Gün: 22 Mart 2024

  • Şehit aileleri ve gaziler Nilüfer Belediyesi iftarında buluştu

    BURSA (İGFA) – Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, şehit aileleri, gaziler ve aileleriyle iftar sofrasında buluştu. Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği iftar programına Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Başkanı Metin Şenol, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Adem Erdem, Bursa Emniyet Teşkilatı Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Nevin Fırtına, CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Orhan Sarıbal, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, eşi Nuray Özdemir ve davetliler katıldı.

    Başkan Turgay Erdem, iftar öncesi şehit aileleri ve gazilerle bir araya gelerek sohbet etti. Kur-an’ı Kerim tilaveti okunmasıyla başlayan gecede, birlikte dualar edildi ve oruçlar açıldı. İftar yemeğinin ardından konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, kutsal Ramazan ayında şehit aileleri ve gazilerle aynı sofrada olmaktan büyük onur duyduklarını belirtti. Şehit ve gazilerin ülke için yaptıklar fedakarlıkları unutmadıklarını kaydeden başkan Turgay Erdem, “Bugün özgür ve bağımsız bir ülkede yaşıyorsak, bayrağımız dalgalanmaya devam ediyorsa, bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçlu olduğumuzu unutmuyoruz. Çocuklarımızı vatan sevgisiyle, Mustafa Kemal’in izinde, şehit ve gazilerimizin anısıyla yetiştiriyoruz, yetiştirmeye devam edeceğiz. Sizler bu kahramanlarımızı yetiştiren ve bu topraklar için şehit veren ailelerimizsiniz. Sizlerle ve kahraman gazilerimizle bu gece aynı sofrada yer almak, bizler için onurdur. Yaşadığınız acıyı dindiremeyiz belki ama, her zaman yanınızda olduğumuzu, acınızı paylaştığımızı bilmenizi isterim. Sizin; bu ülkede yaşayan her vatandaşın üzerinde hakkınız var. O nedenle hakkınızı helâl edin. Bu güzel topraklarda herkesin kardeşlik ve barış içinde huzurla yaşaması en büyük dileğimiz. Ben şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Tüm şehitlerimize ve vefat eden tüm gazilerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

    Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Başkanı Metin Şenol, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Adem Erdem ile Bursa Emniyet Teşkilatı Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Nevin Fırtına da, geceye bir aile olarak katıldıklarını belirterek, Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür ettiler. Dernek başkanları, şehit aileleri ve gazilerin yaşadığı sorunlara değinerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu sorunların dile getirilmesi ve çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkat çektiler.

    Gecede dernek başkanları, Turgay Erdem’e çiçek ve plaket vererek destekleri için teşekkür ettiler.

  • Yabancı turist girişi Şubat’ta yüzde 22,7 arttı

    Kültür ve Turizm Bakanlığı iki aylık turizm datalarını yayımladı.

    Buna nazaran, Türkiye’ye 2024 yılının birinci iki ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı bir evvelki yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 12 artışla 4 milyon 341 bin 606 oldu. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı 2023 yılında 3 milyon 876 bin 381 olmuştu.

    Şubat ayında ise Türkiye’yi 2 milyon 294 bin 579 yabancı ziyaret etti. Şubat ayında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısında geçen yılın birebir ayına nazaran yüzde 22,68 artış kaydedildi.

    Emniyet Genel Müdürlüğü’den alınan süreksiz bilgilere nazaran Şubat ayında ülkeye gelen 2 milyon 294 579 yabancı ziyaretçinin 7 bin 106’sı günübirlikçi.

    2024 yılı Ocak-Şubat devrinde Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısında geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 12 artış kaydedilmiştir.

    Ocak-Şubat devrinde Ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları hudut kapılarının bağlı olduğu vilayetler sıralamasında birinci beyefendi vilayet sırasıyla İstanbul, Edirne, Antalya, Artvin ve Ağrı oldu.

  • Kerem Aktürkoğlu: “Hayallerim büyük: Avrupa’ya gitmeliyim”

    Galatasaray’ın ulusal futbolcusu Kerem Aktürkoğlu, Galatasaray Mecmuası’na açıklamalarda bulundu.

    Cimbom’un muvaffakiyetindeki kıymetli hissenin ekipteki arkadaşlık olduğunun altını çizen başarılı oyuncu “Sadece yerliler değil, yabancılar da birbirine çok yakın. İdmana gittiğimizde herkes birbiriyle takılıyor, şakalaşıyor. Kadro sporlarında bu çok değerlidir, bizim de grubumuzda arkadaşlık çok üst seviyede” dedi.

    Ulusal oyuncu, “Hayallerim çok daha fazla, Avrupa’da futbol oynamayı çok istiyorum. Bu seneyi Galatasaray’da daha fazla muvaffakiyetle ve kupayla bitirip ilerleyen süreçlerde neler olabileceğini yaşayıp göreceğiz” formunda konuştu.

  • Galatasaray, Kemerburgaz’da 1.35 milyon euro’luk iki saha yapıyor

    Kemerburgaz’da GSYİAD tarafından üstlenilen iki sahanın imalinde son etaba gelindi.

    Toplam 1 milyon 350 bin euroya mal olan alanlarda kullanılan tabanın hibrit çim olacağı belirtildi. Galatasaray’ın Kemerburgaz’daki yerinde bu 2 saha dışında 4 saha daha yer alacak. Kamp binası da süratle inşa edilirken önümüzdeki dönem idmanların Kemerburgaz’da yapılacağı belirtildi.

    Altyapı kadrolarının ise taşınma sürecinde Florya’da bir müddet çalışmalarına devam edeceği vurgulandı. Altyapı ekiplerinin çalışmalarını yapabilmesi için yeni bir arazi arandığı öğrenildi. Kemerburgaz’ın yetersiz kalacağı için bu tarafta çalışma olduğu belirtildi.

  • Eşrefpaşa’nın hidroterapi havuzlu sağlık hamlesi

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Buca Semt Polikliniği içerisinde yer alan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon-Hidroterapi Birimi kentteki önemli bir eksiği giderdi. Engelliler, yaşlılar ve sporcular için su altı tedavilerinin de yapıldığı iki hidroterapi havuzu, muayene odaları, egzersiz ve rehabilitasyon salonu, masaj üniteleri ile hizmet veren Eşrefpaşa Hastanesi, hastaların bir numaralı tercihi oldu.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Buca Sosyal Yaşam Kampüsü’nde yer alan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon-Hidroterapi Birimi kentin göz bebeği haline geldi. Hidroterapi Birimi ile önemli bir eksikliği gideren İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi, şimdiden hastaların ilk tercihi oldu. Merkez; engelli, yaşlı ve sporcular için su altı tedavilerinin de yapıldığı iki adet hidroterapi havuzu, muayene odaları, egzersiz ve rehabilitasyon salonu, masaj üniteleri ile tam teçhizatlı tedavi imkanı sunuyor. 

    Toplam 2 bin 500 metrekarelik alanda, 3 katlı binada hizmet veren poliklinikte fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetinin yanı sıra nöroloji, üroloji, enfeksiyon hastalıkları, göz hastalıkları, iç hastalıkları, röntgen, laboratuvar ve diş polikliniği hizmetleri de veriliyor.

    Ücretsiz servisler var

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon-Hidroterapi Birimi sorumlusu Dr. Ayşegül Özçoban, poliklinikte tedavi görmek isteyen hastalar için Eşrefpaşa Hastanesi ana merkez binasından ücretsiz özel servislerin olduğunu belirtti. Dr. Ayşegül Özçoban, yeni açılan klinikte daha fazla hasta kabul ettiklerini söyleyerek “Bağlı bulunduğumuz bu klinik, Buca Sosyal Yaşam Kampüsü içinde daha geniş, daha rahat ve daha kullanışlı olan bir alana taşındı. Burada klasik bel fıtığı, diz ağrısı, boyun fıtığı yanında ayakta tedavi görebilecek hastaların hidroterapi uygulamalarını da yapıyoruz. Fizik tedavi teknikerlerimiz fizyoterapistlerimiz ile birlikte hem Eşrefpaşa Hastanesi merkez binamızda hem de burada hizmet veriyor. İzmir’de özelde bile bu imkânlara sahip hastane sayısı az. Bizim hidroterapi birimimiz ücretsiz olarak halkımıza hizmet verecek şekilde düzenlendi. Bazı hastaları, uygun olan, yarar göreceğini düşündüğümüz ve sağlık açısından da havuza girmesinde bir sakınca görmediğimiz hastaları yararlanması için yönlendiriyoruz. Birçok insan Eşrefpaşa Hastanesi ile ailevi bir bağ kurdu. Hizmetlerimizin katlanarak artmasından gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

    Amacımız hastalarımızın mental anlamda da yaşam kalitelerini arttırmak

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi içerisinde bulunan havuzda hastalara uygulamalı olarak tedavi yapan fizyoterapist Mehmet Mertkayış, “Buradaki uygulamamız suyun kaldırma kuvvetiyle birlikte eklemlere binen yükü azaltıp kas kuvvetini arttırmak. Aynı zamanda suyun ısı ve hidromasaj etkisi ile birlikte ağrıları azaltmak ve kasları doğrudan gevşetmek. Amacımız hastalarımızın sadece fiziki anlamda değil mental anlamda da yaşam kalitelerini arttırmak. Hastalarımızla yeri geldiğinde grup olarak yeri geldiğinde birebir çalışıyoruz” dedi.

    Doktorlarımızdan çok memnunum

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi alan Ömer Bircan ise hayata geçirilen bu uygulamanın kendisine çok iyi geldiğini belirterek, “Belimden ve boynumdan rahatsızdım. Sağ olsun fizik tedavi doktorumuz burayı tavsiye etti. Şu an faydasını görmeye başladım diyebilirim. Kaslarımın genişlediğini hissediyorum. Doktorlardan da çok memnunum” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kaspersky, siber suçluların Ozempic çılgınlığını hedef aldığı konusunda uyarıyor

    Ozempic çılgınlığı artarak devam ederken, siber güvenlik uzmanları kullanıcıları sahte olabilecekleri, mali kayıplara ve veri çalınmasına yol açabilecekleri gibi riskler nedeniyle ucuz çevrimiçi fırsatlara karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.  

    Kaspersky uzmanları da, kilo vermeyle ilgilenen tüketicilere ünlü zayıflama ilacını sunan meşru görünümlü kimlik avı sayfalarıyla ilgili endişe verici bir eğilim keşfettiler. 

    Diyabet ilacı Ozempic’in kilo verdirici ve iştah kesici özelliklerinin bulunması, ünlülerin ve dolayısıyla halkın ilacın peşine düşmesine yol açarak yeni bir çılgınlık yarattı. Ünlülerin, kilo vermek isteyenleri ilacı satın almaya teşvik ederek satışların bir önceki yıla göre %58 oranında artmasına ve buna bağlı olarak fiyat artışına yol açtı.

    Ancak Ozempic’in popülaritesinden yararlananlar yalnızca ilaç şirketleri değil. Kaspersky uzmanları, tıpkı sevdikleri ünlüler gibi hızla kilo vermeyi uman ancak giderek artan yüksek fiyatı ödeyemeyen kişileri hedef alan bir dizi kimlik avı dolandırıcılığı keşfetti. Dolandırıcılar, Ozempic’i daha ucuza sunan sahte web siteleri oluşturarak, durumdan şüphelenmeyen kurbanların isim, adres ve banka bilgileri gibi kişisel verilerini girdikleri bir form doldurmalarını istiyor. Web sayfalarını çoğu alışveriş sitesinden ayırt etmek zor olduğu için avlarını kolayca tuzağa düşürebiliyorlar.

    Sözce Ozempic’i satışa sunan bir kimlik avı sayfası

    Ozempic satışlarına ek olarak, bu tür kaynaklardan bazıları ilerlemenin izlenmesine yardımcı olacak bir telefon uygulaması yüklemeyi teklif ediyor.

    Sahte Ozempic alışveriş formu örneği

    Dolandırıcılığa kanan masum müşterilerin para kaybetmesi, sahte bir ürün için ödeme yapması ya da hiçbir şey alamaması söz konusu. Daha da endişe verici olanı, yanlışlıkla isimlerini, adreslerini, banka bilgilerini ve diğer hassas verilerini bir suçlunun eline teslim etme riski olarak karşımıza çıkıyor.

    Sahte Ozempic alışveriş formu örneği

    Dolandırıcılar, Barbenheimer biletleri, Mortal Kombat oyunları veya ucuz tatiller gibi son modaya katılmak için alternatif yollar arayan çaresiz kurbanları tuzağa düşürmek için sosyal ve kültürel trendlere hızla uyum sağlıyor. Kaspersky’nin kimlik avı önleme sistemi, 2023 yılında 709 milyondan fazla kimlik avı ve dolandırıcılık web sitesine erişim girişimini engelledi. Bu rakam bir önceki yıla göre yüzde 40 artış gösterdi.

    Kaspersky Güvenlik Uzmanı Olga Svistunova, şunları söyledi: “Meşru Ozempic tekliflerini taklit etmek üzere tasarlanan ve durumdan şüphelenmeyen kullanıcıların mali kayıplara ve veri ihlallerine kurban gitmesine neden olan sahte kimlik avı sayfalarına ilişkin endişe verici bir eğilim keşfettik. Bu konuya ışık tutmanın tüketicilerin refahını ve güvenliğini korumak için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Özellikle Oscar gibi etkinliklere Ozempic sayesinde kilo vermiş birçok ünlünün katılması beklenen ödül sezonunda. bu tür bir tedaviyi satın almanın yalnızca gerçek ilaç kanalları aracılığıyla ve doktor reçetesiyle yapılması gerektiğini vurgulamak çok önemlidir.”

     

    Bu gibi kimlik avı dolandırıcılıklarının kurbanı olmamak için Kaspersky uzmanları şunları öneriyor:

    • Sadece doktor veya eczacının tavsiyesiyle ilaçlarınızı alın ve sadece tavsiye edilen ve onaylanan ilaçları kullanın.
    • İyi bir teklife tıklamadan önce iki kez düşünün. Bir şey gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, muhtemelen gerçek değildir.
    • Gönderene güvenebileceğinizden emin olmadığınız sürece e-postaları açmayın veya içindeki bağlantılara tıklamayın.
    • Bir gönderici meşru olsa da mesajın içeriği tuhaf görünüyorsa, alternatif iletişim araçlarını kullanarak göndericiyle iletişime geçip mesaj içeriğini doğrulayın.
    • Bir web sitesiyle etkileşime geçmeden önce adını Google üzerinde aratın, yorumları inceleyin ve WHOIS hizmetleri aracılığıyla oluşturulma tarihini doğrulayın. Alan adı yakın zamanda kaydedilmiş gibi görünüyorsa dikkatli olun.
    • İnternette gezinirken Kaspersky Premium gibi kanıtlanmış bir güvenlik çözümü kullanın. Bu çözümler uluslararası tehdit istihbarat ağlarına erişimleri sayesinde spam ve kimlik avı kampanyalarını tespit edip engelleme yeteneğine sahiptir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Epic Games Store’un Sıradaki Fiyatsız Oyunu Islets Olacak

    Epic Games Store’un fiyatsız oyunlar kampanyasında bu hafta Call of the Wild: The Angler ve Invincible Presents: Atom Meskene verilirken önümüzdeki haftanın oyununun da Islets olacağı açıklandı.

    Islets, metroidvania çeşidinde bir oyun. Iko isimli kahramanımız, birbirlerinden ayrılmış kara modüllerini tekrar birleştirmeye çalışıyor. Gemisiyle adadan adaya giden kahramanımız, bu adaların manyetik çekirdeklerini faal hale getirmeye ve böylelikle başkalarıyla ortalarındaki çekim gücünü tekrar işler kılmaya çalışırken, önüne çıkan pürüzleri aşması ve düşmanları da alt etmesi gerekiyor doğal olarak. Yapımcılarının altını çizdiği konulardan birisi de bu oyunun etrafınızdaki bireylerle bağ kurmaya dair bir oyun olduğu. Bu macerası boyunca farklı karakterlerle dostluklar kurabiliyor Iko.

    Gerek incelemelerde gerek oyun severlerden kötü reaksiyonlar almamıştı. Metroidvania severler için hoş bir alternatif olabilir.

    Bu haftanın oyunları Call of the Wild: The Angler ve Invincible Presents: Atom Eve’i 28 Mart akşamına kadar, önümüzdeki haftanın oyunu Islets’i ise 28 Mart – 4 Nisan tarihleri ortasında EGS oyun kütüphanenize fiyatsız olarak ekleyebilirsiniz.

  • EHF Erkekler EURO 2026 elemelerinde Millilerin rakipleri belli oldu

    ANKARA (İGFA) – Danimarka, Norveç ve İsveç’in ev sahipliği yapacağı turnuvanın 7. eleme grubunda mücadele edecek Türkiye’nin rakipleri ise Almanya, Avusturya ve İsviçre oldu.

    Kasım 2024 ile Mayıs 2025 arasında oynanacak elemelerde, ilk maçlar 6-7 Kasım 2024 tarihinde oynanacak.

    1. Maçlar: 6 Kasım Çarşamba – 7 Kasım 2024 Perşembe

    2. Maçlar: 9 Kasım Cumartesi – 10 Kasım 2024 Pazar

    3. Maçlar: 12 Mart Çarşamba – 13 Mart 2025 Perşembe

    4. Maçlar: 15 Mart Cumartesi – 16 Mart 2025 Pazar

    5. Maçlar: 7 Çarşamba – 8 Mayıs 2025 Perşembe

    6. Maçlar: 11 Mayıs 2025 Pazar

    EHF Erkekler EURO 2026 Eleme Grupları şöyle:

    1. Grup: Slovenya, Kuzey Makedonya, Litvanya, Estonya

    2. Grup: Macaristan, Karadağ, Slovakya, Finlandiya

    3. Grup: İzlanda, Yunanistan, Bosna Hersek, Gürcistan

    4. Grup: İspanya, Sırbistan, İtalya, Letonya

    5. Grup: Hırvatistan, Çekya, Belçika, Lüksemburg

    6. Grup: Hollanda, Faroe Adaları, Ukrayna, Kosova

    7. Grup: Almanya, Avusturya, İsviçre, Türkiye

    8. Grup: Portekiz, Polonya, Romanya, İsrail

    24 takımın yer alacağı EHF Erkekler EURO 2026 final turnuvasına Danimarka, İsveç ve Norveç ev sahipliği yapıyor. Organizasyonu düzenleyen üç ülke ve son şampiyon Fransa, doğrudan final turnuvasına katılmaya hak kazandı.

    Her biri dörder takımdan oluşan sekiz grupta yer alan 32 takım, kalan 20 takımı belirlemek için mücadele edecek. Her grubun birinci ve ikinci sıradaki takımlarının yanı sıra en iyi dört grup üçüncüsü takım da final turnuvasına katılabilecek.

    Üçüncü sıradaki takımların grup birinci ve ikinci sıradaki iki takımla yaptığı dört maçın sonuçlarına göre en iyi üçüncüler belirlenecek. Grup dördüncüsü olan takımlarla oynanan iki maç sonucu dikkate alınmayacak. Erkekler EHF EURO 2026 Elemeleri’nde dördüncü sıradaki takımlardan en düşük sıradaki dört takım, Erkekler EHF EURO 2028 Elemeleri’nin Yükselme Turu’nda mücadele edecek.

  • Kocaeli’de atıl arazileri tarıma kazandırıyor

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “ekilmedik bir karış toprak kalmasın” sloganı ile tarım ve hayvancılığı geliştirmek ve çiftçilerin gelir düzeyini artırmak için üreticilere onlarca kalem hibe destek sağlıyor. Hayata geçirdiği can suyu projelerle çiftçilerin yüzünü güldüren Büyükşehir, son olarak verdiği yüzde 50 hibeli mısır tohumu ve organomineral katı taban gübresi desteğine, çiftçiler büyük ilgi gösterdi. Turizm, sanayi, eğitim ile tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin bir arada yapıldığı nadir kentlerden biri olan Kocaeli’de, Büyükşehir Belediyesinin çiftçilere yönelik destekleri bu yıl da artarak zirve yaptı. Kentte tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ve çiftçilerin gelir düzeyini artırıcı alternatif projeleri tek tek hayata geçiren Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın sürdürülebilir tarım anlayışıyla her yıl çiftçilere verdiği can suyu desteklerle üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.

    ÇİFTÇİLERDEN, MISIR TOHUMU VE GÜBREYE BÜYÜK İLGİ

    Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce il genelinde yürütülen yem bitkisi tohumu destekleme projesi kapsamında, talebi alınan yaklaşık 1.800 çiftçiye yüzde 50 hibeli 23 bin paket katı organomineral taban gübresi ile 2.200 paket dane mısır ve 3.000 paket silajlık mısır tohumu teslim edildi. Daha önce verilen mazot destekleriyle birlikte gübre ve tohumlarını alan çiftçiler, traktörleriyle tarlalarının yolunu tutarak, mısır tohumlarını toprakla buluşturmaya başladı.

    37 BİN DEKAR MISIR TARLASI DESTEKLENDİ

    Projeyle birlikte Kocaeli genelinde atıl durumdaki yaklaşık 37.000 dekar mısır tarlası desteklendi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal desteklerinden dolayı memnuniyetlerini dile getiren üreticiler, zor günlerde her zaman yanlarında olan Başkan Büyükakın’a teşekkür etti.

  • Başkan Ergün’e sevgi seli

    MANİSA (İGFA) – Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Yunusemre ve Şehzadeler ilçesinde seçim otobüsüyle şehir turu yaptı. Kentin işlek caddelerinde yüzlerce araçlık konvoy ile Manisalıları selamlayan Başkan Ergün’e vatandaşlar sevgi gösterilerinde bulundu. Başkan Ergün’e eşi Şeyda Ergün, MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, MHP İl Başkanı Cüneyt Tosuner, Ülkü Ocakları İl Başkanı Emirhan Sallıtepe de eşlik etti. Kentin işlek caddelerinde seçim otobüsüyle gezen Başkan Ergün’ü, Manisalılar havai fişek gösterileri ve meşalelerle karşıladı. Gezdiği her mahallede, her cadde de vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılanan Başkan Ergün’e, sık sık 31 Mart Yerel Seçimlerinde destek vurgusu yapıldı.

  • Şadi Özdemir’den CHP Gürsu adayı Haşim Öztürk’e destek

    BURSA (İGFA) – CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, Nilüfer’deki yoğun programının ardından günü, Gürsu’da tamamladı. CHP Gürsu Belediye Başkan Adayı Haşim Öztürk’e destek olmak için Gürsu’ya giden Şadi Özdemir, Gürsu Yusufelililer Derneği temsilcileriyle bir araya geldi. Dernek lokalindeki buluşmada CHP Gürsu İlçe Başkanı Muhammet Aydın, CHP Gürsu Belediye Başkan Adayı Haşim Öztürk, CHP eski Milletvekili İlhan Demiröz, Gürsu Yusufelililer Derneği Başkan Vekili Ayhan Bakır ile dernek üyeleri yer aldı.

    Nilüfer’deki seçim kampanyası hakkında konuşan Şadi Özdemir, kentsel dönüşümden tarımsal üretime kadar birçok alanda yapacakları hizmetlere değindi. Nilüfer’in çok kıymetli bir ilçe olduğunu, herkesin Nilüfer’de yaşamak istediğine dikkat çeken Şadi Özdemir, Gürsu’nun da Nilüfer gibi olması için tercihlerini Haşim Öztürk’ten yana kullanmalarını istedi. Şadi Özdemir, “Nilüfer, insani gelişme endeksine göre Türkiye’de 8. sırada yer alıyor. Bu kadar güzel bir kent olduğu için de herkes Nilüfer’de yaşamak istiyor.

    Herkes Nilüfer’de yaşamıyor olabilir ancak sosyal demokrat yönetim anlayışıyla Bursa’nın her yerini Nilüfer gibi yapabiliriz. Bunun için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Büyükşehir belediyesi için Mustafa Bozbey’e, Gürsu için de Haşim Öztürk’e desteğinizi bekliyoruz. Diğer ilçeleri de kazandığımızda iyi bir takım oluruz, birlikte çok güzel işlere imza atarız” diye konuştu. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Şadi Özdemir, ardından CHP Gürsu Belediye Başkan Aday Haşim Öztürk ile birlikte kahvehaneleri ziyaret ederek, destek istedi.

  • Galatasaray’da Almanya operasyonu sürüyor: Yeni maksat Salih

    Galatasaray gelecek dönem yabancı sayısının 12’ye düşecek olmasından ötürü gurbetçi oyunculara yöneldi.

    Cimbom gözünü Bayern Münih’in U19 ekibiyle mukavelesi dönem sonunda bitecek olan Salih Şen’e çevirdi. 19 yaşındaki merkez orta saha için birinci temasın kurulduğu ortaya çıktı.

    Geleceğe yönelik atılımlar yapan sarı-kırmızılılar daha evvel Bayern Münih’ten Eyüp Aydın’ı, Dortmund’dan Gökdeniz Gürpüz’ü ve Leipzig’den Vincent Bayındır’ı renklerine bağlamıştı.

    19 yaşındaki oyuncu, bu dönem yalnızca 3 maçta 81 dakika vazife yapabildi.

  • İkinci defa gebe olduğunu açıklayan Cemre Kemer’in son hali!

    Dağılmadan evvel bir vakitlerin tanınan kümelerinden biri olan Hepsi’nin eski üyesi Cemre Kemer’in, 2021 yılında bir kızı olmuştu. Kızına özgür ve güçlü manasına gelen Karla ismini koymuştu.

    Sanatçı, anneliğin tanımının olmadığını ve yaşanarak bilineceğini söylemişti.

    Kemer artık tekrardan gebe ve kızıyla toplumsal medyada paylaşımlar yapmakta. İşte anne ve kızın şirin halleri:

  • Samsung’dan tablet almayı düşünenlere müjde, uygun fiyata güçlü tablet

    Samsung‘un uygun fiyatlı yeni tablet modeli Galaxy Tab S6 Lite (2024) hakkında heyecan verici bilgiler sızmaya devam ediyor. Bu model, daha evvel çeşitli sertifikasyon platformlarından geçmiş ve yakında piyasaya sürüleceği konusunda ipuçları vermişti. Son olarak Google Play Console veritabanından elde edilen bilgiler, aygıtın tasarımı ve değerli özellikleri hakkında daha fazla ayrıntı sunuyor.

    Galaxy Tab S6 Lite (2024) modelinin LTE sürümüne ilişkin SM-P625 model numarası, Google Play Console kaydında doğrulanmış durumda. Bu kayıt, aygıtın 2000 x 1200 piksel çözünürlüğünde ve 240 PPI piksel yoğunluğunda bir ekranla geleceğini gösteriyor. Bu da, selefiyle benzeri büyüklükte, 10.4 inçlik bir LCD panel kullanılacağını işaret ediyor.

    Cihazın gücünü, Samsung‘un s5e8825 kod isimli sekiz çekirdekli yonga seti sağlayacak. Bu yonga setinin, iki adet 2.4 GHz suratında yüksek performanslı Cortex-A78 çekirdeği ve güç verimliliği için altı adet 2.0 GHz suratında Cortex-A55 çekirdeğine sahip olacağı belirtiliyor. Grafik süreçleri için ise Mali-G68 GPU ünitesinin entegre edildiği görülüyor. Ayrıyeten, aygıtın 4GB’a kadar RAM ve muhtemelen 64GB ile 128GB ortasında değişen, microSD kart ile genişletilebilir depolama seçeneklerine sahip olacağı da kayıtlarda yer alıyor.

    Samsung’dan tablet almayı düşünenlere müjde, uygun fiyata güçlü tablet

    Daha evvelki sızıntılara nazaran, Galaxy Tab S6 Lite (2024) modelinin 7,040mAh kapasiteli büyük bir pil ile 15W şarj takviyesine sahip olacağı ve bu sayede uzun müddetli kullanım sunacağı belirtiliyor. Ayrıyeten aygıtın, S Pen kalemi ile de uyumlu olması bekleniyor.

    Kamera özellikleri açısından, aygıtın 5MP çözünürlüğünde bir ön kamera ve flaşsız 8MP çözünürlüğünde bir art kamera ile gelmesi öngörülüyor. Android 14 işletim sistemi üzerine heyeti One UI 6 kullanıcı arayüzü ile kutudan çıkması beklenen tablet, kullanıcılara yeni ve akıcı bir tecrübe vaat ediyor.

    Fiyatlandırma söylentileri, 4GB RAM ve 64GB depolama kapasiteli Wi-Fi sürümü için 429 Avro başlangıç fiyatı olduğunu gösteriyor. LTE sürümünün fiyatı ise biraz daha yüksek, yaklaşık 459 Avro olarak belirtiliyor. Aygıtın Chiffon Pembe, Oxford Gri ve potansiyel olarak yeni bir Açık Yeşil olmak üzere çeşitli renk seçenekleriyle sunulması bekleniyor.

    Google Play Console veritabanında ortaya çıkışıyla birlikte, Galaxy Tab S6 Lite (2024) modelinin lansmanının çok yakın olduğu anlaşılıyor. Tanıdık ekran boyutu, yetenekli işlemci ve büyük pil kapasitesi kombinasyonu, uygun fiyatlı ve çok taraflı bir Android tablet arayan kullanıcılar için cazip bir seçenek oluşturuyor.

  • Ferrari elektrikli arabada bir unsur imza atacak, ruhundan ödün vermiyor

    İtalyan lüks otomobil üreticisinin birinci elektrikli aracı, tipik sessiz elektrikli araçlar kalıbının dışına çıkacak. Ferrari, eşsiz sürüş tecrübesi ve duyusal zenginliği elektrikli araçlar dünyasına taşımaya hazırlanıyor. Bu, markanın performans ve duyusal tatmin konusundaki tutkusunun bir yansıması olarak görülüyor.

    Ferrari, gelecek yılın son çeyreğinde piyasaya sürmeyi planladığı birinci elektrikli aracı (EV) için Maranello, İtalya’da haziran ayında yeni bir üretim tesisini açmaya hazırlanıyor. Bu tesis, elektrik motorları, batarya paketleri ve güç invertörleri üretimine konut sahipliği yapacak. Şirketin CEO’su Benedetto Vigna, CNBC’ye yaptığı açıklamada, insanların birinci EV’nin içten yanmalı motorlu (ICE) araç sürme “benzersiz” tecrübesinden mahrum olacağından korkmaması gerektiğini belirtti. Birinci elektrikli araçlarının sessiz olmayacağını vurguladı.

    Ferrari elektrikli arabada bir unsur imza atacak, ruhundan ödün vermiyor

    Özellikle EV’nin sesi hakkında sorulduğunda Vigna, “Ürettiğimiz her Ferrari benzersizdir. Bir Ferrari yaptığımızda, performansa, dizayna, sürüş özelliklerine ve sürdürülebilirliğe bakarız. Teknolojiyi biliyorsanız, elektrikli araçlarla da birçok şey yapabileceğinizi bilirsiniz. Lüks araçlarımız üzere araçlardan bahsederken, müşterimize sunduğumuz histen bahsediyoruz; yani yolda gördüğünüz başka fonksiyonel EV’ler üzere değil. Teknolojiyi eşsiz bir biçimde kullanma konusunda müşterimize eşsiz bir tecrübe sunabileceğimizden dürüstçe kuşkumuz yok. Şirketimiz başından beri bunu yapıyor,” dedi.

    Ferrari mühendisleri, içten yanmalı motorların ürettiği ünlü sesle rekabet edebilecek, hisleri harekete geçirecek “ses imzaları” üzerinde çalışıyor. Bu, uydurma egzoz seslerine çok benziyor üzere görünse de, Ferrari‘nin bunu yapmak için bu metoda başvurmadan bu imzaları yaratmayı başarabileceğini umuyoruz. Elbette, bunu vakit gösterecek. Şirket, 2026 yılına kadar satışlarının yaklaşık %60’ının büsbütün elektrikli ve hibrit araçlardan oluşacağını öngörüyor.

  • Şok açıklama; oruç tutmak kalp krizini tetikliyor; bilim adamları açıkladı

    Ramazan ayında hiç de beklenmedik bir bilimsel açıklama insanları şaşkına uğrattı. Oruç kalp krizini tetikliyormuş. Pekala lakin nasıl?

    Bize şimdiye kadar daima oruç tutmanın bedeni dinlendirdiği anlatılmıştı. Hatta bu biçimde bedenin süratli bir halde kilo verdiği de ortaya konmuştu.

    Oruçtan esinlenerek “aralıklı oruç” denen bir diyet sistemi bile ortaya çıkmıştı. Üstelik epey de popülerdi.

    Aralıklı oruç, son yıllarda sağlıklı hayat ve kilo denetimi için tercih edilen tanınan diyet prosedürlerinden biri haline geldi.

    Ancak yeni bir araştırma, bu diyetin kalp hastalıkları kaynaklı vefat riskini değerli ölçüde artırabileceğini öne sürerek, sıhhat ve beslenme alanında tartışmalara yol açtı.

    ABD’de 2003 ve 2018 yılları ortasında 20 bin kişinin datalarını inceleyen bilim insanları, aralıklı oruç diyeti uygulayanların kalp hastalığı kaynaklı mevt riskinin yüzde 91 daha yüksek olduğunu tespit ettiklerini belirtiyor.

    Ancak bu araştırmanın sonuçları şimdi akademik bir mecmuada yayımlanmadı ve akran kontrolünden geçmediği için, sonuçların geçerliliği konusunda kimi kuşkular bulunuyor. Bu durum, araştırmanın bulgularına karşı önemli bir tenkide neden oluyor.

    Araştırmaya itiraz edenler ortasında yer alan Beslenme ve Diyetetik Profesörü Dr. Tom Sanders üzere kimi bilim insanları, çalışmanın kimi kıymetli konuları açıklayamadığını belirtiyor.

    Dr. Sanders, daha evvel yapılan çalışmaların, gece saatlerinde çalışanların tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık (KVH) riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu gösterdiğine dikkat çekiyor ve yeni araştırmanın bu çeşit faktörleri hesaba katmadığını söz ediyor.

    Bu durum, aralıklı oruç diyeti ve sıhhat üzerine yapılan araştırmaların karmaşıklığını ve bu cins diyetlerin ferdî sıhhat üzerindeki tesirlerinin şahıstan şahsa değişebileceğini gösteriyor.

    Araştırmanın tenkitlere karşın, sıhhat profesyonelleri ve diyetisyenler, bireylerin rastgele bir diyet programına başlamadan evvel kendi sıhhat durumları ve muhtaçlıkları doğrultusunda profesyonel bir tavsiye alması gerektiğini vurguluyor.

  • JPMorgan ve Glassnode Uyardı: Bitcoin Bu Düzeylere Düşebilir!

    JPMorgan analistlerine nazaran, geçtiğimiz hafta yaşanan düzeltmeye karşın Bitcoin ‘aşırı alım bölgesinde’ kalmaya devam ediyor. Geçen ay analistler, yaklaşan halving’den sonra Bitcoin fiyatının muhtemelen 42.000 dolar civarına düşeceğini söyledi. Bu ortada, Glassnode, Bitcoin’in bir piyasa düzeltmesi ve fiyat dalgalanması devrine girdiğini belirtiyor.

    Bitcoin haka çok alım bölgesinde, daha fazla düşüş olası!

    JPMorgan analistlerine nazaran Bitcoin bu hafta toparlanmadan evvel geçen hafta keskin bir düzeltme yaşadı. Fakat, analistler hala “aşırı alım bölgesinde” kaldığını söylüyor. Bu yüzden, başkan kripto para ünitesinin muhtemelen daha fazla düşeceğini öne sürüyor. Nikolaos Panigirtzoglou liderliğindeki JPMorgan analistleri, iki ölçütün Bitcoin’in hala çok satın alındığını gösterdiğini belirtiyor. Bu metrikler, JPMorgan’ın vadeli süreç durum vekilleri ve spot üzerindeki Bitcoin vadeli süreç fiyat primi.

    Analistlere nazaran, bu ölçütler şu ana kadar durumlarda sırf küçük bir gevşemeye işaret ediyor. Analistler, “Her iki ölçüm de geçtiğimiz hafta yaşanan keskin düzeltmeye karşın Bitcoin’in çok alım bölgesinde kaldığını gösteriyor,” diyor.

    Spot Bitcoin ETF’lerine net girişler yavaşlıyor, 42 bin dolar masada!

    Piyasada, yarılanma olayından sonra Bitcoin arzındaki azalmaya karşın spot ETF’ler aracılığıyla talebin devam edeceği beklentisiyle yılsonuna kadar BTC fiyatlarının yükseleceğine dair değerli bir optimistlik var. Lakin JPMorgan analistlerine nazaran, son bilgiler spot Bitcoin ETF‘lerine net girişlerde bir yavaşlama olduğunu gösteriyor. Ayrıyeten, spot ETF’lere daima tek taraflı fon akışı olmadığını ortaya koyuyor. Analistler, şu değerlendirmeyi yapıyor:

    Aslında, halving olayına yaklaştıkça, bu kar alımının, bilhassa de geçen haftaki düzeltmeye karşın hala çok alım görünen bir pozisyonlandırma tabanında devam etmesi daha muhtemel.

    Geçen hafta analistler, halving sonrasında BTC fiyatının 42.000 dolar civarına düşeceğini öngördü. Bunun için, madenci ödüllerinin azalması ve üretim maliyetlerinin artmasını münasebet gösterdiler.

    Glassnode: Önder kripto para dalgalı düzeltici periyoda giriyor

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, Bitcoin bu yıl güçlü bir ralli yaşadı. Kripto tahlil firması Glassnode, bu rallinin akabinde artık bir piyasa düzeltmesi bekliyor. Ayrıyeten, bu sürecin fiyat dalgalanmaları halinde olacağını öngörüyor. Tahlil firması, BTC’nin bu yıl %175 oranında yükselmesinin akabinde, holder’ların kar için satış yapması nedeniyle temel göstergelerin Bitcoin’in “nefes aldığını” gösterdiğini söylüyor. Bu bağlamda Glassnode, şu açıklamayı yapıyor:

    Bu farklı basamaklardaki genel piyasa yapısına baktığımda, tepenin içinde olup olmadığımızı bilmesek de, piyasanın burada bir cins düzeltmeye girmesine şaşırmamalıyız. Bu mantıklı zira herkesin portföyünde gereğince yeşil var ve tarihi olarak konuşursak beşerler kar almaya başladı. Bunu, aslında hayli değerli bir oranda kar elde eden uzun vadeli holder arzında da görebiliriz. Yedi gün içinde uzun vadeli arzın azaldığını ve gerçekleşen kârların günlük 3,5 milyar dolarla tüm vakitlerin en yüksek düzeyine ulaştığını gördük.

    Firma, iki temel göstergenin Bitcoin düzeltmesine işaret ettiğini söylüyor. Glassnode’a nazaran, Bitcoin’in piyasa bedelinin gerçekleşmiş bedeline (tüm BTC’lerin satın alındıkları fiyattaki değeri) oranı olan piyasa değeri-gerçekleşmiş kıymet (MVRV) göstergesi, mümkün çok bedelli piyasa şartlarını gösteriyor.

    Kaynak: Glassnode
  • Stres göz seğirmesine sebep oluyor

    Halk arasında göz seğirmesi olarak bilinen miyokimi, kısaca göz kapağı kaslarının istemsiz ve tekrarlayan bir şekilde kasılması olarak tanımlanabilir.

    Göz seğirmesinin genellikle tek gözde gerçekleştiğini ve göz çevresinde istemsiz kasımalar sonucu ortaya çıktığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Burcu Usta Uslu, “Uykusuzluk, yorgunluk, stres, çay, kahve gibi kafein içeren içeceklerin tüketiminin aşırı olması, sigara kullanımı, kuru göz, düzeltilmemiş kırma kusurları, magnezyum, B12 vitamini, D vitamini eksikliği, bazı nörolojik hastalıklar, blefarit ve alerjik konjonktivit göz seğirmesinin başlıca sebepleri arasında yer alıyor” açıklamasında bulundu.

    Göz seğirmesinin tedavisinin altta tespit edilen sebebe göre yapılması gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Burcu Usta Uslu, “Göz seğirmesi genel olarak kendiliğinden geçse de zaman zaman bu durum kronikleşebilir. Uzamış yani kronikleşmiş göz seğirmesi vakaları kontrol altına alınamadığında oluşan tabloya Blefarospazm adı verilir. Bu vakaların bir kısmı botulinim toksin yani botox enjeksiyonları ile tedavi edilebilir” dedi. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Usta Uslu, göz seğirmesini önlemek için şu önerilerde bulundu:

    • Kaliteli ve düzenli uyuyun. Herkesin ihtiyacı değişmekle birlikte ortalama 6-8 saat uyunması önemli.
    • Kafein miktarına dikkat edin. Günde 2-3 kupa kahveyi geçmemeye çalışın.
    • Ekran süresini azaltın ve sık sık mola verin.
    • Eksikliği tespit edilen D vitamini, magnezyum, B12 varsa doktor önerisi doğrultusunda takviye alın.
    • Stres yönetimi için destek alın.
    • Nefes egzersizleri ve spor yapın.
    • Tespit edilmiş kırma kusuru varsa göz doktorunun reçete ettiği gözlüğü takın.
    • Kuru göz veya başka göz rahatsızlığı varsa mutlaka tedavi olun.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Hyundai’den 650 Beygirlik Bir Sanat Eseri: IONIQ 5 N

    Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Hyundai, elektrifikasyondaki iddiasını 650 beygirlik bir sportif modelle destekliyor. Yüksek performanslı araçlar için kurulan N markasının ilk elektrikli modeli olan IONIQ 5 N, gerek sportif tasarımı gerekse yarış pistlerinde üstün kabiliyetiyle günlük otomobillere çok farklı bir bakış açısı getiriyor. Üzerindeki her görsel öğenin işlevsel bir amaca hizmet ettiği IONIQ 5 N, sportifliğin, aerodinamizmin veya yüksek EV performansın buluşma noktasını işaret ediyor. Hyundai, IONIQ 5 N modelini Türkiye’de özel siparişle yılın son çeyreğinde satışa sunmayı planlıyor.

    Dinamik tasarımla gelen müthiş aerodinamizm

    ‘N’, Hyundai Motor Company’nin Kore’deki global Ar-Ge merkezi Namyang’ı ve N serisinin geliştirilip test edildiği ve aynı zamanda Hyundai Avrupa Test Merkezi’ne de ev sahipliği yapan Nürburgring’i temsil ediyor. Namyang ve Nürburgring arasındaki bu yakın bağlantı, böylelikle N’in temelini oluşturuyor. En önemli amacı sürüş keyfi sunmak olan N markası, üst düzey donanımlarla birlikte hem günlük kullanımda hem de yarış pistlerinde kendini göstermeye ayrıcalık tanıyor. IONIQ 5 N için özel olarak geliştirilen parlak siyah ön tampon, ızgara, hava perdeleri ve ön aktif hava kapağı, görselliğin yanı sıra aerodinamiği ve soğutma performansını da artırıyor. 

    IONIQ 5 N için özel olarak hazırlanan arka spoyler, arka difüzör ve hava çıkışı da yere basma kuvvetini artırarak hem yol tutuşu hem de hava akışını optimize etmeye yardımcı oluyor. Daha alçak, daha geniş ve daha büyük yüksek performanslı lastiklere sahip olan IONIQ 5 N, agresif bir duruş sergilerken yarış pistlerindeki kabiliyetini de artırmış oluyor. Yeni nesil N modele özel tampon tasarımları, ön ve arka kısmın uzunluğunu güncel IONIQ 5’e göre sırasıyla 25 milimetre ve 55 milimetre artırıyor. Aynı zamanda ön ve arka süspansiyon da sürüş kabiliyetini optimize etmek için ağırlık merkezini daha da azaltacak şekilde yeniden tasarlanıyor. Genel olarak 20 milimetre daha alçak olan otomobil, daha geniş lastiklere uyum sağlamak için de alt kısmında 50 milimetre daha geniş ve daha belirgin difüzör kullanıyor. Bu sayede otomobil tam 80 milimetre daha uzun. Daha iyi sürüş ve yol tutuşu ile birlikte pist performansında daha iyi kavrama için de Pirelli tarafından özel olarak geliştirilmiş 275/35R21 P-Zero lastikler kullanıyor. IONIQ 5 N, iki özel Hyundai N tonu dahil olmak üzere 10 farklı gövde rengine sahip. Parlak Performans Mavisi ve Mat Performans Mavisi, IONIQ 5 N’in geleneksel yarışçı kimliğini vurgulayan en özel renkler. 

    Sürdürülebilirlik, Hyundai markasının ağırlıkla IONIQ modellerinde ele aldığı ve bunu sürekli ön planda çıkardığı bir strateji. Geri dönüştürülebilir kağıttan dekoratif kapı süsü, şeker kamışından ve PET şişelerden elde edilen biyo PET iplik, yine şeker kamışından gelen biyo TPO ve saf deri gibi çevre dostu malzemeler, aracın iç mekanında ön plana çıkıyor. Buna ek olarak otomobil, Hyundai’nin çevreye duyarlı uygulamalara olan bağlılığını daha da iyi bir şekilde örneklendirmek için de geri dönüştürülmüş lastik pigment boyası ve geri dönüştürülmüş poli Alcantara koltuk kaplama kumaşına yer veriyor.

    Sportif ve modern iç mekan

    IONIQ 5 N’in iç mekanı, bir yarış aracı konseptine göre şekillendirilmiş. Daha alçak oturma pozisyonuna sahip N spor koltuklar, özel mod düğmelerine sahip yeni N direksiyon ve N sabit orta konsol ile ideal bir sürücü ergonomisi sunuyor. Pist sürüşü için optimize edilmiş direksiyon simidi, koltuklar, kapı kaplama panelleri ve metal pedallar dahil olmak üzere çoğu yerde N logolu aksesuarlar ve eklentiler kullanılıyor. IONIQ 5 N’nin eğlenceli sürüş ruhunu en üst düzeye çıkarmak için sürüş modları özelleştirilebiliyor ve çeşitli kombinasyonlarda her düğmeyle eşleştirilebiliyor. 

    N Grin Boost (NGB) düğmesi, 10 saniye boyunca maksimum hızlanmaya ve heyecana imkan tanıyor. Bu tuşa basıldığı zaman araç tüm sistemleri 10 saniye boyunca kapatarak kullanıcısına anında yüksek performans ve sezgisel bir erişim sağlıyor. 

    IONIQ 5 N’in orta konsolu, diz pedleri ve kaval kemiği desteğinin yanı sıra kayan kol dayanağıyla da pist sürüşü için optimize edilmiş. Konsolun alt kısmındaki uzantı ise spor sürüşü desteklemek için sağlamlığı artırıyor. Spor otomobil, günlük kullanım için C tipi USB, kablosuz şarj cihazı ve bardak tutucular da sunuyor. N koltuklar, güçlendirilmiş desteklere sahip. Böylece keskin virajlarda güçlü yanal hızlanma meydana gelse bile dengeli bir sürüş için üst ve alt gövdeyi sıkı bir şekilde destekliyor. N koltuklar, yüksek performanslı sürüş deneyimi arayan kullanıcılar için tasarlanırken güncel modele göre kıyasla yaklaşık 20 milimetre daha alçak konumlandırılmış. 

    Yüksek performansla gelen 650 beygir güç

    IONIQ 5 N, 21.000 devre kadar çalışan iki adet elektrikli motora sahip. En yeni nesil 84 kWh pil ile donatılan otomobil, yüksek enerji için motordaki iki kademeli invertör sayesinde 448 kW/609 PS ve 740 Nm tork (NGB devredeyken 478 kW/650 PS ve 770 Nm) güç sunuyor. Maksimum 260 km/saat hıza ulaşabilen model, 0-100 km/s hızlanmasını ise sadece 3,5 saniyede (NGB ile 3,4 saniye) tamamlıyor. Tamamen elektrikli aracın menzili ise 448 kilometre (WLTP).

    Üstün viraj performansı

    IONIQ 5 N’in viraj alma yetenekleri, her yolculuğun heyecanını artırmak için tasarlanmış. Gelişmiş stabilite ve çekiş kontrol sistemleri aracılığıyla üst düzey bir sürüş deneyimi sunan otomobilin gövde yapısı, normal bir EV modele göre farklılık gösteriyor. Motor ve pil montajı, performanslı sürüşlerde yanal kuvvete katkıda bulunurken aynı zamanda her iki uçtaki entegre tahrik aksları ve elektrik motoru da yüksek torka dayanacak şekilde güçlendiriliyor. Performanslı fren sistemi ise inanılmaz bir frenleme sağlıyor. Bu fren sistemi, önde ve arkada sırasıyla 400 milimetre ve 360 milimetre çaplı büyük disklerden oluşuyor. Hibrit diskler, monoblok dört pistonlu ön kaliperler, yüksek sürtünmeli fren balataları ve özel hava soğutmalarıyla beraber daha hafif metalurjinin kullanılması, fren ısı kapasitesini ve soğutma verimliliğini de artırıyor. 

    Otomobil, motor sporlarından ilham alan güçlü bir rejeneratif fren sistemine de sahip. N Brake Regen sistemi, sektör lideri maksimum 0,6 G yavaşlama kuvveti sunarak otomobilin frenleme yeteneklerini daha da artırıyor. EV’lerin normal modellerden daha fazla ağır olması sebebiyle kullanılan frenlerin normal bir otomobilden çok daha güçlü olması gerekiyor. Böylelikle hidrolik frenler, gerektiğinde ekstra frenleme kuvveti uygulayarak pistte daha fazla dayanıklılık sağlıyor. N Brake Regen ile bu hidrolik frenler arasındaki kusursuz uyum, sürücünün fark edemeyeceği yumuşak bir geçiş yaratıyor. Kısacası bu sistem, IONIQ 5 N’in denge ve çekiş kontrol sistemleri birlikte çalışarak heyecan verici bir sürüş deneyimi sağlıyor. Aracın üst düzey viraj yetenekleri, 42 ek kaynak noktası ve 2,1 metrelik ek yapıştırıcıyla da destekleniyor. 

    Yarış pisti kabiliyeti

    N Pedal, Hyundai i20 N WRC’de de kullanılan ve sürüş esnasında oldukça hızlı tepki veren bir özellik. Üst düzey yol tutuşu elde etmeyi hedeflerken aynı zamanda EV’lerin doğal ağırlığını ve boyutunu ele alan bir çözüm olarak geliştirilmiş. Bu akıllı yazılım işlevi, anında devreye girerek gelişmiş bir gaz kelebeği hassasiyeti sağlıyor. IONIQ modellerindeki i-Pedal rejeneratif frenleme sistemine benzer teknolojiden yararlanan N Pedal, enerji verimliliğinden ziyade hızlı ve heyecan verici viraj almayı önceliklendiriyor. Arka aksta yavaşlatıcı kuvvet kullanılarak agresif bir ağırlık aktarımı yaratılıyor ve bu da virajlara daha keskin giriş sağlıyor.

    N Drift Optimizer ise birden fazla araç kontrolünü dengeleyerek drift açısının korunmasına yardımcı oluyor. Entegre “Torque Kick Drift” işlevi, sürücünün daha hızlı drift yapmasına olanak sağlayarak halk arasında debriyaj tokatlama olarak tabir edilen arkadan itişli araçların debriyaj vuruş hareketini simüle ediyor. 

    N Tork Dağıtımı (NTD) da gücü ön ve arka akslar arasında kaydırarak 11 seviyeye kadar farklı ayar seçeneği sunuyor. Tamamen değişken ön ve arka tork dağıtımı sayesinde sürücülere istedikleri tork dağıtım oranını sunuyor. 

    Arka aksta bulunan elektronik Sınırlı Kaymalı Diferansiyel (e-LSD) ise sürüş koşullarına bağlı olarak arka tekerleklere gönderilen kuvvet miktarını kontrol ediyor. 

    Yüksek hızlarda aracın viraj performansını artırırken ayrıca tekerlek kayma dengelemesini de iyileştiriyor. e-LSD, 1.800 Nm’lik artırılmış tork kapasitesiyle optimum performansı garantilemek için gelişmiş bir reaksiyon kontrolü sağlıyor. 

    N Kalkış Kontrolü, sıfırdan kalkışlarda mümkün olan en iyi ivmelenmeyi ve ön torku sağlıyor. En az tekerlek patinajı ve mümkün olan en hızlı kalkış için üç farklı çekiş seviyesi (düşük, orta ve yüksek) sunarak sürücülerin pist kullanımlarında profesyonel bir yarış aracı gibi kullanmalarına imkan tanıyor.

    N Race özelliği de sürücülere otomobilin enerji kullanımı üzerinde doğrudan kontrol sağlıyor. IONIQ 5 N, birkaç düğmeye basma rahatlığıyla ayarların değiştirilmesini sağlıyor. Sürücülere ‘Dayanıklılık’ veya ‘Hızlanma’ konusunda stratejik bir seçim sunuluyor. ‘Dayanıklılık’, yarış pistindeki menzili en üst düzeye çıkarıyor. Bu, maksimum gücün sınırlandırılmasıyla elde ediliyor. Bu da sıcaklığın daha geç ve yavaş oluşmasına neden oluyor. Karşılaştırmalı olarak, ‘Hızlanma’ ise daha çabuk enerji için sağlamak için güç ve soğutmaya öncelik veriyor. Bu, sürücülerin enerji stratejilerini doğru bir şekilde yönetmelerine ve sürüş performans hedeflerine ulaşmaları için ideal bir performans aralığı oluşturmalarına yardımcı oluyor.

    EV’lerde gelişmiş geri bildirim arzusunun farkına varan Hyundai N mühendisleri, IONIQ 5 N’in dinamik sürüşü üzerinde hassas kontrol sunmak için N e-Shift ve N Active Sound+’ı geliştirdi. Her iki özelliğin entegrasyonu, sürücü ile otomobil arasındaki duygusal bağı güçlendiriyor. IONIQ 5 N, içten yanmalı motorların hissini simüle etmek için en son teknolojileri birleştiriyor ve olağanüstü bir sürüş deneyimi sunuyor. N e-Shift, içten yanmalı N modellerde bulunan 8 vitesli çift kavramalı şanzımanın (DCT) davranışını taklit ederek, güç dağıtımı üzerinde kontrol hissi sağlıyor ve böylece sürücüler, manuel ve otomatik vites değiştirme arasında seçim yapabiliyor. Tıpkı manuel şanzıman modundaki N DCT gibi N e-Shift de sert bir devir sınırlayıcıya sahip. 

    N Aktif Ses (N Active Sound+ ) ise içten yanmalı motor gibi egzoz sesleri çıkararak daha sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratmasıyla öne çıkıyor. N e-Shift, içten yanmalı motor hissini taklit ederek önceki EV uygulamalarının ötesine geçiyor ve sürüş deneyimini daha etkileşimli ve daha keyifli hale getiriyor.

    N e-Shift ile eşleştirilen N Aktif Ses sistemi ise üç farklı ses sunuyor. N Aktif Ses, hızı ve gaz kelebeği konumunu temel alarak sesi sürekli olarak yeniden düzenliyor ve dinamik bir işitsel deneyim sağlıyor. Bu işitsel deneyim, sürücülere kullanılan gücü ölçmek için akustik bir referans sağlıyor. Sistemde 8 adet dahili Bose® Premium Sound ve iki adet harici hoparlör bulunuyor. 

    IONIQ 5 N’deki N Road Sense (NRS) ise sürüş deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor. NRS, çift kavisli yol işaretlerini otomatik olarak tanıyor ve sürücüye N Modunu etkinleştirmesini öneriyor. Bu akıllı sistem, sürücünün çift virajlı yollarda seyrederken daha da heyecan verici ve ilgi çekici bir sürüş deneyimi yaşamasına olanak tanıyor.

    IONIQ 5 N, zorlu yarış pisti koşullarında termal yönetim için yeni bir standart belirliyor. Rakipleriyle karşılaştırıldığında IONIQ 5 N, ısı kaynaklı güç bozulmasına (aşırı ısınma nedeniyle maksimum güç kaybı) karşı daha yüksek bir dirence sahip. Geliştirilmiş pil termal yönetim sistemi, artırılmış soğutma alanı, motor ve pil soğutucusu ile donatılmış. Pil ve elektrik motoru için kullanılan bağımsız radyatörler, yoğun pist sürüşü öncesinde ve sırasında IONIQ 5 N’in performans düşüşüne karşı performans direncini en üst düzeye çıkarıyor.

    Tüm bu özelliklere ek olarak, yolda güvenlik ve rahatlık sağlayan bir dizi güvenlik teknolojisi ve bir sonraki seviye Hyundai Smart Sense Gelişmiş Sürücü Destek Sistemleri ile de araçla beraber sunuluyor. Hyundai Bağlantılı Araç Navigasyon Kokpiti (ccNC), 12,3 inç bilgi-eğlence ekranı ve 12,3 inç dijital gösterge panelinin birleşimiyle ön plana çıkıyor. 

    Bunun da ötesinde, IONIQ 5 N, ön camı bir görüntü ekranına dönüştüren seçilebilir AR işlevleri sunan Artırılmış Gerçeklik Head-Up Display (AR HUD) sunuyor. AR HUD, navigasyon, gelişmiş güvenlik ayrıntıları ve aracın çevresi gibi temel bilgileri doğrudan sürücünün ön camdaki görüş alanına sunuyor. Bu yenilikçi özellik, sürücülerin önlerindeki yola odaklanmayı sürdürürken bilgileri hızlı bir şekilde anlamalarını sağlıyor.

    Nürburgring’deki Hyundai Test Merkezi

    Almanya’daki Nürburgring Yarış Pisti, N markasının yüksek performanslı teknolojilerini geliştirmek için kullanılırken aynı zamanda modellere yarışçı ruhu aşılamaya devam ediyor. İkonik Yeşil Cehennem Nürburgring-Nordschleife, dünyanın en zorlu yarış pistlerinden biri olarak kabul edilirken ayrıca içindeki 73 viraj ve 20.8 kilometrelik asfaltıyla da motor sporları için oldukça önemli bir kompleks. Hyundai Motor Company’nin Avrupa Teknik Merkezi’ne (HMETC) ev sahipliği yapan bu pistte araçların dayanıklılık testlerinin büyük bir kısmı gerçekleştiriliyor. Testlere katılan yüksek performanslı otomobiller, Nürburgring’i hem kuru hem de ıslak koşullarda en az 480 kez turluyor ve yalnızca 10 ila 12 hafta içinde 180.000 kilometreye kadar zorlu sürüşü (normal bir aracın yaşam döngüsüne eşdeğer) simüle ediyor. Sert hızlanma, ani yavaşlama ve zorlu viraj almanın sürekli birleşimi, araçların sınırlarını zorluyor ve değişken yüzeyler ve kamber, olumsuz koşullarda bile en yüksek performansı sağlıyor.

    Namyang Ar-Ge Merkezi

    Güney Kore’nin Hwaseong kentinde 1995 yılında açılan ve 13.000 araştırmacı ve mühendisin çalıştığı Namyang Ar-Ge Merkezi ise Hyundai’nin kalbi durumunda. Toplam 3,3 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde yer alan bu tesis, tasarım, mühendislik, güç aktarma organları, performans, aero-akustik rüzgar tüneli, test sürüşleri ve çevresel Ar-Ge için gerekli olan çeşitli merkezlerden oluşuyor. Yüksek hızlı 4,5 kilometrelik düzlük bir alanı bulunan pistte 34 farklı viraj ve zorlu keskin dönüşler bulunuyor. Toplam 70 kilometre yol uzunluğuna sahip bu tesis, bir bakıma Hyundai N’in de manevi evi sayılıyor.

    Hyundai, elektrikli dünyada lider olmaya çalışırken, IONIQ 5 N’le de performanslı mobilite vizyonunu gerçeğe dönüştürüyor. Hızlı otomobillerin ve gerçek sürüş keyfinin sadece içten yanmalı modellere has bir özellik olmadığını kanıtlayan Hyundai, spor otomobil tutkunlarının dikkatini daha farklı N modelleriyle de çekmeye devam edecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Lenovo Türkiye’nin yatırım ekosistemine ve KOBİ’lerin dijital dönüşümüne desteği sürüyor

    Lenovo Türkiye, Türkiye’nin dijital dönüşümüne ve de ekonomisine olan desteğini bu yıl da artırarak sürdürüyor. Lenovo, Türkiye’de yatırım ekosisteminin güçlenmesi adına TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Programı’na (TÜSİAD SD²) olan desteğine devam ediyor. TÜSİAD SD² ekosistemi her geçen gün büyürken, eşleşen şirketler heyecan verici ve sektörlerinde örnek oluşturacak uygulamaları çalışıyorlar. 

    Lenovo, diğer yandan KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerine katkı sağlamak amacıyla TÜRKONFED’in önderliğinde, Dijital Anadolu Projesi’ne çözüm ortağı olarak destek sunmayı sürdürüyor. Proje kapsamında 4 şehirde 1000 KOBİ ile buluşuldu.

    TÜSİAD’ın, sanayinin dönüşümüne destek sağlamak amacıyla 2018’den beri yürüttüğü TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm (TÜSİAD SD²) Programı başarıyla sürüyor. TÜSİAD SD² Dijital Platformu, sanayide dijital dönüşümün teknoloji alanlarında ürün ya da hizmet geliştiren teknoloji tedarikçileri ile ülkemizdeki dönüşümü başlatan lider teknoloji kullanıcılarını buluşturuyor. Dünyanın ve Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden Lenovo, bu programa sağladığı desteği sürdürüyor. Global düzeyde inovasyona önemli ölçüde yatırım yapan Lenovo, TÜSİAD SD² Programı’nın 2021 yılı itibarıyla TÜSİAD SD² Dijital Platformu’na evrilmesiyle daha da genişleyen ekosisteminin altın sponsor olarak bir parçası olmuştu. 

    Dijital dönüşümde yeni teknolojileri en etkin şekilde kullanırken, aynı zamanda bu teknolojilerin yerelde geliştirilmesini sağlamanın önemine dikkat çeken Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, şunları söyledi: “Küresel ölçekte rekabetçi kalabilmemiz için yüksek katma değerli ürünlerin teknolojisini ülkemizde geliştirmeyi hedeflememiz gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda TÜSİAD SD2 Programı ülkemizde gerçekleşen en değerli projelerden biri. Yatırım ekosisteminin güçlenmesine bu projenin çok önemli katkıları olduğuna ve olacağına inanıyoruz. TÜSİAD SD², çözüm arayışı içerisinde olan şirketler için de teknoloji ihtiyaçlarına cevap bulacakları bir platform olma niteliğiyle de kritik önemde. Giderek daha geniş bir ekosisteme hitap eden TÜSİAD SD²  Programı’na destek olmaktan dolayı çok mutluyuz. Önümüzdeki dönem de bu desteğimizi sürdürmekte kararlıyız”.

    TÜSİAD SD² ekosistemi her geçen gün büyüyor. Eşleşen şirketler heyecan verici ve sektörlerinde örnek oluşturacak uygulamaları çalışıyor ve böylece TÜSİAD SD²’nin başarı hikayeleri artıyor. Bu projelerin yanı sıra 2023’te TÜSİAD SD² platformu üyelerine özel teknoloji buluşmaları, iyi uygulama ziyaretleri gibi odaklı etkinlik ve çalışmalar gerçekleştirildi. 2024’te de yine tematik toplantılarla ve yurt dışı bağlantılı yeni açılımlarla TÜSİAD SD²’nin dijital dönüşüm çalışmalarına destek olması hedefleniyor. 

    Dijital Anadolu Projesi’nde 4 şehirde 1000 KOBİ ile buluşuldu 

    KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerine katkı sağlamak amacıyla TÜRKONFED’in önderliğinde, Lenovo çözüm ortaklığı ile düzenlenen Dijital Anadolu Projesi de KOBİ’lerin başarı yolcuğuna ışık tutmaya devam ediyor. 

    Proje kapsamındaki etkinliklerde, o şehirlerdeki KOBİ’lerin verimliliğini artıracak ve işletmelerine değer katacak nitelikli dijital dönüşüm hakkında bilgi veriliyor. Proje, KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerine katkıda bulunmak üzere 2018 yılında başladı ve ilk beş yılında 43 bin KOBİ’ye ulaştı. 

    Bu konuya dair görüşlerini açıklayan Emre Hantaloğlu, şöyle konuştu: “KOBİ’lerimiz ihracat, üretim ve istihdam alanları başta olmak üzere ekonomimizin gelişiminde kritik bir rol üstleniyor. KOBİ’lerimiz için ekonomimizin kalbi diyebiliriz. KOBİ’lerimizin teknolojik yatırımlarla ve teknolojiyi önceliklendiren ve katma değerler yaratan kaslarının güçlendirilmesini çok önemsiyoruz. Biz de Lenovo Türkiye olarak, KOBİ’lerin dijital devrimin bir parçası olması ve dijital dönüşümlerinin en etkin ve verimli şekilde gerçekleşmesi için desteğimizi sürdürüyoruz. TÜRKONFED önderliğinde düzenlenen Dijital Anadolu Projesi’nin çözüm ortağı olmaktan dolayı çok mutluyuz. KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuklarında yanında olmaya devam edeceğiz.” 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dünyanın En Sıra Dışı Fotoğrafçılarının Hayatlarını Anlatan ‘Fotoğrafçı’ 24 Mart Pazar 21.00’de National Geographic Ekranlarında Başlıyor!

    Dünyanın en sıra dışı fotoğrafçılarının çocukluğundan başlayarak kariyerinin tüm süreçlerini gözler önüne seren 6 bölümlük ‘Fotoğrafçı’, birer saatlik bölümlerinde izleyiciyi iç içe geçen bir geçmiş, arşiv, röportaj ve bugünkü görevlerinin gerçek görüntüleriyle derinlemesine bir yolculuğa çıkarıyor.

    Her fotoğrafçının kariyer sürecine, kendilerini kameranın arkasında nasıl keşfettiklerine ve ikonik görüntülerin nasıl oluşturulduğuna dair derinlemesine bir anlayış kazandıracak olan “Fotoğrafçı” 24 Mart’tan itibaren her Pazar 21.00’de National Geographic’te!

    Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: İhracat birim değer endeksi %3,3 azaldı

    İhracat birim değer endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,3 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %0,6 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %5,9 azaldı, yakıtlarda %13,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %2,9 azaldı.

    İhracat miktar endeksi %7,0 arttı

    İhracat miktar endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %7,0 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %21,4 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %0,8 arttı, yakıtlarda %34,2 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %3,7 arttı.

    İthalat birim değer endeksi %9,3 azaldı

    İthalat birim değer endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %9,3 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %5,3 azaldı, yakıtlarda %31,8 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %5,6 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,2 azaldı.

    İthalat miktar endeksi %13,9 azaldı

    İthalat miktar endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %13,9 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %0,2 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %3,9 arttı, yakıtlarda %8,9 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %5,6 azaldı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %5,6 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Aralık ayında 161,8 iken 2024 Ocak ayında %5,6 oranında azalarak 152,8 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Ocak ayında 130,8 iken 2024 yılı Ocak ayında %2,8 oranında artarak 134,5 oldu.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %4,1 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Aralık ayında 120,2 iken 2024 Ocak ayında %4,1 oranında azalarak 115,4 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Ocak ayında 127,1 iken 2024 yılı Ocak ayında %13,9 oranında azalarak 109,4 oldu.

    Dış ticaret haddi 2024 yılı Ocak ayında 86,1 olarak gerçekleşti

    İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Ocak ayında 80,7 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 5,4 puan artarak, 2024 yılı Ocak ayında 86,1 oldu.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Inveo Yatırım Holding’in finansal yatırımları 2023 yıl sonunda 7,5 milyar TL’ye ulaştı

    Uzun yıllara ve farklı sektörlere dayanan köklü deneyimi ve bilgi birikimiyle sermaye piyasaları, bankacılık, teknoloji girişimciliği alanlarında yatırım yapan Inveo Yatırım Holding, güçlü büyümesini 2023 yılında da devam ettirdi.

    Yeni nesil değer yatırımcısı Inveo Yatırım Holding, 2023 yılına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Sermaye piyasaları, bankacılık, teknoloji girişimciliği ana faaliyet alanlarında yatırımları olan Inveo Yatırım Holding’in toplam aktif büyüklüğü, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8 büyüme kaydederek 7,7 milyar TL’ye yükseldi. Inveo’nun finansal yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 17 artışla 7,52 milyar TL’ye ulaştı. Finansal yatırımlar yılda 3,3 milyar TL net değer artışı kaydederken, değer artış oranı da yüzde 49 olarak gerçekleşti. Şirketin 2023 yılı net dönem karı ise 1,1 milyar TL oldu. 25 yılı aşkın bir süredir Borsa İstanbul’da hisseleri işlem gören Holding’in piyasa değeri 2023 yıl sonu itibarıyla geçtiğimiz yıl sonuna göre yüzde 35 artışla 10,02 milyar TL seviyelerine ulaştı. 

    Inveo ekosistemi paydaşlarıyla birlikte büyüyor

    Çeşitlendirilmiş yatırımlar ve alanında öncü girişimlerle ekosistemini sürekli büyüten Inveo Yatırım Holding, 16 doğrudan, 135 dolaylı olmak üzere 151 yatırıma ekosisteminde ev sahipliği yapıyor. Ekosisteme 2023 yılında 19 yeni yatırım dahil oldu. “Doğru zaman, doğru değer” yatırım stratejisiyle, kuruluşundan 2023 yılı sonuna kadar toplam yatırımı 117,2 milyon ABD dolarına ulaşan Inveo Yatırım Holding, 32,8 milyon ABD doları tutarında çıkış gerçekleştirdi. 

    Ekosistem 2.000’i aşkın kişi için istihdam sağlıyor

    2023 yılında çok başarılı bir grafik sergilediklerini söyleyen Inveo Yatırım Holding CEO’su Onur Topaç, “Son yıllarda ekibimizle yoğun emek harcayarak kurduğumuz ve geliştirdiğimiz yatırımlarımızın her yıl sağladıkları katkı ile, Holding olarak sağlıklı ve sürdürülebilir finansal yapımızı koruyoruz. Inveo ekosisteminde tüm paydaşlar için değer yaratma kabiliyeti ve başarılı yatırım yönetimiyle finansal pozisyonumuzu sağlamlaştırıyoruz. Bağlı ortaklıklarımız, iştiraklerimiz ve yatırım yaptığımız fonlarla birlikte, sayıları 151’i bulan doğrudan/dolaylı yatırımlarımızda 2023 sonu itibarıyla 2.000’i aşkın kişiye iş imkânı sağlamış durumdayız” dedi.

    Inveo Yatırım Holding yatırımları sürdürülebilir değer kazanmaya devam ediyor

    Inveo Yatırım Holding’in amiral gemisi Gedik Yatırım, 2023 yılında hayata geçirdiği stratejik hamlelerle sektörde fark yaratmaya devam etti. Son 5 yılda çalışan sayısını yüzde 65 artıran şirket, konsolide olarak 32 ilde 57 şube ve 659 çalışanıyla sektörde liderliğe doğru güçlü adımlarla ilerliyor. 2023’te %1.117 artışla 767 milyon TL net dönem karına ulaşan Gedik Yatırım, 588 milyon TL seviyesindeki kar dağıtım önerisini Mart ayı sonunda gerçekleşecek Yıllık Olağan Genel Kurul’a sunma kararı aldı. Genel kurulun onaylaması halinde, Inveo Yatırım Holding Mart ayı sonunda yaklaşık 500 milyon TL temettü geliri elde edecek.

    Türkiye’de yatırım bankacılığı kapasitesini geliştirmek ve kapsayıcılık odaklarıyla 2023 yılında kurulan Misyon Bank, 120’nin üzerinde çalışanı ve güçlü yönetim kadrosuyla 2023 yılında faaliyete geçti. 

    1991 yılından bu yana yatırım fonları ve 2008 yılından itibaren de portföy yönetim alanındaki bilgi, deneyim ve uzmanlığıyla hizmet veren Inveo Portföy’ün toplam portföy büyüklüğü, 2023 yılında yüzde 107 artışla 11,9 milyar TL’ye yükseldi. 

    Türkiye’nin parlayan, inovatif ve yeni nesil teknolojilerini oluşturan girişimlerine odaklanan Inveo Ventures, kurulduğu Nisan 2022’den bu yana, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve fonlarından oluşan 3 farklı yapı aracılığıyla 14 farklı yatırıma 2 milyon doların üzerinde yatırım yaptı. 

    Vizyon, 2028 yılında 1,7 milyar dolar piyasa değerine ulaşmak

    Inveo Yatırım Holding, yaptığı yatırımlar ve yarattığı değerle 2028 yılında piyasa değeri olarak 1,7 milyar ABD Doları seviyesine ulaşma vizyonunda kararlılıkla ilerliyor. Inveo Yatırım Holding CEO’su Onur Topaç, bu doğrultuda 2024 beklenti ve hedeflerini şöyle açıkladı:

    “Holding bünyesinde ‘organizasyonel ve operasyonel verimliliği artırmak ve etkin kaynak yönetimi’ amacıyla bu yıl bir sadeleşme planını hayata geçireceğiz. Bu kapsamda teknoloji girişimciliği alanındaki yatırımlarımız, Inveo Ventures’ta toplanacak. Inveo Yatırım Holding bünyesinde doğrudan ortak olduğumuz 7 şirket olacak, daha anlaşılabilir ve yalın bir yapıya ulaşacağız. Mevcut portföy şirketlerimizdeki güçlü gelişimi bekliyoruz. 

    • Gedik Yatırım, sektörde öncü konumunu sürdürerek, yenilikçi stratejileriyle liderlik yolunda daha da hızlanacak.
    • Misyon Bank, güçlü kadrosu ve ileri teknolojik altyapısıyla, ülke ve bölgemizde yatırım bankacılığı alanında ihtiyaç duyulan özgün konumuna yerleşmeye başlayacak. 2024 yılı, Misyon Bank için hasat yılı olacak.
    • Inveo Portföy, yeni yapılanmasıyla banka dışı kurumlar arasında daha ileri bir konuma yükselecek.
    • Inveo Ventures, teknoloji girişimciliği alanındaki tüm yatırımları bünyesinde toplayarak 2024 yılında 20 yeni yatırım yaparak istikrarlı büyümesini sürdürecek.

     Yeni yatırımlar için çalışmalar sürdürmeye ve araştırmalar yapmaya devam edeceğiz. Potansiyeli olan alanlarda yeni şirketler kurarak veya bu şirketlere ortak olarak, finansal ve entelektüel sermaye yatırımıyla, ekosistemimizdeki tüm şirketlerin değerini maksimize etmeyi sürdüreceğiz

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • MİB Başkanı Emre Gencer: Reform alanlarında daha hızlı hareket etmeliyiz

    İSTANBUL (İGFA) – 1990 yılından beri tüm makine sektöründe yerli makine üreticilerinin çıkarlarını gözetmek ve yerli makine üretimini desteklemek amacıyla faaliyetlerini sürdüren Makina İmalatçıları Birliği’nin (MİB), geleneksel iftar yemeği organizasyonu gerçekleştirildi.

    Cemile Sultan Korusu’nda yoğun bir katılımla gerçekleşen organizasyonda konuşan MİB Başkanı S. Emre Gencer, makine sektörünün sorunları ve çözüm önerileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen 2023 yılının, sektör açısından oldukça başarılı bir yıl olduğunu, yurtiçi makine yatırımlarının yüzde 12 büyürken makine üretiminin yüzde 8 oranında arttığını belirten Gencer, bu güçlü performansın itici gücünün ihracat olduğunu söyledi.

    2024 İÇİN UMUTLUYUZ

    Gencer, geçtiğimiz yıl makine ihracatının yüzde 11 artarak 28 milyar dolar seviyesini aştığını ifade ederek, “Bu güçlü artışı sağlayan temel faktörün, ana pazarlarımız dışındaki alternatif pazarlarda gösterdiğimiz başarı olduğunu söyleyebiliriz. 2024 için de umutluyuz. İhracatın büyümeye katkısının pozitif olmasını öngören OVP’nin kararlılıkla uygulanması halinde bu yıl da güçlü bir ihracat artış oranı yakalayacağımıza inanıyorum. Böyle bir gelişmeyi olumsuz etkileyebilecek riskler arasında, yılın ikinci yarısı için Avrupa bölgesinde beklenen ekonomik canlanmanın gecikmesi ihtimali ön plana çıkmaktadır. Buna, Rusya ve Ukrayna’ya yönelik ihracatımızın, savaşa bağlı risklerin artmasına bağlı olarak olumsuz etkilenmesi olasılığını da ekleyebiliriz” dedi.

    Geçtiğimiz iki ayda ikinci büyük makine pazarımız olan Rusya’ya ihracatın yüzde 20 gibi oldukça yüksek oranda azaldığına dikkat çeken Gencer, bu pazarda halen yaşanmakta olan ödeme sorunlarına çözüm bulunamaması halinde gerilemenin hızlanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

    YENİ YATIRIMLAR YAPMALIYIZ

    Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde yapılan Kök Neden Analizlerine göre, 29 kalem makinenin küresel ölçekte rekabetçi olduğumuz ürünler listesinde en ön sıralarda yer aldığını dile getiren Gencer, “Bu veri makine sektöründe dünya ticaretinden aldığımız payın, çok daha yukarılara ulaşma potansiyelinin olduğuna işaret etmektedir. Bu potansiyeli daha iyi kullanabilmek için, her vesileyle gündeme getirdiğimiz reform alanlarında daha hızlı hareket etmeliyiz. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracat kapasitemizi, dijital dönüşüm projeleri ile geliştirmek için yeni yatırımlar yapmalıyız” diye konuştu.

    ÖNERİMİZ: PROJE BAZLI TEŞVİK SİSTEMİ KAPSAMINDAKİ YATIRIMLAR İÇİN ALTERNATİF BİR FAİZ İNDİRİM MODELİ GELİŞTİRİLMESİ

    “Finansman maliyetlerinin olağanüstü yükseldiği bu dönemde, bu tür yatırımları gerçekleştirmemizin kolay olmadığı takdir edilecektir” diyen Gencer, şöyle devam etti: “Bu konudaki önerimiz, proje bazlı teşvik sistemi kapsamındaki yatırımlar için alternatif bir faiz indirim modeli geliştirilmesi ve uygulanmasıdır. Bu konudaki diğer bir isteğimiz; Hamle Programı kapsamındaki makine yatırım projelerine, basitleştirilmiş usullerle YTAK kaynağı sağlanmasıdır. Halihazırdaki prosedürlere göre Hamle kapsamında onaylanan 18 makine projesinden sadece üçünün, YTAK kaynağından faydalanabileceğini söylediğimde konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. Turquality programı kapsamındaki şirketlerin projelerine, YTAK prosedürleri çerçevesinde ilave Strateji Puanı verilmesi yönündeki talebimizi de buna ekleyebiliriz.”

    YERLİ MALI MAKİNE KULLANIMINI ÖN PLANA ÇIKARACAK YENİ DÜZENLEMELER YAPILMALI

    Yerli malı kullanımının özendirilmesine ilişkin mevzuatta, kapasite raporlarının kamu otoritesi tarafından denetlenmesine imkan verecek şekilde değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirten Gencer, aynı şekilde teşvik belgeli yatırımlarda ithal makinelere vergi indirimi uygulamasını gerçekten istisnai hale getirecek, kamu İhale Kanunu ve istisnaları ile kamu-özel sektör iş birliği projelerinde yerli malı makine kullanımını ön plana çıkaracak yeni düzenlemelerin yapılmasında yarar bulunduğunu kaydetti.

    Mevcut yatırım teşvik sisteminin, doğrudan destek unsurlarına dayalı daha etkin bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirten Gencer, “Yatırım teşviklerinin, AB Ülkelerinde olduğu gibi hibe ya da 10 yıl vadeli sübvansiyonlu kredilere dayalı doğrudan finansman desteği şeklinde olmasında yarar bulunmaktadır. Vergi indirimi, tatili ve muafiyeti gibi dolaylı destek unsurların, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde yatırımların teşviklerinden beklenen etkiyi gösteremediği kuşkusuzdur” dedi.

    ÇOK SAYIDAKİ MAKİNE VE TEÇHİZAT İÇİN ANTİ- DAMPİNG SORUŞTURMA AÇILMASI TALEBİ

    Orta vadeli diğer bir beklentilerinin makine ihracatının OVP’de öngörüldüğü şekilde uluslararası en iyi örnekler esas alınarak alıcı kredi programları ile desteklenmesi olduğunu belirten Gencer, haksız rekabet ve korunma önlemlerinin üzerinde yoğunlaşılması gereken diğer bir temel alan olduğuna dikkat çekti.

    Gencer, önümüzdeki günlerde üyelerden gelen talepler doğrultusunda, çok sayıdaki makine ve teçhizat için anti- damping soruşturma açılması talebinde bulunacaklarını da söyledi.

    NİTELİKLİ BÜYÜMENİN OLMAZSA OLMAZI FIYAT İSTİKRARIDIR

    Sektörde nitelikli çalışana erişim sıkıntısının giderek arttığını dile getiren Gencer, OVP kapsamındaki nitelikli işgücü yetiştirmek amacıyla düzenlenecek programlar için belirlenen sektörler arasına makine üretiminin de dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.

    Gencer, “Nitelikli büyümenin olmazsa olmazı fiyat istikrarıdır; finansal istikrardır. Yeni ekonomik programın, sabır ve kararlılıkla uygulanması halinde bu konuda belirli bir süre sonra başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. Şunu da biliyoruz ki, verimlilik artışı sağlanmadan, katma değeri yükseltmeden, yüksek teknolojili alanlara yönelip rekabetçiliği artırmadan dış pazarlarda da nitelikli büyümeyi sağlayamayız. Bu nedenle esas olan, bu zor dönemde programın üretim ayağında başarıya ulaşmaktır, teknolojik ve stratejik sanayi yatırımlarını kaynak tahsisinde önceliklendirerek süratle gerçekleştirmektir” dedi.

    Gencer, en büyük hedeflerinin MİB önderliğinde küresel ölçekte en çok tanınan makine fuarları arasında ön plana çıkan bir Türk makine ihtisas fuarı markası oluşturmak olduğunu da sözlerine ekledi.

  • Bursa için iş dünyası buluştu

    BURSA (İGFA) – Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve çok sayıda iş insanı katıldı.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın tarihi, kültürel, turizm ve tarımsal potansiyelinin yanında sanayisiyle de öne çıktığını ifade ederek “Bursa sanayilerle büyümüş, sanayi karakteristiği ön planda olan bir şehir. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte daha nitelikli sanayiye ulaşabilmeyi hedefliyoruz. Özellikle 2024-2029 yılları için daha nitelikli, daha katma değerli, daha fazla ihracat yapabilmek adına en önemli projelerden biri olan KOBİ OSB, bizim için kıymetli ve değerli. BTSO ile iş birliği içerisinde herhangi bir rant söz konusu olmadan, şehir merkezinde ilgili taraflarla paylaşmış olacağız. 3 farklı noktada lojistik merkezler oluşturulması ile alakalı çalışmalarımız da var. Bursa, üreten ve gelişen bir şehir. Bu anlamda şehrimize bakanlıklar nezdinde verdiğiniz destekler çok kıymetli. Özellikle ulaşan şehir Bursa hedefiyle yatırımlarımız devam ediyor. TEKNOSAB Kavşağı, Demirtaş OSB Kavşağı, Çalı Yolu’nda ve nice projede desteklerinizi esirgemediniz. Raylı sistem ağımızı da genişletiyoruz. Bursa’nın ulaşan, yaşayan, üreten şehir olmasını istiyoruz. Bu manada Bursa’ya yapacağınız destek ve katkılarınızın çok önemli olduğu ifade ediyor, katılımlarınız için teşekkür ediyorum” dedi.

    “ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONLA MÜCADELE”

    Dünyanın ekonomik olarak iyi bir dönemden geçmediğini ifade ederek söze başlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Pandemi ve sonrasında yaşanan olumsuzluklarda dünya büyümesi ve ticareti, tarihsel ortalamaların altında seyrediyor. Bir takım toparlanmaları var. Geçtiğimiz yılı dünya ekonomisi yüzde 3 civarında Türkiye ekonomisi ise yüzde 4.5 büyümeyle kapattı. Ülkemiz ilk kez trilyon dolarlık ekonomiler ligine girmiş oldu. Geçen yıl 1 trilyon 119 milyar dolarlık ekonomik büyümeyle 2023’ü kapatmış olduk. Nominal dolar bazında kişi başına düşen gelirimiz ise 13 bin 110 dolar seviyesine ulaştı. 2023’ün 4. çeyreğinde sabit sermaye yatırımlarının yüzde 10.7 artmış olması, makine teçhizat yatırımlarındaki artışın da yüzde 14 seviyelerinde olması sanayimizin gücünü ve potansiyel büyümemizi ortaya koyan olumlu göstergelerdir. Enflasyonla mücadele temel önceliğimiz. Büyümemizi sürdürürken enflasyonu da düşürmeyi hedefliyoruz. Enflasyonda geçen yılı yüzde 64.8’le kapattık. Kalıcı refah artışı ve sürdürülebilir büyümenin, fiyat istikrarı ile ilişkili olduğuna inanıyoruz. 2025 yılında enflasyon beklentimiz ‘ler seviyesine gerilemesi, 2026 yılında ise tek haneli enflasyona yeniden ulaşacağız. Tahminimiz, Şubat ile birlikte 12 aylık cari açığımızın 32-33 milyar dolarlara kadar gerileyeceği yönünde. Ayrıca 2023 yılını 54,3 milyar dolarlık turizm geliriyle kapattık. Geçen yıl ihracatımız 256 milyar dolar gerçekleşti. İş gücü piyasalarımıza baktığımızda istihdam oranımız Ocak ayında yüzde 9.1 oldu. Türkiye tarihinde ilk defa iş gücünün yüzde 49 ile istihdam edildiği bir dönem yaşıyoruz. Geçen yıl kadın istihdamındaki artışın önemli bir rol oynadığını ifade etmek isterim. Toplam istihdamımız 32 milyon 222 bin seviyesine yükseldi” diye konuştu. Bursa’nın sanayide öncü kentlerden biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 18 milyar dolar ihracat yapabilen Bursa’nın, Türkiye için çok kıymetli bir konumda olduğunu söyledi. Bu kapsamda bütün sanayici ve çalışanları tebrik eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz “Ulaştırma başta olmak üzere birçok alanda Bursa’ya yatırım yapıyoruz. Demiryolu yatırımlarımıza ve OSB’lerle bağlantılarına da ağırlık vereceğiz. Lojistik alanda iyileştirmeler ile rekabet gücümüzü de arttırmayı hedefliyoruz. Şehirde ortak aklı önemsediği ve önemli projeleriyle Bursa’ya değer katan Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Başkanımızı tebrik ediyorum” dedi.

    “ÜLKE KALKINMASINDA LİDER ŞEHİR, BURSA”

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ‘Bursa büyürse Türkiye büyür’ inancı ile son 11 yıldır ülke hedefleriyle bütünleşen 60’ın üzerinde makro düzeyli projeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Ortak akılla hareket ettiklerini söyleyen Başkan Burkay, hayata geçirdikleri projeler ile ülke ekonomisine 18 milyar doları ihracat olmak üzere toplam 32 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle kalkınmanın en büyük destekleyici gücünün Bursa olduğunu söyledi. Türkiye’nin sanayi potansiyeli en güçlü kentlerinden bir tanesinin Bursa olduğunu hatırlatan Başkan Burkay, “Bursa, özellikle sanayinin toplam gayri safi hasılası içinde yüzde 46’lık payıyla sürdürülebilir büyümenin de en önemli parçasıdır. Bursa bugüne kadar ülkemizin kalkınmasında her zaman lider pozisyon yüklenmiştir. Bizlerin amacı Bursa’nın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da özellikle Türkiye Yüzyılında ülkemizin kalkınmasında liderliğini devam ettirmektir. Bu açıdan da özellikle iki gün önce Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte imzalamış olduğumuz KOBİ OSB protokolümüzü, Bursa ve Türkiye ekonomisi için çok önemsemediğimizi belirtmek istiyorum. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımıza da KOBİ’lerimize vermiş olduğu destekten dolayı tekrar çok teşekkür ediyorum” dedi.

  • Gelecek Partisi Keşan Belediye Başkan Adayı Aydoğan  Ersöz’den iftar yemeği

    Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Gelecek Partisi Keşan Belediye Başkan Adayı Erdoğan Ersöz önceki akşam bir iftar yemeği verdi. Şapçı Prestige Hotel’de düzenlenen iftar programına; Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Başçı, Gelecek Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Erol Demirhan, Demokrat Parti Keşan İlçe Başkanı Şaban Balkanlı, DEVA Partisi Keşan İlçe Başkanı Kerem Harmanlı, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, Gelecek Partisi Edirne Belediye Başkan Adayı Hava Aksoy, Saadet Partisi Keşan Belediye Başkan Adayı Ahmet Köseler ve Aydoğan Ersöz’ün misafirleri ile basın mensuları katıldı.

    Yemeğin ardından konuşan Aydoğan Ersöz, iftara katılan herkese teşekkür etti.

  • İnegöl Çarşısı yeniden doğacak

    BURSA (İGFA) – Bir yandan şehrin gelişimine katkı sağlayacak adımlar, bir yandan vizyon projeler ve bir yandan da mevcut alanları günün şartlarına uygun şekilde düzenleme projeleriyle geleceğin İnegöl’ünü imar etmeye hazırlanan İnegöl Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı Alper Taban, “Tarihi Çarşı” projesini açıkladı. Başkan Taban, İshakpaşa Külliyesi ile Kapalı Çarşı, Beylik Hanı, Sarraflar Çarşısı ve Uzun Sokağı da kapsayan bölgede hayat bulacak “Tarihi Çarşı” projesi ile İnegöl çarşısının yeniden doğacağını söyledi.

    BÜTÜNCÜL BİR DÖNÜŞÜM

    Geleneksel alan, tarihi alan ve ticari alan olarak 3 alt başlıkta değerlendirilen İshakpaşa külliyesi, Kapalı Çarşı, Beylik Hanı, Sarraflar Çarşısı ve Uzun Sokağı içerisine alan Tarihi Çarşının; kent estetiği temalı güneş kırıcılar, yeni çarşı giriş tagı, cephe sağlıklaştırma, meydan revizyonları ile bütüncül ve aşamalı uzun soluklu bir dönüşüm projesiyle yenilenmesi hedefleniyor.

    ÇARŞI AVM MODELİ HAYAT BULACAK

    Projeye ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Alper Taban, “Yeni dönem hedeflerimizden biri Tarihi Çarşı projemiz. İnegöl’ün 5 bin yıllık bir tarihi var. Şehrimizin merkezinde de İshak Paşa’nın eserleri başta olmak üzere İshakpaşa Külliyesi, Kapalı Çarşı, Beylik Hanı, Uzun Sokak ve Sarraflar Çarşının içerisinde bulunduğu bir merkez yerleşkemiz var. Biz mimarlarımızla burada çalışmalara başladık. Ne yapacağımızı da adım adım biliyoruz. Etaplar halinde bu bölgede Tarihi Çarşı hüviyetini kazandırarak aslında bir çarşı AVM modelini hayata geçirmek istiyoruz. İnşallah dersimize çalıştık ve Allah nasip ederse, seçim sonrası görev alırsak bu projeyi hayata geçireceğiz” dedi.

  • Altyapısıyla güçlü ve dirençli Bursa oluşuyor

    BURSA (İGFA) – Daha yaşanabilir bir Bursa için ulaşımdan spora, kültürden kentsel dönüşüme kadar birçok alanda yeni dönem projelerini açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, dirençli bir şehri oluşturmada üst yapı kadar kesintisiz ve güçlü bir altyapıya sahip olmanın da önemli olduğunu söyledi.

    Türkiye’de içme suyundaki kayıp kaçağı önleme konusundaki çalışmalarla lider şehir konumunda olduklarını belirten Başkan Alinur Aktaş, “Merkezde kayıp kaçak oranı yüzde 19.35 seviyesine kadar düşürüldü. Türkiye’ye örnek çalışmalarıyla parmakla gösterilen BUSKİ, yeni dönemde de Bursa’nın ‘dirençli şehir’ yolculuğunda önemli görevler üstlenecek. Kuraklığın zirve yaptığı 2019 ve 2022 yıllarında Bursalıları bir gün dahi susuz bırakmadık. Sağlıklı içme suyunu, iklim değişikliği ve kuraklık şartlarına rağmen halkımıza uygun fiyatta ve kalitede sunmaya devam ediyoruz. Şubat ayı içerisinde yaptığımız düzenleme ile su faturalarındaki ilk kademeyi 12 metreküpten 18 metreküpe çıkararak vatandaşlarımıza ciddi bir katkıda da bulunmuş olduk” dedi.

    ÇINARCIK BARAJI

    Kesintisiz içme suyu temininde çok önemli bir yeri olan Çınarcık Barajı’nın suyunu Bursa ile buluşturan tarihi çalışmayı başlattıklarını anlatan Başkan Aktaş, “Çınarcık içme suyu projesi, şehrin su ihtiyacını karşılama noktasında ‘can suyu’ olacak. Proje tamamlandığında Bursa’nın 2060 yılına kadar su sıkıntısı olmayacak. İhale ederek imalat çalışmalarına başladık. 300 bin metreküp günlük arıtma kapasitesine sahip 1 arıtma tesisini, 68 kilometre isale hattını, 3 adet içme suyu deposunu yaklaşık 130 milyon euro yatırımla Bursa tarihinin en büyük altyapı yatırım olarak gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

    Gemlik Büyük Kumla Barajı ile birlikte İnegöl Hocaköy, Karacabey Gölecik, Büyükorhan Kocadere ve Kestel Gölbaşı barajlarının da yakın zamanda faaliyete alınacağını söyleyen Başkan Aktaş, “Tarafımızca yapılacak 2 bin 500 kilometrelik yeni içme suyu hatlarıyla birlikte Bursa’mızı 2060 yılına kadar içme suyu sıkıntısı olmayan dirençli bir şehir haline getiriyoruz. Bursa’mız üreten ve kirletici etkilerin yoğun olduğu bir şehir olmasına rağmen başarılı bir şekilde sürdürdüğümüz atık su yönetimini daha ileri bir seviyeye taşıyacağız. Mevcut atık su arıtma tesislerinin kapasite artışları, yeni atık su arıtma tesisleri ve planladığımız yeni 750 kilometrelik kanalizasyon hatları ile de derelerimizi, göllerimizi ve denizlerimizi temiz tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    NİLÜFER ÇAYI

    Nilüfer Çayı konusuna hassasiyetle yaklaştıklarını belirten Başkan Aktaş, “Nilüfer Çayı’nın kirletici etkilerden tamamen arındırılmasına yönelik çalışmalarımızı Bakanlığımız ve Valiliğimizle eşgüdüm içinde en önemli çevre projelerimizden biri olarak yürüteceğiz. Yine küresel iklim değişikliğiyle birlikte ani ve şiddetli yağışlar sıklıkla karşılaştığımız bir durum haline geldi. Buna yönelik yürüteceğimiz dere ıslahı çalışmaları ve 250 kilometrelik yeni yağmur suyu hatları ile birlikte ani ve şiddetli yağışların felakete dönüşmesinin önüne geçeceğiz. Değirmenönü Kilise Deresi, Fidyekızık Deresi, Nilüfer 30 Ağustos Ürünlü Deresi ve Mudanya Karanlık Deresi gibi dere kaynaklarını da ıslah ediyoruz” dedi.

    YENİ ATIKSU ARITMA TESİSLERİ

    Bursa’ya yeni dönemde yeni arıtma tesisleri kazandıracaklarını da ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa atık su arıtma tesisi yatırımlarında da zirveye yürüyor. Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ marifetiyle şehrin yüzde 95’ini kapsayacak şekilde atık su arıtımı sağlıyor. Hem mevcut tesislerin kapasitesini artırıyor hem de Bursa’ya yeni arıtma tesisleri kazandırıyoruz. Bu kapsamda İnegöl, Yıldırım Vakıf, Mudanya Tirilye ve Karacabey atıksu arıtma tesislerini yeni dönemde şehre kazandıracağız. Bunun yanında Mustafakemalpaşa, Gemlik, Yenişehir, Akçalar, Kurşunlu, Mudanya, Küçükkumla, Batı ve doğu atıksu arıtma tesislerini de güçlendireceğiz. İlçelerimiz yapılacak yeni yatırımlarla tesis ve altyapı bakımından daha da güçleniyor” diye konuştu.

  • Tokat’ta Nevruz coşkusu

    Nurhan İÇMEZ / TOKAT HABER

    TOKAT (İGFA) – Tokat’ta, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevi’nde gerçekleşen Nevruz Bayramı kutlamaları, farklı siyasi partilerden temsilcileri, yerel yöneticileri ve vatandaşları bir araya getirdi. Kutlamalara, Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Tokat Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan adayı Eyüp Eroğlu, Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Ahmet Hamdi Aydoğan, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Güner Şen, AK Parti Belediye Meclis Üyesi adayı Levent Arat, İyi Parti Tokat İl Başkanı Erkan Er, CHP Tokat İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz gibi önemli isimler katıldı

    BİRLİK VE BERABERLİK MESAJLARI
    Programda bir konuşma yapan Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Nevruz’un birlik ve beraberliğin simgesi olduğunu vurguladı. Eroğlu’nun konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle: “21 Mart Nevruz Bayramımız kutlu olsun. Bizler Orta Asya’dan bu topraklara gelmiş, buraları yurt edinmişiz. Ayrımız gayrımız olmadan bu güzel bayrağımızın altında, vatan topraklarımızda, örfümüzle, adetlerimizle, geleneklerimizle, göreneklerimizle ve kardeşliğimizle dünyaya güzelliğimizi ortaya koymuşuz. ‘Darun nasır, darun nusret’ dediğimiz, yardım edenlerin diyarı olan ve her anlamda birliğini beraberliğini pekiştirmiş bir şehiriz. Her zaman toylarımızla, düğünlerimizle, cenazelerimizde beraberiz. Bugünlere geldik, acımızı tatlımızla birlikte yaşayacağız. Benim en büyük dileğim ve arzum; Allah’ım bize böyle güzel toprakları bahşetti, hep beraber yaşayalım. Gölgesinde serinlediğimiz bayrağımız yere düşmesin. Camilerimiz, cemevlerimiz, birlik ve beraber olduğumuz tüm geleneklerimiz, göreneklerimiz hiç unutulmasın, hep daim olsun.


    Kutlamalar, yapılan konuşmaların ardından nevruz ateşinin yakılması ve semah dönülmesiyle devam etti.

  • Altın istikrar bulmaya çalışıyor

    Altın, tüm vakitlerin en yüksek düzeyine çıktığı dalgalı bir seansın akabinde pek değişim göstermedi. Akabinde ABD doları optimist ekonomik bilgilerle yükselirken geri çekildi.

    Fed’in Çarşamba günü 2024’te üç faiz indirimi öngörüsünü müdafaasının akabinde, ABD’li siyaset yapıcıların borçlanma maliyetlerini bu yılın sonuna yanlışsız düşürmeye hazırlandıkları istikametindeki temkinli iyimserliğin tesiriyle külçe bu hafta yüzde 1,3 arttı.

    Perşembe günü yayınlanan ABD konut, imalat ve işgücü piyasası dataları dirençli bir iktisada işaret etti ve Fed’in faiz indirimi varsayımlarında geri adım atmak zorunda kalabileceği argümanını destekledi. Sayılar, İsviçre Ulusal Bankası’nın sürpriz faiz indirimiyle birlikte doların beş haftadaki en büyük yükselişini kaydetmesine yardımcı olarak altının cazibesini daha da azalttı.

    Spot altın Singapur saati ile 08:55’te yüzde 0,2 artışla ons başına 2.185,60 dolara çıktı. Metal evvelki seansta yüzde 1,6 kadar yükselerek rekor 2.220,89 dolara ulaştı ve günü yüzde 0,2 düşüşle kapattı. Gümüş, paladyum ve platin yükselişe geçti.

  • Deutsche, TL’de yine optimist tarafa geçti

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) piyasa beklentilerinin bilakis yaptığı faiz artışı Türk lirasıyla ilgili olumlu yabancı raporların gelmesine de yol açtı.

    Deutsche Bank’tan Oliver Harvey, Christian Wietoska ve Yiğit Onay’ın hazırladığı 21 Mart tarihli raporda Türk lirasında uzun duruma tekrar inanç duyulduğu belirtildi.

    Raporda bankanın 10 gün evvel, TCMB rezervlerinde yaşanan baskı hasebiyle yaklaşan seçim ve enflasyonda üst taraflı sürpriz yaşanan bir ortamda uzun vadeli Türk lirası carry trade konumlarında kâr alımı yaptığı, lakin TCMB’nin 500 baz puanlık faiz artışının akabinde uzun konumlara yine girme konusunda artan bir halde itimat duyduğu belirtildi.

    Yapılan son faiz artışının rezervler üzerindeki baskıları gevşeteceğini öngören banka Türkiye’nin dezenflasyon maksatlarının gittikçe daha gerçekçi göründüğüne vurgu yaptı.

    Bankanın raporunda cari istikrarın daha uygun bir görünümde olduğu da tabir edildi.

    Banka uzun vadeli TL konumlarına tekrar girmek için daha inançlı olduğunu belirtse de seçimlerden sonra politik iktisat tarafındaki risklerle ilgili de teyakkuzda kaldığını söz etti.

    Türk lirasında tekrar optimist tarafa geçtiğini açıklayan banka önümüzdeki aylarda toplam getiride kıymetli bir performans olabileceğini, içsel getirinin yüzde 10’a varabileceğini öngördü.

  • Burcu Esmersoy kolunda bir servet taşıyor! Bedeli hayrete düşürdü

    Geçtiğimiz sene iş insanı Nazım Akmandil ile nikah masasına oturan ünlü sunucu Burcu Esmersoy, birinci evvel İtalya’da daha sonra İstanbul’da gerçekleştirdiği ihtişamlı düğünleriyle sık sık gündeme gelmişti. Ünlü sunucu bu sefer yaptığı bir toplumsal medya paylaşımıyla dikkatleri üzerine topladı. Ünlü sunucunun sadece aksesuarlarının kıymeti hayrete düşürdü.

    Yer aldığı üretimlerde başarılı sunuculuğunun yanı sıra birebir vakitte modellik ve modellik meslekleriyle de bilinen ünlü sunucu Burcu Esmersoy, yaptığı gayrimenkul yatırımlarının yanı sıra aldığı kıymetli saatlerle gündeme gelmeye devam ediyor. Toplumsal medya hesaplarını epeyce etkin kullanan ünlü sunucu, geçtiğimiz günlerde paylaştığı saat koleksiyonuyla toplumsal medyada gündem oldu. Saat koleksiyonunda yer alan saatlerin fiyatları ise duyanları şaşkına çevirdi.

    Burcu Esmersoy

    SAAT KOLEKSİYONU SERVET DEĞERİNDE!

    Sosyal medyada en çok para kazanan ünlüler ortasında yer alan ünlü sunucu, saat koleksiyonuna yeni bir kesim daha ekledi. Saat koleksiyonunda 200 bin dolarlık Patek Philippe Nautilus, 60 bin euroluk Rolex Oyster Perpetual, 40 bin dolarlık Rolex Oyster ve 12 bin euroluk Rolex Air King marka saatleri bulunduğu bilinen Burcu Esmersoy, bukez 60 bin euro yani 2 milyon 100 bin lira kıymetinde lüks marka bir saat daha aldı. 

    Burcu Esmersoy

    Saat koleksiyonunun toplam kıymeti 10 milyon 250 bin TL olan ünlü sunucunun yaptığı paylaşım sırasında servet bedelindeki saatiyle bileğini süsledi.

    Burcu Esmersoy

  • Galatasaray’a müjdeli haber geldi: Serge Aurier

    Galatasaray’a devre ortasında Nottingham Forest’tan transfer edilen lakin sakatlığı sebebiyle bir türlü forma giyemeyen Serge Aurier’den sevindirici haber geldi.

    Fildişi Kıyılı sağ bekin ulusal ortada sakatlığını tam olarak atlatacağı ve Hatayspor maçında olmasa bile Alanyaspor deplasmanında oynayacağı belirtildi.

    Serge Aurier’in Galatasaray ile olan kontratı Mayıs ayında sona erecek.

  • Galatasaray’ın hava kuvvetleri kumandanı: Victor Nelsson

    Galatasaray’ın savunma oyuncuları bu dönem hava toplarındaki hakimiyetiyle dikkat çekiyor.

    Galatasaray’ın Danimarkalı stoperi Victor Nelsson da Muhteşem Lig’de bu dönem en fazla hava topu kazanan savunma oyuncusu oldu.

    Deneyimli stoperin maç başına 4.52 hava topu ile tepede yer aldığı sıralamada, 3.85’le Abdülkerim Bardakcı ikinci basamakta bulunuyor. Üçüncü 3.61’le Duarte oldu. Davinson ise 3.06’yla 6. sırada.

  • Çin işi abarttı, 10G ile indirme rekoru kırıldı; 90GB 72 saniyede indi

    Shanghai, dünyada bir unsur imza atarak “10G bulut genişbant gösterim topluluğu”nu hayata geçiriyor. Bu teşebbüs, Çin Telekom Shanghai Şirketi ve Yangpu Bölgesi Halk Hükümeti’nin işbirliği ile gerçekleşiyor ve 50G-PON teknolojisi kullanılarak 10 Gigabit’lik bulut genişbant tecrübesi sunuyor. Bu yeni hizmet, F5G-A (geliştirilmiş tam optik ağ) olarak isimlendiriliyor ve standart Gigabit genişbant servislerine kıyasla çok daha süratli bir internet erişimi sağlıyor. Örneğin, 90GB büyüklüğünde bir 8K sineması yalnızca 72 saniyede indirebilirsiniz, bu da standart suratlara nazaran çok daha süratli bir indirme müddeti manasına geliyor.

    Bu gelişmiş ağ, ömür stilimizi, iş yapış formlarımızı ve internet üzerinden etkileşimimizi kökten değiştirecek potansiyele sahip. Gösterim topluluğunun sakinleri, kristal netliğinde 3D imgelerin yanı sıra, kesintisiz ve her açıdan izlenebilen canlı yayın etkinliklerinin keyfini çıkarabilecek.

    Çin işi abarttı, 10G ile indirme rekoru kırıldı; 90GB 72 saniyede indi

    Yüksek bant genişliği, akıllı ev teknolojilerinin anında senkronizasyonunu sağlayarak, bulut tabanlı depolama tahlilleri için süratli erişim yahut konut sunucularından büyük evraklara neredeyse anında erişim imkanı sunuyor. Bu sayede, zahmetsiz bir işbirliği, gerçek vakitli bilgi sürece ve kesintisiz irtibat üzere imkanlar bulut üzerinde meselesiz bir formda gerçekleştirilebiliyor.

    Bu proje, Çin Telekom ve Yangpu Bölgesi hükümetinin vizyonunda yer alan “15 Dakikalık Topluluk Ömür Dairesi” inşa etme gayesinin bir örneğini teşkil ediyor. Bu teşebbüs, bireylerin iş, cümbüş, eğitim ve temel hizmetlere yalnızca 15 dakika içinde ulaşabileceği bir kentsel etraf yaratmayı amaçlıyor. Böylelikle, teknolojinin gücünden faydalanarak daha konforlu ve erişilebilir bir hayat alanı oluşturma yolunda kıymetli bir adım atılmış oluyor. Bu çeşit yenilikler, günlük hayatımızı kolaylaştıracak ve gelecekteki dijital tecrübelerimizi şekillendirecek değerli gelişmeler ortasında yer alıyor.

  • Teknoloji dünyasının devleri Apple’a karşı birleşti; resmen 3. Dünya Savaşı!

    The Wall Street Journal’ın haberine nazaran Meta, Microsoft, X ve Match Group davayla ilgili bir ortak bildiri sundu. Bu, Epic’in davasına büyük bir takviye sağlayacak.

    Apple, Avrupa Birliği’nin Dijital Pazarlar Yasası (DMA) ve ABD’deki bir mahkeme kararı nedeniyle iOS’ta üçüncü taraf ödemelerini aktifleştirmek zorunda kaldı. Ayrıyeten AB’de iOS’ta alternatif uygulama pazarlarına da müsaade verilmesi gerekiyor. Şirket, App Store satın alımlarında %30’a varan kesinti yapıyor. Tahminen de kurulun değerli bir kısmını kaybetmek üzere olduğundan korkan Apple, geliştiricilerin App Store dışında satın alma süreçleri gerçekleştirirken %27’ye varan bir fiyat talep edeceğini söyledi.

    Teknoloji dünyasının devleri Apple’a karşı birleşti; resmen 3. Dünya Savaşı!

    Epic’in dilekçesini destekleyen dört şirket, Apple‘ın dış ödemelerden talep ettiği fiyatın evvelki kuralları fiilen yürürlükte bıraktığını argüman ediyor.

    X’in belirttiği üzere %27’lik fiyat, geliştiricilere harici ödeme tekniklerine bağlanma konusunda pek teşvik vermiyor. Kendi taşınabilir oyun mağazası üzerinde çalışan Microsoft, Apple‘ın son siyasetinin kullanıcılara abonelik ve indirim sunma imkanını sınırladığını belirtti. Match Group, Apple‘ın kararının birçok geliştirici ve kullanıcıyı etkileyeceğini ve bunun mahkemenin tüketicilere fiyatlandırma konusunda rekabet sunma teşebbüsünü engellediğini savundu.

  • Amerika’dan skandal karar; teknoloji devlerinin bilgi paylaşımına büyük darbe

    Amerikalıların Datalarını Yabancı Düşmanlardan Müdafaa Yasası 414-0 oy birliğiyle kabul edildi.

    TikTok’un yasaklanmasını yahut satılmasını zorlayabilecek bir tedbirle birlikte sunulan tasarı, bilgi komitecilerinin Amerikalıların “hassas” bilgilerini “düşman” ülkelerdeki kişi yahut kuruluşlara satmasını yasaklayacak. Lider Joe Biden’ın bilgi komisyoncularını maksat alan yakın tarihli bir idari buyruğuna benzeri halde, tasarı bilhassa coğrafik pozisyon, finansal, sıhhat ve biyometrik bilgilerin yanı sıra metin kayıtları ve telefon görüşmesi geçmişi üzere öbür özel bilgileri de kapsıyor.

    Amerika’dan skandal karar; teknoloji devlerinin bilgi paylaşımına büyük darbe

    Eğer yasa tasarısı Biden’ın masasına konmadan evvel Senato onayına gereksinim duyacaksa, yasa tasarısı kabul edilirse, nispeten düzenlenmemiş data komisyonculuğu dalı üzerinde kıymetli bir denetim manasına gelecek. ABD‘li yetkililer daha evvel Çin’in ve ABD’nin öbür jeopolitik rakiplerinin Amerikalılara ilişkin geniş ölçüde bilgiyi komitecilerden edindiği konusunda uyarmıştı ve saklılık savunucuları uzun müddettir yasa yapıcıları milyarlarca dolarlık dalı düzenlemeye çağırmıştı.

    Tasarı, bu ay Güç ve Ticaret Meclisi’nden çıkan iki partili mevzuatın ikinci büyük kesimi. Komite daha evvel TikTok’un kendisini ana şirket ByteDance’ten ayırmasını yahut ABD’de bir yasakla karşı karşıya kalmasını gerektirecek “Amerikalıları Yabancı Düşmanların Denetimli Uygulamalarından Muhafaza Yasası”nı uygulamaya koymuştu.

  • Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde özel bireyler at binme heyecanlarına ortak oldu.

    Gölcük’te yaşayan özel bireyler, Gölcük Belediyesi Rahvan At Bakım ve Konaklama Tesisleri’nde at binme heyecanı yaşadılar. +1 Farkla Gölcük Down Sendromlular Derneği üyesi özel bireyler, Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde Gölcük Belediyesi’nin konuğu olarak Rahvan At ve Konaklama Tesisleri’ni ziyaret ettiler.

    Ziyarette özel bireyleri karşılayan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer,  atlarla yakından ilgilenen çocuklara eşlik etti. Başkan Sezer daha sonra birlikte piste çıktıkları özel bireylerin at binme heyecanlarına ortak oldu.

     

    ONLARIN MUTLULUĞU BİZİM EN BÜYÜK SEVİNÇ KAYNAĞIMIZ

    Etkinliğe katılan özel bireyler, at üzerinde keyifli dakikalar yaşadılar. Dernek yöneticileri, etkinlik için Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’e teşekkür ettiler. Özel bireylerin her zaman yanında olduklarını belirten Başkan Sezer ise “Onların mutluluğu bizim en büyük sevinç kaynağımız” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yeniceköy’de Yol Kaplama Ve Tretuvar Çalışmaları Sürüyor

    Bir yandan alt yapı çalışmaları sürerken bir yandan da alt yapının tamamlandığı bölgelerde üst yapı çalışmalarına devam eden İnegöl Belediyesi, Yeniceköy Mahallesinde 12 sokakta tretuvar 9 sokakta ise yol kaplama çalışmasını tamamladı. Ekiplerin bölgedeki çalışmaları sürüyor.

    İnegöl’ün dört bir yanında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından sürdürülen alt yapı çalışmaları devam ediyor. Şehrin her sokağı, caddesi ilmek ilmek işlenirken, bu çalışmayla İnegöl modern bir alt yapıya kavuşuyor. Bu kapsamda Yeniceköy Mahallesinde yapılan alt yapı çalışmaları tamamlandı. Üst yapı çalışmalarıyla ilgili İnegöl Belediyesi çalışmalarını başlattı.

    YENİCEKÖY GENELİNDE TRETUVAR UYGULAMASI YAPILACAK

    İnegöl Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, Yeniceköy Mahallesinde toplamda 28 bin metre bordür, 35 bin metrekare parke taş uygulaması için planlamalarını yaptı. Hava şartları elverdiği sürece ara vermeden devam eden çalışmalarda, belirlenen bölgelerde tretuvar ve yol kaplama uygulamaları devam ediyor. Bu kapsamda bugüne kadar 12 sokakta tretuvar, 9 sokakta ise yol kaplama çalışması tamamlandı. Çalışma yapılan alanda 13 bin m2 parke taş ile 4500 metretül bordür uygulandı.

    Devam eden tretuvar ve yol kaplama çalışmalarını 452. Sokakta yerinde inceleyen Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Dülger, devam eden çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Yeniceköy Mahallesi genelinde farklı lokasyonlarda tretuvar ve yol kaplama çalışması yapıldığını kaydeden Dülger, En kısa sürede çalışmanın tamamını neticelendireceğiz. Mahalle sakinlerimize hayırlı olsun” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TikTok Türkiye’den Kızılay Pendik Aş Evi’nde bin kişilik iftar yemeği

    TikTok Türkiye ihtiyaç sahiplerine destek olmak amacıyla Kızılay’la işbirliğine gitti, Kızılay Pendik Aş Evi’nde hazırlanan iftarlık yemekler gıdaya erişimi kısıtlı ailelere ulaştırıldı. 

    TikTok’ta canlı yayınlanan bu özel organizasyon için sosyal medyada 1 milyonun üzerinde takipçisi olan içerik üreticisi ve şef Emir Elidemir Kızılay Pendik Aş Evi’ne geldi; mercimek çorbası, haşlama et, bulgur pilavı ve peynir tatlısından oluşan bir iftar menüsü hazırladı. 

    Elidemir’e TikTok’un sevilen içerik üreticileri Gökçe Özgül, ‘mamitravolta’ ismiyle tanıdığımız Muhammet Bettaş ve ‘nohutege’ ismiyle tanıdığımız Egemen Doğan da eşlik etti. Hazırlanan bin kişilik yemek, hem Aş Evi’nde ihtiyaç sahiplerine sunuldu hem de Kızılay dağıtım araçları ile Aş Evi’ne gelemeyen yaşlı ve hasta kişilerin evlerine ulaştırıldı. 

    Kızılay Pendik Aş Evi’nde yemekler gönüllülerin yaptığı bağışlarla hazırlanıyor. Aş Evi’nin sorumlusu Elif Güçlü “Ramazan’da haftanın 7 günü, üç çeşit yemek ve bir tatlıdan oluşan menümüz 16.00’da ihtiyaç sahipleriyle buluşuyor. Kızılay’ın ruhunda yardımlaşma var. TikTok aracılığıyla yardımlaşmaya ve yemeği bölüşmeye bir çağrı daha yapmış olduk” diyor. 

    Bu yıl TikTok’ta ramazan yayınları şimdiye dek 18 milyon izlenmeye ulaştı. Ramazan ayı boyunca, TikTok kullanıcılarını daha pek çok etkinlik ve sürprizler bekliyor. İyilik yapmanın ve paylaşmanın önemini vurgulayan TikTok Türkiye, sosyal medyanın gücünü pozitif etkiler yaratmak için kullanmanın mümkün olduğunu göstermek istiyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ÇOCUKLARDA EKRAN BAĞIMLILIĞI ‘ŞAŞILIK’ NEDENİ!

    İki gözün aynı noktaya odaklanamaması olarak tanımlanan şaşılık, ülkemizde her 100 çocuktan 3-5’inde görülen bir sorun.

    Çocuklarda şaşılık göz tembelliğine, iki gözü bir arada kullanma yeteneğinde azalmaya, derinlik  hissinin bozulmasına ve bunun sonucunda  görme fonksiyonlarında kalıcı bozulmaya yol açmasının yanında estetik kaygı nedeniyle psikolojik sorunlara da neden olabiliyor.  

    Acıbadem Fulya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, günümüzde giderek artan cep telefonu  ve tablet gibi küçük ekranlara olan bağımlılığa paralel olarak çocuklarda şaşılığın hızla yaygınlaştığı uyarısında bulunarak, “Bu nedenle çocuklar cep telefonundan tümüyle uzak tutulmalı, tableti 30 cm’den fazla yaklaştırmamak kaydıyla günde 1 saatten fazla kullanmamalı, mümkünse bu süre ikiye bölünerek arada başka aktivitelere fırsat tanınmalı, mutlaka ekran kullanılacaksa yaklaşmamak kaydıyla televizyon tercih edilmelidir” diyor.

    Şaşılık tedavisinde erken çocukluk döneminin çok değerli olduğuna dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, “Hekime geç başvurmak tedaviyi çok uzatabilir, güçleştirir ve başarı şansını azaltır. Dolayısıyla ebeveynlerin yeni doğan döneminden itibaren çocukların rutin göz muayenelerini yaptırmaları ve gözlerde en hafif kayma şüphesini bile dikkate almaları çok önemlidir” diyor. 

    Başını sürekli omuzuna yatırıyorsa, dikkat! 

    Çocuklarda şaşılığın pek çok nedeni oluyor. Yüksek numaralı göz bozuklukları, genetik yatkınlık, cep telefonu ile tablet gibi küçük ekranlara bağımlılık, doğumsal anomaliler, doğumsal katarakt ya da göz tümörleri, beyin tümörleri, travmalar, beyin felci ile hidrosefali yaygın nedenler arasında yer alıyor. Şaşılığın en önemli belirtileri; iki gözün paralel bakmaması, zaman zaman ya da sürekli gözlerden biri sabit dururken diğerinin farklı bir yöne kayması, güneşte gözlerden birinin kapatılması, çift görme, okurken harf atlama ve satır kaydırma şeklinde sıralanıyor. Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, ebeveynler tarafından en çok gözden kaçan belirtilerden birinin baş pozisyonları olduğunu vurgulayarak, “Örneğin başını sol tarafa eğdiğinde gözünde kayma olan bir çocuk, başını sürekli sağ omuzuna yatırarak kaymanın olmadığı pozisyonu tercih edecektir. Çocuğun başını sürekli belli bir pozisyonda tutma eğilimi, bazen tortikollis ( eğri boyun hastalığı ) zannedilerek fizik tedavi ile düzeltilmeye çalışılmaktadır. Bu duruma zamanında tanı konur ve göz kaslarındaki sorun cerrahi olarak düzeltilirse baş pozisyonu da düzelmektedir. Bu nedenle başı sola ya da sağa çevirme, çeneyi aşağı ya da yukarı kaldırma, başı omuza yatırma gibi bir durum fark edilirse, çocuk özellikle şaşılık açısından ayrıntılı bir muayeneden geçirilmelidir” diyor. 

    Şaşılık tamamen düzelebilir! 

    Çocuklarda şaşılık tedaviyle büyük ölçüde düzeltilebilen bir durum. Bazen tam iyileşme olabileceği gibi bazen de kayma kabul edilebilir sınırlara getirilecek şekilde azaltılıyor.  Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, düzelmenin başarısının klinik bulgulara göre değiştiğini vurgulayarak, “Başarıyı etkileyen en önemli faktörler ise erken tanı, düzenli takip ve çocuk ile ailesinin tedaviye uyum sağlamasıdır” diyor.  Şaşılığın çeşitli şekillerde tedavi edilebildiğini belirten Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, “Eğer kayma göz bozukluğu nedeniyle oluşmuş ise gözlük ile kayma azalabilir ya da düzelebilir. Göz tembelliği varsa, sağlam göz belli zamanlarda kapatılarak tembel olan gözün görmesi arttırılabilir. Bazen bu amaçla damlalardan da yararlanılmaktadır. Bu yöntemlerle düzelmeyen kaymalarda ise şaşılık cerrahisi ile kayma düzeltilmektedir” diye konuşuyor. 

    Ameliyat için büyümesini beklemeyin! 

    Çocuklarda şaşılık ameliyatının ne zaman yapılacağı kaymanın türüne göre değişkenlik gösteriyor.  Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, bazı kaymalarda, klinik bulgulara göre operasyonun 1 yaş ile 5 yaş arasında gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Zira, özellikle doğuştan ya da erken çocukluk dönemi olmak üzere, bazı tür kaymalarda ameliyatın ileri yaşlara bırakılması, ameliyat sonrasında çift görmelere neden olabilmektedir. Şaşılığı olan çocuklarda, iki gözün aynı noktaya bakmaması nedeniyle çift görmeyi engellemek için yanlış yere bakan gözün görüntüsünü beyin silmektedir, bu da o gözün giderek tembelleşmesine, yani görmenin kalıcı biçimde azalmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla ameliyat için çocuğun büyümesi beklenmemelidir” uyarısında bulunuyor.   Bazı kaymalarda ise hekimin klinik bulgulara göre operasyonu çok daha ileri yaşlarda önerebildiğini belirten Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, “Ameliyata en doğru zamanda karar verilebilmesi için çocuğun düzenli muayeneleri yapılır, ölçümleri ve bulguları kaydedilir. Bu izlem ameliyata karar verildiğinde doğru planlamanın yapılması için çok önemlidir, çünkü şaşılığın standart bir cerrahisi yoktur. Operasyon için çok fazla seçenek vardır ve planlamaya çocuğun ameliyat öncesi ölçümleri ışık tutacaktır” 

    Göz muayenesi yenidoğan döneminde başlamalı!

