Gün: 5 Eylül 2024

Avustralya ekonomisi yavaş büyümeye devam ediyor. Avustralya İstatistik Bürosu’ndan gelen son veriler, yüksek borçlanma maliyetleri ve kalıcı enflasyonun tüketici harcamalarını etkilediğini gösteriyor. Reel GSYİH ikinci çeyrekte sadece %0,2 oranında artış gösterdi. Bu, son üç çeyrektir devam eden bir trend olup, piyasanın %0,3’lük büyüme beklentisinin biraz altında kaldı.Yıllık büyüme oranı %1,0’a geriledi. Bu rakam, pandemi nedeniyle bozulan dönem hariç tutulduğunda, 1990’lardaki resesyon döneminde görülen düşük seviyeleri anımsatıyor. GSYİH’nin yarısını oluşturan hanehalkı harcamaları, çeyrekte %0,2 oranında düşerek ekonomik performansın yavaşlamasına katkıda bulundu. Avustralyalılar yurtdışı seyahatlerini kısıyor ve tasarruf oranı %0,6 gibi düşük bir seviyede seyrediyor.Reserve Bank of Australia, talebi ve enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını 12 yılın en yüksek seviyesi olan %4,35’e agresif bir şekilde yükseltti. Ancak, çekirdek enflasyon geçen çeyrekten bu yana hala %3,9 gibi yüksek bir seviyede. Çalışılan saat başına çıktı olarak ölçülen verimlilik, çeyrekte %0,8 oranında düştü. Bu durum, RBA’nın enflasyon tahminlerinin verimlilikte bir artış beklentisine dayanması nedeniyle endişe yaratıyor.RBA, yılın ikinci yarısında güçlü bir performans beklentisiyle, dördüncü çeyrekte büyümenin %1,7’ye yükseleceğini öngörüyor. Ancak, beklenen tüketici harcamalarındaki artış henüz gerçekleşmedi. Hanehalkları vergi indirimlerinin çoğunu harcamak yerine tasarruf etmeyi tercih ediyor.Temmuz ayı perakende satış verileri önemli bir değişiklik göstermedi ve Westpac’ın Ağustos ayı kart verileri sadece hafif bir artışa işaret etti. Bu durum, mali desteğin talebi artırmada sınırlı bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Buna rağmen, finansal piyasalar Aralık ayında %90 ihtimalle faiz indirimi beklentisi içinde. Ancak politika yapıcılar, kalıcı yüksek çekirdek enflasyon nedeniyle bu yıl için faiz indirimini neredeyse tamamen göz ardı etmiş durumda.Yurtiçi talepteki enflasyon da yıllık bazda %4,2 ile yüksek seyretti ve emtia fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ticaret hadleri %3 oranında geriledi. Haziran ayına kadar olan yılda nominal GSYİH %4,4 büyürken, enflasyona göre düzeltilmiş kişi başına GSYİH çeyrekte %0,4 düştü ve bu düşüş üst üste altıncı çeyrek oldu.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Süper Lig’de birinci 4 haftada 3 beraberlik ve 1 galibiyet alarak namağlup 6 puan toplayan Göztepe, transferde büyük oynuyor. Sarı-kırmızılılar 13 Eylül tarihinde sona erecek yaz transfer periyodu öncesi Nijeryalı santrfor Paul Onuachu‘yu takımına dahil etmek için harekete geçti.

Türkiye’den eski grubu Trabzonspor’un da çok istediği 30 yaşındaki futbolcu, Avrupa’da transfer devrinin bitmesinin akabinde rotayı yine Harika Lig’e çevirdi. Southampton’ın dönem başında 15 milyon euro bonservis istediği Onuachu’nun büyük ihtimalle bir dönem daha mesleğine ülkemizde devam edeceği bildirildi.

Fırsatı kaçırmak istemeyen Göztepe’nin ise Onuachu konusunda çok istekli olduğu da vurlandı. Geçen dönem Trabzonspor forması giyen tecrübeli santrfor, 25 resmi maçta 17 gol atttı.

Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, Bodrum FK maçının akabinde bir forvet desteği yapacaklarını açıklamıştı.

KONYA (İGFA) –Karatay Belediyesi tarihinin en büyük bütçeli yatırımı olan Karatay Spor Merkezi’nin yapımı aralıksız bir şekilde devam ediyor.

Yaklaşık 26 bin metrekarelik inşaat alanına sahip Karatay Spor Merkezi’nde; 1000 metrekarelik yarı olimpik yüzme havuzu, profesyonel müsabakalara uygun suni çim saha, tribüne sahip 1161 metrekarelik kapalı spor salonu, okçuluk salonu, salon sporlarına uygun tesisler, idari ofisler, sporcu ve antrenör odaları, toplantı salonu, masa tenisi ve daha birçok farklı spor alanı bulunacak.

MERKEZİN İNŞAATINDA İNCELEMELE

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Baykan, Türkiye Taekwondo Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Metin Şahin ve Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ile aynı zamanda konfederasyonun Konya Şube Başkanlığı’nı da yürüten Remzi Ay ve ASKF Yönetim Kurulu Üyeleri ile beraberindekiler, merkezde incelemelerde bulundular.

Milletvekili Mehmet Baykan, federasyon başkanı Metin Şahin ile konfederasyon şube başkanı Remzi Ay; Karatay Spor Merkezi’nin mimari yapısı, bölümleri ve özellikleri ile merkezin inşaatında gelinen aşama hakkında Başkan Hasan Kılca’dan bilgi aldılar.

Tesisi inceledikten sonra değerlendirmelerde bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Konya Milletvekili Mehmet Baykan, Konya’ya kazandırılan merkez dolayısıyla Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya teşekkür etti. Milletvekili Mehmet Baykan; kompleksin hem bölgeye önemli sportif bir değer katacak hem de gençlerimizin çok daha modern ve iyi şartlarda spor yapmalarına imkan veren bir tesis olduğunu söyledi.

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, ilçenin dört bir tarafını yeni nesil spor merkezleriyle donatmaya devam ettiklerinin altını çizerek ülkenin geleceği olan gençler için hayata geçirdikleri yatırımları önemsediklerini kaydetti.

Karatay Spor Merkezi’nin belediyenin en yüksek bütçeli yatırımı olduğunu hatırlatan Başkan Hasan Kılca şunları ifade etti; “Bizim geleceğimiz gençlerimizdir. Onlara sahip çıkmanın en önemli yollarından birisi de onlara spor yapabilecekleri, eğitimlerini alabilecekleri imkanları sunabilmektir diye düşünüyoruz. Bizler de Karatay Belediyesi olarak özellikle eğitim ve sporda onların yanında olmaya büyük gayret gösteriyoruz. Karatay Spor Merkezi projemiz de bu bağlamda belediye tarihimizin en büyük yatırımıdır. Bu projemiz, geleceğe dönük bir yatırımdır ve uzun yıllar Konyamıza, Karatayımıza, ülkemize hizmet edecek. Toplamda 14 farklı branşta gençlerimiz spor yaparak Konyamızın altyapısına ve ülkemizin milli takımların yeni isimleri yetişecek. Kaba inşaatı tamamlanan merkezimizi kısa sürede tamamlayarak gençlerimize armağan edeceğiz inşallah.”

BU KOMPLEKS TESİSTEN ÇOK ÖNEMLİ SPORCULAR YETİŞECEK

Türkiye Taekwondo Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Metin Şahin de Karatay Belediyesi tarafından Konya’ya kazandırılan Karatay Spor Merkezi’ni çok beğendiğini ifade etti.
Metin Şahin; “Karatay Belediyemiz tarafından şehre kazandırılan Karatay Spor Merkezi’ni inceledik ve burayı gerçekten de çok beğendim. Bu güzel ve kompleks tesisi görünce buradan nice önemli yıldızların büyük sporcuların yetişeceğine dair umudumuz daha da arttı. Tam olimpik bir kompleks olmuş gerçekten. Buradan hem birbirinden önemli sporcular yetişecek hem de vatandaşlarımızın da spor yapabileceği güzel bir hizmet olmuş. Bu önemli proje dolayısıyla Karatay Belediye Başkanımızı yürekten kutluyorum” dedi.

Fenerbahçe’de Rade Krunic’in gruptan ayrılması, taraftarların büyük bir kısmı tarafından olumlu karşılandı.

O denli ki; Bosna-Hersekli futbolcunun gruptan ayrılmasını büyük bir sevinçle karşılayan bir Fenerbahçe taraftarı, Boğaz Köprüsü’ne lazer gösterisi ile ‘Güle güle Krunic’ yazdırdı.

Bu imajlar toplumsal medyada Fenerbahçeli taraftarların büyük bir ilgisi ile karşılandı.

FENERBAHÇE PERFORMANSI

Fenerbahçe, Krunic’i geçen dönemin devre ortasında Milan’dan takımına katmıştı. Fenerbahçe forması altında 22 maça çıkan Bosnalı orta saha oyuncusu 1 asist yaptı.

MOURINHO NE DEMİŞTİ?

Sarı-lacivertlilerin teknik yöneticisi Jose Mourinho, Sofyan Amrabat transferiyle birlikte Alanyaspor maçının akabinde, “Krunic ve Zajc (Toulouse’ye kiralandı) benim fikirlerime uymadığı için orada eksiğimiz vardı. Artık oraya oyuncu alıyoruz. Amrabat için İsmail ya da Fred’in durumu diyemeyiz, biz 3 orta saha oynuyoruz. Yeterli bir takımımız olacak.” formunda konuşmuştu.

ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivas Kongresi’nin 105. yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.

İletişim Başkanlığı’ndan aktarılan habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında şunları kaydetti:

“Sivas Kongresi’nde her türlü imkânsızlık içerisinde azimle birliğini, beraberliğini muhafaza eden Türk milleti, İstiklal Mücadelesini zaferle sonuçlandırmıştır. İstikbalimizin önemli başlangıç noktalarından biri olan Sivas Kongresi’nde alınan tarihi kararlar, Kurtuluş Savaşı’nın yolunu açtığı gibi, Cumhuriyetimizin istikbaline de yön vermiştir. Bundan 105 sene evvel Sivas’ta, bağımsızlık ve vatan aşkıyla yakılan meşale, muasır medeniyet yürüyüşümüzde bugün de yolumuzu aydınlatmaktadır. Şanlı tarihimizle iftihar eden, kahraman ecdadımızla aynı ruh ve şuura sahip olan genç nesiller ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedefine taşıyacaktır. Bugün biz de adımlarımızı Sivas Kongresi’nde alınan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan kararlara bağlılık şuuruyla atıyoruz. Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, tüm kahramanlarımızı saygı ve şükranla anıyor, bu Kongre’ye ev sahipliği yapan Sivaslıları ve tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularla selamlıyorum.”

KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların ulaşım imkânlarından sağlıklı bir şekilde yararlanabilmesi amacıyla çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından otogar aktarma durakları yeni modern duraklarla değiştirildi.

Günlük hayatta yoğun bir şekilde kullanılan ve yolcu hizmetlerinin temel unsurlarından olan duraklar Kocaeli Büyükşehir Belediyesince yenileniyor. Ulaşım Dairesi Başkanlığı’nca yürütülen hizmetler kapsamında vatandaşların konforlu ve güvenli yolculuk yapabilmesi amacıyla duraklar modern hale getiriliyor. Bu kapsamda her gün yüzlerce insanın kullandığı otogar aktarma durakları modern duraklara çevrildi.

Büyükşehir Belediyesi eski durakları sökerek, eski durakların yerine 6 metre uzunluğunda 2 adet klimalı toplu taşıma durağı montajı yapıldı. Modern kapalı duraklar vatandaşlara dört mevsim rahatlık ve güven sağlayacak. Modern durakların yanına 9 metrelik özel üretim 2 yeni durak daha yapıldı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) tarafından organize edilen ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğiyle desteklenen İstanbul Global E-İhracat Tepesi 2024’e (IGEXX) katıldı.

Konuşmasında e-ticaret alanında yaşanan değişim ve dönüşümlere değinen Bolat, ticaretin dijitalleşme seyahatinin, yalnızca teknolojik bir yenilik değil, birebir vakitte ekonomik bir dönüşüm olduğunu söyledi.

2019 yılından bu yana yüzde 75 büyüme kaydeden global e-ticaret hacmi, 2023 yılı prestijiyle 5,8 trilyon dolara erişerek tarihi bir büyüklüğe ulaştığını lisana getiren Bolat, “Bu yılın sonunda ise global e-ticaretin yüzde 8 büyüme ile 6,3 trilyon dolara erişmesini beklemekteyiz. Ülkemizdeki durumuna baktığımızda ise 2023 yılında e-ticaretin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki hissesi (e-GSYH) 2022’ye nazaran yüzde 33,3 oranında artarak yüzde 6,8’lik hisseye ulaşmıştır. e-GSYH’miz 2019-2023 yılları ortasında yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 26’lık gerçek büyüme gösterdi. Ülkemizde e-ticaret genel iktisat ortalamasının üstünde büyüme göstermektedir.

2022’de yaklaşık 2,17 milyar dolar olan e-ihracatımız, 2023’te yüzde 131 artış göstererek 5 milyar doları aşmıştır. 2022’de e-ihracatın genel mal ihracatındaki hissesi yüzde 0,91 iken 2023’te yüzde 2,1’e yükselmiştir. 2024’ün birinci 8 ayında ise e-ihracatımız, geçen yılın birebir devrine nazaran yüzde 94 oranında artış göstererek 4,16 milyar dolara, toplam mal ihracatı içindeki hissesi yüzde 2,7’ye yükselmiş bulunmaktadır. 2024’ün sonuna kadar toplamda 8 milyar dolar e-ihracata ulaşmayı hedefliyoruz. Böylelikle e-ihracatımızın toplam mal ihracatı içindeki hissesi da yüzde 3’ü aşacaktır. Gayemiz, e-ihracatın toplam ihracat içindeki hissesini 2028’e kadar yüzde 10’a çıkarmak” diye konuştu.

“Türkiye ihracatının artış eğilimi devam etmekte”

Ömer Bolat, dünya iktisadında yaşanan gelişmeleri anımsatarak, bu ortamda Türkiye iktisadının tüm aksiliklere karşın, inovasyon, üretim, yatırım, istihdam ve ihracata odaklı siyasetlerle gücünü artırmaya devam ettiğini söyledi.

Konuşmasında son açıklanan dış ticaret bilgileri hakkında iştirakçileri bilgilendiren Bolat, Türkiye ihracatında artış, ithalatında düşüş eğiliminin devam ettiğini bildirdi. Mal ve hizmetler ihracatında yaşanan olumlu gelişmelere dikkati çeken Bolat, birebir sürat ve tempoyla çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.

Bolat, “Kişi başına ulusal gelirimiz bu yılın sonuna kadar 14 bin doları aşacaktır.” dedi.

“Günümüzde anahtar söz; sürdürülebilirlik”

Günümüzde global ticaretin, yeşil ve dijital dönüşümün tesirleri ile esaslı bir değişim sürecinden geçtiğini tabir eden Bolat, şunları kaydetti:

“Anahtar söz ‘sürdürülebilirlik’ olmuştur. Markalar, karbon emisyonlarını en aza indirmek ve tedarik zincirindeki kırılganlığı azaltmak için uğraş harcamaktadır. Döngüsel iktisat kıymetini giderek artırmakta. Milletlerarası pazardan aldığımız hissesi korumak ve artırmak için dijital gündemi yakından takip etmek zorundayız, belirlenen siyasetlere ahenk sağlamak için Ticaret Bakanlığı olarak önemli bir sorumluluğumuz var. Bu kapsamda başta KOBİ’ler olmak üzere tüm şirketlerimizin kurumsal sürdürülebilirlik odaklı dönüşümü sağlayabilmesi için farkındalık sağlanması, mevcut durum tahlilinin yapılması, mevcut durumun güzelleştirilmesine yönelik hazırladığımız, ulusal ve milletlerarası fonlara erişimin kolaylaştırılmasını sağlayacak Responsible Programı’nı kamuoyu ile paylaşmıştık.”

“E-Kolay İhracat Platformu’nu kuruyoruz”

Ticaret Bakanı Bolat, küresel ticarette bir öbür değerli dönüşümün de dijitalleşme olduğuna işaret ederek, bu dönüşümün getirdiği yenilikler ve internet kullanımının yaygınlaşmasının, bilhassa global salgın devri prestijiyle tüketici alışkanlıklarını değiştirdiğini söyledi.

Bolat, şöyle konuştu:

“Türkiye’de de e-ticaretin, toplam ticaret içindeki hissesi 2019’da yüzde 4,8 iken, 2023 sonunda yüzde 21’e yükselmiştir. Bunda salgının ticaret alışkanlıklarını değiştirmesinin çok kıymetli rolü oldu. Bu gelişmeler karşısında Bakanlık olarak hem hizmet ihracatına yönelik takviye paketlerimiz bulunmakta hem de e-ihracata yönelik çok kıymetli dayanak ve teşvikler sağlamaktayız. E-ihracat ile firmalarımız uzak ve yabancı pazarlara daha kolay giriş yapabilmekte ve dünyanın her yerinden yüksek alım gücüne sahip müşterileri ulaşabilmekte, ortacılar ve tedarikçiler olmaksızın yabancı ülkelerde kendi markalarını oluşturabilmekteler.”

Sağladığı avantajlar karşısında tüm firmaların ticaretin dönüşümünü yakından takip etmelerinin değerli olduğunu vurgulayan Bolat, e-ihracat stratejisi oluşturmalarının olmazsa olmaz mecburilik olduğunu söyledi.

Bolat, şunları kaydetti:

“Ticaret Bakanlığı olarak firmalarımızı bu dönüşüm sürecine hazırlamada liderlik yapmaya hazırız. Klâsik ticarete ve ihracata yönelik mevzuatlarımız yanında e-ticaret, e-ihracata yönelik mevzuatlarımızı hazırlamış bulunuyoruz. 5986 sayılı e-ihracat dayanakları kararı ile firmalarımızın yurt dışı pazar yerlerinde tanıtım ve sipariş karşılama hizmetlerine yönelik kıymetli takviyeleri hayata geçirdik. Siz daha fazla e-ihracat yaptıkça biz de sizlere daha fazla e-ihracat dayanakları sağlamaya devam edeceğiz. Tüm bu dayanak ve eğitim programları çerçevesinde dayanak müracaatlarının başladığı 2023 yılından bu yana 181 şirket, 5 perakende e-ticaret sitesi ve 2 pazar yeri takviye kapsamına alınmıştır. E-Kolay İhracat Platformu’nu da kuruyoruz. E-Kolay İhracat Platformu ile firmalarımızın e-ihracat ve dijital pazarlama konusunda eksikliklerini tamamlamayabilecekleri kapsamlı bir bilgi kaynağı sunmayı hedefliyoruz.”

BioAge Labs, obezite tedavileri geliştirmeye odaklanan bir biyoteknoloji girişimi, Amerika Birleşik Devletleri’nde halka arz (IPO) başvurusunda bulundu. İlaç devi Eli Lilly ile ortaklık kuran Kaliforniya, Richmond merkezli şirket, biyoteknoloji firmalarına yönelik mevcut yatırımcı ilgisinden yararlanmayı hedefliyor.Şirketin halka arz kararı, son dönemde biyoteknoloji girişimlerinin halka açılma eğilimini takip ediyor. Bu eğilim, faiz oranı indirim beklentilerinin hisse senedi piyasalarını güçlendirmesi ve şirketlere sermaye artırımı için elverişli bir ortam sağlamasıyla destekleniyor.BioAge’in önde gelen deneysel ilacı azelaprag, şu anda potansiyel bir obezite tedavisi olarak orta aşama denemesinde. Deneme, Lilly’nin Zepbound’u ile ortaklaşa yürütülüyor ve 2025’in ilk yarısında Novo Nordisk’in Wegovy’si ile ikinci bir denemenin başlatılması planlanıyor.Halka açılma hamlesi, BioAge’in Sofinnova Investments liderliğindeki bir finansman turunda 170 milyon dolar toplamayı başarmasının ardından geliyor. Bu sermaye girişine rağmen şirket, bu yılın ilk yarısında 26,6 milyon dolar zarar açıkladı. Bu rakam, 2023’ün aynı döneminde bildirilen 28,3 milyon dolarlık zarardan biraz daha az.2015 yılında kuruluşundan bu yana BioAge, düzenleyici bir dosyada belirtildiği üzere, çabalarını ürün adaylarının ve lisanslı teknolojilerin edinimi ve geliştirilmesine odaklayarak herhangi bir gelir elde etmedi.Bazı halka arz yatırımcıları istikrarlı gelirleri ve karlılığı olan şirketleri tercih etse de, obezite karşıtı ilaç geliştiricileri için pazar, Wall Street ve risk sermayesi yatırımcılarının ilgisini çekti.BioAge, hisselerini “BIOA” ticker sembolü altında Nasdaq borsasında listelemek niyetinde. Halka arz, Goldman Sachs, Morgan Stanley (NYSE:MS), Jefferies ve Citigroup dahil olmak üzere bir finansal kuruluş konsorsiyumu tarafından yürütülecek.Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Popüler sosyal medya uygulaması Snapchat’in arkasındaki şirket Snap Inc (NYSE:SNAP)., CEO Evan Spiegel’in bugün şirket çalışanlarına ilettiği üzere, reklam işini geliştirmeye ve artırılmış gerçeklik teknolojisine yatırım yapmaya odaklanıyor.Bu stratejik dönüşüm, şirketin hisse senedi performansına bir yanıt niteliğinde. Snap hisseleri yılbaşından bu yana yaklaşık %48 oranında düşüş gösterdi.Bu hamle, Snap’in Meta Platforms (NASDAQ:META) ve Bytedance’e ait TikTok gibi büyük oyunculardan reklam gelirleri konusunda sert bir rekabetle karşı karşıya kaldığı bir dönemde geliyor.Spiegel, şirket içi bir notta zorluğu kabul ederek, “reklam işimiz rakiplerimizden daha yavaş büyüyor” dedi, geçtiğimiz yıl kaydedilen ilerlemeye rağmen.Ağustos başında Snap, reklam harcamalarındaki azalmayı gerekçe göstererek mevcut çeyrek için temkinli bir görünüm sundu. London Stock Exchange Group verilerine göre, şirketin 2024 mali yılı gelirinin şu anda 5,34 milyar dolar olması bekleniyor.Bu zorlukları aşmak için Snap, makine öğrenimi ve otomasyon teknolojilerinden yararlanan yeni reklam yerleşimleri sunarak pazarlama stratejisini yeniden düzenlemeye hazırlanıyor. Bu çabalara ek olarak şirket, rakibi Meta’nın ürünlerine benzer akıllı gözlükler de dahil olmak üzere artırılmış gerçeklik ürünleri geliştiriyor.Haziran ayında Snap, telefon kameralarıyla çekilen videolarda kullanılan efektlerin gerçekçiliğini artıran yapay zeka araçlarını piyasaya sürdü. Bu yenilikler, şirketin kullanıcılara artırılmış gerçeklik deneyimleri aracılığıyla bilgi işlem ve dünya ile etkileşim kurmanın yeni yollarını sunma stratejisinin bir parçası.Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Süper Lig’de ulusal ortaya namağlup giren Göztepe’de yeni bir transfer savı gündeme geldi. Sarı-Kırmızılı takımda lider Rasmus Ankersen’in son bir forvet transferi yapacaklarını açıklamasının akabinde gözler atağa çevrildi.

