Gün: 1 Eylül 2024

Sağlık Bakanlığı tarafından yenidoğanlar için uygulanan topuk kanı taramasının kalıtsal hastalıkların erken teşhisi için kritik bir ehemmiyete sahip olduğu biliniyor. Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Öktem, topuk kanı uygulamasının ne olduğunu, hastalıkların teşhis ve tedavisindeki rolünü anlattı.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Geçtiğimiz günlerde Kars’ta bir aile, yenidoğan bebeklerinden topuk kanı alınmasını istemedi ve husus mahkemeye taşındı. Olayın akabinde topuk kanı uygulamasının ne olduğu, topuk kanı taramasıyla hangi hastalıkların teşhisinin konulduğu merak edilenler ortasında.

Doğumdan sonra birinci 4 hafta içinde bebeklere yapılması gereken topuk kanı taraması, 1987 yılından bu yana uygulanan bir sistem. Türkiye’de 1993 yılı prestijiyle yaygınlaşan topuk kanı uygulaması, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılıyor.

Yenidoğanlardan alınan topuk kanı, birçok hastalığın erken tanısının konulmasını sağlıyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Öktem, “Topuk kanı uygulaması, Sıhhat Bakanlığımıza bağlı halk sağlığı genel müdürlüğü tarafından uygulanan ve denetlenen bir tarama programıdır.” kelamlarını kullanarak önemli bilgiler verdi.

ERKEN TEŞHİS VE TEDAVİ İÇİN ÖNEMLİ

Doç. Dr. Ahmet Öktem, topuk kanı uygulaması hakkında “Özellikle yenidoğanların  kimi metabolik ve endokrin hastalıklarının erken teşhis ve tedavisi ve oluşabilecek aksiliklerin önüne geçmek için yapılan bir uygulamadır.” açıklamasını yaptı.

Topuk kanı uygulamasının nasıl yapıldığından bahseden Doç. Dr. Ahmet Öktem, “Bu uygulamada bebeğin doğum yaptığı sıhhat merkezlerinde ya da daha sonrasında sağlık ocaklarında bebeklerin topuklarından damlatma yoluyla elde edilen, özel kağıtlara toplanan kan numuneleri evvel ilgili vilayet sıhhat müdürlüklerinde toplanmakta. Daha sonrasında Ankara ve İstanbul’daki özel tarama laboratuvarlarında kıymetlendirilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Şüpheli bir sonuç çıkması durumunda ileri tetkiklerin yapıldığını aktaran Doç. Dr. Öktem, “Burada eğer bebeklerde kuşkulu bir sonuç ortaya çıkacak olursa yeniden bebekleri takip eden Kuruluşları ve ailelerine bilgi verilerek ileri tetkik ve tedavi için ilgili polikliniklere yönlendirilmektedir.” dedi.

TOPUK KANI HANGİ HASTALIKLAR İÇİN ALINIYOR?

Yapılan tarama prosedürüyle Fenilketonüri, Hipotiroidi,  Biyotinidaz Eksikliği, Kistik Fibrozis, Konjenital Adrenal Hiperplazisi ve SMA (Spinal Müsküler Atrofi) hastalıklarının erken teşhisinin yapılabildiğini lisana getiren Doç. Dr. Öktem, örnek olarak gerekli durumlarda bebeğin beslenmesinden birtakım besinlerin çıkartılması gerektiğini kaydetti.

Genetik tetkik sonuçlarına nazaran erken teşhisle birlikte rehabilitasyonla ilgili tedavilerin mümkün olduğunu aktardı. 

SMA HASTALIĞINDA ERKEN TEŞHİS HAYATİ DEĞER TAŞIYOR

İleri periyotta olumsuz sıhhat durumunun oluşumuna bu teşhis tekniğiyle mani olunabileceğini işaret eden Doç. Dr. Öktem, SMA hastalığının da son tarama programına eklendiğini belirterek “Burada SMN1 geninin genetik analizi yapılıyor ve biliyorsunuz bu bebeklerde vakitle ortaya çıkan kas güçsüzlükleri, bilhassa teneffüs ve emme yutma, beslenmeyle ilgili kas güçsüzlükleri gelişiyor.” dedi.

SMA hastalığında gelişen olumsuz sıhhat durumunun, erken teşhisle rehabilite edilerek daha başarılı sonuçlar alınabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Öktem, “Göğüs hastalıkları, nöroloji üzere ilgilenen kısımlarda ileri tetkik ve tedaviler erken periyotta sağlanmış oluyor ve daha olumlu sonuçlar elde ediliyor.” ifadelerini kullandı.

‘SONUÇLARI YÜZ GÜLDÜRÜCÜ’

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bilgilerine nazaran konuştuğunu belirten Doç. Dr. Öktem, “Yılda dört bin, dört bin beş yüz civarında yeni doğan bebeğimizde bu tarama programıyla kimi olumsuz ya da kuşkulu sonuçlar elde edilerek bunların ileri tetkiki ve tekrar olumlu çıkan sonuçlara nazaran erken tanısı ve tedavisi yapılmaktadır. O yüzden bizim için çok pahalı ve sonuçları çok yüz güldürücü olan bir programıdır.” diyerek kelamlarını tamamladı.

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş:

“Üsküdar’ımız için durmadan dinlenmeden, birlikte çok güzel işlere imza atacağız. Üsküdar halkı ve İstanbul için tüm imkan ve gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz”

Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında ünlü sanatçı Sertab Erener ile son dönemin sevilen gruplarından Evdeki Saat sahne aldı

Üsküdar Belediyesi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı düzenlediği çeşitli etkinliklerle kutladı. Kutlamalar kapsamında ünlü sanatçı Sertab Erener ile Evdeki Saat grubu Üsküdarlılara bayram coşkusunu yaşattı.

Gün boyu süren kutlama programı sabah saatlerinde Şemsipaşa Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreniyle başladı. Törenin ardından, İstanbul Boğazı’nda düzenlenen “Zafer Bayramı Kupası İstanbul Boğazı Yat Yarışı” etkinlikleri düzenlendi. Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın katıldığı programda bando takımı performans sergiledi.

SALACAK SAHİLİNDE ETKİNLİKLER DÜZENLENDİ

Salacak Sahili’nde devam eden etkinliklerde “Yüzen Yat”ta DJ performansı, E-Spor Yelken Yarışı ve Denizci Bağları Atölyesi gibi aktiviteler gerçekleşirken, Şamandıra’ya Can Simidi Atma Yarışı ve Kano gibi etkinlikler ilgiyle takip edildi.

Etkinlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin takım sporları ve bireysel spor dallarını desteklemek amacıyla amatör spor kulüplerine forma, futbol topu ve birçok spor malzemelerinin tedarik edildi. Programa katılan Başkan Dedetaş, Büyük Önder Atatürk’ün “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.” sözünü hatırlatarak gençlerin spora yönlendirilmesinin kötü alışkanlıklara karşı önemli bir adım olduğunu vurguladı.

KORTEJ YÜRÜYÜŞÜ

Etkinlikler kapsamında saat 18.00’de 3. Ahmet Çeşmesi’nden başlayarak Harem Etkinlik Alanı’na kadar kortej yürüyüşü düzenlendi. Bando eşliğinde Atatürk ve Türk bayraklarıyla yürüyen Üsküdarlılar, İzmir Marşı da söyledi.

ÜNLÜ SANATÇI SERTAB ERENER’E YOĞUN İLGİ

Zafer Bayramı etkinlikleri Harem Etkinlik Alanı’nda düzenlenen Sertab Erener ve Evdeki Saat konserleriyle devam etti. Sevilen parçalarını seslendiren Sanatçı Sertab Erener izleyicilerden yoğun alkış aldı.

Konser öncesinde konuşma yapan Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, “Tarihin en kutsal sayfalarından birini çeviriyoruz; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyoruz.” diyerek sözlerine başladı.

30 Ağustos’un sadece bir zaferin değil, bir milletin, bir şehrin, herkesin bağımsızlık aşkının bayramı olduğunu kaydeden Dedetaş, Atatürk’ün “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” sözlerinin bizlere emanet edilen en büyük mirası olduğunu dile getirdi.

Üsküdar’ın her sokağında da bu emanetin bir notası yankılandığını aktaran Dedetaş, “Üsküdar Sultan Tepe’de bulunan Özbekler Tekkesi, Anadolu’ya cephane kaçırılmasında görev aldı. Yaralı ve hasta askerlerin tedavi edildiği bir hastane işlevi gördü. Üsküdar’da her bir taşın, her bir evin, her bir insanın hikayesi, bu zaferin bir parçasıdır.

Her birimiz, bu toprakların bekçisiyiz. Bu özgürlüğün koruyucusuyuz. Bugün sadece geçmişe saygı duruşunda bulunmuyoruz, geleceğe de söz veriyoruz.“ dedi.

“ÜSKÜDAR HALKI VE İSTANBUL İÇİN TÜM GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

“Tarihimizden aldığımız ilhamla, daha güçlü, daha dayanışmacı, daha özgür bir Üsküdar için tek yumruk olacağız.” diyen Dedetaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Üsküdar’ımız için durmadan dinlenmeden, birlikte çok güzel işlere imza atacağız. Üsküdar halkı ve İstanbul için tüm imkan ve gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yılmayacağız, yorulmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Çocuklarımıza, gençlerimize, bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, özgürlüğün ve bağımsızlığın ne büyük bir değer olduğunu anlatmak için buradayız. Çok parlak bir gelecek bizleri bekliyor Üsküdar. Bu anlamlı günde, tüm şehitlerimize, gazilerimize, bu vatan için canını dişine takan tüm kahramanlarımıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Onların sayesinde, bugün burada, özgürce bayram kutlayabiliyoruz, aziz ruhları şad olsun. Daha yapacak çok güzel işlerimiz, birlikte omuz omuza yürüyecek çok güzel yollarımız var. 

