Gün: 26 Nisan 2024

Önümüzdeki dönem Sultanlar Ligi’nde muvaffakiyet olmak isteyen Galatasaray Daikin’de transfer gelişmeleri sürat kazandı. Sarı-kırmızılı ekipte Yağmur Karaoğlu vedasını toplumsal medyadan açıkladı.

İŞTE O AÇIKLAMA

“Yurtdışı tecrübem ve akabinde yaşadığım sakatlıktan sonra bana kapılarını açan Galatasaray Spor Kulübü’ne bugün veda vakti… Geçtiğimiz dönem boyunca bizlere dayanak olan Galatasaray taraftarı başta olmak üzere, bir arada çalıştığım tüm ekip arkadaşlarıma, teknik – idari takımımıza ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Uzun, bazen üzüldüğümüz bazen sevindiğimiz lakin alanda elimizden geleni yaptığımız bu hoş ve Galatasaray forması altında geçen dönemi mesleğimin değerli anılarından biri olarak saklayacağım. Herkese, her şey için teşekkür ederim.”

Dünyaca ünlü bisikletçilerin pedal çevirdiği 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tipi’nin (TUR 2024), turizm merkezlerinin tanıtımına katkı sağlaması turizmcileri şad ediyor.

Antalya, Muğla, Aydın, Manisa, İzmir ve İstanbul’da 25 ekipten 175 atletin yarıştığı Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tipi, geçtiği bölgelerde ilgiyle karşılanıyor.

Turizmciler, kıymetli bir kısmı Muğla’da gerçekleşen tertibin tanıtıma çok kıymetli katkısı olduğunu söz etti.

“BÜYÜK KATKISI VAR”

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Bodrum Bölge Temsil Kurulu Lideri Mustafa Demir, AA muhabirine, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tipi’nin dünyada bilinirliğinin çok fazla olduğunu söyledi.

Geçmiş yıllarda etaplar ortasında Bodrum’un yer almadığı periyot olduğunu anımsatan Demir, Bodrum’un tekrar dahil edilmesinin çok büyük bir talih olduğunu lisana getirdi.

Yarışların canlı yayınların haricinde farklı ülkelerde televizyon ekranlarına geldiğini anlatan Demir, “Marka pahası çok yüksek bir yarış. Türkiye’nin tanıtımına çok müspet tesirleri var. Yerelde Bodrum açısından baktığımızda da tanıtım açısından çok kıymetli. Bodrum’un tabiat ve macera turizmiyle, spor turizmiyle anılması, Bodrum’un anlatacağı yeni öykülerde bence bir katma bedel üretecektir.” diye konuştu.

Bisiklet çeşitleri düzenleyen turizm acentesi yetkilisi Levent Obalar ise cinsin geçtiği kentlerde trafik güvenliği açısından yolların muhakkak müddet kapatılmasını olumsuz değerlendirmenin çok yanlış bir niyet olduğunu vurguladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19’uncu İstanbul Yarı Maratonu, 28 Nisan Pazar günü koşulacak.

Dünyanın en âlâ 11, Avrupa’nın da 4 “Gold Label” yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10K ve 21K kategorilerinde koşulacak. 72 farklı ülkeden iştirakin olduğu maratonu, toplam 14 bin kişinin bitirmesi bekleniyor. Maratonda 21’i bayan 68 seçkin atletse birincilik için yarışacak. Türkiye’de kırılan birinci milletlerarası atletizm rekoru unvanına sahip olan İstanbul Yarı Maratonu, Tarihi Yarımada parkurunda “En Süratli Yarı” sloganıyla koşulacak.

TÜRKİYE’DE BİR UNSUR DAHA SAHNE OLACAK

2021 yılında bayanlarda Kenyalı Ruth Chepngetich’in 1:04:02’lik dereceyle kırdığı dünya rekoruyla milletlerarası dikkatleri üzerine çeken 19’uncu İstanbul Yarı Maratonu, ülkemizde 16 yaş ve üstü atletlerin koşacağı birinci 21K maratonu olarak da ismini tarihe yazdıracak. Maratona, 16-18 yaş ortası yaklaşık 2 bin koşucu katılacak.

TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞU VE OLİMPİYATA KOTA

19’uncu İstanbul Yarı Maratonu birebir vakitte “Türkiye Yarı Maraton Şampiyonası”nı da içeriyor. Yarışta birinci olacak erkek ve bayan Türk atletler “2024 Türkiye Yarı Maraton Şampiyonu” unvanını alacak. Maratonda 5’i erkek 7 Türk seçkin atlet katılacak. Öbür yandan İstanbul Yarı Maratonu’nda yapılacak güzel dereceler seçkin atletlere dünya sıralamasında Olimpiyat kotası alma bahtı da sağlayabilecek. Erkeklerde hala 10 atletin Dünya Sıralaması kategorisinden Olimpiyat kotası alma bahtı bulunuyor. Bugüne kadar 70 atlet Olimpiyat barajı derecesi olan 2:08:10’u geçti.

19’uncu İstanbul Yarı Maratonu’na bu yıl, ferdî en âlâ dereceleri 1:01:00’ın altında olan 17 erkekle, 1:08:00’ın altında olan 7 bayan atlet katılacak. İstanbul Maratonu’nun son şampiyonu Kenyalı Panuel Mkungo burada olacak. Şayet yarı maratonu da kazanırsa iki maratonu da kazanan birinci erkek atlet olacak. Kenyalı Ruth Chepngetich 2018’de İstanbul Maratonu’nu, 2021’de de devrin dünya rekorunu kırıp İstanbul Yarı Maratonu’nu kazanarak bayanlarda duble yapan birinci atlet olmuştu.

Bayanlarda ise geçen yıl Barselona’daki 1:05:46’lık derecesiyle yıldızı parlayan Gladys Chepkurui, derecelerini daima geliştiren Etiyopyalı Fikrte Wereta; listede derecesi en düzgün olan atlet.

START YENİKAPI’DAN 09.15’TE VERİLECEK

İBB Spor İstanbul tertibi 19’uncu İstanbul Yarı Maratonu’nda atletler, Yenikapı’dan saat 09.15’te start alacak. Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci Işıklar ve Eminönü’nden sonra Galata Köprüsü’nden Karaköy’e geçilecek. Köprü bitimindeki ışıklardan “U” dönüşü yapacak olan yarış, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa caddesi, Ayvansaray, Haliç köprüsüne varmadan tekrar bir “U” dönüşü yaparak, karşıt istikamette tıpkı kıyı yolunu kullanıp Yenikapı’da başladığı noktada sona erecek.

10K yarışına ise Yenikapı’da saat 08.00’de start verilecek. Sarayburnu’ndan dönüş alacak olan koşu, yeniden Yenikapı’da sona erecek. 10K iştirakçiler için vakit hududu 1,5 saat, 21K içinse 3,5 saat olacak.

ONLAR GÜZELLİK PEŞİNDE KOŞACAKLAR

19’uncu İstanbul Yarı Maratonu, bir yanda sportif rekabet ve ferdî meydan okumalara sahne olurken, başka yandaysa bir yardımseverlik yarışına da vesile olacak. Bu yıl 34 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) ismine bin 500 istekli, bağış toplamak için koşacak. Yarı maratonda 2020-23 ortasında yaklaşık 12 milyon liralık bağış toplandı.

TOPLAM 8 MİLYON LİRA DAĞITILACAK

Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’nda dereceye girecek atletlere verilecek para mükafatları de açıklandı. Seçkin bayan ve erkek atletlerin birincisine 15’er bin dolar verilecek. Tüm kategorilerde dağıtılacak olası toplam para mükafatı 8 milyon 6 bin lira olacak. Genel klasmanda dereceye giren bayan ve erkeklerde birinci 8 atlete şu mükafatlar verilecek:

1. 15 bin Dolar

2. 10 bin Dolar

3. 8 bin Dolar

4. 6 bin Dolar

5. 5 bin Dolar

6. 4 bin Dolar

7. 3 bin Dolar

8. 2 bin Dolar

Böylelikle birinci sekiz için erkek ve bayanlarda toplam 106 bin dolar para mükafatı dağıtılacak.

Yarı maratonda parkur rekoru kırılırsa bonus ödül de verilecek. Erkekler kategorisinde yarışın kazananı 59 dakika 15 saniyeden daha uygun bir mühlet ile koşarsa 3 bin dolar bonus verilecek. Bayanlar kategorisinde ise yarışın kazananı 1 saat 4 dakika 2 saniyeden daha yeterli bir müddet ile koşarsa 3 bin dolar bonus verilecek. Ayrıyeten erkekler ve bayanlarda yarı maraton dünya rekoru kırılırsa 10 bin dolar bonus verilecek.

