Gün: 5 Eylül 2024

  • Spotify, kullanıcıların gün boyu değişen moduna uygun şekilde güncellenen çalma listesi daylist’i Türkiye’de kullanıma sundu

    Gün boyunca birkaç kez güncellenen daylist, kullanıcıların gün içindeki her türlü moduna uygun şekilde hazırlanan son derece özel çalma listelerinden oluşuyor. Diğer bir deyişle daylist, tek bir çalma listesi içerisinde bütün bir günü sunuyor. Spotify’da yeni müzik keşfini destekleyen en popüler özelliklerden biri olan daylist, 65 pazarda kullanıma sunulmasının ardından popülerliğini artırmaya devam ediyor: 

    • daylist kullanıcılarının yüzde 70’i, haftadan haftaya düzenli olarak bu çalma listesini dinliyor.

    • Bu yılın başından bu yana, daylist özelliğinin kendi ülkelerinde ne zaman kullanıma sunulacağını soranların sayısında yüzde 118 artış yaşandı. 

    • daylist, Spotify’ın müzik keşfini destekleyen en popüler özelliklerden biri olarak öne çıkıyor. 

    • daylist, şu anda kullanımda olduğu pazarlarda kullanıcılar tarafından milyonlarca sosyal medya paylaşımıyla Spotify’ın en çok paylaşım yapılan kişiselleştirilmiş deneyimi olma özelliğini taşıyor. 

    Bugünden itibaren daylist, tüm dünyada hem Free hem de Premium kullanıcılar için Türkçe de dahil olmak üzere 14 dilde kullanıma sunuldu. (Arapça, Katalanca (İspanya), Fransızca (Kanada), Fransızca (Fransa), Almanca, Endonezce, İtalyanca, Japonca, Korece, Lehçe, Portekizce, İspanyolca (Meksika), İspanyolca (İspanya) ve Türkçe.)

    daylist’e Nasıl Erişebilirsiniz:

    • Mobil uygulamada, daylist’e Senin İçin Hazırlandı bölümünden ulaşılabilirsiniz. Spotify uygulaması bulunan tüm cihazlarda “daylist” araması yaparak veya spotify.com/daylist adresini ziyaret ederek daylist’inize erişebilirsiniz. 

    • daylist’lerinizi sosyal medyada paylaşmak için hazır ekran görüntüleri, kişiselleştirilmiş çıkartmalar veya özelleştirilebilir paylaşım kartları kullanabilirsiniz. 

    • İpucu: Belirli bir daylist’i çok beğendiyseniz, çalma listesinde “…” simgesine dokunup “Çalma listesine ekle” sekmesinin ardından “Yeni Çalma Listesi” seçeneğine dokunmanız yeterli. Böylece sevdiğiniz daylist’i Kütüphanenizde saklayabilirsiniz. 

    Daha fazla bilgi için Spotify’ın For The Record blogunu ziyaret edebilirsiniz. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyükşehir’in yaz kampları sona erdi

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yaz sezonu boyunca “Ekran Işığından Ağaç Gölgesine” sloganıyla kentin tüm ilçelerinden gençleri ağırladığı yaz kampları sona erdi. 19 ilçeden gençlik kampına katılan gençler çeşitli etkinliklere katılarak keyifli zaman geçirdi. 

     

    Türkiye’nin geleceği gençlerin gelişmesine, özgür bir şekilde eğlenerek öğrenmesine, kent yönetiminde söz sahibi olmasına yönelik birçok proje yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere yönelik Temmuz ve Ağustos aylarında düzenlediği yaz kampları sona erdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Kampı ve Eğitim Merkezi’nde 2 ay boyunca Gazipaşa’dan Kaş’a kadar tüm ilçelerden gelen gençler ağırlandı. 11-15 yaş aralığındaki toplam 365 çocuk merkezde kamp yapma ve keyifli zaman geçirme imkanı buldu. 

    “EKRAN IŞIĞINDAN AĞAÇ GÖLGESİNE”

    “Ekran Işığından Ağaç Gölgesine” sloganıyla düzenlenen yaz kamplarına, Antalya’nın her ilçesinden bini aşkın başvuru geldi. Kampa gelemeyen gençler için ilerleyen haftalarda, her ilçede gezici kamplar düzenlenmesi planlanıyor. Çeşitli etkinlikler, eğitimler, geziler, sosyal, sportif ve kültürel aktiviteler, doğa yürüyüşleri, takım sporları, yüzme eğitimleri, oyunlar ve atölyelerle eğlenceli zaman geçirip, yeni arkadaşlarıyla tanışan gençler, Gençlik Kampı’nda bulunmaktan dolayı duydukları mutluluğu dile getirdi. 

    EKRANDAN UZAK KAMP

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi Başkanlığı Gençlik Hizmetleri Şube Müdürü Hayat Ekici Gürkan, Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak amaçlarının çocukları ve gençleri, bir nebze olsun ekrandan uzaklaştırıp, doğayla iç içe olmalarını sağlamak olduğunu söyledi. Ekici, “Tüm ilçelerimizden çocuk ve gençlerimizi ağırladık. Burada çok iyi kaynaştılar, çeşitli atölye ve etkinliklere katıldılar, doğal yaşam parkını gezdiler. Yerel yönetimler olarak bu gibi tamamlayıcı eğitim programları çok önemli. Çünkü hayatlara dokunuyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi çocuk ve gençlerin hayatlarına dokunarak, hayatlarını değiştiriyor. Çalışmalarımız devam edecek” dedi. 

    “HERKES GELMELİ”

    9. sınıf öğrencisi Sıla Nur Karahan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Kampı ve Eğitim Merkezi’ne kardeşiyle birlikte, sosyalleşmek için geldiğini söyledi. Karahan, “Çok güzel aktiviteler oluyor. Burada bizimle çok iyi ilgileniyorlar. LGS sonrası buraya gelmek benim için çok iyi motivasyon oldu. O stresi atlatmamda çok faydası oldu. Açık havada ve bu güzel ortamda kafamızı dinledik ve bir yandan da eğlendik. Tüm herkes buraya gelip tadını çıkarmalı” diye konuştu.

    BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE TEŞEKKÜR

    8. sınıf öğrencisi İdil Kal da, “ Genel olarak havuzda vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımla vakit geçirip, sohbet ediyorum. Doğal Yaşam Parkı’na gitmek ve havuza girmek en sevdiğim etkinlikler oldu. 4 gün burada kaldık ve vakit dolu dolu geçti. Okul sezonu başlamadan önce buraya gelmek çok rahatlatıcı oldu. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne burada olmamızı sağladığı için çok teşekkür ederim” dedi. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Hepsiburada, okula dönüş alışverişinde 81 ilden esnaf ve tüketiciyi bir araya getiriyor

    Defterden kitaba, ayakkabıdan kıyafete ve teknoloji ürünlerine uzanan binlerce farklı üründe geçerli olacak kampanya 16 Eylül’e kadar sürecek. Hepsiburada’da mağazası olan 103 bin esnafa yeni bir gelir kapısı açacak kampanya ile Tekirdağ’dan Iğdır’a Türkiye’nin 81 iline yayılan KOBİ’ler de cirolarını artırma fırsatı yakalayacak.

    Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından Hepsiburada, 16 Eylül 2024 tarihine kadar geçerli olacak okula dönüş kampanyasını başlattı. Söz konusu kampanya süreci ve Hepsiburada tarafından gerçekleştirilen ‘Okula Geri Dönüş – Alışveriş Dinamiklerini Anlama Araştırması’nın sonuçları Hepsiburada Ticari Grup Başkanı (CCO) Ender Özgün tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

    TÜRKİYE’NİN 81 İLİNE YAYILAN 103 BİN ESNAF VE KOBİYE İLAVE GELİR

    Ender Özgün, okula dönüş sürecinin sadece bir kampanya dönemi olmadığını, Türkiye ekonomisi için de yaz tatilinin ardından bir atak dönemine işaret ettiğini ifade ederken, “Kurulduğumuz günden bu yana, Hepsiburada olarak en büyük önceliğimiz tüketicilerin uygun fiyatlı ve kaliteli ürünlere ulaşmasını sağlarken, Türkiye genelinde de esnafımıza, KOBİ’lerimize ilave gelir fırsatı yaratıp Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına destek olmak. Okula dönüş de aslında bu misyonumuzun simge dönemlerinden biri. Bugün milyonlarca müşterimizi, Türkiye’nin 81 iline yayılan ve toplam sayısı 103 bin esnaf ve KOBİ’lerimiz ile bir araya getirerek, ülkemize karşı olan sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

    MÜŞTERİLERİMİZİN BEKLENTİLERİNE GÖRE KAMPANYAMIZI TASARLADIK

    2 Eylül’de başlayan ve 16 Eylül tarihine kadar geçerli olacak kampanya kapsamında defterden kitaba, ayakkabıdan kıyafete ve teknoloji ürünlerine uzanan binlerce farklı üründe indirim ve kampanyalar sunacaklarının altını çizen Ender Özgün, “Bu kampanyayı tasarlarken, öncelikle tüketicilerimizin bizden beklentilerini dikkate aldık. Sahaya inip, onları dinledik. Gerçekleştirdiğimiz araştırma sonuçlarını, ilgili ekiplerimizle anlamlandırarak bütüncül bir kampanya tasarlamaya dikkat ettik. Hem indirimlerle tüketicilerimize tasarruf imkanı sağlayan hem de esnafımıza, ilave ciro imkanı yaratan bir kampanya sürecini hayata geçirdik. Burada bizim için en önemli noktalardan biri, Türkiye genelinde bir değer zinciri yaratabilmek. Hepsiburada iş ortağı olarak e-ticarete giren esnafımıza, Iğdır’dan Tekirdağ’a pastel boya, kalem, kitap ve birçok farklı ürün satma imkanı yaratıyor; onlara fiziksel sınırları ortadan kaldıran bir rekabet avantajı sunuyoruz” ifadelerini kullandı. 

    KARARI FİYAT-PERFORMANS, KALİTE VE ÜRÜN GÜVENLİĞİ BELİRLİYOR

    Hepsiburada tarafından gerçekleştirilen ‘Okula Geri Dönüş – Alışveriş Dinamiklerini Anlama Araştırması’nın sonuçlarını da katılımcılarla paylaşan Ender Özgün, okul alışverişinde kararın fiyat-performans, kalite ve ürün güvenliği odağında şekillendiğinin altını çizdi. 

    Özgün, “Bu süreçte, ailelerin en önemli gündem maddeleri, yüzde 58’lik oranla ‘fiyat değişimlerine karşı önlem alabilmek’ olarak karşımıza çıkıyor. Bunu yüzde 37 ile ‘kaliteli ürünlere erişmek’ ve yüzde 35 ile ‘bütçelerini kontrollü ve idareli kullanmak’ takip ediyor” dedi. 

    ‘LİNK GELİR’ İLE HANE BÜTÇELERİNE 100 MİLYON TL’LİK İLAVE GELİR 

    Okul alışverişinin genel olarak planlı bir şekilde yapıldığını sözlerine ekleyen Ender Özgün, “Araştırmaya katılan her 100 kişiden 84’ü, bu süreçte bir alışveriş listesi hazırladığını söylerken, yüzde 69’luk bir kesim de bu listeyi başkalarıyla da paylaştığını ifade ediyor. Aslında bu istatistik, son dönemde e-ticarette popülaritesi hızla artan link paylaşımı modelinin önemini göstermesi adına da son derece kıymetli. Güvenilir tavsiyenin alışveriş alışkanlıklarındaki rolünü çok iyi bilen bir şirket olarak geçtiğimiz günlerde önemli bir uygulamayı hayata geçirerek, ‘Link Gelir’ programımızı tanıtmıştık. Özellikle kadınlar ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği ve bugün itibarıyla 1.1 milyon kullanıcımızın yer aldığı programımızla, bu kampanya sürecinde hane bütçelerine toplam 100 milyon TL’lik ilave gelir sağlamayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. 

    HEPSİJET İLE 24 SAAT İÇERİSİNDE TESLİMAT 

    Okul alışverişinde hem ebeveynlerin hem de öğrencilerin bir yandan da zamanla yarıştığını vurgulayan Ender Özgün, “Hepsiburada olarak, buradaki müşteri odaklı yaklaşımımızı, HepsiJET’in sektördeki dinamizmiyle bir araya getirerek, tüketicilerimize farklı teslimat seçenekleri sunuyoruz. ‘Bugün Kapında’ hizmetimizle, ilk etapta İstanbul, Kocaeli, Ankara, İzmir illerinde, Hepsiburada satıcısından saat 13:00’ kadar sipariş verilen ürünleri aynı gün içinde adrese teslim ediyoruz. Bugün toplam sayısı 3 milyonu aşan Hepsiburada Premium üyelerimizden de bu servis için ilave bir ücret almıyoruz. Diğer yandan, HepsiJET ücretsiz olarak uygulamaya aldığımız ‘Yarın Kapında’ hizmetimizle siparişlerin %82’sini ertesi gün gerçekleştirerek tüketicilerimiz zamanlarını da en iyi şekilde yönetmesini sağlıyoruz. 

     

    Okul alışverişine ortalama 10.000 TL bütçe ayrılıyor

    Araştırmada öne çıkan diğer detaylar şu şekilde:

    • Kırtasiye ürünleri ve ayakkabı her yaş grubunda, en çok tercih edilen kategoriler arasında yer alıyor. Onları yüzde 69 ile çanta takip ediyor.
    • Araştırmaya katılan aileler, okul alışverişine ortalama 10.000 TL bütçe ayırdığını ifade ediyor.
    • Araştırmaya katılanların;
    • %55’i kredi kartı limitine dokunmadan borçlanma veya kredilenme yöntemini tercih edeceğini söylüyor.
      • Okula dönüş alışverişinde %84’ü alışveriş listesini planlıyor, %69’u diğerleriyle de paylaşıyor.
    • Okul Alışverişinde kadınların %72’si, erkeklerin ise %54’ü süreci tamamen kendisi yürüttüğünü söylüyor.
    • Alışverişte anneler giyim konusunda öncü iken, babalar teknoloji ve kırtasiye alanında öncü konumda yer alıyor. Ebeveynler, bir yandan aile bütçesini düşünürken, bir yandan da çocuklarının ‘gönlünü yapmaya’ gayret ediyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Randevular Arkadaşlıklarınızı Derinleştirmenin Basit Bir Yoludur. Bana Güvenin.

    Her pazar sabahı, yerel lokantama yürüyorum ve üç krep, bir kase meyve, iki çırpılmış yumurta ve bir siyah kahve sipariş ediyorum. Neredeyse her zaman iki arkadaşımla orada buluşuyorum. Ty — ilk olarak San Francisco’da tanıştığım, ikimizin de bir müzik etkinlikleri şirketinde gönüllü olarak çalıştığımız — üstünde eritilmiş peynir bulunan pastırmalı köfte alıyor. Ty aracılığıyla tanıştığım David, yumurta benedict’ten kahvaltılık burritoya ve ara sıra kıyılmış peynire geçiyor. Ancak kahvaltıda ne olduğu çok da önemli değil. Önemli olan — aynı zamanda ve aynı yerde — buluşmamız. Son zamanlarda, üst üste neredeyse 40 Pazar kutladık.

    Geçen yıl bir “daimi randevu” oluşturma fikri aklıma geldi. New York’a taşınmadan önce Berlin’deki son gecemde bir balkonda otururken, oda arkadaşımla veda sohbeti yapıyordum; güzel anılarımızı anlatıyor ve yollarımızın bir daha ne zaman kesişebileceğini kehanet ediyorduk; bunu daha önce birçok kez yapmıştım. 12 yılımı çeşitli işler arasında mekik dokuyarak ve altı farklı şehirde yaşayarak geçirdim. Şanghay, Chicago ve San Francisco gibi yerlerde arkadaş edinme şansım oldu, ancak ne kadar çok insanla tanışıp vedalaşırsam, bu bağlantıların çoğu o kadar önemsiz gelmeye başladı. Ayrıca ağımı çok geniş atma eğilimindeydim, o kadar çok tanıdık ediniyordum ki, kendime dostluğun ancak zamanla keşfedilebilen daha derin sularını keşfetme şansı nadiren veriyordum.

    Bu, iyi arkadaşlarımla geçirdiğim bir gecenin tadını çıkarmadığım anlamına gelmiyor. Bir barda Avrupa futbolu izlerdik veya ayaklarımızın dibinde 1,50 avroluk bira şişelerinden oluşan bir koleksiyonla nehir kenarında falafel yerdik. Ancak çoğu zaman halihazırda sahip olduğum ilişkileri geliştirmektense yeni arkadaşların heyecanını aramaya mecbur hissettim.

    Zaman geçtikçe arkadaşlarımın hayatlarının önemli dönemlerinden gelen insanlardan oluşan küçük, sıkı çevreleri olduğunu fark ettim; birlikte büyüdükleri, üniversiteye gittikleri veya aynı şehirde veya mahallede birlikte yaşadıkları kişiler. Önemsedikleri insanlarla iletişimde kalma konusunda benden çok daha iyi görünüyorlardı. Belki de mevcut arkadaşlarımla olan yakınlık ve rahatlık hissiyatımı ilgisizlik veya sıkıntıyla karıştırmıştım. Arkadaşlıklarımı takdir etsem de, çoğu zaman sahip olmadığım bağlantılar ve her yeni tanışıklığın her zaman getirdiği coşku tarafından dikkatim dağılıyor ve onlara çekiliyordum.

    Her yeni şehirde sıfırdan bir sosyal hayat kurmada çok iyi olmuştum ama onu nasıl besleyeceğimi unutmuştum. Şimdi daha yaşlıydım, daha yerleşiktim. New York’ta derinliği özledim. Bunun öncüsünün tutarlılık olduğunu biliyordum.

    Berlin’deyken Alman geleneğini öğrendim stammtisch, “müdavim masası” anlamına gelir, barlar günlük ziyaretçilerin birlikte oturup sosyalleşmeleri için bir masa ayırır. Bir bakıma, bu topluluk fikri bana çocukken her hafta kiliseye gittiğimde keyif aldığım fikri hatırlattı.

  • Başkan Böcek’den Şahika Ercümen’e : ‘Bu gurur bize yeter’

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kaş’ta gerçekleşen Serbest Dalış Türkiye Şampiyonası’nda 3 altın madalya kazanarak, Ekim ayında Dünya Serbest Dalış Şampiyonaları’nda ülkemizi temsil etmeye hak kazanan Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen ile gurur duyduklarını söyledi. Milli sporcu Şahika Ercümen de Başkan Böcek’e desteklerinden dolayı teşekkür etti. 

     

    Antalya’nın Kaş ilçesi 31 Ağustos-3 Eylül 2024 tarihleri arasında Serbest Dalış Türkiye Şampiyonası’na ev sahipliği yaptı. 62 sporcunun katıldığı şampiyonada sporcular 4 gün boyunca kıyasıya mücadele etti. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen katıldığı tüm kategorilerde 3 altın madalya kazandı. 3 altın madalya ve genel klasmanla birlikte Türkiye Şampiyonası’nı 4 madalya ve bir kupa ile kapatan Milli Sporcu Şahika Ercümen, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i ziyaret etti. 

    BAŞKAN BÖCEK, DÜNYA ŞAMPİYONASI’NDA BAŞARILAR DİLEDİ

    Başkan Muhittin Böcek, “Kupalarla geldim” diyen Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen’i ‘Bu gurur bize yeter’ sözleriyle karşıladı. Şahika Ercümen’i başarısından dolayı kutlayan Başkan Böcek, “Şahika Ercümen rekortmen bir sporcumuz. 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Türkiye Dalış Şampiyonası’nda 4 madalya bizi onurlandırdı. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi olarak sporun her branşında birçok sporcuya destek veriyoruz. Bünyemizde ilerleyen süreçlerde yeni branşlar açacağız. Şahika’ya Eylül ve Ekim ayında mücadele edeceği Dünya Kupası ve Dünya Şampiyonası’nda başarılar dilerim. Dualarımız seninle” dedi. 

    YENİ DÜNYA REKORU HEDEFİ 

    Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen de Başkan Muhittin Böcek’e desteklerinden dolayı teşekkür ederek, “Antalya bir spor cenneti. Antrenmanlarımı çoğunu Antalya’da yapıyorum. Böyle güzel bir kentin spora ve sporcuya destek vermesi çok anlamlı. İlerleyen süreçler yeni sporcular yetiştirmek adına Antalya’da bir takım çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki sezon Antalya bölgesinde yeni bir dünya rekoruna imza atmak istiyorum” diye konuştu. 

    BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE TEŞEKKÜR

    Serbest Dalış Türkiye Şampiyonası sonrasında Şahika Ercümen, kısa bir dalış yaparak, mavi derinliklerde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bayrağını açtı. Daha sonra ise düzenlenen madalya töreni ile Şahika Ercümen, madalyalarını aldı. Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy’un da törene katılarak kutladığı Şahika Ercümen, Kaş’ın ikinci evi olduğunu belirterek, “Her türlü desteği bizlere sağlayan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Bizim branşlarımız çok spesifik ve bazen de suyun altında derinlerde kalan bir spor dalı. Bu gibi turizm merkezlerinde konaklama, yeme- içme ulaşım gibi lojistik çok büyük masraflar oluşturuyor. Bu noktada Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri çok kıymetliydi. Bizden sonra gelecek sporcular için de bir yol haritası olacaktır” ifadelerini kullandı. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Pişirme Hakkındaki En Büyük Yalan

    Kredi… Chris Simpson, The New York Times için. Yemek stilisti: Maggie Ruggiero. Sahne aksesuarı stilisti: Sophia Eleni Pappas.

    Fransa’dan gelen rustik, yumurtalı güzellik Clafoutis kesinlikle tek başına duruyor. Bir araya getirilmesi kolay, ister ısıtılmış ister yeni pişirilmiş olsun lezzetli ve hala yapış yapış veya birkaç gün bekletilmiş olsun ve sıcak sabah kahvenizle birlikte soğuk, sert petit fours olarak yenilebilir. Gösterişsiz bir zarafet yayarken rahatlatıcıdır. Ancak tekniği veya malzemeleri bakımından orijinal değildir, Lezzetli Aile’de soy paylaşan birçok yemekten biridir.


    Tarif: Taş Meyveli Clafoutis


    Amerikan tarzı krepler, krepler, Dutch baby’ler, Yorkshire pudingleri ve clafoutiler aynı malzemeleri paylaşır. Peki onları birbirinden bu kadar farklı kılan nedir? Yumurta, un ve yağ oranı. Ve bu — bu esneklik, birkaç temel bileşenin nasıl kullanıldığına dair geniş yelpaze — bana göre fırıncılığın güzelliğidir.

    Bu neden heyecan verici? Çünkü bu, oranların doku ve gövde için neler yapabileceğine dair bir ders ve daha da ilginci (ve heyecan verici), bu anlayışa dayalı olarak nasıl kararlar alabileceğinize dair bir eğitim.

    Pişirmeyle ilgili en büyük klişelerden (ve yalanlardan) biri, her şeyin ne kadar katı olduğudur. Pasta ve pişirme öğrettiğim tüm yıllarımda, kendimi tekrar tekrar söylerken bulduğum şey şudur: Deneyim ve pratik, herhangi bir kesinlikten çok daha fazla pişirme mükemmelliğiyle ilgilidir.

  • Pop Müziği Hakkında Sıradanlığı Çözen İlk Film

    Geçtiğimiz sonbaharda, Madison Square Garden’da popüler bir İngiliz rock grubunu izlemek için arkadaşlarımla gittim. Grubun hayranı olarak içeri girdim, ancak her bir şarkıda, her bir kendini beğenmiş harekette etrafımdaki kalabalıktan daha da uzaklaştım: Müzikten ne kadar keyif alırlarsa, ben de o kadar sıkıldım. 20.000 kişiyle bir sohbete çekilmiştim, ancak söyleyecek hiçbir şeyim yoktu. İlk set arasında ayrılmak istedim; üçüncü sette ise ayrılmam gerekiyordu. kaçmak.

    M. Night Shyamalan’ın son gerilim filmi “Trap”in başkahramanı Cooper (Josh Hartnett) muhtemelen benim nasıl hissettiğimi biliyordur. 40’lı yaşlarında yakışıklı, umutsuzca kare bir adam olan Cooper, genç kızı Riley’i (Ariel Donoghue) en sevdiği müzisyen Lady Raven’ı izlemeye götürmüştür. Cooper örnek bir babadır, kızını özel matineye getirir ve mükemmel konser tişörtünü arar – ancak onun hayranlığını destekleme arzusu ne olursa olsun, bunu paylaşamaz. Bunun yerine konseri arena salonlarında dolaşarak, gizlice başka bir şey dinleyerek geçirir.

    Lady Raven, film için orijinal şarkılardan oluşan bir albüm yazan bağımsız pop müzisyeni (ve yönetmenin kızı) Saleka Shyamalan tarafından canlandırılıyor. Gençlere makul bir şekilde hitap edebilecek türden, sıkıcı bir çağdaş pop yıldızı olarak rol aldı. Kısa bir bakışla, müziği canlı, görev bilincine sahip ve zorunlu olarak kısık, her melodi Cooper’dan odaklanmamızı engellemeyecek kadar akılda kalıcı.

    Bu bir Shyamalan filmi olduğu için, bir ters köşe de olmalı. Örnek baba aslında güvenli evinde bir kurbanı olan kötü şöhretli bir seri katil. Konser onu tuzağa düşürmek için düzenlenmiş. Yine de polisin tarafını tutmuyorsunuz: Onunla Lady Raven’ı dinlerken, Cooper’ın dışarı çıkma ihtiyacına sempati duyuyorsunuz.

    “Tuzak” pek de öyle değilkurgusal müzik kullanan ilk film — yönetmenlerin ve müzisyenlerin kendi kültürel gerçekliklerimizin gölgesinde alternatif kültürel gerçeklikler yaratmalarına izin veren sahte pop şarkıları. Sinemanın uydurulmuş hitlerinin çoğu gerçekten akılda kalıcıdır. Ancak nadiren pastişin ötesine geçerler: Çoğunlukla, bizi zaten bildiğimiz şarkılara olan benzerlikleriyle ikna ederler.

    En iyilerinden bazıları parodilerden geliyor. 1984’ten “This Is Spinal Tap”te, adını taşıyan metal grubu düşük bir anda yakalanıyor – başarısız albümler, düşük bilet satışları – ancak “(Listen to the) Flower People” ve “Gimme Some Money” gibi geçmiş hitlerine bir göz atmak, popülerliklerinin her zaman ne kadar saçma olduğunu ortaya koyuyor. (Yine de müziğe inanmak kolay: Göründükleri kadar saçma, Spinal Tap kayalar.) Benzer şekilde, Lonely Island’ın “PopStar: Never Stop Never Stopping” (2016) şarkıları yadsınamaz kancaları gülünç içerikle birleştiriyor: alçakgönüllülük hakkında övünen bir marş, Usame bin Ladin fetişi olan bir kadın hakkında bir seks şarkısı. Şakalar, onları destekleyen şarkılar çağdaş pop-rap dilinde akıcı olmasaydı tutmazdı; bu tür müziği düzgün bir şekilde tiye almak için, onu sevmeniz gerekir, en azından biraz.

  • Kayıp New York’u Anan Bir Ev

    EKİM 1976’DA, sanatçılar Geoffrey Hendricks ve Brian Buczak, SoHo’daki bir çatı katı partisinde tanıştılar. O zamanlar 45 yaşında olan Hendricks, Joseph Beuys, John Cage ve Yoko Ono gibi 1960’ların kavramsal sanatçılarının gevşek bir bağlantısı olan Fluxus hareketiyle ilişkilendirilmişti. Bu sanatçılar, soyut resim gibi geleneksel uygulamaları reddedip ayrıntılı performansları tercih ediyorlardı. Beş yıl önce, dikkat çekici bir filmde rol almıştı: 1971 yazında, Hendricks ve 10 yıllık eşi, sanatçı Nye Ffarrabas (o zamanlar Bici Forbes), ikisi de eşcinseldi ve “Flux Boşanması” adlı bir oyun sahnelediler. Bu oyun, evlilik yataklarına bir zincirli testere götürmeyi ve evlerinin girişini dikenli tellerle ayırmayı içeriyordu. (Küçük çocukları Tyche ve Bracken gerçek gösteride yoktu; sadece sonrasında yapılan temizliği izlediler.) Hendricks’ten 23 yaş küçük bir ressam olan Buczak, büyüdüğü Detroit’ten yeni taşınmıştı. Şans eseri Hendricks, o zamanlar Aşağı Manhattan’ın batı yakasında bir üretim mahallesi olan Hudson Meydanı’ndaki harap bir apartman dairesinde kalıyordu ve sonunda burayı yan tarafta oturan küçük kardeşi Jon’dan, Fluxus sanatçısı ve arşivcisi, satın almıştı. Buczak birkaç ay sonra taşındı.

    İkinci kattaki yemek odası, Hendricks ve o zamanki ortağı sanatçı Brian Buczak’ın mekanı yenilemesinin ardından 1980’lerdeki haline benzer şekilde görünüyor. Kredi… Blaine Davis

    Çift tadilatlara başladı, ancak alışılmadık bir hedefleri vardı. İç mekanları modernize etmek yerine, evlerinin ve stüdyolarının -ve nihayetinde yayın projeleri Money for Food Press’in merkezi olacak yerin- 1820’lerde, inşa edildiği dönemde hayal ettikleri gibi görünmesi ve hissettirmesi gerektiğine karar verdiler. Atılan kornişleri ve şömine raflarını yeniden kullandılar ve yalnızca döneme uygun görünen sandalyeler ve gümüş eşyalar aldılar; bir kış, 18. yüzyıldan kalma bir waffle makinesi kullanarak şöminede kahvaltı hazırladılar. Çocuk odasının duvarlarını maviye boyamak ve ahşap zeminleri 19. yüzyılın başlarında portre ressamı Jacob Maentel’in en sevdiği resimlerinden birinin tarzında çiçek motifleriyle şablonlamak Buczak’ın fikriydi. Buna karşılık, ev ve içindeki nesneler -eski bir su ısıtıcısı, birkaç fincan- Buczak’ın kendi tuvallerine sızmaya başladı.

    Hendricks’in 2018’deki ölümünün ardından arşivci eşi Sur Rodney (Sur), yatak odalarını çoğunlukla depolama amaçlı kullanmaya başladı. Kredi… Blaine Davis
    Çatı katındaki arşivde ikamet eden iki arşiv görevlisi, sanatçılar Andrea Evans ve Brad Melamed, yıllarını Buczak’ın resimlerini korumak ve düzenlemekle geçirdiler. Kredi… Blaine Davis

    Bugün, Greenwich Caddesi’ndeki Federal tarzdaki bina, dışarıdan bakıldığında bile bölgenin lüks apartman daireleri ve sağlıklı yaşam stüdyolarıyla çarpıcı bir tezat oluşturuyor. Cephenin uzunluğu boyunca, tipografik çalışmalarıyla tanınan kavramsal sanatçı Lawrence Weiner’ın 1984 tarihli bir metin resmi uzanıyor: “Kaynaktan Kullanıma Dökülen Su”. (Weiner, 1994’te The Times’a duvar resmi hakkında şöyle demişti: “Bunu kuyulardan taşınan su olarak düşünün,” demişti. “Kaçınılmaz olarak, kullanılmak üzere yolda, suyun bir kısmı dökülür. Aşındırıcı olabilir, örneğin bir şeyi paslandırabilir. Ya da bir şeyi büyütebilir.”) Hem Buczak hem de Hendricks artık hayatta değiller – Buczak 1987’de AIDS’in komplikasyonlarından, Hendricks ise 2018’de kanser ve konjestif kalp yetmezliğinden öldü – ancak evin içinde birlikte kurdukları hayat, aksi takdirde unutulabilecek olan New York’un kayıp bir dönemine bir tür anıt olarak korundu.

  • Büyük Beden Paltolar Sezonun En Büyük Trendi

    Fashion Dergisi, T Magazine sayfalarında sezonun en iyi podyum koleksiyonlarını sergiliyor.


    Soldan sağa: Junya Watanabe Adampalto, kazak ve pantolon, fiyat talep üzerine, doverstreetmarket.com; Paul Stuartşapka, 295 dolar, paulstuart.com; Mikimoto Comme des Garçonskolye, 8.200 dolar; ve John Lobbçizmeler. Paul Stuartceket 2.995 dolar, kazak 795 dolar, pantolon 495 dolar ve şapka 295 dolar; Tasakikolye, fiyat talebi üzerine, tasaki.us; Moschinoçanta, 1.295 dolar, moschino.com; ve Rierçizmeler. Kredi… Daniel Shea’nın fotoğrafı. Hisato Tasaka’nın stili
    Zegnaceket, gömlek, gömlek (altına giyilen), kazak ve pantolon, fiyat talep üzerine, zegna.com; Mikimoto Comme des Garçonskolye; Charlotte Chesnaiskolye, 1.730 dolar, charlottechesnais.com; Rabanneçanta, 990 dolar, fashion.rabanne.com; ve Rierçizmeler. Kredi… Daniel Shea’nın fotoğrafı. Hisato Tasaka’nın stili
    Louis Vuittonceket, fiyat talep üzerine, gömlek, 1.350 dolar ve pantolon, 1.210 dolar, louisvuitton.com; Lemaireşapka, 840 dolar, lemaire.fr; Mikimoto Comme des Garçonskolye, 7.100 dolar; ve John Lobbçizmeler. Kredi… Daniel Shea’nın fotoğrafı. Hisato Tasaka’nın stili
    Soldan sağa: Brunello Cucinellipalto, 8.995 dolar ve kazak, 2.850 dolar, shop.brunellocucinelli.com; Kurslarpantolon, 2.040 dolar, courreges.com; Mikimoto Comme des Garçonskolye; Hermeskolye, 3.650 dolar, hermes.com; Rabanneçanta; Dunhilleldivenler, 510 dolar; ve Rierçizmeler. Hermesceket 6.900 dolar, gömlek 2.325 dolar, kazak 2.075 dolar, pantolon 880 dolar, kolye 7.250 dolar ve kolye 700 dolar; Mikimoto Comme des Garçonskolye; Miu Miueldivenler, 895 dolar, miumiu.com; ve John Lobbçizmeler. Kredi… Daniel Shea’nın fotoğrafı. Hisato Tasaka’nın stili

    Dior Erkektakım elbise, 3.300 dolar, palto, üst ve kolye, fiyat talep üzerine, dior.com; Lemaireşapka; Mikimoto Comme des Garçonskolye; Rabanneçanta; ve John Lobbkemer ve çizmeler. Kredi… Daniel Shea’nın fotoğrafı. Hisato Tasaka’nın stili

    Yukarıda, soldan sağa: Auraleeceket, 1.350 dolar, auralee.jp; Monclerceket 2.800 dolar, kazak 850 dolar ve pantolon, fiyat talep üzerine, moncler.com; Mikimoto Comme des Garçonskolye; ve Rierçizmeler. Miu Miuceket 5.800 dolar, gömlek 1.390 dolar ve pantolon 1.120 dolar; Mikimoto Comme des Garçonskolye; Hermeskolye, 700 dolar; ve John Lobbçizmeler. Kredi… Daniel Shea’nın fotoğrafı. Hisato Tasaka’nın stili

    Modeller: Metro Models’da Leon Hubik, The Claw Models’da Alier Arem Ajuong, Fever Model Management’da Daehyeok Jung, City Models’da Douglas Moore, Premium Models’da Marial Akech, Select Model Management’da Rizal Rama. Saç: LGA’da Pål Berdahl. Oyuncu kadrosu: Ricky Michiels. Yapım: 5E Productions. Fotoğraf asistanları: Chloé May Truong ve Aurélien Hatt. Saç asistanı: Rita Skomrova. Stilist asistanı: Brittany Belo

  • Waymo’nun Genişleyen Sürücüsüz Araç Hizmeti Sürdürülebilir Bir İş Olabilir mi?

    Waymo’nun robot taksileri son birkaç ayda San Francisco deneyiminin vazgeçilmez bir parçası haline geldi.

    Geçtiğimiz yıl sınırlı şehir içi geziler için açılan bir yenilik hizmeti olan Waymo yolculukları artık genel halka açık ve şehrin engebeli yollarında her yerde bulunuyor. Google’ın ana şirketi Alphabet’e ait olan şirket, Kaliforniya otoyollarına ve Los Angeles’a da yayıldı.

    Waymo artık San Francisco, Phoenix ve Los Angeles’ta her hafta 100.000’den fazla yolculuğu tamamlıyor – Mayıs ayındaki sayının iki katı. Ve Temmuz ayındaki bir kazanç görüşmesinde, Alphabet yöneticileri şirketin Waymo’ya ek 5 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını söyledi.

    Ancak Waymo’nun robot arabalarının karlı bir iş olup olamayacağı konusunda hala büyük bir soru var. Ve bazıları Waymo’nun bir gün araç filolarını yönetme işinden uzaklaşıp teknolojisini diğer şirketlere satmaya odaklanıp odaklanmayacağını merak ediyor.

    Waymo’nun bu neredeyse ana akım noktasına gelmesinin sebebi hem Alphabet’in yıllardır sürdürdüğü otonom araç projesine harcadığı milyarlarca dolar hem de bu teknolojiye karşı gösterdiği sabırdır.

    Robot taksi hizmetleri şu anda karlı olmasa da, Waymo ve General Motors’un Cruise’u ile Amazon’un Zoox’u gibi diğer otonom araç şirketleri, bazı analistlerin tahminine göre bir gün değeri 5 trilyon dolara ulaşabilecek bir pazardan pay kapmak için yarışıyor.

  • TikTok Seçim Öncesinde ‘Nasıl Oy Kullanılır’ Kaynaklarını Genişletiyor

    TikTok, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, uygulamada yaklaşan ABD başkanlık seçimleriyle ilgili bilgilerin iyileştirilmesi için çaba gösterdiğini söyledi.

    Şirket, seçimlerin nasıl işlediğine ve neden güvenilir olabileceğine dair bir açılış sayfasını genişletecek ve medya okuryazarlığı hakkında yeni akış içi videolar yayınlayacak. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki politikacılar ve hükümetlerden doğrulanmış hesaplar için güvenlik gerekliliklerini artıracak. Başkan Yardımcısı Kamala Harris, eski Başkan Donald J. Trump ve başkan yardımcısı adaylarının her biri, geçen yıl Amerikalı politikacıların büyük çoğunluğunun uygulamadan uzak durduğu zamandan bu yana keskin bir dönüşle iki hafta önce TikTok hesaplarına sahip.

    Kredi… TikTok
    Kredi… TikTok

    Bu çabalar, TikTok’un başkanlık seçimleri öncesinde milyonlarca Amerikalı için 2020’de olduğundan çok daha büyük bir haber kaynağı haline geldiğini temkinli bir şekilde kabul etmesinin ardından geldi. Meta, Google ve X gibi platformlarının seçimle ilgili içerikleri nasıl ele aldığıyla düzenli olarak boğuşması gereken diğer büyük teknoloji şirketlerine katılıyor. Ancak TikTok, Çinli şirket ByteDance’e ait olduğu ve ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle uygulamasının Ocak ayında yasaklanabileceği ihtimaliyle karşı karşıya olduğu için ek bir inceleme katmanına sahip.

    Poynter Enstitüsü’nde TikTok ile birlikte yakında kullanıcılara yayınlanmaya başlayacak bir dizi medya okuryazarlığı videosu oluşturmak için çalışan MediaWise direktörü Alex Mahadevan, “Gençler haber için her zamankinden daha fazla TikTok ve diğer dikey video platformlarına gidiyor,” dedi. “Son zamanlarda TikTok medya okuryazarlığına ve gerçek kontrolüne çok yatırım yapıyor.”

    ABD hükümeti, TikTok’un gelecekteki seçimleri tehlikeye atabileceği konusunda bazı endişelerini dile getirdi. Adalet Bakanlığı, Temmuz ayında Çin’in ByteDance ve TikTok’a, “demokrasimize olan güveni baltalamak ve toplumsal bölünmeleri şiddetlendirmek” için Amerikalılara sunulan videoları manipüle etme talimatı verebileceğini söyledi. Başkan Biden, Nisan ayında, ByteDance uygulamayı Çinli olmayan bir şirkete satmazsa Ocak ayında ABD’de TikTok’u yasaklayacak çığır açıcı bir yasayı imzaladı.

  • CHP Edirne Milletvekili Ün: “Kuraklıktan etkilenen tarlalarda rekolte yarı yarıya düştü”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ediz Ün, Trakya’nın tarihinin en sıcak dönemlerinden birini yaşadığını belirterek bu durumun tarlalarda büyük zarara yol açtığına dikkati çekti.

    CHP Edirne Milletvekili Ün, son 3 yıldır çayır tırtılı zararı ve kuraklıkla mücadele eden ayçiçeği üreticilerinin, neredeyse iflasın eşiğinde olduğunu söyledi.

    Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle ayçiçeği tarlalarının adeta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Ün, “Ancak AK Parti iktidarı, barajlar, sulama göletleri ve altyapı projeleri konusunda gereken adımları atmaktan aciz. Trakya, tarihin en sıcak dönemlerinden birini yaşıyor ve bu durum tarlalarda büyük zarara yol açtı.” dedi.

    Ün, kuraklıktan etkilenen tarlalarda rekoltenin yarı yarıya düştüğünü ve bazı tarlalarda ise hiç ürün olmadığını belirterek “Durum bu kadar vahimken, AK Parti 2024 yılı desteklemelerinde primin en az 5 lira olması gerekirken, 2 lira 25 kuruş gibi komik bir destekleme açıkladı. Ürün olmayan bir tarlaya ne kadar destek verirsen ver, hiçbir anlamı yok.” diye konuştu.

    Hibya Haber Ajansı

  • Ak Yatırım, 12 aylık BIST 100 hedefini yükseltti 

    Investing.com – Ak Yatırım, araştırma kapsamındaki şirketlerin model güncellemeleri sonrası 12 aylık BIST 100 endeks hedefini %45 getiri potansiyeli ile 14.600’e yükseltti.

    Ak Yatırım, ayrıca değerleme modellerindeki risksiz faiz oranı (RfR) varsayımını 100 baz puan aşağı çekerek %20’ye düşürdüğünü bildirdi. BIST 100 endeksinin Temmuz ortasındaki 11.250 zirvesinden gerilemesinin getiri potansiyelini artırdığını ifade eden Ak Yatırım, son dönemde BIST’teki satış eğiliminin, yurt içi talepte yavaşlama sinyallerinin artması ve şirket kârlarına dair beklentilerin zayıflamasıyla güçlendiğini ifade etti.

    “Makro görünüm uzun vadede getiri potansiyelini destekliyor”

    Ak Yatırım notunda piyasa iyimserliğindeki geçici dalgalanmalara rağmen, enflasyonda düşüş ve ekonomide büyümenin makul düzeylerde korunduğu baz senaryonun geçerli kalmaya devam ettiği belirtildi. 

    Buna göre Ak Yatırım analistlerinin beklentileri şu şekilde:

    • TÜFE enflasyonunun 2024 sonunda %43 ve 2025 sonunda %25 olması
    • Faiz indirim sürecinin Aralık ayında 500 baz puan ile başlaması ve politika faizinin daha sonraki indirimlerle 2025 sonunda %27’ye gerilemesi
    • GSYİH büyümesinin hem 2024 hem de 2025 için %3,5 olması
    • Cari işlemler açığının 2023’teki GSYİH’nin yaklaşık %4’ü seviyesinden 2024 ve 2025 yıllarında GSYİH’nin %2’sinin altına düşmesi
    • TL’deki değerlenmenin, 2025’te dolar/TL kurunda yaklaşık %20 artışla (ters dolarizasyonun katkısıyla), daha ılımlı şekilde sürmesi

    “Kısa vadeli görünüm zorlayıcı olabilir”

    Analistler, kısa vadeli görünümün zorlayıcı olabilceğini dile getirirken tüketici talebindeki yavaşlama işaretleri, yüksek TL faizler ve değerlenen TL’nin kâr marjları üzerindeki olumsuz etkileriyle birlikte, bazı sektörlerde şirket kârları önümüzdeki dönemde bir miktar düşebileceği öngörüsünde bulundu. 

    Öte yandan, enflasyondaki kalıcı düşüşle birlikte güvenin artması durumunda, özellikle yurt dışı yerleşiklerin artan risk iştahının etkisiyle piyasada muhtemelen yeni bir yükseliş beklentisi üzerinde duruldu. Ak Yatırım, fiyat oynaklığı risklerinin hakim olması nedeniyle, mevcut makro ortamda daha istikrarlı bir görünüme sahip olan şirketleri tercih etmeye devam edeceklerini ve uzun vadede daha büyük yükseliş potansiyeline sahip olabilecek bazı isimleri ise göz ardı edeceğini bildirdi.

    Ak Yatırım’ın model portföyüne eklediği ve çıkardığı hisseler

    Ak Yatırım yayımladığı son raporda MGROS, ISCTR ve MPARK hisselerini eklerken, LKMNH ve  LOGO’yu model portföyden çıkardığını bildirdi. Öneri listesindeki diğer hisselerin ise tutulmaya devam ettiği açıklandı. Bu kapsamda; BIMAS, FROTO FROTO, ISCTR, KCHOL, MAVI, MPARK, MGROS, OTKAR, TCELL, THYAO ve YKBNK, Ak Yatırım’ın en çok tercih edilen hisse senetleri listesinde yer alıyor.

    Ak Yatırım notunda önümüzdeki dönemlerde hisse seçimlerinin daha kritik olacağı söylenirken şu ifadeler yer aldı:

    “Geçen yılın ortasından bu yana, makro istikrar programının etkilerini tahmin edip buna uygun hisse seçimleri yapmak nispeten kolaydı. Bu senaryoda bankacılık, telekom, perakende ticaret ve sağlık hizmetleri gibi sektörleri doğru bir şekilde önerdik. 

    Böylece hisse senedi öneri listemiz yılbaşından bu yana %69 oranında getiri elde ederek BIST 100 toplam getiri endeks getirisinin %23 geçti. Ancak enflasyondaki baz etkilerinin ortadan kalkması, TL’nin reel olarak değer kazanması ve yüksek reel faizlerin şirketlerin faaliyet performansı üzerinde bir miktar baskı oluşturması nedeniyle program tahmin edilmesi daha zor bir süreçte devam edecek gibi görünüyor.”

    Bu bağlamda Ak Yatırım, banka, telekomünikasyon ve perakende sektörlerinde olumlu ayrışma bekliyor. Analistler, yılın ikinci çeyreğindeki zayıf sonuçların ardından, bankacılık sektöründe toparlanmanın yılın ikinci yarısında başlayacağı konusunda iyimserliğini koruyor.

    Telekomünikasyon sektöründe de abonelik ücretlerinde yapılan fiyat artışlarının gecikmeli etkilerinin birkaç çeyrek daha sürmesi bekleniyor. Ayrıca hane halkı talebinin baskılanmaya devam edeceği bu süreçte temel tüketime yönelik talebin ihtiyari tüketime göre gücünü koruyacağı düşünülüyor.

    Öte yandan TL’de değerlenmenin ivme kaybetse de süreceğini düşünen analistler, kredi koşullarının bir süre daha sıkı kalacağını ve hane halkı borçlanmasının ertelenmeye devam edeceğini tahmin ediyor. Bu beklentiler ve zayıf küresel talep koşulları nedeniyle faize duyarlı sektörler (gayrimenkul, otomobil, dayanıklı tüketim malları ve mobilya), ihracatçı sektörler ve dış talep koşullarına bağlı sektörler de orta vadede önemli bir ivmelenme beklenmediği ifade edildi.

  • Volvo Cars 2030 elektrikli araç hedefini revize etti

    Volvo Cars, 2030 satış hedeflerini ayarlayarak elektrifikasyon stratejisini güncelledi. Çin’in Geely Holding şirketine ait olan İsveçli otomobil üreticisi, on yılın sonuna kadar ürün yelpazesinde tamamen elektrikli araçların (EV’ler) yanı sıra plug-in hibrit ve bazı hibrit motor modellerini de bulundurmayı planlıyor.Bu değişiklik, sektörün uygun fiyatlı seçeneklerin azlığı ve şarj altyapısının kademeli gelişimi nedeniyle EV talebinde bir yavaşlama yaşamasıyla birlikte geliyor. Şirket ayrıca Çin’de üretilen EV’lere uygulanan Avrupa tarifelerinin etkisini de öngörüyor.Çarşamba günü yayınlanan bir açıklamada Volvo Cars, revize edilmiş hedefini ortaya koydu. 2030 yılına kadar şirket, satışlarının %90 ila %100’ünün tamamen elektrikli veya plug-in hibrit araçlardan oluşmasını hedefliyor. Kalan satışlar, %10’a kadar, gerekirse hafif hibrit modellerden oluşabilir. Bu güncelleme, Volvo’nun 2030 yılına kadar yalnızca tamamen elektrikli araçlardan oluşan bir ürün yelpazesine sahip olma hedefini belirlediği 2021 yılındaki amacından önemli bir değişikliği işaret ediyor.Volvo’nun logosu yakın zamanda Londra, İngiltere’deki ExCeL London uluslararası sergi ve kongre merkezinde düzenlenen Everything Electric sergisinde sergilendi.Volvo Cars CEO’su Jim Rowan, şirketin elektrikli bir geleceğe olan bağlılığını vurgularken, elektrifikasyona geçişin doğrusal olmayan doğasını kabul etti. Rowan, “Geleceğimizin elektrikli olduğuna dair inancımız kesin,” dedi.Müşterilerin ve pazarların elektrik teknolojisini farklı hızlarda benimsediğini kabul eden Rowan, şirketin uzun vadeli satış stratejisinde daha esnek bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı.Reuters bu habere katkıda bulundu.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Rusya, büyük bir çinko konsantresi tesisini faaliyete geçirdi.

    Foreks – Rusya, ülkenin en büyük çinko madeninin yanında yer alan Ozernoye çinko konsantresi tesisini faaliyete geçirdi

    Yangın ve ABD yaptırımlarının nedeniyle gecikmeler yaşayan tetis çinko konsantresi üretimine başladı.

    Moğolistan sınırına yaklaşık 200 km (124 mil) mesafede uzak bir bölgede yer alan Ozernoye, 2025 yılında tam kapasiteye ulaştığında 600.000 tona kadar çinko konsantresi üretim hacmiyle 6 milyon tona kadar çinko cevheri işlemeyi hedefliyor.

  • Nordstrom ailesi mağaza zincirini hisse başına 23 dolardan satın almayı teklif etti, hisseler düşüşte

    Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, Nordstrom ailesi Nordstrom (JWN) mağaza zincirini hisse başına 23 dolar nakit bedelle satın almak için teklifte bulundu.

    Aile, özel bir komiteye JWN’nin tüm tedavüldeki adi hisselerini satın alma tekliflerini içeren bağlayıcı olmayan bir mektup sundu.

    JWN hisseleri Çarşamba günü piyasa öncesi işlemlerde %1,5 düştü.

    Basın açıklamasına göre, teklife dahil olan Nordstrom ailesi üyeleri, finansal danışman olarak Moelis & Company LLC’yi ve hukuk danışmanı olarak Wilmer Cutler Pickering Hale and Dorr LLP’yi görevlendirdi.

    Nordstrom, teklifin şirket veya hissedarları tarafından kabul edileceğine veya anlaşmanın sonuçta tamamlanacağına dair herhangi bir garanti olmadığını belirtti.

    Reuters, bu yılın başlarında Nordstrom ailesinin mağaza zincirini yeniden özelleştirme olasılığını araştırdığını ve potansiyel teklifleri incelemek üzere özel bir komite kurduğunu bildirmişti.

    CEO Erik Nordstrom ve Başkan Pete Nordstrom, 123 yıllık perakendeci için özelleştirme anlaşması yapma konusundaki ilgilerini yönetim kuruluna bildirdi. Buna yanıt olarak, yönetim kurulu Nordstrom kardeşlerin tekliflerini ve diğer dış teklifleri değerlendirmek üzere bağımsız yöneticilerden oluşan özel bir komite oluşturdu.

    Nordstrom, yönetim kurulunun hissedar değerini artırmaya odaklanmaya devam ettiğini ve komitenin herhangi bir teklifin şirketin ve paydaşlarının çıkarına olup olmadığını değerlendireceğini vurguladı.

    Potansiyel anlaşma, birçok markanın kendi mağazalarına ve çevrimiçi platformlarına odaklanmaya başlamasıyla toptancılara olan bağımlılığın azaldığı, mağaza zincirlerinin zorluklarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde geliyor.

    Bu makale yapay zeka desteğiyle oluşturulmuş ve çevrilmiş olup, bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için Şartlar ve Koşullarımıza bakın.

  • CFTC, kripto Ponzi dolandırıcılığından 18 milyon dolar ele geçirdi

    ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC), iddia edilen bir Ponzi planıyla bağlantılı dijital varlıkları geri kazanarak 18 milyon dolara el koydu.

    Oregonlu Sam Ikkurty, sözde bir “kripto hedge fonundan” yatırımcıları dolandırmakla suçlanıyor. CFTC’nin açıklamasına göre Ikkurty, yatırımcılara “net kâr” iade etmeyi vaat etti ancak bunu yapmadı ve hatta fonun performansının aylar içinde %98,99 düştüğünü onlara bildirmedi.

    Ajans, “Karar, Ikkurty’nin katılımcılara verdiği sözlerin aksine istikrarsız dijital varlık emtialarına yatırım yaptığını ve iddia edilen kripto uzmanlığının bir kandırmaca olduğunu çünkü dijital varlıklarla ilgili gerçek deneyiminin sadece kişisel Bitcoin’lerini bir hack olayında kaybetmekten ibaret olduğunu ortaya koydu.” dedi.

    Illinois Kuzey Bölgesi ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Mary Rowland, Ikkurty ve diğer bazı kuruluşların toplamda 209 milyon dolar ödemesine hükmetti; buna yaklaşık 84 milyon dolarlık müşteri tazminatı, yaklaşık 37 milyon dolarlık haksız kazanç iadesi ve yaklaşık 110 milyon dolarlık sivil para cezası da dahil. Ikkurty ayrıca 14 milyon doları aşan bir itaatsizlik cezası ödemekle yükümlü kılındı.

    CFTC İcra Direktörü Ian McGinley:

    “Sanıklar, programlarını kripto ve karbon yatırımları olarak tanıttı ancak gerçekte bunlar eski usul Ponzi planlarıydı. CFTC personeli sadece sanıkların sahtekarlıklarını durdurmakla kalmadı, aynı zamanda 200 milyon dolardan fazla para cezası aldı ve kalıcı olarak kaybolabilecek olan 18 milyon dolarlık çalıntı dijital varlıkları geri kazandı.”

    Bu haber ilk önce Coin Mühendisi sitesinde yayımlanmıştır

  • Polygon ağında önemli değişim başladı: MATIC sahipleri ne yapacak?

    Investing.com – Yaklaşık bir yıldır devam eden çalışmaların ardından Polygon ekibi, bugün beklenen açıklamayı yaparak ağın yerel varlığı MATIC’ten yeni token POL’e geçişin başladığını duyurdu.

    Polygon’un resmi X hesabından paylaşılan gönderiye göre token değişimi bugün tamamlanacak. Bu değişiklik, Polygon PoS zincirindeki yerel gas ve staking tokeni için yeni kripto varlık POL’ün kullanılmasını içeriyor. Kripto para borsalarının da MATIC ticaretini POL’e dönüştürmesi bekleniyor. POL, MATIC’in mevcut yapısını ve 10 milyar tokenlik arzını korumaya devam edecek.

    Token değişimi bire bir oranında gerçekleşecek olup geliştiriciler, büyümeyi desteklemek amacıyla 10 yıllık süre zarfında kademeli olarak %2’lik emisyon artışı yapacak.

    MATIC sahipleri ne yapacak?

    Polygon PoS ağı üzerinde MATIC sahibi olan kişilerin herhangi bir şey yapmasına gerek olmadığı açıklandı. Ağdaki MATIC varlıkları güncellemenin ardından otomatik olarak POL’e çevrilecek. Ancak merkezi borsalarda MATIC bulunduran yatırımcılar ise bir tür geçiş sözleşmesi onayladıktan sonra varlıklarını POL tokenine çevirebilirler.

    Polygon ağının POL olarak yeniden basılan varlıklarının ilerleyen dönemlerde blok üretiminde kullanılması şoför bilgi kanıtı oluşturma gibi daha geniş işlevleri olacağı belirtildi.

    Polygon’un yerel varlığı MATIC, şu an 3,6 milyar dolar piyasa değeriyle en büyük 23. kripto para birimi konumunda bulunuyor. MATIC, son 24 saatte %10’a yakın düşüşle 0,37 doların altına sarkarken son bir haftadaki kaybı %17’ye yükseldi.

  • Beşiktaş, Mario transferini açıkladı

    Beşiktaş, Benfica’dan Joao Mario’yu takımına kattığını açıkladı.
    Beşiktaş’ın açıklamasında, “Profesyonel futbolcu Joao Mario’nun satın alma opsiyonuyla birlikte 2024-25 dönemi sonuna kadar süreksiz transferi için Benfica kulübüyle mutabakata varılmıştır. Joao Mario’ya ulu formamızla üstün muvaffakiyetler diler, kamuoyunun bilgisine sunarız.” sözleri yer aldı.

    Portekizli futbolcu için bir görüntü paylaşan Beşiktaş, görüntüde ise, “Joao Mario giriş yaptı. Beşiktaş’a beğenilen geldin Mario.” sözlerini kullandı.

  • Galatasaray’dan Rabiot’a son teklif!

    Galatasaray’ın uzun müddettir gündemde yer alan Adrien Rabiot için transfer ısrarı devam ediyor.

    GALATASARAY’IN TEKLİFİ

    A Spor’un haberine nazaran, Galatasaray, Fransız yıldıza son olarak 8.5 milyon euro maaş teklifinde bulundu. Sarı-kırmızılılar ayrıyeten 29 yaşındaki futbolcuya 3 taksitle 5 milyon euro imza parası teklif etti.

    Galatasaray, bu teklifinin akabinde Rabiot’tan yanıt beklemeye geçti.

    GÜNCEL PİYASA DEĞERİ

    Bonservisi elinde olan Rabiot’un yeni piyasa kıymeti 35 milyon euro olarak gösteriliyor.

    2019-2024 yılları ortasında Juventus’ta forma giyen yıldız futbolcu, İtalyan takımında çıktığı 212 maçta 22 gol attı ve 15 asist yaptı.

  • Arda Güler, büyük mükafata aday!

    Real Madrid forması giyen Arda Güler, Trophy mükafatı adayları ortasında yer aldı.

    Ballon d’Or tarafından Trophy ödülünde adaylar açıklandı. Arda Güler de açıklanan adaylarr ortasında kendisine yer buldu.

    Trophy Mükafatı için öteki adaylar şu biçimde;

    Pau Cubarsi – Barcelona
    Alejandro Garnacho – Manchester United
    Karim Konate – Salzburg
    Kobbie Mainoo – Manchester United
    Mathys Tel – Bayern Münih
    Lamine Yamal – Barcelona,
    Zaire – Emery – Paris Saint-Germain
    Joao Neves – Paris Saint-Germain
    Savinho – Manchester City

    ARDA GÜLER’İN PERFORMANSI

    Arda Güler, Real Madrid forması altında çıktığı 16 maçta 6 kere gol sevinci yaşadı.

     

  • Napoli’den Osimhen açıklaması!

    Napoli, Galatasaray’a kiralık olarak gönderdiği Victor Osimhen için sürpriz bir açıklama yaptı.

    İtalyan takımı, Osimhen’in Galatasaray’a kiralandığını ve Nijeryalı futbolcunun mukavelesinin 2027 yılına kadar uzatılması için mutabakat sağlandığını duyurdu.

    Osimhen’in Napoli ile mukavelesi 2026 yılına kadar devam ediyordu.

    Galatasaray, 25 yaşındaki yıldız futbolcu için Napoli’ye kiralama bedeli ödemeyecek. Sarı-kırmızılılar, Osimhen’e ise 6 milyon euro yıllık fiyat ödeneceğini açıkladı.

    Napoli forması altında 133 maçta alana çıkan Osimhen, 76 gol attı ve 18 asist yaptı.

  • Fenerbahçe’den transfer açıklaması

    Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan, transfer konusunda açıklamalar yaptı.

    İşte Burak Kızılhan’ın sözleri:

    “Bugün itibariyle, dönem başında belirlediğimiz yol haritamız kapsamında, Futbol Grubumuza gereken destekleri en gerçek ataklarla gerçekleştirdiğimize inanıyoruz. Futbol Kadromuzun UEFA takımını da tüm bu çalışmalar doğrultusunda tamamlamış bulunuyoruz.

    Futbol Grubumuz, UEFA Avrupa Ligi’nde ve Süper Lig’de, Teknik Yöneticimiz Jose Mourinho’nun öncülüğünde, taraftarımızın eşsiz takviyeleri ile emin adımlarla gayelerine yürüyecek kimliğe sahiptir.

    Fenerbahçe’nin tabiatı ve maksatları gereği transfer çalışmalarımız ve potansiyel transfer adımlarımız ise durmaksızın devam etmektedir.

    Kadromuzun gayeleri yolunda takımımızı daha da derinleştirip takım kıymetimizi yükseltecek alternatif oyuncu teşebbüslerimiz sürmekle birlikte; Futbol Grubumuzun kısa, orta vadeli yapılanması çerçevesinde potansiyeli olan genç oyuncu teşebbüslerimizin de olduğunu vurgulamak istiyorum.

    Büyük taraftarımızın her vakit olduğu üzere sonsuz dayanaklarıyla Teknik Yöneticimiz Mourinho ve armamız için çaba eden Futbol Ekibimizin yanlarında olacağını biliyoruz.”

  • Başakşehir ve Beşiktaş devrede: Trippier

    Transfer çalışmalarını sürdüren RAMS Başakşehir, sürpriz bir atakta bulundu.

    Yağız Sabuncuoğlu’nun haberine nazaran; Başakşehir, Newcastle United’da forma giyen Kieran Trippier’i takımına katmak için teşebbüslerini sıklaştırdı.

    Haberde; Eyüpspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın da ilgilendiği İngiliz sağ bek için Başakşehir’in resmi teklifte bulunduğu ve transfer için bekleyişe geçtiği kaydedildi.
    “BEŞİKTAŞ’I BEKLİYOR”

    Öte yandan Sercan Dikme’nin haberine nazaran, Beşiktaş’ta transfer konusunda ayrılık yaşanırsa gelen de olabilir. Kimi futbolcuların Beşiktaş’tan haber beklediği ve bu isimlerden birinin de Trippier olduğu kaydedildi

    33 yaşındaki Trippier’in Newcastle United ile kontratı 2026 yılına kadar devam ediyor.

    Güncel piyasa pahası 10 milyon euro olarak gösterilen İngiliz sağ bek, 2022’den bu yana oynadığı Newcastle United’da çıktığı 94 maçta 4 gol attı ve 21 asist yaptı.

  • Şenol Güneş: “Gel dediler geldim”

    Trabzonspor’da beşinci defa misyona gelen Şenol Güneş, kente geldi. Güneş, havalimanında değerli açıklamalarda bulundu.

    Şenol Güneş, “Trabzon’a yeni gelmiyorum fakat değişik hislerle gelmiş oluyorum. Bir misyon için geldim. Trabzonspor, benden evvel Abdullah Hoca ile başarılı işler yaptı. Son maça İhsan Hoca çıktı. Yeni bir dönem başlayacak. Yönetim kurulu ve lider, benimle görüşmek istedi, “gel” dediler, geldim. Durum değerlendirmesi yapacağız. Tanıdığım bir kent. Sıkıntı bir periyot, o travmaları atlatıp, yeni bir grup yaparak, güzel bir ekip görmek istiyoruz. İnşallah en hoşu olacaktır.” dedi.

    Şenol Güneş ayrıyeten, “Sözle tabir etmek yanlışsız değil fakat yeni bir işe başlıyormuş üzere hissediyorum. Heyecanım gençliğimdeki üzere değil. Gençliğimde heyecanımı denetim etmek zordu. Hislerin mantıkla birleşeceği bir devir yaşıyoruz. Umarım benden beklediklerini verebilirim. Onu yapmaya çalışacağız.” açıklamasında bulundu.

  • Daniel Amartey için Eyüpspor gelişmesi!

    Beşiktaş’ta takımda düşünülmeyen isimlerden biri olan Daniel Amartey ile ilgili değerli bir gelişme yaşandı.

    Sercan Dikme’nin haberine nazaran, Eyüpspor, Ganalı oyuncuyu bir dönem kiralamak için Beşiktaş’la mutabakat sağladı. Ganalı oyuncunun menajer, Amartey’i transfer için ikna etmeye çalışıyor.

    Kasımpaşa da Amartey ile ilgilenen kulüpler ortasında yer alıyor.

    BEŞİKTAŞ’IN AÇIKLAMASI

    Beşiktaş İkinci Başkanı Hüseyin Yücel, geçtiğimiz günlerde Daniel Amartey, Vincent Aboubakar ve Alex Oxlade-Chamberlain üzere yollarını ayırmak istedikleri futbolcular için, “İlgili arkadaşlar görüşmeleri sürdürüyorlar. Oyuncuların karakterleri de çok kıymetli. Yollarımızı meselesiz ayırdığımız yabancılarımız oldu ancak bu oyuncular kulüp de bulsak bir biçimde gitmek istemiyor.” formunda konuşmuştu.

    Beşiktaş’ta 27 maça çıkan 29 yaşındaki Daniel Amartey, 1 sefer gol sevinci yaşadı.

  • Liverpool’dan Salah atılımı

    Liverpool, kontratı dönem sonunda bitecek Muhammed Salah için harekete geçiyor.

    İngiliz basınında yer alan habere nazaran, Liverpool’un, Salah’a yeni mukavele teklif etmeye ve görüşmelere başlamaya hazırlandığı aktarıldı.

    SALAH’IN SÖZLERİ

    Salah, Manchester United karşısında alınan derbi galibiyetinin akabinde, “Bildiğiniz üzere kulüpteki son yılım… Yalnızca bu mühletin tadını çıkarmak istiyorum ve şu an için bunu düşünmek istemiyorum. Kulüpteki hiç kimse şimdi benimle bir mukavele yenileme hakkında konuşmadı, bu yüzden bu dönemin benim için son dönem olduğunu söylüyorum. Yeni bir mukavele mi? Bu bana bağlı değil, lakin kulüpte kimse benimle şimdi bu mevzuda konuşmadı.” biçiminde konuşmuştu.

    2017 yılından bu yana Liverpool forması giyen Salah, İngiliz takımında çıktığı 352 maçta 214 gol attı ve 92 asist yaptı.

  • Salgınların önlenmesinde halk sağlığının rolü nedir?

    Halk sağlığı alanında yapılan tüm çalışmaların koruyucu hekimlik açısından önemini vurgulayan İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tümer Ulus, halk sağlığını korumanın tedavi etmekten her zaman çok daha kolay, ucuz ve insancıl olduğunu söyledi. Ulus, halk sağlığının ana hedefinin bireyden başlayarak ailenin, toplumun ve nihai olarak da insanlığın sağlığını korumak için tüm bilim alanlarının eşit katkısıyla, dünyanın her yerinde, eş zamanlı, ayrım gözetmeksizin örgütlenmek olduğunu belirtti. Özellikle bulaşıcı salgın hastalıkların önlenmesinde halk sağlığı çalışmalarının rolüne işaret eden Ulus, “Bulaşıcı hastalık salgınlarının önlenmesi, tıbbın başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak en büyük zaferidir” dedi.

    İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp FakültesiHalk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tümer Ulus, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada halk sağlığının önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.

    Toplum hekimliği, koruyucu hekimliktir

    Halk sağlığının asıl hedefinin koruyucu hekimlik olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Tümer Ulus, “Sağlık, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik haliyse, sosyal, biyolojik ve fizik çevreye yönelik önlemlerin bütüncül yaklaşımla planlanması ve uygulanması görüşü toplum hekimliğidir. Halk sağlığıdır. Koruyucu hekimliktir. Korunmak, korumak, tedavi etmekten her zaman çok daha kolay ve ucuzdur ve insancıldır” dedi.

    Halk sağlığının amaç ve hedefi nedir?

    Sağlık teknolojisinde gelişmelerin hiçbirinin koruyucu hekimliğin çok ucuz, kolay, tüm canlıları kapsayan uygulamaları kadar evrensel başarıya ulaşamadığını belirten Ulus, “Bireyden başlayarak ailenin, toplumun ve nihai olarak da insanlığın sağlığını korumak için tüm bilim alanlarının eşit katkısıyla, dünyanın her yerinde, eş zamanlı, ayrım gözetmeksizin örgütlenmek halk sağlığının amaç ve hedefidir. Sosyal, siyasal, ekonomik nedenler bu evrensel tartışmasız amaca ulaşmada engel olamaz; olmamalıdır” diye konuştu.

    Halk sağlığı alanında çalışmalar aralıksız sürdürülmelidir

    Halk sağlığına yönelik tüm uygulama ve çalışmaların önemine işaret eden Ulus, “Halk sağlığına yönelik uygulama ve eğitim, ana rahminde başlar ve aksatılmadan her an aile içinde ve eğitim kurumlarının her aşamasında devam eder. Halk sağlığı merkezi ve yerel yönetimlerin tartışmasız en yüksek katkılarıyla sunulmalı ve kamuoyu tüm imkanlarla aydınlatılmalıdır. Çalışmalar aralıksız sürdürülmeli ve bu çalışmalara tüm bireylerin katkıları da dahil edilmelidir. Bundan ödün verilemez” dedi.

    Koruyucu hekimliğin pek çok paydaşı bulunuyor

    Sağlık sistemi içinde pek çok öncelikli alan bulunduğunu belirten Ulus, “Sağlık sisteminde, planlama, örgütlenme ve yürütme yönetimi, epidemiyoloji, istatistik, çevre sağlığı, iş yeri ve işçi sağlığı, anne çocuk sağlığı ve aile planlaması, toplum beslenmesi, toplum ruh sağlığı, bulaşıcı hastalıklarla mücadele ve bağışıklama önceliklidir. Burada birlikte çalışanlardan söz ederken jeolojiden mühendisliğe, hukuktan arkeolojiye, belki de sağlıkla doğrudan ilişkilendirilemeyen tüm disiplinlerin koruyucu hekimliğin bir paydaşı olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.

    Salgınların önlenmesinde çok önemli role sahip 

    Özellikle bulaşıcı salgın hastalıkların önlenmesinde halk sağlığı çalışmalarının önemli olduğunu vurgulayan Ulus, “Bulaşıcı hastalık salgınlarının önlenmesi, tıbbın başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak en büyük zaferidir. Toplumların bütünsel iyilik haline ulaşması için, salgınların önlenmesi, bulaşıcı hastalıkların kontrol edilmesi ve aşılama ile bağışıklık kazandırma gibi halk sağlığı uygulamaları çok büyük yarar sağlamıştır. Tıbbın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ana hedefi, koruyucu hekimliğin araçlarının başarılı bir şekilde geliştirilmesine katkıda bulunmak, diğer bir deyişle öncelikle sağlık sorunu tetikleyicileri oluşmadan tedbir alınmasını sağlamaktır” diye konuştu.

    Salgınlarla mücadelede uluslararası iş birliği sağlanmalı

    Son haftalarda gündemi meşgul eden maymun çiçeği virüsü gibi viral hastalıkların önlenmesinde de ülkelere önemli görevler düştüğünü belirten Ulus, “Yaklaşık 8 milyar insan yeryüzünde çeşitli nedenlerle ülkeleri içinde veya uluslararası alanda devinim halindeler. Bu hareketlilik bazen turistik veya ticari amaçlarla olabilirken zorunlu nedenlerle ortaya çıkan büyük göçler de yaşanmaktadır. Bu göçler sırasında, sağlık için gerekli temizlik şartlarına ve besine ulaşamamak çok yaşamsal bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Tüm bu sorunlarla mücadele, sadece ön yargısız, tarafsız, bilimsel uluslararası çabalarla mümkün olabilir. Her ülke kendi halkına ve dışardan gelenlere sağlık hizmetlerini bir merkezden, olanaklarını en verimli kullanarak, durumu kontrol ederek sunmalıdır. Tüm çalışmalar uluslararası paydaşlarla iletişim ve iş birliği içinde gerçekleştirilmelidir” diye konuştu.

    Salgın gibi olağanüstü durumlarda yetkili kurumlara güvenilmeli 

    Ülkemizde sağlık hizmetlerinin bir merkezden, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından verildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Tümer Ulus, özellikle salgın gibi olağanüstü durumlarda halkın yetkili kurumların verdiği bilgileri dikkate alması gerektiğini söyledi. Ulus, halkın yetkili kurumlara güven duymasının önemini vurgulayarak “Yerel yönetimler ve kamuyu yönlendirenler tüm bilgi ve maddi güçleriyle destek vermelidirler. Merkezi yönetimin topluma açıkladıkları bilgi ve verilere güvenilmelidir.  Bireylere düşen görev, virüs barındırabilecek hayvanlarla temastan kaçınmak, etleri iyi derecede pişirmek, enfekte olan ya da risk taşıyanların kişisel eşyalarını kullanmamak, hastalığa yakalanan kişiyle yakın temastan kaçınmak, temas sonrası mutlaka el hijyenini sağlanmak, hasta bakımlarında kişisel koruyucu ekipmanlar kullanmaktır” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • GAİN’in yeni sohbet programı “Alarga” da Zafer Algöz ve Hakan Altun teknede leziz sofralar kurup ünlü arkadaşlarını ağırlıyor!

    Dostlukları uzun yıllara dayanan oyuncu Zafer Algöz ile müzisyen Hakan Altun, GAİN izleyicisini “Alarga” ile mest etmeye geliyor! 

    Algöz ve Altun, 10 bölümden oluşan bu neşeli ve eğlenceli sohbet programı için Bodrum koylarına demir atıp 1 ay boyunca teknede yaşadı. Kaptan Aziz Çelebi ve şef Ecem Çebi’yle birlikte arkadaşlarını ağırlayan ikili, leziz sofralar kurdu; Fedon, Ata Demirer, Şevval Sam, Zeynep Bastık, Can Yılmaz, Merve Özbey, Bülent İnal, Deniz Işın, Oğuzhan Koç, Berkay Şahin, Tanem Sivar, Aslıhan Gürbüz, Emir Yargın, Hüsnü Şenlendirici ve Kerem Tunçeri gibi sevilen isimleri ağırladı. Kimi zaman “Bu akşam eğlenelim sabaha kadar” diye şarkı söylediler, kimi zaman birbirlerine “Yeter! Suyu bitirdin” diye takıldılar, kimi zamansa muhteşem günbatımını hep birlikte izlediler.

    “Bir geminin veya filikanın kıyıya yanaşmayıp açıkta durması”, “açık deniz” anlamına gelen “Alarga”, ekranların en neşeli ve eğlenceli sohbet programı olmaya aday!

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Otogar aktarma durakları yenilendi

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların ulaşım imkânlarından sağlıklı bir şekilde yararlanabilmesi amacıyla çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından otogar aktarma durakları yeni modern duraklarla değiştirildi.

     

    MODERN DURAK

    Günlük hayatta yoğun bir şekilde kullanılan ve yolcu hizmetlerinin temel unsurlarından olan duraklar Kocaeli Büyükşehir Belediyesince yenileniyor. Ulaşım Dairesi Başkanlığı’nca yürütülen hizmetler kapsamında vatandaşların konforlu ve güvenli yolculuk yapabilmesi amacıyla duraklar modern hale getiriliyor. Bu kapsamda her gün yüzlerce insanın kullandığı otogar aktarma durakları modern duraklara çevrildi.

     

    KAPALI KLİMALI DURAKLAR

    Büyükşehir Belediyesi eski durakları sökerek, eski durakların yerine 6 metre uzunluğunda 2 adet klimalı toplu taşıma durağı montajı yapıldı. Modern kapalı duraklar vatandaşlara dört mevsim rahatlık ve güven sağlayacak. Modern durakların yanına 9 metrelik özel üretim 2 yeni durak daha yapıldı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kupa Sayımı Seçim Sonucunu Tahmin Edebilir mi?

    Günaydın. Çarşamba. Bugün, bir kez daha başkanlık kampanyası kupaları satan ve satış rakamlarını takip eden bir dükkana bakacağız. Bunu 2004’ten beri yapıyor ve son sayımı yalnızca bir kez, 2016’da yanlış çıktı. Ayrıca, Vali Kathy Hochul’un Çin ajanı olarak hareket ettiği iddia edilen eski bir yardımcısı hakkında da ayrıntılar alacağız.

    Kredi… James Barron/New York Times

    Başkanlık yarışı hakkındaki anketlere mi takıldınız? Yoksa başkanlık yarışı hakkındaki anketlerden bıktınız mı?

    Her iki durumda da, bu hikaye biraz farklı bir anketle ilgili, “çapraz tablolama” ve “hata payı” gibi anketçiliklerden uzak bir anket. Anket, büyük parti adaylarının isimlerinin yazılı olduğu plastik bardaklar satan bir mağazadan geliyor.

    New York, East Hampton’daki Monogram Shop adlı mağaza bunu 2004’ten beri yapıyor. Son sayımı (en çok kupa satan aday) başkanlık sonucunu yalnızca bir kez, 2016’da yansıtamadı.

    2024 kupa sayısı oylamayla aynı olacak mı? Mağaza sahibi Valerie Smith yakında öğrenecek. Pazartesi itibarıyla Demokrat adaylar için – Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Minnesota Valisi Tim Walz – kupalar eski Başkan Donald Trump ve Ohio Senatörü JD Vance’in kupalarından daha fazla satıldı. Smith, 10.782 Harris-Walz kupası ve 3.583 Trump-Vance kupası sattığını söyledi.

  • ABD Açık’taki Burun Kanamalarından Görünüm: Hiç de fena değil

    ABD Açık maçlarını izlemek için en yüksek noktalardan biri olan Arthur Ashe Stadyumu’ndaki 323. bölümün son sırasına ulaşmak bir tür maraton koşusu gerektiriyor.

    Hızlı bir merdiven uçuşuyla başlayan ve ardından üç yürüyen merdiven yolculuğuyla devam eden kolay bir yolculuk. (Merdivenler var ancak hızınızı kendiniz ayarlamanız en iyisidir.) Buradan itibaren hayranlar, hediyelik eşya dükkanları ve büfeler için sıralar birleştiğinde daha da daralan kalabalık bir gezinti yolunda yürümek zorunda kalıyor.

    Son tırmanış dokuz basamaklı bir merdiven, ardından bir dönüş, ardından altı basamak daha, bir dönüş ve ardından Z Sırasına kadar yürek hoplatan 71 basamaktan oluşuyor.

    Ancak zirveye ulaştıklarında taraftarlar iki geniş görüş açısına sahip oluyor: Önlerinde Arthur Ashe’de oynanan bir maç, arkalarında ise New York şehrinin kesintisiz manzarası, La Guardia Havaalanı’na inen veya oradan kalkan uçaklar, Mets-Willets Point istasyonundan ve Mets’in evi Citi Field’dan geçen trenler.

    US Open’dan Citi Field ve yüksekteki tren rayları görülebiliyor. Kredi… Graham Dickie/New York Times

    Nick Gill Row Z’yi sevmiyor ama fiyatı uygun. Kredi… José A. Alvarado Jr. The New York Times için
  • ABD’de lider adayı Harris vergi teşvik planını açıkladı

    Harris, seçim çalışmaları kapsamında New Hampshire eyaletinde yaptığı konuşmada, küçük işletmeler için vergi teşvik planını anlattı.

    Küçük işletmelerin ülke iktisadı için ehemmiyetine işaret eden Harris, bu işletmelerde tüm özel kesim çalışanlarının yarısının istihdam edildiğini söyledi.

    Harris, lider olduğunda en büyük önceliklerinden birinin ABD’deki küçük işletmeleri güçlendirmek olacağının altını çizerek, birinci olarak daha fazla küçük işletmenin işe başlamasını sağlayacaklarını kaydetti.

    İlk başkanlık periyodunun sonunda 25 milyon yeni küçük işletme başvurusu görmek istediğini tabir eden Harris, bunun gerçekleşmesi için yeni işletme kurma maliyetini düşüreceklerini bildirdi.

    Harris, Amerika’da yeni bir işletme kurmanın ortalama maliyetinin yaklaşık 40 bin dolar olduğuna değinerek, bunun birçok kişi için büyük bir finansal mani olduğunu lisana getirdi.

    Bir teşebbüs için mevcut vergi indiriminin 5 bin dolar olduğunu anımsatan Harris, yeni kurulan teşebbüsler için vergi indirimini 50 bin dolara çıkarmayı planladığını bildirdi.

    Harris, mevcut küçük işletmelerin büyümesine de yardımcı olmayı hedeflediğini, genişlemek isteyen küçük işletmelere düşük faizli yahut faizsiz krediler sağlayacaklarını söyledi.

    Vergi sistemini daha adil hale getirirken birebir vakitte yatırım ve inovasyona öncelik vereceklerini kaydeden Harris, milyarderler ve büyük şirketlerin vergilerinde adil hisselerini ödemesi gerektiğini vurguladı.

    Öte yandan, ABD’de basınında mevzuya yakın kaynaklara dayandırılan haberlerde, bu yılın başlarında ABD Başkanı Joe Biden’ın bütçe taslağında belirttiği şirketlere yönelik vergi oranlarında, Harris’in daha yumuşak bir artış planladığı aktarıldı.

  • Uşakov: Türkiye, BRICS’e tam katılım için resmi başvuruda bulundu, değerlendireceğiz

    Foreks – Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, “Türkiye, BRICS’e tam katılım için resmi başvuruda bulundu, değerlendireceğiz” dedi.

    https://www.bloomberght.com/turkiye-brics-e-tam-uyelik-basvurusu-yapti-2359582

  • TÜFE bazlı reel döviz kuru 5 ay sonra ilk kez geriledi

    Foreks – Türk Lirası reel döviz kuru endeksi, beş ay sonra ilk kez düşüş gösterdi, düşüş %1 seviyesinde gerçekleşti.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan verilere göre reel efektif döviz kuru endeksi, Ağustos ayında TÜFE bazında 62,34 puan olarak hesaplandı. Böylece Mart ayından bu yana ilk kez reel kurda düşüş yaşandı.

    TÜFE bazlı reel döviz kuru endeksi Temmuz ayında 62,90 puandan 62,97 puana revize edildi.

    Yİ-ÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi Ağustos ayında %2,1 düşüşle 92,75 puan oldu. Bir önceki ayın endeksi 94,69 puanda revize edilmeden bırakıldı.

    Gelişmekte olan ülkeler bazlı reel efektif endeksi 20,92 puandan 50,61 puana, gelişmiş ülkeler bazlı reel efektif endeksi 72,52 puandan 71,52 puana geldi.

    Nominal efektif döviz kuru, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, Türk lirasının (TL) ağırlıklı ortalama değeri olarak hesaplanıyor.

    Reel efektif kurun artışı Türk lirasının değer kazandığını, diğer bir anlatımla Türk mallarının yabancı mallar cinsinden fiyatının arttığını gösteriyor.

  • Citi: Petrol fiyatları 2025 yılında varil başına 60 dolara düşebilir

    Foreks – Citi analistleri petrol fiyatlarının 2025 yılında varil başına 60 dolardüşeceğini tahmin ediyor.

    Citi yayınladığı yatırımcı notunda, “Brent için 0-3 aylık tahminimiz 82 dolar/varil. Fiyatların dördüncü çeyrekte ve 2025’te daha düşük olmasını ve 60 dolar/varil seviyesine yerleşmesini bekliyoruz” dedi.

    Bununla birlikte, Citi yakın vadede, mevsimsel faktörler ve devam eden jeopolitik gerilimler nedeniyle potansiyel yukarı yönlü risklerle birlikte bir miktar dalgalanma bekliyor.

    Petrol için aşağı yönlü görünüm, OPEC+’nın üretim kesintilerine rağmen 2025 yılına kadar küresel pazarda beklenen fazlalıktan kaynaklanıyor. Citi analistleri, petrol üreticilerinin potansiyel fiyat düşüşlerine karşı “hedge” yapmalarını ve yatırımcıların kısa vadeli fiyat artışlarını düşüş pozisyonu almak için bir fırsat olarak görmelerini tavsiye ediyor. 

  • Leo Dubois için Fransa iddiası!

    Galatasaray’ın kontratını feshettiği Leo Dubois, ülkesi Fransa’ya geri dönebilir.

    Fransız basınında yer alan habere nazaran, bonservisi elinde olan Dubois’in Ligue 1 grupları için düzgün bir seçenek olabileceği belirtildi.

    Dubois’in, Nantes’ın sağ beki Fabien Centonze’nin sakatlanmasının akabinde kulüp için güzel bir seçenek olabileceği ve kulübün bu fırsatı değerlendirebileceği öne sürüldü.

    Dubois daha evvel 2014-2018 yılları ortasında Nantes’ta forma giymişti.

    Fransız bek oyuncusunun ismi Üstün Lig’den Başakşehir ve Eyüpspor ile de anılmıştı.

  • Hakim Ziyech, Katar yolcusu!

    Galatasaray forması giyen Hakim Ziyech, mesleğine Katar’da devam edebilir.

    Foot Mercato’da yer alan habere nazaran, Katar gruplarından Al Arabi, Ziyech ile ilgileniyor.

    ANLAŞMA YAKIN İDDİASI

    Ziyech’in Katar’dan diğer kadrolarla da görüştüğü lakin şu anda transferde önde olan ekibin Al Arabi olduğu ve muahedenin yakın olduğu öne sürüldü.

    Al Arabi, takımında İtalyan yıldız Marco Verratti’yi de bulunduruyor.

    Galatasaray forması altında 27 maçta alana çıkan 31 yaşındaki Faslı Ziyech, 8 gol attı ve 4 asist yaptı.

  • İshak Paşa Dağ Koşusu Türkiye Şampiyonası

    Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde İshak Paşa Dağ Koşusu Vilayet Karmaları ve Kulüpler Türkiye Şampiyonası, 15 vilayetten yaklaşık 200 atletin iştirakiyle gerçekleştirildi.

    Türkiye Atletizm Federasyonunun 2024 faaliyet programında yer alan şampiyona, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirildi. Sıcak havaya karşın kuvvetli patika yollarda derece elde etmek için kıyasıya çaba eden atletler, 20 yaş altı kategorilerinde 6 kilometre, büyükler kategorisinde ise 11 kilometrede koştu.

    Türk Kızılay Doğubayazıt Şubesi’nin içecek ve ikram dayanağında bulunduğu tertibin akabinde İshak Paşa Sarayı avlusunda ödül merasimi gerçekleştirildi.

    Hürmet duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunduğu programın akabinde Doğubayazıt Kaymakamı Murat Ekinci, bu cins tertipleri düzenledikleri için memnun olduklarını söyledi.

    İlçede bu üslup aktifliklerin sayısını artırmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirten Ekinci, “Önümüzdeki periyotlarda tahminen Avrupa’yı da işin içine katarak çok daha hoş bir tertiple ilçemize yakışır biçimde tüm konuklarımızı ağırlayacağız. Tertibe katılan atlet kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bu kıymetli atletlerimizi yetiştirdikleri için antrenörlerimize teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

    Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Mehmet Çelebi ise atletizm denilince ülkede akıllara birinci gelen birkaç kentten birinin Ağrı olduğunu anlattı.

    Gençlerin bu imkan ve tertiplerle Türkiye’yi dünyanın her yerindeki tertiplerde en hoş formda temsil edeceğine inandığını lisana getiren Çelebi, şunları kaydetti:

    “Uzun yıllar ulusal ve memleketler arası karşılaşmalarda muvaffakiyet elde etmiş şampiyonluklar kazanmış ulusal sportmenler yetiştirmiş, atletizm alanında müstesna bir yere sahip olan kentimizde bu ve gibisi organizasyonlarımızı artırarak devam etme uğraşındayız.”

    Program, müzik dinletisi ve ödül merasimiyle sona erdi.

    Yarışlarda dereceye girenler şunlar:

    Büyük Bayanlar:

    1. Dilek Öztürk

    2. Nursena Çeto

    3. Hasibe Demir

     

    Büyük Erkekler:

    1. Ömer Alkanoğlu

    2. Azat Demirtaş

    3. Ümran Bulut

     

    20 yaş altı bayanlar:

    1. Aslı Demir

    2. Yağmur Yolcu

    3. Zilan Şahbal

     

    20 yaş altı erkekler:

    1. Mert Selek

    2. Barış Demirtaş

    3. Ertuğrul Can

  • ‘Tour Of İstanbul’ 1 yılda seviye atladı

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından, Uluslararası Bisiklet Birliği’nin (UCI) onayıyla, geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen “Tour of İstanbul”, benzer yarışların 3-4 yılda ulaştığı noktaya, 1 senede ulaştı. “2.2 kategorisi”nden “2.1 kategorisi”ne yükselen ve dünyada iki kıta arasında gerçekleştirilen tek bisiklet yarışı konumundaki Tour of İstanbul’un ikincisinin tanıtımı; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Spor İstanbul Genel Müdürü Renay Onur ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanı Metin Cengiz’in katılımlarıyla gerçekleştirildi. İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesinde düzenlenen basın toplantısı, yarış direktörü Mutlu Erçevik’in parkur ve katılımcı takımlarla ilgili verdiği detaylı bilgilerle başladı.

    “SPOR, HER YÖNÜYLE ÇARPANI ÇOK YÜKSEK BİR ORGANİZASYON”

    İstanbul Bisiklet Turu’nun adının bile kendisini çok heyecanlandırdığını belirten İmamoğlu, “İstanbul’un olağanüstü özelliklerini, sporun büyük erişim gücüyle bir araya getirdiğimizde, tahmin edemeyeceğiniz kadar üst seviyede müthiş sonuçların çıktığına şahitlik ediyoruz. Spor, her yönüyle çarpanı çok yüksek bir organizasyon. İstanbul’u sporla, özellikle de uluslararası organizasyonlarla bir araya getirdikçe, hem dünyada milyonlarca insana İstanbul’umuzu tanıtıyoruz ve bu şehre ulaşma şansını veriyoruz hem de onlara en güçlü ve en doğru, İstanbul’a yakışan, ülkemize yakışan mesajları, bu vesileyle, daha itibarlı bir biçimde e ulaştırdığımızı düşünüyorum” dedi.

    “İSTANBUL, DÜNYANIN EN ÖNEMLİ MEDENİYET BAŞKENTİ”

    İstanbul’u, ‘dünyanın en önemli medeniyet başkenti’ olarak niteleyen İmamoğlu, “İstanbul’un bu dokusunu insanlarımız yaşadıkça, gördükçe, böyle bir sporla birleştiğini daha derinden hissettikçe, ben eminim, İstanbul’u koruma ve İstanbul’u geliştirme duygusunu en yüksek seviyeye taşıyacaktır. Doğasını, havasını, çevresini, tarihini, bütün o güzel dokularını koruma konusunda da sorumluluklar yükleyecek bir organizasyon olduğunu düşünüyorum Tour of İstanbul’un” diye konuştu. İstanbul’un 2027’de Avrupa Oyunları’na ev sahipliği yapacağını hatırlatan İmamoğlu, “Bizim en büyük idealimiz, 2036 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nı, dünyaya örnek bir biçimde İstanbul’da gerçekleştirmek. Bu turnuvalarla, aslında buna da bir altlık oluşturduğumuzu, bir spor şehri İstanbul’un varlığını da bütün dünyaya göstermiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

    “DÜNYANIN SPOR BAŞKENTLERİNDEN BİRİ OLMA YOLUNDA EMİN ADIMLARLA İLERLEYELİM”

    İstanbul’un, dünyanın en önde gelen spor kentlerinden birisi olduğunu hatırlatmak istediğini vurgulayan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

    “Bu şehrin kar sporlarının dışında, bütün sporlara uygun olduğunu görebiliyoruz. Yüz binlerce sporseverle, tüm salonları doldurabilecek de bir potansiyele sahip. Sokaklarında, yollarında, uluslararası öneme sahip bir bisiklet turu düzenleyip, daha ilk yılında kategori yükseltecek bir güçle hareket ediyoruz. Spor dünyasının tüm yıldızlarının gelip, yeteneklerini göstermek isteyeceği de bir kentiz. Yeter ki gerekli imkanları yaratalım, doğru bir organizasyon planlamasıyla, dünyanın spor başkentlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerleyelim. Doğru yatırımlarla, spor yoluyla kentimize, ülkemize, halkımıza istihdam ve gelirler sağlayabiliriz. Spor, tüm dünyanın parçası olduğu bir kültür aslında ve bu kültürün gelişmesi, toplumun gelişmesine de çok üst seviyede katkı sunduğunu biliyoruz.”

    “YOLLARIMIZDA ULUSLARARASI YILDIZLAR PEDAL ÇEVİRDİKÇE…”

    “Bizim için bu yönüyle bisiklet, bu evrensel spor kültürü içerisinde bambaşka bir yere de sahip. Çünkü biz, her yaştan İstanbullu için bisiklet sporunu sürdürülebilir ulaşımın teşvik edilmesine katkı sağlayan en önemli unsurlardan da birisi olarak görüyoruz. Bisiklet, çevre dostu bir ulaşım aracı olarak, sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçası olduğu için de bu alana özenli ve stratejik yatırımlar yapıyoruz. Örneğin; İBB olarak, bisiklet yollarının sayısını ve kilometrelerini yoğun bir biçimde arttıran bir yönetimiz. Bisiklet kullanımını teşvik ederek, bisikletçilerin güvenliğini sağlayarak, şehrimizde bisiklet kültürünü yaygınlaştırmayı çok ciddi anlamda hedefliyoruz. Bu nedenle, yollarımızda uluslararası yıldızlar pedal çevirdikçe, İstanbullular için rol model olacağını, bu konudaki talebin artacağını da biliyoruz. Bu şehirde yaşam kalitesini arttırma vaadiyle yola çıkmış bir yönetici olarak, inanıyorum ki, doğru kent planlamasıyla, daha sağlıklı bir kent olma yolundaki adımlarımızı, bisiklet yoluyla daha hızlı bir şekle kavuşturabiliriz. Bunun da farkındayız.”

    “BU BÜYÜK ORGANİZASYONUN İKİNCİ KEZ GERÇEKLEŞMESİ BÜYÜK ÖZVERİ”

    “Bu büyük organizasyonun ikinci kez gerçekleşmesi, büyük özveri. Hem 50. yaşına doğru giden maratonumuz, yine 40. yaşına doğru giden Boğaz’dan karşı karşıya geçilen yüzme yarışımız ve Tour of İstanbul, yani İstanbul Bisiklet Turu, gerçekten benim için, İstanbullu adına, kıtaları geçen, üç sporla ilgili tacı diyebilirim. Bunun yanına, bir de Haliç’teki uluslararası kürek yarışımızı da dörtleme yapabiliriz. Şehrimizde gerçekleştirecek her büyük uluslararası organizasyon, İstanbul halkının ilgisiyle, misafirperverliğiyle, hoşgörüsüyle ve özellikle spor centilmenliğini de en üst seviyeye taşıyan, tutum ve tavırlarıyla başarılı olabilir. Bu çok önemli. İkincisini düzenlediğimiz Tour of İstanbul’a katılacak tüm takımlara ve sporcularımıza başarılar dilerim. İstanbul’un o eşsiz güzellikleri eşliğinde pedal çevirecek olan bisikletçilerimizin, burada geçireceği süre boyunca, çok değerli anılar biriktirmelerini dilerim. Hep birlikte yol ve doğa koşullarına karşı sporu, dostluğu, dayanışmayı kutlayacağımız büyük bir organizasyon olmasını ve emeği geçen herkese kolaylıklar dilerim.”

    “WORLD TEAM”LER İSTANBUL’DA YARIŞACAK

    Düzenlendikten sadece 1 yıl sonra, 2.2 kategorisinden 2.1 kategorisine yükselen Tour of İstanbul’a, bu sene 154 bisikletçinin katılması bekleniyor. Dünyanın bir numaralı bisiklet turu olan Fransa Turu’nun da katılımcılarından olan Astana Takımı, Tour of İstanbul’da yarışan ilk “World Team” (dünya takımı) olarak kayıtlara geçecek. Tour of İstanbul’da, bu yıl İBB Spor Kulübü sporcuları da yarışacak. İBB Spor’un hedefi, ilk etapta ‘pro takım’ seviyesine ulaşmak; uzun vadede de World Team olmak. Tour of İstanbul’da Türkiye’den ayrıca; Spor Toto, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi takımları yer alacak. 12 – 15 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek ve toplamda 32 bin 400 Euro’luk ödülün dağıtılacağı yarışların etapları şöyle olacak:

    1.Etap: Çatalca-Çatalca

    Mesafe: 164,2 Km

    Başlama Saati: 10.30

    Yaklaşık Bitiş Saati: 14.39

    2.Etap: Şile-Şile

    Mesafe: 137,8 Km

    Başlama Saati: 11.00

    Yaklaşık Bitiş Saati: 14.43

    3.Etap: Beykoz-Polonezköy

    Mesafe: 118,3 Km

    Başlama Saati: 11.00

    Yaklaşık Bitiş Tarihi: 14.02

    4.Etap: Yenikapı-Yenikapı

    Mesafe: 86,1 Km

    Başlama Saati: 11.00

    Yaklaşık Bitiş Saati: 12.57

  • Müjde Bakan Uraloğlu’ndan geldi… 50 değil, 40 günde bitireceğiz!

    ANKARA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli’nde devam eden çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bakan Uraloğlu yazılı açıklamasında, Anadolu Otoyolu’nun Bolu Dağı Tüneli mevkiinde 2022 yılında meydana gelen heyelanın ardından tünelin her iki tüpünün Kaynaşlı yönünde uzatılmasına karar verdiklerini anımsattı.

    Uraloğlu, Bolu Dağı Tüneli’nde meydana gelebilecek benzer durumların yaşanmaması için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak çalışmalara ilk İstanbul-Ankara yönündeki tüpten başladıklarını ve 2023 yılı içerisinde 90 metre uzatarak hizmete açtıklarını belirtti. Uraloğlu çalışmaların ikinci ayağı kapsamında ise 31 Temmuz’da Ankara-İstanbul yönünde hizmet veren tünel portalını uzatma çalışmalarına başladıklarını kaydederek, 19 Eylül’de açılması planlanan tüpün 10 gün daha erken hizmete sunmayı hedeflediklerini duyurdu. Uraloğlu, “İstanbul istikameti kapalı olduğu için trafiği alternatif güzergahlara vermiştik. Orada bir bekleme var 3-4 saatlere varan. İnşallah 19 Eylül’e kalmadan biz orayı daha erken bir vakitte bitirme gayretindeyiz.” dedi.

    Bakan Uraloğlu, pazar günü yoğunluk oluşmadan Bolu Tüneli’nin İstanbul yönünü vatandaşın hizmetine açmayı hedeflediklerini ifade ederek, “Bunu gece gündüz ben de takip ediyorum. Arkadaşlardan bilgi alıyoruz. Trafik bu hafta sonundan itibaren artık rutin seyrine dönmüş olacak. Çalışmalarımızda bir aksilik olmazsa, muhtemelen bir 10 gün öne çekmiş olacağız. Yani 19 Eylül’e kalmadan 50 gün değil de 40 günlük bir süre sonunda inşallah bitirmiş olacağız. Bolu Dağı Tüneli’ndeki 8 ya da 9 Eylül’e kadar bitirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

  • Kartepe itfaiye binasında dur durak yok

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, itfaiyenin olaylara daha kolay müdahale edebilmesi için kentte yeni müfreze binaları inşa ediyor. Bu kapsamda ekipler, kısa bir süre önce Kartepe ilçesinde yapımına başladığı yeni müfreze binasında hummalı bir çalışma yürütüyor. Hızla yükselen Kartepe itfaiye binasında çatı imalatlarına başlandı.

     

    ÇATI İMALATLARINA BAŞLANDI

    Kocaeli itfaiyesini daha da güçlendirmek için yatırımlarına devam eden Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz aylarda Kartepe müfreze binasının temelini atmıştı. Yapım çalışmalarının hızla sürdüğü müfreze binasının tüm katlarında betonarme imalatı tamamlandı. Yapıda şuan çatı imalatına geçildi. Bin 296 metrekare kullanım alanına sahip olacak binanın 460 metrekarelik birinci katında 16 kişilik 4 adet yatakhane, 2 adet otel tipi misafir odası, spor salonu, mescit, eğitim salonu ve tuvaletler bulunacak.

     

    8 ARAÇLIK GARAJ

    836 metrekarelik zemin katta ise amir odası, haberleşme ve şoför odaları ile mutfak bulunacak. Bu katta dinlenme salonu, yemekhane, 381 metrekarelik 8 araç kapasiteli kapalı garaj da yer alacak. Yapının dış cephesinde klinker cephe kaplaması yapılacak. Bina çevresinde ise otopark oluşturulacak. Çevre düzenlemesinde asfalt kaplama kullanılacak. Müfreze binası tamamlandığında bölgedeki olaylara ilk müdahalede önemli bir rol üstlenecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Adem Yaşari Parkı Coşkulu Törenle Açıldı

    İnegöl Belediyesi’nin revize ederek modern bir yaşam alanına dönüştürdüğü ve aynı zamanda Kosova’nın bağımsızlığının sembollerinden biri olan Kurtuluş Ordusunun kurucularından Adem Yaşari’nin ismini verdiği Süleymaniye Mahallesi Bozdağ Sokakta bulunan semt sahası ve çocuk oyun alanı, düzenlenen coşkulu törenle açıldı.

    İnegöl Belediyesi Süleymaniye Mahallesi Bozdağ Sokakta bulunan semt sahası ve çocuk oyun alanında yaptığı revize çalışmasıyla bölgeye modern bir sosyal yaşam alanı kazandırdı. Toplam 1250 m2 alanda; 330 m2 yeşil alan, 290 m2 saha alanı, 170 m2 çocuk oyun alanı ile 460 m2 sert zemin ve oturma alanından oluşan park yapılan düzenlemeyle bölge halkına hizmet vermeye başladı. Ayrıca semt sahası ve çocuk oyun alanına Kosova’nın bağımsızlığının sembollerinden biri olan, 1990’lı yıllarda Yugoslavya’nın dağılmaya başlamasıyla yükselen Sırp milliyetçiliği nedeniyle arkadaşlarıyla birlikte Kosova Kurtuluş Ordusunu kurup komutanlık yapan ve 1998 yılında evinin Sırp güçlerince kuşatılmasının ardından ailesi ve misafirleriyle katledilen halk kahramanı Adem Yaşari’nin adı verildi.

    PETLA ŞÖLENİ ETKİNLİKLERİ KAPSAMINDA DÜZENLENEN TÖRENLE AÇILDI

    Revize çalışmaları bir süre önce tamamlanan semt sahası ve çocuk oyun alanı, İnegöl Rumeli Derneği’nin bu yıl 2’ncisini düzenlediği Petla Şöleni kapsamında düzenlenen coşkulu törenle açıldı. Açılış törenine İnegöl protokolüyle birlikte şölen için yurt dışından gelen çok sayıda misafir de katıldı.

    ADEM JASHARİ PARKI KARARI GEÇTİĞİMİZ YIL ALINDI

    Adem Yaşari parkının açılış töreni Salı akşamı yapıldı. 19.30’da Süleymaniye Mahallesinde yapılan mini bir kortejle başlayan program, akabinde açılış töreniyle devam etti. Burada kısa bir selamlama konuşması yapan İnegöl Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Serkan Ay, “Bugün aramızdan Makedonya’dan çok değerli misafirlerimiz var. Kendilerine katılımları için teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de İnegöl Belediye Başkanımıza etmek istiyorum. Geçen yıl kendisiyle Mitroviça’ya gittiğimizde orada Adem Yaşari’nin kompleksine gittik. Orada Başkanımızla yaptığımız istişarede ziyaretten dönüşte bu parkın Adem Yaşari Parkı olması kararlaştırıldı. Bugün de açılış vesilesiyle bir aradayız” dedi.

    “BİZİ KARDEŞÇE AĞIRLADINIZ”

    Açılışta bulunan Üsküp Çair Belediye Başkanı Visar Ganiu ise “Burada bulunmaktan çok memnun ve mutluyum. Bizi böyle güzel ağırladığınız için teşekkür ederiz. Kardeşçe bizleri ağırladınız. Bizler buraya Adem Yaşari parkının açılışı için geldik. Bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu.

    “MİTROVİÇA İLE GÜZEL BİR KARDEŞLİK İLİŞKİSİ İÇERİSİNDEYİZ”

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da Rumeli Derneğinin 2’ncisini düzenlediği Petla Şöleni kapsamında bu akşam İnegöl Belediyesi’nin revizesini yaptığı Adem Yaşari parkının açılışı için bir araya geldiklerini söyledi. Taban, “İnegöl’ümüzde pek çok etkinlik ve çalışmalarımız oluyor. Bir de bunun kardeş şehirler tarafından buluşmaları oluyor. Mitroviça’da bizim kardeş şehrimiz. Mitroviça’ya yaptığımız ziyarette orada Belediye Başkanımız ve heyetlerle çok güzel kardeşlik ilişkisi içerisindeyiz. Zaman zaman onlar bizim programlarımıza geliyorlar, biz de zaman zaman onların programlarına katılıyoruz. Güzel bir dostluk köprüsü, kültürel bir bağ kurulmuş oldu. Ben bu süreçte Serkan Başkanımız ve yönetimine çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu irtibatların sağlanmasında onların da katkı ve destekleri var” dedi.

    İNEGÖL BİR KÜLTÜR MOZAİĞİ

    İnegöl’ün kültürel zenginliğinden de söz eden Başkan Taban şöyle devam etti: “Bizim şehrimiz tam bir kültür harmanı, kültür mozaiği. Bu şehir içerisinde 81 vilayetten yaşayan vatandaşlarımız var. Yine aynı şekilde Balkanlardan, Kafkaslardan, Türki Cumhuriyetlerden ve farklı ülkelerden buraya gelip yaşayan, çalışan insanlar var. Biz her birine bu şehre kattıkları değer için çok teşekkür ediyoruz. Arnavut kökenli hemşerilerimiz de bu şehre her zaman değer kattılar. Gerek kültürel etkinlikler gerek örf ve adetlerin yaşatılması, yansıtılması anlamında çok büyük katkı koydular. Ticari ve ekonomik anlamda çok büyük katkılar koydular. Kendilerine teşekkür ediyorum.”

    “ADEM YAŞARİ’NİN BİR PARKIMIZDA İSMİNİ YAŞATMAK BİZLER İÇİN DE BÜYÜK BİR GURUR VESİLESİ”

    “Halk kahramanları kolay yetişmiyor. Adem Yaşari’den Allah razı olsun. Özellikle Kosova’nın kurtuluşunda büyük bir hikayenin başlangıcını, fitilini ateşleyen bir halk kahramanı kendisi. Ben müzesini gezdiğimde ciddi anlamda etkilendim. Burada da bir parkımızda ismini yaşatmak bizler için de büyük bir gurur vesilesi. İnşallah Cenabı Allah hiçbir yede savaşa fırsat vermesin, kötüye fırsat vermesin. Bugün Gazze’de, Filistin’de yaşanan zulmü hep beraber izliyoruz. Onun için cenabı Allah hiçbir zaman kötüye fırsat vermesin. Onun için ben bugün açılışını yapacağımız park sembolik olsa da anlamının çok büyük olduğunu düşünüyorum. Burada emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum.”

    Konuşmalar sonrası kurdele kesimiyle parkın açılışı yapıldı. Akabinde Rumeli Derneği Petla Şöleni kapsamında İnegöl ve yurt dışından gelen halk dansları ekiplerinin dış park gösterileri bu alanda gerçekleştirildi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Patti LuPone ve Mia Farrow Hakkındaki Gerçek

    “Tatlı ve ekşi?” diye önerdi Patti LuPone, sanki bir menüdeki seçenekleri değerlendiriyormuş gibi. Midtown Manhattan otelinin küçük bir atölyesinde yanında oturan Mia Farrow’a sorgulayıcı bir şekilde baktı. Ağustos ayının başlarındaki sıcağın kavurucu sıcağındaydık ve kadınlar, yakındaki “havasız” prova odasından, tükenmiş bir şekilde yeni gelmişlerdi.

    “Bilmiyorum,” dedi LuPone. “Biraz olumsuz, ekşi…” Tereddüt etti. “TUZLU!” diye haykırdı sonra, son elli yıldır birçok sahnede yankılanan berrak sesiyle. “Tatlı ve tuzlu.”

    LuPone, yeni Broadway sezonunun en beklenmedik ikilisinin yin ve yang’ını tanımlamaya çalışıyordu. Farrow (o tatlı olurdu) ve LuPone (tuzlu), Jack O’Brien’ın yönetmenliğinde 12 Eylül’de Booth Tiyatrosu’nda ön gösterime girecek ve açılışı yapılacak olan Jen Silverman’ın “The Roommate” oyununun yıldızları ve tüm oyuncu kadrosu.

    Bunlar, kökten farklı geçmişlere ve mizaçlara sahip, yakın ve potansiyel olarak yanıcı temaslara giren kadınları canlandırıyor. Bunlar, aynı Connecticut ilçesinde evleri olan uzun zamandır arkadaş olan Farrow ve LuPone’un doğal olarak uygun göreceği roller. “Birbirimizi tamamlıyoruz çünkü vardır“Çok farklı,” dedi LuPone.

    Alışılmış tavrı açıklığı ihtiyatla harmanlayan Farrow, “Özümüzde bu kadar farklı olup olmadığımızı bilmiyorum. Yüzeysel olarak bize ait olan bazı şeyleri farklı şekillerde sergiliyor gibi görünebiliriz. Ama bundan daha derine inersek…” dedi. Sesi bir üç noktaya dönüştü.

    Bu üç noktanın içinde, hem Silverman’ın oyununun hem de oyuncularının baştan çıkarıcı eşleşmesinin özünü buluyorsunuz. Uysal bir Iowa ev kuşu (Farrow) Bronx’tan (LuPone, tabii ki) rahatsız edici bir yabancıyı kiracı olarak kabul ettiğinde neler olduğunu anlatan bir hikaye olan “The Roommate”, orta yaşın sonlarındaki iki kadının kimliklerinin Gordion düğümünü ve Silverman’ın dediği gibi “kimin görüldüğü ve kimin görülmediği” sorularını ele alıyor.

  • Joaquin Phoenix ve ‘Joker: Folie à Deux’ Prömiyerindeki Büyük Soru

    Joaquin Phoenix basının karşısına çıkmaya hiç hevesli olmadı. 49 yaşındaki aktör çok az röportaj veriyor, süreci hakkında büyük bir isteksizlikle konuşuyor ve bir keresinde “Joker” filminin taklit şiddete ilham verip vermeyeceği sorulduğunda gazeteciyi terk etti.

    Tüm bunları bilerek, Phoenix’in Oscar’ı kazandıran çizgi roman rolünü tekrar canlandırdığı 2019 hitinin devamı olan “Joker: Folie à Deux” için Venedik’teki basın toplantısında gerginlik yaşanmasını bekleyebilirsiniz. Yine de, medyayla bu toplantının özellikle gergin geçmesi bekleniyordu çünkü Phoenix, Ağustos ayından beri basına hiçbir şey söylememişti. O zamanlar, yönetmen Todd Haynes’in bir filminden, filmin çekilmesinden sadece birkaç gün önce ayrılmış, yapımın sekteye uğramasına ve yıldızın olası yasal işlemlere maruz kalmasına neden olmuştu.

    Hollywood, haftalardır Phoenix’in karanlık motivasyonları hakkında konuşuyor; bunun en büyük nedeni ise projenin (başrolünü “Top Gun: Maverick” oyuncusu Danny Ramirez’in paylaştığı, cinsel içerikli bir eşcinsel aşk hikayesi) Phoenix’in orijinal fikrinden esinlenmiş olması. Phoenix, projeyi Haynes’e getirmiş ve filmi “May December” yönetmeniyle birlikte yazmıştı.

    Phoenix, Venedik’teyken durum hakkında herhangi bir ışık tutmaya istekli olacak mı yoksa “Don’t Worry Darling” yıldızı Florence Pugh’un iki yıl önce o filmin yönetmeni Olivia Wilde ile bir husumet söylentileri arasında yaptığı gibi, basın toplantısını tamamen atlayacak mı? Çarşamba öğleden sonra konferansın başlamasını beklerken, gazeteciler Phoenix’in iki kez kefaletle serbest kalıp kalmayacağına dair bahis oynadılar.

    Sonra Phoenix gülümseyerek odaya daldığında ve ardından yönetmeni Todd Phillips ve yardımcı oyuncu Lady Gaga’nın gelmesiyle şaşırdılar. “Öncelikle herkese merhaba!” dedi basına. “Sizi görmek güzel.”

    Phoenix, basın toplantısının birkaç dakikasına kadar iyimserliğini korudu ve beklenmedik bir şekilde soruları yanıtlamaya istekliydi, ta ki bir gazeteci Haynes filminden ayrılma nedenini paylaşıp paylaşmayacağını sorana kadar. Oyuncu yanıtlamaya başladı, sonra durakladı ve düşündü.

    Phoenix, Haynes ve ortaklarından bahsederek, “Bunu yaparsam, sadece kendi bakış açıma göre görüşümü paylaşmış olurum ve diğer yaratıcılar kendi görüşlerini paylaşmak için burada değiller.” dedi.

    Devam etti: “Bunun doğru olacağını düşünmüyorum. Bunun yardımcı olacağını düşünmüyorum, bu yüzden bunu yapacağımı sanmıyorum.”

    Sonra neşeyle ekledi: “Teşekkür ederim!”

    Phoenix, Haynes filminden çekildiğinden beri, oyuncunun sık sık ürktüğü ve ilk “Joker” filminde rol almaktan neredeyse vazgeçtiği bildirildi. Phillips, Phoenix’i bir devam filminde rol almaya nasıl ikna ettiğinden bahsederken bunu ima etti. Phillips, “Eğer gerçekten yapacaksak, onu ilk filmdeki gibi korkutmak zorundaydık,” dedi.

    Yönetmen, ilk filmin festivalin prestijli Altın Aslan’ını kazanması nedeniyle “Folie à Deux”yu Venedik’e getirmenin kendi gerginliğini itiraf etti. Phillips, “Görevdeki kişi olmaktansa isyancı olarak gelmek daha kolay,” dedi.

  • America’s Car-Mart’ın 1. Çeyrek Kazançları Beklentilerin Altında, Hisseler %2 Düştü

    ROGERS, Ark. – America’s Car-Mart Inc. (NASDAQ:CRMT), analistlerin beklentilerinin altında kalan 2025 mali yılı birinci çeyrek sonuçlarını açıkladı ve bu durum şirketin hisselerinin erken işlemlerde %2 düşmesine neden oldu.

    İkinci el araç satıcısı ve finans şirketi, 31 Temmuz’da sona eren çeyrek için hisse başına 0,15 dolar zarar açıkladı. Geçen yılın aynı döneminde hisse başına 0,63 dolar kazanç elde edilmişti. Analistler, hisse başına 0,60 dolar kazanç bekliyordu.

    Gelirler yıllık bazda %5,2 düşerek 347,8 milyon dolara geriledi, ancak bu rakam 337,68 milyon dolarlık konsensüs tahmininin üzerinde gerçekleşti. Şirket, gelir düşüşünün öncelikle perakende satılan araç sayısının 14.391’e gerileyerek %9,6 azalmasından kaynaklandığını belirtti.

    Başkan ve CEO Doug Campbell, “Müşterilerimizin bugün karşı karşıya olduğu devam eden ekonomik zorluklara rağmen, iki çeyrek öncesine göre satış hacmindeki toparlanmamızdan cesaret alıyorum,” dedi.

    Brüt kar marjı geçen yılki %34,7’den %35’e hafif bir artış gösterdi. Ancak, ortalama finansman alacaklarının yüzdesi olarak net zarar yazmaları geçen yılki %5,8’den %6,4’e yükseldi.

    Şirket, yeni kredi tahsis sisteminin çeyrek boyunca daha yüksek peşinatlar ve geliştirilmiş anlaşma yapılarına katkıda bulunduğunu belirtti. Ortalama peşinat oranı geçen yılki %5,0’dan %5,2’ye yükseldi.

    America’s Car-Mart çeyreği 156 aktif bayi ile tamamladı; bu sayı geçen yıl 154 idi. Şirketin aktif müşteri sayısı yıllık bazda %1,4 azalarak 103.231’e geriledi.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • İtalya’da Inter taraftarları ortasındaki arbedede 1 meyyit, 1 yaralı

    İtalya’nın Milano kentinin futbol grubu Inter’in taraftar kümesinden iki kişinin silahlı ve bıçaklı hengamesinde, 1 kişi ölürken 1 de kişi de yaralandı.

    İtalyan ANSA ajansının haberinde, Milano’nun Cernusco sul Naviglio semtinde Inter grubunun taraftar kümelerinden (Ultra Interisti) tribün başkanlarından 49 yaşındaki Andrea Beretta ile 39 yaşındaki Antonio Bellocco ortasında bu sabah saatlerinde yaşanan tartışmanın, silahlı ve bıçaklı hengameye dönüştüğü belirtildi.

    Arbede sırasında Bellocco’nun Beretta’yı silahla yaraladığı, Beretta’nın ise buna karşılık Belocco’yu boğazından bıçakladığı tabir edildi. Belocco’nun aldığı bıçak yarası nedeniyle olay yerinde hayatını kaybettiği, Beretta’nın da bacağından yaralandığı kaydedildi.

    İtalyan basınındaki başka haberlerde, toplumsal medya platformlarında ikilinin bir arada göründüğü fotoğraflar olduğu ve arkadaş üzere göründükleri, buna rağmen kanlı biten arbedenin nedeninin şimdi bilinmediği bildirildi.

    Olayda ölen Bellocco’nun, güneydeki Reggio Calabria kenti ve etrafında faaliyet gösteren memleketler arası organize cürüm örgütü Ndrangheta ile teması olduğu ve ocak ayında hapishanede ölen mafya elebaşı Giulio Bellocco’nun oğlu olduğu söz edildi.

    Haberlerde, Ndrangheta’dan cürüm kaydı da bulunan Antonio Bellocco’nun yaklaşık bir yıl evvel Inter taraftar kümesinin liderliğine gelmesinin bugünkü hengameye yol açan nedenlerden biri olabileceği aktarıldı.

  • Omar Colley’den Beşiktaş itirafı!

    Beşiktaş’tan PAOK’a imza atan Omar Colley, Tivibu Spor’da açıklamalarda bulundu.

    BEŞİKTAŞ’TAN AYRILIŞ SÜRECİ

    “Beşiktaş’tan neden ayrıldın?” sorusuna karşılık veren Colley, “Bu hoş bir soru. Ben de Beşiktaş’tan neden ayrıldığımı kendime sordum. Futbolda bazen beklemediğiniz durumlar olabilir. Birinci başta planın bir parçasıydım, her maçta mühlet alıyordum. Sonra kulüp birtakım oyuncularla yollarını ayırdı. Yeniden de kulüple aramda makûs şeyler yoktu. Söyleyebileceğim tek şey birlikte devam edeceğiz üzere gözüküyordu. Zira dönemin başında her maçta oynamıştım. Sonra PAOK geldi, bana ilgi gösterdiler, beni projelerinde istediklerini gösterdiler. İstikrarları düşünmeliydim. Dönem sonu Beşiktaş’la mukavelem bitecekti. Kulüple görüştük ve kontratımı yenileme niyetleri olmadığını söylediler. Ben de geleceğimi düşünmek zorundaydım. Kontratım bitecekse ve dönemin sonunda mutsuz olma ihtimalim varsa bir tahlil bulmalıydım. İki taraf da güzel yönetim etti.” dedi.

    Gambiyalı stoper, açıklamalarına, “Beşiktaş’ta düzgün vakit geçirdim ve güzel bir halde ayrılmak istiyordum. 3 ayda 2 kupa kazanmak… Ben ve kadro arkadaşlarım, herkes üstüne düşeni yaptı. Bence mesleğimde bir sonraki kademeye ilerlemek ve yeni serüvene atılmak için yanlışsız vakitti. Benim için PAOK yanlışsız tercihti.” diye devam etti.

    “BEŞİKTAŞ’A KIRGINLIĞIM YOK”

    Beşiktaş’a bir kırgınlığı olmadığını söyleyen Colley, “Beşiktaş’ta her vakit güzel vakit geçirdim. Liderle, eski liderle, teknik grupla, kadro arkadaşlarıma uygun anlaştım. Kırgınlığım yok ve bu kulüp için her vakit yeterli şeyler düşüneceğim. Beşiktaş’ı her vakit destekleyeceğim zira mesleğimin en hoş anlarını burada yaşadım. Hepsine muvaffakiyetler diliyorum ve umarım önlerinde birçok muvaffakiyet vardır.” ifadelerini kullandı.

    Beşiktaş’ta berbat geçen yılı ve 6 teknik yöneticiyle çalışılmasına değinen Colley, “Şenol Güneş’le güzel başlamıştık. Avrupa’da neredeyse her maçı kazanmıştık. Lakin kışa hakikat zorlanmaya başladık. Trabzonspor’a sanırım kaybettik. Sonrasında Lugano’ya kaybettik. Şenol Güneş istifa etti. Zorlandık zira çok fazla hoca değiştirdik. Yeni teknik adam gelince adaptasyon süreci zordur ki birine alışamadan öteki gelince daha da güç. Herkes için sıkıntı. Stada gidiyorsunuz ve taraftar mutsuz, meskene gidiyorsunuz siz mutsuzsunuz. Tesislere gidiyorsunuz herkes mutsuz. Zordu. Bizim işimiz futbol. Bazen işler berbat sarfiyat bazen âlâ sarfiyat lakin siz profesyonel olmalısınız. Elinizden geleni vermelisiniz. Takım dışı kalan oyuncularla ilgili konuşamam zira ne olduğunu bilmiyorum. Ancak bu da bir halde grubu da etkiliyor. Arkadaşınız dışarıda bırakılıyor ve nedenini bilmiyorsunuz. Bu da grubu etkiliyor. Fakat bunun üzerine konuşamam zira neden olduğunu bilmiyorum. Her şeye karşın sonunda Türkiye Kupası’nı kazandık. Bunun için çok savaştık. Kararlıydık. Çok fedakarlık yaptık. Ligin mental yorgunluğu aslında kupadaki çabayı de etkiliyor. Çok şeyi feda ettik. Günün sonunda uygun bir grubumuz vardık. Aile üzere birlikte durduk ve bence bu başarıyı sağladı. Sonra başkan ve yönetim kurulu geldi, bizi desteklediler. Bence bu da gidişatı değiştirdi. Daima birlikte bir aile üzere durduk. Sonunda aramızdaki bu bağ ve işbirliği kupayı kazanmamızı sağladı. Kimse Trabzonspor’a karşı kazanacağımızı düşünmüyorduk. Hiç pes etmek ve çok çalıştık. Elimizden geleni verdik.” açıklamalarında bulundu.

    Beşiktaş’ta bu dönem misyona başlayan Giovanni van Bronckhorst ile ilgili de konuşan Colley, “Giovanni van Bronckhorst’un nasıl oynayacağı, rakibe karşı nasıl yaklaşacağı ve nasıl antrene edeceği konusunda bir vizyonu var. Bu üç husus Beşiktaş için fark yaratır.” açıklamasında bulundu.

  • Bakan Bolat Mısırlı mevkidaşıyla görüştü

    ANKARA (İGFA) – Ticaret Bakanı Ömer Bolat, görüşmenin detaylarını sosyal medya hesabından paylaştı.

    Görüşmede; ikili ekonomik ve ticari ilişkilerimizi geliştirme kararlılığımızı, mevcut Türkiye-Mısır Serbest Ticaret Anlaşmasının her iki ülkenin yararına olacak şekilde güncellenmesini, iki ülke arasında ulusal paralar ile ticaretin daha yoğun olarak yapılmasını ve karşılıklı yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi hususlarını ele aldıklarını kaydeden Bakan Bolat, “Mısırlı Bakan ile işbirliğimizi güçlendirme hedefi doğrultusunda kısa bir süre içerisinde temel gündem konularımızı ele almaya devam edeceğimiz ve iş çevrelerimizi de bir araya getirecek etkinlikler düzenlemek gibi somut adımları atmada mutabık kaldık. Bu adımların da katkısıyla, iki ülke arasında belirlediğimiz 15 Milyar dolar ticaret hedefine kısa süre içerisinde ulaşacağımıza eminiz” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Bolat açıkladı… E-kolay İhracat Platformu kuruluyor

    İSTANBUL (İGFA) – Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ticaret Bakanlığı himayesinde, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) tarafından organize edilen ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğiyle desteklenen İstanbul Küresel E-İhracat Zirvesi 2024’e (IGEXX) katıldı.

    Konuşmasında e-ticaret alanında yaşanan değişim ve dönüşümlere değinen Bolat, ticaretin dijitalleşme yolculuğunun, sadece teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm olduğunu söyledi.

    Geleneksel ticaretin sınırlarını aşan, küresel erişimi mümkün kılan ve her ölçekteki işletmeye yeni fırsatlar sunan e-ticaretin, ticaretin dijitalleşme yolculuğunun en güçlü temsilcisi olduğuna işaret eden Bolat, online pazar yerleri ile birlikte tüketicilerin, ürünlere kolayca erişebilir hale geldiğini ve küçük işletmelerin, küresel pazarlara açılma fırsatı bulduğunu dile getirdi.

    Bolat, bunun etkilerinin dünyada çapında açıkça görülebildiğine işaret ederek, “2019 yılından bu yana yüzde 75 büyüme kaydeden küresel e-ticaret hacmi, 2023 yılı itibarıyla 5,8 trilyon dolara erişerek tarihi bir büyüklüğe ulaşmıştır. Bu yılın sonunda ise küresel e-ticaretin yüzde 8 büyüme ile 6,3 trilyon dolara erişmesini beklemekteyiz. Ülkemizdeki durumuna baktığımızda ise 2023 yılında e-ticaretin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı (e-GSYH) 2022’ye göre yüzde 33,3 oranında artarak yüzde 6,8’lik paya ulaşmıştır. e-GSYH’miz 2019-2023 yılları arasında yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 26’lık reel büyüme gösterdi. Ülkemizde e-ticaret genel ekonomi ortalamasının üstünde büyüme göstermektedir. 2022’de yaklaşık 2,17 milyar dolar olan e-ihracatımız, 2023’te yüzde 131 artış göstererek 5 milyar doları aşmıştır. 2022’de e-ihracatın genel mal ihracatındaki payı yüzde 0,91 iken 2023’te yüzde 2,1’e yükselmiştir. 2024’ün ilk 8 ayında ise e-ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 94 oranında artış göstererek 4,16 milyar dolara, toplam mal ihracatı içindeki payı yüzde 2,7’ye yükselmiş bulunmaktadır. 2024’ün sonuna kadar toplamda 8 milyar dolar e-ihracata ulaşmayı hedefliyoruz. Böylece e-ihracatımızın toplam mal ihracatı içindeki payı da yüzde 3’ü aşacaktır. Hedefimiz, e-ihracatın toplam ihracat içindeki payını 2028’e kadar yüzde 10’a çıkarmak.” ifadelerin kullandı.

    “TÜRKİYE İHRACATININ ARTIŞ EĞİLİMİ DEVAM ETMEKTE”

    Ömer Bolat, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri anımsatarak, bu ortamda Türkiye ekonomisinin tüm olumsuzluklara rağmen, inovasyon, üretim, yatırım, istihdam ve ihracata odaklı politikalarla gücünü artırmaya devam ettiğini söyledi.

    Konuşmasında son açıklanan dış ticaret verileri hakkında katılımcıları bilgilendiren Bolat, Türkiye ihracatında artış, ithalatında düşüş eğiliminin devam ettiğini bildirdi. Mal ve hizmetler ihracatında yaşanan olumlu gelişmelere dikkati çeken Bolat, aynı hız ve tempoyla çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı. Bolat, “Kişi başına milli gelirimiz bu yılın sonuna kadar 14 bin doları aşacaktır.” dedi.

    “E-KOLAY İHRACAT PLATFORMU’NU KURUYORUZ”

    Ticaret Bakanı Bolat, küresel ticarette bir diğer önemli dönüşümün de dijitalleşme olduğuna işaret ederek, bu dönüşümün getirdiği yenilikler ve internet kullanımının yaygınlaşmasının, özellikle küresel salgın dönemi itibarıyla tüketici alışkanlıklarını değiştirdiğini söyledi.

    Bolat, “Türkiye’de de e-ticaretin, toplam ticaret içindeki payı 2019’da yüzde 4,8 iken, 2023 sonunda yüzde 21’e yükselmiştir. Bunda salgının ticaret alışkanlıklarını değiştirmesinin çok önemli rolü oldu. Bu gelişmeler karşısında Bakanlık olarak hem hizmet ihracatına yönelik destek paketlerimiz bulunmakta hem de e-ihracata yönelik çok önemli destek ve teşvikler sağlamaktayız. E-ihracat ile firmalarımız uzak ve yabancı pazarlara daha kolay giriş yapabilmekte ve dünyanın her yerinden yüksek alım gücüne sahip müşterileri ulaşabilmekte, aracılar ve tedarikçiler olmaksızın yabancı ülkelerde kendi markalarını oluşturabilmekteler.” dediç

Başa dön tuşu