Gün: 26 Ağustos 2024

  • Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Bekir Yunus Uçar, Yaşamını Yitirdi

    Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Bekir Yunus Uçar’ın geçirdiği kalp krizi sonucu dün akşam hayatını kaybetti. Federasyonun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Federasyon başkanımız Bekir Yunus Uçar geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. Cenazesi 26 Ağustos Pazartesi günü (Bugün) Fatih Camii’nde kılınacak öğle namazına müteakip, Kozlu Mezarlığı’na defnedilecektir. Camiamızın başı sağ olsun” ifadeleri yer aldı.

    Uçar, geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırıldı. 51 yaşındaki Bekir Yunus Uçar, hastanedeki tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Elazığlı Bekir Yunus Uçar, Milli Piyango İdaresi Başkanlığı, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı gibi birçok görev yürütmüştü. Uçar, özellikle MXCP Dünya Motokros Şampiyonası’nın Afyonkarahisar’da düzenlenmesinde gösterdiği çaba ve liderlikle tanınıyordu. Bekir Yunus Uçar’ın ani ölümü, başta ailesi ve yakınları olmak üzere, tüm spor dünyasında büyük bir üzüntüye yol açtı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kartepe’de Altyapı Çalışması Gece Gündüz Demeden Sürüyor

    Kartepe ilçesi İstasyon Mahallesi’nde kullanım ömrünü dolduran eski altyapı hatları yenileniyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği çalışmalar kapsamında; içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları ile beraber toplamda 6 bin 530 metre uzunluğunda yeni altyapı hattı imalatı yapılıyor.

    İSTASYON MAHALLESİ’NDE 6 BİN 530 METRE ALTYAPI HATTI
    Her geçen gün nüfusu artan Kartepe ilçesi, turizm merkezi olması ve büyük sanayi kuruluşlarını bünyesinde barındırması dolayısıyla cazibe merkezi konumunda bulunuyor. Artan nüfusuyla yetersiz gelen ve kullanım ömrünü doldurmuş altyapı hatları, kaliteli ve modern altyapı hatlarıyla yenileniyor. Bu kapsamda Kartepe ilçesinde merkez mahalle konumunda bulunan İstasyon Mahallesi’nde toplamda 6 bin 530 metre uzunluğunda altyapı hattı çalışması gerçekleştiriliyor.

    YENİ İÇME SUYU, KANALİZASYON VE YAĞMUR SUYU HATTI
    İSU Genel Müdürlüğü, Kartepe’nin merkezi olan İstasyon Mahallesi’nde iş yeri ve trafiğin yoğun olduğu noktalarda altyapı çalışmaları gerçekleştiriyor. Bölgede çalışmaların hızlı bir şekilde tamamlanması için gece ve gündüz olmak üzere 2 vardiya halinde gerçekleşen çalışmalar, aralıksız sürdürülüyor. Bu kapsamda 5 bin metre uzunluğunda düktil font borular kullanılarak yapılacak yeni içme suyu hatlarının 500 metrelik kısmı tamamlandı. 1.400 metre uzunluğunda yapılacak kanalizasyon hatlarının da 1.000 metrelik imalat çalışmaları gerçekleştirildi. Ayrıca 130 metre uzunluğunda yağmur suyu hattı imalatının da sonuna gelindi.

    Kartepe İstasyon Mahallesi’nde gerçekleştirilen altyapı çalışmalarının tamamlanmasıyla aboneler daha kaliteli ve sağlıklı altyapıya kavuşmuş olacak.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Menderes’te Sosyal Kart Dönemi Başladı

    Menderes Belediyesi tarafından belediyeye ait işletmelerde geçerli ve yüzde 20 indirim sağlayan Sosyal Kart projesi başladı.

    Sosyal belediyecilik anlamında çalışmalar yürüten Menderes Belediyesi’nin yeni projesi hayata geçti.  Sosyal Kart projesi ile belediyeye ait işletmelerde yüzde 20 indirim sağlanacak uygulama vatandaştan tam not aldı.

    12 tesiste geçerli

    Menderes Belediyesi iştiraki olan Cumaovası A.Ş’ye bağlı 12 tesiste geçerli olacak indirimden 1. derece şehit yakınları, gaziler, engelli vatandaşlar, 65 yaş üstü vatandaşlar ile 15-20 yaş arası gençler yararlanabilecek. Sosyal kart almak isteyenlerin Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne, 1 adet fotoğraf ve ikametgâh belgesi ile başvurmaları gerektiği bilgisi verildi.

    ‘’Her zaman yanlarındayız’’

    Sosyal Kart projesiyle ilgili açıklamada bulunan Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek, ‘’ Yanlış politikalar sonucu ülkemizde yaşanan ekonomik krizin bedelini hepimiz ödüyoruz. Alım gücünün azaldığı bu ortamda hemşehrilerimize sosyal belediyecilikle dokunacak adımları atıyoruz. Elimizde ki imkanları doğru planlama ile vatandaşlarımız için kullanmaya çalışıyoruz. Bu adımlardan birisi olan Sosyal Kart projemizi de hayata geçirdik. Projemiz ile vatandaşlarımız belediyemize ait olan işletmelerden yüzde 20 indirimden faydalanabilecek. Hemşehrilerimizin her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.’’ dedi

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çörekotu İle Sindirim Sisteminizi Baştan Aşağı Yenileyin

    Bu bitki, halk arasında siyah tohum, siyah kimyon ve bereket tanesi gibi isimlerle tanınır. Çörek otunun doğal olarak yetiştiği bölgeler Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Güneybatı Asya’dır. Ayrıca, Orta Doğu’nun Akdeniz Bölgesi, Hindistan, Pakistan, Suriye, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi pek çok bölgede de yetiştirilmektedir.

    Çörek otu tohumları, karaciğerde A vitaminine dönüşebilen karotenler ve çeşitli mineraller açısından zengindir. Özellikle kalsiyum, potasyum, fosfor ve demir bakımından önemli bir kaynaktır. Ayrıca, magnezyum, selenyum ve çinko gibi minerallerin yanı sıra A vitamini, B vitaminleri (B1, B2, B3, B6, B9) ve C vitamini de içerir.

    Farmakolojik araştırmalar, çörek otu tohumu ve bileşenlerinin çeşitli sağlık yararlarını ortaya koymuştur. Bu çalışmalar, çörek otu tohumunun antioksidan, antidiabetik, antibakteriyel, antikanserojenik, antifungal, antitümoral, antikonvülsan, antienflamatuar, antiülserojenik, hipoglisemik ve bağışıklık sistemi güçlendirici özellikler göstermektedir.

     

    Binbir Derde Deva Olan Çörek Otu Yağının Şaşırtıcı Faydaları

    Antioksidan Etkisi

    Çörek otu yağının, serbest radikallerin neden olduğu beyin ve kalp anoksisi ve iskemisi, aterosklerozis, romatizma ve kanser gibi hastaliklarda lipid peroksidasyonunu azaltmada kullanılmaktadır.

    Bağışıklık Sistemine Etkisi

    İmmün sistem, vücudu hastalıklardan koruyan ve patojenler ile tümör hücrelerini yok eden bir savunma mekanizmasıdır. Bu sistem, bağışıklığı sağlayan çeşitli hücreleri barındırır. Çörek otu yağı, özellikle timokinon içeriği sayesinde, T hücrelerinin ve bağışıklık yanıtında rol oynayan fagositik hücrelerin sayısını artırabilir. Ayrıca, bu bileşenlerin bağışıklık sistemini destekleyici önemli etkiler sağlamaktadır.

    Şeker Hastalığı (Diyabet) Yönetimi

    Diabetes mellitus, canlılarda insülin üretiminin yetersizliğinden ya da insülin direncinden kaynaklanan, kan glikoz seviyesinin artığı ile karakterize olan metabolik bir hastalıktır. Tip 2 diyabetli hastalarda insülin hassasiyetini artırabilir ve kan şekeri seviyelerini dengeler.

     

    Kardiyovasküler Sağlık

    Çörek otu yağı alımının stabil koroner arter hastalığı olan hastalarda trigliseritler, LDL, HDL ve toplam kolesterol seviyeleri üzerinde önemli rol oyanamaktadır.

    Sindirim Sistemi Sağlığı

    Bilimsel çalışmalar, çörek otu esansiyel yağı ve onun en önemli fenolik bileşenlerinden biri olan timokinonun, gastrik asit sekresyonunu, serbest asitliği, toplam asitliği ve ülser indeksini azaltarak mide ve bağırsak sisteminde mukoza koruyucu etkiler sağladığını göstermektedir. Ayrıca, çörek otu tohumu ekstraktı ve çörek otu esansiyel yağında bol miktarda bulunan timokinonun, mide mukozasında histamin salınımını önemli derecede azalttığı, müsin içeriğini ve glutatyon düzeyini artırdığı araştırmalarda görülmüştür. Bu etkiler, çörek otunun mide ve bağırsak sisteminde koruyucu ve sindirim düzenleyici bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.

    Cilt Sağlığı Üzerine Etkisi

    Diyetlere eklenen çörek otu yağının anti-aging etkiler sunduğunu göstermiştir. Ayrıca, çörek otu yağının sedef hastalığı ve Behçet hastalığı gibi durumların prognozunda anti-inflamatuar etkiler sağlayarak olumlu bir rol oynadığı gözlemlenmiştir. 

     

    **Önemli Not**: Çörek otu yağı kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak her zaman en iyisidir, özellikle de mevcut bir sağlık sorununuz varsa veya düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız. Ayrıca, bitkisel yağların etkileri kişiden kişiye değişebilir ve bu nedenle bireysel ihtiyaç ve sağlık durumlarına göre değerlendirilmelidir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • OPPO, IJCAI 2024’te yenilikçi AI inovasyonlarını sergileyerek telefonların geleceğini şekillendiriyor

    Yapay zeka alanındaki prestijli akademik konferans IJCAI 2024, 3 Ağustos’ta başladı. Bu yıl, OPPO AI Center’ın en yeni araştırma makalesi resmi olarak IJCAI 2024 etkinliği için seçildi. Ayrıca OPPO etkinlikte, çeşitli son teknoloji yapay zeka yenilikleri ve özelliklerini sergiledi.

     

    Yenilikçi Zero-shot çerçevesi, metinden video yaratma alanında yeni bir devrim getiriyor

     

    IJCAI 2024 konferansında, OPPO AI Merkezi’nin en son araştırma makalesi olan “Zero-shot High-fidelity and Pose-controllable Character Animation” (Zero-shot Yüksek Kaliteli ve Kontrol Edilebilir Poz Karakter Animasyonu) öne çıktı ve OPPO’nun teknoloji uzmanlığını ve AI alanındaki istikrarlı ilerlemesini bir kez daha gözler önüne serdi.

     

    OPPO AI Merkezi, I2V (görüntüden video) alanında en yaygın sorunlar olan tutarsız karakter görünümleri ve zayıf detay koruması sorunlarını aşmak için PoseAnimate (Poz Animasyonu) adlı yenilikçi bir zero-shot I2V çerçevesini tanıttı. Animasyonun hareketlerini kontrol etmek için poz bilgilerini kullanırken, sahne içeriği tutarlılığını koruyan PoseAnimate, üç ana modül aracılığıyla hedeflerine ulaşıyor:

     

    • Pose-Aware Control Module (PACM): Farklı poz sinyallerini metin gömme bilgilerine entegre eder, karakterle ilgili olmayan içeriği korur ve hareketlerin doğru hizalanmasını sağlar.
    • Dual Consistency Attention Module (DCAM): Zamansal tutarlılığı artırır, karakter kimliğini ve ayrıntılı arka plan detaylarını korur.
    • Mask-Guided Decoupling Module (MGDM): Karakterleri arka plandan ayırarak üretilen videoların kalitesini artırır.

     

    OPPO etkinlikte, karakter pozlarının hizalanmasını ve düzgün geçişlerini sağlamak için Pose Alignment Transition Algorithm (Poz Hizalama Geçiş Algoritması) yöntemini de sundu. Deneysel sonuçlar, PoseAnimate’in karakter tutarlılığı ve detay doğruluğunda mevcut gelişmiş eğitim yöntemlerinden önemli ölçüde daha iyi performans gösterdiğini ve üretilen animasyonlar boyunca yüksek zamansal tutarlılığı koruduğunu gösterdi.

     

    OPPO AI Merkezi’nden Dr. Yang Zhenyu, IJCAI 2024 konferansında “Akıllı Telefonlar İçin Üretici AI: OPPO’nun Karşılaştığı Zorluklar, Fırsatlar ve Uygulamalar” konulu bir sunum yaptı. Dr. Yang, OPPO’nun AI endüstri ortakları ve AI akademi topluluğuyla ile olan uygulama deneyimlerini paylaştı ve gelecek nesil akıllı telefonların AI teknolojisini bilinçli ve verimli bir şekilde nasıl entegre edebileceği konusundaki küresel keşfe katkıda bulundu.

     

    OPPO, üretken yapay zeka teknolojisinin uygulamasını hızlandırarak AI telefonlarında yeni bir çağ başlatıyor

     

    Üretken AI teknolojisinin hızlı gelişimiyle birlikte, akıllı telefon endüstrisi yeni bir AI telefon çağına giriyor. Küresel bir lider olarak OPPO, en yeni AI teknolojisini ürünlerine entegre etmeye, kullanıcılara daha akıllı ve konforlu bir mobil yaşam deneyimi sunmaya kendini adıyor. OPPO bu yıl, Find X7 serisi ve Reno12 serisi AI telefonlarını piyasaya sürerek mobil AI alanındaki derin bilgisini sergiledi. Aynı zamanda OPPO, AI telefonlarının küresel olarak yaygınlaşmasını hızlandırarak, yıl içinde yaklaşık 50 milyon kullanıcıya üretici AI özelliklerini sunmayı hedefliyor. Gerçek bir AI akıllı telefonun sadece donanım geliştirmesi değil, aynı zamanda kullanıcı deneyiminde devrim niteliğinde bir atılım olduğunu savunan OPPO, hedefine ulaşmak için bir AI Merkezi kurdu ve Google, Microsoft ve MediaTek gibi önde gelen küresel teknoloji şirketleriyle işbirliği yaptı. 

     

    Mobil cihazlarda yapay zekanın yenilikçi uygulamalarını sürdürmek için hibrit (cihaz içi ve bulut) mobil AI teknolojilerini araştırmaya kararlı olan OPPO, uluslararası AI konferanslarına katılarak en yeni AI araştırma bulgularını paylaşıyor ve AI akademi topluluğuyla yakın iletişimde bulunarak endüstrinin gelişim yönünü destekliyor. Kullanıcı odaklı olmayı ve AI teknolojisinin yenilikçi uygulamalarını sürekli olarak keşfetmeyi öncelikli olarak gören OPPO, kullanıcılara en iyi AI telefon deneyimini sunmayı hedefliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • MDR’ye Sahip MSP’lerin Siber Tehditlere Karşı Sağladığı 4 Fayda

    Yapılan bir ankete göre, MSP’lerin %81’i’nin MDR’yi halihazırda sunduğu, sunmayan MSP’lerin ise %97’lik oranla neredeyse tamamının yakın gelecekte bunu hizmet portföylerine dahil etmeyi planladığı biliniyor. WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, MDR hizmetlerinin MSP tekliflerine sağladığı faydaları açıklayarak bu teklifleri geliştirmenin 4 yolunu sıralıyor.

     

    Etkisi günlerce sürebilen siber saldırılar, kuruluşlar için önemli bir zorluk teşkil ediyor. Ancak günümüzün siber tehdit ortamı, bunu uzmanlar için dahi giderek daha karmaşık ve zorlu hale getiriyor. Bu tür saldırılarla mücadele etmek için 7/24 sürekli izleme ve bu izlemeden elde edilen faaliyetlerin gelişmiş siber istihbarat ve teknolojilerle gerçek zamanlı olarak analiz edilmesi kritik önem taşıyor. Bu kapsamda, Yönetilen Tespit ve Müdahele Hizmetleri (MDR), MSP’ler arasında giderek daha popüler bir araç haline geliyor. Yapılan bir ankete göre, MSP’lerin %81’i’nin MDR’yi halihazırda sunduğu, sunmayan MSP’lerin ise %97’lik oranla neredeyse tamamının yakın gelecekte bunu hizmet portföylerine dahil etmeyi planladığı biliniyor. WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, MDR hizmetlerinin MSP tekliflerine sağladığı faydaları açıklayarak bu teklifleri geliştirmenin 4 yolunu sıralıyor.

     

    1. Sürekli İzleme: Birçok MSP, müşterilerinin ortamlarını her zaman izlemelerine izin vermeyen sınırlı kaynaklara sahip. Bir MDR hizmeti, şüpheli etkinlikleri belirlemek ve bir saldırganı çok geç olmadan tespit edebilmek için uç noktalardan ve Microsoft 365 gibi bulut ortamlarından toplanan bilgilerin bağlamını ve korelasyonunu sağlayarak 7/24 gözetim sunar.

     

    2. Uzman Analizi: Bir MDR hizmeti, potansiyel tehditleri hızla etkisiz hale getirmek ve etkilerini azaltmak için olaylardaki saldırı göstergelerini (IoA) tespit etmek ve analiz etmek için harici uzmanlık sağlar. Ayrıca olay sonrası kontrol altına alma veya düzeltme için rehberlik sağlar. Bu şekilde MSP’ler kuruluşların güvenliğini sağlayabilir.

     

    3. Uyarı Yorgunluğunu Azaltma: Uyarı akışı sırasında, gerçekten önemli olan ve dikkat edilmesi gerekenleri gözden kaçırmak kolaydır. MDR hizmeti izleme işini üstlenir ve bir uyarı belirli bir eylem gerektirdiğinde MSP’yi bilgilendirir. Bu şekilde, ekibiniz artık uyarıları gözden geçirmek zorunda kalmayacak, ancak MDR hizmeti tarafından uyarıldığında, yalnızca tehdidin varlığı doğrulandığında harekete geçecektir. Zamanınızı müşterilerinizin memnuniyetini ve yakınlığını artıran, iş büyümesini sağlayan görevlere katılmaya ayıracaktır. 

