Survios, PlayStation VR2, SteamVR ve Quest 3 için tek oyunculu dehşet aksiyon oyunu Alien: Rogue Incursion’ı duyurdu. Oyun, yazın çıkış yapacak.
Bu orijinal tek oyunculu, aksiyon kaygı sanal gerçeklik oyunu, oyuncuları Alien kozmosunun dehşeti içinde büsbütün çevreleyen özgün bir kıssaya sahip. Alien hayranları tarafından Alien hayranları için tasarlanan Survios, teknik açıdan gelişmiş ve korkutucu derecede sürükleyici bu Alien sanal gerçeklik oyununun üretimine uzmanlıklarını katıyor.
Baş eser sorumlusu TQ Jefferson bir basın açıklamasında şunları söyledi : “Survios’taki takımımız Alien’ın büyük hayranlarıdır ve uzun müddettir Alien: Rogue Incursion’ı inşa ediyor; teknik açıdan en gelişmiş, sürükleyici ve ilgi alımlı VR tecrübelerini sınıfının en yeterlisi serilerle eşleştirme yeteneğimizi geliştiriyorlar. Bu tatil döneminde hayranların bu oyuna el atmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Oyunun resmi sitesi: https://alienrogueincursion.com/
Donald J. Trump’ın ceza davasında ifade vermesinin ilk haftası, Cuma günü savcılığın açılış tanığının 2016 başkanlık seçimleri öncesinde Cumhuriyetçi aday hakkındaki müstehcen hikayeleri gizleme çabaları hakkında yoğun bir şekilde sorgulanmasıyla sona erdi.
Eski başkanı onlarca yıldır tanıyan tanık David Pecker, Bay Trump’ın savunma avukatı Emil Bove tarafından sert bir çapraz sorguya maruz kaldı. Bay Bove, Bay Pecker’e, Bay Trump hakkında hikayeler satmaya çalışan iki kişiyle 2015 ve 2016 yıllarında yaptığı iki anlaşma konusunda baskı yaptı. Daha sonra bu hikayeler, savcıların “yakala ve öldür” olarak tanımladığı bir planla örtbas edildi.
Sabahın ortasında gergin bir anda, Bay Bove, Bay Pecker’in, Bay Trump’ın seçimden sonra böyle bir hesabın raydan çıkmasına yardım ettiği için kendisine teşekkür ettiği yönündeki önceki ifadesini çürütmeye çalıştı.
Eski bir federal savcı olan Bay Bove, Bay Pecker’ı, 2018 yılında FBI ile yapılan – Bay Trump’ın sözde teşekkürlerinin dikkate alınmadığı – bir röportaj ile bu haftaki ifadesi arasındaki görünüşteki tutarsızlığı açıklamaya zorladı.
Eski bir tabloid devi olan ve bir zamanlar The National Enquirer’ın yayıncısı olan Bay Pecker, bir çelişki olduğu yönündeki imaya direndi, ancak sonunda tutarsızlığı kabul etti. Yine de kürsüde dürüst davrandığını söyleyerek meydan okumaya devam etti.
Bay Pecker, “Gerçeğin ne olduğunu biliyorum” dedi ve FBI ajanlarının notlarında hata yapmış olabileceğini öne sürdü. “Bunun neden bu şekilde yazıldığını anlatamam. Bana ne söylendiğini tam olarak biliyorum.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi iş birliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen Jeoloji Festivali -JEOFEST’24 Kültürpark’ta başladı.
Türkiye’de sadece İzmir’de düzenlenen festivalin açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, afete hazırlıklı kent için yapacakları çalışmaları anlattı. Başkan Tugay, İzmir’in Deprem Master Planı’na ihtiyacı olduğunu belirterek acil mikrobölgeleme çalışması yapılması gerektiğinin altını çizdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi işbirliğiyle bu yıl ikinci kez düzenlenen Jeoloji Festivali-JEOFEST’24 Kültürpark’ta başladı Açış programında Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, festivale katkılarından ötürü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a çekiç hediye etti. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Yıldırım Güngör, “Türkiye’de Jeokoruma Çalışmaları Işığında Jeolojik Miras Kavramına Bir Bakış’ konulu bir sunum yaptı. Konuşmaların ardından Kültürpark Atlas Pavyonu’nda JEOFEST’24 kapsamında Fosil, Gemoloji, Fotoğraf ve Karikatür sergileri İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın katılımıyla açıldı. Taş ve fosil koleksiyoneri aktör Murat Aygen’in Moğolistan’da bulduğu dinozor yumurtası fosili de ilgi çekti.
“Yerel yönetimimiz bilim insanlarının dinlendiği bir konumda olacak” Festivalin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, tıp doktoru ve bilim insanı olduğunu ifade ederek, “Bana siyasetçi diyorlar. Ancak 36 yıl doktorluk yaptım. Neticede bilime inanan bir insanım ve sorunların çözümünde akıl ve bilimle yürümemiz gerektiğine inanırım. Her zaman bilim insanlarıyla bir şeyleri konuşmaktan keyif aldım. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde de yerel yönetimimiz bilim insanlarının dinlendiği bir konumda olacak” dedi.
“İzmir’de acil olarak mikro bölgeleme yapılması gerek” Gözünün ve kulağının her zaman bilim insanlarında olduğunu aktaran Başkan Tugay, “Görevime başladığım günden bu yana acil müdahaleleri hızlıca halletmeye çalışırken aynı zamanda hayal ettiğim projeleri de hayata geçirmeyi planlıyorum. İzmir’in Deprem Master Planı’na ihtiyacı var. İzmir’in yer altını tanımamız gerek. Anladım ki büyük deprem üretebilecek fay hatlarına uzağız ancak zemin özelliğimiz hemen her yerden kırılacak bir konumda. 2020 depreminden sonra Karşıyaka’da mahalle mahalle zarar görmüş yerleri gezdim. Zemin bina ilişkisinin doğru kurulması gerektiğini bu depremde anladım. Bu sürecin bina zemin ilişkisi içerisinde yürümesi gerek. 6 Şubat depreminde de deprem bölgesine giderek orada yaşananlara yakından şahit oldum. İzmir’de acil olarak mikro bölgeleme yapılması gerek. Bina envanterlerinin çıkarılması gerek. Bunlar yapılırken aynı zamanda yer altı soğuk ve sıcak su haritası çıkarılacak” diye konuştu.
“İzmir’e Doğa Tarihi Müzesi kazandırılacak” Jeoloji biliminin önemine değinen Başkan Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde jeoloji mühendislerinin sayısını artırarak onların ışığında çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Halkın ve özellikle gençlerin doğaya, insan haklarına ve bilime olan inancını korumak gerektiğinin altını çizen Tugay, “Bunu yapmazsak bir şeyleri düzeltemeyiz. Biz daha çok çalışarak şehrimize daha çok katkı sunmalıyız. Üçüncü JEOFEST’te daha büyük etkinlikler yapmalıyız. Bu bizim kentimize yakışır ve halkımızda mutlaka karşılık bulur. Doğa Tarihi Müzesi’nin kente kazandırılması konusunda talep var. Bu müze, kent kültüründe çok önemli bir yer tutacaktır. Bu konuda da çalışacağım. Size yoldaş olmak benim için gurur olacak” ifadelerini kullandı.
“Afet dirençli İzmir için ortak akılla çalışacağız” Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan, aktif fay zonları üzerine oturan ve her an 7 ve üstü büyüklükte bir depremle karşılaşma riski bulunan İzmir’deki risklere dikkat çekti. Alan, “Afet İşleri Başkanlığı ile ilçelerde kurulan Afet İşleri müdürlüklerine liyakatli kadroların atanmasını arzu ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, aktif fay zonları üzerine oturan kentlerimiz başta olmak üzere, bu kentlerin yerel idareleri mercek altına alınacak. BM- 2030- Sendai Afet Risk Azaltılması stratejisi kapsamında yerel idarelerimizin bu konudaki kurumsal yapılanmaları ve yeterlilikleri, kaynakların, yerel halkın can güvenliğinin sağlanması konusundaki çalışmalara ne kadar ayrıldığı konularında kent raporları hazırlayarak kamuoyu ve ilgili kişi ve kurumlarla da paylaşacağız. Afete dirençli bir İzmir’i ortak akılla yaratmak mümkün. Kendi mesleki uzmanlık alanlarımızdan İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyeleri başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına her türlü katkıyı verebileceğimizi, bu konularda işbirliği yapabileceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Amacımız her okuldan bir tane bilim insanı çıkarmak” Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan ise “JEOFEST çocuklarımızın doğayı ve temel bilimleri tanıması için bir fırsat. Hevesimiz, amacımız her okuldan bir tane bilim insanı çıkarmak. Doğa Tarihi Müzesi’ni bu güzel şehre hediye etmek zorundayız. Biz jeologlar çok inatçıyız, bu işin peşini bırakmayız” şekline konuştu.
Festival’de Fosil Sergisi, Gemoloji Sergisi, Fotoğraf ve Karikatür Sergisi de açıldı 28 Nisan’a kadar Kültürpark’ta devam edecek JEOFEST’24 çocuklara, gençlere ve tüm topluma jeoloji bilimini tanıtarak, dünyanın dününü, bugününü ve yarınını anlatmayı amaçlıyor. Kültürpark Atlas Pavyonu’nda JEOFEST’24 kapsamında Fosil Sergisi, Gemoloji Sergisi, Fotoğraf ve Karikatür Sergisi yer alıyor. Bir ay süreyle açık kalacak sergi, hafta içi ve cumartesi günü saat 10.00 ile 17.30, pazar günü ise saat 11.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilecek.
Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın yeni dönemde çalışacağı başkan yardımcıları ile sorumlu oldukları müdürlükler belli oldu.
31 Mart yerel seçimlerinde Aliağalıların oylarıyla yeniden Şehrül-Emin olan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, yeni yapılanmanın startını verdi. Başkan yardımcılığı görevlerine yeni atamalar yapılırken başkan yardımcılarının sorumluluk alanında olan müdürlükler de belirlendi.
Yapılan atamalara göre mevcut başkan yardımcıları Mustafa Tahir Acar, Kürşat Bahadır Turan ve Cahit Ayan görevlerine devam ederken meclis üyesi olan Mesut Öztürk ve Güven Demirağ başkan yardımcılığı görevine atandı. Güven Demirağ Şakran bölgesinden sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yapacak. Helvacı bölgesinden ise geçtiğimiz dönem başkan yardımcısı olarak görev yapmış olan Serhat Aras sorumlu olacak.
Başkan yardımcıları ve sorumlu oldukları müdürlükler şöyle;
Mustafa Tahir Acar; Fen İşleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Zabıta Müdürlüğü, Muhtarlık İşleri Müdürlüğü, Tesisler Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü
Kürşat Bahadır Turan; Destek Hizmetler Müdürlüğü, Mali Hizmetler Müdürlüğü, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, Plan ve Proje Müdürlüğü, Yazı İşleri Müdürlüğü, Bilgi İşlem Müdürlüğü, Arşiv Müdürlüğü, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü
Cahit Ayan; Makine İkmal Bakım ve Onarım Müdürlüğü, Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü, AR-GE Müdürlüğü
Mesut Öztürk; Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Sağlık İşleri Müdürlüğü
Özel Kalem Müdürlüğü ile Hukuk İşleri Müdürlüğü başkanlık makamına bağlı olarak görevlerini sürdürecek. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Nilüfer Belediyespor Kulübü’nün olağanüstü genel kurulunda yeni yönetim belirlendi. Yapılan oylamada Muharrem Or, oybirliği ile yeni kulüp başkanı seçildi.
Nilüfer Belediyespor Kulübü’nün Olağanüstü Genel Kurulu, Nilüfer Belediyesi Nikah Evi’nde yapıldı. Olağanüstü Genel Kurula, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Serpil Altun, Mahmut Demiröz ve Okan Şahin; Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, CHP eski İl Başkanı Turgut Özkan, Nilüfer Spor Kulübü eski Başkanı Tamer İşler ve genel kurul üyeleri katıldı.
Olağanüstü Genel Kurulun Divan Başkanlığını Yücel Akbulut, üyeliklerini ise Hülya Akgül ile Kenan Daştan yürüttü. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından faaliyet raporu, hesap raporları ve denetim kurulu raporları okundu. Raporlar oybirliği ile ibra edildi. Kulüp unvan ve tüzüğünün değiştirilmesi önerisinde de kulübün isminden ‘dernek’ ibaresi çıkartılarak, Nilüfer Belediyespor Kulübü olmasına karar verildi.
Olağanüstü Genel Kurul’da seçime Muharrem Or tek aday olarak katıldı. Muharrem Or yaptığı konuşmada önceki dönem yönetim kurulu ve başkana gösterdikleri performans ve hizmetten dolayı teşekkür etti. Çok köklü bir kulübe sahip olduklarını dile getiren Or, hentbol ve voleybol gibi bazı branşlarda kulübün ekol haline geldiğini söyledi. Başarıları daha üst seviyelere taşımayı hedeflediklerini dile getiren Or, yerel yönetimlerde spor politikasının ne olduğunun bilinci ile çalışmalar yapacaklarını kaydetti.
Kendisinin 50 yıldır atletizmle ilgilendiğini ve üst düzey antrenör belgesine sahip olduğunu aktaran Or, birinci hedeflerinin tüm kent insanına sağlıklı spor yaptırabilmek için gerekli alt yapı tesislerini, malzemeyi, eğitmenleri ve spor alanlarını kazandırmak olduğunu açıkladı. Özellikle voleybol ve hentbol gibi branşlarda altyapıyı güçlendireceklerini anlatan Or, daha ileri götürebilecek bir sistem kurulması için çalışacaklarını kaydetti. Atanamayan çok sayıda beden eğitimi öğretmeni bulunduğunu da belirten Or, onlardan da faydalanmak istediklerini dile getirdi. Genel kurul üyelerinin, Nilüfer Belediyespor Kulübü’nü emin ellere teslim ettiklerini ifade eden Or, tüm spor katmanlarını işin içine katarak, doğru politikaları uygulayacaklarını kaydetti. Belli üniversitelerin akademisyenleri ile görüştüklerini de belirten Or, yerelde ve genelde nasıl bir spor politikası uygulanması gerektiği ile ilgili çalıştay planladıklarını açıkladı. Or, “Bunu hayata geçirebilecek olgunluğa ulaştığımız an tüm kamuoyu ile paylaşacağız. Politikalar çerçevesinde de spor politikamızı belirleyeceğiz” dedi.
Konuşmanın ardından oylamaya geçildi. Yönetim kurulu asil ve yedek, denetleme kurulu asil ve yedek, disiplin kurulu asil ve yedek üyeleri oybirliği ile belirlendi. Oylama sonucu seçilen isimler şöyle: Yönetim Kurulu Asil: Muharrem Or, Fikret Ocakoğlu, İlker Mehmet Şener, Adalet Yılmaz, Orhan Akyürek, Mehmet Aral Atalay, Akın Uludağ, Düzgün Şimşek, İsmail Yavuz, Mahmut Demiröz, Şebnem Köroğlu, Yücel Akbulut, Salih Ay, Gülver Deniz, Mehmet Murat Kaçar.
Yönetim Kurulu Yedek: Şenol Nazif Köse, Mehmet Doğuş Bilgin, Salih Güleç, Kemal Atan, Resul Tarman, Özlem Güneş, Furkan Yavuz, Birol Aksu, Emrah Mutlu, Ekrem Erk, Şevki Yılmaz, Hafize Usturalı, Murat Şakir Cesur, Ezgi Yıldırım, Kenan Daştan.
Denetleme Kurulu Asil: Mehtap Esen, Pelin Sevgi, Demirhan Aslan.
Denetleme Kurulu Yedek: Olcay Keskin, Mustafa Aslan, Namık Kemal Han
Disiplin Kurulu Asil: Berna Hacer Bilici, Ali Sezgin, Gökçe Güney.
Disiplin Kurulu Yedek: Mustafa Budak, Haydar Tuncay Geyik, Şahin Emir
Richard Gadd ve Jessica Gunning “Bebek Ren Geyiği” filminde.Kredi…Ed Miller/Netflix
Richard Gadd, takip edilme deneyimine dayanan büyüleyici, karmaşık drama “Baby Reindeer”ı (Netflix’te) yarattı ve başrolde yer aldı. Burada, eski kız arkadaşının annesiyle birlikte yaşayan ve pişmanlık içinde kaynayan, hevesli bir komedyen ve sefil bir barmen olan Donny Dunn’ı canlandırıyor.
Bir gün Martha (Jessica Gunning) barında oturduğunda onun için üzülür; bir anlık şefkati hak eden yaralı bir kuş görür. Ancak Martha sadece üzücü bir çuval değil; o hüküm giymiş bir takipçidir. Kısa süre sonra Donny’ye günde yüzlerce kez e-posta göndermeye, ailesini ve eski sevgililerini taciz etmeye, konserlere ve evinin dışına çıkmaya başladı. Acımasız, dehşet verici, bu… gurur verici mi?
“Ren geyiği” samimi ve rahatsız edici ama korkunç değil. Daha küçük şovlarda nüans, inanç eksikliği gibi görünebilir, ancak burada dır-dir mahkumiyet, mağduriyet anlatılarını çürütüyor. İnsan deneyiminin mutlak çukurlarını bilge, iyi ayarlanmış bir bakış açısıyla değil, Edinburgh Festival Fringe’deki bir dekor çizgi romanının muzip kabadayılığıyla araştırıyor. (“Bebek Ren Geyiği”, Gadd’ın festivalde prömiyeri yapılan aynı adlı kişisel sergisinden uyarlanmıştır.)
Donny’nin bomba, bomba ve bomba hareketini görüyoruz; komedyen olmak çoğu zaman büyük bir hakarettir. Donny şöhret istemenin tehlikelerini, bunun muhakemesini nasıl çarpıttığını ama aynı zamanda sorunlarını da çözebileceğini biliyor ve dile getiriyor. (En karanlık sırrınızı bir kişinin bilmesi dayanılmaz bir şeydir, ama bunun bir milyon kişi tarafından bilinmesi yıldızlıktır.) Acı ve dikkat burada birbirine bağlıdır – Bana bakın! Hayır, öyle değil! – avlarının canını sıkan ikiz yılanlar. Gösteri amansızca, büyüleyici derecede şefkatli ve “neden yaptın ki…” ve “neden yapmadı ki…” sorularını araştırıcı bir netlikle yanıtlıyor. Herkes acılarla şekilleniyor, seçimleri ve kimlikleri irili ufaklı aşağılamalarla oyuluyor.
Şov yedi yarım saatlik (ish) bölümden oluşuyor ve bunlar iyi türden ağır.
YAN GÖREVLER
Erkeklik hakkında otobiyografik ve içebakışlı bir şeyler istiyorsanız ama takip etmenin dehşeti olmadan, üç sezon boyunca “Delikanlılık”Hulu ve Roku Kanalında.
Takip etmenin dehşetini gerçekten seviyorsanız ve buna seri cinayet ve ateşli fısıltıları da eklemek istiyorsanız, dört mevsimin tamamı izlenebilir. “Sen” Netflix’te var. (Sadece ilk üçü iyidir.)
Edinburgh’da başlayan başka bir muhteşem gösteri istiyorsanız, izlemek için her zaman iyi bir zaman. “Pire torbası.”Her iki mükemmel sezon da Amazon’da.
S&P 500‘ün 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin tahmini kazanç büyümesi, kazanç sezonu orta noktasına yaklaşırken güçlenme işaretleri gösterdi. Endeksin bir önceki yıla göre kazanç artışı %5,6 olarak öngörülürken, bu oran bir gün önce açıklanan %4,3’lük orana kıyasla kayda değer bir artış gösterdi.
LSEG tarafından Cuma günü sağlanan bu güncellenmiş rakam, S&P 500 şirketlerinin 229’unun sonuçlarından elde edilmiş ve geri kalan şirketler için tahminleri içermektedir.
Şu ana kadar raporlama yapan şirketlerin %78’i analistlerin kazanç beklentilerini aşmıştır. Özellikle, endekste önemli bir ağırlığa sahip olan iletişim hizmetleri sektörü, raporlama yapan şirketlerinin %90’ının Wall Street’in kazanç tahminlerini aştığını gördü. Benzer şekilde, teknoloji sektörü de şirketlerinin %88’inin beklentilerin üzerinde performans göstermesiyle yüksek bir kazanç oranına sahip.
Bu hafta S&P 500 %2’nin üzerinde bir yükseliş yaşadı, ancak Mart sonundan bu yana hala %2’den fazla bir düşüş gösteriyor. Cuma günü elde edilen kazançlarda, teknoloji devleri Alphabet (NASDAQ:GOOGL) ve Microsoft’un (NASDAQ:MSFT) analistlerin tahminlerini aşan kazanç raporlarının ardından hisselerinde yaşanan ralliler etkili oldu.
Olumlu eğilimlere rağmen bazı aksaklıklar da yaşandı. Chase Investment Counsel’ın başkanı Peter Tuz, bu kazanç sezonunun karışık doğası hakkında yorumda bulunarak, tüm sonuçların iyimser görünümü karşılamadığını belirtti.
Hafta başında Meta Platforms’dan (NASDAQ:META) gelen pek de cesaret verici olmayan bir tahmin, olumlu havanın bir kısmını azalttı. Ayrıca, Intel (NASDAQ:INTC) hisseleri, şirketin önceki gece kötümser bir tahmin yayınlamasının ardından Cuma günü keskin bir düşüş yaşadı.
Yatırımcılar, Amazon.com (NASDAQ:AMZN) ve Apple (NASDAQ:AAPL) gibi diğer büyük şirketlerin kazanç raporlarının yer alacağı önümüzdeki haftaya bakıyor.
İlk çeyrek tahminlerini etkileyen önemli bir düzeltme, Karuna Therapeutics’i (NASDAQ:KRTX) satın almasıyla ilgili olarak tek seferlik 12 milyar dolarlık bir ücret alan Bristol Myers Squibb (NYSE:BMY) ile ilgilidir. LSEG’in Cuma günkü verilerine göre, bu tek seferlik ücret hariç tutulduğunda, S&P 500 kazançlarının yıldan yıla %8,7 artması bekleniyordu.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Galatasaray’ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi, Adana Demirspor maçında attığı golle birlikte Süper Lig’de 21 gole ulaşarak gol krallığı yarışında zirveye çıktı.
Ligde çıktığı son 6 karşılaşmada 7 kere ağları havalandıran Icardi, toplamda 21 gole ulaştı. Haftaya gol krallığı yarışında 20 golü bulunan Fenerbahçeli Edin Dzeko ile başa baş giren 31 yaşındaki yıldız, Adana Demirspor ağlarını havalandırarak bir adım öne geçti.
İki dönemde resmi maçlarda 51 gole ulaşan Icardi, ayrıyeten Galatasaray tarihindeki en golcü yabancılar sıralamasında 3. sıradaki Bafetimbi Gomis’i yakaladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Mayıs’ta ABD’ye planlanan ziyaretinin, programların uyuşmaması nedeniyle her iki taraf için uygun olacak bir tarihe ertelendiğini bildirdi.
Keçeli ayrıyeten, Türkiye ve ABD ortasında üst seviye diyaloğun devam edeceğini vurguladı.
Adana Demirspor’u deplasmanda 3-0 mağlup eden Galatasaray, ligdeki galibiyet serisini 22 maça yükseltti.
Sarı-kırmızılı grup, Muhteşem Lig’deki son 22 karşılaşmada yenilgi yüzü görmedi.
Bu sezonki tek mağlubiyetini 12. haftada deplasmanda Atakaş Hatayspor karşılaşmasında yaşayan Galatasaray, sonrasındaki 22 lig maçında 20 galibiyet, 2 beraberlik aldı.
Kendi rekorunu geliştirdi
Süper Lig’de üst üste 15 maçını kazanan Galatasaray, kendisine ilişkin en uzun galibiyet serisi rekorunu geliştirdi.
Okan Buruk idaresindeki sarı-kırmızılılar, Adana Demirspor maçıyla galibiyet serisini 15 maça çıkardı.
Geçen dönem Harika Lig’in 12 ve 25. haftalarında biri hükmen olmak üzere üst üste 14 maç kazanarak, Beşiktaş’a ilişkin olan Süper lig rekorunu kıran Galatasaray, yaklaşık 1 yıl sonra bu muvaffakiyetini geliştirerek bir basamak ileri taşıdı.
Kolluk kuvvetleri, Bronx’lu bir kadının, geçen yıl ailesinin Bronx’taki dairesinde yaralı ve baygın halde bulunan 6 yaşındaki kızının ölümüyle ilgili cinayetle suçlandığını söyledi.
Yetkililer, 27 yaşındaki Lynija Eason Kumar adlı kadının, polis memurları 26 Mayıs 2023’te evine geldiğinde bileklerinde ve gövdesinde morluklar bulunan Jalayah Eason adlı kızın ölümüyle ilgili iki kez kasıtsız adam öldürmeyle suçlandığını söyledi. .
O sırada ölüm nedeni belli değildi, ancak New York City adli tıp ofisi bunu Şubat ayında cinayet olarak sınıflandırmıştı. Ofis sözcüsü Cuma günü yaptığı açıklamada, Jalayah’ın künt kuvvetle yaralanma, yetersiz beslenme ve pozisyonel asfiksi sonucu öldüğünü söyledi.
Bayan Eason Kumar’ın avukatı, yorum talebine hemen yanıt vermedi.
Mahkeme belgelerine göre Jalayah, Bayan Eason Kumar’ın kızın ellerini ve ayaklarını birbirine bağlaması, onu bir dolaba asması ve sert bir cisimle defalarca vurması sonucu öldü. Belgelere göre polis memurları Jalayah’ı bulduğunda vücudunda yaralar ve morluklar vardı, bileklerinde bağ izleri vardı.
Kızı öldüğü sırada, Bayan Eason Kumar, 8 yaşında bir erkek ve 3 yaşında bir kız çocuğu olan diğer çocuklarının refahını tehlikeye atmakla suçlandı ve şehrin Çocuk Hizmetleri İdaresi, kızının velayetini aldı. iki.
Bronx bölge savcısının bir sözcüsüne göre, Bayan Eason Kumar Cuma günü hastanedeydi ve Salı günü mahkemeye çıkması planlanıyordu.
Adana Demirspor Teknik Yöneticisi Hikmet Karaman, Galatasaray müsabakasının akabinde açıklamalarda bulundu.
Çabayı pahalandıran Hikmet Karaman “İlk yarı Semih’in sakatlanması bizim ismimize talihsizlik. Manev ile orayı evet doldurduk. Maçın adamı bana nazaran Galatasaray kalecisi. Yaptığı kurtarışlarla, birebir kurtarışlar… Bir türlü golü bulamadık. Güzel oyun ortaya koyduk fakat iki ucun gol yedik. 2-0’dan sonra lig başkanına karşı oyun öteki yere gidiyor. Demoralize oluyorsun… Oyuncularımı kutluyorum. Adana Demirspor’a sahip çıkarak burada olması çok değerli. Taraftarlarımıza da teşekkür ederiz. Keşke onlara âlâ skorla ikram verebilseydik. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba’nın olmaması dezavantajı lakin oyuncular bunu hissettirmedi. İzleyenler âlâ bir maç seyretti.” dedi.
GALATASARAY, FENERBAHÇE MAÇLARI
Şampiyonluk gayreti veren iki ekibe karşı güzel oynadıklarını vurgulayan Hikmet Karaman “Galatasaray ve Fenerbahçe’ye karşı güzel oynadık. Bu yeni bir grup. Genç oyuncular var, bu oyuncuları geliştireceğiz, demoralize etmeden yolumuza devam edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Galatasaray’da Kaan Ayhan, Adana Demirspor deplasmanındaki galibiyeti kıymetlendirdi.