İzmir takımının gündemine geçen dönem Udinese forması giyen 28 yaşındaki Nijeryalı santrfor Isaac Success’in geldiği öne sürüldü. Şu an boşta olan oyuncu ile temasa geçmeye hazırlanan kurmaylar, nabız yoklayacak. Tecrübeli oyuncunun santrfor mevkiinin yanında sol ve sağ kanat bölgelerine yakın oynayabiliyor olması ismini transferde bir adım daha öne çıkartıyor. Udinese’nin yanı sıra Granada, Watford, Malaga üzere üst seviye kulüplerde forma giyen Nijeryalı Success deneyimiyle Romulo, Juan ve Kubilay’dan oluşan atak sınırına güç katacak.

İTALYA’DA PARLADI

Son 3 yıldır Udinese forması giyen Isaac Success, İtalyan temsilcisi ile çıktığı 83 müsabakada 6 gol atma başarısı gösterdi. Bu süreçte yaptığı asistler ile ön plana çıkan Success, 3 dönemde toplam 16 asist yaparak epey dikkat alımlı bir istatistik sergiledi. Golcü kimliğinin yanı sıra gollere direkt katkısıyla göze çarpan Success, buradaki başarılı performansıyla birçok kulübün transfer listesine girdi.

Foreks – Deutsche Bank (NYSE:DB) CEO’su Christian Sewing, Avrupa’nın güçlü bir finans sektörü olmadan mevcut jeopolitik iklimde daha da fazla zorlukla karşılaşacağını söyledi.

Handelsblatt Bankacılık Zirvesi’nde ykonuşan Sewing, finans sektörünün ekonominin bel kemiği olduğunu ve stratejik önem taşıdığını belirtti

Sewing, bu önemi yerine getirmenin kilit bir görev olarak Berlin ve Brüksel’de güçlü bir şekilde vurgulanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Sewing’e göre ayrıca, “Küresel çapta bankalar olmadan yabancı tedarikçilere çok bağımlı hale geleceğiz ve New York, Londra ve Singapur’a ayak uydurabilecek bir finans merkezimiz olmazsa uluslararası yatırımcılar gelecekte bizden uzak duracak” diye konuştu.

Foreks – Japonya Maliye Bakanlığı, bakanlıkların önümüzdeki mali yıl için bütçe taleplerinin 800 milyar doları aşarak rekor kırdığını söyledi.

Toplam 117,6 trilyon yenlik (811,93 milyar dolar) rekor bütçe talebi, Japonya Merkez Bankası’nın on yıldır sürdürdüğü teşvik programından uzaklaşmasıyla birlikte geldi.

Bu da hükümetin artık ultra düşük borçlanma maliyetlerine ve merkez bankasının borçları etkin bir şekilde finanse etmesine güvenemeyeceği anlamına geliyor.

Maliye Bakanlığı’na göre Nisan ayında başlayacak yeri mali yıl için varsayılan faiz oranı %1.9’dan %2.1’e yükselecek ve faiz ödemeleri ve borç itfası için borç servis maliyetleri 27 trilyon yenden 28,9 trilyon yene çıkacak.

Ekonomisinin iki katından fazla bir büyüklükte borçla boğuşan Japonya, gelecek mali yıla kadar faiz dışı bütçe fazlası verme taahhüdünü teyit etti.

Dai-ichi Life Research Institute baş ekonomisti Hideo Kumano, “Enerji sübvansiyonlarının uzatılıp uzatılmayacağı da dahil olmak üzere, bir sonraki başbakan tarafından hazırlanması muhtemel bir ekonomik paket, yeni liderin mali disiplin konusundaki duruşunu gösterecektir” dedi.

27 Eylül’de yapılacak iktidar partisi LDP’deki liderlik seçiminde yarışa katılan dijital dönüşüm bakanı Taro Kono, mevcut mali durumu “acil durum” olarak nitelendirerek Japonya’nın mali disiplini yeniden kazanması gerektiğini söyledi.

Bir diğer aday Takayuki Kobayashi ise artan fiyatların acısını hafifletmek için yeni bir paket başlatmayı planladığını söyledi.

Kobayashi geçen ay yaptığı açıklamada “Ekonomiye maliyeden daha fazla öncelik verilmeli” demişti.

Bir diğer aday Toshimitsu Motegi de yaptığı açıklamada ekonominin toparlanmaya devam etmesini sağlamak için kapsamlı bir teşvik paketi isteyeceğini söyledi.

Mizuho Research and Technologies’de kıdemli ekonomist olan Saisuke Sakai, “Önümüzde yaklaşan bir alt meclis seçimi varken, daha fazla harcama çağrıları artabilir” dedi. Harcamaların düzene sokulmaması durumunda faiz dışı bütçe fazlası elde etmenin zorlaşacağını da sözlerine ekledi.

Foreks – ING’den Warren Patterson ve Ewa Manthey’e göre, bu haftaki petrol fiyatlarındaki düşüş OPEC+’nın üretim kısıtlamalarının bir kısmını gevşetme planları üzerindeki baskıyı artırıyor.

OPEC+ üyeleri, fiyatları baskılayabilecek küresel bir arz fazlasından kaçınmak amacıyla üretimi kısıtlıyor. Yatırımcılar şimdi, zayıf Çin talebi ve bölgedeki petrol akışını yeniden sağlayacak Libya ateşkesi beklentileri nedeniyle aşırı arz korkusunun hızla arttığı bir dönemde, Ekim ayından itibaren grubun gönüllü üretim kısıtlamalarının kademeli olarak gevşetilmesine hazırlanıyor.

ING analistleri müşterilerine gönderdikleri araştırma notunda, “2025’e kadar yumuşak görünen dengeyle birlikte, asıl soru grubun fiyatlar üzerinde önemli bir baskı yaratmadan piyasaya arzı ne zaman geri getirebileceğidir” değerlendirmesini yaptılar

Bildiğiniz üzere son vakitlerde elektrikli otomobillere olan talep azaldı. Bunun elbette ki tek bir nedeni yok. Lakin en başta gelen sebepler; menzil araları, şarj istasyonlarının hala kâfi sayıda olmaması, yeniden şarj istasyonlarındaki sıra ve elektrikli otomobillerin bedelinin ilerleyen devirlerde içten yanmalı araçlara nazaran çok daha süratli düşmesi. Tüm bu nedenler, son devirde tüketicilerin elektrikli arabalardan uzaklaşmasına neden oldu. Hal bu türlü olunca talep düştü ve talep niyet de fiyatlar en azıyla sabit kalmış oldu.

Yani her ne kadar son periyotta sıfır araba pazarında fiyatlar yükselmiş olsa da, bu durum elektrikli otomobiller için geçerli değil. Esasen bildiğiniz üzere yeni devirde pek çok otomotiv devi de elektrikli otomobil planlarını ertelemiş vaziyette. Lakin elbette hala tüm bu gelişmelere karşın kimi kullanıcılar elektrikli araba konusunda istekli. Şayet siz de onlardan biriyseniz hakikat yerdesiniz. Sizler için aktüel olarak Türkiye’de satılan en ucuz elektrikli arabaları derledik. İşte Türkiye’nin en ucuz elektrikli otomobilleri!

Dacia Spring

Fiyatı: 892.000 TL

Leapmotor T03

Fiyatı: 999.000 TL

Peugeot e-208

Fiyatı: 1.285.500 TL

MG4

Fiyatı: 1.290.000 TL

Opel Corsa-e

Fiyatı: 1.340.900 TL

Citroen e-C4

Fiyatı: 1.349.000 TL

Citroen e-C4X

Fiyatı: 1.349.000 TL

Hyundai KONA Elektrik

Fiyatı: 1.399.000 TL

Fiat 500e

Fiyatı: 1.425.900 TL

Togg T10X

Fiyatı: 1.432.600 TL

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinde (IPCC) sera gazı salımlarının azaltılmasına odaklanan Üçüncü Çalışma Kümesi Lider Yardımcısı ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şiir Kılkış, bu yıl Azerbaycan’da düzenlenecek olan COP29’da ortaya konulan gayelerin uygulamaya geçmesi gerektiğini söyledi.

Başta global ısınmayla gayrette gelinen son durum olmak üzere iklim değişikliğiyle ilgili birçok kıymetli bahsin ele alınacağı Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) bu yıl 11-24 Kasım’da Azerbaycan’ın mesken sahipliğinde, başşehir Bakü’de düzenlenecek.

Türkiye olarak bu manada kıymetli bir güneş jenerasyonu içerisinde olduğumuzu belirten Kılkış, “Hangi kaynağı, hangi muhtaçlık ve güç talebinde kullanacağımız, bunun akıllı bir formda yönetilmesi, buna yönelik planlama yapmamız, amaçlarımızı ortaya koymamız her seviye için geçerli. Türkiye olarak yenilenebilir amaçlarımız de var ve süratli bir formda bedellendiriliyor. Bunun beraberinde örneğin, kentlerin yenilenebilir güç tüketimini ve taleplerini akıllı bir halde nasıl istikrarlı, uyumlu bir hale getirebiliriz? Bunun yerleşkeler ve kent ölçeğinden, ulusal ölçeğe kadar her ölçekte planlanması epey değerli. Şu an 2030’a kadar kentler, Avrupa’da bilhassa net sıfır salım gayesine yönelik kendilerine amaç ortaya koymuş durumda. Birinci kentler, misyon etiketlerini de aldılar. Münasebetiyle güç planlaması kapsamında kentlerin bu süreç içerisinde kendilerine bir rol bulmaları, net sıfır salım amaçlarını desteklemeleri önemli” diye konuştu.

IPCC’de Altıncı Kıymetlendirme Raporu birinci açıklandığında dünyanın gidişatının 3,2 santigrat derece seviyesine hakikat ilerlediğini, bunun biraz düzgünleşmiş olarak gözükmesine karşın 1,5 santigrat derecenin 2 kat üzerinde seyrederek 3 santigrat derece seviyesinde bulunduğunu lisana getiren Kılkış, her artış ile birlikte iklim değişikliği tesirleri düşünüldüğünde çok yağışların, kuraklıkların, orman yangınlarının, yüksek sıcaklıkların daha fazla hissedilebilir olacağının ötesinde yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünyanın tehlikede olduğunun altını çizdi.

Kılkış, COP29’dan çıkabilecek sonuçlara ait şunları kaydetti:

“Bir evvelki yıl teknik diyalogların tamamlanmasının akabinde birinci Global Durum Değerlendirmesi’nin sonuç bildirgesi yayımlandı. Sonuç bildirgesinde yeniden 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kurulu gücünün 3 misli artırılması, güç verimliğini güzelleştirme suratının 2 misli artırılması ve fosil yakıt kaynaklarından da o geçiş esnasında uzaklaşmamız istikametinde maksat ortaya konuldu. Her COP toplantısında tekrar hükümetler, devletler, yeni amaçlarını ortaya koyma çabası içerisindeler lakin şunu gözlemliyoruz ki yeniden bunlar çok yetersiz. İlerleme için bir efor içerisinde olunsa da tekrar dünya olarak geldiğimiz süreç sorunun hala devam etmesi ve tahlillere gereğince yaklaşmamamız tarafında. Münasebetiyle beklentim yeniden ortaya konulan amaçların artık uygulamaya geçmesi ve uygulamaya geçmesi için de beklentilerin süratli bir biçimde çalışılması, gerçekleştirilmesi. Tüm dünyadan beklentim ise bilimsel bulguları esas alarak el birliği, güç birliği içerisinde bu sorunun üstesinden gelerek tahlil oluşturmalarıdır.”

COP zirveleri

Küresel ısınmanın her boyutu ile ele alındığı COP tepelerinin birincisi 1995’te Almanya’nın Bonn kentinde düzenlendi.

Açılımı “Conference of the Parties” (Taraflar Konferansı) olan aktiflik Türkçede de çoklukla İngilizce kısaltılmış haliyle, “COP zirveleri” halinde kullanılıyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf ülkeler bu konferans kapsamında her sene dünyanın diğer bir ülkesinde bir ortaya gelip iklim değişikliğinin getirdiği sıkıntılar ve tahlil yolları üzerine kapsamlı müzakereler gerçekleştiriyor.

İngilizcesi “UN Framework Convention on Climate Change (UNFCCC)” olan mukavele, BM tarafından iklim değişikliği problemine işaret etmek gayesiyle geliştirilmiş birinci kıymetli teşebbüslerden biri olarak gösteriliyor. Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde 1992’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Etraf ve Kalkınma Konferansı’nda imzaya açılan kontrat 21 Mart 1994’te yürürlüğe girdi.

Taraf ülkeleri, sera gazı emisyonlarını azaltmaya, araştırma ve teknoloji üzerinde işbirliği yapmaya ve sera gazı yutaklarını muhafazaya teşvik eden mukaveleye Türkiye, 24 Mayıs 2004 tarihinde dahil oldu.

ABD’li özel sermaye şirketi KKR, Fuji Soft Inc. hisseleri için ihale teklifini stratejik bir hamleyle Perşembe gününe çekiyor. Bu, daha önce Eylül ortası için planlanan takvimin öne alınması anlamına geliyor. Teklif fiyatı, mevcut döviz kuru olan 1 dolar = 144,96 yen üzerinden hesaplandığında 60,71 dolara denk gelen hisse başına 8.800 yen olarak korunuyor.Bu gelişme, bir diğer ABD’li yatırım fonu olan Bain Capital’in Salı günü Fuji Soft’u satın almak için karşı teklif sunduğunu açıklamasının ardından geldi. Bain Capital’in teklifinin finansal detayları açıklanmadı.KKR’nin ihale teklifi başarılı olursa, Fuji Soft’un mevcut hissedarlarından belirtilen teklif fiyatından hisse alımı gerçekleştirilecek. Bu hareket, Japon şirketin potansiyel sahiplik değişikliğinde önemli bir adımı temsil ediyor ve KKR, Bain Capital’in rekabetçi ilgisine karşı Fuji Soft’ta pay sahibi olmayı hedefliyor.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

ABD hisse senedi piyasaları Salı günü önemli bir düşüş yaşadı. S&P 500 endeksi %2’nin üzerinde, NASDAQ Composite endeksi ise %3’ün üzerinde değer kaybetti. Ağustos başından bu yana en büyük günlük düşüş olan bu gerileme, yatırımcıların teknoloji sektörüne, özellikle yapay zeka ve çip hisselerine yönelik ilgisinin azalmasından kaynaklandı.Önde gelen yapay zeka ve yarı iletken şirketi Nvidia’nın hisse fiyatı yaklaşık %10 düştü. Daha geniş kapsamlı PHLX çip endeksi de %8 değer kaybetti. Piyasa analistleri, satışların çeşitli nedenlere bağlı olduğunu belirtti. Bunlar arasında Nvidia’nın kazanç açıklaması sonrası beklenen rallinin gerçekleşmemesi ve yapay zekanın kısa vadeli finansal getirilerine yönelik genel bir hayal kırıklığı yer alıyor.Yatırımcılar aynı zamanda daha geniş ekonomik göstergeleri de yakından takip ediyor. Chicago’daki IG North America CEO’su ve Tastytrade başkanı JJ Kinahan, üst üste beşinci ay düşüş gösteren ISM imalat endeksinin piyasada gerginliğe neden olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, ham petrol fiyatlarının 70 doların altına düşmesi, olası resesyon baskılarının bir işareti olarak görüldü.Yatırımcılar yaz tatillerinden dönerken, özellikle bir seçim yılında tarihsel olarak dalgalı geçen Eylül ve Ekim aylarıyla karşı karşıya kalıyor ve piyasa gerginlik belirtileri gösteriyor. Bu durum, genel piyasa düşüşüne ve VIX endeksinin 20’nin üzerinde kapanmasıyla artan oynaklığa yansıyor.Son yaşanan satış dalgası, piyasanın ekonomik verilere, mevsimsel eğilimlere ve sektöre özgü performanslara olan duyarlılığını vurguluyor. Teknoloji hisseleri bu düşüşten en çok etkilenen sektör oldu. Yatırımcılara, çalkantılı geçebilecek sonbahar sezonu boyunca temkinli olmaları tavsiye ediliyor.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Riskli varlıklardan yaygın bir geri çekilme içinde, Asya hisse senetleri ve küresel hisse senedi vadeli işlemleri bugün keskin bir düşüş yaşadı. Bu düşüş, ABD ekonomik büyümesine ilişkin endişelerin yeniden ortaya çıkmasıyla gerçekleşti. Bu gelişme, Wall Street’teki önemli bir teknoloji hissesi satışını takip etti; NASDAQ:NVDA (NASDAQ:NVDA) hissesi neredeyse %10 değer kaybetti.Düşüşe Japonya’nın Nikkei endeksi öncülük etti ve %3’ten fazla değer kaybetti. MSCI’nin Japonya dışındaki Asya-Pasifik hisselerini kapsayan en geniş endeksi ise %1,6 düştü.Wall Street, Labor Day tatilinin ardından ticarete yeniden başladıktan sonra dün sert bir düşüşle kapanmıştı. Pepperstone’un araştırma başkanı Chris Weston, sermaye piyasalarında portföy riskini azaltma eğiliminin belirgin olduğunu ve büyüme endişelerinin merkezi bir tema olduğunu belirtti.ABD hisse senedi vadeli işlemleri bugün düşmeye devam etti; S&P 500 vadeli işlemleri %0,5 ve Nasdaq vadeli işlemleri %0,75 değer kaybetti. EUROSTOXX 50 vadeli işlemleri %1’den fazla düşerken, FTSE vadeli işlemleri %0,73 geriledi.Çin’in ekonomik zorlukları, ülkenin güçlü bir şekilde toparlanma mücadelesi verirken Pekin’den daha fazla teşvik çağrılarına yol açtı. Bu zorluklar, Çin’in dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumuyla birleşince petrol fiyatlarındaki düşüşü daha da şiddetlendirdi.Brent ham petrol vadeli işlemleri varil başına 73,32 dolara kadar geriledi ve ABD ham petrolü 69,83 dolara düştü. Bu rakamlar, Aralık ayından bu yana en düşük seviyeleri işaret ediyor ve bir önceki seansta %4’ten fazla düşen fiyatların devamı niteliğinde.Hong Kong’da hisseler, bölgesel eğilimlere paralel olarak düşük açıldı ve Hang Seng Endeksi %0,8 değer kaybetti. Çin’in blue-chip endeksi CSI300 ise %0,6 düştü.Önümüzdeki döneme bakıldığında, ABD ekonomik takvimi veri açıklamalarıyla dolu; iş açılışları, işsizlik başvuruları ve Cuma günü açıklanacak olan yakından izlenen tarım dışı istihdam raporu bunlar arasında. Tarım dışı istihdam raporunun sonucu, Federal Reserve’in bu ay beklenen faiz indirimi miktarını etkileyebilir.10 yıllık ABD Hazine tahvili getirisi %3,8348 ile hafif düşüş gösterirken, 2 yıllık tahvil getirisi %3,8672 seviyesindeydi. Emtia piyasasında, spot altın %0,04 artışla ons başına 2.493,85 dolar seviyesine yükseldi.Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Foreks – Ticaret lobi grubu BGA, Alman ihracatçıların dış ticarette bir durgunlukla karşı karşıya olduğunu ve sektördeki duyarlılığın endişe verici bir şekilde karamsarlaştığını söyledi.

Alman Toptan Satış, Dış Ticaret ve Hizmetler Federasyonu (BGA) 2024 yılı için ihracatın %0,3 oranında daralarak düşmeye devam etmesini, ithalatın ise %2,0 oranında küçülmesini bekliyor.

BGA Başkanı Dirk Jandura, tahminleri Alman hükümeti için bir uyandırma çağrısı olarak nitelendirerek, ankete katılan işletmelerin yaklaşık %70’inin Berlin’in önlemlerinin yanlış yönde ilerlediğini veya yeterince ileri gitmediğini söylediğini belirtti. “Alman dış ticareti bir durgunlukla karşı karşıya” dedi.

Jandura, BGA’nın birkaç yüz üyesi arasında AB iç pazarındaki zayıf büyüme, Çin’den gelen zayıf rakamlar ve ABD seçimlerinin sonuçları gibi pek çok endişe olduğunu söyledi.

Duyarlılığın yılın ilk yarısından bu yana önemli ölçüde düştüğünü ve ihracatçıların, gelecekteki iş beklentilerinin bugüne kadarki en düşük seviyede değerlendirilmesiyle birlikte, ikinci yarıda bir toparlanma olacağına şüpheyle yaklaştığını sözlerine ekledi.

Jandura, “İhracat ülkesi modelimizi kurtaracak kaldıraçlar bellidir: Daha az bürokrasiye, daha az yüke ve hepsinden önemlisi daha fazla serbest ticaret yapma konusunda net bir kararlılığa ve cesarete ihtiyacımız var” diye konuştu

Foreks – ING’den Warren Patterson ve Ewa Manthey’e göre, bu hafta petrol fiyatlarındaki düşüş OPEC+’ın üretim kısıtlamalarından bazılarını kaldırma planları üzerinde daha fazla baskı yaratıyor.

OPEC+ üyeleri, fiyatları düşürebilecek küresel bir fazladan kaçınmak için üretimi kısıtlıyor.

Yatırımcılar şimdi, zayıf Çin talebi ve bölgedeki petrol akışını yeniden sağlayacak bir Libya ateşkesi beklentileri nedeniyle aşırı arz korkularının hızla arttığı bir zamanda, grubun Ekim ayından itibaren gönüllü üretim kısıtlamalarının kademeli olarak kaldırılmasına hazırlanıyor.

ING analistleri müşterilerine gönderdikleri notta, “2025’e kadar denge zayıf görünüyor; Soru şu ki grup, fiyatlar üzerinde önemli bir baskı oluşturmadan arzı piyasaya geri getirebilecek mi?” dedi.

Foreks – Deutsche Bank (NYSE:DB) CEO’su Christian Sewing, Avrupa’nın güçlü bir finans sektörü olmadan mevcut jeopolitik iklimde daha da fazla zorlukla karşılaşacağını söyledi.

Handelsblatt Bankacılık Zirvesi’nde ykonuşan Sewing, finans sektörünün ekonominin bel kemiği olduğunu ve stratejik önem taşıdığını belirtti

Sewing, bu önemi yerine getirmenin kilit bir görev olarak Berlin ve Brüksel’de güçlü bir şekilde vurgulanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Sewing’e göre ayrıca, “Küresel çapta bankalar olmadan yabancı tedarikçilere çok bağımlı hale geleceğiz ve New York, Londra ve Singapur’a ayak uydurabilecek bir finans merkezimiz olmazsa uluslararası yatırımcılar gelecekte bizden uzak duracak” diye konuştu.

Investing.com – Wall Street’in Eylül ayına düşüşle başladığı günün ardından ABD vadeli işlemleri geriledi. Başta yapay zekanın odak noktası Nvidia (NVDA) olmak üzere teknoloji isimleri hisse fiyatlarının keskin bir şekilde düştüğünü gördü. Nvidia’nın hisse senedi fiyatı, ABD’li düzenleyicilerin olası antitröst uygulamalarına yönelik derinleşen bir soruşturmanın parçası olarak şirkete mahkeme celbi çıkardığı haberinin ardından daha da düştü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Fatih Karahan, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen 24Fintech konferansında önemli bir sunum gerçekleştirdi.

1. Vadeli işlemler düştü

ABD hisse senedi vadeli işlemleri düşüş göstererek Wall Street’te bir önceki seansta kaydedilen düşüşlerin devam edeceğine işaret etti.

Dow kontratı %0,2, S&P 500 %0,4 ve Nasdaq 100 %0,7 değer kaybetti.

Çalkantılı bir Ağustos ayının ardından Eylül ayına olumsuz bir başlangıç yapan ana endeksler dünkü seansta düştü. Tarihsel olarak Eylül ayı, hisse senetleri için en kötü aylardan biri olurken yatırımcılar, Fed’den olası bir faiz indiriminin büyüklüğünü etkilemesi beklenen istihdam verilerini bekliyor.

ABD Tedarik Yönetimi Enstitüsünün aylık imalat faaliyeti ölçümünün beklenenden daha zayıf çıkması da dünyanın en büyük ekonomisinde yavaşlama korkularını körükledi.

Gösterge S&P 500, 30 hisse senedi Dow Jones Industrial Average ve teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite Ağustos ayından bu yana günlük bazda en büyük yüzdelik düşüşünü kaydetti. Muhteşem Yedili olarak adlandırılan teknoloji devleri, neredeyse %10 azalarak 279 milyar dolarlık rekor piyasa değerine ulaşan yapay zeka devi Nvidia da dahil olmak üzere düşüş yaşadı.

2. JOLTS verileri açıklanacak

Yatırımcılar Çarşamba günü açıklanacak olan önemli istihdam rakamlarıyla birlikte ABD iş gücü piyasasının durumuna göz atma şansına sahip olacak.

Ekonomistlerin genel iş gücü talebinin bir göstergesi olarak kabul ettiği Açık İşler ve İş Gücü Devir Anketinde yer alan verilere göre Temmuz ayında mevcut pozisyon sayısı 8,090 milyona geriledi. Haziran ayında bu sayı ufak bir düşüşle 8,184 milyona gerilemişti.

Anket, Cuma günü açıklanacak olan ve merakla beklenen tarım dışı istihdam raporu için bir öncü niteliği taşıyacak. Veriler muhtemelen Fed Başkanı Jerome Powell’ın enflasyonu kontrol altına almaya odaklanmaktan iş kayıplarını önlemeye yönelik hazırlıklara doğru beklenen kaymaya nasıl yaklaştığını belirleyecek. Powell, Ağustos ayında yaptığı açıklamada, ABD’deki istihdam tablosunun karşı karşıya olduğu “aşağı yönlü potansiyel riskler” nedeniyle para politikasını ayarlamanın “zamanının geldiğini” söylemişti.

CME’nin yakından takip edilen FedWatch aracına göre analistler, Fed’in 17-18 Eylül’de yapılacak iki günlük toplantısında borçlanma maliyetlerinde 25 baz puanlık bir indirim yapacağına kesin gözüyle bakıyor. Faiz oranları şu anda 23 yılın en yüksek seviyesi olan %5,25 ile %5,5 arasında seyrediyor.

3. Adalet Bakanlığı Nvidia’ya mahkeme celbi gönderdi

Bloomberg News’a göre yapay zeka devi Nvidia’daki olası antitröst uygulamalarına yönelik derinleşen bir soruşturmanın parçası olarak ABD Adalet Bakanlığının şirkete bir mahkeme celbi gönderdiği bildirildi.

Raporun ardından Nvidia hisseleri %2,4 oranında değer kaybetti.

Bloomberg, konuya aşina kaynaklara atıfta bulunarak Adalet Bakanlığının, Nvidia’nın müşterilerin tedarikçi değiştirmesini zorlaştırdığından ve yalnızca yapay zeka için optimize edilmiş işlemcilerini kullanmayanları cezalandırdığından endişe ettiğini söyledi.

Reuters’in aktardığı bir şirket sözcüsüne göre Nvidia, alıcılarının “kendileri için en iyi olan çözümü seçebileceklerini” söyledi ve son zamanlarda elde ettiği göz alıcı sonuçların, işletmenin “liyakatle kazandığını” gösterdiğini ekledi.

The Information’ın geçen ay bildirdiğine göre Adalet Bakanlığı, Nvidia’nın rakiplerinden gelen şikâyetler üzerine şirketle ilgili rekabet kaygılarına ilişkin bir soruşturma başlatmıştı.

4. Nippon Steel, {{0|US Steel’in}} Amerikalılar tarafından yönetileceğine söz verdi

Japon Nippon Steel, US Steel’i (USSX34) 14,9 milyar dolara satın alma planının gerçekleşmesi halinde şirketin çekirdek üst yönetiminin ve yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunun Amerikalı olacağını açıkladı.

Nippon Steel, US Steel’in New York merkezli birimi Nippon Steel North America’ya ait olacağını ve şirketin yarım yüzyıldan fazla bir süredir Amerika’da faaliyet gösterdiğini de sözlerine ekledi.

Yorumlar, ABD Demokrat Başkan Adayı Kamala Harris’in bir kampanya etkinliğinde anlaşmaya ilişkin endişelerini dile getirmesinin ardından geldi. Harris, US Steel’in “Amerikan sahipliğinde ve Amerikan işletmesinde kalması gerektiğini” savunarak ABD Başkanı Joe Biden tarafından dile getirilen benzer endişeleri yineledi.

5. Ham petrol düşüşte

Ham petrol fiyatları, büyüme endişeleri ve Libya ihracatının yeniden piyasaya girebileceği beklentileriyle gerileyerek önceki seanstaki satışlara yenilerini ekledi.

Brent kontratı %1,3 düşüşle 72,81 dolara gerilerken ABD ham petrol vadeli kontratları (WTI), dün her iki kontratın da %4’ten fazla düşmesinin ardından %1,3 düşüşle varil başına 69,41 dolardan işlem gördü.

Her iki kontrat da Libya’daki rakip gruplar arasındaki siyasi anlaşmazlığı çözmeye yönelik bir anlaşmaya varıldığına dair işaretler üzerine Aralık ayından bu yana en düşük seviyelerine geriledi ve üretimi yaklaşık yarı yarıya azaltarak ihracatı frenledi.

6. TCMB Başkanı Karahan’dan “Dijital TL ve Tokenizasyon” açıklaması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Fatih Karahan, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen 24Fintech konferansında önemli bir sunum gerçekleştirdi.

Dr. Karahan’ın sunumunun önemli bir bölümünü tokenizasyon konusu oluşturdu. Tokenizasyonun finansal varlıklara erişimi demokratikleştirdiğini belirten Karahan, bu teknolojinin hisseli mülkiyeti kolaylaştırdığını ve yatırım fırsatlarına katılımı genişlettiğini vurguladı.

Dr. Karahan’ın sunumunda, Türkiye’nin Merkez Bankası Dijital Para Birimi (CBDC) çalışmaları da detaylandırıldı. Dijital Türk Lirası Projesi’nin kronolojik gelişimi ve sağladığı katkılar hakkında bilgi veren Karahan, projenin 2020 yılında başlatıldığını ve ilk pilot denemenin 2023 yılında gerçekleştirildiğini belirtti.

Fenerbahçe ile 20 Ağustos’ta yollarını ayıran Joao Pedro, İtalya’ya geri dönüyor.

Deneyimli oyuncu, İtalya’da transfer devri kapanmasına karşın bonservisi elinde olduğu için bir kulübe imza atabilir ve anlaştığı takım de Sassuolo.

Sassuolo’da Joao Pedro ile 1 artı 1 yıllık kontrat yapılacak.

Investing.com – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Fatih Karahan, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen 24Fintech konferansında önemli bir sunum gerçekleştirdi.

Sunumun bir bölümünde Dijital Türk Lirası projesinden söz edilirken Tokenizasyon başlığıyla ilgili de önemli mesajlar verildi.

Tokenizasyon, finansal varlıklara erişimi demokratikleştiriyor

Dr. Karahan’ın sunumunun önemli bir bölümünü tokenizasyon konusu oluşturdu. Tokenizasyonun finansal varlıklara erişimi demokratikleştirdiğini belirten Karahan, bu teknolojinin hisseli mülkiyeti kolaylaştırdığını ve yatırım fırsatlarına katılımı genişlettiğini vurguladı.

Ayrıca tokenizasyonun gayrimenkul, menkul kıymetler, fikri mülkiyet hakları, mevduatlar, doğal kaynaklar ve sertifikalar gibi çeşitli varlık sınıflarını içerdiği de belirtildi.

Sunumda; tokenizasyonun faydaları arasında mali varlıklara erişimi demokratikleştirmek, hisseye dayalı mülkiyeti mümkün kılmak ve yatırım fırsatlarına katılımı artırmak gibi avantajlar sıralandı. Ancak,bu teknolojiyle ilgili zorlukların da bulunduğunu ifade eden Karahan, finansal istikrar üzerindeki etkileri, teknik ve hukuki uyumluluk sorunları ile yönetim ve denetim zorlukları gibi konuların altını çizdi.

Dijital Türk lirasında son durum

Dr. Karahan’ın sunumunda, Türkiye’nin Merkez Bankası Dijital Para Birimi (CBDC) çalışmaları da detaylandırıldı. Dijital Türk Lirası Projesi’nin kronolojik gelişimi ve sağladığı katkılar hakkında bilgi veren Karahan, projenin 2020 yılında başlatıldığını ve ilk pilot denemenin 2023 yılında gerçekleştirildiğini belirtti.

Projede 2021 yılında dijital para biriminin kavramsal ispatının tamamlandığını, 2022 yılında ise teknoloji ortaklarının belirlendiğini ve iş birliği platformunun kurulduğu kaydedildi. 2024 yılı itibarıyla ise projenin ikinci aşamasına geçildiği vurgulandı. Bu aşamada, dijital para biriminin finansal kapsayıcılığı artırması, tamamlayıcı bir ödeme kanalı yaratması, dijital ödemelerde birliği sağlaması ve inovasyon için bir temel oluşturması hedefleniyor.

Sunum, Türkiye’nin finansal teknolojilerde yenilikçi yaklaşımlarla uluslararası arenada daha güçlü bir pozisyon almayı hedeflediğini gösterirken TCMB’nin çalışmalarını ve hedeflerini detaylandırarak beğeni topladı.