Gün: 23 Ağustos 2024

  • Arkas Spor’dan 3 destek birden

    Efeler Ligi gruplarından Arkas Spor, ikisi Brezilyalı biri Türk olmak üzere 3 oyuncuyla anlaşarak dış transferde atağa kalktı. Son olarak Brezilya temsilcisi Volei Sao Joses forması giyen 25 yaşındaki smaçör Joao Franck ve Çekya kulübü Jihostroj Ceske Budejovice’de vazife yapan 28 yaşındaki pasör Eduardo Carisio’nun yanı sıra Ziraat Bankkart’tan 26 yaşındaki orta oyuncu Burakhan Tosun ile el sıkıştığını duyurdu.

    Geçen sezonki takımından 6 voleybolcuyla yollarını ayıran İzmir takımında desteklerin sürmesi bekleniyor.

  • Aydın Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde eş zamanlı olarak sürdürülen yol yapım çalışmalarına devam ediyor.

    Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yol Yapım ve Bakım Şube Müdürlüğü ekipleri Söke’ye yeni yollar kazandırmak ve mevcut yolları yenilemek için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda ekipler, Güney yaka Mahallesi’nde çalışmalarına devam ederken, Kisir’de de faaliyetlerini sürdürüyor. Özbaşı Mahallesi’nde ise şarampol temizlik ve banket çalışması gerçekleştiriyorlar.
     
    “Böyle bir hizmet teşekkür edilmeden geçilmez”
    Yaşanan sel felaketinin ardından Güneyyaka’nın yolların tahrip olduğunu ifade eden Söke Güneyyaka Mahalle Muhtarı Ali Çıtak, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, bu yolları yapacaklarının sözünü verdi.  Zaten bugüne kadar ne talebimiz olduysa gerçekleştirildi. Şuanda da olduğu gibi yolumuz yapılmış durumda. Burada 7 kilometre yol yapıldı. Selin ardından burada yol diye bir şey kalmamıştı. Büyük bir çalışma sonucunda her şey baştan yapıldı. Böyle bir hizmet teşekkür edilmeden geçilmez.  Başta Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.

    “Halk ister Özlem başkan yapar”
    Kisir’de hızlı bir yol bakım onarım çalışması gerçekleştiğini ifade eden Kisir Mahalle Muhtarı Aydın İnegöl, “Onarım çalışmalarının yanı sıra mahallemizde temizlik çalışmaları da yapılıyor. Ayrıca Kisir-Pamukçular arası yeniden asfalt serim çalışmaları yapılıyor o da bitmek üzere.  Halk ister Özlem başkan yapar”dedi.

    “Çalışmaları hemen başlattı”
    Mahallesinin çiftçi bölgesi olduğunu kaydeden Özbaşı Mahalle Muhtarı Murat Özevk, “Bu yoldan büyük araçlar geçiyor. Olası kazaların yaşanmaması için talepte bulunduk. Özlem Başkanımızda bizi geri çevirmedi. Sağ olsun çalışmayı hemen başlattı. Şuan 6 kilometrelik bir alanda çalışma yapılıyor.  Bu yüzden burası çiftçiler için çok önemli.  Şuan yol kenarı temizlik çalışması yapılıyor. Ardından asfaltımız yeniden atılacak. Bu yol yapımı ile olası tüm kazalar önlenmiş olacak.  Özlem başkamızın her zaman yanındayız ve destekçisiyiz” diye konuştu.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bu proje ile atık geo-malzemelerin yeniden değerlendirilmesine yönelik yenilikçi çözümler sunulacak

    Ege Üniversitesinin ortağı olduğu ve Türkiye ayağının yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Sezer’in yaptığı 21 ortaklı uluslararası “Upgrading geomaterials: from waste to resource-UPGRADE” projesi, Avrupa Birliğinin MSCA Staff Exchange Çağrısı’nda (HORIZON-MSCA-2023-SE-01) programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

    Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz akademisyenlerinin uluslararasılaşma misyonumuz doğrultusunda yürüttükleri bilimsel çalışmalar küresel düzeyde kabul görmeye devam ediyor. Ege Üniversitesinin ortağı olduğu ve  Avrupa Birliği tarafından desteklenen proje kapsamında üniversitemiz öğretim elemanları ve doktora öğrencileri Avrupa’nın önemli enstitülerinde çalışmalarını sürdürebilecekler. Proje ortağı üniversitelerin öğretim elemanları da aynı şekilde bilimsel araştırmalarını üniversitemizde yapabilecekler. Üniversitemizin uluslararasılaşma misyonuna  katkı sunacak çok önemli ve anlamlı bulunduğum bu projenin Türkiye ayağını yürütecek olan İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Sezer’i tebrik ediyor, proje ekibine başarılar diliyorum” dedi.

     “Proje ile uluslararası multidisipliner ve multisektörel bir ağ oluşturulacak”

    Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Sezer, “ UPGRADE, 10 akademik, 5 özel sektör ve 6 üçüncü ülke ortağından oluşan çok disiplinli bir konsorsiyum ile proje ortaklarının Geoteknik Mühendisliği alanlarındaki değişik problemlerin çözümüne yönelik araştırma kabiliyetini arttırmayı ve dünyada inşaat ve madencilik endüstrileri tarafından üretilen atık geo-malzemelerin yeniden değerlendirilmesine yönelik yenilikçi çözümlere öncülük etmeye yönelik bir projedir. Atık geo-malzemeler, Avrupa Birliği’nde üretilen atık hacminin yarısını oluşturmakta, zayıf mühendislik özelliklerinden dolayı inşaat ve madencilik alanlarında doğrudan kullanımları mümkün olamamaktadır. Bununla birlikte, bu malzemeler uygun şekilde geri dönüştürüldükleri,  yeniden değerlendirildikleri takdirde, karbon ayak izinde önemli ölçüde azalım sağlamakta ve azalan maliyetler ile inşaat mühendisliğinde mükemmel bir çözüm kaynağı olabilmektedir. Bu amaçla, Geoteknik ve Çevre Mühendisliği problemlerinin çözümüne odaklı yenilikçi araştırmacılardan ve mühendislerden oluşan uluslararası multidisipliner ve multisektörel bir ağ oluşturacak UPGRADE projesi ile atık geo-malzemelerin mühendislik özelliklerini iyileştirmek ve sahaya özgü koşulları dikkate alarak atık geo-malzemelerden inşa edilen yapıların hizmet ömrü boyunca performansını analiz etmek için süreç, yazılım ve araçların geliştirilmesi, inşaat faaliyetlerinden kaynaklanan atık geo-malzemelerin sürdürülebilir bir şekilde kullanımı için yeni stratejilerin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çiğli Belediyesi’nden Öğrencilere Çanta ve Valiz Desteği

    Çiğli Belediyesi, 2024-2025 eğitim öğretim yılı öncesinde ilk ve ortaokul öğrencilerine çanta ve kırtasiye; üniversiteye yeni kayıt yaptıran gençlere ise valiz ve hijyen seti desteğinde bulunuyor. Başkan Yıldız, “Her zaman öğrencilerimizin yanındayız, yeni eğitim öğretim döneminde öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi.

    Çiğli Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nün koordine ettiği çanta ve valiz desteğine başvurular başladı. Çiğli’de ikamet eden ihtiyaç sahibi ailelerin ilk ve ortaokul öğrencileri eğitim belgesi, İzmir dışındaki bir şehirde lisans ve ön lisans programına girmeye hak kazanan gençler de 2024-2025 yılı üniversite kayıt belgesi ile başvuruda bulunabilecek. Başvurular ilk ve ortaokul öğrencileri için 27 Eylül, üniversite öğrencileri için ise 11 Ekim tarihinde sona erecek. Başvurular, Çiğli Belediyesi Halk Masası ve belediye web sitesinden gerçekleştirilecek. Yapılan değerlendirmeler sonucu başvurusu uygun bulunan öğrencilere malzemeleri teslim edilecek.

    Her yaş grubuna uygun malzeme listesi

    İlkokul ve ortaokul öğrencilerine verilecek olan çanta içerisinde yaş grubuna göre kırtasiye malzemeleri bulunuyor.  Öte yandan üniversite öğrencilerine verilecek olan valizde ise nevresim seti, kişisel hijyen ve temizlik malzemeleri yer alıyor.

     “Eğitime desteğimiz sürecek”

    Çocukların ve gençlerin eğitimine destek olmaya devam edeceklerini belirten Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, “Çocuklarımızı ve gençlerimizi geleceğe mutlu, huzurlu ve donanımlı hazırlamak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni eğitim öğretim yılı öncesinde ihtiyaç sahibi ailelerimizin ilk ve ortaokul öğrencilerine çanta ve kırtasiye desteği sunacağız. Üniversite eğitimi için ülkemizin farklı şehirlere gidecek gençlerimizin valizlerini de içerisinde hijyen seti olacak şekilde biz hazırlayacağız. Çiğlili çocuklarımızın potansiyeline inanıyor ve güveniyoruz. Eğitime dair hiç bir eksiklik hissetmemeleri adına elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Teknoloji, omurga cerrahisindeki riskleri azaltıyor…

    En fazla boyun ve bel ağrısı olan hastalarla karşılaştıklarını söyleyen Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, “Bu şikayetlerin küçük bir kısmı cerrahi müdahale gerekmektedir.” dedi. Omurganın karmaşık yapısı nedeniyle cerrahların anatomiye çok hakim olması gerektiğini dile getiren Op. Dr. İdris Avcı, “Gelecekte omurga cerrahisi, teknolojinin ilerlemesiyle çok daha hassas ve güvenli hale gelecek. Hastalar daha hızlı iyileşecek, kişiye özel omurga implantları üretilebilecek. Yapay zeka destekli cerrahi sistemler, risklerin azalmasına yardımcı olacak.” açıklamasını yaptı.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, omurga cerrahisinin zorlukları ile riskleri hakkında bilgi verdi ve gelecekte omurga cerrahisini kolaylaştıracak teknolojik yeniliklerden bahsetti.

    Omurganın karmaşık ve hassas yapısı nedeniyle her vaka özel olarak değerlendirilmeli

    Omurga cerrahisinde karşılaşılan en büyük zorluklardan birinin, omurganın karmaşık yapısı ve çevresindeki sinirlerin hassasiyeti olduğunu dile getiren Op. Dr. İdris Avcı, “Omurga, vücudun temel destek yapısı olduğu için, herhangi bir cerrahi müdahale ciddi sonuçlar doğurabilir. Sinir hasarı riski, ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyonlar gibi faktörler, cerrahların dikkatle yönetmesi gereken zorluklar arasında yer alır. Ayrıca, her hastanın omurga yapısı ve sorunu farklı olduğu için, cerrahlar her durumu özel olarak değerlendirmek zorundadır.” şeklinde konuştu.

    “Şikayetlerin küçük bir kısmı cerrahi müdahale gerektiriyor”

    Omurga polikliniğinde en fazla boyun ve bel ağrısı olan hastalarla karşılaştıklarını söyleyen Op. Dr. İdris Avcı, “Bu şikayetlerin çoğu kas kaynaklıyken, sadece küçük bir kısmında cerrahi gerekmektedir. Tedavi planlamasının en önemli hususu fizik muayenedir. Sadece radyolojik görüntüye göre tedavi planlanmaz. ‘Kırmızı bayraklar’ dediğimiz durumlar vardır. Bunlar kas kuvvet kaybı, idrar kaçırma ya da yapamama veya gaita kaçırmadır. Bu ‘kırmızı bayraklar’ durumlar acildir ve gereken görüntüleme yöntemleri sonrası en kısa sürede muayene edilmelidir.” dedi.

    Olası riskleri azaltmak için yapay zeka destekli programlar kullanılıyor

    Omurganın karmaşık yapısı nedeniyle omurgaya yaklaşım için cerrahların anatomiye çok hakim olması gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. İdris Avcı, “Çalıştığımız alana ne kadar hakim olursak, oluşabilecek riskleri o kadar azaltmış oluruz.” dedi.

    Omurga cerrahisinde riskleri azaltmak için alınan önlemlere de değinen Op. Dr. İdris Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ameliyat öncesinde, hasta planlamasında, yapay zeka destekli program kullanılarak, omurga cerrahisinde kullanacak enstrümanların omurganın dizilimini öngörebiliriz. Hemen her omurga ameliyatında nöromonitör kullanılmaktadır. Bu, hastanın ameliyat esnasındaki oluşabilecek sinir hasarını minimize etmek için kullanılır. Enstruman (omurgaya vida) yerleştirirken, Nöronavigasyondan faydalanarak vida malpozisyon riskini azaltırız.” 

    Omurga cerrahisi gelecekte daha güvenli hale gelecek

    Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in 1960’lı yıllarda beyin ve sinir cerrahisinde ilk olarak ameliyat mikroskopunu kullanmasıyla birlikte, omurga cerrahisi alanında sayısız teknolojik yenilikler sunulduğunu belirten Op. Dr. İdris Avcı, “Gelecekte omurga cerrahisi, teknolojinin ilerlemesiyle çok daha hassas ve güvenli hale gelecek. Robotik cerrahiler, minimal invaziv (daha az kesik) yöntemlerle yapılacak ve bu sayede hastalar daha hızlı iyileşecek. 3D baskı teknolojisiyle kişiye özel omurga implantları üretilebilecek. Ayrıca, yapay zeka destekli cerrahi sistemler, cerrahların daha iyi kararlar almasına ve riskleri azaltmasına yardımcı olacak. Ameliyat sırasında kullanılacak görüntüleme teknikleri daha da gelişecek, böylece cerrahlar omurganın iç yapısını çok daha net görebilecekler.” dedi. 

    Ameliyat sonrası hastalar doktorun talimatlarına uymalı…

    Ameliyat sonrası komplikasyonları önlemek için birkaç önemli adım atılabileceğine vurgu yapan Op. Dr. İdris Avcı, “İlk olarak, ameliyat öncesi hastaların sağlık durumu detaylı bir şekilde değerlendirilmeli.” dedi.

    Ameliyat sırasında en güncel teknolojilerin kullanılmasının ve cerrahın tecrübesinin büyük bir rol oynadığına dikkat çeken Op. Dr. İdris Avcı sözlerini şöyle tamamladı:

    “Ameliyat sonrası dönemde ise hastaların doğru bir şekilde rehabilitasyon yapması, yani fizik tedaviye düzenli olarak devam etmesi çok önemlidir. Ayrıca, enfeksiyon riskini azaltmak için hijyen kurallarına uyulmalı ve doktorun verdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Hastaların belirtilen süre boyunca ağır aktivitelerden kaçınmaları da iyileşme sürecine olumlu katkı sağlar.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Parantez Bacak Görünümü Orta ve İleri Yaş Grubunun Yaşam Kalitesini Düşürüyor

    Diz eklemi problemleri, orta yaş ve sonrasında yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Özellikle 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıkan bir başka sorunun da parantez bacak görünümü olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ömer Yonga, “Bacaklarda meydana gelen şekil bozukluğu ve eğilme, altta yatan sorunlarla birlikte ortaya çıktığı için kişiyi hem fizyolojik hem de psikolojik olarak etkiliyor” dedi. Yüksek tibial osteotomi ameliyatıyla diz eklemindeki hizalama bozukluklarının düzeltilebildiğini anlatan Op. Dr. Yonga, “Bu sayede hem estetik kaygıları giderilebiliyor hem de hastanın ağrı azaltılarak hareket kabiliyeti geri kazandırılabiliyor. Ayrıca, total diz protezi ameliyatı ihtiyacının azaltılmasının mümkün olabiliyor” diye konuştu. 

    Bugün 40-65 yaş arası grup, orta yaşlı kişiler olarak kabul ediliyor. Doğal olarak, yaşla birlikte özellikle diz problemleri ve kıkırdak sorunları daha fazla görülmeye başlıyor. Bu yaşlarda diz problemlerinin birbirleriyle bağlantılı sorunlar olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ömer Yonga, şunları anlattı: “40 yaşını geçtikten sonra diz önü ağrısı, diz kapağında kıkırdak aşınması gibi problemler veya menüsküs yaralanmalarına daha sık rastlanıyor. Daha ileri yaşlarda ise kıkırdak parçalanmaları ya da bunun sonucu olarak osteoartrit, yani diz kireçlenmesi, karşımıza çıkabiliyor. Aynı zamanda bağ dokusu problemleri de yaşanabiliyor. Özellikle son yıllarda daha sık gördüğümüz bir diğer durum ise 40 yaşına kadar hiç spor yapmamış kişilerin aniden spora başlamaları sonucu menüsküslerini, çapraz bağlarını, yan bağlarını zedelemeleri veya dizde bağ dokusunda tendinit ya da bursit şikâyetlerinin ortaya çıkmasıdır.”

    ŞİKÂYETLER DİZ ÖNÜ AĞRISIYLA KENDİNİ GÖSTİYOR

    40 yaşından sonra hastaların şikayetlerinin genellikle diz kapağı ile diz arasındaki aşınmaya bağlı olarak geliştiğini belirten Op. Dr. Yonga, bu durumun ortaya çıkmasını, vücudumuzun 35-40 yaşından sonra yıkım sürecinin artmasına bağladı. Op. Dr. Yonga, “Vücudumuzda 35-40 yaşından sonra terazinin dengesi tersine dönmeye başlıyor. Yapım ve yıkım süreçlerinde denge değişiyor; yıkım artarken yapım azalıyor ve doğal olarak yaşlanma süreci başlıyor. Sonuç olarak, özellikle bu yaş grubunda merdiven inip çıkarken zorlanma, dizlerden ses gelmesi gibi şikayetlerle hekime başvuruların arttığını görüyoruz. Önlem alınmazsa kıkırdaktaki aşınma zamanla artıyor” diye konuştu.

    PARANTEZ BACAK GÖRÜNÜMÜ ALTTA YATAN SORUNLA BİRLİKTE GELİŞİYOR

    Özellikle 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıkan bir başka sorun da parantez bacak görüntüsü olarak tanımlanan durum. Bacaklarda yaşanan bu şekil bozukluğu ve eğilmenin atta yatan sorunlarla birlikte ortaya çıktığı için kişiyi hem fizyolojik hem de duygusal olarak etkilediğini söyleyen Dr. Yonga, şunları anlattı: “Zaman içerisinde ağrı, eklem sertliği ve eklemdeki kıkırdak parçalanmaları gelişebilirken, yaş ilerledikçe hastanın bacağının iç tarafındaki kemik kısmı daha fazla ezilip çökmeye başlar. Bu durumu ortaya çıkaran birçok etken vardır ve osteoporoz bunların başında gelir. Kemik yoğunluğunun azalması, kemiklerin zayıflayıp deforme olmasına, dolayısıyla bacakların düzgün hizalanmamasına neden olabilir. Diz ekleminde kireçlenme, eklem kıkırdağının aşınması ve kemiğin deformasyonu ile sonuçlanabilir ki bu da diz ekleminin iç kısmında daha fazla hasar oluşmasına ve bacakların dışa doğru eğilmesine yol açabilir. Ayrıca, obezite ile birlikte dizlere binen ağırlığın artması, genetik faktörler ya da yaşanılan bir travma da parantez bacak görünümünün ortaya çıkmasında etkili olabilir.”

    VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN ARTMASIYLA SORUN DAHA BELİRGİN HALE GELİYOR

    Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücut kitle indeksindeki artışa paralel olarak sorunun daha belirgin hale geldiğine işaret eden Op. Dr. Yonga, “Hastalar ‘son 5 yılda şekil bozukluğum ve parantez bacak görünümü arttı. Üstelik boyum da kısaldı” şikayetiyle başvuruyor. Özellikle kadınlarda osteoartrit görülme olasılığı erkeklere göre daha yüksek olduğu için kadınlarda parantez bacak gelişme riski artıyor” dedi. 