    Bebeklerde ilk 3 ay henüz görme gelişimi tamamlanmadığı ve fixasyon refleksi, yani gözün durağan bir hedefe sabitlenme refleksi gelişmediği için kayma normal kabul edilebiliyor. Prof. Dr. Nazan Bengüdeniz, ancak bebek 3 ayı doldurduğu halde kayma devam ediyorsa, en kısa zamanda göz muayenesinin yapılması gerektiği uyarısında bulanarak, şöyle devam ediyor: “Bebeklerde ilk göz muayenesi ilk bir ay içinde yapılır. Bu muayenede bebeğin özellikle doğumsal bir göz hastalığının olup olmadığına bakılır. Bebeğin ilk bir aylık muayenesinde çıkan sonuçlar normal ise ikinci muayenenin 6 ay sonra, yani bebek 6-7 aylıkken göz hekimi tarafından yapılması gerekir. 6-7 ay arasında yapılan muayenede özel yöntemler ve aletlerle bebeğin görmesi, göz numaraları, kaymanın olup olmadığı gibi durumlar değerlendirilir. Ardından sonraki muayenenin ne zaman yapılmasının uygun olacağına karar verilir” 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tuzak e-postalarla şirketlere saldırıyorlar

    Dijital güvenlik şirketi ESET, tehdit aktörleri tarafından  kötü amaçlı yazılımları gizlemek için kullanılan AceCryptor saldırılarında büyük bir artış kaydetti. En çok etkilenenler ülkeler Polonya, Bulgaristan, Slovakya, İspanya ve Sırbistan oldu. Türkiye saldırı kampanyasının düzenlendiği ülkeler içerisinde yer aldı. 

    ESET verilerine göre saldırı kampanyalarının arkasındaki tehdit aktörü, spam e-postalar göndermek ve bu e-postaların güvenilir görünmelerini sağlamak  için ele geçirilmiş hesapları kötüye kullandı. Spam kampanyalarının amacının, tarayıcılarda veya e-posta istemcilerinde saklanan kimlik bilgilerini elde etmek olduğu belirtiliyor. 

    2023 yılının ilk ve ikinci yarısı arasında AceCryptor saldırıları ile ilgili ESET tespitleri üç katına çıktı ve bu da dünya çapında 42 bin ESET kullanıcısının korunmasına karşılık geldi. ESET, son aylarda AceCryptor’ın kullanımında önemli bir değişiklik olduğunu, yani Rescoms’u (Remcos olarak da bilinir) yayan saldırganların AceCryptor’ı kullanmaya başladığını, daha önce böyle bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti. Rescoms, tehdit aktörleri tarafından genellikle kötü niyetli amaçlarla kullanılan bir uzaktan erişim aracı(RAT); AceCryptor ise tespit edilmesini engellemek için kötü amaçlı yazılımları gizleyen bir kripto hizmetidir. ESET araştırmacıları, dağıtılan kötü amaçlı yazılımların davranışlarına dayanarak, bu kampanyaların amacının hedeflenen şirketlere karşı daha fazla saldırı için e-posta ve tarayıcı kimlik bilgilerini elde etmek olduğunu varsayıyor. AceCryptor ile paketlenmiş Rescoms RAT örneklerinin büyük çoğunluğu, Orta Avrupa (Polonya, Slovakya), Balkanlar (Bulgaristan, Sırbistan) ve İspanya dahil olmak üzere Avrupa ülkelerini hedef alan çok sayıda spam kampanyasında ilk uzlaşma vektörü olarak kullanıldı.

    Şüpheli e-postaları açmayın

    Son AceCryptor with Rescoms kampanyasını keşfeden ESET araştırmacısı Jakub Kaloč şu değerlendirmeleri paylaştı. “Bu kampanyalarda AceCryptor, birden fazla Avrupa ülkesini hedef almak ve birden fazla şirketten bilgi almak ya da ilk erişimi sağlamak için kullanıldı. Bu saldırılardaki kötü amaçlı yazılımlar, bazı durumlarda oldukça ikna edici olan spam e-postalarla dağıtıldı; hatta bazen spam e-postalar yasal ancak kötüye kullanılan e-posta hesaplarından gönderildi. Bu tür e-postaların eklerini açmak sizin veya şirketiniz için ciddi sonuçlar doğurabileceğinden, neyi açtığınızın farkında olmanızı ve bu kötü amaçlı yazılımı tespit edebilen güvenilir bir uç nokta güvenlik yazılımı kullanmanızı tavsiye ediyoruz”.

    2023’ün ilk yarısında AceCryptor tarafından paketlenen kötü amaçlı yazılımlardan en çok etkilenen ülkeler Peru, Meksika, Mısır ve Türkiye olurken, en fazla saldırı Peru’da gerçekleşti. Rescoms spam kampanyaları yılın ikinci yarısında bu istatistikleri önemli ölçüde değiştirdi. AceCryptor ile dolu kötü amaçlı yazılımlar çoğunlukla Avrupa ülkelerini etkiledi. 

    2023’ün ikinci yarısında gözlemlenen AceCryptor örnekleri genellikle yük olarak iki kötü amaçlı yazılım ailesi içeriyordu: Rescoms ve SmokeLoader. Ukrayna’da tespit edilen bir artışa SmokeLoader neden oldu. Öte yandan, Polonya, Slovakya, Bulgaristan ve Sırbistan’da artan aktivite, son yük olarak Rescoms içeren AceCryptor’dan kaynaklandı.

    Saldırganlar detaylı çalışmış

    Polonya’daki işletmeleri hedef alan tüm spam kampanyaları, kurban şirketler için B2B teklifleri hakkında çok benzer konu satırlarına sahip e-postalar içeriyordu. Saldırganlar mümkün olduğunca inandırıcı görünmek için araştırma yapmış ve bu e-postaları imzalarken mevcut Polonyalı şirket isimlerini ve hatta mevcut çalışan ya da şirket sahibi isimlerini ve iletişim bilgilerini kullanmışlardı. Bu, bir kurbanın gönderenin adını Google’da aratması durumunda, aramanın başarılı olması ve kurbanın kötü amaçlı eki açmasına yol açması için yapıldı.

    Kimlik bilgilerinin bu saldırıları gerçekleştiren grup için mi toplandığı yoksa çalınan kimlik bilgilerinin daha sonra başka tehdit aktörlerine satılıp satılmayacağı bilinmemekle birlikte, başarılı bir şekilde ele geçirmenin, özellikle fidye yazılımı saldırıları için daha fazla saldırı olasılığını ortaya çıkardığına kesin gözüyle bakılıyor.

    ESET telemetrisi Polonya’daki kampanyalara paralel olarak Slovakya, Bulgaristan ve Sırbistan’da da devam eden kampanyalar kaydetti. En önemli fark, spam e-postalarda kullanılan dilin bu belirli ülkeler için yerelleştirilmiş olmasıydı. Daha önce bahsedilen kampanyaların yanı sıra, İspanya’da da son yük olarak Rescoms içeren spam e-postalarda bir artış yaşandı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “İki Gözüm Ahmet: Sürgün” Beklenen Fragman Yayınlandı

    Türk sinemasında, biyografi türünde merakla beklenen yapımlardan biri olan “İki Gözüm Ahmet: Sürgün” vizyon için gün sayarken filmden beklenen fragman yayınladı. Film gibi fragman da Türkiye’nin yakın tarihini gözler önüne seriyor.

    Özgür Tüzer’in, sanat dünyamızda derin izler bırakan Ahmet Kaya’yı canlandırdığı filmde Aleyna Solaker, Serdar Orçin, Ruhi Sarı, Metin Yıldız, Yelda Reynaud gibi başarılı oyuncular rol alıyor.

    X Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği, Gani Rüzgar Şavata’nın yönetmen koltuğunda oturduğu “İki Gözüm Ahmet: Sürgün” filmi müzik dünyasının unutulmaz ismi Ahmet Kaya’nın Paris’te geçirdiği sürgün yıllarını konu alıyor.  Hem şarkılarıyla hem de sesiyle milyonları etkileyen sanatçı kendine has tarzıyla, yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da pek çok insanın hayatına dokunmaya devam ediyor. Filmden merakla beklenen fragman yayınlandı.

    Yakın tarihin panoraması

    “İki Gözüm Ahmet: Sürgün” fragmanı, Türkiye’nin yakın tarihini gözler önüne seriyor. Fragmanda dikkat çeken sahnelerden biri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, belediye başkanı olduğu dönemde şiir okuduğu için hapse girişi öncesi Yedikule’deki Cumhuriyet kutlamaları töreninde kendisini yalnız bırakmayan Ahmet Kaya ile yaşadığı an. Bu sahne, ilginç bir paralelliği de gözler önüne seriyor; biri şiir okuduğu için 1999 yılında hapse girerken, diğeri aynı tarihte söylediği sözler nedeniyle sürgüne gitmek zorunda kalıyor.

    Filmde ayrıca, Ahmet Kaya’nın sürgüne gitmesine neden olan olayların yaşandığı Magazin Gazetecileri Derneği ödül gecesine de yer veriliyor. Bugün birçok kişinin perde arkasında yaşananları merak ettiği ödül gecesi tüm gerçekliğiyle canlandırılıyor.

    Bu ve daha pek çok tarihi olayın yer aldığı, Türkiye panoramasını gözler önüne seren filmde Özgür Tüzer, Aleyna Solaker, Serdar Orçin, Ruhi Sarı, Metin Yıldız, Yelda Reynaud, Ekin Nakkaş gibi başarılı isimler yer alıyor. “İki Gözüm Ahmet: Sürgün” CGV Mars Dağıtım aracılığıyla tüm Türkiye’de 5 Nisan’da vizyona girecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Eurovision Rekortmeni Salvador Sobral CRR’ye Geliyor!

    “Amar Pelos Dois” şarkısıyla 2017’de Eurovision Şarkı Yarışması’nı Eurovision tarihindeki en yüksek puanla kazanan Portekizli şarkıcı ve besteci Salvador Sobral, İstanbul’daki ilk konserini vermek üzere, 29 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’na geliyor.

    Yaptığı başarılı albümler ve verdiği konserlerle yıldızı gün geçtikçe yükselen, adını Eurovision’a taşıyan “Amar Pelos Dois” (Aşk İkimize  Yeter) şarkısı Spotify’da dinlenme rekorları kıran Salvador Sobral, 29 Mart Cuma akşamı, ilk kez İstanbul’da konser verecek. CRR Konser Salonu’nda gerçekleşecek konser saat 20.30’da başlayacak.

    Konserde, Sobral’a piyanoda Lucía Fumero, flütte Magali Sare, kontrbasta André Rosinha, vurmalı çalgılarda Joel Silva ve gitarda André Santos eşlik edecek. Toplam 70 dakika sürecek arasız performansta, Salvador Sobral ve ekibi, “Timbre” albümünden seçilmiş parçaları ve dinleyicilerin kalbinde özel bir yer edinen diğer hit şarkıları seslendirecek. Konser repertuvarında “Amor a Capela”, “Porque Canto”, “El Regalo Que Me Hiciste” gibi parçaların yanı sıra, müzikal bir ziyafet sunacak daha birçok eser yer alıyor.

    Eurovision’un Rekor Puanı

    Sobral, 2017’de Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bu yıl 62’ncisi düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda kız kardeşi Luísa Sobral’in yaptığı “Amar Pelos Dois” adlı şarkısıyla 758 puan alarak birinci olmuştu. Caz-pop türündeki bu şarkı, bir önceki sene Jamala’nın 524 puan ile kırdığı rekoru, 758 puan ile ele geçirmiş oldu ve hatta daha sonra bu rekoru aşabilen olmadı.

    “Bu albüm, seslerin renkli paleti gibi”

    Timbre”, Salvador Sobral’ın Eylül 2023’te yayınladığı dördüncü stüdyo albümü. Albüm, prodüksiyonluğunu da üstelenen Leo Aldrey ile birlikte oluşturduğu 11 orijinal parçadan oluşuyor. Sobral, albümün adıyla ilgili olarak iki temel nedeni belirtiyor: “Birincisi, bir şarkıcı ve yorumcu olarak, beni en çok tanımlayanın ve ayıranın sesim, yani ‘tınım’ olması. İkincisi, sesin ve enstrümanların rengiyle, yani ‘tınının’ rengiyle ilgili bir ilgim var. Bu albüm, seslerin renkli paleti gibi, dinleyiciye netlik sunuyor.” Ayrıca, “Timbre” kelimesinin birçok Latin ve Cermen dilinde aynı yazılışa ve anlama sahip olması, bu kavramın evrensel bir yönü olduğunu ve bizi ortak bir düşüncede birleştirdiğini gösteriyor.

    Salvador Sobral Hakkında:

    Salvador Sobral, Amerika Birleşik Devletleri, Mallorca ve Barselona’da yaşadı. Barselona’da, prestijli Taller de Musics’te iki yıl caz eğitimi aldı. Bu dönemde, kendi şarkılarını bestelemeye başladı, çeşitli müzik projeleri geliştirdi ve müzikal kimliğini keşfetti.

    2016’da ilk solo albümü “Excuse Me”yi çıkardı. Ertesi yıl, Luísa Sobral’ın yazdığı “Amar Pelos Dois” şarkısıyla katıldığı Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanarak büyük bir başarı elde etti. Bu zaferden sonra ulusal ve uluslararası alanda birçok ödül ve takdir topladı.

    2019’un başında, “Paris, Lisboa” adlı ikinci solo albümünü yayınladı ve bu albümle hem Portekiz’de hem de dünya genelinde bir tur gerçekleştirdi. Kariyerine solo çalışmalarının yanı sıra, Noko Woi, Alexander Search gibi çeşitli müzik projeleriyle de devam etti.

    2021’de, üçüncü stüdyo albümü “bpm”i çıkardı. Bu albüm, Fransa’da kaydedildi ve tamamen Sobral ve Leo Aldrey’in ortak bestelerinden oluşuyor. 2022’de, daha önce kaydedilmemiş şarkılardan oluşan “SAL” adlı bir EP yayınladı. Bu çalışma, Sobral’ın kişisel ve samimi bir müzikal yolculuğuna davetiye niteliğinde.

    2023’te, Brezilya’daki ilk canlı performansının ardından, “al llegar” ve “pedra quente” şarkılarıyla yeni albümü “TIMBRE”yi duyurdu. Bu dördüncü stüdyo albümü, 29 Eylül’de piyasaya sürüldü. 

    2021 “bpm” albümü ile En İyi Ses Mühendisliği dalında Latin Grammy adaylığı

    2019 yılında Paris’teki Lusofon Dünyası Enstitüsü tarafından Portekizce Dilinin Elçisi

    “Cerca del Mar” videosu için VideocliP3 Ödülü

    2018 yılında En İyi Portekizce Şarkı için Aritmar Ödülü

    2018 yılında “Amar Pelos Dois” şarkısı ile En İyi Şarkı dalında Altın Küre

    2018 yılında Portekiz Cumhuriyeti Liyakat Nişanı Madalyası

    2017 yılında Portekiz’deki Yabancı Basın Birliği tarafından Yılın Uluslararası Kişiliği

    Expresso Gazetesi: 2017 Yılın Kişiliği

    2017 EBBA Ödülü

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ‘Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’nın yeni durağı Konya oldu

    QNB Finansbank, ‘Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’ kapsamında reel sektör temsilcileri ile bu kez Konya’da bir araya geldi.

    Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Sanayi Odası Meclis Başkanı ve Konya Organize Sanayi Bölgesi (KOS) Başkanı Memiş Kütükcü ve QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan ile birlikte kentte faaliyet gösteren reel sektör temsilcilerinin katıldığı etkinlikte şirketlerin yeni nesil finansman ihtiyaçları, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün ticaret üzerindeki etkileri ele alındı.

    QNB Finansbank, Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları kapsamında Türkiye’nin farklı şehirlerindeki reel sektör temsilcilerini ağırlamayı sürdürüyor. Dijitalleşme, finansman ihtiyacı ve yeşil dönüşüm gibi konuların ticaret ve ekonominin temel dinamikleri üzerindeki etkilerinin ele alındığı Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’nın bir yenisi daha Konya’da düzenlendi. 

    Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Sanayi Odası Meclis Başkanı ve Konya Organize Sanayi Bölgesi (KOS) Başkanı Memiş Kütükcü ve QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan ile birlikte kentte faaliyet gösteren reel sektör temsilcilerinin katıldığı etkinlikte özellikle ticaretin dijitalleşmesi mercek altında alındı. Kentte faaliyet gösteren KOBİ’ler ve diğer işletmelerin beklentileri ve gelecek projeksiyonlarının konuşulduğu etkinlikte ayrıca QNB Finansbank’ın dijital ticaret ve yeşil dönüşüm alanındaki çalışmaları, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile birlikte paylaşıldı. 

    Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, “21’inci yüzyılda yaşanan teknolojik gelişmeler üretim ve ticaret anlayışında büyük değişimleri beraberinde getirdi. Artık dikkate almamız gereken bir konu daha var, adı yapay zekâ. Yapay zekânın sektörlerimize, iş yapış süreçlerine olan etkilerini ve işletmelerimize ne gibi sonuçlar doğuracağını şimdiden çalışıp, araştırıp öğrenmemiz gerekiyor. Gelecek yıllarda dijitalleşmeye, yapay zekâ uygulamalarına ayak uyduramayan firmaların faaliyetlerine devam etmesi çok zor. Firmalarımız için dijitalleşme ve yapay zekâ konusunda etkinlikler düzenliyoruz, yeni politikalar geliştirmeye devam ediyoruz. Bu vesileyle QNB Finansbank’a Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları kapsamında bugün bizler ile bir araya  geldikleri için teşekkür ediyorum. Konya, 2023 yılını 3,3 milyar dolarlık bir ihracat rakamı ile tamamladı. 2024 yılına da güzel bir ihracat artışı ile başladık. Konya olarak 20 yıl önce Türkiye’nin toplam ihracatından binde üç gibi bir pay alıyorduk ama bugün ülkemizin toplam ihracatı içerisinde Konya’nın payı  yüzde 1,5’inüstüne çıkmaya başladı. Gelecek yıllarda bu payı yüzde 2-3’ün üzerine çıkaracağımıza inanıyoruz. Bütün ekonomik parametrelerde Türkiye’yi yukarıya taşıyan bir şehir haline geldik. Türkiye’nin daha fazla büyümesini istiyorsak başta Konya olmak üzere Orta Anadolu şehirlerinin önemsenmesi gerektiğine inanıyorum. Sanayi yatırımlarının bu bölgelere doğru kaydırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

    Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, “Bugün sanayi ve ticarette dijitalleşmeyi konuşuyoruz. Şirketlerimizde işletme süreçleri, pazarlama, muhasebe uygulamaları ve insan kaynağı yönetimi gibi alanlarda dijital teknolojileri kullanıyoruz. Akıllı sensörler, bulut teknolojileri ve yapay zekâ ise üretim hayatımızın önemli birer parçası haline geldi. Bu teknolojiler küresel rekabette belirleyici bir rol oynamaya başladı. Fiyata dayalı rekabet dönemi kapandı. Nitelikli üretim, nitelikli ihracat ve nitelikli insan kaynağının önem kazandığı bir döneme giriyoruz. Açıkça ifade etmem gerekirse sanayi işletmelerinin devletimizin desteği olmadan bu dönüşüm süreçlerini tam olarak başarabilmesi imkânsız. Dijitalleşme ve yeşil dönüşümü kapsayan ikiz dönüşüm süreçleri için daha fazla destek bekliyoruz. Öte yandan yeni nesil destekler için de reformlara ihtiyacımız var. Önümüzdeki 4-5 yıl, yeni reformlar hayata geçirmek için önemli fırsatlar barındırmaktadır. Sanayi sektörünün beklentileri 20 yıl öncekinden artık çok daha farklı. Bugün Konya’nın ve Türk sanayisinin en önemli sorunu nitelikli insan kaynağı. Sanayi alanındaki işletmelerin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmekte zorlanıyoruz ve yetenek açığı giderek büyüyor. Gençlerimizi meslek liselerine daha fazla yönlendirecek ve üretim süreçlerine kazandıracak mesleki eğitim reformunu hayata geçirilmesi gerekiyor. Mesleki eğitim konusunda yapılacak reform, insan kaynağının gelişimi konusunda içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük reformu olacaktır. Ayrıca 20 yıl önce hiç gündemimizde olmayan yeşil dönüşüm gelecek yıllarda iş yapış süreçlerimizi fazlasıyla etkileyecek. Karbon ayak izimizi düşüremezsek, Avrupa Birliği ile olan ticaretimizin sekteye uğrayacağı veya ticari işletmelerimizin yüksek oranda vergilere maruz kalabileceği bir dönem içerisindeyiz. Yeşil dönüşüme uymak zorundayız. Bu çalışmaların yanı sıra KOBİ’lerimizin dijitalleşme kaslarını daha da güçlendirmeye ihtiyacımız var.” diye konuştu. 

    Dijital Köprü 300 bin kullanıcıya ulaştı

    QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, “Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’nın 12’incisini bugün Konya’da düzenliyoruz. QNB Finansbank olarak bankacılık faaliyetlerinin ihtiyaçları karşılama işi olduğunu düşünüyoruz. İhtiyaçları karşılamanın en iyi yöntemi, müşterilerinizin ihtiyaçlarını anlamaktan geçiyor. Bunun için de müşterilerinizi dinlemek, gerçekten nelere ihtiyaçları olduğunu tespit etmek gerekiyor. Dijital Köprü fikri de yıllar önce müşterilerimizi dinlediğimiz Anadolu Buluşmaları etkinliğinden çıktı. O dönemin ihtiyacının dijitalleşme olduğunu ancak dijitalleşmenin ne olduğu ve nereden başlamak gerektiği konusunda müşterilerimizin kafasında sorular olduğuna tanık olduk. Bu doğrultuda Dijital Köprü’yü kurduk” dedi. 

    Tan, sözlerine şöyle devam etti: “QNB Finansbank Dijital Köprü bugün 300 bin kullanıcısı ile Türkiye’nin en büyük KOBİ platformu konumunda yer alıyor. Müşterilerimiz bugün bankacılık işlemlerinin yanı sıra gerek e-dönüşüm gerekse dijitalleşme ile ilgili bütün işlemlerinde Dijital Köprü’yü kullanabiliyor. QNB Finansbank Dijital Köprü’yü kullanarak insan kaynakları, ön muhasebe, uluslararası lojistik, e-fatura, e-irsaliye, e-defter, e-müstahsil makbuzu ve e-arşiv dahil işletmeniz için gerekli olan birçok iş ve süreci, dijital dünyaya taşıyarak kolaylaştırabilirsiniz. Geçtiğimiz yılın sonunda dijitalleşmeyi hızlandırmak için başlattığımız kampanya kapsamında QNB Finansbank’ın aktif KOBİ müşterisi olduğunuz sürece Dijital Köprü bünyesindeki e-dönüşüm programlarını ömür boyu ücretsiz bir şekilde kullanabilirsiniz.”

    Rekabet avantajı yeşil dönüşümden geçiyor

    Sürdürülebilirlik konusunun gelecek 10 yılın en önemli gündemlerinden biri olacağını ifade eden QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, “Geride bıraktığımız 10 yılda dijitalleşme konusunda yarattığımız çözümlere benzer şekilde sürdürülebilirlik konusunda da müşterilerimize destek olmaya devam edeceğiz. Bankacılık denildiği zaman herkesin aklına ilk olarak finansman ihtiyacı geliyor. Bankacılığın temelinde bu var, güven ilişkisi var. Fakat diğer taraftan dijitalleşme ve yeşil dönüşüm konularına da önem veriyoruz. Önümüzdeki yıllarda finansman ihtiyacı, dijitalleşme ve yeşil dönüşümü birbirinden ayırmak mümkün olmayacak. İşlerimizi sürdürülebilmek için dijitalleşmeye ihtiyacımız var çünkü işlerimizi yönetebilmek için hız, maliyet ve rekabet avantajına sahip olmalıyız.. Ancak gelecek yıllarda rekabet avantajını yönetecek konuların başında sürdürülebilirlik / yeşil dönüşüm gelecek. Dolayısıyla yeşil dönüşümün dışında kalan firmaların rekabet avantajını kaybedeceğini düşünüyorum. Yeşil dönüşüm konusunda geride kalan ihracatçı firmalar Avrupa Birliği’ne yapacakları ihracatta pazar kaybedeceklerdir. Çünkü Avrupa Birliği 2050 yılında sıfır karbon taahhüdü verdi. Türkiye de benzer şekilde 2053 yılına kadar sıfır karbon taahhüdü veriyor. 2026 yılı itibariyle AB üyesi ülkelerin sınırlarında karbon düzenleme mekanizması uygulanmaya başlanacak. Buna göre şirketler o tarihe kadar bunun hazırlığını yapamazsa çok ciddi maliyetler  ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle finansman ihtiyacı, dijitalleşme ve yeşil dönüşümü hep bir arada düşünmek lazım. QNB Finansbank olarak bu duruma hazırlık yapmak adına şirketlerin karbon ölçümlerini hesaplıyoruz. Dijital Köprü bünyesinde bu uygulamadan da yararlanabiliyorsunuz” dedi. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Enerjisa Mobil’ in ‘Sen Koru’ eklentisi ile sürdürülebilirlik bilinci artırılacak.

    Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak için projeler üreten Türkiye’nin lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, herkes için daha iyi bir gelecek adına hayata geçirdiği uygulamalara bir yenisini ekliyor.

     Enerjisa Enerji, öncü uygulamalar ile sürekli geliştirdiği ve kullanıcılarına yeni deneyimler sunmayı hedeflediği Enerjisa Mobil’e yeni bir özellik getirdi. Sürdürülebilirlik uzmanlarının görüşlerine başvurularak tasarlanan ‘Sen Koru’ ile Enerjisa Mobil  kullanıcıları, kendilerinin ve yakınlarının karbon ayak izlerini hesaplayarak arşivleyebilecek ve aylar içindeki gelişimlerini takip edecek.

    Enerjisa Enerji, Türkiye’nin ve Dünya’nın sürdürülebilirlik hedeflerine katkı veren ürün ve hizmetleri kadar kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları ile de tüm paydaşlarına verdiği sözleri yerine getiriyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin enerji dönüşümüne ve temiz enerjiye geçişine öncülük eden Enerjisa Enerji, dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımı konusunda da sektöre örnek uygulamalar geliştirmeye devam ediyor. Enerjisa Mobil uygulamasına eklenen ‘Sen Koru’ ile karbon ayak izini hesaplayanlar hem sürdürülebilirlik kültürü ve bilincinin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak hem de daha iyi bir gelecek için sorumluluk almaya hazır topluluklar haline gelecek.

    ‘Sen Koru’ ile  kullanıcılar; gündelik yaşam tercihleri ve tüketim alışkanlıklarından olan elektrik tüketimi ve ulaşım yöntemleri gibi değerlerini belirli bir tarih aralığında takip edip eklenti üzerinde aktivite girişi yaparak karbon ayak izlerini hesaplayabilecekler. Ayrıca karbon ayak izlerini azaltmak için gerekli adımlar hakkında bilgi alarak tüm dünyanın, gelecek nesiller için ulaşması gereken sürdürülebilirlik hedefleri konusunda farkındalığının artmasını sağlayacaklar. 

    “Sürdürülebilirlik bir kültür meselesidir ve bu kültürü gündelik alışkanlıklarımızın merkezinde konumlandırmamız gerekiyor.”

    Hayata geçmesine liderlik ettiği birçok yenilikçi uygulamayı sürdürülebilirlik odağında gerçekleştirmeyi hedeflediğinin altını çizen Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, “Enerjisa Mobil’i yenilerken de trendleri takip etmek ve içeriği sürekli zenginleştirmek, bunu da toplum bilincimiz ve kültürümüze katkı sunacak şekilde tasarlamak hedefimiz vardı. Bu noktada ‘Sen Koru’ titiz bir çalışma sonucunda, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın hayatımızın olağan akışı ile bütünleşmesi hedeflenerek, tamamen iç kaynaklarımız kullanılarak tasarlandı.

    Sen Koru, kullanıcıların gündelik kaynak tüketimlerini hesapladığı ve küresel hedeflerin neresinde olduklarını gördükleri bir uygulama. Bu özellikleri sayesinde günlük alışkanlıklarımızı değiştirmek konusunda motive edici bir uygulama olacak. Yaptığı her işin merkezine sürdürülebilirliği yerleştiren ve herkes için daha iyi bir gelecek hayali ile çalışan ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

    Sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak için, Enerjisa Mobil’i tüm uygulama mağazalarından ücretsiz olarak indirebilir ve ‘Sen Koru’yu keşfetmeye başlayabilirsiniz.” dedi.

    “Gündelik yaşamımızda küçük görünen değişikliklerin iklim değişikliği ile mücadeleye olan büyük etkileri ‘Sen Koru’ ile deneyimlenebilecek.’’

    Dünyayı daha iyi bir geleceğe hazırlamak için toplumsal bilincin artmasının kritik olduğunu vurgulayan Enerjisa Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşcıoğlu, “Bugün tüm dünyanın gündemine yerleşmiş ve uluslararası platformların en temel tartışma konularından biri olan iklim krizine yönelik çalışmalarda, ülkemizin lider enerji şirketi olarak taşıdığımız sorumluluğun bilincindeyiz. Bu noktada 2023 yılında da kamuoyu ile paylaştığımız üzere faaliyetlerimizi 2050 yılına kadar Net Sıfır Hedefi ile uyumlu hale getirmeyi taahhüt ediyoruz. Son yıllarda toplumun özellikle deneyimleyebildiği uygulamaları daha çok sahiplendiğini gözlemliyoruz. Müşterilerimizin gündelik yaşamlarındaki küçük değişikliklerin ne denli büyük etkiler yarattığını deneyimleyeceği ‘Sen Koru’nun hızla yaygınlaşmasını temenni ediyorum.” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Anadolu Efes 2023 yılı finansal sonuçlarını açıkladı

    Üretim hacmi bakımından dünyanın ilk 10, Avrupa’nın ise ilk 5 bira şirketinden biri olarak çalışmalarını sürdüren Anadolu Efes, makroekonomik göstergelerin değişken olduğu dinamik faaliyet ortamında 2023 yılında elde ettiği finansal sonuçları açıkladı.

    2023 yılı konsolide net satış gelirleri, %3,1 oranında artarak 159.877,2 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Yıl boyu elde edilen güçlü sonuçların etkisiyle şirketin 2023 yılı konsolide net kârı, %43,8 oranında artış ile 22.128,9 milyon TL seviyesine yükseldi. Bira Grubu Başkanı ve Anadolu Efes CEO’su Onur Altürk, 2023 yılında karşılaşılan birçok zorluğa rağmen faaliyet gösterilen pazarlarda Anadolu Efes’in ortaya koyduğu yüksek performansla konumunu güçlendirmeyi başardığını belirtti.  

    Anadolu Efes, Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) 2023 yılının finansal sonuçlarını açıkladı. Açıklamaya göre; 2023 yılında Anadolu Efes’in konsolide net satış gelirleri %3,1 oranında artarak 159.877,2 milyon TL’ye ulaştı. Konsolide FAVÖK (BMKÖ) %5,7 oranında artarak 28.573,1 milyon TL seviyesine yükseldi. Konsolide net kâr ise, 22.128,9 milyon TL’ye yükselerek %43,8 oranında artış gösterdi. Yine aynı dönemde, 9.262,0 milyon TL tutarında serbest nakit akışı gerçekleşti.

    2023 yılında bira grubunda hacim artışı gerçekleşti

    Hem Türkiye hem de uluslararası bira operasyonlarında sergilenen güçlü performans sayesinde bira grubunda büyüme kaydedildiği belirtildi. Bira grubunun konsolide hacmi 2023 yılında 35.7 mhl’ye ulaşarak yıllık %5,0 oranında bir artış gösterdi. Türkiye bira operasyonları ise 2023 yılında %9,1’lik büyüme sağlayarak toplamda 6.2 mhl satış hacmine ulaştı. 

    Bira operasyonlarının brüt kârı 2023 yılında, etkili fiyatlandırma stratejileri ve verimli maliyet yönetimi sayesinde %3,7 artarak 26.022,9 milyon TL’ye yükseldi. Brüt kâr marjı 429 baz puan iyileşme ile %44,9 seviyesine ulaştı. Bira grubu FAVÖK (BMKÖ) marjı, 50 baz puan artışı ile %18,4 seviyesinde kaydedildi.  Bira grubu net kârı ise, 2022 yılında 9.095,8 milyon TL iken 2023 yılında 12.293,4 milyon TL seviyesine çıktı.

    Bira Grubu Başkanı ve Anadolu Efes CEO’su Onur Altürk, 2023 yılı finansal değerlendirmesinde şunları belirtti:

    “2023 yılını geride bırakırken, karşılaştığımız birçok zorluğa rağmen yıl boyunca önemli başarılar elde etmiş olmaktan dolayı mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Türkiye ve Pakistan’da yaşanan doğal afetlerin yanı sıra faaliyet gösterdiğimiz bazı pazarlarda gözlemlenen daralma eğilimi ve etkin fiyatlandırma gerektiren yüksek enflasyon ortamı gibi zorlu koşullar işimiz üzerinde önemli ölçüde baskı yarattı. Ancak, özellikle yeni marka lansmanları ve orta segmentteki güçlü marka stratejilerimiz sayesinde faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda konumumuzu güçlendirmeyi başardık. 2023 yılının başından bu yana gösterdiğimiz sağlam performans sayesinde güçlü bir hacim büyümesi kaydederek, beklentilerimizin üzerinde sonuçlar elde ettik. Yüksek ciromuzun yanı sıra güçlü operasyonel kârlılığımız sayesinde bir kez daha olağanüstü seviyede bir serbest nakit akışı yarattık. Bu doğrultuda 2024 yılında da genişleyen portföyümüzle, operasyonel mükemmelliğe, finansal disipline ve dijitalleşme stratejilerimize olan bağlılığımızla birlikte takım çalışmamızın daha büyük başarılar getireceğine inanıyorum.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sektörel itimat hizmette arttı, perakende ve inşaatta azaldı

    Türkiye İstatistik Kurumu, Mart ayına ait hizmet, perakende ticaret ve inşaat inanç endekslerini açıkladı.

    Buna nazaran, mevsim tesirlerinden arındırılmış inanç endeksi, Mart ayında aylık bazda hizmet kesiminde yüzde 1,5 artarak 120,4 bedelini aldı. Endeks, inşaat dalında yüzde 3,6 azalarak 88,6’ya, perakende ticaret dalında de yüzde 1 azalışla 113,3’e geriledi.

    Hizmet bölümünde martta bir evvelki aya kıyasla son üç aylık devirde iş durumu yüzde 0,4, son üç aylık periyotta hizmetlere olan talep yüzde 1,9, gelecek üç aylık devirde hizmetlere olan talep beklentisi yüzde 2,2 artış gösterdi.

    Perakende ticaret bölümünde, mevcut mal stok düzeyi yüzde 1,1 yükseldi. Son üç aylık periyotta iş hacmi-satışlar yüzde 0,8, gelecek üç aylık devirde iş hacmi-satışlar beklentisi yüzde 2,8 azaldı.

    İnşaat kesiminde ise alınan kayıtlı siparişlerin mevcut seviyesinde yüzde 1,5, gelecek üç aylık devirde toplam çalışan sayısı beklentisinde yüzde 5,3 gerileme oldu.

  • Mehmet Ali Yılmaz: “Ali Koç yiğit adamdır”

    Trabzonspor Onursal Lideri Mehmet Ali Yılmaz, Trabzonspor – Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar hakkında açıklamalarda bulundu.

    “F.BAHÇE BİR ŞEY YAPMADI Kİ”

    Karadeniz Gazetesi’nde yer alan açıklamalarda olaylara sert reaksiyon gösteren Yılmaz, “Bu bize hiç yakışmadı, hazır formda stada gelmek bir tertiptir. Bunu yapanlar cezasız kalmamalı. Trabzon’da niçin bu türlü provokasyon için alana geliyorlar? Her dakika şişe doldurdular sahayı! Güvenlik zafiyeti bir, giriş zafiyeti iki, evvelce planlanma üç. Ne yapmaya çalıştılar? Fenerbahçe bir şey yapmadı ki! Kim oynarsa o kazanır, maçta ufak tefek yanılgılar olabilir.” dedi.

    “ALİ KOÇ YİĞİT ÇOCUKTUR”

    Fenerbahçe Lideri Ali Koç’u yakından tanıdığını söyleyen Yılmaz, “Fenerbahçe’nin lideri olan delikanlı adam Ali Koç, hiç sesini çıkartmadı. Tanıdığım için biliyorum; çok yiğit, delikanlı bir çocuktur. Aslında 30 puan fark var, bu türlü abartmanın alemi ne? Trabzonspor’un düzgünlüğünü isteyenler bu türlü tribünleri dolduracak hıyarlarsa, daha evvelce yapmaları gerekirdi. 30 puan fark olmadan… Çok bozuldum, çok üzüldüm. Hiç yakışmadı bize. 30 puan gerideyiz be, hiç bu türlü olmadık! Niçin bunu kompleks yapıyoruz?” kelamlarını sarf etti.

    “BU BİZE HİÇ YAKIŞMADI”

    Sorumluların hemen cezalandırılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Güvenlik zafiyeti bir, giriş zafiyeti iki, evvelden planlanma üç. Ne yapmaya çalıştılar? Fenerbahçe bir şey yapmadı ki! Kim oynarsa o kazanır, maçta ufak tefek kusurlar olabilir.” diyerek kelamlarını noktaladı.

  • Rusya seçimleri, Ukrayna savaşının referandumu oldu

    OĞUZHAN OSMAN BİLGİN/HERKES DUYSUN

    BURSA (İGFA) – Rusya‘da seçimleri kazanan Vladimir Putin, 2000 yılından beri iktidarını muhafaza ediyor. Ukrayna’daki savaş devam ederken yapılan seçimler bir nevi referandum görevi görüyordu. Seçimlerden yüzde 88 gibi bir oy oranıyla galip çıkan Putin, Rusya’da dizginleri tamamen elinde tuttuğunu gösterdi.

    Putin, güçlü bir lider olmasına rağmen 70 yaşını aştı ve 20 yıldan uzun bir süredir ülkeyi tek başına yönetiyor. Rus siyasetinde Putin’in alternatiflerini ve Putin sonrası muhtemel Rus siyasetini Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli, Herkes Duysun için analiz etti.

    “SEÇİMLER, UKRAYNA’DA YAŞANAN SAVAŞIN REFERANDUMU OLMA ANLAMI DA TAŞIDI”

    Rusya’da gerçekleşen seçimlerin Putin‘in yeniden başkan seçilmesinden daha öte bir anlam taşıdığının altını çizen Dr. Barış Adıbelli, “Seçimler aynı zamanda halkın Ukrayna’da yaşananlara karşı eğilimini de ölçen bir seçim oldu. %74,22’lik seçimlere katılım oranı, Rusya için manalı bir oran. Putin neredeyse 2000’den beri kesintisiz olarak ülkeyi yönetiyor. 2008’de kısa bir ara vermişti. Bugün modern, güçlü Rusya dediğimizde akla gelen lider Putin. Putin sayesinde Rusya uluslararası politik arenada tekrar belirleyici bir güç haline gelmiştir.” dedi.

    “KENDİNİ RUSYA’YA ADAMIŞ BİR LİDER”

    Günümüz modern Rusyasını inşa eden ismin Putin olduğunu kaydeden Dr. Barış Adıbelli, “Taraftarları Putin’i ülkesi için kendini feda eden bir lider olarak görüyorlar. Putin de güçlü Rusya’yı tekrar kurabilmek için bu 20 yılı aşkın bir süredir elinden gelen her şeyi yapıyor. Tabiri caizse tamamen Rusya için yaşayan bir lider figürü görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

    “KARİZMATİK LİDERLER ZOR ZAMANLARDA ORTAYA ÇIKAR”

    Olağanüstü durum ve zamanlarda ülkelerin karizmatik liderlere yöneldiğini söyleyen Adıbelli, “Karizmatik liderler genelde kriz ve kaos dönemlerinde ortaya çıkarlar. Rusya’nın dipte olduğu 90’larda Putin, yönetimi Boris Yeltsin’den devraldı. Tabiri caizse bu 20 yılda bir mucize gerçekleştirdi ve o yıllarda adeta sürünen Rusya, bugün tekrar bir dünya gücü oldu.” şeklinde konuştu.

    “PUTİN’İN YERİNE GEÇECEK KİŞİYİ TARTIŞMAK İÇİN ŞU AN ERKEN”

    Putin’den sonra Rusya’ya ikinci bir Putin gelme ihtimalinin düşük olduğunu belirten Barış Adıbelli, “İkinci bir Stalin gelmediği gibi ikinci bir Putin de gelmeyecektir. Putin’in bir halef seçmesi ya da yerine geçecek olası aday için tartışmaların başlamasını şu dönemde erken görüyorum. Adı geçen isimler var ancak olası adayı ilerleyen yıllarda görecek gibi duruyoruz. Şahsa endeksli olmayan, kurumların güçlendirildiği bir devlet olursa Rusya, Putin’in yerine bırakacağı liderin kendisi gibi karizmatik bir lider olması şart olmayacak. Güçlü kurumlar ABD‘de olduğu gibi Rusya’da da ihtiyaca cevap verebilir.” dedi.

Başa dön tuşu