ANKARA (İGFA) – Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.
Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.
Bu arada 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacağı öğrenildi.
Teknoloji sektörünün giderek tuhaflaşmaya devam ettiğinin bir işareti olarak Meta, video çeken kamera gözlükleri olan Ray-Ban Meta’yı yalnızca bilim kurgu filmlerinde görülen bir aygıta dönüştürecek büyük bir güncellemeyi yakında yayınlamayı planlıyor.
Gelecek ay gözlükler, “Her” filmindeki yapay zeka asistanına benzer şekilde, gerçek dünyayı görmek ve neye baktığınızı tanımlamak için yeni yapay zeka yazılımını kullanabilecek.
Çerçeveleri 300 dolardan, lensleri ise 17 dolardan başlayan fiyatlarla sunulan gözlükler, daha çok fotoğraf ve video çekmek ve müzik dinlemek için kullanılıyordu. Ancak yeni AI yazılımıyla, diğer görevlerin yanı sıra ünlü yerleri taramak, dilleri tercüme etmek ve hayvan türlerini ve egzotik meyveleri belirlemek için kullanılabilirler.
Yapay zeka yazılımını kullanmak için kullanıcıların “Hey, Meta” demesi ve ardından “Bak ve bana bunun ne tür bir köpek olduğunu söyle” gibi bir komut vermesi yeterli. Yapay zeka daha sonra gözlüğün minik hoparlörlerinden çalan, bilgisayar tarafından üretilen bir sesle yanıt veriyor.
Yapay zeka yazılımının konsepti o kadar yeni ve ilginç ki biz – geçen yıl Ray-Ban’leri inceleyen teknoloji köşe yazarı Brian X. Chen ve Meta’yı kapsayan ve bir yemek pişirme programı hazırlamak için akıllı gözlük takan Mike Isaac – bunu duyduk, denemek için can atıyorduk. Meta bize güncellemeye erken erişim olanağı sağladı ve biz de son birkaç hafta içinde teknolojiyi denemeye aldık.
Meta’nın yeni Ray-Ban akıllı gözlüklerindeki yapay zeka teknolojisi, kameraları ve görüntü tanımayı kullanarak kullanıcıya neye baktığı hakkında bilgi veriyor.Kredi…The New York Times’tan Aaron Wojack
Bağırmalardan, duruşmalardan, davalardan ve dağılmalardan sonra Richard Serra, geçen yüzyılın son on yılına aklını klasiklere çevirerek girdi.
80’lerin sonunu görmekten mutluydu. Salı günü 85 yaşında ölen Amerikalı heykeltıraş, Manhattan’ın Federal Plaza’sını kesen 120 metrelik kavisli Cor-Ten çelik levha “Tilted Arc” ile Reagan dönemi kültür savaşlarına kapılmıştı. Neredeyse 1981’de kurulur kurulmaz öfke uyandırdı. New York’lu arkadaşları sokakta ona bağırdı. İnsanlar Duane Caddesi’ndeki çatı katını ölüm tehditleriyle aradılar. (Bu gazete de her zaman nazik değildi.) Eser nihayet Mart 1989’da kaldırıldı – Serra’nın tahminine göre yok edildi – İtalya’ya bir gezinin çekiciliğini görebiliyordunuz.
Roma’da San Carlo alle Quattro Fontane’yi ziyaret etti: Francesco Borromini tarafından tasarlanan, Barok mimarisinin ödüllerinden biri olan, tepesinde oval bir kubbe bulunan bir şapel. Daha sonra “Merkezi alan basit bir elipstir ve onu çevreleyen duvarlar dikeydir” diye hatırlayacaktı. “İçeri girdim ve düşündüm: Peki ya bu formu kendi kendine çevirirsem?”
Serra’nın “Başlıklı Ark” (1981), Aşağı Manhattan’daki Federal Plaza’da. Yıllar süren bir mücadelenin ardından 1989’da söküldü.Kredi… Richard Serra/Sanatçı Hakları Derneği (ARS), New York; Fotoğraf: Chester Higgins Jr./The New York Times
New York’a döndüğünde, mühendislere danıştıktan ve yeni bilgisayar destekli tasarım yazılımını denedikten sonra, daha önce var olmayan bir heykelsi form yarattı: üst ve alt kenarları iki özdeş, yanlış hizalanmış elips oluşturan hava koşullarına dayanıklı çelikten bağımsız plakalar. Haddelenmiş çeliğin ağırlığı yaklaşık 20 tondu, ancak kütleleriyle çelişen bir inceliğe sahipti. Borromini’yi emsalleri olarak gören bir sanatçının her şeyi başarabileceğine dair güveni vardı ama Serra’nın önceki çelik işlerinden daha davetkârdılar ve sizi sıcak patinajlı genişliklerini keşfetmeye çağırıyorlardı.
Bükülmüş elipsler, kelimenin tam anlamıyla Serra’nın kariyerinin eksenini değiştirdi: katıdan mekana, süreçten algıya, sanatçının eylemlerinden izleyicinin bedensel deneyimine. Ekteki ciltleri, bir zamanlar tartışmalı, her zaman huysuz olan bu sanatçıya beklenmedik derecede cana yakın bir üçüncü perde sağladı; New York Beacon’daki Dia Sanat Vakfı’ndaki elipsler, ikinci randevular için güvenilir bir mekan, kültürlü flört için ideal bir ortam haline geldi. Oysa benim için elipsler geçtiğimiz on yıllarda daha çok boş mezarlar gibi kaldı; zihnimde başka bir deforme olmuş çelik bölgeye ve 11 Eylül 2001’i korkunç bir yakınlıkla deneyimlemiş bir sanatçının hayatına bağlıydı.
Sezon sonu teknik yönetici Thomas Tuchel ile vedalaşacak olan Bayern Münih, yeni teknik yönetici arayışlarını sürdürüyor.
Kicker’ın haberine nazaran; Bayern Münih, teknik yöneticiliğe birinci öncelik olarak belirlediği Bayer Leverkusen’in teknik yöneticisi Xabi Alonso’nun alternatifini de hazırladı.
ALONSO OLMAZSA RANGNICK
Alman takımının, Xabi Alonso’nun kendilerine olumsuz bir dönüş yapması halinde Ralf Rangnick’i grubun başına getirmeyi düşündüğü belirtildi.
Alman devinin, mevcut Avusturya Ulusal Ekip teknik yöneticisi olan Rangnick ile görüşmelere başlayabileceği kaydedildi.
DE ZERBI GÜNDEMDE FAKAT…
Ayrıyeten haberde Brighton teknik yöneticisi Roberto De Zerbi’nin de Bayern Münih adayları ortasında olduğu lakin Bayern Münih üst idaresinin, 44 yaşındaki İtalyan hocanın hiç Almanca konuşamaması ve sonlu derecede İngilizce konuşuyor olması nedeniyle De Zerbi’de geri adım attığını öne sürdü.
Kia, sportif SUV segmentinde argümanlı bir model olan XCeed ile araba severlerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Sportif tasarımı ve dinamik sürüş özellikleri ile öne çıkan Kia XCeed, Türkiye pazarında fark yaratmayı amaçlıyor.
Tasarımsal açıdan son derece dikkat cazibeli olan bu model, Kia‘nın çağdaş ve yenilikçi çizgisini yansıtıyor. Bilhassa genç ve dinamik kullanıcıların beğenisine sunulan XCeed, kent içi ve dışı kullanımda konforlu ve eğlenceli bir sürüş tecrübesi vaat ediyor.
Türkiye pazarına üç farklı donanım paketi ile giriş yapan Kia XCeed, kullanıcılara geniş bir seçenek yelpazesi sunuyor. Modelin baz donanım düzeyinde yer alan 1.5 litrelik akaryakıtlı motor, 160 beygir gücünde yüksek performans sunuyor. Bu motor, tam otomatik şanzıman ile kombine edildiğinde, Kia XCeed’i performans noktasında rakiplerinden ayrıştıran kıymetli bir özellik haline getiriyor.
Dinamik sürüş tecrübesinin yanı sıra, ekonomik yakıt tüketimi ile de dikkat çeken bu motor ve şanzıman ikilisi, Kia XCeed‘in hem günlük kullanımda hem de uzun seyahatlerde ülkü bir tercih olmasını sağlıyor.
Kia XCeed, sportif SUV kategorisinde estetik ve işlevselliği bir ortada sunuyor. Aracın dış dizaynında yer alan keskin sınırlar, güçlü ve atletik bir görünüm sağlarken, iç yerde kullanılan kaliteli gereçler ve son teknoloji eseri donanımlar, şoför ve yolcular için konforlu bir ortam yaratıyor.
Kia‘nın bu modeli, bilhassa genç ve macera ruhlu kullanıcılar için tasarlanmış üzere duruyor.
Kia XCeed, Türkiye pazarında sunduğu donanım seçenekleri ve yüksek performansı ile segmentindeki öbür araçlara kıyasla farkını ortaya koyuyor.
Sportif bir SUV arayışında olan araba tutkunları için Kia XCeed, hem görsel hem de teknik özellikleriyle ön plana çıkarak dikkat alımlı bir alternatif oluşturuyor. Kia‘nın bu yeni modeli, markanın yenilikçi yaklaşımını ve kullanıcı gereksinimlerine hassaslığını bir defa daha gözler önüne seriyor. Gelin artık bu kusursuz aracın hem fiyat ayrıntılarına hem de donanım seçeneklerine daha yakından bakalım.
Kısa sürede yoğun talep gören, Aydın’da yaşayan on binlerce emeklinin faydalanmaya başladığı Emekli Kart ile et ve et ürünlerinde uygulanan yüzde 20’lik indirime süt ve süt ürünleri de eklendi.
Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan Halk Ege Et’te başlatılan indirimin süreceğini, emekliler, gençler ve kadınlar başta olmak üzere tüm Aydınlıların yanında olmaya devam edeceklerini söyleyen Çerçioğlu, “Halk Ege Et mağazalarımızda et ve et ürünlerinde emeklilerimiz için başlattığımız indirim kampanyasına süt ve süt ürünlerini de ekledik. Emeklilerimizin geçim sıkıntısının farkındayız, onların yanlarında olmaya devam edeceğiz. Aydın’da kimse yatağa aç girmeyecek, soğukta üşümeyecek” dedi.
“Özlem başkanımız emeklilerin dertlerine derman oldu”
“Parayı pul eyledi, kadınları dul eyledi, ormanı kül eyledi, insanı kendisine kul köle eyledi. Diyecek başka bir şey yok, bence bu yani.” sözleriyle emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çeken Yaşar Çelik, “Bu kuyruklar yüzde 20 ucuz et almak için, insanlar kuyruğa giriyor. Ucuz olduğu için çok rağbet var. Bu kuyruklar da o yüzden. Emekli bu hizmet sayesinde et alıyor, milletin içi dert doluyken şimdi et doldu. Emekli olduktan sonra pazarlama işi yaptım, tüm Türkiye’yi gezdim. En güzel yer Aydın’dır, ben Denizli’yi geçtiğimde buranın havasını hissediyorum. Özlem başkanımıza başarılar diliyorum, her şey için ona çok teşekkür ediyorum. Emeklilerin dertlerine derman oldu, onun için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Özlem başkanımıza çok teşekkür ediyoruz”
Et ve süt ürünlerinde uygulanan yüzde 20 indirimin Aydın’da yaşayan tüm emekliler için büyük bir fırsat olduğunu söyleyen Mustafa Yıldırım, “Emekliyim, Emekli Kart’ı aldım. Hem et, hem peynir aldım. Başkanımıza çok teşekkür ediyorum, bu büyük bir indirim. Devletin emekliye neyi reva gördüğünü biliyoruz ama bu yüzde 20 indirim büyük bir fırsat, büyük bir şans. Bazıları 1 Nisan’dan sonra geçerli olmadığını söylüyorlar, bunlar safsata. Başkalarının çıkardığı safsatayı inandırmaya çalışıyorlar millete. Çok teşekkür ediyorum başkanımıza, başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinden çok memnunuz, Aydın çok şanslı”
Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinden memnun olduklarını söyleyerek Çerçioğlu’na teşekkür eden Resmiye Mert, “Emeklinin durumu berbat, böyle olmaması lazım. Dedikleri gibi 10 bin lira almıyoruz, kesiliyor. Her yerde kesiliyor; hastanede kesiliyor, ilaçta kesiliyor, maaşlarımız kesiliyor. Şimdi 3 bin lira sadaka verecekler. Çok üzgünüm ben, halk için, memleketimiz için çok üzülüyorum. Halk Ege Et’ten çok memnunuz, Allah razı olsun başkanımız Çerçioğlu’ndan. Emekli Kart emeklilere tabii ki de fayda sağlıyor, bundan çok mutluyuz. Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinden çok memnunuz, Aydınımız çok şanslı” dedi.
“Bütün emeklilerimiz adına Özlem başkanımıza teşekkür ederim”
Emekli Kart’ın geçim sıkıntısı yaşayan emekliler için faydalı bir proje olduğunu söyleyen Mehmet Hasırcı, “Zaten halkın durumu belli, yaşam şartları, maaşları… Emeklilerin durumu daha kötü. Onun için Emekli Kart emeklilere daha da faydalı olacak. Özlem başkanımız sağolsun böyle bir şey düşünmüş, yapmış. Bütün emekliler adına kendisine teşekkür ederim, arkasındayız” sözleriyle Çerçioğlu’na teşekkür etti. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi bünyesindeki Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Ticaret ve Sanayi Odasına tescil edilerek sermaye şirketi (A.Ş.) statüsü kazandı.
Başkanlığını Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin, Başkan Yardımcılığını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut’un üstlendiği yönetim kurulunun üniversitenin farklı alanlarını kapsayacak interdisipliner bir yapıyla oluşturulduğu kaydedildi.
Tüm Girişimcilere Kapılarımızı Sonuna Kadar Açtık
İKÇÜ TTO A.Ş.’nin kuruluşuyla ilgili bilgi veren Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bölge sanayisinin de lokomotifi konumunda olan Kuzey Ege’de TEKNOPARK açılmasını önceleyen İKÇÜ olarak üretilen bilgi ve teknolojinin ticarileştirilmesine, üniversite ile sanayi arasında etkileşimi arttırmayı sağlayacak İKÇÜ TTO A.Ş.’nin çalışmalarına hızlı şekilde başlayacağını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ TTO A.Ş. Kuzey İzmir TEKMER’den sonra hayata geçirdiğimiz önemli bir proje. Girişimcilik ve inovasyon ekosistemine katkı sunmak amacıyla bu adımı attık. Bu yapının, ülkemiz adına katma değeri yüksek teknolojiler, fikirler üreteceğini düşünüyorum. Ülkemize katkı sunacak her türlü girişime, üniversitemizin kapılarını sonuna kadar açmış bulunuyoruz” dedi.
Yeni ve İleri Teknolojilere AR-GE Desteği
Bölgenin sahip olduğu potansiyelin farkında olduklarını belirten Rektör Prof. Dr. Köse, akademi ile üretim sektörlerinin güçlerini birleştirdiği yapıların ülke sanayisini uluslararası arenada rekabette üst sıralara taşıyacağını vurgulayarak İKÇÜ TTO A.Ş.’nin de bu yapılara katkı sunacağını aktardı. Prof. Dr. Köse, “Amacımız ihracata yönelik teknolojik bilgi üretmek, ürün ve üretim yöntemlerinde yenilikler geliştirmek, sektörlerde verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknoloji tabanlı yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamaktır. Sektörün beklentilerini karşılayacak danışmanlıkları bu şirket aracılığıyla üstleneceğiz. Ayrıca yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıları da bu sayede modelleyeceğiz. Girişimcilere ve buluş sahiplerine eğitim, inkübasyon, test, kalibrasyon, kalite güvence gibi başlıkların yanında, firmalarımıza ar-ge, test, teknik hizmetler ile marka tescil, telif hakları, patent alma, şirket kuruluşu, teknoloji transferi, finansman alanlarında destek olacağız” diye konuştu.
Güçlü Sektörlerde Ön Plana Çıkmak İstiyoruz
Türkiye’nin uzun dönemde ekonomik gelişmesinin, stratejik sektörleri önceleyen yenilikçilik temelli teknoloji transferi atılımları ile sağlanacağını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ TTO A.Ş. ile sürdürülebilirliği sağlanabilecek projeleri hayata geçirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Kamu, sanayi ve akademi paydaşlarını bir araya getirecek ve özel sektörünün dinamizminden faydalanarak aynı hedef doğrultusunda iş birlikleri yürütme gayretinde olacağız. Savunma sanayisi başta olmak üzere makine, bilgi ve iletişim teknolojileri, medikal, biyoteknolojileri ve gen teknolojileri, elektrik elektronik gibi ülke olarak elimizin güçlü olduğu alanlarda yüksek teknolojili ürün geliştirmek, güçlü sektörlerde ön plana çıkmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Dr. Theresa Cheng’e göre bu sahne “kıyametvari” bir olaydı.
San Diego’nun kırsal Dağ İmparatorluğu’ndaki bir açık hava tutma alanı olan Ay Vadisi’ne, Amerika Birleşik Devletleri-Meksika sınır duvarını aşan ve Amerikalı yetkililer tarafından yakalanmayı bekleyen sığınmacılara gönüllü tıbbi bakım sağlamak için gelmişti.
Buradaki ve diğer bölgelerdeki kalabalıklar arasında derin yaralar, kırık kemikler, ateş, ishal, kusma ve hatta nöbet geçiren çocuklar buldu. Bazıları çöp bidonlarında ve taşan portatif lazımlıklarda saklanıyordu. Solunum cihazı olmayan astımlı bir çocuk, ısınmak için yakılan çalı ve çöp ateşlerinin keskin dumanında hırıltılı nefes alıyordu.
Göçmenlik işleme merkezlerinin kapasitesinin kısıtlı olması nedeniyle, refakatsiz çocuklar da dahil olmak üzere göçmenler, barınma, yiyecek ve temizlik altyapısının eksikliğinin çoğu kişi için bir dizi halk sağlığı endişesini tetiklediği açık hava bekleme alanlarında saatlerce, bazen günlerce bekliyor. hassas.
Zuckerberg San Francisco Genel Hastanesi ve Travma Merkezi’nde acil servis doktoru olan Dr. Cheng, “Halk sağlığı açısından bakıldığında, tıbbi açıdan savunmasız olan bu nüfus şöyle dursun, herkesi vurabilecek bulaşıcı hastalıklar ve açık havada maruz kalmalar var” dedi.
Kaliforniya’daki bir Federal Bölge Mahkemesi hakimi, hükümetin yasal olarak çocukları beklerken barındırması ve beslemesi gerekip gerekmediği konusunda Cuma gününe kadar karar verebilir.
Adalet Bakanlığı avukatları, mahkemeye sundukları bir dosyada, çocukların henüz ABD Gümrük ve Sınır Koruma tarafından resmi olarak gözaltına alınmadığı için bu tür bir hizmeti sağlamak zorunda olmadıklarını ileri sürüyor.
Şampiyon patenciler olağanüstü atlayışlarını ve dönüşlerini nasıl başarıyorlar? Beyin bilimi ipuçlarını ortaya çıkarıyor.
İlePam Belluck
Pam Belluck bir sinir bilimi muhabiri ve artistik patinaj hayranıdır.
27 Mart 2024
Son Dünya Artistik Patinaj Şampiyonası, 19 yaşındaki Amerikalının dörtlü aksı vurması ve 40 yaşındaki çiftler patencisinin dünya artistik patinaj şampiyonasını kazanan en yaşlı kadın olması gibi heyecan verici sonuçlar doğurdu. Bir sinir bilimi muhabiri olarak, patenciler buz üzerinde kasırga hızlarında zıplarken, dönerken ve hareket ederken beyninin nasıl çalıştığını merak ettim. İşte bilim adamlarının buldukları:
Çoğumuz bir buz pateni pistine adım attığımızda, kayma hissi, vücuda düşmekten kaçınmak için öne doğru eğilmesini söyleyen bir dizi beyin sinyalini başlatır. Ancak tekrarlanan antrenmanlar, yarışmalarda dörtlü aksı ilk kez indiren ve 2024 Dünya Şampiyonası serbest paten puanı şimdiye kadarki en yüksek olan Amerikalı Ilia Malinin gibi patenciler için bu refleksi susturuyor. Bu tür üst düzey patencilerde beyin, kayma hissini kabul eder ve dengeyle bağlantılı bir bölge olan beyincikteki bağlantıları yeniden kurar.
Sürat patencilerinin beyin taramaları beyincik hakkında daha fazla ipucu sağladı. Araştırmalar, kısa pist sürat patencilerinde beyincik parçalarının, özellikle sağ tarafta, paten yapmayanlara göre daha büyük olduğunu buldu. Bunun nedeni muhtemelen bir sürat patencisi pistteki virajlarda sola dönmek için sağ ayağını dengede tuttuğunda sağ tarafın aktif hale gelmesidir.
Başka bir beyin ağı, patencilerin karmaşık rutinleri gerçekleştirmesine yardımcı oluyor. Bazal ganglionlar, patenciler havada sıçrayıp dönerken motor korteksten sinyaller alır. Patenciler programları tekrar tekrar uyguladığında, bu ağ, hareketleri parçalar ve sıralar halinde organize ederek daha hızlı hatırlamayı ve kas hafızasını teşvik eder. Yarışmalarda bu, patencilerin tökezleme veya düşme sonrasında bile performanslarını sürdürmelerine yardımcı olur.
Solda: Londra merkezli Ishkar zanaatkarları şirketinde istihdam edilen bazı zanaatkârların çalıştığı Afganistan’ın Bamiyan kentinden bir görünüm. Sağda: Louis Barthélemy tarafından Ishkar için tasarlanan Kabil Gün Batımı Buketi adlı el dokuması Gazne yün halısı.Kredi… Sol: Glen Wilde. Sağda: Ishkar’ın izniyle
İleGisela Williams
Indiana Jones zarifliğe yönelip tekstil takıntısı geliştirmiş olsaydı, geleneksel tekniklerde yetenekli dokumacılar ve zanaatkarlarla çalışmak için Afrika ve Orta Doğu’ya seyahat eden Fransız illüstratör ve tasarımcı Louis Barthélemy’ye biraz benzeyebilirdi. . Çoğunlukla savaştan etkilenen ülkelerin izole bölgelerinde yaşayanlara iş fırsatları yaratmak amacıyla STK’lar ve zanaatkarlarla işbirliği yapan Londra merkezli bir şirket olan Ishkar, yakın zamanda onu Afganistan’daki kadın dokumacılardan oluşan bir kapsül koleksiyon oluşturmak üzere görevlendirdi. Barthélemy genellikle halılar veya kilimler yaratmak için zanaatkarlarla bizzat çalışıyor ancak Taliban 2021’de yeniden iktidara geldiğinden beri dokumacılarla uzaktan bağlantı kurmak zorunda kaldı. İşbirliğinin başlangıcında Barthélemy dokumacılardan kendileri için güzelliği simgeleyen bir yer çizmelerini istedi. Kadınların çoğu Kabil’deki 14. yüzyıldan kalma Bagh-e Babur’u (Babur’un Bahçesi) seçti. Bu çizimlerden ve bir tanesi Barthélemy’nin kendisi tarafından yapılan resimler daha sonra bir araya getirilerek üç farklı halının desenleri oluşturuldu. Kadınların Gazne Yünü’nden elle düğüm atması her biri yaklaşık altı ay sürdü. Barthélemy bunların “eski bir cennete dair kolektif bir rüya” olduğunu söylüyor. Halılar 24-26 Nisan tarihleri arasında Londra’da Swanfield Caddesi’ndeki Sunbury Workshops’ta ve Eylül ayına kadar Ishkar’ın amiral gemisi showroomunda görülebilir; yaklaşık 4.000 dolardan başlayan fiyatlarla,ishkar.com.
Burada ye
Fransa’nın Dordogne Vadisi’nde Yeni Michelin Yıldızlı Bir Restoran
Solda: Fransa’nın Altillac kentinde Cueillette restoranına ev sahipliği yapan 19. yüzyıldan kalma konak. Sağda: sebze bahçesinden füme yılan balığı, lahana çiçekleri, sarımsak ve ahududu ile dana filetosu.Kredi…Spatül Gıda İçeriği
İleMarina O’Loughlin
Radar Corrèze’yi Güneybatı Fransa’daki Lot bölgesine bağlayan, neredeyse Dordogne nehrinin kıyılarını kucaklayan yemyeşil kırsal alanda, 19. yüzyıldan kalma çarpıcı bir malikane yakın zamanda çarpıcı bir yeniden yapılanma sürecinden geçti. Bu Cueillette. Burada, tavanı neredeyse Gerçeküstü elma formlarıyla çiçek açan, ışık dolu bir odada, binanın sahipleri – Andros’un arkasındaki reklamdan çekinen Gervoson-Chapoulart ailesi, markaları arasında sevimli küçük Bonne Maman reçeli kapları da bulunan şirket – kurdular. şef Oscar Garcia. Garcia, 25 yaşındayken Fransa’nın en genç Michelin yıldızlı şefiydi, bu yüzden onu on yıl sonra, hiçliğin ortasında, hiperyerel yüksek kaliteli yemekler servis ederken bulmak biraz şaşırtıcı. (Yemek odasının yanında beş misafir odasının olması da faydalı.) Yemekler, lezzet ve içerik arasındaki çizgide ilerliyor. Nehirden alabalık veya mersin balığı, yerel olarak avlanan av hayvanları, Limuzin sığır eti, tesisin kendi meyve bahçelerinden ve bahçelerinden meyve ve sebzeler olabilir. Cueillette’in artı işaretinde haklı olarak Michelin vardı ve bunun karşılığını aldı: Restoran bu ay ilk yıldızını aldı. Şaşırtıcı bir şekilde, çok çeşitli bir öğle yemeği – yeni bir menü, mersin balığı tartarı üzerine lazanya benzeri karnabahar jeli örtüsünü içeriyordu; Cueillette’in ünlü Corrèze cevizleriyle kaplı kendi ekmeği şu anda 35 euro ya da yaklaşık 38 dolar, muhtemelen şu anda Fransa’daki en çirkin pazarlık. restoran-cueillette.fr.
Bunu düşün
64 Farklı Tondaki Fayanslar
Zia Tile’ın kurucu ortağı Danny Mitchell, “Canlı renkler kullanmaktan çekinmiyoruz” diyor. Üst sıra, soldan: Aviator, Bishop ve Samba’daki Örnek Olay parçaları. Alt sıra, soldan: Plume Leaf, Aviator ve Reality Check.Kredi…Zia Çini’nin izniyle
İleRoxanne Fequiere
Güney Kaliforniya’nın her yerine dağılmış durumda olan ve Örnek Olay Evleri olarak bilinen bir dizi Modernist konut bulunmaktadır. Uygun fiyatlı, ileri görüşlü tasarımın olanaklarını sergilemeyi amaçlayan evler, Arts & Architecture dergisi tarafından 1945 ile 1966 yılları arasında sipariş edildi ve Richard Neutra, Eero Saarinen, Charles ve Ray Eames gibi orta yüzyıl modern mimarları tarafından tasarlandı. Los Angeles merkezli Zia Tile şirketinin kurucu ortağı Mike Leflore, “Los Angeles’taki herhangi bir tasarımcı veya mimarla konuştuğunuzda herkes bu evlere aşık oluyor” diyor. Bu mimari deneylerin kolektif etkisi, geleneksel işçilik ile modern tasarımı birleştiren yeni bir çimento karo koleksiyonu olan Zia’nın Örnek Olay İncelemesi için ilham kaynağı oldu. Bu seride masif karoların yanı sıra aralarında dalgalı çizgiler ve dinamik geometrik formların da bulunduğu bir dizi desen yer alıyor. 2016 yılında Leflore ile Zia Tile’ı kuran Danny Mitchell şöyle açıklıyor: “Her parça teker teker dökülüyor ve elle presleniyor.” “Neme ve renk karışımının nasıl yapıldığına bağlı olarak çok incelikli varyasyonlar elde edeceksiniz. ” Zia Tile’ın 64 renkten oluşan bir kataloğu var ve Vaka Çalışması dört yeni ürün içeriyor: kırmızı Pompeii; serin bej Dune; yanmış turuncu Pas; ve Yves Klein’dan ilham alan kobalt rengi Elemental Blue. Geçirimsiz bir sır tabakasıyla kaplanmış diğer karolardan farklı olarak Leflore, çimento karoların görünümünün zamanla paslanması anlamına geldiğine dikkat çekiyor. “Beş yıl içinde size bir Avrupa kafesine veya eski bir otel lobisine girme hissini verecek kadar eskiyecek” diyor. Döşeme başına 10 ABD dolarından,ziatile.com.
HATAY (İGFA) – Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Ansa-Giad’ın 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından Hatay’da depremden etkilenen vatandaşlara gıda, barınma ve tüm yaşam malzemelerinin sağlanması noktasında birçok destekte bulunduğuna dikkat çekti.
Başkan Savaş, alt yapısı ve yer tahsisi Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan 150 konteynerlik geçici yaşam alanlarının ardından Ansa-Giad ile birlikte insanların çok uzunca bir süre hayatlarını idame edebilecekleri 75 metrekarelik çelik konstrüksiyon evden oluşan 500 konutluk projenin yapımına başlayacaklarının da müjdesini verdi.
Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak hem altyapı hem de üst yapıyla ilgili müthiş bir hazırlık yaptıklarını belirten Savaş, “Hatay’ın iyileştirme planıyla ilgili müthiş çalışmalar yaptık. Deprem sonrası hak sahibi olamayan kiracı ve yeni evlenecek çiftler gibi dezavantajlı gruplar için, imkanları kısıtlı olanlar için temel hedefimiz 40 bine yakın konut yapmak. Bunların büyük bir kısmını çelik konstrüksiyonla, sağlam depreme dayanıklı konutu yapmak. Bu projemizi 3 ayrı kategoride hayata geçireceğiz” dedi.
Başkan Savaş, Hataylı çiftçi ve köylüleri desteklemek amacıyla 4 yıldır yürüttükleri Kırsal Kalkınma Projesi kapsamında üreticilerin yetiştirdiklerini meyvelerin, sebzelerin de ihtiyaç fazlasını kurutup kesip kurutup paketleyip raf ömrünü arttırmak amacıyla daha önce kurdukları ancak deprem nedeniyle zarar gören 20 ton kapasiteli Kurutma Tesisi’ni de tekrar aktif hale getireceklerini sözlerine ekledi. Savaş, amaçlarının özellikle küçük çiftçilere destek olmak, onları ayakta tutmak, topraklarını satarak köylerini terk etmelerine engel olmak olduğuna vurgu yaptı.
Ansa-Giad Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yurtoğlu ise, deprem sonrası Hatay’a geldiklerini ve o günden bu yana Hataylılara gıdadan giyime, hijyenden barınmaya kadar yaşamsal ihtiyaçlar konusunda destek verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini söyledi.
İSTANBUL (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kilyos Tüneli şantiyesinde incelemelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, incelemenin ardından yaptığı açıklamada İstanbul’un aort damarı olarak adlandırabilecek ana ulaşım arterleriyle ilgili büyük çalışmalar yaptıklarını ve ulaşımın her modunda dev projeleri hayata geçirdiklerini vurguladı.
Bakan Uraloğlu, Avrasya Tüp Tüneli, Marmaray, Kuzey Marmara Otoyolu başta olmak üzere çok büyük projeleri hayata geçirdiklerini, hayata geçirilen bu projelerin sadece İstanbul’a değil bütün Türkiye’ye hizmet ettiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Bugün baktığımızda 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden günde yaklaşık 180-200 bin civarında araç geçişi oluyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden yaklaşık 250 bin araç geçiyor. Avrasya Tünelinden 80 bin civarında araç geçiyor. Marmaray’da 300 sefer yapılıyor günde ve orada yaklaşık 650 bin insanımızı taşıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolunda Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde günde yaklaşık 150 bine yakın araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de araç taşıt trafiği. Bunların bir an olmadığını düşünelim. Bütün Türkiyeyi etkilemiş olurdu. Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu yaşayarak görüyoruz” dedi.
Bakan Uraloğlu, yaptıkları her projede olduğu gibi İstanbul Havalimanının yapımında da çok tartışma yaşandığını anımsatarak, İstanbul Havalimanının büyük bir ihtiyaç nedeniyle yapıldığını anımsattı. Bakan Uraloğlu, “Ancak bir ihtiyaçtan öte sadece bir siyasi duruş ile bu projeyi eleştirdiler. Projemiz bugün Avrupanın birincisi, dünyanın altıncı büyük havalimanlarından. Geçen yıl 78 milyon kişi seyahat ettirmişiz. Hedefimiz 200 milyon ve ona yönelik yeni terminal binası ve pistlerin yapımına devam ediyoruz.” dedi.
Bu arada İstanbul ile ilgili bir deprem riskinin bulunduğuna da işaret eden Bakan Uraloğlu, “İstanbul depremine yönelik ulaştırma yapılarıyla ilgili bütün önlemlerimizi aldık. Eski yapılmış olanları güçlendirdik. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün tabliyesini askıya aldık yeniden yaptık. Gece çalıştık, İstanbullu vatandaşlarımızın fark etmemesini sağladık. Bütün viyadüklerdeki deprem takozlarından tutun güçlendirilmesine kadar bütün çalışmalarımızı yaptık. Normal kullanımda ne lazımsa bunu planlarken bir taraftan da deprem durumunda İstanbulun, öncelikle İstanbula acil yardım ekiplerinin ve malzemelerinin nasıl gireceği ve vatandaşların ulaşımı için projeler yapıyoruz. Bugünü, yarını değil, ileriki yüz yılları planlıyoruz” diye konuştu.
KİLYOS TÜNELİ, 2026 YILI SONUNDA HİZMETE AÇILACAK
Yine olası İstanbul Depremine yönelik Sarıyer-Kilyos Tünelinin de yapımını başlattıklarını belirten Bakan Uraloğlu, İstanbul’un kuzeyindeki yerleşim alanlarında yaşayan nüfusun kent merkezlerine erişimini kolaylaştıracak tünelin, olası İstanbul depreminde bölgenin tahliyesine yönelik olarak da hizmet edeceğini belirterek, “Projemiz Kilyos’tan başlayıp Karadenizden İstanbulun kuzey noktalarından başlayıp Sarıyere oradan Çayırbaşı Tüneli devamında da Beşiktaşa kadar uzanacak. O güzergahtaki bütün yerleşime hizmet edebilecek. Avrupa Yakasını neredeyse bir boydan bir boya geçebilecek olan ve Murat Kurum Başkanımızın de bahsettiği İki Yakaya İki Tünel projesinden bir tanesidir. İlk etapta burayı bitirdiğimizde ciddi bir hizmet görecektir. Devamında Beşiktaşa kadar uzatılması gündemimizde olan işlerden bir tanesi” diye konuştu.
Türk kripto para yatırımcılarının da radarında olan Avalanche, attığı adımlarla kendinden kelam ettirmeye devam ediyor. Avalanche, Codebase hızlandırıcı programı kapsamında 30’dan fazla ülkeden yaklaşık 250 müracaat aldı. Bunun akabinde seçimlerini yaptı. Son gelişmede, bu program için 15 erken evre Web3 teşebbüsünden oluşan birinci kümesini belirledi.
Avalanche, hızlandırıcı programı için 15 projeyi seçti!
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Avalanche, son zamanlardaki ataklarıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Kıymetli iştirakler kurmasının yanı sıra, Vakfın projelere teşvikleri de ön plana çıkıyor. Codebase, Blockchain üzerine inşa edilen yeni jenerasyon web3 şirketlerinin geliştirilmesine yardımcı olmayı amaçlayan bir Vakıf teşebbüsü. Vakfın, Perşembe günkü duyurusuna nazaran, hızlandırıcı programı 15 küme üyesinin her birine 500.000 ila 1 milyon dolar ortasında fon sağlıyor. Ayrıyeten, Vakfın seçtiği projelerin 10 haftalık programın 400.000 dolarlık yatırım mükafatı havuzuna katılma imkanı olacak. Avalanche, gelişmeyi resmi X hesabından şu biçimde duyurdu:
Codebase, 30 ülkeden yaklaşık 250 müracaat aldıktan sonra, Avalanche üzerine inşa edilen gelecek vaat eden Web3 teşebbüslerinden oluşan birinci kümesini seçti!
After receiving nearly 250 applications from 30 countries, Codebase has chosen its first cohort of promising Web3 startups building on Avalanche!
Avalanche’ın açıkladığı listede, Aash Avax, Dripit.io, Theguild Quest, Inertia Social, Lendr Network, Mezzanine Labs, Musing Network, StringPayIO, Talent Layer, The Badgexyz, Trppn Official, CCX, URCHARMS ve zKnowledge Base yer alıyor.
Colony Lab, Codebase ile iştirak kurdu
Vakıf duyuruda, Colony Lab’in Codebase ile paydaşlık kurduğunu da belirtti. Colony Lab, esaslı bir Avalanche hızlandırıcısıdır. Bu paydaşlık, kohort finansmanını genişletmeyi amaçlıyor. Bu doğrultuda, “Colony’nin finansman taahhüdü, SwissBorg ile yaptığı işbirliği sayesinde proje başına 1 milyon doları aşabilir. Merkezi olmayan finansman sağlama potansiyeline sahip 7.500’den fazla Avalanche kullanıcısı ile Colony Lab, projelerin binlerce web3 yerlisinden tohum finansmanı almaları için eşsiz bir yol sunuyor” dedi.
Hızlandırıcı program hem Web2 hem de Web3 uzmanlarının mentorluğunda ilerleyecek. Ayrıyeten, 29 Mayıs’ta Consensus’ta yüz yüze bir sunum günüyle sona erecek. Hızlandırıcı programın şirketleri bu aktiflik sırasında fikirlerini Web3 yatırımcılarına sunacak.
Avalanche Vakfı elindeki beş ‘topluluk parasını’ açıkladı
Bu ayın başlarında, Avalanche Vakfı, “topluluk paraları”nın bir modülü olan birinci beş göğüs coini açıkladı. Vakfın portföyünde Coq Inu, Gecko, Kimbo, NoChill ve Tech isimli göğüs coin’ler yer alıyor. Bu, Vakfın daha geniş Kültür Katalizörü programının bir kesimi. Vakıf, bu formda, Web3 yaratıcılarını teşvik etmeyi amaçlıyor. Geçen yıl vakıf, Avalanche ağına has topluluk paraları edinme planını açıkladı. Bu coin’lerin seçim süreci Vakfın yönergelerini takip ediyor. Ayrıyeten, yüksek topluluk bedelini vurguluyor.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Huzurevi sakinleriyle lise öğrencilerini aynı iftar sofrasında misafir etti. Gastro İnegöl’de düzenlenen iftarda, öğrenciler ve yaşlılar birbirleriyle kaynaşma fırsatı buldu.
İnegöl Belediyesi, Gastro İnegöl’de özel bir iftar programına imza attı. 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan Yaşlılar Haftasında program yoğunluğundan dolayı Huzurevi sakinleriyle bir araya gelemeyen Belediye Başkanı Alper Taban, Perşembe akşamı Huzurevi sakinleri için iftar programı düzenledi. İftara Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri de davet edildi. Özel gecede, şehrin gençleriyle yaşlıları birlikte oruç açıp kaynaşma fırsatı buldu.
İNEGÖL’ÜN GEÇMİŞİ İLE GELECEĞİ BULUŞTU
Huzurevi idarecileri ile Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi idarecilerinin de katıldığı iftara ilişkin konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “Geçtiğimiz hafta yoğun programlar dolayısıyla Huzur Evi sakinlerimizin Yaşlılar Haftasını kutlayamadık. Bu akşam Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerimizi de davet ederek istedik ki hem yaşlılarımız hem gençlerimizle aynı sofrada oruçlarımızı açalım. İnegöl’ümüzün geçmişi ile geleceğinin buluştuğu kıymetli bir iftar sofrası oldu. Gençlerimiz büyüklerimizin tecrübesinden, yaşlılarımız da öğrencilerimizin enerjisinden istifade ettiğini görmek bizleri mutlu etti. Bu özel buluşmayı da şehrimizin yeni değeri Gastro İnegöl’de gerçekleştirmek istedik. Davetimize katılıp soframızı bereketlendiren kıymetli büyüklerimize ve değerli gençlerimize teşekkür ediyorum” dedi.
TOKAT (İGFA) – Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Palyatif Bakım Merkezi Binası Nükleer Tıp Biriminde düzenlenen tanıtım ve bilgilendirme toplantısına Tokat Milletvekilleri Yusuf Beyazıt, Mustafa Arslan, Dt. Cüneyt Aldemir, Rektör Prof. Dr. Fatih Yılmaz, TIP Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raşit Kılıç ve Üniversite Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Erkan Gökçe katıldı.
Rektör Prof. Dr. Fatih Yılmaz yaptığı açıklamada 3 yıldır Tokat’ta PET cihazının olmadığını vatandaşların ise bu cihaz için başka illere gitmek zorunda kaldıklarını ifade etti. PET-BT Görüntüleme Cihazının 60 milyon lira maliyetle Üniversite hastanesine kazandırıldığını belirten Rektör Yılmaz, bu cihazın Türkiye’de sadece iki üniversitede bulunduğunu kaydetti. Yılmaz, PET-BT Görüntüleme Cihazı sayesinde hastaların daha az miktarda radyoaktif maddeye maruz kalarak daha hızlı şekilde ve daha net bir şekilde sonuca ulaşacaklarını ifade etti. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinin toplum yararına birçok faaliyeti olduğunu, Tokat’ın ve bölge insanının hayatına dokunan faaliyetlerin gerçekleştirildiğini söyleyen Yılmaz cihazın üniversiteye kazandırılmasında başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere milletvekilleri ve katkıda bulunanlara teşekkür etti. PET-BT Görüntüleme Cihazının Tokat’a hayırlar getirmesini dileyerek konuşmasını sonlandırdı.
Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt yapmış olduğu açıklamada PET-BT cihazının özellikle kanser hastalıklarıyla ilgili konuda ileri teknolojiyi ifade ettiğini belirterek cihaz sayesinde hastaların Samsun, Ankara gibi illere gitmesine gerek kalmadığını söyledi. Cihazın son teknoloji ile donatıldığını belirten Beyazıt, tüm hastalara şifa diledi. Tokat’ta kurulacak şehir hastanesinden de bahseden Beyazıt, “Tokat’ta bizim için en önemli olan unsur hastalarımızın güvenliğini sağlamak, onların tedavilerine, şifalarına ulaşma noktasında gerekeni yapmaktır. Sağlık ordusuyla milletimizin emrinde hizmetlerimize devam etmenin gayret içerisindeyiz” dedi.
Üniversite Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Erkan Gökçe PET-BT Görüntüleme cihazı ile ilgili teknik bilgiler aktardı. Gökçe yaptığı açıklamada “Cihazın üzerinde 128 kesitli üstün özellikli bir tomografi ünitesi de bulunmaktadır. O nedenle, cihazımız hem kanser taraması yapmakta hem de tomografi çekebilmektedir. Cihaz iki üniteden oluşmaktadır. Hastalarımızın hem BT’si çekilebilmekte hem de PET taraması aynı anda yapılabilmektir. Dijital olması nedeniyle hastalara daha kısa sürede hizmet verilmektedir. Eski kuşak cihazlarda tarama süresi 20 dakika sürerken bu cihazda 13 ile 14 dakikada taramalar bitmektedir. Aynı zamanda cihazın yüksek çözünürlüklü olması nedeniyle daha az dozla, daha az ilaçla, daha az radyasyonla hastalarımıza çekim yapılabilmektedir. Üniversitemize, üstün özellikleri olan bir cihazı kazandırmanın mutluluğunu yaşamaktayız” dedi.
KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli’de 31 Mart 2024 yerel seçimlerine sayılı günler kala, siyasi atmosferde gerilim yükselmeye devam ediyor.
CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Atasoy Bilgin’in seçim aracına Derince Çenesuyu mevkiinde taşlı bir saldırı gerçekleşti.
Sabah saatlerinde, Kırman Sokağı’nda gerçekleşen olayda, kimliği belirsiz üç saldırgan, Atasoy Bilgin’in seçim aracına taşlarla saldırdı.
Şans eseri, saldırı sırasında herhangi bir yaralanma olmazken, araç ciddi hasar aldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, saldırganlar hızla olay yerinden uzaklaştılar. Henüz saldırganların kimlikleri tespit edilemedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Atasoy Bilgin, “Seçim arifesinde küçük çocukları, gençleri kullanmaları beni derinden üzüyor. Biz kindar gençler değil, bilime, sanata inanan bu yolda ilerleyen gençler yetiştirmek istiyoruz. Onlar ise kindar nesiller yetiştirmek istiyorlar. Karşımızda seçimi bile hazmedemeyen bir güç var. Bu süreçte, elbette ki en çok gençlerimiz adına üzülüyoruz.” dedi. Bilgin, demokratik bir seçim süreci yaşanması gerektiğini vurgulayarak, şiddetin ve provokasyonun kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Pazaryeri Gündem / BİLECİK (İGFA) – Bilecik’in Yenipazar ilçesine yapılacak, 40 metre yükseklik ve 560.000 m3 su tutma hacmine sahip olacak Yukarıçaylı Göleti’nin ikmal ihalesi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından imzalandı. Gölet tamamlandığında 12.630 dönüm tarım arazisinde bölge halkına ve çiftçiye hizmet verecek.
115.555.000 ₺ bedelle ihalesi yapılan işin, 2026 yılının ikinci yarısından itibaren tamamlanıp hem tarım ve sulama bölgesi hem de mesire alanı olarak bölgeye katkı sağlaması planlanıyor.
Yukarıçaylı Göleti yapım çalışmalarının bir an önce başlayacağını belirten Vali Aygöl; Bilecik ve İlçelerinde son dönemde yapılan DSİ yatırımları tarımsal faaliyetleri geliştirmede etkin rol oynuyor. 12.630 dönüm alanda hizmet verecek olan Yukarıçaylı Göletimiz tamamlandığında tarımsal üretim verimliliğini ve çeşitliliğini arttıracaktır. Suyun daha verimli bir şekilde kullanılmasıyla kuraklığın da önüne geçilecektir. Aynı zamanda bölge halkımız maddi kazanç elde edecektir. Bölgeyi cazibe merkezi haline getirecek bu projeyle ilçemizdeki kalkınmayı yüksek hızda arttırmayı hedefliyoruz. Şimdiden Tüm vatandaşlarımıza, çiftçilerimize, ilçemize hayırlı olmasını diliyorum. İfadelerini kullandı.
Yukarıçaylı göleti tamamlandığında DSİ’nin Bilecik’e kazandırdığı 61. proje olacak.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı.
Buna nazaran, bankacılık kesiminin toplam mevduatı (bankalar ortası dahil) 22 Mart ile biten haftada 79 milyar 320 milyon 228 bin lira artışla 16 trilyon 14 milyar 952 milyon 94 bin liraya çıktı.
1-3 aylık TL mevduat faizi yüzde yüzde 55,7’den yüzde 59,5’e yükselirken ticari kredi faizleri de yüzde 58,5’den yüzde 62,7’ye çıktı.
Geçen hatfa rekor kıran gereksinim kredi faizleri 15 Mart haftasında ulaştığı yüzde 76”lık seviyeyi yüzde 82,1’e taşıdı.
Aynı devirde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 1,10 düşüşle 8 trilyon 617 milyar 64 milyon 484 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 2,35 artışla 6 trilyon 709 milyar 253 milyon 742 bin lira oldu.
Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 218 milyar 457 milyon dolar olarak hesaplanırken, bu meblağın 185 milyar 833 milyon doları yurt içinde yerleşik şahısların hesaplarında toplandı.
Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında, parite tesirinden arındırılmış datalar göz önünde bulundurulduğunda, 22 Mart prestijiyle 3 milyar 608 milyon dolarlık artış görüldü.
Taksitli ticari kredi ölçüsü arttı
Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri, geçen hafta yüzde 1,15 artarak 1 trilyon 522 milyar 179 milyon 816 bin lira oldu. Tıpkı periyotta taksitli ticari krediler yüzde 0,08 yükselişle 1 trilyon 438 milyar 4 milyon 168 bin liraya yükselirken, kredi kartları bakiyesi ise yüzde 1,17 artışla 1 trilyon 754 milyar 731 milyon 217 bin liraya çıktı.
Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 399 milyar 271 milyon 701 bin lirası konut, 69 milyar 444 milyon 184 bin lirası taşıt ve 1 trilyon 53 milyar 463 milyon 931 bin lirası başka kredilerden oluştu.
Bankacılık dalının TCMB dahil toplam kredi hacmi de 22 Mart ile biten haftada 48 milyar 57 milyon 631 bin lira artarak 12 trilyon 262 milyar 11 milyon 140 bin liraya yükseldi. Toplam kredi hacmi, geçen yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 52 artış gösterdi.
İngiltere Futbol Federasyonu, Newcastle United’da forma giyen İtalyan oyuncu Sandro Tonali hakkında soruşturma açıldığını açıkladı.
Tonali’nin 12 Ağustos 2023 ve 12 Ekim 2023 tarihleri ortasında futbol maçları üzerine bahis oynayarak 50 defa kuralları ihlal ettiğini ve oyuncu hakkında soruşturma açıldığını belirtildi.
Federasyondan yapılan açıklamada şu sözler kullanıldı;
“Sandro Tonali, FA’nın Bahis Kurallarını ihlal ettiği argümanıyla ilgili olarak vazifesi berbata kullanmakla suçlanmaktadır. Newcastle United orta saha oyuncusunun 12 Ağustos 2023 ve 12 Ekim 2023 tarihleri ortasında futbol maçları üzerine bahis oynayarak FA Kuralı E8’i 50 defa ihlal ettiği tez edilmektedir. Sandro Tonali’nin yanıt vermek için 5 Nisan 2024 tarihine kadar mühleti vardır.”
10 AY CEZA ALMIŞTI
Sandro Tonali, Sandro Tonali, İtalya’daki periyodunda bahis kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle Ekim 2023’te 10 ay futboldan men edilmişti.
24 Ağustos 2024’e kadar cezası olan Tonali’nin ekstra ceza alıp almayacağı şimdi muhakkak olmadı.
Biden yönetimi Perşembe günü yaptığı açıklamada, Ekonomik Bakım Yasasına uymayan kısa vadeli sağlık sigortası planlarının kullanımını engelleyen yeni bir düzenlemeyi tamamladığını ve Trump yönetiminin tüketicilere daha ucuz ama daha az maliyetli sağlık sigortalarına daha fazla erişim sağlama yönündeki hamlesini tersine çevirdiğini duyurdu. planlar.