TÜRK ATLETLERE TOPLAM 200 BİN LİRA

Türk atletlerde bayan ve erkeklerde birinci 5’e girecek atletlere toplam 200 bin lira ödül dağıtılacak. Sıralamaya nazaran mükafatlar şöyle:

1. 30 bin TL

2. 25 bin TL

3. 20 bin TL

4. 15 bin TL

5. 10 bin TL

TÜRK MASTER ATLETLERE DE ÖDÜL

Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’nda erkeklerde ve bayanlarda 11’er yaş kümesinde master atletler yarışacak. 35-39 / 40-44 / 45-49 / 50-54 / 55-59/ 60-64 / 65-69 / 70-74 / 75-79 / 80-84 / 85+ yaş kümelerinde dereceye giren isimlere de para mükafatı verilecek. Birinci 5’e gireceklere verilecek para ödülleri

1. 7 bin 500 TL

2. 6 bin TL

3. 5 bin TL

4. 4 bin TL

5. 3.000 TL

İSTANBUL YARI MARATONU NEDENİYLE TRAFİĞE KAPATILACAK YOLLAR

Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu parkurunda 28 Nisa Pazar günü 04.30-13.00 kimi Fatih ve Beyoğlu ilçelerinde kimi cadde ve sokaklar trafiğe kapatılacak. İşte trafiğe kapalı olacak yollar:

YENİKAPI-KUMKAPI-SARAYBURNU-CANKURTARAN-SİRKECİ-AHIRKAPI

Kennedy Caddesi

ÇATLADIKAPI-KARÖY

Ferruh Kayha Sokak, Galata Köprüsü, Kemeraltı Caddesi, Tersane Caddesi

EMİNÖNÜ-UNKAPANI-CİBALİ-BALAT-AYVANSARAY-UNKAPANI

Ragıp Gümüşpala Caddesi, Abdülezelpaşa Caddesi, Atatürk Köprüsü, Ayvansaray Caddesi, Savaklar Caddesi, Ayvansaray Kavşağı, Ayvansaray Kuyusu Sokağı, Çember Sokak, Çınçınlı Çeşmesi Sokak, Ferruh Kayha Sokak, Balat Kapısı Sokak, Çiçekli Bostan Sokak,Mürselpaşa Caddesi, Akçin Sokak, Yıldırım Caddesi, Dr. Sadık Ahmet Caddesi, Miralay Nazım Bey Caddesi, Ayakapı Caddesi, Şerefiye Sokak, Seferikoz Sokağı,Kadir Has Caddesi, Kadir Has Kavşağı, Atatürk Bulvarı Teması, Yavuz Sinan Camii Sokak

KÜÇÜKPAZAR-EMİNÖNÜ-SİRKECİ

Yeni Hayat Sokak, Kazancılar Caddesi, Küçükpazar Caddesi, Kıble Çeşme Caddesi, Ord. Prof Dr Cemil Birsel Caddesi, Çanakçılar Sokak, Mahkeme Sokak, Asmaaltı Caddesi, Kalçin Sokak, Arpacılar Caddesi, Yalı Köşkü Caddesi, Ankara Caddesi, Sirkeci İstasyon Caddesi

SARAYBURNU-CANKURTARAN-AHIRKAPI-KUMKAPI-YENİKAPI

Gülhane Parkı Kıyı Girişi, Ahırkapı Caddesi, Kalyon Otel Restorant, Aksaka Sokağı, Avrasya Tüneli “U” Dönüşü, Şair Sermet Sokak, Kumluk Sokak, Çap Ariz Sokak, Yenikapı Sapağı, Namık Kemal Caddesi

2024 yılının Formula 1 tarihine geçeceği kesin. Yarışlar her ne kadar Verstappen dominasyonu ile süslenmiş olsa da padokta yaşanan olaylar manasından tarihi bir dönem geçiriyoruz. Lewis Hamilton’ın Ferrari’ye geçiş açıklaması, Horner’a yöneltilen suçlamalar ve son olarak Adrian Newey’nin Red Bull’dan ayrılışı… Padokta gerçek bir kaos dönüyor.

Bu karmaşa ortasında son haftalarda sık sık Ferrari’nin yeni bir sponsor ile mutabakata hazır olduğu savları da duyuluyordu. İşte o sponsor dün resmen açıklandı. Teknoloji devi HP, Ferrari’nin yeni isim sponsoru olmak için İtalyan üreticinin tarihindeki en büyük mutabakatlardan birine imza attı.

Miami Grand Prix’si itibariyle mavi forma tertibini (aklım çıktı, mükemmel duruyor) paletine ekleyecek olan Ferrari, “Scuderia Ferrari HP” olarak anılacak. HP, bu muahede için yıllık 100 milyon dolar ödemeyi de gözden çıkartmış durumda. HP logosu Ferrari SF-24’ün üstünde yer alırken, Maya Weug’un F1 Academy’deki aracının üzerine de yerleştirilecek.

Dün olduğu gibi bundan böyle de Çorlu Belediyesi’ni şeffaf yönetim anlayışıyla yönetmeye devam edeceklerini belirten Başkan Sarıkurt, “Öncelikle beni başkanlık görevine yeniden seçen siz kıymetli hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında sizlere hizmet etmekten onur duyuyorum.

Göreve geldiğimiz günden bu yana şeffaf belediyecilik ilkeleri doğrultusunda yaptığımız her türlü icraatı halkımızla paylaştık. Tüm ihaleleri kayıt altına alıyor ve satın alma işlemlerini halkımızın her kuruşunu en doğru şekilde kullanarak gerçekleştiriyoruz.

Biz hemşehrilerimizin her bir kuruşunu kendi paramızı harcar gibi harcayan bir yönetim anlayışıyla hizmet ettik ve Çorlulu hemşehrilerimizin parasını yine Çorlulu hemşehrilerimiz için harcadık. Bundan yana hiç şüpheniz olmasın. Ayrıca sık sık denetlenen bir belediye olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, bugüne kadar yapılan tüm denetimlerden alnımız ak çıktık.

Şeffaf yönetim anlayışının başkanlık makamından başlayacağı anlayışıyla güncel mal beyanımı siz kıymetli hemşehrilerim ve kamuoyuyla paylaşmaktan da mutluluk duyuyorum. Bu anlayışla eşime ve bana ait mal beyanını belediyemizin girişinde bulunan panolara astık.” dedi.

Çorlu Belediyesi ana hizmet binası girişine asılan Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ve eşi Emel Sarıkurt adına kayıtlı mal ve varlıkların beyanı ise şöyle:

Muğla Bodrum’da 2007 yılında alınan 1 adet mesken, Çorlu’da 2011 yılında alınan 1 adet mesken, Ergene’de 2019 yılında alınan 4 adet mesken, 2021 yılında alınan 2 adet mesken, 1 adet Kia Sportage otomobil, 110 gram altın, 262.968 TL tutarında bireysel emeklilik sigortası primi ve Vakıfbank’a olan 148.500 TL tutarında borç.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri kaldırımları mercek altına aldı. Kırılan, oynayan kaldırım taşlarının bakım, onarım ve yenilemesini yapan ekipler işe Güzelyalı-Göztepe arasındaki kaldırım taşlarıyla başladı.

Mithatpaşa semti sakinlerinin kırılan kaldırım taşlarının altına dolan yağmur sularından şikayetçi olması üzerine Konak Belediyesi anında harekete geçti. Belediyenin Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı inşaat ekipleri Güzelyalı’dan Göztepe’ye kadar olan Mithatpaşa Caddesi’nde hummalı bir çalışma başlattı. Cadde boyunca karşılıklı iki kaldırımı da gözden geçiren ekipler kırılan, oynayan kaldırım taşlarının onarımını ve yenilemesini yapıyor. Güzelyalı Parkı’nın önünden başlayan çalışma, Göztepe’ye doğru ilerleyecek. Yaklaşık 2 buçuk kilometrelik mesafeyi adım adım kontrol eden inşaat ekipleri hızlı ve titiz çalışarak 10 gün içinde çalıştırmayı bitirmeyi planlıyor. Esnafın işine, vatandaşın geçişine engel olmayacak şekilde çalışan ekipleri görenler şikayetlerine anında çözüm getiren Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’ya teşekkür etti.

Çalışmalarımız devam edecek

Vatandaşların konforunu öncelediklerini belirten ve titizlikle yürütülen çalışmalar için belediye ekiplerine teşekkür eden Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “İlçemizde yaşayan komşularımızın konforu ve mutluluğu bizim için çok önemli. Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz gelen talepler üzerine Mithatpaşa Caddesi’nde kaldırım onarım ve bakım çalışması gerçekleştiriyor. Konak Belediyesi olarak ihtiyaç duyulan mahallelerimizde kaldırım bakım ve onarım çalışmalarımız devam edecek” dedi.

Araçlar kaldırıma çıkmasın

Kaldırıma park edilen araçlar olduğunu belirten ve özellikle ağır tonajlı araçların kaldırıma çıkmasından şikayetçi olan esnaf ve vatandaş, yapılan çalışmaların uzun süreli olması için araçların kaldırıma çıkmaması gerektiğini söyledi. Araçlar kaldırıma çıktığı sürece sorunların yaşanmaya devam edeceğine dikkat çeken vatandaşlar, araç sahiplerine seslenerek, “Sürücülerden araçlarıyla kaldırımlara araçla çıkmamaları konusunda duyarlı olmalarını istiyoruz. Bu kent hepimizin, yapılanların kıymetini bilelim” uyarısında bulundular.

Fen İşleri Müdürlüğü ilçe genelinde yol ve kaldırımların kontrollerini düzenli olarak yaparken, gelen şikayetleri de anında değerlendirmeye alarak hızla çözüme kavuşturuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dardanel, dünyanın en prestijli deniz ürünleri fuarlarından biri olan Barcelona Seafood Expo Global Fuarı’na katıldı. Dünyanın en büyük deniz ürünleri ticaret fuarı, 23-25 Nisan tarihleri arasında İspanya’nın Barcelona kentinde gerçekleşti. Dünya çapında tedarikçilerle üreticilerin bir araya gelerek yeni işbirlikleri olanakları yakaladığı fuarda Dardanel yenilikçi marka ve ürünleri ile fark yarattı.  

Hedefini dolar bazlı ihracat ile büyüme olarak belirleyen Dardanel, Yunanistan’daki yatırımı Kallimanis ile birlikte dünyanın önde gelen deniz ürünleri etkinliklerinde ihracat coğrafyasını genişletmeye devam ediyor. Dardanel 9 kategoride oluşturmuş olduğu 21 markası ile yer aldığı Seafood Expo Global Fuarı’nda uluslararası alanda mevcut pazarlarındaki tedarikçileri ile bir araya geldiği gibi, yeni coğrafyalar ile ilgili de önemli işbirliği görüşmeleri gerçekleştirdi.

Barcelona Seafood Fuarı, deniz ürünleri sektörünün nabzını tutan öneli bir platform. Dardanel olarak, yenilikçi üretim anlayışımızla lezzetli ve kaliteli ürünlerimizi bu fuarda sergilemekten büyük mutluluk duyuyoruz diyen Dardanel Şirketler Grubu Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen: Dardanel kuruluşunun 40. yılında 38 ülkeye ihracat yapan bir şirket konumunda. 40 yıldır öncülüğünü yürütmekte olduğumuz deniz ürünleri alanında dünya ile entegre olmuş ve her geçen gün ihracat coğrafyasını genişleten güvenilir bir üretici olmanın sorumluluğu ile yenilikçi ürünler çıkartmaya devam ediyoruz. Yurt dışı yatırımlarımızdan Kallimanis, uluslararası deniz pazarında büyük bir ihracat potansiyeline sahip. Kallimanis, Yunanistan’ın en köklü deniz ürünleri markalarından biri ve dondurulmuş deniz ürünleri alanında pazar lideri konumunda. Dardanel ve Kallimanis markalarımızla dünya tüketim alışkanlıklarını yakından takip ediyor, sağlıklı, lezzetli ve inovatif ürün gamımızı genişletmeye özen gösteriyoruz. Hem ihracat yaptığımız ülkedeki tedarikçilerimiz ile bir araya gelmek hem de yeni coğrafyalarda işbirliği imkanlarını değerlendirmek açısından Seafood Expo Global fuarı gibi uluslararası alanda kabul görmüş etkinliklerde markalarımızı konumlandırmaya önem veriyoruz”   değerlendirmesinde bulundu.

Dünyadaki ilk 5 Deniz Ürünleri Üreticileri Arasına Girme Hedefimiz Var

Dardanel Şirketler Grubu olarak 2024 yılında toplam 400 milyon dolar ciro hedeflediklerini belirten Niyazi Önen: Toplam ciromuz içerisinde ihracat oranını yüzde 15 seviyelerine çıkartmayı hedefliyoruz. Dardanel olarak ihracat ve dolar bazlı büyüme stratejilerimiz doğrultusunda markalarımızı uluslararası alanda konumlandırarak ihracat coğrafyalarımızı genişletiyoruz. Markalaşmaya büyük önem veriyoruz. Dünya genelinde tüketiciler artık sadece erişebildikleri ürünlere değil, sağlıklı, güvenilir, yenilikçi markaların ürünlerine yöneliyorlar. Bugün 9 kategoride 21 marka ile faaliyet göstermemizin ana sebeplerinden biri tüketici alışkanlıklarının her geçen gün değişiyor ve dünya genelinde sağlıklı ürünlere olan talebin her geçen gün artıyor olmasından kaynaklanıyor. “Her bir kategori altında oluşturmuş olduğumuz markalar, yakından takip ettiğimiz dünyadaki değişen tüketim alışkanları içinde bizim dünyadaki en büyük 5 deniz üreticileri arasına girmemizi sağlayacak.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2017’de piyasaya sürülen ve Battlestate Games imzası taşıyan FPS çeşidindeki çoklu oyunculu oyun Escape From Tarkov, çeşidinin en tanınan oyunları ortasında yer alıyordu. Bu nedenle de oyunun yeni sürümü “The Unheard Edition” merakla bekleniyordu.

Sürüm, geçtiğimiz gün prestijiyle çıkış yaptı. Birçok kıymetli özelliği getirse de oyuncuların reaksiyonunu çekti. Bunun en büyük nedeni fiyatı ve kimi getirdiği yenilikler.

250 dolarlık fiyatı var

Escape From Tarkov, Steam üzere platformlardan satılmıyor. Bunun yerine kendi sitesi üzerinden alınabiliyor. Yeni sürüm de dün prestijiyle buradan çıktı. Lakin 250 dolar (8.144 TL) fiyat etiketine sahip olması oyuncuları zahmetten çıkarttı. Oyunun standart versiyonu 50 dolarlık (1.628 TL) bir fiyata sahip. Yani yeni sürüm beş katı daha kıymetli. Buradaki irtibattan göz atabilirsiniz.

Ayrıca oyuncular, sürümün getirdiği özelliklerle oyunu “Pay to Win” yaptığını söylüyor. Yani sürümü satın alanlar, avantajlar elde ederek başkalarının önüne geçiyor. Para ödeyip yeterli olma üzere düşünebilirsiniz. Bu avantajlar ortasında karakter marifetlerinin başlangıç düzeyinin artırılması, ek ekipman ve kaynaklar üzere birçok şey var. 8 yıldır oyunu oynayıp yeni insanları getirdiğini söyleyen oyuncular da geliştiricinin bu türlü bir şey yapmasına sert reaksiyon gösteriyorlar. Pek de haksız sayılmazlar.

The Unheard Edition, oyuna birçok yenilik katıyor. En öne çıkanı, çevrim dışı oynamaya imkan tanıyan PvE (oyuncuya karşı çevre) modu. Tek başına oynamaya imkan tanıyan mod, sırf Unheard Edition’ın sahiplerine sunulacak ve başkaları tarafından erişilemeyecek. Bunun dışında gibisi olmayan bir oyuncu kimliği, Flea Market’ta daha fazla slot, yeni bir eşsiz yakın dövüş silahı, sonraki tüm DLC’lere fiyatsız erişim, genişletilmiş envanter üzere birçok yenilik de var.

Musk’ın bu sözü, ekseriyetle teknoloji ve inovasyon dünyasında alışık olduğumuz liderlik üslubunun bir yansıması olarak görülüyor. Teknoloji devinin başındaki bu ismin, şirket içinde ve teknoloji bölümündeki tesirini pekiştiren bu tıp açıklamalar, Musk’ın yalnızca bir başkan olmakla kalmayıp birebir vakitte kıymetli kararların merkezinde yer aldığını gösteriyor.

X şirketi, akıllı televizyonlar için bir yayın uygulaması üzerinde çalıştığını duyurdu. Fakat bu uygulamanın ne vakit kullanıma sunulacağına dair kesin bir bilgi verilmedi. Yapılan açıklamalara nazaran, X TV isimli bu uygulama, yüksek kaliteli ve sürükleyici bir cümbüş tecrübesi sunmayı vaat ediyor. Yüksek kaliteden kasıt, muhtemelen Rusya’daki alışveriş otomobillerinden epey etkilenen Tucker Carlson’ın görüntüsü olabilir; bu bir latife değil, sahiden bu görüntü tanıtımında yer alıyor.

X’in CEO’su ve pazarlama başkanı Linda Yaccarino, gerçek vakitli içerik ve geniş bir erişim vaadiyle kullanıcılara sesleniyor lakin sunulan ayrıntılar hayli yetersiz. Şirket, taşınabilir aygıtlardan televizyona ‘zahmetsizce’ yayın yapma savında bulunuyor; yani bu, hem bir TV uygulaması hem de televizyona yayın yapabilen bir taşınabilir uygulama mı demek? Şimdi emin olunamayan bu projenin, yarım kalmış fikirlerden bile daha az olduğu söylenebilir.

Elon Musk artık de YouTube’a rakip oluyor, Google çok rahatsız

X’in geçmiş vaatleri göz önüne alındığında, yeni uygulamanın da benzeri bir yazgısı paylaşacağına dair kaygılar var. Örneğin, şirketin Twitter’dan X’e dönüşüm sürecinde yapay zeka ile güçlendirilmiş bir platform vaadi vardı, fakat bu, pek de başarılı olmadı. Elon Musk, X’i bir ödeme ve bankacılık platformuna dönüştüreceğini söylemişti ki bu da şimdi gerçekleşmedi. Ayrıyeten, Musk’ın büyük kararları kullanıcı anketleriyle alacağını söylediği günler de maziye karıştı. X’in uzun müddettir beklenen iş arama aracı da pek başarılı sayılmaz.

Peki, bu platformda ne tıp içerikler yayınlanacak? X’den bahsediyoruz ve açıkçası, birçok kişinin oturma odasında bir adamın görüntü oyunları hakkında bağırmasını izlemek isteyeceğini düşünmüyorum. Reklamlarda Carlson ön planda yer alıyor ki bu da platformun, woke sözünü tanımlamadan şikayet eden görüntülerle dolu olacağını işaret ediyor. Dürüst olmak gerekirse, ben gerçek TV izlemeyi tercih ederim.

X TV’nin ne vakit, hangi akıllı TV’lerde yahut hangi formatta kullanıma sunulacağı şimdi bilinmiyor. Uygulama, bir TV uygulaması mı yoksa telefondan TV’ye yayın yapan bir taşınabilir uygulama mı olacak, bu da meçhul. Tahminen yapay zeka dayanaklı olacak, tahminen de yalnızca Jordan Peterson’ın gözyaşlarına boğulduğu görüntüleri sonsuz döngüde gösterecek. Kim bilir? Bu yeni görüntüye geçiş teşebbüsünü dikkatle takip etmek ya da etmemek size kalmış.

Maine Üniversitesi, dünyanın en büyük polimer 3D yazıcısını tanıttı. ‘Geleceğin Fabrikası 1.0’ (FoF 1.0) ismi verilen bu yeni yazıcı, 96 feet uzunluğunda, 32 feet genişliğinde ve 18 feet yüksekliğindeki objeleri basabiliyor. Saatte 500 pound baskı kapasitesine sahip olan yazıcı, nispeten süratli bir performans sergiliyor; bu, her saat üç insan tartısına denk geliyor.

Yazıcı, karmaşık işlerin farklı taraflarına ahenk sağlamak için baskı teknikleri ortasında dinamik olarak geçiş yapabiliyor. Büyük ölçekli katkı unsurlu üretim, çıkartmalı imalat, daima bant döşeme ve robot kol operasyonları ortasında geçiş yapabilme yeteneği, yazıcıyı konut, altyapı ve askeri araç geliştirme üzere birçok kesim için ülkü kılıyor.

Üretilen objelerin birden fazla geri dönüştürülebilir olduğundan, Maine Üniversitesi İleri Yapılar ve Kompozitler Merkezi Yöneticisi Dr. Habib Dagher’a göre, “İstenirse bu yapılar sökülüp tekrar kullanılabilir.” Bu doğrultuda, yazıcı bilhassa biyobazlı gereçler, örneğin odun artıkları kullanmayı tercih ediyor.

