Gün: 23 Ağustos 2024

  • Afyonkarahisar gastronomisi global arenada

    AFYONKARAHİSAR (İGFA) – 2024 yılının en büyük spor etkinliği olan Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest, 4-8 Eylül 2024 tarihlerinde Afyonkarahisar’da 7. kez gerçekleşecek.

    Dünyada Gastronomi Marka Şehir unvanını alan dünyada 36, Türkiye’de ise 3 şehirden biri olan Afyonkarahisar’ın zengin gastronomi kültürünün dünya sahnesine çıkması için de önemli bir rol oynuyor. 6 kıtada 180 ülkeden 3,5 milyardan fazla izleyiciye ulaşacak olan şampiyona, 300 milyon Euro’yu aşan bir medya değeriyle de dünya çapında yankı uyandıracak.

    Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest, yalnızca spor dünyasında değil, Afyonkarahisar’ın gastronomik zenginliklerinin keşfedilmesi ve tanıtılmasında da büyük bir öneme sahip. Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Asbaşkanı Mahmut Nedim Akülke, şampiyonanın Afyonkarahisar’ın zengin mutfağının tanıtılmasına önemli katkıda bulunduğuna dair yaptığı açıklamada, ‘‘Bu yıl 500 bin kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz. Afyonkarahisar’ın zengin gastronomi kültürü, katılımcılar ve izleyiciler için eşsiz bir deneyim sunacak. Organizasyonumuz, Afyonkarahisar’ın yöresel lezzetlerinin tanıtımında büyük bir rol oynuyor. Gastronomi Şehri Afyonkarahisar’a adım atarak, lezzetlerin büyülü dünyasına giriş yapacaksınız.’’ dedi.

    MOTOFEST İLE LEZZET DOLU ŞAMPİYONA

    NG Afyon MotoFest, Afyonkarahisar’ın benzersiz mutfağını öne çıkarıyor. Şampiyona boyunca zengin mutfak çeşitleriyle şampiyonaya gelen misafirlere lezzet şöleni yaşatırken, şehrin mutfak kültürünün tanıtılmasına da katkı sağlıyor. Afyonkarahisar’ın Gaziantep ve Hatay’ın ardından gastronomi alanında 31 Ekim 2019’da UNESCO Yaratıcı Şehirleri Ağı’na girdiğinin altını önemle çizen Akülke, ‘‘NG Afyon MotoFest, yerel lezzetlerin ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını sağlayan önemli bir platform oluşturuyor. Afyonkarahisar, tarih boyunca farklı kültürlerin ve medeniyetlerin izlerini taşıyan bir yerdir. Bu zengin kültürel mirasın bir parçası olarak, şehrimizin mutfağı da benzersiz bir çeşitlilik sunar. Geleneksel tariflerin modern dokunuşlarla buluştuğu lezzetler, damaklarınızı şenlendirecek’’ ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da yine aynı yer, yine kaza

    BURSA (İGFA) – Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Akpınar Mahallesinde meydana gelen olayda iki araba birbirine çarptı.

    Yukarı yönden gelen araç sola dönmeye çalışırken diğer araçla kafa kafaya çarpıştı. Olayda bir kız çocuğu ve bir kadın hafif yaralandı.

    Kazaya tanık olanların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ekibi sevk edildi.

    Mahalle sakinleri cadde üzerinde sıkça kazaların yaşandığını belirterek, yetkililerden önlemlerinin sıkılaştırılmasını istedi.

  • Oral-B Challenge İstanbul Triatlonu 1 Eylül’de Yapılacak

    Organizasyonun tanıtımı için yapılan basın toplantısına P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ve Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Bayram Yalçınkaya katıldı. 

     

    P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu toplantıda yaptığı konuşmada, “Oral-B hepimizin içindeki triatleti ortaya çıkartıyor, biz de bu etkinlikle herkesi içindeki triatleti çıkarmaya, her gün daha iyiye ulaşmaya ve şampiyon gibi fırçalamaya davet ediyoruz” dedi.

    Dünyanın önde gelen triatlon yarışmalarından biri olan Oral-B Challenge İstanbul dördüncü kez İstanbul’un Beykoz ilçesinde yapılacak. Halen dünyada kıtalararasında gerçekleştirilen tek triatlon mücadelesi unvanına sahip olan yarışma Oral-B’nin ana sponsorluğu, Challenge Family ve Türkiye Triatlon Federasyonu iş birliği ile Beykoz Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın himayesinde gerçekleştiriliyor. 

    Oral-B Challenge İstanbul triatlon yarışması bu yıl son kez gerçekleşiyor. 2025 yılında tarihte ilk kez Asya Avrupa Triatlon Şampiyonası İstanbul’da yapılacak. Türkiye Triatlon Federasyonu, Avrupa ve Asya Triatlon federasyonları ile yaptığı görüşmeler sonucunda yarışmanın İstanbul’da gerçekleşmesini sağladı. İki kıtayı birleştiren köprünün bir odak noktası olacağı bu yarışta Elit Olimpik Mesafe, Paratriatlon, Yaş Grupları Sprinti ve Standart Mesafeler gibi kategoriler yer alacak. Avrupa Triatlon Federasyonu’ndan bu yarışla ilgili olarak yapılan duyuruda, “Triatlon dünyasında bir dönüm noktası olan bu yarış için İstanbul’un özgün ve heyecan verici bir ev sahibi olacağı, uluslararası dostluğu pekiştireceği” vurgulandı.

    Dünyanın en önemli triatlon organizasyon markalarından biri olan Challenge Family uzmanlığıyla yapılacak yarışmaya dünyadan ve Türkiye yaklaşık bin sporcunun katılması bekleniyor. Sporcular 2,3 kilometre yüzme, 40 kilometre bisiklet ve 10 kilometre koşudan oluşan parkurda zorlu bir mücadele verecek. Oral-B Challenge İstanbul’un yüzme etabı Kanlıca-Küçüksu arasında yüzülürken, koşu etabı Küçüksu-Çubuklu arasında koşulacak. Küçüksu’dan başlayarak Asya’dan Avrupa’ya pedal çevrilecek bisiklet etabı için Fatih Sultan Mehmet Köprüsü araç trafiğine tek yönlü olarak kapatılacak. Bu yılki yarışta her üç yaş kategorisinde ilk üç dereceye girenler Challenge tarafından Slovakya’da düzenlenen, markanın orta mesafe amiral gemisi yarışması Şampiyona’ya katılma olanağı bulacaklar.

    1 Eylül 2024 Pazar günü gerçekleşecek yarışmanın tanıtımı için İstanbul’da düzenlenen basın toplantısına P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ve Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Bayram Yalçınkaya katıldı.  

    “Sporun iyileştirici ve dönüştürücü gücüne inanıyoruz” 

    P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu basın toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Procter&Gamble tüm dünyada ve Türkiye’de işini en iyi şekilde yapmaya odaklanırken iyi bir kurumsal vatandaş olmaya ve toplumsal kalkınmaya katkıda bulunmaya da öncelik veriyor. Toplumsal kalkınmayı desteklemek bizim iş yapma tarzımızın ayrılmaz bir parçası. Sporun iyileştirici ve dönüştürücü gücüne inanıyoruz. Procter&Gamble olarak 14 yıldır olimpiyatların resmi sponsoruyuz. Paris 2024’te de üstün performanslı ürün ve hizmetlerimizle sporcuların yine destekçisi olmaya devam ettik.”

     

    Triatlonu Oral-B marka kimliğine yakın buldukları için desteklediklerini ifade eden Turnaoğlu şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi triatlon yüzme, koşu ve bisiklet gibi üç spor dalını bünyesinde barındırıyor. Sporcular kendi sınırlarını keşfederken daha güçlü ve daha hızlı olmak için ter döküyorlar. Sporun gerçek ruhunu yaşatan triatlonda başarının temelinde güçlü ve sağlıklı bir vücut yer alıyor. Madalyonun öteki yüzünde de dünyada diş hekimlerinin tavsiye ettiği bir numaralı marka olan Oral-B yer alıyor. Her zaman inovatif ve üstün teknolojiye sahip ağız bakım markası olmayı hedefleyen Oral-B ağız sağlığını destekleyerek vücut sağlığına katkıda bulunuyor. Çünkü vücut sağlığı ağızdan başlıyor. Triatlon gibi güç bir sporda mücadele eden sporcularının daha iyi performansa ulaşması için, ağız bakımında da kusursuz bir temizliğe ihtiyaçları var. Bu yüzden, her zaman daha iyi performansa ulaşmaları için Oral-B onların en büyük destekçisi. Türkiye’de şarjlı diş fırçası pazarının öncüsü olan ve hızla büyüyen markamız Oral-B kullanana güç ve güven duygusu veren ürünümüz, bir bakıma hepimizin içindeki triatleti ortaya çıkartıyor. Tıpkı bir triatlet gibi Oral-B de güç, performans ve her zaman 1 numara olma içgüdüsüne sahip. Biz de bu etkinlikle herkesi içindeki triatleti çıkarmaya, her gün daha iyiye ulaşmaya ve şampiyon gibi fırçalamaya davet ediyoruz.”

     

    Tankut Turnaoğlu, “Paris 2024’te yarışacak paralimpik sporcularımız arasında Oral-B ile destek verdiğimiz triatletimiz Uğurcan Özer de bulunuyor. Oral-B Challenge İstanbul Triatlonu’nun yapılacağı 1 Eylül’de, Uğurcan’ da paralimpik oyunlarda Paris’te madalya için mücadele edecek. Temennimiz başarılı bir sonuçla ülkemize dönmesidir” ifadesini kullandı.

     

    Turnaoğlu son olarak, “Oral-B Challenge İstanbul Triatlonu organizasyonunun Türkiye’de gerçekleşmesini sağlayan Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Osman Aşkın Bak’a, onun nezdinde tüm bakanlık teşkilatına ve Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Sayın Bayram Yalçınkaya’ya, organizasyona ev sahipliği yaptığı için de Beykoz Belediye Başkanı Sayın Alaattin Köseler’e teşekkür ediyorum” diye konuştu.

     

    Yalçınkaya: Rakipsiz bir organizasyon

     

    Basın toplantısında bir konuşma yapan Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Bayram Yalçınkaya ise, “Tarihsel derinliği, doğal güzelliği, Boğaziçi, insanlarının misafirperverliği İstanbul’u bir şehir olarak ayrı bir yere koyuyor ama triatlon organizasyonları özelinde baktığımızda Challenge İstanbul’un apayrı bir yeri var ve bu yönüyle rakipsiz” dedi. Yalçınkaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Challenge İstanbul, dünyanın ilk ve tek kıtalararası triatlon organizasyonu. Asya ve Avrupa’da eş zamanlı yapılan bir yarış. Bu yönüyle dünya triatlon kamuoyunun da dikkatini çekiyor. Ortak alınan bir kararla 2025 yılından itibaren Avrupa Triatlon Şampiyonası ve Asya Triatlon Şampiyonası tarihte ilk kez aynı anda ve tek parkurda yapılacak. Ülkemiz bu yönüyle tarihe geçmiş olacak.”

     

    Oral-B ile yaptıkları işbirliğiyle ilgili ise şunları söyledi: “Triatlon çatısı altında uzun senelerdir devam eden, uyumlu bir birlikteliğimiz var. Oral-B’nin tüm olimpik sporlara verdiği değerin çok anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Bu birlikteliğin ilk meyvesini tarihimizde ilk kez bir sporcumuzun, Uğurcan Özer’in 2024 Paralimpik Oyunları’nda triatlon branşında yarışacak olmasıyla şimdiden aldığımızı görüyoruz. Başarılarımız ve ortak projelerimizin yoğunluğu katlanarak büyüyecektir.”

     

    Yerli ve yabancı 800’ün üzerinde katımın olması beklenen yarışma için başvurular federasyonun web sitesi üzerinden 23 Ağustos 2024 Cuma günü saat 23.59’a kadar yapılabiliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Feyyaz Alptuğ Memişoğulları, Osmangazi Belediyesi önünde düzenlenenin törenin ardından Yıldırım Bayezid Camii’nde kılınan cenaze namazı ile son yolculuğuna uğurlandı

    Cumhuriyet Halk Partisi’nden 2019 yılından bu yana Osmangazi Belediye Meclis Üyesi olan ve 2024 yılı itibariyle de Osmangazi Grup Sözcülüğü görevini yürüten Feyyaz Alptuğ Memişoğulları, hayatını kaybetti. Feyyaz Alptuğ Memişoğulları’nın vefat haberi görev arkadaşlarını ve Bursa siyasetini yasa boğdu. Memişoğulları için Osmangazi Belediyesi önünde tören düzenlendi.  Belediye bahçesinde toplanan görev arkadaşları, belediye personeli ve sevenleri dualar okuyarak Memişoğulları’nı ebedi yolculuğa uğurladı.

     

    Kardeşi gibi sevdiği Feyyaz Alptuğ Memişoğulları’nın vefat haberiyle birlikte derin bir üzüntü yaşayan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, rahatsızlandığı için belediye binası önünde gerçekleştirilen törene katılamadı. Feyyaz Alptuğ Memişoğulları için yapılan uğurlama törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa milletvekilleri, siyasi partilerin il ve ilçe başkanları, meclis üyeleri, ailesi, görev arkadaşları ve sevenleri katıldı.

     

    Belediye binası önünde düzenlenen törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Feyyaz Alptuğ Memişoğulları kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Gencecik yaşında, hayalleri olan ve gelecekte kentimiz adına önemli görevlerde bulunabilecek potansiyele sahip olan bu güzel kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim. Allah mekanını cennet eylesin. Rabbim geride kalanlara sabır versin. Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

     

    Büyük bir üzüntü içerisinde olduklarını ifade eden CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu da, “Bugün ne söylesek yaşadığımız duyguları anlatmakta eksik kalacaktır. Genç bir meslektaşımı, mücadeleci bir yoldaşımızı ve bulunduğu her ortamda sevilen, sayılan Bursa sevdalısı bir kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Bize düşen onun hayallerini Osmangazi’de ve Bursa’da gerçekleştirmek. Başta ailesine ve sonra tüm sevenlere sabırlar diliyorum. Bursa’nın ve Osmangazi’nin başı sağ olsun. Allah mekanını cennet eylesin” diye konuştu.

     

    CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu vefat, hepimizi büyük bir yasa boğdu. Çok üzgünüz. Duygularımızı ifade etmekte hepimiz zorlanıyoruz. Mekanın cennet olsun güzel kardeşim. Ailesine, eşine, dostlarına, görev arkadaşlarına ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun.”

     

    Alptuğ Feyyaz Memişoğulları’nı her zaman kalplerinde yaşatacaklarını dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “Kelimelerin karşılık bulmayacağı bir acı içerisindeyiz. Vefat haberini aldığımızda adeta yıkıldık. Başta Alptuğ kardeşimizin babası olan değerli ağabeyimiz Ahmet Memişoğulları’na, annesine ve kıymetli eşine, daha sonra da tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Alptuğ, hiç kimseyi, kırmayan ve üzmeyen, narin, kibar, karakterli bir kardeşimizdi. Alptuğ’u her zaman kalbimizde yaşatacağız. Onun ne kadar güzel bir insan olduğunu gelecek kuşaklara anlatacağız. Allah mekanını cennet eylesin” dedi.

     

    Cumhuriyet Halk Partisi Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten ise, “Feyyaz Alptuğ Memişoğulları kardeşimizin vefat haberini aldığımızda inanmak istemedik. Dünden bu yana kendimize gelemedik. Alptuğ, bizim için sadece bir partili arkadaşımız ya da belediye meclis üyemiz değildi; Bizim kardeşimiz, dostumuz ve yol arkadaşımızdı.  Merhamet dolu insandı. En küçük canlı için dahi her zaman merhamet duyardı. Her anlamda dört dörtlük bir kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Alptuğ kardeşimizin Allah mekanını cennet eylesin. Ailesine, dostlarına, yol arkadaşlarına, sevenlerine ve tüm Osmangazililere baş sağlığı diliyorum.” diye konuştu.

     

    Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Sefa Yılmaz da yaptığı konuşmada büyük bir üzüntü içinde olduklarını ifade ederek, “Çok değerli bir belediye meclis üyemiz, grup sözcümüz, meslektaşımız, dostumuz, kardeşimiz, yol arkadaşımız Feyyaz Alptuğ Memişoğulları’nı sonsuzluğa uğurluyoruz. Alptuğ, genç yaşına rağmen olgunluğu, bilgi birikimi ve duruşuyla çevresine her zaman örnek bir insan oldu. Her zaman vicdanın, adaletin ve hakkaniyetin yılmaz savunucusuydu. Onunla geçirdiğimiz yıllar boyunca ilkelerinden taviz vermeyen, dürüstlüğü ve doğruluğu rehber edinen bir insan olarak tanıdık. Kendisini her zaman dostluğu, samimiyeti ve güler yüzlülüğü ile hatırlayacağız. Onunla kurduğumuz hayaller ve şehrimize dair umutları bize bıraktığı değerli bir miras olarak hep bizimle olacak. Bugün sadece bir meclis üyemizi değil, kalbinde sevgi ve zihninde idealler taşıyan genç bir dava arkadaşımızı kaybettik. Onun bıraktığı izleri ve hatıraları her zaman hatırlayacağız. Alptuğ kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm Osmangazililere sabırlar diliyorum” dedi.

     

    Duygu dolu anların yaşandığı törenin ardından Feyyaz Alptuğ Memişoğulları, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Merhumun cenazesi, Yıldırım Bayezid Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Baruthane Mezarlığı’na defnedildi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan İbrahim Sandıkçı: “Gençlerimizin hedeflerine giden yolda daima yanındayız”

    Canik Belediyesi, akademi sınavlarına hazırlanan gençlere ücretsiz eğitim veriyor.

    Canik Belediyesi Akademiye Hazırlık Kursları,  gençlerin yoğun ilgisiyle devam ediyor. BESYO ve PMYO adaylarına yönelik özel olarak oluşturulan parkur alanlarında verilen eğitimler, uzman eğitmenler eşliğinde gerçekleşiyor. Eğitime yönelik destekleri sürdürmeye devam ettiklerini ifade eden Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “Eğitim seferberliğimizi sürdürüyoruz” dedi.

     

    Ücretsiz Eğitim

    Canik Belediyesi Akademiye Hazırlık Kursları’nda adaylara ücretsiz bir şekilde eğitim verdiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Akademi sınavlarına hazırlanan gençlerimizi ücretsiz eğitimlerle buluşturmaya devam ediyoruz. Gençlerimize oluşturduğumuz özel parkur alanlarda uzman eğitmen kadromuzla eğitim veriyoruz. Gençlerimizin eğitim dönemi boyunca gelişim sürecini, eğitmenlerimizle birlikte takip ediyoruz. Özel eğitim programları uyguluyoruz. Gençlerimizin hedeflerine giden yolda daima yanındayız” şeklinde konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı,Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’nu makamında ziyaret etti

    Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleşen görüşmede Rasim Arı, TFF Başkanlığı’na seçilen Hacıosmanoğlu’nu tebrik ederek yeni görevinde kendisine başarılar diledi.

    Hacıosmanoğlu ile uzun yıllara dayalı güçlü bir dostlukları olduğunu belirten Arı, kendisinin Türk sporuna önemli katkılar sağlayacağına inandığını vurguladı. Arı, Hacıosmanoğlu’nu en kısa sürede Kapadokya’nın merkezi Nevşehir’de konuk etmekten mutluluk duyacaklarını söyledi.

    Her ikisininde eşleri de Trabzon’un Of ilçesinden olan ve birçok ortak noktaları bulunan başkanlar daha sonra baş başa bir süre sohbet etti.

    Hacıosmanoğlu’da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Arı’ya teşekkür etti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Efsane Kia Sorento yenilenen yüzüyle Türkiye’de!

    5 ve 7 koltuklu seçeneklerle sunulan yeni Sorento, hızlı ve yoğun tempolu yaşam tarzına sahip kişilerin yolculuklarını konforlu bir şekilde yapmalarına olanak tanıyor. Verimli hibrit motoruyla da Kia’nın sürdürülebilir ulaşım hedefini destekliyor. 

     

    Şehirde ve doğada her zaman çarpıcı bir görünüm

    Yeni Kia Sorento, cesur dış tasarımıyla hem şehirde hem de arazi koşullarında etkileyici bir görünüme sahip. Kia’nın “Zıtlıkların Birleşimi’’ tasarım felsefesini benimseyen bu SUV, doğa ve modernliği bir araya getirerek, “Doğa için Cesur” ilkesini yansıtıyor. Yenilenen kaput tasarımı, belirgin siluetiyle daha premium bir görünüm sunarken, yeni dikey farlar ve yıldız haritası gündüz farları, araca ileri teknolojiye sahip modern bir imaj kazandırıyor. Arka kısımda ise, dikey arka far grafikleri ve yenilenen tampon tasarımı, Sorento’nun güçlü ve sağlam SUV karakterini vurguluyor.

     

    Daha fazla seçim gücü için üç yeni renk

    Yeni Kia Sorento, ülkemizde 9 farklı dış renk seçeneğiyle sunuluyor ve bu renk paletine üç yeni renk ekleniyor. Volcanic Kahve, EV6’dan bilinen Interstellar Gri ve Niro’dan bilinen Cityscape Yeşil satışa sunulan yeni renk seçenekleri arasında yer alıyor.

    Ayrıca İnci Beyaz, İnci Siyah, Saten Gri, Gravity Mavi, Metal Gri ve Mineral Mavi gibi önceki popüler renk seçenekleri de sunulmaya devam ediyor. Bu geniş renk yelpazesi, kullanıcıların kişisel tarzlarına en uygun Sorento’yu seçmelerine olanak tanıyor.

      

    Konfor ve İç Mekân: Üst Düzey Rahatlık 

    Gelişmiş konfor özellikleriyle donatılan Yeni Kia Sorento’nun öne çıkan özellikleri arasında; hava hücreli bel desteği ve elektrikli ayarlanabilir yan desteklere sahip Ergo Motion sürücü koltuğu bulunuyor. Aynı zamanda EV6 ve EV9 modellerinden tanıdığımız relaxation özellikli ön koltuklar yeni Kia Sorento’da standart olarak sunuluyor. Elektrikli ayarlanabilir, soğutmalı ve ısıtmalı ön koltuklar ile ikinci sıra ısıtmalı koltuklar, araç içinde maksimum konfor sağlıyor. Isıtmalı direksiyon simidi ise yükseklik ve derinlik ayarlayabilme seçeneğiyle daha da işlevsel hale geliyor.

     

    Doğa ile dengeli bir ilişki için sürdürülebilir iç mekan 

    Yeni Kia Sorento’nun iç mekânı, doğa ile uyumlu ve sürdürülebilir unsurların mükemmel bir dengesini yansıtıyor. “Zıtlıkların Birleşimi” tasarım felsefesinin “Doğa için Cesur” ilkesini benimseyen Kia, bu modelde geri dönüştürülmüş plastik (PET) malzemeler kullanılarak üretilen Nappa deri döşeme seçeneği sunuyor. Sürdürülebilirliği ve premium hissi bir araya getiren bu yaklaşım, hem dayanıklı hem de lüks bir iç mekân deneyimi sağlıyor.

     

    Çevre Dostu Teknolojiler: Hibrit Motor ile Daha Sorumlu Sürüş

    Yeni Kia Sorento hibrit güç ünitesi sayesinde daha çevreci bir sürüş deneyimi sağlıyor. Türkiye’de öncelikle sadece hibrit motor seçeneğiyle sunulacak olan Sorento, 1.6 T-GDI motoru ve 1.49 kWh batarya ile donatılmış olup, altı ileri otomatik şanzımanla (6AT) ve 4WD sürüş sistemi ile geliyor. Bu hibrit güç ünitesi, sürüş keyfini artırırken çevreye duyarlılığı da ön planda tutuyor.

     

    Kesintisiz bir sürüş deneyimi için gelişmiş teknoloji

    Yeni Kia Sorento, sürüş deneyimini daha da kusursuz hale getiren gelişmiş teknolojiye sahip. İç mekânda, 12,3 inç dokunmatik bilgi-eğlence ekranı ve 12,3 inç sürücü gösterge panelinden oluşan çift panoramik entegre ekranlar bulunuyor. Ayrıca head up display, sürücülerin temel araç ve trafik bilgilerini yoldan gözlerini ayırmadan görmelerini sağlıyor. Dijital dikiz aynası ise hem normal bir elektrikli kromatik ayna hem de kamera görüntüsü için bir ekran olarak kullanılabiliyor.

     

    Bilgi-eğlence sistemi, multi mod kontrol paneliyle kontrol edilebiliyor. Bu sistem kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto bağlantısı ve dahili navigasyon özelliklerine sahip. Multi Mod kontrol paneliyle de bilgi eğlence sistemi ve üç bölgeli otomatik klima ayarlanabiliyor.

     

    Yeni Sorento, parmak izi tanıma özelliğiyle de sunuluyor. Bu özellik, kullanıcı profilini eşleştirmek vale modunu aktifleştirmek için PIN kodu yerine kullanılabiliyor. Yeni Sorento, kablosuz şarj sistemi, her koltuk sırasına yerleştirilmiş toplam altı adet USB-C şarj portu ve 12 adet hoparlöre sahip Bose premium ses sistemiyle yolculukları daha keyifli hale getiriyor.

      

    Güvenlik Özellikleri: Maksimum Güvenlik için Gelişmiş Sistemler

    Bunun yanı sıra, Sorento’da Akıllı Hız Sabitleme Sistemi (SCC), Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA), Arka Çapraz Trafik Çarpışma Önleme Asistanı (RCCA), Güvenli Çıkış Asistanı (SEA), Kör Nokta Görüntüleme Monitörü (BVM), Uzaktan Akıllı Park Asistanı (RSPA) ve Arka Park Çarpışma Önleme Asistanı (PCA) gibi gelişmiş güvenlik özellikleri de mevcut.

     

    Yeni eklenen uzaktan bagaj kapanma özelliği, sürücü aracın arkasındaki algılama alanından ayrıldığında bagaj kapağını otomatik olarak kapatarak ekstra bir kolaylık sunuyor.

     

    Sorento, ön ve yan hava yastıklarının yanı sıra yeni ikinci sıra arka boyun hava yastığı ve ön orta hava yastığı dahil olmak üzere yedi adet hava yastığı ile donatıldı. Yenilikçi ön orta hava yastığı, ön koltuk yolcuları için ek kafa koruması sağlayarak, bir çarpışma sırasında başlarının birbirine çarpmasını önlemek üzere tasarlandı.

     

    Yeni Kia Sorento, 3.995.000 TL başlangıç fiyatıyla Türkiye’de satışa sunuluyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bakırköy Belediyesi’nin 8-14 yaş arası çocuklara sunduğu Yaz Spor Okullarında eğitimler devam ediyor

    6 farklı branşta verilen eğitimlerde çocuklar hem eğleniyor hem de spor yapma imkânı buluyor.  

     

    İlçede yaşayan çocukların yaz aylarını değerlendirmesi için çalışmalarını aralıksız sürdüren Bakırköy Belediyesi’nin Yaz Spor Okulları eğitime devam ediyor. Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde bulunan spor kompleksinde 8-14 yaş arası çocuklara; tenis, futbol, basketbol, voleybol, jimnastik ve badminton branşlarında ücretsiz eğitim olanağı sağlanıyor. Çocuklar spor okulunda hem yeteneklerini keşfediyor hem de eğlenceli bir yaz tatili geçiriyor.

     

    “Çocuklarımıza eşit imkanlar sunmak için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz”

     

    Bakırköy’de daha çok kişiyi sporla buluşturmaya devam edeceklerini ifade eden Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Çocukları yaz tatilinde sporla buluşturup onların fiziksel ve zihinsel gelişimini destekliyoruz. Verdiğimiz eğitimlerle çocuklar hem yeteneklerini keşfediyor hem de eğlenceli bir yaz tatili geçiriyor. Bakırköy’de yaşayan tüm çocuklarımıza eşit imkanlar sunmak için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” diye konuştu. Çocuklarının kurslarda arkadaşlarıyla keyifli vakit geçirdiğini ifade eden anne ve babalar ise Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu ve Bakırköy Belediyesi yetkililerine teşekkür etti.

    Bu e-posta mesajı kişiye özel olup, gizli bilgiler içeriyor olabilir. Eğer bu e-posta mesajı size yanlışlıkla ulaşmışsa, içeriğini hiçbir şekilde kullanmayınız ve e-postayı siliniz. Bakırköy Belediye Başkanlığı bu e-posta mesajının içeriği ile ilgili olarak hiçbir hukuksal sorumluluğu kabul etmez. Gerektiğinde tüm mesaj gönderimleri Bakırköy Belediye Başkanlığı tarafından denetlenebilir.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çamdibi Atatürk Parkı’nda Bando Balkan rüzgarı

    Bornova’da yaz akşamları, Yaz Dinletileri ile renklenmeye devam ediyor. Bornova Belediyesi’nin Çamdibi Atatürk Parkı’nda gerçekleştirdiği etkinlikte sahne alan Grup Bando Balkan müzik ziyafeti yaşattı.

    Bornova Yaz Dinletileri  kapsamında 28 Ağustos’ta Grup Balkanot, 4 Eylül’de ise Ladies 35 Music grupları da Çamdibi Atatürk Parkı Amfi Tiyatrosu’nda saat 21.00’de sahne alacak. Her Çarşamba düzenlenen konserleri Bornovalılar ilgiyle takip ediyor. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, düzenlenen konserler aracılığıyla Bornovalıların keyifli ve sanatla iç içe vakit geçirdiğini belirterek, fiziki yatırımların yanı sıra kültür ve sanat etkinliklerinin de hız kesmeyeceğini söyledi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Abdullah Özyiğit, YKS ve LGS’de dereceye giren öğrencileri ödüllendirdi

    Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liselere Giriş Sisteminde (LGS) dereceye giren Yenişehirli öğrencileri ağırladı. Başkan Abdullah Özyiğit, başarılarıyla Türkiye çapında öne çıkan öğrencileri ve ailelerini makamında ağırlayarak tebrik etti ve altınla ödüllendirdi.

    Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, LGS’de tam puan alan Yavuz Selim Uysal ile YKS Temel Yeterlilik Testi(TYT)’nde Türkiye birincisi olan Süleyman Mete Genç, TYT Türkiye 58’incisi Şeyma Yonca, TYT Türkiye 66’ncısı İsmail Güven Gilik ve TYT Türkiye 85’incisi Arın Taylan Kara ile bir araya geldi. Yenişehir’deki eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler ve aileleriyle tek tek sohbet eden Başkan Özyiğit, öğrencilerle gelecekteki hedefleri hakkında konuştu.

    “Çocuklarımızın başarısı bizleri gururlandırıyor.”

    Yenişehir Belediyesi olarak eğitim konusunda erken çocukluk döneminden başlayarak, üniversiteye kadarki süreçte çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Başkan Özyiğit, “ Türkiye’de bir ilk olan Erken Çocuk Gelişimi Projemiz, inşa ederek hizmete açtığımız iki Beceri Temelli Eğitim Merkezi, öğrenci yurtlarımız, kütüphanelerimiz, nakdi eğitim desteklerimiz ve kurslarla her alanda çocuklarımızın ve gençlerimizin yanında oluyoruz. Yenişehir bir eğitim kenti, öğrenci kenti. Çocuklarımızın başarısı bizleri gururlandırıyor. Hep birlikte gerçekleştirdiğimiz çalışmalar meyvelerini veriyor. Tüm çocuklarımızı, ailelerini ve öğretmenlerini tebrik ediyorum. Gelecekte de çocuklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.  Öğrenciler ve aileleri de Başkan Abdullah Özyiğit’e desteklerinden dolayı teşekkür etti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ankara’nın simgelerinden Kuğulu Park’ta 8 yavru ördek daha suyla buluştu

    Parkın ziyaretçileri yavrulara büyük ilgi gösterdi.

    Ankara’nın simgelerinden Kuğulu Park, her yıl büyüyen kuğu, kaz ve ördek ailesiyle dikkat çekiyor. Bu yıl mart ayında aileye katılan 5 kuğunun ardından, 19 Ağustos’ta 8 yavru ördek yumurtadan çıktı. Sıcak havayı fırsat bilerek suya bırakılan yavrular, annelerinin gözetiminde doğayla buluştu. 

    Veteriner hekimlerin sağlık kontrollerini yaptığı ve park ve bahçeler görevlilerinin özenle takip ettiği yavrular, parkın keyifli atmosferine renk kattı. Kuğulu Park sakinleri arasında yerlerini alan sevimli ördekler ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Evlenecek Çiftlere Gölcük Belediyesi’nden Destek

    Gölcük Belediyesi ve Kocaeli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü arasında aile yapısının ve değerlerinin korunmasına yönelik çalışmalar yapmak amacıyla iş birliği protokolü imzalandı.

     

    Gölcük Belediyesi yeni evlenecek çiftlere destek olacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Evlilik Öncesi Eğitim Programı” kapsamında; Kocaeli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Gölcük Belediyesi arasındaki iş birliği protokolü imzalandı. Başkanlık makamında protokol imzalanması sonrasında; Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kamil Tüylüoğlu, protokolün evlilik hazırlığında olan çiftlere hayırlı olmasını dilediler. 

     

    EVLİLİK ÖNCECİ ÇİFTLERE YOL GÖSTERİLECEK

    Evlilik Öncesi Eğitim Programı; aile kurmak amacıyla bir araya gelen çiftlerin, evlilik hayatına hazırlanmaları amacıyla oluşturuldu. Programın; evlilik öncesi süreçte çiftlere birbirlerini iyi tanımaları, evlilikle ilgili gerçekçi beklentiler oluşturabilmeleri, etkili iletişim kurma yollarını ve olası sorunlarla baş edebilme yeteneği kazandırma, evliliğe ‘iyi bir başlangıç yapabilme’ fırsatı vermesi hedefleniyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Gölcük Belediyesi Ekiplerinden Gerede’deki Yangınla Mücadeleye Destek

    Gölcük Belediyesi’ne ait su tankerleri, Kızılcahamam’da başlayarak Bolu Gerede ilçesine sıçrayan yangınla mücadeleye destek vermek adına bölgede çalışmalarını sürdürüyor.

    Türkiye’nin dört bir yanındaki afetlere anında yardım eli uzatan Gölcük Belediyesi, Ankara Kızılcahamam’da başlayarak Bolu Gerede’ye sıçrayan orman yangınını söndürme çalışmalarına destek vermek için ekiplerini böyleye gönderdi. Kısa sürede bölgeye ulaşan belediyeye ait su tankerleri ve personel, Gerede’de devam eden orman yangını söndürme çalışmalarını sürdüren ekiplere destek veriyor.

     

    GÖLCÜK BELEDİYESİ AFETZEDELERİN HER ZAMAN YANINDA

    Yangın bölgesine giden ekiplere kolaylık dileyen Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Bu zamana kadar yaşanan yangın, sel ve deprem gibi felaketlerde Gölcük Belediyesi, tüm ekipleri ile afet bölgesinde afetzedelerin yanında oldu. Şimdi de Gerede’de yangın söndürme çalışmalarına destek verecekler. Rabbim; arkadaşlarımızın kazasız, belasız görevlerini tamamlayıp dönmelerini nasip etsin. Allah, memleketimizi de her türlü afetten muhafaza eylesin” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Düzenli kahve tüketimi ruh halini iyileştiriyor ve depresyon riskini azaltıyor

    İstinye Üniversitesi (İSÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, kahve tüketimiyle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.

     

    Kimi, sabah kalkar kalmaz tüketir, kimiyse günde üç, dört fincana kadar tüketmeden günü bitiremez. Kahve tutkunları kahveyi günün her saatinde içebilir. Ancak faydaları olduğu kadar fazla kahve tüketmenin zararları da var. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, kahve tüketimiyle ilgili bilgiler vererek kahvenin faydalarını ve zararlarını anlattı.

    “Yetişkinler günde 3-4 fincan kahveye eşdeğer kafein tüketebilir”

    Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, “Dünya çapında en popüler içecekler arasında yer alan kahve, yüzlerce yıldır çoğu toplum tarafından tüketilmekte olup, toplumun kültürel geleneği ve sosyal yaşamının da önemli bir parçası haline gelmiştir. Kahvenin ana bileşeni olan kafein, bitkilerin tohumlarında, meyvelerinde ve yapraklarında bulunmaktadır” diyerek kahvenin günlük ne kadar tüketilmesiyle ilgili şunları söyledi:

    “Günlük standart fincan kahve tüketimi, birçok kronik hastalık riskinin azalmasıyla tutarlı bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Yüksek kafein alımının ise çeşitli olumsuz etkileri olduğundan yetişkinler için günde 400 mg (3-4 fincan kahveye eşdeğer) kafein limiti gözetilmelidir. Hamilelik esnasında kafein tüketimi günde maksimum 200 mg ile sınırlandırılmalıdır. Metabolizma ve kafeine duyarlılık kişiden kişiye farklılık gösterdiğinden, bireysel durumlarda daha düşük veya biraz daha yüksek miktarlar geçerli olabilmektedir.”

    “saat 15.00 sonrası kahve tüketiminin sınırlanmalı”

     

    Kahvenin günün hangi saatinde içilmesi gerektiğiyle ilgili bilgi de veren Ülker, Kahvenin sabah saatlerinde, özellikle 08:00-10:00 arasında tüketilmesi önerilmektedir. Bu zaman dilimi, vücudun doğal kortizol hormonu üretimiyle örtüşmekte ve kafeinin etkilerini optimize etmektedir. Kortizol, uyanıklık ve enerji seviyelerini düzenleyen bir hormon olduğundan kafeinin uyarıcı etkisini arttırmaktadır. Kafeinin uykusuzluğa sebep olmasını engellemek için, akşam 15:00 sonrası kahve tüketiminin sınırlanmalıdır” dedi.

     

    “Bilişsel performansı ve dikkat seviyelerini arttırıyor”

    Kahvenin insan sağlığı üzerinde pek çok faydası bulunmakta olup, zihinsel sağlık ve bilişsel performans, metabolizma hızının artması, kardiyovasküler ve özellikle Tip II diyabet hastalığı riskinden korunma ve antioksidan kapasiteye katkı sağlamak gibi olumlu etkileri bulunmaktadır” diyerek kahvenin faydalarını şöyle sıraladı:

    1. Zihinsel Sağlık ve Bilişsel Fonksiyonlar: Kahve, bilişsel performansı ve dikkat seviyelerini arttırmaktadır. Çalışmalarda, düzenli kahve tüketimi ile Alzheimer ve Parkinson hastalığı riskinin azaldığı bildirilmiştir. 
    2. Metabolizma ve Yağ Yakımı: Kafein, metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını artırmakta, iştahın azaltılmasına destek olmakta ve bazal metabolizma arttırmaktadır. 
    3. Hastalık Riskinden Korunma: Kahve tüketimi, Tip II diyabet riskini azaltmaktadır. Günde 3 ila 4 fincan kahve tüketimi kardiyovasküler hastalık riskini, koroner arter hastalığı, felç ve kardiyovasküler nedenlerden ölüm riskini azaltmaktadır.
    4. Antioksidan Kaynağı: Kahvenin yüksek antioksidan içeriği sayesinde serbest radikallere karşı koruma sağlamakta ve hücresel hasarı azaltmaktadır.
    5. Ruh Sağlığı ve Depresyon: Yürütülen pek çok çalışmada düzenli kahve tüketiminin ruh halini iyileştirdiği ve depresyon riskini azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.

    “Fazla alınan kafein uyku bozuklukları ve tansiyon problemlerine neden olabilir”

     

    Kafeinin günlük önerilen düzeylerde alındığında herhangi bir olumsuz sağlık sonucu olmayacağını belirten Ülker, “ancak fazla miktarda alınan kafein başta uyku bozuklukları ve tansiyon problemi gibi olumsuz sağlık sonuçlarına neden olabilirbunlar bireye özgü farklılıklar gösterebilir” diyerek, fazla tüketimin yol açabileceği sorunlarla ilgili şunları söyledi:

     

    • Uykusuzluk ve Uyku Bozuklukları: Kahvenin bileşiminde yer alan kafeinin günlük tüketimde fazla miktarlarda alınması; daha fazla uyanık kalma süresi nedeniyle zihinsel performansı azaltarak, yorgunluk ve uykusuzluğa neden olabilir. Kafein, özellikle akşam saatlerinde tüketildiğinde uyku düzenini bozarak uyku kalitesini etkileyebilmekte ve uyku süresini kısaltabilmektedir. Kafeinin bu etkileri, düzenli olarak kafein tüketmeyen kişilerde ve kısa süreli kafein tüketiminden uzak kalan kişilerde de gözlenmiştir.
    • Sindirim Problemleri: Aşırı kahve tüketimi, mide asidini arttırarak gastrit veya reflüye yol açabilmektedir.
    • Yüksek Tansiyon: Kafein, geçici olarak kan basıncını arttırmaktadır, bu nedenle kalp sağlığının korunması için tüketilen kahve miktarına dikkat edilmelidir. Fazla miktarda kafein alımı idrar söktürücü etkiye sahip (diüretik) olabilir; ancak orta düzeyde (günde ≤400 mg kafein) uzun süreli alımının hidrasyon durumu üzerinde zararlı bir etkisi bulunmamıştır.

     

    “Kaliteli kahve tercih edilmeli”

     

    Sağlıklı ve uzak durulması gereken kahve türleriyle ilgili de bilgi veren Ülker, “Kahve tüketiminizde sağlık yararlarını artırmak için şeker ve krema kullanımını azaltılmalıdır. Günlük 3-4 fincan kahve, çoğu kişi için sağlıklı olarak kabul edilmektedir. Kaliteli kahve tercih edilmelidir, kaynağı kötü kalite kahve çekirdekleri zararlı kimyasallar içerebilir” diyerek şunları söyledi:

     

    • Türk Kahvesi: Türk kahvesinin sağlık üzerindeki olumlu etkileri, son yıllarda yapılan çeşitli araştırmalarla desteklenmiştir. Türk kahvesi, fincanda telvesiyle birlikte servis edildiğinden, antioksidanlar bakımından oldukça zengindir. Araştırmalar, kahvenin fenolik bileşikler ve diğer antioksidanlar açısından zengin olduğunu ve bu bileşenlerin hücreleri serbest radikallerden koruyabileceğini göstermektedir. Türk kahvesi, serbest radikalleri nötralize eden güçlü antioksidanlar içermesi sebebiyle hücresel hasarı azaltabilmektedir. Ayrıca, fincandaki telve, kahvenin sağlık yararlarını artıran bazı biyoaktif bileşenleri içermektedir. Türk kahvesinin kalp sağlığı üzerindeki etkileri üzerine yapılan bir araştırma, düzenli Türk kahvesi tüketiminin kalp hastalıkları riskini azaltabileceğini ve kardiyovasküler sağlığı destekleyebileceğini göstermiştir. Günlük iki, üç fincan Türk kahvesi genellikle (bireye özgü farklılıklar olabilir) sağlıklı bir tüketim miktarı olarak kabul edilmektedir.
    • Filtre Kahve: Filtre kahve, kahvenin yağlarının ve bazı bileşenlerinin ayrılması nedeniyle genellikle daha zararlı bileşenler içermekte olup, daha fazla antioksidan içermektedir.
    • Soğuk Demleme (Cold Brew) Kahve: Soğuk demleme kahve, genellikle düşük asidik içeriği sebebiyle mide üzerinde daha az olumsuz etkiye sahiptir. Soğuk demleme işlemi sırasında antioksidanlar daha fazla çözündüğü için sağlık yararları artabilmektedir.

     

    “Yüksek dozlarda kafein bağımlılık oluşturma potansiyeline sahip”

     

    Kafeinin özellikle yüksek dozlarda, psikolojik bağımlılık/alışkanlık oluşturma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Ülker, “Günlük fazla miktarda tüketim alışkanlığı sonrası kafein alımını bırakmak, baş ağrıları, yorgunluk, uyanıklığın azalması ve depresif ruh haline neden olabilmektedir. Sonuç olarak, kahve tüketiminin, kardiyovasküler hastalık ve kanser riskini azalttığını gösteren pek çok sayıda kanıt bulunmaktadır. Günlük standart 2-3 fincan kahve tüketimi, birçok kronik hastalık riskini azaltmaktadır. Yüksek kafein alımının ise çeşitli olumsuz etkileri olduğundan yetişkinler için günde 400 mg, hamile ve emziren kadınlar için ise günde 200 mg kafein tüketimi sınırlanabilir. Metabolizma ve kafeine duyarlılık kişiden kişiye farklılık gösterdiğinden, bireysel durumlarda daha düşük miktarlar geçerli olabilmektedir” diyerek kahve tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Filmler İçin Harika Bir Yıl. Onlar Hakkında Yazmaya Başlamak İçin En İyi Yıl.

    Zaman hakkında sevilecek bir şey de ne kadar özgürleştirici olabileceğidir. Örneğin ben, 20 Ağustos 1999 haftasonunun En İyi 10 filmine bakma özgürlüğüne sahibim — “Altıncı His”in üçüncü haftasında listelerde tekel olmaya başladığı zaman — ve “Thomas Crown Olayı”nı en iyisi ilan ediyorum.

    Burada neler oluyor olabilir? Ben mi? Aslında1968 yapımı eski Steve McQueen-Faye Dunaway aşk soygununun Pierce Brosnan-Rene Russo yeniden çevriminin Her zamanM. Night Shyamalan’ınkinden daha üstün O-doğaüstü bir patlamadan mı geldi? Yoksa 25 yıl birini olgunlaştırıp diğerini grileştirdi mi? “Blair Cadısı Projesi” Temmuz’da vizyona girmemiş miydi ama hâlâ çok popüler miydi? (Girmişti ama 5. sıraya geriledi.) 10 filmden sadece biri devam filmiydi. Karışımda, ticari zirvesinde olan Julia Roberts, “Kaçak Gelin”de (Temmuz’da vizyona girdikten sonra 4. sırada) ve ikinci sırada yer alan Steve Martin ve gonzo Eddie Murphy, “Bowfinger”da vardı.

    Peki neden yeniden çevrimi benimsiyorum?

    Birincisi, 1999 tam da böyle bir yıldı: her şeyden bolca vardı. Artık neredeyse refleks haline geldi, şimdiye kadarki en iyi film sınıfı olduğunu iddia etmek. Brian Raftery, 1999’un nefes nefese samimi tarihini “En İyi. Film. Yılı.” olarak adlandırdı. Yine de, “en büyük” konusunda her zaman bir açıklama aradım çünkü bu yıl hiçbir zaman kolayca zafer kazanan veya fikir birliğine varılan bir çalışma yılı olmamıştı. Dünyanın harikaları için 1939, ’68 veya ’89’u deneyin. 1999’da “harika”, çeşitlilik, hacim, bolluk, tufan anlamına gelir. Niteliğin niceliği yakalaması: bir dağ sırasının aksine bir megalopolis silüeti.

    Yirmi beş yıl sonra, 1999, Shyamalan’ın filmi, Eylül ayında vizyona giren ve bir şekilde en iyi film Oscar’ını kazanan “Blair Cadısı” ve “Amerikan Güzeli”nin yılı olarak bilinir. Yıl, Mart ayında vizyona giren ve Ağustos ayında kültürel hayal gücünün ilk sömürgeleşmesini sonlandıran “Yıldız Savaşları: Bölüm I – Gizli Tehlike” ve “Matrix” ile hatırlanır. Varoluşsal kimlik çöküşleri ve hit olmayan “Office Space”, “Election”, “Dick” ve “Dövüş Kulübü”nde hissedebileceğiniz yaygın bir anomi kaşıntısıyla biliniyordu, ancak çok da hit olan “Amerikan Pastası”nda da hissediliyordu. Bu yüzden Raftery’nin soluk soluğa tonu doğru görünüyor. Amerikan sinemasına gidenler için en heyecanlı son dönemdi. yazmakfilmler hakkında.

    Rei Hance, “Blair Cadısı Projesi”nde. Bulunan görüntülerle film yapımı artık yaygınlaşmış olsa da, film hala etkililiğini koruyor. Kredi… Getty Images/Hulton Arşivi
  • Matt Berry Yükseklikten Korkuyor, Komediden Değil

    Birçok aktör Emmy adaylığıyla şaşırdığını iddia edecektir. Matt Berry bunu kastetmiş gibi görünüyor. FX’in neşeli ve grotesk vampir komedisi “What We Do in the Shadows” bir sürü Emmy adaylığı toplasa da hiçbiri performans için değildi.

    Bu yüzden Berry’nin menajeri temmuz ortasında arayıp FaceTime görüşmesi yapmak istediğinde, yeni bir folk-pop albümü kaydetmekle meşgul olan ve aynı zamanda davul setiyle meşgul olan üretken bir şarkıcı ve söz yazarı olan Berry, nedenini bilmiyordu.

    “Dürüstçe söyleyebilirim ki Emmy adaylığı beklemiyordum,” dedi. Ama bu bir komedi dizisinde en iyi başrol oyuncusu adaylığıydı, herhangi bir kategorideki ilk adaylığıydı.

    “Garth Marenghi’s Darkplace” ve “Toast of London” gibi kült komedileriyle tanınan 50 yaşındaki İngiliz aktör Berry, vampire dönüşen 300 yaşındaki İngiliz aristokrat Laszlo Cravensworth rolünde. Orjilere ve kravatlara düşkün, sefahatin bir avatarı olan bu karakteri Berry, kesik cam, ezilmiş kadife ve çok sayıda quaalude çağrıştıran bir aksanla ve sefahat düşkünü bir neşeyle canlandırıyor.

    En uçuk durumları bile tuhaf bir şekilde makul hissettirme konusunda yetenekli olan Berry, yakın zamanda dizinin altıncı ve son sezonunu tamamladı. Pişman olmuş gibi görünmüyordu. “İyi bir şey bulduğumda kendimi serbest bırakmaya çok hevesli olanlardanım,” dedi. Ve ara sıra kablo işine rağmen -yüksekliklerden tamamen ciddi bir korkusu var- “Shadows” iyiydi.

    İngiltere’nin Bedfordshire kentindeki evinde ulaşılan Berry, Viktorya tarzını, vampirizmin avantajlarını ve dizinin kendisine yaptırdığı en tuhaf şeyleri konuştu. Bunlar sohbetten düzenlenmiş alıntılardır.

  • Eko Sanat ‘Moda’. Her Zaman Yüksek Sesle Konuşmalı Mı?

    Çevre sanatçısı ve aktivist Jenny Kendler, iklim değişikliğiyle ilgili fikirleri ortaya koyarken nazik bir ikna biçimini tercih ediyor.

    Kendler yakın zamanda yaptığı bir telefon röportajında, “İnsanları güzelliğimle baştan çıkarmayı amaçlıyorum” dedi.

    Governors Adası’ndaki 18. yüzyıldan kalma Fort Jay sığınağında, 43 yaşındaki Kendler, okyanusun kendisinden elde edilen malzemelerle, deniz suyu, bulunan balina parçaları ve kambur balina şarkılarının kayıtlarıyla, tehlike altındaki deniz yaşamı ve ekosistemleri hakkında dokuz heykel yerleştirdi.

    Merkez parça, Kendler’in 12 yarım kabukta gökkuşağı dudaklı istiridyelerden oluşan seri çalışması “İncinin Diğeri”dir. İstiridyeler kıyı sularımızı filtreler ve taşkınlara karşı koruma sağlar. Kirlilik ve tarama, yaşam alanlarının çoğunu yok etti. Governors Island girişimi, New York limanına istiridye resiflerini geri kazandırmak için acele ediyor.

    Kendler her bir kabuğu parlak tarafı yukarı bakacak şekilde bir fanusta sergiliyor. Yaklaştığınızda, ışıldayan astarlarının içine gömülmüş şaşırtıcı, insan yapımı müdahaleler bulacaksınız: Artemision Bronz’unun, Çömelen Venüs’ün ve diğer Yunan ve Roma antikalarının her biri bir bilezik tılsımı büyüklüğünde olan minik kopyaları.

    Kendler, figürleri çevre dostu biyo-bazlı naylondan 3D olarak yazdırdı. Bir inci çiftliğinin yardımı ve yıllar süren denemelerle, modellerini çift kabuklulara yedirdi ve kalsiyumlarının yabancı nesneleri battaniyeler gibi yavaş yavaş yutmasına izin verdi.

    Çevresel protesto grubu Extinction Rebellion Chicago’nun bir dönem üyesi olan Kendler, bu canlılarla işbirliği yaparak “insanlar ve insan olmayanlar arasındaki bağlantıyı” kucaklamak istediğini söyledi.

  • Taylor Swift, İptal Edilen Viyana Konserlerinin Ardından ‘Korku’ ve ‘Suçluluk’ Hissettiğini Söyledi

    Taylor Swift, Çarşamba günü Viyana’daki Eras Turu konserlerinin iptal edilmesinden dolayı çok üzgün olduğunu, oradaki konserlerini hedef alan terör saldırısının kendisini “yeni bir korku ve çok sayıda insanın gelmeyi planlamış olması nedeniyle muazzam bir suçluluk duygusuyla doldurduğunu” söyledi.

    Bayan Swift, turnesinin Avrupa ayağının sonunu kutlayan bir Instagram gönderisinde, Avusturya’daki yetkililerin terörist saldırı planlamakla suçlanan iki adamı tutukladıklarını söylemesinin ardından iptal edilen üç gösteri hakkında ilk kamuoyu yorumlarını yaptı. Adamlardan birinin yakın zamanda çevrimiçi olarak İslam Devleti’ne bağlılık yemini ettiğini ve potansiyel bir hedef olarak Eras Turu’na odaklandığını söylediler.

    8 Ağustos’ta başlaması planlanan Viyana konserlerine yaklaşık 200 bin kişinin katılması bekleniyordu.

    Bayan Swift, Çarşamba günü yayınladığı sosyal medya paylaşımında yetkililere minnettar olduğunu söyledi, “Çünkü onlar sayesinde konserler için yas tutuyorduk, hayatlar için değil.”

    Turundaki bir sonraki durak hakkında, “Tüm enerjimi Londra’daki gösterileri izlemeye gelen yaklaşık yarım milyon insanı korumaya harcamaya karar verdim,” dedi. “Ekibim ve ben bu hedefe ulaşmak için her gün stadyum personeli ve İngiliz yetkililerle el ele çalıştık ve bizim için yaptıkları her şey için onlara teşekkür etmek istiyorum.”

    “Çok açık konuşayım: Gösterilerime gelen hayranlarıma zarar vermek isteyenleri kışkırtabileceğini düşünüyorsam, bir şey hakkında kamuoyuna konuşmayacağım,” diye devam etti. “Bunun gibi durumlarda, ‘sessizlik’ aslında kısıtlama göstermek ve doğru zamanda kendini ifade etmeyi beklemektir. Önceliğim Avrupa turumuzu güvenli bir şekilde bitirmekti ve bunu başardığımızı söyleyebildiğim için çok mutluyum.”

    Bayan Swift ile Viyana’da birkaç saat geçirmek için can atan binlerce hayran – onu görmek için uzun mesafeler kat edenler de dahil – iptal edilen konserler yüzünden gözyaşlarına boğuldu. Onu ertesi hafta Londra’da görmeyi planlayan birçok kişi, hem kişisel güvenlikleri hem de yazlarının en önemli olayının iptal edilip edilmeyeceği konusunda endişelenerek endişeli günler geçirdi.

    Ancak Bayan Swift’in gösterileri planlandığı gibi devam etti ve bunu Instagram paylaşımında kutladı.

    “Wembley Stadyumu’ndaki beş kalabalığın hepsi tutku, neşe ve coşkuyla doluydu,” dedi. “O stadyumdaki enerji her gece 92.000 kişiden gelen dev bir ayı kucaklaması gibiydi ve beni orada kaygısız bir sakinliğe geri getirdi.”

  • ‘İki Kere Göz Kırp’ İncelemesi: Kabus Adası

    “Blink Twice” gibi bir filmin cinsel saldırı ve iptal kültürü ile sınıf ve ırk üzerine korku dolu yorumlarını sunabilmesi için, temel toplumsal politikaların ötesine geçebilen bir yönetmene ihtiyacı olacaktır. İlk uzun metrajlı filminde, Zoë Kravitz bu yönetmen değil.

    Aksine, ET Feigenbaum ile birlikte senaryosunu da yazdığı filmi, tamamlanmış bir fikirden ziyade bir konsept olarak var oluyor. Aynı şey filmin baş kahramanı Frida (Naomi Ackie) için de söylenebilir. O, Kravitz’in ortağı Channing Tatum tarafından canlandırılan, itibarsız teknoloji devi Slater King’in yaşam tarzına özlem duyuyor.

    Frida ve oda arkadaşı Jess (Alia Shawkat), bir galada garson olarak çalışırlar — bu da iki kadının zenginlerle kaynaşmak için göz alıcı elbiseler giymesini sağlar. Frida topuğunu kırdığında, onu ayağa kaldıran Slater olur ve bu da onu özel adasına davet etmesiyle sonuçlanan bir hayal gecesine götürür; burada filmde nispeten bilinmeyen eylemler için kamuoyundan özür diledikten sonra inzivaya çekilir.

    Teknoloji devi için Kravitz etkileyici bir kadro kurdu: Christian Slater, Simon Rex, Haley Joel Osment ve Levon Hawke. Bu adamlar ellerinde iştah açıcı bir içecekle korku uyandırmak için yaratılmışlar. Ancak sadece Slater King’in terapisti Rich (Kyle MacLachlan) hoşluğu tehdit edici olarak oynamayı biliyor.

    Kravitz, huzursuz bir atmosfer yaratıyor. Günler ve geceler, parfüm ve partilerle dolu sonsuz bir yaz için birbirine karışıyor ve izleyicileri huzursuzluğa sürüklerken bile keskin bir tempo yaratıyor. Görüntü yönetmeni Adam Newport-Berra, Ackie’nin yüzünü oymak için gölgeler kullanıyor ve arkadaşları kaybolmaya başladığında, hafızasında boşluklar oluştuğunda ve egzotik bir Yerli kadın ona başka bir isimle seslendiğinde hissedeceği sıkıntıyı önceden haber veriyor.

  • Audre Lorde’un Ölümünden Sonraki Yaşamları

    Audre Lorde’un kim olduğunu bilmeseniz bile, muhtemelen dünyada onun fikirleriyle karşılaşmışsınızdır veya en azından sosyal medyada onları geçmişsinizdir. Şiirlerinden ve denemelerinden satırlar, bir Instagram gönderisinde, bir protesto pankartında veya akademik bir konferans için bir broşürde görünme olasılığıyla aynıdır: “Biz asla hayatta kalmak için yaratılmadık.” “Ustanın araçları asla efendinin evini yıkmaz.” “Sessizliğiniz sizi korumaz.”

    Andia Winslow tarafından okunan bu makaleyi dinleyin

    Lorde’un en kehanet dolu sözü ise, daha sonraki yıllarında sık sık söylese de, o kadar popüler değil. “Arkamda bıraktığım şeyin kendi hayatı var.” Çalışmasının bilinci değiştirdiğini biliyordu. Onu genişletiyordu. Ve kendisinden daha uzun süre yaşayacağını biliyordu.

    Lorde, 1970’lerde ve 1980’lerde döneminin en çok övülen düşünürlerinden ve çok türlü yazarlarından biri olarak öne çıktı. Lezbiyen ebeveynlik ve Siyahların kendilerine olan nefretini iyileştirme konusunda vahşi denemeler yazdı. Çok seyahat etti ve gördüklerini yazdı, Güney Afrika’da apartheid altında yaşayan Siyah kadınların mücadelelerini Amerika Birleşik Devletleri’nin Grenada’yı işgaline bağladı ve feminizmin yeni vizyonlarını dile getirdi. Kadın hareketinin Siyah kadınların ihtiyaçlarını ve politik gerçekliklerini dikkate alması ve Siyah milliyetçi ve sivil haklar hareketinin homofobisini ele alması ve eşcinsel ve lezbiyen kardeşlerini görmezden gelmemesi konusunda ısrar etti.

    Lorde, bulunduğu her ortama tüm benliğini getirdi. 1982’de, 48 yaşındayken, 1950’lerde New York’un merkezinde bir lezbiyen olarak büyüme sürecini ve yetişkin olarak bilincini şekillendiren ilişkileri ayrıntılı olarak anlatan tür akışkan bir anı kitabı olan “Zami”yi yayınladı. Lorde, tüm kimliklerini aynı anda duyurmanın bir yolu olarak kendini “Siyah lezbiyen feminist savaşçı şair” olarak tanımladı. Yolu yürürken yaptı.

    Audre Lorde, 1981 yılında Staten Adası’ndaki ev çalışma odasında, otobiyografik kitabı “Zami”yi yazdığı sıralarda. Kredi… JEB/Joan E. Biren

  • ‘Gözlerini Kapat’ İncelemesi: Tamamlanmamış Filmin Davası

    Geçmişin, bugünün ve sinemanın bir araya geldiği bir drama olan “Close Your Eyes”ta bir gizem dolaşıyor. En çok sanat-sinema örneği “The Spirit of the Beehive” (1973) ile tanınan İspanyol yönetmen Victor Erice’nin son filmi. Bu film, orijinal “Frankenstein” filminden derinden rahatsız olan bir kız hakkındaki bir rüya filmi. İspanya İç Savaşı’nın hemen sonrasında 1940 civarında geçen “Beehive”, Erice’in bu klasiği yaptığında Franco’nun faşist diktatörlüğünün son yıllarında olan travmatize olmuş bir çocuğa ve ülkeye eliptik bir şekilde odaklanıyor.

    “Gözlerini Kapat”, 1940 doğumlu Erice’nin dördüncü uzun metrajlı filmi; ayrıca “Işığın Rüyası”ndan (1992) bu yana ilk filmi. “Gözlerini Kapat”taki hikaye, onlarca yıldır film yönetmemiş ve şimdi bir çevirmen olarak marjinal bir geçim sağlayan melankolik bir film yapımcısı olan Miguel’in (Manolo Solo) etrafında dönüyor. Miguel’in son filmi “Veda Bakışı”, başrol oyuncusu Julio’nun (José Coronado) gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla yarıda kalmış, aşağılık bir sona ulaştı. Miguel, yıldızı olmadan filmi bitiremedi ve bu da film kariyerinin sona ermesine ve etkili bir şekilde onun da ortadan kaybolmasına neden oldu.

    Bastırılmış olanların geri dönme gibi bir yolu vardır. Ve bu, Miguel’in eski hayatıyla, tamamlanmamış filmiyle ve yok olan oyuncusuyla yüzleşmesini konu alan ve hepsi de “Çözülmemiş Vakalar” adlı bir TV programı sayesinde bir tür zayıflatılmış hayata geri dönen “Gözlerini Kapat”ta da böyledir. Miguel, filminin kafa karıştırıcı geçmişini yeniden ele alacak olan şova katılmayı kabul eder. Bir röportaj için oturur ve programın kurtarmayı başardığı birkaç sekansı sunmasına izin verir; kısa süre sonra Julio’ya ne olduğunu bulmaya çalışır, pratik olarak başlayan ancak giderek istikrarsızlaştırıcı varoluşsal bir ağırlık kazanan bir soruşturma.

    Erice ve Michel Gaztambide tarafından yazılan “Close Your Eyes”, hızla sinematik ve diğer türlü dublörlerle dolu bir soruşturmanın şeklini alıyor. Julio’nun bitmemiş filmdeki karakterine çok benzer şekilde -filmin uzun, sohbet dolu bir bölümü filme başlıyor- Miguel, kayıp bir kişiyi bulmakla görevli bir dedektifin rolünü üstleniyor ve hatta Julio’nun filmde giydiği trençkotu giymeye başlıyor. Bu iki eski yurttaş bir zamanlar sanatsal bir çağrıyı ve eski bir sevgili de dahil olmak üzere diğer ilgi alanlarını paylaşıyordu. Ana hikaye ortaya çıktıkça, Miguel’in geçmişi araştırması, soruşturmacı hakkında soruşturulan kadar çok şey ortaya koyuyor ve adamlar giderek doppelgänger’lar gibi görünüyor. Her biri kaybolmuştur; her biri de bulunacaktır.

    Erice, bu ikileme motifini “Gözlerimi Kapat”ı destekleyen ve Miguel’in hikayesini adım adım ve zaman zaman neredeyse gönülsüzce ilerleten samimi birebir konuşmalara kadar genişletiyor. Erice, filmin daha erken bölümündeki konuşmaları, Miguel’in -ciddi, endişeli görünen bir ruh- doğrudan eşit derecede ciddi bir başka karakterin karşısında oturduğu yüz yüze karşılaşmalar olarak çekme eğilimindedir. Filmin ilerleyen kısımlarında, Miguel, kayıp aktörün davasını çözmeye yardımcı olan Gardel (yine Coronado tarafından canlandırılmıştır) adında bir yabancıyla tanıştıktan sonra, Erice genellikle iki adamı yan yana, sanki ikizmiş gibi çerçeveler. Bu görsel değişim, karakterleri veya genel filmi eşit derecede derinleştirmeden, aralarındaki bağlantıları vurgular.

  • Sahte Olabileceğini Düşündüğüm Bir Toplu Dava Anlaşmasından Payımı Almalı mıyım?

    Yakın zamanda e-posta yoluyla toplu dava yoluyla bir uzlaşmadan pay almaya hak kazanabileceğim konusunda bilgilendirildim. Dava edilen şirket haksızlığı reddetti ancak pahalı bir hukuki mücadeleden kaçınmak için uzlaşmayı kabul etti. Bu şirkete hayranım ve yıllardır ürününü kullanıyorum. Şüphem, davanın arkasındaki avukatların teknik bir ayrıntıyı istismar eden ödül avcıları olması. Yine de uzlaşmadan payıma düşeni talep etmeli miyim? (Mütevazı olurdu – kocamı yemeğe çıkarmak için yeterli olurdu.) Payımı almazsam, herkes daha fazlasını alacak.— Adı Gizli

    Etikçiden:

    Bu nispeten küçük miktardaki parayla ilgili endişelerinize hayranım. Bir bakış açısına göre, şirket ve toplu dava avukatları her ikisi de ekonomik aktörlerdir; şirketin hukuk ekibi, karşı tarafın avukatları potansiyel kazançlarını en iyi şekilde değerlendirmiş olacakları gibi, şirketin olası kayıplarını da en iyi şekilde değerlendirmiş olacak ve buna göre dava açmış veya müzakerelerde bulunmuş olacaklardır. Yine de, eğer haklıysanız – ve haklı olduğunuzu kanıtlamak için biraz daha fazla zaman harcamalısınız – payınızı almak, toplu dava sistemini haksız yere kullanan bir plana uymak anlamına gelecektir. Şüphelendiğiniz ödül avcıları, bu tür davaları önerebilecek iki arzu edilen amaca gerçekten katkıda bulunmayacaktır: haksızlığa uğrayanları tazmin etmek ve gelecekteki suçları caydırmak. Payınızı vermek bunu değiştirmeyecektir elbette. Ama en azından bu ilişkiye katıldığınız veya bundan faydalandığınız bir şey olmayacaktır. Neden kocanızın sizi yemeğe çıkarmasına ve bunu kutlamasına izin vermiyorsunuz?

    Okuyucular Yanıtlıyor

    Önceki soru, büyük bir karar almaya çalışan bir okuyucudan geldi. Şöyle yazmıştı: “Büyük bir küresel finans kuruluşundaki ekibim için yaz staj programını yönetiyorum. İki meslektaşımla birlikte, dönem sonunda tam zamanlı pozisyonlar teklif etmek istediğimiz kişilere karar veriyoruz. Stajyerlerimiz çeşitli sosyoekonomik ve akademik geçmişlere sahip ve görevlerini farklı beceri dereceleriyle yerine getiriyorlar. Daha varlıklı geçmişlere sahip olanlar, daha az ayrıcalıklı geçmişlere sahip olanlardan daha iyi performans gösteriyor gibi görünüyor. Son değerlendirmelerimizi yaparken ve bu stajyerleri sıralarken, kişisel yaşam koşullarını mı dikkate almalıyız? Yoksa stajyerleri yalnızca iş performanslarına göre mi değerlendirmeliyiz? Program yönetimimizden bu konuda bize hiçbir rehberlik verilmedi.”

    Etikçi, cevabında şunları kaydetti: “Sınıf toplumunda yaşıyoruz. Finansal açıdan zengin olan insanlar, kültürel ve sosyal sermaye açısından da zengin olma eğilimindedir: Sosyal varlıkları, kaynakları ve bağlantıları vardır. Tüm bu avantaj biçimleri bir çalışanın gerçek performansına katkıda bulunabilir. Ancak, çalışanın algılanan performansına da katkıda bulunabilir. … Dolayısıyla, bu stajyerlerden hangisinin daha iyi performans gösterdiğine ilişkin yargınızın, muhtemelen yapacakları katkıyı yansıtmayan özellikler tarafından şekillendirilip şekillendirilmediğini kendinize sorabilirsiniz. Bu olasılığa karşı açıkça tetiktesiniz, çünkü daha ayrıcalıklı stajyerlerin daha iyi performans gösteriyor gibi göründüğünü yazıyorsunuz; bu tür önyargılara daha az maruz kalan değerlendirme ölçütlerini belirleyip belirleyemeyeceğinizi düşünmeye değer. … Sizinki gibi firmalar, en iyi adaylarını elde etmek için şiddetle rekabet eder, bu da finans sektöründeki maaşların bu kadar yüksek olmasının nedenlerinden biridir. Ancak – kışkırtmaya izin verirseniz – üçüncü veya beşinci sıraya koyduğunuz kişiyi seçme alışkanlığı edinirseniz bunun kârınızda ne kadar fark yaratacağını merak ediyorum.” ( Soru ve cevabın tamamını buradan tekrar okuyabilirsiniz. )

  • “Yassı çelik ithalatı azaltılsa ticaret açığı yüzde 10 geriler”

    Bloombeg HT yayına katılarak çelik üretimi ve ülkenin çelik ithalatı bahislerindeki soruları yanıtlayan ve çelik üretiminde yavaşlama görüldüğünü lisana getiren Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan Uzakdoğu ülkelerinden ithalatta artış eğilimini sürdüğünü ve bunun vahim sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti.

    Söz konusu ithalatın Türkiye iktisadını etkileyecek kadar büyük bir ithalat manasına geldiğini aktaran Yayan, Dövizle ilgili çok sorunun yaşanan bir ülkede bu duruma deva bulunması gerektiğini aktardı. “Bu ölçü geçen yıl yassı eserlerde 9,5 milyon ton yani 9,5 milyar dolar düzeyindeydi. Bu yalnızca bölümü değil Türkiye iktisadını olumsuz etkileyecek büyük bir ithalattır” diyen Yayan, yalnızca yassı çelikte kıymetli ölçüde azaltılsa, ülkenin dış ticaret açığının yüzde 10 civarında gerileyeceğini belirtti.

    Dövizle ilgili önemli sorun olan bir ülkede bu kadar ithalatın manalı olmadığını belirten Yaya, “Özellikle de kapasite açısından yurt içi talebin yüzde 60’ı civarında bir fazla kapasiteye sahip olduğumuz dikkate alınırsa…Büyük kaynak tahsisiyle gerçekleştirilen kapasitenin kullanılamaması büyük eksiklik” tabirlerini kullandı.

    Türkiye’de dış ticaret açığının mukadderat olarak görülüdüğüne dikkat çeken Yayanı, “Çelikte 60 milyon ton kapasite var, artacak da bunun geçen yıl 33 milyon tonu kullandık, bu yıl 37 kullanacağız 24 milyon civarı atıl kapasite var. Çin’e bakınca 1 milyar 150 milyon ton çelik kapasitesi var, yüzde 91,6 sını kullanıyor. Bunu da ihracatla yapıyor dünya piyasasını istila ediyor” diye konuştu.

  • Apple’dan AB’deki kullanıcılara yeni düzenleme

    Apple’dan yapılan açıklamada, AB’deki kullanıcılar için yıl sonuna kadar, iOS ve iPadOS için tarayıcı seçim ekranında, varsayılan uygulamalarda ve uygulama silmede değişiklikler yapılacağı duyuruldu.

    Bu güncellemelerin Dijital Pazarlar Yasası (DMA) gerekliliklerine ahenk kapsamında gerçekleştirileceği kaydedilen açıklamada, üçüncü taraf araçların da kullanılabilir hale getirileceği aktarıldı.

    AB’deki kullanıcıların iOS ve iPadOS 18’de her kullanıcıya sunulan “varsayılan uygulamalar” kısmını ayarlarda göreceği belirtilen açıklamada, kullanıcıların gelecekteki yazılım güncellemelerinde telefon numaralarını çevirme, ileti gönderme, metin çevirme, parolaları yönetme, klavyeler ve istenmeyen davet filtreleri için yeni varsayılan ayarlara sahip olacağı kaydedildi.

    Açıklamada ayrıyeten, App Store, Bildiriler, Fotoğraflar, Kamera ve Safari uygulamalarının artık AB’deki kullanıcılar için silinebilir olacağı bilgisi yer aldı.

  • Peloton hisseleri kazanç beklentilerini aşması ve gelir büyümesi ile yükselişe geçti

    Fitness ekipmanı üreticisi Peloton’un (NASDAQ:PTON) hisseleri, şirketin beklenenden daha iyi dördüncü çeyrek sonuçları açıklaması ve iki yıl aradan sonra ilk kez gelir büyümesine geri dönmesi üzerine Perşembe günü piyasa öncesi işlemlerde %16,7 yükseldi.

    Şirket, analistlerin hisse başına 0,17 dolar zarar beklentisinin altında kalarak, hisse başına 0,08 dolar zarar açıkladı. Gelir ise 643,6 milyon dolar olarak gerçekleşerek 628,47 milyon dolarlık konsensüs tahminini aştı ve yıllık bazda %0,2’lik bir artışla – 2022 mali yılının ikinci çeyreğinden bu yana ilk pozitif büyümeyi kaydetti.

    Peloton’un abonelik segmenti kilit bir itici güç oldu ve geliri yıllık bazda %2,3 artarak 431 milyon dolara yükseldi. Şirket ayrıca kârlılıkta önemli adımlar attı ve yıllık bazda 105 milyon dolar artışla 70 milyon dolarlık pozitif Düzeltilmiş FAVÖK bildirdi.

    Peloton kazanç açıklamasında, “2024 mali yılını güçlü bir dördüncü çeyrek performansıyla tamamladık, tüm önemli metriklerde rehberliğimizi karşıladık veya aştık ve finansal hedeflerimizin bir kısmında sürekli ilerleme kaydettik,” dedi.

    Ancak şirketin mevcut çeyrek ve 2025 mali yılının tamamı için öngörüsü analistlerin beklentilerinin altında kaldı. Peloton, ilk çeyrek için 560-580 milyon dolar gelir öngörürken, konsensüs beklentisi 602 milyon dolardı. 2025 mali yılı için şirket 2,4-2,5 milyar dolar gelir projeksiyonu yaparken, analistler 2,69 milyar dolar bekliyordu.

    Daha zayıf rehberliğe rağmen, yatırımcılar şirketin büyümeye geri dönüşüne ve iyileşen kârlılık metriklerine odaklanmış görünüyor. Peloton ayrıca maliyet azaltma girişimlerindeki ilerlemesini vurguladı ve yeniden yapılandırma planından dördüncü çeyrekte yaklaşık 15 milyon dolar tasarruf sağladığını belirtti.

    Bu makale yapay zeka desteğiyle oluşturulmuş ve çevrilmiş olup, bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için Şartlar ve Koşullarımıza bakınız.

  • TCMB rezervleri 2,7 milyar dolar arttı

    Foreks – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri geçen hafta 2 milyar 682 milyon dolar artış kaydetti.

    TCMB verilerine göre, 16 Ağustos itibarıyla toplam rezervler 150 milyar 233 milyon dolardan, 152 milyar 915 milyon dolara çıktı. 

    Brüt rezervler 92 milyar 330 milyon dolardan 94 milyar 146 milyon dolara yükseldi. 

    Altın rezervleri ise 57 milyar 903 milyon dolardan 58 milyar 769 milyon dolara geldi. 

    Bir önceki hafta 46 milyar 903 milyon dolar olan net uluslararası rezervler, söz konusu haftada 882 milyon dolar artarak 47 milyar 785 milyon dolara çıktı. 

                  Altın      Döviz       TCMB

                Rezervleri Rezervleri Rezervleri

       Tarih    (Milyon $) (Milyon $) (Milyon $)

    ———-  ———- ———- ———-

    16-08-2024    58.769      94.146    152.915

    09-08-2024    57.903      92.330    150.233

    02-08-2024    57.895      92.491    150.386

    26-07-2024    56.104      91.907    148.011

    19-07-2024    59.214      94.695    153.910

    12-07-2024    59.451      94.345    153.796

    05-07-2024    58.717      89.731    148.448

    28-06-2024    58.077      84.833    142.910 

    21-06-2024    59.127      88.495    147.622

    14-06-2024    57.868      88.433    146.301

    07-06-2024    59.796      86.356    146.152

    31-05-2024    59.740      83.909    143.648

    24-05-2024    59.476      82.765    142.242

    17-05-2024    60.576      78.549    139.125 

    10-05-2024    60.199      74.203    134.402

    03-05-2024    57.707      69.148    126.855

    26-04-2024    59.113      64.967    124.080

    19-04-2024    59.273      67.011    126.284

    12-04-2024    58.446      70.000    128.446

    05-04-2024    56.678      70.193    126.871

    29-03-2024    54.378      68.748    123.126

    22-03-2024    53.163      70.681    123.844

    15-03-2024    53.006      74.891    127.897

    08-03-2024    52.748      77.785    130.533

    01-03-2024    50.408      80.511    130.919

    23-02-2024    49.271      82.479    131.750

    16-02-2024    48.116      86.092    134.208

    09-02-2024    48.561      86.366    134.927

    02-02-2024    48.905      86.538    135.444

    26-01-2024    48.007      89.154    137.161

    19-01-2024    47.725      90.366    138.091 

    12-01-2024    47.810      91.990    139.799

    05-01-2024    47.638      91.973    139.612

    -Net Rezervler..

                  Net Uluslararası       Net Uluslararası 

       Tarih     Rezervleri(Bin TL)    Rezervleri(Milyon $)

    ———-  ———————  ———————

    16-08-2024   1.604.360.553                47.785

    09-08-2024   1.568.765.982                46.903

    02-08-2024   1.701.908.369                51.451

    26-07-2024   1.569.748.164                47.592

    19-07-2024   1.592.127.926                47.189

    12-07-2024   1.566.843.197                47.701

    05-07-2024   1.415.662.227                43.557

    28-06-2024   1.293.851.269                39.397

    21-06-2024   1.460.793.975                44.849

    14-06-2024   1.514.728.273                46.996

    07-06-2024   1.529.231.845                47.525

    31-05-2024   1.466.034.312                45.460

    24-05-2024   1.296.889.859                40.349

    17.04.2024   1.088.195.880                33.840

    10.04.2024     993.371.991                30.872

    03.04.2024     681.262.677                21.079

    26-04.2024     454.945.726                14.009

    19-04.2024     488.580.699                15.054

    12-04-2024     669.739.028                20.925

    05-04-2024     628.798.138                19.749

    29-03-2024     498.568.314                15.455

    22-03-2024     491.307.141                15.206

    15-03-2024     629.138.982                19.622

    08-03-2024     662.375.442                20.845

    01-03-2024     638.871.418                20.503

    23-02-2024     694.859.720                22.445

    16-02-2024     873.607.161                28.459

    09-02-2024     879.465.279                28.801

    02-02-2024     849.794.407                28.040

    26-01-2024     927.028.480                30.678

    19-01-2024     711.548.217                23.651

    12-01-2024     883.683.834                29.497

    05-01-2024     959.541.520                32.259

  • Yurt dışı yerleşikler hissede satış yaptı

    Foreks – Yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle 16 Ağustos haftasında 297,6 milyon dolar net hisse satışı yaptı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, aynı hafta DİBS (Kesin Alım) net alımları 1 milyar 404,4 milyon dolar oldu. 

    Yurt dışında yerleşiklerin DİBS (Ters Repo) satımları net 10,4 milyon dolar, net DİBS (Teminat) satımları 44,7 milyon dolar oldu. DİBS (Ödünç) işlemi gerçekleşmezken, şirket borçlanma senetleri satımları net 12,1 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

    -Stoklar..

    Yurt dışında yerleşik kişilerin hisse senedi stokları piyasa değeri 35 milyar 765,6 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    DİBS (Kesin Alım) stokları 14 milyar 796 milyon dolar, DİBS (Ters Repo) stokları 1 milyar 619,6 milyon dolar, DİBS (Teminat) stokları 4 milyar 555,8 milyon dolar oldu.

    Şirket borçlanma senedi stokları 417,7 milyon dolar seviyesinde açıklandı.

  • KKM ve katılma hesaplarında gerileme sürüyor

    Foreks – Kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarındaki düşüş devam ediyor.

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 1 trilyon 715 milyar TL’den 1 trilyon 659,7 milyar TL’ye geriledi.

    Aynı haftada krediler 14 trilyon 241,9 milyar TL’den 14 trilyon 289,6 milyar TL’ye, mevduat 16 trilyon 962,7 milyar TL’den 17 trilyon 294,8 milyar TL’ye yükseldi.

    Tüketici kredileri 1 trilyon 769 milyar TL’den 1 trilyon 762,5 milyar TL’ye , bireysel kredi kartları 1 trilyon 529,9 milyar TL’den 1 trilyon 503,9 milyar TL’ye geriledi.

    Takipteki alacaklar ise 246,9 milyar TL’den 249,3 milyar TL’ye çıktı.

    Veriler 16 Ağustos ile biten haftayı kapsıyor.

  • Vitalik Buterin’den Ethereum’a yönelik sürpriz paylaşım

    Investing.com – Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, resmi x hesabı üzerinden Ethereum ağına yönelik iyimser mesajlar verdi.

    Buterin, Ethereum ağıyla ilgili yorumlarında şu ana kadar sakin ve temkinli yaklaşımıyla bilinirdi. Hatta Ethereum kurucusunun bu tavrı, zaman zaman eleştiri konusu olmuştur. Ancak Vitalik Buterin, yakın zamanda X üzerinde yaptığı paylaşımla bu çizgisini değiştirdi.

    Vitalik Buterin, X hesabı üzerinden Ethereum’u öven bir görsel paylaştı ve gönderisinde kendisine Ethereum’a daha fazla katkı sağlayacak paylaşımlar yapması gerektiği söylendiğini dile getirdi. Vitalik, başka bir gönderisinde ise Ethereum uygulamalarının önemini vurgularken ağ için üçüncü bir katman önerisinde bulundu.

    Ethereum, geçtiğimiz ay spot ETF piyasasında boy göstermeye başlarken ETH ETF’leri, şimdiye kadar bekleneni veremedi ve spot Bitcoin ETF’lerinin aynı dönemine göre daha düşük performans gösteriyor. Buterin’in paylaşımı ise Ethereum’un piyasada hakimiyet kaybetmeye başladığı döneme denk geliyor. Ethereum kurucu ortağının bu gönderiyle kripto varlığın potansiyelini koruduğuna dair mesaj verdiği düşünülüyor.

    Bununla birlikte Buterin’in “Ethereum Bullposting” olarak ifade edilen bu gönderisi, öncesinde 11.700 kelimeden oluşan oldukça uzun bir makale paylaşımından çok daha fazla etkileşim aldı. Buterin, genelde kripto sektörüyle ilgili gelişmekte olan teknolojiler hakkında uzun ve kapsamlı makaleleriyle bilinir. Bu paylaşımlar, teknoloji meraklıların ilgisini çekse de çoğu piyasa katılımcısı için anlaması zor ve karmaşık olarak kabul edilir ve çok fazla ilgi görmez.

    Buterin, katman-2 ağı Optimism’in çalışmalarını da övdü

    Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, Optimism’in Ethereum ekosistemindeki varlık transferlerini standartlaştırma çalışmalarını memnuniyetle karşıladığını söyledi.

    Optimism geliştiricileri, X üzerinden Superchain Interop’unun tüm Ethereum ağında genişlediğini duyurdu. Vitalik Buterin ise bu gönderiye cevap olarak “Ethereum ekosistemi genelinde varlık transferlerinin standardizasyonuna verdiğiniz desteği görmekten heyecan duyuyoruz! Ayrıca, REMOTESTATICCALL üzerindeki çalışmalar harika. Bir sonraki adım: zincire özgü adreslerin, zincire özgü ENS’in, ERC-3668 hafif istemcilerin standartlaştırılması” ifadelerini kullandı.

    Diğer yandan Buterin, geçen hafta Ethereum ağında geliştirilen ve kendisine reklam amaçlı gönderilen yaklaşık 500 bin dolar değerindeki memecoin’i bir hayvan koruma derneğine bağışlamasıyla gündeme geldi.

    Ethereum fiyatı etkilenmedi


    Vitalik Buterin’in biraz da zorlamayla kripto varlığı öven bir paylaşımda bulunması henüz kripto varlık üzerinde önemli bir etkiye neden olmadı.

    Ethereum son 24 saatte %2 yükselişle 2.630 dolar bandına hareket ediyor. Kripto para, son bir haftalık volatilitede ise kayıplarını geri alarak yatay hareketini sürdürüyor.

  • Weibo ikinci çeyrek kazanç tahminlerini aştı, hisseler %2 yükseldi

    BEIJING – Çinli sosyal medya platformu Weibo Corporation (NASDAQ:WB), analist beklentilerini aşan ikinci çeyrek kazançlarını açıkladı ve bu haber üzerine şirketin hisseleri erken işlemlerde %2,4 yükseldi.Weibo, hisse başına 0,48 dolar düzeltilmiş kazanç açıkladı ve böylece 0,42 dolar olan analist konsensüs tahminini geçti. Gelir ise 437,9 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam, 437,97 milyon dolarlık beklentilerle hemen hemen aynı çizgide olmasına rağmen, geçen yılın aynı dönemine göre %1 düşüş gösterdi.Weibo’nun CEO’su Gaofei Wang, “Bu çeyrekte kullanıcı etkileşimimiz ve operasyonel verimliliğimiz daha da iyileşti,” dedi. “Weibo’nun popüler trendler ve dikey içerik ekosistemindeki gücünün, gelir toparlanmasının ana itici gücü haline geldiğini görmek bizi cesaretlendiriyor.”Şirket, Haziran 2024’te aylık aktif kullanıcı sayısının 583 milyon, ortalama günlük aktif kullanıcı sayısının ise 256 milyon olduğunu bildirdi.Reklam ve pazarlama gelirleri yıllık bazda %3 azalarak 375,3 milyon dolara geriledi. Ancak, katma değerli hizmet gelirleri, öncelikle üyelik hizmetlerindeki büyümenin etkisiyle %15 artarak 62,6 milyon dolara yükseldi.Weibo’nun faaliyet kar marjı, geçen yılın aynı çeyreğindeki %28’den %31’e yükseldi. GAAP dışı faaliyet kar marjı ise %35’ten %36’ya çıktı.Şirketin 30 Haziran 2024 itibarıyla nakit, nakit benzerleri ve kısa vadeli yatırımları toplamda 2,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • NetEase hisseleri, 2. çeyrek gelirinin tahminlerin altında kalmasıyla %5,7 düştü

    HANGZHOU, Çin – NetEase Inc. (NASDAQ:NTES), analist beklentilerini aşan ikinci çeyrek kazançlarını açıkladı, ancak gelir tahminlerin altında kaldı ve bu durum Perşembe günü hisselerin sert bir şekilde düşmesine neden oldu.Çinli internet ve oyun şirketi, RMB11.97 olan konsensüs tahminini aşarak hisse başına düzeltilmiş RMB12.15 ($1.67) kazanç açıkladı. Bununla birlikte, RMB25.49 milyar ($3.51 milyar) olan gelir, analistlerin RMB26.11 milyar olan beklentisinin altında kaldı.NetEase hisseleri, sonuçların ardından %5.75 düştü. Yatırımcılar, kazanç beklentisinin aşılmasına rağmen gelir hedefinin tutturulamamasına odaklandı.Şirketin ana faaliyet alanı olan oyunlar ve ilgili katma değerli hizmetler segmentinin geliri, geçen yılın aynı dönemine göre %6.7 artarak RMB20.06 milyar ($2.76 milyar) oldu. Ancak bu rakam, ilk çeyrekteki RMB21.46 milyar seviyesinden düşüş gösterdi.CEO William Ding yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz yirmi yılda oluşturduğumuz güçlü Ar-Ge ve operasyonel yetenekler, uzun süredir beğeni toplayan oyunlardan ve türleri yeniden tanımlayan yenilikçi hitlere kadar çeşitli ürünler sunan etkileyici oyun portföyümüzü şekillendirdi” dedi.NetEase’in eğitim teknolojisi birimi Youdao’nun geliri %9.5 artarak RMB1.32 milyar ($181.9 milyon) oldu. Cloud Music streaming bölümünün geliri ise %4.7 artarak RMB2.04 milyar ($280.8 milyon) olarak gerçekleşti.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Evogene kazancı $0,19 ile beklentilere göre daha iyi, kâr ise beklentilere göre yüksek

    Investing.com – Evogene (NASDAQ: EVGN) raporuna göre ikinci çeyrek hisse başına kârı -1,060$ ile analistlerin -1,250$ olan beklentilerine göre $0,19 daha iyi.

    Bu çeyrek için yayımlanan kâr 914K$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 775K$ şeklindeydi.

    Evogene hissesi, günü 3.98$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda -51,460% değer kaybettiğini gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise %-48,510 değer kaybettiğini gösteriyor.

    Evogene son 90 gün içinde 2 pozitif hisse başına kâr görürken 0 negatif hisse başına kâr gördü.

    Evogene hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

    InvestingPro’ya göre Evogene şirketinin finansal sağlık puanı “Çok iyi performans”.

    Evogene şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

    Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

  • CrowdStrike için yaklaşan kazanç raporu ‘netleştirici bir olay’ olacak

    Jefferies analistleri, siber güvenlik devi CrowdStrike Holdings Inc.’in (CRWD) yaklaşan kazanç raporuna hazırlanıyor ve bunun şirket için “netleştirici bir olay” olacağını öngörüyor.

    Perşembe günü müşterilerine gönderdiği bir notta firma, CrowdStrike’ın Windows için yaptığı güncellemeden kaynaklanan son BT kesintisine bağlı zorluklara rağmen, şirketin yaklaşık %31’lik yıllık ARR (Yıllık Tekrarlayan Gelir) büyümesi rapor edeceğini bekliyor.

    Ancak, odak noktası muhtemelen CrowdStrike’ın 2025 mali yılı rehberliği ve bunun gelecekteki büyüme üzerindeki etkileri olacak.

    Jefferies, CrowdStrike’ın 2025 mali yılı ARR büyüme rehberliğini %24-25 civarında, konsensüs tahmini olan %24,5’in biraz altında vereceğini öngörüyor.

    Analistler, CrowdStrike’ın genellikle “korkusuz rehberlik” verdiğini, ancak bu sefer şirketin daha ihtiyatlı rakamlar açıklama olasılığı olduğunu belirtiyor. Rehberliğe yönelik bu “tüm olumsuzlukları içeren” yaklaşım, beklentileri azaltmaya ve olay sadece 2. çeyreğin iki haftasını etkilemiş olsa da yatırımcıları hisseyi desteklemeye teşvik etmeye yardımcı olabilir.

    Jefferies, kısa vadede CrowdStrike hisselerinin, 2025 takvim yılı FCF tahminlerinin 42 katı olan premium değerleme nedeniyle kazanç raporundan sonra baskı görebileceği konusunda uyarıyor.

    Bununla birlikte, bunu CrowdStrike’ın Eylül ayındaki Analist Günü’nde potansiyel olarak olumlu bir katalizör için bir hazırlık olarak görüyorlar. Bu etkinlikte yönetimin, hisseleri yükseltebilecek revize edilmiş uzun vadeli bir vizyon ortaya koyması bekleniyor.

    Jefferies yakın zamanda 2026 mali yılı FCF tahminlerini %3 düşürerek 1.439 milyon dolara indirdi, bu da piyasa konsensüsünün %9 altında.

    Buna rağmen, son olayı da hesaba kattıklarında bile, CrowdStrike’ın değerlemesinin daha yüksek büyüme potansiyeli nedeniyle Palo Alto Networks gibi rakiplerine kıyasla hala bir prim hak ettiğine inanıyorlar.

    Jefferies, CrowdStrike’ın uzun vadeli bir hayranı olmaya devam ediyor ve hisse senedi için Al notunu koruyor, ancak yaklaşan kazanç raporunun hisse senedinin yörüngesini belirlemede çok önemli olacağını kabul ediyor.

    Bu makale yapay zeka desteğiyle oluşturulmuş ve çevrilmiş olup bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için Şartlar ve Koşullarımıza bakın.

  • BJ’s Wholesale, 2. çeyrek sonuçlarında tahminleri aştı, 2025 mali yılı rehberliği sundu; hisseler düşüşte

    BJ’s Wholesale Club (NYSE:BJ) hisseleri, şirketin 2025 mali yılı için yumuşak yıllık rehberlik sunmasının ardından Perşembe günü piyasa öncesi işlemlerde %3’ten fazla düştü.

    2024 mali yılının 2. çeyreği için BJ’s, analistlerin 1,01 dolar beklentisinin üzerinde, hisse başına 1,09 dolar kazanç (EPS) bildirdi. Şirket, dönem için 5,21 milyar dolar gelir elde etti ve bu da 5,15 milyar dolarlık konsensüs tahmininin üzerinde gerçekleşti.

    Üyelik ücretleri 113,1 milyon dolara yükseldi ve yıllık bazda %9,1’lik bir artışla 110,9 milyon dolarlık tahmini aştı.

    Ürün stokları 1,55 milyar dolar ile yıllık bazda %0,4 artış gösterdi ancak beklenen 1,59 milyar doların biraz altında kaldı.

    Şirket, 2024 mali yılı için benzin hariç karşılaştırılabilir mağaza satışlarının yıllık bazda %1 ila %2 arasında artmasını bekliyor. Güçlü trafik, birim büyümesi ve sağlam bozulabilir ürün işinin sonuçları aralığın üst sınırına doğru itebileceği öngörülüyor.

    Ürün brüt marjlarının önceki yıla kıyasla yaklaşık olarak sabit kalması bekleniyor.

    Daha ileriye bakıldığında, BJ’s 2025 mali yılı için hisse başına kazancın 3,75 dolar ile 4,00 dolar arasında olacağını öngörüyor. Bu, 3,93 dolarlık konsensüs tahmininin üzerinde.

    BJ’s Wholesale Club’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Laura Felice, “Geleceğe baktığımızda, stratejik önceliklerimizi uygulamaya ve üyelerimize önemli değer sunmaya devam etmemizle birlikte uzun vadeli büyüme ve hissedar değeri yaratma konusundaki yeteneğimize olan güvenimizi koruyoruz,” dedi.

    Bu makale yapay zeka desteğiyle oluşturulmuş ve çevrilmiş olup bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için Şartlar ve Koşullarımıza bakın.

  • Bilibili hisseleri beklenenden iyi Q2 sonuçlarıyla %3 yükseldi

    ŞANGAY – Çinli video platformu Bilibili Inc. (NASDAQ:BILI) hisseleri, güçlü reklam ve oyun geliri büyümesinin etkisiyle analist beklentilerini aşan ikinci çeyrek sonuçlarını açıklamasının ardından Perşembe günü %3,2 yükseldi.Şirket, analistlerin tahmin ettiği 0,74 RMB zarara kıyasla hisse başına 0,65 RMB (0,09 dolar) düzeltilmiş net zarar açıkladı. Gelir, geçen yılın aynı dönemine göre %16 artarak 6,13 milyar RMB’ye (843,1 milyon dolar) ulaştı ve 6,1 milyar RMB’lik konsensüs tahminini hafif aştı.Reklam geliri parlak bir nokta oldu ve yıllık bazda %30 artarak 2,04 milyar RMB’ye (280,4 milyon dolar) yükseldi. Mobil oyun gelirleri de “San Guo: Mou Ding Tian Xia” gibi yeni oyunların lansmanıyla güçlenerek %13 artışla 1,01 milyar RMB’ye (138,6 milyon dolar) ulaştı.Bilibili’nin yönetim kurulu başkanı ve CEO’su Rui Chen, “İkinci çeyrek sonuçlarımız, canlı bir topluluk oluştururken finansal performansımızı nasıl hızlandırdığımızı gösteriyor,” dedi.Şirketin kullanıcı metrikleri iyileşmeye devam etti; günlük aktif kullanıcı sayısı yıllık bazda %6 artarak 102,3 milyona ulaştı. Kullanıcı başına ortalama günlük geçirilen süre, geçen yılki 94 dakikadan 99 dakikaya yükseldi.Bilibili ayrıca kârlılık konusunda da ilerleme kaydetti; düzeltilmiş net zararı yıllık bazda %72 azalarak 271,0 milyon RMB’ye (37,3 milyon dolar) geriledi. Şirket, ikinci çeyrekte 1,75 milyar RMB (240,9 milyon dolar) pozitif işletme nakit akışı elde etti.Geleceğe bakıldığında, yönetim, kullanıcı tabanının monetizasyonunu artırırken şirketin kârlılığa giden yolu ve gelecekteki büyüme potansiyeli konusunda güven ifade etti.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • BETAM: 2019 son çeyreğinden itibaren azalma eğilimine giren işsizlik oranının taban seviyesine ulaştığı söylenebilir

    Foreks – BETAM, 2019 son çeyreğinden itibaren azalma eğilimine giren işsizlik oranının taban seviyesine ulaştığının söylenebileceğini bildirdi. 

