Gün: 18 Nisan 2024

BURSA (İGFA) – Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Bursa Şubesi, Almira Hotel Thermal Spa & Convention Center’da “Küresel Piyasalar ve Türkiye Ekonomisinin Geleceği” konulu etkinlik düzenledi.

Ekonomist, Osmanlı Yatırım Yönetim Kurulu Danışmanı Murat Sağman ve Osmanlı Yatırım Yönetici Direktörü Gökhan Karakuş’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa, TÜGİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Selim Baykal, Yönetim Kurulu Üyeleri, TÜGİAD Bursa Şubesi Geçmiş Dönem Başkanları ve üyeler katıldı.

SAĞMAN, “YIL SONUNDA YÜZDE 45-50 ENFLASYON BEKLİYORUZ”

Enflasyon ve dolar kuru ile ilgili öngörülerini anlatan Osmanlı Yatırım Yönetim Kurulu Danışmanı Murat Sağman, “Seçimden sonra dolar kurunda bir ralli beklendi ama bizim böyle bir beklentimiz yoktu. Gelinen noktada da tahminlerimizde haklı çıktığımızı gördük. Merkez Bankası’nın şu an için uyguladığı politikanın temelinde dolar kurunu tutmak var. Seçime gitmeden önce alınan faiz artışı kararıyla da bunu yakından görmüş olduk. Kurda dalgalanmalar olsa da kontrol ediliyor. Yıl sonunda dolar kurunun 40 lira civarında olmasını bekliyoruz. Piyasaların beklentisi bu yönde. Ancak bu senaryonun gerçekleşmesi için hayatın normal akışında devam etmesi gerekir. Kurda farklı etkenlerden doğan artışlar yaşanırsa enflasyonda da yüksek seviyeleri görürüz. Merkez Bankası her ne kadar faiz artırsa da şu an enflasyon, faizin üzerinde ilerliyor. Yaz aylarında baz etkisi ile enflasyonda gerileme yaşanacak. Önemli olan eylül ve ekim aylarında gelecek enflasyon verisi. Şu anki politika kararlılıkla sürdürülürse yıl sonunda enflasyonun yüzde 45-50 bandında olmasını bekliyoruz. Merkez Bankası hedef olarak yüzde 36 açıkladı ama bizler bu hedefin ilerleyen dönemlerde güncelleneceğini ve daha yukarı çıkacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

KARAKUŞ: “NAKİTTE KALAN KAYBEDER”

Osmanlı Yatırım Yönetici Direktörü Gökhan Karakuş, Türkiye’nin kısa vadede 200 milyar dolar gibi bir paraya ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bunun 110 milyar doları özel sektörün borcu, kalanı ise devletin. Bu borcun çevrilmesi ile ilgi bir sıkıntı göze çarpıyor. Bununla beraber dış ticaret açığı verdiğimiz için elimizde 2 alan kalıyor. Biri turizm gelirleri, biri ise portföy yatırımları. Bizim sermaye piyasalarımıza gelen, hisse senedi ve tahvil alan yatırımcılara portföy yatırımcıları diyoruz. Şu an için dövize ulaşabildiğimiz başka bir yöntem yok. Bunları ele aldığımızda iç piyasalarla ilgili bir tahminde bulunmak çok zorlaşıyor” dedi.

Bu arada bir tarafta “coğrafya kaderdir” hikayesinin olduğunu belirten Karakuş, “Orta Doğu’da dengeler sürekli değişiyor. Bununla birlikte birçok yeni sorunla karşılaşıyoruz. Burada doğru soru; “kriz anında neyi nasıl yönetiriz?” Türev piyasalarda tam olarak bunun için var. Türkiye Merkez Bankası da bu piyasalara destek oluyor. Artık üretim yapan yatırımcıların, işin içine finansal matematiği de sokması gerekiyor. Finansın dışında kaldığınız üretim matematiğinde, batan şirketler arasına giriyorsunuz. Bir firma esas faaliyetinden kar ediyor, işleri iyi ancak bilanço toplamına baktığınızda zararda. Çünkü; kur farkından dolayı öz sermayesini bitirmiş. Bu yüzden türev ürün kullanmak çok önemli. Türev ürünler sizi korur. Sizin maliyet mekanizmanızın içerisine türev ürün girerse, maliyet muhasebenizi çok daha rahat yapabilirsiniz. Bugün geldiğimiz tabloda nakitte kalan kaybeder. Dolar kurunda bir düşüş beklemiyoruz. Çünkü genel alıcı olarak Merkez Bankası var. Bir de bunlarla beraber Borsa İstanbul konusu var. Bize göre; TL ve faizde durmaktan ise Borsa’ya yatırım yapmak daha anlamlı olacaktır. Yavaş yavaş yabancı yatırımcıların İstanbul Borsası’na giriş yaptığını görüyoruz. Bugün Borsa’da 8 milyon yatırımcıya ulaşıldı. Bu rakamın 20-25 milyona kadar çıkmasını öngörüyoruz. Özellikle ABD seçimlerine kadar Borsa İstanbul, Amerikan Borsası’ndan daha büyük bir potansiyel taşıyor. Burada hisse seçimleri çok önemli.” diye konuştu.

Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı, bir haftada 3 milyar 171,30 milyon dolar düşüş gösterdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre bir önceki hafta 183 milyar 647,50 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı, 5 Nisan ile sona eren haftada 180 milyar 476,20 milyon dolara geriledi.

Gerçek kişilerin döviz mevduatları, bir önceki haftaya göre 475,30 milyon dolar azalarak 111 milyar 32,80 milyon dolar olurken tüzel kişilerin döviz mevduatı, 2 milyar 695,90 milyon dolar düşüşle 69 milyar 443,40 milyon dolara geriledi.

Yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış toplam yabancı para mevduatı 4 milyar 580 milyon dolar azaldı. Parite etkisinden arındırıldığında gerçek kişilerin döviz mevduatları, 1 milyar 718 milyon dolar azalırken tüzel kişilerin döviz mevduatları 2 milyar 861 milyon dolar artış gösterdi.

Foreks Haber Merkezi

New York Borsası’nda NYSE:ALK kodu ile işlem gören Alaska Air Group, Boeing’in 737 MAX uçaklarının üretim hızından ziyade kalite ve güvenliğine olan bağlılığını vurguladı. Bu açıklama, havayolu şirketinin 5 Ocak’taki uçuşlarından birinde meydana gelen kabin paneli patlaması nedeniyle MAX 9 filosunu yere indirmek zorunda kalması ve bunun sonucunda şirketin ilk çeyrekte 162 milyon dolar zarar ederek çeyreklik zarara girmesinin ardından geldi.

Seattle merkezli havayolu şirketinin Finans Direktörü Shane Tackett, verdiği bir röportajda havayolu şirketinin Boeing’in uçaklarının kalite ve güvenliğine öncelik verdiğini belirtti. Alaska Air, en yüksek kalitede uçak üretimini sağlamak için Boeing’in fabrikalarındaki müfettişlerinin sayısını arttırdı. Tackett’in de belirttiği gibi, güvenlik konusuna odaklanmak üretim oranlarını göz önünde bulundurmaktan önce geliyor: “Önce kalite ve güvenliğe öncelik veriyoruz. Ve (üretim) hızı, şu anda önceliklerimizden biri değil.”

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Ocak ayında yaşanan kazanın ardından Boeing’in 737 MAX üretimini ayda 38 jetle sınırlandırdı. Bununla birlikte, Boeing’in fiili üretimi önemli ölçüde daha düşük oldu ve Mart ayı sonlarında aylık üretimin tek haneli rakamlara düştüğünü gösteren raporlar yayınlandı.

Boeing’in üretimiyle ilgili devam eden sorunlar havacılık sektöründe dalgalanma etkilerine neden olurken, havayolu şirketleri rekor seyahat talebi beklentileri nedeniyle filo stratejilerini değiştirmek zorunda kalıyor.

Tamamı Boeing filosuna sahip olan Alaska Air, büyüme planlarını küçülttü ve 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla %3’ten daha az bir kapasite artışı öngörüyor. Bu revizyon, Boeing’in uçak teslimatlarında öngörülen azalmadan kaynaklanıyor. Havayolu başlangıçta bu yıl 23 teslimat bekliyordu, ancak CEO Benito Minicucci geçen ay sadece yaklaşık 10 uçağın teslim alınmasının muhtemel olduğunu belirtti.

Ayrıca, 5 Ocak’ta yaşanan olay, Alaska Air’in 2025’in ikinci yarısında teslim almayı beklediği Boeing’in daha büyük modeli MAX 10’un sertifikasyonu konusunda da belirsizlik yarattı. Sertifikasyon zaman çizelgesinde herhangi bir güncelleme yapılmazken, Tackett MAX 10 programında daha fazla gecikme beklendiğini belirtti.

MAX 9 filosunun yere indirilmesine rağmen Alaska Air, genellikle en zayıf olduğu Mart çeyreğinde kârlı olacaktı. Boeing, Alaska’nın yere indirilmesi için nakit ödemelerle tam tazminat ödedi, ancak havayolu, Tackett’in gelecekteki uçak alımları için ek nakitten ziyade krediye yöneleceğini öne sürdüğü daha fazla tazminat arıyor.

Boeing’in güvenlik krizine yanıt olarak ABD’li havayolu yöneticileri değişiklik yapılması için bastırdı ve bu da üreticide liderlik değişimine yol açtı. Boeing CEO’su Dave Calhoun’un yıl sonuna kadar görevinden ayrılması ve Boeing Ticari Uçaklar’ın başına Stephanie Pope’un geçmesi planlanıyor.

Tackett, Pope’un ilk çabaları ve Boeing’in tedarikçisi Spirit Aero’nun Wichita, Kansas’taki fabrikasında ve Renton, Washington’daki kendi montaj tesisinde üretim kalitesini artırma planları konusunda iyimser olduğunu ifade etti. Tackett, “Geliştirdikleri ve şimdi uygulamaya başladıkları planlar bizi cesaretlendiriyor” dedi.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Boeing uçaklarını işletmesiyle tanınan Alaska Air Group, analistlerin beklentilerini aşan bir ikinci çeyrek karı öngördü ve iyimser tahminini güçlü seyahat talebine ve yaz seyahat sezonu için umut verici bir görünüme bağladı. Şirket bugün yaptığı açıklamada, LSEG verilerine göre hisse başına 2,12 dolar olan ortalama analist tahmininden daha yüksek olan hisse başına 2,20 ila 2,40 dolar arasında kazanç beklediğini duyurdu.

Havayolu şirketi ilk çeyrekte 132 milyon dolar ya da hisse başına 1,05 dolar zarar açıklayarak geçen yılın aynı döneminde kaydedilen 142 milyon dolar ya da hisse başına 1,11 dolarlık zarardan daha iyi bir sonuç elde etti. Faaliyet gelirleri %1,6’lık hafif bir artışla 2,23 milyar dolara ulaştı.

İlk çeyreğin mali performansı, 737 MAX 9 uçaklarının iki haftadan uzun bir süre yere indirilmesinden etkilendi ve bu da 162 milyon dolarlık bir etki yarattı. Buna rağmen Seattle merkezli havayolu şirketi, uçakların yere indirilmesi olmasaydı yaklaşık 5 milyon dolar düzeltilmiş kâr elde edecekti. Mali etkiyi hafifletmek için Alaska Air, Boeing’den ilk çeyrek sonuçlarına dahil edilmeyen 162 milyon dolarlık ilk nakit tazminat aldı.

Havayolu, yere inişin yarattığı zorlukları ele alma konusunda proaktif davrandı. Alaska Air, üretim süreci boyunca uçaklarının çalışmasını ve kalitesini sağlamak için Boeing’in üretim tesisinde gelişmiş kalite gözetim önlemleri uyguladı.

İcra Kurulu Başkanı Ben Minicucci, havayolunun stratejisine olan güvenini dile getirerek, “Dikkatli kapasite planlaması, ağ optimizasyonu ve özenli maliyet kontrolü sayesinde, güçlü performansımızı ikinci çeyreğe ve ötesine taşımak için iyi bir konumdayız” dedi.

Havayolunun iyimser görünümü, birçok havayolu yöneticisinin özellikle yaklaşan yaz sezonu için hem iç hem de dış hatlarda güçlü seyahat talebine dikkat çektiği daha geniş sektör duyarlılığı ile uyumludur.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

MILWAUKEE – ManpowerGroup (NYSE: MAN) bugün ilk çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı ve analistlerin 0,91 dolarlık konsensüs tahminini aşan 0,94 dolarlık düzeltilmiş hisse başına kazanç (EPS) açıkladı.

EPS’deki artışa rağmen, şirketin bu çeyrekteki geliri 4,4 milyar dolar ile 4,44 milyar dolarlık konsensüs tahmininin biraz altında kaldı ve geçen yılın aynı çeyreğinde bildirilen 4,752 milyar dolara göre %7’lik bir düşüşü temsil etti.

Küresel personel firması Kuzey Amerika ve Avrupa’da zorlu bir ortamla karşı karşıya kalırken Latin Amerika ve Asya-Pasifik bölgesinde güçlü bir taleple karşılaştı.

ManpowerGroup’un brüt kar marjı düzeltilmiş bazda %17,5 olarak gerçekleşirken, şirket satış, genel ve idari giderlerini (SG&A) raporlanan bazda yıldan yıla (YoY) %6, sabit kurda ise %5 azaltmayı başardı.

ManpowerGroup Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Jonas Prising, çeyrek performansıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kuzey Amerika ve Avrupa’daki işverenler, ekonomik ortamın sürdürülebilir bir iyileşme yolunda olduğuna dair işaretler bekledikleri için temkinli davranmaya devam ediyor. Bu pazarların bazılarında personel ve kalıcı işe alım talebi daha düşük seviyelerde istikrar kazanırken, Latin Amerika ve Asya Pasifik Orta Doğu’da talep güçlü kalmaya devam etti.”

ManpowerGroup, ikinci çeyrek için düzeltilmiş seyreltilmiş EPS’nin, 7 sentlik tahmini olumsuz kur etkisi hesaba katıldığında ve 8 sent olarak tahmin edilen Proservia Almanya işletmesinin faaliyet zararları hariç tutulduğunda 1,24 ila 1,34 dolar arasında olmasını bekliyor. Bu tahmin aralığının orta noktası olan 1.29 dolar, henüz açıklanmadığı için analist konsensüsü ile karşılaştırılmadı.

Çeyrek boyunca şirket ayrıca 50 milyon dolarlık adi hisse senedi geri satın aldı ve güçlü nakit akışı bildirdi. Gelirdeki düşüşe rağmen, şirketin maliyetleri yönetme ve güçlü personel marjlarını koruma çabaları, faaliyetlerinde bir dereceye kadar esnekliği yansıtıyor. ManpowerGroup’un finansal pozisyonu, 31 Mart 2024 itibariyle toplam 604,8 milyon dolar olan nakit ve nakit benzerleri ile sağlamlığını korumaktadır.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gelir elde etmesine rağmen beyanname vermeyen 400 binden fazla mükellef tespit edildiğini açıkladı.

Bakan Şimşek, mükelleflerin ceza ödememeleri adına pişmanlık hükmünden yararlanmaları için çağrıda bulundu. “Beyanname vermeyen mükelleflerimizi ceza ödememeleri için pişmanlık hükmünden yararlanmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullanan Şimşek, şunları dile getirdi:

“2023’te kira, ücret, menkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlardan gelir elde eden 1,8 milyon mükellefimizle ticari, zirai veya serbest meslek kazancı olan 2,6 milyon mükellefimiz gelir vergisi beyannamesi verdi. Beyannamelerini zamanında veren tüm mükelleflerimize teşekkür ederiz.

Şimdiye kadar gelir elde etmesine rağmen beyanname vermeyen 400 binden fazla mükellef tespit ettik. Beyanname vermeyen mükelleflerimizi ceza ödememeleri için pişmanlık hükmünden yararlanmaya davet ediyoruz. Adil rekabet ve mali disiplin için kayıt dışılıkla mücadelede kararlıyız.”

Hibya Haber Ajansı

Veri sağlayıcı CryptoQuant tarafından hazırlanan bir rapora nazaran, süratli büyüyen bir altcoin ve stablecoin olan USDe’nin sahipleri, negatif finansman oranlarıyla alakalı riskleri azaltmak için projenin rezerv fonunu yakından izlemeli.

CryptoQuant, altcoin USDe konusunda uyardı

USDe’nin ardındaki şirket olan Ethena Labs, platformlarında USDe yahut öbür stablecoin’leri stake eden yatırımcılara yıllık %17,2 oranında yararlı bir getiri (geçen haftanın hareketli ortalaması) sunuyor. Bu cazip getiri, tokenize edilmiş bir “nakit ve taşıma” ticaret stratejisi aracılığıyla üretilmekte. Bu strateji, eş vakitli olarak bir varlığın satın alınmasını ve birebir varlığın finansman ödemelerini yakalamak için kısa devre edilmesini içerir.

Fonlama oranları, türev mukaveleleri ile bunların destek varlıkları ortasındaki fiyat paritesinin korunmasında değerli bir rol oynamaktadır. Boğa piyasasında, uzun konum sahipleri short konumlar öderler ve düşüş periyotlarında bunun aksisi de geçerlidir. Lakin CryptoQuant, uzun vadeli negatif fonlama oranlarının USDe için kıymetli bir zorluk teşkil ettiği konusunda uyarıyor. Fonlama oranları negatife döndüğünde Ethena’nın short durumları, uzun konum sahiplerine kıymetli ölçüde ödeme yapmak zorunda kalacak.

Ethena, coinin stabilitesi için fon ayırdı

Bu potansiyel sorunu çözmek için Ethena, sermayeyi bir rezerv fonuna ayırdı. Bu fon bir tampon vazifesi görerek kısa durumlarda para kaybı yaşansa bile USDe’nin ABD dolarına sabit kalmasını sağlıyor. Fakat CryptoQuant, rezerv fonunun kapasitesinin USDe’nin piyasa kıymetinin büyümesiyle orantılı olarak artması gerektiğini vurguluyor.

Rapor, Merge yükseltmesi ve FTX’in çöküşü üzere değerli olayların akabinde Ether (ETH) fonlama oranlarının tarihi örneklerini aktarıyor. Ethena’nın 32,7 milyon dolarlık mevcut rezerv fonunun, sadece USDe’nin piyasa pahasının sırasıyla 4 milyar dolar ve 3 milyar doların altında kalması durumunda negatif finansman ödemelerini sürdürmek için kâfi olacağının altını çiziyor. USDe’nin piyasa kıymeti, piyasaya sürülmesinden yalnızca iki ay sonra esasen 2,3 milyar dolara yükseldi.

Yatırımcılara izleme vazifesi düşüyor

CryptoQuant ayrıyeten Ethena’nın elde edilen gelirin rezerv fonuna tahsis edilen kısmını temsil eden “tutma oranının” ehemmiyetini vurguluyor. Rapor, USDe’nin ayı piyasası sırasında istikrarı koruyabilmesi için tutma oranının %32’nin üzerinde kalması gerektiğini öne sürüyor. Bu, rezerv fonunun çok negatif fonlama oranları devirlerine dayanacak kadar sermaye biriktirmesini sağlayacaktır.

Temelde USDe’nin sunduğu yüksek getiriler bir risk katmanını da beraberinde getiriyor. Tokenize nakit-ve-taşıma stratejisi çıkarlı görünse de, negatif fonlama oranlarına karşı kırılganlığı, rezerv fonunun sıhhatinin yakından izlenmesini gerektiriyor. Yatırımcıların USDe varlıklarıyla ilgili şuurlu kararlar alabilmeleri için Ethena’nın tutma oranı ayarlamaları ve genel piyasa şartları hakkında bilgi sahibi olmaları tavsiye ediliyor.

ANKARA (İGFA) – TÜİK, Kümes Hayvancılığı Üretimi’ne ilişkin Şubat ayı verilerini açıkladı.

Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, tavuk yumurtası üretimi yüzde 7,3 artarken, kesilen tavuk sayısı yüzde 13,1, tavuk eti üretimi yüzde 14,6, hindi eti üretimi ise yüzde 31,2 oranında artış kaydetti.

Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, tavuk yumurtası üretimi yüzde 6,8 arttı.

Yine aynı dönemde kesilen tavuk sayısı yüzde 9,4 artarken, tavuk eti üretimi yüzde 10,1, hindi eti üretimi yüzde 32,2 artış gösterdi.

Bu arada bir önceki ay 203 bin 64 ton olan tavuk eti üretimi Şubat ayında yüzde 0,7 oranında azalarak 201 bin 680 ton oldu.

Bir önceki ay 1 milyar 838 milyon 422 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi ise Şubat’ta yüzde yüzde 5,7 oranında azalarak 1 milyar 733 milyon 464 bin adet oldu.

Trabzonspor eski liderlerinden İbrahim Hacıosmanoğlu TFF Lider adayı olduğu açıkladı.

TFF için daha evvel de Erdal Alkış ve Servet Yardımcı lider adaylıklarını açıklamıştı.

TFF’de Seçimli Genel Heyet, 18 Temmuz’da yapılacak. [Kuzey Anadolu]

Trendyol Süper Lig’de 33. haftanın hakemleri, MHK tarafından açıklandı.

İşte haftanın hakemleri;
Sivasspor – Fenerbahçe: Cihan Aydın
Beşiktaş – Ankaragücü: Bahattin Şimşek
Galatasaray – Pendikspor: Direnç Tonusluoğlu
Kayserispor – Trabzonspor: Çağdaş Altay

Manchester City, Leipzig forması giyen Dani Olmo’yu transfer gayelerinden biri olarak belirledi.

ALTERNATİF ARAYIŞLARI BAŞLADI

İngiliz grubu, Kevin De Bruyne ve Bernardo Silva üzere yıldızlarını gelecek dönem kadroda tutmak istiyor. Lakin De Bruyne’ye Suudi Arabistan’dan, Silva’ya ise Paris Saint-Germain ve Barcelona’dan ilgi olması nedeniyle Manchester City bir yandan da alternatif arayışlarına devam ediyor.

LİSTEDEKİ ADAYLAR

Manchester City’nin, West Ham United’dan Lucas Paqueta ve Newcastle United’dan Bruno Guimaraes ile ilgilendiği kaydedildi. Pep Guardiola’nın grubunun bir öteki maksadının ise Leipzig forması giyen Dani Olmo olduğu öne sürüldü.

BABASI VE MENAJERİYLE TEMAS

Mundo Deportivo’daki haberde, Manchester City’nin, İspanyol futbolcuyla ilgilendiği ve oyuncunun babası ile menajeriyle temasa geçtiği yer aldı.

SÖZLEŞMESİNDEKİ MADDE

Dani Olmo transferinin Paqueta ve Guimaraes transferlerine nazaran çok daha ucuz olacağı ve 25 yaşındaki futbolcunun kontratında 60 milyon euro’luk hür kalma hususu yer aldığı tabir edildi.

Leipzig ile kontratı 2027 yılına kadar devam eden Olmo, bu dönem Alman grubunda çıktığı 22 maçta 8 gol attı ve 5 asist yaptı.

New York Knicks guardı Donte DiVincenzo’nun En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu mükafatı adaylığını 9 saniye farkla kaçırdığı ortaya çıktı.

DiVincenzo’nun inanılmaz dönemi kendisini En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu mükafatı için çekişmenin eşiğine getirmiş olsa da, şanssızlığı sebebiyle bu fırsattan yoksun kaldı.

NBA kriterlerine nazaran toplam 64 maça katılan DiVincenzo’nun (en az 20 dakika oynadığı 62 maç ve 15 ila 20 dakika ortası oynadığı 2 maç), adaylık eşiğini aşmak için fazladan bir maçta sırf 9 saniye daha forma giymeye muhtaçlığı olduğu belirtildi.

27 yaşındaki oyuncu, en az 20 dakika forma giydiği 62 maç ve 15 ila 20 dakika arası oynadığı ise iki maça çıkmış olmasına karşın, NBA’in titiz sınıflandırması kendisini dışarıda bırakmış oldu.

Ligin maç sınıflandırmalarını belirlerken oyuncuların dakika toplamlarını yuvarlamadığını doğrulaması, DiVincenzo’nun bahtsız bir formda adaylık kriterini karşılamamasıyla sonuçlandı.

Knicks guardı, 29 Aralık’ta Magic’e karşı yalnızca dokuz saniye, 8 Kasım’da Spurs’e karşı 11 saniye, 28 Ekim’de Pelicans’a karşı 20 saniye yahut 27 Ocak’ta Heat’e karşı 23 saniye daha alanda kalabilseydi, güçlü adaylarından biri olabileceği bu mükafatın yarışı içinde olan oyuncular ortasında yer alacaktı.

CBS Sports ve ESPN maç kayıtlarında DiVincenzo bu dört maçın hepsinde 20’şer dakika oynamış üzere görünmesine karşın, hepsi 15 ila 20 dakika aralığında olacak formda kategorize edildi.

DiVincenzo, bu dönem çıktığı 81 maçta ortalama 29,1 dakika alanda kalırken, 15,5 sayı, 3,7 ribaund ve 2,7 asist ortalamaları yakaladı.

ABD’nin baskısı karşısında Meksika hükümeti, yerel üretime yatırım yapmayı hedefleyen BYD Co (SZ:002594) gibi Çinli elektrikli araç (EV) üreticilerine teşvik vermekten kaçınıyor. Meksika hükümetinin tutumu, BYD yöneticileriyle Ocak ayında yapılan bir toplantıda iletildi ve daha önce otomobil üreticilerine verilen teşviklerin Çinli şirketlere verilmeyeceği belirtildi. Bu karar aynı zamanda Çinli otomobil üreticileriyle gelecekte yapılacak toplantıların durdurulmasını da içeriyor.

ABD, Çinli otomobil üreticilerinin Meksika’yı ABD pazarına açılan bir kapı olarak kullanarak ulusal güvenliğe zarar verebileceği ve ABD’nin ithal araçlara uyguladığı %27,5 oranındaki gümrük vergisinden kaçınabileceği yönündeki endişelerini dile getirmişti. Çarşamba günü ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai, ABD elektrikli araç pazarını sübvansiyonlu Çin rekabetinden korumak için kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Yaklaşık 20 Çinli otomobil üreticisi şu anda Meksika’da araç satıyor, ancak hiçbiri burada üretim tesisi kurmadı. Buna rağmen, Çin araçları Meksika’nın toplam marka arzının yaklaşık üçte birini oluşturuyor. ABD’nin korkularının temelinde, bu üreticilerin Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi’nden yararlanarak bölgesel üretim ve bileşen gereksinimlerini karşılayarak gümrük vergilerini atlatma potansiyeli yatıyor.

Meksikalı yetkililer, özellikle Temmuz 2026’da Amerika Birleşik Devletleri-Meksika-Kanada Anlaşması’nın (USMCA) gözden geçirilecek olması nedeniyle ABD ile ilişkilere zarar vermekten çekiniyor. USMCA’nın “gün batımı maddesi” anlaşmada önemli değişikliklere yol açabilir ve bu da ticaret anlaşmasının ruhuna aykırı olarak algılanırsa Meksika’yı olumsuz etkileyebilir.

Federal dirence rağmen, BYD gibi Çinli şirketler Meksika eyalet hükümetlerinin federal tekliflerden daha az önemli ancak yine de cazip olan teşviklerini araştırıyor. Durango, Jalisco, Mexico State ve Nuevo Leon gibi eyaletler aktif olarak Çin yatırımı arayışında. Nuevo Leon, Aralık ayında bir Tesla (NASDAQ:TSLA) fabrikası için 153 milyon dolarlık teşviki onayladı.

Meksika Ekonomi Bakanlığı ve Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador’un ofisi konuyla ilgili yorum yapmadı. Benzer şekilde BYD yetkilileri ve Meksika’daki Çin Büyükelçiliği de yorum taleplerine henüz yanıt vermedi. Meksika Dış İlişkiler Bakanlığı da Ocak ayında Toronto’da yapılan ve ABD’li yetkililerin Çinli otomobil üreticilerinin Meksika’daki faaliyetlerinin sınırlandırılması talebini yineledikleri görüşmelere ilişkin bir açıklama yapmadı.

InvestingPro İçgörüleri

Meksika hükümeti BYD gibi Çinli elektrikli araç üreticilerine karşı temkinli bir yaklaşım sergilerken, elektrikli araç pazarının önemli oyuncularından Tesla’nın (NASDAQ:TSLA) performansına dikkat çekmekte fayda var. Meksika’nın Nuevo Leon kentinde önemli teşvikler için onay alan Tesla, mevcut ticaret dinamikleri altında ABD ve Meksika’nın tercih edebileceği yatırım türünün önemli bir örneği.

InvestingPro verilerine göre Tesla’nın piyasa değeri 495,75 milyar dolar ve F/K oranı 33,18. Bu da yakın vadeli kazanç büyümesine kıyasla yüksek bir değerleme olduğunu gösteriyor. Şirketin 2023’ün 4. çeyreği itibariyle son on iki aylık geliri 96,77 milyar dolar olup %18,8’lik bir büyüme göstermiştir. Bu güçlü rakamlara rağmen, Tesla’nın hisse senedi fiyatı 6 aylık toplam -%35,94 getiri ile önemli bir dalgalanma yaşadı ve bu da yatırımcılar için potansiyel bir fırsat anına işaret ediyor.

Bir InvestingPro İpucu, Tesla’nın bilançosunda borçtan daha fazla nakit tuttuğunun altını çiziyor, bu da finansal sağlığın olumlu bir işareti ve yatırımcılara şirketin ekonomik belirsizliklerle başa çıkma becerisi konusunda güven verebilir. Ayrıca, Tesla’nın likit varlıklarının kısa vadeli yükümlülüklerini aşması, sağlam bir likidite pozisyonuna işaret ediyor.

Tesla hakkında daha derin analizler ve ek içgörülerle ilgilenen okuyucular için, şirketin finansal sağlığı ve piyasa pozisyonu hakkında kapsamlı bir görüş sağlayabilecek 23 InvestingPro İpucu daha mevcut. Bu ipuçlarına ve daha fazlasına erişmek için https://www.investing.com/pro/TSLA adresini ziyaret edin ve InvestingPro aboneliğinde %20’ye varan indirim elde etmek için INVTROZEL1A kupon kodunu kullanmayı unutmayın.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

CHARLOTTE, N.C. – Ally Financial Inc. (NYSE: ALLY) bugün yaptığı açıklamada, 2024 yılının ilk çeyreğinde düzeltilmiş hisse başına kazanç (EPS) ve gelirin konsensüs tahminlerini aşarak analist beklentilerini aştığını duyurdu.

Şirket, 0,34 $ olan analist tahmininden 0,11 $ daha yüksek olan 0,45 $ düzeltilmiş EPS bildirdi. Çeyrek geliri de beklentilerin üzerinde gerçekleşerek 1,96 milyar dolarlık konsensüs tahminine karşılık 1,99 milyar dolar oldu.

Olumlu kazanç ve gelir artışı, yatırımcıların şirketin finansal performansına olumlu tepki vermesiyle Ally Financial’ın hisselerini %1,2 oranında yükseltti.

Ülkenin en büyük tamamen dijital bankasını işleten ve oto finansman işinde lider konumda olan finansal hizmetler şirketi, rekabetçi sektörde sağlam finansal sağlık göstermeye devam etti.

Ally Financial yönetimi açıklamasında, şirketin güçlü bir bilançoyu korumaya ve sürdürülebilir kazanç artışı sağlamaya odaklanarak müşterilere ve hissedarlara değer sunma konusundaki kararlılığının altını çizdi. Şirket yönetimi başarılı çeyreği, pazardaki konumunu güçlendiren stratejik girişimlere ve operasyonel verimliliğe bağlıyor.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

ARLINGTON, Teksas – Önde gelen ulusal konut arsası geliştiricisi Forestar Group Inc. (NYSE: FOR), 31 Mart 2024’te sona eren ikinci mali çeyreğe ilişkin finansal sonuçlarıyla piyasa beklentilerini aştı. Hisse senedi piyasa öncesi %0,09 artışla yatay işlem gördü.

Şirket net gelirinde %67’lik önemli bir artış kaydederek 45,0 milyon $’a ya da seyreltilmiş hisse başına 0,89 $’a ulaştı ve 0,73 $’lık analist tahminini aştı. Gelir de 333,8 milyon dolara yükselerek 325,91 milyon dolarlık konsensüs tahminini geride bıraktı ve geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla %11’lik bir artış kaydetti.

Forestar’ın bu çeyrekteki güçlü performansı, satılan konut arsalarındaki %10’luk artışa ve toplam 3.289 arsaya bağlanıyor. Şirket ayrıca sahip olunan ve kontrol edilen arsalarda da %26’lık önemli bir büyüme kaydederek 96.100’e ulaşmıştır. Bu operasyonel başarılar, özsermaye kârlılığının 320 baz puan artmasına katkıda bulunmuş olup, bu oran son on iki ayda %14,9 olarak gerçekleşmiştir.

Yönetim Kurulu Başkanı Donald J. Tomnitz, bitmiş arsalara olan talebin ve şirketin mevcut piyasa koşullarından yararlanmak için stratejik konumlanmasının altını çizdi. “Forestar ekibi, vergi öncesi gelirin %64 artışla 58.9 milyon dolara, gelirlerin ise %11 artışla 333.8 milyon dolara ulaşması gibi güçlü sonuçlar elde etti. Satılan lot sayısı %10 artarak 3.289 lota ulaştı,” dedi Tomnitz. Tomnitz ayrıca şirketin güçlü bir bilanço ve bol likidite ile desteklenen platformunu büyütmeye ve getirileri en üst düzeye çıkarmaya odaklandığını vurguladı.

İleriye bakıldığında, Forestar 2024 mali yılında 14.500 ila 15.500 lot teslim etmeyi ve 1,4 milyar ila 1,5 milyar dolar arasında gelir elde etmeyi hedefliyor. Bu beklenti, şirketin disiplinli sermaye yatırımı ve arsa geliştirme sektöründeki pazar konumundan yararlanma yoluyla uzun vadeli değeri artırma stratejisiyle uyumludur.

Forestar’ın mali sağlığı, sağlam sermaye yapısıyla daha da vurgulanmaktadır. Şirket, 416,2 milyon dolarlık kısıtlanmamış nakit ve ilave 382,0 milyon dolarlık mevcut borçlanma kapasitesiyle büyüme girişimlerini desteklemek için güçlü likiditesini korumaktadır. Ayrıca, net borcun toplam sermayeye oranı %16,4 gibi düşük bir seviyede kalarak Forestar’ı gelecekteki yatırımlar için elverişli bir konuma getirmektedir.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Almanya’nın merkez bankası Bundesbank, sanayi ve inşaat faaliyetlerindeki şaşırtıcı artışın etkisiyle Alman ekonomisinin ilk çeyrekte marjinal bir genişleme kaydettiğini bildirdi. Ancak banka, hem yurt içinde hem de yurt dışında sanayi mallarına yönelik genel talebin azalmaya devam etmesi nedeniyle bunun henüz önemli bir toparlanmaya işaret etmediği konusunda uyarıda bulundu.

Bundesbank daha önce bu çeyrek için bir daralma öngörmüştü. Yine de dönemin sonuna doğru beklenenden daha güçlü bir performans sergilenmesi, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’nın uzun süreli durgunluk ya da üretim daralması döneminden çıkmakta olduğuna dair umutları arttırdı.

İlk çeyrekteki olumlu gelişmeye rağmen Bundesbank, kalıcı bir iyileşmeye işaret eden işaretlerin olmadığını vurguladı. Yüksek faiz oranları ve ekonomik belirsizlik yatırımları engellerken, tüketici harcamaları da durgun seyretmeye devam ediyor. Ayrıca, konut amaçlı gayrimenkul inşaat sektörü de toparlanma belirtileri göstermemiştir.

İnşaat sektöründeki kayda değer bir artış, Bundesbank’ın sektörel iyileşmenin bir göstergesi olmaktan ziyade tek seferlik bir faktör olarak tanımladığı olağanüstü ılıman kış havasıyla ilişkilendirildi. Bu bağlamda merkez bankası, ekonomik çıktıdaki büyümenin ikinci çeyrekte de devam edip etmeyeceği konusunda belirsizliğini koruyor.

Bununla birlikte rapor, duyarlılık göstergelerinde önemli bir artış olduğunu ve bu eğilimin devam etmesi halinde bir ay önce beklenenden daha güçlü bir ekonomik yükselişe yol açabileceğini ortaya koydu. Bundesbank, duyarlılıktaki bu iyileşmelerin ekonominin temel eğiliminde daha belirgin bir artışı sürdürüp sürdüremeyeceğini görmek için tetikte olmaya devam ediyor.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Investing.com – Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bahar toplantıları, Washington’da başladı ve toplantılar 20 Nisan tarihine kadar devam edecek.

Kazançlı yatırımlar için doğru adres: InvestingPro. Şimdi %20’ye varan indirimden yararlanmak için INVTROZEL1A kodunu kullanın.

Kodu nasıl kullanacağınızdan emin değil misiniz? Adım adım gösterdiğimiz videoyuizleyebilirsiniz.

Sorularınız için destek birimimizeburadan ulaşın.

Bahar toplantıların odak noktası uluslararası kalkınma, borç, ekonomik iyileşme ve iklim konuları olacak. Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga açılış konuşmasında bankanın, çok taraflı kalkınma bankalarının (MDB) güçlendirilmesine yönelik G20 uzman grubu tavsiyelerine bağlılığını vurguladı.

Toplantıların odak noktalarından biri, düşük gelirli ülkeler için imtiyazlı bir finansman kaynağı olan Dünya Bankası’nın Uluslararası Kalkınma Birliği yenileme kampanyası olacak. Dünya Bankası 2021 yılında, 2022 – 2025 mali yılları için 93 milyar dolarlık bir yenileme paketi açıkladı.

Tartışılacak diğer konular arasında çağrılabilir sermayenin tam potansiyelinin ortaya çıkarılması, özel sermayenin harekete geçirilmesi, iklim finansmanı gibi konular yer alıyor.

Bahar Toplantıları öncesinde bir açılış konuşması yapan IMF Başkanı Kristalina Georgieva, son küresel ekonomik trendlere değindi. Georgieva, diğer hususların yanı sıra, küresel ekonomik faaliyetin geçmiş standartlara kıyasla zayıf olduğunu, mali tamponların tükendiğini ve artan borç seviyelerinin birçok ülkede kamu finansmanı zorlukları oluşturduğu üzerinde durdu.

Bununla birlikte IMF’e üye ülkelerin resmi rezervlerini desteklemek amacıyla kullanılan bir rezerv para birimi olan IMF Özel Çekme Haklarının (SDR) yeniden kanalize edilmesine ilişkin konular da bahar toplantılarında ele alınacak.

Bakan Şimşek ve TCMB Başkanı Karahan, IMF bahar toplantılarına katılmak için Washington’da

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Fatih Karahan, Türkiye’yi temsilen Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bahar toplantılarında katılmak üzere ABD’ye gitti.

Toplantılara ülkelerin maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının yanı sıra özel sektör şirketlerinin üst düzey yöneticileri, sivil toplum kuruluşu yetkilileri ve akademisyenlerden oluşan yoğun bir katılım söz konusu.

Bakan Şimşek ve TCMB Başkanı Karahan, bahar toplantıları sırasında bazı etkinliklere konuşması olarak katılacak.

Bugün, MATIC coin projesinin gerisindeki Polygon üzere esaslı oyuncuların kıymetli duyuruları ve yeni ortaya çıkan projelerden gelen heyecan verici gelişmelerle blockchain alanında bir hareketlilik yaşandı. İşte birtakım değerli haberler…

MATIC Coin, Centrifuge ve daha fazlası için kritik gelişmeler

Zignaly, ZIGChain ve ekosistem fonunu açıkladı

Merkezi olmayan bir toplumsal yatırım platformu olan Zignaly, Cosmos üzerine kurulu bir layer 1 blockchain olan ZIGChain’in lansmanıyla Dubai’deki Token2049’da büyük ses getirdi. Bu atak, Zignaly’yi DeFi ekosistemi içinde servet yaratmayı kolaylaştırarak kullanıcıları daha da güçlendirecek formda konumlandırıyor. Ayrıyeten Zignaly, kullanıcı dostu varlık idaresi altyapısı oluşturmaya odaklanan 100 milyon dolarlık bir ekosistem geliştirme fonu duyurdu. Blockchain teknolojisi ile finansal uzmanlığın bu kombinasyonu, DeFi’ye yeni başlayanlar için erişilebilirliği değerli ölçüde artırabilir.

Centrifuge, Base’te harekete geçiyor

Merkezi olmayan finans (DeFi) platformu Centrifuge, Coinbase’in Ethereum layer-2 ağı olan Base’deki kurumlar için gerçek dünya varlık (RWA) borç verme protokolü oluşturma planlarını açıkladı. Bu teşebbüs, doğrulanmış kurumların borçlanma yoluyla likiditeye erişmek için RWA varlıklarını kullanmalarına imkan tanıyacak. Centrifuge’un planları, 15 milyon dolarlık başarılı bir bağış toplama tipiyle örtüşüyor ve bu da DeFi’nin kurumsal olarak benimsenmesine artan ilginin altını çiziyor.

USD0 stablecoin lansmanı ve Tether’deki en son yenilikler

DeFi protokolü Usual’ın gerisindeki şirket olan Usual Labs, USD0 stabilcoin’inin lansmanı için 7 milyon dolarlık finansman sağladı ve toplam kilitli bedel (TVL) konusunda 75 milyon dolarlık bir taahhüt topladı. Bu Fransız şirketi, ortalarında IOSG Ventures ve Kraken Ventures üzere önde gelen isimlerin de bulunduğu 100’den fazla firmanın yatırımını çekti. Fon, test ağı gelişiminin tamamlanması, iştiraklerin garanti altına alınması ve akıllı kontrat kontrollerinin yürütülmesi de dahil olmak üzere Ethereum ana ağında USD0’ın lansman öncesi basamağını destekleyecek.

Diğer yandan, dünyanın en büyük stablecoin USDT’sinin ardındaki şirket Tether, stablecoin geliştirmenin ötesinde yeni teşebbüsleri keşfetmek için stratejik bir tekrar yapılanma duyurdu. Şirket dört yeni iş kısmı kurdu: Tether Veri, Tether Finance, Tether Power ve Tether Edu. Bu atılım, Tether’in blockchain alanında daha geniş yelpazede finansal hizmetler ve altyapı tahlilleri sunma isteğini söz ediyor. Tether Veri, yapay zeka ve eşler ortası platformlar üzere teknolojilere yapılan yatırımlara öncülük edecek ve potansiyel olarak Web3’ün geleceğini şekillendirecek.

EY, Polygon’dan fayda sağlayacak

Küresel muhasebe firması Ernst & Young (EY), OpsChain Kontrat Yöneticisinin tanıtılmasıyla kurumsal blockchain’in benimsenmesinde kıymetli bir adım attı. Bu tahlil, inançlı kontrat depolama ve idaresi için halka açık blockchain teknolojisini kullanır. Polygon proof of stake (PoS) ağı üzerine inşa edilen OpsChain Mukavele Yöneticisi, ölçeklenebilirliğe ve daha düşük süreç maliyetlerine öncelik verir. Şu anda Polygon üzerinde çalışan tahlil, gelecekte Ethereum ana ağına geçiş için tasarlandı ve EY’nin ileri teknolojileri hizmetlerine entegre etme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.

BytePlus ve Mysten Labs, yapay zekayı Sui Blockchain’e entegre edecek

TikTok’un sahibi ByteDance’in kurumsal teknoloji ünitesi BytePlus, yapay zeka algoritmalarını Sui layer 1 blockchain’e dahil etmek için Mysten Labs ile paydaşlık kurdu. Bu işbirliği, Web3 ile yapay zekanın giderek artan yakınlaşmasını yansıtıyor. BytePlus, Web3 oyun platformları ve toplumsal finans (SoFi) teşebbüsleri için data ambarı, içerik geliştirme ve artırılmış gerçeklik üzere fonksiyonları keşfedecek. Bu entegrasyon, Sui ekosisteminde kullanıcı tecrübelerini geliştirme ve yeniliği teşvik etme potansiyeline sahip.

Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumunun (GECF) yayımladığı son rapora nazaran, AB ülkeleri Mart’ta boru sınırları aracılığıyla toplam 14 milyar metreküp doğalgaz ithal etti.

Bu hacim bir evvelki aya nazaran yüzde 12, geçen yılın birebir ayına kıyasla yüzde 4 artış olarak kayıtlara geçti.

GECF raporuna nazaran, yılın birinci çeyreğinde AB’ye boru sınırlarıyla satılan doğalgaz ölçüsü geçen yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 5 artarak 40 milyar metreküp oldu.

Rusya’nın 2023’ün birinci çeyreğine kıyasla bu yılın birinci çeyreğinde AB’ye boru sınırlarıyla gönderdiği doğalgaz ölçüsü da yüzde 23 artarak 7 milyar metreküpü aştı.

Martta da AB tarafından boru sınırlarıyla satın alınan doğalgaz ölçüsü geçen yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 4 artış gösterdi. Marttaki gaz ithalatı, Aralık 2022’den bu yana AB’ye yapılan aylık boru gazı ithalatının en yüksek düzeyi oldu.

Bu yılın birinci üç ayında AB’ye boru çizgisiyle en çok gaz ihraç eden ülke yüzde 57 hisseyle Norveç olurken, bunu yüzde 18’le Rusya ve yüzde 17’yle Cezayir izledi.

Rusya’dan AB’ye gönderilen gazın yüzde 53’ü Türkiye aracılığıyla iletildi.

Rusya-Ukrayna transit mutabakatı sona eriyor

Rus Gazprom ve Ukrayna’nın Naftogaz şirketi ortasındaki mevcut transit mutabakatı 2024 sonunda sona eriyor. Ukrayna siyasi nedenlerle bu mukaveleyi uzatma konusunda isteksiz olduğunun sinyallerini veriyor.

Halihazırda Rusya’nın Avrupa’ya boru sınırıyla yaptığı gaz ihracatının yaklaşık yarısı Ukrayna’nın iletim sistemi üzerinden gerçekleştiriliyor.

Geçen yılın ikinci yarısında Rusya’nın Avrupa’ya yaptığı gaz sevkiyatının yüzde 48’i bu sistemden, yüzde 52’si ise TürkAkım boru çizgisi üzerinden yapılmıştı.

Ukrayna’nın topraklarından geçen güzergah olmadan Batı’ya direkt gaz transferi için mevcut tek yolun, yıllık 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip TürkAkım’ın Bulgaristan kısmı olması bekleniyor.

Güney Koreli teknoloji devi LG Electronics, dolar tahvil arzı yoluyla 1 milyar dolara kadar para toplamaya hazırlanıyor. Şirket, kısa bir süre önce açıklanan bir şartnameye göre, 3 ve 5 yıllık dolar tahvili anlaşması düzenlemek için yatırım bankalarından yardım aldı.

Üç yıllık tahvil için ilk fiyat beklentisi, üç yıllık ABD Hazine bonolarının getirisinin 135 baz puan üzerinde bir oran olarak belirlendi. Bu arada, 5 yıllık tahvil, 5 yıllık ABD Hazine tahvillerinin getirisinin 150 baz puan üzerinde teklif ediliyor.

3 yıllık tahvil ihracından elde edilen fonlar, yatırımlar ve vadesi yaklaşan borçların yeniden finanse edilmesini içeren genel kurumsal ihtiyaçlar için ayrılmıştır. İhraç belgesinde şu ayrıntılara yer verilmiştir.

Sürdürülebilir bir hamle olarak, 5 yıllık tahvilden elde edilen gelir çevre dostu ve sosyal girişimlere yöneliktir. Bu, LG Electronics’in araç bileşenleri sektörünü genişletme taahhüdünü de içeren daha geniş hedefleriyle uyumlu. Şirket daha önce, 2030 yılına kadar gelirini 20 trilyon won’a çıkararak araç bileşenleri sektöründe küresel ilk 10 arasında yer alma hedefini açıklamıştı.

Ayrıca LG Electronics, medya abonelikleri ve kiralama gibi yinelenen kâr modellerine odaklanarak ev aletleri ve televizyon işletmelerindeki hizmet platformlarını geliştirmeyi hedefliyor.

InvestingPro İçgörüleri

LG Electronics bir dolar tahvil arzı yoluyla önemli bir kaynak yaratma çabasına girerken, şirketin mali sağlığını ve gelecek beklentilerini göz önünde bulundurmak önemlidir. InvestingPro verilerine göre, LG Electronics olumlu bir mali yıl için konumlanmış durumda. Analistler, şirketin bu yıl net gelirini artırma potansiyeline duydukları güveni yansıtacak şekilde, önümüzdeki dönem için kazançlarını yukarı yönlü revize etti. Bu durum, şirket borçlarını yeniden finanse etmeye ve yeni girişimlere yatırım yapmaya çalıştığı için özellikle önem taşıyor.

InvestingPro İpuçları ayrıca LG Electronics’in düşük bir gelir değerleme katsayısıyla işlem gördüğünü ve bunun da değer fırsatları arayan yatırımcıları çekebileceğini vurguluyor. Şirketin değerlemesi, güçlü bir serbest nakit akışı getirisi anlamına geliyor ve bu da gelecekteki büyüme için veya 22 yıl üst üste temettü ödemelerini sürdürme konusundaki etkileyici geçmişini sürdürmek için kullanılabilecek bol miktarda nakit ürettiğini gösteriyor. Bu veri noktaları, LG Electronics’in araç bileşenleri sektörünü genişletmek ve hizmet platformlarını geliştirmek gibi hedeflerini gerçekleştirirken sağlam bir finansal temele sahip olduğunu göstermektedir.

LG Electronics’in finansal metriklerini ve stratejik konumunu daha derinlemesine incelemek isteyenler için InvestingPro ek bilgiler sunuyor. Şu anda LG Electronics için 9 InvestingPro İpucu daha mevcut ve bunlara https://www.investing.com/pro/066570 adresindeki özel sayfadan erişilebilir. Yatırım stratejinizde avantaj elde etmek için INVTROZEL1A kupon kodunu kullanarak InvestingPro aboneliğinde %20’ye varan indirimden yararlanabilirsiniz.

InvestingPro Veri Metrikleri:

• Revize Kazançlar: 2 analist önümüzdeki dönem için olumlu kazanç revizyonları yayınladı.
• Temettü Tutarlılığı: LG Electronics 22 yıl üst üste temettü ödemelerini sürdürdü.
• Değerleme: Şirket düşük bir gelir değerleme katsayısıyla işlem görüyor ve bu da değerinin altında bir hisse senedine işaret ediyor.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

SİVAS (İGFA) – Geçtiğimiz günlerde Özbelsan yönetimini belirleyen Uzun, yönetim kurulu üyelerinin aldıkları huzur hakkının %50 oranında azaltılması talimatını verdi. Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun’un talimatı sonrası aylık 17 bin lira olan huzur hakları 8 bin 500 liraya indirildi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Uzun, “Göreve geldiğimizde belediyemiz ve yan kuruluşlarımızın mali yapılarını inceleyecek ve israfın önüne geçecek tedbirleri kısa sürede alacağımızı söylemiştik. Bunun ilk adımı olarak Özbelsan AŞ’de huzur haklarını %50 oranında azaltma talimatını verdim. Genel Müdürümüz Yunus Kantar ve Yönetim Kurulu Üyelerimizin de destek verdiği talimatım sonrası 17 bin lira olan aylık huzur hakkı ödemelerini 8 bin 500 liraya çektik. Yönetim Kurulu Başkanımız ve Genel Müdürümüz başta olmak üzere yönetim kurulumuzun tüm üyelerine desteklerinden ötürü teşekkür ediyorum.” dedi.

Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun’un israf olarak gördüğü tüm harcamaların titizlikle inceleneceği ve benzer adımların önümüzdeki günlerde de atılacağı tahmin ediliyor.

İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hazal Ayas, fiziksel aktivitelerin yaşlılar üzerindeki etkisini anlattı.

Spor ve egzersiz psikolojisine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Hazal Ayas, “Bedenimiz zihnimizi etkiliyor ama aynı zamanda zihnimiz de bedenimizi etkiliyor. Fiziksel aktivite yalnızca yaşlı popülasyonda değil tüm yaş grupları için fizyolojik iyi oluşun önemli belirleyicisi. Özellikle kardiyovasküler sistem, metabolizma sistemi, iskelet ve kas dokusu üzerine olumlu bir etkileri var. Bunun dışında bilişsel etkileri de var. Herhangi bir egzersiz programına katıldıktan sonra, fiziksel aktivite gerçekleştirdikten sonra kendini iyi hissetmeyen yok. Fiziksel olarak iyi hissettiğimizde psikolojik olarak da iyi hissediyoruz.” dedi.

Psikolojik olarak iyi hissedildiğinde bilişsel kapasitenin de daha iyi kullanılabildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Hazal Ayas, “Genel anlamda fiziksel egzersizin bedenimiz üzerinde fizyolojik anlamda olumlu etkileri olduğunu biliyoruz. Direkt biyolojik bir etkisi var. Fiziksel egzersizin biyolojik olarak iyi oluşa etkisi var. Hareket ediyor olmak, yaşıyor olmaya, yaşama devam edebiliyor olmaya eşittir. Bu yaşlılarda da bu şekilde. Özellikle yaşlılarda biraz daha etkin olduğu da düşünülüyor. Çünkü biliyoruz ki yaşlılık eşittir büyük anlamda fizyolojik olarak bazı problemlerin başlaması demek. Kas iskelet sisteminde, metabolik sistemde, kardiyovasküler sistemde ciddi rahatsızlıklar başlıyor yaşlılık döneminde. Dolayısıyla aktif olmanın bu hastalıkların başlangıcını geciktirici etkisi var.” diye konuştu.

“FİZİKSEL AKTİVİTE İÇİNDE OLDUĞUMUZDA BEYNİN OKSİJEN TÜKETİMİ ARTIYOR”

Fiziksel egzersizin fizyolojik problemlerin tedavisinde de etkili bir ilaç gibi olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hazal Ayas, “Beyinde ne oluyor? Fiziksel aktivite içinde olduğumuzda beynin oksijen tüketimi artıyor. Bununla birlikte beyinde kanlanma artıyor. Beyin kan akım hızında artış meydana geliyor. Dopamin ve serotonin salınımlarında değişiklikler meydana geliyor ve beyinde yapısal değişiklikler oluşuyor. Bunlar bilimsel olarak, bilişsel etkilerine yönelik.” dedi.

Fiziksel hareketin hem koruyucu hem de tedavi edici özelliğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Hazal Ayas, “Günümüzde depresyon ve kaygı bozukluğu hastalarında, önemli düzeydeki psikiyatrik bozukluklarda günlük yürüyüşler, fiziksel aktiviteler tedavinin bir parçası olarak mutlaka veriliyor. Çünkü iyileştirici etkisi var ve bu yapılan araştırmalarla da kanıtlanmış durumda. Depresyon özellikle yaşlılık döneminde çok sık görülüyor. Bazen tek başına ortaya çıkıyor, bazen sekonder olarak demans veya diğer bozukluklara eşlik edebiliyor. Dolayısıyla normal popülasyona göre yaşlı popülasyonda daha fazla depresyonla karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Dolayısıyla fiziksel aktivite hem depresyonu önlemede hem de depresyon tedavisinde önemli.” diye bilgi verdi.

BURSA (İGFA) – Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Başkanlık makamını Mehmet Akif Ersoy İlkokulu öğrencileri Zeynep Girgin ve Eymen Özdemir’e devretti. Başkan Şükrü Deviren’den bir müjdede çocuklara geldi.

Yapılacak olan Lunapark için görüşmelerin sürdürüldüğünü ifade ederken, önümüzdeki aylarda lunapark için çalışmalara başlayacağını belirtti.

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren tarafından çocuklara Belediye Başkanlığı ve hizmetler aktarıldı. Lunapark için görüşmelerin sürdürüldüğünü aktaran Başkan Deviren, çok yakında çalışmalara başlanacağını vurguladı. Kent Lokantaları için yakın zamanda ilk adımların atılacağını belirtirken, ilk günün menüsünün ise Zeynep ve Eymen’in sevdiği yemeklerden oluşacağını ifade etti.

Konuşmalar sonrasında Kaymakamlık görevine vekalet eden çocuklarla telefon görüşmesi gerçekleştirilirken, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ndaki etkinlikler hakkında bilgi aldılar. Temsili vekalet, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren tarafından minik öğrencilere verilen hediyeler ve hatıra fotoğraflarıyla son buldu.

Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Konseyi Lider adayı Şekip Mosturoğlu, basın mensupları ve üyelerle bir ortaya geldi.

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirilen tertipte açıklamada bulunan Mosturoğlu, kürsüye çıktığı anda çok heyecanlandığını belirterek, “1000’in üzerinde duruşmaya girmişimdir, bugünkü kadar heyecanlandığım bir anı hatırlamıyorum.” sözlerini kullandı.

Namağlup halde ING Bayanlar Basketbol Üstün Ligi’ni şampiyon tamamlayan Fenerbahçe Alagöz Holding bayan basketbol kadrosunu tebrik ederek kelamlarına başlayan Mosturoğlu, tıpkı vakitte 2013 yılında hayatını kaybeden sarı-lacivertli kulübün eski genel müdürü Serkan Acar’ı da mevt yıl dönümünde rahmetle andı.

Fenerbahçe Kulübünün 70 binin üzerinde üyesinin olduğunu lakin buna rağmen kulüpçülük anlayışının zayıfladığını lisana getiren Mosturoğlu, “Geçmişte ferdî bağlantıyla sağlanan kulüp irtibatı, bugün sağlanamıyor. Son yıllarda kıymetli insanlardan oluşan yüksek divan şurasının varlığına karşın bu büyüklüğün konsolide edilemediğini, faal olarak kulüp idaresinde yer almadığını düşünüyorum.” diye konuştu.

“PEK ÇOK MADALYA KAZANDIK”

2018 yılında idareden ayrılmalarına rağmen kulüple ilgilerinin her vakit devam ettiğini anlatan Mosturoğlu, şunları söyledi:

“Avukatlık yıllarımın başında kulübe üye olduğumda, bu kulüpte 12 yıl yöneticilik yapacağım aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Sonrasında TFF’de ve UEFA’da vazife yaptım. Bu süreç beni TFF Lider Vekili vazifesine kadar götürdü. Bu da farklı bir gurur vesilesi oldu benim için. Bizim üzere kulüplerde 100. yılda yönetici olmak büyük bir gururdu. Biz 100. yılda şampiyon olduk. Her topluluğa nasip olmuyor, bize nasip oldu. Cemil abinin formasını giyme hayaliyle başlayan Fenerbahçe düşü, 100. yılda yönetici olarak kupa kaldırmakla devam etti. Bundan büyük gurur duydum. Çok onurlu misyonlar yaptım, bu vazifeler içinde çok takdir edildim. Yöneticilik dönemimde pek çok kupa, madalya kazandık. Lakin hayatım boyunca unutmayacağım, aile fertlerime büyük bir miras olarak devredeceğim bir şey var, o da 2010-2011 şampiyonluk madalyası. 2010-2011 şampiyonluk madalyasını tüm topluluğumuz adına saklıyorum.”

“DİVAN KURULU, TÜRKİYE’NİN KAPTAN KÖŞKÜDÜR”

Fenerbahçe Yüksek Divan Şurasının çok değerli bir yapı olduğunun da altını çizen Mosturoğlu, kelamlarını şu formda tamamladı:

“Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu, Fenerbahçe’nin de ötesinde Türk sporunun kaptan köşküdür. Bu konsey şu anda 5 bin üyeden oluşuyor. Üyelerimizin aileleriyle birlikte 15 bin kişilik bir topluluğuz. Fakat son yıllarda divan şurasının ve üyelerin potansiyelinin değerlendirilemediğini, büyük bir irtibat eksikliği olduğunu görüyorum. Buraya 3 ayda bir toplantıya geliyoruz, kısıtlı bir vakit içinde konuşmaya çalışıyoruz. Divan kurulu toplantıları, divanın ve heyet üyelerinin kamuoyuna yansıdığı yüzüdür. Biz divan konseyinin Fenerbahçe’ye değil, Türk sporuna önderlik edeceğine inanıyoruz. Buradan Türk sporunun gelişimi için fikirler üretileceğine inanıyoruz.”

 

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %49,0 azalış göstererek 12 bin 880 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %12,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %53,0 azalışla 27 bin 622 oldu.

Mart ayındaki ipotekli satışların, 3 bin 105’i; Ocak-Mart dönemindeki ipotekli satışların ise 6 bin 569’u ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer satış türleri sonucunda 92 bin 514 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %15,3 artarak 92 bin 514 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %87,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %12,3 artışla 251 bin 982 oldu.

İlk el konut satış sayısı 34 bin 399 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,6 artarak 34 bin 399 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %32,6 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,2 artışla 88 bin 256 olarak gerçekleşti.

İkinci el konut satışlarında 70 bin 995 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,2 azalış göstererek 70 bin 995 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %67,4 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,0 azalışla 191 bin 348 olarak gerçekleşti.
 

Yabancılara Mart ayında bin 778 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %47,9 azalarak bin 778 oldu. Mart ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,7 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 652 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 618 konut satışı ile Antalya ve 151 konut satışı ile Mersin izledi.
 

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %48,0 azalarak 5 bin 685 oldu.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı

Mart ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 411 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 182 konut ile İran, 129 konut ile Ukrayna ve 82 konut ile Irak vatandaşları izledi.

İSTANBUL (İGFA) – İtalya’da düzenlenen ikinci Misano E-Prix’inde yarış her iki gününde de heyecan dolu geçti.

DS Automobies’in şampiyon pilotu Jean-Éric Vergne yedi yarış içinde altıncı kez puan alırken, Stoffel Vandoorne akü problemi nedeniyle yarış dışı kaldı.

Açılış turlarından itibaren en iyiler neredeyse sürekli değişti. JEV, bir noktada liderliği ele geçirdi ancak güvenlik aracı çıkmadan hemen önce birkaç sıra geriledi. Cumartesi günü altıncılığı devraldıktan sonra pazar günü yedinci olan Jean-Éric Vergne, Misano’dan toplam 14 puanla ayrıldı.

Tecrübeli pilotun 7 yarışın altısında elde ettiği puan, gösterdiği istikrarı kanıtlar nitelikte. İki kez Formula E şampiyonu olan JEV, sezonun henüz yarısı bile tamamlanmamışken geçici sürücüler klasmanında altıncı sırada yer alıyor ve her şey yolunda gidiyor.

Belçikalı sürücü, sıralamalardaki yüksek performansının ardından, grubun ortasında yaşanan bazı temasların kurbanlarından biri oldu. Vandoorne, aracının hasar gören gövdesini onartmak için pite girmek zorunda kalarak başarılı bir sonuç elde etme şansını kaybetti.

Yarışın sonunda diğer tüm sürücüleri de etkileyen bir akü sorunu Stoffel’i pistin kenarında durmaya zorladı.

Misano’daki iki yarışı üç puanla tamamlayan DS Automobiles, hanesine puan yazdırmaya devam ediyor.

Sırada ise 27 Nisan’da ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın sekizinci turuna ev sahipliği yapacak olan efsanevi Monako cadde pisti bulunuyor.

İSTANBUL (İGFA) – Türkiye coğrafi konumu itibariyle bölgesel ve küresel lojistik ağlarda önemli bir lojistik üs olarak konumlanıyor.

Ancak uluslararası rekabetin ve verimliliğin sürdürülebilirliği açısından Türkiye’nin lojistikteki yol haritasının belirlenmesi gerekiyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Globelink Ünimar İcra Kurulu Başkanı Fatih Baş; dijitalleşme, altyapı güçlendirmeleri ve sürdürülebilirlik konularının ön plana çıkacağını belirtti.

“Sektörde özellikle son yıllarda dijitalleşmenin de etkisiyle büyük bir dönüşüm söz konusu. Her alanda olduğu gibi lojistik sektörü de gerek depolamada gerekse gümrüklerde dijitalleşmede önemli ölçüde yararlanan sektörlerden birisi. Türkiye’nin lojistikteki yol haritasında da teknoloji ve dijitalleşme, dönüşümün anahtarı olarak görülüyor. Tedarik zincirindeki süreçlerin şeffaflaştırılması, müşteri memnuniyetinin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi noktasında akıllı lojistik teknolojilerine yönelik yatırım planlamalarının yol haritasında bulunması gerekiyor.

ALTYAPI İYİLEŞTİRMELERİ ÖN PLANA ÇIKIYOR

Kısa ve uzun vadeli yol haritasına bakıldığında lojistik altyapısının güçlendirilmesi ve modernize edilmesi için yatırım planlamaları öne çıkıyor.

Türkiye, Doğu ve Batı arasında köprü görevinde olduğundan dolayı coğrafi açıdan avantajlı bir ülke. Öte yandan, dünyada yaşanan birtakım gelişmeler de yol haritasının belirlenmesinde önemli rol oynuyor. Örneğin; Kızıldeniz’de yaşanan gelişmeler bize uluslararası ticarette her zaman alternatif taşımacılık modlarının bulunması gerektiğini gösterdi. Bunun yanı sıra ülkemizin entegre taşıma modlarına sahip olması bölgenin lojistik üssü olma hedefine de oldukça yaklaştığını gösteriyor. Bu doğrultuda yol haritasında karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu gibi taşıma modlarında altyapı iyileştirmelerine öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

KONYA (İGFA) – Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, UCLG Latin Amerika Bölge Teşkilatı (FLACMA) Yönetim Kurulu Toplantısı’nda Latin Amerika belediyelerine seslendi.

“BELEDİYE HAREKETİNİN BİRLİĞİ HER ZAMANKİNDEN DAHA ÖNEMLİ”

Kosta Rika’da FLACMA üyesi ülkelerden belediye başkanları ile çok sayıda yerel ve bölgesel temsilcinin katıldığı toplantıda konuşan Başkan Altay, dünyanın böylesine karmaşık bir dönemden geçtiği bir zamanda, belediye hareketi birliğinin her zamankinden daha önemli olduğuna değindi.

Demokrasi için, sosyal uyum için, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayan adalet için birleşilmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Altay, “İnşa etmek için çok çalıştığımız uluslararası hukukun temellerine saygı duyulmasını sağlamalı ve bizi birbirimize bağlayan dayanışma ruhunu ve ortaklıklarımızı güçlendirmeye devam etmeliyiz. FLACMA’nın teşkilatımızın ön saflarında yer alacağını, üyelerinin katılımını sağlayacağını ve onların vizyon ve değerlerini kolektif gündemimize taşıyacağını biliyoruz. Kısa süre önce gerçekleştirilen su istişaresi de bunun bir örneğidir ve bu yönetim kurulunda gerçekleştirilecek tartışmalar dünya çapındaki konumumuzu güçlendirmek için de hayati önem taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.

“İŞ BİRLİĞİ VE DENEYİM PAYLAŞIMI, BİZİ BİR ARAYA GETİREN ORTAK HEDEFLERE ULAŞMAMIZI SAĞLAYACAKTIR”

Toplantıya sadece UCLG Başkanı olarak değil, aynı zamanda 30 farklı ülkeden 1.200’e yakın üye belediyesi bulunan Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) Başkanı olarak da katıldığını anımsatan Başkan Altay konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Bugün burada, coğrafi sınırların ötesinde, farklı kültürlerin ve toplumların temsilcisi olarak bulunuyoruz. FLACMA ve TDBB farklı coğrafyalarda faaliyet gösteriyor olsalar da küreselleşen dünyada yerel meseleler çoğunlukla aynı düzlemde hareket etmektedir. İmkânlar ve sınırlar değişse de yerel yönetimlerin tek ihtiyacı daha adil ve daha sürdürülebilir bir şehir inşa etmektir. Bu kapsamda teşkilatlarımız arasındaki ilişkileri, karşılıklı iş birliği ve deneyim paylaşımı temelinde geliştirmemiz mümkündür. Nüfus artışı, şehirleşme, iklim değişikliği ve toplumsal eşitsizlikler gibi konular, sadece belli bir coğrafyada değil, küresel bir düzlemde herkesi etkilemektedir. Ancak, bu zorlukları aşmak için elimizde büyük bir potansiyel var. İşte bu potansiyeli harekete geçirmek için, FLACMA ve TDBB gibi teşkilatlar arasındaki ilişkileri güçlendirmeliyiz. Karşılıklı iş birliği ve deneyim paylaşımı, bizi bir araya getiren ortak hedeflere ulaşmamızı sağlayacaktır. Bu nedenle, bu toplantıyı bir başlangıç olarak görmeli ve birbirimizle daha yakın bir iş birliği içinde olmalıyız. Birlikte hareket ederek, daha adil ve daha sürdürülebilir şehirler inşa etme vizyonumuzu gerçekleştirebiliriz.”

“YENİ DÖNEME BÜYÜK BİR HEYECANLA BAŞLIYORUZ”

Konuşmasının sonunda FLACMA üyelerine seslenen Başkan Altay, “Daha adil, daha sevecen ve barışçıl bir dünyaya ulaşmak için yanınızda duran bir dünya teşkilatının parçası olduğunuzu unutmayın. FLACMA’nın Bölge Teşkilatı Genel Sekreterliği olarak üstlendiği rol hayati önem taşımaktadır. UCLG’nin kuruluşundan bu yana geçen 20 yıl boyunca yaptığı çalışmalar ve teşkilata olan bağlılığı nedeniyle 1 Mayıs 2024 tarihinde San Jose belediye başkanlığını devredecek olan Johnny Araya’ya teşekkür ediyorum. Bu yeni döneme büyük bir heyecanla başlıyoruz. Göreve başlayacak olan yeni başkan Kelvin Cruz’a tam desteğimizi ifade ederek kendisiyle dayanışma temennimizin olduğunu bilmesini istiyoruz. Yönetim Kurulunuzun çıktılarının dünyaya ulaşmasını sağlamak için dünya teşkilatınıza güvenebileceğinizi bilmenizi isterim. Sizlere ortak gündemimize katkıda bulunmaya ve şehirlerdeki yaşamı ve geleceği şekillendirmeye davet ediyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

ANKARA (İGFA) – Millî Savunma Bakanlığının faaliyetleri başta olmak üzere gündemdeki konulara ilişkin olarak Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi.

Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk tarafından icra edilen toplantıda şu bilgiler paylaşıldı:

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, her türlü tehdit ve tehlikeye karşı mücadelesini, artan bir etki ve yoğun bir baskıyla kesintisiz bir şekilde sürdürüldüğüne dikkati çekilen toplantıda, Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil son iki haftada 75 terörist etkisiz hâle getirildiği ve böylece 1 Ocak 2024’ten bugüne kadar etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 331’i Irak’ın, 417’si Suriye’nin kuzeyinde olmak üzere 748 olduğu kaydedildi.

HUDUTLARDA MÜCADELE SÜRÜYOR

Cumhuriyet’in en yoğun tedbirleri ve tesis edilen çok katmanlı emniyet sistemi ile korunan hudutlarında son iki haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 11’i terör örgütü mensubu olmak üzere 373 şahıs yakalanmış, 4 bin 784 şahıs ise hududu geçemeden engellendiği belirtildi.

Bakanlık, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2 bin 485’e, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 46 bin 305’e yükseldiği ve yine Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 1 PKK’lı terörist daha 4 Nisan’da Habur’daki Hudut Karakolumuza teslim olduğu ayrıca son iki hafta içerisinde yapılan operasyonlarda yaklaşık 45 kilogram uyuşturucu madde ile 7 adet tabanca ele geçirildiğini kaydetti.

MALATYA (İGFA) – 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrası Cumhuriyet Halk Partisi’nden Doğanşehir Belediye Başkanı seçilen Mehmet Bayram, belediye binasında bulunan tabelaya Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltması olan T.C. ibaresi eklenmesi yönünde talimat verdi.

Doğanşehir Belediye Başkanı Mehmet Bayram’ın talimatı ile Doğanşehir Belediye binasının girişindeki “Doğanşehir Belediyesi” yazısına ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltması olan T.C. ibaresi eklendi.

 

Geçtiğimiz günlerde yayınladığımız haberle bir arada orta çağ temalı açık dünya aksiyon macera oyunu Kingdom Come: Deliverance geliştiricisi Warhorse Studios’un yeni bir oyun duyurmaya hazırlandığını aktardık. Geliştirici takım, at üstünde bir şövalyenin yer aldığı bir gönderi içerisinde 18 Nisan yani bugün akşam saatlerinde (TSİ 21:00) yeni bir oyun duyurusunu planlanıyor.

 

 

 

 

Twitter üzerinden yayınlanan gönderi içerisinde ortaya çıkan kullanıcı yorumları direkt Kingdom Come: Deliverance’in devam oyunu olacağını aktarıyor. Şu anda Insider Gaming sitesinde yayınlanan yeni bir habere nazaran, duyurulacak oyunun Kingdom Come: Deliverance 2 olacağı ve oyunun 2024 yılı içerisinde çıkış yapacağı belirtiliyor.

 

Diğer taraftan ortaya çıkan bilgilere bakacak olursak oyunun PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X|S’te yayınlanacağını aktarabiliyoruz. 2018 yılında çıkış yapan Kingdom Come: Deliverance oyuncular tarafından bir oldukça seviliyor ve devam oyunu heyecanla bekleniyordu. Artık ise gün içerisinde resmi bir tanıtım fragmanının ve ayrıntıların aktarılmasını bekliyoruz.

 

 

DALLAS – Comerica Incorporated (NYSE: CMA) bugün 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıklayarak hisse başına düzeltilmiş kazanç (EPS) konusunda analist beklentilerini aştı ancak gelir konusunda yetersiz kaldı. Dallas merkezli finansal hizmetler şirketi, 1,10 dolar olan analist konsensüsünden 0,19 dolar daha yüksek olan 1,29 dolarlık düzeltilmiş EPS bildirdi. Bununla birlikte, çeyrek geliri 784 milyon $ olarak raporlandı ve 806,58 milyon $’lık konsensüs tahminini karşılayamadı.

Comerica’nın 175. yıldönümünü kutladığı ve ABD’nin en büyük 25 ticari finansal holding şirketinden biri olarak hizmet vermeye devam ettiği bir dönemde elde edilen bu kazanç, şirket için önemli bir başarıdır. Karışık finansal sonuçlara rağmen, şirketin EPS performansı, gelirin ters rüzgarlarla karşılaşmasına rağmen yıla güçlü bir başlangıç yaptığını vurguluyor. Banka, gelecek çeyrekler ya da mevcut mali yıl için finansal rehberlik sağlamadığı gibi gelecek dönemler için analist konsensüsüyle bir karşılaştırma da sunmadı.

Comerica’nın mali sonuçları ve kazanç sunumu, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu web sitesindeki Form 8-K dosyasının yanı sıra Comerica’nın web sitesinin Yatırımcı İlişkileri bölümünde de yer almaktadır. Banka, kazanç açıklamasını takiben hisse senedinin yüzdesel hareketini veya herhangi bir piyasa tepkisinin arkasındaki belirli faktörleri açıklamamıştır.

Ticari Banka, Bireysel Banka ve Varlık Yönetimi olmak üzere üç iş segmentinde stratejik bir uyum sağlayan Comerica, ilişki kurmaya ve bireylerin ve işletmelerin başarısını desteklemeye odaklanmaya devam ediyor. Güneydoğu ve Mountain West Pazarı da dahil olmak üzere yeni bölgelere genişleyen Comerica, 31 Mart 2024 itibariyle toplam varlıklarının 79,4 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Comerica’nın CEO’su veya CFO’su şu anda üç aylık sonuçlarla ilgili doğrudan bir açıklama yapmadı. Şirketin performansı, stratejileri ve görünümüne ilişkin daha fazla ayrıntı, ilk çeyrek mali sonuçlarının değerlendirileceği planlanmış konferans görüşmesi sırasında ele alınabilir.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

NEW YORK – Risk, strateji ve insan kaynakları konularında uzmanlaşmış küresel bir profesyonel hizmet firması olan Marsh McLennan (NYSE: MMC), Wall Street beklentilerini aşan ilk çeyrek kazanç ve gelirleriyle yıla sağlam bir başlangıç yaptığını bildirdi.

Firmanın hisse fiyatı bu habere mütevazı bir tepki vererek %1,45 oranında yükseldi.

Şirket, 2,80 $ olan analist konsensüsünden 0,09 $ daha yüksek olan 2,89 $ hisse başına düzeltilmiş kazanç (EPS) açıkladı. Çeyrek geliri 6,47 milyar $’a ulaşarak 6,39 milyar $’lık konsensüs tahminini de aştı.

Başkan ve CEO John Doyle şirketin performansıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Yıla müthiş bir başlangıç yaptık ve işimizdeki ivmenin devam ettiğini gördük. Bu çeyrekte %9 temel gelir büyümesi, %14 düzeltilmiş EPS büyümesi ve 80 baz puan marj artışı sağladık. Bu güçlü başlangıçla, 2024’te bir başka iyi yıl için iyi konumlanmış durumdayız.”

Marsh McLennan’ın finansal sonuçları, geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla hem GAAP hem de temel gelirde %9’luk bir artış gösterdi ve bu da faaliyetlerinin genelinde güçlü bir performansa işaret ediyor. Risk ve Sigorta Hizmetleri sektörü hem GAAP hem de temel bazda gelirde %9’luk bir artış kaydederken, Danışmanlık segmenti de aynı ölçütler altında gelirde %9’luk bir artış bildirdi.

SeaTec Consulting ve Louisiana’da önde gelen iki orta piyasa acentesinin yanı sıra Mercer’ın Vanguard’ın ABD Dış Kaynaklı Baş Yatırım Sorumlusu (OCIO) işini satın alması da dahil olmak üzere şirketin satın almaları, Marsh McLennan’ın stratejik büyüme girişimlerini göstermektedir.

Marsh McLennan yönetimi, 2024 yılına kadar şirketin ivmesini sürdürmek için çalışma arkadaşlarının özveri ve uzmanlığından yararlanarak müşterilerin karmaşık ve dinamik bir ortamda yol almalarına yardımcı olmaya odaklanmıştır.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Elevance Health (ELV) hisseleri, sağlık sigortası şirketinin mali yılın ilk çeyreği için beklentileri aşan kazançlar bildirmesi ve 2024 mali yılının tamamı için mali projeksiyonlarını geliştirmesinin ardından %3 oranında arttı.

Firmanın ilk çeyrekteki hisse başına kazancı (EPS) 10,64 dolar olarak gerçekleşti ve 10,48 dolarlık ortalama analist tahminlerini aştı. Şirketin geliri 42,3 milyar $’a ulaşarak ortalama tahmin olan 42,47 milyar $’ın biraz altında kaldı.

İşletme geliri ise 42,61 milyar dolar olarak öngörülürken 42,27 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Toplam sağlık planı üye sayısı 46,24 milyon olarak gerçekleşmiş ve öngörülen 47,36 milyon sayısını karşılamamıştır.

Elevance Health, 2024 mali yılı için hem hisse başına temel kazanç hem de hisse başına düzeltilmiş temel kazanç tahminlerini sırasıyla 34,05 $ ve 37,20 $’ın üzerine çıkardı. Bu rakamlar, hisse başına düzeltilmiş temel kazanç için ortalama analist tahmini olan 37,15 doların hemen üzerindedir.

Şirket, “İlk çeyrek sonuçları, sektörümüz için değişen bir ortamda stratejik planlarımızı dikkatli bir şekilde uyguladığımızı göstermektedir” dedi.

“Yıla güçlü bir başlangıç yaparak, yılın kazançlarına ilişkin tahminlerimizi yükselttik.”

Bu makale yapay zeka yardımıyla üretilmiş ve çevrilmiştir ve bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için Hüküm ve Koşullarımıza bakınız.

ATLANTA – Otomotiv ve endüstriyel yedek parçaların önde gelen distribütörlerinden Genuine Parts Company (NYSE:GPC), ilk çeyrekte hafif bir kazanç artışı bildirdi ve düzeltilmiş EPS 2,22 dolar ile 2,17 dolarlık analist tahminini aştı.

Bununla birlikte, şirketin çeyrek geliri 5,8 milyar dolar olarak gerçekleşti ve 5,84 milyar dolarlık konsensüs tahmininin altında kalarak geçen yılın aynı çeyreğinde bildirilen 5,8 milyar dolara göre %0,3’lük marjinal bir artışa işaret etti.

Şirketin hisse senedi fiyatı, açıklamanın ardından %0,97 oranında yükseldi ve bu da yatırımcıların kazanç artışına ve güncellenmiş rehberliğe ihtiyatlı bir şekilde olumlu tepki verdiğini gösterdi. Genuine Parts ayrıca 2024 yılı EPS beklentisini 9,78 $ olan analist konsensüsünün biraz üzerinde 9,80 $ ila 9,95 $ aralığında güncelledi ve %3 ila %5’lik toplam satış büyümesi tahminini teyit etti.

Yönetim Kurulu Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Paul Donahue sonuçlarla ilgili olarak şunları söyledi: “Çeyrek dönemdeki performansımız, ekiplerimizin beklentilerimizin üzerinde kâr elde etmesiyle birlikte coğrafi çeşitliliğimizle eşleştirilmiş iş karmamızın değerini vurgulamaktadır.” Şirketin başarısını, işi geliştirmeyi ve kârlı büyümeyi amaçlayan stratejik girişimlere bağladı.

İlk çeyrekte Otomotiv Parçaları Grubunun satışları %1,9 artışla 3,6 milyar dolara yükselirken, Endüstriyel Parçalar Grubunun satışları %2,2 düşüşle 2,2 milyar dolara geriledi. Karışık satış performansına rağmen, her iki segment de kar marjlarında artış bildirdi; Otomotiv karı geçen yılın aynı dönemine göre %3,2 ve Endüstriyel kar %3,4 arttı.

Şirketin bilançosu, çeyrek sonunda 2,5 milyar dolarlık toplam likidite ile güçlü kalmaya devam ediyor. Operasyonlardan elde edilen nakit akışı 318 milyon dolar ve serbest nakit akışı 2024 yılının ilk üç ayında 203 milyon dolar olarak gerçekleşti.

İleriye baktığımızda, Genuine Parts düşük satış büyümesinin ortasında işletme disiplinini sürdürmeye ve kazançları artırmaya odaklanıyor. Başkan ve Operasyon Direktörü Will Stengel, şirketin yıla başlangıcından ve 2024 yılı için yeniden teyit edilen satış büyümesi ve iyileştirilmiş kazanç görünümünden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Şirketin güncellenen beklentileri, son dönemdeki iş trendlerini, finansal sonuçlarını, büyüme planlarını ve stratejik girişimlerinin yanı sıra mevcut küresel ekonomik görünümü ve potansiyel jeopolitik etkileri de yansıtıyor.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.