Bu teknolojinin, süratli ve uygun maliyetli bir biçimde çok sayıda konut inşa etme potansiyeline sahip olduğu düşünülüyor. Maine Konut Geliştirme Yöneticisi Mark Wiesendanger, “2030 yılına kadar Maine’in 80,000 ek konuta gereksinimi var ve bunların birçoğu, bölgesel medyan gelir düzeyindeki hanehalkları için gerekli,” diyerek bu formülün kaliteli ve uygun maliyetli konut üretme imkanı sunduğunu belirtiyor. AP, yazıcının bir gün tüm mahalleleri yaratabileceğini öne sürüyor. Yazıcının, mütevazı bir tek katlı konutu yaklaşık 80 saat içinde inşa edebileceği belirtiliyor.

Teknolojide son nokta, 3D yazıcıyla 80 saatte konut yaptılar, evet bildiğimiz 600 metrekarelik ev

Ancak bu projenin yalnızca konut meselesine tahlil olmak için geliştirilmediği de aşikar. Maine Üniversitesi araştırmacıları, bu projeleri için Ordu Mühendisleri Kolordusu, Savunma Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı’ndan fon sağladı. Bu hükümet kurumları yatırımlarına karşılık bekliyor, hasebiyle yazıcının hafif ve süratli halde konuşlandırılabilir deniz araçları, örneğin denizaltılar üzere araçlar üretmek için de kullanılması mümkün. Senatör Susan Collins yazıcıyı “ulusal güvenliğimiz için kıymet biçilmez” olarak nitelendirdi.

FoF 1.0’ın Maine Üniversitesi yerleşkesinde bir kardeş yazıcısı daha var; bu da evvelki dünyanın en büyük 3D yazıcısı unvanına sahipti. Bu yazıcı esasen odun lifi ve biyoreçine gereçlerden yapılmış 600 metrekarelik tek ailelik bir konut üretti. Lakin yeni yazıcı, evvelkinin dört katı büyüklükte. Neyse ki, her iki model de tıpkı yerde bulunuyor ve birebir projelerin farklı tarafları üzerinde eş vakitli olarak çalışabiliyor.

Maine Üniversitesi yakında Yeşil Mühendislik ve Gereçler (GEM) Geleceğin Fabrikası isminde yeni bir araştırma laboratuvarının temelini atacak. Bu, her iki yazıcının yeni evi olacak ve “daha sürdürülebilir üretim pratiklerini kolaylaştırmak ve ölçeklendirmek” emelini taşıyacak. Ayrıyeten, gelecekte daha büyük yazıcıları da barındırması mümkün. Dr. Dagher, ABC News’e verdiği demeçte, “Bundan öğrendiklerimizle bir sonrakini tasarlıyoruz,” dedi.

Pirelli ve Lamborghini iş birliğinde, yeni hibrit SUV versiyonu Urus SE için özel 21 inç, 22 inç ve 23 inç P Zero lastikler ile 22 inç Scorpion Winter 2 lastikleri geliştirildi.

Uzun ve yoğun ortak geliştirme programında lastikler, İtalya’daki Nardò pistinde saatte 300 kilometreyi aşan hızdan Kuzey Kutup Dairesinde -30°’de sürüşe kadar değişik koşullarda test edildi. Dört yeni lastiğin her biri, Pirelli’nin elektrikli otomobillerin özelliklerini destekleyen teknoloji paketini ifade eden Elect işaretini taşıyor. Yeni lastiklerin konstrüksiyonu, sırt deseni ve hamurları hem Urus SE’nin yüksek tork taleplerine dayanacak ve ağırlığını destekleyecek hem de yol gürültüsünü azaltacak ve daha düşük dönme direnci sayesinde batarya ömrünü uzatacak şekilde optimize edildi.

BİR P ZERO, ÜÇ EBAT 

Yeni Lamborghini Urus SE için geliştirilen üç yeni Pirelli P Zero lastik, aracın spesifik beklentilerini ve özelliklerini bütünleyecek şekilde tasarlandı. 21 inç versiyonda konfor vurgulanırken en çok talep edilen 23 inç versiyonda özellikle performansa odaklanıldı. Hem Pirelli hem de Lamborghini otomobilin sportif sürüş tarzıyla uyum amacıyla gerek günlük sürüşte gerekse pistte hızla tepki veren hassas ve öngörülebilir direksiyon hissini geliştirmek için çalıştı. Urus’un maruz kaldığı yüksek kuvvetlere dayanmak için özel olarak geliştirilen profiller ve malzemeler sayesinde lastiklerin aşırı ısınması ve aşınması minimuma indirildi; böylece drift gibi aşırı manevralar bile mümkün hale geldi. Sıcaklık değişimlerine duyarlı olmayan hamurların kullanılması Lamborghini Urus SE’nin P Zero lastiklerinin ıslak zeminde bile çok çeşitli koşullarda tutarlı performans sergilemesini sağlıyor. Pirelli mühendisleri ayrıca verimliliği artırmak için konforlu sürüş ve düşük dönme direnci de sağladılar.  

SOĞUK HAVALAR İÇİN SCORPION WINTER 2 

Scorpion Winter 2, Pirelli’nin SUV’lar için tasarladığı en yeni kış lastiği güncellemesini temsil ediyor. Lastik aşındıkça kılcal kanalların zikzak bir şekil aldığı sırt deseni, 3 boyutlu yapısıyla lastiğin ömrü boyunca etkin olmasını sağlarken soğuk havalarda ve özellikle karlı koşullarda güvenliği garanti ediyor. Pirelli Ar-Ge departmanı, Lamborghini Urus SE için özellikle malzemelere odaklanarak Kuzey Kutup Dairesinde test edilen özel bir hamur sayesinde daha da güçlü tutuş elde etti.  Kuru zeminde çok iyi bir  performans sergileyen bu hamur, son derece esnek olduğu için düşük sıcaklıklarda da kaygan zeminlerde mükemmel kavrama sunuyor. 

LAMBORGHINI URUS İÇİN PIRELLI ÜRÜN AİLESİ

Yeni P Zero ve Scorpion Winter 2 lastikler, Pirelli’nin Lamborghini Urus için yıllardır geliştirdiği ürün ailesini tamamlıyor: 21 inç, 22 inç ve 23 inç P Zero ve 22 inç P Zero Corsa yaz lastikleri; 22 inç Scorpion Zero All Season; 21 inç ve 22 inç Scorpion Winter ve 21 inç Scorpion Ice Zero 2 (çivili) kış lastikleri. Pirelli bunların yanı sıra Lamborghini Urus Performante ile ilk kez P Zero Trofeo R’yi bir SUV modeline uyarladı. Özel olarak pist için üretilen ve yolda kullanıma da uygun olan bu 22 inç yarı ‘slick’ lastik, Urus Performante’nin dünyanın en ünlü tırmanma yarışı olan 2022 Pikes Peak International Hill Climb sırasında yeni bir rekor kırmasına katkıda bulundu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DenizBank’ın yeni nesil iştiraki NEOHUB ve Birleşik Krallık’ta inovasyon ve teknoloji alanında faaliyet gösteren Oxford Global Danışmanlık Şirketi Oxentia, sürdürülebilirlik odaklı girişimlerin küresel pazarlara açılmasını destekleyen uluslararası girişim hızlandırma programı TRUK Accelerator için iş birliği yaptı. 

Mentorluk, ağ oluşturma fırsatları, küresel çaptaki eğitimler ve özel danışmanlığı kapsayan programı başarıyla tamamlayan girişimciler, Oxtech Ventures tarafından yatırım almaya hak kazanacak. 

Girişimciler, dört ay süresince Türkiye, beş ay süresince de Birleşik Krallık ekiplerinin rehberliğinde yürütülecek programın çift aşamalı yapısı sayesinde, Türkiye pazarının yanı sıra, Birleşik Krallık ekosisteminde girişimlerini geliştirme ve küresel varlık kazanma fırsatı bulacaklar. Programın başvuruları, 10 Mayıs’ta sona erecek. 

 “TRUK, sürdürülebilirliği destekleyen girişimlere yeni çağrımız”

İş birliğine ilişkin değerlendirmede bulunan NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam, “TRUK, sürdürülebilirliği desteklemek, doğal kaynakları korumak üzere sorumluluk alıp elini taşın altına koyan girişimlere yeni çağrımız. Oxentia ile güçlerimizi birleştirdiğimiz programımızda sürdürülebilirlik odağıyla faaliyet gösteren girişimleri geleceği şekillendirecek inovasyonları hayata geçirmeleri için destekleyeceğiz. Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki bu iş birliği, faaliyetlerimizi küresel arenada genişletmek yönündeki çalışmalarımızın da önemli bir uzantısı. Ülkemizdeki girişimcilik ekosistemini gelecek dönemde de bütün imkanlarımızla desteklemeye devam edeceğiz” dedi. 

“Türk girişimlerinin küresel genişlemesini desteklemekten heyecan duyuyoruz”

Oxentia Genel Müdürü Steve Cleverley, “NEOHUB ile iş birliği yaparak Türk girişimlerinin küresel anlamda büyümesini desteklemekten heyecan duyuyoruz. Bölgedeki çalışma deneyimimiz, Türkiye’den çok sayıda çığır açan teknolojiler üzerine kurulan, yenilikçi ve kendi yerel pazarlarında başarılı girişimler çıktığını bize gösterdi. Amacımız, bu girişimlerin uluslararası perspektiflerini genişletmelerine, potansiyellerini kullanmalarına ve yeni pazarlara ulaşarak büyümelerini hızlandırmalarına destek olmak” dedi.