     

    4. Mevzuata Uygunluk Yardımı: Birçok MSP, uyumluluk yardımına ihtiyaç duyan düzenlemeye tabi sektörlerdeki müşterilerle çalışır. MDR hizmetleri, periyodik raporlama yoluyla güvenlik duruşunun güvenle iyileştirilmesindeki etkinliğin gösterilmesine yardımcı olmalıdır. Bu şekilde MSP’ler tarafından desteklenen kuruluşlar, yasal güvenlik gerekliliklerine uygunluk gösterebilir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Minik Kahramanlar Üniversitesiilk kez Cartoon Network ekranlarında çocuklarla buluşuyor!

    Kahkaha ve eğlencenin adresi Cartoon Network, yepyeni bir çizgi filmi ile çocukları ekranların başına topluyor. 

    Looney Tunes dünyasının kahramanları, Minik Kahramanlar Üniversitesi’nde buluşuyor.

    Minik Kahramanlar Üniversitesi’nde, sınıf başkanı ve sınıfın popüler ismi Babs, çizgi film kültürü hakkında ansiklopedik bilgilerle dolu sporcu ikizi Buster, endişeli ve empatik Homton’un macera dolu hikayesine; Buster ile her daim rekabet içerisinde olan yaban ördeği Plucky ve sevimli kanarya Swetie Bird eşlik ediyor.  

    Okula kayıtları sırasında beş sevimli arkadaş, tarihin en büyük çizgi film evreni olan Looney Tunes dünyasının okulu Minik Kahramanlar Üniversitesi’nde en iyi çizgi film kahramanı olmak için eğitim görürken çizgi film sanatlarını mükemmelleştirmekten de geri kalmıyor. 

    Serinin yapımcısı Nate Cash, “Geçmişte bu kahramanlar ile güzel zamanlar geçiren bugünün ebeveynlerinin, şimdi çocuklarıyla ekran başında olması bizi mutlu ediyor. Artık daha eğlenceli ve daha zeki karakterler izleyicilere eşlik ediyor” diyor.

    Minik Kahramanlar Üniversitesi 2 Eylül’den itibaren hafta içi her gün 17.30’da Cartoon Network’te çocuklarla buluşuyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Saray Belediyesi Kültür, Sanat ve Barış Festivali’ne Görkemli Açılış

    Saray Belediyesi 7. Uluslararası 14. Geleneksel Kültür, Sanat ve Barış Festivali kortej yürüyüşü, festival ateşinin yakılması ve barış güvercinlerinin uçurtulması ile başladı. Edirne Belediye Bandosu eşliğinde gerçekleştirilen kortej yürüyüşünde Saray’ın çocukları da taşıdıkları barış, savaşa hayır ve şiddete hayır pankartları ile dikkat çektiler.

     

    Saray Belediyesi 7. Uluslararası 14. Geleneksel Kültür, Sanat ve Barış Festivali 25 Ağustos Pazar günü saat 18.00’da düzenlenen renkli kortej yürüyüşü ile başladı. Edirne Belediye Bandosu eşliğinde Atatürk Alanı’ndan başlayan kortej, coşkulu ada yürüyüşünün ardından Atatürk Kültür Merkezi önünde sona erdi.
    YOĞUN KATILIM YAŞANDI
    Atatürk Alanı’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış törenine CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, CHP Tekirdağ İl Başkanı Şenol Özgür Taşmerdivenli, Bulgaristan Milletvekili Hak ve Özgürlükler Hareketi Grubu Başkan Yardımcısı Bayram Bayram, Kırcaali Belediye Başkanı Erol Mümün, Saray Garnizon Komutanı Ulaştırma Yüzbaşı Ramazan Tilbaç, İstanbul Büyükçekmece Belediye Dr. Hasan Akgün, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Hayrabolu Belediye Başkanı Tuncer Başoğlu, Malkara Belediye Başkanı Nergiz Karaağaçlı Öztürk, Vize Belediye Başkanı Ercan Özalp, Çakıllı Belediye Başkanı Mehmet Bayram,  Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Çetin, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan, CHP Saray İlçe Başkanı Erol Gürler, İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak,  Saray Belediye Başkan Yardımcıları Özgür Cari, Sertaç Akgül, Saray Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ali Özen, Belediye Meclis Üyeleri, Siyasi Parti ve STK temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
    BAŞKAN TAŞYASAN: “FESTİVAL ATEŞİMİZ TÜM DÜNYADA KARANLIKLARA IŞIK OLSUN”
    Festivalin açılış konuşmasını yapan Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan şöyle konuştu:
    “Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid 19 hastalığı ile mücadele kapsamında uzun bir süre ara vermek zorunda kaldığımız ve ardından girdiğimiz yoğun seçim sürecinin sonunda bu sıcak yaz gününde 7. Uluslararası 14. Geleneksel Kültür, Sanat ve Barış Festivali’mizi gerçekleştiriyor olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

    Bugün burada kardeşliğin, dostluğun, gönül gönüle, omuz omuza olmanın mutluluğunu, sevincini ve coşkusunu sizlerle paylaşıyorum. Sayın protokol üyelerimiz, saygı değer misafirlerimiz ve çok kıymetli Saraylı hemşehrilerimiz adına diliyorum ki…
    Birazdan yakacağımız festival ateşi tüm dünyada ki karanlıklara ışık olsun. Gökyüzüne salacağımız güvercinlerimiz de tutsaklıklara özgürlük, tüm dünyada yaşanan savaşlara barış getirsin.

    25-30 Ağustos tarihleri arasında düzenleyeceğimiz festivalin hazırlanmasında gecesini gündüzünü katarak çalışan ailem olarak gördüğüm tüm Saray Belediyesi çalışanlarına, yol arkadaşlarım kıymetli meclis üyelerime, festival komisyonumuza ve tüm Saraylı hemşehrilerime gönülden teşekkür ediyorum. Herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyor, festivalimizin her gününün ayrı güzelliklerle geçmesini diliyorum.”
    FESTİVAL ATEŞİ YAKILDI
    Konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından festival meşalesi yakılarak, barış güvercinleri uçurtuldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Anadolu Efesli sporcular check-up’tan geçti

    Anadolu Efes’in başarılı oyuncularından Elijah Bryant, Derek Willis, Justus Hollatz, Darius Thompson ve Jordan Nawora Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nde sağlık kontrollerinden geçti. 

    Anadolu Efes’in başarılı sporcuları Elijah Bryant, Derek Willis, Justus Hollatz, Darius Thompson ve yeni transferlerden Jordan Nawora’nın dahiliye, kulak-burun-boğaz, göz, genel cerrahi, kardiyoloji, ortopedi muayeneleri ve kan tahlilleri yapıldı. Anadolu Efes Spor Kulübü’nün sağlık partneri olan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nde tüm taramaları sorunsuz bir şekilde tamamlanan oyuncuların kontrollerinde herhangi olumsuz bir bulguya rastlanmadığı belirtildi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • General Tire Lastikleri, Özel GT Kupası İle TransAnatolia Heyecanına Ortak Oluyor

    Continental markalarından General Tire lastikleri ile bu yıl da TransAnatolia’nın lastik sponsorluğunu üstleniyor. General Tire; dünyanın en zorlu ralli raid yarışlarından biri kabul edilen TransAnatolia’da yarışçılara çamurlu, kumlu, taşlı yollarda yol tutuş performansıyla öne çıkan Grabber AT3 ve Grabber X3 lastikleriyle eşlik edecek.

     

    Anadolu Spor Organizasyonları Kulübü tarafından T.C Gençlik ve Spor Bakanlığı, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu ve Antalya Offroad Kulübü katkılarıyla bu yıl 14’üncü düzenlenen TransAnatolia, 31 Ağustos’ta Mersin’de başlayıp 7 Eylül’de Van’da son bulacak. Yarışa Motosiklet, Quad, SSV, Otomobil ve Kamyon kategorilerinde dünyanın dört bir yanından gelen yarışçılar katılacak. 

     

    Yarışçılara zorlu parkurlarda premium lastik üreticisi ve teknoloji şirketi Continental markalarından General Tire Grabber AT3 ve Grabber X3 lastikleriyle eşlik edecek. Yarışın “Resmi Lastik Sponsoru” olan General Tire, yarışmaya katılan ekiplere lastik tedarikinin yanı sıra uzman ekibi ile lastik değişimi ve onarımı konusunda da destek olacak. Bunun yanı sıra TransAnatolia Raid kategorisi içerisinde özel olarak kurgulanan General Tire lastikli araçlarınyarıştığı GT Cup kategorisinde yarışmacılar Özel GT Kupası’nı kazanma şansı yakalayacak.

     

    Grabber X3, çamurlu araziye uygunluğuyla öne çıkarken, üstün arazi performansını şehir içi performansıyla birleştiriyor. Çarpıcı bir tasarıma sahip olan Grabber X3, yenilikçi sırt özellikleriyle de dayanıklılık göstermek üzere tasarlandı. TransAnatolia süresince kullanılacak bir diğer General Tire lastiği olan Grabber AT3 ise olağanüstü arazi becerilerini güvenilir kara yolu kullanımı ile birleştirirken SUV, pikap ve arazi aracı sürücülerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yarışçılarla birlikte yol alacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Erzurum Kültür Yolu Festivali tüm coşkusuyla sona erdi

    ERZURUM (İGFA) – “İbrahim Erkal Şarkıları” konserinde, müzisyenler Umut Akyürek ve Enver Merallı, İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde Erzurumlu merhum sanatçı Erkal’ın şarkılarını seslendirdi.

    Fuat Çerkezoğlu, Nuri Çırağı, Ozan Reyhani ve Baki Çetin Kültür Yolu Festivali Aşıklar Sahnesi’nde, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli ise Üç Kümbetler Millet Bahçesi Etkinlik Alanı’nda Erzurumlularla buluştu.

    Kültür Yolu Festivali Aşıklar Sahnesi bugün de Yerel Sesler, Bizden Ezgiler konseri ve Teyo Emi ve Avanesi ile Erzurum’da Temaşa doğaçlama tiyatro oyununa sahne oldu.

    Yazar Osman Egin, Üç Kümbetler Millet Bahçesi Etkinlik Alanı’nda katılımcılarla değerli bilgiler paylaştı.

    Prof. Dr. Ali Servet Öncü, 1919 Mebuslar Meclisi Seçimi ve Erzurum başlıklı söyleşide, Sümmani Baba Aşıklar Kıraathanesi’nde festival katılımcılarıyla buluştu.

    ÇOCUKLAR İÇİN FESTİVAL

    Olimpiyat Parkı’na kurulan birbirinden renkli aktivitelerin, atölye çalışmalarının, sahne gösterilerinin, tiyatroların, oyun alanlarının ve daha birçok etkinliğin yer aldığı “Çocuk Köyü” minik misafirlerini son kez ağırladı. Festivalin son gününde çocuklar, İpli Kukla Yöresel Dans Gösterisi ve Kavuklu Pişekar Orta Oyunu’nda geleneksel oyunlarla tanıştı.

  • Basketbolda altyapı seçmeleri yapıldı

    KOCAELİ (İGFA) – İki yılda iki şampiyonluk birden kazanarak, sadece Çayırova’ya değil bölgeye de basketbolu sevdiren ve bu yıl da Türkiye Basketbol Ligi’nde mücadele edecek Çayırova Belediyesi Basketbol Takımı, geleceğin yıldızları için altyapı seçmesi düzenledi. Önceki gün Çayırova Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen basketbol altyapı seçmelerinde, u14, 16 ve u18 yaş kategorilerinde yeni yetenekler hünerlerini sergiledi. Geçtiğimiz yıl Ahmetcan Yücel’i altyapıdan A Takım seviyesine çıkaran Çayırova Belediyesi Basketbol Takımı, bu yıl da Yusuf Selim Şentürk’ü A takıma yükseltti. Yeni yetenekleri keşfedip, bu yetenekleri A Takım seviyesine hazırlayan Çayırova Belediyesi Eğitim Spor Kulübü, geleceğin basketbol yıldızları için bu yıl da düğmeye bastı. Çayırova Belediyesi Basketbol Altyapı Antrenörleri Emrah Şensoy ve Selim Sevim koordinasyonunda gerçekleştirilen seçmelere, ilgi yoğun olurken, Çayırova’nın müstakbel basketbolcuları yeteneklerini ortaya koyarak, geleceğin basketbol yıldızı olmak için ilk adımı attı.

  • Konya’dan boksta Türkiye derecesi

    KONYA (İGFA) –. U-22 Erkekler ve Kadınlar Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası 15-22 Ağustos 2024 tarihleri arasında Bursa’da yapıldı. 48 ilden 262 erkek ve 90 kadın sporcunun katıldığı şampiyonada erkeklerde 13, kadınlarda 12 sıklette madalya dağıtıldı.

    Şampiyonada mücadele eden Konya Boks kafilesinde AK Gençlik Spor Kulübü sporcusu Özbek asıllı AbdulbasidAbdulvedud, 80 kg erkekler kategorisinde Türkiye 3’üncüsü olarak bronz madalya kazandı ve kürsüde yer aldı. Daha önce U-22 Türkiye Boks Şampiyonası ve 2024 Büyük Erkekler Türkiye Boks Şampiyonasında 5’incilik ve İzmir’de Uluslararası Cumhuriyet kupasında 2’ncilik gibi dereceleri bulunan AbdulbasidAbdulvedud, elde ettiği Türkiye üçüncülüğü ile başarasını bir adım ileriye taşırken Konya’ya da boksta uzun yıllar sonra Türkiye derecesiyle madalya getirdi.

    Sanayide ağır işlerde çalışıp bununla birlikte boks hayatını sürdürdüğünü ifade eden AbdulbasidAbdulvedud, en büyük hayalinin Türkiye adına “Ay-Yıldızlı” forma ile olimpiyatlarda dövüşmek olduğunu söyledi.Antrenörü Mücahit Taştekin’e maddi ve manevi desteklerinden dolayı teşekkür eden Abdulbasid,sponsor desteği talebinde bulundu.
    AbdulbasidAbdulvedud’un hocalığını yapan Konya bölgesi boks antrenörlerinden Mücahit Taştekin ise, Abdulbasid’in gelecek vadeden bir sporcu olduğunu belirterek destek verilmesi halinde başarılı olacağını, çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

  • Steam Eş Vakitli Oyuncu Rekoruna Bir Yenisini Daha Ekledi

     
    PC oyuncularının uğrak noktası olarak karşımıza çıkan Steam platformu eş vakitli oyuncu rekoru kırmaya devam ediyor. Artık ise açıklanan ayrıntılara nazaran platform dahilinde 37 milyondan fazla oyuncu birebir anda Steam’deki yerini almış durumda.
     
    Steam rekor üstüne rekor kırıyor
     
     
     
    Valve tarafından kullanıcılara sunulan Steam, Mart 2024’te 36 milyon eş vakitli oyuncu sayısına ulaştı. Artık ise 37 milyondan fazla eş vakitli oyuncu ile orijinal bir rekor kırdı diyebiliriz. Daha net sayı vermek gerekirsek 37.266 milyon oyuncunun tıpkı anda platformda olduğunu aktarabiliriz.
     
    Bu rekor kırılırken kullanıcılar birçok oyuna giriş yapmış durumda. Son 24 saat içerisinde en çok oynanan oyunlara bir göz atacak olursak sırasıyla Counter-Strike 2, Black Myth: Wukong, DOTA 2, Banana, PUBG: Battlegrounds, GTA V ve Evvel Human üzere üretimler yer alıyor.
     
    Black Myth: Wukong bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde piyasaya sürüldü ve birinci 3 gün içerisinde 10 milyon satış sayısına ulaştı. Bununla birlikte en süratli satan oyun unvanına kavuştu.
     

  • Araştırmalara nazaran âlâ irtibat uzun yaşatıyor! Dünyanın en yaşlı ismi değişti

    Dünyanın en yaşlı insanı olan Maria Branyas Morera, 117 yaşında ömrünü yitirdi ve 116 yaşındaki Tomiko Itooka yeni rekortmen oldu. Uzun hayatın sırrını ‘iyi dostluklar’ olarak pahalandıran Morera’nın görüşünü ise bilimin desteklediği ortaya çıktı.

    İspanyol Maria Branyas Morera, 117 yıllık hayatında iki dünya savaşına ve iki salgına şahit oldu. Bu hafta hayatını yitiren Morera, uzun ömrün sırrının olumlu bağlar olduğunu öne sürmüştü.

    Ölmeden kısa vakit evvel yaptığı bir açıklamada “düzen ve huzur” konusuna değinerek “toksik insanlar”dan uzak durduğunu kaydetti. Araştırmalar ise Morera’nın ileri sürdüğü bu görüşü destekliyor.

    STRES BEYNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

    Yapılan araştırmalar, kişilerarası gerilimin depresyon, yüksek tansiyon ve obeziteye neden olan faktörler ortasında olduğunu gösterdi. Araştırmalara nazaran, kendi başarısızlıklarını ve kendi mutsuzluklarını karşısındakine yansıtan şahısların gerilime neden olduğu ve bu durumdan beynin olumsuz etkilendiği tespit edildi.

    Araştırmacılara nazaran gerilim, beynin aksiliğe karşı korunan transkripsiyonel reaksiyonunun (CTRA) uzun vadeli aktivasyonunu tetikleyerek kronik iltihaplanmaya ve adrenal yorgunluğa neden olabiliyor.

    Aynı vakitte uzmanlar, uzun yaşamak için beslenme ve idman kadar düzgün bağların kıymetli olduğunu belirtiyor.

    GENETİK YATKINLIK ÖNEMLİ

    İngiltere’deki Brighton Üniversitesi’nde biyogerontoloji profesörü olan Richard Faragher, uzun ömür için etraf, huzur üzere durumların yanında genlerin de kıymetli olduğunu kaydetti. Profesöre nazaran, 100 yaşını geçen bireylerin genetik yapıları daha güçlü oluyor.

    YENİ REKORTMEN GÜNE YOĞURT İLE BAŞLIYOR

    Maria Branyas Morera’nın vefatından sonra, Guinness Dünya Rekorları’na nazaran, 116 yaşındaki Japon Tomiko Itooka dünyanın en yaşlı insanı oldu.

    Japonya’da bir huzurevinde yaşayan Itooka’nın en sevdiği yiyecek ise muz. Her sabah yoğurt aromali bir içecek tüketen Itooka’nın dört çocuk annesi olduğu, eşinin dokuma fabrikasında yöneticilik yaptığı biliniyor.

    Eşini 1979 yılında kaybeden Itooka, dağa tırmanıyordu, uzun yürüyüşler yapıyordu ve lise yıllarında voleybol oynuyordu.

     

  • Osimhen için Napoli’ye dev teklif!

    Napoli’de geleceği belirsizliğini koruyan Victor Osimhen için sıcak bir gelişme yaşandı. 

    Fabrizio Romano’nun haberine nazaran; Suudi Arabistan ekibi Al Ahli, golcü oyuncu Victor Osimhen için Napoli’ye 65 Milyon euro’yu aşan birinci teklifini yaptı.

    HENÜZ MUTABAKAT SAĞLANMADI

    Napoli’nin 25 yaşındaki golcüyü bırakmaya hazır olduğu lakin Nijeryalı yıldız ile Suudi Arabistan takımı ortasında şimdi mutabakat sağlanmadığı belirtildi.  

    Son olarak Victor Osimhen için Suudi takımıyla mutabakat ihtimalinin uzak olduğu ve golcü futbolcunun seçenekleri pahalandırmak istediği aktarıldı. 

    KARİYER RAKAMLARI

    Kariyerinde 223 maça çıkan Osimhen, 114 gol ve 28 asistlik performans sergiledi. 

     

  • Apple iPhone 16 etkinliğinde başrolde apayrı bir eser olacak

    Apple’ın yeni iPhone modellerini tanıtmasına artık sayılı günler kaldı. Şimdi Apple tarafından net bir açıklama gelmese de aktifliğin ayın 10’u üzere yapılması bekleniyor. Pekala bu aktiflikte başrolde hangi eser olacak? Pek çok kişi bu eserin iPhone 16 olduğunu düşünebilir. Ancak Apple’ın planları çok daha öbür.

    Cupertino merkezli şirket iPhone 16 modellerinin tanıtılacağı aktiflikte yeni yapay zeka programını da tanıtacak. Bilindiği üzere Apple bu yapay zeka programını Apple Intelligence olarak isimlendirmişti.

    Apple iPhone 16 etkinliğinde başrol Apple Intelligence’ın olacak

    Sızdırılan bilgilere nazaran Apple’ın iPhone 16 etkinliğinde asıl başrol Apple’ın AI programına ayrılacak. iPhone 16’nın yeteneklerinden fazla Apple’ın AI uygulamasının ne üzere yenilikler sunacağından bahsedilecek.

    Elbette bu noktada asıl merak edilen şey, Apple’ın yapay zeka uygulamasının eski modellerde desteklenip desteklenmeyeceği. Herkes Apple’ın yapay zeka için ekstra bir çip kullanıp kullanmayacağını sorguluyor. Zira ekstra bir çip demek, doğal olarak eski modellerin bu yapay zekayı tam manasıyla destekleyememesi manasını taşıyor.

    Muhtemelen Apple’ın yeni yapay zeka programı geriye dönük uyumluluk ile çalışacaktır. Tekrar de tüm ayrıntıları aktiflik tarihinde öğrenmiş olacağız.

  • Bornova Belediyesi’nden enerji alanında iş birliği

    Bornova Belediyesi ve Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) iş birliği yapma kararı aldı. Enerji yatırımlarına yönelik projelerin hazırlanmasında ve yürütülmesinde birlikte çalışmayı öngören protokolün Eylül ayında Bornova Belediye Meclisi’nin gündemine gelmesi bekleniyor.

     

    Türkiye ve AB Arasında Şehir Eşleştirme-II: Yeşil Bir Gelecek İçin Eşleştirme Hibe Programı kapsamında, kısa adı BORNBERG olan Bornova ve Heidelberg Belediyeleri Arasında İklim Uyum Şehir Eşleştirme Projesi’nde, Bornova Belediyesi’nin ortakları arasında yer alan ENSİA ile farklı alanlarda da iş birliği yapılacak.

     

    ENSİA Başkanı Alper Kalaycı Bornova Belediye Başkanı Ömer EŞKİ’yi ziyaret etti. Ziyarette Kalaycı, sürdürülebilir enerji konusunda sanayiciler arasında önemli bir kümelenme oluşturduklarını belirterek bu kümelenmeyi yerel yönetimlerle de iş birliği yaparak daha da geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Alper KALAYCI, BORNBERG Projesi’nde Bornova Belediyesi ile birlikte çalışmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını belirterek, iki kurum arasındaki iş birliğini geliştirmek ve derinleştirmek istediklerini söyledi.

     

    ENSİA’nın çalışmaları hakkında bilgi alan Bornova Belediye Başkanı Ömer EŞKİ, Bornova Belediyesi olarak temiz enerji konusunda büyük bir hassasiyetlerinin olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir temiz enerji dünyanın en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Çevremizi ve doğayı korumak, enerji üretimi ve sanayi üretiminin çevreyi gözeten koşullarda yapılması konusundaki hassasiyeti geliştirmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Konak’ta can dostların yeni yuva mutluluğu

    Konak Belediyesi Hayvan Sağlığı Merkezi, son bir ayda 58 can dostu ömürlük yuvasına kavuşturdu. Duyarlı vatandaşların ‘Satın alma, sahiplen’ diyerek sevimli hayvanlara sahip çıkmasıyla 19 kedi ve 39 köpek yeni ailelerine kavuştu.

     

    Konak Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne bağlı Hayvan Sağlığı Merkezi, sokakta yaşayan can dostların bakım ve tedavisini eksiksiz gerçekleştirmeye devam ediyor. Merkezde bulunan ve yeni gelenlerle birlikte çok sayıda kedi ve köpeğin bakım ile tedavileri, uzman veteriner hekimlerin güvenli ellerinde gerçekleşiyor. Merkezde son bir ayda 301 kısırlaştırma yapılırken, 409 kuduz aşısı ve 622 kedi ve köpeğe paraziter tedavi uygulandı. Konak Belediyesi Hayvan Sağlığı Merkezi, rutin bakımların yanı sıra sahiplendirme mutluluğu da yaşattı.

     

    Satın alma, sahiplen

    Konak Belediyesi Hayvan Sağlığı Merkezi’nde bakım ve tedavisi tamamlanan 19 kedi ve 39 köpek, duyarlı vatandaşların kucak açmasıyla ömürlük yuvalarına kavuştu. Çok sevilecekleri ve neşe katacakları yuvalarına uğurlanan can dostlar, hem yeni ailelerine hem de belediyenin Veteriner işleri Müdürlüğü personeline duygusal anlar yaşattı. Can dostları sahiplenmek, onlara ömürlük bir yuva vermek isteyenler için Konak Belediyesi Hayvan Sağlığı Merkezi pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 14.00 -16.00 arası Halkapınar, 1201 Sokak No: 6’daki adresinde ziyarete açılıyor. Konak Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğünün  (0232) 459 24 10 numaralı telefondan da detaylı bilgi alınabiliyor.

     

    Yavuz: Görünce ailesi biz olmak istedik

    Merkezde tedavisi tamamlanan 4 aylık bir köpeği sahiplenerek sıcak yuvaya kavuşmasını sağlayan Heves Yavuz, “Köpek sahiplenmeyi uzun zamandır düşünüyorduk. Biraz zor zamanlardayız; kalbimiz çok kırık sokak hayvanlarıyla alakalı. Bu çocuğu görünce onun ailesi olmak istedik.  Adını ‘Şans’ koyduk, bize şans getirsin. Kendi de şanslı olsun. Çok hızlı bir şekilde aşıları yapıldı, zaten gayet güzel bakılmış. Hemen evrak işlerini hallettik, uzun süren zor bir süreç yok sahiplenme ile alakalı. Her şey gayet basit” sözleriyle herkesi sahiplenmeye davet etti.

     

    Mutlu: Onlara yuva bulmaya devam edeceğiz

    Bakım ve tedavisi tamamlanan can dostlara sevgi dolu bir yuva sunmayı hedeflediklerini vurgulayan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Konak Belediyesi olarak sokakta yaşayan can dostlarımıza karşı sorumluluklarımızın farkındayız. Onların huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Öldüren değil, yaşatan taraftayız. İmkanı olan tüm komşularımı can dostlara yuva olmaya davet ediyorum. ‘Satın alma, Sahiplen!’ mottosuyla onlara yuva bulmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ulaşımda konfor durakta başlıyor

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, turizmin yoğun olduğu ilçelerde vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda tabelalı durakları kapalılarıyla değiştirmeye başladı. ESHOT Genel Müdürlüğü Foça’da 5 kapalı durağın montajını yaptı. Vatandaşlar, “Şimdi çok rahat ediyoruz.  Duraklar çok güzel oldu” diyerek İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, sorunları yerinde tespit ederek halktan gelen taleplere hızla yanıt veriyor. Foça’da yapılan saha çalışmalarında bölgeden iletilen kapalı durak talebi üzerine harekete geçen ESHOT Genel Müdürlüğü, 5 kapalı durağın montajını tamamladı. İlçedeki kapalı durakların sayısının artırılacağı bildirildi. Vatandaşlar yazın güneşten kışın soğuktan koruyan yeni duraklar için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

    “Duraklar çok güzel oldu”

    Bu hizmetten duyduğu mutluluğu dile getiren Hüseyin Gökçekaya, “Ben 25 yıl muhtarlık yaptım, Yeni Foça’da yaşıyorum. Mükemmel bir şey oldu, güneşin altında duruyorduk. Şimdi çok rahat ediyoruz. Cemil Tugay Başkanımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Nesrin Dalkılıç ise, “Durakların kapalı olması çok iyi. Burada yaz kış yaşayan çok insan var. Yaşlı, engelli insanlarımız var. Hepsi ayakta kalıyordu. Sayılarının artması bizim için çok iyi olur, teşekkür ederiz” dedi.

    Necla Biçer, “Bu duraklar yaşlılarımız için çok iyi oldu. Sıcaktan soğuktan koruyor, çok güzel çalışmalar” ifadelerini kullandı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kanser tedavisinde daha güçlü ve iyi hissettirecek 15 öneri

    Kanser tanı ve tedavisindeki gelişmeler yaşam sürelerini uzatıyor. Bu gelişmelerin daha sağlıklı ve iyi hissetme ihtiyacını artırdığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Kişiye özel programlarla uygulanan kanser rehabilitasyonu, hastalarda sadece fiziksel etkileriyle değil; aynı zamanda ruhsal, sosyal ve bilişsel fonksiyonlara sağladığı katkılarıyla da önem kazanıyor” dedi. 

     

    Kanser tedavisinde kişilerin hem fiziksel hem de ruhsal olarak iyi hissetme ihtiyacı artıyor. Yeni tedavilerle ilaç yan etkilerinin, ağrı ve yorgunluk gibi şikayetlerin mümkün olabildiğince azaltılmasının hastalıkla baş etmede önemli rol oynadığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Tüm bunları en verimli şekilde başarabilmek amacıyla ortaya konan kanser rehabilitasyonu, olumlu etkileriyle geniş çerçeveli bir tedavi yaklaşımı sunuyor” dedi. 

    Kanser rehabilitasyonunun kanser hastalarında sadece fiziksel etkileriyle değil; aynı zamanda ruhsal, sosyal ve bilişsel fonksiyonlara sağladığı katkılarıyla da önemli bir tedavi yaklaşımı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Semih Akı, “Araştırmalar gösteriyor ki, fiziksel aktivitenin kanser hastalarında yaşam kalitesi, kas gücü ve fonksiyonel kapasite üzerine sayısız yararlı etkileri var. Düzenli egzersiz kanserli hastalarda fiziksel fonksiyonu, aerobik kapasiteyi, kuvveti ve esnekliği geliştiriyor, vücut yapısının korunmasına ve gelişmesine yardımcı oluyor, kişinin kendisini psikolojik olarak iyi hissetmesini sağlıyor, kalp sağlığını destekliyor, stresi, depresyonu ve anksiyeteyi azaltıyor ve kemik mineral yoğunluğunu artırıyor” açıklamasında bulundu.

     

    Kişiye özel rehabilitasyon programı uygulanmalı

    Farklı kanser türleri ve farklı evreler için kişiye özgü ihtiyaçlara cevap veren kanser rehabilitasyonunda, birçok branşı ilgilendiren multidisipliner hastane içi programlar olabildiği gibi kişiye özgü ev programlarının da mevcut olduğunu hatırlatan Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Özellikle kemoterapi ve radyoterapi uygulanan hastalarda, fiziksel fonksiyonların önemli derecede etkilendiği yetersiz aktivite ve harekete bağlı gelişen komplikasyonlar, rehabilitasyon programının şekillendirilmesinde önemli bir etken” dedi.

     

    Prof. Dr. Semih Akı, kanser hastalarının doktorlarına danışarak uygulayabileceği ve kanserle daha güçlü bir şekilde mücadele etmelerini sağlayabilecek bazı önerilerini sıraladı:

     

    1. Bir egzersiz programınız varsa düşük seviyelerden başlamaya özen gösterin. Bir etkinliği günde birkaç dakika yapmanın bile iyi geldiğini hissedeceksiniz. 
    2. Toplam egzersiz süresini mutlaka bölün ve aralara dinlenme molaları koyun. Örneğin planladığınız toplam 30 dakikalık bir yürüyüşü gün boyuna yayarak farklı saat dilimlerinde 10 dakikalık 3 yürüyüşe çıkmış olun.
    3. Vücut egzersizlerinden sıkılıyorsanız daha keyifli hale getirmek için grup derslerine katılabilir veya sevdiğiniz şarkılar eşliğinde pratik yapmayı deneyebilirsiniz. Aynı şekilde bisiklet kullanmak hem zevkli hem de egzersiz niteliğinde bir seçenek olabilir.
    4. Masabaşı bir işe sahipseniz günlük iş molanızda yemeğinizi dışarda yemeyi tercih etmeniz hareket seviyenizi artırmaya yardımcı olur.
    5. Günlük rutininize fiziksel aktiviteler eklemenin yollarını arayın. Örneğin aracınızı evinize ya da iş yerinize en uzak park alanına park edin ve o mesafeyi yürüyün.
    6. Adımları ölçen bir alet olan pedometre veya akıllı telefonlarda bulunan adımsayar uygulamalar aracılığıyla günlük adım sayınızı takip edin ve ideal seviyelerde tutmaya özen gösterin.
    7. Egzersiz yaparken rahat giysiler tercih edin ve bol su tüketin.
    8. Omuz silkmek, kolları kaldırmak ve yürümek gibi kol bacak egzersizleri ile ısının, germe egzersizleriyle de soğuyun.
    9. Bahçe veya evle ilgili büyük efor gerektirmeyen, ufak tefek tadilat işleriyle ilgilenmek hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.
    10. Yoga yapmayı deneyin. Aerobik olmamasına rağmen hareket ve meditasyonu bütünleştirerek fayda sağlar.
    11. Radyoterapi alıyorsanız yüzme havuzlarından kaçının. Ortak kullanım alanlarında enfeksiyon riski fazladır ve klor, ışın gören cildi ekstra tahriş edebilir.
    12. Vücudunuzun sesini göz ardı etmeden dinleyin, kendinizi iyi hissetmiyorsanız veya ateşiniz varsa egzersiz yapmak için vücudunuzu zorlamayın.
    13. Kansere eşlik eden bir anemi yani kansızlık durumu söz konusuysa doktorunuza danışmadan egzersiz yapmayın.
    14. Yürüme veya denge kurma güçlüğü gibi bazı önemli sorunlarda egzersiz programının bu şartlara özel olarak bir uzmanla birlikte düzenlenmesi gerektiğini unutmayın.
    15. Kanser hastaları için özel tasarlanmış programları araştırın, derneklere üye olun ve bu konuda diğer hastalarla ilişkilerinizi geliştirin.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çağdaş Gençlik İzmir Kampı ikinci kez gençleri ağırladı

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iş birliğiyle 23-26 Ağustos tarihlerinde Bornova Gençlik Yerleşkesi’nde düzenlenen 2. Çağdaş Gençlik İzmir Kampı yeni eğitim dönemi öncesi moral oldu. Gençler birçok eğitici ve eğlendirici aktiviteyle hem öğrendi hem sosyalleşti.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) iş birliğiyle düzenlenen  Çağdaş Gençlik İzmir Kampı bu yıl ikinci kez gençlerin nefes almasını sağladı.  Kamp boyunca hem sosyalleşen hem de eğitici aktiviteler ile buluşan gençler, yeni eğitim dönemi öncesi nefes alma imkanı buldu. Kil atölyesinden karaoke gibi oyunlara, yogadan dansa kadar eğlenceli aktivitelere katılan gençler, farklı konu başlıklarında yapılan kişisel gelişim eğitimlerine de katılma şansı buldu.

    “Yılın stresinden uzaklaşıyorlar”

    ÇYDD İzmir Gençlik Yürütme Kurulu Kolaylaştırıcı Yardımcısı Eren İnan, kampın bu yıl ikinci kez yapıldığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile doğrudan iş birliği içerisinde olduklarını belirterek “Buraya gelen gençler 18-25 yaş arasındaki üniversite öğrencileri. Burada hem onların sivil toplumla ilgili bilincini geliştirmek hem de kişisel gelişimlerine destek olmak istiyoruz. Kampta bir günleri hem eğlenceyle hem de eğitimle dolu geçiyor. Aynı zamanda da yılın stresinden uzaklaşmış oluyorlar” dedi.

    “Burada gayet eğlenceli hissediyorum”

    Kampta yer alan öğrencilerden Gür Arkan, etkinlik boyunca güzel vakit geçirdiklerini belirtirken, “Bugün kil etkinliğimiz vardı. Burada gün oldukça eğlenceli geçiyor. Gelişim açısından da güzel eğitimlerimiz var. Hem onlara katılıyoruz hem eğleniyoruz” dedi.

    “Eğitici aktiviteler yapıyoruz’’

    Kampta yer alan başka bir üniversite öğrencisi Berfin Bozkurt ise “Eğitici aktiviteler yapıyoruz. Bu kampın belediyemizin ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin gençleri önemsediğinin bir örneği olduğunu hissediyorum. Mutluyum, gençlere güzel eğlenceli fırsatlar sunuyor” diye konuştu.

    “Yeni arkadaşlar ediniyoruz”

    Kampa katılan gençlerden Seda Kaya, “Gayet mutluyum, keyifliyim, arkadaşlarımla beraber vakit geçiriyoruz, oyunlar oynuyoruz, eğitimler alıyoruz. Sosyalleşmek için de çok güzel bir etkinlik oldu. Gerçekten değerli hissediyorum. Gençler sosyalleşmek istiyor ama ekonomik sebeplerden dolayı zorlanıyor. Bu gibi olanaklar sayesinde yeni arkadaşlar ediniyoruz, birbirimize bir şeyler katabiliyoruz, bu da bizi çok mutlu ediyor” şeklinde konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Okullar Başlamadan Önce Ailelerin Dikkat Etmesi Gereken 8 Kural

    Yeni okul yılı başlarken, ebeveynlerin okul alışverişi ve kırtasiye malzemeleri gibi düşünmeleri gereken pek çok şey gündeme geldi ve az bir zaman kaldığı için yoğun bir telaş başladı. Ancak okul öncesi yapılan hazırlıkların başında, çocukların genel bir sağlık taramasından geçmesi çok önemlidir. Okula dönüşte yapılan sağlık kontrolleri öğrencilerin yeni eğitim-öğretim yılına sağlıklı bir şekilde başlamasını sağlar. 

    Bu kontroller yalnızca altta yatan sağlık sorunlarını belirlemekle kalmaz, aynı zamanda iyi alışkanlıkların edinilmesini de beraberinde getirir. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Fatih Ay, çocukların okula hazırlanma sürecinde yapılması gerekenleri sıraladı. 

    Çocuğunuzun endişelerine kulak verin

    Yaz sona ererken, çocukların gerginlik yaşaması doğaldır. Sonuçta, çocuğunuz aylarca süren bir aradan sonra yapılandırılmış bir grup ortamına girmektedir. Bazı çocuklar değişimi sevinçle kabul ederken, diğerleri uyum sağlamak için biraz daha fazla yardıma ihtiyaç duyabilir. Yeni okul yılı başlamadan önce çocuğun okula gitmesi ve sınıfını görmesi daha iyi adapte olmasını sağlayabilir, böylece ilk günlerinde kendilerini daha rahat hissedebilirler. 

    Görme ve işitme testi yaptırın

    Okul öncesi yapılması gereken kontrollerin belki de en önemlisi görme ve işitmenin değerlendirilmesidir. Görme ve işitme problemi olan çocuklar potansiyeli olsa bile derslerinde başarısız olabilirler. Bunun sonucunda okula karşı ilgisizlik ve okula gitmeme isteği olabilir. Kolaylıkla yapılacak iki muayene ile tüm bu sorunların önüne geçilebilir. 

    Diş ağrısı yaşamadan diş kontrollerini yaptırın

    Görme ve işitmenin yanında diş problemleri de çocuklarda öğrenmeyi ve derslere karşı ilgiyi azaltabilir. Okul öncesi mutlaka diş muayenesi de yaptırılmalı, dişlerin düzenli fırçalanmasına özen gösterilmelidir.

    Aşıların tam olmasına dikkat edin

    Çocuklar okula başladıklarında ilk defa bu kadar kalabalık ortama girecekleri için enfeksiyon hastalıkları sık görülmekte ve yayılması kolay olmaktadır. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı’nın rutin aşı takviminde olan aşılar eksiksiz uygulanmalı; astım, diyabet, kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olan çocuklara mevsimsel grip aşısı yapılmalıdır.

    Kan ve vitamin düzeylerine baktırın

    Çocuklarda zeka gelişimini etkileyen demir değeri, okul öncesi dönemde kontrol edilmeli ve eksiklik durumunda tedavi planlanmalıdır. Beyin fonksiyonlarının doğru çalışması ve büyüme gelişme için gerekli olan başlıca D vitamini, B12, çinko gibi vitamin ve minerallerin düzeyine bakılmalıdır. Tam idrar tahlili ve dışkıda parazit gibi incelemeler yapılmalı, kan kolesterol düzeyleri kontrol edilmeli ve tansiyon ölçümü yapılmalıdır. Tansiyon önemsiz gibi görünse de çocukluk çağında görülebilmektedir.

    Sağlıklı beslenme programı oluşturun

    Okul döneminde bağışıklığı güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenme önemlidir. Güne mutlaka kahvaltı öğünü ile başlanmalı, paketli gıdalardan uzak durulmalı, gün içerisinde kuru ve taze meyve, özellikle probiyotik içeren yoğurt, kefir gibi süt ürünleri tüketilmelidir. Beslenmede protein, yağ, karbonhidrat dengesi yaşına uygun olarak ayarlanmalı, gün içerisinde yeterli miktarda su alınmalı, asitli içecek ve hazır meyve sularından uzak durulmalıdır.  

    Uyku düzenine dikkat edin 

    Uyku günlük işlevlerin yerine getirilmesi için gerekli olmakla beraber gelişimin her döneminde çok önemli rol oynamaktadır. Yetersiz ve kalitesiz uyku gün içi uykulu hissetmeye neden olur, öğrenme, hafıza, dikkat üzerine olumsuz etki eder. 3-5 yaş çocukların günde 10-12 saat, 6-13 yaş çocukların günde 9-11 saat uyuması gerekmektedir.

    Hijyen kurallarını detaylıca anlatın

    Enfeksiyonları önlemenin en önemli kriteri hijyen kurallarına uymaktır. Enfeksiyonların büyük çoğunluğu çocukların ellerini ve kirli materyalleri ağızlarına götürdükleri için olur. Bu nedenle çocuğa yemekten önce ve sonra, tuvaletten çıkarken ellerini en az 20 saniye süre ile su ve sabun ile yıkaması öğretilmelidir. Kişisel hijyene dikkat edilmeli, hasta olan çocuklar okula gönderilmemelidir. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Göz sağlığı okul başarısını etkiliyor

    Okulların açılmasına kısa bir süre kala Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Huban Atilla, çocukların göz sağlığının eğitim başarıları üzerindeki kritik rolüne dikkat çekti. Göz sağlığının ihmal edilmesi durumunda, öğrencilerin akademik performansında düşüşler yaşanabileceğini belirten Atilla, hem ebeveynlere hem de öğretmenlere önerilerde bulundu.

     

    Prof. Dr. Huban Atilla, görme sorunlarının çocukların dersleri takip etme, okuma ve yazma becerilerini doğrudan etkilediğini ifade etti. “Göz sağlığı, çocukların öğrenme sürecinde temel bir rol oynar. Net bir görüşe sahip olmayan çocuklar, tahtadaki yazıları göremeyebilir, kitapları okumakta zorlanabilir ve derslere odaklanmakta güçlük çekebilirler” diyen Atilla, özellikle miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının erken teşhis edilip tedavi edilmesinin önemine vurgu yaptı. Çocukların göz sağlığı ile ilgili olarak hem anne babaların hem de öğretmenlerin dikkatinin önemli olduğunu paylaştı. 

     

    Erken tanı önemli

    Ebeveynlerin, okula başlamadan önce çocuklarını göz muayenesine götürmelerini öneren Atilla, “Erken teşhis edilen göz problemleri, basit müdahale ve önlemlerle çözülebilir ve çocuğun öğrenim hayatı olumsuz etkilenmeden sağlıklı bir şekilde devam edebilir. Göz taramaları, çocukların gelecekteki başarıları için hayati öneme sahiptir. Çocuklarda sık görülen hastalıklar arasında, göz tembelliği, miyop, hipermetrop, şaşılık, astigmat, konjonktivit gibi birçok farklı hastalık yer alıyor. Erken tanı ve tedavi yapılmadığında ise çocuğun tahtayı iyi görememesi, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, baş ağrısı, gözlerini kırpıştırma,  gözlerde sulanma ve ödevlerini yaparken zorlanması gibi okul başarısını da olumsuz etkileyebilecek sorunlar ortaya çıkabilir.” dedi.

     

    Türk Oftalmoloji Derneği’nden Öneriler

    Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Huban Atilla çocukların göz sağlığını korumak ve okul başarısını desteklemek için ebeveynlere ve öğretmenlere şu önemli tavsiyelerde bulundu;

     

    1. Düzenli göz muayenesi: Çocukların okul öncesi dönemde ilk göz muayenesini yaptırmaları büyük önem taşır. Ayrıca, okul çağında olan çocukların her yıl düzenli olarak göz kontrollerine götürülmesi, olası görme problemlerinin erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle miyopi okul çağı çocuklarında ortaya çıkar ve gözlerini kısma, baş ağrısı gibi şikayetlere sebep olur.
    2. Ekran süresine dikkat: Günümüzde çocuklar, ders çalışırken veya oyun oynarken uzun süre ekran başında vakit geçiriyor. Bu durum göz yorgunluğuna ve uzun vadede göz problemlerine yol açabilir. Ebeveynler, çocuklarının ekran karşısında geçirdiği süreyi sınırlamalı ve 20-20-20 kuralını uygulamalıdır. Çocuklar her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzaklıktaki bir nesneye bakarak gözlerini dinlendirmelidirler. Ayrıca miyopi varlığında açık havada geçirilen sürenin arttırılması ve yakın mesafeden bakmanın engellenmesi miyopinin ilerlemesini azaltabilir.
    3. Aydınlatma ve çalışma ortamı: Çalışma masalarının iyi aydınlatılmış olması, gözlerin zorlanmasını önlemek açısından önemlidir. Çocukların ders çalıştığı ortamda doğal ışık tercih edilmeli, yapay ışık kullanılıyorsa da göz yormayan, yeterli düzeyde aydınlatma sağlanmalıdır. Loş ışıkta veya karanlıkta yakın çalışma, telefon veya tablete bakmak miyopinin artması için risk teşkil etmektedir.
    4. Dengeli beslenme: Göz sağlığı için gerekli vitamin ve minerallerin düzenli olarak alınması gerekmektedir. A, C ve E vitaminleri ile omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinler tüketilmelidir. Düzgün ve sağlıklı beslenen çocuklarda ek vitamin A desteğine ihtiyaç yoktur.  
    5. Görme şikayetlerine duyarlılık: Çocuklar genellikle görme problemlerini fark edemez veya bunu ifade edemezler. Ancak sık sık baş ağrısı, gözlerini kısarak bakma, tahtadaki yazıları görememe, kitap okurken zorlanma gibi belirtiler göz problemlerinin işareti olabilir. Bu tür belirtiler gözlemlendiğinde vakit kaybetmeden bir göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.
    6. Okul ve aile iş birliği: Öğretmenlerin, öğrencilerin göz sağlığı konusundaki olası şikayetlerine karşı dikkatli olmaları ve ebeveynlerle işbirliği içinde olmaları gerekmektedir. Okulda tahtayı görememe, yakın okuma veya gözlerini kısma kırma kusurlarının habercisi olarak değerlendirilmelidir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tarımsal kalkınmanın gönüllü elçisi Barbaros Oyuk Festivali’ne ilgi yoğundu

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi ve Batı Urla Köyleri Derneği’nin (BUKÖYDER) katkılarıyla 23-24-25 Ağustos tarihlerinde düzenlenen Barbaros Oyuk Festivali’ne ilgi yoğun oldu. Urla’nın en dikkat çekici etkinliklerinden biri olan ve tarımsal üretimdeki azalmaya dikkat çeken festival, bu yıl 7’nci kez yapıldı.  

    Urla’nın en dikkat çekici etkinliklerinden Barbaros Oyuk Festivali, bu yıl 7. kez yapıldı.  İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi ve Batı Urla Köyleri Derneği’nin (BUKÖYDER) katkılarıyla 23-24-25 Ağustos tarihlerinde 7’nci kez düzenlenen Barbaros Oyuk Festivali’ne katılım yüksek oldu. Köy halkının ‘oyuk’ olarak adlandırdığı ve köyde kurdukları atölyelerde ürettikleri korkuluklarla süslenen Barbaros, ziyaretçilerle doldu taştı. Eğlence, tarih, gelenek, sanat ve lezzeti buluşturan Oyuk Festivali’nin en önemli hedefi ise üretimdeki azalmaya dikkat çekerek tarımsal kalkınmaya destek sağlamak.

    Oyuklar köye indi

    Barbaros Oyuk Festivali’nin hareket noktası, güzel bir hikayeye dayanıyor. Uzun zamandır ekilmeyen tarlalarda işsiz kalan korkulukların, ne olduğunu merak ederek köy merkezine gelmeleri ile başlayan hikayede, köylülerin artık tarım yapmadığını gören oyuklar; köylüyü yeniden üretime ikna etmek için eğlenceli bir yol seçerler ve festival başlar. Barbarosluların tarlada güneşten korunmak için kullandıkları yerel kadın başlığı olan ‘Boru’, bu yılın festival teması olarak seçildi.

    Atölyeler, kitap imza günleri, oyuk yarışması, dört mevsim keçe sergisi gibi birbirinden renkli etkinliklerin olduğu festivalde, köy halkı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan stantlarda lezzetli yiyeceklerden kooperatif gıda ürünlerine, el işçiliğine dayanan takılar ve oyuklardan sanat eserlerine kadar her zevke ve ihtiyaca hitap eden ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Her 10 kadından 8’inde sıcak basması görülüyor!

    Menopoz, yumurtalık aktivitesindeki kayıp sonucu adet kanamalarının, yani doğurganlık döneminin kalıcı bir şekilde sonlandığı doğal bir süreç olarak tanımlanıyor. Vücut bu dönemde yumurtalıklardan yumurta üretiminin yanı sıra östrojen ve progesteron gibi hormonların üretimini de durduruyor. Biyolojik, psikolojik ve sosyal sonuçları farklılık gösterse de hormon sistemindeki bu değişim kadınların çoğunda benzer şikayetlerin oluşmasına yol açıyor. 

    Dünyada ortalama 51 olan menopoz yaşı ülkemizde 46-48 yaş olarak bildiriliyor. Kadınların yüzde 95’inin 45-55 yaşları arasında menopoza girdiğini belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Baki Erdem, menopozun  hastalık değil, kadınların yaşamının önemli bölümünü kapsayan bir dönem olduğuna işaret ederek “Her ne kadar bazı zorlukları beraberinde getirse de alınabilecek önlemlerle menopoz sürecini sağlıklı ve aktif geçirmek mümkün. Örneğin, sağlıklı beslenerek hem kilo almaya ve kemik erimesine karşı kendinizi korur hem de vücudunuzu zinde tutabilirsiniz. Yapacağınız düzenli egzersizler de gece terlemesi ve ateş basması gibi sorunların azalmasını sağlar. Menopozdaki rahatsızlıkların önemli bir bölümü östrojen eksikliğinden kaynaklandığı için hormon tedavisi hakkında doktorunuzla görüşebilirsiniz. Ayrıca kemik erimesi, meme ile rahim kanseri, kalp ve damar hastalıkları gibi gelişebilecek olan bazı hastalıkların erken dönemde tedavi edilebilmesi için rutin kontrollerinizi aksatmamanız da çok önemlidir”  diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Baki Erdem, menopoz döneminde en yaygın görülen 10 sorunu şöyle sıralıyor…

    Sıcak basması 

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Baki Erdem, sıcak basmasının menopoz döneminin en belirgin sorunları arasında yer aldığına işaret ederek, “Sıcak basması kadınların yüzde 60-80’inde ortaya çıkar. Östrojen hormonundaki düşüş nedeniyle kadınlarda bu dönemde sıcak basmaları görülür. Yüz bölgesinde ya da vücuda yayılma şeklinde görülen sıcak basmasının süresi kadından kadına farklılık göstermekle beraber genellikle 1-2 dakika sürmektedir” diyor. 

    Gece terlemeleri 

    Menopoz dönemi sorunlarından bir diğeri ise gece terlemeleri olarak biliniyor. Hormonal değişikliklerden kaynaklanan bu sorun kadınların geceleri ter nedeniyle uyanmalarına yol açabiliyor. 

    Uyku sorunları 

    Menopoz dönemine girerken yaşanan uykuya dalmadaki zorluklar uyuma sürelerinin kısalmasına ve buna bağlı olarak kadınlarda yaşam kalitesinin düşmesine neden olabiliyor. 

    Kilo vermede güçlük

    Her ay düzenli olarak gerçekleşen adet kanamalarının yavaşlaması ve sonlanması durumunda kadınların metabolizmalarında yavaşlama ve buna bağlı olarak kilo vermede zorluk yaşanabiliyor. Genellikle sadece birkaç kilo alınsa da bazı kadınlarda kilo artışı fazla oluyor ve bunun sonucunda obezite gibi pek çok sağlık sorunu gelişebiliyor. 

    Kaygı ve anksiyete 

    Menopoz döneminin psikolojik sorunları arasında duygu durum değişiklikleri yer alıyor. Sinirlilik, stres, kaygı ile anksiyete görülebiliyor ve sinirleri kontrol etmek daha zor bir hal alıyor. Bu durum çoğunlukla hormonlardaki bozulmalardan kaynaklansa da uykusuzluk ve yorgunluğun da rolü olabiliyor. 

    Osteoporoz

    Osteoporoz, yani kemik erimesini “kemiklerin yoğunluğunun azalması ve kemiklerin kırılgan hale gelmesi” olarak tanımlayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Baki Erdem “Menopoz döneminde, kadınların vücutlarında östrojen hormonu seviyeleri azalır. Bu hormon azalması, kemiklerin kalsiyum emilimini etkileyerek kemik yoğunluğunun azalmasına yol açar. Kemiklerin azalan yoğunluğu da kemiklerin kolayca kırılabildiği osteoporozun oluşmasına neden olabilir” diyor. 

    Halsizlik ve yorgunluk 

    Menopoza geçiş döneminde sıklıkla yaşanan uyku sorunlarına bağlı olarak kadınlarda baş ağrıları, vücut ağrısı ya da yorgunluk oluşuyor. Halsiz ve yorgun hissetme, menopozun yaygın belirtileri arasında yer alıyor.   

    Saç dökülmesi

    Vücutta salgılanan östrojen ve progesteron hormonlarının azlığından kaynaklanan menopoz belirtileri arasında saç dökülmesi de yer alıyor. Saçlar bu dönemde sadece dökülmüyor, aynı zamanda inceliyor ve daha geç uzuyor. 

    Vajinal kuruluk 

    Vajinal kuruluk en temel menopoz sorunları arasında yer alıyor. Vücudun fizyolojik yapısının farklılık göstermesi ve östrojen seviyesinin düşmesi vajinal dokuların incelmesine ve ıslaklığın azalıp nemin kaybolmasına, yani kuruluğa neden oluyor. 

    Cinsel isteksizlik 

    Östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak menopoz döneminde cinsel istekte azalma da görülebiliyor. Menopoz dönemindeki her 10 kadından 8’inin bu sorunu yaşadığı belirtiliyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bu proje ile geleceğin elektronik dünyasına daha temiz ve verimli katkı sağlanacak

    Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Enerji Teknolojisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Adem Mutlu’nun yürütücülüğünü yaptığı “ Yeni Nesil, Kurşunsuz Yüksek Performanslı FET’ler İçin Bizmut Tabanlı Yarı İletkenler” başlıklı proje TÜBİTAK -ARDEB “1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” kapsamında destek almaya hak kazandı.

    Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Proje Yürütücüsü Dr. Öğr. Üyesi Adem Mutlu’yu makamında ağırlayarak tebrik etti. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam kurumsal akreditasyona sahip, öğrenci odaklılıkta ödüllü, öncü araştırma üniversitemizde oluşturduğumuz örnek bilim üretme ekosistemimiz bünyesinde görev yapan araştırmacılarımızın yürütücülüğünü yaptığı nitelikli projeler ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlardan destek görmeye devam ediyor. Küresel standartlarda araştırma geliştirme ve inovasyon faaliyetlerine ev sahipliği yapan üniversitemiz çatısı altında, proje hazırlama, başvuru yapma, patent ve ticarileşme konularının sürdürülebilir hale geldiğini ve bir kültüre dönüştüğünü müşahede ediyoruz. Mensuplarımızla birlikte üniversitemizi daha iyiye taşımak, sadece ülkemizde değil tüm dünyada tercih edilen, örnek gösterilen bir üniversite olmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. TÜBİTAK-ARDEB programı kapsamında projesi desteklenen öğretim üyemizi kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

     “Yenilikçi elektronik cihazlar geliştirilecek”

    Araştırmanın içeriği ile ilgili bilgi veren Proje Yürütücüsü Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Enerji Teknolojisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Adem Mutlu ise “Yenilikçi elektronik cihazlar geliştirme yolunda önemli bir adım atıyoruz. Projemiz, çevre dostu ve yüksek performanslı alan etkili transistörler (FET) üretmeyi amaçlayan, metil amonyum bizmut iyodür (MBI) ve gümüş bizmut iyodür (ABI), yarıiletkenleri üzerine odaklanmaktadır. Bizmut tabanlı bu yeni nesil yarıiletkenler, daha stabil ve toksik olmayan yapılarıyla kurşun bazlı malzemelere güçlü bir alternatif sunmaktadır” diye konuştu.

     “Çevre dostu ve yenilikçi bir proje”

    Projenin amacı ve hedeflerini sıralayan Dr. Öğr. Üyesi Adem Mutlu, “MBI ve ABI ince filmleri kullanarak, çevre dostu çözücülerle üretilen yüksek performanslı transistörler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bizmut tabanlı malzemelerin, yüksek performanslı transistörler için güçlü bir aday olduğunu göstererek çevre dostu yeni malzeme uygulamalarının önünü açmayı hedefliyoruz. Üreteceğimiz FET’lerin yüksek mobilite ve düşük histeresis özellikleri ile öne çıkmasını planlıyoruz” dedi.

    Araştırmanın yönteminden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Adem Mutlu, “Proje kapsamında, transistör uygulamaları için yeni nesil yarıiletken yapıların geliştirilmesine odaklanmaktadır. Metilamin (MA) gazı kullanılarak MBI yapısını oluşturacak ve farklı Ag/Bi molar oranlarıyla ABI rudorffite yapılarını oldukça kolay yöntemlerle elde ettikten sonra altlıklar üzerine kaplayarak FET üretiminde aktif yarıiletkenler olarak kullanılacaktır. Çalışmada, çözelti hazırlama, ince film kaplama, termal işlem ve elektriksel karakterizasyon yöntemleri detaylı olarak incelenecektir. Elde edilen sonuçlar, ileri elektronik cihazlar için bizmut tabanlı toksik olmayan malzemelerin potansiyelini açığa çıkaracaktır” diye konuştu.

     “Elektronik dünyasında yeni bir alan açılacak”

    Proje kapsamında pek çok yeniliği literatüre ve bilim dünyasına sunacaklarına ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Adem Mutlu, “Çevre dostu çözücülerle üretilen MBI ve ABI yapıları, yeşil elektronik alanında önemli bir adım atmamızı sağlayacaktır. Transistörlerin, yüksek yük taşıyıcı mobilite ve Ion/Ioff akım oranı ile yüksek performans sergilemesi beklenmektedir. Projemiz ile bizmut tabanlı malzemelerin transistör uygulamalarındaki potansiyelini ortaya koyarak, yeni nesil elektronik cihazların geliştirilmesine öncülük edilecektir. Bu proje, sadece bilimsel anlamda değil, aynı zamanda çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesine de katkı sağlayacak. Kurşunsuz ve toksik olmayan MBI ve ABI yarıiletkenlerinin kullanımı, elektronik dünyasında yeni bir alan açacak. Projemizle birlikte, geleceğin daha temiz ve verimli elektronik dünyasına katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İyi Yaşam Tarzı Böbreklerimizi Koruyor

    Böbreklerimiz neden hastalanır?

    Böbrek fonksiyonları çeşitli nedenlere bağlı olarak hızla bozulabilir. Bu duruma akut böbrek hasarı adı verilir. Bunun nedenleri arasında aşırı sıvı veya kan kayıpları, bazı ilaçlar ve bitkisel ürünler, çeşitli infeksiyon hastalıkları veya bazı sistemik hastalıklar yer alır. Akut böbrek hasarı, seyri altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, çoğunlukla tamamen iyileşebilen bir özelliğe sahiptir. Buna karşılık, kronik böbrek hastalığı ömür boyu süren ve zamanla böbrek fonksiyonlarında azalma riski taşıyan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Günümüzde çeşitli nedenlere bağlı olarak kronik böbrek hastalığında artış görmekteyiz. Özellikle gelişmiş toplumlarda yaşam süresinin uzaması nedeniyle kronik hastalıklar da artmaktadır. Kronik böbrek hastalığının en sık nedeni olan diyabetin artışı, kronik böbrek yetersizliği olan hastaların artmasına neden olmaktadır. Bunun en önemli nedeni şişmanlık (obezite) ve sağlıksız yaşam tarzıdır. Kronik böbrek yetersizliğinin ikinci sıklıktaki nedeni hipertansiyondur. Ayrıca kronik glomerülonefrit adı verilen böbreğin bazı iltihabi hastalıkları ve irsi (genetik) olan polikistik böbrek hastalığı da kronik böbrek yetersizliğine yol açabilir.  

     

    Kimlerde kronik böbrek hastalığı gelişme riski yüksektir? 

    Kronik böbrek hastalığı açısından risk altında olan kişiler fazla kilolu olanlar, yüksek tansiyonu olanlar, diyabetikler, sigara içenler ve ailesinde genetik böbrek hastalığı olanlardır. Yaş ilerledikçe damarlar yaşlandığı ve böbrek damarları da etkilendiği için ileri yaştakiler de kronik böbrek hastalığı açısından risk altındadır.

     

    Böbreklerimizi korumak için neler yapmalıyız?

    Böbreklerimiz kan damarlarından çok zengin organlardır. Bu nedenle kalp ve damar sistemimizi koruyucu tüm önlemlerin böbreklerimizi de koruyucu etkileri vardır. Bu konuda sağlıklı yaşam tarzının büyük önemi vardır. Bu amaçla alınması gereken önlemler sigara ve diğer tütün ürünlerini tüketmemek, tuz tüketimini azaltmak, düzenli egzersiz yapmak, ideal vücut ağırlığında olmak, yeterli sıvı almak, aşırı alkolden uzak durmak ve hekim tavsiyesi olmadan bilinçsiz ilaç kullanmamaktır.

     

    Böbrek hastalığını erken dönemlerde nasıl tanıyabiliriz?
     
    Kronik böbrek hastalıklarının çoğu kez ileri aşamalara kadar hiçbir şikâyete yol açmadığını bilmekteyiz. Bu nedenle hiçbir şikâyet olmasa bile düzenli olarak kan basıncı ölçümü yapmalı ve sağlık kontrollerinden geçilmelidir. Sağlık kontrollerinde bir böbrek hastalığının varlığını saptamak için çoğu kez basit tetkikler yeterli olmaktadır. Rutin olarak yapılan idrar tahlili ve kanda kreatinin tayini ile böbrek hastalığı olup olmadığını anlamak mümkündür. Bu tahlillerde bozukluk saptanan hastalarda daha ileri tetkiklere geçilerek böbrek hastalığının nedeni anlaşılabilmektedir. Böbrek hastalığının daha erken aşamalarda fark edilmesiyle, alınacak önlemler sayesinde hastalığın seyri olumlu yönde etkilenir.      

     

    Böbreklerimizi koruyan besinler, destek ürünleri veya ilaçlar nelerdir?

    Böbreklerin korunması için özellikle yenmesi gereken bir besin maddesi ya da alınması gereken bir destek ürünü yoktur. Beslenme ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar tuz alımının olabildiğince azaltılması ve ideal vücut ağırlığının hedeflenmesidir. Diyabeti veya hipertansiyonu olan hastaların kan şekerinin ve kan basıncının kontrol altına alınması için verilen ilaçları kullanmaları böbreklerin ve diğer organların korunmasını sağlar.

     Toplumda yanlış bir bilgi olarak tansiyon veya diyabet ilaçlarının böbreklere zarar verebileceği ile ilgili söylemler vardır. Ne yazık ki bu yanlış bilgi yüzünden bazı hastalar ilaçlarını kullanmayı bırakmaktadırlar. Bunun sonucunda da diyabet ve hipertansiyonun komplikasyonlarını daha fazla görmektedirler. 

     Tüm tansiyon ilaçlarının ve diyabet ilaçlarının böbrekleri, kalp ve damar sistemini ve diğer organları koruduğu ve bu ilaçları düzensiz alanlarda ya da hiç almayanlarda kronik böbrek yetersizliğinin daha hızlı ilerlediği ve kalp-damar hastalıklarının daha sık olduğu unutulmamalıdır.     

     

    Böbreklerimizin korunması için günde ne kadar su içmeliyiz?

    Ne yazık ki bu konuda çok çelişkili bilgiler ve ciddi düzeyde bilgi kirlilikleri vardır. Halk arasında yanlış bir bilgi olarak bol miktarlarda su içmenin böbreklerin korunması için yapılması gereken en önemli davranış olduğu sanılmakta, bu yüzden de böbrek yetersizliğinin en önemli nedenleri olan diyabet ve hipertansiyon ile mücadele geri planda kalmaktadır. Oysa böbrek sağlığını korumak için sigara, tuz ve obezite ile mücadele çok daha önemlidir. Bu sayede hem kronik böbrek hastalıklarının daha iyi seyretmesi mümkün olur hem de bu hastalardaki en sık ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıklarının riski azalır.  

     “Su” yerine “sıvı” denmesi daha doğrudur çünkü içtiğimiz tüm sıvıların (çay, çorba, ayran vs.) içindeki su molekülleri bağırsaklardan emilerek böbreklerden su molekülleri olarak süzülecektir. Bu nedenle suyun kaynağının böbrekler açısından hiçbir önemi yoktur. Bir kişinin günlük alması gereken sıvı miktarı kişinin kilosuna ve günlük aktivitesine göre değişir. Yine de günlük pratikte bir rakam vermek için çoğu kez 2-2,5 litre civarında sıvı alınmasının makul bir miktar olduğu söylenebilir. Tekrarlayan taş hikâyesi olan veya tekrarlayan idrar yolu infeksiyonu hikâyesi olan kişilerin günlük sıvı alımı konusunda daha titiz davranmaları gerekir. Yeterli sıvı alınıp alınmadığının önemli bir göstergesi günlük idrar miktarıdır. Günde 2–2,5 litre civarında idrar çıkarılması genellikle yeterli sıvı alındığını düşündürür. 

     

    Böbreklerimiz için zararlı olabilecek ilaçlar nelerdir?

    Toplumda, özellikle bazı ağrı kesicilerin yaygın ve bilinçsiz bir şekilde kullanılması böbrek fonksiyonlarındaki bozulmayı hızlandırmaktadır. Bunun dışında bazı antibiyotikler de böbrek fonksiyonlarını bozucu etki gösterebilir. Ayrıca bazı bitkisel ürünlerin de böbrekler ve karaciğer üzerine zararlı etkilerinin olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle asla hekime danışmadan bir ilaç veya destek ürün kullanılmamalıdır. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Call of Duty: Mobile 8. Sezonda Anti-Kahramanlar Ön Plana Çıkıyor – Gölge Ajanlar

    Yeni Birleşik Çok Oyunculu haritasında LAG 53 Taarruz Tüfeği, JAK-12 Ejderhanın Nefesi imza ataşmanı ve skor üreten Suikastçı Avantajı gibi yeni silah ve yetenekleri kullanarak skoru belirleyin.

                                                                                                                                             

    Ahlaki pusulanızı zorlayan, sizi anti-kahramanın gücünü kullanmaya iten heyecan verici olaylara ve görevlere katılın. Gölge Ajanlar 28 Ağustos’ta TSİ 17:00’de yayınlandığında aksiyona siz de katılın.

     

    Call of Duty: Mobile Sezon 8 – Gölge Ajanlar hakkında tüm ayrıntılar için Call of Duty Blog’a göz atmayı unutmayın

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sabancı Topluluk şirketlerinden DxBV Bulutistan’ın yüzde 65 hissesini satın aldı

    Sabancı Holding’in dijital odaklı küresel teknoloji şirketi Dx Technology Services and Investment BV (DxBV), Türkiye’nin alanında lider yerel bulut hizmeti sağlayıcısı olarak 2015 yılından bu yana hem Türkiye’ye hem de dünyaya hizmet sunan Bulutistan’ın (ICT Bulut Bilişim A.Ş) %65’ini temsil eden toplam 1.097.330 TL nominal değerli paylarını 23 Ağustos 2024 tarihinde yaklaşık 39 milyon ABD Doları bedelle satın aldı. Böylece Sabancı Topluluğu’nun şirket sermayesindeki toplam etkin ortaklık payı yüzde 75,5 seviyesine yükseldi.

     

    Ana stratejisi doğrultusunda altyapıdan servislere kadar bulut çözümlerini uçtan uca verme ve geleceğin dijital şirketleri için güçlü bir dijital iş ortağı olma felsefesi ile hem organik yatırımlar yapan hem de şirket satın almalarıyla portföyündeki dijital teknoloji şirketlerini büyütmeyi hedefleyen DxBV, bu stratejisi kapsamında Bulutistan ile bölgede ve uluslararası pazarlarda büyümeyi amaçlıyor.

     

    “BULUTİSTAN’IN BAŞARISINI GLOBAL PAZARLARDA DAHA DA PEKİŞTİRECEĞİNE İNANIYORUZ”

    Satın almanın, DxBV’nin yeni nesil veri merkezleri, bulut altyapısı ve platformları ile yönetilen hizmetlere yatırım yapma stratejisi doğrultusunda gerçekleştirildiğini belirten Sabancı Holding Dijital Grup Başkanı Max Speur, “Sabancı Topluluğu olarak son yıllarda dijital teknolojiler konusundaki kararlılığımızı ortaya koyan çok sayıda önemli yatırımı hayata geçirdik. Bu kapsamda Sabancı Ventures’ın da yatırımlarından biri olan Bulutistan’ı DxBV portföyü içinde görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Türk girişimcilerimizin vizyonu, yerelde edindikleri tecrübeleri yurt dışına taşıma başarıları ve büyüme potansiyellerini desteklemek bizim için gurur verici. Bulutistan’ın geliştirdiği ve sunduğu bulut çözümleriyle başarısını global pazarlarda daha da pekiştireceğine inanıyoruz” dedi.

     

    “DXBV İLE BİRLİKTE DAHA DA BÜYÜYECEĞİZ”

    Bulutistan CEO’su Begim Başlıgil ise şunları söyledi: “Bu yatırım sayesinde başta Türkiye’de ve hizmet verdiğimiz diğer ülkelerde daha büyük ve daha güçlü bir teknoloji ekosistemi oluşturup, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Bulutistan’ın teknoloji sektöründeki potansiyelini ortaya çıkararak bölge ekonomisine katkı sağlayıp bu alanda uluslararası bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. DxBV ile birlikte daha da büyüyerek, başarılı projelere imza atacağımıza inanıyoruz. Bize güvenen değerli müşterilerimize, iş ortaklarımıza, çalışanlarımıza ve yatırımcılarımıza teşekkürü bir borç biliyor, yeni ortaklık yapımızla hep birlikte geleceğe daha umutlu ve güçlü adımlarla ilerleyeceğimize inanıyoruz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’na başvurularda son günler

    ANKARA (İGFA) – Geleneksel hale gelen “Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması” bu yıl “14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması” adıyla düzenleniyor.

    “Genel”, “Çiftçi”, “Öğrenci”, “Tema”, “Tarım ve Orman Bakanlığı Çalışanları” ile “DenizBank Çalışanları” olmak üzere 6 kategoride gerçekleştirilen yarışmanın “Tema” kategorisinin bu yılki konusu, “Üretimin ve Üreticinin Yüzyılı” olarak belirlendi.

    Yarışmacılar; tarım, hayvancılık, orman, toprak, su, su ürünleri, gıda ve muhafazası, her türlü tarım hareketliliğinin işlenmesi, üretici, çiftçi, çoban, köylü ve köy yaşamına dair faaliyetleri konu alan fotoğraflarla yarışmaya katılabilecek.

    Yarışmanın Seçici Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Bülent Kahraman Çolakoğlu, fotoğraf sanatçısı Reha Bilir, savaş muhabiri Coşkun Aral, fotoğraf sanatçısı Mehmet Arslan Güven, Anadolu Ajansı Görsel Haberler Direktörü Fırat Yurdakul, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Prof. Dr. Ozan Bilgiseren, Dokuz Eylül Üniversitesinden Prof. Dr. Işık Sezer, foto muhabiri Ümit Bektaş, kameraman Sabri Savcı, DenizBank Tarım Bankacılığı Pazarlama Grup Müdürü Canan Aytekin, aynı bankanın Kültür Sanat Danışmanı Perihan Yücel ve görsel danışman Serkan Turaç bulunuyor.

    Sonuçların 23 Eylül-23 Ekim arasında açıklanacağı yarışmada, 14 daldaki ödüller törenle eser sahiplerine verilecek. Bazı eserlerin yer aldığı sergi de açılacak.

    Yarışmayla ilgili şartlara “https://www.tarimorman.gov.tr” adresinden ulaşılabilirken başvurular 31 Ağustos’ta sona erecek.

  • Tails of Iron II: Whiskers of Winter, Şubat 2025’e Ertelendi

    Tails of Iron; Fareler Hanedanının varisi Regi’yi yönettiğiniz ve acımasız Kurbağalar klanını, en,başta da onların gaddar lideri Greenwart’u alt etmeye ve dağılan krallığınızı tekrar ayağa kaldırmaya çalıştığınız, güçlü ve de zevkli bir RYO idi.

    Devam oyunu Tails of Iron II: Whiskers of Winter geçtiğimiz aylarda duyurulmuş ve bu yıl içerisinde çıkacağı açıklanmıştı. Ancak o da erteleme furyasına katıldı.

    Oyunun dağıtımcısı United Label ve geliştiricisi Odd Bug Studio bir yandan yeni bir fragman paylaşırken bir yandan da oyunun önümüzdeki yıla ertelediklerini ilan ettiler:

    Bu sefer Kuzey’e yol alıp Warden of the Wastes’in genç varisi Arlo rolüne bürünecek ve “kana susamış kadim bir berbatlığı, Dark Wings’i yenmek için destansı bir vazifede dev canavarların ve başıboş haydutların meskeni olan acımasız kuzey topraklarında maceraya atılacağız”.

    Tails of Iron II, bir aksilik olmaz ve yeni bir erteleme görmezse Şubat 2025’te bizlerle olacak. Tekrar görsel usulüyle, öyküsüyle, oynanışıyla keyifli bir oyun olacağını düşünüyorum şahsen. Umarım yanıltmaz.

  • Dybala’dan Suudi Arabistan açıklaması!

    Roma forması giyen Paulo Dybala, Suudi Arabistan grubu Al Qadsiah’ın transfer teklifini reddetmesiyle ilgil açıklamalarda bulundu.

    Arjantinli yıldız, “Suudi Arabistan gelen teklif mi? Herkes yalnızca ekonomik boyuta bakıyor. Ben ise aile, eş, kent ve ulusal gruba dönme isteği üzere birçok şeyi masaya yatırdım. 30 yaşındayım ve fizikî olarak kendimi uygun hissediyorum. Hala elimden gelenin en uygununu yapmak istiyorum.” tabirlerini kullandı.

    Suudi Arabistan takımı Al Qadsiah, Dybala’ya 3 yılda 75 milyon euro kazanacağı bir teklifte bulunmuş lakin 30 yaşındaki futbolcu bu teklifi reddetmişti.

  • Trabzonspor’da ayrılık: Rayyan Baniya

    Geçtiğimiz dönem 2 milyon Euro bonservis bedeliyle takıma dahil edilen lakin Abdullah Avcı geldikten sonra bir türlü deneyimli hoca tarafından kullanılmayan Rayyan Baniya, İtalya’ya gidiyor.

    Serie B gruplarından Palermo ile anlaşan başarılı stoper, satın alma opsiyonlu kiralık olarak Çizme’nin yolunu tutacak. İtalya pasaportu bulunan Baniya’nın transferinin 1-2 gün içinde resmiyet kazanması bekleniyor.

  • Trabzonspor orta saha transferi için düğmeye bastı!

    Yaz transferini epey hareketli geçiren ve 11. desteğini Muhammed Cham ile yapan Trabzonspor’da, orta saha transferinin tamamlandığı konuşuluyordu. Lakin Karadeniz Takımı merkeze ofansif özellikli bir isim daha almayı planlıyor. Gündemde 2 aday var; Hyun-Seok Hong ve Josh Bronwnhill…

    Güney Koreli Hong konusunda kulübü Gent ile geçtiğimiz hafta 4.5 milyon Euro karşılığında muahedeye varan Trabzonspor, oyuncunun menajerinin mukaveleye evvel 6, sonra 8 milyon Euro’luk hür kalma bedeli koydurmak istemesi üzerine rest çekmişti.

    Kulüpler ortasında hiçbir problem bulunmazken, Hong’un menajerinin Trabzonspor’un istediği kaidelere gelmesi gerekiyor. Başka yandan Burnley forması giyen Josh Brownhill ile ağır temaslar sürüyor.

    ENİS BARDHİ GÖNDERİLECEK

    Teknik yönetici Abdullah Avcı’nın çok beğendiği 28 yaşındaki İngiliz futbolcunun kulübüyle 1 yıl kontratı kaldı. Münasebetiyle Championship grubu, kaptanını satmaya sıcak bakıyor. Bu dönem İngiltere’nin 2 numaralı liginde 3 maçta forma giyip, 2 gol atan Brownhill’in transferi için hem oyuncu cephesi hem de kulübüyle pazarlıklar sürüyor. Bu 2 transferden birini gerçekleştirmek isteyen Trabzonspor İdaresi, kontenjanda yer açmak için Enis Bardhi’yi gönderecek.

  • Çocuğunuzun sıhhati için dikkat: Adenovirüs

    Adenovirüs, çok çeşitli hastalıklara yol açabilen bir virüstür. Bronşitten gözlerde kızarıklıkla kendini gösteren konjonktivit üzere sıkıntılara kadar geniş bir tesir yelpazesine sahiptir. Çocuğunuzda aşağıdaki belirtilerden biri yahut birkaçını gözlemliyorsanız, bir sıhhat kuruluşuna başvurmanız önerilir:

    • Ateş
    • Öksürük, burun akıntısı ve başka teneffüs yolu problemleri
    • Baş ağrısı
    • Boğaz ağrısı
    • Akut bronşit (göğüs nezlesi)
    • Pnömoni (akciğer enfeksiyonu)
    • Gözlerde kızarıklık ve konjonktivit
    • Akut gastroenterit (ishal, kusma, mide bulantısı ve ağrısı)

    Daha az görülen belirtiler ortasında ise mesane iltihabı, nörolojik hastalıklar üzere daha önemli durumlar bulunabilir.

    Adenovirüs enfeksiyonları çoklukla hafif seyreder, lakin bağışıklık sistemi zayıf olan yahut teneffüs ve kalp hastalıkları bulunan bireylerde daha önemli komplikasyonlara yol açabilir.

    Adenovirüs nasıl bulaşır?

    Bu virüs, yakın ferdî temas, öksürme, hapşırma ve virüsün bulunduğu yüzeylere dokunduktan sonra ağza, burna yahut gözlere temas yoluyla yayılabilir.

    Maalesef, Adenovirüs enfeksiyonları için onaylanmış özel antiviral ilaçlar bulunmuyor. Bu nedenle tedavi, çoklukla belirtileri hafifletmeye yönelik destekleyici metotlarla yapılmaktadır. Birden fazla enfeksiyon hafif bir seyir izler ve belirtiler ekseriyetle vakitle düzelir.

  • Kazanç Çağrısı: Banco Macro 2024 2. Çeyrekte Zorluklarla Karşılaşıyor Ancak Kredi Büyümesi Görüyor

    Banco Macro (NYSE: BMA), 2024 yılının ikinci çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı ve 2023’ün aynı dönemine kıyasla net gelirde bir düşüş olduğunu vurguladı. Buna rağmen banka, faaliyet gelirinde ve toplam mevduatlarda bir artış gösterdi ve kredi büyümesinde önemli bir yükseliş kaydetti.Bankanın varlık kalitesi istikrarını korudu ve güçlü bir sermaye yeterlilik oranını sürdürdü. Yöneticiler, ekonomik toparlanma beklentisiyle kredi verme potansiyelinin artmasını tartıştı ve kredi genişlemesi, temettüler ve olası birleşme ve satın almalar yoluyla fazla sermayeden yararlanma stratejisini ele aldı.Önemli Noktalar- Banco Macro’nun net geliri yıllık bazda düştü, ortalama özkaynak getirisi %5,4 ve varlık getirisi %1,7 olarak gerçekleşti.- Kredi büyümesi %17, toplam mevduatlar ise %13 arttı.- Sermaye yeterlilik oranı %35,7 ile güçlü kaldı.- Banka, enflasyona endeksli menkul kıymetler üzerindeki satım opsiyonlarını kullandı, bu da net geliri etkiledi.- Çeyrek için negatif net gelir nedeniyle gelir vergisi kaydedilmedi.- Banco Macro, 2025’te agresif kredi vermeyi hedefliyor ve temerrüt seviyelerinde hafif bir artış bekliyor.Şirket Görünümü- Banka, 2025’te ekonomik bir toparlanma öngörüyor ve kredi vermeyi artırmayı planlıyor.- Reel olarak %15-20 arasında sürdürülebilir bir özkaynak getirisi bekleniyor.- Banco Macro, %18 ile %22 arasında bir Tier 1 sermaye oranı hedefiyle fazla sermayesinin kullanımını en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor.Olumsuz Noktalar- Çeyreğin net geliri geçen yıla göre düştü.- Bankanın faaliyet gelirindeki genel artışa rağmen net faiz geliri azaldı.Olumlu Noktalar- Bireysel krediler ve kredi kartı kredileri sırasıyla %29 ve %11 arttı.- Peso finansmanı ve ABD doları finansmanı sırasıyla %20 ve 2 milyon dolar artış gösterdi.- Çeyrek için likidite oranı %98 olarak rapor edildi.Eksik Kalan Noktalar- Bankanın ileriye dönük enflasyona endeksli menkul kıymetleri ele alma stratejisi belirtilmedi.- 2022, 2023 veya sonrası için birleşme ve satın alma olasılığı açık kalsa da, gelecekteki birleşme ve satın almalar için net planlar yoktu.Soru-Cevap Öne Çıkanlar- Jorge Scarinci, özellikle KOBİ’ler ve tüketiciler için kredi verme konusunda bir toparlanmayı vurguladı ve kredi talebinde artış bekliyor.- Banka, kalan tahvil portföyü için maliyet artı getiri esasına geçecek ve istikrarı hedefleyecek.- Bankacılık sektörüne fayda sağlayabilecek Merkez Bankası düzenlemeleri hazırlanıyor.Banco Macro’nun 2024’ün ikinci çeyreği, net gelirde düşüş göstermesine rağmen kredi faaliyetlerinde umut verici bir büyüme ile karışık sonuçlar gösterdi. Bankanın ekonomik zorluklarla başa çıkma stratejisi, kredi uygulamalarını geliştirmek ve potansiyel birleşme ve satın almaları araştırmak için güçlü sermaye pozisyonundan yararlanmayı içeriyor. Ekonominin 2025’te toparlanması beklenirken, Banco Macro’nun kredi vermeye yönelik agresif yaklaşımı, gelecekteki büyüme için iyi bir konumda olmasını sağlayabilir. Bununla birlikte, bankanın tahvil portföyüne yönelik temkinli duruşu ve enflasyona endeksli menkul kıymetleri için belirlenmiş bir stratejinin olmaması bazı soruları cevapsız bırakıyor. Banco Macro değişen finansal ortamda yol alırken, yönetim varlık kalitesini korumaya ve sektöre fayda sağlayabilecek düzenleyici değişikliklerden yararlanmaya odaklanmaya devam ediyor.InvestingPro ÖngörüleriBanco Macro (NYSE: BMA), kredi büyümesi ve sermaye yeterliliğine stratejik odaklanma ile zorlu bir çeyreği geride bıraktı. InvestingPro’dan alınan gerçek zamanlı verilerin analizi, bankanın finansal sağlığı ve piyasa performansı hakkında ek bilgiler sağlıyor.InvestingPro Veri ölçümleri, Banco Macro’nun yaklaşık 4,59 milyar dolarlık Piyasa Değeri olduğunu gösteriyor, bu da bankacılık sektöründeki önemli varlığına işaret ediyor. F/K Oranı 8,05 gibi rekabetçi bir seviyede, bu da hisse senedinin rakiplerine kıyasla düşük bir kazanç çarpanıyla işlem görebileceğini düşündürüyor. Bu, 2024’ün 2. çeyreği itibariyle son on iki ay için 7,92 olan düzeltilmiş F/K Oranı ile destekleniyor. Bankanın son on iki aydaki %88,57’lik güçlü Gelir Büyümesi, analistlerin cari yıl için satış büyümesi beklentileriyle uyumlu olan güçlü bir satış performansına işaret ediyor.Makalenin bağlamında, iki InvestingPro İpucu özellikle önemlidir:1. Banco Macro, Bankalar sektöründe önde gelen bir oyuncu olarak tanınıyor, bu da bankanın artan kredi verme ve olası birleşme ve satın almalar yoluyla ekonomik toparlanmadan yararlanma stratejik planlarını destekliyor.2. İkinci çeyrek için bildirilen net gelir düşüşüne rağmen, bankanın bu yıl kârlı kalması bekleniyor. Bu, bankanın agresif kredi verme stratejisi ve sürdürülebilir özkaynak getirisi hakkındaki ileriye dönük açıklamalarıyla uyumlu.Daha derin bir analiz yapmak isteyen okuyucular için platformda Banco Macro’nun performansı ve gelecek görünümü hakkında daha kapsamlı bilgiler sunan ek InvestingPro İpuçları mevcuttur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Deniz Uğur oğlu Poyraz için kayıp ihbarında bulunmuştu! Yeni gelişme hayrete düşürdü

    Sarıyer’deki meskeninde geçirdiği bahtsız bir kaza sonucunda entübe edilen gazeteci Reha Muhtar’ın eski eşi oyuncu Deniz Uğur, kazanın akabinde toplumsal medya paylaşımlarıyla dikkatleri üzerine toplamıştı. Yaşananlar hakkında ekstra basın açıklamasında bulunan Deniz Uğur’un Nilüfer ve kızı ile konuşarak ortalarındaki sorunu çözdüğü öğrenildi.

    Geçtiğimiz günlerde evinin merdivenlerinden düşerek hastaneye kaldırılan Reha Muhtar’ın tedavi gördüğü hastanede entübe edildiği öğrenilmişti. Bu süreç içerisinde oğulları Poyraz’a ulaşmaya çalışan Deniz Uğur, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla velayeti Reha Muhtar’da olan oğulları Poyraz’ın şarkıcı Nilüfer ve evlat edindiği kızı Ayşe Yumlu tarafından alıkonulduğunu tez etmişti. Her iki taraftan da gelen açıklamaların akabinde ünlü isimlerin ortalarındaki buzlar eridi ve yapılan toplumsal medya paylaşımı üzerine polemiğin sona erdiği öğrenildi.

    Reha Muhtar ve Deniz Uğur

    “KONU HAKKINDA DAHA FAZLA YORUM YAPILMASIN”

    Yaşananların akabinde toplumsal medya hesabından yeni bir paylaşımda bulunan Deniz Uğur, evvelki akşam yayınladığı gönderisi ile takipçilerine sorunun çözüldüğünü duyurdu. Paylaşımı sırasında Deniz Uğur;

    “Son günlerdeki travmatik süreçte medyaya yansımış olan tartışmalar tarafımızca sonlandırılmış, karşılıklı özürler dilenmiş ve yanlış anlaşılmalar giderilmiştir. Çocukların üstün faydası için bundan sonra tüm süreci anne Deniz Uğur ve abla Ayşe Nazlı Yumlu, bağlantı ve dayanışma içinde yönetecektir. Kararımıza hürmet duyulup mevzu hakkında daha fazla yorum yapılmamasını kamuoyu ve basın mensuplarından rica ederiz. Teşekkürler.” sözlerini kullandı. 

    Deniz Uğur

    KAYIP İHBARINDA BULUNMUŞTU!

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şarkıcı Nilüfer ve kızı Ayşe Naz Yumlu hakkında kabahat duyurusunda bulunan Deniz Uğur’un avukatı aracılığıyla savcılığa sunduğu dilekçede oğlu için Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’ye kayıp ihbarında bulunduğu da ortaya çıkmıştı.

    Deniz Uğur

    BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ!

    Yaşadığı süreci düzenlediği basın toplantısı sırasında anlatan Deniz Uğur, yaptığı açıklamalar sırasına şarkıcı Nilüfer ve kızı Ayşe Nazlı Yumlu hakkında çetecilik ve çocuk kaçırma hatasından şikayetçi olduğunu söylemişti. Deniz Uğur; “Bu insanın, ‘Güvende tutulması ve yardım alması gerekiyor’ diye iki yıldır her başvuruyu yaptım. Benim çocuklarım babalarının rahatsızlığından ötürü travma içindelerdi. Ya vefat ederse, bu travmayı kim güzelleştirecek? Bunun hesabını kim verecek? 2 gündür şok içerisindeyim. Bu sorularımın karşılığını istiyorum. Hukuksal olarak her şeyi yaptık.” şeklinde konuşmuştu. 

    Deniz Uğur basın açıklaması

    “BUNLAR ÇETE Mİ?”

    Yaşananların aile ortasında bir problem olmaktan çıktığını söyleyen Deniz Uğur; “Bu isimli bir olay. Benimle köşe kapmaca oynuyorlar. Poyraz’ı neden benden ve devlet görevlilerinden uzak tutmaya çalışıyorlar. Bunlar çete mi? Bu çocuk kaçırmadır. Yargılanacaklar.” formunda konuşmuştu. İhtimaller dahil olmak üzere süreçle ilgili sırf kendisine anlatılanları bildiğini belirten Deniz Uğur, gerçeklerin lakin Poyraz’ın bulunması ile ortaya çıkacağını lisana getirmişti. 

    Deniz Uğur ve Reha Muhtar ın eşi Nilüfer

    NİLÜFER’DEN YANIT GECİKMEDİ!