    TEDAVİ PLANI HASTANIN DURUMUNA GÖRE OLUŞTURULUYOR

    Bu şikayetlerle gelen hastaların tedavi yaklaşımında belirli algoritmalarla hareket ettiklerini belirten Dr. Yonga, şu bilgileri verdi: “Hasta, yapılan ilk değerlendirmede görünür şekilde çarpık bacakla gelmiş olsa bile, öncelikli olarak hastanın ortoröntgenogram dediğimiz bacak uzunluk grafisini çekerek açısal değerlendirmesini yapıyoruz. Bunun yanı sıra, bu bölgelerdeki kıkırdak dokuların ve yumuşak dokuların nasıl etkilendiğini görmek için o bölgeyi MR görüntülemesiyle de değerlendiriyoruz. Alınan sonuçlara göre hastamızın tedavisine geçiyoruz. Öncelikle hastaya non-steroid tedaviler veya fizik tedavi egzersizleri verebiliyoruz. Bu egzersizler sonrasında hastanın kasları güçlendiğinde, kıkırdak dokusu sağlamlaşıyor ve diz kapağı ile diz arasındaki sürtünme miktarı azalıyor. Açılanması ve derecelenmesi çok yüksek olmayan hastalara tabanlık öneriyoruz. Bazı özel yapım tabanlıklar, hastaların şekil bozukluklarını zaman içerisinde bir miktar düzelterek şikayetlerini ortadan kaldırabiliyor. Ancak bozukluk ileri derecede ise cerrahi müdahale devreye giriyor.”

    ÖZELLİKLE İLERİ YAŞ GRUBUNDA YAPILAN CERRAHİ EKLEMLERİ DE KORUYOR

    Özellikle 60 yaşın altındaki parantez bacak veya X bacak deformitelerini düzeltmek için uygulanan tibial osteotomi ameliyatının, sorunu çözüme kavuşturmasının yanı sıra hastanın kendi rezervleri kullanıldığı için eklem koruyucu bir ameliyat olduğunu belirten Op. Dr. Yonga, şu bilgileri aktardı: “Bu ameliyatla, dizdeki aşınmış veya hasar görmüş bölgeden yükü alop sağlam tarafa aktararak ağrıyı azaltmanın yanı sıra diz ekleminde daha iyi hizalama sağlayarak hareket kabiliyetini artırmayı amaçlıyoruz. Sonuç olarak diz eklemine uygulanan baskıyı yeniden dağıtarak eklemin ömrünü uzatmak ve total diz protezi gibi daha büyük cerrahi işlemleri geciktirmek mümkün oluyor.”

    HASTA SEÇİMİ ÖNEMLİ

    Artroskopik cerrahi yardımı ile gerçekleştirilen tibial osteotomi ameliyatının doğru hastalar için oldukça etkili bir tedavi yöntemi olduğunun altını çizen Op. Dr. Yonga, sözlerine şöyle devam etti: “Hastalarımızın, ameliyat sonrası dizlerini tam açıp kapatması sağlanır. Eklem açıklıklarının yeterli olduğu ve ağrının kontrol altına alındığı görüldükten sonra, hastalarımızı iki gün içinde tamamen ayağa kaldırıyoruz. Ardından ameliyatlı bacağına kısmi yük vererek yürüteç ile yürümesine olanak tanıyoruz. Bu işlem her ne kadar iki bacakta aynı anda yapılabilse de uygun olan sırayla tek bacakta yapılmasıdır. Hastanın bacağına tam olarak basabilmesi yaklaşık iki ay sürüyor. Sonraki süreç ise fizik tedavi ile birlikte yürütülüyor. Bu ameliyatta hastalarımızın normal desteksiz yürüyerek yaşamlarına dönmeleri, total diz protezi ameliyatına nazaran daha geç görünse de sonuçta hastalarımızın hayatlarını protez ameliyatına ihtiyaç duymadan sürdürmeleri en büyük kazanımdır.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Otokar, Teknolojik Çözüm İhracatına Başladı

    Türkiye otobüs pazarının aralıksız 15 yıldır lideri olan Otokar, araç ihracatındaki başarısını teknolojik çözüm ihracatıyla pekiştiriyor. Mayıs ayında düzenlenen Busworld Türkiye 2024 fuarında Bus Monitor adıyla geliştirdiği telematik çözümünü tanıtan şirket, sistemin ilk yurt dışı satışını Portekiz’e gerçekleştirdi.

    Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, araç ihracatının ardından teknolojik çözümleriyle de yurt dışına açılıyor. Şirket, toplu taşıma operatörlerinin ve belediyelerin maliyetlerini azaltmak, verimliliklerini artırmak, bakımlarını planlamak ve kesintisiz hizmet sunmalarını sağlamak için geliştirdiği Bus Monitor adlı telematik çözümün ilk yurt dışı satışını Portekiz’e gerçekleştirdi.

    ARACIN TÜM VERİLERİNİ İZLİYOR

    Mayıs ayında düzenlenen Busworld Türkiye 2024 fuarında tanıtılan Bus Monitor, otobüs filolarının yönetimi ve optimizasyonu için yenilikçi ve etkili bir çözüm sunuyor. Otokar tarafından geliştirilen yazılım, aracın FMS (Filo Yönetim Sistemi) hattına bağlanan telematik cihazı sayesinde her saniyede bir veri alabiliyor. Yazılım anlık gelen verileri anlamlandırarak kullanıcı ekranına yansıtıyor. Mobil cihazlara mesaj gönderebilme özelliğine sahip olan Bus Monitor, kapı durumu, klima durumu, araç içi sıcaklık, kalan enerji seviyesi, anlık hız, motor yağı seviyesi, basıncı ve sıcaklığı, balata kalınlığı, gaz ve fren pedal konumlarına kadar kritik tüm teknik verileri anlık olarak bildiriyor.

    SORUN YAŞANMADAN TESPİT EDİYOR

    Kurumların ERP sistemleriyle entegre olabilen ve müşteri taleplerine göre kişiselleştirilebilen Bus Monitor, mekanik parça arızalarından motor yağı sıcaklığına kadar birçok veriyi izleyebiliyor. Sistem tarafından sunulan verilere oluşturulan alarmlar sayesinde araç arızalanmadan tespit edilebiliyor ve kısa sürede bakım hizmeti gerçekleştirilerek çözüm sunuluyor. Bu sayede olası büyük maliyetli arızaların önüne geçilebiliyor.

    “YENİLİKÇİ ADIMLAR ATAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    Bus Monitor’ün ilk yurt dışı satışını yapmanın mutluluğunu belirten Otokar Ticari Araçlar Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erman, “Araç ihracatının ardından teknolojik çözümlerimizle de uluslararası alanda yer almaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Portekiz’de faaliyet gösteren Carbus firmasına teslim ettiğimiz ve Coimbra şehrinde toplu ulaşım hizmeti verecek olan 10 adet e-KENT otobüsünde 2 yıl boyunca Bus Monitor hizmeti de sunacağız. Otokar olarak, Bus Monitor’ün tanıtım çalışmalarını sürdürerek teknolojik çözüm ihracatında yenilikçi adımlar atmaya ve global pazardaki varlığımızı güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sıcacık bir aile hikayesi olan ‘Yaren Leylek’ sinema filminin afişi yayınlandı

    Sev Yapım’ın yapımcılığında Yaren Leylek ve Adem Yılmaz’ın dostluğunun beyazperdeye taşındığı sıcacık bir aile filmi olan ‘Yaren Leylek’, 4 Ekim’de vizyona giriyor. Afişi paylaşılan film, aile, dostluk ve hayvan sevgisi üzerine kurulu hikayesiyle her yaştan izleyiciye hitap ediyor. 

     

    Senaryosunu Arzu Yurtseven’in yazdığı, yönetmenliğini Onur Uzun’un üstlendiği, proje tasarımı Hande Alpaslan’a ait, Buğra Gülsoy, Seçkin Özdemir, Hande Doğandemir, Azra Aksu, Emir Ali Doğrul, Atahan Çatalbaş, Meral Çetinkaya, Tarık Papuçcuoğlu, Murat Kılıç, Cenk Gürpınar, Işınsu Zırh ve Ayfer Tokatlı gibi isimlerin kadrosunda yer aldığı ‘Yaren Leylek’ sinema filminin afişi yayınlandı. Uzun yıllardır her sene ülkemize gelen Yaren Leylek’in Adem Amca ile kurduğu dostluğu merkezine alan film sımsıcak hikayesiyle yediden yetmişe herkesin içini ısıtacak. 

     

    4 Ekim’de tüm Türkiye’de vizyona girecek ‘Yaren Leylek’, annesi hamile olan ve henüz bir kardeşi olma fikrine hazır olmayan Adem’in, annesi Arzu ve babası Hakan’la birlikte, bir süreliğine babaannesinin evine gelip Leylek Yaren’le tanışmasıyla ilk andan itibaren başlayan dostluklarını konu alırken başlarına gelen bazı olaylar ise ekibi gizemli bir dünyanın da içine sürükleyecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dışarıda şarjmatik ve genel WiFi kullanırken dikkat!

    Mobil cihazları casus yazılımlardan korunmak için yapılması gerekenlere de dikkat çeken Siber Güvenlik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, “Kendi şarj aletimizi veya powerbankımızı kullanmalıyız. Mümkün olduğunca kafe gibi yerlerin WiFi ağına bağlanmadan kendi GSM internetimizi veya evimizin internet hizmetini kullanmaya özen göstermeliyiz.” dedi.

    Üsküdar Üniversitesi Siber Güvenlik Yüksek Lisans Programı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, dış mekanlarda kullanılan şarjmatikler ve genel WiFi ağlarının mobil cihazlar taşıdığı güvenlik riskini değerlendirdi.

    Cihazlarınıza kötü amaçlı yazılım yüklenebilir

    Dış mekanlarda kullanılan şarj cihazlarının mobil cihazlara kötü amaçlı yazılım yükleyebileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, “Bu cihazlar şüphe çekmemek için sizin cihazınızı şarj etmeye devam ederler, ancak arka planda başka işlemler gerçekleştirirler. Yüklenen bu kötü amaçlı yazılım, cihazınızdaki dokümanları bir adrese gönderebilir, uzaktan birinin cihazınızı kontrol etmesine olanak tanıyabilir, iletişiminizi dinleyebilir ve girdiğiniz şifreleri kaydedip korsan kişiye gönderebilir.” dedi.

    Şarjmatikler veya wifi ağları aracılığıyla telefonlara casus yazılım nasıl yüklenir?

    Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, bilinen yöntemlerden en etkilisinin şarj cihazının kendisini bir USB klavye gibi tanıtması olduğunu kaydederek, “Cihazlar klavye takıldığında genelde kullanıcıdan onay istemez, klavyeyi hemen tanır. Klavye de bilindiği gibi cihaza komut girmek için kullanılan en önemli girdi aygıtlarından biridir. Cihaz kendini klavye gibi tanıttıktan sonra klavyeden tuşlar basılmış gibi kötü yazılımları kuracak komutları çalıştırmaya başlar. Kişinin kendi GSM şebekesi internetini kullanarak ihtiyaç duyduğu kötücül yazılımı mobil cihazınıza yükler. Bu işlemi yaparken kullanıcı etkileşimini baskılayacak komut satırı seçenekleri kullanır, yani cep telefonu kullanıcısından onay istemeyecek şekilde geri planda yapar. Tabii ki olan bitenden kullanıcının haberi olmaması için.” diye anlattı.

    Ortak kullanım alanlarındaki WiFi hizmetlerine bağlanırken neler olabilir?

    Ortak kullanım alanlarındaki WiFi kullanımlarına da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, “Kafeler gibi ortak kullanım alanlarındaki WiFi hizmetlerine bağlanırken de korsan kişinin ağ adaptörü kendisini WiFi erişim noktası gibi gösterip aradaki adam (man in the middle) saldırısı ile cihazınızın tüm trafiğini dinleyip şifre gibi kritik bilgilerinizi ele geçirebilir.” dedi.

    Banka hesabı boşaltılabilir!

    Casus yazılım yüklü bir cihaz üzerinden mobil bankacılık uygulamaları kullanırken karşılaşılabilecek güvenlik risklerine de dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, “Internet bankacılığına giriş şifresinin ele geçirilerek korsan kişiye gönderilmesi, ikinci bir güvenlik mekanizması olan SMS’in de kurban kişinin akıllı telefonuna yüklenen kötücül yazılım tarafından korsan kişiye gönderilmesi yoluyla kurban kişinin banka hesabındaki paraların başka hesaplara gönderilmesi riski vardır. Yani hesabınız boşaltılabilir.” diye konuştu.

    Kendi Powerbankınızı kullanın!

    Dışarıda güvenli bir şekilde telefon şarj etmenin ve internete bağlanmanın en iyi yöntemlerini de anlatan Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, “Kendi şarj cihazınızı kullanmanız, kendi powerbankınızı taşımanız, yoksa tanıdığınız birinden ödünç almanız tavsiye edilir. Tabii ortak erişim yerlerinde bulunan tüm şarj cihazları bu şekilde kötü amaçlı donanım/yazılım içerir diye bir şey yok, belki yüzde 90’ından fazlasında böyle bir şey yoktur ancak alınan riskin farkında olmak önemlidir.” uyarısında bulundu.

    Telefonumuzda casus yazılım olduğunu nasıl anlayabiliriz? 

    Telefonda casus yazılım olduğunu gösteren belirtilere de işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, “Akıllı telefon/cihazının performansının aniden düşmesi ve normalden geç tepki vermeye başlaması. Bataryanızın normalden hissedilir derecede daha kısa sürede bitmesi. Veri kullanımının sizin internet kullanımınıza aykırı olacak şekilde artması (kötücül yazılımın dışarıya bilgi göndermesi veya dışarıdan ilave kötü amaçlı yazılım indirmesi neticesi). Yüklemediğiniz uygulamalar ve arayüzleri görülmesi. Cihazınızı aktif kullanmadığınız ve o anda şarj etmediğiniz halde cihazınızın aşırı ısınması. Cihazın rastgele kapanıp açılması. Cihazın kapanmasının normale göre daha uzun sürmeye başlaması. Telefon görüşmeleri esnasında geri planda bazı tuhaf bip tarzı seslerin duyulması.” dedi.

    Telefonları casus yazılımlardan korumak için hangi önlemleri almalıyız?

    Casus yazılımlardan korunmak için yapılması gerekenlere de dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Epostaların kimden geldiğine dikkat etmeli, gönderenin ismi yanında eposta adresine odaklanmalı, ekleri çok emin olmadıkça çalıştırmamalıyız. Sosyal medya programlarında paylaşılan bazı özel hazırlanmış videolar, PDF dosyaları, açtığınızda, akıllı cihazınızdaki yazılımın açıklığından yararlanarak cihazınıza kötücül yazılım yükleyebilir. Bu konuda mümkün olduğunca seçici olmaya dikkat edilmelidir. Kendi şarj aletimizi veya powerbankımızı kullanmalıyız. Mümkün olduğunca kafe gibi yerlerin WiFi ağına bağlanmadan kendi GSM internetimizi veya evimizin internet hizmetini kullanmaya özen göstermeliyiz. Cihazımıza kuracağımız uygulamaları (bankacılık uygulaması gibi) cihazımızın resmi uygulama merkezinden (Android için Play Store, IOS için App Store) indirmeliyiz. Korsan web sitelerine mobil cihazımızdan girmemeliyiz. Cep telefonumuza Jailbreak işlemi yapmamalıyız. Kurduğumuz uygulamalara verdiğimiz uygulama izinlerine dikkat etmeliyiz.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Didim’de 30 Ağustos Zafer Bayramı Kubat konseri coşku ile kutlanacak

    Didim Belediyesi tarafından yapılacak olan etkinlikler kapsamında Fener Alayı yürüyüşü, ardından Kubat konseri gerçekleştirilecek.

    30 Ağustos Zafer Bayramı Didim’de büyük bir coşku ile kutlanacak. Didim Belediyesi tarafından organize edilen etkinlikler kapsamında, 30 Ağustos Cuma günü Saat 20.30’da Didim Belediyesi önünden Fener Alayı gerçekleştirilecek. Belediye önünden başlayacak olan fener alayı, şarkılar ve marşlar eşliğinde Cumhuriyet Kent Meydanı’nda sona erecek.

    30 AĞUSTOS’DA DİDİM’DE KUBAT SAHNE ALACAK

    Didim Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek olan 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında Türk Halk Müziği’nin sevilen sanatçısı Kubat, 30 Ağustos Cuma günü Saat 21.30’da Cumhuriyet Kent Meydanı’nda sahne alacak.

    Konsere tüm vatandaşları davet eden Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, “30 Ağustos Zafer Bayramını büyük bir coşku ile kutlayacağız. 30 Ağustos Cuma günü saat 20.30’da gerçekleştirecek olduğumuz Fener Alayı ve 21.30’da gerçekleştirecek olduğumuz Kubat konserine tüm halkımız davetlidir” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aksigorta’dan enerjinin sürdürülebilirliğine tam destek: “Yenilenebilir Enerji Kâr Kaybı Sigortası”

    Müşterilerinin beklentilerine yönelik olarak ürün ve hizmetlerini geliştirmeye devam eden Aksigorta, Yenilenebilir Enerji Kâr Kaybı Sigortası ile sürdürülebilir kaynaklardan enerji üreten müşterilerinin yanında oluyor. Doğal afetlerden mekanik arızalara kadar çeşitli sebeplerden kaynaklanan hasarlara bağlı finansal kayıpları kapsayan yeni ürünüyle Aksigorta, sürdürülebilirliği desteklemeye devam ediyor.

     

    Yeni nesil sigortacılık anlayışıyla değerli olanı koruma amacıyla hareket eden Aksigorta, bu amaç doğrultusunda yeni ürünlerini de müşterilerine sunmaya devam ediyor. Sürdürülebilirlik ve çevre hassasiyeti doğrultusunda rüzgâr ve güneş enerji santrallerinin doğal afet, yangın ve kâr kaybı gibi risklerine karşı koruma sağlayan “Yenilenebilir Enerji Kâr Kaybı Sigortası” ürününü, yenilenebilir kaynaklardan enerji üreten ve bu enerjiyi kullanan ve kamuya sunan tüm kişi ve kurumlar için geliştiren Aksigorta, sigortalıların enerji satışlarının durmasıyla oluşan finansal kayıplarını karşılıyor. Bunun yanında yıldırım, doğal afetler, fırtına gibi riskleri de kapsamına alan bu teminatla Aksigortalı kurumsal müşterilerinin iş devamlılığını da desteklemiş oluyor.

     

    “Sürdürülebilir enerjide müşterimizin iş devamlılığını kontrol altına alıyoruz”

     

    Fosil yakıt kullanan enerji santrallerine göre yenilenebilir enerji santralleri iklim değişikliklerinden daha fazla etkilenirken, bu durumun iş sürekliliğini de riske atabileceğini hatırlatan Aksigorta Kurumsal Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Deniz Ceylan, bu nedenle Aksigortalılara sağladıkları kâr kaybı teminatı ile kurumların finansal kayıplarını telafi ederek müşterilerinin sürdürülebilirliklerine destek olduklarının da altını çiziyor. 

     

    “Aksigorta olarak sürdürülebilir sigortacılığın öncülerinden olma hedefiyle yola çıktık. Bu paralelde rüzgâr ve güneş enerji santrallerinin doğal afet, yangın ve kâr kaybı gibi risklerine karşı koruma sağladığımız Yenilenebilir Enerji Kâr Kaybı Sigortası ürününü hayata geçirdiğimiz için oldukça mutluyuz. Bu ürünümüz ayrıca doğal afetlerden teröre, yangından hırsızlığa kadar geniş bir yelpazedeki hasarlar ve mekanik arızalar nedeniyle yaşanabilecek iş durmalarından kaynaklanan finansal kayıpları kapsıyor” diyen Ceylan, Türkiye’deki toplam güneş enerjisi santrallerinin yüzde 11’ine ve rüzgâr enerjisi santrallerinin de yüzde 8’ine teminat sağlamaktan gurur duyduklarını da sözlerine ekliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • THF Başkanı Kılıç, Karaman ve Konya’da Hentbol için önemli temaslarda bulundu

    Başkan Kılıç, Karaman’da Hentbol Federasyonu Karaman İl Temsilcisi Mesut Dağ ile birlikte, Karaman Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Karadeniz ve Karaman Belediye Başkanı Savaş Kalaycı’yı; Konya’da ise Hentbol Federasyonu Konya İl Temsilcisi Kamil Küçükyılmaz ile beraber, Konya Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Akdemir’i ve Konya Gençlik ve Spor İl Müdürü Birdal Öztürk’ü ziyaret etti.

     

    THF Başkanı Uğur Kılıç, ziyaretleri kapsamında, Karaman Minik Atılım Kulübü Başkanı Ayşe Minik, Konya BBSK Başkanı Yavuz Kızılaslan, Konya GSİM Kulübü Başkanı Bilal Yavaş, Konya Hoca Ahmet Yesevi Kulübü Başkanı Fatma Titrek ile de bir araya gelerek, Konya’da ki hentbol faaliyetlerinin daha da geliştirilmesi ve sporun daha geniş kitlelere ulaştırılması konusunda iş birliği fırsatları ele alındı.  

    Bu ziyaretlerde, hentbolun Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasının yanı sıra, Karaman ve Konya’daki faaliyetlerin daha da geliştirilmesi konuları tartışıldı. 

    Başkan Kılıç, Karaman ve Konya ziyaretleri sonrasında yaptığı açıklamada, hentbolun ülke genelinde daha fazla insana ulaşması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini belirterek, bölgede gerçekleştirilen temasların hem sporun gelişimi hem de yeni nesillerin hentbolla tanışması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

    “Hentbolun her köşeye ulaşması için kararlıyız”

    Karaman ve Konya’da gerçekleştirdiği temasların ardından bir açıklama yapan Türkiye Hentbol Federasyonu Başkanı Uğur Kılıç, “Karaman ve Konya’da gerçekleştirdiğimiz ziyaretler, hentbolun bu bölgede daha da gelişmesi için önemli bir adım oldu. Yerel yönetimlerle ve spor camiasının değerli temsilcileriyle bir araya gelerek, gençlerimize ve çocuklarımıza hentbolu sevdirmek adına ortak projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Hentbolun ülkemizin her köşesinde daha yaygın ve erişilebilir hale gelmesi için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.” dedi.

    Uğur Kılıç açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 

    “Olimpiyat oyunları yeni bitti. Biz de sonraki olimpiyat oyunlarına katılımı hedefleyen bir federasyon olarak öncelikle İstanbul’da, olimpiyat oyunları kriterlerine uygun bir hentbol salonu inşa edilmesi için girişimlerimize devam edeceğiz. Kadın milli takımımız Euro 2024’e katılıyor, Euro 2026’ya ev sahipliği yapıyoruz. 2027 Dünya Şampiyonasına katılarak, 2028 Olimpiyat Oyunları eleme grubuna kalmayı hedefliyoruz. Erkek A Milli takımlarında 2026 Avrupa ve 2027 Dünya şampiyonası finallerine katılmayı hedefliyoruz.”

    Kılıç, altyapı kızlarda Avrupa’da B klasmandan A klasmana yükseldiklerini kaydederek, ”Tüm altyapı kategorilerinde bunu başaracağız. Lisanslı sporcu sayısını 3 yılda 3 kat artırdık, 8 binden 24 bine çıkardık. 2028’e kadar 4 kat daha artırarak 100 binin üzerine çıkaracağız. Kadın ve erkek sporcu sayısını eşitleyeceğiz”dedi.  

    Kılıç şöyle devam etti:

    “Oyuncu ve lig kalitesinin artırılması için çalışmalar yapacağız. Camia takımları, kurumsal lig takımları ve büyük kulüplerin (Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor) hentbol takımı kurmasını sağlayarak, ligleri daha rekabetçi duruma getireceğiz. 2028’e kadar en az 8 yeni kulübün kurulmasını hedefliyoruz. 

    Kurumsal sponsor sayımız 3 yılda “1”den 11’e çıktı. 2028’e kadar sponsor sayımızı iki kat artırarak sponsor kaynaklı bütçe gelirimizi de yükselteceğiz. Göreve geldikten sonra hakem ve gözlemci ücretini döviz bazında iki kat artırdık, iyileştirmeye devam edeceğiz. 

    Gençlik ve Spor ile Milli Eğitim Bakanlıklarımız ile birlikte yapacağımız Kral Şakir Hentbol Oynuyor Projesi’ni 81 ile yayacağız. Dört yılda 5 bin okulda, 200 bin çocuğa ve 5 bin beden eğitimi öğretmenine ulaşacağız. Bakanlık ile iş birliği yaparak dört yıl içinde en az iki tane Hentbol Spor Lisesi açacağız. IHF iş birliği ile Handball@school projesini hayata geçireceğiz.”

    Uğur Kılıç, 2025 yılında Avrupa Hentbol Federasyonu yönetim kurulu ve diğer kurullarında Türk temsilcilerin görev alacağını kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

    “Kadın hakem oranını üç yılda yüzde 12’den yüzde 19’a; kadın gözlemci oranını yüzde 6’dan yüzde 22’ye çıkardık. 2028’e kadar kadın hakem oranını yüzde 30’a, kadın gözlemci oranını yüzde 35’e çıkaracağız.   Üç yılda 1300 hakem, gözlemci ve antrenöre eğitim verdik. Eğitim alanların yüzde 80’ini erkekler, yüzde 20’sini kadınlar oluşturdu. 

    Sosyal sorumluluk projelerimiz olan down sendromlu çocuklar için hayata geçirdiğimiz Hentbol ile +1 ve deprem bölgesindeki çocuklar için EHF ile birlikte uygulamaya koyduğumuz z Hentbol İyileştirir Projelerine devam edeceğiz.

    2026 Avrupa Kadınlar Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyoruz, 2025 Plaj Avrupa Şampiyonası da Türkiye’de yapılacak. 2030 ve 2032 Avrupa Şampiyonası finallerinin ev sahipliği için de başvurduk. Türkiye diğer branşlarda olduğu gibi hentbolda da büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Memorial, 36. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda Sporcuların Yanında

    Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından bu yıl 36’ncısı gerçekleştirilen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın sağlık sponsoru Memorial, 25 Ağustos’ta iki kıta arasında kulaç atacak 78 milletten yarışmacının sağlığını korumak için sahada hazır bulunacak. 

     

    Ülkemizde sporun gelişmesi ve toplumda sağlıklı yaşam bilincinin oluşması adına 20 yıldır sporun farklı alanlarını destekleyen Memorial Sağlık Grubu, 36. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda sporcuların yanında olacak. Dünyanın Asya’dan Avrupa’ya gerçekleştirilen tek yüzme yarışı Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı için sporcular, 25 Ağustos saat 10.00’da Kanlıca’da yerlerini alacak. Memorial sağlık ekipleri, Kuruçeşme’ye kadar yüzecek olan katılımcıların karada ve suda sağlığını korumak için hazır bulunacak. 

     

    Memorial Sağlık Grubu olarak sporun her birey için bir yaşam biçimine dönüşmesine yönelik farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirten Memorial CEO’su Bora Uludüz, “Sağlıklı bir toplum için spora ve sporcu sağlığına verdiğimiz destek, bizim için büyük bir gurur kaynağı. Sporun çeşitli branşlarında kulüplerimize sponsorluk desteği sunuyor, bireysel sporcularımızın başarılarına katkıda bulunuyoruz. Geleceğimizi sağlıklı nesillere bırakmak için, erken yaşlardan itibaren sporla iç içe olan bireylerin yetişmesini teşvik ediyoruz. 36. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda da Memorial olarak hem sporcuların güvenli ve keyifli bir şekilde yarışmasını sağlayacak, hem de takımımızla Boğaz sularında bu heyecana ortak olacağız. Bu anlamlı organizasyonu düzenleyen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ne iş birliğimiz için teşekkür ediyor, tüm katılımcılara başarılar diliyorum” dedi.

     

    Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkan Vekili ve Boğaziçi Organizasyon Komitesi Başkanı Nihat Usta ise, “Yarışmamızda yüzücülerin gerek suda gerek karada sağlık yönünden güvenliğinin sağlanması olmazsa olmazlardan. Bu yılki yarışta Memorial Sağlık Grubu, sağlık sponsorumuz olarak bize destek verecek. 25 Ağustos’ta gerçekleşecek olan yarış ve öncesindeki seçme sıralama yarışmalarında da yanımızda yer alacaklar. Gururluyuz. Çok güzel bir organizasyon olacağına inanıyoruz. Bu birlikteliğin önümüzdeki yıllarda da devam etmesini temenni ediyoruz” şeklinde konuştu. 

     

    Her yıl binlerce yüzücünün Asya’dan Avrupa’ya kulaç attığı Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, 25 Ağustos saat 10.00’da Kanlıca İskelesi’nden start alacak. Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’na kadar yüzecek sporcuların güvenliğini sağlamak için Boğaz trafiğe kapatılacak. Sporun ve sporcunun 20 yıldır yanında yer alan Memorial, etkinlikte sporculara sağlık desteği verirken Memorial çalışanlarından oluşan takım da müsabakada yerini alacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Pamukova’da iki mahalle daha güçlü altyapı ile buluştu

    SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), Pamukova’da, kot farkı ve kullanım yoğunluğu nedeniyle oluşan içme suyu sorunlarına çözüm oldu. Özellikle yaz aylarında artan su tüketimi sebebiyle basınç düşüklüğü ve su kesintileri yaşanan bölgede bulunan içme suyu depolarına yeni hat çekildi.

    ÇÖZÜM ODAKLI ÇALIŞMALAR ARALIKSIZ ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR

    Proje kapsamında, mevcut içme suyu deposunun nüfusa yetersiz kalması nedeniyle abonelerin farklı depolara yönlendirilmesi yapıldı. Yeni çekilen hat sayesinde, Cumhuriyet ve Elperek Mahallelerinde bulunan abonelere kesintisiz içme suyu sağlandı. Kurum tarafından yapılan açıklamada ise, Sakarya’nın tüm noktalarında çözüm odaklı çalışmaların aralıksız şekilde sürdürüldüğü ifade edildi.

  • Burdur’un tek bayan oto tamir ustası! 17 yaşındaki genç kız erkeklere taş çıkartıyor

    Arabalara duyduğu ilgiden dolayı 15 yaşından beri endüstride çalışan Edanur Gönen, tüm önyargıları kırıp müşterilerin takdirini de kazanarak 17 yaşında ‘oto tamir ustası’ oldu.

    Burdur’un Bucak ilçesinde yaşayan Edanur, küçüklüğünden bu yana otomobillere büyük ilgi duyuyor. Genç kız 15 yaşına geldiğinde bu ilgisini mesleğe çevirmeye karar verdi ve Bucak endüstride oto tamir çırağı olarak çalışmaya başladı. Burdur Spor Lisesi son sınıf öğrencisi Edanur okul dışındaki boş vakitlerinde gelip çalıştığı tamircide neredeyse usta oldu. Bir buçuk sene evvel başladığı bu işte bir çok ön yargıyla karşılaşan ve “erkek işi olan tamirci de kızın ne işi var?” kelamlarıyla daima karşılaşan Edanur, ailesinin ve ustasının takviyesiyle bu ön yargıları kırarak müşterilerin ve öteki sanayi esnafının takdirini kazandı.

    Edanur Gönen

    KISA MÜDDETTE OTO TAMİR USTASI OLDU

    17 yaşındaki genç kız, babasıyla endüstriye gidip gelirken bu işe heves ettiğini ve bunu babasına söylediğinde babasından takviye bulduğunu belirtti. Boş vakitlerini endüstride geçiren Edanur, Mehmet abi dediği ustasının da kendisine çok yardımcı olduğunu söyledi. Onun sayesinde birçok şey öğrendiğini tabir eden Edanur, “Şu anda tamire gelen otomobillerin disklerini sökebiliyorum, amortisör sökebiliyorum, alt merkez salıncak, Z rot, egzoz, balata değişimi, yağ bakımı bir çok farklı işi yapabiliyorum” dedi.

    Sanayide çalışmaya birinci başladığı vakitlerde hem esnafın hem de müşterilerin kendisine ön yargılı davrandığını lakin artık bu duruma herkesin alıştığını hatta kendisini de desteklediklerini söyleyen Edanur, “Herkesin bir hayali vardır, benim de bir hayalim var. Üniversite tutmazsa bu işte ilerlemeyi düşünüyorum. Yani 3-4 yıl daha Mehmet abinin yanında çalışıp kendimi daha da geliştirdikten sonra kendi iş yerimi açmayı düşünüyorum. Tabi birinci başladığım vakitlerde mesela çok fazla bilmediğim için bir şeyleri söktürüyorlardı yalnızca. Müşteriler beni gördüklerinde çok şaşırıyorlardı. Şu anda da beni görünce şaşıranlar oluyor. Ancak gerimde duran ve gurur duyan çok fazla kişi var. Tabi ortada hala ön yargılı davrananlar çıkıyor hani ‘sanayide kız mı çalışır’ diyen, bu türlü farklı bir gözle bakan oluyor. Ama şu an bir buçuk yıl oldu ve çok fazla ön yargı kalmadı. Zira bana alıştılar” diye konuştu.

    “ÖNEMLİ OLAN ZORU BAŞARMAK”

    Günümüzde bayanların elini attığı her işte başarılı olabileceklerini kâfi ki istemeleri gerektiğini söz eden Edanur Gönen, “Bu meslek sıkıntı meslek kolay bir meslek değil lakin her işin bir zorluğu vardır. Değerli olan zati zoru başarmaktır. Ben bayanların zoru başaracağına inanıyorum. Yani bayanların da bu mesleği yapabileceğine inanıyorum. Birçok bayan bu türlü sıkıntı meslekleri yapabiliyor. Bazen mesela bir şey söküp takıyorken müşteriler görüyor, azimli olduğum için gerimde duruyorlar, tebrik ediyorlar. Babam ve annem de bunu gördükçe gurur duyuyorlar ve daha çok ardımda duruyorlar. Bence bayanlar her şeyi başarabilir” diye konuştu.

    Edanur Gönen ve Mehmet Ezinel

    Edanur’un ustası oto tamircisi Mehmet Ezinel de “16-17 yıldır bu dalın içerisindeyim. Bir gün Edanur’un babası beni aradı ve kızının burada çalışmak istediğini söyledi. Ben de tabi bizim muhasebecinin yanında durabilir dedim. Hani daima ön yargı vardır ya bizlerde o yüzden o denli karşılık verdim. O da dedi ki yok sanayi işinde çalışmak istiyor lastik sökme, tamir etme işleri dedi. Ben de yapabilir mi bilmiyorum bizim 5-6 eleman var fakat hepsi erkek, bu kadar erkeğin içinde bir bayan eleman olur mu ancak gelsin bir deneyelim dedim. Edanur’u da biliyorum hani tabiri caizse erkek üzeredir lakin yapabileceğine inanmamıştım. Sahiden bizi çok şaşırttı. Ortalama bir buçuk yıldır bu dalda. Zoru başardı ve aslında bize de bir şeyler kanıtlamış oldu. Bayanların bu kesimde de ilerleyebileceğini bizlere gösterdi. Eda sahiden çok şaşırttı bizleri ben başarılarından ötürü kendisine çok teşekkür ediyorum. Eda’nın bu uğraşı da öteki bayanlara örnek oldu diyebilirim. Bayanlar istediğinde her şeyi başarabiliyor bunu bize gösterdi” halinde konuştu.

  • Asya’da birinci maymun çiçeği olayı

    Maymun çiçeği (M çiçeği) virüsü her geçen gün daha çok gündeme gelirken, Asya’da da birinci olay görüldü.

    Tayland birinci hadisenin görüldüğünü duyurdu.

    Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ) M çiçeği virüsünün yayılmasını “uluslararası ehemmiyete sahip bir halk sıhhati acil durumu” olarak tanımasının akabinde virüsün yol açtığı hastalık merak konusu olmuştuu.

    DSÖ Genel Yöneticisi Tedros Adhanom Ghebreyesus’un, “DSÖ Acil Durum Komitesi bugün toplandı ve bana (M çiçeği virüsüyle ilgili) durumun memleketler arası kıymete sahip bir halk sıhhati acil durumu oluşturduğu tavsiye görüşünü bildirdi. Bu tavsiyeyi kabul ettim.” açıklaması, birçok ülkede tasayla karşılandı.

    Afrika Birliği Hastalık Denetim ve Tedbire Merkezinin (Africa CDC) paylaştığı bilgilere nazaran, Afrika’da 13 ülkede M çiçeği virüsü hadisesine rastlandı.

    Bu ülkeler Güney Afrika, Kenya, Ruanda, Uganda, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti, Kamerun, Nijerya, Fildişi Kıyısı, Gana ve Liberya.

    Afrika CDC’ye nazaran, 13 Afrika ülkesinde hadise sayısı 17 bin 541 olurken hastalığa bağlı 517 mevt kayıtlara geçti. Temmuz sonu prestijiyle 2023’ün birebir devrine kıyasla hadise sayılarında yüzde 160’lık bir artış görüldü.

    M çiçeği virüsünden kaynaklı ölümlerin yüzde 97’si Kongo Demokratik Cumhuriyetinde gerçekleşti.

    Aşı faaliyetleri

    Çeşitli ülkelerin sıhhat kurumlarının paylaştığı bilgilere nazaran, çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların M çiçeği virüsü için de faal muhafaza sağlayabileceği söz ediliyor.

    ABD Hastalık Denetim ve Korunma Merkezleri’nin sitesinde, JYNNEOS aşısının M çiçeği riskini azaltmada tesirli olduğu belirtiliyor. En tesirli formül olarak 28 gün ortayla iki doz uygulama tavsiye ediliyor.

    Avrupa Birliği (AB) Kurulu’nun internet sitesinde de “MVA-BN” yahut “Modifiye Aşı Ankara-Bavarian Nordic”, AB ve İngiltere’de onaylı tek M çiçeği aşısı olduğu tabir ediliyor. Bu aşının ABD ve İsviçre’de JYNNEOS, Kanada’da IMVAMUNE ismiyle pazarlandığı belirtiliyor. Aşı 18 yaş ve üstü bireyler için kullanılabiliyor.

    Avustralya Sıhhat Bakanlığı’nın internet sitesinde de M çiçeğine karşı JYNNEOS ve ACAM2000 aşılarının kullanılabileceği belirtiliyor. ACAM2000’in 12 aylıktan küçük bebekler için kullanımının uygun olmadığı aktarılıyor.

    DSÖ, 9 Ağustos’ta aşı üreticilerine yaptığı davette acil kullanım listesine yönelik sürecin başlatıldığını duyurdu. DSÖ ayrıyeten iki aşının Acil Kullanım Listesi için değerlendirildiğini duyurmuştu.

  • Çin, AB süt ürünleri sübvansiyonlarını elektrikli araç tarifesi revizyonundan sonra incelemeye aldı

    Çin, Avrupa Birliği’nden ithal edilen süt ürünlerine yönelik anti-sübvansiyon soruşturması başlattı. Bu soruşturma, peynir, süt ve insan tüketimine yönelik kremalar gibi ürünleri kapsıyor.Bu hamle, AB’nin Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara (EV) yönelik önerilen cezai tarifelerini %37,6’dan %36,3’e düşürmesinin ardından Çarşamba günü gerçekleşti. Pekin’in bu hamlesi, AB’nin tarife planı değişikliklerine bir yanıt olarak görülüyor. AB, Çin’in tarifeleri tamamen kaldırma çağrılarına rağmen bu değişikliği yapmıştı.Çin’deki Avrupa Birliği Ticaret Odası, hükümetlerin ticaret savunma araçlarını misilleme aracı olarak kullanma eğiliminin artmasından endişe duyduğunu ifade etti. Oda, Çin’in anti-sübvansiyon soruşturmasının başlatılmasının, Avrupa Komisyonu’nun Çin’den gelen bataryalı elektrikli araçlara (BEV) ilişkin soruşturmasının kesin bulgularını açıklaması ışığında beklendiğini belirtti.Oda, soruşturmayı yakından takip edeceğini ve soruşturmanın adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesinin önemini vurguladı. Ayrıca, bu soruşturmadan etkilenen üye şirketlerin soruşturma sürecine tam olarak işbirliği yapacağı beklentisini dile getirdi.Süt ürünleri sektörünün paydaşları şimdi Çin’in soruşturmasının gelişmelerini beklerken, Çin’deki Avrupa Birliği Ticaret Odası da tetikte kalarak üye şirketlerinin faaliyetleri üzerindeki etkiyi değerlendirmeye hazır durumda.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Kanada demiryolu devleri Teamsters işçilerini lokavta uğrattı

    Kanada’nın en büyük iki demiryolu şirketi, Canadian National Railway (TSX:CNR) ve Canadian Pacific (NYSE:CP) Kansas City, başarısız geçen işçi sendikaları görüşmelerinin ardından Perşembe günü Teamsters sendikasına bağlı Kanadalı işçilerine yönelik lokavt uygulamaya başladı.Teamsters sendikası, bu lokavtın Kanada demiryolu endüstrisinde benzeri görülmemiş bir olay olduğunu bildirdi ve ülke ekonomisi üzerinde ciddi etkileri olabileceğine dair endişelerini dile getirdi. Lokavt, Kanada demiryolu sektöründe önemli bir işgücünü oluşturan Teamsters sendikasına bağlı işçileri doğrudan etkiliyor.Canadian National Railway ve Canadian Pacific tarafından uygulanan lokavt, kritik bir zamanda gerçekleşiyor ve ülke genelinde demiryolu hizmetlerini aksatması bekleniyor. Demiryolları, Kanada’nın altyapısının hayati bir parçası olup, çeşitli endüstriler için gerekli olan mal ve emtiaların taşınmasını sağlıyor.Durum halen değişken olup, ekonomik etkinin boyutu lokavt devam ettikçe daha belirgin hale gelecek gibi görünüyor. Şirketler ve sendika, işçi görüşmelerinin ilerleyişi veya anlaşmazlığın olası çözümleri hakkında daha fazla ayrıntı vermedi.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Piyasalar önümüzdeki aylarda dalgalı ve oynak olabilir: Wells Fargo

    Wells Fargo’ya göre, hisse senedi piyasaları önümüzdeki aylarda daha geniş bir aralıkta “dalgalı ve oynak” olacak.

    Hisse senedi piyasası, 5 Ağustos’taki dip seviyelerden bu yana güçlü bir toparlanma yaşadı. Yatırımcılar, başlangıçta beklentilerin çok altında kalması nedeniyle endişe yaratan Temmuz ayı istihdam raporunun ardından hızla güven kazandı.

    Rapor, keskin bir ekonomik yavaşlama korkusu ve Federal Reserve’in (Fed) faiz indirimleri konusunda geride kaldığı spekülasyonlarını tetiklese de, veriler göründüğü kadar kötü değildi. Bazı finans yorumcuları hatta 75 baz puanlık acil bir faiz indirimi çağrısında bulundu.

    Ancak Wells Fargo stratejistleri, “acil bir indirime gerek olmadığını ve bu korkuların abartıldığını” düşünüyor.

    Stratejistler, son verilerin bu görüşü desteklediğini, ekonomi yavaşlarken resesyon olasılığının düşük kaldığını belirtti. Ayrıca, Bloomberg verilerine göre, 2024’ün geri kalanı ve 2025 için konsensüs kazanç tahminleri son üç ayda yükseldi. Bu iyileşen görünüm, hem hisse senetleri hem de tahvillerin yükselmesiyle piyasa sentiment’ini olumlu etkiledi.

    Yine de Wells Fargo, S&P 500 Endeksi’nin (SPX) Temmuz ortasındaki tüm zamanların en yüksek seviyesinin sadece %1,5 altına yükselmesi nedeniyle yatırımcıları aşırı iyimser olmama konusunda uyarıyor. Endeks, 2025 yılı sonu için 6.000 hedeflerine doğru yukarı yönlü potansiyel gösterse de, şu anda bu yılın sonu için 5.400 hedeflerinin üzerinde işlem görüyor.

    Stratejistler, “Başka bir deyişle, özellikle SPX rekor seviyesine (5.667) çok yakın işlem görürsek, piyasanın kendinden önde gittiğini düşünüyoruz,” diye yazdı.

    Dikkate alınması gereken bir diğer faktör, Stock Trader’s Almanac’a göre 1950’den bu yana SPX için en kötü ortalama performansa sahip olan Eylül ayındaki piyasa performansı. Wells Fargo, yalnızca mevsimsel eğilimlere dayalı portföy kararları alınmasını önermese de, önümüzdeki aylarda bazı piyasa dalgalanmaları ve oynaklık bekliyor.

    S&P 500 rekor seviyesine yaklaşırsa, Wells Fargo, gelişmekte olan piyasa hisse senetlerine olan maruziyeti azaltmayı ve daha düşük derecelendirdikleri Tüketici İsteğe Bağlı, Tüketici Temel, Gayrimenkul ve Kamu Hizmetleri gibi sektörlerdeki pozisyonları azaltmayı öneriyor.

    “Bu fonların en yüksek derecelendirdiğimiz büyük ölçekli sektörler olan Enerji, İletişim Hizmetleri, Finans, Malzeme ve Sanayi sektörlerine yeniden tahsis edilmesini öneriyoruz.”

    Stratejistler ayrıca, küçük ölçekli yerli hisse senetlerini portföylerde nötr bir pozisyona getirmeyi ve son dip seviyelere doğru geri çekilmeleri, tercih ettikleri sektörlerde alım fırsatı olarak görmeyi tavsiye ediyor.

    Bu makale yapay zeka desteğiyle oluşturulmuş ve çevrilmiş, editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için Şartlar ve Koşullarımıza bakın.

  • Disney-Reliance birleşmesi kriket yayın haklarının satışıyla karşı karşıya kalabilir

    Disney (NYSE:DIS) ve Reliance’ın 8,5 milyar dolar değerindeki Hindistan medya varlıklarının önerilen birleşmesi, önemli bir gelişme olarak düzenleyici engellerle karşılaşıyor. Hindistan Rekabet Komisyonu (CCI), birleşik kuruluşun milyarlarca dolar değerinde ve reklam gelirleri için çok önemli olan kriket yayın haklarında tekel oluşturabileceği konusunda endişelerini dile getirdi.Konu hakkında kamuoyuna açıklama yapmayan CCI, bu hafta başlarında şirketlere bir uyarı bildirimi gönderdi. Birleşme, Sony (NYSE:SONY), Netflix (NASDAQ:NFLX) ve Amazon (NASDAQ:AMZN) gibi devlerle rekabet edecek Hindistan’ın en büyük eğlence kuruluşunu oluşturmayı amaçlıyor. Bu kuruluş, 120 TV kanalı ve iki yayın hizmetini kontrol edecek ve kriket yayın hakları en değerli varlığı olacak.Antitröst endişelerini gidermek için Disney ve Reliance, yapısal değişiklikler veya davranışsal çözümler uygulamak zorunda kalabilir. Bu, kriket yayın haklarının bir kısmını satmayı veya kriket maçları için reklam fiyatı üst sınırları belirlemeyi taahhüt etmeyi içerebilir. Şirketler, 2027-28 sezonunda sona erecek olan Hindistan Premier Ligi ve Dünya Kupaları dahil olmak üzere büyük kriket etkinliklerinin hakları için yaklaşık 9,5 milyar dolar harcadı.Antitröst avukatları, şirketlerin belirli kriket turnuvalarının haklarını veya TV ya da yayın gibi belirli mecraların haklarını satabileceğini öne sürüyor. Alternatif olarak, Hint hukuk firması Axiom5’ten ortak Rahul Rai’ye göre, reklam oranlarına üst sınır koyarak ve oranların adil, makul ve ayrımcı olmayan şekilde belirleneceğini garanti ederek düzenleyiciye reklamverenlerin çıkarlarını koruyacaklarına dair güvence verebilirler.Kriket haklarının birleşme için önemi abartılamaz, çünkü hem Disney hem de Reliance, kullanıcıları platformlarına çekmek için ücretsiz maç izleme imkanını kullandı. Birleşik kuruluş aynı zamanda diğer spor etkinliklerinin haklarına da sahip olacak, ancak kriket odak noktası olmaya devam ediyor ve 2023’te Hindistan’ın spor endüstrisi harcamalarının tahmini %87’si bu spora bağlı.CCI’yi yatıştırma girişimleri, Reliance’ın çoğunlukla bölgesel olan 10’dan az TV kanalını satma teklifini içerdi, ancak kriket haklarını ayarlamaya direnç gösterilmesi bir engel teşkil etti. CCI şirketlerin tavizlerinden memnun kalmazsa, bu durum daha kapsamlı bir incelemeyi tetikleyebilir ve birleşmeyi aylarca geciktirebilir.Düzenleyici bildirimine rağmen, Disney’in hakları bırakmadan onay alma konusunda iyimser olduğu bildiriliyor. Birleşme gerçekleşirse, CCI’nin eski birleşmeler başkanı K.K. Sharma’nın belirttiği gibi, özellikle kriket reklam gelirlerinde yayın pazarında dominant bir güç oluşturacak.Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Lüleburgaz Belediyesi’nin 25. Sünnet Şenliği yapıldı

    Lüleburgaz Belediyesi’nin geleneksel hale gelen Sünnet Şenliği’nin 25’incisi gerçekleştirildi. Çocuklar, aileleriyle düğün törenine katılarak gönüllerince eğlendi.

    Lüleburgaz Belediyesi’nin 25’inci Sünnet Şenliği, Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirildi.

    Şenlik kapsamında sünnet ettirilen çocuklar, aileleriyle düğün törenine katılarak gönüllerince eğlendi.

    Törene Lüleburgaz Belediyesi başkan yardımcıları Derya Aktan, Kemal Pektaş ve Ceyhun Akgöl de katıldı.

    Belediye başkan yardımcıları Aktan, Pektaş ve Akgöl, sünnet şenliğinin anısına çocuklara gram altın taktı.

    Mutlulukları gözlerinden okunan çocuklar daha sonra çalan şarkılar eşliğinde eğlendi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yerli İmal Toy Shire Çok Yakında Erken Erişime Başlıyor

    Yerli Bluespy Studios tarafından geliştirilen ve oyuncak askerlerle interaktif bir Tower Defense tecrübesi yaşatmayı vadeden Toy Shire çok yakında erken erişim macerasına başlayacak.

    Toy Shire, 26 Ağustos günü Erken Erişime çıkacak. Oyunun şu an 70 binden fazla istek listesi bulunuyor ve daha evvel yayınlanan Toy Shire: Room One isimli prologue oyunları da Steam’de 1000’den fazla inceleme ile %94 olumlu yorum almış durumda.

    Oyunun erken erişim fragmanını aşağıda izleyebilirsiniz:

    Biz de hem oyunun geliştiricisi Bluespy’a, hem de yayıncı Catoptric Games’e şimdiden muvaffakiyetler diliyoruz.

  • İdrar kaçırma problemi kontrol altına alınabilir

    Üriner inkontinans yani idrar kaçırma, kişinin idrarını tutma kontrolünü kaybetmesi anlamına geliyor. Her iki kadından biri hayatının bir döneminde bu problemle karşılaşıyor. Bu kadar yaygın görülen bir sorun olmasına rağmen kadınların bu konuda konuşmaktan utandıkları için tedavi olamadıklarını açıklayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “İdrar kaçırma sorununu hastanın durumuna uygun tedavi seçenekleriyle kontrol altına almak mümkün. Konforlu bir hayat için endişe ve şikayetlerin deneyimli doktorlarla paylaşılması gerekiyor” dedi.

    İlerleyen yaşla birlikte idrar kaçırma sıklığının arttığını paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Toplumda idrar kaçırma sorunu ile nasıl başa çıkılacağı hakkında yeterli bilgi bulunmadığından birçok kadın bu istenmeyen durumla yaşamaya devam ediyor. Kimsenin haberi olmadan idrar kaçırma sorunuyla başa çıkmaya çalışan kadınların öz güvenleri ve buna bağlı olarak sosyal yaşamları oldukça olumsuz etkileniyor. İdrar kaçırma, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren bir hastalık olsa da başarı oranı yüksek tedavi seçenekleri olduğu unutulmamalı” şeklinde konuştu.

    Doğru tedavi için muayene şart

    Tanıda ilk aşamanın hasta öyküsünün detaylıca dinlenmesi ve temelde yatan olası her sebebin sorgulanması olduğunu dile getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “İkinci aşama, bu konuda deneyimli bir hekim tarafından yapılan fiziki muayene ile idrar kaçırmaya neden olabilecek anatomik bozuklukların değerlendirilmesidir. Probleme eşlik edebilecek diğer hastalıklar açısından açlık kan şekeri, tam idrar ve idrar kültürü gibi laboratuvar tetkiklerinin yapılması önemli. Doktorun uygun gördüğü bütün tetkiklerden sonra hastanın şikayetlerinin giderilmesine yönelik gerekli uygulama ve tedavilere başlanır” dedi.

     

    Tedavi öncesi ilk etapta idrar kaçırma tipinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Yaşam koşullarının düzeltilmesi, bölge destek dokularının güçlendirilmesi, idrar kaçırmaya neden olabilecek kan şekeri yüksekliği ya da idrar yolu enfeksiyonu gibi ek sorunlar varsa bunların çözümlenmesi ve kas-sinir uyumunun sağlanmasına yönelik medikal tedaviler planlanmalı. Cerrahi işlemler ancak bu yöntemler denendikten sonra hastanın şikayetlerinde bir azalma yoksa gündeme getirilmeli. Her idrar kaçırma tipinde cerrahi faydalı olamayabilir. Hastaların bu konuda deneyimli hekimlerce bilgilendirilmesi ve yönetilmesi çok önemli” hatırlatmasında bulundu.

     

    İdrar kaçırma ameliyatları robotik cerrahi ile gerçekleştirilebiliyor

    Günümüzde tıp alanında robotik cerrahinin giderek yaygınlaşması nedeniyle idrar kaçırma operasyonlarının da oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinin altını çizen Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “İdrar kaçırmayla birlikte pelvik organ sarkması da oluşmuş hastalarda, robotik cerrahiyle gerçekleştirilen müdahale sayesinde idrar kesesi veya rahimdeki sarkmalar da ortadan kaldırılabiliyor” diye konuştu.

    Tüm tanı ve değerlendirme aşamaları neticesinde hastanın durumunda cerrahi gereksinim olduğuna karar verilirse, vajinal ve/veya abdominal yollardan yani karından cerrahi yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Hastanın yaşam kalitesini bütünüyle bozmayan minimal invaziv yani küçük kesilerle yapılan, laparoskopik dediğimiz kapalı ameliyatlar veya vajinal yollarla yapılacak cerrahi girişimler iyileşme sürecini kolaylaştırır. Bu yöntemler kullanıldığı taktirde hastaların iş ve sosyal hayata dönüşleri normal koşullarda 7 ila 10 günü aşmaz” dedi. 

     

    Ameliyattan sonra cinselliğe ara verilmeli 

    İdrar kaçırma tedavisine yönelik yapılan cerrahi işlemlerden sonra hastaların bazı yaşam alışkanlıklarını değiştirmeleri gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Cerrahi sonrası karın içi basıncının ciddi bir şekilde artmasına neden olabilecek; ağır yük kaldırılması, kabızlık, sigara kullanımı ve buna bağlı oluşabilecek kronik öksürük gibi durumlardan korunmak gerekir. Ayrıca yara yerinin daha sağlıklı iyileşmesi için 2 aylık cinsel perhiz uygulaması yapılmalı yani bir süre cinsel aktivitelerden uzak durulmalı” hatırlatmasında bulundu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • KRAFTON Dark and Darker Mobile Ön Kayıtlarının Tüm Dünyada Başladığını ve inZOI Character Studio’nun Steam Üzerinde Açıldığını Duyurdu

    Dark and Darker Mobile Küresel Ön Kayıtları Başladı

    Dark and Darker Mobile, 1-11 Ağustos 2024 tarihleri arasında düzenlenen Küresel Beta Testi’ne katılanlardan son derece olumlu tepkiler aldı. Dünyanın dört bir yanından oyuncular, oyunun yenilikçi özelliklerine ve sürükleyici oynanışına övgüler yağdırdı.

    KRAFTON, Dark and Darker Mobile ön kayıtlarının tüm dünyada Android, iOS, Galaxy Store ve Google Play Games (PC) üzerinden başladığını duyurdu. PvPvE yapısı ve RPG ögeleriyle Dark and Darker Mobile, mobil platformlarda zindan keşfetme türünü yepyeni seviyelere taşıyor. Oyunseverler, küresel ön kayıtların başlamasıyla oyunu deneyimlemeye bir adım daha yaklaşıyorlar.

    Ön kayıt yaptıran oyuncular A sınıfı bir paralı asker ve sınırlı sürüm bir kostüm görünümü kazanacak. Kayıt yaptırmak için bu bağlantıya gidebilirsiniz.

    inZOI: Character Studio 26 Ağustos’a Kadar Sizlerle

    Dünyanın dört bir yanından oyuncular, 21 Ağustos’tan 26 Ağustos 2024’e kadar, ücretsiz inZOI: Character Studio demosunu indirebilecek ve ‘ZOi’ adı verilen avatarlarını diledikleri gibi özelleştirebilecekler.

    Kullanıcılar ayrıca inZOI Steam sayfasından oyunu istek listelerine ekleyebiliyorlar.

    inZOI Yapımcısı ve Yönetmeni Hyungjun Kim, “inZOI ile hedefimiz, yaratıcılığın sınır tanımadığı ve her seçimin yeni ve beklenmedik deneyimlere yol açtığı bir dünya yaratmak,” dedi ve ekledi: “Oyuncuların yalnızca ideal hayatlarını yaşamanın keyfini değil, aynı zamanda dinamik ve gelişen bir dünyada gezinmenin heyecanını da deneyimlemelerini istiyoruz.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Burhaniye Belediyesi tarafından bu yıl 34.’sü düzenlenecek Burhaniye-Ören Turizm, Kültür ve Sanat Festivali’nin programı açıklandı.

    Temmuz ayında 5 gün süren 5.Burhaniye Kitap Fuarı’nda 200’e yakın sanatçı ve yazarı halkla buluşturan Burhaniye Belediyesi, 28 Ağustos- 1 Eylül tarihlerinde düzenleyeceği Turizm, Kültür ve Sanat Festivali’nin programını açıkladı. Konserler, tiyatrolar, söyleşiler ve çeşitli etkinliklerle 7’den 70’e her kesime hitap eden dolu dolu program ile Burhaniye’de festival rüzgarı esecek.

    KONSERLERDE YILDIZLAR GEÇİDİ

    28 Ağustos Manga, 29 Ağustos Fatma Turgut, 30 Ağustos Demet Akalın, 31 Ağustos Feridun Düzağaç, 1 Eylül Merve Özbey konserleri ile bu yıl da Burhaniye Yaz Konserlerinde yıldızlar geçidi yaşanacak. İlk iki günün konserlerinin Ören Plajında ve sonraki üç konserin Taylıeli Amfi Tiyatroda yapılacağı festivalde Ören ve İskele Meydanları’nda da konserler düzenlenecek. Ezgi Abacı, Osman Çiçek, Erdal Bayrakoğlu, Kutsal Evcimen, Hüseyin Turan, Zeynep Bakşi Karatağ, Haluk Tolga İlhan, Anıl Aydınlıgil ve Tayfun Uzun festival kapsamında sevenleri ile buluşacak.

    5 GÜNE 5 AYRI TİYATRO

    Tüm etkinliklerin ücretsiz olduğu festivalde, 5 güne 5 ayrı tiyatro ile sanatseverler keyifli bir tiyatro yolculuğuna çıkacak. 28 Ağustos’ta Kadıköy Halk Tiyatrosu’nun “Frida Kahlo” oyunu, 29 Ağustos’ta Levent Üzümcü ve Orhan Aydın tarafından Uğur Mumcu anısına sahnelenen “Unutma Bizi”, 30 Ağustos’ta Türkan Saylan anısına “Ben Türkan Saylan”, 31 Ağustos’ta komedi oyunu “İte Kaka”, 1 Eylül’de çocuk oyunu “Dedektif Çizmeli Kedi” Ören Amfi Tiyatro’da ‘perde’ diyecek.

    BAŞKAN DEVECİLER, “BURHANİYE’DE 5 GÜN SÜRECEK KÜLTÜR VE SANAT YOLCULUĞUNA DAVETLİSİNİZ”

    Konserler ve tiyatroların yanı sıra; Ali Mahir Başarır, Veli Ağababa, Murat Ağırel, Mustafa Kemal Tutkun, Merdan Yanardağ, Prof. Dr. Emre Kongar da Ören Sahne’de söyleşi için halkla buluşacak. Plaj Voleybolu Şenliği, Trap Yarışması, Sünnet Şenliği, İllüzyon Gösterimi ve 31 Ağustos Cumartesi günü Ören’den seyircili olarak canlı yayın yapılacak “Serhan Asker ile Görkemli Hatıralar” programı ile dolu dolu festival için geri sayım başladı.

    Burhaniye’yi kültür ve sanat ile anılan bir kent yapma yolunda çalışmalarını sürdüren Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, “34.’sünü düzenlediğimiz festivalimizde bu yıl dolu dolu bir program hazırladık. Amacımız herkesimden ve her yaştan vatandaşımızı kültür ve sanat ile buluşturabilmek. Burhaniye’de 5 gün sürecek kültür ve sanat yolculuğuna davetlisiniz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İzleyicileri Tehlikeli Sularda Heyecanlı Bir Yolculuğa Çıkaracak Olan ‘Köpekbalıkları Ross Edgley’e Karşı’ 24 Ağustos Cumartesi 20.00’de National Geographic WILD Ekranlarında!

    Ross Edgley’nin köpekbalıklarını bu kadar inanılmaz yapan şeyin ne olduğunu anlamak için tehlikeli sularda vücudunu aşırı zorladığı şimdiye kadarki en büyük mücadelesine tanıklık edeceğimiz “Köpekbalıkları Ross Edgley’e Karşı”, 24 Ağustos Cumartesi 20.00’de National Geographic WILD ekranlarına geliyor.

    Ödüllü yönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, vahşi yaşamın gözler önüne serildiği kaliteli yapımları Türk izleyicisi ile buluşturan National Geographic WILD kanalını 

    D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Üsküdar’da ‘Kadın Hikayeleri’ söyleşileri başladı

    Sinem Dedetaş: “Hem Üsküdar’a emek vermiş, hem de kadın mücadelesine kendi hayatlarıyla örnek olmuş ve emek vermiş kadınlarımızla bir araya geliyoruz”

     

    – Ayla Ağabegüm: ‘’Üsküdar’da Yaşamak Adabı Muaşerettir.’’

     

    Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlenen ve alanında uzman isimlerin Üsküdarlılarla buluştuğu “Kadın Hikayeleri” etkinlik serisi başladı. İlk program, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

     

    Nevmekan Sahil’de düzenlenen etkinliğin ilk konuğu, yazar Ayla Ağabegüm oldu. Moderatörlüğünü Özen Yula’nın üstlendiği söyleşide, Ağabegüm; sanat, edebiyat ve kent yaşamı üzerine önemli paylaşımlarda bulundu. 

     

    Programda konuşan Başkan Sinem Dedetaş, “Kadın Hikayeleri”nin Üsküdar’da ilk kez düzenlendiğini belirterek, bu serinin ilham veren kadınların hikayelerine odaklanacağını ifade etti.

     

    Dedetaş, “Ayla hocamız çok kıymetli bir Üsküdarlı. Ayla hocamızdan başlama sebebimiz aslında hem emekleri hem Üsküdar’a kattıkları ama gerçekten ilham veren bize de annelik yapan bir isim olması. Gerçekten tüm kişiliğiyle, kimliğiyle, yol göstericiliğiyle ama bir taraftan da manevi hisleriyle hepimize annelik, ablalık yapan bir isim. O yüzden çok mutluyuz kendisine konuk ettiğimiz ve bizi kırmadığı için.” dedi.

     

    Kadınların hayatı şekillendiren, ama aynı zamanda da büyük zorluklarla karşılaşan bireyler olduğunu, toplumsal baskılarla daha fazla mücadele etmek zorunda kaldığını belirten Dedetaş, bu tür etkinliklerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla düzenlendiğini söyledi.

     

    Üsküdar’ın ‘Hanım Sultanlar Şehri’ olması sebebiyle kadın hikayelerinde çok ayrı bir yeri olduğunu aktaran Dedetaş, “Bu etkinliğimizi biraz onun için kadın hikayeleri koyduk ve yaşatmak istiyoruz. Hem Üsküdar’a emek vermiş, hem de kadın mücadelesine kendi hayatlarıyla örnek olmuş ve emek vermiş kadınlarımızla bir araya geliyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

     

    Yazar Ayla Ağabegüm ise Üsküdar’da yaşamanın adabı muaşeret olduğunu belirterek, “Üsküdar, ruhuyla, her şeyiyle bambaşka bir yer. Camileriyle, türbeleriyle diğer ilçelerden çok farklı. Üsküdar’da yaşamak, gerçekten bir ayrıcalık.” dedi.

     

    Etkinliğe katılan Üsküdarlılar, Ağabegüm’e sorular yönelterek etkinliğe katılım sağladı. 

     

    Program, Sinem Dedetaş’ın Ayla Ağabegüm’e çiçek takdim etmesi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Albaraka Türk’ten finans dünyasında bir ilk daha!

    Türkiye’nin öncü katılım bankası Albaraka Türk, 40. yılında bankacılıkta ilklere imza atmayı sürdürüyor. Albaraka Türk, kurum içinden bir çalışanına ait finansal teknoloji fikrini kendi ekosisteminde büyüterek bağımsız bir şirkete dönüştürüp bir başarı hikâyesine daha imza attı.

    Albaraka Türk’ün bankacılık inovasyon kültüründeki öncülük tavrı, köklerini kurum içinde tasarlanmış programlardan alıyor. Kurumun inovasyon performansını yükselten, yenilikçi fikirlerin çalışanlar tarafından bir girişimci yaklaşımıyla geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi yaklaşımını benimseyen, fikir sahiplerinin yolunu açabilmek için 2017 yılından bu yana düzenli olarak yürütülen ‘Keşfet Kurum İçi Girişimcilik Programı’ ile yüzlerce Albaraka Türk personeli fikirlerini geliştirme ve hayata geçirme fırsatı buldu. 10 yılı aşkın süredir inovasyona dönüşmesi desteklenen fikirler için oluşturulan serbest fikir paylaşım platformu BigBang de hem bankanın stratejik hedefleri hem de proaktif katılım mekanizmasıyla Albaraka Türk’ün tüm organizasyonuna fikirlerini geliştirme imkânı sunuyor.

     

     Albaraka Türk Strateji ve Dönüşümden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Emeç: “Kurumumuzun öncülük kimliği en büyük gücünü çalışanların üretken, proaktif yaklaşımından alıyor. İnovasyonda öncülük vizyonuyla hareket ettiğimiz tüm projelerimiz iş arkadaşlarımızın katılımıyla güçleniyor. Semosis’in Türkiye’ye kazandırdığı dijital senet çözümü de bankamızın kıymetli çalışanlarından Vahdettin Çılgın Bey’in vizyonu, azmi ve yoğun çabasıyla ortaya çıktı.” 

     

    Bu hikâyenin gelişimindeki başrol oyunculardan biri de Albaraka Türk tarafından bankacılık sektöründe bir ilk olarak hayata geçirilen Fintech kurucusu teknoloji şirketi Insha Ventures. 2020 yılında finansal teknoloji girişim fikirlerini bünyesine alarak 360 derece geliştirip kullanıcılara sunmak amacıyla kurulan Insha Ventures, senet işlemlerini tamamen dijitale taşıyan Semosis ürünüyle Türkiye’nin finansal teknoloji alanında bir banka tarafından gerçekleştirilen ilk spin-off’unu (bağımsız bir şirkete dönüşme) gerçekleştirdi. 

     

    Semosis, firmaların borçlusu oldukları Türkiye sınırları içerisinde faal durumda bulunan bankalar tarafından tahsiline aracılık edilen ticari borç senetlerinin internet ve mobil uygulamalar üzerinden zahmetsizce ödenmesini sağlamaktadır. Ticari borç senedi alacaklısı olan kişi ve firmalar içinde kolay ve zahmetsizce takip ve tahsilat imkânı sunmaktadır.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: İstihdam endeksi yıllık %4,2 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2024 yılı Il. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %4,2 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,6, inşaat sektöründe %11,1 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %5,0 arttı.

    Çalışılan saat endeksi yıllık %0,3 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2024 yılı Il. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %0,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %3,4 azaldı, inşaat sektöründe %4,8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %1,7 arttı.

    Brüt ücret-maaş endeksi yıllık %115,4 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2024 yılı lI. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %115,4 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %113,9, inşaat sektöründe %126,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %115,0 arttı.

    İstihdam endeksi çeyreklik %0,7 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2024 yılı lI. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,3 azaldı, inşaat sektöründe %1,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %1,0 arttı.

    Çalışılan saat endeksi çeyreklik %0,2 azaldı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2024 yılı lI. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,2 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %1,5 azaldı, inşaat sektöründe %2,1 azaldı ve ticaret-hizmet sektörlerinde %1,0 arttı.

    Brüt ücret-maaş endeksi çeyreklik %14,3 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2024 yılı lI. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %14,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %14,9, inşaat sektöründe %7,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %14,8 arttı.

    Saatlik işgücü maliyeti endeksi yıllık %112,2 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı Il. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %112,2 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %118,3, inşaat sektöründe %116,1 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %109,0 arttı.

    Saatlik kazanç endeksi yıllık %114,7 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2024 yılı lI. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %114,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %121,6, inşaat sektöründe %116,2 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %111,4 arttı.

    Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi yıllık %99,6 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı lI. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %99,6 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %102,5, inşaat sektöründe %115,6, ticaret-hizmet sektörlerinde %96,8 arttı.

    Saatlik işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %13,8 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı Il. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %13,8 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %15,6, inşaat sektöründe %10,0 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %13,1 arttı.

    Saatlik kazanç endeksi çeyreklik %14,5 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2024 yılı Il. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %14,5 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %16,7, inşaat sektöründe %9,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %13,7 arttı.

    Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %10,1 arttı

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı lI. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %10,1 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %10,0, inşaat sektöründe %10,1 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %10,3 arttı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • McDonald’s Gerçeği Açığa Çıktı: Solana Tabanlı O Altcoin Çöktü!

    Bilgisayar korsanları, fast food devinin 5,1 milyon takipçisi olan Instagram sayfasının denetimini ele geçirdi. Daha sonra Grimace’i McDonald’s ile alakalı yasal bir simge olarak tanıtan bildiriler yayınladılar. Böylelikle bilgisayar korsanları, uydurma bir altcoin ile yatırımcılardan yaklaşık 700.000 dolar çaldı. McDonald’s hesabını muvaffakiyetle kurtardı ve ilgili tüm gönderileri sildi.

    McDonald’s Instagram korsanları o altcoin ile 700 bin dolar kazandı!

    Dolandırıcılar, fast food devi McDonald’s’ın resmi Instagram sayfasını 21 Ağustos’ta hackledi. Bunun akabinde dolandırıcılar, fast food devinin toplumsal medya sayfasını kullanarak “Grimace” isimli bir memecoin’i tanıttı. Bu sayede, Solana’da 700.000 dolardan fazla para kazandılar. X’te paylaşılan ekran manzaralarına nazaran, McDonald’s Instagram sayfası, fast food zincirinin mor maskotu Grimace’e dayanan uydurma bir tokeni tanıtan bir dizi gönderi yaptı.

    Birkaç gönderi düzmece memecoin’i “McDonald’s’ın Solana üzerinde yaptığı bir deney” olarak tanımladı. Ayrıyeten, dünya çapındaki 5,1 milyon takipçisine patlatıldı. Blockchain tahlil hizmeti Bubblemaps’in datalarına nazaran, bilgisayar korsanı birinci olarak Solana memecoin dağıtıcısı pump.fun’ı kullandı. Böylelikle, Grimace token’ın toplam dolanımdaki arzının %75’ini ele geçirdi. Ayrıyeten, daha sonra bunu yaklaşık 100 farklı cüzdan ortasında paylaştırdı.

    Altcoin fiyatı ‘pump and dump’ gördü!

    Resmi McDonald’s hesabından yapılan paylaşımların akabinde GRIMACE memecoin’in kıymeti, DexScreener datalarına nazaran 30 dakika içinde birkaç bin dolarlık piyasa kıymetinden 25 milyon dolara kadar yükseldi. Daha sonra bilgisayar korsanının elindekileri boşaltmasıyla token’ın fiyatı düştü. O denli ki, 40 dakika içinde memecoin’in pahası 650.000 dolara kadar geriledi.

    GRIMACE’in kıymeti 30 dakika içinde milyona yükseldi. Kaynak Dexscreener

    Bubblemaps, bilgisayar korsanlarının Solana’daki uğraşlarından toplamda yaklaşık 700.000 dolar kâr elde ettiklerini söyledi. Hücumun akabinde hackerlar McDonald’s sayfasının biyografi kısmını de düzenledi Böylelikle, yaptıklarını övdüler. Ayrıyeten, bu işten toplam 700.000 dolar kazandıklarını paylaştılar. Hacker, “Üzgünüm mah n-gga az evvel India_X_Kr3w tarafından çekildiniz. Solana’daki 700.000 dolar için teşekkür ederim” diye yazdı.

    Hacklendiğinde McDonald’s Instagram biyografisini gösteren ekran imgesi. Kaynak: X

    McDonald’s özür diledi!

    Memecoin ve biyografiyi tanıtan gönderiler artık kaldırıldı ve olağana döndü. McDonald’s New York Post’a yaptığı açıklamada, 21 Ağustos’ta toplumsal medya hesaplarını etkileyen “münferit bir olaydan” haberdar olduğunu söyledi. McDonald’s, “Bu hesaplardaki sorunu çözdük. Ayrıyeten, bu mühlet zarfında yayınlanan rastgele bir saldırgan lisan için hayranlarımızdan özür dileriz” dedi. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, bu tıp hack olaylarına kripto dünyasında epeyce sık şahit oluyoruz. Bu yüzden, bu piyasada dikkatli olmak gerekiyor!

  • Türkiye’de Veresiye Rüzgârı: HADİ ile Sadece 5 Ayda 300 Milyon TL’nin Üzerinde Veresiye Alışveriş Yapıldı

    Türkiye’nin en büyük dijital bankası TOM Bank’ın uygulaması HADİ, Türkiye’de bankacılığı inovatif bir noktaya taşımaya devam ediyor. HADİ ile A101 ve English Home mağazalarında geçerli veresiye uygulamasından yararlanan 120 bini aşkın kullanıcı, 5 ayda 300 Milyon TL’nin üzerinde alışveriş yaptı.

     

    Türkiye’nin en büyük dijital bankası TOM Bank, bankacılığa yeni bir bakış açısı getirdiği uygulaması HADİ ile fark yaratmaya devam ediyor. Geçtiğimiz Mart ayında kullanıcıyla buluşan uygulama, A101 ve English Home mağazalarında sunduğu veresiye alışveriş imkânı ile tüketicinin alım gücünü destekliyor. Henüz sadece beş aydır hizmet veren uygulamada, 120 bini aşkın kullanıcı toplam 300 Milyon TL’nin üzerinde veresiye alışveriş yaptı. Uygulamanın toplam kullanıcı sayısı ise büyük bir hızla artıyor.

     

    Veresiye alışverişi dijital bir yorumla kullanıcıya sunan HADİ, A101 mağazalarında kasada QR kod okutarak saniyeler içinde 2 ay sonra ödemeli veresiye alışveriş imkânı sunuyor. Herkes tarafından kolaylıkla kullanılabilecek bir arayüze sahip olan uygulamada kullanıcılar, veresiye limit bilgisini anında öğrenebiliyor ve saniyeler içinde kasada veresiye alışveriş yapabiliyor. 

     

    Üstelik HADİ, tüm A101 mağazalarındaki kasalardan ve tüm ATM’lerden ücretsiz para çekip yatırabilme imkânı da sunuyor. Nakit iade yoluyla kazanılan ve her yerde harcanabilen “Bedava Para” özelliği ile de kullanıcılarına alışılmışın dışında bir ekonomik destek sağlayan HADİ’nin, kredi kartı da ömür boyu ücretsiz. HADİ, avantajlı vadeli hesap oranları, döviz-altın işlemleri ve taksitli alışveriş kredisi gibi ürünleriyle de dikkat çekiyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İngiltere’de iş faaliyetleri Ağustos ayında artış gösterdi, PMI verilerine göre

    Birleşik Krallık’ta iş faaliyetleri Ağustos ayında dikkat çekici bir artış kaydetti. S&P Global Bileşik Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) dört ayın en yüksek seviyesine çıkarak, 2024’ün ikinci yarısında sürdürülebilir bir büyüme yörüngesine işaret etti.Ekonomik sağlığın önemli bir göstergesi olan bileşik endeks 53,4’e yükseldi ve ekonomistlerin 52,9 olan medyan tahminini aştı. Bu artış, Temmuz ayındaki 52,8 rakamından yükselişle Nisan ayından bu yana en yüksek okuma oldu.Hem imalat hem de hizmet sektörlerinin ekonomik faaliyetlerini yansıtan PMI verileri, İngiltere ekonomisinin çeyreklik bazda %0,3 oranında büyüme yolunda olduğunu gösteriyor. Bu oran, yılın ilk yarısında görülen daha güçlü büyümeye kıyasla bir yavaşlamayı işaret etse de, son iki yılın ortalama büyüme oranının üzerinde kalmaya devam ediyor.S&P Global Market Intelligence’ın baş ekonomisti, Ağustos ayı verilerinin olumlu yönlerini vurgulayarak şunları söyledi: “Geçici PMI anket verilerine göre Ağustos ayı, daha güçlü ekonomik büyüme, artan istihdam ve düşen enflasyonun hoş bir kombinasyonuna tanık oluyor.”Anketten çıkan önemli bir sonuç da maliyet baskılarının hafiflemesiydi. İşletme maliyetlerindeki artış oranının Ocak 2021’den bu yana en zayıf seviyede olduğu bildirildi. Ayrıca, anket işletmelerin fiyatlarını artırma hızında bir düşüş olduğunu gösterdi.Enflasyonist baskılardaki bu yumuşamanın İngiltere Merkez Bankası’nın para politikası üzerinde etkileri var. Williamson, “En son anket verileri, daha fazla faiz indirimi için gereken koşulları kolaylaştırıyor” dedi. Ancak, hizmet sektöründeki kalıcı enflasyon nedeniyle politika yapıcıların temkinli davranmaya devam etmelerinin muhtemel olduğunu da ekledi.İngiltere Merkez Bankası’nın faiz oranı politikasına ilişkin beklentiler bu bulgularla uyumlu. Ekonomistlerle yapılan son anket, bu yıl içinde Kasım ayında tek bir faiz indirimi öngörüyor.İngiltere ekonomisinin önemli bir bileşeni olan hizmet sektörü dayanıklılık gösterdi ve PMI’sı Temmuz ayındaki 52,5’ten 53,3’e yükselerek Nisan ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Konsensüs, hizmet PMI’sını 52,8 olarak öngörmüştü.İmalat sektörü de büyüme ivmesi gösterdi. PMI’sı 52,1’den 52,5’e yükselerek Haziran 2022’den bu yana en güçlü genişlemeyi kaydetti. Özellikle, sektör iki yılı aşkın süredir en hızlı istihdam yaratma oranını bildirdi.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Alman hükümeti yolcu gemisi üreticisi Meyer Werft’i kurtaracak

    Foreks – Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynakların verdiği bilgiye göre Alman hükümeti, dünyanın en büyük yolcu gemisi üreticilerinden Meyer Werft’in geçici çoğunluk hissesini, şirketi desteklemeye yönelik tedbirlerin bir parçası olarak almayı planlıyor.

    Şirketin, aralarında ABD’li eğlence grubu Disney’in de bulunduğu siparişleri var, ancak pandemi sırasında talepteki durgunluğun gecikmeli etkileri nedeniyle faaliyetlerini finanse etmeye yardımcı olmak için yaklaşık 2,8 milyar euro (3,1 milyar dolar) toplaması gerekiyor.

    Kaynaklara göre Scholz hükümeti, devlet ve şirketin aile sahipleri prensipte anlaştı ve anlaşmanın kilit noktalarını belirledi.

    Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, hükümetin Meyer-Werft ile Perşembe günü yaptığı görüşmeler hakkında ayrıntı vermekten kaçındı, ancak çözümlere ulaşıldığını söyledi.

    Meyer-Werft’i köklü bir geleneğe sahip üretken bir şirket olarak öven Habeck, “Ekonomi Bakanlığı olarak son haftalarda çözümler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz ve çözümler mümkün” dedi.