Karşılaşma sonrası kısa bir açıklama yapan Kaan Ayhan, şu sözleri kullandı;
“Geçen dönem kış transfer devrinde geldim ve istediğim süreyi alamadım. Kalite çok yüksekti. Bu dönem da birebir. Bazen siz, bazen arkadaşınız yedek oturuyor. Ekipte herkes tıpkı istek ve tıpkı arzuyu ortaya koyuyor. Yalnızca Galatasaray’ı düşünüyoruz. Bu biçimde 15 maçlık seri yakaladık.”
Galatasaray’ın başarılı kalecisi Fernando Muslera, Adana Demirspor maçında 8 kurtarış yapmasının yanı sıra bu sezon ligde 17 maç kalesini gole kapattı ve kendi rekorunu kurdu. Uruguaylı file bekçisi, müsabaka sonrası açıklamalarda bulundu.
Galibiyet ve şampiyonluk yarışıyla ilgili konuşan Muslera Fernando Muslera “Galip geldiğimiz için memnunuz lakin en yeterli maçımız değildi. 3 puan daha kıymetliydi. Bir adım daha yaklaştık şampiyonluğa.” dedi.
Rekorlar hakkında konuşan Muslera “Rekor kırdık ancak en değerlisi 3 puan. 4 maç kaldı, daha fazlasını istiyorum. Bunun için kendimi zorluyorum.” sözlerini kullandı.
Muslera ayrıyeten “Kendi oyunumuza bakıyoruz, başka şeylere odaklanmıyoruz. Öbür taraflar o kadar değerli değil. Taraftarımıza da çok teşekkürler. Adana Demirspor taraftarını da tebrik ederim. Hoş bir atmosfer vardı.” açıklamasını yaptı.
Yeni kuşak yonga seti Snapdragon 8 Gen 4’ün bu yılın Ekim ayında tanıtılması bekleniyor. OnePlus 13 modeli ise bu çiple piyasaya sürülen birinci akıllı telefonlardan biri olabilir. Aygıtın çıkışına aylar kala teknoloji dünyasından bilgiler gelmeye devam ediyor. Muteber duyumcu Digital Chat Station, OnePlus 13 hakkında birtakım yeni ayrıntılar paylaştı.
OnePlus 13, 6.8 inç boyutunda OLED LTPO ekrana sahip olacak ve mikro-kıvrımlı bir dizayna sahip olacak. Ekran, 2K çözünürlük takviyesi sunacak ve ultrasonik parmak izi okuyucu ile entegre olabilir. OnePlus’ın evvelki amiral gemisi modellerinde optik ekran altı parmak izi sensörleri bulunuyordu. Şirket şu anda ultrasonik bir sensör üzerinde testler yapıyor, bu yüzden bu özelliğin son esere dahil edilip edilmeyeceği merak konusu.
Çinli üretici herkesi şaşırttı, fiyatı uygun ancak dünyanın en güçlü telefonu
OnePlus 13‘ün, evvelki modelinde olduğu üzere periskop telefoto kamera ile yüksek optik zum sunan çoklu odaklı bir kamera sistemine sahip olacağı belirtiliyor.
Bu yıl şirket, OnePlus Ace 3 ve OnePlus Ace 3V isimlerinde iki Ace serisi telefonu piyasaya sürdü. Ace 3V modeli, Ace 3 modelinde bulunan yuvarlak kamera dizaynından farklı olarak yeni bir dikey kamera modülüne sahip. OnePlus 13’ün, Ace 3V’nin premium bir versiyonu üzere tasarlanıp tasarlanmayacağı ise şimdi bilinmiyor.
OnePlus 13‘ün piyasaya sürülmesiyle, teknoloji dünyasında kıymetli bir yenilik daha kullanıcılarla buluşacak. Yeni modelin, yenilenmiş endüstriyel tasarımı ve geliştirilmiş özellikleriyle dikkat çekmesi bekleniyor. Son teknolojiye sahip bu yeni akıllı telefonun, kullanıcılara eşsiz bir tecrübe sunması ve pazarda değerli bir yer edinmesi öngörülüyor.
Alphabet (NASDAQ:GOOGL) Inc’e ait Google, Virginia’daki bir federal mahkemeden ABD hükümeti tarafından açılan bir davayı reddetmesini talep eden bir özet karar dilekçesi sundu. Dava, teknoloji devinin çevrimiçi reklamcılık pazarında rekabete aykırı davranışlarda bulunduğunu iddia ediyor.
Google bugün yaptığı yasal hamleyle davayı mahkemeye gitmeden sonlandırmayı hedefliyor. Şirket, ABD hükümetinin dijital reklamcılık sektöründeki pazar konumunu kötüye kullanarak rakiplerine ve reklamverenlere potansiyel olarak zarar verdiği suçlamalarıyla karşı karşıya.
Özet karar talebi, taraflardan birinin yargılama için gerçeklere dayalı bir temel olmadığına inandığı hukuki davalarda standart bir prosedürdür. Mahkeme Google’ın argümanını kabul eder ve talebi onaylarsa, dava Google’ın lehine çözülecek ve dava etkin bir şekilde sona erecektir.
Bu davanın sonucu Google ve online reklamcılık sektörü için önemli sonuçlar doğurabilir. Virginia’daki federal mahkemenin vereceği karar, sektör oyuncuları ve düzenleyici kurumlar tarafından yakından izlenecek.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Indiana’dan Cumhuriyetçi bir kongre adayının kampanya reklamı, göçmenlerin sınıra gelişini tek kelimeyle özetliyor. Buna sorun ya da kriz demiyor.
Bunu “istila” olarak nitelendiriyor.
İstila kelimesi aynı zamanda Michigan’da Senato koltuğu için yarışan iki Cumhuriyetçinin reklamlarında da görülüyor. Ve New York’un merkezinde yeniden seçilmek isteyen Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin reklamında ve eyalet valiliği için yarışan Missouri vali yardımcısının reklamında da görülüyor. Batı Virginia’da, Senato için zorlu bir tırmanışla karşı karşıya olan bir Cumhuriyetçi temsilcinin reklamlarında, Başkan Biden’ın göçmenlere yönelik “bu istilayı yarattığı” belirtiliyor.
İstila teriminin çoğunlukla ulusal göçmenlik tartışmasının kenarına itildiği çok uzun zaman önce değildi. Birçok aday ve siyasi figür, önceki yüzyıllarda Asyalı, Latin ve Avrupalı göçmenleri hedef alan demagojiyi hatırlatan bu kelimeden kaçınma eğilimindeydi. Çok az sayıda ana akım Cumhuriyetçi bunu kullanmaya cesaret etti.
Ancak şimdi bu kelime Cumhuriyetçilerin göçmenlik söyleminin temelini oluşturan bir kelime haline geldi. Terimin mevcut seçim döngüsünde televizyon kampanya reklamlarında kullanımı şimdiden bir öncekinin toplamını gölgede bıraktı; veri gösterisinde bu kelime konuşmalarda, TV röportajlarında ve hatta Kongre’de önerilen mevzuatta bile yer alıyor.
Terimin yeniden dirilişi, eski Başkan Donald J. Trump ve onun sağcı destekçileri döneminde Cumhuriyetçi söylemdeki değişime örnek teşkil ediyor. Bir zamanlar düşmanca kabul edilen dil, bazen tam da politik olarak doğru hassasiyetlere ters düştüğü için yaygın hale geldi. Göçmenlik de daha bölücü bir hal aldı; Demokrat belediye başkanları bile şehirlerindeki göçmen sayısından şikayetçi oldu.
Demokratlar ve göçmen savunucuları, bu kelimenin ve son zamanlarda tabu olmaktan çıkmasını kınıyor. Siyasi retoriği inceleyen tarihçiler ve analistler, bu terimin atıfta bulunduğu kişileri insanlıktan çıkardığı ve şiddeti körükleyebileceği konusunda uzun süredir uyarıda bulunarak, bu terimin Pittsburgh, Pennsylvania’daki ölümcül toplu silahlı saldırıların faillerinin yazılarında yer aldığına dikkat çekti; El Paso, Teksas; ve son yıllarda Buffalo, NY.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bugün yapay zekâ (AI) güvenliği ve emniyetine odaklanan yeni bir danışma kurulunun oluşturulduğunu duyurdu. Mavi kurdele paneli olarak tanımlanan kurul, OpenAI, Microsoft (NASDAQ:MSFT), Alphabet (NASDAQ:GOOGL) ve Nvidia dahil olmak üzere önde gelen teknoloji şirketlerinin CEO’larından oluşuyor ve yapay zekanın kritik altyapı üzerindeki etkisi konusunda rehberlik sağlayacak.
Bakan Alejandro Mayorkas, kurulun pratik doğasını vurgulayarak, “yapay zekanın ulusumuzun günlük yaşamında uygulanmasına yönelik pratik çözümler” üzerinde yoğunlaşacağını belirtti. Kurulun görevi, ulaşım, boru hattı ve elektrik şebekesi operatörleri, internet servis sağlayıcıları ve diğerleri gibi çeşitli sektörler için ulusal veya ekonomik güvenliği, kamu sağlığını veya güvenliğini etkileyebilecek YZ ile ilgili aksaklıkları hafifletmek için öneriler geliştirmektir.
22 üyeli kurulda OpenAI CEO’su Sam Altman, Nvidia CEO’su Jensen Huang, Microsoft CEO’su Satya Nadella ve Alphabet CEO’su Sundar Pichai gibi teknoloji sektörü liderleri yer alıyor. Delta Air Lines, Occidental Petroleum ve Northrop Grumman gibi diğer sektörlerden CEO’ların yanı sıra Maryland Valisi Wes Moore ve Seattle Belediye Başkanı Bruce Harrell gibi siyasi figürler ve Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi başkanı da kurulda yer alıyor.
Kurulun ilk toplantısının önümüzdeki ay yapılması ve bundan sonra üç ayda bir toplanması planlanıyor. Bu girişim, yapay zeka destekli araçların kritik ABD altyapısına yönelik büyük ölçekli, etkili ve kaçamak siber saldırıları mümkün kılma potansiyeli konusunda uyarıda bulunan DHS’nin 2024 tehdit değerlendirmesinin ardından geldi.
Değerlendirmede ayrıca, ABD’nin siber savunmasını zayıflatabilecek ve kötü amaçlı yazılım saldırıları gibi kötü niyetli faaliyetleri destekleyebilecek Çin gibi ülkeler tarafından yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesine ilişkin endişeler de vurgulandı.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Facebook ve Asana’nın kurulmasına yardımcı olan Dustin Moskovitz, Threads’te kısa süre önce yayınladığı bir yazıda Tesla’yı (TSLA) “kapsamlı aldatma” yapmakla suçladı.
Milyarder iş insanı, Tesla ile 2001 yılında mali kayıtların manipülasyonunu içeren büyük bir skandal nedeniyle çöken eski enerji ve emtia şirketi Enron arasında paralellikler kurdu.
“Tesla’nın faaliyetlerini yakından takip etmeyenler için yorumlarım tuhaf görünebilir, ancak gerçeği kabul etmek zorunludur. Enron’a benzer bir duruma tanık oluyoruz” diyen Moskovitz, Tesla’nın yapay zekası tarafından üretilen ve Tam Kendi Kendine Sürüş (FSD) özelliği kullanılarak 1 milyar mil mesafe boyunca otonom sürüş başarısını kutlayan bir grafiğe atıfta bulundu.
“Şirket faaliyetlerine devam edebilir ama eninde sonunda yasal sonuçları olacaktır. Bilgiler manipüle ediliyor ve uydurulmuş olsalar bile iddialarını desteklemekte başarısız oluyorlar” diye ekledi.
Moskovitz, “Tesla, FSD yetenekleri, araç menzili ve hatta, henüz doğrulanmamış olsa da, kurcalanmış odometrelerle ilgili şüpheler hakkında yalanlar söyleyerek tüketicilere karşı büyük ölçekte sahtekarlık yaptı,” diye detaylandırdı. “Bazı durumlarda, bu aynı zamanda menkul kıymetlerle ilgili dolandırıcılık anlamına da geliyordu.”
Moskovitz bir başka mesajında ise Tesla’nın FSD teknolojisine ilişkin açıklamalarının güvenilirliği ve netliğine ilişkin şüphe ve endişelerini dile getirdi.
Moskovitz, özellikle Tesla tarafından yatırımcılarla paylaşılan güncellenmiş bir grafiği, Mart 2024’teki kesin tarihlerle ilgili netlikten yoksun olduğu için eleştirdi ve FSD kullanılarak yapılan 1 milyar mil dönüm noktası ile ilgili olarak grafiğin dönüm noktasının ne zaman gerçekleşeceği konusunda belirsizliğe yol açtı.
“Güncellenen grafik tarihleri kasıtlı olarak belirsiz bırakıyor. ‘Mart 2024’ ayın başını mı yoksa sonunu mu ifade ediyor? Ve grafikteki dönüm noktası neden 1 milyar mil kilometre taşına ulaşıldıktan *sonra* gerçekleşiyor?” diye sorguladı.
Moskovitz, FSD için ücretsiz deneme süresinin 25 Mart’ta başladığına dikkat çekerek, “FSD’nin kümülatif veri güncellemesinin kullanıma sunulmasından kısa bir süre sonra sona ermesi garip bir şekilde tesadüfi” dedi ve FSD’nin daha hızlı bir şekilde benimsendiğini göstermek için kullanım rakamlarının kasıtlı olarak şişirildiğini öne sürdü.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Bu yorumlar, teknolojinin benimsenme oranını abartmak için kullanım istatistiklerinin kasıtlı olarak manipüle edilmesi olasılığını akla getiriyor.
Bu makale yapay zeka yardımıyla oluşturulmuş ve çevrilmiş ve daha sonra bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Ek ayrıntılar için lütfen Hüküm ve Koşullarımıza bakın.