Yeni kurala göre, kısa vadeli planlar yalnızca 90 gün sürebilecek ve tüketicilere bir ay uzatma seçeneği sunulacak.
2018’de Trump yönetimi, planların bir yıldan az sürmesine izin veren ve bunları toplam üç yıla kadar yenileme seçeneği sunan bir kural yayınladı. Daha önce, Obama dönemi politikasına göre planların süresi üç aydan uzun sürmüyordu.
Uygun Fiyatlı Bakım Yasası pazaryerlerinde bulunanlardan genellikle daha düşük primlere sahip olan planların, önceden mevcut sağlık sorunları olan kişileri kapsaması gerekmiyor. Ayrıca sağlık kanununun, planların reçeteli ilaç kapsamı ve doğum bakımı gibi asgari faydalar sunmasına ilişkin şartından da muaftırlar.
Demokratlar sözde kısa vadeli, sınırlı süreli planlarla “çöp” sigorta olarak alay ediyorlar ve Obama dönemi politikası, sağlıklı tüketicilerin Ekonomik Bakım Yasası’nın pazar yerlerinden kaçınmak ve daha hasta bir havuz bırakmak için bu seçeneği kullanamamalarını sağlamayı amaçlıyordu. Sağlık yasası kapsamında sunulan kapsamlı planlara kaydolan müşterilerin oranı.
Beyaz Saray yeni kuralı pazar yerlerini güçlendirmenin bir yolu olarak öne sürdü. Başkan Biden’ın iç politika danışmanı Neera Tanden Çarşamba günü gazetecilere verdiği bir brifingde, artık 45 milyon Amerikalının pazar yerleri veya Uygun Fiyatlı Bakım Yasası kapsamında Medicaid’in genişletilmesi yoluyla kapsandığını söyledi. En son açık kayıt döneminde 20 milyondan fazla kişi pazar yerlerindeki planlara kaydoldu.
Planlarını bilen üç kişi, eski Başkan Donald J. Trump’ın Pazartesi akşamı Queens’te trafik durağında öldürülen bir New York polis memurunun anısına bu hafta düzenlenen törene katılmayı planladığını söyledi.
Bay Trump’ın Perşembe günü, Pazartesi günü saat 18.00’den hemen önce Far Rockaway mahallesinde bir sürücüyü durdurduktan sonra öldürülen New York Polis Departmanında üç yıllık emektar Memur Jonathan Diller’in cenaze törenine katılması bekleniyor. 31 yaşındaydı ve 1 yaşında bir çocuk babasıydı.
Trump kampanyasının ulusal basın sekreteri Karoline Leavitt yalnızca, Bay Trump’ın “NYPD Memuru Jonathan Diller’in ailesi ve meslektaşlarının onun anlamsız ve trajik ölümüyle uğraşırken onlara katılma davetinden etkilendiğini” söyledi.
Bay Trump’ın beklenen duruşması, Manhattan’daki ceza davasında jüri seçiminin başlamasına üç haftadan az bir süre kala gerçekleşecek. Kendisi, 2016 başkanlık kampanyası sırasında kendisiyle geçmiş bir ilişkisini tartışmaya hazırlanan bir porno yıldızına yapılan gizli para ödemelerini gizlemek için iş kayıtlarında tahrifat yapmakla suçlanıyor.
Bay Trump’ın Diller ailesiyle nasıl bir bağlantısı olduğu belli değildi. Ancak diğer üç yargı bölgesinde çeşitli suçlamalarla suçlanan eski başkan, 2024 başkanlık kampanyası boyunca defalarca polis memurlarıyla birlikte ortaya çıktı. Pek çok polis memuru, konvoyunun korunmasına yardım ettikten sonra, siyasi duraklarda Bay Trump’la fotoğraf çektirmek istiyor.
Memur Diller’ın servisine yaptığı ziyaret, muhtemelen Bay Trump’ın Kasım ayındaki genel seçimlerden önce karşı karşıya kalacağı tek davada jüri seçiminin başlayacağı 15 Nisan öncesinde yerel medyada yoğun bir şekilde yer alacak.
Nurhan İÇMEZ – TOKAT HABER TOKAT (İGFA) – İYİ Parti’nin Tokat Belediye Başkan adayı Hakan Karagöllü, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin arifesinde, sanayi sitesi esnaflarını ziyaret ederek, onların desteğini istedi. Bu ziyaretlerde esnafların dile getirdiği beklentileri ve sorunları dinleyen Karagöllü, seçilmesi halinde bu sorunlara birlikte çözüm bulunacağının altını çizdi.
ORTAK ÇALIŞMA KURULTAYLARI VAADİ Karagöllü, konuşmasında esnafın karşılaştığı sorunların farkında olduklarını ve seçilirlerse, tüm esnafları kapsayacak şekilde ortak çalışma kurultayları düzenleyeceklerini belirtti. Bu kurultayların amacı, herkesin söz sahibi olabileceği ve sorunların çözümüne katkıda bulunabileceği bir platform oluşturmak.
YENİ SANAYİ SİTESİ Sanayi sitesinin mevcut durumunun artık yetersiz kaldığını dile getiren Karagöllü, yeni sanayi sitesinin en kısa sürede hayata geçirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Bu adımın, hem esnafın yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler sunacağına hem de Tokat’ın ekonomik gelişimine katkı sağlayacağına inanılıyor.
TOKAT (İGFA) – Tokat Belediye Başkanı ve aynı zamanda AK Parti’nin belediye başkan adayı Eyüp Eroğlu, gençlere yönelik yepyeni projeleri ve etkinlikleri duyurdu. Türkiye’nin gençlerine değer veren şehri olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Tokat, gençlerin sosyal hayatına katkı sağlayacak ‘TokBucks’ adında yeni bir mekân ve ‘TokFest’ isimli festival ile gündeme geliyor.
TOKBUCKS: KALİTE VE UYGUN FİYAT BİR ARADA
Eroğlu’nun gençlik projeleri arasında en dikkat çekicilerinden biri, Türkiye’nin iddialı yeni mekanı ‘TokBucks’ olacak. Gençlerin kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla bulabileceği bu mekân, Tokat’ın sosyal yaşamına yeni bir soluk getirecek. Eroğlu, gençlerin bu mekânda kaliteli zaman geçireceklerini ve kendilerini özel hissedeceklerini belirtti.
TOKFEST: GENÇLİK FESTİVALİ HER YIL İKİ KEZ TOKAT’TA
Gençlerin sosyal ve kültürel etkinliklere olan ilgisini artırmayı hedefleyen Eroğlu, yıl içinde iki defa düzenlenecek olan ‘TokFest’ festivalinin müjdesini verdi. Müzikten sinemaya, sanattan spora geniş bir yelpazede etkinlikler sunacak olan TokFest, gençleri bir araya getirerek Tokat’ın dinamizmini artıracak.
GENÇ GİRİŞİMCİLERE DESTEK DEVAM EDİYOR
Eroğlu, gençlerin iş kurmalarını teşvik etmek amacıyla 100 Bin TL’lik hibe desteğinin de devam edeceğini açıkladı. Bu destekle birlikte genç girişimciler hayallerindeki işletmeyi açma şansını yakalayacak.
Tokat, yeniliklerle dolu bir geleceğe doğru ilerlerken, gençlerin sosyal ve kültürel hayatına değer katmaya devam edecek. ‘TokFest’ ve ‘TokBucks’ projeleri ile şehrin gençlik enerjisi daha da artacak.
Türkiye Cimnastik Federasyonu Lideri Suat Çelen, Konyaaltı ilçesindeki bir otelde düzenlenen basın toplantısında, tertibi Türkiye’de 7’nci, Antalya’da ise birinci sefer düzenlediklerini söyledi.
Tertibi Vestel’in sponsorluğunda gerçekleştirdiklerini vurgulayan Çelen, bu sponsorluğun Türk cimnastiğine büyük güç katacağını kaydetti.
Antalya’nın spor tertipleri manasında dünya markası bir kent haline geldiğine dikkati çeken Çelen, “Antalya’da çok kıymetli cimnastik tertipleri düzenledik. Tüm dünya artık Antalya’yı cimnastik kenti olarak da biliyor. Antalya nasıl öteki branşlarda kamp merkezi haline geldiyse dünyadaki değerli cimnastik atletlerinin da burada turnuvalara hazırlanmasını amaçlıyoruz. Antalya’yı dünya cimnastiğinin merkezi haline getirmek istiyoruz.” tabirlerini kullandı.
Vestel Marka Bağlantı, Tecrübe ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Osman Badur ise cimnastiğe takviye vermekten keyifli olduklarını lisana getirdi.
Ulusal atletler ve federasyonla birebir güç ve coşkuyu yaşamanın onuru ve memnunluğu içerisinde olduklarını vurgulayan Badur, “Vestel olarak çok büyük bir teknoloji şirketiyiz ve küresel arenada 165 ülkeden fazlasına ihracat yapan büyük bir şirketiz. Bunun yanında toplumu, bu tarafta toplumsal faydayı önemseyen projelerde yer almaktan çok memnunluk duyuyoruz. Sporun bu toplumsal yarar için çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Cimnastiğin Türk toplumunda daha fazla yer alması, gençlere örnek olabilmesi için bu spor kısmında faal olmak istiyoruz.” diye konuştu.
Artistik Cimnastik Erkek Ulusal Grup Başantrenörü Yılmaz Göktekin de atletlerinin kendi performanslarını sergilemeleri halinde madalyalara aday olduklarını tabir etti.
Bayan Ulusal Grup Antrenörü Munise Tuna, Türkiye’yi en yeterli formda temsil etmek istediklerini lisana getirdi.
Ulusal atlet İbrahim Çolak, Türk atletler olarak bu yıl hem Avrupa Şampiyonası hem de olimpiyatlarda tarihe geçecek madalyalar alacaklarına inandıklarını belirtti.
Ulusal sportmen Derin Tanrıyaşükür, her yarışta olduğu üzere bu tertipte da savlı olduklarını söyledi. Tanrıyaşükür, ellerinden gelen en güzel performansı sergileyerek hoş sonuçlar alacaklarına inandığını vurguladı.
Lenovo‘nun CES 2024 etkinliğinde duyurduğu ve Hindistan pazarına bu ayın başlarında giriş yapacağı müjdelenen Tab M11 modeli, nihayet bölgede satışa sunuldu. 11 inçlik geniş WUXGA ekranı ile dikkat çeken bu tablet, 1080p çözünürlükte içeriklerin keyfini çıkarmanıza imkan tanıyor. Ayrıyeten, göz konforunu artırmak üzere TUV Rheinland Düşük Mavi Işık sertifikasına sahip. MediaTek Helio G88 yonga setinden gücünü alan Tab M11, 7.040mAh kapasiteli büyük bir batarya ile geliyor ve bu sayede 10 saate kadar görüntü oynatma mühleti sunuyor. Hem ön hem de art tarafta 8 megapiksel çözünürlüğünde kameralar bulunuyor.
Zarif ve ince dizaynıyla dikkat çeken tablet, 7.15mm kalınlığında ve 465 gram tartısında. Ayrıyeten IP52 sertifikası sayesinde su ve toza karşı dirençli bir yapı sunuyor. Lenovo, bu tabletle birlikte kullanıcılarına Lenovo Tab Pen isminde bir stylus kalem de sunuyor; bu kalem sayesinde yazma ve çizim süreçleri daha keyifli hâle geliyor.
Lenovo’nun sudan ucuz tableti devasa bir bataryadan güç alıyor
Cihaz, Nebo, MyScript Calculator ve WPS üzere premium yazılımlarla evvelden yüklenmiş durumda. Ayrıyeten, Lenovo Freestyle özelliği sayesinde tabletin öbür Lenovo marka bilgisayar yahut laptoplar ile meselesiz bir halde irtibat kurmasına imkan tanıyor. Android 13 işletim sistemi ile kutudan çıkan Tab M11, ilerleyen devirlerde Android 14 ve Android 15 güncellemelerini de alacak.
Deniz Köpüğü Yeşili renk seçeneğiyle gelen tabletin Hindistan’daki fiyatı 17.999 rupi (yaklaşık 216$) olarak belirlenmiş. İlgilenenler, aygıtı Lenovo’nun resmi web sitesinden, Lenovo Exclusive mağazalarından yahut öbür elektronik perakende sitelerinden satın alabilir. Bu yenilikçi tablet, kullanıcılarına geniş ekranı, güçlü performansı ve güçlü yapısı ile dikkat cazip bir tecrübe vaat ediyor.
Bu yıl sonbaharda piyasaya sürülmesi beklenen Apple‘ın yeni jenerasyon iPhone 16 serisi hakkında çeşitli sızıntılar ve dedikodular ortaya çıktı. Bilhassa Pro modellerde büyük yenilikler beklenirken, bu aygıtların tasarımı ve birtakım değerli özellikleri hakkında bilgiler de sızdırıldı. Duyumculara nazaran, iPhone 16 Pro serisinde renk seçeneklerinde dikkat cazibeli değişiklikler olacak. Geçen sene titanyum gövdeye geçiş yapan iPhone 15 Pro modelleri üzere, yeni seride de bu gereç korunacak. Lakin, mevcut mavi titanyum yerine, gül kurusu titanyum rengi seçeneğinin ekleneceği söyleniyor.
Apple, geçmişte altın rengi seçeneğini sıklıkla kullanmıştı ama iPhone 15 serisinde bu renge yer vermemişti. Gül kurusu titanyumun, altın renginin bir cins titanyum versiyonu olabileceği ve bu rengin yeni seride tekrar sunulabileceği belirtiliyor. Ayrıyeten, iPhone 16 Pro’nun siyah renginin, iPhone 14 Pro’daki üzere ‘Uzay Siyahı’ olarak isimlendirileceği söz ediliyor.
Apple iPhone 16’da eşsiz bir renk kullanacak, yeni trend bu olabilir
Duyum hesaplarından biri olan ShrimpApplePro’nun verdiği bilgilere nazaran, beyaz ve doğal titanyum renkleri de küçük değişikliklere uğrayacak. Beyaz renk daha çok ‘Gümüş Beyazı’na, doğal titanyum ise griye çalan bir tona bürünecek. Bu değişiklikler, aygıtların daha çağdaş ve şık bir görünüme kavuşmasını sağlayacak üzere görünüyor.
Renk seçeneklerindeki bu değişiklikler, Apple‘ın kullanıcılarına daha fazla çeşitlilik sunma ve zevklerine uygun seçenekler sağlama eforunun bir modülü olarak kıymetlendirilebilir. Yeni iPhone serisinin piyasaya sürülmesine yönelik beklentiler yüksekken, bu tıp sızıntılar ve duyumlar teknoloji meraklılarını heyecanlandırmaya devam ediyor. Apple‘bın son teknolojiyi ve tasarımı nasıl bir ortaya getireceğini görmek için sonbaharı beklemek gerekecek.
Tencent Cloud ve Mysten Labs paydaşlık kurdu, SUI Coin yükselişe geçti. Bir balina Robinhood’a devasa DOGE yığdı. Göğüs coin’i DEGEN ByBit’in listesine girdi ve fiyat güçlü yükseldi. Ve daha fazlası…
SUI Coin ve bu 6 altcoin’den sıcak haberler var!
Tencent Cloud ve Mysten Labs paydaşlık kurdu
Önde gelen bulut bilişim hizmet sağlayıcılarından Tencent Cloud, Blockchain RPC hizmeti aracılığıyla Sui Blockchain’e ( SUI Coin) verdiği takviyesi genişletti. Bu stratejik atılım, platform üzerinde merkezi olmayan uygulamalar (dApps) oluşturmak için gelişmiş araçlar ve kaynaklar sağlayacak. Bu işbirliği Sui (SUI Coin) ekosisteminde kıymetli bir kilometre taşına işaret ediyor. Paydaşlık, Sui için geliştirici ekosistemini geliştirmeyi amaçlıyor. Sui’nin (SUI Coin) fiyatı düşüşe geçmeden evvel bu gelişmenin akabinde kayda kıymet bir artış gördü. SUI Coin fiyatı bu süreçte tüm vakitlerin en yüksek düzeyini kaydetti. Bu da token etrafına optimistlik yarattı.
Fiyat patlayınca Robinhood’a 250 milyon DOGE gönderildi!
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, kripto suları dalgalanmaya devam ediyor. Bu ortamda balinalar da hareket halinde. On-chain balina gözlemcisi Whale Alert, bir balinanın Robinhood’a taşıdığı devasa DOGE yığınlarını tespit etti. Kripto topluluğundaki kimi şahısların aklına çabucak latife da olsa Elon Musk geldi. Bu transferlerde balina 250.000.000 DOGE’yi anonim bir cüzdandan Robinhood’a taşıdı. Ayrıyeten 83.103.732 Dogecoin anomin bir Blockchain adresine gitti.
Meme Coin DEGEN ByBit’in listesine girdi, fiyat yükseldi!
