Gün: 28 Mart 2024

  • “Polip Aşamasında Yakalanırsa Kolon Kanseri Gelişiminin Önüne Geçmek Mümkün”

    Hem erkeklerde hem kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri olmasına karşın kolon kanseri yaşam kaybına neden olmaya devam ediyor.

    Üstelik istatistiklere göre artık çok daha erken yaşlarda görülüyor. Bu denli önemli olan bu sorunun önüne düzenli yapılacak taramalarla geçilebilmesinin aslında bir anlamda şans olduğunu söyleyen İç Hastalıkları, Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, risk olsun ya da olmasın toplumdaki herkesin 45 yaşından sonra kolonoskopi yaptırması gerektiğinin altını çizdi. Özellikle ailesinde kanser ve özellikle kolon kanseri öyküsü olanlara dikkat çeken Prof. Dr. Ergün, “Bu kişiler anne ya da babalarına kanser tanısı konduğu yaştan 10 yıl öncesinden taramalara başlamalı” dedi. 

    Kalın bağırsak kanseri olarak da bilinen kolon kanseri toplumda sık görülen kanser türlerinden biri. Her iki cinsiyette de dünya genelinde görülme sıklığı üçüncü sırada olan bu tür aynı zamanda kanser ölümlerinin de en sık üçüncü sebebi. Toplum açısından bu denli önemli olan kolon kanserinden düzenli kontrol ve taramalar ile korunmanın mümkün olduğunu hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları, Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, buna rağmen hastalığın görülme sıklığında azalma olmadığını hatta hastalığın daha genç yaşlarda görülmeye başladığını ifade etti.  

    Kolonoskopinin bu noktada altın standart olarak tanıda kullanılmaya devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Ergün,  40’lı yaşlardan itibaren taramalara başlanması gerektiğinin altını çizdi. Hiç şikayeti olmayan kişilerin bile 45 yaşından itibaren kolonoskopi taraması yaptırmalarını öneren Prof. Dr. Ergün, bağırsak sağlığı için yapılması gerekenleri anlattı. 

     “DÜNYADA SIKLIĞI ÇOK FAZLA VE GİDEREK GENÇ NÜFUSTA GÖRÜYORUZ”

    Kolon konserinin yaşamı tehdit eden bir kanser türü olmakla birlikte erken tanı konduğunda tedaviden yüz güldürücü sonuçlara ulaşılabildiğini anlatan Prof. Dr. Ergün, “Elbette asıl önemli konu hastalık ortaya çıkmadan önlemektir. Hastalarımız kolon kanseri olmadan, polip (et beni) aşamasındayken polipleri tamamen çıkararak kansere ilerlemesini engelliyoruz. Kanser oluşmuşsa da erken aşamada yakalamak bizim için çok önemli. Erken yakalandığında kolonoskopi ile lezyonu tam olarak çıkarmak mümkün olabilmekte. Kolon kanserinin dünyada sıklığı çok fazla ve giderek genç nüfusta görüyoruz. 40’lı yaşlardan itibaren bu hastalığı görebildiğimiz için artık taramalara erken başlamamız gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

    ANNE YA DA BABASINDA KOLON KANSERİ OLANLAR TARAMAYA NE ZAMAN BAŞLAMALI?

    Genetik faktörlere dikkat çeken Prof. Dr. Ergün, bu riske sahip kişilerin taramalara daha erken başlaması gerektiğini anlatarak sözlerine şöyle devam etti; “Özellikle annesinde, babasında ya da teyzesi, halası, amcası gibi ikinci derece akrabalarında kolon kanseri öyküsü olanların taramalarına daha erken yaşta başlamalıyız. Çünkü genetik faktörler kolon kanserinin gelişmesinde önemli bir risk faktörünü oluşturmaktadır. Ailede bir kolon kanseri varsa örneğin baba 45 yaşında kolon kanseri olmuşsa, hastalığın ortaya çıktığı yaştan 10 yıl çıkartarak kişinin 35 yaşında taramaya başlamasını öneriyoruz. Çünkü kanser, polip zemininde gelişir ve bir polibin kansere dönüşüm süreci 5-10 yıldır. Polip aşamasında yakalanıp kolonoskop ile bu polipler temizlenirse kolon kanseri ihtimali de sıfırlanmaktadır. Eğer hiçbir risk faktörünüz yoksa, genetik yatkınlığınız yoksa, ailede kanser öyküsü yoksa bile kolonoskopik taramalara 45 yaşta başlanmalıdır. Tarama için ideal metot, altın standart kolonoskopidir.”

    “KOLONOSKOPİ YAPILMADAN BAĞIRSAKLARA TEMİZ DEMEK MÜMKÜN DEĞİL”

    Kolon kanseri taraması için kolonoskopinin hala altın standart olarak önemini koruduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ergün,  bu konuda önemli bir noktaya işaret etti: “Kolon kanseri taraması için kullandığımız ‘gaitada (dışkıda)  gizli kan’ gibi bazı testlerimiz olsa da kesin sonucu ancak kolonoskopi veriyor. Örneğin gaitada gizli kan testi sonucu pozitif gelirse zaten kolonoskopi yapmak şarttır. Gaitada gizli kan testi negatif ise (Ki bu 3 dışkı örneğinde de negatif olmalıdır), yine de bizim güvenli bir alanda olduğumuzun garantisi değildir. Çok hassas bir test değildir, poliplerde doğruluğu çok düşüktür.”

     “İnsanlar zaman zaman düzenli sağlık kontrollerini yaptırıp bir sorun görmediklerinde, “kan testlerim temiz, barsak alışkanlığım gayet düzenli neden kolonoskopi olayım ki?” düşünebilirler. Oysa ki bağırsaklarda bulunan polipler zaten belirti vermez” diyen Prof. Dr. Meltem Ergün,  sözlerine şöyle devam etti: “Kalın bağırsakların sağlıklı olduğunu söylemenin tek yolu kolonoskopidir. Eğer kolonoskopiniz tertemiz hiçbir polip, lezyon yoksa 10 yıl garanti altındasınız, tekrar kolonoskopi yapılmasına gerek yoktur. Ancak kolonoskopi işleminin iyi standartlarda yapılmış olması, barsak temizliğinin yeterli olması ve gastroenterolog tarafından yapılması idealdir.”

    “TÜMÖRLER GİDEREK GENÇ YAŞLARA DOĞRU GELİYOR”

    Kolonoskopide 45 yaşın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ergün, “Neden 45 yaş? Eskiden 50 yaş denirdi. Toplum genelindeki araştırmalara bakacak olursak kolon kanserinin yaklaşık yüzde 20’si 40-50 yaşa gelmiş durumda. Yani hastaları artık genç yaşta yakalıyoruz. Biz de genç yaşta kolon kanseri tanısı koyduğumuzda çok üzülüyoruz, erken safhada yakalarsak üzüntümüz bir nebze azalıyor. Ancak geç evrede saptadığımız hastalar için ise keşke daha önceden hastaneye başvursaydı, taramalarını yaptırsaydı diye hayıflanıyoruz. Çünkü erken evre tümörlerde tedavi ile normale yakın bir yaşam süresi mümkün iken, geç evre tümörlerde yaşam şansının oldukça azaldığını maalesef biliyoruz. “ diye konuştu. 

    DÜZENLİ OLARAK EGZERSİZ YAPANLARDA KOLON KANSERİ İHTİMALİ AZALIYOR

    Kalın bağırsak kanserini daha çok kimlerde görüldüğü ve korunmak için yapılması gerekenler ile ilgili olarak da bilgi veren Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, “Ailesinde tümör olanlarda, iltihabi bağırsak hastalığı dediğimiz kolit hastalığı olanlarda, Crohn hastalığı olup da düzgün tedavi almayan insanlarda giderek ihtimalin arttığını görüyoruz. Yoğun alkol, sigara tüketimi, yoğun et tüketimi ve işlenmiş et tüketimi olan insanlarda kolon kanseri riski artıyor. Dolayısıyla kolon kanseri olmamak için neler yapabiliriz diye baktığımızda öncelikle bu alışkanlıklardan uzak durmakla başlamak gerekli. Bunun yanında düzenli olarak egzersiz yapan kişilerde kolon kanseri riskinin azaldığını görüyoruz. Akdeniz tipi beslenenlerde yani bol sebze, meyve tüketenlerde kolon kanseri ihtimali azalıyor. Bunlara dikkat edersek uzun ve sağlıklı yaşayabiliriz.” diye konuştu. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çocuğunuza Özgüven Aşılayacağım Derken Zarar Verebilirsiniz!

    Klinik Psikolog Dr. Öğr. Üyesi Billur Örnek, ebeveynlerin çocuklarında olumlu kendilik algısı oluşturmaya yani onlara özgüven aşılamaya çalışırken psikolojik sağlıklarını olumsuz etkileyebilecekleri uyarısında bulunarak çocukların kendilerini gerçeğe uygun şekilde tanımalarını sağlamak için önerilerde bulundu 

     

    “Kendilik Algısı”, kişinin kendisini nasıl gördüğünü, algıladığını veya tanımladığını anlatan bir olgu olarak psikoloji literatüründe yerini almış durumda. Tamamen sübjektif olan bu durum, kişinin doğası ve özelliklerinin yanı sıra deneyimleri, akranlar ve yetişkinlerle olan etkileşimleri, çevresindekilerin kişiye karşı olan davranışları ve ifadeleriyle şekilleniyor. Dolayısıyla bir kişinin kendisiyle ilgili algısı, çevresinde onu gözlemleyen diğer kişilerin algısından çok farklı bir noktada olabiliyor. Uzmanlar ise ebeveynlerin çocuklarında olumlu kendilik algısı oluşturmaya çalışırken psikolojilerini bozabilecekleri uyarısında bulunuyor. 

    “Kendilik Algısı Tüm Yaşamı Etkiler”

    Yeditepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Billur Örnek, kendilik algısına ilişkin bilgi verdi. Kendilik algısının, kişinin diğerleriyle olan etkileşiminde, kendisi ile olan ilişkisinde, yaşamda seçtiği yollar ve verdiği kararlarda büyük ölçüde etkili olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Örnek, “Kendisini sosyal olarak sevilir ve kabul edilir gören kişi daha rahat ve doğal iletişim kurar. Aksine kabul edileceğinden emin olmayan bir kişi ise etkileşimden kaçınır ve sonuçta sosyal becerileri yeterince gelişmeyebilir” dedi. 

    “Kendilik Algısı Çevreyle Yakından İlişkili”

    Kişinin kendisini nasıl algıladığının, yetişme koşullarında ebeveynlerinin, önemli diğer yetişkinlerin ve akranların tepkileriyle çok bağlantılı olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Billur Örnek, “Karşıdan bakıldığında üst düzeyde başarılı bir kariyeri olan kişilerin, çocuklukta ebeveynlerin mükemmeliyetçiliği ile karşılaştığı için kendisini hiçbir zaman yeterli ve başarılı hissedemediğini gözlemliyoruz. Bu durum, ebeveynlerin tepkileri nedeniyle kendilik algısı grafiğinin olumsuza doğru düşüşe geçmesi olarak düşünülebilir. Kişi kendisini ortaya koyduğundan daha yetersiz, düşük standartlarda algılamaktadır. Terapide kişinin kendisini başkasının gözünden görerek edindiği algısını, ortaya koyduğu gerçeklere tekrar bakarak değiştirmesine odaklanırız” diye konuştu. 

    “Kendilerini Koruyor Olabilirler”

    Zaman zaman da bunun aksinin olduğuna işaret eden Billur Örnek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Örneğin kişi, kendisini başkalarının tabi olduğu kuralların üstünde, şişmiş bir kendilik algısıyla tanımlıyor olabilir. Bu bazen çocukluğundan itibaren kişiye ayrıcalıklı davranılması nedeniyle, bazen de tam tersine yetersiz olduğu çok fazla ifade edilmiş kişilerin kendini koruma kalkanı olarak görülebiliyor. Her iki durumda da terapide kendilik algısını gerçekliğe yakın noktaya çekmeyi amaçlıyoruz. Yani şişmiş kendiliği de sönmüş kendiliği de olabildiğince objektif bir yere getirerek kişinin kendisini buradan görebilmesini amaçlıyoruz.”  

    “Gerçeklikten Uzaklaşmayın”

    Son yıllarda ebeveynlerin çocuklarda/gençlerde “olumlu kendilik algısı” oluşturma çabasının yoğun olduğunu gözlemlediklerini belirten Billur Örnek, şöyle devam etti:

    “Olumlu kendilik algısı elbette istenen bir durumdur. Fakat gerçeklikten uzaklaşacak kadar olumlu kendilik algısı, çocuğun eninde sonunda hayal kırıklığı yaşaması ve kendine yabancılaşması ile sonuçlanacaktır. Olumlu kendilik algısı oluşturmaktansa gerçekçi bir kendilik algısı oluşturması yönünde gençlere/ çocuklara rehberlik etmenin çok daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. Bu şekilde çocuk/genç gerçekten güçlü olan yönlerini parlatırken çok da güçlü olmayan yönlerini geliştirme yoluna gidecektir. Sahte bir ‘mükemmel kendilik algısı’ çocuğu/genci güçlü kılmaktan çok psikolojik bozukluklara açık ve kırılgan hale getirir.”

    “İnsan Kendini Önce Başkalarının Gözünde Tanır”

    Dr. Öğr. Üyesi Billur Örnek, sağlıklı bir kendilik algısı için neler yapılabileceğine ilişkin şunları kaydetti: 

    “Çocukluktan itibaren yetişkinlerin hem çocukla olan kendi iletişimlerine dikkat etmesi hem de önemli diğerlerinin çocukla nasıl iletişim kurduğunu takip etmesi gerekir. İnsan önce başkalarının gözlerinde görerek tanır kendini. Bu nedenle yetişme aşamalarında nasıl davranıldığının çok büyük önemi var. Ne sahte bir mükemmellik ile ne de mevcut güçlü yönlerini görmezden gelerek; çocuğun/gencin açıkça güçlü taraflarını da, geliştirilmesi gereken taraflarını da konuşarak ilerlemekten bahsediyorum. Bir gencin iletişim becerileri çok güçlü fakat sabır göstermekte zorluk yaşıyor olabilir; bir diğeri de çok sabırlı fakat sınır çizip haklarını korumakta güçlük çekiyor olabilir. Her ikisinin hem güçlü yanları hem geliştirilmeye açık yanları var. Kendisini bu gerçekçilik ile tanımasına izin verilen kişinin sağlıklı bir yetişkin olması, kendisinin farkında ve kendisiyle barışık olması çok daha kolaydır.” 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyükşehir Ekipleri Vatandaşları Sandığa Götürecek

    Muğla Büyükşehir Belediyesi 31 Mart’ta yapılacak Yerel Seçimler için oy kullanacak yatağa bağımlı ve engelli vatandaşları tam donanımlı hasta ve engelli nakil araçları ile sandığa götürecek.

    Muğla’nın 13 ilçesinde 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için oy kullanacak yatağa bağımlı ve engelli vatandaşlar için Büyükşehir Belediyesi’nin tam donanımlı hasta ve engelli nakil araçları vatandaşların hizmetinde olacak. Büyükşehir Belediyesi 13 hasta nakil ambulansı, 6 engelli nakil aracı, 1 hasta nakil aracı 42 personelle 31 Mart seçimleri için oy kullanacak yatağa bağımlı ve engelli vatandaşları sandığa götürecek.

     444 48 01 Çağrı Merkezi üzerinden Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşan vatandaşlar seçim günü evlerinden alınarak oy kullanacakları sandıklara götürülecek. Taşıma hizmeti ilçeler arası değil sadece ilçe içinde yapılabilecek. Seçimlerde vatandaşların demokratik haklarını kullanması, uzman ekiplerle sağlıklı bir şekilde sandıklara ulaşması için Büyükşehir ekipleri görev başında olacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nöbetçi Kitaphanelerin ‘En’leri Belli Oldu

    İnegöl Belediyesi, Kütüphaneler Haftasında Nöbetçi Kitaphanelerin enlerini belirledi. Yıl boyunca en çok kitap okuyan 3 öğrenci ile en iyi kullanıcı kategorisinde merkezleri en düzenli ve uygun şekilde kullanan 4 öğrenciye 500’er TL hediye çeki verildi.

    İnegöl Belediyesi 25-31 Mart tarihleri arasında kutlanan Kütüphaneler Haftasında Nöbetçi Kitaphanelerin enlerini belirledi. Ülkemizde 1964 yılından beri Mart ayının son Pazartesi günü ile başlayan Kütüphaneler Haftası kapsamında hem Kütüphaneler Haftasına dikkat çekmek hem de öğrencilere motivasyon olması amacıyla yapılan ödül töreninde, 7 öğrenciye 500’er TL’lik hediye çeki takdim edildi.

    KİTAPHANELERİN ÜYE SAYISI 19 BİN 321’E ULAŞTI

    Nöbetçi Kitaphaneler ödül töreni, Gençlik Merkezi Nöbetçi Kitaphanede gerçekleştirildi. Belediye Başkan Yardımcısı Emin Dündar’ın katıldığı törende; Gençlik Merkezi Nöbetçi Kitaphane, Konak Nöbetçi Kitaphane, Huzur Mahallesi Nöbetçi Kitaphane ve Kanal İnegöl Nöbetçi Kitaphanede toplam 19 bin 321 üye öğrenci bulunduğu ifade edildi.

    7 ÖĞRENCİYE 500’ER TL HEDİYE ÇEKİ VERİLDİ

    Düzenlenen mini törende en çok kitap okuyan 3 öğrenci; Özlem Aydınlar, Bedirhan Ceyhan ve Muhammet Fatih Ergin olarak açıklandı. En iyi kullanıcı kategorisinde ise merkezleri en düzenli ve uygun şekilde kullanan; Zehra Şentürk, Nisanur Polat, Dilan Erdoğan ve Yahya Kemal Aykaç oldu. 7 öğrenciye 500’er TL hediye çeki takdim edildi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Memeli Canlıların İlham Verici Hikayeleri BBC Earth’te

    BBC Earth yepyeni belgesel serisiyle farklı habitatlardaki memeli canlıları mercek altına alıyor. Sir David Attenborough’un anlatımıyla “Memeli Canlılar” 14 Nisan Pazar günü saat 19.00’da izleyicilerle macera dolu hikayeleri paylaşmaya geliyor.

    Planet Earth, Frozen Planet gibi dünya çapında beğeni toplayan belgeselleriyle tanınan BBC Earth’ün yeni yapımı “Memeli Canlılar” (Mammals) başlıyor. İngiliz yayıncı ve doğa tarihçisi Sir David Attenborough’un anlatımıyla ekranlara gelecek olan seride memeli canlıların dünyayı nasıl fethettiği müthiş görsellerle anlatılıyor. Bu seride memeli canlıların fiziki özellikleri, üstün uyum yetenekleri, rakipsiz zekaları ve eşsiz sosyallikleriyle doğada başarılı bir şekilde hayatta kalmalarının sırları gözler önüne seriliyor. 

    66 milyon yıl önce dinozorların saltanatı sona ererken ortaya çıkan memeliler, dünyanın denizler, ormanlar gibi çeşitli alanlarında hakimiyet kurdu. Bu hakimiyetin ardındaki stratejiyi, davranışları ve özellikleri inceleyen seri, her şeyden önce memeli canlıların üstün ve şaşırtıcı zekalarını büyük bir hayranlıkla kutluyor. Dünyadaki tüm yeniliklerin neredeyse hepsine uyum sağlamayı başaran memeli canlıların anlatıldığı seri, insanlara ilham oluyor. 

    Altı bölümden oluşan seri, her okyanusta, kıtada, vahşi doğada, kavurucu çöllerde ve diğer çeşitli habitatlarda bulunan memelilerin dünyadaki ortamlardan nasıl faydalandıkları izleyicilerle paylaşıyor. Hem farklı habitatlarda hem de çeşitli türleriyle modern dünyayı güzelleştiren memeli canlıların mercek altında incelendiği altı bölümlük ilk serisiyle “Memeli Canlılar” (Mammals), 14 Nisan Pazar günü saat 19.00’da BBC Earth ekranlarında başlıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sinema ve tiyatro salonunda çalışmalar başladı

    Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun Kemer Belediyesi Kültür Salonu’nun hem sinema hem de tiyatro salonu olarak kullanılacağının müjdesini vermesinden sonra salonda çalışmalar başladı.

    Kemer’in en büyük eksiklikleri arasında yer alan sinema salonunu Kemer’e kazandırmak için çalışma başlatan Başkan Topaloğlu, daha önce Cinemapink Genel Müdürü Selim Yavuzoğlu ile bir görüşme gerçekleştirmişti.

    Görüşme sonunda Kemer Belediyesi Kültür Salonu’nun sinema salonuna çevrilmesi kararı alınmış ve salonda hem sinema hem de tiyatro oyunlarının sergilenebileceği belirtilmişti.

    Kemer Belediyesi ekipleri, Belediye Kültür Salonu’nda yapılacak olan sinema ve tiyatro salonu çalışmalarına başladı.

    Çalışmalar kapsamında salonda bulunan eski koltuklar ve ses yalıtım sistemleri tamamen söküldü.

    Başkan Topaloğlu, yaptığı açıklamada, “İlçemizdeki eksikliklerden biri de sinema salonuydu. Kemer Belediyesi olarak sanata ve sanatçıya önem veriyoruz. Belediyemizin kültür salonunu hem sinema hem de tiyatro salonu olarak yeniden dizayn ediyoruz. Çalışmalarımıza başladık. En kısa sürede çalışmaları tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız. Vatandaşlarımız hem gündemdeki filmleri hem de tiyatro oyunlarını daha nitelikli bir ortamda izleyebilecek. Kemer’imize hayırlı olsun.” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kış lastiği zorunluluğu 1 Nisan’da bitiyor

    Şehirler arası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlarda zorunlu olan, özel araçlarda ise güvenli seyahat için gereken kış lastiği uygulaması, 1 Nisan itibarıyla sona eriyor.

    Mevsimine uygun lastik kullanımının her anlamda büyük bir kazanç sağladığına dikkat çeken Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, “Yol ve yolcu güvenliği başta olmak üzere, yakıt tasarrufu ve lastik ömrü için mevsimine uygun lastik kullanılmalı” dedi. 

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca, Karayolları Trafik Kanunu gereği yolcu ve eşya taşımacılığında kullanılan ticari araçlar için zorunlu kış lastiği uygulaması, 1 Nisan Pazartesi günü sona eriyor. Öte yandan meteoroloji tahminleri, Nisan ayı itibariyle yurt genelinde ısınmaya işaret ediyor. 

    Mevsimlere göre uygun lastik kullanımının önemine dikkat çeken ve güvenli, konforlu ve tasarruflu bir sürüş için kış lastiklerinin yaz lastikleriyle değiştirilmesi gerektiğini sürücülere hatırlatan Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran“Mevsimine uygun lastik kullanımı, öncelikle yol ve yolcu güvenliği olmak üzere, yakıt tasarrufu ve lastik ömrü açısından da büyük önem taşıyor” dedi.

    “Fren mesafesi ve güvenlik üzerinde olumsuz etki yaratıyor”

    Kış lastiklerini yazın kullanmanın birçok dezavantajı olduğunu belirten Boran“Havalar ısınınca kış lastiklerinin fren mesafesi artıyor, yol tutuş performansı azalıyor ve hatta aracın yakıt tüketimini de artırıyor; çünkü kış lastikleri 7 derecenin altındaki sıcaklıklar için tasarlanıyor. Bu nedenle, kış koşulları için tasarlanan kış lastikleri sıcak havalarda istenilen performansı sergileyemiyor. Bu da fren mesafesi ve dolayısıyla güvenlik üzerinde olumsuz bir etki yaratabiliyor. Ayrıca, kış lastiklerinde kullanılan yumuşak kauçuk hammaddesi ve desen özellikleri yaz aylarında kullanıldığında aşırı ısınma nedeniyle çabuk yıpranmaya neden oluyor.” dedi.

    “Konforsuz bir sürüşe neden oluyor”

    Yazın kış lastiğinin konforsuz bir kullanım oluşturduğunu söyleyen Boran“Kış lastiklerinin yazın artan yakıt tüketimi, aynı zamanda doğaya daha fazla CO2 gazı salımı anlamına geliyor. Yazın kış lastikleri kullanmayarak, doğa sürdürülebilirliğine katkıda bulunabiliriz. Ayrıca, yaz döneminde kış lastiği kullanılması durumunda yoldan gelen sesler, özellikle belirli bir hızın üzerinde rahatsız edici bir uğultu şeklini alıyor, bu da sürüş konforunu azaltıyor” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aliağa Futbol’a iki yıldızından makûs haber

    TFF 3’üncü Lig 1’inci Küme’de meskeninde 10-1’lik tarihe geçecek Tarsus Antrenman Yurdu galibiyetiyle liderliği aylar sonra averajla tekrar devralan Aliağa Futbol’a sakat futbolcularından berbat haber geldi.

    Küçükçekmece Sinopspor maçında sakatlanan Fuat Gölbaşı’nın sol diz iç yan bağı ve art çapraz bağlarında kısmi yırtık meydana geldiği, 7-8 hafta alanlardan uzak kalacağı açıklandı. İdmanda sakatlanan Ahmed Furkan Özdemir’in sağ elinde meydana gelen kırık nedeniyle ameliyat olduğu, 7-8 hafta kadrodan başka kalacağı duyuruldu. İki futbolcu da dönemi kapattı.

    Artvin Hopaspor karşısında sakatlık yaşayan Miraç Can Yavuz’un ise burnunda kırık meydana geldiği, bu hafta maskeyle vazife yapabileceği belirtildi.

  • Joel Embiid, olağan dönem sona ermeden dönebilir

    Philadelphia 76ers yıldızı Joel Embiid’in olağan dönem bitmeden parkelere dönebileceği belirtildi.

    Sixers koçu Nick Nurse, Embiid’in yakında takıma dönmesi ihtimaline optimist baktığını söyledi:

    “Play-in ve playofflardan evvel dönme ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum.”

    Golden State Warriors forveti Jonathan Kuminga’nın 30 Ocak’ta bacağının üzerine düşmesinden bu yana forma giyemeyen Embiid, 6 Şubat’ta sol dizinin yan menisküsünden ameliyat olmuştu.

    ESPN’den Adrian Wojnarowski, Embiid’in alanlara dönüşü hakkında “Bana dönüp dönmeyeceğinden çok, ne vakit döneceği hakkında konuşulmuştu” sözlerini kullandı.

    Embiid’in yokluğunda 10-16’lık bir seride kalan Philly, bu süreçte Doğu Konferansı’nda sekizinci sıraya kadar gerilemiş durumda.

    30 yaşındaki Embiid, sakatlanmadan evvel MVP yarışının doruğunda yer alıyordu ve 34 maçta 35,3 sayı, 11,3 ribaund, 5,7 asist ve 1,8 blok ortalamalarına sahipti.

  • Mitchell, Cuma günü sakatlığından dönebilir

    Cleveland Cavaliers guardı Donovan Mitchell’in bu Cuma günü parkelere dönebileceği bildirildi.

    The Athletic’ten Shams Charania’ya nazaran, diz ve burun sakatlıkları nedeniyle 16 Mart’tan bu yana forma giyemeyen Mitchell, Cuma gününe kadar geri dönüş yapmayı hedefliyor.

    Philadelphia 76ers’a karşı oynanacak maçı kaçırması durumunda, Cavs yıldızının bir sonraki fırsatı Pazar günü Denver Nuggets’a karşı olacak.

    Cavs şu anda Doğu Konferansı’nda playoff sıralaması için çaba ediyor ve 44-29’luk derecesiyle New York Knicks’in gerisinde, 4. sırada yer alıyor.

  • Süleyman Can Durmuş’dan 7 yılda 75 madalya

    Yedi yıllık sporculuk mesleğine 75 madalya sığdıran ulusal dartçı Süleyman Can Durmuş, dünya şampiyonluğunu hedefliyor.

    Şanlıurfa’da yaklaşık 7 yıldır dartla uğraşan 16 yaşındaki Süleyman Can Durmuş, antrenörü ve tıpkı vakitte amcası Halil Durmuş nezaretinde karşılaşmalara hazırlanıyor. Türkiye’de katıldığı 82 karşılaşmanın yarısında şampiyonluğu göğüsleyen Durmuş, dünya şampiyonası için idmanlarını sürdürüyor.

    Dartta tepeyi hedeflediğini anlatan ve 2022’den beri ulusal ekipte olduğunu anlatan Durmuş, “70’den fazla Türkiye derecem var. 45 Türkiye şampiyonluğum var. 2022’de Avrupa şampiyonu oldum, ondan sonraki yıl da Avrupa üçüncüsü oldum. Şu anda dünya şampiyonasına hazırlanıyorum. Madalyalarımın yükü 7-8 kilo ulaşıyor.” diye konuştu.

    “HEDEFİMİZ BİRÇOK SPORTMEN ÇIKARMAK”

    Dart Ulusal Kadro Antrenörü Halil Durmuş da yaklaşık 11 yıldır Türkiye’nin başarısı için bu alanda faaliyet yürüttüğünü lisana getirdi.

    Hem yeğeni hem öğrencisi olan Süleyman Can Durmuş’un dereceleriyle gurur duyduğunu tabir eden teknik adam, yeğeninin gelecek vaat eden atletlerin başında geldiğini söyledi.

    Süleyman’ın genç yaşta değerli dereceler elde ettiğini vurgulayan Durmuş, şöyle devam etti:

    “Hedefimiz Süleyman üzere daha birçok sportmen yetiştirmek. Süleyman’ın uzun yıllar ulusal gruba hizmet etmesini sağlamak ve dünya şampiyonasında ülkemizi en hoş halde temsil etmesi için elimizden geldiğince yetiştirmektir. Süleyman’ın ben hem amcasıyım hem de hocasıyım lakin alana çıkarken her vakit kadro içerisinde amcalık ikinci planda kalmıştır. Her vakit bana bir hoca olarak bana hitap etmiştir ve o form çalışmalarını sürdürmüştür. Amcalığının avantajı ekstradan babasıyla konutta de birlikte dart oynayabilmemizdir. Alışılmış konuttaki ekstra oyun onun gelişimini daha da hızlandırdı, bugünkü dereceleri almasında çok önemli halde etken oldu.”

  • Ulusal atletler, Atletizm Şampiyonası’nda 4 madalya

    Ulusal atletler, Polonya’da düzenlenen Masterler Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda 4 madalya elde etti.

    Türkiye Atletizm Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, Torun kentinde 39 ülkeden 3 bin 386 atletin katıldığı tertip sona erdi.

    Tertipte Türkiye’yi 7’si bayan toplam 16 sportmen temsil etti. Ulusal atletlerden Hasan Kasap yüksek atlamada altın madalya elde ederken, Çiğdem Çemberci uzun atlamada gümüş, Hülya Figen Karadağ da 3 adım atlamada gümüş ve 60 metre engellide bronz madalya kazandı.

  • Ölmez: Zafere ilerliyoruz

    ESNAF ZİYARETİ VE İFTAR PROGRAMI

    AK Parti ve Cumhur İttifakı Kandıra Belediye Başkan Adayı Erol Ölmez seçim çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Başkan Adayı Ölmez, önceki gün ilçe merkezindeki esnafları ziyaret ederek hayırlı kazançlar dileyip hatırlarını sordu. Teşkilat üyelerinin de destek verdiği ziyaretlerini gün boyu sürdüren Erol Ölmez, ardından ise Akçakayran ve Tekeli Mahallesi sakinleri ile iftarda bir araya geldi.

    “HİZMET İÇİN DAİMA ÇOK ÇALIŞACAĞIM”

    Halktan gördüğü teveccühe layık olmak için gayretle çalıştığını belirten Erol Ölmez, “Bugün olduğu gibi Kandıramızın yarınlarını hep birlikte inşa edeceğiz. 31 Mart zaferine doğru inşallah omuz omuza, adım adım ilerliyoruz. Seçim zaferlerine bir yenisini eklemek, hemşehrilerimizle aramızdaki gönül bağını daha da güçlendirmek ve her anınızda yanınızda olarak hizmete devam etmek için bugün olduğu gibi daima çok çalışacağım” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ‘Gerçek Kırmızı Kuyruklar Filosu’ 1 Nisan Pazartesi 21.00’de National Geographic Ekranlarında İzleyicilerle Buluşuyor!

    Tuskegee Havacılarının Tarihini ve 80 Yıllık Gizemi Çözmek için Yürütülen Çalışmaları Konu Alan ‘Gerçek Kırmızı Kuyruklar Filosu’ 1 Nisan Pazartesi 21.00’de National Geographic Ekranlarında İzleyicilerle Buluşuyor!

    Huron Gölü’nde İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma bir P-39 uçağının bulunması, zaman içinde kaybolmuş bir hikayeyi yeniden canlandırıyor. National Geographic, kazada hayatını kaybeden Pilot Frank Moody ile Tuskegee Havacıları’nın başardıklarının önemini günümüze taşıyarak Tuskegee Havacılarının tarihini ve yaklaşık 80 yıllık bu gizemi çözmek için yürütülen çalışmaları inceliyor.

    “Gerçek Kırmızı Kuyruklar Filosu” 1 Nisan Pazartesi 21.00’de National Geographic’te!

    Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Aylık ortalama işgücü maliyeti 11 602 TL oldu

    İşgücü Maliyeti İstatistikleri sonuçlarına göre 2022 yılında aylık ortalama işgücü maliyeti 11 602 TL olarak gerçekleşti.

    İşgücü maliyetinin en yüksek olduğu sektör finans ve sigorta faaliyetleri oldu

    Finans ve sigorta faaliyetleri (K) sektörü, 28 790 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en yüksek olduğu sektör oldu. Bu sektörü, 23 029 TL ile bilgi ve iletişim (J) ve 18 774 TL ile kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor (R) sektörleri izledi. İnşaat (F) sektörü ise 6 621 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en düşük olduğu sektör oldu. Bu sektörü 7 508 TL ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri (I) ve 8 089 TL ile gayrimenkul faaliyetleri (L) sektörleri takip etti.

    İşgücü maliyeti bileşenleri içinde brüt kazancın payı %86,8 oldu

    İşgücü maliyeti içinde brüt kazancın payı %86,8, sosyal güvenlik ödemelerinin payı %13,0 ve diğer işgücü maliyeti ödemelerinin payı %0,3 olarak gerçekleşti.

    Çalışılan süreler için yapılan düzenli ödemelerin kazanç içindeki payı %79,3 oldu

    Çalışılan süreler için yapılan düzenli ödemeler %79,3’lük oranla kazanç bileşenleri içinde en büyük paya sahip oldu. Çalışılan süreler için yapılan düzensiz ödemelerin payı %9,8 olarak gerçekleşirken çalışılmayan süreler için yapılan ödemelerin payı %8,2 oldu. 2020 yılında %0,5 olan ayni ödemelerin kazanç içindeki payı 2022 yılında %2,3 olarak gerçekleşti. Tasarruf sandıklarına yapılan ödemelerin payı ise %0,4 oldu.

    Sosyal güvenlik ödemeleri içinde zorunlu ödemelerin payı %85,7 oldu

    Sosyal güvenlik ödemeleri içinde en büyük payı %85,7 oranıyla zorunlu sosyal güvenlik ödemeleri alırken, gönüllü sosyal güvenlik ödemelerinin oranı %0,6 gerçekleşti. 2020 yılında %10,7 olan kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin oranı ise 2022 yılında %13,8 olarak gerçekleşti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bursa Yenişehir’de ‘hayvan refahı’ eğitimi

    BURSA (İGFA) – Bursa Tarım ve Orman İl Müdürlüğü personelleri tarafından Yenişehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Yenişehir Celepler Derneği ile çevre ilçelerden gelen büyükbaş ve küçükbaş hayvan alım satımı yapan yetiştiricilere Yenişehir Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonu’nda Sürücü, Bakıcı ve Nakliyeci Tip1 Yeterlilik Belgesi eğitimi verildi.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nca “Hayvan Nakilleri Sırasında Refahı ve Korunması Yönetmeliği” gereği canlı hayvan nakli yapan nakil aracı sürücü ve bakıcılarına “Sürücü/Bakıcı Yeterlilik Belgesi”, hayvan nakliyesi ile uğraşan nakliyecilere “Nakliyeci Yetki Belgesi” alma zorunluluğu getirilmişti. Bu kapsamda yeterlilik ve nakliyeci yetki belgesi almak isteyenler Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne başvurararak eğitime ve sınava tabi tutuldu.

    Bursa’daki eğitimde hayvan nakline ilişkin genel şartlar ve nakliye sırasında bulundurulması gereken belgeler, nakil sırasında uyulması gereken teknik kurallar ve nakil araçlarına ilişkin unsurlar, hayvan fizyolojisi ve özellikle su içme ve beslenme ihtiyaçları, hayvan davranışı ve stres kavramı ve sürücü davranışlarının nakledilen hayvanların refahı ve et kalitesine etkisi konularında bilgiler verildi.

  • Seçmenler nasıl oy kullanacak? Oy pusulaları kaç zarfa konulacak?

    ANKARA (İGFA) – YSK’nın resmi internet sitesinden derlenen bilgilere göre, İlçe Seçim Kurulları’nca , sandık kurulu başkanlarına teslim edilecek seçim araç ve gereçlerini içeren malzeme torbalarının hazırlanması yarın sona eriyor. Seçim görevlileriyle ilgili eğitim çalışmaları da Cuma günü tamamlanacak. İl ve ilçe merkezi dışında kalan köy, mahalle ve beldelerde ilçe seçim kurullarınca malzeme torbalarının sandık kurulu başkanlarına teslimi Cuma günü yapılacak.

    MALZEMELER OY VERME GÜNÜ BİNA SORUMLULARINA TESLİM EDİLECEK

    İl ve ilçe merkezlerinde ise bina sorumlusu görevlendirilen yerlerde, ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca oy verme günü saat 05.00’da malzeme torbalarının bina sorumlularına teslimi, bina sorumlularının da teslim aldığı malzeme torbalarını ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca temin edilen araçlarla sandık çevrelerine getirerek görev yerlerindeki sandık kurulu başkanlarına tutanak karşılığı teslim etmesi işlemleri yapılacak.

    Bina sorumlusu görevlendirilmeyen yerlerde, ilçe seçim kurulu başkanlıkları, malzeme torbalarını oy verme günü sandık kurulu başkanlarına sandık bölgesinde teslim edecek.

    Takvime göre, 21 Mart’ta başlayan propaganda serbestliği, 30 Mart Cumartesi saat 18.00’da, aynı tarihte başlayan seçim yasakları ise 31 Mart saat 23.59’da sona erecek.

    Kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenin bulunduğu seçimde, 1 milyon 32 bin 610 genç ilk kez oy kullanacak.

    TÜRKİYE’DE 206 BİNDEN FAZLA SANDIK KURULACAK

    Seçimde 81 il, 973 ilçe ve 390 belde belediye başkanı ile 50 bin 336 muhtar belirlenecek, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği seçimleri yapılacak.

    SEÇMENLER NASIL OY KULLANACAK?

    Seçmenler, nerede ve hangi sandıkta oy kullanacağını, YSK’nın internet sitesinden, e-Devlet kapısından, YSK’nin Seçmen Sorgulama Mobil Uygulamasından veya 444 9 975 numaralı YSK Çağrı Merkezi’nden kontrol edebilecek. Seçmenin nerede oy kullanacağını gösteren seçmen bilgi kağıdının getirilmesi zorunlu olmayacak.

    • Seçmen, üzerinde T.C. kimlik numarası bulunan resmi nitelikteki herhangi bir belgeyle oy kullanabilecek.
    • Cep telefonu, fotoğraf veya film makinesi gibi görüntü kaydedici veya haberleşme sağlayıcı cihazlarla oy verme yerine girilmesi yasak ve bunun cezası bulunuyor. Bu tür cihazların oy verme işlemi bitene kadar sandık kuruluna bırakılması gerekiyor.
    • Yeni evlenen ve henüz kimliğini değiştirmeyenler evlenme cüzdanı ile oy kullanabilecek.

    SEÇİMLERE 34 SİYASİ PARTİ KATILACAK

    Partilerin oy pusulasındaki sıralaması şöyle:

    1. Adalet ve Kalkınma Partisi
    2. İYİ Parti
    3. Sol Parti
    4. Büyük Birlik Partisi
    5. Memleket Partisi
    6. Anavatan Partisi
    7. Demokratik Sol Parti
    8. Yeniden Refah Partisi
    9. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi
    10. Türkiye Komünist Partisi
    11. Anadolu Birliği Partisi
    12. Zafer Partisi
    13. Halkın Kurtuluş Partisi
    14. Türkiye Komünist Hareketi
    15. Bağımsız Türkiye Partisi
    16. Gelecek Partisi
    17. Yeni Türkiye Partisi
    18. Cumhuriyet Halk Partisi
    19. Emek Partisi
    20. Hür Dava Partisi
    21. Hak ve Özgürlükler Partisi
    22. Ocak Partisi
    23. Adalet Birlik Partisi
    24. Demokrat Parti
    25. Güç Birliği Partisi
    26. Millet Partisi
    27. Milli Yol Partisi
    28. Adalet Partisi
    29. Aydınlık Demokrasi Partisi
    30. Milliyetçi Hareket Partisi
    31. Türkiye İşçi Partisi
    32. Demokrasi ve Atılım Partisi
    33. Saadet Partisi
    34. Vatan Partisi

    TÜM PUSULALAR KAÇ ZARFA KOYULACAK?

    Her seçmen, kanunda sayılan istisnalar dışında, hangi sandık seçmen listesinde kayıtlı ise ancak o sandıkta oy kullanabilecek.

    Büyükşehir belediyesi sınırlarında yaşayan Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van’daki seçmen, “büyükşehir belediye başkanı”, “belediye başkanı”, “belediye meclis üyeliği” ile “muhtarlık ve ihtiyar heyeti” için oy verecek.

    Büyükşehir olmayan illerde ise “il genel meclisi üyeliği”, “belediye başkanı”, “belediye meclis üyeliği” ve “muhtarlık ve ihtiyar heyeti” için oy verilecek. Köylerde de “il genel meclisi üyeliği” ile “muhtarlık ve ihtiyar meclisi” için kullanılacak.

    Büyükşehir belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası “beyaz“, il genel meclisi üyeliklerine ilişkin pusula “turuncu”, belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası “mavi“, belediye meclisi üyeliğine ilişkin oy pusulası ise “sarı” renkli olacak.

    Seçmenler tüm oy pusulalarını tek zarfa koyacak.

    Büyükşehirlerde sırasıyla; büyükşehir belediye başkanlığı, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve muhtarlık; diğer illerde, sırasıyla belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık, seçimlerine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak.

    Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı her seçmen, milletvekili genel seçimi, Cumhurbaşkanı seçimi ve halkoylamasında, yurt dışı temsilciliklerde ve gümrük kapılarında kurulacak sandıklarda oy verme hakkına sahip. Yurt dışındaki seçmenler yerel seçimde oy kullanamıyor.

  • Wildfrost Taşınabilir Aygıtlara Geliyor

     
    Yayıncılığını Chucklefish ve geliştiriciliğini Deadpan Games’in üstlendiği taktik tabanlı deste oluşturma temelli Wildfrost taşınabilir aygıtlara gelmeye hazırlanıyor. Açıklanan ayrıntılara nazaran oyun iOS ve Android için 11 Nisan tarihinde piyasaya sürülecek. Oyunun birebir vakitte 7 dolarlık bir fiyat etiketi ile bir arada karşımıza çıkacağını aktaralım.
     
    Kar temalı deste oluşturma deneyimi 
     
     
     
    Kart tabanlı yapısıyla birlikte bizlere sunulan Wildfrost, birinci olarak 12 Nisan 2023 tarihinde Nintendo eShop üzerinden Switch ve Steam üzerinden PC için piyasaya sürüldü. Oyunu Steam incelemelerine bakacak olursak çok olumlu etiketine sahip olduğunu aktarabiliriz. Soğuk ortamların bulunduğu ve kar temasıyla bir arada karşımıza çıkan bu üretimde farklı niteliklerdeki kartları toplayarak en güzel desteyi oluşturmaya çalışıyoruz.
     
    Oyunda farklı kart yoldaşları ile bir arada karşılaşabiliyor ve deste oluşturma maharetlerinizi ön plana çıkmaya hazırlanıyorsunuz. Yabanî ayaza bir son vermek için elinizden geleni yapmaya koyulacağınız bu üretimde farklı vazifelerin üstesinden gelmeye başlıyor ve tıpkı vakitte rastgele marifetler ve istatistiklerle donatılmış önderlerle rakiplere karşı gelmeye başlıyorsunuz.
     
     

  • 19 Yaş Altı Bayan Futbol Ekibi 2. çeşit için toplandı!

    19 Yaş Altı Bayan Ulusal Futbol Grubu, Avrupa Şampiyonası 2. çeşit maçları öncesi Antalya’da bir ortaya geldi.

    Kamp ve yapacakları maçlarla ilgili Türkiye Futbol Federasyonunun internet sitesine açıklamalarda bulunan ulusal grubun teknik yöneticisi Aytürk Kıyıcı, şubat ayında 3 müsabaka oynadıklarını belirterek, “İlk maçımızı Belarus ile oynayıp sonrasında Slovakya ile 2 sefer karşılaşmıştık. Resmi maçlarımız öncesinde belirlediğimiz oyun stratejilerimizi gerçekleştirmek, oyuncularımızın son durumlarını görmek ve birlikte oynama alışkanlığı ile birlikte ulusal maç deneyimi kazandırmak hazırlık kampında önceliklerimiz olmuştu.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kıyıcı, Faroe Adaları ve Ermenistan maçları öncesinde oyuncular ve teknik grupla hazırlık kampı sürecini tahlil ettiklerini vurgulayarak, “Şimdi bu iki müsabakaya odaklandık. Faroe Adaları da bizim üzere birinci cinste A Ligi’nde yer alırken, Ermenistan ise B Ligi’nde maçlarını tamamlamıştı. Kurada 1. torbadan kümeye dahil olduk lakin rakiplerimiz de elbette yüksek konsantrasyon ve uğraş gücü ile alana çıkacak. Geçtiğimiz aralık ayında 2. tıp kuraları çekilip kümeler belirlendiği günden bu yana rakiplerimizin tahlilini yapıyoruz ve oyuncularımıza aktarıyoruz. Önümüzdeki dönemde ise son hazırlıklarımızı gerçekleştirerek Faroe Adaları ve Ermenistan’ı yenip, A Ligi’nde gayret etmek istiyoruz. Bunu başaracak güce sahibiz.” görüşlerine yer verdi.

    Faroe Adaları ve Ermenistan ile karşılaşacak

    Tertipte 3 kadrolu kümede yer alan ay-yıldızlılar, B Ligi 6. Küme’de 3 Nisan Çarşamba Faroe Adaları, 9 Nisan Salı günü ise Ermenistan ile karşılaşacak. Kümenin öteki maçında da 6 Nisan Cumartesi günü Faroe Adaları ile Ermenistan çaba edecek.

    Arslan Zeki Demirci Spor Kompleksi’nde oynanacak karşılaşmaların tümü saat 16.00’da yapılacak. B Ligi’nde yer alan altı kümenin birincisi ve en düzgün dereceyi elde eden ikinci kadro, 2024-2025 1. cins için A Ligi’ne yükselecek.

  • Draymond 5 dakikada atıldı, Curry sonundan ağladı!

    Golden State Warriors süperstarı Stephen Curry, grup arkadaşı Draymond Green’in Orlando Magic’e karşı oyundan atılmasının akabinde gözyaşlarına hakim olamadı.

    Green, maçın başladıktan sonra beş dakika içinde hakemlerle tartıştıktan sonra bir sefer daha oyundan atılmayı başarınca, Curry’nin son derece hayal kırıklığı yaşadığı dikkatleri çekti.

    Müsabaka sonrası Curry, Green’e alanda kalması için “ne gerekiyorsa yapması” davetinde bulundu:

    “Tek diyeceğim şey ona gereksinimimiz olduğu. Bunu o da biliyor. Hepimiz biliyoruz. Yani alanda kalmak için ne yapması gerekiyorsa, yapmalı.”

    Bu dönem alanda soğukkanlılığını korumakta zorlanan Green, pervasız ve tehlikeli hareketleri nedeniyle daha evvel bir sefer daha uzaklaştırma cezası almıştı.

    Draymond’sız Warriors maçı 101-93 kazanmayı başarırken; Andrew Wiggins 23 sayıyla en skorer isim oldu ve Curry ise 17 sayı kaydetti.

  • Dünya Challenge Kupası, Antalya’da başlıyor

    Vestel Artistik Cimnastik Dünya Challenge Kupası, yarın Antalya’da başlayacak.

    Türkiye Cimnastik Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, 29-31 Mart tarihlerinde İbrahim Çolak Cimnastik Salonu’nda yapılacak tertibin birinci etabına 27 ülkeden 108 atletin katılacak.

    Tertipte Türkiye’yi erkeklerde Adem Asil, Ahmet Başkan, İbrahim Çolak, Kerem Şener, Mert Efe Kılıçer, Ahmet Burak Ekici, Ayberk Koşak, Yunus Emre Gündoğdu ve Sercan Demir; bayanlarda ise Bengisu Yıldız, Derin Tanrıyaşükür, Bilge Tarhan, İlayda Şahin ve Atiye Berra Karademir temsil edecek.

  • Talat Ünlü: “Hedefimiz olimpiyat madalyası”

    Türkiye Halter Federasyonu Lideri Talat Ünlü, Tayland’da düzenlenecek Dünya Kupası’nda ulusal haltercilerin Paris 2024 Olimpiyat Oyunları kotasını garantileyeceğine inandığı söyledi.

    Lider Talat Ünlü, Eryaman’daki Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde Dünya Kupası hazırlıklarını tamamlayan ve Tayland’a hareket eden ulusal haltercileri, AA muhabirine kıymetlendirdi.

    “HAZIRLIKLARIMIZI TAMAMLADIK”

    Olimpiyatlar öncesinde Tayland’daki Dünya Kupası’na her ülkenin iştirakinin zarurî olduğunu vurgulayan Ünlü, “Olimpiyat kotası kazanmak isteyen her ülke Dünya Kupası için önemli hazırlık yapıyor. Biz de bütün hazırlıklarımızı olimpiyatlara yönelik yaptık. Kalifikasyonlarda katılması zarurî olan maçlar var. Bunlardan birisi de Phuket’teki Dünya Kupası. Buraya katılamayan hiçbir ülke atleti halter için olimpiyatlara gidemez. Biz de Tayland için hazırlıklarımızı tamamladık.” dedi.

    Tayland’da ulusal haltercilerden, bayanlar 49 kiloda His Alıcı ile 81 kiloda Dilara Narin, erkekler 61 kiloda Mustafa Eliş, 73 kiloda ise Muhammed Furkan Özbek ve Yusuf Fehmi Genç’in madalya gayreti vereceğini hatırlatan Ünlü, şöyle devam etti:

    “2021’de seçimleri kazanarak misyona geldiğimizde, mevcut kuralları gözden geçirdik ve süratlice bayan ile erkek ulusal ekiplerimizi toparladık. Şu anda erkeklerde olimpiyatlar için kota gayreti veren atletlerimiz Mustafa Eliş, Muhammed Furkan Özbek ve Yusuf Fehmi Genç. Olimpiyatlarda her sıklette bir sportmen yarışabiliyor. 73 kilodaki atletlerimiz Muhammed Furkan ve Yusuf Fehmi’den hangisi daha güzel performans sergilerse, bu Tayland’da ortaya çıkacak. Alışılmış her üç atletimiz da olimpiyatlara kadar önemli manada hazırlıklarını devam ettirecek.”

    Paris 2024’te yarışacak haltercilerin sıklet sayısında bir azalma olduğunu, bunun da dezavantaj oluşturduğunu kaydeden Lider Ünlü, “Bazı sıkletler birleştirildi. Bilhassa bayanlarda biz bunun darbesini yedik. Zira o sıkletlerde bizim atletimizin olmaması bizi zorladı. Atletlerimiz sıkletlerini değiştirince birtakım sakatlıklar oluştu. Son Avrupa Şampiyonası’nda Tuana Süren sakatlandı. Madalya ve olimpiyatlar ne kadar değerliyse, elbette atletlerimizin sıhhati da çok kıymetli. 64 kilodaki Nuray Güngör’ün sıkleti 71 kiloya çıktı. Nuray’ın bu sıkletteki atletlerle kota çabasına girmesi son derece zordu. Atletimizin sakatlığı da var, tedavi süreci devam ediyor.” sözlerini kullandı.

    “HEDEFİMİZ OLİMPİYAT MADALYASI”

    Paris’te olimpiyat madalyası bahtlarının yüksek olduğunu lisana getiren Ünlü, “Şunu net belirteyim ki bayanlarda bir kota alma sıkıntısındayız lakin erkeklerde biz hem kota hem de olimpiyat madalyası kovalıyoruz. Kotamızı aldıktan sonra bütün amacımız olimpiyat madalyası, inşallah onu da gerçekleştireceğiz.” biçiminde konuştu.

    Bayanlarda kota uğraşında Dilara Narin ve His Alıcı’nın bulunduğunu fakat biraz zorlanacaklarını belirten Ünlü, “Dilara, geçmişte yaptığı dereceyi yakalarsa, hiç değilse kıta kontenjanından kota alma bahtı yüksek.” diye konuştu.

    Erkeklerde kıta kontenjanı dışında dünya sıralamasından da kota içerisinde yer alan atletleri bulunduğunu lisana getiren Ünlü, “Bildiğiniz üzere dünyada birinci 10 sıraya giren kota alıyor. Şu anda Muhammed Furkan sekizinci sırada, Yusuf Fehmi de çabucak akabinde geliyor. Yusuf Fehmi onu geçerse kotaya girer fakat her iki atletimizin da durumu çok yeterli. Maşallah Muhammed Furkan son vakitlerde hoş performans gösterdi. Bu performanslarını Dünya Kupası’na yansıttıkları vakit, her ikisi de kotanın içinde olacak. Mustafa Eliş de genç bir sportmen ve uğraş veriyor. En azından bu heyecanı yaşasın ki 2028 için kendisini daha güçlü, daha motivasyonlu hazırlasın.” tabirlerini kullandı.

     

  • Oya Aydın: “Hedefim dünya birinciliği”

    Devlet muhafazası altında yetişen Oya Aydın, vücut eğitimi öğretmenlerinin yönlendirmesiyle bilek güreşine başladı.

    Birinci Türkiye şampiyonasına 2013’te katılan ve birincilik elde eden 27 yaşındaki Oya Aydın, 2014 ve 2015 yıllarında Avrupa şampiyonalarında 65 kiloda sağ ve sol kolda altın madalya kazandı. Oya, sonraki yıllarda katıldığı ulusal ve milletlerarası tertiplerde da çok sayıda derece elde etti.

    Ulusal sportmen, 2-12 Mayıs’ta Slovakya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası ve sonrasında yapılacak Dünya Şampiyonası’nda yeni muvaffakiyetler kazanmak için çalışmalarını sürdürüyor.

    “HEDEEFİM DÜNYA BİRİNCİLİĞİ”

    Oya Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilek güreşi yapmaktan büyük keyif aldığını söyledi.

    Doğuştan bedensel engelli olduğunu ve tekerlekli sandalyeyle ömrünü sürdürdüğünü anlatan Oya, “Engelimin, pürüz olduğunu düşünmüyorum. Daima sporumun içinde, daima hayatın içinde olmaya çalışıyorum. Kimi şeyleri engelli olduğum için değil, ben olup başardığım için memnunluk duyuyorum.” diye konuştu.

    Avrupa Şampiyonası’na hazırlandığını belirten Oya Aydın, şunları kaydetti:

    “Haftanın üç günü kuvvet, iki günü masa idmanı olarak çalışma programım var. Dünya Şampiyonası’nda birinci olmak istiyorum. En büyük gayem şu anda o. Bilek güreşinde dördüncülüğüm var, bunu birinciliğe taşımayı çok istiyorum. Yurt dışında İstiklal Marşı’mızı okutmak, bayrağımızı dalgalandırmak bende çok fazla gurur uyandırıyor. Sonuçta orada kendimizi değil, tıpkı vakitte ülkemizi de temsil ediyoruz. Ulusal grup formamızı giymekten çok büyük keyif alıyorum.”

  • iPhone 16 Pro dizaynıyla şaşırttı, şimdiye kadar sızdırılan bilgiler palavra mıydı?

    iPhone‘un gelecek jenerasyonu hakkında heyecan verici sızıntılar, teknoloji dünyasını bir defa daha hareketlendirdi. Çin’den gelen imgeler, Apple’ın üzerinde çalıştığı iPhone 16 serisinin tasarım ayrıntılarını gözler önüne serdi. Bu yeni sızıntılar, iPhone serisinin evriminde değerli değişikliklerin yaşanacağını işaret ediyor.

    Görüntülerde, iPhone 16 ve iPhone 16 Plus modellerinin maketleri yer alıyor. Apple’ın bu yeni modellerde, üst üste yerleştirilmiş ikili kamera kurulumuna gideceği görülüyor. Bu tasarım değişikliği, Apple’ın kamera teknolojisindeki yenilikleri ve kullanıcı tecrübesini daha da geliştirmeyi hedeflediğini gösteriyor. Kamera tertibindeki bu yeni yaklaşım, fotoğrafçılık konusunda kullanıcılara yeni imkanlar sunabilir.

    iPhone 16 tasarımı muhakkak oldu!

    Daha da dikkat cazibeli bir yenilik ise, Apple‘ın yıllardır iPhone modellerinde kullandığı ses kapama tuşunun yerini “Eylem Butonu”na bırakacak olması. Bu değişiklik, iPhone 15 serisindeki kimi modellerde esasen gördüğümüz bir özellikken, iPhone 16 serisi ile artık standart hale gelecek üzere görünüyor. Hareket Butonu’nun getireceği yeni fonksiyonellik ve kolaylık, kullanıcı tecrübesini daha da zenginleştirecek bir adım olarak bedellendiriliyor.

    Ses butonları konusunda da yenilikler var; daha büyük dizaynlara mesken sahipliği yapacak olan yeni butonlar, kullanım kolaylığını artırarak, kullanıcıların telefonlarını daha rahat denetim etmelerine imkan tanıyacak. Bu tasarım güncellemesi, estetik ve işlevselliği bir ortada sunarak, iPhone’un kullanıcı dostu yaklaşımını pekiştiriyor.

    iPhone 16 serisinin sızdırılan maket imgeleri, Apple‘ın inovasyon ve tasarım konusundaki kararlılığını bir defa daha ortaya koyuyor. Teknoloji devi, kullanıcı tecrübesini daima olarak geliştirmek ve yenilikçi özellikler sunmak için çalışmalarına devam ediyor. Bu yenilikler, iPhone kullanıcılarını heyecanlandıran gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor ve Apple’ın taşınabilir teknolojideki liderliğini pekiştirmeyi hedeflediğini gösteriyor. Teknoloji tutkunları, iPhone 16 serisinin resmi tanıtımını ve bu yeni özellikleri deneyimleme fırsatını sabırsızlıkla bekliyor.

  • Google’dan Chrome muştusu, yeni teknoloji sayesinde çok daha süratli

    Google‘ın bu yeni güncellemesi, bilhassa internet tarayıcısında sürat ve verimlilik arayan kullanıcılar için büyük bir haber. Yapılan güzelleştirmelerle birlikte, Chrome’un yeni versiyonunun evvelki sürümlere nazaran çok daha süratli ve tesirli bir performans sergilediği belirtiliyor. Bu gelişme, günlük internet kullanımında kıymetli bir fark yaratarak, kullanıcı tecrübesini üst düzeylere taşımayı hedefliyor.

    Google ve Qualcomm, Windows işletim sistemli laptoplar için Qualcomm Snapdragon işlemcileri kullanan Chrome’un yeni bir versiyonunu tanıttı. Bu yeni versiyon, “dramatik performans iyileştirmesi” vaadi ile dikkat çekiyor ve bugünden itibaren indirilmeye sunuluyor. Bilhassa Snapdragon işlemcili Windows laptop sahipleri için müjdeli bir haber olan bu gelişme, mevcut aygıtlarda da çalışacak biçimde tasarlanmış durumda. Lakin asıl heyecan, Snapdragon X Seçkine üzerinde çalışacak gelecek aygıtlar için yolu hazırlıyor oluşunda yatıyor. Qualcomm‘un savına nazaran, bu yeni çip, şirketin mevcut Snapdragon 8cx Gen 3 serisinden çok daha süratli olacak.

    Google’dan Chrome muştusu, yeni teknoloji sayesinde çok daha hızlı

    Google, 16 yıl öncesine dayanan ve Android üzerinde Qualcomm ile işbirliği yapmış olmanın, Qualcomm‘un Intel’in PC pazarındaki hissesini azaltma uğraşında bir avantaj olarak görüyor. Google Kıdemli Lider Yardımcısı Hiroshi Lockheimer, “Qualcomm Technologies ile yakın işbirliğimiz, mevcut ARM uyumlu PC’lerde web’de gezinirken Chrome kullanıcılarının en uygun tecrübesi elde etmelerini sağlayacak,” diye bir basın açıklamasında yazdı.

    Snapdragon X Seçkine PC‘lerin bu yılın ortalarında piyasaya sürülmesi planlanıyor. Çip, 12 Oryon çekirdeği tarafından destekleniyor ve Qualcomm’a nazaran Intel’in 13. jenerasyon Core i7-1360P ve i7-1355U’sunun CPU performansının iki katı — %68 daha az güç kullanarak. Çip, TSMC tarafından üretilen 4nm dizaynına dayanıyor ve tipik saat suratları 3.8GHz’den çift çekirdekli bir artışla 4.3GHz’e kadar çıkabiliyor.

    Qualcomm, birçok Windows oyununun rastgele bir kod değişikliği yahut varlık değişimi yapmadan neredeyse tam süratte çalışacağını bile argüman ediyor. Intel, Windows’ta Qualcomm’un en direkt rakibi olsa da, Apple’ın M-serisi silikonu ile başardıklarına ulaşmayı yahut geçmeyi hedefliyor. Qualcomm‘un zorluğu, Apple’ın entegre modeliyle endişelenmek zorunda kalmadığı, çeşitli şirketlerden farklı donanımlar üzerinde bunu başarmak.

  • Stadyum bağlantı yolunda tamamlanan kısımlar trafiğe açıldı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Köseköy Koridoru Alikahya Stadyum bağlantı yolunda kuzey yan yol, TEM Otoyolu köprüleri ve D-100 köprü altı geçişi araç trafiğine açıldı. Vatan Caddesi Hyundai fabrikası tarafında terasman dolgu, yağmursuyu imalatları servis yolu geçiş iiçinse asfalt kırım, kazı ve hafriyat imalatları yapılıyor.

    30 METRE GENİŞLİKTE DUBLE YOL

    Köseköy Koridoru Alikahya Stadyum Bağlantı Yolları İkmal Yapım İşi çalışmaları kapsamında Vatan Caddesi’nde (Hyundai tarafı) iyileştirme kazı dolgu ve kaldırım bordür imalatları yapılıyor. D-100 Karayolundan TEM Otoyoluna bağlanacak yolun genişliği 30 metre olacak, yolda ulaşım 2×2 gidiş-geliş olarak sağlanacak ve üzerinde bisiklet yolu da yapılacak. D-100 üzerinde 1 adet, TEM Otoyolu üzerinde 1 adet ve Yirim Dere üzerinde 1 adet olmak üzere 3 farklı noktada prefabrik öngerme kirişli köprü; D-100 üzerinde bir adet çelik yaya üst geçidi yapılıyor. Proje kapsamında bağlantı yolları dahil 13 km uzunlukta yol ve drenaj imalatları, tretuvar ve aydınlatma çalışmaları yapılacak. Yeni yol için 71 bin ton asfaltlama yapılacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kaspersky ICS CERT, 2023’ün ikinci yarısında en çok saldırıya maruz kalan sektörleri raporladı

    Kaspersky’nin ICS CERT (Endüstriyel Kontrol Sistemleri Siber Acil Durum Müdahale Ekibi), 2023’ün ikinci yarısına dair Operasyonel Teknoloji (OT) siber güvenlik trendlerinin analizini yayınladı.

    Rapor, 2023’te OT bilgisayarlarının yıllık ortalama %38,6 oranında saldırıya uğradığını, bina otomasyon sistemlerinin siber tehditlere en çok maruz kalan sistemler olduğunu gösteriyor (2023’ün ikinci yarısında bu alandaki. OT bilgisayarlarının %36,7’sinde kötü amaçlı nesneler engellendi). Bunu enerji sektörü (%34,9), mühendislik ve ICS entegrasyonu (%32,7), petrol ve gaz (%31,2) ve üretim (%27,2) takip etti.

    2023’ün ikinci yarısında tehditler çeşitliliğini ve çok yönlülüğünü korurken, internet üzerinden yayılan tehditler OT bilgisayarlara yönelik siber risklerin ana kaynağı olmaya devam ederek saldırıların %18,1’ini oluşturdu. Bunu %4 ile e-posta istemcileri ve %1,9 ile çıkarılabilir medya takip etti.

    Kaspersky güvenlik çözümleri, endüstriyel otomasyon sistemlerinde 12 bin 618 aileye ait kötü amaçlı yazılımı engelledi. Engellenen kötü amaçlı nesneler çeşitli kategorilere aitti. En yaygın olanları arasında kötü amaçlı komut dosyaları ve kimlik avı sayfaları ile kara listedeki internet kaynakları vardı. 

    Kaspersky ICS CERT Başkanı Evgeny Goncharov, şunları söyledi: “Çözümlerimizin engellediği kötü amaçlı nesneler üç kategoride toplanabilir. ilk bulaşma için kullanılanlar (tehlikeli web kaynakları, kötü amaçlı komut dosyaları, kötü amaçlı belgeler gibi), çoğu durumda internet veya e-posta yoluyla hedefe ulaştırılan sonraki aşama kötü amaçlı yazılımlar (casus yazılım, fidye yazılımı veya madenciler dahil) ve kendi kendine yayılan kötü amaçlı yazılımlar (solucanlar ve virüsler). Tüm bunlar kurumlar için son derece zararlı olabilir. Bankacılık Truva atı gibi endüstriyel olmaktan uzak, kötü amaçlı yazılımların bile bir fabrikanın faaliyetlerini neredeyse durma noktasına getirdiği vakalarla karşılaştık. Endüstriyel şirketler bunu akılda tutarak, siber güvenlik stratejilerini uyarlayarak ve sürekli gelişen tehditler hakkında bilgi sahibi olarak savunmalarını güçlendirmeye devam etmelidir.”

    Kaspersky uzmanları, OT bilgisayarlarını çeşitli tehditlere karşı korumak için şunları öneriyor:

    • Olası siber güvenlik sorunlarını belirlemek ve ortadan kaldırmak için OT sistemlerinin düzenli güvenlik değerlendirmelerini yapın.
    • Etkili güvenlik açığı yönetimi süreci için temel olarak sürekli güvenlik açığı değerlendirmesi ve triyajının oluşturulmasına dikkat edin. Kaspersky Industrial CyberSecurity gibi özel çözümler, etkili bir yardımcı ve kamuya açık olmayan benzersiz eyleme geçirilebilir bilgi kaynağı haline gelebilir.
    • İşletmenin OT ağının temel bileşenleri için güncellemeleri zamanında yapın. Güvenlik düzeltmeleri ve yamaları uygulamak veya teknik olarak mümkün olan en kısa sürede telafi edici önlemler almak, üretim sürecinin kesintiye uğraması nedeniyle milyonlara mal olabilecek büyük olayları önlemek için çok önemlidir.
    • Gelişmiş tehditlerin zamanında tespit edilmesi, olayların araştırılması ve etkili bir şekilde düzeltilmesi için Kaspersky Endpoint Detection and Response gibi EDR çözümleri kullanın.
    • Ekiplerinizin olay önleme, tespit ve müdahale becerilerini geliştirerek ve güçlendirerek yeni ve gelişmiş kötü amaçlı tekniklere müdahaleyi iyileştirin. BT güvenlik personeli ve OT personeli için özel OT güvenlik eğitimleri, bunu başarmaya yardımcı olan temel önlemlerden biridir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Röportaj – Oyuncularıyla 3 Cisim Sorunu’nu Konuştuk

    3 Cisim Sorunu’nun dünyanın sonlarını aşan dev ve çetrefilli bir öyküsü var. Ve üstüne düşününce insanı birden teğe karamsarlığa sürükleyebilecek o kıssayı heyecan içinde takip etmemizi sağlayan, her biri kendi temposunu getiren o karakter takımı. Ve elbette bu hususta bütün övgü de o karakterleri canlandıran oyunculara gidiyor.

    Ben de yakın vakitte 3 Cisim Problemi’nin oyuncularıyla kısaca konuşma bahtı buldum.

    Bir intihar soruşturmasının kendilerini götüreceği savaştan aslında o kadar da habersiz olmayan Wade ve Clarence’i canlandıran Liam Cunningham ve Benedict Wong; öykünün iki ucundaki iki fizikçi olan Jin ve Ye Wenjie’yi canlandıran Jess Hong ve Zine Tseng; akademiyi gerilerinde bırakmalarına karşın kopamadıkları Oxford beşlisinin iki üyesi Jack ve Will’i canlandıran John Bradley ve Alex Sharp ile kısaca karakterlerini konuştuk.

    Her vakit olduğu üzere, Netflix Türkiye’ye bu röportaj imkanı için teşekkürler!

    Gülhis: Liam Cunningham ve Bradley Wong, ikinize de merhaba.

    Bradley Wong: Başlamadan evvel sorabilir miyim ismin nasıl söylem ediliyor?

    *İsmimi söylememle ikisinin de yanlışsız söylem etmesi bir olur. TÜRKLER BİLE KARIŞTIRIYOR HELAL.*

    G.: Az evvel yaptığınız şey büyük bir muvaffakiyet bu ortada. Lakin sadede gelelim. Siz ikiniz bu dizideki ana soruşturmanın kalbisiniz. Bradley, Clarence’in kitaptaki karakteri Da Shi benim en sevdiğim karakterdi, böylesine kuvvetli sezgileri olan bir karakteri oynamak nasıl bir şey?

    B.W.: Sanırım ben yalnızca karakterin ruhunu aktarabilmek istedim. Kendine has bir arsızlığı var nitekim ve kitapta kendini bu kadar gösterme fırsatı bulamıyor.

    G.: Evet, kitapta bu kadar yetkisi olan bir karakter değil.

    B.W.: Motamot, biliyorsun, bu yüzden Cixin tarafından bize bu karakterleri tam manasıyla adapte etme, bu kıssayı çok daha küresel bir kıssa yapma müsaadesi verildi. Da Shi’yi Mancherster’a getirdik. Ve bu karakterin nitekim aykırı bir mizacı var, bir çeşit bilim kurgu Columbo’su üzere, Liam Gallagher üslubu bir umursamaz havalılığı var.

    Senaryo sayfalarında tam bir terörle çaba grubu üyesi vardı, ben de karakterime buradan yola çıkarak başladım. Ve bunun beni götürdüğü yer, yani sık sık yaptığı işin tam olarak nasıl bir meslek olduğu hakkında düşündüm. Ki silahlı kuvvetlerden biriyle de tanıştım ve gündelik hayatlarını nasıl idame ettirdiklerini öğrendim ve karakterimi bunun üstüne inşaa etmeye başladım. Zira sahiden her şey gerçek olanı yapmak için ne kadar şey feda etmeye hazır olduğu üzerinden şekilleniyor.

    Wade karakteriyle ortalarındaki alakada de bir kara mizah var aslında, bunun üzerinden oynuyorlar. Ve, evet, iş yeniden feda ettiği şeylere geliyor. Oğlunu yalnız yetiştirmeye çalışan bir baba ve ailesinin aleyhine bile olsa kimi şeyleri işi için feda ediyor.

    Çünkü o aslında işi, Clarence karakteri tam olarak böyleydi benim için. Stratejiler kuruyor, onları uyguluyor ve sonuç da alıyor.

    G.: Ve Wade de onunla bu sebepten çalışıyor aslında, daima sigara içilmemesi gereken yerlerde sigara içmesine karşın. Husus Wade’e gelmişken, Liam, kitapta Clarence ya da Da Shi karakterinin ismine çalıştığı karakterleri görme bahtımız pek olmuyor. Lakin dizide Wade her şeyin mihenk taşı olan bir karakter. Tekrar de tam olarak nerede çalıştığını, kimin için çalıştığını ya da işinin ne olduğunu öğrenemiyoruz. Böylesine kuvvetli, ve neredeyse her istediğini yapabilirmiş üzere görünen bir karakteri canlandırmak nasıl bir his?

    Liam Cunningham: Evet, %100 haklısın. Benim de Wade hakkında en enteresan bulduğum şey buydu. Onunla tanıştığında, yani evet bir istihbarat servisi için çalıştığının bahsi geçiyor lakin bunun gerçek olup olmadığını bile bilmiyorsun.

    G.: Hangi istihbarat servisi diye soruyor insan, değil mi?

    L.C.: Motamot, daha evvel ismini sanını duymadığın bir tanesi olduğu kesin. Ve Wade’in kime yanıt verdiğini bilmiyorsun, lakin telefonu açıp Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’yle konuştuğunu görüyorsun. dünya başkanları bir telefon uzağında ve çok da nazlanmadan ne yapılması gerektiğini söylerse yapıyorlar.

    Esrarengiz ve gizemli bir karakter. Bazen bir aktör olarak boşlukları doldurmak istersiniz. Ama iş bu adama gelince, halihazırda yazılışı sahiden çok yeterliydi. Rastgele bir boşluk doldurmaya gerek yoktu. Karakterin başladığı yerden alıp yürüdüm.

    Ve Wade’le ikisi (Clarence) tam manasıyla bir grup. Ne dönüp geriye bakmaya ne de kurcalamaya gerek var. Mesela bir sahne var, Da Shi’ye bir şey gösteriyor ve onu bir “arkadaştan” aldığını söylüyor.

    G.: Evet, ve elinde tuttuğu şey bir tarihi eser.

    L.C.: Açıkçası ben onun hiç arkadaşı olduğunu düşünmüyorum. Takımdan oyuncular bile gelip bana, “Yahu senin bu karakterin olayı ne,” diye sordular. Zira mesela sana bir şey yapmanı söylüyor lakin sahiden söylediği şeyi mi yaptırıyor yoksa seni öteki bir tarafa sürükleme peşinde mi. Bilinmeyen bir şeyleri biliyor üzere daima. Her gerektiğinde yeni bir bilgi ortaya atıyor. Oynaması fantastik bir karakter nitekim, çok eğlenceliydi.

    G.: Nitekim kimseye hesap vermesi gerekmiyormuş üzere görünen bir karakter.


    Gülhis: Zine Tseng ve Jess Hong, birinci olarak sizi şahane karakterleriniz için tebrik etmek istiyorum. İkinizin de performansını çok beğendiğimi söylemeliyim. Aslında bütün kıssa sizin etrafınızda dönüyor diyebiliriz. Jess, senin karakterin biraz birinci kitabın ana karakteri Wang Miao’nun Auggie ile Jin ortasına bölünmüş bir versiyonu üzere geldi bana. Sen karakterine nasıl hazırlandın?

    Jess Hong: Her şeyden biraz alarak aslında. Şanslıyım ki David, Dan ve son vakitlerde da Alex kaynak gereçle nitekim ziyadesiyle vakit geçirmişler. İçini dışını her şeyini biliyorlardı. O nedenle bana gerekli doneleri verebildiler. Evet, birinci kitap kelam konusu olunca bu dönem Wang Miao bana ve Auggie’ye bölünmüş üzere. Lakin Jin Chang aslen üçüncü kitabın karakteri.

    Yani onun ruhu ve özü üçüncü kitaptan geliyor. Bu da öykü için birinci kitaba, karakterim için ise üçüncü kitaba göz atabileceğim manasına geliyordu. İkinci kitabı vakit bulamadığım için atlamak zorunda kaldım ancak senaryoya çalışırken birinci ve üçüncü kitapları karıştırdım. Sahiden şahaneydi. Yani kitaplar derin ve insanın aklını başından alıyor ve insanın elinde bu kadar âlâ bir kaynak gereç olunca…

    Bence gruptaki herkes kitapların ruhunu kavramak konusunda kusursuz bir iş çıkardı. Ve bu sebepten şanslıyım ki benim karakterim öbür karakterlerin amalgamı bir karakter olmasına karşın beni gerçek yönlendirip benimle işbirliği içerisinde çalışabildiler. Böylece bendeki, Jess Hong’daki birtakım ince ayrıntıları Jin Chung’ın karakterine dönüştürebildim. Yani mesela hesapta Kiwi (Yeni Zelandalı) aksanıyla konuşmasıyla ilgili hiçbir şey yoktu lakin konuşuyor, bunun üzere şeyler.

    G.: Şu an diziden önceye üçüncü kitabı da sıkıştıramadığım için çok mutsuzum. Bu benim için büsbütün yeni bir bilgi. İvedilikle okumalıyım.

    J.H.: Evet, katiyen, zira Jin Chung’ın ruhu sahiden üçüncü kitapta.

    G.: Bu ortada merak ediyorum, hiç fiziğe falan ilgin oldu mu? Yani bu işi biraz öğreneyim dedin mi yoksa senaryoyu eline aldığında, “Evet, artık buradaki bilgiyi en kendime inançlı sesimle okuyacağım,” falan mı dedin? Bence akademisyen rolüne gitmişsin zira.

    Zine Tseng: Jin’in sahiden bu mevzuda paragraflarca repliği var, değil mi?

    J.H.: Yani senin de var aslında. (Zine’in karakteri Ye Wenjie’yi kastediyor, haklı da. -G.) Aslında ikimiz de bu bahiste elimizden geldiğince, hiç değilse temelini öğrenecek kadar araştırma yaptık zira ne söylediğini biraz olsun bilmen gerek.

    Z.T.: Katiyetle, temel olarak da olsa bir kavrayışının olması lazım.

    J.H.: O nedenle bizim için bir danışman da getirdiler, Dr. Matt Kenzie isminde bir fizikçi. Ve başımıza takılan, merak ettiğimiz bir şey olduğunda gidip ona sorabiliyorduk, “Bu denklem ne demek, bu açıklamanın değeri ne,” gibisinden. Bu tıp şeyleri bize açıklamak için çokça metafor kullanması gerekti.

    Z.T.: Nitekim çok metafor ancak.

    G.: Zine, sen nitekim çok büyük travmalar yaşamış ve insanlığa olan inancını büyük oranda kaybetmiş bir karakteri oynuyorsun. Yani insanlığın “çoğunluğun iyiliği” ismine ne kadar kötüleşebileceğini birinci elden tadıyor ve bu sebepten verdiği kararlar insanlığın gidişatını değiştiriyor. Bu kadar ferdî bir noktadan çıkıp bu kadar üniversal bir tesiri olan bir karakteri oynamak nasıldı?

    Z.T.: Aslına bakarsan senaryo çok güzeldi. Yani karakterim halihazırda çok düzgün yazılmış bir karakter. Husus hislere gelince, ben aslında karakteri hayata geçirirken travmanın derinine inmeyi pek istemiyorum zira o vakit [Ye Wenjie olarak] kendime olan inancımı kaybederim. Bir halde inancımı ayakta tutmam gerek.

    Ayrıca direktör Derek Tsang karakterlerin hangi yolu izlemesini istediği konusunda çok net bir fikre sahip.

    J.H.: Bu ortada eklemek istiyorum, Zine bu hususta gerçekten gece gündüz düşünüyordu. Birtakım akşamlar kendimize biraz şarap doldurup oturduğumuzda bana, “Jess ‘o karar hakkında düşünüyorum. Kendimi düşünmekten alamıyorum,” dediğini hatırlıyorum.

    G.: Güya gerçekmiş üzere değil mi?

    J.H.: Sence gerçek mi? Hakikaten geliyorlar mı?

    G.: İnanmak istiyorum Jess.


    Gülhis: John, ortamdaki tek aklıbaşında insanı oynamak nasıl bir his?

    John Bradley: [Jack] nitekim Oxford beşlisi içinde kıymetli bir yere sahip. Beşlinin içindeki daha pratik düşünen, olaylara pragmatik yaklaşan adam o. Bir deyişle bilimi aslında geride bırakmış bile diyebiliriz. Yani hayatını abur cubur ve kokteyl yapmaya adamış birisi, o istikametten halkın adamı üzere biraz.

    G.: Hakikaten mi? Ben hiç de bilimi geride bırakmış demezdim. Hatta tahminen de bir bilim insanından bekleyeceğim gerçekçiliği o gösteriyor. Yani eline günümüz teknolojisiyle yapılamayacak bir şey geçiyor, ancak var işte. Sonra da onu bir yerlere üye yapmaya çalışan beşerler ortaya çıkıyor. Elbette dolandırıcı olmalılar.

    J.B.: Ne dediğini anlıyorum aslında. Evet, hakikaten kuşkucu ve eleştirel bir bakış açısı var, hatta geriye, profesör ya da akademisyen olması beklenen okul yıllarına gittiğinizde bile. Asla kendisi için çizilen yolu takip eden birisi olmamış. Şayet birisi ona ne yapacağını, ne düşüneceğini söylerse her vakit sorgulamış. Ve bu dizi için kıymetli bir ayrıntı bence.

    G.: İzlemesi de keyifli nitekim.

    J.B.: Otoriteye bu kadar karşı ve büsbütün kendi olan bir karakteri oynamak değişikti hakikaten.

    Alex Sharp: Tam manasıyla başına buyruk bir adam, değil mi?

    J.B.: Muhakkak, evet. Ve Oxford beşlisinin içindeki herkes farklı bir kişilik ortaya koyuyor, ve bence hepsi harbiden Oxford’da karşılaşabileceğin tipten beşerler.

    G.: Alex, senin karakterine gelince, sahiden ipin ucunun nereye gideceği hakkında hiçbir fikrim yok. Fakat o da gruba çok farklı bir bakış açısı getiriyor. Senaryoyu eline alıp onun için çizilen yolu gördüğünde sen ne hissettin?

    A.S.: Bu rolü birinci aldığımda Alex Woo, David ve Dan’le çok uzun bir Zoom görüşmesi yaptım. Ve onlar bana Will için çizilen yolu anlattılar ve üçüncü kitabın kıymetli karakterlerinden biri olduğunu söylediler.

    Ben de senaryoyu elime aldığımda modülleri birleştirdim ve karakterin nereye yöneldiğini tam olarak hissettim. Lakin evet, yani birinci dönemi okuduğumda karakter arkı beni çok etkiledi. Bir kısmını okudum ve bana nasıl Will’in bir bakıma insanlığın içinden geçtiği durumun sembolü olduğundan bahsettiler. Bu varoluş savaşının küçük uzunluk bir modeli üzere.

    G.: Hepsi onun içinde.

    A.S.: Evet, sahiden o denli. Ve birinci başta biraz gözümü korkutmadı değil. Lakin hakikaten heyecan vericiydi.

    G.: Şu an üçüncü kitap için yeterlice heyecanlandım ve dizi üç kitabın alaşımı olma işini çok düzgün yapıyor bence. Bu ortada, sizinle spoiler vermeden konuşmak sahiden sıkıntı, biliyor musunuz?

    A.S.: Sen bir de bize sor. Son iki haftadır burada oturup gizemli gizemli konuşuyoruz.

  • Beşiktaş Emlakjet final umudunu sürdürmek için alanda

    Beşiktaş Emlakjet Erkek Basketbol Grubu, BKT Eurocup yarı final ikinci maçında 29 Mart Cuma (yarın) Fransa grubu Mincidelice JL Bourg’u konuk edecek.

    Sinan Fazilet Spor Salonu’nda oynanacak çaba, saat 20.45’te başlayacak ve TRT Spor’dan canlı yayınlanacak.

    Yarı final birinci maçında Fransa’da rakibine 86-74 yenilen siyah-beyazlılar, karşılaşmadan galip gelmesi halinde seriyi üçüncü maça taşıyacak. Mincidelice JL Bourg’un kazanması durumunda ise Beşiktaş Emlakjet BKT Avrupa Kupası’na veda ederken, Fransa temsilcisi ismini finale yazdıran taraf olacak.

    Serinin üçüncü maça taşınması durumunda gayret, 3 Nisan Çarşamba günü Fransa’da oynanacak.

  • Fenerbahçe Beko’nun meskeninde konuğu Alba Berlin

    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Kadrosu, THY EuroLeague’nin 32. hafta müsabakasında 29 Mart Cuma (yarın) Almanya temsilcisi ALBA Berlin’i konuk edecek.

    Ülker Spor ve Aktiflik Salonu’nda oynanacak çaba saat 20.45’te başlayacak ve S Sport’tan canlı yayınlanacak

    EuroLeague’de yaptığı maçların 19’unu kazanıp 12’sinde yenilen sarı-lacivertliler, haftaya 6. sırada girdi. ALBA Berlin ise ligde aldığı 5 galibiyetle sonuncu sırada yer alıyor.

    Taraflar ortasında Almanya’da oynanan maçı Fenerbahçe Beko 91-82’lik skorla kazanmıştı.

    Bir sonraki maçta Anadolu Efes’i konuk edecek sarı-lacivertli grup, deplasmandaki Olympiakos müsabakasıyla olağan dönemi tamamlayacak.

  • Bakan Şimşek’in iddia edilen söylemleri yalanlandı

    ANKARA (İGFA) – İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kullandığı iddia edilen ifadelerle ilgili açıklama yaptı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “Bakan Şimşek, ‘1,5 yıllık çok zor bir süreç bizi bekliyor’ dedi” iddiası doğru değildir. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, güncel herhangi bir açıklamasında böyle bir ifade kullanmamıştır. “Bakan Şimşek’in açıklaması” iddiasıyla yapılan paylaşımlar dezenformasyondur. X platformunda bot hesaplar aracılığıyla dolaşıma sokulan bahse konu iddiaların hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. Seçim öncesi kamuoyunda paniğe yol açmak saikiyle yürütülen bu tür dezenformasyon kampanyalarına itibar etmeyiniz” ifadeleri kullanıldı.

  • Bitki koruma sektöründe KEP dönemi

    ANKARA (İGFA) – Kayıtlı Elektronik Posta’nın (KEP) Türkiye’deki kullanım alanları her geçen gün genişlemeye devam ediyor.

    Tarım ve Orman Bakanlığı, ülkemizde faaliyet gösteren bitki koruma ürünleri sektöründeki firmalar için KEP adresi bildirimini zorunlu hale getirdi. Uygulama ile Bakanlık ve firmalar arasındaki resmi iletişimin elektronik ortamda hızlı, yasal ve hukuki olarak geçerli bir şekilde sürdürülmesi amaçlanıyor. Operasyonel güç ve zaman gerektiren birçok iş ve işlemin elektronik ortam üzerinden kolayca gerçekleştirildiği KEP sistemi ile bitki koruma sektöründe faaliyet gösteren firmalar resmi iletişim süreçlerini dijitalleştirebilecek. Kullanıcı kimliğini doğrulayan ve veri bütünlüğünü tam koruma altına alan KEP sistemi, bitki koruma sektöründeki firmalara güvenli elektronik iletişim fırsatı sunacak. Resmî iletişimde kâğıt kullanımını sıfıra indirerek firmalara çevre dostu bir yaklaşım sunan KEP uygulamasıyla sektörün sürdürülebilirliğine de katkı sağlanacak.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yeni yönetmeliği ile ilgili değerlendirmelerde bulunan TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, KEP sisteminin kullanımı her geçen gün artıyor ve bu hususta devlet kurumlarının çalışmaları oldukça kıymetli olduğunu belirterek, “Bakanlıklar seviyesinde KEP zorunluluğunu esas alan yeni düzenlemelerin getirilmesi, pazarın büyüme potansiyeli açısından çok önemli. Özellikle son yıllarda devlet makamları tarafından düzenlenen yönetmeliklerle birçok sektörde KEP kullanımı zorunlu hale geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bitki koruma sektöründeki firmalara KEP zorunluluğunun getirilmesi, KEP’in resmi iletişimdeki önemini bir kez daha göstermiş oldu. Bu uygulama ile bakanlık ve firmalar arasındaki resmi işlemler hız kazanacak, taraflar arasında zamandan ve maliyetten tasarruf sağlanacak. Çünkü hepimizin bildiği gibi; kargo, lojistik, kâğıt kullanımı gibi araçlara ihtiyaç duyan geleneksel iletişim yöntemleri ciddi bir maliyete sebep olurken, oluşturdukları karbon salınımı sebebiyle doğayı da olumsuz etkiliyor. KEP kullanımı ise bu sorunları tamamen ortadan kaldırıyor. Üstelik dünyamızın geleceği için de çevre dostu bir yaklaşım sunuyor” diye konuştu.

  • Melikgazi’de Sağlık Turizmi Projesi ile iyileşirlen keşfedin, keyif alın, dinlenin

    Mehmet Uzel / KAYSERİ (İGFA) – Melikgazi’de her alanda birçok proje hazırladıklarını yeni dönemle beraber gençlik, kadın, şehir, istihdam, aile ve turizm gibi birçok temayla yola devam edeceklerini belirterek, “Önce turizm, önce ticaret diyoruz ve inşallah farklı projeleri Melikgazi’de hayata geçireceğiz. Kişilerin sağlık hizmeti almak amacı ile farklı şehirlere veya ülkelere tedavi amaçla yaptığı seyahatler sağlık turizmini geliştirmiştir. Sağlık turizmi hastaların ve hasta ailelerinin rahatlığını sağlamak için tıbbi seçenekleri sunmayı hedefler. Türkiye’nin de gelişmiş ülkelerdeki nitelikli sağlık hizmetleriyle rekabet edebilecek düzeyde sağlık hizmetleri sunmasından dolayı dünyanın dört bir yanından tedavi amacıyla turistler gelmektedir. Türkiye’de sağlık turizmi için en uygun şehirlerden biri Kayseri. Sağlık Turizmi Kampüsümüz ile diş, göz, saç ekimi, estetik, genel cerrahi, diyet gibi 12 farklı alanda poliklinikler olacak. Kayseri’ye sağlık turizmini kazandırmış olacağız. Türkiye’de sağlık alanında en güçlü illerden birisi olan Kayseri’miz, kuracağımız Sağlık Turizmi Kampüsü ile ülke içinden ve dışından pek çok sağlık turistini ağırlayacak. Sağlık turizmi ile Kayseri’mizin birçok alanda da yüzü gülecek. Şehrimize katma değer sağlayacak. Sağlık turistlerine Melikgazi olarak öncülük ederek esnafımızın da yüzünü güldüreceğiz. Bu projemiz inşallah Kayseri’mizin sağlık altyapısını güçlendirecek; vatandaşlara daha hızlı ve etkili sağlık hizmeti sunacak önemli bir proje olacak.” dedi.

  • ‘Kazananlar ve Kaybedenler’ Kaliforniya’da Fast Food’da 20 Dolara Yaklaşıyor

    On yıl önce Jamie Bynum, hayatındaki birikimlerini şu anda bir Tayland restoranı ile Güney Kaliforniya’daki bir alışveriş merkezindeki bir beslenme mağazası arasında bulunan bir barbekü restoranına harcadı.

    Dickey’s Barbecue Pit’in franchise sahibi olan Bay Bynum, kuruluşunun ayrıntıları konusunda gururlu bir titizliğe sahiptir – girişin yakınında sergilenen ceviz ağacından yapılmış ahşap yığının boyutu, kağıt havlu rulolarının her masadaki konumu, masanın dikkatli kalibrasyonu. Restoranını küçük bir ekiple günde 10 saat çalışır durumda tutmak gerekiyor.

    Eyaletteki asgari ücretin 2017’den bu yana düzenli olarak artması ve genellikle yılda bir dolar artması nedeniyle personel bulmanın son yıllarda zorlaştığını söyledi. Bugün saati 16 dolar.

    Ancak Pazartesi günü, Kaliforniya’daki fast food çalışanlarının çoğu için bu ücret saatte 20 dolara çıkacak ve bu da onları ülkenin herhangi bir yerindeki asgari ücretlilerin kazandığı gelirin zirvesine taşıyacak. (Yalnızca Seattle dışındaki küçük bir şehir olan Tukwila, Wash., birçok çalışan için 20,29 dolarlık asgari ücretle çıtayı daha yükseğe koyuyor.)

    Destekçilerin ülke çapında tekrarlanmasını umdukları iddialı yasa, karşıt taraflarca sert bir şekilde nitelendirildi. Destekçilere göre bu, pandemi sırasında ciddi riskle karşı karşıya kalan düşük ücretli işçiler için adil tazminat sağlanmasına yönelik bir adımdır. Rakiplere göre bu, gıda fiyatlarını artıracak, iş kayıplarına yol açacak ve bazı franchise sahiplerini kapatmayı düşünmeye zorlayacak felaket niteliğinde bir hamle.

    Bay Bynum, “İnsanlar ücretler arttığında fiyatların da arttığını anlamıyorlar” dedi.

    Bay Bynum, son yıllarda kar marjlarını korumak için fiyatları artırdı ve her seferinde müşteri sayısında bir düşüş fark ettiğini söyledi. Bu da, personel sayısının azaltılması ve çalışma saatlerinin kısaltılması konusunda acı verici kararlar alınmasını zorunlu kıldı.

  • Zararsız sanılan ancak son derece ziyanlı olan besinler!

    Günlük hayatta tükettiğimiz birçok besin, çoklukla zararsız olarak kabul edilir ve sıhhatimiz için yararlı olduğu düşünülür. Fakat, kimileri beklenmedik formlarda ziyanlı olabilir.

    Meyve Suyu

    Hazır kutudaki meyve sularında yüksek fruktozlu mısır şurubu yahut kıvam arttırıcı üzere kimyasal sıvılar bulunabilir. Ayrıyeten doğal meyve suları da posasıyla içilmediği takdirde, yalnızca şeker içeren bir içecek haline gelir. Doğal şeker olsa bile aldığınız ölçü, çok ağır bir tatlı yemişsiniz üzere tesir uyandırabilir.

    Diyet İçecekler

    Adı diyet içecek olsa da son zamanlardaki araştırmalar sonucunda, karaciğer yağlanmasına sebep olabilecekleri bulunmuştur.

    Kahve kreması

    Normal kremadan farklı olan bu kahve kremasında, aslında hiç krema bulunmamaktadır. Çeşitli katlı hususları bulunan kahve kremasının tüketilmesi muhakkak önerilmez.

    Sakız

    Bazı sakızları çiğnerken, fark etmeden şeker yutuyoruz. Bu da şişkinlik ve sindirim sıkıntılarına yol açabiliyor. Şekersiz sakızlarda ise tatlandırıcılar bulunuyor. Tatlandırıcılar da, açlığı arttırdığı için her halükarda ziyanlıdır.

  • Japon Sensei Beyzbolu Brezilya’ya Getiriyor

    Yukihiro Shimura her zaman önce gelir. Sessizce beyzbol formasını giyiyor. Toprak alanı düşünceli bir şekilde tarıyor. Hindistan cevizi kabuklarını ve köpek kakasını topluyor. Ve nihayet, işini bitirdiğinde Rio de Janeiro’nun tek beyzbol sahasının önünde selam veriyor.

    Daha sonra jeolog, grafik tasarımcı, İngilizce öğretmeni, sinema öğrencisi, seslendirme sanatçısı ve motosiklet teslimatçısından oluşan uyumsuz ekibi oluşmaya başlar. Çoğu 20’li ve 30’lu yaşlarında ve bazıları hâlâ sopayı fırlatmanın, yakalamanın ve sallamanın temellerini öğreniyor.

    Bay Shimura’nın bu işe kaydolduğunda hayal ettiği şey bu değildi. “Benim fikrimce yaş aralığı 15 ila 18 arası olurdu” dedi. “Sormalıydım.”

    53 yaşındaki Bay Shimura, son yirmi yıldır Japonya’nın en iyi lise beyzbol koçlarından biriydi. Şu anda evinden 10.000 milden fazla uzakta, Japon hükümetinin beyzbol müjdesini yaymak için iki yıllık bir görevi var.

    Oyuncular, Bay Shimura’nın kesintisiz enerjisinden ve pozitifliğinden ilham aldıklarını söylediler. Hatta bazıları bir Japon geleneğini benimseyerek sahada eğilmeye bile başladı.

    Sorun şu ki Japonya onu futbol diyarına gönderdi.

    Brezilya, son yıllarda beyzbolun büyümesini sağlayan bölge olan Latin Amerika’nın en büyük ülkesi olmasına rağmen, bu spor karşısında şaşkına dönmüş durumda. Brezilyalılar, ulusal eğlenceleriyle karşılaştırıldığında beyzbolun çok fazla kurala, çok fazla ekipmana ve çok fazla ayakta durmaya sahip olduğunu söylüyor.

  • Elder’de yeni lider Barış Erdeniz oldu

    Türkiye genelinde faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin çatı örgütü Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Elder’in, 10. Olağan Genel Şurası Ankara’da yapıldı.

    Genel Heyet sonrasında toplanan yeni idare şurası kendi ortasında vazife kısmı yaptı. Alınan karar doğrultusunda, üç yıldır Elder’in İdare Heyeti Başkanlığını sürdüren Kıvanç Zaimler misyonunu Aksa Elektrik Kümesi İcra Heyeti Lideri Barış Erdeniz’e devretti.

    Erdeniz, 2024-2026 yılları ortasında Elder İdare Konseyi Lideri olarak misyon yapacak. Yeni periyotta İdare Konsey Lider Yardımcılığı vazifelerini ise Kıvanç Zaimler ve Memet Atalay üstlenecek.

  • Forbes, 20 Altcoin İçin “Zombi” Dedi: ADA ve XRP Topluluğu Ayağa Kalktı!

    Steven Ehrlich, Maria Gracia Santillana Linares ve Nina Bambysheva tarafından yazılan bir Forbes makalesi, Ripple’ın XRP Ledger’ı (XRPL), Cardano (ADA) ve Bitcoin Cash (BCH) dahil olmak üzere 20 Blockchaini maksat aldı. Makale, ünlü birçok altcoin projesinin ardındaki bu Blockchain’leri, onları “zombi chainler” olarak etiketledi.   Bu sert tenkit hem bölüm önderlerinin hem de meraklıların öfkesine yol açtı. Cardano kurucusu Charles Hoskinson, XRP avukatı Bill Morgan ve Anodos Finance kurucu ortağı Panos Mekras, kendi projelerini ve daha geniş Web3 alanını savunan birinci bireyler ortasındaydı.

    Ripple’ın XRPL’si ateş altında

    XRPL kendisini tartışmanın merkezinde buldu. Forbes, şu anda SWIFT’in hakim olduğu global para transfer sistemini bozmada başarısız olduğunu argüman ederek ağın ehemmiyetini küçümsedi. Lakin makale, hudut ötesi ödemeler için Ripple’ın İsteğe Bağlı Likidite (ODL, artık RippleNet) eserinin giderek daha fazla benimsendiğinden bahsetmeyi ihmal etti. Önde gelen bir kripto borsası olan Bitso üzere şirketler, XRP ve stablecoin’lerden yararlanarak milyarlarca dolarlık havale sürecini muvaffakiyetle gerçekleştirdi.

    Dahası, eleştirmenler XRPL’nin düşük süreç fiyatlarının (SWIFT’in 10 ila 100 dolar ortasında değişen fiyatlarına kıyasla süreç başına sırf 0,0002 dolar) altını çizdi. Spam süreçleri engellemek için tasarlanan bu düşük fiyat yapısı, Forbes tarafından yanlış bir hareketsizlik işareti olarak yorumlandı. Ripple’ı temsil eden avukat Bill Morgan, ABD’de devam eden düzenleyici zorluklara karşın ağın yararını vurguladı.

    Altcoin Cardano’nun kurucusu da ağı savundu

    Cardano’nun karizmatik kurucu ortağı Charles Hoskinson, Twitter’da daha hafif bir yaklaşım benimsedi. Suçlamalara karşı bir dayanışma gösterisi olarak Ripple, Tezos ve Bitcoin Cash’i etiketledi. Esprili bir formda “Sanırım beynimiz olduğu için bu türlü oluyor” tweet attı. Bu şakacı kelam, Cardano’nun kripto ekosistemindeki potansiyeline olan inancının altını çizdi.

    “Zombi chain” incelemesi

    Temel sorun, daima gelişen blockchain ortamında “faydalılığın” tanımlanmasında yatmaktadır. Bitcoin ve Ethereum baskın güç olmaya devam ederken, öbür Blockchainler süreçleri kolaylaştırmanın ötesinde çeşitli uygulamaları araştırıyor. Örneğin Cardano, merkezi olmayan uygulamalar (dApps) geliştirmek için inançlı ve ölçeklenebilir bir platform oluşturmaya odaklanıyor.

    Forbes makalesi ayrıyeten teknik kısıtlamalara ve yönetişim problemlerine atıfta bulunarak bu “zombi chain’lerin” uzun vadede yaşayabilirliğine ait kaygıları de lisana getirdi. Bununla birlikte, kriptonun dinamik dünyasında bu zorluklar, devam eden geliştirme ve inovasyon yoluyla daima olarak ele alınmaktadır. Makaleler, yatırımcılara değişken kripto pazarında yatırım kararları vermeden evvel kapsamlı bir araştırma yapmaları gerektiğini hatırlatıyor. Lakin Web3 alanında süregelen ilerlemeleri ve potansiyeli kabul etmek de birebir derecede değerlidir.

  • İbo Aslan vs. Anton Turkalj Dövüşü Canlı Yayınla Sadece S Sport Plus’ta

    “The Last Ottoman” lakabı ile tanınan ve UFC’de aktif kontratı olan tek Türk dövüşçü İbo Aslan’ın; Atlantic City’de Anton Turkalj ile karşılaşacağı UFC maçı 31 Mart Cumartesi’yi Pazara bağlayan gece 02:00’den itibaren canlı yayınla sadece S Sport Plus’ta.

    İbo Aslan “The Last Ottoman” UFC’de

    İbo Aslan, 16 Ağustos 2023 yılında “Dana White’s Contender Series’te” çıktığı maçta Brezilyalı rakibi Paulo Renato Jr’ı 2 dakika 22 saniyede nakavt ederek beğenileri üzerine topladı ve Eylül ayında UFC ile kontrat imzaladı. 

    UFC’de aktif kontratı olan tek Türk dövüşçü İbo Aslan, UFC kariyerindeki ilk maçına hafif ağır sıklette İsveçli Anton Turkalj karşısında çıkmaya hazırlanıyor.

    Rövanş Değeri Taşıyan Kritik İlk Maç 

    Temsilcimiz, Anton Turkalj ile 2020 yılında MMA organizasyonunda karşı karşıya gelmişti ve o maça kadar MMA karnesi 8-0 olan İbo Aslan ilk yenilgisini Anton Turkalj’a karşı almıştı. Bu maç temsilcimiz için Anton’a karşı rövanş niteliği de taşıyor. 

    Sean’dan Temsilcimize Tam Destek

    Temsilcimiz İbo Aslan, Sean Strickland’ın ekibi ile yoğun bir kamp süreci geçirerek eski orta sıklet şampiyonu Sean ve ekibinden de tam destek aldı. 

    S Sport Plus’tan UFC Hayranlarına Özel Kampanya

    UFC Atlantic City’de gerçekleşecek bu maç 31 Mart Cumartesi’yi Pazara bağlayan gece 02:00’den itibaren canlı yayınla sadece S Sport Plus’ta. Kaçırmak istemeyen dövüş sporu takipçilerine özel S Sport Plus üyeliği” IBOASLAN” koduyla ilk 3 ay 49,99 TL/AY

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bursalı popçudan renkli klip

    BURSA (İGFA) – Son albümü ‘Tilki Misali’nin ardından suskunluğunu yine sözü ve müziği kendisine ait olan ‘Kaç Vesait’ ile bozmaya hazırlanan Hakan Adanur, yeni şarkısını dinleyicisiyle buluşturmak için gün sayıyor. Bu sırada ‘Kaç Vesait’in klibi için İstanbul sokaklarında kamera karşısına geçen Adanur, şarkının tüm enerjisini objektife yansıttı. Yeni eserine oldukça güvenen Adanur, “Yaklaşan yazın sıcaklığına uygun eğlenceli, enerjik, kıpır kıpır bir şarkı oldu. Bu yaz herkes Kaç Vesait ile dans edecek” dedi. Hakan Adanur imzalı ‘Kaç Vesait’; 20 Nisan’da tüm dijital platformlarda yayında olacak.

  • Nişancı Oyunu PERISH, Konsollar için 15 Nisan’da Çıkıyor

     
    Yayıncı HandyGames ve geliştirici ITEM42, mitolojiden ilham alan birinci şahıs ortak nişancı oyunu PERISH’i PlayStation 5, Xbox Series, PlayStation 4 ve Xbox One için 15 Nisan’da piyasaya süreceğini duyurdu. Ayrıyeten yüzde 10 indirimli lansman indirimli fiyatıyla satışa sunulacak.
    PERISH birinci olarak 2 Şubat 2023’te Steam, Epic Games Store ve GOG aracılığıyla PC için piyasaya sürüldü.
     
    Oyunda kadim düşmanlar, ilgi cazip bölgeler ve boss’lar yer alıyor. Bu zorluklarla isterseniz tek başınıza isterseniz de arkadaşlarınıza bir arada uğraş edebiliyorsunuz.

    Yolculuğunuza kırık bir kılıçtan öbür bir şey olmadan başlayacağınız oyunda sırf yeraltı dünyasının kana bulanmış para ünitesi olan Danake oyunculara en uygun ekipmanı sağlayabiliyor. Bununla birlikte daha farklı yakın dövüş yahut menzilli silahı elinize alabiliyor, hatta bu kadim düşmanları makineli tüfeğinizle bir arada mermi yağmuruna tutabiliyorsunuz.

     
     

  • Beşiktaş, Sivasspor’un golcüsü için harekete geçti

    Fernando Santos’un gelişiyle birlikte gol yollarında derdi daha fazla göze çarpan Beşiktaş’ta yeni golcü arayışları başladı. Aboubakar’ın dönem sonu ayrılması çok yüksek ihtimal görülürken, santrfor mevkisi için çalışmalar süratle sürüyor.

    Dönem sonu önemli bir yapılanmaya girecek olan Beşiktaş, transfer çalışmalarına süratli başladı. Bu doğrultuda birinci adımlar yurt içinde atıldı.

    LİSTE BAŞI MUHAKKAK OLDU

    A Spor’un haberine nazaran bu dönem Trendyol Üstün Lig’de olağanüstü bir performans sergileyen 27 yaşındaki Rey Manaj forvet arayışında olan Beşiktaş’ta liste başına oturdu. Sert şutları ve inanılmaz şut tekniği ile ilgileri üzerinde toplamıştı.

    Mesleğinde Inter ve Barcelona üzere gruplar bulunan Manaj, Muhteşem Lig’de adeta kendini buldu. Trendyol Muhteşem Lig’de 15 golü bulunan Rey Manaj gol krallığı yarışında tepe adaylarından biri.

    “15 MİLYON İSTİYORUZ”

    Rey Manaj için hocası Bülent Uygun; “Fransa, İspanya, Suudi Arabistan ve Katar’dan ilgi gören Manaj için belirlenen bonservis bedelinin 15 milyon euro” biçiminde açıklamalarda bulunmuştu. Beşiktaş ise takas formülleriyle bahsedilen fiyatların altında bu transferi bitirmek istiyor.

    28 MAÇA ÇIKTI

    Bu dönem Sivasspor formasıyla 28 resmi maça çıkan Rey Manaj bu müsabakalarda 19 gollük skor katkısı sağladı.

  • Fenerbahçe’de Mert Hakan ve İrfan Can uzatıyor

    Fenerbahçe’de tüm topluluk 2 Nisan’daki genel heyete odaklansa da idare, bir yandan da transfer çalışmalarına devam ediyor.

    Önceliği iç transfere veren sarı- lacivertliler, bu dönem İsmail Kartal’la birlikte yine çıkışa geçen iki yıldızı; Mert Hakan Yandaş ve İrfan Can Kahveci’yle kontrat uzatmak için görüşmelere başladı.

    İMZALARI ATIYORLAR

    Kontratı dönem sonunda bitecek olan Mert Hakan’a 30 milyon TL’den 3 yıllık yeni kontrat teklif edecek. 29 yaşındaki oyuncunun pazarlık dahi yapmadan bu teklifi kabul edeceği gelen bilgiler ortasında…

    Geçen dönem ıslıklanan lakin bu sene meslek dönemini yaşayan İrfan Can Kahveci’nin de 2025’te bitecek olan kontratı 2028’e uzatılacak. İdarenin yıllık 15 milyon TL kazanan oyuncuya 50 milyon TL önereceği belirtildi. İrfan’ın da teklife sıcak baktığı kaydedildi. İki futbolcu da kısa müddet içinde yeni sözleşmeye imza atacak. 

     
  • Yazgı maçı öncesi Fenerbahçe’ye Melissa Vargas şoku!

    Kupa Voley’de şampiyon olan ve Sultanlar Ligi’nde liderliğini sürdüren Fenerbahçe Opet, Eczacıbaşı ile karşı karşıya gelecek. Karşılaşma öncesinde Melissa Vargas gelişmesi yaşandı.

    LİDER BELİRLİ OLACAK
    Lig başkanını Fenerbahçe – Eczacıbaşı derbisi belirleyecek. 13 Ocak’ta oynanması gereken çaba Avrupa maçları nedeniyle ertelenmişti. Ligde tepede Fenerbahçe Opet bulunuyor. Sarı-lacivertliler kazanması halinde ligi önder bitirecek ve CEV Şampiyonlar Ligi’ne iştirak biletini garantileyecek.

    ECZACIBAŞI KAZANIRSA

    Mücadeleyi Eczacıbaşı’nın 3-0 yahut 3-1 kazanması halinde ise liderlik Eczacıbaşı’na geçecek. Bu durumda play-off yarı finalleri Fenerbahçe ve VakıfBank ortasında oynanacak. THY ligi 4. bitirdiği için başkanla eşleşmek zorunda.

    VAKIFBANK’IN LİDERLİK TALİHİ VAR

    İhtimaller ortasında VakıfBank’ın liderlik talihi bulunuyor. Buna nazaran her iki kadronun puan kaybettiği senaryoda yani Eczacıbaşı’nın 3-2 kazanması durumunda VakıfBank’ın son maçına bakılacak. Nilüfer Belediyespor maçı kazanılırsa VakıfBank tepede tamamlayacak.

    FENERBAHÇE’DE MELISSA VARGAS YOK

    Fenerbahçe – Eczacıbaşı derbisinde Melissa Vargas forma giyemeyecek. Olağanda 13 Ocak’ta oynanması planlanan derbinin oynanacağı tarihlerde Vargas Çin grubunda forma giyiyordu. Bu nedenle Vargas talimatlar gereği takımda yer alamayacak.

    EDA FAZİLET OYNAMAYACAK

    9 Mart’ta oynanan THY maçında sakatlanan Eda Fazilet Dündar o tarihten sonra tedavi süreci nedeniyle Avrupa maçlarını kaçırmıştı. Kupa Voley’de takımda yer alan ve ısınma çalışmalarına çıkan Eda Fazilet, riske edilmemek için oynatılmadı. Sarı-lacivertli kaptanın bugünkü maçta da Lavarini tarafından yedek oturtulup play-off serisinde çaba etmesi bekleniyor.

    KUPADA ŞAMPİYON FENERBAHÇE

    AXA Sigorta Bayanlar Kupa Voley Dörtlü Final tertibinde şampiyon olan Fenerbahçe Opet, 7 yıl ortadan sonra bu sevinci tekrar yaşadı.

    Türkiye Kupası’nı bayanlarda birinci sefer 2009-2010 döneminde kazanan sarı lacivertli takım, 2014-2015 ve 2016-2017 dönemlerinde da ipi göğüsleyen taraf olmayı başardı.

  • Geleceğe dönüş: Yapay zeka, ajans dünyası dinamiklerini başa döndürüyor

    Geleceğe dönüş: Yapay zeka, ajans dünyası dinamiklerini başa döndürüyor WPP destekli The&Partnership; işbirliği içinde olduğu medya satın alma ve planlama ajansı mSix&Partners ile birleşerek, yeni bir küresel marka olan T&Pm çatısı altında, merkezinde yapay zeka bulunan, tam entegre hizmet veren yeni bir ajans oluşturdu.

    Yapay zeka, içerik oluşturma, içeriğin dağıtımı ve optimizasyonunu kapsayacak şekilde pazarlama iletişimi sürecini tamamen değiştiriyor.

    Ancak pazarlama sektörü, doğası gereği silolara ayrılmış olma özelliği ile yapay zekanın benimsenmesini zorlaştırıyor. T&Pm , kreatif , medya , deneyim ve teknoloji alanlarındaki yetkinlikleri birleştirerek, uçtan uca pazarlama çözümleri sunmak için “marka büyümesini hızlandırmak amacıyla yetenek ve teknolojiyi birbirine bağlamayı” vadediyor.

    Şirketin kurucusu ve CEO’su Johnny Hornby yaptığı konuşmada şunları belirtti: “Geriye dönüp baktığımda, sektörümüzdeki kreatif ajanslarla medya ajanslarını birbirinden ayırmanın kimin fikri olduğunu bilmiyorum, ancak bildiğim bir şey var ki o da hedefin müşteri odaklı olmaktan ziyade kâr amaçlı olduğudur. Bu ayrım, zamanında mantıklı görünmüş olsa bile günümüzde hiçbir anlam ifade etmiyor. Modern markaların bu bağlantıyı kurması gerekiyor.

    Zira, zeka ürünü yaratıcı düşüncelerin, bunları hayata geçiren akıllı medya sistemlerinden ayrılması mümkün değil. Kaldı ki tüm bunlar yapay zekadaki ilerleme sayesinde artık geniş ölçekte kişiselleştirilebiliyor. Yapay zekanın gücü sektörümüz için bir dönüm noktası, ancak ondan tam anlamıyla yararlanabilmemiz için çok daha bütünsel bir yaklaşıma ihtiyacımız var.

    Rakipsiz modelimizi WPP’nin yıllık 250 milyon pound değerindeki yapay zeka yatırımıyla birleştirmek, T&Pm’nin, müşterilerimizin bu fırsatı yakalamalarına yardımcı olmak için iyi bir konumda olacağı anlamına geliyor.” The&Partnership’in mSix&Partners ile yaptığı işbirliği sayesinde, müşterilerinin pazarlamayla ilgili yaşanan zorluklara entegre ve yeni çözümler sağlayarak, kendi alanlarında başarılı olan iki ajansın bir araya gelmesi öngörülüyor. The&Partnership; Mars, Toyota, NatWest, TELUS ve News Corp. gibi büyük müşterilerle kurduğu yenilikçi ortaklıklar sayesinde son beş yılda gelirlerini iki kattan fazla artıran, dünyanın en hızlı büyüyen kreatif ajans ağlarından biri.

    Benzer şekilde GroupM ile ortak girişim olan mSix&Partners; EA, easyJet ve PVH’den Calvin Klein ve Tommy Hilfiger gibi müşterilerine yönelik performans odaklı çözümlerdeki uzmanlığıyla kısa sürede WPP’nin en hızlı büyüyen medya ajanslarından biri haline geldi. T&Pm bu bağımsız stratejisini, WPP’nin pazar lideri yapay zeka platformlarına uygulayarak ivmesini artıracak, WPP’nin yapay zeka konusunda öncü firması haline gelecek ve müşteri portföyündeki büyümeyi hızlandıracaktır. Dört kıtaya yayılmış 45 ofisindeki 1.900 çalışanıyla bu yeni birleşik şirket, Mart 2024 itibariyle faaliyete geçecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • PS Plus Essential Nisan 2024 Oyunları Aşikâr Oldu

    PS Plus Essential abonelerine Nisan ayında verilecek oyunlar aşikâr oldu. Önümüzdeki ayın oyunları Immortals of Aveum, Minecraft Legends ve Skul: The Hero Slayer olacak.

    Geçtiğimiz yıl çıkan Immortals of Aveum, etrafa mermi yerine büyü yağdırdığımız bir nişancı oyunu. Electronic Arts beklediğini bulamamıştı lakin tekrar de bir göz atmakta yarar var. Hele bu türlü bir de ücretsiz olmuşken, talih vermemek için bir münasebet göremiyorum.

    > Immortals of Aveum – İnceleme

    Önümüzdeki ayın 2. oyunu Minecraft Legends da geçtiğimiz yıl çıkmıştı ve tekrar o da beklentilerin gerisinde bir performans sergiledi. Şimdi 1 yılı bile dolmadan güncellemelerin sonu geldi. Tahminen biraz da bu durumun tesiriyle PS Plus oyunları ortasında yerini alıyor. Minecraft temalı bir strateji oyunu oynamak isteyenleri bu tarafa alabiliriz.

    Listenin son oyunu Skul: The Hero Slayer, kendince farklı bir şeyler deneyen roguelike oyunlardan. Bu sefer kahramanlık yapanların tarafında değil de kahramanları doğrayanların tarafındayız. Karakterimiz Skul, isminden da anlayabileceğiniz üzere bir iskelet ve başını bulduğu kafataslarıyla değiştirip diğer yaratıklara dönüşüyor. Keyifli roguelike oyunlardan olduğunu söylemek mümkün.

    > Skul: The Hero Slayer – İnceleme

    Önümüzdeki ayın oyunlarını 2 Nisan’dan itibaren oyun kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Bakalım Nisan ayının PS Plus Extra & Deluxe oyunları hangileri olacak.

  • Osmangazi’de zabıtadan pide gramajı denetimi

    BURSA (İGFA) – Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların sağlığı ve huzuru için ilçedeki fırınlara yönelik denetim gerçekleştirdi. Zabıta ekipleri, yapılan denetimlerde vatandaşların Ramazan ayında sofralarından eksik etmediği pidelerin sağlıklı koşullarda üretilip üretilmediğini titizlikle inceledi.

    Gramaj kontrolü de yapan ekipler, işyerlerinin temizliği, kullanılan malzemelerin sağlığa uygun ortamlarda tutulması ve işlenmesinin yanı sıra çalışanların kılık kıyafet ve kişisel temizlikleri de kontrol etti. Tespit edilen noksanlıklara istinaden ihtarname verilirken, bu işletmelerin belirlenen süre içerisinde eksiklerini yerine getirmeleri için zabıta ekiplerince tekrar denetleneceği bildirildi.

  • Nevşehir Çevre Yolu Projesi’nin ihalesi yıl sonuna kadar yapılacak

    Mehmet UZEL / NEVŞEHİR (İGFA) – Çeşitli inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Nevşehir’e gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, AK Parti Nevşehir İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Süleyman Özgün ve Emre Çalışkan, AK Parti İl Başkanı Ali Kemikkıran, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran ile bir süre görüşen Bakan Uraloğlu, daha sonra gazetecilere bakanlığının Nevşehir’deki yatırımları hakkında bilgi vererek sorularını cevaplandırdı.

    Nevşehir’in en önemli problemlerinden biri olan çevre yolu konusunda önemli bir mesafe aldıklarını ve projeyi kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Nevşehir Belediyemizle güzel bir iş birliğimiz var. İnşallah o işbirliği 1 Nisan sabahından itibaren daha güçlenerek devam edecektir. Bizim yaklaşık 16,7 km uzunluğundaki yolumuzun ön projesini yaptık. Belediyemiz de etapta kamulaştırma ve imar uygulamalarıyla ilgili çalışmaları başlattı. Hedefimiz yıl içerisinde projeyi bitirerek bunun yıl sonuna kadar, olmadı önümüzdeki senenin hemen başlarında ihalesini yapmayı planlıyoruz. Projeyi biliyorsunuz yatırım programına aldık. Şimdi bazıları bu konuda belki spekülasyonlar yapıyor. Elbette biz ne söylediğimizi bilerek söylüyoruz. Nevşehir Çevre Yolu Projesi devletin yatırım programına da girmiş durumdadır. En kısa zamanda projeyi bitirerek başlayacağız. Hayırlı uğurlu olsun.” dedi.

    Uraloğlu, Nevşehir Çevre Yolu Projesi içerisinde 6 tane köprülü kavşak, iki tane üst geçit ve 5 ayrı da alt geçit bulunduğunu sözlerine ekledi.

  • Ali Koç’tan Ankara’da kritik görüşme!

    Fenerbahçe Lideri Ali Koç, 2 Nisan’da yapılacak Harikulâde Genel Şura Toplantısı öncesi görüşmelerine devam ediyor.

    Ali Koç, çarşamba akşamı Faruk Ilgaz Tesisleri’ndeki iftar yemeğinde topluluğun önde gelen isimleriyle bir ortaya geldi. Fenerbahçe’de gerçekleşen bu iftar yemeğinde 2 Nisan’da yapılacak İnanılmaz Genel Heyet Toplantısı ve ligden çekilme gündemiyle ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.

    Fenerbahçe Lideri Ali Koç, bugün de (perşembe) günü de Ankara’da bir dizi görüşme gerçekleştirecek. Ali Koç, akşam da yargı mensuplarıyla iftarda bir ortaya gelecek.

    Fenerbahçe ayrıyeten cuma günü Yüksek Divan Heyeti üyeleriyle bir toplantı gerçekleştirecek.

  • Paris Hilton, çocuklarının kendisi üzere olmasını istemiyor!

    43 yaşındaki Paris Hilton, Phoenix ve London isminde iki çocuk sahibidir. Toplumsal medyada oldukça vakit geçiren Hilton, çocuklarının toplumsal medya dışında yaşamalarını istediğini belirtiyor.

    Katıldığı panelde yaptığı konuşmada ise “Umarım çocuklarım benim kadar toplumsal medya bağımlısı olmaz. Çocuklarımın, toplumsal medyanın dışında bir dünyada yaşamalarını isterim. Bu bağımlılık onlardan çok şey götürüyor. Çocuklar artık dışarı çıkıp oyun oynamıyor zira herkes telefonlarıyla çok meşgul.” dedi.

    Paris Hilton ve oğlu:

Başa dön tuşu