Soldan Sağa Fotoğraf Altı: Aziz Köse (NEOHUB İnovasyon ve Ekosistem Ofisi Lideri) – Siret Ünsal (Oxentia Türkiye İş Geliştirme Ortağı) – Steve Cleverley (Oxentia Genel Müdürü) – Gürhan Çam (NEOHUB Genel Müdürü) – Fabio Bianchi (Oxentia Girişimcilik Bölümü Başkanı)

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye 10 yıllık lira cinsi tahvilleri, JPMorgan’ın kelam konusu tahvili gelişmekte olan piyasa tahvilleri endeksine dahil edeceğini açıklamasının akabinde yararlarını üçüncü güne taşıdı.

Ekim 2033 vadeli tahviller 30 Nisan’dan itibaren JPMorgan Devlet Tahvili Endeksi-Gelişmekte Olan Piyasalar’a eklenecek.

Bu eklemenin akabinde Türkiye’nin endeksteki toplam tartısı 24 baz puan artarak yüzde 1,13’e çıkacak.

Tahviller son üç günde 2 lira civarında artışla 99,3 liraya yükseldi.

Bloomberg HT’ye konuşan kaynaklar ilgili tahvillere 2,5-3 milyar TL civarında bir giriş olduğunu tabir etti.

Günümüzde, mükemmeliyetçilik toplumumuzun birçok bölümünü tesiri altına almış durumda. Ancaki bu görünüşe dayalı algı, birtakım bireyler için bir çıkmaz haline gelebiliyor.

Dismorfofobi, kişinin kusurulu olduğuna dair çok bir kaygı ve obsesif kanılarla karakterize edilen ancak aslında hayali nahoşluk gördüğü bir durumdur. Bu durum çocukları da etkileyip sağlıklı gelişimlerini etkileyebilir.

Çocuklar, fizikî görünümlerini olumsuz biçimde kıymetlendirme eğilimdedirler; dirmorfofobiden de muzdarip olunduğunda benlik hürmeti ve özgüven çocukta en az düzeye inmektedir.

Özellikle ergenlik devrinde, toplumsal medya ya da makûs okul ortamından ötürü beedenlerinden duydukları rahatsızlık, dismorfofobiyi tetikleyebilir.

Dismorfofobi utanç ve izolasyona sebep olur. Çocuk, irtibat kurmaktan kaçınır. Akademik muvaffakiyetleri ve arkadaşlık bağları berbata gidebilir. Sonuç ise depresyona kadar ulaşabilir. Çocuk elindeki birinci kendini değiştirme fırsatını değerlendirecektir.

Bu, estetik yaptırma, abartılı ve yaşına uygunsuz makyaj kullanımı olabilir. Genelde ikisi de toplumsal medyada beğenilen üslupta şahısları taklit etmek gayeli yapılır.

Çocuklar için dismorfofobi, profesyonel yardım ve aile takviyesinin çözemeyeceği br hastalık değildir. Ama bu çeşit telaş bozukluklarının erken teşhis edilmesi kıymetlidir.

Bu güncelleme, rekabeti kızıştırırken kullanıcıların ve bölüm analistlerinin dikkatini çekiyor. İsveç merkezli şirketin bu stratejik atılımı, dijital müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırma uğraşının bir modülü olarak görülüyor.

Dijital Pazarlar Yasası (DMA) sonrası dünya sisteminde Spotify, iOS uygulaması üzerinden ne cins değişiklikler yapabileceğini test etmeye devam ediyor. Müzik yayın platformu, Avrupa’da uygulamasında “temel fiyatlandırma ve web sitesi bilgilerini” gösterebilmek için Apple’ın onayına sunulan bir güncelleme yaptığını duyurdu. Bu güncelleme, Avrupa Komitesi’nin müzik yayını konusundaki kararına uygun olarak “en temel gereklilikleri” içeriyor.

Spotify‘ın baş halkla bağlantılar sorumlusu Dustee Jenkins, bir X (eski ismiyle Twitter) gönderisinde şunları söyledi: “Geliştiricilerin uygulama içi ilişkiler aracılığıyla tüketicilerle irtibat kurmaları için fiyat talep ederek Apple, Avrupa maddelerini ihlal etmeye devam ediyor. Kurulun kararını uygulamasının ve tüketicilere gerçek, olumlu yararlar sağlanmasının vakti çoktan geldi.”

Apple çok güç durumda, rakibine karşı çok kıymetli olduğu için kimse tercih etmiyor

Apple ve Spotify, iOS uygulaması üzerinde neyin yapılabileceği ve yapılamayacağı konusunda daima bir uğraş içinde. DMA yürürlüğe girdikten sonra Spotify, kullanıcıların uygulama üzerinden direkt plan satın almasına müsaade verecek bir güncelleme sundu, fakat Apple bu güncellemeyi reddetti. Bu ret, Avrupa Birliği’nin Apple‘a alternatif müzik uygulamalarını “engellediği” gerekçesiyle yaklaşık 2 milyar dolarlık bir ceza vermesinden çabucak sonra gerçekleşti. AB, Apple’ı, Meta ve Google ile birlikte kendi eserlerini önceliklendirme ve geliştiricilerden ek fiyatlar alma konusunda da soruşturuyor.

Apple‘ın Spotify’ın son testine nasıl reaksiyon vereceğini görmek için beklememiz gerekecek. Lakin, güncelleme 25 Nisan 2024 tarihinde reddedildi. Spotify sözcüsü Engadget’a verdiği demeçte, “Apple, Avrupa Kurulu’nun kararına yeniden meydan okuyarak güncellememizi reddetti. Müşterilerle fiyatlarımız hakkında irtibat kurmamızı engelliyorlar, bunun için Apple’a yeni bir vergi ödememiz gerekiyor. Tüketicilere ve geliştiricilere olan saygısızlıkları, kanunlara olan küçümsemeleri kadar derin,” dedi.

Bu durum, teknoloji devleri ortasındaki rekabetin yanı sıra yasal düzenlemeler ve tüketici hakları açısından değerli sonuçlar doğurabilir. Apple ve Spotify ortasındaki bu tansiyon, dijital pazar alanında daha geniş çaplı değişikliklere yol açabilir. Şirketlerin bu tıp yasal çerçeveler içinde nasıl hareket yapacakları, bölümdeki öteki oyuncular için de belirleyici olacaktır.

Escape From Tarkov, “extraction” tabanlı oyunların çıkış noktası olarak oyun dünyasında kendine yer edindi. Şu ana kadar yalnızca kendi sitesi üzerinden “erken erişim” satışı gerçekleştiren EFT, farklı versiyonlar ile satın alınabiliyordu. Lakin bu versiyonların hiçbiri, oyunda size ekstra katkılar sağlamadığı için eleştirilmemişti.

Geçtiğimiz günlerde siteye eklenen ve 250 dolarlık bir fiyat etiketine sahip olan “Unheard Edition” ise oyuncuları hayli sinirlendirmiş durumda. Yeni paket, oyunculara farklı avantajlar sağlayacak.

İlk olarak 100 dolara kıyıp Edge of Darkness versiyonunu satın alan bedelli okurlarımıza (ben de sizin aranızdayım) geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Zira EoD, Unheard Edition’ın gelişi ile birlikte satıştan kaldırıldı. Satıştan kaldırılması ile birlikte de oyuncular olarak PvE moduna erişimimiz olmayacağını öğrenmiş olduk.

Evet, şimdilik yalnızca Unheard Edition sahipleri PvE co-op moduna erişim sağlayabilecek. Bu esasen canları sıkmış durumda iken, yeni paketin beraberinde getirdikleri oyunu P2W hale getiriyor.

Nedir pekala bu ayrıntılar? Birinci olarak UE sahipleri çok daha büyük bir stash’e sahip olacak. Yetmiyormuş üzere yetenekleri güçlendirilecek UE sahiplerinin “fence” durumları da yüksek düzeyde kalacak. Şayet “fence” düzeyiniz yüksekse, YZ düşmanlar tarafından taarruza uğramıyorsunuz. Bir nevi “saygı” sistemi üzere düşünebilirsiniz bunu.

Haliyle oyuncular bu ayrıntıların Tarkov’u P2W’e çevirdiği görüşünde. Siz ne dersiniz?

Canik’te emlak, çevre temizlik, ilan ve reklam vergilerinin birinci taksit ödemeleri, 31 Mayıs 2024 tarihine kadar devam edecek. 

Canik’te 2024 yılı emlak, çevre temizlik, ilan ve reklam vergilerinin birinci taksit ödemeleri devam ediyor. Vatandaşlar 31 Mayıs 2024 tarihinde sona erecek olan vergi ödemelerini Canik Belediyesi hizmet binası içerisinde bulunan tahsilat servisinden gerçekleştirebileceği gibi, Canik Belediyesi resmi internet sitesinde yer alan E-Belediye bölümünden veya iletişim bölümünde yer alan iban numarasına EFT-Havale yoluyla, E-Devlet üzerinden ve Canik Belediyesi Mobil Uygulama üzerinden 7/24 güvenli bir şekilde kolaylıkla yapabilecek. Canik Belediyesi, 2024 yılı emlak, çevre temizlik, ilan ve reklam vergilerinin birinci taksit ödemeleri konusunda mükelleflere çağrıda bulundu. 

Mükelleflere Çağrı

Canik Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından ilçenin gelişim sürecine katkılarda bulunmak ve cezalı duruma düşmemek adına, vatandaşların belirtilen süre içerisinde vergi ödemelerini gerçekleştirmesi gerektiği hatırlatıldı.  Vatandaşlar vergi ödemelerine ilişkin sorularını [email protected] mail adresi üzerinden iletebilecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun 126’ncı buluşmasına ev sahipliği yaptı. Kentin gelişimi için yeni dönemin yol haritasının belirlendiği toplantıda “Birbiri ile yarışan değil, birbirine destek olan kentler” sloganı ile İzmir’in kalkınması için çalışacaklarını söyleyen Başkan Tugay, “Bu şehre belediye başkanı olmak şu ana kadar yaşamımda hissettiğim en büyük onur. Bu fırsatı veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde 126’ncı toplantısını Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yaptı. İEKKK Başkanı Mehmet Ali Kasalı yönetiminde yapılan toplantıda, yeni dönemin yol haritası oluşturuldu. Kronik hale gelen kimi sorunlara karşı çözüm yollarının da konuşulduğu toplantıda, kurulun daha etkili çalışması ve proje üretmesi gündeme geldi. Toplantıda yeni döneme dair önerilerini paylaşan kurul üyeleri, Başkan Tugay’a da görevinde başarılar diledi.

Verimli bir çalışma dönemi vurgusu

Kurulun 2009 yılından bu yana toplandığını belirten ve yapılan çalışmaların devam etmesinin önemine değinen Başkan Tugay, “İzmir’in potansiyelinin tam değerlendirilemediğine dair çok eleştiri var. Bunu aşmamız gerekiyor. Seçim çalışması sırasında yerel kalkınma çalışması yapılabileceğini, bu yerelliğin İzmir sınırları dışına da taşarak, bölgesel bir çalışma şeklinde yapılabileceğini söylemeye çalıştım. İşi düşünmek, niyet etmek güzel. Ama o düşünceyi harekete geçirmek, belli hedefler koyarak zamanında bu hedeflere ulaşma konusunda da iradeye ihtiyaç var. Biraz farklı bir dönem olacağını umuyorum. Eğer katılırsanız, inanırsanız, sahip olduğunuz o potansiyel ve deneyimle bu süreci doğru yönetirsek, sanıyorum hem bizler hem de İzmirliler için keyif verici, somut ve verimli sonuçları olan bir süreci yaşayabiliriz” dedi.

“Herkese kapımız açık olmalı”

Yeni bir başlangıç olmasını istediğini aktaran Başkan Tugay, şunları söyledi: “Sizlerin de özgür düşünmesini, farklı bakmasını istiyorum. Herkese kapımız açık olmalı. İzmir’in kalkınması için çalışacağız. Ege Bölgesi’ndeki iller başta olmak üzere koordinasyon kurabileceğimiz her kent ve kurumla iş birliği yapacağız. Şimdiden pek çok girişimimiz var. Hepsi İzmir’i öncü kent olarak görüyor. Bu süreci doğru yönetirsek, düşündüğümüzün ötesinde bir sonuca ulaşabiliriz. Sloganım ‘Birbiri ile yarışan değil, birbirine destek olan kentler’. Bu yaklaşımı doğru buluyorum. Birbirini engelleyen, önünde set olan değil, aynı alanda bir yarış içerisine giren değil, birbirini tamamlayan şehirler olabiliriz. Bu şehre belediye başkanı olmak, şu ana kadar yaşamımda hissettiğim en büyük onur. Bu fırsatı veren herkese teşekkür ediyorum.”

“Demokrasi anlayışı ile bütünleşen bir kurul”

Mehmet Ali Kasalı da İEKKK’nın Türkiye’nin hiç bir yerinde olmayan bir kurul olduğunu ifade ederek, “İzmir’e yakışan, İzmir’in demokrasi anlayışı ile bütünleşen bir kurul. Bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Burada 15 yılın biriktirdikleri ile yol almalıyız. Artık bu platformu üretken, proje yapabilen, ortaya koyduğu fikirleri takip eden bir yapıya dönüştürmemiz gerekiyor. Birlikte çalışmanın kültürünü burada oluşturmamız gerekiyor. Bu büyük bir fırsat ve imkan” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, yapımı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Kocaeli Fuarı’nın Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi kapsamındaki altyapı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Çalışmaların tamamlanmasıyla bölgede inşa edilecek yeni sosyal tesislerin içme suyu ve atık su ihtiyaçları karşılanmış olacak.

ÇEVRE DOSTU MODERN YAPILAR İNŞA EDİLECEK
Kocaeli’nin birçok noktasında çalışmalar yaparak yeşil alan miktarını artıran Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Fuarı’nın modern bir millet bahçesine dönüştürülmesi kapsamındaki çalışmalarına hızla devam ediyor. Sosyal donatıları ile tüm yaş grubu vatandaşların kullanımı için çevre dostu modern yapılar inşa edilecek.

ALTYAPI ÇALIŞMALARI TİTİZLİKLE YÜRÜTÜLÜYOR
İzmit Millet Bahçesi tamamlandığında içinde bulunduracağı lunapark, kafeteryalar, seyir amfisi, kaykay pisti, sergi yapısı, eğlence merkezi, düğün salonu, gözlem kulesi, doğa müzesi, sessiz bahçe, rekreasyon iskelesi, endemi bahçeleri, kuş gözlem platformu, yürüyüş alanları, anma tepesi, çocuk oyun alanı, gün batımı terası, kuş gözlem evi, kürek kayık kulübü, festival çadırı, spor alanları ve sosyal donatı yatırımları hızla devam ederken Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, doğa ile uyumlu yeni sosyal donatıların içme suyu ve atık su ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 150 mm çapında duktil font borular kullanarak 670 metre uzunluğunda yeni içme suyu hattı, 600 ve 500 mm çaplarında beton borular kullanarak yeni kanalizasyon hattı ve 500 mm ile 400 mm çaplarında beton borular kullanarak yeni yağmur suyu hattı inşasını büyük bir titizlikle yürütüyor.

SAĞLIKLI ALTYAPI, KALİTELİ HİZMET
Kocaeli’yi baştan sona sağlıklı altyapıya kavuşturarak abonelerine kaliteli hizmet vermeyi hedefleyen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, Millet Bahçesi projesinin altyapı çalışmalarını hızlı bir biçimde tamamlayarak hizmete alacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW’nin, Spor Aktivite Coupé (SAC) sınıfındaki modeli Yeni BMW X2, Borusan Contemporary iş birliğiyle Universal Everything stüdyosunun 1000 Hands isimli projesi eşliğinde CI Bloom Çağdaş Sanat Fuarı’nda sanatseverlerle buluşuyor.

BMW Türkiye, bu yıl üçüncüsü düzenlenen CI Bloom’da bu kez Spor Aktivite Coupé (SAC) formundaki Yeni BMW X2 ile sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonları’nda 25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında sergilenecek Yeni BMW X2, dinamik tasarımı ve modern teknolojileriyle, Universal Everything stüdyosunun 1000 Hands isimli projesinin yer aldığı bir sunum eşliğinde fuardaki yerini alıyor.

Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda temsil edilen sanatçı stüdyolarından Universal Everything’in 1000 Hands projesi, bir mobil uygulama aracılığıyla interaktif biçimde üretilmiş çizimlerden oluşuyor. Kolektif bir çalışmanın ürünü olan eserde, göz alıcı şekiller fon müziğinin yükselen ve alçalan tonuna bağlı olarak sürekli deviniyor. Yeni BMW X2, güncel görüntüleme teknolojilerini tuvale dönüştüren Universal Everything’in izleyenleri içine çeken, sürükleyici videosu ile sanatseverlere eşsiz bir deneyim sunuyor.

Yeni BMW X2 Hakkında

BMW Spor Aktivite Coupé (SAC) formundaki kompakt otomobili Yeni BMW X2, ikinci jenerasyonunda dinamizm ve geniş yaşam alanını bir arada sunuyor. Dinamizme vurgu yapan dış tasarım detayları, premium ambiyans ve fonksiyonelliği bir arada sunan Yeni BMW X2, üst düzey verimliliğe sahip motor seçenekleriyle dikkat çekiyor. Sunduğu üst düzey standart donanımlarıyla segmentinde fark yaratan Yeni BMW X2, M Sport tasarım paketiyle tercih ediliyor. 

Universal Everything Hakkında
Universal Everything, Sheffield, İngiltere merkezli bir dijital sanat pratiği ve tasarım stüdyosudur. Stüdyo, 2004 yılında kreatif direktör Matt Pyke tarafından kuruldu.

Stüdyo, büyük ölçekli deneysel çalışmalar yaratmak için 3D baskı, dokunmatik ekranlar, hareket yakalama, geniş formatlı video gösterimleri ve karmaşık ses tasarımı gibi modern teknolojilerden yararlanıyor. Çalışmaları genellikle manzaraları, insan hareketlerini ve figüratif formları içeriyor; modernizme, mimariye, antropomorfizme ve sinesteziye referans veriyor. 

Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda temsil edilen sanatçı stüdyolarından Universal Everything’in 1000 Hands projesi, bir mobil uygulama aracılığıyla interaktif biçimde üretilmiş çizimlerden oluşuyor. CI Bloom’da sonsuz döngü video formatında sanatseverlerle buluşan eser, sade çizimleri detaylı ve evrimleşen formlara çeviriyor. Proje aşamasında izleyicilerin katkısıyla oluşmuş bin farklı şekil, üç boyutlu hale gelip renk kazanıyor ve müzikle birlikte hareketleniyor. 

Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu Hakkında

Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu, Türkiye’de ilk IACCCA (Uluslararası Kurumsal Çağdaş Sanat Koleksiyonları Birliği) üyesi koleksiyon olma ayrıcalığını taşıyor. Geçmişi 90’lı yıllara uzanan koleksiyon, önceleri modern ve çağdaş Türkiye sanatı üzerine yoğunlaşmıştı. Ancak 2000’li yıllardan itibaren uluslararası sanatın önemli temsilcilerinin işlerinin dahil olmaya başlamasıyla dönüşen Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu, 2011 yılında hafta sonu kamuya açık bir sanat merkezi olarak Borusan Contemporary’nin kurulmasıyla yeni medya sanatına doğru yöneldi. Mekâna özgü iş üretmeleri için sanatçılara verilen siparişlerin yanı sıra, Perili Köşk’te düzenlenen geçici sergilerden yapılan alımlarla genişleyen koleksiyonun ana karakterini deneysel ve dijital çalışmalar oluşturuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en yeşil üniversitelerinin sıralandığı ve Ege Üniversitesinin de ilk 100 üniversite içerisinde yer aldığı “Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler” sıralaması, Türkiye’deki ve dünyadaki üniversiteleri çevre dostu uygulamaları hayata geçirme konusunda motive ediyor. “Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayı”nın açılış toplantısı Ege Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Fen Fakültesi Konferans Salonunda yapılan çalıştaya; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha, Greenmetric Veri, Sistem ve Bilişim Teknoloji Uzman Üyesi Dr. Ruki Harwahyu, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi, 1955 yılından bu yana Türkiye’nin dördüncü, bölgenin ilk ve en köklü üniversitesi olarak, bölgedeki üniversitelerin kuruluşlarında öncü ve garantör olmuş, tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesidir. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından hayata geçirilen Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon belgesini alarak Türkiye’de kurumsal olarak akredite edilen ilk devlet üniversitesidir. YÖK’ün Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı kapsamında Ege Üniversitesi, Araştırma Üniversiteleri arasında yer almaktadır. Hayata geçirdiği 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama ve Avrupa’nın en büyük kariyer fuarını yapan Üniversitemiz,  ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ ödülünü alan ilk ve tek devlet üniversitesidir. YÖK Milli Yenilik Ödülüne sahip bir devlet üniversitesidir” dedi.