Kripto piyasası, göğüs coin’i DEGEN’in %42’lik etkileyici yükselişiyle bugün bir dalgalanmaya şahit oldu. Bu dalgalanmanın ardındaki katalizör, DEGEN’in önde gelen kripto para borsalarından biri olan ByBit’te listelenmesiydi. Borsadan gelen raporlara nazaran, token artık USDT paritesiyle spot piyasada süreç görmeye hazır.
DEGEN’i başkalarından ayıran şey, ekseriyetle Twitter’ın kripto analoğu olarak selamlanan merkezi olmayan ağ Farcaster’a entegrasyonu. Başlangıçta Farcaster Degen kanalındaki iştirakçiler için bir ödül tokenı olarak tasarlanan token, süratle yalnızca bir göğüs coin’den dayanılmaz bir varlığa dönüştü. Büyüyen topluluğu, coin’in potansiyelini benimseyen geliştiricileri, kripto içerik yaratıcılarını ve meraklıları içeriyor.
XRP Ledger yakında büyük AMM güncellemesi alacak
XRP Ledger (XRPL) protokolü, geçtiğimiz hafta main-net’te yayına giren Automated Market Maker (AMM) özelliğine yönelik büyük bir güncellemeyle kullanıma sunulacak. Geliştiriciler, bu güncelemeyi “FixAMMOverflowOffer” olarak tanımlıyor. Güncelleme, “ödeme motorundaki büyük sentetik AMM tekliflerinin yanlış işlenmesini” ele alacak bir araç sağlıyor. Protokol şu anda yeterli çalışıyor. Bununla birlikte, AMM motoru vakit içinde daha fazla benimseme ve kullanıcı gördükçe AMMOverflowOffer düzeltmesi kullanışlı olacak.
Alchemy Hisse, LaPay’e yatırım yaptı ve API lisansı aldı
Web3 ödeme tahlili sağlayıcısı Alchemy Hisse, LaPay UK Ltd’ye yatırım yaptığını duyurdu. LaPay, işletmelerin memleketler arası ticari büyümesini teşvik etmeye adanmış İngiltere merkezli bir finansal teknoloji şirketi. Bilhassa LaPay, 914920 numaralı Birleşik Krallık Yetkili Ödeme Kurumu (API) lisansına sahip. Ayrıyeten, Birleşik Krallık Finansal Davranış Otoritesi (FCA)’nın düzenlemelerine tabi.
SlowMist: Prisma Finance’e yönelik ataklar devam ediyor
SlowMist toplumsal medyada Prisma Finance‘e yönelik hücumların şimdi durmadığını paylaştı. Bunun nedenini ise MigrateTroveZap kontratıyla ilgili meselelere bağladı. SlowMist, protokolün PrismaCore üzerinden askıya alınabileceğini belirtti. Bu yüzden, yetkililerin süratli hareket etmesi davetini yaptı.
FLock.io, 6 milyon dolarlık tohum finansman cinsini tamamladı
Bu ortada, Web3 AI projesi Flock.io, 6 milyon dolarlık bir tohum finansman tipini tamamladığını açıkladı. Tıpta, Lightspeed Faction ve Tagus Capital liderliğinde DCG, OKX Ventures ve Volt Capital’in yer aldı. Tohum tipi, FLock’un topladığı toplam fon ölçüsünü 8 milyon dolara çıkardı. FLock’un idare şurası bu finansman cinsinden sonra değişmeyecek. Zira FLock hala Gelecekteki Özkaynaklar için Kolay Mutabakat (SAFE) kademesinde.
► Seeker’s Token avına çıkacaksanız (Başarımı almak için 80 tanesi kâfi lakin oyunda toplam 220 tane var, aşikâr aralıklarla da çeşitli güzel eşya mükafatları de veriyor) Trickster Vocation’ıyla çok daha rahat edersiniz. “Detection” isimli Augment’i etrafta Seeker’s Token yahut Wakestone kesimi varsa ses ve parıltı çıkartıyor -ki bunu bir sefer açtıktan sonra rastgele bir Vocation’da kullanabiliyorsunuz. Fakat dahası da var: Espial Incense/Visiant Aura sayesinde astral formda uçabildiğiniz için etrafta çok daha rahat gezerek bu Seeker’s Token’ların yerini tespit edebilirsiniz. Ayrıyeten BİRİNCİ bulduğunuz Seeker’s Token’ın yerini bir yere not edin, ileride imtihanda soruyorlar zira.
► Meyve ve etler bir müddet sonra bozulmaya ve çürümeye başlıyorlar. Gereğince çabuk tüketilmezlerse yeniden biraz tesirli olsalar da sizi zehirliyorlar. Tam randımanı Ripened/Aged olduklarında alıyorsunuz lakin. Bozulmadan evvel daha da tesirli oluyorlar. Alternatif olarak bu formdayken iki emsal gereci kombine ederek “kurutulmuş” versiyonunu elde edebiliyorsunuz; o vakit çürüme olmuyor. Ayrıyeten çürüyen şeyleri atmak yerine yağlarını çıkartıp fenerinizi aydınlatmada kullanabiliyorsunuz.
► Oyuna başladıktan çabucak sonra halli şukullu zırhları satıcılarda görünce aklınız çıkacak, biliyorum. Lakin dayanın, almayın. Para başlarda çok daha değerli ve satın almış olduğunuz zırhın kısa bir müddet sonra öbür bir yerde karşınıza çıkması üzücü oluyor. Onun yerine Vernworth’a geldikten çabucak sonra Royal Quarter’a gidin. Kent haritasının sağ üstlerinde lağımlara inen bir kuyu ve merdiven göreceksiniz. Çabucak köşedeki bir sandıkta kent muhafızlarının kullandığı Marcher’s zırh setinden tam ekip bulabiliyorsunuz. Bütün Vocation’lar tarafından kullanılabildiği ve çok da ağır olmadığı için başlarda çok işe yarayan bir set. Birebir vakitte kale taraflarında bu seti giydiğinizde sizi muhafız sandıkları için kimse “Senin burada ne işin var?” diye kılıcına davranmıyor. Misler üzere takılırsınız bununla.
► Golden Trove Beetle görürseniz sakın es geçmeyin çünkü hem sizin hem de ana Pawn’ınızın taşıma kapasitesini KALICI OLARAK 0,15 kg arttırıyor. Bilhassa kayaların üzerinde ya da ağaçlara yapışmış halde bulunuyorlar ve parıl parıl parladığından azıcık gözünüzü açık tutarsanız rahatlıkla dikkatinizi çekiyorlar.
► Daima bir sonraki noktaya yanlışsız koşuşturmak yerine ortada bir evvelden geçtiğiniz yerleşimlere geri dönün. Birçoklarında bir şeyleri bitirdikten sonra yeni vazifeler, konular açılıyor. Tıpkı vakitte birtakım kasabaların yavaş yavaş terk edildiğini, yenilerine yerleşenler olduğunu falan görüyorsunuz. Şayet daima bir sonraki noktaya koşacak halde oynarsanız bunları ve birçok misyon dizisini kaçırmanız çok muhtemel.
► Checkpoint Rest Town’da Ibrahim’s Scrap Store diye bir dükkân var. Bu dükkânı aklınıza kazıyın, çok işiniz düşecek. Birinci oyunu oynamış olanlar The Black Cat’i ve eşya kopyalama konusunu hatırlayacaktır; bu iş için ikinci oyundaki durağımız burası. Pekala nedir eşya kopyalama, ne için kullanıyoruz? Ibrahim ona verdiğiniz eşyaları belirli bir fiyat karşılığında kopyalayabiliyor lakin verdiğiniz eşya büyülüyse bu bir kopya olduğu için o büyülü yeteneklerden yoksun oluyor o eşya. Tutup da Portcrystali verip her yere ışınlanma noktası dikemiyorsunuz yani. “Ee ne anladım ben bu işten?” diyorsanız size işin asıl püf noktasını açıklıyorum: Trysha ve babası Myrddin size tıpkı büyü kitaplarını toplama vazifesini verecek. Olağanda yalnızca bir adedinin verdiği misyonu tamamlayabiliyoruz, zira bu kitapların birçoklarının oyunda tek bir kopyası var. İşte bu noktada Ibrahim devreye giriyor, kitapları tek tek kopyalatıyorsunuz; kopyalarını Myrddin’e, gerçeklerini Trysha’ya veriyorsunuz. (Çünkü Myrddin yalnızca akademik olarak ilgileniyor kitaplarla, Trysha ise büyüleri öğrenmek için) Ve voila! İki misyonu birden tek oynayışta tamamlayıp mükafatları topluyoruz! Ha lakin ortada kimi NPC’ler verdiğiniz eşyaların otantikliğini denetim ettirmeyi akıl ediyor bu sefer, o da aklınızın bir köşesinde olsun. Bu eşya kopyalamanın çok kritik bir kullanımı daha da var, onu da es geçmemiş olayım: Birtakım çok sıkıntı bulunan ekipman geliştirme malzemelerini Ibrahim’e kopyalatarak arttırabiliyorsunuz. Yani sizden 3 tane Blackened Horn isteniyorsa ancak elinizde bir tane varsa 2 tane kopyalattırarak elinizdeki malzemeleri arttırabiliyorsunuz.
► Dragon’s Gaze’i sıklıkla kullanıp civardaki Wakestone modüllerinin yerini işaretleyin. O an gereksiniminiz olmasa ve gidip almaya uğraşmayacak bile olsanız lazım olduklarında nerede oldukları muhakkak olacaktır böylelikle. Ayrıyeten seyahatiniz boyunca muhtemelen birden fazla Dragon’s Gaze bulacaksınız. Yalnızca 1 tanesi kâfi olduğundan bulduğunuz ekstraları 5000 altına satabilirsiniz.
► Dinlenme sürecini kasabalarda da yapabiliyor olsanız da mümkün olduğunca kamp yaparak halletmeye çalışmanız daha mantıklı. Neden? Zira kamp yapmak hem parasız, ekstra bir han fiyatı ödemeniz gerekmiyor hem de Dragonsplague riskiyle kasabada kaos yaratma ihtimaliniz yok. İlla kasabada dinlenmeye niyetliyseniz öncesinde Pawn’larınızı (Ana Pawn’ınız dahil) Rift’e geri yollamanız tavsiye edilir.
► Pekala o vakit handa neden dinlenmek isteyesiniz? Şayet riskli bir şeyler yapmayı planlıyorsanız ve oyunun otomatik kayıt almasından tasa ediyorsanız handa dinlenerek daha sağlam bir kayıt noktası oluşturabilirsiniz. Öldükten sonra ya da ana menüye döndükten sonra iki tane seçeneğiniz var zira: En son kayıt noktasına dönmek ya da en son handa dinlendiğiniz noktaya dönmek.
► Kamerayı kiraladığınız Pawn’ların hızına yaklaştırır ve gözlerine dikkat ederseniz Dragonsplague kapmış Pawn’ların gözlerinin bir anlığına kırmızı-mor parladığını görmeniz mümkün. Tıpkı vakitte uzun mühlet sabit kaldıklarında baş ağrısı çekiyormuş üzere başlarını da tutuyorlar ve hareketlerinde de bir agresifleşme görebiliyorsunuz. (Benimkisi yere falan tükürmeye başladı mesela) Bunu fark ederseniz bütün Pawn’ları derhal Rift’e geri yollayın.
► Fruit Wine ve Saurian Tail birleştirmek suretiyle elde edebildiğiniz Newt Liqueur’den en az üç taneyi sandıkta hazır bekletin. Bilhassa Fruit Wine çok ender bulunuyor, 1 tane bulduğunuzda Ibrahim’e kopyalatmak ya da Bakbattahl’daki Earland ismindeki satıcıdan almak isteyebilirsiniz.
► Silahlarınıza element tesiri vermek için illaki Mage kiralamak zorunda değilsiniz artık. Thunderous Concord, Hiemal Euphony, Igneous Melody üzere kitaplardan okuduğunuz büyüler silahlarınıza süreksiz olarak element hasarı ekliyorlar. Fakat tesirleri olağandan biraz daha kısa sürüyor doğal.
► Düzey atladıkça yanınızdaki Pawn’ları geri yollayıp tekrar kiralamayı unutmayın. Kiraladığınız Pawn’lar yanınızda kaldıkça statik biçimde en başta nasıllarsa o denli kalıyorlar zira. Rift’e döndüklerinde güncelleniyorlar, böylelikle düzeyinize daha uygun hallerini kiralayabiliyorsunuz. Lakin olağan Pawn’ın asıl sahibi olan Arisen o ortada sınıfını falan değiştirirse yeni halini görüyorsunuz, onu da hesaba katın.
► Vernworth’ta iki tane (biri Common Quarter’da, başka Noble Quarter’da), Bakbattahl’da bir tane kendinize ilişkin meskeniniz olabiliyor. Konutun içini dayayıp döşemek mümkün değil ancak bedavaya dinlenebileceğiniz ve eşyalarınızı depolayabileceğiniz sandık sunmasıyla en azından ucuz olanlarını satın almak isteyebilirsiniz. (Noble Quarter’daki 200,000 altınlık olanın lokasyonu ve daha halli olması dışında bir artısı yok mesela)
► Kimi karakterlerin misyonlarını bitirir ve Affection’ını fullerseniz bazen meskeninize ziyarete geliyorlar. Sonra da “Beraber romantik bir yürüyüşe çıkalım mı?” ayağına size bildiğin eskort etme misyonu iteliyorlar. Bu palavralara kanmayın!
► Şayet zırhlı bir miğfer giyiyor ve hızınızın görünmesini istiyorsanız ekipman sayfasından “Siperliği indir – kaldır” yapabiliyorsunuz.
► Kimi karakterler sizden bağımsız olarak da ölebiliyor. Ben birkaç sefer değerli misyon NPC’lerini morgda buldum. Ortada bir morga gidip tabutları denetim etmeyi unutmayın. Şayet kıymetli bir karakter öldüyse Wakestone kullanarak diriltebiliyorsunuz. (Girişteki karaktere 5000 altın vermek zorunda değilsiniz bu ortada, direkt girip tabutları kendiniz de inceleyebiliyorsunuz)
► Günün hangi vaktinde olduğunuzu tayin etmek başta biraz sıkıntı olabilir. Fakat Pause Menu’ye girdiğinizde haritanın etrafındaki kadrana dikkat ederseniz günün hangi vaktinde olduğunuzu çarçabuk görebilirsiniz.
► Kamp gereçleri tek kullanımlık değil ve yalnızca hücuma uğrayıp yok edildiklerinde yenisini almanız gerekiyor. Tıpkı vakitte her kamp yapışınızda dinlenmenize gerek yok. Yanınızda bozulmak üzere olan et falan varsa kampı kurup, eti pişirip yedikten ve bonuslarını aldıktan sonra çadırı toplayabilirsiniz.
► Ulaşamadığınız noktada aşağı indirilebilecek bir merdiven varsa… Pawn’larınızdan birini kucaklayıp o noktaya atmayı deneyebilirsiniz. Ya da Sorcerer Pawn’lara “Go!” komutunu verdiğinizde havada uçarak kendileri de çıkabilirler. Buna ek olarak Launchboard yeteneğine sahip Fighter’lar ve Catapult Launch’a sahip Warrior’lar da sizi üst fırlatabiliyor.
► Çoklukla büyük yaratıklar ortadan 7 gün geçtikten sonra tekrar meydana çıkıyorlar. O yüzden bir adedinin inini belirlediniz mi yakınlara Portcrystal atıp 7 gün dinlendikten sonra geri gelerek kendilerini tekrar tekrar dövebilirsiniz.
► Haritanın dört bir yanına dağılmış olan başı kopmuş kocaman heykelleri görürseniz ya da Pawn’larınız dikkatinizi heykellere çekerse ekseriyetle civarda çokça hazine ya da Seeker’s Token bulabiliyorsunuz. Gözünüzü açık tutmakta yarar var.
► Quests sekmesinde bir vazifenin yanında kum saati işareti varsa o misyonu mümkün olduğunca çabuk halletmeye bakın. Şayet çok oyalanır ya da öteki şeylere dalıp ihmal ederseniz misyon muhtemelen başarısızlığa uğrayacaktır.
► Birden fazla Pawn’ınız düştüğünde birbirlerine uzaktalarsa bir adedini sırtlayıp başkalarının yanına getirip bırakın, diriltme sürecini gerçekleştirdiğinizde etraftaki bütün Pawn’ları tıpkı anda diriltebilirsiniz böylelikle.
► New Game+’a başladığınızda The Dragonforged’a kasma suratınızı arttıracak birtakım yeni özellikler ekleniyor. O yüzden Wyrmslife Crystal’lerinizi biriktirmeye bakın bol bol.
► Haritanın güney batısındaki Drabnir’s Grotto madenlerine ve Dragonsbreath Tower’a uğramayı unutmayın.
Güne Sega’nın Avrupa stüdyolarındaki yaklaşık 240 çalışanının işlerine son verdiği haberiyle başladık. İşten çıkarmaların büyük çoğunluğu Total War’un geliştiricisi Creative Assembly’de yaşanırken, gayede Relic Entertainment da vardı.