    Basın açıklamasının yayınlanması üzerine müzikçi Nilüfer’den karşılık gecikmedi. Toplumsal medya hesabından yayınladığı bir görüntü paylaşım ile hakkında söylenenlere karşılık veren ünlü isim; “Merhaba sevgili takipçilerim… Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Çocuk kaçırma ya da alıkoyma üzere bir şey kelam konusu değildir. Tamamı maalesef iğrenç bir iftiradır. Bilmem görüyor musunuz ardımdaki görüntüyü? Ben tam dört günden beri Bodrum’dayım, kızım İstanbul’da. Birkaç gün tatil yapıp buradan Çeşme’ye konsere gitmek üzere tatile geldim. Dün gelişen olayları anlatmak istiyorum. Dün ne olduysa size anlatmaya çalışacağım. Dün sabah beni kızım aradı ‘Anne, babam düşmüş ve ağır bakıma kaldırılmış. Poyraz aradı beni’ dedi. Çok üzüldüm ve ‘Ayşe Nazlı çabucak hastaneye git’ dedim. Poyraz oradaydı.” ifadelerine yer vermişti.

    Nilüfer ve Deniz Uğur

    “BUNUN NEDENLERİNİ BEN AÇIKLAYAMAM”

    Sözlerine Çünkü gece Reha Bey yalısındaki merdivenden düşüyor ve teneffüsü duruyor. Poyraz 14-15 yaşında. Meskende öbür kimse yok, Poyraz komşuya koşuyor. Ambulans geliyor ve hastaneye kaldırılıyor Reha Muhtar. Poyraz gece saat 1:30’dan itibaren hastanede tek başına. Poyraz, Ayşe Nazlı’yı aramış fakat gece ulaşamamış. Sabah aradığında ulaşmış. Annesini aramamış, sabah da annesini aramamış. Zira Poyraz bir müddet evvel mahkeme kararıyla babasıyla yaşamaya karar verdi. Poyraz, annesine gitmek istemiyor. Bunun nedenlerini ben açıklayamam.” formunda devam eden müzikçi Nilüfer, kelam konusu durumun kendi aile alakaları olduğunu söylemişti. 

    Nilüfer Deniz Uğur ve Reha Muhtar

    “LÜTFEN UYGUN İNSAN OLMAYA ÇALIŞIN”

    Nilüfer; “Benim haddim değil, onların ailevi münasebetleri ben karışamam. Ayşe Nazlı hastanede ağlıyor, zira babası ağır bakımda. Poyraz da onun kardeşi…. Kan bağları olmasa da kardeşi… Bana dedi ki ‘Anne, Poyraz konuta gitmek istiyor’ Zira Poyraz’ın kedisi ve köpeği var. Ayşe Nazlı, Poyraz’ı aldı, Reha Bey’in meskenine gittiler. O sırada bana bir telefon geldi ve ‘Ayşe Nazlı, Poyraz’ı hastaneye getirsin yoksa cürüm duyurusunda bulunacağız’ dediler. Ben de aradım kızıma hastaneye dönmelerini söyledim. Ve olayın tamamı budur. Ben dört gündür Bodrum’dayım. Ayşe Nazlı da ablası olarak onun dileğini yerine getirmiştir. Bu iftirayı edenler hakkında bir şey söylemek istemiyorum ve mahkemeye vermek istemiyorum. Zira ben bu kötülüklerle uğraşamam. Onlara tek tavsiyem, yeterli insan olmaya çalışsınlar. Lütfen âlâ insan olmaya çalışın.” ifadeleriyle paylaşımını sonlandırmıştı ve kısa müddet içerisinde süratle yayılan paylaşım toplumsal medyada ağır ilgi görmüştü.

  • Öfkesi dinmiyor! Tuğçe Tayfur’dan babası Ferdi Tayfur’a iğneleyici kelamlar: Beni harcadı

    Türk arabesk müziğinin efsane ismi Ferdi Tayfur ve kızı Tuğçe Tayfur, nisan ayında toplumsal medya üzerinden hengame etti. Ferdi Tayfur, kızı Tuğçe Tayfur’un yeğeni Hoş Gözalıcı ile hengame etmesine reaksiyon göstererek “Sevgili dostlar vaktinde neden bırakıp kaçtığını anladınız mı?” deyince ipler gerildi. Arka arda paylaşımlarla baba-kız ortasında tansiyon yükselirken Tuğçe Tayfur, aylar sonra açıklamada bulundu.

    Son vakitlerde özel hayatıyla sık sık gündeme gelen Tuğçe Tayfur ve Ferdi Tayfur, geçtiğimiz aylarda toplumsal medya üzerinden birbirlerine girdiler. 

    Tuğçe Tayfur ve Ferdi Tayfur

    Muhammet Aydın ile tanıştıktan kısa bir sonra nikah masasına oturan ve ikinci çocuğuna gebe olan Tuğçe Tayfur’un evlendikten sonra babasıyla ortasının açıldığı ve ikilinin görüşmediği tez edilmişti. Gözlerden uzak bir hayat süren ve kızının düğününe dahi gitmeyen usta sanatçı Ferdi Tayfur, toplumsal medyada isim vermeden kızını gaye aldı.

    Usta sanatçı, kızı Tuğçe Aydın’ın menajeri Şirin Gözalıcı ile hengame etmesine reaksiyon göstererek “Sevgili dostlar; vaktinde neden bırakıp kaçtığımı anladınız mı?” formunda baş karıştıran bir paylaşımda bulundu. 

    “BENİM MUHATABIM SEN DEĞİLSİN”

    Tuğçe Tayfur, bu iletisi babasının değil de basın danışmanı Şirin Gözalıcı’nın yazdığını tez ederek resmen çılgına döndü. Babasının paylaşımına karşılık veren Tuğçe Tayfur, “İşte sen Sevimli Hanım’a demişsin ki ‘kim ne yapar kendine yapar’ yaz, o yazmış ‘anladınız mı yıllar evvel neden kaçıp gittiğimi’ neyse atamızla laf dalaşına girecek değilim. Annem bana çok hoş edep ve saygıyı öğretti. Benim muhatabım bu mevzuda sen de değilsin esasen. Motamot dediğin üzere bu hayatta kim ne yaparsa kendine yapar. İnsan haddini ve yerini bilecek, bilmiyorsa da öğreteceğim ona. Ortamıza girmesine müsaade vermeyeceğim istediği kadar görüntü çeksin istediği kadar gerimden insanlara o bizim ailemizden değil desin” şeklinde konuştu.

    Ferdi Tayfur ve Hoş Gözalıcı

    “KİM NE YAPAR KENDİNE YAPAR!”

    Ancak çok geçmeden Ferdi Tayfur şahsî hesabından bir görüntü yayımladı ve mesajın kendisine ilişkin olduğunu söyleyip, “Az evvel bir yazı yayınlattım. Tatlı’ya yazdırdım. Söylediğim de şu; Kim ne yapar, kendine yapar, dünyada ve ahirette… Hepinizi gözlerinizden öpüyorum” açıklamasını yaptı.

    BABASINA ARKA ARDA GÖNDERME YAPTI

    İkilinin ortasındaki tansiyon toplumsal medyada tartışmalara yol açarken Tuğçe Tayfur’un yeni paylaşımı akıllarda soru işareti oluşturdu. “Demirden ağır, bıçaktan keskin ahım var kimilerine.” diyen Tuğçe Tayfur’un “Ömrünüze yük, ahiretinize miras olsun” sözleri toplumsal medyada gündem oldu. Tayfur’un bu sözleri babasına söylediği sav edildi.

    AYLAR SONRA AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

    Babasıyla ortası açılan Tuğçe Tayfur, bazı toplumsal medya kullanıcılarının kendisine “Babanı üzme” gibi yorumlarda bulunması üzerine sessizliğini bozdu. Hoş Gözalıcı’ya öfkesi dinmeyen Tayfur, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda Gözalıcı için “O, bu olayı kullanarak babamı dâhil etti” ifadelerini kullandı.

    Babasının “Zamanında neden bırakıp kaçtığımı artık anladınız mı?” paylaşımının Gözalıcı tarafından yapıldığı konusunda ısrarcı olan Tuğçe Tayfur, yaşananlara kırgın olduğunu belirtti.

    “BABAM BENİ HARCADI”

    Babası Ferdi Tayfur’un kendisinin yanında olmadığını söyleyen Tuğçe Tayfur, “Babam beni harcamış üzere oldu” kelamlarıyla sitem etti.

  • Red Bull Cliff Diving Kanada etabında zafer Heslop ve Carlson’ın oldu

    KANADA (İGFA) – Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi’nin altıncı etabına, Kanada, Montreal ev sahipliği yaptı. 2024 takvimindeki iki yepyeni konumdan biri olan Grand Qua Limanı’nda gerçekleşen etkinlikte kadınlar kategorisinin galibi Kanadalı sporcu Molly Carlson olurken, erkekler kategorisinde Red Bull sporcusu Aidan Heslop etabı liderlikle tamamladı.

    Bu yıl, Montreal’in 2024 sezonu etkinlik programına eklenmesiyle Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi’nin efsanevi Kanadalı sporcuları serinin 15 yıllık tarihinde ilk kez kendi topraklarında yarıştılar. Kanadalı sporcu Molly Carlson kendi memleketindeki yarışmada, son şampiyon Rhiannan Iffland’ın baskısı altında kalsa da muhteşem bir performans göstererek, dört üst düzey atlayış gerçekleştirdi ve sezonun ikinci galibiyetini elde etti.

    Erkekler kategorisinde ise Red Bull sporcusu Aidan Heslop, son şampiyon Constantin Popovici’nin yoğun baskısı altında gööstediği kusursuz performansla sezonun üçüncü galibiyetini elde etti. Bu yılki üçüncü zaferini alan Heslop, aldığı galibiyetle genel sıralama lideri James Lichtenstein’ın önüne geçerek liderliğin yeni sahibi oldu.

    Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi’nin bir önceki etabında kadınlar kategorisinde Avustralyalı Red Bull sporcusu Rhiannan Iffland üst üste dördüncü galibiyetini almıştı. Erkekler kategorisinde ise ABD’li sporcu James Lichtenstein Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi kariyerindeki ilk galibiyetini elde etmişti.

    RED BULL CLİFF DİVİNG’TE SIRADAKİ DURAK ANTALYA!

    Her yıl izleyenlere heyecan dolu anlar yaşatan Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi’nin her durağında 8 erkek, 8 kadın atlayışçı ve 4 erkek, 4 kadın joker atlayışçı olmak üzere toplam 24 sporcu kendi kategorilerinde en iyisi olmak için mücadele ediyor.

    Dünya’nın en iyilerinin yarıştığı Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi, Kanada’nın ardından etkinlik tarihinde ikinci kez 29 Eylül’de Antalya’da düzenlenecek. Etkinlik, 10 Kasım’da Avustralya’da ki final ile son bulacak.

  • Lufthansa’nın Discover Havayolları 4 günlük grevle karşı karşıya

    Foreks – Lufthansa’nın bağlı ortaklığı Discover Havayolları, pilotlar ve uçuş görevlilerinin9 dört günlük bir grevi ile karşı karşıya.

    Pilotları temsil eden Vereinigung Cockpit ve uçuş görevlilerini temsil eden UFO sendikaları ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda Salı gecesinden Cuma gününe kadar Almanya’dan yapılan tüm Discover seferlerinde grev çağrısında bulundular.

    UFO lideri Joachim Vazquez Buerger, bu ücret anlaşmazlığının yıllardır çözülemediğini ve sendika ile Discover arasındaki müzakerelerin durduğunu söyledi.

    Discover sözcüsü “Discover Havayolları iki sendika tarafından yapılan grev eylemi çağrısını şiddetle kınıyor. Çalışanlarımız için, diğer hususların yanı sıra, kabinde %38‘e varan ve kokpitte yaklaşık %16’lık maaş artışlarını garanti eden toplu sözleşmeleri henüz imzaladık” açıklamasını yaptı.

    Bu ayın başlarında Discover, kokpit ve kabin çalışanlarını temsil eden bir başka Alman sendikası olan Verdi ile bir toplu iş sözleşmesi imzaladı. UFO’dan Buerger, bu anlaşmada belirtilen koşulların “kabul edilemez” olduğunu söyledi.

    Discover, Frankfurt ve Münih’ten çok sayıda tatil destinasyonuna uçuşlar düzenliyor. Web sitesine göre havayolu şu anda 27 uçaklık bir filo işletiyor ve yaklaşık 2.000 kişiyi istihdam ediyor.

  • Küresel hisse senedi piyasaları Fed’in faiz indirimi beklentisi ve sağlıklı kazançlarla yükseldi

    Küresel hisse senedi piyasaları geçen hafta, imalat verilerinin zayıflama işaretleri göstermesine rağmen, Federal Rezerv’in faiz indirimi beklentilerinin artmasıyla yükseldi.

    Bank of America’nın Pazartesi günkü raporuna göre, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki hisse senetlerinin performansını takip eden küresel hisse senedi göstergesi MSCI AC World Endeksi, hafta boyunca %1,7 kazanç sağladı. Yılbaşından bu yana küresel hisse senetleri artık %14,4 yükselmiş durumda.

    Geçen hafta en iyi performans gösteren bölgeler sırasıyla %3,0 ve %2,1’lik artışlarla Avrupa ve Japonya olurken, Gelişmekte Olan Piyasalar %0,6’lık artışla geride kaldı.

    Küresel sektör düzeyinde, geçen haftanın en iyi performans gösterenleri, %3,0 yükselen Gayrimenkul ve %2,9 artan Malzeme gibi daha önce geride kalan sektörler oldu. Petrol fiyatlarının düşmesiyle Enerji, %0,1 gerileyerek negatif getiri kaydeden tek küresel sektör oldu.

    Bank of America stratejistlerine göre, yatırım tarzı açısından Risk %2,5 yükselerek daha iyi performans gösterirken, Küçük Ölçekli hisse senetleri de %1,8 artış kaydetti.

    Stratejistler, “Küresel hisse senedi piyasaları, ABD ve Avrupa’da daha gevşek para politikası beklentisi ve sağlıklı küresel kazanç döngüsüne olumlu tepki vermeye devam ediyor,” diye yazdı.

    ABD’de üç büyük endeks de olumlu bir hafta geçirdi. Dow yaklaşık %1,3, Nasdaq %1,4 ve S&P 500 %1,45 yükseldi.

    Hisse senetleri, Fed Başkanı Jerome Powell’ın Wyoming’deki Jackson Hole’da yaptığı konuşmada olası faiz indirimlerine işaret etmesinin ardından Cuma sabahı yükseldi. Ancak Powell, gelecekteki faiz indirimlerinin zamanlaması veya boyutu hakkında net bir bilgi vermedi.

    Powell, Fed’in yıllık toplantısında, “Politikanın ayarlanma zamanı geldi,” dedi. “Yolun yönü açık ve faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızı, gelen verilere, değişen görünüme ve risk dengesine bağlı olacak.”

    Powell’ın yorumları, CME Group’un FedWatch Tool’una göre Eylül toplantısında faiz indirimi konusunda hemfikir olan yatırımcılar tarafından olumlu karşılandı. Ancak, beklenen faiz indiriminin boyutu konusunda daha az mutabakat var.

    Bu makale yapay zeka desteğiyle oluşturulmuş ve çevrilmiş olup bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için Şartlar ve Koşullarımıza bakınız.

  • PİYASAYA BAKIŞ-Alman işletmelerinin kötümserliği durgunluğa işaret ediyor

    Foreks – Commerzbank ekonomisti Ralph Solveen, Alman işletmeleri arasındaki karanlık ruh halinin kötüye işaret ettiğini savundu.

    Ifo anketi, bu ay güvenin daha da gerilediğini ve bu yılın başlarında başlayan kalıcı bir zayıflık eğiliminin devam ettiğini gösterdi.

    Solveen, şirketlerin hem ekonominin mevcut durumu hem de önümüzdeki aylara ilişkin beklentiler konusunda daha kötümser olduğunu ve bunun ağır bir faiz yükünün yanı sıra Avro Bölgesi’nin en büyük ekonomisindeki yapısal sıkıntılardan kaynaklandığını ifade etti

    Solveen, “Faktörlerin bu olumsuz bileşimi, Alman ekonomisinin bu yılın ikinci yarısında çok az büyüyeceğini ve en iyi ihtimalle yılın tamamında durgunlaşacağını gösteriyor” diye konuştu.

  • Ons altın 2530 dolar zirvesini yeniden test etmeye çalışıyor

    Foreks – Fed Başkanı Jerome Powell’ın Jackson Hole Sempozyumu’ndaki konuşmasında faiz indiriminin zamanının geldiği mesajını vermesi sonrası ons altın yeni haftaya yükseliş ivmesini sürdürerek başladı.

    Gazze’de İsrail ile Hamas’ın bir ateşkes anlaşmasına varamamaları, İsrail ile Hizbullah arasında çatışmaların şiddetlenmesinin yarattığı endişeler de yatırımcıları güvenli liman olan altına yöneltti. 

    2531 dolar/ons seviyesindeki tarihi zirvesine yönelen ons altın 2525,825 dolar seviyesini gördü ve şu sıralarda Cuma gününe göre yüzde 0,49 artışla 2524,80 dolardan işlem görüyor. 

    KCM Trade baş piyasa analisti Tim Waterer, “Altın, beklenen faiz indirimleri öncesinde dolar gerilemeye devam ettiği sürece yatırımcıların gözdesi olmaya devam edecek. ABD getirileri baskılanmaya devam ederse, 2.530 dolar civarındaki direnç aşılabilirse altın bu hafta 2.550 dolara doğru yükselebilir” dedi.

  • Almanya’da iş dünyasının morali Ağustos ayında da kötüleşti

    Foreks – Almanya’da iş dünyasının morali Ağustos ayında üst üste üçüncü kez düşerek Avrupa’nın en büyük ekonomisine yönelik toparlanma umutlarını azalttı.

    Ifo enstitüsü, iş ortamı endeksinin Temmuz ayındaki 87.0 seviyesinden Ağustos ayında 86.6’ya gerilediğini ve Reuters anketine katılan analistlerin 86.0’lık bir okuma beklentisinin üzerinde olduğunu söyledi.

    Ifo Başkanı Clemens Fuest, “Alman ekonomisi giderek krize giriyor” dedi.

    Ifo’nun yaklaşık 9.000 yöneticiyle yaptığı ankete göre şirketler hem daha kötümser hem de mevcut durumlarını daha kötü olarak değerlendirdi.

    Ifo ekonomisti Klaus Wohlrabe, firmaların tüm sektörlerde sipariş eksikliğine işaret etmeye devam ettiğini söyledi ve üçüncü çeyreğin Alman gayri safi yurtiçi hasılasında bir düşüş getirebileceğini öngördü.

    Mevcut koşulları ölçen endeks bir önceki ay 87.1’den 86.5’e gerilerken, beklentiler hafifçe yukarı yönlü düzeltilmiş 87.0’dan 86.8’e geriledi.

    “Şu anda iyimser olmak için çok fazla neden yok” diyen LBBW bankasından Elmar Voelker, inişli çıkışlı bir küresel ekonomi, jeopolitik riskler ve yaklaşan ABD başkanlık seçimlerini sıraladı.

    VP Bank baş ekonomisti Thomas Gitzel de “Şu an için ekonomik bir toparlanma olmayacak. Alman ekonomisi resesyon ile minimal büyüme arasında gidip gelmeye devam ediyor” dedi.

    ING ekonomisti Carsten Brzeski’ye göre, yılın başında ekonominin yeniden yükselişe geçeceğine dair umutlar, esas olarak daha zayıf bir küresel ekonomi nedeniyle, ancak aynı zamanda soğuyan ABD ekonomisi, devam eden jeopolitik gerilimler ve iç politika belirsizliği korkuları nedeniyle ortadan kalktı.

    Brzeski, “Alman ekonomisi bir yıl önceki durumuna geri dönmüş gibi görünüyor: Euro bölgesinin büyüme gerisi ve yakın bir iyileşme için çok az işaret var” dedi.

  • Ral Yatırım Holding FTSE endeksine dahil oldu

    Foreks – İnşaat, enerji ve eğitim gibi stratejik sektörlerde çeşitlendirilmiş işletme yapısıyla öne çıkan ve RALYH koduyla Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da işlem gören Ral Yatırım (IS:RALYH) Holding’in hisseleri, FTSE (Financial Times Stock Exchange) ‘small cap’ endeksine dahil oldu.

    Eylül 2024 FTSE endeks dengelemesi için ön izlemesini yayımlayan HSBC Quant Strategy ekibi, Türk bileşenler arasında 10 yeni ekleme beklendiğini belirleterek bunlardan birinin de Ral Yatırım Holding olduğunu açıklamıştı. 

    FTSE endeksinin Ağustos ayı revizyonlarının Türk şirketleri için önemli piyasa hareketlerine yol açması beklenirken, konu hakkında açıklamalarda bulunan Ral Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kandemir şöyle dedi: 

    “Ral Yatırım Holding (RALYH) olarak, şirketimizin FTSE endeksinde yer alan şirketler arasına dahil edilmesini, son dönemde yapılan yatırımlarımızın ne kadar isabetli olduğunun uluslararası bir kuruluş tarafından da tespiti olarak değerlendiriyoruz. FTSE, Ağustos inceleme sonuçlarını 23 Ağustos’ta açıkladı. Bu endeks revizyonlarının 20 Eylül’de yapılacağı dikkate alındığında; Viranşehir4 ve Viranşehir9 GES Santrallerimizin yatırımı çok büyük ölçüde tamamlanmış olacağından faaliyetlerimizin dış yatırımcılar tarafından dikkatle izlendiğini, şirketimizin performansının bu vesile ile tescil edildiğinden hareket ile bu gelişmenin tüm çalışma arkadaşlarımızın motivasyonunu artıracağını, paydaşlarımız ve ülkemiz için önemli bir gelişme olacağını düşünüyorum. Hem Ral Yatırım Holding olarak bizler adına hem de ülkemiz adına gurur verici bir gelişme olması sebebiyle kıvanç duyuyoruz.” 

    FTSE Türk Bileşenleri Nedir? 

    Londra Borsası’nda işlem gören en büyük ve en likit şirketlerin performansını izlemek için kullanılan bir dizi endeks ailesi olan FTSE (Financial Times Stock Exchange) endeksinin Türk bileşenleri, FTSE endeksine dahil olan ve Türkiye merkezli olan veya Türkiye’de büyük operasyonları bulunan şirketleri ifade ediyor. Türk bileşenler, FTSE endekslerinin çeşitli alt segmentlerine dahil olabilir ve bu şirketler, Londra Borsası’nda işlem gören Türk şirketleri veya Türk ekonomisiyle güçlü bağları olan uluslararası şirketler olabiliyor, FTSE endeksleri, yatırımcılar için önemli bir referans noktası oluştururken bu endekslere dahil olan şirketler, piyasa performanslarının yanı sıra yatırımcı ilgisini de artırıyor. FTSE endeksine dahil edilen Türk şirketleri piyasa değeri, likidite ve işlem hacmi gibi belirli kriterlere göre seçiliyor. Endeks bileşenleri düzenli olarak gözden geçirilerek gerektiğinde güncelleniyor. 

  • “Borsakarası” üzümü ikinci ürününü verdi

    Foreks – İlklerin öncüsü İzmir Ticaret Borsası’nın T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü iş birliğinde başlattığı çalışma ile ilk meyvesini vererek 2023 yılında Milli Çeşit Listesi’ne adını yazdıran “Borsakarası” adlı üzüm çeşidi, ikinci hasadını da vererek rüştünü ispat etti.

    Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile İzmir Ticaret Borsası arasında, adı Borsa tarafından verilecek bir üzüm çeşidi geliştirilmesine yönelik başlatılan teknik çalışmalar sonucunda 2023 yılında ilk ürünler alınmış, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü üretim bağlarında yapılan törenle “Borsakarası” üzümünün tanıtımı gerçekleştirilmişti.

    Geçtiğimiz günlerde Yönetim Kurulu Sayman Üyesi İlhan Zincircioğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yağcıoğlu ve teknik ekipten oluşan heyet Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünü ziyaret etti ve Enstitü Müdür Yardımcısı Selçuk Karabat, Ziraat Mühendisleri Metin Kesgin ve Sacit İnan ile birlikte Borsakarası üzümünün 2024 yılı hasadı gerçekleştirildi.

    İzmir Ticaret Borsası’nın, tarımsal ürün ve üretimi destekleyen projeleri ve çalışmaları ile sadece ilimizde ve bölgemizde değil; ülke genelinde de tarım ve tarım ürünleri ticaretine yön veren bir kuruluş olduğunu hatırlatan İlhan Zincircioğlu, Borsanın kotasyonundaki önemli ürünlerinden biri olan çekirdeksiz kuru üzümde dünya ticaretine yön veren ve referans fiyatları belirleyen ülkenin Türkiye; kurumun ise İzmir Ticaret Borsası olduğunu belirtti.

    Milli Çeşit Listesi’ne giren Borsakarası çeşidi üzüm ile dünya üzüm ticaretinde akla ilk gelen kurum olan İzmir Ticaret Borsası’nın bir üzüm çeşidine adını vererek ismini ölümsüzleştirdiğini ifade eden Zincircioğlu, “Yapılan ikinci hasat ile rüştünü ispat eden Borsakarası çeşidi üzümün artık üreticiler tarafından dikilmesi, yaş üzüm ve kuru üzüm olarak ticaretinin yaygınlaştırılması, marketlerde, pazarlarda yerini alması ve son tüketici tarafından tüketilmesinin sağlanması gerekiyor. Bu yaygınlaştırma çalışmaları da her zaman olduğu gibi Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü ile birlikte hayata geçirilecek. Yaş üzüm ve kuru üzüm olarak üretilmesi için iki ayrı lokasyon belirlenerek bahçelerin oluşturulması ve aşılı orijinal fidanların üretilmesi için çalışmalar başlatıldı. Tanıtım çalışmaları için de ayrıca planlamalar yapıldı” dedi.

    İlhan Zincircioğlu, üzüm ile ilgili yürütülen birçok projede teknik destek sağlayan Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, Müdür Yardımcısı Selçuk Karabat ve teknik ekibe teşekkürlerini iletirken Borsakarası’nın sektöre hayırlı olmasını diledi ve üzüm sektörü başta olmak üzere tüm tarım ve gıda sektörüne bereketli, bol kazançlı bir yıl diledi.

    “Borsakarası” nedir?

    Başta çocuklar olmak üzere son tüketicinin en çok sevdiği çeşitler arasında yer alan çekirdeksiz üzümler kategorisindeki “Borsakarası”; mavi-siyah ve orta erkenci bir çeşittir. Ortalama salkım ağırlığı 450 gram ve verimi 3.000-3.500 kg/da’dır. “Borsakarası” doğru hasat zamanı sonrası kurutma işlemleri yapılarak kurutmaya da elverişli bir çeşittir. Tane iriliği açısından TS 3411 Çekirdeksiz Kuru Üzüm Standardındaki sınıflandırmaya göre çok iri (Jumbo) boy sınıfında yer almaktadır. Ayrıca; kuru üzüm duyusal testinden de yüksek puan almış bir çeşittir. Yeni üzüm çeşidinin tanıtım faaliyetleri ve ülkemizin farklı ekolojilerindeki adaptasyon çalışmaları da sürmektedir.

  • Bulgaristan 27 Ekim’de yeniden erken seçime gidecek

    Foreks – Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, siyasi partilerin bir koalisyon hükümeti üzerinde anlaşamamasının ardından Bulgaristan’ın 27 Ekim’de üç yıl içinde yedinci parlamento seçimine gideceğini söyledi.

    Radev, Dimitar Glavchev liderliğindeki geçici bir hükümetin, Karadeniz ülkesini seçime kadar yönetmek üzere Salı günü Bulgaristan parlamentosunda yemin edeceğini söyledi.

    Glavchev’in geçici hükümetini cumhurbaşkanına sunmasının ardından Radev, “Yarın ayrıca 27 Ekim’de erken parlamento seçimlerinin yapılmasına ilişkin bir kararname yayınlayacağım” dedi.

  • Acun Ilıcalı’dan Hull City taraftarına transfer müjdesi!

    Hull City Kulübü Lideri ve Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Hull Daily Mail’e Hull City ile ilgili kıymetli açıklamalarda bulundu. 

    Lider Acun Ilıcalı, Hull City taraftarına transfer muştusu verdi. 

    Acun Ilıcalı forvet transferiyle ilgili, “Alacağımız forvet, ligde ne kadar önemli olduğumuzu herkese gösterecek ve taraftarlarımıza bize inandıkları için bir kere daha teşekkür ediyorum.” dedi.

    Takım yapılanması hakkında konuşan Ilıcalı, “Şimdi adım adım, kiralık oyunculara değil, satılık oyunculara dayalı bir ekip kurmaya başladığımızı görüyorlar. Münasebetiyle istediğimiz forveti alabilirsek -ki ben bunu başarmak için her şeyi yapıyorum ancak kolay bir şey değil. Onu alabilirsek, tüm lig bir muvaffakiyet kıssası yazma konusunda ne kadar önemli olduğumuzu anlayacaktır.” tabirlerini kullandı.

    TAKIMDAN AYRILABİLECEK OYUNCULAR 

    Kadrodan ayrılabilecek oyuncularla ilgili konuşan Ilıcalı, “Her vakit şunu söyledim, ayrılmak isteyen olursa, ona baskı yapmayacağız. Tüm oyuncuları memnun etmeye çalışıyoruz. Örneğin, bir oyuncu mesleği kelam konusu olduğunda bu ekibe her şeyini veriyorsa ve ayrılmak istiyorsa, alışılmış ki bu kulübün yararınaysa onlarla yolları ayırırız. Oyuncuları bedavaya özgür bırakamayız lakin kulübün çıkarları karşılanacaksa, hiçbir oyuncumu kalmaya zorlamam. Jacob Greaves’e bakın, onu daha fazla paraya satmak için iki ay daha tutabilirdim, çok kolay olurdu, Jaden Philogene da tıpkı ancak biz o denli değiliz ve biz bu türlü olmayacağız. Uzun vadede, herkes bizim bu tıp yaklaşımımızın daha fazla oyuncu almamızı sağlayacağını görecek. Gelecekte bize yardımcı olacak zira âlâ beşerler her vakit kazanır.” yorumunu yaptı.

    PREMİER LİG’DEN KİRALIK TRANSFER

    ”Premier Lig’den kiralık transfer olacak mı?” formundaki soruya karşılık veren Acun Ilıcalı, “Evet, olağan ki. Bu transfer devrinin en kıymetli noktası olan son dört gün, üç gün, iki gün ve son saatlerin heyecan verici olacağını düşünüyorum.” formunda konuştu.

    TAKIMA YAPILACAK TAKVİYELER

    Yeni dönemle ilgili yapılacak desteklerle ilgili konuşmaya devam eden Ilıcalı, “Şu anda bulmacanın modüllerini bir ortaya getirme sürecindeyiz. Bulmacanın yüzde 70’ini tamamladığımızı düşünüyorum ve geriye kalan yüzde 30’luk kısım için birkaç oyuncu daha geliyor. Bulunduğumuz yerden çok mutluyuz ve koçumuzla büsbütün koordineli çalışıyoruz, onun onayı ve natürel ki tavsiyesiyle kimi oyuncular getiriyoruz. İki yahut üç kalıcı oyuncu ve üç kiralık oyuncu alacağımızı söyleyebilirim, bu yüzden transfer devri kapanmadan evvel beş yahut altı oyuncu daha bekliyorum.” dedi.

    İKİ SAĞ KANAT, FORVET, ORTA SAHA

    Kelamlarına devam eden Ilıcalı taraftara müjde vererek, “İki sağ kanat oyuncusu, bir forvet ve bir orta saha oyuncusu transferi olacağını düşünüyorum ve sonra taraftarlarımız için bir sürpriz olacağını düşünüyorum. Taraftarlarımız şaşıracak lakin bize inanmalarından ve bu ekibi daha güçlü hale getirmek için ne kadar odaklandığımızı bilmelerinden her vakit memnunum, Ocak ayındaki transferimiz bunu gösterdi.” sözlerini kullandı.

    Taraftarına seslenen Acun Ilıcalı, “Sahada gurur duyacakları bir ekip görecekler. Onlara garanti ediyorum ki bu sene bu kadroyla gurur duyacaklar ve ne olursa olsun ligi hangi sırada bitirirsek bitirelim, futbolun tadını daima birlikte çıkaracağız. Galibiyetlerin tadını çıkaracağız ve kayıplarımızı halkımızla paylaşacağız, bu yüzden Hull kentinin sevdiğim yanı bu. Kaybettiğimizde daima birlikte kaybederiz ve kazandığımızda daima birlikte kazanırız. Biz bir aileyiz ve birbirimize sahibiz.” kelamlarını sarf etti.

    ”Hamburg forması giyen Jonas Meffert ile ilgileniyor musunuz?” şeklinde gelen soruyu yanıtlayan Acun Ilıcalı, konuşmasını şöyle noktaladı; “Evet, onunla ilgileniyoruz. Tim onu bilhassa ideolojisi için istiyor. Çok değerli bir oyuncu olduğunu ve Tim için kıymetli olanın bizim için de kıymetli olduğunu söylüyor, bu yüzden onu grubumuzda görmek istiyoruz. Her şey yolunda giderse, onu Hull City’de göreceğimizi düşünüyorum. Büyük ihtimalle birkaç gün içinde.”

  • Paralimpik tekvandocular “ilk altının” peşinde

     Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda uğraş edecek ulusal tekvandocular, Türkiye’nin branştaki birinci altın madalyasını kazanmayı hedefliyor.

    Fransa’nın başşehri Paris’te 28 Ağustos-8 Eylül tarihleri ortasında düzenlenecek Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’yi tekvando branşında 8 atlet temsil edecek.

    Tokyo 2020 Paralimpik Olimpiyatları’nda gümüş ve bronz iki madalya alma başarısı gösteren ulusal tekvandocular, Paris 2024’te de Türkiye’ye bu branşta birinci altın madalyasını kazandırmak istiyor.

    Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin, Türkiye Yıldızlar Tekvando Şampiyonası sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada 2000 yılından itibaren tüm olimpiyatlara katılma başarısı gösterdiklerini vurguladı.

    Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunlarına 5 atletle katıldıklarını anımsatan Şahin, “Bir atletimiz bronz madalya aldı, gururluyuz, sevinçliyiz. Öteki atletlerimizin da altın, gümüş, bronz alabilme yetenekleri var. Bazen sporda bunlar olabiliyor. Avrupa’da bir sürü ülke madalya alamadı. Birkaç ülke bizim üzere bronz aldı. Asya’da altın alanlar var. Sevincimiz şu ki madalya geleneğimiz olimpiyatta bozulmadı.” dedi.

    Tekvando Ulusal Grubunun geçen yıl Bakü’de düzenlenen Dünya Tekvando Şampiyonası’nda kadro halinde dünya şampiyonu olduğunu, mayıs ayında Belgrad’da düzenlenen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda ise paratekvando ve tekvandoda Avrupa şampiyonluğu elde ettiğini anlatan Şahin, altyapı yatırımlarıyla “zirvedeki konumu” pekiştirmeyi hedeflediklerini lisana getirdi.

     “Kotada en güzel ülkeyiz”

    Şahin, Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’nin Meryem Betül Çavdar ile gümüş, Mahmut Bozteke ile bronz madalya kazandığını anımsattı.

    Paris 2024’te para tekvando karşılaşmalarının 29-31 Ağustos’ta düzenleneceğine dikkati çeken Şahin kelamlarını şöyle tamamladı:

    “Paralimpik’te 10 tane kota var. Biz 10 kotanın 8’ini alarak büyük muvaffakiyet gösterdik. Kotada en âlâ ülkeyiz. Bunu madalyaya çevirmeye çalışacağız. Çok önemli atletlerimiz var. İnşallah hoş muvaffakiyet yakalarlar, ülkemizi en âlâ halde temsil ederler. Paralimpik’te de ülkemize madalya kazandırma amacımız, devamını getirme gayemiz var. Önemli hazırlandık. Altına uzanabilecek atletlerimiz var. Orada o performanslarını gösterdikleri vakit altın çıkarabilirler.”

Başa dön tuşu