Hepinizin, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yıl dönümünü kutluyorum. Sağlık, mutluluk ve huzur diliyorum. Cumhuriyetimiz, bağımsızlığımız, birliğimiz ve Üsküdar sevgimiz daim olsun.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

29 Ağustos 2024 tarih ve 32647 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2025-2027 yıllarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İzmir’de uygulanacak bitkisel üretim destekleme modeli resmen hayata geçmiştir. Bu yeni model, tarımsal üretimde planlı üretimi teşvik etmeyi ve üretimde öngörülebilirliği artırmayı amaçlamaktadır.

Yeni destekleme modeli ile birlikte, üretim yapan çiftçilerimize mazot maliyetlerinin %100’ü ve gübre maliyetlerinin %50’si destek olarak sağlanacaktır. Özellikle arpa, yağlık ayçiçeği, buğday, kuru fasulye, dane mısır, nohut, kütlü pamuk, patates ve yem bitkileri gibi stratejik ürünlerde planlı üretim yapan çiftçilerimize önemli avantajlar sunulmaktadır. Bu ürünlerin üretiminde, destekleme miktarları 2025 yılı itibarıyla önemli ölçüde artırılmıştır. Örneğin, pamuk üretiminde 2024 yılında dekara verilen toplam destek 512 TL iken, yeni modelle bu rakam 1.295 TL’ye yükseltilmiştir.

İlk defa destek ödemeleri üretim döneminden önce açıklanmış olup, bu ödemeler 3 yıllık dönemleri kapsayacak şekilde planlanmaktadır. Çiftçilerimiz, üretim öncesinde alacakları destek miktarını bilerek daha planlı ve verimli bir üretim sürecine girebileceklerdir. Destek kalemlerinde yapılan sadeleştirme ile birlikte, milli tohum kullanımı da teşvik edilmektedir.

Yeni modelin İzmir tarımında verimliliği artıracağına inanıyor, tüm çiftçilerimize bol ve bereketli bir üretim dönemi diliyorum.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB Afet İşleri Dairesi Başkanlığı AKOM, İstanbul il genelinde akşam saatlerine kadar aralıklarla gök gürültülü sağanak yağış beklendiğini açıkladı

İstanbul’da güne 24 derece civarında seyreden hava sıcaklıkları ile birlikte gök gürültülü sağanak yağmur ile başlandı. 

İBB Afet İşleri Dairesi Başkanlığı AKOM, sabah saatlerinde başlayan yağışların akşam saatlerine kadar aralıklarla sürmesi ve İstanbul il genelinde yerel kuvvetli olması beklendiğini, sıcaklıkların ise 29 derece civarında seyredeceğini açıkladı.

4 EYLÜL’E KADAR SÜRECEK

İstanbul’da 4 Eylül’e kadar aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağmur geçişlerinin yaşanması beklenirken yağışların bölgesel olarak kısa süreli kuvvetli olabileceği tahmin ediliyor.

İstanbul’da hava sıcaklıklarının 06 Eylül’e kadar mevsim normalleri civarında seyretmesi bekleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören Belediyesi’nin düzenlediği 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında sahne alan pop müziğin usta ismi Derya Uluğ, başkentlilere ve Keçiörenlilere zafer coşkusunu doyasıya yaşattı. Ankara’nın birçok noktasından Keçiören’e akın eden vatandaşlar Kalaba Kent Meydanı’nı tıklım tıklım doldururken 30 Ağustos Zaferi’nin heyecanını şarkılar, marşlar ve dakikalarca devam eden havai fişek gösterileriyle doyasıya yaşadı. Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan da vatandaşların şarkılar eşliğindeki kutlamalarına ortak oldu.

Başkan Özarslan’ın ev sahipliğinde düzenlenen konsere, Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Semra Dinçer, Cumhuriyet Halk Partisi Keçiören İlçe Başkanı Berk Kılıç, Cumhuriyet Halk Partisi Altındağ İlçe Başkanı Gökhan Urun, muhtarlar, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Sarı saçlı mavi gözlü Atatürk’ümüz ve silah arkadaşlarına borçluyuz

Konser öncesi Keçiörenlilere seslenen Özarslan, bağımsızlık meşalesini yakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle andığını belirterek, “Burası Yüce Türk milletinin vatan coğrafyasının her bir bireyini her bir ferdini gönlüyle, yüreğiyle bir araya getirmiş bir ilçedir. Allah’ımıza şükürler olsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüz ve silah arkadaşları bir meşale yaktı. Bu meşalenin adı ölümsüz Türk milletinin ebediyetidir. Bu vatanı kimse bölemeyecek. Biz nasıl o birlik ve beraberlik ruhu içerisinde vatan asla bölünmez dediysek, şu günde aynı duygu ve düşünceler içerisinde bir ve beraberiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu toprakları bize, gelecek nesillerimize emanet etti. Yüce Mevla’m bizi nice zaferlere erdirsin. Uzay bilimleri çağında, ilimde bilimde nice başarılara erdirsin. Ne mutlu Türk’üm diyene!” dedi.

Mesele, bayrak ve toprak meselesiydi

Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Semra Dinçer, “30 Ağustos Zafer Bayramımızın 102. yılı kutlu olsun Keçiören. Yokluklara, imkânsızlıklara rağmen kahraman askerlerimiz, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruzu başlatarak bu ülkeden düşmanları kovdu. Mesele bayrak meselesiydi, mesele toprak meselesiydi, mesele vatan meselesiydi. Ben biliyorum ki buradaki kalabalık da aynı duyguları içinde barındırıyor. Keçiören bugüne kadar böyle sosyalleşmemişti. Teşekkürler Sayın Başkanım. Keçiören’de hep birlikte daha nice güzel güzel günler geçirmek üzere” diye konuştu.

Şarkılara eşlik ederek zafer coşkusunu yaşadılar

Keçiören’deki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları bando gösterisi ve Türk Tarih Kurumu tarafından hazırlanan “Milletin Azmi” isimli belgeselin gösterimiyle başladı. Ünlü sanatçı Derya Uluğ’un sahneye çıkmasıyla doruğa çıkan zafer coşkusu, birbirinden güzel şarkı ve marşlarla unutulmaz anlara sahne oldu. Ellerindeki Türk Bayraklarıyla sanatçıya eşlik ederek eğlenen binler, dakikalarca süren havai fişek gösterisini de coşkuyla izledi. Muhteşem bir performans sergileyen Derya Uluğ’a Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Semra Dinçer çiçek takdim ederken, Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özaslan da teşekkürlerini iletti.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Edremit Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı geleneksel fener alayı ve Ceylan Ertem konseri ile büyük bir coşkuyla kutladı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan Büyük Zafer’in 102. yıldönümünü kutlamak için düzenlenen etkinliklere Edremitliler büyük ilgi gösterdi.

Edremitliler Zafer Bayramı’na sahip çıktı

Gün içinde düzenlenen resmi törenlerin ardından, Akçay Mahallesi’nde geleneksel fener alayı ve kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. İkizçay Mahallesi Etiler Caddesi’nden başlayan yürüyüşe binlerce kişi katıldı. Ellerinde Türk bayrakları ve meşaleler taşıyan Edremitliler, marşlar ve sloganlar eşliğinde Akçay Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Coşkulu kalabalık, zaferin gururunu hep birlikte yaşadı.

Fener alayı ve korteje Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, CHP Parti Meclisi Üyesi Mehmet Tüm, CHP Edremit İlçe Başkanı Emin Yalçıntaş, Belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve binlerce vatandaş katıldı.

“Bağımsızlık ve özgürlük ruhunu diri tutmak için çalışıyoruz”

Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, konser öncesi yaptığı konuşmada, Edremitliler ve tüm halkın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı.

Başkan Ertaş, konuşmasında “Bugün, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük yolunda attığı en büyük adımlardan biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı coşkuyla kutlamak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu anlamlı günün 102. yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, Türk milletinin yazdığı kahramanlık destanını bir kez daha anıyor, o günleri gururla hatırlıyoruz.

30 Ağustos 1922, bağımsızlığımızın simgesi, milletimizin azim ve kararlılığının en büyük göstergesidir. Düşmana karşı verilen bu mücadele, yalnızca bir askeri zafer değil, aynı zamanda bir milletin kendi kaderini tayin etme iradesinin zaferidir. Bu zaferle birlikte, özgürlüğümüze ve bağımsızlığımıza olan inancımız perçinlenmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır. Bugün bizlere düşen görev, atalarımızdan miras kalan bu bağımsızlık ve özgürlük ruhunu koruyarak gelecek nesillere taşımaktır. Edremit olarak bizler, bu bilinci diri tutmak ve bu ülkenin aydınlık yarınlarına katkı sağlamak adına var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Her zaman olduğu gibi, birlik ve beraberlik içinde, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda yürümeye kararlıyız” dedi.

Ceylan Ertem konseri ile zafer coşkusu

Fener alayının ardından, Ceylan Ertem’in sahne aldığı konserle coşku doruğa çıktı. Ertem’in birbirinden güzel şarkılarıyla zafer bayramı coşkusu binlerce Edremitli ile birlikte kutlandı. Konserin sonunda Başkan Ertaş, eşi Gülhan Ertaş ile birlikte sanatçı Ceylan Ertem’e teşekkür ederek, “Bu muhteşem gece için Ceylan Ertem’e, konuklarımıza ve siz değerli Edremitli hemşehrilerime teşekkürlerimi sunuyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. Yılı Balçova’da düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Dün akşam saatlerinde Ata ve Sakarya caddelerinde gerçekleşen Zafer Korteji, coşkuyu doruğa çıkardı. Bayraklarıyla korteje katılan binlerce kişi, marşlarla yeri, göğü inletti.

TÜM GÜN FARKLI ETKİNLİKLER

Sabah saatlerinde Kaymakamlık’ta gerçekleşen tebrik töreni sonrasında etkinlikler, Balçova Belediye binası önünde bulunan Cumhuriyet Alanı’ndaki çelenk sunma töreni ile devam etti. Törende Ege Ordusu Garnizon Komutanlığı’ndan Piyade Üsteğmen Oğuzhan Kanan, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaparken Nevvar Salih İşgören Anadolu Lisesi öğrencisi Kaan Yılmaz Erdemir, 30 Ağustos şiiri okudu. Tören Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasının ardından sona erdi. 

BÜYÜK TAARRUZ’UN 102. YILI 

Balçova’daki kutlamalar, Engelli Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Büyük Taarruz’un 102. Yılı” konulu söyleşi ile devam etti. Söyleşiye tarihçiler Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı ve Dr. Ahmet Mehmetefendioğlu konuşmacı olarak katıldı. Elmacı ve Mehmetefendioğlu, Afyon’da gerçekleşen Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nden 9 Eylül İzmir’in kurtuluşuna kadar uzanan süreçte yaşananları anlattı. 

HALKTAN 30 AĞUSTOS KORTEJİ’NE İLGİ 

Kutlamalar başlangıç noktası Ata Caddesi üzerindeki Duru Park olan 30 Ağustos Zafer Korteji ile devam etti. Coşku dolu korteje vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Marşlar eşliğinde yürüyen kortej, evlerin balkonlarında da alkışlarla desteklendi ve selamlandı. Bu arada kortej başlamadan hemen önce ızmir Anadol Clup üyeleri, eski Anadol marka araçlarıyla geçiş yaptı. Kortej, son nokta olarak belirlenen Adalet ve Demokrasi Parkı’nda alkışlarla karşılandı. Burada konuşan Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, “Kıymetli Balçovalılar, çok değerli Balçovalı ailem, bugün Balçova ne güzel, bugün Balçova ne kadar coşkulu. Her ulusun tarihinde şüphesiz çok önemli günleri vardır. Ancak bugün sadece ülkemize ait zafer günü değildir. Bugün tüm uluslar için umut oluşturan bir gündür. Bağımsızlığını isteyen, milli olmak isteyen tüm uluslara umut olan gündür. Emperyalizme karşı, sömürgeciliğe karşı tüm dünyada eşi görülmemiş bir mücadelenin günüdür” diye konuştu. Yiğit sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir de o kadar güzel bir yerdeyiz ki, bu şehir emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı ilk ve son kurşunu atan kenttir. Ne mutlu Balçovalılara, ne mutlu İzmirlilere. Bugün bizler aynı inanç ve kararlılıkla geleceğe bakmak zorundayız. Hçi bir zaman umutsuz olmamalıyız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kırmızılaşan güzel ülkemizin haritasında ülkemiz ve Balçovamızı güzelleştirmek için var gücümüzle çalışacağız. Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ sözünü hiç unutmayacağız. Onun ilke ve devrimlerinin ışığından sapmadan var gücümüzle çalışacağız. 30 Ağustos Zafer Bayramımızı bize armağan eden başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve vatan mücadelesinde can veren tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk, yaşasın tam bağımsız Türkiye.”

LAÇİN KONSERİ COŞTURDU 

Zafer Bayramı etkinlikleri Grup Laçin Konseri ile devam etti. Grup Laçin birbirinden güzel şarkılarla alanı dolduran Balçovalılara unutulmaz bir akşam yaşattı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

30 Ağustos Zaferi’nin 102. yılı Efes Selçuk’ta Fener Alayı ve Emre Fel Konseri ile kutlandı. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları Atatürk Anıtı önünde düzenlenen resmi tören ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan resmi törende çelenk sunumunun ardından protokol üyeleri Selçuk İlçe Şehitliği’ni ziyaret etti.

30 Ağustos Zaferi’nin 102. yıl coşkusu Efes Selçuk Belediyesi tarafından düzenlenen Fener Alayı ve Konser ile tüm kenti sardı. Atatürk Anıtı önünden başlayan Fener Alayı’nda her yaştan Efes Selçuklu bayraklar ve marşlar eşliğinde kent sokaklarında yürüdü. Efes Selçuklu gençlerden oluşan Belediye bando takımı da korteje eşlik etti.

Coşkuyla geçen Fener Alayı’nın ardından Pazar Yeri’nde Emre Fel Efes Selçuklular ile buluştu. Genç kuşağın sevilen ismi Emre Fel kendi şarkılarının yanı sıra nostaljik eserlerle de dinleyenleri coşturdu.

MÜZİĞİNİZ DAİM OLSUN

Konser sırasında sahneye çıkarak Emre Fel’e teşekkür eden Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan önce konserde kimi çıkartalım diye sorduk. Kentimizdeki büyük bir genç kitle Emre Fel dedi. Hatta sadece Efes Selçuk’tan değil İzmir’den de gençler sizi görmek istediler. Şimdi anlıyorum ki bütün şarkılarınız ile beraber çok coşkulu bir konser oluyor. Müziğiniz daim olsun” dedi.

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları için çevre ilçelerden birçok ziyaretçinin geldiğine dikkat çeken Başkan Ceritoğlu Sengel; “30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Efes Selçuk’ta kutlamak isteyen ve buraya gelen herkese, Efes Selçuk halkına teşekkür ediyorum. En son bu meydanda elime mikrofon aldığımda “Zafer bizim olacak. Zafer Cumhuriyet’in olacak” demiştim ve gerçekten şimdi tekrar elime mikrofonu aldığımda müziğin hiç susmamasını isteyen, çağdaşlaşmaktan ve cumhuriyetten vazgeçmeyen, biraz önce ekranda bir çift mavi gözü gördüğünde alkışlarını susturmayan sizleri görmek beni çok mutlu etti” dedi.

KORKMADILAR, KARARLIYDILAR

102 yıl önce verilen büyük bir mücadele ile bugüne gelindiğini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “Bundan tam 102 yıl önce bir çift mavi göz o kadar kararlıydı ki bu memleketin her karış toprağı için canı pahasına mücadele edenlerle birlikte bu topraklarda şu an özgürce, bağımsız bir şekilde yaşamamıza vesile oldular. Korkmadılar, kararlıydılar. Bir inançları vardı, o da vatan sevdasıydı. O vatan sevdasını yüreğinde taşıyan bütün herkesi kocaman yürekten alkışlıyorum. Çünkü ben biliyorum ki bu memlekette çocuklar bu ülkenin geleceği olacaklar. Atatürk’e, Atatürkçü düşünceye, Cumhuriyete ve bağımsızlığa sahip çıkanlar olacaklar ve biz daha eşit, daha özgür, daha çağdaş ve müziğin hiç susmadığı, susturulmadığı, sanatçının hep kıymetli olduğu bu topraklarda hep beraber yaşayacağız. 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun. Niceleri hep beraber olsun” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu yıl 93. kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı’nda yerini alan Çiğli Belediyesi’nin standı ilk günden yoğun ilgi gördü. Teknoloji temalı yapay zeka atölyeleri ve ay yolculuğu simülasyon uygulaması gibi etkinlikler dikkat çekerken Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız dünyaya açılan pencere olan İEF’de Çiğli’yi tanıtma fırsatı bulduklarını söyledi.

Açılışını Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in gerçekleştirdiği 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Çiğli Belediyesi, Belediyeler Sokağı’ndaki standında ziyaretçilerini ağırlıyor. Birbirinden renkli gösteriler ve eğlenceli atölyelere ev sahipliği yapan stant ilk günden ziyaretçi akınına uğradı. Teknoloji temalı Yapay Zeka Atölyesi ve Ay Yolculuğu Simülasyonu uygulamaları ile Çiğli Belediyesi’nin kültürden sanata, eğitimden spora devam eden hizmetlerini yerinde inceleyen vatandaşlar oldukça eğlenceli anlar yaşadı. 

Başkan Yıldız ziyaretçilerle tek tek ilgilendi

Çiğli standında vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Onur Emrah Yıldız, hem ziyaretçilerle sohbet etti hem de çocuklara bir birinden güzel hediyeler dağıttı. Fen ve Teknoloji Deney Seti, Matematik seti, puzzle ve zeka küpünü alan çocuklar satandan oldukça mutlu ayrıldı. 

Yıldız: “Çiğlimizi tanıtıyoruz”

Çiğli Belediyesi olarak, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda olmaktan ve ziyaretçilerin gösterdiği ilgiden dolayı çok mutlu olduklarını kaydeden Başkan Yıldız, “Fuarda yer alarak belediyemizin projelerini ve hizmetlerini tanıtmak bizler için büyük bir fırsat. Çiğli Belediyesi olarak, bu fuarda yer alarak ilçemizin gelişimini ve sunduğumuz hizmetleri daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz ve daha ilk günden de standımıza olan ilgi gerçekten bizi yürekten sevindirdi. Hem çocuklarımız hem de yetişkinler oldukça keyifli zaman geçirdi. Broşürlerimizi inceleyerek ilçemiz hakkında bilgi edindiler. Bizler de bu ilgiden çok memnunuz. İlçemiz içerisinde barındırdığı Kuş Cenneti, Sasalı Kent Ormanı, Çamaltı Tuzlası, Leukai Antik Kenti ile görülmeye değer. 9 Eylül’e kadar tüm İzmirlileri standımızı ziyaret etmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkentlilerin gün boyu Bando ve HOY-TUR gösterilerine yoğun katılım gösterdiği Zafer Bayramı kutlamaları, konserlerle taçlandı. Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, konserlere katılarak vatandaşlara seslendi.

Çankaya Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yılını, Çankaya’nın farklı yerlerinde düzenlediği bando, HOY-TUR gösterileri ve konserlerle kutladı. Çankaya Belediyesi’nde 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının ilk adresi, Çayyolu Atapark oldu. Atapark’ta başlayan tören, Çankaya Bandosu ve HOY-TUR Halk Dansları Topluluğu’nun gösterileriyle kentin birçok noktasında devam etti.

ÇANKAYANIN DÖRT BİR YANINDA MARŞLAR SÖYLENDİ

Ankara’nın en yoğun noktalarından Çankaya Belediye Başkanlığı önü, Çayyolu, Kızılay, Kuğulu Park, Bahçelievler 7. Cadde, Abidin Paşa Milli Mücadele Müzesi ve Anıtpark’ta düzenlenen kutlamalarda Başkentliler bayram coşkusu yaşadı. Bando ve HOY-TUR gösterisi caddeleri dolaşarak çaldığı marş ve şarkılara Başkentliler de eşlik etti. Kuğulu Park ve Bahçelievler de Türk Bayrağı dağıtılarak Büyük Zafer’in yıldönümü kutlandı. 

30 AĞUSTOS KONSERLERLE KUTLANDI
Abidinpaşa Köşkü Milli Mücadele Müzesi ve Çayyolu Muharrem Dalkılıç Parkı’ndaki kutlamalarda Tolga Kaya, Uğur Aslan ile Tahir Aydoğdu Ensemble eşliğinde Melihat Gülses sahne aldı. Sahne şovlarıyla konserin tadını çıkaran gençler, Zafer Bayramı’nı şarkılar söyleyerek coşkuyla kutladı.

BAŞKAN GÜNER ZAFER BAYRAMINI KUTLADI

Konserlere katılan ve vatandaşlara seslenen Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Abidin Paşa Köşkü Milli Mücadele Müzesi bahçesinde düzenlenen programda, “Bugün 30 Ağustos’un anlam ve önemine yakışır bir yerde, Abidin Paşa Milli Mücadele Müzemizin bahçesinde hem sabah hem de bu saatlerde gün boyu etkinler yaptık. Sizler de bizleri yalnız bırakmadınız, birlikte olduk hepinize çok teşekkür ederim” dedi.

Falih Rıfkı Atay’ın 30 Ağustos ile ilgili sözlerini hatırlatan Başkan Güner, “Yazar, ‘Nemiz varsa; bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın, vicdanımızı Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcağını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak; hepsini, her şeyi 30 Ağustos Zaferi’ne borçluyuz’ diyor. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Nice bayramlarda birlikte olmayı diliyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, yangınlarda ilk müdahalenin hızlı gerçekleşmesi için orman köylerine dağıtımına başladığı son parti yangın söndürme tankerleri yerlerine ulaştı. Urla’nın Zeytinler ve Balıklıova ile Çeşme’nin Ildır ve Şehit Mehmet mahallelerine gelen su tankerleri, muhtarlara teslim edildi. Muhtarlar, “Cemil Başkanımızın da dilediği gibi bizler ormanların askerleriyiz, tankerlerimizle hızlı müdahaleye hazırız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, orman yangınlarına hızla müdahale edilmesini sağlamak ve ormanları korumak için orman köylerine 40 tanker teslim etti. Son parti tankerler Urla’nın Zeytinler ve Balıklıova ile Çeşme’nin Ildır ve Şehit Mehmet mahallelerine gelen su tankerleri, muhtarlara teslim edildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın geçtiğimiz günlerde İnciraltı Kent Ormanı’nda gerçekleştirilen tanker teslim törenindeki konuşmasına dikkat çeken muhtarlar, “Başkanımız ormanları korumak için her vatandaşın yangınlara karşı birer asker olmasını dilemişti. Bizler ormanların askerleriyiz, tankerlerimizle hızlı müdahaleye hazırız” dedi.

Önce eğitim
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin orman köylerine dağıttığı 2,5 ton su kapasiteli tanker sayısı, 40 tankerlik son parti ile toplamda 440’a ulaştı. Urla’da orman yangını riski içeren 13 köy de su tankerine kavuştu. Teslimat sonrası Urla ve Çeşme’deki muhtarları ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Yarımada Şube Müdürü Çağlayan Karaca,”Yaz boyuncu Yarımada’da büyük yangınlarla mücadele edildi. Muhtarlarımız her zaman ilk koşanlardan oldu. Bu müdahaleler sayesinde birçok yangın da en başında söndürüldü” diye konuştu. Tankerlerin yanı sıra yangın korunma elbisesi, eldiven, baret ve iş gözlükleri de verilen muhtarların kullanım öncesinde İzmir İtfaiyesi’nden yangın eğitimi alarak sertifika sahibi olduklarını da hatırlatan Karaca, teorik eğitim sonrasında tanker kullanımı için pratik eğitim alan muhtarların yangına karşı mücadeleye hazır olduklarını belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

3 gün süren 38. Dikili Kültür, Demokrasi ve Emek Festivali, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı coşkusuyla zirveye ulaştı.

Festivalin 3. ve son gününde Dikili Belediyesi Sadi Erdem Plaj Sporları Tesisi’nde İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliği ile 30 Ağustos Zafer Bayramı Airbadminton İl Şampiyonası düzenlendi. Türkiye’de ilk kez Dikili’de yapılan etkinlikte Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz sporculara başarı dileklerinde bulundu.

Dikili Belediyesi ve Dikili Bisiklet kulübü iş birliğinde “Zafere Pedal Çeviriyoruz” temalı Bisiklet Turuna çok sayıda vatandaş katıldı. Kadın Hakları Parkı’nda karikatür, heykel, yazarlık ve şiir atölyelerinin yanı sıra çocuk oyunları, tiyatro etkinlikleri düzenlendi. Çocukların mutluluklarına, neşelerine ortak olan Başkan Kırgöz, pamuk şeker ikramında bulundu.

Dikili Belediyesi öncülüğünde Bülent Ecevit Meydanı’ndan başlayıp  75. Yıl Parkı’nda sona eren 30 Ağustos Bayramı Zafer Korteji’ne binlerce vatandaş katıldı.  Alternatif rock grubu Pinhani konseriyle Zafer Bayramı festival coşkusuyla taçlandı.

75. Yıl Parkı’nda coşkulu kalabalığa seslenen Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz şu açıklamalarda bulundu “ Özgürlüğümüze, bağımsızlığımıza, Cumhuriyetimizin kurulmasına vesile olan 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. 102 yıl önce manda ve himayeyi ret edip bağımsızlık benim karakterimdi diyerek bir avuç kahramanla yola çıkan bugün bize bu güzel Cumhuriyetimizi kurup bizlere armağan eden Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahraman yol arkadaşlarını saygıyla,minnetle, rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Bu yıl Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in açılışını yaptığı 38.sini düzenlediğimiz Dikili Kültür, Demokrasi ve Emek Festivali’mizi yarınlarımızı umudu çocuklarımıza ve gençlerimize armağan ediyorum. 3 gün boyunca bizleri yalnız bırakmayan yurttaşlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bucalılar 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı belediye binası önünden Işılay Saygın Meydanı’na gerçekleştirilen Zafer Korteji, hemen ardından ise Öznur Korkmaz ve Kaset Grubu’nun konserleri ile  coşku içerisinde kutladılar. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman,  30 Ağustos’un Türk milletinin bağımsızlığına, özgürlüğüne ve onuruna sahip çıkmasının sembolü olduğunu dile getirdi.

Türk Milleti’nin yıkılmaz azim ve iradesinin sembolü olan 30 Ağustos Zafer Bayramı, 102. yılında Buca’da coşkuyla kutlandı. Günler öncesinden Buca’nın tüm caddeleri Türk bayrakları ile donatılırken Zafer Korteji ve konserler ile bayram coşkusu doruğa ulaştı. Kutlamalar Buca Belediyesi önünden Işılay Saygın Meydanı’na gerçekleştirilen Zafer Korteji ile başladı. Kortej öncesi belediye önünde toplanan kalabalık DJ Uğur’un çaldığı marşlara eşlik etti.
Saat 21.00’de Belediye Binası önünde toplanan kalabalık, ellerinde Türk Bayrakları ve meşalelerle marşlar söyleyerek yürüdü. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, yürüyüşün ön saflarında yer alırken Cumhuriyet Halk Partisi Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, Buca Belediyesi meclis üyeleri, Başkan yardımcıları, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar da kortejde yerlerini aldı.

“MAZLUM DEVLETLERE UMUT OLAN BİR MÜCADELE”

Meydanda bir konuşma gerçekleştiren Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, şunları söyledi:
“Bugün, sadece bir zaferin yıl dönümü değil; bağımsızlığımıza, onurumuza ve özgürlüğümüze sahip çıkma irademizin sembolüdür. Bu zafer, yalnızca düşman işgalini geri püskürtmekle kalmamış, aynı zamanda ulusumuzun gücünü, birliğini ve beraberliğini tüm dünyaya ilan etmiştir” diye konuştu.
Yaşanan zaferin, mazlum devletlere sömürgeci güçler karşısında bir umut olduğuna dikkat çeken Belediye Başkanı Duman şunları söyledi:
“Hepimize düşen bir görev var. Gençlerimize tarihimizin bu önemli sayfalarını öğretmeli ve onlara bu mirası bırakmalıyız. Çünkü ulusal bağımsızlık mücadelesindeki kardeşlik ruhu, bizlere daima ilham kaynağı olacaktır. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanımızın bağımsızlığı uğruna canını feda eden tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Onların bizlere emanet ettiği bu topraklarda, barış ve kardeşlik içinde daha aydınlık bir gelecek için birlikte yürüyeceğimize olan inancımla hepinizi selamlıyorum. Özgürlüğümüz ve bayramımız kutlu olsun. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, aktif ve sürdürülebilir hayatın içerisinde yer almalarına yönelik çeşitli etkinlikler düzenleyerek 65 yaş üstü bireylerden desteğini eksik etmiyor. Büyükşehir’in aktif yaşlanma programı ‘Hayatın İçindeyim’ projesi kapsamında kentin 65 yaşını doldurmuş çınarlarına mehtap turu düzenlendi. Huzurevinde misafir edilen vatandaşlar ve Kocaeli’de bulunan yaşlılara yönelik dernek üyelerinden gelen talep üzerine düzenlenen mehtap turuna oldukça yoğun katılım oluştu. Yazın sıcak günlerini serinleten mehtap turuna Kocaeli Huzurevi sakinleri, sivil toplum kuruluşları ve mahallelerden gelen yaklaşık 200 kişilik grup katıldı. Etkinlik oldukça eğlenceli anlara sahne oldu.

ÇINARLARIMIZ KÖRFEZ’DE MEHTABIN KEYFİNİ ÇIKARDI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Şube Müdürlüğü, “Hayatın İçindeyim” projesi kapsamında sıcak havalarda 65 yaş üzeri vatandaşlardan gelen talebi geri çevirmedi. Körfez’de mehtabın tadını çıkaran sakinlerimiz deniz havasında gönüllerince eğlendi. Ayrıca 65 yaş üstü vatandaşlarımız için özel düzenlenen mehtap turundan çay, dondurma, su ikramı yapıldı.

BU ETKİNLİKLER BİZİ HAYATA BAĞLIYOR

Yoğun katılımın gerçekleştiği mehtap turunda, ‘’Yaşlılara verilen değer beni mutlu etti’’ ifadesiyle söze başlayan Nesrin Kadıoğlu, ‘’Büyükşehir Belediyemizin hizmetlerinden memnunuz’’ dedi. Kadıoğlu “Bu etkinlikte gördüğüm manzara beni çok mutlu etti. Yaşlılara değer verilmesi, onların moral ve motivasyonunun yükseltilmesi güzel. Bizler dünün gençleri bugünün yaşlıları olduk. Günümüzde ilerleyen teknolojik imkânlar sebebiyle gençlerimiz tarafından yaşlılara değer verilmiyor. Büyükşehir’in böyle bir icraatta bulunması beni çok mutlu etti. Yaşlılar yaşa bağlı olarak kendilerini hayattan çekiyor, hayattan kopuyor. Bu etkinlikler ise insanları hayata bağlıyor. Öncelikle Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın’a ve bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı. Tura katılan Veysel Karani Adalı ise “Bize değer verdiğiniz için teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102.yılı Güzelbahçe Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu fener alayı korteji ve Devrim Seyrek konseriyle kutlandı.

Çelebi Mahallesi’nde bulunan Üç Fidan Parkın’nda toplanan Güzelbahçeliler ellerinde meşale ve bayraklarla 10. Yıl ve İzmir Marşlarını söyleyerek Şehit Kemal Caddesi, Atatürk Mahallesinden Genco Erkal Açık Hava Tiyatrosu’na kadar yürüyüş yaptılar. Vatandaşların coşkusuna Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, meclis üyeleri, STK temsilcileri ve Güzelbahçeli vatandaşlar katıldı.  

 ‘102. yılın gururunu yaşıyoruz’

Amfi Tiyatroda son bulan yürüyüşün ardından Devrim Seyrek konseri’ne CHP İzmir İl Sekreteri Özlem Ünsal, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Altan İnanç, İlçe Emniyet Müdürü Murat Güvenç, meclis üyeleri ve vatandaşlar zaferin coşkusunu doyasıya yaşadı. Anadolu rock müziğinin sevilen sesi Devrim Seyrek sahne aldığı konserde İlkay Akkaya ve Tual üyeleriyle de düet yaparak bir birinden güzel ezgilerle Güzelbahçelilere keyifli bir gece yaşattı. Konser sonunda Devrim Seyrek’e teşekkür eden Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, ” Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük aşkıyla yazdığı kahramanlık destanının 102. yıl dönümünü büyük bir gurur ve coşkuyla kutladık. 30 Ağustos 1922, milletimizin bağımsızlık uğruna verdiği mücadelenin zaferle taçlandığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı gündür. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, milletimizin azim ve kararlılığı ile kazanılan bu zafer, bize bugün üzerinde özgürce yaşadığımız vatan topraklarını miras bırakmıştır. Bu büyük zafer, sadece askeri bir başarı olmanın ötesinde, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük idealine olan inancının simgesidir. 30 Ağustos Zaferi’nin, milletimizin birlik ve beraberliğini perçinleyen, vatan sevgisinin en güçlü ifadesidir. Bugün bizlere düşen en büyük görev, atalarımızın kanlarıyla suladığı bu topraklara sahip çıkmak, Cumhuriyetimizin değerlerine bağlı kalarak, ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşımaktır. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakları bizlere vatan kılan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!” diye konuştu.

‘Emperyalistleri ülkeden yine atacağız’

Emperyalizme karşı 102 yıl önce kazanılmış bir zaferdir diyen Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, “ Şimdi tekrar başladılar, bir şeyler yaparak bizlere oyun oynamaya çalışıyorlar. Biz oyuna gelmeyiz. O oyunları bozarız. İkinci yüzyılın değişim lideri, bu emperyalistleri bu ülkeden bir daha gönderecek. Özgür gelecek özgürlük gelecek. Genel Başkanımız Özgür Özel gelecek ve Türkiye’ye yeniden özgürlük gelecek. Yasaklarla, özgürlüklerin kısıtlamalarıyla mücadelemiz devam edecek. Korkmak yok, durmak yok biz bu yolu yürüyeceğiz çünkü biz iktidara yürüyoruz. 102 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tek ve ebedi başkomutanımızın izinde her türlü işgale karşı bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü koruyacağız” dedi. 

Konser hep bir ağızdan söylenen İzmir Marşı’yla sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Stresin sindirim sistemi, sinir sistemi ve kalp dolaşım sisteminde sorunlara ve hastalıklara yol açabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Keyif veren faaliyetlerin fiziksel ve zihinsel yönden olumlu etkileri olsa da bazen yeterli olmayabilir. Bu durumda çeşitli gevşeme yöntemleri ve teknikleri kullanılabilir.” dedi. Gevşeme tekniklerinin kapsamlı tedavi konsepti gerektiren hastalıklarda da destek olarak kullanılabileceğine değinen Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, psikoterapi teknikleri arasında hipnoterapinin gevşeme konusunda etkili bir yöntem olduğunu söyledi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, stresin azaltılması ve iyilik halinin sağlanması için kullanılabilen gevşeme teknikleri hakkında bilgi verdi.

Stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara davetiye çıkartıyor

Günlük hayatta yaşanılan zorluklar sonucu oluşan stresin, bireyin beden ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğini hatırlatan Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Sık sık gerginlik yaşayan insanlar kendini çoğunlukla bitkin ve halsiz hisseder.” dedi.

Stresin sindirim sistemi, sinir sistemi ve kalp dolaşım sisteminde sorunlara ve hastalıklara yol açabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Stres ayrıca bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir ve kişileri enfeksiyon hastalıkları gibi sorunlara daha yatkın hale getirebilir. Yaraların geç iyileşmesi ve aşıların daha az etki etmesi de stresin sonucu olabilir.” şeklinde konuştu.

Gevşeme yöntemleri bazı psikolojik ve fiziksel hastalıkların tedavisinde etkili 

“Vücut yoğun stres nedeniyle aşırı zorlanırsa, bunu genellikle kişiden kişiye değişebilen bir veya birden fazla uyarı sinyaliyle gösterir.” diyen Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, en sık gözlenen belirtilerin baş ağrısı, boyun ve sırtta gerginlikler ve mide-bağırsak sistemindeki bozukluklar olduğunu dile getirdi.

Spor, yürüyüş, dans gibi keyif veren faaliyetlerin fiziksel ve zihinsel yönden olumlu etkileri olsa da bazen yeterli olmayabileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, bu durumda çeşitli gevşeme yöntemleri ve tekniklerinin yardımcı olabileceğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Gevşeme yöntemlerinin anksiyete bozuklukları, depresyon, yüksek tansiyon veya baş ağrısı gibi bazı psikolojik ve fiziksel hastalıklarda tedavi yönünden etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Gevşeme teknikleri çok çeşitlidir. Birey meditasyon yönteminde olduğu gibi hareket gerektirmeyen, tamamen kendine odaklanarak saf düşünsel yöntemlerle gevşeyebileceği gibi, yoga örneğinde olduğu gibi kasların esnetme, kasma, gevşetme hareketleri ile aktif şekilde kullanıldığı yöntemler de uygulanabilir.”

Gevşeme teknikleri, kapsamlı tedavi konseptlerine destek olarak da kullanılabilir

Mindfulness olarak adlandırılan bilinçli farkındalık tekniğinin gevşeme amacı ile ortaya çıkmış bir teknik olmadığını belirten Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Ancak yapılan uygulamalar bir çok psikolojik sorunun çözümüne yardımcı olabildiği gibi stresle baş etme ve gevşeme üzerinde de olumlu etkileri olduğu gözlemlenmiştir.” dedi. 

Gevşeme tekniklerine fiziksel ve zihinsel bir çok hastalığın tedavisi için başvurulsa da, kanser hastalığında olduğu gibi, kapsamlı bir tedavi konseptine destek olarak da kullanılabileceğine işaret eden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Nefes alma teknikleri ile yapılan uygulamalar, fiziksel ve zihinsel iyilik halini sağlayabilmektedir. Dolaşım sistemi, sindirim sistemi ve akciğerleri olumlu etkiler. Vücuda oksijen alımının artması zihnin dinlenmesini, vücudun rahatlamasını sağlar. Uyku kalitesi artar. Hafıza, dikkat, karar verme becerilerini geliştirir. Üretkenlik ve verimliliği arttırır.” açıklamasını yaptı.

“Hipnoterapi, gevşeme konusunda da etkili bir psikoterapi yöntemi”

Psikoterapi tekniklerinin de gevşeme konusunda yararlı olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Hipnoterapi bu konuda ilk akla gelen psikoterapi yöntemidir. Psikolojik sorunların çözümünde depresyon, anksiyete gibi duygudurumu bozukluklarından bağımlılığa, cinsel işlev bozukluklarından yeme bozukluğuna, sınav kaygısından sosyal kaygıya kadar bir çok psikolojik sorunun çözümünde etkili bir şekilde kullanılan hipnoterapi, gevşeme konusunda da etkili bir psikoterapi yöntemidir. Bu konuda uzman kişilerden destek alıp bireysel iyi oluşunuzu da sağlayabilirsiniz.” Şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu yıl 93’üncü kez “teknoloji” temasıyla yapılan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) görkemli açılışının ardından Çim Konserleri Mert Demir ile başladı. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın coşkusunu Mert Demir ile yaşayan İzmirliler, şarkılara hep bir ağızdan eşlik etti. Mert Demir, konser sonunda İzmir Marşı’nı da söyledi.

İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), 93’üncü kez görkemli bir törenle kapılarını açtı. 30 Ağustos-9 Eylül tarihleri arasında İzmirlileri ağırlayacak İEF’te Çim Konserleri’nin ilk konuğu şarkıcı Mert Demir oldu. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın coşkusunu Mert Demir ile yaşayan İzmirliler, şarkılara hep bir ağızdan eşlik etti. Telefonlarının ışıklarını açtırdığı hayranlarına “Harikasınız” diyen Mert Demir, konser sonunda İzmir Marşı’nı söyledi. Demir, “Bizi burada yalnız bırakmamış olmanız, kabul etmiş olmanız çok önemli. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum” dedi.    

Ünlü isimler İEF boyunca konserlerde sahne alacak
Ziyaretçiler, her yıl olduğu gibi bu yıl da Fuar konserlerinde buluşacak. Bugün (31 Ağustos) Teoman,  Volkan Konak, Hande Yener, Semicenk, Motive, Mahsun Kırmızıgül, Hayko Cepkin ile Migros sponsorluğunda Derya Bedavacı ve Sakiler sahne alacak. Coşku, 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşunun 102. yılında Haluk Levent konseriyle zirveye çıkacak. Alternatif Sahne’de ise konserler bugün (31 Ağustos) başlayacak. İlk akşam Pera, sonrasında ise Melis Fis, Anıl Piyancı, Perdenin Ardındakiler, Redd, Şanışer&Sokrat St, Ceylan Ertem, Yedinci Ev ve Can Gox sahne alacak.

Tam giriş 20 TL, öğrenci ise 7,5 TL
Popüler isimlerin sahne alacağı, teknolojik birçok etkinliğin yapılacak 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın giriş ücretleri tam 20 TL, öğrenci 7,5 TL olarak belirlendi. Kültürpark’ın tüm kapılarından giriş çıkış yapılabilecek. Etkinlikler 16.00-23.00 saatleri arasında düzenlenecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ödemiş’in düşman işgalinden kurtuluşunun 102’inci yılı, Ödemiş Belediyesi tarafından düzenlenecek çeşitli kültür, sanat, spor, söyleşi ve konser  etkinlikleriyle kutlanacak. 2 Eylül’de  başlayacak etkinlikler 9 Eylül’e kadar  devam edecek.

Masterler Futbol Turnuvası

Etkinlikler kapsamında  2 Eylül Pazartesi İlçe Gençlik Spor Müdürlüğü Ödemiş Futbol Sahasında  Masterler Futbol Turnuvası yapılacak. Turnuva kapsamında saat 19:00’da Selçuk Efes Masterler -Tire Gücü Spor Maçı, saat 21:00’de Ödemiş Masterler ve Tire Efendi Spor maçı oynanacak. Turnuvanın final karşılaşmaları ise 4 Eylül Çarşamba akşamı saat 19:00’dan itibaren yapılacak.

 3 Eylül Kurtuluş Günü

Ödemiş’in düşman işgalinden kurtulduğu 3 Eylül 1922 tarihinin 102’inci yıl dönümü olan 3 Eylül Salı  günü kutlamalar Hükümet Meydanı’nda başlayacak. Saat 10.00’da Atatürk Anıtı’na çelenk sunulduktan sonra saygı duruşu yapılacak ve İstiklal Marşı okunacak. Kurtuluşu simgeleyecek şekilde üç pare top atılarak sirenler çalınacak. Konuşmaların ardından Hükümet Meydanı’ndaki program halk oyunları gösterileri ve kurtuluş gününün teatral canlandırılması yapılarak, kortej yürüyüşü gerçekleşecek.

 Ödemiş Milli Fuarı Açılacak

3 Eylül akşamı kutlama etkinlikleri 40’ıncısı  düzenlenen Ödemiş Milli Fuarı’nın açılışı ile devam edecek. 125. Yıl Kültürpark karşısında yer alan “40. Ödemiş Milli Fuarı” açılış töreni saat 20:00’de  yapılacak.  Saat 21.30’de  kendine özgü müzik tarzıyla sevilen sanatçı  Manuş Baba 125. Yıl Kültürpark’da konser verecek.

4 ve 5 Eylül’ Konserler ile Çocuklara Eğlence

Etkinliler kapsamında Fuar alanında çeşitli konserler düzenlenecek.4 Eylül akşamı solist Senem Ersin Genç ile birlikte EGEBAND yer alırken, 5 Eylül akşamı ise Yeşim Dal& Kenan Arat sahne alacak. Konserler saat 21:30’da başlayacak. Çocuklar için animasyon gösterileri ve çeşitli eğlencelerin yer alacağı gösteri ise 4 Eylül Çarşamba saat 19:00’da yapılacak.

Dev Ekranda Maç Keyfi

2024-2025 UEFA Uluslar Liginde yer alan Türkiye maçlarını  fuar alanında kurulan dev ekranda izlenebilecek. 6 Eylül Cuma akşamı saat 21:45’de Galler-Türkiye maçı ve 9 Eylül  Pazar günü saat 21:45’de Türkiye-İzlanda maçı dev ekranda izlenecek.

Sunay Akın’la söyleşi

Şair, yazar, gazeteci, araştırmacı ve tiyatrocu kimliği ile yakından tanıdığımız Sunay Akın, “Zafere Giden Yol” gösterisi ile Ödemişlilerle buluşacak.  7 Eylül Cumartesi saat 20:00’de Saray Salon’da (eski otogar yanı) yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Apple’ın iPhone 16 Pro için duyurduğu yeni renk seçeneği hakkında meraklı bekleyiş devam ediyor. Daha evvel 9 Eylül’de yapılacak lansmanda iPhone 16 Pro‘nun “Çöl Titanyumu” isimli yeni bir renk seçeneği ile tanıtılacağı duyurulmuştu. Lakin, yeni ortaya çıkan bilgiler, bu rengin daha evvel duyurulan tonlardan farklı olabileceğini gösteriyor.

Son günlerde paylaşılan yeni bir imaj, “Çöl Titanyumu” isminin servis edilen renk tonunu yansıtmayabileceğini ortaya koydu. İmajlar, iPhone 16 Pro’nun pastel tonlarda, daha yumuşak ve şık bir renk seçeneği ile piyasaya sürülebileceğini gösteriyor. Bu durum, Apple‘ın yeni modelde renk paletini değiştirerek daha çağdaş ve estetik bir görünüm sunma gayesinde olduğunu düşündürüyor.

iPhone 16 Pro’nun yeni renk seçeneği “Çöl Titanyumu” ortaya çıktı

Pastel tonların, son yıllarda teknoloji eserlerinde popülerlik kazandığı biliniyor. Apple’ın da bu trende uyduğu ve yeni renk seçeneği ile kullanıcılarına daha şık ve sofistike bir tercih sunduğu söylenebilir. Bu, tıpkı vakitte Apple’ın yenilikçi ve estetik anlayışını yansıtıyor ve kullanıcıların aygıtlarını ferdileştirme seçeneklerini genişletiyor.

iPhone 16 Pro‘nun lansmanına kısa bir mühlet kala, bu yeni renk seçeneği hakkındaki ayrıntıların netleşmesi bekleniyor. Apple’ın kullanıcı geri bildirimlerine nazaran dizaynlarını ve renk seçeneklerini daima olarak geliştirdiği göz önüne alındığında, “Çöl Titanyumu”nun nasıl bir görünüme sahip olacağı ve kullanıcılar tarafından nasıl karşılanacağı merak konusu. Lansman gününde bu rengin gerçek görünümünü ve Apple’ın bu yılki renk stratejisini görmek heyecan verici olacak.

Kış hazırlıklarının sürat kazandığı bu günlerde, menemen üzere lezzetli yemeklerin ana malzemesi olan domateslerin seçimi epeyce değerli.

1. Menemen için kullanacağınız domateslerin hem olgun hem de taze olmasına ihtimam gösterin. Bu, yemeğinizin hem tadını hem de dokusunu kusursuz kılacaktır.
2. Pazar tezgahlarında yerini alan domatesler ortasında, menemenlik domateslerin ince kabuklu olmasına dikkat edin. İnce kabuklar, pişirme sırasında domateslerin daha düzgün dağılmasına yardımcı olur.
3. Domateslerin yükünü denetim ederek bol etli ve az sulu olanları tercih edin. Bursa domatesleri, bilhassa konserve imalinde ve menemenlik domateslerde sıkça tercih edilir; hasebiyle bu tipleri seçmek, size daha kıvamlı ve verimli bir menemen sunar.
4. Salça ve menemen imalinde sıkça kullanılan Rio Grande domatesleri, eksiksiz bir tercih olabilir. Bu cins, bol etli ve lezzetli olmasıyla bilinir.
5. Domateslerin lezzetli olup olmadığını rengine bakarak anlayabilirsiniz. Kıpkırmızı domatesler, tat açısından daha tatmin edici olacaktır.
6. Domatesler ne çok sert ne de çok yumuşak olmalı. Ülkü sertlikteki domatesler, pişirme sırasında ülkü dokuya sahip olacaktır.
7. Domateslerin sapları koyu yeşil ve yıldız biçiminde olmalı. Bu, domateslerin taze olduğunu ve gerçek halde olgunlaştığını gösterir.

Bu ipuçları, menemeninizin lezzetini artıracak ve kış aylarında sofralarınızı şenlendirecek kusursuz domatesleri seçmenize yardımcı olacaktır. Afiyet olsun!

Dünyaca ünlü oyuncu Angelina Jolie, geçtiğimiz gün Venedik Sinema Şenliği’nde yeni sineması ‘Maria’ ile 8 dakika boyunca alkışlanmıştı. Basın mensuplarına konuşan Jolie, eski eşi Brad Pitt ile ilgili flaş itiraflarda bulundu.

Bir periyodun beğenilen çifti Angelina Jolie ve Brad Pitt, 2019 yılında olaylı bir boşanma sürecine girmiş ve kendilerini çekişmeli bir mahkeme sürecinin içinde bulmuşlardı. Yılan öyküsüne dönen süreçte ikili, 6 çocuğunun velayeti ve 2008 yılında satın aldıkları Miraval Şatosunun denetimiyle ilgili kuvvetli bir hengameye girmişti. Eski eşiyle bitmek bilmeyen davaları ile ilgili sık sık gündeme gelen Angelina Jolie, geçtiğimiz gün Venedik Sinema Şenliği’nde uzunluk göstermişti.

BOMBA İTİRAFLAR!

The Hollywood Reporter’a konuşan Angelina Jolie, eski eşi Brad Pitt hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının “Boşanma durumu nedir” sorusuna “Hayır” halinde karşılık veren Jolie, çok fazla ihanete uğradığı için kimseye güvenemediğini belirtti ve şöyle konuştu:

“Benim nitekim bu türlü münasebetlerim yok. Tahminen de ebeveynini genç yaşta kaybetmekle ilgilidir. Tahminen de çok çalışıyorum. Tahminen de çok fazla ihanete uğramış biri olmamla ilgilidir. Omzumu yaslayabileceğim sıcak, yakın arkadaşlarım yok. Fakat birkaç tane var ve birkaçı kâfi. Loung (Kamboçyalı Amerikalı insan hakları aktivisti) en yakın arkadaşlarımdan biri. Annem bana çok yakındı. Onu kaybettim. Yıllar boyunca ailemin muhtaçlık duyduğu anda yanlarında olmayan birkaç arkadaşım oldu. Güvendiğim birkaç kişi var. Maria Callas kiminle öldü? Güvendiği iki kişiyle”.

“ÇOCUKLARIN 18’İNİ DOLDURMASINI BEKLİYORUM”

Boşanma problemi yüzünden bu kentte olmak zorunda olduğunu belirten Jolie, kimi kararlar için çocuklarının 18 yaşını doldurmasını beklediğini söyledi. Jolie, “Bu kentte büyüdüm. Boşanma nedeniyle burada olmak zorunda olduğum için buradayım, lakin çocuklarım 18 yaşına geldiklerinde ayrılabileceğim” dedi.

KAMBOÇYA’DA YAŞAMAK İSTİYOR

Ünlü oyuncu kelamlarına, “Büyük bir aileniz olduğunda, onların mahremiyete, huzura ve güvenliğe sahip olmasını istersiniz. Artık çocuklarımı büyütmek için bir meskenim var, fakat bazen burası… dünyanın öteki yerlerinde gördüğüm insanlık, büyüdüğüm yerdekinden çok farklı. Kamboçya’da daha çok vakit geçireceğim. Aile üyelerimi dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar ziyaret edeceğim” halinde devam etti.

Ünlü oyuncu İbrahim Çelikkol, Venedik Sinema Şenliği kapsamında bu yıl 22’ncisi gerçekleştirilen ‘Kineo Ödül Töreni’nde “Uluslararası En Âlâ Oyuncu” mükafatına layık görüldü.

Bugüne dek pek çok dizi ve sinema projesindeki başarılı performansıyla göz dolduran İbrahim Çelikkol’un ünü ülke hudutlarını aştı. Son olarak “Kuş Uçuşu” dizisindeki rolüyle ilgi odağı haline gelen ünlü oyuncu, geçtiğimiz günlerde Venedik Sinema Festivali kapsamında bu yıl 22’ncisi düzenlenen Kineo Ödül Töreni için soluğu İtalya’da aldı.

“Uluslararası En Güzel Oyuncu” ödülüne layık görülen Çelikkol, ödül merasimi öncesinde gerçekleştirilen basın toplantısına katıldı. Bu mükafata layık görülen birinci Türk erkek oyuncu olan Çelikkol, ödülünü Ca’ Sagredo Hotel’de gerçekleştirilecek merasimle alacak.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Tuğçe Tayfur’dan bomba argüman: Babam Ferdi Tayfur benden 50 milyon TL istedi!

Son günlerde TikTok’un trendlerine damgasını vuran makyaj tarzlarından biri, allıkla yapılan Boyfriend Blush oldu. Bu yenilikçi makyaj tekniği, allığın klasik kullanım hudutlarını zorlayarak yaz aylarına ferah ve doğal bir dokunuş getiriyor. Boyfriend Blush, adeta idman sonrası yanaklarda oluşan doğal pembeliği taklit ederek cildinize taptaze bir görünüm kazandırıyor.

Boyfriend Blush, yanağın alt kısmında doğal bir renk tonu yaratmayı amaçlıyor. Bu uygulama, güya açık havada hafif bir yürüyüş yapmışsınız üzere taze ve enerjik bir görünüm sunuyor. Çabucak çabucak her cilt tonu için ahenk sağlayan bu tarz, hem genç hem de doğal bir hava getiriyor.

• Allık, elmacık kemiklerinizin üzerine ve yavaşça çene kemiğinin altına gerçek yayılacak formda uygulanmalı.
• Renk seçimi olarak, doğal bir pembelik yahut sıcak kırmızı tonları tercih edilmeli.
• Daha ağır bir tesir elde etmek isterseniz, Baked Blush-On Yüksek Pigmentli & Mat Bitişli Fırınlanmış Allık üzere eserleri kullanabilirsiniz. Mat dokusu sayesinde gün uzunluğu kalıcı bir görünüm sağlar ve cildinizde fazla parlamayı maniler.
• Allık fırçasını kullanarak, yanaklarınızın merkezinden başlayıp kulak üstüne gerçek yavaşça yayılacak formda uygulama yapabilirsiniz. Yoğunluk isterseniz, allığı katmanlar halinde sürerek daha bariz bir tesir elde edebilirsiniz.

Yaz tatilinin sıcak günlerinin akabinde güneşte yavaşça yanmış bir görünüm, yaz makyajının vazgeçilmezlerinden biri haline geldi. Tatilden çabucak sonra o canlı ve ışıltılı imajınızı her gün tekrar yaratmak istiyorsanız, işte size kusursuz bir çözüm!

Güneşe çıkmadan da bronz bir cilt ve parlak bir görünüm elde etmek için aşağıdaki ipuçlarını uygulayabilirsiniz.

Bronz makyajın temel taşları aydınlatıcı, bronzer ve ışıltılı farlardır. Birinci adım olarak, fondöteninizin hafif formüllü olmasına itina gösterin; cildinizi ağırlaştırmadan doğal bir görünüm elde etmenize yardımcı olur. Sıcak tonlu pigmentler kullanarak cildinize tatil sonrası bronzluğunu kazandırın.

Gözler için kahverengi yahut bronz bir far seçin ve bunu tüm göz kapaklarınıza uygulayarak derinlik kazandırın.

Yanaklarınızda ise sıcak tonlu ve hafif ışıltılı bir allık tercih edin. En değerli adımlardan biri ise aydınlatıcı kullanımıdır; yanaklarınızın üst kısmına ve şakaklarınıza uygulayarak bir ‘C’ biçimi oluşturun.

Kaş kemiğiniz, burnunuzun ortası üzere ışığın doğal olarak vurduğu bölgelerde aydınlatıcı kullanarak cildinize ekstra bir parlaklık katın.

Makayajınızın gün boyunca kalıcı olmasını istiyorsanız, makyaj sabitleyici spreyler ülkü bir seçenektir. Spreyi belli bir aradan yüzünüze sıkmanız, makyajınızın taze ve pürüzsüz kalmasına yardımcı olur.

Son periyotta çocuklar için seçilen isimlerin batı kökenli olması dikkat çekiyor. İsim seçimlerindeki bu değişimin ise toplumsal yozlaşmaya neden olma durumu kelam konusu olabiliyor. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘psikolojik savaş’ konusuna değinerek isim değişimlerinin ferdi ve toplumsal tesirlerini anlattı.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Yeni kuşak için tercih edilen isimleri kıymetlendiren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son yıllarda batı kökenli isim seçiminde önemli artış olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Nevzat  Tarhan, isim seçimindeki değişimlerin kültürel aidiyetle alakalı olduğunu vurguladı ve “Kişi kendini batı kültürüne ilişkin hissediyorsa ona nazaran isim koyar” açıklamasında bulundu.

İSİM TERCİHLERİNİN PROTEST İSTİKAMETİ VAR

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, önceden nüfus müdürlüklerinin farklı lisanlardan isim verilmesine müsaade vermediğini hatırlatarak “Hiç unutmam, Güneydoğu’da, Diyarbakırlı biri çocuğunun ismini Kürtçe koymak istiyor, 1980’li yıllarda. Fakat nüfus müdürlüğü koydurmuyor ona. Onun üzerine gidip Becerikli ismini koyuyor. Biliyorsunuz, 12 Mart’taki Mahir’den ötürü protest bir isim.” ifadelerini kullandı.

İsim seçimlerinin protest bir tarafı olduğuna dikkat çeken Tarhan “Özellikle Hristiyan kültürünü çağrıştıran isimler hiç koyulmazdı, bunun son vakitlerde koyulması bence protest bir tepki” açıklamasını yaptı. Aynı vakitte “John” gibi isimlerin Türkiye’de de tercih edilmesine ait konuşan Tarhan, Hristiyanlık’ta değerli görülen şahısların isimleri olduğuna işaret etti.

Belirli siyasi olayların akabinde siyasetçilerin isimlerinin tercih edilmesi durumunu hatırlatan Prof. Dr. Tarhan, ülke içi dinamiklerin tesirlerinin bu halde yansıyabileceğini belirtti ve “Bu çağda, şu anda bütün kültürel ve dini bedelleri sorgulayan bir durum ortaya çıktı.” açıklamasına yer verdi.

Kişiye konulan ismin tıpkı vakitte tanımlama olduğunu belirten Prof. Tarhan, “Hangi etiket verilirse kişi o etiketle ilgili algılamalar yapıyor” diyerek kişinin isminin toplumda aldığı konumu ve yakın bağlantılarını etkileyebilecek durumda olduğunu aktardı.

YEREL OLMADAN ÜNİVERSAL OLUNMAZkk

İsimlerin ruhsal tesirinin çok fazla olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, kişinin kendi iç dünyasının şekillenmesinde, kişilik ve inanış setlerinin yanı sıra kültürel setlerde de tesirli olduğunu belirtti. İsimlerin bu hususun yalnızca görünen yüzü olduğunu aktaran Tarhan, asıl durumun yaşayış biçimi olduğunu aktardı ve şu açıklamaya yer verdi: “Kuzey Avrupa’ya gitsen, oradaki kültür ve ahlak anlayışı bizdekiyle tıpkı değil. O ismi taşıdığı vakit o çocuğu gayrimüslim sanacaklar; ona nazaran bağlantı ağı oluşacak, ona nazaran bir tanımlama ve mana içerisine girecek kişi.”

Çocuklarına din, kültür öğretmeyen ebeveynlere ait de konuşan Tarhan, “Anne babanın kılavuzluk vazifesini yok sayma durumudur.” dedi ve 15 yaşına kadar ebeveyn sorumluluğu olduğunu belirterek çocuğun doğruyu tabiatıyla bulmasını beklememek gerektiğini aktardı.

“Duygusal beyin çalışmalarında bir çocuğa küçük yaşlarda doğrular ve pahalar öğretilmediği vakit beyninde duygusal ve bedellerle ilgili kalıplar oluşmuyor” kelamlarına yer veren Prof. Dr. Tarhan, “Yerel olmadan kozmik olunmaz. Çocuklara sen lokal bedelleri öğretemezsen o çocuk üniversal olmaz. Bir çocuğa sen kendi hayatını ve kendi gayelerini öğretmediğin vakit o diğerinin hayatına ve hedeflerine hizmet eden bir çocuk olur.” dedi.

KÜLTÜREL RUHSAL SAVAŞ, UZUN VADELİ BİR OPERASYON

“Kültürel kimliğimizi muhafazadan özgürlüğümüzü koruyamayız.” kelamlarını kullanan Tarhan, “Psikolojik savaştaki tekniklerden birisi de kültürel ruhsal savaştır.” açıklamasıyla ruhsal savaş durumunu vurguladı. Tarhan, bir toplumu orta ve uzun vadede ele geçirmek için iki farklı metot olduğunu, kısa vadede olanın siyasi operasyon olduğunu, uzun vadede ise toplumun kültürünü değiştirmek olduğunu vurguladı. Birebir vakitte güç odaklarının kendi kültürlerini güçlü gösterdiklerini kaydeden Tarhan şu kelamlara yer verdi:

“Özgüveni düşük şahıslar ve toplumlar kendi kimliğiyle ayakta durmayı başaramadıkları için öbür kimliğe öykünürler öteki kimliği taklit ederler. Anadolu topraklarında doğup da bu isimleri koyan bireyler özgüveni düşük şahıslardır. Kendi kültürünü düşük gören, aşağılık gören kişilerdir”

KENDİ KÜLTÜRÜMÜZLE BARIŞMALIYIZ

“Kendi kültürüne düşman bir topluluk bizden öbür yoktur”  sözlerini kullanan Prof. Dr. Tarhan, çocukların kendi kültüründen nefret eden hale geldiğini, ‘kültürel yozlaşma’ durumuna karşı herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi gerektiğini aktardı ve şu açıklamayla kelamlarını tamamladı:

“Kendi kültürümüzle barışmalıyız. Kendi kültürel kıymetlerimizi koruyarak çağdaşlaşmamız lazım. Mahallî olmadan kozmik olamayız.”

Sağlık Bakanlığı tarafından yenidoğanlar için uygulanan topuk kanı taramasının kalıtsal hastalıkların erken teşhisi için kritik bir ehemmiyete sahip olduğu biliniyor. Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Öktem, topuk kanı uygulamasının ne olduğunu, hastalıkların teşhis ve tedavisindeki rolünü anlattı.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Geçtiğimiz günlerde Kars’ta bir aile, yenidoğan bebeklerinden topuk kanı alınmasını istemedi ve bahis mahkemeye taşındı. Olayın akabinde topuk kanı uygulamasının ne olduğu, topuk kanı taramasıyla hangi hastalıkların teşhisinin konulduğu merak edilenler ortasında.

Doğumdan sonra birinci 4 hafta içinde bebeklere yapılması gereken topuk kanı taraması, 1987 yılından bu yana uygulanan bir sistem. Türkiye’de 1993 yılı prestijiyle yaygınlaşan topuk kanı uygulaması, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılıyor.

Yenidoğanlardan alınan topuk kanı, birçok hastalığın erken tanısının konulmasını sağlıyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Öktem, “Topuk kanı uygulaması, Sıhhat Bakanlığımıza bağlı halk sağlığı genel müdürlüğü tarafından uygulanan ve denetlenen bir tarama programıdır.” kelamlarını kullanarak önemli bilgiler verdi.

ERKEN TEŞHİS VE TEDAVİ İÇİN ÖNEMLİ

Doç. Dr. Ahmet Öktem, topuk kanı uygulaması hakkında “Özellikle yenidoğanların  kimi metabolik ve endokrin hastalıklarının erken teşhis ve tedavisi ve oluşabilecek aksiliklerin önüne geçmek için yapılan bir uygulamadır.” açıklamasını yaptı.

Topuk kanı uygulamasının nasıl yapıldığından bahseden Doç. Dr. Ahmet Öktem, “Bu uygulamada bebeğin doğum yaptığı sıhhat merkezlerinde ya da daha sonrasında sağlık ocaklarında bebeklerin topuklarından damlatma sistemiyle elde edilen, özel kağıtlara toplanan kan numuneleri evvel ilgili vilayet sıhhat müdürlüklerinde toplanmakta. Daha sonrasında Ankara ve İstanbul’daki özel tarama laboratuvarlarında bedellendirilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Şüpheli bir sonuç çıkması durumunda ileri tetkiklerin yapıldığını aktaran Doç. Dr. Öktem, “Burada eğer bebeklerde kuşkulu bir sonuç ortaya çıkacak olursa tekrar bebekleri takip eden Kuruluşları ve ailelerine bilgi verilerek ileri tetkik ve tedavi için ilgili polikliniklere yönlendirilmektedir.” dedi.

TOPUK KANI HANGİ HASTALIKLAR İÇİN ALINIYOR?

Yapılan tarama tekniğiyle Fenilketonüri, Hipotiroidi,  Biyotinidaz Eksikliği, Kistik Fibrozis, Konjenital Adrenal Hiperplazisi ve SMA (Spinal Müsküler Atrofi) hastalıklarının erken teşhisinin yapılabildiğini lisana getiren Doç. Dr. Öktem, örnek olarak gerekli durumlarda bebeğin beslenmesinden birtakım besinlerin çıkartılması gerektiğini kaydetti.

Genetik tetkik sonuçlarına nazaran erken teşhisle birlikte rehabilitasyonla ilgili tedavilerin mümkün olduğunu aktardı. 

SMA HASTALIĞINDA ERKEN TEŞHİS HAYATİ EHEMMİYET TAŞIYOR

İleri devirde olumsuz sıhhat durumunun oluşumuna bu teşhis usulüyle pürüz olunabileceğini işaret eden Doç. Dr. Öktem, SMA hastalığının da son tarama programına eklendiğini belirterek “Burada SMN1 geninin genetik analizi yapılıyor ve biliyorsunuz bu bebeklerde vakitle ortaya çıkan kas güçsüzlükleri, bilhassa teneffüs ve emme yutma, beslenmeyle ilgili kas güçsüzlükleri gelişiyor.” dedi.

SMA hastalığında gelişen olumsuz sıhhat durumunun, erken teşhisle rehabilite edilerek daha başarılı sonuçlar alınabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Öktem, “Göğüs hastalıkları, nöroloji üzere ilgilenen kısımlarda ileri tetkik ve tedaviler erken devirde sağlanmış oluyor ve daha olumlu sonuçlar elde ediliyor.” ifadelerini kullandı.

‘SONUÇLARI YÜZ GÜLDÜRÜCÜ’

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bilgilerine nazaran konuştuğunu belirten Doç. Dr. Öktem, “Yılda dört bin, dört bin beş yüz civarında yeni doğan bebeğimizde bu tarama programıyla birtakım olumsuz ya da kuşkulu sonuçlar elde edilerek bunların ileri tetkiki ve tekrar olumlu çıkan sonuçlara nazaran erken tanısı ve tedavisi yapılmaktadır. O yüzden bizim için çok pahalı ve sonuçları çok yüz güldürücü olan bir programıdır.” diyerek kelamlarını tamamladı.

00:00 New Game Plus’ın bu bölümünde
00:47 Açılış
02:24 PlayStation’ın yeni oyunu Concord neden bekleneni veremedi
10:16 Black Myth: Wukong’un Xbox’a gelişi süresiz olarak ertelenmiş olabilir
20:39 Sony’nin yeni el konsolu
25:21 Gamescom’da PlayStation5 Pro söylentileri büyüdü
29:16 Yerli AAA oyun Black State için oynanış görüntüsü yayınlandı