Ancak merkezi Vancouver’da bulunan Relic, ismini açıklamadıkları ‘bir yatırımcının” da dayanağıyla Sega ile bağlarını kopardığını ve bundan sonra yola bağımsız olarak devam edeceğini açıkladı. Relic, Company of Heroes 3’e verdikleri takviyenin de süreceğini duyurdu. Sega geçtiğimiz sene yaptığı işten çıkarmalarda Relic’ten de 100’ün üzerinde isimle yolları ayırmıştı.
“Tüm oyuncu ve hayranlarımız için değerli bir duyurumuz var. Bir dış yatırımcının da takviyesiyle Relic Entertainment bundan sonra bağımsız olarak işletilen bir geliştirme stüdyosu olacak. Bu bizim için devasa bir değişiklik lakin değişmeyen tek bir şey var: oyuncularımız için kusursuz tecrübeler yaratmak istiyoruz.
Hayranlarımızın içi rahat olsun, Company of Heroes 3 dahil olmak üzere oyunlarımızı desteklemeye devam edeceğiz.
SEGA’ya teşekkür etmek istiyoruz, yıllar süren dayanakları ve bu geçiş sürecindeki rehberlikleri başarımız için son derece kıymetli. SEGA ile yollarımızı iş bakımından ayırmış olsak da arkadaş ve iş arkadaşı olarak kalmaya devam edeceğiz.
Relic’in bu yeni sayfası için heeycanlıyız ve umuyoruz ki tüm dünyadaki hayranlarımız için yeni tecrübeler yaratma yolunda bize eşlik edersiniz.”
Relic’in en azından bir işten çıkarma dalgasına daha maruz kalmadan bağımsızlığını ilan etmesi hoş bir gelişme.
KOCAELİ (İGFA) – İki yılda aldığı iki şampiyonluğun ardından bu yıl Türkiye Basketbol Ligi’nde mücadele eden Çayırova Belediyesi Basketbol Takımı, Bornova Belediyesi Karşıyaka’ya konuk olacak. Ligin 31. hafta karşılamasında Bornova Belediyesi’yle mücadele edecek temsilcimizde eksik bulunmuyor. Başantrenör Şemsettin Baş öncülüğünde tüm hafta boyunca karşılaşmaya hazırlanan temsilcimiz, müsabakadan galip ayrılarak Play-Off potasındaki yerini sağlamlaştırmak istiyor. Ligde aldığı 15 galibiyet ve 15 mağlubiyetle puan durumunda beşinci sırada yer alan Çayırova Belediyesi, sekizinci sıradaki rakibini yenerek, yeni bir galibiyet serisi başlatma amacında.
İLK MAÇI ÇAYIROVA BELEDİYESİ KAZANMIŞTI
Ligin ilk yarısında oynanan karşılaşma büyük bir heyecana sahne olmuş ve Çayırova Belediyesi, karşılaşmadan 95-89 galip ayrılmayı başarmıştı. 29 Mart Cuma günü saat 15.30’da Altındağ Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda oynanacak müsabaka TBF TV’nin Youtube kanalından da canlı yayınlanacak. Karşılaşmayı ise İbrahim Altıntaş, Furkan Keseratar ve Süleyman Çağrı Nakilcioğlu hakem üçlüsü yönetecek. Temsilcimiz Çayırova Belediyesi, zorlu müsabakadan galip ayrılarak, Play-Off potasındaki yerini sağlamlaştırmak ve ligin son 3 haftası öncesinde moral depolamak istiyor.
Türkiye Sigorta Basketbol Muhteşem Ligi takımlarından Beşiktaş Emlakjet’in Sırp başantrenörü Dusan Alimpijevic kıymetli açıklamalarda bulundu.
“HER ŞEYİ SIFIRDAN KURDUK”
Ekibi tamamiyle baştan kurduklarını ve bunu başardıklarını söyleyen Alimpijevic, “Yani, birinci olarak kulübün her düzeydeki başarısı yalnızca ben koç olduğum için değil. Liderin, yöneticilerin ve idare şurası üyelerinin ve Genel Menajerimiz, idaremizin, kulüp çalışanlarının, son olarak da grubumun dayanağı olmadan sıfırdan inşaa etmek kolay değil ve sahiden başardık. Sıfırdan başladık. Benim için her vakit kıymetli olan şey çalışkan, şahane karakteri olan, düzgün davranışları olan, açık fikirli, kendini daha âlâ olmak için değiştirmeye hazır ve bize de daha yeterli olması için değiştirmemize müsaade veren insanlara sahip olmak.” sözlerini kullandı.
Her geçen gün daha da değiştiğini söyleyen Dusan Alimpijevic şu sözlerle devam etti:
“Çünkü bilirsiniz, hepimiz değişiyoruz. Şayet akıllıysanız zati her gün, her hafta, her ay, her yıl daha âlâ olmak için değişirsiniz. Benim kendim için de yaptığım şey bu. Bir ay, bir yıl evvelkiyle tıpkı koç değilim. Oyunculardan istediğim şey de bu. Şayet bu türlü oyuncular da bulursam keyifli olurum. Bu başarılı olmak için talihimiz olduğu manasına gelir. Her şeyin üstünde de tabi atmosfer var, yeterli atmosfer sonuç getirir.”
“BEŞİKTAŞ HEPİMİZDEN BÜYÜK”
Hiçbir oyuncunun Beşiktaş’tan büyük olmadığını ve olamayacağını tabir eden Alimpijevic, “Kesinlikle. Kimse kulüpten büyük olamaz. Beşiktaş hepimizden büyük. Bu ana kural. Sistem her vakit bireylerden üstündür. Olağan ki bu oyuncuların oyunu, olağan ki birtakım müsabakalarda bir adım öne çıkacak bireyler olacak, güzel bir rolle, güzel oyunla, büyük puanlarla… Fakat bugün 2-3 isim olur, bir başka oyunda öteki isimler olur. Ana şey sistemin dengeli olması. Oyuncular günlük, haftalık ya da her oyunda değişebilir. Fakat nitekim düzgün insanlardan oluşan, istediğimiz kümesi bulduğumuzu düşünüyorum.” dedi.
Alimpijevic, Hapoel ve Gran Canaria’yı deplasmanda eledikleri maçlarla ilgili gelen soruya ise şu cevabı verdi:
“Şunu söyledim ve oldu diyebileceğimiz sihirli bir değneğimiz yok. Birkaç şey var. Birinci olarak karakterli oyunculara, ikincisi de kusursuz işler çıkaran takıma sahip olmak. Takımımın hepsi oyuncu buluyorlar, çok hoş bir hazırlık yapıyorlar. Daima birlikte yapıyoruz fakat Buğra, Sinan, birebir vakitte Dorde da bizimle, şahane bir iş çıkarıyorlar. Fizik koçumuz Marko kendi hissesine düşeni çok uygun hallediyor. EuroCup’ta bu sene çok güçlü bir rekabet var. Dönem başında en az 6-8 kadronun, “Euroleague’e gitmek istiyoruz” dediklerini duyduk. Bütçe açısından, onların açıklamaları açısından, tertipler ve lojistikleri açısından 6-8 ekip Euroleague’de olmaya hazır diyebiliriz. Hapoel bu yıl için büyük bir bütçeye sahip. Kimse Play-off dışında kalan Venezia hakkında konuşmuyor. Gran Canaria’yı geride bıraktık. Sahip olduğumuz bir öteki ölçek de London ve Paris gruplarından biri elenecek. Biliyorsunuz ki bunun için yatırım yaptık, Final Four’dayız ve tek maçlık eleme yolundan çıkabildiğimiz için memnunuz. En azından Sinan Erdem’de bir maç daha taraftarlarımızla olabileceğiz.”
“TARAFTARLARIMIZA HÜRMET DUYUYORUZ”
Müsabakanın oynanacağı Sinan Fazilet Salonunu da pahalandıran Alimpijevic, “Gerçekten taraftarların yarattığı o şahane atmosferde oynamaktan memnunum. Fenerbahçe’ye karşı oynadığımız müsabaka çılgıncaydı. Bu türlü bir şey daha evvel hissetmemiştik. Kendi mesleğimde de uzun vakittir hissetmedim. Ve inanıyorum ki oradaki tüm beşerler da bunu hissetti. Sırbistan’da misal şeyler yaşama talihim olmuştu. Lakin Beşiktaş taraftarlarının o müsabakada yarattığı şey mükemmeldi. Çok eğlendik ve tribünden gelen enerjiyi hissettik. Taraftarların oyuncuların şu ana kadar yaptıkları işe hürmetini da hissettik ve o saygıyı onlara savaşımızla, tutkumuzla, ruhumuzla geri vermek istedik. Ve sahiden bu armaya duyduğumuz saygıyı da göstermek isterdik. Bizi desteklemeye gelen tüm taraftarlarımıza hürmet duyuyoruz. Sinan Erdem’e gideceğimiz için memnunum, bildiğim kadarıyla biletler tükendi, çok yakın olduğumuzu düşünüyorum.” dedi ve şu sözlerle cümlelerini noktaladı:
“Gerçekten taraftarların yarattığı o şahane atmosferde oynamaktan memnunum. Fenerbahçe’ye karşı oynadığımız müsabaka çılgıncaydı. Bu türlü bir şey daha evvel hissetmemiştik. Kendi mesleğimde de uzun vakittir hissetmedim. Ve inanıyorum ki oradaki tüm beşerler da bunu hissetti. Sırbistan’da benzeri şeyler yaşama talihim olmuştu. Ancak Beşiktaş taraftarlarının o müsabakada yarattığı şey olağanüstüydü. Çok eğlendik ve tribünden gelen enerjiyi hissettik. Taraftarların oyuncuların şu ana kadar yaptıkları işe hürmetini da hissettik ve o saygıyı onlara savaşımızla, tutkumuzla, ruhumuzla geri vermek istedik. Ve sahiden bu armaya duyduğumuz saygıyı da göstermek isterdik. Bizi desteklemeye gelen tüm taraftarlarımıza hürmet duyuyoruz. Sinan Erdem’e gideceğimiz için memnunum, bildiğim kadarıyla biletler tükendi, çok yakın olduğumuzu düşünüyorum.”
Fenerbahçe’nin eski yöneticilerinden Ozan Balaban, Milliyet’e çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
Sarı-lacivertli takımın ligden çekilme dahil alacağı kararları görüşeceği harika kongreye değinen Ozan Balaban, şampiyonluk yarışı ve Harika Kupa maçı hakkında da konuştu.
Ozan Balaban’ın açıklamaları şu halde:
“TESADÜF OLAMAZ”
“Öncelikle bu yalnızca Trabzonspor maçında yaşanan olaylarla gelinmiş bir durum değil. Bu son 15 yılda diyelim, Fenerbahçe aleyhine sistemli bir tertip olduğunu düşünüyoruz biz. Son 10-12 yıl içerisinde şampiyonluğu son haftalarda kaçırmak bir tesadüf olamaz ya da grubun başarısızlığı olamaz. Çok uzun yıllardır sistematik bir biçimde niçin Fenerbahçe maksat alınıyor o farklı bir mevzu. Bu, bardağı taşıran son damla oldu gelinen durum. Hasebiyle çok radikal bir karar almakla birlikte benim şahsi fikrim küme düşme, tıpkı sistem içerisinde devam edecekse, birebir federasyon, başarısız MHK, birebir PFDK olacaksa hiç kimsenin yararına değil. Radikal bir hareket yapmak, reaksiyonumuzu Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarları ve kongre üyeleri olarak yapmamız lazım. Lakin sistemin tıpkı devam ettiği bir ortamda kendi kendimize küme düşmeye, 3 Temmuz’un bize veremediği ziyanı kendimize vermeye hiç gerek yok.”
“TEK YARAR GÖREN KULÜP”
“Zaten sayın lider da küme düşeceğiz demedi. Küme düşmenin de içinde olduğu alternatifleri kıymetlendiriyoruz dedi. 2 Nisan’daki kongreye kadar idare hazırlanacaktır tüm opsiyonlarla ilgili, türel, mali, manevi olarak tüm artısını eksisini kongre üyelerine anlatıp, orada da hangi istikamete gitmemiz konusunda bir yetki isteyecektir. Aslında basınla başka bir toplantı yaptı lider. Dün akşam eski yöneticilerin olduğu bir toplantıda kıymetlendirme yaptık liderle. Fenerbahçe’nin küme düşmesini oylamıyoruz. Ne reaksiyon verelim, o yansıda nasıl bir adil ortam sağlayalım diyoruz. Yalnızca canı yanan biz değiliz bu ortada. İstanbulspor bas bas bağırıyor, Ankaragücü o denli, Beşiktaş zati kaç yıldır mağdur. Hasebiyle orada bu hakem yanılgılarından ve federasyonun tek taraflı tavrında yarar gören tek kulüp Galatasaray Spor Kulübü üzere gözüküyor.”
“TARİH BELİRLEMENİN NE ALEMİ VAR?”
“Bizim Avrupa’da tıp atlayıp atlayamayacağımız daha belirli değilken 7’si diye bir tarih belirlemenin ne alemi var. Beklersin akşam cins atladığımız vakit sonraki gün ona nazaran belirlersin tarihi. Konuşalım, evvel başvurun diyorlar, müracaat alıyorlar sonra Galatasaray ile konuşun diyorlar, Galatasaray aranıyor fakat onlar yazmışlar çoktan reddetmişler bile. Münasebetiyle bir orta oyunu, bir palavra var ortada. Kongre üyeleri kulübün nasıl reaksiyon göstereceği ile ilgili vereceği bir karar olacak.”
“AZİZ YILDIRIM EVET DEMEZ”
“Aziz Bey’in kendi kararıdır. Ben Aziz Beyefendi ile ilgili bir yorum yapamam. Aziz Beyefendi bizim efsane liderlerimizden. Onun o denli bir fikri vardır, kendi isteğiyle tahminen daha öncesinde bir açıklama yapar. Aslında bir iki açıklama yaptı. Kongreye katılmaması demek kulübüne ve Fenerbahçe’ye dayanak vermeyeceği manasına gelmez. Esasen bugüne kadar en büyük savaşı, en büyük çabayı Fenerbahçe Spor Kulübü için veren Aziz Bey’di. Kendisi hapisteyken bile bırak Fenerbahçe’yi seni buradan çıkartalım diye teklifler gelmesine karşın Fenerbahçe’yi bırakmadı. Kendisi mahpusa gireceğini bile bile yurt dışından atladı geldi. Ben onun namına bir yorumda bulunamam fakat 3 Temmuz’da küme düşürülmeyen bir kulübün artık de küme düşmesine göz yummayacağını ve ona da evet diyeceğini düşünmüyorum.”
“KATILIM SAĞLAYACAĞIZ”
“Ben İstanbul’da olursam katılacağım. Burası bizim meskenimiz, yerimiz. Kulübümüze sahip çıkmak lazım o denli yahut bu türlü. Orada ne karar çıkar bilemem ancak olağan ki iştirak sağlayacağız. Sahipleri biziz o kulübün taraftarla birlikte.”
“YABANCI HAKEM YÖNETMELİ”
“Yüzde yüz yabancı hakem yönetmeli. Ben yerli ve millici bir beşerim. Ülkeme de ülkemin insanına da güvenen birisiyim. Çalıştığım ortamlarda da, yurt dışında da Türk beşerlerle çalışmaya ihtimam gösteriyorum. Lakin bugün Türk hakemlerinin geldiği durum, maç yönetiş halleri, kalite düzeyleri ve skandallarıyla Türkiye’de hakemliğin şu anda emniyetli bir mecra olmadığını, Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu işi beceremediğini çok net söyleyebilirim. Ben düzgün olan arkadaşları tenzih ederek alışılmış ki hepsi makus değil lakin ekseriyetin makus olduğu bir ortamda bu maçı Türk hakemlerin yönetmesi yerine yurt dışından hakemlerin gelmesini tercih ederim.”
“ÖNÜMÜZDE 3 KUPA VAR”
“Daha evvel 17’de 17 maç kazandık hasebiyle 8’de 8’ini kazanırsak şampiyonuz. Fenerbahçe’nin bu takım yapısı, bu formu şu an önümüzde 3 kupa var, üçünü de alabilecek güçte Fenerbahçe.”
İSTANBUL (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca, Karayolları Trafik Kanunu gereği yolcu ve eşya taşımacılığında kullanılan ticari araçlar için zorunlu kış lastiği uygulaması, 1 Nisan Pazartesi günü sona eriyor.
Meteoroloji tahminleri, Nisan ayı itibariyle yurt genelinde ısınmaya işaret ediyor. Mevsimlere göre uygun lastik kullanımının önemine dikkat çeken ve güvenli, konforlu ve tasarruflu bir sürüş için kış lastiklerinin yaz lastikleriyle değiştirilmesi gerektiğini sürücülere hatırlatan sektör temsilcileri, mevsimine uygun lastik kullanımı, öncelikle yol ve yolcu güvenliği olmak üzere, yakıt tasarrufu ve lastik ömrü açısından da büyük önem taşıdığını söyledi.
Kış lastiklerini yazın kullanmanın birçok dezavantajına dikkati çeken Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, “Havalar ısınınca kış lastiklerinin fren mesafesi artıyor, yol tutuş performansı azalıyor ve hatta aracın yakıt tüketimini de artırıyor; çünkü kış lastikleri 7 derecenin altındaki sıcaklıklar için tasarlanıyor. Bu nedenle, kış koşulları için tasarlanan kış lastikleri sıcak havalarda istenilen performansı sergileyemiyor. Bu da fren mesafesi ve dolayısıyla güvenlik üzerinde olumsuz bir etki yaratabiliyor. Ayrıca, kış lastiklerinde kullanılan yumuşak kauçuk hammaddesi ve desen özellikleri yaz aylarında kullanıldığında aşırı ısınma nedeniyle çabuk yıpranmaya neden oluyor.” diye konuştu.
Yazın kış lastiğinin konforsuz bir kullanım oluşturduğunu söyleyen Boran, “Kış lastiklerinin yazın artan yakıt tüketimi, aynı zamanda doğaya daha fazla CO2 gazı salımı anlamına geliyor. Yazın kış lastikleri kullanmayarak, doğa sürdürülebilirliğine katkıda bulunabiliriz. Ayrıca, yaz döneminde kış lastiği kullanılması durumunda yoldan gelen sesler, özellikle belirli bir hızın üzerinde rahatsız edici bir uğultu şeklini alıyor, bu da sürüş konforunu azaltıyor” dedi.
Ünlü türkücü Mahmut Tuncer’in hem meslektaşı hem kızı olan Gizem Tuncer, geçtiğimiz gün katıldığı bir programda gündem olacak açıklamalarda bulundu. Hayatına girecek erkeğin ekonomik durumu hakkında kriterlerini sıralayan Tuncer’in kelamları tartışmalara neden oldu.
Gökay Kalaycıoğlu’nun sunumuyla YouTube kanalında yayınlanan “Haber Bahane” programının bu haftaki konuğu Türkiye’nin sevilen sanatkarlarından Mahmut Tuncer’in kendisi üzere müzikçi kızı Gizem Tuncer oldu. Hem meslek hayatı hem de özel yaşantısı hakkında çok özel açıklamalarda bulunan Gizem Tuncer’in hayatına girecek olan erkek hakkındaki kriterleri toplumsal medyaya damga vurdu.
Gizem Tuncer
“PARASIZ ADAM GEREKSİZ ADAM”
Daha evvel “Parasız adam gereksiz adam” yorumuyla isminden kelam ettiren Tuncer, bu telaffuzunun hatırlatılması üzerine, şu sözleri kullandı:
“Ben birine bakmam, bunu isteyen yapabilir. Ben bir adamın cebine harçlık koyarsam ona hürmet duyamam. Hiçbir bayan da duyamaz. Cebine harçlık koyduğumuz her beşere hükmetme hakkımız doyuyor. Ben özgür ve hür insanlardan etkilenirim. Hasebiyle da evet benim için gereksiz adam. Babasının şirketlerini kendisinin üzere gösteren adamlar da bana güzel gelmiyor. Ben tekneleri, yatları olsun demiyorum. Bana denk biri olsun. Anlaşabileceğim, ortak zevklerimizin olduğu ve kendini sürdürebilen biri olsun. Ben yanımda çulsuz, donsuz ve cebine para ile kart koyacağım birini istemem. Güçlü biri de gelip benim cebime para koyamaz. O kim ki benim cebime para koyabiliyor. Ben bunu da kabul etmem, herkes kendine yetebilsin. Evlenildiğinde bir hayat paylaşıldığında ortak hesap olabilir. Ben Mahmut Tuncer’in kızı olmayıp standart formda geçinen biri olsaydım da yeniden denk birini isterdim”
“AŞK DEDİĞİN ŞEY 2-3 SENEYE ZATİ BİTİYOR”
Dikkat çeken açıklamalara imza atan Gizem Tuncer, kendisine “Sana hayatının aşkını yaşatabilecek bir adam karşına çıksa ve sana kalbinden öbür verecek bir şey olmazsa ne olacak?” sorusunun yöneltilmesiyle “Kalbini de vermesin. Aşk dediğin şey 2-3 seneye bitiyor. Ben istediğim yere gitmediğim mutsuz olan bir tipim. 1-2 sene gitmesem olur lakin 11 sene sonra gitmezsem mutsuz olurum. Bile isteye bu türlü bir gündeme girmem. Ben bu durumu ablamda da gördüm. Bir yerden sonra patlıyor ve yürümüyor. Kendine uygun biriyle uygun kaidelerde biri olmalı. Umarım bu türlü birine aşık olmam.” şeklinde karşılık verdi.
“PARA YOKSA NE YAPACAĞIZ?”
“Aşk mı para mı?” sorusunu da karşılıksız bırakmayan Tuncer, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İlk 2 sene aşk lakin sonra para. Para yoksa ne yapacağız? Meskene su, kira, aidat geliyor ben bunları tek ödemek istemem. Hayatımdaki beşerle bu parayı bölüşebiliyor olmam lazım. Herkes kendine sahip çıksın. Ben hesabımı da kimseye ödetmem. Bütün hesapları ben öderim. Cebimde param yoksa o yemeğe zati gelmem”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:
TRT’nin yeni dizisi “Mehmed: Fetihler Sultanı”ndan altıncı kısım fragmanı geldi!
Bu sayı, markanın yenilikçi tasarımı ve sürdürülebilir mobiliteye olan bağlılığının bir delili olarak öne çıkıyor. Ioniq 5‘in bu kadar istek görmesi, elektrikli araçlara olan ilginin arttığını ve Hyundai‘nin bu alandaki güçlü pozisyonunu gösteriyor.
Hyundai’nin elektrikli araç atılımı Ioniq 5, piyasaya sürüldüğü 2021 Şubat’ından bu yana 24 ülkede 262.000’den fazla satışla dikkat çekiyor. Güney Koreli araba üreticisi, bu sayıların toptan satışları (yani tüketicilere değil, bayilere yapılan) içerdiğini ve Ioniq 5 N modelini de kapsadığını belirtti. Ioniq 5, Hyundai’nin özel elektrikli araç platformu E-GMP üzerine inşa edilen birinci arabası olma özelliğini taşıyor.
Güney Kore ve ABD, Ioniq 5‘in en çok satıldığı ülkeler ortasında başı çekiyor; Güney Kore’de 66.938, ABD’de ise 66.481 adet satıldı. Almanya 33.731 ile üçüncü sırada yer alırken, İngiltere, Kanada, Norveç ve Endonezya da değerli pazarlar ortasında. Başka yandan, Hyundai Japonya’da yalnızca 921, Tayvan’da ise 966 Ioniq 5 sattı.
Hyundai fiyatı düşürünce elektrikli arabası peynir ekmek üzere satmaya başladı
Ioniq 5‘in muvaffakiyetinin akabinde Hyundai, Ioniq 6’yı piyasaya sürdü lakin şimdi bu modelin satış sayılarını açıklamadı. Yakında Ioniq 9’un tanıtımı planlanıyor. Ioniq 5, yakın vakitte performans odaklı N versiyonunu aldı ve bu yılın sonuna yanlışsız ABD ve Avrupa’da daha sağlam bir seçeneğe kavuşabilir.
Bu ilgi cazip satış başarısı, elektrikli araç dalında Hyundai’nin nasıl bir yol izlediğini ve Ioniq serisinin bu alandaki tesirini gösteriyor. Ioniq 5’in piyasaya sürülmesi, şirketin elektrikli araçlara olan önemli yatırımını ve bu alandaki yenilikçi adımlarını vurguluyor. Güney Kore ve ABD’deki satış sayıları, Ioniq 5’in global çapta nasıl kabul gördüğünün ve elektrikli araçlara olan ilginin arttığının bir ispatı. Almanya, İngiltere ve başka ülkelerdeki satışlar da Ioniq 5‘in Avrupa ve öbür bölgelerde de tanınan olduğunu gösteriyor. Japonya ve Tayvan üzere daha düşük satış sayılarına sahip ülkeler, tahminen de Hyundai’nin bu pazarlarda daha fazla tanıtım yapması gerektiğini düşündürüyor.
Hyundai’nin Ioniq 6 ve yakında piyasaya sürülecek olan Ioniq 9 üzere modellerle seriyi genişletme planı, şirketin elektrikli araç pazarındaki argümanını ve bu alandaki büyüme gayelerini ortaya koyuyor. Ioniq 5’in performans versiyonu ve potansiyel olarak daha sağlam bir modelle ABD ve Avrupa pazarlarına sunulması, Hyundai’nin eser yelpazesini çeşitlendirme ve farklı müşteri gereksinimlerine cevap verme stratejisini gösteriyor. Bu gelişmeler, Hyundai‘nin elektrikli araç kesimindeki pozisyonunu daha da güçlendiriyor ve Ioniq serisinin gelecekteki başarısına katkıda bulunuyor.
Bitcoin ve altcoin alanı, 28 Mart 2024’te borsa listelerinin, geliştirici AMA’larının ve heyecan verici oyun lansmanlarının merkezde yer aldığı bir hareketliliğe şahit oldu. İşte birtakım değerli olayların dökümü…
O altcoin projeleri için kritik bir gün
Yeni Listelemeler: Bugün birçok token büyük borsalarda yer edindi. MEXC Küresel, KOALA AI (KOKO), IndexAI (IAI), Commune AI (COMAI), StrikeX (STRX), LinqAI (LNQ), Zeebu (ZBU), Decubate (DCB), Blood Crystal (BC) ve Neutaro’yu (NTMPI) listeledi. BitMart, Pepe Sora AI’yi (PEPESORA), AlphaScan AI’yi (ASCN), Querio’yu (QRO) listeledi ve Bitfinex, ticaret için Coq Inu’yu (COQ) kabul etti.
INDODAX Entegrasyonu: Endonezya borsası INDODAX, Book of Göğüs (BOME), Delysium ve Radiant Capital’i listeledi.
Topluluk Davetleri ve AMA’lar: Proje grupları, kullanıcılarla etkileşim kurmak için çeşitli AMA’lara (Bana Her Şeyi Sor) ve topluluk davetlerine konut sahipliği yaptı. Reserve Rights, PointPay, Hooked Protokol, Zignaly, Automata, VeBetterDAO ve Neutaro üzere projeler, AMA’lar aracılığıyla topluluklarıyla etkileşime girdi. Ayrıyeten Hedera Hashgraph, Mantle, Manta Network ve Injective, güncellemeleri ve içgörüleri paylaşmak için topluluk davetlerine mesken sahipliği yaptı.
Canlı Yayınlar ve Röportajlar: Fetch.ai CEO’larının yanı sıra SingularityNET ve Humanity Stream CEO’larıyla yapılan özel bir röportaj dikkat çekti. Pixels ayrıyeten 29 Mart’ta canlı yayın AMA’sını duyurdu.
Brick Pop Lansmanı: Onbuffchain, Sui Ağı üzerine inşa edilen birinci oyun olan BRICK POP’u piyasaya sürdü. Bu, Sui ekosistemi için kıymetli bir gelişmeye işaret ediyor.
LOE ve BloodLoop IDO’ları: Detaylar hala kısıtlı lakin hem GameFi.org (GAFI) hem de Seedify.fund (SFUND), sırasıyla LOE ve BloodLoop için Birinci DEX Tekliflerini (IDO’lar) duyurdu.
Guild of Guardians, kullanıcılar için geçiş mükafatlarını duyurdu.
Aerodrome Finance Lyra likidite oylamasına devam etti.
Ronin Ağı, PIXEL Farm Land NFT’leri için bir köprü duyurdu.
Illuvium, beta test ağını Epic Games başlatıcısı aracılığıyla açtı.
Layer 1 Near Protokolünün kıymetli bir destekçisi olan Near Foundation, en son özelliğini açıkladı: Chain Signatures. Bu gelişme, kullanıcıların Near hesaplarını kullanarak birden fazla zincir ortasında meselesiz bir biçimde gezinmesine imkan tanıyarak birlikte çalışabilirliği zenginleştiriyor ve genel kullanıcı tecrübesini geliştiriyor.
Blockchain geliştiren platform Stratis yakın vakitte İspanya’da bir VASP lisansı aldı ve kriptografik teşebbüsünde daha da ilerledi. Blockchain geliştiricisinin bu atağı, firmanın global düzenleyici normlara uyma eforlarının altını çizdi ve bu, global kripto dünyasında kesintisiz düzenleyici tedbirlere olan gereksinimdeki ani artışla birlikte geldi.
Hepimizin çok sevdiği hayatta kalma oyunu Don’t Starve, bir kutulu oyuna dönüşüyor. Oyunun bu versiyonu; Frostpunk, Diablo ve bunun üzere pek çok oyunun masa üstü versiyonunu üreten Glass Cannon Unplugged tarafından geliştirilecek. Oyun, geliştirici Klei Entertainment ile birlikte hazırlanacak.
Don’t Starve: The Board Game, Kickstarter rotasını izleyerek topluluk tarafından fonlanmayı bekleyecek. Oyunun Kickstarter sayfası şimdi açılmış değil ama siteye üyeyseniz bekleme listenize alarak oyun fonlanmaya hazır hale geldiğinde direkt bilgi alabilirsiniz.
Projenin gerisinde kıymetli isimler olduğunu da not düşmek gerek. Frostpunk: The Board Game’in yaratıcısı Rafał Pieczyński, Don’t Starve: The Board Game’in de başında olacak. This War Of Mine’ın masa üstü uyarlamasının geliştiricisi Jakub Wiśniewski ise projenin sanat direktörü rolünü üstlenecek.
Oyunun, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde fonlama sürecine başlaması bekleniyor.
Kısa ve dikeyvideo formatı, akıllı telefonların yayılıp da medya içerikleri bu biçimde tüketilmeye başladığından beri popülerliğini gitgide artırıyor. son olarak LinkedIn, YouTube shorts, TikTok ya da Instagram’da gördüğümüz kısa ve dikey görüntü formatını test etmeye başladı.
Microsot’un çatısı altında bulunan ve daha çok profesyonellere hizmet eden LinkedIn’den gelen açıklamalarda bu tıp bir çalışma gerçekleştirildiği doğrulandı. Pazarlama Uzmanı Austin Hull, “Size daha evvel LinkedIn’in eser olarak başka platformları yakaladığında bu işin biteceğini söylemiştim.” sözlerini kullandı.
İşte LinkedIn görüntüler akışı
Hull’un paylaştığı akışta çeşitli uzmanların daha evvel yüklediği videolar yer alıyordu. Bu görüntülerden birinde bir teşebbüsçü, televizyona çıkmaktan aldığı dersleri anlatırken bir öteki görüntüde ise bir eser mühendisi mesleği hakkında konuşuyordu. Üçüncü görüntüde yer alan bir bayan ise “İş yerinde ne yapıyorum” serisinin yeni kısmına hoşgeldiniz.” diyor.
Açıkçası bu sonu gelmeyen görüntülerden oluşan bu video akışları oldukça tanınan. Öte yandan imajlara baktığımızda görüntülerin taşınabilir için 9:16 en uzunluk oranıyla çekildiği görülüyor lakin TikTok ya da Instagram’daki üzere özel bir yapı göze çarpmıyor. LinkedIn, gönderileri kendi standart formatında göstermeye devam ediyor.
Firmanın bu özelliği daha fazla kullanıcıya sunması durumunda öteki platformlarla ortasındaki kullanıcı farkını azaltabilir. Ayrıyeten daha fazla genç kullanıcıyı da platforma çekmeyi başarabilir.
Liverpool’un yıldızı Luis Diaz’ın babası, oğlunun oynamak istediği ligi açıkladı.
Babası Luis Manuel Diaz yaptığı açıklamada, “Madrid, Kolombiyalı futbolculara her vakit yakın olmuştur. Luis’in Porto sonrası Real Madrid veye Atletico Madrid’e transfer olacağını düşünüyorduk.” tabirlerini kullandı.
“İLGİ VAR MIYDI BİLMİYORUM”
İlgi olup olmadığıyla ilgili Diaz, “Madrid kulüplerinin ilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Kimi şeyler duysam da somut bir adım olmadı. Liverpool’da her şey daha açıktı.” dedi.
“UMUDU KAYBOLMADI”
Oğlunun Madrid’de yaşamak istediğini belirten Luis Diaz, “Madrid’de yaşamayı çok istiyordu. Falcao ve James Rodriguez de zati buradaydı fakat umudu şimdi kaybolmuş değil.” açıklamasını yaptı.
Jürgen Klopp’un ayrılık kararının akabinde ismi sıklıkla Liverpool ile anılan Xabi Alonso için İngiliz grubunun eski oyuncusundan kıymetli bir açıklama geldi.
“ÇOK ERKEN”
Liverpool’un eski oyuncularından Ryan Babel, İngiliz basınına yaptığı açıklamada, “Jürgen Klopp’un yerine geçmenin onun için büyük bir risk olabileceğini düşünüyorum. Elbette onun uygun bir teknik yönetici olduğunu görebiliyorsunuz. Lakin Leverkusen ve Liverpool’la ortasındaki fark şu ki, Leverkusen’de yeterli iş çıkarırsanız sorun değil, Liverpool’da güzel iş çıkarmalısınız. Farklı bir vakitte devreye girmesi onun için daha yeterli olur diye düşünüyorum.” dedi.
Xabi Alonso’nun, Liverpool’un başına geçerse çok baskı göreceğini söyleyen Ryan Babel şu sözlerle cümlelerini noktaladı:
“Her ne kadar kusursuz bir vakit olsa da bunun çok güç olacağını ve Jürgen Klopp’un yerine geleceği için baskının çok yüksek olduğunu düşünüyorum.”
75 MAÇA ÇIKTI
2022’nin başında Bayer Leverkusen’in başına geçen Xabi Alonso, Alman grubuyla 75 resmi maçta 50 galibiyet, 15 beraberlik ve 10 yenilgi alırken maç başına 2.20 puan ortalaması tutturdu.
Benfica Teknik yöneticisi Roger Schmidt, canlı yayında ulusal futbolcu Orkun Kökçü ile ilgili açıklamalarda bulundu.
ROGER SCHMIDT NE DEDİ?
Schmidt, “Casa Pia ile oynayacağımız maç sırasında şimdi röportajı tahlil etmemiştim ve Orkun’un dışarıda kalmasının daha yeterli olacağını düşünmüştüm. Orkun artık geri döndü ve onunla konuşma fırsatım oldu. Orkun, hiçbir vakit kadronun içinde olumsuzluk yaratmak istemedi. Casa Pia maçından evvel de oyuncunun karakterinden emin olduğumu söylemiştim. Bir kusur yaptı. Bu mevzu ilginizi çekmiş olabilir lakin Benfica için olumlu değildi. Kusur yapsalar bile bunlar benim oyuncularım. Bu mevzu hakkında konuştuk” dedi.
Chaves ile oynayacakları maç için de konuşan Alman teknik adam, “Artık alanda yeteneklerimizi gösterme vakti geldi. Konsantrasyonumuzu etkileyecek her şeyi bir kenara bırakmalıyız” tabirlerini kullandı.
NELER YAŞANDI?
Benfica’da ulusal maçlar öncesi oynanan Casa Pia maçından evvel bir röportaj veren ve teknik yöneticisi Schmidt’i eleştiren Orkun Kökçü, bu maçın takımında yer almamıştı.
Bu dönem Benfica’da 34 maçta mühlet bulan 23 yaşındaki Orkun Kökçü, 3 gol attı ve 10 asist yaptı.
New York City metro sisteminin ölçeği çok geniştir.
Nasıl sayıldıklarına bağlı olarak yaklaşık 472 metro istasyonu. Yaklaşık 6.500 tren vagonu. Her gün 24 saat boyunca yaklaşık üç milyon insan çapraz geçiş yapıyor.
Bunu koruma çabası da kapsamlı olmaya çalıştı.
Memurlar, sistemde devriye gezmek için zaten günlük 1.200 fazla mesai vardiyası yaparken, yetkililer ek 1.000 memur görevlendirerek varlıklarını kabaca ikiye katladı. Daha sonra bu ay 1.000 Ulusal Muhafız, Eyalet Polisi askeri ve transit memuru daha eklendi ve bu hafta 800 polis memuru daha eklendi.
Ancak son metro saldırılarını tahmin etmek imkansızdı. Bazıları hareket halindeki trenlerde, bazıları ise Manhattan’ın merkezinden uzaktaki platformlarda meydana geldi. Bazıları gecenin sessizliğinde, bazıları ise yoğun iş saatlerinde meydana geldi.
Kamu görevlileri, transit ağdaki bir dizi korkutucu suçla ilgili korkuları, polis memurları, akıl sağlığı çalışanları ve kameralarla dalga dalga doldurarak bastırmaya çalıştı. Ancak her konuşlandırmanın ardından, devasa sistem içinde istatistiksel olarak nadir görülen ancak bireysel sürücüler için hala korkutucu olan başka bir şiddet olayı yaşandı.
En son Pazartesi günü, bir adamın bir yabancı tarafından platformdan itilip hareket eden bir trenin yoluna itildiği ve öldürüldüğü bu olaylar, bu taktiklerin etkinliği hakkında soruları gündeme getirdi ve kıtanın her santiminde devriye gezmenin uygulanamaz olduğunu gösterdi. en yoğun ulaşım ağı.
New Yorkluların metroda kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için salgın sırasında yalnızca polisin fazla mesaisine en az 89 milyon dolar harcandı. Akıl sağlığı çalışanlarından oluşan ekiplerin akıl hastası evsizleri dışarı çıkarması için bu ay 20 milyon dolar daha bütçe ayrıldı. Son iki yılda binlerce güvenlik kamerası kuruldu ve toplamda yaklaşık 16.000 kamera oluştu.
New Yorklular kemirgenlerle ilgilendiklerinde genellikle onları nasıl öldüreceklerine odaklanırlar. Ancak bu ay Albany’de önerilen yeni bir yasa, onları, artık fareler için bile giderek daha fazla acımasızca görülen, uzun süredir kullanılan bir yok etme yönteminden korumayı amaçlıyor: Açlıktan ölene, susuzluktan ölene veya elle yok edilene kadar onları tutkalla hapsetmek.
Tasarı, inşaat sahalarının etrafına atılabilen veya mutfak dolaplarının altına atılıp unutulabilen ucuz, yapışkan tuzaklar olan tutkal levhalar olarak bilinen şeylerin satışını ve kullanımını yasaklayacak. Yasanın başarılı olması halinde, New York yakın zamanda yasakları kabul eden iki yere daha katılacak: Şubat ayında tuzakları yasaklayan İskoçya ve bu ay tutkal tuzaklarını yasaklayan Kaliforniya’nın yaklaşık 7.500 nüfuslu şehri Ojai. Ocak ayında, Los Angeles’ı temsil eden bir Demokrat olan Temsilci Ted W. Lieu, ABD Temsilciler Meclisi’nde Tutkal Tuzağı Yasaklama Yasasını tanıttı.
Yasaklama için bastıranlar, tuzağın korkunç yöntemini, ötücü kuşlar ve kedi yavruları gibi diğer küçük hayvanların tuzağa düşebileceği gerçeğini ve sıkışmış kemirgenlerin hastalık yayma riskini öne sürüyor.
Manhattan’ın Doğu Yakası’nı temsil eden ve eyalette tasarının sponsorluğunu üstlenen Demokrat Meclis Üyesi Harvey Epstein, “Bir hayvanın ölmesini istiyorsanız, bunu yapmanın pek çok yolu var ve bir hayvana ölümüne işkence etmek çözüm değil” dedi. Toplantı. “Aramızda şu anki kadar kemirgen bulunmasından hoşlanmıyoruz diye insanlığımızı kaybetmemize gerek yok.”
Ancak haşere kontrol sektöründe çalışanlar ve çok sayıda yaratığın ayak bileklerinin üzerinden geçmesine maruz kalan New Yorklular da dahil olmak üzere tasarıyı eleştirenler, bunun yanlış yönlendirilmiş bir sempati olduğunu söylüyor. Yapışkan tuzak yasağı, farelerin ve farelerin zehirli yemler veya yaylı kapanlarla diğer acımasız sonlarla karşılaşmasını engellemez.
Brooklyn merkezli National Pest and Exterminators Supplies şirketinde çalışan Sam Liebowitz, “Fareler, fareler ve tüm bu iğrenç yaratıklarla yüzleşmek zorunda olmayan birçok insanın onlar hakkında pek çok fikri var” dedi. Hayvanın iç kanamadan ölmesine neden olan zehirler de dahil olmak üzere çeşitli kemirgen kontrol yöntemleri satan bir şirket. “Yapıştırmalı tahtalar eğlenceli değil ama bundan daha acımasız pek çok şey var.”
On yıl önce, görkemli New York Eyaleti Meclis Binası’nın bakımını denetleyen kurum, ana girişe giden granit merdivenin bir bölümünün her an çökebilecek kadar çarpık ve şişkin olduğunu bildirmişti.
Müfettişler eğimli korkulukları, paslanmış çelik destekleri, çatlamış ve yerinden çıkmış graniti, arızalı drenaj sistemlerini ve zamanla zayıflamış ve tuğlaların tek tek elle kaldırılabileceğini ihmal eden yük taşıyan tuğla duvarları keşfetti.
17 milyon dolar olarak tahmin edilen kapsamlı bir onarım önerildi. Bunun yerine yalnızca bir avuç acil düzeltme yapıldı.
Doğu Yaklaşımı olarak bilinen giriş, erişimi engelleyen barikatların artık şehir merkezi manzarasının tanıdık bir parçası olması nedeniyle bugüne kadar kapalıydı.
Verimsizliği ve teslim tarihlerine yetişememesiyle bilinen bir eyalet başkentinde merdivenler ve Kongre Binası’nın dış cephesi, Albany’nin bakıma muhtaçlığa ve işlevsizliğe olan eğilimini görsel olarak hatırlatıyor.
Fransız Rönesans ve Romanesk tarzı Capitol’un her tarafında iskele “kaldırım barakaları”, bisiklet taşıyıcı barikatlar veya inşaat çitleri var. Kış aylarında, bu kış neredeyse hiç kar veya buz olmamasına rağmen, insanların buzlu plazada kaymasını ve yaralanmasını önlemek için bitişikteki Empire State Plaza’nın çoğu da geçici barikatlarla duvarlarla çevriliyor.
Günaydın. Bugün perşembe. Bugün Ellis Adası’ndaki müzeye neden bir inşaat römorkunun geldiğini öğreneceğiz. Ayrıca trafik sıkışıklığı fiyatlandırma planına ilişkin önemli bir oylamanın ayrıntılarını da alacağız.
Kredi…Özgürlük Heykeli-Ellis Adası Vakfı
Müzeyi işleten kar amacı gütmeyen kuruluşun başkanı ve genel müdürü Jesse Brackenbury, Ellis Adası’ndaki müzenin “ülke olarak kim olduğumuza dair temel bir hikaye anlattığını çünkü nereden geldiğimize dair bir hikaye anlattığını” söyledi. “Gelen 12 milyon insanın ayak izlerinden yürüyorsunuz.”
“Ama” diye ekledi, “bu 34 yıllık bir müze.”
Biraz tazelenmekten daha fazlasına ihtiyacı var, dedi. Kuruluşu Özgürlük Heykeli-Ellis Adası Vakfı, 120 metre genişliğinde video ekranına sahip “yeniden tasarlanmış bir müze” olarak adlandırdığı 100 milyon dolarlık bir projeye başlıyor. Brackenbury, “ziyaretin duygusal özü” olan akrabalarını aramak isteyen ziyaretçiler için 154 milyon isimden oluşan bir veritabanına sahip genişletilmiş bir aile tarihi merkezi olacak.
İnşaat römorku geçen hafta geldi. Brackenbury, çalışmanın hemen kamuoyuna açık olmayacağını, çünkü ilk aşamaların kamusal alanları içermediğini söyledi. Çalışmalar bu alanlara ilerledikçe müze açık kalacak.
Ayrıntılı Beaux-Arts binasının içindeki değişiklikler, Milli Park Servisi tarafından ödenen 17,7 milyon dolarlık bir “altyapı iyileştirme projesi” ile örtüşecek. Tuğla ve kireçtaşından yapılmış cephe yeniden tasarlanacak ve içerideki tonozlu tavanların altındaki yarım ay şeklindeki pencereler değiştirilecek. Park Servisi yaptığı açıklamada çalışmanın “binanın uzun vadeli korunması açısından kritik” olduğunu söyledi.
Geçen yılın Şubat ayında, yeni bir Southwest Airlines Boeing 737 Max uçağı ilk uçuşlarından birindeyken otomatik dengeleme sisteminin arızalanması sonucu pilotlar havalandıktan hemen sonra acil iniş yapmak zorunda kaldı.
İki aydan kısa bir süre sonra, toplam uçuş süresi sekiz saat olan Alaska Airlines 737 Max uçağı, teknisyenler yangın algılama sistemindeki sorunu çözene kadar kısa süreliğine yere indirildi. Ve Kasım ayında, yeni teslim edilen United Airlines 737 Max’in motoru 37.000 feet’te arızalandı.
Havayollarının Federal Havacılık İdaresi’ne açıkladığı bu olaylar geniş çapta rapor edilmedi. Kimsenin tehlikede olduğuna dair hiçbir belirti yoktu ve bu sorunlardan nihai olarak kimin sorumlu olduğu belli değildi. Ancak iki aylık Alaska Airlines 737 Max 9 jetinin panelinin havada patladığı 5 Ocak’tan bu yana, buna benzer olaylar yeni bir yankı uyandırdı ve Boeing’in ürettiği uçakların kalitesi hakkında yeni soruları gündeme getirdi.
Boeing’de on yıldan fazla ve FAA’da 25 yıldan fazla çalışan mühendis ve havacılık güvenliği uzmanı Joe Jacobsen, “İlk etapta her şeyin bir araya getirilmediği pek çok alan var” dedi.
“Tema her yerde kısayollar; işi doğru yapmamak” diye ekledi.
Bu tür raporlar ve havacılık güvenliği uzmanlarıyla ve iki düzineden fazla mevcut ve eski Boeing çalışanıyla yapılan röportajlar, uzun süredir Amerikan mühendisliğinin zirvesinde olduğu düşünülen bir şirket hakkında endişe verici bir tablo çiziyor. Boeing’in, 2018 ve 2019’da Max 8 uçaklarının iki kazasından sonra yaklaşık 350 kişinin ölümüne yol açmasının ardından yıllar boyunca kaliteyi artırmakta zorlandığını öne sürüyorlar.
Kaynaklar, Boeing’in uçaklarının güvenli olmasını sağlaması gereken önemli işten çıkarma katmanlarından bazılarının gergin göründüğünü söyledi. Boeing’in iş gücünün deneyim düzeyi, salgının başlangıcından bu yana düştü. Teknisyenlerin yaptığı iş üzerinde hayati bir kontrol sağlamayı amaçlayan denetim süreci yıllar geçtikçe zayıfladı. Bazı tedarikçiler ise parçaları Boeing’in istediği hızda üretirken kalite standartlarına uymakta zorlandı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ‘Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi’ sürüyor.
Proje kapsamında 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150.000 TL tutarında faizsiz kredi desteği sunulacak. Bakanlığın sitesinde başvuru linki de bulunuyor.
Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde Pilot Uygulama Yapılacak
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sayfasında Evlenecek Çiftlere Destek amaçlı başlatılan proje hakkında şu bilgilere yer verildi, “Sağlam bir aile yapısı, sağlık bir toplumun temelini oluşturur. Bu nedenle, aile müessesesinin desteklenmesi, güçlendirilmesi, gençlerin sosyal risklere karşı korunması ve gelişimleri ile girişimlerine destek sağlanmasına yönelik kaynağın oluşturulması amacıyla Aile ve Gençlik Fonu kurulmuştur. Bu kapsamda Bakanlığımız tarafından ‘Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi’ hayata geçirilmiştir. Projenin amacı, evlenmeyi planlayan çiftlere ekonomik, psikolojik ve sosyal destekler sunarak evliliklerinin daha sağlam bir temele oturmasına yardımcı olmaktır. Proje kapsamında aile kurma yolunda ilk adımı atacak gençlerimizden başvurusu onaylanan çiftlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150.000 TL tutarında faizsiz kredi desteği sunulmasının yanı sıra evlilik öncesi ve sonrası eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlanacaktır. Projenin pilot uygulaması Adıyaman, Gaziantep (Sadece İslahiye ve Nurdağı ilçeleri), Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde gerçekleştirilecektir.
Başvurular 15 Şubat 2024 itibarıyla www.aile.gov.tr adresi üzerinden alınmaya başlanacaktır. Detaylı bilgi almak ve projeye başvuru yapmak için tıklayınız.
Projeden yararlanabilmek için eşlerden birinin 06.02.2023 tarihinde ve başvuru anında Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya illerinden ya da Gaziantep ilinin Nurdağı ve İslahiye ilçelerinden birinde ikamet ediyor olması ve başvurunun burada ikamet eden kişi tarafından yapılması gerekmektedir. Krediye hak kazanılması için eş adaylarının aşağıdaki şartları taşıması gerekmektedir:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
Başvuru tarihi itibarıyla 18-29 yaş arasında olmak (30 yaşından gün almamış olmak),
Depremden etkilenen 11 il (Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa) dışında taşınmaz sahibi ya da hissedarı olmamak,
Çiftlerin son 6 aylık gelir toplamı ortalaması ve son aya ait gelirleri toplamı 2 asgari ücretten fazla olmamak,
Başvuru tarihi itibarıyla resmi nikâh tarihine en az 2 ay en fazla 6 ay kalmış olmak,
Bakanlığın evlilik öncesi ve sonrasında sunacağı eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanmayı taahhüt etmek,
Affa uğramış olsa bile; devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, bunların kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçlarından hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmamak. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.