Fitch Ratings bugün Boeing’in görünümünü daha önce “durağan” iken “negatif “e çevirerek havacılık devinin üretim ve nakit akışında yaşadığı sıkıntılara ilişkin endişelerini dile getirdi. NYSE:BA’nın görünümündeki değişiklik, şirketin faaliyetlerini etkileyen bir güvenlik krizinden kaynaklanan devam eden zorlukları yansıtıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Boeing’in “BBB-” olan uzun vadeli ihraççı temerrüt notunu korudu ancak şirketin stok birikimini temizlemeyi başarması halinde görünümün durağana dönebileceğini kaydetti. Fitch, özellikle Boeing’in 2023’ten önce üretilen 737 MAX jetlerinin 100’den fazlasını ve 2025’in başlarına kadar 787 envanterinin en az yarısını satması gerektiğini öne sürdü. Ayrıca kuruluş, görünümü istikrara kavuşturmanın bir koşulu olarak Boeing’in 737 MAX üretimini ayda 38 jete çıkarması gerektiğine işaret etti.
Bu not indirimi, hafta başında Boeing’in nakit akışındaki düzensizliklerle ilgili endişelerini dile getiren S&P ve Moody’s de dahil olmak üzere diğer derecelendirme kuruluşlarının benzer eylemlerinin hemen ardından geldi.
Şirket, Alaska Havayolları tarafından işletilen bir 737 MAX 9 uçağının uçuş sırasında bir kabin panelinin koparak acil inişe yol açtığı son olayın ardından artan düzenleyici denetimle karşı karşıya kaldı. Bu olay Boeing’in 787 geniş gövdeli jetlerinin ve 737 MAX serisinin üretimini artırma çabalarını daha da karmaşık hale getirmiştir.
Boeing’in üretim oranları ve envanter seviyeleri, şirket güvenlik krizinin yansımalarını atlatmaya ve finansal ve operasyonel hedeflerini tutturmaya çalışırken yatırımcılar ve analistler tarafından yakından izleniyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Fenerbahçe’nin savunma oyuncusu Serdar Muhterem’den dikkat çeken bir paylaşım geldi.
Serdar Aziz, Galatasaray’ın Adana Demirspor ile oynadığı maçın akabinde, “Bir adım öne çıkabilmek için şahsiyetini geride bırakan insanlardan olamayız.” biçiminde bir paylaşım yaptı.
Galatasaray forması giyen Kerem Demirbay, Adana Demirspor galibiyetinin akabinde açıklamalar yaptı.
Kısa bir açıklama yapan Kerem Demirbay, şu sözleri kullandı;
“Bu grup gurur verici. Giren, oynayan, çıkan her oyuncuda olumluluk var. Bir aile ortamı var. Çok memnunum. Gol goldür. Benim için kıymetli olan grup. Çok şükür çok âlâ gidiyor. 7 puan öndeyiz, misyonumuzu yerine getirdik.”
T’nin aylık seyahat serisi Flocking To, halihazırda istek listenizde yer alan yerleri öne çıkarıyor ve hem sık ziyaret edenlerden hem de yerel halktan ipuçları paylaşıyor. Bizi ayda bir gelen kutunuzda bulmak ve haftalık T Listesi bültenimizi almak için buradan kaydolun. Bir sorunuz mu var? Bize her zaman [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.
16. yüzyılda, Scheldt nehri boyunca uzanan hareketli iskeleleriyle Belçika’nın Antwerp kenti hızla gelişen bir ticaret merkeziydi ve sanatçıları, aydınları ve girişimcileri cezbeden Avrupa’nın en etkili şehirlerinden biriydi. 1576’da Christophe Plantin, şehrin merkezinde prestijli bir matbaa işletmesi (kıtanın en büyüklerinden biri) işletiyordu; birkaç on yıl sonra ressam Peter Paul Rubens’in kendi stüdyosunu ve yarım daire biçimli heykel salonunu inşa edeceği yerden yarım mil uzakta. Pantheon’dan sonra modellenmiştir. Yıllar geçtikçe, Venedik ve Barselona gibi diğer köklü liman şehirleri hareketli turizm merkezlerine dönüşürken, Belçika’nın ikinci şehri büyük ölçüde ilgi odağı olmaktan uzak tutuldu, ancak yine de yenilik ve yaratıcı ifadenin yeri olarak itibarını her zaman sessizce korudu. 1980’lerde, Antwerp Altılısı’nın ortaya çıkmasıyla önemli bir moda merkezi haline geldi: aralarında şehrin Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim almış Ann Demeulemeester’ın da bulunduğu bir grup genç tasarımcı.
Şimdi bile, nispeten küçük boyutuna rağmen (nüfus yaklaşık 545.000), Antwerp hala yaratıcı alanlarının zirvesinde olan bir grup insana ev sahipliği yapıyor; bunlar arasında görsel sanatçı Luc Tuymans ve moda markasının kreatif direktörü Pieter Mulier de var. Alaia. Mulier, “Dairemin bir tarafından limanı, diğer tarafından da Antwerp’in tarihi merkezini görebiliyorum” diyor. “Bu görüşler bana bu şehrin sadece finansal açıdan değil kültürel açıdan da zenginliğini anlamamı sağlıyor.” Son zamanlarda, dönüştürülmüş bir manastırda yer alan lüks bir tatil yeri olan Botanic Sanctuary Antwerp’in yanı sıra güneyde devam eden iddialı yeni mimari projeler de dahil olmak üzere yakın zamanda açılan çok sayıda restoran, bar ve otelle Anvers’te yenilenmiş bir dinamizm duygusu oluştu. şehrin Tokyo’daki Shigeru Ban ve diğerleri tarafından yönetilen bir kısmı. Antwerp Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi KMSKA’nın on yıl süren yenileme çalışmasının ardından yeniden açılmasıyla sanat ortamı da canlanıyor. Burada Mulier ve diğer dört önemli bölge sakini, sevilen kutsal emanetlerden yeni eğlencelere kadar şehirdeki en sevdikleri yerlerden bazılarını paylaşıyor.
İçeridekiler
Kosta Rikalı Kübalı ressam Ileana Moro2022’de Anvers’e taşınmadan önce New York City, Los Angeles ve Mexico City’de yaşadı.
İfade özgürlüğü örgütü PEN Amerika, grubun Gazze’deki savaşa tepkisinin İsrail’i yeterince eleştirmadığını söyleyen yazarların öncülük ettiği boykot kampanyasının teşvikiyle, bir grup katılımcının geri çekilmesinin ardından yıllık Dünya Sesleri Festivali’ni iptal etti.
8 Mayıs’ta başlaması beklenen festival, PEN Amerika’nın edebiyat ödülleri için düzenlenen ödül törenini, adayların neredeyse yarısının protesto amacıyla geri çekilmesinin ardından iptal etmesinden birkaç gün sonra Cuma günü iptal edildi. New York ve Los Angeles’ta düzenlenen festivalde dünyanın dört bir yanından yazarlar yer alacak, onlarca panel, okuma ve etkinlik düzenlenecekti.
PEN Amerika, yaptığı bir basın açıklamasında, giderek artan sayıda yazarın festivalden çekilmesi nedeniyle karar verdiğini söyledi; bunların bazıları grupla olan farklılıklar nedeniyle, bazıları ise bunu yapma konusunda baskı hissettiklerini ve “gerçek bir korku” hissettiklerini söyledi. .”
Açıklamada, “Yazarların vicdanlarını ifade etme özgürlüğünü derinden önemseyen bir kuruluş olarak, yazarların bize kapalı hissettiklerini söyledikleri veya fikirlerini söylemenin çok fazla risk taşıdığı her türlü durumdan endişe duyuyoruz” denildi. “Bu ortamda festivalin 20 yıl önce kurulduğu ilkelere uygun şekilde gerçekleştirilmesi imkansız hale geldi.”
Kendisini “edebiyat ve insan haklarının kesişme noktasında” olarak tanımlayan PEN Amerika, 7 Ekim’de Hamas liderliğinde İsrail’e düzenlenen saldırının ve İsrail’in Gazze’deki askeri müdahalesinin etkileriyle krize giren en son kültürel örgüt.
92NY ve Frankfurt Kitap Fuarı gibi kuruluşlar Filistin yanlısı yazarları veya etkinlikleri iptal ederken veya kısıtlarken, PEN Amerika bu tür kararları eleştiren bir dizi açıklama yayınladı. Grubun CEO’su Suzanne Nossel Cuma günü yaptığı açıklamada, “Yasaklama, iptal etme, dışlama ve damgalama çağrılarının artan ivmesinden rahatsızız” dedi.
Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, Adana Demirspor deplasmanına konuk oldu. Yeni Adana Stadyumu’ndaki maçtan Galatasaray, 3-0’lık galibiyetle ayrıldı.
Galatasaray’a galibiyeti getiren golleri 53. dakikada Hakim Ziyech, 64. dakikada Kerem Demirbay ve 90+1’de Mauro Icardi attı.
GALATASARAY’IN REKORLARI
Galatasaray, bu sonuçla birlikte maç ziyadesiyle takipçisi Fenerbahçe ile puan farkını 7’ye yükseltti. Sarı-kırmızılılar, bu sonucun akabinde Fenerbahçe’nin Beşiktaş ile oynayacağı derbiyi beklemeye geçti.
Puanını 93’e yükselten Galatasaray, Fenerbahçe’nin bir dönemde en çok puan toplayan ekip (93) rekorunu egale etti.
Muhteşem Lig’deki galibiyet serisini 15 maça yükselten Galatasaray, bunu başaran birinci grup oldu ve rekor kırdı. Harika Lig’deki bir evvelki galibiyet serisi de Galatasaray’a aitti. (14 maç) Sarı-kırmızılılar o rekoru da geçen dönem kırmıştı.
MUSLERA REKORUNU GEÇTİ!
Galatasaray’ın file bekçisi Fernando Muslera, Adana Demirspor müsabakasında 8 kurtarış yaparak galibiyette büyük hisse sahibi oldu. Uruguaylı eldiven ayrıyeten, kalesini toplamda 17. kere gole kapatarak bu manada kendi rekorunu (16 maç) geçti.
Bu sonucun akabinde Galatasaray, puanını 93 yaptı. Adana Demirspor 41 puanda kaldı.
SÜPER LİG PUAN DURUMU -Galatasaray (93) -Fenerbahçe (86 – 1 maçı eksik) -Adana Demirspor (41 puan)
Galatasaray, ligin bir sonraki haftasında alanında Sivasspor ile karşı karşıya gelecek. Adana Demirspor, İstanbulspor deplasmanına gidecek.
OKAN BURUK 11’İNİ KORUDU
Trendyol Harika Lig’in 34. haftasında Yukatel Adana Demirspor’a konuk olan Galatasaray’da teknik yönetici Okan Buruk, son yapılan Siltaş Yapı Pendikspor maçının birinci 11’ini korudu.
Yeni Adana Stadı’nda yapılan karşılaşmaya sarı-kırmızılı takım; Muslera, Köhn, Abdülkerim Bardakcı, Nelsson, Kaan Ayhan, Torreira, Kerem Demirbay, Barış Alper Yılmaz, Mertens, Ziyech, Icardi birinci 11’i ile çıktı.
MAÇ KONUMLA BAŞLADI
Adana Demirspor ile Galatasaray ortasındaki uğraş adeta konumla başladı. Adana Demirspor, birinci dakikada tehlikeli oldu. Sağ kanattan savunma gerisine hareketlenen Mendozo, Balotelli’nin pasıyla topla buluştu. İçeri kat eden Mendozo’nun vuruşunu kaleci Muslera kurtardı.
GALATASARAY DİREĞE TAKILDI
Galatasaray, 12. dakikada direği geçemedi. Ceza alanı dışından bahtını deneyen Kerem Demirbay’ın şutu direkten oyun alanına geri döndü.
BARIŞ ALPER TEHLİKELİ OLDU!
Galatasaray’da son haftaların formda ismi Barış Alper Yılmaz, Adana’da da 5 dakika içerisinde iki defa tesirli oldu. 17. dakikada ceza alanında topla buluşan Barış Alper’in şutunu kaleci son anda çıkardı. 22’de bir sefer daha rakip ceza alanında topla buluşan Barış’ın vuruşu dışarıya gitti.
DEVREDE GOL SESİ ÇIKMADI!
Adana Demirspor ile Galatasaray ortasındaki maçta birinci yarıdaki yüksek tempo dikkat çekti. Lakin Adana’da maçın birinci yarısında gol sesi çıkmadı ve kadrolar soyunma odasına 0-0 ile gitti.
ADANA DEMİRSPOR GOLE YAKLAŞTI!
Adana Demirspor, birinci yarıda olduğu üzere ikinci yarıya da durumla başladı. Akdeniz temsilcisinde sağdan ceza alanına giren Mendozo’nun şutunda Muslera gole müsaade vermedi. Dönen topta Balotelli’nin vuruşu az farkla dışarıya gitti.
GALATASARAY ÖNE GEÇTİ
Galatasaray, Adana deplasmanında 53. dakikada Hakim Ziyech ile öne geçti. Bu dakikada rakip ceza alanı yayında topla buluşan Ziyech, sert şutunda fileleri havalandırdı.
GALATASARAY TEKRAR TEHLİKELİ OLDU
Galatasaray, 59. dakikada tekrar tesirli oldu. Barış Alper Yılmaz’ın soldan sert şutunda top az farkla dışarıya gitti.
ARKA GERİYE MUSLERA!
Adana Demirspor 59’da Mendozo, 62’de ise Yusuf Barasi ile tesirli oldu. Galatasaray’ın file bekçisi Fernando Muslera, bu durumlarda kalesinde gole müsaade vermedi.
GALATASARAY 2’Yİ BULDU
Galatasaray, Adana’da 64’te farkı ikiye çıkardı. Ceza alanında topla buluşan Kerem Demirbay, rakibinden sıyrıldıktan sonra dar açıdan yaptığı vuruşla farkı ikiye çıkardı.
ICARDI SAHNE ALDI
Galatasaray’da uzatma dakikalarında sahneye Mauro Icardi çıktı. Arjantinli golcü, 90+1’de maçın skorunu belirledi ve maç 3-0 sona erdi.
MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)
1. dakikada sağ kanatta Balotelli’nin orta pasında topla buluşan Mendoza’nın ceza alanı dışından yerden şutunda, kaleci Muslera uzanarak topu kornere çeldi.
12. dakikada sağ kanattan atılan pasla ceza alanı önünde topla buluşan Kerem Demirbay’ın şutunda, top direkten geri döndü.
17. dakikada orta alandan atılan pasla topu süren Barış Alper Yılmaz’ın sağ kanattan ceza alanına girdikten sonra sert şutunda, top kaleci Magomedaliyev’den döndü.
25. dakikada Mertens’in ceza alanına gönderdiği pasta Barış Alper Yılmaz’ın vuruşunda, kaleci Magomedaliyev meşin yuvarlağı ayaklarıyla çeldi.
26. dakikada Mendoza’nın şutunda savunmadan dönen topu sol çaprazda önünde bulan Balotelli’nin ceza alanı önünden şutunda, kaleci Muslera meşin yuvarlağı kornere çeldi
37. dakikada ani gelişen Adana Demirspor atağında savunmanın gerisine sarkan Yusuf Barasi’den evvel kalesini terk edip ceza alanına dışına çıkan kaleci Muslera, topu uzaklaştırdı.
Mayıs ve Haziran aylarında “PUBG: Battlegrounds” oyununa nostalji rüzgarları esecek! Battle royale akımını başlatan bu oyun, oyuncuları birinci günlerine götürecek olan orjinal Erangel haritasını iki haftalığına geri getiriyor. Yine tasarlanan Erangel Klasik, eski grafikler, atmosfer ve kullanıcı arayüzüyle birlikte özgün harita tertibini sunacak.
Ancak endişelenmeyin, deneyimli oyuncular için Krafton tarafından yapılan çağdaş düzenlemelerle oyun akıcılığı korunacak. Bir nevi klasik oyun tekrar imali üzere düşünebilirsiniz; özgün dokunuşlarla birlikte ömür kalitesi artırımları da eklenmiş olacak.
PUBG hayranlarını çılgına çevirecek haber
Geçmişe hasret duyanları hedefleyen bu yenilik, muhtemelen Fortnite‘ın geçen sene yepyeni haritasını muvaffakiyetle geri getirmesinden ilham alıyor. Erangel Klasik, başlangıç adasında yer alan savaş için hazır silahlar, düşük silah geri tepmesi ve bakımsız bir kullanıcı arayüzü ile eski tecrübesi tekrar canlandıracak. Hatta, bakım paketlerinde Tommy Gun’ı tekrar bulabileceksiniz ve arayüz, eski püskü bir çekiciliğe sahip olacak.
Çoklu platform oyuncuları için düzgün haber ise lansmanın basamaklı olması! Erangel Klasik, PC kullanıcıları için 14 Mayıs’tan 28 Mayıs’a kadar, konsol oyuncuları için ise 23 Mayıs’tan 6 Haziran’a kadar erişilebilir olacak. Bu müddet zarfında çağdaş Erangel haritası erişime kapalı olacak. Tüm ayrıntılar için 14 Mayıs’taki güncelleme notlarını takip etmeyi unutmayın. Bu nostaljik serüven, eski ve yeni oyunculara unutulmaz anlar yaşatacak.
Geely bünyesinde faaliyet gösteren İsveç merkezli araba devi Volvo, herkesin aklına sağlam ve inançlı üretmesiyle kazınmış bir marka. Şirketin yeni gerçekleştirdiği bir çarpışma testi de bunu kanıtlamayı amaçlıyor.
Şirket, bu çarpışma testine en küçük SUV’u EX30 ile en büyük SUV’u EX90’ı kullandı. İki aracın hareket hâlinde olduğu testte EX90, yan taraftan gelerek EX30’a çarptı. Nasıl bir sonuç oluştuğuna dair bir görüntü da yayımlandı.
Testler, küçük aracın içindeki kişinin EX90’ın yapısı sayesinde sağlam bir formda çıkabildiğini ortaya koydu
SUV tipindeki büyük bir aracın daha küçük boyutlu bir araca çarpması kulağa hayli dehşetli geliyor. Volvo’nun göstermek istediği şey ise aracının içinde bulunan kişinin bu çarpışmadan sağlam bir halde çıkabileceğini göstermek. Testin imajları, şirketin haklı olduğunu ortaya koydu.
EX30’un 4,234 milimetre, dev EX90 modelinin ise 5,037 milimetre uzunluğa sahip olduğunu belirtelim. Araçların yükleri ise sırasıyla 1830 kilogram ve 2818 kilogram. Yani ortalarında büyük bir fark var. Testte EX30 20 km/sa hızla ilerliyorken EX90 ise 50 km/sa süratle ilerledi. SUV’ların için küçük boyutlu mankenlerin yer aldığını ekleyelim. Sonuçlarda da inançlı bir biçimde çıkabilecekleri görülüyor.
Yaralanma tedbire konusunda uzman olan Lotta Jakobsson, teste davet edilen Automotive News Europe’a verdiği demeçte EX90’ın EX30’un içindeki bireylerin yaralanma riskini azalttığını söz etti. Bu da aracın ön alt kısmında bulunan yapısının, EX30’un yan tarafıyla etkileşime girerek çarpışmayı daha güzel absorbe edebilmesi sayesinde gerçekleşti. Natürel ki EX30’un hava yastığı üzere güvenlik sistemleri de sonuçlarda tesirli oldu.
Her iki SUV de yeni sayılır. Şimdi Avrupa Yeni Otomobil Kıymetlendirme Programı (NCAP) testlerine girmediler. Lakin Volvo’nun gerçekleştirdiği test, ikisinin de kolay kolay beş yıldız alabileceğini ortaya koyuyor.
Qualcomm‘un yeni Snapdragon X Elite yonga seti, Windows işletim sistemli ARM bilgisayarlar için geliştirildi ve performansıyla rakipleri Intel ve Apple’ın çiplerini geride bıraktı. Bilhassa yeni geliştirilen Snapdragon X Seçkine yonga setinin, Intel’in Meteor Lake serisi Core Ultra çiplerine nazaran daha verimli olduğu gözlemlendi.
Bunun yanı sıra, Qualcomm‘un şimdi resmi olarak duyurmadığı Snapdragon X Plus yonga seti de GeekBench ML skor listesinde dikkat çekti. Bu yeni çip, Snapdragon X Elite‘in daha uygun fiyatlı ve biraz daha düşük performanslı bir versiyonu üzere görünüyor. Snapdragon X Plus, bir aygıtta test edildiğinde GeekBench ML testinden 2410 puan aldı. Bu aygıtın, Surface Pro 10’un “orta segment” bir versiyonu olduğu belirtiliyor. Ayrıyeten, Microsoft’un Snapdragon X serisi işlemcilerle güçlendirilmiş iki yeni dizüstü bilgisayar üzerinde çalıştığı bilgiler ortasında yer alıyor: OLED ekranlı Surface Pro 10 ve Surface Pro 6.
Qualcomm Apple’ı şah mat yapma peşinde, bunu kimse beklemiyordu
Snapdragon X Plus yonga seti, on Oryon CPU çekirdeğine sahip. Bunlardan altısı yüksek performans için tasarlanmışken, dört çekirdek güç verimliliğine odaklanıyor. Temel frekans 3.42 GHz olarak belirlenmiş. Buna karşılık, Snapdragon X Seçkine yonga seti ise 12 Oryon CPU çekirdeği barındırıyor ve bu çekirdeklerden on tanesi 3.8 GHz suratında çalışırken, iki çekirdek 4.3 GHz sürate ulaşabiliyor.
Bu yeni teknolojilerle Qualcomm, hem yüksek performans hem de güç verimliliği açısından değerli bir ilerleme kaydettiğini göstermiş oldu. Yonga setlerinin piyasaya sürülme vakti ve fiyatlandırma konusunda şimdi resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, Snapdragon X Elite‘in yüksek performansı nedeniyle değerli olması bekleniyor. Öte yandan, Snapdragon X Plus’ın daha uygun fiyatlı bir alternatif olarak sunulması kullanıcılar için cazip bir seçenek olabilir.
Xiaomi‘nin uygun fiyatlı yeni modeli Redmi 13 5G, yakında teknoloji severlerle buluşacak. Bu aygıt, POCO M7 Pro 5G ismi altında farklı bir pazarda tüketicilere sunulacak. İki telefon da teknik özellikler açısından benzerlik gösteriyor. Redmi 13 5G’nin model numarası 2406ERN9CC olarak belirlenmiş ve bu numara, aygıtın 33 wattlık şarj takviyesine sahip olduğunu doğruluyor.
Redmi 13 5G, evvelki modeli Redmi 12 5G ile neredeyse tıpkı teknik özelliklere sahip. Her iki model de Snapdragon 4 Gen 2 yonga seti kullanıyor. Bu yonga seti, Qualcomm tarafından 4 nanometrelik süreçle üretiliyor ve düşük düzey işlemciler ortasında yer alıyor. Telefon, 5000 mAh kapasiteli bir batarya ve 33 watt suratında şarj imkanı sunuyor.
Redmi 13 5G özellikleriyle şaşırttı, fiyatına nazaran çok iyi
Yaklaşan bu modelin kod ismi “breeze” olarak belirlenmiş ve iç numarası N19 olarak geçiyor. Tıpkı aygıtın öteki bir pazarda sunulacak olan versiyonu ise 24066PC95I model numarası ile POCO M7 Pro 5G olarak isimlendiriliyor. Redmi 13 5G, teknik manada büyük bir yenilik getirmiyor lakin evvelki modelle karşılaştırıldığında ufak tefek iyileştirmeler sunuyor.
Bu telefonlar, makul pazarlarda satışa sunulacak. Evvelki model Redmi 12 5G dünya genelinde piyasaya sürülmesine karşın, Redmi 13 5G‘nin yalnızca makul bölgelerde satışa çıkması bekleniyor. Teknik ayrıntıları ve pazar stratejisi, Xiaomi’nin bu eserleri farklı kullanıcı kitlelerine nasıl ulaştırmayı planladığının bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın müttefiklerinin, Trump’ın başkanlığa geri dönmesi durumunda Federal Rezerv’in özerkliğini zayıflatmak için stratejiler hazırladıkları bildiriliyor. Planları, para politikası ve bankacılık düzenlemeleri üzerindeki bağımsız kontrolü ile bilinen merkez bankası içinde sadık kişilerin atanmasını içeriyor.
Kongre tarafından 1913 yılında kurulan Federal Rezerv, Washington’daki Federal Rezerv Kurulu, 12 bölgesel Federal Rezerv bankası ve temel faiz oranlarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi’nden (FOMC) oluşuyor.
Federal Rezerv Kurulu, başkan tarafından atanan ve Senato tarafından onaylanan bir başkan, iki başkan yardımcısı ve dört guvernör olmak üzere yedi üyeden oluşmaktadır. Trump kendi döneminde kurula dört üye atamış ve ilk olarak Başkan Obama tarafından atanan Jerome Powell’ı başkanlığa terfi ettirmiştir.
Powell, Michelle Bowman ve Christopher Waller’ın da aralarında bulunduğu bu atamalar Fed’in bağımsızlık geleneğini sürdürmüştür. Yine de Steven Moore, Judith Shelton ve Herman Cain gibi daha partizan olarak algılanan diğer adaylar Senato tarafından onaylanmadı.
Bölgesel Fed banka başkanları kendi yönetim kurulları tarafından seçilir ve Federal Rezerv Kurulu tarafından onaylanır. Başkanlar 65 yaşına kadar ya da 55 yaşından sonra atanırlarsa 75 yaşına kadar on yıl süreyle görev yaparlar. Tüm bölgesel banka başkanlarının mevcut görev süreleri Şubat 2026’da sona erecek olup, beş yıllık bir dönem için daha yenilenme olasılığı bulunmaktadır.
Kurul üyelerinin bir sonraki görev süreleri Ocak 2026’da başlayacak, başkan ve başkan yardımcılarının görev süreleri ise bir sonraki ABD başkanının görev süresi boyunca sona erecektir.
Mevcut guvernörler ve görev sürelerinin sona erme tarihleri aşağıdaki gibidir: Adriana Kugler’in görev süresi Ocak 2026’da, Jerome Powell’ın Ocak 2028’de, Christopher Waller’ın Ocak 2030’da, Michael Barr’ın denetimden sorumlu başkan yardımcılığı Temmuz 2026’da, Michelle Bowman’ın Ocak 2034’te, Philip Jefferson’ın başkan yardımcılığı Eylül 2027’de ve Lisa Cook’un Ocak 2038’de sona eriyor.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Cleveland’dan Loretta Mester ve Philadelphia’dan Patrick Harker gibi bölgesel Fed banka başkanlarının görev süreleri bir sonraki başkanın döneminde sona ererken, Richmond’dan Thomas Barkin ve New York’tan John Williams gibi diğerlerinin görev süreleri 2028 veya daha sonrasına kadar devam etmektedir. Yeniden atama süreci tarihsel olarak liderlik değişikliklerine yol açmamıştır, ancak bu yasal bir gereklilikten ziyade bir gelenektir.
Federal Rezerv’in yapısındaki değişim potansiyeli, kurumun ABD para politikasını ve ekonomik gözetimi şekillendirmedeki rolünün öneminin altını çiziyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Oppo, K serisi akıllı telefonlar ortasına yeni bir model ekledi. Yeni çıkan OppoK12, bir evvelki model olan OnePlus Nord CE 4 5G’nin özelliklerini baz alıyor. Bu aygıt, 6.7 inçlik FHD+ AMOLED ekranıyla dikkat çekiyor. Ekran, 120Hz tazeleme suratı, HDR10+ uyumluluğu ve 1100 nit parlaklık sunuyor. Güvenlik için ekran altı optik parmak izi tarayıcısı bulunuyor ve merkeze yerleştirilmiş delikli kamera kesiti 16 megapiksel selfie kamerasına mesken sahipliği yapıyor.
Cihaz, Snapdragon 7 Gen 3 yonga seti ile güçlendirilmiş. 12GB’a kadar LPDDR4x RAM ve 512GB’a kadar UFS 3.1 depolama alanı sunuyor. Depolama alanı, hibrit SD kart yuvası kullanılarak genişletilebiliyor. Ayrıyeten, 15277mm2 grafit soğutma sistemi ve 4129mm2 sıvı VC ile donatılmış. Aygıtı, 5,500mAh kapasiteli pil besliyor ve bu pil 100W SuperVOOC süratli şarj takviyesi sunuyor.
Oppo orta segmentteki yeni modelini tanıttı, bu özelliklere sahip telefon nasıl bu kadar ucuz olur?
Oppo‘nun kendi geliştirdiği Batarya Sıhhat Motoru ile pil ömrünün dört yıl süreceği vaat ediliyor. Çift kamera suramı, optik imaj sabitleme özelliğine sahip 50 megapiksellik ana kamera ve 8 megapiksellik ultra geniş açılı kamera içeriyor. Ayrıyeten, fotoğraflardan istenmeyen kişi ve objeleri kaldırmayı sağlayan yeni bir yazılım aracı da mevcut.
Oppo K12, Android 14 tabanlı ColorOS 14 ile çalışıyor. IP54 sertifikasıyla toz ve suya karşı dirençli olan telefon, ayrıyeten SGS Altın Etiket 5 yıldızlı düşme direnci sertifikasına da sahip. Aygıt, stereo hoparlörler, 4D oyun titreşimleri için x-ekseni lineer motor, çok fonksiyonlu NFC, IR blaster ve 8 anten ile 360° 5G kapsama alanı sunuyor. 8.37mm kalınlığında ve 186 gram tartısında olan telefon, Çin’de 8GB+256GB, 12GB+256GB ve 12GB+512GB olmak üzere üç farklı depolama seçeneği ile sunulmuş. Fiyatları sırasıyla 1,899 Yuan (~260$), 2,099 Yuan (~290$) ve 2,499 Yuan (~345$) olarak belirlenmiş. Aygıt, Açık Gökyüzü ve Yıldızlı Gece renk seçenekleri ile kullanıcıların beğenisine sunuluyor.
OPPO‘nun uygun fiyatlı “OPPO A” serisine yeni bir model ekleyeceği görülüyor. Yakında piyasaya sürülmesi beklenen OPPO A60 4G, tasarımı ve özellikleriyle dikkat çekiyor. Daha evvel Google Play Konsolu’nda görülen bu aygıtın tasarım ayrıntıları bilinmezken, artık ortaya çıkan görsellerle telefonun tasarımı netleşti. OPPO A60 4G’nin art kamera dizilimi, Reno10 serisini anımsatsa da, Reno10 yahut Reno11 serileri kadar güçlü bir kamera kurulumuna sahip olmadığı söylenebilir. Telefonun art tasarımı, OPPO‘nun klasik tasarım çizgilerini takip ederken, ön yüzde delikli bir ekran tasarımı bulunuyor.
Ekonomik segmentte yer alan bu yeni model, 1604×720 çözünürlüğünde ve 264 PPI piksel yoğunluğunda 90 Hz LCD ekran özelliği sunuyor. Ekranın tepe parlaklık kıymeti 950 nit olarak belirlenmiş. OPPO, bu giriş düzeyi aygıtında nispeten âlâ bir ekran tecrübesi vaat ediyor.
Oppo’nun yok fiyatına sattığı telefon hem süratli şarj hem de devasa bataryayla geliyor
Cihaz, 8GB LPDDR4X RAM ile desteklenen Snapdragon 680 yonga setine sahip olup, 128GB ve 256GB olmak üzere iki depolama seçeneği sunuyor. Üçlü kamera kurulumuna sahip olan OPPO A60 4G, 50MP+8MP+2MP çözünürlüklerinde kameralar içerir fakat bu kameraların hiçbiri optik manzara sabitleme (OIS) özelliğine sahip değil.
Telefon, 5000 mAh kapasiteli bir batarya ile geliyor ve 45W SUPERVOOC süratli şarj takviyesine sahip. Ayrıyeten, aygıtta yandan yer alan bir parmak izi sensörü, microSD kart yuvası ve 3.5mm kulaklık jakı üzere giriş düzeyi aygıtlarda sıkça rastlanan özellikler mevcut.
OPPO A60 4G’nin şarj portu USB-C 2.0 standardını kullanıyor ve Wi-Fi 6’yı destekliyor. Telefonun tartısı 186 gram ve kalınlığı 7.68mm. Android 14 tabanlı ColorOS 14.0.1 işletim sistemiyle kutudan çıkacak olan telefon, fiyat-performans açısından dikkat cazibeli özellikler sunuyor.
Cocoa Puffs ve Cheerios gibi kahvaltılık gevrekleriyle tanınan General Mills Inc. (NYSE:GIS), Kuzey Amerika’daki tanınmış Yoplait markasını da içeren yoğurt işini satmayı düşündüğü bildiriliyor. Potansiyel işlemin 2 milyar doları aşması bekleniyor. Konuya yakın kaynaklar, Minneapolis merkezli şirketin, rakip atıştırmalık gıda şirketleri ve özel sermaye şirketlerinden oluşabilecek muhtemel alıcıları bulmak için JPMorgan Chase & Co. (NYSE:JPM) ile işbirliği yaptığını belirtti.
Şirket, yoğurt işine 250 milyon dolar civarında olan faiz, vergi, amortisman ve itfa öncesi yıllık kazancının (EBITDA) yaklaşık 10 katı değerinde bir satış fiyatı hedefliyor. Ancak hem General Mills hem de JPMorgan durum hakkında yorum yapmamayı tercih etti.
Cuma günü General Mills’in hisseleri 71.04 dolardan işlem görerek geçtiğimiz yıla göre %19’luk bir düşüş gösterdi ve şirkete yaklaşık 40 milyar dolar değer biçti. Hisse fiyatındaki düşüşe rağmen, General Mills üçüncü çeyrek için beklenenden daha iyi satış ve kar bildirdi ve bu başarıyı, tüketici talebindeki düşüşü dengeleyen kahvaltılık gevrekler, atıştırmalık barlar ve evcil hayvan maması dahil olmak üzere çeşitli ürünleri için artan fiyatlara bağladı.
Yoplait’in geçmişi, bir grup Fransız süt çiftçisi tarafından kurulduğu 1964 yılına kadar uzanıyor. General Mills, Yoplait ile ortaklığına 1977 yılında, şirkete markayı Amerika Birleşik Devletleri’nde pazarlamak için münhasır haklar veren bir franchise anlaşmasıyla başladı. 2011 yılında General Mills, Yoplait’in %51 hissesini PAI Partners ve Fransız süt ürünleri kooperatifi Sodiaal’dan 1,2 milyar dolara satın aldı ve hisselerin geri kalanını elinde tuttu.
2021 yılında General Mills, Yoplait’in Avrupa operasyonlarını Sodiaal’a devretti ve ardından ABD ve Kanada’daki yoğurt operasyonlarının 2020 mali yılı için 1,4 milyar dolar net satış elde ettiğini belirtti. Kuzey Amerika yoğurt işletmesini potansiyel olarak satma kararı, Chobani ve Danone’nin Dannon’u gibi önde gelen markaların sert rekabetiyle mücadele eden General Mills’in temel alanlara odaklanma stratejisinin bir parçasıdır.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Yoğurt sektörü geçtiğimiz yıl bir anlaşma telaşına sahne oldu. Campbell Soup Company (NYSE:CPB), geçen yıl Sovos Brands için 2,7 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın aldığı Noosa Yogurt markasının satışını araştırıyor. Benzer şekilde Danone de Wallaby yoğurt ve Horizon süt markalarını Platinum Equity’ye açıklanmayan bir meblağ karşılığında satarak elden çıkardı.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Türkiye Futbol Federasyonu, Ümit Öztürk’ün sıhhat mazereti nedeniyle Pendikspor-Kayserispor maçında misyon yapamayacağını duyurdu.
TFF’nin açıklamasında Ümit Öztürk’ün yerine müsabakaya Zorbay Küçük’ün atandığı belirtildi.
Pendikspor ile Kayserispor ortasındaki uğraş pazar günü 16.00’da oynanacak.
TFF’nin açıklaması şu halde:
“Trendyol Süper Lig’de Siltaş Yapı Pendikspor Futbol A.Ş. ile Mondihome Kayserispor ortasında 28 Nisan Pazar günü oynanacak karşılaşmada hakem değişikliği yapılmıştır. Dijital atama ile görevlendirilen orta hakem Ümit Öztürk’ün sıhhat mazereti nedeniyle yerine Zorbay Küçük atanmıştır.”
Perşembe günü Yüksek Mahkeme, eski Başkan Donald J. Trump’ın kendisinin davadan muaf olduğu yönündeki iddiasıyla ilgili tartışmaları dinlemeden önce, Trump’ın tutumu geniş kesimlerce duruşmayı ertelemeye yönelik küstah ve alaycı bir girişim olarak görüldü. Davadaki pratik sorunun, mahkemenin kendisine karşı karar verip vermeyeceği değil, davanın 2024 seçimlerinden önce devam etmesine izin verecek kadar hızlı hareket edip edemeyeceği olduğu düşünülüyordu.
Bunun yerine mahkemenin muhafazakar çoğunluğu, Bay Trump’ın 2020 seçimlerini bozmaya çalıştığı yönündeki suçlamalarla karşı karşıya kalamayacağı yönündeki iddiasını ağır ve zor bir soru olarak ele aldı. Stanford’da hukuk profesörü olan Pamela Karlan, bunu gözlerini Bay Trump’ın davranışından çevirerek yaptıklarını söyledi.
“Davada beni en çok etkileyen şey, muhafazakar taraftaki bazı yargıçların, önlerindeki gerçek davaya odaklanmamak, bunları dikkate almamak ve hatta kabul etmemek konusundaki amansız çabalarıydı” dedi.
Bu kadar dediler. Yargıç Samuel A. Alito Jr., “Bu davanın belirli gerçeklerini tartışmıyorum” dedi ve bunun yerine, “istikrarlı bir demokratik toplumun işleyişi için dokunulmazlık verilmesinin gerekli olduğu” alternatif bir gerçeklik öne sürdü. hepimiz istiyoruz.”
Kendisi, görevdeki cumhurbaşkanının seçimi kaybettikten sonra “görevden huzur içinde ayrılması” için bir nedeni olduğundan emin olmak için dokunulmazlığın gerekli olduğunu söyledi.
Yargıç Alito şöyle açıkladı: “Çok çekişmeli ve çekişmeli geçen bir seçimi kaybeden bir görevdeki kişi, görevden ayrıldıktan sonraki gerçek olasılığın, başkanın huzur içinde emekli olması değil, başkanın cezai kovuşturmaya uğraması olduğunu biliyorsa Acımasız bir siyasi muhalif tarafından bu durum bizi ülkemizin demokrasi olarak işleyişini istikrarsızlaştıran bir döngüye sürüklemeyecek mi?”
Kuşkonmaz mevsiminin ilk allığı asla eskimez. Her nisan ayında çiftçi pazarındaki o menekşe uçlu salkımları görmek nabzımı hızlandırıyor ve zihnimi hızla döndürüyor. Onları hazırlamanın yeni yollarını hayal etmek neredeyse onları yemek kadar heyecan verici, ancak kesinlikle doyurucu değil.
Kuşkonmaz çok çabuk piştiği ve pişmenin her aşamasında lezzetli olduğu için (çıtır çıtır, kadifemsi yumuşaklıkta ve hatta çok tazeyse çiğ) birçok tekniğe iyi uyum sağlar.
Son zamanlarda kızartma benim tercihim oldu. Diğer yöntemlerden daha kolay veya daha hızlı olduğu söylenemez ama fırının sıcaklığının kuşkonmazın lezzetini nasıl yoğunlaştırdığını, sapları karamelleştirip tatlandırırken uçları çıtır hale getirmesini seviyorum. Aynı zamanda kullanışlıdır. Kuşkonmaz 375 ila 450 derece arasındaki herhangi bir sıcaklıkta güzelce kızarır, bu da akşam yemeği için yaptığım diğer şeylerin yanı sıra bir tavada yağlı, tuzlu mızrakları fırına atabileceğim anlamına gelir. Biraz yoğurt veya iyi zeytinyağı ve biraz doğranmış otlar veya yeşil soğan ekleyin ve neredeyse zahmetsiz, çekici ve sofistike bir garnitür elde edin.
Ancak bu bahar, hem kuşkonmazın çok yönlülüğünü vurgulayacak hem de yaprak yeşili saplarından çok çeşitli nitelikleri ikna edecek diğer pişirme tekniklerine odaklanmak istedim.
Kavurucu
Kavurmanın bitişiğindeki kızartmayla başladım. Ancak kavurma sapları nispeten eşit ve yumuşak bir ısıyla çevrelerken, kavurma onları şiddetli ve doğrudan patlatır, dışı kararana, içi yumuşak ve tatlı olana kadar şarkı söyler.
Kavrulmuş kuşkonmazın yoğun bir tadı var, bu yüzden onu keskin bir sosla eşleştirmek istedim. Mızraklar piliçlerin altındayken, sake, mirin ve susam yağıyla tatlandırılmış basit bir miso sırını çırptım ve pişirmenin son birkaç dakikasında üzerine fırçayla sürdüm. Yemeği daha dolgun hale getirmek için (ve yumuşak, hafif bir kontrast için) tofu ekledim.
ANTALYA (İGFA) – TUR’un tırmanış etabına kadar ilk kez genel ferdi klasman birincisi değişmedi. Etaba başlarken DSM-Firmenich sporcusu Tobias Andresen Turkuaz mayonun sahibi idi. Gözler hiç şüphesiz etap sonuna çevrildi. Zira tırmanış etabını pek sevmeyen sprintçilerin yerine belki de bir başka sporcu Turkuaz mayoyu giyecekti. Nitekim Frank Van Den Broek Turkuaz Mayo’nun yeni sahibi oldu. Yine etaba başlarken beyaz ve kırmızı mayoların sahibi olarak Bike Aid sporcusu Vinzent Dorn’u görmekteydik. Sprint mayosunu ise Polti Kometa takımından Giovanni Lonardi taşıdı ve etap sonunda da onda kaldı.
153 SPORCU START ALDI
Saat 11.56’da Kuşadası Marina bölgesinden 153 sporcu start aldı. Bora Hansgrohe takımından Danny Van Poppel ile Novo Nordisk sporcusu Matyas Kopecky imza atmayınca yarış dışı kaldı. Starttan hemen sonra iki Astana sporcusu kaçtı. Önce 20, sonra 25 saniye arayı açtılar. 5 kilometre bile gidemeden peloton yakaladı. 21. kilometrede yine Astana’dan aynı sporcular Davide Ballerini ve Nicolas Vinokurov atak teşebbüsünde bulundu, peloton yine yakaladı. Etapta 25. kilometre geçildi ve sprint prim kapısına doğru bisikletçiler gelmeye başladı.
6. ETAP SONUNDA MAYOLAR SAHİPLERİNİ BULDU
Genel klasman liderine verilen Spor Toto sponsorluğundaki Turkuaz Mayo’yu DSM-firmenich takımından Frank van den Broek elde etti. Belçikalı sporcuya mayosunu Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu giydirdi.
Puan klasmanı liderine verilen Mosso sponsorluğundaki Yeşil Mayo’yu Polti Kometa Takımından Giovanni Lonardi elde etti. Sporcuya mayosunu Manisa Gençlik ve Spor İl Müdürü Yunus Öztürk giydirdi.
Dağların Kralı klasmanı liderine verilen Turkish Airlines Kırmızı Mayo’yu Bike Aid takımından Vinzent Dorn kazandı. Sporcuya mayosunu Manisa İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul takdim etti.
Türkiye Güzellikleri klasmanı liderine verilen goturkiye.com sponsorluğundaki Beyaz Mayoyu Bike Aid takımından Vinzent Dorn kazandı. Sporcuya mayosunu Manisa Kaymakamı Fatih Genel giydirdi.
TUR’A YARIN İZMİR (ÇEŞME) – İZMİR ETABI İLE DEVAM EDİLECEK
59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda yarın yedinci gün etabı olarak 125.4 kilometrelik İzmir (Çeşme) – İzmir etabı koşulacak
Geçtiğimiz pazar günü Antalya-Antalya etabı İle start alan 1.188 kilometrelik Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, pazar günü koşulacak 105.4 kilometrelik İstanbul-İstanbul etabı ile sona erecek.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Haitham Al Ghais, Middle East Economic Survey tarafından yayınlanan son makalesinde petrolün geleceğine ilişkin süregelen diyaloğu ele aldı.
Al Ghais, dünyanın enerji talebinin artmaya devam ettiğini ve alternatif enerji kaynaklarının gerekli ölçekte petrolün yerini tamamen almasının gerçekçi olmadığını vurguladı. Petrol tüketimini azaltmak yerine emisyonları azaltmaya odaklanmanın önemini vurguladı.
Al Ghais, ‘petrolün sonu’ tartışmalarının enerji sektöründe istikrarsızlığa neden olabilecek enerji politikalarına yol açabileceği endişe verici bir eğilime işaret etti. Mevcut eğilimde olduğu gibi petrol talebi devam ederken ve hatta artarken petrol arzına yapılan yatırımların azalması durumunda ortaya çıkacak sonuçları sorguladı.
Petrol talebinin 2030 yılına kadar zirve yapmasını bekleyen Uluslararası Enerji Ajansı gibi bazı tahminlerin aksine OPEC, petrol tüketiminin önümüzdeki on yıllarda artmaya devam edeceğini savunuyor.
Al Ghais, petrol endüstrisinin karbon yakalama kullanımı ve depolanması, temiz hidrojen üretimi ve doğrudan hava yakalama dahil olmak üzere emisyon azaltma teknolojilerine aktif olarak yatırım yaptığının altını çizdi. Bu yatırımlar, endüstrinin dünyanın ihtiyaç duyduğu petrolü üretirken aynı zamanda emisyonları azaltma konusundaki kararlılığını göstermektedir.
Al Ghais, argümanını desteklemek için son yirmi yılda alternatif enerji kaynaklarına geçiş için 9,5 trilyon dolardan fazla yatırım yapıldığını belirtti. Bu önemli yatırıma rağmen, rüzgar ve güneş enerjisi hala küresel enerji arzının %4’ünden daha azına katkıda bulunmaktadır.
Ayrıca, elektrikli araçların küresel penetrasyon oranı %2 ila %3 arasındadır; bu da petrole alternatif olan pek çok enerjinin küresel talebi karşılamak için ölçeklenebilir olmadığını ya da pek çok bölgede ekonomik olarak uygulanabilir olmadığını göstermektedir.
OPEC Genel Sekreteri’nin MEES makalesinde yer alan ifadeleri, örgütün petrolün küresel enerji karışımının kritik bir bileşeni olmaya devam ettiği yönündeki tutumunun altını çizmektedir. Al Ghais’e göre odaklanılması gereken nokta, petrol üretimi ve kullanımının çevre üzerindeki etkisini en aza indirecek teknolojilerin geliştirilmesi olmalıdır.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
ABD’li iki senatör, Ed Markey ve Richard Blumenthal, Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi’ne (NHTSA) Tesla’nın Autopilot özelliğinin kullanımını uygun yollarla sınırlandırmasını zorunlu tutması çağrısında bulundu. Senatörlerin çağrısı, sürücü destek sisteminin tasarlanmadığı güzergâhlarda potansiyel kötüye kullanımına ilişkin endişelerin ortasında geldi.
NHTSA Cuma günü Tesla’nın Aralık ayında 2 milyon aracı geri çağırmasıyla ilgili bir soruşturma başlattığını doğruladı. Bu geri çağırma, Autopilot özelliği ile ilgili güvenlik önlemlerini geliştirmeyi amaçlıyordu. Markey ve Blumenthal, Tesla araçlarının Autopilot’un uygunsuz kullanımı nedeniyle kamu güvenliği açısından risk oluşturmasını önlemek için kararlı bir şekilde harekete geçmenin önemini vurguladılar.
Senatörlerin NHTSA’ya yaptığı talep, Tesla’nın gelişmiş sürücü destek sistemlerine yönelik devam eden incelemenin altını çiziyor. Ajans, Aralık ayındaki geri çağırma önlemlerinin etkinliğine ilişkin soruşturmasını başlatırken, sonuç Tesla’nın Autopilot sistemi için daha fazla düzenleyici gerekliliğe yol açabilir.
Senatörler, Tesla’nın “bu araçların hayatları tehlikeye atmasını önlemek için gerekli tüm önlemleri alması” gerektiğini belirterek endişelerini dile getirdiler.
NASDAQ:TSLA’da işlem gören Tesla, gelişmiş otonom özellikleri araçlarına entegre etme konusunda ön saflarda yer aldı, ancak bu aynı zamanda düzenleyicilerin bu tür teknolojinin güvenliği ve doğru kullanımı konusunda artan ilgisine yol açtı.
NHTSA tarafından yürütülen mevcut soruşturma ve senatörlerin eylem çağrısı, Tesla’nın Autopilot’unun güvenli ve amaçlandığı gibi kullanılmasını sağlamaya yönelik önemli bir odak noktasını temsil ediyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Realme, uygun fiyatlı Narzo serisini genişleterek, Narzo 70x 5G ve Narzo 70 5G olmak üzere iki yeni 5G akıllı telefonunu tanıttı. Her iki model de bilhassa oyun severler ve uygun fiyatlı telefon arayan kullanıcılar için tasarlandı. Akıcı bir performans, uzun pil ömrü ve şık bir tasarım bu aygıtların ön plana çıkan özellikleri ortasında yer alıyor.
Narzo 70x 5G, 6.72 inç büyüklüğünde Full HD+ bir ekranla geliyor ve 2400 x 1080 piksel çözünürlük sunuyor. Ekranın 120Hz’e kadar yüksek yenileme suratı, %91.40 ekran gövde oranı ve 1500:1 kontrast oranı bulunuyor. Ayrıyeten, parlak ortamlarda bile düzgün bir görüş sağlayan 950 nit’e kadar çıkabilen tepe parlaklık kıymeti ve 800 nit olağan parlaklık düzeyiyle dikkat çekiyor. Dokunma oranı ise 240Hz’e kadar destekleniyor.
Cihaz, 6nm teknoloji ile üretilen ve sekiz çekirdekli 2.2 GHz sürate kadar çıkan MediaTek Dimensity 6100+ 5G yonga seti tarafından güçlendiriliyor. Grafik işlemci olarak Mali-G57 GPU kullanılıyor. Bellek kapasitesi 4GB ve 6GB RAM seçeneklerinde sunulurken, ek olarak 6GB sanal RAM takviyesi mevcut. Depolama kapasitesi ise 128GB dahili bellek ve 2TB’a kadar microSD ile genişletilebilir hafıza seçenekleriyle geliyor.
Realme şaşırttı, hem uygun fiyat, hem 120Hz ekran, hem de ışık suratında şarj
50MP AI ana kamera ve 2MP monokrom kamera ile donatılmış çift art kamera kurulumuna sahip olan telefon, tıpkı vakitte 8MP ön kamera ile selfie gereksinimlerini karşılıyor. Gece modu, Portre, Vakit atlamalı çekim üzere çeşitli fotoğrafçılık ve görüntü fonksiyonlarını dayanaklar. 5000mAh pil kapasitesine sahip olan telefon, 45W SUPERVOOC süratli şarj teknolojisiyle donatılmış.
Narzo 70 5G ise biraz daha premium bir model olarak karşımıza çıkıyor. 6.67 inç AMOLED ekran, %92.65 ekran gövde oranı, FHD+ 2400×1080 çözünürlük ve 5,000,000:1 kontrast oranı sunuyor. Ekran 16.7 milyon renk gösterimi yapabiliyor ve %100 P3 renk gamını kapsıyor. Yüksek 120Hz yenileme suratına ve 240Hz dokunma oranına sahip olan ekran, ayrıyeten 1200 nit’e kadar azamî parlaklık sunuyor.
Telefon, TSMC’nin 6nm ileri teknoloji süreci kullanılarak üretilen MediaTek Dimensity 7050 5G yonga seti ile güçlendirilmiş. Yonga seti, 2.6GHz’e kadar çıkan 8 çekirdekli 64-bit bir yapıda, 2 ARM Cortex-A78 ve 6 ARM Cortex-A55 çekirdeği içeriyor. Mali-G68 GPU grafik işlemcisi mevcut. Bellek seçenekleri olarak 6GB/8GB RAM ve 128GB depolama alanı sunuluyor. Ayrıyeten 8GB’a kadar sanal RAM ve 1TB’a kadar microSD ile genişletilebilir hafıza özellikleri bulunuyor. Her iki model de buhar odası soğutma sistemine sahip ve Realme UI 5.0 sistemini kullanıyor.
Cuma günü The National Enquirer’ın eski yayıncısı ve duruşmanın ilk tanığı David Pecker’in çapraz sorgusuna liderlik eden Donald J. Trump’ın avukatı, Bay Pecker’i çelişkiler içinde yakalamaya çalışmak için çatışmacı sorgulamayı kullandı.
Ancak Aşağı Manhattan’daki mahkeme salonunda gergin bir tartışmaya yol açan bu strateji işe yaramış gibi görünmüyordu. Bay Pecker, avukat Emil Bove’un yönelttiği tanımlamaları ve soruları defalarca reddetti ve daha önceki ifadesinde açık sözlü olmadığı yönündeki iddiaya direndi.
Cuma gününün büyük bölümünde Bay Bove, Bay Pecker’e karşı kibar bir ton sergiledi ve çapraz sorgunun ikinci gününün çoğunu, eski Playboy modeli Karen McDougal’la ilgili bir soru da dahil olmak üzere, hikayeleri gizlemeye yönelik anlaşmalarla ilgili esrarengiz sorulara odaklanarak geçirdi: Bay Trump’la bir ilişkisi vardı.
Ancak Bay Bove çapraz sorgusunu tamamlarken, Bay Pecker’e susma davasında savcılıkla işbirliği yapma yükümlülüklerini sordu.
Bay Pecker buna uymadı. “Doğrusunu söylemek gerekirse,” diye karşılık verdi ve şunu ekledi: “Hatırladığım kadarıyla dürüst oldum.”
Bunun üzerine Bay Bove oturdu.
Bay Pecker savcıların çağırdığı ilk tanıktı. Üç gün boyunca sordukları sorular, kendisinin ve yayınının, hem The Enquirer’da onu tanıtırken hem de Cumhuriyetçi birincil rakiplerine saldırırken, Bay Trump hakkındaki olumsuz hikayeleri bastırdığını ortaya koymaya çalıştı.
Süper Lig’in 34. haftasında Adana Demirspor, alanında Galatasaray ile karşı karşıya geldi.
Adana Demirspor’da alana birinci 11’de çıkan Semih Güler, 11. dakikada sakatlandı ve yerini Manev’e bıraktı.
Bu değişiklik sonrası alanda yer alan oyuncular nedeniyle “Kural ihlali” argümanı gündeme geldi. Lakin Semih Güler, oyundan çıktıktan sonra Adana Demirspor’da alanda 3 yerli futbolcu bulunuyordu; Yusuf Erdoğan, Yusuf Barasi ve Shahrudin Mahammadaliyev (Mavi Kart)
Vivo, akıllı telefonlarda fotoğrafçılık tecrübesini güzelleştirmeyi amaçlayan özel görüntüleme teknolojisi BlueImage’ı tanıttı. Bu yeni gelişme, markanın öbür özel teknolojileriyle emsal bir çizgiyi takip ediyor.
Şirket, üçüncü kuşak kendi geliştirdiği görüntüleme yongalarını kullanacak bu teknolojiyi geliştirmek için araştırma ve geliştirme yatırımlarında bulundu. Lakin bu durum, optik devi Zeiss ile olan işbirliğinin sona erdiği manasına gelmiyor. Vivo, lens üreticisi ile derinlemesine işbirliği yapmaya devam edeceğini ve yeni bir ortak araştırma ve geliştirme muahedesi imzalayacağını duyurdu.
Vivo’nun sır üzere sakladığı görüntüleme teknolojisi ortaya çıktı, Apple mühendisleri şaşkın
BlueImage markasının tanıtıldığı açıklamada, Zeiss ile stratejik işbirliği logosu da paylaşıldı ve yakında piyasaya sürülecek bir aygıtın kısmi görünümü sergilendi. Bu aygıtın ismi açıklanmamakla birlikte, Vivo X100 Ultra modeli olması bekleniyor. X100 Pro’nun üzerinde konumlandırılacak olan bu yeni amiral gemisi akıllı telefon, mevcut modelden çeşitli yükseltmeler alacak.
Vivo‘nun Zeiss ile olan işbirliği devam ederken, BlueImage ile kullanıcıların fotoğrafçılık tecrübelerini nasıl dönüştüreceği merak konusu. Bu teknoloji, daha yeterli manzara kalitesi sunarak markanın pazardaki yerini sağlamlaştırabilir. Kullanıcılar, gelecek aygıtlarda bu yeni özelliklerin nasıl bir tesir yaratacağını görmek için sabırsızlanıyor olabilir. Bilhassa gelişmiş kamera özellikleri ve yüksek performansıyla dikkat çeken Vivo X100 Ultra, teknoloji tutkunlarının yeni favorisi olmaya aday görünüyor.
Yakın vakitte Xiaomi‘nin amiral gemisi olarak nitelendirilen yeni akıllı telefon serisi Xiaomi 15‘in ayrıntıları duyum kaynakları tarafından sızdırıldı. Xiaomi 14 Ultra modelinin akabinde, teknoloji dünyasının önde gelen markalarından biri olan Xiaomi‘nin yeni serisi büyük bir merakla bekleniyor. Sızdırılan bilgilere nazaran, Xiaomi 15 serisi yıl sonuna hakikat tanıtılabilir.
Duyumcu Digital Chat Station’a nazaran, Xiaomi yeni seri üzerinde ağır bir halde çalışmalarını sürdürüyor ve aygıtları yeni kamera sistemleriyle test ediyor. Yeni seride 50 megapiksel çözünürlüğünde periskop sensörün kullanılacağı ve yüksek büyütme kapasitesine sahip telefoto bir kamera üzerinde denemeler yapıldığı belirtiliyor.
Xiaomi 15 serisinin özellikleri ortaya çıktı, rakipler şaşkın nasıl rekabet edeceğiz?
Ayrıca, Xiaomi 15 modellerinin, Qualcomm’un SM8750 kod ismine sahip yonga seti ile donatılacağı söz ediliyor. Bu yonga seti, Snapdragon 8 Gen 4 olarak da biliniyor ve Xiaomi‘nin bu alandaki yenilikçi adımlarıyla tanınıyor. Yeni serinin, piyasadaki en güçlü işlemcilerden biriyle gelmesi bekleniyor.
Xiaomi 15 serisinin 6.36 inç büyüklüğünde düz bir ekranla gelmesi ve ultrasonik parmak izi okuyucuya sahip olması öngörülüyor. Lakin bu bilgiler şimdi doğrulanmış değil, bu yüzden gelişmeleri takip etmekte yarar var.
Yeni Xiaomi 15 serisinin, bilhassa kamera ve işlemci özellikleriyle dikkat çekmesi bekleniyor. Şirketin amiral gemisi serisinde yaptığı yenilikler, teknoloji severler tarafından yakından takip ediliyor. Yeni serinin piyasaya sürülmesiyle birlikte, akıllı telefon dünyasında yeni bir periyodun başlaması bekleniyor. Bilhassa geliştirilmiş kamera özellikleri ve güçlü işlemci kapasitesi ile Xiaomi‘nin pazardaki rekabeti daha da kızıştırması öngörülüyor.
Samsung, küresel pazarda yeni bir çift USB C irtibat noktalı şarj aygıtını tanıttı. Bu şarj aleti, azamî 50W güç çıkışı sunuyor. Şu an için yalnızca ABD ve Avrupa’da satışa sunulmuş durumda.
Avrupa fiyatı 69,60 Euro olan bu şarj adaptörü, kutusunda 5A gücünde bir USB C kablosu ile birlikte geliyor. İki irtibat noktasına sahip olan bu aygıt, tek bir ilişki noktası kullanıldığında 50W’a kadar güç sağlayabilir ve iki aygıtı birebir anda şarj edebilir; her irtibat noktası azamî 25W güç çıkışı verebilir. Şarj aygıtı yalnızca siyah renkte mevcuttur.
Samsung yeni süratli şarj aletini tanıttı, tabi ki farklı satılıyor
Samsung‘un ABD web sitesinde EP-T5020 model numarasıyla listelenen yeni 50W çift port şarj adaptörü, kullanıcıların ilgisini çekiyor. Samsung telefonlar, kimi başka üreticiler üzere son derece süratli şarj tahlilleri sunmasa da, 50W’lık bu yeni şarj adaptörü dikkate kıymet bir gelişme. Bilhassa Galaxy S24 Ultra’nın şarj kapasitesinin azamî 45W ile sonlu olması düşünüldüğünde, birden fazla aygıtı birebir anda şarj etmek isteyen kullanıcılar için bu aygıt epeyce faydalı olacaktır.
Samsung‘un bu yeni eseri, bilhassa teknoloji meraklıları ve çoklu aygıt kullanıcıları için ülkü bir tahlil sunuyor. Çift irtibat noktalı tasarımı ile tıpkı anda iki aygıtı süratli ve faal bir halde şarj etme imkanı tanıyor. Bu şarj adaptörünün siyah renk seçeneği ve şık tasarımı, kullanıcıların beğenisini topluyor. Eserin Avrupa’daki satış fiyatının yanı sıra kullanım kolaylığı ve güçlü performansı, onu pazarda kıymetli bir yere taşıyabilir. Her iki irtibat noktasının da 25W güç sağlama kapasitesi, günümüzün yüksek güç gereksinimlerine karşılık verebilmek için ülkü bir özellik.
ABD’li ve Avrupalı petrol şirketleri, özellikle doğal gaz fiyatlarının bir önceki yıla göre önemli ölçüde düşmesi nedeniyle ilk çeyrek kazançlarında gerileme olduğunu bildirdi. Exxon Mobil (NYSE:XOM), doğal gaz karlarında beklenenden daha büyük bir düşüşün sonucu olarak kazanç hedeflerinde bir eksiklik yaşadı. Buna karşılık Chevron (NYSE:CVX), güçlü ABD petrol üretiminin yardımıyla beklentileri aştı.
TotalEnergies (EPA:TTEF) de güçlü rafinaj marjlarının doğal gaz karlarındaki önemli düşüşü dengelemeye yardımcı olmasıyla analist tahminlerini aştı. Buna rağmen, CEO Patrick Pouyanne, zayıf doğal gaz karlarını telafi eden mevcut yüksek petrol fiyatlarının yılın ikinci yarısında rafinaj marjlarını olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulundu.
Bir önceki yıla göre Exxon’un kârı %28, Chevron’unki %16 ve TotalEnergies’inki %22 oranında düştü. ABD’nin iki petrol devinin karlılığındaki düşüş, benzin ve yakıtlardan elde edilen kazançların azalmasıyla daha da kötüleşti. Kârlardaki bu gerileme, salgın sonrası talep artışı ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini takiben yaşanan fiyat artışlarının etkisiyle 2022’de rekor seviyelere ulaşan bir dönemin ardından geldi.
ABD gazının gösterge değeri olan Henry Hub vadeli işlemleri, milyon İngiliz termal birimi (mmBtu) başına 1,70 doların altında işlem görüyor, hatta sıcak hava ve arz fazlası nedeniyle bu yılın başlarında 3-1/2 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Bu arada, küresel gösterge Brent ham petrol fiyatları bu çeyrekte geçen yıla göre nispeten değişmeyerek varil başına 81,76 dolar seviyesinde kaldı.
Yaşanan gerilemeye rağmen Exxon bu çeyrekte 8,5 milyar dolar kâr elde ederek son on yılın en yüksek ikinci ilk çeyrek kârını elde etti. Chevron 5,5 milyar dolar, TotalEnergies ise 5,1 milyar dolar düzeltilmiş net kar açıkladı.
Kâr düşüşlerinin etkisi borsada da görüldü ve New York’ta gün ortası işlemlerinde Exxon’un hisse fiyatı %3,6, Chevron’unki ise %1 oranında düştü. Öte yandan TotalEnergies, 2 milyar dolarlık hisse geri alımını teyit ettikten sonra Paris’te %2,6’lık bir artış kaydetti.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Konferans görüşmelerinde, bu petrol devlerinin yöneticileri önümüzdeki çeyrekler için yeni üretim görünümleri sunmadı ve yatırımcılara çok az beklenti bıraktı. ABD’nin en büyük iki petrol şirketinin geleceği, bekleyen satın alma anlaşmalarının sonuçlarına bağlı olabilir. Exxon, Pioneer Natural Resources’ı (NYSE:PXD) satın alma işlemini bu çeyrek içinde tamamlamak isterken, Chevron’un Hess (NYSE:HES) için yaptığı teklif ilerliyor ve Mayıs ayı sonunda hissedar oylamasına gitmesi bekleniyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Cuma günü, tanınmış bir finansal bilgi, analiz ve endeks sağlayıcısı olan MSCI (MSCI), Gimme Credit’ten 2033 vadeli %3.0’lık tahvilleri için “durağan” kredi notu ve “daha iyi performans” değerlendirmesi aldı. Bu yeni kapsam, MSCI’ın küresel hisse senedi endeksleri ve kıyaslamadaki önemli konumuna dayanmaktadır; yaklaşık 15 trilyon dolarlık yönetim altındaki varlıklar endekslerine göre ölçülmektedir.
MSCI’ın en büyük bölümü olan Endeks bölümü, toplam gelirinin %57’sini temsil etmekte ve sektöründe en iyi kuruluş olarak kabul edilmektedir. Şirketin gelirlerinin %25’inden sorumlu olan Analitik departmanı risk yönetimi, portföy yönetimi ve performans analizi için bir dizi araç ve hizmet sunmaktadır. Ayrıca, gelirin %11’ini oluşturan ESG ve İklim bölümü, müşterilerin çevresel, sosyal ve yönetişim faktörlerini yatırım kararlarına entegre etmelerine yardımcı olmak için veri, değerlendirme ve araştırma sağlamaktadır.
Yakın zamanda borsada bir düşüş yaşanmış olsa da – MSCI’ın hisse senedi değeri, müşteri devir hızının arttığını ve ESG bölümündeki büyümenin yavaşladığını gösteren bir raporun ardından %14 düştü – Gimme Credit’teki analistler şirketin sağlam kredi temellerini vurguladı. MSCI’ın %95’lik yüksek öngörülebilir gelir oranı ve %60’lık sektör lideri FAVÖK marjları, toplam borcun %16’sına denk gelen güçlü serbest nakit akışı ve üç katın altındaki borç/FAVÖK oranı “durağan” kredi notunun gerekçelerini oluşturdu.
Tahviller şu anda çapraz endeksin biraz altında ve ‘BBB’ notuna sahip tahvillerin ortalamasından yaklaşık 30 baz puan daha geniş olan T+142’lik bir spread ile işlem görüyor. Gimme Credit, MSCI’ın şu anda olumlu bir tahmine sahip olduğu Moody’s tarafından yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesinin farkı daha da daraltabileceğini öne sürüyor. Firmanın 2033 vadeli %3,0’lık tahviller için T+144’lük bir farkla yaptığı ilk “outperform” değerlendirmesi, MSCI’ın kredi durumuna ilişkin olumlu görüşlerini yansıtıyor.
3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın
Bu makale AI yardımıyla üretilmiş ve çevrilmiş ve bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla ayrıntı için Hüküm ve Koşullarımıza bakınız.
Bulletstorm, Outriders ve daha fazla oyunla birlikte öne çıkan People Can Fly stüdyosu mevcut projelerini iptal ettiğini açıkladı. “Project Dagger” kod ismiyle karşımıza çıkan proje co-op bir aksiyon rol yapma tecrübesini içeriyordu.
Project Dagger projesi ay başında iptal edildi
X kullanıcısı MauroNL tarafından fark edildiği üzere Polonyalı şirket bu ay yatırımcılara oyun üzerindeki çalışmaların 5 Nisan’da durdurduğunu bildirdi. Oyunun kapsamı ve ticari potansiyeli tekrar değerlendirildikten sonra projenin iptal edildiği belirtildi. İptal kararının akabinde 2023 – 2024 mali yılında kar oranının düşmesi bekleniyor.
Painkiller, Bulletstorm, Gears of War: Judgment ve Outriders’ın ardındaki şirket, 2022’de özgün yayıncı Take-Two Interactive ile yollarını ayırdıktan sonra Project Dagger’ı kendi başına yayınlamayı planlıyordu. Şirketin web sitesine nazaran geliştirme basamağında bulunan proje büyük bütçeli (AAA) işbirliği odaklı aksiyon rol yapma tecrübesini sunacaktı. Tıpkı vakitte yakın dövüş mekaniklerinin de ön planda olması planlanıyordu.
Son olarak yepyeni IP 2025-2026 yılları içerisinde yayınlanması planlanıyordu ve bir seri oyunu olacaktı.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.