  • Euro Bölgesi’nde Ücret Artışındaki Düşüş ECB’yi Faiz İndirimine Yönlendirebilir

    Avrupa Merkez Bankası (ECB) Perşembe günü yaptığı açıklamada, euro bölgesinde ücret artışının son çeyrekte yavaşladığını bildirdi. Bu gelişme, Eylül ayında yeni bir faiz indirimine yol açabilir. Euro bölgesinde toplu sözleşmelerle belirlenen ücret artışı, ikinci çeyrekte önceki çeyreğe göre %4,74’ten %3,55’e geriledi. Bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya’da belirgin bir yavaşlama gözlendi.ECB, politika kararları için bir gösterge olarak ücret artışını yakından takip ediyor ve bu yavaşlamanın devam etmesi durumunda para politikasında gevşemenin hızlanabileceğini işaret ediyor. Haziran ayında 25 baz puanlık faiz indiriminin ardından ECB, Temmuz ayında herhangi bir politika değişikliği yapmadı ve 12 Eylül’deki toplantı için olası eylemlerine dair çok az ipucu verdi.Piyasa katılımcıları, gelecek ay yeni bir faiz indirimi olasılığını %90’ın üzerinde görüyor ve yıl sonuna kadar en az bir indirim daha bekliyorlar. Bu beklenti, fiyat baskılarının hafiflemesi ve euro bölgesinin durgunlukla flört eden devam eden ekonomik zorlukları gibi işaretlerle destekleniyor.Finlandiyalı politika yapıcı Olli Rehn, Eylül ayında faiz indirimi yapılmasını savunurken, Alman merkez bankası beklenen ekonomik toparlanmanın daha da gecikebileceğini belirtti. Ücret artışlarının dalgalanma olasılığına ve Almanya’da yeniden yükselebileceğine rağmen, bazı ekonomistler ve politika yapıcılar, ücret artışlarının zirveye ulaştığına ve ECB’nin projeksiyonlarıyla uyumlu olduğuna inanıyor.Morgan Stanley, yakın tarihli bir notunda, euro bölgesi için toplu sözleşmelerle belirlenen ücretlerdeki zirvenin muhtemelen ilk çeyrekte gerçekleştiğini belirtti. Ücret momentumundaki beklenen yavaşlama, ücret artışının düştüğünün bir işareti olarak görülüyor ve ECB’ye ücretlerin istenen yönde hareket ettiğine dair kanıt sağlıyor.Ücret artışı hala %2’lik enflasyon hedefiyle tutarlı seviyelerin üzerinde olsa da, ECB baş ekonomisti Philip Lane konuya sakin bir yaklaşım sergiliyor. Lane, son dört yıldaki hızlı enflasyonun işçilerin alım gücünü azaltmasının ardından ücretlerin kademeli olarak ayarlandığını ve halihazırda yapılan ücret anlaşmalarının önümüzdeki çeyreklerde daha fazla yavaşlamaya yol açmasının muhtemel olduğunu belirtti.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Nazilli Belediyespor’da Gürhan Sönmez periyodu

    TFF 2’nci Lig Kırmızı Küme kadrolarından Nazilli Belediyespor’da teknik yönetici Yüksel Yeşilova’nın misyonundan ayrılmasının akabinde arayışlarına başlayan idare tecrübeli isim Gürhan Sönmez’le mutabakat sağladı.

    Sezon başlamadan Yeşilova’nın istifa etmesinin akabinde Gürhan Sönmez kısa bir müddet içinde vazifeye getirildi. Geçen dönem da siyah-beyazlılarda çalışan Sönmez, ekibiyle birinci antrenmanına çıktı.

    Transfer çalışmalarını da sürdüren siyah-beyazlılar prensipte muahede sağladığı Isparta 32 Sporlu sağ bek Gökmen Aydoğdu’nun transferini bitirdi. 23 yaşındaki savunma oyuncusu, Nazilli grubuyla birinci idmanına çıktı. Akhisarspor altyapısından yetişen Gökmen Aydoğdu, Cizrespor, Uşakspor ve Isparta 32 Spor formalarını giydi.

  • Başkan Tugay “İki elimiz kanda olsa da Dikili’ye pis su arıtma tesisini yapacağız.”

    İzmir ile ilgili düşüncelerini, projelerini Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk ile paylaşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Dikili’de yapılacak arıtma tesisine de değindi.

    Arıtma tesisinin Dikili için büyük bir eksik olduğunu vurgulayan Başkan Tugay Dikili‘ye İleri Biyolojik Pis su arıtma tesisinin yapımı ile ilgili 2025 yılı bütçesine 1 milyar TL ayırdıklarını belirtti.

    İzmir  Büyükşehir Belediyesi ile uyumlu bir iş birliği içinde çalıştıklarını belirten Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz şu açıklamalarda bulundu “Dikili‘de pis su arıtma tesisinin olmayışı büyük bir eksiklik. Göreve geldiğim günden itibaren bu konunun hep takipçisi oldum.  Büyükşehir Belediyemizin de konuyu hassasiyetle takip ettiğini biliyorum. Cemil Başkanımızın bu röportajında Dikili‘deki bu eksikliğe dikkat çekmesi bizler için önemli ve sevindiricidir. 2025 yılı içerisinde bu tesisin ihalesinin gerçekleşip yapımına başlanacağına inanıyorum. Kendilerine Dikili halkı adına teşekkür ediyorum.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, yaz-kış demeden saha çalışmalarını yakından takip ediyor

    Ataevler Özgürlük Caddesi yürüyüş yolu, İstasyon ışıklar çevre düzenlemesi, İstasyon Ortaokulu ek derslik ve yol açma çalışmalarını tek tek yerinde inceleyen Başkan Kocaman, çalışmalar hakkında bilgi alıyor.

    Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, öncülüğünde ilçe genelinde çalışmalar aralıksız devam ediyor. Başkan Kocaman, Ataevler Özgürlük Caddesi yürüyüş yolu, İstasyon ışıklar çevre düzenlemesi, İstasyon Ortaokulu ek derslik ve yol açma çalışmalarını yerinde inceledi.

     

    MODERN YÜRÜYÜŞ YOLU

    Başkan Kocaman, belediye ekipleri tarafından 200 metre uzunluğunda Ataevler Özgürlük Caddesi yürüyüş yolunda yapılan çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Ekipler çevre düzenlemesi yaptığı yürüyüş yolunda aydınlatma, spor aletleri, oturma grupları, sosyal donatıların montajını tamamladı. Çevre düzenlemesi bitmesiyle birlikte Kartepelilerin hizmetine sunulacak.   

     

    ÇEVRE DÜZENLEMESİ

    Kent estetiğine uygun olarak belediye ekipleri İstasyon Mahallesi ışıklarında çevre düzenleme çalışmasına devam ediyor. Çalışmaların tamamlanması ile Kartepe’ye ayrı bir güzellik katacak. Başkan Kocaman, incelemelerine yakından takip ettiği İstasyon Ortaokulu ek derslik ve yol açma çalışması ile devam etti.

     

    215 METRE KARE ALAN

    Aralıksız devam eden çalışmalar ile İstasyon Ortaokulu’nda 4 derslikli ek bina toplam 215 metre kare alanda hizmet verecek. Bina içerisinde ayrıca erkek ve kadın wclerinin yanı sıra bir de temizlik odası yer alacak.

     

    ULAŞIMA AÇILDI

    Başkan Kocaman, İstasyon – Tepecik Mahallesi bağlantı yolunu da inceledi. 10 metre genişliğinde 45 metre uzunluğunda ki yol ulaşıma açıldı. Bağlantı yolunda çevre düzenlemesi tamamlanması sonrasında asfalt serimi yapılacak.

     

    İŞİMİZ HİZMET GÜCÜMÜZ KARTEPE

    İlçe genelinde çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirten Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, “Kartepe’mizde çalışmalarını sürdürdüğümüz projelerimiz hızla devam ediyor. Ekiplerimiz Ataevler Özgürlük Caddesi yürüyüş yolu, İstasyon ışıklar çevre düzenlemesi, İstasyon Ortaokulu ek derslik ve yol açma çalışmalarına hızla devam ediyor. Bu çalışmaların tamamlanması sorasında hemen hizmete açılacaktır. İşimiz hizmet gücümüz Kartepe” açıklamasında bulundu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aşırı sıcaklar beyin hastalıklarını tetikleyebilir!

    Yaz aylarında aşırı sıcaklar herkesi bunaltırken nörolojik hastalıkları olan kişilerin ve yaşlıların sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ediyor.  Zira, sıcak hava bir yandan yeni nörolojik rahatsızlıkların gelişmesine neden olurken, diğer yandan da var olan hastalıkları şiddetlendirebiliyor ve yönetimini zorlaştırabiliyor. Güneş ışınları ve susuzluk kalp-damar sistemini zorluyor, tansiyon sorunları ve felç riski artıyor, migren tetiklenirken nörolojik işlevler de bozulabiliyor. Bunun sonucunda Alzheimer, MS (Multiple Skleroz), ALS (Amyotrofik Leteral Skleroz) ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkları olan kişilerin ve epilepsi ile migren hastalarının şikayetleri yaz aylarında artıyor.  Bu nedenle nöroloji hastalarının aşırı sıcaklarda mutlaka çok dikkatli olmaları gerektiğine işaret eden Acıbadem Bakırköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Ur Özçelik  “Sıcak saatlerde vücudu serin tutmak için önlem almak yaşamsal öneme sahip. Güneşten mutlaka kaçınılmalı ve bol bol su içilmeli.   Isı tükenmesi veya sıcak çarpması belirtileri geliştiğinde de hemen tıbbi yardım alınmalı” uyarısında bulunuyor.

    Beyin kanamasına neden olabiliyor!

    Vücudumuz, aşırı sıcağa maruz kaldığında, terleme ve buharlaşma yoluyla ısıyı dağıtmak ve kendini soğutmak için cildimize doğru olan kan akışını arttırmak ve kalp gibi hayati organlara olan akışı ise azaltmak şeklinde yollara başvuruyor. Ancak bu durum kan damarlarında genişlemeye, kanda pıhtılaşmaya eğilimin artmasına, kan hacminde azalmaya, vücutta sıvı ve elektrolitlerin kaybına neden olarak beyin-kalp-damar sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.   Örneğin, sıcaklık artışıyla tetiklenen beyin damar hastalıkları bir yandan pıhtı oluşma riskini arttırarak diğer taraftan kan basıncının yükselmesine neden olarak  damar tıkanıklığı ve beyin kanamalarına yol açarak   inme, yani felç riskini yükseltiyor.   Beyni zararlı maddelerden koruyan ve kritik bir savunma mekanizması olan kan-beyin bariyerinin bütünlüğü de aşırı sıcaklardan  etkilenebiliyor ve nörolojik işlevler bozulabiliyor. Tüm bunların sonunda bir yandan yeni nörolojik rahatsızlıklar doğarken diğer yandan da mevcut nörolojik hastalıklar şiddetlenebiliyor veya bu hastalıkların yönetimi zorlaşıyor.

    Epilepsi nöbetleri tetiklenebiliyor!

    Yine sıcaklık artışına paralel olarak epilepsi hastalarının da nöbet sıklığı artabiliyor. Öncesinde ateş olsun olmasın, vücut ısısının aşırı artması, sıvı kaybı ve gelişen elektrolit dengesizlikleri, kullanılan epilepsi ilaçlarının düzeylerinin değişmesi, aşırı sıcaklarla tetiklenen uykusuzluk ve stres gibi nedenlerle epilepsi nöbetleri tetiklenebiliyor.

    Migren atakları artıyor! 

    Yaz aylarında baş ağrılarının, özellikle de migren ataklarının arttığına değinen Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Ur Özçelik, “Sıvı-elektrolit kayıpları ve kan damarlarının genişlemesi, sıcağa bağlı yeterli uyuyamama, uzun açlıklar, susuz kalma ve güneş ışınlarına maruz kalma nedeniyle baş ağrısı ataklarının tetiklendiğini biliyoruz. Dikkatli olmakta yarar var; yeni gelişen çok şiddetli baş ağrısı halinde mutlaka acile başvurmak gerekir. Zira, özellikle sıcaklık artışıyla tetiklenen kan basıncındaki ani artışlar beyin kanamaları için risk oluşturur. Ağrı sıklığında artış varsa, mutlaka baş ağrısı uzmanlarına danışılarak; aşırı ağrı kesici kullanımının ve migrenin kronikleşmesinin önüne geçilmesi çok önemlidir” diyor.

    MS hastaları yazın acile daha çok başvuruyor

    Multipl Skleroz (MS) hastalarının aşırı sıcaklarda acil servise başvuruları ve hastaneye yatışları artıyor. Hastalar, sıcağa maruz kaldıklarında, semptomların geçici olarak kötüleşmesi şeklinde bilinen “Uhthoff fenomenini” yaşayabiliyorlar. Güncel klinik çalışmalar; aşırı sıcakların Alzheimer, Parkinson ve ALS gibi nörodejeneratif hastalıkları da etkilediğini ortaya koyuyor. Sıvı-elektrolit kayıpları ve stres; nöroloji hastalarında bilişsel ve motor faaliyetlerini kötüleştiriyor.

    SICAK HAVALARDA 6 ETKİLİ ÖNLEM!

    Nörolojik bir durum olsun olmasın yaşlı ve küçük çocukların da sıcak havalardan daha iyi korunmaları gerektiğine dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Ur Özçelik, nöroloji hastalarına yönelik önerilerini şöyle sıralıyor:

    VÜCUDUNUZU SERİN TUTUN! 

    Sıcak saatlerde kapalı mekanda kalın: Özellikle 11:00-16:00 saatleri arasında mecbur olmadıkça dışarı çıkmayın.

    Fan veya klima kullanın: Gerektiğinde, yaşam alanınızı serin tutmak için fan veya klimadan yararlanın. Ancak bunları kullanırken dikkatli olmanızda fayda var, zira özellikle bakımı yapılmayan klima filtreleri bazı enfeksiyon hastalıklarına neden olabiliyor.  

    Soğuk duş alın: Vücut sıcaklığınızı düşürmek için soğuk duş alabilirsiniz.

    Soğutma yelekleri veya boyun sargılarından yararlanın: Aşırı sıcak havalarda, diğer yöntemler yeterince işe yaramadıysa, vücut ısınızı düzenlemeye yardımcı olmak için soğutma yelekleri, boyun sargıları veya paketleri kullanabilirsiniz.

    SIVI TÜKETİMİNİ ARTTIRIN

    Bol bol su için: Aşırı sıcak havalarda yeterli sıvı alımını sağlamanın hayati önem taşıdığını belirten Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Ur Özçelik, “Gün boyunca yeterli miktarda ve kış aylarına göre daha fazla su içmeye özen gösterin. Özellikle nörolojik rahatsızlıkları olan bireyler ile yaşlılar bol su içmeli ve elektrolit açısından zengin sıvılar tüketmelidir” diyor.

    Kafein ve alkolden kaçının: Sıvı kaybına neden olduğu için kafeinli ve alkollü içeceklerden kaçının.

    UYGUN KIYAFETLER GİYİN

    Hafif ve nefes alan kumaşları tercih edin: Gevşek, açık renkli ve pamuk gibi nefes alan kumaşlardan yapılmış giysiler giyin.

    Şapka ve gözlük şart: Şapka, güneş gözlüğü ve güneş kremi kullanarak güneş yanığından korunun.

    ETKİNLİKLERİNİZE DİKKAT EDİN!

    Ağır etkinliklerden kaçının: Günün en sıcak saatlerinde fiziksel aktivitelerinizi azaltın, yorucu aktivitelerden kaçının.

    Dışarıdaki faaliyetlerinizi planlayın: Eğer dışarıda yapmanız gereken bir aktiviteniz varsa, bunu sabah erken saatlerinde veya akşam geç saatlerinde planlayın.

    İLAÇ TEDAVİNİZİ İYİ YÖNETİN

    İlaçlarınızı kontrol edin: Bazı ilaçlar sıcaklığa duyarlılığı artırabiliyor veya sıvı dengesini etkileyebiliyor. Bu nedenle uygun dozajı doktorunuza mutlaka danışın. 

    İlaçlarınızı doğru yerde saklayın: İlaçlarınızı önerilen sıcaklıkta sakladığınızdan emin olun.

    SICAK ÇARPMASI BELİRTİLERİNE DİKKAT EDİN

    Bu belirtilere dikkat edin: Baş dönmesi, baş ağrısı, aşırı terleme, mide bulantısı ve kafa karışıklığı gibi belirtilerin sıcak çarpmasına işaret edebileceğini unutmayın. 

    Tıbbi yardım alın: Siz veya çevrenizdeki kişiler ısı tükenmesi ya da sıcak çarpması belirtileri gösterirse, hemen tıbbi yardım alın.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kültür ve sanatın kalbi Ege Üniversitesinde atıyor

    Türkiye’nin en köklü yükseköğretim kurumlarından olan Ege Üniversitesi, sadece bilimde değil kültür ve sanat alanında da öncü rol üstleniyor. Düzenlediği kültür sanat faaliyetleri ile başta adını aldığı bölge olmak üzere Türkiye’nin kültür ve sanat potansiyeline katkıda bulunan Ege Üniversitesi; geleneksel müzik, dans ve çalgı kültürüne ait değerleri bilimsel yöntemlerle gelecek kuşaklara aktaran yetkin eğitimciler, akademisyenler ve sanatçılar yetiştiriyor. Bununla birlikte bünyesinde barındırdığı çeşitli müzelerle tarihe ışık tutuyor.

    Ege Üniversitesinin son dönemde, eğitim öğretim ve araştırma geliştirme alanlarında önemli bir sıçrama yaptığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, bilimsel başarının yanı sıra kültür, sanat ve sporda da önemli başarılara imza atıldığını dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi; sağlık, tıp, ziraat, mühendislik ve temel bilimler başta olmak üzere hemen hemen her alanda ülkemize bilimsel anlamda katkı sunuyor. Eğitimden edebiyata, iletişimden güzel sanatlara, musikiden spor bilimlerine her alanda öne çıkan üniversitemiz, toplumla ve şehirle iç içe yaşayan bir kampüs ortamında faaliyet sürdürüyor. Akademik yetkinliklerini ve potansiyelini, kültür ve sanat birikimini, Bornova’dan Konak’a, Gaziemir’den Urla’ya, Bergama’dan Tire’ye kadar şehrin tamamıyla paylaşıyor. Eğitim öğretim,  araştırma ve geliştirmenin yanı sıra kültür, sanat ve sporda da adını aldığı bölgede önemli rol üstlenen tam akredite, öğrenci odaklı, araştırma üniversitemiz, kapsamlı organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. İzmir’in faklı merkezlerinde düzenlenen sergi, panel, söyleşi, sahne etkinlikleri ve çalıştaylar ile sanatseverlere sanatın birçok dalını yakından tanıma olanağı sunuyor. Bir gelenek haline getirdiğimiz İzmir’in pek çok noktasına yayılan Ege Üniversitesi Uluslararası EgeArt Günleri organizasyonunun da bunun en güzide örneği olduğunu düşünüyorum” dedi.

    MÖTBE Kültür Merkezi,  Kültür Sanat Evi, Atatürk Kültür Merkezi, Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesi ve Etnografya Müzesi gibi mekanlarda, Ege Üniversitesinin ev sahipliğinde her yıl çok sayıda halka açık kültür sanat programı gerçekleştirildiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak; konser, sergi, söyleşi, tiyatro gibi etkinliklerle kültüre ve sanata gönül vermiş duayen isimlerin ve alanında uzman akademisyenlerin katılımcılarla buluşturulduğunu dile getirdi. Rektör Budak, EÜ bünyesindeki müzelerin en nadide koleksiyonlara ev sahipliği yaptığını ifade etti.

    “Evrensel düzeyde eğitim veren Konservatuvar”

    Devlet Türk Musikisi Konservatuvarının evrensel düzeyde eğitim- öğretim, araştırma ve sanatsal etkinlikler yürüterek nitelikli sanatçılar ve bilim insanları yetiştirdiği ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Türk müziği eğitimi vermek üzere Türkiye’de açılan ikinci akademik kurum olan Üniversitemiz Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı bir yandan alanla ilgili bilimsel çalışmalar yürütürken bir yandan da geleneksel müzik, oyun ve çalgı kültürüne ait değerleri, bilimsel yöntemlerle gelecek kuşaklara aktaracak yetkin eğitimciler, akademisyenler ve sanatçılar yetiştiriyor. Ülkemizin kültürel ve sanatsal zenginliğini geliştirerek gelecek nesillere aktarıyor” diye konuştu.

    Ege Üniversitesinin birikiminden öğrencilerin yararlanması için her türlü ortamı sunduklarını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Öğrencilerimizin serbest zamanlarını sosyal, kültürel ve sanatsal faaliyetlerle değerlendirmelerine ve aynı zamanda bilgi-beceri sahibi olmalarına yardımcı olmak için her türlü desteği veriyoruz. Başta Öğrenci Topluluklarımız olmak üzere gençlerimizin talepleri doğrultusunda konserlerden şenliklere, sanatçılardan yazarlara pek çok etkinlikte ünlü isimleri konuk ediyoruz. Öğrenci odaklılıkla ödüllü bir üniversite olarak, onlara kaliteli eğitimin ötesinde sosyal ve etkin bir üniversite yaşamı sunuyoruz” dedi.  

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Samsung ve UNDP’nin kadınlara özel yapay zeka sınıfı ilk mezunlarını verirken genç kadınlar başarı hikayelerini bilimle yazdı

    Genç kadınlara mentorluk desteğiyle birlikte, dijital alanda gelişim ve yenilikçi çözüm üretme fırsatları sunan yapay zeka eğitimlerinin sonunda başarılı projeler çeşitli kategorilerde ödül aldı. Samsung’un sağladığı eğitim ve yönlendirmeler, katılımcı genç kadınların bilimsel çalışmaları ve toplumsal duyarlılığıyla birleşerek somut projelere ve başarı hikayelerine dönüştü. 

     

    Samsung ve UNDP’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinç yükseltmeyi ve genç kadınları eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı fikirler üretme konusunda teşvik etmeyi amaçlayan özel yapay zeka (AI) sınıfı, Innovation Campus Programı kapsamında Dünya Kadınlar Günü’nün kutlandığı 8 Mart haftasında açıldı. Eğitim sonrasında verilen mentorluk desteğiyle genç kadınlar, kişisel ve profesyonel gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA’lara) hizmet edebilecek toplumsal faydayı amaçlayan bilim projeleri geliştirdi. 

     

    Genç kadınlar bilimin gücüyle toplumsal faydayı buluşturan yenilikçi projeler geliştirdi

    Innovation Campus kapsamındaki yapay zeka eğitimlerine katılan genç kadınlar, makine öğrenimi, doğal dil işleme ve dil modelleri, sinir ağları ve derin öğrenmenin yanı sıra SKA’lar perspektifinde keşifsel veri analizi ve sunum becerileri gibi alanlarda, formel eğitim içeriklerinde yer almayan bilgiler edindi. Genç kadınlar ayrıca SDG AI Lab tarafından verilen Yapay Zeka Teknolojilerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği eğitimiyle de farkındalık kazanma olanağı buldu. Özel yapay zeka sınıfını tamamlayan genç kadınlar, yenilikçi, yaratıcı ve SKA’lar çerçevesinde topluma fayda sağlayan projelerinin sunumunu gerçekleştirdi. 

     

    Genç kadınlara yönelik AI sınıfının mezunları arasında “En Yenilikçi Proje” ve “En İyi Proje” ödüllerini, Ceren Kılıç, Mihriban Özdemir ve Türkan Rişvan’dan oluşan ekibin hazırladığı, makine öğrenmesi kullanımını içeren “Kumul Bitkilerin Loggerhead Deniz Kaplumbağalarına Etkisi” başlıklı proje aldı. “En İyi Teknik Uygulama” ödülünü, Buket Gençaydın’ın nörogörüntüleme verileri üzerinden ADHD (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) tahmini yapabilecek bir makine öğrenimi modeli geliştirdiği “ADHD Tahmini” projesi kazandı.

     

    “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına En Uygun Proje” ödülü, Tuğba Melisa Güngör’ün “Türkiye’de Sıcaklık Artışı ve Yağış Değişimlerinin Tarımsal Üretime Etkisi” projesi ile Begüm Nur Okur ve Melisa Erce’den oluşan ekibin “Önleyici Bakım” projesine verildi. “En Başarılı Sunum” ödülünü almaya Gülce Berfin Ercan’ın sokak hayvanlarının refahını artırmayı ve onların topluma entegrasyonunu sağlamayı hedefleyen “Pati Kurtarma” projesi hak kazandı. “En Uygulanabilir ve Ölçeklenebilir Proje” ödülünü ise Selin Ataş’ın cilt benlerini iyi huylu veya kötü huylu (melanom) olarak sınıflandırmak için derin öğrenme tekniklerini kullanan “Cilt Benleri Sınıflandırma Web Uygulaması” projesi aldı. 

     

    Innovation Campus yapay zeka sınıfı deneyimi genç kadınlar için güçlendirici oldu

    Innovation Campus kapsamındaki AI sınıfı eğitimleri sonrasında 14 numaralı SKA “Sudaki Yaşam” başlığında deniz ve okyanus ekosistemlerinin korunmasını amaçlayan ve En İyi Proje seçilen projenin yaratıcılarından Mihriban Özdemir, Innovation Campus deneyimini şöyle aktardı: “Innovation Campus yolculuğum, yeni teknolojiler öğrenmek ve bu bilgileri gerçek dünyada kullanmak için çok güzel bir fırsattı. Bu süreç hem teknik anlamda becerilerimi geliştirmemi hem de iş hayatına daha hazırlıklı olmamı sağladı.” 

     

    “Cilt Benleri Sınıflandırma Web Uygulaması” ile “En Uygulanabilir ve Ölçeklenebilir Proje” ödülünü alan Selin Ataş ise “Innovation Campus, benim için teknolojiyi kullanarak topluma, dünyaya fayda sağlamayı amaçlayan bir program anlamına geliyor. Program toplumsal fayda sağlama konusundaki farkındalığımı artırırken, yapay zeka ve veri bilimi alanlarında teknik bilgimi ve problem çözme yeteneklerimi geliştirmem açısından da önemli bir fırsat sundu” dedi. 

     

    Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına En Uygun Proje ödülünü ekip arkadaşı ile paylaşan Begüm Nur Okur, “Bir endüstri mühendisi adayı olarak tamamladığım Innovation Campus, benim için yapay zeka alanındaki ilk sistematik öğrenme sürecimi temsil ediyor. Yapay zeka ve veri bilimi alanlarındaki yolculuğun nerelere gidebileceğini fark etme, güzelliklerinin ve zorluklarının neler olduğunu görme fırsatı yakaladım” yorumunu yaptı.

     

    Samsung Electronics Türkiye ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen Innovation Campus Programı, gençlere en yeni teknolojiler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar), Yapay Zeka ve iş yaşamına hazırlık gibi konularda formel eğitim alanının dışında donanımlar kazandırmayı ve onlara yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini yaşadıkları topluma fayda sağlayacak projelere aktarabilme olanaklarını sunmayı amaçlıyor. Program önümüzdeki dönemde eğitimlerle gençlerin ve kadınların güçlenmesini desteklemeye ve onları geleceğe hazırlamaya devam edecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Samsung ve UNDP’nin kadınlara özel yapay zeka sınıfı ilk mezunlarını verirken genç kadınlar başarı hikayelerini bilimle yazdı

    Genç kadınlara mentorluk desteğiyle birlikte, dijital alanda gelişim ve yenilikçi çözüm üretme fırsatları sunan yapay zeka eğitimlerinin sonunda başarılı projeler çeşitli kategorilerde ödül aldı. Samsung’un sağladığı eğitim ve yönlendirmeler, katılımcı genç kadınların bilimsel çalışmaları ve toplumsal duyarlılığıyla birleşerek somut projelere ve başarı hikayelerine dönüştü. 

     

    Samsung ve UNDP’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinç yükseltmeyi ve genç kadınları eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı fikirler üretme konusunda teşvik etmeyi amaçlayan özel yapay zeka (AI) sınıfı, Innovation Campus Programı kapsamında Dünya Kadınlar Günü’nün kutlandığı 8 Mart haftasında açıldı. Eğitim sonrasında verilen mentorluk desteğiyle genç kadınlar, kişisel ve profesyonel gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA’lara) hizmet edebilecek toplumsal faydayı amaçlayan bilim projeleri geliştirdi. 

     

    Genç kadınlar bilimin gücüyle toplumsal faydayı buluşturan yenilikçi projeler geliştirdi

    Innovation Campus kapsamındaki yapay zeka eğitimlerine katılan genç kadınlar, makine öğrenimi, doğal dil işleme ve dil modelleri, sinir ağları ve derin öğrenmenin yanı sıra SKA’lar perspektifinde keşifsel veri analizi ve sunum becerileri gibi alanlarda, formel eğitim içeriklerinde yer almayan bilgiler edindi. Genç kadınlar ayrıca SDG AI Lab tarafından verilen Yapay Zeka Teknolojilerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği eğitimiyle de farkındalık kazanma olanağı buldu. Özel yapay zeka sınıfını tamamlayan genç kadınlar, yenilikçi, yaratıcı ve SKA’lar çerçevesinde topluma fayda sağlayan projelerinin sunumunu gerçekleştirdi. 

     

    Genç kadınlara yönelik AI sınıfının mezunları arasında “En Yenilikçi Proje” ve “En İyi Proje” ödüllerini, Ceren Kılıç, Mihriban Özdemir ve Türkan Rişvan’dan oluşan ekibin hazırladığı, makine öğrenmesi kullanımını içeren “Kumul Bitkilerin Loggerhead Deniz Kaplumbağalarına Etkisi” başlıklı proje aldı. “En İyi Teknik Uygulama” ödülünü, Buket Gençaydın’ın nörogörüntüleme verileri üzerinden ADHD (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) tahmini yapabilecek bir makine öğrenimi modeli geliştirdiği “ADHD Tahmini” projesi kazandı.

     

    “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına En Uygun Proje” ödülü, Tuğba Melisa Güngör’ün “Türkiye’de Sıcaklık Artışı ve Yağış Değişimlerinin Tarımsal Üretime Etkisi” projesi ile Begüm Nur Okur ve Melisa Erce’den oluşan ekibin “Önleyici Bakım” projesine verildi. “En Başarılı Sunum” ödülünü almaya Gülce Berfin Ercan’ın sokak hayvanlarının refahını artırmayı ve onların topluma entegrasyonunu sağlamayı hedefleyen “Pati Kurtarma” projesi hak kazandı. “En Uygulanabilir ve Ölçeklenebilir Proje” ödülünü ise Selin Ataş’ın cilt benlerini iyi huylu veya kötü huylu (melanom) olarak sınıflandırmak için derin öğrenme tekniklerini kullanan “Cilt Benleri Sınıflandırma Web Uygulaması” projesi aldı. 

     

    Innovation Campus yapay zeka sınıfı deneyimi genç kadınlar için güçlendirici oldu

    Innovation Campus kapsamındaki AI sınıfı eğitimleri sonrasında 14 numaralı SKA “Sudaki Yaşam” başlığında deniz ve okyanus ekosistemlerinin korunmasını amaçlayan ve En İyi Proje seçilen projenin yaratıcılarından Mihriban Özdemir, Innovation Campus deneyimini şöyle aktardı: “Innovation Campus yolculuğum, yeni teknolojiler öğrenmek ve bu bilgileri gerçek dünyada kullanmak için çok güzel bir fırsattı. Bu süreç hem teknik anlamda becerilerimi geliştirmemi hem de iş hayatına daha hazırlıklı olmamı sağladı.” 

     

    “Cilt Benleri Sınıflandırma Web Uygulaması” ile “En Uygulanabilir ve Ölçeklenebilir Proje” ödülünü alan Selin Ataş ise “Innovation Campus, benim için teknolojiyi kullanarak topluma, dünyaya fayda sağlamayı amaçlayan bir program anlamına geliyor. Program toplumsal fayda sağlama konusundaki farkındalığımı artırırken, yapay zeka ve veri bilimi alanlarında teknik bilgimi ve problem çözme yeteneklerimi geliştirmem açısından da önemli bir fırsat sundu” dedi. 

     

    Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına En Uygun Proje ödülünü ekip arkadaşı ile paylaşan Begüm Nur Okur, “Bir endüstri mühendisi adayı olarak tamamladığım Innovation Campus, benim için yapay zeka alanındaki ilk sistematik öğrenme sürecimi temsil ediyor. Yapay zeka ve veri bilimi alanlarındaki yolculuğun nerelere gidebileceğini fark etme, güzelliklerinin ve zorluklarının neler olduğunu görme fırsatı yakaladım” yorumunu yaptı.

     

    Samsung Electronics Türkiye ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen Innovation Campus Programı, gençlere en yeni teknolojiler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar), Yapay Zeka ve iş yaşamına hazırlık gibi konularda formel eğitim alanının dışında donanımlar kazandırmayı ve onlara yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini yaşadıkları topluma fayda sağlayacak projelere aktarabilme olanaklarını sunmayı amaçlıyor. Program önümüzdeki dönemde eğitimlerle gençlerin ve kadınların güçlenmesini desteklemeye ve onları geleceğe hazırlamaya devam edecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Buca’nın kavunu festivalle tanıtılacak

    Buca’nın hoş kokulu ve lezzetli kavunu “1. Kırklar Kavun Festivali” ile tanıtılacak. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, İzmirlileri festivale davet ederek “Buca’mızın bereketli topraklarında köylülerimizin alın teriyle yetiştirdiği tüm yerel ürünlerimizin hak ettiği değeri görmesi için çalışıyoruz” dedi.

     

    Buca’nın bereketli topraklarında yetişen hoş kokulu ve lezzetli Kırklar kavunu, geleneksel hale getirilecek bir festivalle tanıtılmaya hazırlanılıyor. Buca Belediyesi ile Buca Kırklar Çevre ve Kültür Derneği iş birliğinde ilk kez düzenlenecek olan Kavun Festivali, 25 Ağustos Pazar günü saat 15.00’te Kırklar Köyü Aşağı Çeşme Meydanı’nda gerçekleştirilecek.

     

    Bu yıl ilk kez gerçekleşecek olan festivali, gelecek yıllarda geleneksel hale getirerek, her sene düzenlemeyi planladıklarını açıklayan Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Buca’mızın bereketli topraklarında köylülerimizin alın teriyle yetişen ürünlerimizin hak ettiği değeri görmesi için çalışıyoruz. Tarımsal kalkınmanın yolunun yerel üreticiyi desteklemekten geçtiğini düşünüyoruz. Tüm İzmirli hemşerilerimizi bu anlamlı festivale davet ediyoruz” diye konuştu.

     

    GRUP LAÇİN SAHNE ALACAK

     

    Festival alanına doğru düzenlenecek kortej yürüyüşüyle başlaması planlanan 1. Kırklar Kavun Festivali’nde, gün boyu yöresel sanatçılar Zeynep İlhan, Ömer Faruk Özcan, Mehmet Şekercioğlu, Kaan Güven ile Grup Laçin sevenleriyle buluşacak. En lezzetli kavun üreticilerinin de seçileceği etkinlikte açılacak olan yöresel ürün pazarında üretici ile tüketici buluşacak ve Yılın Kavun Ağası seçilecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ege’den Akdeniz’e en gözde balayı rotaları

    Evlilik adımı atan her çiftin hayali güzel bir balayı geçirmek oluyor. Ülkemizin tatil bölgelerinden Ege ve Akdeniz, balayına çıkacak çiftlere konforlu oteller, muhteşem koylar, romantik deneyimler ve benzersiz anılar vadediyor. 

    Türkiye’nin lider seyahat sitesi ENUYGUN, yeni evli çiftler için gözde balayı tatil rotalarını listeledi. Ege’de eşsiz güzelliklere sahip Marmaris, Datça, Fethiye ve Göcek, Akdeniz’de ise Kaş ve Kalkan listenin ilk sıralarında geliyor. 

    Balayı tatili, yeni evlenen çiftler için özel ve unutulmaz bir tatil demek. Tatilin unutulmaz olması için de gidilecek otelden tercih edilen ulaşım şekline kadar her detay sorunsuz olmalı.  ENUYGUN, yaz mevsiminde balayı tatiline çıkacak çiftler için ülkemizdeki en gözde ve en güzel balayı tatil rotalarını listeledi. 

     

    1- Doğayla iç içe balayı: Marmaris

    Denize kıyısı olan şehirleriyle, muhteşem koylarıyla ve lüks otelleriyle Ege Bölgesi’nin popüler tatil cenneti Muğla’nın Marmaris ilçesi, denizin keyfini çıkarmak isteyen çiftler için en uygun bölgelerden biri. Marmaris balayı otelleri arasında manzarasına hayran kalacağınız pek çok konaklama seçeneği bulunuyor. 

     

    Marmaris’te balayı yapacak çiftler mavi koyları keşfedebilir, tarihi yerleri gezerek zaman yolculuğuna çıkabilir. Doğal güzellikleriyle büyüleyen Bördübet, Kumlubük, Abdi Reis Koyu, Ayın Koyu, Kızkumu, Amos Koyu, Turunç, Hisarönü, Selimiye gibi koylar sizi güzellikleriyle büyüleyecek. Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan, mavi ve yeşilin buluştuğu koyları keşfetmek için günlük tur yapan teknelerle de koyları gezmeniz mümkün. Balayı tatili için Marmaris’e gidecekler uçuşları için Dalaman Havalimanı’nı tercih edebilir, havalimanından araç kiralama ya da transfer seçeneği ile rahat bir ulaşım sağlayabilir. 

     

    2- Sakin bir balayı: Datça

    Yeşil ile mavinin buluştuğu mükemmel doğası, tarihi yapısı, berrak denizi ve beyaz kumlarıyla kendine hayran bırakan Datça, sakin ve huzurlu bir balayı tatili arayan çiftler için oldukça ideal. İlk adım attığınız andan itibaren tertemiz havasını hissedeceğiniz Datça’nın havası kadar denizi de olağanüstü.

    Keşfedilmeyi bekleyen 52 farklı koyu bulunan Datça’nın popüler koyları arasında Palamutbükü, Ovabükü ve Kargı Koyu bulunuyor. Balayı tatilinizde tarihi taş evleri, dar sokaklarıyla nostaljik bir atmosfer sunan Eski Datça’yı gezebilir, kendinizi masal diyarında hissedebilirsiniz. Şehrin panoramik manzarasını görmek istiyorsanız antik dönemden günümüze kadar ayakta kalmayı başaran Datça Kalesi’ni ve Helenistik döneme ait kalıntıların yer aldığı Knidos Antik Kenti mutlaka ziyaret etmelisiniz. 

    Serin sulara dalıp güneşin tadını çıkaracağınız huzur dolu Datça’da size en uygun balayı otelleriyle tatilinizi güzelleştirebilirsiniz. B

     

    3- Macera dolu balayı: Fethiye

    Eşsiz koyları, masmavi turkuaz denizi, yamaç paraşütü, doğa sporları ve ultra her şey dahil konseptinde hizmet veren otelleriyle ünlü Fethiye, macera dolu balayı tatili arayanlar için ideal tercih. Masmavi denizi ve altın sarısı kumsallarıyla göz kamaştıran Ölüdeniz’de balayı tatilinizin keyfini çıkarırken güneşin ve denizin tadına doyabilirsiniz.

    Zengin doğal güzelliklere sahip Fethiye’de Babadağ bölgesinde yamaç paraşütü yapmak, dünyaca ünlü Kelebekler Vadisi’nde gezmek ve Saklıkent Kanyonu’nda yürüyüş yapmak mümkün. Fethiye çevresindeki tarihi antik şehirler de gezilip keşfedilmesi gereken yerlerden. Farklı konseptlerde hizmet veren Fethiye’deki balayı otelleri arasından bütçenize uygun bir seçim yapabilirsiniz. 

     

    4- Romantik bir balayı: Göcek

    Balayı çiftlerine huzurlu ve romantik bir kaçış imkanı sunan Göcek, büyüleyici atmosferiyle Muğla’nın saklı incileri arasında yerini alıyor. Mavi bayraklı plajları, tarihi dokusu ve yat turizmi ile ön plana çıkan Göcek’te koyların berrak sularında yelken açabilir, el değmemiş tarihi kalıntıların arasında keşfe çıkabilirsiniz. 

     

    5- Dinlendirici bir balayı tatili: Kaş

    Masmavi koyları, ünlü plajları, dingin atmosferi ve butik otelleriyle Kaş, dinlendirici ve keşif dolu bir balayı tatili vadediyor. Türkiye’nin en güzel plajlarından Kaputaj Plajı’nın da yer aldığı Kaş, dalış meraklıları için de ideal. Kaputaş’ın yanı sıra Hidayet Koyu Plajı, Büyükçakıl Plajı ve Kaş Belediyesi Halk Plajı da güzelliği ve sakinliğiyle öne çıkan plajlar arasında. 