    BETAM “Çeyrekten Çeyreğe İşgücü Piyasası Görünümü: 2024 2.Çeyrek” raporunu yayımladı.

    Raporda, mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre 2024 yılı ikinci çeyrekte istihdamdaki kişi sayısının bir önceki çeyreğe kıyasla 205 binlik artışla 32 milyon 661 bin seviyesine yükselirken, işsiz sayısının 23 bin arttığı, sonuçta işgücünde 228 bin artış yaşandığı hatırlatıldı.

    Raporda şöyle devam edildi:

    “Toplamda istihdamın işsiz seviyesinin üzerinde bir artış göstermesi sonucu işsizlik oranı sabit kalarak yüzde 8,8 olmuştur. Son 3 Çeyrekte işsizlik oranı bu seviyede sabit kalmıştır. 2019 son çeyreğinden itibaren azalma eğilimine giren işsizlik oranının taban seviyesine ulaştığı söylenebilir.

    Mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel istihdam verilerine göre hizmetlerde 157 binlik artış yaşanmıştır (yüzde 0,8). İnşaat istihdamı 43 bin artarken (yüzde 2,0), tarım istihdamında 56 binlik (yüzde 1,2) artış gerçekleşmiştir. Sanayi istihdamı ise bir önceki çeyreğe göre 50 bin azalış vardır (yüzde 0,7).

    Mevsim etkilerinden arındırılmış genç (15-24 yaş arası) işsizlik oranı 0,4 puanlık artışla yüzde 16,3 olarak gerçekleşmiştir. Genç kadınlardaki işsizlik oranı 0,6 puan artarak yüzde 21,5 olmuş, genç erkeklerdeki işsizlik oranı ise 0,4 puan artarak 13,7 olarak kaydedilmiştir. Böylece genç kadın ve erkek işsizlik oranlarındaki toplumsal cinsiyet farkı 7,6 puandan 7,8 puana yükselmiştir.

    Mevsim etkilerinden arındırılmamış verilere göre eğitim gruplarındaki işsizlik oranı bir önceki çeyreğe kıyasla mesleki veya teknik lise grubunda artmış diğer tüm gruplarda düşmüştür. En çok düşüşün görüldüğü grup 1,3 puan düşüşle Lise altı olmuştur. Lise mezunlarında düşüş 0,5 puan olurken, yükseköğretim mezunlarında düşüş 1,1 puandır. Mesleki veya teknik lise mezunlarında işsizlik oranı ise 0,3 puan artmış ve eğitim grupları arasında yegâne artış olarak kaydedilmiştir.

    2024 yılı ikinci çeyrekte uzun süreli işsizlik oranı toplamda yüzde 20,2 seviyesinde gerçekleşmiştir. Erkeklerde uzun süreli işsizlik oranı bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 15,1’den yüzde 15,2’ye, kadınlarda yüzde 25,9’dan yüzde 26,5’a yükselmiştir.”

  • Deniz Kayadelen ‘Üçlü taç’ unvanını aldı

    Daha evvel English Channel ve Catalina Channel’i yüzerek geçen ve Dünya Buzlu Su Yüzme şampiyonlukları bulunan Bakırköy Ata Spor Kulübü atleti Deniz Kayadelen, Triple Crown (Üçlü taç) son ayağı olan 48 km’lik Manhattan Island yüzüşünü parkur üzerinde bulunan 20 köprünün altından geçerek ve kendisine eşlik eden teknenin ardında dalgalanan Türk Bayrağı eşliğinde bayanlar sürat rekoru kırarak 7 saat 58 dakikada tamamladı.

    Bir müddet evvel Everest Dağı’nın 6 bin 400 metre yüksekliğinde buzlu suda 5 dakika yüzerek Guinness Rekorlar Kitabı’na ismini yazdıran ve Açık Su Yüzme Dünyası’nın en itibarlı unvanlarından birini alarak Türkiye’ye büyük gurur yaşatan atlet Deniz Kayadelen, “Triple Crown yüzücüsü olmak açık su dünyasında en itibarlı unvanlardan biridir. Bu unvanı kazanmak için, bir yüzücünün 3 büyük maraton yüzme rotasını muvaffakiyetle tamamlaması gerekir. Bu 3 rotayı tamamlayan yüzücüler dayanıklılık, güç ve kararlılıklarını kanıtlamış olurlar. Dünyada sonlu sayıda yüzücü Triple Crown unvanına sahip olduğundan bu büyük bir onurdur” dedi.

    Kayadelen, aldığı Triple Crown unvanının kendisini çok memnun ettiğini lisana getirirken Türkiye’yi, Türk kadınını ve Bakırköy’ü dünyanın her yerinde muvaffakiyet ile temsil etmeye, Türk bayanı ve genç kızlarımıza ilham olmaya devam edeceğini belirtti.

    AHMET SALİM YILMAZ: DENİZ KIZIMIZ TÜRKİYE’NİN MEDARI İFTİHARIDIR

    Bakırköy Ata Spor Kulübü Onursal Lideri ve tıpkı vakitte Bakırköy İş İnsanları Derneği Başkanı Ahmet Salim Yılmaz ise “Deniz kızımız Bakırköy Ata Spor Kulübü’nün, Bakırköy ilçemizin ve Türkiye’nin medarı iftiharıdır. O dünyanın dört bir tarafında ulu Türk Bayrağını dalgalandırıyor. Deniz Kayadelen dünyadaki tüm denizleri; gücüyle, fedakarlıklarıyla, Türkiye sevgisiyle ve yüzme sevdasıyla aşarken kendi limitlerini zorluyor. İnsanları kendi limitlerini aşmaya teşvik ediyor. Kendisiyle ve başardıklarıyla gurur duyuyoruz. Ayrıyeten bir sonraki meydan okumasını merakla bekliyoruz” sözlerini kullandı.

  • Abla – kardeş boksta Türkiye şampiyonu oldu

    Muğla Boks Spor Kulübü’nün atletleri Şeyma Düztaş ile kardeşi Yaren Düztaş, Bursa’da gerçekleştirilen U22 Erkekler ve Bayanlar Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası’nda kilolarında şampiyon oldu.

    Bursa’da U22 Erkekler ve Bayanlar Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası 13-23 Ağustos tarihleri ortasında gerçekleştirildi. Muğla Boks Spor Kulübü ismine yarışa katılan 22 yaşındaki Şeyma Düztaş 81 kiloda, 19 yaşındaki kardeşi Yaren Düztaş da 70 kiloda Türkiye şampiyonluğunu elde etti.

    Muğla Boks Spor Kulübü Lideri Efkan Zeytinoğlu, “Kulübümüzü gençlerin daha yeterli imkanlarda spor yapmaları için kurduk. Ülkemize başarılı boksörler kazandırmak istiyoruz. Atletlerimizin aldığı dereceler hepimizi gururlandırdı” dedi.

    Karadağ’ın Budva kentinde 10-20 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenen, 38 ülkeden yaklaşık 300 atletin katıldığı boks şampiyonasında Şeyma Düztaş, 81 kiloda Avrupa 3’üncüsü olup bronz madalya kazanmış, 71 kiloda yarışan Yaren Düztaş da son maçında Arnavut rakibine yenilip Avrupa 5’incisi olmuştu.

  • Nuri Şahin’den Moukoko’nun ayrılığı için açıklama

    Borussia Dortmund Teknik Yöneticisi Nuri Şahin, kadrodan ayrılması gündemde olan Youssouf Moukoko hakkında açıklamalarda bulundu.

    Moukoko ile her şeyi açıkça konuştuğunu söyleyen Nuri Şahin, “Moukoko’ya açıkça bir bakış açısı gösterdim. Yeterli ve açık bir alakamız var. Bu onun için kolay olmayacak. Çok oynamak istiyor. Her oyuncu benimle nerede duracağını bilir.” tabirlerini kullandı.

    Öte yandan Sky Sports’un haberine nazaran; Moukoko’ya talip olan Real Betis, kaidelerde anlaşılamaması üzerine bu transferden vazgeçti.

  • Kayserispor’da olay açıklama: “Fenerbahçe transfer yasağı getirdi!”

    Kayserispor Kulübü Lideri Ali Çamlı, 8 Eylül’de yapılacak seçimli harika genel konseyde aday olmayacağını açıkladı.

    Çamlı, kulüp tesislerinde düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 33 aydır yönetim kurulu üyeleriyle Kayserispor’un başarısı için uğraş sarf ettiklerini söyledi.

    Misyonda bulundukları müddette kendilerinin da yanılgılarının olduğunu lisana getiren Çamlı, “Bu mühlet boyunca yaptığım bir yanlışın bedelini sizin önünüzde ödemek istiyorum. Olivier Kemen, kulübümüzle olan mukavelesini 190 bin avro alacağını tahsil edemediği için feshedip gitti. Bu fesihte kusurum olduğunu düşündüğüm için bu olaydan kulübe yansıyan 96 bin 250 avroyu önünüzde ödüyorum.” dedi.

    “ADAY DEĞİLİM”

    Ali Çamlı, misyonda bulundukları müddette kulübe ilişkin 75 borç evrakını kapattıklarını lisana getirerek, şunları kaydetti:

    “Geçtiğimiz hafta oynadığımız Sivasspor maçı sonrasında genel heyet çağırısı yapmıştım. Birtakım kısımlar bu çağırıyı öbür yerlere çekmeye çalışıyor. Ben çok açık ve net bir formda söylüyorum. Ben artık yoruldum. Kulübü getirdiğim nokta belli. Kulübü yönetilebilir bir yere getirdik. Şu anda kulübümüzde evvelki lider Berna Gözbaşı’nın temliği dışında bir sorun yok. Ödenmeyecek bir borç yok. Bu çağırıyı yeniliyorum. Ben artık yönetmek istemiyorum. Ben genel konsey kararı aldım, aday da değilim.”

    “MAHKEMEYE BAŞVURDUK”

    Berna Gözbaşı’nın alacakları gerekçesiyle kulübün tüm gelirlerine temlik koydurduğunu tabir eden Çamlı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

    “Kayserispor’un bütün gelirleri bankalara hacizli. Bu temlik sona erene kadar tüm para bu sisteme akacak. Kulübün hesaplarının incelenmesi için mahkemeye başvurduk. Berna Gözbaşı’nın bir alacağı varsa alır. Bundan sonra kararı devlet verecek. Biz bu kulübü 33 aydır ikili ilgiler, sponsorluk muahedeleriyle buraya getirdik lakin artık bu mevzuda da engelleniyorum. Birileri tarafından sponsorlar aranıp kulübe para verilmemesi isteniyor. Ben burayı nasıl yönetebilirim? Bu kaidelerle burayı yönetebilecek birisi varsa genel kurulu beklemeden gelsin lider olsun.”

    “ÖDENMESİ GEREKEN 500 BİN EURO BORCUMUZ VAR”

    Temlik dışında kulübün yönetilmeyecek bir durumunun olmadığını lisana getiren Çamlı, şöyle konuştu:

    “Berna Gözbaşı misyonu devraldığında Kayserispor’un borcu 260 milyon liraydı. Bu fiyat o gün 41 milyon avro ediyordu. Ben, Berna Gözbaşı’ndan vazifesi devralırken borcumuz ise 879 milyondu. Bu da yaklaşık 44 milyon avrodur. Bu borcun dışında FIFA’da bulunan belgelerden gelen 13 milyon avroya yakın borç çıktı. Bu borç transfer yasağına neden oldu. Bunu da ben ödedim. Gözbaşı periyodunda yaklaşık 9 milyon avro menajerlik fiyatı ödenmiş. Berna Gözbaşı periyodunda kulübün 600 milyon lira geliri var. Yani Gözbaşı devrinde kulübe 49 milyon avro para gelmiş. Şu anda kulübümüzün, Berna Gözbaşı temliği dışında, ekibe ödenmesi gereken 500 bin avro borcu var. Gelecek idare yalnızca oyuncu maaşlarını ödeyecek. Şu anda 9 belge kaldı. Bu belgelerden en kıymetlisi Umut Bulut belgesi. Bu evrak şu anda sonuçlanmadı. Bizim kulüp kayıtlarına nazaran Umut Bulut’un alacağı yok. İnşallah bu halde sonuçlanır. Bilal Başaçıkoğlu’nun alacağı nedeniyle ulusal lisansımız engelli. Bu pürüzü kaldırmak için hem oyuncuyla hem de menajerleriyle görüşüyoruz. Genel konseye kadar bu sorunu da çözüp, sıkıntısız bir halde genel şuraya gitmek istiyoruz.”

    Ali Çamlı, FIFA’daki mevcut 9 belgenin kulüp aleyhine sonuçlanması durumunda buradaki borcun 320 milyon lira olacağını, temlikle birlikte toplam borcun 972 milyon liraya ulaşacağını bildirdi.

    “F.BAHÇE TRANSFER YASAĞI GETİRTTİ”

    Asbaşkan Nurettin Açıkalın ise Kayserispor’un en büyük mali meselelerinden birinin de Berna Gözbaşı devrinde Fenerbahçe’den yapılan Mame Thiam transferinden kaynaklandığı ileri sürerek, “Thiam’ın transfer edildiği dönemde, Kayseri’de oynanan Fenerbahçe maçında rakip grup taraftarları stada alınmadı. Bu olaydan kısa bir müddet sonra Fenerbahçe, Thiam transferinden kaynaklı transfer yasağı getirtti. Yani ‘Benim seyircimi almazsan ben de transfer yasağı getiririm.’ dedi. Bu kulüp, bu temlikleri 4-5 yıl ligi 11, 12. sırada biterse bile ödeyemez.” tabirlerini kullandı.

    Öte yandan kulüpte geçen devir lider yardımcısı olarak misyon yapan Onur Gözbaşı, toplantının sonlarına hakikat salona geldi ve daha sonra Ali Çamlı ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi.

  • Cem Bölükbaşı, Belçika’da Le Mans Serisi’nin dördüncü yarışına çıkacak

    Ulusal pilot Cem Bölükbaşı, Belçika’da dayanıklılık yarışı Le Mans Serisi Avrupa Şampiyonası’ndaki dördüncü yarışında piste çıkacak.

    Cem, Lüksemburg merkezli DKR Engineering ekibiyle dördüncü yarışında, Belçika’daki Spa – Francorchamps’da kadro arkadaşlarıyla podyum çabası verecek.

    Le Mans Serisi Avrupa Şampiyonası, 25 Ağustos Pazar günü TSİ 12.30’da başlayacak.

    Cem Bölükbaşı, daha evvel Formula 2 ve Muhteşem Formula serilerinde Türkiye’yi temsil etti.

     

  • Enver Göçener, son seyahatine uğurlandı

    81 yaşında hayatını kaybeden eski voleybolcu ve antrenör Enver Göçener, son seyahatine uğurlandı.

    Türk voleybolunun duayen isimleri ortasında kabul edilen ve “Hocaların hocası” olarak bilinen Göçener için Burhan Felek Voleybol Salonu’nda merasim düzenlendi.

    Merasime Türkiye Voleybol Federasyonu Lideri Mehmet Akif Üstündağ ile yönetim kurulu üyeleri, Galatasaray Kulübü Lideri Dursun Özbek, sportmenler, kulüp temsilcileri, antrenörler ve Enver Göçener’in ailesi katıldı.

    Mehmet Akif Üstündağ ile Dursun Özbek, yaptıkları konuşmada, Göçener’in ailesine ve voleybol topluluğuna başsağlığı diledi.

    Enver Göçener’in cenazesi, Şakirin Mescidi’nde kılınan cenaze namazının akabinde Yeniköy Yalılar Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Dünya şampiyonu bilek güreşçi Şaziye’ye Samsun’da karşılama

    Moldova’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda 55 kiloda sağ kolda dünya şampiyonu, sol kolda dünya üçüncüsü olan 14 yaşındaki Şaziye Demir, Samsun’da davul zurnayla karşılandı.

    Havza ilçesinin girişinde ailesi, kulüp yöneticileri, okul idarecileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri tarafından karşılanan Şaziye Demir, Türk bayrağını göndere çektirmekten ve İstiklal Marşı’nı okutturmaktan ötürü çok büyükr gurur yaşadığını söz etti.

    Muvaffakiyetinin tesadüf olmadığını kanıtlamayı hedeflediğini lisana getiren Şaziye, “Şampiyon oldum, evet, çok karışık hisler yaşadım fakat herkesin gururlandığını görünce muvaffakiyetin çok hoş bir şey olduğunu anladım.” dedi.

    Baba İsmet Demir de kızının dünya şampiyonu olmasından ötürü çok büyük bir gurur yaşadığını söz etti.

    25 Mayıs 1919 Spor Kulübü Lideri Aydın Kaya Şaziye Demir’in “sonuna” kadar yanında olacaklarını lisana getirirken bilek güreşi antrenörü ve vücut eğitimi öğretmeni Murat Aktaş da emeklerinin karşılığını dünya şampiyonluğuyla aldıklarını ve unvanı korumak için daha çok çalışacaklarını söyledi.

     

  • Atletico Madrid’den transfere dev harcama

    Atletico Madrid, bu yaz transfer periyodunda takımına kattığı oyuncular ve ödediği bonservis bedelleriyle dikkat çekti.

    İspanyol grubu, bu yaz; Julian Alvarez, Conor Gallagher, Robin Le Normand ve Alexander Sörloth’u takımına kattı. Atletico Madrid, bu transferler için 183.5 milyon euro bonservis bedeli ödedi.

    Diego Simeone’nin takımı Alvarez’e 75, Gallagher’a 42, Normand’a 34.5 ve Sörloth’a 32 milyon euro bonservis bedeli verdi.

  • Beşiktaş’a yeni yıldız: Anthony Martial

    Ciro Immobile, Rafa Silva, Gabriel Paulista üzere değerli isimleri takımına katan Beşiktaş, tekrar yıldız bir ismin peşine düştü.

    İngiliz basınında yer alan habere nazaran; Beşiktaş, bonservisi elinde olan forvet oyuncusu Anthony Martial’ı takımına katmak istiyor.

    ARABİSTAN’I REDDETTİ!

    Manchester United ile kontratı sona erdikten sonra boşa çıkan 28 yaşındaki futbolcuya Arabistan takımlarının de ilgi duyduğu yazıldı.

    Haberde Avrupa’da kalmak isteyen Martial’in Al-Qadsiah ve Al Shabab’ın tekliflerini reddediği tabir edildi.

    BEŞİKTAŞ TEMASLARINI HIZLANDIRDI

    Fransız futbolcu, İngiltere’de kalmak istese de Avrupa’dan gelecek değerli bir teklifi de değerlendirmeye açık olduğu vurgulandı. Bununla birlikte Beşiktaş’ın oyuncu için temaslarını hızlandırması bekleniyor.

    Manchester United formasını toplamda 317 sefer giyen Martial, 90 gol ve 47 asistlik performans sergiledi. 

     
  • Sander Berge, 29M euro’ya Fulham’da

    Fenerbahçe’nin transfer gündemine yer alan Sander Berge, Fulham’a transfer oldu.

    Fulham Kulübü’nden yapılan açıklamada, Norveçli orta saha ile 5 artı 1 yıllık mukavele imzalandığı ve bu transfer için Burnley’e 23.5 milyon euro bonservis artı 6 milyon euro bonus unsurlar içeren bir ödeme yapılacağı açıklandı.

    Transferi hakkında konuşan Berge, “Fulham her vakit beni heyecanlandıran bir ekip olmuştur. Onlarla hem Championship’te hem de Premier Lig’de oynadım ve oynadıkları oyun harika!” tabirlerini kullandı.

    Berge, geçen dönem Burnley formasıyla 40 maça çıkıp 2 gol 2 asistlik performansla oynamıştı.

  • Santos, Luan Peres’i istiyor!

    Fenerbahçe’de yeni dönemde takımda düşünülmeyen isimlerden biri olan Luan Peres’in talipleri artıyor.

    Luan Peres için daha evvel Üstün Lig’den Eyüpspor ve Fransa’dan Brest’in ismi geçmişti.

    SANTOS YİNE İSTİYOR

    Brezilyalı basınında yer alan habere nazaran, Santos, eski oyuncusu olan Luan Peres’i takımına katmak istiyor.

    Luan Peres’in Fenerbahçe ile bir yıl daha kontratı olduğu hatırlatılırken, 30 yaşındaki futbolcunun sarı-lacivertlilerde kalmasının mümkün görünmediği kaydedildi.

    FENERBAHÇE PERFORMANSI

    Tecrübeli savunma oyuncusu daha evvel 2019-2021 yılları ortasında Santos forması giymişti.

    Fenerbahçe, Luan Peres’i 2022 yazında Marsilya’dan takımına katmıştı.

    Fenerbahçe periyodunda ağır sakatlıklar yaşayan Peres, sarı-lacivertlilerde çıktığı 23 maçta 1 gol attı ve 1 asist yaptı.

  • Berker Göker, Manş’ı yüzerek geçen 19. Türk oldu

    Berker Göker, İngiltere’nin Dover kasabasından girdiği Manş Denizi’ni 12 saat 38 dakikada yüzerek Fransa kıyısına geçti ve bu alanda muvaffakiyete ulaşan 19. Türk atlet oldu.

    Yüzme sporuna küçük yaşlarda başlayan ve milletlerarası açık su yarışlarında dereceler elde eden Göker, bu sefer İngiltere ile Fransa ortasındaki Manş’ı geçti. Dover’den lokal saatte 06.50’de suya giren Göker’e, 7 okyanus yüzen Bengisu Avcı eşlik etti.

    Memleketler arası kurallar gereği tekneye dokunması, termal kollayıcı ve yüzmeyi kolaylaştıran mayo giymesi yasak olan 31 yaşındaki Göker, yüksek gel-git değişimi, akıntı ve dalgalarla uğraş edip 50 kilometre yüzerek Fransa Cap Gris Nez de karaya çıktı.

    Başlangıçta çok heyecanlandığını söz eden Göker, vakit ilerledikçe yorgunluğun olacağının şuuruyla yüzdüğünü lakin çabadan yılmadığını söyledi.

    Antrenörü Bengisu Avcı’nın, toplumsal medyadan gönderilen bildirileri yüzerken kendisine okumasıyla motive olduğunu söz eden Göker, “Bir hayalimi daha gerçekleştirdim. Beni küçük yaşlardan itibaren yüzme konusunda destekleyen başta ailem ve sevenlerime, iki yıldır bana büyük emek veren antrenörüm Bengisu Avcı’ya çok teşekkür ediyorum. Uzun yıllardır hem maddi hem de manevi olarak kendimi bu yüzüşe hazırlamıştım. Gururluyum.” halinde konuştu.

    Güç mühendisi Göker, hobi olarak yüzdüğünü kelamlarına ekledi.

    Göker’in antrenörü Bengisu Avcı da, “Berker, tarihe ismini yazdırdı. Çok sevinçliyiz. İngiltere-Fransa ortasındaki parkur kuş uçuşu 34 kilometre fakat, denizdeki gel-git ve dalgalar üzere olumsuz şartlar nedeniyle yüzücüler daha uzun aralık yüzmek zorunda kalıyorlar. Berker 50 kilometrede kıyıya ulaştı. İki yıl boyunca büyük gün için idman yaptık. Berker Göker, çok emek verdi, çok çalıştı. Biz de profesyonel olarak her anını yaşadık. Türk atleti ve antrenörü olarak hislerimiz tarifsiz.” dedi.

     

     
  • Namık Kemal Oğuz, üreticileri birlik olmaya davet etti

    Mehmet AYTAÇ / KEŞAN POSTASI

    EDİRNE (İGFA) – Üretici, İş İnsanı ve 28. Dönem CHP Edirne Milletvekili Aday Adayı Namık Kemal Oğuz, “ Mazottan, tohuma patlayan maliyetler nedeniyle zarar eden üreticiler birçok ilimizde traktörleriyle yollara dökülürken, Trakya’lı üreticilerimiz neden bu kadar sessiz kalıyor?” dedi.

    Küresel ısınmanın bu yıl bölgede etkisini fazlasıyla gösterdiğini ifade eden Oğuz; “Ayçiçeği tarlada büyümeden kurumaya başladı. Mevsiminde yağmayan yağmurlar ayçiçeğinin içini doldurmadı. Trakya’da hasadı devam eden ayçiçeği geçtiğimiz yıl 150-200 kg. biçilirken bu yıl 60-100 kg. biçiliyor. Çiftçilerimizi 3 yıldan bu yana mazot parasına çalışan amele yaptılar diyerek “Bandırma’da olduğu gibi bizlerde sesimizi duyurmak için yollara mı dökülelim. Ayçiçeğine taban fiyat hala verilmedi. Eğer piyasa şartlarındaki 15-16 TL fiyat verilirse, destekleme yükseltilmezse gelecek yıl ayçiçeği ekiminde ciddi bir azalma olur” dedi.

    ÜRETİCİ OLMAK, ÇİFTÇİ OLMAK SUÇMU?

    Aynı zamanda CHP’nin 28. dönem Milletvekili Aday adayı olan Namık Kemal Oğuz, Hükümetin Atatürk’ün, “Köylü milletin efendisidir” sözünü gerçekleştiremediklerini söyledi.

    Oğuz, çiftçinin isyanının tüm Türkiye’de büyüdüğünü söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Mazottan, tohuma patlayan maliyetler nedeniyle zarar eden üreticiler birçok ilimizde traktörleriyle yollara dökülürken Trakya’lı üreticilerimiz neden bu kadar sessiz kalıyor? Bu durumdan memnun olan çiftçilerimiz var mıdır? Bu kötü gidişat böyle devam ederse üretim kesin biter. Buğdayda istediğimiz fiyat verilmedi biz sessiz kaldık! Ayçiçeğinde fiyat hala açıklanmadı. Piyasa maliyetine alım yapıyor biz hala sessizliğimizi koruyoruz. Şimdi sırada çeltik ürünü var. Onunda bir ay içinde harmanı başlayacak. Çeltik’ten umulan bulunamazsa bu kışı zor geçer, gelecek yıl üretimi zor yaparız.”

    KÖTÜ BİR YIL YAŞIYORUZ

    İş insanı ve aynı zamanda bir üretici olan Namık Kemal Oğuz tarımsal ürünlerde çok kötü bir yıl yaşandığını belirterek; “Çiftçi ektiği hiçbir üründen para kazanamıyor. Domates, biber, patlıcan, kavun, buğday, arpa, aklınıza hangi ürün geliyorsa hiçbiri para etmiyor. Çiftçinin ürününü alan yok, alanlar da çok düşük fiyat veriyor. Bu yıl hangi ürüne baksanız çiftçi ürününe alıcı bulamıyor. Alıcı bulsa fiyat düşük olduğu için zarar ediyor. Geçmiş yıllarda bir üründen zarar etse diğerinden kazandığıyla bir anlamda dengeleyebiliyordu. Bu sene ektiği her üründen zarar ediyor. Verilen fiyatlar çoğu yerde toplama maliyetinin altında. Bu nedenle ürünler tarlada bırakılıyor. Ürün toplanmadan tarlalar çiftçinin deyimi ile bozuluyor, sürülüyor” açıklamasında bulundu.

    ÇALIŞIRKEN KAYBEDEN TEK MİLLET BİZİZ

    Köyleri sürekli gezdiğini ifade eden Namık Kemal Oğuz, gittiği köylerden ne kuzuların ne de büyükbaş hayvanların sesini geldiğini duymadığını üzülerek anlattı. “Köyler eskiden böylemiydi?” diyen Oğuz; “Ulaşabildiğim tüm ayçiçeği tarlalarına gittim. Baraj üzerindeki bayır tarlaları bile barajın nem ve rutubetinden nasibini alamamış. Ayçiçeği kafaları ufacık kalmış. Trakya çiftçisinin dediği gibi gazoz kapağı gibi kalmışlar. Bakıyorum bu tarladan ne çıkar diye? inanın içim kan ağlıyor. Çünkü maliyetlerimiz gün yüzü gibi ortada. Ayçiçeği ürünü çok riskli. Küresel ısınma nedeniyle bazı çiftçi arkadaşlarımız ayçiçeği ürününü aynı tarlaya 2-3 kez ekiyor. Tohum pahalı, gübre pahalı, mazot pahalı, ilaç pahalı, biçerdöver fiyatları pahalı. Geçen yıl bölgemizde ayçiçeği ortalaması 200-250 kg. gibiydi. Bu yıl biçilen tarlara bakıyorum 60-100 kg. ortalamanın olacağını hiç zannetmiyorum. Yolda gelirken biçerdöverci bir arkadaşımla karşılaştım. Bana tarla sahibinden biçim parası istemeye utandığını söyledi. Yani tarladan hiç bir şey çıkmamış. Ayçiçeği Taban fiyatının 25 TL altında açıklanması üreticiye büyük bir darbe olacak. Hükümetin ciddi bir taban fiyat açıklamasını ve ciddi bir destek vermesini buna kuraklık desteği de dahil acilen bekliyoruz. Şu an ayçiçeği piyasada 16-17 TL arası satılıyor. Paraya acil ihtiyacı olanlar satıyor. Ne yapsın.” şeklinde konuştu.

    “80 KG AYÇİÇEĞİ MASRAFA YETİYOR”

    Oğuz, açıklamasını; “Yapılan hesaplara göre tarlanın icar parası hariç biçilen ayçiçeğinin 80 kilosu sadece masrafa gidiyor. 80 kilonun üzeri çiftçiye emek ve kar parası kalıyor. Dekardan 100 kg. bile ayçiçeği toplasak bu fiyatlarla tamamı zarar olacak? Önümüzdeki yıl tarlayı borçla mı ekeceğiz. Eğer benimde gönlümden geçen 25 tl. taban fiyat açıklanmazsa bir çok çiftçi kardeşimin malları korkarım hacize gidecek. Türkiye’nin dört bir köşesinde çiftçi kardeşlerimiz seslerini yükseltirken benim ziraatla uğraşan Trakyalı arkadaşlarım neden hala bu kadar sessiz kalıyor. Eğer bu çiftçinin çığlığını hükümetimiz hala duymazsa önümüzdeki yıl hangi üretici, hangi çiftçi tarlaya ürün ekecek? nasıl ekecek? sorarım size. Birlik olalım, sesimizi gür çıkaralım” şeklinde tamamladı.

  • Merkez’in rezervleri arttı!

    ANKARA (İGFA) – Merkez Bankası Haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı. Altın rezervleri geçen hafta 58 milyar 769 milyon dolara çıktı. Döviz rezervleri ise 94 milyar 146 milyon dolara yükseldi. Böylece toplam rezervler 152 milyar 915 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

    Bir haftalık dönemdeki rezerv artışı 2 milyar 682 milyon dolar oldu. Bu dönemde yabancı yatırımcı 1 milyar 414 milyon dolarlık Türk tahvili aldı. Bu, son 6 ayın en hızlı alımı olarak kayıtlara geçti.

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, sektörün kredi hacmi 16 Ağustos itibarıyla 47 milyar 637 milyon lira arttı.

    Söz konusu dönemde kredi hacmi 14 trilyon 241 milyar 937 milyon liradan 14 trilyon 289 milyar 574 milyon liraya çıktı.

    Bankacılık sektöründe toplam mevduat ise bankalar arası dahil, geçen hafta 332 milyar 130 milyon lira artarak 17 trilyon 294 milyar 844 milyon liraya yükseldi.

    Ayrıca tüketici kredilerinin tutarı 1 trilyon 762,5 milyar lira oldu.

Başa dön tuşu