol kirişi, 6 ayrı parçadan oluşuyor. Bu parçalar, kuru koruma kabı ve kılavuz plakayı soğutmaya yarayan hava beslemesi sistemi için bir hava kolektörü alanı, şaft betonuna sabitlemek için destek ayakları, buhar çıkarma boruları, bakım için bir işlem koridoru, sensör koruması için kapak boruları ve reaktör şaftına hava erişimi için hava kanalı gibi bileşenleri barındırıyor.

    Konuya ilişkin açıklama yapan Akkuyu NGS Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, “Akkuyu NGS projesinde görev alan Rus ve Türk uzmanlar, çeşitli reaktör tesisi yapılarının kurulumunda geniş deneyime sahipler.  4’üncü ünitede konsol kirişinin kurulumu mükemmel bir şekilde gerçekleştirildi. Tüm operasyon sadece 3 saat sürdü. Bir sonraki aşamada yönlendirme plakası ve reaktörün kuru koruması kurulacak. 4’üncü ünitede ve diğer Akkuyu NGS tesislerinde montaj çalışmaları tüm standartlara ve güvenlik kurallarına uygun şekilde yürütülüyor” dedi

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu