Gün: 29 Mart 2024

  • Nikkei mali yıl puanında rekor artış gördü

    Bugün sona eren tarihi mali yılda, Japonya’nın Nikkei hisse senedi ortalaması 12,328 puan gibi şaşırtıcı bir artışla şimdiye kadarki en büyük puan artışını kaydetti. Bu kilometre taşı, bu çeyrekte bir dizi rekor yükseliş yaşayan endeks için önemli bir büyüme dönemine işaret ediyor.

    Nikkei’nin etkileyici performansı, 22 Şubat’ta Japonya’nın 1989’daki balon ekonomisinin zirvesinden bu yana görülmemiş seviyeleri aşmasının ardından özellikle dikkat çekiciydi. Endeksteki artış, ülke içindeki kurumsal yönetim uygulamalarının iyileşmesi, zayıflayan yen sayesinde artan yabancı yatırımlar ve Japonya Merkez Bankası’nın parasal genişleme politikasını sürdüreceği beklentisi gibi birçok önemli faktöre bağlanıyor.

    Bu unsurlar bir araya gelerek Nikkei’nin yükselişi için sağlam bir temel oluşturdu ve Japon piyasasına ve beklentilerine yönelik daha geniş yatırımcı güvenini yansıttı. Mali yılın bugünkü kapanışı, Nikkei’nin piyasanın güçlü performansını ve yatırımcı iyimserliğini simgeleyen önemli puan artışı ile bu dönemi Japonya’nın mali tarihinde dikkate değer bir bölüm olarak sağlamlaştırıyor.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Piyasalar yeni çeyrekte ekonomik gerçeklik kontrollerine hazırlanıyor

    2024’ün ikinci çeyreği başlarken, küresel piyasalar son “her şey rallisi “nde görülen iyimserliğe meydan okuyabilecek bir dizi yaklaşan ekonomik testle karşı karşıya. Güçlü ABD doları büyük Asya merkez bankaları için zorluklara neden oluyor ve para birimlerini desteklemek için müdahalelere yol açıyor.

    Yatırımcılar ABD, Çin ve Euro bölgesinin ekonomik büyüme gidişatını yakından takip ediyor, zira bu bölgelerin önümüzdeki günlerde açıklayacağı ekonomik veriler önemli bilgiler sağlayabilir.

    ABD dolarının gücü, Federal Rezerv’in faiz oranı döngüsündeki değişiminin yatırım stratejilerini etkilemesiyle birlikte önemli bir faktör olmuştur. Japonya, Çin ve Hindistan’daki merkez bankaları, para birimlerinin dolar karşısında daha fazla değer kaybetmesini önlemek için döviz müdahaleleri de dahil olmak üzere harekete geçmek zorunda kaldı.

    İleriye baktığımızda, 5 Nisan Çarşamba günü açıklanacak olan ABD istihdam raporu ülkenin ekonomik sağlığı açısından kritik bir gösterge olacak. Ekonomistler Mart ayında tarım dışı istihdamın 200,000 artmasını ve Şubat ayındaki 275,000 istihdam artışına kıyasla azalmasını bekliyor.

    Mart ayındaki toplantısında ABD ekonomisinin yumuşak iniş yapacağına olan inancını dile getiren Federal Rezerv, bu yıl üç faiz indirimi öngörürken ekonomik büyüme tahminini de yükseltti. Ancak, önceki tüketici fiyat verilerinin beklenenden yüksek gelmesi nedeniyle potansiyel aşırı ısınmaya ilişkin endişeler devam etmektedir.

    Asya’da, Japonya ve Çin’deki para otoriteleri para birimleri zayıflarken tetikte olmaya devam ediyor. Yen dolar başına 152 seviyesine yaklaşırken, yuan dolar başına 7,2’den daha güçlü kalmakta zorlanıyor. Japonya sözlü uyarılarda bulunurken, Çin’de devlet bankalarının para birimini desteklemek için yuan alıp dolar sattığı görüldü.

    Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Haziran ayında faiz oranlarını çeyrek puan düşürmesi bekleniyor, ancak Çarşamba günü açıklanacak Mart ayı enflasyon rakamı faiz görünümünü etkileyebilir.

    İspanya’nın Mart ayında bir önceki yıla göre %3,2 artan tüketici fiyat endeksi, ECB’nin yaz aylarında faiz indirimine gitmesi için enflasyonun daha da düşmesi gerektiğine işaret ediyor. Önümüzdeki üç enflasyon verisi hem piyasa katılımcıları hem de ECB’nin karar alma süreci için önemli olacak.

    Yatırımcıların bir gözü de Çin’in ekonomik toparlanmasında, son Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) rakamlarının gösterdiği gibi güçlü bir toparlanma için çok az iyimserlikle.

    Caixin imalat PMI endeksinin, resmi verilerle tezat oluşturacak ve dünyanın ikinci en büyük ekonomisi için karışık bir ekonomik görünüm sunacak şekilde hafif bir genişleme göstermesi bekleniyor. Artan sanayi karları gibi bazı olumlu işaretlere rağmen, Çin’in emlak krizi ve iç sorunlar yabancı yatırımları uzak tuttu.

    Ayrıca, iş dünyasının güvenini artırmak amacıyla Çin Devlet Başkanı Xi Jinping Pekin’de Amerikalı iş dünyası liderleriyle bir araya geldi, ancak görüşmelerin ayrıntıları açıklanmadı.

    Çin’de parasal ve mali teşviklerin artırılmasına yönelik çağrılar devam ediyor, ancak yetkililerin tereddütleri hem borsayı hem de yuanın değerini olumsuz etkiledi.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Japon yetkililer yendeki düşüşün ortasında piyasaya müdahaleyi ima etti

    Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki Cuma günü yaptığı açıklamada hükümetin yendeki değer kaybını yakından izlediğini ve gerekirse döviz piyasasına müdahale etmeye hazır olduğunu belirtti. Suzuki, yenin değerinde son dönemde görülen düşüşlerin spekülatif ticaretten kaynaklandığının altını çizdi.

    Döviz kurlarının istikrarlı ve ekonomik temeller doğrultusunda hareket etmesinin önemini vurgulayarak aşırı oynaklıktan duyduğu endişeyi dile getirdi.

    Suzuki’nin parlamentoda yaptığı açıklamalar, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) geçen hafta politika faizini sıfır civarında tutma ve kapsamlı teşvik programını yavaş yavaş geri çekme kararından bu yana devam eden bir eğilim olan yenin zayıflamaya devam ettiği bir dönemde geldi.

    Analistler, BOJ’un faiz oranının düşük kalmasıyla birlikte ABD ve Japonya arasındaki geniş faiz oranı farkının, yatırımcıları yen satmaya teşvik eden bir faktör olduğunu öne sürüyor.

    Japon para birimi kısa bir süre önce dolar karşısında 34 yılın en düşük seviyesine ulaşarak bu hafta başında 151,975’i gördü. Bu düşüşte, BOJ’un faiz artırımları konusundaki temkinli duruşuna ilişkin piyasa yorumlarının etkisi oldu ve herhangi bir artışın kademeli olacağını düşündürdü. Cuma günü yen hafif bir toparlanma göstererek dolar karşısında 151,35 seviyesinden işlem gördü.

    Yenin sürekli zayıflığı Japonya için iki ucu keskin bir kılıç oldu. Zayıf yen ülkenin büyük üreticilerine ihracatlarını daha rekabetçi hale getirerek fayda sağlarken, hammadde ithalatının maliyetini de arttırdı. İthalat maliyetlerindeki bu artış, tüketici harcamalarını ve perakende karlarını etkilediği için Tokyo için giderek artan bir endişe kaynağı olmuştur.

    Japon hükümeti geleneksel olarak ihracatçılara yardımcı olmak için daha zayıf bir yene sıcak bakmaktadır. Ancak son dönemde yaşanan hızlı düşüş, Tokyo’nun döviz piyasasındaki düzensiz hareketleri önlemek için harekete geçebileceği yönünde uyarılarda bulunmasına neden oldu.

    Maliye Bakanı’nın açıklamaları, yendeki oynaklığın ekonomik temellerden sapmaya devam etmesi halinde müdahalenin uygulanabilir bir seçenek olduğu yönündeki hükümetin duruşunu pekiştiriyor.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Cyberpunk 2077, Şimdiye Kadar 750 Milyon$ Hasılat Elde Etmiş!

    Cyberpunk 2077’nin inişli çıkışlı bir performans sergilediğini söylemek mümkün. Oyun çıkmadan evvel beklentiler çok yüksekti (-ki bunda CD Projekt’in tanıtım kampanyasının da tesiri büyüktü). Ön sipariş rekorları kırdı, haftalarca tepede yer aldı. Günü gelip çıktığındaysa rüzgârın aksine döndüğünü ve olumsuz bir tabloyla karşı karşıya kaldığını gördük.

    Bu noktadan sonra CDPR için kuvvetli bir süreç başladı diyebiliriz. Ancak bir biçimde bu zorlukları geride bırakmayı başardılar. Bilhassa oyunun ek paketinin çıkışından sonra tekrar bir ivme yakalandığı görüldü. Bu durum, oyunun satış performansına da yansımış aşikâr ki.

    CDPR, 2023 mali durum raporunda Cyberpunk 2077’nin bugüne kadar 3 Milyar Zloty hasılat elde ettiğini belirtiyor -ki bu da yaklaşık 750 Milyon $ civarında bir ölçüye karşılık geliyor.

    Gerçekten de muazzam bir gelir elde edilmiş, bu performans CDPR idaresine bütün o dertli devirleri unutturmuştur herhalde :) Bundan sonra Cyberpunk 2077’yi geride bırakıp yeni oyunlara yelken açacaklar. Bakalım o oyunlarda nasıl bir performans sergileyecekler.

  • Türkücü İsmail Türüt seçime günler kala sürpriz!

    Geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Altılı Masa’yı maksat alan bir müziğe imza atan İsmail Türüt, bu sefer 31 Mart’ta yapılacak lokal seçimler öncesinde sürpriz yaparak müzik besteledi.

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    Ünlü türkücü İsmail Türüt, Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Murat Kurum için seçim müziği yazıp seslendirdi.

    “İstanbul Muradına Erecek” isimli müzikte yer alan, “Size dua ediyor evliyalar erenler” sözleri dikkat çekti.

    Kurum’un bu paylaşımı çok sayıda etkileşim alırken toplumsal medyadaki birtakım kullanıcılar “İstanbul 4 gün sonra hizmete kavuşacakk” ,”İstanbulun umudu 
    @murat_kurum”
    şeklinde yorumlarda bulunuldu. 

    Büyük beğeni toplayan parçayı toplumsal medya hesabından paylaşan Kurum, “İstanbul Muradına Erecek. Teşekkürler İsmail Türüt” sözlerini kullandı. 

  • İsmail Yüksek’in eski hocası konuştu: “En az 25 milyon euro”

    Bu dönem dayanılmaz bir performans sergileyen İsmail Yüksek, Avrupa’nın radarında bulunuyor. Genç oyuncuyu çok yakından tanıyan ve Gölcükspor’dan hocası olan Ömer Faruk Uzuner, Takvim’e konuştu.

    “25 MİLYON €’DAN AŞAĞI SATMAZLAR”

    Milli futbolcunun artık düzey atladığını lisana getiren Uzuner, “İsmail’in, Barcelona, Real Madrid, Manchester City üzere kulüplerden teklif alması halinde ayrılabileceği fikrindeyim. Fenerbahçe’nin onu 25 milyon Euro’nun altında bir sayıya satmaz” tabirini kullandı.

    “JESUS’A DUA ETMESİ GEREKİYOR”

    Uzuner, “İsmail’in yatıp kalkıp Jorge Jesus’a dua etmesi gerekiyor. Neden? Bursa berbattı lakin Jesus, küme düşen bir kadrodan gelen bir oyuncuyu banko oyuncu olarak kullandı” dedi.

    BU DÖNEM NE YAPTI?

    Bu dönem 42 müsabakada misyon yapan ulusal yıldız, 1 gol atarken 5 asist yaptı.  

     
  • Taşıyıcı anne ile bebek sahibi olan yabancı ünlüler!

    Çocuk sahibi olmak isteyen kimi şahıslar, sıhhat sorunu sebebiyle taşıyıcı anneye başvurmak zorundalar.

    Örneğin Kim Kardashian’ın, ikinci çocuğuna gebeyken yaşadığı rahatsızlık yüzünden bir daha bebek taşıması riskliydi; bu yüzden taşıyıcı anneyi tercih etmişti.

    Paris Hilton da taşıyıcı anne kullanan ünlüler ortasında; o ise sebebinin travmatik sıkıntılar olduğunu açıklamıştı.

    Taşıyıcı anne aracılığıyla bebek sahibi olan öbür ünlüler:

    Priyanka Chopra & Nick Jonas

    Tyra Banks & Erik Asla

    Nicole Kidman & Keith Urban

    Khloe Kardashian & Trishan Thompson

    Cristiano Ronaldo & Georgina Rodriguez

  • Alanyalı çocuklar sağlıklı mama ile buluştu

    Antalya Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahibi ve çocuk besinlerine erişmekte zorluk çeken ailelere destek olmak amacıyla başlattığı ‘Halk Mama’ projesi kapsamında Alanyalı çocukları da sağlıklı mama ile buluşturmaya devam ediyor.

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in geleceğimizin teminatı çocukların daha sağlıklı beslenebilmesi amacıyla başlattığı ‘Halk Süt’ projesinden sonra ‘Halk Mama’ projesi de sürüyor. Büyükşehir Belediyesi, sosyo-ekonomik koşullar nedeniyle ihtiyaç sahibi ailelerin bebek besinlerine erişmesine destek olmak amacıyla 6-24 aylık çocuklara ücretsiz mama desteği sağlıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından Alanya’nın farklı mahallelerindeki çocuklara Halk Mamaları evlerinde teslim edildi. 

    Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Mama projesine başvurmak isteyen aileler, ilçelerde Antalya Büyükşehir Belediyesi ilçe hizmet birimi veya ATASEM kurs merkezlerine, Antalya merkezde ise Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bizzat başvurabilecek. Belediye sitesinden online başvuru da yapabilecek. Büyükşehir’in sosyal hizmet uzmanlarının yapacağı inceleme sonrasında 6-24 ay çocuklara her ay 12 adet mama desteği sağlanacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kovankayası Yaşayan Parkı İzmirlileri bekliyor

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bayraklı Doğançay’da hayata geçirilen Kovankayası Yaşayan Parkı’nı ziyaret etti. Başkan Tunç Soyer, İzmir’de 7’inci Yaşayan Parkın kullanıma açıldığını belirterek “Her biri bulunduğu bölgede yaşayan insanların doğada keyifle bir araya gelebileceği mekanlar oluyor. İzmirlilere hayırlı olmasını diliyorum. Geldiklerinde cennetle karşılaşacaklar” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmirlilerin doğa ve ormanla bütünleşeceği “Yaşayan Parklar” oluşturma hedefi doğrultusunda Bayraklı Doğançay’da hayata geçirilen Kovankayası Yaşayan Parkı kentlilerin nefes alabileceği yeni bir dünya yarattı.

    Yamanlar havzasında bulunan, Doğançay Mezarlığı’yla Sancaklı Köyü arasında kalan 53 bin metrekarelik alana sahip Kovankayası Yaşayan Parkı’nı ziyaret eden Başkan Soyer, “İzmir’e 35 Yaşayan Park armağan edeceğimizi söylemiştik. Onlardan biri olan Kovankayası’ndayız. Yaşayan Parklardan kasıt, şehrin doğa ile buluşmasını sağlayacak alanlardı. Kovankayası onlardan biri. Çok fazla müdahale etmediğimiz, çok ufak dokunuşlarla hazırladığımız parklar. Bu parklar, tüm İzmirlilerin nefes alacağı alanlar haline geliyor. İzmir’de bu altıncısı. Her biri bulunduğu bölgede yaşayan insanların doğada, keyifle huzurla bir araya gelebileceği mekanlar oluyor. İzmirlilere hayırlı olmasını diliyorum. Geldiklerinde cennetle karşılaşacaklar” diye konuştu.

    Yaşayan Park nedir?

    Yaşayan Parklar, İzmir çevresindeki yeşil alanların insanlarla birlikte korunmasını ve tanıtılmasını amaçlıyor. Kent ve kırı birbirine bağlayan bu alanlar bir yandan ekosistemin korunmasını sağlıyor, diğer yandan ziyaretçiler için tarımsal üretime katılma ve toplumsal etkileşim olanakları sağlıyor. İzDoğa, İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ile birlikte Yaşayan Parkların kurulması ve tanıtımı için çalışıyor.

    Yaşayan Parklar üç kullanım biçimini bir araya getiriyor: Ekosistemin korunması, tarımsal üretim ve toplumsal etkileşim. Bugüne kadar Olivelo Yaşayan Parkı, Fırat Yaşayan Parkı, Güney Gediz, Orta Gediz, Mavişehir Balıkçı Barınağı, Meriç Yaşayan Parkı ve Kovankayası Yaşayan Parkı İzmirlilerin hizmetine açıldı. Milyonlarca metrekarelik bu rekreasyon alanlarıyla İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan miktarı 16 metrekareden 25,5 metrekareye çıkarılarak toplamda yüzde 60 artırıldı.

    Kovankayası Yaşayan Parkı          

    Geçimini arıcılıkla sağlayan birçok insanın bulunduğu ve arıcılık yapmaya elverişli bir alan olan Kovankayası Yaşayan Parkı’nda özellikle çocuklar ve gençler için arıcılığı tanıtacak birçok etkinlik yapılacak. Arıların bal yapmalarına uygun bitkilerin kullanıldığı Yaşayan Park’ta, ekosistem döngüsüne katkı sağlanırken, vatandaşların rekreasyon ihtiyacını karşılayacak pek çok alan tasarlandı.

    Kovankayası Yaşayan Parkı’na gelen ziyaretçileri bölgedeki yaşam döngüsünün anlatıldığı bilgilendirme panoları karşılıyor. Ziyaretçiler için bir yaşayarak öğrenme alanı olan Kovankayası, katılımcıların birçok rekreatif faaliyeti bir arada gerçekleştirmesine olanak sunuyor. Kovankayası Yaşayan Parkı’nda seyir terası, kafeterya, taş amfi ve çocuklar için kum havuzu gibi her yaştan ziyaretçinin kullanımına uygun alanlar yer alıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Özaşık, “Geleneksel Türk Tiyatrosu, Ramazan ile birleşerek popüler bir kültür yaratmıştır”

    Dini ibadetlerin yanı sıra kültürel tınıları da içinde barındıran Ramazan Ayı, geleneksel Türk tiyatrosunun önemli temsillerinden Meddah, Orta Oyunu, Karagöz Hacivat ve Kavuklu ile Pişekâr, kadim kültürün temsillerini de içinde barındırıyor. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü Doktora Öğrencisi Orkun Özaşık; Ramazan Ayı ve Geleneksel Türk Tiyatrosu ile ilgili bilgiler verdi.

    Geleneksel Türk tiyatrosunun Ramazan Ayı’nın vazgeçilmez bir kültürel unsuru olduğunu söyleyen Özaşık, “Geleneksel Türk tiyatrosu denildiğinde akla hemen meddah, orta oyunu, köy seyirlik oyunları, Karagöz ile Hacivat gelmektedir. Bugün için doğal bir icra ortamında izleme imkânı bulmamız çok zor olan bu gösteri türleri, geçmişte halkın yaşamının bir parçası olarak asırlar boyu devam etti. Uzun kış gecelerinde, bayramlarda, törenlerde güldürmek ve eğlendirmek işleviyle icra edilen bu oyunlar, Ramazan akşamlarında da icra edilirdi” diye konuştu.

    “Türk tiyatrosu en çok Ramazan ayı ve bayramlarda icra edilirdi”

    Özaşık, “Bilindiği üzere, ay yılı esaslı olan Hicrî takvim, her sene on bir gün öne gelmektedir. Bu nedenle otuz küsur sene içerisinde Ramazan her mevsimde yaşanmaktadır. Geleneksel Türk tiyatrosu da bu duruma uyum sağlar ve özellikle sıcak yaz aylarında tutulan oruç sonrasındaki serin saatlerde veya iftarın erken yapıldığı uzun kış gecelerinde karşımıza çıkar. Meddah, kukla, Karagöz gibi oyunlar daha profesyonel oyunlardır. Bu oyunları, icra edenler kendi meslekleri yanında bunu da kendilerine meslek edinirler. Dolayısıyla, Meddah, kukla, Karagöz daha ziyade kent ve kasabalarda bulunmuşlardır. Meddah, kukla oynatıcısı veya Karagözcü için ya kalabalık bir yerde daimî olarak oynamak ya da modern tiyatronun ilk safhasında olduğu gibi kasabalara, köylere giderek ‘gezici’ bir şekilde oyun oynamak söz konusudur. Köy seyirlik oyunları ise daha çok köy insanının amatör temsilleridir. Dolayısıyla köy seyirlik oyunlarında ustalaşmaktan pek söz edilemez. Bunlar köylülerin kendi içlerinden çıkarmış oldukları bir ekiple yapılır. Neticede aralarındaki tüm farklara rağmen hepsinin icrasının en yoğun olduğu zamanlardan birinin Ramazan ayı ve ardından gelen bayram olduğu aşikârdır” dedi.

    Ramazan Ayı’nın geleneksel Türk tiyatrosuna katkıları bilgi veren Özaşık, “Kimi yörelerde Karagöz Hacivat oyunlarının, Ramazan’ın her gecesinde oynanmak için, otuz ayrı metni vardır. Bu oyunlarda Karagöz ve Hacivat, her gece farklı bir konuda atışırlar. Çünkü Meddahlar, Karagözcüler ve kuklacılar Ramazan ayında izleyenlere farklı farklı hikâyeler anlatmak ve sıkılmalarını engellemek için farklı yaratımlarda bulunmuşlardır. Ramazan ayını uzunluğu ve hemen ardından gelen bayram bu gelişmeyi zorunlu kılmıştır. Ramazan ayı bu yönüyle bile geleneksel Türk tiyatrosu üzerinde olumlu bir etki sağlamıştır. Günümüzde geleneksel olarak icra edilmese bile, güncel icra mekânlarında kısmen de olsa varlığını sürdürmektedir” diye konuştu.

    Özaşık, “Türklerin İslamiyet’i benimsemesiyle bir Türk-İslam kültürü oluşmuştur. Yemeklerimiz, ritüellerimiz, geleneklerimiz, sembollerimiz ve benzer pek çok şey bu yönde değişip, dönüşmüştür. Geleneksel Türk tiyatrosunun alt başlıklarının hepsi için de durum böyledir. Ayrıca Türkler, diğer İslam coğrafyalarına nazaran çok zengin bir Ramazan kültürü oluşturmuştur. Ramazan eğlenceleri ise, geleneksel Türk tiyatrosu ile Ramazan kültürünün harmanlandığı bambaşka bir kültür başlığıdır. İşte bu birleşim geleneksel Türk tiyatrosunun İslam sonrasında daha farklı bir misyonla varlığını sürdürmesini sağlamıştır. Kısaca belirtmek gerekirse; geleneksel Türk tiyatrosu, Ramazan ile birleşerek popüler bir kültür yaratmıştır” dedi.

    “Geleneklerimiz değişerek ve dönüşerek var olmaya devam edecek”

    Geleneklerin dönüşerek var olduğunu vurgulayan Özaşık, “Her geleneğin, yaşanan çağ ile birlikte güncellenmesi son derece olağandır. Bu durumdan çok da hayıflanmamak lazım. Asıl mevzu, onu ne kadar ve nasıl güncelleyebildiğimizdir. Geleneksel Türk tiyatrosu, temelde vakit geçirmek, eğlenmek ve güldürmek amaçlarını taşımaktadır. O halde değişen dünya ile birlikte hayatımıza giren gazete, dergi, radyo, televizyon, bilgisayar ve telefonlara karşı ne kadar direnebilirler? Direnemedikleri ve bizlerin hem geleneksel Türk tiyatrosunu hem de diğer Ramazan geleneklerini nostaljik bir hassasiyetle bilinçli olarak korumaya çalıştığımızı görüyorsunuz. Fakat bugün gelinen noktada çok da ümitsiz olmamakta fayda var. Çünkü yeni nesiller hem bakanlıklarımızın hem de üniversitelerimizin yaptığı projeler sayesinde, başta geleneksel Türk tiyatrosu olmak üzere geleneklerimizle tanışıyor ve gördükleri, öğrendikleri şeyler hoşlarına gidiyor. İnanıyorum ki, asırlardır olduğu gibi geleneklerimiz değişerek, dönüşerek var olmaya devam edecektir” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 30 Mart Dünya Bipolar Günü’nde Abdi İbrahim Otsuka’dan yeni farkındalık kampanyası: Zaman Ayır

    Abdi İbrahim Otsuka, toplumsal damgalama ile mücadele için başlattığı “Görmezden Gelmeyelim” projesi altında “Zaman Ayır” isimli çok özel bir projeyi hayata geçiriyor.

    “zamanayir.gormezdengelmeyelim” web sitesi arayüzü sayesinde, hasta ve hasta yakınları, bipolar bozukluk ile ilgili merak ettikleri bilgilere ulaşabilecek, hislerini kelimelere dökerek yapay zekâ ile resmedebilecek ve en önemlisi de yalnız olmadıklarını bilecekler.

    Abdi İbrahim Otsuka (AİO), 30 Mart Dünya Bipolar Günü’nde, çok anlamlı bir farkındalık projesine daha imza atıyor. Bipolar bozuklukta sıklıkla rastlanan toplumsal damgalama ile mücadele amacıyla hayata geçirilen ve büyük ses getiren “Görmezden Gelmeyelim” hareketinin yeni ayağı olan “Zaman Ayır” projesinde hedef, hastaların, hasta yakınlarının ve kamuoyunun bilgilendirilmesi ve hastalara yalnız olmadıkları mesajının verilmesi.

    İnternet aramaları gece yarısından sonra en üst noktaya çıkıyor

    Bipolar bozukluk ve farklı ruhsal hastalıklarla yaşayan bireyler, toplumdan dışlanma, sosyalleşememe ve hayatın içinde kalamama gibi sorunlarla mücadele etmek durumunda kalıyor. 

    Bu durumun tetiklediği uykusuzluk, huzursuzluk ve çaresizliğin bir sonucu olarak da bu konularda internette yapılan aramalar, gece yarısından sonra dramatik şekilde artış gösteriyor ve 02:00-03:00 arasında en yüksek noktaya ulaşıyor. 

    Ancak bu aramalar, içinde bulundukları durumu anlamayı sağlamak bir yana, internet ortamında yer alan birçok yanlış ve karmaşık bilgiye bağlı olarak hastaları hem tedaviden uzaklaştırıyor hem de hastalığa bakış açıları negatif bir yönde etkileniyor.

    AİO da işte bu gerçeklerden hareketle hayata geçirdiği proje ile doğru bilgilerin aktarılmasını sağlarken, hastalara yalnız olmadıklarını göstermeyi amaçlıyor.

    Kendilerine, hislerine ve öğrenmeye “zaman ayıracaklar”

    Proje kapsamında hayata geçirilen “zamanayir.gormezdengelmeyelim” web sitesi arayüzünde hastalar “kendilerine”, “hislerine”, “sevdiklerine” ve “öğrenmeye” zaman ayırabilecekler. Söz konusu web sitesinde şu özellikler yer alıyor: 

    • Kullanıcıların söz konusu saat diliminde Google Trend verilerine göre en çok arattıkları konulara ilişkin olarak uzmanların verdiği bilgileri içeren videolara erişebilecekler. 
    • Hislerini kelimelere dökerek neye zaman ayırmak istediklerini anlatabilecekler. Sonrasında da bu hislerini yapay zekâ ile resmedip, bu resmi indirip paylaşabilecekler.
    • İl bazında son 1 yılın arama verilerinden oluşan Türkiye haritası ile yalnız olmadıklarını hissedecekler.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dünyanın en iyi otomobili Kia EV9

    Lansmanı yapıldığı günden bu yana herkesin beğenisini kazanan Yeni Kia EV9, New York International Autoshow’da düzenlenen Dünya Otomobil Ödülleri’nde “Dünyada Yılın Otomobili” ve “Dünyada Yılın Elektrikli Otomobili” ödüllerinin sahibi oldu. 

    Yeni Kia EV9 bu ödüllerle birlikte yalnızca mart ayında dört ödül kazandı.  

    Mart ayının başında Türkiye lansmanı gerçekleşen Kia’nın yeni elektrikli E Segment SUV modeli EV9 ödüllerine yenilerini ekledi. New York International Autoshow’da düzenlenen Dünya Otomobil Ödülleri’nde “Dünyada Yılın Otomobili” ve “Dünyada Yılın Elektrikli Otomobili” ödüllerine layık görülen EV9 böylece yalnızca mart ayındaki ödül sayısını dörde çıkarmış oldu.

    Dünya Otomobil Ödülleri’nde, 29 ülkeyi temsil eden 100 seçkin otomotiv gazetecisinden oluşan jüri tarafından “Dünyada Yılın Otomobili” seçilen Yeni Kia EV9’un yenilikçi tasarımı, geniş iç mekanı ve teknolojisi beğeni topladı. Kia, bu ödülle birlikte aynı organizasyondan 2020 yılından bu yana toplam beş ödüle layık görülmüş oldu.   

    Kia Başkanı ve CEO’su Ho Sung Song “EV9’un Dünyada Yılın Otomobili ve Dünyada Yılın Elektrikli Otomobili seçilmesinden büyük onur duyuyoruz. Bu zafer, teknoloji ve tasarım mükemmelliğinin sınırlarını zorlamaya olan bağlılığımızın bir kanıtıdır. Kia EV9’un devam eden başarısıyla birlikte biz de dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılar için sürüş deneyimini yeniden tanımlamaya, olağanüstü araçlar sunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

    “Zıtlıkların Birleşimi” felsefesinden ilham alan tasarımı ve kullanıcıların sürüş deneyimlerini yeniden şekillendiren donanımları ile sınıfında dikkatleri üzerine çeken Yeni Kia EV9, 8 Mart 2024’de açıklanan Kadınlar Dünyasında Yılın Otomobili (WWCOTY-The Women’s World Car of the Year) seçimlerinde 2024 yılında dünyanın en iyi otomobili ve en iyi SUV’u da seçilmişti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • National Geographic NOW Seç-İzle Servisi Nisan Ayında ‘Dünya Günü’nü Kutluyor!

    Nefes kesen yapımların ve soluksuz izlenen belgesellerin yer aldığı, National Geographic’in zengin arşivini sizlerle buluşturan National Geographic NOW seç-izle servisi sizlere, Nisan ayında da ‘Dünya Günü’ teması altında birbirinden iddialı içerikleri dilediğiniz zaman izleme şansı sunuyor. 

    National Geograpic NOW’da Nisan ayında ‘Dünya Günü’ teması altında heyecan verici ve farkındalık yaratan özel içerikler izleyicilerle buluşuyor. Güzel gezegenimizi kutlamak adına, iklim değişikliğinin etkilerini tersine çevirmeye ve dünyada nesli tükenmekte olan hayvanları korumaya çalışan umut verici koruma çabalarına dair en beğenilen belgeseller ve farklı içerikler ‘Dünya Günü’ temasıyla Nisan ayı boyunca National Geographic NOW’da izleyicilerle buluşacak.

    National Geographic NOW ile National Geographic’in zengin içerik arşivine TOD, KabloTV ve KabloWebTV platformları üzerinden erişebilirsiniz.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • The Never Game Romanından Uyarlanan “Tracker” Devam Bölümleriyle Nisan Ayında FX Ekranlarında!

    Justin Hartley’in gizemli bir ödül arayıcısı ve uzman iz sürücü Colter Shaw rolünde yer aldığı, The Never Game romanından uyarlanan ‘Tracker’ın devam bölümleri 1 Nisan’dan itibaren, tüm ay boyunca Pazartesi günleri saat 21.30’da FX ekranlarında izleyicilerle buluşuyor. 

    The Never Game romanından uyarlanan ‘Tracker’ heyecanı devam ediyor. Justin Hartley’i gizemli bir ödül arayıcısı ve uzman iz sürücü Colter Shaw rolünde izlediğimiz ‘Tracker’da, Colter Shaw polislere ve özel vatandaşlara suçları çözmede ve kayıp kişileri bulmada yardımcı olmak için eski tip karavanıyla ülkeyi dolaşıyor, ta ki son vakası her şeyi değiştirene kadar. ‘Tracker’ devam bölümleriyle Nisan ayı boyunca Pazartesi günleri saat 21.30’da FX ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.

    Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Metro Türkiye, Düzenli Analiz ve Denetimlerle Güvenilir Alışveriş Sunuyor

    Bal, pastırma, peynir gibi iftariyeliklerden bakliyatlara, meyve-sebzelerden et – balık çeşitlerine ve kolayca hazırlanabilen tatlılara kadar iftar ve sahurda gönül rahatlığıyla besleyici ve lezzetli sofralar kurabileceğiniz her çeşit ürün, güvenilir alışverişin adresi Metro’da sizleri bekliyor. Düzenli analiz ve denetimlerden geçirilen Metro Usulü ürünler, Ramazan sofralarına hem lezzet hem de kalite ve güven katıyor. 

    Hem profesyonel şeflerin hem de kendi mutfağının şefi olanların tüm ihtiyaçlarını zengin ürün çeşitliliğiyle uçtan uca karşılayan Metro Türkiye, bir ay boyunca en özenli sofraların kurulduğu Ramazan ayı için de hazır! Herkesin aynı masa etrafında buluştuğu Ramazan sofraları için bal, pastırma, peynir gibi çeşit çeşit iftariyeliklerden sofraların vazgeçilmezi bakliyatlara, meyve-sebzelerden et – balık çeşitlerine, kolayca hazırlayabileceğiniz tatlılardan iftar sonrası içilen çay ve kahvelere kadar aradığınız her şeyi Metro Türkiye’de bir arada bulmanız mümkün. Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı 1990 yılından bu yana tüketicilerine güvenilir bir alışveriş deneyimi sunan Metro Türkiye, düzenli analiz ve denetimlerden geçen ürünleri ile Ramazan sofralarına lezzetin yanı sıra kalite ve güven de taşıyor. 

    Kaliteli ve güvenilir Metro Usulü ürünler

    Kaynaktan sofraya değer zinciri boyunca gıda ve ürün güvenliğini korumak amacıyla analizler gerçekleştiren Metro Türkiye, Ramazan ayında da yine güvenilir ürünleri “Metro Usulü” yaklaşımıyla müşterilerine ulaştırıyor.  Ürün henüz reyona gelmeden yaptığı denetimlerle üretimde kullanılan yemin, suyun, tarım ilacının insan sağlığına ve yasalara uygunluğunu ve üretim tesislerinin hijyen şartlarını kontrol eden Metro Türkiye, taklit ve tağşiş konusunda da ciddi çalışmalar yürütüyor.

    Metro olarak tüketicilerimizin sağlığını korumak, haksız ticareti önlemek ve sürdürülebilir gıda çalışmalarını desteklemek amacıyla çalıştıklarını belirten Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, “Türkiye’de gıdanın itibarını zedeleyen en önemli konuların başında gelen gıdada hile ve tağşiş konusuyla ilgili olarak 2016 yılında gıdalarda taklit & tağşiş çalışmalarını başlattık ve hala düzenli olarak bu çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda ülkemizde bir ilki gerçekleştirerek gıda tağşiş ve taklit açısından potansiyel olabilecek tüm gıda ürün gruplarını masaya yatırdık ve risk analizi ile gıda ürünlerinin tağşiş haritasını oluşturduk. Çalışma sonunda 115 farklı ürün çeşidinde 54 farklı taklit riskine karşı analiz çalışmalarımıza düzenli olarak devam ediyoruz. Bazı analizler Türkiye’de yapılırken bazıları ise yurt dışına gönderiliyor ve analize tabi tutuluyor” dedi.

    Sadece analizlerden başarıyla geçen ürünleri müşterileriyle buluşturduklarını vurgulayan Alkaç, “Metro Türkiye olarak hem gıda güvenliği kriterlerine uygun hem de tüketiciye doğru ürünleri sunabilmek açısından tağşiş içermeyen ürünleri reyonlarımıza koyuyoruz. Analizler ürünler daha rafa gelmeden yapıldığından müşterilerimize sunduğumuz gıdaların güvenilir gıdalar olduğunu garanti altına alıyoruz. Ayrıca hazırladığımız analiz planları doğrultusunda yıl içerisinde ürünün riskine göre önceden belirlediğimiz sıklıklarda raflarımızdan rastgele seçtiğimiz ürünleri de analize alıyoruz. Analizlerde uygunsuzluk tespit edilmesi halinde kurduğumuz etkin sistemler vasıtasıyla çok kısa sürede ürünleri tüm mağazalarımız ve depolarımızdan geri çekiyoruz.” diye konuştu. 

    “Kaliteli ve güvenilir adreslerden alışveriş yapın”

    Deniz Alkaç, Gıda alışverişinin daha da arttığı Ramazan ayında özellikle en çok tercih edilen peynir, bal, zeytinyağı, pastırma ve sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinde taklit ve tağşişe karşı dikkatli olmak gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

    “Hileli gıda üretenlerin sıklıkla başvurduğu yöntemlerden olan taklit ve tağşiş, ürünlerin besin değerini ortadan kaldırırken tüketicilerin sağlığı ve bütçeleri açısından önemli sorunlar yaratıyor. Sağlığımız açısından ciddi riskler barındıran sahte gıda ürünleri ancak laboratuvarlarda yapılan analizlerle tespit edilebiliyor. Bu nedenle Özellikle ürünün fiyatı piyasa değerinin çok altındaysa buna karşı temkinli yaklaşmak ve en önemlisi de kaliteli ve güvenilir adreslerden alışveriş yapmak çok önemli. Tüm tüketicilere kalitesine ve iş yapış şekline inandıkları yerlerden alışveriş yapmalarını öneriyoruz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Enflasyonla gayrette üzerimize düşeni yapmaya hazırız”

    Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından yapılan yazılı açıklamaya nazaran, Baran, Odanın Mart ayı olağan meclis toplantısında, iktisat gündemine ait değerlendirmede bulundu.

    Baran, dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerin de tesiriyle oluşan enflasyon ortamının, işletmelerin gelir-gider istikrarını bozduğunu belirtti.

    Türkiye iktisadının geçen yıl yüzde 4,5 büyüdüğünü anımsatan Baran, 6 Şubat sarsıntılarına karşın gerçekleşen bu büyümenin, ülkenin gücünü gösterdiğini söz etti.

    Baran, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının siyaset faiz oranını 500 baz puan yükselttiğine işaret ederek, “Bu atılımla faiz oranı yüzde 50 oldu. Enflasyon ve faiz maalesef bir sarmal. Bu faiz oranı yatırım ve üretim için şartları elverişsiz hale getiriyor fakat bu sürecin süreksiz olduğunu biliyoruz. Enflasyonla gayrette muvaffakiyete ulaşacağız. Öteki yolu yok” değerlendirmesinde bulundu.

    İş dünyası olarak enflasyonla çabada sürecinde üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Baran, şunları kaydetti:

    “Bu süreçte yerli ve ulusal üretim ile ihracat gücümüzü muhafazamız gayretin temel taşı. Ticaret Bakanlığı’mız bir yandan Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’ni güncelleme konusunda çalışmalar yürütüyor. Öbür yandan da Türkiye’nin değerli ihracat pazarlarından İngiltere ile iktisat ve ticaret alanında ilgileri daha ileriye taşımak için kapsamlı ve çağdaş bir hür ticaret mutabakatı hayata geçirmek üzere müzakerelerini sürdürüyor. Her iki çalışmanın da sonuçlarını çok vakit geçmeden göreceğiz.”

  • Çin’in kırmızı halısı yabancı yatırımı artırmada başarısız oldu

    Yabancı şirket yatırımlarındaki düşüşü tersine çevirmek isteyen Çin hükümeti geçtiğimiz hafta boyunca uluslararası yöneticiler için kırmızı halı serdi. Yüksek profilli etkinliklere ve yabancı firmalara eşit muamele güvencelerine rağmen, birçok yönetici Çin’deki potansiyel ödüllerin risklerden daha ağır bastığına ikna olmamış bir şekilde ihtiyat duygusuyla ayrıldı.

    Hafta boyunca, Başkan Xi Jinping de dahil olmak üzere Çinli yetkililer, ABD’li iş dünyası liderlerine Çin’in büyüme beklentileri konusunda güvence vermeye çalıştı ve “zirve Çin” kavramını reddetti. Ancak, ülkenin toplam yatırımlarının yalnızca %3’ünü oluşturan Çin’deki doğrudan yabancı yatırımlar iki yıl üst üste düşüş eğilimi gösterdi.

    Ticaret bakanlığı geçen yıl doğrudan yabancı yatırımlarda %8’lik bir düşüş olduğunu bildirirken, kambiyo düzenleyicisinin daha geniş bir ölçümü 2023’te yaklaşık %80’lik bir düşüşe işaret ederek toplamı 33 milyar dolara çıkardı ki bu 1980’den bu yana görülen en keskin düşüştü.

    Ekonomik toparlanmanın sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler, artan düzenlemeler, hükümetin stratejik sektörlerde ulusal şampiyonlar yaratmaya odaklanması ve ABD ile gerilen ancak istikrarlı ilişkiler de dahil olmak üzere bir dizi faktör Çin’e yatırım yapma hevesinin azalmasına katkıda bulundu.

    Özellikle, hükümet bağlantıları olan Çinli şirketler, yabancı yatırımcıların karşılaştığı kâr-zarar baskılarını bertaraf edebilmiş ve bu da araç üretimi gibi sektörlerde önemli kapasite fazlalıklarına yol açmıştır.

    Scania China, konsolidasyonu teşvik etmek ve sadece en rekabetçi firmaların gelişmesine izin vermek için Çinli rakiplerin de aynı pazar baskılarına maruz kalmasını görmek istediklerini ifade etti. Çin’deki Avrupa Ticaret Odası, Başkanı Jens Eskelund aracılığıyla, Çin kabinesinin Ağustos ayından bu yana yabancı yatırımcı güvenini artırmaya yönelik tedbirler açıklamasına rağmen, bunların çoğunun somut eylemlerle takip edilmediğini dile getirdi. Avrupalı firmalar pazara erişim ve hükümet katılımı açısından kendilerini hala dezavantajlı hissediyor.

    Ticaret Bakanlığı Sözcüsü He Yadong, çok uluslu şirketlerin Çin’deki varlığını, Çin’in pazar cazibesinin bir kanıtı olarak vurguladı. Bununla birlikte, Çin Kalkınma Forumu (CDF), Invest China ve Asya için Boao Forumu da dahil olmak üzere haftanın etkinlikleri, Çin’in uluslararası işletmelerle ilişki kurma yaklaşımı hakkında bazı soru işaretleri bıraktı.

    Özellikle Çin’in en üst düzey ikinci yetkilisi Li Qiang’ın geleneği bozarak CDF’de CEO’larla bir araya gelmemesi dikkat çekti. Buna karşılık Başkan Xi, NASDAQ:QCOM ve NYSE:BX temsilcileri de dahil olmak üzere ABD’li CEO’larla CDF’nin resmi gündeminde yer almayan beklenmedik bir toplantı gerçekleştirdi.

    Berlin merkezli Çin çalışmaları enstitüsü MERICS’in baş ekonomisti Max Zenglein, bu seçici angajman stratejisinin diğer yatırımcıları potansiyel olarak yabancılaştırdığına dikkat çekti. Bu endişelere rağmen Oliver Wyman, Pekin’in üst düzey yetkililer öncülüğünde yürüttüğü değişim sinyali kampanyasının halihazırda Çin’de yatırımı bulunan şirketler için önemli olduğunu kabul etti. Havanın bir önceki yıla göre daha olumlu olduğu, ancak küresel bağlamın önemli ölçüde değiştiği kaydedildi.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Mazda, elektrikli araç batarya tedarikçisi olarak Panasonic’i seçti

    Mazda Motor Corp (OTC:MZDAY) ve Panasonic Holdings’in (OTC:PCRFY) bir iştiraki olan Panasonic Energy, bugün Mazda’nın elektrikli araç (EV) üretim stratejisinde önemli bir adım olan otomotiv bataryalarının tedariki için yeni bir anlaşma yaptıklarını duyurdu. İki şirket Haziran 2023’te bir ortaklık için görüşmelere başlamıştı ve şimdi işbirliklerini resmileştirdiler.

    Mazda ve Panasonic Energy tarafından yapılan ortak açıklamada, silindirik otomotiv lityum-iyon pil tedarik anlaşmasının ayrıntıları açıklanmadı ancak daha fazla detayın daha sonraki bir tarihte paylaşılacağı belirtildi.

    Bu ortaklık Mazda’nın elektrikli araç üretim kabiliyetlerini hızlandırma çabalarını desteklemeye hazırlanıyor. Bu hamle, Mazda’nın 2022’nin sonlarında açıkladığı ve elektrikli araç serisini ve üretimini genişletmeyi amaçlayan 1,5 trilyon yenlik (9,9 milyar dolar) bir harcamayı içeren daha geniş yatırım planıyla uyumludur.

    Tesla Inc’e (NASDAQ:TSLA) batarya tedarik etmesiyle tanınan Panasonic Energy, Subaru Corp (OTC:FUJHY) ile de silindirik otomotiv lityum-iyon bataryalarının tedariki için ayrı bir anlaşma yapmak üzere görüşmeler yürütüyor.

    Duyuruda Mazda ve Panasonic Energy arasındaki anlaşmanın mali koşulları açıklanmadı. Anlaşma sırasındaki döviz kuru dolar için 151.4100 yen olarak belirtildi.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Panasonic otomobil birimini 2,06 milyar dolara Apollo fonlarına devrediyor

    Panasonic Holdings, otomotiv sektöründe önemli bir adım atarak Panasonic Automotive Systems (PAS) şirketindeki hisselerinin tamamını ABD’li özel sermaye şirketi Apollo Global Management tarafından yönetilen fonlara sattığını duyurdu.

    Apollo’nun Cuma günü yaptığı açıklamaya göre, yaklaşık 311 milyar yen (2,06 milyar dolar) işletme değeri biçilen anlaşmanın 2025 yılının ilk çeyreğinin sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.

    İşlemin bir parçası olarak Panasonic otomotiv işiyle bağlarını tamamen koparmayacak. Japon elektronik devi, PAS’ın yeni ana şirketi olacak Star Japan Holdings’in %20 hissesini satın alacak. Bu stratejik hamle, Panasonic Otomotiv Sistemleri’nin Panasonic Grubu ile ilişkisini sürdürmeye devam etmesini sağlayacak.

    İlgili bir gelişme olarak, Panasonic’in yan kuruluşu Blue Yonder, dijital tedarik zinciri alanındaki yeteneklerini genişletmeye hazırlanıyor. Blue Yonder, ABD merkezli bir dijital tedarik zinciri ağı tedarikçisi olan One Network Enterprises’ı 839 milyon dolara satın almak için bir anlaşma imzaladı. Satın alma işleminin 2024 yılının üçüncü çeyreğinde tamamlanması planlanıyor.

    Panasonic’in otomotiv sistemleri birimi daha önce potansiyel bir halka arz adayı olarak anılmış ve şirketin bu işletme için çeşitli stratejik seçenekleri değerlendirdiği belirtilmişti.

    Duyuru sırasında döviz kuru 1 dolar – 151.3300 yen seviyesindeydi.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Rusya BM Kuzey Kore yaptırım panelinin yenilenmesini engelledi

    Birleşmiş Milletler’in Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarının uygulanmasının önünde zorlu bir yol olduğuna işaret edebilecek bir hamleyle Rusya, bu önlemlerin izlenmesinden sorumlu uzmanlar panelinin yıllık yenilenmesini veto etti.

    Perşembe günü alınan karar, son 15 yıldır Kuzey Kore’nin nükleer silah ve balistik füze programlarını engellemeyi amaçlayan yaptırımları denetleyen grubu fiilen feshetmiş oldu.

    Kuzey Kore’nin başlıca müttefiki ve en büyük ticaret ortağı olan Çin oylamada çekimser kaldı. Hem Pekin hem de Moskova daha önce BM Güvenlik Konseyi’nde yeni yaptırımları engellemiş ve Kuzey Kore’ye yönelik mevcut bazı yaptırımların kaldırılmasını savunmuşlardı. Yaptırımları kendilerinin ihlal ettiğini inkâr etmelerine rağmen Batılı ülkeleri gerilimi tırmandırmakla suçladılar.

    Panelin görev süresinin 30 Nisan’da sona erecek olması nedeniyle diplomatlar yeniden oylama yapılmasının mümkün görünmediğini belirttiler. Bu gelişme, Kuzey Kore ile Rusya arasında, Ukrayna’daki çatışmalarda kullanılmak üzere Kuzey Kore’den Rusya’ya balistik füze ve mühimmat transfer edildiği haberlerini de içeren, güçlenen ilişkilerin altını çiziyor.

    Her iki ülke de bu tür silah anlaşmalarını reddetmiş ancak askeri işbirliklerini güçlendirme niyetlerini dile getirmişlerdir. Rusya’nın istihbarat başkanı bu hafta başında Kuzey Kore’yi ziyaret ederek dış baskılara karşı dayanışma sözü verdi.

    Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü’nde eski bir panel üyesi ve şu anda yaptırım uzmanı olan Aaron Arnold’a göre veto, Kuzey Kore’ye yönelik uluslararası yaptırımlar çerçevesinde önemli bir değişim olarak görülüyor. Arnold, Rusya’nın uyumsuzluk geçmişine ve Çin’in zımni desteğine atıfta bulunarak yaptırım rejimi için vahim sonuçların altını çizdi.

    Rusya’nın BM Büyükelçisi Vassily Nebenzia panelin raporlarını eleştirerek taraflı olduklarını ve kaliteli analizden yoksun olduklarını iddia etti. Ancak paneli destekleyenler, panelin sınırlı etkinliğinin nedeni olarak Çinli ve Rus üyelerin engellemelerine işaret ettiler.

    Panelin feshedilmesi ABD, Güney Kore ve Japonya arasında işbirliğinin artmasına yol açabilir. Ayrıca Rusya ve Çin’in panelin raporları üzerindeki etkisi azaldıkça yaptırım ihlallerinin kamuoyuna daha fazla açıklanmasıyla sonuçlanabilir.

    Panelin eski başkanı Hugh Griffiths’e göre, küresel finans kuruluşları Kuzey Kore’nin yaptırım ihlalleriyle mücadele etmek için bağımsız raporlara güveniyor ve bu da alternatif raporlama mekanizmalarının ortaya çıkacağını gösteriyor.

    Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Kore, Kuzey Kore’nin özellikle Rusya’dan yasadışı petrol tedarik etmesini önlemek için yakın zamanda bir görev gücü oluşturdu.

    Her iki ülke de Kuzey Kore’nin silah programlarını finanse etmekle suçladıkları Rusya, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kişi ve kuruluşlara karşı tek taraflı yaptırımlar uyguladı. Güney Kore Birleşme Bakanlığı oylamadan derin üzüntü duyduğunu ifade etti.

    Bu gelişme, Çin jetlerinin Kuzey Kore’ye karşı BM yaptırımlarını uygulayan Kanada gözetleme uçaklarına müdahale ettiği iddialarının ardından geldi. Kanada bu eylemleri “pervasızca” olarak nitelendirirken, Çin Kanada uçuşlarını “provokatif” olarak nitelendirdi.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Tayland ekonomisi Şubat ayında turizmin desteğiyle mütevazı bir büyüme kaydetti

    Tayland Merkez Bankası’na (BOT) göre Tayland ekonomisi Şubat ayında, temel olarak hizmet sektöründeki büyüme ve turist varışlarındaki önemli artışa bağlı olarak ılımlı bir genişlemeye tanık oldu.

    Turizm, 24 Mart’a kadar toplam 8,73 milyona ulaşan yabancı ziyaretçi sayısında bir önceki yıla göre %44’lük bir artış gözlemlenmesi ve bu ziyaretçilerin 1,63 milyonunu Çinli turistlerin oluşturmasıyla önemli bir destek sağlamıştır. Turizmdeki bu artış ülkenin ekonomik performansında önemli bir etken olurken, hükümet 2023 yılında 28 milyon olan yabancı turist sayısını bu yıl 40 milyona çıkarmayı hedefliyor.

    BOT Cuma günü, turizmdeki artışın bir önceki aya kıyasla ihracattaki düşüşü dengelemeye yardımcı olduğunu bildirdi. Bu durum Şubat ayında cari işlemler hesabının 2 milyar dolar fazla vermesine yol açarak bir önceki ay 0,2 milyar dolar açık vermesine neden oldu.

    Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Chayawadee Chai-Anant brifing sırasında turizmin Mart ayında da ekonomiyi desteklemeye devam etmesinin beklendiğini ancak ihracatın toparlanması ve sanayi üretiminin durumunun yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Merkez Bankası ayrıca küresel ekonomik toparlanmayı, hükümet harcamalarını ve ekonomik teşvik tedbirlerini de yakından takip ediyor.

    Turizmdeki olumlu gelişmelere rağmen Tayland ekonomisi bazı zorluklarla karşı karşıya kaldı. Bölgede kilit bir sektör olan otomobil üretimi Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre %19,28 düştü. Yerel bir endüstri grubu tarafından bildirildiği üzere, bu düşüş büyük ölçüde kamyonet üretimindeki azalmaya ve ithal elektrikli araçlardaki (EV) artışa bağlandı.

    Ekonominin 2023’ün son çeyreğinde üçüncü çeyreğe göre %0,6 daralması ve 2022’de görülen %2,5’in altında kalarak sadece %1,9’luk bir tam yıl büyümesi, altta yatan zorlukların altını çiziyor. Bu sorunları yansıtan merkez bankası, 2024 büyüme tahminini daha önce tahmin edilen %3,2’den %2,5-%3,0 aralığına düşürdü.

    YİD Başkanı Sethaput Suthiwartnarueput, ilk çeyrek gayrisafi yurtiçi hasıla rakamlarının olumlu olmasının beklenmediğini, ancak sürükleyici faktörlerin yılın ilerleyen dönemlerinde azalacağını öngördüğünü belirtti.

    Merkez Bankası, bazı gevşeme çağrılarına rağmen geçen ay %2,50’de sabit tuttuğu politika faizinin uzun vadeli büyümeyi desteklemesini sağlamaya odaklanmış durumda. YİD 10 Nisan’da para politikasını tekrar gözden geçirecek.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Nikkei mali yıl puan artışında rekor kırdı

    TOKYO – Japonya’nın Nikkei hisse senedi ortalaması, çip ile ilgili hisselerdeki önemli kazançlarla desteklenerek Cuma gününü iyimser bir notla tamamladı ve önemli yabancı yatırımların etkisiyle mali yıl için tarihi bir puan artışı kaydetti. Endeks ay boyunca bir dizi rekor yükseliş yaşadı ve 22 Şubat’ta Japonya’nın 1989’daki balon ekonomisinin zirvesinden bu yana görülmemiş seviyeleri aştı.

    Cuma günü sona eren mali yıl için endeksin 12.328 puan yükselmesini sağlayan etkileyici ralli, kaydedilen en büyük mutlak kazanç oldu. Bu artış, Mart 2021’de sona eren mali yıldan bu yana kaydedilen en büyük yıllık artış olarak yıl içinde %44’lük bir artışı temsil etti.

    Nikkei Cuma günü, bir önceki seansta yaşanan kayıpları telafi ederek %0,5 artışla 40.369,44 seviyesinden kapandı. Okasan Securities, yatırımcıların döviz piyasasına potansiyel müdahaleye karşı temkinli olmasına rağmen, zayıflayan yenin genel olarak yerel hisse senetleri için faydalı olarak görüldüğünü belirtti.

    Yen’in değeri hafta başında dolar karşısında 34 yılın en düşük seviyesine gerileyerek yerel yetkililerin acil bir toplantı yapmasına yol açmış ve Tokyo’nun döviz piyasasına girmeyi düşünebileceğini göstermişti. Japon para birimi son raporda dolar başına 151,40 seviyesinde sabit kaldı.

    Çip sektörü liderleri Tokyo Electron ve Advantest’in hisse senedi fiyatları sırasıyla %0,79 ve %1,85 oranında artış gösterdi. Emlak sektörü de %1,96’lık bir sıçrama ve aylık %16’lık bir artışla önemli bir büyüme yaşadı. Bu sektörün performansı, Japonya’da arazi fiyatlarının 2023 yılında son 33 yılın en hızlı artışını yaşadığını ortaya koyan ve bu hafta başında yayınlanan bir hükümet araştırmasıyla desteklendi.

    Daha geniş kapsamlı Topix endeksi de Cuma günü %0,61 artışla 2.768,62’ye ulaşarak kazanç sağladı.

    Okasan Securities de piyasadaki iyimserliği yorumlayarak, Japonya Merkez Bankası’nın faiz artışlarında kademeli bir yaklaşım izleyeceği beklentisinin hisse senedi fiyatlarını desteklediğini öne sürdü.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Çin’in para politikası değişikliğine ilişkin spekülasyonlar artıyor

    Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in daha önce açıklanmayan ve Ekim ayına ait bir konuşmasından bir bölümün gün ışığına çıkması, yatırımcılar ve analistler arasında Çin’in para politikasında olası bir değişikliğe ilişkin spekülasyonlara yol açtı. Konuşmada Başkan Xi, Çin Halk Bankası’nın (PBOC) açık piyasa işlemlerinde hazine tahvillerinin alım satımını kademeli olarak arttırmasının önemini vurguladı.

    “Niceliksel genişleme” (QE) olarak bilinen büyük ölçekli likidite enjeksiyonlarından kaçınan bir geçmişe sahip olan PBOC’nin birçok analist tarafından geleneksel politika araçlarını sürdürmesi bekleniyor.

    Buna rağmen piyasa, Xi’nin yorumlarına, emlak sektöründe süregelen bir borç kriziyle boğuşan Çin ekonomisini desteklemek için daha fazla teşvik beklentisiyle tepki verdi.

    Perşembe günü, Çin’in mavi çipli hisse senedi endeksi bir ayın en düşük seviyelerinden %0,5’lik bir artış gösterirken, Cuma günü 10 yıllık hazine tahvili vadeli işlemleri son üç haftanın en önemli yükselişini yaşadı. Bu piyasa hareketi, on yılı aşkın bir süredir Çin’in lideri olarak etkili konumu göz önüne alındığında, yatırımcıların Başkan Xi’nin açıklamalarına olan hassasiyetini yansıtıyor.

    Morgan Stanley’in baş Çin ekonomisti, Xi’nin konuşmasının PBOC’nin birincil piyasada devlet tahvili satın alarak QE’ye gireceği anlamına gelmediğini açıkladı. Bunun yerine konuşma, kaynakların yanlış tahsisini önlemek için para ve kredi arzı üzerinde sıkı kontrolün sürdürülmesi tercihine işaret ediyordu.

    PBOC’nin merkezi hükümetten doğrudan tahvil satın alması yasal olarak yasaktır ve 2007’den bu yana ikincil piyasada bunu yapmamıştır. UBS Yatırım Bankası’na göre Xi’nin açıklaması, özellikle açık piyasada devlet tahvili işlemleri yoluyla likiditeyi yönetmek için merkez bankasının para politikası araç setini genişletme çağrısıydı.

    Guolian Securities, PBOC’nin hazine tahvili satın almayı düşünebileceğini ve aynı zamanda ters geri alımları azaltabileceğini öne sürdü. Buna ek olarak, PBOC Başkan Yardımcısı Xuan Changneng geçen hafta, ekonomiye likidite enjekte etmek için bir başka yöntem olarak ticari bankaların şu anda ortalama %7 civarında olan zorunlu karşılık oranlarını düşürme olasılığından bahsetti.

    Sıfıra yakın politika faizleri nedeniyle QE’ye başvuran diğer merkez bankalarının aksine, PBOC’nin şu anda %2,5 olan politika faizini ayarlamak için hala yeri var. Macquarie ekonomistleri bu durumu Çin merkez bankasının QE’ye başvurmasına gerek kalmayabileceğinin bir nedeni olarak belirtiyor.

    Çin bu yıl, geçen yılki 3,8 trilyon yuana kıyasla artışla 3,9 trilyon yuan (540 milyar dolar) yerel yönetim özel tahvili ihraç etmeyi hedefliyor ve kilit ekonomik sektörleri desteklemek için 1 trilyon yuan özel ultra uzun vadeli hazine tahvili ihraç etmeyi planlıyor. Tahvillere olan yüksek talep ve finansal sistemdeki bol likidite, Çin’in 30 yıllık hazine tahvillerinin yaklaşık %2,47’lik rekor düşük getirisinde açıkça görülüyor.

    Finans çevreleri bu gelişmeleri yakından izlerken, Forthright Holdings’in baş ekonomisti Çin’de şu anda gözlemlenen parasal genişleme derecesinin tarihsel olarak nadir görüldüğüne dikkat çekti.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Orta Anadolu Kalkınma Ajansı yatırım ve yatırımcının yanında

    Mehmet Uzel / KAYSERİ (İGFA) – Son bir yılda Kayseri, Sivas ve Yozgat’ta 1136 bilgilendirme ve danışmanlık işlemi sunan Yatırım Destek Ofisleri yatırımcı için kilit önem taşıyan devlet destekleri, izin ve ruhsat işlemleri, yatırım teşvik sistemi başvuru ve uygulama aşamaları gibi alanlarda yatırımcılara hizmet verdi.

    Pro-aktif bir hizmet anlayışı ile çalışan Yatırım Destek Ofisleri sahada yatırımcının ve firmaların yanındaydı. Son bir yılda 456 firma ziyareti gerçekleştirilerek, özel sektörün ihtiyacı bizzat saha tespit edildi. Yapılan ziyaretlerde, devlet destekleri, danışmanlık faaliyetleri ve Ajans çalışmaları hakkında bilgilendirmeler gerçekleştirildi.

    “Tüm Devlet Destekleri Tek Tık Uzaklıkta!”. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hizmet veren Yatirimadestek.gov.tr sitesi, tek çatı altında tüm devlet desteklerini güncel şekilde içeren, yatırımcılara Kalkınma Ajansları tarafından hazırlanan Ön Fizibilite Raporları ile Yatırım Fırsatları sunan, “Soru-Cevap” bölümü üzerinde Kalkınma Ajansları Yatırım Destek Ofislerine ulaşılabilen ve 24 saatten kısa bir sürede yanıt alınabilen yenilikçi bir hizmet portalıdır. Orta Anadolu Kalkınma Ajansı Yatırım Destek Ofisleri, son bir yılda Yatirmadestek.gov.tr üzerinden sorulan 30 soruya 24 saatten kısa bir sürede dönüş yapmış ve yatırımcıların ihtiyaç duyduğu bilgilendirme ve danışmanlık hizmetlerini karşılamıştır.

  • Erdoğan: Sandık hepimizin namusuna emanettir

    ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yerel seçimlere yönelik yaptığı paylaşımda, millî iradenin tecelli aracı olan sandığın 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanet olduğunun altını çizdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşımında 2 ay önce başlattıkları mahallî idareler seçim maratonunda doğudan batıya, kuzeyden güneye 52 şehri ziyaret ettiğini anımsatarak, şu ifadelere yer verdi:

    “Diyarbakır’dan Trabzon’a, Hatay’dan Samsun’a, Muğla’dan Çorum’a, Karabük’ten Hakkâri’ye kadar ülkemizin dört bir ucundaki vatandaşlarımızla kucaklaştık. Gençlerimizle selamlaştık. Yaşlılarımızın hayır duasını aldık. Hanım kardeşlerimizle hasbihâl ettik. Sanayicilerimizle, üreticilerimizle bir araya geldik. Emeklilerimizin, emekçilerimizin sesine kulak verdik. Ahilik geleneğimizin temsilcisi esnafımızla istişare ettik. Yeni yuvalarına kavuşan depremzedelerimizin sevincini paylaştık. Hiçbir ayrım yapmadan milletimizin tamamıyla dertleştik, hasret giderdik, ruberu muhabbet ettik. Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz manzara şudur: Bizler tüm farklılıklarımızla 85 milyonluk büyük bir aileyiz. Seçim şarkımızda söylediğimiz gibi: Hepimiz aynı bağın gülüyüz, aynı dağın yeliyiz. Bu birlikteliği ne kadar sağlam tutarsak geleceğimize o derece güvenle bakabiliriz. Siyasi görüşlerimiz, gönül verdiğimiz partiler, kökenimiz, meşrebimiz, hayat tarzımız farklı olabilir. Ama Türkiye bizlerin ortak yurdu, ortak çatısı, ortak yuvasıdır. Millî iradenin tecelli aracı olan sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir. Hem sandığa gidip oy kullanarak hem de oyumuza sahip çıkarak demokrasimize karşı mesuliyetimizi yerine getireceğiz. 31 Mart seçimlerinin şimdiden ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum”.

  • Analistler Bu 3 Altcoin İçin Patlayıcı Ralliler Bekliyor!

    Kripto analisti Aaryamann Shrivastava, OP için bir yüzde 26’lık bir ralli bekliyor. Akash Girimath XRP için yüzde 50’lik bir yükseliş varsayım ediyor. Analist ayrıyeten JTO için patlayıcı bir atak öngörüyor. Analistlerin bu 3 altcoin için kestirimlerini ve tahlillerini okuyucularımız için derledik.

    OP fiyat iddiası: Altcoin için kârlar yolda!

    Optimism’in fiyatı, 3,99 dolar olarak işaretlenen direnci aşmayı başaramadı. Artık 3,72 dolardan süreç görüyor. Bu bariyeri aşması OP’nin dayanak tabanı olarak 4,00 doları geri almasını sağlayacak. Bu da 4,69 dolara gerçek bir yükselişe imkan tanıyacak. Böylelikle %26’lık bir ralliye işaret edecek. Ayrıyeten, bu yılbaşından bugüne yeni bir tepe düzey olacak.

    Hem İzafî Güç Endeksi (RSI) hem de Hareketli Ortalama Yakınsama Sapması (MACD) potansiyel Optimism için yükselişe işaret ediyor. Şu anda, her iki gösterge de beklenen %26’lık ralliyi destekleyecek bir yükselişin doruğunda.

    OP/USDT 1 günlük grafik. Kaynak: TradingView

    Bununla birlikte, OP’nin 4,00 doları geçememesi durumunda, altcoin fiyatının 3,42 dolara düşmesi mümkün. Bunun da OP’i 3,00 doların altına iterek yükseliş tezini geçersiz hale getirmesi muhtemel.

    XRP fiyat iddiası: Bir göğüs coin üzere sıçrama yapması muhtemel!

    Ripple fiyatı 250 günden uzun bir müddettir sıkı bir konsolidatif aralıkta seyrediyor. Bu gelişme iki kıymetli sonuç doğurdu. Bunlar: Düşen trend çizgisinin üzerinde bir kırılma ve 0,586 dolar direnç düzeyinin bir takviye tabanına dönüşmesi.

    Şu anda Ripple fiyatı 0,586 doların üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu da öbür bir aralık oluşumuna işaret ediyor. Haftalık Göreli Güç Endeksi (RSI), kısa bir mühlet ortalama 50 düzeyinin altına düştükten sonra toparlandı ve alıcıların hala denetimde olduğunu ima etti. Awesome Osilator (AO) sıfır düzeyinin üzerinde seyrediyor. Böylelikle yükseliş momentumunun hakim olduğunu gösteriyor. Bu teknik görünümler, altcoin fiyatının 0,617 dolar olan mevcut düzeyden kabaca %50 uzakta olan 0,920 dolara patlayıcı bir hareket için hazır olduğunu gösteriyor.

    XRP/USDT 1 haftalık grafik

    Tüm işaretler Ripple fiyatı için potansiyel bir yükseliş görünümüne işaret ediyor. Bununla birlikte, yatırımcıların Bitcoin fiyatı konusunda temkinli olmaları gerekiyor. BTC 59.000 dolraa inmeye devam ederse, altcoinlerin de onunla birlikte düşme ihtimali var. Bu türlü bir durumda XRP fiyatının %22 düşüşle bir sonraki kıymetli dayanak düzeyi olan 0,481 dolara gerilemesi olası

    JTO fiyat kestirimi: Altcoin patlayıcı bir hareket için yükseliyor!

    Jito fiyatı 9 Aralık 2023 ile 16 Mart 2024 tarihleri ortasında yuvarlak bir taban oluşturdu. Lakin Mart ortasından sonra başlayan geri çekilme, bu yuvarlak tabanın – fincan ve kulp – olarak isimlendirilen bir yükseliş formasyonuna dönüşebileceğine işaret ediyor. Kupa ve sapın zirve noktalarını birleştiren bir trend çizgisi, bir kırılmayı izlemek için çok kıymetlidir.

    Bu direnç düzeyinin üzerinde kararlı bir kapanış, kupanın sağ tarafındaki zirve noktası ile kupanın tabanı ortasındaki aralığın ölçülmesi ve 3,86 dolarlık kırılma noktasına eklenmesiyle elde edilen 6,0 dolara %56’lık bir yükseliş öngörüyor. Jito için bu hareketi izlemek değişik olacak. Zira birinci evvel 4 dolar ve 5 dolar ruhsal düzeylerinin üstesinden gelmesi gerekecek. Bunun akabinde bir sonraki durak 6 dolar olacak.

    JTO/USDT 12 saatlik grafik

    Jito fiyatının görünümü mantıklı görünse de, fincan ve kulp formasyonunun teyidi burada değil. Formasyonun fincan kısmı şimdi oluşmadı. Bunun ötesinde, JTO’nun onay sağlamak için koparma düzeyini 3,86 dolardan çevirmesi gerekiyor. Bitcoin fiyatı bir düzeltmeyi tetiklerse, altcoin fiyatının daha aşağı kayması mümkün. Bu türlü bir durumda, JTO 2,85 dolar takviye düzeyinin altında on iki saatlik bir mum çubuğu kapanışı yaparsa, daha düşük bir taban oluşturacaktır. Bu da yükseliş tezini geçersiz hale getirecektir. Bu gelişme, bir sonraki temel takviye düzeyi olan 2,85 dolara %17’lik bir düşüşe yol açabilir.

    Makaledeki görüşler ve varsayımlar analistlere ilişkin olup, mutlaka yatırım tavsiyesi değildir. Kriptokoin.com olarak yatırım yapmadan evvel kesinlikle kendi araştırmanızı yapmanızı öneririz.

  • Aleyna Tilki doğum gününü sahnede kutladı

    ADANA (İGFA) – Kariyerinin ilk albümünün stüdyo çalışmalarını tamamlamak üzere olan Aleyna Tilki 24 yaşına sahnede girdi. Adana Ceyhan Cumhuriyet Meydanı’nda 50 bin kişiye konser veren Aleyna Tilki orkestrasının bir anda “İyi ki doğdun Aleyna” şarkısına başlamasıyla şaşırdı.

    Onlara seyirci de katılınca Aleyna Tilki yeni yaşını müthiş bir koro ile kutlamış oldu. “Unutulmaz bir an benim için” deyip mumları üfledikten sonra konserine devam etti ve dansçılarıyla müthiş bir şova imza attı.

  • Doğal gripsavar: Sirke!

    İSTANBUL (İGFA) – Son yıllarda elma sirkesi, üzüm sirkesi gibi çeşitli sirkelerin sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğuna dair araştırmaların arttığını ifade eden Ajinomoto İstanbul Tedarik Zincirinden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Gıda Mühendisi Berna Portakal; sirke tüketiminin, glisemik, anti-diyabetik, yağ metabolizması, ülseratif-kolit, kolesterol, karaciğer ve fonksiyonları, oksidatif stres, anti-kanserojen ve antimikrobiyal etkilerinin birçok araştırmada görülebildiğini ifade etti.

    Peki kış mevsiminde tüketilen sirkeler bağışıklığımızı nasıl destekliyor?

    Gıda Mühendisi Berna Portakal sirkelerin faydalarını şöyle anlattı:

    “Sirke, doğal fermantasyon ile üretilir ve diğer fermente ürünlerde olduğu gibi sindirim sistemimizin sağlığını destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirir” diyen Portakal, “Sağlıklı bir sindirim sistemi, vücudun zararlı mikroplarla savaşmasına yardımcı olan bağışıklık hücrelerinin etkili bir şekilde çalışmasını sağlar. Sirkelerin içerdiği asidik özellikler, bakteri ve mikroplarla mücadelede önemli bir yere sahiptir. Özellikle elma sirkesi, içerdiği asetik asidin antimikrobiyal özellikleri sayesinde doğal bir antiseptik olarak işlev görür. Bu, soğuk algınlığı gibi hastalıklarla mücadelede önemlidir” dedi.

    İLTİHAP AZALTICI ETKİLERİ BULUNUYOR

    Sirkelerin içeriğinde bulunan antioksidanların vücuttaki iltihaplanmayı azaltabileceğini ifade eden Portakal, sağlıklı bir vücut ağırlığı ve metabolizma, bağışıklık sistemini desteklediği ve bazı araştırmalara göre, sirke tüketiminin metabolizmayı hızlandırarak,kilo kontrolüne de yardımcı olabildiğini söyledi. Portakal, sirkelerin içerdikleri vitamin ve minerallerle besleyici öğeler sağladığını belirterek, “Özellikle elma sirkesi, potasyum, kalsiyum ve B vitaminleri gibi önemli besin maddelerini içerir. Bu besin maddeleri, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için gerekli olan temel yapı taşlarıdır. Sirke tüketiminde aşırıya kaçmamak ve dengeli bir beslenme programının bir parçası olarak kullanmak sağlık açısından önemlidir” diye konuştu.

  • Hayat Finans’tan finansal teknolojiler şirketi

    İSTANBUL (İGFA) – 87 yıllık tecrübesiyle, 20.000’i aşkın çalışanı ve 17 ülkedeki üretim tesisleri ile 49 Türk markasını dünya çapında milyonlarca kişiye ulaştıran Hayat Holding’in dijital banka yatırımı Hayat Finans, finansal teknolojiler sektöründe etkisini artıracak önemli bir yatırım gerçekleştirdi.

    Bu kapsamda Hayat Finans, tüm dünyada dijitalleşme ile hızlıca yükselen finansal teknolojiler alanında faaliyet gösterecek Hayat Fintek Çözümleri A.Ş.’nin kuruluş işlemlerinin tamamlandığını duyurdu.

    Yenilikçi ve yaratıcı finansal ürün ve hizmetlerin geliştirilmesini ve müşterilerle buluşturulmasını amaçlayan Hayat Fintek, Türkiye’nin ilk dijital bankası olarak geçen yıl eylül ayında faaliyete geçen Hayat Finans’ın yüzde 100 iştiraki olarak kuruldu.

    Hayat Fintek’in teknoloji ve müşteri hizmetleri alanında yazılım ve mobil uygulama geliştirme, müşteri deneyimi, pazarlama ve analitiği, dijital avantaj platformları, mobil ödemeler, finans teknolojileri ve ilgili konularda yenilikçi ürünler ve iş modelleri geliştirmesi hedefleniyor.

  • Bilgin: “Sivas’ın menfaati için ne gerekiyorsa onu yaparım”

    SİVAS (İGFA) – Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğinde düzenlenen Toplantıya AK Parti İl Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Hakan Demirgil ve çok sayıda esnaf katıldı.

    Toplantıda yapılan çalışmalar ve yapılacak projeler hakkında bilgi veren Başkan Bilgin, kendisine yöneltilen soruları da yanıtladı.

    Seçim sürecinde kamuoyunda gündeme gelen hafif raylı sistem projeleri üzerine gelen soruya Bilgin, “Ankara’dan 500 km hızlı tren hattı çeken iktidarın Belediye Başkanı olarak Sivas’a yapılacak 10 km’lik hat ihtiyacı karşılasa ilk önce biz söyleriz. Biz gerçekçiyiz milleti aldatmadık aldatmayacağız. 22 yılın iktidarın mensubu olarak sizlerin karşısındayız alnımız açık yüzümüz ak.” dedi.

    Ankara temasları hakkında kendisine yöneltilen eleştirileri de cevaplayan Başkan Bilgin, “Ankara Türkiye’nin Başkenti, idarenin kaynağı, irade orada. Sen bu açıkladığın projeyi Ankara’ya gidemezsen hayata geçiremezsin. Ben eminim ki; “Bugün Hilmi Bilgin Ankara’ya gidiyor.” diyenler yarın Ankara’da Bakanlıkların yolunu bulamaz, Bakanlıklardan randevu almayı beceremez. Ankara’ya gitmeyi siyasi propaganda olarak eleştirebilecek bir iradenin Sivas’a ne verip ne veremeyeceğini sizlerin takdirine bırakıyorum. Ben Ankara ve İstanbul’da da bu şehrin menfaati için ne yapılması gerekiyorsa onu yaparım.” dedi.

    İSTANBUL SİVAS YHT SEFERLERİ BAŞLIYOR

    Toplantıda söz alan AK Parti İl Başkanı Yusuf Tanrıverdi, 27 Nisan’da İstanbul Sivas Yüksek Hızlı Tren seferlerinin başlayacağını dile getirdi.

    Kapanış konuşmasını gerçekleştiren Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Hakan Demirgil, “Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin’in bu kadar başarılı olacağına inanmıyordum, beni utandırdı. Utandırdığı için kendisine teşekkür ediyorum. Bazı adaylar bizleri saçma şeylerle itham ediyorlar, 31 Mart seçimleri bittikten sonra gerekli basın açıklamasıyla her şeyi bildireceğiz.” ifadesini kullandı.

  • Milletvekili Kılıç: “Oylarınızı AK Parti’den yana kullanın”

    Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) – AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, AK Parti Kızıltepe Belediye Başkan Adayı Ali Ertaş, AK Parti Kızıltepe İlçe Başkanı Bülent Şahin ve teşkilat mensuplarından oluşan heyet, 31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında Kızıltepe’de esnafları ziyaret etti.

    Seçim çalışmalarını değerlendiren Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, “Önümüzde ülkemizi ve memleketimizi önemli derecede etkileyecek yerel seçimlere saatler kaldığını belirterek, bizler seçim çalışmalarımızı esnaflarımızla ve vatandaşlarımızla bir araya gelmeye devam ettiklerini söyledi.
    Seçim startının verildiği andan itibaren çalışmalarımızı tüm teşkilatlarımızla birlikte devam sahada ettirdiklerini ifade eden Kılıç,” Her ilçeye, her mahalle ve sokağa ulaşmaya çalıştık. Hane hane dolaşarak vatandaşlarımıza misafir olduk, destek talebinde bulunduk. Allah’a hamdolsun gittiğimiz her yerden olumlu bir şekilde ayrıldık.”dedi.

    ABDULLAH ERİN ÖNEMLİ BİR FIRSATTIR
    Engin tecrübesi ve liyakatli duruşuyla Abdullah Erin’in Mardin adına önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Milletvekili Kılıç, “Gittiği her yerde hizmetlerinden söz edilen Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Erin’in Mardin’de de çok önemli hizmetlere imza atacağına inanıyorum. Her ilçemiz için hazırlanan vizyon projelerin hayata geçmesi, Mardin’in belediyecilik anlamında daha da kalkınması için 31 Mart’ta oylarımızı mutlaka AK Parti’den yana kullanalım. Tarımdan ulaşıma, sağlıktan eğitime, sosyal alanlardan istihdama ve daha birçok konuda Mardin’in çehresini değiştirecek çalışmaların projeleri tamamlanmış durumda. İnşallah 31Mart’ta halkımızın destekleriyle bu projelerin tamamı aktif hale getirilerek Mardin hak ettiği noktaya ulaşacaktır. ”ifadelerini kullandı.

    BELEDİYECİLİK HİZMETLERİNİ HEP ÜSTLERDE TUTTUK
    Halka hizmet şiarıyla yola çıktıklarını kaydeden Kılıç, “AK Parti’de siyaset yapmak, hizmet üretmek bizler için her zaman gurur verici olmuştur. Geçmişten günümüze yapmış olduğumuz etkin hizmetlerle belediyecilik anlayışını her zaman üst seviyelerde tuttuk. Bunun en iyi örneği geçen yerel seçimlerinde kazandığımız beş ilçe belediyesidir. Buna istinaden yerel seçimlerde İdeolojik yapıların baskısı altında olunmaması gerekir. Memlekete kim hizmet edecekse o desteklenmeli. Bizler neresi olursa olsun, kim olursa olsun din, dil, ırk ayırımına gidilmeksizin her vatandaşımızın hizmetindeyiz. Ve bundan asla da taviz vermeyeceğiz. Allah’a çok şükür gittiğimiz her yerde ayrı bir teveccüh ve ilgi görüyoruz. İnşallah bunların en iyi yansımasını 31 Mart’ta sandıklarda göreceğiz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

  • Akaryakıt istasyonlarındaki fiyat tabelalarına ‘İletişim’ yanıtı

    ANKARA (İGFA) – “Akaryakıt dağıtım şirketleri, bayilerinden yıl sonuna kadar fiyat tabelalarını 3 haneli olacak şekilde yenilemelerini istedi.” iddiası ile ilgili açıklama İletişim Başkanlığı’ndan geldi.

    Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “Akaryakıt dağıtım şirketleri, bayilerinden yıl sonuna kadar fiyat tabelalarını 3 haneli olacak şekilde yenilemelerini istedi.” iddiasının gerçeği yansıtmadığı ifade edilen açıklamada, “Yapılan araştırmalar sonucunda, akaryakıt dağıtım şirketlerinin iddia edildiği gibi bir talepte bulunmadığı tespit edilmiştir. Akaryakıt dağıtım şirketlerinin, “bu sene sonunda akaryakıt fiyatlarının üç hanelere geleceğine dair” bir öngörüsü veya tahmininin bulunmadığı belirlenmiştir. Seçim öncesinde kamuoyunu manipüle etmek amacıyla kasıtlı bir şekilde üretilen dezenformasyonlara itibar etmeyiniz” ifadeleri yer aldı.

  • Başkan Büyükakın çocuklarla buluştu

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, sağlıklı nesiller yetişmesi için her konuda özenle çalışmaya devam ediyor, çocuklarımızın geleceğine faydalı tohumlar atıyor. Büyükşehir, İzmit Doğu Kışla Gençlik Parkı içinde yer alan Lokomotif Çocuk Köyünde “Mutlu Şehir Mutlu Çocuk” sloganıyla çocuklar, özgürce kendilerini ve yaşamı keşfetmelerini amaçlıyor. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nce hazırlanan Lokomotif Çocuk Köyü’nü ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, çocuklarla bir araya geldi. Başkan Büyükakın’a Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık eşlik etti.

    ‘ÇIK DIŞARIYA OY-NA-YA-LIM’

    Doğu Kışla Parkı içerisinde yer alan Lokomotif Çocuk Köyü’nde düzenlenen tanıtım programında ‘’Çık Dışarıya Oy-na-ya-lım’’ ile çocuklar gönüllerince eğlendi. Etkinlikte; sahne gösterileri, Hacivat ve Karagöz, ibiş ve meddah gösterisi, sihirbaz gösterisi, sahne yarışmaları, tahta bacak ve jonglör yer aldı.

    Programa katılan Başkan Büyükakın, Çık Dışarıya Oy-na-ya-lım etkinliğinde çocuklarla bir araya geldi. Başkan Büyükakın çocuklara etkinlikte, ‘’Mutlu musunuz, eğleniyor musunuz?’’ diye sordu. Çocuklar hep bir ağızdan, ‘’Eveeet!’’ diye bağırdı. Başkan Büyükakın, daha sonra Lokomotif Çocuk Köyündeki eğitim atölyelerine katıldı.

    3-6 YAŞ İÇİN ÖĞRETİCİ ATÖLYELER

    Çocukların kaliteli zaman geçirmesi, gelişim alanlarının desteklenmesine yönelik oyunlar, çocuklarda farklı duyuların uyarılmasını fiziksel, sosyal, duygusal, dilsel ve bilişsel gelişimlerini destekliyor. Lokomotif Çocuk Köyü çocukların keşif yapma yönünü canlandırmanın yanı sıra merak duygularının gelişmelerine de katkı sağlayacak. Çocuk köyünde bulunan vagonlar 10 kişilik gruplar halinde 3-6 yaş arası çocuklara göre 4 haftalık ve haftada 1 gün etkinlik olacak şekilde planlandı. Ayrıca her 4 haftalık istasyon bitiminde aile katılım etkinliği düzenlenecek. Çocukların gelişim özellikleri açısından 3-4 yaş ve 5-6 yaş grupları olarak ayrı ayrı planlandı. Lokomotif Çocuk Köyünde yer alan vagonlar ise; Minik tasarımcılar vagonu, Minik şefler vagonu, Minik çevreciler vagonu, Minik okurlar vagonu, Minik ressamlar vagonu, Minik mucitler vagonu, Minik mimarlar vagonu, Minik müzisyenler olarak düzenlendi. Atölyelerde oyun terapisi ile çocukların bilişsel ve sosyal becerilerini, duygu ve düşüncelerini oyun ile ortaya koymalarını amaçlanıyor.

    PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK HİZMETİ

    Ebeveynler ve çocuklar için Lokomotif Çocuk Köyü’nde psikolojik danışmanlık hizmeti de verilecek. Çocuğun bireysel gelişiminin 3-6 yaş grubu özelliklerine uygun olarak ilerleyip ilerlemediğinin tespit edilmesi, çocuğun verdiği mesajların doğru algılanması ve oluşabilecek davranışsal veya duygusal sorunların önüne geçilmesi sağlanacak. Ebeveynlere de çocuğun gelişim süreçlerini nasıl izleyecekleri, çocuklarla iletişim kurarken zorlandıkları alanda nasıl davranmaları ve çocuğa hangi alanlarda destek olmaları gerektiği konusunda eğitimler verilmesi de planlandı. Lokomotif Çocuk Köyü ile ilgili bilgi almak için 02623182726 nolu telefon aranabilir.

  • Dünyada altı yılda 56 nükleer reaktör devreye alınacak

    Dünya Nükleer Birliği (WNA) bilgilerinden derlenen bilgiye nazaran, halihazırda dünyada 30’un üzerinde ülkede yaklaşık 440 nükleer reaktör bulunuyor. Kelam konusu reaktörler global elektrik gereksiniminin yüzde 10’unu karşılıyor.

    İlk ticari nükleer santrallerin faaliyete geçtiği 1950’lerden bu yana ise toplam 214 reaktör devre dışı bırakıldı.

    Bu yıl Hindistan, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde 3 reaktörün elektrik şebekesine ilişkisi yapılırken, Mısır, Çin ve Rusya’da 3 reaktörün inşasına başlandı. Yıl başından bu yana ise Rusya’da 1 reaktör kapatıldı.

    Nükleer güç, etraf dostu bir teknoloji olarak kabul edilmesi ve elektrik üretim kapasitesi bakımından öteki güç kaynaklarını geride bırakması sebebiyle tercih edilmeye devam ediyor.

    11 reaktör 2027 yılında elektrik üretimine başlayacak

    Toplam 12 ülkede 56 nükleer reaktörün üretimi sürüyor. Bunların ortasında, 4 üniteden oluşan Türkiye’nin birinci nükleer santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali de yer alıyor.

    Bu yıl Türkiye’nin de bir ünitesinin ortalarında bulunduğu toplam 12 reaktörün inşasının tamamlanması planlanırken, gelecek yıl 8, 2026’da ise 10 reaktör devreye alınacak. Dünyada imali devam eden nükleer reaktörlerden 11’i 2027’de, 7’si 2028’de ve 3’ü 2029’da elektrik üretimine başlayacak.

    Halihazırda inşası devam eden 5 reaktörün ise 2030’da elektrik şebekesine ilişkisi yapılacak.

    Dünyada 2024-2030 yılları ortasında işletmeye alınacak 56 reaktörün toplam şurası gücü 62 bin 300 megavat olarak hesaplanıyor.

    Türkiye, inşa halindeki reaktör kapasitesi bakımından dünyada 3’üncü

    Türkiye, inşa halindeki nükleer reaktörlerin kapasite sıralamasında dünyada 3’üncü olarak yer alıyor. Kapasite büyüklüğüne bakıldığında Çin, 30 bin 943 megavat ile birinci sırada bulunuyor.

    Hindistan, imal basamağında olan 5 bin 900 megavatlık kapasite ile 2’nci sırada yer alırken, onu 4 bin 800’er megavat ile Türkiye ve Mısır izliyor.

    Rusya, toplam 4 bin 10 megavatlık 4 reaktör inşa ediyor. İngiltere, 3 bin 440 megavat ile dünya sıralamasında birinci beşte yer alıyor.

  • Helldivers 2’nin Yeni Silahları Dikkatleri Üzerine Çekti

    Helldivers 2’ye iki yeni silah eklendi: Quasar Cannon ve Heavy Machine Gun. Troost savaşı devam ederken, Helldivers üniteleri bu silahlar ile güçlerini artıracak. Artıracak derken çok önemli bir artıştan bahsediyorum. Zira meta artık Quasar Cannon metası üzere görünüyor.

    Quasar Cannon, kısa bir müddetliğine şarj olup çok güçlü ve patlayıcı bir ışın atabiliyor. Silahın mermi külfeti olmadığı üzere, bekleme müddeti de çok fazla değil. Yeni metada bilhassa tank’ları (Charger, Hulk, Bile Titan ve Tanklar gibi) çok rahat halde alt edebiliyor. Silahın isabetinin de çok yüksek olması, çok uzaklardan ateş edebilmenizi sağlıyor.

    • Helldivers 2’de Automaton Savaşı Başladı!

    Heavy Machine Gun ise epeyce ilgimi çeken bir silah oldu. Standart makineli tüfeğin çok daha yüksek kalibrede mermiler atan bu hali, sonlu sayıda mermiye sahip. Lakin bu silah ile, tank’ların kimileri da dahil pek çok küçük ve orta uzunluk düşmanı dümdüz edebiliyorsunuz. Vindicator isimli rahatsız edici robotlar bile Heavy Machine Gun’ın önünde diz çöküyor.

    Şu anda Troost’un özgürleştirilme düzeyi yüzde 75’i geçti. Vazifenin bitmesine ise çok az müddet kaldı.

  • Galatasaray’ın “joker”i Barış Alper, “dalya”ya hazırlanıyor

    Galatasaraylı futbolcu Barış Alper Yılmaz, teknik yönetici Okan Buruk’un misyon vermesi durumunda Trendyol Muhteşem Lig’in 31. haftasında 2 Nisan Salı günü yapılacak Atakaş Hatayspor maçıyla “dalya” diyecek.

    Temmuz 2021’de 1. Lig temsilcisi Ankara Keçiörengücü’nden 21 milyon lira (Dönemin kuruyla 2,1 milyon avro) bonservis bedeliyle transfer edilen Barış Alper Yılmaz, sarı-kırmızılı takımdaki üçüncü dönemini geçiriyor. 2021-2022 döneminde 23 resmi karşılaşmada forma giyen Barış Alper, maç başına 23 dakika müddet aldı. Futbolda kulüp tarihinin en makûs dönemini geçiren takımda yer alan genç hamle oyuncusu, skor katkısı veremedi.

    Yaşanan idare ve teknik adam değişikliklerinin akabinde takımda tutulan Barış Alper, ikinci döneminde maç sayısını 30’a, ortalama mühletini de 34 dakikaya çıkardı. Bilhassa Fenerbahçe ve Beşiktaş derbilerindeki performansıyla dikkati çeken sarı-kırmızılı futbolcu, 4 kere ağları havalandırma başarısı gösterdi. Yaşanan şampiyonluktaki katkısının akabinde Barış Alper’in 2025-2026 döneminin akabinde sona erecek mukavelesi güzelleştirme yapılarak 2026-2027 dönemine uzatıldı.

    Güçlü fiziği, suratı, top tekniği ve son vuruşlarıyla dikkati çeken Barış Alper Yılmaz, bu dönem ise sarı-kırmızılı takımın en istikrarlı futbolcusu olarak dikkati çekiyor. Barış Alper, Galatasaray’ın Muhteşem Lig, UEFA Şampiyonlar Ligi eleme ile küme evresi, UEFA Avrupa Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası’nda çıktığı toplam 47 karşılaşmanın 46’sında forma giydi. Maç başına 59 dakika mühlet alan genç futbolcu, kelam konusu maçlarda 4 sefer ağları havalandırdı.

    Okan Buruk’un jokeri oldu

    Barış Alper Yılmaz, bu dönem farklı mevkilerde gösterdiği yeterli performans ile kadrosuna katkı verdi.

    Dönem başında yapılan birtakım transferlerden beklediği randımanı alamayan sarı-kırmızılıların imdadına Barış Alper Yılmaz yetişti. Bir atak oyuncusu olan Barış Alper’i teknik yönetici Okan Buruk sağ ve sol bekte de kullandı. Kale, stoper ve defansif orta saha haricinde tüm bölgelerde vazife yapan genç futbolcu, gösterdiği performansla ekibinin uygun gidişatına değerli katlı sağladı.

    Sarı-kırmızılı futbolcu, bu özelliği sayesinde hem birinci 11 kurarken hem de maç içindeki atılımlarında teknik yönetici Okan Buruk’un elini rahatlattı.

    Takımın en istikrarlısı

    Barış Alper, bu dönem Galatasaray’da en fazla maça çıkan futbolcu oldu.

    Sarı-kırmızılı kadro, bu dönem Harika Lig’de 30, Avrupa’da 14, Türkiye Kupası’nda ise 3 maça çıktı. Toplam 47 resmi karşılaşmada uğraş eden Galatasaray’da Barış Alper, yalnızca 1 maç kaçırdı. Toplam 46 karşılaşmada forma giyen Barış Alper, cezası nedeniyle yalnızca 16. haftadaki EMS Yapı Sivasspor müsabakasına çıkamadı.

    Ekipte en fazla maçta forma giyen futbolcu olan Barış Alper, dönemin birinci yarısında sonradan oyuna girdiği için alanda kaldığı müddet bakımından 8. sırada yer aldı.

    Performans

    Barış Alper Yılmaz’ın Galatasaray mesleğindeki performansı şöyle:

    Sezon Süper Lig Türkiye Kupası Avrupa Toplam maç Gol Dakika Ort. dakika
    2021-2022 17 1 5 23 528 23
    2022-2023 25 5 30 4 1008 34
    2023-2024 29 3 14 46 4 2703 59
    Toplam 71 9 19 99 8 4239 43

     

  • Fenerbahçe’de birinci veda Bonucci’den

    Devre ortasında Union Berlin’den ayrılarak Fenerbahçe’ye transfer olan Leandro Bonucci’nin geleceği belirsizliğini koruyor.

    BÜYÜK ORANDA ANLAŞMA

    Dönem sonunda mukavelesi sona erecek olan 36 yaşındaki futbolcu konusunda net bir karar alınmazken, İtalya’dan flaş bir sav geldi. Çizme basınına nazaran Bonucci, Serie A gruplarından Genoa ile büyük oranda mutabakata vardı.

    SEZON SONU İMZA

    Deneyimli stoperin dönemin bitmesinin akabinde yeni kulübüne imza atıp İtalya’ya geri döneceği belirtiliyor.  

     
  • Trabzonspor’dan Budu Zivzivadze hamlesi!

    Trabzonspor’da kiralık olan Onuachu’nun Trabzonspor’da kalması kolay gözükmüyor. Zira Southampton’ın, bonservis bedeli olarak 10 milyon euro’nun üzerinde bir beklentisi var.

    Fırtına’da golcü arayışları çoktan başladı. Portekiz gruplarından Chaves’te forma giyen Hector Hernandez bunlardan biri oldu. Forvet listesi geniş olan Trabzonspor, Gürcü Budu Zivzivadze’yi takibe aldı. Gürcistan’ın Yunanistan ile oynadığı maça scout takımı gönderen Karadeniz devi, 30 yaşındaki santrfor için harekete geçme kararı verdi.

    SEZON PERFORMANSI

    Karlsruhe ile 35 maça çıkan ve 11 gol atıp 2 de asist yapan Zivzivadze, Gürcistan Ulusal Kadro formasını 24 sefer giydi, fileleri 7 defa sarstı. Almanya 2. Ligi’nde Karlsruhe forması giyen 1.89 uzunluğundaki forvetin kulübü ile kontratı 2025’te sona erecek.

  • Bülent Çetin: ”Şampiyonluğun parolası aile ortamı”

    Bitexen Ampute Futbol Harika Ligi’nde 2023-2024 dönemini şampiyon tamamlayan Alves Kablo Ampute Futbol Kulübünün ulusal kalecisi Bülent Çetin, kadrodaki aile ortamının kupayı kazandırdığını belirtti.

    Bu dönem ligde oynadıkları 22 maçta 21 galibiyet, bir beraberlik elde eden Alves Kablo Ampute Futbol Kulübü, elde ettiği 64 puanla ligi şampiyon tamamladı.

    Attığı 143 gole rağmen kalesinde 15 gol gören Alves Kablo, bu alanda ligi ikinci tamamlayan Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübünün (14) akabinde kalesinde en az gören ikinci ekip oldu.

    Alves Kablo Ampute Futbol Kulübü, ekim ayında İtalya’nın Sassuolo kentinde düzenlenecek Konferans Ligi ile 2025 Mayıs ayında ülkemizin konut sahipliğinde Ankara’da gerçekleşecek Şampiyonlar Ligi’nde Türkiye’yi temsil edecek.

    “Sezon içinde maçlara çok uygun hazırlandık”

    Alves Kablo Ampute Futbol Kulübü ile Ampute Futbol Ulusal Grubu’nun kalecisi Bülent Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2023-2024 dönemine Türkiye Kupası’nı kazanarak başladıklarını söyledi.

    Lig başlamadan evvel de uygun bir kamp süreci geçirdiklerini lisana getiren Bülent Çetin, “Lige âlâ bir başlangıç yaptık. Ligin ikinci haftasında şampiyonluğun en büyük adaylarından Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübünü 2-0 yenmemiz bizi daha çok hırslandırdı. Lige daha uygun motive olmamızı sağladı. Dönem içinde de maçlara çok düzgün hazırlandık.” diye konuştu.

    Bülent Çetin, antrenörlerin ve idarenin dayanaklarıyla şampiyonluğa yürüdüklerini vurgulayarak, şu sözleri kullandı:

    “Alves Kablo Ampute Futbol Kulübünde bu dönem çok âlâ bir aile ortamı oluşturduk. Şampiyonluğumuzun parolası da bence aile olmamız oldu. Bunda bilhassa Liderimiz Hikmet Alabıçak ve teknik yöneticimiz Rahmi Özcan’ın çok büyük katkıları var. Burada bu kadar uygun oyuncuların olduğu bir kümesi aile ortamıyla yönetmek hakikaten zordur. Ayrıyeten kaleciler olarak da biz de maçlara yeterli motive olduk. Kaleci antrenörümüz Selim Karadağ tıpkı vakitte ulusal grubun da kaleci antrenörü. Kaleciler olarak bizi çok güzel hazırladı. Maç maç düşünerek çalışmalarımızı yaptık. Tahlilleri yapmamızın dönem içinde katkıları çok oldu. Ligi en az gol ekiplerden biri olarak kapattık. En fazla gol atan grup da bizdik. Bu dönem üç oyuncumuz 90 gole direkt katkı verdi.”

    Hedef “Şampiyonlar Ligi” şampiyonluğu

    Dönem başından bu yana koydukları maksatları gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Bülent Çetin, “Şimdi önümüzde UEFA’nın ampute futbolda birinci kere düzenlediği Konferans Ligi var. Konferans Ligi’nde başarılı olmak istiyoruz. Önümüzdeki yılda da Şampiyonlar Ligi’nde uğraş edeceğiz. Kulübümüzün en büyük amaçlarından biri de Şampiyonlar Ligi’ni kazanmaktır.” değerlendirmesini yaptı.

    Bülent Çetin, başarılı olmaları için dayanak verenlere teşekkür ederek, yeni dönemde başarılı olmak için ellerinden geleni yapacaklarını kelamlarına ekledi.

  • EÜ ile İŞKUR’dan nitelikli istihdama yönelik önemli iş birliği

    Ege Üniversitesi ile Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) arasında “İŞKUR ile 7 Bölge 7 Üniversite Projesi” kapsamında  “Meslekli Eğitim İş Birliği” protokolü imzalandı. EÜ Senato Salonunda düzenlenen protokol imza törenine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı Varol Dur, İzmir İl Müdür Vekili Ayla Bozkurt, EÜ Senato Üyeleri ve her iki kurumun temsilcileri katıldı. İmzalanan protokol ile EÜ ve İŞKUR iş birliğinde mesleki eğitim kursları verilecek. Bununla birlikte belirlenecek sektörlere yönelik nitelikli iş gücünün temininin sağlanması amaçlanıyor.

    Protokol töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi, 1955 yılından bu yana Türkiye’nin dördüncü, bölgenin ilk ve en köklü üniversitesi olarak, bölgedeki üniversitelerin kuruluşlarında öncü ve garantör olmuş, tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesidir. Hayata geçirdiği 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama ve 100 bin öğrenci katılımlı Avrupa’nın en büyük kariyer fuarını yapan Üniversitemiz,  ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ ödülünü alan ilk ve tek devlet üniversitesidir.  Son iki yıldır YÖK İzleme ve Değerlendirme Raporuna göre Üniversitemiz 208 Üniversite içerisinde ‘Kariyer Merkezlerinin Gerçekleştirdiği Faaliyet Sayısı’ ve ‘Sürekli Eğitim Merkezi Tarafından Verilen Sertifika Sayısı’ kriterlerinde Türkiye birincisi olarak yer almaktadır” dedi.

    “İŞKUR ile birçok projede yer alıyoruz”

    İŞKUR ve Türkiye’deki 7 üniversite arasında imzalanan bu protokolün paydaşlarından birisinin de Ege Üniversitesi olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturuyla istihdama yönelik tüm çalışmalarımızın merkezine insanı yerleştirmiş bir üniversiteyiz. Bu anlamda İŞKUR ile birçok projede yer almaktayız. Bugün de İŞKUR ile imzalayacağımız protokolle aktif işgücü hizmetleri kapsamında Üniversitemiz ile iş birliği içerisinde mesleki eğitim kursları düzenlenmesi ve belirlenecek sektörlerde ve işyerlerinde ihtiyaç duyulan nitelikte işgücünün temin edilerek istihdamın artırılmasına akademik destek sağlayacak olan 7 Üniversiteden biri olacağız. Protokol kapsamında hem çeşitli alanlarda mesleki eğitimler verilecek hem de sektörlere ve yönelik nitelikli iş gücü sağlanarak istihdamın artmasına katkı sağlanacak. Ege Üniversitesi olarak yılların verdiği birikim ve tecrübemiz ile mesleki kurslarımıza eğitici desteği vereceğiz.  Kursları başarı ile bitiren katılımcılara belge ve sertifika verilecek. Bununla birlikte iş hayatına katılmaları konusunda organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri gibi kurum ve kuruluşlarla iletişim kurularak destek sağlanacak. Ege Üniversitesi olarak hem üniversitemiz ile kamu kurumlarımız arasında hem de sanayiye yönelik iş birliğimizi geliştirecek bu protokolün paydaşı olmaktan ötürü mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

    Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Bu işbirliğinden dolayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız tarafından Türkiye’de 7 Üniversitede düzenlenmesi hedeflenen bu proje kapsamında Ege Bölgesinden Üniversitemiz ile iş birliği gerçekleştirmeyi tercih ettikleri, böyle bir fırsatı hem İzmir’imize hem de bölgemizdeki gençlerimize sundukları için başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vedat Işıkhan’a, bugün protokol imza törenimizi teşrifleriyle onurlandıran ve bu projeyi yürüten Bakan Yardımcımız Prof. Dr. Lütfihak Alpkan’a teşekkürlerimi sunuyorum. Ülkemizin geleceği gençlerimizin gelişimini ve istihdamını sağlayacak bu iş birliğinin her iki kuruma, ilimize, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

    “Sanayinin beklentileri çok hızlı değişiyor”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, “Bakanlık olarak başlattığımız ‘7 bölge 7 üniversite’ projesi İŞKUR’un nitelikli personel seçiminde sanayi ve iş yerlerine yardımcı olması konusunda önemli bir köprü vazifesi görüyor. Biz, hem eğitim hem de istihdam seviyesini daha yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Bu bağlamda üniversitelerin bizlere katkı sağlayabileceklerini düşündük. Üniversitelerin belli bir laboratuvar ve teknoloji altyapısı olduğu için teknolojik ve çevresel dönüşümlere çok hızlı adapte olabiliyorlar. Sanayinin de nitelikli eleman konusunda beklentileri çok hızlı şekilde değişebiliyor. İŞKUR da aradaki bu bağlantıyı kurmaya çalışıyor. İşverenlerin ve iş arayanların beklentilerini meslekler ve beceriler üzerinden  eşleştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    Prof. Dr. Alpkan, “Türkiye’de artan kurumsallaşma ile birlikte ne aradığını bilerek ilan veren kurumlar bizlerden yardımcı olmamızı istiyorlar. Üniversitelerimiz de mesleki becerilerini öğrencilerine en iyi şekilde öğretiyorlar. Projemiz dâhilinde özellikle savunma sanayine yönelik verdiğimiz ilk mezunlarımız, sektörde Aselsan gibi önemli firmalarda istihdam edildiler. Biz, daha sonra bunu 7 bölgemize de yaymak istedik. 7 bölgemizden 7 üniversitemiz ile iş birliği başlattık. Bu programlarımızı başarı ile yürütüp ileride daha yaygın hale getirmeye çalışıyoruz. Hem sanayinin hem de bizim bu proje ile ilgili en büyük beklentimiz istihdam. Ege Üniversitesi ile böyle bir iş birliği içerisinde girmekten dolayı heyecanlı ve mutluyum. Hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından “Mesleki İş Birliği” protokolü Rektör Prof. Dr. Necdet Budak ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından imzalandı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İkiz Gebeliklerde En Çok Demir Eksikliği Görülüyour

    Anne-baba olma heyecanını ikiye katlayan ikiz gebelikler; ya çift yumurta ikizi, ya da tek yumurta ikizi olarak gerçekleşir. İkiz bebek bekleyen annelerin metabolizmasına iki kat daha fazla iş düştüğünü belirten Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Funda Öztürk, “İkiz gebeliklerde en çok demir eksikliği görülüyor. Demir takviyesi alınmasının yanı sıra demir emilimini engelleyen çay ve kahveden kaçınılması gerekiyor. İkiz bebek bekleyen anne adayları; kalsiyum, protein ve suya da diğer gebelerden çok daha fazla ihtiyaç duyuyor” dedi. 

     

    İkiz gebeliklerde vitamin-takviye kullanımı ve bu dönemde uyulması gerekenler konusunda bilgiler veren Medicana Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Funda Öztürk, “Çift yumurta ikizleri, iki farklı yumurta ve iki farklı spermin bir araya gelerek oluşturduğu gebeliklerdir. Bu tipteki gebeliklerde cinsiyetler farklı olabilir. Doğum sonrasında ise bebeklerin boylarının, kilolarının ve büyüme hızlarının benzer olması beklenmez. İkiz gebeliklerde, bebekleri genetik olarak farklı iki birey olarak tanımlamak mümkündür. Ayrıca, ailede çift yumurta ikizlerinin bulunması da genetik faktörle ilgilidir” diye konuştu.

     

    Op. Dr. Funda Öztürk sözlerine şöyle devam etti; “Tek yumurta ikizleri ise tek bir yumurta ve tek bir spermin bir araya gelerek oluşturdukları zigotun ana rahminde ikiye bölünmesiyle oluşur. Tek yumurta ikizleri, tek bir yumurtanın ikiye bölünmesi nedeniyle oluştuğu için bütün genetik yapıları dâhil her şeyiyle aynıdırlar. Bu nedenle görüntüleri her zaman tıpa tıp benzer olurken cinsiyetleri de aynıdır. Bu gebelikler, çift yumurta ikizlerinin aksine ailede ikiz gebelikler bulunması gibi herhangi bir faktörden etkilenmez. Hem plasentanın ortak paylaşımı hem de ortak damar paylaşımı nedeni ile bu tür ikiz gebeliğe özgü gelişme geriliği gelişebilir.”

     

    Vücutta mineral kaybı yaşanır

     

    İkiz gebeliğin zorlu ve özen isteyen bir dönem olduğunun altını çizen Op. Dr. Funda Öztürk, “Özellikle ikiz bebek bekleyen annelerin metabolizmasına iki kat daha çok iş düşüyor. Dengeli ve çeşitli beslenmek bebeklerin, bebeklik ve ileri dönem gelişimini ve sağlığını oldukça etkiliyor. İkiz gebeliklerin sağlıklı olabilmesi kilo kontrolünün de iyi yapılması gerekir. İkiz bebek bekleyen annenin beslenme düzeni, tek bebek bekleyen annelere göre temel prensiplerde aynı kalsa da bu düzende bazı besinlerin miktarlarında değişiklikler olmalıdır. Bu dönemde, hem bazı besin maddelerine olan ihtiyaç artar hem de bazı önemli minerallerin kaybında artış yaşanır” dedi.

     

    Op. Dr. Funda Öztürk, bu dönemde anne adaylarının dikkat etmesi gerekenleri ise aşağıdaki gibi sıraladı.

     

    • İkiz gebeliklerde en çok demir eksikliği görülüyor. Ancak kalsiyum eksikliği, omega yağ asitleri, protein eksiklikleri de oldukça sık karşılaşılan durumlar arasında yer alıyor. Bu sebeple, ikiz bekleyen gebeler kabızlığı da şiddetli yaşadıklarından su tüketimlerini de artırmaları gerekiyor.

     

    • Dışarıdan ilaç olarak alınan demir desteğinin yanında gıdalarla alınan demir içeren besinlerin de bu dönemde mutlaka tüketilmesi gerekir.

     

    • Demirin en zengin kaynakları olan yumurta, kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagiller de bu süreçte sofradan eksik edilmemelidir.

     

    • Demir alımının yanında emilimi destekleyecek C vitamini alımına önem verilmeli, demir içeren besinle birlikte mutlaka C vitamini içeren bir besin de alınmalıdır. Bunun yanında, emilimi engelleyen çay ve kahve tüketiminden de kaçınılmalıdır.

     

    28’inci haftadan itibaren kalsiyum ihtiyacı artar

     

    İkiz bebek bekleyen gebelerde en önemli mineral eksikliklerinden birinin de kalsiyum eksikliği olduğunu belirten Op. Dr. Öztürk, “Özellikle gebeliğin 28’nci haftası ile beraber kalsiyum gereksinimi artıyor. Eğer anne yeterince kalsiyum almazsa kanda kalsiyum oranı düşer. Kemiklerden kalsiyum geçişi başlarsa, annede uzun vadede kemiklerde osteoporoz oluşabilir. Gebelikte kalsiyum ihtiyacı 1.000 mg civarındadır, fakat çoğul gebeliklerde ve 2 yıldan daha az ara ile gebe kalan kadınlarda bu ihtiyaç 1.200 mg civarına kadar çıkıyor. Bu dönemde kalsiyumdan zengin; süt, yoğurt, peynir, fındık ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine ağırlık verilmesi ve günde 2 bardak süt, 2 bardak yoğurt, 50 gr peynir tüketilmesi gerekir. Eğer bu gıdalar tüketilmiyorsa, kalsiyum içeren takviye ilaçlar kullanılabilir. Süt tüketmek istemeyen annelerin yoğurt, peynir ya da kefir tüketimi desteklenerek kalsiyum almaları sağlanabilir” şeklinde sözlerini sürdürdü. 

     

    Omega 3 yağ asitleri ve protein sağlıklı bir gebelik için büyük önem taşıyor

     

    Sağlıklı bir gebelik için omega 3 yağ asitlerinin ve proteinin önemine dikkat çeken Op. Dr. Öztürk, bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri ise aşağıdaki gibi açıkladı.

     

    • Gebeliğin son 3 ayında önem kazanan bir diğer besin desteği ise omega 3 yağ asitleridir. Özellikle beyin, kalp, göz sağlığı ve gelişim için çok önem taşıyan bu yağ asidinin en güçlü kaynağı ise balıktır. Yüksek oranda civa içerdiği için büyük balıklar yerine küçük balık tercih edilmesinde yarar vardır. Mutlaka haftanın en az 2 günü balık tüketmeye özen göstermek gerekir. Balığın yanında, badem, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler ve özellikle semizotu da omega 3 içermektedir.

     

    • Gün içinde badem, fındık grubundan besinleri bir avuç içi tüketmeye çalışmak gerekir. Ancak bu besinlerin yağ kaynağı olduğu unutulmamalı ve aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Gıda eksiğinin söz konusu olduğu günlerde ise omega 3 takviyesi almak gerekmektedir.

     

    • Tek bebek bekleyen bir gebenin günlük protein ihtiyacı günlük 60 gr iken, ikiz gebeliği olan anne adayının protein ihtiyacı 90-120 grama kadar çıkabiliyor. Özellikle gebeliğin altıncı ayından itibaren protein alımı bebeğin gelişim açısından önem kazanır. Bu da daha fazla et, balık, yumurta, süt, yoğurt tüketilmesi anlamına geliyor. Bitkisel protein olarak ise kuru baklagillerin tercih edilmesinde yarar vardır.

     

    • Gebelikte en sık karşılaşılan sorunlardan biri de ”kabızlık”. Mevsimine uygun meyve ve sebze tüketimine bu dönemde mutlaka dikkat edilmesi önemli, ayrıca sıvı tüketimine de çok dikkat edilmelidir. 

     

    • Özellikle ikiz gebeliklerin son aylarında plesentadaki su oranı çok önemlidir. Gebeliğin ilk aylarında ortalama iki litre su tüketimi yeterliyken, son aylarda bu değer ikiz gebeliklerde yeterli olmuyor, bu nedenle günlük üç litre su tüketmek gerekiyor ve sıcak mevsimlerde bu değerin biraz daha artırılması gerekebiliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Artan kakao fiyatları çikolata ihracatçılarının gündeminde

    Türkiye Gıda İhracatçıları, iklim değişikliği ve kuraklık gibi etkenlere bağlı olarak ton başına fiyatı 10 bin doları aşarak tarihi zirveye ulaşan kakao fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları ihracatının, 2023 yılında gerçekleşen 12,4 milyar dolar büyüklüğündeki hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı içinde yüzde 7’lik yere sahip olduğuna dikkat çeken TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Ahmet Tiryakioğlu, kakao fiyatlarındaki yükselişi şu şekilde değerlendirdi: 

     

    “TÜİK verilerine göre geçen yıl 211  bin tonu geçen toplam kakao ithalatımızın büyüklüğü 672 milyon dolara ulaştı. Yurt içindeki tüketim ihtiyacını da kapsayan bu hammadde girişinin sonunda 2023 yılı çikolata ve kakaolu ürün ihracatımız 860 milyon dolar oldu. Gıdanın hemen hemen her alanında olduğumuz gibi, firmalarımız çikolata konusunda da çok geniş bir coğrafyaya hizmet veren rekabetçi bir yapıya sahip. Öte yandan uluslararası müşteri profilimizin temel bir özelliği, fiyat hassasiyetlerinin yüksek olması. Bir kilo kakao fiyatının 10 dolara ulaştığı bir ortamda çikolata üretim maliyetleri zorlayıcı oluyor.”

     

    Güneydoğu Anadolu’nun çikolata ihracatında ABD ilk 3’te

     

    Yılın ilk 2 ayında Türkiye’nin çikolata ve kakaolu mamul ihracatının yüzde 14,3 artışla 149,2 milyon dolara eriştiğine dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Celal Kadooğlu şu değerlendirmede bulundu:

     

    “Kakao fiyatlarında yaşanan artışın tam da talebin çok yükseldiği Ramazan Bayramı öncesine gelmesi, ürünün satış kârlılığını etkiledi. Fiyatların artmasında arz sıkıntısının yanında, ilerleyen aylarda talebin daha da artacağını öngörerek stok yapan büyün alıcıların spekülatif etkisi olduğu kesin. Mevcut üretim rakamları, fiyatların uzun süre daha gevşemeyeceğini gösteriyor. Stoklarındaki kakaonun azalmaya başladığını gören üreticilerimiz de tedarik sorununu aşmak için alternatif ülkelere yoğunlaşıyor. Güneydoğu Anadolu son yıllarda çikolata ve kakaolu ürün ihracatında en güçlü bölgelerden biri haline geldi. Bu ürünün bölgemizin hububat sektörü ihracatı içindeki payı 2023 yılında yüzde 4,8 seviyelerine yükseldi. Güneydoğu’dan en fazla çikolata ihracatını Irak ve Libya’dan sonra ABD’ye yapıyoruz. İhracatçı firmalarımız çikolata çeşitlerini son yıllarda çok artırdılar, inovatif ürünlerle güçlü markalarımızın sayısını artırmayı amaçlıyoruz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Uluslararası Büyüme Yatırımları ile Adından Söz Ettiren Çimsa, 2023 Yılını Başarılı Finansal Sonuçlar ile Tamamladı

    Sabancı Holding iştiraki Çimsa’nın 2023 yılı finansal sonuçları ve karşılaştırmalı dönemleri, Sabancı Building Solutions BV’deki hisse artışına istinaden, işletme birleşmesi etkilerini ve enflasyon muhasebesine uyumlu yeniden düzenleme etkilerini içeriyor. Yeniden düzenlenmiş finansal tablolara göre Çimsa’nın FAVÖK’ü %72 artış ile 3.7 milyar TL gerçekleşti.  2023 yılı net karı, bir önceki yılın varlık satış etkileri hariç tutulduğunda, %37 artış ile 3.1 milyar TL olarak gerçekleşti. 

    Çimsa CEO’su Umut Zenar, “2023 yılını başarılı finansal sonuçlarla tamamladık. Geçtiğimiz Aralık ayında tamamlanan Sabancı Building Solutions paylarının %10,1’inin Çimsa’ya devri ile birlikte gerek yurt içi gerekse yurt dışı finansal performansımızı bütüncül olarak paydaşlarımızla ilk defa 2023 sene sonu finansalları ile paylaşmış olduk. Bu işlem ile Çimsa yaklaşık 20 milyar TL ciroya ulaştı. 2023 itibariyle ciromuzun yaklaşık %57’si yabancı para bazlı satışlardan oluşuyor. Türkiye’nin uluslararası markalarından biri olarak dünyada beyaz çimento ve CAC gibi katma değerli müşteriye özel ürünlerimizle ve sürdürülebilir büyüme hedefimizle küresel yolculuğumuza devam ediyoruz” dedi.

    Umut Zenar, Çimsa’nın beyaz çimento ve CAC (Kalsiyum Alüminat Çimento) alanında dünyanın lider şirketlerinden biri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: 

    “Kendi hammadde sahalarımızdan sağladığımız kaynaklar ile ürettiğimiz CAC ürün ailemizde Mersin fabrikamızda 45 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilen yeni üretim tesisimizi, deneme üretimi ve test süreçlerinin başarıyla tamamlanmasının ardından devreye aldık. Bu yeni tesisle CAC klinkeri üretim kapasitemizi 2 katına çıkartarak, global pazarın en büyük üçüncü CAC üreticisi konumuna yerleştik. Çimsa olarak hedefimiz ileri teknoloji yapı malzemeleri şirketine dönüşmektir. Bu kapsamda CAC ürün ailemiz bir köprü vazifesi görüyor. Türkiye’nin tek CAC üreticisi olarak artan üretim kapasitemizi en verimli şekilde değerlendirebilmek için CAC ve katma değerli ürün müşterilerimize Münih’teki Sabancı Teknoloji Merkezi’nden doğrudan ulaşacağız. Ayrıca, teknik destek ihtiyacını da bu merkezle karşılayarak, sektördeki ihtiyaçlara özel çözümler sunmaya devam edeceğiz. CAC ve katma değerli ürünlerle, pazarlara daha yakın olacak, bu ürünleri kullanacak müşterilere doğrudan ulaşarak daha etkin bir hizmet sunacağız”.

    Son üç yıldır operasyonlarını optimize etmeye ve yerinde üretim yetkinliğini arttırarak pazara ve müşterilere yakın olmaya odaklandıklarını belirten Zenar, “Bu kapsamda yılda ortalama 600 bin ton öğütme kapasitesine sahip olacak ABD gri çimento öğütme tesisi yatırımımızın yanı sıra, yine operasyonlarımızı ülkemiz sınırları dışına taşıyacak ve şirketimizi faaliyette olduğu pazarların önemli birer oyuncusu yapacak yeni yatırım fırsatlarına odaklanmayı sürdürüyoruz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • QTerminals Antalya Limanı, yılın ilk kruvaziyer gemisi olan Hamburg’u ağırladı

    144 metre uzunluğundaki Hamburg lüks yolcu gemisi Türkiye’nin önde gelen ticari yük ve kruvaziyer limanı QTerminals Antalya Limanı’nı ziyaret etti. Bahama bayraklı 15 bin 67 grostonluk Hamburg isimli kruvaziyer gemisi, 310 yolcusu ve 170 tayfasıyla QTerminals Antalya Limanı’na ulaştı. Yolcular Antalya’da alışveriş yaparak, yerel restoranları ve turistlik yerleri ziyaret ederek bölgesel ekonomiye katkı sağladı. Hamburg kruvaziyer gemisinin bir sonraki durağı Rodos limanı olacak.  

    İzmir-Mersin arasındaki yaklaşık 700 deniz mili uzunluğundaki kıyı şeridinde hem yolcu hem de yük operasyon hacmi en yüksek olan QTerminals Antalya, sezonun ilk kruvaziyer gemisini ağırladı. QTerminals Antalya, kaliteli, güvenli ve hızlı hizmet ilkesiyle bölgenin dünya ticaretine ve turizme açılan kapısı olarak önem taşıyor. Türkiye’nin önde gelen ticari yük ve kruvaziyer limanı QTerminals Antalya, tüm turizm sektörleri arasında en hızlı büyüyen ve gelişen kruvaziyer turizminde teknolojik alt yapısı ve bilgi birikimiyle öne çıkıyor.

    Sezonun ilk gemisini ağırladıklarını ve kruvaziyer turizminin ülke ekonomisi için önemini dile getiren QTerminals Antalya Limanı Genel Müdürü Özgür Sert, “Kruvaziyer turizmi, turistik deneyimleri geliştirir, farklı kültürleri tanıtır ve yerel ekonomiye büyük katkıda bulunulmasını sağlar. Kruvaziyer yolcuları, gemilerden inip limanları ziyaret ettiklerinde yerel ekonomiye ciddi katkıda bulunurlar. Turistler, ülkemizin doğal güzelliklerini, tarihi ve kültürel mirasını yakından deneyimler. QTerminals Antalya olarak kapasitemiz, güvenlik önlemlerimiz ve lojistik ağlarımızla sektörün en iyi hizmet veren limanlarından biriyiz. Kaliteli, güvenli ve hızlı hizmet ilkelerimizle bölgenin dünya ticaretine ve turizme açılan kapısı olarak müşterilerimize yüksek standartlarda hizmet sunuyoruz” ifadelerini kullandı. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İhracatçılar Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının hedeflerini belirlemek için genel kurula gidiyor

    Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’ye 2023 yılında 255,8 milyar dolar döviz kazandıran, 61 ihracatçı birliği çatısı altında faaliyet gösteren 120 bin ihracatçı, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının hedeflerini belirlemek için genel kurula gidiyor.

    İhracatçılar, 2023 yılı olağan mali genel kurul toplantılarını Nisan ayı içerisinde yapacaklar. Genel kurullarda her birlik Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında atacağı adımları masaya yatırırken, 2024 yılı bütçelerini ve iş programlarını da karar altına alacaklar.

    2022 yılı Nisan ayında yapılan seçimlerde göreve gelen 61 ihracatçı birliğinin yönetim kurulları; göreve geldikten sonra geçen 2 yıllık süreçte ortaya koydukları hedeflerin ne kadarını gerçekleştirdiklerini ne kadarını gerçekleştiremediklerini genel kurul üyelerine açıklayacaklar ve 2023 yılı icraatlarından ibra edilmek için genel kurul üyelerinin huzuruna çıkacaklar.

    Bünyesindeki 12 ihracatçı birliğiyle Türkiye’de ihracatçıların en büyük temsilini bünyesinde sağlayan Ege İhracatçı Birlikleri’nde 4 bin 659 ihracatçı firma genel kurula katılım hakkına sahip.

    EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 6’sı genel kurullarında 2023 yılında ihracata en çok katkı sağlayan toplam 140 firmaya ödül vermek için hazırlıklarını sürdürüyor.

    Ege İhracatçı Birlikleri’ndeki genel kurullarda Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ihracat hedeflerine ulaşmak için atılması gereken adımlar ihracatçı birliklerinin en üst karar organı olan genel kurullarda istişare edilecek.

    Genel kurul maratonu moda endüstrisiyle başlayacak

    Ege İhracatçı Birlikleri’nde genel kurul maratonu, 2 Nisan 2024 Salı günü saat 16:00’da Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB)’yle başlayacak. Aynı gün saat 17:00’de Ege Moda Endüstrisinin güçlü temsilcisi Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) üyeleri genel kurul toplantısında buluşacak.

    EHKİB ve ETHİB ilk çeyrekte mevcutlarını korudular

    Türk moda endüstrisinin güçlü oyuncusu Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, en güçlü ihraç pazarı Avrupa Birliği’ndeki resesyon, döviz kurlarının düşük seyri ve artan üretim maliyetleri nedeniyle 2024 yılı için “Mevcudu korumak” amacıyla 1 milyar 350 milyon dolarlık hedef koymuştu. 2024 yılının ilk çeyreğinde mevcudu korumanın ötesinde ihracatını ihracatını yüzde 3 artıran EHKİB, genel kurulda ortaya çıkacak sinerjiyle daha güzel günler için umutlanacak.

    2023 yılında 509 milyon dolarlık ihracat seviyesiyle tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşan Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği 2024 yılında “Mevcudu korumak” hedefine ulaşmak için 2023 yılı mali genel kurul toplantısında istişarelerde bulunacak.

    Mevcudu korumak hedefiyle 2024 yılına giren ETHİB ve EHKİB üyelerine; Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, dünya ve Türkiye ekonomisindeki güncel gelişmeleri bir sunumla aktaracak, ihracatçıların doğru konum almalarına katkı sağlayacak.

    Tütün sektörü 1 milyar dolar ihracat hedefiyle genel kurulda buluşacak

    Türkiye’deki yaprak tütün ve tütün mamulleri ihracatçılarını tek çatı altında temsil eden Ege Tütün İhracatçıları Birliği 2023 yılı mali genel kurul toplantısını 3 Nisan 2024 Çarşamba günü saat 10:30’da Ege İhracatçı Birlikleri 7. Kat Konferans Salonu’nda gerçekleştirecek.

    Son 1 yıllık süreçte ihracatını yüzde 7’lik artışla 816 milyon dolardan 871 milyon dolara çıkaran Ege Tütün İhracatçıları Birliği, 1 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için genel kurulda ortak aklı harekete geçirecek.

    Demir ve Demirdışı Metaller ihracat liderliğini 7 yıla taşımak hedefinde

    Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliği arasında 6 yıldır zirvede açık ara yer alan yıllık 2,5 milyar dolar ihracat hacmine sahip olan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği üyeleri 4 Nisan 2024 Perşembe günü saat 15:00’te 2023 yılı mali genel kurul toplantısında bir araya gelecekler.

    1 Ocak – 28 Mart 2024 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 602 milyon dolarlık ihracatla, ikinci sıradaki Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 187 milyon dolarlık farkla önünde olan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, EİB çatısı altında zirvedeki konumunu 7. yıla taşımak için 2023 yılı olağan mali genel kurul toplantısında moral tazeleyecek.

    Maden ihracatçıları MARBLE Fuarı öncesi genel kurulda buluşacak

    2024 yılına fırtına gibi giren, Güney Kore ve Çin’de iki fuarın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu yapan, Suudi Arabistan ve İngiltere’de pazarlama faaliyetlerinde bulunan Ege Maden İhracatçıları Birliği, 2023 yılı mali genel kurul toplantısını, 17-20 Nisan 2024 tarihlerinde düzenlenecek olan İzmir MARBLE Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın bir gün önüne 16 Nisan 2024 Salı günü saat 16:00’da yapma kararı aldı. Doğal taş sektörü, MARBLE Fuarı’ndan önce EMİB Genel Kurulu’nda bir araya gelecek.

    İhracat rakamları 2023 yılında yüzde 7 eriyerek 1 milyar 65 milyon dolara düşen Ege Maden İhracatçıları Birliği 2024 yılına parlak bir giriş yaptı. 1 Ocak – 28 Mart 2024 döneminde ihracatını yüzde 20’lik artışla 244 milyon dolardan 293 milyon dolara çıkaran Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin son 1 yıllık dönemde ihracatı 1 milyar 114 milyon dolara ulaştı. 2024 yılı için 1 milyar 250 milyon dolar ihracat hedefi olan Ege Maden İhracatçıları Birliği, genel kurulda oluşacak sinerjiyle 1 milyar 250 milyon dolarlık ihracat hedefini yakalamayı amaçlıyor.

    Kuru meyve sektörü ortak akılla 1 milyar 200 milyon dolar hedefine ulaşacak

    Üretim ve ihracatında dünya lideri olduğumuz çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru inciri dünyanın dört bir tarafına ihraç ederek yıllık ihracatta ilk kez 1 milyar dolar barajını aşmaya başaran, EİB çatısı altındaki 12 ihracatçı birliği arasında ihracat artış rekortmeni olan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 18 Nisan 2024 Perşembe günü saat 14:00’te 2023 yılı mali genel kurul toplantısında buluşacak.

    Yıllık ihracat performansı yüzde 19’luk artışla 866 milyon dolardan 1 milyar 30 milyon dolara çıkan EKMİB, 2024 yılı sonu için belirlediği 1 milyar 200 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşmak için sektördeki ortak aklı harekete geçirecek, genel kurulu bir fırsata dönüştürecek.

    Deri sektöründe ihracatın yıldızları ödüllendirilecek

    Emek yoğun sektörlerin başında gelen, döviz kurlarındaki artışın; enerji, hammadde ve işçilik ücretlerindeki yükselişin altında kalması nedeniyle 2024 yılında zorlu bir yıla giren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği bu cendereden çıkmak için 24 Nisan 2024 Çarşamba günü saat 17:30’daki 2023 yılı mali genel kurul toplantısında istişareler yapacak.

    Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerinin zor yılda morallerini yükseltmek, yaptıkları ihracat nedeniyle onore etmek amacıyla, 2023 yılı mali genel kurul toplantısında 2023 yılında 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan 39 üyesini ödüllendirmek için, “Deri İhracatının Yıldızları Ödül Töreni”ni gerçekleştirecek. Ödül töreninde ayakkabı, deri, deri ceket, çanta kategorilerinde ödül alacak 39 firma EDMİB’in 2023 yılında kayda aldığı 192 milyon dolarlık ihracatın yüzde 67’sine katkı sağladılar.

    Mobilya sektöründe 15 firma ödül alacak

    Mobilya, kağıt ve orman ürünleri alt sektörlerini bünyesinde barındıran Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (EMKOÜİB) 2023 yılı mali genel kurul toplantısını 25 Nisan 2024 Perşembe günü saat 16:00’da gerçekleştirecek.

    Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin genel kurulu aynı zamanda “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ne de sahne olacak.  EMKOİB, 2023 yılında Mobilya, Ahşap, Kağıt ve Odundışı sektörlerinde 2023 yılı için ilk 3 ihracatçı firmalara, Birlik genelinde en çok ihracat yapan, en katma değerli ihracat yapan, en çok ihracat artışı sağlayan firmalar kategorisinde toplam 15 ödül verecek.

    EMKOÜİB, 2024 yılında yapacağı atakla EİB bünyesinde 1 milyar dolar barajını geçen birlikler arasına adını yazdırmayı hedefliyor.

    EZZİB ambalajlı ihracatı ödüllendirecek

    Zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarının Türkiye’deki tek çatı kuruluşu olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB), 26 Nisan 2024 Cuma günü saat 14:00’te mali genel kurul için toplanacak. 2023/24 sezonuna dökme zeytinyağı ihracat yasağıyla giren EZZİB’in genel kurulunda sektörün gündemindeki başlıklar masaya yatırılacak.

    EZZİB’in genel kurul toplantısı sofralık zeytin ve zeytinyağı ihracatında ambalajlı kategoride ilk 10’ar firmanın ödüllerini alacağı “EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ne de evsahipliği yapacak.

    EHBYİB genel kurulunda 7 kategoride 19 ödül dağıtılacak

    Ege İhracatçı Birlikleri Konferans Salonu, 26 Nisan 2024 Cuma günü saat 16:30’da Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyesi ihracatçıları genel kurul toplantısı ve ödül töreninde ağırlayacak.

    EHBYİB’nin ödül töreninde; Bitkisel Yağlar, Yağlı Tohumlar ve Baharatlar, Değirmencilik Ürünleri, Şekercilik Mamulleri, Küspeler ve Hayvansal Yemler ve Hububat & Hububattan Mamuller sektörlerinde 6 kategoride 18 firma ödül gururu yaşarken, bir tane de özel ödül geceye damga vuracak. Verilecek bir özel ödülle ödül sayısı 19’a ulaşacak.

    Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe ödüller yeşil bir dünyaya katkı sunacak

    Ege Bölgesi’nin gıda ürünleri ihracat lideri Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, 29 Nisan 2024 Pazartesi günü saat 16:00’da 2023 yılı mali genel kurul toplantısı için bir araya gelecek.

    2024 yılının ilk çeyreğinde ihracat performansını yüzde 21’lik artışla 343 milyon dolardan 416 milyon dolara çıkaran Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin genel kurulunun en önemli gündem maddesi ihracattaki başarı grafiğini sürdürmek için atılması gereken adımlar olacak

    Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin ihracat desenini oluşturan su ürünleri, kanatlı, yumurta, süt ve süt ürünleri ile bal olmak üzere 5 sektörde birliğin 2023 yılındaki 1 milyar 560 milyon dolarlık ihracatının yüzde 61’ine imza atan 27 firma için yapılacak “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” aynı zamanda yeşil bir dünyaya zemin oluşturacak. Firmalara plaket yerine kendi adlarına dikilecek ağaçların sertifikaları verilecek.

    Maraton Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’yle sona erecek

    Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2023 yılı mali genel kurul toplantıları maratonu 30 Nisan 2024 Salı günü saat 14:00’te Ege Bölgesi’nde bitkisel ürün ihracatının lideri Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’yle sona erecek. EYMSİB Genel Kurulu, sektörün gündemindeki konularının ortak akılla değerlendirilmesine zemin sunacak.

    2024 yılında ortaya koyduğu ihracat performansıyla EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliği arasında üçüncü sıraya yükselen, 7 yıldır ihracatını her yıl artırmayı başaran Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, ihracatına en çok katkı sağlayan 10 firma için ödül töreni düzenleyecek.

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Genel Kurul Toplantısı ve taze meyve sebze ihracatında ilk 5 ve meyve sebze mamulleri ihracatında ilk 5 firmanın ödül alacağı etkinlik İzmir Kaya Thermal Oteli Kongre Salonu’nda yapılacak. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Pazarlama Sektörü Çerezsiz Dünya’ya Hazırlanıyor

    Reklamveren, yayıncı, ajans ve teknoloji şirketi temsilcileri, sektörde üçüncü parti çerez sonrası dönemle ilgli değerlendirmelerini ve çözüm önerilerini paylaşmak üzere 28 Mart Perşembe günü Salt Galata‘da gerçekleşen IAB Connect: Çerezsiz Dünya etkinliğinde bir araya geldiler. Etkinlikte AB ve Türkiye’deki ilgili mevzuata uyum amacıyla, Safari ve Firefox tarayıcılarının ardından Google’ın da bu yıl üçüncü parti çerezleri Chrome’dan kaldırması ile ortaya çıkan yeni trendler ve çözüm önerileri ele alındı.

    Boosmart, Nokta Media, RTB House ve Unilever’in Oturum Sponsoru; Adform, Criteo, Meiro ve TradeDesk’in ise İçerik Sponsoru olarak destek verdiği etkinlik IAB Genel Koordinatörü Ömür Erdem Çelik’in tüm sponsorlara teşekkürü ve programı açıklamasıyla başladı.

    IAB Yönetim Kurulu Başkanı Burak Ertaş, yaptığı açılış konuşmasında IAB Connect etkinliklerinin IAB üyelerini ve sektör temsilcilerini bir araya getirerek gündemdeki konular özelinde uzman görüşlerini dinleyebilmelerini sağladığını ve sektör içi iletişimi kuvvetlendirdiğini belirtti.  Ayrıca gündemde olan Üçüncü Parti Çerezlerin kaldırılmasının sektörü nasıl etkileyeceğinin önemine değindi.

    IAB Reklam Teknolojileri ve Standartlar Yürütme Kurulu Başkanı & Omnicom Media Group CDO’su Atakan Demirci’nin moderatörlüğünü yaptığı ilk panelde Nokta Media’dan Başar Ekim, PepsiCo Türkiye’den Didem Namver, Unilever’den Efe Volkan, Bond Digital’den Erhan Acar ve OMG’den Gökberk Ertunç yer aldı. Panelde, çerezsiz dönemde markaları nelerin beklediği, hedefleme ve ölçüm konularında yapılan hazırlıklar, bundan sonraki süreçte ne gibi yatırımlara ve iş birliklerine öncelik verilmesi gerektiği, yayıncılar perspektifinden durum tespiti, contextual hedefleme, consent management gibi kritik konular ve gelirleri arttırmak için atılması gereken adımlar ele alındı.

    Group M’den Haluk Aklap’in moderatörlüğünü yaptığı ikinci panelde ise Hepsiburada’dan Alper Boyer, RTB House’dan Can Tunçer, Boosmart’tan Harun Ünlüsoy ve IAS’den Ekin İlyasoğlu yer aldı. Panelde, değişimin amacı ve nelerin değişeceğine ilişkin öngörülerle birlikte değişime hazırlık için şirket organizasyonlarında ilgili departmanların rolü, Privacy Sendbox’ın teknoloji şirketleri ve yayıncılar için önemi, sürdürülebilirlik konusunda karbon ayak izini optimize edecek çözümler, reklamverenler için hedefleme ve ölçümlemede yeni ve alternatif uygulamalar gibi pek çok konu masaya yatırıldı.

    Panellerin ardından, Google Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Eren Kantarlı, Atakan Demirci’nin Chrome’da 3. Parti Çerezlerin Kullanımdan Kalkması ve Privacy SandBox ile ilgili sorularını yanıtladı ve en güncel gelişmeleri paylaştı.

    Criteo’dan Murat Kalafat, Adform’dan Cem Eroğlu, RTB House’dan Onur Darga, TradeDesk adınaTooplay’den Ozan Kepenek ve Meiro adına Labrys’den Sinan Günal ise üçüncü parti çerezlerin kaldırılmasının ardından kullanılabilecek teknoloji çözümleri ile ilgili bilgiler verdiler.

    Markaları Çerezsiz Dönemde Neler Bekliyor?

    Üçüncü parti çerezlerinin kullanımının sona eriyor olmasıyla birlikte, ilgi alanına dayalı hedef kitle çözümleri üzerinde denemeler yapılıyor. Denemeler, gizlilik odaklı sinyaller kullanılarak yapılan ilgi alanına dayalı reklamların, üçüncü parti çerezleriyle karşılaştırılabilir performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Devam etmekte olan bu süreçte sektör önemli bir değişime doğru gidiyor. Reklamverenler, bu yeni ortamda performansı korumak için yenilikçi ve gizlilik bilinci yüksek reklam araçlarını benimsemeye odaklanıyor.Bununla birlikte, şirketlere rekabet avantajı adına önemli bir fırsat sunacak ve kendi müşterilerine ait veriler çok daha kıymetli hale gelecek. Alternatif tanıma çözümleri önemini artıracak ve dijital pazarlama daha yaratıcı çözümlerle devam edecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Fransa’da enflasyon Ağustos 2021’den bu yana en düşük düzeyde

    Fransa’da enflasyon 2,5 yıldır birinci sefer yüzde 3’ün altına geriledi. Böylelikle Avrupa Merkez Bankası’nı faiz oranlarını düşürmeye yönlendiren eğilimini doğruladı.

    İstatistik ajansı Insee Cuma günü yaptığı açıklamada, euro bölgesinin ikinci büyük iktisadında tüketici fiyatlarının bir evvelki aya nazaran yüzde 3,2’lik artışın akabinde Mart ayına nazaran yüzde 2,4 arttığını söyledi. Yavaşlama, Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin yüzde 2,8’lik kestiriminden daha sert oldu.

    Gelecek hafta euro bölgesine ait bilgilerin, para bloğunun oranının Şubat ayındaki yüzde 3,1’den yüzde 3’e hafif bir yavaşlama göstermesi bekleniyor. Cuma gününün ilerleyen saatlerinde İtalya’ya ait sayıların yüzde 1,5’lik bir oran göstermesi bekleniyor.

    Enflasyonun Avrupa Merkez Bankası’nın yüzde 2 amacına yaklaşmasıyla birlikte siyaset yapıcıların birçok, Lider Christine Lagarde’ın birinci faiz indiriminin Haziran ayında yapılacağı sinyalini destekledi. Ekonomistler ve piyasalar bu beklentiyi paylaşıyor; yatırımcılar, kurumun 6 Haziran’daki toplantısında mevduat faizinin yüzde 4’ten yüzde 3,75’e düşürülmesini neredeyse büsbütün fiyatlıyor.

    Fransa Merkez Bankası Lideri Francois Villeroy de Galhau, AMB’nın 11 Nisan’daki bir sonraki toplantısında kesinti yapılmasının da bir mümkünlük olduğunu söyledi ve harekete geçmek için çok geç beklemenin iktisada çok ziyan verecek riskler olduğu konusunda uyardı.

  • Yeni seçim müziğini paylaşan Murat Kurum toplumsal medyayı salladı! “Teşekkürler Uğur Işılak”

    Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Lider adayı Murat Kurum’un seçime sayılı günler kala yaptığı yeni paylaşım toplumsal medyayı adeta salladı. Kurum’un paylaştığı Uğur Işılak’ın yeni seçim müziği büyük beğeni topladı.

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    Seçime günler kala ünlü sanatçı Uğur Işılak‘tan Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Lider adayı Murat Kurum için yeni seçim müziği geldi. Her yapıtı büyük beğeni toplayan Işılak’ın kelam ve müziği kendisine ilişkin olan yeni yapıtı kısa müddette binlerce izleme aldı ve büyük ilgi görerek beğeni topladı.

    “MESELE İSTANBUL”

    Yeni seçim müziğini toplumsal medya hesabından paylaşan Kurum paylaşımına “Mesele İstanbul. Teşekkürler Uğur Işılak” notunu düştü. Kullanıcılar büyük beğeni toplayan eser için “Her vakit ki üzere çok hoş olmuş, Bayıldım çok hoş, Sıkıntı İstanbul, Murat Kurum kazanacak, İstanbul kazanacak.” yorumlarını yaptı.

  • 31 Mart mahallî seçimleri için oy kullanma rehberi! Oy verme saat kaçta başlıyor, kaçta bitiyor?

    31 Mart 2024 günü seçmenler mahallî yöneticilerini seçecek. Pekala, oy verme kaçta başlayacak ve kaça kadar sürecek? İşte 31 Mart seçimleri için adım adım oy kullanma rehberi…

    Türkiye’de 61 milyon 441 bin 882 seçmen, 31 Mart 2024 Pazar günü mahalli yönetimlerini seçmek üzere sandık başına gidecek. 1 milyon 32 bin 610 genç ise birinci kere oy kullanacak. 34 siyasi parti adayının yarıştığı seçimlerde 81 vilayet, 973 ilçe ve 390 belde belediye lideri ile 50 bin 336 muhtar belirlenecek.

    oy verme kaçtan kaça kadar

    OY VERME KAÇTA BAŞLAYACAK, KAÇTA BİTECEK?

    Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır, Kilis vilayetlerinde ve bu vilayetlerde bulunan ceza infaz kurumlarında oy vermenin başlangıç ve bitiş saatleri 07.00-16.00 halinde uygulanacak.

    Bunlar dışındaki vilayetlerde oy verme süreçleri sabah 08.00’da başlayacak ve 17.00’a kadar devam edecek.

    adım adım oy kullanma rehberi

    ADIM ADIM OY KULLANMA REHBERİ

    1. Nerede oy kullanacağınızı öğrenin.
      Seçmenler nerede oy kullanacaklarını YSK’nin internet sitesinden, e-Devlet kapısından, YSK’nin Seçmen Sorgulama Taşınabilir Uygulamasından yahut “444 9 975” numaralı YSK Davet Merkezi’nden öğrenebilir.

    2. Oy vermeye giderken kimlik dokümanı bulundurun.
      Seçmenlerin oy kullanmadan evvel Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan nüfus cüzdanı, resmi dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik evrakı, şoför dokümanı, hakim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleksel kimlik kartı, avukat, noter ve askeri kimlik kartı üzere, “kimliğini tereddütsüz ortaya koyan” fotoğraflı, resmi nitelikteki dokümanlardan birini göstermesi zaruridir.

    3. Kabine cep telefonuyla girmek yasak.
      Oy kullanma kabinine cep telefonu, fotoğraf yahut sinema makinesi, imaj kaydedici rastgele bir aygıtla girilemeyecek.

    4. Oy pusulasına mühür dışında işaret konulamaz.
      Oyların geçerli sayılabilmesi için, oy pusulasında yer alan kısımlara dışarı taşırmadan “TERCİH” yahut “EVET” mührü basılacak. Mühür dışında rastgele bir işaret, imza oyu geçersiz kılar. Yanlış oy kullandığını düşünen seçmene yeni bir oy pusulası verilmeyecek.

    5. Oy kullandıktan sonra imza atılır.
      Seçmen, oy pusulasını zarfa koyup sandığa attıktan sonra, oy kullandığına dair isminin bulunduğu yere imza atmalıdır.

    seçim sonuçları ne vakit açıklanacak

    SEÇİM SONUÇLARI NE VAKİT AÇIKLANACAK?

    31 Mart 2024 günü saat 18.00’a kadar her türlü yayın organının seçim ve seçim sonuçlarıyla ilgili haber, iddia ve yorum yapması yasak olacak.

    18.00 – 21.00 ortası yalnızca YSK seçim ve seçimle ilgili haberleri yayınlayabilecek.

    21.00’dan sonra bütün yayınlar özgür olacak. YSK bu süreyi öne alabilir.

  • Mahmut Arıkan bu sefer de tüm partilere çağrıda bulundu: “Gönül Rahatlığıyla…”

    Mehmet Uzel / KAYSERİ (İGFA) – Hem milletvekili hem büyükşehir adayı olarak saha büyük teveccüh gördüğünü söyleyen Arıkan, seçmene teşekkür etti: “Kayserimizin, 16 ilçesindeki, 714 mahallesindeki hemşerilerime, kapınıza kadar gelip sizlerle karşılıklı konuşuyor edasıyla, içtenlikle seslenmek istiyorum. Ben Mahmut Arıkan. Kayseri Milletvekili ve Saadet Partisi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayıyım. Bir seçime gidiyoruz. Şehrimizin, kim tarafından yönetileceğine, karar vereceğiz. Ben hem bir milletvekili olarak hem de bir aday olarak uzun zamandır sahadayım. Sizlerin teveccühüne mazhar oldum. Bu sohbetimizi bir fırsat bilerek, sizlere teşekkür etmek istiyorum.”

    BU ŞEHRİ SEVİYORUM

    “Bu gösterdiğiniz teveccühe, şehrimizi daha yaşanabilir bir yer haline getirerek karşılık vermek arzusundayım. Tüm farklılıklarımızla birlikte bu şehri beraber yönetebiliriz. Kayseri’yi 2029’a birlikte taşıyabiliriz. Ve bunu başarmak asla zor değil. Ben, sokaklarında büyüdüğüm bu şehri seviyorum. Yaşamımı ve birikimimi, şehrim ve hemşerimin hizmetine adamak istiyorum. Tam da bu anda yardımlarınızı ve desteklerinizi bekliyorum.”

    PARTİ İSİMLERİNİ TEK TEK SAYDI

    Videonun sonunda parti isimlerini tek tek sayan Arıkan, tüm seçmenlerden değişim için çağrıda bulundu, oy istedi: “Milliyetçi Hareket Partisine, İYİ Parti’ye, Büyük Birlik Partisine, Yeniden Refah Partisine, Zafer Partisine, Cumhuriyet Halk Partisine, AK Parti’ye ve diğer tüm siyasi görüşlere gönül vermiş Kayserili hemşerim

Başa dön tuşu