    Türkiye’nin en güzel köşelerinden Kaş’a gitmek için Dalaman Havalimanı’nı tercih edebilir; araç kiralama ya da transfer hizmetinden yararlanabilirsiniz. 

     

    6- Huzurlu bir balayı: Kalkan

    Akdeniz’in berrak sularla çevrili tatil yeri Kalkan, romantizmi ve huzuru bir arada yaşamak isteyen çiftler için ideal bir durak. Kalkan’da tekne turlarına katılarak gizli koyları ve mağaraları keşfedeceğiniz bir deniz yolculuğuna çıkabilir, çevre keşifleri yapabilirsiniz. Bütçenize ve zevkinize uygun balayı otelleri ile unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akbank’tan İleri Dönüşüm ile Hem Eğitim Hem Çevreye Destek

    “Sürdürülebilirlik insan için” vizyonu ile faaliyetlerini sürdüren Akbank,

    ‘Dönüşümde Gelecek Var’ projesi ile depremden etkilenen bölgelerde eğitim gören yüz binlerce öğrenciye destek olmaya devam ediyor. Akbank’ın İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurduğu ileri dönüşüm atölyesinde öğrenciler ofis mobilyalarını, ilköğretim okulundaki çocuklar ve öğretmenleri için masa, dolap, askı, pano, sandalye ve kitaplığa dönüştürüyor. İleri dönüşüm alanında kapsamlı bir eğitim alan gençlerin dönüştürdüğü okul mobilyası sayısı 5.300’e ulaşırken, Hatay başta olmak üzere 

    deprem bölgesindeki 360 ilköğretim okulunun kullanımına sunuldu. Proje kapsamında şimdiye kadar uygulanan ileri dönüşüm metodu ile 260 ton karbondioksit salınımı engellenmiş oldu.

     

    Hayatın her alanını kapsayan, insan odaklı bir sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyen Akbank, ‘Dönüşümde Gelecek Var’ projesi ile 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgede yüzbinlerce öğrencinin eğitimini desteklemeye devam ediyor. ‘Dönüşümde Gelecek Var’ projesi kapsamında Akbank’ın Genel Müdürlük binasında işlevini tamamlayan ofis mobilyaları, İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ileri dönüşüm teknikleri ile okul mobilyalarına dönüştürülüyor. Proje ile şu ana kadar ileri dönüştürülen yaklaşık 5.300 okul mobilyası, Hatay başta olmak üzere deprem bölgesindeki 360 ilköğretim okulunun kullanımına sunuldu. 

     

    Gençler hem eğitim görüyor hem de deprem bölgesindeki yüz binlerce öğrenciye destek veriyor. 

    Proje kapsamında İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin depremden yıkılan atölyesini yeniden kuran Akbank, gençlerin hem eğitimine hem de mesleki gelişimine katkı sağlıyor. Gençler atölyede hem ileri dönüşüm alanında teknik ve pratik bilgiler öğreniyor hem de ilk iş deneyimlerini kazanıyor. Lise öğretmenlerinin rehberliğinde gençler mobilyaları sınıf, oyun odası ve kütüphane kullanımı için ileri dönüştürerek kendilerinden sonraki neslin eğitimine, çevreye ve ekonomiye ortak bir değer kazandırıyor. Ürettikleri mobilyaları depremden etkilenen bölgedeki ana okullarına kendi elleriyle teslim eden gençler, deprem bölgesindeki okulların mobilyalarının yenilenmesine ve öğrencilere daha iyi eğitim olanakları sağlanmasına hizmet ediyor. 

     

    Projenin Akbank’ın insan odaklı sürdürülebilirlik stratejisinin bir yansıması olduğunu belirten Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç; “Türkiye ve Avrupa’nın alanında en büyük ve kapsamlı ileri dönüşüm projelerinden biri olan ‘Dönüşümde Gelecek Var’, farklı alanlardaki katkıları ve etkileri bir araya getirerek hem eğitim hem çevre hem de toplumsal dayanışma açısından çok önemli bir rol oynuyor. İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurduğumuz ileri dönüşüm atölyesi, sadece bir eğitim alanı değil, aynı zamanda gençlerimizin geleceğe hazırlandığı bir inovasyon merkezi olarak hizmet veriyor. Bu atölyede, gençlerimiz ileri dönüşüm tekniklerini öğreniyor, pratiğe döküyor ve ilk iş deneyimlerini kazanıyor. Bu süreç, onlara sadece teknik beceriler kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda problem çözme yeteneklerini, yaratıcılıklarını ve toplumsal sorumluluk bilincini de geliştiriyor. İleri dönüşüm, geleceğin ekonomisinde ve toplumlarında kritik bir rol oynayacak. Gençlerimiz bu projeyle, kaynakların nasıl verimli kullanılacağını, çevreye duyarlı üretim tekniklerini ve döngüsel ekonominin önemini öğreniyorlar. Bununla birlikte ürettikleri mobilyaları depremden etkilenen anaokulu öğrencilerine bizzat teslim eden öğrencilerimiz toplumsal dayanışma ve empati duygularını da pekiştirmiş oluyorlar. Proje sonunda deprem bölgesinde ihtiyaç sahibi toplam 650 okula 10 bine yakın mobilya dağıtmayı hedefliyoruz. Çok kısa süre içerisinde hedefimizin yarısına ulaştık. Ancak en önemlisi çocuklarımızın yeni masalarını, dolaplarını gördüklerinde yaşadıkları mutluluğu ve heyecanı görmek” dedi.

     

    170 Bin Öğrenci Yeni Okul Mobilyalarıyla Buluştu 

    Dönüşümde Gelecek Var projesi ile şu ana kadar ileri dönüştürülen yaklaşık 5.300 okul mobilyası, deprem bölgesindeki 360 anaokuluna teslim edildi. Böylece Akbank Genel Müdürlük binasından çıkan ofis mobilyaları, 170 bin öğrencinin kullanımı için ileri dönüştürülmüş oldu. Hedef; ileri dönüşüm ile toplamda 10 bine yakın mobilya üreterek 650 okulda 290 bin öğrenciye ulaşabilmek.

     

    ‘Dönüşümde Gelecek Var’ Projesiyle 260 Ton Karbon Salınımı Engellendi 

    Dönüşümde Gelecek Var projesi, yarattığı toplumsal etkinin yanı sıra kaynakların verimli kullanımını da teşvik ediyor. Proje kapsamında şimdiye kadar uygulanan ileri dönüşüm metodu ile 260 ton karbondioksit salınımı engellendi. Başka bir deyişle 604 varil petrol kullanımı ve 4.3 milyon litre su tüketimi önlenmiş oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Küçükçekmece Belediyesi Kadın Eşitlik Merkezi yeni döneme hazır

    Küçükçekmece Belediyesi Kadın Eşitlik Merkezi’nin 12 farklı branştan oluşan hobi ve meslek edindirme kursları yeni dönem kayıtları başlıyor.

     

    Küçükçekmece Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile hayata geçirilen kurslara katılan kadınlar, hem meslek ediniyor hem de aile ekonomisine katkıda bulunuyor. Ayrıca kursları başarı ile tamamlayan kursiyerler Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika almaya hak kazanıyor.

     

    12 branşta eğitim

     

    Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Kadın Eşitlik Merkezinde; Pastacı ve Aşçı Çırağı, Okuma Yazma, Bilgisayar İşletmenliği, Ofis Programları Kullanımı, Nevresim Takımları Dikimi, İğne Oyası, İlk Yardım, Hasta ve Yaşlı Öz Bakımına Destek Eğitimi, Okul Öncesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Diksiyon, Spikerlik ve Sunuculuk gibi 12 branşta ücretsiz eğitim verilecek.

     

    Kayıtlar 2-13 Eylül tarihlerinde alınacak

     

    Kadın Eşitlik Merkezi, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmenin yanı sıra düzenlediği kurslarla kadınlara meslek edindiriyor ve iş hayatında kadın istihdamının artırılmasını sağlıyor. Hobi ve meslek edindirme kurslarına katılmak isteyenlerin; 1 adet nüfus cüzdanı fotokopisi, 1 adet vesikalık fotoğraf, ikametgah belgesi ve öğrenim belgesi ile İnönü Mahallesi’ndeki Kadın Eşitlik Merkezi’ne kayıt yaptırması gerekiyor.

     

    Kadın Eşitlik Merkezi yeni dönem kursları hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler 444 4 360/8020-8021 numaralı telefonu arayabilirler.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çankaya Belediyesi Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi yaz döneminde de atölyeleriyle faaliyet gösteriyor

    Engelli bireyler ve ailelerinin ücretsiz yararlandığı merkez, ergoterapi, drama, müzik, dans, spor, engelsiz oyun evi, ebeveyn atölyesi, duyu bütünleme birimleriyle hizmet veriyor.

    Çankaya Belediyesi Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi, yaz döneminde de atölye çalışmalarıyla engelli bireylere ve ailelerine ücretsiz destek vermeye devam ediyor. 0-12 yaş arasına özel eğitim ve ergoterapi desteği verilen Merkez’de drama, yoga, resim, müzik, seramik ve spor atölyeleriyle engelli bireylerin bağımsız yaşam becerilerini kazanması amaçlanarak öğrenme süreçlerine de destek olunuyor.  

     

    FİZİKSEL VE RUHSAL EĞİTİM

    Spor atölyesinde bireyler büyük kas motor becerilerine yönelik fiziksel aktiviteler eşliğinde sporlarını tamamlarken yoga atölyesinde esneklik, güç, gevşeme, konsantrasyon, beden, zihin ve ruh uyumu dengesi amaçlanıyor. Drama atölyesinde ise bireylerin toplumsal yaşam ve iletişim becerilerinin gelişimi drama ile destekleniyor. Müzik atölyesinde ritim ve enstrüman kullanma ile işitsel algı becerilerini geliştiren çalışmalar yapılırken resim ve seramik atölyesinde ise sanat etkinlikleri aracılığıyla küçük kas ve motor becerilerinin gelişimi yaratıcılıkla destekleniyor.

    ENGELSİZ OYUNEVİYLE TEMEL BECERİLER GELİŞİYOR
    Engelsiz Oyun Evinde ise yapılan etkinliklerle 4-6 yaş aralığındaki okul öncesi çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına uygun olarak temel işleme, dil, konuşma, alıcı dil, ifade ve oyun becerilerinin gelişimi için çalışmalar yapılıyor.

     

    ENGELLİ BİREYLER VE AİLELERİNE DESTEK

    Hizmete girdiğinden bu yana 22 binden fazla öğrenci ve aileye ücretsiz eğitim olanağının sunulduğu Merkezde, psiko-sosyal destek biriminin yanı sıra engelli hakları konusunda hukuki destek sağlayan bir birim de bulunuyor. Farklı engel gruplarının hizmet alabildiği Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi, ortopedik engeli olan bireylerin erişimi için de kolaylık sağlıyor. Merkezde tüm hizmetler ücretsiz veriliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sistem Global, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’ndan yararlanmak isteyen şirketlerin hibe ve teşvik olanaklarına erişmesini kolaylaştırıyor

    Türkiye’nin teknolojik kapasitesini artırmak, yerli üretimi desteklemek ve ithalat bağımlılığını azaltmak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilmiş Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı, özellikle stratejik sektörlerde faaliyet gösteren firmaların Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarını teşvik ederek, küresel rekabet güçlerini artırmayı hedefliyor. Türkiye için bu program, sadece ekonomik büyümeye katkı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda teknoloji odaklı bir sanayi altyapısının oluşturulmasına da olanak tanıyor.

    Ağustos 2024’te ilana çıkan Yükselen Yenilikçi Teknolojiler çağrısı ile birlikte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 1058  öncelikli ürün, 358 yenilikçi teknoloji ve 34 kritik hammadde belirleyerek, firmaların en az 30 Milyon TL yatırım yapmalarını gerektiren bir süreci başlattı. Bu kapsamda, firmalar TÜBİTAK’tan Ar-Ge faaliyetleri için yüzde 60 ile yüzde 75 arasında hibe alırken, yatırımlarının niteliğine göre stratejik veya proje bazlı yatırım teşviklerinden yararlanma imkanına sahip olabiliyorlar. Ayrıca, KOBİ ölçeğindeki firmalar, KOSGEB desteklerinden de faydalanabiliyor.

    “Başvurularımızın yüzde 60’ını başarıyla sonuçlandırdık”

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sistem Global Teknoloji Genel Müdürü Orhun Ek, “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi sayesinde firmalar, sadece Ar-Ge ve inovasyon süreçlerine doğrudan katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda global arenada rekabet güçlerini artırıyorlar. Sistem Global olarak, her biri kendi alanında uzman ekiplerimizle, firmaların programa başvuru süreçlerine rehberlik ediyor, projelerinin başarılı bir şekilde hayata geçmesi için gerekli tüm desteği sunuyoruz. Geçtiğimiz yıllarda, başvurusunu yaptığımız projelerin yüzde 60’ında başarıya ulaştık. Program dahilinde destek alan firmaların, genel başvuruların yüzde 40’ını oluşturduğunu göz önünde bulundurunca, yüzde 60 oldukça yüksek bir oran. Bu başarının en temel kaynağı ise tecrübemiz ve bu alanda kurduğumuz güçlü iş birlikleri. Teknoloji firmalarını, bu stratejik hamlede birlikte yol alarak, Türkiye’nin teknolojik geleceğini inşa etmeye davet ediyoruz. Başvurularla ilgili önemli tarihleri kaçırmamak ve bu programdan azami düzeyde faydalanmak isteyen firmalar, Sistem Global’in uzman ekibi ile iletişime geçerek projelerini başarıya taşıyabilirler” dedi.

    Ön başvuru süreci 13 Eylül’e kadar devam ediyor

    Yükselen Yenilikçi Teknolojiler çağrısında yer almak isteyen firmalar için kritik tarihler açıklandı. Ön başvuruların 13 Eylül 2024 Cuma gününe kadar, kesin başvuruların ise en geç 31 Ekim 2024 Perşembe gününe kadar tamamlanması gerekiyor. Ön değerlendirme süreci 29 Kasım 2024 Cuma gününe kadar tamamlanacak olup, bağımsız değerlendirme raporlarının yüklenmesi için son tarih 31 Aralık 2024 Salı günü olarak belirlendi. Başvurular ve program hakkında daha fazla bilgi almak için Sistem Global’in web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sedoxy Sports Events organizasyonuyla gerçekleşecek olan Uluslararası Ayvalık Kurtuluş Yarı Maratonu, 14 Eylül Cumartesi günü yerli ve yabancı 1000 sporcunun katılımıyla koşulacak.

    Ayvalık’ta bugüne kadar düzenlenen ikinci yarı maraton olma özelliği taşıyan organizasyonda 21, 10 ve 5 kilometre parkurların bulunacağını belirten Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık’ın dünyaca bilinen bir turizm destinasyonu olmasına karşın, kültür, sanat ve su sporları gibi etkinliklerin yanında bu yıl özel bir etkinliğin gerçekleştirileceğini söyledi.

         Cumhuriyetin kuruluşunun 101. Yılı; Ayvalık’ın da düşman işgalinden kurtuluşunun 102’inci yılı nedeniyle uluslararası koşunun yapılacağını ifade eden Belediye Başkanı Mesut Ergin, “Bu organizasyonun hem bölgenin turizm sezonunu uzatarak gelirlerini artırmasını sağlayacak hem de, Balıkesir Büyükşehir Belediyemizin “İki Deniz Bir Şehir, Gençlik ve Spor Kenti Balıkesir” vizyonuyla da uyumlu olacak” dedi.

          Ayvalık Belediyesi’nin, ikinci kez düzenlenecek olan Uluslararası Ayvalık Kurtuluş Yarı Maratonu’na ev sahipliği yapacağını hatırlatan Başkan Mesut Ergin. Balıkesir Valiliği, Türkiye Atletizm Federasyonu, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Ayvalık Belediyesi ortaklığında düzenlenen maratonun Çamlık Paşalimanı’ndan başlayacağını söyledi.

         Başkan Ergin, yarı maraton parkurunda sahil yolunun takip edilerek önce Setur Ayvalık Marina’ ya kadar gidileceğini, ardından dönülerek Şeytan Sofrası’na tırmanılıp, son olarak yine Paşalimanı’nda sona ereceğini ve bu süre zarfında bazı yolların trafiğe kapalı olacağını sözlerine ekledi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ana sponsoru Trendyol oldu

    İSTANBUL (İGFA) – Türk sporunu ve sporcularını ulusal ve uluslararası arenada destekleyen Trendyol, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin (TMPK) ana sponsoru oldu.

    Şirket, TMPK iş birliği yanı sıra 28 Ağustos-8 Eylül arasında düzenlenecek Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nı da resmi “E-Ticaret Hizmetleri Partneri” olarak destekleyecek.

    Trendyol, spora olan desteğini, gerçekleştirilen iş birlikleri ile genişletirken, paralimpik sporlara dair farkındalığı artırmayı, TMPK’nın sporculara verdiği desteğe katkı sağlamayı ve dünya arenasında Türk paralimpik sporcularının yanında yer almayı amaçlıyor. Trendyol, TMPK ana sponsorluğu kapsamında paralimpik sporcular Alican Özcan, Ebru Acer, Sibel Çam, İbrahim Bölükbaşı ve Sevilay Öztürk’e destek olacak.

    “SPORUN KAPSAYICILIĞI TÜM ENGELLERİ AŞIYOR”

    Sporun bireylere ilham veren, dünyayı birleştiren evrensel bir değer olduğu bilinciyle hareket ettiklerini belirten Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, paralimpik sporların gelişimine yönelik olarak gerçekleştirilen iş birlikleri hakkında şunları kaydetti:

    “Trendyol olarak, sporun ülkemiz içerisindeki gelişimine ve ülkemizin spor alanındaki küresel başarılarına katkı sağlamayı çok önemsiyoruz. Sporun esas kahramanları olan sporcularımız bizler için çok değerli. Gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri kapsamında uluslararası arenada verdikleri üst düzey mücadelede Türk sporcularının yanlarında yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Paris Olimpiyat Oyunları’nın tek Türk partneri olarak; sporun kapsayıcılığının tüm engelleri aştığına dair inancımızla beraber hem Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ana sponsoru hem de Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nın resmi ‘E-Ticaret Hizmetleri Partneri’ olduk. Her sene yeni başarılara imza atan Türkiye Milli Paralimpik Takımımız ile birlikte Paralimpik Oyunlarda da Türk bayrağını gururla dalgalandıracağız.”

  • Hentbol Süper Kupa maçları 26 ve 27 Ağustos’ta

    ANKARA (İGFA) – Erkekler Süper Kupa müsabakası, 26 Ağustos 2024 Pazartesi günü oynanacak.

    Erkekler Süper Ligi şampiyonu ve HDI Sigorta Türkiye Kupası şampiyonu Beşiktaş ile HDI Sigorta Türkiye Kupası finalisti Spor Toto Spor Kulübü’nün karşılaşacağı Erkekler Süper Kupa müsabakası saat 19.00’da başlayacak ve TRT Spor Yıldız kanalından canlı olarak yayınlanacak.

    Karşılaşma öncesi her iki takım kaptanlarının katılacağı basın toplantısı ise 25 Ağustos Pazar günü THF Prof. Dr. Yaşar Sevim Hentbol Salonu’nda basın toplantı odasında yapılacak. Saat 14.00’te düzenlenecek basın toplantısı THF TV YouTube kanalından canlı olarak yayınlanacak.

    KADINLAR SÜPER KUPA MAÇI 27 AĞUSTOS SALI GÜNÜ

    Kadınlar Süper Ligi şampiyonu Armada PraxisYalıkavak ile Lig finalisti Yenimahalle Belediyesi’nin karşılaşacağı Kadınlar Süper Kupa müsabakası 27 Ağustos 2024 Salı günü saat 19.00’da başlayacak ve TRT Spor Yıldız kanalından canlı olarak yayınlanacak.

    Karşılaşma öncesi her iki takım kaptanlarının katılacağı basın toplantısı ise, 26 Ağustos Pazartesi günü THF Prof. Dr. Yaşar Sevim Hentbol Salonu’nda basın toplantı odasında yapılacak. Saat 14.00’te düzenlenecek basın toplantısı THF TV YouTube kanalından canlı olarak yayınlanacak.

Başa dön tuşu