“Ege Bölgesi’nin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesiyiz”

Ege Üniversitesinde hayata geçirilen çevre dostu uygulamaları dile getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde, çevre bilincini yaşam felsefesi haline getirerek öğrencisinden çalışanına bir kültüre dönüştürdük. Yeşil yönetim, çevre dostu ulaşım, enerji yönetimi, iklim ve farkındalık, entegre atık yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında oluşturduğumuz komisyonlarımız, sürdürebilir bir üniversite için var gücüyle çalışıyor. 2018 yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın doğa dostu üniversiteler vizyonu ve değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında pilot üniversite seçilen üniversitemizde sürdürdüğümüz çalışmaların sonucu olarak 2020 yılında İzmir’de ‘Sıfır Atık Belgesi’ almaya hak kazanan ilk eğitim kurumu olduk. Yükseköğretim Kurulu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında imzalanan ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü’ kapsamında 10 pilot üniversiteden biri olarak seçildik. Üniversitemizde Sıfır Atık Komisyonu kurarak ve Sıfır Atık Eylem Planı hazırlayarak sıfır atık sisteminin sorunsuz işlemesini sağladık. Eylem planımız kapsamında kampüsümüzün farklı noktalarına ‘Mobil Atık Getirme Merkezleri’ yerleştirdik. Kampüs metro girişi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Tıp Fakültesine yerleştirdiğimiz atık merkezlerinde kağıt, cam, plastik, metal, elektronik atık, atık yağ ve atık pil üniteleri yer alıyor. Bu noktada atıkların bertarafı ve geri dönüşümü ile ilgili çalışmalarımızda önemli bir adımı atmış olduk. Kampüsümüz yemekhanesinden çıkan biyobozunur atıkların satın alınan kompost makinesi ile yüzde 60 oranında kedi-köpek mamasına, yüzde 40 oranında ise komposta dönüştürülmesini sağladık. 2023 yılında tüm kampüsümüz genelinde ISO 9001 Kalite Belgesi ve ISO 14001: Çevre Yönetim Sistemi sertifikasını almaya hak kazandık. Tüm bu yaptığımız çalışmalar neticesinde de greenmetric sıralamasında üniversitemiz 2016 yılında 337’nci sırada yer almaktayken, 2023 yılında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Bu durum Üniversitemizi; Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, Ege Bölgesi’nde ise ilk sıraya yerleştirerek Ege Bölgesi’nin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olmamızı sağladı” dedi.

Prof. Dr. Budak, “Çalıştayımızda amacımız; ülkemizdeki üniversitelerin sürdürülebilirlik alanında dünya sıralamalarındaki başarılarının artırılması, iyi uygulama örneklerinin ülkemizdeki diğer üniversitelere örnek teşkil etmesi ve uluslararası rekabette güçlü bir ülke olabilmektir. Ayrıca çalıştay kapsamında Türkiye’deki üniversiteler birbirleri ile deneyimlerini paylaşacak ve sürdürülebilirlik alanında daha ileri adımlar atmaya teşvik sağlanacaktır. Çalıştayın verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu.

“Greenmetric çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platform”

ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, “GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralaması, 2010 yılında Endonezya Üniversitesi tarafından üniversite kampüslerinin sürdürülebilirlik uygulamalarını küresel ölçekte değerlendirme ve karşılaştırma amacı güden, tüm dünyadan prestijli üniversitelerin katılımını sağlayan ve çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platformdur. Tüm dünya çapındaki yükseköğretim kurumlarına açık olan bu platformda, her yıl, çeşitli ülkelerden birçok üniversite, Greenmetric tarafından altyapı, enerji ve iklim değişikliği, atıklar, su kaynakları, ulaşım ve eğitim gibi alanlarda değerlendirilmektedir. Ege Üniversitesi olarak, Greenmetric Düzenleme Komitesi ekibinden çok değerli iki akademisyeni, Dr. Nyoman Suwartha ve Ruki Harwahyu’yu aramızda görmekten ve ağırlamaktan gurur duymaktayız. Ülkemizin pek çok üniversitesinden çok kıymetli hocalarımızın katılımı ile üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayımıza hoş geldiniz diyor ve çalıştayımızın hepimiz için ama özellikle Greenmetric sıralamasına yeni katılan üniversitelerimiz için faydalı geçmesini diliyorum” dedi.

Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha ise Greenmetric sistemini ve değerlendirme kriterlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak Dr. Nyoman Suwartha’ya “Teşekkür Belgesi” verdi. Ardından tüm üniversite yetkilileri tarafından “UI Greenmetric Ağı Üyelik Bildirgesi” imzalandı. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri yaptıkları sunumlarda kendi üniversitelerinde gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini katılımcılarla paylaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şık tasarımının yanında daha güçlü işlemcisi ve bataryasıyla gün boyu yüksek performans vadeden Galaxy Tab S6 Lite, şık ve hafif tasarımıyla kullanıcıların yanından ayırmadığı üretken ve eğlenceli yardımcısı olacak. 

Samsung Electronics hem iş hem de eğlence için tasarladığı, şıklığıyla göz dolduran Galaxy Tab S6 Lite’ın 2024 modelini duyurdu. Yüksek hassasiyetli S Pen ile beraber sunulan ve güvenilir performans gücü vadeden Galaxy Tab S6 Lite (2024), öğrenciler, genç profesyoneller ve aile üyelerine ilham verecek, yeni fikirler sunacak ve üretkenliği üst düzeye çıkaracak.

Üretken Not Almada Yeni Seviye

Fikirleri tam olarak ortaya çıkarmayı her zamankinden daha kolay ve keyifli hale getiren Galaxy Tab S6 Lite, uzun süreli kullanımlarda tutuş konforunu korumak için tasarlanan ergonomik S Pen ile sunuluyor. Kullanıcılar Samsung Notes uygulamasında taslak çizerken ya da fikirlerini not alırken tabletin kilidini açmadan S Pen ile yazmanın veya çizim yapmanın keyfini çıkaracak. Ayrı bir şarj cihazına ihtiyaç duymayan S Pen, yaratıcılığın ortaya çıkacağı her ana hazırlıklı. 

Üretkenliği daha da üst seviyeye taşıyan Galaxy Tab S6 Lite (2024), birden fazla cihazla sorunsuz bağlantı kurabilen Galaxy Buds FE dahil olmak üzere, Galaxy cihazlarıyla tamamen uyumlu çalışıyor. Böylece kullanıcılar, yaratıcılıklarını daha geniş bir Galaxy ekosistemi içinde geliştirip cihazlarıyla daha fazlasını yapabiliyor.

Şık, Taşınabilir ve Güçlü Bir Performans Cihazı

Galaxy Tab S6 Lite (2024), birinci sınıf metalik görünüme sahip şık tasarımını Gri, Mint, Bahar Pembesi olmak üzere birbirinden cazip üç farklı renk seçeneğiyle sunuyor. Daha fazla taşınabilirlik imkanı sunmak üzere kompakt ve hafif bir tasarıma sahip tabletin Wi-Fi özellikli modeli yalnızca 465 gram, LTE sürümü ise 467 gram ağırlığında. Galaxy Tab S6 Lite (2024)’ün geniş 10,4 inç ekranı ile ince ve simetrik 9 mm çerçevesi ise tabletin her modelinin büyüleyici bir görüntüleme deneyimi sunmasını sağlıyor.

Sıra dışı üretkenlik ve eğlence özelliklerinin yanında Galaxy Tab S6 Lite (2024), 14 saat kesintisiz2 video oynatmaya imkan tanıyan güçlü bir pile sahip. Bu gücüyle de kullanıcılara gün boyu etkileyici görüntüleme deneyimi ve yaratıcı özgürlük vadediyor. Tablet, uygulamalar arasında zahmetsizce geçiş yapabildiğinden kullanıcılar daha verimli çoklu görev deneyimi de yaşayabilecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prime Video, tarih, fantezi, komedi ve romantizm temalı My Lady Jane (Leydi Jane’im) dizisinden ilk görüntüleri yayınladı. Dizinin 27 Haziran 2024 günü dünya genelinde 240’tan fazla ülkede, yalnızca Prime Video’da prömiyer yapacağı duyuruldu.

En çok satan kitaplardan biri olan My Lady Jane’den esinlenen bu dizi, İngiliz kraliyet tarihini radikal bir şekilde yeniden anlatıyor. Kral Henry VIII’in oğlu Edward, tüberkülozdan ölmezken, Lady Jane Grey tarihte olduğu gibi idam edilmiyor. Bu neşeli yeni serinin merkezinde, ansızın kraliçe ilan edilen ve kendisini taht peşindeki karanlık kötü adamların hedefi olarak bulan parlak ve inatçı Lady Jane bulunuyor. Jane’in önce gerçek aşkına ve ardından krallığı kurtarışına tanık oluyoruz.

Oyuncu kadrosunda; başrol Jane Grey olarak Emily Bader, karşısında Guildford Dudley rolüyle Edward Bluemel (Killing Eve) yer alıyor. Jordan Peters (Pirates) ise Kral Edward’ı canlandırıyor.

Dominic Cooper (Preacher), Lord Seymour’u oynarken, Anna Chancellor (Pennyworth), Jane’in annesi Lady Frances Grey’i, ve Rob Brydon (The Trip), Guildford’ın babası Lord Dudley’i, Jim Broadbent (The Duke), Jane’in amcası Leicester Dükü’nü canlandırıyor. 

Henry Ashton (Creation Stories) Guildford’ın kardeşi Stan’i, Isabella Brownson (Napoleon) ve Robyn Betteridge (Wheel of Time), Jane’in kız kardeşleri rollerinde yer alıyor. Kate O’Flynn (Landscapers) ve Abbie Hern (Enola Holmes 2), sırasıyla Kral’ın kız kardeşleri Prenses Mary ve Prenses Bess’i canlandırıyor.

Ek oyuncu kadrosu, Máiréad Tyers (Extraordinary), Joe Klocek (The Dry) ve Michael Workeye (This is Going to Hurt)‘ı içeriyor. 

Dizinin yaratıcısı Gemma Burgess (Brooklyn Girls üçlemesi) ve Meredith Glynn (The Boys) ortak idari yapımcı ve dizi sorumlusu olarak görev alırken Jamie Babbit (Only Murders in the Building), sekiz bölümün beşinin yönetmeni ve idari yapımcılığını üstleniyor ve Sarah Bradshaw (Citadel, The Mummy, The Hedge Knight) ve Laurie MacDonald (The Ring, Zorro, Men In Black, Gladiator) ise idari yapımcı olarak görev alıyor.

My Lady Jane Hakkında

1553’te yalnızca dokuz gün boyunca İngiltere Kraliçesi olan ve ardından idam edilen genç Tudor soylusu Lady Jane Grey’in trajik hikayesini izlemeye hazırlanın… Ama bu sefer tarihi olması gerektiği şekilde yeniden anlatıyoruz ve çaresiz genç kız bu kez kendini kurtarıyor! Bu dizi, aksiyon, tarih, fantezi, komedi, romantizm ve eğlence dolu, alternatif bir evrende geçen gerçek aşkın destansı hikayesidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenleri kapsamında Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın da katılımıyla “57. Alay Vefa Yürüyüşü” düzenlendi.

Yürüyüşün ardından Conkbayırı Anıtında gerçekleştirilen tören kapsamında Ege Üniversitesi öğrencileri bir yıl boyunca kendilerine emanet edilen 57. Alay Sancağını, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğrencilerine devretti.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Geçtiğimiz yıl üniversitemize emanet edilen ve gözümüz gibi koruduğumuz bu kutsal emaneti, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine teslim ettik. Sancağımızı, bir yıl boyunca 1 milyondan fazla kişi ziyaret etti. Bu süre zarfından Üniversitemiz bünyesinde 57. Alay Sancağının önemini ve tarihi değerini konu alan konferanslar düzenledik. Milletimizin üstün cesaret ve vatanseverlik ruhunun bir sembolü olan sancağımızı, geleceğimiz olan gençlerimiz ilelebet taşımaya devam edecek. Bu vesile ile topraklarımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin enerji ithalatı her geçen yıl hızla artarken, satın aldığımız enerjinin yüzde 40’ı konutları ısıtmak için kullanılıyor. Türkiye 2022 yılında enerjiye 50 milyar dolar, 2023 yılında ise 69 milyar dolar ödedi. Türkiye’nin enerji maliyetlerini aşağı çekmesi için konutlarda etkili ısı yalıtımı yapılması gerekiyor. 

Türk Ytong Genel Müdürü Tolga Öztoprak, “Ülkemizin ödediği enerji faturasını azaltmak için enerjiyi verimli kullanmak ve tasarruf etmenin yollarını bulmamız gerekiyor.” dedi. TÜİK verilerine göre yaklaşık 26 milyon kişi konutunda yetersiz izolasyondan kaynaklanan ısınma sorunu yaşıyor.  Türk Ytong Genel Müdürü Tolga Öztoprak, “Ülkemizdeki kentsel dönüşüm hızına rağmen TÜİK raporlarına yansıyan bu tablonun değişmediğini görüyoruz. Evlerimizdeki en büyük sorunlardan biri olan ısı yalıtımı ve ısınamama sorunu.” dedi. 

Yalıtımla enerji tasarrufu 

Son on beş yılda inşa edilen yapılarda ısı yalıtımına yönelik önlemler artsa da mevcut yapı stokunun geneli çok da iyi görünmüyor. TÜİK tarafından yayınlanan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçları, ülkemizde konuta ilişkin en önemli problemlerden birinin yalıtım kaynaklı ısınma sorunu olduğunu, araştırmaya katılanların yüzde 32,6’sinin konutundaki izolasyon problemlerinden dolayı ısınamadığını ortaya koydu. Yaşantımızın yüzde 90’ını binalarda geçirdiğimiz düşünürsek, yalıtımsız, sağlıksız yapıların ekonomimiz kadar sağlığımız üzerindeki olumsuz etkisi var.  

Enerjimizin yüzde 40’ı evleri ısıtmaya harcanıyor

Ülkemizde enerji kullanımının yüzde 40’tan fazlasını konutlarda tüketiyoruz. Kentleşme ve yapılaşma hızı, iklim değişikliğinden kaynaklanan yüksek sıcaklıklar ve artan soğuklara bağlı olarak hem yaz hem de kış aylarında harcadığımız enerji ihtiyacı sürekli artıyor. Büyük oranda ısıtma enerjisi üzerinden süren tartışmaların, soğutma amaçlı tüketilen enerjiyi de kapsayacak biçimde genişlemesi gerekiyor. Enerjiyi ve buna harcadığımız kaynakları verimli kullanmak adına daha iyi yalıtılmış yapılar inşa etmemiz, mevcut yapılarımızı daha iyi yalıtmamız şart. 

Ytong ile 60 yılda 10 milyar doları aşan tasarruf

Türk Ytong olarak, 60 yıldır ülkemizde binalarda ısı yalıtımı yoluyla enerji tasarrufu sağlanması ve sağlıklı mekanlarda yaşam sürülmesi konusunda projeler yürütüyoruz. Isı yalıtımına sahip ürünlerimiz, binalarda ısınma kaynaklı enerji kayıplarını önleyerek, doğalgaz ve elektrik faturalarından tasarruf edilmesine yardımcı oluyor. Ytong kullanımı ile elde edilen ısı tasarrufu sayesinde 60 yılda sağlanan döviz tasarrufu 10 milyar doları aşmış durumda. 

Multipor ile doğalgaz ve elektrik faturasından tasarruf 

Evlerde tüketilen enerjinin önemli bölümü, yetersiz ısı yalıtımından, hatalı veya eksik uygulamalardan dolayı kayboluyor. Konut tüketicilerinin ev alıp kiralarken binada kullanılan yapı malzemelerini, ısı yalıtımı özelliklerini sorgulanması bu açıdan çok önemli. Kullanılan malzemelerin ve ısı yalıtım ürünlerinin, sağlayacağı enerji tasarrufuna, insan sağlığına ve iç ortam kalitesine etkisine, uzun yıllar bakım gerektirip gerektirmediğine ve yangın açısından risk taşıyıp taşımadığına bakılması gerekiyor. Binalara sonradan yapılan mantolama uygulamalarında da dikkatli olunmalı. Seçilen malzemenin doğru uygulanması, en az malzeme kadar önemli. Biz Türk Ytong olarak binaların nefes almasına olanak tanıyan, mineral esaslı ve yanmaz Multipor Isı Yalıtım Levhası ürünümüzle binalardaki ısı yalıtımı uygulamalarına akılcı, ekonomik ve sağlıklı çözümler üretiyoruz. Multipor’u tamamen doğal ve yerli hammaddelerle üretiyoruz. Mineral esaslı olması nedeniyle kullanıldığı binaların nefes almasına olanak sağlıyor, iç ortam nemini düzenleyerek, duvarlarda nem ve küf oluşumunu engelliyor. A1 sınıfı yanmaz özellikteki bu ürünümüz, cephe yangınına neden olmadığı için yüksek katlı binaların mantolanmasında da son derece güvenli bir ısı yalıtım çözümü sağlıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eczacıbaşı Dynavit, İstanbul Okan Üniversitesi’nin düzenlediği, öğrenciler ile çalışanların oylarıyla belirlenen 2023 Spor Ödülleri Töreni’nde “Yılın Kadın Spor Takımı” ödülüne layık görüldü.

Geçen sezon 2023 FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda rakibi Vakıfbank’ı finalde 3-2 mağlup ederek üçüncü kez Kulüpler Dünya Şampiyonu olan ve uluslararası alanda imza attığı başarılarına bir yenisini daha katan Eczacıbaşı Dynavit’e, İstanbul Okan Üniversitesi tarafından takdim edilen bu anlamlı ödülü; Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Atalık ve Eczacıbaşı Kulüp Müdürü Bilun Yılmaz aldı. 

Eczacıbaşı Spor Kulübü Kulüp Müdürü Bilun Yılmaz, görüşlerini şu şekilde ifade etti; “Eczacıbaşı Spor Kulübü olarak, gençlerin ve Okan Üniversitesi’nin değerli çalışanlarının oylarıyla “Yılın Kadın Spor Takımı” ödülünü kazanmış olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu ödülü, gençlerimizin ve toplumun spor sevgisinin, tutkusunun ve desteğinin değerli bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin voleybol alanında gösterdiği başarılar ve ilerlemelerle dünyada voleybolun en önemli merkezlerinden biri haline geldiğimiz bu zamanlarda Eczacıbaşı Spor Kulübü olarak bu ödüle bizi layık gördüğünüz için teşekkür ederiz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı