Gün: 29 Ağustos 2024

  • Birçok, Moukoko’yu açıkladı!

    Nice, Borussia Dortmund’dan Youssoufa Moukoko transferini resmi olarak açıkladı.

    Fransız grubu, Moukoko’yu kiralık olarak takımına kattı.

    19 yaşındaki futbolcu için yapılan kiralık mukavelede 12 milyon euro’luk mecburî olmayan satın alma opsiyonu da yer alıyor.

    Şimdiki piyasa kıymeti 22 milyon euro olarak gösterilen genç oyuncunun Borussia Dortmund’daki kontratı 2026 yılına kadar devam ediyor.

  • Google, Beyaz İnsanları Göstermeyen Resim Oluşturucuyu Düzelttiğini Söyledi

    Şubat ayında Google, yapay zeka sohbet robotu Gemini’nin beyaz insanların görüntülerini güvenilir bir şekilde oluşturamadığını fark eden kullanıcılardan gelen tepkilerle karşılaştı. Şirket, tartışmayı yatıştırmak için Gemini’nin herhangi bir insanı tasvir etme yeteneğini kapattı.

    Çarşamba günü Google, sohbet robotunun İngilizce sürümü Gemini Advanced’i kullanmak için ödeme yapan kullanıcılar için özelliği tekrar açmaya başladı, şirket bir blog yazısında söyledi. Şirket ayrıca, görüntü oluşturucusunun en son sürümü Imagen 3’ü sohbet robotuna dahil edeceğini söyledi.

    Güncellemeler, geleceğini yapay zekaya bağlayan ancak yapay zeka ürünleriyle bu hedefe ulaşmada sıklıkla başarısız olan bir şirket için bir yeniden yapma girişimi niteliğinde.

    Google’ın kıdemli direktörlerinden Dave Citron, bir blog yazısında “Imagen 3 ile insanların görüntülerini oluştururken daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamada önemli ilerleme kaydettik” diye yazdı. Hizmetin, kamu figürlerinin, küçüklerin veya şiddet içeren görüntülerin fotogerçekçi görüntülerini tasvir etmeyecek şekilde ayarlanacağını ekledi.

    Gemini piyasaya sürüldükten haftalar sonra, kullanıcılar beyaz bireyleri göstermediğini fark ettiler. Örneğin, ABD’nin kurucu babalarını ve Katolik papaları tasvir etmeleri istendiğinde, çeşitli ırklardan kadınları ve erkekleri tasvir etti.

    Tartışma yaratmasının yanı sıra, ifşa Google’ın yapay zeka yeteneklerini yönetme becerisine olan güveni aşındırdı. Şirket ayrıca ilk halka açık çıkışlarından birinde bir gerçeği yanlış anlayan sohbet robotu Bard’ın ilk lansmanında da tökezlemişti. Bard gaf, yapay zeka patlamasının başladığı sırada utanç verici bir andı.

    Google’ın eleştirmenleri Gemini’deki sorunlara sarıldı. Sosyal medya hizmeti X’in sahibi Elon Musk, platformunda Google’ın yapay zekasının “çok ırkçı ve cinsiyetçi” olduğunu söyledi. Google teknolojiyi düzeltmeye yemin ederken bir dizi sosyal medya kullanıcısı onun sözlerini tekrarladı.

    Google, Imagen’in yeni versiyonunu Gemini’ye entegre etmenin yanı sıra, kurumsal müşterilerinin de kodlama ortağı, öğrenme koçu veya yazım editörü olarak kullanılabilen Gemini’nin özelleştirilmiş versiyonları olan Gems adı verilen ürünleri oluşturmaya başlayabileceğini duyurdu.

    Şirket, kullanıcılarına, geliştirdikleri teknolojide her ne kadar iyileştirmeler yapılsa da hatalar olabileceğini hatırlattı.

    Bay Citron, “Elbette Gemini’nin yarattığı her görüntü mükemmel olmayacak,” diye yazdı, “Ancak gelişmeye devam ederken erken erişim Gemini Advanced kullanıcılarının geri bildirimlerini dinlemeye devam edeceğiz.”

  • Nvidia’nın kazanç raporu yaklaşırken küresel hisseler zirveye yakın seyrediyor

    Küresel hisse senedi piyasaları bugün rekor seviyelere yakın seyrederken, yatırımcıların odağı çip üretimi sektörünün lider şirketi Nvidia’nın merakla beklenen kazanç raporuna çevrildi. 2019’dan bu yana hisse değeri yaklaşık %3000 artan şirketin piyasa değeri şu anda 3,2 trilyon dolara ulaşmış durumda.

    Nvidia’nın açıklanacak kazanç raporunda ikinci çeyrek gelirlerinin ikiye katlanması bekleniyor, ancak bu performans bile çok yüksek beklentilerin gerisinde kalabilir. Piyasa katılımcıları, Nvidia’nın piyasa değerinde şimdiye kadar herhangi bir şirketin kazanç açıklamasına bağlı olarak yaşadığı en büyük dalgalanmayı öngörüyor.

    Daha geniş piyasada, Japonya hariç Asya-Pasifik hisselerinin en geniş endeksi olan MSCI’da %0,4’lük hafif bir düşüş yaşanırken, Japonya’nın Nikkei endeksi %0,2 geriledi. Bu arada, petrol fiyatları son dönemdeki yükselişinden geri çekildi ve Çin’deki talebe ilişkin yeniden ortaya çıkan endişeler nedeniyle Brent ham petrol vadeli işlemleri 80 doların hemen altında işlem görüyor.

    S&P 500 endeksi gece boyunca yaklaşık %0,2 yükseldi, ancak vadeli işlemler Asya’da %0,1’lik mütevazı bir düşüşe işaret ediyor. Nasdaq 100 vadeli işlemleri de %0,3 düştü. Hong Kong’da e-ticaret hisseleri son dönemdeki düşüşün ardından istikrar işaretleri gösterirken, Hang Seng endeksi %0,5 geriledi. Bu durum, PDD Holdings’in bu hafta başında sektörü etkileyen açıklamalarının ardından gerçekleşti.

    Çin’de spor giyim devi Anta, beklenenden daha iyi kâr raporu ve 1,3 milyar dolarlık hisse geri alım programı açıklamasının ardından %8,5 yükselerek en iyi performans gösteren şirket oldu. Öte yandan, Avustralyalı kumar şirketi Tabcorp’un hisseleri, şirketin varlık değer düşüklüğü açıklaması ve artan maliyetler nedeniyle kazanç hedeflerini tutturamayacağı uyarısının ardından %12 düşerek 2020’den bu yana en sert düşüşünü kaydetti.

    Döviz piyasaları Asya’da istikrarlı seyretti. Avustralya doları, piyasa beklentilerini biraz aşan enflasyon verileri sonrasında %0,2 yükselerek 0,6813 dolar ile Ocak ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Faiz indirimi beklentileriyle zayıflayan ABD doları, diğer para birimlerinin çoğunu yükseltti. Yen, dolar karşısında 144,32 seviyesinde işlem görüyor.

    Vadeli faiz işlemleri, Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ın faiz indirimini destekleyen son açıklamalarıyla birlikte, yıl içinde toplam 100 baz puanlık ABD faiz indirimi fiyatlaması yapıyor. Buna karşılık, İngiltere Merkez Bankası’nın daha temkinli duruşu, sterlinin yılbaşından bu yana %4,1 değer kazanarak G10 para birimleri arasında en iyi performansı göstermesine yardımcı oldu. Sterlin bugün 1,3269 dolar civarında işlem görerek iki yılı aşkın sürenin en yüksek seviyesine ulaştı.

    Sabit getirili menkul kıymetler piyasasında ABD Hazine tahvil getirileri istikrarlı seyretti; 10 yıllık tahvil getirisi %3,83 ve 2 yıllık tahvil getirisi %3,87 seviyesinde bulunuyor. Kripto para piyasasında bitcoin %4 düşerek 59.350 dolara geriledi, altın ise ons başına 2.517 dolar seviyesini korudu.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Telegram CEO’su Durov ile ilgili iddialar TON piyasasında volatiliteyi artırdı

    Investing.com – Gözaltı süresi bugün dolan Telegram’ın CEO’su Pavel Durov için Paris adliyesine sevk edildi. 

    Pavel Durov, geçen hafta sonu 12 ayrı suç gerekçe gösterilerek Fransa’nın Le Bourget havaalanında gözaltına alınmıştı. Bu iddialar arasında çok ciddi suçlamalar bulunurken Paris savcılığından yapılan açıklamada Durov’un gözaltı süresinin Pazartesi akşamı 48 saate kadar uzatıldığı belirtilmişti. 

    Durov’un tutuklanmasına tepki

    Telegram CEO’sunun tutuklanmasına en büyük tepki kripto para sektöründen geldi. Bilindiği üzere Telegram, kripto para projesi TON Blockchain ile yakın bir ilişki içinde bulunurken TON topluluğu, sosyal medyada Durov’un serbest bırakılması için geniş çaplı bir kampanya başlatmıştı. 

    Rus vatandaşı olan Pavel Durov’un Fransa’da tutuklanması Rusya’dan da tepki aldı. Rusya hükümetinden bazı isimler, gözaltı kararını siyasi amaçlı ve Batı’nın ifade özgürlüğü konusundaki çifte standardının kanıtı olarak yorumladı.

    “Pavel Durov serbest bırakıldı” iddiası TON’da hızlı yükselişe neden oldu

    Geçtiğimiz saat diliminde Telegram CEO’sunun Fransız savcıları tarafından serbest bırakıldığı yönünde söylentiler sosyal medyada dolaşmaya başladı. Bu söylenti, TON piyasasında hızlı şekilde fiyatlanırken kripto para, dakikalar içinde 5,32 dolardan 6,8 dolara kadar %25’i bulan bir yükseliş kaydetti.

    Ancak Durov’un serbest bırakıldığı söylentilerine dair resmi bir açıklama gelmezken bu sefer Telegram CEO’sunun mahkemeye sevkedildiği yönünde bilgi paylaşımları gelmeye başladı. Bunun üzerine hızlı geri çekilen TON, 5,65 dolara kadar gerilerken günlük bazda %5’e yakın değer artışını koruyor.

  • BYD’nin kârı 2023 sonundan bu yana en hızlı artışını gördü

    Çinli elektrikli araç üreticisi BYD, ikinci çeyrekte net kârında önemli bir artış kaydederek %32,8’lik bir yükselişle 9,1 milyar yuan (1,3 milyar dolar) seviyesine ulaştığını bildirdi. Bu, şirketin 2023 sonundan bu yana en hızlı kâr artışı olarak kayıtlara geçti. Bu artış, dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin’de yüksek fiyatlı ürünlere yönelik harcamalarda genel bir yavaşlama yaşanırken gerçekleşti.Şirketin geliri de yıllık bazda %25,9 artarak 176,2 milyar yuana ulaştı. Bu bilgi, bugün yapılan bir borsa açıklamasında paylaşıldı.Yılın ilk yarısında, BYD’nin net kârı %24,4 artarak 13,6 milyar yuana yükseldi. BYD’nin başarısındaki kilit faktör, dikey entegrasyon stratejisinden kaynaklanan elektrikli ve plug-in hibrit araç sektöründeki hakimiyeti oldu. Şirketin kendi ürettiği bataryaları kullanması, bu yaklaşımın temel taşı olarak öne çıktı.Rekabet ortamında BYD, yılın ilk yedi ayında Volkswagen’in Çin’deki iki ortak girişiminin toplam satışlarını %14,5 oranında geçti. Counterpoint Research, BYD’nin 2024 yılında Tesla’yı geçerek %17,7’lik bir pazar payıyla dünyanın en büyük elektrikli araç satıcısı olabileceğini öngörüyor. Bu tahmine göre Tesla’nın pazar payı %17,2 olarak belirtiliyor.BYD, pazar liderliğini sağlamlaştırmak için popüler Dynasty ve Ocean serisi elektrikli araçlarında önemli indirimler sunuyor. Bu çabalar, şirketin Çin’in yeni enerji araçları pazarında üçte birden fazla pay elde etmesine katkıda bulundu.Küresel hedeflerini ilerletmek adına BYD, Avrupa ve Meksika’da üretim planları da dahil olmak üzere uluslararası varlığını genişletiyor. Ancak şirket, Çin’den Avrupa Birliği ülkelerine elektrikli araç ihracatında %17’lik bir gümrük vergisiyle karşı karşıya.Uluslararası satışlar açısından BYD, denizaşırı sevkiyatlarını neredeyse ikiye katladı ve bu sevkiyatlar yılın ilk yedi ayında toplam araç satışlarının %11,9’unu oluşturdu. Bu rakam, Reuters’in BYD’nin aylık satış verilerini kullanarak yaptığı hesaplamalara dayanıyor.Şirketin güçlü performansı ve stratejik hamleleri, AB’ye ihracatla ilgili ek maliyetlere ve mevcut ekonomik zorluklara rağmen, onu küresel elektrikli araç pazarında güçlü bir oyuncu olarak konumlandırıyor.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Dolar güçlenirken altın fiyatları ABD enflasyon raporu öncesi düşüşte

    Altın fiyatları Çarşamba günü düşüş yaşadı. Doların güç kazanması, değerli madeni diğer para birimlerini elinde tutanlar için daha az cazip hale getirdi. Piyasa şu anda, Federal Reserve’in Eylül ayındaki faiz kararı hakkında fikir vermesi beklenen ABD enflasyon verisine odaklanmış durumda.

    Spot altın, işlem gününün erken saatlerinde %0,7 düşüşle ons başına 2.507,64 dolara geriledi. Altının 20 Ağustos’ta 2.531,60 dolar ile rekor seviyeye ulaştığını belirtmek gerekir. Bu arada, ABD altın vadeli işlemleri de %0,4 düşüşle 2.542,80 dolara geriledi.

    Doların diğer para birimleri karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi %0,3 yükseldi. Dolar endeksindeki bu yükseliş genellikle altının diğer para birimlerini kullanan yatırımcılar için cazibesini azaltır.

    Asya Pasifik için bir analist, piyasanın beklentisi hakkında şu yorumu yaptı: “Piyasa, 2.532 dolar seviyesinin üzerinde potansiyel yükseliş atılımını ateşleyecek bir katalizör bekliyor gibi görünüyor.”

    Analist ayrıca, altın için kısa vadeli trendin güçlü göründüğünü ve yeni zirvelere yol açabileceğini, ancak uzun vadede 2.585 ile 2.595 dolar aralığında direnç ile karşılaşabileceğini belirtti.

    CME FedWatch aracının gösterdiğine göre, tüccarlar Federal Reserve’in gelecek ay faiz indirimine gideceğini tamamen fiyatlamış durumda. 25 baz puanlık bir indirim olasılığı %67, 50 baz puanlık bir indirim olasılığı ise yaklaşık %33 olarak görülüyor.

    Faiz getirisi olmayan altın, genellikle düşük faiz ortamından fayda sağlar. Federal Reserve Başkanı Jerome Powell, geçen hafta yakında faiz indirimlerine başlanacağının sinyalini verdi ve merkez bankasının %2’lik enflasyon hedefine ulaşılabileceğine inandığını ifade etti.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Ronaldo: “1000 gol atmak istiyorum”

    Suudi Arabistan gruplarından Al Nassr forması giyen Cristiano Ronaldo, mesleğine dair açıklamalarda bulundu.

    Portekizli yıldız, “Kendimi güzel hissediyorum, sanırım hala yeterli görünüyorum. Hala top sürebildiğimi, şut ve gol atabildiğimi hissediyorum. Hiçbir şey üretemediğimi, hiçbir şey veremediğimi hissettiğim gün futbolu bırakacağım” dedi.

    Mesleğinde 1000 gole ulaşmak istediğini söyleyen Ronaldo, “Futbol tarihinin en büyük golcüsüyüm. Lakin çıtayı daha da yükselteceğim. 900 gol attım ancak 1000 gol atmak istiyorum. Bu amaca ulaşmak istiyorum. 1000 golün görüntüsü olacak ve böylelikle bu golleri attığımı kanıtlayabileceğim” diye konuştu.

    Cristiano Ronaldo, geçtiğimiz günlerde attığı golle 900 gole ulaşmıştı.

    39 yaşındaki Ronaldo’nun Al Nassr ile kontratı 2025 yılına kadar devam ediyor.

  • CANLI: Başakşehir – St. Patrick’s

    RAMS Başakşehir, UEFA Konferans Ligi play-off çeşidi rövanş maçında İrlanda’nın St. Patrick’s Athletic grubuyla alanında karşı karşıya geliyor.

    11’ler

    Başakşehir: Muhammed, Duarte, Hamza, Opoku, Ömer Ali, Deniz, Onur, Berkay, Pelkas, Davidson, Piatek.

    St Patrick’s: Anang, Sjöberg, Redmond, Grivosti, Breslin, Forrester, Lennon, Leavy, Elbouzedi, Mulraney, Melia.

    CANLI: 1. DEVRE

    BAŞAKŞEHİR: 0
    ST. PATRICK’S: 0

  • Al Ahli’den Osimhen’e 120 milyon euro!

    Suudi Arabistan takımı Al Ahli, Napoli’den Victor Osimhen’e kıymetli bir teklifte bulundu.

    Di Marzio’nun haberine nazaran, Osimhen’in menajeriyle görüşme yapan Al Ahli, Nijeryalı golcü için 4 yıllık mukavele ve yıllık 30 milyon euro teklif etti.

    Osimhen, Al Ahli’den gelen bu teklifi kabul ederse Suudi Arabistan grubu Napoli ile masaya oturacak.

    Osimhen ile İngiltere’den Chelsea de ilgileniyor.

    Aktüel piyasa bedeli 100 milyon euro olarak gösterilen 25 yaşındaki Osimhen’in Napoli ile mukavelesi 2026 yılına kadar devam ediyor.

  • Brighton’da Ferdi için açıklama!

    Bir devir Fenerbahçe’de vazife yapan, şu an ise Brighton’da teknik yönetici Fabian Hürzeler’in takımında olan Marco Knoop, Ferdi Kadıoğlu transferi için konuştu.

    Yağız Sabuncuoğlu’na konuşan Knoop, “Ferdi artık bize emanet, ona burada çok âlâ bakacağız. Ferdi’yi Fenerbahçe devrinden beri çok seviyor ve beğeniyorum. Buraya geldiğinde de kendisine çok sıcak bir karşılama yaptık. Fenerbahçe taraftarı merak hiç etmesin. Brighton’a katıldığı için çok memnunuz. İnanılmaz istatistiklerle buraya geldi. Uzun müddettir onu takip ediyoruz. Grubumuza da çok büyük katkısı olacak.” tabirlerini kullandı.

    FERDİ TRANSFERİNİN ŞARTLARI

    Fenerbahçe, ulusal futbolcu Ferdi Kadıoğlu’nun İngiltere Premier Lig gruplarından Brighton’a 30 milyon avro bonservis fiyatıyla transfer olduğunu duyurdu.

    Fenerbahçe Futbol AŞ’den Borsa İstanbul’a gönderilen ve Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) da yer alan açıklamada, şu sözler kullandı:

    “Profesyonel Futbolcumuz Ferdi Erenay Kadıoğlu’nun İngiliz Kulübü The Brighton and Hove Albion FC’ye, oyuncunun tarafımızla olan kontratının 30.000.000 avro bedelle feshi karşılığında transferi konusunda taraflarca mutabakat sağlanmıştır. FIFA talimatları gereği doğacak olan dayanışma katkı bedelleri The Brighton and Hove Albion FC tarafından ödenecektir.”

    Sarı-lacivertli kulüp açıklamasında, transfer bedeline ilaveten futbolcunun performansına bağlı olarak Brighton tarafından azami 5 milyon avro bonus bedeli ödeneceğini, futbolcunun ilerleyen devirde öteki bir kulübe transferi durumunda ise Brighton’ın elde edeceği transfer bedelinden yüzde 10’luk hissesi Fenerbahçe’ye ödeyeceğini de belirtti.

  • Yapay Zekânın “Hayal Ettiği” Harita ile Doom Oynandı: Pekala Bu Ne Demek?

    Ekranı olan çabucak her şeyde ve hatta bakterilerle bile oynanabilen DOOM, artık de yapay zekâ ile oynandı. Pek çok yapay zekâ oyun oynayabiliyor, hatta pek çok yapay zekâ da bilgisayar oyunlarında eğitiliyor. Bu kere ise durum farklı. Yapay zekâ, ekrandaki imajdan yola çıkarak haritayı “tahmin ediyor” ve tamamlıyor. 

    Projenin ardındaki isimler olan Google Research araştırmacıları Dani Valevski ve Yaniv Leviathan, Tel Aviv Üniversitesi’nden Moab Arar, Google DeepMind araştırmacısı Shlomi Fruchter tarafından geliştirilen model, GameNGen nöral model olarak isimlendirildi. 

    Bir birinci olmayı başardı

    GameNGen takımı, yaptıkları açıklamada “GameNGen, büsbütün bir sinirsel modelle çalışan ve yüksek kalitede karmaşık bir ortamla gerçek vakitli etkileşim sağlayan birinci oyun motorudur. GameNGen, klasik DOOM oyununu 20 kare/saniyenin üzerinde bir hızla tek bir TPU’da etkileşimli olarak simüle edebilir. Bir sonraki kare varsayımı, kayıplı JPEG sıkıştırmasına misal biçimde 29.4 PSNR (Piksel Sinyal-Gürültü Oranı) bedeline ulaşır. İnsan değerlendiriciler, oyunun kısa kliplerini simülasyon kliplerinden ayırt etmede sadece rastgele tahminden biraz daha güzeldir. GameNGen iki evrede eğitilir: (1) bir RL (Pekiştirmeli Öğrenme) casusu oyunu oynamayı öğrenir ve eğitim oturumları kaydedilir ve (2) bir difüzyon modeli, geçmiş kareler ve aksiyonlar dizisine nazaran bir sonraki kareyi üretmek üzere eğitilir. Şartlandırma artırımları, uzun yörüngeler boyunca kararlı otomatik regresif üretim sağlar.” sözlerini kullandı. 

    Gelecekte bu cins modellerin daha da gelişmesi durumunda oyunlarda kısım dizaynları yapay zekâ ile yapılarak, sonsuza kadar tekrar tekrar oynanabilen oyunların karşımıza çıkmasını sağlayabilir. 

  • Oscar Tarihine Geçebilecek Trans Kadın Oyuncuyla Tanışın

    “Emilia Pérez”e benzeyen bir film daha önce hiç yapılmadı, dolayısıyla filmin yıldızı Karla Sofía Gascón’un da türünün tek örneği olması oldukça yerinde.

    Yönetmen Jacques Audiard’ın filminde Gascón, gizlice yurtdışına geçiş yapmak için ölü taklidi yapan bir Mexico City kartelinin patronunu canlandırıyor. Cinsiyet değiştirme ameliyatından yıllar sonra, yeni vaftiz edilen Emilia, bunu ayarlamaya yardımcı olan avukatla (Zoe Saldaña) iletişime geçer ve bir isteği daha vardır: geride bıraktığı şüphesiz karısı (Selena Gomez) ve çocuklarıyla yeniden bir araya gelmek, eski suçlarının işlendiği yere geri dönmenin korkunç sonuçları olsa bile.

    Bu sinopsisin önerdiği çok sayıda tür – sert bir uyuşturucu dünyası ifşası, bir aile melodramı, bir trans-güçlendirme anlatısı – “Emilia Pérez”in bir müzikal olması gerçeğiyle daha da karmaşıklaşıyor, yani karakterler ister bir aşk sahnesinde ister ateşli bir silahlı çatışmada çarpışıyor olsunlar şarkı söylemeye başlayabilirler. Büyük salınımlarla dolu bir filmde, tüm bu çokluğu tek bir yüklü bakışta barındırabilen Gascón olmasaydı, çılgın fikirlerin bir arada tutulabileceğini hayal etmek zor. Birçok uzman, Netflix’in Kasım ayında “Emilia Pérez”i yayınlamasının ardından Gascón’un Oscar’a aday gösterilen ilk açıkça trans oyuncu olarak tarihe geçeceğine inanıyor.

    Mayıs ayında, 52 yaşındaki Gascón, “Emilia Pérez”in filmin tüm başrol kadın oyuncuları arasında paylaşılan en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandığı Cannes Film Festivali’nin parlayan yıldızıydı. Oyuncu arkadaşları ödül töreninden önce evlerine döndükleri için, şaşkına dönen Gascón onların adına sahneye çıktı ve duygusal konuşması gecenin en önemli olayıydı. Yaklaşık altı dakika boyunca mikrofon başında kalan Gascón, gözyaşları içinde trans insanların insanlığını savunurken, jüri üyelerine rüşvet vermekle ilgili şakalar yaparken, rol arkadaşı Gomez’e romantik övgülerde bulunurken ve ardından Gomez’in erkek arkadaşından şevki için özür dilerken İspanyolca ve İngilizce arasında gidip geldi.

    Daha sonra Gascón, konuşmasının soluk soluğa yayılmasını açıklamaya çalıştı. “Bana hiçbir zaman ödül verilmedi,” dedi muhabirlere. “Çoğunlukla bana yumruklar ve tekmeler yediler.”

    İspanyolca konuşan izleyiciler, 2013 yapımı hit film “Nosotros los Nobles”da rol alan ve altı yıl önce halkın gözü önündeyken geçiş yapan Meksika pembe dizilerinin emektarı Gascón’a aşina olabilir. Bana yakın zamanda Los Angeles’ta öğle yemeğinde “Çok zordu,” dedi. “İnsanlar beni belli bir şekilde tanıyordu ve sonra ben değiştim, bu yüzden sürekli kendimi haklı çıkarmam gerektiğini hissettim. Sürekli herkesle kavga ediyordum.”

  • Serena Williams Yeni Bir Belgesel Dizisinde Hayatını ve Mirasını Anlatıyor

    Mart 2001’de, o zamanlar sadece 19 yaşında olan Serena Williams, Kaliforniya’daki Indian Wells Açık turnuva finalinde kalabalık tarafından acımasızca yuhalandı. Alaylar arasında ırkçı hakaretler de vardı ve bu, Williams’ın muhteşem kariyeri boyunca başına gelen en korkunç ve yaralayıcı şeydi.

    ESPN+’da yayınlanan sekiz bölümlük belgesel “Arenada: Serena Williams”ta (son bölüm Çarşamba günü yayınlanacak) emekli yıldız, bu deneyimin kendisini nasıl şekillendirdiğini anlatıyor.

    “Sadece ten rengim yüzünden bu acımasız, iğrenç, korkunç şeyleri yaşamak zorunda kalmak diğer insanlar için birçok kapıyı açtı,” dedi. “Siyah kızlara ve siyah kadınlara oldukları kişiyle gurur duymaları için bir platform sunabildim.”

    Williams’ın ırk ve kadın sporları üzerindeki devam eden etkisi hakkında bu kadar açık bir şekilde konuşmada bulduğu yeni rahatlığı memnuniyetle karşıladım. Tüm zamanların en görünür sporcularından biri olan Williams, kariyeri boyunca sayısız röportaj ve biyografinin konusu oldu, ancak özel hayatı hakkında pek fazla şey açıklamaya istekli görünmüyordu. Bu durum, hamileliği ve tenise geri dönme mücadelesini anlatan HBO belgeseli “Being Serena” (2018) ve Instagram’da aktif olarak paylaşım yapması gibi projelerle son birkaç yılda değişti. Ayrıca babası Richard Williams’ın 2021’de Oscar kazanan biyografik filmi “King Richard”ın da yapımcısıydı.

    Ancak “Arenada” konusunun daha da fazla katmanını ortaya koyuyor. Gotham Chopra’nın yönettiği film, Williams ve akrabaları, arkadaşları ve tenis akranlarıyla samimi röportajlar içeriyor. Bunlara kız kardeşleri Venus Williams ve Isha Price; efsane arkadaşı Roger Federer; ve eski tenis yıldızı ve şu anki televizyon yorumcusu Mary Joe Fernández de dahil. Serena aynı zamanda bir yönetici yapımcı.

    Dizi, Chopra’nın yönettiği ve Brady’s 199 Productions tarafından üretilen “Man in the Arena: Tom Brady” (2021) dizisinin devamı niteliğindedir. Ancak tenis, futbol gibi bir takım sporundan çok daha yalnızdır. Seyircilerin gözleri lazer gibi oyunculara ve vücutlarına odaklanmıştır; bu gerçeklik, başlangıçta Williams’ın ırkı ve ağırlıklı olarak beyazların olduğu tenis dünyasındaki sınıf statüsü nedeniyle daha da gerginleşmiştir.

  • Tayland Merkez Bankası faiz oranlarını ayarlamaya hazır olduğunu işaret ediyor

    Çarşamba günü düzenlenen bir iş forumunda, Tayland Merkez Bankası Başkanı Sethaput Suthiwartnarueput, ülkenin ekonomik büyümesinin potansiyelini karşılamaması konusundaki endişelerini dile getirdi. Merkez bankasının politika faiz oranı şu anda küresel olarak en düşük oranlardan biri olan %2,5 seviyesinde ve geçen hafta gerçekleşen son toplantı da dahil olmak üzere art arda beş toplantıdır bu seviyede tutulmaktadır.Sethaput, ekonomik görünümün değişmesi durumunda Bank of Thailand’ın (BOT) faiz oranlarını değiştirmeye hazır olduğunu belirterek, belirsizlikler ve potansiyel şoklar karşısında dayanıklılığı korumak için politika seçeneklerine ve tamponlara sahip olmanın önemini vurguladı.Tayland ekonomisinin dengeli olmayan bir toparlanma gösterdiğini, turizmin büyüme gösterdiğini ancak imalat gibi diğer sektörlerin daha yavaş bir hızda genişlediğini vurguladı. BOT, bu yıl için ekonomide %2,6 ve 2025 için %3 büyüme öngörüyor.Merkez bankası, ülkenin ekonomik performansını etkileyen demografik değişiklikler gibi yapısal zorlukları not etmiştir. Ayrıca Sethaput, özellikle küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) sektöründe kredi kalitesi konusundaki endişelere dikkat çekti ve bu sektörde kredi kullanılabilirliğinde bir daralma olabileceğini belirtti.Sethaput ayrıca, GSYİH’nin %90’ının üzerinde olan yüksek hanehalkı borcu sorununa ve bunu daha yönetilebilir bir seviye olan %80’e düşürmenin zorluklarına değindi. BOT’un bir sonraki faiz oranı incelemesi 16 Ekim’de planlanmıştır ve merkez bankasının faiz oranlarını ayarlamaya hazır olması, ekonomik görünümdeki herhangi bir değişikliğe bağlı olacaktır.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • ABD Hazinesi borç yönetimini kısa vadeli bonolara odaklanarak yapıyor

    ABD’nin artan kamu borcu konusundaki endişeler arasında, ABD Hazinesi borç ihracını aktif olarak yönetiyor ve kısa vadeli bonolara odaklanıyor. Bu hafta yarım trilyon doların üzerinde bono ve tahvil ihale edilecek ve bunların önemli bir kısmı 12 ay veya daha kısa vadeli bonolardan oluşacak.Bu strateji, faiz oranlarının beklendiği gibi düşmesi halinde bu kısa vadeli menkul kıymetlerin daha düşük oranlarla yenilenmesi beklentisiyle, potansiyel borç servis sorunlarını hafifletebilir.Hazine’nin bu yaklaşımı, ekonomistler ve yatırımcılar arasında alarm yaratan çeşitli faktörlere bir yanıt niteliğinde. Apollo Global Management (NYSE: APO) baş ekonomisti Torsten Slok, önümüzdeki bir yıl içinde 9 trilyon dolarlık devlet borcunun vadesi geleceğini ve borç servis maliyetlerinin hükümet harcamalarının %12’sine ulaştığını vurguladı.Ayrıca, ABD’nin önümüzdeki on yıl boyunca yıllık bir trilyon doları aşan bütçe açıkları vermesi ve borç-GSYİH oranının 21. yüzyılın ortalarına kadar iki katına çıkması bekleniyor.Bu endişelere rağmen, Hazine’nin borç ihracının vade profilini öne çekmesi, yakın vadede bir borç krizini önlemeye yardımcı olabilir. Şu anda, pazarlanabilir borç stokunun ağırlıklı ortalama vadesi yaklaşık altı yıl olup, kısa vadeli bonolar toplamın %22’sini oluşturuyor. Bu oran, pandemi öncesinde görülen %10-%15 aralığına göre önemli bir artış gösteriyor.CrossBorder Capital analistleri, Hazine’nin aktif vade yönetimi (ADM) politikasının, finansman maliyetlerini yönetmek için kasıtlı olarak getirileri baskıladığını öne sürüyor. 10 yıllık Hazine tahvili ile daha yüksek getirili ABD ipotek bağlantılı tahvilleri arasındaki önemli getiri farkına dikkat çekiyor ve bu farkı ADM politikasına bağlıyorlar.Bu strateji borç servis maliyetlerinde kısa vadeli bir rahatlama sağlayabilse de, potansiyel dezavantajları da var. Kısa vadeli bonolara aşırı bağımlılık yenileme riskini artırabilir ve borç tavanı anlaşmazlıkları gibi herhangi bir aksaklık, bono piyasasını orantısız bir şekilde etkileyebilir. Ayrıca, baskılanan 10 yıllık getiriler, iki yılı aşkın süredir ters verim eğrisine yol açarak, bunun ekonomik bir gösterge olarak güvenilirliğini zorluyor.Hazine’nin bu manevraları, acil bir piyasa karmaşası olmaması nedeniyle, açıkları ve borç artışını frenlemeye yönelik siyasi eylemlerin aciliyetini azaltabileceğinden, uzun vadeli mali politikanın ele alınmasında rehavete yol açma riski de taşıyor.Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Sancho, Juventus’a gidiyor!

    Manchester United forması giyen Jadon Sancho, Juventus’a transfer olmaya hazırlanıyor.

    RMC Sport’ta yer alan habere nazaran, Juventus, İngiliz oyuncunun kiralık transferi için Manchester United ile muahede sağladı.

    OPSİYON DA OLACAK

    Sancho’nun Juventus’a gitmek konusunda istekli olduğu ve 24 yaşındaki futbolcu için yapılacak mukavelede satın alma opsiyonu da olacağı belirtildi.

    Jadon Sancho’nun geleceğinin kısa mühlet içerisinde netlik kazanması bekleniyor.

    Sancho, Manchester United’da geçen dönem teknik yönetici Erik cilt Hag ile sorun yaşamasının akabinde devre ortasında eski ekibi Borussia Dortmund’a kiralık gitmişti.

  • Hong Kong geliştiricileri artan talep karşısında kiralık konutlara yöneliyor

    Hong Kong’lu gayrimenkul geliştiricileri, stratejik bir değişimle, ev satışlarındaki uzun süreli durgunluğu aşmak için giderek kiralık konut piyasasına yöneliyor ve Çin anakarasından gelen profesyoneller ile öğrencilerin artan talebini karşılıyor.Dünyanın en yüksek gayrimenkul fiyatlarına sahip şehirlerinden biri olarak bilinen Hong Kong’da bu değişim, değişen nüfus dinamiklerini yansıtıyor.Bu eğilim, 2019’daki hükümet karşıtı protestolar ve ardından gelen pandemi sonrasında yabancılar da dahil olmak üzere sakinlerin şehirden ayrılmasından etkilendi. Nüfus boşluğu büyük ölçüde 2022’de tanıtılan yetenek kabul programlarıyla çekilen Çin anakarasından gelenlerle doldu. Sonuç olarak, Temmuz ayında özel konutların kira seviyeleri neredeyse beş yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, ev fiyatları aynı dönemde %22 düştü.Ev fiyatları ve kiralar arasındaki bu farklılığın kısa vadede devam etmesi bekleniyor, çünkü yerel sakinler de ekonomik belirsizlikler nedeniyle ev satın almak yerine kiralamayı tercih ediyor. Gayrimenkul şirketleri bu piyasa koşullarına uyum sağlıyor. Örneğin, Henderson Land yakın zamanda Kowloon yarımadasındaki “Baker Circle Dover” projesindeki birimleri satmak yerine kiralamayı tercih etti. Bir hafta içinde 20’den fazla birimi kiraladıklarını, aylık kiraların stüdyo daireler için 14.000 HK$’dan bir yatak odalı daireler için 19.000 HK$’a kadar değiştiğini bildirdiler.Benzer şekilde, Chevalier International artan talebe cevap olarak yeni bir binadaki 58 dairenin tamamını kiralık amaçlı ayırdı. Bu yanıt, şehrin yetenek programları kapsamında gelen profesyoneller ve öğrencilerin akınıyla uyumlu. Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee’nin bu hafta başında belirttiği gibi, bu programlar kapsamında şimdiye kadar 210.000 başvuru onaylandı ve çoğunluğu Çin anakarasından olmak üzere 140.000 kişi geldi.Kiralık piyasasının genişlemesi öğrenci konutları sektöründe de görülüyor. Üniversitelerdeki yabancı öğrenci kotasının 2024’te %40’a çıkacak olmasıyla, yatırımcılar oteller ve ticari binalar dahil çeşitli mülkleri öğrenci yurtlarına dönüştürüyor. Haziran ayında Hong Kong Metropolitan University, yurda dönüştürmek üzere 255 odalı bir oteli 1 milyar HK$’a satın alarak şimdiye kadarki en büyük öğrenci konutu işlemini gerçekleştirdi.Öğrenci konutları piyasasında arz hızla genişlerse kiraların düşme potansiyeli olmasına rağmen, öğrenciler arasındaki mevcut duygu, fiyat artışı korkusuyla daha yüksek oranlarda bile olsa kira sözleşmelerini güvence altına almak yönünde. Shenyang’dan gelen öğrenci Julia Zhong, Temmuz ve Ağustos aylarında daha fazla kira artışı haberleri arasında, önceki konutundan 500 HK$ daha pahalı olmasına rağmen Haziran ayında kirasını güvence altına aldığı için rahatladığını ifade etti.Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Toulouse’de amaç Joshua King!

    Fenerbahçe ile kontratı bittikten sonra sarı-lacivertli ekipten ayrılan Joshua King için Fransa’dan sürpriz bir argüman gündeme geldi.

    Fransız basınında yer alan habere nazaran, Toulouse, transfer devrinin bitmesine kısa bir mühlet kala takımını güçlendirmek istiyor ve 32 yaşındaki hamle oyuncusu ile ilgileniyor.

    Toulouse ve King ortasında yapılan görüşmelerde mutabakatın yakın olduğu argüman edildi.

    Norveçli futbolcunun geleceğinin kısa mühlet içerisinde netlik kazanması bekleniyor.

    Fenerbahçe’de 2022-2024 yılları ortasında forma giyen Joshua King, sarı-lacivertli forma altında çıktığı 54 maçta 12 gol attı ve 7 asist yaptı.

  • Abdullah Avcı’dan transfer cevabı!

    UEFA Konferans Ligi play-off tipi rövanş maçında Trabzonspor alanında St. Gallen ile karşı karşıya gelecek. Çaba öncesi bordo-mavililerin teknik yöneticisi Abdullah Avcı ve Trabzonsporlu futbolcu Stefan Savic açıklamalarda bulundu.

    ABDULLAH AVCI’NIN AÇIKLAMALARI;

    “TARAFTARIN DAYANAĞINA MUHTAÇLIĞIMIZ VAR”

    “Geçen hafta birinci maçı oynadık. Deplasmanda 65-70 dakika güzel bir oyun ve konum zenginliği ile geçirdik ancak bunun karşılığını alamadık. Deplasmandan beraberlikle döndük. Oynadığımız maçın üzerinden tahlillerini yapıp tekrarlarımızı çalıştık. Yarın akşam en uygun biçimde maça hazır olmak istiyoruz. Bu maç bizim için de bir maçtan daha fazlası. Avrupa’da devam edebilmek hem taraftarımızla bütünleşmeyi sağlayacak, oyuna ve oyuncularımıza öz inanç getirecek bir maçtan daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Taraftarlarımıza seslenmek istiyorum, Trabzonspor tarihindeki bütün başarılarında kadrosuna 90 dakika dayanak verdiğinde bu muvaffakiyetleri yaşamıştır. Taraftarın dayanağına muhtaçlığımız var. Hoş bir akşam olacağını düşünüyorum.”


    “TRABZON KENTİ İÇİN…”

     “Yarın Trabzonspor için, Trabzonspor kenti, taraftarı için Avrupa’da devam edebilmek için hoş bir maç var. Oraya takviye verirseniz daha uygun olur.”

    “BU GRUP, ÇOK YETERLİ BİR KADRO OLACAK”

    “Bu ekip, daha evvel de söyledim, çok yeterli bir kadro olacak. Bunu en yakın vakitte görecekler.”

    “ODAK NOKTAMIZ YARIN AKŞAMKİ MAÇ”

    “Benim ve takımımın, grubumun bütün odak noktası yarın akşamki maç.”

    “GÖRDÜKLERİMİZ, TESPİTLERİMİZ VAR”

    “Geçen hafta 70 dakika bir fotoğraf çıkardık ortaya. Biz bunu daha güzel yapmak, daha baskılı, daha kısa müddette topu almak, atak sonuçlandırmak istiyoruz, konumları golle sonuçlandırmayı yarın akşam gerçekleştirmek istiyoruz. Yarınki oyunumuzu daha güzel hale getirmeye çalışacağız. Yarın alana çıktığında kadroyu görürsünüz. Gördüklerimiz, tespitlerimiz var. Umarım alana daha fazla yansır.”

    ORSIC AÇIKLAMASI

    “Orsic’in 60 dakikalık performansı düzgündü. Bir sene sonra birinci önemli maçını oynadı. Önemli bir sakatlıktan çıktı. Yaz kampına çok yeterli geldi. Doğal ki mevkisel olarak önünde oynayan oyuncular vardı fakat hiç teslim olmadan çalışmalarını yaptı. Orsic fırsatı uygun kullandı. İnşallah bunun mühletini arttırarak devam ettiririz.”

    “PARÇALARI TAMAMLAMAYA ÇALIŞIYORUZ”

    “11 oyuncu transfer oldu şu ana kadar. Kesimleri tamamlamaya çalışıyoruz. Bunun için tekrarlar, dayanaklar gerekiyor. Kısa müddette gol derdi yaşıyoruz. Bu yalnızca bir santrforla anlatılacak bir durum değil. Birinci iki maçı kazandık biz. Rapid’e karşı güzel bir tertip ekibine karşı kaybettik. Eksiğimiz var. Tertip olarak geçen hafta 7-8 konuma girdik. Bu daha âlâ hale gelecektir”

    “CHAM’I SAYAMIYORUZ”

    “Cham daha gerçekleşmediği için sayamıyoruz.”

    “NEYE NAZARAN KIYMETLİ TAKIM?”

    “Neye nazaran değerli takım, onu bir sorayım, kime nazaran, rakiplere nazaran mi? Yarışacağın rakiplere nazaran değerli bir takım mu? Maliyete girmeyelim, bunun altında diğer şeyler de çıkabilir. Doğrusunu yapmaya çalışıyoruz. Senin yarıştığın rakiplere nazaran maliyete bakarsan… Ben bir şey söyledim, Trabzonspor iktisadıyla değil, karakteriyle yarışacak.”

    “AVRUPA OLMAZSA OLMAZ”

    “Avrupa olmazsa olmaz. Her kulvar Trabzonspor için kritik bir kulvardır. Onun için dayanağa muhtaçlığımız var.”

    TRANSFER CEVABI

    “Başkan inanılmaz derecede çalışıyor. Fedakarlıklar yapıyor. Bunun B-C’si var. İktisadı var. Trabzonspor’un iktisadına nazaran hareket etmek de var. Lider takip ediyor. Biz şu anda yarınki maça odaklıyız. 13’üne kadar vakit var. Bir sonrasında bunu ulusal ekip ortasında kıymetlendirmek daha hakikat olur.”


    STEFAN SAVIC’İN AÇIKLAMALARI;

    “BİR FİNAL NİTELİĞİNDE”

    “Umuyorum bizim için hoş bir maç. Bir final niteliğinde bizim için. Kadromuz ve taraftarımız, Trabzonspor’un Avrupa’da olmasını hak ediyor. Grubun Avrupa’da olabilmesi ismine her şeyimizi vereceğiz. Gelmeden evvel de Trabzonspor taraftarının neler yaptığını gördüm. Seçme nedenlerimden biri de buydu. Taraftarımızla birlikte elimizden gelen en güzel çabayı vereceğiz. Birlikte o atmosferi yaşamak için taraftarımızı davet etmek istiyorum.”

    “BURADA PEK MUTLUYUM”

    “Burada pek memnunum. İnanılmaz çalışma azmiyle, Trabzonspor’un hak ettiği yere ulaşabilmesi için çalışıyoruz hocamızla birlikte. Avrupa’da gayelerimiz en üstte, en yeterli yerlerde olabilmek.”

    “FİZİK OLARAK DAHA DÜZGÜN HALE GELDİM”

    “Çok daha yeterli hissediyorum. Uygun adapte olduğumu söyleyebilirim. Son maçta bunu daha âlâ gösterdiğimi düşünüyorum. Fizik olarak daha uygun hale geldim. Çok yakın müddette yüzde yüzüme ulaşacağım. Her vakit gruba ve ekip arkadaşlarıma yardımcı olmak istiyorum. Adaptasyon sürecim âlâ gidiyor.”

  • Los Angeles Galerilerinde, Yazın Azalan Günlerinin Tadını Çıkarın

    Rick Lowe’un “Cavafy Remains”, 2024, tuval üzerine akrilik, Gagosian Beverly Hills’deki “Sosyal Soyutlama” grup sergisinde. Kredi… Rick Lowe ve Gagosian aracılığıyla; Fotoğraf: Thomas Dubrock

    Sanat galerisi takvimindeki geleneksel yaz durgunluğu genellikle telefonla yapılan grup sergilerinin bir dalgasına, satılmamış eserleri depodan çıkarıp cansız genel temalar altında yeniden paketleme şansına yol açar. Los Angeles’ta bu ay pek öyle olmadı, burada birkaç göz alıcı solo sergide, güneşte bir an için gecikmiş sanatçılar yer alıyor.

    Bu gösterilerin kanıtlarına göre, şu anda sanatta tek bir baskın eğilim yok, daha ziyade geniş bir sanatçı ve pozisyon yelpazesini, özellikle de eski nesilleri ciddiye alma izni genel bir hissiyat var. Bu yaz sonu sıcağında, hoş bir mola.


    ‘Magdalena Suarez Frimkess: En Büyük Saygısızlık’

    25 Ocak’a kadar. Los Angeles County Sanat Müzesi, 5905 Wilshire Bulvarı, Los Angeles; 323-857-6000; lacma.org.

    Yukarıdan aşağıya: “Minnie Mouse Venedik Kanalları Elbisesi Giyiyor”, 2004; “Minnie Mouse Ananas ve Palmiye Ağacı Desenli Giyiyor”, 2005; “Minnie Mouse Kırmızı Puantiyeli Beyaz Elbise Giyiyor”, 2007; “Minnie Mouse Pembe Puantiyeli Yeşil Elbise Giyiyor”, 2007; ve “Minnie Mouse Pembe Elbise Giyiyor”, tarihsiz. Kredi… Magdalena Suarez Frimkess ve Los Angeles County Sanat Müzesi aracılığıyla

    95 yaşındaki Venezuela doğumlu Magdalena Suarez Frimkess, ilk müze retrospektifi için uzun zamandır bekliyordu. Şili’de heykeltıraş olarak eğitim alan sanatçı, 1962’de bursla Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi ve klasik seramik sanatçısı Michael Frimkess ile tanıştı. Kısa süre sonra evlendiler ve Los Angeles’a yerleştiler. Frimkess’e multipl skleroz teşhisi konduktan sonra, Pop’tan esinlenen imgelerini zarif kaplarına uygulamaya başladı ve onları renkli sırla boyadı.

    José Luis Blondet küratörlüğünde LACMA’da düzenlenen seramik, mobilya, resim ve çizimlerden oluşan bu sergi, adını Paul Harris’in Art in America dergisindeki akıllıca bir eleştirisinden alıyor: “Şili’de çalışan en cesur heykeltıraş olan Magdalena Suarez Frimkess’in eseri, öyle olduğu varsayılan her şeye karşı en büyük saygısızlığıyla öne çıkıyor.”

  • Tarihi Kahire Yüksek Binalarında Daha Uzun Süre Kalmaya İlham Verebilecek Daireler

    T Tanıtıcı, tekil bir kişi, yer veya şeyin ilk kez tanıtılmasını vurgular.


    Gezginler, manzaraları gördükten sonra Kahire’de fazla oyalanma eğiliminde olmazlar; şehir, gezinmesi bilindiği üzere zor bir yer olabilir. Ancak Nil Nehri üzerindeki lüks Set Nefru dahabiya teknesinin ve güneydeki Luksor şehrinde büyüleyici bir otel olan Al Moudira’nın arkasındaki ekibin yeni hizmetli daire koleksiyonu, ziyaretçilere etrafta kalmaları için bir sebep veriyor.

    Bir ila üç yatak odalı dört daire, 1940 yılında tamamlandığında Kahire’nin en yüksek yapısı olan şehir merkezindeki Immobilia Binası’nın sekizinci, onuncu ve onbirinci katlarında yer alıyor. O zamanlar mahallede çok sayıda kafe ve kabare vardı ve Orta Doğu ve ötesinden gelen toplumu çekiyordu. Şimdi ise dairelerin sahibi olan Kahire ve Floransa merkezli avukat Florian Amereller, “çağdaş enerjiyle harmanlanmış soluk bir ihtişam hissi” olduğunu söylüyor.

    Yedi yıl önce binada mülk satın almaya başladı, Art Deco tasarımına, zengin tarihine ve muhteşem manzarasına çekildi. Şimdi beşinci kata üç süit daha ekleme sürecinde. “Binanın girişi görkemli ama aynı zamanda tozlu ve yenilenmeye ihtiyaç duyuyor” diye itiraf ediyor, dairelerin kendisi Al Moudira’nın kurucu ortağı, 75 yaşındaki İtalyan Lübnanlı otelci ve tasarımcı Zeina Aboukheir’in yardımıyla mükemmel bir şekilde döşenmiş. O ve Amereller, iç mekanları Kahire ve İskenderiye’deki tarihi evlerden gelen antikaların yanı sıra çağdaş sanat ve yerel el sanatlarıyla dekore ettiler. Eski Christofle gümüş takımları ve Limoges çinileri; sedef kakmalı 1920’ler Mağribi tarzı bir masa ve sandalye takımı; İran’dan kabile Veramin halısı; Kahire merkezli mağaza Madu’dan seramikler; çağdaş sanatçılar Hany Rashed ve Adel El Siwi’nin parçaları; ve şehrin Tintera galerisinden fotoğraflar var. Malaika markasının özel Mısır pamuğundan yatak çarşafları, şirketin dışlanmış kadınlara eğitim ve sürekli çalışma sağlama programı olan Threads of Hope’tan alınan el işlemeleriyle üretildi.

    Kahire’deki Amerikan büyükelçisinin eski uşağı, günlük temizlik hizmetinin yanı sıra SUV’lerden 1951 Jaguar’a kadar uzanan şoförlü araç filosuna başkanlık ediyor. Ayrıca, sadece anıtların (ve tek bir medeniyete adanmış dünyanın en büyük müzesi olduğu söylenen yeni Grand Egyptian’ın) değil, aynı zamanda radar altında kalmış antikaların, tekstil ürünlerinin ve mutfak mekanlarının da kişiselleştirilmiş turlarını ayarlayabilir. Ancak, tesis bünyesindeki yemekler belki de en etkileyici olanı: Mısır’ın dört bir yanından miras malzemelerini sergilemesiyle bilinen şef Karim Abdelrahman, kahvaltı teklifleri düzenliyor ve özel etkinlikler için yemekler pişiriyor. Embassy Apartment’ın terasında yakın zamanda yenen bir akşam yemeğinde, asma yapraklarında haşlanmış, eski Mısır zamanlarına kadar uzandığı düşünülen bir malzeme olan kaz ciğeri ve Bedevi çobanlar tarafından sadece otlarla yetiştirilen dukkah kaplı kuzu eti vardı. Kahvaltı dahil gecelik 500 dolardan başlayan fiyatlarla daireler, egyptbeyond.com/immobilia .

  • İstanbul’daki taksi sıkıntısının tahliline ait açıklama

    Uraloğlu, toplumsal medya hesabından İstanbul’daki taksi sorununun tahliline ait paylaşımda bulundu.

    “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızın şikayetlerine mevzu olan taksi meselesinin çözülmesi için Uygulama Tabanlı Taksi Nakliyatı Sistemi’ni onaylayacağız.” tabirini kullanan Uraloğlu, şunları kaydetti:

    “2 bin 500 araçla başlanacak yeni taksi sisteminin kurulmasına dair yarın yapılacak olan UKOME Toplantısı’nda gündemde yer alan teklife ait olarak oy hakkı olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile bağlı kurumlar olarak uygun görüş vereceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız. Taksi probleminin tahlili ismine attığımız bu adımın İstanbul’umuza iyi olmasını diliyoruz.”

  • EKK’da OVP hazırlıkları ele alındı

    Foreks – Ekonomi yönetiminde Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları devam ediyor.

    Son Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında da OVP’ye yönelik hazırlıklar ele alındı.

    https://www.bloomberght.com/ekk-da-ovp-hazirliklari-ele-alindi-2359164

  • Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Flake’i kabul etti

    Foreks – Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Flake’i kabul etti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.

  • İSO/Bahçıvan: Bu enflasyon, sosyolojik olarak geçmiş enflasyonlardan çok daha farklı

    Foreks – İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ‘OVP Bir Yılını Tamamlarken Türkiye’de Üretim Hayatının Değerlendirilmesi’ ana gündemi ile toplanan İSO ağustos ayı Meclis Toplantısı’nda konuştu.

    Bugün bir yılı geride kalmak üzere olan 2024-2026 dönemi Orta Vadeli Programı, güvenin yeniden tesis edilmesi için önemli bir ilk adım olarak nitelendiren Erdal Bahçıvan, “OVP’nin odak noktasında ‘fiyat istikrarının tesisi’ yer alıyordu. Mayısta yüzde 75 düzeyinde zirve yapan yıllık enflasyonun haziranda düşmeye başlamasıyla birlikte mevcut programın ‘geçiş süreci’ sona ererken ‘dezenflasyon sürecinin’ başladığı ilan edildi. Genel beklenti ise enflasyonun bu yılı Merkez Bankası’nın tahmin aralığının üst bandı olan yüzde 42 dolayında kapatacağı yönünde.” dedi.

    Bugünün enflasyonu ile 70’li, 80’li, 90’lı yılların enflasyonunu karşılaştırmamak, karıştırmamak gerektiğini kaydeden Erdal Bahçıvan, “Çünkü bugünkü enflasyon, ekonomik olarak da sosyolojik olarak da ve daha önemlisi topluma kalıcı olarak bırakmış olduğu hasar bakımından da o yıllardaki enflasyondan çok daha farklı. Fiyat istikrarından uzaklaştığımız, yüksek enflasyon ile yaşadığımız her geçen gün, bunun toplumdaki sosyolojik ve psikolojik etkileri daha da ağırlaşıyor. Çalışma dünyası ve günlük hayatın etik ve ahlak kurallarında bu enflasyonun yarattığı tahribat maalesef artarak kendini gösteriyor. Bu enflasyon sosyolojik olarak çok daha farklı bir enflasyon.” diye konuştu.

    İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin 2024 yılı Ağustos ayı olağan toplantısı ‘OVP Bir Yılını Tamamlarken Türkiye’de Üretim Hayatının Değerlendirilmesi’ ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, Ekonomi Gazetesi Köşe Yazarı Alaattin Aktaş, ROTA Portföy Başekonomisti Özlem Bayraktar Gökşen ve Peninsula Corporate Finance Kurucu Ortağı, Stratejist Fatih Keresteci’nin katılımıyla bir de panel düzenlendi.

    OVP’DEKİ TEMEL MAKRO HEDEFLER TUTARLILLIK GÖSTERMELİ

    Geçen yıl eylül ayında ekonomi için bir yol haritası özelliğine sahip Orta Vadeli Program’ın (OVP) açıklandığını hatırlatan Erdal Bahçıvan, “Kabul etmemiz gerekiyor ki geçtiğimiz yıllarda OVP’lerin iddialı hedefleriyle tüm kesimlerde beklenti ve heyecan yaratmasına rağmen, bunun kısa sürdüğüne ve istenen sonuçların alınamadığına sıklıkla tanıklık ettik. Bu durum bazen açıklanan hedeflerin gerçekçiliği konusundaki kuşkuların giderilememesinden, bazen de muhtelif sebeplerle uygulamada ortaya çıkan sıkıntılardan kaynaklandı. OVP’lerde büyüme, enflasyon, istihdam, cari denge, bütçe açığı gibi temel makro ekonomik hedeflerin kendi içinde tutarlılık arz etmesi, güçlü makro modellere dayanması ve ekonominin tüm aktörleri açısından ikna edici olması gerekiyor. Çünkü OVP’nin rolü, sadece gelecek yılın bütçe kanununa ve gelecek üç yılın ekonomi politikalarına temel oluşturmakla sınırlı değil. Aynı zamanda reel sektöre, finans dünyasına ve kamuoyuna verdiği sinyallerle ekonomik beklenti ve davranışları da etkiliyor. Tam da bu nedenle kamuoyunda gerçekçiliği sorgulanan, kararlılıkla uygulanmayan programların güven yitirmesi ve bu güvensizliğin geleceğe taşınması da son derece doğaldır. Maalesef güven kaybının nelere mal olacağının somut örneklerinden birini, halen geride bırakmaya çalıştığımız enflasyonist dönem bize net bir şekilde gösterdi. Kısa vadede güçlü büyüme oranları yakalamayı her şeyin üstünde tutup, nitelik ve sürdürülebilirliğe ilişkin riskleri bilinmeyen bir geleceğe ötelediğimizde, telafisi çok zor bir tabloyla karşılaşıyoruz.” dedi.

    YENİ OVP, HEYECAN VE OLUMLU BEKLENTİ YARATTI

    Fiyat istikrarının bozulmasının kısa sürede finansal istikrarı da tehdit eder boyuta ulaştığını kaydeden Erdal Bahçıvan, “Kendimizi büyük bir fiyat kaosunun içinde bulduk ve neredeyse bir hafta sonrasını bile öngöremez hale geldik. Tüm bunlar yalnızca satın alma gücünün ve refahın değil, maalesef ticaret hayatındaki etik değerlerin de ciddi şekilde aşınmasına yol açtı. Neyse ki bu sürdürülebilir olmayan yaklaşım, 2023 ortasından itibaren ekonomi yönetimindeki değişikliklerle birlikte yerini çok daha sağlıklı bir yönelime bırakmış durumda. Bugün bir yılını geride bırakmak üzere olduğumuz 2024-2026 dönemi Orta Vadeli Program, güvenin yeniden tesis edilmesi için önemli bir ilk adımdı. Birkaç ay içinde, biz sanayiciler de dahil olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla, yapılan istişareler ışığında hazırlanan ve halen uygulanmakta olan Orta Vadeli Program (OVP) hepimiz için umut oldu. Uzun yıllardan beri, ortaya koyduğu hedeflerle uyum göstermeyen diğer OVP’lere göre çok daha gerçekçi hedefleri olan bir program olarak hazırlandı. Gerçekçi hedefler derken sadece rakamlara dayanan bir OVP’den söz etmiyorum. Belli vizyonları ve yapısal reformları da işaret etmesi, geçmiş OVP’lerden farklılığını ortaya koymuştu. Bunların da önemli bir kısmı zaten bizim dönem dönem dile getirdiğimiz hususlardı. Nitekim ekonomi politikalarında uzun zamandır beklediğimiz ‘rasyonaliteye dönüş’ perspektifiyle birlikte son OVP’nin öncekilere göre kamuoyunda daha fazla heyecan ve olumlu beklenti yarattığını da gördük.” diye konuştu.

    SOSYOLOJİK OLARAK ÇOK DAHA FARKLI BİR ENFLASYON

    Tüm yaşananlara bakıldığında geçen yılın OVP’sinde yüzde 4 olan 2024 büyüme hedefinin yakalanmasının kolay gözükmediğine dikkat çeken Erdal Bahçıvan, “Geçen yılki öngörümüzü doğrulayacak şekilde, dezenflasyonu sağlamak için ekonomik büyümeden vermemiz gereken taviz düşündüğümüzden daha yüksek olabilir. OVP’nin odak noktasında yer alan ‘fiyat istikrarının tesisi’ konusuna gelirsek; mayısta yüzde 75 düzeyinde zirve yapan yıllık enflasyonun haziranda düşmeye başlamasıyla birlikte mevcut programın ‘geçiş süreci’ sona ererken ‘dezenflasyon sürecinin’ başladığı ilan edildi. Başta döviz kuru olmak üzere maliyet baskılarındaki hafifleme, temel mal fiyatlarının artışında önemli bir gevşeme sağlamış görünüyor. Diğer yandan, hizmet enflasyonunda ise katılığın kiralar öncülüğünde sürdüğü ve bu tarafta iyileşmenin daha gecikmeli olacağı anlaşılıyor. Genel beklenti ise enflasyonun bu yılı Merkez Bankası’nın tahmin aralığının üst bandı olan yüzde 42 dolayında kapatacağı yönünde. Tabii enflasyon demişken, bugünün enflasyonu ile çoğumuzun hatırlayacağı 70’li, 80’li, 90’lı yılların enflasyonunu karşılaştırmamak, karıştırmamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bugünkü enflasyonun, ekonomik olarak da sosyolojik olarak da ve daha önemlisi topluma kalıcı olarak bırakmış olduğu hasar bakımından da o yıllardaki enflasyondan çok daha farklı olduğunu kabul etmeliyiz. Bunu her geçen gün biraz daha çarpıcı bir şekilde görüyoruz. Kısacası bu enflasyon sosyolojik olarak çok daha farklı bir enflasyon.” ifadelerini kullandı.

    BUGÜNKÜ ENFLASYONUNUN TOPLUMDA YARATTIĞI HASAR DAHA BÜYÜK

    Bugünkü enflasyonun geçmişten neden daha farklı olduğu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şeyden önce o günlerin Türkiye’sindeki tüketim kalıpları, tüketim harcamaları ve tüketimin çerçevesi çok dar ve kısıtlıydı. Bugün ise 2000’li yılların başından itibaren 100-150 milyar dolarlık bir Türkiye’den 1,2 trilyon dolara yaklaşan ve zenginleşen, buna bağlı olarak tüketim alışkanlıkları değişen, hayatın her alanında daha rahat borçlanmaya gidilen, risk alınan bir Türkiye’de yaşıyoruz. Ekonomisi daha küçük bir ülke sosyolojisinden, bugün zenginleşmiş bir toplumda böyle bir enflasyona yakalandığınız zaman, ekonomide oluşan tahribat ve bunun toplumda yarattığı hasar da daha büyük oluyor. Zaten bunun yansımalarını ve etkilerini, üretimden tüketime kadar hayatımızın her alanında görüyoruz. Fiyat istikrarından uzaklaştığımız, yüksek enflasyon ile yaşadığımız her geçen gün, bunun toplumdaki sosyolojik ve psikolojik etkileri daha da ağırlaşıyor. Çalışma dünyası ve günlük hayatın etik ve ahlak kurallarında bu enflasyonun yarattığı tahribat maalesef artarak kendini gösteriyor. Zaman zaman meclisimizde yaptığım konuşmalarda geçmişte bu konuda yaptığımız uyarıları hatırlatıyorum. Bugün o söylemlerimize ve uyarılarımıza değinmek istemiyorum. Ama o zamanki uyarıcı söylemlerimizin özünde işte bu vardı. Şimdi itiraf etmek gerekirse biz bu konuyu maalesef çok hafife almışız. Dahası bu sürecin başında işin nereye varabileceğine ilişkin söylemlerimize karşın, biz bile neticenin bu kadar ağır olacağını tahmin etmiyorduk. Bu nedenle bugün yeni ekonomi yönetimimizin bu konuda verdiği mücadelenin hiç ama hiç hafife alınmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ekonominin yeniden fiyat istikrarına kavuşması noktasında alınan kararları yerinde buluyor ve sonuçları için toplumun her kesimine sorumluluk düştüğünü söylüyoruz. Bu konunun normale döneceği günler için sabır ve fedakârlık göstermeliyiz.”

    KAMUDA TASARRUF ÖNLEMLERİNE RİAYET EDİLMELİ

    Enflasyonla mücadelenin en önemli evresinin, tam da içinden geçtiğimiz dönemde başladığının altını çizen Erdal Bahçıvan, “Çünkü artık enflasyonun kontrol edilmesi en zor olan kısmına, yani beklentilerin ve fiyatlama davranışlarının normalleşmesine odaklanacağız. Merkez Bankası’nın açıklamaları bize şunu gösteriyor: Önümüzdeki dönemin para politikası kararlarında, enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün sürmesi ve özellikle 2025 yılı beklentilerinin istenen seviyelere yaklaşması belirleyici olacak. Bu noktada değinmemiz gereken bir diğer husus da maliye politikalarının dezenflasyon hedefiyle uyumu. Zira defaten belirttiğimiz üzere kamunun gerek harcama disiplini, gerekse yapısal politikalarla bu mücadelede destekleyici olması gerekiyor. Son dönemde vergi oranlarında yapılan artışlara rağmen, ekonomik faaliyette yaşanacak yavaşlamanın vergi gelirlerini olumsuz etkileyebileceği gerçeği, temmuz ayı bütçe verilerinde ilk belirtilerini gösterdi. Dolayısıyla deprem bölgesinin yeniden inşası hariç olmak üzere kamuda tasarruf önlemlerine riayet edilmesi, kayıt dışılıkla mücadelede kalıcı kazanımlar elde edilmesi ve uzun süredir dile getirdiğimiz vergi reformları için adım atılması büyük önem arz ediyor.” dedi.

    SANAYİCİ YÜKLÜ FİNANSMAN KAYNAĞINA İHTİYAÇ DUYUYOR

    Ekonominin paydaşları olarak ekonomik dengelenme doğrultusunda yaşanılan geçiş sürecine toplumun her kesiminden olduğu gibi sanayiciler olarak da ciddi bir katkı sunduklarına vurgu yapan Erdal Bahçıvan, “Fakat bu süreçte, sık sık dile getirdiğimiz üretimde verimlilik ve teknoloji açığımızı kapatacak kapsamlı bir reform sürecine de odaklanmamız gerekiyor. Uygulanmakta olan maliye ve para politikaları, ancak eğitim, altyapı, işgücü piyasası, teşvik sistemi gibi pek çok alanda bütüncül bir stratejik planlama ile tamamlanırsa gerçek anlamda bir başarı elde edilmiş olacaktır. Zira hem 2025’in hem de muhtemelen 2026’nın reel sektörümüz açısından çok da konforlu bir yatırım ve iş yapma ortamı vadettiğini söylememiz zor. Bu bağlamda, iş dünyamızın yakın geleceğe güvenle bakmasını temin edecek bir yaklaşımın korunması çok önemli. Sanayimizin büyük bir kısmı sadece uzun vadeli yatırımlar için değil, günlük faaliyetlerini sürdürmek için de yüklü finansman kaynağına ihtiyaç duyuyor. Ancak mevcut ekonomi politikalarının merkezinde yer alan sıkı para politikaları nedeniyle bu kaynağa erişim oldukça zor ve maliyetli hale gelmiş durumda. Yüzde 70’leri bulan ticari kredi maliyetleri ve miktarsal kısıtlamalar altında üretimi ve yatırımları sürdürmek kolay değil. Bugün yaşanmakta olan süreç, son OVP’de elde edilen başarı için özel sektörün büyük fedakârlıklar yaptığını ortaya koymaktadır. Bu fedakârlığın belli bir sınırı var. Dolayısıyla yeni OVP’de reel sektörün uzun yıllardır elde etmiş olduğu kazanımları riske sokmayacak, dayanma ve mücadele gücünün limitlerini zorlamayacak bir bakış açısının oluşturulması gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum.” diye konuştu. 

  • CANLI| Abdullah Avcı konuşuyor

    UEFA Konferans Ligi play-off tipi rövanş maçında Trabzonspor alanında St. Gallen ile karşı karşıya gelecek. Uğraş öncesi bordo-mavililerin teknik yöneticisi Abdullah Avcı ve Trabzonsporlu futbolcu Stefan Savic açıklamalarda bulunuyor. 

    CANLI AKTARIYORUZ
    SAYFAYI GÜNCELLEMEK İÇİN TIKLAYIN

    ABDULLAH AVCI’NIN AÇIKLAMALARI;

    “Geçen hafta birinci maçı oynadık. Deplasmanda 65-70 dakika âlâ bir oyun ve konum zenginliği ile geçirdik lakin bunun karşılığını alamadık. Deplasmandan beraberlikle döndük. Oynadığımız maçın üzerinden tahlillerini yapıp tekrarlarımızı çalıştık. Yarın akşam en âlâ biçimde maça hazır olmak istiyoruz. Bu maç bizim için de bir maçtan daha fazlası. Avrupa’da devam edebilmek hem taraftarımızla bütünleşmeyi sağlayacak, oyuna ve oyuncularımıza öz inanç getirecek bir maçtan daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Taraftarlarımıza seslenmek istiyorum, Trabzonspor tarihindeki bütün başarılarında grubuna 90 dakika dayanak verdiğinde bu muvaffakiyetleri yaşamıştır. Taraftarın takviyesine muhtaçlığımız var. Hoş bir akşam olacağını düşünüyorum.”

     
    “Taraftarın dayanağına muhtaçlığımız var.”

     “Yarın Trabzonspor için, Trabzonspor kenti, taraftarı için Avrupa’da devam edebilmek için hoş bir maç var. Oraya takviye verirseniz daha düzgün olur.”

    “Bu ekip, daha evvel de söyledim, çok âlâ bir grup olacak. Bunu en yakın vakitte görecekler.”

    “Benim ve takımımın, grubumun bütün odak noktası yarın akşamki maç.”

    “Geçen hafta 70 dakika bir fotoğraf çıkardık ortaya. Biz bunu daha âlâ yapmak, daha baskılı, daha kısa müddette topu almak, atak sonuçlandırmak istiyoruz, durumları golle sonuçlandırmayı yarın akşam gerçekleştirmek istiyoruz.”

    “Yarınki oyunumuzu daha düzgün hale getirmeye çalışacağız. Yarın alana çıktığında kadroyu görürsünüz. Gördüklerimiz, tespitlerimiz var. Umarım alana daha fazla yansır.”

    “Orsic’in 60 dakikalık performansı düzgündü. Bir sene sonra birinci önemli maçını oynadı. Önemli bir sakatlıktan çıktı. Yaz kampına çok düzgün geldi. Alışılmış ki mevkisel olarak önünde oynayan oyuncular vardı lakin hiç teslim olmadan çalışmalarını yaptı. Orsic fırsatı âlâ kullandı. İnşallah bunun mühletini arttırarak devam ettiririz.”

     


    STEFAN SAVIC’İN AÇIKLAMALARI;

    “Umuyorum bizim için hoş bir maç. Bir final niteliğinde bizim için. Grubumuz ve taraftarımız, Trabzonspor’un Avrupa’da olmasını hak ediyor. Grubun Avrupa’da olabilmesi ismine her şeyimizi vereceğiz. Gelmeden evvel de Trabzonspor taraftarının neler yaptığını gördüm. Seçme nedenlerimden biri de buydu. Taraftarımızla birlikte elimizden gelen en yeterli çabayı vereceğiz. Birlikte o atmosferi yaşamak için taraftarımızı davet etmek istiyorum.”

    “Burada çok memnunum. İnanılmaz çalışma azmiyle, Trabzonspor’un hak ettiği yere ulaşabilmesi için çalışıyoruz hocamızla birlikte. Avrupa’da gayelerimiz en üstte, en âlâ yerlerde olabilmek.”

  • Altay’da sağ bek sorunu

    TFF 2’nci Lig Beyaz Küme’deki birinci maçında pazar günü taraftarının önünde 24Erzincanspor’la karşılaşacak Altay’da sağ bek sorunu yaşanıyor.

    Siyah-beyazlılarda geçen dönem istikrarlı bir biçimde forma giyen sağ bek Salih Sarıkaya, yeni dönem öncesi mukavelesini feshedip Erzurumspor FK ile anlaştı. Altyapıdan A kadroya alınan genç sağ bek Ali Solmaz ise Menemen FK ile oynanan hazırlık maçında çapraz bağlarından sakatlandı. İzmir temsilcisinde Teknik Yönetici Gökhan Karaaslan’ın defansın sağında asıl mevkisi sağ kanat olan Onur Efe’ye misyon verebileceği öğrenildi.

  • Keçiören’den orta alana destek

    Trendyol 1. Lig gruplarından Ankara Keçiörengücü, orta saha oyuncusu Oğuzhan Ayaydın’ı takımına kattığını duyurdu.

    Kulüpten yapılan açıklamada, son olarak Somaspor forması giyen 23 yaşındaki Oğuzhan Ayaydın ile 4 yıllık kontrat imzalandığı belirtildi.

  • Keşan OSB’de 3 firma ile ön tahsis prtokol imzalandı

    ERDOĞAN DEMİR / EDİRNE (İGFA) – 3 firma ile Keşan OSB Yönetim Kurulu arasında, düzenlenen tören ile Arsa Ön Tahsis Protokolü imzalanırken, Edirne Valisi Yunus Sezer, 3 firmanın Keşan’a 500 milyon dolar yatırım yapacağını söyledi.

    Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Konferans Salonu’nda Saat 17.00 sıralarında, başlayan törene Keşan OSB Yönetim Kurulu; Edirne Valisi Yunus Sezer, AK Parti Edirne Milletvekili Dr. Fatma Aksal, OSB Bölgesi Sorumlu Vali Yardımcısı Vekili Ömer Sevgili, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan, Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, İpsala Ticaret Borsası (TB) Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz, Beyendik Belediye Başkanı Ferat Gülver, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Savaş Pekdemir, geçmiş dönem Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Edirne İl Genel Meclis Üyeleri Aladdin Öztürk ve Mehmet Güneş Yılmaz , Keşan OSB’de ön tahsis yapılan 3 firmanın yetkilileri, Keşan’daki STK’ların başkan ve temsilcileri ilemahalle muhtarları ve iş insanları katıldı.

    Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, katılımcılara Keşan OSB’nin tanıtım videosu izletildi. Videonun ardından, UPEX, Teknik Alüminyum ve Arslan Gıda Grubu firmaları ile Keşan OSB Yönetim Kurulu arasında Arsa Ön Tahsis Protokolü imzalanmasına geçildi.

    İmza öncesinde Keşan OSB Yönetim Kurulu üyeleri günün anlam ve önemiyle ilgili konuşmalar yaptı. Bu bölümde ilk olarak söz alan Mehmet Özcan, Keşan OSB’de ciddi aşamalar kaydedildiğinin altını çizerek imzalanan protokolün Keşan’a hayırlı olmasını diledi.

    Necmi Kaymaz da, 2020 yılında başladığını söylediği tahsislerin son 1 ay içerisinde hızlandığını ifade ederek, emeği geçen herkese ve yatırımcılara teşekkür etti.

    Edirne Valisi Sezer’in girişimleri ile hızlanan süreçte ön tahsis protokolünün imzalanması aşamasına gelindiğine dikkat çeken Cemalettin Yılmaz ise, 26 Ağustos’ta yaşanan gelişmelere bakıldığında ülke için önemli bir tarih olduğunu belirterek, “26 Ağustos 2024 inşallah Keşan’ımızın kurtuluşu olacak inşallah. Hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

    Çiğdem Gegeoğlu’nun hayırlı olması dileklerini iletti.

    Daha sonra söz alan İsmail Şapçı, “Böyle yatırımların bölgemize kazandırılmasından dolayı bizler çok mutluyuz. İnşallah Keşan’ımızın sanayi açısından da kurtuluşu olacaktır.” diye konuştu.

    Ömer Sevgili, Keşan OSB ile ilgili ilerleyen süreç hakkında kısa bilgilendirmede bulunarak, OSB’de çevreye duyarlılığına çok dikkat edildiğini söyledi.

    AKSAL: “EN YEŞİL OSB’LERDEN BİRİ OLACAK”

    Daha sonra söz alan Fatma Aksal, Edirne denildiğinde akla tarımın geldiğine dikkat çekerek, şunları söyledi; “Tarım ve sanayi birbirinin tamamlayıcısı. Bu amaçla Edirne’mizde 3 tane OSB’yi hayata geçirdik. Merkezdeki OSB’yi genişlettik. Trakya olarak çevre konusunda çok duyarlıyız. Keşan OSB de Türkiye’deki en yeşil OSB’lerden biri olacak. İpsala biraz daha hızlı gitti ama Keşan için çok mücadeleler verdik. İnşallah hayırlısı olsun. Emeği geçenlere teşekkürler.”

    SEZER: “YATIRIMCILAR BÜROKRATİK ENGEL İSTEMİYOR”

    Törenin son bölümünde konuşan Vali Yunus Sezer, “15 Mart’ta Organize Sanayi Bölgemizin temelini Sanayi Bakanımızın katılımıyla atmıştık. Uzun uğraşlı bir süreç geçirdik. Başından beri çok fazla emeği geçen arkadaşlarımız var. Sayın vekilimiz sürecin en başından beri takipçisi oldu. Belediye Başkanlarımız çok emek harcıyorlar. Bu bir ekip işi. Ne kadar çok işe sarılırsanız, onun uğrunda koşturursanız hedefiniz size o kadar yaklaşıyor. Özellikle bürokratik engellerle kimse uğraşmak istemiyor. Yatırımcılar, bürokratik engellerin aşılıp kendilerine gelmesini istiyorlar. Bu süreci Edirne’de çok kısa sürede hallettik. Milletvekilimizin de bahsettiği gibi, İpsala OSB bölgesi yer tahsisleri de tamamlandı. 2 tane tamamlanmayan var fakat şuan ki süreçte biz vermiyoruz. Elimizde dursun, kritik bir yatırım için olabilir diye. İpsala OSB’nin alt yapısı bitti. Üzerindeki inşa edilecek tahsisler tamamlandı. Geçen hafta Uzunköprü’de bir araya geldik. Uzunköprü’de ki OSB Türkiye tarihindeki en kısa sürede kurulan OSB olma unvanını alacak. Ekim ayında alt yapısı için temel atmayı hedefliyoruz. Yıl sonuna kadarda birçok firmaya tahsisini yapacağız.” dedi.

    “KEŞAN ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR AĞIRLIĞI OLAN İLÇEMİZ”

    Keşan’ın tarihi bir kent olduğunu da kaydeden Sezer, şunları söyledi; “İlçemiz; hem ülkemiz açısından önemli bir ağırlığı olan ilçemiz. Sanayi ve tarım artık birbirini tamamlayan sektörler haline geldi. Organize Sanayi Bölgelerini planlarken yenilenebilir, yani 3D dediğimiz Cumhurbaşkanlığımız ve Sanayi Bakanlığımızın yeni sanayi dediği yeni kurmuş hedefleri takip ediyoruz. Kesinlikle katma değer üretmeyen, yeşil ve yenilikçi olmayan firmalarla biz çalışmıyoruz. Firmalara da yapılan bir iyilik bu. Firmalar kendilerini bu süreçte hızlı bir dönüşüme tabii tutuyorlar. Sanayi ile ilgili olarak bu bölgenin çok acı tecrübeleri var. Biz bu tecrübeleri tekrar yaşatmak istemiyoruz. Bu noktada çok hassasız. Firmaları birebir inceletiyoruz. Çevre mühendislerimiz ile iş süreçlerini inceliyoruz. Bu konuda çok hassas davranıyoruz. Firmaların temelini atması ve üretime başlamasıyla beraber iş için bir yaşam olacak. Bugünkü firmalarımız yaklaşık yatırım değeri 500 milyon dolar gibi bir rakam. Bunun hem Edirne’mize hem Keşan’ımıza sunacağı katma değerin olağanüstü olacağını düşünüyorum. Birinci hedefimiz nitelikli iş gücünü eğiterek sanayiye kazandırmak, ikinci hedefimizde köylerimizdeki nüfusumuz hızla yaşlanıyor. Tarım alanlarımız boş kalıyor. İnsanlarımız hem sanayide çalışsınlar hem de tarım alanlarını işlesinler. Köylerimiz boşalmasın. İpsala’da ve Uzunköprü’de sanayi için bu kadar koşturmamızın sebebi bu. 300 dönüm kapalı alan yapılacak. Milli gelir noktasında, iyi bir dönüşüm olacağını düşünüyoruz. Firmalara üretim yapan yan firmalara da alan ayırıyoruz. İlimiz ve ilçemiz için hayırlı olsun.”

    Yapılan konuşmaların ardından firmalar ile ön tahsis protokolü imzalandı.

  • Beşiktaş’ta idareden Necip’e ziyaret

    Beşiktaş Kulübü İdare Konseyi üyeleri, ön çapraz bağ yaralanması tespit edilen ve ameliyat edilen ekip kaptanı Necip Uysal’ı ziyaret etti.

    Siyah-beyazlı kulüpten yapılan açıklamaya nazaran ziyarette, İkinci Lider Hüseyin Yücel, Hukuk Kurulu Lideri Altın Mimir, Futbol Şube Sorumlusu ve Futbolu Temsilen Basın Sözcüsü Feyyaz Uçar, Kulüp İçi Bağlantılardan Sorumlu Ekrem Keçoğlu, Tesislerden Sorumlu Çağlayan Tuğal, Kamu İle Bağlantılardan Sorumlu Burak Aslan bulundu.

    Necip’e çiçek takdim eden ve geçmiş olsun dileklerini ileten yöneticiler, Sağlık Kurulu Lideri Doç. Dr. Kerem Ülkü’den siyah-beyazlı futbolcunun sıhhat durumu hakkında bilgi aldı.

  • Sokak düğünlerinden şikâyetler devam ediyor

    Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Okul bahçelerinin de çoğunun açık hava düğün alanına dönüştüğünü bildiren vatandaşlar, neredeyse tüm yaz mevsiminin yüksek ses yüzünden rahatsızlık duyarak geçtiğini bildirdiler.

    POLİS ZABITAYA, ZABITA POLİSE YÖNLENDİRİYOR

    Konuyla ilgili olarak gazetemize ulaşan vatandaşlar; “Bu düğün terörüne kim bir şey diyecek? Bu kadar yüksek ses açmanın sebebi amacı nedir? Polis, zabıtayı arayın diyor, zabıta izni polis veriyor diyor. Bu gürültü nereye kadar devam edecek? Özellikle Belediyenin bahçesinde yapılan düğünlerin gürültüsünden aylardır kapı cam açamaz durumdayız. Şikâyetlerimiz için kimse bir şey yapmıyor. Bu düğün terörüne bir çare bulunmasını istiyoruz” dediler.

    Vatandaşlar, Keşan Belediyesi bahçesi ile Cumhuriyet Meydanı’ndaki tören alanında da düğün yapılmasından rahatsız oluyor.

  • Çocukların derslerden geri kalmamaları için diş kontrollerini aksatmayın…

    Çocuklarda rutin diş kontrollerinin en az 6 ayda bir yapılması gerektiğini belirten uzmanlar, çocuğun durumuna göre bu sürenin değişebileceğini söylüyor.

    Okula başlamadan önce diş kontrollerinin yapılmasının hem çocuklar hem de ebeveynleri için önemli olduğuna dikkat çeken Çocuk Diş Hekimi Doç. Dr. Barış Karabulut, “Çocukların okuldan geri kalmalarını engelleyecek herhangi bir ağrılı durumları olup olmadığını tespit edebiliyoruz. Ağrılı diş sorunları uyku ve beslenme bozulmalarını beraberinde getirebiliyor.” uyarısında bulundu.

    Koruyucu hekimliğin önemli olduğunun çocuklara anlatılması gerektiğini de ifade eden Doç. Dr. Barış Karabulut, çocuklara bu bilincin kazandırılmasının, onların gelecekteki ebeveynlikleri için de önemli olduğuna vurgu yaptı.

    Üsküdar Diş Hastanesi Çocuk Diş Hekimi Doç. Dr. Barış Karabulut, okullar açılmadan önce çocuklar için diş check-upının öneminde bahsetti.

    Çocuklar en az 6 ayda bir diş hekimine görünmeli!

    Çocuklarda diş kontrolünün en az 6 ayda bir yapılmasını önerdiklerini belirten Doç. Dr. Barış Karabulut, “Tabi bu çocukların ağız bakımlarıyla da alakalı bir süreç. Kimi çocuklarda bu süreyi 3 aya kadar düşürebiliyoruz. Çocukların fırçalama alışkanlıkları, ağızdaki mevcut çürüklerin durumu, son bir yıldaki çürük gelişim hızı süreyi etkileyebiliyor. Kimilerinde 3 ay kimilerinde 6 aylık sıklıklarla genelde diş kontrollerini yapmayı hem istiyoruz hem tavsiye ediyoruz.” dedi.

    “Okul döneminde diş ağrısı çocuklara sıkıntılı süreçler yaşatabiliyor”

    Özellikle okullar başlamadan önce diş check-upı yapılmasının veliler ve çocuklar için son derece önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Barış Karabulut, “Bu sayede çocukların okuldan geri kalmalarını engelleyecek herhangi bir ağrılı durumları olup olmadığını tespit edebiliyoruz. Böylece çocuk okula başladığı zaman okulundan geri kalmıyor, anne babanın da işinden izin alması gerekmiyor. Çocukların derslerine olan konsantrasyonları da azalmıyor.” dedi.

    Özellikle ağrılı diş sorunlarının çocuklarda uyku bozulmaları ve beslenme bozulmalarını beraberinde getirdiğinin altını çizen Doç. Dr. Barış Karabulut, “Çocuklar bu sebeplerden dolayı geceleri güzel uyuyamıyorlar, bazen okullarında da ağrıları tuttuğu zaman derslerden çıkmak zorunda kalıyorlar. Okul döneminde diş ağrısı çocuklara sıkıntılı süreçler yaşatabiliyor. Dolayısıyla tüm veliler okul öncesinde çocuklarının sağlıklı bir ağza sahip olduklarından emin olmalı.” şeklinde konuştu. 

    Rutin kontroller oluşabilecek sorunlara erken müdahale imkanı veriyor

    Ebeveynlerin, herhangi bir ağrı olmasını beklemeden çocuklarını diş kontrolüne götürmelerinin önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Barış Karabulut, “Rutin kontroller çürük veya herhangi başka bir problemin erken teşhis edilmesine yardımcı olur ve daha acısız ağrısız şekilde tedavi edilmesine olanak sağlar.” dedi. 

    Genellikle diş ağrısı olmadan hekime gitme alışkanlığı olmayan bir toplum olduğumuzu hatırlatan Doç. Dr. Barış Karabulut, şunları söyledi:

    “Sorunun son safhasına kadar direnme ve kaçma eğilimi gözleniyor. Yetişkinlerin bu durumu çocukları da etkileyebiliyor. Çocuk ağrısını dile getirmeden hekime başvurulmuyor. Problemin olmadığı noktada bazı aileler rutin kontrol için zaman ayıramıyor.

    Ancak düzenli kontrolleri atlamak daha büyük zaman ve maddi kayıplara sebep olan bir süreç. Sorun daha gelişmemişken yapılacak tedaviler, ileride oluşabilecek zaman ve maddi kayıplarının önüne geçebiliyor.”

    Koruyucu hekimliğin önemi çocuklara anlatılmalı

    Çocuklara da ağız ve diş sağlığı için rutin kontrollerin öneminin mutlaka anlatması gerektiğini belirten Doç. Dr. Barış Karabulut, “Bunu hem hekim hem ailelerin yapması önemli. Bazı çocuklar ‘dişim ağrımıyor ki neden doktora gidiyoruz’ gibi sorular sorabiliyor. Bunun önemini onlara anlatmak gerekiyor. Koruyucu hekimliğin aslında son derece önemli olduğunu hem ailelerin hem de hekimlerin çocuklara bu bilinci kazandırması, onların gelecekteki ebeveynlikleri için de önemli. Herhangi bir problem oluşmadan bunun tedbirini almanın da önemini böylece çocuklar da kavramış oluyor.” diyerek sözlerini tamamladı. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Wall Street, Geçtiğimiz Haftanın İşgücü Verilerini Kamuoyundan Önce Nasıl Öğrendi?

    Hedge fonlarına hizmet veren bankalar ve araştırma şirketleri, geçtiğimiz hafta yakından takip edilen bir ekonomik veriyi, veriler çevrimiçi olarak yayınlanmadan 20 dakika kadar önce teyit etmeyi başardılar ve bu, onlara finans piyasası işlemlerinde olası bir sıçrama sağladı – Çalışma İstatistikleri Bürosu’ndaki bir dizi hatanın sonuncusu.

    Şimdi ise yaşananlara ilişkin detaylar ortaya çıkmaya başlıyor.

    Çalışma Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre, 2023 ve 2024 başlarında istihdam artışında büyük bir aşağı yönlü revizyon gösteren veriler, geçen Çarşamba günü saat 10.00’da planlandığı gibi ajansın internet sitesinde teknik bir sorun nedeniyle yayınlanamadı.

    Buna karşılık, ajans teknoloji personeli verileri siteye manuel olarak yüklemeye başladı. O noktada, sabah 10:10’dan biraz sonra, diğer büro personeli güncellemeyi web sitesinde görebiliyordu — ancak saat 10:32’ye kadar halka açık olmayacaktı. Ve büro personeli, Wall Street firmaları da dahil olmak üzere, sorularını soran veya e-posta gönderen kişilere yanıt vermeye başladı. Bu, bazılarının diğerlerinden önce önemli verilere erişmesini sağladı.

    Kaç yatırımcının verilere erken erişim sağladığı veya herhangi birinin gerçekten bu bilgiler üzerinden işlem yapıp yapmadığı net değil. Revizyonların nihayetinde borsa piyasaları üzerinde büyük bir etkisi olmadı. Ancak ekonomik verilerdeki her küçük harekete bahis oynayarak para kazanan Wall Street fonlarının (bu tür raporlar dahil) kamuoyunun genelinin önünde rakamlara erişebilmiş olması, ne olduğu konusunda ciddi sorular ortaya çıkardı.

    Bölümün sağladığı bilgilere göre sorunun bir kısmı, bordro revizyon verilerinin aylık iş verileri ve enflasyon rakamları gibi bir “haber bülteni” olarak değerlendirilmemesi. Bu veriler sızıntıları önlemek için sıkı kontrollere tabidir. Bunun yerine, daha az bariyeri olan bir “web sitesi bülteni” olarak değerlendirilmiştir.

    Basın bültenlerinin aksine, büronun, veri özetlerinin önceden hazırlanmış sosyal medya paylaşımları gibi, daha geniş bir kitleye web sitesi güncellemesini hızla iletmenin bir yolunu sağlamak için bir yedek planı yoktu.

  • Samsung, Paris 2024 Paralimpik Oyunlarının hafızalara kazınması için sporcu ve taraftar deneyimini iyileştiren adımlar atıyor

    Paralimpik Hareketi’ni uzun süredir destekleyen Samsung, Galaxy Z Flip6 Olympic Edition ile sporcuların Paralimpik deneyimini iyileştirmeye hazırlanıyor. Samsung aynı zamanda spor severleri şehrin dört bir yanındaki pop-up deneyim mekanlarında Paralimpik spor ruhuna tanıklık etmeye davet ediyor. 

    Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları global partneri Samsung Electronics, Galaxy teknolojilerinin gücünden yararlanarak Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda sporcuların ve taraftarların oyunlara yönelik bağlantılı deneyimlerini desteklemeye devam edecek ve ömür boyu hatırlanacak anıların yaşanmasını sağlayacak.

    Samsung’un Paris 2024’teki ana mesajı “Yeniliğe açık olan her zaman kazanır”. Bu söylemden hareketle yeniliklere açık bir zihinle, her yeni deneyimin anlamlı bir başarıya dönüşeceği inancını ifade etti ve Paralimpik Oyunları’nda yarışan sporcular bu düşünceyi gerçeğe dönüştürdü. Samsung, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda sporculara, taraftarlara ve tüm dünyaya yeni deneyimler ve imkanlar sunmak için en yeni mobil teknolojilerinden yararlanarak Paralimpik sporcuların yeniliğe açıklığını ve gücünü vurgulayacak.

    Samsung’un neredeyse yirmi yıldır Paralimpik Oyunları’n partneri ve Paralimpik Hareket’in kararlı destekçisi olduğunu belirten Samsung Electronics Mobil Deneyim İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Pazarlama Müdürü Stephanie Choi, “En yeni mobil teknolojilerimizle Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda sporcular, taraftarlar, seyirciler ve gönüllüler için mümkün olan en iyi Olimpiyat deneyimini sunmaya yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki taraftarları, yeni rotalar çizen ve mükemmelliğe ilham veren en sevdikleri Paralimpik sporculara, onların hikayelerine ve taviz vermeyen ruhlarına yaklaştırmak bizim için bir onurdur,” dedi.

     

    Samsung, Paralimpik Hareketi’ni desteklemeye devam ediyor

    Samsung’un Paris 2024 Paralimpik Oyunları’na verdiği destek, Torino 2006 Paralimpik Kış Oyunları’nda başlayan 18 yıllık ortaklığın devamı niteliğinde. Bu süre zarfında Samsung, Paralimpik Hareket’i hakkında farkındalık yaratırken taraftarlarla ve destekçilerle etkileşim kurmak ve onlara ilham vermek için kendi mobil teknolojilerini kullandı. Örneğin, Soçi 2014’teki “Dialogue in the Dark/Karanlıkta Diyalog” gösterisi, Galaxy Studio Olimpiyat Parkı’ndaki ziyaretçilerin görme engelli bir kişinin hayatından bir günü deneyimlemesine ve yaşanabilen zorlukları ziyaretçilerin kendi bakış açılarıyla görüp anlamasına yardımcı oldu. Benzer şekilde, PyeongChang 2018 Paralimpik Kış Oyunları’nda kurulan Samsung deneyim alanının ziyaretçileri, kısıtlı görme yeteneğine sahip bireylerin dünyayı daha net görmesine yardımcı olan Samsung Gear VR ile Relúmĭno özelliğini denedi. Paris 2024 Paralimpik Oyunlarına devam eden desteği aracılığıyla Samsung, Paralimpik atletlerin temsil ettiği sportif mükemmeliyeti ve ortak değerleri teşvik etmeye devam edecek.

     

    Samsung Galaxy Takımının çığır açan üyelerine destek

    Samsung, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda yer alan Samsung Galaxy Takımı sporcularını da destekledi. Sahadaki ve saha dışındaki etkileri nedeniyle seçilen çığır açan sporculardan oluşan ekipte, Fransız görme engelli futbolcu ve Olimpiyat Meşalesi Taşıyıcısı Yvan Wouandji ile paralimpik sporcular Johannes Floors (para atletizm, Almanya), Madison De Rozario (para atletizm, Avustralya), Ugo Didier (para yüzme, Fransa), Hee-jin Kim (goalball, Kore), Kadeena Cox (para bisiklet ve para atletizm, Büyük Britanya) ve Desirée Vila (para atletizm, İspanya) yer aldı. Sporcular Samsung’un desteğine ilişkin duygularını şu cümlelerle paylaştı:

     

    • Ugo Didier: “Kendi ülkemde gerçekleşen Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nın benim için özel bir yeri var. Rekabetin ötesinde, yeterli özveriyle herkesin spor etkinliklerinde yarışabileceğini ve engellerden bağımsız olarak dünya standartlarında performanslar sergileyebileceğini göstermek istiyorum. Bu nedenle bu mesajı paylaşmak için Samsung’la çalıştığım için minnettarım.”
    • Madison De Rozario: “Teknoloji tüm sportif hareketlerimizde önemli bir rol oynuyor. Taraftarlar ve insanlar üzerinde gerçek bir etki yaratmak için onlarla bağlantı kurabilmeniz, kim olduklarını gerçekten öğrenebilmeniz ve onların da sizin kim olduğunuzu bilmesi gerekiyor. Dünyanın dört bir yanındaki insanları Paralimpik Hareket’e yakınlaştırmak adına beşinci Paralimpik Oyunu’nda yer alırken Samsung tarafından desteklenmekten gurur duyuyorum.”   
    • Johannes Floors: “Başarılı bir Paralimpik sporcusu olmak için kararlılık hayati önem taşır, ancak aynı zamanda kendini dürüst bir şekilde değerlendirme, eleştiri kabul etme yeteneği, titiz hesaplamalar ve nihayetinde sizi başarıya götürecek yeni ve inovatif yaklaşımları denemek için açık fikirli olmak da gerekir. Bu değerleri paylaşan ve kendi inovasyonlarında gösteren Samsung ile çalışmaktan mutluluk duyuyorum.”

    Ayrıca Samsung, Johannes Floors’un hikayesini (motivasyonunu, kararlılığını ve gelecek nesilleri etkileme tutkusunu anlatan) ortaya koyan Voices of Galaxy filmini mayıs ayında yayınladı.

     

    Unutulmaz bir olimpiyat deneyimi yaşatan en yeni teknolojiler

    Sporcuların deneyimini geliştirmek için Samsung, Oyunlarda yarışan yaklaşık 5.000 Paralimpik sporcuya Galaxy Z Flip6 Olympic Edition akıllı telefon hediye etti. Bu özel sürüm, sporcuların Paris’in tadını çıkarmasına ve Olimpiyat deneyimlerinin her yönünü kolaylıkla yaşamasına yardımcı olan bir dizi yerleşik hizmet ve uygulama içeriyor. Galaxy Z Flip6 Olympic Edition, en yeni Galaxy AI özelliklerinin yanı sıra erişilebilirlik özelliklerini de destekliyor ve tüm Paralimpik sporcuların mümkün olan en iyi deneyimi yaşamasını sağlıyor.

    Canlı konuşmaları anında tercüme eden Sözlü Çevirmen, tüm Paralimpik sporcuların dünyanın dört bir yanından sporcu arkadaşlarıyla bağlantı kurmasına olanak tanıyor. Erişilebilirlik için Bixby Vision, görüntülerin ve kullanıcının etrafındakilerin sesli açıklamalarını sunarken Relúmĭno dış hat ise görünürlüğü güçlendirmek için ekranın kontrastını ve parlaklığını artırıyor veya görüntüdeki ana hatları keskinleştiriyor. Bu özellik, kısıtlı gören sporcuların yarışma alanlarında sorunsuz gezinmesine ve Paris 2024 serüvenlerini takip eden taraftarlarla bağlantıda kalmasına olanak tanıyor.

     

    Paralimpik Ruhunu harekete geçiren daha iyi taraftar deneyimleri

    Paralimpik Oyunlar’ın başlaması, Paris’te Champs-Elysees 125’teki ve Square Marigny’de tamamen erişilebilir özellikte inşa edilen Olympic™ rendezvous @ Samsung pop-up deneyim mekanlarında yer alan popüler Samsung Olimpiyat Oyunlar’ı Rozet Koleksiyonu’nun yeni aşamasını başlattı. Paralimpik Oyunlar’ı yerinde takip eden spor tutkunları, Galaxy AI deneyimlerine katılarak dördü Paralimpik spor dalını temsil eden (görme engelliler futbolu, para atletizm, tekerlekli sandalye basketbolu ve tekerlekli sandalye tenisi) özel tasarım 16 rozetten oluşan koleksiyonlarını tamamlayabilecek; ayrıca yeni bir Galaxy Z Flip6 ve Milano Cortina 2026’ya katılmak için iki kişilik gidiş-dönüş paketi kazanma şansı elde edecek. Spor severler ayrıca Samsung’un Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarındaki zengin mirasını tanıtan interaktif bir yolculuğa katılıp en yeni Galaxy teknolojilerini Olimpiyat mekanlarında deneme fırsatına sahip olacak. Buna ek olarak Samsung, spor severleri en sevdikleri Paralimpik sporcularla yüz yüze tanıştırmak için Oyunlar boyunca OlympicTM Rendezvous @ Samsung pop-up deneyim mekanlarında bir dizi etkinlik gerçekleştirmeyi planlıyor. 

    Spor severler ve ziyaretçiler, Paris 2024 Paralimpik Oyunları süresince açık olan OlympicTM Rendezvous @ Samsung mekanlarında Oyunları destekleyebilir ve Samsung’un en yeni teknolojilerini daha da yakından görebilir.

    • OlympicTM Rendezvous @ Samsung | Square Marigny, 29 Ağustos’tan 8 Eylül’e kadar 10:00 – 20:00 saatleri arasında yeniden ziyarete açılacak.
    • OlympicTM Rendezvous @ Samsung | Champs-Élysées 125 ise 31 Ekim’e kadar Pazartesi’den Cumartesi’ye 10:00 – 20:00 ve Pazar günleri 11:00 – 20:00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Clemente Bar’da Şef ve Sanatçı Arasında Bir Aşk Hikayesi

    Ünlü İtalyan ressam Francesco Clemente her zaman kendi adını taşıyan bir içki istemişti (sonuçta Bellini, İtalyan Rönesans ressamı Giovanni Bellini’ye bir saygı duruşudur). Şimdi, 72 yaşında olan ve 1981’den beri New York’ta yaşayan Bay Clemente, kendi adını taşıyan bir bara sahip oluyor.

    11 Ekim’de Eleven Madison Park’ın üst katında açılacak ve 20 Eylül’de rezervasyon kabul etmeye başlayacak olan Clemente Bar, Daniel Humm’un dünyaca ünlü restoranının bitki bazlı yemek yeme deneyimine doğru evriminin bir sonraki adımıdır. Bay Clemente, Bay Humm’un yeni mücevher kutusu mekanında ruh halini oluşturmak için aşık figürlerle birkaç rüya gibi resim yaptı ve yenilikçi kokteyller ve atıştırmalıklar servis etti; sekiz kişilik bir şef tezgahı, alt kattaki 365 dolarlık kişi başı sabit fiyat tadım menüsüne vegan, daha hızlı tempolu (ve daha uygun fiyatlı) bir karşı nokta sunacak.

    Sanatçı, Francesco Clemente’nin stüdyosunda, şef Daniel Humm ile olan dostluğunu “bir aşk hikayesi” olarak tanımladı. Kredi… Jonah Rosenberg, The New York Times için

    “Eleven Madison bu bitki bazlı bölümle başladığında, hedef kitlemizin değiştiğini fark ettik – çok daha çeşitli, çok daha genç,” dedi 2021’de pandemi nedeniyle kapanmasının ardından restoranı tamamen bitki bazlı bir menüyle yeniden açan 47 yaşındaki Bay Humm. Üç Michelin yıldızı alan ilk vegan restorandı.

    Bar fikri, birkaç yıl önce sanat simsarı Vito Schnabel tarafından tanıştırılan şef ve sanatçı arasındaki yakın dostluktan doğdu. Son iki yıldır yapılan sohbetlerde, Bay Humm, ana yemek odasına bakan eski özel yemek alanında, yukarıda daha rahat ve erişilebilir bir deneyim yaratma fikrini paylaştı. Bay Humm, “Hala yemek pişirme ve bunu belli bir seviyeye getirme sanatına çok inanıyoruz,” dedi, “ama bunu havalı ve kişisel hissettiren bir ortamda yapmak istedik.”

    İki adam, Bay Humm’un büyüdüğü ve Bay Clemente’nin İsviçreli sanat simsarıyla birlikte ilk yıllarında sık sık gittiği Zürih’teki Kronenhalle Bar’a olan sevgilerini paylaşıyorlar. Miro, Picasso ve Klee’nin sanat eserleriyle dolu bu karanlık, görkemli mekan, Clemente Bar için önemli bir referans haline geldi. (Bay Humm, projenin mimarı ve iç tasarımcısı olan Allied Works’ten Brad Cloepfil’i ilham almak için Zürih’e gönderdi.)

  • Gaziemir’in amazonları yeniden Süper Lig’de

    Spor Toto Kulüplerarası Türkiye Atletizm 1. Lig Final Yarışması’nda şampiyon olan Gaziemir Belediyesi Spor Kulübü Kadın Atletizm Takımı, yeniden Türkiye Atletizm Süper Ligi’ne yükseldi.

    Gaziemir Belediyesi Spor Kulübü Kadın Atletizm Takımı, Spor Toto Kulüpler Türkiye Atletizm 1. Lig Final Yarışması’nda Türkiye şampiyonu oldu. Türkiye Atletizm Federasyonu’nun İzmir’de düzenlediği ve 8 takımın katıldığı final yarışmasında, bütün branşlarda yarışan belediyenin atletizm takımı, 134 puan aldı. Başarısıyla rakiplerini geride bırakan Gaziemir Belediyesi’nin Kadın Atletizm Takımı, yeniden Türkiye Atletizm Süper Ligi’ne yükseldi. Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Seha Aksoy Atletizm Pisti’nde düzenlenen yarışmaları izleyerek sporculara destek oldu.

    Türkiye Atletizm Süper Ligi’ne yükselen belediyenin şampiyon takımını tebrik eden Belediye Başkanı Ünal Işık, “Spor Toto Kulüplerarası Türkiye Atletizm 1. Lig Final Yarışması’nda şampiyon olan ve bir üst lige çıkan sporcularımız, başarılarıyla göğsümüzü kabarttılar, gurur kaynağımız oldular. 2024-2025 Sezonunda Türkiye Atletizm Süper Ligi’nde, kentimizi temsil edecek şampiyon sporcularımızı ve antrenörlerimizi yürekten kutluyorum. Takımımızın Süper Lig’de de başarılar elde edeceğine inanıyorum. Her zaman sporcularımızın yanındayım” diye konuştu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kazanç Görüşmesi: REX American Resources güçlü 2. çeyrek raporu sundu, projelerde ilerleme kaydetti

    REX American Resources (NYSE: REX), son kazanç görüşmesinde 2024 yılının ikinci çeyreğinde karlı bir dönem geçirdiğini ve stratejik projelerde önemli ilerleme kaydettiğini bildirdi.Şirket, Illinois’teki düzenleyici eylemler nedeniyle bir gecikme yaşanmasına rağmen One Earth karbon yakalama ve sıkıştırma tesisindeki ilerlemeyi ve One Earth Energy etanol üretim tesisinin genişletilmesinin planlandığı gibi devam ettiğini vurguladı.REX American Resources, güçlü finansal durumunu vurgulayarak çeyreği sağlam bir nakit bakiyesi ve banka borcu olmadan tamamladığını belirtti ve mısır girdi fiyatlandırmasının olumlu seyri ve karlılığa odaklanma sayesinde üçüncü çeyrekte de güçlü performansın devam etmesini beklediklerini ifade etti.Öne Çıkan Noktalar- REX American Resources, güçlü operasyonel ve finansal sonuçlarla karlı bir 2. çeyrek geçirdi.- One Earth karbon yakalama projesi gecikti ancak 2025’in 1. çeyreğinde tamamlanması bekleniyor; etanol üretim genişlemesi takvime uygun ilerliyor.- Şirket 2. çeyreği güçlü bir nakit pozisyonu ve banka borcu olmadan tamamladı.- Orta Batı’daki olumlu mahsul koşullarının mısır girdi fiyatlandırmasına fayda sağlaması bekleniyor.- REX, daha düşük etanol fiyatlandırması ve hacmine rağmen iyileşen brüt kar marjlarıyla karlılığa öncelik veriyor.- Karbon yakalama tesisinin, izinlerin onaylanmasına bağlı olarak 2025 Ağustos veya Eylül ayında faaliyete geçmesi öngörülüyor.- Karbon yoğunluğu skorunu düşürme ve sürdürülebilir havacılık yakıtı vergi kredilerinden yararlanma planları devam ediyor.Şirket Görünümü- REX American Resources, gelecek üçüncü çeyrekte güçlü bir performans öngörüyor.- Şirket, karlılığı korumaya ve temel etanol işini güçlendirmeye odaklanıyor.- Devam eden büyüme ve genişleme projelerinin şirketin pazar konumunu güçlendirmesi bekleniyor.Olumsuz Noktalar- Illinois’teki düzenleyici zorluklar karbon yakalama projesinde gecikmelere neden oldu.- Daha düşük etanol fiyatlandırması ve satış hacmi şirketi etkiledi, ancak brüt kar marjları iyileşti.Olumlu Noktalar- Şirketin konsolide tesislerinin yakınındaki güçlü mahsul koşulları, mısır girdilerinde potansiyel maliyet tasarruflarına işaret ediyor.- Şirketin karbon yoğunluğunu düşürmeye yönelik stratejik odaklanması, vergi kredileri için fırsatlar yaratabilir.Eksikler- Görüşme sırasında belirli finansal eksiklikler rapor edilmedi.Soru-Cevap Öne Çıkanlar- Güney Dakota tesisinin potansiyel genişlemesi tartışıldı, mısır bulunabilirliği ve vergi kredilerinden yararlanmak için CI skorunu düşürmeye odaklanıldı.- Şirket, karbon yakalama projesine olan güvenini yineledi ve başarıyı sektörde lider personele atfetti.Sonuç olarak, REX American Resources 2024’ün 2. çeyreğinde dayanıklılık ve stratejik öngörü sergiledi. Devam eden önemli projeler ve karlılığa güçlü vurgu ile şirket, olumlu piyasa koşulları ve düzenleyici teşviklerden yararlanmaya hazır durumda. Genişleme planlarının ve karbon yakalama girişimlerinin başarılı bir şekilde uygulanması, büyüme yörüngesini sürdürmek için kritik öneme sahip olacak.InvestingPro ÖngörüleriREX American Resources, son karlı çeyreğinde de görüldüğü gibi, sağlam bir finansal duruş sürdürme konusundaki kararlılığını göstermiştir. Bu, InvestingPro’dan elde edilen temel metriklerle de desteklenmektedir. 785,04 milyon dolarlık piyasa değeri ve 12,12’lik Fiyat/Kazanç (F/K) oranı ile şirket, yatırımcıların kazanç kapasitesine olan güvenini gösteren bir değerleme sergilemektedir. Ayrıca, şirketin güçlü nakit pozisyonu, REX’in bilançosunda borcundan daha fazla nakit tuttuğunu gösteren bir InvestingPro İpucu ile vurgulanmaktadır ki bu, finansal sağlığının ve ihtiyatlı yönetiminin bir kanıtıdır.Şirketin One Earth karbon yakalama tesisi ve etanol üretim genişlemesi gibi stratejik projeleri, gelecekteki büyümesi için çok önemlidir. InvestingPro İpuçları, analistlerin cari yılda satışlarda bir düşüş öngörmelerine rağmen, şirketin hala karlı olacağını tahmin ettiklerini göstermektedir. Bu, REX’in düzenleyici gecikmeler ve daha düşük etanol fiyatlandırması gibi zorluklarla karşılaşmasına rağmen karlılığa odaklanmasıyla uyumludur.Operasyonel açıdan, şirketin son on iki aydaki brüt kar marjı %14,47’dir. Bu rakam, mütevazı olmakla birlikte, şirketin satılan malların maliyetinin üzerinde kar elde etme yeteneğini göstermektedir. Bu, zayıf brüt kar marjlarına işaret eden InvestingPro İpucu göz önüne alındığında özellikle önemlidir ve REX’in marj baskılarının farkında olduğunu ve bunları ele almak için adımlar atabileceğini düşündürmektedir.Daha derin bir analiz yapmak isteyen okuyucular için InvestingPro, REX American Resources hakkında ek ipuçları sunmakta ve şirketin finansal durumu ve gelecek beklentileri hakkında kapsamlı bir görünüm sağlamaktadır. Şirketin likiditesi, karlılığı ve temettü politikası gibi konularda içgörüler sunan toplam 7 InvestingPro İpucu mevcuttur. Bu ipuçlarına https://www.investing.com/pro/REX adresinden erişilebilir ve bilgiye dayalı kararlar almak isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunmaktadır.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Mersinli atletten Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda büyük muvaffakiyet

    Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan lise öğrencisi Samet Nas, Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda şampiyonluğu göğüsledi.

    15-25 Ağustos tarihleri ortasında Moldova’da düzenlenen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda Mersinli sportmenler muvaffakiyetle döndü. Tarsus Ashabı Kehf Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Ahmet Nas, genç erkekler kategorisinde 70 kiloda dünya şampiyonu oldu. Tıpkı turnuvada yarışan bir başka Tarsuslu atlet Yusuf Altundal ise dünya beşincisi oldu. 61 ülkeden iştirakin olduğu tertip, Tarsus’un memleketler arası alanda temsil edilmesinde büyük bir gurur kaynağı oldu. 

  • Nazillispor resmen şirketleşti

    Şirketleşmeye giderek Nazilli Belediyespor olan ismini değiştiren Nazillispor’un yeni ismi, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından da tescillendi.

    Siyah-beyazlı kulübün isim değişikliği için 2 Ağustos’ta Futbol Federasyonu’na yaptığı müracaat onaylandı. Kulübün yeni ismi Nazilli Spor Alt Yapı Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi oldu. Nazilli Belediye Spor Kulübü bünyesindeki futbol şubesinin amatör ve profesyonel tüm etkin ile pasifleriyle birlikte Nazilli Spor Alt Yapı Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne dönem sürecinin tescili yapıldı. TFF’nin resmi internet sitesinde de kulübün ismi Nazillispor AŞ olarak değişti.

    Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Abdullah Ayaz’ın siyah beyazlı-kulübe gönderdiği yazılı açıklamada, “Dosya evrakının incelenmesi sonucunda Kulüplerin Futbol Kısmında Tescil Talimatı’nda belirtilen evrakın federasyonumuza iletildiği görülmüş olup, Nazilli Belediye Spor Kulübü bünyesinde yürütülmekte olan amatör ve profesyonel tüm futbol faaliyetlerini barındıran futbol şubesinin talep edildiği biçimiyle tüm etkin ve pasifleriyle, Nazilli Spor Alt Yapı Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi evresinde türel bir mani bulunmadığı anlaşılarak devranın kabulüne ve kulübün federasyonumuz kayıtlarında, Nazilli Spor Alt Yapı Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi unvanı ile tesciline, Türkiye Futbol Federasyonu İdare Şurası’nın 26.08.2024 tarihli toplantısında karar verilmiştir” tabirleri yer aldı.

  • Çakır “Eflasyon vergisi esnafı zora soktu”

    Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Keşan’da faaliyet gösteren sebze bakkal ve manavlar, enflasyon muhasebesi nedeniyle ortaya çıkan ekstra vergi yükü altında eziliyor.

    Başkan Vekili Mustafa Çakır, yaptığı açıklamada, “Eflasyonun yükselmesiyle birlikte fiyatlar artış gösterse de esnaf, yükselen maliyetler nedeniyle kar edemiyor. Aksine, her geçen gün sermayesi eriyor. Bu durum, eflasyon düzeltmesi adı altında esnafa ilave vergi yükü getirilmesiyle daha da kötüleşti. Vergi adaletinin zedelenmesi kabul edilemez. Devletimizden, esnafın sorunlarını çözecek yasal düzenlemeler yapmasını bekliyoruz.” dedi.

    Çakır’ın açıklamasına göre esnafın yaşadığı sıkıntılar şöyle;

    -Enflasyon muhasebesi nedeniyle esnaf, planlanmayan bir vergi yüküyle karşı karşıya kaldı.

    -Bu durum, esnafın bütçesini ciddi şekilde etkileyerek işlerini zorlaştırdı.

    -Eflasyonun düzeltilmesinin vergisel bir sonuç doğurması, vergi adaletini zedeledi.

    -Yükselen maliyetler nedeniyle esnafın sermayesi hızla eriyor.

    -Eflasyonun düzeltilmesinin vergisel bir sonuç doğurmadan yapılması.

    -Esnafın sorunlarının çözülmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması.

    Keşan’daki sebze bakkal ve manavlar, yaşadıkları zorlukları dile getirerek devletten destek bekliyor. Esnafın bu talebi, vergi sisteminin adaletli ve sürdürülebilir olması için önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.

  • Ayvalıkgücü’nden kanat transferi

    TFF 3’üncü Lig 3’üncü Küme gruplarından Ayvalıkgücü Belediyespor dış transferde kanat oyuncusu Semih Kayan ile mukavele imzaladı.

    Kırmızı-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, “Transferlerimize tam gaz devam ediyoruz. Sağ ve sol kanat oynayabilen Semih Kayan, ailemizin yeni üyesi oldu. Hoşgeldin Semih Kayan” sözlerine yer verildi. Son olarak geçen dönemin ikinci yarısında Almanya 5’inci Lig grubu Berliner AK 07’de forma giyen 24 yaşındaki futbolcu 6 maçta vazife yaptı. FC Köln altyapısında yetişen Semih, Türkiye’de Pendikspor, Ankara Demirspor, Ofspor ve Pazarspor kulüplerinde top koşturdu.

  • ‘Çökertme’de Hayat Var’ sergisinde yöre halkı el emeği ürünlerini sergiledi

    MUĞLA (İGFA) – OPET Doğaya Saygı Projesi kapsamında Milas Halk Eğitimi Merkezi-Çökertme Ek Hizmet Binası’nda yaz boyunca düzenlenen kurslarda eğitimlerini tamamlayan Çökertme, Gökbel ve Bozalan sakinlerinin el emeği ürünleri bir sergide toplandı. ‘Çökertme’de Hayat Var’ isimli sergi, 1 Temmuz 2024 tarihinde başlayan kurs programına katılan 80 kursiyerin ürünlerinden oluşuyor. Kurs programı kapsamında Milas Halk Eğitimi Merkezi El Sanatları Usta Öğreticisi Zübeyde Öztürk tarafından ahşap boyama, kabak oyma-süsleme, çini, çanta -sepet örücülüğü, panç, makrome eğitimleri verilirken, çocuklar için de taş boyama, ebru ve İngilizce kursları düzenlendi.

    “Çökertme’de Hayat Var” sergisi açılışına; Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık’ın eşi Sevim Akbıyık, Milas Kaymakamı M. Ünver Böke, OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, Milas Kaymakamı M. Ünver Böke’nin eşi Gülşah Böke, Muğla Milli Eğitim Şube Müdürü Özcan Kuşcu, Milas Milli Eğitim Müdürü İsa Bal, Milas Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ali Pilavcı, OPET Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Ayşenur Aydın, Milas Halk Eğitimi Merkezi El Sanatları Usta Öğreticisi Zübeyde Öztürk, kursiyerler ve yöre halkı katıldı.

    OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, “Yangından hem ekonomik hem de fiziksel olarak zarar gören köylerimizde yeni geçim kaynakları oluşturmak, köylerimizin sürdürülebilir kalkınmasına destek olmak için tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Çökertme’de de kamu ve yerel yönetim kuruluşlarıyla birlikte bölge halkına destek vermek ve topluma örnek olmak amacıyla, yenileme çalışmalarının yanı sıra ekonomik ve sosyal etki yaratacak eğitimler düzenledik, birçok kurs programını hayata geçirdik. Yaz başında açılışını gerçekleştirdiğimiz bu güzel binada bu kadar güzel el emeği ürünler hazırlayan tüm kursiyerlerimizi tebrik ediyorum” dedi.

  • Bursa, tarım alanında nereye gidiyor?

    BURSA (İGFA) – Sanayisi ve yeşili ile ün salmış olan Bursa, geçtiğimiz günlerde tarım faaliyetlerinde yaşadığı kriz ile gündeme gelmişti.

    Çiftçiler ve üreticiler pahalılıktan yakınırken yaptıkları protesto ile Bursa’nın ve ülkemizin tarımda fahiş fiyatlarla mücadele etmesi gerektiğini belirtirken, vatandaşlar da duruma sessiz kalmadı.

    Bursa vatandaşları Pazar fiyatlarının arttığını ve üreticinin de elinin kolunun bağlandığını söylerken şöyle konuştu:

    “TEZGAHTA FİYATLAR CEP YAKIYOR”

    “Çiftçimiz ve üreticimiz sonuna kadar haklı. Fahiş fiyatlar tezgahlardan önce onlara yansıyor. Tezgahlarda elimiz kolumuz bağlandı, alışveriş yaparken gramajlardan düşmeye devam ediyoruz. Durumun böyle ilerlemesi tarımsal faaliyet açısından sadece Bursa’yı değil ülkemizi de abluka altına alır. Bir an önce tarım politikalarında iyileştirmeye gidilmeli. çiftçiye destek verilmeli. Kooperatifler kurulmalı ve aracılar aradan çıkarılmalı. Aracılar hem üreticinin hem de tüketicinin hakkını cebine koyuyor.”

  • Uludağ Üniversitesi’nde Batı Nil Virüsü görüldü mü?

    BURSA (İGFA) – Son günlerde Türkiye gündeminde kendisine önemli ölçüde yer bulan Batı Nil Virüsü’nün Bursa’da da görüldüğü iddia edildi. Peki bu iddiaların aslı var mı? Prof. Dr. Emel Yılmaz, konu ile ilgili merak edilenleri Herkes Duysun muhabirine anlattı.

    KUŞLARIN GÖÇ YOLLARI NEREDEYSE BU VİRÜS ORADA

    Batı Nil Virüsü’nün yeni bir virüs olmadığını söyleyen Prof. Dr. Emel Yılmaz, “Bu virüs, 1937’li yıllara dayanıyor ama artık bulunduğu yerden çıkmış durumda. Ülkemiz 2010 yılında küçük bir salgın yaşadı fakat çok devam etmedi. Çünkü bu hastalık mevsimseldir. Kuşlarla geçtiği için, kuşların göç yolları neredeyse orada olabilir. Bu hastalık, sivrisineklerle bulaşıyor. Sivrisineklerin bulunduğu mevsimlerde sorun yaratabilir. Amerika’da şu an sıkıntı yaşanıyor.” dedi.

    BATI NİL VİRÜSÜNÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?

    Viral zoonozların, hayvanlardan insanlara geçen bir hastalık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Emel Yılmaz, viral enfeksiyonların belirtilerinin hemen hemen aynı olduğunun altını çizerek, “Baş ağrısı, kas ağrısı, ateş yüksekliği gibi belirtileri olur. Gribal enfeksiyon gibi başlar.” ifadelerini kullandı.

    BATI NİL VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?

    Her virüsün kendi bulaş dinamiği olduğunu dile getiren Prof. Dr. Emel Yılmaz, “En çok bulaştırdığı atlar ve insanlardır. Temas veya hava yoluyla bulaşmaz. Direkt sivrisineğin ısırmasıyla olur. Nadir olarak kan transfüzyonu ve organ nakli ile bulaşabilir. Batı Nil Virüsü ile enfekte olan kişilerde hastalık yüzde 80 oranında belirti vermiyor. Bütün kıtaları aynı anda etkileyecek bir durum olmaz ama salgın olabilir. Geçen gün açıklama yapıldı. 6 kişide bu hastalık doğrulandı. Bizim de şüphelendiğimiz olgular var. ‘Çok büyük salgın mı olacak?’ paniğine kapılmaktan ziyade sivrisinekle mücadele edilmelidir.” dedi.

    BU VİRÜSTEN NASIL KORUNACAĞIZ?

    Batı Nil Virüsünden nasıl korunulacağını da açıklayan Prof. Dr. Yılmaz şu ifadeleri kullandı:

    “Uzun kıyafetler giyilmeli, sinek kovucu kullanılmalıdır. Su birikintileri olmamalıdır. Belediyelere de fazlaca iş düşüyor. Vahşi hayatla modern hayat birleşmek üzere, iklim değişti, tropikal iklime doğru gidiyoruz. Ülkede bunu çok net hissediyoruz. Önemli olan tespit edildiği zaman bunu paylaşmak ve önlemleri almaktır.”

  • Edirne Jandarma’dan siber suçlara karşı kapsamlı operasyon

    Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Edirne İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan titiz çalışmalar sonucunda, 52 adet zararlı internet sitesine erişim engellendi. Bu siteler arasında yasadışı bahis, müstehcen içerik, uyuşturucu ticareti, kumar, fuhuş ve kişisel bilgileri çalmaya yönelik oltalama (phishing) gibi suçlara aracılık eden siteler yer alıyor.

    Bu kapsamlı operasyonla, vatandaşların siber suçlara maruz kalma riski önemli ölçüde azaltıldı. Özellikle kişisel bilgilerin çalınması ve maddi kayıpların önlenmesi amacıyla yapılan bu çalışmalar, vatandaşların dijital güvenliğini sağlamak adına büyük önem taşıyor.

  • Filiz Başkan can dostları için harekete geçti: “Yaşatmak bizim elimizde”

    Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, veteriner hekimler ve hayvanseverlerle bir araya geldi. Filiz Başkan; “Sokak hayvanları ile ilgili meclisten geçen yasal düzenlemeye karşı Efes Selçuk Belediyesi uzmanlar, hayvanseverler ve vatandaşlarla birlikte koruyucu ve sahiplenici bir anlayışla hareket edecek” dedi.

    Veteriner Hekimler ve hayvanseverlerin görüş ve önerilerinin alındığı toplantıdan çıkan en önemli kararlardan biri sahiplendirme çalışmalarına hız kazandırmak oldu.

     

    BİLİM VE HASSASİYETLE YAŞATMAK MÜMKÜN

    Bugüne kadar can dostları için yapılan çalışmaların çıkan yasa karşısında artık başka bir yöne evrilmesinin gerekli olduğunun altını çizen Filiz Başkan; “Bugüne kadar can dostlarımızı sahiplendirme, sahiplendirilmeyenlerin barınağımızda bakımı sağlama, gerekli durumlarda Haybulans ile destek olma gibi birçok çalışmayı gerçekleştirdik. Ancak çıkan yasa bize gösteriyor ki; can dostlarımızı yaşatmak için artık daha fazla gayret göstermek zorundayız. Bunun için önce veteriner hekimlerimize kulak vermek istedik. Çünkü her konuda olduğu gibi bu konuda da en iyi rotayı uzman görüşleriyle çizebiliriz. Tabii bu işin bir diğer önemli tarafı da can dostlarımız için gönüllü olanlar yani hayvanseverler. Bilimsel doğrular ve içten bir hassasiyetle can dostlarımızı yaşatmak bizim elimizde” dedi.

     

    ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYACAĞIM

    Can dostlarının sahiplendirilmesinde veteriner hekimlerin özverili bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Filiz Başkan; “Yasa karşısında atabileceğimiz en somut adım sahiplendirme. Can dostlarımıza bizler sahip çıkacağız, daha fazla sahipleneceğiz. Bunun yanı sıra ben bizzat elimi taşın altına koyarak Efes Selçuk’taki tüm kurumların kapısını çalacağım. Çünkü bu konuda iş birliği de olmazsa olmaz. Kısacası yol haritamızı anlatmak gerekirse bilimsel doğrulardan ayrılmadan uzman görüşlerini kendimize rehber edinerek; gönüllülerin, hayvanseverlerin tüm çabalarını destekleyerek ve kentimizin tüm paydaşlarıyla iş birliği içinde can dostlarımızın canlarına sahip çıkacağız” diye konuştu.

    Filiz Başkan toplantıya katılımlarından dolayı veteriner hekimlere ve hayvanseverlere teşekkür etti. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İnmemiş Testis Erken Tedavi Edilmezse Kansere ve Kısırlığa Neden Oluyor!

    İnmemiş testis erkek çocukların normalde torbada olması gereken testislerin torbada olmaması durumudur. Tam olarak nedeni bilinmemekte birlikte gelişme gerilikleri, hormonal bozukluklar inmemiş testisi etkileyen başlıca unsurlardandır. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Cerrahisi bölümünden Uzm. Dr. Sinan Kılıç inmemiş testisin nedenlerine ve cerrahi tedavisine dikkat çekti.

    İnmemiş testis erkek çocuklarda doğumdan sonra en sık tespit edilen genital anomalilerin başında gelir. İnmemiş testis, fetal hayatta böbreklere yakın konumda olan testislerin normal iniş yolundan skrotuma inememiş olması durumunu ifade eder. Bir başka ifadeyle skrotumda testislerin olmaması anlamına gelir. Testislerin spermiyogenezin daha sağlıklı olabilmesi amacıyla vücut ısısından yaklaşık olarak iki derece daha soğuk ortam olan skrotuma indiğinin bilinmesinden sonra inmemiş testis tedavisi de önem kazanmıştır. İnmemiş testisin vücut ısısına maruziyeti sonrasında dokusunda değişmeler olmaktadır. Bu değişim neticesinde infertilite problemi yanında aynı zamanda nadir de olsa testis kanseri gelişim riski ortaya çıkmaktadır. Yıllar içerisinde yapılan çalışmalarla inmemiş testisin tedavisi testis hasarının erken yaşlarda başladığı düşünülerek gittikçe erken yaş dönemine çekilmiştir. Testisin inişi, antenatal dönemin 28. haftasında testisin hızlı bir şekilde skrotuma indiği bu inişin ise 35-37. haftalarda tamamlandığı uzun süredir bilinmektedir. Testisin skrotuma iniş sürecini açıklamaya yönelik uzun süredir çalışmalar yapılmaktadır. Hipotalamik-pitüiter-gonadal eksenin sağlıklı çalışması, gubernakulumun önemi, proksesus vaginalisin ve genitofemoral sinirin rolü gibi pek çok konuda çalışmalar yapılmış olmakla birlikte halen testisin iniş mekanizmasının açıklanmasına yönelik fikirbirliği yoktur. Yapılan çalışmalar ise genel olarak testisin iniş mekanizmasını açıklamaya yönelik değil testisin inişinde etkisi olan faktörlerin rollerini tartışmaya yönelik olmuştur.  

     

    Yenidoğan Çocuklarda Görülme Sıklığı Oldukça Yüksek! 

    İnmemiş testisin görülme sıklığı doğum haftasına göre değişiklik gösterir. Miadında doğanların %1-5’inde, preterm yenidoğanların %1-45’inde görülür. Doğumdan sonra maternal hormonların etkisinin azalması ile birinci haftadan üçüncü aya kadar hipofizer gonadotropinlerin seviyeleri yükselir. Gonadotropinlerin uyarısı ile testosteron salınımında ani bir artış meydana gelir.  Bu artış üçüncü ayda pik yapar, altıncı ayda puberte öncesi seviyelere geriler. Doğumdan sonraki bu kısa döneme “mini puberte” denir. İlk altı aylık dönemde artmış gonadotropin ve androjenlerin etkisi ile inmemiş testislerin bir kısmı iner. Altıncı aydan bir yaşına kadar da az da olsa testisin inişi kısmen devam edebilir.   Sonuç olarak, doğumda inmemiş olan testislerin büyük kısmı bir yaşına kadar inmiş olur.  İnmemiş testisin gerçek insidansı bir yaş civarında %1’e geriler. İnmemiş testisle ilgili yapılan uzun çalışmalar neticesinde coğrafi ve ırksal olarak belirgin bir farklılığın göze çarpmadığı söylenebilir. En önemli risk faktörü olarak maternal yaş gösterilmektedir.     

     

    Neden Önemli? 

    İnmemiş testisteki en önemli sorun infertilite ve kanser gelişimidir. Bu sorunların kaynaklandığı esas patoloji konusunda ise fikir birliği yoktur. Bunun nedeni testisin kendisinde var olan bir anomali dolayısı ile mi inmediği yoksa inmediği için mi bozulduğu tartışmalarına dayanmaktadır. Yine inmemiş testisin indirildikten sonra düzelip düzelmediği veya hangi şartlarda düzeldiği de tam olarak aydınlatılamamıştır. Spermatogenezin sağlıklı şekilde devam edebilmesi için testisin ısısının vücut ısısından en az 2-50C düşük olması gerekmektedir. Ayrıca skrotumun ince ve kılsız yapısı, ter bezlerinin sık olması nedeni ile testis termoregülasyonu sağlanarak daha soğuk ortamda kalması sağlanır. İnguinal kanal yada abdomende yer alan testis ise ısıya maruz kalarak termal yaralanmasına neden olur.  Isıya maruziyet sonrasında artmış olan serbest oksijen radikalleri ve ısı-şok proteinleri sertoli ve leyding hücrelerine zarar verir. İnmemiş testiste infertilitenin yanında malignite riski de artmıştır.  Tümör gelişme riski testisin bulunduğu yer, indirme zamanı ve eşlik eden anomalilere bağlı olarak %2-5 arasında değişmektedir. Deneysel olarak protein kinaz C yolunun uyarılması ile kanser gelişimi olduğu bilinmektedir.  İnmemiş testiste de parasempatik tonus artışının da bu yolu uyardığı düşünülmektedir. Tümör gelişiminde ısı etkenlerinin dışında germ hücrelerinin aberran dönüşümü veya apoptoza uğraması gerekirken bu işlemden kaçan gonositlerin rol aldığı öne sürülmüştür. 

     

    Tanı ve Görüntüleme 

    İnmemiş testisi olan hasta skrotumda testisinin olmaması yakınması ile gelecektir. Aynı zamanda rutin fiziki inceleme esnasında hekim tarafından da muayene edildiğinde inmemiş testis tanısı konulabilir. İnmemiş testis tanısının konulmasına en değerli inceleme yöntemi fizik muayenedir. Dikkatli bir inspeksiyon ve palapasyonla inmemiş testis tanısı rahatlıkla konulabilir. Ultrasonografi (USG) ile inguinal yerleşimli testislerin %97’si tespit edilebilmektedir. USG ile karın içerisindeki testislerin %38’ini, atrofik testislerin ise %30’unu göstermek mümkün olabilir. Karın içerisindeki testislerin görüntülenmesinde Manyetik Rezonanas Görüntüleme (MRI) daha değerlidir. Spesifikliği %87,7 duyarlılığı %85 olarak bulunmuştur. Ancak MRI için anestezi gerekliliği en büyük sorundur. Bu nedenle yerini laparoskopiye bırakmıştır. Görüntüleme yöntemlerinin duyarlılığının düşük olması nedeni ile Avrupa Üroloji Birliği (EAU) ve Amerikan Üroloji Birliği (AUA) palpe edilmeyen testisler için radyolojik görüntüleme yapılmasını önermemektedir.  

    Tedavi: İnmemiş testiste tedavinin amacı, fertilite potansiyelini arttırmak, tümör gelişim riskini azaltmak, normal bir kozmetik görünüm sağlamak, potansiyel fıtık oluşumunu ortadan kaldırmak, torsiyon riskini azaltmak, travma riskini azaltmak ve olası psikolojik etmenleri engellemektir. İnmemiş testis tedavisinde geçmişten günümüze kadar hormonal ve cerrahi seçenekler tartışılagelmiştir. Bu tartışmaların kapsamı şekil değiştirse de halen devam etmektedir

     

    Cerrahi Hangi Ayda Yapılmalı?

    İnmemiş testisin cerrahi tedavisinin, spontan iniş ihtimalinin artık kalmadığı, testisin germ hücrelerinin de yüksek intrabdominal ısıdan henüz etkilenmediği 6 ay ile 18 ay arasındaki dönemde yapılması önerilmektedir. Testis palpabl ise, inguinal bölgeden yapılacak olan bir cilt kesisi ile inguinal kanal açılır, testis kendisini çevreleyen distaldeki gubernakular bağlantılarından ayrılır, spermatik kord ve elemanları proskimalde proksesus vaginalisten ayrılır. Herni kesesi bağlanır ve testis skrotumda hazırlanan poşa indirilir. Testisin vaz deferens veya testiküler damarlardaki kısalık nedeni ile tam olarak indirilemediği durumlarda Laroque ve Prentiss manevraları yapılarak inmesi sağlanabilir. Bu manevralar neticesinde de testis indirilememişse testis inguinal kanalda olduğu yerde bırakılır ve 6-12 ay sonra ikinci seans orşiyopeksi planlanır.  

     

    Tedavi Sonrası Süreç Nasıl İlerliyor?

    İnmemiş testis cerrahi olarak tedavi edildikten sonra canlılığını koruyup korumadığı, boyutunda artış olup olmadığı ve skrotal seviyede kalmaya devam edip etmediği açısından takip edilmelidir.  Ergenlik dönemine kadar yılda en az bir kez muayene edilmelidir.  Kanser gelişme riski, infertilite ve kötü kozmetik görünüm önemli uzun dönem sonuçları arasındadır. Hastaların yaklaşık %10’unda testis atrofisi gelişebilmektedir. Atrofik testis zemininde kanser gelişme riski olduğundan çıkarılması önerilmektedir. Testis kanseri riski inmemiş testiste normal popülasyona göre yaklaşık 3 kat daha fazladır. İnmemiş testis cerrahisi olmuş olan testisin boyutu diğer testise göre genelde küçüktür. Atrofi nedeni ile orşiektomi yapılan çocuklarda kozmetik görünüm açısından testis protezi önerilebilmekte ancak protez enfeksiyonu ve ağrı gibi komplikasyonlar nedeni ile sonrasında çıkarılması gerekebilir. İnfertilite ve kanser gelişme riski nedeni ile aile ve adolesan döneme ulaşmış çocuk bilgilendirilerek uzun dönemde kendi kendisini muayene etmesi önerilmelidir.   

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • MySims: Cozy Bundle Renkli Dünyaları Nintendo Switch’e Taşımaya Hazırlanıyor

    MySims ve MySims Kingdom ile oyuncular yaratıcılıklarını ortaya çıkaracaklar

    The Sims serisi, iki sevimli MySims oyunu ile 19 Kasım 2024’te Nintendo Switch’te tekrar hayat buluyor! MySims: Cozy Bundle geçtiğimiz gün Nintendo Direct’te duyuruldu ve büyük bir heyecan yarattı.

    MySims: Cozy Bundle oyunseverlerin iki favori oyunu MySims ve MySims Kingdom’ın retro yeniden yayınlamalarını içeriyor. Oyuncuları yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaya yönelten ve çözülecek bulmacalarla buluşturan iki oyun, görülecek konumlar, tanışılacak renkli karakterler ve inşa edilecek, boyanacak ve süsleyecek birçok öğe ile dolu olan tanıdık dünyalar sunuyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Transfer firması 7 24 MAN TGE’lerle ‘Yola Devam’ ediyor

    Akdeniz ve Ege bölgelerinde hizmet veren sektörünün lider transfer firmalarından 7 24 Transfer, filosunu yeni TGE’lerle büyütmeye devam ediyor. 1995 yılında kurulan ve 100 araçlık filosu ile bölgesinde sektöre yön veren 7 24 Transfer firması, yeni araç yatırımında ise yine MAN TGE’yi tercih etti. Firma, tatil bölgelerinde kullanmak üzere filosuna kattığı 23 adet TGE’den 2’sini törenle teslim aldı. 

    MAN’ın başarılı hafif ticari aracı TGE, üstün nitelikleriyle turizm ve servis firmalarının tercihi olmaya devam ediyor. Özellikle konfor ve güvenlik noktasında sunduğu ayrıcalıklarla servis ve yolcu transfer alanında çalışan firmaların gözdesi olan MAN TGE, son teslimatını ise Akdeniz ve Ege bölgelerinde hizmet veren 7 24 Transfer firmasına yaptı. Filosunda halihazırda 20 adet MAN araç bulunan 7 24 Transfer, satın aldığı 23 adet MAN TGE’den 2’sini törenle teslim aldı.

    MAN’ın Antalya’daki Yetkili Bayii Meçikoğulları Plaza’da düzenlenen tören ile yeni araçlar 7 24 Transfer şirketinin ortakları Hilmi Uzel, Yunus Emre Uzel ve  Şirket Müdürü Serkan Günaydın’a teslim edildi.

    “MAN TGE araç ve hizmet kalitesi noktasında aradığımız tüm özellikleri bir arada sunuyor”

    Törende konuşan Hilmi Uzel, 1995 yılında bu yana sektörde başarıyla hizmet verdiklerini belirterek, “Havalimanlarında servis ve özel araç transfer hizmeti sunan sektörümüzün lider firmalarından bir tanesiyiz. Bugün filomuzda yaklaşık 100 adet araç bulunuyor. Müşterilerimize daha iyisini sunmak ve kapasitemizi daha da artırmak adına da filomuzu güçlendirmeye ve büyütmeye devam ediyoruz. Bugün de bize çok büyük katkı sağlayacağına inandığımız yeni TGE’leri filomuza katmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Arkasında MAN gibi bir köklü tecrübe bulunan TGE; özellikle konfor, güvenlik ve satış sonrası hizmetler noktasında aradığımız tüm kriterleri bir arada sunuyor. Ayrıca MAN ile iş birliğimizden de çok memnunuz. Geleceğe dönük yatırımlarımızda da bu iş birliğimizin artarak devam edeceğine inanıyoruz” dedi.

    MAN TGE’lerin sahip olduğu konforu sayesinde müşterilerinin rahat bir ortamda yolculuk yaptıklarını vurgulayan Serkan Günaydın da şunları söyledi:

    “Firma olarak yeni araç yatırımlarımızda özellikle konfor, dayanıklılık, güvenlik ve satış sonrası hizmet kriterlerini gözetiyoruz. Bu konuda da MAN’ın yol arkadaşlığına çok güveniyoruz. Kendileriyle çok güçlü bir iş birliğimiz var. MAN gerek araç gerekse de hizmet kalitesi noktasında aradığımız tüm özellikleri fazlasıyla sunuyor. Bu yüzden de yeni araç yatırımımızda MAN ile devam kararı aldık. Bugün filomuza kattığımız yeni MAN TGE’leri ise tatil yörelerimizdeki farklı lokasyonlarda servis ve taşımacılık hizmetinde kullanacağız.” 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ‘Büyük Zafer’ Ege Üniversitesinde düzenlenecek konferansla kutlanacak

    Ege Üniversitesinde “30 Ağustos Zafer Bayramı” dolayısıyla bir konferans gerçekleştirilecek. Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından,  Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Ege Üniversitesi İzmir Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliğinde “30 Ağustos Zafer Bayramı” programı düzenlenecek.  

     Program, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonunda 29 Ağustos 2024 Perşembe günü saat 11.00’de açılış konuşmaları ile başlayacak. Etkinlik kapsamında Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cihan Özgün’ün konuşmacı olarak katılacağı konferans gerçekleştirilecek.

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi ve 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin öneminin anlatılacağı konferansın devamında ise “Belgesel Gösterimi” de yapılacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu